Sıcaklık Şartlarının Türkiye`de Zeytinin (Olea europaea subsp. europaea) Yetişmesine,...

10
Recep EFE*, Abdullah SOYKAN, Süleyman SÖNMEZ, Ýsa CÜREBAL Balýkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coðrafya Bölümü, 10145 Çaðýþ Kampüsü, Balýkesir-TÜRKÝYE *Corresponding author: [email protected] Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Olea europaea L. subsp. europaea) Yetiþmesine, Fenolojik ve Pomolojik Özelliklerine Etkisi Özet Doðal Akdeniz bitkisi olan zeytin, Türkiye'de de Akdeniz ikliminin etkili olduðu sahalarda yetiþir. Zeytin'in yetiþmesini ve özelliklerini belirleyen ekolojik faktörlerden birisi de iklim koþullarýdýr. Bu çalýþma, Türkiye'de yetiþen bazý zeytin çeþitlerinin fenolojik ve pomolojik özellikleri ile sýcaklýk þartlarý arasýndaki iliþkiyi ortaya koymayý amaçlamaktadýr. Bu amaç doðrultusunda Türkiye'de zeytinin yetiþtiði önemli sahalardan seçilen 6 meteoroloji istasyonu (Gemlik, Edremit, Milas, Antalya, Antakya ve Nizip)'na ait sýcaklýk verileri analiz edilerek karþýlaþtýrýlmýþtýr. Bu istasyonlarýndan elde edilen minimum, maksimum, ortalama sýcaklýk, donlu günler, alt ve üst sýcaklýk sýnýrlarý arasýndaki ortalama deðerler zeytinin fenolojik ve pomolojik özellikleri ile birlikte deðerlendirilmiþtir. Sýcaklýk ile ilgili düþük ve yüksek ya da ekstrem deðerler zeytinin yetiþmesini, kalitesini ve verimini olumsuz þekilde etkilemektedir. Düþük sýcaklýklar nedeniyle gerçekleþen olumsuzluklar, zeytin bitkisi üzerinde aþýrý yaprak dökümü, kabuk çatlamasý, kalýn dal ölümleri þeklinde etkili olur. Yüksek sýcaklýk deðerleri ise özellikle zeytin meyvesinin boyutlarýnýn küçülmesine yol açmaktadýr. Antakya'da -14,6°C ye kadar düþen sýcaklýklar, soðuða duyarlý Saurani (Savrani) türü için risk oluþturmaktadýr. En düþük sýcaklýk deðerinin -12,5°C ye kadar düþtüðü Nizip'te sýcaklýklarýn -7°C nin altýna düþme sýklýðý, Aralýk - Mart aylarý arasýndaki dönemde artmaktadýr. Edremit'te ise zeytin aðacýna zarar verebilecek düþük sýcaklýklarýn gerçekleþme aralýðý Aralýk, Ocak ve Þubat aylarý olmak üzere üç aylýk daha kýsa bir dönemi kapsar. Nizip dolaylarý, 45,3°C ile yüksek sýcaklýklardan en olumsuz þekilde etkilenen alan olma özelliði taþýr. Ayrýca Antalya ve Milas da 44°C'yi aþan yüksek sýcaklýklar nedeniyle riskli sahalar olarak dikkati çekmektedir. Deðerlendirmeler, Türkiye'de zeytinin yetiþmesi, fenolojik ve pomolojik özellikleri üzerinde sýcaklýk koþullarýnýn belirleyici bir etkiye sahip olduðunu ortaya koymuþtur. Anahtar Kelimeler: Akdeniz iklimi, fenoloji, pomoloji, sýcaklýk, zeytin The effect of Temperature Conditions on Olive (Olea europaea L. subsp. europaea) Growing and Phenological, Pomological Characteristics in Turkey Abstract Olive having a natural plant of the Mediterranean region grows where Mediterranean climate conditions prevails. Climate is one of the important ecological factors affecting the cultivation and characteristics of olives. Aim of this study is to present the effects of temperature conditions on the phenological and pomological characteristics of certain types of olive in Turkey. For this purpose, temperature data from six meteorological stations in important olive growing areas in Turkey (Gemlik, Edremit, Milas, Antalya, Antakya, Nizip) were analyzed and compared. The data gathered from these stations on minimum, maximum and average temperatures, freezing days, and average values between lowest and highest temperatures were assessed. The phenologic and pomologic characteristics of the olives were taken into account. Extreme, high and low values relating to temperature negatively affect the growth, quality and yield of the olive. Negative effects resulting from low temperatures take the form of excessive shedding of leaves, cracking of skin and the death of thick branches. High temperature values specifically cause reduction of the size of the olive fruit. Temperatures that decreasing to -14,6ºC in Antakya is a risk factor for the Saurani (Savrani) variety of olive which is sensitive to the cold. With an absolute minimum temperature of -12,5ºC, in Nizip between December and March more regularly fell below -7ºC. Also, in Edremit, where the risk is lower for low temperature, there occurs the possibility of damage to olive trees by the low temperatures in December, January and February. No: 70, 2009 17 Ekoloji 18, 70, 17-26 (2009) Geliþ: 05.03.2008 / Kabul: 08.09.2008

Transcript of Sıcaklık Şartlarının Türkiye`de Zeytinin (Olea europaea subsp. europaea) Yetişmesine,...

Recep EFE*, Abdullah SOYKAN, Süleyman SÖNMEZ, Ýsa CÜREBAL

Balýkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coðrafya Bölümü, 10145 Çaðýþ Kampüsü, Balýkesir-TÜRKÝYE

*Corresponding author: [email protected]

Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Oleaeuropaea L. subsp. europaea) Yetiþmesine, Fenolojik vePomolojik Özelliklerine Etkisi

ÖzetDoðal Akdeniz bitkisi olan zeytin, Türkiye'de de Akdeniz ikliminin etkili olduðu sahalarda yetiþir. Zeytin'inyetiþmesini ve özelliklerini belirleyen ekolojik faktörlerden birisi de iklim koþullarýdýr. Bu çalýþma,Türkiye'de yetiþen bazý zeytin çeþitlerinin fenolojik ve pomolojik özellikleri ile sýcaklýk þartlarý arasýndakiiliþkiyi ortaya koymayý amaçlamaktadýr. Bu amaç doðrultusunda Türkiye'de zeytinin yetiþtiði önemlisahalardan seçilen 6 meteoroloji istasyonu (Gemlik, Edremit, Milas, Antalya, Antakya ve Nizip)'na aitsýcaklýk verileri analiz edilerek karþýlaþtýrýlmýþtýr. Bu istasyonlarýndan elde edilen minimum, maksimum, ortalama sýcaklýk, donlu günler, alt ve üst sýcaklýksýnýrlarý arasýndaki ortalama deðerler zeytinin fenolojik ve pomolojik özellikleri ile birliktedeðerlendirilmiþtir. Sýcaklýk ile ilgili düþük ve yüksek ya da ekstrem deðerler zeytinin yetiþmesini, kalitesini ve verimini olumsuzþekilde etkilemektedir. Düþük sýcaklýklar nedeniyle gerçekleþen olumsuzluklar, zeytin bitkisi üzerinde aþýrýyaprak dökümü, kabuk çatlamasý, kalýn dal ölümleri þeklinde etkili olur. Yüksek sýcaklýk deðerleri iseözellikle zeytin meyvesinin boyutlarýnýn küçülmesine yol açmaktadýr.Antakya'da -14,6°C ye kadar düþen sýcaklýklar, soðuða duyarlý Saurani (Savrani) türü için riskoluþturmaktadýr. En düþük sýcaklýk deðerinin -12,5°C ye kadar düþtüðü Nizip'te sýcaklýklarýn -7°C nin altýnadüþme sýklýðý, Aralýk - Mart aylarý arasýndaki dönemde artmaktadýr. Edremit'te ise zeytin aðacýna zararverebilecek düþük sýcaklýklarýn gerçekleþme aralýðý Aralýk, Ocak ve Þubat aylarý olmak üzere üç aylýk dahakýsa bir dönemi kapsar. Nizip dolaylarý, 45,3°C ile yüksek sýcaklýklardan en olumsuz þekilde etkilenen alan olma özelliði taþýr. AyrýcaAntalya ve Milas da 44°C'yi aþan yüksek sýcaklýklar nedeniyle riskli sahalar olarak dikkati çekmektedir. Deðerlendirmeler, Türkiye'de zeytinin yetiþmesi, fenolojik ve pomolojik özellikleri üzerinde sýcaklýkkoþullarýnýn belirleyici bir etkiye sahip olduðunu ortaya koymuþtur.Anahtar Kelimeler: Akdeniz iklimi, fenoloji, pomoloji, sýcaklýk, zeytin

The effect of Temperature Conditions on Olive (Olea europaea L. subsp. europaea) Growing andPhenological, Pomological Characteristics in TurkeyAbstractOlive having a natural plant of the Mediterranean region grows where Mediterranean climate conditionsprevails. Climate is one of the important ecological factors affecting the cultivation and characteristics ofolives. Aim of this study is to present the effects of temperature conditions on the phenological andpomological characteristics of certain types of olive in Turkey. For this purpose, temperature data from sixmeteorological stations in important olive growing areas in Turkey (Gemlik, Edremit, Milas, Antalya,Antakya, Nizip) were analyzed and compared. The data gathered from these stations on minimum,maximum and average temperatures, freezing days, and average values between lowest and highesttemperatures were assessed. The phenologic and pomologic characteristics of the olives were taken intoaccount. Extreme, high and low values relating to temperature negatively affect the growth, quality and yield of theolive. Negative effects resulting from low temperatures take the form of excessive shedding of leaves,cracking of skin and the death of thick branches. High temperature values specifically cause reduction ofthe size of the olive fruit. Temperatures that decreasing to -14,6ºC in Antakya is a risk factor for the Saurani (Savrani) variety of olivewhich is sensitive to the cold. With an absolute minimum temperature of -12,5ºC, in Nizip betweenDecember and March more regularly fell below -7ºC. Also, in Edremit, where the risk is lower for lowtemperature, there occurs the possibility of damage to olive trees by the low temperatures in December,January and February.

No: 70, 2009 17

Ekoloji 18, 70, 17-26 (2009)

Geliþ: 05.03.2008 / Kabul: 08.09.2008

Efe ve ark.Ekoloji

GÝRÝÞTürkiye, 25° 40' - 44° 48' doðu boylamlarý ile 35°

51' - 42° 06' kuzey enlemleri arasýnda yer alýr.Ülkenin coðrafi ve özel konum özellikleri, baþtaAkdeniz Ýklimi olmak üzere deðiþik iklim tiplerininoluþumuna neden olmuþtur. Zeytin aðacý daAkdeniz Ýklimi'nin doðal vejetasyonu içinde yer alanmaki topluluðunun bir elemanýdýr. Zeytin (Oleaeuropaea L.), Akdeniz iklim kuþaðýna çok iyi uyumsaðlamasý nedeniyle bu zonu karakterize eden birbiyoindikatör olarak kabul edilmektedir (Saðlýker veDarýcý 2005).

Bu çalýþmada, iklim parametrelerinden biri olansýcaklýðýn Türkiye'de yetiþen bazý zeytin çeþitlerininfenolojik ve pomolojik özelliklerine olasý etkileriüzerinde durulmuþtur. Fenoloji kavramý, bitki vehayvanlarýn her yýl tekrarlanan hayat dönemlerinizaman açýsýndan (Atalay 2004), pomoloji isemeyvelerin yetiþtirilmesindeki kültür tekniklerini vemeyve aðaçlarýnýn fiziksel özelliklerini araþtýrançalýþmalar için kullanýlýr. Zeytin bitkisini veözelliklerini inceleyen pek çok incelemebulunmasýna raðmen iklim parametreleri, özelliklede sýcaklýk ile iliþkilendirilmiþ araþtýrmalar yeterinceyapýlmamýþtýr.

Zeytin, dünya üzerinde orta kuþakta ve AkdenizÝklimi'nin görüldüðü yerlerde doðal olarak yetiþir(Sönmez 1996, Gemas ve ark. 2004). Zeytinin busahalarda deðiþik amaçlarla yaklaþýk 4000 yýldýryetiþtirildiði de bilinmektedir (Terral 2000,Villalobos ve ark. 2000, Terral ve Durand 2006).Anadolu'da zeytin yetiþtiriciliði, yüzyýllardan beriyapýlan bir ekonomik faaliyet olup Ege, Marmara veAkdeniz kýyý þeridinde (Þekil 1) geniþ bir yayýlýmalanýna sahiptir (Atalay 2002, Atalay ve Mortan2006). Ayrýca zeytinin bölge ve yörelere göredeðiþiklik gösteren farklý çeþitleri bulunmaktadýr(Dokuzoðlu ve Mendilcioðlu 1971, Çetin ve Mete2006, Rey ve ark. 2004).

Türkiye'de toplam tarým alanlarýnýn %2'si vetoplam bað-bahçe alanlarýnýn ise %22'si

zeytinliklerden oluþur (Yavuz 2005). Genel olaraküretilen zeytinlerin %70,6'sý yaðlýk ve %29,4'ü desofralýk olarak deðerlendirilmektedir. 2000-2001yýllarýnýn ortalama deðeri olarak 584 700 hektarlýkalanda zeytin tarýmý yapýlmýþ, 1034,5 kg/ha verimelde edilmiþtir. Ülkemizde birim alandan daha çokverim elde etme, entansif uygulamalarý daberaberinde getirmiþtir (Þahin ve ark. 2008).Zeytinde de buna benzer uygulamalargözlenmektedir.

Türkiye, son 10 yýllýk ortalamalara göre 1 022500 ton zeytin üretimiyle Dünya'da zeytin yetiþtirenülkeler arasýnda 4. sýrada, 105 900 ton zeytinyaðýüretimi ile de 5. sýrada yer almaktadýr (Kutkan2002). Bu þartlar altýnda zeytinin Türkiye içinönemli bir tarýmsal ürün olduðu söylenebilir.

Türkiye'de zeytin yetiþtiriciliðinin önemliolduðu sahalarýn sýcaklýk þartlarý, genel olarakbirbirine yakýn özellikler gösterse de ayrýntýda bazýfarklýlýklar dikkati çeker. Bu farklýlýklarýn, zeytininyetiþme þartlarýný belirlemesinin dýþýnda çiçek açma,meyve verme, meyve büyüklüðü ve yað oraný yanifenolojik ve pomolojik özellikler üzerinde deönemli etkilerinin bulunduðu düþünülmektedir.Çalýþma, konuyla ilgili bir eksikliði gidermesiaçýsýndan önem taþýmaktadýr.

MATERYAL VE YÖNTEMÇalýþma, zeytinin yoðun olarak yetiþtirildiði

Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoðu Anadolubölgelerinden seçilen örnek noktalar dikkatealýnarak gerçekleþtirilmiþtir. Bu kapsamda Gemlik(1975-1992), Edremit (1959-1990), Milas (1939-1970), Antalya (1930-1970), Antakya (1940-1970),Nizip (1975-1997) meteoroloji istasyonlarý,Türkiye'de bilinen zeytin türlerinin yetiþmeortamlarýný yansýtmalarý bakýmýndan tercihedilmiþtir.

Seçili meteoroloji istasyonlarýndan elde edilen endüþük sýcaklýk, ortalama sýcaklýk, en yüksek sýcaklýk,donlu günler ve þiddeti gibi deðerleri ve bu verilerinzamana göre deðiþimlerini yansýtan kayýtlar, zeytinin

No: 70, 200918

The Nizip area, with temperatures of 45,3°C, is worst affected by high temperatures. Furthermore,attention is drawn to the risk posed to cultivation areas in Antalya and Milas by high temperatures exceeding44°C.The results of the evaluation show that temperature has a significant effect on phenological andpomological characteristics in olive cultivation in Turkey. Key Words: Mediterranean climate, Olea europaea L. subsp. europaea, phenology, pomology, temperature.

Efe R, Soykan A, Sönmez S, Cürebal Ý (2009) Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Olea europaea L.subsp. europaea) Yetiþmesine, Fenolojik ve Pomolojik Özelliklerine Etkisi. Ekoloji 18, 70, 17-26.

Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Olea europaea... Ekoloji

fenolojik ve pomolojik özellikleri dikkate alýnarakdeðerlendirilmiþtir. Türkiye þartlarýnda zeytin bitkisiiçin optimal koþullarý saðlamasý bakýmýndan seçiliistasyonlardaki sýcaklýk verilerinin alt ve üst sýnýrlarýarasýnda ortalama deðerler özellikle sorgulanmýþtýr.Ancak zeytin meyvesinin fizyolojik özelliklerininþekillenmesinde büyük önemi bulunan günlüksýcaklýk deðiþimlerine ait veriler ise seçiliistasyonlarýn çokluðu ve rasatlarýn uzun olmasýnedeniyle direkt olarak incelenmemiþtir.

Çalýþmada klimatik bulgularý desteklemekamacýyla, seçilen istasyonlarýn temsil ettikleri zeytinçeþitleri olan Gemlik, Ayvalýk, Memecik, TavþanYüreði, Saurani ve Nizip Yaðlýðý gibi türlerinözellikleri araþtýrýlmýþ ve birbirleri ilekarþýlaþtýrýlmýþtýr. Böylece bu türlerin özellikleri ileyetiþtikleri sahalarýn sýcaklýk þartlarý arasýndakiiliþkiler belirlenmeye çalýþýlmýþtýr (Tablo 1).

BULGULAR VE TARTIÞMATürkiye'de zeytin tarýmýnýn yoðun olarak

gerçekleþtirildiði sahalardan seçilen örnekistasyonlarda (Gemlik, Edremit, Milas, Antalya,Antakya, Nizip) yýllýk ortalama sýcaklýklar 14,9ºC ile18,5ºC arasýnda deðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Bu sýcaklýkdeðerlerini Türkiye' de ekonomik anlamda zeytintarýmýnýn yapýlabileceði alt ve üst sýnýr deðerleriolarak kabul etmek mümkündür. DolayýsýylaTürkiye'de yýllýk ortalama sýcaklýðýn 16,7ºC ve yakýn

olduðu yerler, optimum þartlarda zeytin yetiþenalanlar olarak nitelendirilebilir.

Klimatolojik olarak en soðuk ay olan Ocak,zeytin aðacýnýn fizyolojik yaþamý bakýmýndandinlenme dönemidir (Pansiot ve Rebour 1964,Osborne ve ark. 2000). Zeytin bitkisi, günlükortalama sýcaklýðýn 7ºC ve altýna düþtüðüdönemlerde dinlenmeye çekilir (Alper 2006, Efe2004). Zeytin aðacýnýn biyolojik geliþimi vefizyolojik faaliyetleri esnasýnda gözlerin (aðacýntomurcuk veren yerlerinden her biri) oluþabilmesiiçin uygun bir soðuklama (üþüme) süresine ihtiyaçvardýr (Alper 2006). Bu süre 600 ile 2000 saatarasýnda deðiþir (Pansiot ve Rebour 1964, Guerfel veark. 2007). Gemlik çeþidi zeytinde kýþ soðuklamaisteklerinin 600 saat (25 gün), Ayvalýk çeþidinde iseen az 1000 saat (yaklaþýk 40-45 gün)'tir. Gemlik'teçiçek tomurcuðunun farklýlaþmasý Þubat ayýnýn ilkhaftasý içinde baþlar, Mart ve Nisan aylarýnda devameder (Barut ve Ertürk 2002). Ayvalýk çeþidinde isebu olay, Þubat ayý sonlarýnda gerçekleþir (Cirik1988).

Seçili istasyonlarda en soðuk ay (genellikle Ocak)ortalamalarý 5ºC ile 9,9ºC arasýnda deðiþir (Tablo 2,Þekil 2). Gemlik çeþidinin yetiþme sahasýnda Ocakayý ortalamasý 6,9ºC (Soðuklama süresi 600 saat)iken, soðuklama süresi 1000 saat olan Ayvalýkçeþidinin yetiþme sahasýnda 7,1ºC dir.

No: 70, 2009 19

Þekil 1: Türkiye'de zeytin yetiþtirilen alanlar ve çalýþma için seçilmiþ sahalar.

Zeytinin soðuklama ihtiyacýnýn karþýlanmasýbakýmýndan alt sýcaklýk deðeri 5ºC civarýnda vesüresi de bu durumda en az 400 - 500 saat (15 - 20gün) dür. En soðuk ay ortalamasýnýn 9,9ºC olduðuyerlerde soðuklama ihtiyacýnýn karþýlanabilmesi içindaha uzun bir süre (1000 saat civarýnda) gerekir vebu durumda da bu süreç 2 aya kadaruzayabilmektedir. En soðuk ay ortalamasýnýn 9,9ºCyi aþtýðý yerlerde ise zeytin soðuklama ihtiyacýnýkarþýlayamaz (Patumi ve ark. 2002). Gemlik'teolduðu gibi kýþ sýcaklýklarý nispeten düþük olanbölgelerde zeytin aðaçlarý, soðuklama ihtiyaçlarýnýkýsa sürede tamamlayarak, çiçek gözlerinin oluþumaþamasýna daha erken geçer. Kýþ sýcaklýklarýnýn dahayüksek olduðu Antalya ve Milas'ta ise soðuklamaihtiyacý daha uzun sürede tamamlandýðý için çiçekgözlerinin oluþum süreci de daha geç baþlar.

Þubat, genelde zeytin aðacýnýn dinlenmedönemidir. Ancak Ocak ayýnda soðuklama sürecinitamamlayan çeþitler için Þubat ayý, çiçektomurcuðunun farklýlaþmaya baþladýðý bir dönemdir(Barut ve Ertürk 2002). Zeytin yetiþen bölgelerdeÞubat ayý ortalama sýcaklýklarý 6,4ºC ile 10,4ºCarasýnda deðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Þubat ayý ortalamasýcaklýklarý 6,4ºC olan Nizip ile 6,9ºC olanGemlik'te hatta 7,1ºC olan Edremit'te, soðuklamasürecinin tamamlanarak çiçek tomurcuklarýnda(gözlerinde) morfolojik farklýlaþma baþlar. Ancaksýcaklýk ortalamalarýn 9,9ºC olduðu Milas, 10,4ºColduðu Antalya ve 9,8ºC olduðu Antakya'da isesoðuklama süreci devam eder.

Zeytin aðacýnýn fenolojik takvimine göre Martayý, genelde çiçek tomurcuklarýnýn farklýlaþmayadevam ettiði, çiçeðin taç yapraklarý ve erkekorganlarýnýn oluþtuðu dönemdir (Barut ve Ertürk2002, Kaya 2006). Zeytin tarýmýnýn yaygýn olduðuyerlerde Mart ayý sýcaklýk ortalamalarý 8,8ºC ile12,8ºC arasýnda deðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Buverilere göre Antakya, Antalya ve Milas'ta zeytinaðacýnýn soðuklama süreci tamamlanarak çiçektomurcuðunun farklýlaþmasý süreci baþlar. Gemlik,Edremit ve Nizip'te ise Þubat'ta baþlayan çiçektomurcuðu farklýlaþmasý devam eder. Bu da iki grupistasyon arasýnda çiçeklerle ilgili fizyolojik faaliyetlerbakýmýndan yaklaþýk bir aya yakýn bir farkbulunduðunu göstermektedir.

Zeytinin fizyolojik faaliyetleri bakýmýndan Nisanayýnda dinlenme dönemi biter. Bu ayda içmorfolojik oluþumlarý tamamlayan tomurcuklaraçýlmaya ve bu tomurcuklarýn içinden çiçek

salkýmlarý (somak) sürmeye baþlar. Genelde somak(salkým) sürme olayý, ortalama bir durum olarakNisan ayýnýn ikinci yarýsýnda görülür (Pansiot veRebour 1964). Sýcaklýk þartlarýnýn durumuna göresomaklanma baþlangýcý, bazý yýllarda daha erken birzamanda da gerçekleþebilir (Dokuzoðuz veMendilcioðlu 1971).

Nisan ayý ortalama sýcaklýðý 12,7ºC ile 17,0ºCarasýnda deðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Morfolojikfarklýlaþma dönemini bitirmiþ olan Gemlik, Nizipve Edremit'i temsil eden çeþitler, Nisan ayýnda çiçeksalkýmlarýný sürmeye baþlar. Ancak soðuklamadönemini Mart sonlarýna doðru ancak tamamlamýþolan Milas, Antakya ve Antalya'yý temsil edentürlerde ise çiçek tomurcuklarýnýn morfolojikfarklýlaþmasý Nisan ortalarýna kadar devam eder. Busahalarda tomurcuklarýn açýlarak somak sürmeyebaþlamalarý, ancak Nisan ayýnýn ikinci yarýsýndagerçekleþir. Fakat sýcaklýk bakýmýndan daha elveriþliþartlara sahip olduklarýndan Milas, Antakya veAntalya'ya göre bu olay daha hýzlý olur. Böylecefizyolojik faaliyetler arasýndaki zamansal fark azalýr.

Mayýs zeytinin çiçek açma dönemi olup bu süreçsoðuklanma þartlarýna göre bazen Mayýs ayýnýn ilkhaftasýnda, bazen ortalarýnda ve bazen de sonlarýndagerçekleþir. Türkiye'de karakteristik zeytin üretimiyapýlan yerlerde Mayýs ayý sýcaklýk ortalamalarý17,1ºC ile 21,3ºC arasýndadýr (Tablo 2, Þekil 2). Endüþük Mayýs ortalamasýna sahip olan Gemlikistasyonunun temsil ettiði zeytin çeþidi en önceçiçeklenmeye baþlar. Antalya'yý temsil eden tür iseen geç çiçek açmasý ile dikkati çeker (Tablo 1).

Mayýs ayýnýn ilk haftasýndan itibaren baþlayançiçek açma dönemi Haziran ayýnýn ortalarýna kadardevam eder. Soðuklanma döneminin sonaermesinden itibaren ortaya çýkan fizyolojik süreçlerarasýndaki zamansal fark büyük ölçüde kapanýr.Böyle bir durumun oluþmasýnda Nisan ve Mayýsortalamalarý nispeten yüksek olan yerlerde fizyolojikfaaliyetlerin daha hýzlý gerçekleþmesinin de etkisibulunmaktadýr.

Haziran döneminde çiçek açma tamamlanýr. Budevrede seçili istasyonlarýn tamamýnda sýcaklýkortalamasý 20ºC'nin üzerindedir. Ancak budönemde sýcaklýklarýn 30ºC ve üzerine çýkmasýfizyolojik bakýmdan olumsuzluk oluþturur (Alper2006). Haziran ayý sýcaklýk ortalamalarý 21,6ºC ile26,9ºC arasýnda deðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Bu ay içinbulunan ortalama sýcaklýk 24,3ºC'dir. Milas, Antakyave Edremit'in deðerleri optimum deðere en yakýn

Efe ve ark.Ekoloji

No: 70, 200920

Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Olea europaea... Ekoloji

No: 70, 2009 21

veriler olarak ön plana çýkar. Gemlik ve Nizip'inortalama sýcaklýklarý ise yelpazenin marjinaldeðerleri olarak dikkat çeker.

Temmuz'da sýcaklýk artýþlarýna paralel olaraktaneler hýzla büyür. Seçili istasyonlarda Temmuz ayýsýcaklýk ortalamalarý 23,6ºC ile 30,4ºC arasýndadeðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Belirli bir üst eþik

derecesine kadar sýcaklýklar, bitkilerin büyümeleriüzerinde önemli rol oynar. Bu kapsamda sýcaklýk ilebüyüme arasýnda doðru bir orantý vardýr. Araþtýrmasahalarýnda sýcaklýk deðerleri zeytin tanelerininbüyümesine elveriþlidir. Zeytin meyvesinin taneboylarýna ve tane aðýrlýklarýna bakýldýðýndaAntalya'yý temsil eden Tavþan Yüreði 6,08 gramla eniri çeþidi oluþturmaktadýr (Tablo 1). Fakat bu taneiriliðini yalnýzca sýcaklýk derecesinin yüksekliði ileiliþkilendirmek mümkün olmayýp bu geliþmedenem (su) faktörünün de çok önemli bir etkisi sözkonusudur.

Aðustos, meyve geliþiminin devam ettiði birdönemdir (Pensiot ve Rebour 1964). Bu ayda hemtaneler büyümeye devam eder hem de çekirdeksertleþir. Aðustos ayý sýcaklýk ortalamalarý 23,6ºC ile29,9ºC arasýnda deðiþir. 26,8ºC olan Aðustos ayýortalamasý, Milas'taki deðerle örtüþür. Milas'ý temsileden Memecik, en yüksek et oraný (%88,28)'nasahiptir. Antakya'yý temsil eden Saurani ile Antalya'yýtemsil eden Tavþan Yüreði ikinci ve üçüncü sýrayýalmaktadýr. Bu çeþitlerde et oraný %86 veüzerindedir. Bu üç türü temsil eden istasyonlarýnAðustos ortalama sýcaklýklarý 26,8ºC ile 28,0ºC ler

Tablo 1. Seçili alanlardaki zeytin çeþitleri ve pomolojik özellikleri.

Þekil 2: Seçili istasyonlarda aylýk ortalama sýcaklýk deðerlerinin deðiþimi.

Tablo 2. Seçili istasyonlarda aylýk ortalama sýcaklýk deðerleri (°C) *.

* Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü Verileri

Efe ve ark.Ekoloji

No: 70, 200922

arasýndadýr. Et oraný %81,31 ile en düþük olanNizip'in Aðustos ortalamasý ise 29,9ºC'dir. Etoranlarý %85,86 ile 85,26 olan Gemlik ve Ayvalýktürlerinin temsil ettiði istasyonlarýn Aðustossýcaklýklarý 23,6ºC ile 25,7ºC'dir. Bu nedenlerle26ºC ile 28ºC arasýndaki Aðustos ortalamalarýnýzeytinde et oranýnýn yüksekliðini teþvik eden sýcaklýkkategorisi olarak kabul etmek mümkündür.

Eylül, zeytin meyvesinin yað toplamaya baþladýðýdönemdir (Kaya 2006). Eylül ayýnda kýsmen düþensýcaklýklara ve kýsalan güneþlenme süresine baðlýolarak fotosentez oranýnda da nispi bir azalma olur.Bu þartlar altýnda zeytin meyvesi boy ve hacimolarak büyümekten daha çok, bünyesinde yaðtoplamaya baþlar. Eylül ayý sýcaklýklarý 20,2ºC ile25,9ºC arasýnda deðiþir (Tablo 2, Þekil 2). Seçilenmeteoroloji istasyonlarýnda ortalama sýcaklýk deðeriise 23,1ºC'dir. Bu ortalama, Milas (23,4ºC)'ýn budönemdeki ortalama deðerine çok yakýndýr. Milas'ýtemsil eden Memecik çeþidi, et oraný en yüksek birtür olduðu için 23ºC ve yakýn ortalamalarýn zeytinmeyvesinin et oraný üzerinde olumlu rol oynadýðýsöylenebilir. Fakat 23ºC'yi aþan sýcaklýklar, daha çokçekirdek büyümesi üzerinde etkili olur. Gerçektençeþitler arasýnda çekirdek oraný en yüksek olanNizip, ayný zamanda bu aydaki ortalamasý (25,9ºC)ile de en yüksek ortalamaya sahiptir. Buna karþýlýk23ºC'nin altýndaki sýcaklýklarýn ise yað oranýüzerinde olumlu rol oynayacaðý düþünülebilir.Zaten yað oranýnýn en yüksek olduðu Gemlik'inEylül ortalamasý da 20,2ºC ile grubun en düþükdeðeridir.

Ekim ayýnda sýcaklýklarýn düþmeye baþlamasýylafotosentez hýzý da bir miktar azalýr. Bu dönemdezeytinde yað biriktirme faaliyetleri devam eder verenk deðiþimi baþlar (Pansiot ve Rebour 1964, Kaya2006). Seçili istasyonlarda bu aya ait ortalamalarý15,6ºC ile 20,1ºC arasýnda deðiþtiði görülür.Bulunan ortalama deðer 17,8ºC olup, bu deðere enyakýn veri 16,7ºC ile Ayvalýk'a aittir. Bu durumdaortalama deðerin altýndaki sýcaklýklarýn, zeytininmeyve boyu ve çekirdek büyümesi üzerinde negatifyönde bir etkisinin bulunduðu düþünülebilir. Bunakarþýlýk 17,7ºC'den 20,1ºC'ye kadar olan bütünsýcaklýklarýn, zeytin meyvesinin yað biriktirmesi,tane aðýrlýðý ve büyüklüðü, et oraný ile çekirdekbüyümesi üzerinde teþvik edici yönde rol oynar.

Kasým ayýnda fotosentez faaliyetleri yavaþladýðýiçin zeytin siyah renge dönmeye devam eder. Budönemde zeytinde irileþmeden daha çok yað

biriktirme ön plana çýkar. Kasým ayýna ait sýcaklýkdeðerleri 11,8ºC ile 15,2ºC arasýnda deðiþmekte(Tablo 2, Þekil 2) olup ortalama deðer 13,5ºC'dir.Buna en yakýn deðer ise 14,1ºC ile Milas'takaydedilmiþtir. Sýcaklýk deðerlerinin 13,5ºC ile14,1ºC arasýnda olduðu dönemde, Memecik türüzeytinde et oraný artýþ yönünde eðilime sahiptir. Budereceyi aþan sýcaklýklarda ise çekirdeðin büyüdüðüve et oranýnýn azaldýðý görülür. Ortalama deðer olan13,5ºC'nin altýndaki sýcaklýklarda yað oluþumudevam eder. Nizip çeþidi zeytinler, maksimum yaðoranýna Kasým ayý sonlarýnda eriþir (Berk veUlusaraç 1974).

Aralýk ayýnýn ilk yarýsýnda zeytin, fizyolojikfaaliyetlerini yavaþlatma sürecine girer. Sýcaklýklarýndüþmesi nedeniyle dönemin ikinci yarýsýndadinlenmeye çekilir. Bu ay ayný zamanda zeytinhasadýnýn devam ettiði bir dönemdir. Aralýk ayýna aitortalama sýcaklýklarýn 6,5ºC ile 11,5ºC arasýndadeðiþtiði görülür (Tablo 2, Þekil 2). Ortalamasý6,5ºC olan Nizip'te zeytinin bu ayýn baþýndanitibaren vejetasyon dönemi sona erer. Sýcaklýklarý9ºC civarlarýnda olan Edremit, Gemlik ve Antalyaistasyonlarýnda zeytin fizyolojik faaliyetlerini Aralýkayýnýn ilk yarýsýnda da sürdürür. Sýcaklýklarý 10,8ºColan Milas ile 11,5ºC olan Antalya'da fizyolojikfaaliyetlerin Aralýk ayýnýn sonuna kadar devam eder.Meyve boyu, tane aðýrlýðý bakýmýndan ilk sýralardayer alan Tavþan Yüreði ve Memecik gibi çeþitler, buözelliklerini büyük ölçüde vejetasyon dönemlerinindiðer türlerden biraz daha uzun olmasýndan dolayýkazanmýþ olmalýdýr. Aksine vejetasyon döneminindaha kýsa olmasý, Nizip zeytininin boyut ve aðýrlýkbakýmýndan diðer çeþitler içinde sonlarda olmasýnaneden olmuþtur.

Yýllýk ve aylýk sýcaklýk ortalamalarý, zeytinbitkisinin hem vejetatif ve hem de jeneratifgeliþmesinde çok önemli rol oynar. Özelliklesoðuklama süresi bu konuda çok kritik bir süreçolarak ön plana çýkar. Sonraki süreçte de çiçeklenmeve çiçek açma faaliyetlerinde de sýcaklýðýn önemibüyüktür. Ancak meyve baðlama ve büyümeaþamasýnda sýcaklýk faktörünün yanýnda yaðýþlar (suveya nem) da devreye girer.

En düþük ve en yüksek sýcaklýklarSýcaklýðýn -7ºC ve daha aþaðýya düþmesiyle sýra

ile gözler, somaklar, uç sürgünleri, dane, yaprak,ince dal ve dalcýklar, gövde ve turplar zarar görebilir.Bu zararlar; aþýrý yaprak dökümü, kabuk çatlamasý,kalýn dal ölümleri vb. þekilde ortaya çýkar. Seçilmiþ

Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Olea europaea... Ekoloji

No: 70, 2009 23

istasyonlara ait en düþük sýcaklýk deðerleri -4,2ºC ile-14,6ºC arasýnda deðiþir (Tablo 3). Bu durumdaGüney Ege ve Batý Akdeniz, düþük sýcaklýklaraçýsýndan zeytin için risk taþýmayan sahalar olarakdikkati çeker. Ancak Antakya ve Nizip gibiistasyonlarda en düþük sýcaklýklarýn -10ºC, hattaAntakya'da -14,6ºC'ye kadar düþtüðü kaydedilmiþtir.Zeytin çeþitlerinin özelliklerine göre Antakyacivarýnýn türü olan Saurani (Savrani) soðuða karþýhassas bir türdür (Çetin ve Mete 2006). Bu nedenleAntakya civarýndaki zeytin yetiþtiriciliði, düþüksýcaklýklar bakýmýndan risk taþýr. GüneydoðuAnadolu bölgesini temsil eden Nizip'te de mutlakminimum sýcaklýk deðerinin -12,5ºC ye düþtüðüsaptanmýþtýr. Bu sýcaklýk deðeri, söz konusu sahadadüþük sýcaklýklar nedeniyle zaman zamanolumsuzluklar yaþanabileceðini kanýtlar. Kuzey Ege'yi temsil eden Edremit'te þimdiye kadar kaydedilmiþolan en az sýcaklýðýn -7,6ºC olmasý, buranýn düþüksýcaklýklar nedeniyle kayda deðer bir tehlikeyemaruz kalma olasýlýðýnýn çok düþük olduðunugösterir. Yöreyi temsil eden Ayvalýk çeþidi, düþüksýcaklýklara karþý pek hassas bir tür deðildir (Çetin veMete 2006). Gemlik'te ise mutlak minimumsýcaklýðýn -9ºC ye kadar indiði saptanmýþtýr (Tablo3). Gemlik çeþidi zeytin, soðuða karþý dayanýklý birtür olarak bilinse de yöre zeytinlerinin sýkolmamakla birlikte zaman zaman düþüksýcaklýklardan olumsuz bir þekilde etkilenmeolasýlýðý bulunur.

Zeytin aðacý, 40ºC civarýndaki sýcaklýklaradayanabilir (Buldan ve Çukur 2003). Seçilmiþistasyonlarýn rasatlarýna göre en yüksek sýcaklýkdeðerleri 40,5ºC ile 45,3ºC arasýnda deðiþir (Tablo3). Bu verilere göre Güney Marmara ve KuzeyEge'de yüksek sýcaklýklardan dolayý zeytinin zarargörmesi söz konusu deðildir. Fakat sýcaklýðýn45,3ºC'ye kadar yükseldiði Güneydoðu Anadolu'daise zeytin aðacýnýn zarar görme olasýlýðý bulunur.Milas, Antalya ve Antakya'da da yüksek sýcaklýklar,zaman zaman zeytine zarar verebilecek düzeyeçýkabilir.

Tüm bitkilerde olduðu gibi zeytininyetiþmesinde de gündüz ve gece arasýndaki sýcaklýkdeðiþmelerinin, özelliklede yüksek sýcaklýklarýngünlük temposunun belirleyici etkisi vardýr.Gündüz yaþanan yüksek sýcaklýklar zeytin bitkisininfotosentez yapmasýný güçleþtirmesi bakýmýndandikkat çekicidir. Ayrýca gece devresindeki yükseksýcaklýklar da zeytinde solunumu arttýrmakta, buna

baðlý olarak da meyvelerin biyokütlelerinde azalmameydana gelmektedir. Eðer yeterli sulama imkanýyoksa ve nem koþullarý yetersiz ise Türkiye'ningüney kesimlerindeki zeytin üretiminde verimlilikaçýsýndan sorunlar oluþmasý olasýdýr.

Don olaylý günlerSeçili istasyonlarda yýllýk don olaylý gün sayýsý 1,6

ile 30,3 gün arasýnda deðiþir (Tablo 4). Donlu günsayýsýnýn en düþük olduðu istasyon, 1,6 gün ileAntalya'dýr. Nizip'te yýllýk donlu gün sayýsý 30,3güne kadar yükselir. Zeytin tarýmýnýn yoðun olarakyapýldýðý yerlerde Antalya dýþýnda Kasým - Martdevresinde 5 ayý kapsayan donlu günler sözkonusudur. Bu devrenin süresi Edremit'te 6 ayakadar çýkar. Antalya'da ise bu dönem 3,5 aya kadardüþer (Tablo 4). Donlu günlerin görüldüðü kýþaylarý, zeytin için dinlenme ve soðuklamadönemidir. Bu yüzden söz konusu dönemdezeytinin dayanabileceði alt eþik (-7ºC) deðerininaltýna düþmeyen sýcaklýklar zeytine belirgin zararvermez. Ancak tomurcuk gözlerinin patlamayabaþladýðý Mart ayýnýn ikinci yarýsýndan itibaren veNisan ayý boyunca görülen donlar zeytin için zararlýolur. Bu durumda Nizip, Gemlik ve Edremit enriskli sahalardýr. Bu süreçte Antakya'da don riskidüþük olup, Antalya'da ise bu risk tamamen ortadankalkmaktadýr. Nisan ayýnda zeytin tomurcuklarýpatlamýþ ve zeytin çiçek salkýmlarýný (somaklar)sürmeye baþlayan Edremit'te Nisan ayý için ilkbahargeç donlarýnýn yaþanma tehlikesi bulunur(Dokuzoðuz ve Mendilcioðlu 1971). Zeytinin yaðtoplama dönemi olan Kasým ve hasat dönemi olanAralýk ayýnda Antalya dýþýnda diðer tümistasyonlarda kuvvetli olmasa da don riski vardýr.Riskin en yüksek olduðu saha ise Nizip olup, dahasonra da Edremit'tir. Diðer sahalarda ise Aralýk ayýdon riski çok düþüktür.

Nizip, sýcaklýklarýn -7ºC'nin altýna düþtüðüzamanlar deðerlendirildiðinde yüksek bir oran ile önplana çýkar. Ayrýca bu düþük sýcaklýk deðerlerininAralýk - Mart arasýndaki 4 aylýk dönemdekaydedildiði dikkat çekicidir. Edremit'te ise Aralýk,Ocak ve Þubat aylarýnda zeytin aðacýna zararverebilecek düþük sýcaklýklarýn oluþabilme riski azolsa bulunmaktadýr. Gemlik'te Ocak ve Þubataylarýnda, Antakya'da ise sadece Ocak ayý zeytinezarara verebilecek sýcaklýklar görülebilir. Milas veAntalya'da böyle bir risk yoktur. Seçilen sahalarýn hiçbirinde -10ºC yi aþan ve þiddetli donlu gün sözkonusu deðildir (Tablo 5).

Efe ve ark.Ekoloji

No: 70, 200924

SONUÇTürkiye'de zeytin yetiþtirilen sahalardaki

Akdeniz ikliminde sýcaklýk deðerlerinde farklýlýklargörülmektedir. Bu farklýlýklarýn zeytinin yetiþmeþartlarýný belirlemesinin dýþýnda, ayný zamandafenolojik özellikler, meyve büyüklüðü ve yað oranýüzerinde de önemli derecede etkisi bulunur.Türkiye'de optimum þartlarda zeytin yetiþenalanlarda yýllýk ortalama sýcaklýk 16,7ºC civarýndadýr.Kýþ sýcaklýklarý nispeten düþük olan bölgelerdezeytin aðaçlarý, soðuklama ihtiyaçlarýný kýsa sürede

tamamlar ve çiçek gözlerinin oluþum aþamasýnadaha erken geçer. Kýþ sýcaklýklarýnýn daha yüksekolduðu yerlerde ise soðuklama ihtiyacýnýntamamlanabilmesi için daha uzun süreye ihtiyaçolduðundan dolayý çiçek gözlerinin oluþumu dadaha geç baþlar.

Antakya, Antalya ve Milas'ýn Gemlik, Edremit veNizip' e göre sýcaklýk bakýmýndan daha elveriþliþartlara sahiptirler. Antakya, Antalya ve Milas'tazeytinin diðer yerlere oranla daha hýzlý geliþimgöstermesi, iki grup arasýndaki fizyolojik faaliyetler

Tablo 3. Seçili istasyonlarda en düþük ve en yüksek sýcaklýk deðerleri *.

Tablo 4. Seçili istasyonlarda aylýk ortalama don olaylý gün sayýlarý *.

Tablo 5. Seçili istasyonlarda -5 °C ve altýnda kaydedilmiþ olan sýcaklýklarýn ortalama gün olarak sayýlarý *.

* Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü Verileri

* Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü Verileri

* Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðü Verileri

Sýcaklýk Þartlarýnýn Türkiye'de Zeytinin (Olea europaea... Ekoloji

No: 70, 2009 25

açýsýndan gerçekleþen zamansal farkýn azalmasýnaneden olur. Bu farkýn azalmasýnda, Nisan ve Mayýsaylarýnýn sýcaklýk ortalamalarýnýn daha yüksekolduðu yerlerde, fizyolojik faaliyetlerin daha hýzlýgerçekleþmesinin önemli rolü bulunur. Vejetasyondöneminin uzun olmasý Tavþan Yüreði ve Memecikçeþitlerinin tane boyu ve aðýrlýðýnýn daha fazlaolmasýna yol açar. Vejetasyon dönemi, diðer türlerinyetiþtiði sahalara göre daha kýsa olan Nizip çeþidi,

boyut ve aðýrlýk bakýmýndan alt sýralarda yer alýr.Zeytin tarýmýnda etkili olan en önemli sýcaklýk

parametresi ise günlük sýcaklýk deðiþmesidir.Özellikle Ege Bölgesi kýyý kesiminin kuzeyinde yazmevsiminde gece sýcaklýðýnýn düþmesi, gündüzfotosentez ile üretilen biyokütlenin solunumla dahaaz yakýlmasýna neden olduðundan, zeytin verimi yada tane iriliði de diðer yerlere göre yüksekolmaktadýr.

KAYNAKLARAlper N (2006) Zeytinin Yetiþtirme Koþullarý, Bahçe Tesisi ve Modern Yetiþtiricilik, Zeytin

Yetiþtiriciliði. Emre Basýmevi, Ýzmir.Atalay Ý (2002) Türkiye'nin Ekolojik Bölgeleri - Ecoregions of Turkey, Orman Bakanlýðý Yayýnlarý,

No:167, Ankara.Atalay Ý (2004) Doða Bilimleri Sözlüðü (I. Baský), Meta Basým Matbaacýlýk Hizmetleri, Ýzmir.Atalay Ý ve Mortan K (2006) Türkiye Bölgesel Coðrafyasý (3.baský). Ýnkilâp Yayýnevi, Ýzmir.Berk N ve Ulusaraç A (1974) Gaziantep Bölgesi Yaðlýk Zeytin Çeþitlerinde Yað Oluþumu Seyrinin

Maksimuma Ulaþtýðý Tarihin Tespiti. Tarýmsal Araþtýrmalar Genel Müdürlüðü Yayýnlarý, Ankara. Barut E ve Ertürk Ü (2002) Gemlik Zeytin Çeþidinde Çiçek Tomurcuðu Farklýlaþmasý ve Geliþimi

Üzerine Bir Araþtýrma. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 16.Buldan Ý ve Çukur H (2003) Edremit Körfezinde Zeytincilik. Doðal Ortam - Ýnsan. Tariþ Yayýnlarý,

Ýzmir.Çetin Ö ve Mete N (2006) Zeytinin Botanik Sýnýflandýrýlmasý ve Bölgelere Göre Yerli Zeytin

Çeþitlerimiz. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Tarýmsal Araþtýrmalar Genel Müdürlüðü Zeytincilik AraþtýrmaEnstitüsü Müdürlüðü Yayýnlarý 61, Ýzmir.

Cirik MN (1988) Farklý Ýki Ekolojide Bazý Zeytin Çeþitlerinin Çiçek Tomurcuðu Geliþimi, Somak veÇiçek Morfolojileri Üzerine Araþtýrmalar. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Zeytincilik Araþtýrma Enstitüsü,Ýzmir.

Dokuzoðuz M ve Mendilcioðlu K (1971) Ege Bölgesinin Önemli Zeytin Çeþitleri ÜzerindePomolojik Çalýþmalar. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayýnlarý 181, Ege Üniversitesi Matbaasý, Ýzmir.

Efe R (2004) Biyocoðrafya. Çantay Yayýnevi, Ýstanbul.Gemas VJV, Almadanim MC, Tenreiro R, Martins A and Fevereiro P (2004) Genetic diversity in the

Olive tree (Olea europaea L. subsp. europaea) cultivated in Portugal revealed by RAPD and ISSR markers.Genetic Resources and Crop Evolution 51, 501-511.

Guerfel M, Boujnah D, Baccouri B and Zarrouk M (2007) Evaluation of Morphological andPhysiological Traits for Drought Tolerance in 12 Tunisian Olive Varieties (Olea europaea L.). Journal ofAgronomy 6, 2, 356-361.

Kaya Ü (2006) Zeytinde Üretim Metodlarý, In: Arsel H, Hepdurgun B, Çeliker M (eds), ZeytinYetiþtiriciliði, Hastalýklarý ve Zararlýlarý, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Yayýn Dairesi Baþkanlýðý, Ankara, 28-34.

Kutkan F (2002) Zeytin ve Zeytinyaðý Raporu. T.C. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Araþtýrma Planlamave Koordinasyon Kurulu Baþkanlýðý, Ankara

Osborne CP, Chuine I, Viner D and Woodward FI (2000) Olive phenology as a sensitive indicator offuture climatic warming in the Mediterranean. Plant, Cell and Environment 23, 701-710.

Pansiot FP and Rebour H (1964) Zeytincilikte Geliþmeler (Çevirenler: Aksu S ve Kantar M). TarýmBakanlýðý, Bornova Zeytincilik Enstitüsü Yayýnlarý, Tercüme Serisi: 3, Ege Üniversitesi Matbaasý, Ýzmir.

Patumi M, D'Andrea R, Marsilio V, Fontanaza G, Morelli G, and Lanza B (2002) Olive and olive oilquality after intensive monocome olive growing (Olea europaea L., cv. Kalamata) in different irrigationregimes. Food Chemistry 77, 27-34.

Rey PJ, Alcántara JM, Valera F, Sánchez-Lafuente AM, Garrido JL, Ramírez JM, Manzaneda AJ (2004)Seedling establishment in Olea europaea. Seed size and microhabitat affect growth and survival.Ecoscience 11, 310-320.

Efe ve ark.Ekoloji

No: 70, 200926

Saðlýker HA, Darýcý C (2005) Doðu Akdeniz Bölgesinde iki farklý ana materyalde yetiþen Oleaeuropaea L., Pinus brutia ten. ve Pistacia terebinthus L. topraklarýnda karbon mineralizasyonu. Ekoloji 14,54, 20-24.

Sönmez S (1996) Havran Çayý - Bakýrçay Arasýndaki Bölgenin Bitki Coðrafyasý. Ý.Ü. Sosyal BilimlerEnstitüsü (Basýlmamýþ Doktora Tezi), Ýstanbul.

Þahin A, Atýþ E, Miran B (2008) Daha Etkin Tarým-Çevre Politikalarý için Homojen AlanlarýnBelirlenmesi: Ege Bölgesi Örneði. Ekoloji 17, 67, 15-23.

Terral JF (2000) Exploitation and management of the olive tree during Prehistoric times inMediterranean France and Spain. Journal of Archaeological Sciences 27, 127-123.

Terral JF and Durand A (2006) Bio-archaeological evidence of olive tree (Olea europaea L.) irrigationduring the Middle Ages in Southern France and North Eastern Spain. Journal of Archaeological Science33, 718-724.

Villalobos FJ, Orgaz F, Testi L and Fereres E (2000) Measurements and modelling ofevapotranspiration of olive (Olive europaea L.) orchards. European Journal of Agronomy 13, 155-163.

Yavuz F (2005) Türkiye'de Tarým. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý Yayýnlarý, Ankara.