Bosna-Hersek, Foça Alaca Camii'nin Türk-İslam San'atındaki Yeri ve Önemi
TEBLİĞDE, SANATIN ÖNEMİ (turkish)
-
Upload
independent -
Category
Documents
-
view
2 -
download
0
Transcript of TEBLİĞDE, SANATIN ÖNEMİ (turkish)
HËNA E PLOTË BEDËR ÜNİVERSİTESİ
BEŞERİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
İSLAMİ BİLİMLER BÖLÜMÜ
TEBLİĞDE, SANATIN ÖNEMİ
BİTİRME TEZİ
HAZIRLAYAN:İsuf ALLA
DANIŞMAN: Ma. Edip DEĞER
Tiranë-2014
Teşekkürname
Allah’a hamd, O’nun Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)`e,
mübarek ailesine, ashab-ı kiramına salat-u selam olsun…
Bütün hocalarıma saygı ve hürmet ediyorum. Özellkle üç
yıldan beri dekanımız Prof. Dr. Ayhan Tekineş Bey ve tezimi
hazırlamamda yardımda bulunan, tez danışmanım, sayın Ma. Edip
Değer hocamdan, Allah razı olsun diyor ve saygıyla selamlıyorum…
1
İçindekilerTeşekkürname....................................................1
Kısaltmaların Listesi...........................................3
Özet............................................................4
Abstrakt........................................................5
Anahtar Kelimeler...............................................6
Giriş...........................................................7
Çalışmanın Konusu...............................................7
Hipotezler......................................................7
Çalışmanın Amacı................................................8
Çalışmanın Yöntemi..............................................8
Birinci Bölüm...................................................8
1. Tebliğin Önemi...............................................8
İkinci Bölüm....................................................9
1. Sanatın Önemi..............................................9
Üçüncü Bölüm...................................................10
1. Temizlik Sanatı...........................................10
1.1 Manevi Temizliğin Sanatı.................................11
2
1.2 Maddi Temizliğin Sanatı..................................11
1.2.1 Beden Temizliği.......................................12
1.2.2 Ağız Temizliği........................................12
1.2.3 Elbise Temizliği ve Giyinme Sanatı....................13
1.2.4 Ayakkabı Temizliği....................................16
1.3 Mekan ve Çevre Temizliği.................................16
Dördüncü Bölüm.................................................17
1. Davranışlarda Sanat.......................................17
1.1 Dinleme Sanatı...........................................18
1.2 Konuşma Sanatı...........................................18
1.3 Oturma ve Kalkma Sanatı..................................19
1.4 Yeme ve İçme Sanatı......................................20
Sonuç..........................................................21
Kaynaklar......................................................22
3
Kısaltmaların Listesi
1. c.c - Celle Celaluhu
2. s.a.v. – Sallallahu Aleyhi ve Sellem
3. a.s –aleyhisselam
4. bk. – bakınız.
5. vb – ve benzeri
6. çev. – çeviren
4
7. h. – hicri
8. s. - sayfa
9. *(yıldız) işareti - yazarın notu demektir.
Özet
İslamda tebliğin yeri çok önemlidir. Nerdeyse müslümanların
hayat amacıdır. O, peygamberlerin görevidir. Onlar bu görevi en
iyi şekilde eda etmişlerdir. Bu görev bize emanet olarak tevdi
edilmiştir. Bizler de bu görevi en iyi şekilde her vesileyi
5
kullanarak yerine getirmeliyiz. O vesilelerden bir taneside
sanattır...
Günümüz insanları sanata çok önem verdikleri için, tebliğ
yapma vesilelerinden birinin de sanat olduğunu görmekteyiz.
Burdaki sanattan kastetiğimiz dış görünüş, şekil ve düzen ile
alakalı olan sanattır. Dış görünüş, sessiz bir tebliğdir.
Bir insanın güzel giyinmesinde temizlik, düzen ve sanatın
önemli etkisi vardır. Bu da onun maddi-manevi temizlik anlayışına
bağlıdır.
Bir de, tebliğimizi etkili kılacak, bir sanat daha vardır, o
da davranış sanatıdır. Bu sanata dinleme, konuşma, hal ve
hareketler gibi şeyler girer.
Yukarıda bellirlediğimiz konuları tebliğ ile nasıl
ilişkilendirebiliriz. Ve en iyi şekilde nasıl yapmalıyız ki,
insanların ilgisini çekelim ve bize karşı iyi düşüncelerde
bulunmalarını sağlayalım?Gibi sorular, bu çalışmanıniçerisinde
cevap bulmaktadır.
Evet, bir müslümanın hayatı, sanata bağlı olmalıdır, çünkü
sanatla insanlara ulaşabiliriz ve ulaştıktan sonra, artık
tebliğde bulunma imkanı olur.
6
Abstrakt
Në Islam, ftesa në fe zë një vend shumë të rëndësisëm.
Thuajse është qëllimi i jetës së muslimanit. Është gjithashtu
edhe një nga detyrat e profetëve. Ata e kanë përmbushur më së
miri këtë detyrë. Kjo detyrë është përçuar te ne si një premtim.
Edhe ne, këtë premtim duhet ta çojmë në vend me çdo mënyrë të
lejuar. Një nga këto mënyra është arti.
Ngaqë njerëzit në ditët e sotme i japin shumë rëndësi artit,
në këtë punim këtë e shohim edhe si një nga mjetet për të ftuar
në fe. Këtu me art nënkuptojmë pamjen e jashtme, formën dhe
rregullin që përfaqëson. Pamja e jashtme është një ftesë e
heshtur.
Arti, rregulli dhe pastërtia ka një ndikim të rëndësishëm në
veshjen e një personi. Kjo është e ndërlidhur me raportin
materialo-shpirtëror të atij personi.
Gjithashtu që ftesa të ketë ndikim ka edhe një art tjetër,
ai është arti i sjelljeve. Në këtë art hyjnë sjellje si dëgjimi,
e folura, qëndrimi dhe lëvizjet.
Por cila është lidhja që kanë temat e lartpërmendura me
ftesën në fe?Si mund ta bëjmë të mundur që të tërheqim vëmendjen
7
e njerëzve dhe në të njëjtën kohë të kenë një përshtypje të mire
për ne?-Pyetje të tilla do gjejnë përgjigje në këtë punim.
Po, jeta e një muslimani duhet të jetë e lidhur me artin,
sepse ai na e bën të mundur që të afrohemi me njerëzit dhe pasi
jemi afruar, na jep mundësinë që t’i ftojmë ata në fe.
Anahtar Kelimeler
Tebliğ, sanat, ayet, hadis, İslam, müslüman, temizlik,
elbise, davranış, dinleme, konuşma, edep.
Giriş
Müslüman hakkı bulupona teslim olandır. Ve İslamın gerçerk
din olduğunu kabul ettiğinden, ailensini, yakınlarını ve önüne
çıkan herkesi, ona davet eder ve bunun için devamlı tebliği
kendisine bir mes’uliyet olarak görür.
8
R.W. Emerson der ki; “Mutluluk öyle bir parfümdür ki, onu başkalarına
sürdüğümüz zaman bizim de üstümüze birkaç damlası düşer.”
Evet, müslüman olmak insana huzur verir ve mutlu eder. Bir
insanın kurtuluşuna vesile olmak da çok büyük bir mutluluktur.
Daha iyi bir tebliğde bulunmak için, sanata ihtiyacımız
vardır. Sanat, insanlara ya da topluma yakınlaşmak için, güzel
bir yoldur. Bu çalışmamda bu güzellikleri dile getirdim.
Çalışmanın Konusu
Yükarda bellirtiğimiz gibi bu çalışmanın konusu ‘Tebliğde,
Sanatın önemi’dir. Ve bu en çok tebliğ edenin dış görünüşüyle
alakalı olacak, çünkü genelde sözlü tebliğ etmeden önce,
temizliğimiz, giyinişimiz, tavır ve davranışlarımızla yani
halimizle tebliğ yapmış oluruz.
Sanat, sözlerimizin üzerinden geçeceği kırmızı bir halıdır.
Hipotezler
Bazıları sanata karşı çıkmışlar. Sanatı bid’at olarak
görmüşler. Fakat sanat, İslamıanlatmada, güzel bir yoldur. Bid’at
olsada, güzel bir bid’attır ve yapılmasıda bir sakıncayoktur.
9
Nitekim hadis-i şeriflerde Peyagmber Efendimiz (s.a.v.)’in
üstüne, başına çok dikkat ettiği, ayna bulamadığı zaman da,
kuyunun başına gidip, suya bakarak saçını ve sakal-ı şeriflerini
düzelttiği rivayet edilir.
Çalışmanın Amacı
Bu çalışmayla, İslamın sanat’a karşı olmadığına bilakis
sanatın tebliğde çok önemli bir unsur ifade ettiğine, ayet ve
hadislerin ışığında konuyu aydınlatmaya çalışacağız.
Çalışmanın Yöntemi
Bu çalışma öncellikle Kur’an-a ve Hadise dayandırılarak,
anlaşılır hale getirilmiştir. Mesajın daha net verilmesi için de,
bazı din alimlerininsözlerinden dipnotlar verilmiştir. Ve kununun
daha iyi anlaşılması için de bol bol örnek verilmiştir.
10
Birinci Bölüm
1. Tebliğin Önemi
Tebliğ, haber ulaştırmak anlamına gelir. Istılahtaki anlamı ise: "İyi telakkî edilen
bir şeyi bildirmek, iyi şeylerin iyiliğini, temizliğini ve hayırlı olduğunu diğer memleket ve
milletlere ulaştırmak, yetiştirmek, onları bunu kabul etmeye davet etmektir."1
Kur’an-da Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in gönderiliş
gayesinin tebliğ olduğu ifade buyurulmaktadır;
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirilen buyrukları tebliğ et!Eğer bunu
yapmazsan risalet vazifesini yapmamış olursun.Allah seni, zarar vermek isteyenlerin
şerlerinden koruyacaktır. Allah kâfirleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.2
İyiliği emretmek kötülüğü nehyetmek3 ve insanlara Cenab-ı
Hakkı tanıtma, onlara doğru yolu gösterme ve tebliğ etme, kutsal
bir görevdir, çünkü bu görevi Allah (c.c) ilk olarak en sevdiği
kullara vermiştir. Onlar peygamberlerdir. Bu ayette Allah herkese
sesleniyor, ondan dolayı bu emir bazıları için müstehap olduğu
gibi, bazıları için farzdır ve zannediyorum ki çoğumuz için
öyledir.
1Davut Aydüz, “Tebliğ Hizmetinde Ashâbın Fedakârlıkları”, Yeni Ümit, Cilt. 4,Sayı: 66 (Ekim-Kasım-Aralık 2004).2Kur’an, Mâide Sûresi, Ayet 67.3Kur’an, Âl-i İmrân Sûresi, Ayet 104.
11
Tebliğ ferdin Allah'a hakkıyla kul olmasını sağlayacak, Rabbisi ile irtibatını daimî
tutacak ve onun îman ve İslâm'da kemâl mertebesine ulaşmasını temin edecek en
önemli vesilelerden biridir.4
Bu konuyla alakalı Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle
buyuruyor: "Kimin vasıtasıyla bir adam müslüman olursa, ona cennet vâcip olur."5
İkinci Bölüm
1. Sanatın Önemi
Sanatın sözlük anlamı ‘bir duygunun, tasarının veya güzelliğin
anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan
üstün yaratıcılık’6tır.
Sanat, güzelliğe bağlıdır. Güzel ve hoş olmayan bir sey,
içinden güzellik varsa da, ona değer veren azdır, yada hiçtir.
Gözümüzü, gönlümüzü okşayan, ruhlarımızda heyecan ve takdir hisleri uyaran, sonra
gidip iç âlemimizde estetiğe dönüşen ve bize tarifi güç en tatlı, en neşeli anlar yaşatan
mefhum, mânâ, muhteva, manzara gibi şeyler ya da bunların ihsas ve imtisas
keyfiyetleridir güzellik.7
Güzeli, güzelliği Yaradan’ın isimlerinde buluruz. En güzel
isimler Allah’ındır, o halde bu isimlerle O’na dua edin..8Evet, bir hadiste de
4M. Fethullah Gülen, İrşad Ekseni, İstanbul: Nil Yayınları, 2012, s. 10.5Taberânî, el-Mu'cemu'l-kebir, 17/285.6Örnekli Türkçe Sözlük, “Sanat”, İzmir: Zambak Yayınları, 2008, s. 670.7M. Fethullah Gülen, Beyan (yağmur serisi 1), İstanbul: Nil Yayınları, 2011,s.42.8Kur’an, A'râf Sûresi, Ayet 180.
12
Allah Resulü (s.a.v.) söyle buyurmuştur:“Allah güzeldir ve güzeli
sever.”9Bu hadis, sanata karşı olanlara bir cevap niteliği
taşır.İnsan yaşadığı zaman ve mekan çerçevesinde yapabileceği
şeyleri en güzel şekilde yapmalıdır.
Beyaz ve siyah bir dünya düşünün; ne kadar üzücü, sevilmez
ve karamsar. Allah’ın (c.c) bir sanatı da bu işte. Dünyayı renkli
yaratması ki hayatımıza renk katmasıdır.
Tebliğde de sanatın önemi, ona renk katmasıdır. İnsanlara
bir hayat kaynağı olması ve onları gerçek hayata çağırmasıdır.
Üçüncü Bölüm
1. Temizlik Sanatı
Müslümanların en büyük sıfatlarından biri, temizlik
sıfatıdır. Bir müslüman temiz olmadan, farz ibadetleri yapamaz,
çünkü temizlik birçok ibadetin kabul olmasının şartıdır. Temizlik
îmanın yarısıdır.10Bu hadisten yola çıkarak, temizliğin ne kadar
önemli olduğunu anlarız. Temizlik maddî ve manevî ikiye
ayrılır.11 Zaten manevi yanı çok temiz olan kimse dışarıya
9Müslim, İman, 147.10Müslim, Tahâret; 1, Tirmizî, Daavât 86.11 İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi (18 cilt), 1. Basım, Ankara:Akçağ Yayınları, 1988, 10 (cilt)/s.309-314.
13
yansıtır. Ama ne yazık ki bu seviyeye gelen insanlar pek azdır ve
‘içim temizdir, dışa yansıtmanın bir önemi yoktur’ diyenlerin
sayısı günden güne artıyor. Bu tür insanlar, yaşadıkları
döneminin gerçeğini bilmeyenlerdir. Çünkü modern zamanımızın
insanları dış görünüşe çok önem veriyor. İnsanların dini şuuru bir
seviyeye geldiğinde, sanatın bir önemi pek kalmıyor.12Ama o zaman nerede, biz
nerede...
1.1 Manevi Temizliğin Sanatı
Manevi temizlikle alakalı genel ve kısa bir giriş olarak
da13, ruhun temizliğinin birinci derecesi batıl inancıları
terkedip, tek olan Allah’a inanmakla olur.
İkinci derecesi ise riya, hırs ve kibir gibi kalbi
hastalıkları terk etmekle olur ki bu tevezu ve sevgi gibi iyi
duyguları getirmesine sebep olur. Manevi temizlikle alakalı
Kur’an-da böyle bir ayet geçer: “İnsanların kabirlerinden kalkacakları o
gün, ne mal fayda verir ne de oğullar. Ancak Allah'a selim bir kalb ile varan
müstesna.”1415
Her şey Allah’ın rızasını kazanmak için yapılmalıdır. Riya
için yapılan işler faydasız ve zaman kaybıdır. Mü’min, Allah’ı
görüyormuş gibi yapmalı ve davranmalıdır.12Aktepe, Davut. –Hëna e Plotë Bedër Üniversitenin Öğretmen Üyesi –“SanatTarihi” konulu görüşme. Tiran: Nisan 2014.13Kısa, çünkü tezimizin konusu en çok dış görünüş sanatıyla alakalıdurulacaktir.*14Kur’an, Şuarâ Sûresi, Ayet 88-89.15Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi (17 cilt), 1. Basım,Hüseyin Kayapınar& Necati Yeniel (çev.), İstanbul: Şamil Yayınevi, 1987, 1 (cilt)/s. 8.
14
1.2 Maddi Temizliğin Sanatı
Evet, manevi temizlik maddi temizlikten geçer. Tebliğin de
en önemli şartlarından birisi, maddi temizliktir. Temiz olmadan,
bir topluma, ya da kişiye bir şeyler anlatmaya kalktığımız zaman,
kimse bizi dinlemek istemez. Ya da belki duyar, ama bizi kırmamak
için ve ikna olmadan bizden nasıl ayrılacağını düşünmeye başlar.
Bu konuda çok dikkatli olmalıyız, çünkü hiç farkına varmadan
insanları dine karşı soğutabilir ve onalrı kaçırabiliriz.
1.2.1Beden Temizliği
Müslüman olan herkes, her zaman gusüllü ve elinden geldiği
kadar abdestli olmalı. Cuma günü yıkanmak her baliğ olana vaciptir16
hadiste ifade edildiği gibi, insan haftada en az bir kere
yıkanmalı ve vücüdünda bulunan toz ve teri yıkayarak,
gidermelidir.
Müslüman temizliğiyle tanınır. Bir dostum bir gün bu
hakikatı söylüyordu; İtalyada çalıştığı zaman, büyük bir iş
sahibi hıristyan onlara müslüman olup olmadıklarını sormuş.
Dostum ve arkadaşları bu ilginç soruya ‘müslüman’ der demez hemen
onları işe almış. Daha sonrada nedenini sormuşlar, o da söylemiş:
“Ben sadece müslümanlara iş veriyorum, çünkü onlar temizliğe çok
dikkat ederler” demiş.
16Buhârî, Tcerid Tercemest, 47S. nolu hadis.
15
Dünyanın en güzel nağmelerini, en güzel şekilde söylesende,
eğer temiz değilsen, o nağmeler kimsenin ruhani yükselişine
faydalı olmaz ve olamaz.
Bedenimizde bulunan en küçük pisliği farkettiğimizde
silmeliyiz. Temiz olma bizim için bir sünnettir. Bedenimizi
yıkadığımız zaman şampuan, ellerimizi ve yüzümüzü yıkandığımız
zaman sabun, dişlerimiz için misvak veya fıça ve terin verdiği
kokuya karşı ise, deodorant17 kullanmalıyız. Saçlarımızı
taramalı,etek ve koltuk tıraşı olmayı unutmamalı. Sakalı varsa onu
temiz ve düzgün bir şekilde tutmalı.18 Tırnakları en azından
haftada bir kere kesmeli. Her kim cuma günü tırnaklarını keserse, bir dahaki
cumaya kadar bütün kötülüklerden korunur19hadisi tırnak kesmenin önemini
açık ve net bir şekilde önümüze koyuyor.
1.2.2Ağız Temizliği
Yüz yüze yapacağımız tebliğde ağız temizliğine dikkat
etmeliyiz. Tebliğ yaptığımızda karşımızdakilere ayıp olmaması
için ağızımızı en iyi şekilde temiz tutmalıyız.
"Eğer ümmetime zor geleceğinden çekinmeseydim, her namazın başında onlara
misvak kullanmalarını emrederdim."20Başka bir hadiste de “Misvak kullanın,
çünkü misvak, hem ağzı temizler hem de Rabbin rızasını kazandırır.”21buyurulmuş.
17Helallik açısından her hangi bir sıkıntısı yoksa, kullanılabilir.*18Müslim, Tahâret: 51; Ebû Dâvud, Tereccül: 16; Tirmizî, Edeb: 15.19Deylemî, Firdevs, 3/525.20İbni Mâce, Taharet, 287.21İbni Mâce, Taharet, 289.
16
İslamda ağız temizliği o kadar önemli ki, mümkünse onu günde
beş defa yıkamalıyız. Ne kadar ağzı iki defadan fazla
yıkanmamalı, çünkü dişlere zarar verir gibi sözler duysak da, bu
modern diş macununların içinde, dişlere zarar verici, maddeler
bulunduğundan dolaylıdır. Yoksa haşa sevgili Peygamber
Efendimiz’in (s.a.v.) doğru bir söz söylememiş olması anlamına
gelmez. Zaten misvağa herkes hayrandır ve muhakkak bir gün
gelecektir ki bilim adamları günde ağzımızı beş defa yakanması
faydalıdır diyecektir.
Kimyasal yiyecek, ya da içecek maddeler çokça bulunduğu bir
asırda sadece dişlerin fırçalanması yetmiyor. Ara sıra disçiye
gidip, onu kontrol etmeli.
Bir dişinde ıspanak parçası bulunan, diğer dişleri sarı ve
ağızdan kokan biri, bize ihlaslı bir şekilde merhaba deyip,
tebessüm etse de, negatif bir etkisi oluyor. Hakikaten neşemizi
bitiren bir merhaba ve tebessüm olacaktır.
Tebbesüm eden22, beyaz dişli ve ağızdan kötü bir koku
gelmeyen, hatta iyi koku gelen bir kişi bize bir şeyler
anlatığında çok etkili olur. Reklamlarda bile, tebbesüm eden
beyaz dişli birini gördüğümüzde bize zevk veriyor.
Velhasıl, ağız temizliği sanatı kişliğimiz için önemli, ama
tebliğimiz için daha önemlidir.
22Tirmizî, Birr, 36.
17
1.2.3Elbise Temizliğive Giyinme Sanatı
Bugünlerde, modern hayat ne kadar kirlenmişse23 de, insanlar
elbise temizliğine karşı o kadar düşkün. Bu tür temizlik çoğu
zaman makamdan, toplum ve insanların karşısında iyi görünme
amaçlıdır. Ama yine de ne amaçlı olursa olsun, bütün insanlar
elbise temizliğini sever. Temiz olmayan, kötü kokan bir elbise
hem onu giyeni hem de onun etrafında bulunanları rahatsız eder.
İnsan rahatsız olunca anlatmak istediğini anlatamaz, anlatsada
noksan anlatmış olur. Çünkü böyle bir halde, ilgimizi çeken
sözler değil, elbisedir. Bir söz vardır; ‘Dış görünüşünüzle
tokalaşırsınız, fikirlerinizle uğurlanırsınız.’ Evet, iyi
giyinmemiş biri bize doğru geliyorsa, bazen istemeyerek de olsa
hoş olmayan önyargılarımız olacaktır ve çoğu zaman bu
önyargılarımız o kişininin söyleceklerini etkileyecek, böylede
gerçek anlamda o kişinin bize vereceği mesajı almamış oluruz.
Peki, peygamberlerin en büyük vazifesi doğru yola çağırmaları
iken, biz onların arkasında yürüyenler gibi, dini anlatmada helal
dairede elimizden geleni yapmayacakmıyız?! Bir sünneti yapmak
için, farz olanı niye bırakalım?! O zamanda olan giyinişi
bırakmamak için, insanları İslama çağırmaya uğraşırken, kendimizi
kandırarak hem hakiki tebliğiyapmamış oluruz, hem de insanların
uzaklaşmalarına sebep oluruz.
23Burdaki modern hayat kirlenmesi: insanların ahlak bozuklukları.*
18
Hz. Musa (a.s)’ın zamanında sihir yapma yeteneği yaygındı ve
o (a.s) Allah (c.c) tarafından gönderilen mücizelerle tebliğini
yapmıştı.
Hz. Isa (a.s)’nın zamanında tıp çok ilerlemişti ve o (a.s)
tıp alanında gönderileren mücizelerle tebliğini yapmıştı.
Hz. Muhammed (s.a.v.) zamanında edebiyat görülmemiş
yüksekliklere gelmişti, ama o (s.a.v.) vahiy edilmiş Kur’an-la
tebliğini en mükemmel şeklinde yerine getirmişti.
Bugünlerde de tebliğ yapma yolları vardır. En kolay ve en
etkili yollardan birini bulmak için, toplumun değer verdiği
şeyelere bakarız.
Evet, bugünkü toplum dış görünüşe çok önem verir. Biz de
tebliğ yapacağımızda ona göre hazırlanmalıyız.Cemiyet içerisinde iyi bir
tesir meydana getirebilmek için mutlaka kıyafetin temiz ve intizamlı olması gerekir.
Kıyafetimiz ruhumuzun aynasıdır. Ağırbaşlı bir kıyafet, mutlaka bize karşı bir saygı
uyandıracaktır. İşte bunun için Kur'ân-i Kerîm şöyle buyurur: "Ey âdem oğullan, her
mescide gelişte güzel elbisenizi giyiniz."2425
Tebliğ açısından bir müslümanın giydiği elbisesi, yaşadığı
yer ve sürdüğü arabası vb. en güzeli ve en temizi olmalıdır,
çünkü yaşadığımız dönemde insanların gözlerinde müslümanlar fakir
görünüyor ve bunun sebebini İslama bağlıyorlar. Halbuki İslam,
katiyen helal zenginliğe karşı değildir.
24Kur’an, A'râf Sûresi, Ayet 31.25Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi (17 cilt), 1. Basım,Hüseyin Kayapınar& Necati Yeniel (çev.), İstanbul: Şamil Yayınevi, 1987, 1 (cilt)/s. 8-9.
19
Belki zengin olmayabilirsin ve pahalı elbiseler almaya gücün
yetmeyebilir, ama en azından giydiğin elbiseler temiz ve ütülü
olmalıdır.26
Herkesinma’lumu Nasrettin hocanın ‘Ye Kürküm Ye’ adlı bir
fıkrası vardır. O fıkrada ‘kürkün’ (elbisenin) insanların
üzerinde etkisini; sıradan bir elbiseyle odaya girdiğinde ordaki
bulunanlar ona hürmet göstermemesi ve daha sonra üzerinde güzel
bir elbiseyle (kürk) karşılarına çıkıp çıkmaz nasıl itibar
gösterdiklerini görüyoruz.
Evet, bu misal bize, tebliğ açısından da, ders verir.
İnsanlara hitap etmek istediğimizde en azından anlatacaklarımızın
değeri kadar güzel giyinmeliyiz. Yoksa sıradan giyinişle ciddi
şeyler anlatmanın çok etkisi olmadığı gibi, güzel ve ciddi
giyinişle boş şeyler anlatmak da hoş olmaz.
İlahiyat Bölümü,son sınıfta okuyan, yakın bir arkadaşım bir
defasında giyeceği gömleği ütülü olmadığından ilk iki saat derse
girmemiş, çünkü ona göre o halde üniversiteye gitmek, diğer
sınıflardan olan öğrenciler ihlayatçılara karşı hoş olmayan
düşünceler besleyecekti, ki bu iki saat derse katılmamaktan daha
tehlikelidir.
Elbiselerin de birbirleriyle uyum problemi vardır. Bu uyum
elbisenin şekliyle, ya da rengiyle alakalıdır. Senin çok güzel ve
pahalı elbiselerin olablir, fakat onları birbiriyle uyarlamayınca
26Aktepe, Davut. –Hëna e Plotë Bedër Üniversitenin Öğretmen Üyesi –“SanatTarihi” konulu görüşme. Tiran: Nisan 2014.
20
ne güzelliği, ne estetiği ve ne modası kalır. Büyüklerimizin
dediği gibi ‘Bilmek, zengin olmaktan daha iyidir.’ Ondan dolayı
bir elbise satın alacğımız, ya da giyeceğimiz zaman onu diğer
elbiselerden hangisiyle daha çok yakışacağını düşünmeliyiz. Bir
kere palyanço gibi giyindiğinde daha sonrada söyleceğin
sözlerinde palyançonun sözleri anılacak.
Bu konuda en çok ilahiyatçıların dikkat etmesi gerekir.
Herkesin gözleri onların üzerinde. Üniversiteye kırmızı
pantalonla giden bir ihlayatçı, bu konudan uzak bir ihlayatçıdır.
1.2.4Ayakkabı Temizliği
Bir kere bir yakınım, ayakkablarına dikkat et; onları her
zaman temiz tut ve ara sıra boya, çünkü ayakkabılarda çamurdan
bir pislik varsa, elbiselerin güzel olsa da, insarlar onu görür
görmez, bu ayakkabılarına bile bakmıyor ki, gibi önyargılar hemen
beyne gelebiliyor.
Bir de ayakkabıları giymeden önce, giydiğmiz çorapların
temizliğine, türe27 ve rengine bakmalıyız.
Bizi bir yere davet ettiklerini düşünelim. Biz de bunu
tebliğ etmek için, kaçırmaması gereken bir fırsat olduğunu
düşünerek, oraya gideriz. Ayyakkabılarımızı çıkarır çıkarmaz,
etrafa kötü koku dağılırsa, artık siz düşünün orda bulunanların
ne kadar rahatsız olacağını.
27Genelde erkek-kadın ve yaz-kış türleri.*
21
1.3Mekan ve Çevre Temizliği
Bir müslüman, çevresinin temizliğine de son derece dikkat eder. Zira pislikler,
çevremizden evimize, evimizden vücudumuza, vücudumuzdan da ruhumuza akseder.
Evin, sokağın ve işyerinin temizliği, kişinin temizliğe karşı hassasiyetini gösterir.
Çeşmelerin, kuyuların, dere sularının ve deniz sahillerinin temiz tutulması insanın görevi
olmalıdır. Zira Peygamberimiz yollardan sıkıntı âmillerini gidermeyi iman gereği
saymıştır.28
Mekan ve çevre temizliğinin, tebliğde de önemli bir
fonksiyonu vardır. Müslümanın oturduğu, çalıştığı ve kullandığı
yerin temizliği tam olmalıdır. Çünkü birisi, oturduğunuz,
çalıştığınız, ya da kullandığınız yere gelirse ve onu son derece
temiz bulursa, sizin temizliğe, disipline ve güzelliğe önem
verdiğinizi anlar. Bu da onun sizi önemsemesini sağlayacak ve
bundan sonra size ve sizin sözlerinize saygı duyacaktır.
Evet, zaten bir insanın saygısını, ya da sevgisini
kazandıktan sonra, düşüncelerini hiç frene basmayarak ona
aktarırsın, ama bunun için bizim daha önce hazırlanmamız gerekir.
28Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi (17 cilt), 1. Basım,Hüseyin Kayapınar& Necati Yeniel (çev.), İstanbul: Şamil Yayınevi, 1987, 1 (cilt)/ s.9-10.
22
Dördüncü Bölüm
1. Davranışlarda Sanat
“Kıyâmet günü bana en yakın olanınız, huy ve ahlâk olarak en güzel
olanınızdır.”29hadisiyle bu konuyu başlamış olalım.
1.1 Dinleme Sanatı
29Tirmizî, Birr, 71.
23
Bir söz vardır; ‘İnsanın iki kulağı ve bir ağzı vardır ki,
iki defa duysun, bir defa konuşsun.’
Kur’an-da “Kur’ân okunduğunda hemen ona kulak verin, susup dinleyin ki
merhamete nail olasınız.”30buyuruluyor.
Teknolojinin ilerlemesiyle beraber, çoğu insan
‘robotlaşmıştır’, hissetmez hale gelmişler, ama yine de
yanlarında onları dinleyen birisine çok muhtaçtırlar. O kadar
muhtaç ki, bazıları onları istediği gibi kimse dinlemediği için,
yanlarında köpekle gezmeye, kendilerini dinletmeye başlamışlar.
Tebliğ yapan, ‘dinleyen arkadaş’ olmalı. Olmalı ki onların
sıkıntılarını bilsin ve yardımcı olsun. Onların ruh halini bilsin
ki, tebliğini de ona göre yapsın. Onları dinlediğinde de,
sabırlı, ilgisi yüksek seviyede ve gözlerine bakmalıdır.
Bakmalıdır ve ara sıra ona soru sormalı ve yanlış kelimeler
söylediğinde, yumuşak bir dille, onu düzeltmelidir.
Evet, muhakkak, Allah’ın dinini yüceltmek için, böyle yapsa
bir tebliğci, Allah’da ona merhamet vercek ve böyle tebliğ için
kullandığı sözleri etkili kılacaktır.
1.2 Konuşma Sanatı
30Kur’an, A'râf Sûresi, Ayet 204.
24
Konuşmak Allah’ın bize vermiş olduğu en büyük
nimetlerdendir. Bu nimeti en güzel şekilde kullanmamız gerek.
Ağızdan çıkan her cümle hayırlı değildir. Bunu da kanıtlamak
için bir hadis ile örnek vermek istiyoruz “Allâh’a ve âhiret gününe îmân
eden kişi, ya hayır söylesin ya da sussun!”31
Bazı insanlar yemek yedikten sonra ağzında kalan yemek
artıklarını temizlemeye çalışır, lakin bununla birlikte ağzından
çıkan kötü sözlere hiç dikkat etmezler. Ağzımızdan çıkan
kelimelere dikkat etmemiz de manevi bir temizliktir. Bu yüzden
ağzımızdan çıkan kelimeleri özenle seçmeliyiz.
1.3 Oturma ve Kalkma Sanatı
Modern toplumun alışkanlık haline getirdiği kötü bir haslet de,
(genelde gençlerde daha yaygın) yollara oturmaktır. Peygamberimiz
(s.a.v.) "Sakın yollara oturmayın!" buyurmuştu. "Ya Resulullah dediler, oturmadan
edemeyiz, oralarda (oturup) konuşuyoruz. " "Mutlaka oturacaksanız, bari yola hakkını
verin!" buyurdu. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resülü, onun hakkı nedir?" diye
sordular."Gözlerinizi kısmak, gelip geçeni rahatsız etmemek, selama mukabele etmek,
emr- bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker yapmaktır!" dedi."32
Evet, artık yollara oturmak, kahvehanelere, kafelere
dönüştü. İnsanlar oralara gitmeyi iki defa düşünmeli, çünkü haram
işlemenin yolu kolaydır. Ama insanlar, bir odada oturup, kahveyi
orada içmeyi sevmedikleri için, tebliğ etmek için, Peygamberimiz
(s.a.v.)’in tavsiyeleri göz önündebulundurularak, gidilmelidir.
31Buhârî, Edeb 31, 85, Rikâk 23; Müslim, Îmân 74, Lukata 14.32Buhârî, İstizân 2, Mezâlim 22; Müslim, Libas 114; Ebu Dâvud, Edeb 13.
25
Rivayet edilen bir hadiste Resulullah (s.a.v.), sahabeler
onun (s.a.v.) için kalkmalarından hoşlanmazdı ve kalkmazlardı33
ve o (s.a.v.) geldiğinde ayağa kalkmamalılarını emretmiş.34Başka
bir hadiste de “Efendinizin/reisinizin önünde kalkın”35 buyurmuş. Bu onun
(s.a.v.) mütevaziliğini gösterir. Demek ki, küçükler büyüklere
karşı saygı göstermelidir, reisler de küçüklere karşı alçak
gönüllü olmalıdır.
Oturmayla alakalı bir kural diyebileceğimiz, bir başkasını
yerinden kaldırıp, oraya oturmamalıyız.36 "Bir kimse ihtiyacı
için çıkar, sonra geri dönerse, önceki yerine oturmaya (herkesten
ziyade) hak sahibidir.''37
Yine Peygamber Efendimizin (s.a.v.) uyguladığı güzel bir
davranışı, otururken bir ihtiyacı için kalkar ve geri döneceğini
belirtmek için, oturduğu yerde bir iz (rida, sarık vb.)
bırakırdı.38 Bunun gibi hareket, toplumumuz oturduğu yerde poşet,
defter ve çanta gibi malzemeler bırakarak, uyguluyor.
Bir de iki kişi beraberse, daha sonra üçüncü gelen o iki
kişinin arasına girmek için izin almalı.39
Bu kurallar Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den tavsiye
edilmiştir. Mübeliğ bu tavsiyelereuyarak yaşayacak,
33Tirmizî, Edeb 13.34Ebu Dâvud, Edeb 165.35Buhârî, Atk,17; İstizan, 26.36Buhârî, İsti'zân 31, Cum'a 20; Müslim, Selam 27; Tirmizî, Edeb 9; Ebu Dâvud,Edeb 18.37Tirmizî, Edeb 10.38Ebu Dâvud, Edeb 30.39Ebu Dâvud, Edeb 24; Tirmizî, Edeb 11.
26
davranışlarını mükemmelleştirecek ve insanların arasında saygı
duyulan bir kişi olacaktır.
1.4 Yeme ve İçme Sanatı
Tebliğimizi yapmamızın en ideal yollarından bir tanesi de,
muhataplarımızı yemeğe davet etmektir. Onlarla yemek yerken,
nasıl yiyceğimize dikkat etmeliyiz.
Zira Peygamberimiz (s.a.v.) yemeden önce besmele çekmemizi,
sağ el ile ve hep önümüzden yememizi emretmiştir.40
Evet, yemek yerken kırk gündür yememiş gibi yapmamalıyız.
Ağızımızda yemek varsa, onu bitirinceye kadar konuşmamalıyız ve
sevilmez sesler çıkarmamak için yerken, ağız kapalı tutulmalıdır.
İnsan, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte
birini de havaya bırakmalıdır.41 Yine de su içmeye
başladığımızda besmele çekmek42, sağ elle içmek43 ve içerken üç
yudumda içmek44 ve içtiğimiz bardak, ya da nesneye, horlamamak45
ve yememizin, ya da içmemizin sonunda ‘Elhamdülüllah’ deme.46
Bunlar Peygamberimiz (s.a.v.)’in adaplarındandır.
Yemek yeme ve su içme kültürü, İslam’ın getirdiği
unsurlardan bina edilmeli. Tebliğ eden bu külürüyle
40Buhârî, Et`ime 2, 3; Müslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 8.41Tirmizî, Zühd 47; İbni Mâce, Et'ime 50.42Tirmizî, Eşribe 13.43Müslim, Eşribe 105, 106; Ebû Dâvud, Et'ime 19; Tirmizî, Et'ime 9.44Müslim, Eşribe 123.45Buhârî, Eşribe 25, Vudû 18; Müslim, Tahâret 63.46Ebû Dâvud, Et'ime 52.
27
karşısındakini etkileyerek, sözleri de etkili olacaktır. Yoksa,
‘yemek yemeyi bile bilmiyordu’ gibi bir düşünceye neden olsan, o
kişinin sözlerinden etkileneceğini bekleme.
Yemek yerken de karşımızdakine önemli bir mesaj verebiliriz.
Ama sözlerle değil, hal ve hareketlerimizle dinimizin yeme adabı
ne kadar güzel ve diğerlerinden özel olduğunu. Bu hareketler ve
davranışlarla tebliğ yapmış oluruz.
Sonuç
Tebliğ dinimizde nasıl önemliyse, mubeliğin keyfiyeti de o
kadar önemlidir. O, toplumda saygıyla karşılanır, sevgiyle
28
gönderilir ve özlemle beklenir. Bu iş peygamberlerin işidir.
Kutsal ve yükümlülüğü büyüktür. Ve bunu en iyi ve en kolay
şekilde yapmamız için sanata ihtiyacımız vardır. Sanatsız bir
tebliğ, topaldır.
Dinimizin de bize emrettiği, öğrettiği en güzel şeylerden
bir tanesi de temizliktir. Bunun yanında güzel giyinme, güzel
konuşma, oturuşumuz ve kalkışımızla da örnek ve bakımlı olmakta
önemlidir. Çünkü bizim temsil keyfiyetimiz vardır. Bunları bir
sanat olarak alacak olursak ve tebliğ ile de birleştirdiğimiz
zaman hayatımızın ayrılmaz parçalarından birtanesi olurlar.
Biz hayat yolunda Allah’a bağlı kaldığımız sürece, O’nun
yapın dediği şeylerı yapıp yapmayın dediği şeylerden de
kaçınırsak ve bunları da tevekkülle birleştirdiğimiz zaman bize
kalan sadece dua etmektir…
29
Kaynaklar
AKTEPE, Davut. . –Hëna e Plotë Bedër Üniversitenin Öğretmen Üyesi–“Sanat Tarihi” konulu görüşme. Tiran: Nisan 2014.
AYDÜZ, Davut. “Tebliğ Hizmetinde Ashâbın Fedakârlıkları”,
Yeni Ümit. Cilt. 4, Sayı: 66, Ekim-Kasım-Aralık 2004.
CANAN, İbrahim, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi(18 cilt), 1.
Basım, Ankara: Akçağ Yayınları, 1988.
Ebû Dâvûd, Ebu Davud Süleyman B.eş´as Es-sicistani,Sünen-i
Ebu Davud Terceme ve Şerhi(17 cilt), Hüseyin Kayapınar& Necati
Yeniel (çev.), İstanbul: Şamil Yayınevi, 1987.
ed-Deylemî, Ebu Şüca Şireveyh B. Şehrdar, Firdevs’ül Ahyar,
Beyrut: 1986.
el-Buhârî, Ebu Abdillah Muhammed bin İsmail, Sahihi Buhari
ve Tercemesi (17 cilt), Mehmed Sefuoğlu (çev.), Ankara: Ötüken
Neşriyat, 2004.
et-Taberânî, Ebü'l-Kâsım, Süleyman bin Ahmed bin Eyyûb eş-
Şâmi el-Lahmî,el-Mu'cemu'l-kebir (20 cilt), Musul: Mektebetü’l-
ulûm ve’l-hikem, 1415h.
30
et-Tirmizî, Ebu İsa Muhammed bin İsa, Süneni Tirmizi
Tercümesi (3 cilt), Abdullah Parlıyan (çev.), Konya: Konya
Kitapçılık, 2004.
GÜLEN, M. Fethullah, Beyan (yağmur serisi 1), İstanbul: Nil
Yayınları, 2011.
GÜLEN, M. Fethullah, İrşad Ekseni, İstanbul: Nil Yayınları,
2012.
İbni Mâce, Ebu Abdullah Muhammed bin Yezid el-Kazvini, Sünen
i İbni Mace Tercemesi ve Şerhi (10 cilt), Haydar Hatipoğlu
(çev.), İstanbul: KahramanYayınları, 1983.
Müslim, Ebu'l-Hüseyn Müslim İbnu'l-Haccâc, Sahih- i Müslim
Tercüme ve Şerhi (6 cilt), Ahmed Davudoğu (çev.), İstanbul: Işık
Yayınları, 2002.
Örnekli Türkçe Sözlük, “Sanat”, İzmir: Zambak Yayınları,
2008.
PEKER, Hüseyin, Din Psikolojisi, 9. Baskı, İstanbul: Çamlıça
Yayınları, 2013.
YILDIRIM, Suat, Kur’anı Hakim ve açıklamalı Meali, İstanbul;
Define Yayınları, 2013.
31