SOSYAL PAYLASIM AGLARINDA VIRAL PAZARLAMA
Transcript of SOSYAL PAYLASIM AGLARINDA VIRAL PAZARLAMA
SOSYAL PAYLAŞIM AĞLARINDA VİRAL PAZARLAMA
Nur ÜNDEY KALPAKLIOĞLU1
Giriş
Günümüzün gelişen ve küreselleşen dünyasında birbirine benzer mal ve
hizmetler üreten işletmeler artmış buna paralel olarak tüketici
tercihlerinde de büyük değişiklikler görülmeye başlanmıştır.
Küreselleşmenin yanında son yıllarda sosyal, ekonomik, politik ve
teknolojik alanlarda yaşanan gelişmeler; pazarlama dünyasında da
büyük değişikliklere neden olmuştur. Tüketicilerin üreticilerden
daha fazla söz sahibi olduğu, yaratıcı gücün ön plana çıktığı,
sadece gerçek fikirlerin artan sosyal bağlar aracılığıyla
paylaşıldığı bir pazarlama dünyasına yöneliş başlamıştır.
Pazarda her geçen gün artan marka sayısı tüketicinin tercihini
zorlaştırırken, üreticinin/marka sahibinin de rakipleri arasında
fark edilmesini güçleştirmektedir. Piyasada yaşanan bu değişimler
sonucunda işletmeler geleneksel pazarlama anlayışlarından
uzaklaşarak, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına odaklanan bir
pazarlama anlayışına yönelmişlerdir. Diğer yandan dijital medyada
yaşanan gelişmeler buranın bir pazarlama mecrası olarak görülmesine
de olanak sağlamıştır. Tüketicilerin gücünün farkına varmış,
yenilikçi, yaratıcı ve çağdaş işletmeler, özellikle dijital ortamda
ağızdan ağıza pazarlama uygulamalarıyla birlikte, yarattıkları
pazarlama mesajlarının yayılmasında tüketicilerin de desteğini
alarak bu sürece dahil olmalarına imkan vermiş, böylelikle
kendilerini işletmenin bir parçası olarak hissetmelerini sağlayarak,
aralarında sağlam bir güven duygusu ve bağ geliştirmiştir.
Dünyanın birleşerek tek bir pazar haline gelmesi olarak
tanımlayabileceğimiz küreselleşme ürünlerin uluslararası boyutta
dağıtımını kolaylaştırdığı gibi bilginin de müthiş bir hızla1.Dr., nur@ kalpak.net ; 0.532. 332 71 65
yayılmasına olanak sağlarken aynı zamanda küreselleşmeyi de
beslemektedir. Bu bağlamda küreselleşme daha değişken bir pazar ve
rekabet ortamı yaratmaktadır. Bu değişimlere ayak uyduramayan
işletmelerin pazarda varlıklarını sürdürmeleri mümkün olmamaktadır.
Ekonomide küreselleşme ve iletişim olanaklarının artması
işletmelerin iletişimini kolaylaştırırken, karmaşık bir hal alan
toplumsal ve ekonomik yapı, kuruluşun sesini duyurmasını
zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda dijital medya, kuruluşların hedef
kitleleriyle iletişim kurmalarını çabuklaştıran ve kolaylaştıran bir
araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
1980’li yıllarla birlikte uygulanmaya başlanan, temelinde üretim
bazlı pazarlama anlayışını sorgulayan ve müşteri/olası müşterilerin
talep ve beklentilerini merkeze alan yeni pazarlama anlayışı
(Bozkurt, 2004:22) günümüzde dijital medyayı kullanarak
müşterileriyle daha hızlı ve etkin iletişim kurarak kitlesel
pazarlamadan uzaklaşıp kişiye özel ve daha etkili pazarlama
programlarına yönelen bir yaklaşım halini almıştır. Çünkü günümüz
müşterileri, geleneksel pazarlama yöntemlerini ve kanallarını çok
iyi tanımakta, bu kanalları nasıl reddetmeleri gerektiğinin de
farkındadırlar. Bu nedenle kuruluşlar geleneksel pazarlama
yöntemleri aracılığıyla hedef kitlelerine ulaşmak (Kirby, 2004:2) ve
tüketicilerin dikkatini çekmekte zorlanmaktadırlar. Bu durum,
pazarlamada alternatif yöntemlere yönelmeyi gerekli hale
getirmektedir. Bu bağlamda günümüzün vazgeçilmez iletişim aracı
olan internette yani dijital ortamda tüketicinin içerik ürettiği
ağızdan ağıza pazarlama, diğer bir değişle e-WOM (electronic word-
of-mouth marketing), pazarda rakiplerden bir adım önde olabilmek ve
tüketicilerle sürekli iletişimde olabilmek için bir gereklilik
haline gelmiştir.
Sosyal paylaşım ağları tüketicilerin sosyal tecrübelerini olduğu
kadar, mal ve hizmetlerle ilgili deneyimlerini diğer tüketicilerle
paylaşmalarına olanak sağlamaktadır. Yapılan araştırmalarda
tüketicilerin viral pazarlamaya yönelmelerinde sosyal etkileşim,
ekonomik teşvikler, diğer tüketicilere karşı duyulan sorumluluk,
kendini değerli hissetme ihtiyacı gibi güdülerin etkisi olduğu
görülmektedir.
Tüketicilerin, ürün ya da hizmetle ilgili herhangi bir bilgi ya da
değerlendirmeyi kendilerine yakın olan ya da güvendikleri başka
tüketicilerden paylaşmaları, tavsiyede bulunmaları, satın alma karar
aşamasındaki tüketicilerin karar verme sürecini hızlandırdığı gibi,
ürünü tavsiye eden kişinin, ürünü satan kuruluşta görev yapmaması
nedeniyle diğer pazarlama yöntemlerinden çok daha etkilidir. Bir
virüs gibi yayılan viral pazarlama mesajlarının etkisi özellikle
tüketicilerin bilgi arayışı, değerlendirme, karar verme süreci gibi
davranışları üzerinde görülür .
Sosyal paylaşım ağ kullanıcılarının sayısının tüm dünyada her geçen
gün artması ve mobil iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle
birlikte günün her saatinde her yerden ulaşılabilir olması, viral
pazarlamanın insanların davranışlarında değişikliklere neden
olmasına yol açmaktadır. Günümüzde tüketiciler hangi filmi
izleyeceklerinden, hangi restoranda yiyeceklerine, hani marka
ayakkabıyı giyeceklerine kadar kararlarını internetteki diğer
tüketicilerin tecrübelerinden yararlanarak almaktadırlar.
Ağızdan Ağıza Pazarlama
Günümüzde işletmelerin çoğunun pazarlama iletişimi çabalarını
ağırlıklı olarak ağızdan ağıza pazarlamaya doğru kaydırmakta
oldukları görülmektedir. Ağızdan ağıza pazarlamanın öneminin
kurumlar tarafında fark edilerek hızla benimsenmesi ağızdan ağıza
pazarlamayı en hızlı büyüyen pazarlama iletişim segmenti haline
getirmektedir. Geleneksel pazarlama iletişimi araçlarının
tüketiciler üzerindeki etkisinin azalması ve dijital ortamlardaki
gelişmelerin tüketicilerin bilgi paylaşımı olanaklarını artırması
ağızdan ağıza pazarlamanın popülerliğinin artmasındaki en temel
etkenler olarak görülmektedir.
Ağızdan Ağıza Pazarlama Derneği (Word of Mouth Marketing Association
/ WOMMA) ağızdan ağıza yayılmayı, “tüketicilerin yarattığı ve
dağıttığı, pazarlamayla ilgili bilgilerin bir başka tüketiciye
iletilmesi”, ağızdan ağıza pazarlamayı ise “tüketicilerin
pazarlama odaklı bilgileri yaratma ve diğer tüketicilere yayma
konusundaki çalışmalarını etkilemek için kuruluş tarafından
gerçekleştirilen çabalarının tümü” olarak tanımlamıştır.
Ağızdan ağıza pazarlamada hedef, tüketiciye bir mesaj iletmekten
çok, onlarla birlikte bir mesaj yaratmaktır. Tüketiciler kampanyanın
bir parçası haline getirilerek, birer marka elçisi haline
getirilmekte aynı zamanda da kuruluşun satış elemanlarına
dönüşmektedirler.
Ürün ya da markayla ilgili olumlu ya da olumsuz bilgilerin
yayılmasının 2 yolu bulunmaktadır: organik ve geleneksel;
- Organik yayılma; hakkında konuşulan marka, bir pazarlama
aktivitesinin parçası değildir. Bu marka hakkında çevrimiçi ya
da çevrimdışı ortamlarda konuşan insanların kuruluşla herhangi
bir bağı bulunmaz. Kişilerin gün içindeki karşılıklı
etkileşimlerinden doğan ve ürünle ilgili memnuniyetlerini kendi
istekleriyle başkalarıyla paylaşma arzu ve istekleri tarafından
tetiklenen, organik yayılma aktiviteleri; müşteri memnuniyetini
hedefler. Bu bağlamda, müşteri sadakati kazanma amacıyla,
müşterilerini dinleyerek onların fikir ve eleştirilerine yanıt
vermeye, ayrıca ürün kalitesini ve kullanılabilirliğini
arttırmaya odaklanmaktadır.
- Geleneksel yayılma;, önceden planlanmış bir ağızdan ağıza pazarlama
kampanyasına dahil olan kişilerin içinde yer aldığı, ağızdan
ağza pazarlama aktivitelerini kolaylaştırmak, yönetmek ve
ölçmek için kuruluş tarafından gerçekleştirilen her türlü
girişimdir. Sosyal gruplar yaratmak – facebook grupları,
bloglar vb., insanların fikirlerini paylaşmalarına yardımcı
olacak araçlar geliştirmek, marka elçilerini motive etmek ve
onlara başkalarıyla paylaşabilecekleri bilgiler vermek-
twitter, pinterest vb. paylaşımları, konuşma yaratacak reklam
ve tanıtımlar gerçekleştirmek- youtube vb. mecralarda
paylaşmak, çevrimiçi sohbetleri takip etmek- forumlar vb.,
pazarlama uzmanlarının, mevcut ya da yeni topluluklar arasında
ağızdan ağıza yayılmayı hızlandırmak ve teşvik etmek için
gerçekleştirdikleri yöntemlerden bazılarıdır.
Ağızdan ağıza yayılma, tüketicilerin satın alma kararlarını
kolaylaştırmanın ve potansiyel müşterilerin karar sürecini
hızlandırmanın en etkili yoludur. Bu kararı kolaylaştırmak ve
hızlandırmak, güvenilir bir kişinin müşteriyi, ürünü kullanması için
teşvik etmesiyle gerçekleşmektedir.
İnsanlar bir takım nedenlerden dolayı, ürünler ya da hizmetlerle
ilgili deneyimlerini, bilgilerini paylaşmak istemektedirler. O ürüne
sahip olmanın getirdiği statü ya da başkalarına yardımcı olmak
amacıyla satın alma deneyimlerini paylaşma ihtiyaçları bu
nedenlerden bazılarıdır. Tüketicilerin bu gibi amaçlarla yaptıkları
konuşmaları aile bireylerine, arkadaşlarına ve sosyal ağlarındaki
diğer kişilere iletmektedirler. Bu referans odaklı süreç ağızdan
ağıza yayılma iletişimi olarak bilinmekte, güçlü ve etkili bir
iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir. Viral pazarlama ise bu
yayılmanın elektronik ortamda gerçekleşen biçimidir. Kavram;
tüketicilerin, genellikle elektronik ortamda birbirlerine iletmeleri
için eğlendirici ve bilgi verici mesajların yaratılması olarak
tanımlanmaktadır.
Viral pazarlama ağızdan ağıza iletişimin tüm etkisinin
görülebileceği en önemli online pazarlama iletişimi aracı olarak
görülmektedir. Viral pazarlama kampanyalarında tüketiciler diğer
tüketicilerle ürünler yada hizmetler hakkındaki bilgileri e-mail
yada sosyal paylaşım ağları yoluyla paylaşırlar. Online ağızdan
ağıza pazarlama mesajlarının müthiş bir hızla yayılması ve coğrafi
sınırlara bağımlı olmaması, kısa süre içinde bir çok tüketiciye
ulaşabilme potansiyelinin olması önemli bir araç haline getirmiştir.
Bu nedenle günümüzde bir çok büyük işletme viral pazarlama
kampanyaları hazırlayarak marka ve ürünlerinin tanıtımını
yapmaktadırlar.
Viral Pazarlama
Viral pazarlama kavramı ilk kez 1997 yılında Juvertson ve Draper
tarafından, “ağ odaklı ağızdan ağıza yayılma” olarak tanımlanmış,
Hotmail’in ücretsiz e-posta hizmetini açıklamak için ortaya
koyulmuştur (Jurvetson, 2000:1). 1996 yılında Hotmail aracılığıyla
gönderilen her e-postanın altına “Ücretsiz e-posta adresinize sahip
olun: www.hotmail.com” mesajı eklenince, Hotmail’in 500 bin olan
kullanıcı sayısı bir yıl içinde 12 milyonu aşmıştır (Godin,
2001:66). Başka bir erken dönem örneği ise Budweiser ve John West
Salmon’ın kampanyalarıdır. İki kampanyada da eğlenceli, komik
videolar ve TV reklamları başka mecralarda paylaşılmadan Web’de
paylaşılarak online kullanıcılara bağlantılarıyla/arkadaşlarıyla
paylaşabilme olanağı sunmuşlardır.
Bir Diet Coca Cola şişesinin içine Mentos şekeri atan ve çektikleri
bu video görüntüsünü eepybird isimli web sitelerinde paylaşan Fritz
Grobe ve Stephen Voltz’un, küçük bir patlamayla sonuçlanan deneyleri
viral ortamda yayılmış, 3 hafta içinde 4 milyon kişi tarafından
izlemiştir. Reklama milyonlarca Dolar harcayan Coca Cola ve Mentos
markaları, neredeyse sıfır maliyetle, tüketicileri tarafından
hazırlanmış bu video görüntüsü sayesinde hedef kitlelerine
ulaşmışlardır. Arama motorlarında ve bloglarda kendileriyle ilgili
yazıların 10 kat arttığı dönemde, geleneksel mecra da viral
yayılmayı göz ardı edememiş, Grobe ve Voltz Late Night With David
Latterman, The Today Show gibi televizyon programlarında konuk olarak
yer almışlardır.(Scott, 2008:111 ) Geleneksel medya’da onbinlerce
dolara yapılacak bir tanıtım nerdeyse sıfır maliyetle
gerçekleşmiştir. İncelendiğinde viral yayılmaların çoğunun masumca
başladığı görülür. Bir çoğu insanların arkadaşlarını eğlendirmek
için hazırladıkları video filmler, öyküler vb. ile başlar, daha
sonra herkes birbirine göndermeye başlar ve sonunda viral fenomen
haline dönüşürler.
İnternetin yaygınlaşması ve sosyal medyanın popülerleşmesi pazarlama
iletişimi alanında viral pazarlamanın ön plana çıkmasına neden
olmuştur. Viral pazarlama bireylerin sosyal ağlarda tutundurma
mesajlarını oluşturma, alma ve başkalarına iletmeye teşvik
edildikleri bir etkileşimli iletişim biçimidir (Bampo ve ark.,
2008:275). Diğer bir deyişle viral pazarlama bireyleri pazarlama
mesajlarını diğer bireylere iletmeye teşvik eden herhangi bir
stratejiyi tanımlamaktadır( Kirby, 2006:88). Tıpkı virüs gibi
çoğalıp, yayılarak binlerce, on binlerce, milyonlarca kişiye ulaşır.
Sosyal medya, yepyeni satış, pazarlama, markalaşma, iletişim, ağ
oluşturma ve iş fırsatları yarattı; daha önce göz önünde olmayanlar
ve tanınmayanlar beğenilmeye başlandı. İnsanlar, koşullar ve
faaliyetler, gönderi yapma, tweetleme, web sitesi bağlantıları verme
ve bağlantı kurma sonucunda sonsuza kadar değişti. Bunun
avantajından faydalanan kurum ve kişiler tüm geleneksel rakiplerini
silkeleyerek daha da ileri gittiler. (Gitomer, 2011:37-38)
Bazı araştırmacılar viral pazarlamayı dijital ortamdaki ağızdan
ağıza çabalarını hızlandıran ve güçlendiren tüm pazarlama
faaliyetleri olarak nitelemektedirler. Çünkü viral pazarlama
kampanyalarında örgüt pazarlama mesajı hazırlar ve bu mesajı
elektronik olarak e-mail, metin mesajı vb. yoluyla sosyal paylaşım
ağlarındaki arkadaşlarıyla paylaşmaya teşvik eder. Ardından bu
bağlantılar kendi bağlantılarıyla paylaşırlar ve böylece paylaşım
sürer gider. Arkadaşlardan gelen mesajların reklamlardan çok daha
etkili olması, iletilen bilginin internet yoluyla çok çabuk
yayılması viral pazarlamayı önemli bir pazarlama iletişimi unsuru
haline getirmiştir (De Bruyn ve Lilien, 2008:156). Öte yandan
tüketiciler çeşitli sosyal paylaşım ağlarında metin mesajlarını
paylaşabilecekleri gibi pazarlamacılar videolar, oyunlar, interaktif
web siteleri gibi çok daha ilgi çekici iletişim yöntemleriyle viral
pazarlamayı daha eğlenceli ve ilgi çekici hale getirmektedirler.
Ancak unutulmamalıdır ki viral olması garanti edilen bir internet
pazarlaması programı yaratmak aslında olanaksızdır. Son derece büyük
bir şans ve iyi bir zamanlama gerekir. (Scott, 2008:112)
Viral pazarlama kampanyaları birbirinden çok farklı olsalar da
temelde iki özellikleri bulunmaktadır:
1- Hedef kitleye uygun ilgi çekici bir içerik oluşturulup web
sitesine yerleştirilme: Kuşkusuz içeriğin hedonik yapıda olması
içeriği tüketici için daha ilgi çekici kılacaktır. Eğlenceli
reklamlar, komik kısa filmler yada heyecanlı video oyunları
gibi içerikler tüketici açısından viral mesajların alınmasını
kolaylaştırırlar. Bunun yanında Yahoo, Gmail, Hotmail gibi e-
posta platformları, chat odaları yada bloglar gibi fonksiyonel
ortamların da kullanılması mümkündür. Viral pazarlamada mesajı
yayabilmek için kimi zaman sadece belirli kampanya için özel
olarak hazırlanan internet ortamı kullanılırken kimi zaman da
YouTube gibi mevcut internet ortamları kullanılabilmektedir.
2- Tüketicisine mesajı başkalarına iletebilme olanağı sağlanması:
Viral mesajları iletebilmek ve daha çok ziyaretçiye ulaşabilmek
için tüketiciye diğerlerine içeriği iletebilecekleri butonlar
oluşturulmalıdır. Arkadaşına ilet butonu, e-posta butonu,
facebook, twitter, google+ vb. butonları sayesinde mesajın
büyük kitlelere yayılması mümkün olacaktır.
Aralık 2007’de Office Max’ın hazırladığı “Elf yourself” viral
kampanyası şirketin web sitesine110 milyon’dan fazla ziyaretçi
getirmiş, web sitesi 50 ülkede en fazla tıklanan ilk 1.000 web
sitesi içine girmiştir (Morrissey, 2008:13). Öte yandan Barak
Obama’nın seçim dönemindeki viral kampanyası 258 bin kişiye ulaşmış,
ve 10 milyon dolardan fazla bağış almıştır (Tumuly, 2007:38). Ancak
her başarılı viral çalışmaya karşılık bir çok başarısız viral
girişimlerde bulunmaktadır. Örneğin ünlü manken Kate Moss’un iç
çamaşırı üreticisi Agent Provocateur’ün çamaşırlarıyla çekilen viral
filmi üç ay içinde sadece 75 bin kez izlenerek ve yayından
kaldırılması gibi (Morrissey, 2007:12).
Viral başarısızlıkların temelinde, viral kampanyaların rastlantısal
olarak ortaya çıktıkları ve başarılarının da şans eseri olduğu
görüşü yatmaktadır. Bir de bu düşüncenin üzerine pazarlamacıların,
viral kampanyaları ucuza mal edeceklerini düşünerek planlı bir
strateji oluşturmadan çeşitli videoları youtube’a yükleyip viral
etki beklemeleri başarısızlığı daha da artırmaktadır. Pazarlama
profesyonellerinin çektikleri en önemli zorluk, viralin hayret
verici gücünü harekete geçirmektir (Scott, 2008:112). Viral
kampanyaların başarısının şans eseri olduğu varsayımının kökeninde
viral kampanyaların nispeten yeni olmaları ve pazarlamacıların bu
kampanyaların temelini oluşturan bilgi dağılımdaki karmaşık yapıyı
tam olarak algılayamamalarının yattığı düşünülebilir. Oysa tüm
pazarlama iletişimi kampanyaları gibi viral pazarlama kampanyaları
da dikkatlice hazırlanmalı, planlanmalı ve yönetilmelidir. Viral
başarı ancak bu yolla gerçekleşir. Viral pazarlama özellikle diğer
pazarlama iletişimi unsurlarıyla bütünleşik olarak kullanıldığı
takdirde, kuşkusuz marka farkındalığını ve markaya olan desteği
artıracaktır. Ürün yada marka buzz (fısıltı) değeri olmayan bir
özellikte bile olsa viral mesajlar oldukça ekonomik yoldan bu
hedeflere varmayı kolaylaştırır.
Neden Viral Pazarlama
Pazarlamacıların giderek daha fazla viral pazarlama uygulamalarına
yönelmelerinin temelinde viral pazarlamanın tüketiciler üzerindeki
gücü ve ekonomisi yatmaktadır. Tüketiciler her gün görsel, işitsel,
yazılı, dijital mecralardan gelen reklamlar, billboardlar, numune
dağıtımları, çekici ambalajlar, cep telefonu mesajları, marketlerde
ücretsiz yiyecek tadımları gibi yollarla binlerce pazarlama mesajına
maruz kalmaktadırlar. Bu kadar yoğun mesaj bombardımanından bunalan
tüketiciler kendilerini bu mesajlardan korumanın çeşitli yollarını
da bulmuşlardır. Reklamcılar için hedef kitlelere ulaşmak giderek
zorlaşmaktadır. Öte yandan bireyler gündelik yaşamlarında ürünler,
hizmetler ya da markalar ile ilgili yorum yapar, değerlendirmelerde
bulunurlar. “Tavsiye” ağızdan ağıza pazarlamanın temelini oluşturur.
Bireyler çeşitli ürünler yada markalarla ilgili olumlu yada olumsuz
tavsiyelerini paylaşırlar. Müşterilerin, meslektaşların, ailelerin
onlara sunulan ürün ve hizmetle ilgili olarak konuşabilecekleri
insan sayısı önünde sonunda sınırlıdır. Ama artık internet, sosyal
ağlar ve bunların online topluluklara anında erişim olanağı
sağlaması sayesinde bilgiler büyük bir hızla kulaktan kulağa
yayılabiliyor. (Vaynerchuk, 2010:46) Geçmiş dönemlerde kişilerarası
iletişim yoluyla bire bir yapılan bu tavsiyeler günümüzde internet
aracılığıyla hiç tanınmayanı yüzlerce hatta binlerce kişiyle
paylaşılabilmektedir.
Akıllı telefonların yaygınlaşması, gsm operatörlerinin internet
kampanyalarıyla mobil telefonlarda internet kullanımını ucuzlatması
tüketicilerin sosyal ağlara ulaşımını kolaylaştırmıştır.
Sosyalmedya.co’nun Şubat 2013 verilerine göre Türkiye’de Facebook
kullanıcı sayısı 32 milyon 355 bin iken dünya’da 1 milyar’ın
üzerindedir. Dünya’da Twitter kullanıcı sayısı 500 milyon’un
üzerinde iken, Türkiye’de 7.2 milyon’dur. Bir twitter kullanıcısının
ortalama 307 tweet attığı, bir kişinin facebook’da ortalama arkadaş
sayısının 229 olduğu düşünülürse viral pazarlama açısından
mesajların yayılmasının ne kadar hızlı olabileceği görülebilinir.
Bireyler mutluluklarını paylaşmak isterler. Kullandıkları üründen
sağlanan hizmetten memnun iseler diğer tüketicilerle paylaşırlar. O
ürünü, markayı onlar da sevsin isterler. Sürprizlerle
karşılaştıklarında paylaşmak isterler. Kendilerini eğlendiren,
şaşırtan, özel hissettiren ürün ve markalarla ilgili deneyimlerini
diğer tüketicilerle paylaşırlar. Bireyler kendilerini ait
hissettikleri topluluğun diğer bireyleriyle olumlu ya da olumsuz
düşüncelerini, deneyimlerini, günlük hayatlarında yaşadıkları
tecrübeleri paylaşırlar. Öte yandan yaşadıkları olumsuz
deneyimleri, kızgınlıklarını diğer insanlarla paylaşarak bu
duygularını hafifletmek, diğer insanlarını da aynı olayla
karşılaşmamaları için uyarmak isterler.
Tüketicilerin olumsuz deneyimlerini ortaya koymaları, kuruluşlar
tarafından engellenememektedir. Değiştirilebilecek olan,
tüketicilerin bu olumsuz deneyim sonrasında yaşayacakları süreçtir.
Krizlerin fırsata dönüştürebileceği gerçeği göz önünde
bulundurularak kuruluşlar; tüketicilerin yaşadıkları olumsuzluklar,
kızgınlıklar, hayal kırıklıkları sonrasında onların fikirlerini
değiştirmek üzerine odaklanmalıdır.
Tüketicilerin internet ortamında olumlu yada olumsuz tecrübelerini
diğer tüketicilerle paylaşabilecekleri birçok yöntem bulunmaktadır.
Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarında tecrübelerini
arkadaşları ve takipçileriyle paylaşabilir, youtube, viddler gibi
sosyal paylaşım sitelerine videolar yükleyebilir, instagram , flickr
gibi uygulamalarda ürünün yada tecrübenin görselini paylaşabilir,
foursquare gibi uygulamalarda tavsiye yazabilir, arkadaşlarına e-
posta gönderebilir; düşüncelerini dile getirmek için sohbet
gruplarına katılabilir; hakkında yorum yapacağı ürünü üreten
kuruluşun web sitesine girip yada wordpress, tumblr gibi blog
sitelerinde kendi yorumunu yazabilir; Deja.com, Epinions.com,
Birsikayetimvar.com, Sikayetbank.com, Itsbeauty.com, Sikayetvar.com,
TripAdvisor.com gibi web sitelerinde, Mekanist gibi sosyal paylaşım
ağlarında ürüne ya da hizmete puan verebilir; kendi web sitelerinde
ürün ya da hizmetle ilgili bilgi yayınlayabilir, bir kuruluş için
fan sitesi, protesto sitesi oluşturarak diğer tüketicilerle
paylaşabilirler. İşte bu ortamda pazarlamacılar, ürünlerini yada
hizmetlerini satmanın en etkili yolunun pazarlamacıdan tüketiciye
değil, tüketiciden tüketiciye olduğunu keşfetmişlerdir. Bu noktada
karşımıza viral pazarlama çıkmaktadır. Tüm bu eylemler dijital
ortamda bireylerin, eğlenceli ve bilgi verici mesajlarla ürün ya da
hizmet hakkında konuşmalarını sağlayan viral pazarlamanın farklı
araçlarından sadece bazılarıdır.
Viral pazarlama geleneksel pazarlamacıdan tüketiciye tekniğinden
farklı olarak tüketiciye odaklanan ve kişisel tecrübeleri ön plana
çıkaran bir tekniktir. Marka-tüketici ilişkisine yoğunlaşır. Öte
yandan geleneksel pazarlama kampanyalarında olduğu gibi mesajların
tüketiciyi rahatsız edecek nitelikte olmaması, tüketicinin istediği
zaman mesajla muhatap olması, tüketicinin etkileşimine olanak
sağlaması diğer bir deyişle tüketicinin kontrolü elinde tutması
viral pazarlamanın avantajları olarak görülmektedir.
Her viral pazarlama kampanyasının başarılı olacağı mutlak değildir.
Bazı kampanyalar başarılı olurken bazılarının başarısız olmasının
temelinde tüketici ile marka, ürün ve reklam mesajı arasında doğru
ilişkinin ve etkileşiminin kurulamamasının yattığı düşünülmektedir.
Tüketiciler kalite, hizmet, değer ve eğlence isterler ama hepsinden
önce karşılarındakinin dürüst olup olmadığını bilmek isterler. Yani
tüketiciler kendilerine hakikatin söylenmesini isterler.
( Vaynerchuk, 2010:42) Öte yandan bazı şirketlerin hazırladığı
sahte viral kampanyalar kurumların itibarına büyük zarar
vermektedirler. Bazı şirketler görevlendirdikleri elemanlarının ürün
yada marka hakkında yazılar yazmasını sağlayarak, reklama benzeyen
zorlama oyun yada filmlerle sahte viral kampanyalar
düzenlemektedirler. Ancak günümüzün dijital ortamında, tüketiciler
bu kampanyaları çok rahatlıkla fark ederek itibar etmemektedirler.
Her türlü bilgiye bu kadar kolaylıkla ulaşılan günümüzün internet
çağında böyle bir hataya düşmek kurumlar için büyük talihsizliktir.
Çünkü tüketiciler fark ettikleri bu aldatmacayı da hiç kuşkusuz
arkadaşları ve takipçileriyle paylaşacaklar kurumun itibarı büyük
ölçüde sarsılacaktır. Kurumsal itibarın oluşturulması büyük çabalar
ve yıllar alırken sarsılması ve yerle bir olmasının saniyeler içinde
olabileceği unutulmamalıdır.
Her gün bir çok işletme tarafından binlerce pazarlama mesajının
gönderilmesi, tüketicinin algısını zorlaştırdığından işletmelerin
mesajlarının algılanabilmesi için daha fazla mesaj göndermelerine
neden olmakta bu da işletmeye daha fazla mali yüke neden olmaktadır.
1965 yılında sadece üç TV reklam spotuyla hedef kitlenin 80%’ine
ulaşılabilirken, 2002 yılında 117 spot ile aynı miktarda tüketiciye
ulaşılabilmiştir (Bianco, 2004).
Diş macunu, araba, bira gibi genel ürünlerin üreticileri için ürün
hakkında fısıltı yaratmaktansa, viral kampanya hakkında yaratmak
çok daha olumlu sonuç verecektir. Ancak tabii ki kampanya hakkına
kaç kişinin konuşacağını garantilemek mümkün değildir. Öncelikle
ürünün tüketicinin satın almayı isteyeceği özelliklere sahip olması
gerekmektedir. Tüketici üründen memnun kalmadığı sürece istediğiniz
kadar iyi bir viral kampanya oluşturun, sonucu hüsran olacaktır.
Viral pazarlamanın ağızdan ağıza iletişimin dijital ortamda
gerçekleşen bir biçimi olması nedeniyle pazarlama mesajlarının
yayılmasında bir çok pazarlama iletişimi tekniğinden
yararlanılmaktadır. Bunların içine viral reklamları, advergameleri,
dijital video kliplerini, interaktif mikro siteleri, alternatif
gerçeklik oyunlarını v.b. dahil edebiliriz.
Viral pazarlama kampanyasında hangi yaratıcı aracın kullanılacağının
seçimi önemlidir. Ancak burada göz önünde tutulması gereken nokta
yaratıcı düşüncelerin iletileceği aracın hedef kitleye ulaşma ve
ikna sürecinde riskleri ve birbirlerine olan üstünlüklerini neler
olduğudur. Özellikle tüketicilerin mesajlar üzerindeki gücü göz
önünde bulundurulduğunda bu riskler daha da ön plana çıkmaktadırlar.
Örneğin günümüzün en popüler viral malzeme formatı “online oyunlar”
yada “advergameler”. Bir çok pazarlamacı için oldukça popüler bir
viral pazarlama mecrası olan advergameler kullanıcılara çekici gelen
ve düşük maliyetli bir araç olarak görülmektedir. Advergaming bir
ürünün, markanın ya da kuruluşun “video oyunlar” kullanılarak
reklamının yapılmasıdır. Kavram ilk kez 2000 yılında Anthony
Giallourakis tarafından alınan advergames.com ve adverplay.com alan
adlarıyla gündeme gelmiştir.(Erksoy, 2008) Geleneksel mecralarda zor
olan, tüketici ile markanın uzun süreli birebir ilişki kurmaları,
oyunla reklamı bir araya getiren advergaming projeleriyle kolaylıkla
sağlanabilmektedir. Bu ilişkinin süresi, advergame’in en ayırt edici
özelliğidir. Tüketicinin isteyerek ve birçok kez müdahil olduğu bir
araç olan advergaming’de, çevrelerindeki mesaj bombardımanından
rahatsız olan ve bu mesaj yoğunluğunda birçok markayı farkına
varamayan tüketiciler, kendi inisiyatifleriyle geleneksel
mecralardaki pasif izleyici konumlarından aktif konuma geçmektedir.
(Kurt, 2008:91)
Marka bilinirliğini artırmak ve pazarlama içerikli mesajların
verilmesini sağlamak amacıyla geliştirilen bir oyun türü olan
advergameler aracılığıyla sunulan eğlence karşılığında, tüketicinin
markaya ve pazarlama mesajlarına ilgisi çekilmeye çalışılmaktadır.
Advergameler, tüketiciyi eğlendirmenin yanında kurum, marka yada
ürün hakkına bilgi vermek, onları konuşturmak ve marka ile
aralarında duygusal bir bağ yaratmak gibi amaçlarla hazırlanırlar.
Bunları birer pazarlama aracı olarak birkaç şekilde
kullanılabilirler. Örneğin web yoluyla tüketicilere
ulaştırılabilirler; açılacak mikro sitelerle, reklamlarla ya da e-
postalar yoluyla tüketicilere duyurulurlar. Bunun dışında sosyal
ağlar da web tabanlı oyunların hedef kitleyle buluşturulmasında
kolaylık sağlamaktadır. Özellikle Facebook ile birlikte özel
uygulamaların sosyal ağlarda kullanılmaya başlanması da sosyal ağlar
aracılığıyla advergaming yapılmasını geliştiren başlıca
unsurlardandır. Örneğin Fortis Bank, “Fortis Türkiye Kupası” oyunu
ile Facebook’ta bu çalışmasını desteklemiştir. (Kurt, 2008:92-93)
Advergamelerin, göz önünde bulundurulması gereken en önemli sorunu
kullanıcıların dikkatini çekebilmek için çok inovatif ve yaratıcı
olunması gerekliliğidir. Ancak bu yolla tüketiciye istenilen mesajın
ulaştırılması, markaya bağlılığının oluşturulması ve diğer
tüketicilere bu mesajın aktarımının sağlanması gerçekleşir.
Tüketicilerin günlük akıllı telefon uygulama tüketimleri
incelendiğinde günde ortalama 24 dakikalarını oyunlarda geçirdikleri
görülmektedir. (Digital Age, Şubat 2013) Farklı birçok kaynak
kullanarak oyuncuya daha fazlasını keşfetme şansı tanıyan alternatif
gençlik oyunları, merak, derinlik, tatmin ve kazanım gibi duyguları
harekete geçirmeyi amaçlamaktadır. Ancak eğlence içeriğiyle film
yada video oyunları gibi eğlence içerikli ürünlerin tanıtımında
başarılı bir araç olarak karşımıza çıkarken, genel bir pazarlama
stratejisinin içine başarıyla yerleştirilmesi oldukça güçtür. Sanal
hayatın ve gerçek hayatın bir arada kullanıldığı bu oyun türünün en
iyi örneği The Lost Experience’dır. Sadece ağızdan ağıza pazarlama
yöntemleriyle yayılan bu proje 5 aşamadan oluşmuştur. Podcasting,
blogging, vlogging, web siteleri, wikiler, sosyal toplulukların
yaratılması, tüketici kaynaklı medya uygulamaları gibi birçok viral
yayılma yöntemi ve televizyon reklamı, posterler gibi geleneksel
medya bir arada kullanılmıştır. Ancak alternatif gerçeklik oyunları
kitle pazarına yönelik çalışan ana akım markaların bir çoğu için
oldukça pahalı bir araç olarak görülmektedir. Çünkü hedef kitlesi
kısıtlıdır; gizemden, bulmacadan hoşlanan ve zamanı bol olan hedef
kitleye yöneliktir.
Dijital görüntü dosyalarının paylaşımı oldukça riskli görülmektedir.
Kullanıcılar tarafından kolaylıkla değiştirilebilmesi, orijinal
mesajın kaybolması yada yeni anlam kazanmasına neden olabilmektedir.
Genellikle kullanıcı katkısı aracı daha eğlenceli ve viral hale
getirirken bunu çoğu zaman viralin arkasındaki marka gölgede
kalabilmektedir. Ancak dijital görüntü/video dosyalarının
paylaşımının bir takım avantajları da bulunmaktadır: youtube gibi
sosyal paylaşım ağlarına yüklenen videolar paylaş butonlarıyla
çeşitli sosyal paylaşım ağlarında paylaşılabilmekte, yorumlar
yapılabilmekte, beğenilebilmekte, yönlendirilebilmekte yada e-mail
yoluyla arkadaşlara ulaştırılabilmektedir. Bu paylaşımlar tamamen
tüketici bazlı olduğundan mesajın etkisi daha da güçlenmektedir.
Dünya çapındaki internet kullanıcısı bireylerin internette
geçirdikleri zamanın nerdeyse yüzde 20’sini sosyal medya’da
geçirdikleri görülürken, bireylerin günde ortalama 24 dakikalarını
sosyal ağlarda çeşitli paylaşımlarda bulunarak yada paylaşımları
incelerken geçirdikleri görülmektedir. (Digital Age, Şubat 2013) Bir
grup bireyin kendi aralarında ilişki ve etkileşim içinde olmalarını
sağlayan sosyal ağlar; bilginin, fikirlerin, yorumların,
değerlendirmelerin ve tavsiyelerin yayılmasında çok önemli rol
oynamaktadır.(Kempe ve ark., 2003:2) Viral pazarlama açısından en
uygun mecra olarak görülebilirler. Kuruluşların kendi sosyal ağ
sitelerinde ürün ve markalarıyla ilgili profil oluşturdukları ve
oluşturdukları bu profiller sayesinde tüketicileri ile doğrudan
iletişime geçebildikleri platformlardır. Bu platformlarda aynı
zamanda yapılan yorumlar ve forumlar sayesinde hedef kitlelerinin
kurumları, markaları yada ürünleriyle ilgili olumlu olumsuz
yaklaşımlarını takip edebilmekte, bu yorumların ve tavsiyelerin
ışığında pazarlama stratejilerini yönetebilmektedirler. Ürün ve
markalarıyla ilgili tasarladıkları viral pazarlama uygulamalarını
hedef gruplara yollayarak yayılmasını sağlayabilmekte ve kısa sürede
büyük kitlelere ulaşabilmektedirler. Örneğin twitter’ın yeniden
tweet’leme özelliği, insanların ilginç, komik, veya önemli bulduğu
her içeriği çok hızlı ve etkin bir şekilde dünyaya yaymasına olanak
vermektedir. Tumblr’da da başkasının içeriğini kendi sayfanızda
yayınlama özelliği olmasına rağmen twitter kadar popüler değildir.
(Vaynerchuk, 2010:76) Ancak twitter ile ilgili unutulmaması gereken
bir nokta alıcıların önmeli bulduğu bilgileri sunmak. Kurum sunduğu
ürün yada hizmeti bayağı yada aşırı derecede kendine hizmet eder
görünen bir yolla reklam etmek için Twitter’ı kullanmaya çalışırsa,
şirkete zarar verme riskine girer.(Scott, 2011:181) Tüketicilerin
gereksinimleri göz önünde tutularak, tüketici için bir değer ifade
eden bilgiler verilmelidir.
Bir başka sosyal paylaşım ağı olan facebook’da ise profile en fazla
beş bin arkadaş eklenilebilmesi nedeniyle kurumların viral pazarlama
amacıyla etkin kullanabilecekleri ‘hayran sayfası’ oluşturmaları
daha uygundur. Hayran sayfası üzerinden tüm takipçilere kampanyayla
ilgili e-posta atılabileceği ve sayfayla etkileşime girmeleri
sağlanabileceği gibi, burada yayınlanan viral mesajların bildirimler
bölümünde görülmesi paylaşılma olasılığını da artıracaktır. Ayrıca
sosyal paylaşım ağlarının üyelerinin topluluk oluşturabildiği ve bu
topluluğa üye olmaları için arkadaşlarına davetiye
gönderebildikleri, düzenlenen çeşitli yarışmalara ya da tartışma
gruplarına katılabilip, yorumlarını paylaşabildikleri ortamlardır.
Bu bağlamda tüketicilerin birbirleriyle etkileşimde olduğu bu
platformlar viral pazarlama açısından uygun kullanıldıkları takdirde
çok önemli ortamlar olarak görülmektedir.
Viral Pazarlama Kampanyası
Her ne kadar bilerek viral pazarlama fısıltısı yaratmak oldukça güç
olsa da, imkansız değildir. İyi bir taktik ve biraz da şansa ihtiyaç
vardır. Viral pazarlama doğası gereği markanın hedef pazarının
içinde bulunduğu mümkün olan en fazla tüketiciye ulaşmayı hedefler.
Marka fısıltıyı ve viral yayılmayı başlatır ancak gerisi tüketiciye
kalmıştır. Tüketiciler markanın sözcüleri ve bağımsız medya
kanalları olarak viral mesajı ve fısıltıyı birebir iletişim yoluyla
destekleyerek yayarlar. Bu nedenle birkaç tane viral pazarlama
kampanyası başlatıp, tutanları destekleyerek hedefe ulaşılabilir.
Bu bağlamda, kullanıcıların birbirleriyle etkileşimini yayılma
platformu olarak kullanan pazarlama fikirleri
(http://www.indeksiletisim.com/hizmet_goster.asp?
ID=1106&hizmet_id=2, 2009), mesajın etkililiğinin artmasını
sağlayacak potansiyeli yaratmak için tüketicilerin pazarlama
mesajlarını başkalarına iletmeleri konusunda onlara cesaret veren
her stratejidir (Wilson, 2005:1).
Viral pazarlama kampanyasının temel noktası sadece viral yolla
yayılma değil, markaya somut ve sürekli faydalar sağlamaktır.
Pazarlama iletişimi karmasının önemli bir unsuru olarak, viral
pazarlama sadece düşük maliyetle marka farkındalığı yaratmanın
ötesinde, ölçülebilir tepki de oluşturmalıdır. Tıpkı Mentos ve Diet
Cola örneğinde olduğu gibi viral etkiye sahip olan her mesajı kurum
başlatmayabilir. Ancak sürekli olarak interneti kontrol edip,
insanların kurum ve ürün hakkındaki olumlu yada olumsuz gündemlerini
fark ederek, hemen müdahil olması gerekir.
İnternetin analiz edilerek kurum, ürün yada sektörle ilgili görüş ve
trendlerin incelenmesi kurumların pazarlama hedeflerine ulaşması
açısından önem taşır. Hedef kitle ancak kendi ilgi alanına uygun
ödülle çekilebilir. Viral başarı ancak aşırı bir şekilde şirket
sözcülüğü yapar duruma düşmeden, fısıltıyı destekleyerek
(Scott.2008:115) gerçekleşir.
Viral pazarlamanın temel olarak 3 unsuru bulunmaktadır: yayma
motivatörü, alma motivatörü ve yayılma ortamı.
Yayma motivatörü – Tüketicilerin mesajı diğer tüketicilere iletmesi
için bir neden olmalıdır, hiç kimse ortada bir neden yokken herhangi
bir mesajı yaymaya gönüllü olmaz. Yayma motivatörü, tüketicilerin
mesajı yaymaları için gerekli olan nedendir. Kimi zaman mesaj
tüketici için yararlı olabilir ancak bu tüketicinin mesajı yayması
için yeterli olmayabilir. Yayma motivatörü belirlenirken her türlü
motivasyon kuramları kullanılabilmektedir: mecburi koşmak, maddi
kazanç sunmak yada psikolojik ihtiyaçlara cevap vermek gibi. Maddi
kazanç sunmak maliyetli olduğu için stratejiyi sadece bunun üzerine
kurmak oldukça riskli olacaktır. Bu nedenle manevi sebepler
bulabilmek daha uygun olacaktır. Yayma motivatörünü oluşturabilmek
için farklı motivasyon araçlarından kullanılabilir. Ancak bu araçlar
içerisinde Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki teorilerinden ve
piramidin en tepesinde olan saygınlık ihtiyacı (self-esteem) ön
plana çıkmaktadır. Bireyin bir konuyu ilk bilen olması, bunun da
başkaları tarafından takdir nedeni olacağının hissettirilmesi, onun
için önemli bir motivasyon aracı olacak ve mesajı yaymasını
sağlayacaktır.
Alma motivatörü - Mesajı iletecek olan tüketiciler bir anlamda
yayıcılar, mesajı yaymaya karar verirler ancak burada göz önünde
tutulması gereken önemli nokta alıcıların gönderilen mesajı kabul
etmeleridir. Alıcıların mesajı almaları için en önemli motivatör söz
konusu mesajın gücüdür. Alıcılar açısından mesajların basit, açık,
net ve anlaşılır olması önem taşır. Mesajda hedef kitle yani
alıcıları mesajı yaymaya motive edici unsurlar yer almalıdır. Çünkü
mesajın yayılması surecinde alıcılar asıl pazarlama hedef kitlesini
oluşturmaktadırlar. Alıcıların bir sonraki aşamada yayıcı durumuna
gelmeleri ancak motive edilmeleriyle mümkündür. Bu nedenle önce
alıma motivasyonunu sağlayıp daha sonra yayma motivasyonu
sunulmalıdır. Ürün yada servisin sunduğu maddi nedenlerdir başarılı
alma motivatörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. G-mail 3 GB e-mail
alanı, Hotmail hesapları, komik YouTube videoları birer “alma
motivatörü” örnekleridir.
Yayılma ortamı - Mesajın geniş kitlelere hızlı bir şekilde
yayılabileceği ortamdır. Dijital medya, özellikle sosyal ağlar,
viral mesajların hızla yayılabildiği ortamlardır. Facebook, Twitter,
Youtube gibi sosyal ağlar gerek kullanıcı sayısının çokluğu gerek se
interaktif olmaları sayesinde hedef kitle tarafından desteklenen
viral mesajların hızla yayılabilecekleri ortam oluşturmaktadırlar.
Ortamla ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli özellikler, hızlı
yaymaya el verişli olması, geniş kitlelere temas edebiliyor olması
ve mesajları çok iyi ve anlaşılır şekilde taşıyabilecek kapasitede
(görsel ve içerik olarak) olmasıdır. İnternet özellikle sosyal
paylaşım ağları bu özellikleri göstermektedir.
Viral kampanyalar kurumların pazarlama amaçlarına bir çok açıdan
hizmet ederler;
- Reklam mesajlarının etkinliğini artırırlar,
- Diğer pazarlama iletişimi faaliyetlerinin tamamlayıcısı
olurlar,
- Tüketicinin marka farkındalığını artırırlar,
- Tüketici tepki ve tavsiyelerinin üreticiye kolaylıkla
ulaşmasını sağlarlar,
- Mesajın hedef kitleye kolayca ulaşmasını sağlarlar,
- Ağızdan ağıza pazarlama etkisi olmayan ürünler hakkında
fısıltı- buzz- oluştururlar.
- Ağızdan ağıza pazarlama etkisi olan ürünler hakkındaki
fısıltının – buzz- etkisini artırırlar.
Tüm bu amaçlara hizmet edebilecek bir viral kampanyanın
hazırlanması, planlama aşamasında incelikle ve titizlikle
çalışılmasını gerektirir. Planlama aşamasına öncelikle uygulanabilir
bir pazarlama hedefinin belirlenmesiyle başlanılmalıdır. Hedefin
belirlenmesinden sonra, bu hedef doğrultusunda kampanya stratejisi
geliştirilir. Kampanya stratejisi; viral fikri, hikayeyi, fısıltı -
buzz- yaratacak ana konuyu ve yaratıcı brif’i içerir.
Viral pazarlama kampanyalarında üç temel özellik görülür. Bunlar
(Kirby, 2006:96);
- Yaratıcı Malzemenin Oluşturulması: dijital ortamda yayılmak istenilen
mesajı taşıyacak olan aracının geliştirilmesi ve üretilmesi.
- Tohumlama: viral aracı ve buzz hikayeyi diğerleri üzerinde
etkili olan en fazla alıcıya ulaşabilecek online ortamda
dağıtılması.
- Takip: kampanyanın sonuçlarının ölçümlenmesi, değerlendirilmesi
ve başarının ortaya konulması.
Pazarlamacıların, reklamcıların ve markaların tohumlamayla ilgili
düştükleri en büyük hata viral pazarlamanın tüketiciyi eğlendirecek
eğlence içerikli malzeme üretmek ve bunların yayınlanabileceği web
sitelerini bulmak olduğu yanılgısına düşmektir. Çünkü viral
pazarlama kampanyaları sadece viral mesajların yayılması değildir,
viral pazarlama kampanyaları yaratıcılığa dayanır. Mesaj ancak
yaratıcı bir içeriğe sahipse tüketiciler tarafından diğerleriyle
paylaşılmaya değer görülür. Paylaşılır, yorumlar yapılır, tıpkı bir
virüs gibi birinden diğerine yayılır. Tohumlamanın viral pazarlama
kampanyasının sadece hangi dijital ortam yada sosyal paylaşım ağında
paylaşılacağıyla ilgili olduğunu düşünmek yanıltıcı olur. Sadece en
uygun sosyal paylaşım ağı değil bunun yanında bu ağa en uygun viral
kampanyanın nasıl olması gerektiği ve mesaj ne şekilde iletilirse
hedef kitle tarafından benimseneceği ve diğerleriyle
paylaşılacağıyla da ilgilidir. Çünkü viral kampanyanın başarısı
etkileyen viral’i kaç kişin izlediği değil, viral’in fısıltı
yaratacak hikayeye sahip olması ve kampanyayı hedefine ulaştıracak
doğru insanlara ulaşmasıdır. Önemli olan ulaşılan sayı değil,
kampanyayı yayacak doğru hedef kitleye ulaşabilmektir.
Sonuçta bir viral pazarlama kampanyasının başarısı;
- Stratejik planlama,
- Markaya somut, ölçülebilir ve sürekli fayda sağlamasına,
- Fısıltıyı oluşturacak hikayenin uzmanlıkla tohumlanmasına,
- Kimlere ulaştırılacağının bilinmesine,
- Uygun zamanda hedef kitleye yayılmasına,
- Viral’in marka üzerinde etkisi olabilecek insanların bulunduğu
uygun ortamlarda yayınlanmasına,
- Viral’in hedef kitlenin istekle paylaşabileceği ağızdan ağıza
pazarlama etkisinin olmasına bağlıdır.
Bir viral pazarlama kampanyası da tıpkı diğer kampanyalar gibi
hedefe ulaşıp ulaşmadığının anlaşılabilmesi için kampanya
bitiminde değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlenmeyi
gerçekleştirebilmek için öncelikle bir takım ana konular ele
alınıp, bu konularla ilgili hedeflere varılıp varılmadığı
sorgulanmalıdır.
Viral Pazarlama Kampanyasının Değerlendirilmesi (Cakim, 2006:114);
1) Hedef kitlenin marka, ürün yada şirkete olan aşinalığı
Şirketi tanıyorlar mı?
Geçtiğimiz yıl marka adını hangi sıklıkla duydular?
Ürünü kullandılar mı?
2) Hedef kitlenin marka, ürün yada şirketle ilişki düzeyi
Düzenli olarak ürünü kullanıyorlar mı?
Şirket hakkında düzenli olarak konuşuyorlar mı?
Şirketin yada markanın sosyal paylaşım ağlarındaki
hesaplarını takip ediyorlar mı?
3) Ürüne, markaya yada şirkete yönelik mevcut davranışların
doğası
Marka ile ilgili işittikleri yorumlar olumlu mu olumsuz mu?
Marka ile ilgili olumlu mu olumsuz mu yorumlar
paylaşıyorlar?
Marka, ürün yada şirket ile ilgili genel izlenimleri
nasıldır?
4) Hedef kitle için konunun aciliyeti ve ilgi çekiciliği
Mesaj anında ilgi ve tepkiye neden oluyor mu?
Viral’de yer alan bilgi ilgi alanı yada demografik
geçmişine uygun mu?
5) Hedef kitlenin algıladığı yararlar
Elde edilen bilginin kişisel yaşamlarına etkisi olacak mı?
Etkiyi uzun dönemde mi kısa dönemde mi hissedecekler?
6) Yaratıcı içeriğin çekiciliği
Mesaj ilgi çekici mi?
Yazılı metin basit, açık, anlaşılır mı?
Görsel malzeme hedef kitlenin dikkatini ana mesaja çekiyor
mu?
7) İçeriğin ulaşılabilirliği
Mesajın okunması ve incelenmesi kolay mı?
Ektra linkler, pop-up’lar var mı?
Ek bilgi edinebilmek için ana mesajın sonuna kadar gitmek
gerekiyor mu?
8) Kültürlerarası iletişim
Ana mesajın farklı sosyal, kültürel ve mesleki alanlarda
tek bir standart yorumu var mı?
Sosyal Paylaşım Ağlarında e-Kanaat Liderleri ve Viral Pazarlama
Viral kampanyalarda başarının yolu, pazarlamacıların gözünün sürekli
internette olmasından geçer. Blogcuları, video blogcuları, pod
yayıncıları ve sosyal paylaşım ağlarını düzenli olarak taramak
gerekir. Çünkü bu kişiler her gün ürünleri tanıtır ve eleştirirler.
Tüketiciler ürün ve hizmetlerin başrolde olduğu iyi ve kötü öyküler
anlatırlar. (Scott, 2008:113) Günümüzde sosyal paylaşım ağlarında
viral pazarlama kampanyalarını yaymanın en hızlı yollarında biri
sosyal medya kanaat liderleri/ fenomenlerinin viral mesajları
takipçileriyle paylaşmalarıdır. Bu kişiler sosyal paylaşım ağlarını
aktif olarak kullanıp, iş hayatından, politikaya, eğlenceden
sağlığa, sosyal konulardan yaşam tarzlarına kadar çeşitli
konulardaki düşüncelerini, yorumlarını ve hoşlarına giden mesajları
takipçileriyle paylaşırlar. Binlerce hatta yüz binlerce
arkadaşı/takipçisi olan bu kanaat liderleri kendilerine gelen
mesajları takipçileriyle paylaştıklarında hem çok kısa sürede mesaj
binlerce kişiye gidecek hem de güvenilir bir kaynaktan geldiği için
kabul edilme olasılığı daha yüksek olacaktır. Online kanaat
liderleri (e-kanaat liderleri) internet ortamında eşik bekçileri ve
bilgi yayıcıları görevini yaparlar. Bu nedenle viral pazarlama
kampanyaları için çok önemli bir hedef grupturlar. Bu kişilerin
büyük kitlelere ulaşabilme olanağının olması, onların desteğini
alabilen şirketler için marka tanınırlığı oluşturabilme fırsatıdır.
Şirketler gerek kriz iletişimlerinde, gerek promosyon
kampanyalarında, gerekse müşteri ilişkileri kampanyalarında sürekli
içerik üreten ve yayan binlerce hatta milyonlarca takipçisi olan bu
e-kanaat liderlerinden uygun şekilde faydalanmalıdırlar.
e-kanaat liderleri takipçileri tarafından güvenilir kaynak olarak
görülürler. Pazarlama yöneticileri, birebir online iletişim yoluyla
bilgi ve düşüncelerini büyük kitlelerle paylaşan e-kanaat
liderlerinin, olumlu ve olumsuz düşüncelerini paylaşabilecekleri
ortamlar yaratarak şirketlerin itibarını sağlayabilirler.
Burada pazarlamacıların karşısına çıkan en önemli nokta bağlantı
kurulacak yada hedeflenilecek e-kanaat liderlerinin belirlenmesidir.
Marka farkındalığı yaratabilmek ve pazarlama iletişimi hedeflerine
ulaşabilmek için doğru insanlara ulaşmak gerekmektedir. Eğer
pazarlamacılar e-kanaat liderlerinin güçlerini ve bilgilerini kendi
kurumları için uygulayabilir ve bu kişileri marka elçileri haline
getirebilirlerse, viral pazarlama kampanyalarının hedefine ulaşması
çok daha hızlı olacaktır.
e-kanaat liderleriyle ilişkileri belirlerken öncelikle hangi hedef
grubun etkilenmek istendiğinin belirlenmesi gerekir. Grup yaş,
cinsiyet gibi demografik özelliklerine (Üniversite mezunu kadınlar
vb.) göre belirlenebileceği gibi, davranışlarına (saçlarını
kendileri boyayan kadınlar vb.) göre yada tutumlarına (teknolojinin
insan ilişkilerini zayıflattığını düşünen insanlar vb.) göre de
belirlenebilir. Evrenin tanımlanması önemli bir adımdır. e-kanaat
lideri belirlenirken en iyi yollardan biri işletmeden bilgi almaya
gönüllü paydaşlardan arasından seçmektir. Bu paydaşları bulabilmek
için işletmenin web sitesine girip iletişim kuranlar, foursquare
gibi uygulamalarda yorumlarda bulunanlar, twitter, facebook vb.
çeşitli sosyal paylaşım ağlarında kurum, marka, ürün hakkında
yorumlar yapanlar, fısıltı yayanlar (buzz) ve bunların içinde
takipçi sayısı yüksek olanlar incelenmelidir. Bu kişilere sektör,
kurum, ürün ve markaya ilişkin davranış ve tutumlarına yönelik bir
anket uygulayarak kanaat liderleri belirlenebilir. Kanaat lideri
kriterinin de belirlenebilmesi için, alandaki kanaat liderlerinin
özelliklerinin ve hedef gruplarla olan iletişim alışkanlıklarının de
incelenmesi gerekmektedir. Örneğin çeşitli gurme gruplara üye olan,
yemek yarışmalarını takip eden dijital ortamda yiyecek reçeteleri
paylaşan kişiler, market zincirleri yada yemek dergileri için uygun
kanaat liderleri olarak görülebilir.
Hedefe ulaşabilmek için, viral pazarlama elçisi olarak seçilecek e-
kanaat liderlerinin bilgiyle beslenmesi gerekmektedir. Bu kişiler
özellikle birinci elden şirket içinden elde edilen henüz herkesin
bilmediği bilgilere sahip olmak isterler. e-kanaat liderlerine
sektörel trendler, yeni ürünler, kurumdaki değişiklikler gibi
konularda bilgi iletilmeli ve tepkileri ölçülmelidir. Bu kişilerin
bir çoğunun genellikle herhangi bir konu hakkında bilgi paylaşmadan
önce şirketin web sitesini inceledikleri göz önünde
bulundurulmalıdır. Bu nedenle web sitesinin güncel tutulması,
düşüncelerini paylaşmadan önce bir çok kaynaktan bilgileri
doğruladıkları gerçekliğiyle tarafsız ve şeffaf bilgi kaynağı olarak
hazırlanması pazarlama hedeflerine ulaşabilme açısından uygun
olacaktır.
Sonuç
En basit haliyle, hikayenizi sizin yerinize başkalarının anlatması
olarak da tanımlanabilecek viral pazarlama, hedef kitleyle
interaktif iletişimin en güçlü yollarından biridir. Tüm viral
pazarlama çabalarının amacı markaya, ürüne yada kuruma ölçülebilir
fayda sağlamaktır. Yani hedef kitlenin tepkisini alabilmek
hedeflenir. Yayınladığınız video klibin kaç kez izlenildiği yada
hazırladığınız oyunun kaç kez oynanıldığından çok viral malzemeyi
kaç kişinin hatırladığı, paylaştığı, tavsiye ettiği ve sonuçta ürünü
kaç kişinin satın aldığı önem taşımaktadır.
Pazarlama iletişimi faaliyetlerinin bir parçası olarak görülen viral
pazarlama çabaları kendilerini sürekli bir şeylerin satılmaya
çalışılmasından ve reklam mesajlarından bıkan biraz eğlence arayan
tüketiciler için ürün/markayla bağ kurma olanağı sağlar. Teknolojik
gelişmelerin kolaylıkla daha zengin içerik paylaşabilmeye olanak
sağlamasıyla tüketiciler dijital ortamda daha fazla eğlence aramaya
yönlendirmiştir. Bu bağlamda bir çok web sitesi tüketicileri
çekebilmek için eğlenceli içerik oluşturmaya başlamışlardır.
Her gün binlerce pazarlama mesajına maruz kalan tüketiciler
günümüzde bu mesajları duymazdan gelmeyi, yok saymayı öğrenmiş
durumdalar. Bu tüketicilerin ilgisini çekebilmek, rakipler arasında
fark edilir olabilmek ancak içinde iyi bir haber ve zekice fikirler
olan ve bir miktar eğlence içeren bir organizasyonla
gerçekleşebilir. Öte yandan tüketicilerin hiçbir dönem olmadığı
kadar mesajları ve iletimini kontrol altında tuttuğu da
görülmektedir. Tüketici içeriği oluşturduğu gibi aynı zamanda
kendisine gönderilen hangi içeriği alacağına, hangi içeriği
almayacağına da kendisi karar vermektedir. Geleneksel medyadan
farklı olarak, dijital medyanın karşımıza çıkardığı bloglar,
forumlar, sosyal paylaşım ağları tüketiciyi mesajı alıcı konumundan
gönderici konumuna getirmiştir. Bu ortamda reklamcılar için,
özellikle ihtiyatlı, sorgulayan hedef kitleler ulaşmak giderek daha
da zorlaşmaktadır.
Viral pazarlamanın yapısı gereği tüketiciyle marka yada ürünün
kişisel deneyimine dayalı bir ilişkisi olması nedeniyle tüketicinin
ve diğer tüketicilerle olan bağlantılarının gücü ön plana
çıkmaktadır. Eğer tüketici ürün yada markayla doyurucu bir deneyim
yaşarsa bu deneyimi kendi bağlantılarıyla paylaşacak ve bu deneyim
bir virüs gibi ondan ona yayılacaktır.
Ancak viral pazarlamanın tek başına kullanılması yerine bütünleşik
olarak diğer pazarlama iletişimi unsurlarıyla birlikte kullanılması
önerilmektedir. Bu sayede pazarda marka farkındalığı artırılacağı
gibi aynı zamanda marka için taraftarlar da oluşturulabilinecektir.
Bu ortam aynı zamanda ürün yada marka hakkında fısıltı yaratılmasına
da olanak sağladığı takdirde, satışların artmasıyla
sonuçlanacaktır.
Ürün ne olursa olsun hatta en inovatif ürün bile olsa her ürünün
viral pazarlamaya ihtiyacı vardır. Çünkü ürünü en iyi tüketicisi
pazarlar. Her ne kadar inovatif ürünlerin doğal buzz değerleri olsa
bile bu değeri artırabilmek daha da yukarılara çekebilmek için viral
desteğe ihtiyacı vardır. Ancak kurumların özenti ve taklitçi viral
kampanyalardan uzak durması gerekir. Taklitler hiçbir tüketicinin
gözünde bir değer ifade etmez sadece aslını hatırlatmaktan öteye
gitmeyeceği gibi kurumun itibarının de sarsılmasına neden olur.
Kurumlar pazarlama hedeflerine ulaşabilmek için ilgi çekme
potansiyeli olan bir konuda hazırlanmış, içinde iyi bilgi, zekice
fikirler, eğlence olan, ezber bozan ve yaratıcı içeriklerle
oluşturdukları viral pazarlama kampanyaları oluşturmalıdırlar. Bu
kampanyaları e-kanaat liderlerinin desteğini de alarak
oluşturduklarında, hedef kitlelerine rahatlıkla ulaşıp, dijital
ortamda milyonlara ulaşarak kurumsal hedeflerini
gerçekleştirebilirler.
Kaynakça
Bampo, M., Ewing, M.T., Mather, D.R., Steward, D., & Wallacem, M.
(2008). “The Effects of the Social Structure of Digital Networks on
Viral Marketing Performance” Information Systems Research, 19(3), 273-293.
Bianco, Antony. Lowry, Tom. Berner, Robert. Arndt, Micheal. Grover,
Ronald (2004). “The Vanishing Mass Market”, Bloomberg Business Week
Magazine. http://www.businesswek.com/stories/2004-07-11/the-
vanishing-mass-market.
Cakim,Idil (2006). “Online Opinion Leaders: A Predictive Guide For
Viral Marketing Campaings”, Connected Marketing (içinde), Elsevier,
Oxford, 107-118.
Digital Age (2013), Şubat 2013.
Erksoy, Orsan (2008). “Advergame-Tarihçe”, Advergaming, Mynet Web
School Eğitimleri, 16 Nisan 2008, İstanbul.
Gitomer, Jeffrey (2011). Sosyal Patlama, MediaCat, İstanbul.
Godin, Seth.( 2001). Unleashing The Ideavirus, Do You Zoom Inc, New
York.
Juvetson, Steve. (2000). “What is Viral Marketing?”,www.dfj.com/news/article_25.shtml (12 Eylül 2013)
Kempe, David. Jon, Kleinberg. Eva, Tardos (2003). Maximizing the Spread og Influence Through a Social Network, Cornell University, Dept. Of Computer Science. http://www.cs.cornell.edu/home/kleinber/kdd03-inf.pdf ( 28 Ağustos 2013 )
Kirby, Justin (2004). Online Viral Marketing: Strategic Synthesis in
Peer-to-Peer Brand Marketing.12 July, 2004,
http://www.brandchannel.com/images/Papers/viral_marketing.pdf.
Kirby, Justin (2006). “Viral Marketing”, Connected Marketing
(içinde), Elsevier, Oxford, 87-106.
Kurt, Osman (2008). “Advergaming: Markalar Oyun Oynuyor”, Infomag,
Nisan 2008.
Pazarlama Virüsü, http://www.indeksiletisim.com/hizmet_goster.asp?ID=1106&hizmet_id=2 (12 Eylül 2013) Scott D. Meerman (2008). Pazarlamanın ve İletişimin Yeni Kuralları, Nadir Özata (çev.), MediCat İstanbul. Vaynerchuk, Gary (2010). Markanız İçin İnterneti Nasıl
Kullanmalısınız?, Levent Göktem (çev), Media Cat, İstanbul.
Wilson, F. Ralph (2005). “The Six Simple Principles of Viral Marketing”, Web Marketing Today,Vol. 70. http// www.library.softgenx.com/Children/marketing/ViralMarketing.pdf
Özgeçmiş
Dr. Nur Ündey Kalpaklıoğlu
İzmir doğumlu. Orta ve lise eğitimini İzmir Amerikan Kız Koleji’nde
tamamladı. Yükseköğrenimine Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek
Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nde devam etti. Ege
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Ana Bilim
Dalı’nda “Turizm İşletmelerinin Reklam Faaliyetlerinin
Artırılmasında Kitle İletişim araçlarının Rolü” başlıklı teziyle
yüksek lisans, “Siyasi İktidarların Kazanılması veya Kaybedilmesinde
Propaganda’nın Rolü” başlıklı teziyle doktora eğitimini
tamamladı.1991-2000 yılları arasında kültür turları ve dini gruplara
Turist Rehberliği yaptı.1998-2005 yılları arasında çeşitli
üniversitelerde yarı zamanlı öğretim üyesi olarak iletişim, halkla
ilişkiler ve turizm dersleri verdi. 2005-2010 yılları arasında
İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm
Başkanı olarak görev yaptı. 2010-2013 yılları arasında Beykent
Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğretim
üyesi olarak çalıştı. Halen çeşitli dergilerde seyahat ve gurme
yazıları yazmakta, çeşitli şirketlere Halkla İlişkiler ve Kurumsal
İletişim konularında danışmanlık yapmaktadır.