Osmanlı Belgelerinde Yer alan Bazı Ahşap Yapı Malzemesi Üzerine Düşünceler

28
SANAT TARiHi DEFTERLERi

Transcript of Osmanlı Belgelerinde Yer alan Bazı Ahşap Yapı Malzemesi Üzerine Düşünceler

SANAT TARiHi

DEFTERLERi

SANAT TARiHi DEFTERLERi

10

iTÜ ARAŞTıRMACıLARı ÖZEL SAYıSı

YAYıNLARı

iSTANBUL 2006

Sanat Tarihi Defterleri: 10

ISBN 975-807-149-1

Editör: Semra Öge i

Kapak Resmi:Taşkışla Fotoğraf Grubu

© Ege Yayınları, 2006

Yapım ve Dağıtım / Production and Distribution

Zero Prodüksiyon Ltd. Ştİ.

Arslanyatağı Sokak, Sedef Palas Apt.No.35/2 Cihangir 80060 İstanbulTel: +90 (212) 249 05 20 - 244 75 21 (3 hat/3 lines)Faks : +90 (212) 244 32 09e.posta : [email protected]

içiNDEKİLER

Doğan KUBANDünya Sanat Kültüründe Osmanlı Mimarisi İmgesi 1On the International Image of Ottoman Architecture 10

Gül CEPHANECİGİLOsmanlı Mimarlığı, Rasyonalite ve Milliyetçilik 13Ottoman Architecture, Rationality and Nationalism 21

İlknur AKTUG KOLAYOsmanlı Belgelerinde Yer AlanBazı Ahşap Yapı Malzemesi Üzerine Düşünceler 23Some Remarks on Timber Building Materials in the Ottoman Documents 45

Mükerrem USMAN ANABOLUAnadolu'da Bulunan ırmak Tanrısı Betimlemeleri . 47Representations of River Gods Found in Anatolia 52

Zeynep KUBAN, Özge SADE METEErken Cumhuriyet Döneminde Milli Müze . .. 55The Idea of a National Museum During the Early Republican Era 61

Machiel KIELCross-cultural Contacts in 14th Century Anatolia: Gothic Influences on theArchitecture of the Turcoman Principalities of Western and Central Anatolia(Examples From Antalya, Bergama, Istanoz, Niğde and Peçin) 67

AydaARELMüderris Cihan-zade Abdülaziz Efendi ile Aydın Güzelhisarı'ndaki Camisi veDiğer Vakıfları Hakkında 91A Provincial Architectonic Jewel: The Mosque Founded in 1756 at AydınBy Cihan-zade Abdulariz Efendi, a Local Notable of Some Standing 109

Afife BATURMihrimalı Sultan (Edirnekapı) Camisi1894 Depremi Sonrasında Restorasyonu İçin Yapılan Çalışmalar 123Mihrimah Sultan (Edirnekapı) MosqueRestoration Work Conducted After the Earthquake of 1894........... 128

İlknur AKTUÖ KOLAY*

OSMANLı BELGELERİNDE YER ALAN BAZI AHŞAPYAPI MALZEMESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELERI

Osmanlı döneminde devlet tarafından yaptırılan yapılar için düzenle-nen inşaat defterleri ile onarılacak yapıların onarım masrafını belirlemekiçin önceden hazırla nan keşif defterleri, mali nedenlerle hazırlanmış, ya-pım sürecindeki harcamaların hesabının tutulduğu defterlerdir. Defterlerdeparanın nerelere sarf edildiğinin, örneğin alınan malzeme türünün kaç tanealındığı, birim fiyatı, nereden geldiği ve ne zaman alındığı gibi, çok detaylıolarak belirtilmesi nedeniyle bu belgeler mimarlık tarihine de ışık tutmak-tadır. Bu defterlerdeki bilgilere dayanarak Osmanlı döneminde kullanılaninşaat malzemeleri, yapım teknikleri ve bunların tarih içindeki değişim sü-reci saptanabilir. Hatta Ayazma Camii, Süleymaniye Külliyesi ve LaleliCamii inşaat defterleri üzerine yapılan çalışmalarda olduğu gibi yapınıninşaat aşamaları da belirlenebilir-.

Belgelerde yer alan ahşap malzeme genellikle alınan miktar ve birimfiyatı verilerek listeler halinde verilmektedir. Osmanlı cami, külliye vb. ka-gir yapıların inşaat defterlerinde alımına rastladığımız büyük miktarlardaki

* Doç. Dr. İlknur Aktuğ Kolay, İTÜ Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı.

ı Konu ile ilgili sınırlı sayıda ahşap türüne dayanan bir değerlendirme, "A Survey on Timberas Building Material in the Ottoman Registers", 4th International Congress on OttomanArchaeology, 22-24 March 2000, Serie 2: Archeologie Ottomane no 4, Fondation Temimipour la Recherche Scientifique et l'Information Zaghouan (Tunus), 2001, s. 23-33'de yayın-lanmıştır. Bu yazıda ise, yeni verilere dayanarak ilk yayındaki ahşap türleri yeniden irdelen-miş ve ilk çalışmada yer almayan bazı ahşap malzemenin değerlendirilmesi yapılmıştır.

2 İ. Aktuğ, "Ayazrna Camisi İnşaat Defteri", 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi, An-kara, 1995, s. 81; S. Çelik, Mevcut Belgeler ışığında Süleymaniye Külliyesinin YapımSüreci, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü yayınlanmamış Doktora tezi, İstanbul, 2001; A. Neftçi,Laleli Külliyesinin İnşaat Süreci, İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü yayınlanmamış Doktoratezi, İstanbul, 2002.

23

ahşap malzeme, genellikle hatıl olarak temel ve duvar yapımında ve yapıiskelesinde kullanılmıştır. Belgelerden kapı, pencere, kepenk, kafes, ahşapkorkuluklar v.b ahşap yapı elemanlarının serbest piyasadan hazır olarakalındığı görülmektedir.

Bu çalışmada yayınlanmış belgelerin yanı sıra, Ayazma Camii İnşaatDefteri Topkapı Sarayı Müzesi ve Başbakanlık Osmanlı Arşivlerindeki-orijinal nüshaları karşılaştırmalı olarak incelenerek, Osmanlı mimarisindekullanılan ve günümüzde isimleri unutulmuş ahşap yapı malzeme türleri-nin özelliklerinin belirlenmesine çalışılmıştır. Defterlerin büyük bir bölü-münün haliL.günümüz Türkçesine çevrilmemiş olması bu tür karşılaştır-malı olarak genel sonuca varabilecek çalışmaları zorlaştınnaktadır. İkincibir zorluk ise inşaat sektöründe, döneminde yaygın olarak adı bilinen vebirçok belgede ismi geçen inşaat malzemelerinin adlarının Cumhuriyetinilk yıllannda, hatta 19. yüzyılda dahi unutulmuş olmasıdır. Bu nedenlegünümüzde okunan belgelerde kelimeyi bilmemekten kaynaklanan yanlışyazılışlara da rastlanmaktadır. Bu çalışmada Ö.L.Barkan, S.H.Eldem veE.H.Ayverdi gibi konuya yakın eski araştırmacıların okuyuş şekli örnekalınmıştır. M.S.Kütükoğlu'nun belirttiği gibi ne olduğu bilinmeyen bazıkelimelerin bugün halk arasında aynı anlamda kullanıldığı ve T.D.K, Der-leme ve Tarama sözlüklerinde yer aldığı görülmektedir.

Direk

Defterlerde direk olarak yer alan ahşap malzeme kare kesitli dikmeolarak kullanılan ahşaplardır. 1567 tarihli bir belgeden, genelde, direkle-rin aliisının (büyüğünün) 8 zira (6,06 m), evsatının (ortasının) 6 zira (4,55m) ve 5 zira (3,79 m), ednasının (küçüğünün) 4 zira (3,03 m) ve 3 zira(2,27 m) uzunluğunda+ olduğu anlaşılmaktadır. Bu belgede direkleri n ke-sitleri hakkında bilgi bulunmamaktadır. Bazı belgelerde ise direkler biçil-dikleri ağacın türüne göre, "kestane direği">, "pelit direği"> veya yapıda

3 Ayazına Caınil İnşaat Defteri, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, D. 1137, 1175 (1761); Başbakan-lık Arşivi, N.E.D.K.II, 5133. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivindeki kopya S. Bayram ve A. Tüzentarafından yayınlanmıştır, "İstanbul Üsküdar Ayazma Camii ve Ayazma Camii İnşaat Defteri(Üsküdar, Sultan ID. Mustafa Camii)" Vakıflar Dergisi, no: XXII, Ankara, 1991, s. 199-288.

4 Ahmet Refik, Onaltmeı Asırda İstanbul Hayatı, İstanbul, 1935, s. 60.5 Ayazma Camii İnşaat Defteri, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, D.1137, 1761, s. 8/a.6 M.S. Kütükoğlu, "1624 Tarihli Narh Defterleri", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Faküıtesi

Tarih Dergisi Prof. Dr. M. C. Ş. Tekindağ Hatıra Sayısı, sayı: 34, İstanbul, 1984, s. 160.

24

Hımış yapıların duvar örgüsünde dolgu arasındaki dikmelere "dolmadireği"! denilmektedir. 1582 tarihli bir belgede dolma direklerinin 6 zira(4,55 m), 5 zira (3,79 m), 4 zira (3,03 m) ve 3 zira (2,27 m) uzunluğunda5 parmak (0.16 x 0.16 cm) ile 6 parmak (0.19 x 0.19 cm) ebadında karekesitli olması gerektiği bildirileteks boyutlannın standart olduğu belirtil-mektedir. Aynca, 1640 tarihli Narh Defterinde "sütun-ı do lma " olarak yeralan dikmenin de uzunluğu 6 zira (4,55 m) olarak verilmektedir". 1624tarihli Bursa Narh Defterinde de "dolmalık direk"lo olarak boyutu veril-meden bu malzemeden bahsedilmektedir. Bu direklerin kullanıldığı hımışduvar yapımına da "dolma duvar" denilmektedir!'. İncelenen belgelerden1740 tarihli Sa'dabad yapılannın onarım keşif defterinde, buradaki sara-yın "dolma duvar" yapımına sahip olduğu görülmektedir. 12 Tersane SarayıHas Oda Kasn (Aynalıkavak Kasn) onanmı ile ilgili 1767 tarihli KeşifDefterinde yer alan "bu mahalde kuşakları saray manesi'nden kagir dol-ma dıvar"13 ve Edirne Sarayı Cihannuma Kasn'na ait 1826 tarihli KeşifDefterindeki "tuğladan dolma duvarlı" 14 ifadeleri dolma duvar tanımınaaçıklık getirmektedir.

Belgelerde "yağhane direği" adıyla geçen ahşap malzeme, dikme ola-rak kullanıldığı gibi temellerde kazık ve ızgara olarak da kullanılmaktaidi'>, Yağhanelerde, yağ çıkanlan değirmen taşlannın takılı olduğu meşedireklerinin adını alan bu direkler deı6 meşe ağacından biçilmekteydi 17 ve

kullanıldıklan yere göre "dolma direği", "yağhane direği" şeklinde ta-nımlanmaktadır.

7 C.E.Arseven, Sanat Ansiklopedisi, c. I, İstanbul, 1943, s. 48L.8 Ahmet Refik, Onaltmeı Asırda •.. , s. 64.9 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, İstanbul,

1983, s. 295.10 M.S.Kütükoğlu, "1624 Tarihli Narh Defterleri", s. 162.II C.E.Arseven, Sanat •.. , c. I, s. 48L.12 S.H.Eldem, Sa'dabad, İstanbul, 1977, s. 25, 26, 118, 119.13 S.H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar 1, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yayını, İstanbul,

1969, s. 272.14 S.H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar 1, s. 45.LS C.E.Arseven, Sanat Ansiklopedisi, c. II, İstanbul, 1947, s. 1047.16 E. H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri 855-886 (1451-1481), c. IV, İstanbul,

1974, s. 556.17 C. E. Arseven, Sanat ..• c. II, s. 1047.

25

büyük kesite sahiptiler. Bu direklerin 1908 tarihindeki boyutlan: uzunluk4,50 - 9,10 m, en 0,25 - 0,37 m ve kalınlık 0,25 - 0,37 rrı'dir'". Edirne Sa-rayı Cihannüma Kasn'nın tamiri için hazırlanan 1810 tarihli keşif defterin-deki boyutlan ise 12 zira (9,10 m) uzunluk ve 1,5 zira (0,28 x 0,28 m?veya0,36 m çapında daire) 19 kesit olarak verilmektedir ki 1908 tarihli belgedekiboyutlara uymaktadır.

Bazı belgelerde, "verdinar", "viirdinar" veya "viirdiinar" direk ola-rak tanımlanan bir direk türü bulunmaktadır. M. S. Kütükoğlu tarafından"göknar" olarak tanımlanan-" verdinar belgelerde sıkça "verdinar-ı bellut"(meşe verdinar) ve bazen de "verdinar-ı çam" (çam verdinar) olarak geç-mektedir. Rogers "verdinar"ın anlamını tartışırken bu kelimenin Arapça-Farsça kanşımı "verd-i nar" (nar çiçeği) anlamında kullanılarak kırmızırengi ifade edebileceğine değinmekle birlikte sonuçta bir ahşap türü değil,bir teknik terim olacağını ileri sürmektedir-I. Nitekim bu kelime meşe veçam olmak üzere en azından iki ahşap türü ile birlikte kullanılan, büyükolasılıkla belirli bir standardı olan direkleri tanımlamaktadır.

1582 tarihli bir belgede verdinar direklerinin boyutlan ile ilgili stan-dartlar verilmektedir. Buna göre verdinar direklerinin alasının (büyüğü-nün) LO zira (7,58 m) uzunluğunda ve 12 parmak (0,39 m) kalınlığında,evsatının (ortasının) 8 zira (6,06 m) uzunluğunda ve LO parmak (0,32 m)kalınlığında ve 6 zira (4,55 m) ile 5 zira (3,79 m) uzunluğunda, 8 parmak(0,25 m) kalınlığında olması gerektiği ve bunlardan daha küçük olan 6 zira(4,55 m), 5 zira (3,79 m), 4 zira (3,03 m) ve 3 zira (2,27 m) uzunluğundave 6 parmak (0,19 m) kalınlığında verdinar cinsi direklerin de direk olarakkabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir-LAynca Arseven tarafından 1908tarihindeki isim, boyut ve kullanım yerleri verilen keresteler arasında meşecinsinden uzunluğu 4,55-4,90 m, kesiti 0,15 x 0,15 m ile 0,18 x 0,18 m

18 C. E. Arseven, Sanat .•. ,c. II, s. 1047.19 E. H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri 855-886 (1451-1481), c. III, İstanbul,

1973, s. 246.20 Katip Çelebi, Tuhfetü'l-kibar (Gökyay neşri), II, açıklamadan nakleden M. S. Kütükoğlu,

Osmanlılarda Narh "', s. 365.21 J.M.Rogers, "The State and Arts in Ottoman Turkey, Part 2: The Fumiture and Decoration of

Süleymaniye", International Journal of Middle East Studies, Vol. 14, Cambridge Univer-sity Press, Cambridge, London, ew York, New Rochelle, Melbourne, Sydney, 1982, s. 295.

22 Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "', s. 64.

26

27

arasında değişen "vordina" olarak adı geçen bir ahşaba-' rastlanmaktadır.Arseven'in yayınladığı listede verdinar kelimesine rastlanınamaktadır.Listede bulunan keresteler arasında yer alan vordina, boyutları bakımındanve ses uyumu açısından verdinar'a benzemekte ve 19. yüzyıl sonlanndaverdinar kelimesinin değişerek vordina olduğunu düşündürmektedir.

Sütun

Belgelerde sütun olarak adı geçen eleman Arseven tarafından yapılar-da düşeyolarak çoğunlukla köşelere konulan ve kesitlerine göre altılık (6parmak) (0,19 m) ve sekizlik (sekiz parmak) (0,25 m) direk adı verilen dörtköşe veya yuvarlak kesitli uzun ahşap olarak tarumlanmakradır-". Sütun ileilgili ölçüler 1640 tarihli Narh Defterinde= geniş olarak yer almaktadır. Budeftere göre sütun-ı çapa 12 zira (9,09 m) uzunluğunda, 10 parmak x 10parmak (0,32 x 0,32 m) kesitinde; sütun-ı dolab 7,5 ve 8 zira (5,66 ve 6,06m) uzunluğunda, 7 parmak x 7 parmak (0,22 x 0,22 m) kesitinde; sütun-ıtopac 5 zira (3,79 ın) uzunluğunda, 8 parmak x 8 parmak (0,25 x 0,25 m)kesitinde ve üç boyalarak verilen sütun-ı verdinar ise sırasıyla 8 zira (6,06m) uzunluğunda, 10 parmak x 10 parmak (0,32 x 0,32 m) kesitinde; 8 zira(6.06 m) uzunluğunda, 9 parmak x 9 parmak (0,28 x 0,28 m) kesitindeve 7 zira (5,30 m) uzunluğunda, 8 parmak x 7 parmak (0,25 x 0,22 m)kesitinde, kesitleri 7 parmak x 7 parmak (0.22 x 0.22 m) olan büyük boysütun-ı Karasu 15 zira (11.37 m) ve özellikleri belirtilmediğinden ötürübüyük olasılıkla daha yaygın kullanılan bir diğer Karasu sütunu ise 7 zira(5.30 ın) boyundadır. Defterde diğer sütun cinslerinin yalnız uzunluklanverilmiştir. Buradaki listeye göre sütun-ı Bartın 6 zira (4,55 m), sütun-ıçotuk 6 zira (4,55 m), sütun-ı dişbudak, büyüğü 4 zira (3,03 m) ve ortası 3zira (2,27 m), sütun-ı dolma 6 zira (4,55 m), sütun-ı İznikmid (İzmit) 7 zira(5,30 m), sütun-ı Şile 6 zira (4,55 m) ve 5 zira (3,79 m), sütun-ı taban-ıKarasu 11zira (8,35 m), sütun-ı yamalık 6 zira (4,55 m) ve orta boyu 5 zira(3,79 m) uzunluğundadır. Süleymaniye Külliyesi inşaatı ile ilgili belgelerarasında rastladığımız sütun-ı harcinin (adi, ucuz) ise iki belgede uzunluğu6 zira (4,55 m) ve birinde de eni 7 parmak (0,22 m), kalınlığı 5 parmak(0,16 m) olarak verilmiştir-s. Verilen ölçülere göre sütun olarak belirtilen

23 C.E.Arseven, Sanat .•. , c. II, s. 1047, "kereste" maddesi.24 C.E.Arseven, Sanat ..• c. I, s. 468.25 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ..• , s. 295.26 Ö.L. Barkan, Süleymaniye Camii ve İmareti İnşaatı, c. II, Ankara, 1979, s.106 belge no: 222.

ahşap malzemenin uzunluğu 3 zira (2,27 m) ile 15 zira (11,37 m) arasındadeğişmekle birlikte çoğunluk 5, 6, 7 ve 8 zira (3,79, 4,55, 5,30 ve 6,06 m)uzunluğundadır ve 7 x 7 parmak (0,22 x 0,22 m) ile 9 x 9 parmak (0,31 x0,31 m) arasında değişen kare kesite sahiptir.

Bazı sütunlar yapıda kullanıldıkları yerlere göre sütun-ı daima (hımışduvar yapımında dikme), sütun-ı dolab (ahşap strüktürde kare kesitli diya-gonal bağlantı ahşabı) ve sütun-ı yamalık olarak tanımlanmaktadır. Sütun-ıyamalık ise büyük olasılıkla yüksek yapı iskelelerindeki dikmelerin ek yer-lerinde birleşme noktalarını desteklemek amacıyla dikme lerin iki yanınaçakılan dikmeler olabilir. Sütun-ı çotuk (kütük) sütun-ı tobac (tomruk) veçasa sutunu/' olarak tanımlanan sütunlar fazla işlenmemiş yuvarlak ağaçgövdeleridir. Bu sütunlar genellikle temel iksasında kullanılırlar. 1826 ta-rihli Edirne Sarayı Cihannuma Kasrı Keşif Defterinde yer alan H ••• dörtzira (3,03 m) topaçtan sütun maa başlıklı ... topaçtan makraslı (makaslı ?)ve kuşaklı "28 ve H••• topaçtan sütun ... topaçtan makras ... "29 ifadelerindende topaç kelimesinin hem sütun hem de makas ve kuşak için kullanılmışolması ahşabın işlenmemiş yuvarlak ağaç gövdesi olarak alınıp inşaat ye-rinde işleneceğini düşündürmektedir. Sütun-ı çapa ve sütun-ı divanr' hemkesiti hem de boyu büyük sütunlardır. 1767 tarihli Tersane Sarayı Has OdaKasrı (Aynalıkavak Kasrı) Keşif Defterinde yer alan "siaun için kalas-ıkebir'ö! tanesi 800 akçe olan oldukça yüksek fiyatıyla büyük boyutta ah-şap sütunlar olmalıdırlar. Sütunların büyük bir bölümü de geldikleri yeregöre, sütun-ı Mihalıç, sütun-ı Şile, sütun-ı lznikmid. sütun-ı Bartın, sütun-ıKarasu ve Yama siaunuı? olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca sütun-ı dişbu-dak gibi ağaç cinsine göre, sütun-ı orta ve sütun-ı harci33 (adi, ucuz) gibiboyutuna ve kalitesine bağlı olarak da tanımlanmaktadır.

27 D.Kuban, "Tarih-i Cami-i Şerif-i Nur-u Osmani ve Onsekizinci YüzyılOsmanlı Yapı TekniğiÜzerine Denemeler", Türk ve İslam Sanatı Üzerine Denemeler, İstanbul, 1982, s. 130.

28 S.R.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 45.29 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 44.30 S.R.Eldem, Sa'dabad, s. 147.31 S.R.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 272.32 Ayazma Camii "" s. 8/a.33 Ö.L. Barkan, Süleymaniye ... , c. II, s. 106.

28

29

Belgelerde sütunlar için verilen ölçülerin direkler için verilenlerle aynıolduğu görülmektedir. Süleymaniye Külliyesi inşaatı ile ilgili belgelerdedirek sözüne çok az rastlanmakta ve 1640 tarihli Narh Defterinde ise direksözüne rastlanmamakta, çok sayıda sütun ile ilgili ölçü ve fiyat verilmek-tedir. Ahmet Refik tarafından yayınlanan 17. yüzyıl tarihli belgeler arasın-da yer alan hükümlerde ise sütun sözüne rastlanmamakta, fakat direk ileilgili bilgiler bulunmaktadır. Bu tespitler ve Arseven tarafından kerestelermaddesindeki sütun tanımının yuvarlak kesitli olarak verilmesi, 16. ve 17.yüzyıllarda aynı malzeme için hem sütun hem de direk sözünün kullanıldı-ğını, 18. yüzyılda ise daha çok yuvarlak kesitli dikmelerde sütun tanımınınkullanıldığını-" düşündürmektedir,

Çapa

Belgelerde "kebir çapadan payanda ve gôğusleme'v>, "çapa eğrisi'v","çapa direk "37, "sütun-ı çapa, kebir "38, "kubbe çarçubesiyçün Karadeniz' inon arşun (7,58 m) çapası'ö", ve "Karadeniz vasat çapası kazık"4() şeklin-de "çapa" olarak tanımlanan değişik yapı elemanları ile karşılaşmaktayız.Derleme sözlüğünde çapa, 4,00 m uzunluğunda 0,08 x 0,16 m kesitindeolan kalas+' olarak tanımlanmaktadır. 1640 tarihli Narh Defteri'nde de bü-yük "sütun-ı çapa"nın boyutları 12 zira (9,10 m) x 10 parmak x 10 parmak(0.32 x 0,32 m)42 olarak verilmektedir. Bu bilgiler ve belgelerde "kebir"(büyük) sıfatı ile birlikte kullanılması çapanın, yapının çeşitli yerlerindekullanılan, kesit ve uzunluğa bağlı olarak büyük ahşapları tanımladığınıortaya koymaktadır.

34 D. Kuban, "Tarih-i Cami-i ... , s. 130.35 Edirne Sarayı Cihannuma Kasrı i8 iO Tarihli Keşif Defteri, S.H. Eldem, Köşkler ve Kasır-

lar I, s. 39.36 Ayazma Camii "" s. 9/a.37 Ayazma Camii "" s. Il/b.38 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ... , s. 294.39 Tersane Sarayı Has Oda Kasrı (Aynalıkavak Kasrı) i767 tarihli Keşif Defteri, S.H.Eldem,

Köşkler ve Kasırlar I, s. 272.4() Tersane Sarayı Has Oda Kasrı (Aynalıkavak Kasrı) i767 tarihli Keşif Defteri, S.H.Eldem,

Köşkler ve Kasırlar I, s. 273.41 T.D.K. Derleme Sözlüğü, Ankara, 1968.42 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ... , s. 294.

Dolab

Ahşap yapıların çatma ve kuşaldamalarında dikme ve aralarında destekolarak kullanılan kare kesitli ahşap malzeme belgelerde "dolab"43 olarakgeçmektedir. Sa'dabad'da inşa edilecek yapılar için alınan kerestelerin lis-tesinde, "tek dolab" ve "çift dolab"44 olarak rastladığımız bu malzemele-rin 1908 tarihindeki boyutlarını Arseven tek dolab için uzunluğu 3,00 m,eni 0,03 - 0,08 m, kalınlığı 0,03 - 0,08 m ve çifte dolab için uzunluğu 3,10 m,eni 0,07 - 0,09 m, kalınlığı 0,07 - 0,09 m olarak vermekte ve meşe, kestaneve gürgenden biçildiklerini söylemektedir'>. 1640 tarihli Narh Defteri'ndeise uzunluğu 5,68 - 6,06 m, eni 0,217 m, kalınlığı 0,217 m olarak belirlenen"sütun-ı dolab"46 muhtemelen, aynı amaçla büyük boyuttaki yapıların çat-ma ve kuşaklamalannda dikme olarak kullanılmaktaydı.

Eğri

Belgelerde "eğri "47 olarak tanımlanan ahşap malzeme kemer, tonozve kubbe gibi eğrisel yapı öğelerinin kalıplarının inşasında kullanılmak-tadır. Eğri, çoğunlukla "çapa eğrisi"48, "dolab eğrisi'ö", "topac eğrisi"sogibi kesiti belirtilerek defterlerde yer almaktadır. Ayazma Camii İnşaatDefteri' nde (1758-1761) oldukça yüksek bir fiyatla (480 akçe) tek bir çapaeğrisi alınmıştır>'. Bu çapa eğrisi cami kubbesi ve kubbeyi taşıyan dörtkemerin kalıbının ana iskeletini oluşturmakta kullanılan kalın kesitli eğriahşap olmalıdır'<. 1767 tarihli Tersane Sarayı Has Oda Kasn (AynalıkavakKasn) Keşif Defteri'nde kubbe kalıbı için tanesi 820 akçe olan dört adet10 zira (7,50m) uzunluğunda çapaS3 alındığı görülmektedir. Bu belgedeeğri tanımı kullanılmamalda birlikte, oldukça pahalı olan ve kubbe kalıbı

43 C.E.Arseven, Sanat ••. , c. I, s. 478.44 S.H.Eldem, Sa'dabad, s. 147.4S c.E.Arseven, Sanat ... , c. II, s. 1048.46 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ... , s. 294.47 C.E.Arseven, Sanat •.• , c. I, s. 510.48 Ayazma Camii •.• , s. 9/a; M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ... ,s. 294.49 Ö.L.Barkan, "Edirne Askeri Kassamına Ait Tereke Defterleri", Belgeler, 1III5-6, Ankara,

1968, s. 276; C.E.Arseven, Sanat .•• , c. II, s. 1058.SO Ayazma Camii , s. 5/a; S.H.Eldem, Sa'dabad, s. 146.SI Ayazma Camii , s. 9/a.S2 İ. Aktuğ, "Ayazma Camisi ... , s. 81.S3 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 272.

30

için alındığı belirtilen bu dört adet çapa eğrisel formda olmalıdır. AyazmaCamii İnşaat Defterinde rastladığımız "hers eğrisi'ö" ise eğrisel tonoz vekubbe kalıplarında kullanılmış olmalıdır=. Eğri olarak tanımlanan malze-melerin boyutlarıyla ilgili bilgi, Arseven tarafından yayınlanmış olan 1908tarihli belgede dolab eğrisi için 3,00 m uzunluk, 0,03-0,07 m en ve 0,08-0,09 m kalınlık 56 ve 1640 tarihli Narh Defteri'nde Üsküdar'dan gelen"eğri-i Üsküdar"ın 6 arşın (4,55 m)57 uzunluğunda olduğudur.

Kazık

Büyük yapıların inşa edileceği zeminde veya sağlam olmayan zemin-lerde toprağı sıkıştırarak temeli sağlamlaştırmak için temel çukuru kazıl-dıktan sonra zemine kazıklar çakılır. Kazıklann toprağa kolay girmesi içinuçları sivri olarak yontulur ve kütleşmemeleri içinde uçlarına "kovan"58denilen demir pabuçlar geçirilir-". Mustafa b. İbrahim Sultanahmet Camisitemellerini anlatırken "temeller kazılmış, kazıklar çakılmış, rutubetten çü-rümez ve yer altında durmaktan etkilenmez soydan ağaçlardan yeni direk-ler hazırlandı. Çepeçevre dört duvarına bu yüksek kazıklar ağır araçlarlabirbirine yakın olarak dikülüp kakıldı. ..... temel yerine inülüp ..... rnihrabyerine taşlar koydular ve dağlar gibi sarsılmaz duvarların temellerini attı-lar."60 diyerek kazıklı temel inşaatı hakkında bilgi vermektedir. Buradananlaşıldığına göre, temel çukuru içinde bütün zemine kazık çakıldığı gibitemel duvarlarının oturacağı yerlere de birbirine daha yakın yerleştirilenkazıklar çakılmakta, ondan sonra temel duvarları inşa edilmektedir. Bubelgede kazık olarak kullanılan ahşap cinsi "rutubetten çürümez ve yeraltında durmaktan etkilenmez" türden olarak belirtilmektedir. 1767 tarih-li Tersane Sarayı Has Oda Kasn (Aynalıkavak Kasn) Keşif Defteri'nde

54 Ayazma Camii •.• , s. 9/a.; hers: (Farsça) çatı örtüsü olarak kullanılan ahşap malzeme. Red-house Dictionary.

55 i. Aktuğ, "Ayazma Camisi ... , s. 8 ı.56 C.E.Arseven, Sanat ... , c. II, s. 1058.57 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh .•. , s. 296.58 "kovan-ı sütun", M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh .•• , s. 300.59 C.E.Arseven, Sanat •.• ,C. I, s. 22; c. II, s. 1001.60 Siifi Mustafa b. İbrahim, Zübdetü'l-Tevarih, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Revan

Kitapları, No: 1304'den nakleden O.Ş. Gökyay, "Risale-i Mimariye - Mimar Mehmed Ağa- Eserleri", Ord. Prof. İsmail Uzunçarşılı'ya Armağan, TTK, Ankara, 1988, s. 161, 162.

31

çeşitli kazık alımı öngörülmektedir-'. Bunların arasında "karıklar üzeri-ne taban'w? ve sağlam temel duvan yapımı için "Karadeniz vasat çapasıkazıkiz bağaiz kagir ızgara temel duvarı "63 yapımı ile ilgili kısımda, temelyapımında temel duvarlanmn oturacağı zemine kazık çakıldığı, kazıklannüst kısımlan taban kirişleriyle birbirine bağlandıktan sonra üzerine kagirızgara temel duvan inşa edildiği bilgisi yer almaktadır. Çırağan Sarayı in-şaatında da zemine sağlamlaştırına amacıyla meşe kazıklar çakılmıştır=.Osmanlı Narh Defterlerinde yer alan ahşap malzeme içinde kazık yeralmamaktadır, bu da kazık olarak standartları belirlenmiş ahşabın olma-dığım gösterir. 1640 tarihli Narh Defteri'nde yer alan "kovan-ı sütun"65ifadesinden, bu dönemde sütun olarak adlandırılan ahşabın, 1767 tarihliTersane Sarayı Has Oda Kasn (Aynalıkavak Kasn) Keşif Defteri'nde ise"çapa" ve "saray manesi" olarak tammlanan ahşabın kazık olarak kulla-nıldiğı=' anlaşılmaktadır. Bu keşif defterinde alımı öngörülen kazıklardansadece birinin uzunluğu 16 zira (12,00 m)67olarak verilmiştir. Arseven'in1908 tarihli bir belgeye dayanarak verdiği listede çam ağacından biçilenve Filyos kütüğü olarak tammlanan ahşabın temellerde kazık olarak kul-lanıldığı görülmektedir. Bu listede Filyos kütüğünün boyutu 7,50 - 8,50m uzunluğunda, 0,25 - 0,40 m eninde, 0.20 - 0.32 m kalınlığında ve 4,50- 5,50 m uzunluğunda, 0,35 - 0,40 m eninde ve 0,30 - 0,35 m kalınlığındaolarak verilmiştir=. Neme dayanıklı bir ahşap olan çam, Erken Osmanlıdöneminden beri temel inşaatında kullamlmıştır. Bir 15. Yüzyıl yapısı olanTahtakale Hamamı temel duvarlannda da ızgara hatıl olarak çamın kulla-nıldığı görülmektedir='. Süleymaniye Külliyesi inşaatı ile ilgili belgelerdede, temelde kullanılan kazıklar, fazla bilgi verilmeden "kanklık" ve "çüb-ıkazıklzk"70 olarak geçmektedir.

32

61 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 272, 273.62 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 272.63 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 273.64 S.Can, Belgelerle Çırağan Sarayı. Kültür Bakanlığı Yayınlarl/22S8, Osmanlı Eserleri/9,

Ankara, 1999, s.23.65 M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ... , s. 300.66 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 273.67 S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 273.68 C.E.Arseven, Sanat ... ,c. II, s. 1047.69 İ. Aktuğ, A. Ersen, "Bir Onbeşinci Yüzyıl Yapısı Olan Tahtakale Hamamında Uygulanan

Bazı Yapım Teknikleri", Taç Vakfı Yılhğı, no: 1, İstanbul, 1991, S. 26.70 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 105, belge no. 221.

33

Izgara

Osmanlı mimarisinde, sağlam olmayan zeminlerde inşa edilen yapılar-da, zemine gelen yükleri her tarafa eşit olarak yaymak için temel duvarı,içinde veya üzerinde ızgara şeklinde yerleştirilmiş ahşap hatılların bulun-duğu yaklaşık 0,20 m kalınlığında bir horasan tabakasının üzerine oturur".Bu ızgara hatıl sistemi hem temel duvarları, hem de beden duvarları ör-güsü içinde uygulanır. Arseven temel ızgaralarının yapımında kullanılanahşabın meşe ? olduğunu bildirmekle birlikte Tahtakale Hamamı (15. yy.)temel ızgaralannda meşe gibi suya ve rutubete dayanıklı bir ahşap olançam kullanılmıştır. Zamanımızda ahşabı yok olmakla birlikte ızgara de-liklerinde bol miktarda reçine kalıntısına rastlanmıştırt>, Arseven ayncaızgara yapımında kullanılan hatıl ve kirişlerin 1908 tarihindeki boyutlarıve isimlerine de değinmiştir?". Uzunluğu 7,50 - 8,00 m, eni 0,20 - 0,30 m,kalınlığı 0,18 - 0,25 m olan meşe kütüğü, uzunluğu 10,00 - 11,00 m, eni0,20 - 0,30 m, kalınlığı 0,18 - 0,25 m olan meşe omurgası, uzunluğu 4,50-9,10 m, eni 0,25 - 0,37 m, kalınlığı 0,25 - 0,37 m olan "yağhane direği" ile"beylik taban"75 temel duvarını bir çerçeve şeklinde çevreleyecek şekildehatıl olarak kullanılmaktadır. Tahtakale Hamamı temel duvarlarındaki ah-şap ızgara çürüyüp yok olduğu halde duvar harcı içindeki hatıl delikleri ah-şabın kesiti hakkında bilgi vermektedir. Geniş açıklıklı büyük mekanlardadelik kesiti 0,24 x 0,24 m, küçük mekanlarda 0,16 x 0,16 m dir?".

Hatıllar temel ve beden duvarları içinde duvar yüzeyine paralelolarakyapıyı yatayda çevrelerler?". Bu hatılların üzerinde duvar kalınlığı boyun-ca yerleştirilerek ızgara sistemini oluşturan piştevan adı verilen ve geneldekesiti daha küçük olan bağ kirişleri yer alır. Piştevanların isimleri ve boyut-ları 1908 tarihli belgede, uzunluğu 7,58 - 8,13 m, eni 0,15 - 0,18 m, kalın-lığı 0,12 - 0,15 m olan yirmilik kiriş, uzunluğu 7,58 m, eni 0,12 - 0,15 m,

7 ı H. Peynireioğlu, E. Toğrol, İ. H. Aksoy, "İstanbul'da Osmanlı Döneminde İnşa Edilen CamilerinTemelleri", I. Uluslararası Türk -İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi 14 - 18 Eyliil1981, e. m, İstanbul, 1981, s. 39; İ. Aktuğ, A. Ersen, s. 26; 1767 tarihli Tersane Sarayı Has OdaKasrı (Ayna1ıkavak Kasrı) Keşif Defteri, S. H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 273.

72 C. E. Arseven, Sanat "" e. II, s. 1047, 1048.73 İ. Aktuğ, A. Ersen, s. 26.74 C. E. Arseven, Sanat "" e. II, s. 1047, 1048.75 İ. Aktuğ, "Ayazma Camisi ... , s.80.76 İ. Aktuğ, A. Ersen, s. 26.77 İ. Aktuğ, "Ayazma Camisi ... , s. 80.

kalınlığı 0,09 - 0,12 m olan onluk kiriş, uzunluğu 6,00 - 6,80 m, eni 0,09- 0,12 m ve kalınlığı 0,04 - 0,06 m olan beşlik kiriş, uzunluğu 6,00 - 6,30m, eni 0,09 - 0,12 m, kalınlığı 0,045 - 0,06 m olan çap kirişi, uzunluğu5,30 - 5,40 m, eni 0,15 - 0,16 m, kalınlığı 0,15 - 0,16 m olan çap yedilik veuzunluğu 4,45 - 5,30 m, eni 0,09 - 0,12 m, kalınlığı 0,03 - 0,045 m olanüçlük kiriş 78şeklinde verilmiştir. Tahtakale Hamamı temel duvarlarındakiızgara hatıl sisteminde çürüyerek yok olan bağ kirişleri boşluklan 0,15-0,20 m arasında değişen kesitlere sahiptir. Bu kirişler duvar kalınlığınagöre kesilerek hatıllar üzerine yerleştirilip, hatıllara çivilenerek veya geç-meli olarak birleştirilerek duvar içindeki ızgara sistemi oluştıırulur".

1908 tarihli belgede yer alan bağ kirişlerinin isimlerindeki sayısal de-ğerler ahşabın uzunluğunu ifade ediyor olabilir. Her ne kadar sadece uzun-luğu 7,80 m (10 zira) olan onluk kiriş ile 5,30 -5,40 m (7 zira) olan çapyedilik zira sistemi ile uyuşuyor ise de bağ kirişlerinin isimlerindeki sayı-sal değerler azaldıkça, uzunluk, en ve kalınlıkları da azalmaktadır. Bu da20. yüzyıl başlannda bağ kirişinin boyu değişse de isminin değişmediğinidüşündürmektedir.

34

Çubuk, Çfib

İncelediğimiz belgelerde, ayn ayn veya bir arada rastladığımız "çu-buk" ve "çüb" kelimelerinin Risale-ı Mimariye'de aynı anlama geldiği,çubuğun Türkçe, çüb'un Farsça'" olduğu belirtilmektedir. Aynı eserin ileri-ki bölümlerinde çüb'u açıklarken anlamının ağaç olduğuna işaret edilerek"şimdi (17. yüzyılın ilk yarısı) kereste de derler"81 denilmektedir. Nitekimincelediğimiz belgelerde de çüb'un boyutu verilmeden "çüb-ı makara'Ts,"kuskü-ı çub"83, "çenber-ı çub"84, "çüb-ı çatal"85, "çüb-ı kaşıklık''v: (taşocaklarında kullanılan uçları kaşık şeklinde kesici alet), "çüb-ı ırgat"87

78 C.E.Arseven, Sanat .•• .c, II, s. 1047, 1048.79 İ. Aktuğ, A. Ersen, s. 26-27.80 O.Ş. Gökyay. s. 183.81 O.Ş. Gökyay. s. 201.82 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 36,51, 108, 114, belge no: 77,102,230,251.83 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 50 belge no: 98.84 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 52 belge no: 102.85 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 43 belge no: 87.86 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 42 belge no: 87.87 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 36,42,43, belge no: 77, 87.

35

(bocurgat), "çüb-ı tirfil"88 (ağır taşların taşınması sırasında altına konulanyuvarlak ahşap) gibi inşaat faaliyetleri sırasında ve inşaat gereçlerinde kul-lanılan sırık, çubuk, sap vb. veya "çüb-ı mertek'Y', "çüb-ı direk'ö", "çüb-ıkazık"91, "çüb-ı pedavre'v- (kiremit altı kaplaması, çatı kaplaması), "çüb-ısütun"93gibi ahşap yapı elemanlannı veya "çüb-ı dıraz"94 (uzun) ve "çüb-ıorta"95 (orta) gibi uzunluğu veya "çüb-ı kavak'Y", ve "çüb-ı şimşir'Y! gibiağaç türü belirtilerek çok çeşitli kullanımı ve tanımı olduğu görülmektedir.Genel listelerde ise çüb kelimesi listenin açıklayıcı bölümünde "kereste"anlamında kullanılmakta, liste içinde geçtiğinde de "çüb-ı çubuk"98 olarakyer almaktadır.

Belgelerde "çubuk" olarak tanımlanan ahşap, boyutlan ile verilmiştir.Süleymaniye Külliyesi inşaatı (1553-1559) ile ilgili belgelerde "çıbık-ıdıraz"ın (uzun) uzunluğu 15 zira (11,37 m), eni 7 parmak (0,22 m), kalın-lığı5 parmak (0,16 m), "çüb-ı çıbuk-ı dıraz"ın uzunluğu 15 zira (11,37 m),eni 6 engüşt (parmak) (0.19 m), kalınlığı 5 engüşt (0,16 m)99, "çıbuk"unuzunluğu 12 zira (9,10 m), "çüb-ı çubuk"un uzunluğu 12 zira (9,10 m) ve15 zira (11,37 m), eni 6 parmak (0,19 m) ve 7 parmak (0,22 m), kalınlığı5 parmak (0,16 m)IOO,"çıbuk-ı orta ağaç"ın (orta boy) uzunluğu 10 zira(7,58 m) ve "çüb-ı çubuk-ı orta"nın uzunluğu 10 zira (7,58 m) olarak ve-rilmiştir LoI. Bu boyutların aynı olmasından ötürü "çüb-ı çubuk" ile "çu-buk" olarak tanımlanan malzemelerin aynı olduğu söylenebilir.

Ahmet Refik'in yayınladığı belgelerden iki tanesinde 16. yüzyılın ikin-ci yansında çubukların boyutlan ile ilgili standart boyutlar verilmektedir.

88 Ö.L. Barkan, Süleymaniye ... , c. II, s. 36,37,45,49,52, belge no: 77,79,91,98,102.89 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 43, 106, 108, belge no: 87,222,230.90 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 105 belge no: 221.91 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 114, 192, belge no: 254,489.92 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 105, 106, belge no: 221, 222.93 Ö.L. Barkan, Süleymaniye ... , c. II, s. 105, i13, belge no: 221,250.94 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 105 belge no: 221.95 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 105 belge no: 221.96 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 43 belge no: 87.97 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 110, 114, belge no: 237,251.98 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 104, 105, 106, 113, belge no: 220,221,222,248,249.99 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 106,107, belge no: 222,224,230.

100 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 106,107, belge no: 222,223,224,225.101 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 106,107, belge no: 222,224.

1582 tarihli hükümde Karasu çubuğunun uzunluğunun 16 zira (12,13 m),14 zira (10,61 m), 12 zira (9,10 m) ve 10 zira (7,58 m), eninin 7 parmak(0,22 m) ve kalınlığının 5 parmak (0,16 m) olması gerektiği'P? belirtilmek-tedir. 1567 tarihli diğer bir hükümde de Karadeniz çubuğunun uzunluğunun12 zira (9,10 m) ile 18 zira (13,65 m) arasında, taslak çubuğunun (?) uzun-luğunun da 10 zira (7,58 m) ile 12 zira (9,10 m) arasında olması gerektiğive daha küçük kesilmemesi emir olunmaktadır'P''. Süleymaniye Külliyesiinşaatı ile ilgili belgelerde uzunluğu 9 zira (6,82 m) ve 10 zira (7,58 m)olarak verilen Karadeniz çubukları'vt bulunmaktadır. 1582 tarihli bir hü-kümde ise "haşebin" (kerestenin) "kerpi çubuğu "nun (?) uzunluğunun 16zira'dan (12,13 m) eksik olmaması, "çıbuk-ı ala "nın (uzununun) 10 arşın(7,58 m), "evsatz"nın (ortasının) 8 arşın (6,06 m) ve "harci"sinin (adi-ucuz) 6 arşın (4,55 m) uzunluğunda olması gerektiği los belirtilmektedir.Ayrıca Süleymaniye Külliyesi için alınan çubuklar arasında 15 zira (11,37m) ve 12 zira (9,10 m) uzunluğunda, 7 parmak (0,22 m) eninde "verdinar''ve 15 zira (11.37 m) uzunluğunda, 7 parmak (0,22 m) eninde ve 6 parmak(0,19 m) kalınlığında bellüt (meşe) çubukları bulunmaktadırt'".

Bu bilgilerden "çubuk" olarak tanımlanan ahşap elemanın uzun, dik-dörtgen kesitli kereste olduğu anlaşılmaktadır. Kalınlığı 0,16 m, eni ise ge-nelde 0,22 m, bazen 0,19 m olmaktadır. Uzunluğu 13,65 m ile 7,58 m ara-sında arşın hesabına göre (0,758 m'nin katları olarak) değişmektedir. Yalnızbir belgede uzunluğunun 6,06 m ve 4,55 m'ye düştüğü görülmektedir.

Çubuk genelde "çıbuk-ı dıra;" (uzun), "çıbuk-ı orta" ve "çıbuk'' ola-rak uzunluğuna göre tanımlanmaktadır. Bazı belgelerde ahşap türü belir-tilerek "çıbuk-ı bellut"107 (meşe) ve "giilgen çUbUğU"108(gürgen) olarak,bazılarında da geldiği yer belirtilerek "çıbuk-ı bahr-i siyah" 109 (Karade-niz), "Şile çubuğu "110 ve "Karasu çubuğu "lll olarak geçmektedir.

102 Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "" S. 64.103 Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "', S. 60.104 Ö.L. Barkan, Süleymaniye ... , c. II, s. 107, 108, belge no: 224, 230.lOS Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "', S. 64.106 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 106, 108, 14, belge no: 223,230, 18.107 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "', c. II, s. 109 belge no: 232.108 S.H.Eldem, Sa'dabad, s. 146.109 Ö.L. Barkan, Süleymaniye .•. , c. II, s. 33,43,49,106, belge no: 72, 87, 98, 223 vb.110 Ayazma Camii "" s. 8/a.III Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda ... , s. 64.

36

37

"Çüb" ve "çubuk" olarak tanımlanan ahşap elemanlara çoğunlukla16. yüzyıl belgelerinde rastlamaktayız. 1640 tarihli Narh Defteri'nde "çu-buk"1l2 olarak tammlanan sadece bir eleman bulunmaktadır. 17. yüzyılbaşlarından itibaren, Mimar Mehmed Ağa'nın da belirttiği gibi bu keli-melerin kullanımı kalkarak yerine "kereste" kelimesi kullamlmaya baş-lanmıştır.

Mertek

çatı yapımında kullamlan mertek, incelenen defterlerde boyutlan hak-kında bilgi verilmeden sadece kaç tane alındığı belirtilerek yer almaktadır.Merteğin boyutu ile ilgili oldukça sınırlı bilgiye Ahmet Refik tarafındanyayınlanan ve piyasada satılan bazı merteklerin boyutlarının belirlenmişboyutlardan daha kısa olması nedeniyle yapıların zarar gördüğünün bildi-rilmesi sonucunda yazılmış iki hükümde rastlamaktayız. 1567 tarihli hü-kümde, ayrık (arık ?) merteğinin 5 zira (3,79 m) ve pare (?) merteğinin 4zira (3,03 m) , aynca, baskı için konulan merteğin 4 zira (3,03 m) uzunluk-tan ve 1 parmak (0,03 m) kalınlıktan eksik olmaması bildirilmektedir'P.1582 tarihli hükümden de Samanlı merteğinin uzunluğunun 6 zira (4,55m) ve kalınlığının 3 parmak (0,10 m), İbrek (?) merteğinin uzunluğunun 5arşın (3,79 m) ve Kumba (?) yarma merteğinin uzunluğunun 3 zira (2,28m) olduğu'!" anlaşılmaktadır. Bu bilgilerden kullamlan merteklerin uzun-luklarının 3 zira (2,28 m) ile 6 zira (4,55 m) arasında değiştiğini görmek-teyiz. Kalınlık konusunda sadece Samanlı merteğininki 3 parmak (0,10 m)olarak verilmektedir. Kalınlığı 1 parmak (0,03 m) olan baskı merteği-ı>büyük olasılıkla özel kullammı olan bir mertektir ve bu nedenle geneldemertek kalınlığı için göz önüne alınmamalıdır. Enleri hakkında ise bir bil-giye rastlanmamıştır.

İncelediğimiz inşaat defterleri içinde "mertek" alımının oldukça az ol-duğu görülmektedir. Bu da inşaat defterlerinin ahşap çatısı olmayan camivb. yapılara ait olmasından kaynaklanmaktadır. Ahşap çatılı yapıların keşif

112M.S.Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh, s. 295.113Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda , s. 60.114Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda , s. 64115 Baskı: Saz damlann sazlarını bastıran ağaç. Derleme Sözlüğü, c.II, T.D.K. Y., Ankara,

1965, s. 542.

38

defterlerinde ise "sakf'116 (çatı) ve saçak!'? onanmlan için alınan malze-me arasında mertek bulunmaktadır.

Çok yaygın kullanıldığı görülen ve "mertek-i Samanli'öt", "Samanlımertek-i İznikmid" ve "Samanlı mertek-i Yaizova"119 (Yalova) olarak ta-nımlanan mertek, İzmit'in Samanlı dağlanndaki ormanlan oluşturan gür-gen (kayın) ağacından biçilmiş olmalıdır. Süleymaniye Külliyesi inşaatıiçin alınan mertekler arasında yer alan "mertek-i Irva"120 (Riva-İstanbul)İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e açıldığı yerde Anadolu kıyısında bulu-nan Riva köyünün çevresindeki ormanıardan gelen ahşaptan biçilmek-teydi. Aynı belgeler içinde "mertek-i ark", "mertek-i aruk"121 olarak ta-nımlanan merteğin ise ince anlamındaki "aruk" (arık, arak) kelimesi gözönüne alınarak küçük kesitli bir mertek olduğu söylenebilir. "Mertek-iyarma"nınl22 yarma kelimesinin anlamına bağlı olarak geçici olarak inşaedilen barakalarda işlenmemiş kütüklerin yarılması yoluyla elde edilmişmertekler olduğunu düşündürmekte ise de Ahmet Refik'in yayınladığı bel-geler içinde standart boyunun verilmesi, yarma kelimesinin "kolay yanlangürgen türünden bir ağaç"123olan diğer bir anlamının burada kullanılmışolabileceği görüşünü kuvvetlendirmektedir. Süleymaniye Külliyesi inşaatıile ilgili diğer belgeler içinde alınan mertekler yalnız "mertek"124 olaraktanımlanmaktadır.

1161730 tarihli Beşiktaş Abbas Ağa Mahallesindeki Meryemana (Panaya) Kilisesi tamiri ileilgili belge, Ahmet Refik. Hicri Onikinci Asırda İstanbul Hayatı. İstanbul. 1930. s. 116-117; 1767 tarihli Tersane Sarayında Has Oda Kasrı (Aynalıkavak Kasrı) ve 1826 tarihliEdirne Sarayı Cihannuma Kasrı Keşif Defterleri S.H.Eldem. Köşkler ve Kasırlar I. s. 44.45.272.

1171826 tarihli Edirne Sarayı Cihannuma Kasrı Keşif Defteri S.H.Eldem. Köşkler ve Kasır-lar I. s. 45.

118Ö.L. Barkan, Süleymaniye ..•• c. II. s. 113 belge no: 248.119 M.S. Kütükoğlu. Osmanlılarda Narh ...• s. 296120 Ö.L. Barkan, Süleymaniye ...• c. II. s. 108. 113. belge no: 230.248.121 Ö.L. Barkan, Süleymaniye ...• c. II. s. 106. 107. belge no: 222.224.122 Ö.L. Barkan. Süleymaniye ..•• c. II. s. 105 belge no: 221; Ahmet Refik. Onaltıncı Asırda

••.• s. 64.123Derleme Sözlüğü. c. XI. s. 4187. 4188.124 Ö.L. Barkarı, Süleymaniye •..• c. II. s. 43.101.102.106.109. belge no: 87.213.214.223.

235.

Binar

Belgelerde binar (bınar; pınar) olarak geçen ahşap, kalın dört köşe kad-ranlardır'->. Arseven'in, yayınladığı 1908 tarihli ahşap malzeme listesindeyer alan, çam ağacından 6,00 m uzunluğunda 0,13 - 0,29 m eninde ve 0,05- 0,07 m kalınlığında kesilmiş ve "tulha kalası "(?) olarak tanımlanan ah-şabın kullanıldığı çeşitli yerleri sayarken "biçmesinden binar" yapıldığın-dan da bahseder--". Nitekim 1810 tarihli Edirne Sarayı Cihannüma Kasnkeşif defterinde de tavan inşasında ve ananmda kullanıldığr=? görülmek-tedir. 1640 tarihli Narh Defteri'nde boyutu verilmeden "pınar tomruk" 128

olarak, yani işlenmemiş kütük olarak yer alması da, bu malzemenin stan-dart bir boyutunun olmadığını ve piyasadan tomruk olarak alınıp şantiyedeistenen boyutta biçildiğini göstermektedir.

Vergeh

"Virke", "verke" veya "vergeh" olarak belgelerde geçen kiriş ile ilgilifazla açıklayıcı bilgi bulunmamaktadır. Süleymaniye Külliyesi inşaatıylailgili belgelerde çok sayıda "verke"129 alımı görülmekle birlikte yalnız ikitanesinde, bu malzemenin uzunluğu 10 zira (7,58 m) olarak belirtilmiş-tirl3o. 1640 tarihli Narh Defteri'nde ise dört tür "vergeh", ölçüleri veril-meden yer almaktadırl-". Bunlar "vergeh-i Karasu" (Karasu'dan gelenkiriş), "vergeh-i bellut" (meşeden biçilen kiriş), "vergeh-i biçme" (büyükboyutta bir ahşaptan kesilmiş küçük boyutta kiriş) ve "vergeh-i kafiri"dir.Vergeh-i kafiri Avrupa'dan getirilen ahşaptan biçilmiş kiriş olmalıdır. Fi-yatının (6 akçe) meşe kirişinden (9 akçe) düşük ve biçme kirişi (6 akçe)ile aynı olması boyutunun küçük olduğunu düşündürmektedir. 1908 tarihlibir belgeye dayanarak Arseven'in verdiği listede kiriş olarak adlandırılan"uçlük kiriş" 4,54 - 5,30 m uzunluğunda 0,09 - 0,12 m x 0,03 - 0,045 m kesi-tinde, "beşlik kiriş" 6,00 - 6,80 m uzunluğunda 0,09 - 0,12 m x 0,04 - 0,06 m

39

125 C.E. Arseven, Sanat..., c. I, s. 250.126 C.E. Arseven, Sanat ... , c. II, s. 1049.12? S.H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 39,40,41.128 M.S. Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh ... , s. 296.129 Ö.L. Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 18, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 112, 113,

belge no: 30,216,219,220,221,223,226,230,235,247,248.130 ÖL Barkan, Süleymaniye "" c. II, s. 106, 108, belge no: 223, 230.131 M.S. Kütükoğlu. Osmanlılarda Narh .•• , s. 295.

40

kesitinde, "onluk kiriş" 7,58 m uzunluğunda 0,12 - 0,15 m x 0,09 - 0,12 mkesitinde, "yirmilik kiriş" 7,58 - 8,13 m uzunluğunda 0,15 - 0,18 m x 0,12- 0,15 m kesitinde, "çap kirişi" 6,00 - 6,60 m uzunluğunda 0,09 - 0,12 mx 0,045 - 0,06 m kesitinde ve "Filyos kirişi" 7,50 - 8,00 m uzunluğunda0,18 - 0,20 m x 0,12-0,16 m kesitindedir-V. Burada verilen boyutlarla isimolarak her ne kadar sadece "onluk kiriş"in boyutu on zira ile uyuşmaktaise de verilen tüm uzunluklar zira ve tüm kesitler de parmak ölçülerininkatlandır. Aynı listede yer alan, eni daha büyük olan "sıva kalası ", "tulhakalası", "çap yollaması" ve "binlik yollama" ile eni ve kalınlığı dahabüyük olan "meşe omurgası", "Filyos çam omurgası", "meşe kütüğü" ve"Filyos kütüğü "nden biçilerek yapılan ahşap elemanların arasında kiriş debulunmaktadır i33. 1908 tarihli belgedeki boyutlara göre, kirişler genelde4,54 - 8,13 m uzunlukta, 0,09 - 0,20 m ende ve 0,03 - 0,16 m kalınlıktadırt>'.

Keşif defterlerinden 1767 tarihli Tersane Sarayı Has Oda Kasrı (Ayna-lıkavak Kasrı) ile 1826 tarihli Edirne Sarayı Cihannüma Kasrı'na ait ona-rımlar için döşeme kirişi't>, 1810 tarihli ve 1826 tarihli Edirne CihannümaKasrı'na ait onanmlar için çatı kirişi136alımı ön görülmüştür. 19. yüzyılaait bu belgelerde "vergeh" kelimesi geçmemekte, "kiriş" kelimesi kul-lanılmaktadır. Bu da 19. yüzyılda "vergeh" kelimesinin kullanılmamayabaşlandığını göstermektedir.

Badra

Ayazma Camii inşaat defterinde "badra verkesi"137 (Verke-vergeh-kiriş), Sa'dabad'da inşa edilecek yapılar için 1724/25 yılında alınan ke-restelerin listesinde "Karadeniz bodurası" ve "İznikmidin bordurası"138olarak adı geçen malzeme döşeme kirişidirO''. 1848 tarihli Bursa YıldırımMedresesi Keşif Defterinde de medrese hücrelerinin döşemesinin onarımı

132 C.E.Arseven, Sanat , c. II, s. 1048.133 c.E.Arseven, Sanat , c. II, s. 1047, 1048, 1409.134 C.E. Arseven, Sanat..., c. II, s. 1047-1049.135 S.R. Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 44, 273.136 E.R.Ayverdi, Osmanlı Mimarisinde ... , c. III, s. 248; S.H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar I,

s.44.137 Ayazma Camii ... , s. 8/a. Ayazma Camii ile birlikte inşa edilen Üsküdar ve Gebze menzil-

haneleriyle bir hanın inşaatı için a1ınnuştır.138 S.R. Eldem, Sa'dabad "', s. 147.139 Derleme Sözlüğü, c. II, s. 467.

41

için "bodur ağacı" alımı bulunmaktadır'<'. "Badra", "bodura", "bordu-ra" ve "bodur" gibi çeşitli okunuşlar aynı malzemeyi tanımlıyor olmalı-dır. Belgelerde boyutu hakkında bir bilgi bulunmayan bu ahşabın 1724/25tarihli belgeye dayanarak Karadeniz ormanlarından geldiği ve bölgede çokyetişen kayın ağacından biçildiği söylenebilir.

Taban

Dikme ve kirişlerin üzerine oturduğu bu elemanın boyutu ile ilgili bil-gilere genellikle Ahmet Refik'in yayınladığı belgelerle 1640 tarihli NarhDefteri'nde rastlamaktayız. Bu belgelerden standart boyutlarda satıldığıanlaşılan tabanların genellikle "çam taban" i4 i, "ıhlamur taban" 142 gibiağaç türü belirtilerek ya da "Bartın ıhlamur tabanı" 143, "İnebolu taba-nı "144, "İznikmid (İzmit) ıhlamur tabanı't+>, "taban-ı Şile", "Tavşancıltabanı" ve "taban-ı Mihalıç" 146 gibi geldiği yer belirtilerek tanımlandığıgörülür. Yalnız Ayazma Camii İnşaat Defteri'nde bir yerde "on dört arşıntaban" 147 (10,61 m) olarak uzunluğu verilmiştir.

1567 tarihli bir hükümde, büyük boy tabanın 15 zira (11,37 m) uzunlu-ğunda, 7 parmak (0,22 m) genişliğinde ve 5 parmak (0,16 m) kalınlığın-da, orta boy tabanın 12 zira (9,09 m) uzunluğunda ve Karadeniz çubuğucinsinin 12 (12,09 m) ve 18 zira (13,64 m) uzunluğunda olması gerekti-ğinel48 dair taban ile ilgili ölçüler verilmektedir. Bu belgeden Karadenizçubuğu olarak tanımlanan ahşabın da taban olarak kullanıldığı anlaşılmak-tadır. 1582 tarihli diğer bir belgede de "verdinar" tabanlarının büyüğününuzunluğunun 16 zira (12,13 m), 14 zira (10,61 m), 12 zira (9,09 m) ve 10zira (7,58 m) ve "çarşuları" (kesiti) onar parmak (0,31 x 0,31 m), orta boyverdinar tabanlarının uzunluğunun 16, 14, 12 ve 10 zira (12,13 m, 10,61m, 9,09 m, 7,58 m) ve "çarşuları" sekizer parmak (0,25 x 0,25 m) olmalı

140 M.Hızlı, "Maddi Kültür Varlıklarımızın Onarımıarını Belirlemede Şer'iyye SicilierininRolü", Taç Vakfı Yıllığı, c. l, İstanbul, 1991, s. 144.

141 S.H. Eldem, Sa'dabad "', s. 147.142 S.H. Eldem, Sa'dabad "', S. 147; Ayazma Camii "', S. 4/a, 5/b, 7/a, 8/a, 15/a, 16/a.143 Ayazma Camii "" S. 4/b.144 Ayazma Camii ... , s. 9/a.145 Ayazma Camii "', S. 8/a.146 M.S. Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh, s. 295.147 Ayazma Camii "', S. 4/a.148 Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "', S. 60.

42

ve boyutları bunlardan aşağı olan tabanların "verdinar" kabul edilmeyece-ği aynca "dolma direkler" üzerine yerleştirilecek tabanıann "çarşusu" 6parmak (0,19 x 0.19 m) olmalıdıı+'? denilerek taban ile ilgili ölçüler veril-mektedir. "Dolma direkler üzerlerine bina olunacak tabanıarın çarşusu 6parmak olub" ifadesinden hımış yapılarda dolgu arasında yapının iskele-tini oluşturan direkleri (dolma direklerij-'" birbirine bağlayan tabanıarın0,19 x 0,19 m kare kesitli olduğu anlaşılmaktadır. Bu belgeden 12 günsonra (1582) yazılan bir ikinci hüküm de "dolma direkler üzerine binaolunacak tabanıarın çarşusu (kesiti) 6 parmak (0,19 x 0,19 m) olub Ka-rasu çubuğunun tali (uzunluğu) 16 ve 14 ve 12 ve lA ola (12,13 m, 10,61m, 9,09 m, 7,58 m) ve Tavşancıl tabanı'>' ki oluk olur namı diğer gurnadidükleri tabanıarın tali sekizer zira (6,06 m) ve yassılığı 5 (0,16 m) ve ka-lınlığı 3 parmak (0,10 m) ola... "152 denilerek diğer taban cinslerinden ba-zılannın ölçüleri verilmektedir. Ölçüleri verilmemekle birlikte 1740 tarihliSa'dabad'daki saray, kasır vb. yapıların onarım keşif defterinde de "dolmaduvar tabanı "153 alımına rastlamaktayız. 1640 tarihli Narh Defteri'nde->'ise "taban-ı akeşte"nin155 uzunluğu 8 zira (6,06 m), "taban-ı İznikmid"in(İzmit) uzunluğu 10 zira (7,58 m) ve "taban-ı Şile"nin uzunluğu 10 zira(7,58 m) ile 8 zira (6,06 m) olarak verilmiştir. Aynı defterde "taban-ıvergeh"inl56 büyük boyunun uzunluğu 18 zira (13,64 m), eni 7 parmak(0,22 m), kalınlığı 6 parmak (0,19 m) ve hangi boyolduğu belirtilmeyenama daha küçük olduğu anlaşılan diğerinin uzunluğu 12 zira (9,09 m), enive kalınlığı 6 parmak (0,19 m) olarak verilmiştir. Narh Defteri'nde yer alan"taban-ı kemer" için de iki ayn ölçü verilmiştir. Birinin uzunluğu 11 zira(8,34 m), eni 6 parmak (0,19 m), kalınlığı 4 parmak (0,12 m), diğerininuzunluğu 10 zira (7,58 m), eni 5 parmak (0,16 m) ve kalınlığı 3 parmaktır.(0,10 m). "Taban-ı kemer" olarak tanımlanan bu ahşap kemer kalıbındataban olarak kullanılmış olmalıdır.

149 Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "" s. 64.150 C.E. Arseven, Sanat •.. , c. I, s. 481.ISI Bugün İzmit'e bağlı Tavşancıl nalıiyesi yakınlarında bulunan ormanlardaki ağaçlardan bi-

çilen taban.152 Ahmet Refik, Onaltıncı Asırda "" s. 64.153 S.H. Eldem, Sa'dabad "" s. 25.154 M.S. Kütükoğlu. Osmanlılarda Narh, s. 295.155 Akeşte: sağlam, dayanıklı. Steingass, A Comprehensive Persian-English Dietionary.156 Üzerine kirişlerin oturduğu taban.

43

İnşaat ve keşif defterlerinde taban genelde boyutu belirtilmeden alımlistelerinde yer almaktadır. Ancak, Ayazma Camii civannda inşa edilen fı-rın ve dükkanlar için 1760 yılında alınan tabanlardan bir grubun "on dörtarşın taban"157yani 14 arşın (10,61 m) uzunluğunda ve Edirne Sarayı Ci-hannuma Kasn'nın 1826 tarihli keşif defterinde de ananmda kullanılmaküzere alınan tabanların 15 zira (11,37 m), 12 zira (9,09 m), 10 zira (7,58 m),9 zira (6,82 m) ve 8 zira (6,06 m)158uzunluğunda olduğu görülmektedir.

Ayazma Camii İnşaat Defteri'nde ıhlamur taban cami civarında inşaedilen diğer yapılar için alınan malzemeler arasında yer almaktadır. Camiinşaatının ilk dönemi 159için alınan ahşap malzeme arasında ızgara temelve iskele inşaatı için 3820 adet "beylik taban" 160alımı bulunmaktadır.Tersane Sarayı Has Oda Kasn'na (Aynalıkavak Kasn) ait 1767 tarihli Ke-şif Defteri'nde de temel kazıklan üzerine konmak üzere "İznikmid cabe(?) tabanı" 161alınması ve Edirne Sarayı Cihannüma Kasn için hazırlanan1826 tarihli keşif defterinde yer alan tabanların 162da çatı onanmı için alın-ması öngörülmektedir.

Belgelerde rastladığımız ölçülere baktığımızda tabanın, genelde bir ke-nan 6 parmak (0,19 m), 8 parmak (0,25 m) veya 10 parmak (0,31 m) olankare kesitli bir ahşap olduğu görülmektedir. Uzunluğu ise 8 zira (6,06 m)ile 18 zira (13,64 m) arasında değişmekle birlikte defterlerde en çok 10zira (7,58 m), 12 zira (9,09 m) ve 14 zira (10,61 m) uzunluğunda olanlanyer almaktadır.

Arseven tarafından yayınlanmış olan 1908 tarihli ahşap malzeme lis-tesinde boyutlan verilen ve yapıda çeşitli yerlerde kullanıldığı belirtilenmeşe omurgası, meşe kütüğü, kiriş (üçlük, beşlik. on luk, yirmilik) ve çapkirişi (altılık, yedilik) gibi ahşap türlerinin biçilerek taban olarak da kul-lanıldığı belirtilmektedir'<'. Bu belgede verilen boyutların biçilerek eldeedilen taban boyutlan hakkında fikir vermesi mümkün değildir.

157Ayazma Camii "" s. 4/a.158S.H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 43, 44, 45.159İ. Aktuğ, "Ayazma Camisi ... , s. 80.160Ayazma Camii "" s. lfa.161S.H.Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 272.162S.H. Eldem, Köşkler ve Kasırlar I, s. 43, 44, 45.163 .C.E. Arseven, Sanat ... , c. II, s. 1047,1048.

44

Bu çalışmada yayınlanmış hükümler, narh defterleri, inşaat ve keşifdefterleri ile Ayazma Camii İnşaat Defteri'nde yer alan ahşap malzeme-nin strüktürel olarak kullanılan elemanları incelenmiştir. İnşaat defterle-rinde, listeler halinde isim ve fiyatları verilen, nadiren hakkında açıklayıcıbilgiler bulunan ahşap elemanlar, keşif defterlerinde onarımlar sırasındayapının neresinde nasıl kullanılacağı hakkında yapım teknikleri açısındanaçıklayıcı bilgilerle açık olarak tanımlanarak yer almaktadır. Yayınlananhükümlerde ve narh defterlerinde ise malzemelerin standart boyutları veağırlıkları yer almaktadır. Bu çalışmada, yukarıda belirttiğimiz üç türdençeşitli dönemlere ait belgeleri karşılaştırarak, ele aldığımız ahşap eleman-ların, boyutlarına, yapıdaki kullanım yerlerine ve malzemeye bağlı olarakbazı yapım tekniklerine açıklık getirilmeye çalışılmıştır.

Narh ve inşaat defterlerindeki listelerde adı geçen ahşap malzemeninbelirlenmiş standart boyutu olduğu anlaşılmaktadır. Sadece adı ile veyauzun, büyük, orta ve kısa gibi sıfatlarla tanımlanan ahşap malzemeninbelirli boyu, kare, dikdörtgen veya dairesel kesitinin olduğu hükümlerdeaçıkça görülmektedir. Yayınlanan hükümlerden devletin zaman zaman pi-yasadaki malzemenin standartlara uyup uymadığını sıkı bir şekilde kon-trol ettiği anlaşılmaktadır. Belirlenen bu standartlar ise Osmanlı dönemisüresince yüzyıldan yüzyıla farklılık göstererek değişime uğramaktadır.Genelde bu değişim 16. yüzyıldan sonra, Osmanlı Devleti'nin siyasal veekonomik gerilemesine paralel, inşaat malzemelerinde de boyutlarda birazküçülme şeklinde görülmektedir. Ayrıca 16. yüzyılda Farsça ağırlıklı keli-melerin ve tamlamaların kullanıldığı inşaatla ilgili sözcüklerin 17. yüzyılbaşından itibaren Türkçeleşmeye başladığı izlenmektedir. Ele aldığımızmalzemelere bağlı yapım teknikleri Osmanlı dönemi süresince değişimeuğramarnıştır.

Çalışmanın başında da belirtildiği gibi bu değerlendirme yayınlanmışolan sınırlı sayıda kaynağa ve Ayazma Camii İnşaat Defteri'ne dayananbir ön değerlendirmedir. Halen arşivlerde yayınlanmamış hatta katalogagirmemiş belgeler bulunmaktadır. Yine de, Osmanlı dönemi inşaat malze-melerinde, kullanım yerlerine ve bazı yapım tekniklerine açıklık getirmekamacıyla böyle bir değerlendirme hem mimarlık tarihi açısından, hem degünümüzde yaygın bir şekilde sürdürülen restorasyon çalışmaları açısın-dan çok önemli veriler sunacaktır.

45

SOME REMARKS ON TIMBER BillLDING MATERIALSIN THE OTTOMAN DOCUMENTS

SUMMARY

The construction registers, kept during the construction process of thebuildings commissioned by the Ottoman sultans and the State, and thesurvey registers that state the survey of the building which is going to berestored are the documents prepared for financial reasons, to keep the ac-count of the costs. Since, they contain information on the names, unit priz-es, sometimes the dimensions and the amounts of the building and fumish-ing materials as well as workers, theyare valuable sources for the historyof architecture and art. Since the names and the definitions of some of thetimber elements that were known in the construction practices of the Ot-toman Era, changed through the centuries, and were completely forgotteneven in the ı9th century, a comparative study on the timber building ma-terials in the published State orders, construction and survey registers andalsa the original manuscript of the Ayazma Mosque Construction Registeris done in this survey.

Timber is often listed in the documents by the name given to the wood-en element, the unit price and amount purchased. Timber elements listed inthe construction registers of the Ottoman mosques, complexes ete. are gen-erally those used in the construction of the foundations, walls as bound-ing timber and scaffolding. Building elements such as doors, windows,shutters, timber laces, timber balustrades ete. were ordered from the freemarket carpenters and theyare listed in the registers as finished items.

In this survey the following timber elements, "direk" ('pole', posts withsquare cross-sections), "sütun" ('colurnn', long posts with square or roundcross-sections), "çapa" ('plank', timber elements having rather large,square cross-sections), "dolab" ('water wheel' , square cross-sectioned

timber elements used as diagonal ties between the posts and studs in thetimber framed constructions), "eğri" ('bent', curved timber elements usedin the construction of the wooden form for curved building elements suchas arches, vaults and domes), "kazık" ('stake', timber poles driven intothe ground after the foundation pit was excavated to strengthen the areafor the foundations of the huge buildings to be erected or in places wherethe ground was not firm enough), "ızgara" (bonding timber, a timber gridsystem used in the walls and foundation walls), "çubuk", "çüb" ("çubuk"is Turkish and "çüb" is Persian word and they both mean timber; "çubuk"was a long timber with rectangular cross-section and "çüb'' was a generalname for timber and both words are found in the 16th century documentsbut not in the documents of the later centuries), "mertek" (rafter), "binar"(thick squared timber), "vergeh" (beam), "badra" (floor beam), "taban"(wall plate), some of which do not exist in the present Turkish architecturalvocabulary, are studied to bring an explanation to their definitions such astheir dimensions and the place they were used in the building.

In the published orders and market price registers, we find the standarddimensions of the timber material. From the orders, it is evident that theState keeps a strict controlover the prices and the dimensions of the timber.Also, it is c1early seen that the name of the timber elements defines its di-mensions and the type of its cross-section, whether it is square, rectangularor circular. Although, some timbers are c1assified by using adjectives suchas large, long, medium or small to indicate their sizes, each item indicatesdefinite dimensions.

46