Türkçede ruh durumu eylemlerinin biçim ve yapı görünümleri

12
Türkçede Ruh Durumu Eylemlerinin Biçim ve Görünümleri Mersin Oniversitesi Anlam ve sözdizim en belirgin eylem ve üyeleri görülür, çünkü, eylem, tümcede yer alacak üyelerin hem türüne, hem de karar verendir. Bu yönüyle hem tümeelerin hem de en önemli rolü · vurgulanan, eylem eylemin sözdizim da belirleyici Anadil edinim süreçlerini de bu genellemelerden en bilineni, Yönetim ve çerçevesinde öne sürülen Baker (1998) Tekbiçimli Anlam Rolü Denencesidir of Theta Assignment Hypothesis). Benzer bir genelleme de Dilbilgisi (Relational Grammar) çerçevesinde öne sürülen Evrensel Denencesidir (Universal Alignment Hypothesis). Daha güncel bir ise, · (son özellikle Levin ve Rappaport'ta eylemin konu rolü özelliklerinin belirleyicisinin onun bir üyesi anlam temel özellikleri Böylelikle, eylem konu rollerinin sözdizim belirleyicidir ve anlam yer alan eylemlerin tümü, üyelerinde benzer sözdizim özellikleri gerektirir. Bu iki düzlem önem Üye (PAS) ve Sözciik Kavram (LCS). Sözcük Kavram anlam ile, Yüklem Üye ise sözdizim ile ilgili düzlemlerdir. Bu iki düzlemi birbirine (Linking/ Mapping Rules) ve bu kurallarda diller bir düzenliliklerin (linking/ mapping regularities) (linking/ mapping theories) önerilmesine neden Ruh durumu bildiren bir gurup eylem, evrensel bir biçimde, sözü edilen göstermektedir. kurallanna göre, konu rolü olarak öncelikli olan üye, sözdizim olarak da [email protected] XVIII. Dilbilim Bildirileri 20-21 2004, Ankara 2005: 328-339.

Transcript of Türkçede ruh durumu eylemlerinin biçim ve yapı görünümleri

Türkçede Ruh Durumu Eylemlerinin Biçim ve Yapı Görünümleri

Pēnar ĶbeĿ Mersin Oniversitesi

Anlam ve sözdizim ilişkisinin en belirgin yansıması eylem ve üyeleri arasındaki ilişkide görülür, çünkü, eylem, tümcede yer alacak üyelerin hem türüne, hem de sayısına karar verendir. Bu yönüyle hem tümeelerin oluşumunda hem de yorumlanmasında en önemli rolü olandır . Sıklıkla

· vurgulanan, eylem anlamının, eylemin sözdizim davranışında da belirleyici olduğudur. Anadil edinim süreçlerini de kolaylaşhrdığı düşünülen bu genellemelerden en bilineni, Yönetim ve Bağlama Kuramı çerçevesinde öne sürülen Baker (1998) Tekbiçimli Anlam Rolü Örtüşme Denencesidir (Uniforınity of Theta Assignment Hypothesis). Benzer bir genelleme de İlişki Dilbilgisi (Relational Grammar) çerçevesinde öne sürülen Evrensel Örtüşme Denencesidir (Universal Alignment Hypothesis).

Daha güncel bir yaklaşım ise, · (son yıllarda özellikle Levin ve Rappaport'ta gördüğümüz) eylemin konu rolü verıne özelliklerinin belirleyicisinin onun bir üyesi olduğu anlam sınıfının temel özellikleri tarafından belirlendiğidir. Böylelikle, eylem anlamı, konu rollerinin sözdizim gerçekleşmelerinde belirleyicidir ve aynı anlam sınıfında yer alan eylemlerin tümü, üyelerinde benzer sözdizim özellikleri gerektirir. Bu yaklaşımda, iki düzlem önem kazanır; Y¿klenē Üye Yapısı (PAS) ve Sözciik Kavram Yapısı (LCS). Sözcük Kavram Yapısı, anlam içeriği ile, Yüklem Üye Yapısı ise sözdizim gerçekleşmeleri ile ilgili düzlemlerdir. Bu iki düzlemi birbirine bağlayan Bağlama/ ¥rt¿ĸme Kuralları'nın (Linking/ Mapping Rules) varlığı ve bu kurallarda diller arası bir takım düzenliliklerin (linking/ mapping regularities) olduğu görüşü, çeşitli bağlama/ örtüşme kuramlarının (linking/ mapping theories) önerilmesine neden olmuştur.

Ruh durumu bildiren bir gurup eylem, evrensel bir biçimde, sözü edilen örtüşme kurallarına aykırı davranış göstermektedir. Örtüşme kurallanna göre, konu rolü olarak öncelikli olan üye, sözdizim olarak da

[email protected]

XVIII. Dilbilim Kurultayı Bildirileri 20-21 Mayıs 2004, Ankara 2005: 328-339.

Türkçede Ruh Durumu Eylemleri 329

öncelikli bir konumda yer alır. Ali camz kırdı gibi bir tümcede Kılıcı rolündeki Ali'nin özne konumunda, Etkilenen rolündeki camın nesne konumunda yer alması gibi. Oysa Fērtēna ­ocuĵu korkēēttu gibi bir tümcede Deneyimleyen rolündeki çocuk özne, Konu rolündeki fzrtma ise nesne konumunda bulunması gerekirken durum tam tersidir. Türkçe'nin alanyazında bu eylemlerin incelenmediği bir dil olması bakımından, bu eylemlerin temel anlambilim ve sözdizim özelliklerinin saptanması, hem Türkçe dilbilgisinin betimlenmesine hem de evrensel örtüşme kurallarına bir ölçüde katkıda bulunacaktır.

Bu çalışm-anı amacı, Türkçe de ruh durumu eylemlerinin betimsel bir görünümünü sunmaktır. Türkçe' de ruh durumu anlam sınıfına ait eylemlerin ne olduğu ve bu eylemlerin, konu rollerinin sözdizim dağılımiarına göre nasıl sınıflandırılabileceği sorularına TDK Türkçe Sözlük (1988) taranarak elde edilen veri çerçevesinde yanıt aranacaktır.

Bildirinin birinci bölümünde, Örtüşme İlkelerine aykırı görülen bir gurup eylemin, bu farklı davranışını açıklamaya çalışan yaklaşımlar

özetlenecektir. İkinci bölümünde ise, Türkçe' de, bu eylemlerde ortaya çıkan biçimsel

görünümler ve yapısal örüntüler sunulacaktır.

I. Ruh durumu eylemlerine sözdizimsel ve anlambilimsel yaklaşımlar

Ruh durumu eylemlerinin bu sıra dışı davranışı alanyazında kimi zaman derin yapılarındaki, kimi zaman ise görünüşe ilişkin özelliklerindeki farklılığa bağlı olarak açıklanmıştır.

İlk yaklaşıma göre, Belietti ve Rizzi (1988) İtalyanca için üç gurup ruh durumu eyleminden söz eder. Alanyazında sıklıkla savunulan, ikinci yapının ilk yapıdan türemiş olduğudur:

a. Deneyimleyen-özne eylemleri

John fears this. Dene \·iml e\·en Konu (Y AL.) (BEL.)

.John bundan korkar .

b. Deneyimleyen-nesne eylemleri

This frightens John. Konu Deneyimleyen (Y AL. ) (BEL.)

Bu John' u korkutur.

330 Pēnar İbe

Belietti ve Rizzi, bu iki iliēncenin derin yapıda benzer olduklanlll fakat ikinci grup Deneyimleyen - Nesne eylemlerinin derin yapıda özne konumunun boş olduğunu bu yüzden bu gurup eylemlerin öznelerinin taşınmış özneler olduğunu savunur.

Vanhoe (2002), İtalyanca'daki bu sınıflandumanın bir benzerinin ispanyolca ruh durumu eylemleri için de geçerli olduğunu söyler.

İkinci yaklaşımda ise, Grinıshaw (1990) Öncelik Kēmmn'nda (Promiııence Theory) bu iki gurup eylem arasındaki farklılığın yanlızca

konu rolleri ve görünüşe dair bazı farklılıklar olduğunu savunur. Grimsha\v iki tür hiyerarşiden söz eder; Kollll Hiycrrērĸisi ve Neden Hiyerarĸisi.

Belieti ve Rizzi'den farklı olarak Grimshaw, bu iki gurup eylemin, konusal öncelik ilişkileri bakımından aynı fakat derin yap ıd a farklı

olduklarını savunur. Birinci gurup eylemler, · Deneyimleyen- Özne eylemleri, sıradan Kılıcı- Etkilenen eylemleri gibidir fakat durum anlamları vardır. İkinci gurup eylemler, Deneyinıleyen- Nesne eylemleri ise, ettirgcn eylemler gibidir ve özne konumundaki üye deneyimlenen ruh durumunun \Iedenidir. Böylelikle, Deneyimleyen- Özne eylemlerinde, konu hiyerarĸisi Deneyinıleyeni özne konumuna yerleştirir, Deneyimleyen- Nesne eylemlerinde ise Neden Hiyerarşisi Nedeni özne konumuna yerleştirir.

Tenny (1994), Gºrii1ēē"iĸ Arnyē"iz Denencesi'nde (Aspectual InterfC1cc Hypothesis), yalnızca iç üyelerin (internal arguments) durum değişikliği

gösterebileceğini, dış üyelerin (external arguments) gösteremeyeceğini

savunur. Dolayısıyla, Deneyimleyen- Nesne eylemleri, durum değişikliği belirtir çünkü Deneyimleyen, bir iç üyedir, fakat, Deneyimleyen- Özne eylemleri, durum değişikliği belirtmez çünkü Deneyimleyen, bir dış üyedir. _ Sonuç olarak, iki gurup eylem arasındaki farklılık, Deneyimleyen üyesinin bir iç yada dış üye olarak değişmesinin getirdiği bir anlam farklılığıdır. ·

Buna karşın, VooēĿst (1992), bu iki gurup eylemin, anlam rollerinin farklılaşmasma rağmen, derin yapıda, görünüşe dair hiçbir farklılıkları

olmadığını savunur. Aynı şekilde Filip (1998), Çek ruh durumu eylemleri çözümlemesinde, görünüşün bir ölçüt olanıayacağını söyler. · ·

Dowty (1991), İlkörnek Kuramı'nda (Prototype Theory) aslında bu iki guruptaki eylemlerin öznelerinin eşit derecede özne olabilme özelliğine

sahip olduklannı söyler. Kural (1996)'ya göre ise Deneyimleyen- Nesne eylemleri,

Deneyimleyen- Özne eylemlerinden farklı olarak, ikincil bir yükle ın olan NEDEN içerir.

II. Türkçede ruh durumu eylemleri

Ruh durumu bildiren eylemlerin (sıklıkla kullanılan adıyla psych verbs) adlandınlmasında alanyazında birbirinden farklı birçok terimin ;

ı

ı i

Türkçede Ruh Durumu Eylemleri 331

kullanıldığını görmekteyiz (zihinsel (mental), bilişsel (cognitive), duygu (emotional, sensual) vs.). Benzer biçimde, hemen hemen adı geçen çalışmaların hiçbirinde, ne gibi özellikleri taşıyan eylemlerin ruh dtēnēnēu eylemi olduklarına dair açık bir tanım buluiıınasa da, bir çeşit uzlaşının varlığından söz edebiliriz.

Bilişsel eylemler (mental ya da cognitive verbs), daha çok zihinsel etkinliklerle ilgili eylemleri kapsar; algıla, mıınısa, belle, bil, bilinçlen, diiĸiin,

lmvrn, öğre1l gibi. Daha çok ~uygularla ilişkilendirebileceğimiz eylemler ise (emotional/

sensual verbs) arzula, beĵen, bullal, çıldır, gē"iven, iğren, kork, önemse, ii z, zevklen gibi eylemleri kapsar.

Bu saydığımız eylemler kadar, bu iki anlam alanından hangisine dahil edilebileceği kolaylıkla kestirilemeyen; afalla, lwĸkulan, şaşır, beniēēēse, affet, ēēvun, ilgifen gibi eylemler de vardır.

Bu çalışmada, birbirleri ile ilişkili olup olmadıkları, birbirleri ile e tkileşip etkileşmediklerine bakılmaksızın sözü edilen her iki gurup eylem de ruh durumu eylemleri adı altında incelenecektir. Böylece bir eylemin, ruh durumu eylemi olabilmesi için şu iki özelliğe sahip olması gerekir:

1. Anlam olarak bi/iĸ ya da duygu alanlcē.rēēēdaēē he rhang i birinde gerçekleşen bir olayı anlatıyor olmak

2. Bu hiliĸsel ya da duygusal olayı deneyinıleyen bir Deney inıleye n

üyesine sahip olmak

Deneyinıleyen olarak adlandırılan üye, hemen he men her zaman, +canlı ve +insan özelikie rine sahip bir üyedir (insanın gerçekleştirebildiğ i

birçok zihinsel aktiviteyi gerçekleştirebilen bilgisayar vs. gibi nesnele r için kullaııdığımız algıla, mēla, ºĵren, yruēēl gibi bitişse l eylemleri saymazsa k). Alany a z ıııda, ruh durumu eylem sınıflandırımı.ları, sıklıkla, Deney inıleye n

üyesi temel alınarak yapılmıştır. Konu olarak adlandırılan üye, Deneyimleyene oranla daha edilgen ve

yansēz bir özellik gösteren üye olarak tanımlanabilir. Pesetsky (1995), ruh durumu eylemleri için, Konu rolünü alt bölümlenıelere ayıran daha derin bir anlambilimsel inceleme önerir.

Türkçe'de ruh durumu eylemleri, ruh durumu gösterme anlamlarının birincil yada ikincil anlamları oluşlarına göre ikiye ayrılabilir. Avun, bı.k, bil, co~, riē'iĸē'in, i,~rell, inērcn. i111w , kork gibi ey lemle r ilk anlamları ile ruh durumu gös terirken, nlevlell, ho::., ,\!, L'ri! . ,Ŀ~:. koptu·, kēvēr, köpiir. pat/n, soĵu, tozut, uçur, i.'ll l'lll g ibi eylemlerin ruh dunttēēu gös terme anlamlarē ikincildir.

I.l.Biçim görünümleri

Biçimsel olarak Türkçe'de üç tip ruh durumu eyleminden söz ed ebiliriz:

332 Pēnar İbe

1. kök ruh durumu eyleēnleri 2. türemiş ruh durumu eylemleri (addan, eylemden yada sıfattan

türeyenler) 3. bileşik ruh durumu eylemleri

İlk ve en büyük gurubu, türeınemiş, kök eylemler oluşturur; avun, az, bık, bil, eaĸ, diiĸēhz, iğren, imren, inan, kıskmı, kız, kork, ĸnĸ, ē"irk, z"iz gibi.

İkinci gurubun, yani türemiş ruh durumu eylemlerinin, en büyük bölümünü, addan türeyen ruh durumu eylemleri oluşturur. Bu eylemler bir ruh durumu adından -lA ya da -lAn biçimbirimlerinden biriyle türetilirler; ncılmı, gurur/an, lıırslmı, lıiddetlen, lēē"izē"inlen, ilgilell, kcyēflen, kibirle11, zevklm, nrzuln, etkile, ynrgēla ... gibi.

Eylernden ruh durumu eylemi türetme süreci ise üç biçimde olabilir. Ya eylemden, önce bir ruh durumu adı, ardından ise -lA/ -!An biçimbirimlerinden birisi ile ruh durumu eylemi türetilir; algıla, bilillçlcn, coĸlwlmē, duygu/mē, esin lerē, kurgula, kurwētulan ... gibi. Ya, eylemden, önce bir ruh durumu sıfatı, ardından -lAn/ -lAş biçimbirimlerinden birisi ile bir ruh d urumu ey le mi türetilir; nydmlan, nzgmlaş, bczgiHlcş, lm ru klnş, coĸlw nlnĸ,

dalgzJilaĸ, olgēmlaĸ, şaşkmlaş . . . gibi. Yada eyleme, ettirgen, edilgen, dönüşlü yada işteş biçimbirimlerinden

biri getirilir; nldır, kaptēr, kaçır, kestir, 1/Çllr, durētl, gcril, kasıl, kın!, kesil, sii ziil, ē'izz"il, vurul, nlm, çekin, kızış, şişin, yatış ... gibi.

Sıfattan, ruh durumu eylemi türetme sürecinde ise ruh durumu bildiren yada bildirmeyen bir sıfata -!Aēē, - lAş, -sA biçimbirimlerinden biri eklenir; alēnēaklaĸ, alēklaĸ, aptallaş, ­ēlgmlaĸ, lēēr­ēnlaĸ, sakinleş, salnklaĸ,

tedirgin leĸ, nksilen, delileıı, di/elen, tersleıı, gnripse, lēafif':.e ... gibi. Üçüncü gurubu, bileşik ruh durumu eylemleri oluşturur. Bu eylemler,

çoğunlukla ruh durumu bildiren bir ad yada bir sıfatın, bir yardımcı eylemle birleşmesiyle oluşurlar.

Bileşenlerden biri ad ise, bu ad, yalın yada yalın olmayan durumlardan birinde bulunq,bilir.

• ē"imit baĵla, utaııç duy, endişe et, bımalmı geçir, sinir gel, ilgi göster, bıkkmlık ver, baskı yap gibi.

• ē"inēidi kes, .keyfini ka­ēr gibi. • ciddiye al, üstiine alm, aşka dē"iĸ, gē"iczhēe/ garibiHel hoĸuna git, telaşa

kapēl, fnrkma var gibi.

Ruh durumu eylem bileşiklerinde, bileşenlerden biri, bir ad değil, bir sıfatta olabilir; aşağı/ kiiçiik/ hor/ büyiik görmek, alakadar etmek, deliye/ çılgma/ ĸaĸkma dönmek, çekingeni utangaç davrmwēalc, bozēmē/ salilimil tıılıaf alnıale gibi. Bu bileşik eylemlerin çoğunun, -!An-lAş ya da -lA ile türemiş sözcüksel bir ruh durumu eylemi karşılığı vardır.

Türkçede Ruh Durumu Eylemleri 333

11.2. Yapı görünümleri

Türkçe' de ruh durumu eylemleri üyelerinin konu rolleri, taşıdıkları durum ve sözdizim dağılımianna göre dört gurupta (Tablo 1) incelenebilir:

GRUP ÖZNE NESNE ı Deneyimleyen Konu Deneyimleyen- Özne (YALIN) (BEL.) Eylemleri 2 Konu Deneyimleyen Deneyimleyen-Nesne (BEL.) (YALlN) Eylemleri 3 Deneyimleyen Konu

(YALIN) (YÖN. 1 ÇIK.) 3a Deneyimleyen Konu

(YALIN) (YÖN.) 3b Deneyimleyen Konu

(YALit\ēT) (ÇlK.) 4 Deneyimleyen 0

(YALIN)

Tablo ı

Birinci gurup, Deneyimleyen- Özne eylemlerinde, alanyazındaki birinci gurup (Grimshaw (1990): fear type, Belietti ve Rizzi (1988): tenıere class) eylemiere paralel olarak, özne konumunda yalın durumdaki Deneyimleyen ve nesne konumunda belirtme durumundaki Konu bulunur. Bu eylemler, sıradan, iki üyeli geçişli eylemlerden herhangi bir farklılıkları olmaması

nedeniyle örtüşme kuramiarı çerçevesinde aykırı bir davranış göstermezler:

(1) Ben bu konuyu anladım. Deneyimleyen Konu (YAL.) (BEL.)

(2) Ayşe Ali'yi beğeniyor. Deneyimleyen Konu (YAL.) (BEL.)

(3) Ali karısını kıskanıyor. Deneyimleyen Konu (YAL.) (BEL.)

(4) Çocuk annesini özlüyor. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (BEL.)

(5) Kadın bu adamı seviyor. Deneyimleyen Konu (YAL.) (BEL.)

334 Pēnar İbe

Deneyimleyen- Nesne eylemleri, (Grimshaw (1990): friglēten type, Belietti ve Rizzi (1988): preoccupare class) örtüşme kuramiarı için sorunlu gurubu oluşturur. Deneyimleyen- Özne eylemlerinin üyelerin tersi olarak, yalın durumdaki üye Deneyimleyen özne değil Konu nesnedir. Deneyimleyen ise beliētme durum eki alarak nesne konumunda yer alır:

(6) Konuşmacı dinleyicileri baydı. Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL.)

(7) Ali Ayşe'vi fena bozdu. Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL.)

(8) ~ Ali'yi çok etkiledi. Konu Deneyimleyen (YAL.) (BEL.)

(9) Babam beni çok kırdı. Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL.)

(10) ~ Ali'yi üzdü. Konu Deneyimleyen (YAL.) (BEL.)

Bu eylemlerin bazıları, ruh durumu anlamlannın vurgulanabilmesi için bir çeşit destek gerektirir; (7), (8) ve (9). tümcelerdeki gibi. Bu destek zaman yada derece gösteren bir belirteç biçiminde olabileceği gibi bir ilgeç yada ilgeç yantümcesi biçiminde de olabilir.

Sözü edilen dört gurup ruh durumu eyleminden, birinci ve ikinci gurupta yer alan bu eylemler geçişli, diğer eylemler geçişsizdir.

Üçüncü guruptaki eylemlerin, birinci guruba benzer olarak, özne konumunda yalın durum ekli Deneyimleyen bulunuL Fakat nesne konumunda yer alan üyenin aldığı durum ekine göre, bu gurup kendi içinde iki alt guruba bölümlenebilir. Biz bu eylemleri 3a ve 3~ gurubu ruh durumu eylemleri olarak adlandıracağız.

3a gurubunda yer alan eylemlerin Konu rolünde yönelme durum ekli bir nesne yer alır. Bu nesne eylemde anlatılan bilişsel yada ruhsal durumun yöneldiği hedefi gösterir:

(ll)~ Ali'ye darıldı. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (YÖN.)

Türkçede Ruh Durumu Eylemleri 335

(12) Ali Ayse'ye güveniyor. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (YÖN.)

(13) Ali bize kırıldı. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (YÖN.)

(14) Ali bize kızdı. Deneyimleyen Konu (YAL.) (YÖN.)

(15) Gençler şimdi Tarkan gibi pop yıldıziarına özeniyor. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (YÖN.)

3b gurubunda yer alan eylemlerin konu rolündeki üye, çıkma durum ekli bir nesnedir. Bu üye, eylemde anlatılan bilişsel yada ruhsal durunnm kayēēaĵuu ya da nedenini gösterir:

(16) Cocuklar sebze yemeğinden bıktı. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (ÇIK.)

(17) Ali kalabalıktan çekindi. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (ÇIK.)

(18) Herkes bu sıralar depremden korkuyor. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (ÇIK.)

(19) Ali balıktan tiksinir. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (ÇlK.)

(20) Adan1 kimseden utanmıyor . Deneyimleyen Konu (Y AL.) (ÇIK.)

Dördüncü ve son gunıpta yer alan eylenller ise tek üyelidir. YaLēēzca yalın durumda Deneyimleyen özneleri vardır. Örneklerde de görüldüğü gibi, çoğunlukla zaman yada derece gösteren bir belirteçle kullanılırlar:

(21) Avĸe afalladı. Deneyimleyen ( \ 'AL.)

jj6 Fēnar Ibe

(22) Kalabalık coştu. Deneyimleyen (YAL.)

(23) Ayşe son günlerde dalgılaşh. Deneyimleyen (Y AL)

(24) Dedeın yaşlandıkça duruldu. Deneyimleyen (YAL)

(25) Kadın bir türlü yahşınıyordu. Deneyimleyen (YAL)

Az önce söz edildiği gibi, Deneyin1leyen- Nesne eylemlerindeki bu farklılığın nedeni alanyazında çoğunlukla bu eylemlerde var olan NEDEN bileşenine dayandırılmıştır. Yani diğer guruptaki eylemlerin aksine, bu eylemler, içkin bir ettirgenlik barındırır. Bu nedenle, (26c) ve (27c)' de görüldüğü gibi özne konuınuna bir Neden üyesinin eklenmesine izin vern1ezler:

(26) a. Ali Ayşe'yi üzdü. Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL)

b. Ali Ayşe'nin üzülmesine neden oldu.

c. *Ahmet Ali've Ayşe'vi üzdürdü. Neden Konu Deneyimleyen (Y AL.) (YÖN.) (BEL.)

d. Ahn1et Ali'nin Ayşe'yi üzmesine sebep oldu;

(27) a. Ali Ayşe'yi kırdı. Konu Deneyimleyen (YAL.) (BEL.)

b. Ali Ayşe'nin kırılmasına neden oldu.

c. *Ahmet Ali'ye Ayşe'yi kırdırdı. Neden Konu Deneyimleyen (YAL.) (YÖN.) (BEL)

d. Alunet Ali'nin Ayşe'yi kērmasēna sebep oldu.

Türkçe' de bu tür içkin ettirgen eylemlerin ettir~enlik derecelerinin arhrıln1asına ilişkin sesbilimsel bir kısıtlama yokhır. Yani üzdür gibi bir yapı sesbilimsel olarak kabul edilebilirdir. (26d) ve (27d)deki türncesel ettirgen

Türkçede Ruh Durumu Eylemleri 337

kullanımlarının dilbilgisel oluşları da, engelin anlambilinlsel değil biçimbilimsel olduğunu akla getirir.

Birinci .guruptaki Deneyimleyen- Özne eylemleri için ise böyle bir sınırlama söz konusu değildir ve Neden üyesi eklennliĸ (28b) dil bilgiseldir anlanu da (28c) dir. Ettirgen anlamın bize söylediği, dışarıdan olaya kahlan bir Neden üyesinin, kasıtlı olarak bir şeyler yaparak yada hiçbir şey

yapmaksızın sadece varlığı ile Deneyimleyenin, eylemde anialēlan ruh yada biliş durumunu deneyimiernesine neden olduğudur.

(28d) biçiminde bir kullanım da mümkündür ve anlam yorumu (28e) deki gibidir. Burada seçimlik olarak silinen üye Deneyimleyendir:

(28) a. Ali Ayşe'yi sevdi. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (BEL.)

b. Ahmet Ali'ye Ayşe'yi sevdirdi. Neden Deneyimleyen Konu (Y AL.) (YÖN.) (BEL.)

c. Ahmet Ali'nin Ayşe'yi sevmesini sağladı. d. Ali Ayşe'yi (herkese) sevdirdi.

Neden Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL.) (YÖN.)

e. Ali Ayşe'nin (herkesçe) sevilmesini sağladı.

(29) a. Ali Ayşe'yi benimsedi. Deneyimleyen Konu (Y AL.) (BEL.)

b. Ahmet Ali'ye Ayşe'yi benimsetti. Neden Deneyimleyen Konu (YAL.) (YÖN .) (BEL.)

c. Ahmet Ali'nin Ayşe'yi benimsemesini sağladı.

d . Ali Ayşe'yi (herkese) benimsetti. Neden Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL.) (YÖN.)

e. Ali Ayşe'nin (herkesçe) benimsenmesini sağladı.

Bu saydığımız eylemler, ettirgen çatı ile kullanılabilen birinci gurup Deneyimleyen-Özne eylemleridir.

Birinci guruptaki eylemlerin bazılarının ettirgen kullanımları ise ikinci · guruptaki Deneyimleyen- Nesne eylemleri gibidir. (30a) gibi bir türncenin

(30c) gibi bir anlamı olan (30b) gibi bir ettirgen kullanımı dilbilgisel değildir.

~JJU ı u ēaē ēlle

İkinci guruptaki Deneyimleyen- Nesne eyleınlerine benzeyen (30d) kullanımı ise dilbilgiseldir, anlam yorumu ise (28) ve (29) (e) dekilerin aksine (f) deki gibidir. Çünkü (30d) de (28d) ve (29d)nin aksine burada seçimlik olarak silinıniş bir Deneyimleyen üyesi yoktur.

Deneyimleyen üyesi, (30d)de tēpkē ikinci gurup eylemlerde olduğu gibi­nesne konumunda yer alan belirtmedurum ekli üyedir:

(30) a. Ali A vs e' yi kıskandı. Deneyimleyen Konu (YAL.) (BEL.)

b. *Ahmet Ali'ye Ayşe'yi kıskandırdı. Neden Deneyimleyen Konu (Y AL.) (YÖN.) (BEL.)

c. *Ahn1et Ali'nin Ayşe'yi kıskanmasına neden oldu.

d. Ali A vşe' yi kıskandırdı. Konu Deneyimleyen (Y AL.) (BEL.)

e. *Ali Ayşe'nin (herkesçe) kıskanılmasına neden oldu.

f. Ali Ayşe'nin kıskanmasına neden oldu.

Bu durumda kıskan ve kıskandır eylemlerini biri birinci guruba, diğeri ikinci guruba dahil olan ayrı birer sözcüksel birim olarak görmek müınkündür. Yani (31c)deki ruh durumu eyleıni, (31a) ve (31b)deki eylemlerle aynı rol dağılımına sahiptir:

(31) a. Ali Konu (YAL.)

b. Ali Konu (YAL.)

c. Ali Konu (YAL.)

A vşe' yi kırdı. Deneyimleyen

(BEL.)

Avşe'yi üzdü. Deneyimleyen (BEL.)

A vs e' yi k ıs kandırdı. Deneyimleyen (BEL.)

Üçüncü ve dördüncü gurupta yer alan ruh durun1u eyleınlerinin de benzer özellikler gösterdiklerini gözlemlemekteyiz fakat, rol dağılımlan ve geçişlilik özellikleri bakımından birinci ve ikinci gurup eylemler, benzer olduklan için, üçüncü ve dördüncü gurup eylen1lerin ettirgenlik özellikleri

. bu çalışmanın kapsamı dışında bırakılmış tır. Soē1u­ olarak, Türkçe' de kök, türemiş ve bileşik olmak üzere biçiınsel

olarak üç şekilde karşımıza çıkan ruh durumu eylemleri, bu çalışmada önerdiğiıniz sınıflandırmaya göre, üyelerinin konu rolleri, taşıdıklan durum

Türkçede Ruh Dunıınu Eylemleri 339

ve sözdizim dağılıınlanna göre, ilk ikisi geçişli diğerleri geçişsiz olmak üzere dört temel gurupta incelenebilir.

Evrensel eğilime paralel olarak, örtüşn1e kurallanna aykırı da\Ŀranēĸ gösteren gurup, Türkçe'de de ikinci gurup yani Deneyin1leyen- Nesne ey I emleridir. Yine evrensel eğilime paralel . bir biçin1de bu guru p ey Ieınler, Deneyimleyen- Özne eylemlerinden farklı olarak, içkin bir ettirgenlik anlamı taşır. Fakat ettirgen alınayan biçinlleri ile birinci guruba dahil olan sınırlı sayıda bazı eyleınler, ettirgen biçimleri ile ikinci guruptaki eylemiere benzer

. bir rol dağılınu ve anlam yorumuna sahiptirler. Bu tür eylemleri, birbirlerinin ettirgen ve ettirgen olmayan biçimleri değil, farklı ruh durumu eylem gurubuna ait farklı birer sözcüksel birim olarak görmek mümkündür.

Kaynakça

Belleti, A. ve Rizzi, L. 1988. Psych verbs and theta theory. Natural Language and Linguistics T/ıeory 6, 291-352.

Dabrowska, E. 1994. Dative and nominative Experiencers: Tvvo folk theories of n1ind. Linguistics 32, 1029-1054.

Dowty, D. 1991. Thematic proto-roles and argument selection. Lēmgēwge 67/3, 547-619.

Grimshaw, J. 1990. Argwnent structure. Cambridge: MIT.

Kural, M. 1996. Verb incorporation and eleınentary predicates. Yayımlanmamış Doktora Tezi.

California Üniversitesi, Los Angeles.

Pesetsky, D. 1987. Binding problems with experıencer verbs. LĶil[?llistic Inquiry 18, 126-140.

Pesetsky, D. 1995. Zero syntax: Experiencers arēd cascad es. Cambridge: 1v1IT.

Tenny, C. L. 1994. Aspectual roles and the syntax semantics inte1jace. Dordrecht: · Kluwer.

Vanhoe, H. 2002. Aspects of the syntax of psychological verbs in Spanish: A lexical functional analysis. Butt, M. ve King, H. T. (Derl.) içinde, Proceedings of the LFG 02 Conference (373-388). Stanford: CSLI.

Voorst, V. J. 1992. Aspectual sernanhes of psychological verbs. Linguistics of Plēilosoplēy 15, 65-92.