19. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837-1866

119
T.C. ERCĠYES ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ MĠMARLIK ANABĠLĠM DALI XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA KÜLTÜRÜ 1837–1866 Hazırlayan Ömer Faruk GÜNENÇ DanıĢman Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER Yüksek Lisans Tezi OCAK 2014 KAYSERĠ

Transcript of 19. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837-1866

T.C.

ERCĠYES ÜNĠVERSĠTESĠ

FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

MĠMARLIK ANABĠLĠM DALI

XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA

KÜLTÜRÜ 1837–1866

Hazırlayan

Ömer Faruk GÜNENÇ

DanıĢman

Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER

Yüksek Lisans Tezi

OCAK 2014

KAYSERĠ

ii

T.C.

ERCĠYES ÜNĠVERSĠTESĠ

FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

MĠMARLIK ANABĠLĠM DALI

XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA

KÜLTÜRÜ 1837–1866

(Yüksek Lisans Tezi )

Hazırlayan

Ömer Faruk GÜNENÇ

DanıĢman

Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER

OCAK 2014

KAYSERĠ

i

BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK

Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde

edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu

çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve

referans gösterdiğimi belirtirim.

ii

YÖNERGEYE UYGUNLUK XIX. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837–1866 adlı Yüksek Lisans Erciyes

Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak

hazırlanmıştır.

iii

KABUL VE ONAY Doç. Dr. Burak ASİLİSKENDER danışmanlığında Ömer Faruk GÜNENÇ

tarafından hazırlanan “XIX. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837–1866 ” adlı bu

çalışma, jürimiz tarafından Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık

Anabilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

.

iv

TEġEKKÜR

Ġlk söz Gece‟nin ve Gündüz‟ün sahibine. Karanlığın derin noktalarından aydınlığa

çıkartan, merhametini hiçbir zaman esirgemeyen, çalıĢma dirayeti veren, iyilerle

karĢılaĢtıran, bütün sıkıntılarımı anlam dünyamda zihnime yeni yüzleri ile iĢleyen, Ġbn

Arabi‟nin tabiriyle varlığın kaynağına, ehadiyyet ve samediyyet makamının yegâne

sahibine Ģükür borcuyla.

Hayatımın son on yılının her kesitinde benimle birlikte olan, her zor durumda hiç

tereddüt etmeden elini uzatan, her daim O‟nu hatırlatan, yüksek lisans aĢamasında tarihi

belgeler üzerinde çalıĢma yapmaya teĢvik eden ve bu süreç zarfında kütüphanesini

bitimsizce kullanmama imkân veren değerli hocam Halil Ġbrahim Düzenli‟ye Ģükran

borçluyum.

Akademiye ilk adımı attıktan sonra kendisiyle tanıĢma ve aynı mesaiyi paylaĢma imkânı

bulduğum, tezimin içinden çıkılmaz anlarında ve her aĢamasında kendisiyle fikir alıĢ

veriĢinde bulunduğum, bilerek veya bilmeyerek düĢüncelerini aldığım, hiç tereddüt

etmeden zihin kapılarını bana açan, kiĢisel kütüphanesini tereddüt etmeden kullanma

imkânı veren değerli hocam Uğur Tanyeli‟ye bütün müsamahakâr ve cömert

davranıĢları için teĢekkür etmek az bir tabir olsa gerek.

Belge tercümeleri için üç ay kapısını aĢındırdığım, her gidiĢimde beni geri çevirmeyen,

her bir hücceti ayrı ayrı tercüme eden ve paylaĢan, terminolojinin çıkarılmasında yerel

tarih ve mekân bilgilerini ayrıca paylaĢan, bütün çabaları olmasaydı bu çalıĢmanın

ortaya çıkması mümkün olmayan, değerli mesai arkadaĢım ve büyüğüm Abdülbaki

Bozkurt‟a Ģükran borçluyum.

ÇalıĢmam sırasında bilgilerine müracaat ettiğim, kendileriyle tartıĢma fırsatı bulduğum

Ahmet Abdulhadioğlu, Yunus Cengiz, M. Fatih Kılıç, Emin Selçuk TaĢar, M. Nesim

Doru hocalarıma teĢekkür ediyorum.

Kendisiyle çalıĢmaktan keyif aldığım, benden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen,

zihnimin girdaplar üretmeye baĢladığı anlarda zihin açıcı fikirleriyle düĢünce dünyama

giren, zaman zaman çetin tartıĢmalarda bulunduğum, tahammülkar davranıĢlarından

v

ötürü tez çalıĢmamı kolaylaĢtıran, desteğini hiçbir zaman esirgemeyen danıĢmanım

Burak Asiliskender‟e Ģükran borçluyum.

Ömer Faruk GÜNENÇ

Aralık 2013, Mardin

vi

XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA KÜLTÜRÜ 1837-1866

Ömer Faruk GÜNENÇ

Erciyes Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü

Yüksek Lisans Tezi, Aralık 2013

DanıĢman: Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER

ÖZET

Bu çalıĢma, tarihi belgeler üzerinden bir kenti oku(ya)ma(ma) denemesidir. Mardin

kenti özelinde, 19. yüzyıl Ģer‟iye sicillerinde yer alan mülk satıĢ hüccetleri, bir dönemi

okuma aracı olarak, barınma kültürü bağlamında değerlendirilmiĢtir.

Belge eksenli kent, dönem ve mekân okumalarında, "metinsellik" ve "görsellik"

kavramlarının dikotomisi kaçınılmazdır. BaĢka bir ifadeyle, değerlendirildiği dönemin

kentsel strüktürü veya mekânları günümüze kadar ulaĢmamıĢ olan yerleri tarihi

vesikalar aracılığıyla yorumlamak bahsi geçen karĢıtlığa örnek olabilir. Toplumsallığın

vücuda getirdiği mekânı, tarihi donduran mahkeme kayıtları üzerinden görselliğe temas

etmeden okumak, kaçınılmaz olarak mekânı ıskalamak demektir. Bu çalıĢmada ise

metinsellik ve görsellik ile birlikte kurulabilecek bir anlatı mümkündür. En azından

metinsel olan ile görsel olan arasında oluĢacak gerilimler daha açık bir biçimde

tartıĢılmak istenmektedir. Bu anlatının oluĢumunda, mülk satıĢ belgelerinin tanımladığı

imkânlar ve imkânsızlıklar tartıĢma güzergâhlarını oluĢturmak için anlamlıdır. Bu

bağlamda oluĢturulan kurgu, "belge kutsallığı" sorunsalıyla pozisyonel bir biçimde

yüzleĢmeye niyet etmiĢtir. Dolayısıyla bu çalıĢma, imkân ve imkânsızlık güzergâhları

arasında gelgitler üretmektedir.

Özetle bu çalıĢma, tartıĢmalar ve yeniden inĢa denemelerinden elde edilen metodolojik

strüktürle, belge eksenli yapılacak çalıĢmalar için yeni bir tartıĢma güzergâhı açma

niyetindedir.

Anahtar Kelimeler: Mardin, Barınma Kültürü, Verneküler Konut, Kent, ġer‟iye Sicili.

vii

DWELLING PHENOMENON IN THE NINETEENTH CENTURY MARDIN

1837-1866

Ömer Faruk GÜNENÇ

Erciyes University, Graduate School of Natural and Applied Science

M. Sc. Thesis, December 2013

Supervisor: Associate Professor PhD Burak ASĠLĠSKENDER

ABSTRACT

This study is an experiment, focused on (un)reading a city through historical

documents. It is actually an attempt of re-interpretating the domestic space, the period

and even the sociality. Thus, hüccets (property sales/house sales), recorded in Ģer‟iye

sicils of Ottoman Empire in 19th century Mardin, were translated and examined to

understand the housing culture.

It is well known that there is always a dichotomy between "textuality" and "visuality"

on the interpretation of a city, a period or a space through historical documents. In other

words, reading an unpreserved city through hüccets would be an example of this

contradiction. It is an inevitable fact that interpreting a space, created by sociality,

through hüccets freezing the history omits the sense of the city. For this study, there is

an opportunity denoted by juxtaposition of textuality and visuality so that tensions

between these terms can be argued clearly. Therefore, possibilities and impossibilities

defined by hüccets are meaningful to make up some ways of creating the narrative. In

light of these terms, this attempt is equivalent to face the problematic of "the sanctity of

documents." This study is creating and also discussing tensions produced by the flux of

possibilities and impossibilities.

In brief, this study intent to create new discussions especially for document-oriented

examinations, by its methodological outputs derived from the interpretation of the space

and its re-building challenges.

Keywords: Mardin, Housing Culture, Vernacular House, City, ġer‟iye Sicili.

viii

ĠÇĠNDEKĠLER

XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA KÜLTÜRÜ 1837–1866

BĠLĠMSEL ETĠĞE UYGUNLUK ..................................................................................... i

YÖNERGEYE UYGUNLUK ........................................................................................... ii

KABUL VE ONAY ......................................................................................................... iii

TEġEKKÜR ..................................................................................................................... iv

ÖZET................................................................................................................................ vi

ABSTRACT .................................................................................................................... vii

ĠÇĠNDEKĠLER .............................................................................................................. viii

TABLOLAR LĠSTESĠ ...................................................................................................... x

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ...................................................................................................... xii

1. BÖLÜM

GĠRĠġ

1.1. ÇalıĢmanın Sorunsalı/Ortaya ÇıkıĢı ....................................................................... 3

1.2. ÇalıĢmanın Amacı/Kapsamı/Yöntemi .................................................................... 5

2. BÖLÜM

19. YÜZYIL MARDĠN

3. BÖLÜM

MÜLK SATIġ BELGELERĠNĠN TANIMLADIĞI ĠMKÂNLAR /

ĠMKÂNSIZLIKLAR

4. BÖLÜM

MÜLK SATIġ HÜCCETLERĠ

4.1. Terminoloji ............................................................................................................. 18

4.2. Hüccet Tercümeleri/SadeleĢtirmeleri ................................................................... 26

4.3. Kavram Arkeolojisi ................................................................................................ 56

4.4. Satılan/Satılmayan Haklar, Hisseler, Kullanımlar ............................................. 62

4.5. Mekân-Algı-Mahremiyet ....................................................................................... 65

ix

4.6. Hijyen/Su Meselesi ................................................................................................. 68

4.7. Mekân Örgütlenmesi ............................................................................................. 71

4.8. Mekânın Kapital Olan/Olmayan Ederi ................................................................ 74

4.9. Görselliği Metinsellik Üzerinden Yeniden Bir ĠnĢa Denemesi: ġahtana Konağı

Örneği ...................................................................................................................... 79

5. BÖLÜM

DEĞERLENDĠRME

KAYNAKLAR ............................................................................................................ 100

ÖZGEÇMĠġ ................................................................................................................. 104

x

TABLOLAR LĠSTESĠ

Sayfa

Tablo 1. 243 No‟lu MġS XIV. Hüccet ............................................................................ 26

Tablo 2. 184 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................... 27

Tablo 3. 184 No‟lu MġS IV. Hüccet .............................................................................. 27

Tablo 4. 184 No‟lu MġS V. Hüccet ................................................................................ 28

Tablo 5. 193 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................... 28

Tablo 6. 193 No‟lu MġS II. Hüccet ................................................................................ 29

Tablo 7. 243 No‟lu MġS XIII. Hüccet ............................................................................ 29

Tablo 8. 193 No‟lu MġS IV. Hüccet .............................................................................. 30

Tablo 9. 243 No‟lu MġS IX. Hüccet .............................................................................. 30

Tablo 10. 193 No‟lu MġS V. Hüccet .............................................................................. 31

Tablo 11. 193 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................. 31

Tablo 12. 193 No‟lu MġS VII. Hüccet ........................................................................... 32

Tablo 13. 235 No‟lu MġS IV. Hüccet............................................................................. 32

Tablo 14. 193 No‟lu MġS VIII. Hüccet .......................................................................... 33

Tablo 15. 193 No‟lu MġS IX. Hüccet............................................................................ 34

Tablo 16. 235 No‟lu MġS I. Hüccet ............................................................................... 35

Tablo 17. 235 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 35

Tablo 18. 235 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................ 36

Tablo 19. 235 No‟lu MġS IX. Hüccet............................................................................ 36

Tablo 20. 235 No‟lu MġS V. Hüccet ............................................................................. 37

Tablo 21. 242 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................ 37

Tablo 22. 235 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................ 38

Tablo 23. 242 No‟lu MġS V. Hüccet ............................................................................. 38

Tablo 24. 235 No‟lu MġS VII. Hüccet .......................................................................... 39

Tablo 25. 184 No‟lu MġS I. Hüccet .............................................................................. 39

Tablo 26. 235 No‟lu MġS VIII. Hüccet ......................................................................... 40

Tablo 27. 184 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 40

Tablo 28. 235 No‟lu MġS X. Hüccet ............................................................................. 41

Tablo 29. 243 No‟lu MġS XII. Hüccet .......................................................................... 41

xi

Sayfa

Tablo 30. 235 No‟lu MġS XI. Hüccet............................................................................. 42

Tablo 31. 242 No‟lu MġS VIII. Hüccet ......................................................................... 42

Tablo 32. 235 No‟lu MġS XII. Hüccet .......................................................................... 43

Tablo 33. 235 No‟lu MġS XIII. Hüccet ......................................................................... 44

Tablo 34. 235 No‟lu MġS XIV. Hüccet ......................................................................... 44

Tablo 35. 235 No‟lu MġS XV. Hüccet .......................................................................... 45

Tablo 36. 235 No‟lu MġS XVI. Hüccet ......................................................................... 45

Tablo 37. 235 No‟lu MġS XVII. Hüccet ....................................................................... 46

Tablo 38. 235 No‟lu MġS XVIII. Hüccet ...................................................................... 46

Tablo 39. 242 No‟lu MġS I. Hüccet .............................................................................. 47

Tablo 40. 242 No‟lu MġS IV. Hüccet............................................................................ 47

Tablo 41. 242 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 48

Tablo 42. 243 No‟lu MġS VIII. Hüccet ......................................................................... 48

Tablo 43. 242 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................ 49

Tablo 44. 242 No‟lu MġS VII. Hüccet .......................................................................... 50

Tablo 45. 243 No‟lu MġS I. Hüccet .............................................................................. 51

Tablo 46. 243 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 51

Tablo 47. 243 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................ 52

Tablo 48. 243 No‟lu MġS IV. Hüccet............................................................................ 52

Tablo 49. 243 No‟lu MġS V. Hüccet .............................................................................. 53

Tablo 50. 243 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................. 53

Tablo 51. 243 No‟lu MġS VII. Hüccet .......................................................................... 54

Tablo 52. 243 No‟lu MġS XI. Hüccet............................................................................ 54

Tablo 53. 243 No‟lu MġS X. Hüccet .............................................................................. 55

Tablo 54. 193 No‟lu MġS I. Hüccet ............................................................................... 55

Tablo 55. Fiyat Analizi ................................................................................................... 76

xii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. 19. yy Mardin 1845-50 ................................................................................. 7

ġekil 2. 19. yy Sonları Mardin ................................................................................... 9

ġekil 3. 193 No‟lu MġS Ġki Farklı Hüccet .............................................................. 13

ġekil 4. 242 No‟lu MġS Ġki Farklı Hüccet .............................................................. 15

ġekil 5. 2 Muãallebeli Manôara Ezez ...................................................................... 58

ġekil 6. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 58

ġekil 7. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 58

ġekil 8. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 58

ġekil 9. Örnek Bir Yazlık ........................................................................................ 60

ġekil 10. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane

2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 61

ġekil 11. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1

Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt? .............................................. 72

ġekil 12,13. Maùbaò ferîĢ ................................................................................................ 73

ġekil 14,15. Buòayrî Ezec .............................................................................................. 74

ġekil 16. Postane Binası ............................................................................................ 81

ġekil 17. MAÜ Uygulama Oteli ................................................................................ 82

ġekil 18. Bodrum Kat Planı ....................................................................................... 82

ġekil 19. Zemin Kat Planı .......................................................................................... 83

ġekil 20. Birinci Kat Planı ......................................................................................... 84

ġekil 21. ÓavĢ ............................................................................................................ 85

ġekil 22. ÓavĢ ............................................................................................................ 86

ġekil 23, 24. Maùbaò FerîĢ ............................................................................................... 87

ġekil 25, 26. 2 Muãallebeli Beyt? Beyt FerîĢ? Beyt äafir? ............................................. 87

ġekil 27, 28. Buòayrî Ezec .............................................................................................. 88

ġekil 29, 30. 5 Muãallebeli Ahor Ezez ............................................................................ 88

xiii

ġekil 31. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane

2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 89

ġekil 32. Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1

Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt? .............................................. 89

ġekil 33. Yazlık ......................................................................................................... 90

ġekil 34, 35. 2 Farklı 1 Muãallebeli Eyvan Ezec ............................................................. 90

ġekil 36. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 91

ġekil 37. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 91

ġekil 38, 39. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 92

ġekil 40, 41. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 92

ġekil 42. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 93

ġekil 43, 44. Maùbaò ........................................................................................................ 93

ġekil 45. Maùbaò ........................................................................................................ 94

ġekil 46. Metinsellik-Görsellik Dikotomisi ............................................................... 99

1. BÖLÜM

GĠRĠġ

Barınma, paradoksal bir biçimde, kavramsal olarak birçok manayı ihtiva eder. Bu

kavram felsefe, sosyoloji ve antropoloji gibi sosyal bilimlerde çeĢitli bağlamlarda

üretilegelmiĢtir. Moderniteyle beraber mekân, yer, aidiyet, kimlik, barınma kavramları

birer sorunsal hale gelmiĢtir. Kavramların problematikleĢmesiyle, 20. yüzyıl,

barın(a)ma(ma)1 literatürünün çeĢitli biçim ve anlam dolayımında yeni güzergâhların

ortaya çıktığı bir zaman dilimi olarak tanımlanabilir. Barınma kültürü meselesini de

dolayısıyla sayısız açıdan tartıĢmak mümkündür:

- Aidiyet, kimlik, ünsiyet bağlamında barınma

- Yer- mekân üretimi bağlamında barınma

- Felsefi düĢüncede barınma,

- Teolojik düĢünce çerçevesinde barınma,

- Hermeneutik analiz nesnesi olarak barınma,

- Bürokratik-hukuksal pratiklerde barınma; Ģer‟iyye sicilleri, tahrir defterleri

gibi kayıtlar,

- Antropolojik bir sorunsal olarak barınma,

- Modern yaĢama uygunluk/uygunsuzluk,

- Gündelik yaĢam pratiği olarak barınma,

- Üretilen, pazarlanan bir imge olarak barınma,

1 Genel olarak, barınma kavramı çerçevesinde tartıĢılan mesele, bu çalıĢma kapsamında barın(a)ma(ma)

kavramı ile ifade edilmek istenmiĢtir. Çünkü "barınma" kavramının kendisi çeĢitli yolları ifade etmek için

yetersizdir. Örneğin, teolojik olarak yeryüzünde yaĢamayı bir tür ayrılık olarak gören algıyı veya

mülteciliğin ve dolayısıyla mekânlarının üretildiği modern dünyada, mülteci bireylerin barınma

meselesine gösterdiği tepkiyi, bu kavram karĢılamamaktadır. Aynı zamanda barın(a)ma(ma)

kavramsallaĢtırması, bu karĢıtlıkları tartıĢmak ve aslında modern insanın açmazlarını da mültecilik

hallerinde olduğu gibi yorumlaya çalıĢmak daha anlamlı bir yol olarak düĢünülmektedir. Dolayısıyla, bu

amaç, tartıĢılmak istenen sorunu birçok veçhesi ile ortaya koymayı hedeflemiĢtir.

2

Bu baĢlıklar içerisinde, sosyal bilimlerde bilhassa tarih alanında, belge eksenli

tartıĢmalarda (bürokratik-hukuksal pratikler) artıĢın olduğu aĢikârdır. Türkiye‟de

mimarlık akademisi ise bu belgelerle son zamanlarda yüzleĢmeye baĢlamasıyla çeĢitli

düĢünme biçimleri üretme eğilimindedir. Bu düĢünme biçimleri henüz belge eksenli

mimarlık tarihi yazımında metodolojik bir tartıĢma açacak kadar verimli olmadığı ileri

sürülebilir.

Bu bağlamda, Türkiye‟de mimarlık akademisinin artan ilgisine cevap veren Osmanlı

dönemi kayıtları dikkat çekmektedir. Çünkü tarihi belgelerin çeĢitliliği mimarlık,

mekân, kent, morfoloji, konut, gündelik yaĢam, maddi kültür ve tüketim kültürü gibi

alanlarda çalıĢılmasına imkân sunmaktadır. Örneğin vakıf tahrir kayıtları, vakıf istibdal

kayıtları2 ve Ģer‟iye sicilleri dönemi, bireyi ve mekânı tartıĢmak için anlamlıdır.

3 Tereke

defterleri ise gündelik yaĢam, maddi kültür ve domestik kültürü kısmî de olsa

kurgulamak için yararlı olabilir.4 Vakıf tahrir kayıtlarında bulunan mekân tarifleri, hane

ve nahiye sayıları, kayıt altına alındığı tarihsel aralıkta konut stoğuyla ilgili kabaca

birtakım dipnotlara sahiptir.5

ġer‟iye sicilleri ise mahkeme kayıtları olmasından ötürü görece daha fazla malzeme

içerir. Sicillerde yer alan davaların çeĢitliliği (evlilik, boĢanma, akid, salım/satım,

buyruldular, ilam, tereke vd.) kayıt edildiği dönemi "yeni"den kurgulamakta çeĢitli

2 Vakıf istibdal kayıtlarının kent tarihi ve/veya barınma meselesindeki konumu için bkz.: Özkaya, H.G.,

2010. Vakıf istibdal kayıtları Ġstanbul‟da barınma kültürü ve kent yapısına dair neler sunar?. Türkiye

AraĢtırmaları Literatür Dergisi, 16 (8): 467–488; Özkaya, H. G., 2011. 18. Yüzyıl Ġstanbul‟unda

Barınma Kültürü ve YaĢam KoĢulları. Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi,

Ġstanbul, 369 s. 3 ġer‟iye sicillerinin farklı anlatılarda oynadığı roller için bkz.: S. Faroqhi, C.K. Neuman (ed.), 2006.

Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak. (çev:Z. Yelçe), Kitap

Yayınevi, Ġstanbul, 363 s.; ġahin, N., 2008. Batı Anadolu‟da Tarihi Bir Kent Afyonkarahisar‟da Gündelik

YaĢam. Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları, Afyonkarahisar, 266 s. 4 Tereke defterlerinin muhtevası ve örnek bir çalıĢma için bkz.: Bozkurt, F., 2011. Tereke Defterleri ve

Osmanlı Maddi Kültüründe DeğiĢim (1785-1875 Ġstanbul Örneği). Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Doktora Tezi, 451 s. 5 Vakıf tahrir kayıtları için mimarlık alanından yapılan çalıĢmalar için bkz.: Tanyeli, U., 2006. Osmanlı

metropollerinde evlerin konfor ve lüks normları, s. 333-349. İçinde: Soframız Nur Hanemiz Mamur

Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Ed: S. Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap

Yayınevi, Ġstanbul.; Yerasimos, S., 2006. 16. Yüzyılda Ġstanbul evleri, s.307-332. İçinde:: Soframız Nur

Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Ed: S. Faroqhi, C. K. Neumann). (çev:

Z. Yelçe). Kitap Yayınevi, Ġstanbul.; A. Özkoçak, S., 2005. The evidence of vakıf-registers for residental

dwelling in sixteenth century istanbul, s. 253-259. İçinde: Afife Batur‟a Armağan Mimarlık ve Sanat

Tarihi Yazıları (Ed: A. Ağır, D. Mazlum, G. Cephanecigil). Literatür Yayınları, Ġstanbul.; Tanyeli, U.,

1996. Klasik dönem Osmanlı metropolünde konutun reel tarihi: bir standart sapma denemesi, s. 57-72.

İçinde: Prof. Doğan Kuban‟a Armağan ( Haz.: Z. Ahunbay, D. Mazlum, K. Eyüpgiller). Eren Yayınları,

Ġstanbul.

3

"ipuçları" sunar. Örneğin; evlenme-boĢanma oranları, merkezi iktidarın yerelle kurduğu

iliĢki biçimleri, sosyal doku, miras hukuku ve paylaĢım sistemleri hakkında öneriler

geliĢtirebilecek kadar veri bulunabilir.

Sicillerde yer alan mülk satıĢları da bu anlamda akademik ilgiyi kıĢkırtıcıdır. Beyt,

menzil, dâr, manôara6, su hakkı, bağ, bahçe, değirmen gibi çeĢitli mekân ve mülk

bileĢenlerine iliĢkin satıĢlar bulunmaktadır.7 Mardin gibi daha yerel bir coğrafyada eĢek

satımı gibi küçük parasal değer ifade eden iĢlemler ile de karĢılaĢmak pekâlâ

mümkündür. SatıĢlarla birlikte satıĢ akitlerinin gerçekleĢtirilme biçimleri, fiyat

analizleri, satıĢın kimler arasında olduğu, bulundukları mahalleler ve sınırları hakkında

kabaca analiz yapılabilir. Doğrudan mekân satıĢları (dâr, beyt, menzil, manôara) ise

toplumsallığın bizatihi kendisi olan mimarlık8 ile baĢat bir iliĢki içerisindedir.

9 Üretilen

terminoloji, fiyatlar, sınırlar, mekân kurguları/boyutları, sosyal iliĢki ağları gibi çeĢitli

alt baĢlıklarla değerlendirmek, dönemi ve ürettiği doku üzerine en azından tartıĢma

gidiĢatları üretir niteliktedir. Ayrıca dönemin diğer kentlerinden farklı olarak, Mardin

özelinde bir takım mekânsal kullanım haklarının da satılabilir olması, yukarıda bahsi

geçen tartıĢma güzergâhlarına katkı sağlamaktadır.

1.1. ÇalıĢmanın Sorunsalı/Ortaya ÇıkıĢı

Türkiye‟de mimarlık tarihi yazımında, son zamanlarda, yazılı belgelerin baĢat öğe

olarak kullanılmasıyla birlikte önemli bir değiĢim görülmektedir. Bilhassa kent

morfolojisi, barınma kültürü, maddi kültür, mekân özelinde çevreyle ve/veya yaĢamla

6 Mardin Ģer‟iye sicillerinde bulunan mülk satıĢ hüccetlerinde yer alan bu kavram mekâna iĢaret eder.

Kabaca tariflemek gerekirse barınma birimlerinin (dâr, beyt) Mezopotamya Ovası‟na bakan bölümüne

verilen addır. 7 Mülk satıĢ belgelerinin içeriği ve bu içerik üzerinden yapılan bir takım anlamlandırmalar ve

Trabzon/Konya kentleri örnekleri için bkz.: Açık, T., 2007. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk

SatıĢları 1160-1170/1747-1757. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, 156 s.; Tosun, M., 2005. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1148-1735/1153-1741.

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 118 s.; Özcan, R., 1993.

17. Yüzyılda Konya‟da Mülk SatıĢları ve Fiyatlar. Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Doktora Tezi, 164 s. 8 Tanyeli, U., 2011. Söylem ve kuram: mimari bilgi alanının sınırlarını çizmek, s. 223- 234. İçinde: Rüya,

ĠnĢa, Ġtiraz: Mimari EleĢtiri Metinleri. (Ed: U. Tanyeli). Boyut Yayıncılık, Ġstanbul. 9 Mekân satıĢlarının mimarlık ile kurduğu bu anlamlı diyalektik için bkz.: Faroqhi, S., 1987. Men of

Modest Substance House Owners and House Property in Seventeenth Century Ankara and Kayseri.

Cambridge University Press, Cambridge, 268 pp.; Marcus, A., 1983. Men, women and property: dealers

in real estate in 18th century aleppo. Journal of The Economic and Social History of the Orient, 26

(2): 137–163.

4

bireyin kurduğu iliĢkiler ve düĢünce dünyaları anlamlandırılmaktadır. Bu çabayı

tetikleyen bir takım sebeplerden bahsedilebilir.

Bir tarafta modern yaĢamın ve bu yaĢamın düĢünme biçimlerinin açmazları, diğer

tarafta ise tarih yazımının "sessizler"e duyduğu ilgi ve daha da ileri giderek

"konuĢ(ul)mayan"ın sesi olma idealini bu ilgiyi arttıran nedenler arasında göstermek

mümkündür. Açık bir tanımla, "merkez"den yazılan tarihin postmodern paradigma

içerisinden söylenmesi gerekirse "çeper"lere doğru düzlem değiĢtirmeye baĢladığı

söylenebilir. Mesele ideolojiyle de kesiĢmeye baĢlayınca, bir takım açmazlar ortaya

çıkmaktadır. Örneğin; belgelerin toplumsallık ile alakalı her Ģeyi söyleyeceğine dair bir

yanılgı hatta ön yargı ya da yargının kendisi, belgelere yüklenen kutsallıkla birlikte

kaçınılmaz olarak vücut buluyor.

Belgelere atfedilen bu kutsallığın mekân, yer, birey ve barınma kavramlarıyla kurduğu

iliĢki yadsınamaz. Söz konusu mekân Mardin olunca, yerel halk ve idarecileri tarafından

kutsanan, kutsandığı oranıyla da konumsuzlaĢan bir kenttir. Otantik tavırlar mekân

deneyimine temas etse bile her an bir tür konumsuzluk üretme eğilimindedir. Bu hal,

doğal olarak, kent hakkında konuĢulamayan bir yolu da beraberinde üretmektedir.

Konumsuz bu kentin, iktidar merkezinden uzaklığı, Ortadoğu havzasına yakınlığı,

görece birkaç etnik gruptan müteĢekkil yapısı, bilhassa XIX. yüzyıl gibi modernlikle

birlikte baĢlayan dönüĢümün daha belirgin bir Ģekilde hissedilmeye baĢlandığı tarih

aralığı ilgiyi arttırmıĢtır. Son zamanlardaki belge eksenli güzergâh, Mardin özelinde bir

takım sorunsalları tartıĢmaya açmaya ve bu çalıĢmayı ortaya çıkaran nedenler arasında

gösterilebilir. Bu sebepler silsilesi, Ģer‟iye sicillerinde yer alan mekân satıĢ hüccetlerinin

barınma kültürü bağlamında ortaya koyabileceği izleri ve bu yollarla ortaya çıkabilecek

manaların üretilmesinde öncül olan metodolojiyi daha anlamlı kılmaktadır.

Bu doğrultuda, tartıĢılmak istenen güzergâhları Ģu sorularla tartıĢmaya baĢlamak

anlamlı duruyor: Barınma kültürü bağlamında mekân satıĢ hüccetlerinin sahip olduğu

imkânlar nelerdir? Bu hüccetler bir tarafta mimarlık alanına diğer tarafta sosyal

bilimlere neler ifade edebilir?

5

1.2. ÇalıĢmanın Amacı/Kapsamı/Yöntemi

Bu çalıĢmanın amacı, kavramsal olarak barınma meselesini tartıĢmak değildir. Var olan

bir tartıĢma zemininde (belge eksenli bir kent anlatısının oluĢturulması) yeni bir okuma

denemesidir. Barınma kültürü bağlamında, Mardin kenti özelinde, mekân satıĢ belgeleri

üzerinden dönemi, mekânı ve toplumsalı kaçınılmaz olarak yeniden inĢa giriĢimidir.

Daha açık bir ifadeyle, mülk satıĢ hüccetlerinin muhtevasını tartıĢmak çalıĢmanın temel

hedefini ortaya koymaktadır. Bu çaba, kenti oku(ya)ma(ma) problematiğinin bir aracı

olarak mülk satıĢ hüccetlerini sorgulamaktadır; hatta sorunsallaĢtırmaktadır. Bunun için,

sorulacak soruların temelinde bu hüccetlerin tanımladığı imkân/imkânsızlık tartıĢması

gelmektedir. Böylece, belge eksenli bir kent anlatısında metodoloji, Mardin‟in 19.

yüzyıl kayıtlarında aranabilir ve oluĢturulabilir.

Hüccetler ise dönemin kadısının kararından ziyade karĢılıklı anlaĢmaların hukuk sistemi

içerisinde kayda alındığını gösteren belgelerdir. Tarafların tasdiki ile anlaĢma sağlanan

meselenin içeriğini birtakım detaylarıyla anlatmaktadır. Örneğin evlenme, boĢanma,

mülk satıĢı, köle azadı, vasi tayini, Ģahâdet ve vekâlet gibi çeĢitli konular hüccetlerin

içeriğini kabaca gösterebilir10

. Özetle, hüccetlerin karĢılığı modern belge niteliğinde

kullanılabilecek bir tür senet olarak verilebilir ve mahkemenin de bu bağlamda noter

gibi iĢlev gördüğü söylenebilir. Hüccetlerin bir nüshası kayda geçirilirken diğer nüshası

ise taraflara verilirdi. Dolayısıyla mahkemeden hüccet talebinde bulunmanın ekonomik

olarak karĢılığı vardı. Bu minvalde, bu çalıĢma kapsamında belgeler, kayıt edildiği

kadarıyla değerlendirilmiĢtir.

ÇalıĢma kapsamında 182 (1297–1300/1879–1882), 184 (1263–1265/1846–1848), 189

(1305–1306/1887–1888), 193 (1282- 1284/1865–1867), 214 (1308–1309/1890–1891),

235 (1275- 1277/1858–1860), 242 (1258- 1261/1842–1845), 243 (1273–1274/1856–

1857) ve 254 numaralı (1271–1274/1854–1857) Mardin Ģer‟iye sicilleri taranmıĢtır. Her

defterdeki mülk satıĢ hüccetleri çıkartılmıĢ ve bu hüccetler içerisinden sadece dâr, beyt,

menzil satıĢları incelenmiĢtir. Ġlaveten, dâr/beyt/kasır tariflemesi içeren bir takım

davalar ve bostan satıĢları da bu incelemeye dâhil edilmiĢtir. Ayrıca, alıcı ve satıcıların

dikkat çektiği bir adet de hamam satıĢı bulunmaktadır.

10

Akgündüz, A., 1988. ġer‟iye Sicilleri I. Türk Dünyası AraĢtırmaları Vakfı Yayınları, Ġstanbul, 360 s.

6

Bu belgelerin asılları ve mikro filme aktarılmıĢ halleri BaĢbakanlık Devlet ArĢivleri

Genel Müdürlüğü ve Milli Kütüphane‟de bulunmaktadır. Bu çalıĢma kapsamında,

Mardin Artuklu Üniversitesi kütüphanesinde yer alan kopya nüshalardan

yararlanılmıĢtır.

Bu hüccetler öncelikle tercüme edilerek, kısmen de sadeleĢtirilerek temel malzeme

ortaya çıkarılmıĢtır. Malzemenin meydana çıkarılmasından sonra ise beyt/dâr/menzil

satıĢlarının içeriğindeki bilgiler çeĢitli alt baĢlıklar ile tartıĢılmıĢtır.

1837–1866 kesiti ise çalıĢmanın zaman aralığını oluĢturuyor. Modern düĢünme ve

üretme biçimlerinin artan bir hızla devam ettiği XIX. yüzyılda, Mardin gibi merkezden

uzak bir coğrafyadaki etkisinin satıĢ hüccetlerinde oluĢturabileceği etkiler

mekân/barınma kavramları ile aranmaya çalıĢılmıĢtır.

Hüccetler tercüme edilirken takip edilen yol Ģu Ģekildedir: Öncelikle, belgelerin

okunabilirliği dikkate alınmıĢtır. Transkripsiyon aĢamasında okunamayan kelimeler

“(…)” ile ifade edilmiĢ ve bir takım kısaltmalar/sadeleĢtirmeler de yapılmıĢtır. Çünkü

satıĢı gerçekleĢtirenlerin ve birçok yerde vekâlet edenlerin de künyelerinin uzun olması,

isimlerin tercüme edilmesi ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden alıcı ve satıcıların

isimleri pek zikredilmemiĢtir. Bunun yerine, satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiğinin

yazılması tercih edilmiĢtir. Bu noktada amaç, satıĢın yerel halk arasında mı yoksa

yöneticilerin de (belgelerde yöneticiler sıfatlarıyla birlikte yazılı) dâhil olduğu bir satıĢ

olup olmadığını anlamak içindir. Çünkü Tanzimat ile yönetme biçiminde meydana

gelen değiĢiklik bu Ģekilde aranmaya çalıĢılmıĢtır. Dolayısıyla belgeler beĢ baĢlık

altında tercüme edilmiĢtir/sadeleĢtirilmiĢtir: hüccet tarihi, içerik, fiyat, mekân

tanımlaması, satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiği.

Bu bakıĢla, çalıĢmada bazı sorular üzerine odaklanılmıĢtır:

- Mekân satıĢları toplumsal yaĢam biçimleri bağlamında neler sunabilir?

- Hüccetler ve ürettiği terminoloji mekânı nasıl tarifler?

- Barınma kültürü kavramı tarihi belgeler üzerinden okunabilir mi?

- Tarihi kayıtların mekân özelinde mahremiyet, algı, hijyen ve kent strüktürü

gibi sorunsallara katkısı ne olabilir?

- Toplumsal iliĢkileri deĢifre/tercüme etmek adına neler sunabilir?

2. BÖLÜM

19. YÜZYIL MARDĠN

Ġmparatorluk içerisinde sancak olmasına rağmen yönetim yapısı farklılık gösterir. Kent

idaresi XVI. yüzyılda sancak reisine bırakılmayarak Diyarbakır‟ın paĢa sancağı olan

Amid‟de bulunan valilerin yönetimine tabidir.11

XVII. ve XVIII. yüzyılda bağlandığı

eyaletler sürekli değiĢmiĢtir. 1625‟te Musul, 1666‟da Bağdat, 1722‟de merkezi devlet,

1728‟de Diyarbakır, 1746‟da Amid sancağına bağlı bir kazadır ve 1750 senesinde

yeniden Bağdat‟a bağlanmıĢtır.12

ġekil 1. 19. yy Mardin 1845–50 (Bekin: 2010)13

11

Göyünç, N., 1991. XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı. Türk Tarih Kurumu Basım Evi, Ankara, 203 s. 12

ÖzcoĢar, Ġ., 2009. MerkezileĢme Sürecinde Bir TaĢra Kenti Mardin (1800-1900). Mardin Artuklu

Üniversitesi Yayınları, s.22, Mardin, 220 s. 13

Bu çalıĢmada, kaynağı belirtilmemiĢ her görsel yazarın kendi arĢivinden alınmıĢtır.

8

XIX. yüzyıl baĢlarında ise Bağdat vilayetine bağlı bir voyvodalıktır14

. Aynı yüzyılda

Diyarbakır ve Musul eyaletlerinde de bağlanmıĢtır. Mardin Voyvodası, Bağdat eyaletine

bağlı olduğu zamanlarda eyalet yöneticisi tarafından atanmaktadır. Yönetime getirilen

kiĢiler ağırlıklı olarak eĢraftan olsa da bazı yöneticiler dolaysız bir Ģekilde Bağdat‟tan

gönderilmektedir.

19. yüzyılda neredeyse her altı ayda bir, her yıl veya iki yılda bir değiĢen voyvodalık,

stabil bir yönetilme biçimini yansıtmamaktadır. AĢiretler gibi yerel güç unsurlarına

karĢı eyaletler aracılığıyla sağlanmaya çalıĢılan iktidar, sürekli kargaĢa ve karıĢıklık

ortamını hazırlamaktadır. Kaçınılmaz olarak, iktidar-güç mücadelesinin sürekli değiĢen

kent strüktürüne etki ettiği ileri sürülebilir. Yağmalar, yakıp yıkmalar ve birtakım göçler

bu hareketliliğe örnek teĢkil edebilir.15

XIX-XX. yüzyıl dönümünün tanıkları arasında yer alan Ģahsiyetlerden birisi Abdülgani

Efendi‟dir. Bu tarihlerde kararlı bir sistemin var olmadığını Ģöyle anlatır: “ O

zamanlarda merkeziyet usulü yoktu. Her türlü icraat ve siyaset Ģimdi gibi bir

mahkemenin kesin kararına ve padiĢah fermanının gelmesine dayanmayıp sırf bir

valinin veya vekilin istibdatkarane fikrine, tek baĢına ortaya koyacağı görüĢe terk

edilmiĢtir.”16

Tanzimat ilanına kadar sürekli değiĢen idari yapı, aslında Tanzimat sistemi ile de belirli

bir düzene sahip ol(a)mamıĢtır. Çünkü Tanzimat, ilk olarak Anadolu ve Rumeli‟de

uygulanmak istenmiĢtir.17

Bu bağlamda Mardin ve bölgesi 1848‟de yeni sistemle temas

etmeye baĢlamıĢtır. 1848‟e kadar dıĢarıda kalma sırasında ise 42–48 tarihleri arasında

Musul Eyaleti‟ne bağlıdır. 1848‟de Diyarbakır, Van, MuĢ ve Hakkari sancakları ile

Cizre, Bohtan ve Mardin kazalarından müteĢekkil bir Kürdistan eyaleti kurulmuĢtur.18

1868‟e kadar devam eden bu yapılanma, tekrardan Diyarbakır Eyaleti‟ne

döndürülmüĢtür. 1869‟da ise artık Mardin müstakil bir liva/sancak yapısına sahiptir.19

14

A.g.e, s.24. 15

Abdüsselam Efendi, 2007. Mardin Tarihi (haz.: H.H.GüneĢ). Ġmak Ofset Yayınları, Ġstanbul,131 s. 16

Abdülgani Efendi, 1999. Mardin Tarihi (haz.: B.Zengin), s.193, AfĢaroğlu Matbaası, Ankara, 283 s. 17

ÖzcoĢar, s. 55. 18

ÖzcoĢar, s. 80. 19

ÖzcoĢar, s. 138.

9

Bu tarihten sonra, mutasarrıflıkla yönetilmeye baĢlayan kentte, yöneticinin atadığı

belediye reisliği de oluĢmaya baĢlamaktadır.20

XIX. yüzyılın merkezi dönüĢtürücü etkisinin yönetimde hissedilmeye baĢlandığı

söylenebilir. Fakat bu tarihe kadar sağlan(a)mamıĢ merkezi iktidarın Tanzimat ile ne

ölçüde gerçekleĢtiği ise muğlâktır. AĢiret-devlet-bölge dinamizmi arasında sıkıĢıp

kalma hali de önceki yüzyıllar ile aynı karakteristiğe sahiptir.

ġekil 2. 19. yy sonları Mardin (Bekin: 2010)

Özetle, 19. yüzyıl Mardin, bir tür merkeze eklemlenememiĢ bir pozisyon ile

tariflenebilir. Yönetilme biçimde meydana gelen devinim, dolayısıyla oluĢan

yağmalanmalar, istilalar, mükerrer imar faaliyeti ile oluĢmuĢ bir kenti anlatmıyor.

Aksine bu istikrarsızlık kenti her defasında yeniden biçimlemiĢ ve dönüĢtürmüĢtür.

Kentin hareketli strüktürüne ek olarak, aynı yüzyıl bilhassa ikinci yarısı yeni

kıpırdanmaları da göstermektedir. 19. yüzyıl ikinci yarısında inĢa edilmiĢ olan Hükümet

Konağı,21

çevresindeki mahkeme ve askeri merkezle beraber yeni bir idari merkezi, yeni

20

ÖzcoĢar, s. 147. 21

Düzenli, H.Ġ, TaĢar, E.S, 2012. Mardin‟de tarih, bina ve mimarlık katmanları: 19. yy hükümet

konağından 21. yy mimarlık fakültesine dönüĢümün hikayesi. Arredamento Mimarlık Tasarım

Kültürü Dergisi, 254 (2): 64–78.

10

bir zihin yapısını, dolayısıyla payitahttakine eklemlenecek, merkezle daha sıkı iliĢkili

bir sistemi haber verir.

3. BÖLÜM

MÜLK SATIġ BELGELERĠNĠN TANIMLADIĞI

ĠMKÂNLAR/ĠMKÂNSIZLIKLAR

Tarihi belgeler aracılığıyla bir kenti okumanın metodolojik strüktürünü inĢa etme

çabası, iki boyutlu bir olgu olan mekân satıĢ hüccetlerinin araçsallaĢtırılmasını

kaçınılmaz kılmaktadır. Toplumsallığın bizatihi vücuda getirdiği kentin dinamik yapısı,

mekân örgütlenmesi, gündelik yaĢama dair düĢünceler ve sosyal iliĢki ağları gibi

soruları belgeler vasıtasıyla aramak belge kutsallığı sorunsalıyla da doğrudan ilintilidir.

Belgeler aracılığıyla bir dönemi okuma giriĢimi, üretilen kutsallık ile yüzleĢmeyi de

zarurileĢtiriyor. Bu karĢılaĢma haliyle birlikte metodoloji, birkaç soru üzerinden

tartıĢılabilir:

- Mekân satıĢları kent yapısına dair neler sun(a)maz?

- Mülk satıĢ hüccetlerinin sahip olduğu imkânlar/imkânsızlıklar nelerdir?

- BaĢka bir ifadeyle, mimarlık tarihi yazımında mekân satıĢlarının pozisyonu

ne ol(a)maz?

Varlığını kaybetmiĢ evleri, mekânları ve kentleri belgelerden okuma denemesi birçok

açmazı beraberinde getirir. Örneğin, XVI. yüzyıl Ġstanbul evleri ile ilgili

değerlendirmeler, Ģu anda mevcut olmayan dönemin dokusunu, toplumsal yaĢantısını ve

doğal olarak mekânı ıskalamaktadır. Bu çalıĢmaların, yazılan dönem hakkında

önerilerde bulunmayı tetiklediği aĢikârsa da kentin genel yapısına dair önermeler, bahsi

geçen "döneme temas edememe" haline eklemlenmekten öteye gidemiyor. Sadece

Ġstanbul özelinde olmamakla birlikte Trabzon, Sivas gibi kentler hakkında belge odaklı

çalıĢmalar belirli bir düzeyde sınırlanmaktadır. Diğer taraftan, bu çalıĢmaya konu olan

Mardin‟in ise o döneme ait kent strüktürünün kabaca varlığını sürdürmesi, metinsel

12

olan ile görsel olan arasında iliĢki kurmayı kolaylaĢtırıyor. Dolayısıyla, metinselliğin

vaaz ettiği ile görselliğin ortaya koyduğu anlamlar arasında, Mardin kenti özelinde,

kaçınılmaz bir dikotomonin varlığı aĢikârdır. Fakat belgelerde tariflenen mekânların

(manôara, beyt, ‘aúd enbûb) görece mekânsal karĢılıklarını görselleĢtirme fırsatı da

bulunmaktadır. BaĢka bir ifadeyle, metinsellik ile görselliği yan yana getirerek düĢünme

ve bu iki farklı olguyu karĢılaĢtırma fırsatının olmasından ötürü bu çalıĢma, bahsi geçen

karĢıtlığı tartıĢmak için bir durak noktası olma niteliğindedir.

Bu belgelerin içeriği ve açık bir dille ifade ettikleri, baĢka bir deyiĢle, hukuksal bir

değere sahip bu kayıtlarda yazılmıĢ her bilgi imkân güzergâhlarını ortaya çıkarmakta

mesnet noktaları oluĢturmaktadır. Bütün dayanak noktalarıyla birlikte bu kayıtlar,

aslında yazıldıkları döneme yapıĢıktırlar. Belge ile yazıldığı dönem arasındaki bu

epistemik iliĢki, onların yazıldıkları zamanı tarihselleĢtirmek için değerlendiren özne

sayısınca çeĢitlenebilir ipucu sunabilir. Böyle sonsuz güzergâhın pozisyonel olarak

ortaya çıkması da kaçınılmaz olarak imkânsızlık ara kesitlerini imkân güzergâhıyla

birlikte oluĢturmaktadır. Belgenin bizatihi metinsel strüktürünün herhangi bir Ģekilde

sızdırmadığı, ortaya çıkar(a)madığı bütün anlamlandır(a)ma(ma) yolları imkânsızlık

kavramını inĢa eder niteliktedir. Dolayısıyla bu inĢa pozisyonellik ile de doğrudan

bağlantılıdır. Bu bağlamda, bu bölüm, imkân ve imkânsızlık kavramlarıyla oluĢabilecek

bir metodolojik strüktürü tartıĢmayı hedeflemiĢtir. Bu minvalde, ilk olarak, "bir mülk

satıĢ hücceti nelerden müteĢekkildir?" sorusu anlam kazanıyor.

ġekil 3‟de olduğu gibi birçok hüccette22

satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiği açık bir

ifadeyle yazılır. Alıcı ve satıcı künyelerinin detaylıca yazılmasından ötürü, bireyler

arasındaki akrabalık bağları veya sosyal statü iliĢkileri belirlenebilir. Bununla birlikte,

satılan mülkün müĢtemilâtı mekân tanımlamasını oluĢturur. Bir dâr veya beyt içerisinde

bulunan mekânlar tariflendiği ölçüde anlaĢılır. Mekânların birbiri ile iliĢkisi, fevúânî ve

taótânî olma durumları ve birbiri içerisine geçip geçmeme halleri belirli düzeye kadar

mekânsallaĢabilir. Terminolojinin dolayısıyla dilin manipülatif yapısı, metinsel olan ile

biçimsel olan arasındaki diyalektiği mekân bağlamında daha da giriftleĢtiriyor.

22

ġer‟iye sicillerinde yer alan satıĢ hüccetlerinin geneli aynı strüktüre sahip değildir. Bazı satıĢlar sadece

neyin satıldığını içerir ve bunun haricinde baĢka bir bilgi içermemektedir. Diğer taraftan, genel itibariyle

hüccetler, Ģekil 3‟de olduğu gibi birçok bilgiyi ihtiva ederler. Hatta Ģahitlerin künyeleri detaylıca yazılır.

13

Tanımlamaları, aynı zamanda, kantitatif bir değerlendirme aracı olarak kullanmak

pekâlâ mümkündür. Örneğin; òavşın, manôaranın ve maùbaòın bulunma oranları kabaca

hesaplanabilir. Cubb mâ, cubb ma‘în, hamam ve kenîf gibi müĢtemilât hijyen/su

meselesinde yapısaldır ve bulunma oranları bu meselenin inĢaî katmanları arasında yer

almaktadır. Ayrıca her tariflemede yer almasa da malzeme bilgisine yer verilir (kâgir,

turab gibi). Nicel analizle beraber her defterde kaç satıĢın gerçekleĢtiği çıkarılarak

yıllara göre bir dağılım haritası oluĢturulabilir.

ġekil 3. 193 No‟lu MġS iki farklı hüccet

14

SatıĢa konu olan mekânın sınırları ise genelde Ģüpheye mahal bırakmayacak bir biçimde

yazılmıĢtır. Fakat bazı durumlarda “…yerel halk arasında meşhur olduğu için

sınırlarının yazılmasına gerek yoktur…” ifadeleriyle karĢılaĢmak, Mardin gibi herkesin

birbirini tanıdığı bir dünya için pek de ĢaĢırtıcı değildir (tablo 40). Hatta halk tarafından

tanınan bireylerin dârlarının birer landmark görevi gördüğünü söylemek pek de yanlıĢ

bir tanımlama olmasa gerek. Sınırlara ilave olarak, hüccetlerin genellikle son

bölümlerinde yazılan ve satıĢın peĢin, vadeli ve yarı peĢin olma hallerini gösteren

bilgilerin yer alıyor oluĢu, para birimleri ve satma/satın alma yollarını gösterir

niteliktedir.

SatıĢın muhtevâtı, bilhassa Mardin‟de, sadece mekânlardan müteĢekkil değildir. Damda

yatma hakkı (tablo 12, tablo 16), damda oturma hakkı (tablo 2) , maùbaòın damını

kullanma hakkı (tablo 16), òaú murûr (tablo 54), òaú mucâz (tablo 30), üzerinde

tasarrufta bulunma hakkı (tablo 18) gibi kullanımların satılmasıyla birlikte satın alma

ve/veya satma alıĢkanlıkları belirmeye baĢlar. Bu alıĢkanlıkların ortaya çıkıĢı, bir takım

toplumsal iliĢki ağlarının varlığına kapı aralamaktadır. Dolayısıyla kayıt altına alınmıĢ

hüccetler, çeĢitli anlamlandırmaları birtakım yollarla mümkün kılmaktadırlar.

ĠĢleve dair bilgiler yok denecek kadar azdır. Manôara, beyt saàire, beyt âòer, beyt ferîş,

aúd enbub meclisiyye gibi mekânlara dair bir takım önermeler yapılabilirse de belirli bir

iĢlevden söz etmek mümkün değildir ve bununla birlikte mekân örgütlenmesinin metin

üzerinden okunması ise muğlâktır. Terminolojinin vaaz ettikleri ise mekânın biçimsel

özellikleri ile vurgulanmasından ve tariflenmesinden ibarettir.

Hisseli satıĢlar ve mekânların 1/3, 1/6, 1/4 ve 1/32 oranlarında satılması mevcutsa da

nasıl kullanıldığına dair bilgi mevcut değildir (Ģekil 4). Alıcı ve satıcının birden fazla

kiĢi olduğu durumlar ise daha fazla komplikasyon/gerilim üretmektedir. Mülkün

paylaĢımı, kullanılması ve kullanıcın kimler olduğu belirsiz olduğu içindir ki mekân-

mahremiyet sorunsalı bütün veçheleriyle tartıĢılamaz; sadece birtakım önermeler

yapılabilir.

Diğer taraftan, 19.yüzyıl Mardin‟deki bütün mekân satıĢ hüccetlerini (mahkemeye

baĢvurmadan yapılan satıĢlar göz ardı edilse bile) yan yana getirip düĢünme fırsatı olsa

dâhi kentin sahip olduğu topografya belgelerden okun(a)mamaktadır. Fevúânî ve taótânî

15

olma durumlarının bu bağlamda müphemliği, kentin genel yapısına/siluetine dair

söylemlerin anlamını kaybetmesine imkân verir.

ġekil 4. 242 No‟lu MġS iki farklı hüccet

Örneğin, Mardin gibi yamaca kurulmuĢ bir kentin topografyasını satıĢ belgeleri

aracılığıyla okuyabilmek imkânsızdır. Bu imkânsızlıkla, dârların kaç katlı olduğuna

dair genel bir söylemde bulunmak, yanılgı üretmenin, baĢka bir tanımla anakronizm

vücuda getirmenin bizatihi kendisidir. Bununla birlikte, konstrüksiyona dair veriler de

yok denecek kadar azdır. Birkaç satıĢta kâgir terimi bulunsa bile her mekâna dair bir

konstrüktif değerlendirme yapmak güçtür.

16

Ġmkân-imkânsızlık dikotomisi, bu bağlamda, belge eksenli mimarlık tarihi yazımında

kaçınılmaz olarak pozisyonel bir yapıya dönüĢmektedir. Bilhassa mevcudiyetini

kaybetmiĢ veya var olan kentler ve/veya yapılar özelindeki çalıĢmalar yeniden inĢa

denemesinin kendisidir. Aslında metin dili ve ortaya çıkar(ama)dığı mekânlar

çerçevesinde, değerlendiren özne sayısınca tipolojinin çıkması kaçınılmazdır. Bu

yüzdendir ki belge merkezli çalıĢmalarda tipoloji çıkarma giriĢimleri anlamını

kaybetmektedir. Dinamik, hareketli, sanılanın aksine değiĢen yapısıyla geçmiĢte yapılan

bir eylemin yazıldığı bu belgelerin, baĢka bir ifadeyle tarihi donduran bu kayıtların

tarihselleĢtirildiği her dönemde yeniden vücuda geliyor oluĢuyla yüzleĢmek, atfedilen

kutsallığı her defasında boyutsuzlaĢtırmak demektir.

Mardin özelinde tartıĢılan ve inĢa edilmeye çalıĢılan metodoloji, özetle, metinsellik ve

görsellik kavramlarıyla oluĢturulabilecek bir strüktürün varlığıyla oluĢabilir. Bu

strüktür, öncelikle, metinsel olanın ifade edebileceği veya temsil edebileceği üç boyutlu

mekânların ve kullanım haklarının modern epistemeyle sorunsallaĢmasını sağlar. BaĢka

bir tanımla, metinlerin temsil yeteneği bizatihi problemlidir. Tarihin yeniden

sahnelenmesi/kurgulanmasında tek baĢına metinlerin imkânsızlığını, Mardin mülk satıĢ

hüccetleri kendi yapısı ve diliyle ortaya koymaktadır. Bu noktada, metinselliğin görsel

ve deneyimsel olanla kuracağı bağ, en azından, mimarlık tarihi yazımında daha anlamlı

güzergâhların inĢasına öncül olabilir.

4. BÖLÜM

MÜLK SATIġ HÜCCETLERĠ

Hüccetlerin transkripsiyonunda kullanılan altı baĢlık, aslında, bu belgelerin açık bir dille

ortaya koyduğu bilgileri kategorize etmektedir. Fakat bazı kayıtlar ise bahsi geçen altı

baĢlık gibi detaylıca bilgi ihtiva etmemektedir. Birkaç satırdan mündemiç olan bu

belgeler, otoritenin bilgisine sunma ve ona emanet etme kaygısı olarak nitelenebilir.

Dolayısıyla satıĢ akitleri, Mardin gibi herkesin birbirini kabaca tanıdığı bir yerde, Ģeriat

mahkemesi huzurunda gerçekleĢebildiği kadar, mahkemeye müracaat etmeden de

mümkün olabilir.

Osmanlının diğer bölgelerindeki kayıtlar ile karĢılaĢtırıldığında, mekân satıĢları

özelinde, belge dillerinin farklılığı yadsınamaz boyuttadır. Bu çalıĢma kapsamında

okunan hüccetlerin kabaca hepsi Arapçadır (yalnızca tablo 4, tablo 19, tablo 37 ve tablo

38 Osmanlıca yazılmıĢtır). Mahkeme defterlerinde, genel davalar ve merkezle olan

yazıĢmalarda (ferman, buyruldu gibi) Osmanlıca‟nın ağırlıklı halini satıĢ hüccetlerinde

kaybetmesi dikkat çekmektedir. Yahudi, Müslüman, Süryani, Kürt, Arap gibi

farklılıklardan müteĢekkil yapısı, ĢaĢırtıcı bir biçimde bilhassa satıĢlarda Osmanlıca‟ya

dönüĢmüyor. Arapçanın kullanımı, toplumsal iliĢkilerde farklı cemaatler/toplumlar

arasında ortak bir dilin varlığına iĢaret etmesi muhtemeldir. Ortak dilin Arapça

üzerinden kurulabilmesi ve satıĢların otorite huzurunda gerçekleĢtirilirken bile "satıĢ

emniyeti"ni yönetime teslim eder görünüĢü, iktidardan ziyade bir takım "iliĢki

ağları"nın varlığı ile anlamlandırılabilir. Bu noktada problem, ortak dilin nasıl oluĢtuğu

sorusundan ziyade, iliĢki ağlarının vücuda getirdiği satıĢ emniyetinin oluĢma biçimidir.

Kayıtların yorumlamaya imkân sunduğu bu güzergâh ise hakların satılması bölümünde

tartıĢılacaktır.

18

4.1. Terminoloji

Mekân tanımlamalarında kullanılan terminoloji, Mardin‟in Osmanlı coğrafyasında yer

alması göz önünde bulundurulursa, diğer bölgelerden belirgin bir Ģekilde farklıdır.

Osmanlı coğrafyasında yer alan her kentin, aslında kendi ürettiği, mekânı ifade eden

kavramları vardır. Yerel topografyanın, sosyal yapının, malzemenin, mekân ve dünya

tahayyülünün, baĢka bir ifadeyle toplumsallığın yadsınamaz ölçüdeki farklılığı yerel

mimari dillerin farklı olmasına neden olmuĢtur.

Ġstanbul23

, Kayseri24

, Ankara, Trabzon25

gibi kentlerde yapılan satıĢlardaki dile

benzerliği kısmî olsa da kullanılan dilin ağırlıklı olarak Arapça olması ve bir takım

toplumsal iliĢki ağlarının premodern döneme benzerliği, yerel bir dilin ortaya çıkmasına

zemin hazırlamıĢtır. Bireyin mekânı kendileĢtirmesi ve retorik bir biçimde de bunu

yöneticiler eliyle iki boyutlu hale getirmesine ek olarak, mekânsal ve biçimsel

farklılıklar diğer alt nedenler arasında yer alabilir.

Öncelikle etimolojik kazıntı ile kelimelerin ihtiva edebileceği manalar detaylıca

belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bu çabayla birlikte belgeler okunmuĢ ve yorumlanmıĢtır.

Dilin manipülatif yapısı, geçirdiği dönüĢüm sonraki bölümde birkaç örnekle

tartıĢılacaktır. TartıĢmanın daha detaylı olması için, aĢağıda, belgelerin terminolojisi yer

almaktadır.

23

Ġstanbul kenti için bkz.: Tanyeli, U., 2006. Osmanlı metropollerinde evlerin konfor ve lüks normları, s.

333-349. In: Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Eds: S.

Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap Yayınevi, Ġstanbul. 24

Ankara ve Kayseri için bkz. Faroqhi, S., 2009. Orta Halli Osmanlılar (çev: H. ÇalıĢkan). Türkiye ĠĢ

Bankası Kültür Yayınları, Ġstanbul, 320 s. 25

Trabzon için bkz. Açık, T., 2010. Bir yeniden inĢa denemesi: 18. yüzyıl ortalarında trabzon evleri

hakkında bazı tespitler, s. 215-235. In: Trabzon Kent Mirası Yer-Yapı-Hafıza (Eds: Ö. Ġ. Tuluk, H. Ġ.

Düzenli). Klasik Yayınları, Ġstanbul.; Dursun, Y., 2009. ġer‟iye Sicilleri Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları

1171-1182/1758-1769. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

Trabzon, 140 s.

19

Ahor: Ahır.

‘Aúâr: ػمار Gayrimenkul, tarla, arazi, merkez, iç26

‘Aúd: ػمذ ġekil olarak gökkuĢağını andıran.27

(arc)

Beyt ‘aúd: تٍد ػمذ Kemerli/tonozlu oda.

‘Aúd enbûb: 1 ػمذ أنثوب) Tavanı kemerli/tonozlu yığma sistemle yapılmıĢ bir oda. 2)

Ġçerisinde yatak, minder, döĢek/yüklük bulunabilen bir oda.

‘Aúd enbûb ezec: ػمذ أنثوب أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ, tonozlu/kemerli kapalı

bir mekân.

‘Aúd enbûb meclisiyye: ػمذ أنثوب مجلسٍح Kemerli/tonozlu bir mekân; oturma,

toplanma, misafir odası gibi iĢlevlere sahip olabilir.

‘Ambar ezec: Sadece Süleyman Ağa‟nın evinde bulunan bu mekânın tam olarak iĢlevi

belirlenememiĢtir. Muhtemelen buòayrîden farklı olarak maùbaòın müĢtemilâtından

olup yiyeceklerin depolandığı bir yer olabilir.

Beyt: بيت Küçük ya da büyük içerisinde oturulan/sığınılan yer, geçici bir yer, hane,

aile, ev.28

Tanımlamalarda yer alan bu kavramın aynı zamanda oda manası da vardır.

Örneğin, cemi„u‟d-dâr içerisinde yer alan bir beyt modern terminolojide odaya karĢılık

gelirken, cemi„u‟l-beyt içerisinden satılan bir manzara olarak tariflenen satıĢta bahsi

geçen diğer müĢtemilâtlarla birlikte düĢünüldüğünde dâr ile eĢ anlamlıdır.

Beyt âòer: تٍد آَخر BaĢka bir beyt.

Beyt ezec: تٍد أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ bir beyt.

26

Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 585, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s. 27

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IX/XV, s. 357, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 592 s. 28

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, s. 670, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 697 s.

20

Beyt enbûb: تٍد أنثوب 1) Kemerli/tonozlu beyt 2) Yatak, yorgan, minder gibi tefriĢ

elemanlarının hem depolandığı hem de oturma ve/veya yatak odası olarak kullanılabilen

kısım.

Beyt ferîĢ: تٍد فرٌص DöĢenmiĢ, kurulmuĢ beyt.

Beyt óavĢ: Avlulu beyt.

Beytü’l -mâ: تٍد الماء Testilerin saklandığı yer.

Beyt saàire: تٍد صغٍرج Küçük bir beyt.

Beyt ãafir: تٍد صفٍر DonatılmamıĢ, kurulmamıĢ beyt. “Hayır bakımından en boĢ evler

(beyt ãafir), Kur‟an tilavetinin olmadığı evlerdir.” فُِر من أن أصفر البيوت من الخير البيت الصَّ

كتاب هللا 29

Beyt ãafir enbûb ezec: تٍد صفٍر أنثوب أزج Uzunlamasında inĢa edilmiĢ,

döĢenmemiĢ/kurulmamıĢ bir beyt.

Buòayrî: تخٍري Dârda bulunan kiler veya depo iĢlevi gören, içerisinde fazla eĢyaların

ve kıĢ ayları için de yakacakların depolanabildiği bir birim.

Buòayrî ferîĢ: تخٍري فرٌص YayılmıĢ/kurulmuĢ/donatılmıĢ buòayrî.

Buòayrî enbûb ezec: تخٍري أنثوب أزج Tonozlu, uzunlamasına inĢa edilmiĢ buòayrî.

Cemi‘u’d-dâr: جمٍغ الذار Dârın tamamı.

Cubb mâ: جة ماء Su kuyusu.

Cubb ma‘în: جة مؼٍن Ġçme amaçlı kullanılmayan su kuyusu.

Çardak: AhĢaptan yapılmıĢ yarı açık oturma yeri.

29

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. VII/XV, s.387, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 495 s.

21

Dâr: دار Bütün müĢtemilâtıyla birlikte bir konut. ( avlu, odalar, dam vb.).30

Deng ezec: Buğdayın taĢtan yapılmıĢ bir sistemle öğütüldüğü yer.

Dîvân: “… Ġçerisinde kenef-i ezec, maùbaò…” bulunmasından dolayı kapalı bir mekân

olarak düĢünülebilir. Osmanlı döneminde üretilen bazı konutlarda ve/veya konaklarda

yer alan "dâhiliye" ve "hariciye" olarak tariflenen "haremlik" ve "selamlık" bölümleri

ile birlikte düĢünüldüğünde, müstakil bir mekân olan dîvân, yer aldığı yapıda bir tür

hariciye veya "selamlık" olarak tariflenebilir.

Dukke: Avluda bulunan yarı açık oturma yeri.

Enbûb: 1 أنثوب) Ġki boğumu birbirine bağlayan yatay elemanın kendisi, yatay

elemanın arc/yay biçimli olması.31

2) Minder, döĢek, yatak, döĢeme.32

Enver: أنور Nurlu, parlak, aydınlık.

Enver enbûb ezec: أنور أنبوب أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ, tavanı yay

biçimli/tonozlu iyice aydınlatılmıĢ/aydınlık birim.

Ezec: أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ eni boyundan dar olan mekân.33

FerîĢ: فرٌص DonatılmıĢ, serilmiĢ, uzatılmıĢ, düzeltilmiĢ, tefriĢ edilen.34

Fevúânî: ًفولان Üstte.

áarb: غرب Batı.

áayr mev‘ûd: وػودغٍر م Vadeli olmayan, peĢin.

30

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IV/XV, s. 507, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 533 s. 31

Ġbn Manzur, M., 1990. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, s.747, Dârus Sadr, Beyrut. 32

Devellioğlu, F., 2012. Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, s.263, Aydın Kitapevi, Ankara, 1734 s. 33

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, s. 152, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 697 s. 34

Mustafa, Ġ., Ez- Zeyyat, A. H., Abdulkadir, H., En-Neccar, M. A., 1426. Mu„cemu‟l-luğati‟l-

„Arabiyyeti, s. 682, Müessetü‟s-Sâdik li‟t-Tabâ„ati ve‟n-NeĢr, Tahran, 1067 s.; ayrıca bkz. Serdar

Mutçalı, fe-ra-Ģe maddesi, 657-658.

22

Óaú mucâz: حك مجاز Kullanım hakkı/ruhsat hakkı.

Óaú menâm fi’ã-ãayf: حك منام فً الصٍف Yazın damda yatma hakkı.

Óaú murûr: حك مرور Geçme hakkı.

ÓavĢ: حوش Avlu

ÓavĢ vusùâni: Orta avlu.

Hazine odası: Vergilerin toplandığı yer.

Óucre: حجرج Küçük oda.

Kahve ocağı: Bir musallebe ezecli kahve ocağı olarak tariflenir, muhtemelen içerisinde

kahve veya benzeri Ģeylerin piĢirildiği ocağın bulunduğu kısım, müstakil bir mekân.

Kahve odası: Kahve odası veya bir musallebeli kahve odası olarak tariflenir. ĠĢlevi tam

olarak bilinmiyor. Kahve ocağı ile eĢ anlamlı olması muhtemeldir.

Úarâr ‘ala’s- saùh: لرار ػلى السطح Terasta/Damda oturma (hakkı).

Úaãr: لصر TaĢtan yapılmıĢ her türlü veya ayrık düzenli ev.35

KâĢâne: Hane, mesken, ikametgah, yuva36

, büyük, süslü ve gösteriĢli ev, saray, kıĢlık,

rahat ve mükemmel ev, oda.

Kenîf: كنٍف Tuvalet

Kiler Ezec: Bir tür depo.

Kirbaã Õirâ‘: كرتاظ رراع Parmaklardan dirseğe kadar olan kısım ölçü birimi olarak 1

Kirbaã Õirâ‘ ile eĢdeğerdir.

35

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XI/XV, s. 193, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 398 s. 36

Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s. 1138, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s.

23

Úıble: لثلح Güney.

Levâóık: لواحك Eklemeler/Ġlaveler.

Mahmiye-i Mardin: Mardin‟in içerisinde.

Medine-i Mardin: Mardin kenti.

Ma‘ber: مؼثر GeçiĢ yeri.

Ma‘ber ezec: مؼثر أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ geçiĢ yeri/ koridor.

Makbuê: ممثوضا Kabzetmek, almak.

Maùbaò Enbûb ezec: مطثخ أنثوب أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ, tonozlu/kemerli

mutfak.

Manôara: منظرج Konutların kıble/güney cephesinde bulunan ve cephesi manzaraya

bakan mekân/oda, misafir odası/oturma odası hatta yatak odası olarak kullanılabilir.

Maùbaò ezec: مطثخ أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ mutfak.

Maùbaò ferîĢ: مطثخ فرٌصYayılmıĢ/ kurulmuĢ/donatılı mutfak.

Meclis: KonuĢmak ve bir iĢi müzakere etmek için bir araya gelmiĢ adamlar heyeti,

cemiyet37

, oturmak, konuĢmak, oturulan yer38

.

Meclis ÚureyĢ: Anlamı bilinmiyor.

Menafi‘: Banyo, tuvalet gibi eklemeler/ıslak hacimler.

Menzil: منسل Ev.39

37

Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s.1393, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s. 38

Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 124, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s. 39

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XIV/XV, s. 120, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 386 s.

24

Merâfıú: مرافك MüĢtemilât (mutfak, kiler vb.).

Mev‘ûd: موػود Vadeli.

Mucârât: مجاراخ BitiĢik.

Mudda‘un ‘aleyh: مذع ػلٍه Hakkında iddia bulunan/hakkında iddiada bulunulan.

Muóavvaùa: Etrafı çevrili yer, avlu.

Muãalleb: KavĢak.40

Her ne kadar kavĢak manasına gelse de, biçim tanımlar ve her bir

tonoza iĢaret eder, bir mekândaki musalleb sayısı bölme ile eĢdeğerdir.

Üç muãallebeli ezec: ثالز مصالٍة أزج Üç bölmeli birim.

Ġki muãallebeli ezec ري مصلثرٍن أزج Ġki bölmeli birim.

Bir muãallebeli ezec ري مصلثه أزج Tek bölmeli birim.

Muãallebeli enbûb ezec: مصلثه أنثوب أزج Tavanı tonozlu, bölmeli, uzunlamasına inĢa

edilmiĢ birim.

MüĢtemilât: مطرمالخ Ġçerisindekiler. SatıĢa konu olan dârın kapsadıklarını ifade eder.

Mekânı ifade edebildiği gibi bazı kullanım haklarını da içermektedir. (yazın damda

yatma hakkı, damı kullanma hakkı gibi)

Nevâbi‘: Kaynak pınar, su.

äaàîre: صغٍرج Küçük.

ġarú: ضرق Doğu.

Seki: Mekân içerisinde yer alan kot farkıyla oluĢturulmuĢ yer.

40

Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 486, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s.

25

ġimâl: ضمال Kuzey.

äofa: صفح Birim.

Taótânî: ًذحران Altta

Ùarik: طرٌك Yol

Ùarik ‘âmm: طرٌك ػام Kamusal yol.

Tavanlı manôara: Tavan döĢemesi ahĢap kiriĢlerle yapılmıĢ manôara.

Vusùani: Kelime muhtemelen Arapçadaki vustâ yani ortada bulunan, arada olan41

anlamına paralel olarak nispet ya‟sı eklenerek türetilmiĢtir.

Yazlık: Yaza mahsus, sıcak havalara el veriĢli, yazlık esvab, yazlık köĢk, yazlık mera,

yazın ikamet etmeye mahsus mesken, köĢk veya yalı.42

Mardin yaĢama birimlerinde,

yaz aylarına elveriĢli kapalı, yarı açık ve açık mekân anlamına gelir.

Yazlık óavĢ: MüĢtemilâtı bilinmemekle birlikte, yaz kullanımı için elveriĢi avlu.

Õirâ‘: رراع Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan bir uzunluk ölçüsü, 75.90 cm

civarında.43

41

Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s. 1491, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s. 42

Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s. 1257, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s. 43

Devellioğlu, F., 2012. Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, s. 1430, Aydın Kitapevi, Ankara, 1734 s.

26

4.2.Hüccet Tercümeleri/SadeleĢtirmeleri

ÇalıĢma kapsamında 182, 184, 189, 193, 214, 235, 242, 243 ve 254 numaralı Mardin

Ģer‟iye sicilleri taranmıĢ ve bu defterlerde karĢılaĢılan mekân satıĢ belgeleri tercüme

edilmiĢtir. Tercüme sırasında bir takım sadeleĢtirmeler yapılmıĢtır. Bu doğrultuda,

alıcılar, satıcılar ve vekâlet edenlerin künyeleri detaylıca yazıldığından ve isimlerin

transkripsiyonu ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden dolayı, satıĢı gerçekleĢtirenlerin

künyeleri genelde yazılmamıĢtır. Okunamayan kelimeler “(…)” olarak gösterilmiĢtir.

Toplamda ise 54 mekân satıĢ hücceti tercüme edilmiĢ ve çalıĢmanın kolay anlaĢılması

için tablolar halinde sunulması tercih edilmiĢtir.

Tablo 1. 243 No‟lu MġS XIV. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/14 Arapça

1 Ramazan

1273 SatıĢ ġahitliği Yerel Halk 4.500

24 Nisan 1857 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır.

MüĢtemilâtında; üç muãallebeli manôara ezec, manôaranın içerisinde bir muãallebeli

buòayrî ezec, iki muãallebeli baĢka bir manôara ezec, bir muãallebeli eyvan ezec,

eyvanın içerisinde bir muãallebeli kahve ocağı ezec, bir muãallebeli ma‘ber ezec,

dîvânın altında ahor enbûb ezec, iki tane cubb mâ, òavş-ı taótânî, (…), kenif

bulunmaktadır. Úıble ve Ģimâl tarafı yol, Ģarúında Hakkı MuĢakka mülkü, àarbında

Seyyid Ali eĢ-Ģafe mülkü bulunmaktadır. Ayrıca Ģehir surlarının altındaki bağ da bu

satıĢa dâhildir. Bu bağın içerisinde meyve bahçeleri bulunmaktadır…

27

Tablo 2. 184 No‟lu MġS III. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

184/3 Arapça

Gurret-i

Cemâziyelâhir 1264 Dâr SatıĢı Yerel Halk

2000

5 Mayıs 1848

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Bir tarla ve Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dâr

satılmıĢtır. Muhtevâtında; iki muãallebeli òucre ezec ve içerisinde iki tane buòayrî

ezec, üç tane maùbaò, üç tane òavş, üç tane kenif, òucrenin damında oturma hakkı

bulunmaktadır. Úıble, àarb ve Ģarú tarafı yol ve Salih ibn Davud mülkü, Ģimâl tarafında

Muhammed el Hindi‟nin mülkü ile çevrilmiĢtir. Merâfıú, levâóıú ve hukuku ile

satılmıĢtır. Vadeli değil, peĢindir.

Tablo 3. 184 No‟lu MġS IV. Hüccet

Belge/Sıra No Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

184/4 Arapça

22 Recep 1263

Mülk SatıĢı Yerel Halk

_

6 Temmuz

1847

Mekân Tanımlaması: Ali ibn Ġsmail Ağa kendisine satın almıĢtır. Satıcı Süleyman‟ın

kızı Rakko ve Bekir Ağa‟nın kızı Nure‟dir. Bu iki kadının sahip oldukları her Ģeyin,

tasarrufları altındakilerin ve kendilerine ve bahsedilen küçüklerine miras yoluyla intikal

etmiĢ olan her Ģeyin satıldığına dair bir hüccettir. Hükme göre; Muhammed oğlu Hacı

Yusuf‟un mirasçılarına Ģöyle teslimat (ödeme) yapılmıĢtır: Hacı Hüseyin oğlu DerviĢ‟e

400 kuruĢ, Hıdır ve kardeĢi Ġbrahim‟e 528 kuruĢ , Ali Ağanın yanındaki Bedros‟a 170

kuruĢ ki bu kiĢi Diyarbakır‟da, sözü geçen kiĢinin hanımı Rakko‟ya 1000 kuruĢ,

Nura‟ya 1000 kuruĢ, Rakko ve Nura‟nın çocuklarına teslimat yapılmak üzere 402 kuruĢ

verilmiĢtir.

28

Tablo 4. 184 No‟lu MġS V. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

184/5 Osmanlıca

11 Rebîülevvel

1264 Dâr paylaĢım

davası Yerel Halk _

16 ġubat 1848

Mekân Tanımlaması: Bab-es Sor mahallesinde vaki, taraf-ı kıblesinde Hacı Yusuf‟a

verasetle intikal etmiĢ mülk, Ģarú tarafı ùarik ‘âmm, batısında AyĢe binti Hızır Ağa

mülkü ve Ģimâlinde Hüseyin ibn Hacı Zünnun mülk ile sınırlı dârın müĢtemilâtı; kâgir

bir kâĢâne ve dâhilinde bir dukke, karĢısında kâgir bir meclis, kâgir iki ahor, òavĢ,

kenif, (…) kısmet olunmuĢ matlubumdur (isteğimdir) dedik de karındaĢı Mehmet dahi

ol vech ile rıza deruh ve kabul etmekle taraf-ı Ģerinden mürsel ümana-i Ģer‟ ve

mimarbaĢı li eclil kısme (paylaĢtırmak amacıyla) mahalle-i mezkureye gönderilip

vardıklarında dâr-ı mezkuru 750 kuruĢ ile takdir etmeleriyle mezkur kâgir kâĢâne ve

dâhilinde dört yüz kuruĢ ile takdir ve mukabilinde olan kagir bir meclis kagir iki ahor

ve 350 kuruĢ ile tahmin ve takdim ve tarafeynin rızalarıyla mezkur kâĢâne ile bir

dukkeyi ifraz ve mezbur Muhammed Emine teslim ve 100 kuruĢ merkum Muhammed

DerviĢ ile kız kardeĢi Emine‟ye ita olunmak üzere Muhammed Emin‟e tenbih ve zikr

olunan kagir bir meclis ve kagir iki ahor mezbur Muhammed DerviĢ ve Emine‟ye (…)

ve teslim ve kalan kenif ve òavĢ ve küçük (…) kısmeti (…) olmakla meyanlarında

müĢterek olarak tevkif olunmuĢ olmakla meclis-i Ģer‟e avdet ve „alel vakıa ihbar

ettikleri iĢ bu mahallede kayt olunmuĢtur.

Tablo 5. 193 No‟lu MġS III. Hüccet

Belge/Sı

ra No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/3 Arapça

Gurret-i Rebîülâhir

1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1000

13 Ağustos 1866

Yeni Rumi

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Cemi‘u‟d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; ‘aúd enbûb, maùbaò

ferîĢ, kenif bulunan mülkünü yazın yatma hakkı ile beraber sattığına dair bir hüccettir.

29

Tablo 6. 193 No‟lu MġS II. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/2 Arapça

18 Rebîülevvel

1283 Konak satıĢı Yerel Halk

8000

31 Temmuz

1866

Yeni Rumi

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Miras yoluyla kendisine intikal ettiği iddia edilen, Medrese

mahallesinde bulunan tasarrufu altındaki mekânının tamamını satmıĢtır. Bu konakta;

her birisinin iki muãallebe ezeci olmak üzere iki manôara, iki manôara arasında bir

eyvan ezec, eyvanın içinde bir cubb mâ ve maùbaò ezec, içinde bir muãallebe enbûb

ezec, òavş, kenif, ma‘ber bulunmaktadır. Yolun dıĢında bir muãallebe ezecli kahve

ocağı, cubb mâ, ahır ezec, òavş ve kenif bulunmaktadır. SatıĢ Ģeriat mahkemesinin

huzurunda gerçekleĢmiĢtir.

Tablo 7. 243 No‟lu MġS XIII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/13 Arapça

21 Cemâziyelevvel

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

8.100

6 Ocak 1858

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Alıcı Yusuf veledi Ġlya, satıcı birden fazla kiĢidir. ġehit

mahallesinde vaki, kendilerine miras ve satın alma yoluyla geçen, tasarrufları altındaki

cemi‘u’d-dârı satmıĢlardır. MüĢtemilatında; üç ãofalı òucre ezec, òucrenin içerisinde iki

tane buòayrî ezec, cubb mâ, havĢ-ı fevkâni, manôara sağire ezec, maùbaò enbûb ezec,

maùbaòın içerisinde cubb mâ, òavş-ı taótânî, iki tane beyt ãaàîre, ahor ezec, kenif

bulunmaktadır. Úıble, Ģarú ve Ģimâl tarafı yol, àarb tarafı ise Hasdo veledi Lapto mülkü

ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

30

Tablo 8. 193 No‟lu MġS IV. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/4 Arapça

13 Zilkâde

1282 Dâr SatıĢı Yerel Halk

9750

30 Mart 1866

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Camii kebir mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dârın satıldığına

dair bir hüccettir. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli bir manôara ezec, bir muãallebeli

eyvan ezec, onun altında iki bölmeli òucre, onun içinde buòayrî enbûb ezec, bir

muãallebeli beyt ãafir ezec, enver enbûb, maùbaò ezec, òavş, bir fevúânî kenif, taótânî

òavş, hücrenin içerisinde cubb mâ, òavş kapısının üzerinde bir geçiĢ yeri bulunuyor.

Tablo 9. 243 No‟lu MġS IX. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/9 Arapça

11 Rebîülâhir

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1.050

29 Kasım 1857

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Kendisine satın alma yoluyla geçen cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır.

MüĢtemilâtında; üç muãallebeli beyt ezec, içerisinde buòayrî ezec, maùbaò ezec,

içerisinde buòayrî ezec, maùbaò ezec, (…) (…) üç muãallebe ezec, mevkii malum (…) ,

cubb mânın çeyreği, cubb mâ (…)‟nın beytinde vaki, òavş, kenif bulunmaktadır.

Sınırları; úıble ve Ģimâlinde ùarik, Ģarúında „Alo‟nun mülkü, àarbında Elyah mülkü ile

çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

31

Tablo 10. 193 No‟lu MġS V. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/5 Arapça 20 Sefer 1283

Dâr SatıĢı Yerel Halk 450

4 Temmuz

1866

Rumi

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Bilinen (her türlü hukukunu) hukukuyla, sözü geçen satıcının

dârının müĢtemilâtında, bir muãallebe ezec ve etrafındaki bilinen müĢtemilât (mucârat)

bulunan úaãrın bir kısmını/altını, tüm sınırları ve merâfıú, levâóık ile satmıĢtır. Vadeli

bir satıĢ değildir.

Tablo 11. 193 No‟lu MġS VI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/6 Arapça

Gurret-i Muharrem

1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1200

16 Mayıs 1866

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: ġeyh ġaaran mahallesinde bulunan, kendisine miras yoluyla

geçen, tasarrufu altındaki cemi‘u‟d-dârını bütün hukukuyla satmıĢtır. ġarú tarafında

Hacı Aramlı mülkü, àarbında Seyyid (…) mülkü, Ģimâlinde Amus-el Mufarrak‟ın

mülkü ile sınırlıdır. MüĢtemilâtında; muãallebe ezec, maùbaò ezec, beyt ãafir enbûb

ezec, Cerco‟nun mülküyle sınırlı òavş bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla

birlikte satılmıĢtır. SatıĢ vadeli değil, peĢin gerçekleĢmiĢtir.

32

Tablo 12. 193 No‟lu MġS VII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/7 Arapça

Gurret-i Rebîülâhir

1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1000

13 Ağustos 1866

Rumi

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Museyyed mahallesinde bulunan, úıble tarafında Sayyad‟ın evi

(avcının evi), Ģarú tarafında Meryem binti Molla Ahmed mülkü, àarb ve Ģimâl

taraflarında Sıttı Radviyye Camisi ile sınırlı cemi‘u‟d-dâr satmıĢlardır. MüĢtemilâtında;

‘aúd enbûb meclisiyye, maùbaò ferîĢ, kenif bulunmaktadır. Yazın yatma hakkı, damda

oturma hakkı, merâfıú, levâóık ve bütün hukukunu peĢin para ile – vadeli bir satıĢ

değildir- satmıĢtır.

Tablo 13. 235 No‟lu MġS IV. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat

235/4 Arapça

7 Zilkâde

1275 Dâr

SatıĢı

Yerel Halk (Katoliklerin

ileri geleni satın almıĢtır.)

6150

8 Haziran

1859

Rumi

Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Satın alan kiĢi kendisine satın almıĢtır. Kendisine Ģeriat yoluyla

intikal etmiĢ olan, Kasis mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır.

MüĢtemilâtında; bir òucre, òucrenin içerisinde ãoffateyn-i ezec (iki ãofalı), buòayrî ezec

ve beyt ãaàîre ezec, maùbaò, cubb mâ, kenif, òavş bulunmaktadır. ÓavĢın úıble tarafı

yol, şarúında Lulu ibn Hafız‟ın mülkü, Ģimâlinde (…) mülkü, àarbında Asya‟nın mülkü

ile çevrilidir. Bunlara dâhil olarak merâfıú, levâóık ve hukuku ile birlikte satılmıĢtır.

PeĢin olarak gerçekleĢmiĢtir.

33

Tablo 14. 193 No‟lu MġS VIII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/8 Arapça

10 Cemâziyelevvel

1283 Mülk SatıĢı Yerel Halk

1187,5

20 Eylül 1866

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: SatıĢ vekâlet yoluyla gerçekleĢmemiĢtir. Ġki kız kardeĢ, her

birinin kendi payına düĢen gerçekte 48 parça olan 6‟Ģar hisselerini, kendilerine Ģer‟an

miras yoluyla geçmiĢ tasarrufları altındaki mülklerini ve sahip oldukları her Ģeyi

satmıĢlardır. MüĢtemilâtında; dârda üç pay, bu dârın müĢtemilâtında bir òucre ve òucre

nin ise (…) var. Bu dârda üç muãallebe ezec, (…) buòayrî ezec, ma‘ber ezec, maùbaò

ezec, cubb mâ, kenif, iki adet òavş, iki muãallebeli manôara ezec; bunun içerisinde

buòayrî ezec, eyvan ezec; eyvanın içerisinde bir muãallebe ezec, bir adet òavş

bulunmaktadır. ÓavĢ ise úıble yönünde Maya binti Cerar, Ģarú ve Ģimâlde yol, àarb

tarafında ise Maya binti Cerar mülkü ile sınırlıdır. Ġlaveten, 48 paya tekabül eden 6

paya ilaveten üçer pay bostandan -bu bostan vadi es-sofa da bulunuyor- ve içerisinde

meyveli/meyvesiz farklı çeĢitte ağaçlar bulunmaktadır. Bostan dıĢında üzüm bağı, su

havuzu, úaãr, eyvan, beyt-i òavş yer almaktadır. Beyt-i òavş ise úıblesinde Maya

mülkü, Ģimâlinde mülk satanın mülkü, Ģarú tarafında (…) mülkü ve àarbta ise yol ile

çevrilidir. Ayrıca, 48 paya tekabül eden 6 paya ilaveten, her birinde üçer paylık dükkân

bulunuyor. Bu dükkân suk‟ul karatta yer alıp, içerisinde enbûb ezec bulunmaktadır.

Dükkânın úıblesinde Emir hamamı, Ģarúında Hacı Hıdır Mülkü, Ģimâlinde yol,

àarbında ise Nura binti Molla Halil mülkü bulunuyor. Bütün bu sınırlar merâfıú dâhil

peĢin para ile satılmıĢtır. Vadeli bir satıĢ değildir.

34

Tablo 15. 193 No‟lu MġS IX. Hüccet

Belge

/Sıra

No

Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/9 Arapça

10

Cemâziyelevvel

1283 Mülk

SatıĢı Yerel Halk 2270 KuruĢ ve 30

Mısriyye(?) ve 1

Rumi Cedid Akçe 20 Eylül 1866

Mekân Tanımlaması: Ġki kadın kendilerine miras yoluyla intikal etmiĢ olan, ġehidiye

mahallesinde bulunan dârdan, her birisine isabet eden 48 parçalık paydan 6‟Ģar

hisselerini satıyorlar. MüĢtemilâtında; üç muãallebeli iki ãofalı òucre ezec, iki ãofalı

òucreye ait buòayrî ezec ve ma‘ber ezec, maùbaò ezec, cubb mâ, kenif, iki tane òavş, iki

muãallebeli manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec ve bir muãallebeli eyvan

ezec, òavş - úıblesinde Cerar‟a verasetle intikal etmiĢ beyt, Ģarú ve Ģimâlde yol, àarb

tarafında ise Maya binti Cerar mülkü ile sınırlıdır. Ġlaveten, 48 paya tekabül eden 6

paya ilaveten üçer pay bostandan -bu bostan vadi es-sofa da bulunuyor- ve içerisinde

meyveli/meyvesiz farklı çeĢitte ağaçlar bulunmaktadır. Bostan dıĢında üzüm bağı, su

havuzu, úaãr, eyvan, beyt òavş yer almaktadır. Beyt-i òavş ise úıblesinde Maya mülkü,

Ģimâlinde mülk satanın mülkü, Ģarú tarafında (…) mülkü ve àarbta ise yol ile çevrilidir.

Ayrıca, 48 paya tekabül eden 6 paya ilaveten, her birinde yediĢer paylık dükkân

bulunuyor. Bu dükkân suk‟ul karatta yer alıp, içerisinde enbûb ezec bulunmaktadır.

Dükkânın úıblesinde Emir hamamı, Ģarúında Hacı Hıdır Mülkü, Ģimâlinde yol,

àarbında ise Nura binti Molla Halil mülkü bulunuyor. Bütün bu sınırlar merâfıú dâhil

peĢin para ile satılmıĢtır. Vadeli bir satıĢ değildir.

35

Tablo 16. 235 No‟lu MġS I. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/1 Arapça

Gurret-i Recep

1275 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1800

4 ġubat 1859

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Vekâleten yapılan bir satıĢ değildir. Satın alan kiĢi satıĢ

esnasında kendisi bulunuyor. El-kölasiye mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dâr

satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec ve içinde iki muãallebeli bir

manôara ezec, òavĢ, kenif, maùbaò, yalnız tek muãallebeli bir kiler ezec, òavĢ - maùbaò -

kenif-òavĢ kapısı ve söz konusu kilerin damında uyuma tasarrufu olmaksızın

gerçekleĢtirilen bir satıĢtır. Úıblesinde yol, Ģarú tarafı Sıttı Radviye mülkü, àarb tarafı

yol, Ģimâlinde Ahmet‟in mülküyle sınırlı mülkünü levâóık, merâfıú ve hukukuyla

birlikte yarı peĢin satmıĢtır.

Tablo 17. 235 No‟lu MġS II. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat

235/2 Arapça

11 ġaban

1275 Dâr SatıĢı

Yerel Halk (Satıcılar

Süryani)

8003

16 Mart

1859

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dârın satıldığına dair

bir hüccettir. MüĢtemilâtında; (…) ezec ve bunun içerisinde buòayrî ezec, cubb mâ,

òavş-ı fevúânî, manôara saàire ezec, maùbaò enbûb ezec, maùbaòın içerisinde cubb mâ,

taótânî òavş, iki tane beyt saàire ve (…) ezec, kenif bulunmaktadır. ġarú, Ģimâl ve úıble

tarafı yol, àarbta ise Sado mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla

satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

36

Tablo 18. 235 No‟lu MġS III. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/3 Arapça

9 ġevval

1275 Dâr SatıĢı Yerel Halk

4000

12 Mayıs

1859

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Vekâleten gerçekleĢtirilen bir satıĢ değildir. Alıcı, mülkü

kendisine almıĢtır. Kölasiye mahallesinde bulunan ve kendisine Ģeriat yoluyla (miras)

geçen tasarrufu altındaki cemi‘u’d-dârını satmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki ãofalı bir òucre,

òucrenin içerisinde buòayrî ezec ve manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec

bulunmakta, òavş-ı fevúânî ve maùbaò ezec, cubbeyn-i mâ (iki adet su kuyusu)

bulunuyor. Tasarruf hakkı, damda kalma icazeti ve hakkı, (…) hakkı ve cevazını da

satmıĢtır. Úıblesinde satıcının mülkü, şarúında Ġsmail ibn Seyyid Abdullah‟ın mülkü,

àarb ve Ģimâl tarafı ùarik ‘âmm ile çevrilidir. Levâóık, merâfıú ve hukukuyla birlikte

satılmıĢtır. SatıĢ peĢin olarak gerçekleĢmiĢtir.

Tablo 19. 235 No‟lu MġS IX. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/9 Osmanlıca

25 Zilkâde

1276 Menzil Davası Yerel Halk

270

14 Haziran

1860 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: … Davacılardan biri Tekye mahallesinden, diğeri Kölasiye

mahallesinden. Daha evvelden yapılmıĢ olan menzil satıĢına itiraz olarak taraflar Ģeriat

mahkemesine baĢvurmuĢlardır. Taraflardan biri il dıĢında olduğundan dolayı, vekil

tayin ettiği bir kiĢi davayı takip etmektedir…

37

Tablo 20. 235 No‟lu MġS V. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/5 Arapça

9 Zilkâde

1275 Dâr SatıĢı Yerel Halk

10.850

10 Haziran

1859

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Bir kadın ( AyĢe) kendi adına vekil tayin ediyor, satıĢı kadın

adına vekil yapıyor ve vekilinde Ģahitleri mahkemede hazır bulunuyor. Kendisine

babasından vasiyet yoluyla intikal eden mülkü satıyor. Tekke mahallesinde bulunan

cemi‘u’d-dârını satmıĢtır. Cemi‘u’d-dârın müĢtemilâtında; iki muãallebeli bir manôara

ve manôaranın içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec ve maùbaò ferîĢ muãallebe ezec,

cubb ma‘în, kenif, òavş-ı fevúânî (…), iki muãallebeli taótânî manôara, bunun

içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec ve (…) muãallebe-i ezec, beyt enbûb ezec, ahır,

üç muãallebeli ezec, bir muãallebeli maùbaò ezec, cubb mâ, kenif, òavş bulunmaktadır.

ÓavĢ; úıble, Ģimâl ve àarb tarafında yol, şarúında Osman ibn Seyyid Mustafa‟nın

mülkü ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin para ile

gerçekleĢmiĢtir.

Tablo 21. 242 No‟lu MġS VI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/6 Arapça

Recep ayının

ortaları 1257 Hamam

SatıĢı

Yönetici ve

Yerel Halk

Arasında

2.000

Eylül 1841

Rumi Zolata

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Mardin sarrafbaĢısı satın almıĢtır. Satıcı ise Sürgücü kazasının

zabıtı ġemdin Ağa‟dır. Herkesçe bilinen, sınırları belli olan, Epimaristan mahallesinde

bulunan hamam satılmıĢtır. Herkesçe bilindiği için sınırlarını yazmaya gerek yoktur.

PeĢin bir satıĢtır.

38

Tablo 22. 235 No‟lu MġS VI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi Hüccet Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/6 Arapça

2 Zilhicce

1275 Dâr ve Akar

SatıĢı Yerel Halk

10.505

3 Temmuz

1859

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Satıcı iki kiĢidir. Birisi kendi mülkünü, diğeri AyĢe binti (...)‟ya

vekâleten satıyor. AyĢe binti (…) ise kendi çocuğunun küçük oğluna vekâlet ediyor.

Küçük çocuk adına bir gayrimenkul (‘aúâr), diğeri ise ortak olan, Tekye mahallesinde

bulunan cemi‘u’d-dâr satılıyor. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec,

manôaranın içerisinde muãallebeli buòayrî ezec ve bir muãallebeli maùbaò ezec, cubb

ma‘în, kenif, òavş-ı fevkânî, (…) iki muãallebeli taótânî manôara ezec, òavşın ve

manôara tahtânînin içerisinde (…) bir muãallebeli ezec, beyt enbûb ezec, üç muãallebeli

ahır ezec, bir muãallebeli maùbaò ezec, cubb mâ, kenif bulunmaktadır. Úıble, Ģimâl ve

àarb tarafı yol, şarú tarafı Ali ibn Mustafa‟nın mülküyle sınırlı òavş bulunmaktadır.

Merâfıú, levâóık, hukuku ve tabi olan Ģeylerle birlikte peĢin para ile satılmıĢtır.

Tablo 23. 242 No‟lu MġS V. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/5 Arapça

Zilkâde ayının

ortaları 1257 Ahor SatıĢı Yerel Halk

600

Aralık 1841

Rumi Zolata

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u’l-ahor satılmıĢtır. Dâr‟ul

Katib olarak bilinen dârın içerisindedir. Fahrul ahavet el-hac Süleyman Ağa‟nın

konağının yakınlarındadır. Mülkiyeti konusunda ilgili kiĢilere ait olduğu herkesçe

bilinen bir ahordur.

39

Tablo 24. 235 No‟lu MġS VII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/7 Arapça

7 Recep

1276 Dâr SatıĢı Yerel Halk

2.230

30 Ocak

1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Camii Kebir mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârın satıldığına

dair bir hüccettir. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli bir manôara ve içerisinde iki

muãallebeli buòayrî ezec ve bir muãallebeli maùbaò ezec, manôara hizasında òavş,

çeyrek òavş ( satıcıya veraset yoluyla intikal etmiĢ olan mülke ait olup bu mülk satılan

dâra komĢudur; bu çeyrek òavş da komĢuya aittir), Óaú murûr (komĢu evden) ve buna

dair icazet ve çeyrek kenif bulunmaktadır. Úıblesinde Hacı Abdi‟nin mülkü, Ģimâl

tarafında yol, şarú tarafı her iki müĢterinin mülkü, àarb tarafı ise bahsedilen miras

yoluyla geçen dâr ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir

satıĢtır, vadeli değildir.

Tablo 25. 184 No‟lu MġS I. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

184/1 Arapça

14 Recep 1264

Dâr SatıĢı Yerel Halk

765

16 Haziran

1848 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Muhammed ġave ve Muteveffa DerviĢ‟in dârı ġeyhmus ibn

Ahmet‟e 700 kuruĢa satılmıĢtır. Ayrıca ġeyhmus‟un zevcesi bu satıĢtan 65 kuruĢ

karĢılığında hisse satın almıĢtır. Toplam ödenecek ücret ise 765 kuruĢtur. SatıĢ bedeli

mahkeme huzurunda peĢin olarak ödenmiĢtir ve Muhammed‟in bu satıĢtan sonra

ġeyhmus‟a 100 kuruĢluk borcu bulunmaktadır.

40

Tablo 26. 235 No‟lu MġS VIII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/8 Arapça

16 Recep

1276 Dâr SatıĢı Yerel Halk

17.000

8 ġubat

1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Satılan alanlardan biri Yakubilerin ileri gelenlerinden

Ġbrahim‟in oğlu olan Ecegeorge, diğeri ise terzi Yusuf‟un oğlu Ġskender‟dir. Yarı yarıya

satın almıĢlardır. Satacak olanlar da iki kiĢidir. Bir tanesi Salih Beg‟in kızı Hamo,

diğeri ise Molla Ahmed‟in oğlu Numan. Hamo ve Numan, satıĢ esnasında kimseyi

vekil tayin etmeksizin kendileri bulunmaktadır. Cami-ul Kebir mahallesinde bulunan

cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki tane beyt enbûb ezec ve içlerinde buòayrî

ezec ve bir büyük muãallebeli maùbaò ezec, iki tane beyt ferîĢ, ãofa, òavş-ı fevúânî,

taótânî òavşta iki muãallebeli manôara ezec ve içerisinde buòayrî ezec, fevúânî òavşın

altında bir tabaka ezec, òavş-ı taótânî, kenif bulunmaktadır. Úıble ve şarú tarafında ana

yol, Ģimâl tarafında Ahmet Hindi Efendizade mülkü ve Hızır Ağa‟ya verasetle intikâl

etmiĢ olan mülkü, àarb tarafında Tona‟nın mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve

hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

Tablo 27. 184 No‟lu MġS II. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili

Hüccet

Tarihi Hüccet Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

184/2 Arapça Recep 1264 Beyt SatıĢ

Davası Yerel Halk

_

Haziran 1848

Mekân Tanımlaması: AyĢe binti Muslalı Ġsmail Ağa kendisine miras yoluyla intikal

etmiĢ olan beyti ve çocuklarından kendisine geçen Kölasiye mahallesinde bulunan

dârdan iki hisse sattığı zaman, … Seyyid Mustafa‟da bu satıĢa itiraz etmiĢtir.

41

Tablo 28. 235 No‟lu MġS X. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/10 Arapça

15 Muharrem

1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk

13.000

3 Ağustos 1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Ġki kiĢi (ġehmus ve kız kardeĢi) tarafından satın alınmıĢtır.

Kendilerine satın almıĢlardır. Vekâleten yapılan bir satıĢ olmamakla beraber ġehmus,

kız kardeĢine vekâlet ediyor. Bab-el Cedid mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârı satın

almıĢlardır. MüĢtemilâtında; beyt enbûb ezec ve içerisinde buòayrî enbûb ezec, bir

muãallebeli maùbaò ezec, maùbaòın yan tarafında beyt ferîĢ ve içerisinde küçük buòayrî

ferîĢ, òavş, kenif, Ģarú tarafındaki harabe olan kısım da bu cemi‘u’d-dârın içerisindedir,

çeyrek cubb mâ, Molla Halil‟in mülkündeki cubb ma‘în, Ģarú tarafındaki dâr-el

mezkûru çevreleyen alanın karĢısındaki kapıya kadar olan kısım bulunmaktadır.

Úıblesinde Keni-el Bassah mülkü, Ģarúında Ağazade mülkü, Ģimâlinde Ġbn el-Fare

mülkü ve Molla Halil mülkü, àarbında ùarik ‘âmm bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve

hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

Tablo 29. 243 No‟lu MġS XII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/12 Arapça

15 Cemâziyelevvel

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1.000

31 Aralık 1857

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: ġehid mahallesinde bulunan ve kendilerine Ģerri yol ile geçmiĢ

cemi‘u’d-dârın 1/32‟si satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli meclis ezec,

meclisin içerisinde 1 muãallebeli buòayrî, beyt-i taótânî ãaàîre enbub, 1 muãallebeli

maùbaò ezec, kenif, cubb mâ, òavş bulunmaktadır. Úıble, Ģarú ve Ģimâl tarafı yol, àarb

tarafı Seyit Halil Zelar beyti bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukuku ile peĢin

satılmıĢtır.

42

Tablo 30. 235 No‟lu MġS XI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/11 Arapça

Rebîülevvel

1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk

3.500

Eylül-Ekim

1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Satın alan iki kiĢidir (ġeyh Esserraci‟in çocukları Muhammed

ve Salih). Kendilerine satın alıyorlar. Satıcılar da iki kiĢidir (Dehham Davud ve Esad).

SatıĢ vekâlet yoluyla gerçekleĢiyor. Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr

satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec ve onun altında iki

muãallebeli ahır ezec, eyvan ezec, beyt ãaàîre, eyvanın altında da bir kat (tabaka), òavş

kapısının yanında bulunan yıkık bir maùbaò, kenif, Kemahlı Molla Yusuf‟un dârının

damında kalma ve tasarruf hakkı bulunuyor. Úıble tarafında bahsi geçen Molla

Yusuf‟un mülkü ve Beyt-ül Hatip, Ģarúında Yusuf Naime‟nin mülkü, Ģimâl ve àarbında

yol ve bahsi geçen Molla Yusuf‟a verasetle intikal etmiĢ olan mülk ile çevrilidir. Óaú

mucâz ve òaú murûr, merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir

satıĢtır.

Tablo 31. 242 No‟lu MġS VIII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/8 Arapça

Safer ayının

ortaları 1259 Manôara

SatıĢı Yerel Halk

140

Mart 1843

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Tekye mahallesinde bulunan dârdaki cemi‘u’l-manzara

satılmıĢtır. MüĢtemilâtında çeyrek cubb mâ, çeyrek òavĢ, çeyrek maùbaò

bulunmaktadır. Sınırları; úıble tarafında Hacı Ġbrahim mülkü, Ģarúında ve Ģimâlinde

ùarik, àarbında vekâleten satıĢı gerçekleĢtirecek olan kiĢinin mülküyle sınırlıdır.

Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

43

Tablo 32. 235 No‟lu MġS XII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/12 Arapça

25 Rebîülâhir

1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk

18.000

10 Kasım 1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Satın alan bir kiĢidir. Ġki gencin arasındaki en süslü olanı ve

akranları arasında iftihar edilen kiĢi Abdurrahman Çelebi‟dir. Satıcı ise iki kiĢidir.

Satıcılardan biri kendisi bulunuyor, diğeri vekâlet yoluyla gerçekleĢtiriyor. Bab-es Sor

mahallesindeki cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; dört muãallebeli manôara

ezec, manôaranın içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec, içerisinde (…) bir muãallebeli

manôara, yıkık bir muãallebeli manôara ve bitiĢiğinde küçük bir muãallebeli hamam,

àarb tarafında küçük bir muãallebeli maùbaò, cubb mâ, kenif, zikredilen yıkık

manôaranın önünde òavş, yıkık òucrenin altında beyt enbûb, beyt enbûb üç mesaib

kadardır, yıkık hücrenin kuzeyinde bir muãallebeli eyvan ezec, ahır enbûb, bir

muãallebeli beyt saàire, bir muãallebeli maùbaò ve bunların karĢısında òavş ve bahsi

geçen ahırın ve beyt sağirenin ve eyvanın ve maùbaòın yukarısında iki muãallebeli

manôara ezec, (…) bir muãallebe ezec, bir muãallebeli eyvan ve bunların karĢısında

òavş, ahır, bahçe bulunmaktadır. Bahçenin sınırları; úıblesinde (…)nın dârı, bahçenin

uzunluğu yıkık hücrenin batıdaki pencerenin hizasından 25 Õirâ‘, geniĢliği de bahsi

geçen Õirâ‘ nevinden 15 Õirâ‘dır. Cemi‘u’d-dârın úıblesinde yol, Ģarúında ùarik ‘âmm,

àarbında Hacı Davud ve Sülo ibn Abbate mülkü, Ģimâlinde KureyĢe binti Bekko mülkü

bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

44

Tablo 33. 235 No‟lu MġS XIII. Hüccet

Belge/Sır

a No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat

235/13 Arapça

10

Cemâziyelâhir

1277 Beyt

SatıĢı

Yerel Halk

(Süryaniler arasında) 1.800

24 Aralık1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Cemi‘u’l-beyt satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; bir muãallebe ezec,

bir muãallebeli buòayrî ezec, bir muãallebeli maùbaò ezec, (…) cemi‘u’l kenif ve òavş,

gelecekte kendisinden söz edeceğimiz dârın ana geçiĢ kapısı bulunmaktadır. Dâr, Kısis

mahallesinde bulunuyor. Úıblesinde ve Ģimâlinde yol, Ģarúında George‟nin oğlu

Hamma‟nın mülkü, àarbında müĢterinin mülkü ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve

hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin satıĢtır.

Tablo 34. 235 No‟lu MġS XIV. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/14 Arapça

25 Zilhicce

1276 Dâr SatıĢı Yerel Halk

8.000

14 Temmuz

1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârın yarısı (?)

satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki manôara ezec, eyvan ezec, her bir manôaranın içerisinde

o manôaraya ait buòayrî ezec, buòayrînin dâhilinde (...) manôara ãaàîre ezec, kahve

ocağı, iki muãallebeli iki beyt ezec, maùbaò ezec, maùbaòın içerisinde cubb mâ, iki

kenif, üç tane òavş, içerisinde ağaçlar olan bir bahçe bulunmaktadır. Bahçedeki ağaçlar

incir ve nardır. Úıblesinde Haccı ibn Babaç mülkü, Ģarúında ve Ģimâlinde ùarik ‘âmm,

àarbında Haccı Muhammed Ağa mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla

birlikte peĢin satılmıĢtır.

45

Tablo 35. 235 No‟lu MġS XV. Hüccet

Belge/Sır

a No

Belg

e Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat

235/15 Arap

ça

23

Cemâziyele

vvel 1277 Mülk

SatıĢı

Yerel Halk (Satıcı ve alıcı

iki kiĢidir.) 1.000

7 Aralık

1860

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Cemi‘u’l-mülk satılmıĢtır. Satılan kısımda, mülkte bulunan

beytin yedide biri bulunuyor. Beytin müĢtemilâtında; iki manôara ezec, manôaranın

içerisinde buòayrî enbûb ezec, kuyunun altıda biri, maùbaòın altıda biri, òavşın altıda

biri bulunmaktadır. Keyben mahallesinde bulunan úıblesinde Abdurrahman Efendi (…)

mülkü, Ģarúında ve àarbında müĢterinin mülkü (Sado ibn Çelebi), Ģimâlinde Hazne

mülkü ile sınırlı cemi‘u’d-dâr bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte

satılmıĢtır.

Tablo 36. 235 No‟lu MġS XVI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

235/16 Arapça

3 Recep

1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk

4.500

15

Ocak1861

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Kendisine veraset yoluyla geçen, Latifiye mahallesinde bulunan

cemi‘u’d-dârın satıĢıdır. MüĢtemilâtında; üç muãallebeli meclis ezec, bahsi geçen

meclisin kapısında eyvan ezec, eyvanın içerisinde küçük bir muãallebe ezec, üç

muãallebeli yıkık bir beyt âòer, bir muãallebeli maùbaò ezec, beytü‟l- mâ, òavş, kenif

bulunmaktadır. Úıblesinde ve Ģimâlinde ùarik ‘âmm, Ģarúında Molla Ahmed‟e veraset

yoluyla intikal etmiĢ beyt, àarbında Ali ibn Yusuf mülkü vardır. Merâfıú, levâóık ve

hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

46

Tablo 37. 235 No‟lu MġS XVII. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat

235/17 Osmanlıca

17

Cemâziyelâhir

1277 Dâr SatıĢı

Yerel Halk (satıĢı

gerçekleĢtiren

taraflardan biri

ġahtana ailesinden)

25.000

31 Aralık 1860 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Medine-i Mardin‟in Savurkapı mahallesinde bulunuyor.

MüĢtemilâtında; üç sekili fevúânî òucre ve içerisinde iki kâgir kiler, 1 muãallebeli kâgir

maùbaò, ãofa ile òucre-i mezbure (üç sekili hücre) Ģarú ve Ģimâlde muttasıl (bitiĢik),

levâóık-ı harabe (harabe olmuĢ levâhık), Kays sokağı ile tabak-ı sekâlin arasında

bulunun muãallebeli kâgir manôara, (…) iki muãallebeli diğer manôara ve üzerlerinde

kâgir eyvan, eyvanın göğüs kısmında örtmeli (…), birbirine muttasıl dört adet eyvan ve

içinde iki muãallebeli bir meclis, meclisin içerisinde (…) ile diğer taótânî örtmeli bir

sokak kapısı bulunmaktadır. Üç tarafı yol ve Tomas Marani mülkü ile çevrili, dördüncü

tarafı ġucran Yusuf mülkleri ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık, hukuku, nevâbi‘, menâfi‘

ile birlikte satılmıĢtır. PeĢin olarak gerçekleĢmiĢtir.

Tablo 38. 235 No‟lu MġS XVIII. Hüccet

Belge/Sıra No Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet Ġçeriği Kimler

Arasında Fiyat

235/18 Osmanlıca 20 Recep 1272

Mülk SatıĢı Yerel Halk 1.715

27 Mart 1856 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Mahmiye-i Mardin mahallelerinden Kısis mahallesinde vâki, bir

tarafında Zemerrefi veledi Naha‟nın mülkü, diğer üç tarafı ùarik ‘âmm ile sınırlıdır.

Dâhilinde; iki ãofalı ezec, muãallebe üzerine bodrum, bir çardak ve iki muãallebeli bir

manôara, diğerinin de bir muãallebe üzerine buòayrî, bütün bunların altında iki

muãalleb üzerinde bodrum, bir maùbaò, bir muãallebeli saçak, manôara, manôaranın

úıblesinde bir kıt‟a harabe, bir su kuyusu, kenif, havali-i haricinde (dıĢ çevresinde) àarb

tarafında kıt‟a-ı harabe (yıkık olan kısım), yıkık kısmının müĢtemilâtında tevabi‘ vardır.

Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır.

47

Tablo 39. 242 No‟lu MġS I. Hüccet

Belge/Sıra

No Belge Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/1 Arapça

Cemâziyelevvel

ayının ilklerinde

1258 Dâr SatıĢı Yerel Halk 14.050

Haziran 1842 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Tasarrufu altındaki ve ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-

dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki manôara, dîvânın içerisinde kenef ezec, fevúânî

òavş, manôara, eyvan ezec, dört muãallebeli òucre ezec ve içerisinde iki buòayrî ezec

ve içerisinde tabaka ezec (ara kat), òavş vusùâni, maùbaò ezec, kenif, iki muãallebeli oda

ezec, eyvan, kenif, òavş-ı taótânî bulunmaktadır. Sınırları (el-mahdud); úıblesinde (…),

Ģarú tarafı Hacı Ahmed Cevzi mülkü, àarbında Ġbrahim veledi ġemmami Yakup mülkü,

Ģimâlinde Hacı Davud el-Haddad mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla

satılmıĢtır. PeĢin satıĢtır.

Tablo 40. 242 No‟lu MġS IV. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/4 Arapça

Zilkâde ayının

sonları 1257 Manzara

SatıĢı Yerel Halk

300

Ocak 1842

Rumi Zolata

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Molla Hasan Katibzade EĢ-ġehim‟in beytinin içerisindeki

manôara satılmıĢtır. Tavanlı bir manôaradır. Öyle bir manôara ki komĢu ve sahiplerinin

akrabaları arasında meĢhurdur (meĢhur sözcüğünün baĢka bir anlamı da mülkiyeti

konusunda Ģüphe edilmeyen). Bunun için övmeye gerek yoktur. Manôarayla birlikte

maùbaòta tasarruf hakkı, (…), dârda bulunan cubb mâdan faydalanma hakkı dâhildir.

Satan kiĢiler bu manôarayı maùbaòtan ve cubb mâdan yararlanma hakkıyla birlikte

satmıĢlardır. PeĢin bir satıĢtır.

48

Tablo 41. 242 No‟lu MġS II. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/2 Arapça

Cemâziyelevvel

ayının ilklerinde

1258 Bostan

SatıĢı Yerel Halk 12.000

Haziran 1842

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Alıcı ġeyh Ahmed efendi ve kardeĢi DerviĢ ibn Molla

Muhammed, satıcılardan birisi Medine binti Hasan Çelebi ve onun kızı Fatıma binti Ali

es-sebbah (boyacı)dır. Kendilerine satın almıĢlardır. Tasarrufu altındaki kendi mallarını

kendi istekleri ile satmıĢlardır. Miras yoluyla kendilerine intikal etmiĢtir. Bilinen

ismiyle Kamor‟da bulunan cemi‘u’l-bostanın müĢtemilâtında; úaãr ezec, úaãrın

içerisinde akan bir su ve dıĢında da akan ayrı baĢka bir su, dıĢarıda akan suyun adı

harap, bir yapı (beniyye), çeĢitli ağaçlar - farklı cinslerde meyveli/meyvesiz ağaçlar-,

sulak alan da bu satıĢa dâhildir. Úıble tarafı ùarik ‘âmm, Ģarúında Yusuf el Harti‟nin

mülkü ve ùarik ‘âmm, Ģimâlinde Durre, àarbında Saide binti Hacı Hüseyin el muĢakka

(ayakkabıcı) mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır.

PeĢin bir satıĢtır.

Tablo 42. 243 No‟lu MġS VIII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/8 Arapça

10 Rebîülâhir

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

4.100

28 Kasım 1857

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Alıcı Yumsuf veledi Ġlya, satıcı Avrupalı tüccar adına vekâlet

eden Hoca Avsabi. Satın alma yoluyla kendisine geçen, Kısis mahallesinde bulunan

cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec, eyvan ezec,

beyt enbûb ezec, beyt âòer saàire ezec, cubb mâ, òavş, kenif bulunmaktadır. Sınırları;

úıblesinde MüĢminin mülkü, Ģarú tarafı ùarik, àarbında Hasno mülkü, Ģimâlinde Kesbo

mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

49

Tablo 43. 242 No‟lu MġS III. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/3 Arapça

Gurret-i Rebîülevvel

1253 Dâr

SatıĢı Yerel Halk 50.000

5 Haziran 1837 KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Vekâleten yapılan bir satıĢtır. Asıl adı ġehidiye Mahallesi

olarak bilinen Zerrake mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında;

tavanlı bir manôara, tavanlı eyvan, yazlık òavş (buradaki yazlık kelimesi, Arapça metin

olmasına rağmen Osmanlıca yazılmıĢtır.), bir tanesi àarbta diğeri Ģarúta olmak üzere iki

manôara, iki manôara arasında eyvan ezec, òavş, yazlık, (…) ezec, òavş, fevúânî òavş,

bu yazlık içerisinde kenif, maùbaò ezec, bütün bunların altında bir òucre ve içerisinde

üç tane oda ve iki buòayrî, Ģarú tarafındaki buòayrînin içerisinde bir buòayrî ezec,

buòayrî ezecin Ģarúında manôara ezec, baĢka bir manôara, kenif ezec, eyvan, òavş,

yazlık, maùbaò kebir (büyük bir mutfak), ahor, cubb mâ, kenif, bütün bu söylenenlerin

altında ambar ezec, eyvan ezec, eyvanın içerisinde ahor, òavş ve (…), iki muãallebeli

geniĢ bir oda, bunun içerisinde hazine odası, bu hazine odasının içerisinde muhavven

eyvan, eyvanın içerisinde kahve odası, òavş, yazlık, òavş kapısının üstünde yapılmıĢ bir

oda, odanın içerisinde tavanlı eyvan, ayrıca bir eyvan daha, ahır-ı kebir, kenif, òavş ve

(…), cemi‘u’d-dârın dıĢarısında deng ezec bulunmaktadır. Úıble ve Ģimâlinde ùarik,

Ģarúında Muhammed Said Ağa mülkü, àarbında Molla Hasan‟a verasetle intikal etmiĢ

mülk bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin olarak

gerçekleĢmiĢtir.

50

Tablo 44. 242 No‟lu MġS VII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

242/7 Arapça

Ramazan ortası

1258 Dâr SatıĢı Yerel Halk

55.000

Ekim- Kasım

1841

Rumi

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Alıcılar birden fazla kiĢi, satıcı ise Süleyman Ağa'dır. Süleyman

Ağa Ģeriat yoluyla satın aldığı Zerrake mahallesinde bulunan (ġehidiye mahallesi)

cemi‘u’d-dârını satmıĢtır. MüĢtemilâtında; tavanlı manôara, tavanlı eyvan, yazlık bir

òavş, bir tanesi àarb tarafından diğeri Ģarú tarafından olmak üzere iki manôara, iki

manôaranın arasında eyvan ezec, òavş, yazlık, eyvanda tabaka ezec (ara kat), òavş ve

fevúânî yazlık, maùbaò ezec, maùbaòın içerisinde kenif, bütün bunların altında üç ãofalı

òucre, òucrenin içerisinde iki tane buòayrî, doğu taraftaki buòayrînin içerisinde bir

buòayrî ezec, Ģarúta konumlanan manôara ezec ve bir manôara daha batı tarafında,

eyvan ezec, òavş, yazlık, maùbaò kebir, ahır, cubb mâ, kenif, bunların altında ambar

ezec, eyvan ezec, ahır, òavş, ma‘ber, iki muãallebeli oda-ı kebire (oda Osmanlıca),

odanın içerisinde hazine odası, hazine odasının içerisinde (…), eyvan, büyük odanın

içerisinde kahve odası, òavş, yazlık ve dahi òavş kapısının üzerinde kurulu baĢka bir

oda, bu odanın bitiĢiğinde tavanlı eyvan, ahır-ı kebir, kenif, òavş, (…), dârın dıĢında da

deng ezec, cemi‘u’l-ahor, manôara, Katib‟in evindeki maùbaòta tasarruf hakkı,

Katiblere ait olan cubb mâdan yararlanma hakkı bulunmaktadır. Süleyman Ağa bu

maùbaò ve cubbu mâyı Katiblerden daha evvelden satın almıĢtır. Ayrıca satıcının

dârının uzunluğu boyunca inĢa ettiği bütün yapılar dâhildir. Sınırları; úıble ve Ģimâl

tarafı ùarik, Ģarú tarafı Muhammed Said Ağa‟ya verasetle intikal etmiĢ olan mülk, àarb

tarafında Molla Hasan Katibzade‟nin mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık, hukuk ve

istediği gibi tasarrufta bulunmak hakkıyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

51

Tablo 45. 243 No‟lu MġS I. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi Hüccet Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/1 Arapça

23 Safer

1270 Dâr / Mülk

davası Yerel Halk

6.500

25 Kasım

1853

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: El Kısıs mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârın müĢtemilâtında;

üç muãallebeli bir òucre, bu òucrenin içerisinde buòayrî enbûb ezec, manôara enbûb

ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec, beyt ãaàîre (…) ezec, buòayrî ezec, ahır

mağara (kayalıkta bir ahır), maùbaò nısfı ezec (yarım matbah), (…) ve cubbeyn-i mâ

(iki su kuyusu), Ģark tarafından harabe kenif, havĢ bulunmaktadır. Sınırları; úıblesi,

Ģarú ve Ģimâl tarafı ùarik ‘âmm, Ģimâl tarafından yol ile birlikte sınırı tamamlayan

Kasap Batris‟in mülkü, àarbta Midyatlı ġa‟o mülkü ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve

hukuk dâhildir. PeĢin bir satıĢtır. Yukarıda özellikleri belirtilen dârın daha önceden

meydana gelen bu satıĢında herhangi bir Ģekilde muğlâklığın olmadığını belirlemek

amacıyla Ģahitlerin huzurunda yeniden dile getirilmiĢ ve yazılmıĢtır.

Tablo 46. 243 No‟lu MġS II. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/2 Arapça

Gurret-i

Cemâziyelevvel 1273 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1.750

28 Aralık 1856

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Satıcı bu mülkü satın alarak elde etmiĢtir. Bab-el Cedid

mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli meclis

ezec, meclisin içerisinde buòayrî enbûb, beyt saàire ezec, òavş, maùbaò ezec, cubb mâ,

òavş, kenif bulunmaktadır. Sınırları; úıblesinde ġeyh „ayn Rummaniyye mescidi,

Ģarúında müĢterinin mülkü, àarbında ùarik, Ģimâlinde Kabil bulunmaktadır. Merâfıú,

levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

52

Tablo 47. 243 No‟lu MġS III. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/3 Arapça

17 Cemâziyelâhir

1273 Dâr ve Tarla

SatıĢı Yerel Halk

7.900

12 ġubat 1857

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Ose veledi Dahho (Süryani) alıcı, satıcı Meryem binti Kurbo ve

Dahho veledi Sado ve Ġlya veledi Dahho veledi ġemmo. Bir kısmı miras bir kısmı satın

alma yoluyla kendilerine geçen mülklerini satmıĢlardır (tarla, (…) , cemi‘u’d-dâr).

Kölasiye mahallesinde bulunan dârın müĢtemilâtında; üç ãofalı òucre ezec, òucrenin

içerisinde iki tane buòayrî ezec, manôara ezec, maùbaò, òavş, beyt ãaàîre ezec, oda

ãaàîre ezec (oda sözcüğü Osmanlıca yazılmıĢtır), òavş, yazlık, cubb mâ, kenif

bulunmaktadır. Sınırları; Ģimâl, úıble ve àarbında ùarik, Ģarúında ise Mesih(?) veledi

Zeko mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık, hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

Tablo 48. 243 No‟lu MġS IV. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/4 Arapça

ġaban ayının sonları

1273 Dâr SatıĢı Yerel Halk

4.500

Nisan 1857

Rumi

Cedid

Mekân Tanımlaması: Kendisine miras yoluyla intikal etmiĢ, ġehidiye mahallesinde

bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; üç muãallebeli manôara ezec,

manôaranın içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec, iki muãallebeli bir manôara ezec

daha, bir muãallebeli eyvan ezec, eyvanın içerisinde bir muãallebeli kahve ocağı, bir

muãallebeli ma‘ber ezec, (…) enbûb ezec, beytü’l –mâ (…), òavş-ı taótânî, òavş-ı

fevúânî, kenif bulunmaktadır. Sınırları; úıble ve Ģimâl tarafı ùarik, Ģarúında Said Halil

el-MuĢakka (?) mülkü, àarb tarafından Seyyid Salih el-MuĢakka mülkü ve àarb sınırını

tamamlayan Seyyid Hasan el-Hami mülkü ile sınırlıdır. SatıĢa ilaveten bir adet üzüm

bağı da vardır (yazı silik olduğundan sınırları yazılamamıĢtır).

53

Tablo 49. 243 No‟lu MġS V. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/5 Arapça

23 Rebîülevvel

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

4.200

11 Kasım 1857

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Kendisine miras yoluyla intikal etmiĢ, ġehidiye mahallesinde

bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki ãofalı òucre ezec, iki tane buòayrî

ezec, maùbaò, maùbaòın içerisinde kenif, òavş, cubb mâ, eyvan, manôara-ı fevúânîyye-i

ezec, yazlık, yazlığın sınırları; úıblesinde ùarik, Ģimâlinde Halil El Arabi mülkü,

àarbında Muharrem Beg‟in beytine giden ùarik, Ģarúında Ġbrahim ibn Muhammed El

Kazzaz‟a miras yoluyla kendisine intikal etmiĢ olan mülkü, dârın dıĢında olan ahır

enbûb ezec ile birlikte satılmıĢtır. Ahırın sınırları; sonu ùarik ‘âmm ile biten, şarú ve

Ģimâlinde Halil el Arabi‟nin hırbesi (höyük, yıkıntı), àarbında Muharrem Beg‟in beyti

ile çevirilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

Tablo 50. 243 No‟lu MġS VI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/6 Arapça

23 Rebîülevvel

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1.600

11 Kasım 1857

Rumi

Cedid

Mekân Tanımlaması: Alıcı ġemmas Ġlya, satıcı Raur ve kardeĢi ġehmus ibn Ġbrahim.

Kendilerine miras yoluyla intikal etmiĢ olan, Cami‟ul Latif mahallesinde bulunan

cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki tane meclis úureyĢ, bu ikisinin içerisinde

úureyĢ-i buòayrî, òavş, cubb mâ, maùbaò-ı turab (toprak bir matbah), kenif

bulunmaktadır. Sınırları; úıblesinde, àarbında ve Ģimâlinde ùarik, Ģarúında Hüseyin ibn

Ġbrahim mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir

satıĢtır.

54

Tablo 51. 243 No‟lu MġS VII. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/7 Arapça

11 Rebîülâhir

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

11.000

29 Kasım 1857

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Miras yoluyla kendisine intikal etmiĢ olan, Necmeddin Ilgazi

mahallesinde vaki cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara

ezec, içerisinde buòayrî ezec, manôara ãaàîre ezec, içerisinde mağara, iki manôaranın

üzerinde eyvan ezec, manôaranın altında ahır ezec, eyvan ezec, beyt (…) ãaàîre ezec,

fevúânî eyvanın altında cubb mâ, òavşta baĢka bir cubb mâ, maùbaò, içerisinde kenif,

ma‘ber, òavş, yazlık bulunmaktadır. Sınırları; úıble ve Ģimâlinde ùarik ‘âmm, Ģarúında

Zahirlerin veraset mülkü, àarbında Muzaffer ibn Taci mülkü bulunmaktadır. Merâfıú,

levâóık ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

Tablo 52. 243 No‟lu MġS XI. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/11 Arapça

28 Recep

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

4.000

13 Mart

1858

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Kendisine miras yoluyla geçen, tasarrufu altında bulunan Kısis

mahallesinde vaki cemi‘u’d-dârın 1/3‟ü satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; üç ãofalı òucre

ezec, òucrenin içerisinde buòayrî ezec, iki muãallebeli maùbaò ezec, ara kat (tabaka) ve

hücrenin avlusu, kuzey tarafında iki muãallebe ezec, üzerinde baĢka bir manôara (…),

manôaranın duvarında cubb ma‘în, cubb mâ, kenif bulunmaktadır. Úıble ve Ģimâlinde

yol, Ģarúında Osmasero mülkü, àarbında (… ) mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık

ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.

55

Tablo 53. 243 No‟lu MġS X. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili

Hüccet

Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

243/10 Arapça

15 Recep

1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1.800

28 ġubat

1858

Rumi Cedid

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: Bir kısmı miras, bir kısmı satın alma yoluyla kendisine geçen ve

Kölasiye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki

muãallebeli manôara ezec, iki muãallebeli bir manôara ezec daha, òavş, kenif, bir

muãallebeli kiler ezec ile aynı seviyede maùbaò, tasarruf hakkı, maùbaò - òavş - òavş

kapısı-keniften faydalanma hakkı, bahsi geçen kilerin damında uyuma hakkı

bulunmaktadır. Úıblesinde yol, Ģarúında Sıttı Radviyye, Ģarúı tamamlayan tarafta Hacı

Ahmet el-Feccar mülkü, àarbında yol, Ģimâlinde Hacı Ahme‟in mülkü bulunmaktadır.

Merâfıú, levâóık ve hukuku ile peĢin satılmıĢtır. Tarafların rızasıyla sahih ve Ģerri bir

satıĢtır. Bahsedilen iki manôara, òavş, maùbaò, kenif satın alana kalmıĢtır. Bir kiĢi

mülkte nasıl tasarruf ediyorsa, bu hak da alıcıya verilmiĢtir. Kilerden faydalanma hakkı,

òavş - maùbaò-òavş kapısını kullanma hakkı, kilerin damında yatma hakkı da alıcıya

verilmiĢtir. Bu haklar aynı zamanda satıcıya da aittir.

Tablo 54. 193 No‟lu MġS I. Hüccet

Belge/Sıra

No

Belge

Dili Hüccet Tarihi

Hüccet

Ġçeriği

Kimler

Arasında Fiyat

193/1 Arapça

11 Muharrem

1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk

1075

26 Mayıs 1866

Yeni Rumi

KuruĢ

Mekân Tanımlaması: ġarú ve Ģimâl tarafı yol, àarbında DerviĢ Ağa mülkü olan dârını,

merâfıú, levâóıú ve hukukuyla (onun üzerinde tasarrufta bulunabilme hakkı/ kullanma

ve satma) birlikte satmıĢtır. Yalnızca óaú murûr satılmamıĢtır. PeĢin para ile kendisinin

ikrarı ve beyanı üzere sattığına dair hüccettir.

56

4.3. Kavram Arkeolojisi

Etimoloji ve/veya sözcüklerin laboratuar ortamında inĢa edilen ve oluĢturulan bir olgu

olmadığını mekân satıĢları açık bir biçimde ortaya koyar. ġüphe götürmez bir biçimde

dilin bizatihi kendisi toplumsal bir oluĢtur. Bireylerle birlikte her an yeniden üretilir,

biçimlendirilir, anlamı değiĢir. Bilhassa Mardin gibi yerel özelliklerini daha uzun süre

korumuĢ bir coğrafyada kaçınılmaz olarak dil, çeĢitli ara yüzlerini oluĢturur.

Dilin geçirdiği dönüĢümün yanı sıra, mekânın tanımlanmasında temel etmenin

(meclisiyye, dîvân, deng ezec hariç olmak üzere) biçim olduğunu satıĢ hüccetleri

sergilemektedir. Mekân, iĢlevsel farklılaĢmadan ziyade ağırlıklı olarak biçimsel ve bazı

durumlarda donatısal farklılaĢma üzerinden tanımlanmaktadır. ‘Aúd, enbûb, muãalleb

(enbûb iki anlama sahipse de ilk anlamı biçimseldir) gibi doğrudan biçimle iliĢkili

sıfatların varlığı kendisini açık eder. Biçimin haricinde, XIX. yüzyıl zaman aralığında

Mardin‟de mekânlar iĢlevle iliĢkisiz bir Ģekilde devlet mekanizmalarında hüccetler

aracılığıyla iki boyutlu hale getirilir. Bazı tanımlamalarda ise beyt ãafir (donatısız beyt),

beyt ferîş (donatılmıĢ beyt), maùbaò feriş (donatılı mutfak) gibi her mekânın farklı

anlatılmasında "donatmak" merkezidir.

Bazı Arapça yazılmıĢ hüccetlerde, oda, yazlık gibi sözcüklerin Osmanlıca yazıldığı da

mevcuttur. Diğer taraftan, kelimelerin sözlüklerdeki manalarının haricinde yeni

anlamlara büründüğünü birkaç örnekle tartıĢmak mümkündür. Örneğin, ‘aúd sözcüğü

şekil olarak gökkuşağını andıran manasına gelse de ‘aúd enbûb veya beyt ‘aúd gibi

mekânı tarifleyen sözcük öbeklerinde anlamını biçimle birlikte mekânsallaĢtırır.

Dolaysız bir yolla mekânın biçimini vurgular. ‘Aúd enbûb veya beyt‘aúd, tavanı

kemerli/tonozlu beyt manasına gelmektedir. Farsça kökenli enbûb sözcüğü ise, ilk

olarak, Arapçadaki beyt ile eĢanlamlı olarak gecelenen yer anlamındadır. Bu anlamının

dıĢında baĢka manalara da sahiptir. Ġki boğum arasını birleĢtiren elemanın kendisine

iĢaret eder ve bir tür yay benzeri biçimlenmeye iĢaret eder. Açık bir ifadeyle, iki taĢıyıcı

ayak arasını birleĢtiren eğrisel elemanı vurguladığını ve bu elemanın kemer veya tonoz

biçimlerine iĢaret ettiğini düĢünebiliriz. Ayrıca ahır enbûb gibi oturma veya uyuma

eylemine atıf yapmayan tanımlama, enbûbun biçimsel anlamını kuvvetlendirmektedir.

XXI. yüzyılda da yerel halk arasında kemerli oda/tonozlu oda manasına gelen ‘aúd

57

enbub, bu durumu doğrular niteliktedir. Diğer taraftan Farsçadaki ilk anlamına paralel

olarak enbûb, Osmanlıcada minder, yatak, döĢek, döĢeme manasına da gelmektedir. O

halde, ‘aúd enbub, XIX. yüzyılda iki anlama iĢaret edebilir: Birincisi kemerli/tonozlu

birim/beyt, ikincisi ise oturma veya uyuma iĢlevinin gerçekleĢtiği mekân.

Tanımlamalarının ağırlıklı olarak biçimi vurguladığı düĢünüldüğünde,‘aúd enbubun

iĢlevi gece ve gündüz kullanımlarında farklıdır.

BaĢka bir örnek ise muãalleb üzerinden tartıĢılabilir. Muãalleb her ne kadar "kavĢak"

manasına gelse de (bkz. terminoloji bölümü muãalleb maddesi) mekân özelinde anlamı

dönüĢür. Bir/iki/üç muãallebeli ezec veya manôara biçimseldir. Muãallebe, bir kemer

aracılığıyla eklemlenen tonozların her biri demek olmalıdır. "Üç muãallebeli bir

manôara veya beyt", birbirine açılan üç tonozlu birimin varlığına da iĢaret edebilir.

Bir/iki/üç muãallebeli beyt/manôara üç bölmeli, yani, inĢa edilen üç tane tonozun varlığı

ve strüktürel yapısından ötürü doğal olarak üç bölmeli beyt anlamına geliyor ki bu

tarifleme, mekânın ağırlıklı olarak biçimsel özelliklerinden tariflendiği 19. yüzyıla daha

yakın duruyor. Aynı zamanda muãalleb mekân organizasyonuna dair de ipuçları veriyor.

Bazı sivil yapılarda muãallebe terimi T biçimli bir plana iĢaret ediyor. Fakat ġahtana

konağı gibi bazi yapılarda ise yan yana olma hali mevcuttur. Özetle, muãalleb yanyana

dizilmiĢ elamanter bir örgütlenmeye iĢaret etmektedir.

Beyt, içerisine sığınılan, gecelenen, hane olunan yeri tarifler. Kullanıldığı yerlerde

bina/ev anlamına gelebilirken, diğer taraftan gecelenen yer kapalı bir mekân olmaksızın

beyt olarak tariflenebilir. Dâr ise daha kapsamlıdır. Bütün müĢtemilâtıyla (avlu, mutfak,

odalar, eklemeler, yan tarafları) birlikte evi tarifler. Mülk satıĢ hüccetlerinde mekânların

tarifi ağırlıklı olarak cemi‘u’d-dâr ile baĢlar. Daha sonra hangi mekânlara sahip olduğu

yazılır (örneğin; ‘aúd enbûb meclisiyye, beyt saàire, iki muãallebeli manôara, òavş,

maùbaò gibi). Genel olarak böyle olsa da bazı tanımlamalar farklıdır.

58

ġekil 5,6. 2 Muãallebeli Manôara Ezec44

ġekil 7,8. 2 Muãallebeli Manôara Ezec

44

ġekil 5 ile Ģekil 15 arasında yer alan görseller ġahtana Konağına aittir.

59

Örneğin tablo 33‟de olduğu gibi cemi„u‟l-beyt, tariflenen müĢtemilâtıyla birlikte

satılmıĢtır. Hatta satılan bu mekân, tablo 5‟deki dârdan daha fazla kapalı hacim

içermektedir. Tablo 33‟deki cemi„u‟l-beyt olarak tariflenen konutu cemi„u‟d-dâr olarak

ifade etmek de pekâlâ mümkündür. Sonuç olarak, mülk satıĢ hüccetlerinin ıĢığında, dâr,

modern terminolojide konut/ev manasına gelmektedir. Beyt ise bu bağlamda biraz daha

manipülatiftir. Büyük bir konak veya daha basit bir ifadeyle dâr içerisindeki beyt,

Ģüphe götürmez bir biçimde oda anlamına gelirken, baĢka bir yerde ev manasına

gelmektedir. 19. yüzyıl hüccetlerinde karĢılaĢılan beyt, birkaç belge hariç olmak üzere,

oda manasında kullanıldığı aĢikârdır.

Bazı terimlere ise nadir rastlanır. Örneğin deng ezec, kahve ocağı, kahve odası, hazine

odası, yazlık, yazlık òavş, meclis, meclis ferîĢ, dîvân gibi. Bu mekânların ortak özelliği

ise ġeyh, Ağa gibi statüye sahip bireylerin dârında bulunuyor olmasıdır. Deng ezec

hariç, diğer mekânların iĢlevsel özelliği kabaca yorumlamanın ötesinde açıkça

bilinememektedir. Örneğin sadece ġeyh Abdulfettah Efendi‟nin dârında bulunan dîvân,

içerisinde bir adet kenifle birlikte tanımlanır. Tanımdan yola çıkarak, bu mekânın bir tür

çalıĢma odası veya oturma/misafir odası olduğu tahmin edilebilir. Dîvân bölümünün

birtakım müĢtemilat ile tariflenmesi ise Abdulfettah Efendi‟nin dârının mekânsal olarak

dâhiliyye ve hâriciyye kavramlarıyla kurulduğu ileri sürülebilir. BaĢka bir tanımla,

"haremlik" ve "selamlık" kısımlarının varlığı, dîvân bölümünün müstakil bir mekân

olarak yazılı hale gelmesine sebebiyet vermektedir. Bunun içindir ki dîvân ezec,

içerisinde bulunduğu dârın "selamlık"ı olarak yorumlanabilir. Yazlık ise sadece bir

satıĢta Ağa, ġeyh gibi unvana sahip olmayan bireylerin arasındaki satıĢta yer alır. Diğer

taraftan Süleyman Ağa ve Mahmut Ağa‟nın kendi dârlarında, Hacı Ġsmail Ağa‟nın da

torununun mülkünde yazlık terimiyle karĢılaĢılmaktadır. Mahmut Ağa‟nın satıĢında ise

yazlık, müstakil bir birim gibi sınırları yazılır. Bu minvalde yazlık, kapalı, yarı açık

veya kapalı mekânlarla sınırları belirlenmiĢ bir açık mekân olabilir. Bu noktada,

metinsellik ile görsellik birlikte düĢünüldüğünde, yazlığın açık bir mekân olduğu

örnekleriyle karĢılaĢılmaktadır.

60

ġekil 9. Örnek Bir Yazlık

Oda sözcüğü ise sadece üç mekân satıĢında yer alır: Tablo 39‟de “iki muãallebeli oda

ezec”, tablo 43‟de “… bunların altında bir òucre ve içerisinde üç tane oda”, tablo 47‟de

“oda ãaàîre ezec”. Hüccet dilinin Arapça olmasına rağmen oda sözcüğünün Osmanlıca

yazılması dikkat çekiyor. Çünkü mekân sahiplerinin modern "oda" kavramına sahip

olmadığını, barınma birimlerini beyt ve dâr düzleminde algılıyor oluĢlarını Ģer‟iye

sicilleri vaaz etmektedir. Ağırlıklı olarak her birimin modern epistemede "ev"e karĢılık

geldiği bir dünyada oda kavramının merkezden (Ġstanbul‟dan) tevarüs ettiği

düĢünülebilir. Çünkü Ġstanbul‟da toplumun üst katmanları için oluĢturulmuĢ barınma

biçimlerinin merkezden yayılmasıyla çevreye doğru geldiği, baĢka bir ifadeyle saray

eĢrafının ve resmi kimliklerin ürettiği bir lüksün yayılmasıdır.45

Oda sözcüğünün geç 19. yüzyıl Ortadoğu coğrafyasında yer alan eski ġam‟da mekânsal

karĢılığı ile yüzleĢmek pek de ĢaĢırtıcı değildir. ġam‟ın ticari hayatında yetkin bir

Ģahsiyet olarak anılan Abdülkadir Akkad‟ın konutunda yer alan "oda", plan düzleminde

orta avlu ile aynı kotu paylaĢmaktadır. Kat planında murabba, bayt al-muna, dehliz,

45

Tanyeli, U., 1996. Anadolu‟da bizans, osmanlı öncesi ve osmanlı dönemlerinde yerleĢme ve barınma

düzeni, s. 405-471. İçinde: Tarihten Günümüze Anadolu‟da Konut ve YerleĢme. ( ed: Y. Sey). Tarih

Vakfı Yurt Yayınları, Ġstanbul.

61

divan hane, uda, qa‟a gibi mekânlar yer almaktadır. Bu mekânlar içerisinde oda spesifik

bir lokasyonu tariflemektedir. Diğer birimlere nazaran, daha ince iĢçilikle inĢa edilmiĢ

ve dekoratif öğeler daha fazladır. Ayrıca odanın sahip olduğu pencere açıklıkları

diğerlerine göre daha "intizamlıdır". Hane halkının yaĢamında da özel bir yere sahip

olan mekân, hem donatısal hem de biçimsel özellikleri ile kendini belli eder46

.

Dolayısıyla bir dâr içerisinde yer alan oda, beyt âòer, beyt ãaàîre, buòayrî, maùbaò, beyt

ferîĢ gibi mekânlardan sahip olduğu ayırt edici özellikleri ile farklıdır. Bu farklılık mülk

sahibinin ekonomik ve sosyal konumu ile aslında doğrudan alakalıdır. Mardin‟de

Süleyman Ağa‟nın dârında yer alan oda ile aynı yüzyılda ġam‟da tüccar olan

Abdulkadir Akkad‟ın konutunda karĢılaĢmak bu bağlamda dikkat çekmektedir.

ġekil 10. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane 2

Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?

Özetle, belgeye aktarılan mekânların biçimleriyle anlatılıyor oluĢu iĢleve dair herhangi

bir sızdırmada bulunmuyor. Bu kapalılık hali, modern konutların ürettiği katî iĢlevin

ötesinde, mekânın gün içerisinde bile değiĢtiği, dönüĢtüğü hatta iĢlevsel bir ayrımın

46

Ayrıntılı bilgi için bkz. : Skovgaard Petersen, J., Stefan, W., 2005. The „aqqad family and houses in the

late 19th and the 20th centuries, p. 357-377. In: Bayt al-„Aqqad The History and Restoration of a House

in Old Damascus. (ed: P. Mortensen). Narayana Pres, Denmark.

62

yapılmadığını, kayganlaĢtığını imkânlaĢtırıyor. Bu esneklik, iĢleve dair önermeleri de

bu noktada kısırlaĢtırıyor. Diğer taraftan oda gibi ender rastlanan terimleri ise statünün

mekânlaĢması olarak yorumlamak pekâlâ mümkündür.

4.4. Satılan/Satılmayan Haklar, Hisseler, Kullanımlar

Mekân satıĢları, müĢtemilâta ilave olarak bazı kullanım haklarının da satılabilir birer

nesne ve/veya meta olduğunu gösterir. Bazı kullanma pratikleri de pazarlanabilir olarak

algılanır. Bu algı, bir takım toplumsal iliĢkileri ve yaĢamı çeĢitli veçheleriyle

anlamlandırmayı mümkînleĢtirerek nesneler üzerinden XIX. yüzyıl Medine-i Mardin

özelinde bazı toplumsal önermeler yapmaya imkân sunuyor.

Kabaca herkesin birbirine aĢina olduğu bir dünyada satın alma, satma, değiĢ-tokuĢ

alıĢkanlıklarının yaygın bir düĢünce ve kanaatle ortaklaĢtığını, bu ortak paydanın ticari

eksende de neĢv ü nema bulmasındaki mesnet noktaları ne kadar kaygan da olsa,

komĢuluk (neighbourhood), arkadaĢlık (frendship/fraternity) ve akrabalık (kinship)47

bağlarında aranabilir. Bu bağlar, iliĢkiyi betimlemede yetersiz de kalsa, doğrudan

mekân özelinde bir takım hak ve kullanım biçimlerinin oluĢmasına zemin hazırlar.

Örneğin cemi‘u’d-dâr satıĢının kilerin damında uyuma tasarrufu olmaksızın

gerçekleĢmesi (tablo 16) ve baĢka bir satıĢta, satıcının sattığı mülke sınır/muttasıl olan

kendi mülkünden çeyrek maùbaò ve çeyrek òavşın da müĢtemilâta dâhil edilmesi (tablo

24), maùbaòta tasarruf hakkının da satılabilir bir nesne olması (tablo 40),

community48

/komünite toplum olduğunu düĢündürtüyor.

Bununla birlikte òucrenin damında oturma hakkı, yazın damda yatma hakkı, damda

oturma hakkı, damda kalma icazeti ve hakkı, òaú murûr, òaú mucâz, bilinen her türlü

hukuk, dârda bulunan cubb mâdan faydalanma hakkı ve istediği gibi tasarrufta

bulunabilme haklarının hüccetlerde ayrı ayrı yer alması organik bir yaĢamın (organic

life)49

varlığına kaçınılmaz olarak iĢaret eder. Community (topluluk/cemaat) ve organic

life kavramlarının bu noktada mutual understanding50

(karĢılıklı anlayıĢ) ile kurduğu

47

Tönnies, Ferdinand, 2001. The theory of gemeinschaft, pp. 22-51. In: Commuity and Civil Society (Ed:

Jose Haris). Cambridge University Press, Jose Haris and Margaret Hollis (trns.), Cambdridge. 48

Age. s. 34. 49

Age. s. 35. 50

Age. s. 32.

63

yadsınamaz gerilim, Mardin gibi görece heterojen yapıya sahip bir yerde manipüle

oluyor. Açık bir ifadeyle ortak geçmiĢ, ortak idealin ürettiği anlayıĢ, farklı din ve etnik

yapıların vücuda getirmeye çalıĢtığı paylaĢımlı yaĢam, ortak düĢünce gibi bir toplumsal

yapıya, müĢterek tasarrufa dönüĢüyor. Bu bağlamda, toplumsal iliĢkinin modern öncesi

düĢünme alıĢkanlıkları ile oluĢması, mekânın anlamsal olarak parçalanması ve

kullanıl(ama)ması, bu parçalanmayla birlikte üretilen mekân ve kullanım fonksiyonları

bir tür yaşayan organizma51

ya (living organism) göndermede bulunuyor.

Bu bağlamda, 19. yüzyılda Mardin‟i bir tür Gemeinschaftlarla tanımlı bir toplum52

olarak görmek mümkündür. Gemeinschaft kuramının her ne kadar Mardin gibi daha

yerel bir coğrafya için yeterli olmadığı düĢünülse de, bir takım önermelerin dönüĢebilir

olduğu kanısıyla, Gemeinschaftın bazı özelliklerini Mardin özelinde tartıĢmak anlamlı

olabilir.

Modern öncesi toplumlarda, bilhassa Gemeinschaft, sosyal iliĢkiler ağı yukarıda

bahsedilenlere ek olarak kardeĢlik hukuku (fraternity) ve kan bağı (relative/blood bond)

merkezli de kurulabilir. Bu bağ, bir Ģekilde aile üyeliği olarak da çalıĢır. Bu iliĢkiler

silsilesini kuvvetlendiren diğer etmenler ise mekânsal yakınlık (spatial proximity),

mental ve dini yakınlıktır (mental/spiritual closeness). Aslında bu sistem, aynı amaç ve

son uğruna verilen mücadele gibi, bir vücudun organlarına da benzer. Nihayetinde bu

toplumlar, kapitalist sistemin henüz nüfuz etmediği, bireyselliğin toplumsal bütünlük

içerisinde kaybolduğu, herkesin bir Ģekilde birbirini tanıdığı, dıĢarısının yabancı olarak

tanımlandığı, kendi içerisine kapalı birer organizmalardır.53

Bu doğrultuda, ilk durak hisseli satıĢlardır. Bazı hüccetlerde, satan kiĢi, kendisine miras

yoluyla intikal eden hisselerini hatta tablo 14‟de olduğu gibi iki kız kardeĢ kendilerine

düĢen payları satmıĢladır. Böyle bir durumda, iki kız kardeĢ bir dârdaki paylarını ayrı

ayrı sattıkları zaman, mülkün mevcut kullanıcıları ve yeni alıcıların mekânı nasıl

paylaĢtıkları, kullanıcıların kimler olduğu müphemdir. Bu müphemlik belirli bir Ģekilde

muhkemleĢmese de yukarıda bahsi geçen iliĢki biçimlerinin varlığını sızdırır. BaĢka bir

51

Age. s. 19. 52

Bu noktada kullanılan "toplum" kavramı Gemeinschaft kavramsallaĢtırmasında "grup" olarak

değerlendirilmiĢtir. 53

Gemeinschaft kuramı için bkz: Tönnies, Ferdinand, 2001. The theory of gemeinschaft, pp. 22-51. In:

Commuity and Civil Society (Ed: Jose Haris). Cambridge University Press, Jose Haris and Margaret

Hollis (trns.) Cambdridge.

64

durum ise alıcı ve satıcının iki kiĢi olduğu satıĢlardır. Bu satıĢlarda alıcı ve satıcıların

arasındaki bağın kardeĢlik veya akrabalık üzerinden kurulu olup olmadığı da göz önüne

alınırsa, bir önceki örnekte olduğu gibi mekânların paylaĢılma ve kullanılma biçimleri

net değildir.

Hisseli satıĢların haricinde ilgi çekici ve manipülatif olan ise mekânların belirli oranda

(1/3, 1/4, 1/6, 1/32 gibi) satılma biçimleridir. Örneğin, tablo 24‟de çeyrek òavş ve kenif,

tablo 28‟de çeyrek cubb mâ ve çeyrek cubb ma‘în, tablo 34‟de dârın yarısı, tablo 9‟da

baĢka bir beytte vaki cubb mânın çeyreği satılıyor. Tablo 35‟daki satıĢ ise kıĢkırtıcıdır.

Alıcı ve satıcının iki kiĢi olduğu bu satıĢta kuyunun altıda biri, maùbaòın altıda biri,

òavşın altıda biri satılmıĢtır. Bu bağlamda, kapitalist toplumlarda mekânın veya arsanın

1/2, 1/4 oranlarında paylaĢılmasında, parasal olan ile mekânsal olan örtüĢür. Açıkçası

ödenen paranın mekânda belirli bir karĢılığı vardır. Fakat premodern bir topluluk olan

Mardin‟de bu oranların para-mekân diyalektiğinde karĢılığının ne olduğu muğlâktır.

Örneğin, 1/3 oranında satın alınan kenifin veya 1/6 oranında satılan avlunun kapital bir

zihinle kullanılmadığı bellidir. 1/3 oranla alınan herhangi bir mekân, aslında istenilen

oranda kullanılabilir. Bu durumu denetleyen bir mekanizmanın veya en azından zihin

algısının olmadığı söylenebilir.

BaĢka bir örnekte, modern bir ifadeyle, konut içerisinden bir oda satılıyor. Tablo

40‟daki satıĢın mekân tanımlaması Ģöyledir: “… Molla Hasan Katibzade EĢ-ġehim‟in

beytinin içerisindeki manôara satılmıĢtır. Tavanlı bir manôaradır. Öyle bir manôara ki

komĢu ve sahiplerinin akrabaları arasında meĢhurdur (meĢhur sözcüğü ile ima edilen

manalardan bir tanesi de mülkiyeti konusunda Ģüphe edilmemesi). Bunun için övmeye

gerek yoktur. Manôarayla birlikte maùbaòta tasarruf hakkı, …, , dârda bulunan cubb

mâdan faydalanma hakkı dâhildir. Satan kiĢiler bu manôarayı maùbaòtan ve cubb mâdan

yararlanma hakkıyla birlikte satmıĢlardır.”

Ġlaveten, kavramsal olarak Gemeinschaft kuramının yetersiz kalması, yerelde, bir takım

yeni kavramların oluĢmasına sebebiyet verdiği aĢikârdır. Buna rağmen, kabaca

komünite bir toplumun sahip olduğu çeĢitlilikten görece daha fazlasına sahip olan

Mardin‟de, bu çeĢitliliğin de communitynin ötesine geçememiĢ hali en azından mekân

odaklı söylenebilir.

65

Doğrudan mekânla bağlantılı bu çıkarım, mimarlığın toplumsallığın bizatihi kendisi

olması gerçeğiyle, sosyal iliĢki biçimlerinde çalıĢan/iĢleyen bazı bağların mevcudiyetini

ortaya koymaktadır. Örneğin beyt içerisinden manôaranın satılması, hisseli satıĢlar ve

bir takım mekânların belirli oranlarla (1/6 gibi) yer değiĢtirmesi, mekânın anlam ve

kullanımının bu yollarla atomize edilmesidir. Atomize olma durumu, organik yaĢayan

canlı bir organizma gibi fonksiyona sahip bir kent yaĢamını öneriyor. Neticede, on

dokuzuncu yüzyılda Mardin, her Ģeyin birbiri içerisine aktığı, kaybolduğu,

bireyselleĢmenin önemini kaybetmediği, farklı olanın yabancı atfedilmediği kısacası

Gesellchaft54

(society/toplum) olmayan bir yer olarak görülebilir.

4.5. Mekân-Algı-Mahremiyet

Hüccetler iki farklı algıya iĢaret ediyor: Parçalı/atomize, bütüncül/homojen.

Toplumsal üretim olan bu farklılık, bazı sebeplerle açıklanabilir: Bir tarafta ekonomik

güçle de bağlantılı olarak sahip olunan sosyal statü, diğer taraftan satın alan kiĢiler veya

kullanıcılar arasındaki iliĢkiler (kan bağı, kardeĢlik hukuku, komĢuluk hakkı gibi), bir

önceki nesilden miras kalan statü. Bu iliĢkilerin asabiyeti ve girift bir Ģekilde

belgelerden anlaĢıldığı kadarıyla algı ve mahremiyetin kavramsal/iĢlevsel birlikteliği

imkân/imkânsızlık çerçevesinde düğümleniyor, hatta biçimlenemiyor. Bu bölüm,

kavramları herhangi bir forma kavuĢturma çabasından ziyade, imkânlılığı tartıĢıyor.

Mekân, çeĢitli biçimlerde parçalanıyor. Hisseler, oranlar (1/6, 1/3, 1/4), hak ve hukuklar

bunlardan bazılarıdır. Dâr paylaĢımı sırasında (tablo 4) kenif, maùbaò, ahırın bir

kardeĢe, diğer mekânların öteki kardeĢlere paylaĢtırılması, beyt içerisinden manôaranın

satılması (tablo 41), kasrın bir kısmının/altının satılması (tablo 10), mülkün yedide

birini satma (tablo 35), Dar‟ül Katib olarak bilinen dârın içerisinden ahırın satılması

örnek teĢkil eder. Bu parçalanmanın aslında anlamsal olduğu öne sürülebilir. Bu

noktadan sonra iĢlevsel herhangi bir önerme yapılamıyor. Çünkü mekânı bütüncül

üretmeyen bu algının kullanım sırasında nasıl dönüĢtüğünü belgeler sızdırmıyor.

54

Gesellschaft teorisinin ayrıntıları için bkz.Tönnies, F., 2001. The theory of gesellschaft, pp. 52-91. In:

Commuity and Civil Society (Ed: Jose Haris). Cambridge University Press, Jose Haris and Margaret

Hollis (trns.), Cambdridge.

66

Fakat Süleyman Ağa‟nın 50.000 kuruĢa aldığı dârı (tablo 43), bir zaman sonra 55.000

kuruĢa birden fazla alıcıya satıyor olması (tablo 44) dikkat çekmektedir. Çünkü

Süleyman Ağa herkesçe bilinen bir Ģahsiyet olsa gerek ki hem ağa unvanına sahip hem

de bazı satıĢlarda sınırlar tariflenirken bir tür landmark görevi görüyor. Kabaca dört

sene sonra statü değiĢikliğinin mekânı atomize ediyor oluĢu öne sürülebilir.

TartıĢmanın bir diğer ara kesiti ise terminolojidir. Terminoloji bölümündeki beyt-dâr

anlamsal farklılığı bu nokta da önemlidir. Her iki kavramın karĢılığı olarak ev

yetersizdir. Çünkü dâr, daha genel olarak bütün müĢtemilâtıyla bir konuta karĢılık

gelebilirken, gecelenen yer manasında olan beyt her durumda kapalı veya yarı açık

mekân değildir. Süleyman Ağa‟nın konağındaki beyt oda anlamındayken, içerisinden

manôaranın satıldığı beyt ise dâr ile eĢ anlamlıdır. Böylece, birey-mekân diyalektiği

statik kurulmuyor. Tersine dinamik bir düzlemde konumlanıyor. Retorik bir biçimde de

bu hareketlilik ve akıĢkanlık kendi kutsalını da üretiyor: damda yatma hakkı, damı

kullanma/oturma hakkı, damda kalma icazeti gibi.

Mahremiyetin ise bu kutsallık içerisinde olup olmadığı belirsizdir. Mekân tanımlarının

iĢlevi vurgulamayan yapısı bu imkânsızlığı üretmektedir. Örneğin beyt saàire, beyt

safîr, beyt enbûb, enver enbûb ezec, iki muãallebeli manôara ezec, ‘aúd enbûb, ‘aúd

enbûb ezec, beyt ferîĢ, kâĢane gibi terimler, kabaca ya biçim ya da donatı/kurulma ile

ilgilidir. Ayrıca enbûb, meclisiyye ve manôaranın birkaç anlama iĢaret etmesi ise baĢka

bir muğlâklık ortaya çıkarır. Meclis, oturma ve toplanma manalarına gelse de net bir

biçimde oturma veya misafir odasına gönderme yapmıyor. Aynı yolla güzel, büyük bir

ev anlamında olan kâĢane de aynı düzlemdedir. Enbûb ise iĢlevsel manasının yanından

ağırlıklı olarak biçimle ilgili bir sıfattır. Bunun içindir ki mekân tanımlarında biçim

merkezîdir. Fakat mekânların gece-gündüz kullanımı arasındaki farklarının varlığından

bahsetmek mümkündür. Örneğin, bir dârın ovaya bakan bölümünün yani manôaranın

gündüz oturma odası, akĢam misafir odası, gece ise yatak odası iĢlevi görmesi

muhtemeldir. Ayrıca birçok mekân gibi (beyt saàire, ‘aúd enbûb, buòayrî, maùbaò) bir

67

bölümü banyo olarak bile kullanılabilir.55

Her mekânın aslında iĢlevler arasında

kayganlaĢtığı, dönüĢtüğü hatta muhkemleĢ(e)mediği bu bağlamda söylenebilir.

Kullanıcıların belirsizliği/bilinemezliği de birçok tartıĢma kapısını kapatıyor. Örneğin

Süleyman Ağa‟nın konağında kaç hanenin vaki olduğu ve hanelerin iliĢki kurma

biçimleri belirli değildir. Hisseli satıĢlarda da satın alanlar arasındaki bağ bazı

belgelerde belirli olsa da birçoğu detaylı bilgi vermez. Özetle, kullanımın arızi olduğu

böyle bir anlatı içerisinde öne sürülebilir.

Tablo 30‟daki satıĢ ise baĢka tartıĢmalar açıyor. SatıĢın içeriği Ģöyle: “Satın alan iki

kiĢidir (ġeyh Esserraci‟in çocukları Muhammed ve Salih). Kendilerine satın alıyorlar.

Satıcılar da iki kiĢidir (Dehham Davud ve Esad). SatıĢ vekâlet yoluyla gerçekleĢiyor.

Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli

manôara ezec ve onun altında iki muãallebeli ahır ezec, eyvan ezec, beyt ãaàîre, eyvanın

altında da bir kat (tabaka), òavş kapısının yanında bulunan yıkık bir maùbaò, kenif,

Kemahlı Molla Yusuf‟un dârının damında kalma ve tasarruf hakkı bulunuyor. Kıble

tarafında bahsi geçen Molla Yusuf‟un mülkü ve Beyt-ül Hatip, Ģarúında Yusuf

Naime‟nin mülkü, Ģimâl ve àarbında yol ve bahsi geçen Molla Yusuf‟a verasetle intikal

etmiĢ olan mülk ile çevrilidir. Óaú mucâz ve òaú murûr, merâfıú, levâóık ve hukukuyla

birlikte satılmıĢtır. PeĢin olarak gerçekleĢmiĢtir, vadeli bir satıĢ değildir.”

Yukarıdaki satıĢta, satıcılar iki kiĢi olup satın alanlar iki erkek kardeĢtir. Satın aldıkları

mülkün müĢtemilâtına ek olarak, mülke komĢu olan Molla Yusuf‟un dârının damında

kalma hakkını da tasarrufları altına alıyorlar. Neticede mülkler arasında bir tür

geçirgenlik hatta saydamlaĢma meydana geliyor. Bu bağlamda, tablo 35‟da yer alan

satıĢ ise daha kıĢkırtıcıdır: “ … Satıcı ve alıcı iki kiĢidir. Cemi‘u’l-mülk satılmıĢtır.

Satılan kısımda, mülkte bulunan beytin yedide biri bulunuyor. Beytin müĢtemilâtında;

iki manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî enbûb ezec, kuyunun altıda biri,

maùbaòın altıda biri, òavşın altıda biri bulunmaktadır…”

55

Yerel halk ile yapılan görüĢmelerden yola çıkarak böyle bir anlamlandırma yapmak mümkün

gözüküyor. Çünkü birçok hikâyede net bir banyonun varlığından bahsetmek yerine herhangi bir mekânın

bir bölümünü banyo olarak kullanmanın mümkün olduğu bahsediliyor.

68

Bu üretim yan yana bulunma gibi bir tür yaĢamı doğuruyor. Fakat bu noktadan sonra,

mekânın kullanılma biçimi ve kullanıcıların belirsizliği, üretilen bu formun yan yana

olsa bile iç-içe olup olmadığı sorununa karĢılık değildir.

Açık olan Ģu ki moderniteyle birlikte bireylerin ürettiği mahremiyet kavramının katı

olma haliyle birlikte üretilen manalarla, katî/değiĢmez zannedilen geçmiĢin yani 19.

yüzyılın mahremiyet algısı tartıĢılamıyor. Sanılanın aksine mahremiyet, hüccetlerde çok

daha esnek ve dönüĢebilen bir yapıya sahiptir. Kullanım haklarının (damda yatma, damı

kullanma hakkı) mekânların iç içe/yan yana/alt alta/üst üste olduğu bir yerde satılması,

bahsi geçen esnekliği örnekler niteliktedir. Bu haklarla birlikte mekânların atomize

edilerek parçalanması ve kullanılması ise mahremiyetin geçirgen doğasını vurgular.

Açık bir ifadeyle, mahrem olanın bozumu 56

bu noktada daha anlamlı duruyor.

Diğer taraftan, bir takım belirsizliklerle beraber, bir Ģekilde birey kendi mahremiyetini

üretiyor, yaĢıyor, dönüĢtürüyor, içselleĢtiriyor, hatta bahçe duvarı alçak olduğu için

mahkemeye baĢvurarak komĢusunun duvarı yükseltmesi gerektiğini söylüyor. Mülk

satıĢ hüccetleri, mahremiyetin modern dünyanın sahip olduğu esnemez/ödün vermez bir

yapısından ziyade, çok daha dönüĢebilir bir olgu olduğunu anlamlandırmaya imkân

sunar. Fakat bu imkânlılık, hüccetlerde kullanıcıların belirsizliği ve mekânların

parçalanarak kullanılmasının ne Ģekilde vücuda geldiği noktasının müphemliğinde ise

imkânsızlığa dönüĢüyor.

4.6. Hijyen/Su Meselesi

Bireylerin gündelik yaĢamlarında mekân özelinde hijyen meselesine nasıl karĢılık

verdiğine dair mülk satıĢ hüccetleri yeterli veriyi sunmamaktadır. Çünkü kullanıcının

mekânı içselleĢtirmesi, manipüle etmesi, baĢka bir ifadeyle her an nasıl kullandığına

dair toplumsallıkla doğrudan alakalı bilgilere bilhassa XIX. yüzyıl Mardin özelinde

sahip olmak, metinsellik bağlamında imkânsızlık güzergâhındadır. Bunun için, bu

çalıĢma kapsamında hijyen meselesi, bir takım bilgi kaynaklarının biraradalığı ile

tartıĢılmaya çalıĢılmıĢtır. Bilgi kaynakları kabaca üç baĢlık altında kategorize edilebilir.

56

Mahremiyet tartıĢmasının ayrıntılı incelenmesi için bkz. Tanyeli, U., 2013. Ġstanbul‟da Mekan

Mahremiyeti‟nin Ġhlali ve TeĢhiri Gerilimli Bir Tarihçe ve 41 Fotoğraf. Metis Yayınları, Ġstanbul, 245 s.

69

Birinci kategoriyi hüccetlerde yer alan banyo, tuvalet, kenif gibi ıslak hacimlerin

bulunma oranları oluĢturmaktadır. Her ne kadar bu mekanların kantitatif analizi yaĢama

dair bilgiyi vermese de bu öykü içerisinde yorumlama biçimine katkı sağlayabilir. Ġkinci

kategori ise yazılı kaynaklardır. Üçüncü alan ise sözlü tarihtir. Yazılı ve sözlü

kaynaklardan, kabaca 20. yüzyıl ilk çeyreği ile ilgili (kentteki suyolları, hamamlar,

hamamların kullanılma biçimleri) referanslar elde edilebilir.

Ġncelenen hüccetlerde, mülklerin %57,14‟ünde en az 1 ve %11,9‟unda 2 tane cubb mâ,

%9,52‟sinde ise cubb ma‘în yer almaktadır. Ġki ayrı ifadeden (içme amaçlı su

kuyusu/cubb mâ ve içme amaçlı olmayan su kuyusu/cubb ma‘în) ve kente yayılmıĢ her

mahallede yer alan çeĢmelerden57

anlaĢılan, su ihtiyacı birkaç yolla karĢılanabilirdi.

Kentte yer alan ve kaleden gelen su kanalları ile cubb mâdan, kar ve yağmur sularının

depolanması ile de cubbu ma‘înden yararlanıldığı düĢünülebilir. Fakat her dârda su

kuyusunun yer almadığını tablo 48‟de yer alan satıĢta görülmektedir. Böyle bir durumda

üretilen çözümlerden bir tanesi, komĢu mülkten 1/3 ve 1/2 su kuyusu satın almaktır.

Ayrıca her mahallede çeĢmenin yer alıyor oluĢu ise diğer bir çözüm olarak

düĢünülebilir. Sadece tablo 37‟deki satıĢta geçen nevâbi‘ ifadesi, dârda kaynak suyun

bulunduğuna iĢaret ediyor. Fakat bu suyun kuyu olarak mı yoksa çeĢme olarak mı

kullanıldığı müphemdir.

Kenif, su kuyusuna göre mülklerde daha fazla oranda yer alıyor. Dârların %78,57‟sinde

en az 1, %9,52‟sinde 2, %4,76‟sında 3, %2,38‟inde ise 4 tane bulunmaktadır.

Kaçınılmaz olarak mekân boyutları ve ölçeğine göre kenif sayısı değiĢiyor. Örneğin

Süleyman Ağa‟nın dârında 4 tane bulunmaktadır. Diğer taraftan bu kenifler,

Trabzon‟daki akıntılı veya akıntısız58

gibi hüccetlerde detaylandırılmıyor. Dolayısıyla

kanalizasyon sisteminin varlığından veya uzaklaĢtırılma/yok etme sistemlerinin varlığı

kuĢkuludur. Su kuyularına benzer bir yolla, kenif de her birimde yer almamaktadır.

Örneğin tablo 24‟de dârın müĢtemilâtında kenif bulunmadığından ötürü olsa gerek,

komĢu mülkten çeyrek kenif satın alınmıĢtır.

57

Abdülgani Efendi, s.254. 58

Bkz. Açık, T., 2010. Bir yeniden inĢa denemesi: 18. yüzyıl ortalarında trabzon evleri hakkında bazı

tespitler, s. 215-235. In: Trabzon Kent Mirası Yer-Yapı-Hafıza (Eds: Ö. Ġ. Tuluk, H. Ġ. Düzenli). Klasik

Yayınları, Ġstanbul.

70

Banyo/hamam ise XIX. yüzyıl Mardin‟de kullanıcılar için lüksten ibarettir. Mülklerin

sadece %2,38‟inde (tablo 32) 1 tane hamam yer almaktadır. Bu doğrultuda, temizlenme

meselesine karĢılık iki farklı çözümden bahsedilebilir. Birincisi, mülkte bulunan

herhangi bir mekânın bir köĢesinin banyo olarak kullanılması muhtemeldir veya leğen

gibi bir araç hijyen amaçlı kullanılabilir. Ġkincisinde ise kentteki temizlik durakları olan

hamamların yaygın bir Ģekilde kullanılmasıdır. 19. yüzyılda yedi hamamın varlığı bu

noktada anlamlıdır: Babü‟s-sor Hamamı, Maristan Hamamı, Hamam-ı Bab-ı Cedid, Ulu

Cami Hamamı, Bey Hamamı, Emir Hamamı, Kale Hamamı.59

Bu yüzyılda hamamların

kullanılma biçimlerinin kabaca yirminci yüzyıl ilk çeyreği ile örtüĢtüğü söylenebilir.

Örneğin sabah namazından öğleye kadar erkekler, öğleden akĢama kadar ise bayanlar

kullanmaktadır. Modern ifadeyle, hamamlarda çeĢmelerin yer almadığını, bunun yerine

kova ile suyun taĢındığı/kullanıldığı ve kullanılan kova miktarı kadar da ödeme

yapıldığı yirminci yüz ilk çeyreğinde bile vaki olmuĢtur. Ancak Cumhuriyet‟le birlikte

su tesisatları yer almaya baĢlamaktadır. Ödeme meselesinde ise hamamda çalıĢan

personellerin aynı zamanda bir nevi kayıt edici olarak çalıĢtığı söylenebilir. Diğer

taraftan, Milli ailesi veya Mungan ailesi gibi Mardin‟in üst tabaka sınıflarına da

hamamda kendilerine özgü birer hücre veya eyvan tahsis edildiği günümüzde bile

devam etmektedir.60

Bu bağlamda, kovayla suyun dağıtıldığı hatta hijyen meselesinde

statünün etkin rol oynadığı bir yerde, banyonun bu örüntü içerisinde lüks olduğu

kaçınılmazdır.

Sadece bir satıĢta (tablo 37) kenif, banyo, hamam gibi ıslak hacimleri ifade eden

menâfi‘ yer almaktadır. SatıĢı gerçekleĢtirenlerden bir tarafın ġahtana ailesi olması ve

banyonun bir tür toplumsal statü ile kurduğu bağdan ötürü, menâfi‘ ile ifade edilen hem

banyo hem kenif olabilir.

Bir önceki bölümde tartıĢılan mekân-algı-mahremiyet sorunsalının ana güzergâhlarında

yer alan ve bazı durumlarda paylaĢımlı çözüm üretilerek mahremiyet ihlalinin

yapıldığı temizlik problemi, hem kentte su bulunma oranıyla hem de banyo ve kenifin

mekânsallığıyla alakalıdır. Çünkü kabaca mülklerin %78‟inde en az 1 kenif bulunuyor

59

Hüseyiniklioğlu, A., Doğanay, R., 2007. 19.Yüzyılda Mardin Vakıfları(1853-1859). Makalelerle

Mardin I Tarih Coğrafya, Ġ. ÖzcoĢar (haz.), s. 529-563, Ġmak Ofset Yay., 756 s. 60

Hamam meselesi ile ilgili bu veriler Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü AraĢtırma

Görevlisi Murat Çağlayan ile 30.07.2013 tarihinde yapılan görüĢmeden alınmıĢtır.

71

oluĢu kentte suyun bulunup bulunmamasıyla dolaylı bir iliĢkide olmadığını gösterebilir.

O halde, banyonun kenif gibi belirli bir yere sahip olmayıĢı ve hamam kültürünün hangi

biçimde oluĢtuğu sorusu karĢılığını bulamıyor.

4.7. Mekân Örgütlenmesi

Toplumsallığın durağan bir Ģekilde tariflendiği tarihi belgelerden genel bir mekân

örgütlenmesinin biçimini ortaya koyma çabası, kaçınılmaz olarak bir takım

imkânsızlıklara sahip olsa da görsel olan veya deneyimsel bilgi ile ilintili olarak, XIX.

yüzyıl Mardin barınma mekânları ile ilgili bir takım tespitler yapılabilir.

Öncelikle, beyt âòer, manôara, maùbaò, kenif gibi satıĢlarda yer alan çeĢitli mekânların

nasıl örgütlendiğine iliĢkin verileri belgeler sunmaz. Bunun yerine, sürekli karĢılaĢılan

“dâhiluha” sözcüğü bu nokta merkezidir. Örneğin, tablo 2‟de “…iki muãallebeli hücre

ezec ve içerisinde iki tane buòayrî ezec…”, tablo 6‟de “…maùbaò ezec, içinde bir

muãallebe enbûb ezec…”, tablo 18‟de “…iki ãofalı bir hücre, hücrenin içerisinde

buòayrî ezec ve manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec…” gibi ifadelere çok

sık rastlanır. Örneklerde de görüldüğü üzere, sürekli birbiri içerisine geçen/bulunan ve

mekânlar arası geçiĢin daha kolay olduğu, hatta birbiri içerisine aktığı söylenebilir.

Bilhassa belge dilinin mekânın biçimi üzerinden kuruluyor oluĢu, bu akıĢı

kuvvetlendirmektedir.

Fevúânî ve taótânî ifadeleri yukarıda/aĢağıda gibi alt üst iliĢkisi modern dil üzerinden

kurulursa anlamını kaybeder. Çünkü belgeler her ne kadar bir tür dam/teras kültürünün

varlığını gösterse de bu kültürün oluĢması için topografyanın eğimli olması birincil

koĢul değildir. Dolayısıyla, topografyaya iliĢlin veriler belgelerde bulunmadığından olsa

gerek fevúânî ve taótânî terimleri kat adedine iĢaret etmez. Bu noktada görsel bilginin

varlığı daha anlamlıdır. Daha açık bir ifadeyle, kentin eğimli yapısı ve eğime müstakil

bir biçimde konumlanan yaĢam birimlerinin birbiri ile kurduğu iliĢki, modern dünyada

kat adedine karĢılık gelmemektedir. Birimlerin topografyaya yayılma/konumlanma

alıĢkanlıkları belirli bir düzende değildir. Eğime farklı açılarda, konumlarda, yüzeylerde

yerleĢen bir sistem/sistemsizlik gibi görülebilir. Bu yüzden, taótânî ve fevúânî terimleri,

72

mekânların birbiri üzerine dizilmekle birlikte, ağırlıklı olarak bu konumlanmalar

arasındaki kot farklılıklarına iĢaret eder.

ġekil 11. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1

Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt?

Sadece metinler aracılığıyla değerlendirme yapılacak olsa, Mardin‟in genel olarak bir

veya iki katlı bir kent morfolojisine sahip olduğu söylenir ki böyle bir anlamlandırma

görsel bilgi olmadan kenti kaçınılmaz olarak ıskalamaktadır.

Muttasıl sözcüğü de dâhiluha gibi bir takım iliĢkileri tarifleyebilir. Örneğin, tablo 37‟de

“…üç sekili fevúânî hücre ve içerisinde iki kâgir kiler, 1 muãallebeli kâgir maùbaò, ãofa

ile hücre-i mezbure (üç sekili hücre) şarú ve şimâlde muttasıl (bitişik) …birbirine

muttasıl dört adet eyvan…” geçen tanımlamadaki mekânların yakın olma hallerinden

bahsedilebilir.

Kantitatif olarak, dârların %78,57‟sinde en az 1 tane, %33,33‟ünde en az 2 tane,

%14‟ünde ise 3 tane òavş bulunmaktadır. Maùbaò ise maùbaò ezec, maùbaò ferîĢ, maùbaò

turab gibi farklı yazılsa da dârların %52,38‟inde en az 1 tane, %9,52‟sinde en az 2 tane

maùbaò bulunmaktadır. %7,14‟ünde ise maùbaò ferîĢ (yayılmıĢ, kurulmuĢ, donatılmıĢ

73

mutfak) yer almaktadır. ĠĢlevi tam olarak bilinemese de %14,28‟i meclise sahiptir.

%61,90‟ında da buòayrî (buòayrî ezec, buòayrî enbûb ezec, buòayrî ferîĢ) bulunuyor.

Veriler ıĢığında, avluya sahip olma oranının yüksek olması, mekânsal örgütlenmede bir

tür baĢat öğe olarak görülebilir.

ġekil 12,13. Maùbaò FerîĢ

Avlu etrafında yapılaĢmayı kültürel ve toplumsal bir oluĢ olarak değerlendirmek

mümkündür. Avlunun iĢlevini belirlemenin güçlüğüyle birlikte, bazılarında su

kuyusunun bulunması, yağmur ve kar sularının biriktirilmesiyle alakalıdır. Hüccetlerde

yer almayan, fakat görsel ve deneyimsel olarak yemek piĢirme ocaklarının avlularda yer

alabileceği muhtemeldir. Bu örüntüde maùbaòın ne tür kullanıldığı muğlâktır. Bazı

yapılarda ocak avluda yer alırken, bazısında bulunmamaktadır. Bu minvalde, maùbaò

yemeğin hazırlandığı, mutfak eĢyalarının temizlendiği bir yer olarak düĢünülebilir.

Hatta bazı tanımlamalarda su kuyusu maùbaòın içerisindedir. Buòayrî enbûb ezece sahip

bir maùbaòta aynı zamanda yemek piĢirilebildiği en azından XIX. yüzyıl için

önerilebilir.

74

ġekil 14, 15. Buòayrî Ezec

1837–1866 arasında Mardin barınma birimleri ile ilgili mekânsal örgütlenme, metinsel

olarak fevkânî, tahtânî, dâhiluha ve muttasıl kavramlarıyla birlikte anlaĢılabilir. Böyle

bir gidiĢatın topografya bilgisi olmadan kısıtlı olacağı da aĢikârdır. Ayrıca, sadece

metinden yola çıkarak tablo 44‟daki Süleyman Ağa‟nın sahip olduğu dârın/konutun

mekân örgütlenmesini çıkarmak neredeyse imkânsızdır. Hüccetten anlaĢıldığı kadarıyla,

büyük bir yapı bloğu ve yedi tane avluya sahip olduğu, yolun her iki tarafına yayılan

çeĢitli birimlerden müteĢekkil bir konak olduğu söylenebilir.

4.8. Mekânın Kapital Olan/Olmayan Ederi

Mülk satıĢ hüccetleri kapalı, yarı açık ve açık mekânların satılmasıyla beraber bir takım

hisseli satıĢların ve bununla birlikte, bazı mekânsal kullanım haklarının da satılabilir

olduğunu içermektedir. SatıĢlarda mekânlar 1/2, 1/3, 1/6 ve 1/32 gibi oranlarla satılırken

damı kullanma hakkı, damda uyuma hakkı, yol hakkı, maùbaòta tasarruf hakkı, 1/3

avludan faydalanma ve üzerinde tasarrufta bulunabilme hakları da yer alır. Böyle bir

durumda, kapitallik ve premodern kavramları anlamlı durmaktadır. Örneğin, kapital

75

toplumlarda 1/5 gibi oranların mekânsal bir karĢılığı vardır. Herhangi bir parselli birkaç

birey birlikte satın aldığında, her birinin yeri tariflenir ve dolayısıyla parasal olan

mekânsal bir değer/karĢılık bulur. Fakat 19. yüzyılda Gemeinschaftlardan oluĢtuğu öne

sürülen Mardin‟de, mekânların ve kullanım haklarının kapital bir algıyla satılmadığı

aĢikârdır. Örneğin dârın 1/32‟lik hissesi satın alındığı zaman hangi biçimlerde

kullanıldığı müphemdir veya komĢu mülkte yer alan keniften 1/3 oranında hisse satın

alındığında, bu mekânın kullanımını denetleyen bir mekanizmanın varlığı bu strüktür

içerisinde ileri sürülemez.

Dolayısıyla parasal olan ile mekânsal ve hukuksal olanın birbiri içerisinde kaybolduğu

bu örüntüde, hüccetler aracılığıyla mekân-değer iliĢkinin kapital bir sistem içerisinde

tartıĢılması imkânsızlık ara kesitinde konumlanmaktadır. Bu bağlamda, bu çalıĢmada,

satılan hakların ve hisselerin kullanılma biçimlerinin muğlâklığından ötürü,

metinselliğin temsil yeteneği ölçeğinde, mekânların büyüklükleri merkeze alınarak bir

değerlendirme yapılması tercih edilmiĢtir. Örneğin, Tablo 5‟deki satıĢta, müĢtemilâtında

"…‘aúd enbûb, maùbaò ferîĢ, kenif bulunan mülkünü yazın yatma hakkı…" bulunan dâr

1000 Rumi Cedid KuruĢ‟a satılmıĢtır. Bu durumda, parasal olanın mekânsal ve

hukuksal karĢılığı açık değildir. Bunun içindir ki bu bölümde yapılan değerlendirme, bu

girift ve kaygan iliĢki ağının ortaya çıkardığı imkânsızlığa eklemlenmektedir. Ek olarak,

fiyat meselesinin bugün bile manipülatif yapısı, 19. yüzyıl gibi bir zaman dilimine

tanıklık eden bireylere iliĢtirilen sözlü tarihin yeterli olmaması, mekân-boyut-değer

iliĢkisini kurma çabasını ortaya çıkardığı söylenebilir.

76

Tablo 55. Fiyat Analizi61

Fiyat Analizi

Belge

No

Ġçerik Ödeme

Biçimi

Tarih Fiyat

242/14 ġahitlik PeĢin 24 Nisan 1857 4.500 KuruĢ

184/3 Dâr SatıĢı PeĢin 5 Mayıs 1848 2.000 KuruĢ

184/4 Mülk SatıĢı PeĢin 6 Temmuz

1847

-

184/5 Mülk Davası - 16 ġubat 1848 -

193/3 Dâr SatıĢı - 13 Ağustos

1866

1.000 Yeni Rumi KuruĢ

193/2 Konak SatıĢı - 31 Temmuz

1866

8.000 Yeni Rumi KuruĢ

243/13 Dâr SatıĢı PeĢin 6 Ocak 1858 8.100 Rumi Cedid KuruĢ

193/4 Dâr SatıĢı - 30 Mart 1866 9.750 Rumi Cedid KuruĢ

243/9 Dâr SatıĢı PeĢin 29 Kasım 1857 1.050 Rumi Cedid KuruĢ

193/5 Dâr SatıĢı PeĢin 4 Temmuz

1866

450 Rumi KuruĢ

193/6 Dâr SatıĢı PeĢin 16 Mayıs 1866 1.200 Rumi Cedid KuruĢ

193/7 Dâr SatıĢı PeĢin 13 Ağustos

1866

1.000 Rumi KuruĢ

235/4 Dâr SatıĢı PeĢin 8 Haziran 1859 6.150 Rumi Cedid KuruĢ

193/8 Mülk SatıĢı PeĢin 20 Eylül 1866 1187,5 Rumi Cedid KuruĢ

193/9 Mülk SatıĢı PeĢin 20 Eylül 1866 2270 KuruĢ ve 30 Mısriyye ve

1 Rumi Cedid Akçe

235/1 Dâr SatıĢı Yarı PeĢin 4 ġubat1859 1800 Rumi Cedid KuruĢ

235/2 Dâr SatıĢı PeĢin 16 Mart 1859 8003 Rumi Cedid KuruĢ

235/3 Dâr SatıĢı PeĢin 12 Mayıs 1859 4000 Rumi Cedid KuruĢ

235/9 Menzil

Davası

- 14 Haziran

1860

270 KuruĢ

235/5 Dâr SatıĢı PeĢin 10 Haziran

1859

10.850 Rumi Cedid KuruĢ

61

Mülk satıĢlarına dair fiyat analizi yapılırken, döneme ait enflasyon değerlerinin hesaplanmasındaki

zorluluk gerçeği ile beraber, bu fiyatlarda enflasyonun da etkisinin bulunma ihtimali dikkate alınmalıdır.

77

242/6 Hamam SatıĢı PeĢin Eylül 1841 2.000 Rumi Zolata KuruĢ

235/6 Dâr ve Akar

SatıĢı

PeĢin 3 Temmuz

1859

10.5050 Rumi Cedid KuruĢ

242/5 Ahor SatıĢı - Aralık 1841 600 Rumi Zolata KuruĢ

235/7 Dâr SatıĢı PeĢin 30 Ocak 1860 2.230 Rumi Cedid KuruĢ

184/1 Dâr SatıĢı PeĢin 16 Haziran

1848

765 KuruĢ

235/8 Dâr SatıĢı PeĢin 8 ġubat 1860 17.000 Rumi Cedid KuruĢ

184/2 Beyt Davası - Haziran 1848 -

235/10 Dâr SatıĢı PeĢin 3 Ağustos

1860

13.000 Rumi Cedid KuruĢ

243/12 Dâr SatıĢı PeĢin 31 Aralık 1857 1.000 Rumi Cedid KuruĢ

235/11 Dâr SatıĢı PeĢin Eylül-Ekim

1860

3.500 Rumi Cedid KuruĢ

242/8 Manzara

SatıĢı

PeĢin Mart 1843 140 Rumi Cedid KuruĢ

235/12 Dâr SatıĢı PeĢin 10 Kasım 1860 18.000 Rumi Cedid KuruĢ

235/13 Beyt SatıĢı PeĢin 24 Aralık1860 1.800 Rumi Cedid KuruĢ

235/14 Dâr SatıĢı PeĢin 14 Temmuz

1860

8.000 Rumi Cedid KuruĢ

235/15 Mülk SatıĢı - 7 Aralık 1860 1.000 Rumi Cedid KuruĢ

235/16 Dâr SatıĢı PeĢin 15 Ocak1861 4.500 Rumi Cedid KuruĢ

235/17 Dâr SatıĢı PeĢin 31 Aralık 1860 25.000 Rumi KuruĢ

235/18 Mülk SatıĢı - 27 Mart 1856 1.715 KuruĢ

242/1 Dâr SatıĢı PeĢin Haziran 1842 14.050 KuruĢ

242/4 Manzara

SatıĢı

PeĢin Ocak 1842 300 Rumi Zolata KuruĢ

242/2 Bostan SatıĢı PeĢin Haziran 1842 12.000 Rumi Cedid KuruĢ

243/8 Dâr SatıĢı PeĢin 28 Kasım 1857 4.100 Rumi Cedid KuruĢ

242/3 Dâr SatıĢı PeĢin 5 Haziran 1837 50.000 KuruĢ

78

242/7 Dâr SatıĢı PeĢin Ekim- Kasım

1841

55.000 Rumi KuruĢ

243/1 Dâr Davası PeĢin 25 Kasım 1853 6.500 Rumi Cedid KuruĢ

243/2 Dâr SatıĢı PeĢin 28 Aralık 1856 1.750 Rumi Cedid KuruĢ

243/3 Dâr ve Tarla

SatıĢı

PeĢin 12 ġubat 1857 7.900 Rumi Cedid KuruĢ

243/4 Dâr SatıĢı - Nisan 1857 4.500 Rumi Cedid KuruĢ

243/5 Dâr SatıĢı PeĢin 11 Kasım 1857 4.200 Rumi Cedid KuruĢ

243/6 Dâr SatıĢı PeĢin 11 Kasım 1857 1.600 Rumi Cedid

243/7 Dâr SatıĢı PeĢin 29 Kasım 1857 11.000 Rumi Cedid KuruĢ

243/11 Dâr SatıĢı PeĢin 13 Mart 1858 4.000 Rumi Cedid KuruĢ

243/10 Dâr SatıĢı PeĢin 28 ġubat 1858 1.800 Rumi Cedid KuruĢ

193/1 Dâr SatıĢı PeĢin 26 Mayıs 1866 1075 Rumi Cedid KuruĢ

Belgeler fiyat meselesi ile ilgili birkaç baĢlık sunar: ödeme biçimi, fiyatı, tarih, mekân

boyutları, para birimleri. Kantitatif bir analiz yapıldığında, satıĢların %80,43‟ünün peĢin

olarak gerçekleĢtiği söylenebilir. PeĢin satıĢlarda makbuê ve àayr mev‘ûd sözcükleri

genelde ardıĢık yazılır. Kabz etmek kökenli makbuê "satın aldı" anlamını verirken àayr

mev‘ûd ise vadeli olmayan/peĢin bir satıĢı simgeler. Diğer taraftan sadece bir belgede

ödeme yarı peĢin yapılmıĢtır.

Fiyat aralığı ise çeĢitlidir. Mekânın kullanılabilir özelliği (yıkık-dökük, sağlam),

boyutlar, konum bu çeĢitliliği ortaya çıkaran mekânsal özellikler olabilir. Bu bağlamda

fiyat aralığı 55.000 KuruĢ (cemi„u‟d-dâr satıĢı) ile 300 Rumi Zolata KuruĢ (manôara

satıĢı) arasında değiĢmektedir. 1837–1866 tarihleri arasında çeĢitli para birimlerinin

kullanılması ve birbirlerine dönüĢtürülmesinde bir takım muğlâklıkların olmasına

rağmen, ağırlıklı olarak Rumi Cedid KuruĢ üzerinden iĢlem yapılan satıĢlar

hesaplandığında bile ortalama bir konut fiyatı 5492, 45 Rumi Cedid KuruĢ‟tur.

Dolayısıyla belgelerin geneline de bakıldığından Mardin‟de konut fiyatlarının yüksek

olduğu söylenebilir.

En yüksek fiyatlı dâr/konak/konut Süleyman Ağa‟ya aittir. Kabaca yedi tane avlu,

fevúânî ve taótânî mekânlar, deng ezec ve hazine odası gibi nadir bulunan mekânlara

79

sahip olmakla birlikte yolun her iki tarafına yayılan bir yapısı vardır. Ġki farklı

manôaranın satıĢındaki fiyat farklılığı da mekânın kullanılabilir olma özelliği ve

konumu yansıtır niteliktedir. Tablo 40‟da manôara 300 Rumi Zolata KuruĢ‟a satılırken

tablo 31‟da 140 Rumi Cedid KuruĢ‟luk fiyat bulunmaktadır. Ayrıca Rumi Cedid

KuruĢ‟un kullanılmasına paralel olarak, sadece KuruĢ, Zolata KuruĢ, Rumi KuruĢ,

Mısriyye gibi para birimlerinin varlığından da bahsedilebilir.

1837–1866 tarihleri arasında yapılan bu değerlendirme, mekân satıĢlarının büyük bir

çoğunluğunun peĢin gerçekleĢtiğini ortaya koymaktadır. Fiyat çeĢitliliğinin tartıĢılması

ise belge imkânlılığı sorunsalıyla doğrudan iliĢkilidir. SatıĢların %50‟sinin 4.000 Rumi

Cedid KuruĢ üzerinde olması ise dâr/beyt satıĢlarında dikkat çekmektedir.

4.9. Görselliği Metinsellik Üzerinden Yeniden Bir ĠnĢa Denemesi: ġahtana Konağı

Örneği

Belge eksenli çalıĢmalar kabaca iki temel tartıĢma zemini üzerinde yürütülebilir.

Birincisi, varlığını kaybetmiĢ kentleri, yapıları kaydedildiği dönemdeki tarihi vesikalar

vasıtasıyla yeniden canlandırmak, vücuda getirmek ve yeniden görsellik dünyasında

inĢa etmektir. Ġkincisi ise mevcudiyeti bir Ģekilde günümüze kadar ulaĢmıĢ olan

mimarlık üretimlerini belgeler üzerinden dönem, birey ve/veya toplumsallık okumasına

tabi tutmaktır. Bu çalıĢmada ise bu bağlamda, metinsellik ve görselliğin bir aradalığı ile

oluĢacak bir kurguyu, diğer anlatıyla metinsellik üzerinden görselliğin yeniden inĢa

denemesini yapmak mümkündür.

Hüccetlerde tariflenen mekânların karĢılığını açık bir Ģekilde görsel olarak ifade

etmenin neredeyse imkânsız olduğunu söylemek yanlıĢ bir iddia etmek olmasa gerek.

Çünkü 19. yüzyıl mekânsal sınırların değiĢmesine ve dönüĢmesine ek olarak, bizatihi bu

yapıların kendileri değiĢmiĢtir. Örneğin, Süleyman Ağa‟nın hüccette tariflenen ve yolun

iki yamacına kurulan yapısı metinsel olanla eĢdeğer değildir. Bazı yapısal elemanları,

bölümleri yıkılmıĢ ve yeni birimler inĢa edilmiĢtir. ġu anda kullanılmayan bu bina,

sahipleri değiĢmesine rağmen yıkık-dökük izleniminden uzaklaĢamamıĢtır. Bu

bağlamda, premodern tarif yerini modern parselasyona, mahalle ve sokak isimlerine ve

yeni kullanıcılara bırakmıĢtır.

80

Mekânın isimlendirilmesi ve dolayısıyla kullanılma biçimine iliĢkin sözlü

tarihin/yaĢanmıĢlığın günümüze sınırlı ölçüde ulaĢması, 19. yüzyıl mahkeme

kayıtlarında kaleme alınan mekânların karĢılığını bulmayı güçleĢtirmektedir. Örneğin,

19. yüzyılda "beyt ferîĢ", "beyt ãafir enbûb ezec" veya "enver enbûb ezec" olarak ifade

edilen mekânların, bugün baĢka anlatılarla yaĢandığı veya herhangi bir isimlendirme

olmaksızın deneyimlendiği ileri sürülebilir. Dolayısıyla, "dîvân ezec" veya "meclisiyye"

olarak tariflenen mekânlar, bugün modern terminoloji ile oturma odası, misafir odası

veya sadece iĢlev belirlemeden oda olarak ifade edilmesi pekâlâ mümkündür. 19.

yüzyılda inĢa edilmiĢ bir dârın modern kullanıcıları ile sözlü tarih çalıĢması yapmak ve

bunun neticesinde mekânları tariflemeye çalıĢmak, anakronizm vücuda getirmenin

bizatihi kendisidir. BaĢka bir ifadeyle, hüccetlerde yer alan "maùbaò" ve "maùbaò ferîĢ",

artık yerini modern donatı araçlarıyla oluĢturulmuĢ bir mutfağa bırakıyor. Ayrıca

hüccetlerde maùbaò içerisinde kenif veya banyonun bulunma biçimi, kabaca günümüzde

modern pratiklere doğru evriliyor. ĠĢlev ve isimlendirmenin muğlâklığının yanında, bir

takım biçimsel ifadelerin ve mekân adlarının günümüzde devam ettiği söylenebilir; iki

muãallebeli manôara, ‘aúd enbûb, òavş, buòayrî, eyvan gibi.

Bu sebeplerden dolayıdır ki 19. yüzyıl hüccetlerinde adı geçen bir mekânın mevcut

haliyle görselleĢtirilmesinden ziyade, görselliğinin metinsellik üzerinden inĢasının

denenmesi daha anlamlı durmaktadır. Çünkü Süleyman Ağa‟nın konutu özelinde metin-

görsel çakıĢması yapılmaya çalıĢılsa bile, her bir mekânın isimlendirilmesi neredeyse

imkânsızdır; sadece yazarın değerlendirmesi ile sınırlı kalacaktır. Bunun aksine, geç

XIX. yüzyıl yapısı olan ġahtana Konağı özelinde görsel inĢanın yeniden denenmesi,

daha fazla anlamlandırma ve tarifleme imkânı sunmaktadır.

Kabaca geç 19. yüzyıla tarihlenebilecek ġahtana Konağı/Beyt-el Kassar özelinde mekân

tanımlamaları görsellikle, baĢka bir deyiĢle toplumsallığın vücuda getirdiği ve her an

yeniden üretilen, biçimlendirilen, yaĢanılan, ünsiyet kurulan “mekân” ile alt alta üst üste

getirilerek oluĢacak diyalektik anlamlı durmaktadır. Çünkü hüccetlerde çokça ve aynı

zamanda da nadir rastlanan mekânlara bu konutta rastlanmaktadır. Örneğin kahve ocağı

gibi spesifik bir mekân sadece birkaç satıĢta yer almakta veya yazlık olarak tariflenen

mekânın etrafında hangi müĢtemilâtın yer alabileceğini bu konakta görmek değer ifade

etmektedir. Ayrıca maùbaò ferîĢ ile maùbaò arasındaki belirgin farkın da bu konakta

81

beliriyor oluĢu ise mekânın kullanılma ve örgütlenme biçimine göre nasıl tariflendiğini

gösterir niteliktedir.

ġahtana Konağı, 19. yüzyıl sonlarında Mardin‟de mimarlık pratiğinde yer alan ve

atfedilen bir mimarbaĢılık unvanı ile Lole‟ye atfedilen bir yapıdır. 20. yüzyıl ilk

çeyreğine kadar konut iĢlevi gören bu bina, daha sonraki süreçte PaĢa Konağı olarak

kullanılmaktadır. Daha sonra ise Palace Otel‟e dönüĢtürülen bina, cumhuriyetin ilanını

takip eden senelerde postane iĢlevine evrilmektedir. Mardin Artuklu Üniversitesi‟nin

kurulmasından sonra ise 2010 yılında Turizm Otelcilik Uygulama Oteli‟ne

dönüĢtürülmüĢtür. Teknik olarak kabaca tariflemek gerekirse, bodrum kat dâhil olmak

üzere toplamda iki buçuk katlı olduğu söylenebilir. Bir avlu etrafında örgütlenen

mekânlar, yaptıranın da mali portresi ile alakalı olarak ve binanın merkeziliği de göz

önüne alınırsa, geçirdiği dönüĢümü anlamlandırmak için çeĢitli ipuçları sunar

niteliktedir.

ġekil 16. Postane Binası (Murat Çağlayan arĢivinden)

82

ġekil 17. MAÜ Uygulama Oteli

ġekil 18. Bodrum Kat Planı (MAÜ Yapı ĠĢleri Daire BaĢkanlığı arĢivinden)

83

Kavram arkeoloji bölümünde tartıĢılan taótânî ve fevúânî kavramlarının modern

terminolojide muğlâklığı, yani kat adedine karĢılık gelmemesi, Ģekil 18‟de gösterilen

planda görselleĢmektedir. Açık bir ifadeyle, avlu merkeze alınarak yapılan bir

tariflemede, planda belirtilen mekânlar taótânî buòayrî ezeclerdir. Avlu kotundan

kabaca birkaç basamak alt kotta yer alan bu birimler, depolama iĢlevi gören alanlardır.

ġekil 19. Zemin Kat Planı (MAÜ Yapı ĠĢleri Daire BaĢkanlığı arĢivinden)

Avlu kotu planında, bazı mekânları tariflemek görece kolaydır. Örneğin òavş, 2

muãallebeli revak, 4 muãallebeli revak, 2 muãallebeli maùbaò ferîĢ, 5 muãallebeli ahır

ezec, 1 muãallebeli eyvan ezec ve buòayrî gibi. Fakat bunlar haricinde, diğer

mekânların sadece biçimsel özellikleri özelinde bir takım tanımlamalar yapılabilirse de

84

iĢlevin önemini kaybettiği yaĢama birimlerini net bir Ģekilde anlamlandırmak mümkün

değildir. Örneğin, simetri planda görüldüğü üzere, 2 muãallebeli birimin beyt, beyt ferîĢ

veya beyt ãafir (bunlar haricinde tariflemek de mümkündür) olarak isimlendirilmesi

mümkün olsa da net bir tarifleme sunmayabilirler. Avlu kotunda yer alan maùbaò ferîĢ

ise bütün müĢtemilatıyla ve sahip olduğu özelliklerle birlikte (ocaklar, tefriĢat için

ayrılmıĢ niĢler, açık bir ifadeyle merkezi ve kurulu bir mutfak) fevúânî maùbaòtan

farklıdır. Çünkü bu mekân, maùbaò gibi çeĢitli ıslak hacimleri içermemektedir. Maùbaò

ise tablo 51‟dekine benzer bir yolla kenif gibi ıslak hacimlere sahip olmasına ek olarak,

aynı zamanda banyo olarak da kullanılmaktadır.

ġekil 20. Birinci Kat Planı (MAÜ Yapı ĠĢleri Daire BaĢkanlığı arĢivinden)

85

Fevúânî yazlık kotunda, üç tane 1 muãallebe ezecli eyvanlar ve bu eyvanlara açılan

mekânlar yer almaktadır. Bu mekânlar içerisinde 2 muãallebeli manôara ezec, 1

muãallebeli eyvan ezec, maùbaò, kahve ocağı ve buòayrî gibi alanlar kolayca

tariflenebilir. Diğer taraftan avlu kotuna paralel olarak, bu kotta yer alan bazı mekânlara

spesifik isimler vermek neredeyse imkânsızdır. Sadece bir takım önermeler yapılabilir.

Örneğin tanımlamalarda nadir rastlanılan, "oda" olarak tariflenen bir mekânın bu

konakta yer alabileceği ileri sürülebilir. Çünkü bu mekânın hem konumu hem mekânsal

özellikleri dikkate alındığında, anlamsal ve biçimsel olarak odaya yakın durmaktadır.

Benzer bir Ģekilde, 2 muãallebeli manôara ile aynı eyvana açılan 1 muãallebeli

mekânları da beyt, beyt saàire veya beyt safîr olarak yorumlamak pekâlâ mümkündür.

Fakat bu alanlara kesinlik ifade eden iĢlevler yüklemek ve buna göre tariflemek, hangi

dönemde konut kullanıcılarının var olduğunu, bu dârı kaç farklı ailenin bir arada

kullandığı, baĢka bir ifadeyle sözlü tarih ve tanıklar olmadan böyle bir tarifleme

imkânsızlık güzergâhında yer alır.

ġekil 21. ÓavĢ

86

ġekil 22. ÓavĢ

87

ġekil 23, 24. Maùbaò FerîĢ

ġekil 25, 26. 2 Muãallebeli Beyt? Beyt FerîĢ? Beyt äafir?

88

ġekil 27, 28. Buòayrî Ezec

ġekil 29, 30. 5 Muãallebeli Ahor Ezec

89

ġekil 31. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane 2

Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?

ġekil 32. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1

Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt?

90

ġekil 33. Yazlık

ġekil 34, 35. 2 Farklı 1 Muãallebeli Eyvan Ezec

91

ġekil 36. 2 Muãallebeli Manôara Ezec

ġekil 37. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?

92

ġekil 38, 39. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?

ġekil 40, 41. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?

93

ġekil 42. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?

ġekil 43, 44. Maùbaò

94

ġekil 45. Maùbaò

ġahtana Konağı özelinde yapılan yeniden inĢa denemesi için, 19. yüzyıl mülk satıĢ

hüccetlerinde yer alan iki boyutlu tariflemelerden yola çıkarak, bir takım

görselleĢtirmeler yapılabilir. Metinsel olanı merkeze alarak yapılan bu görsel inĢa, bazı

durumlarda metinsellik ile görsellik arasında sıkıĢıp kalmıĢtır. Çünkü mekânların

bitimsizce biçimsel veya strüktürel özelliklerinden ötürü tarifleniyor olması, belirli bir

noktadan sonra mekânın iĢlevine dair net bir isimlendirmeyi mümkîn kılmamaktadır. Bu

noktada mekânın sonsuz sayıda isimlendirilme(me) güzergâhı ortaya çıkmaktadır. Bu

bağlamı oluĢturan en temel etmen ise 19. yüzyılda mekânların iĢlev merkezli organize

edilmemesi, her an iĢlevler arasında geçirgenliğin olması, bunun içindir ki her bir

birimin aslında hem beyt hem dâr olmasıdır.

Bu sıkıĢıp kalma halinin inĢa sırasında oluĢturduğu güçlükler, baĢka bir olgunun bu

anlatı içerisine dâhil edilmesini zorunlu kılmaktadır: gündelik hayat. BaĢka bir

ifadeyle, hicri 10 Cemâziyelevvel 1341 gününde ġahtana Konağı‟nın gündelik hayatı

içerisinde yer almıĢ bir birey tarafından kabaca sahnelenmesi, en azından 10

Cemâziyelevvel 1341 günü konağın ne Ģekilde kullanıldığını, mekânların özelliklerini

ve kullanıcılarını, kaç ailenin bu konakta yaĢıyor oluĢunu, hangi donatı elemanlarının

95

bulunduğu gibi sorulara cevap alınabilir. Böylelikle metinsellik ve görsellik ile

kurulacak bir anlatı, üçüncü güzergâhın da tarih anlatısına katılmasıyla, tartıĢma

düzlemleri derinleĢmeye ve olgunlaĢmaya baĢlayabilir.

5. BÖLÜM

DEĞERLENDĠRME

Bu çalıĢma, aĢağıdaki iki sorunun iliĢkiselliğinde üretilen birtakım komplikasyonları

tartıĢmaya açma giriĢimidir: Barınma kültürü ekseninde mekân satıĢ hüccetlerinin sahip

olduğu imkânlar nelerdir? Bu hüccetler mimarlık alanına/sosyal bilimlere neler ifade

edebilir?

Belgelerin tarihi donduran yapısından kaynaklı olsa gerek ki bir kenti veya dönemi

tarihi kayıtlar aracılığıyla okuma denemesi, belge fetiĢizmi ile de doğrudan iliĢkilidir.

Dolayısıyla bu kayıtları, ilk olarak, metodolojik bir tartıĢma eksenine taĢımak

anlamlıdır. Tarihyazımında bu dondurucu etkinin baskınlığı ve kutsallığı, belgelerin

araçsallaĢtırılması hatta sorunsallaĢtırılması ile azaltılabilir. Tarihi belgelerin, bu

çalıĢma özelinde ise mülk satıĢ belgelerinin pozisyonel bir biçimde tanımladığı

imkânlar ve imkânsızlıklar, bahsi geçen metodolojiyi tartıĢmak için önemli ara

kesitlerdir. Mülk satıĢ belgelerinin içeriğinin tartıĢılması ve bununla birlikte, bir

dönemi/kenti/toplumsalı 19. yüzyıl Mardin bağlamında yeniden okuma denemesi,

imkân-imkânsızlık metodolojik yaklaĢımına bir örnek teĢkil edebilir.

Bu bağlamda, çalıĢmanın konusu, Mardin gibi çok katmanlı bir kente ait ara bir

dönemin incelenmesidir. Bir taraftan, mekân satıĢları ve yaĢam biçimleri ile hüccetler

ve ürettikleri terminoloji arasındaki iliĢkiler irdelenirken; öte yandan barınma kültürü

kavramının tarihi belgeler üzerinden okunabilirliği ile belgelerin, mahremiyet, algı,

kentle iliĢkileri gibi mekâna iliĢkin değerlerin üretimine katkısı sorgulanmıĢtır.

Hüccetlerin metin yapısı, satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiğini ve bu kiĢiler arasında

bulunan akrabalık veya kardeĢlik gibi bağların varlığını ortaya koymaktadır. Mardin

gibi daha yerellikle tanımlı bir coğrafyada ise bu bilgiyle bağlantılı olarak, mekânların

97

hisseli satıĢları ve mekânsal kullanım haklarının da (damda kalma icazeti ve hakkı,

maùbaòta tasarruf hakkı, òaú murûr, òaú mucâz gibi) satılabilir birer meta olması, o

mekânlara iliĢkin bir takım toplumsal yaĢam biçimleri önermeyi mümkün kılmaktadır.

Bu doğrultuda, daha önce tartıĢıldığı üzere, 19. yüzyıl Mardin‟i gemeinschaftlardan

oluĢan bir toplumsal yapı olarak okumak pekâlâ mümkündür. Bu yaklaĢımla ve

hüccetlerin vaaz ettiğiyle sınırlı kalarak, mekânlar ağırlıklı olarak biçimsel veya tefriĢ

edilip edilmeme özelliği merkeze alınarak tariflenmektedir. Mekânın nasıl kullanıldığı

bilinmese bile, mekânlar arasında her an bir tür geçirgenliğin, kayganlaĢmanın olduğu

kolayca söyleyebilir. BaĢka bir ifadeyle, gece gündüz arasındaki kullanım farkları, beyt

olarak ifade edilen bir mekânın, aynı zamanda, büyük bir konakta bir ailenin evi olduğu

belirtilebilir. Dolayısıyla bir beyt, uyuma, temizlenme gibi gündelik hayat içerisindeki

iĢlevlere özgülenmemiĢ bir yer olarak tariflenebilir. Özetle, 19. yüzyıl gibi modern

düĢünme ve yaĢama alıĢkanlıklarının henüz oluĢmaya baĢladığı bu yüzyılda Mardin‟in,

premodern olarak tariflenebilecek mekânsal alıĢkanlıkları ve toplumsal yaĢam

örüntüleri, belge haricinde bir bilgi kaynağına ihtiyaç duymadan, bu tarihi vesikalardan

sızmaktadır.

Mekân satıĢ belgelerinin sunduğu bilgilerle birlikte, barınma kültürü kavramı doğal

olarak imkân ve imkânsızlık güzergâhları üzerinden ve bu beraberliğin ürettiği gerilimli

iliĢkide tartıĢılabilir. Örneğin, hüccetlerde yer alan mekân tanımlamalarının kavramsal

arkeolojik kazısı yapılarak belgelerde yer alan terminoloji çıkartılabilir. Mardin gibi

mekânsal kullanım haklarının da görece çeĢitliliği bu bağlamda önem ifade etmektedir.

Fakat sadece hüccet merkezli, mekân-algı-mahremiyet, mekân örgütlenmesi, hijyen

meselesi ve mekânın ticari değerinin hesaplanması gibi sorunsalları tartıĢmaya açmak,

imkânsızlık güzergâhları ile yüzleĢmekle eĢdeğerdir. BaĢka bir anlatıyla, mevcudiyetini

kaybetmiĢ kentleri ve dolayısıyla toplumsallıkları mahkeme kayıtları aracılığıyla görsel

olarak inĢa etmek, değerlendiren özne adedince görselliğin oluĢması demektir.

Kullanıcıların böyle bir kurguya katıl(a)madığı bir anlatı içerisinde mahremiyet

meselesi ise sadece bir takım önermeler yapılarak tartıĢılabilir. Çünkü hüccetlerde yer

alan mekânsal kullanım hakları ve hisseli satıĢlar birtakım ipuçları içermektedir. Benzer

bir biçimde, kullanıcının hijyen sorununa verdiği mekânsal tepkinin bilinmezliği ve

damda kullanma hakkının parasal ederinin de bilinmediği bir bağlam, mekânı ve

98

kullanıcıyı ıskalayan bir değerlendirme aracı olan kantitatif analizi kaçınılmaz olarak

üretmektedir.

Hüccetlerin bu bağlamda tanımladığı imkânsızlıklar, metinsellik ve görsellikle birlikte

kurulabilecek bir anlamlandırma içerisinde birtakım imkân güzergâhları üretebilir.

Örneğin, en azından geç 19. yüzyıl strüktürünü koruyan Mardin kenti özelinde yapılan

bu çalıĢmada, görselliğe temas edilmemiĢ olsaydı;

- Taótânî ve fevúânî terimleri kat adedi olarak algılanabilirdi,

- Kentin genel bir topografyası anlaĢıl(a)mazdı, bunun sonucu olarak eğimsiz

bir alana kurulmuĢ kent varlığı ortaya çıkabilirdi,

- Muãallebe gibi biçimi tarifleyen sıfat görsellik kazan(a)mazdı,

- Maùbaò ile maùbaò ferîĢ arasındaki ince detay ortaya çık(a)mazdı,

- Hüccetlerde sürekli karĢımıza çıkan “1 muãallebeli eyvan ezec ve içerisinde

2 muãallebeli manôara ezec ve 1 muãallebeli beyt ãaàîre” gibi tanımlamalar

kabaca üç boyutlu hale gel(e)mezdi.

- Mekân örgütlenmesine iliĢkin analiz yapıl(a)mazdı,

- Mekânın konstrüksiyonuna iliĢkin veriler veya malzeme bilgisi

belirlen(e)mezdi,

- 19. yüzyılda üretilen mahremiyet kodlarının, bugün anlaĢılandan daha farklı

olduğu bilinemezdi.

Dolayısıyla metinsellik ile görsellik arasında neredeyse giderilemez bir dikotomi vardır.

Örneğin, varlığını kaybetmiĢ kentler üzerinde metinsel kaynak üzerinden yapılan bir

değerlendirme, kaçınılmaz olarak mekânı ve yeri ıskalamaktadır. Bunun içindir ki

topografya bilgisi olmadan kent hakkında genel söylemler üretmek, bir anakronizmalar

dünyasında yer almakla benzerdir.

Fakat metinsel olan ile görsel olanın birlikteliği bile kısıtlı bir iliĢki biçimini

tariflemektedir. Damda uyuma hakkı olmadan gerçekleĢtirilen ve komĢu mülkten 1/3

avlu ve 1/3 kenif satın alınan bir yerde, bu üçlü iliĢkinin (damda uyuma hakkını

vermeyen birinci kullanıcı, dârı satın alan ikinci kullanıcı ve komĢu mülk) hangi

biçimde iĢlediği veya iĢlemediği ile ilgili bilginin eksikliği, üçüncü bir bilgi kaynağının

bu anlatıya dâhil edilmesini zarurileĢtirmektedir: Mekân deneyimi. Böylelikle, en

99

azından, mahremiyet sorunsalı, mekânın parasal olan ederi (1/3, 1/6 veya kullanım

hakları dâhil olmak üzere) veya üç dört hanenin bir arada yaĢadığı dâr, daha fazla

bilginin iliĢkilendirilmesiyle tartıĢılabilir.

ġekil 46. Metinsellik-Görsellik Dikotomisi

BaĢlangıç olarak, statik bir yapısının olduğu varsayılan, fakat tam tersine sürekli

değiĢen, dönüĢen, birbiri içerisine akan ve hukuksal ile parasal/ticari olan arasında

sıkıĢıp kalan mekânın ve dolayısıyla onu vücuda getiren toplumsallığın, tarihi donduran

kayıtlar aracılığıyla okunmaya çalıĢılması, birçok açmaz üretmektedir. Hüccetler

topluluğunun bir araya getirilmesiyle yapılacak herhangi bir değerlendirme, görsellik ve

kullanıcı bilgisi gibi çeĢitli bilgi kaynakları olmadan (Ģekil 46), araflar dünyasında

kaybolma tehlikesini en baĢtan kabul etmektedir.

KAYNAKLAR

Kitap

Abdülgani Efendi, 1999. Mardin Tarihi (haz.: B.Zengin), AfĢaroğlu Matbaası, Ankara,

283 s.

Abdüsselam Efendi, 2007. Mardin Tarihi (haz.: H.H.GüneĢ). Ġmak Ofset Yayınları,

Ġstanbul, 131 s.

Akgündüz, A., 1988. ġer‟iye Sicilleri I. Türk Dünyası AraĢtırmaları Vakfı Yayınları,

Ġstanbul, 360 s.

Bekin, D., 2010. Tarihin IĢığında Mardin. Genpa Yay., Ankara, 348 s.

Faroqhi, S., 1987. Men of Modest Substance House Owners and House Property in

Seventeenth Century Ankara and Kayseri. Cambridge University Press,

Cambridge, 268 pp.

Faroqhi, S., 2009. Orta Halli Osmanlılar (çev: H. ÇalıĢkan). Türkiye ĠĢ Bankası Kültür

Yayınları, Ġstanbul, 320 s.

Göyünç, Nejat, 1991. XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı. Türk Tarih Kurumu Yayınları,

Ankara, 203 s.

ÖzcoĢar, Ġ., 2009. MerkezileĢme Sürecinde Bir TaĢra Kenti Mardin (1800-1900).

Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, Mardin, 220 s.

S. Faroqhi, C.K. Neuman (ed.), 2006. Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi

Kültüründe Yemek ve Barınak. (çev: Z. Yelçe), Kitap Yayınevi, Ġstanbul, 363 s.

ġahin, N., 2008. Batı Anadolu‟da Tarihi Bir Kent Afyonkarahisar‟da Gündelik YaĢam

(568 Numaralı ġer‟Ġye Siciline Göre). Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları,

Afyonkarahisar, 266 s.

Tanyeli, U., 2013. Ġstanbul‟da Mekan Mahremiyeti‟nin Ġhlali ve TeĢhiri Gerilimli Bir

Tarihçe ve 41 Fotoğraf. Metis Yayınları, Ġstanbul, 245 s.

Tönnies, F., 2001. Commuity and Civil Society (Ed: Jose Haris). Cambridge University

Press, Jose Haris and Margaret Hollis (trns.), Cambdridge, 319 p.

Makale

Açık, T., 2010. Bir yeniden inĢa denemesi: 18. yüzyıl ortalarında trabzon evleri

hakkında bazı tespitler, s. 215-235. İçinde: Trabzon Kent Mirası Yer-Yapı-

Hafıza (Ed: Ö. Ġ. Tuluk, H. Ġ. Düzenli). Klasik Yayınları, Ġstanbul.

101

A. Özkoçak, S., 2005. The evidence of vakıf-registers for residental dwelling in

sixteenth century istanbul, s. 253-259. İçinde: Afife Batur‟a Armağan Mimarlık

ve Sanat Tarihi Yazıları (Ed: A. Ağır, D. Mazlum, G. Cephanecigil). Literatür

Yayınları, Ġstanbul.

Düzenli, H.Ġ, TaĢar, E.S, 2012. Mardin‟de tarih, bina ve mimarlık katmanları: 19. yy

hükümet konağından 21. yy mimarlık fakültesine dönüĢümün hikayesi.

Arredamento Mimarlık, 254 (2): 64–78.

Hüseyiniklioğlu, A., Doğanay, R., 2007. 19.Yüzyılda Mardin Vakıfları(1853-1859).

Makalelerle Mardin I Tarih Coğrafya, Ġ. ÖzcoĢar (haz.), s. 529-563, Ġmak Ofset

Yay., 756 s.

Özkaya, H.G., 2010. Vakıf istibdal kayıtları istanbul‟da barınma kültürü ve kent

yapısına dair neler sunar?. Türkiye AraĢtırmaları Literatür Dergisi, 16 (8):

467–488.

Marcus, A., 1983. Men, women and property: dealers in real estate in 18th century

aleppo. Journal of The Economic and Social History of the Orient, 26 (2):

137–163.

Skovgaard Petersen, J., Stefan, W., 2005. The „aqqad family and houses in the late 19th

and the 20th centuries, p. 357-377. In: Bayt al-„Aqqad The History and

Restoration of a House in Old Damascus. (ed: P. Mortensen). Narayana Pres,

Denmark.

Tanyeli, U., 1996. Klasik dönem Osmanlı metropolünde konutun reel tarihi: bir standart

sapma denemesi, s. 57-72. İçinde: Prof. Doğan Kuban‟a Armağan (Haz.: Z.

Ahunbay, D. Mazlum, K. Eyüpgiller). Eren Yayınları, Ġstanbul.

Tanyeli, U., 1996. Anadolu‟da bizans, osmanlı öncesi ve osmanlı dönemlerinde

yerleĢme ve barınma düzeni, s. 405-471. İçinde: Tarihten Günümüze

Anadolu‟da Konut ve YerleĢme. ( ed: Y. Sey). Tarih Vakfı Yurt Yayınları,

Ġstanbul.

Tanyeli, U., 2006. Osmanlı metropollerinde evlerin konfor ve lüks normları, s. 333-

349. İçinde: Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek

ve Barınak (Ed: S. Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap Yayınevi,

Ġstanbul.

102

Tanyeli, U., 2011. Söylem ve kuram: mimari bilgi alanının sınırlarını çizmek, s. 223-

234. İçinde: Rüya, ĠnĢa, Ġtiraz: Mimari EleĢtiri Metinleri. (Ed: U. Tanyeli).

Boyut Yayıncılık, Ġstanbul.

Yerasimos, S., 2006. 16. Yüzyılda Ġstanbul evleri, s.307-332. İçinde: Soframız Nur

Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Ed: S.

Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap Yayınevi, Ġstanbul.

Tez

Açık, T., 2007. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1160-1170/1747-

1757. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, 156 s.

Bozkurt, F., 2011. Tereke Defterleri ve Osmanlı Maddi Kültüründe DeğiĢim (1785-

1875 Ġstanbul Örneği). Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora

Tezi, 451 s.

Dursun, Y., 2009. ġer‟iye Sicilleri Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1171-1182/1758-

1769. Karadeniz Teknik Üniv., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

Trabzon, 140 s.

Özcan, R., 1993. 17. Yüzyılda Konya‟da Mülk SatıĢları ve Fiyatlar. Selçuk Üniversitesi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 164 s.

Özkaya, H. G., 2011. 18. Yüzyıl Ġstanbul‟unda Barınma Kültürü ve YaĢam KoĢulları.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ġstanbul, 369

s.

Tosun, M., 2005. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1148-1735/1153-

1741. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, 118 s.

Sözlük

Devellioğlu, F., 2012. Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, Aydın Kitapevi, Ankara,

1734 s.

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IX/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,

592 s.

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,

697 s.

103

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. VII/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,

495 s.

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IV/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,

533 s.

Ġbn Manzur, M., 1990. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, Dârus Sadr, Beyrut.

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XI/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,

398 s.

Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XIV/XV, s. 120, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas,

Kahire, 386 s.

Mustafa, Ġ., Ez- Zeyyat, A. H., Abdulkadir, H., En-Neccar, M. A., 1426. Mu„cemu‟l-

luğati‟l-„Arabiyyeti, Müessetü‟s-Sâdik li‟t-Tabâ„ati ve‟n-NeĢr, Tahran, 1067 s.

Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 585, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s.

Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s.

Tarihi Belgeler

184 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.

193 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.

235 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.

242 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.

243 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.

ÖZGEÇMĠġ

23 Aralık 1986 tarihinde Kocaeli‟nde dünyaya geldi. Ġlk ve ortaöğrenimini Ġzmit‟te

tamamlayan yazar, 2005 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü‟nde

baĢladığı lisans eğitimini 2009 yılında tamamladı. 2011 yılından beri Mardin Artuklu

Üniversitesi Mimarlık Bölümü‟nde araĢtırma görevlisi olarak çalıĢmaktadır.