19. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837-1866
Transcript of 19. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837-1866
T.C.
ERCĠYES ÜNĠVERSĠTESĠ
FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
MĠMARLIK ANABĠLĠM DALI
XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA
KÜLTÜRÜ 1837–1866
Hazırlayan
Ömer Faruk GÜNENÇ
DanıĢman
Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER
Yüksek Lisans Tezi
OCAK 2014
KAYSERĠ
ii
T.C.
ERCĠYES ÜNĠVERSĠTESĠ
FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
MĠMARLIK ANABĠLĠM DALI
XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA
KÜLTÜRÜ 1837–1866
(Yüksek Lisans Tezi )
Hazırlayan
Ömer Faruk GÜNENÇ
DanıĢman
Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER
OCAK 2014
KAYSERĠ
i
BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK
Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde
edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu
çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve
referans gösterdiğimi belirtirim.
ii
YÖNERGEYE UYGUNLUK XIX. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837–1866 adlı Yüksek Lisans Erciyes
Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak
hazırlanmıştır.
iii
KABUL VE ONAY Doç. Dr. Burak ASİLİSKENDER danışmanlığında Ömer Faruk GÜNENÇ
tarafından hazırlanan “XIX. Yüzyıl Mardin Barınma Kültürü 1837–1866 ” adlı bu
çalışma, jürimiz tarafından Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık
Anabilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
.
iv
TEġEKKÜR
Ġlk söz Gece‟nin ve Gündüz‟ün sahibine. Karanlığın derin noktalarından aydınlığa
çıkartan, merhametini hiçbir zaman esirgemeyen, çalıĢma dirayeti veren, iyilerle
karĢılaĢtıran, bütün sıkıntılarımı anlam dünyamda zihnime yeni yüzleri ile iĢleyen, Ġbn
Arabi‟nin tabiriyle varlığın kaynağına, ehadiyyet ve samediyyet makamının yegâne
sahibine Ģükür borcuyla.
Hayatımın son on yılının her kesitinde benimle birlikte olan, her zor durumda hiç
tereddüt etmeden elini uzatan, her daim O‟nu hatırlatan, yüksek lisans aĢamasında tarihi
belgeler üzerinde çalıĢma yapmaya teĢvik eden ve bu süreç zarfında kütüphanesini
bitimsizce kullanmama imkân veren değerli hocam Halil Ġbrahim Düzenli‟ye Ģükran
borçluyum.
Akademiye ilk adımı attıktan sonra kendisiyle tanıĢma ve aynı mesaiyi paylaĢma imkânı
bulduğum, tezimin içinden çıkılmaz anlarında ve her aĢamasında kendisiyle fikir alıĢ
veriĢinde bulunduğum, bilerek veya bilmeyerek düĢüncelerini aldığım, hiç tereddüt
etmeden zihin kapılarını bana açan, kiĢisel kütüphanesini tereddüt etmeden kullanma
imkânı veren değerli hocam Uğur Tanyeli‟ye bütün müsamahakâr ve cömert
davranıĢları için teĢekkür etmek az bir tabir olsa gerek.
Belge tercümeleri için üç ay kapısını aĢındırdığım, her gidiĢimde beni geri çevirmeyen,
her bir hücceti ayrı ayrı tercüme eden ve paylaĢan, terminolojinin çıkarılmasında yerel
tarih ve mekân bilgilerini ayrıca paylaĢan, bütün çabaları olmasaydı bu çalıĢmanın
ortaya çıkması mümkün olmayan, değerli mesai arkadaĢım ve büyüğüm Abdülbaki
Bozkurt‟a Ģükran borçluyum.
ÇalıĢmam sırasında bilgilerine müracaat ettiğim, kendileriyle tartıĢma fırsatı bulduğum
Ahmet Abdulhadioğlu, Yunus Cengiz, M. Fatih Kılıç, Emin Selçuk TaĢar, M. Nesim
Doru hocalarıma teĢekkür ediyorum.
Kendisiyle çalıĢmaktan keyif aldığım, benden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen,
zihnimin girdaplar üretmeye baĢladığı anlarda zihin açıcı fikirleriyle düĢünce dünyama
giren, zaman zaman çetin tartıĢmalarda bulunduğum, tahammülkar davranıĢlarından
v
ötürü tez çalıĢmamı kolaylaĢtıran, desteğini hiçbir zaman esirgemeyen danıĢmanım
Burak Asiliskender‟e Ģükran borçluyum.
Ömer Faruk GÜNENÇ
Aralık 2013, Mardin
vi
XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA KÜLTÜRÜ 1837-1866
Ömer Faruk GÜNENÇ
Erciyes Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi, Aralık 2013
DanıĢman: Doç. Dr. Burak ASĠLĠSKENDER
ÖZET
Bu çalıĢma, tarihi belgeler üzerinden bir kenti oku(ya)ma(ma) denemesidir. Mardin
kenti özelinde, 19. yüzyıl Ģer‟iye sicillerinde yer alan mülk satıĢ hüccetleri, bir dönemi
okuma aracı olarak, barınma kültürü bağlamında değerlendirilmiĢtir.
Belge eksenli kent, dönem ve mekân okumalarında, "metinsellik" ve "görsellik"
kavramlarının dikotomisi kaçınılmazdır. BaĢka bir ifadeyle, değerlendirildiği dönemin
kentsel strüktürü veya mekânları günümüze kadar ulaĢmamıĢ olan yerleri tarihi
vesikalar aracılığıyla yorumlamak bahsi geçen karĢıtlığa örnek olabilir. Toplumsallığın
vücuda getirdiği mekânı, tarihi donduran mahkeme kayıtları üzerinden görselliğe temas
etmeden okumak, kaçınılmaz olarak mekânı ıskalamak demektir. Bu çalıĢmada ise
metinsellik ve görsellik ile birlikte kurulabilecek bir anlatı mümkündür. En azından
metinsel olan ile görsel olan arasında oluĢacak gerilimler daha açık bir biçimde
tartıĢılmak istenmektedir. Bu anlatının oluĢumunda, mülk satıĢ belgelerinin tanımladığı
imkânlar ve imkânsızlıklar tartıĢma güzergâhlarını oluĢturmak için anlamlıdır. Bu
bağlamda oluĢturulan kurgu, "belge kutsallığı" sorunsalıyla pozisyonel bir biçimde
yüzleĢmeye niyet etmiĢtir. Dolayısıyla bu çalıĢma, imkân ve imkânsızlık güzergâhları
arasında gelgitler üretmektedir.
Özetle bu çalıĢma, tartıĢmalar ve yeniden inĢa denemelerinden elde edilen metodolojik
strüktürle, belge eksenli yapılacak çalıĢmalar için yeni bir tartıĢma güzergâhı açma
niyetindedir.
Anahtar Kelimeler: Mardin, Barınma Kültürü, Verneküler Konut, Kent, ġer‟iye Sicili.
vii
DWELLING PHENOMENON IN THE NINETEENTH CENTURY MARDIN
1837-1866
Ömer Faruk GÜNENÇ
Erciyes University, Graduate School of Natural and Applied Science
M. Sc. Thesis, December 2013
Supervisor: Associate Professor PhD Burak ASĠLĠSKENDER
ABSTRACT
This study is an experiment, focused on (un)reading a city through historical
documents. It is actually an attempt of re-interpretating the domestic space, the period
and even the sociality. Thus, hüccets (property sales/house sales), recorded in Ģer‟iye
sicils of Ottoman Empire in 19th century Mardin, were translated and examined to
understand the housing culture.
It is well known that there is always a dichotomy between "textuality" and "visuality"
on the interpretation of a city, a period or a space through historical documents. In other
words, reading an unpreserved city through hüccets would be an example of this
contradiction. It is an inevitable fact that interpreting a space, created by sociality,
through hüccets freezing the history omits the sense of the city. For this study, there is
an opportunity denoted by juxtaposition of textuality and visuality so that tensions
between these terms can be argued clearly. Therefore, possibilities and impossibilities
defined by hüccets are meaningful to make up some ways of creating the narrative. In
light of these terms, this attempt is equivalent to face the problematic of "the sanctity of
documents." This study is creating and also discussing tensions produced by the flux of
possibilities and impossibilities.
In brief, this study intent to create new discussions especially for document-oriented
examinations, by its methodological outputs derived from the interpretation of the space
and its re-building challenges.
Keywords: Mardin, Housing Culture, Vernacular House, City, ġer‟iye Sicili.
viii
ĠÇĠNDEKĠLER
XIX. YÜZYIL MARDĠN BARINMA KÜLTÜRÜ 1837–1866
BĠLĠMSEL ETĠĞE UYGUNLUK ..................................................................................... i
YÖNERGEYE UYGUNLUK ........................................................................................... ii
KABUL VE ONAY ......................................................................................................... iii
TEġEKKÜR ..................................................................................................................... iv
ÖZET................................................................................................................................ vi
ABSTRACT .................................................................................................................... vii
ĠÇĠNDEKĠLER .............................................................................................................. viii
TABLOLAR LĠSTESĠ ...................................................................................................... x
ġEKĠLLER LĠSTESĠ ...................................................................................................... xii
1. BÖLÜM
GĠRĠġ
1.1. ÇalıĢmanın Sorunsalı/Ortaya ÇıkıĢı ....................................................................... 3
1.2. ÇalıĢmanın Amacı/Kapsamı/Yöntemi .................................................................... 5
2. BÖLÜM
19. YÜZYIL MARDĠN
3. BÖLÜM
MÜLK SATIġ BELGELERĠNĠN TANIMLADIĞI ĠMKÂNLAR /
ĠMKÂNSIZLIKLAR
4. BÖLÜM
MÜLK SATIġ HÜCCETLERĠ
4.1. Terminoloji ............................................................................................................. 18
4.2. Hüccet Tercümeleri/SadeleĢtirmeleri ................................................................... 26
4.3. Kavram Arkeolojisi ................................................................................................ 56
4.4. Satılan/Satılmayan Haklar, Hisseler, Kullanımlar ............................................. 62
4.5. Mekân-Algı-Mahremiyet ....................................................................................... 65
ix
4.6. Hijyen/Su Meselesi ................................................................................................. 68
4.7. Mekân Örgütlenmesi ............................................................................................. 71
4.8. Mekânın Kapital Olan/Olmayan Ederi ................................................................ 74
4.9. Görselliği Metinsellik Üzerinden Yeniden Bir ĠnĢa Denemesi: ġahtana Konağı
Örneği ...................................................................................................................... 79
5. BÖLÜM
DEĞERLENDĠRME
KAYNAKLAR ............................................................................................................ 100
ÖZGEÇMĠġ ................................................................................................................. 104
x
TABLOLAR LĠSTESĠ
Sayfa
Tablo 1. 243 No‟lu MġS XIV. Hüccet ............................................................................ 26
Tablo 2. 184 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................... 27
Tablo 3. 184 No‟lu MġS IV. Hüccet .............................................................................. 27
Tablo 4. 184 No‟lu MġS V. Hüccet ................................................................................ 28
Tablo 5. 193 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................... 28
Tablo 6. 193 No‟lu MġS II. Hüccet ................................................................................ 29
Tablo 7. 243 No‟lu MġS XIII. Hüccet ............................................................................ 29
Tablo 8. 193 No‟lu MġS IV. Hüccet .............................................................................. 30
Tablo 9. 243 No‟lu MġS IX. Hüccet .............................................................................. 30
Tablo 10. 193 No‟lu MġS V. Hüccet .............................................................................. 31
Tablo 11. 193 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................. 31
Tablo 12. 193 No‟lu MġS VII. Hüccet ........................................................................... 32
Tablo 13. 235 No‟lu MġS IV. Hüccet............................................................................. 32
Tablo 14. 193 No‟lu MġS VIII. Hüccet .......................................................................... 33
Tablo 15. 193 No‟lu MġS IX. Hüccet............................................................................ 34
Tablo 16. 235 No‟lu MġS I. Hüccet ............................................................................... 35
Tablo 17. 235 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 35
Tablo 18. 235 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................ 36
Tablo 19. 235 No‟lu MġS IX. Hüccet............................................................................ 36
Tablo 20. 235 No‟lu MġS V. Hüccet ............................................................................. 37
Tablo 21. 242 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................ 37
Tablo 22. 235 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................ 38
Tablo 23. 242 No‟lu MġS V. Hüccet ............................................................................. 38
Tablo 24. 235 No‟lu MġS VII. Hüccet .......................................................................... 39
Tablo 25. 184 No‟lu MġS I. Hüccet .............................................................................. 39
Tablo 26. 235 No‟lu MġS VIII. Hüccet ......................................................................... 40
Tablo 27. 184 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 40
Tablo 28. 235 No‟lu MġS X. Hüccet ............................................................................. 41
Tablo 29. 243 No‟lu MġS XII. Hüccet .......................................................................... 41
xi
Sayfa
Tablo 30. 235 No‟lu MġS XI. Hüccet............................................................................. 42
Tablo 31. 242 No‟lu MġS VIII. Hüccet ......................................................................... 42
Tablo 32. 235 No‟lu MġS XII. Hüccet .......................................................................... 43
Tablo 33. 235 No‟lu MġS XIII. Hüccet ......................................................................... 44
Tablo 34. 235 No‟lu MġS XIV. Hüccet ......................................................................... 44
Tablo 35. 235 No‟lu MġS XV. Hüccet .......................................................................... 45
Tablo 36. 235 No‟lu MġS XVI. Hüccet ......................................................................... 45
Tablo 37. 235 No‟lu MġS XVII. Hüccet ....................................................................... 46
Tablo 38. 235 No‟lu MġS XVIII. Hüccet ...................................................................... 46
Tablo 39. 242 No‟lu MġS I. Hüccet .............................................................................. 47
Tablo 40. 242 No‟lu MġS IV. Hüccet............................................................................ 47
Tablo 41. 242 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 48
Tablo 42. 243 No‟lu MġS VIII. Hüccet ......................................................................... 48
Tablo 43. 242 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................ 49
Tablo 44. 242 No‟lu MġS VII. Hüccet .......................................................................... 50
Tablo 45. 243 No‟lu MġS I. Hüccet .............................................................................. 51
Tablo 46. 243 No‟lu MġS II. Hüccet ............................................................................. 51
Tablo 47. 243 No‟lu MġS III. Hüccet ............................................................................ 52
Tablo 48. 243 No‟lu MġS IV. Hüccet............................................................................ 52
Tablo 49. 243 No‟lu MġS V. Hüccet .............................................................................. 53
Tablo 50. 243 No‟lu MġS VI. Hüccet............................................................................. 53
Tablo 51. 243 No‟lu MġS VII. Hüccet .......................................................................... 54
Tablo 52. 243 No‟lu MġS XI. Hüccet............................................................................ 54
Tablo 53. 243 No‟lu MġS X. Hüccet .............................................................................. 55
Tablo 54. 193 No‟lu MġS I. Hüccet ............................................................................... 55
Tablo 55. Fiyat Analizi ................................................................................................... 76
xii
ġEKĠLLER LĠSTESĠ
ġekil 1. 19. yy Mardin 1845-50 ................................................................................. 7
ġekil 2. 19. yy Sonları Mardin ................................................................................... 9
ġekil 3. 193 No‟lu MġS Ġki Farklı Hüccet .............................................................. 13
ġekil 4. 242 No‟lu MġS Ġki Farklı Hüccet .............................................................. 15
ġekil 5. 2 Muãallebeli Manôara Ezez ...................................................................... 58
ġekil 6. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 58
ġekil 7. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 58
ġekil 8. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 58
ġekil 9. Örnek Bir Yazlık ........................................................................................ 60
ġekil 10. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane
2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 61
ġekil 11. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1
Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt? .............................................. 72
ġekil 12,13. Maùbaò ferîĢ ................................................................................................ 73
ġekil 14,15. Buòayrî Ezec .............................................................................................. 74
ġekil 16. Postane Binası ............................................................................................ 81
ġekil 17. MAÜ Uygulama Oteli ................................................................................ 82
ġekil 18. Bodrum Kat Planı ....................................................................................... 82
ġekil 19. Zemin Kat Planı .......................................................................................... 83
ġekil 20. Birinci Kat Planı ......................................................................................... 84
ġekil 21. ÓavĢ ............................................................................................................ 85
ġekil 22. ÓavĢ ............................................................................................................ 86
ġekil 23, 24. Maùbaò FerîĢ ............................................................................................... 87
ġekil 25, 26. 2 Muãallebeli Beyt? Beyt FerîĢ? Beyt äafir? ............................................. 87
ġekil 27, 28. Buòayrî Ezec .............................................................................................. 88
ġekil 29, 30. 5 Muãallebeli Ahor Ezez ............................................................................ 88
xiii
ġekil 31. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane
2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 89
ġekil 32. Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1
Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt? .............................................. 89
ġekil 33. Yazlık ......................................................................................................... 90
ġekil 34, 35. 2 Farklı 1 Muãallebeli Eyvan Ezec ............................................................. 90
ġekil 36. 2 Muãallebeli Manôara Ezec ...................................................................... 91
ġekil 37. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 91
ġekil 38, 39. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 92
ġekil 40, 41. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 92
ġekil 42. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye? .................................... 93
ġekil 43, 44. Maùbaò ........................................................................................................ 93
ġekil 45. Maùbaò ........................................................................................................ 94
ġekil 46. Metinsellik-Görsellik Dikotomisi ............................................................... 99
1. BÖLÜM
GĠRĠġ
Barınma, paradoksal bir biçimde, kavramsal olarak birçok manayı ihtiva eder. Bu
kavram felsefe, sosyoloji ve antropoloji gibi sosyal bilimlerde çeĢitli bağlamlarda
üretilegelmiĢtir. Moderniteyle beraber mekân, yer, aidiyet, kimlik, barınma kavramları
birer sorunsal hale gelmiĢtir. Kavramların problematikleĢmesiyle, 20. yüzyıl,
barın(a)ma(ma)1 literatürünün çeĢitli biçim ve anlam dolayımında yeni güzergâhların
ortaya çıktığı bir zaman dilimi olarak tanımlanabilir. Barınma kültürü meselesini de
dolayısıyla sayısız açıdan tartıĢmak mümkündür:
- Aidiyet, kimlik, ünsiyet bağlamında barınma
- Yer- mekân üretimi bağlamında barınma
- Felsefi düĢüncede barınma,
- Teolojik düĢünce çerçevesinde barınma,
- Hermeneutik analiz nesnesi olarak barınma,
- Bürokratik-hukuksal pratiklerde barınma; Ģer‟iyye sicilleri, tahrir defterleri
gibi kayıtlar,
- Antropolojik bir sorunsal olarak barınma,
- Modern yaĢama uygunluk/uygunsuzluk,
- Gündelik yaĢam pratiği olarak barınma,
- Üretilen, pazarlanan bir imge olarak barınma,
1 Genel olarak, barınma kavramı çerçevesinde tartıĢılan mesele, bu çalıĢma kapsamında barın(a)ma(ma)
kavramı ile ifade edilmek istenmiĢtir. Çünkü "barınma" kavramının kendisi çeĢitli yolları ifade etmek için
yetersizdir. Örneğin, teolojik olarak yeryüzünde yaĢamayı bir tür ayrılık olarak gören algıyı veya
mülteciliğin ve dolayısıyla mekânlarının üretildiği modern dünyada, mülteci bireylerin barınma
meselesine gösterdiği tepkiyi, bu kavram karĢılamamaktadır. Aynı zamanda barın(a)ma(ma)
kavramsallaĢtırması, bu karĢıtlıkları tartıĢmak ve aslında modern insanın açmazlarını da mültecilik
hallerinde olduğu gibi yorumlaya çalıĢmak daha anlamlı bir yol olarak düĢünülmektedir. Dolayısıyla, bu
amaç, tartıĢılmak istenen sorunu birçok veçhesi ile ortaya koymayı hedeflemiĢtir.
2
Bu baĢlıklar içerisinde, sosyal bilimlerde bilhassa tarih alanında, belge eksenli
tartıĢmalarda (bürokratik-hukuksal pratikler) artıĢın olduğu aĢikârdır. Türkiye‟de
mimarlık akademisi ise bu belgelerle son zamanlarda yüzleĢmeye baĢlamasıyla çeĢitli
düĢünme biçimleri üretme eğilimindedir. Bu düĢünme biçimleri henüz belge eksenli
mimarlık tarihi yazımında metodolojik bir tartıĢma açacak kadar verimli olmadığı ileri
sürülebilir.
Bu bağlamda, Türkiye‟de mimarlık akademisinin artan ilgisine cevap veren Osmanlı
dönemi kayıtları dikkat çekmektedir. Çünkü tarihi belgelerin çeĢitliliği mimarlık,
mekân, kent, morfoloji, konut, gündelik yaĢam, maddi kültür ve tüketim kültürü gibi
alanlarda çalıĢılmasına imkân sunmaktadır. Örneğin vakıf tahrir kayıtları, vakıf istibdal
kayıtları2 ve Ģer‟iye sicilleri dönemi, bireyi ve mekânı tartıĢmak için anlamlıdır.
3 Tereke
defterleri ise gündelik yaĢam, maddi kültür ve domestik kültürü kısmî de olsa
kurgulamak için yararlı olabilir.4 Vakıf tahrir kayıtlarında bulunan mekân tarifleri, hane
ve nahiye sayıları, kayıt altına alındığı tarihsel aralıkta konut stoğuyla ilgili kabaca
birtakım dipnotlara sahiptir.5
ġer‟iye sicilleri ise mahkeme kayıtları olmasından ötürü görece daha fazla malzeme
içerir. Sicillerde yer alan davaların çeĢitliliği (evlilik, boĢanma, akid, salım/satım,
buyruldular, ilam, tereke vd.) kayıt edildiği dönemi "yeni"den kurgulamakta çeĢitli
2 Vakıf istibdal kayıtlarının kent tarihi ve/veya barınma meselesindeki konumu için bkz.: Özkaya, H.G.,
2010. Vakıf istibdal kayıtları Ġstanbul‟da barınma kültürü ve kent yapısına dair neler sunar?. Türkiye
AraĢtırmaları Literatür Dergisi, 16 (8): 467–488; Özkaya, H. G., 2011. 18. Yüzyıl Ġstanbul‟unda
Barınma Kültürü ve YaĢam KoĢulları. Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi,
Ġstanbul, 369 s. 3 ġer‟iye sicillerinin farklı anlatılarda oynadığı roller için bkz.: S. Faroqhi, C.K. Neuman (ed.), 2006.
Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak. (çev:Z. Yelçe), Kitap
Yayınevi, Ġstanbul, 363 s.; ġahin, N., 2008. Batı Anadolu‟da Tarihi Bir Kent Afyonkarahisar‟da Gündelik
YaĢam. Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları, Afyonkarahisar, 266 s. 4 Tereke defterlerinin muhtevası ve örnek bir çalıĢma için bkz.: Bozkurt, F., 2011. Tereke Defterleri ve
Osmanlı Maddi Kültüründe DeğiĢim (1785-1875 Ġstanbul Örneği). Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Doktora Tezi, 451 s. 5 Vakıf tahrir kayıtları için mimarlık alanından yapılan çalıĢmalar için bkz.: Tanyeli, U., 2006. Osmanlı
metropollerinde evlerin konfor ve lüks normları, s. 333-349. İçinde: Soframız Nur Hanemiz Mamur
Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Ed: S. Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap
Yayınevi, Ġstanbul.; Yerasimos, S., 2006. 16. Yüzyılda Ġstanbul evleri, s.307-332. İçinde:: Soframız Nur
Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Ed: S. Faroqhi, C. K. Neumann). (çev:
Z. Yelçe). Kitap Yayınevi, Ġstanbul.; A. Özkoçak, S., 2005. The evidence of vakıf-registers for residental
dwelling in sixteenth century istanbul, s. 253-259. İçinde: Afife Batur‟a Armağan Mimarlık ve Sanat
Tarihi Yazıları (Ed: A. Ağır, D. Mazlum, G. Cephanecigil). Literatür Yayınları, Ġstanbul.; Tanyeli, U.,
1996. Klasik dönem Osmanlı metropolünde konutun reel tarihi: bir standart sapma denemesi, s. 57-72.
İçinde: Prof. Doğan Kuban‟a Armağan ( Haz.: Z. Ahunbay, D. Mazlum, K. Eyüpgiller). Eren Yayınları,
Ġstanbul.
3
"ipuçları" sunar. Örneğin; evlenme-boĢanma oranları, merkezi iktidarın yerelle kurduğu
iliĢki biçimleri, sosyal doku, miras hukuku ve paylaĢım sistemleri hakkında öneriler
geliĢtirebilecek kadar veri bulunabilir.
Sicillerde yer alan mülk satıĢları da bu anlamda akademik ilgiyi kıĢkırtıcıdır. Beyt,
menzil, dâr, manôara6, su hakkı, bağ, bahçe, değirmen gibi çeĢitli mekân ve mülk
bileĢenlerine iliĢkin satıĢlar bulunmaktadır.7 Mardin gibi daha yerel bir coğrafyada eĢek
satımı gibi küçük parasal değer ifade eden iĢlemler ile de karĢılaĢmak pekâlâ
mümkündür. SatıĢlarla birlikte satıĢ akitlerinin gerçekleĢtirilme biçimleri, fiyat
analizleri, satıĢın kimler arasında olduğu, bulundukları mahalleler ve sınırları hakkında
kabaca analiz yapılabilir. Doğrudan mekân satıĢları (dâr, beyt, menzil, manôara) ise
toplumsallığın bizatihi kendisi olan mimarlık8 ile baĢat bir iliĢki içerisindedir.
9 Üretilen
terminoloji, fiyatlar, sınırlar, mekân kurguları/boyutları, sosyal iliĢki ağları gibi çeĢitli
alt baĢlıklarla değerlendirmek, dönemi ve ürettiği doku üzerine en azından tartıĢma
gidiĢatları üretir niteliktedir. Ayrıca dönemin diğer kentlerinden farklı olarak, Mardin
özelinde bir takım mekânsal kullanım haklarının da satılabilir olması, yukarıda bahsi
geçen tartıĢma güzergâhlarına katkı sağlamaktadır.
1.1. ÇalıĢmanın Sorunsalı/Ortaya ÇıkıĢı
Türkiye‟de mimarlık tarihi yazımında, son zamanlarda, yazılı belgelerin baĢat öğe
olarak kullanılmasıyla birlikte önemli bir değiĢim görülmektedir. Bilhassa kent
morfolojisi, barınma kültürü, maddi kültür, mekân özelinde çevreyle ve/veya yaĢamla
6 Mardin Ģer‟iye sicillerinde bulunan mülk satıĢ hüccetlerinde yer alan bu kavram mekâna iĢaret eder.
Kabaca tariflemek gerekirse barınma birimlerinin (dâr, beyt) Mezopotamya Ovası‟na bakan bölümüne
verilen addır. 7 Mülk satıĢ belgelerinin içeriği ve bu içerik üzerinden yapılan bir takım anlamlandırmalar ve
Trabzon/Konya kentleri örnekleri için bkz.: Açık, T., 2007. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk
SatıĢları 1160-1170/1747-1757. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi, 156 s.; Tosun, M., 2005. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1148-1735/1153-1741.
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 118 s.; Özcan, R., 1993.
17. Yüzyılda Konya‟da Mülk SatıĢları ve Fiyatlar. Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Doktora Tezi, 164 s. 8 Tanyeli, U., 2011. Söylem ve kuram: mimari bilgi alanının sınırlarını çizmek, s. 223- 234. İçinde: Rüya,
ĠnĢa, Ġtiraz: Mimari EleĢtiri Metinleri. (Ed: U. Tanyeli). Boyut Yayıncılık, Ġstanbul. 9 Mekân satıĢlarının mimarlık ile kurduğu bu anlamlı diyalektik için bkz.: Faroqhi, S., 1987. Men of
Modest Substance House Owners and House Property in Seventeenth Century Ankara and Kayseri.
Cambridge University Press, Cambridge, 268 pp.; Marcus, A., 1983. Men, women and property: dealers
in real estate in 18th century aleppo. Journal of The Economic and Social History of the Orient, 26
(2): 137–163.
4
bireyin kurduğu iliĢkiler ve düĢünce dünyaları anlamlandırılmaktadır. Bu çabayı
tetikleyen bir takım sebeplerden bahsedilebilir.
Bir tarafta modern yaĢamın ve bu yaĢamın düĢünme biçimlerinin açmazları, diğer
tarafta ise tarih yazımının "sessizler"e duyduğu ilgi ve daha da ileri giderek
"konuĢ(ul)mayan"ın sesi olma idealini bu ilgiyi arttıran nedenler arasında göstermek
mümkündür. Açık bir tanımla, "merkez"den yazılan tarihin postmodern paradigma
içerisinden söylenmesi gerekirse "çeper"lere doğru düzlem değiĢtirmeye baĢladığı
söylenebilir. Mesele ideolojiyle de kesiĢmeye baĢlayınca, bir takım açmazlar ortaya
çıkmaktadır. Örneğin; belgelerin toplumsallık ile alakalı her Ģeyi söyleyeceğine dair bir
yanılgı hatta ön yargı ya da yargının kendisi, belgelere yüklenen kutsallıkla birlikte
kaçınılmaz olarak vücut buluyor.
Belgelere atfedilen bu kutsallığın mekân, yer, birey ve barınma kavramlarıyla kurduğu
iliĢki yadsınamaz. Söz konusu mekân Mardin olunca, yerel halk ve idarecileri tarafından
kutsanan, kutsandığı oranıyla da konumsuzlaĢan bir kenttir. Otantik tavırlar mekân
deneyimine temas etse bile her an bir tür konumsuzluk üretme eğilimindedir. Bu hal,
doğal olarak, kent hakkında konuĢulamayan bir yolu da beraberinde üretmektedir.
Konumsuz bu kentin, iktidar merkezinden uzaklığı, Ortadoğu havzasına yakınlığı,
görece birkaç etnik gruptan müteĢekkil yapısı, bilhassa XIX. yüzyıl gibi modernlikle
birlikte baĢlayan dönüĢümün daha belirgin bir Ģekilde hissedilmeye baĢlandığı tarih
aralığı ilgiyi arttırmıĢtır. Son zamanlardaki belge eksenli güzergâh, Mardin özelinde bir
takım sorunsalları tartıĢmaya açmaya ve bu çalıĢmayı ortaya çıkaran nedenler arasında
gösterilebilir. Bu sebepler silsilesi, Ģer‟iye sicillerinde yer alan mekân satıĢ hüccetlerinin
barınma kültürü bağlamında ortaya koyabileceği izleri ve bu yollarla ortaya çıkabilecek
manaların üretilmesinde öncül olan metodolojiyi daha anlamlı kılmaktadır.
Bu doğrultuda, tartıĢılmak istenen güzergâhları Ģu sorularla tartıĢmaya baĢlamak
anlamlı duruyor: Barınma kültürü bağlamında mekân satıĢ hüccetlerinin sahip olduğu
imkânlar nelerdir? Bu hüccetler bir tarafta mimarlık alanına diğer tarafta sosyal
bilimlere neler ifade edebilir?
5
1.2. ÇalıĢmanın Amacı/Kapsamı/Yöntemi
Bu çalıĢmanın amacı, kavramsal olarak barınma meselesini tartıĢmak değildir. Var olan
bir tartıĢma zemininde (belge eksenli bir kent anlatısının oluĢturulması) yeni bir okuma
denemesidir. Barınma kültürü bağlamında, Mardin kenti özelinde, mekân satıĢ belgeleri
üzerinden dönemi, mekânı ve toplumsalı kaçınılmaz olarak yeniden inĢa giriĢimidir.
Daha açık bir ifadeyle, mülk satıĢ hüccetlerinin muhtevasını tartıĢmak çalıĢmanın temel
hedefini ortaya koymaktadır. Bu çaba, kenti oku(ya)ma(ma) problematiğinin bir aracı
olarak mülk satıĢ hüccetlerini sorgulamaktadır; hatta sorunsallaĢtırmaktadır. Bunun için,
sorulacak soruların temelinde bu hüccetlerin tanımladığı imkân/imkânsızlık tartıĢması
gelmektedir. Böylece, belge eksenli bir kent anlatısında metodoloji, Mardin‟in 19.
yüzyıl kayıtlarında aranabilir ve oluĢturulabilir.
Hüccetler ise dönemin kadısının kararından ziyade karĢılıklı anlaĢmaların hukuk sistemi
içerisinde kayda alındığını gösteren belgelerdir. Tarafların tasdiki ile anlaĢma sağlanan
meselenin içeriğini birtakım detaylarıyla anlatmaktadır. Örneğin evlenme, boĢanma,
mülk satıĢı, köle azadı, vasi tayini, Ģahâdet ve vekâlet gibi çeĢitli konular hüccetlerin
içeriğini kabaca gösterebilir10
. Özetle, hüccetlerin karĢılığı modern belge niteliğinde
kullanılabilecek bir tür senet olarak verilebilir ve mahkemenin de bu bağlamda noter
gibi iĢlev gördüğü söylenebilir. Hüccetlerin bir nüshası kayda geçirilirken diğer nüshası
ise taraflara verilirdi. Dolayısıyla mahkemeden hüccet talebinde bulunmanın ekonomik
olarak karĢılığı vardı. Bu minvalde, bu çalıĢma kapsamında belgeler, kayıt edildiği
kadarıyla değerlendirilmiĢtir.
ÇalıĢma kapsamında 182 (1297–1300/1879–1882), 184 (1263–1265/1846–1848), 189
(1305–1306/1887–1888), 193 (1282- 1284/1865–1867), 214 (1308–1309/1890–1891),
235 (1275- 1277/1858–1860), 242 (1258- 1261/1842–1845), 243 (1273–1274/1856–
1857) ve 254 numaralı (1271–1274/1854–1857) Mardin Ģer‟iye sicilleri taranmıĢtır. Her
defterdeki mülk satıĢ hüccetleri çıkartılmıĢ ve bu hüccetler içerisinden sadece dâr, beyt,
menzil satıĢları incelenmiĢtir. Ġlaveten, dâr/beyt/kasır tariflemesi içeren bir takım
davalar ve bostan satıĢları da bu incelemeye dâhil edilmiĢtir. Ayrıca, alıcı ve satıcıların
dikkat çektiği bir adet de hamam satıĢı bulunmaktadır.
10
Akgündüz, A., 1988. ġer‟iye Sicilleri I. Türk Dünyası AraĢtırmaları Vakfı Yayınları, Ġstanbul, 360 s.
6
Bu belgelerin asılları ve mikro filme aktarılmıĢ halleri BaĢbakanlık Devlet ArĢivleri
Genel Müdürlüğü ve Milli Kütüphane‟de bulunmaktadır. Bu çalıĢma kapsamında,
Mardin Artuklu Üniversitesi kütüphanesinde yer alan kopya nüshalardan
yararlanılmıĢtır.
Bu hüccetler öncelikle tercüme edilerek, kısmen de sadeleĢtirilerek temel malzeme
ortaya çıkarılmıĢtır. Malzemenin meydana çıkarılmasından sonra ise beyt/dâr/menzil
satıĢlarının içeriğindeki bilgiler çeĢitli alt baĢlıklar ile tartıĢılmıĢtır.
1837–1866 kesiti ise çalıĢmanın zaman aralığını oluĢturuyor. Modern düĢünme ve
üretme biçimlerinin artan bir hızla devam ettiği XIX. yüzyılda, Mardin gibi merkezden
uzak bir coğrafyadaki etkisinin satıĢ hüccetlerinde oluĢturabileceği etkiler
mekân/barınma kavramları ile aranmaya çalıĢılmıĢtır.
Hüccetler tercüme edilirken takip edilen yol Ģu Ģekildedir: Öncelikle, belgelerin
okunabilirliği dikkate alınmıĢtır. Transkripsiyon aĢamasında okunamayan kelimeler
“(…)” ile ifade edilmiĢ ve bir takım kısaltmalar/sadeleĢtirmeler de yapılmıĢtır. Çünkü
satıĢı gerçekleĢtirenlerin ve birçok yerde vekâlet edenlerin de künyelerinin uzun olması,
isimlerin tercüme edilmesi ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden alıcı ve satıcıların
isimleri pek zikredilmemiĢtir. Bunun yerine, satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiğinin
yazılması tercih edilmiĢtir. Bu noktada amaç, satıĢın yerel halk arasında mı yoksa
yöneticilerin de (belgelerde yöneticiler sıfatlarıyla birlikte yazılı) dâhil olduğu bir satıĢ
olup olmadığını anlamak içindir. Çünkü Tanzimat ile yönetme biçiminde meydana
gelen değiĢiklik bu Ģekilde aranmaya çalıĢılmıĢtır. Dolayısıyla belgeler beĢ baĢlık
altında tercüme edilmiĢtir/sadeleĢtirilmiĢtir: hüccet tarihi, içerik, fiyat, mekân
tanımlaması, satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiği.
Bu bakıĢla, çalıĢmada bazı sorular üzerine odaklanılmıĢtır:
- Mekân satıĢları toplumsal yaĢam biçimleri bağlamında neler sunabilir?
- Hüccetler ve ürettiği terminoloji mekânı nasıl tarifler?
- Barınma kültürü kavramı tarihi belgeler üzerinden okunabilir mi?
- Tarihi kayıtların mekân özelinde mahremiyet, algı, hijyen ve kent strüktürü
gibi sorunsallara katkısı ne olabilir?
- Toplumsal iliĢkileri deĢifre/tercüme etmek adına neler sunabilir?
2. BÖLÜM
19. YÜZYIL MARDĠN
Ġmparatorluk içerisinde sancak olmasına rağmen yönetim yapısı farklılık gösterir. Kent
idaresi XVI. yüzyılda sancak reisine bırakılmayarak Diyarbakır‟ın paĢa sancağı olan
Amid‟de bulunan valilerin yönetimine tabidir.11
XVII. ve XVIII. yüzyılda bağlandığı
eyaletler sürekli değiĢmiĢtir. 1625‟te Musul, 1666‟da Bağdat, 1722‟de merkezi devlet,
1728‟de Diyarbakır, 1746‟da Amid sancağına bağlı bir kazadır ve 1750 senesinde
yeniden Bağdat‟a bağlanmıĢtır.12
ġekil 1. 19. yy Mardin 1845–50 (Bekin: 2010)13
11
Göyünç, N., 1991. XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı. Türk Tarih Kurumu Basım Evi, Ankara, 203 s. 12
ÖzcoĢar, Ġ., 2009. MerkezileĢme Sürecinde Bir TaĢra Kenti Mardin (1800-1900). Mardin Artuklu
Üniversitesi Yayınları, s.22, Mardin, 220 s. 13
Bu çalıĢmada, kaynağı belirtilmemiĢ her görsel yazarın kendi arĢivinden alınmıĢtır.
8
XIX. yüzyıl baĢlarında ise Bağdat vilayetine bağlı bir voyvodalıktır14
. Aynı yüzyılda
Diyarbakır ve Musul eyaletlerinde de bağlanmıĢtır. Mardin Voyvodası, Bağdat eyaletine
bağlı olduğu zamanlarda eyalet yöneticisi tarafından atanmaktadır. Yönetime getirilen
kiĢiler ağırlıklı olarak eĢraftan olsa da bazı yöneticiler dolaysız bir Ģekilde Bağdat‟tan
gönderilmektedir.
19. yüzyılda neredeyse her altı ayda bir, her yıl veya iki yılda bir değiĢen voyvodalık,
stabil bir yönetilme biçimini yansıtmamaktadır. AĢiretler gibi yerel güç unsurlarına
karĢı eyaletler aracılığıyla sağlanmaya çalıĢılan iktidar, sürekli kargaĢa ve karıĢıklık
ortamını hazırlamaktadır. Kaçınılmaz olarak, iktidar-güç mücadelesinin sürekli değiĢen
kent strüktürüne etki ettiği ileri sürülebilir. Yağmalar, yakıp yıkmalar ve birtakım göçler
bu hareketliliğe örnek teĢkil edebilir.15
XIX-XX. yüzyıl dönümünün tanıkları arasında yer alan Ģahsiyetlerden birisi Abdülgani
Efendi‟dir. Bu tarihlerde kararlı bir sistemin var olmadığını Ģöyle anlatır: “ O
zamanlarda merkeziyet usulü yoktu. Her türlü icraat ve siyaset Ģimdi gibi bir
mahkemenin kesin kararına ve padiĢah fermanının gelmesine dayanmayıp sırf bir
valinin veya vekilin istibdatkarane fikrine, tek baĢına ortaya koyacağı görüĢe terk
edilmiĢtir.”16
Tanzimat ilanına kadar sürekli değiĢen idari yapı, aslında Tanzimat sistemi ile de belirli
bir düzene sahip ol(a)mamıĢtır. Çünkü Tanzimat, ilk olarak Anadolu ve Rumeli‟de
uygulanmak istenmiĢtir.17
Bu bağlamda Mardin ve bölgesi 1848‟de yeni sistemle temas
etmeye baĢlamıĢtır. 1848‟e kadar dıĢarıda kalma sırasında ise 42–48 tarihleri arasında
Musul Eyaleti‟ne bağlıdır. 1848‟de Diyarbakır, Van, MuĢ ve Hakkari sancakları ile
Cizre, Bohtan ve Mardin kazalarından müteĢekkil bir Kürdistan eyaleti kurulmuĢtur.18
1868‟e kadar devam eden bu yapılanma, tekrardan Diyarbakır Eyaleti‟ne
döndürülmüĢtür. 1869‟da ise artık Mardin müstakil bir liva/sancak yapısına sahiptir.19
14
A.g.e, s.24. 15
Abdüsselam Efendi, 2007. Mardin Tarihi (haz.: H.H.GüneĢ). Ġmak Ofset Yayınları, Ġstanbul,131 s. 16
Abdülgani Efendi, 1999. Mardin Tarihi (haz.: B.Zengin), s.193, AfĢaroğlu Matbaası, Ankara, 283 s. 17
ÖzcoĢar, s. 55. 18
ÖzcoĢar, s. 80. 19
ÖzcoĢar, s. 138.
9
Bu tarihten sonra, mutasarrıflıkla yönetilmeye baĢlayan kentte, yöneticinin atadığı
belediye reisliği de oluĢmaya baĢlamaktadır.20
XIX. yüzyılın merkezi dönüĢtürücü etkisinin yönetimde hissedilmeye baĢlandığı
söylenebilir. Fakat bu tarihe kadar sağlan(a)mamıĢ merkezi iktidarın Tanzimat ile ne
ölçüde gerçekleĢtiği ise muğlâktır. AĢiret-devlet-bölge dinamizmi arasında sıkıĢıp
kalma hali de önceki yüzyıllar ile aynı karakteristiğe sahiptir.
ġekil 2. 19. yy sonları Mardin (Bekin: 2010)
Özetle, 19. yüzyıl Mardin, bir tür merkeze eklemlenememiĢ bir pozisyon ile
tariflenebilir. Yönetilme biçimde meydana gelen devinim, dolayısıyla oluĢan
yağmalanmalar, istilalar, mükerrer imar faaliyeti ile oluĢmuĢ bir kenti anlatmıyor.
Aksine bu istikrarsızlık kenti her defasında yeniden biçimlemiĢ ve dönüĢtürmüĢtür.
Kentin hareketli strüktürüne ek olarak, aynı yüzyıl bilhassa ikinci yarısı yeni
kıpırdanmaları da göstermektedir. 19. yüzyıl ikinci yarısında inĢa edilmiĢ olan Hükümet
Konağı,21
çevresindeki mahkeme ve askeri merkezle beraber yeni bir idari merkezi, yeni
20
ÖzcoĢar, s. 147. 21
Düzenli, H.Ġ, TaĢar, E.S, 2012. Mardin‟de tarih, bina ve mimarlık katmanları: 19. yy hükümet
konağından 21. yy mimarlık fakültesine dönüĢümün hikayesi. Arredamento Mimarlık Tasarım
Kültürü Dergisi, 254 (2): 64–78.
10
bir zihin yapısını, dolayısıyla payitahttakine eklemlenecek, merkezle daha sıkı iliĢkili
bir sistemi haber verir.
3. BÖLÜM
MÜLK SATIġ BELGELERĠNĠN TANIMLADIĞI
ĠMKÂNLAR/ĠMKÂNSIZLIKLAR
Tarihi belgeler aracılığıyla bir kenti okumanın metodolojik strüktürünü inĢa etme
çabası, iki boyutlu bir olgu olan mekân satıĢ hüccetlerinin araçsallaĢtırılmasını
kaçınılmaz kılmaktadır. Toplumsallığın bizatihi vücuda getirdiği kentin dinamik yapısı,
mekân örgütlenmesi, gündelik yaĢama dair düĢünceler ve sosyal iliĢki ağları gibi
soruları belgeler vasıtasıyla aramak belge kutsallığı sorunsalıyla da doğrudan ilintilidir.
Belgeler aracılığıyla bir dönemi okuma giriĢimi, üretilen kutsallık ile yüzleĢmeyi de
zarurileĢtiriyor. Bu karĢılaĢma haliyle birlikte metodoloji, birkaç soru üzerinden
tartıĢılabilir:
- Mekân satıĢları kent yapısına dair neler sun(a)maz?
- Mülk satıĢ hüccetlerinin sahip olduğu imkânlar/imkânsızlıklar nelerdir?
- BaĢka bir ifadeyle, mimarlık tarihi yazımında mekân satıĢlarının pozisyonu
ne ol(a)maz?
Varlığını kaybetmiĢ evleri, mekânları ve kentleri belgelerden okuma denemesi birçok
açmazı beraberinde getirir. Örneğin, XVI. yüzyıl Ġstanbul evleri ile ilgili
değerlendirmeler, Ģu anda mevcut olmayan dönemin dokusunu, toplumsal yaĢantısını ve
doğal olarak mekânı ıskalamaktadır. Bu çalıĢmaların, yazılan dönem hakkında
önerilerde bulunmayı tetiklediği aĢikârsa da kentin genel yapısına dair önermeler, bahsi
geçen "döneme temas edememe" haline eklemlenmekten öteye gidemiyor. Sadece
Ġstanbul özelinde olmamakla birlikte Trabzon, Sivas gibi kentler hakkında belge odaklı
çalıĢmalar belirli bir düzeyde sınırlanmaktadır. Diğer taraftan, bu çalıĢmaya konu olan
Mardin‟in ise o döneme ait kent strüktürünün kabaca varlığını sürdürmesi, metinsel
12
olan ile görsel olan arasında iliĢki kurmayı kolaylaĢtırıyor. Dolayısıyla, metinselliğin
vaaz ettiği ile görselliğin ortaya koyduğu anlamlar arasında, Mardin kenti özelinde,
kaçınılmaz bir dikotomonin varlığı aĢikârdır. Fakat belgelerde tariflenen mekânların
(manôara, beyt, ‘aúd enbûb) görece mekânsal karĢılıklarını görselleĢtirme fırsatı da
bulunmaktadır. BaĢka bir ifadeyle, metinsellik ile görselliği yan yana getirerek düĢünme
ve bu iki farklı olguyu karĢılaĢtırma fırsatının olmasından ötürü bu çalıĢma, bahsi geçen
karĢıtlığı tartıĢmak için bir durak noktası olma niteliğindedir.
Bu belgelerin içeriği ve açık bir dille ifade ettikleri, baĢka bir deyiĢle, hukuksal bir
değere sahip bu kayıtlarda yazılmıĢ her bilgi imkân güzergâhlarını ortaya çıkarmakta
mesnet noktaları oluĢturmaktadır. Bütün dayanak noktalarıyla birlikte bu kayıtlar,
aslında yazıldıkları döneme yapıĢıktırlar. Belge ile yazıldığı dönem arasındaki bu
epistemik iliĢki, onların yazıldıkları zamanı tarihselleĢtirmek için değerlendiren özne
sayısınca çeĢitlenebilir ipucu sunabilir. Böyle sonsuz güzergâhın pozisyonel olarak
ortaya çıkması da kaçınılmaz olarak imkânsızlık ara kesitlerini imkân güzergâhıyla
birlikte oluĢturmaktadır. Belgenin bizatihi metinsel strüktürünün herhangi bir Ģekilde
sızdırmadığı, ortaya çıkar(a)madığı bütün anlamlandır(a)ma(ma) yolları imkânsızlık
kavramını inĢa eder niteliktedir. Dolayısıyla bu inĢa pozisyonellik ile de doğrudan
bağlantılıdır. Bu bağlamda, bu bölüm, imkân ve imkânsızlık kavramlarıyla oluĢabilecek
bir metodolojik strüktürü tartıĢmayı hedeflemiĢtir. Bu minvalde, ilk olarak, "bir mülk
satıĢ hücceti nelerden müteĢekkildir?" sorusu anlam kazanıyor.
ġekil 3‟de olduğu gibi birçok hüccette22
satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiği açık bir
ifadeyle yazılır. Alıcı ve satıcı künyelerinin detaylıca yazılmasından ötürü, bireyler
arasındaki akrabalık bağları veya sosyal statü iliĢkileri belirlenebilir. Bununla birlikte,
satılan mülkün müĢtemilâtı mekân tanımlamasını oluĢturur. Bir dâr veya beyt içerisinde
bulunan mekânlar tariflendiği ölçüde anlaĢılır. Mekânların birbiri ile iliĢkisi, fevúânî ve
taótânî olma durumları ve birbiri içerisine geçip geçmeme halleri belirli düzeye kadar
mekânsallaĢabilir. Terminolojinin dolayısıyla dilin manipülatif yapısı, metinsel olan ile
biçimsel olan arasındaki diyalektiği mekân bağlamında daha da giriftleĢtiriyor.
22
ġer‟iye sicillerinde yer alan satıĢ hüccetlerinin geneli aynı strüktüre sahip değildir. Bazı satıĢlar sadece
neyin satıldığını içerir ve bunun haricinde baĢka bir bilgi içermemektedir. Diğer taraftan, genel itibariyle
hüccetler, Ģekil 3‟de olduğu gibi birçok bilgiyi ihtiva ederler. Hatta Ģahitlerin künyeleri detaylıca yazılır.
13
Tanımlamaları, aynı zamanda, kantitatif bir değerlendirme aracı olarak kullanmak
pekâlâ mümkündür. Örneğin; òavşın, manôaranın ve maùbaòın bulunma oranları kabaca
hesaplanabilir. Cubb mâ, cubb ma‘în, hamam ve kenîf gibi müĢtemilât hijyen/su
meselesinde yapısaldır ve bulunma oranları bu meselenin inĢaî katmanları arasında yer
almaktadır. Ayrıca her tariflemede yer almasa da malzeme bilgisine yer verilir (kâgir,
turab gibi). Nicel analizle beraber her defterde kaç satıĢın gerçekleĢtiği çıkarılarak
yıllara göre bir dağılım haritası oluĢturulabilir.
ġekil 3. 193 No‟lu MġS iki farklı hüccet
14
SatıĢa konu olan mekânın sınırları ise genelde Ģüpheye mahal bırakmayacak bir biçimde
yazılmıĢtır. Fakat bazı durumlarda “…yerel halk arasında meşhur olduğu için
sınırlarının yazılmasına gerek yoktur…” ifadeleriyle karĢılaĢmak, Mardin gibi herkesin
birbirini tanıdığı bir dünya için pek de ĢaĢırtıcı değildir (tablo 40). Hatta halk tarafından
tanınan bireylerin dârlarının birer landmark görevi gördüğünü söylemek pek de yanlıĢ
bir tanımlama olmasa gerek. Sınırlara ilave olarak, hüccetlerin genellikle son
bölümlerinde yazılan ve satıĢın peĢin, vadeli ve yarı peĢin olma hallerini gösteren
bilgilerin yer alıyor oluĢu, para birimleri ve satma/satın alma yollarını gösterir
niteliktedir.
SatıĢın muhtevâtı, bilhassa Mardin‟de, sadece mekânlardan müteĢekkil değildir. Damda
yatma hakkı (tablo 12, tablo 16), damda oturma hakkı (tablo 2) , maùbaòın damını
kullanma hakkı (tablo 16), òaú murûr (tablo 54), òaú mucâz (tablo 30), üzerinde
tasarrufta bulunma hakkı (tablo 18) gibi kullanımların satılmasıyla birlikte satın alma
ve/veya satma alıĢkanlıkları belirmeye baĢlar. Bu alıĢkanlıkların ortaya çıkıĢı, bir takım
toplumsal iliĢki ağlarının varlığına kapı aralamaktadır. Dolayısıyla kayıt altına alınmıĢ
hüccetler, çeĢitli anlamlandırmaları birtakım yollarla mümkün kılmaktadırlar.
ĠĢleve dair bilgiler yok denecek kadar azdır. Manôara, beyt saàire, beyt âòer, beyt ferîş,
aúd enbub meclisiyye gibi mekânlara dair bir takım önermeler yapılabilirse de belirli bir
iĢlevden söz etmek mümkün değildir ve bununla birlikte mekân örgütlenmesinin metin
üzerinden okunması ise muğlâktır. Terminolojinin vaaz ettikleri ise mekânın biçimsel
özellikleri ile vurgulanmasından ve tariflenmesinden ibarettir.
Hisseli satıĢlar ve mekânların 1/3, 1/6, 1/4 ve 1/32 oranlarında satılması mevcutsa da
nasıl kullanıldığına dair bilgi mevcut değildir (Ģekil 4). Alıcı ve satıcının birden fazla
kiĢi olduğu durumlar ise daha fazla komplikasyon/gerilim üretmektedir. Mülkün
paylaĢımı, kullanılması ve kullanıcın kimler olduğu belirsiz olduğu içindir ki mekân-
mahremiyet sorunsalı bütün veçheleriyle tartıĢılamaz; sadece birtakım önermeler
yapılabilir.
Diğer taraftan, 19.yüzyıl Mardin‟deki bütün mekân satıĢ hüccetlerini (mahkemeye
baĢvurmadan yapılan satıĢlar göz ardı edilse bile) yan yana getirip düĢünme fırsatı olsa
dâhi kentin sahip olduğu topografya belgelerden okun(a)mamaktadır. Fevúânî ve taótânî
15
olma durumlarının bu bağlamda müphemliği, kentin genel yapısına/siluetine dair
söylemlerin anlamını kaybetmesine imkân verir.
ġekil 4. 242 No‟lu MġS iki farklı hüccet
Örneğin, Mardin gibi yamaca kurulmuĢ bir kentin topografyasını satıĢ belgeleri
aracılığıyla okuyabilmek imkânsızdır. Bu imkânsızlıkla, dârların kaç katlı olduğuna
dair genel bir söylemde bulunmak, yanılgı üretmenin, baĢka bir tanımla anakronizm
vücuda getirmenin bizatihi kendisidir. Bununla birlikte, konstrüksiyona dair veriler de
yok denecek kadar azdır. Birkaç satıĢta kâgir terimi bulunsa bile her mekâna dair bir
konstrüktif değerlendirme yapmak güçtür.
16
Ġmkân-imkânsızlık dikotomisi, bu bağlamda, belge eksenli mimarlık tarihi yazımında
kaçınılmaz olarak pozisyonel bir yapıya dönüĢmektedir. Bilhassa mevcudiyetini
kaybetmiĢ veya var olan kentler ve/veya yapılar özelindeki çalıĢmalar yeniden inĢa
denemesinin kendisidir. Aslında metin dili ve ortaya çıkar(ama)dığı mekânlar
çerçevesinde, değerlendiren özne sayısınca tipolojinin çıkması kaçınılmazdır. Bu
yüzdendir ki belge merkezli çalıĢmalarda tipoloji çıkarma giriĢimleri anlamını
kaybetmektedir. Dinamik, hareketli, sanılanın aksine değiĢen yapısıyla geçmiĢte yapılan
bir eylemin yazıldığı bu belgelerin, baĢka bir ifadeyle tarihi donduran bu kayıtların
tarihselleĢtirildiği her dönemde yeniden vücuda geliyor oluĢuyla yüzleĢmek, atfedilen
kutsallığı her defasında boyutsuzlaĢtırmak demektir.
Mardin özelinde tartıĢılan ve inĢa edilmeye çalıĢılan metodoloji, özetle, metinsellik ve
görsellik kavramlarıyla oluĢturulabilecek bir strüktürün varlığıyla oluĢabilir. Bu
strüktür, öncelikle, metinsel olanın ifade edebileceği veya temsil edebileceği üç boyutlu
mekânların ve kullanım haklarının modern epistemeyle sorunsallaĢmasını sağlar. BaĢka
bir tanımla, metinlerin temsil yeteneği bizatihi problemlidir. Tarihin yeniden
sahnelenmesi/kurgulanmasında tek baĢına metinlerin imkânsızlığını, Mardin mülk satıĢ
hüccetleri kendi yapısı ve diliyle ortaya koymaktadır. Bu noktada, metinselliğin görsel
ve deneyimsel olanla kuracağı bağ, en azından, mimarlık tarihi yazımında daha anlamlı
güzergâhların inĢasına öncül olabilir.
4. BÖLÜM
MÜLK SATIġ HÜCCETLERĠ
Hüccetlerin transkripsiyonunda kullanılan altı baĢlık, aslında, bu belgelerin açık bir dille
ortaya koyduğu bilgileri kategorize etmektedir. Fakat bazı kayıtlar ise bahsi geçen altı
baĢlık gibi detaylıca bilgi ihtiva etmemektedir. Birkaç satırdan mündemiç olan bu
belgeler, otoritenin bilgisine sunma ve ona emanet etme kaygısı olarak nitelenebilir.
Dolayısıyla satıĢ akitleri, Mardin gibi herkesin birbirini kabaca tanıdığı bir yerde, Ģeriat
mahkemesi huzurunda gerçekleĢebildiği kadar, mahkemeye müracaat etmeden de
mümkün olabilir.
Osmanlının diğer bölgelerindeki kayıtlar ile karĢılaĢtırıldığında, mekân satıĢları
özelinde, belge dillerinin farklılığı yadsınamaz boyuttadır. Bu çalıĢma kapsamında
okunan hüccetlerin kabaca hepsi Arapçadır (yalnızca tablo 4, tablo 19, tablo 37 ve tablo
38 Osmanlıca yazılmıĢtır). Mahkeme defterlerinde, genel davalar ve merkezle olan
yazıĢmalarda (ferman, buyruldu gibi) Osmanlıca‟nın ağırlıklı halini satıĢ hüccetlerinde
kaybetmesi dikkat çekmektedir. Yahudi, Müslüman, Süryani, Kürt, Arap gibi
farklılıklardan müteĢekkil yapısı, ĢaĢırtıcı bir biçimde bilhassa satıĢlarda Osmanlıca‟ya
dönüĢmüyor. Arapçanın kullanımı, toplumsal iliĢkilerde farklı cemaatler/toplumlar
arasında ortak bir dilin varlığına iĢaret etmesi muhtemeldir. Ortak dilin Arapça
üzerinden kurulabilmesi ve satıĢların otorite huzurunda gerçekleĢtirilirken bile "satıĢ
emniyeti"ni yönetime teslim eder görünüĢü, iktidardan ziyade bir takım "iliĢki
ağları"nın varlığı ile anlamlandırılabilir. Bu noktada problem, ortak dilin nasıl oluĢtuğu
sorusundan ziyade, iliĢki ağlarının vücuda getirdiği satıĢ emniyetinin oluĢma biçimidir.
Kayıtların yorumlamaya imkân sunduğu bu güzergâh ise hakların satılması bölümünde
tartıĢılacaktır.
18
4.1. Terminoloji
Mekân tanımlamalarında kullanılan terminoloji, Mardin‟in Osmanlı coğrafyasında yer
alması göz önünde bulundurulursa, diğer bölgelerden belirgin bir Ģekilde farklıdır.
Osmanlı coğrafyasında yer alan her kentin, aslında kendi ürettiği, mekânı ifade eden
kavramları vardır. Yerel topografyanın, sosyal yapının, malzemenin, mekân ve dünya
tahayyülünün, baĢka bir ifadeyle toplumsallığın yadsınamaz ölçüdeki farklılığı yerel
mimari dillerin farklı olmasına neden olmuĢtur.
Ġstanbul23
, Kayseri24
, Ankara, Trabzon25
gibi kentlerde yapılan satıĢlardaki dile
benzerliği kısmî olsa da kullanılan dilin ağırlıklı olarak Arapça olması ve bir takım
toplumsal iliĢki ağlarının premodern döneme benzerliği, yerel bir dilin ortaya çıkmasına
zemin hazırlamıĢtır. Bireyin mekânı kendileĢtirmesi ve retorik bir biçimde de bunu
yöneticiler eliyle iki boyutlu hale getirmesine ek olarak, mekânsal ve biçimsel
farklılıklar diğer alt nedenler arasında yer alabilir.
Öncelikle etimolojik kazıntı ile kelimelerin ihtiva edebileceği manalar detaylıca
belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bu çabayla birlikte belgeler okunmuĢ ve yorumlanmıĢtır.
Dilin manipülatif yapısı, geçirdiği dönüĢüm sonraki bölümde birkaç örnekle
tartıĢılacaktır. TartıĢmanın daha detaylı olması için, aĢağıda, belgelerin terminolojisi yer
almaktadır.
23
Ġstanbul kenti için bkz.: Tanyeli, U., 2006. Osmanlı metropollerinde evlerin konfor ve lüks normları, s.
333-349. In: Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Eds: S.
Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap Yayınevi, Ġstanbul. 24
Ankara ve Kayseri için bkz. Faroqhi, S., 2009. Orta Halli Osmanlılar (çev: H. ÇalıĢkan). Türkiye ĠĢ
Bankası Kültür Yayınları, Ġstanbul, 320 s. 25
Trabzon için bkz. Açık, T., 2010. Bir yeniden inĢa denemesi: 18. yüzyıl ortalarında trabzon evleri
hakkında bazı tespitler, s. 215-235. In: Trabzon Kent Mirası Yer-Yapı-Hafıza (Eds: Ö. Ġ. Tuluk, H. Ġ.
Düzenli). Klasik Yayınları, Ġstanbul.; Dursun, Y., 2009. ġer‟iye Sicilleri Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları
1171-1182/1758-1769. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
Trabzon, 140 s.
19
Ahor: Ahır.
‘Aúâr: ػمار Gayrimenkul, tarla, arazi, merkez, iç26
‘Aúd: ػمذ ġekil olarak gökkuĢağını andıran.27
(arc)
Beyt ‘aúd: تٍد ػمذ Kemerli/tonozlu oda.
‘Aúd enbûb: 1 ػمذ أنثوب) Tavanı kemerli/tonozlu yığma sistemle yapılmıĢ bir oda. 2)
Ġçerisinde yatak, minder, döĢek/yüklük bulunabilen bir oda.
‘Aúd enbûb ezec: ػمذ أنثوب أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ, tonozlu/kemerli kapalı
bir mekân.
‘Aúd enbûb meclisiyye: ػمذ أنثوب مجلسٍح Kemerli/tonozlu bir mekân; oturma,
toplanma, misafir odası gibi iĢlevlere sahip olabilir.
‘Ambar ezec: Sadece Süleyman Ağa‟nın evinde bulunan bu mekânın tam olarak iĢlevi
belirlenememiĢtir. Muhtemelen buòayrîden farklı olarak maùbaòın müĢtemilâtından
olup yiyeceklerin depolandığı bir yer olabilir.
Beyt: بيت Küçük ya da büyük içerisinde oturulan/sığınılan yer, geçici bir yer, hane,
aile, ev.28
Tanımlamalarda yer alan bu kavramın aynı zamanda oda manası da vardır.
Örneğin, cemi„u‟d-dâr içerisinde yer alan bir beyt modern terminolojide odaya karĢılık
gelirken, cemi„u‟l-beyt içerisinden satılan bir manzara olarak tariflenen satıĢta bahsi
geçen diğer müĢtemilâtlarla birlikte düĢünüldüğünde dâr ile eĢ anlamlıdır.
Beyt âòer: تٍد آَخر BaĢka bir beyt.
Beyt ezec: تٍد أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ bir beyt.
26
Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 585, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s. 27
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IX/XV, s. 357, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 592 s. 28
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, s. 670, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 697 s.
20
Beyt enbûb: تٍد أنثوب 1) Kemerli/tonozlu beyt 2) Yatak, yorgan, minder gibi tefriĢ
elemanlarının hem depolandığı hem de oturma ve/veya yatak odası olarak kullanılabilen
kısım.
Beyt ferîĢ: تٍد فرٌص DöĢenmiĢ, kurulmuĢ beyt.
Beyt óavĢ: Avlulu beyt.
Beytü’l -mâ: تٍد الماء Testilerin saklandığı yer.
Beyt saàire: تٍد صغٍرج Küçük bir beyt.
Beyt ãafir: تٍد صفٍر DonatılmamıĢ, kurulmamıĢ beyt. “Hayır bakımından en boĢ evler
(beyt ãafir), Kur‟an tilavetinin olmadığı evlerdir.” فُِر من أن أصفر البيوت من الخير البيت الصَّ
كتاب هللا 29
Beyt ãafir enbûb ezec: تٍد صفٍر أنثوب أزج Uzunlamasında inĢa edilmiĢ,
döĢenmemiĢ/kurulmamıĢ bir beyt.
Buòayrî: تخٍري Dârda bulunan kiler veya depo iĢlevi gören, içerisinde fazla eĢyaların
ve kıĢ ayları için de yakacakların depolanabildiği bir birim.
Buòayrî ferîĢ: تخٍري فرٌص YayılmıĢ/kurulmuĢ/donatılmıĢ buòayrî.
Buòayrî enbûb ezec: تخٍري أنثوب أزج Tonozlu, uzunlamasına inĢa edilmiĢ buòayrî.
Cemi‘u’d-dâr: جمٍغ الذار Dârın tamamı.
Cubb mâ: جة ماء Su kuyusu.
Cubb ma‘în: جة مؼٍن Ġçme amaçlı kullanılmayan su kuyusu.
Çardak: AhĢaptan yapılmıĢ yarı açık oturma yeri.
29
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. VII/XV, s.387, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 495 s.
21
Dâr: دار Bütün müĢtemilâtıyla birlikte bir konut. ( avlu, odalar, dam vb.).30
Deng ezec: Buğdayın taĢtan yapılmıĢ bir sistemle öğütüldüğü yer.
Dîvân: “… Ġçerisinde kenef-i ezec, maùbaò…” bulunmasından dolayı kapalı bir mekân
olarak düĢünülebilir. Osmanlı döneminde üretilen bazı konutlarda ve/veya konaklarda
yer alan "dâhiliye" ve "hariciye" olarak tariflenen "haremlik" ve "selamlık" bölümleri
ile birlikte düĢünüldüğünde, müstakil bir mekân olan dîvân, yer aldığı yapıda bir tür
hariciye veya "selamlık" olarak tariflenebilir.
Dukke: Avluda bulunan yarı açık oturma yeri.
Enbûb: 1 أنثوب) Ġki boğumu birbirine bağlayan yatay elemanın kendisi, yatay
elemanın arc/yay biçimli olması.31
2) Minder, döĢek, yatak, döĢeme.32
Enver: أنور Nurlu, parlak, aydınlık.
Enver enbûb ezec: أنور أنبوب أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ, tavanı yay
biçimli/tonozlu iyice aydınlatılmıĢ/aydınlık birim.
Ezec: أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ eni boyundan dar olan mekân.33
FerîĢ: فرٌص DonatılmıĢ, serilmiĢ, uzatılmıĢ, düzeltilmiĢ, tefriĢ edilen.34
Fevúânî: ًفولان Üstte.
áarb: غرب Batı.
áayr mev‘ûd: وػودغٍر م Vadeli olmayan, peĢin.
30
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IV/XV, s. 507, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 533 s. 31
Ġbn Manzur, M., 1990. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, s.747, Dârus Sadr, Beyrut. 32
Devellioğlu, F., 2012. Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, s.263, Aydın Kitapevi, Ankara, 1734 s. 33
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, s. 152, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 697 s. 34
Mustafa, Ġ., Ez- Zeyyat, A. H., Abdulkadir, H., En-Neccar, M. A., 1426. Mu„cemu‟l-luğati‟l-
„Arabiyyeti, s. 682, Müessetü‟s-Sâdik li‟t-Tabâ„ati ve‟n-NeĢr, Tahran, 1067 s.; ayrıca bkz. Serdar
Mutçalı, fe-ra-Ģe maddesi, 657-658.
22
Óaú mucâz: حك مجاز Kullanım hakkı/ruhsat hakkı.
Óaú menâm fi’ã-ãayf: حك منام فً الصٍف Yazın damda yatma hakkı.
Óaú murûr: حك مرور Geçme hakkı.
ÓavĢ: حوش Avlu
ÓavĢ vusùâni: Orta avlu.
Hazine odası: Vergilerin toplandığı yer.
Óucre: حجرج Küçük oda.
Kahve ocağı: Bir musallebe ezecli kahve ocağı olarak tariflenir, muhtemelen içerisinde
kahve veya benzeri Ģeylerin piĢirildiği ocağın bulunduğu kısım, müstakil bir mekân.
Kahve odası: Kahve odası veya bir musallebeli kahve odası olarak tariflenir. ĠĢlevi tam
olarak bilinmiyor. Kahve ocağı ile eĢ anlamlı olması muhtemeldir.
Úarâr ‘ala’s- saùh: لرار ػلى السطح Terasta/Damda oturma (hakkı).
Úaãr: لصر TaĢtan yapılmıĢ her türlü veya ayrık düzenli ev.35
KâĢâne: Hane, mesken, ikametgah, yuva36
, büyük, süslü ve gösteriĢli ev, saray, kıĢlık,
rahat ve mükemmel ev, oda.
Kenîf: كنٍف Tuvalet
Kiler Ezec: Bir tür depo.
Kirbaã Õirâ‘: كرتاظ رراع Parmaklardan dirseğe kadar olan kısım ölçü birimi olarak 1
Kirbaã Õirâ‘ ile eĢdeğerdir.
35
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XI/XV, s. 193, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 398 s. 36
Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s. 1138, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s.
23
Úıble: لثلح Güney.
Levâóık: لواحك Eklemeler/Ġlaveler.
Mahmiye-i Mardin: Mardin‟in içerisinde.
Medine-i Mardin: Mardin kenti.
Ma‘ber: مؼثر GeçiĢ yeri.
Ma‘ber ezec: مؼثر أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ geçiĢ yeri/ koridor.
Makbuê: ممثوضا Kabzetmek, almak.
Maùbaò Enbûb ezec: مطثخ أنثوب أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ, tonozlu/kemerli
mutfak.
Manôara: منظرج Konutların kıble/güney cephesinde bulunan ve cephesi manzaraya
bakan mekân/oda, misafir odası/oturma odası hatta yatak odası olarak kullanılabilir.
Maùbaò ezec: مطثخ أزج Uzunlamasına inĢa edilmiĢ mutfak.
Maùbaò ferîĢ: مطثخ فرٌصYayılmıĢ/ kurulmuĢ/donatılı mutfak.
Meclis: KonuĢmak ve bir iĢi müzakere etmek için bir araya gelmiĢ adamlar heyeti,
cemiyet37
, oturmak, konuĢmak, oturulan yer38
.
Meclis ÚureyĢ: Anlamı bilinmiyor.
Menafi‘: Banyo, tuvalet gibi eklemeler/ıslak hacimler.
Menzil: منسل Ev.39
37
Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s.1393, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s. 38
Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 124, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s. 39
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XIV/XV, s. 120, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire, 386 s.
24
Merâfıú: مرافك MüĢtemilât (mutfak, kiler vb.).
Mev‘ûd: موػود Vadeli.
Mucârât: مجاراخ BitiĢik.
Mudda‘un ‘aleyh: مذع ػلٍه Hakkında iddia bulunan/hakkında iddiada bulunulan.
Muóavvaùa: Etrafı çevrili yer, avlu.
Muãalleb: KavĢak.40
Her ne kadar kavĢak manasına gelse de, biçim tanımlar ve her bir
tonoza iĢaret eder, bir mekândaki musalleb sayısı bölme ile eĢdeğerdir.
Üç muãallebeli ezec: ثالز مصالٍة أزج Üç bölmeli birim.
Ġki muãallebeli ezec ري مصلثرٍن أزج Ġki bölmeli birim.
Bir muãallebeli ezec ري مصلثه أزج Tek bölmeli birim.
Muãallebeli enbûb ezec: مصلثه أنثوب أزج Tavanı tonozlu, bölmeli, uzunlamasına inĢa
edilmiĢ birim.
MüĢtemilât: مطرمالخ Ġçerisindekiler. SatıĢa konu olan dârın kapsadıklarını ifade eder.
Mekânı ifade edebildiği gibi bazı kullanım haklarını da içermektedir. (yazın damda
yatma hakkı, damı kullanma hakkı gibi)
Nevâbi‘: Kaynak pınar, su.
äaàîre: صغٍرج Küçük.
ġarú: ضرق Doğu.
Seki: Mekân içerisinde yer alan kot farkıyla oluĢturulmuĢ yer.
40
Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 486, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s.
25
ġimâl: ضمال Kuzey.
äofa: صفح Birim.
Taótânî: ًذحران Altta
Ùarik: طرٌك Yol
Ùarik ‘âmm: طرٌك ػام Kamusal yol.
Tavanlı manôara: Tavan döĢemesi ahĢap kiriĢlerle yapılmıĢ manôara.
Vusùani: Kelime muhtemelen Arapçadaki vustâ yani ortada bulunan, arada olan41
anlamına paralel olarak nispet ya‟sı eklenerek türetilmiĢtir.
Yazlık: Yaza mahsus, sıcak havalara el veriĢli, yazlık esvab, yazlık köĢk, yazlık mera,
yazın ikamet etmeye mahsus mesken, köĢk veya yalı.42
Mardin yaĢama birimlerinde,
yaz aylarına elveriĢli kapalı, yarı açık ve açık mekân anlamına gelir.
Yazlık óavĢ: MüĢtemilâtı bilinmemekle birlikte, yaz kullanımı için elveriĢi avlu.
Õirâ‘: رراع Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan bir uzunluk ölçüsü, 75.90 cm
civarında.43
41
Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s. 1491, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s. 42
Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, s. 1257, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s. 43
Devellioğlu, F., 2012. Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, s. 1430, Aydın Kitapevi, Ankara, 1734 s.
26
4.2.Hüccet Tercümeleri/SadeleĢtirmeleri
ÇalıĢma kapsamında 182, 184, 189, 193, 214, 235, 242, 243 ve 254 numaralı Mardin
Ģer‟iye sicilleri taranmıĢ ve bu defterlerde karĢılaĢılan mekân satıĢ belgeleri tercüme
edilmiĢtir. Tercüme sırasında bir takım sadeleĢtirmeler yapılmıĢtır. Bu doğrultuda,
alıcılar, satıcılar ve vekâlet edenlerin künyeleri detaylıca yazıldığından ve isimlerin
transkripsiyonu ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden dolayı, satıĢı gerçekleĢtirenlerin
künyeleri genelde yazılmamıĢtır. Okunamayan kelimeler “(…)” olarak gösterilmiĢtir.
Toplamda ise 54 mekân satıĢ hücceti tercüme edilmiĢ ve çalıĢmanın kolay anlaĢılması
için tablolar halinde sunulması tercih edilmiĢtir.
Tablo 1. 243 No‟lu MġS XIV. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/14 Arapça
1 Ramazan
1273 SatıĢ ġahitliği Yerel Halk 4.500
24 Nisan 1857 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır.
MüĢtemilâtında; üç muãallebeli manôara ezec, manôaranın içerisinde bir muãallebeli
buòayrî ezec, iki muãallebeli baĢka bir manôara ezec, bir muãallebeli eyvan ezec,
eyvanın içerisinde bir muãallebeli kahve ocağı ezec, bir muãallebeli ma‘ber ezec,
dîvânın altında ahor enbûb ezec, iki tane cubb mâ, òavş-ı taótânî, (…), kenif
bulunmaktadır. Úıble ve Ģimâl tarafı yol, Ģarúında Hakkı MuĢakka mülkü, àarbında
Seyyid Ali eĢ-Ģafe mülkü bulunmaktadır. Ayrıca Ģehir surlarının altındaki bağ da bu
satıĢa dâhildir. Bu bağın içerisinde meyve bahçeleri bulunmaktadır…
27
Tablo 2. 184 No‟lu MġS III. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
184/3 Arapça
Gurret-i
Cemâziyelâhir 1264 Dâr SatıĢı Yerel Halk
2000
5 Mayıs 1848
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Bir tarla ve Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dâr
satılmıĢtır. Muhtevâtında; iki muãallebeli òucre ezec ve içerisinde iki tane buòayrî
ezec, üç tane maùbaò, üç tane òavş, üç tane kenif, òucrenin damında oturma hakkı
bulunmaktadır. Úıble, àarb ve Ģarú tarafı yol ve Salih ibn Davud mülkü, Ģimâl tarafında
Muhammed el Hindi‟nin mülkü ile çevrilmiĢtir. Merâfıú, levâóıú ve hukuku ile
satılmıĢtır. Vadeli değil, peĢindir.
Tablo 3. 184 No‟lu MġS IV. Hüccet
Belge/Sıra No Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
184/4 Arapça
22 Recep 1263
Mülk SatıĢı Yerel Halk
_
6 Temmuz
1847
Mekân Tanımlaması: Ali ibn Ġsmail Ağa kendisine satın almıĢtır. Satıcı Süleyman‟ın
kızı Rakko ve Bekir Ağa‟nın kızı Nure‟dir. Bu iki kadının sahip oldukları her Ģeyin,
tasarrufları altındakilerin ve kendilerine ve bahsedilen küçüklerine miras yoluyla intikal
etmiĢ olan her Ģeyin satıldığına dair bir hüccettir. Hükme göre; Muhammed oğlu Hacı
Yusuf‟un mirasçılarına Ģöyle teslimat (ödeme) yapılmıĢtır: Hacı Hüseyin oğlu DerviĢ‟e
400 kuruĢ, Hıdır ve kardeĢi Ġbrahim‟e 528 kuruĢ , Ali Ağanın yanındaki Bedros‟a 170
kuruĢ ki bu kiĢi Diyarbakır‟da, sözü geçen kiĢinin hanımı Rakko‟ya 1000 kuruĢ,
Nura‟ya 1000 kuruĢ, Rakko ve Nura‟nın çocuklarına teslimat yapılmak üzere 402 kuruĢ
verilmiĢtir.
28
Tablo 4. 184 No‟lu MġS V. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
184/5 Osmanlıca
11 Rebîülevvel
1264 Dâr paylaĢım
davası Yerel Halk _
16 ġubat 1848
Mekân Tanımlaması: Bab-es Sor mahallesinde vaki, taraf-ı kıblesinde Hacı Yusuf‟a
verasetle intikal etmiĢ mülk, Ģarú tarafı ùarik ‘âmm, batısında AyĢe binti Hızır Ağa
mülkü ve Ģimâlinde Hüseyin ibn Hacı Zünnun mülk ile sınırlı dârın müĢtemilâtı; kâgir
bir kâĢâne ve dâhilinde bir dukke, karĢısında kâgir bir meclis, kâgir iki ahor, òavĢ,
kenif, (…) kısmet olunmuĢ matlubumdur (isteğimdir) dedik de karındaĢı Mehmet dahi
ol vech ile rıza deruh ve kabul etmekle taraf-ı Ģerinden mürsel ümana-i Ģer‟ ve
mimarbaĢı li eclil kısme (paylaĢtırmak amacıyla) mahalle-i mezkureye gönderilip
vardıklarında dâr-ı mezkuru 750 kuruĢ ile takdir etmeleriyle mezkur kâgir kâĢâne ve
dâhilinde dört yüz kuruĢ ile takdir ve mukabilinde olan kagir bir meclis kagir iki ahor
ve 350 kuruĢ ile tahmin ve takdim ve tarafeynin rızalarıyla mezkur kâĢâne ile bir
dukkeyi ifraz ve mezbur Muhammed Emine teslim ve 100 kuruĢ merkum Muhammed
DerviĢ ile kız kardeĢi Emine‟ye ita olunmak üzere Muhammed Emin‟e tenbih ve zikr
olunan kagir bir meclis ve kagir iki ahor mezbur Muhammed DerviĢ ve Emine‟ye (…)
ve teslim ve kalan kenif ve òavĢ ve küçük (…) kısmeti (…) olmakla meyanlarında
müĢterek olarak tevkif olunmuĢ olmakla meclis-i Ģer‟e avdet ve „alel vakıa ihbar
ettikleri iĢ bu mahallede kayt olunmuĢtur.
Tablo 5. 193 No‟lu MġS III. Hüccet
Belge/Sı
ra No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/3 Arapça
Gurret-i Rebîülâhir
1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1000
13 Ağustos 1866
Yeni Rumi
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Cemi‘u‟d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; ‘aúd enbûb, maùbaò
ferîĢ, kenif bulunan mülkünü yazın yatma hakkı ile beraber sattığına dair bir hüccettir.
29
Tablo 6. 193 No‟lu MġS II. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/2 Arapça
18 Rebîülevvel
1283 Konak satıĢı Yerel Halk
8000
31 Temmuz
1866
Yeni Rumi
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Miras yoluyla kendisine intikal ettiği iddia edilen, Medrese
mahallesinde bulunan tasarrufu altındaki mekânının tamamını satmıĢtır. Bu konakta;
her birisinin iki muãallebe ezeci olmak üzere iki manôara, iki manôara arasında bir
eyvan ezec, eyvanın içinde bir cubb mâ ve maùbaò ezec, içinde bir muãallebe enbûb
ezec, òavş, kenif, ma‘ber bulunmaktadır. Yolun dıĢında bir muãallebe ezecli kahve
ocağı, cubb mâ, ahır ezec, òavş ve kenif bulunmaktadır. SatıĢ Ģeriat mahkemesinin
huzurunda gerçekleĢmiĢtir.
Tablo 7. 243 No‟lu MġS XIII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/13 Arapça
21 Cemâziyelevvel
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
8.100
6 Ocak 1858
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Alıcı Yusuf veledi Ġlya, satıcı birden fazla kiĢidir. ġehit
mahallesinde vaki, kendilerine miras ve satın alma yoluyla geçen, tasarrufları altındaki
cemi‘u’d-dârı satmıĢlardır. MüĢtemilatında; üç ãofalı òucre ezec, òucrenin içerisinde iki
tane buòayrî ezec, cubb mâ, havĢ-ı fevkâni, manôara sağire ezec, maùbaò enbûb ezec,
maùbaòın içerisinde cubb mâ, òavş-ı taótânî, iki tane beyt ãaàîre, ahor ezec, kenif
bulunmaktadır. Úıble, Ģarú ve Ģimâl tarafı yol, àarb tarafı ise Hasdo veledi Lapto mülkü
ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
30
Tablo 8. 193 No‟lu MġS IV. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/4 Arapça
13 Zilkâde
1282 Dâr SatıĢı Yerel Halk
9750
30 Mart 1866
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Camii kebir mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dârın satıldığına
dair bir hüccettir. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli bir manôara ezec, bir muãallebeli
eyvan ezec, onun altında iki bölmeli òucre, onun içinde buòayrî enbûb ezec, bir
muãallebeli beyt ãafir ezec, enver enbûb, maùbaò ezec, òavş, bir fevúânî kenif, taótânî
òavş, hücrenin içerisinde cubb mâ, òavş kapısının üzerinde bir geçiĢ yeri bulunuyor.
Tablo 9. 243 No‟lu MġS IX. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/9 Arapça
11 Rebîülâhir
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1.050
29 Kasım 1857
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Kendisine satın alma yoluyla geçen cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır.
MüĢtemilâtında; üç muãallebeli beyt ezec, içerisinde buòayrî ezec, maùbaò ezec,
içerisinde buòayrî ezec, maùbaò ezec, (…) (…) üç muãallebe ezec, mevkii malum (…) ,
cubb mânın çeyreği, cubb mâ (…)‟nın beytinde vaki, òavş, kenif bulunmaktadır.
Sınırları; úıble ve Ģimâlinde ùarik, Ģarúında „Alo‟nun mülkü, àarbında Elyah mülkü ile
çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
31
Tablo 10. 193 No‟lu MġS V. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/5 Arapça 20 Sefer 1283
Dâr SatıĢı Yerel Halk 450
4 Temmuz
1866
Rumi
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Bilinen (her türlü hukukunu) hukukuyla, sözü geçen satıcının
dârının müĢtemilâtında, bir muãallebe ezec ve etrafındaki bilinen müĢtemilât (mucârat)
bulunan úaãrın bir kısmını/altını, tüm sınırları ve merâfıú, levâóık ile satmıĢtır. Vadeli
bir satıĢ değildir.
Tablo 11. 193 No‟lu MġS VI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/6 Arapça
Gurret-i Muharrem
1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1200
16 Mayıs 1866
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: ġeyh ġaaran mahallesinde bulunan, kendisine miras yoluyla
geçen, tasarrufu altındaki cemi‘u‟d-dârını bütün hukukuyla satmıĢtır. ġarú tarafında
Hacı Aramlı mülkü, àarbında Seyyid (…) mülkü, Ģimâlinde Amus-el Mufarrak‟ın
mülkü ile sınırlıdır. MüĢtemilâtında; muãallebe ezec, maùbaò ezec, beyt ãafir enbûb
ezec, Cerco‟nun mülküyle sınırlı òavş bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla
birlikte satılmıĢtır. SatıĢ vadeli değil, peĢin gerçekleĢmiĢtir.
32
Tablo 12. 193 No‟lu MġS VII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/7 Arapça
Gurret-i Rebîülâhir
1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1000
13 Ağustos 1866
Rumi
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Museyyed mahallesinde bulunan, úıble tarafında Sayyad‟ın evi
(avcının evi), Ģarú tarafında Meryem binti Molla Ahmed mülkü, àarb ve Ģimâl
taraflarında Sıttı Radviyye Camisi ile sınırlı cemi‘u‟d-dâr satmıĢlardır. MüĢtemilâtında;
‘aúd enbûb meclisiyye, maùbaò ferîĢ, kenif bulunmaktadır. Yazın yatma hakkı, damda
oturma hakkı, merâfıú, levâóık ve bütün hukukunu peĢin para ile – vadeli bir satıĢ
değildir- satmıĢtır.
Tablo 13. 235 No‟lu MġS IV. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat
235/4 Arapça
7 Zilkâde
1275 Dâr
SatıĢı
Yerel Halk (Katoliklerin
ileri geleni satın almıĢtır.)
6150
8 Haziran
1859
Rumi
Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Satın alan kiĢi kendisine satın almıĢtır. Kendisine Ģeriat yoluyla
intikal etmiĢ olan, Kasis mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır.
MüĢtemilâtında; bir òucre, òucrenin içerisinde ãoffateyn-i ezec (iki ãofalı), buòayrî ezec
ve beyt ãaàîre ezec, maùbaò, cubb mâ, kenif, òavş bulunmaktadır. ÓavĢın úıble tarafı
yol, şarúında Lulu ibn Hafız‟ın mülkü, Ģimâlinde (…) mülkü, àarbında Asya‟nın mülkü
ile çevrilidir. Bunlara dâhil olarak merâfıú, levâóık ve hukuku ile birlikte satılmıĢtır.
PeĢin olarak gerçekleĢmiĢtir.
33
Tablo 14. 193 No‟lu MġS VIII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/8 Arapça
10 Cemâziyelevvel
1283 Mülk SatıĢı Yerel Halk
1187,5
20 Eylül 1866
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: SatıĢ vekâlet yoluyla gerçekleĢmemiĢtir. Ġki kız kardeĢ, her
birinin kendi payına düĢen gerçekte 48 parça olan 6‟Ģar hisselerini, kendilerine Ģer‟an
miras yoluyla geçmiĢ tasarrufları altındaki mülklerini ve sahip oldukları her Ģeyi
satmıĢlardır. MüĢtemilâtında; dârda üç pay, bu dârın müĢtemilâtında bir òucre ve òucre
nin ise (…) var. Bu dârda üç muãallebe ezec, (…) buòayrî ezec, ma‘ber ezec, maùbaò
ezec, cubb mâ, kenif, iki adet òavş, iki muãallebeli manôara ezec; bunun içerisinde
buòayrî ezec, eyvan ezec; eyvanın içerisinde bir muãallebe ezec, bir adet òavş
bulunmaktadır. ÓavĢ ise úıble yönünde Maya binti Cerar, Ģarú ve Ģimâlde yol, àarb
tarafında ise Maya binti Cerar mülkü ile sınırlıdır. Ġlaveten, 48 paya tekabül eden 6
paya ilaveten üçer pay bostandan -bu bostan vadi es-sofa da bulunuyor- ve içerisinde
meyveli/meyvesiz farklı çeĢitte ağaçlar bulunmaktadır. Bostan dıĢında üzüm bağı, su
havuzu, úaãr, eyvan, beyt-i òavş yer almaktadır. Beyt-i òavş ise úıblesinde Maya
mülkü, Ģimâlinde mülk satanın mülkü, Ģarú tarafında (…) mülkü ve àarbta ise yol ile
çevrilidir. Ayrıca, 48 paya tekabül eden 6 paya ilaveten, her birinde üçer paylık dükkân
bulunuyor. Bu dükkân suk‟ul karatta yer alıp, içerisinde enbûb ezec bulunmaktadır.
Dükkânın úıblesinde Emir hamamı, Ģarúında Hacı Hıdır Mülkü, Ģimâlinde yol,
àarbında ise Nura binti Molla Halil mülkü bulunuyor. Bütün bu sınırlar merâfıú dâhil
peĢin para ile satılmıĢtır. Vadeli bir satıĢ değildir.
34
Tablo 15. 193 No‟lu MġS IX. Hüccet
Belge
/Sıra
No
Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/9 Arapça
10
Cemâziyelevvel
1283 Mülk
SatıĢı Yerel Halk 2270 KuruĢ ve 30
Mısriyye(?) ve 1
Rumi Cedid Akçe 20 Eylül 1866
Mekân Tanımlaması: Ġki kadın kendilerine miras yoluyla intikal etmiĢ olan, ġehidiye
mahallesinde bulunan dârdan, her birisine isabet eden 48 parçalık paydan 6‟Ģar
hisselerini satıyorlar. MüĢtemilâtında; üç muãallebeli iki ãofalı òucre ezec, iki ãofalı
òucreye ait buòayrî ezec ve ma‘ber ezec, maùbaò ezec, cubb mâ, kenif, iki tane òavş, iki
muãallebeli manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec ve bir muãallebeli eyvan
ezec, òavş - úıblesinde Cerar‟a verasetle intikal etmiĢ beyt, Ģarú ve Ģimâlde yol, àarb
tarafında ise Maya binti Cerar mülkü ile sınırlıdır. Ġlaveten, 48 paya tekabül eden 6
paya ilaveten üçer pay bostandan -bu bostan vadi es-sofa da bulunuyor- ve içerisinde
meyveli/meyvesiz farklı çeĢitte ağaçlar bulunmaktadır. Bostan dıĢında üzüm bağı, su
havuzu, úaãr, eyvan, beyt òavş yer almaktadır. Beyt-i òavş ise úıblesinde Maya mülkü,
Ģimâlinde mülk satanın mülkü, Ģarú tarafında (…) mülkü ve àarbta ise yol ile çevrilidir.
Ayrıca, 48 paya tekabül eden 6 paya ilaveten, her birinde yediĢer paylık dükkân
bulunuyor. Bu dükkân suk‟ul karatta yer alıp, içerisinde enbûb ezec bulunmaktadır.
Dükkânın úıblesinde Emir hamamı, Ģarúında Hacı Hıdır Mülkü, Ģimâlinde yol,
àarbında ise Nura binti Molla Halil mülkü bulunuyor. Bütün bu sınırlar merâfıú dâhil
peĢin para ile satılmıĢtır. Vadeli bir satıĢ değildir.
35
Tablo 16. 235 No‟lu MġS I. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/1 Arapça
Gurret-i Recep
1275 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1800
4 ġubat 1859
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Vekâleten yapılan bir satıĢ değildir. Satın alan kiĢi satıĢ
esnasında kendisi bulunuyor. El-kölasiye mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dâr
satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec ve içinde iki muãallebeli bir
manôara ezec, òavĢ, kenif, maùbaò, yalnız tek muãallebeli bir kiler ezec, òavĢ - maùbaò -
kenif-òavĢ kapısı ve söz konusu kilerin damında uyuma tasarrufu olmaksızın
gerçekleĢtirilen bir satıĢtır. Úıblesinde yol, Ģarú tarafı Sıttı Radviye mülkü, àarb tarafı
yol, Ģimâlinde Ahmet‟in mülküyle sınırlı mülkünü levâóık, merâfıú ve hukukuyla
birlikte yarı peĢin satmıĢtır.
Tablo 17. 235 No‟lu MġS II. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat
235/2 Arapça
11 ġaban
1275 Dâr SatıĢı
Yerel Halk (Satıcılar
Süryani)
8003
16 Mart
1859
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u‟d-dârın satıldığına dair
bir hüccettir. MüĢtemilâtında; (…) ezec ve bunun içerisinde buòayrî ezec, cubb mâ,
òavş-ı fevúânî, manôara saàire ezec, maùbaò enbûb ezec, maùbaòın içerisinde cubb mâ,
taótânî òavş, iki tane beyt saàire ve (…) ezec, kenif bulunmaktadır. ġarú, Ģimâl ve úıble
tarafı yol, àarbta ise Sado mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla
satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
36
Tablo 18. 235 No‟lu MġS III. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/3 Arapça
9 ġevval
1275 Dâr SatıĢı Yerel Halk
4000
12 Mayıs
1859
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Vekâleten gerçekleĢtirilen bir satıĢ değildir. Alıcı, mülkü
kendisine almıĢtır. Kölasiye mahallesinde bulunan ve kendisine Ģeriat yoluyla (miras)
geçen tasarrufu altındaki cemi‘u’d-dârını satmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki ãofalı bir òucre,
òucrenin içerisinde buòayrî ezec ve manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec
bulunmakta, òavş-ı fevúânî ve maùbaò ezec, cubbeyn-i mâ (iki adet su kuyusu)
bulunuyor. Tasarruf hakkı, damda kalma icazeti ve hakkı, (…) hakkı ve cevazını da
satmıĢtır. Úıblesinde satıcının mülkü, şarúında Ġsmail ibn Seyyid Abdullah‟ın mülkü,
àarb ve Ģimâl tarafı ùarik ‘âmm ile çevrilidir. Levâóık, merâfıú ve hukukuyla birlikte
satılmıĢtır. SatıĢ peĢin olarak gerçekleĢmiĢtir.
Tablo 19. 235 No‟lu MġS IX. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/9 Osmanlıca
25 Zilkâde
1276 Menzil Davası Yerel Halk
270
14 Haziran
1860 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: … Davacılardan biri Tekye mahallesinden, diğeri Kölasiye
mahallesinden. Daha evvelden yapılmıĢ olan menzil satıĢına itiraz olarak taraflar Ģeriat
mahkemesine baĢvurmuĢlardır. Taraflardan biri il dıĢında olduğundan dolayı, vekil
tayin ettiği bir kiĢi davayı takip etmektedir…
37
Tablo 20. 235 No‟lu MġS V. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/5 Arapça
9 Zilkâde
1275 Dâr SatıĢı Yerel Halk
10.850
10 Haziran
1859
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Bir kadın ( AyĢe) kendi adına vekil tayin ediyor, satıĢı kadın
adına vekil yapıyor ve vekilinde Ģahitleri mahkemede hazır bulunuyor. Kendisine
babasından vasiyet yoluyla intikal eden mülkü satıyor. Tekke mahallesinde bulunan
cemi‘u’d-dârını satmıĢtır. Cemi‘u’d-dârın müĢtemilâtında; iki muãallebeli bir manôara
ve manôaranın içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec ve maùbaò ferîĢ muãallebe ezec,
cubb ma‘în, kenif, òavş-ı fevúânî (…), iki muãallebeli taótânî manôara, bunun
içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec ve (…) muãallebe-i ezec, beyt enbûb ezec, ahır,
üç muãallebeli ezec, bir muãallebeli maùbaò ezec, cubb mâ, kenif, òavş bulunmaktadır.
ÓavĢ; úıble, Ģimâl ve àarb tarafında yol, şarúında Osman ibn Seyyid Mustafa‟nın
mülkü ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin para ile
gerçekleĢmiĢtir.
Tablo 21. 242 No‟lu MġS VI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/6 Arapça
Recep ayının
ortaları 1257 Hamam
SatıĢı
Yönetici ve
Yerel Halk
Arasında
2.000
Eylül 1841
Rumi Zolata
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Mardin sarrafbaĢısı satın almıĢtır. Satıcı ise Sürgücü kazasının
zabıtı ġemdin Ağa‟dır. Herkesçe bilinen, sınırları belli olan, Epimaristan mahallesinde
bulunan hamam satılmıĢtır. Herkesçe bilindiği için sınırlarını yazmaya gerek yoktur.
PeĢin bir satıĢtır.
38
Tablo 22. 235 No‟lu MġS VI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi Hüccet Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/6 Arapça
2 Zilhicce
1275 Dâr ve Akar
SatıĢı Yerel Halk
10.505
3 Temmuz
1859
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Satıcı iki kiĢidir. Birisi kendi mülkünü, diğeri AyĢe binti (...)‟ya
vekâleten satıyor. AyĢe binti (…) ise kendi çocuğunun küçük oğluna vekâlet ediyor.
Küçük çocuk adına bir gayrimenkul (‘aúâr), diğeri ise ortak olan, Tekye mahallesinde
bulunan cemi‘u’d-dâr satılıyor. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec,
manôaranın içerisinde muãallebeli buòayrî ezec ve bir muãallebeli maùbaò ezec, cubb
ma‘în, kenif, òavş-ı fevkânî, (…) iki muãallebeli taótânî manôara ezec, òavşın ve
manôara tahtânînin içerisinde (…) bir muãallebeli ezec, beyt enbûb ezec, üç muãallebeli
ahır ezec, bir muãallebeli maùbaò ezec, cubb mâ, kenif bulunmaktadır. Úıble, Ģimâl ve
àarb tarafı yol, şarú tarafı Ali ibn Mustafa‟nın mülküyle sınırlı òavş bulunmaktadır.
Merâfıú, levâóık, hukuku ve tabi olan Ģeylerle birlikte peĢin para ile satılmıĢtır.
Tablo 23. 242 No‟lu MġS V. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/5 Arapça
Zilkâde ayının
ortaları 1257 Ahor SatıĢı Yerel Halk
600
Aralık 1841
Rumi Zolata
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u’l-ahor satılmıĢtır. Dâr‟ul
Katib olarak bilinen dârın içerisindedir. Fahrul ahavet el-hac Süleyman Ağa‟nın
konağının yakınlarındadır. Mülkiyeti konusunda ilgili kiĢilere ait olduğu herkesçe
bilinen bir ahordur.
39
Tablo 24. 235 No‟lu MġS VII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/7 Arapça
7 Recep
1276 Dâr SatıĢı Yerel Halk
2.230
30 Ocak
1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Camii Kebir mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârın satıldığına
dair bir hüccettir. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli bir manôara ve içerisinde iki
muãallebeli buòayrî ezec ve bir muãallebeli maùbaò ezec, manôara hizasında òavş,
çeyrek òavş ( satıcıya veraset yoluyla intikal etmiĢ olan mülke ait olup bu mülk satılan
dâra komĢudur; bu çeyrek òavş da komĢuya aittir), Óaú murûr (komĢu evden) ve buna
dair icazet ve çeyrek kenif bulunmaktadır. Úıblesinde Hacı Abdi‟nin mülkü, Ģimâl
tarafında yol, şarú tarafı her iki müĢterinin mülkü, àarb tarafı ise bahsedilen miras
yoluyla geçen dâr ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir
satıĢtır, vadeli değildir.
Tablo 25. 184 No‟lu MġS I. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
184/1 Arapça
14 Recep 1264
Dâr SatıĢı Yerel Halk
765
16 Haziran
1848 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Muhammed ġave ve Muteveffa DerviĢ‟in dârı ġeyhmus ibn
Ahmet‟e 700 kuruĢa satılmıĢtır. Ayrıca ġeyhmus‟un zevcesi bu satıĢtan 65 kuruĢ
karĢılığında hisse satın almıĢtır. Toplam ödenecek ücret ise 765 kuruĢtur. SatıĢ bedeli
mahkeme huzurunda peĢin olarak ödenmiĢtir ve Muhammed‟in bu satıĢtan sonra
ġeyhmus‟a 100 kuruĢluk borcu bulunmaktadır.
40
Tablo 26. 235 No‟lu MġS VIII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/8 Arapça
16 Recep
1276 Dâr SatıĢı Yerel Halk
17.000
8 ġubat
1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Satılan alanlardan biri Yakubilerin ileri gelenlerinden
Ġbrahim‟in oğlu olan Ecegeorge, diğeri ise terzi Yusuf‟un oğlu Ġskender‟dir. Yarı yarıya
satın almıĢlardır. Satacak olanlar da iki kiĢidir. Bir tanesi Salih Beg‟in kızı Hamo,
diğeri ise Molla Ahmed‟in oğlu Numan. Hamo ve Numan, satıĢ esnasında kimseyi
vekil tayin etmeksizin kendileri bulunmaktadır. Cami-ul Kebir mahallesinde bulunan
cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki tane beyt enbûb ezec ve içlerinde buòayrî
ezec ve bir büyük muãallebeli maùbaò ezec, iki tane beyt ferîĢ, ãofa, òavş-ı fevúânî,
taótânî òavşta iki muãallebeli manôara ezec ve içerisinde buòayrî ezec, fevúânî òavşın
altında bir tabaka ezec, òavş-ı taótânî, kenif bulunmaktadır. Úıble ve şarú tarafında ana
yol, Ģimâl tarafında Ahmet Hindi Efendizade mülkü ve Hızır Ağa‟ya verasetle intikâl
etmiĢ olan mülkü, àarb tarafında Tona‟nın mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve
hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
Tablo 27. 184 No‟lu MġS II. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili
Hüccet
Tarihi Hüccet Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
184/2 Arapça Recep 1264 Beyt SatıĢ
Davası Yerel Halk
_
Haziran 1848
Mekân Tanımlaması: AyĢe binti Muslalı Ġsmail Ağa kendisine miras yoluyla intikal
etmiĢ olan beyti ve çocuklarından kendisine geçen Kölasiye mahallesinde bulunan
dârdan iki hisse sattığı zaman, … Seyyid Mustafa‟da bu satıĢa itiraz etmiĢtir.
41
Tablo 28. 235 No‟lu MġS X. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/10 Arapça
15 Muharrem
1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk
13.000
3 Ağustos 1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Ġki kiĢi (ġehmus ve kız kardeĢi) tarafından satın alınmıĢtır.
Kendilerine satın almıĢlardır. Vekâleten yapılan bir satıĢ olmamakla beraber ġehmus,
kız kardeĢine vekâlet ediyor. Bab-el Cedid mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârı satın
almıĢlardır. MüĢtemilâtında; beyt enbûb ezec ve içerisinde buòayrî enbûb ezec, bir
muãallebeli maùbaò ezec, maùbaòın yan tarafında beyt ferîĢ ve içerisinde küçük buòayrî
ferîĢ, òavş, kenif, Ģarú tarafındaki harabe olan kısım da bu cemi‘u’d-dârın içerisindedir,
çeyrek cubb mâ, Molla Halil‟in mülkündeki cubb ma‘în, Ģarú tarafındaki dâr-el
mezkûru çevreleyen alanın karĢısındaki kapıya kadar olan kısım bulunmaktadır.
Úıblesinde Keni-el Bassah mülkü, Ģarúında Ağazade mülkü, Ģimâlinde Ġbn el-Fare
mülkü ve Molla Halil mülkü, àarbında ùarik ‘âmm bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve
hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
Tablo 29. 243 No‟lu MġS XII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/12 Arapça
15 Cemâziyelevvel
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1.000
31 Aralık 1857
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: ġehid mahallesinde bulunan ve kendilerine Ģerri yol ile geçmiĢ
cemi‘u’d-dârın 1/32‟si satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli meclis ezec,
meclisin içerisinde 1 muãallebeli buòayrî, beyt-i taótânî ãaàîre enbub, 1 muãallebeli
maùbaò ezec, kenif, cubb mâ, òavş bulunmaktadır. Úıble, Ģarú ve Ģimâl tarafı yol, àarb
tarafı Seyit Halil Zelar beyti bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukuku ile peĢin
satılmıĢtır.
42
Tablo 30. 235 No‟lu MġS XI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/11 Arapça
Rebîülevvel
1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk
3.500
Eylül-Ekim
1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Satın alan iki kiĢidir (ġeyh Esserraci‟in çocukları Muhammed
ve Salih). Kendilerine satın alıyorlar. Satıcılar da iki kiĢidir (Dehham Davud ve Esad).
SatıĢ vekâlet yoluyla gerçekleĢiyor. Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr
satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec ve onun altında iki
muãallebeli ahır ezec, eyvan ezec, beyt ãaàîre, eyvanın altında da bir kat (tabaka), òavş
kapısının yanında bulunan yıkık bir maùbaò, kenif, Kemahlı Molla Yusuf‟un dârının
damında kalma ve tasarruf hakkı bulunuyor. Úıble tarafında bahsi geçen Molla
Yusuf‟un mülkü ve Beyt-ül Hatip, Ģarúında Yusuf Naime‟nin mülkü, Ģimâl ve àarbında
yol ve bahsi geçen Molla Yusuf‟a verasetle intikal etmiĢ olan mülk ile çevrilidir. Óaú
mucâz ve òaú murûr, merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir
satıĢtır.
Tablo 31. 242 No‟lu MġS VIII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/8 Arapça
Safer ayının
ortaları 1259 Manôara
SatıĢı Yerel Halk
140
Mart 1843
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Tekye mahallesinde bulunan dârdaki cemi‘u’l-manzara
satılmıĢtır. MüĢtemilâtında çeyrek cubb mâ, çeyrek òavĢ, çeyrek maùbaò
bulunmaktadır. Sınırları; úıble tarafında Hacı Ġbrahim mülkü, Ģarúında ve Ģimâlinde
ùarik, àarbında vekâleten satıĢı gerçekleĢtirecek olan kiĢinin mülküyle sınırlıdır.
Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
43
Tablo 32. 235 No‟lu MġS XII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/12 Arapça
25 Rebîülâhir
1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk
18.000
10 Kasım 1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Satın alan bir kiĢidir. Ġki gencin arasındaki en süslü olanı ve
akranları arasında iftihar edilen kiĢi Abdurrahman Çelebi‟dir. Satıcı ise iki kiĢidir.
Satıcılardan biri kendisi bulunuyor, diğeri vekâlet yoluyla gerçekleĢtiriyor. Bab-es Sor
mahallesindeki cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; dört muãallebeli manôara
ezec, manôaranın içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec, içerisinde (…) bir muãallebeli
manôara, yıkık bir muãallebeli manôara ve bitiĢiğinde küçük bir muãallebeli hamam,
àarb tarafında küçük bir muãallebeli maùbaò, cubb mâ, kenif, zikredilen yıkık
manôaranın önünde òavş, yıkık òucrenin altında beyt enbûb, beyt enbûb üç mesaib
kadardır, yıkık hücrenin kuzeyinde bir muãallebeli eyvan ezec, ahır enbûb, bir
muãallebeli beyt saàire, bir muãallebeli maùbaò ve bunların karĢısında òavş ve bahsi
geçen ahırın ve beyt sağirenin ve eyvanın ve maùbaòın yukarısında iki muãallebeli
manôara ezec, (…) bir muãallebe ezec, bir muãallebeli eyvan ve bunların karĢısında
òavş, ahır, bahçe bulunmaktadır. Bahçenin sınırları; úıblesinde (…)nın dârı, bahçenin
uzunluğu yıkık hücrenin batıdaki pencerenin hizasından 25 Õirâ‘, geniĢliği de bahsi
geçen Õirâ‘ nevinden 15 Õirâ‘dır. Cemi‘u’d-dârın úıblesinde yol, Ģarúında ùarik ‘âmm,
àarbında Hacı Davud ve Sülo ibn Abbate mülkü, Ģimâlinde KureyĢe binti Bekko mülkü
bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
44
Tablo 33. 235 No‟lu MġS XIII. Hüccet
Belge/Sır
a No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat
235/13 Arapça
10
Cemâziyelâhir
1277 Beyt
SatıĢı
Yerel Halk
(Süryaniler arasında) 1.800
24 Aralık1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Cemi‘u’l-beyt satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; bir muãallebe ezec,
bir muãallebeli buòayrî ezec, bir muãallebeli maùbaò ezec, (…) cemi‘u’l kenif ve òavş,
gelecekte kendisinden söz edeceğimiz dârın ana geçiĢ kapısı bulunmaktadır. Dâr, Kısis
mahallesinde bulunuyor. Úıblesinde ve Ģimâlinde yol, Ģarúında George‟nin oğlu
Hamma‟nın mülkü, àarbında müĢterinin mülkü ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve
hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin satıĢtır.
Tablo 34. 235 No‟lu MġS XIV. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/14 Arapça
25 Zilhicce
1276 Dâr SatıĢı Yerel Halk
8.000
14 Temmuz
1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârın yarısı (?)
satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki manôara ezec, eyvan ezec, her bir manôaranın içerisinde
o manôaraya ait buòayrî ezec, buòayrînin dâhilinde (...) manôara ãaàîre ezec, kahve
ocağı, iki muãallebeli iki beyt ezec, maùbaò ezec, maùbaòın içerisinde cubb mâ, iki
kenif, üç tane òavş, içerisinde ağaçlar olan bir bahçe bulunmaktadır. Bahçedeki ağaçlar
incir ve nardır. Úıblesinde Haccı ibn Babaç mülkü, Ģarúında ve Ģimâlinde ùarik ‘âmm,
àarbında Haccı Muhammed Ağa mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla
birlikte peĢin satılmıĢtır.
45
Tablo 35. 235 No‟lu MġS XV. Hüccet
Belge/Sır
a No
Belg
e Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat
235/15 Arap
ça
23
Cemâziyele
vvel 1277 Mülk
SatıĢı
Yerel Halk (Satıcı ve alıcı
iki kiĢidir.) 1.000
7 Aralık
1860
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Cemi‘u’l-mülk satılmıĢtır. Satılan kısımda, mülkte bulunan
beytin yedide biri bulunuyor. Beytin müĢtemilâtında; iki manôara ezec, manôaranın
içerisinde buòayrî enbûb ezec, kuyunun altıda biri, maùbaòın altıda biri, òavşın altıda
biri bulunmaktadır. Keyben mahallesinde bulunan úıblesinde Abdurrahman Efendi (…)
mülkü, Ģarúında ve àarbında müĢterinin mülkü (Sado ibn Çelebi), Ģimâlinde Hazne
mülkü ile sınırlı cemi‘u’d-dâr bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte
satılmıĢtır.
Tablo 36. 235 No‟lu MġS XVI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
235/16 Arapça
3 Recep
1277 Dâr SatıĢı Yerel Halk
4.500
15
Ocak1861
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Kendisine veraset yoluyla geçen, Latifiye mahallesinde bulunan
cemi‘u’d-dârın satıĢıdır. MüĢtemilâtında; üç muãallebeli meclis ezec, bahsi geçen
meclisin kapısında eyvan ezec, eyvanın içerisinde küçük bir muãallebe ezec, üç
muãallebeli yıkık bir beyt âòer, bir muãallebeli maùbaò ezec, beytü‟l- mâ, òavş, kenif
bulunmaktadır. Úıblesinde ve Ģimâlinde ùarik ‘âmm, Ģarúında Molla Ahmed‟e veraset
yoluyla intikal etmiĢ beyt, àarbında Ali ibn Yusuf mülkü vardır. Merâfıú, levâóık ve
hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
46
Tablo 37. 235 No‟lu MġS XVII. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği Kimler Arasında Fiyat
235/17 Osmanlıca
17
Cemâziyelâhir
1277 Dâr SatıĢı
Yerel Halk (satıĢı
gerçekleĢtiren
taraflardan biri
ġahtana ailesinden)
25.000
31 Aralık 1860 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Medine-i Mardin‟in Savurkapı mahallesinde bulunuyor.
MüĢtemilâtında; üç sekili fevúânî òucre ve içerisinde iki kâgir kiler, 1 muãallebeli kâgir
maùbaò, ãofa ile òucre-i mezbure (üç sekili hücre) Ģarú ve Ģimâlde muttasıl (bitiĢik),
levâóık-ı harabe (harabe olmuĢ levâhık), Kays sokağı ile tabak-ı sekâlin arasında
bulunun muãallebeli kâgir manôara, (…) iki muãallebeli diğer manôara ve üzerlerinde
kâgir eyvan, eyvanın göğüs kısmında örtmeli (…), birbirine muttasıl dört adet eyvan ve
içinde iki muãallebeli bir meclis, meclisin içerisinde (…) ile diğer taótânî örtmeli bir
sokak kapısı bulunmaktadır. Üç tarafı yol ve Tomas Marani mülkü ile çevrili, dördüncü
tarafı ġucran Yusuf mülkleri ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık, hukuku, nevâbi‘, menâfi‘
ile birlikte satılmıĢtır. PeĢin olarak gerçekleĢmiĢtir.
Tablo 38. 235 No‟lu MġS XVIII. Hüccet
Belge/Sıra No Belge Dili Hüccet Tarihi Hüccet Ġçeriği Kimler
Arasında Fiyat
235/18 Osmanlıca 20 Recep 1272
Mülk SatıĢı Yerel Halk 1.715
27 Mart 1856 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Mahmiye-i Mardin mahallelerinden Kısis mahallesinde vâki, bir
tarafında Zemerrefi veledi Naha‟nın mülkü, diğer üç tarafı ùarik ‘âmm ile sınırlıdır.
Dâhilinde; iki ãofalı ezec, muãallebe üzerine bodrum, bir çardak ve iki muãallebeli bir
manôara, diğerinin de bir muãallebe üzerine buòayrî, bütün bunların altında iki
muãalleb üzerinde bodrum, bir maùbaò, bir muãallebeli saçak, manôara, manôaranın
úıblesinde bir kıt‟a harabe, bir su kuyusu, kenif, havali-i haricinde (dıĢ çevresinde) àarb
tarafında kıt‟a-ı harabe (yıkık olan kısım), yıkık kısmının müĢtemilâtında tevabi‘ vardır.
Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır.
47
Tablo 39. 242 No‟lu MġS I. Hüccet
Belge/Sıra
No Belge Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/1 Arapça
Cemâziyelevvel
ayının ilklerinde
1258 Dâr SatıĢı Yerel Halk 14.050
Haziran 1842 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Tasarrufu altındaki ve ġehidiye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-
dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki manôara, dîvânın içerisinde kenef ezec, fevúânî
òavş, manôara, eyvan ezec, dört muãallebeli òucre ezec ve içerisinde iki buòayrî ezec
ve içerisinde tabaka ezec (ara kat), òavş vusùâni, maùbaò ezec, kenif, iki muãallebeli oda
ezec, eyvan, kenif, òavş-ı taótânî bulunmaktadır. Sınırları (el-mahdud); úıblesinde (…),
Ģarú tarafı Hacı Ahmed Cevzi mülkü, àarbında Ġbrahim veledi ġemmami Yakup mülkü,
Ģimâlinde Hacı Davud el-Haddad mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla
satılmıĢtır. PeĢin satıĢtır.
Tablo 40. 242 No‟lu MġS IV. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/4 Arapça
Zilkâde ayının
sonları 1257 Manzara
SatıĢı Yerel Halk
300
Ocak 1842
Rumi Zolata
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Molla Hasan Katibzade EĢ-ġehim‟in beytinin içerisindeki
manôara satılmıĢtır. Tavanlı bir manôaradır. Öyle bir manôara ki komĢu ve sahiplerinin
akrabaları arasında meĢhurdur (meĢhur sözcüğünün baĢka bir anlamı da mülkiyeti
konusunda Ģüphe edilmeyen). Bunun için övmeye gerek yoktur. Manôarayla birlikte
maùbaòta tasarruf hakkı, (…), dârda bulunan cubb mâdan faydalanma hakkı dâhildir.
Satan kiĢiler bu manôarayı maùbaòtan ve cubb mâdan yararlanma hakkıyla birlikte
satmıĢlardır. PeĢin bir satıĢtır.
48
Tablo 41. 242 No‟lu MġS II. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/2 Arapça
Cemâziyelevvel
ayının ilklerinde
1258 Bostan
SatıĢı Yerel Halk 12.000
Haziran 1842
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Alıcı ġeyh Ahmed efendi ve kardeĢi DerviĢ ibn Molla
Muhammed, satıcılardan birisi Medine binti Hasan Çelebi ve onun kızı Fatıma binti Ali
es-sebbah (boyacı)dır. Kendilerine satın almıĢlardır. Tasarrufu altındaki kendi mallarını
kendi istekleri ile satmıĢlardır. Miras yoluyla kendilerine intikal etmiĢtir. Bilinen
ismiyle Kamor‟da bulunan cemi‘u’l-bostanın müĢtemilâtında; úaãr ezec, úaãrın
içerisinde akan bir su ve dıĢında da akan ayrı baĢka bir su, dıĢarıda akan suyun adı
harap, bir yapı (beniyye), çeĢitli ağaçlar - farklı cinslerde meyveli/meyvesiz ağaçlar-,
sulak alan da bu satıĢa dâhildir. Úıble tarafı ùarik ‘âmm, Ģarúında Yusuf el Harti‟nin
mülkü ve ùarik ‘âmm, Ģimâlinde Durre, àarbında Saide binti Hacı Hüseyin el muĢakka
(ayakkabıcı) mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır.
PeĢin bir satıĢtır.
Tablo 42. 243 No‟lu MġS VIII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/8 Arapça
10 Rebîülâhir
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
4.100
28 Kasım 1857
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Alıcı Yumsuf veledi Ġlya, satıcı Avrupalı tüccar adına vekâlet
eden Hoca Avsabi. Satın alma yoluyla kendisine geçen, Kısis mahallesinde bulunan
cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara ezec, eyvan ezec,
beyt enbûb ezec, beyt âòer saàire ezec, cubb mâ, òavş, kenif bulunmaktadır. Sınırları;
úıblesinde MüĢminin mülkü, Ģarú tarafı ùarik, àarbında Hasno mülkü, Ģimâlinde Kesbo
mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
49
Tablo 43. 242 No‟lu MġS III. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/3 Arapça
Gurret-i Rebîülevvel
1253 Dâr
SatıĢı Yerel Halk 50.000
5 Haziran 1837 KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Vekâleten yapılan bir satıĢtır. Asıl adı ġehidiye Mahallesi
olarak bilinen Zerrake mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında;
tavanlı bir manôara, tavanlı eyvan, yazlık òavş (buradaki yazlık kelimesi, Arapça metin
olmasına rağmen Osmanlıca yazılmıĢtır.), bir tanesi àarbta diğeri Ģarúta olmak üzere iki
manôara, iki manôara arasında eyvan ezec, òavş, yazlık, (…) ezec, òavş, fevúânî òavş,
bu yazlık içerisinde kenif, maùbaò ezec, bütün bunların altında bir òucre ve içerisinde
üç tane oda ve iki buòayrî, Ģarú tarafındaki buòayrînin içerisinde bir buòayrî ezec,
buòayrî ezecin Ģarúında manôara ezec, baĢka bir manôara, kenif ezec, eyvan, òavş,
yazlık, maùbaò kebir (büyük bir mutfak), ahor, cubb mâ, kenif, bütün bu söylenenlerin
altında ambar ezec, eyvan ezec, eyvanın içerisinde ahor, òavş ve (…), iki muãallebeli
geniĢ bir oda, bunun içerisinde hazine odası, bu hazine odasının içerisinde muhavven
eyvan, eyvanın içerisinde kahve odası, òavş, yazlık, òavş kapısının üstünde yapılmıĢ bir
oda, odanın içerisinde tavanlı eyvan, ayrıca bir eyvan daha, ahır-ı kebir, kenif, òavş ve
(…), cemi‘u’d-dârın dıĢarısında deng ezec bulunmaktadır. Úıble ve Ģimâlinde ùarik,
Ģarúında Muhammed Said Ağa mülkü, àarbında Molla Hasan‟a verasetle intikal etmiĢ
mülk bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin olarak
gerçekleĢmiĢtir.
50
Tablo 44. 242 No‟lu MġS VII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
242/7 Arapça
Ramazan ortası
1258 Dâr SatıĢı Yerel Halk
55.000
Ekim- Kasım
1841
Rumi
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Alıcılar birden fazla kiĢi, satıcı ise Süleyman Ağa'dır. Süleyman
Ağa Ģeriat yoluyla satın aldığı Zerrake mahallesinde bulunan (ġehidiye mahallesi)
cemi‘u’d-dârını satmıĢtır. MüĢtemilâtında; tavanlı manôara, tavanlı eyvan, yazlık bir
òavş, bir tanesi àarb tarafından diğeri Ģarú tarafından olmak üzere iki manôara, iki
manôaranın arasında eyvan ezec, òavş, yazlık, eyvanda tabaka ezec (ara kat), òavş ve
fevúânî yazlık, maùbaò ezec, maùbaòın içerisinde kenif, bütün bunların altında üç ãofalı
òucre, òucrenin içerisinde iki tane buòayrî, doğu taraftaki buòayrînin içerisinde bir
buòayrî ezec, Ģarúta konumlanan manôara ezec ve bir manôara daha batı tarafında,
eyvan ezec, òavş, yazlık, maùbaò kebir, ahır, cubb mâ, kenif, bunların altında ambar
ezec, eyvan ezec, ahır, òavş, ma‘ber, iki muãallebeli oda-ı kebire (oda Osmanlıca),
odanın içerisinde hazine odası, hazine odasının içerisinde (…), eyvan, büyük odanın
içerisinde kahve odası, òavş, yazlık ve dahi òavş kapısının üzerinde kurulu baĢka bir
oda, bu odanın bitiĢiğinde tavanlı eyvan, ahır-ı kebir, kenif, òavş, (…), dârın dıĢında da
deng ezec, cemi‘u’l-ahor, manôara, Katib‟in evindeki maùbaòta tasarruf hakkı,
Katiblere ait olan cubb mâdan yararlanma hakkı bulunmaktadır. Süleyman Ağa bu
maùbaò ve cubbu mâyı Katiblerden daha evvelden satın almıĢtır. Ayrıca satıcının
dârının uzunluğu boyunca inĢa ettiği bütün yapılar dâhildir. Sınırları; úıble ve Ģimâl
tarafı ùarik, Ģarú tarafı Muhammed Said Ağa‟ya verasetle intikal etmiĢ olan mülk, àarb
tarafında Molla Hasan Katibzade‟nin mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık, hukuk ve
istediği gibi tasarrufta bulunmak hakkıyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
51
Tablo 45. 243 No‟lu MġS I. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi Hüccet Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/1 Arapça
23 Safer
1270 Dâr / Mülk
davası Yerel Halk
6.500
25 Kasım
1853
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: El Kısıs mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dârın müĢtemilâtında;
üç muãallebeli bir òucre, bu òucrenin içerisinde buòayrî enbûb ezec, manôara enbûb
ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec, beyt ãaàîre (…) ezec, buòayrî ezec, ahır
mağara (kayalıkta bir ahır), maùbaò nısfı ezec (yarım matbah), (…) ve cubbeyn-i mâ
(iki su kuyusu), Ģark tarafından harabe kenif, havĢ bulunmaktadır. Sınırları; úıblesi,
Ģarú ve Ģimâl tarafı ùarik ‘âmm, Ģimâl tarafından yol ile birlikte sınırı tamamlayan
Kasap Batris‟in mülkü, àarbta Midyatlı ġa‟o mülkü ile sınırlıdır. Merâfıú, levâóık ve
hukuk dâhildir. PeĢin bir satıĢtır. Yukarıda özellikleri belirtilen dârın daha önceden
meydana gelen bu satıĢında herhangi bir Ģekilde muğlâklığın olmadığını belirlemek
amacıyla Ģahitlerin huzurunda yeniden dile getirilmiĢ ve yazılmıĢtır.
Tablo 46. 243 No‟lu MġS II. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/2 Arapça
Gurret-i
Cemâziyelevvel 1273 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1.750
28 Aralık 1856
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Satıcı bu mülkü satın alarak elde etmiĢtir. Bab-el Cedid
mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli meclis
ezec, meclisin içerisinde buòayrî enbûb, beyt saàire ezec, òavş, maùbaò ezec, cubb mâ,
òavş, kenif bulunmaktadır. Sınırları; úıblesinde ġeyh „ayn Rummaniyye mescidi,
Ģarúında müĢterinin mülkü, àarbında ùarik, Ģimâlinde Kabil bulunmaktadır. Merâfıú,
levâóık ve hukukuyla birlikte satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
52
Tablo 47. 243 No‟lu MġS III. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/3 Arapça
17 Cemâziyelâhir
1273 Dâr ve Tarla
SatıĢı Yerel Halk
7.900
12 ġubat 1857
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Ose veledi Dahho (Süryani) alıcı, satıcı Meryem binti Kurbo ve
Dahho veledi Sado ve Ġlya veledi Dahho veledi ġemmo. Bir kısmı miras bir kısmı satın
alma yoluyla kendilerine geçen mülklerini satmıĢlardır (tarla, (…) , cemi‘u’d-dâr).
Kölasiye mahallesinde bulunan dârın müĢtemilâtında; üç ãofalı òucre ezec, òucrenin
içerisinde iki tane buòayrî ezec, manôara ezec, maùbaò, òavş, beyt ãaàîre ezec, oda
ãaàîre ezec (oda sözcüğü Osmanlıca yazılmıĢtır), òavş, yazlık, cubb mâ, kenif
bulunmaktadır. Sınırları; Ģimâl, úıble ve àarbında ùarik, Ģarúında ise Mesih(?) veledi
Zeko mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık, hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
Tablo 48. 243 No‟lu MġS IV. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/4 Arapça
ġaban ayının sonları
1273 Dâr SatıĢı Yerel Halk
4.500
Nisan 1857
Rumi
Cedid
Mekân Tanımlaması: Kendisine miras yoluyla intikal etmiĢ, ġehidiye mahallesinde
bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; üç muãallebeli manôara ezec,
manôaranın içerisinde bir muãallebeli buòayrî ezec, iki muãallebeli bir manôara ezec
daha, bir muãallebeli eyvan ezec, eyvanın içerisinde bir muãallebeli kahve ocağı, bir
muãallebeli ma‘ber ezec, (…) enbûb ezec, beytü’l –mâ (…), òavş-ı taótânî, òavş-ı
fevúânî, kenif bulunmaktadır. Sınırları; úıble ve Ģimâl tarafı ùarik, Ģarúında Said Halil
el-MuĢakka (?) mülkü, àarb tarafından Seyyid Salih el-MuĢakka mülkü ve àarb sınırını
tamamlayan Seyyid Hasan el-Hami mülkü ile sınırlıdır. SatıĢa ilaveten bir adet üzüm
bağı da vardır (yazı silik olduğundan sınırları yazılamamıĢtır).
53
Tablo 49. 243 No‟lu MġS V. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/5 Arapça
23 Rebîülevvel
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
4.200
11 Kasım 1857
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Kendisine miras yoluyla intikal etmiĢ, ġehidiye mahallesinde
bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki ãofalı òucre ezec, iki tane buòayrî
ezec, maùbaò, maùbaòın içerisinde kenif, òavş, cubb mâ, eyvan, manôara-ı fevúânîyye-i
ezec, yazlık, yazlığın sınırları; úıblesinde ùarik, Ģimâlinde Halil El Arabi mülkü,
àarbında Muharrem Beg‟in beytine giden ùarik, Ģarúında Ġbrahim ibn Muhammed El
Kazzaz‟a miras yoluyla kendisine intikal etmiĢ olan mülkü, dârın dıĢında olan ahır
enbûb ezec ile birlikte satılmıĢtır. Ahırın sınırları; sonu ùarik ‘âmm ile biten, şarú ve
Ģimâlinde Halil el Arabi‟nin hırbesi (höyük, yıkıntı), àarbında Muharrem Beg‟in beyti
ile çevirilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
Tablo 50. 243 No‟lu MġS VI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/6 Arapça
23 Rebîülevvel
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1.600
11 Kasım 1857
Rumi
Cedid
Mekân Tanımlaması: Alıcı ġemmas Ġlya, satıcı Raur ve kardeĢi ġehmus ibn Ġbrahim.
Kendilerine miras yoluyla intikal etmiĢ olan, Cami‟ul Latif mahallesinde bulunan
cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki tane meclis úureyĢ, bu ikisinin içerisinde
úureyĢ-i buòayrî, òavş, cubb mâ, maùbaò-ı turab (toprak bir matbah), kenif
bulunmaktadır. Sınırları; úıblesinde, àarbında ve Ģimâlinde ùarik, Ģarúında Hüseyin ibn
Ġbrahim mülkü ile çevrilidir. Merâfıú, levâóık ve hukukuyla satılmıĢtır. PeĢin bir
satıĢtır.
54
Tablo 51. 243 No‟lu MġS VII. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/7 Arapça
11 Rebîülâhir
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
11.000
29 Kasım 1857
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Miras yoluyla kendisine intikal etmiĢ olan, Necmeddin Ilgazi
mahallesinde vaki cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli manôara
ezec, içerisinde buòayrî ezec, manôara ãaàîre ezec, içerisinde mağara, iki manôaranın
üzerinde eyvan ezec, manôaranın altında ahır ezec, eyvan ezec, beyt (…) ãaàîre ezec,
fevúânî eyvanın altında cubb mâ, òavşta baĢka bir cubb mâ, maùbaò, içerisinde kenif,
ma‘ber, òavş, yazlık bulunmaktadır. Sınırları; úıble ve Ģimâlinde ùarik ‘âmm, Ģarúında
Zahirlerin veraset mülkü, àarbında Muzaffer ibn Taci mülkü bulunmaktadır. Merâfıú,
levâóık ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
Tablo 52. 243 No‟lu MġS XI. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/11 Arapça
28 Recep
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
4.000
13 Mart
1858
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Kendisine miras yoluyla geçen, tasarrufu altında bulunan Kısis
mahallesinde vaki cemi‘u’d-dârın 1/3‟ü satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; üç ãofalı òucre
ezec, òucrenin içerisinde buòayrî ezec, iki muãallebeli maùbaò ezec, ara kat (tabaka) ve
hücrenin avlusu, kuzey tarafında iki muãallebe ezec, üzerinde baĢka bir manôara (…),
manôaranın duvarında cubb ma‘în, cubb mâ, kenif bulunmaktadır. Úıble ve Ģimâlinde
yol, Ģarúında Osmasero mülkü, àarbında (… ) mülkü bulunmaktadır. Merâfıú, levâóık
ve hukuku ile satılmıĢtır. PeĢin bir satıĢtır.
55
Tablo 53. 243 No‟lu MġS X. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili
Hüccet
Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
243/10 Arapça
15 Recep
1274 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1.800
28 ġubat
1858
Rumi Cedid
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: Bir kısmı miras, bir kısmı satın alma yoluyla kendisine geçen ve
Kölasiye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki
muãallebeli manôara ezec, iki muãallebeli bir manôara ezec daha, òavş, kenif, bir
muãallebeli kiler ezec ile aynı seviyede maùbaò, tasarruf hakkı, maùbaò - òavş - òavş
kapısı-keniften faydalanma hakkı, bahsi geçen kilerin damında uyuma hakkı
bulunmaktadır. Úıblesinde yol, Ģarúında Sıttı Radviyye, Ģarúı tamamlayan tarafta Hacı
Ahmet el-Feccar mülkü, àarbında yol, Ģimâlinde Hacı Ahme‟in mülkü bulunmaktadır.
Merâfıú, levâóık ve hukuku ile peĢin satılmıĢtır. Tarafların rızasıyla sahih ve Ģerri bir
satıĢtır. Bahsedilen iki manôara, òavş, maùbaò, kenif satın alana kalmıĢtır. Bir kiĢi
mülkte nasıl tasarruf ediyorsa, bu hak da alıcıya verilmiĢtir. Kilerden faydalanma hakkı,
òavş - maùbaò-òavş kapısını kullanma hakkı, kilerin damında yatma hakkı da alıcıya
verilmiĢtir. Bu haklar aynı zamanda satıcıya da aittir.
Tablo 54. 193 No‟lu MġS I. Hüccet
Belge/Sıra
No
Belge
Dili Hüccet Tarihi
Hüccet
Ġçeriği
Kimler
Arasında Fiyat
193/1 Arapça
11 Muharrem
1283 Dâr SatıĢı Yerel Halk
1075
26 Mayıs 1866
Yeni Rumi
KuruĢ
Mekân Tanımlaması: ġarú ve Ģimâl tarafı yol, àarbında DerviĢ Ağa mülkü olan dârını,
merâfıú, levâóıú ve hukukuyla (onun üzerinde tasarrufta bulunabilme hakkı/ kullanma
ve satma) birlikte satmıĢtır. Yalnızca óaú murûr satılmamıĢtır. PeĢin para ile kendisinin
ikrarı ve beyanı üzere sattığına dair hüccettir.
56
4.3. Kavram Arkeolojisi
Etimoloji ve/veya sözcüklerin laboratuar ortamında inĢa edilen ve oluĢturulan bir olgu
olmadığını mekân satıĢları açık bir biçimde ortaya koyar. ġüphe götürmez bir biçimde
dilin bizatihi kendisi toplumsal bir oluĢtur. Bireylerle birlikte her an yeniden üretilir,
biçimlendirilir, anlamı değiĢir. Bilhassa Mardin gibi yerel özelliklerini daha uzun süre
korumuĢ bir coğrafyada kaçınılmaz olarak dil, çeĢitli ara yüzlerini oluĢturur.
Dilin geçirdiği dönüĢümün yanı sıra, mekânın tanımlanmasında temel etmenin
(meclisiyye, dîvân, deng ezec hariç olmak üzere) biçim olduğunu satıĢ hüccetleri
sergilemektedir. Mekân, iĢlevsel farklılaĢmadan ziyade ağırlıklı olarak biçimsel ve bazı
durumlarda donatısal farklılaĢma üzerinden tanımlanmaktadır. ‘Aúd, enbûb, muãalleb
(enbûb iki anlama sahipse de ilk anlamı biçimseldir) gibi doğrudan biçimle iliĢkili
sıfatların varlığı kendisini açık eder. Biçimin haricinde, XIX. yüzyıl zaman aralığında
Mardin‟de mekânlar iĢlevle iliĢkisiz bir Ģekilde devlet mekanizmalarında hüccetler
aracılığıyla iki boyutlu hale getirilir. Bazı tanımlamalarda ise beyt ãafir (donatısız beyt),
beyt ferîş (donatılmıĢ beyt), maùbaò feriş (donatılı mutfak) gibi her mekânın farklı
anlatılmasında "donatmak" merkezidir.
Bazı Arapça yazılmıĢ hüccetlerde, oda, yazlık gibi sözcüklerin Osmanlıca yazıldığı da
mevcuttur. Diğer taraftan, kelimelerin sözlüklerdeki manalarının haricinde yeni
anlamlara büründüğünü birkaç örnekle tartıĢmak mümkündür. Örneğin, ‘aúd sözcüğü
şekil olarak gökkuşağını andıran manasına gelse de ‘aúd enbûb veya beyt ‘aúd gibi
mekânı tarifleyen sözcük öbeklerinde anlamını biçimle birlikte mekânsallaĢtırır.
Dolaysız bir yolla mekânın biçimini vurgular. ‘Aúd enbûb veya beyt‘aúd, tavanı
kemerli/tonozlu beyt manasına gelmektedir. Farsça kökenli enbûb sözcüğü ise, ilk
olarak, Arapçadaki beyt ile eĢanlamlı olarak gecelenen yer anlamındadır. Bu anlamının
dıĢında baĢka manalara da sahiptir. Ġki boğum arasını birleĢtiren elemanın kendisine
iĢaret eder ve bir tür yay benzeri biçimlenmeye iĢaret eder. Açık bir ifadeyle, iki taĢıyıcı
ayak arasını birleĢtiren eğrisel elemanı vurguladığını ve bu elemanın kemer veya tonoz
biçimlerine iĢaret ettiğini düĢünebiliriz. Ayrıca ahır enbûb gibi oturma veya uyuma
eylemine atıf yapmayan tanımlama, enbûbun biçimsel anlamını kuvvetlendirmektedir.
XXI. yüzyılda da yerel halk arasında kemerli oda/tonozlu oda manasına gelen ‘aúd
57
enbub, bu durumu doğrular niteliktedir. Diğer taraftan Farsçadaki ilk anlamına paralel
olarak enbûb, Osmanlıcada minder, yatak, döĢek, döĢeme manasına da gelmektedir. O
halde, ‘aúd enbub, XIX. yüzyılda iki anlama iĢaret edebilir: Birincisi kemerli/tonozlu
birim/beyt, ikincisi ise oturma veya uyuma iĢlevinin gerçekleĢtiği mekân.
Tanımlamalarının ağırlıklı olarak biçimi vurguladığı düĢünüldüğünde,‘aúd enbubun
iĢlevi gece ve gündüz kullanımlarında farklıdır.
BaĢka bir örnek ise muãalleb üzerinden tartıĢılabilir. Muãalleb her ne kadar "kavĢak"
manasına gelse de (bkz. terminoloji bölümü muãalleb maddesi) mekân özelinde anlamı
dönüĢür. Bir/iki/üç muãallebeli ezec veya manôara biçimseldir. Muãallebe, bir kemer
aracılığıyla eklemlenen tonozların her biri demek olmalıdır. "Üç muãallebeli bir
manôara veya beyt", birbirine açılan üç tonozlu birimin varlığına da iĢaret edebilir.
Bir/iki/üç muãallebeli beyt/manôara üç bölmeli, yani, inĢa edilen üç tane tonozun varlığı
ve strüktürel yapısından ötürü doğal olarak üç bölmeli beyt anlamına geliyor ki bu
tarifleme, mekânın ağırlıklı olarak biçimsel özelliklerinden tariflendiği 19. yüzyıla daha
yakın duruyor. Aynı zamanda muãalleb mekân organizasyonuna dair de ipuçları veriyor.
Bazı sivil yapılarda muãallebe terimi T biçimli bir plana iĢaret ediyor. Fakat ġahtana
konağı gibi bazi yapılarda ise yan yana olma hali mevcuttur. Özetle, muãalleb yanyana
dizilmiĢ elamanter bir örgütlenmeye iĢaret etmektedir.
Beyt, içerisine sığınılan, gecelenen, hane olunan yeri tarifler. Kullanıldığı yerlerde
bina/ev anlamına gelebilirken, diğer taraftan gecelenen yer kapalı bir mekân olmaksızın
beyt olarak tariflenebilir. Dâr ise daha kapsamlıdır. Bütün müĢtemilâtıyla (avlu, mutfak,
odalar, eklemeler, yan tarafları) birlikte evi tarifler. Mülk satıĢ hüccetlerinde mekânların
tarifi ağırlıklı olarak cemi‘u’d-dâr ile baĢlar. Daha sonra hangi mekânlara sahip olduğu
yazılır (örneğin; ‘aúd enbûb meclisiyye, beyt saàire, iki muãallebeli manôara, òavş,
maùbaò gibi). Genel olarak böyle olsa da bazı tanımlamalar farklıdır.
58
ġekil 5,6. 2 Muãallebeli Manôara Ezec44
ġekil 7,8. 2 Muãallebeli Manôara Ezec
44
ġekil 5 ile Ģekil 15 arasında yer alan görseller ġahtana Konağına aittir.
59
Örneğin tablo 33‟de olduğu gibi cemi„u‟l-beyt, tariflenen müĢtemilâtıyla birlikte
satılmıĢtır. Hatta satılan bu mekân, tablo 5‟deki dârdan daha fazla kapalı hacim
içermektedir. Tablo 33‟deki cemi„u‟l-beyt olarak tariflenen konutu cemi„u‟d-dâr olarak
ifade etmek de pekâlâ mümkündür. Sonuç olarak, mülk satıĢ hüccetlerinin ıĢığında, dâr,
modern terminolojide konut/ev manasına gelmektedir. Beyt ise bu bağlamda biraz daha
manipülatiftir. Büyük bir konak veya daha basit bir ifadeyle dâr içerisindeki beyt,
Ģüphe götürmez bir biçimde oda anlamına gelirken, baĢka bir yerde ev manasına
gelmektedir. 19. yüzyıl hüccetlerinde karĢılaĢılan beyt, birkaç belge hariç olmak üzere,
oda manasında kullanıldığı aĢikârdır.
Bazı terimlere ise nadir rastlanır. Örneğin deng ezec, kahve ocağı, kahve odası, hazine
odası, yazlık, yazlık òavş, meclis, meclis ferîĢ, dîvân gibi. Bu mekânların ortak özelliği
ise ġeyh, Ağa gibi statüye sahip bireylerin dârında bulunuyor olmasıdır. Deng ezec
hariç, diğer mekânların iĢlevsel özelliği kabaca yorumlamanın ötesinde açıkça
bilinememektedir. Örneğin sadece ġeyh Abdulfettah Efendi‟nin dârında bulunan dîvân,
içerisinde bir adet kenifle birlikte tanımlanır. Tanımdan yola çıkarak, bu mekânın bir tür
çalıĢma odası veya oturma/misafir odası olduğu tahmin edilebilir. Dîvân bölümünün
birtakım müĢtemilat ile tariflenmesi ise Abdulfettah Efendi‟nin dârının mekânsal olarak
dâhiliyye ve hâriciyye kavramlarıyla kurulduğu ileri sürülebilir. BaĢka bir tanımla,
"haremlik" ve "selamlık" kısımlarının varlığı, dîvân bölümünün müstakil bir mekân
olarak yazılı hale gelmesine sebebiyet vermektedir. Bunun içindir ki dîvân ezec,
içerisinde bulunduğu dârın "selamlık"ı olarak yorumlanabilir. Yazlık ise sadece bir
satıĢta Ağa, ġeyh gibi unvana sahip olmayan bireylerin arasındaki satıĢta yer alır. Diğer
taraftan Süleyman Ağa ve Mahmut Ağa‟nın kendi dârlarında, Hacı Ġsmail Ağa‟nın da
torununun mülkünde yazlık terimiyle karĢılaĢılmaktadır. Mahmut Ağa‟nın satıĢında ise
yazlık, müstakil bir birim gibi sınırları yazılır. Bu minvalde yazlık, kapalı, yarı açık
veya kapalı mekânlarla sınırları belirlenmiĢ bir açık mekân olabilir. Bu noktada,
metinsellik ile görsellik birlikte düĢünüldüğünde, yazlığın açık bir mekân olduğu
örnekleriyle karĢılaĢılmaktadır.
60
ġekil 9. Örnek Bir Yazlık
Oda sözcüğü ise sadece üç mekân satıĢında yer alır: Tablo 39‟de “iki muãallebeli oda
ezec”, tablo 43‟de “… bunların altında bir òucre ve içerisinde üç tane oda”, tablo 47‟de
“oda ãaàîre ezec”. Hüccet dilinin Arapça olmasına rağmen oda sözcüğünün Osmanlıca
yazılması dikkat çekiyor. Çünkü mekân sahiplerinin modern "oda" kavramına sahip
olmadığını, barınma birimlerini beyt ve dâr düzleminde algılıyor oluĢlarını Ģer‟iye
sicilleri vaaz etmektedir. Ağırlıklı olarak her birimin modern epistemede "ev"e karĢılık
geldiği bir dünyada oda kavramının merkezden (Ġstanbul‟dan) tevarüs ettiği
düĢünülebilir. Çünkü Ġstanbul‟da toplumun üst katmanları için oluĢturulmuĢ barınma
biçimlerinin merkezden yayılmasıyla çevreye doğru geldiği, baĢka bir ifadeyle saray
eĢrafının ve resmi kimliklerin ürettiği bir lüksün yayılmasıdır.45
Oda sözcüğünün geç 19. yüzyıl Ortadoğu coğrafyasında yer alan eski ġam‟da mekânsal
karĢılığı ile yüzleĢmek pek de ĢaĢırtıcı değildir. ġam‟ın ticari hayatında yetkin bir
Ģahsiyet olarak anılan Abdülkadir Akkad‟ın konutunda yer alan "oda", plan düzleminde
orta avlu ile aynı kotu paylaĢmaktadır. Kat planında murabba, bayt al-muna, dehliz,
45
Tanyeli, U., 1996. Anadolu‟da bizans, osmanlı öncesi ve osmanlı dönemlerinde yerleĢme ve barınma
düzeni, s. 405-471. İçinde: Tarihten Günümüze Anadolu‟da Konut ve YerleĢme. ( ed: Y. Sey). Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, Ġstanbul.
61
divan hane, uda, qa‟a gibi mekânlar yer almaktadır. Bu mekânlar içerisinde oda spesifik
bir lokasyonu tariflemektedir. Diğer birimlere nazaran, daha ince iĢçilikle inĢa edilmiĢ
ve dekoratif öğeler daha fazladır. Ayrıca odanın sahip olduğu pencere açıklıkları
diğerlerine göre daha "intizamlıdır". Hane halkının yaĢamında da özel bir yere sahip
olan mekân, hem donatısal hem de biçimsel özellikleri ile kendini belli eder46
.
Dolayısıyla bir dâr içerisinde yer alan oda, beyt âòer, beyt ãaàîre, buòayrî, maùbaò, beyt
ferîĢ gibi mekânlardan sahip olduğu ayırt edici özellikleri ile farklıdır. Bu farklılık mülk
sahibinin ekonomik ve sosyal konumu ile aslında doğrudan alakalıdır. Mardin‟de
Süleyman Ağa‟nın dârında yer alan oda ile aynı yüzyılda ġam‟da tüccar olan
Abdulkadir Akkad‟ın konutunda karĢılaĢmak bu bağlamda dikkat çekmektedir.
ġekil 10. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane 2
Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?
Özetle, belgeye aktarılan mekânların biçimleriyle anlatılıyor oluĢu iĢleve dair herhangi
bir sızdırmada bulunmuyor. Bu kapalılık hali, modern konutların ürettiği katî iĢlevin
ötesinde, mekânın gün içerisinde bile değiĢtiği, dönüĢtüğü hatta iĢlevsel bir ayrımın
46
Ayrıntılı bilgi için bkz. : Skovgaard Petersen, J., Stefan, W., 2005. The „aqqad family and houses in the
late 19th and the 20th centuries, p. 357-377. In: Bayt al-„Aqqad The History and Restoration of a House
in Old Damascus. (ed: P. Mortensen). Narayana Pres, Denmark.
62
yapılmadığını, kayganlaĢtığını imkânlaĢtırıyor. Bu esneklik, iĢleve dair önermeleri de
bu noktada kısırlaĢtırıyor. Diğer taraftan oda gibi ender rastlanan terimleri ise statünün
mekânlaĢması olarak yorumlamak pekâlâ mümkündür.
4.4. Satılan/Satılmayan Haklar, Hisseler, Kullanımlar
Mekân satıĢları, müĢtemilâta ilave olarak bazı kullanım haklarının da satılabilir birer
nesne ve/veya meta olduğunu gösterir. Bazı kullanma pratikleri de pazarlanabilir olarak
algılanır. Bu algı, bir takım toplumsal iliĢkileri ve yaĢamı çeĢitli veçheleriyle
anlamlandırmayı mümkînleĢtirerek nesneler üzerinden XIX. yüzyıl Medine-i Mardin
özelinde bazı toplumsal önermeler yapmaya imkân sunuyor.
Kabaca herkesin birbirine aĢina olduğu bir dünyada satın alma, satma, değiĢ-tokuĢ
alıĢkanlıklarının yaygın bir düĢünce ve kanaatle ortaklaĢtığını, bu ortak paydanın ticari
eksende de neĢv ü nema bulmasındaki mesnet noktaları ne kadar kaygan da olsa,
komĢuluk (neighbourhood), arkadaĢlık (frendship/fraternity) ve akrabalık (kinship)47
bağlarında aranabilir. Bu bağlar, iliĢkiyi betimlemede yetersiz de kalsa, doğrudan
mekân özelinde bir takım hak ve kullanım biçimlerinin oluĢmasına zemin hazırlar.
Örneğin cemi‘u’d-dâr satıĢının kilerin damında uyuma tasarrufu olmaksızın
gerçekleĢmesi (tablo 16) ve baĢka bir satıĢta, satıcının sattığı mülke sınır/muttasıl olan
kendi mülkünden çeyrek maùbaò ve çeyrek òavşın da müĢtemilâta dâhil edilmesi (tablo
24), maùbaòta tasarruf hakkının da satılabilir bir nesne olması (tablo 40),
community48
/komünite toplum olduğunu düĢündürtüyor.
Bununla birlikte òucrenin damında oturma hakkı, yazın damda yatma hakkı, damda
oturma hakkı, damda kalma icazeti ve hakkı, òaú murûr, òaú mucâz, bilinen her türlü
hukuk, dârda bulunan cubb mâdan faydalanma hakkı ve istediği gibi tasarrufta
bulunabilme haklarının hüccetlerde ayrı ayrı yer alması organik bir yaĢamın (organic
life)49
varlığına kaçınılmaz olarak iĢaret eder. Community (topluluk/cemaat) ve organic
life kavramlarının bu noktada mutual understanding50
(karĢılıklı anlayıĢ) ile kurduğu
47
Tönnies, Ferdinand, 2001. The theory of gemeinschaft, pp. 22-51. In: Commuity and Civil Society (Ed:
Jose Haris). Cambridge University Press, Jose Haris and Margaret Hollis (trns.), Cambdridge. 48
Age. s. 34. 49
Age. s. 35. 50
Age. s. 32.
63
yadsınamaz gerilim, Mardin gibi görece heterojen yapıya sahip bir yerde manipüle
oluyor. Açık bir ifadeyle ortak geçmiĢ, ortak idealin ürettiği anlayıĢ, farklı din ve etnik
yapıların vücuda getirmeye çalıĢtığı paylaĢımlı yaĢam, ortak düĢünce gibi bir toplumsal
yapıya, müĢterek tasarrufa dönüĢüyor. Bu bağlamda, toplumsal iliĢkinin modern öncesi
düĢünme alıĢkanlıkları ile oluĢması, mekânın anlamsal olarak parçalanması ve
kullanıl(ama)ması, bu parçalanmayla birlikte üretilen mekân ve kullanım fonksiyonları
bir tür yaşayan organizma51
ya (living organism) göndermede bulunuyor.
Bu bağlamda, 19. yüzyılda Mardin‟i bir tür Gemeinschaftlarla tanımlı bir toplum52
olarak görmek mümkündür. Gemeinschaft kuramının her ne kadar Mardin gibi daha
yerel bir coğrafya için yeterli olmadığı düĢünülse de, bir takım önermelerin dönüĢebilir
olduğu kanısıyla, Gemeinschaftın bazı özelliklerini Mardin özelinde tartıĢmak anlamlı
olabilir.
Modern öncesi toplumlarda, bilhassa Gemeinschaft, sosyal iliĢkiler ağı yukarıda
bahsedilenlere ek olarak kardeĢlik hukuku (fraternity) ve kan bağı (relative/blood bond)
merkezli de kurulabilir. Bu bağ, bir Ģekilde aile üyeliği olarak da çalıĢır. Bu iliĢkiler
silsilesini kuvvetlendiren diğer etmenler ise mekânsal yakınlık (spatial proximity),
mental ve dini yakınlıktır (mental/spiritual closeness). Aslında bu sistem, aynı amaç ve
son uğruna verilen mücadele gibi, bir vücudun organlarına da benzer. Nihayetinde bu
toplumlar, kapitalist sistemin henüz nüfuz etmediği, bireyselliğin toplumsal bütünlük
içerisinde kaybolduğu, herkesin bir Ģekilde birbirini tanıdığı, dıĢarısının yabancı olarak
tanımlandığı, kendi içerisine kapalı birer organizmalardır.53
Bu doğrultuda, ilk durak hisseli satıĢlardır. Bazı hüccetlerde, satan kiĢi, kendisine miras
yoluyla intikal eden hisselerini hatta tablo 14‟de olduğu gibi iki kız kardeĢ kendilerine
düĢen payları satmıĢladır. Böyle bir durumda, iki kız kardeĢ bir dârdaki paylarını ayrı
ayrı sattıkları zaman, mülkün mevcut kullanıcıları ve yeni alıcıların mekânı nasıl
paylaĢtıkları, kullanıcıların kimler olduğu müphemdir. Bu müphemlik belirli bir Ģekilde
muhkemleĢmese de yukarıda bahsi geçen iliĢki biçimlerinin varlığını sızdırır. BaĢka bir
51
Age. s. 19. 52
Bu noktada kullanılan "toplum" kavramı Gemeinschaft kavramsallaĢtırmasında "grup" olarak
değerlendirilmiĢtir. 53
Gemeinschaft kuramı için bkz: Tönnies, Ferdinand, 2001. The theory of gemeinschaft, pp. 22-51. In:
Commuity and Civil Society (Ed: Jose Haris). Cambridge University Press, Jose Haris and Margaret
Hollis (trns.) Cambdridge.
64
durum ise alıcı ve satıcının iki kiĢi olduğu satıĢlardır. Bu satıĢlarda alıcı ve satıcıların
arasındaki bağın kardeĢlik veya akrabalık üzerinden kurulu olup olmadığı da göz önüne
alınırsa, bir önceki örnekte olduğu gibi mekânların paylaĢılma ve kullanılma biçimleri
net değildir.
Hisseli satıĢların haricinde ilgi çekici ve manipülatif olan ise mekânların belirli oranda
(1/3, 1/4, 1/6, 1/32 gibi) satılma biçimleridir. Örneğin, tablo 24‟de çeyrek òavş ve kenif,
tablo 28‟de çeyrek cubb mâ ve çeyrek cubb ma‘în, tablo 34‟de dârın yarısı, tablo 9‟da
baĢka bir beytte vaki cubb mânın çeyreği satılıyor. Tablo 35‟daki satıĢ ise kıĢkırtıcıdır.
Alıcı ve satıcının iki kiĢi olduğu bu satıĢta kuyunun altıda biri, maùbaòın altıda biri,
òavşın altıda biri satılmıĢtır. Bu bağlamda, kapitalist toplumlarda mekânın veya arsanın
1/2, 1/4 oranlarında paylaĢılmasında, parasal olan ile mekânsal olan örtüĢür. Açıkçası
ödenen paranın mekânda belirli bir karĢılığı vardır. Fakat premodern bir topluluk olan
Mardin‟de bu oranların para-mekân diyalektiğinde karĢılığının ne olduğu muğlâktır.
Örneğin, 1/3 oranında satın alınan kenifin veya 1/6 oranında satılan avlunun kapital bir
zihinle kullanılmadığı bellidir. 1/3 oranla alınan herhangi bir mekân, aslında istenilen
oranda kullanılabilir. Bu durumu denetleyen bir mekanizmanın veya en azından zihin
algısının olmadığı söylenebilir.
BaĢka bir örnekte, modern bir ifadeyle, konut içerisinden bir oda satılıyor. Tablo
40‟daki satıĢın mekân tanımlaması Ģöyledir: “… Molla Hasan Katibzade EĢ-ġehim‟in
beytinin içerisindeki manôara satılmıĢtır. Tavanlı bir manôaradır. Öyle bir manôara ki
komĢu ve sahiplerinin akrabaları arasında meĢhurdur (meĢhur sözcüğü ile ima edilen
manalardan bir tanesi de mülkiyeti konusunda Ģüphe edilmemesi). Bunun için övmeye
gerek yoktur. Manôarayla birlikte maùbaòta tasarruf hakkı, …, , dârda bulunan cubb
mâdan faydalanma hakkı dâhildir. Satan kiĢiler bu manôarayı maùbaòtan ve cubb mâdan
yararlanma hakkıyla birlikte satmıĢlardır.”
Ġlaveten, kavramsal olarak Gemeinschaft kuramının yetersiz kalması, yerelde, bir takım
yeni kavramların oluĢmasına sebebiyet verdiği aĢikârdır. Buna rağmen, kabaca
komünite bir toplumun sahip olduğu çeĢitlilikten görece daha fazlasına sahip olan
Mardin‟de, bu çeĢitliliğin de communitynin ötesine geçememiĢ hali en azından mekân
odaklı söylenebilir.
65
Doğrudan mekânla bağlantılı bu çıkarım, mimarlığın toplumsallığın bizatihi kendisi
olması gerçeğiyle, sosyal iliĢki biçimlerinde çalıĢan/iĢleyen bazı bağların mevcudiyetini
ortaya koymaktadır. Örneğin beyt içerisinden manôaranın satılması, hisseli satıĢlar ve
bir takım mekânların belirli oranlarla (1/6 gibi) yer değiĢtirmesi, mekânın anlam ve
kullanımının bu yollarla atomize edilmesidir. Atomize olma durumu, organik yaĢayan
canlı bir organizma gibi fonksiyona sahip bir kent yaĢamını öneriyor. Neticede, on
dokuzuncu yüzyılda Mardin, her Ģeyin birbiri içerisine aktığı, kaybolduğu,
bireyselleĢmenin önemini kaybetmediği, farklı olanın yabancı atfedilmediği kısacası
Gesellchaft54
(society/toplum) olmayan bir yer olarak görülebilir.
4.5. Mekân-Algı-Mahremiyet
Hüccetler iki farklı algıya iĢaret ediyor: Parçalı/atomize, bütüncül/homojen.
Toplumsal üretim olan bu farklılık, bazı sebeplerle açıklanabilir: Bir tarafta ekonomik
güçle de bağlantılı olarak sahip olunan sosyal statü, diğer taraftan satın alan kiĢiler veya
kullanıcılar arasındaki iliĢkiler (kan bağı, kardeĢlik hukuku, komĢuluk hakkı gibi), bir
önceki nesilden miras kalan statü. Bu iliĢkilerin asabiyeti ve girift bir Ģekilde
belgelerden anlaĢıldığı kadarıyla algı ve mahremiyetin kavramsal/iĢlevsel birlikteliği
imkân/imkânsızlık çerçevesinde düğümleniyor, hatta biçimlenemiyor. Bu bölüm,
kavramları herhangi bir forma kavuĢturma çabasından ziyade, imkânlılığı tartıĢıyor.
Mekân, çeĢitli biçimlerde parçalanıyor. Hisseler, oranlar (1/6, 1/3, 1/4), hak ve hukuklar
bunlardan bazılarıdır. Dâr paylaĢımı sırasında (tablo 4) kenif, maùbaò, ahırın bir
kardeĢe, diğer mekânların öteki kardeĢlere paylaĢtırılması, beyt içerisinden manôaranın
satılması (tablo 41), kasrın bir kısmının/altının satılması (tablo 10), mülkün yedide
birini satma (tablo 35), Dar‟ül Katib olarak bilinen dârın içerisinden ahırın satılması
örnek teĢkil eder. Bu parçalanmanın aslında anlamsal olduğu öne sürülebilir. Bu
noktadan sonra iĢlevsel herhangi bir önerme yapılamıyor. Çünkü mekânı bütüncül
üretmeyen bu algının kullanım sırasında nasıl dönüĢtüğünü belgeler sızdırmıyor.
54
Gesellschaft teorisinin ayrıntıları için bkz.Tönnies, F., 2001. The theory of gesellschaft, pp. 52-91. In:
Commuity and Civil Society (Ed: Jose Haris). Cambridge University Press, Jose Haris and Margaret
Hollis (trns.), Cambdridge.
66
Fakat Süleyman Ağa‟nın 50.000 kuruĢa aldığı dârı (tablo 43), bir zaman sonra 55.000
kuruĢa birden fazla alıcıya satıyor olması (tablo 44) dikkat çekmektedir. Çünkü
Süleyman Ağa herkesçe bilinen bir Ģahsiyet olsa gerek ki hem ağa unvanına sahip hem
de bazı satıĢlarda sınırlar tariflenirken bir tür landmark görevi görüyor. Kabaca dört
sene sonra statü değiĢikliğinin mekânı atomize ediyor oluĢu öne sürülebilir.
TartıĢmanın bir diğer ara kesiti ise terminolojidir. Terminoloji bölümündeki beyt-dâr
anlamsal farklılığı bu nokta da önemlidir. Her iki kavramın karĢılığı olarak ev
yetersizdir. Çünkü dâr, daha genel olarak bütün müĢtemilâtıyla bir konuta karĢılık
gelebilirken, gecelenen yer manasında olan beyt her durumda kapalı veya yarı açık
mekân değildir. Süleyman Ağa‟nın konağındaki beyt oda anlamındayken, içerisinden
manôaranın satıldığı beyt ise dâr ile eĢ anlamlıdır. Böylece, birey-mekân diyalektiği
statik kurulmuyor. Tersine dinamik bir düzlemde konumlanıyor. Retorik bir biçimde de
bu hareketlilik ve akıĢkanlık kendi kutsalını da üretiyor: damda yatma hakkı, damı
kullanma/oturma hakkı, damda kalma icazeti gibi.
Mahremiyetin ise bu kutsallık içerisinde olup olmadığı belirsizdir. Mekân tanımlarının
iĢlevi vurgulamayan yapısı bu imkânsızlığı üretmektedir. Örneğin beyt saàire, beyt
safîr, beyt enbûb, enver enbûb ezec, iki muãallebeli manôara ezec, ‘aúd enbûb, ‘aúd
enbûb ezec, beyt ferîĢ, kâĢane gibi terimler, kabaca ya biçim ya da donatı/kurulma ile
ilgilidir. Ayrıca enbûb, meclisiyye ve manôaranın birkaç anlama iĢaret etmesi ise baĢka
bir muğlâklık ortaya çıkarır. Meclis, oturma ve toplanma manalarına gelse de net bir
biçimde oturma veya misafir odasına gönderme yapmıyor. Aynı yolla güzel, büyük bir
ev anlamında olan kâĢane de aynı düzlemdedir. Enbûb ise iĢlevsel manasının yanından
ağırlıklı olarak biçimle ilgili bir sıfattır. Bunun içindir ki mekân tanımlarında biçim
merkezîdir. Fakat mekânların gece-gündüz kullanımı arasındaki farklarının varlığından
bahsetmek mümkündür. Örneğin, bir dârın ovaya bakan bölümünün yani manôaranın
gündüz oturma odası, akĢam misafir odası, gece ise yatak odası iĢlevi görmesi
muhtemeldir. Ayrıca birçok mekân gibi (beyt saàire, ‘aúd enbûb, buòayrî, maùbaò) bir
67
bölümü banyo olarak bile kullanılabilir.55
Her mekânın aslında iĢlevler arasında
kayganlaĢtığı, dönüĢtüğü hatta muhkemleĢ(e)mediği bu bağlamda söylenebilir.
Kullanıcıların belirsizliği/bilinemezliği de birçok tartıĢma kapısını kapatıyor. Örneğin
Süleyman Ağa‟nın konağında kaç hanenin vaki olduğu ve hanelerin iliĢki kurma
biçimleri belirli değildir. Hisseli satıĢlarda da satın alanlar arasındaki bağ bazı
belgelerde belirli olsa da birçoğu detaylı bilgi vermez. Özetle, kullanımın arızi olduğu
böyle bir anlatı içerisinde öne sürülebilir.
Tablo 30‟daki satıĢ ise baĢka tartıĢmalar açıyor. SatıĢın içeriği Ģöyle: “Satın alan iki
kiĢidir (ġeyh Esserraci‟in çocukları Muhammed ve Salih). Kendilerine satın alıyorlar.
Satıcılar da iki kiĢidir (Dehham Davud ve Esad). SatıĢ vekâlet yoluyla gerçekleĢiyor.
Tekye mahallesinde bulunan cemi‘u’d-dâr satılmıĢtır. MüĢtemilâtında; iki muãallebeli
manôara ezec ve onun altında iki muãallebeli ahır ezec, eyvan ezec, beyt ãaàîre, eyvanın
altında da bir kat (tabaka), òavş kapısının yanında bulunan yıkık bir maùbaò, kenif,
Kemahlı Molla Yusuf‟un dârının damında kalma ve tasarruf hakkı bulunuyor. Kıble
tarafında bahsi geçen Molla Yusuf‟un mülkü ve Beyt-ül Hatip, Ģarúında Yusuf
Naime‟nin mülkü, Ģimâl ve àarbında yol ve bahsi geçen Molla Yusuf‟a verasetle intikal
etmiĢ olan mülk ile çevrilidir. Óaú mucâz ve òaú murûr, merâfıú, levâóık ve hukukuyla
birlikte satılmıĢtır. PeĢin olarak gerçekleĢmiĢtir, vadeli bir satıĢ değildir.”
Yukarıdaki satıĢta, satıcılar iki kiĢi olup satın alanlar iki erkek kardeĢtir. Satın aldıkları
mülkün müĢtemilâtına ek olarak, mülke komĢu olan Molla Yusuf‟un dârının damında
kalma hakkını da tasarrufları altına alıyorlar. Neticede mülkler arasında bir tür
geçirgenlik hatta saydamlaĢma meydana geliyor. Bu bağlamda, tablo 35‟da yer alan
satıĢ ise daha kıĢkırtıcıdır: “ … Satıcı ve alıcı iki kiĢidir. Cemi‘u’l-mülk satılmıĢtır.
Satılan kısımda, mülkte bulunan beytin yedide biri bulunuyor. Beytin müĢtemilâtında;
iki manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî enbûb ezec, kuyunun altıda biri,
maùbaòın altıda biri, òavşın altıda biri bulunmaktadır…”
55
Yerel halk ile yapılan görüĢmelerden yola çıkarak böyle bir anlamlandırma yapmak mümkün
gözüküyor. Çünkü birçok hikâyede net bir banyonun varlığından bahsetmek yerine herhangi bir mekânın
bir bölümünü banyo olarak kullanmanın mümkün olduğu bahsediliyor.
68
Bu üretim yan yana bulunma gibi bir tür yaĢamı doğuruyor. Fakat bu noktadan sonra,
mekânın kullanılma biçimi ve kullanıcıların belirsizliği, üretilen bu formun yan yana
olsa bile iç-içe olup olmadığı sorununa karĢılık değildir.
Açık olan Ģu ki moderniteyle birlikte bireylerin ürettiği mahremiyet kavramının katı
olma haliyle birlikte üretilen manalarla, katî/değiĢmez zannedilen geçmiĢin yani 19.
yüzyılın mahremiyet algısı tartıĢılamıyor. Sanılanın aksine mahremiyet, hüccetlerde çok
daha esnek ve dönüĢebilen bir yapıya sahiptir. Kullanım haklarının (damda yatma, damı
kullanma hakkı) mekânların iç içe/yan yana/alt alta/üst üste olduğu bir yerde satılması,
bahsi geçen esnekliği örnekler niteliktedir. Bu haklarla birlikte mekânların atomize
edilerek parçalanması ve kullanılması ise mahremiyetin geçirgen doğasını vurgular.
Açık bir ifadeyle, mahrem olanın bozumu 56
bu noktada daha anlamlı duruyor.
Diğer taraftan, bir takım belirsizliklerle beraber, bir Ģekilde birey kendi mahremiyetini
üretiyor, yaĢıyor, dönüĢtürüyor, içselleĢtiriyor, hatta bahçe duvarı alçak olduğu için
mahkemeye baĢvurarak komĢusunun duvarı yükseltmesi gerektiğini söylüyor. Mülk
satıĢ hüccetleri, mahremiyetin modern dünyanın sahip olduğu esnemez/ödün vermez bir
yapısından ziyade, çok daha dönüĢebilir bir olgu olduğunu anlamlandırmaya imkân
sunar. Fakat bu imkânlılık, hüccetlerde kullanıcıların belirsizliği ve mekânların
parçalanarak kullanılmasının ne Ģekilde vücuda geldiği noktasının müphemliğinde ise
imkânsızlığa dönüĢüyor.
4.6. Hijyen/Su Meselesi
Bireylerin gündelik yaĢamlarında mekân özelinde hijyen meselesine nasıl karĢılık
verdiğine dair mülk satıĢ hüccetleri yeterli veriyi sunmamaktadır. Çünkü kullanıcının
mekânı içselleĢtirmesi, manipüle etmesi, baĢka bir ifadeyle her an nasıl kullandığına
dair toplumsallıkla doğrudan alakalı bilgilere bilhassa XIX. yüzyıl Mardin özelinde
sahip olmak, metinsellik bağlamında imkânsızlık güzergâhındadır. Bunun için, bu
çalıĢma kapsamında hijyen meselesi, bir takım bilgi kaynaklarının biraradalığı ile
tartıĢılmaya çalıĢılmıĢtır. Bilgi kaynakları kabaca üç baĢlık altında kategorize edilebilir.
56
Mahremiyet tartıĢmasının ayrıntılı incelenmesi için bkz. Tanyeli, U., 2013. Ġstanbul‟da Mekan
Mahremiyeti‟nin Ġhlali ve TeĢhiri Gerilimli Bir Tarihçe ve 41 Fotoğraf. Metis Yayınları, Ġstanbul, 245 s.
69
Birinci kategoriyi hüccetlerde yer alan banyo, tuvalet, kenif gibi ıslak hacimlerin
bulunma oranları oluĢturmaktadır. Her ne kadar bu mekanların kantitatif analizi yaĢama
dair bilgiyi vermese de bu öykü içerisinde yorumlama biçimine katkı sağlayabilir. Ġkinci
kategori ise yazılı kaynaklardır. Üçüncü alan ise sözlü tarihtir. Yazılı ve sözlü
kaynaklardan, kabaca 20. yüzyıl ilk çeyreği ile ilgili (kentteki suyolları, hamamlar,
hamamların kullanılma biçimleri) referanslar elde edilebilir.
Ġncelenen hüccetlerde, mülklerin %57,14‟ünde en az 1 ve %11,9‟unda 2 tane cubb mâ,
%9,52‟sinde ise cubb ma‘în yer almaktadır. Ġki ayrı ifadeden (içme amaçlı su
kuyusu/cubb mâ ve içme amaçlı olmayan su kuyusu/cubb ma‘în) ve kente yayılmıĢ her
mahallede yer alan çeĢmelerden57
anlaĢılan, su ihtiyacı birkaç yolla karĢılanabilirdi.
Kentte yer alan ve kaleden gelen su kanalları ile cubb mâdan, kar ve yağmur sularının
depolanması ile de cubbu ma‘înden yararlanıldığı düĢünülebilir. Fakat her dârda su
kuyusunun yer almadığını tablo 48‟de yer alan satıĢta görülmektedir. Böyle bir durumda
üretilen çözümlerden bir tanesi, komĢu mülkten 1/3 ve 1/2 su kuyusu satın almaktır.
Ayrıca her mahallede çeĢmenin yer alıyor oluĢu ise diğer bir çözüm olarak
düĢünülebilir. Sadece tablo 37‟deki satıĢta geçen nevâbi‘ ifadesi, dârda kaynak suyun
bulunduğuna iĢaret ediyor. Fakat bu suyun kuyu olarak mı yoksa çeĢme olarak mı
kullanıldığı müphemdir.
Kenif, su kuyusuna göre mülklerde daha fazla oranda yer alıyor. Dârların %78,57‟sinde
en az 1, %9,52‟sinde 2, %4,76‟sında 3, %2,38‟inde ise 4 tane bulunmaktadır.
Kaçınılmaz olarak mekân boyutları ve ölçeğine göre kenif sayısı değiĢiyor. Örneğin
Süleyman Ağa‟nın dârında 4 tane bulunmaktadır. Diğer taraftan bu kenifler,
Trabzon‟daki akıntılı veya akıntısız58
gibi hüccetlerde detaylandırılmıyor. Dolayısıyla
kanalizasyon sisteminin varlığından veya uzaklaĢtırılma/yok etme sistemlerinin varlığı
kuĢkuludur. Su kuyularına benzer bir yolla, kenif de her birimde yer almamaktadır.
Örneğin tablo 24‟de dârın müĢtemilâtında kenif bulunmadığından ötürü olsa gerek,
komĢu mülkten çeyrek kenif satın alınmıĢtır.
57
Abdülgani Efendi, s.254. 58
Bkz. Açık, T., 2010. Bir yeniden inĢa denemesi: 18. yüzyıl ortalarında trabzon evleri hakkında bazı
tespitler, s. 215-235. In: Trabzon Kent Mirası Yer-Yapı-Hafıza (Eds: Ö. Ġ. Tuluk, H. Ġ. Düzenli). Klasik
Yayınları, Ġstanbul.
70
Banyo/hamam ise XIX. yüzyıl Mardin‟de kullanıcılar için lüksten ibarettir. Mülklerin
sadece %2,38‟inde (tablo 32) 1 tane hamam yer almaktadır. Bu doğrultuda, temizlenme
meselesine karĢılık iki farklı çözümden bahsedilebilir. Birincisi, mülkte bulunan
herhangi bir mekânın bir köĢesinin banyo olarak kullanılması muhtemeldir veya leğen
gibi bir araç hijyen amaçlı kullanılabilir. Ġkincisinde ise kentteki temizlik durakları olan
hamamların yaygın bir Ģekilde kullanılmasıdır. 19. yüzyılda yedi hamamın varlığı bu
noktada anlamlıdır: Babü‟s-sor Hamamı, Maristan Hamamı, Hamam-ı Bab-ı Cedid, Ulu
Cami Hamamı, Bey Hamamı, Emir Hamamı, Kale Hamamı.59
Bu yüzyılda hamamların
kullanılma biçimlerinin kabaca yirminci yüzyıl ilk çeyreği ile örtüĢtüğü söylenebilir.
Örneğin sabah namazından öğleye kadar erkekler, öğleden akĢama kadar ise bayanlar
kullanmaktadır. Modern ifadeyle, hamamlarda çeĢmelerin yer almadığını, bunun yerine
kova ile suyun taĢındığı/kullanıldığı ve kullanılan kova miktarı kadar da ödeme
yapıldığı yirminci yüz ilk çeyreğinde bile vaki olmuĢtur. Ancak Cumhuriyet‟le birlikte
su tesisatları yer almaya baĢlamaktadır. Ödeme meselesinde ise hamamda çalıĢan
personellerin aynı zamanda bir nevi kayıt edici olarak çalıĢtığı söylenebilir. Diğer
taraftan, Milli ailesi veya Mungan ailesi gibi Mardin‟in üst tabaka sınıflarına da
hamamda kendilerine özgü birer hücre veya eyvan tahsis edildiği günümüzde bile
devam etmektedir.60
Bu bağlamda, kovayla suyun dağıtıldığı hatta hijyen meselesinde
statünün etkin rol oynadığı bir yerde, banyonun bu örüntü içerisinde lüks olduğu
kaçınılmazdır.
Sadece bir satıĢta (tablo 37) kenif, banyo, hamam gibi ıslak hacimleri ifade eden
menâfi‘ yer almaktadır. SatıĢı gerçekleĢtirenlerden bir tarafın ġahtana ailesi olması ve
banyonun bir tür toplumsal statü ile kurduğu bağdan ötürü, menâfi‘ ile ifade edilen hem
banyo hem kenif olabilir.
Bir önceki bölümde tartıĢılan mekân-algı-mahremiyet sorunsalının ana güzergâhlarında
yer alan ve bazı durumlarda paylaĢımlı çözüm üretilerek mahremiyet ihlalinin
yapıldığı temizlik problemi, hem kentte su bulunma oranıyla hem de banyo ve kenifin
mekânsallığıyla alakalıdır. Çünkü kabaca mülklerin %78‟inde en az 1 kenif bulunuyor
59
Hüseyiniklioğlu, A., Doğanay, R., 2007. 19.Yüzyılda Mardin Vakıfları(1853-1859). Makalelerle
Mardin I Tarih Coğrafya, Ġ. ÖzcoĢar (haz.), s. 529-563, Ġmak Ofset Yay., 756 s. 60
Hamam meselesi ile ilgili bu veriler Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü AraĢtırma
Görevlisi Murat Çağlayan ile 30.07.2013 tarihinde yapılan görüĢmeden alınmıĢtır.
71
oluĢu kentte suyun bulunup bulunmamasıyla dolaylı bir iliĢkide olmadığını gösterebilir.
O halde, banyonun kenif gibi belirli bir yere sahip olmayıĢı ve hamam kültürünün hangi
biçimde oluĢtuğu sorusu karĢılığını bulamıyor.
4.7. Mekân Örgütlenmesi
Toplumsallığın durağan bir Ģekilde tariflendiği tarihi belgelerden genel bir mekân
örgütlenmesinin biçimini ortaya koyma çabası, kaçınılmaz olarak bir takım
imkânsızlıklara sahip olsa da görsel olan veya deneyimsel bilgi ile ilintili olarak, XIX.
yüzyıl Mardin barınma mekânları ile ilgili bir takım tespitler yapılabilir.
Öncelikle, beyt âòer, manôara, maùbaò, kenif gibi satıĢlarda yer alan çeĢitli mekânların
nasıl örgütlendiğine iliĢkin verileri belgeler sunmaz. Bunun yerine, sürekli karĢılaĢılan
“dâhiluha” sözcüğü bu nokta merkezidir. Örneğin, tablo 2‟de “…iki muãallebeli hücre
ezec ve içerisinde iki tane buòayrî ezec…”, tablo 6‟de “…maùbaò ezec, içinde bir
muãallebe enbûb ezec…”, tablo 18‟de “…iki ãofalı bir hücre, hücrenin içerisinde
buòayrî ezec ve manôara ezec, manôaranın içerisinde buòayrî ezec…” gibi ifadelere çok
sık rastlanır. Örneklerde de görüldüğü üzere, sürekli birbiri içerisine geçen/bulunan ve
mekânlar arası geçiĢin daha kolay olduğu, hatta birbiri içerisine aktığı söylenebilir.
Bilhassa belge dilinin mekânın biçimi üzerinden kuruluyor oluĢu, bu akıĢı
kuvvetlendirmektedir.
Fevúânî ve taótânî ifadeleri yukarıda/aĢağıda gibi alt üst iliĢkisi modern dil üzerinden
kurulursa anlamını kaybeder. Çünkü belgeler her ne kadar bir tür dam/teras kültürünün
varlığını gösterse de bu kültürün oluĢması için topografyanın eğimli olması birincil
koĢul değildir. Dolayısıyla, topografyaya iliĢlin veriler belgelerde bulunmadığından olsa
gerek fevúânî ve taótânî terimleri kat adedine iĢaret etmez. Bu noktada görsel bilginin
varlığı daha anlamlıdır. Daha açık bir ifadeyle, kentin eğimli yapısı ve eğime müstakil
bir biçimde konumlanan yaĢam birimlerinin birbiri ile kurduğu iliĢki, modern dünyada
kat adedine karĢılık gelmemektedir. Birimlerin topografyaya yayılma/konumlanma
alıĢkanlıkları belirli bir düzende değildir. Eğime farklı açılarda, konumlarda, yüzeylerde
yerleĢen bir sistem/sistemsizlik gibi görülebilir. Bu yüzden, taótânî ve fevúânî terimleri,
72
mekânların birbiri üzerine dizilmekle birlikte, ağırlıklı olarak bu konumlanmalar
arasındaki kot farklılıklarına iĢaret eder.
ġekil 11. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1
Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt?
Sadece metinler aracılığıyla değerlendirme yapılacak olsa, Mardin‟in genel olarak bir
veya iki katlı bir kent morfolojisine sahip olduğu söylenir ki böyle bir anlamlandırma
görsel bilgi olmadan kenti kaçınılmaz olarak ıskalamaktadır.
Muttasıl sözcüğü de dâhiluha gibi bir takım iliĢkileri tarifleyebilir. Örneğin, tablo 37‟de
“…üç sekili fevúânî hücre ve içerisinde iki kâgir kiler, 1 muãallebeli kâgir maùbaò, ãofa
ile hücre-i mezbure (üç sekili hücre) şarú ve şimâlde muttasıl (bitişik) …birbirine
muttasıl dört adet eyvan…” geçen tanımlamadaki mekânların yakın olma hallerinden
bahsedilebilir.
Kantitatif olarak, dârların %78,57‟sinde en az 1 tane, %33,33‟ünde en az 2 tane,
%14‟ünde ise 3 tane òavş bulunmaktadır. Maùbaò ise maùbaò ezec, maùbaò ferîĢ, maùbaò
turab gibi farklı yazılsa da dârların %52,38‟inde en az 1 tane, %9,52‟sinde en az 2 tane
maùbaò bulunmaktadır. %7,14‟ünde ise maùbaò ferîĢ (yayılmıĢ, kurulmuĢ, donatılmıĢ
73
mutfak) yer almaktadır. ĠĢlevi tam olarak bilinemese de %14,28‟i meclise sahiptir.
%61,90‟ında da buòayrî (buòayrî ezec, buòayrî enbûb ezec, buòayrî ferîĢ) bulunuyor.
Veriler ıĢığında, avluya sahip olma oranının yüksek olması, mekânsal örgütlenmede bir
tür baĢat öğe olarak görülebilir.
ġekil 12,13. Maùbaò FerîĢ
Avlu etrafında yapılaĢmayı kültürel ve toplumsal bir oluĢ olarak değerlendirmek
mümkündür. Avlunun iĢlevini belirlemenin güçlüğüyle birlikte, bazılarında su
kuyusunun bulunması, yağmur ve kar sularının biriktirilmesiyle alakalıdır. Hüccetlerde
yer almayan, fakat görsel ve deneyimsel olarak yemek piĢirme ocaklarının avlularda yer
alabileceği muhtemeldir. Bu örüntüde maùbaòın ne tür kullanıldığı muğlâktır. Bazı
yapılarda ocak avluda yer alırken, bazısında bulunmamaktadır. Bu minvalde, maùbaò
yemeğin hazırlandığı, mutfak eĢyalarının temizlendiği bir yer olarak düĢünülebilir.
Hatta bazı tanımlamalarda su kuyusu maùbaòın içerisindedir. Buòayrî enbûb ezece sahip
bir maùbaòta aynı zamanda yemek piĢirilebildiği en azından XIX. yüzyıl için
önerilebilir.
74
ġekil 14, 15. Buòayrî Ezec
1837–1866 arasında Mardin barınma birimleri ile ilgili mekânsal örgütlenme, metinsel
olarak fevkânî, tahtânî, dâhiluha ve muttasıl kavramlarıyla birlikte anlaĢılabilir. Böyle
bir gidiĢatın topografya bilgisi olmadan kısıtlı olacağı da aĢikârdır. Ayrıca, sadece
metinden yola çıkarak tablo 44‟daki Süleyman Ağa‟nın sahip olduğu dârın/konutun
mekân örgütlenmesini çıkarmak neredeyse imkânsızdır. Hüccetten anlaĢıldığı kadarıyla,
büyük bir yapı bloğu ve yedi tane avluya sahip olduğu, yolun her iki tarafına yayılan
çeĢitli birimlerden müteĢekkil bir konak olduğu söylenebilir.
4.8. Mekânın Kapital Olan/Olmayan Ederi
Mülk satıĢ hüccetleri kapalı, yarı açık ve açık mekânların satılmasıyla beraber bir takım
hisseli satıĢların ve bununla birlikte, bazı mekânsal kullanım haklarının da satılabilir
olduğunu içermektedir. SatıĢlarda mekânlar 1/2, 1/3, 1/6 ve 1/32 gibi oranlarla satılırken
damı kullanma hakkı, damda uyuma hakkı, yol hakkı, maùbaòta tasarruf hakkı, 1/3
avludan faydalanma ve üzerinde tasarrufta bulunabilme hakları da yer alır. Böyle bir
durumda, kapitallik ve premodern kavramları anlamlı durmaktadır. Örneğin, kapital
75
toplumlarda 1/5 gibi oranların mekânsal bir karĢılığı vardır. Herhangi bir parselli birkaç
birey birlikte satın aldığında, her birinin yeri tariflenir ve dolayısıyla parasal olan
mekânsal bir değer/karĢılık bulur. Fakat 19. yüzyılda Gemeinschaftlardan oluĢtuğu öne
sürülen Mardin‟de, mekânların ve kullanım haklarının kapital bir algıyla satılmadığı
aĢikârdır. Örneğin dârın 1/32‟lik hissesi satın alındığı zaman hangi biçimlerde
kullanıldığı müphemdir veya komĢu mülkte yer alan keniften 1/3 oranında hisse satın
alındığında, bu mekânın kullanımını denetleyen bir mekanizmanın varlığı bu strüktür
içerisinde ileri sürülemez.
Dolayısıyla parasal olan ile mekânsal ve hukuksal olanın birbiri içerisinde kaybolduğu
bu örüntüde, hüccetler aracılığıyla mekân-değer iliĢkinin kapital bir sistem içerisinde
tartıĢılması imkânsızlık ara kesitinde konumlanmaktadır. Bu bağlamda, bu çalıĢmada,
satılan hakların ve hisselerin kullanılma biçimlerinin muğlâklığından ötürü,
metinselliğin temsil yeteneği ölçeğinde, mekânların büyüklükleri merkeze alınarak bir
değerlendirme yapılması tercih edilmiĢtir. Örneğin, Tablo 5‟deki satıĢta, müĢtemilâtında
"…‘aúd enbûb, maùbaò ferîĢ, kenif bulunan mülkünü yazın yatma hakkı…" bulunan dâr
1000 Rumi Cedid KuruĢ‟a satılmıĢtır. Bu durumda, parasal olanın mekânsal ve
hukuksal karĢılığı açık değildir. Bunun içindir ki bu bölümde yapılan değerlendirme, bu
girift ve kaygan iliĢki ağının ortaya çıkardığı imkânsızlığa eklemlenmektedir. Ek olarak,
fiyat meselesinin bugün bile manipülatif yapısı, 19. yüzyıl gibi bir zaman dilimine
tanıklık eden bireylere iliĢtirilen sözlü tarihin yeterli olmaması, mekân-boyut-değer
iliĢkisini kurma çabasını ortaya çıkardığı söylenebilir.
76
Tablo 55. Fiyat Analizi61
Fiyat Analizi
Belge
No
Ġçerik Ödeme
Biçimi
Tarih Fiyat
242/14 ġahitlik PeĢin 24 Nisan 1857 4.500 KuruĢ
184/3 Dâr SatıĢı PeĢin 5 Mayıs 1848 2.000 KuruĢ
184/4 Mülk SatıĢı PeĢin 6 Temmuz
1847
-
184/5 Mülk Davası - 16 ġubat 1848 -
193/3 Dâr SatıĢı - 13 Ağustos
1866
1.000 Yeni Rumi KuruĢ
193/2 Konak SatıĢı - 31 Temmuz
1866
8.000 Yeni Rumi KuruĢ
243/13 Dâr SatıĢı PeĢin 6 Ocak 1858 8.100 Rumi Cedid KuruĢ
193/4 Dâr SatıĢı - 30 Mart 1866 9.750 Rumi Cedid KuruĢ
243/9 Dâr SatıĢı PeĢin 29 Kasım 1857 1.050 Rumi Cedid KuruĢ
193/5 Dâr SatıĢı PeĢin 4 Temmuz
1866
450 Rumi KuruĢ
193/6 Dâr SatıĢı PeĢin 16 Mayıs 1866 1.200 Rumi Cedid KuruĢ
193/7 Dâr SatıĢı PeĢin 13 Ağustos
1866
1.000 Rumi KuruĢ
235/4 Dâr SatıĢı PeĢin 8 Haziran 1859 6.150 Rumi Cedid KuruĢ
193/8 Mülk SatıĢı PeĢin 20 Eylül 1866 1187,5 Rumi Cedid KuruĢ
193/9 Mülk SatıĢı PeĢin 20 Eylül 1866 2270 KuruĢ ve 30 Mısriyye ve
1 Rumi Cedid Akçe
235/1 Dâr SatıĢı Yarı PeĢin 4 ġubat1859 1800 Rumi Cedid KuruĢ
235/2 Dâr SatıĢı PeĢin 16 Mart 1859 8003 Rumi Cedid KuruĢ
235/3 Dâr SatıĢı PeĢin 12 Mayıs 1859 4000 Rumi Cedid KuruĢ
235/9 Menzil
Davası
- 14 Haziran
1860
270 KuruĢ
235/5 Dâr SatıĢı PeĢin 10 Haziran
1859
10.850 Rumi Cedid KuruĢ
61
Mülk satıĢlarına dair fiyat analizi yapılırken, döneme ait enflasyon değerlerinin hesaplanmasındaki
zorluluk gerçeği ile beraber, bu fiyatlarda enflasyonun da etkisinin bulunma ihtimali dikkate alınmalıdır.
77
242/6 Hamam SatıĢı PeĢin Eylül 1841 2.000 Rumi Zolata KuruĢ
235/6 Dâr ve Akar
SatıĢı
PeĢin 3 Temmuz
1859
10.5050 Rumi Cedid KuruĢ
242/5 Ahor SatıĢı - Aralık 1841 600 Rumi Zolata KuruĢ
235/7 Dâr SatıĢı PeĢin 30 Ocak 1860 2.230 Rumi Cedid KuruĢ
184/1 Dâr SatıĢı PeĢin 16 Haziran
1848
765 KuruĢ
235/8 Dâr SatıĢı PeĢin 8 ġubat 1860 17.000 Rumi Cedid KuruĢ
184/2 Beyt Davası - Haziran 1848 -
235/10 Dâr SatıĢı PeĢin 3 Ağustos
1860
13.000 Rumi Cedid KuruĢ
243/12 Dâr SatıĢı PeĢin 31 Aralık 1857 1.000 Rumi Cedid KuruĢ
235/11 Dâr SatıĢı PeĢin Eylül-Ekim
1860
3.500 Rumi Cedid KuruĢ
242/8 Manzara
SatıĢı
PeĢin Mart 1843 140 Rumi Cedid KuruĢ
235/12 Dâr SatıĢı PeĢin 10 Kasım 1860 18.000 Rumi Cedid KuruĢ
235/13 Beyt SatıĢı PeĢin 24 Aralık1860 1.800 Rumi Cedid KuruĢ
235/14 Dâr SatıĢı PeĢin 14 Temmuz
1860
8.000 Rumi Cedid KuruĢ
235/15 Mülk SatıĢı - 7 Aralık 1860 1.000 Rumi Cedid KuruĢ
235/16 Dâr SatıĢı PeĢin 15 Ocak1861 4.500 Rumi Cedid KuruĢ
235/17 Dâr SatıĢı PeĢin 31 Aralık 1860 25.000 Rumi KuruĢ
235/18 Mülk SatıĢı - 27 Mart 1856 1.715 KuruĢ
242/1 Dâr SatıĢı PeĢin Haziran 1842 14.050 KuruĢ
242/4 Manzara
SatıĢı
PeĢin Ocak 1842 300 Rumi Zolata KuruĢ
242/2 Bostan SatıĢı PeĢin Haziran 1842 12.000 Rumi Cedid KuruĢ
243/8 Dâr SatıĢı PeĢin 28 Kasım 1857 4.100 Rumi Cedid KuruĢ
242/3 Dâr SatıĢı PeĢin 5 Haziran 1837 50.000 KuruĢ
78
242/7 Dâr SatıĢı PeĢin Ekim- Kasım
1841
55.000 Rumi KuruĢ
243/1 Dâr Davası PeĢin 25 Kasım 1853 6.500 Rumi Cedid KuruĢ
243/2 Dâr SatıĢı PeĢin 28 Aralık 1856 1.750 Rumi Cedid KuruĢ
243/3 Dâr ve Tarla
SatıĢı
PeĢin 12 ġubat 1857 7.900 Rumi Cedid KuruĢ
243/4 Dâr SatıĢı - Nisan 1857 4.500 Rumi Cedid KuruĢ
243/5 Dâr SatıĢı PeĢin 11 Kasım 1857 4.200 Rumi Cedid KuruĢ
243/6 Dâr SatıĢı PeĢin 11 Kasım 1857 1.600 Rumi Cedid
243/7 Dâr SatıĢı PeĢin 29 Kasım 1857 11.000 Rumi Cedid KuruĢ
243/11 Dâr SatıĢı PeĢin 13 Mart 1858 4.000 Rumi Cedid KuruĢ
243/10 Dâr SatıĢı PeĢin 28 ġubat 1858 1.800 Rumi Cedid KuruĢ
193/1 Dâr SatıĢı PeĢin 26 Mayıs 1866 1075 Rumi Cedid KuruĢ
Belgeler fiyat meselesi ile ilgili birkaç baĢlık sunar: ödeme biçimi, fiyatı, tarih, mekân
boyutları, para birimleri. Kantitatif bir analiz yapıldığında, satıĢların %80,43‟ünün peĢin
olarak gerçekleĢtiği söylenebilir. PeĢin satıĢlarda makbuê ve àayr mev‘ûd sözcükleri
genelde ardıĢık yazılır. Kabz etmek kökenli makbuê "satın aldı" anlamını verirken àayr
mev‘ûd ise vadeli olmayan/peĢin bir satıĢı simgeler. Diğer taraftan sadece bir belgede
ödeme yarı peĢin yapılmıĢtır.
Fiyat aralığı ise çeĢitlidir. Mekânın kullanılabilir özelliği (yıkık-dökük, sağlam),
boyutlar, konum bu çeĢitliliği ortaya çıkaran mekânsal özellikler olabilir. Bu bağlamda
fiyat aralığı 55.000 KuruĢ (cemi„u‟d-dâr satıĢı) ile 300 Rumi Zolata KuruĢ (manôara
satıĢı) arasında değiĢmektedir. 1837–1866 tarihleri arasında çeĢitli para birimlerinin
kullanılması ve birbirlerine dönüĢtürülmesinde bir takım muğlâklıkların olmasına
rağmen, ağırlıklı olarak Rumi Cedid KuruĢ üzerinden iĢlem yapılan satıĢlar
hesaplandığında bile ortalama bir konut fiyatı 5492, 45 Rumi Cedid KuruĢ‟tur.
Dolayısıyla belgelerin geneline de bakıldığından Mardin‟de konut fiyatlarının yüksek
olduğu söylenebilir.
En yüksek fiyatlı dâr/konak/konut Süleyman Ağa‟ya aittir. Kabaca yedi tane avlu,
fevúânî ve taótânî mekânlar, deng ezec ve hazine odası gibi nadir bulunan mekânlara
79
sahip olmakla birlikte yolun her iki tarafına yayılan bir yapısı vardır. Ġki farklı
manôaranın satıĢındaki fiyat farklılığı da mekânın kullanılabilir olma özelliği ve
konumu yansıtır niteliktedir. Tablo 40‟da manôara 300 Rumi Zolata KuruĢ‟a satılırken
tablo 31‟da 140 Rumi Cedid KuruĢ‟luk fiyat bulunmaktadır. Ayrıca Rumi Cedid
KuruĢ‟un kullanılmasına paralel olarak, sadece KuruĢ, Zolata KuruĢ, Rumi KuruĢ,
Mısriyye gibi para birimlerinin varlığından da bahsedilebilir.
1837–1866 tarihleri arasında yapılan bu değerlendirme, mekân satıĢlarının büyük bir
çoğunluğunun peĢin gerçekleĢtiğini ortaya koymaktadır. Fiyat çeĢitliliğinin tartıĢılması
ise belge imkânlılığı sorunsalıyla doğrudan iliĢkilidir. SatıĢların %50‟sinin 4.000 Rumi
Cedid KuruĢ üzerinde olması ise dâr/beyt satıĢlarında dikkat çekmektedir.
4.9. Görselliği Metinsellik Üzerinden Yeniden Bir ĠnĢa Denemesi: ġahtana Konağı
Örneği
Belge eksenli çalıĢmalar kabaca iki temel tartıĢma zemini üzerinde yürütülebilir.
Birincisi, varlığını kaybetmiĢ kentleri, yapıları kaydedildiği dönemdeki tarihi vesikalar
vasıtasıyla yeniden canlandırmak, vücuda getirmek ve yeniden görsellik dünyasında
inĢa etmektir. Ġkincisi ise mevcudiyeti bir Ģekilde günümüze kadar ulaĢmıĢ olan
mimarlık üretimlerini belgeler üzerinden dönem, birey ve/veya toplumsallık okumasına
tabi tutmaktır. Bu çalıĢmada ise bu bağlamda, metinsellik ve görselliğin bir aradalığı ile
oluĢacak bir kurguyu, diğer anlatıyla metinsellik üzerinden görselliğin yeniden inĢa
denemesini yapmak mümkündür.
Hüccetlerde tariflenen mekânların karĢılığını açık bir Ģekilde görsel olarak ifade
etmenin neredeyse imkânsız olduğunu söylemek yanlıĢ bir iddia etmek olmasa gerek.
Çünkü 19. yüzyıl mekânsal sınırların değiĢmesine ve dönüĢmesine ek olarak, bizatihi bu
yapıların kendileri değiĢmiĢtir. Örneğin, Süleyman Ağa‟nın hüccette tariflenen ve yolun
iki yamacına kurulan yapısı metinsel olanla eĢdeğer değildir. Bazı yapısal elemanları,
bölümleri yıkılmıĢ ve yeni birimler inĢa edilmiĢtir. ġu anda kullanılmayan bu bina,
sahipleri değiĢmesine rağmen yıkık-dökük izleniminden uzaklaĢamamıĢtır. Bu
bağlamda, premodern tarif yerini modern parselasyona, mahalle ve sokak isimlerine ve
yeni kullanıcılara bırakmıĢtır.
80
Mekânın isimlendirilmesi ve dolayısıyla kullanılma biçimine iliĢkin sözlü
tarihin/yaĢanmıĢlığın günümüze sınırlı ölçüde ulaĢması, 19. yüzyıl mahkeme
kayıtlarında kaleme alınan mekânların karĢılığını bulmayı güçleĢtirmektedir. Örneğin,
19. yüzyılda "beyt ferîĢ", "beyt ãafir enbûb ezec" veya "enver enbûb ezec" olarak ifade
edilen mekânların, bugün baĢka anlatılarla yaĢandığı veya herhangi bir isimlendirme
olmaksızın deneyimlendiği ileri sürülebilir. Dolayısıyla, "dîvân ezec" veya "meclisiyye"
olarak tariflenen mekânlar, bugün modern terminoloji ile oturma odası, misafir odası
veya sadece iĢlev belirlemeden oda olarak ifade edilmesi pekâlâ mümkündür. 19.
yüzyılda inĢa edilmiĢ bir dârın modern kullanıcıları ile sözlü tarih çalıĢması yapmak ve
bunun neticesinde mekânları tariflemeye çalıĢmak, anakronizm vücuda getirmenin
bizatihi kendisidir. BaĢka bir ifadeyle, hüccetlerde yer alan "maùbaò" ve "maùbaò ferîĢ",
artık yerini modern donatı araçlarıyla oluĢturulmuĢ bir mutfağa bırakıyor. Ayrıca
hüccetlerde maùbaò içerisinde kenif veya banyonun bulunma biçimi, kabaca günümüzde
modern pratiklere doğru evriliyor. ĠĢlev ve isimlendirmenin muğlâklığının yanında, bir
takım biçimsel ifadelerin ve mekân adlarının günümüzde devam ettiği söylenebilir; iki
muãallebeli manôara, ‘aúd enbûb, òavş, buòayrî, eyvan gibi.
Bu sebeplerden dolayıdır ki 19. yüzyıl hüccetlerinde adı geçen bir mekânın mevcut
haliyle görselleĢtirilmesinden ziyade, görselliğinin metinsellik üzerinden inĢasının
denenmesi daha anlamlı durmaktadır. Çünkü Süleyman Ağa‟nın konutu özelinde metin-
görsel çakıĢması yapılmaya çalıĢılsa bile, her bir mekânın isimlendirilmesi neredeyse
imkânsızdır; sadece yazarın değerlendirmesi ile sınırlı kalacaktır. Bunun aksine, geç
XIX. yüzyıl yapısı olan ġahtana Konağı özelinde görsel inĢanın yeniden denenmesi,
daha fazla anlamlandırma ve tarifleme imkânı sunmaktadır.
Kabaca geç 19. yüzyıla tarihlenebilecek ġahtana Konağı/Beyt-el Kassar özelinde mekân
tanımlamaları görsellikle, baĢka bir deyiĢle toplumsallığın vücuda getirdiği ve her an
yeniden üretilen, biçimlendirilen, yaĢanılan, ünsiyet kurulan “mekân” ile alt alta üst üste
getirilerek oluĢacak diyalektik anlamlı durmaktadır. Çünkü hüccetlerde çokça ve aynı
zamanda da nadir rastlanan mekânlara bu konutta rastlanmaktadır. Örneğin kahve ocağı
gibi spesifik bir mekân sadece birkaç satıĢta yer almakta veya yazlık olarak tariflenen
mekânın etrafında hangi müĢtemilâtın yer alabileceğini bu konakta görmek değer ifade
etmektedir. Ayrıca maùbaò ferîĢ ile maùbaò arasındaki belirgin farkın da bu konakta
81
beliriyor oluĢu ise mekânın kullanılma ve örgütlenme biçimine göre nasıl tariflendiğini
gösterir niteliktedir.
ġahtana Konağı, 19. yüzyıl sonlarında Mardin‟de mimarlık pratiğinde yer alan ve
atfedilen bir mimarbaĢılık unvanı ile Lole‟ye atfedilen bir yapıdır. 20. yüzyıl ilk
çeyreğine kadar konut iĢlevi gören bu bina, daha sonraki süreçte PaĢa Konağı olarak
kullanılmaktadır. Daha sonra ise Palace Otel‟e dönüĢtürülen bina, cumhuriyetin ilanını
takip eden senelerde postane iĢlevine evrilmektedir. Mardin Artuklu Üniversitesi‟nin
kurulmasından sonra ise 2010 yılında Turizm Otelcilik Uygulama Oteli‟ne
dönüĢtürülmüĢtür. Teknik olarak kabaca tariflemek gerekirse, bodrum kat dâhil olmak
üzere toplamda iki buçuk katlı olduğu söylenebilir. Bir avlu etrafında örgütlenen
mekânlar, yaptıranın da mali portresi ile alakalı olarak ve binanın merkeziliği de göz
önüne alınırsa, geçirdiği dönüĢümü anlamlandırmak için çeĢitli ipuçları sunar
niteliktedir.
ġekil 16. Postane Binası (Murat Çağlayan arĢivinden)
82
ġekil 17. MAÜ Uygulama Oteli
ġekil 18. Bodrum Kat Planı (MAÜ Yapı ĠĢleri Daire BaĢkanlığı arĢivinden)
83
Kavram arkeoloji bölümünde tartıĢılan taótânî ve fevúânî kavramlarının modern
terminolojide muğlâklığı, yani kat adedine karĢılık gelmemesi, Ģekil 18‟de gösterilen
planda görselleĢmektedir. Açık bir ifadeyle, avlu merkeze alınarak yapılan bir
tariflemede, planda belirtilen mekânlar taótânî buòayrî ezeclerdir. Avlu kotundan
kabaca birkaç basamak alt kotta yer alan bu birimler, depolama iĢlevi gören alanlardır.
ġekil 19. Zemin Kat Planı (MAÜ Yapı ĠĢleri Daire BaĢkanlığı arĢivinden)
Avlu kotu planında, bazı mekânları tariflemek görece kolaydır. Örneğin òavş, 2
muãallebeli revak, 4 muãallebeli revak, 2 muãallebeli maùbaò ferîĢ, 5 muãallebeli ahır
ezec, 1 muãallebeli eyvan ezec ve buòayrî gibi. Fakat bunlar haricinde, diğer
mekânların sadece biçimsel özellikleri özelinde bir takım tanımlamalar yapılabilirse de
84
iĢlevin önemini kaybettiği yaĢama birimlerini net bir Ģekilde anlamlandırmak mümkün
değildir. Örneğin, simetri planda görüldüğü üzere, 2 muãallebeli birimin beyt, beyt ferîĢ
veya beyt ãafir (bunlar haricinde tariflemek de mümkündür) olarak isimlendirilmesi
mümkün olsa da net bir tarifleme sunmayabilirler. Avlu kotunda yer alan maùbaò ferîĢ
ise bütün müĢtemilatıyla ve sahip olduğu özelliklerle birlikte (ocaklar, tefriĢat için
ayrılmıĢ niĢler, açık bir ifadeyle merkezi ve kurulu bir mutfak) fevúânî maùbaòtan
farklıdır. Çünkü bu mekân, maùbaò gibi çeĢitli ıslak hacimleri içermemektedir. Maùbaò
ise tablo 51‟dekine benzer bir yolla kenif gibi ıslak hacimlere sahip olmasına ek olarak,
aynı zamanda banyo olarak da kullanılmaktadır.
ġekil 20. Birinci Kat Planı (MAÜ Yapı ĠĢleri Daire BaĢkanlığı arĢivinden)
85
Fevúânî yazlık kotunda, üç tane 1 muãallebe ezecli eyvanlar ve bu eyvanlara açılan
mekânlar yer almaktadır. Bu mekânlar içerisinde 2 muãallebeli manôara ezec, 1
muãallebeli eyvan ezec, maùbaò, kahve ocağı ve buòayrî gibi alanlar kolayca
tariflenebilir. Diğer taraftan avlu kotuna paralel olarak, bu kotta yer alan bazı mekânlara
spesifik isimler vermek neredeyse imkânsızdır. Sadece bir takım önermeler yapılabilir.
Örneğin tanımlamalarda nadir rastlanılan, "oda" olarak tariflenen bir mekânın bu
konakta yer alabileceği ileri sürülebilir. Çünkü bu mekânın hem konumu hem mekânsal
özellikleri dikkate alındığında, anlamsal ve biçimsel olarak odaya yakın durmaktadır.
Benzer bir Ģekilde, 2 muãallebeli manôara ile aynı eyvana açılan 1 muãallebeli
mekânları da beyt, beyt saàire veya beyt safîr olarak yorumlamak pekâlâ mümkündür.
Fakat bu alanlara kesinlik ifade eden iĢlevler yüklemek ve buna göre tariflemek, hangi
dönemde konut kullanıcılarının var olduğunu, bu dârı kaç farklı ailenin bir arada
kullandığı, baĢka bir ifadeyle sözlü tarih ve tanıklar olmadan böyle bir tarifleme
imkânsızlık güzergâhında yer alır.
ġekil 21. ÓavĢ
89
ġekil 31. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 1 Muãallebeli Kahve Ocağı- 2 tane 2
Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?
ġekil 32. 1 Muãallebeli Eyvan Ezec Ġçerisinde 2 Muãallebeli Manôara Ezec ve 1
Muãallebeli Beyt äaàîre? Beyt äafir? Beyt?
92
ġekil 38, 39. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?
ġekil 40, 41. 2 Muãallebeli Oda Ezec? Beyt FerîĢ? Meclisiyye?
94
ġekil 45. Maùbaò
ġahtana Konağı özelinde yapılan yeniden inĢa denemesi için, 19. yüzyıl mülk satıĢ
hüccetlerinde yer alan iki boyutlu tariflemelerden yola çıkarak, bir takım
görselleĢtirmeler yapılabilir. Metinsel olanı merkeze alarak yapılan bu görsel inĢa, bazı
durumlarda metinsellik ile görsellik arasında sıkıĢıp kalmıĢtır. Çünkü mekânların
bitimsizce biçimsel veya strüktürel özelliklerinden ötürü tarifleniyor olması, belirli bir
noktadan sonra mekânın iĢlevine dair net bir isimlendirmeyi mümkîn kılmamaktadır. Bu
noktada mekânın sonsuz sayıda isimlendirilme(me) güzergâhı ortaya çıkmaktadır. Bu
bağlamı oluĢturan en temel etmen ise 19. yüzyılda mekânların iĢlev merkezli organize
edilmemesi, her an iĢlevler arasında geçirgenliğin olması, bunun içindir ki her bir
birimin aslında hem beyt hem dâr olmasıdır.
Bu sıkıĢıp kalma halinin inĢa sırasında oluĢturduğu güçlükler, baĢka bir olgunun bu
anlatı içerisine dâhil edilmesini zorunlu kılmaktadır: gündelik hayat. BaĢka bir
ifadeyle, hicri 10 Cemâziyelevvel 1341 gününde ġahtana Konağı‟nın gündelik hayatı
içerisinde yer almıĢ bir birey tarafından kabaca sahnelenmesi, en azından 10
Cemâziyelevvel 1341 günü konağın ne Ģekilde kullanıldığını, mekânların özelliklerini
ve kullanıcılarını, kaç ailenin bu konakta yaĢıyor oluĢunu, hangi donatı elemanlarının
95
bulunduğu gibi sorulara cevap alınabilir. Böylelikle metinsellik ve görsellik ile
kurulacak bir anlatı, üçüncü güzergâhın da tarih anlatısına katılmasıyla, tartıĢma
düzlemleri derinleĢmeye ve olgunlaĢmaya baĢlayabilir.
5. BÖLÜM
DEĞERLENDĠRME
Bu çalıĢma, aĢağıdaki iki sorunun iliĢkiselliğinde üretilen birtakım komplikasyonları
tartıĢmaya açma giriĢimidir: Barınma kültürü ekseninde mekân satıĢ hüccetlerinin sahip
olduğu imkânlar nelerdir? Bu hüccetler mimarlık alanına/sosyal bilimlere neler ifade
edebilir?
Belgelerin tarihi donduran yapısından kaynaklı olsa gerek ki bir kenti veya dönemi
tarihi kayıtlar aracılığıyla okuma denemesi, belge fetiĢizmi ile de doğrudan iliĢkilidir.
Dolayısıyla bu kayıtları, ilk olarak, metodolojik bir tartıĢma eksenine taĢımak
anlamlıdır. Tarihyazımında bu dondurucu etkinin baskınlığı ve kutsallığı, belgelerin
araçsallaĢtırılması hatta sorunsallaĢtırılması ile azaltılabilir. Tarihi belgelerin, bu
çalıĢma özelinde ise mülk satıĢ belgelerinin pozisyonel bir biçimde tanımladığı
imkânlar ve imkânsızlıklar, bahsi geçen metodolojiyi tartıĢmak için önemli ara
kesitlerdir. Mülk satıĢ belgelerinin içeriğinin tartıĢılması ve bununla birlikte, bir
dönemi/kenti/toplumsalı 19. yüzyıl Mardin bağlamında yeniden okuma denemesi,
imkân-imkânsızlık metodolojik yaklaĢımına bir örnek teĢkil edebilir.
Bu bağlamda, çalıĢmanın konusu, Mardin gibi çok katmanlı bir kente ait ara bir
dönemin incelenmesidir. Bir taraftan, mekân satıĢları ve yaĢam biçimleri ile hüccetler
ve ürettikleri terminoloji arasındaki iliĢkiler irdelenirken; öte yandan barınma kültürü
kavramının tarihi belgeler üzerinden okunabilirliği ile belgelerin, mahremiyet, algı,
kentle iliĢkileri gibi mekâna iliĢkin değerlerin üretimine katkısı sorgulanmıĢtır.
Hüccetlerin metin yapısı, satıĢın kimler arasında gerçekleĢtiğini ve bu kiĢiler arasında
bulunan akrabalık veya kardeĢlik gibi bağların varlığını ortaya koymaktadır. Mardin
gibi daha yerellikle tanımlı bir coğrafyada ise bu bilgiyle bağlantılı olarak, mekânların
97
hisseli satıĢları ve mekânsal kullanım haklarının da (damda kalma icazeti ve hakkı,
maùbaòta tasarruf hakkı, òaú murûr, òaú mucâz gibi) satılabilir birer meta olması, o
mekânlara iliĢkin bir takım toplumsal yaĢam biçimleri önermeyi mümkün kılmaktadır.
Bu doğrultuda, daha önce tartıĢıldığı üzere, 19. yüzyıl Mardin‟i gemeinschaftlardan
oluĢan bir toplumsal yapı olarak okumak pekâlâ mümkündür. Bu yaklaĢımla ve
hüccetlerin vaaz ettiğiyle sınırlı kalarak, mekânlar ağırlıklı olarak biçimsel veya tefriĢ
edilip edilmeme özelliği merkeze alınarak tariflenmektedir. Mekânın nasıl kullanıldığı
bilinmese bile, mekânlar arasında her an bir tür geçirgenliğin, kayganlaĢmanın olduğu
kolayca söyleyebilir. BaĢka bir ifadeyle, gece gündüz arasındaki kullanım farkları, beyt
olarak ifade edilen bir mekânın, aynı zamanda, büyük bir konakta bir ailenin evi olduğu
belirtilebilir. Dolayısıyla bir beyt, uyuma, temizlenme gibi gündelik hayat içerisindeki
iĢlevlere özgülenmemiĢ bir yer olarak tariflenebilir. Özetle, 19. yüzyıl gibi modern
düĢünme ve yaĢama alıĢkanlıklarının henüz oluĢmaya baĢladığı bu yüzyılda Mardin‟in,
premodern olarak tariflenebilecek mekânsal alıĢkanlıkları ve toplumsal yaĢam
örüntüleri, belge haricinde bir bilgi kaynağına ihtiyaç duymadan, bu tarihi vesikalardan
sızmaktadır.
Mekân satıĢ belgelerinin sunduğu bilgilerle birlikte, barınma kültürü kavramı doğal
olarak imkân ve imkânsızlık güzergâhları üzerinden ve bu beraberliğin ürettiği gerilimli
iliĢkide tartıĢılabilir. Örneğin, hüccetlerde yer alan mekân tanımlamalarının kavramsal
arkeolojik kazısı yapılarak belgelerde yer alan terminoloji çıkartılabilir. Mardin gibi
mekânsal kullanım haklarının da görece çeĢitliliği bu bağlamda önem ifade etmektedir.
Fakat sadece hüccet merkezli, mekân-algı-mahremiyet, mekân örgütlenmesi, hijyen
meselesi ve mekânın ticari değerinin hesaplanması gibi sorunsalları tartıĢmaya açmak,
imkânsızlık güzergâhları ile yüzleĢmekle eĢdeğerdir. BaĢka bir anlatıyla, mevcudiyetini
kaybetmiĢ kentleri ve dolayısıyla toplumsallıkları mahkeme kayıtları aracılığıyla görsel
olarak inĢa etmek, değerlendiren özne adedince görselliğin oluĢması demektir.
Kullanıcıların böyle bir kurguya katıl(a)madığı bir anlatı içerisinde mahremiyet
meselesi ise sadece bir takım önermeler yapılarak tartıĢılabilir. Çünkü hüccetlerde yer
alan mekânsal kullanım hakları ve hisseli satıĢlar birtakım ipuçları içermektedir. Benzer
bir biçimde, kullanıcının hijyen sorununa verdiği mekânsal tepkinin bilinmezliği ve
damda kullanma hakkının parasal ederinin de bilinmediği bir bağlam, mekânı ve
98
kullanıcıyı ıskalayan bir değerlendirme aracı olan kantitatif analizi kaçınılmaz olarak
üretmektedir.
Hüccetlerin bu bağlamda tanımladığı imkânsızlıklar, metinsellik ve görsellikle birlikte
kurulabilecek bir anlamlandırma içerisinde birtakım imkân güzergâhları üretebilir.
Örneğin, en azından geç 19. yüzyıl strüktürünü koruyan Mardin kenti özelinde yapılan
bu çalıĢmada, görselliğe temas edilmemiĢ olsaydı;
- Taótânî ve fevúânî terimleri kat adedi olarak algılanabilirdi,
- Kentin genel bir topografyası anlaĢıl(a)mazdı, bunun sonucu olarak eğimsiz
bir alana kurulmuĢ kent varlığı ortaya çıkabilirdi,
- Muãallebe gibi biçimi tarifleyen sıfat görsellik kazan(a)mazdı,
- Maùbaò ile maùbaò ferîĢ arasındaki ince detay ortaya çık(a)mazdı,
- Hüccetlerde sürekli karĢımıza çıkan “1 muãallebeli eyvan ezec ve içerisinde
2 muãallebeli manôara ezec ve 1 muãallebeli beyt ãaàîre” gibi tanımlamalar
kabaca üç boyutlu hale gel(e)mezdi.
- Mekân örgütlenmesine iliĢkin analiz yapıl(a)mazdı,
- Mekânın konstrüksiyonuna iliĢkin veriler veya malzeme bilgisi
belirlen(e)mezdi,
- 19. yüzyılda üretilen mahremiyet kodlarının, bugün anlaĢılandan daha farklı
olduğu bilinemezdi.
Dolayısıyla metinsellik ile görsellik arasında neredeyse giderilemez bir dikotomi vardır.
Örneğin, varlığını kaybetmiĢ kentler üzerinde metinsel kaynak üzerinden yapılan bir
değerlendirme, kaçınılmaz olarak mekânı ve yeri ıskalamaktadır. Bunun içindir ki
topografya bilgisi olmadan kent hakkında genel söylemler üretmek, bir anakronizmalar
dünyasında yer almakla benzerdir.
Fakat metinsel olan ile görsel olanın birlikteliği bile kısıtlı bir iliĢki biçimini
tariflemektedir. Damda uyuma hakkı olmadan gerçekleĢtirilen ve komĢu mülkten 1/3
avlu ve 1/3 kenif satın alınan bir yerde, bu üçlü iliĢkinin (damda uyuma hakkını
vermeyen birinci kullanıcı, dârı satın alan ikinci kullanıcı ve komĢu mülk) hangi
biçimde iĢlediği veya iĢlemediği ile ilgili bilginin eksikliği, üçüncü bir bilgi kaynağının
bu anlatıya dâhil edilmesini zarurileĢtirmektedir: Mekân deneyimi. Böylelikle, en
99
azından, mahremiyet sorunsalı, mekânın parasal olan ederi (1/3, 1/6 veya kullanım
hakları dâhil olmak üzere) veya üç dört hanenin bir arada yaĢadığı dâr, daha fazla
bilginin iliĢkilendirilmesiyle tartıĢılabilir.
ġekil 46. Metinsellik-Görsellik Dikotomisi
BaĢlangıç olarak, statik bir yapısının olduğu varsayılan, fakat tam tersine sürekli
değiĢen, dönüĢen, birbiri içerisine akan ve hukuksal ile parasal/ticari olan arasında
sıkıĢıp kalan mekânın ve dolayısıyla onu vücuda getiren toplumsallığın, tarihi donduran
kayıtlar aracılığıyla okunmaya çalıĢılması, birçok açmaz üretmektedir. Hüccetler
topluluğunun bir araya getirilmesiyle yapılacak herhangi bir değerlendirme, görsellik ve
kullanıcı bilgisi gibi çeĢitli bilgi kaynakları olmadan (Ģekil 46), araflar dünyasında
kaybolma tehlikesini en baĢtan kabul etmektedir.
KAYNAKLAR
Kitap
Abdülgani Efendi, 1999. Mardin Tarihi (haz.: B.Zengin), AfĢaroğlu Matbaası, Ankara,
283 s.
Abdüsselam Efendi, 2007. Mardin Tarihi (haz.: H.H.GüneĢ). Ġmak Ofset Yayınları,
Ġstanbul, 131 s.
Akgündüz, A., 1988. ġer‟iye Sicilleri I. Türk Dünyası AraĢtırmaları Vakfı Yayınları,
Ġstanbul, 360 s.
Bekin, D., 2010. Tarihin IĢığında Mardin. Genpa Yay., Ankara, 348 s.
Faroqhi, S., 1987. Men of Modest Substance House Owners and House Property in
Seventeenth Century Ankara and Kayseri. Cambridge University Press,
Cambridge, 268 pp.
Faroqhi, S., 2009. Orta Halli Osmanlılar (çev: H. ÇalıĢkan). Türkiye ĠĢ Bankası Kültür
Yayınları, Ġstanbul, 320 s.
Göyünç, Nejat, 1991. XVI. Yüzyılda Mardin Sancağı. Türk Tarih Kurumu Yayınları,
Ankara, 203 s.
ÖzcoĢar, Ġ., 2009. MerkezileĢme Sürecinde Bir TaĢra Kenti Mardin (1800-1900).
Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, Mardin, 220 s.
S. Faroqhi, C.K. Neuman (ed.), 2006. Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi
Kültüründe Yemek ve Barınak. (çev: Z. Yelçe), Kitap Yayınevi, Ġstanbul, 363 s.
ġahin, N., 2008. Batı Anadolu‟da Tarihi Bir Kent Afyonkarahisar‟da Gündelik YaĢam
(568 Numaralı ġer‟Ġye Siciline Göre). Afyonkarahisar Belediyesi Yayınları,
Afyonkarahisar, 266 s.
Tanyeli, U., 2013. Ġstanbul‟da Mekan Mahremiyeti‟nin Ġhlali ve TeĢhiri Gerilimli Bir
Tarihçe ve 41 Fotoğraf. Metis Yayınları, Ġstanbul, 245 s.
Tönnies, F., 2001. Commuity and Civil Society (Ed: Jose Haris). Cambridge University
Press, Jose Haris and Margaret Hollis (trns.), Cambdridge, 319 p.
Makale
Açık, T., 2010. Bir yeniden inĢa denemesi: 18. yüzyıl ortalarında trabzon evleri
hakkında bazı tespitler, s. 215-235. İçinde: Trabzon Kent Mirası Yer-Yapı-
Hafıza (Ed: Ö. Ġ. Tuluk, H. Ġ. Düzenli). Klasik Yayınları, Ġstanbul.
101
A. Özkoçak, S., 2005. The evidence of vakıf-registers for residental dwelling in
sixteenth century istanbul, s. 253-259. İçinde: Afife Batur‟a Armağan Mimarlık
ve Sanat Tarihi Yazıları (Ed: A. Ağır, D. Mazlum, G. Cephanecigil). Literatür
Yayınları, Ġstanbul.
Düzenli, H.Ġ, TaĢar, E.S, 2012. Mardin‟de tarih, bina ve mimarlık katmanları: 19. yy
hükümet konağından 21. yy mimarlık fakültesine dönüĢümün hikayesi.
Arredamento Mimarlık, 254 (2): 64–78.
Hüseyiniklioğlu, A., Doğanay, R., 2007. 19.Yüzyılda Mardin Vakıfları(1853-1859).
Makalelerle Mardin I Tarih Coğrafya, Ġ. ÖzcoĢar (haz.), s. 529-563, Ġmak Ofset
Yay., 756 s.
Özkaya, H.G., 2010. Vakıf istibdal kayıtları istanbul‟da barınma kültürü ve kent
yapısına dair neler sunar?. Türkiye AraĢtırmaları Literatür Dergisi, 16 (8):
467–488.
Marcus, A., 1983. Men, women and property: dealers in real estate in 18th century
aleppo. Journal of The Economic and Social History of the Orient, 26 (2):
137–163.
Skovgaard Petersen, J., Stefan, W., 2005. The „aqqad family and houses in the late 19th
and the 20th centuries, p. 357-377. In: Bayt al-„Aqqad The History and
Restoration of a House in Old Damascus. (ed: P. Mortensen). Narayana Pres,
Denmark.
Tanyeli, U., 1996. Klasik dönem Osmanlı metropolünde konutun reel tarihi: bir standart
sapma denemesi, s. 57-72. İçinde: Prof. Doğan Kuban‟a Armağan (Haz.: Z.
Ahunbay, D. Mazlum, K. Eyüpgiller). Eren Yayınları, Ġstanbul.
Tanyeli, U., 1996. Anadolu‟da bizans, osmanlı öncesi ve osmanlı dönemlerinde
yerleĢme ve barınma düzeni, s. 405-471. İçinde: Tarihten Günümüze
Anadolu‟da Konut ve YerleĢme. ( ed: Y. Sey). Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
Ġstanbul.
Tanyeli, U., 2006. Osmanlı metropollerinde evlerin konfor ve lüks normları, s. 333-
349. İçinde: Soframız Nur Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek
ve Barınak (Ed: S. Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap Yayınevi,
Ġstanbul.
102
Tanyeli, U., 2011. Söylem ve kuram: mimari bilgi alanının sınırlarını çizmek, s. 223-
234. İçinde: Rüya, ĠnĢa, Ġtiraz: Mimari EleĢtiri Metinleri. (Ed: U. Tanyeli).
Boyut Yayıncılık, Ġstanbul.
Yerasimos, S., 2006. 16. Yüzyılda Ġstanbul evleri, s.307-332. İçinde: Soframız Nur
Hanemiz Mamur Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak (Ed: S.
Faroqhi, C. K. Neumann). (çev: Z. Yelçe). Kitap Yayınevi, Ġstanbul.
Tez
Açık, T., 2007. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1160-1170/1747-
1757. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi, 156 s.
Bozkurt, F., 2011. Tereke Defterleri ve Osmanlı Maddi Kültüründe DeğiĢim (1785-
1875 Ġstanbul Örneği). Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora
Tezi, 451 s.
Dursun, Y., 2009. ġer‟iye Sicilleri Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1171-1182/1758-
1769. Karadeniz Teknik Üniv., Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
Trabzon, 140 s.
Özcan, R., 1993. 17. Yüzyılda Konya‟da Mülk SatıĢları ve Fiyatlar. Selçuk Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 164 s.
Özkaya, H. G., 2011. 18. Yüzyıl Ġstanbul‟unda Barınma Kültürü ve YaĢam KoĢulları.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ġstanbul, 369
s.
Tosun, M., 2005. ġer‟iye Sicillerine Göre Trabzon‟da Mülk SatıĢları 1148-1735/1153-
1741. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi, 118 s.
Sözlük
Devellioğlu, F., 2012. Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, Aydın Kitapevi, Ankara,
1734 s.
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IX/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,
592 s.
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,
697 s.
103
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. VII/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,
495 s.
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. IV/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,
533 s.
Ġbn Manzur, M., 1990. Lisanu‟l-„Arab, c. I/XV, Dârus Sadr, Beyrut.
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XI/XV, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas, Kahire,
398 s.
Ġbn Manzur, M., 2009. Lisanu‟l-„Arab, c. XIV/XV, s. 120, Daru‟t-Tevfikiyye li‟t-Turas,
Kahire, 386 s.
Mustafa, Ġ., Ez- Zeyyat, A. H., Abdulkadir, H., En-Neccar, M. A., 1426. Mu„cemu‟l-
luğati‟l-„Arabiyyeti, Müessetü‟s-Sâdik li‟t-Tabâ„ati ve‟n-NeĢr, Tahran, 1067 s.
Mutçalı, S., 1995. Arapça-Türkçe Sözlük, s. 585, Dağarcık Yayınları, Ġstanbul, 1023 s.
Sami, ġ., 2004. Kâmus-u Türki, Çağrı Yayınları, Ġstanbul, 1574 s.
Tarihi Belgeler
184 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.
193 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.
235 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.
242 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.
243 No‟lu Mardin ġer‟iye Sicili, Mardin Artuklu Üniversitesi Kütüphanesi.
ÖZGEÇMĠġ
23 Aralık 1986 tarihinde Kocaeli‟nde dünyaya geldi. Ġlk ve ortaöğrenimini Ġzmit‟te
tamamlayan yazar, 2005 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü‟nde
baĢladığı lisans eğitimini 2009 yılında tamamladı. 2011 yılından beri Mardin Artuklu
Üniversitesi Mimarlık Bölümü‟nde araĢtırma görevlisi olarak çalıĢmaktadır.