19. Yüzyıl Halep Salnamelerinde Urfa Sancağı

28
HALEP SALNAMELRİNDE URFA SANCAĞI Halep Vilayeti Halep Osmanlı devletinin İstanbul ve Kahire’ den sonra en büyük üçüncü eyaleti olma özelliğine sahiptir. Aynı zamanda tipik Osmanlı-Ortadoğu şehir yapısını en iyi yansıtan merkezlerden biridir. Bölge XII.y.y ’dan itibaren Türk devletlerinin nüfuz alanına girmeye başlamış ve Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. XIX.y.y’da ortaya çıkan yeni gelişmelere kadar Osmanlı eyaleti konumunu korumuş, fakat bölge stratejik öneminden dolayı sürekli bir nüfuz mücadelesine sahne olmuştur. Halep 3 sancak merkezi ve 26 kazalı bir eyalettir. Bu sancak merkezleri; Halep, Urfa ve Maraş sancaklarıdır. Güneyde Suriye vilayeti, batıda Akdeniz ve Adana vilayeti, kuzeyde Ankara ve Sivas vilayetleri, doğuda Zor sancağı ile Diyarbakır ve Elazığ vilayetleriyle sınırdır. Vilayetin batısından doğusuna kadar olan uzunluğu 85 ve genişliğide 90 saattir”. 1 Görüldüğü gibi Osmanlı döneminde Halep denince bugünkü Halep’ten çok daha geniş bir coğrafya ifade edilmektedir. Bizim üzerinde duracağımız konu Halep eyaletinin oluşturan üç sancaktan biri olan Urfa sancağıdır. Salnameler bir bölge ile ilgili hava şartları, fiziki yapısı, zirai faaliyetleri, ticari durumu, örf ve adetleri, bölgeye atanan memur isimleri ve 1 Ed. Cengiz, Eroğlu, Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Halep, Orsam Yayınları, Ankara: 2012, s.16.

Transcript of 19. Yüzyıl Halep Salnamelerinde Urfa Sancağı

HALEP SALNAMELRİNDE URFA SANCAĞI

Halep Vilayeti

Halep Osmanlı devletinin İstanbul ve Kahire’ densonra en büyük üçüncü eyaleti olma özelliğinesahiptir. Aynı zamanda tipik Osmanlı-Ortadoğu şehiryapısını en iyi yansıtan merkezlerden biridir. BölgeXII.y.y ’dan itibaren Türk devletlerinin nüfuz alanınagirmeye başlamış ve Yavuz Sultan Selim dönemindeOsmanlı topraklarına katılmıştır. XIX.y.y’da ortayaçıkan yeni gelişmelere kadar Osmanlı eyaleti konumunukorumuş, fakat bölge stratejik öneminden dolayısürekli bir nüfuz mücadelesine sahne olmuştur.

Halep 3 sancak merkezi ve 26 kazalı bireyalettir. Bu sancak merkezleri; Halep, Urfa ve Maraşsancaklarıdır. Güneyde Suriye vilayeti, batıda Akdenizve Adana vilayeti, kuzeyde Ankara ve Sivasvilayetleri, doğuda Zor sancağı ile Diyarbakır veElazığ vilayetleriyle sınırdır. Vilayetin batısındandoğusuna kadar olan uzunluğu 85 ve genişliğide 90saattir”.1 Görüldüğü gibi Osmanlı döneminde Halepdenince bugünkü Halep’ten çok daha geniş bir coğrafyaifade edilmektedir. Bizim üzerinde duracağımız konuHalep eyaletinin oluşturan üç sancaktan biri olan Urfasancağıdır.

Salnameler bir bölge ile ilgili hava şartları,fiziki yapısı, zirai faaliyetleri, ticari durumu, örfve adetleri, bölgeye atanan memur isimleri ve1 Ed. Cengiz, Eroğlu, Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Halep, Orsam Yayınları,Ankara: 2012, s.16.

rütbeleri,İdari taksimatta varıncaya kadar her türlübilgiyi içerir. Tabi Osmanlı döneminde en düzenlitutulan salnamelerden biri olma özelliğine sahip Halepsalnamelerinin bölge ile ilgili çok net bilgiler vermeolanağı mevcuttur.

Sancak Merkezi Olarak Urfa’nın Tarihçesi

Urfa Süryani ve Grek kaynaklarında verilenbilgilere göre, Fırat üzerindeki Zeugma (bugünküBelkıs) ve Brisa’dan (bugünkü Birecik) başlayıp,Mardin ve Nusaybin üzerinden Dicle’ye ulaşan doğu-batıdoğrultusundaki büyük ticaret yolu ile Samsat’tanHarran’a giden yolun kavşak noktasında yer alıyordu.

Batı kaynaklarda daha çok, Edessa olarak bilinenkentin Makedonyalılardan önceki devri hakkında netbilgilere sahip değiliz. Asur, Grek gibi eskiçağMedeniyetlerinin izlerinin görüldüğü kent, 4. yüzyıldaHristiyanlık için önemli merkezlerden Biri halinegelir. 5. asırda ruhani bölgenin idarî ve dinî merkezihaline gelen Urfa’da yedi adet piskoposlukbulunmaktadır. Süryani ve Nasturiler başta olmaküzere Hristiyanlar için burası oldukça önemlidir.Kent, 637 yılında Ebu Ubeyd’e b. Cerrah dönemindedüzenlenen Arap akınlarına Sahne olur ve 639’da Araphâkimiyetine girer.2 Bundan sonra şehir, siyasi,özellikle de dini önemini kaybederek ikincil merkezkonumuna düşer. Bölgedeki Arap-Bizans hâkimiyetmücadelesi uzun yıllar devam etmiştir.

2 Ed. Çelik, Mehmet, Edessa’dan Urfa’ya, Atılım Üniversitesi Yayınları, Ankara: 2007. s.98.

Türkler, ilk kez 1065’te Horasan kumandanınidaresi altında şehrin üzerine yürümüştür. Kent,1070’te de Alparslan tarafından kuşatılmış, nihayetMalazgirt zaferinden sonra şehir, Selçuklularınhâkimiyetine geçmiştir. Fakat bu durum Bizans’ın bölgeüzerindeki mücadelelerinin bittiği anlamana gelmez.Nitekim 1083’te Philaretos Brachamios’un �şehre hâkimolduğunu görüyoruz. 1098–1143 arasında Samsat veSuruç’un da bağlı olduğu Edessa Kontluğu (UrfaKontluğu) altında, Latin’ler bölgede hâkim unsurhaline geldiler.3 1144’e gelindiğinde kent, İmameddinZengi’nin toprakları arasına katıldı. Bu durum, yaniHaçlıların Doğu’daki müstahkem mevkileri olan Urfa’nındüşmesi, büyük etki ve korku yaratmış ve bu, II. HaçlıSeferinin de önemli sebeplerinden addedilmiştir.Nureddin’in ölümüyle 1174’te başa, yeğeni SeyfeddinGazi geçmiş, daha sonra onun kent üzerindekihâkimiyetine Selahaddin Eyyübi tarafından 1182 yılındason verilmiştir. 1234’te Anadolu Selçuklularınınhâkimiyetine giren kent, tıpkı diğer şehirler gibi1244’te Moğol istilasına sahne olmuştur. Ebu’l-Fidadöneminde (1321) tekrar yağmalanan kent, 1393’te Timurtarafından da işgal edilmiştir. Tüm bu yağma veistilalardan sonra ancak 1400’de yeniden inşaedilebilmiş ve iskân faaliyetlerigerçekleştirilebilmiştir. XVI. asrınbaşlarında, 1514’te Safevilerin hâkimiyetine girinceyekadar, Urfa’da Akkoyunlu emirlerinin mücadelesigörülür. Safevi-Osmanl çekişmesi neticesinde 1517’deUrfa, Osmanlı hâkimiyetine girer. Diyarbakırbeylerbeyliğine bağlanarak idaresi, Piri Bey’e3 Çelik, s.45

bırakılır. Milli Mücadele dönemine kadar Osmanlıhâkimiyeti altında yaşayan Urfa, bu dönemde 1919’denönce İngilizlerin, ardandan da Fransızların işgalineuğramıştr. Nihayet Nisan 1920’de halkın gösterdiğidirenişle işgalden kurtulmuştur.

Urfa'nın NüfusuUrfa, 1517’de Yavuz Sultan Selim tarafından

fethedilmesinin ardından yapılan ilk sayıma göre 5.500civarında bir nüfusa sahiptir. Bu düşük rakam, büyükihtimalle Osmanlı-Saferi mücadelesinden kaynaklanıyorolmalıydı. Nitekim sadece 8 yıl sonra yapılan (1526)yeni sayıma göre tahmini nüfus, 8.000 civarınayükselmiş, Kanuni’nin saltanatının son yılında (1566)yapılan bir başka tahrir sonuçlarına göre ise bu sayı,13–14.000’e ulaşmıştır. 4

Batılı seyyahların Osmanlı ülkesinin çeşitliyerlerine yaptıkları seyahatler sonucu tuttuklarıraporlar, sosyal ve demografi tarihi açsından önemlibilgiler sunmaktadır. 18. yüzyılda Urfa’ya uğrayanseyyahlardan Danimarkalı Niebuhr (1766)’un verdiğibilgiler de dikkate değerdir. Örneğin, Urfa’dakullanılan konuşma dilinin Türkçe olduğuna, böyleolmakla birlikte tacirlerin ve katırcıların(mekkarilerin) Arapça ve Kürtçe de bildiklerine vurguyapar. 1816’da şehri ziyaret edenlerden biri deBuckingham’dır. Ona göre şehrin nüfusu 50.000civarındadır. Bunların 47.500’ü Müslüman, 2.000’iHristiyan ve 500’ü de Yahudi’dir. 1840’da burayaziyaret eden bir başka seyyah olan B. Paujoulat’ın

4 Eroğlu, s.47

iddiasına göre ise 1840’dan önce Urfa’da 14.000Müslüman, 1.000 Ermeni, 100 de Jakoben olmak üzere15.000 civarında insan yaşamaktadır.

19. yüzyıl sonlarında (1890) burayı ziyaret edenV. Cuinet’e göre ise, şehrin Nüfusu 55.000 civarındaolup bunun 40.835’i Müslümandır. Zaten 1880’de Sachautarafından şehrin nüfusu en az 50.000 olarak tahminedilmektedir. Fakat bu iyimser tablo 1881’de CevdetPaşa’nın verdiği rakamlarla tezat teşkil eder. Onagöre Urfa Kazasında yalnızca 2.380 hane yaşamaktadır(1.337 Müslim, 1.003 Hristiyan, 29 Yahudi). EğerBuckingham ve Sachau-Cuinet’i karşılaştırırsak, savaşdöneminde Urfa’nın nüfusunda, yüzyıl ortalarında çokbüyük kayıplar yaşammış olduğu görülebilir.

Urfa Sancağı ve Kazalarına Dair Genel Bilgiler

a- Urfa Sancağına Dair Genel Bilgiler Urfa sancanın kuzeyinde Diyarbakır vilayeti,doğusunda Musul vilayeti ve Mardin, güneyinde Zor veRakka kazalar, batısında Bâb, Münbiç, Antep vePazarcık kazaları bulunmaktadır. Liva merkezi olanUrfa şehri Halep’in 190 km kuzeydoğusunda ve 42 saatuzağındadır. Urfa; Birecik, Rumkale, Suruç ve Harranadında dört kazadan oluşmaktadır. Urfa kasabasında 1hükümet konağı, 2 kışla, 3 karakolhane, 1 kale, 1hastahane, 52 cami ve mescit, 4 tekke ve zaviye, 11medrese, 10 kilise ve manastır, 1 havra, 24 mektep, 48mahalle, 4.161 hane, 2.095 dükkân ve mağaza, 32 han,18 fırın, 6 çeşme ve sebil, 14 hamam, 23 değirmen, 1fabrika, 1 debbahane, 295 arsa, 261 bahçe, 3.414 bağve 4 mera vardır.5

5 Eroğlu, s.105

Merkez kazaya bağlı nahiyelerde de 5.199 hane, 23dükkân, 2 tekke, 45 değirmen, 30 çeşme ve sebilmevcuttur. Urfa kazasında 491.920 dönüm arazi olup,her sene bu arazinin yarısı ekilmektedir. Kasabanınbinaları kâgirdir. Urfa’nın Silifkeliler tarafındanesas vatanları olan Edessa ’ya benzerliğinden dolayıkinaye olarak Edessa adı verilmiştir. Bir aralık çeşmeanlamana gelen Kaliruha adı verilmiştir. Ruha adınında Kaliruha’dan zamanla meydana gelen söylenişdeğişiminden kaynaklandığı zannedilmektedir.

Bazı tarihçilerin Urfa’ya Edessa ve Kaleruha’nınyanlış söylenişleri olan Edes ve Rafya olarakkaydettiği görülmektedir. Bunların da Urfa’nın bilinenen eski adı Ur Keldanî veyahut Ur’dur. Hatta Tevrat’taUr Keldanin ve İncil’de de Ur adıyla geçmektedir. Buşehir zamanla Selefkiyan devletinin Bakâr adlıhükümdar döneminde hükümet merkezi halinegetirilmiştir. Urfa aynı zaman da Yakubi’ye mezhebininortaya çaktığı yerdir.

Urfa Sasaniler ve Hz. Ömer hilafeti dönemindeArapların, daha sonra Selçukluların ve İranlılarıneline geçtikten sonra, H. 921’de Osmanlı idaresialtına geçmiştir.6 Bazı tarihi kaynaklara göre Urfa’yıinşa edenin Hz. İdris olduğu rivayet edilmektedir.Nemrut, 200 sene Urfa’da kalmış ve Hz. İbrahim buradaateşe atılmıştır. Urfa’nın eski eserlerinden Urfakalesinin burcu üzerinde görülen ve birbirinden onadım arayla duran mancınıkların, Nemrut tarafından Hz.İbrahim’i ateşe atmak için tertip edildiği rivayet6 Enver, Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (1516-1566), Elazığ: 2003. s.145.

edilmektedir. Yine bu kale civarında rivayete göre Hz.İbrahim’in doğduğu bir mağara bulunmaktadır. Mağaraiçinde peygamberliği simgeleyen yeşil bir sandıkbulunmakta ve halk tarafından ziyaret edilmektedir.

Bu mağaraya Mevlüd-ü Halil adı verilmektedir.Tarihi kaynaklarda Hz. İbrahim’in ikametgâh olarakgösterilen Gotha adlı köy bu mağaranın paralelindedirve şimdi sur dışında kalmıştır. Bu yer halk arasındayanlışlıkla Gothiler yerine Götüler Mahallesi adıylaanılmaktadır. Yine bu kale önünde Hz. İbrahim’in ateşeatıldığı sırada Allah’ın kudretiyle ortaya çıkan ikinehir (Zeliha ve Halilü’r-Rahman nehirleri), HasanPaşa Camii’nin önünde birleşerek şehir dışındakibahçeleri sulamaktadır.

Eski çağlarda Urfa’da Mecusilerin en büyükAteşgedesi (Ateş Tapınakları) bulunurmuş. BuAteşgede’nin içinde ilahları olan güneşi kutsamak içinher zaman ateş yanar ve karşısında da ibadet edilirdi.Tarihçilerin bir kısma Urfa’nın M.Ö. 2000 yılındaBabil Kralı Ramis yani Nemrut tarafından inşaedildiğini dile getirirken, diğer bir Kısımda M.Ö. 400yılında Selefkeliler tarafından inşa edildiğineinanmaktadırlar. Ancak Urfa, Hz. İbrahim zamanındamevcut olduğundan ve kutsal kitaplardazikredildiğinden yapılış tarihinin daha eski olmasıgerekir. Urfa, tarihte bir defa tamamen yok, olmuş veşimdiki çağdaş halini daha sonra ikinci defakazanmıştır. Halkının aslen Diyarbakır’dan geldikleririvayet edilmektedir. Yine bir diğer rivayete göre çokeski zamanlarda Urfa’da büyük bir manastır bulunur vebu manastırda Hz. İsa’nın yüzünü sildiği ve üzerinde

suretinin aksettiği mendil bulunurmuş. Bu mendilsayesinde H.331’de Abbasi halifelerindenMüttekibillah, pek çok Müslüman esiri kurtarmıştır.Bozabat nahiyesinde çıkan Kehriz çay kasabanıniçlerine doğru akmakta ve bazı evlere dağılmaktadır.Kasabanın batısındaki Direkli dağından ve diğerdallardan yağmur yağdığı zaman akan sular seledönüşerek, şehri sel suları altında bırakırmış. Ancakbazı hayırseverler tarafından şehrin kuzeyindeyaptırılan büyük bir bent ve hendek sayesinde, akansular bu hendeğe yöneltilmiş ve şehir sel sularındankurtarılmıştır. Bu hendeğe Karakoyun adıverilmektedir. Üzerinde üç büyük ve bir küçük köprübulunmaktadır.

Kazanın eski eserlerin arasında Çaykuyu ve Oyumaaç nahiyelerinin bazı mahallelerinde İslamfetihlerinden önce yapılmış kulübe şeklinde eskibinalar bulunmaktadır. Şehirden bir buçuk saatmesafede Hz. Yakup buradan geçtiği ve bir gece kaldığıiçin adına Deyr-i Yakup da denilen bir da vardır. Buda üzerinde Nemrut’un ara sıra buralara gidip, birsüre kaldığı rivayet edilen bir manastır harabesi veiki kulübe bulunur.

Urfa’nın dört ana kapısı vardır. Bunlar Samsat,Harran Bey, Yenikapı ve Sakıp Saray kapılarıdır. Buana kapların dışında iki kapsı daha vardır. Bu ikikapı Sultan IV. Murat’ın Bağdat’a giderken Urfa’yagirip çıktığı kaplardır ve ikisi de kapatılmıştır.7

Urfa’nın emlak ve çiftlik sahipleri vergiden muafoldukları halde, halkın çoğunluğu ticaret, sanat,7 Çakar, s.102.

ziraat ve tarım ile iştigal ederler. Halkın bir kısmıda amelelik, Kireççilik, bakkallık ve diğer benzeriişlerle uğraşırlar. Köylerde yaşayanların büyük kısmıkoyun ve deve yetiştirerek geçimlerini temin ederler.8

Dokumacılık

Urfa’nın sanayi ürünlerinden özellikledokumacılık önem kazanmış ve çeşitli dallarda tezgâhlarbulunmakta ve bunların miktarı günden güne artmaktadır.But tezgâhlarda ipekli alaca ve çeşitli renklerdepencere örtüsü, perdelikler ve minder, yatak, yastıkve yorgan yüzü imal edilmektedir. Ayrıca beyaz bezlerve yünden imal edilen yazlık allar, iplik ve yündenkilim ve halılar ile kıldan çuval, torba ve kara çadırüretilmektedir. Mürüz’den, Araplar için özel olarakimal edilen ikal ve gayet dayanaklı yerli bezden basmaimalatlarda yapılmaktadır.

Bakırcılık

Urfa’da bakırcılık sanat bir hayli ilerlemiş vegümüş işlerinden fark edilmeyecek dereceye ulaşmıştır.Çeşitli şekillerde su tasları, şerbet bardakları,büyük ve küçük kahve cezveleri, sefertasları ve gayetustaca birbirine sıkıştırılmış bir kabzada iki namlulukamalar üretilmektedir. Bu kamalar büküldüğündeyuvarlak bir şekil alır ve istenilirse kılıç kayışıgibi bükülüp bele sarılabilir. Güzel kılıçlarınyansıra nefis makas, kalemtıraşlar, tunçtan şamdanlar,havan, mangal ve kadınlara özel gümüş � tarak ve gümüşbaston imal edilmektedir.

8 Çelik, s.136.

Topraktan yapılan seramik küp, kupa, tencere vesu testileri özellikle yaz aylarında imal edilir. Buimalatların İstanbul, Badat, Diyarbakır, Halep,Beyrut, Hama ve Humus ile ticareti yapılmaktadır.

İhracat

İhracat Avrupa’ya kadar uzanmaktadır. Yıllık birmilyon okkadan fazla yapağı Anze ile diğer seyyaraşiretlerden toplanarak Anadolu ve İstanbul’agönderilerek ihraç edilmektedir. Ayraca iki bin kadardeve ve yüz bin kadar küçükbaş  hayvan vardır.

Küçük ve Büyükbaş Hayvancılık

Urfa’da özellikle Urban ve aşiretler nezdindebirçok koyun bulunur ve Bunlardan elde edilen yünlerAvrupa’ya ihraç edilir. Yetiştirilen koyunların birkısmı memlekette sarf olunurken, diğer kısımdaİstanbul, Halep ve diğer yerlere gönderilir. Buyöredeki keçi sayası koyun sayının dört veya be tebiri kadardır. Bölgede iki tür deve bulunmaktadır.Bunlardan ilki aşiretler arasında koyun gibi beslenir.İkinci tür ise taşımacılıkta kullanılır. Sancağın hertarafında çok değerli cins atlar ve kısraklarbulunmaktadır.

b-Birecik Kazasına Dair Genel Bilgiler

Birecik kazası Urfa’nın batısındadır. Kazamerkezi olan Birecik kasabası Urfa’nın 85 kmgüneybatısında ve Halep’in de 135 km kuzeydoğusundabulunmaktadır. Kasabanın önünden Fırat nehrigeçmektedir. Birecik’te 1 hükümet kona, 1 eski kale, 1

redif deposu, 1 karakolhane, 19 cami, 1 medrese, 1tekke, 1 kütüphane, 3 kilise, 1 rüştiye mektebi, 3iptidai mektebi, 10 sıbyan mektebi, 2.061 hane, 485dükkân, 4 fırın, 9 han, 3 hamam, 20 değirmen, 23ambar, 172 bahçe, 511 bağ, 1 arsa, 10 mera, 1selehhane, 1 kirişhane ve 15 kahvehane bulunmaktadır.

Kaza içerisinde 233.000 dönüm ekili ve 72.161dönüm ekili olmayan arazi bulunmakta olup, bunlardanyıllık 17.000 kile buğday, 22.000 kile arpa, 2.000kile cülban, 5.000 kile zeytin, 600 kantar kendir ve40 kantar fıstık hasılat elde edilir. Ayrıca kazadabol miktarda çekirdeksiz nar ve meyve yetişir.

Birecik kasabasının batısında Nizip kasabasıbulunur. Burası tarihte meşhur iki savaşın meydanageldiği yerdir. İlki H.276’da Sasanilerin kralı II.Şapur ile Roma İmparatoru II. Fosnasi arasında meydanagelmiştir. İkinci savaş ta H.1255’te Müşir HafızPaşa’nın komutasındaki Osmanlı ordusuyla Mısırlıİbrahim Paşa arasında meydana gelen savaştır.

c-Suruç Kazasına Dair Genel Bilgiler

Kazası Urfa’nın batısında ve merkezi olan Suruçkasabasıda Urfa’nın 37 km Kuzeybatısındabulunmaktadır. Suruç’ta 1 hükümet konağı, 1 cami, 1mescit, 1 tekke, 366 hane, 78 dükkân, 2 fırın, 3 han,1 otel, 3 kahvehane ve 2 bahçe vardır. Kaza genelinde3.034 hane, 39 dükkân, 318 bahçe ve 10 bağbulunmaktadır. Suruç kasabası H.17’de Ayaz b. Ganemtarafından hiç savaşılmadan fethedilmiştir. Önceleriçok gelişmiş bir şehir iken Timur’un ordulartarafından tahrip edilmiş.

Suruç topraklar çok verimli ve meralar yeterincefazla olduğundan, hayvancılık gelişmiş ve özellikleçok sayıda küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Kazada deve,merkep, inek, koyun, keçi ve cins at ile kısrakyetiştirilmektedir. Yağ yapağı ve buğday ihracatıfazladır. Kaza dâhilinde 200.000 dönüm ekili arazi ve350.000 dönüm de ekili olmayan arazi vardır. Suruçkazasında bulunan Şihanlu, Piçanlu ve Dünyayaşiretleri 53, 54 ve 55’nci Hamidiye Süvari Alaylarınıteşkil etmektedirler. Bu aşiretlerin tamamı tahminen8.500’den fazla çadıra sahiptirler. Bahar ve yazaylarında bu çadırlarda ikamet ederler.

d-Harran Kazasına Dair Genel Bilgiler Harran kazasının merkezi olan Ağcakale Urfa’nıngüneyinde ve 12 saat mesafede bulunmaktadır. Kazahalkı Arapça konuşur, ancak bir kısmı Türkçe ve Kürtçede konuşurlar. Kış ve bahar aylarında havası fenadeğildir. Ancak yaz ve güz aylarında hava vahimdir.Harran kazasında 1 cami, 2 mescit, 3 tekke, 5 dükkânve 1 kaplıca bulunur.

Kazanın köyleri dâhil 2.178 hane, 9.823 tarla, 3mera, 306 arsa, 101.410 dönüm ekili ve 142.280 dönümekili olamayan arazisi vardır. Kazanın mahsulleribuğday, arpa, kara dane, mısır, akdarı, yün vesadeyağdan ibarettir.

Kazada çeşitli hayvan ve kuş bulunmaktadır.Bunlar cins atlar, öküz, inek, koyun, deve, merkep,yabani kaz, ördek, ceylan, tavşan, toy, turna, kurt,tilki ve çakal gibi hayvanlardır.

Halife Hz. Ömer döneminde, sahabeden Ayaz b. Ganemtarafından fethedilen Harran, o dönemde gelişmiş birşehir olduğundan, çok meşhur âlimler yetiştirmiştir.Bunlar arasında ibni Temime El-Harrani ve sahabeden debazı âlim ve bilim adamları yetişmiş ve bunlarınözellikle hikmet ile tıp kitaplarını Arapça ’yatercüme ettikleri rivayet edilmektedir. Ayrıca Harranmerkezinde meşhur âlimlerden Hayyan Harrani ve İmamBakır ile Şeyh Yahya hazretlerinin mezarlarıbulunmaktadır.

Belih nehri üzerinde ve merkez kazaya 8 saatmesafede Savan adıyla eski bir beldenin surları veyıkıntıları bulunmaktadır. Burada şeyh Hasan adındabir zat defnedilmiştir. Bu zatın şeyh AbdülkadirGeylani hazretlerinin oğullarından olduğu rivayetedilmektedir. Yine merkez kazaya bir saat mesafedeolan ve enkazı toprak altında kalmış Taşbaş adıylabilinen bir şehir harabesi vardır. Harran kazasında 3nahiye (Harran, Karamuh ve Türkmen Celabi) ve 248 köybulunmaktadır.

Urfa Sancağına Bağlı Kazaların Nahiyeleri, Mahallelerive Köyleri

1. Urfa Kasabasında Mevcut Olan Mahalleler

1326 tarihli Halep Vilayet Salnamesine göre, Urfa�şehrinde 48 mahalle mevcut olup bunların en büyükleri;İhlasiye, Halil Rahman, .İmamkulu, Ulucami, Pazarcamii, Hacıhamza, Hekimdede, Çakiri, Hüseyinpaşa,Kanberiye, Karamusa, Müderris, Hüseyniye, Haseki,

Debbahane, Sultanbey, Acembey, Alihanbey, Ömeriye,Askeri, Kırkmağara, Kazanc, Götüler, Lekler, MevlüdHalil, Nurali ve Yusufpaşa mahalleleridir.

Urfa Kazasına Bağlı Nahiyeler ve Köyler

Urfa kazasına idari olarak 6 nahiye ve 382 köybağlı� bulunmaktadır, bunlar:

Bozabat Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 105 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Karaköprü, Mecit, Gölpnar,Karakol, Sancak, Yaylacık, Kızlar, Kızılhöyük,İsimkulu, Sittikale, Timurcik, Keşişlik, Ağviran,Karakaş�, Kızılburç, Celephan, Yedikuyu,Mercan,Tatarhöyük, Kulagör, Akçahisar, Kasımkuyu,Arapkantara, Kulanşehir, Beyazıt, Salhım, Başviran,Hasangölü ve Akpınar köyleridir.

b. Oymaaç Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 68 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Denizbacı, Akmağara, Boztepe,Tuzluca, İkizce, Cinpolat, Sezan, Zeyvanlı, Budaklı �,Kanlıavşar, İrice, Kızlar, Köseşahin, Türkmenviran,Uzunburç, Koçhisar, Söğütlü, KargIı �, Kızılkilise,Karapınar, Karacaviran, Koyuk ve Damlıca köyleri.

c. Dögerli Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 50 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Kalecik, Ağviran, Hacıali,Karatepe, Ortaviran, �İçkara, Kanoğlu, Karapınar,Yenice, İncirli, Körkuyu, Sarıkaya, Kayacık, Boztepe,Şeyh Hattap, Kengerli ve Köseler köyleri.

d. Kabahaydar Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 22 köy bağlıdır.Bu köylerin büyükleri; Kabahaydar, Yedikuyu, Gökmusa,Yağlımusa, Delikulu, Ağzıbüyük, Karapınar, Abbas,Keçili, Tiftik, Kelbayram, Harami ve Burcu köyleri.

e. Çaykuyu Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 51 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Çaykuyu, Karakoyun, Mağaracık,Zeydoğlu, Ortaviran, Kurtviran, Akharaba, Kifri,Kızılkuyu, Sarım, Hacı Bedir Burcu, Timurcik, Hemdan,Kırkmağa ve Yunus köyleri.

f. Harran Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 86 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Köktepe, Modanlı, Hasankent,Osmanbey, Şeyh Çoban, Cedide, Kötüviran, Yenice,Ağcamescit, Arapoğlu, Karaman, Baykuş, Taşlıca,Sultantepe, Abdurrahmandede, Güneviran, Telbağdat,Çamurlu, Canan,Çilli, Bulduk, Karaali, Kayacık,Keçikıran, Çerişli, Avretköy ve Mihraplı köyleri.

2. Birecik Kasabasında Mevcut Olan Mahalleler1326 tarihli Halep Vilayet Salnamesine göre,

Birecik şehrinde 7 mahalle bulunmaktadır. Bunlar;Tedrip, Hoca Şeref, Sancak, Merkez, Meydan, Vadi-iCenk ve Saha mahalleleridir.

Birecik Kazasına Bağlı Nahiyeler ve KöylerBirecik kazasına idari olarak hiçbir nahiye bağlı

değildir. Kazaya bağlı 134 köy bulunmaktadır. Bunlarınen büyükleri; Nizip, Kehriz, Söğütlü, Hıyar,Hazimoğlu, Çerkeş, Munis, Gümrük, Çatak, Kersentaş,Akkuyu, Sarıkoç, Zehracik, Elifoğlu, İkizce,Kabacaağaç, Alagöz, Ağcaköy, Telhebeş, Silsile,Yarımca, Cerablus, Hamam, Yukarıtaş köyleridir

3. Rumkale Kasabasında Mevcut Olan Mahalleler1326 tarihli Halep Vilayet Salnamesine göre,

Rumkale şehrinde 3 mahalle bulunmaktadır. Bunlar;Başbostan, Değirmendere ve Reşidiye mahalleleridir.Rumkale Kazasına Bağlı Nahiyeler ve Köyler

Rumkale kazasına idari olarak 4 nahiye ve 185 köybağlı bulunmaktadır.Bunlar:a. Urban Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 42 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Şeyhdavut, Nurettin, Çiftekoz,Başpınar, Gümüşpınar, Karababa, Karavaiz, Küçüklü,Heşrem, Altıntaş, Dükanlü, Bağlıca, Ziyaret, Cücüklü,Karapınar, Torunlar köyleridir.

b. Yazıkü Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 78 köy bağlıdır. Buköylerin en büyükleri; Şeyhbekir, Ayran, Kalazan,Dutluca, Zağra-i Nalegan, Bozok, Şekerköy, Alahacı,Beyburcu, Sumakl, Bademhatun, köyleridir.

c. Merzaman Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 42 köy bağlıdır.Bu köylerin en büyükleri; Karayusuflu Tandırcık,Bozatlı, Bakırca, Balık, Karakuyu, Köribo Obası,Kekliktepe, Karahüseyinli, Yarımca, Eğridereköyleridir.

d. Reşi Nahiyesi: Bu nahiye ’ye 22 köy bağldır. Buköylerin en büyükleri; Köseler, Enheş, Habip,Aşağıçardak, Yukarçardak, Kilisecik, Karaburç, Ceburve Acemi köyleridir.

4. Suruç Kasabasında Mevcut Olan Mahalleler

1326 tarihli Halep Vilayet Salnamesine göre,Suruç şehrinde 2 mahalle bulunmaktadır. Bunlar; EskiSuruç ve Yeni Suruç mahalleleridir.

Suruç Kazasına Bağlı Nahiyeler ve Köyler

Suruç kazasına idari olarak 1 nahiye ve 238 köybağlı bulunmaktadır, bunlar; Suruç Merkez Nahiyesi ilebağlı köyler ve bu köylerin en büyükleri; Eskisuruç,

Dünyay, Alikör, Atşan, Boztepe, Şirvan, Kapcı,Yeniyaban, Tepelimezar, Dere, Urban, Karamart,Karahöyük, Terkat, Yalnzdam, Deniz, Yukarıparepare,Aşağıparepare, Kurtdikenli, Kabacık, Ziyaret,Bostancık, Taşbasan, Aslantaş, Karataş, Yuvacık,Taşlıhöyük, Bozhöyük, Karakaş, Yuvack, Koçsekran,Kazsekran, Pehlivan Kesmesi, Oğulbey, Karaali, Doluda,Bozhöyük, Konak, Çarklkran, Göktepe, Acıkuyu, Kopuz,İhanlu, Bilviran, Yedikuyu, Medrebaz, Arslantaş,Süleyman Bey, Köseveli, Karakuyu, Bender ve Zervalluköyleridir.

c. Urfa Sancağı Nüfus Bilgileri

H. 1308–1326 tarihleri arasında yayımlanan HalepVilayet Salnamelerinde, gerek sancakların geneli içingerekse de bağlı kazalar için “Nüfus Nezareti”kayıtlarından alındığı belirtilen, nüfus ile ilgilibilgiler verilmiştir.

1308 Yılı Urfa Kazası Nüfus Bilgileri Millet

Kadın Erkek Toplam

Müslüman 22.645

24.426

47.071

Ermeni Katolik

236

222

458

Ermeni 3.136

3.987

7.123

Protestan 323

393

716

Süryani 483

592

1.075

Yahudi 128

138

266

Ecnebi 5

10

15

Toplam

26.956

29.956

56.724

Geçen yıllar içerisinde kazanın nüfus oranında ciddi değişim görülmektedir. 1326 nüfus verilerine bakıldığında bu görülür.

H.1326 VERİLERİ Millet

Kadın

Erkek Toplam

Müslüman 26.007

28.272

54.279

Ermeni 5.582

5.885

11.467

Ermeni Protestan

547

525

1.072

Ermeni Katolik 136

150

286

Süryani 1.005

1.229

2.234

Yahudi 243

241

484

Ecnebi 29

736

1.408

Toplam

34.431

37.281

71.712

(Bu veriler ve sancakla ilgili ayrıntılı bilgiler, Halepsalnamelerine dayanan Cengiz Eroğlu’ nun editörlüğünü yaptığı‘Osmanlı Vileyet Salnamerinde Halep’ çalışmasından alınmıştır).

Bölge, değişen şartlara göre nüfus oranlarındadeğişim gözlenmiştir. Özellikle Osmanlının son asırdayaşadığı siyasi değişim bunu tetiklemiştir. Buna karşındoğum başta olmak üzere göç hareketleri nüfus oranlarınıetkilemiştir. Bu değişim Urfa kazasında yaşandığı gibiUrfa sancağına bağlı kazalarda’da gözlenmiştir. Yalnızbağlı kazalarda görülen değişim Urfa kazasına oranladaha yavaş ve küçük boyutlarda gerçekleşmiştir. BundaUrfa’nın sancak merkezi ve çekim yeri olması etkiliolmuştur.

Urfa Sancağının Merkez Mülkiye Teşkilatı

Urfa Livası Erkan Ve Memurları

Liva Mutasarrıfları 9

1284 : Ziya Paşa (Rütbesi: Mirmiran) [Liva Kaymakam]

1285 : Ziya Paşa (Rütbesi: Mirmiran)

1286-1287 : Mehmet Şibli Paşa (Rütbesi: Beylerbeyi)

1288 : Ali Kemali Paşa (Rütbesi: Mirmiran)

1290 : Mehmet Tevfik Bey (Rütbesi: Ulâ Sanisi)

1293 : Mehmet Asım Paşa (Rütbesi: Rumeli Beylerbeyi)

1295 : Süleyman Bey (Rütbesi: Mütemayiz)

1299-1300 : Rumî Paşa (Rütbesi: Rumeli Beylerbeyi)

1302 : Ziya Bey (Rütbesi: Ulâ Evveli)

1303 : Tarhan Bey (Rütbesi: Ulâ Evveli)

9 Eroğlu, s.233.

1305 : Cavit Pa_a (Rütbesi: Rumeli Beylerbeyi)

1306-1307 : Mehmet Tevfik Sami Paşa (Rütbesi: RumeliBeylerbeyi)

1308 : Hasan Rıza Efendi (Rütbesi: Mütemayiz)

1309 : Rauf Bey (Rütbesi: Mütemayiz)

1310 : Tahir Bey (Rütbesi: Ulâ Sanisi)

1312 : Hasan Efendi (Rütbesi: Mütemayiz)

1313 : Hasan Paşa (Rütbesi: Mirmiran)

1314-1315 : Yahya Dede Pa_a (Rütbesi: Rumeli Beylerbeyi)

1316 : Muharrem Bey (Rütbesi: Ulâ)

1317 : Hüseyin Efendi (Rütbesi: Ulâ)

1318-1319 : Mehmet Emin Bey (Rütbesi: Ulâ)

1320-1322 : Hasan Rafet Bey (Rütbesi: Bâlâ)

1323 : Ethem Sabri Bey (Rütbesi: Bâlâ)

1324 : Neşet Bey (Rütbesi: Bâlâ) 1326 : İlyas Sami Bey(Rütbesi: Ulâ Sanisi)

Liva Erkânı ve Memurlar

Liva erkanı ve memurları şunlardır; Naip,Muhasebeci, Müftü, Tahrirat Müdürü, Evkaf Muhasebecisi,Emlak Memuru ve Defter-i Hakan Memuru. Bu memuriyetlerdebazı değişimler yaşanmış olsa da genel itibariyle böyledüzenlenmiştir.

Liva İdare Meclisi

Liva idare meclisinde şu görevliler yer almaktaydı;Reis (Kaymakam Paşa ve daha sonra Mutasarrıf Paşa),Doğal Üyeler, Naip, Muhasebeci, Müftü, Tahrirat MüdürüSeçilmiş Üyeler , Evkaf Muhasebecisi ve Katip. Görevlisayısında değişen şartlara göre artış yaşanmıştır.Bununla birlikte yine şartlara uygun olarak farklımakamlar idare meclisine dahil edilirken, bazı makamlarçıkarılmış olduğu görülmektedir.

Liva Tahrirat Kalemi

Liva tahrirat kalemindeki memurlar şunlardır; Kâtip(5 Kişi), Emlak Seyyare Memuru, Emlak Kâtibi, KomisyonKâtibi, Vukuat Kâtibi, Senetler ve İlamat Kâtibi, İnşaatve Yevmiye Tahsilât Kâtibi ve Mukayyit (2 Kişi). Bukalemde ’de şartlara göre memur sayısında değişimyaşanmıştır.

Liva Muhasebe Kalemi

Bu kalemdeki memurlar; Varidat Kâtibi, MasarifatKâtibi, Mesalih-i Cariye Kâtibi, Mukayyit ve SandıkEmini’dir.

Tahsilât Heyeti

Müfettiş, Baş Tahsildar, Piyade Tahsildarı (6Daire), Süvari Tahsildarı (8 Daire).

Liva Temyiz-i Hukuk Meclisi

Bu meclisin kadroları 1284-1295 tarihleri arasındamevcuttur. Meclis bu tarihten sonra Bidayet Mahkemesiadını almıştır. Görevlileri şunlardır; Reis (Naip

Efendi), 6 Mümeyyiz, Kâtip, Mukayyit (3 Kişi), UrfaArazi Memuru ve Kâtibi.

Şer’iye Mahkemesi

Reis (Baş Kâtip Efendi), Zabıt Kâtibi, Mukayyit (2Kişi), Eytam Müdürü, Mübaşir (2 Kişi),ve MukavelatMuharriri.

Nafia Komisyonu

Reis (Mutasarrıf Efendi), Üyeler: TahriratKâtibi, İdare Üyesi, Belediye Başkanı, Banka Memuru,Nüfus Memuru, Mühendis, Kâtip ve Bedeli Nakdi Kâtibi.

Maarif Komisyonu

Reis (Mutasarrıf Paşa), Tahrirat Müdürü, EvkafMüdürü, Belediye Reisi, Kâtip ve Üyeler.

Urfa Belediye Dairesi

Belediye Reisi, Kâtip, Sandık Emini, Mühendis,Çarşı Müfettişi, Kontratör Memuru, Binalar Kâtibi,Doktor ve 9 Kişilik üye. Bu daire ve komisyonlarındışında mülki ve idari işleyişi ilgilendiren altbölümlerde mevcuttur. Bununla beraber verilen rakamlarstandart olmayıp döneme göre değişiklik arz etmiştir.Bizim verdiğimiz veriler genel bir tasnifniteliğindedir. Bu bakımdan bazı dönemler için tutarlırakam ve memuriyet ismi görüntüsü vermeyebilir.

Askeri Teşkilat 10

10 Eroğlu, s.456.

Vilayet askeri zabtiye alayına bağlı Urfataburu’ nda şu kademeler mevcuttu; Tabur Ağası,Muhasibi, 1. Piyade Bölük Ağası, Muavini, 1. SüvariBölük Ağası, Muavini, 1. Seyyar Bölük Ağası, Muavini,2. Seyyar Bölük Ağası ve Muavini.

Urfa Alayı: Miralay, Kaymakam, 1. Urfa TaburuBinbaşı, 2. Antep Taburu Binbaşı, 3. Maraş TaburuBinbaşı, 4. Birecik Taburu Binbaşısı.

Urfa Mukaddem Alayı

Vilayet redif teşkilatına bağlı bu alay şukademeleri barındırıyordu; Miralay, Kaymakam, 1. UrfaTaburu Binbaşısı, 2. Antep Taburu Binbaşısı, 3. MaraşTaburu Binbaşısı, 4. Birecik Taburu Binbaşısı (Münhal)

Urfa Tali Alayı: Kaymakam, 1. Urfa Taburu Binbaşıssı,2. Antep Taburu Binbaşısı, 3. Maraş Taburu Binbaşısı,4. Birecik Taburu Binbaşısı.

4. Urfa Taburu (Urfa)

Vilayet jandarma alayı sınıflandırmasında 4.Tabur olarak geçen urfa taburunun kademeleri; Binbaşı,Tabur Kâtibi, 1. Piyade Bölük Yüzbaşısı, 2. PiyadeBölük Yüzbaşısı, 1. Süvari Bölük Yüzbaşısı, 2. SüvariBölük Yüzbaşısı (Rumkale), 1. Piyade Mülazım Evveli,2. Piyade Mülazım Evveli (Suruç), 1. Süvari BölükMülazım Evveli (Birecik), 2. Süvari Bölük MülazımEvveli, 1. Piyade Mülazım Sanisi, 2. Piyade MülazımSanisi, 1. Süvari Mülazım Sanisi, 2. Süvari MülazımSanisi.

Diğer verilerde olduğu gibi askeri verilerdebir standarta sahip değildir. Görevler ve komutanlıkkademelerinde zaman zaman değişimler söz konusudur.Belinmesi gereken Halep ‘in üç sancağından biri olanUrfa ‘nın askeri teşkilatta 4. Tabur olarak geçmesi veeyaletin kuzeyinin bu birliklerle muhafazaedilmesidir.

Urfa’da Bulunan Ruhani Liderler 11

Osmanlı devletinin her coğrafyasında olduğu gibiurfa coğrafyasında ‘da farklı milletlerden insanlaryaşamaktaydı. Buna bağlı olarak bu milletlerintemsilcileri ve ruhani liderleri mevcuttu. Aşağıdakiliste bir dönemi vermektedir;

Ermeni Milleti Murahhası: Kirkor Efendi (1285-1286-1287)

Süryani Milleti Reisi: Cebrail Efendi (1285-1286-1287-1288-1290-1293-1295)

Süryani-Katolik Milleti Reisi: Bedros Efendi (1285-1286-1287-1288-1290-1293-1295)

Katolik Milleti Reisi: Basilus Efendi (1285-1286-1287-1288-1290-1293-1295)

Protestan Milleti Reisi: Badris Efendi (1285-1286-1287-1288-1290-1293-1295)

11 Eroğlu, s.518.

Latin Milleti Reisi: Encilo Efendi (1285-1286-1287-1288-1290-1293-1295)

Birecik’te Bulunan Ruhani LiderlerErmeni Milleti Reisi: Dir Agop Efendi (1285-1286-1287)Katolik Milleti Reisi: Dir Hokaz Efendi (1285-1286-1287-1288-1290), Vinto Hügan Efendi (1293), BerhokarEfendi (1295)

Urfa Merkez Livaya Bağlı Kazaların Okul ve Kadrolar12

İptidai Mekteplerİrfaniye Mektebi: 1315–1316 : 2 Muallim, 105 Talebe.Bu rakam 1326’da 3muallim 51 talebedir.Feyziye Mektebi: 1315–1316 : 2 Muallim,65 Talebe. 13263 muallim 62 talebe.Hayriye Mektebi: 1315–1316 : 2 Muallim, 60 Talebe 13263 muallim 48 talebe.Sadiye Mektebi: 1315 : 2 Muallim, 43 Talebe. 1326 3 muallim 62 talebe.Kız Mektebi: 1321 : 1 Muallime, 50 Kız Talebe. 1326 3 muallim 48 kız.

Urfa Mülkiye Rüştiye Mektebi Birinci Muallim, İkinci Muallim, Rika Muallimi ve Kapıcı. Talebe: 67

Urfa Mülkiye İdadi Mektebi 1321 verileri; Müdür, Kitabet, Ziraat, Tarih,

Türkçe, Eşya Bilimi, Hıfzız Sıhha, Fransızca, Arapça, Farsça, Ahlak, Resim, Hüsn-ü Hat, Din Bilgisi,Usul Defteri, Hesap, Coğrafya Muallimleri. Gözetmen Sayısı: 1 HademeSayı: 3, Müslüman Talebe Sayısı: 82, Gayrimüslim Talebe Sayısı: 28

12 Eroğlu, s.589.

Urfa Sanayi Mektebi 1324–1326 : Müdür, Ders Muallimi, Marangoz Muallimi, Demirci Muallimi ve Kunduracı Muallimi.

Urfa Şehrinde Mevcut Kütüphaneler Kütüphane Adı Cilt SayısıRIdvaniye Kütüphanesi: 700, İhlasiye Kütüphanesi: 540,Rehimiye Kütüphanesi: 390, Kutbettin Kütüphanesi: 330Süleymaniye Kütüphanesi: 310, İbrahimiye Kütüphanesi: 300Sakibiye Kütüphanesi: 190, Halil Rahman Kütüphanesi: 150Hayderiye Kütüphanesi: 60, Şabaniye Kütüphanesi: 55 Toplam: 3.010( Bu çalışmada ayrıntılı ve rakamsal bilgiler, Editörlüğünü Cengiz Eroğlu, Murat Babuçuoğlu ve MehmetKöçer’in yaptığı ve Osmanlı halep salnamerine dayanan ‘’Osmanlı Vilayet SalnamerindeHalep’’ çalışmasından yararlınılarak hazırlanmıştır ).

SONUÇ

Halep salnameleri ışığı altında, üzerindedurduğumuz Urfa sancağıyla ilgili çok teferruatlı vedüzenli bilgiler mevcuttur. Bunda Osmanlı vilayetsalnameleri içinde en düzenli tutulan salnamelerdenbiri olan Halep salnamelerinin etkisi açıktır. SancakHalep eyaletinin kuzeydoğusunda bulunup eyaletioluşturan 3 sancaktan biridir. Salnamelerde her alanlailgili ayrıntılı bilgi olanağı olması, sancakla ilgilibilinmeyen bir çok konu hakkında fikir vermektedir.Üzerinde çok uzun çalışma yapılabilecek bir konuolduğu gibi burada her alanı ayrıntısıyla işlemekolanaksızdır.

Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarınakatılan bölge, Osmanlı idari sisteminde Halep’e bağlıbir sancaktı. Zaman içerisinde farklı merhalelerdengeçmiş, 1. Dünya savaşında Fransızlar tarafındanişgale uğramış ve halkının gösterdiği Şanlı mücadelesunucu işgalden kurtulmuştur. Şimdi Şanlıurfa olarakTürkiye Cumhuriyetini oluşturan 81 ilden biridir.

KAYNAKÇA

Ed. Eroğlu, Cengiz, Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Halep, OrsamYayınları, Ankara: 2012.

Sâl-nâme, İslam Ansiklopedisi, İstanbul: 1967.

Ed. Çelik, Mehmet, Edessa’dan Urfa’ya, Atılım Üniversitesi Yayınları, Ankara: 2007.

Çakar, Enver, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı (1516-1566), Elazığ: 2003.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, c.2, TTK Yayınları, Ankara:1988.

Öz, Mehmet, “Osmanl Klasik Döneminde Anadolu Kentleri”, TürkiyeAraştırmaları � Literatür Dergisi: Türk Şehir Tarihi: 2005.

İzgöer, Ahmet Zeki, “Osmanlı Salnâmelerinin Şehir Tarihi Bakımından Önemi”, TürkiyeAraştırmaları Literatür Dergisi: Türk Şehir Tarihi: 2005.

İnalcık, Halil, Osmanlı İmparatorluğu: Klasik Çağ (1300-1600), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul: 2005.

Honigmann, E. “Urfa”, İslam Ansiklopedisi, 13, Eskişehir: 1997.