Post on 31-Mar-2023
KAFKASYA’NIN SAVAŞ BEYLERİ:
ÇEÇEN-İNGUŞLAR
Hazırlayan.SERHAT DOĞAN
1.ÖZET
a.Kaynak değerlendirmesi
2.ÇEÇEN-İNGUŞ HALKININ KÖKENLERİ
3.ÇEÇENİSTAN SİYASİ TARİHİ VE RUS ÇEÇEN HARPLERİ
a.Muridizm hareketi
4.21. Yy da Çeçenistan
5.Çeçen-İnguş halkının sosyal ve kültürel öğeleri
(Önemli Şahıslar,Folkloru,Dini,Sosyal Yaşantıları)
9.Sonuç
ÖZET
Yüksek Kafkas dağlarının doruk noktalarını tutmuş ve tarihe adını altın harflerle yazdırmış, bütün tarihi
boyunca özgürlüğü için savaşmayı kendine ilke edinmiş bir millet olan Çeçen-İnguşların tarihine ve kültürüne
yönelik tespitlerde bulunmak maksadı ile bu yazıyı kaleme alıyorum. Çeçenlerin ve İnguşlar’ın Kafkasya da ki yeri
ve bölge için önemleri, tarihsel süreçte bölgede ki egemen güçler ile ne şekillerde mücadele verdiklerini bu
yazımızda incelemeye çalışacağız.Ama öncelikli hedefimiz Bu halkın kültürüne yönelik tespitler yapmaktır. Tabi
ki her bilimsel makalenin bir iddia taşıması gerekmektedir.Bizde bu ödevimizi hazırlarken bilimsellik kriterleri
dışına çıkmadan konu ile ilgili yazılmış detaylı bir kaynak taraması yaparak hem yazılı hem sözlü kaynaklardan
yararlandık ve bölge halkından Türkiye’ye gelmiş olan kişilerle mülakatlar yaparak elimizdeki kaynakların
doğruluğunu tespit etme fırsatı bulduk. Böylece objektif bir yazı ortaya koymaya çalışacağız. Buradan çalışmam
sırasında bana yardımları dokunan özellikle KAFKASSAM genel başkanı Hasan Oktay hocam ile bana kaynak
noktasında yardımlarını esirgemeyen Hazar üniversitesi hocalarından Araz Aslanlı hocama bunun dışında milli
kütüphanede yaptığım taramada bana yardımı dokunan sayın Hatice Şentürk hanımefendiye, hem kaynak hem
de eksik noktalarımı giderme noktasında bana destek veren Kırım Milli meclisi Türkiye temsilcisi Zafer Karatay
ağabeyime bunun dışında Waynah vakfına,İstanbul Kafkas-Çeçen Kültür derneği yetkililerine teşekkürü bir borç
bilirim.
Anahtar kelimeler: Çeçenistan, Rusya,Çeçen-Rus Savaşı,Cevher Dudayev, Kafkasya.Gılnış,İmam şamil,Müridzm
A.KAYNAK DEĞERLENDİRMESİ.
Elbette bu süreç içerisinde bir başlangıç noktası seçmek gerekliydi. İslam Araştırmaları vakfı tarafından
yayınlanan Diyanet İslam Ansiklopedisi bizim için çıkış noktasıydı.Buradan Çeçenistan ile ilgili maddelerin
ayrıntılı olarak dökümünü hazırladım. Ancak benim için asıl bilgi kaynağı Tarık cemal Kutlu’nun kaleme aldığı
Çeçen direniş tarihi adlı eserdi. Burada hem Çeçenistan’ın tarihini ele alarak bir ön bilgi vermeyi amaçlayan
yazar akabinde Ruslarla ve komşularıyla olan mücadelelerine ayrıntılı olarak yer vermiştir. Siyasi tarih
bağlamında bana yardımcı olan bir diğer eserde Murat Bi’nin kaleme aldığı Kafkas tarihi ve İnguş Kökenli
Wassan Giray Cabağı tarafından kaleme alınan Kafkas-Rus çatışması adlı eserdir.Bunun dışında Çeçenistan ile
alakalı pek çok kitap ve kaynaktan yararlandım. Cevher Dudayev’in eşi Alla Dudaeva tarafından kaleme alınan
milyon birinci, Şamil Basayev’in notlarından oluşan savaş ve ahlak, Kıyamoğlu sancaktar’ın Moskof
mezarlığı,Sovyetlerin Çeçenistan’da yaptığı fişlemeleri gün yüzüne çıkaran Kırmızı kitap Çeçenistan,Kafkasya
seyahatnameleri,kültür tarihi açısından Tarık cemal Kutlunun çevirisini yaptığı Çeçen masalları çalışmamda bana
yardımcı oldu.
2.ÇEÇEN HALKININ KÖKENLERİ
Çeçen Toprakları batıda küçük Kabartay, kuzeyde onları Kalmuk göçebelerinden ayıran Terek nehri,
doğusunda Dağıstan Bölgesindeki Avarlar ve Hazar yakınlarındaki Kumukların, güneyinde ise Kafkas
sıradağlarının ayırdığı Osetya da bitiyordu.Rus kaynakları ise Çeçen tabirini Karadağlar ile Terek Nehrinin
bugünkü Grozni’den geçen Sunja kolunun arasında bulunan yaylalarda yaşayanlar için kullanıyordu.Rusça yazılı
kaynaklarda ilk olarak 1708 yılında Kalmuk hanı Ayuki ile Kazan vali yardımcısı Pierre Apraxine arasında
imzalanan anlaşmada görülmektedir.Çeçenlerin kökeni hakkında pek çok rivayet vardır.Üzerinde çalışılması
gereken ve henüz tam olarak aydınlatılamamış bu mesele olmakla beraber bu konuda ele alınmış görüşleri
burada sizlerle paylaşacağım.Bunlardan ilki Çeçenlerin Çerkezler ile aynı kökten gelmiş olabileceği iddiasıdır ki
bu dil bilimciler ve tarihçiler arasında en az inanılan görüştür. Diğeri ise Çeçenlerin Azak denizi doğusunda ve
Don nehri kıyısında yaşadıkları dönemlerde Adige,lak, Lezgi gibi diğer Kafkas kabileleri ile birlikte Sarmatlar’ın
bir boyu oldukları yönündedir. Çeçenlerin Türk kökeninden geldiği ise bir başka görüştür.Onların İskitlerin bir alt
kolu olduğu görüşü hakimdir.
Çeçenler kendi içerisinde 3 önemli ve büyük kola ayrılırlar. Bunlar; nohçı, İnguş ve Tus kabileleridir.Bunlardan
en büyükleri ise Nohçılar’dır. Zaten kendilerine çeçen ismi Ruslar ve diğer milletler tarafından verilmiştir.
Bölgede yaşayanlar kendilerine Nohçı olarak adlandırmaktadırlar. Bu üç kabilede kendi altlarında 20 kadar
kabileye ayrılmaktadır. Nohçı bugünkü Çeçenistan bayrağında da yerini almış ve bayrak üstünde oturan kurt
olarak simgeleştirilmiştir. Dinlenmekte olan kurt manasına gelmektedir.
3.ÇEÇENİSTAN SİYASİ TARİHİ
Bugün Rusya Federasyonu içerisinde bulunan Çeçenistan Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesinde ki yayılma
siyasetinde her daim öncü rol oynamış ve bölgeyi elinde tutması bakımından mühim bir vazife
üstlenmiştir.Çeçen halkı tarih içerisinde hep mücadeleci ruhuyla anılmıştır. Ruslara her daim karşı savaşmış bir
millet olması onu Kafkasya Gazavatın’da öncü durumuna getirmiştir. Rusların klasik savaş mantığı burada da
zaman içerisinde işlemiş ve bölgenin ilgası 3 dönemde gerçekleşmiştir1Kuzey Kafkasya stratejik ve jeopolitik
olarak mühim bir noktayı teşkil etmekle beraber Çeçenistan bu bölgenin tam göbek noktasını
oluşturmaktaydı.Burası Avrupa, Afrika ve Asya kıtalarının orta noktasında bulunan Akdeniz Karadeniz ve
boğazların doğu ucunda bulunduğu gibi kuzey-güney ve doğu-batı güzergahının da önemli noktalarından
birisini oluşturmaktadır. Kavimler göçü sırasında batıya hareket eden kavimler istisnasız olarak bu bölgeye
uğramış ve arkalarında kültürel öğelerini ve etnik izlerini bırakmışlardır21595 yılında Ruslar bölgeye inmeye
başlamış ancak şiddetli bir mukavemetle karşılaşmıştır.Bundan sonra Ruslar sınırlara kaleler yaparak ve bölgeye
Rus kozaklarını yerleştirmek suretiyle kültürel bir asimilasyon politikasına girişti. Bölgede ki çeçen beylerinden
1.Rusya’da çar I.Petro’dan sonra sistemli bir genişleme başlamış ve çevresindeki bölgeleri önce tanıma sonra ise işgal etme yoluna
gitmiştir.İşte bu durum Çeçenistan için de geçerli olmuş ve bu sistem Çeçenistan bölgesinde de uygulanmıştır./ bkn:Çeçenya, Mehmet Karaçay, Birleşik Kafkas dergisi,sayı 3,1995 2 .Antik Çağlardan Türklerin Yayılmasına orta Asya Mirası,/ Richard N.Frye, s.168
bir kısmi ile anlaşarak egemenlik kurmak istedi. Rusların Kafkasya’da ki etkisi Çeçen ve dağlı halkları arasında bir
mücadele hareketi başlatmış ve bu hareket müridizm olarak ortaya çıkmıştır.
A.MURİDİZM HAREKETİ
İslam tasavvuf geleneğinde mürid öncelikle kendisini İslam hukukuna yani şeriata adamış kişi olarak
geçmektedir.3Kafkasya içerisinde ise mürid ve Müridzm bambaşka bir hal almış ve bir siyasal yapılanmaya ismini
vermiştir.Ruslara karşı direnişe katılanlar ve yürütenler Halidi sufiler olsa da bu gruba katılan herkes bu tarikatın
müridi değildi.Tarikatın temel düsturu herkesin şeriata uygun yaşaması ve Hz. Peygamberin sünnetine uygun bir
yaşam sürmesini temin etmekti4. Müridzm hareketine katılanların çoğunluğu hür köylülerdi.Elbette bu harekete
katılmayı reddedenler karşı koyanlarda oluyordu. Bunlar genellikle toplumun zanaatkar ve Ruslar ile işbirliğine
yanaşan kesimini oluşturuyor olsa da görülmektedir ki İmam şamil zamanında bunlarında tamamı itaat altına
alınmıştı. Bölgede ki feodal düzene karşı olarak İslam’ın eşitlikçi söylemi ile çevre buluyor ve bu akım bölgede
hızla yayılıyordu. Rus istilasına karşı Kafkas bölgesinde ateşli ve etkileyici vaazlar veren imam Mansur Cihadın
önemini bölge insanına anlatıyor ve sürekli vatan müdafaasının önemini dile getiriyordu.Kısa zamanda Çeçen-
İnguş kabileleri onun etrafında toplandı. Etkisi Dağıstan Halklarına ve Adigelere kadar uzandı.1783 de ağırlığını
Çeçen-İnguşların oluşturduğu 15.000 kişiden oluşturduğu ve Avarlarında katıldığı kuvvetlerle Ruslara karşı
taarruza geçti5Ruslara karşı çetin savaşlar veren İmam Mansur 1974’te Anapa Kalesinde şehit olmuştur.Onun
Ölümünden sonra Kafkasya genel valiliğine general Yermelov atanmış muridizm hareketinin liderliğine ise Gazi
Muhammet Gelmiştir.Kısa süren İmamlığında çetin harpler vermiş Ruslar tarafından şehit edilmiştir.Ondan
sonra Başa İmam Hamza bey gelmiş ise de çok kısa süre İmamlılık makamında bulunmuş ondan sonra gelen
İmam Şamil ise bu hareketin asıl önderliğini yürütmüştür.Kültür medeniyet bölümünde İmam şamilden
bahsedeceğim için burada bu konuyu işlemeyeceğim.
4.21.yy da ÇEÇENİSTAN
1917 ihtilalı Rus egemenliğinde yaşayan milletler için bağımsızlık meşalesini yakmıştır.Bu hareketlilik
kendisini kuzey Kafkasya’da da göstermiş 11 Mayıs 1918'de6 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Fakat
Kuzey-batı Kafkasya'da güçlü olan çarlık rejimi tekrar kurmayı hedefleyen ve "bir bölünmez Rusya" sloganı ile
hareket eden General Denikin komutasındaki ordular saldırıya geçti. Şubat 1919'da çarlık yanlısı ordular
Çeçenistan'ı işgal etti. Beyaz ordularına karşı Eylül 1919'da Şeyh Uzun Hacı'nın liderliğinde başlayan ayaklanma
Şubat 1920'de başarıyla sonuçlandır. Fakat bu kez de Mart 1920'de Bolşevikler Çeçenistan'da yönetime geldi.
İkinci Dünya Savaşı Çeçen-İnguş halkı için yeni bir acı döneminin başlangıcıdır. 1941-42 yıllarında Alman birlikleri
Grozni petrol bölgesini ele geçirmek için askeri harekâta başladı7.Almanların bölgeden çekilmesinin ardından iş
birliğiyle suçlanan çeçenler Kazakistan ve Sibirya’ya Stalin’in emriyle göç ettirilmiş ve büyük acılar yaşamışlardır.
1991 de Sovyetler birliği dağılmaya başlayınca 16 özerk cumhuriyet’in tamamı statülerini “egemen
cumhuriyet’e” dönüştürdüler.Bunun gibi beş özerk bölgede aynı dönemde özerk cumhuriyet haline geldi.İşte bu
cumhuriyetlerden biri olan Çeçenistan da tabandan gelen bir bağımsızlık hareketi başladı.1991 başında
toplanan Çeçen halkı Milli kurultayı Moskova yanlısı mevcut hükümetin istifasını istemişti.Çeçenistan da
bulunan komünist hükümeti Yeltsin de istemiyor ve el altından çeçen hükümetini yıkmak için faaliyet
yürütüyordu.Çeçenlerin karşıt darbe girişimi netice vermiş yerel yönetici Zagayev istifa etmiş parlamento da
kendini feshetmişti.Ocak 1991 de Çeçen ulusal kongresi İcra heyeti başkanlığına seçilen Cevher Dudayev genel
seçimlere gidilmesini istemiş ve Rusları baskı ve engelleme girişimlerine rağmen27 ekim 1991 de seçime gidildi.
İnguşlar seçime katılmayarak Moskova yanlısı bir tavır izlemiş iseler de Vaynaklı Demokrat Parti ile İslam yolu
Partisinin müşterek adayı Cevher Dudayev cumhurbaşkanı seçildi.30 Ekimdeki parlamento seçimlerini de
3 Abdullah Temizkan.”Kuzey Kafkasyada muridizmin kurumsallaşması ve gazavat” , Karadeniz araştırmaları, bahar2010,sayı:25
4 DİA, Müridzm maddesi
5 Abdullah Temizkan.”Kuzey kafkasyada müridzmin kurumsallaşması ve gazavat”,Karadeniz araştırmaları,bahar 2010,sayı,25
6 Sefer E.Berzeg,/ Kuzey Kafkasya Cumhuriyetinin oluşumu,Kafkasyanın Bugünü konferansı, mayıs 2007
7 “Bu dönemde Sovyetlerin en önemli petrol bölgesi Azerbaycan petrol bölgesi ve Grozni petrol bölgesiydi”
bağımsızlık taraftarları kazandı. Rusya bu duruma savaşla karşılık vermiş ve 3Aralık 1994’de8 Grozni’yi
bombalamaya başladı.Ancak Çeçenler bu savaşta başarılı olmuşlar ve Hasavyurt Anlaşması9 ile 1996 da Rusya
ile barışmışlardır.Ancak Rusya Çeçenistan gibi stratejik önemi olan bir bölgeden vazgeçmek istemiyordu. Bu
yüzden şamil Basayev’in10
faaliyetlerini bahane gösterip ikinci defa Çeçenistan’a girdi.Çeçen üst düzey
yetkililerin bir çoğu suikast sonucu öldürülmüş ve Çeçenistan ile Rusya arasında Ahmet Kadirov zamanında bir
birliktelik sağlanmıştır.
5.ÇEÇEN-İNGUŞ HALKININ KÜLTÜREL ÖĞELERİ
Burada ele alacağımız konu ve makalemizin asıl ilgili bölümü olan bu kısımda Çeçen halkının önemli
şahısları,Folkloru, İklimi, Coğrafi yapısı,Dini,Dili ve önemli coğrafi özellikleri,Düğünleri,yemekleri ve onları
ilgilendiren daha pek çok özellikten bahsetmeye çalışacağız.Burada öncelikle Çeçenistan’ın coğrafi yapısından
başlamak kanımca en doğrusu olacaktır.
Kuzey Kafkasya bölgesinde bulunan Çeçenistan temel itibariyle coğrafyasına bakıldığında 3 temel bölgeden
oluşmaktadır. Güneyin yüksek tepeleriyle çevrili dağlık kısım, Orta Çeçenistan ve verimli arazisi ile Terek havzası
dediğimiz ovalık kesim. Kafkas dağlarının eteklerinde bulunan bu ülkede ki en yüksek tepeler 4493 metre ile
Tubulosynta, 4381 metre ile Şhan ve 4285 metre ile Diklosmta zirveleri ülkenin en yüksek kesimleri olup en
büyük akarsu yatakları ise Sunja ve Terek nehridir.Terek nehrinin suladığı ovalar oldukça bereketli olup batıdan
doğuya bütün Çeçenistan’ı sulamaktadır.Doğusunda Dağıstan batısında İnguş Cumhuriyeti, Güneyinde
Gürcistan ile çevrili olan Çeçenistan Dağıstan bölgesi ve hazar havzasında da etkinliği olup bu bölgelerde tarihsel
süreçlerde bulunmuş ülkede yaşayan Çeçen halkının bir kısmı bu bölgelere dağılmıştır.Karların hiç eksik
olmadığı çeçen dağlarında ormanlık alanlar da bulunmaktadır. I. Rus çeçen harbinde bu dağlık ve ormanlık alan
Rusların dağlık alanlarda ki hakimiyetine darbe vurmuş ve Çeçenlerin bu bölgede üstünlük kurmasını
sağlamıştır.11
Çeçenistan da ki bu dağlık yapı onun zaman içerisinde pek çok tarihçi, seyyah ve generaller
tarafından destanlaşmasına ve çeşitli şekillerde isimlendirilmesine sebep olmuştur. karasal iklimin sahip olduğu
bu coğrafyada özellikle güneydeki dağlık kesimlerde çok fazla soğuk yaşanırken bu durum orta kesimde yerini
ılıman bir havaya bırakır.
Bölge Rusya için önemli bir petrol doğalgaz üretim alanıdır.Özellikle terek havzasında bulunan petrol
rezervleri Rusya için hayati önem taşımak ta olup ikinci dünya savaşında Almanların bölgeye inmesindeki temel
sebepte bölge petrolünü kontrol altına almaktı. Bununla beraber Nogay bozkırı dediğimiz kuzey kesimlerde
oldukça büyük doğalgaz rezervleri bulunmaktadır.Kuzey Kafkasya’nın en büyük gölü olan Kezenoy gölü de bu
ülke içerisinde bulunmakta ve turistlik faaliyetler ile yüksek getiri sağlamaktadır.12
Çeçenlerin kendi aralarında konuştukları dil Çeçencedir.İnguşlar ise aynı kökten gelen İnguşça’yı
konuşmaktadırlar.Nah-Dağıstan dil grubu içerisinde yer alan bu diller Batcaça dili ile akraba olup en yaygın
konuşulanı ise Nohçı(çeçen)lisanıdır13
Arap Latin ve Kiril alfabesini kullanan çeçenler 1992 yılında Latin
alfabesinde yola çıkarak çeçen alfabesini geliştirmiş iseler de Rusya’nın yeniden bölgede baskın güç haline
gelmesiyle bu durum da son bulmuştur.1.300.000 kişi tarafında konuşulmaktadır. Çeçen dilinin yazılı eserleri
pek fazla olmasa da bu lisanda bizlere ulaşmış pek çok Nart14
Destanı vardır.kahramanlık hikayelerini içeren bu
destanlar Kuzey Kafkasya ahalisi içerisinde geniş bir yer bulmuş olan bu destanlar Çeçen-İnguşlarda farklı bir
8 Savaş başladı,Milliyet,3 Aralık 1994
9 Kafkasya’da bitmeyen cihat,/ http://www.kavkazcenter.com
10 Mithat Bereket,/Pusula belgeseli
11 Ahmet sapmaz, /Rusya federasyonunun terörle mücadele stratejisinin kuzey Kafkasya’nın istikrarı üzerine etkileri, Savunma Bilimleri
dergisi,2013 12
http://www.cecenajans.com, Çeçenistan’da Kuzenoy gölü büyük bir projeye sahip oldu 13
Mehmet arslan, Kuzey kafkasya’da yaşanan Etno-politik sorunların çözümünde Kumukça’nın önemi 14
“Kuzey Kafkasya da özellikle Adige halkı arasında yaygınlık kazanan bu destan türü aslında bütün Kafkas halkları arasında sözlü
edebiyatın en önemli türü olup kahramanlıkların anlatıldığı bir destan türüdür”.
boyut kazanmıştır. Çeçenleri en iyi tanıyan Ruslar da onlara olan ilgisini gizleyememiş ve Rus edebiyatının en
tanınmış yazarı Tolstoy “Hacı Murat” adlı eseriyle bu milletin şecaatini ve kahramanlıklarını bir karakter
üzerinde tanımlamıştır.
Rus edebiyatçılar Çeçenleri her ne kadar işlemiş olsa da çeçenler içerisinden yetişmiş pek çok aydın
edebiyatçı,yazar ,tarihçi bulunmaktadır. Bunlardan ilk olarak ele alacağım kişi Tarık Cemal Kutlu15
, osmanlı
zamanında Çeçenistan’daki büyük sürgün sonrası Türkiye’ye gelen bir ailenin çocuğu olarak 1944 yılında
Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi.Çeçen kültürü ve siyasi tarihi üzerine bir çok yazısı bulunmaktadır.Ana dili
olan Çeçenceyi çok iyi konuşabilmektedir.Eserlerinin bir çoğunu Türkçe yayınlamış olsa da Çeçen dilinde
yazılmış makaleleri de bulunmaktadır.25 Kasım 2004 yılında İstanbul da vefat etmiştir.
Bir diğer tanınmış Şair ve yazarı ise Mohmad Mamakayevdir16
.Çeçen edebiyatının tanınmış şairi Mohmad
Çeçen-İnguş Cumhuriyetinde 1910 yılında dünyaya geldi. Moskova’da eğitim gören Mohmad 1930 yılında
Çeçenistan’a döndü ve burada “Lenin’in yolu” adlı gazetenin redaktörlüğünü yaptı.Çeçen edebiyatının
kurucularından olan Mohmad Mamakayev Sovyetler birliğinde en tanınmış çeçen yazardı.1954 yılında
edebiyatçılar topluluğu oluşturarak burada bütün çeçen edebiyatçıları toplamaya çalıştı. Hikaye alanında eserler
ortaya koymuş neredeyse bütün edebi türlerde eserler vererek kendinden sonra gelecek olanlara yol
göstermiştir.
Bunun dışında Wassan Giray Cabagi ise İnguş kökenli en tanınmış yazarlardandı.Tam bir İnguş terbiyesi ile
büyüyen Cabağı 1884 yılında İnguşetya da Nazran kasabasında dünyaya geldi.Rus eğitim kurumlarında yetişen
Wassan Giray da tam bir Rus karşıtlığı görmek mümkündür.Üniversite yıllarında sürekli karıştığı öğrenci olayları
sebebiyle 3 kez okul değiştirmiş ve en son Almanya’ya giderek burada eğitimini tamamlamış 1912 yılında
Polonya asıllı bir Türk’le evlenmiştir.1917 yılında kurulan Kuzey Kafkasya Hükümetinin maliye bakanlığını
üstlendi.Ünlü Şair Yahya Kemal Beyatlı ile olan arkadaşlığı sayesinde İstanbul’a gelmiş ve Tanin gazetesinde
yazılar kaleme almıştır.Daha sonra döndüğü Varşova da “Przeglad İslamski” 17
gazeteyi çıkarmaya başlayarak
halkı İslam konusunda bilgilendirmeyi amaçlamıştır.
Berk Sultan Batırhan, Abdi Bisultanov, Arbi Mamakayev, Abuzar Aydemirov, İlman Yusupov en tanınmış
çeçen edebiyatçı şairlerdir.Tarihi boyunca savaşmak zorunda kalan çeçenler hiç şüphesiz en büyük eserlerini
büyük kumandanlar ve devlet adamları yetiştirerek ortaya koymuştur.Şeyh şamil ve Cevher Dudayev bunlardan
başlıcalarıdır.Şeyh Şamil Rusların Kafkasya’da ki ileri harekatı karşısında birleşik Kafkasya iradesiyle ortaya
çıkmış ve 1834-1859 yılları arasında Kafkas gazavatını yöneten ve Ruslara büyük kayıplar verdiren kumandan
olarak ismini duyurmuştur.Kafkasya’da oluşturduğu askeri ve idari sistem ile Ruslara karşı pek çok başarılı
seferler üstlenmiş 1854 Yılında Osmanlı devleti tarafından Dağıstan serdar-ı Ekremliği unvanı verilmiştir.18
1859
yılında Ruslar tarafından kuşatılan Dargi’de teslim alınan İmam Şamil Önce Çarla görüşmüş daha sonra ise
İstanbul üzerinden Medine’ye giderek burada 1871 yılında vefat etmiştir.Şeyh Şamil Aslen Çeçen olmasa da
yürütmüş olduğu Kafkas Gazavatın’da onun etrafında toplananların çoğunluğunu Çeçenler olduğu için onu
burada anlatmak gerekliliği hissetmiş bulunmaktayım.
Bir diğer devlet adamı ve siyasetçisi ise Çeçenistan’ın bağımsızlığını kazanmasında öncü rol oynayan ve
Çeçenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı olan Cevher Dudayevdir. 1944 yılında dünyaya gelen Dudayev Sovyetlerde
Eğitim almış ilk Müslüman general unvanıyla ön plana çıkmış 1990 yılında Çeçen Halk kurultayına katılmış ve
ulusalcı kimliğiyle ön plana çıkmıştır.1991 yılında toplanan Büyük Çeçen kurultayında Çeçenistan’ın
bağımsızlığını açıklamış ve ilk cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.Rusya ile giriştiği mücadele sonrasında 1996
yılında suikast sonucu şehit edilmiştir. Çeçenler Arasında milli bir kahraman olan Dudayev çeçen halkı arasında
ki özgürlük ateşini başlatanların başında geliyordu. Bunun dışında Çeçenistan’da savaş sırasında ortaya çıkan
15
Tarık Cemal Kutlu, Çeçen Direniş tarihi,s.3 16
http://www.waynakh.com,/ Mohmad Mamakayev 17
Wassan Giray Cabağı,” Kafkas Rus Çatışması” Rebel Basım,İstanbul 18
DİA.Şeyh Şamil
pek çok tanınmış sima da bulunmaktadır.Şamil Basayev19
bunların başında gelenlerdendir.Çeçen savaşı sırasında
Ruslara karşı yürütmüş olduğu harekatlar ve eylemlerle adından sıkça söz ettirmiş ve Kafkasya da ikinci bir şeyh
şamil havası estirmiştir. Bir diğer önemli devlet adamı ise Aslan Maşadovdur.Kızıl orduda topçu albay olarak
görev yapmakta olan Maşahadov Cevher Dudayevi’in Çeçenistan da giriştiği mücadele de onun yanında olmuş
ve 1992 yılında Çeçenistan genelkurmay başkanlığı görevine getirilmiştir. 1996 yılında Cevher Dudayev’in
öldürülmesinin ardından başbakan olmuş 1997 yılında ise Şamil Basayev ile giriştiği Cumhurbaşkanlı
seçimlerinde Çeçenistan Cumhurbaşkanı olmuştur.Rusya ya karşı ılımlı olan Maşhadov içerdeki radikal İslam
hareketlerine karşı mücadele etmiş 8 Mart 2005 tarihinde Rus gizli servis elemanları ile girdiği çatışmada
hayatını kaybetmiştir.20
Çeçenler ve İnguşlar eski dönemlerde çok tanrılı diyebileceğimiz bir din algısına sahiptiler.Doğadaki çeşitli
varlıklara Güneş ay gibi nesnelere inanıyor ve bunlar için adaklar adayarak bereket getirmesini temenni
ediyorlardı.Gürcistan vasıtasıyla Hıristiyanlık bölgeye girmiş ancak çok büyük bir inanç sistemi olarak bölgede
tutunamamıştır.Arkeolojik kazılar göstermektedir ki Hıristiyanlığın bölgeye gelişinden sonra bile Çeçenlerde
tabiat kuvvetlerine inanma kültürü devam etmiştir. Bölgede en yaygın olan din İse İslam dinidir. Hz. Ömer
zamanında İran topraklarının Müslüman Araplar tarafından ele geçirilmesi ile birlikte Kafkasya akınları başlamış
ve İslamiyet bölgeye bu şekilde gelmişti.Ancak İslamiyet’in bölgede hakim konuma gelmesi 17.yy sonları ve
18.ortalarında başlamıştı. Bölge insanının başına buyruk özgür hareketleri ve sert mizacı bu durum üzerinde
etkili olmuştur.Ancak 17 yy da etkisini artıran Rus yayılmacılığı karşısında İslam dininin etrafında toplanmışlar ve
bütünleşmişlerdir.Özellikle Bölgeye gelen Nakşi ve Halidi sufiler başlangıçta İslam’ın temel esas ve usullerini
topluma anlatmakla uğraşmışlar akabinde ortaya çıkan Kafkas gazavatında ise İslam bölgede ki tek hakim güç
olmuştu.21
Tarikat kültürünün yaygın olduğu Çeçenistan’da insanlar ağırlık itibariyle kadiri tarikatına bağlılık
gösterirler.Zaten bölgede hakim konumda bulunan Kadirilik ve Nakşilik kuzey Kafkasya’nın en geniş iki
tarikatıdır. Nakşilik daha ziyade ağırlık noktasını Dağıstan bölgesindeki dağlı kabilelerden bulmakla birlikte
Çeçenistan bölgesinde de vardır.İnguşların tamamına yakını ise kadiri tarikat’ı içerisinde yer alırlar.Zikirler sesli
olarak def eşliğinde yapılır.Kadın ve erkekler ayrı ayrı zikir yapabilirler.Erkekler namaz sonrasında bir halka
oluşturup her namazın ardından belli bir süre zikir ile meşgul olurlardı.22
Dinlerine sıkı bağlı bir toplum olan
çeçenler her ne şart altında olursa olsun İslam’ın hükmünün dışına çıkmandan kendilerini uzak tutmuşlardır.Şafi
mezhebi düsturlarını ilke edinen Çeçen-İnguşlar’da kısmi olsa da Sünnilik görülmektedir.ancak 1991 yılı
sonrasında yaşanan Rus-Çeçen savaşları sırasında bölgede Vahabilik akımı ortaya çıkmış ve bu durum bütün
Kafkas halklarını rahatsız eden bir durum haline gelmiştir.
Vahabilik bölgeye girmek isteyen Suudi Arabistan sermayesi tarafından destek buluyor ve İslam kültürünün
etkin olduğu bu coğrafya’da kendisine yayılmak için bir zemin buluyordu. Savaş sırasında ülkeye Cihat
maksadıyla pek çok ülkeden gelen bu kişiler savaş sonrası bölgede kalmışlar ve özellikle Dağıstan bölgesinde
önemli bir problem haline gelmişlerdir. Bölgede bu hareketlere yönelik tedbirlerden ilki İnguşetya
Cumhuriyetinden geldi.1998 yılında İnguşetya milli güvenlik şurası faal ülke gençleri toplantısı
Dağıstan.Çeçenistan, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti,Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti Kuzey Osetya -Alan müttefikleri
toplantısında Vahabili’ğe karşı müşterek çalışma için işbirliği imzalamışlardır23
.Devlet bunlarla sistemli mücadele
için diyanet işlerine gerekli yardımı artırmış ve halk bu konuda bilgilendirilmeye çalışılmıştır.Ancak bugün hala
bu konu bölgede önemli bir konu olarak gündemdeki yerini korumaktadır.
Çeçenlerde ki yerleşim kültürüne bakacak olursak göze ilk çarpan durum yüksek yerlere inşa edilen
korunaklı yapılardır.Düz ovadan ziyade dağlık yerlerde ve korunaklı bölgeleri kendilerine yerleşme yeri olarak
seçmişlerdir. Özellikle içinde bulundukları savaş durumu sebebi ile böyle bir yaşam tarzı sürdüklerini söylemek
19
Savaş ve ahlak,/Şamil Basayev,Çev:İlker Bakıroğlu, Misyon Yayınları,2009,İstanbul,s.9-10 20
Milliyet,10.03.2005,Öldürülen 4. başkan 21
Yılmaz Nevruz,/Çeçen Kurtuluş savaşı ve kuzey Kafkasya Gazavatı, Birleşik Kafkasya dergisi,1995,sayı:2,s.19 22
Mithat bereket,Pusula belgeseli 23
V.A. Tişkov- E.İ. Filippova, “Eski Sovyet ülkelerinde Etnik ilişkiler ve sorunlar”,s.28
doğru olacaktır. Aul adını verdikleri köy yerleşmelerinde tek katlı yada avlusu bulanan evlerde yaşayan çeçenl-
İnguşlar dağların yüksek kesimlerinde her daim gözcülük yada korunmak için kuleler inşa etmişlerdir.Rusların
bölgeye gelişinden sonra bölgede Rus mimari yapısına benzer yapıların yapıldığını da görmekteyiz.Öyle ki
özellikle kale mimarisinin fazla gelişmiş şehir mimarisinin biraz daha geri planda kaldığı bölgede Rusların gelişi
ile birlikte Şehir mimarisinin de geliştiğini söylemek doğru olacaktır. Bu gün Çeçenistan’ın başkenti olarak
kullanılan Grozni başlangıçta bir Rus garnizon kalesi iken zaman içerisinde büyütülerek bölgede ki şehirciliğin
örnek noktalarından biri haline getirilmiştir. Özellikle üzerinde durulması gereken bir diğer mesele de
Çeçenistan ile bütünleşmiş olan Vaynah24
kuleleridir
Savunma, Gözetleme,haberleşme ve yerleşme amacı ile yapılan kuleler dışında mezar kuleleri ve aile kuleleri
olmak üzere çeşitli amaçlarla yapılan Vaynah kuleleri Kuzey Kafkasya bölgesinde sıklıkla görülse de değerli
örneklerini İnguş ve Çeçen arazisinde görme imkanına sahibiz.Kale yapısının kule yapısına dönüştüğü bu
bölgelerde sık sık baskın hayatının yaşanması sebebi ile bu tarz kulelerin ehemmiyeti büyüktür.Savunma amaçlı
yapılan kuleler genellikle stratejik öneme sahip tepelere inşa edilirdi.Bu kuleler doğal çevre ile birleştiği vakit
doğal bir kale konumuna gelmekteydiler.Bu noktalarda inşa edilen kuleler aynı zamanda doğal bir gözetleme ve
haberleşme merkezi özelliği de taşımaktaydı.M.Ö 5000 ‘li yılın ortalarında yerleşmenin başladığı Kafkaslarda
evlerde tek katlı yada avlulu çift katlı şekilde inşa edilmekteydi.Bu tip evlere “Kulevari ev”25
denilmekteydi.Kule
şeklini andıran bu evleri bugün dahi Çeçenistan’ın güneyinde Şatili bölgesinde görmek mümkündür.Çok katlı
olan Vaynah kulelerinde en alt kat genellikle mutfak olarak kullanılırdı.Giriş katın altında bulunan bölge bazen
depo ya da kiler savaş durumunda ise sığınak olarak kullanılmaktaydı. Bu bölgenin kapısı eğer binanın temel
katından ise genellikle ahır olarak kullanılırdı.Üst katlar ise ailenin yaşadığı ve misafirlerin ağırlandığı
katlardı.Kulenin en üst katı ise genellikle silah deposu olarak kullanılırdı.Kulelerin yapımı oldukça masraflı idi.
Aile yardımlaşması ile inşa edilen bu kulelere genellikle o ailelinin adı verilmekteydi.Dinsel amaçlı olarak
yapılabilen kuleler de vardır.Çok tanrılı dinlere inandıkları dönemlerde adak adamak için kullanılan bu kuleler
daha sonra İslam dininin bölgede ki etkisi ile türbe yada mezar olarak ta kullanılmaya başlanmıştır.
Çeçen-İnguşlar’da üzerinde en fazla durulan mesele aile kavramı ve aile ocağıdır.Çok büyük bir değer
verdikleri aile müessesinde Çeçenler ve İnguşlar genellikle tek eşliliği savunmuşlar ve bu kuralın dışına nadiren
çıkmışlardır.26
Evlenirken genellikle dışarıya kız vermek gibi bir adetleri bulunmayan Çeçenlerin aile içi
evliliklerde de çok sert kuralları vardı. En az 7 göbekten öte olanlar için evliliğe izin verilir bunun dışında evlilik
olmazdı. Çevre Aullardaki kızlardan gelin alınır ve bu durum düğün ile kutlanırdı. Geniş omuzlu ve sağlam
bedenli çeçen-İnguş erkekleri ve kadınları giydikleri bütün elbiselerini kendileri üretmekteydi. Başlarına
taktıkları geniş ve bol yünle kalpak ,dik yakalı içlikli gömlekleri, üzerinde uzun etekli yün kumaş ile bunun
üzerindeki mermiler ile süslenmiş bir ceket giyerlerdi. Bacak kısmını ise ince yün ya da deriden imal edilen
pantolon tarzı bir elbise ile örterlerdi. Deri çizmeler ile birleşen bu görüntü onlara Kafkaslarda ayrı bir hava
katmaktaydı. Kadınlar kapalı bir giyim tarzı ile birlikte onlarında kalpak taktıklarına rastlamak
mümkündür.Topuklarına kadar gümüş kemerli bir bellikle süslenmiş bir elbise giyen kadınlar elbisenin üzerine
ise parlatılmış ve taşlarla süslenmiş çuhadan bir yelek giyerlerdi.Başlarını örtü ile kapatırlardı ve diğer İslam
ülkelerinde olduğu gibi yüzlerini peçe ile kapatmazlardı. Gelin ve damadın bu evlilik merasimi çeşitli oyunlar ile
de süslenirdi. Bunların başında At yarışı, güreşler ve beceri gösterileri vardı.27
Lovzar28
ise onların en meşhur
oyunlarıydı.Bir kadın ve bir erkeğin karşılıklı olarak oynadığı bu oyunda bir hikaye anlatılır ve dans figürleriyle
yeniden bu olay canlandırılırdı.
Çeçen ve İnguşların müzik anlayışında ise ayrı bir ahenk ve farklılık vardır.Çeçen ve İnguşlar da Dor
makamları ağırlıktadır. Gelenekse halk müziğinin ağırlıkta olduğu ve kulaktan kulağa aktarıldığı gibi metne
24
Erol Yıldır, “ Vaynah Kuleleri”,s.28 25
Erol yıldır, “vaynah kuleleri” s.36 26
Şamil Mansur,/Çeçenler,s.124 27
Ali Özcan,/ Çeçenler.Marmara üniversitesi Türkiyat Araştırmaları enstitüsü ,İstanbul ,2014 28
“ Kafkaslara yönelik bir halk oyunu.Kuzey Kafkasya’da yoğunlukla dünlerde ve törenlerde gösteri amaçlı oynanmaktadır”
geçirilen parçalarda vardır.Bu parçalar şölenlerde kadın ya da erkek bireyler tarafından söylenirdi.Erkekler
genellikle telli çalgılarla eşlik eder kadınlar ise akordiyon kullanırlardı.Çeçen çalgısal müziği çok seslilik içeren
danslara,şenliklere ve at yarışlarına eşlik eden bir müzikal hava içerir.Çeçen çobanlarının kullandığı ahşap
kamıştan yapılan “dutra” adını verdikleri flütleri, çocuklara özgü tüyden yapılan “Tsuzam” ve düğünlerde
çalınan “Pondar” başlıca üflemeli çalgılardı. Telli çalgılardan ise en bilineni 3 telli “pandur” dur. Kuzey Kafkasya
müziğine sonradan girmiş olan ve Kafkasya müzik kültürü ile bütünleşmiş olan akordeon ise bir diğer müzik
aletidir.29
Yemek kültüründe ise beklide Kafkasya da et kültürünün en fazla olduğu toplum Çeçen-İnguşlardır. Kuzey
Kafkasya’nın zor hava şartları ve mücadeleci koşullarına karşılık hayatta kalabilmek için bol miktarda etli besin
tüketen Çeçenlerin en meşhur yemeği “Gılnış” adını verdikleri bol yağlı ve sarımsaklı soslar ile süslenen tavuk
yemeğidir.Tarifini vermek istediğim bu yemek bütün Çeçen-İnguş kabileleri arasında bilinir ve severek yenilir.
Bol miktarda tavuk butu haşlanır.Aldığı kadar una 2 bardak su ve 1 çay kaşığı tuz eklenerek hamur
yoğrulur.Kıvamına gelen hamur dinlendikten sonra dilimlenir.Daha sonra bu dilimler ince şeritler haline
getirilir.Bu şeritler ezilerek açılır. 2 baş sarımsak kıyılır.Haşlanan tavuk butları bir kasede beklemeye
alınır.çekilen sarımsak ise 3 kaseye bölünür.hamurlar ise tavuk suyunda haşlanır.ayrılan sarımsak kaselerinden
birine yoğurt eklenir ve üzerine pul biber ile tereyağı eklenir.İinci kaseye ise tavuk suyu dökülür ve üzerine
tereyağı ve biber dökülür.3 kase de yine yoğurt ve tereyağı karıştırır.Bunlar bir tepsinin ortasına
yerleştirilir.Haşlanan hamurlar tepsinin içine kaseleri ortalayacak şekilde yayılır.tavuk butları ise tepsinin
üzerindeki hamurun üzerine atılır ve böylece servis edilir.
Bunun dışında Grozni tatlısı, Gırdıngış, Sebzeli Gerziniş, Sulu Genliş, Etli Kuzunuş, Dolmalı Tavuk, Çeçen
Mantısı,Çeçen pilavı başlıca yemekleridir. Et ve sarımsak ile 20 ye yakın yemek yapılabilen zengin bir mutfak
kültürünün olduğu Çeçenlerde sebze yemekleri et yemekleri kadar ileri boyutta değildir.30
Yazımı Çeçenleri tanımlayan güzel bir ifade ile bitirmek istiyorum. “Kafkasya’nın yüksek dağları ve sert
soğukları öylesine etkilidir ki donmamak için kat kat giyer insanlar ama yinede yüzleri sıcaktır.Ne
kadar soğuktan çatlasa da derileri dokunuşları yumuşaktır. Ne kadar kızsak dahi uysal kalmasını bilir
küffar ehline karşı dik Mümin kardeşime karşı nezaket sahibidir bu bölgenin adamı. Kadını ayrı erkeği
ayrı çalışır eğmez başına hiçbir zaman ve her şeyden öte istiklalsiz yaşayamaz bu millet ve dahi ölüme
seve seve göçerler”31
9.SONUÇ
Kafkas sıradağlarının eteklerine yayılmış olan Çeçen ve İnguş halkları tarih boyunca pek çok milletle savaş
durumunda olmuşlar ve bu da onlarda yaşam tarzı haline gelmiştir. Hayatlarını, yerleşimlerini ve müzik algılarını
dahi bu eksende ortaya çıkaran Çeçen ve İnguşlar kendine has folklor öğeleri ile Kafkasya’da yerini
almışlardır.Ruslara güney sınırlarını koruma altına alabilmek için Kafkasya’nın anahtarı konumundaki çeçen
topraklarını her daim ellerinde tutmak istemişler ve bu yüzden uzun süren savaşlar vermişlerdir.Sovyetler birliği
zamanında göç ve katliamlara maruz kalan çeçen-İnguş ahalisi kültürünü korumasını bilmiş gittikleri her yerde
Ruslara karşı verdikleri destansı mücadelenin onurunu görmüş ve başları dik bir şekilde durmuşlardır.Görünen o
dur ki gittikleri yerlere uyum sağlamakta zorlanmayan Çeçenler tarihleri ve vermiş oldukları mücadeleci yapıları
ile hem Kafkasya da diğer milletlere öncülük etmişler hem de Kafkasya da kendilerine yakışan yeri bulmakta
sıkıntı çekmemişlerdir. Yemek kültürlerinden giyimlerine danslarından destanlarına kadar pek çok kültürel öğesi
ile dünya edebiyatına ilham olmuş ve bu öğelerini başarılı bir şekle korumuşlardır.
29
http://www.6kesek.com 30
http://cecen-yb.tr.gg 31
Hüseyin Rahmanov, Göç röportajı, Gümüşkaya gazetesi,22.08.1196
KAYNAKÇA
1.Allahın dağları Çeçenistan’da savaş, Sebastian Simith ; Çev.Hadige Nugay,2002,İstanbul
2.Askeri açıdan Çeçenistan olayından alınacak dersler, Mehmet Uysal, Harp Akademileri komutanlığı
3.Avrusya: Bir gazetecinin Çeçenistan ve Azerbaycan notları, Çetin Ağaşe, İyidost yayınları, İstanbul
4.Çeçenistan: Yok sayılan ülke,/ der. Özcan özen, Osman Akınhay, Everest yayınları.2002, İstanbul
5.Çeçenistan,/ed. Fatma Tunç Yaşar.İlke yayıncılık, İstanbul,2005
6.Çeçenistan: Yasak ülke kayıp vicdan,/ed. Fatma Tunç Yaşar. İ.H.H yayınları,2005. 296s
7.Çeçenistan Dosyası./Anıl Çeçen, Ankara Yeni Avrasya yayınları,2002.416s
8.Çeçenistan gerçeği,Çeçenistan ve Dağıstan olayları: gerçekler ve yalanlar,/İslam Saidaev,Çev: Zaza
Tsurtsumia,Tiflis Kafkas enformasyon bürosu
9.Ele geçirilemeyen toprak Kuzey Kafkasya ,/Alev Erkilet başer,Fecr yayınevi, Ankara,2002
10.Şeyh şamil ve Çeçenistan,/ M.Halistin Kukul, Ankara kültür Bakanlığı,2002
11.Çeçenistan Günlüğü: Bir savaş muhabirinin izlenimleri,/ Thomas Goltz, çev: Murak Başdinkçi, İstanbul Bilgi
üniversitesi,2005, İstanbul
12.Kırmızı kitap Çeçenistan,/ hzr: Ahmedov said,İbragim megomedoviç,
13.Alman arşiv belgelerine göre Alman İmparatorluğunun doğu politikası çerçevesinde Kafkasya politikası(1914-
1918),/Mustafa çolak,1999, Ondokuz mayıs üniversitesi Tarih anabilim dalı tez.
14.Bir Rus Subayının Kafkasya Anıları,/ Feodor Fedoroviç Tourneu, çev: keriman Vurdem, Ankara Kafkas
dernedi,1999
15.Çeçenler:Kuzey Kafkasya’nın şanlı tarihinden altın sayfalar:Çağımızın gerçek kahramanları,/ Cemal Anadol,
İstanbul kamer Yayınları,1996
16.Dünden bugüne Kafkasya,Muharrem Yıldız, İstanbul Yitik hazine yayınları,2006
17.İmam şamil, Kafkasyanın büyük harp ve ihtilal kahramanı,/ Tarık Mümtaz Göztepe, İstanbul,inkılap
yayınevi,1991
18.Kafkasya Halkları Tarihi: Tarihi ve Etnografik bir sentez,/ Alexandre Grigoriantz, Çev:Doğan Yurdakul, yeni
Binyıl yayınları,İstanbul,2002
19.Moskof Mezarlığı,/ Kıyamoğlu Sancaktar,Dila yayıncılık,2011, İstanbul
20.Bir direnişçinin cephe Notları, /Asım Güleryüz. Bengisu yayınları
21.Çeçen Direniş Tarihi,/ Tarık Cemal Kutlu, Anka Basım yayın,2009,İstanbul
22.Çeçen masalları,/ Tarık Cemal Kutlu,Anka yayınları, 2004,İstanbul
23.Savaş ve ahlak, / şamil Basayev,çev: İlker Bakıroğlu,Misyon yayınları,2009, İstanbul
24.Çeçen Savaşı,/ Cevher Sunçkale, Sam yayınları, İstanbul,2013
25.Kafkasya: Dağlı Halkların göçü ve kısa Tarihi,/ Adolf Berje,Chiviyazıları yayınevi,2010,İstanbul
26.Milyon Birinci,/ Alla Dudaeve, şule yayıncılık, 2004, İstanbul
27.Kafkas Tarihi,/ Mahmut Bi, berikan yayınları,Ankara, 2000
28.Kafkas Tarihi: Evrikalarım bulduklarım,/ İzzet met Çunatiko Yusuf, Kafdav yay,2009
29.kuzey Kafkasya’da Mürüdizmin kurumsallaşması ve Kafkas Gazavatı,/ Abdullah Temizkan, Karadeniz
Araştırmaları, Bahar 2005
30.Birleşik Kafkasya 3 aylık dergisi(Mart-Nisan-mayıs),1995, sayı 2
31.http://www.6kesek.com
32. http://cecen-yb.tr.gg
33. Ali Özcan,/ Çeçenler.Marmara üniversitesi Türkiyat Araştırmaları enstitüsü ,İstanbul ,2014
34.Şamil Mansur,/Çeçenler,sam yayınları,Temmuz 1995
35.Erol Yıldır, “Vaynah kuleleri” Flaş ajans, İstanbul,1997
36.Wassan Giray Cabağı, “Kafkas-Rus Çatışması”, Flaş Ajans
37.Hasan Al Kadarî, “Asâr-ı Dağıstan”, şamil Eğitim ve Kültür vakfı,İstanbul,2003
38.V.A. Tişkov- E.İ. Filippova, “Eski Sovyet ülkelerinde Etnik ilişkiler ve sorunlar”, Avrasya Stratejik
araştırmalar merkezi Yayınları,2000