TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMELERİ
Transcript of TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMELERİ
1
ÖZEL HUKUKU ANABİLİM DALI
TEZLİ YÜKSEK LİSANS ÖDEVİ
TÜRK BORÇLAR KANUNUNA
GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN
ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM
SÖZLEŞMELERİ
YAVUZ KORUCU
ERZİNCAN- 2012
T.C.
ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
2
İÇİNDEKİLER
KISALTMALAR ................................................................................. 5
§ 1. GİRİŞ ...................................................................................... 6
I. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİ ............................................... 7
A. GENEL OLARAK .......................................................... 7
B. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN TANIMI .......... 8
C. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ
NİTELİĞİ ............................................................................... 10
D. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ .
...................................................................................... 12
1. Rızai Bir Sözleşme Olması........................................... 12
2. Tam İki Tarafa Borç Yükleyen Sözleşme Olması ........ 13
3. Mülkiyeti Devir Borcu Doğuran Sözleşme Olması ...... 14
II. TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI ................. 14
A. Satış Parasının Birden Fazla Vadelerde Kısım Kısım
Ödenmesinin Kararlaştırılması ............................................ 14
1. Genel Olarak ................................................................ 14
2. Alıcının Ediminin Dönemli Edim Niteliği Taşıması .... 15
3. Türk Borçlar Kanunundaki Mevcut Durum ................. 16
B. Satış Konusunun Taşınır Şey veya Haklar Olması ............ 17
1. Taşınır Şey veya Haklar ............................................... 17
2. Taşınmaz Malların Durumu ......................................... 18
a. Tapuya Kayıtlı Taşınmaz Mallar ............................. 18
3
b. Tapusuz Taşınmaz Mallar........................................ 19
C. Satılanın Alıcıya Taksitlerin Ödenmesinden Önce Teslim
Edilmesi .................................................................................. 19
D. Taksitle Satış Şartlarının Emredici Hükümlere Aykırı
Bulunmaması .......................................................................... 21
III. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARINI
DOĞURMASI VE GERİ ALMA AÇIKLAMASI .................................. 22
A. Genel Olarak ...................................................................... 22
B. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını
Doğurması İle Alıcının Geri Alma Hakkı .............................. 22
1. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını
Doğurması ........................................................................... 22
2. Taksitle Satım Sözleşmesinde Alıcının Geri Alma
Hakkı, Kullanılması ve Sonuçları ....................................... 24
IV. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI ............................................. 26
A. Peşinatı Ödeme Borcu ve Sözleşme Süresi ....................... 26
B. Alıcının Def’ileri ................................................................ 27
C. Satış Bedelinin Tamamen Ödenmesi ................................. 28
V. ALICININ TEMERRÜDÜ ............................................................ 29
A. Satıcının Seçimlik Hakkı ................................................... 29
B. Sözleşmeden Dönme .......................................................... 32
1. Genel olarak ................................................................. 32
2. Dönme Hakkının Şartları.............................................. 33
3. Dönme Hakkının Kullanılmasının Sonuçları ............... 34
4
C. Hakimin Müdahalesi .......................................................... 36
VI. YETKİLİ MAHKEME VE TAHKİM .............................................. 37
§ 2. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIŞLAR .................................. 39
I. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN TANIMI ........ 39
II. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ VE
İÇERİĞİ ........................................................................................ 40
III. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI ............................................ 41
A. Ön ödemelerin Süresi ........................................................ 41
B. Ön ödemelerin Teminatı .................................................... 41
C. Alıcının Malın Devrini İsteme Hakkı ................................ 42
D. Satış Bedelinin Ödenmesi .................................................. 42
E. Satış Bedelinin Belirlenmesi .............................................. 42
IV. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ ................................................ 43
A. Cayma Hakkı ..................................................................... 43
B. Sözleşme Süresinin Dolması.............................................. 44
C. Alıcının Temerrüdü Halinde Satıcının Sözleşmeden
Dönmesi .................................................................................. 44
SONUÇ .............................................................................................. 45
KAYNAKÇA ..................................................................................... 46
5
KISALTMALAR
bkz. : Bakınız.
C. : Cilt.
dn. : dipnot.
E. : Esas.
EÜHFD. : Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.
f. : fıkra.
HD. : Hukuk Dairesi.
HMK. : Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
İ.B.D. : İstanbul Barosu Dergisi.
K. : Karar.
K.İ.B.B. : Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.
m. : madde.
T. : Tarih.
TBK. : Türk Borçlar Kanunu.
TKHK : Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun.
TMK. : Türk Medeni Kanun.
RG. : Resmi Gazete.
S. : Sayı.
s. : sahife.
vb. : ve benzeri.
YHGK. : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu.
Y. : Yıl.
6
§ 1. GİRİŞ
Taksitle satım sözleşmesi ve ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Bazı Satış Türleri” ayrımı içinde
“Kısmi Ödemeli Satışlar” başlığı altında düzenlenmektedir.
Taksitle satım sözleşmesi ve ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi
birkaç farklılık dışında İsviçre Borçlar Kanunu’nun mülga hükümleri esas
alınarak hazırlanmıştır. Bu durum doktrinde en çok eleştirilen hususlar
arasında gösterilmiştir.
Taksitle satım, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelini
ödemesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım
ödemeyi üstlendikleri satış olarak tanımlanırken (TBK. m. 253/I), ön
ödemeli taksitle satım ise, alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden
kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra
satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri satış olarak tanımlanmıştır (TBK. m.
264/I).
Söz konusu çalışmamızın konusunu ise, taksitle satım sözleşmesi ve
ön ödemeli taksitle satım sözleşmesinin hüküm ve sonuçları teşkil
etmektedir.
7
I. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİ
A. GENEL OLARAK
Genel anlamda taksitle satım sözleşmesinin, en belirgin özelliğinin satım
bedelinin kısım kısım ödenmesini içermesidir. Oldukça eski bir geçmişe
sahip olan taksitle satım sözleşmesinin ilk örneklerine, 1807 yıllarında
mobilya satımları üzerine Amerika Birleşik Devletleri’nde rastlanılmaktadır.
1840’lı yıllardan itibaren ise Almanya’da tatbik edildiği görülmektedir1.
Taksitle satım sözleşmeleri, zaman içerisinde yaygınlaşmakla birlikte,
basit bir alım satım ilişkisi olmaktan çıkarak, kredi ilişkilerinin de dahil
olmasıyla birlikte pek çok hukukî sorunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Bu durum, yeni hukuki düzenlemelerin oluşturulmasını gerektirmiş ve bu
nedenle pek çok ülkede, taksitle satım sözleşmelerine ilişkin düzenlemeler
yapılmıştır2.
Taksitle satım sözleşmelerinin alıcıyı daha etkili bir şekilde korumanın
yanında, taksitle satışların ulusal ekonomi bakımından oynadığı önemli rol
nedeniyle, kanun koyucunun bu alana müdahale etmesine yol açmıştır3.
Ülkemiz içerisinde bulunduğu kanunlaşma sürecinde ise, 11.01.2011
tarih ve 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu 04.02.2011 tarihli ve 27826
sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Taksitle satım sözleşmesi, TBK’nın“Kısmi ödemeli satışlar”
başlığı altında, 253-263. maddelerinde, sırasıyla şu şekilde düzenlenmiştir;
“tanımı, şekli ve içeriği” (m. 253), “yasal temsilcinin rızası” (m. 254) ve
“sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurması ve geri alma açıklaması” (m.
1 ÜNLÜTEPE, Mustafa; Türk Borçlar Kanunu Hükümleri Çerçevesinde Taksitle Satım
Sözleşmesi, Legal Kitapevi, Birinci Bası, Şubat- 2011, s. 17.
2 ÜNLÜTEPE, s. 18.
3 AKÜNAL, Teoman; “Mukayeseli Hukukta Taksitle Satım Sözleşmelerinde Alıcıyı
Korumaya Yönelen Tedbirler”, Mukayeseli Hukuk Araştırma Dergisi, C. 6, S. 9, 1972. s, 82.
8
255), “tarafların hak ve borçları” (m. 256-258), “alıcının temerrüdü” (m.
259-261), “yetkili mahkeme ve tahkim” (m. 262), ve “uygulama alanı” (m.
263) dır.
B. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN TANIMI
Peşin satımlarda, satım konusu malın teslimi ile semenin ödenmesi,
hemen gerçekleşmekte taksitli satışlarda ise, satım konusu mal hemen teslim
edilmesine rağmen, malın bedeli satıcıya kısım kısım tediye edilmektedir4.
Taksitle satışlar, TBK m. 253/I’de tanımlanmıştır. Bu hükme göre,
“taksitle satış, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelinin ödenmesinden
önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım ödemeyi
üstlendikleri satıştır”. İsviçre Borçlar Kanunu m. 226’ya göre de taksitle
satış, “satıcının alıcıya taşınır bir şeyi satış parasının tamamıyla
ödenmesinden önce teslim etme ve alıcının da satış parasını kısmi edimlerle
ödeme borcu altına girdiği satış türü” olarak tanımlanmaktadır. Doktrinde
bazı müelliflerce, bu tanım benimsenmiştir5.
Ansay, satım konusu malın alıcıya tesliminden evvel yapılan
ödemelerin taksit olarak kabul edilemeyeceği ileri sürmekte ve taksitle
satımı, semenin en aşağı iki taksitte ödemesi gereken ve teslim ile vücut
4ZEVKLİLER, Aydın; Özel Borç İlişkileri,10. Bası, Ankara, 2008, s. 84; ÜNLÜTEPE, s. 26.
5YAVUZ, Cevdet; Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), Beta Yayım, 6098 Sayılı Türk
Borçlar Kanunu’na Göre Güncellenmiş ve Yenilenmiş 10. Baskı, İstanbul, Nisan- 2012, s.
139; ASLAN, İ. Yılmaz, En Son Değişiklikler ve Yargıtay Kararları Işığında Tüketici
Hukuku, Ekin Kitapevi, 3. Baskı, 2006, s. 338; GÜMÜŞ, Mustafa Alper; 6098 Sayılı Türk
Borçlar Kanunun’ Göre Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Vedat Kitapçılık, C. I, İstanbul
2012, s.177; OZANOĞLU, Hasan; Tüketicinin Korunması Açısından Taksitle Satım
Sözleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Sözkesen Matbaacılık, Türkiye İş
Bankası Vakfı- Hukuk Fakültesi, Cebeci/ Ankara, 1999, s. 44- 45.
9
bulan bir menkul satımı olarak tanımlamaktadır. Feyzioğlu, vermiş olduğu
tanımında, satıcının edimini derhal ve tamamıyla ifa etmesi gereğine yer
vermiş olduğundan, Ansay tarafından ileri sürülmekte olan kanaate
katılmaktadır6.
Türk Borçlar Kanunu’nun taksitle satım sözleşmesine ilişkin 253.
madde hükmü, İsviçre Borçlar Kanunu’nun mülga düzenlemesinden
hareketle taksitle satım sözleşmesi, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satım
bedelinin ödenmesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satım bedelini kısım
kısım ödemeyi üstlendiği satım olarak tanımlanmıştır. Ancak TBK’nın bu
düzenlemesi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundaki 6/A
maddesindeki tanımla farklı düzenlenmekte ve iki kanun arasında uyum
bulunmamaktadır7.
Türk Borçlar Kanunu’nun madde 253- 263’de öngörülen hükümler,
sözleşmenin zayıf tarafı olan alıcının sosyal korunması amacını güden, alıcı
lehine getirilen düzenlemelerdir. Bir başka ifade ile bu hükümlere damgasını
vuran ile alıcının korunması ilkesidir8. Türk hukukunda taksitle satım
6 Ansay, s. 1; Feyzioğlu, s. 148; (ÜNLÜTEPE, s. 27 aynen).
7KUNTAP, Erden/ BARLAS, Nami/ AYANOĞLU-MORALI, Ahu/ ÇAVUŞOĞLU-
IŞINTAN, Pelin/ İPEK, Mehtap/ YAŞAR, Mert/ KOÇ, Sedef; Galatasaray Üniversitesi Türk
Borçlar Kanunu Tasarısı’na İlişkin Değerlendirmeler, Mayıs- 2005, s. 134; ÜNLÜTEPE, s.
28; GÜNGÖR, Hayriye Gonca; “Borçlar Kanunu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve
Borçlar Kanunu Tasarısındaki Taksitli Satışlarla İlgili Düzenlemeler Arasındaki Farklılıklar”,
Legal Hukuk Dergisi, Y. 4, S. 39 Mart, 2006, s.734.
8YILMAZ, Canan; “6098 sayılı TBK Çerçevesinde Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK m. 253-
262)”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi Özel Hukuk
Sempozyumu Özel Sayısı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi
Sempozyumu (3-4 Haziran 2011) Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, s.
447; SERDAR, İlknur; “Taksitle Satış Sözleşmesinin Uygulama Alanı (TBK m. 263)”,
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi Özel Hukuk
10
sözleşmesi bakımından alıcıyı koruyucu ayrıntılı düzenleme ihtiyacı
TBK’nın yürürlüğe girmesi ile tatmin edilmiştir9.
Tüketici işlemi niteliğindeki taksitle satım sözleşmeleri bakımından
kural olarak TKHK 6/A maddesi uygulama bulur. Ancak TKHK madde 6/A
hükmü ile TBK madde 253 vd. hükümlerin çatışması halinde TBK’daki
taksitle satım hükümleri uygulama bulur10.
Bu açıklamalardan yola çıkarak, satım konusu malın alıcıya
tesliminden önce yapılan sözleşmelerin taksit olarak kabul edilemeyeceği
dikkate alınarak, taksitle satım sözleşmesi, alıcı tarafından taşınır bir mala
ilişkin bedelin en az iki taksit halinde kısım kısım ödenmesinin
kararlaştırıldığı ve satıcının satım konusu malı, taksitlerin ödenmesine
başlanmasından önce alıcıya teslim etmekle yükümlü olduğu satım olarak
tanımlanabilir11.
Taksit tutarları birbirine eşit olması gerekmediği gibi vadeler
arasındaki sürelerin aynı olması şart değildir. Sadece taksit tutarının birden
fazla olması yeterlidir. Satış parasının ilerideki bir tarihte tüm olarak
ödeneceğine ilişkin ise burada taksitle satıştan değil bir veresiye satıştan söz
edilir12.
C. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ
Sempozyumu Özel Sayısı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi
Sempozyumu (3-4 Haziran 2011) Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, s.
475.
9 GÜMÜŞ, s.176-177; SERDAR, s. 476.
10 GÜMÜŞ, s.176-177; SERDAR, s. 480.
11 ÜNLÜTEPE, s. 29.
12 YAVUZ, s. 139, ASLAN, İ. Yılmaz; Tüketici Hukuku Dersleri, Ekin Basım Yayın Dağıtım,
3. Baskı, 2010, s. 190- 191.
11
Satım konusu malın teslimi ile bedelin ödenmesinde eş zamanlılığın
olmaması ile malın bedelinin kısımlara bölünerek ödenmesi ve satım
sözleşmesi hükümleri içerisinde düzenleme altına alınması nedeniyle
doktrinde savunulan hakim görüşe göre, taksitle satım sözleşmesi, satım
sözleşmesinin ve bununda alt dalı niteliğindeki veresiye satımın bir başka
ifade ile kredili satımın bir türü olarak kabul edilmektedir13. Bu bakımdan
taksitle satım sözleşmesi satıma ilişkin genel hükümlere tabi kılınmakla
birlikte peşin satımlara nazaran, teslim, mülkiyetin nakli ve semenin
ödenmesi gibi pek çok açıdan farklılık göstermektedir14.
Bir diğer görüşe göre, taksitle satım sözleşmesi karma sözleşme
niteliğinde olduğudur. Buna göre taksitle satım sözleşmesi, satım sözleşmesi
ve karz sözleşmesi unsurlarının bir araya gelmesiyle oluşmaktadır15.
Bir başka görüşe göre ise taksitle satım sözleşmesini, ayni edimin
önceden ifa edilmesi ile para ediminin taksitler halinde ödenmesi yükümleri
13TUNÇOMAĞ, Kenan; Türk Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Sermet Matbaası, C. II, 3.
Bası, İstanbul, 1977; s. 320. TANDOĞAN, Halûk; Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri
(Akdin Muhalif Nevileri), Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, C. I, Tümü Yeniden
İşlenmiş ve Genişletilmiş 2. Bası, Ankara, Cebeci, 1974, s. 226; HATEMİ, Hüseyin/
SEROZAN, Rona/ ARPACI, Abdülkadir; Borçlar Hukuku Özel Bölüm, Filiz Kitapevi,
İstanbul, 1992, s. 124; ZEVKLİLER, Aydın/ AYDOĞDU, Murat; Tüketicinin Korunması
Hukuku, Seçkin, 3. Bası, Ankara, 2004, s. 170; ZEVKLİLER, s. 84; OZANOĞLU, s.74;
GÜMÜŞ, s. 189; ÜNLÜTEPE, s. 29; YILMAZ, s. 448, SERDAR, s. 482- 483;
ALTUNKAYA, Mehmet; “Taksitle Satımda Alıcının Temerrüdü Halinde Satıcının Seçimlik
Hakları”, (K.İ.B.B.); “Satım sözleşmesi gereği alıcının havale ile yaptığı ödemelerin, irsaliye
ve fatura tarihlerinden sonraki bir tarihi taşıması satışın vadeli yapıldığını gösterir.” (Y11.HD,
28.3.1989 T., 1988/4871 E., 1989/1971 K., K.İ.B.B.).
14 ÜNLÜTEPE, s. 29.
15 ÜNLÜTEPE, s. 30.
12
çerçevesinde karakteristik özelliğe sahip, kendine özgü yapısı olan sözleşme
olarak nitelendirilmiştir16.
Başkaca bir görüşte ise taksitle satım sözleşmesinin veresiye satımının
bir türü olduğu savına karşı çıkılmakta ve yasal olarak düzenlenmiş kendine
özgü ve mülkiyeti devir borcu doğuran ve alıcıya mal kredisi temin etmeyi
amaçlayan bir tip sözleşme olduğu ileri sürülmektedir17. Buna göre satıcı
bakımından, malın alıcıya teslimine ilişkin ön edim yükümlülüğü ile birlikte
alıcıya kredi temin etme yükümünün ve satıcının mal kredisi verme
fonksiyonunun varlığı geçerli olmaktadır. Bu nedenle de sözleşmenin
niteliğini belirleyen unsurun, paranın ödenmesine ilişkin yüküm olduğu ifade
edilmektedir18.
Bizde hakim görüşe katılarak, taksitle satım sözleşmesi, satım
sözleşmesinin ve bununda alt dalı niteliğindeki veresiye satımın bir başka
ifade ile kredili satımın bir türü olarak kabul etmek gerektiği inancındayız.
D. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ
1. Rızai Bir Sözleşme Olması
Taksitle satım sözleşmesi, rızai bir sözleşme19 niteliğindedir. Rızai
sözleşmeler, tarafların birbirine uygun irade açıklamaları ile meydana
16 GÜMÜŞ, s. 189; ÜNLÜTEPE, s. 30.
17 ASLAN, s. 192; ÜNLÜTEPE, s. 30.
18 ÜNLÜTEPE, s. 30.
19Sözleşmenin kurulması, sonuçlarını meydana getirmesi için sadece tarafların
karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının yeterli olduğu sözleşmelere, rızai
sözleşmeler denir. (EREN, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Yetkin Yayınları, 14.
Baskı, Ankara, 2012, s. 222- 223)
13
gelmekte ve diğer başkaca bir unsurun veya işlemin uygulanmasına lüzum
bulunmamaktadır20.
Taksitle satım sözleşmesinde satıcı, teslim ve mülkiyetini devir etmeyi
taahhüt ederken; alıcı, bedeli kısım kısım ödemek borcu altına girmektedir.
Dolayısıyla sözleşmenin kurulmasıyla, satım konusu malın mülkiyet hakkı,
doğrudan alıcıya geçmemekte ve sözleşme, satıcının mal üzerindeki
mülkiyet hakkına herhangi bir etkide bulunmamaktadır. Sözleşmede
satıcının yüklenmiş olduğu mülkiyeti devir borcu, yapılacak olan ayrı bir
tasarruf işlemi ile ifa edilecek ve böylelikle taksitle satım sözleşmesi ve
mülkiyetin devrine ilişkin ayni sözleşme birbirinden ayrılmaktadır. Bu
nedenle de taksitle satım sözleşmesinin borç doğurucu bir sözleşme
niteliğinde olduğunu ifade etmek mümkündür21.
2. Tam İki Tarafa Borç Yükleyen Sözleşme Olması
Taksitle satım sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme22
niteliğindedir23. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde her iki taraf da
birbirine karşı asli bir borç yüklenmektedir. Taraflardan birinin edimi, diğer
tarafın ediminin sebep ve karşılığını oluşturur ve edimler arasında tam
20 ÜNLÜTEPE, s. 31; OZANOĞLU, s.57.
21 ÜNLÜTEPE, s. 32.
22Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler; tarafların her ikisini karşılıklı edim
yükümü altına sokan ve bu edimlerin değiş tokuş edilmesini sağlamayı amaçlayan
sözleşmelere denir. (ANTALYA, Gökhan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na
Göre Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Beta, C. I, 1. Baskı, İstanbul, Ocak- 2012,
s. 153; OĞUZMAN, Kemal/ ÖZ, Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Vedat
Kitapçılık, C. I, 10. Bası, İstanbul, Haziran- 2012, s. 46;
23ASLAN, s. 191- 192; OZANOĞLU, s.55; ÜNLÜTEPE, s. 32-33.
14
anlamıyla karşılıklılık ilkesi hâkimdir24. Taksitle satım sözleşmesi de
satıcının malı teslim borcuna karşılık, alıcı satım bedelini taksitler halinde
ödeme borcu altına girer. Böylelikle her iki tarafta alacaklı ve borçlu
durumunda bulunmaktadır. Bu nedenle taksitle satım sözleşmesi tam iki
tarafa borç yükleyen bir mübadele sözleşmesi niteliğine sahiptir25.
3. Mülkiyeti Devir Borcu Doğuran Sözleşme Olması
Taksitle satım sözleşmesinde taraflar bedel karşılığında malın
mülkiyetinin devri konusunda anlaşmaya varmaktadırlar. Taksitle satım
sözleşmesiyle satıcı, alıcıya satım konusu malın mülkiyetini devir borcu
altına girmektedir. Malın teslimi, mülkiyeti devir borcunun bir vasıtası
niteliğini taşımakla, mülkiyeti devir borcu ile sıkı bir bağı vardır. Ancak
temel kural, malın mülkiyetinin devri teslimle gerçekleşmekle birlikte;
teslim, mülkiyet devredilmeksizin gerçekleşebilmektedir. Taksitle satım
sözleşmesinde mülkiyeti devir borcu satıcının temel borçlarından sadece bir
tanesini oluşturmaktadır26.
II. TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI
A. Satış Parasının Birden Fazla Vadelerde Kısım Kısım
Ödenmesinin Kararlaştırılması
1. Genel Olarak
24EREN, s. 211.
25ASLAN, s. 191- 192; OZANOĞLU, s.55; ÜNLÜTEPE, s. 32-33.
26 ÜNLÜTEPE, s. 33.
15
Taksitle satım sözleşmesinin en belirgin özelliğini de malın
bedelinin kısım kısım ödenmesidir. Taksitle satım sözleşmesinde bedel bir
defada ödenmemekte ve bunun yerine malın bedelinin birden fazla ve
birbirini takip eden değişik tarihlerde taksitler halinde ödenmesi taahhüt
edilmektedir27. Malın bedelinin bölünmeden tüm olarak daha sonraki bir
tarihte ödenmesinin öngörülmüş olduğu durumlarda, veresiye satımdan söz
etmek gerekmektedir28. Burada taksit tutarlarının birbirine eşit olması
gerekmediği gibi vadeler arasındaki sürelerinde aynı olması şartı
aranmamaktadır29.
2. Alıcının Ediminin Dönemli Edim Niteliği Taşıması
Kural olarak borcu tek seferde, ani olarak ifa edilmesi gerekir. Ancak
bunun aksinin kararlaştırılması mümkündür. Taksitle satım sözleşmesinde de
malın bedelinin kısım kısım ödenmesi nedeniyle, alıcı semen ödeme borcunu
bir tek ifa ile yerine getirmemektedir. Dolayısıyla burada bir ani edimden
söz edilemez. Ayrıca bir devamlı edimde söz konusu olamaz. Taksitle satım
sözleşmesinde alıcının gerçekleştirdiği malın bedelinin kısım kısım
ödenmesi dönemli edime vücut vermektedir30.
Dönemli edim, borçlunun zaman içerisinde belirli veya belirli
olmayan aralıklarla tekrarlanmak suretiyle borcunu ifa etmesi halinde ortaya
çıkar. Taksitle satım sözleşmesinde alıcının satım bedelini ödemesi borcu,
kısım kısım yerine getirilmekle zamana yayılmış ve muaccel hale gelmeleri
vadelere bağlanmıştır. Böylelikle alıcının asli edim borcu olan malın
27 ASLAN, s. 337;ÜNLÜTEPE, s. 54.
28 YAVUZ, s. 139.,ÜNLÜTEPE, s. 54.
29TUNÇOMAĞ, s. 320; TANDOĞAN, S. 227; ZEVKLİLER/ AYDOĞDU, s. 170;
ZEVKLİLER, s. 85; YAVUZ, s. 139; YILMAZ, S. 449- 450; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).
30 ÜNLÜTEPE, s. 55-56.
16
bedelinin ödenmesi, dönemli olarak kısım kısım ifa edilmekte olduğundan,
dönemli bir edim niteliği taşımaktadır31.
3. Türk Borçlar Kanunundaki Mevcut Durum
Taksitle satım sözleşmesinin tanımının belirlenmesinde, İBK’nın
mülga 226a maddesinden hareket edilmişse de taksit adedi konusunda
İBK’dan farklı düzenleme getirilmiştir32.
Satım konusu malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması
halinde sözleşme içeriğinin belirtmekte olduğu TBK m. 253/III hükmünün 7.
bendinde sözleşme içeriğinde, peşinattan başka en az iki taksitin yer alması
gerektiği öngörülmüştür. TBK’nın malın tesliminden önce yapılan ödemenin
peşinat olduğu ve taksit niteliğine sahip olmadığını belirlemesi nedeniyle,
malın bedelinin taksitlere bağlanmasında peşinattan başka iki taksidin varlığı
gerekir33.
Türk Borçlar Kanunu’nun 256. maddesinde alıcının, satım bedelinin
peşinattan geri kalan kısmını taksitle satım sözleşmesinin kurulmasını
izleyen üç yıl içinde ödemekle yükümlü olduğu öngörülmüştür. Dolayısıyla
taksitle satım sözleşmesinin süresi bakımından bir üst sınır tespit edilmiştir34.
Türk Borçlar Kanunu’nun 255. maddesinde belirtilmiş bulunan
sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurmasına ilişkin olan yedi günlük süre
de üst sınıra ilişkin sürenin içerisinde değerlendirilmesi yerinde olacaktır.
Çünkü burada sözleşmenin kurulma anının ifade edilmiş olması nedeniyle
31 ÜNLÜTEPE, s. 56.
32 ÜNLÜTEPE, s. 57.
33 GÜMÜŞ, s.180; ÜNLÜTEPE, s. 57.
34 GÜMÜŞ, s. 180-181; ÜNLÜTEPE, s. 58.
17
yazılı şekle bağlanmış bulunan sözleşmenin taraflarca imzalanması ile
sözleşme kurulmuş olacaktır35.
B. Satış Konusunun Taşınır Şey veya Haklar Olması
1. Taşınır Şey veya Haklar
Türk Borçlar Kanunu’nun 253. maddesinde taksitle satım
sözleşmesinin konusunun, taşınır mal olması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Bu nedenle taksitle satım sözleşmesinin, yalnızca taşınır satımının konusuna
giren mal ve haklara ilişkin olarak kurulmalıdır36.
Türk Borçlar Kanununda, Türk Medeni Kanunu uyarınca taşınmaz
sayılanlar dışında taşınır olarak belirtilen şeyler taşınır satımına konu olacağı
belirlenmiştir (TBK. m. 209/I). Böylelikle hukukumuzda tartışmalı olan
kapsam sorunu ortadan kaldırılmıştır.
Bir yerden bir yere taşınabilen menkul malların, taksitle satım
sözleşmesine konu olması muhakkaktır. Bu bakımdan temelli kalmak
maksadı olmaksızın başkasının taşınmazı üzerine yapılan kulübe ve baraka
gibi hafif binalar ve hayvanlar taksitle satım sözleşmesinin konusu
olabilirler37.
Doktrinde tabii kuvvetlerin, mahiyetleri bakımından uygun
olmamaları dolayısıyla taksitle satım sözleşmesinin konusu
olamayacaklarına ilişkin görüşler38 mevcut olmakla birlikte ağırlıklı olan
görüşe göre, teslimin maddeten yapılmaması ve mülkiyeti saklı tutmanın
mümkün olmaması, taksitle satım sözleşmesine konu olmaya engel olarak
35 ÜNLÜTEPE, s. 58.
36TANDOĞAN, s. 228; ZEVKLİLER, s. 85; YAVUZ, s. 139; OZANOĞLU, s.59,
ÜNLÜTEPE, s. 37; YILMAZ, s. 448;ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).
37 ÜNLÜTEPE, s. 39; GÜMÜŞ, s. 177- 178.
38 GÜMÜŞ, s.178.
18
görülmemekte ve tabii kuvvetlerinde taksitle satım sözleşmesine konu
olabileceği kabul edilmektedir39.
2. Taşınmaz Malların Durumu
a. Tapuya Kayıtlı Taşınmaz Mallar
Taksitle satım sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak kanunun açık
hükmü karşısında taşınmaz malların, taksitle satım sözleşmesine konu
olmasının mümkün olmadığı ve tapuya kayıtlı taşınmazların satımında,
malın bedelinin kısım kısım ödenmesinin söz konusu olması halinde dahi
taksitle satım hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı kabul
edilmektedir40.
Doktrindeki hakim fikre göre, tapuya kayıtlı taşınmazların da taksitle
satım sözleşmesinin konusu olabileceği ileri sürülmektedir41. Eski Borçlar
Kanununun 217. maddesi hükmü, menkul satımına ilişkin hükümlerin, kıyas
yolu ile taşınmaz satımına da uygulanacağını öngörmektedir. Bu nedenle
doktrinde ki bazı görüşler 217. maddeye dayanmak suretiyle taşınmazların
taksitle satım sözleşmesine konu olabilmesini sağlamak imkanının mevcut
olmadığını ifade etmişlerdir42. Yargıtay ise, söz konusu maddeden hareketle
vermiş olduğu kararlarda, taşınmazların taksitle satım sözleşmesinin
konusunu teşkil edeceği yönünde içtihat etmiştir43.
Kanaatimizce doktrindeki hakim fikre katılmak yerinde olur.
TBK’nın taksitle satım sözleşmesinin konusunu sadece taşınırlar
oluşturacağına ilişkin açıkça düzenleme olmasına rağmen taksitle satım
39 ÜNLÜTEPE, s. 39.
40 ÜNLÜTEPE, s. 40.
41 ZEVKLİLER, s. 84;ÜNLÜTEPE, s. 40- 41.
42ÜNLÜTEPE, s. 40- 41.
43 ÜNLÜTEPE, s. 40- 41; YILMAZ, s. 449.
19
sözleşmesinin amacı alıcının gelir durumunun yetersizliği nedeni ile ihtiyaç
duyduğu mallara hemen kavuşması ancak malın bedelinin kısım kısım
ödenmesi olduğundan taşınmazlarında taksitle satım sözleşmesinin konusu
olması gereklidir.
b. Tapusuz Taşınmaz Mallar
Tapusuz taşınmazların hukuki niteliği hakkında bazı müellifler,
tapusuz taşınmazlar üzerinde mülkiyet hakkının söz konusu olmayacağı ve
sadece zilyetliğin söz konusu olabileceğini savunurken; diğer bazı müellifler
ise, tapusuz taşınmazlar hakkında mülkiyet hakkının kurulabileceğini; eğer
mülkiyet hakkı kurulmamış ise sadece zilyetliğin söz konusu olabileceğini
ileri sürmektedirler44.
Yargıtay içtihatları ile taşınır hükmünde kabul edilen tapusuz
taşınmazların, haricen satımını satıcının mülkiyeti kazanmış olup olmadığına
bakılmaksızın zilyetliğin devri olarak kabul etmekte ve rızai bir sözleşme
olduğu ifade edilerek zilyetliğin geçmesine gerek olmadan harici satımın
geçerli olduğu kabul edilmektedir45. Böylelikle, tapusuz taşınmazların
taksitle satım sözleşmesinin konusunu teşkil edeceği vurgulanmaktadır46.
C. Satılanın Alıcıya Taksitlerin Ödenmesinden Önce Teslim
Edilmesi
44 ÜNLÜTEPE, s. 42.
45 YHGK., T. 11.3.1964, E. 1964/5- 3, K. 1964/184, Karahasan, s. 628 (ÜNLÜTEPE, s. 43
aynen).
46ZEVKLİLER, s. 84; Y. 1. HD., T. 03.07.1950, E. 9921, K. 3148.; Y. 1. HD., T. 08.06.1951,
E. 9921, K. 3148, (ÜNLÜTEPE, s. 43).
20
Malın veya hizmetin, bedelin tamamen ödenmesinden önce alıcıya
teslim edilmesi taksitli satım sözleşmesinin ayırt edici bir özelliğidir47.
Taksitle satım sözleşmesinin ortaya çıkmasında, alıcıların gelir durumunun
yetersizliği nedeniyle ihtiyaç duymakta olduğu malları peşin ödeme
yapmayarak malların bedelini taksitler halinde ödemekle birlikte, mallardan
hemen faydalanabilmektedir48. Bu nedenle malın taksitlerin ödenmesinden
önce alıcıya teslim edilmesi taksitli satım sözleşmesinin amacına da hizmet
etmektedir49.
Türk Borçlar Kanunu’nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasında taksitle
satım sözleşmesine konu malın satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması
halinde sözleşmenin içeriğinde yer alması gereken hususlar tespit edilmiştir.
Söz konusu fıkra hükmünün yedinci bendinde ise “peşinat ve taksitlerin
tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı” ifadesine yer
verilmiştir50.
Peşinat ödeme borcu ve sözleşmenin süresi başlıklı TBK’nın 256/I
maddesi ile taksitle satım sözleşmesinde alıcı, peşin satım bedelinin en az
onda birini en geç teslim anında peşin olarak ödemekle yükümlü
tutulmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 263/IV. maddesi ile alıcının tacir sıfatıyla
hareket ettiği veya malın ticari işletmenin ihtiyacı için ya da mesleki
amaçlarla satın alınması durumunda taksitle satım sözleşmesine sadece,
259/II ile 260/I ve 261. maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir.
47 ASLAN, s. 191.
48 YILMAZ, s. 450; ÜNLÜTEPE, s. 45.
49 ÜNLÜTEPE, s. 45.
50 ÜNLÜTEPE, s. 50.
21
Malın sadece ticari faaliyet kapsamında satılması halinde sözleşme
içeriğinin, TBK’nın 253/III. maddesinde belirtilen hükümleri içereceği en az
iki taksitin var olması hususun da ticari faaliyet kapsamında yapılan satımlar
için gerektiğinin düşünülmesine sebep olabilecektir51.
Türk Borçlar Kanunu’nun 263/IV. maddesi ile alıcının, ticari veya
mesleki faaliyeti amacı taşımak suretiyle taksitle satım yolu ile mal alması
halinde, söz konusu 253/III-7. bent ile 256. madde hükümleri uygulama alanı
bulamaz. Kanun koyucu burada taksitle satım sözleşmesinin alıcıyı
korumaya yönelik hükümlerden tacir olan alıcının faydalanmasını gerek
görmediği ve bu durumda olan alıcının korunmasına da ihtiyaç olmadığı
düşüncesinden hareket etmiştir52.
D. Taksitle Satış Şartlarının Emredici Hükümlere Aykırı
Bulunmaması
Taksitle satım sözleşmesi orta sınıf insanlara peşin para ile
alamayacakları şeyleri alma imkanını vermekte ve onları zorunlu tasarrufa
yöneltir. Buna karşılık alıcıları gelirlerinden fazla harcamaya teşvik etmeleri
ve ileride taksitleri ödeyemeyince güç duruma düşmesi açısından
sakıncalıdır53. Yine taksitle satışlarda satış parasının yüksek tutulması,
alıcının ödememesi tehlikesine karşı satıcının kendisini korumak için
sözleşmeye özel kayıtlar koyabilmesi ve ekonomik bakımdan zayıf durumda
olan tüketicilerin bu kayıtlara rıza göstermek zorunda kalması TBK’nın 253
51 ÜNLÜTEPE, s. 52.
52 ÜNLÜTEPE, s. 52-53.
53 YAVUZ, s. 140.
22
vd. hükümlerinin kanun koyucu tarafından taksitle satışlara özel olarak
emredici tarzda düzenlemesine sebep olmuştur54.
III. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜM VE
SONUÇLARINI DOĞURMASI VE GERİ ALMA
AÇIKLAMASI
A. Genel Olarak
Eski Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
düzenlemesi içerisinde, taksitle satım sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarını
doğurması ve alıcının geri alma hakkına ilişkin herhangi bir hüküm
bulunmamaktadır55.
Alıcıya tanınan geri alma hakkıyla, alıcı, sözleşmeye ilişkin beyanını
tek taraflı irade beyanı ile ve herhangi bir sebep ileri sürmeksizin, sözleşme
şartlarının değişmesi aranmaksızın veya sair herhangi bir şart olmadan geri
alabilir. Burada ahde vefa prensibi gereği, alıcının korunması gerektiği
düşüncesinden hareketle, kanuni düzenleme altına alınmıştır56.
B. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını
Doğurması İle Alıcının Geri Alma Hakkı
1. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını
Doğurması
54 YAVUZ, s. 140;SERDAR, s. 484.
55 ÜNLÜTEPE, s. 138.
56 ÜNLÜTEPE, s. 139.
23
Taksitle satım sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz
(TBK. m. 253/II). Sözleşmenin yazılı şekle tabi kılınmasının birkaç sebebi
vardır. Birincisi, alıcının acele karar vermesini önlemek ve onu bir kez daha
düşünmeye ve ondan sonra karar vermeye sevk etmektir. İkincisi, alıcının
sözleşme ile ne gibi yükümlülükler altına girdiğini anlamasını sağlamak
suretiyle onu bilgilendirmektir. Üçüncüsü ise, alıcının korunması amacıyla
sözleşmeye müdahale edilebilmesini, sözleşmenin denetlenebilmesini
sağlamaktır57.
Taraflar iradelerinin yazılı şekil içerisinde beyan edilmesi, yani
taraflarca imzalanması gerekir. Böylelikle, taksitle satım sözleşmesi
kurulmuş olur. Ancak sözleşmenin kurulma anı ile sözleşmenin hüküm ve
sonuçlarını doğurması anı ayrılmıştır (TBK. m. 255/I).
Sözleşmenin hüküm ve sonuçlarının doğurmasını sağlayacak olan
sürenin başlangıcı, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının alıcıya
eline geçmesi olarak belirtilmiştir. Sürenin başlaması için alıcının eline
geçecek olan sözleşme nüshasının taraflarca imzalanmış olması
zorunludur58. Bu sözleşmenin fotokopisi nüsha yerine geçmeyecektir59.
Satıcı, taksitle satım sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren
sözleşmeyle bağlıdır ve sözleşme onun açısından hükümlerini doğurur.
Ancak alıcının sözleşmeyle bağlılığı ve sözleşmenin hükümlerini doğurması
sözleşmenin bir nüshasının alıcının eline geçmesinden itibaren yedi gün
içerisinde geri alma hakkının kullanılmadan tamamlanmasıyla ortaya çıkar60.
57 ASLAN, s. 191.
58ZEVKLİLER/ AYDOĞDU, s. 169; ASLAN, s. 338; GÜMÜŞ, s. 190; ÜNLÜTEPE, s. 142;
YILMAZ, s. 451;GÜNGÖR, s. 735.
59 ÜNLÜTEPE, s. 142.
60 ÜNLÜTEPE, s. 142, YILMAZ, s. 456- 457;GÜNGÖR, s. 735.
24
Böylelikle, yedi günlük süre içerisinde veya alıcının bu hakkını kullanacağı
ana kadar sözleşme askıda olup, sözleşmenin akıbeti belirsizdir61.
2. Taksitle Satım Sözleşmesinde Alıcının Geri Alma Hakkı,
Kullanılması ve Sonuçları
Genel anlamda geri alma hakkı, fesih ve dönme kavramlarını
tamamlayıcı, çok yönlü ve işlevli tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılan,
yedek yenilik doğuran hak62 niteliğindedir63. Geri alma hakkını kullanacak
kişi serbestçe herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve bedelsiz olarak
kullanabilir. Geri alma, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine sahip,
irade bildiriminin hukuki netice doğurmasını önleyebilmektedir64. Geri alma
işleminin istisnai olarak doğuracağı geri verme yükümler, sebepsiz
zenginleşme niteliği taşımaktadır65.
Taksitle satım sözleşmesinde geri alma hakkı, alıcı tarafından yedi
günlük süre içerisinde tek taraflı irade beyanıyla kullanılmak suretiyle
taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirir. Bu bozucu yenilik doğuran bir
haktır. Bir kez kullanılmakla bu hak sona ermektedir. Ayrıca yenilik
doğurucu hakların kullanımının tabi olduğu süre, hak düşürücü süre
niteliğindedir 66.
61 ÜNLÜTEPE, s. 143, YILMAZ, s. 457,
62 “Yenilik doğuran haklar, tek taraflı bir işlemle bir başkasının hukuki durumunu, onun
katılmasına gerek olmadan, değiştiren yetkilerdir.” (EREN, s. 61; Buz’a göre yenilik doğuran
haklar ise; “tek taraflı bir irade beyanı ile başka bir şahsın hukuk alanında bir değişikliğe yol
açma yetkisi” olarak tanımlanmaktadır. (BUZ, Vedat; Borçlunun Temerrüdünde Sözleşmeden
Dönme, Yetkin Yayınları, Ankara, 1998, s. 72)
63ARAL/ AYRANCI, s. 180; ÜNLÜTEPE, s. 146.
64 BUZ, Vedat, s. 73; ARAL/ AYRANCI, s. 180; ÜNLÜTEPE, s. 146.
65 ÜNLÜTEPE, s. 146.
66 ÜNLÜTEPE, s. 146, YILMAZ, s. 458.
25
Geri alma hakkı, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının
alıcının eline geçmesinden itibaren yedi günlük süre içerisinde satıcıya yazılı
şekilde bildirmelidir (TBK. m. 255/I).
Geri alma bildiriminin sonuç doğurabilmesi için en geç sürenin son
gününde postaya verilmesi gerekir (TBK. m. 255/I). Burada, yenilik doğuran
hakların, genel özelliğinden farklı bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu
yönüyle, irade açıklamasının sonuçlarını doğurması bakımından, muhatabına
ulaşması gereğini belirleyen genel prensipten ayrılarak, en geç sürenin son
günü postaya verilmesinin yeterli olduğu öngörülmüştür67.
Türk Borçlar Kanunu madde 255/I’de, alıcının geri alma hakkından
önceden feragat etmesinin de mümkün olmadığı öngörülmüştür. Bu madde
ile alıcının korunması amaçlanmış ve önceden feragat edilmesi halinde kesin
hükümsüz olacağı belirtilmiştir68.
Taksitle satım sözleşmesine konu olan malın alıcıya devredilmiş
olması halinde, alıcının malı olağan bir gözden geçirme ölçüsünde
kullanabileceği; aksi takdirde, sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı
düzenlenmektedir (TBK. m. 255/II). Bu hüküm ile alıcının gerçekleştirdiği
fiile, hukuki bir sonuç bağlanmakta ve malın ölçüyü aşacak şekilde
kullanılması durumunda, alıcının kendisine tanınan geri alma hakkı, elinden
alınmaktadır. Burada malı alıcıya teslim eden satıcının, alıcının geri alma
hakkını kullanması halinde, kendisine iade edilecek olan malın zarar görmesi
ve yıpranmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır69.
67 ÜNLÜTEPE, s. 148, YILMAZ, s. 458.
68 ÜNLÜTEPE, s. 148, YILMAZ, s. 456.
69 ÜNLÜTEPE, s. 149.
26
Alıcı geri alma hakkını kullanılması halinde, kendisinden cayma
parası istenemez (TBK. m. 255/III). Aksine yapılacak anlaşmalar
geçersizdir70.
Türk Borçlar Kanunu madde 255/III hükmü geri alma hakkının
kullanılması halinde cezai şart ödenmesine ilişkin hükümleri yasakladığı gibi
geri alma hakkını kullanan alıcıya mali açıdan yük getirecek her türlü
sözleşme hükmünü de genel olarak yasaklamaktadır71.
IV. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI
A. Peşinatı Ödeme Borcu ve Sözleşme Süresi
Türk Borçlar Kanunu madde. 256/I “Alıcı, peşin satış bedelinin en az
onda birini en geç teslim anında peşin olarak, satış bedelinin geri kalan
kısmını da sözleşmenin kurulmasını izleyen üç yıl içinde ödemekle
yükümlüdür” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükmün kapsamında, peşinat
ödeme borcu yanında, sözleşmenin peşinat haricindeki kısmının
ödenebileceği süre de ifade edilmektedir72.
Buna göre, alıcı kararlaştırılan taksitlerle satış bedelinin değil, peşin
satış bedelinin en az onda birini, en geç teslim anında peşin olarak ödemek
zorundadır73.
Alıcının gelecekteki tüm kazanç ve çalışma karşılığı gelirinin uzunca
bir süre satıcıya bağlanması sakıncalarının önüne geçilmesi ve satıcının da
ekonomik menfaatlerinin korunması bakımından sözleşmenin bir üst süre ile
sınırlanmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır74.
70 YILMAZ, s. 459.
71 YILMAZ, s. 459.
72 ÜNLÜTEPE, s. 133.
73 GÜMÜŞ, s. 183.
74ÜNLÜTEPE, s. 133; YILMAZ, s. 460.
27
Türk Borçlar Kanunu madde 256/II hükmü ile “Bakanlar Kurulu,
satılanın türüne göre peşinat miktarı ile yasal ödeme sürelerini yarıya kadar
indirebileceği gibi, iki katına kadar çıkartabilir.” şeklinde düzenlenerek
gerektiğinde bakanlar kuruluna yetki verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu madde 256/III hükmü “Kanunda belirlenen
asgari peşinatı tamamen almaksızın, satılanı alıcıya devreden satıcı,
peşinatın ödenmeyen kısmı üzerinde istem hakkını kaybeder.” şeklinde
düzenlenmiştir. Satıcının yasal asgari ön ödemeyi tamamen veya kısmen
almaksızın satılanı teslim eden satıcının teslim öncesi almadığı asgari ön
ödeme alacağını talep hakkını kaybetmesi halinde TBK madde 256/III
hükmü sadece tarafların ön ödeme yükümü öngördüğü taksitle satış
sözleşmeleri için değil, öngörmediği taksitle satış sözleşmeleri için de
uygulama alanı bulur75.
Türk Borçlar Kanunu madde 256/IV’e göre, “Peşinattan vazgeçilmesi
karşılığında, satış bedelinde yapılacak artırma hükümsüzdür.” bu hüküm ile
alıcının ön ödemede bulunmaması karşılığında bir denkleştirme aracı olarak
daha yüksek satış bedeli ödemesini öngören anlaşmalar batıl sayılır. Burada
söz konusu olan bir kısmi butlan hali olduğundan, sadece mevcut anlaşma
batıl olup, taksitle satış sözleşmesi ön ödeme yükümü üzerinden varlığını
korur76.
B. Alıcının Def’ileri
75 GÜMÜŞ, s. 184.
76GÜMÜŞ, s. 187.
28
Türk Borçlar Kanunu’nun “Alıcının def’ileri” başlıklı 257. maddesi
ile “Alıcı, satıcının taksitle satıştan doğan alacağı ile kendisinin satıcıdan
olan alacağını takas etme hakkından önceden feragat edemez.
Alacağın devredilmesi durumunda alıcının, satış bedeli alacağına
ilişkin def’ileri sınırlanamaz ve ortadan kaldırılamaz.” hükmü getirilmiştir.
Takas, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine sahip bulunmaktadır.
Takastan feragatin tek taraflı bir irade beyanı ile gerçekleşmediği ve
karşılıklı anlaşmayı gerektirdiği kabul edilmektedir.
Türk Borçlar Kanunu ile genel kurala bir istisna getirilmiş ve alıcının,
takas etme hakkından önceden feragat edemeyeceği düzenlenmektedir. Bu
nedenle hükme aykırı sözleşme şartları, TBK m. 27’e göre hükümsüzlük
yaptırımı ile karşılaşır77.
C. Satış Bedelinin Tamamen Ödenmesi
Taksitle satım sözleşmelerinde satıcı, satıma konu malın bedeline
peşin satışlarda olduğu gibi hemen kavuşabilmek imkanına sahip
olamadığından; satım bedelini, vadeleri göz önünde tutarak peşim satım
bedelinin üzerinde bir bedel olarak belirlemektedir. Peşin satım bedeli ile
taksitle satım bedeli arasındaki fark, satıcının, satım bedelinin
kredilendirilmesi fonksiyonu olarak değerlendirilmekte ve satıcı, bu şekilde
bir menfaat elde etmektedir. Alıcı satım bedelini erken ödemesi halinde,
satıcı haksız bir menfaat elde etmiş olur78.
İstisnalar saklı kalmak kaydıyla borçlunun edimini vadesinden önce
ifa edeceği ve kanun veya sözleşme ya da adet gereği olmadıkça, erken ifada
bulunulması sebebiyle, indirim yapılamaz (TBK m. 96). Taksitle satım
77ÜNLÜTEPE, s. 151; YILMAZ, s. 462.
78ÜNLÜTEPE, s. 157- 158.
29
sözleşmesine ilişkin TBK madde 258’de bu kurala bir istisna getirilmiştir79.
Buna göre, “Taksit borcu kambiyo senedine bağlanmış olmadıkça, alıcı satış
bedelinin kalan kısmını her zaman bir defada ödeyerek borcundan
kurtulabilir. Bu durumda, peşin satış bedeline ilave edilen bedelin
ödenmemiş taksitlere isabet eden kısmı, yarısından az olmamak üzere ödeme
süresinin kısaltılmasına uygun olarak indirilir.” bu hüküm ile kambiyo
senedine bağlanmış olmayan taksit borçları bir defada ödenerek indirim
sağlanır.
V. ALICININ TEMERRÜDÜ
A. Satıcının Seçimlik Hakkı
Taksitle satım sözleşmesinin sahip olduğu özellikleri nedeniyle,
alıcının taksitleri ödemede temerrüde düşmesi halinde, satıcının sahip olduğu
haklar genel hükümlerden farklı şekilde düzenlenmiştir80.
Genellikle satıcı kendisini korumak için sözleşmeye bir taksitin
ödenmemesinde temerrüde düştüğü durumda diğer taksitlerin de muaccellik
kazanacağı hususunda sözleşmeye bir şart koyar. Bu gibi şartlara
“muacceliyet şartı” denmektedir81. Satıcı muacceliyet şartı koymakla,
tehlikeye düşen satım bedelini, her taksitin ayrı ayrı vadesinin gelmesini
beklemeye gerek kalmaksızın, toptan tahsil edebilir82.
Türk Borçlar Kanunu’nun 259. maddesinde alıcının, taksit ödeme
borcunda temerrüde düşmesi halinde; satıcının muaccel olmuş taksitlerin
79 GÜNGÖR, s. 736.
80ÜNLÜTEPE, s. 166; YILMAZ, s. 465.
81 TUNÇOMAĞ, s. 320; ASLAN, s. 195.
82 ASLAN, s. 195.
30
veya geri kalan satım bedelinin tamamının ödenmesini talep edebileceği
veya sözleşmeden dönebileceği öngörülmüştür83.
Söz konusu haklar yığılma değil, yarışma içinde olup, birinin
seçilmesi ile seçim hakkı sona erer ve diğer talepler ileri sürülemezler. Söz
konusu seçimlik haklar emredici olarak ve sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Bu
seçimlik haklar ve kullanılma şartları sözleşme ile genişletilemez veya
daraltılamaz84.
Böylelikle satıcı ilk olarak, muaccel olmuş ve ödemesi gecikmiş olan
taksit veya taksitlerin temerrüt faiziyle birlikte ifasını isteyebilir; temerrüt
faiziyle karşılanamayan zararlar da kusurlu olan alıcıdan talep edilebilir85.
Satıcı ikinci olarak satıcının geri kalan satış bedelinin tamamını
isteyebilmesine imkan tanımıştır. Bu noktada geri kalan satış bedellerinin
ödenmesi talebi, bu anlamda muaccel olmamış taksit ödemelerinin vadesi
gelmeden evvel muacceliyet kazanması sonucu doğurmuş olur86.
Satıcı üçüncü olarak sözleşmeden dönebilir87. Taksitle satım
sözleşmesinde dönme hakkının saklı tutulmaması ve muacceliyet kaydının
bulunmaması halinde, alıcının taksit ödemede temerrüde düşmesi ile
satıcının, sadece gecikmiş taksitin ödenmesini ve gecikme tazminatı talep
hakkı doğacaktır88. Dönme hakkı saklı tutulmuş veya muacceliyet kaydı
mevcut olsa da satıcı, alıcının temerrüdü halinde bu haklarını kullanmayıp,
söz konusu talebini ileri sürebilir. Malın alıcıya teslim edilmiş olmasından
83 GÜMÜŞ, s. 202; Y. 6. HD., 6.4.2002 T., 2002/1224 E., 2002/1431 K., (K.İ.B.B.);
Y. 14. HD., 13.6.2012 T., 2012/7664 E., 2012/8395 K., (K.İ.B.B.).
84 GÜMÜŞ, s. 202- 203.
85 YILMAZ, s. 466; GÜMÜŞ, s. 203; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).
86 GÜMÜŞ, s. 203.
87 GÜMÜŞ, s. 203.
88 YAVUZ, s. 146; ÜNLÜTEPE, s. 167.
31
sonra satıcıya ödenecek bedellerin taksit niteliği taşımakta olduğu da göz
önünde bulundurulmalıdır89.
Taksitle satım sözleşmesinde satıcı, malı derhal alıcıya teslim ederken,
satım bedelini daha sonra tahsil edeceğinden, alacağını koruma altına
alabilmek amacıyla birtakım yollara başvurmakta ve bu şekilde çoğunlukla,
taksitle satım sözleşmesine alıcının bir taksitinin ödenmemesi halinde, diğer
taksitlerin de muaccel olacağı hususunda bir hüküm koyduğu görülmektedir.
Muacceliyet kaydı ile alıcının, taksitleri vadesinde ödemeye zorlanması
sağlanmaktadır90.
Türk Borçlar Kanunu madde 259/II ile“…Satıcının geri kalan satış
bedelinin tamamını isteyebilmesi veya sözleşmeden dönebilmesi, ancak bu
hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmasına ve alıcının kararlaştırılan satış
bedelinin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi
veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ya da en son taksidi ödemede
temerrüde düşmüş olmasına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir.
Muacceliyet kaydının açık bir şekilde sözleşmede saklı tutulması
gerekmektedir. Bu bakımdan sözleşme hükümlerinden muacceliyet kaydı
örtülü bir şekilde anlaşılması yeterli olmaz91.
Türk Borçlar Kanunu madde 259/III hükmünde de “Satıcı, satış
bedelinin geri kalan kısmının tamamen ödenmesini isteme veya sözleşmeden
dönme haklarını kullanmadan önce, alıcıya en az onbeş günlük bir süre
tanımak zorundadır.” hükmü getirilmiştir.
Diğer tüm koşullar gerçekleştikten sonra satıcı, alıcıya bir ek süre
daha vererek alıcının ödemediği taksitleri ödemesini, ödemediği takdirde
89ÜNLÜTEPE, s. 167.
90ÜNLÜTEPE, s. 167.
91GÜMÜŞ, s. 203- 204;ÜNLÜTEPE, s. 170; YILMAZ, s. 466.
32
kalan tüm borcun muaccel olacağı uyarısını yapmaktadır yani bu yolda
tüketiciye ihtar göndermektedir92.
B. Sözleşmeden Dönme
1. Genel olarak
Sözleşmeden dönme, geçerli olarak kurulmuş bulunan bir sözleşmenin
sonradan ortaya çıkan bir nedenle geçmişe etkili olarak ortadan
kaldırılmasıdır93.
Yenilik doğuran haklar, kavramsal zorunluluk gereği tek taraflı bir
hukuki işlem ile kullanılır ve hak sahibinin bu hakkını kullandığını karşı
tarafa bildirmesi ile arzu edilen hukuki sonuç gerçekleşir. Bunun için karşı
tarafın izni aranmaz. Böylelikle sözleşmeden dönme de hak sahibine bu tür
olağanüstü yetkiler veren yenilik doğuran bir haktır94.
Dönme hakkı, sözleşmenin taraflarının bu hakkı saklı tutmasına ilişkin
anlaşmaları ile veya doğrudan kanundan kaynaklanmaktadır. Taksitle satım
92 ZEVKLİLER/ AYDOĞDU, s. 175.
93 KILIÇOĞLU, Ahmet M.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitapevi,
Genişletilmiş 16. Bası, Ankara, Temmuz- 2012, s. 89.
94 BUZ, Vedat, s.73; SEROZAN, Rona, Sözleşmeden Dönme, Vedat Kitapçılık, Gözden
Geçirilmiş 2. Bası, İstanbul 2007, s. 58- 59; HATEMİ, Hüseyin/ GÖKYAYLA, Emre;
Borçlar Hukuku Genel Bölüm, Vedat Kitapçılık, 2. Bası, İstanbul, 2012, s. 59.
33
sözleşmesinde alıcının taksitleri ödemede temerrüde düşmesi halinde,
satıcının sahip olduğu haklardan bir tanesi de sözleşmeden dönme hakkıdır95.
2. Dönme Hakkının Şartları
Türk Borçlar Kanunu madde 259/II“… Satıcının… sözleşmeden
dönebilmesi, ancak bu hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmasına ve alıcının
kararlaştırılan satış bedelinin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen
en az iki taksidi veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ya da en son
taksidi ödemede temerrüde düşmüş olmasına bağlıdır. Ancak, satıcının
dönme dolayısıyla isteyebileceği miktar, ödenmiş olan taksitler tutarına eşit
veya daha fazla ise satıcı sözleşmeden dönemez.” hükmü getirilmektedir96.
TBK hükmünde, satıcının dönme hakkının açık biçimde saklı tutulması
gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, bu hakkın zımni olarak sözleşmede
saklı tutulması sonucuna ulaşılamaz97 98.
95GÜMÜŞ, s. 201;ÜNLÜTEPE, s. 170; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.); Bkz.; “Biçim koşulu
yerine getirilmediğinden geçersiz sayılan mülkiyeti saklı tutma kaydı, alıcısının borçlarını
yerine getirmemesi durumunda, satıcının, satımı bozarak satılanı geri alma hakkını saklı
tuttuğunu ifade eder.” (Y. 13. HD., 18.2.1986 T., 1986/491 E., 1986/927 K., K.İ.B.B.);
“Mülkiyeti saklı tutma koşuluyla satılan malın, satıcının alacaklısı tarafından
haczedilebilmesi; alıcının taksitleri ödemekte direnmesi ve satıcının sözleşmeyi bozması
(feshetmesi ) koşuluna bağlıdır.” (Y. 13. HD., 14.5.1976 T., 1976/2474 E., 1976/ 4386 K.; Y.
11. HD., 10.9.1974 T., 1974/1752 E., 1974/2395 K., K.İ.B.B.).
96 Taksitle satımda mal teslim edilip de alıcının taksitlerden birinin ödenmesinde temerrüde
düşmüş olması durumunda satıcının seçimlik hakları vardır. Satıcı sözleşmeden dönebilmesi
için bu hakkı sözleşmede saklı tutması gerekir. Y. 13. HD., T. 25.5.1981, E. 1981/2158, K.
1981/3966. (YKD., C. 7, S. 10, Ekim, 1981).
97 OZANOĞLU, s.240; GÜMÜŞ, s. 203- 204; ÜNLÜTEPE, s. 174.
98 “Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan taksitli satıma ilişkin sözleşmenin feshi halinde
uygun kira ve hor kullanma giderimi tutarını aşan veya kira ve hor kullanma giderimi dışında
olumsuz zarar, kâr mahrumiyeti gibi herhangi bir istekte bulunamaz aksine yapılan sözleşme
34
Muacceliyet kaydının kullanılmasıyla ilgili diğer şartların, dönme
hakkının kullanılması bakımından da aranması gerekir. Dolayısıyla, alıcının
bir taksitin ödenmesinde temerrüde düşmesi halinde, satıcının, sözleşmeden
dönme hakkını kullanması sınırlandırılmış olmaktadır99.
Dönme hakkının kullanılması bakımından satıcıyı sınırlandıran bir
diğer sınırlama ise, satıcının dönme dolayısıyla alıcıdan talep edebileceği
miktarın, ödenmiş olan taksitler tutarına eşit veya daha fazla olması halinde
sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağıdır100.
Sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için alıcıya en az onbeş
günlük süre verilmelidir (TBK. m.259/III). Bu süreyi şekle bağlı olmaksızın
tanımak zorundadır ve bu süre sonuçsuz kalmalıdır. Süre verilmesi sırasında
alıcıya sürenin sonuçsuz kalması halinde karşı karşıya kalacağı sonuçlar
yeterli bir açıklıkla bildirilmelidir. Taraflar sözleşmede bir kesin vade
belirlemiş olsalar bile, satıcı sahip olduğu seçimlik hakları kullanabilmek
için alıcıya bu süreyi vermek zorundadır101.
3. Dönme Hakkının Kullanılmasının Sonuçları
Satıcının dönme hakkını kullanmasıyla birlikte, taksitle satım
sözleşmesi geçmişe etkili olarak sona erecek ve taraflar, sözleşme
dolayısıyla birbirlerinden almış olduklarını iade etmek durumundadırlar102.
Sözleşmeden dönülmesiyle, satıcının uğramış olduğu menfi zararların
hükümleri geçersizdir.” HGK., 25.02.1998, E. 98/13- 137, K. 98/155 (Kazancı; ZEVKLİLER,
Aydın, s. 87).
99ÜNLÜTEPE, s. 175.
100ÜNLÜTEPE, s. 175;GÜNGÖR, s. 738.
101 GÜMÜŞ, s. 204- 205..
102OZANOĞLU, s. 242; ÜNLÜTEPE, s. 175; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).
35
tazmini gerekir103. Dolayısıyla satıcının sözleşmeden dönme yerine aynen
ifadan vazgeçerek müspet zararın tazminini isteme hakkı yoktur104. Ancak
alıcının korunması amacıyla taksitle satım sözleşmesinde menfi zararın
kapsamı da sınırlı hale getirilmiştir105.
Türk Borçlar Kanunu madde 260/I ile “Satıcı, alıcının taksitleri
ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle satılanın alıcıya devrinden sonra
sözleşmeden dönerse, her iki taraf aldığını geri vermekle yükümlüdür. Satıcı,
ayrıca hakkaniyete uygun bir kullanım bedeli ve satılanın olağandışı
kullanılması sebebiyle değerinin azalması hâlinde tazminat da isteyebilir.
Ancak satıcı, sözleşme zamanında ifa edilmiş olsaydı elde edecek
olduğundan fazlasını isteyemez.” hükmü getirilmiştir. Bu hükmün amacı,
alıcıyı satıcının abartılı taleplerinden korumaktır106.
Alıcının taksit ödemede temerrüde düşmesi halinde, sözleşmeden
dönen satıcı, malın iadesi ile birlikte, uygun bir kira bedeli talep edilebilir107.
Satıcının sözleşmeden dönmesi ile kira bedeli talep edememesi söz konusu
olursa; alıcı, ödemiş olduğu taksitleri geri almak yanında, malı da karşılık
vermeden kullanmış olacağından oldukça avantajlı bir duruma sahip
olacaktır. Malın alıcıya teslim edilmesi ve alıcının bu süreçte maldan
yararlanmak imkanına sahip olması nedeniyle, kullanma çıkarlarını tazmin
etmesi gereği belirlenmiştir108. Satıcının sözleşmeden dönmesi üzerine alıcı,
103ÜNLÜTEPE, s. 175.
104 GÜMÜŞ, s. 207.
105ÜNLÜTEPE, s. 175.
106 GÜMÜŞ, s. 205..
107OZANOĞLU, s. 245; ÜNLÜTEPE, s. 178-179.
108ÜNLÜTEPE, s. 178-179.
36
ödediği taksitlerin faiziyle birlikte geri verilmesini ve sebepsiz zenginleşme
hükümlerine göre yaptığı masrafları geri ister109.
Alıcının uygun bir kira bedeli ödemesinin, malın alıcıya teslim
edilmesi nedeni ile satıcının, satıma konu malı başkasına kiralayamaması
nedenine dayandığının ileri sürülmesinin yanında; kullanma imkanının peşin
olarak alıcıya devredilmiş olmasından kaynaklandığı savunulmaktadır.
Taksitle satım sözleşmesinde kira talebinin söz konusu olması bakımından,
alıcının malı fiilen kullanmış olması aranmamaktadır110.
Türk Borçlar Kanunu madde 260/II “Satıcı, alıcının peşinatı ödemede
temerrüde düşmesi yüzünden satılanın devrinden önce sözleşmeden dönerse,
alıcıdan sadece ödenmeyen peşinat üzerinden, sözleşmeden döndüğü tarihe
kadar işleyecek yasal faiz ile sözleşmenin kurulmasından sonra, satılanın
uğramış olduğu değer kaybı sebebiyle tazminat isteyebilir. Ceza koşulu
kararlaştırılmışsa, peşin satış bedelinin yüzde onunu aşamaz.” hükmü
getirilmiştir.
C. Hakimin Müdahalesi
Türk Borçlar Kanunu ile alıcıyı korumaya yönelik olarak getirilen
hükümlerden biride alıcının temerrüde düşmesi halinde, hakimin sözleşmeye
müdahalesi ile alıcıya ödeme kolaylıklarının sağlanması ve taksitle satım
sözleşmesine konu malın, satıcıya iade edilmesinin önüne geçilmesidir111.
“Hâkim, temerrüde düşen alıcının borçlarını ödeyeceği konusunda güvence
109 YAVUZ, s. 146.
110ÜNLÜTEPE, s. 179; GÜMÜŞ, s. 208;ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.); “Taksitle satış feshedilip
kamyon davalıya iade edilmiş olmasına göre; davalı satıcının yaptığı masrafların dışında
ayrıca kamyonun davacıların elinde kaldığı süre içinde münasip bir kira talep edebileceği
gözönünde tutulmalıdır.” YHGK, 8.2.1989 T., 1988/11-891 E., 1989/80 K., (K.İ.B.B.).
111ÜNLÜTEPE, s. 161; YILMAZ, S. 471- 472.
37
vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının
söz konusu olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilir ve
satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilir.”(TBK. m. 261). Türk Borçlar
Kanunu’nun bu hükmü ile hâkimin alıcıya ödeme kolaylığı sağlayabilmesi
ve malın geri alınmasını yasaklayabilmesini üç şarta bağlamaktadır. Bunlar;
alıcının temerrüde düşmesi, borçlarını ödeyeceğine ilişkin güvence vermesi
ve satıcının herhangi bir zararının olamamasıdır112.
VI. YETKİLİ MAHKEME VE TAHKİM
Taksitle satım sözleşmesinde, satıcılar tarafından hazırlanmış formüler
metinlerde, sözleşmeden kaynaklanacak ihtilafların çözümüne ilişkin olarak
kendi ikametgahları mahkemesinin yetkili olacağına ilişkin kayıtların yer
almakta olduğu ve bu nedenle alıcıların, uzak bir mahkemede haklarını
savunmak zorunda kalabildikleri görülmektedir. Bu bakımdan da savunma
imkanları ve mahkeme masrafları bakımından büyük güçlüklerle
karşılaştıkları ifade edilmektedir113.
Yetki şartlarının yasaklanmasına ilişkin olarak belirtilen sakıncaların
önüne geçilmesi bakımından, satıcının ikametgahı mahkemesinin yetkili
kılınmasına ilişkin kayıtlar geçersiz sayılmıştır114. Bu kapsamda taksitle satış
sözleşmesi kurulduktan sonra alacaklı tarafından yapılan feragat geçerli
sayılmıştır115.
Türk Borçlar Kanunu’nun 262 maddesi ile “Yerleşim yeri Türkiye’de
olan alıcı, tarafı olduğu taksitle satış sözleşmesinden doğacak uyuşmazlıklar
112ÜNLÜTEPE, s. 161.
113ÜNLÜTEPE, s. 152.
114GÜMÜŞ, s.219;ÜNLÜTEPE, s. 152; YILMAZ, s. 474.
115GÜMÜŞ, s.219.
38
konusunda, yerleşim yerindeki mahkemenin yetkisinden önceden feragat
edemeyeceği gibi, tahkim sözleşmesi de yapamaz” düzenlenmiştir. Ancak
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenen
hükmüne göre, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya
doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi
sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava
sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” Bu hükümle yetki
sözleşmesi sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceği
düzenlenmiştir. Böylelikle taksitle satım sözleşmesinde, tacir olmayan
gerçek kişiler yetki kaydı veya yetki sözleşmesi yapamazlar. Ayrıca
TBK’nın 263/son hükmü uyarınca alıcının tacir sıfatı ile hareket etmekte
olduğu taksitle satım sözleşmelerinde uygulama alanı bulacağı belirtilen
hükümler arasında TBK m. 262 hükmü yer almamaktadır. Bu nedenle
HMK’ya göre, tüketiciler ile tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki
sözleşmesi yapılması yasaklanmış olup TBK m. 262 hükmünün yetkili
mahkemeye ilişkin kısmının uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır116.
116ÜNLÜTEPE, s. 156; YILMAZ, s. 474.
39
§ 2. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIŞLAR
I. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN
TANIMI
Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, eski Borçlar Kanunumuz da
düzenleme altına alınmamıştır. Türk Borçlar Kanunu madde 264/I’de “Ön
ödemeli taksitle satış, alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım
kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmemesinden sonra satılanı
alıcıya devretmeyi üstlendikleri satıştır.” şeklinde yeni bir hüküm olarak
düzenlenmiştir.
Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, taksitle satım sözleşmesinin
satıcı açısından meydana getirdiği risk ve sakıncaların giderilmesi amacıyla,
II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıktığı bilinmektedir. Girişimci ve
satıcılar, tüketim ekonomisinden faydalanarak kâr elde etmek maksadıyla,
malı teslim etmeden bedelini peşin alarak bir banka aracılığı ile işleyen satım
çeşidine yönelmişlerdir117.
Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, ülkemizde de 1980’li yıllardan
sonra beyaz eşya ve otomobil konusunda kullanılmaya başlanmıştır118.
Alıcının satılanın tesliminden önce satış bedelinin belirli bir miktarını
taksitler halinde ödemesinin kararlaştırıldığı taşınır eşya satış türüdür.
Dolayısıyla ön ödemeli satışta alıcı taşınır bir eşya için teslimden önce belirli
117ÜNLÜTEPE, s. 100.
118ÜNLÜTEPE, s. 101.
40
bir miktar satış bedelini taksitlerle ödemekle yükümlü olmaktadır. Böylelikle
belirlenen kısmi-toplam ödeme tutarına ulaşınca satılan alıcıya teslim
edilmektedir. Taksitle satışta “bugün al yarın öde” felsefesinden hareket
edilirken ön ödemeli taksitle satışta, “bugün öde yarın al” felsefesi esastır119.
Bir satışın ön ödemeli taksitle satış olarak nitelendirilebilmesi için şu
şartların gerçekleşmesi aranır120; alıcının satılana ilişkin satış bedelini
önceden kısım kısım ödemeyi üstlenmesi, satış konusunun taşınır şey ve
haklar olması, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı
alıcıya devretmeyi üstlenmesidir.
II. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ
VE İÇERİĞİ
Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça
geçerli olmaz; sözleşmenin geçerli olarak kurulabilmesi için TBK madde
264/II fıkrasındaki hususlar da yazılmalıdır.
Alıcının tacir sıfatıyla hareket etmesi veya malın bir ticari işletmenin
ihtiyacı için ya da mesleki amaçla satın alınması halinde ön ödemeli taksitle
satım sözleşmesinin tanımı, şekli ve içeriğine ilişkin 264 üncü maddesi ile
alıcının temerrüdüne ilişkin 271 inci maddesi uygulanmaz (TBK. m. 272).
Taksitle satışa ilişkin hükümlerden yasal temsilcinin rızasına,
sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurmasına ve geri alma açıklamasına,
alıcının def’ilerine, satıcının alacağının devrine, hakim tarafından sağlanan
ödeme kolaylıklarına ve yetkili mahkeme ile tahkime ilişkin olanlar, ön
ödemeli taksitle satışa da uygulanır (TBK. m. 273/I). Satılanı devir süresi bir
yıldan daha uzun veya belirsiz olan taksitle satışta alıcı, satılanın devrinden
119 GÜMÜŞ, s. 223.
120 YAVUZ, s. 147.
41
önce ödemeleri yapmakla yükümlü ise, ön ödemeli taksitle satışa ilişkin
hükümler kıyas yoluyla uygulanır (TBK. m. 273/II).
Söz konusu hükme kanunda yer verilmiş olmakla, bir istisnanın varlığı
ifade edilmiş olmaktadır. Bu hükümle devir süresinin bir yıldan uzun veya
belirsiz olması, alıcının taksitle satım sözleşmesi ile elde etmek istediği
amacın gerçekleşmesini sağlamaktan uzak niteliktedir. Dolayısıyla burada
malın hemen kullanılması amaçlanmamaktadır121.
III. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI
A. Ön ödemelerin Süresi
Beş yılın geçmesiyle ön ödemeleri ifa borcu sona erecektir (TBK. m.
270/I).
B. Ön ödemelerin Teminatı
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde
alıcı, ödemeleri sözleşmede belirtilen bir bankada kendi adın açılacak gelir
getiren bir tasarruf veya yatırım hesabına yatırmakla yükümlü olacaktır
(TBK. m. 265/I).
Banka her iki tarafın çıkarlarını gözetmek zorundadır. Açılan hesaptan
her iki tarafın izniyle ödeme yapabilir. Bu izin önceden verilemez (TBK. m.
265/II).
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde
alıcı, satılanın devrine kadar 269. Maddedeki cayma hakkını kullanırsa
satıcı, bu hesap üzerindeki bütün haklarını kaybeder (TBK. m. 265/III). Bu
hüküm amacı, satıcının iflası halinde alıcıyı korumaktır122.
121 ÜNLÜTEPE, s. 53.
122 ARAL/ AYRANCI, s. 183.
42
C. Alıcının Malın Devrini İsteme Hakkı
Alıcı satış bedelinin tamamını ödedikten sonra, her zaman malın
kendisine devredilmesini isteyebilir. Ancak, satıcı malı başkasından
sağlayarak devredecek ise alıcı, bunun için kendisine uygun bir süre tanımak
zorundadır(TBK. m. 266/I).
Satıcının malı alıcıya devredebilmesi için, taksitle satışa ilişkin
koşullara uyulması gerekir(TBK. m. 266/II).
Alıcı birden çok şey satın almış veya seçim hakkını saklı tutmuş ise,
satılanın kısım kısım devredilmesini, ancak 256 ncı maddede öngörülen
asgari peşinatı ödedikten sonra isteyebilir. Satılanın eşya topluluğu
oluşturduğu hâllerde bu istemde bulunulamaz. Satış bedelinin tamamen
ödenmemesi hâlinde, satıcıdan satılanı kısmen devretmesi, ancak geri kalan
kısmın yüzde onunun kendisine güvence olarak bırakılması koşuluyla
istenebilir(TBK. m. 266/III).
D. Satış Bedelinin Ödenmesi
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde
satış bedelinin, satılanın devri anında tamamen ödenmiş olması gerekir.
Satılanın devredilmesini isteyen alıcı, hesabındaki bakiyeden, satış bedelinin
en çok üçte birlik kısmını satıcı lehine serbest bırakabilir. Ancak,
sözleşmenin kuruluşu sırasında buna ilişkin taahhütte bulunulamaz(TBK. m.
267).
E. Satış Bedelinin Belirlenmesi
Satıcının sözleşmenin kurulduğu sırada belirlenen toplam satış
bedeline ek bir bedel isteme hakkını saklı tutan bütün kayıtlar geçersizdir
(TBK. m. 268/I).
43
Ödenecek toplam satış bedeli sözleşmede belirlenmiş olmakla birlikte,
devredilecek eşya önceden belirlenmemiş ve satıcı tarafından bu eşyayı
seçme hakkı alıcıya tanınmış ise satıcı, peşin satıştaki olağan bedelleri göz
önünde tutmak suretiyle alıcının yapacağı seçime tam olarak uymakla
yükümlüdür (TBK. m. 268/II).
Buna aykırı anlaşmalar, ancak alıcının yararına olduğu ölçüde
geçerlidir (TBK. m. 268/III).
IV. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ
A. Cayma Hakkı
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde
alıcı, malın devrine kadar her zaman sözleşmeden cayabilir (TBK. m. 269/I).
Sözleşmeden cayma hâlinde alıcı tarafından ödenmesi öngörülen
cayma parası123, durumun özelliğine ve sözleşmenin kurulması ile cayma
arasında geçen süreye bakılarak belirlenir. Ancak, bu miktar satıcının toplam
alacağının yüzde ikisinden az ve yüzde beşinden fazla olamaz. Alıcı, yapmış
olduğu ödemelerin cayma parasını aşan kısmının, getirileri ile birlikte
kendisine geri verilmesini isteyebilir (TBK. m. 269/II).
Alıcının ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun
kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi ya da
sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış
sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin satıcı tarafından kabul
123 Cayma parası, sözleşmenin yapıldığı sırada verilen, sözleşmeden cayabilmek için
taraflarca kararlaştırılmış bir tazminattır (REİSOĞLU, Safa; Türk Borçlar Hukuku
Genel Hükümler, Beta, 23. Bası, İstanbul, Temmuz- 2012, s. 454; KILIÇOĞLU, s.
768; SEROZAN, s. 214.).
44
edilmemesi yüzünden sözleşmeden cayılmış olursa, cayma parası istenemez
(TBK. m. 269/III).
B. Sözleşme Süresinin Dolması
Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde
alıcı, sekiz yıl geçtiği hâlde satılanın devri isteminde bulunmazsa, satıcı
kendisini uyararak üç aylık süre tanır. Alıcı bu süre içinde kayıtsız kalırsa
satıcı, alıcıya sözleşmeden cayma hâlinde tanınan haklara sahip olur (TBK.
m. 270/II).
C. Alıcının Temerrüdü Halinde Satıcının Sözleşmeden Dönmesi
Alıcı bir veya daha çok ön ödemede temerrüde düşerse satıcı, ancak
vadesi gelmiş olan ödemeleri isteyebilir. Bununla birlikte, toplam alacağın
en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen iki ön ödemenin veya toplam
alacağın en az dörtte birini oluşturan bir tek ön ödemenin ya da sonuncu ön
ödemenin vadesi gelmişse satıcı, ayrıca alıcıya tanıyacağı bir aylık ödeme
süresinin geçmesinden sonra sözleşmeden dönme hakkına sahip olur (TBK.
m. 271/I).
Satıcı, ödeme süresi bir yıl veya daha az olan sözleşmeden dönerse,
260 ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Süresi bir
yılı aşan sözleşmelerde satıcı, ancak 269 uncu maddenin ikinci fıkrasında
öngörülen cayma parasını ve alıcıya ödenmesi gereken ortalama banka
mevduat faizini aşan zararlarının giderilmesini isteyebilir (TBK. m. 271/II).
Bir yıldan daha uzun süreli sözleşmelerde temerrüde düşmüş olan
alıcının malın devrini istemesi hâlinde satıcı, yasal anapara faizi ile birlikte,
devir isteminden sonra malın değerinde oluşacak eksilmelerin giderilmesini
isteyebilir. Ceza koşulu öngörülmüşse miktarı, satış bedelinin yüzde onunu
geçemez (TBK. m. 271/III).
45
Satılanın devredilmiş olduğu hâllerde, dönme konusunda 260 ıncı
maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır (TBK. m. 271/IV).
SONUÇ
Taksitle satım sözleşmesi, alıcı tarafından satım bedelinin kısım kısım
ödendiği veresiye satımın bir türü niteliğindedir. İhtiyaç duyulan malların
bedelini peşin ödeyerek almak imkanı bulunmayan alıcılar, bedeli taksitler
halinde ödemek suretiyle edinmektedir. Bu sayede bedelin daha sonra
ödenmesine rağmen, malın kullanılması ve ihtiyaçların giderilmesi
mümkündür.
Taksitle satım sözleşmesinin hükümleri değerlendirildiğinde, alıcıları
koruyucu hükümler olduğu dikkat çekmektedir. Taksitle satım sözleşmesinin
konusunu taşınır malların oluşturacağına ilişkin kanunun açık hükmü
karşısında, taşınmaz mallar, taksitle satım sözleşmesine konu olamayacaktır.
Taşınmaz satımında satım bedelinin kısım kısım ödenmesi halinde de
taksitle satım sözleşmesi hükümleri uygulanmayacaktır.
Taksitle satım sözleşmesinde malın tesliminden önce yapılan
ödemeler taksit niteliğine sahip değildir. Malın tesliminden sonra en az iki
taksitin kararlaştırılmış olması gerekmektedir. Bu konuda sözleşmenin
amacına ilişkin olarak da değerlendirme yapılmalı; sözleşmenin süresi ve ne
tutarda ödeme yapıldıktan sonra malın teslim edildiği göz önünde
bulundurulmalıdır.
46
Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesinin en belirgin özelliği alıcının
belirli bir miktar parayı malı tesliminden önce ödemesi oluşturmaktadır.
Belirli bir miktar paranın birikmesinin ardından, satıcı, satım konusu malı
teslim etmektedir.
Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, taksitle satım sözleşmesinin
satıcı açısından meydana getirdiği risk ve sakıncaların giderilmesi amacıyla
düzenlenmiştir. Ancak daha çok satıcı lehine bir düzenleme olduğundan,
uygulama açısından alacaklılar tarafından tercih edilmesinin pek mümkün
olmayacağı kanısındayız.
KAYNAKÇA
- AKÜNAL, Teoman; “Mukayeseli Hukukta Taksitle Satım
Sözleşmelerinde Alıcıyı Korumaya Yönelen Tedbirler”, Mukayeseli Hukuk
Araştırma Dergisi, C. 6, S. 9, 1972. (s. 79-106).
- ALTUNKAYA, Mehmet; “Taksitle Satımda Alıcının Temerrüdü
Halinde Satıcının Seçimlik Hakları”, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).
- ANTALYA, Gökhan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre
Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Beta, C. I, 1. Baskı, İstanbul, Ocak- 2012.
47
- ARAL, Fahrettin/ AYRANCI, Hasan; 6098 Sayılı Türk Borçlar
Kanunu’na Göre Hazırlanmış Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Yetkin
Yayınları, Genişletilmiş 9. Baskı, Ankara- 2012.
- ASLAN, İ. Yılmaz, En Son Değişiklikler ve Yargıtay Kararları
Işığında Tüketici Hukuku, Ekin Kitapevi, 3. Baskı, 2006.
- ASLAN, İ. Yılmaz; Tüketici Hukuku Dersleri, Ekin Basım Yayın
Dağıtım, 3. Baskı, 2010.
- BUZ, V edat; Borçlunun Temerrüdünde Sözleşmeden Dönme, Yetkin
Yayınları, Ankara, 1998.
- EREN, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Yetkin Yayınları,
14. Baskı, Ankara, 2012.
- GÜMÜŞ, Mustafa Alper; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun’ Göre
Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Vedat Kitapçılık, C. I, İstanbul 2012.
- GÜNGÖR, Hayriye Gonca; “Borçlar Kanunu Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun ve Borçlar Kanunu Tasarısındaki Taksitli
Satışlarla İlgili Düzenlemeler Arasındaki Farklılıklar”, Legal Hukuk Dergisi,
Y. 4, S. 39 Mart, 2006, (s. 734-739).
- HATEMİ, Hüseyin/ GÖKYAYLA, Emre; Borçlar Hukuku Genel
Bölüm, Vedat Kitapçılık, 2. Bası, İstanbul, 2012.
- HATEMİ, Hüseyin/ SEROZAN, Rona/ ARPACI, Abdülkadir;
Borçlar Hukuku Özel Bölüm, Filiz Kitapevi, İstanbul, 1992.
- KILIÇOĞLU, Ahmet M.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan
Kitapevi, Genişletilmiş 16. Bası, Ankara, Temmuz- 2012.
- KUNTAP, Erden/ BARLAS, Nami/ AYANOĞLU-MORALI, Ahu/
ÇAVUŞOĞLU-IŞINTAN, Pelin/ İPEK, Mehtap/ YAŞAR, Mert/ KOÇ,
Sedef; Galatasaray Üniversitesi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’na İlişkin
Değerlendirmeler, Mayıs- 2005.
48
- REİSOĞLU, Safa; Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta, 23.
Bası, İstanbul, Temmuz- 2012.
- OĞUZMAN, Kemal/ ÖZ, Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümler,
Vedat Kitapçılık, C. I, 10. Bası, İstanbul, Haziran- 2012.
- OZANOĞLU, Hasan; Tüketicinin Korunması Açısından Taksitle
Satım Sözleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Sözkesen
Matbaacılık, Türkiye İş Bankası Vakfı- Hukuk Fakültesi, Cebeci/ Ankara,
1999.
- SERDAR, İlknur; “Taksitle Satış Sözleşmesinin Uygulama Alanı
(TBK m. 263)”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları
Dergisi Özel Hukuk Sempozyumu Özel Sayısı 6098 Sayılı Türk Borçlar
Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi Sempozyumu (3-4 Haziran 2011)
Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, (s. 475-500).
- SEROZAN, Rona, Sözleşmeden Dönme, Vedat Kitapçılık, Gözden
Geçirilmiş 2. Bası, İstanbul 2007.
- TANDOĞAN, Halûk; Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri (Akdin
Muhalif Nevileri), Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, C. I, Tümü
Yeniden İşlenmiş ve Genişletilmiş 2. Bası, Ankara, Cebeci, 1974.
- TUNÇOMAĞ, Kenan; Türk Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri,
Sermet Matbaası, C. II, 3. Bası, İstanbul, 1977.
-ÜNLÜTEPE, Mustafa; Türk Borçlar Kanunu Hükümleri
Çerçevesinde Taksitle Satım Sözleşmesi, Legal Kitapevi, Birinci Bası, Şubat-
2011.
-YAVUZ, Cevdet; Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), Beta
Yayım, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Güncellenmiş ve
Yenilenmiş 10. Baskı, İstanbul, Nisan- 2012.
- YAVUZ, Cevdet; Türk Medeni Kanun (MK.) ve Türk Borçlar
Kanunu (TBK.), Beta, 9. Bası, İstanbul, Ocak- 2012.
49
- YILMAZ, Canan; “6098 sayılı TBK Çerçevesinde Taksitle Satış
Sözleşmesi (TBK m. 253-262)”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Hukuk Araştırmaları Dergisi Özel Hukuk Sempozyumu Özel Sayısı 6098
Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi Sempozyumu
(3-4 Haziran 2011) Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, (s.
447-474).
- ZEVKLİLER, Aydın/ AYDOĞDU, Murat; Tüketicinin Korunması
Hukuku, Seçkin, 3. Bası, Ankara, 2004.
- ZEVKLİLER, Aydın; Özel Borç İlişkileri, 10. Bası, Ankara, 2008.
- Kazancı İçtihat Bilgi Bankası
- Yargıtay Kararları Dergisi