TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMELERİ

49
1 ÖZEL HUKUKU ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS ÖDEVİ TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMELERİ YAVUZ KORUCU ERZİNCAN- 2012 T.C. ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Transcript of TÜRK BORÇLAR KANUNUNA GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMELERİ

1

ÖZEL HUKUKU ANABİLİM DALI

TEZLİ YÜKSEK LİSANS ÖDEVİ

TÜRK BORÇLAR KANUNUNA

GÖRE TAKSİTLE SATIM ve ÖN

ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM

SÖZLEŞMELERİ

YAVUZ KORUCU

ERZİNCAN- 2012

T.C.

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

2

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR ................................................................................. 5

§ 1. GİRİŞ ...................................................................................... 6

I. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİ ............................................... 7

A. GENEL OLARAK .......................................................... 7

B. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN TANIMI .......... 8

C. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ

NİTELİĞİ ............................................................................... 10

D. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ .

...................................................................................... 12

1. Rızai Bir Sözleşme Olması........................................... 12

2. Tam İki Tarafa Borç Yükleyen Sözleşme Olması ........ 13

3. Mülkiyeti Devir Borcu Doğuran Sözleşme Olması ...... 14

II. TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI ................. 14

A. Satış Parasının Birden Fazla Vadelerde Kısım Kısım

Ödenmesinin Kararlaştırılması ............................................ 14

1. Genel Olarak ................................................................ 14

2. Alıcının Ediminin Dönemli Edim Niteliği Taşıması .... 15

3. Türk Borçlar Kanunundaki Mevcut Durum ................. 16

B. Satış Konusunun Taşınır Şey veya Haklar Olması ............ 17

1. Taşınır Şey veya Haklar ............................................... 17

2. Taşınmaz Malların Durumu ......................................... 18

a. Tapuya Kayıtlı Taşınmaz Mallar ............................. 18

3

b. Tapusuz Taşınmaz Mallar........................................ 19

C. Satılanın Alıcıya Taksitlerin Ödenmesinden Önce Teslim

Edilmesi .................................................................................. 19

D. Taksitle Satış Şartlarının Emredici Hükümlere Aykırı

Bulunmaması .......................................................................... 21

III. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARINI

DOĞURMASI VE GERİ ALMA AÇIKLAMASI .................................. 22

A. Genel Olarak ...................................................................... 22

B. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını

Doğurması İle Alıcının Geri Alma Hakkı .............................. 22

1. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını

Doğurması ........................................................................... 22

2. Taksitle Satım Sözleşmesinde Alıcının Geri Alma

Hakkı, Kullanılması ve Sonuçları ....................................... 24

IV. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI ............................................. 26

A. Peşinatı Ödeme Borcu ve Sözleşme Süresi ....................... 26

B. Alıcının Def’ileri ................................................................ 27

C. Satış Bedelinin Tamamen Ödenmesi ................................. 28

V. ALICININ TEMERRÜDÜ ............................................................ 29

A. Satıcının Seçimlik Hakkı ................................................... 29

B. Sözleşmeden Dönme .......................................................... 32

1. Genel olarak ................................................................. 32

2. Dönme Hakkının Şartları.............................................. 33

3. Dönme Hakkının Kullanılmasının Sonuçları ............... 34

4

C. Hakimin Müdahalesi .......................................................... 36

VI. YETKİLİ MAHKEME VE TAHKİM .............................................. 37

§ 2. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIŞLAR .................................. 39

I. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN TANIMI ........ 39

II. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ VE

İÇERİĞİ ........................................................................................ 40

III. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI ............................................ 41

A. Ön ödemelerin Süresi ........................................................ 41

B. Ön ödemelerin Teminatı .................................................... 41

C. Alıcının Malın Devrini İsteme Hakkı ................................ 42

D. Satış Bedelinin Ödenmesi .................................................. 42

E. Satış Bedelinin Belirlenmesi .............................................. 42

IV. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ ................................................ 43

A. Cayma Hakkı ..................................................................... 43

B. Sözleşme Süresinin Dolması.............................................. 44

C. Alıcının Temerrüdü Halinde Satıcının Sözleşmeden

Dönmesi .................................................................................. 44

SONUÇ .............................................................................................. 45

KAYNAKÇA ..................................................................................... 46

5

KISALTMALAR

bkz. : Bakınız.

C. : Cilt.

dn. : dipnot.

E. : Esas.

EÜHFD. : Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.

f. : fıkra.

HD. : Hukuk Dairesi.

HMK. : Hukuk Muhakemeleri Kanunu.

İ.B.D. : İstanbul Barosu Dergisi.

K. : Karar.

K.İ.B.B. : Kazancı İçtihat Bilgi Bankası.

m. : madde.

T. : Tarih.

TBK. : Türk Borçlar Kanunu.

TKHK : Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun.

TMK. : Türk Medeni Kanun.

RG. : Resmi Gazete.

S. : Sayı.

s. : sahife.

vb. : ve benzeri.

YHGK. : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu.

Y. : Yıl.

6

§ 1. GİRİŞ

Taksitle satım sözleşmesi ve ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi,

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Bazı Satış Türleri” ayrımı içinde

“Kısmi Ödemeli Satışlar” başlığı altında düzenlenmektedir.

Taksitle satım sözleşmesi ve ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi

birkaç farklılık dışında İsviçre Borçlar Kanunu’nun mülga hükümleri esas

alınarak hazırlanmıştır. Bu durum doktrinde en çok eleştirilen hususlar

arasında gösterilmiştir.

Taksitle satım, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelini

ödemesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım

ödemeyi üstlendikleri satış olarak tanımlanırken (TBK. m. 253/I), ön

ödemeli taksitle satım ise, alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden

kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra

satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri satış olarak tanımlanmıştır (TBK. m.

264/I).

Söz konusu çalışmamızın konusunu ise, taksitle satım sözleşmesi ve

ön ödemeli taksitle satım sözleşmesinin hüküm ve sonuçları teşkil

etmektedir.

7

I. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİ

A. GENEL OLARAK

Genel anlamda taksitle satım sözleşmesinin, en belirgin özelliğinin satım

bedelinin kısım kısım ödenmesini içermesidir. Oldukça eski bir geçmişe

sahip olan taksitle satım sözleşmesinin ilk örneklerine, 1807 yıllarında

mobilya satımları üzerine Amerika Birleşik Devletleri’nde rastlanılmaktadır.

1840’lı yıllardan itibaren ise Almanya’da tatbik edildiği görülmektedir1.

Taksitle satım sözleşmeleri, zaman içerisinde yaygınlaşmakla birlikte,

basit bir alım satım ilişkisi olmaktan çıkarak, kredi ilişkilerinin de dahil

olmasıyla birlikte pek çok hukukî sorunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Bu durum, yeni hukuki düzenlemelerin oluşturulmasını gerektirmiş ve bu

nedenle pek çok ülkede, taksitle satım sözleşmelerine ilişkin düzenlemeler

yapılmıştır2.

Taksitle satım sözleşmelerinin alıcıyı daha etkili bir şekilde korumanın

yanında, taksitle satışların ulusal ekonomi bakımından oynadığı önemli rol

nedeniyle, kanun koyucunun bu alana müdahale etmesine yol açmıştır3.

Ülkemiz içerisinde bulunduğu kanunlaşma sürecinde ise, 11.01.2011

tarih ve 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu 04.02.2011 tarihli ve 27826

sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe

girmiştir. Taksitle satım sözleşmesi, TBK’nın“Kısmi ödemeli satışlar”

başlığı altında, 253-263. maddelerinde, sırasıyla şu şekilde düzenlenmiştir;

“tanımı, şekli ve içeriği” (m. 253), “yasal temsilcinin rızası” (m. 254) ve

“sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurması ve geri alma açıklaması” (m.

1 ÜNLÜTEPE, Mustafa; Türk Borçlar Kanunu Hükümleri Çerçevesinde Taksitle Satım

Sözleşmesi, Legal Kitapevi, Birinci Bası, Şubat- 2011, s. 17.

2 ÜNLÜTEPE, s. 18.

3 AKÜNAL, Teoman; “Mukayeseli Hukukta Taksitle Satım Sözleşmelerinde Alıcıyı

Korumaya Yönelen Tedbirler”, Mukayeseli Hukuk Araştırma Dergisi, C. 6, S. 9, 1972. s, 82.

8

255), “tarafların hak ve borçları” (m. 256-258), “alıcının temerrüdü” (m.

259-261), “yetkili mahkeme ve tahkim” (m. 262), ve “uygulama alanı” (m.

263) dır.

B. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN TANIMI

Peşin satımlarda, satım konusu malın teslimi ile semenin ödenmesi,

hemen gerçekleşmekte taksitli satışlarda ise, satım konusu mal hemen teslim

edilmesine rağmen, malın bedeli satıcıya kısım kısım tediye edilmektedir4.

Taksitle satışlar, TBK m. 253/I’de tanımlanmıştır. Bu hükme göre,

“taksitle satış, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelinin ödenmesinden

önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım ödemeyi

üstlendikleri satıştır”. İsviçre Borçlar Kanunu m. 226’ya göre de taksitle

satış, “satıcının alıcıya taşınır bir şeyi satış parasının tamamıyla

ödenmesinden önce teslim etme ve alıcının da satış parasını kısmi edimlerle

ödeme borcu altına girdiği satış türü” olarak tanımlanmaktadır. Doktrinde

bazı müelliflerce, bu tanım benimsenmiştir5.

Ansay, satım konusu malın alıcıya tesliminden evvel yapılan

ödemelerin taksit olarak kabul edilemeyeceği ileri sürmekte ve taksitle

satımı, semenin en aşağı iki taksitte ödemesi gereken ve teslim ile vücut

4ZEVKLİLER, Aydın; Özel Borç İlişkileri,10. Bası, Ankara, 2008, s. 84; ÜNLÜTEPE, s. 26.

5YAVUZ, Cevdet; Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), Beta Yayım, 6098 Sayılı Türk

Borçlar Kanunu’na Göre Güncellenmiş ve Yenilenmiş 10. Baskı, İstanbul, Nisan- 2012, s.

139; ASLAN, İ. Yılmaz, En Son Değişiklikler ve Yargıtay Kararları Işığında Tüketici

Hukuku, Ekin Kitapevi, 3. Baskı, 2006, s. 338; GÜMÜŞ, Mustafa Alper; 6098 Sayılı Türk

Borçlar Kanunun’ Göre Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Vedat Kitapçılık, C. I, İstanbul

2012, s.177; OZANOĞLU, Hasan; Tüketicinin Korunması Açısından Taksitle Satım

Sözleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Sözkesen Matbaacılık, Türkiye İş

Bankası Vakfı- Hukuk Fakültesi, Cebeci/ Ankara, 1999, s. 44- 45.

9

bulan bir menkul satımı olarak tanımlamaktadır. Feyzioğlu, vermiş olduğu

tanımında, satıcının edimini derhal ve tamamıyla ifa etmesi gereğine yer

vermiş olduğundan, Ansay tarafından ileri sürülmekte olan kanaate

katılmaktadır6.

Türk Borçlar Kanunu’nun taksitle satım sözleşmesine ilişkin 253.

madde hükmü, İsviçre Borçlar Kanunu’nun mülga düzenlemesinden

hareketle taksitle satım sözleşmesi, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satım

bedelinin ödenmesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satım bedelini kısım

kısım ödemeyi üstlendiği satım olarak tanımlanmıştır. Ancak TBK’nın bu

düzenlemesi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundaki 6/A

maddesindeki tanımla farklı düzenlenmekte ve iki kanun arasında uyum

bulunmamaktadır7.

Türk Borçlar Kanunu’nun madde 253- 263’de öngörülen hükümler,

sözleşmenin zayıf tarafı olan alıcının sosyal korunması amacını güden, alıcı

lehine getirilen düzenlemelerdir. Bir başka ifade ile bu hükümlere damgasını

vuran ile alıcının korunması ilkesidir8. Türk hukukunda taksitle satım

6 Ansay, s. 1; Feyzioğlu, s. 148; (ÜNLÜTEPE, s. 27 aynen).

7KUNTAP, Erden/ BARLAS, Nami/ AYANOĞLU-MORALI, Ahu/ ÇAVUŞOĞLU-

IŞINTAN, Pelin/ İPEK, Mehtap/ YAŞAR, Mert/ KOÇ, Sedef; Galatasaray Üniversitesi Türk

Borçlar Kanunu Tasarısı’na İlişkin Değerlendirmeler, Mayıs- 2005, s. 134; ÜNLÜTEPE, s.

28; GÜNGÖR, Hayriye Gonca; “Borçlar Kanunu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve

Borçlar Kanunu Tasarısındaki Taksitli Satışlarla İlgili Düzenlemeler Arasındaki Farklılıklar”,

Legal Hukuk Dergisi, Y. 4, S. 39 Mart, 2006, s.734.

8YILMAZ, Canan; “6098 sayılı TBK Çerçevesinde Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK m. 253-

262)”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi Özel Hukuk

Sempozyumu Özel Sayısı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi

Sempozyumu (3-4 Haziran 2011) Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, s.

447; SERDAR, İlknur; “Taksitle Satış Sözleşmesinin Uygulama Alanı (TBK m. 263)”,

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi Özel Hukuk

10

sözleşmesi bakımından alıcıyı koruyucu ayrıntılı düzenleme ihtiyacı

TBK’nın yürürlüğe girmesi ile tatmin edilmiştir9.

Tüketici işlemi niteliğindeki taksitle satım sözleşmeleri bakımından

kural olarak TKHK 6/A maddesi uygulama bulur. Ancak TKHK madde 6/A

hükmü ile TBK madde 253 vd. hükümlerin çatışması halinde TBK’daki

taksitle satım hükümleri uygulama bulur10.

Bu açıklamalardan yola çıkarak, satım konusu malın alıcıya

tesliminden önce yapılan sözleşmelerin taksit olarak kabul edilemeyeceği

dikkate alınarak, taksitle satım sözleşmesi, alıcı tarafından taşınır bir mala

ilişkin bedelin en az iki taksit halinde kısım kısım ödenmesinin

kararlaştırıldığı ve satıcının satım konusu malı, taksitlerin ödenmesine

başlanmasından önce alıcıya teslim etmekle yükümlü olduğu satım olarak

tanımlanabilir11.

Taksit tutarları birbirine eşit olması gerekmediği gibi vadeler

arasındaki sürelerin aynı olması şart değildir. Sadece taksit tutarının birden

fazla olması yeterlidir. Satış parasının ilerideki bir tarihte tüm olarak

ödeneceğine ilişkin ise burada taksitle satıştan değil bir veresiye satıştan söz

edilir12.

C. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Sempozyumu Özel Sayısı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi

Sempozyumu (3-4 Haziran 2011) Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, s.

475.

9 GÜMÜŞ, s.176-177; SERDAR, s. 476.

10 GÜMÜŞ, s.176-177; SERDAR, s. 480.

11 ÜNLÜTEPE, s. 29.

12 YAVUZ, s. 139, ASLAN, İ. Yılmaz; Tüketici Hukuku Dersleri, Ekin Basım Yayın Dağıtım,

3. Baskı, 2010, s. 190- 191.

11

Satım konusu malın teslimi ile bedelin ödenmesinde eş zamanlılığın

olmaması ile malın bedelinin kısımlara bölünerek ödenmesi ve satım

sözleşmesi hükümleri içerisinde düzenleme altına alınması nedeniyle

doktrinde savunulan hakim görüşe göre, taksitle satım sözleşmesi, satım

sözleşmesinin ve bununda alt dalı niteliğindeki veresiye satımın bir başka

ifade ile kredili satımın bir türü olarak kabul edilmektedir13. Bu bakımdan

taksitle satım sözleşmesi satıma ilişkin genel hükümlere tabi kılınmakla

birlikte peşin satımlara nazaran, teslim, mülkiyetin nakli ve semenin

ödenmesi gibi pek çok açıdan farklılık göstermektedir14.

Bir diğer görüşe göre, taksitle satım sözleşmesi karma sözleşme

niteliğinde olduğudur. Buna göre taksitle satım sözleşmesi, satım sözleşmesi

ve karz sözleşmesi unsurlarının bir araya gelmesiyle oluşmaktadır15.

Bir başka görüşe göre ise taksitle satım sözleşmesini, ayni edimin

önceden ifa edilmesi ile para ediminin taksitler halinde ödenmesi yükümleri

13TUNÇOMAĞ, Kenan; Türk Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Sermet Matbaası, C. II, 3.

Bası, İstanbul, 1977; s. 320. TANDOĞAN, Halûk; Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri

(Akdin Muhalif Nevileri), Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, C. I, Tümü Yeniden

İşlenmiş ve Genişletilmiş 2. Bası, Ankara, Cebeci, 1974, s. 226; HATEMİ, Hüseyin/

SEROZAN, Rona/ ARPACI, Abdülkadir; Borçlar Hukuku Özel Bölüm, Filiz Kitapevi,

İstanbul, 1992, s. 124; ZEVKLİLER, Aydın/ AYDOĞDU, Murat; Tüketicinin Korunması

Hukuku, Seçkin, 3. Bası, Ankara, 2004, s. 170; ZEVKLİLER, s. 84; OZANOĞLU, s.74;

GÜMÜŞ, s. 189; ÜNLÜTEPE, s. 29; YILMAZ, s. 448, SERDAR, s. 482- 483;

ALTUNKAYA, Mehmet; “Taksitle Satımda Alıcının Temerrüdü Halinde Satıcının Seçimlik

Hakları”, (K.İ.B.B.); “Satım sözleşmesi gereği alıcının havale ile yaptığı ödemelerin, irsaliye

ve fatura tarihlerinden sonraki bir tarihi taşıması satışın vadeli yapıldığını gösterir.” (Y11.HD,

28.3.1989 T., 1988/4871 E., 1989/1971 K., K.İ.B.B.).

14 ÜNLÜTEPE, s. 29.

15 ÜNLÜTEPE, s. 30.

12

çerçevesinde karakteristik özelliğe sahip, kendine özgü yapısı olan sözleşme

olarak nitelendirilmiştir16.

Başkaca bir görüşte ise taksitle satım sözleşmesinin veresiye satımının

bir türü olduğu savına karşı çıkılmakta ve yasal olarak düzenlenmiş kendine

özgü ve mülkiyeti devir borcu doğuran ve alıcıya mal kredisi temin etmeyi

amaçlayan bir tip sözleşme olduğu ileri sürülmektedir17. Buna göre satıcı

bakımından, malın alıcıya teslimine ilişkin ön edim yükümlülüğü ile birlikte

alıcıya kredi temin etme yükümünün ve satıcının mal kredisi verme

fonksiyonunun varlığı geçerli olmaktadır. Bu nedenle de sözleşmenin

niteliğini belirleyen unsurun, paranın ödenmesine ilişkin yüküm olduğu ifade

edilmektedir18.

Bizde hakim görüşe katılarak, taksitle satım sözleşmesi, satım

sözleşmesinin ve bununda alt dalı niteliğindeki veresiye satımın bir başka

ifade ile kredili satımın bir türü olarak kabul etmek gerektiği inancındayız.

D. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ

1. Rızai Bir Sözleşme Olması

Taksitle satım sözleşmesi, rızai bir sözleşme19 niteliğindedir. Rızai

sözleşmeler, tarafların birbirine uygun irade açıklamaları ile meydana

16 GÜMÜŞ, s. 189; ÜNLÜTEPE, s. 30.

17 ASLAN, s. 192; ÜNLÜTEPE, s. 30.

18 ÜNLÜTEPE, s. 30.

19Sözleşmenin kurulması, sonuçlarını meydana getirmesi için sadece tarafların

karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının yeterli olduğu sözleşmelere, rızai

sözleşmeler denir. (EREN, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Yetkin Yayınları, 14.

Baskı, Ankara, 2012, s. 222- 223)

13

gelmekte ve diğer başkaca bir unsurun veya işlemin uygulanmasına lüzum

bulunmamaktadır20.

Taksitle satım sözleşmesinde satıcı, teslim ve mülkiyetini devir etmeyi

taahhüt ederken; alıcı, bedeli kısım kısım ödemek borcu altına girmektedir.

Dolayısıyla sözleşmenin kurulmasıyla, satım konusu malın mülkiyet hakkı,

doğrudan alıcıya geçmemekte ve sözleşme, satıcının mal üzerindeki

mülkiyet hakkına herhangi bir etkide bulunmamaktadır. Sözleşmede

satıcının yüklenmiş olduğu mülkiyeti devir borcu, yapılacak olan ayrı bir

tasarruf işlemi ile ifa edilecek ve böylelikle taksitle satım sözleşmesi ve

mülkiyetin devrine ilişkin ayni sözleşme birbirinden ayrılmaktadır. Bu

nedenle de taksitle satım sözleşmesinin borç doğurucu bir sözleşme

niteliğinde olduğunu ifade etmek mümkündür21.

2. Tam İki Tarafa Borç Yükleyen Sözleşme Olması

Taksitle satım sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme22

niteliğindedir23. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde her iki taraf da

birbirine karşı asli bir borç yüklenmektedir. Taraflardan birinin edimi, diğer

tarafın ediminin sebep ve karşılığını oluşturur ve edimler arasında tam

20 ÜNLÜTEPE, s. 31; OZANOĞLU, s.57.

21 ÜNLÜTEPE, s. 32.

22Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler; tarafların her ikisini karşılıklı edim

yükümü altına sokan ve bu edimlerin değiş tokuş edilmesini sağlamayı amaçlayan

sözleşmelere denir. (ANTALYA, Gökhan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na

Göre Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Beta, C. I, 1. Baskı, İstanbul, Ocak- 2012,

s. 153; OĞUZMAN, Kemal/ ÖZ, Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Vedat

Kitapçılık, C. I, 10. Bası, İstanbul, Haziran- 2012, s. 46;

23ASLAN, s. 191- 192; OZANOĞLU, s.55; ÜNLÜTEPE, s. 32-33.

14

anlamıyla karşılıklılık ilkesi hâkimdir24. Taksitle satım sözleşmesi de

satıcının malı teslim borcuna karşılık, alıcı satım bedelini taksitler halinde

ödeme borcu altına girer. Böylelikle her iki tarafta alacaklı ve borçlu

durumunda bulunmaktadır. Bu nedenle taksitle satım sözleşmesi tam iki

tarafa borç yükleyen bir mübadele sözleşmesi niteliğine sahiptir25.

3. Mülkiyeti Devir Borcu Doğuran Sözleşme Olması

Taksitle satım sözleşmesinde taraflar bedel karşılığında malın

mülkiyetinin devri konusunda anlaşmaya varmaktadırlar. Taksitle satım

sözleşmesiyle satıcı, alıcıya satım konusu malın mülkiyetini devir borcu

altına girmektedir. Malın teslimi, mülkiyeti devir borcunun bir vasıtası

niteliğini taşımakla, mülkiyeti devir borcu ile sıkı bir bağı vardır. Ancak

temel kural, malın mülkiyetinin devri teslimle gerçekleşmekle birlikte;

teslim, mülkiyet devredilmeksizin gerçekleşebilmektedir. Taksitle satım

sözleşmesinde mülkiyeti devir borcu satıcının temel borçlarından sadece bir

tanesini oluşturmaktadır26.

II. TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI

A. Satış Parasının Birden Fazla Vadelerde Kısım Kısım

Ödenmesinin Kararlaştırılması

1. Genel Olarak

24EREN, s. 211.

25ASLAN, s. 191- 192; OZANOĞLU, s.55; ÜNLÜTEPE, s. 32-33.

26 ÜNLÜTEPE, s. 33.

15

Taksitle satım sözleşmesinin en belirgin özelliğini de malın

bedelinin kısım kısım ödenmesidir. Taksitle satım sözleşmesinde bedel bir

defada ödenmemekte ve bunun yerine malın bedelinin birden fazla ve

birbirini takip eden değişik tarihlerde taksitler halinde ödenmesi taahhüt

edilmektedir27. Malın bedelinin bölünmeden tüm olarak daha sonraki bir

tarihte ödenmesinin öngörülmüş olduğu durumlarda, veresiye satımdan söz

etmek gerekmektedir28. Burada taksit tutarlarının birbirine eşit olması

gerekmediği gibi vadeler arasındaki sürelerinde aynı olması şartı

aranmamaktadır29.

2. Alıcının Ediminin Dönemli Edim Niteliği Taşıması

Kural olarak borcu tek seferde, ani olarak ifa edilmesi gerekir. Ancak

bunun aksinin kararlaştırılması mümkündür. Taksitle satım sözleşmesinde de

malın bedelinin kısım kısım ödenmesi nedeniyle, alıcı semen ödeme borcunu

bir tek ifa ile yerine getirmemektedir. Dolayısıyla burada bir ani edimden

söz edilemez. Ayrıca bir devamlı edimde söz konusu olamaz. Taksitle satım

sözleşmesinde alıcının gerçekleştirdiği malın bedelinin kısım kısım

ödenmesi dönemli edime vücut vermektedir30.

Dönemli edim, borçlunun zaman içerisinde belirli veya belirli

olmayan aralıklarla tekrarlanmak suretiyle borcunu ifa etmesi halinde ortaya

çıkar. Taksitle satım sözleşmesinde alıcının satım bedelini ödemesi borcu,

kısım kısım yerine getirilmekle zamana yayılmış ve muaccel hale gelmeleri

vadelere bağlanmıştır. Böylelikle alıcının asli edim borcu olan malın

27 ASLAN, s. 337;ÜNLÜTEPE, s. 54.

28 YAVUZ, s. 139.,ÜNLÜTEPE, s. 54.

29TUNÇOMAĞ, s. 320; TANDOĞAN, S. 227; ZEVKLİLER/ AYDOĞDU, s. 170;

ZEVKLİLER, s. 85; YAVUZ, s. 139; YILMAZ, S. 449- 450; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).

30 ÜNLÜTEPE, s. 55-56.

16

bedelinin ödenmesi, dönemli olarak kısım kısım ifa edilmekte olduğundan,

dönemli bir edim niteliği taşımaktadır31.

3. Türk Borçlar Kanunundaki Mevcut Durum

Taksitle satım sözleşmesinin tanımının belirlenmesinde, İBK’nın

mülga 226a maddesinden hareket edilmişse de taksit adedi konusunda

İBK’dan farklı düzenleme getirilmiştir32.

Satım konusu malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması

halinde sözleşme içeriğinin belirtmekte olduğu TBK m. 253/III hükmünün 7.

bendinde sözleşme içeriğinde, peşinattan başka en az iki taksitin yer alması

gerektiği öngörülmüştür. TBK’nın malın tesliminden önce yapılan ödemenin

peşinat olduğu ve taksit niteliğine sahip olmadığını belirlemesi nedeniyle,

malın bedelinin taksitlere bağlanmasında peşinattan başka iki taksidin varlığı

gerekir33.

Türk Borçlar Kanunu’nun 256. maddesinde alıcının, satım bedelinin

peşinattan geri kalan kısmını taksitle satım sözleşmesinin kurulmasını

izleyen üç yıl içinde ödemekle yükümlü olduğu öngörülmüştür. Dolayısıyla

taksitle satım sözleşmesinin süresi bakımından bir üst sınır tespit edilmiştir34.

Türk Borçlar Kanunu’nun 255. maddesinde belirtilmiş bulunan

sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurmasına ilişkin olan yedi günlük süre

de üst sınıra ilişkin sürenin içerisinde değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

Çünkü burada sözleşmenin kurulma anının ifade edilmiş olması nedeniyle

31 ÜNLÜTEPE, s. 56.

32 ÜNLÜTEPE, s. 57.

33 GÜMÜŞ, s.180; ÜNLÜTEPE, s. 57.

34 GÜMÜŞ, s. 180-181; ÜNLÜTEPE, s. 58.

17

yazılı şekle bağlanmış bulunan sözleşmenin taraflarca imzalanması ile

sözleşme kurulmuş olacaktır35.

B. Satış Konusunun Taşınır Şey veya Haklar Olması

1. Taşınır Şey veya Haklar

Türk Borçlar Kanunu’nun 253. maddesinde taksitle satım

sözleşmesinin konusunun, taşınır mal olması gerektiği açıkça belirtilmiştir.

Bu nedenle taksitle satım sözleşmesinin, yalnızca taşınır satımının konusuna

giren mal ve haklara ilişkin olarak kurulmalıdır36.

Türk Borçlar Kanununda, Türk Medeni Kanunu uyarınca taşınmaz

sayılanlar dışında taşınır olarak belirtilen şeyler taşınır satımına konu olacağı

belirlenmiştir (TBK. m. 209/I). Böylelikle hukukumuzda tartışmalı olan

kapsam sorunu ortadan kaldırılmıştır.

Bir yerden bir yere taşınabilen menkul malların, taksitle satım

sözleşmesine konu olması muhakkaktır. Bu bakımdan temelli kalmak

maksadı olmaksızın başkasının taşınmazı üzerine yapılan kulübe ve baraka

gibi hafif binalar ve hayvanlar taksitle satım sözleşmesinin konusu

olabilirler37.

Doktrinde tabii kuvvetlerin, mahiyetleri bakımından uygun

olmamaları dolayısıyla taksitle satım sözleşmesinin konusu

olamayacaklarına ilişkin görüşler38 mevcut olmakla birlikte ağırlıklı olan

görüşe göre, teslimin maddeten yapılmaması ve mülkiyeti saklı tutmanın

mümkün olmaması, taksitle satım sözleşmesine konu olmaya engel olarak

35 ÜNLÜTEPE, s. 58.

36TANDOĞAN, s. 228; ZEVKLİLER, s. 85; YAVUZ, s. 139; OZANOĞLU, s.59,

ÜNLÜTEPE, s. 37; YILMAZ, s. 448;ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).

37 ÜNLÜTEPE, s. 39; GÜMÜŞ, s. 177- 178.

38 GÜMÜŞ, s.178.

18

görülmemekte ve tabii kuvvetlerinde taksitle satım sözleşmesine konu

olabileceği kabul edilmektedir39.

2. Taşınmaz Malların Durumu

a. Tapuya Kayıtlı Taşınmaz Mallar

Taksitle satım sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak kanunun açık

hükmü karşısında taşınmaz malların, taksitle satım sözleşmesine konu

olmasının mümkün olmadığı ve tapuya kayıtlı taşınmazların satımında,

malın bedelinin kısım kısım ödenmesinin söz konusu olması halinde dahi

taksitle satım hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı kabul

edilmektedir40.

Doktrindeki hakim fikre göre, tapuya kayıtlı taşınmazların da taksitle

satım sözleşmesinin konusu olabileceği ileri sürülmektedir41. Eski Borçlar

Kanununun 217. maddesi hükmü, menkul satımına ilişkin hükümlerin, kıyas

yolu ile taşınmaz satımına da uygulanacağını öngörmektedir. Bu nedenle

doktrinde ki bazı görüşler 217. maddeye dayanmak suretiyle taşınmazların

taksitle satım sözleşmesine konu olabilmesini sağlamak imkanının mevcut

olmadığını ifade etmişlerdir42. Yargıtay ise, söz konusu maddeden hareketle

vermiş olduğu kararlarda, taşınmazların taksitle satım sözleşmesinin

konusunu teşkil edeceği yönünde içtihat etmiştir43.

Kanaatimizce doktrindeki hakim fikre katılmak yerinde olur.

TBK’nın taksitle satım sözleşmesinin konusunu sadece taşınırlar

oluşturacağına ilişkin açıkça düzenleme olmasına rağmen taksitle satım

39 ÜNLÜTEPE, s. 39.

40 ÜNLÜTEPE, s. 40.

41 ZEVKLİLER, s. 84;ÜNLÜTEPE, s. 40- 41.

42ÜNLÜTEPE, s. 40- 41.

43 ÜNLÜTEPE, s. 40- 41; YILMAZ, s. 449.

19

sözleşmesinin amacı alıcının gelir durumunun yetersizliği nedeni ile ihtiyaç

duyduğu mallara hemen kavuşması ancak malın bedelinin kısım kısım

ödenmesi olduğundan taşınmazlarında taksitle satım sözleşmesinin konusu

olması gereklidir.

b. Tapusuz Taşınmaz Mallar

Tapusuz taşınmazların hukuki niteliği hakkında bazı müellifler,

tapusuz taşınmazlar üzerinde mülkiyet hakkının söz konusu olmayacağı ve

sadece zilyetliğin söz konusu olabileceğini savunurken; diğer bazı müellifler

ise, tapusuz taşınmazlar hakkında mülkiyet hakkının kurulabileceğini; eğer

mülkiyet hakkı kurulmamış ise sadece zilyetliğin söz konusu olabileceğini

ileri sürmektedirler44.

Yargıtay içtihatları ile taşınır hükmünde kabul edilen tapusuz

taşınmazların, haricen satımını satıcının mülkiyeti kazanmış olup olmadığına

bakılmaksızın zilyetliğin devri olarak kabul etmekte ve rızai bir sözleşme

olduğu ifade edilerek zilyetliğin geçmesine gerek olmadan harici satımın

geçerli olduğu kabul edilmektedir45. Böylelikle, tapusuz taşınmazların

taksitle satım sözleşmesinin konusunu teşkil edeceği vurgulanmaktadır46.

C. Satılanın Alıcıya Taksitlerin Ödenmesinden Önce Teslim

Edilmesi

44 ÜNLÜTEPE, s. 42.

45 YHGK., T. 11.3.1964, E. 1964/5- 3, K. 1964/184, Karahasan, s. 628 (ÜNLÜTEPE, s. 43

aynen).

46ZEVKLİLER, s. 84; Y. 1. HD., T. 03.07.1950, E. 9921, K. 3148.; Y. 1. HD., T. 08.06.1951,

E. 9921, K. 3148, (ÜNLÜTEPE, s. 43).

20

Malın veya hizmetin, bedelin tamamen ödenmesinden önce alıcıya

teslim edilmesi taksitli satım sözleşmesinin ayırt edici bir özelliğidir47.

Taksitle satım sözleşmesinin ortaya çıkmasında, alıcıların gelir durumunun

yetersizliği nedeniyle ihtiyaç duymakta olduğu malları peşin ödeme

yapmayarak malların bedelini taksitler halinde ödemekle birlikte, mallardan

hemen faydalanabilmektedir48. Bu nedenle malın taksitlerin ödenmesinden

önce alıcıya teslim edilmesi taksitli satım sözleşmesinin amacına da hizmet

etmektedir49.

Türk Borçlar Kanunu’nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasında taksitle

satım sözleşmesine konu malın satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması

halinde sözleşmenin içeriğinde yer alması gereken hususlar tespit edilmiştir.

Söz konusu fıkra hükmünün yedinci bendinde ise “peşinat ve taksitlerin

tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı” ifadesine yer

verilmiştir50.

Peşinat ödeme borcu ve sözleşmenin süresi başlıklı TBK’nın 256/I

maddesi ile taksitle satım sözleşmesinde alıcı, peşin satım bedelinin en az

onda birini en geç teslim anında peşin olarak ödemekle yükümlü

tutulmuştur.

Türk Borçlar Kanunu’nun 263/IV. maddesi ile alıcının tacir sıfatıyla

hareket ettiği veya malın ticari işletmenin ihtiyacı için ya da mesleki

amaçlarla satın alınması durumunda taksitle satım sözleşmesine sadece,

259/II ile 260/I ve 261. maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir.

47 ASLAN, s. 191.

48 YILMAZ, s. 450; ÜNLÜTEPE, s. 45.

49 ÜNLÜTEPE, s. 45.

50 ÜNLÜTEPE, s. 50.

21

Malın sadece ticari faaliyet kapsamında satılması halinde sözleşme

içeriğinin, TBK’nın 253/III. maddesinde belirtilen hükümleri içereceği en az

iki taksitin var olması hususun da ticari faaliyet kapsamında yapılan satımlar

için gerektiğinin düşünülmesine sebep olabilecektir51.

Türk Borçlar Kanunu’nun 263/IV. maddesi ile alıcının, ticari veya

mesleki faaliyeti amacı taşımak suretiyle taksitle satım yolu ile mal alması

halinde, söz konusu 253/III-7. bent ile 256. madde hükümleri uygulama alanı

bulamaz. Kanun koyucu burada taksitle satım sözleşmesinin alıcıyı

korumaya yönelik hükümlerden tacir olan alıcının faydalanmasını gerek

görmediği ve bu durumda olan alıcının korunmasına da ihtiyaç olmadığı

düşüncesinden hareket etmiştir52.

D. Taksitle Satış Şartlarının Emredici Hükümlere Aykırı

Bulunmaması

Taksitle satım sözleşmesi orta sınıf insanlara peşin para ile

alamayacakları şeyleri alma imkanını vermekte ve onları zorunlu tasarrufa

yöneltir. Buna karşılık alıcıları gelirlerinden fazla harcamaya teşvik etmeleri

ve ileride taksitleri ödeyemeyince güç duruma düşmesi açısından

sakıncalıdır53. Yine taksitle satışlarda satış parasının yüksek tutulması,

alıcının ödememesi tehlikesine karşı satıcının kendisini korumak için

sözleşmeye özel kayıtlar koyabilmesi ve ekonomik bakımdan zayıf durumda

olan tüketicilerin bu kayıtlara rıza göstermek zorunda kalması TBK’nın 253

51 ÜNLÜTEPE, s. 52.

52 ÜNLÜTEPE, s. 52-53.

53 YAVUZ, s. 140.

22

vd. hükümlerinin kanun koyucu tarafından taksitle satışlara özel olarak

emredici tarzda düzenlemesine sebep olmuştur54.

III. TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜM VE

SONUÇLARINI DOĞURMASI VE GERİ ALMA

AÇIKLAMASI

A. Genel Olarak

Eski Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun

düzenlemesi içerisinde, taksitle satım sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarını

doğurması ve alıcının geri alma hakkına ilişkin herhangi bir hüküm

bulunmamaktadır55.

Alıcıya tanınan geri alma hakkıyla, alıcı, sözleşmeye ilişkin beyanını

tek taraflı irade beyanı ile ve herhangi bir sebep ileri sürmeksizin, sözleşme

şartlarının değişmesi aranmaksızın veya sair herhangi bir şart olmadan geri

alabilir. Burada ahde vefa prensibi gereği, alıcının korunması gerektiği

düşüncesinden hareketle, kanuni düzenleme altına alınmıştır56.

B. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını

Doğurması İle Alıcının Geri Alma Hakkı

1. Taksitle Satım Sözleşmesinin Hüküm ve Sonuçlarını

Doğurması

54 YAVUZ, s. 140;SERDAR, s. 484.

55 ÜNLÜTEPE, s. 138.

56 ÜNLÜTEPE, s. 139.

23

Taksitle satım sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz

(TBK. m. 253/II). Sözleşmenin yazılı şekle tabi kılınmasının birkaç sebebi

vardır. Birincisi, alıcının acele karar vermesini önlemek ve onu bir kez daha

düşünmeye ve ondan sonra karar vermeye sevk etmektir. İkincisi, alıcının

sözleşme ile ne gibi yükümlülükler altına girdiğini anlamasını sağlamak

suretiyle onu bilgilendirmektir. Üçüncüsü ise, alıcının korunması amacıyla

sözleşmeye müdahale edilebilmesini, sözleşmenin denetlenebilmesini

sağlamaktır57.

Taraflar iradelerinin yazılı şekil içerisinde beyan edilmesi, yani

taraflarca imzalanması gerekir. Böylelikle, taksitle satım sözleşmesi

kurulmuş olur. Ancak sözleşmenin kurulma anı ile sözleşmenin hüküm ve

sonuçlarını doğurması anı ayrılmıştır (TBK. m. 255/I).

Sözleşmenin hüküm ve sonuçlarının doğurmasını sağlayacak olan

sürenin başlangıcı, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının alıcıya

eline geçmesi olarak belirtilmiştir. Sürenin başlaması için alıcının eline

geçecek olan sözleşme nüshasının taraflarca imzalanmış olması

zorunludur58. Bu sözleşmenin fotokopisi nüsha yerine geçmeyecektir59.

Satıcı, taksitle satım sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren

sözleşmeyle bağlıdır ve sözleşme onun açısından hükümlerini doğurur.

Ancak alıcının sözleşmeyle bağlılığı ve sözleşmenin hükümlerini doğurması

sözleşmenin bir nüshasının alıcının eline geçmesinden itibaren yedi gün

içerisinde geri alma hakkının kullanılmadan tamamlanmasıyla ortaya çıkar60.

57 ASLAN, s. 191.

58ZEVKLİLER/ AYDOĞDU, s. 169; ASLAN, s. 338; GÜMÜŞ, s. 190; ÜNLÜTEPE, s. 142;

YILMAZ, s. 451;GÜNGÖR, s. 735.

59 ÜNLÜTEPE, s. 142.

60 ÜNLÜTEPE, s. 142, YILMAZ, s. 456- 457;GÜNGÖR, s. 735.

24

Böylelikle, yedi günlük süre içerisinde veya alıcının bu hakkını kullanacağı

ana kadar sözleşme askıda olup, sözleşmenin akıbeti belirsizdir61.

2. Taksitle Satım Sözleşmesinde Alıcının Geri Alma Hakkı,

Kullanılması ve Sonuçları

Genel anlamda geri alma hakkı, fesih ve dönme kavramlarını

tamamlayıcı, çok yönlü ve işlevli tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılan,

yedek yenilik doğuran hak62 niteliğindedir63. Geri alma hakkını kullanacak

kişi serbestçe herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve bedelsiz olarak

kullanabilir. Geri alma, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine sahip,

irade bildiriminin hukuki netice doğurmasını önleyebilmektedir64. Geri alma

işleminin istisnai olarak doğuracağı geri verme yükümler, sebepsiz

zenginleşme niteliği taşımaktadır65.

Taksitle satım sözleşmesinde geri alma hakkı, alıcı tarafından yedi

günlük süre içerisinde tek taraflı irade beyanıyla kullanılmak suretiyle

taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirir. Bu bozucu yenilik doğuran bir

haktır. Bir kez kullanılmakla bu hak sona ermektedir. Ayrıca yenilik

doğurucu hakların kullanımının tabi olduğu süre, hak düşürücü süre

niteliğindedir 66.

61 ÜNLÜTEPE, s. 143, YILMAZ, s. 457,

62 “Yenilik doğuran haklar, tek taraflı bir işlemle bir başkasının hukuki durumunu, onun

katılmasına gerek olmadan, değiştiren yetkilerdir.” (EREN, s. 61; Buz’a göre yenilik doğuran

haklar ise; “tek taraflı bir irade beyanı ile başka bir şahsın hukuk alanında bir değişikliğe yol

açma yetkisi” olarak tanımlanmaktadır. (BUZ, Vedat; Borçlunun Temerrüdünde Sözleşmeden

Dönme, Yetkin Yayınları, Ankara, 1998, s. 72)

63ARAL/ AYRANCI, s. 180; ÜNLÜTEPE, s. 146.

64 BUZ, Vedat, s. 73; ARAL/ AYRANCI, s. 180; ÜNLÜTEPE, s. 146.

65 ÜNLÜTEPE, s. 146.

66 ÜNLÜTEPE, s. 146, YILMAZ, s. 458.

25

Geri alma hakkı, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının

alıcının eline geçmesinden itibaren yedi günlük süre içerisinde satıcıya yazılı

şekilde bildirmelidir (TBK. m. 255/I).

Geri alma bildiriminin sonuç doğurabilmesi için en geç sürenin son

gününde postaya verilmesi gerekir (TBK. m. 255/I). Burada, yenilik doğuran

hakların, genel özelliğinden farklı bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu

yönüyle, irade açıklamasının sonuçlarını doğurması bakımından, muhatabına

ulaşması gereğini belirleyen genel prensipten ayrılarak, en geç sürenin son

günü postaya verilmesinin yeterli olduğu öngörülmüştür67.

Türk Borçlar Kanunu madde 255/I’de, alıcının geri alma hakkından

önceden feragat etmesinin de mümkün olmadığı öngörülmüştür. Bu madde

ile alıcının korunması amaçlanmış ve önceden feragat edilmesi halinde kesin

hükümsüz olacağı belirtilmiştir68.

Taksitle satım sözleşmesine konu olan malın alıcıya devredilmiş

olması halinde, alıcının malı olağan bir gözden geçirme ölçüsünde

kullanabileceği; aksi takdirde, sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı

düzenlenmektedir (TBK. m. 255/II). Bu hüküm ile alıcının gerçekleştirdiği

fiile, hukuki bir sonuç bağlanmakta ve malın ölçüyü aşacak şekilde

kullanılması durumunda, alıcının kendisine tanınan geri alma hakkı, elinden

alınmaktadır. Burada malı alıcıya teslim eden satıcının, alıcının geri alma

hakkını kullanması halinde, kendisine iade edilecek olan malın zarar görmesi

ve yıpranmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır69.

67 ÜNLÜTEPE, s. 148, YILMAZ, s. 458.

68 ÜNLÜTEPE, s. 148, YILMAZ, s. 456.

69 ÜNLÜTEPE, s. 149.

26

Alıcı geri alma hakkını kullanılması halinde, kendisinden cayma

parası istenemez (TBK. m. 255/III). Aksine yapılacak anlaşmalar

geçersizdir70.

Türk Borçlar Kanunu madde 255/III hükmü geri alma hakkının

kullanılması halinde cezai şart ödenmesine ilişkin hükümleri yasakladığı gibi

geri alma hakkını kullanan alıcıya mali açıdan yük getirecek her türlü

sözleşme hükmünü de genel olarak yasaklamaktadır71.

IV. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI

A. Peşinatı Ödeme Borcu ve Sözleşme Süresi

Türk Borçlar Kanunu madde. 256/I “Alıcı, peşin satış bedelinin en az

onda birini en geç teslim anında peşin olarak, satış bedelinin geri kalan

kısmını da sözleşmenin kurulmasını izleyen üç yıl içinde ödemekle

yükümlüdür” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükmün kapsamında, peşinat

ödeme borcu yanında, sözleşmenin peşinat haricindeki kısmının

ödenebileceği süre de ifade edilmektedir72.

Buna göre, alıcı kararlaştırılan taksitlerle satış bedelinin değil, peşin

satış bedelinin en az onda birini, en geç teslim anında peşin olarak ödemek

zorundadır73.

Alıcının gelecekteki tüm kazanç ve çalışma karşılığı gelirinin uzunca

bir süre satıcıya bağlanması sakıncalarının önüne geçilmesi ve satıcının da

ekonomik menfaatlerinin korunması bakımından sözleşmenin bir üst süre ile

sınırlanmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır74.

70 YILMAZ, s. 459.

71 YILMAZ, s. 459.

72 ÜNLÜTEPE, s. 133.

73 GÜMÜŞ, s. 183.

74ÜNLÜTEPE, s. 133; YILMAZ, s. 460.

27

Türk Borçlar Kanunu madde 256/II hükmü ile “Bakanlar Kurulu,

satılanın türüne göre peşinat miktarı ile yasal ödeme sürelerini yarıya kadar

indirebileceği gibi, iki katına kadar çıkartabilir.” şeklinde düzenlenerek

gerektiğinde bakanlar kuruluna yetki verilmiştir.

Türk Borçlar Kanunu madde 256/III hükmü “Kanunda belirlenen

asgari peşinatı tamamen almaksızın, satılanı alıcıya devreden satıcı,

peşinatın ödenmeyen kısmı üzerinde istem hakkını kaybeder.” şeklinde

düzenlenmiştir. Satıcının yasal asgari ön ödemeyi tamamen veya kısmen

almaksızın satılanı teslim eden satıcının teslim öncesi almadığı asgari ön

ödeme alacağını talep hakkını kaybetmesi halinde TBK madde 256/III

hükmü sadece tarafların ön ödeme yükümü öngördüğü taksitle satış

sözleşmeleri için değil, öngörmediği taksitle satış sözleşmeleri için de

uygulama alanı bulur75.

Türk Borçlar Kanunu madde 256/IV’e göre, “Peşinattan vazgeçilmesi

karşılığında, satış bedelinde yapılacak artırma hükümsüzdür.” bu hüküm ile

alıcının ön ödemede bulunmaması karşılığında bir denkleştirme aracı olarak

daha yüksek satış bedeli ödemesini öngören anlaşmalar batıl sayılır. Burada

söz konusu olan bir kısmi butlan hali olduğundan, sadece mevcut anlaşma

batıl olup, taksitle satış sözleşmesi ön ödeme yükümü üzerinden varlığını

korur76.

B. Alıcının Def’ileri

75 GÜMÜŞ, s. 184.

76GÜMÜŞ, s. 187.

28

Türk Borçlar Kanunu’nun “Alıcının def’ileri” başlıklı 257. maddesi

ile “Alıcı, satıcının taksitle satıştan doğan alacağı ile kendisinin satıcıdan

olan alacağını takas etme hakkından önceden feragat edemez.

Alacağın devredilmesi durumunda alıcının, satış bedeli alacağına

ilişkin def’ileri sınırlanamaz ve ortadan kaldırılamaz.” hükmü getirilmiştir.

Takas, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine sahip bulunmaktadır.

Takastan feragatin tek taraflı bir irade beyanı ile gerçekleşmediği ve

karşılıklı anlaşmayı gerektirdiği kabul edilmektedir.

Türk Borçlar Kanunu ile genel kurala bir istisna getirilmiş ve alıcının,

takas etme hakkından önceden feragat edemeyeceği düzenlenmektedir. Bu

nedenle hükme aykırı sözleşme şartları, TBK m. 27’e göre hükümsüzlük

yaptırımı ile karşılaşır77.

C. Satış Bedelinin Tamamen Ödenmesi

Taksitle satım sözleşmelerinde satıcı, satıma konu malın bedeline

peşin satışlarda olduğu gibi hemen kavuşabilmek imkanına sahip

olamadığından; satım bedelini, vadeleri göz önünde tutarak peşim satım

bedelinin üzerinde bir bedel olarak belirlemektedir. Peşin satım bedeli ile

taksitle satım bedeli arasındaki fark, satıcının, satım bedelinin

kredilendirilmesi fonksiyonu olarak değerlendirilmekte ve satıcı, bu şekilde

bir menfaat elde etmektedir. Alıcı satım bedelini erken ödemesi halinde,

satıcı haksız bir menfaat elde etmiş olur78.

İstisnalar saklı kalmak kaydıyla borçlunun edimini vadesinden önce

ifa edeceği ve kanun veya sözleşme ya da adet gereği olmadıkça, erken ifada

bulunulması sebebiyle, indirim yapılamaz (TBK m. 96). Taksitle satım

77ÜNLÜTEPE, s. 151; YILMAZ, s. 462.

78ÜNLÜTEPE, s. 157- 158.

29

sözleşmesine ilişkin TBK madde 258’de bu kurala bir istisna getirilmiştir79.

Buna göre, “Taksit borcu kambiyo senedine bağlanmış olmadıkça, alıcı satış

bedelinin kalan kısmını her zaman bir defada ödeyerek borcundan

kurtulabilir. Bu durumda, peşin satış bedeline ilave edilen bedelin

ödenmemiş taksitlere isabet eden kısmı, yarısından az olmamak üzere ödeme

süresinin kısaltılmasına uygun olarak indirilir.” bu hüküm ile kambiyo

senedine bağlanmış olmayan taksit borçları bir defada ödenerek indirim

sağlanır.

V. ALICININ TEMERRÜDÜ

A. Satıcının Seçimlik Hakkı

Taksitle satım sözleşmesinin sahip olduğu özellikleri nedeniyle,

alıcının taksitleri ödemede temerrüde düşmesi halinde, satıcının sahip olduğu

haklar genel hükümlerden farklı şekilde düzenlenmiştir80.

Genellikle satıcı kendisini korumak için sözleşmeye bir taksitin

ödenmemesinde temerrüde düştüğü durumda diğer taksitlerin de muaccellik

kazanacağı hususunda sözleşmeye bir şart koyar. Bu gibi şartlara

“muacceliyet şartı” denmektedir81. Satıcı muacceliyet şartı koymakla,

tehlikeye düşen satım bedelini, her taksitin ayrı ayrı vadesinin gelmesini

beklemeye gerek kalmaksızın, toptan tahsil edebilir82.

Türk Borçlar Kanunu’nun 259. maddesinde alıcının, taksit ödeme

borcunda temerrüde düşmesi halinde; satıcının muaccel olmuş taksitlerin

79 GÜNGÖR, s. 736.

80ÜNLÜTEPE, s. 166; YILMAZ, s. 465.

81 TUNÇOMAĞ, s. 320; ASLAN, s. 195.

82 ASLAN, s. 195.

30

veya geri kalan satım bedelinin tamamının ödenmesini talep edebileceği

veya sözleşmeden dönebileceği öngörülmüştür83.

Söz konusu haklar yığılma değil, yarışma içinde olup, birinin

seçilmesi ile seçim hakkı sona erer ve diğer talepler ileri sürülemezler. Söz

konusu seçimlik haklar emredici olarak ve sınırlı sayıda düzenlenmiştir. Bu

seçimlik haklar ve kullanılma şartları sözleşme ile genişletilemez veya

daraltılamaz84.

Böylelikle satıcı ilk olarak, muaccel olmuş ve ödemesi gecikmiş olan

taksit veya taksitlerin temerrüt faiziyle birlikte ifasını isteyebilir; temerrüt

faiziyle karşılanamayan zararlar da kusurlu olan alıcıdan talep edilebilir85.

Satıcı ikinci olarak satıcının geri kalan satış bedelinin tamamını

isteyebilmesine imkan tanımıştır. Bu noktada geri kalan satış bedellerinin

ödenmesi talebi, bu anlamda muaccel olmamış taksit ödemelerinin vadesi

gelmeden evvel muacceliyet kazanması sonucu doğurmuş olur86.

Satıcı üçüncü olarak sözleşmeden dönebilir87. Taksitle satım

sözleşmesinde dönme hakkının saklı tutulmaması ve muacceliyet kaydının

bulunmaması halinde, alıcının taksit ödemede temerrüde düşmesi ile

satıcının, sadece gecikmiş taksitin ödenmesini ve gecikme tazminatı talep

hakkı doğacaktır88. Dönme hakkı saklı tutulmuş veya muacceliyet kaydı

mevcut olsa da satıcı, alıcının temerrüdü halinde bu haklarını kullanmayıp,

söz konusu talebini ileri sürebilir. Malın alıcıya teslim edilmiş olmasından

83 GÜMÜŞ, s. 202; Y. 6. HD., 6.4.2002 T., 2002/1224 E., 2002/1431 K., (K.İ.B.B.);

Y. 14. HD., 13.6.2012 T., 2012/7664 E., 2012/8395 K., (K.İ.B.B.).

84 GÜMÜŞ, s. 202- 203.

85 YILMAZ, s. 466; GÜMÜŞ, s. 203; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).

86 GÜMÜŞ, s. 203.

87 GÜMÜŞ, s. 203.

88 YAVUZ, s. 146; ÜNLÜTEPE, s. 167.

31

sonra satıcıya ödenecek bedellerin taksit niteliği taşımakta olduğu da göz

önünde bulundurulmalıdır89.

Taksitle satım sözleşmesinde satıcı, malı derhal alıcıya teslim ederken,

satım bedelini daha sonra tahsil edeceğinden, alacağını koruma altına

alabilmek amacıyla birtakım yollara başvurmakta ve bu şekilde çoğunlukla,

taksitle satım sözleşmesine alıcının bir taksitinin ödenmemesi halinde, diğer

taksitlerin de muaccel olacağı hususunda bir hüküm koyduğu görülmektedir.

Muacceliyet kaydı ile alıcının, taksitleri vadesinde ödemeye zorlanması

sağlanmaktadır90.

Türk Borçlar Kanunu madde 259/II ile“…Satıcının geri kalan satış

bedelinin tamamını isteyebilmesi veya sözleşmeden dönebilmesi, ancak bu

hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmasına ve alıcının kararlaştırılan satış

bedelinin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi

veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ya da en son taksidi ödemede

temerrüde düşmüş olmasına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir.

Muacceliyet kaydının açık bir şekilde sözleşmede saklı tutulması

gerekmektedir. Bu bakımdan sözleşme hükümlerinden muacceliyet kaydı

örtülü bir şekilde anlaşılması yeterli olmaz91.

Türk Borçlar Kanunu madde 259/III hükmünde de “Satıcı, satış

bedelinin geri kalan kısmının tamamen ödenmesini isteme veya sözleşmeden

dönme haklarını kullanmadan önce, alıcıya en az onbeş günlük bir süre

tanımak zorundadır.” hükmü getirilmiştir.

Diğer tüm koşullar gerçekleştikten sonra satıcı, alıcıya bir ek süre

daha vererek alıcının ödemediği taksitleri ödemesini, ödemediği takdirde

89ÜNLÜTEPE, s. 167.

90ÜNLÜTEPE, s. 167.

91GÜMÜŞ, s. 203- 204;ÜNLÜTEPE, s. 170; YILMAZ, s. 466.

32

kalan tüm borcun muaccel olacağı uyarısını yapmaktadır yani bu yolda

tüketiciye ihtar göndermektedir92.

B. Sözleşmeden Dönme

1. Genel olarak

Sözleşmeden dönme, geçerli olarak kurulmuş bulunan bir sözleşmenin

sonradan ortaya çıkan bir nedenle geçmişe etkili olarak ortadan

kaldırılmasıdır93.

Yenilik doğuran haklar, kavramsal zorunluluk gereği tek taraflı bir

hukuki işlem ile kullanılır ve hak sahibinin bu hakkını kullandığını karşı

tarafa bildirmesi ile arzu edilen hukuki sonuç gerçekleşir. Bunun için karşı

tarafın izni aranmaz. Böylelikle sözleşmeden dönme de hak sahibine bu tür

olağanüstü yetkiler veren yenilik doğuran bir haktır94.

Dönme hakkı, sözleşmenin taraflarının bu hakkı saklı tutmasına ilişkin

anlaşmaları ile veya doğrudan kanundan kaynaklanmaktadır. Taksitle satım

92 ZEVKLİLER/ AYDOĞDU, s. 175.

93 KILIÇOĞLU, Ahmet M.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitapevi,

Genişletilmiş 16. Bası, Ankara, Temmuz- 2012, s. 89.

94 BUZ, Vedat, s.73; SEROZAN, Rona, Sözleşmeden Dönme, Vedat Kitapçılık, Gözden

Geçirilmiş 2. Bası, İstanbul 2007, s. 58- 59; HATEMİ, Hüseyin/ GÖKYAYLA, Emre;

Borçlar Hukuku Genel Bölüm, Vedat Kitapçılık, 2. Bası, İstanbul, 2012, s. 59.

33

sözleşmesinde alıcının taksitleri ödemede temerrüde düşmesi halinde,

satıcının sahip olduğu haklardan bir tanesi de sözleşmeden dönme hakkıdır95.

2. Dönme Hakkının Şartları

Türk Borçlar Kanunu madde 259/II“… Satıcının… sözleşmeden

dönebilmesi, ancak bu hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmasına ve alıcının

kararlaştırılan satış bedelinin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen

en az iki taksidi veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ya da en son

taksidi ödemede temerrüde düşmüş olmasına bağlıdır. Ancak, satıcının

dönme dolayısıyla isteyebileceği miktar, ödenmiş olan taksitler tutarına eşit

veya daha fazla ise satıcı sözleşmeden dönemez.” hükmü getirilmektedir96.

TBK hükmünde, satıcının dönme hakkının açık biçimde saklı tutulması

gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, bu hakkın zımni olarak sözleşmede

saklı tutulması sonucuna ulaşılamaz97 98.

95GÜMÜŞ, s. 201;ÜNLÜTEPE, s. 170; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.); Bkz.; “Biçim koşulu

yerine getirilmediğinden geçersiz sayılan mülkiyeti saklı tutma kaydı, alıcısının borçlarını

yerine getirmemesi durumunda, satıcının, satımı bozarak satılanı geri alma hakkını saklı

tuttuğunu ifade eder.” (Y. 13. HD., 18.2.1986 T., 1986/491 E., 1986/927 K., K.İ.B.B.);

“Mülkiyeti saklı tutma koşuluyla satılan malın, satıcının alacaklısı tarafından

haczedilebilmesi; alıcının taksitleri ödemekte direnmesi ve satıcının sözleşmeyi bozması

(feshetmesi ) koşuluna bağlıdır.” (Y. 13. HD., 14.5.1976 T., 1976/2474 E., 1976/ 4386 K.; Y.

11. HD., 10.9.1974 T., 1974/1752 E., 1974/2395 K., K.İ.B.B.).

96 Taksitle satımda mal teslim edilip de alıcının taksitlerden birinin ödenmesinde temerrüde

düşmüş olması durumunda satıcının seçimlik hakları vardır. Satıcı sözleşmeden dönebilmesi

için bu hakkı sözleşmede saklı tutması gerekir. Y. 13. HD., T. 25.5.1981, E. 1981/2158, K.

1981/3966. (YKD., C. 7, S. 10, Ekim, 1981).

97 OZANOĞLU, s.240; GÜMÜŞ, s. 203- 204; ÜNLÜTEPE, s. 174.

98 “Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan taksitli satıma ilişkin sözleşmenin feshi halinde

uygun kira ve hor kullanma giderimi tutarını aşan veya kira ve hor kullanma giderimi dışında

olumsuz zarar, kâr mahrumiyeti gibi herhangi bir istekte bulunamaz aksine yapılan sözleşme

34

Muacceliyet kaydının kullanılmasıyla ilgili diğer şartların, dönme

hakkının kullanılması bakımından da aranması gerekir. Dolayısıyla, alıcının

bir taksitin ödenmesinde temerrüde düşmesi halinde, satıcının, sözleşmeden

dönme hakkını kullanması sınırlandırılmış olmaktadır99.

Dönme hakkının kullanılması bakımından satıcıyı sınırlandıran bir

diğer sınırlama ise, satıcının dönme dolayısıyla alıcıdan talep edebileceği

miktarın, ödenmiş olan taksitler tutarına eşit veya daha fazla olması halinde

sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağıdır100.

Sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için alıcıya en az onbeş

günlük süre verilmelidir (TBK. m.259/III). Bu süreyi şekle bağlı olmaksızın

tanımak zorundadır ve bu süre sonuçsuz kalmalıdır. Süre verilmesi sırasında

alıcıya sürenin sonuçsuz kalması halinde karşı karşıya kalacağı sonuçlar

yeterli bir açıklıkla bildirilmelidir. Taraflar sözleşmede bir kesin vade

belirlemiş olsalar bile, satıcı sahip olduğu seçimlik hakları kullanabilmek

için alıcıya bu süreyi vermek zorundadır101.

3. Dönme Hakkının Kullanılmasının Sonuçları

Satıcının dönme hakkını kullanmasıyla birlikte, taksitle satım

sözleşmesi geçmişe etkili olarak sona erecek ve taraflar, sözleşme

dolayısıyla birbirlerinden almış olduklarını iade etmek durumundadırlar102.

Sözleşmeden dönülmesiyle, satıcının uğramış olduğu menfi zararların

hükümleri geçersizdir.” HGK., 25.02.1998, E. 98/13- 137, K. 98/155 (Kazancı; ZEVKLİLER,

Aydın, s. 87).

99ÜNLÜTEPE, s. 175.

100ÜNLÜTEPE, s. 175;GÜNGÖR, s. 738.

101 GÜMÜŞ, s. 204- 205..

102OZANOĞLU, s. 242; ÜNLÜTEPE, s. 175; ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.).

35

tazmini gerekir103. Dolayısıyla satıcının sözleşmeden dönme yerine aynen

ifadan vazgeçerek müspet zararın tazminini isteme hakkı yoktur104. Ancak

alıcının korunması amacıyla taksitle satım sözleşmesinde menfi zararın

kapsamı da sınırlı hale getirilmiştir105.

Türk Borçlar Kanunu madde 260/I ile “Satıcı, alıcının taksitleri

ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle satılanın alıcıya devrinden sonra

sözleşmeden dönerse, her iki taraf aldığını geri vermekle yükümlüdür. Satıcı,

ayrıca hakkaniyete uygun bir kullanım bedeli ve satılanın olağandışı

kullanılması sebebiyle değerinin azalması hâlinde tazminat da isteyebilir.

Ancak satıcı, sözleşme zamanında ifa edilmiş olsaydı elde edecek

olduğundan fazlasını isteyemez.” hükmü getirilmiştir. Bu hükmün amacı,

alıcıyı satıcının abartılı taleplerinden korumaktır106.

Alıcının taksit ödemede temerrüde düşmesi halinde, sözleşmeden

dönen satıcı, malın iadesi ile birlikte, uygun bir kira bedeli talep edilebilir107.

Satıcının sözleşmeden dönmesi ile kira bedeli talep edememesi söz konusu

olursa; alıcı, ödemiş olduğu taksitleri geri almak yanında, malı da karşılık

vermeden kullanmış olacağından oldukça avantajlı bir duruma sahip

olacaktır. Malın alıcıya teslim edilmesi ve alıcının bu süreçte maldan

yararlanmak imkanına sahip olması nedeniyle, kullanma çıkarlarını tazmin

etmesi gereği belirlenmiştir108. Satıcının sözleşmeden dönmesi üzerine alıcı,

103ÜNLÜTEPE, s. 175.

104 GÜMÜŞ, s. 207.

105ÜNLÜTEPE, s. 175.

106 GÜMÜŞ, s. 205..

107OZANOĞLU, s. 245; ÜNLÜTEPE, s. 178-179.

108ÜNLÜTEPE, s. 178-179.

36

ödediği taksitlerin faiziyle birlikte geri verilmesini ve sebepsiz zenginleşme

hükümlerine göre yaptığı masrafları geri ister109.

Alıcının uygun bir kira bedeli ödemesinin, malın alıcıya teslim

edilmesi nedeni ile satıcının, satıma konu malı başkasına kiralayamaması

nedenine dayandığının ileri sürülmesinin yanında; kullanma imkanının peşin

olarak alıcıya devredilmiş olmasından kaynaklandığı savunulmaktadır.

Taksitle satım sözleşmesinde kira talebinin söz konusu olması bakımından,

alıcının malı fiilen kullanmış olması aranmamaktadır110.

Türk Borçlar Kanunu madde 260/II “Satıcı, alıcının peşinatı ödemede

temerrüde düşmesi yüzünden satılanın devrinden önce sözleşmeden dönerse,

alıcıdan sadece ödenmeyen peşinat üzerinden, sözleşmeden döndüğü tarihe

kadar işleyecek yasal faiz ile sözleşmenin kurulmasından sonra, satılanın

uğramış olduğu değer kaybı sebebiyle tazminat isteyebilir. Ceza koşulu

kararlaştırılmışsa, peşin satış bedelinin yüzde onunu aşamaz.” hükmü

getirilmiştir.

C. Hakimin Müdahalesi

Türk Borçlar Kanunu ile alıcıyı korumaya yönelik olarak getirilen

hükümlerden biride alıcının temerrüde düşmesi halinde, hakimin sözleşmeye

müdahalesi ile alıcıya ödeme kolaylıklarının sağlanması ve taksitle satım

sözleşmesine konu malın, satıcıya iade edilmesinin önüne geçilmesidir111.

“Hâkim, temerrüde düşen alıcının borçlarını ödeyeceği konusunda güvence

109 YAVUZ, s. 146.

110ÜNLÜTEPE, s. 179; GÜMÜŞ, s. 208;ALTUNKAYA, (K.İ.B.B.); “Taksitle satış feshedilip

kamyon davalıya iade edilmiş olmasına göre; davalı satıcının yaptığı masrafların dışında

ayrıca kamyonun davacıların elinde kaldığı süre içinde münasip bir kira talep edebileceği

gözönünde tutulmalıdır.” YHGK, 8.2.1989 T., 1988/11-891 E., 1989/80 K., (K.İ.B.B.).

111ÜNLÜTEPE, s. 161; YILMAZ, S. 471- 472.

37

vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının

söz konusu olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilir ve

satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilir.”(TBK. m. 261). Türk Borçlar

Kanunu’nun bu hükmü ile hâkimin alıcıya ödeme kolaylığı sağlayabilmesi

ve malın geri alınmasını yasaklayabilmesini üç şarta bağlamaktadır. Bunlar;

alıcının temerrüde düşmesi, borçlarını ödeyeceğine ilişkin güvence vermesi

ve satıcının herhangi bir zararının olamamasıdır112.

VI. YETKİLİ MAHKEME VE TAHKİM

Taksitle satım sözleşmesinde, satıcılar tarafından hazırlanmış formüler

metinlerde, sözleşmeden kaynaklanacak ihtilafların çözümüne ilişkin olarak

kendi ikametgahları mahkemesinin yetkili olacağına ilişkin kayıtların yer

almakta olduğu ve bu nedenle alıcıların, uzak bir mahkemede haklarını

savunmak zorunda kalabildikleri görülmektedir. Bu bakımdan da savunma

imkanları ve mahkeme masrafları bakımından büyük güçlüklerle

karşılaştıkları ifade edilmektedir113.

Yetki şartlarının yasaklanmasına ilişkin olarak belirtilen sakıncaların

önüne geçilmesi bakımından, satıcının ikametgahı mahkemesinin yetkili

kılınmasına ilişkin kayıtlar geçersiz sayılmıştır114. Bu kapsamda taksitle satış

sözleşmesi kurulduktan sonra alacaklı tarafından yapılan feragat geçerli

sayılmıştır115.

Türk Borçlar Kanunu’nun 262 maddesi ile “Yerleşim yeri Türkiye’de

olan alıcı, tarafı olduğu taksitle satış sözleşmesinden doğacak uyuşmazlıklar

112ÜNLÜTEPE, s. 161.

113ÜNLÜTEPE, s. 152.

114GÜMÜŞ, s.219;ÜNLÜTEPE, s. 152; YILMAZ, s. 474.

115GÜMÜŞ, s.219.

38

konusunda, yerleşim yerindeki mahkemenin yetkisinden önceden feragat

edemeyeceği gibi, tahkim sözleşmesi de yapamaz” düzenlenmiştir. Ancak

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenen

hükmüne göre, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya

doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi

sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava

sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” Bu hükümle yetki

sözleşmesi sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceği

düzenlenmiştir. Böylelikle taksitle satım sözleşmesinde, tacir olmayan

gerçek kişiler yetki kaydı veya yetki sözleşmesi yapamazlar. Ayrıca

TBK’nın 263/son hükmü uyarınca alıcının tacir sıfatı ile hareket etmekte

olduğu taksitle satım sözleşmelerinde uygulama alanı bulacağı belirtilen

hükümler arasında TBK m. 262 hükmü yer almamaktadır. Bu nedenle

HMK’ya göre, tüketiciler ile tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki

sözleşmesi yapılması yasaklanmış olup TBK m. 262 hükmünün yetkili

mahkemeye ilişkin kısmının uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır116.

116ÜNLÜTEPE, s. 156; YILMAZ, s. 474.

39

§ 2. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIŞLAR

I. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN

TANIMI

Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, eski Borçlar Kanunumuz da

düzenleme altına alınmamıştır. Türk Borçlar Kanunu madde 264/I’de “Ön

ödemeli taksitle satış, alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım

kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmemesinden sonra satılanı

alıcıya devretmeyi üstlendikleri satıştır.” şeklinde yeni bir hüküm olarak

düzenlenmiştir.

Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, taksitle satım sözleşmesinin

satıcı açısından meydana getirdiği risk ve sakıncaların giderilmesi amacıyla,

II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıktığı bilinmektedir. Girişimci ve

satıcılar, tüketim ekonomisinden faydalanarak kâr elde etmek maksadıyla,

malı teslim etmeden bedelini peşin alarak bir banka aracılığı ile işleyen satım

çeşidine yönelmişlerdir117.

Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, ülkemizde de 1980’li yıllardan

sonra beyaz eşya ve otomobil konusunda kullanılmaya başlanmıştır118.

Alıcının satılanın tesliminden önce satış bedelinin belirli bir miktarını

taksitler halinde ödemesinin kararlaştırıldığı taşınır eşya satış türüdür.

Dolayısıyla ön ödemeli satışta alıcı taşınır bir eşya için teslimden önce belirli

117ÜNLÜTEPE, s. 100.

118ÜNLÜTEPE, s. 101.

40

bir miktar satış bedelini taksitlerle ödemekle yükümlü olmaktadır. Böylelikle

belirlenen kısmi-toplam ödeme tutarına ulaşınca satılan alıcıya teslim

edilmektedir. Taksitle satışta “bugün al yarın öde” felsefesinden hareket

edilirken ön ödemeli taksitle satışta, “bugün öde yarın al” felsefesi esastır119.

Bir satışın ön ödemeli taksitle satış olarak nitelendirilebilmesi için şu

şartların gerçekleşmesi aranır120; alıcının satılana ilişkin satış bedelini

önceden kısım kısım ödemeyi üstlenmesi, satış konusunun taşınır şey ve

haklar olması, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı

alıcıya devretmeyi üstlenmesidir.

II. ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ

VE İÇERİĞİ

Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça

geçerli olmaz; sözleşmenin geçerli olarak kurulabilmesi için TBK madde

264/II fıkrasındaki hususlar da yazılmalıdır.

Alıcının tacir sıfatıyla hareket etmesi veya malın bir ticari işletmenin

ihtiyacı için ya da mesleki amaçla satın alınması halinde ön ödemeli taksitle

satım sözleşmesinin tanımı, şekli ve içeriğine ilişkin 264 üncü maddesi ile

alıcının temerrüdüne ilişkin 271 inci maddesi uygulanmaz (TBK. m. 272).

Taksitle satışa ilişkin hükümlerden yasal temsilcinin rızasına,

sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurmasına ve geri alma açıklamasına,

alıcının def’ilerine, satıcının alacağının devrine, hakim tarafından sağlanan

ödeme kolaylıklarına ve yetkili mahkeme ile tahkime ilişkin olanlar, ön

ödemeli taksitle satışa da uygulanır (TBK. m. 273/I). Satılanı devir süresi bir

yıldan daha uzun veya belirsiz olan taksitle satışta alıcı, satılanın devrinden

119 GÜMÜŞ, s. 223.

120 YAVUZ, s. 147.

41

önce ödemeleri yapmakla yükümlü ise, ön ödemeli taksitle satışa ilişkin

hükümler kıyas yoluyla uygulanır (TBK. m. 273/II).

Söz konusu hükme kanunda yer verilmiş olmakla, bir istisnanın varlığı

ifade edilmiş olmaktadır. Bu hükümle devir süresinin bir yıldan uzun veya

belirsiz olması, alıcının taksitle satım sözleşmesi ile elde etmek istediği

amacın gerçekleşmesini sağlamaktan uzak niteliktedir. Dolayısıyla burada

malın hemen kullanılması amaçlanmamaktadır121.

III. TARAFLARIN HAK VE BORÇLARI

A. Ön ödemelerin Süresi

Beş yılın geçmesiyle ön ödemeleri ifa borcu sona erecektir (TBK. m.

270/I).

B. Ön ödemelerin Teminatı

Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde

alıcı, ödemeleri sözleşmede belirtilen bir bankada kendi adın açılacak gelir

getiren bir tasarruf veya yatırım hesabına yatırmakla yükümlü olacaktır

(TBK. m. 265/I).

Banka her iki tarafın çıkarlarını gözetmek zorundadır. Açılan hesaptan

her iki tarafın izniyle ödeme yapabilir. Bu izin önceden verilemez (TBK. m.

265/II).

Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde

alıcı, satılanın devrine kadar 269. Maddedeki cayma hakkını kullanırsa

satıcı, bu hesap üzerindeki bütün haklarını kaybeder (TBK. m. 265/III). Bu

hüküm amacı, satıcının iflası halinde alıcıyı korumaktır122.

121 ÜNLÜTEPE, s. 53.

122 ARAL/ AYRANCI, s. 183.

42

C. Alıcının Malın Devrini İsteme Hakkı

Alıcı satış bedelinin tamamını ödedikten sonra, her zaman malın

kendisine devredilmesini isteyebilir. Ancak, satıcı malı başkasından

sağlayarak devredecek ise alıcı, bunun için kendisine uygun bir süre tanımak

zorundadır(TBK. m. 266/I).

Satıcının malı alıcıya devredebilmesi için, taksitle satışa ilişkin

koşullara uyulması gerekir(TBK. m. 266/II).

Alıcı birden çok şey satın almış veya seçim hakkını saklı tutmuş ise,

satılanın kısım kısım devredilmesini, ancak 256 ncı maddede öngörülen

asgari peşinatı ödedikten sonra isteyebilir. Satılanın eşya topluluğu

oluşturduğu hâllerde bu istemde bulunulamaz. Satış bedelinin tamamen

ödenmemesi hâlinde, satıcıdan satılanı kısmen devretmesi, ancak geri kalan

kısmın yüzde onunun kendisine güvence olarak bırakılması koşuluyla

istenebilir(TBK. m. 266/III).

D. Satış Bedelinin Ödenmesi

Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde

satış bedelinin, satılanın devri anında tamamen ödenmiş olması gerekir.

Satılanın devredilmesini isteyen alıcı, hesabındaki bakiyeden, satış bedelinin

en çok üçte birlik kısmını satıcı lehine serbest bırakabilir. Ancak,

sözleşmenin kuruluşu sırasında buna ilişkin taahhütte bulunulamaz(TBK. m.

267).

E. Satış Bedelinin Belirlenmesi

Satıcının sözleşmenin kurulduğu sırada belirlenen toplam satış

bedeline ek bir bedel isteme hakkını saklı tutan bütün kayıtlar geçersizdir

(TBK. m. 268/I).

43

Ödenecek toplam satış bedeli sözleşmede belirlenmiş olmakla birlikte,

devredilecek eşya önceden belirlenmemiş ve satıcı tarafından bu eşyayı

seçme hakkı alıcıya tanınmış ise satıcı, peşin satıştaki olağan bedelleri göz

önünde tutmak suretiyle alıcının yapacağı seçime tam olarak uymakla

yükümlüdür (TBK. m. 268/II).

Buna aykırı anlaşmalar, ancak alıcının yararına olduğu ölçüde

geçerlidir (TBK. m. 268/III).

IV. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ

A. Cayma Hakkı

Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde

alıcı, malın devrine kadar her zaman sözleşmeden cayabilir (TBK. m. 269/I).

Sözleşmeden cayma hâlinde alıcı tarafından ödenmesi öngörülen

cayma parası123, durumun özelliğine ve sözleşmenin kurulması ile cayma

arasında geçen süreye bakılarak belirlenir. Ancak, bu miktar satıcının toplam

alacağının yüzde ikisinden az ve yüzde beşinden fazla olamaz. Alıcı, yapmış

olduğu ödemelerin cayma parasını aşan kısmının, getirileri ile birlikte

kendisine geri verilmesini isteyebilir (TBK. m. 269/II).

Alıcının ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun

kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi ya da

sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış

sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin satıcı tarafından kabul

123 Cayma parası, sözleşmenin yapıldığı sırada verilen, sözleşmeden cayabilmek için

taraflarca kararlaştırılmış bir tazminattır (REİSOĞLU, Safa; Türk Borçlar Hukuku

Genel Hükümler, Beta, 23. Bası, İstanbul, Temmuz- 2012, s. 454; KILIÇOĞLU, s.

768; SEROZAN, s. 214.).

44

edilmemesi yüzünden sözleşmeden cayılmış olursa, cayma parası istenemez

(TBK. m. 269/III).

B. Sözleşme Süresinin Dolması

Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmelerde

alıcı, sekiz yıl geçtiği hâlde satılanın devri isteminde bulunmazsa, satıcı

kendisini uyararak üç aylık süre tanır. Alıcı bu süre içinde kayıtsız kalırsa

satıcı, alıcıya sözleşmeden cayma hâlinde tanınan haklara sahip olur (TBK.

m. 270/II).

C. Alıcının Temerrüdü Halinde Satıcının Sözleşmeden Dönmesi

Alıcı bir veya daha çok ön ödemede temerrüde düşerse satıcı, ancak

vadesi gelmiş olan ödemeleri isteyebilir. Bununla birlikte, toplam alacağın

en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen iki ön ödemenin veya toplam

alacağın en az dörtte birini oluşturan bir tek ön ödemenin ya da sonuncu ön

ödemenin vadesi gelmişse satıcı, ayrıca alıcıya tanıyacağı bir aylık ödeme

süresinin geçmesinden sonra sözleşmeden dönme hakkına sahip olur (TBK.

m. 271/I).

Satıcı, ödeme süresi bir yıl veya daha az olan sözleşmeden dönerse,

260 ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Süresi bir

yılı aşan sözleşmelerde satıcı, ancak 269 uncu maddenin ikinci fıkrasında

öngörülen cayma parasını ve alıcıya ödenmesi gereken ortalama banka

mevduat faizini aşan zararlarının giderilmesini isteyebilir (TBK. m. 271/II).

Bir yıldan daha uzun süreli sözleşmelerde temerrüde düşmüş olan

alıcının malın devrini istemesi hâlinde satıcı, yasal anapara faizi ile birlikte,

devir isteminden sonra malın değerinde oluşacak eksilmelerin giderilmesini

isteyebilir. Ceza koşulu öngörülmüşse miktarı, satış bedelinin yüzde onunu

geçemez (TBK. m. 271/III).

45

Satılanın devredilmiş olduğu hâllerde, dönme konusunda 260 ıncı

maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır (TBK. m. 271/IV).

SONUÇ

Taksitle satım sözleşmesi, alıcı tarafından satım bedelinin kısım kısım

ödendiği veresiye satımın bir türü niteliğindedir. İhtiyaç duyulan malların

bedelini peşin ödeyerek almak imkanı bulunmayan alıcılar, bedeli taksitler

halinde ödemek suretiyle edinmektedir. Bu sayede bedelin daha sonra

ödenmesine rağmen, malın kullanılması ve ihtiyaçların giderilmesi

mümkündür.

Taksitle satım sözleşmesinin hükümleri değerlendirildiğinde, alıcıları

koruyucu hükümler olduğu dikkat çekmektedir. Taksitle satım sözleşmesinin

konusunu taşınır malların oluşturacağına ilişkin kanunun açık hükmü

karşısında, taşınmaz mallar, taksitle satım sözleşmesine konu olamayacaktır.

Taşınmaz satımında satım bedelinin kısım kısım ödenmesi halinde de

taksitle satım sözleşmesi hükümleri uygulanmayacaktır.

Taksitle satım sözleşmesinde malın tesliminden önce yapılan

ödemeler taksit niteliğine sahip değildir. Malın tesliminden sonra en az iki

taksitin kararlaştırılmış olması gerekmektedir. Bu konuda sözleşmenin

amacına ilişkin olarak da değerlendirme yapılmalı; sözleşmenin süresi ve ne

tutarda ödeme yapıldıktan sonra malın teslim edildiği göz önünde

bulundurulmalıdır.

46

Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesinin en belirgin özelliği alıcının

belirli bir miktar parayı malı tesliminden önce ödemesi oluşturmaktadır.

Belirli bir miktar paranın birikmesinin ardından, satıcı, satım konusu malı

teslim etmektedir.

Ön ödemeli taksitle satım sözleşmesi, taksitle satım sözleşmesinin

satıcı açısından meydana getirdiği risk ve sakıncaların giderilmesi amacıyla

düzenlenmiştir. Ancak daha çok satıcı lehine bir düzenleme olduğundan,

uygulama açısından alacaklılar tarafından tercih edilmesinin pek mümkün

olmayacağı kanısındayız.

KAYNAKÇA

- AKÜNAL, Teoman; “Mukayeseli Hukukta Taksitle Satım

Sözleşmelerinde Alıcıyı Korumaya Yönelen Tedbirler”, Mukayeseli Hukuk

Araştırma Dergisi, C. 6, S. 9, 1972. (s. 79-106).

- ALTUNKAYA, Mehmet; “Taksitle Satımda Alıcının Temerrüdü

Halinde Satıcının Seçimlik Hakları”, (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

- ANTALYA, Gökhan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre

Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Beta, C. I, 1. Baskı, İstanbul, Ocak- 2012.

47

- ARAL, Fahrettin/ AYRANCI, Hasan; 6098 Sayılı Türk Borçlar

Kanunu’na Göre Hazırlanmış Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Yetkin

Yayınları, Genişletilmiş 9. Baskı, Ankara- 2012.

- ASLAN, İ. Yılmaz, En Son Değişiklikler ve Yargıtay Kararları

Işığında Tüketici Hukuku, Ekin Kitapevi, 3. Baskı, 2006.

- ASLAN, İ. Yılmaz; Tüketici Hukuku Dersleri, Ekin Basım Yayın

Dağıtım, 3. Baskı, 2010.

- BUZ, V edat; Borçlunun Temerrüdünde Sözleşmeden Dönme, Yetkin

Yayınları, Ankara, 1998.

- EREN, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümleri, Yetkin Yayınları,

14. Baskı, Ankara, 2012.

- GÜMÜŞ, Mustafa Alper; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun’ Göre

Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Vedat Kitapçılık, C. I, İstanbul 2012.

- GÜNGÖR, Hayriye Gonca; “Borçlar Kanunu Tüketicinin

Korunması Hakkında Kanun ve Borçlar Kanunu Tasarısındaki Taksitli

Satışlarla İlgili Düzenlemeler Arasındaki Farklılıklar”, Legal Hukuk Dergisi,

Y. 4, S. 39 Mart, 2006, (s. 734-739).

- HATEMİ, Hüseyin/ GÖKYAYLA, Emre; Borçlar Hukuku Genel

Bölüm, Vedat Kitapçılık, 2. Bası, İstanbul, 2012.

- HATEMİ, Hüseyin/ SEROZAN, Rona/ ARPACI, Abdülkadir;

Borçlar Hukuku Özel Bölüm, Filiz Kitapevi, İstanbul, 1992.

- KILIÇOĞLU, Ahmet M.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan

Kitapevi, Genişletilmiş 16. Bası, Ankara, Temmuz- 2012.

- KUNTAP, Erden/ BARLAS, Nami/ AYANOĞLU-MORALI, Ahu/

ÇAVUŞOĞLU-IŞINTAN, Pelin/ İPEK, Mehtap/ YAŞAR, Mert/ KOÇ,

Sedef; Galatasaray Üniversitesi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’na İlişkin

Değerlendirmeler, Mayıs- 2005.

48

- REİSOĞLU, Safa; Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta, 23.

Bası, İstanbul, Temmuz- 2012.

- OĞUZMAN, Kemal/ ÖZ, Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümler,

Vedat Kitapçılık, C. I, 10. Bası, İstanbul, Haziran- 2012.

- OZANOĞLU, Hasan; Tüketicinin Korunması Açısından Taksitle

Satım Sözleşmesi, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Sözkesen

Matbaacılık, Türkiye İş Bankası Vakfı- Hukuk Fakültesi, Cebeci/ Ankara,

1999.

- SERDAR, İlknur; “Taksitle Satış Sözleşmesinin Uygulama Alanı

(TBK m. 263)”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları

Dergisi Özel Hukuk Sempozyumu Özel Sayısı 6098 Sayılı Türk Borçlar

Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi Sempozyumu (3-4 Haziran 2011)

Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, (s. 475-500).

- SEROZAN, Rona, Sözleşmeden Dönme, Vedat Kitapçılık, Gözden

Geçirilmiş 2. Bası, İstanbul 2007.

- TANDOĞAN, Halûk; Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri (Akdin

Muhalif Nevileri), Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, C. I, Tümü

Yeniden İşlenmiş ve Genişletilmiş 2. Bası, Ankara, Cebeci, 1974.

- TUNÇOMAĞ, Kenan; Türk Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri,

Sermet Matbaası, C. II, 3. Bası, İstanbul, 1977.

-ÜNLÜTEPE, Mustafa; Türk Borçlar Kanunu Hükümleri

Çerçevesinde Taksitle Satım Sözleşmesi, Legal Kitapevi, Birinci Bası, Şubat-

2011.

-YAVUZ, Cevdet; Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), Beta

Yayım, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Güncellenmiş ve

Yenilenmiş 10. Baskı, İstanbul, Nisan- 2012.

- YAVUZ, Cevdet; Türk Medeni Kanun (MK.) ve Türk Borçlar

Kanunu (TBK.), Beta, 9. Bası, İstanbul, Ocak- 2012.

49

- YILMAZ, Canan; “6098 sayılı TBK Çerçevesinde Taksitle Satış

Sözleşmesi (TBK m. 253-262)”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Hukuk Araştırmaları Dergisi Özel Hukuk Sempozyumu Özel Sayısı 6098

Sayılı Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi Sempozyumu

(3-4 Haziran 2011) Sempozyum No: III, Cevdet Yavuz’a Armağan, 2011, (s.

447-474).

- ZEVKLİLER, Aydın/ AYDOĞDU, Murat; Tüketicinin Korunması

Hukuku, Seçkin, 3. Bası, Ankara, 2004.

- ZEVKLİLER, Aydın; Özel Borç İlişkileri, 10. Bası, Ankara, 2008.

- Kazancı İçtihat Bilgi Bankası

- Yargıtay Kararları Dergisi