Temsilde Cinsiyet Değişkeni: Aydın ve Muğla İncelemesi
Transcript of Temsilde Cinsiyet Değişkeni: Aydın ve Muğla İncelemesi
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
1
Temsilde Cinsiyet Değişkeni: Aydın ve Muğla İncelemesi
Nilüfer NEGİZ ve Diğerleri1
ÖZET
Demokratik bir toplum anlayışında, kadınların siyasal sistemde yer almaları önemli bir
olgudur. Türkiye’de kadının konum olarak “eş” ve “anne” olmasının dışında siyasal hayatta da var
olmasının kabul edilmesi ve bu yönde çeşitli düzenlemeler ile bu fikrin desteklenmesi, Türk kadının
toplumsal ve siyasal yaşamda önünde yer alan engellerin ortadan kaldırılması adına önemlidir.
Türkiye’de kadın haklarının elde edilişi, Tanzimat Dönemiyle başlayan Türk modernleşme tarihinin
önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Eğitim ve kültür alanlarında atılan her adım, doğrudan kadının
toplumdaki etkisini arttırmıştır. Bununla birlikte siyasal hakları elde etmesiyle de kadın, tarih
boyunca sürdürdüğü ikincil konumundan zaman içinde sıyrılmıştır. Ülkemizde kadın, seçme ve
seçilme hakkını aldığı 1930’lu yıllardan itibaren fiilen siyasal yaşamda var olmuş ancak temsil etme
bağlamında erkeğe oranla geri planda kalmıştır. Çalışmada temsil açısından kadın sorunu yerel
siyaset özelinde ele alınmıştır. Temsilde farklı iki cinsiyeti karşılaştırmak üzere Aydın ve Muğla
Büyükşehir Belediyeleri üzerinden bir inceleme yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Yerel Temsil, Seçimler, Siyasal Cinsiyet
The Gender Factor in Representation: An Evaluation in Aydın and Muğla
ABSTRACT
Women participation is an important indicator in a democratic society. To acknowledge the
existence of women in political life besides her roles as a “wife” or “mother” and to support this
idea with some arrangements are quite significant in terms of overcoming the obstacles before the
political and social life of Turkish women. Women’s obtainment of rights has been a part of
modernization process which has continued since the Tanzimat Era in 19th
century. Every steps
taken in educational and cultural platform has enhanced the status of women in the society. Along
with this, women in Turkey have made an effort their secondary role in a traditional society.
Turkish political elite provided women the right to stand for election in 1930s but the rate of women
representatives are nominated and elected symbolically. In this study, the women problem in terms
of representation is evaluated in the field of local politics. Aydın and Muğla Metropolitan Mayors
who have many common specialties except for gender are compared in this context.
Key Words: Local Representation, Elections, Political Gender.
1Doç. Dr., Nilüfer NEGİZ, SDÜ, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü, [email protected];Yrd. Doç. Dr. Hakan
Mehmet KİRİŞ, SDÜ, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü, [email protected];Aysun YEMEN, Gaziosmanpaşa
Üniversitesi Almus Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi, [email protected]; Aslı YILDIRIM, SDÜ, SBE,
Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected]; Ayşen PEKER, SDÜ, SBE, Kamu
Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected]; Tuna Emre KÖKLÜ, Muğla Sıtkı Koçman
Üniversitesi, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü, [email protected]
Bu çalışmada, 114K008 numaralı ve 'Temsilde Cinsiyet Değişkeni: Temsilci ve Seçmenler Kapsamında Aydın ve
Muğla Büyükşehir Belediyelerinde Çok Boyutlu Karşılaştırma' isimli 3001Tübitak Projesi’nin ilk bulguları
kullanılmıştır.
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
2
1.Kavramsal İnceleme
Temsili demokrasilerde seçimler, oy kullanmak yoluyla bir adayı bir kamu mevki için tercih etme
süreci ya da hareketini2 sağlamaktadır. Diğer bir deyişle temsili demokrasilerde siyasal karar alma
ve uygulama mekanizmalarında bulunacak kişiler seçimler yoluyla belirlenmektedir. Bu süreç,
günümüzde de önemini korumaktadır. Katılımın seçimler dışında yaygınlaştırılmaması ise, temel
eleştirilerden biridir. Yerel düzeyde seçimlerin, yerel yönetim mekanizmalarında bulunacak
kişilerin belirlenmesi ve yerel düzeyde doğrudan katılımın sağlanarak kararların alınması gibi
işlevleri bulunmaktadır.
Siyasal süreci etkilemek amacıyla girişilen eylemlerden en fazla kişi tarafından en yaygın
kullanılanın oy verme olması, beraberinde gündeme seçen – seçilen ilişkisini de taşımaktadır. Seçen
– seçilen ilişkisi Gülmen’e göre (1979: 11), en alttaki oy veren kişiyle en üstteki siyasal örgütlerde
seçilerek çalışan kişi arasındaki bağı oluşturmaktadır. Bu durum kişinin siyasal ortamda kendini ne
kadar keşfettiği ve gerçekleştirdiği ile de ilgili bir süreçtir. Milbrath’a göre (1965: 18), siyasal
katılmaya konu olan eylemler zorluk derecesine göre şu şekilde tasnif edilebilir: Kayıtsız ya da
hareketsiz olarak isimlendirilen bireyler siyasal katılma davranışında hiç bulunmamaktadır.
Bunlardan sonra ise siyasal katılmada bulunanlar sırasıyla, izleyici faaliyetleri (seçimlere katılma,
oy kullanma, siyasal süreci takip etme, amblem, poster, rozet, şarkı gibi araçlarla bir görüşe, partiye
ya da adaya desteğini açık etme), geçiş faaliyetlerini (siyasal toplantı, miting, konser gibi gösterilere
katılma, bağışta bulunma, siyasal lider ya da bürokratlarla temasa geçme) ve gladyatör faaliyetleri
(siyasal bir partiye katılma, aktif görevlere talip olma) yerine getirirler.
Bu süreç içinde düşünülmesi gereken bir diğer noktayı şüphesiz neden erkek adayların sayısının
daha fazla olduğu, siyasal faaliyetlerin erkeklere has bir alan olarak görüldüğü, kadınların bu alanda
var olmalarının güçlüğünün günümüzde de sürdüğü gibi sorular oluşturmaktadır. Burada kişinin
kendini keşfetmesiyle gelişen siyasal eylemlerin çeşitlenmesi, geliştirilmesi ve yoğunluğuna
sosyokültürel etkenleri ekleme gerekliliğinin ortaya çıktığı görülmektedir. Yine de bu noktada
kadınları mutlaka kadınlar temsil etmeli düşüncesinin tek düzeliğinden de kaçınmak gerekliliği
ortadadır.
2.Temsilde Cinsiyet Sorunsalı
Türk kadınının siyasal haklarını elde ediş süreci eskiye dayanmasına rağmen, katılım ve temsil
konularında kadın oranlarının düşük olduğu gözlemlenmektedir. Özellikle kırsal kesimlerde
kadınların oy verme kararlarında bile koca, baba ya da ağabeyin rolü halen baskındır. Bu durum
kadınların toplumsal konumları ile ilişkilendirilebilir. Her ne kadar toplumsal hayatın birçok
alanında kadının varlığı hissedilebilir ölçüde artsa da; siyaset alanında benzer bir iyimserlikten söz
etmek zordur. Gerek toplumsal yaşamda gerekse siyasette kadının varlığına ilişkin bu saptamaların
temelinde, kadının erkekten farklı olarak “kadınsı özelliklerinin bulunması” ve “kadının içyapısının
siyasete uygun olmaması” gibi nedenler sıklıkla dile getirilmiştir. Bu nedenler, öncelikle “eş” ve
“anne” olarak görülen kadının, siyasal yaşamın içerisinde aktif olarak bulunması ile birincil olan bu
rollerini yeteri kadar yerine getiremeyeceği fikriyle temellendirilir.
Kağıtçıbaşı’nın “Türkiye’de kız ve erkek çocuklarının farklı olarak sosyalleştirildikleri ve böylece
toplumda kız ve erkek çocuğuna verilen statünün birbirinden farklılaştığı” (1979:96) yönündeki
2 Bkz. http://www.merriam-webster.com/dictionary/election, 18.07.2014
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
3
tespiti hem kadının istemesi açısından hem de toplum açısından kadının görece zayıf temsil etme
durumuna işaret etmektedir. Toplumsal yapı ve özelliklere ek olarak yine Türk Toplumu, aile
yapısı, siyasal sistem ve parti yapısı da kadın temsilinin belirleyicilerindendir. Özetle ülkemiz
siyasal sisteminde kadın temsilini olumsuz etkileyen nedenler aşağıdaki gibi sıralanabilir.
“Geleneksel Yapı ve Dışlanmadır”: “Bizim oralarda kadının böyle şeyler yapmasına iyi gözle
bakılmaz!’’ (Bora ve İşat, 2006:14-15).
“Kaynak Azlığıdır”: Siyasette var olabilmek, bu varlığı sürdürebilmek ve örgütlenebilmek masraflı
bir iştir. Dolayısıyla kadınların siyasette yer alabilmeleri için ekonomik olarak kendi ayakları
üzerinde duruyor olmaları gerekmektedir (Bora ve İşat, 2006:16-17).
“Teknik Bilgi Yetersizliğidir”: Kadınlar, siyasal anlamda yeterli bilgiye sahip olmadıkları için,
önlerine çıkacak engelleri aşamayacaklarına inanmakta ve siyasetten uzak durmaktadırlar
(Kalaycıoğlu, 1983:20).
“Siyasi Partilerin Yapıları ve Aday Belirleme Usulleridir”: Türkiye’de aday belirlenirken
“önseçim”, “örgüt yoklaması” ve “merkez yoklaması” usulleri kullanılmaktadır (Aydın, 2007: 91).
Kadınlar üst konumlara sahip ‘erkek’ yöneticiler tarafından çizilen sınırlar içinde hareket etmek
durumunda bırakılmaktadırlar (Minibas,1996:180).
“İçsel Sorunlar ve Özgüven Eksikliği”: Kadının siyasete katılımının önündeki bu engelin, yukarıda
sayılan tüm kısıtlayıcıların kadın üzerindeki toplam bir yansıması olduğunu söyleyebiliriz.
Kadının eksik veya yetersiz temsilinin yukarıda da değinildiği üzere pek çok nedeni var. Kadınların
önemli bir çoğunluğu, eğitimlerini sürdürecek ya da ekonomik etkinliğe katılabilecek ortam
bulamazken3, bir de toplumsal olarak kadına biçilen geleneksel rolün katı sınırlarından çıkmaları
karşılarında önemli bir engel olarak durmaktadır. Sonuç olarak, kadınların toplumsal ve ekonomik
hayata katılımının yetersizliği, siyasal temsil sorununun da en temel yapısal nedeni olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Bu bağlamda Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Ekonomik Forumu (DEF) ve Avrupa Birliği’nin
(AB) düzenli olarak yayınladığı, ülkelerin ekonomik ve toplumsal gelişme düzeylerine paralel
olarak kadınların güçlenme düzeylerini ve cinsiyet eşitliğini karşılaştırmalı olarak izlemeyi
sağlayacak endeksler, kadının durumu hakkında önemli veriler sunmaktadır. BM İnsani Gelişme
Endeksi’nde (HDI) cinsiyet eşitliği aşısından Türkiye 186 ülke içinde 90. sırada; DEF’in
yayınladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre ise Türkiye 2006-2013 yılları arasındaki
altı yılda 105. sıradan 120’ye gerilemiş durumdadır (Güçer, Adiller, Çevik, 2014).
2.1. Politika Erkek İşi Mi?
Siyasetin cinsiyetinin olmadığı, Türkiye’de ve dünya ülkelerinde kadına seçme ve seçilme hakkının
verilmesiyle kabul edilmiş bir gerçektir. Ancak uluslar arası belgelerde ve ulusal yasa metinlerinde
20. Yüzyılın gerçeği olan bu durum, uygulamada “tarz-ı siyaset” olarak farklılaşmaktadır. Siyasette
kadının varlığı, kadın temsilinden çok, “temsili kadın” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum
siyasetin eril bir iş olduğu, kadın doğasının bu ortama uyum sağlamayacağı gibi toplumsal
3 TÜİK NKA sonuçlarına göre 2011 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde işgücüne katılma
oranı %47,5 olup, bu oran erkeklerde %69,2, kadınlarda ise %25,9’tur. Avrupa Birliği üyesi ve aday ülkeler arasında
kadınların işgücüne katılma oranının en düşük olduğu ülke Türkiye’dir.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16056 E.T.17.07.2014
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
4
cinsiyetçi bakış açısıyla da desteklenmektedir. Siyasal ortamda politika yapıcıların kullandığı
“erkek dil”, meclislerdeki keskin rekabet, otorite ve sertlik, kadınları ilk aşamada korkutan zorlu bir
süreç olarak algılanmaktadır. Böylesi bir ortamda erkeğe göre daha yumuşak bir mizaca sahip
olduğu düşünülen kadının, erkekle aynı dili konuşması, erilleşmesi sıklıkla karşılaşılan bir
durumdur. Siyasette yer bulmak adına kadın siyasetçinin varlık mücadelesini erilleşerek vermesi,
hem hemcinsleri hem de erkekler tarafından eleştirilmektedir.
Kadın, kadın olarak davransa da eril davranışılar benimseyip erkeklerle aynı dili konuşsa da her iki
durumda da siyasal arenada sayıca fazla olması konusunda, hem toplumsal hem de karşı cins
açısından gerçek bir istek olmadığı bir yandan siyasilerin kadın bakışları ile bir yandan da ulusal ve
yerel meclislere yansıyan sonuçlar neticesinde görülmektedir. Kuzu’nun konuşmasında ifade ettiği
gerekçeler, yukarıda kadın sorunsalı olarak ele aldığımız başlıklara işaret etmektedir;
“kadınların kocalarından para isteyerek siyaset yapamayacakları, siyasette gece geç saatlere kadar
toplantılar yapıldığı, eve geç dönen kadına iyi gözle bakılmayacağı, Türkiye gerçeğinin bu olduğu”
(Sallan Gül 2007:6)
Anlaşılan erkek için yüzyıllardır kabul ettiğimiz kalıplar bu yüzyılda da devam ediyor ya da edecek.
Erkek: “eve bakar, geçimliği sağlar”, “savaşır”, “ülkeyi yönetir”. Kadın elinin hamuru ile erkek
işine karışmaz ya da karışmamalı. Dünya ve Avrupa ülkelerinden birçoğuna göre kadına siyasette
olma özgürlüğü erken tarihlerde verilmiş olmasına karşın; kadın temsil etme yüzdelerinin
“temsili”(numunelik) olacak kadar az olması da, her zaman bahsedilen toplumsal cinsiyet bakışının
henüz kırılmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
Gerek uluslar arası gerek ulusal metinler, ülkeleri bağlasa ve buna yönelik çeşitli düzenlemeler
yapılsa da; konunun özellikle siyasetin erkek işi olup olmadığı tartışmasında önemli çözümleyici
rolünü eğitim oynayacağı açıktır. Toplumun eğitilmişliği, yüzyıllarca taşınan geleneksel yargıların
aşılmasına destek olacaktır.
Dünya çapında siyasetteki kadına dair bakış değişmekte, kadının siyasi alanda daha yoğun katılımı
konusundaki çabalar giderek yoğunluk kazanmaktadır. Cenevre merkezli Parlamentolararası Birlik
(Inter-Parliamentary Union/IPU) rakamlarına göre, dünya sıralamasında Ocak 2014 yılı verilerine
göre parlamentolarında kadın temsili yüksek ülkeler (ilk on) aşağıda verilmiştir. Avrupa ve dünyada
belli ülkeler bu konuda başı çekseler de; yüksek rakamlara karşın, Mikronezya, Palau, Katar,
Vanuata ve Honduras gibi “kadınlara parlamentoda temsil hakkı vermeyen” ülkelerin yine bu
yüzyılda karşımızda duran bir gerçektir ( http://www.ipu.org).
Tablo1: Dünyada Kadınların Parlamentolarda Temsil Oranları- (İlk 10 Ülke 2014 yılı)
Çift Meclisi Olanların Alt Meclisi
Ya da Tek Meclisliler
% Women Women/Seats
Çift Meclisi Olanların Üst Meclisi
Ya da Senato
% Women Women/Seats
Rwanda 63.8 51/80 38.55 10/26
Andorra 50.0 14/28 - -
Cuba 48.9 299/612 - -
Sweeden 45.0 157/349 - -
South Africa 44.8 179/400 34.0 18/53
Seychelles 43.8 14/32 - -
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
5
0
Kaynak: http://ww
w.ipu.org/
pdf/public
ations/wm
nmap14_en.pdf, ET.17.07.2014
2.2. Türkiye’de Temsil Açısından Kadının Genel Görünümü
12 Haziran 2011 seçimleri sonrası, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın sayısı arttı. 23. Dönem
Meclisi’nde AK Parti’de 30, CHP’de 8, MHP’de 2, BDP’de 7 ve DSP’de 1 kadın vekil yer alıyordu.
Bu sayı toplamda 2011 seçimi sonunda 78’e yükseldi.
Tablo 2:Kadın Milletvekili Sayısı (1935-2011)
Kaynak:Yüksek Seçim Kurulu http://www.tuik.gov.tr. E.T: 25.01.2011,
http://www.abpe.org.tr/abpe/upload/file/RAKAMLARLA%20KADIN.pdf
2002 yılından 2011 yılına uzanan süreçte siyasal partilerin aday listelerinde kadın sayısının giderek
arttığını göstermektedir. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde meclise girebilen kadın sayısında artış
yaşanmıştır. 2007 yılı kadın milletvekili sayısı açısından 1935 yılı yüzdesinin aşılabildiği ilk yıl
olmuştur. Kadınların siyasal mekanizmalarda karar verici pozisyonuna gelmelerinde siyasal parti
yönetiminin duruşu önem arz etmektedir. Genel seçimler bağlamında kadınların aday
Senegal 43.3 65/150 - -
Finland 42.5 85/200 - -
Ecuador 41.6 57/137 - -
Belgium 41.3 62/150 39.4 28/71
Seçim yılı Parlamentodaki
Milletvekili
sayısı
Kadın
milletvekili
sayısı
Toplam
(%)
1935 395 18 4.6
1939 400 15 3.8
1943 435 16 3.7
1946 455 9 2.0
1950 487 3 0.6
1954 535 4 0.7
1957 610 7 1.1
1961 450 3 0.7
1965 450 8 1.8
1969 450 5 1.1
1973 450 6 1.3
1983 400(1 boş) 12 3.0
1987 450 6 1.3
1991 450 8 1.8
1995 550 13 2.4
1999 550 22 4.0
2002 550 24 4.4
2007 550 50 9.1
2011 550 78 14.1
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
6
gösterilmesinde zaman içerisinde artış yaşanmıştır ancak bunun meclise yansıması kadın temsili
açısından yeterli değildir. İşte bu noktada siyasal partinin duruşu öne çıkmaktadır. Aday listelerinde
kadınların yerleştirildiği sıraların elverişli olmaması meclise girebilen kadın sayısını
belirlemektedir. 12 Haziran Genel Seçimleri için siyasal partilerin kadın adaylarına ilişkin tablo
şöyledir (Seçmen kitlesi açısından daha baskın ve mecliste sandalye sayısı açısından iyi durumdaki
partiler bağlamında rakamlar verilmiştir).
Tablo 3: 12 Haziran Genel Seçimleri İçin Üç Büyük Partinin Kadın Aday Sayıları
1.Sıra 2. Sıra 3. Sıra 4.Sıra-üstü Toplam
AKP 1 6 10 61 78
CHP 4 10 10 75 99
MHP 2 5 8 46 61
Toplam 7 21 28 182 238
Kaynak:http://www.gunumuz.com/siyaset/partilerin-kadin-milletvekili-adaylari-listesi.html E.T:
30.04.2011.
Yukarıdaki tabloda üç büyük partinin aday listelerinde yer verilen kadın sayıları yer almaktadır.
Toplam 238 kadın aday, partilerin listelerinde üst sıralarda yer almaktadır. 2007 yılı seçimleri için
geriye dönüp bakıldığında, Sallan Gül’ün de ifade ettiği üzere4 2002 yılına göre kadın aday sayısı
açısından bir artış söz konusu olmuştur. Ancak aday gösteren partilerin seçmen kitlesi açısından
düşünüldüğünde daha ziyade küçük partiler olması ve adaylık sıralarının daha altlarda kalışı,
meclise girebilen kadın sayısını da haliyle düşürmektedir. Merkez siyaset açısından kadının karar
alma noktalarında yer alışı zaman içerisinde özellikle kadın lehine uygulanan politikalarla
iyileştirilmektedir. Özellikle kota uygulaması bu anlamda önemlidir. Ancak partilerin “kota” ya
bakışları ve içselleştirmeleri önemli bir sorunsaldır. Çünkü partilerin tüzüklerine bakıldığında
kota’ya ilişkin yukarıda verdiğimiz üç büyük partiden sadece CHP’de cinsiyet kotası uygulamasına
yer verilmişken; AKP ve MHP’nin tüzüklerinde, partinin her türlü organ seçimi ve genel ve yerel
seçimlerin aday belirlemelerinde cinsiyet uygulaması yer almamaktadır. Sitembölükbaşı, ülkemizde
kota uygulamasına yönelik olarak, büyük partilerin kazanılmış konumlarını riske atmamak, küçük
partilerin ise tabanlarını artırmak ve yeni toplumsal grupları partilerine dâhil etmek amacıyla kota
konusuna ılımlı yaklaştıklarını belirtmektedir (Sitembölükbaşı, 2007: 26).
Siyasi partilerde erkek ile kadın politikacılar arasında cinsiyet ayrımına dayalı farklılaşma da kadın
temsili sorununda diğer bir boyuttur. Devletin en temel meseleleri olan güvenlik, dış politika,
ekonomik ve mali politikaların saptanmasıyla ilgili karar süreçlerinde kadın politikacılara hemen
hemen hiç yer verilmediği ve kadın politikacıların, çoğunlukla siyasi partilerin sosyal ve kültürel
faaliyet alanlarında sorumluluk aldığı görülmektedir. TBMM çatısı altındaki ihtisas
komisyonlarında başkan ve üye sayıları bunu gösterir niteliktedir. 5
4 Songül SALLAN GÜL, “Seçimin Galibi Kim?Bıyıklı Kadınlar mı Yoksa Eril Siyaset mi?”, Toplum ve Demokrasi,
Yıl:1, Sayı:1, Eylül-Aralık, 2007:8 5 Adalet Komisyonu: 26 üyeden 2’si Kadın, Anayasa Komisyonu: 26 üyeden 3’ü kadın, Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu: 25 üyeden 9’u kadın, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu: 26 üyeden 5’i kadın, Çevre
Komisyonu: 26 üyeden, 4 kadın, Dışişleri Komisyonu: 27 üyeden 4’ü kadın, Dilekçe Komisyonu: 12 üyeden 4’ü
kadın, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu (Üyelere Ulaşılamadı), İçişleri Komisyonu: 26 üyeden 4’ü kadın, İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu 26 üyeden 2’si kadın, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu: 25 üyeden 19’u
kadın, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu: 34 üyeden 3’ü kadın, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu 26 üyeden 5’i kadın, Milli Savunma Komisyonu 26 Üyeden 2’si kadın, Plan ve Bütçe Komisyonu 35
üyeden 1’i kadın, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu 25 üyeden 4’ü kadın, Sanayi, Ticaret, Enerji,
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
7
Ulus siyasetine paralel olarak yerel siyasette de kadın için tablo ülkemizde düşük düzeylerde
seyretmiştir. 2004, 2009 ve 2014 yerel seçim sonuçlarına ilişkin tablolar aşağıda verilmiştir.
Tablo 4: 2009-2004 Yerel Seçim Sonuçlarının Cinsiyete Göre Dağılımı
Seçim Dönemi
Belediye Başkanlığı
Kadın % Oranları Erkek % Oranları Toplam
% Oranları
28 Mart 2004 18 0,6 3207 99,4 3225 100
29 Mart 2009 27 0,9 2921 99,1 2948 100
İl Genel Meclisi Üyeliği
Kadın % Oranları Erkek % Oranları Toplam
%
Oranları
28 Mart 2004 58 1,8 3150 98,2 3208 100
29 Mart 2009 110 3,2 3269 96,8 3379 100
Belediye Meclisi Üyeliği
Kadın
% Oranları Erkek
% Oranları Toplam
%
Oranları
28 Mart 2004 834 2,4 33643 97,6 34477 100
29 Mart 2009 1340 4,2 30450 95,8 31790 100
Kaynak: İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü http://www.tuik.gov.tr. (08.01.2013)
2004 yılında 3225 tane belediye başkanı arasından sadece 18 tanesi kadındır. 2009 yılına
gelindiğinde 2948 kişi arasından sadece 27 adet belediye başkanının kadın olduğu görülmektedir.
Yerel seçimlerde kadınların 2004’e göre sayılarının arttığı fakat sayısal artışın ciddi boyutlarda
olmadığı görülmektedir.
Tablo:5. 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri Büyükşehir Belediye Başkanlarının Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞI
AKP 1 17 18
CHP 1 5 6
MHP 0 3 3
BDP 1 1 2
BAĞIMSIZ 0 1 1
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu 26 üyeden 1’i kadın, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu 26
üyeden 1’i kadın olmak üzere toplam 18 İhtisas Komisyonu’nda 73 Kadın Üye bulunmaktadır. Fakat bu sayı reel
değildir çünkü bazı kadın üyeler aynı anda farklı ihtisas komisyonlarında da yer almaktadır.
(http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyonlar_sd.liste E.T: 17.07.2014)
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
8
Tablo:6. 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri Merkez İlçe Belediye Başkanlığının Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
MERKEZ İLÇE BELEDİYE
BAŞKANLIĞI
AKP 0 30 30
BDP 1 7 7
CHP 0 8 7
MHP 0 5 5
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
9
Tablo:7 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri İlçe Belediye Başkanlığının Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
İLÇE BELEDİYE
BAŞKANLIĞI
AKP 6 553 559
CHP 5 153 158
MHP 1 103 104
BDP 21 45 66
SP 0 8 8
DP 0 7 7
BBP 0 5 5
BAĞIMSIZ 0 2 2
DSP 0 1 1
ÖDP 0 1 1
TKP 0 1 1
Tablo:8 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri Belde Belediye Başkanlığının Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
BELDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI
AKP 1 210 211
CHP 1 60 61
MHP 0 57 57
BDP 1 23 24
SP 0 19 19
DP 0 7 7
DSP 0 4 4
BAĞIMSIZ 0 3 3
BBP 0 1 1
HÖP 0 1 1
LDP 0 1 1
MP 0 1 1
Tablo:9 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri İl Genel Meclisi Üyeliğinin Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
İL GENEL MECLİSİ ÜYELİĞİ
AKP 33 746 779
MHP 2 172 174
CHP 7 152 159
BDP 18 110 128
SP 0 5 5
BBP 0 4 4
HADEP 0 1 1
TKP 0 1 1
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
10
Tablo:10 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri İlçe Belediye Meclisi Üyeliğinin Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
İLÇE BELEDİYE MECLİSİ ÜYELİĞİ
AKP 956 7856 8812
CHP 580 3026 3606
MHP 167 2685 2852
BDP 387 825 1212
SP 1 213 214
BBP 0 98 98
DP 3 94 97
DSP 1 23 24
LP 0 7 7
HADEP 3 3 6
TKP 1 5 6
BTP 0 4 4
HÜDAPAR 0 4 4
ÖDP 1 2 3
BAĞIMSIZ 0 2 2
MP 0 2 2
İP 0 1 1
Tablo: 11 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri Belde Belediye Meclisi Üyeliğinin Partilere Göre Dağılımı
Seçim türü Parti adı Kadın Erkek Toplam
BELDE BELEDİYE MECLİSİ ÜYELİĞİ
AKP 20 1698 1718
MHP 2 647 649
CHP 33 522 555
BDP 40 180 220
SP 0 197 197
BBP 0 67 67
DP 0 67 67
DSP 1 41 42
HAKPAR 0 6 6
LDP 0 5 5
BTP 0 4 4
MP 0 4 4
BAĞIMSIZ 0 3 3
HDP 2 1 3
İP 0 3 3
EMEP 0 2 2
HÜDAPAR 0 2 2
ÖDP 0 1 1
Kaynak: https://sonuc.ysk.gov.tr/module/GirisEkrani.jsf (E.T.: 12.06.2014)
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
11
30 Mart seçimleri sonrasında, 30 Büyükşehir Belediye Başkanı adayından AKP, CHP ve BDP’nin
birer kadın büyükşehir belediye başkanı çıkardığı görülmektedir. 49 merkez belediye
başkanlığından6 sadece BDP’nin bir kadın adayı seçilmiştir. Toplam 912 ilçe belediye
başkanlığından sadece 33 tanesi kadın belediye başkanıdır. Bu sayı içerisinde de iktidar ve
muhalefet partilerinin aksine BDP’nin 21 kadın belediye başkanı ile kadın belediye başkan
sayısında en yüksek sayıya sahip olduğu görülmüştür. Kadın belediye başkanına sahip diğer üç
parti; iktidar partisi AKP, muhalefet partileri MHP ve CHP’dir. 392 belde belediye başkanlığından
sadece 3 tanesi kadındır. Muhalefet partilerinden biri olan MHP’nin hiç kadın belde belediye
başkanı olmadığı göze çarpmaktadır. İl Genel Meclis Üyeliği’nde kadınların partiler bazında 1251
üyeden 60 tanesinin kadın olduğu, bu sayının da 33 kadın üye ile en çok iktidar partisi AKP’ye ait
olduğu görülmektedir. Buna ek olarak 18 üye ile BDP ikinci sırada yer almaktadır. MHP ve CHP bu
konuda daha da zayıf birer halka olarak eklenmiştir. Kadınların ilçe ve belde belediyelerinde meclis
üyeliği sayıları arasında en yüksek parti ilçe belediye meclis üyeliği 956 kadın üye ile AKP ve belde
belediye meclis üyeliği 40 kadın üye ile BDP’ye aittir.
Yukarıda verilen tablolarda görülen, zayıf kadın temsili konusunda bir takım düzenlemelerin
yapılmakta olduğudur. Bu düzenlemelere örnek olarak, cinsler arasında toplumsal kaynaklara erişim
açısından eşitsizlikler yaratan bu durumu değiştirmek adına son zamanlarda sıklıkla dile getirilen
“kota” uygulaması verilebilir. Kadın kotası, seçimlerde kadınlara tahsis edilen pay veya oranı ifade
etmektedir. Kadınlara daha fazla pay sağlamak anlamında, “cinsiyet kotası” ifadesi de
kullanılmaktadır. Kota sistemleri, kadınların siyasette eksik temsilini gidermeye yönelik pozitif
ayrımcı bir yapılanmadır. Pozitif ayrımcılıktan kasıt, kadınların parlamentoda etkili olabilmesini
sağlayacak “kritik eşik” olarak tanımlanan %30 veya %40 kadın temsilci oranını hayata geçirmek
yönünde geçici bir kota getirmektir. Anayasa ve seçim yasalarınca ulusal ya da bölgesel düzeyde
öngörülen kadın kotaları olabildiği gibi, partilerin aday gösterdikleri kadın sayısı ve adayların
sıralanma biçimlerine ilişkin ilkelerin benimsenmesi de olabilir (Çağlar, 2011: 73). Kota geçici bir
çözüm sağladığı için yapısal düzenlemelerle desteklenmelidir. Kadınları aday listelerinin son
sıralarına yerleştirme eğilimi, mevcut kotanın vitrinde olduğunu, içselleştirilmediğini
düşündürmektedir. Ayrıca kadın kotalarının sadece ulusal değil, yerel seçimlerde de uygulanması
gerekmektedir.
3. Temsilde Cinsiyet Değişkenine Aydın ve Muğla Örneğinden Bakış
3.1. Neden Aydın ve Muğla
Aydın ve Muğla, Güney Ege’de yer alan komşu illerdir. Her iki il de kadın temsiline görece yabancı
değillerdir. Türkiye’nin ilk kadın valisi olan Lale Aytaman, 1991’de Muğla İli’ne atanmış, 1995
seçimlerinde de yine Muğla İli’nden milletvekili seçilmiştir. Aydın’da 2002 ve 2007 seçimlerinde
milletvekili seçilen Özlem Çerçioğlu, 2009 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Aydın
Belediye Başkanı olarak seçilmiş 2014 seçimlerinde de Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak
seçilmiş ve görevini sürdürmektedir. 2011 milletvekili seçim sonuçlarına göre CHP, Aydın’da
birinci parti konumundadır. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün de, yine 2009 yerel
seçimlerinde CHP’den seçilmiş, 2014 seçimlerinde de Muğla Belediye Başkanı olarak seçilmiş ve
görevini sürdürmektedir. 2011 milletvekili genel seçimlerinin sonuçlarına göre CHP, Muğla’da da
birinci parti konumundadır. (2014 yerel seçimlerinde CHP Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkan
6 Yalova ve Ağrı’da yenilenen seçim sonuçlarına göre tablo oluşturulmuştur.
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
12
Adayının yine Özlem Çerçioğlu olmasına ek olarak bu partinin İncirliova ve Nazilli Belediye
Başkan Adayları da yine kadındır. Diğer partilerin Aydın’da ve CHP’nin dahil olduğu çerçevede
Muğla’da kadın adaylar gösterimi göze çarpmamaktadır.) Bu benzerlikler temsil-cinsiyet değişkeni
ilişkisini gözlemlemek adına iki ilin birbiriyle karşılaştırılabilir nitelikte olduklarını göstermektedir.
Siyasal yönelimler bakımından her iki ilde de geleneksel merkez sağ partilerin ağırlıklı olduğu bir
seçmen tercihi bulunmaktayken, 2002 sonrasında yine her iki ilde de CHP’ye olan yönelim ağırlık
kazanmış; Aydın ve Muğla İlleri kıyı şeridi olarak adlandırılan seçim bölgeleri arasında yer almıştır
(Kiriş 2011; Kiriş ve Köklü 2012). Bu bilgiden yola çıkarak siyasi yönelim açısından da bu iki ilin
benzer olduğu ve karşılaştırmaya uygun özelliklere sahipliği, ileri sürülebilir.
Ekonomik sektörler bakımından her iki ilde de hizmetler sektörü (Aydın’da %62,7; Muğla’da %65
oranlarında) yoğunlukta olup bunun ardından tarım ve sanayi sektörleri gelmektedir. Tarım sektörü
Aydın’da %27,2; Muğla’da %18’lik bir paya sahiptir. Sanayi sektörü ise, Aydın’da %10,2;
Muğla’da ise %17’lik bir paya sahiptir (www.geka.org.tr).
Ayrıca, söz konusu iller 6360 sayılı kanun kapsamında Büyükşehir belediye niteliğine dönüşerek
büyükşehir belediye başkanının seçimi konusunda il bir bütün olarak dahil olmuştur.
3.2. Çerçioğlu ve Gürün Kimlerdir
Özlem Çerçioğlu’nun özgeçmişine bakıldığında 1968’de Nazilli doğumlu olduğu, Selçuk
Üniversitesi’nde eğitim aldığı, özel sektörde faaliyet gösterdiği, pek çok sivil toplum etkinliğinde
yer aldığı, 2002 – 2009 tarihleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Milletvekili olduğu, 2009
yerel seçimlerinde ise Aydın Belediye Başkanı olarak seçildiği görülmektedir. Çerçioğlu, Aydın’ın
ilk kadın belediye başkanı olmuştur. Evli ve iki çocuk annesidir.7
Osman Gürün’ün özgeçmişine bakıldığında ise, 1948 yılında Muğla doğumlu olduğu, Ege
Üniversitesi’nde tıp eğitimi aldığı, 1997’de emekli olup partiye üye olarak 1999’dan itibaren
kesintisiz şekilde Muğla Belediye Başkanı olduğu, 2014 yerel seçimlerinde de bu kez Muğla
Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu görülmektedir.8 Evli ve iki çocuk babasıdır.
3.3.Seçilme Hikâyeleri
Özlem Çerçioğlu, milletvekilliği sırasında 2009 yerel seçimlerinde memleketi Aydın’da belediye
başkanlığı için aday gösterildiğinde çok az bir farkla bu seçim rekabetinden galip çıkmıştır. Bu
dönemde MHP 25.269, AK Parti 25.860 ve DP’nin19.584 oy almasına karşın CHP’nin adayı
Çerçioğlu, 26.399 oy alarak belediye başkanlığına seçilmiştir. 2009 seçimlerinde Çerçioğlu’nun,
partisinin oylarına göre fazlaca farklılık ortaya koyamadığı görülmekte, özellikle diğer partilerin
aynı kulvardaki oyları nerdeyse üç eşit parçaya bölmesiyle birlikte seçilmeyi başarmış
görünmektedir.9 2014’te ise, %43 oy alarak büyükşehir belediye başkanı seçilmiştir.
Osman Gürün 1997’de emekli olmasının ardından 1999’da seçilerek bgün de devam eden uzun bir
belediye başkanlığı görevi yürütmektedir. Gürün; Muğla’da on beş yıldan beri belediye başkanı
7 Bkz. http://www.ozlemcercioglu.com/ozgecmis E.T.15.07.2014.
8 Bkz. http://www.mugla.bel.tr/baskan/baskanin-ozgecmisi, E.T.15.07.2014.
9 Bkz. İhsan Kamalak, Hakan M. Kiriş, Hüseyin Gül, “Türkiye’de Siyasal Partilerin Belediye Başkan Adayı Belirleme
Etkinliğinin 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt
22, Sayı 3, Temmuz 2013, s.18–19.
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
13
olarak bulunmakta olup 1999’da %37, 2004’te %43, 2009’da 46, 2014’te ise %49 oy oranlarıyla
seçilmiştir.
Çerçioğlu ve Gürün’ün il merkezinde belediye başkanlığı yaptıkları dönemde 6360 sayılı kanun ile
birlikte Aydın ve Muğla illeri sayıları otuzu bulan yeni büyükşehir/bütünşehir sistemine geçmiştir.
2014 yerel seçimleriyle birlikte bu uygulama hayata geçmek üzereyken Cumhuriyet Halk Partisi,
hâlihazırda il merkezi belediyelerinin başkanları olan Çerçioğlu ve Gürün’ü bu kez büyükşehir
belediye başkan adayları olarak göstermiştir. Çerçioğlu’nun 2009 – 2014 arasında başkanlığını
yürüttüğü Aydın merkez ilçesi (yeni adıyla Efeler ilçesi) ildeki nüfus ve dolayısıyla seçmen
bakımından en fazla rakama sahip ve coğrafi olarak da ilin merkezi konumundadır. Buna karşın
Gürün’ün 2009 – 2014 arasında başkanlığını yürüttüğü Muğla merkez ilçesi (yeni adıyla Menteşe
ilçesi) ilin nüfus ve dolayısıyla seçmen sayısı bakımından en büyük ilçeleri olan Fethiye, Bodrum,
Milas gibi ilçelerin ardından gelmekte ancak ilin coğrafi olarak merkezinde yer almaktadır.
“TOPUKLU EFE VE DOKTOR OSMAN”
Özlem Çerçioğlu, 2009 yılında oldukça az bir farkla belediye başkanlığını kazanmasına rağmen,
aradan geçen beş yıllık dönemde Aydın’da hem oldukça sevilen hem de sert eleştirilen bir siyasal
figür olmuştur. Çerçioğlu, Aydın’da topuklu efe olarak anılmaya başlamıştır.
Bilindiği üzere efe özellikle Aydın başta olmak üzere Batı Anadolu’da yiğit kişi veya zeybek
anlamında olup10
tarihsel süreçte kendilerince haksızlıklara karşı mücadele etmiş ve yine
kendilerince bir adalet anlayışı geliştirmiş yöresel kahramanlardır. Çerçioğlu da kadın olması ve
kendine göre bir yönetim tarzı sergilemesi dolayısıyla topuklu efe lakabıyla isimlendirilmeye
başlanmıştır. Topuklu efe, üzerinde düşünülmesi gereken bir lakaptır. Yerel basınla birlikte ulusal
basına da yansıyan bu isimlendirme efeliğin şanına yakışır başlıklara malzeme olmaya başlamıştır.
Bunlar arasında “topuklu efe dikleniyor”11
, “topuklu efe, korsan valiye karşı”12
, “topuklu efe
olmaktan gurur duyarım”13
, “efelerden topuklu efeye destek”14
, “topuklu efeye efelik yakışıyor”15
vb. sayılabilir.
10
Bkz. TDK Sözlüğü, www.tdk.gov.tr E.T.12.07.2014 11
Aydın’ın efeleri şöylece oturmuşlar… Aydın Zeybeği oynamak üzere. Topuklu çizmesini ayağına çekiveren Topuklu
Efe… çıktı meydana şöyle bi bakındı, ben iki yıldır bu düğün gününü bekliyom Ali Efem ve Memed Efemi de karşımda
isterim… Davul-zurna Harmandalı çalmaya başladı… Topuklu Efe diklendi…Bkz.
http://www.aydin24haber.com/topuklu-efe-dikleniyor-364yy.htm?interstitial=true 12
Yazgülü Aldoğan, Posta Gazetesi, 20 Mart 2014. 13
Ayşe Arman, Hürriyet Gazetesi, 20 Mart 2014. 14
http://www.egenazhaber.com/efelerden-topuklu-efeye-destek.html E.T.15.07.2014. 15
http://www.sokeekspres.com/Makale/4328-topuklu-efe-ye-efelik-yakisiyor.aspx, E.T.15.07.2014.
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
14
(fotoğraf: www.ozlemcercioglu.com)
Topuklu efe lakabına karşı en büyük eleştiri Çerçioğlu’nun 2014 seçimlerinde rakibi olan MHP
Aydın milletvekili ve büyükşehir belediye başkan adayı olan Ali Uzunırmak’tan gelmiştir.
Uzunırmak, “Bir şehrin kaderi, yeni kuruluş aşamasında 'amcacığım teyzeciğim' ile veya albenilerle
yöneten kimselere bırakılmamalı… Topukludan da efe olmaz” diyerek efeliğin bir erkek ünvanı
olduğuna vurgu yapmış ve Çerçioğlu’nun siyaset tarzına karşı çıkmıştır. Buna karşın Çerçioğlu,
“"Topuklu Efe'yi ben söylemedim. Bu lakap halkımızın teveccühüdür… Uzunırmak'ta efelik,
zeybeklik ruhu varsa yerel seçimlerde karşıma çıksın" diyerek mukabelede bulunmuştur.16
Çerçioğlu, milletvekilliği döneminde ulaşamadığı popülerliği, belediye başkanlığı ile yakalamış ve
yeni büyükşehir / bütünşehir uygulamasının yürürlüğe girmesiyle de arttırmıştır. Yeni düzenlemeyle
birlikte Çerçioğlu, yerel siyasette birincil düzeyde siyasal figür haline gelirken17
ulusal siyasette de
tanınırlığı artmıştır. Çerçioğlu’nun il merkezinde bir kadın olarak belediye başkanı olması ve
sonrasında da büyükşehir belediye başkanı seçilmesi tanınırlığına etki eden diğer önde gelen
unsurdur. Bu bakımdan Çerçioğlu, 2009 yılının iki kadın belediye başkanından birisi olma
başarısını, 2014 yılında bu kez 3 kadın büyükşehir belediye başkanı arasında yer alarak devam
ettitrmiştir.
Bununla birlikte kadın belediye başkanı ve diğer yerel yönetim temsil organlarındaki üyelerin
sayısının oldukça az olması, bu konuda alışkın olunmayan bazı uygulamaları da beraberinde
getirmektedir. Bu konuda en çarpıcı olanı basına da yansıyan ve uzun bir süre tartışma konusu olan
Çerçioğlu’nun milletvekilliği sırasında cenaze törenine katılmasının ardından erkek cemaatle
birlikte cenaze namazı kılması olmuştur.18
Bu durum, siyaset atmosferinin kadın temsilcilere
hazırlıklı olmadığını gösteren çarpıcı bir örnek olarak anlaşılabilir.
16
http://www.yeniasir.com.tr/YerelPolitika/2013/03/26/topuklu-efe-polemigi, E.T.15.07.2014. 17
Bkz. “Aydın Milletvekillerini Çerçioğlu’na Şikâyet Ettiler”, http://aydinguzelhisar.com/haber/aydin-milletvekillerini-
cerciogluna-sikayet-ettiler/5508/ E.T.15.07.2014. 18
Bkz. http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=995353;
http://www.haber7.com/guncel/haber/347054-chpli-kadin-vekil-sehit-cenazesi-namazi-kildi
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
15
(http://www.haber7.com)
Osman Gürün’ün, Muğla’da tanınırlığının temelinde Muğlalı olması ve uzun yıllar Muğla’da
ortopedi ve travmatoloji dalında doktor olarak hizmet vermesi olduğu söylenebilir. Bu nedenle
Gürün, Muğla’da “Doktor Osman” olarak tanınmış, uzun belediye başkanlığıyla birlikte Doktor
Osman yavaş yavaş yerini “Başkan Osman”’a bırakmıştır. Resmi kullanımda ise Belediye Başkanı
Dr. Osman Gürün’ün kullanıldığı görülmektedir.
(www.mugla.bel.tr)
Gürün, uzun yıllar süren belediye başkanlığı döneminde yaklaşımı ve Muğla merkezin görece
küçük ölçekli bir seçim bölgesi olmasının da etkisiyle ahali ile sıcak bir ilişki kurabilmiş
görünmektedir. Gürün’ün söylemine bakıldığında daha çok uzlaşmacı bir yaklaşım sergilediği
dikkat çekmektedir.19
Muğla merkezinin büyük ilçelere göre konumunu da Muğla güzel kızlarını
zengin damatlara vermiş fakir bir baba konumunda şeklinde kurduğu metaforla açıklamaktadır.20
Yine yeni bütünşehir düzenlemesiyle seçmenlerine bundan sonra iki kocanız var şeklinde
seslenmesi de O’nun yerel düzeye nasıl indiğine dair bir başka örnektir.21
Muğla’nın yerlisi olması
19
Osman Gürün: “Ben Herkesin Belediye Başkanıyım”, http://www.marmarisguncel.com/2014/04/16/osman-gurun-
ben-herkesin-belediye-baskaniyim/ 20
Bkz. http://www.muglahaber.com.tr/gurunun-hic-yayinlanmamis-bir-roportaji/ , E.T.15.07.2014. 21
http://www.buyuksehirmugla.com/gurun-cark-etti/ , E.T.15.07.2014.
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
16
ve yörenin okumuş çocuğu olarak bir yandan özünü yitirmemesi diğer yandan da profesyonel
meslek – kariyer sahibi olması onun siyasal profilini tamamlayan unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
(www.mugla.bel.tr)
Gürün’ün Çerçioğlu’na göre ulusal basının ilgisini daha az çektiği söylenebilir. Gürün, on beş yılı
aşan belediye başkanlığı döneminde Muğla’da oldukça tanınan bir siyasi figür iken bu
tanınmışlığını ulusal siyasete taşı(ya)mamış ve ölçekte kalmıştır. Buna karşın Çerçioğlu, yerel
siyasette güçlenen öncelikli bir aktör haline gelirken aynı zamanda ulusal siyasette de etkili olmaya
başlamıştır. Bu durumun ortaya çıkmasının önemli gerekçelerinden biri şüphesiz belediye
başkanlarının cinsiyeti ile ilgilidir. Ulusal ve yerel siyasette bolca mevcut olan erkek adaylara karşı,
ancak numunelik düzeyde var olabilen kadınlar arasında da il merkezi ve büyükşehir yöneten
kadınlar özellikle dikkat çekmektedir.
(www.aydın.bel.tr)
SONUÇ
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
17
Aydın ve Muğla örneği üzerinden siyasette kadın temsili konusunun ele alındığı bu çalışmada,
114K008 numaralı ve “Temsilde Cinsiyet Değişkeni: Temsilci ve Seçmenler Kapsamında Aydın ve
Muğla Büyükşehir Belediyelerinde Çok Boyutlu Karşılaştırma” isimli 3001Tübitak Projesi’nin ilk
bulguları kullanılmıştır.
Çalışma alanı olarak seçilen bu iller, değiniliği üzere gerek ulusal gerek yerel seçimlerde kadın
adaylara yer verilmiş, siyasal coğrafyası açısından benzer nitelikler taşımaktadır. Özellikle, bir
kadının hem ulusal siyasette hem de yerel siyasette yer bulabilmesinde önem arz eden “tanınırlık”
olgusu, bu örnek üzerinde de görülmüştür. Tanınırlığın seçmen üzerinde, hem seçmenin cinsiyeti
hem de adayın cinsiyeti açısından etkisinin yönü, projenin temel araştırma konusu olup, saha
araştırması ile ortaya koyulacaktır.
KAYNAKÇA
ALDOĞAN, Y., Posta Gazetesi, 20 Mart 2014.
ARMAN A., Hürriyet Gazetesi, 20 Mart 2014.
BORA,A. ve İŞAT, C., Düğüm Bilgisi, ‘‘ Yerel Kadın Örgütü Olmak’’, 2. Baskı, Ankara, 2006.
ÇAĞLAR N., “Kadının Siyasal Yaşama Katılımı ve Kota Uygulamaları”, Süleyman Demirel
Üniversitesi, Vizyoner Dergisi, Y.2011, C.3, S.4. s.56-79.
GÜÇER M., ÇEVİK M. O. ADİLLER S., “SİYASETTE KADIN: Kadın Temsili mi, Temsili
Kadın mı?”, http://www.usakanalist.com/detail.php?id=813 E.T:17.07.2014
GÜLMEN, Y., Türk Seçmen Davranışında Ekonomik ve Sosyal Faktörlerin Rolü 1960-1970,
İstanbul Üniversitesi, Yayın No:2531,İstanbul 1979.
http://aydinguzelhisar.com/haber/aydin-milletvekillerini-cerciogluna-sikayet-ettiler/5508/,
E.T.15.07.2014
http://www.abpe.org.tr/abpe/upload/file/RAKAMLARLA%20KADIN.pdf
http://www.aydin.bel.tr 15.07.2014.
http://www.aydin24haber.com/topuklu-efe-dikleniyor-364yy.htm?interstitial=true, E.T.17.07.2014
http://www.buyuksehirmugla.com/gurun-cark-etti/, E.T. 15.07.2014
http://www.egenazhaber.com/efelerden-topuklu-efeye-destek.html, E.T.15.07.2014
http://www.gunumuz.com/siyaset/partilerin-kadin-milletvekili-adaylari-listesi.htmlE.T: 30.04.2011.
http://www.haber7.com/guncel/haber/347054-chpli-kadin-vekil-sehit-cenazesi-namazi-kildi,
E.T.17.07.2014
http://www.ipu.org ET. 17.07.2014
http://www.marmarisguncel.com/2014/04/16/osman-gurun-ben-herkesin-belediye-baskaniyim/
E.T.15.07.2014
http://www.merriam-webster.com/dictionary/election, 18.07.2014
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=995353;, E.T.17.07.2014
KAYFOR 12 (Kamu Yönetimi Formu), (2014) AYDIN
18
http://www.mugla.bel.tr/baskan/baskanin-ozgecmisi, , E.T.15.07.2014.
http://www.muglahaber.com.tr/gurunun-hic-yayinlanmamis-bir-roportaji E.T.15.07.2014
http://www.ozlemcercioglu.com/ozgecmis, E.T.15.07.2014.
http://www.sokeekspres.com/Makale/4328-topuklu-efe-ye-efelik-yakisiyor.aspx, E.T.15.07.2014
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16056 E.T.17.07.2014
http://www.yeniasir.com.tr/YerelPolitika/2013/03/26/topuklu-efe-polemigi, E.T.15.07.2014
https://sonuc.ysk.gov.tr/module/GirisEkrani.jsf E.T.: 12.06.2014
KAĞITÇIBAŞI, Ç., “Türkiye’de Çocuğun Değeri, Kadının Rolü ve Doğurganlığı”, Türk
Toplumunda Kadın, Sosyal Bilimler Derneği Yayını, Ankara 1979.
KALAYCIOĞLU, E., Karşılaştırmalı Siyasal Katılma: Siyasal Eylemin Kökenleri Üzerine Bir
İnceleme, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1983.
KAMALAK İ., KİRİŞ H.M, GÜL H., “Türkiye’de Siyasal Partilerin Belediye Başkan Adayı
Belirleme Etkinliğinin 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi”, Çağdaş
Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 22, Sayı 3, Temmuz 2013, s.18–19.
Kiriş, H. M., "Aydın İlinde Siyasal Gelenekler Doğrultusunda 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel
Seçimlerinin Analizi", Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2011, Sayı
24, ss.175-194.
KİRİŞ, Hakan M., KÖKLÜ T. E.,(2012), "Bir 'Kıyı Şeridi' Seçim Bölgesi Olarak Muğla'da Siyasal
Gelenekler ve Yeni Yönelimler", Hukuk ve İktisat Araştırmaları Dergisi, Cilt 4, No 2
MILBRATH Lester W., Political Participation: How and Why Do People, Get Involved in Politics?,
Chicago, Rand Mc Nally, 1965
MİNİBAS, T., Siyasal Partiler Yelpazesinde Kadının Konumu, (Der: Arat N.) Say Yayınları,
İstanbul,1996.
SALLAN GÜL, S., “Seçimin Galibi Kim?Bıyıklı Kadınlar mı Yoksa Eril Siyaset mi?”, Toplum
ve Demokrasi, Yıl:1, Sayı:1, Eylül-Aralık, 2007.
SİTEMBÖLÜKBAŞI, Ş., “Kadınların Siyasal Hayata Etkin Katılımının Bir Aracı Olarak
Seçimlerde Kota Uygulamaları”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi, Isparta, 2007.
www.tdk.gov.tr E.T.12.07.2014.
www.geka.org.tr, E.T.12.07.2014.
Yüksek Seçim Kurulu http://www.tuik.gov.tr. E.T: 25.01.2011.