Insanoğlunun sonsuzluktakı yolculuğu

118
İNSAN İÇİN VAAD EDİLMİŞ BİLGİYE ULAŞMAK, BİLGİYİ GEREKTİRİR. İnsanlığın dağılışı, ayrılığı, zıtlığı ve çeşitliliği ve bilgi seviyesini bir araya getirebilecek, onları tertip edip ortalama bir seviyeye çıkarabilecek, birleştirici ve koruyucu hareket teşekkül ederse; yüksek tesirin süzülmüş bir şekli olan vaat edilmiş bilgiyi insan alabilir. Vaat edilmiş. Bilgiye ulaşmak bilgi ile olur. Onun için Kuran’ı Kerim OKU emri ile indirilmiştir. Günümüzde kutsal, mukaddes metinler tam manası ile safiyetini muhafaza etmiş olsalar idi, üst üste birbirini tashih edici manada kitaplar indirilmezdi. Göksel güçlerden gelen bilgileri insanlığın hizmetine sunulmasının nedeni 1-Beşeriyetin (dünya insanlığının) yeni muayyen bir bilgi seviyesine erişmesi ve bir mefkûreyi kazanması için, değişim ve dönüşüm gereklidir. 2-İnsanları Yaratan ve Yaşatan Yüce ALLAH, hakkında ki hakikatin bilmesi zamanı gelmiştir. a) Dünyadaki teknolojik gelişmeler hem dünyayı hem de uzayı kirletmektedir. b) Dünya insanının yaptığı bu kirlilik diğer dünya varlıklarını da etkilemektedir. c) Her dünya üzerinde değişik türden Beşer vardır. d) Bulunduğumuz dünya kendine özgü kozmik, özelliğe sahip yaradılışı ile dış dünyaların da kültür merkezidir. Ve dini doyum sadece

Transcript of Insanoğlunun sonsuzluktakı yolculuğu

İNSAN İÇİN VAAD EDİLMİŞ BİLGİYE ULAŞMAK, BİLGİYİ GEREKTİRİR.

İnsanlığın dağılışı, ayrılığı, zıtlığı veçeşitliliği ve bilgi seviyesini bir arayagetirebilecek, onları tertip edip ortalama birseviyeye çıkarabilecek, birleştirici ve koruyucuhareket teşekkül ederse; yüksek tesirin süzülmüşbir şekli olan vaat edilmiş bilgiyi insan alabilir.

Vaat edilmiş. Bilgiye ulaşmak bilgi ile olur. Onuniçin Kuran’ı Kerim OKU emri ile indirilmiştir.

Günümüzde kutsal, mukaddes metinler tam manası ilesafiyetini muhafaza etmiş olsalar idi, üst üstebirbirini tashih edici manada kitaplarindirilmezdi.

Göksel güçlerden gelen bilgileri insanlığınhizmetine sunulmasının nedeni

1-Beşeriyetin (dünya insanlığının) yeni muayyen birbilgi seviyesine erişmesi ve bir mefkûreyikazanması için, değişim ve dönüşüm gereklidir.

2-İnsanları Yaratan ve Yaşatan Yüce ALLAH, hakkındaki hakikatin bilmesi zamanı gelmiştir.

a) Dünyadaki teknolojik gelişmeler hem dünyayıhem de uzayı kirletmektedir.

b) Dünya insanının yaptığı bu kirlilik diğerdünya varlıklarını da etkilemektedir.

c) Her dünya üzerinde değişik türden Beşervardır.

d) Bulunduğumuz dünya kendine özgü kozmik,özelliğe sahip yaradılışı ile dış dünyalarında kültür merkezidir. Ve dini doyum sadece

dünyamızda mümkündür. Dünyamız dini doyummerkezidir. Daha yücesi yoktur. Dünya tekâmülüdiğer kürelerle beraber büyük bir kaderetabidir.

e) Her dünyanın kendine has özellikleri ve yaşamkoşulları vardır. Birbirine benzer tabiatşartları olduğu gibi farklı özelliklere sahipdünyalar da vardır.

f) Dünyamıza uyan tabiat şartların haiz olanlarda vardır. Ancak başka yaradılışta varlıklarvardır. Merih’te Bitki, Hayvan, İnsan serisievrimleşmiş Ruhlar olması tabiidir.

Üç buutlu Kâinatta Ruhların evrim yolları başkabaşkadır ve her yolu hazırlayan maddi vasıtalarınhususiyetindeki çeşitlilik ayrılıkları husulegetirmiştir.

Fakat bütün Ruhların gayesi bir olduğu için, ayrıayrı yollardan yürünmesine rağmen Ruhlar arasındakiilişkiler kesintiye uğramamıştır.

Kâinatta her yer meskûndur ve her yerde o yerinşartlarına göre oluş şartlarına ve oluş kanunlarınauygun şekilde evrimleşmiş, gelişmiş ruhlar vardır.

Maddi Kâinatta, maddi zerreden arı boş bir yeryoktur ve ruhların etkinliklerinden azade tek zerrede mevcut değildir. Merih (Mars) Zühal (Satürn) ileDünya güneş sisteminde varlıklar ruhsal inşaitibariyle bir orijinallik arz eden varlıklar olupmekanizma tarafından yeni bir din gününesürüklenmektedir.

Bunlardan birinde meydana gelen bir olay kozmikolarak diğer iki gezegeni de etkilemektedir. YaniDünya Mars ve Satürn müşterek kaderi taşımaktadır.

Bu üç planetin biten ve başlayan siklüsleri, YüksekRuhsal İdare Planı birbirinin yerine ikame edecektarzda varlıkları kendi vazife planına doğruçekmektedir.

Dünya planeti Laboratuar vazifesi görmektedir.Dünyamız çok yüksek Ruhsal kudretlerin bir deneyyeridir. Bir imtihan sahasıdır. Ve yeryüzünde pekçok çeşitli organizmalar teşekkül ettirilmiş ve yayok edilmiştir. Aynı zamanda yeryüzündeki insanorganizmaları sürekli olarak tadilat ve kontroliçerisinde bulunmakta ve buraya bağlı olan ruhlarda bu işe hizmet etmektedirler.

Yani her insan teker teker bir ruhsal yüksekbilimler heyetinin laboratuarında çalışanlaborantlar gibidir. Bu çalışmada seçilmişinsanların gelişimi daha hızlı olmaktadır.

Dünya Planetinin yetiştiricilik önderliği vardır.Ve iki bakımdan gelişmektedir.

1. Genetik bir ayıklanmaya doğru olan insanlık.2. Yeni bir gerçekliğin idrak ve şuurunusezdirmeye çalışmak.

Yeni bir realitenin idrak ve şuurunu sezmek büyükbir öğrenim işidir. İşte dünya okulu; Güneşsistemi içerisinde diğer sistemlere bağlı olmakkaydı ile böyle bir yetiştirici önderliğiyüklenmiştir. Böylece dünyamız kendi öğrenimsistemi içerisinde diğer planetlerin büyük ve kutlu

imkânlarından yararlanacak dereceye gelinceyekadar, bu yetiştiricilik vazifesini ifa edecektir.

Dünya ve onun mukkader eşleri olan diğer planetlerbelirli bir fizik yapının belirli bir enerjininyoğunlaşmasından meydana gelmiş bir organizmanıntemsilcileridir.

Yeryüzünde gözüken 5 ırk aynı zamanda beşer(insanlık) tipinin birer temsilcileridirler. Yanionlar evrensel tiplerdir. Ayrıca 7 ırk daha vardır.Hepisi 12 ırktır. Dünya insanlığı öncüler planındanevrim serisi dünyalar, yakın gelecekte dâhilolduğumuz evrim serisi dünyalar grubu arasındasürekli olarak kurulan beşeri ilişkiler zincirinedünya beşeriyetinin de eklenmesi söz konusudur.İnsanlık Bu olaya şimdiden hazırlanılmalıdır.

Kâinat içindeki olaylar, her şey kâinatınözelliklerine göre tayin edilmiş kanunlar dâhilindezuhur etmektedir.

Güneş sistemi içerisindeki planetlere yapılanastronomik gözlem ve etütlere göre yaşam olmadığıvar sayılıyor. Hal bu ki her gezegenin kendi ortamşartlarına göre varlıkların olması tabiidir.

Kutsal kitaplar ruhsal planın göksel önerileridir.Bu kutsal kitaplar gelişmişlik seviyesini, ikmal veidrak etmekte olan insanlığın temel evrimkılavuzlarıdır.

Onlar olmaksızın kâinatın şu sonsuz, karmaşıkişleyişi içinde yol bulmak olanaksızdır. Yaşambulmak olanaksızdır. Kutsal kitaplar hayatigelişimin temel kaynaklarıdır.

Dünyaya indirilen kutsal kitaplar dünya içindir.İlahi planların izni keremiyle devre be devreindirilen ayetlerin ihtiva ettiği mana, ona muhatapolan insanlığın anlayışı ve idraki karşısında değertaşır.

Dünya insanı için indirilen Kutsal Kitaplar, bütünâlemlere teşmil etmeye insanın hakkı yoktur.Dünyaya indirilen Kutsal Kitaplar, dünyanın hertarafında okunup anlaşılması ve uygulanmasıiçindir. Diğer gezegenleri alakadar etmez.

Tüm kutsal metinler varlıklara ait bilgilerdir.Yoktan varlığın teşkili sadece Kadir’i Mutlak’ahas, izahı gayri kabil anlaşılması şuur dışı birhadisedir.

O, yaradılışı ancak tebligatı indirenin Planınıngayesine uygun bir izah içerisinde takdimedilmiştir.

GEÇİŞ BOYUTUNDAKİ DÜNYA VE İNSAN

Dünyamız İnsanoğlu için bir geçiş boyutundadır.Yüce Rabbin belirttiği “Bu Arz’a Asil KullarımVaris Olacaktır” ayetinin gerçekleşmesi içinyarınların temellerinin atılması gerekir. Butemeller için insanlar arasında seçim yapılmazamanı gelmiştir.

Tek’e Hizmette kusur etmeyen, Rabbine inanan,Tanrısal Enerjilerini Bilinçli bir şekildeuygulayan, Egoyu içinden söküp atan, İnsanınBirliği ve Barışı için çalışan, insanı birbirinin

kardeşi bilen, insanın insana saygısı vesevgisinin, Tanrıya saygı ve sevgi mahiyetindeolduğunu bilen, Hoşgörülü olan, Affedici olan,Yaşam boyu Allah’ına ve yaşadığı boyut insanınahizmetle yükümlü olduğunu bilen, her çalışmanın birİbadet olduğunu kavrayan insanlar; yarınların AltınÇağının temellerini atacak insanlardır.

Evrensel Bütünlükte, insanlara gönderilen İlahiÖneriler, ALLAH yolunda Işık olacak Canlarınyetiştirilmeleri için birer öğüttür. Rabbininsanlara yol gösteren önerilerdir. İnsanın Bilgive Bilinç düzeyine göre indirilen bu irşat ediciprogramlar, öncelikle insanın insana saygısını önplanda tutmaktadır. Bu programın 7 tatbik sahasıvardır. Bu programları detayları ile öğreneninsanlar, Evrensel Bütünlüğe ulaşacak ve EvrenselBoyutta Görev üstlenecek dostlar olarak Allah’ıntakdiri ile seçilirler.

Dünyamız bir İmtihanlar boyutudur. İnsanın Dünyadavereceği imtihan;1. Kişi Kendi kendisi ile Barışık olmalı. Olumludüşünmeli ve Sosyal yardımlaşmalarda bulunmalı.2. Kendisi ile bütünlenerek, kendisine verilmişolan bilgileri ve yaratıcılığı meydanaçıkarmalıdır.3. Kendisini aşmalıdır. (Dini Doktrinleri tatbiketmeli. Yaratma ve Yaşatma yasası olan DiniÖnerileri öğrenmeli ve uygulamalıdır)4. Evrenlerle kucaklaşmak. Göksel Güçlerin sesiniduymak, ilham kaynağından nasiplenmek.5. Bilmediğini Bilir Hale gelmek, yüceler planındanyetiştirilme müsaadesi almak.6. Bildiğini Bilmeyene aktarmak, Bilgiyi paylaşmakEvrensel Programları bizzat devreye almak.

7. Allah’ın yolunda ışık olmak için, sürekliöğrenerek ve uygulayarak üretken olmak.

Bu imtihanı kolay vermenin yolu BilgilenmektenBilinçlenmekten ve Evrensel Bilgileri öğrenmektengeçer. Evrensel Bilgileri aktaran, öğreticiler,insanın Bilinç ışığını yakan Bilgi ateşinitutuşturan birer körüktür. Bilgi Işığını fark eden insan, daha çok Bilgiyemuhtaç olduğunun farkına varır. Ve daha çok Bilgiyeulaşmak için çaba sarf eder. Çaba arttıkça Bilgikaynağından bilinmeyenler, kuvvetli bir arzu ileisteyenlere ulaştırılır.İnsanların irşat edilmesi (eğitilmesi) için dünyayatatbik edilen ilk Program, yaratma ve yaşatmayasası olan dini önerilerdir. Bu önerilerde yaşam 7evreye ayrılmıştır. Bu önerilere göre

İnsan bu 7 evreyi tatbik ederek Hak yoluna vasıl olur.1. Birinci katman: Bilinçsizlik katmanı, dünyayageliş hazırlığı2. Şuurlanma katmanı: Ana Rahmine düşüş.3. Bilinçlenme katmanı: Çocukluk zamanı, öğrenme,algılama.4. İdrak katmanı: gençlik süreci, yetişme, büyüme,algının artması5. Şekil İbadeti Katmanı: Hakikatin farkına varmak,yaratılmış olduğunu kavrayıp, Dua ile Şükür ve Hamdetmek (erginlik çağı)6. Gönül ibadeti katmanı: Gönülden Bağlanmak 7. Bilinç ibadeti katmanı: Rabbe Teslimiyet, KişiyiÖzgür yapar.

Bilgi, Bilinç İdrak ve İbadetler insanı, 4 Boyutolan Cennet boyutunun başına kadar götürür. Kişiinanarak; iyi, güzel, faydalı ve kalıcı işleryapmış ise yaşamında yaptığı yararlı şeylerleinsanlara ve tabiattaki varlıklara değer vermiş vecanlılara yararlı ve koruyucu olmuş ise,ibadetlerini Yaratma ve Yaşatma Yasasında Rabbinbelirttiği hususlar doğrultusunda yapmış ise,Bilgilenmiş ve Bilgisini paylaşmış ise, yani bu sonsınıra geldiğinde; Dünyadaki Evrimini tamamlamışiseler,

Ruhsal Plandaki Evrimine eşdeğer bir evrim yapmışolurlar. Ve 4. Boyuta girmeye hak kazanırlar. Bu 7evreyi İlahi Emirler doğrultusunda gerçekleştireninsanlarda; Görev Bilinci, İş Bilinci (Çalışmanın bir ibadetolduğu anlayışı ve yaptığı işi en iyi şekildeyapması gerektiği anlayışı) Zaman Bilinci (Zaman ın Yaşam olduğu gerçeğinikavramak)

Saygı Bilinci, Sevgi Bilinci (Sevgi ve saygınınolduğu yerde mutlulukların yayılacağının bilincindeolmak) Disiplin Bilinci : (Gerekeni en iyi şekilde,kurallar çerçevesinde yapmak) Bilinci gelişir.Bu hasletlerden yoksun kalan kişi eski yerine vedurumuna geri gönderilirler. Şu açıklıklabilinmelidir ki, Bütün Nizamın gereklerini İlahiEmirler doğrultusunda uygulayan insanlar direktALLAH’IN korunmasındadırlar. Rabbin bu dünyada insanlara verdiği Evrenselgörevde ve gösterdiği yolda (Halifelik görevi ve

kendisine varan yolda yürümesinde) zorlama yoktur.Yürünecek yolda herkes kendi Hür iradesi ile kendifermanını kendisi yazacaktır.

BAKARA:256-Dinde zorlama yoktur. Doğruluk,sapıklıktan seçilip belli olmuştur. Kim şeytanı inkâredip Allah’a inanırsa, muhakkak ki o, kopmayansağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah işitendir, bilendir.

Bu bize gösteriyor ki, Kişi kendisine verilen,Akıl, Mantık, Şuur, İdrak, Vicdan, Saygı, Sevgi veGörev Bilinci, hasletleri çerçevesinde göreviniyapmakla mükelleftir. Ve insan sürekli kontrolaltındadır. Kişinin söylediğini ve yaptığını Allahişitir ve görür. İnsanoğlu O’nun adına bu dünyadagörevli olduğunun farkına varmadan görevinisavsaklar, büyüklük taslar ve ona giden yoldansaparsa muhakkak ki, cezasını çekecektir.

Rabbin Önerilerine Saygılı bir Bilinç taşıyanCanlar, daima Evrensel Programın Aurası (manyetikalanı) içinde, Huzur ile yaşamlarını idameettirirler. Yarınların Dünya insanını olumsuzboyutların yansımalarından koruyacak olan ilahidoktrinler, yukarıda belirtilen İnsani Bilinçtaşıyan dostların dostu ve koruyucusu Allah'dır.Şu an Evrensel Bütünlüğün geçiş boyutunda bulunanDünyamıza her zaman ve her dönemde Göksel yardımlaryapılmıştır. Ancak bu son çağda sadece yardımlarıhak edenlere yapılacaktır. İnsani bilinçleringönderilen Bilgileri kavrayış düzeylerine göreonlara bazı özel dostlar gönderilirler. Ve gerekenyardım yapılır.

İlahi Âlemden verilen öneriler doğrultusunda,İnsani Bütünlükte herkes kendi Evriminden, kendiBilgisinden, kendi Bilincinden sorumludur. EvrenselBilinç ve Gönül doğrultusunda hareket ederekinsanlara ve doğaya faydalı olacak işler yapanlara,bunun karşılığı er veya geç kendisine verilir. Bubir yasadır. Hiçbir şey karşılıksız kalmaz.

Bir değişimin eşiğinde olan Dünyamızdaki zorkoşullar, tüm insanları etkilemektedir. Bu nedenle,olağanüstü olayları yaşayan insanlık, görülen buçelişkiler, Boyut atlamanın, insanlığın yücelişininbir sonucudur. Arzu edilen Bilinç seviyesineulaşamamış insanlarda ve sürekli olumsuz düşünceiçinde olan insanlarda görülen olumsuzluklar,insandan insana yansıyan bir etkidir.

Bundan olumlu Bilince sahip insanlar daetkilenmektedir.İlahi Âlemden gelen önerilere uygun hareket eden veinsanlığa hizmet verenlerin potansiyeli, yaptıklarıçalışmalarla gün geçtikçe artacaktır. AncakHakikatin İdrakinde olmayan insanlar. Zorkoşulların getirdiği olumsuzluklar içindebocalarlar ve yaptıkları yanlışların, işlediklerigünahların karşılığı olan cezayı görürler.

Bu İlahi Adaletin Tecellisidir.Evrensel Bütünlüğe hizmet veren insanlar layik oldukları ortama transfer edilirler. Bu insanlar yarınların temellerini atacak olan Rabbin iyi kullarıdır.

İNSANLARDA GÖREV BİLİNCİ

Bütün Mevcudatın; bu dünyada ve bütün Evrende birgörev ile görevlendirildiği bilinmelidir. Bu görev:Ana Rahmine düştüğü andan itibaren başlar. Veilânihaye öğrenme, bilgilenme ve bilinçlenme devemeder.

Bir dönemlik ömür süresi içinde insanın evrimini(gelişmişliğini ve Arınmışlığını) tamamlaması içininsanlığın daha hızlı bir Mükemmellik kazanmasıiçin sürekli bir Görev Bilinci ile Bilgisiniarttırması gerekir.

İnsanoğlu bu dünyaya gelişinin amacını idrak edip,bu dünyaya gelirken, genlerine işlenmiş bilgilerinşifrelerini çözüp o bilgileri meydana çıkarmak ve obilgileri insanlar lehine olacak şekilde kullanmakiçin; bilgisini üretime dönüştürüp, bu dünyadangöçerken, geride kalanlar tarafından kendisininsürekli hatırlanacağı ve insanların faydalanacağıbir eser bırakması gerektiğini bilmelidir. Bununbir görev olduğu unutulmamalıdır.

Kişinin; Görev Bilinci- Sabri - Sevgisi- Özverisionun Boyut yükselmesine yardımcı olur “Kuran’da,İnanıp, İyi, Güzel, Faydalı ve Kalıcı işleryapanların Rableri katında Cennetler vaatedilmiştir”. Ayetlerin sayısı 152. dir.

Bütün Mevcudatın; bu dünyada ve bütün Evrende birgörevle görevlendirildiği bilinmelidir. Bu görev:Ana Rahmine düştüğü andan itibaren başlar, öğrenmekbilgilenmek, Tekâmül etmek, genlerinde kayıtlıbilgilerin Şifrelerini çözmek, bu Bilgilerle

insanların faydasına olacak işler yapmak şeklindedevam eder.

Kişi bu görevlerini yaparken karşılaştığı engeller,kişinin geliştirilmesi için olduğu ve kişininaşacağı engellerin kazandırdığı deneyim, insanlığınilerlemesi için gerekli olduğu idrak edilmelidir.

Bu görev yapılırken ve engeller aşılırken İnsanoğlueğitime de alınmıştır. Yanı İnsanoğlu bu dünyayaindirilirken hem bilgi ile donatılıyor, hem obilgilerden faydalanması ve yeni bilgiler edinmesiiçin Dinsel ve Ruhsal yönden eğitime tabitutuluyor. Bu Eğiticiler Elçiler ve İrşat Kitaplarıda, Vahiy ile indirilen Kutsal Kitaplardır. Ve Yüce Rabbinyarattıklarından, yeterli bilgiye sahipolmayanlardan gizlediği bilgilerdir, Ayetlerdir.

Dünyaya indirilen Kutsal Kitaplarda İnsanideğerlerin resmedildiği her şey açık ve aşikârolarak bildirilmiştir. Çünkü Rabbin insanlardanistediği İnsani değerler çerçevesinde, Tekâmületmek ve bu dünyada insanlar için yaptıklarındankazandıkları ile Rabbine dönüşünükolaylaştırmaktır.

Yüce Rabbim, yarattıklarında gizlediği bilgileriaraştırıp bulması için, İnsana Akıl, Mantık, Şuurve Vicdan vermiştir. Ancak insanlar bunlarıkendileri okuyup öğreneceklerine, başkalarınınanlattıkları ile iktifa ettiklerinden, daha doğrusutembellik ettiklerinden, bu bilgileri kendimenfaati için kullanan, egoistlerin, nefsini tanrıedinenlerin etkisinde kalarak hem kendinin hem de

insanlığın geleceğini tehlikeye atmıştır. Yanıinsanoğlu kendisi kendi sonunu hazırlamaktadır.

Bunun için diyoruz ki;

Değerli dostlar, Aklın, Mantığın, Şuurun veVicdanın geçerli olmadığı her olayda sonuçhüsrandır. Çünkü Yüce Yaratan ve Yaşatan Aklınıkullanmayanların üzerine pislik koyarım (Azaptakorum) diyor. O Halde;

1. Her söylenene inanmayın ve kaynağındanaraştırarak gerçeği öğrenin.

2..Önyargılı olmayın, doğruyu söyleyene, işinizegelmedi diye küfürle karşılık vermeyin.

3. Dini gerçek din kitabından (Kuran’dan veyamealinden okuyun)

Ayrılıklar sonradan dine sokulmuştur. (AllahKatında Din İslâm dır)

4. Din tektir ve dindeki ayrılıkları Egosuna yenikdüşen, Din den Menfaat uman din adamları ve bundanfaydalanmak isteyen; kişiler ve siyasilerdir.

5. Hakka yakın olmanın, dürüst olmanın yolu;Bilgilenmekten, Tekâmülden Arınmaktan, çevreyeSevgi yaymaktan, Yaratana ve yaratılana saygılıolmaktan geçer, Rabbin OKU Emrini daima hatırdatutmak ve ona göre davranmak bir görevdir.

Bilgi insanı bilinçlendirir. Bilinçlenen insan daHakikati daha şümullü kavrayabilir. Hakikatikavrayan insan uyanmış insandır.

Önemli olan bu dünyadan göçüp gitmeden önce uyanmakve görevini lâiki ile yapmaktır. “Hz. Ali: İnsanlar

uykudadır, ölünce uyanırlar. Ancak bu uyanma onlara artık faydasağlamaz” diyor.

Dünyevi görüşlerde, evrimlerinden (yaşam sürecindebilgi edinmek için kullandığı gelişim ve tekâmülyolları ve araçlar), kaynaklanan farklılıklarvardır ve olmaya devam edecektir. İnsanıinsanlardan ayıran görüşler devrededir. Bu birimtihandır.

Şunu da unutmamak lazımdır ki,

Dünyada hayaline daldığınız şeyleri arkanızda bırakıpgideceksiniz.

Bu hayalinizden insanların faydasına bir şeylerbırakmışsanız ne ala, yok sadece kendinizidüşünerek zaman harcamışsanız, yüce divandakendiniz kendi nefsinizin size yaptığındanyargılayacaksınız.

İSRA SURESİ AYET 13,14- “Her insanın TAİR’iniboynuna bağladık. Kıyam günü onun için açılmış olarakbulacağı bir kitap çıkarırız. Kitabını oku bu gün nefsinsana hesapçı olarak yeter” deriz.

Bu ayet bize her konuştuğumuzun kayda alındığı çoknet bir şekilde anlatmaktadır. Bu sebeple insanoğluağzından çıkan sözlere dikkat etmek ve daima güzelsöz söylemek gayreti içinde olmalıdır.

Sevgi dolu, özü doğru, sözü doğru canlar, Hakkagiden yola vasıl olmanız dileği ile yaşamınızın,Sağlık Mutluluk ve Başarılar dolu günlerlegeçmesini diliyorum.

EBEDİ MUTLULUĞA ERİŞMEK, ALLAH’A GİDEN YOLAULAŞMAKLA OLUR.

Allah vardır Bir’dir. O’ndan başka tanrı yoktur. Oilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Her şeyi Oyaratmıştır. O her şeyi bilendir. O her şeyi bilirve görür. O yarattıklarına kıymet verir. O insanısever ve insanın yaptığı her şeyi kayda geçirir. Oyarattıklarının en üstünü olarak insanıyaratmıştır. O’nun gösterdiği yoldan ayrılmayan veyararlı iş yapan insanları cennetle müjdelemiştir.

O, dünya insanına din olarak İslam’ı seçmiştir.İnsanların İslam yasalarına göre yaşamlarını düzenesokmalarını ister.

Bu İslam yasasını öğrenen bilen herkes onu doğruolarak insanlara anlatmakla görevlidir. Odilediğine dilediği zaman vahiy eder.

O her an ve her dem yeni bir iş ve yeni biroluştadır. O insanın da kendisi gibi çalışıp iyi,güzel, faydalı ve kalıcı işler yapmasını ister.

O, insan için en büyük ibadet olarak inanıp yararlıişler yapmasını ve bilgisini üretime dönüştürmesiniister.

O bu dünyada insana kendi çalışmasınınkarşılığından başka bir şey olmadığını,çalışmasının da mutlaka değerlendirileceğini ve

karşılığının eksiksiz tas tamam verileceğinibildiriyor.

O bu dünyada yarattığı her şeyi insana emanetetmiştir. İnsan bu dünyada bir emanetçidir.

O emaneti iyi muhafaza etmelerini, nefsine uyarakemanete hıyanet etmemelerini Emanete hıyanetedenlerin bunun cezasını göreceğini bildirmiştir.

O Allah’a ve Ahiret gününe iman etmelerini insanaİslam dininin temeli olarak bildirmiştir.

O, her şeyi ilahi bir düzene göre yarattığını,yarattıklarına bir ömür takdir ettiğini ve zamanıgelen her şeyin boyut değiştireceğini bildirmiştir.Kendine varan yolda olanlara yardım edeceğini,yoldan sapanları ve kendisine eş koşanlarıcezalandıracağını bildirmiştir.

O her dakika her saniye insana içtenseslenmektedir. İnsana ilham vermektedir. O insanaher dem kendini yaratana şükretmesini, görevbilinci ile çalışmasını insana ilham etmekte veinsan bilmediğinde ve zorda kaldığında kendisindenistekte bulunmasını bildirmektedir.

İnsanların başıboş bırakılmadığını sürekli birkontrol altında olduklarını, her düşünce vehareketinin kayda geçirildiğini ve yaptıkları iyiveya kötü düşünce ve davranışlarına göredeğerlendirildiğini bildirmektedir. İyi düşünce vehareketlerin mükâfatlandırılacağını kötü düşünce vehareketlerin cezalandırılacağını bildirmektedir.

O bütün insanlığın uyanmasını kendisine verilenyeteneklerini kullanmasını çalışmak, üretmek,

kazanmak kazandıklarını olmayanlarla paylaşmak,birlik ve beraberlik içinde yaşamayı prensipedinmelerini insan dan ister. İnsanların geleceğehazırlanmasını, değişim ve dönüşüm (Kıyam et)gününün yaklaştığını bildirmektedir.

O, gönderdiği bilginin paylaşılmasını, insanlarınbirbiri ile kaynaşmalarını, insanların birbiriyleyardımlaşmalarını emreder.

O, Dünyanın insanlar için bir imtihan yeriolduğunu, yaratma ve yaşatma yasası olan din’ibilgilerin sadece dünya insanlığına bahşedildiğinibildiriyor.

O, insanlığın daima barış içinde yaşamasını,birlik, beraberlik ve yardımlaşma içinde, doğrusözlü ve güzel ahlaklı olmalarını, adil düşünce vedavranış içinde bulunmalarını insandan ister.Kötülüğe, zulme karşı, mağdurlardan yana olmalarınıinsandan ister.

O bu arz’a (dünyaya) Salih kullarının varisolacağını bildiriyor.

ENBİYA:105-Andolsun ki, biz Tevrat’tan sonra Zebur da dayazdık. “Şüphesiz Arz’a Salih kullarım varis olacaktır.

Bu Allah’ın bildirdiği yaratma ve yaşatma yasasıolan İSLAM dini, dünyada yayılacak ve insanlık,refah ve bolluk içinde barış ve mutluluk ortamındakalplerinde O’nun imanı ve Aşkı dolu olarakyaşamlarını sürdüreceklerdir.

Allah’a giden yolun yolcusu olmak isteyen insanlar,bizzat kendileri Allah’ın kelamını okuyup öğrenmekve öğrendiklerini doğru olarak, ne eksik nede fazlainsanlarla paylaşmak durumundadırlar.

Bizzat kendileri okuyup öğrenen, öğrendiğiniöğreten, yaşayan ve yayan insanlar Allah yolundakiişlerde insanlara önder olurlar. Diğer insanlarında kendileri gibi olmaları için gerekli gayretigösterirler.

Hakkın hakikatini insanlara açıklayan insanlarAllah’a giden yolun yolcusu olmak için evrenselkurallara göre hareket etmek zorundadırlar.

İnsanlığın yürüyeceği evrensel yolda, hakiki birinsan olmak için aşağıda verilen hususlarıntakipçisi ve uygulayıcısı olmalıdır.

1. Doğayı sevmek ve hiçbir şekilde doğaya zarar vermemek2. Hayvanları sevmek, hayvanı beslemek, sorumluluğunu almak.3. İnsanı sevmek ve her sahada sosyal yardımlaşmalardabulunmak.4. Düşmanı sevmek ve onu cemiyete kazandırmak.5. Kendini sevmek ve kendisi ile barışık olmak6. Bütünü sevmek, yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmek.

Bu hasletler insanoğluna hakiki bir kişilik vekimlik kazandırmak için gerekli olan hasletlerdir.Bu hasletler insan tekâmülünü sağlayan ve bireyiaydınlığa götürebilecek en emin yoldur. Allah’agiden yolun ilk basamağı bu hasletleri kişiliği ilebütünleştirmekle başlar.

3.8,1-YARDIMLAŞMA ALLAH’IN İNSANLARDAN İSTEĞİDİR.

O bir yaratıcı, düzenleyici, hayat verici olaraköncesiz ve sonrasızdır. Değişmez dönüşmez. Her şeyegücü yeten ve her şeyi bilendir. O, gördüğün herşeyde vardır.

Zamanı ve mekânı değerlendirerek, sebeplere vesonuçlara bakarak. Sevgi ile her şeyiseyreyleyerek, hislere, tecrübelere, duygularabakarak. O, Algılanır. Âlemde sevgiden büyüksevgiden güçlü bir umut yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi,sevgiliden, umut etmek umudun en yüksek kertesidir.Kavgalı Ortamların İnsanının Kalbi Kırık Olur.Kavganın içinde hasretlikler büyür. İnsanlarşefkate, merhamete, tebessüme, sevgiye, özlemduyarlar. Gözlerden hep yaş akar. Çünkü kavgalı ortamlardahep ihanetler yaşanır. Hep zulümler yaşanır. Bununasıl sebebi insanların egolarına yenikdüşmeleridir. Dünya malına tamah edip Allah’asırtını dönmeleri sebep oluyor.Bu millet tuz olup dağılmamışsa, buz oluperimemişse, Anadolu Erlerinin ve velilerininverdiği bilgi ve öğütle elindeki son diliminikomşusu ile paylaşan insanların oluşturduğu birlikve beraberlikle kurtuluşa erişmiştir.İlim irfan zenginliği, gönül zenginliği insanlarınkendine güveni ve Allah’a olan inancı, yüksek olur.Ahlakı yüksek, umutlu olur.Kötü şartlar insanın umudunu kırar. Hüzün oluşur.Bu gibi durumlarda insanın umudunu yitirmemesi,yeni çözümler bulması zamanıdır. İnsanı ateşleyenbir güzel söz, bir umut olur. Anadolu evliyalar ocağında kâmil mürşitler çoktur.O ocaklarda, kimse horlanmaz. Dergâhında kimsemahrum bırakılmazdı. Eli vergili dili sevgili yüreği merhametli erlerdiyarıdır Anadolu. Orada Mevlana var Hacı BektaşiVeli var. Bunlar Ahmet Yesevi Alperenlerindendir.

Bizim yurdumuza göçmüşler, Anadolu’ya göz dikenlerekarşı mücadele etmek için gelmişler insanları irşatetmek için.Gözyaşları dindirmek, çaresizliklere çare bulmakkavga yerine sevgiyi yaygınlaştırmak, birlik olmak,beraber olmakla iri olunabileceğini insanlaraanlatmak için çaba sarf etmişler. Zorluklara karşı mücadele etmek, insanın mücadeleazmini artırır insani zinde yapar. Zinde tutar Güven ve asayiş olmayınca ne ticaret, ne de ziraatyürür. Bu da fakirliği katlayarak artırırAsayiş ve güven olmayan yerde, Allah’da kışışiddetli yazı kurak yapar. İnsanlar kendine gelsin,nefsini bilsin Allah’ı bilsin diye. Asayiş ve güven olmayan yerlerde toprak kavrulur.Ruhlar kavrulur. Gönüller taşlaşır. Herkes kendinikurtarmaya çalışırlar. Tüm toplum yok olma yolunagirer. Bu nedenle, birlik ve beraberlik, Allah’ıninsanlara tavsiyesidir Yardımlaşma Allah’ıninsanlardan isteğidir. Birlik ve beraberlik içinyardımlaşalım.

3.8.2-NEFSE HAKİMİYET, BUNALIMLARI ÖNLER.

Bu gün bütün dünya insanlığı, maddi ve manevi birbunalım dönemi yaşamaktadır. Bu durum insanlığın,Evrenin sahibinin emir ve yasaklarına uymamasındankaynaklanan bir durumdur.Günümüzde herkes kendini düşünmektedir. Bu durumRabbin yasaklarından olan, “Nefsine uyma, Şehvetekapılma, Şeytanın adımlarını izleme” öğütlerini

tutmamasından, nefsin insanın bilgi ve bilincinehakimiyetinden kaynaklanmaktadır. Bu durum kişinin içinde bulunduğu durumualgılamamasından ve gelen ilahi mesajlarıalamamaktan dolayıdır. Çünkü insan sadece kendibedeninin ihtiyaçlarını karşılamak için bütünzamanını harcamaktadır. Bu durumda Ruh insandanuzaklaşmakta, Vicdan sessiz kalmaktadır. Bu iseinsanın gelişmesi ve Evrenleşmesi için gerekenadımların atılmasına engel olmaktadır. Bunun sonucuolarak bunalımlar artmakta ve insanı saldırganyapmaktadır. Bu insanlığın büyük imtihanıdır.Kişi Hakk'a uyarak, nefsine muhalefet ederse,Allah'a karşı olan bağlılığı pekişir. Allah'a karşıolan görevlerini yerine getirir. Sıkca O'nu tespiheder. “Allah'ı tespih etmeyen hiçbir şey yoktur, lakinsiz onların tesbihiini anlayamazsınız” ayetiinsanların da bu tesbihe katılması gerektiğinibelirtmektedir. Bu Tespih, İnsanın Etrafında Bir Manyetik AlanınMeydana Gelmesine Sebep Olur. Bu manyetik alan,insanı birçok dış etkilerden korur. Yani insan sıtkile ve sıkca ALLAH, ALLAH, ALLAH, derse Allah onunkorunmasının sağlanması için onun etrafında birkoruma alanı oluşturur.Yüce Rabbin Beni Anın demesi insanın faydasıiçindir. Yoksa Allah'ın insanın hiçbir şeyinehiçbir ibadetine ihtiyacı yoktur. Allah'ıninsanlardan istekleri ve öğütleri insanın korunmasıve arınması içindir. Çünkü Allah dünyayı yaratmışve insanlara emanet olarak teslim etmiştir.İnsanlar Nefsine hakim olmayıp dünyayi tahripettiğinden, çeşitli şekillerde insanları ikaz

etmektedir. Lakin insanlara ikaz ve öğüt faydavermemektedir. Sonunda, Allah'ın azabı gerkliolmaktadır. İbdetin başı kişinin nefsinehakimiyetidir. Allah buyuruyor; “Nefsine uyma, nefsin seni Allah yolundan ayırır”. Her Hayır ve Güzellik, kişi nefsine uymayıbıraktığında, ego'yu içinden söküp attığında,Hasetlik etmediğinde gelir. Allah Rahmetini ve Nimetini; kişinin gelişmişliği,bilgi ve bilinç sahibi olması, bilgisini üretimedönüştürmesi ve ermişliği nispetinde verir. Allah'ın Rahmet ve Şefkatine nail olan kişiningönül gözü açılır. Perdeler kalkar. Yükseldikçeyükselir. (Bu yükselmeyi maddiyatla düşünmeyin buAllah'a yaklaşmanın yükselişidir). Bunun bu dünyadainsana verilmesinin sebebi; Allah'a karşı olansevgi ve muhabbetlerin insanı tehlikeye götürmemesiiçindir. Takva sahibi olmanın birinci şartı, nefsinemuhalefet etmektir. İkinci şartı; İnanıp, iyi,güzel, faydalı ve kalıcı işler yapmaktır. Bütün bunları yapmak için kişinin bilgi ve bilinçsahibi olması gerekir. Gerçekte Yüce Yaratan veYaşatan, insanın genlerine bu bilgi ve bilincikazandıran şifreleri ve programları işlemiştir.Kişi genlerinde yüklü olan bu şifreleri çözdüğünde,hem kendinde var olan bilgileri çözer, hem de, yedikat yer ve yedi kat gök bilgilerini çözecek durumagelir. Bunun İçin Yüce Rabbim, Kuran'ı “OKU” Emri İleBaşlatmıştır. Bu Emir Hem Kuran'ı Oku Hem De; İnsanVe Kâinat Ayetlerini Oku Manasındadır. Allah için bilgi sahibi olanlarda, ilahi bazıalametler zuhur eder. Bunu ancak akıllı kimseler ve

ermiş kişiler farkedebilir. Bu durumun farkınavaranların bunu kimseye anlatmaması gerekir. Çünkübu minval üzere olanlar büyük bir imtihaniçindedirler.Bu kişiler, fitneden korunmak ve belaya uğramamakiçin, sükut etmek, sabırlı olmak, keyfine görehareket etmemek zorundadırlar. Bu durum; kişinin nefsinin arzularını terk etmesinigerektirir. Nefsini zaptu rapt altına almasıgerekir. Hakkın emirlerine uymayı gerktirir. Keyfişeylerin terkedilmesini zorunlu kılar. Hakkın haramkıldığını terketmesi gerekir. (Hakkın haramkıldığı, Kuran'da belirtilen haramlardır. Sonradankişilerin uydurduğu haram ve bidatlar değildir). Kişi her olayda Aklını kullanmak, ve Vicdanideğerlere göre hareket etmelidir. Manevi Alemdennasiplenmek için, Allah'a teslim olup özgürlüğünükazanmak, kula kul olmamak, önce kendi kendine kulolmamakdır. Yani, nefsine muhalefet etmeyibilmektir. Kötü söz söylememek, insanları kötülememek,insanların doğru yönde eğitilmesine yardımdabulunmak, insani bir görev olarak algılanmalıdır.Kötü söz, kin, nefret, hasetlik, küfür, ve hernegatif düşünce, şeytanın silahlarıdır. Şeytanınsilahlarını kuşanmak insanı helak olmaya götürür.Yani, Allah'ın azabı ile karşı karşıya getirir.Kişi doğru sözlü ve doğru özlü olmak zorundadır.Çünkü insanın her söylediği söz ve yaptığı herhareket kayıt altına alınmaktadır. İsra Suresi 13.Ayette Yüce yaratan buyuruyor. İSRA 13- Her insanın “tairini” (düşünce ve sözalgılayıcısını) boynuna bağladık, kıyâmet günü onuniçin, açılmış olarak bulacağı bir kitâp çıkarırız.

Bu insanın boğazında bulunan Biyolojik bir(Algılayıcı) hafıza olarak anlaşılmalıdır. Bu öylebir algılayıcıdır ki kişinin söylediği sözleri hemkayd eder hemde yaratanın Merkez Bilgisayarına(Levhi- Mahvuzda kayıt için) gönderir. (Dünyadakibilgisayarlarla karıştırmayın). Bu insanın başıboşolmadığının, sürekli kontrol altında olduğunundelilidir.Yüce Rabbim buyuruyor: “Eğer şükrederseniz nimetinizi artırırım, küfüryoluna saparsanız azabım şiddetlidir”Sabredenlerden ol, çünkü Allah'u Teala; “Sabredenlerin mükafaatı bol verilecektir” diyebuyurmaktadır.

Yüce Allah Rahman Suresinde 22 kez soruyor. “Şimdi Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz”?

Değerli dostlar!Bugün bütün dünyada insanlığın frekannsınınartırılması, Kozmk şuurun algılanması için Maddi veManevi Doğal bir baskı vardır. Bu, Evreninsahibinin yaratıklarına insanların yaptığıkötülüklerin cezasız kalmayacağının bir işaretidir.Bu bunalımlardan çıkmak için, insanın Kozmik Şuurkazanması gerekir. Kozmik şuur insana EvrenselBilinç kazandırır. Evrensel Bilinç ve Bilgi insaasorumluluk yükler. Evrensel Bilinç kazanan herkes,ne yapması gerektiğinin bilincindedir.Bütün çalışmaları, görev bilinci ile yapar. Gayretiiyi iş yapmak, insanlığın kurtuluşuna yardımcıolmaktır.

Gaye kurtuluş yolunda yardımcı olmak, BirlikBeraberlik ve Barış içinde yaşamı kolaylaştırmak vegüzelleştirmektir.Ey insanoğlu şunu bilmelisin ki, bütün kötüarzuların ve heveslerin kırılmadıkça Allaha varanyola ulaşamazsın. Kötü arzu ve hevesleri yokedersen ve tövbe edip vicdanınla hareket edersen,sende yeni ve bambaşka bir irade zuhur eder.Ferdilikten Evrenselliğe yol alırsın. Allah'ınyardımı ile Allah'a varan yola vasıl olursun.Nefsine hakm olup, Sıkca O'nu anıp, O'na giden yolavasıl olmanızı diliyorum.

GERÇEĞE DOĞRU

Özden Çabalar Birliği Sağlamaya Yönelik Olmalıdır. Ferdi çıkarların, özden gelmeyen çabaların insanidüzeyde yeri yoktur. Her olayda ve Mesajlarda öncehazırlık, sonra uyarı, daha sonra Bilgi ve uygulamagelir. Uygulamalar Birliğe yönelik olmalıdır.Birlik ve dirlik sağalamayan bir uygulama insanideğerlerin dışındadır. Şu an Bilgiler,Bilinmeyenlerin kapılarını zorlamaktadır

Bu nedenle acabalar, çelişkiler çoğalmıştır.Çelişkiler içinde olan toplumlarda menfaatçiler,Ferdi çıkarları için bunu körüklerler. Bu günÜlkemizde yaşananlar gibi, görüntüler hiç iç açıcıdeğildir

Şu an içinde bulunduğumuz Kozmik Çağ, Bizinsanların, Gerçek İnsan (Tekâmül etmiş insan)olmamızı sağlamak için bir imtihandan geçiyoruz.

Bunu dikkatli bir şekilde önemseyerek, doğrularıyapmalıyız. Bu seçim Rabbin insanları Arındırma ve Seçim Sürecidir. İnsanların Aklını kullanıp kullanmadığının, O’nun gösterdiği yolda, Doğruluktave Dürüstlükte, İyileri ve Kötüleri seçme sürecindesergilediği fiillerin değerlendirilmesidir. O halde; hareketlerimize söylediklerimize dikkat etmeliyiz Gerçekte bu süreç doğumdan ölüme kadar olan ömürsürecinde her an vardır. Şimdi ÇağımızdakiTeknolojik gelişmeler ile Hızlı Evrim (HızlıTekâmül) devrededir.

İnsanların Hızlı Evrime tabi olduğu günümüzde,insanlar arasındaki ayrılıklar gerçek insanınyetişmesinde ki aşamada hiç iç açıcı değil.Yarınlara hazırlanmak için çaba içinde olmalıyız

Yarınlara hazırlanmak, farkında olarak hazırlanmak.Sorumluluk taşımak, Görevli olarak daima iyiyi,güzeli, yararlıyı, kalıcı olanı yapmak, insanlarayardımcı olmak sorumluluğunu taşımakta olduğumuzuunutmamalıyız İlâhi Planda Yaradan Bize güzel biryol çizmiştir, Bize Akıl, Mantık, Şuur ve Vicdanvermiştir Gösterilen bu güzel yolda gitmemizisağlamak bizi irşat etmek için Vahiy yolu ilekitaplar göndermiştir. Ancak Egosuna yenikdüşenler, nefsini tanrı edinenler bu güzellikleribozdular, bozuyorlar, Ayrılıklar oluşturup kan ve gözyaşlarına sebepoluyorlar. Bu güzel yolda İdrakli-Mantıklı-Şuurlu-Vicdanlı bir şekilde yürüdüğümüz takdirde

Rabbimizin yardımları daima üstümüzde olacaktır.Ayrılıklara tez elden son verdiğimiz takdirde;

Göksel Güçler O’nun Emri ile her an bize yardımcıolmakta ve yardımcı olacaklardır. Dünyamızda;Araştırıcı, Geliştirici, Bilgi paylaşımcı,Bilinçli, Ulaştırıcı Düşünce Potansiyeline ihtiyaçvardır. Barış içinde Birlik olmak, Dünyanimetlerini Adil paylaşmak, Karşılıklı Sevgi veSaygıda kusur etmemek.Bu insanların Halife olarak dünyaya gelişleriningereğidir.Bu son çağda. Kozmik Akımlar İnsanlarda bu etkiyiyapmak için gönderiliyor. Ancak günümüzİnsanlarındaki Bilgi düzeyindeki düşüklük, bu BilgiPorlarını çekme gücüne sahip olmadığından, İnsanlargelen bilgileri alamıyor, anlamıyor, kavrayamıyor. Sonuç çelişkiler, kavgalar ve gözyaşlarıdır.Hâlbuki Evrensel çağrı Evrensel Nizam; Evrenselbirlik ve bütünlük istemektedir. MüslümanMüslüman’ın kardeşidir O halde kardeşler arasınıdüzeltiniz. Diyen Ayet, bunu kimlere söylüyor?Düşünüyor musunuz ey Müslümanlar

ÖLÜMSÜZ OLAN İNSAN, NEDEN ÖLÜMLÜ BOYUT OLAN DÜNYA YAGÖNDERİLİYOR?

Biz insanları Yaratan ve Yaşatan Yüce Rabbin,Tanrısal Enerji ile Aşılama yeri ve ölümlü birboyut olan Çekirdek Dünyamızda zuhur etmemizisağlıyor acaba ne için ve neden?

İnsanın Tanrısal Enerji İle Aşılanması için, YüceRabbin İnsana verdiği Halifelik görevindeki

sonuçları görmek için, İnsanın emrine verilen vekendisine emanet edilen bu dünyaya verdiği önemigörmek için, İnsanlara karşı iyi ve kötü düşünce vehareketleri ile Rabbin çizdiği yola uyup uymadığınıtespit etmek için, kendisine verilen; Aklı,mantığı, şuuru, vicdanı kullanıp kullanmadığınıtespit için, kendisine verilin Sevgiyi çevresineyayıp yaymadığını görmek için Anaya, Babaya karşısaygılı olup olmadığını görmek için, insana görevolarak verilen İnanıp; iyi, güzel, faydalı vekalıcı işler yapmak konusunda Görev Bilincinigeliştirip geliştirmediğini görmek için, gönderilenyaratma ve yaşatma yasası olan ve KutsalKitaplarında bildirdiği, “Allah Katında Din İslâmdır” Yaşam şeklini İnsanların uygulayıpuygulamadıklarını görmek için, kısa süreli birömürle insanların bu dünyada bedenlenmesini(Yunus’un deyişi ile ete kemiğe bürünmesini)sağlayarak dünyada zuhur ettiriyor.

Özet olarak: Rabbin İnsanların genlerine işlediği,yaşam programını insanların kullanıpkullanmadıklarını görmek, İnsanların bu programlarıaçabilmeleri için, kendilerine gönderilen İrşatBilgilerini (kitaplarını) okuyup öğüt alıpalmadığını tespit etmek, İnsanları İmtihandangeçirip, Hakka giden yola vasıl olanlarımükâfatlandırmak, uymayanları cezalandırmak veİyilerin kendine dönüşünü sağlamak için insan budünya gönderiliyor.

İnsanın dünya ya geliş sebebi, ileri ufuklara ve oufukların ileri Nizamlarına insanların hazırlanmasıiçindir.

Bu Dünya da insanın geçirildiği imtihanlar veinsana yapılan yardımlar, İnsanın tekâmülünüsağlamak içindir. İnsanın Dini doyuma ulaşmasıiçindir. Her şeyin, en Güzele ve en Mükemmelegötürülmesi içindir. Dünya boyutu ölümlü olduğu gibi, aynı zamandakapalı şuur alanıdır. Yanı insanoğlu kapalı şuurolarak dünyaya gelir ve yaşar. İnsana Evrim Planınaalınması için, kendine verilen Akılı yerinde vedoğru olarak kullanması, nefsine hâkim olması, Dinive İlmi Bilgisini artırması gerekir.

Bu hususları yerine getirenler, gerçeği kavrarlar.Bilgilerini artıranların ve gerçeği kavramışolanların şuuru açılır. Bilinci yükselir. Her şeyinEvrensel olduğunu anlar. Adaletle ve sabırla,Yaratan ve Yaşatanın gönderdiği ile hareket etmekgerektiğinin farkına varırlar, Bu Evrende yalnızolmadığımızı, Bizi yaratanın bizim gibi İnsanformunu başka galaksilerde de yaratmaya kadirolduğunu anlar.

Bilinci yükselen İnsan bu Dünyaya gelişin sebebinianlar: Bu dünya ya kapalı şuurunu açmak, Hakkınvarlığını ve birliğini öğrenip iman etmek. Evrenive İnsanı Yaratana teslim olmak, O’nun gönderdiğiyaratma ve yaşatma yasasında belirttiği kurallarçerçevesinde yaşamını sürdürmek gerektiğini anlar.O’nun Evrensel yasalarına uymak gerektiğininfarkına varır.

Bunları anlayıp, algılayıp Yüce YaratanınaŞükretmesi, O’nun verdiği Nimetlere Hamd etmesi,bütün bu kurallara uyması, bunları uygulamada sabırgöstermesi, Nefsine hâkim olması, İnsanlara karşıHoşgörülü olması, sevecen olması, çevreye sevgiyayması, Tabiata saygılı olması, insanlara iyilikyapması, olaylara karşı olumlu düşünceli veTahammülü olması, Aklını ve Mantığını kullanmasıher kulun, kolayca yaptığı bir şey değil. Bu

hususları yerine getirenler, Allah’ın yardımı ileArınma programına alınırlar.

Arınma programına alınan insanlar; Allah’ın verdiğiAkıl ve Gönül ü bir edenler, Dini BilinçtenEvrensel Bilince geçenler, Ruhsal Plandaki(Levhimahfuz’daki) Öz Enerjileri ile İrtibata geçmemüsaadesi alabilirler. Bu durumun gerçekleşmesiiçin insanın içinde kırıntıdan bile olsa egotaşımaması gerekir. Öz ve Saf olmak gereği vardır.Egodan kırıntılar taşıyan insanların Rabbinkatındaki öz enerjileri ile irtibat kurmalarınaEvrensel yasalar müsaade etmez.Bu nedenle Ölümsüz olan insan bu ölümsüzlüğünüdevam ettirmek için; bu dünyaya gelip, kendisineçizilen ve genlerine işlenen

Tanrısal programlarını açıp ona göre dünyadakiimtihanını başarı ile veren insanlar. Hakka gidenyola girebilirler ve bu dünyadan göç ettiklerindeEvrenin Sahibi olan Yüce Yaratan ve Yaşatanınkurduğu ve koruduğu düzenin idaresinde Evrenindiğer bir yerinde evrendeki insanların evrimi vegelişimi için görev alabilirler ve ölümsüzlüğedoğru yol alabilirler.

Kendi Özleri ile ve Göksel güçlerle irtibatsağlayamayanlar, Allah’ın Takdiri ile, ya Berzahtayok etme bölümüne alınırlar ya da Tekamüllerinitamamlamaları için dünyaya geri gönderilirler.

BÖLÜM 12-BİLGİ, SEVGİ, SAYGI, DUYGU VE İNANÇPAYLAŞIMINDA CÖMERTLİK YARADILIŞ GEREĞİDİR.

Bunları paylaştığımızda göksel varlıklar bizeyardımcı olmak için sıraya girerler. Zor durumlarda

yardımına koşarlar. Siz farkında olmadan size zararverecek düşünce ve olayları sizden uzaklaştırırlar.Çünkü siz korunmayı hak ediyorsunuz.

İnsanlar arasında Bilgi Paylaşıldığında, İnsanaYeni Bilgiler Gelir. Bilgisi artan kişi Bilgi ileGüç Kazanır.Siz Sevgiyi ve Saygıyı Paylaştığınızda Sevgiyi veSaygıyı Hak Ediyorsunuz, Siz Duygu ve İnançları Paylaştığınız da YücelmeyiHak Ediyorsunuz.Siz cömertliğinizle paylaşmayı hak ediyorsunuz. Sizyaşamı paylaşıyorsunuz.Siz yaradılışın gereğini yerine getiriyorsunuz.Çünkü siz yaratana şükrediyorsunuz. Siz yaratanın yasalarına uyuyorsunuz.“Yaratılanı Severiz YARATAN’ dan ötürü” bilgelerinsözüdür.Bilgeler düşünen insanlardır.“Düşünüyorum o halde varım” sözü başka bir bilgekişiye aittir.İnsanın insanlığının gereği düşünmektir. Düşünceüretmeyen insan üretim yapamaz. Çünkü var olan herşey düşüncenin eseridir.

DÜŞÜN + PLANLA + UYGULA = BAŞAR Formülü düşünce ilebaşlar.

Evrenin yasalarını iyi algılayanlar veuygulayanlar; Sağlığın, Mutluluğun ve Arınmışlığıngerçeğine ulaşarak İnsani Kamil olurlar.

Ermişler, Veliler ve İnsani Kamil olma derecelerineulaşanlar, Doğal yasaları ve Evrensel kurallarıöğrenip yaşamlarında uygulayanlardır.

Yunus Emre, Mevlana Celalettin’i Rum i yakın çağınvelilerindendir.

Hacı Bektaşi Veli, Pir Sultan Abdal, Bayram Veli,Hallacı Mansur, tanınan ermişlerdendirler. İlahiÂlemle İletişim kuran ileribilinçlerdir.İnsanlardırPeygamberler, Rabbimizin Elçileridir. EvrenselYasaları insanlara öğretmek için seçilmişlerdir.Ancak çoğu insanın bencilliği, kıskançlığı, insanıbirliğe götüren Evrensel Yasaların uygulanmasınıengellemiştir. Dindeki bölünmeler, insanların bir araya gelmesiniengelleyen sebeplerin başında gelir.

12.1-RABBİN VAHİY OLAN KİTAPLARI BİRLİĞİ EMREDER.

Rabbin gönderdiği irşat kitapları BeraberliğiYardımlaşmayı ve kaynaşmayı emreder. Ancak bubirliğin sağlanmasını engellemek din adına dinadamları tarafından yapılmıştır. Hala buayrımcılık devam etmektedir. Bunun ana sebebiinsanlardaki bencilliktir. Kıskançlıktır. Hasetetmektir. Sonu toplu halde cehenneme gitmektir.

Diğer bir husus; dünya nimetlerinin, zenginliğininadil paylaşılmasıdır.

Dünya nimetlerinin adil paylaşımı için uygulanmasıgereken Evrensel Yasalar İnsanların egoizminedeniyle uygulanmamaktadır. Bunun sonucu olarakSavaşlar olmakta ve gözyaşı dökülmektedir. Bu duruminsanların helak olmasını hazırlamaktadır.

Bir diğer husus insanların kendini eğitmedetembellik etmeleri ve ilim ve fen’diöğrenmemeleridir.

Düşünceler, yaşamı şekillendirir. Yaşam şeklimizdünyayı değiştirir.

İnsanoğlu yaratılışından ve dünyaya indiriliştenitibaren yaratan ve yaşatan tarafından eğitimealınmıştır. Bu eğitim her an geliştirilerek devametmektedir. Tembellik etmeyenler sahip olduklarıkendi bilgileri seviyesine göre gelen bubilgilerden yararlanabilirler.

Yaşamımızda çevremize yaydığımız Elektromanyetikdüşünce dalgaları, benzer aynı frekanstaki dalgalarbirbirini çeker. Kaynak olarak biz insanlar yayılanbu dalga frekanslarından, bizim düşüncefrekansımıza yakın olanları alırız. Benzerdüşünceler birbirini destekleyerek kaynağa gelir.(insan beyni, kafası) en gelişmiş anten vazifesinigörür.

İnsan, hem alıcı bir merkez, hem de yayın yapan birverici merkezdir.

İnsan denen alıcı ve verici merkez; aynı anda1.235.000 kanaldan bilgi alıp yayacak özellikteyaratılmıştır. Ancak insan beynini yeterinceçalıştıramadığından kendisine verilen bu müthişenerjiyi kullanamamaktadır.

Rabbimizin, İnsan Ziyandadır. Ayeti ile belkide budurumu belirtmiştir.

Hayatımızda değiştirmek istediğimiz herhangi birşey varsa düşüncelerimizi isteğimiz doğrultusundaodaklamalıyız. Zihinsel frekanslar en güçlütitreşimlerdir. Bizi isteklerimize ulaştırırlar.

12.2-YARATAN ve YAŞATAN YÜCE RABBİN SEVGİSİ,GELİŞİM VE DEĞİŞİMİ ZORUNLU KILMIŞTIR.

Yaratan ve Yaşatan’ın Sevgisi kitlelere hizmettir.İnsana hizmet, Allah’a kulluğun gereğidir. Ruhözgür irade ile kişinin değişeceğini görür. İnsanıYaratan yüce Rabbim, insanı önemsiyor, insanıniçindeki sevginin etrafa yayılmasını istiyor.Hidayete ermiş insanlar, genelde uzun ve mutlu biryaşam yolunda ilerlerken, kendi ölümlerininyanından geçerler. Kendi, kendilerinin kontrolünü elinde tutarlar.Hayra götüren bir çalışma içinde iseleryaşamlarının yönünü değiştirebilirler. Yaratan veYaşatan Yüce Rabbim, Kişiyi Hayra götürençalışmanın sonlandırılması için ömürlerine ömürekler. Bu gibi insanların çalışmaları, onlarınölümlerinin zamanını da değiştirebilir.

İnsan yaşamına, Yaratan ve Yaşatanın Sevgisigirdiğinde, (Hidayete erdiğinde) yaşamında iyiyegiden değişimi fark eder. Bu gibi insanlarhayatlarında yeni bir başlangıç yaparlar. Yani birEnerji alırlar. Bu Tanrısal Enerjidir. KişiyiAşılamak için gönderilir. Bu enerji ile aşılananinsan, gerçek insan olma yoluna girmiş ve içiışıkla dolar.

İçine dolan ışığı çevresine yaymaya başlar. AldığıSevgi sinyallerini çevresine yaymaya başlar. BuIşık ve Sevgi yayma işlemi toplumun aydınlanması,insanların doğruya yönelmesi, dürüstlüğü prensipedinmesi, Rabbine kul olmayı, hak yememeyi,öğrenmesini sağlar. Bu değişimin başlangıcıdır.

Allah Sevgisi içinize girdiğinde siz artık, Yaratanve Yaşatan’ın korunması ve izlenmesi altındasınız.Serbest iradenizle yaptığınız her hareket,

söylediğiniz her söz, düşündüğünüz ve planladığınızher husus, yaşam süreci disketinize kaydedilir.

Bu kayıt işlemi bizi izlemekle görevli melekler vebizi yaratanın bedenimize yerleştirdiği Biyolojikkompiturlarla, Biyolojik hafıza devreleri ilehücrelerdeki elektrik üreteçlerin ürettiği elektriknedeniyle (her hücre 90 mv üretir) insan bedenininmuhtelif noktalarında oluşan Manyetik Alanlarla(şakraları hatırlayın) gerçekleştirilmektedir.

Hesap günü bu disket, dünya imtihanında yaptığınızher hareket her iş ve söylediğiniz her söz önünüzeserilir. Orada siz Tanrının huzurunda kendikendinizi yargılayacaksınız.

Burada işlemesine imkân bırakmadığınız vicdanınızorada sizi tarafsız yargılayacaktır. Bunu bileninsanlar, doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmazlar,nefislerini kontrol altında tutarlar.

Tanrı Sevgisi ile dolduğunuzda, Ruhsal olarak bunufark edersiniz. Bu durum nedeniyle siz derahatsınızdır, memnunsunuzdur. Sizdeki değişimsürekli olumlu ve Evrensel olduğundan, insanlarayardım etme konusunda istekli ve uygulayıcıolduğunuz için, siz de kendinizi şanslıhissedersiniz.

Çünkü insanlara yardım, Allah’ın insanlardanisteğidir. Allah Rızası için harcamak budur.Muhtaçlara yardım budur.

BAKARA:3-Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları (gayb)gerçeklere inanırlar, namazlarını kılarlar ve kendilerineverdiğimiz rızıktan (Allah rızası için) muhtaçlara verirler.

Çağlar boyu karanlık Enerji ile sarılı olan dünyainsanlığı, aydınlık günlere doğru yol alacaktır.

Aydınlık günlere doğru yapılan ilerleme, gerçekinsanların çoğalmasına yardımcı olacaktır. Budönemde lanetlilerin azalması hızlanacaktır.

Gerçek insanın sahip olduğu Gelişmiş Ruh, TanrısalEnerji ve Sevgi, kişiyi güçlü kılar. Ancak insanlarbunu fark etmeyebilirler. Fark edenler Gerçekinsandaki bu değişimden korkarlar.

Tanrı Sevgisi ile dolu insanlar ne yapacağınıbilmelidir. Peşin hükümlü olmamalı, ön yargılıolmamalıdır. İnsanları aydınlatma konusunda elindengeleni yapmalıdır. Ancak hiçbir şeyin öğretimindezorlama olmaz.

İnsandaki Akıl, Mantık, Şuur, Serbest İradesinikullanarak iyiye yâda kötüye gitmede serbestbırakılmıştır. İyiye yönelen insan, mükâfatınıalacaktır. Kötüye yönelen insan, cezasınıgörecektir. Bu Yaratan ve Yaşatan tarafındaninsanlara bildirilen gerçektir. İlahi Adaletşaşmaz.

Yaratan ve Yaşatan bütün insanları sever ve onlarındoğruyu görüp mükâfat alacak şekilde çalışmasınıister. İnsanlar nefislerinin peşine gitmeyip, TanrısalEnerji ile enerjileşmek istediklerinde, Yaratanınmükâfatı katlanarak insanlara ulaştırılır.Allah Sevgisi, insanı doğruya yönlendirir.

Allah Sevgisi insanın aşama yapmasını sağlar.

Allah Sevgisi insanın gerçek insan olmasını sağlar.

Allah Sevgisi, İnsanları aydınlatmak için, Bilgi edinmek,Bilinçlenmek Bilgisini paylaşmak konusunda, azami gayretigöstermesi için arzu ve istekle dolmasına sebep olur.

İçinde Allah sevgisi olan sözler, Allah sevgisinidile getiren sözler, Allah Sevgisinin bütünlüğünüiçinde bulunduran sözler, insanın özgür iradesinintercihi ve bilincidir. İnsandaki Akıl ve Gönülbirliğinin arzusudur. Akıl ve Gönül birliğinevardığınızda ve Tanrı Sevgisi ile dolduğunuzdabüyük değişime hazır olun.Maya takviminin 2012 yılında bitişi, bu büyükdeğişimin başlangıcıdır. Değişimden hoşlanmayanlar,korku ile dolacak ve kendi kendilerini yokedeceklerden olacaklardır. Değişimden hoşlananlarve Tanrısal Enerji ile Aşılananlar, Pozitif Enerjiile dolacak ve bu enerji insanlara olumluya doğruyol gösteren bir ışık olacaktır. Bu uzlaşma bilincini geliştiren ve geliştirecekinsanlar, her insanın Tanrıdan bir Ruh taşıdığınıhatırlayarak ve dünya nimetlerinin insanlara adilpaylaşım için verildiğini bilerek, barış içinde birarada yaşamanın gerektiği konusunda bilinçlenmesinisağlar.

Bu da Evrenselliğe geçişin yolunu gösterir.(Evrensel olmak parçasını okumanızı öneriyorum.)Evrensel olmak Hakka giden yolda aşama yapmaktır. Hayırlı günler dileklerimle, Allah, Sevgisi iledolmanızı diliyorum

12.3-DEĞİŞİM, GELİŞİM VE DÖNÜŞÜM

Günümüzdeki değişimde, dünyamıza gönderilen kozmikenerjiler vasıtası ile önce insanların,tatminsizlikleri, arzuları, egoları ortayaçıkartılır. İnsanda bunlara meyletme var ise kişibu arzularına ulaşmak için Yaratma ve yaşatmayasalarına ters davranış içine girer ve imtihanıkaybeder. Günümüz insanındaki olumsuz tutum ve davranışlar,karmaşalar ve insanlığa aykırı hareketlerin olmasıbundandır.

İnsana bu yol ile tatmin ve arıtma programına tabibir çalışma uygulanır. İnsanın bu çalışmaları,

Göksel Güçler tarafından denetlenir. Bu denetlemedekardeşçe bir dayanışma içinde olanlar; Dayanışmabirliği ve Sevgi Bütünlüğü içinde hareket edenlere,tüm ilahi güçler yardımcı olurlar. Bu yardımatesadüf diyen olabilir. Ancak her şey, bir planiçinde programlanmış olarak oluşmaktadır.

Dünyamıza verilen İlahi Bilgiler, Yüce Rabbin,İnsanların arınması için gönderdiği İrşat edicibilgilerdir. Gelen bu bilgiler bilinçli olarakdeğerlendirilmediği için insanlık Sevgi bütünlüğüne

ulaşamamaktadır. Kardeşçe dayanışmayısağlayamamaktadır. Evrenselliğe adım atamamaktadır.İnsanoğlu gerçekte karşılıklı saygı ve sevginineseri olarak dünyaya gelir. İnsanların birbirinekarşı duyacağı Saygı ve Sevgi, Bütüne duyulan Saygıve Sevgidir. İnsanoğlu hakiki idrak bilincinde, HürRuh ve Serbest İrade ile Ruhsal ve Şuursal Bilinçiçinde, kardeş bütünlüğünü sağlamaya çalışanlar,Birlik ve Bütünlük Bilinci ile dolu olarak,insanların kurtuluşa ermesini sağlayabilirler.

Bu Allah’ın yardımı ile mümkün olur.

Nizamın Şuuruna ulaşabilen insanlar uyanan ileribilinçlerdir. Bu insanlar kendilerinidenetleyebildikleri takdirde, Yaratanın Sisteminebağlanabilirler ve bilinmeyenler kendilerinebilinir hale gelir. Yaratanın sisteminebağlanabilenler, Rabbin sonsuz bilgi kaynağındanbilgi çekebilirler. Bu kişinin sahip olduğu bilginispetinde ve O’nun verdiği izinle mümkün olur.

Şu an insanlığın içinde bulunduğu darboğazdankurtulabilmesi için insanlara İrşat için indirilenkitaplar, kendilerine verilen İlham ve Bilgilerkişinin Genlerinde kayıtlı bulunan bilgilerinşifrelerini çözmesi ve kullanması içindir.

Bu bilgilerin şifrelerini çözüp, bu doğrultudahareket eden insanlar kurtuluş yoluna girebilirler.

Bunun idrakine varamayanlar ve egosunu tatmin içinçalışanların yolu zorluklar ve engellerle dolu biryoldur ve Sonu insanlığın kendi kendini yoketmesidir.

İnsanoğlunun kendisine verilen, Akıl, Mantık, Şuurve Vicdanla bunu düşünmesi, bilmesi ve anlaması

gerekir. Şu bilinmelidir ki; Seven Sevilir, yeren,yerilir, yardım edene, yardım edilir, seçenseçilir, insanlığın birlik ve bütünlüğü içinçalışmayı görev olarak kabul edenler, Evrenselliğegeçerek yücelirler. Selamete erişirler.

Dünyadaki ego savaşları, dindeki ayrılıklar nedeniile kardeşler arasındaki çatışmalar, insanlarınbirbirine güvensizliği, kin, nefret, kötü söz,kıskançlık, ayrımcılık, iftira yayma gibi hal vehareketler, Rabbin indirdiği yaratma ve yaşatmayasalarına aykırı davranışlardır. Bunlar şeytanınsilahlarıdır bunlar insanı ve insanlığı ve dünyayıkirleten şeylerdir. Dünyanın ve insanlığınkirlenmesi sonucu olarak dünyamız hem maddi hem demanevi bakımdan kirlenmiş durumdadır.Bu kirliliğin giderilmesi için: Kuran İbrahimSuresi 48. Ayette belirtilen

İBRAHİM:48-O gün yer başka yere, gökler de başka göklerledeğiştirilir. Bütün İnsanlık Tek ve En Yüce Olan Allah’ınhuzurunda görünürler.

Ayetin gereği olarak dünyamızın kirliliğiningiderilmesi için, Evrendeki kirliliği gideren Karadelikten geçirilerek temizleneceğini düşünüyorum.

Bunun için insanların gideceği yerdeki ortamşartlarına dayanabilmesi için dünyadaki koşullarağırlaştırılmakta, İnsanların Tekâmül edipArınması, gerçek insan olması ve Sabırla buşartlara tahammül eder hale gelmesi için bilgi,gönderilmektedir.

İnsanoğlu, Tanrının Ruhundan üflediği Ruh ile veGenlerine işlediği Gerçek İnsan olma yaşam Programıile İlahi bir varlık olarak dünyaya gelir. Dünyanın

insan için imtihan sahası olması nedeniyle veinsanın serbest irade ile ve aklını kullanarakimtihanını vermesi için, insana Akıl, Mantık, Şuur,ve Vicdan verilmiştir. Bu imtihanda insanlarınbunları kullanması istenir. Ancak dünya imtihanındaYaratanın hiçbir zorlaması yoktur. Kulun zorlamasıda olamaz. Kişi kendi kendinden sorumludur.Kendisine verilen Akıl, Mantık, Şuur ve Vicdanınıkullanıp doğruları fark eder, genlerininşifrelerini çözer ve Rabbine Tekâmül ederek dönerise mükâfatını alır. Veya bunları kullanmaz yoldansapar cezasını görür. Tercih insanın kendisinebırakılmıştır. Ancak insanın kendine verilen buyaşam şifrelerini çözmesi için, yaşam süresince deinsana bilgi ve ilham gelir. Bunu fark edenler vebu bilgileri kullananlar. Bilgilenip bilinçlenerektekâmül yoluna girerler.

Bu bilgileri kullanan insanlar, Rabbin yanındaki(levh i mahfuz) daki kendi Özü ile iletişimkurabilirler. Bu kişinin O’na dönüş yolunagirdiğinin işaretidir. O’na dönüş yolu, insanınüzerinde olması gereken gerçek yoldur. Ancakinsanoğlunun egosunun insanı yoldan saptırmasınedeniyle, hakka giden yola vasıl olmaya dönüşümdiyoruz.

ENBİYA:35-Her Nefis, ölümü tadacaktır. Biz sizi sınamak içinşerre de hayra da müptela kılıyoruz. Ve sonunda bizedöndürüleceksiniz.

İnsanoğlunun her yaşam sürecinde, kazandığı Bilgive Bilinç daha ileri yaşamlarda yol gösterenışıklar olur. İnsanın yeniden doğuşu, şifregenlerinin Embriyon olarak ceninlere aşılanması ilesağlanmaktadır. İnsan yaşam sürecinde hangi boyuta

kadar Bilgi ve Bilinç aşaması yapmış ise, dünyayayeniden gelişte, sahip olduğu gen şifreleri ileTransfer olur.

RUM:11-Allah, yaratmağa başlar, sonra onu çevirip yenidenyapar; sonra O’na döndürülürsünüz

BAKARA: 28-Allah’a nasıl nankörlük edersiniz ki, siz ölüler idiniz,O, sizi diriltti; yine öldürecek, yine diriltecek; sonra O’nadöndürüleceksiniz.

(Bu Ayetler insanın tekâmülünü gerçekleştirmek içiniki veya üç kez dünyaya gelebileceğinibelirtmektedir. Doğuştan dâhi olan insanlar veTelepati ile geçmişi anlatılan insanlar üzerindekideneyler bunun gerçek olduğunun kanıtıdır.)

İnsanoğlundaki her bir Gen Şifresi kişininulaşabileceği son boyut frekansına bağlı olarak,Evrensel Nizamın Şuuruna da bağlanabilirler.Evrensel Nizamın şuuruna bağlanabilmek için GENŞifrelerini çözmek gereği vardır. Bu Genşifrelerini çözen kişinin bulunduğu düzeydeki GörevBilinci kişiyi Evrensellik (gelişmişlik,arınmışlık) boyutuna ulaşmasını sağlar.

Evrensellik boyutundaki insan, Ezelde Sistemleyaptığı Akit ve verdiği sözleri hatırlayarak, O’nadönüş yolunda görevini yerine getirmeye çalışır.(40 yaşından sonra kişideki değişim budur). Kişi buboyutta Beyinsel Bütünlük ile Bilinçli olarak,bulunduğu Tekâmül ve Arınmışlık seviyesine bağlıolarak sistemle teması gerçekleşir. (Allah’ınManyetik Alanına dâhil olur) Egosunu yoketmeyenlerin bu alana girmesi mümkün olmaz.Hakikat bilinci ile görevlerini yürütenler,Bilinçli görev yapanlar, Güçlü ve Bilgili ve

Bilinçli insanlardır. Onlar neye hizmetvereceklerinin bilincine ulaşarak, sadece Hakikatbilinci ile Görevlerini yürütürler. Hakikat bilincine erişenler, Nizamın Şuurunukavrayanlar, bulunduğu boyut bilincinin ötesinegeçebilirler. Bunlara göksel güçler yardımcı olur.Bulunduğu boyutta kalmak isteyenler, sadecebildikleri ile amel edenler, her gün yeni bir şeyöğrenmeyenler, sürekli aynı şeyi tekrarlayanlar,arayış ortamında zaman kaybederler. Her gün yeni bir şey öğrenmeyenlerin, NizamınŞuurunu kavramaları ve bulunduğu boyutun ötesinegeçmeleri mümkün olmaz. (İki günü eşit geçen insanziyandadır sözü bunun için söylenmiştir). Her günyeni bir şey öğrenmeyenler, Allah’ın kendisineverdiği araçları kullanmada tembellik edenlerdir.Rabbin OKU Emrini yerine getirmeyenlerdir.İlahi Emirler tüm Evrene daimi İrşat ve Tekâmüliçin verilir. Tekâmülünü tamamlayıp, Tekâmülötesine geçmeye hak kazananlara yeni sırlarınkapısı açılır. Bilmedikleri sırlar öğretilir.Tekâmül etmişlerin terazisi vicdandır. Vicdanyanılmaz bir denge sağlar. Tanrının kurduğu buİlahi düzen, herkese ayırım yapmadan istek vearzuları doğrultusunda yardım eder, nimetleridağıtır. İlahi düzen hiçbir kimsenin mutsuzolmasını istemez, İlahi düzenin amacı Mutluluktur.İlahi düzen Sevgi Tohumları eker. Bu tohumlardan,Gönüllerde bilinmedik görülmedik çiçekler açar. Buçiçeklere kokuyu veren sır, insanoğlunun gönülgözünün açılması ile çözülür.İnsanın üçüncü gözü olan gönül gözü açıldığında,insan tüm sırları çözebilir. Ancak günümüzde, dünyainsanı kendisinin üzerinde misafir olduğu dünyayıve kendi kendini mahveden bir toplum halinegelmiştir. Bu sebeple, insanoğlunun bu menfigüçlerini Pozitife dönüştürülmesi gereği vardır.

Dünya insanının olumluya döndürülmesi için insanlararasındaki hakiki insanı bulmak, insandan gerçekinsanı var etmek gereği vardır. İnsanlar arasınasevgi tohumları ekilerek, yaratma ve yaşatma yasasıile irşat edilerek, Dini doyumu sağlanır. Bundansonra Evrensel düşünce ve uygulamalara geçişyapılır. İnsanlardaki bunalımlar, hastalıklar, korkular,şeytan silahlarının kuşanılması insandaki Vicdanterazisinin dengesinin kaybolmasındankaynaklanmaktadır. Bu dengesizliğin sebebi insanınkendisidir. İnsandaki Ego dur.

12.4-GELİŞİM VE DEĞİŞİMİ ANLAMAK.

İlahi âlemde insanlar arasında ayırım yoktur. İnsanlar arasındaki Cins farkı, Irk farkı, insanlardaki Egodan kaynaklanan, tekâmülsüzlük, arınmamışlık ve tahammülsüzlük sonucudur.

Gerçek insanlıkta, kimse kimsenin hakkına tecavüzedemez. Nimetlerin verilmesi, kesilmesi,bollaştırılması, azaltılması Allah’ın emriyledir.İnsana düşen Allah’tan istediğini elde etmek içinçaba sarf etmesidir.

Kişi istediği ve arzuladığını gerçekleştirmek içinçaba göstermeli ki, Allah, da kişinin isteğiningerçekleşmesi için sebep oluştursun. Çabagösterilmeden elde edilen her şey, çalışmanınkarşılığı değildir ve Allah katında makbuldeğildir. Elde edilen her şeyde mutlaka çaba veçalışma olmalıdır. Kuran, Necm Suresi 39,40,ve 41 iokuyalım.

NECM:39.40.41-İnsan için, kendi çalışmalarının karşılığıdışında hiçbir şey yoktur. Ve çalışması da yakında görülecektir.Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.

İnsanoğlunun mutluluğunun anahtarı, insanınVicdanının elindedir. Vicdan terazisi Tanrısal birdenge ikazı olup, vicdan terazisi dengesinikaybetmedikçe, insanın Mutluluğu devam eder.

İnsanın görüşlerindeki Berraklık üçüncü gözünaçılması ile mümkündür. Üçüncü gözü açılaninsanlar, görülmeyeni görür hale gelirler. Bununsonucu olarak, dünya insanına bilinmeyen bilgilerinkapısı açılır. Sırlar ayan olur. Kişinin Rabbegiden yola vasıl olması için, Göksel Güçleryardımcı olur.

Bu çekirdek dünyaya başka Galaksilerden indirilenbugünün insanı, kendini kendine verilen bilgilerdoğrultusunda geliştiremediği için, dünyamedeniyetini başka medeniyetler geliştirecektir.İnsanoğlu kendini arıttıkça Evreni de arıtıyor.İnsanoğlunun Arınması ve dünya medeniyetiningeliştirilmesi için, insanoğlu her zamankinden dahazor dönemlere hazırlanmak durumu ile karşıkarşıyadır.

İnsanoğlundaki sebat, bekleyiş, görev bilinciiçinde çalışma ne denli güçlü olursa, ışık ötesinegeçiş de o denli Güçlü olur. Kudretini büyüklüğünötesinden, Gücünü Tanrıdan alan, kendini kendindebulan insan yücelir.

O’nun yarattığı her şeyde Sevgi ve Güzellik vardır.Bunun farkına varabilen insanlar, her şeye Kadir-i

Mutlak adına sahip olduğunu anlarlar. İnsanlar Budünyaya evrimini tamamlamak, imtihanı vermek üzeregönderilirler.

İnsanoğlu Tanrısal Enerji ile aşılanıp, Tekâmülederek Rabbine döner. Bu dönemde insanoğlunungeçmişte edindiği tecrübelerden alacağı ders onunözünün gözü olacaktır.

Gelecek yakın zamanda bilgileri sıtk ile isteyen vebilgilenme çabası içine giren Arınmış kullaraAllah’ın izni ile bilgi kaynağına bağlantısısağlanır. Kozmik Enerji ile gelen bilgilerialgılamak ve değerlendirmek, insanoğlununTekâmülünü hızlandıracaktır.

Bugüne kadar gelen İlahi Mesajlar, insanoğlununtekâmül yolundaki engelleri ortadan kaldırmak içinidi. İnsanın Rabbine giden yoldaki pürüzleriinançlarındaki dürüstlük düzleyecektir. Kişininkalbinin mutluluğu, ilahi düzenin temeli olacaktır.Arınmışlık özde olmalı, özde olmayan arınmışlıkgözde de olmaz. İnsanın açılan üçüncü gözü insanıTekâmüle götüren ilk ışıktır. Kişinin Tekâmülü onuArş’ın kapısından geçirecektir.

12.5- DÜNYA İNSANI’NIN GELECEĞİ, İNSANIN KENDİELİNE VERİLMİŞTİR.

Dünyamız zor koşullara hazırlanmaktadır. Doğalolaylar ve Teknolojik gelişmelerle ilgiliilerlemelerden kaynaklanan tesirler ile Gökselgüçlerden gelen ve insanlar tarafından alınan

ilhamlar insanların, Kozmo teknoloji bilgileriniedinmelerine yardımcı olmaktadır.

Dünya insanlarının yaptığı teknolojik gelişmeler,dünya insanını zor koşullarla karşı karşıyagelmesine neden olacaktır. Bilindiği gibi insanlarakutsal kitaplar geldikten sonra insanların gelen buevrensel bilgileri kendi egoları doğrultusundakullanmaları sonucu, evrensellikten uzaklaşmışinsanlar arasına ayrımcılık girmiş ve dünyainsanının savaşlarla kan ve gözyaşına boğulmasınasebep olmuştur, olmaktadır.

Aynı şekilde, Göksel güçlerden gelen ilhamlarnedeniyle edinilen teknolojik bilgiler insanlartarafından kullanılarak dünya insanının yaşamıdeğişimlere uğramaktadır. Bu ilhamların verdiğibilgilerle meydana getirilen teknolojik gelişmeler,insanların egoistçe kullanmaları sonucu, dünyainsanını zor koşullarla karşı karşıya getirecektir.

Diğer taraftan bu zor koşullar, insanı ileriboyutların bilinçlerine hazırlamaktadır. Buhazırlanışta insanda gizli kalmış kişiliklerinortaya çıkmasına neden olur.

İnsandaki bu kişiliklerin sergilenişi sonucuolarak, gerek ailevi, gerek sosyal ve gerekse,devlet düzeninde, bütünlüklerde olumsuzluklarınmeydana gelmesene sebep olur. Gene iyi niyetle veinsanlığın gelişimi için gelen bilgiler egoistçekullanılarak şahsi menfaatler, sağlanmakta. RabbinYaratma ve Yaşatma yasasında belirttiği, birlik,beraberlik ve birleşim, adil paylaşım veyardımlaşma ruhuna ulaşamamış insanlar tarafındankötüye kullanılmaktadır.

Birleşim ruhuna ulaşmamış insanların üretmiş olduğubütün olumsuz, düşünce ve eylem frekanslarınınolduğu gibi üretilen ortama geri yansıtılmasınedeniyle; dünya insanında maddi ve manevibunalımların artması kaçınılmazdır. Bu nedenledünyamızı daha zor koşullar beklemektedir. Gerçektebu günlerin geleceği asırlar öncesinden, dinkitapları ile biz insanlara bildirilmişti.İnsanoğlu gelen kitapları okumadığından veyaokuyamadığından bunları doğru değerlendiremedi.

İnsanoğlu artık toplu halde kitlevi bir uyanışlauyanmalıdır ki. Göksel güçler tarafından dünyamızagönderilen bilgi porları ile insanın uyanışınayardımcı olmaya, birlik, beraberlik veyardımlaşmayı ön plana olmayı sağlamalıdır

Bu dönemde dünyamızı kuşatan tesir kuşaklarınıngönderdiği tesirler, olumlu düşünceli insanınkurtuluşu için, evrensel birleşime yönelen insanla,gelen bu tesirlerden olumlu yönde etkilenirken,olumsuz düşünceli egosuna yenik düşmüş bencilinsanlar olumsuz etkilenirler.

Bilinç düzeyleri yüksek olan insanlar. Dini doyumaermiş bilgi yönünden gen şifrelerini açmayıbaşarmış, kişiler daha da bilgilenerek, bulunduğuboyuttan bir üst boyuta yükselerek. Dünya ötesi Arşötesi bilgilerle bilgilenirler. Bilmedikleriniöğrenirler.

Bilgilenen bu bilinçler, akıl,+mantık,+ şuur vevicdan bütünlüğü doğrultusunda çalışmalarla,olumsuz, düşünceli ve gelişmemiş evrimsiz,insanları özel koruma kanalları altına alarakkurtuluş yolunu gösterirler.

Bireyin bu özel koruma kanallarına girebilmesiiçin, birleşim ve bütünlük ruhuna ulaşarak olumsuzbireysel hareketlerden kaçınması gerekir.

Bu nedenle, dünya insanına gönderilen ve insanıgeliştiren ilk vahiyler, daima sevgi, saygı, birlikve yardımlaşma üzerine verilmiştir. Yani; Allah’aSaygı, İnsana Saygı, Allah Sistemine Saygı, OrtamaSaygı, , Bütüne Saygı hiyerarşisini benimsemiş tüminsanı bütünlüklere başarı nasip edilmiştir.

Bu duruma ulaşmış insanlar, bu bilinç seviyesinegelmiş insanlar; Sevgiyi özde bütünleyerekdüşmanını affetme yüceliğine ulaşırlar. Bu da dünyabarışını sağlar. Evrensel bütünlük programınahazırlık yapan dünyamızda, yaşanan bu dönemde büyükbir bilinç seleksiyonu, insanı eleme işlemi, gökselgüçler tarafından (insani değerlendirme seçimi)insana his ettirilmeden yapılmaktadır.

Bu elemeyi her canlı kendi evrimine göre, buayıklamayı bizzat kendisi yaparak kendini eler vedevre dışı bırakır. Yani iyi ve kötü birbirindenayrılarak iyiler dünya insanının barış içindebirlikte yaşaması için göksel güçler yardımıylayapılmaktadır.

ENBİYA 105-Andolsun Tevrât'tan Sonra Zebûr'da Da: "ArzaMutlaka İyi Kullarım Vâris Olacak (Bu Yer Onların ElineGeçecek)" Diye Yazmıştık. Ayeti Gerçekleşecektir.

6- EVRENİN YASALARI

Evrenin yasalarını iyi algılayanlar, sağlığın,mutluluğun ve arınmışlığın gerçeğine ulaşarakİnsanı Kamil olurlar.

Ermişler, Veliler ve İnsani Kamil olma derecelerineulaşanlar, doğal yasaları ve Evrensel kurallarıöğrenip yaşamlarında uygulayanlardır.

Yunus Emre, Mevlana, yakın çağın velilerindendir.Hacı Bektaşi Veli, Pir sultan Abdal, Hallacı Mansurve daha nice leri tanınmış ermişlerdir.

Peygamberler, Rabbimizin elçileridir. Evrenselyasaları insanlara öğretmek için seçilmişler. Ancakçoğu insanın benciliği, kıskançlığı, hasetçiliği,insanı birliğe götüren Evrensel yasalarınuygulanmasını engellenmiştir.

Dindeki bölünmeler, insanların bir araya gelmesiniengelleyen sebeplerin başında gelir. Hâlbuki DinKitapları, birliği, beraberliği, yardımlaşmayı vekaynaşmayı emreder.

Diğer bir husus da dünya zenginliğinin adilpaylaşılmamasıdır.

Diğer bir husus insanların kendini eğitmedetembellik etmeleri ilim öğrenmemeleridir.

İnsan gönlünün; tutkulardan, gururdan, öfkeden,kinden, düşmanlıktan, nefretten, ayrımcılıktan,bencillikten, böbürlenmekten kurtarılıp arıtılmasıve temizlenmesi insanlığın öncelikli işi olmalıdır.

İnsan gönlünün kirlenmesi diğer, bütünkirliliklerin ana sebebidir.İnsan gönlünün ve aklının, el birliği iş birliğiyaptığı insanlarda, her şey güzele doğruya gitmekiçin el birliği, iş birliği yapar

İnsan gönlünün Tanrı’nın uğrak yeri olduğunu bileninsanlar, gönlünü daima temiz olması gerektiğininfarkındadırlar. Ne mutlu gönlü ve Beyni temiz olana

Gönlümüz ve özümüz güzel ve sevgi dolu olarak yaratılmıştır.

Gönlümüz, Özümüz, Ruhumuz bizi arınma yolundageliştirmeye çalışır. Biz egodan sıyrılıp gerçeğianlar ve insanın Tanrının sevgisinden var olduğunu,ona layık olması gerektiğini anladığımızda,gönlümüzü güzel düşüncelerle arıtabileceğimizi,bunun için gönlümüze iyi düşüncelerin yerleşmesinikötü düşüncelerin çıkıp gitmesini sağlamalıyız.

Gönlümüzün arıtılması için, sabırla iyiyi, güzeli,doğruyu, faydalıyı ve kalıcı olanı yapmayı prensipedinip, yanlışlardan uzak durduğumuzda ve daimayapabildiğimizin en iyisini yapmak için kendimizigeliştirmeye çalıştığımızda ve geliştirdiğimizde,Hak ve Adalet çizgisinden ayrılmadığımızda yaratanve yaşatandan yardım göreceğimizi yüce Rabbim bizebelirtiyor.

İnsan olarak mutlu olmak, verimli çalışmak vesağlıklı bir yaşam sürdürmek istiyorsak, Önyargılardan, Bencillikten, Egodan, Beynimizi veGönlümüzü korumalıyız.

Ruhsal kirlenmeye sebep olan aşağıdaki yanlışlardankaçınmalıyız.

1. Dünyayı tek kalıcı yer olarak sanıyoruz, maddişeylere gereğinden çok tutkunuz, maddiyata çok önemveriyoruz. Ruhsal yanımızı unutmuşuz.

2. İnsan olarak, diğer insanlardan kendimizi farklıgörüyoruz. Kendimizi farklı sanmak, insanların aynıözden; Rabbin Ruhundan Ruh taşıdığını unutmakdemektir. Kendini düşmanlık rüzgârına kaptırıpdüşmanlıklar körüklemek, Can özümüzü inkâretmektir.

3. Çalışmaya ve kendini geliştirmeye karşı dirençgöstermek; kibir, gurur, kıskançlık, tembellik,öfke, iki yüzlülük, başkalarını çekiştirmek, önyargılı olmak gibi kötü huylar edinmek, insanlıklabağdaşmaz.

4. İnsanoğlunun Ahlaksal temelden yoksun olması;İnsanda ahlaksal temel yoksa insan beyninin işgörmesi uygarlıkların çöküşünü önleyemez.

5. Geçmişte çöken ve helak edilen bütünuygarlıklar, Bilgi bakımından bugünküuygarlıklardan daha kuvvetli daha ileride idiler.Ancak ahlaki çöküntü ve inkarcılık başlayıncauygarlıkların çöküşü elzem oldu.

Bu yanlışlardan kurtulmanın yolu dinsel doyumdansonra evrensel düşünceyi prensip edinmek. Çünküdinsel doyum insana Tanrısal güven aşılıyor.

Evrensel Düşünce Gönüllerdeki Sevgiyi Ateşliyor

1. Evrensel düşünce, insanlar arasında ayrımyapmaz. Çünkü İnsan, Yaratanın Ruhundan Ruhtaşıyor. Yani insana can veren Tanrının Ruhudur veO, ölümsüzdür.

2. Evrensel düşünce, Merkeze insanı koyar. Çünküinsan ilahi bir varlıktır. İnsan çok değerli birvarlıktır. Bu dünyada her şey insanlar içinyaratılmıştır.

3. Evrensel düşünce, insana hizmeti, insana değervermeyi, insanı sevmeyi, insan için bir görevaddeder.

4. Evrensel düşünce, Ahlaksal durumu, insanlararası iletişimin temel kuralı sayar. Ahlaki olmayankuralları reddeder.

5. Evrensel düşünce, insanlara karşılıksız hizmetetmeyi, karşılıksız sevmeyi, yaşamın bir ana kuralısayar. Hizmet edene hizmet edilir inancı tüminsanlar için geçerlidir.

6. Evrensel düşüncede, ön yargı yoktur. Kötü sözyoktur. Ego yoktur. Kibir yoktur. Gurur yoktur.Kıskançlık yoktur. Tembellik yoktur. Öfke yoktur.Kin yoktur. Nefret yoktur. İkiyüzlülük yoktur.Başkalarını çekiştirme yoktur. Çünkü bunlarşeytanın silahlarıdır, insanlıkta yeri yoktur.

7. Evrensel düşünce, Manevi değerleri ön plandatutar. Maddi değerler (para, mal) birer araçtır.

8. Evrensel düşünce, insanın eğitimini vetekâmülünü, Ruhsal yönden gelişmesini ön plandatutar.

9. Evrensel düşünce, Akıl ile Günülü birleştirmeksuretiyle, yaşamın güzelleştirilmesini, insangönlünün arıtılmasını bir ana yol sayar.

10. Evrensel düşünce, Hakkın, Adil paylaşımını esasalır. Hak, Hak edene verilir.

11. Evrensel düşünce, İnsan olan İnsanınaşağılanmasını reddeder. Çünkü insan ilahi birvarlıktır.

12. Evrensel düşünce, Akılcı olmayı, planlı vemetotlu çalışmayı, ön koşul addeder. İnsanlık için;iyi faydalı ve kalıcı işler yapanı ödüllendirmeyibir görev sayar.

13. Evrensel düşünce, insanların birbirinden farklıolduklarını, farklı düşünüp, farklıdavranabileceklerini, tartışmasız kabul eder.

14. Evrensel düşünce yaşamı güzelleştirmeyi görevsayar. Bunun için tabiatın korunmasını esas alır vebu insanın görevleri arasındadır.

15. Evrensel düşünce, vurup kırmayı, asıp kesmeyi,küfretmeyi, aşağılamayı reddeder. Bunları insanlıkdışı eylemler olarak görür ve insan olan insanayakıştırmaz.

16. Evrensel düşünce, kadın ve erkeği aynı haklarasahip, insanın soyunu yetiştirmekle görevli sayar.

17. Evrensel düşünce, özgürce düşünmeyi vedüşüncesini ifade etmeyi bir hak sayar. Başkasınınhakkını ve hukukunu çiğnememek şartıyla.

18. Evrensel düşünce, bazı doğmalara bağlanmayı vebazı insanlara yaslanmayı reddeder. Yani evrenseldüşüncede hurafe ve torpilcilik yoktur.

19. Evrensel düşünce, maddi değerleri gerçekliksanarak ve bunları elde etmek için; çatışmalaragirmeyi, talanlar yapmayı, bunları elde etmek içinyalanlar uydurmayı reddeder.

Sonuç olarak: Düşünce insanı Tanrıya yaklaştıran,en büyük güçtür. İyi ve güzel şeyler düşünerek,yaşamınızı ve kişiliğinizi yeniden planladığınızdave programladığımızda, İçimizdeki şifreleriçözebilirsiniz.

-İNSANDA MEVCUT OLAN İKİLİ SİSTEM

Tek bir bedende var olan iki kişilik, iyi idare edilmezse, bir biri ilesürekli savaşmaya çalışan iki düşman gibidir. Bu bölünmüşlüğünaktörleri, bizi biz yapan, Bilinçli yanımız ve Bilinçaltı yanımızdır.

Bilinçli yanımız; Beş duyu vasıtası ile dış dünyaile sürekli iletişim halinde olan, yaptığımız heriyi şeyde kazandığımız saygınlığın tamamını kendinemal eden yanımızdır. Bilinç bilgileri toplar ancakbilinçaltına danışmadan karar verirse karşısındaBilinçaltını bulur.

Bilinçaltı yanımız; Tüm duygu ve düşünce birikiminidepolar Şeref, Saygınlık hislerini bilir, alır.Bilinçaltı yanımız dış dünya ila iletişim kurmaz.Varlığımızın hücrelerinde hapsolmuştur. BilinçaltıRuhumuzun gerçeğidir. Bizim yaptığımız ya dadüşündüğümüz her şeyin kulağıdır.

Bilinçaltı, Bilincin dışarıdan aldığı bilgilerin farkındadır.Bilinçaltı insanın iç âleminin izleyicisi ve gözleyicisidir. Düşüncealgılayıcısı, olayların kaydedicisidir.

Bilinçaltı bilinçle düşünebilir. Duygusaldırbilincin dışarıdan aldığı her şeyi duyar kaydeder.Saklar. Bilincin duygu gücü yoktur. Ancak bencillikyönü gelişmiştir.

İçimizdeki bu iki yanımız neden birbiri ile çoğuzaman çatışırlar?Tek bir bedende var olan bu iki cengâverin bir biriile çatışmasındaki gizem nedir? Hiç düşündünüz mü?Bu çatışan yanlarımızın farkında mıyız?

İnsanda bu bölünmüşlük olmasaydı, insanlar Cennetbahçesinde cennetlik gövdeleri içinde cennetlik biryaşam sürüyor olacaktı. Ne acıyı ne sefaleti nekorkuyu nede güvensizliği düşünürdü?

Gerçekte, bedenimize yerleştirilmiş olan bu iki yanile Yaratan ve Yaşatan bizi imtihan etmektedir.Bunu Enbiya Suresi 35. Ayette belirtmiştir.

ENBİYA: 35: Her nefis, ölümü tadacaktır. Biz sizi sınamak içinşerre de hayra da müptelâ kılıyoruz. Ve (sonunda) bizedöndürüleceksiniz.

Yüce Rabbin; Kuran’da

HİCR 15 Ayetinde,: “Andolsun, biz sana tekrarlanan ikiliden 7’yive şu büyük Kuran’ı verdik.” Demesi boşuna değildir.

[Kanımca tekrarlanan ikili; yaradılıştaki her şeyinzıddı ile yaratılmış olmasıdır. Ve 7 ise insanda veevrende mevcut olan 7 haslettir. İnsanda: Akıl,mantık, şuur, vicdan, sevgi saygı duygu gibimetafizik özellikler ve Kuran vasıtasıyla bunlarauygun hareket etme öğütleridir. Dünyada 7 yer ve 7gök katı ve henüz evrende farkına varamadığımız vebilemediğimiz, bu özelliklerin zıtları ile varolmasıdır. Doğrusunu Allah bilir].

Bizi yaratan yüce Rabbim, beş duyumuzla dışarıdanaldığımız bilgilerin izlenmesini,değerlendirilmesini ve kayda alınmasını; içimizdekiiç âlemimizi gözleyen, düşündüğümüzü,konuştuğumuzu, yaşadığımız olayları kayda alanbilinçaltı yanımıza vermiştir.

İnsanlarda bulunan Biyolojik Kompütürlerde Kaydaalınan bu durumların Levh i Mahfuzda da insanınkendi disketinde kayda geçirildiğini Kuran’danöğreniyoruz. Hesap günü yaptıklarımızın kayıtlarıkitap olarak önümüze serilecek ve kendi yaradılışgerçeğimizi ve bu gerçeğe aykırı yaptığımız her şeybize gösterilerek kendi kendimizi cezalandırmamızsağlanacaktır.

Bilinçaltı; Bilgilerin değerlendirilmesi, duygu vedüşüncelerin karşılaştırılması ve

değerlendirilmesi, işlevlerinin sonuçlarını insanınlehine gerçekleştiren büyük bir yardımcıdır.

Bir bedende var olan bu iki yan işbirliği yapabilirmi?

Bu iki yanımız işbirliği yapabilirse? Deneyim,çalışma, uzmanlık, güç, enerji bakımından büyükhedeflere ulaşılır. Çünkü bilinçaltı kişilikbakımından yüksek yeteneklere sahiptir. Olaylarolmadan, onun olacağını hisseder ve korumatedbirlerini aldırır.

Bilinçaltı yanımız gizli Ruhumuzdur ve tüm iyişeylerde yapıcı ve saygın durumlarda pay sahibidir.(Yaratan’ın bize üflediği ruhun bu olduğunudüşünüyorum doğrusunu Allah bilir).

Akılcı bilinç Bilinçaltı Ruhun önemini bütünüyleyok sayar. Kendini dünyanın kurtarıcısı sanır.Ancak, durum meydanda. İnsanların kendisi ilebarışık olması demek; akılcı bilinçle bilinçaltınınişbirliği yapması demektir.

Gerçekte bu iki yanımızın her birisi tek başınainsan için, huzur ve mutluluk sağlayamaz. İnsanınhuzur ve mutluluğu: bir bedende var olan, bu ikiyanın birlikte çalışması ile mümkündür

SÜPER BİLİNCİN OLUŞMASI

Akılcı Bilinç ile Bilinçaltı işbirliği yaptığında Süper bilinçmeydana gelir.

Bu durumda, bölünmüşlük gider kendi kendi ile birleşme gelir. Kendikendi ile birleşen insan, artık cesaretsizlikten, düş kırıklığından veyakötü olarak nitelendirilen her türlü koşuldan etkilenmez.

Kötü bir durumla karşılaşacak olunursa böyle bir durumunüstesinden nasıl gelinebileceğini bilir ve mutluluğu kesintiyeuğramaz.

İnsandaki inanç kaynağı bilinçaltıdır. Gizlidir ve aklın bir ürünüdeğildir. Bilinçaltı güce inanır. Odaklanmakla güçlü bir çekimfrekansı (titreşimi) oluşturur.

İnsan kendi kendi ile birlikte olduğunda sanki her saat, her dakika iyihaberler alacağı duygusuna kapılır ve bu duygu gerçekleşir.

Her türlü kötü duygudan, her türlü korkudan korunur. Çünkü hakikiinanç insana kendini tasasız hissetme hakkını verir.

İnsanda tam bir inanç, şiddetli bir istek, kesin bir hedef ve kendikendi ile bileşme durumu olduğunda; kişinin istekleriningerçekleşmesi için bütün evren ve göksel güçler, her şey yardımcıolur.

Bilinçaltı ahlaki bakımdan iyi ve kötü hakkında bilincimiz kadar çokşey bilmez. Bilinçaltı başıboş bırakılırsa kötülük yapmak için korkunçbir güç olabilir.

Bu nedenle bilinçaltı kişiliğimize bilinçli kişiliğimiz tarafındanuygulanan aşırı disiplin iki taraf arasında ateşkes ortamı yaratmayayönelik olmalıdır.

Ne bilinçli kişilik, nede bilinçaltı kişilik uygulanan aşırı disiplinkurbanı olmamalıdır. Küçük düşürülmemelidir.

Bilinçli yanımızın, akıl yürütme yeteneklerine büsbütün sırtçevrilmemelidir. Kurulu toplum düzeninin bir üyesi olarak kişiselödevlerimiz ve başkalarının haklarına saygılı olmak, yurttaşlık ve

ahlak yasalarına uymak kendi dengelerini, doğmaları, düşünmeyetenekleri ile sağlamalıyız.

Aşırılıkların çoğu, çalışmada aşırıya kaçmak bile insandaki bilinçaltıyanımızın ürünüdür. Bilinçaltı kişiye devam etmesini, daha fazlayapmasını (her ne yapıyorsa) söyler durur.

Çok sigara içmek, çok yemek yemek, sürekli uyku hapı kullanmak gibialışkanlıklardan vazgeçmek için; bilinçli kişilik tarafımız öne çıkıpbilinçaltı ile konuşmalı ve aşırılıklardan vazgeçme konusundabilinçaltı ikna edilmelidir.

Emerson :”Yüreğinizin seçtiği şeye çok dikkat edin, çünkü onukesinlikle elde edersiniz” diyor. Dikkat edin demek; mantığınızın,kişiliğinizi dengelemesine izin verin demektir.

Yüreğinizin seçtiği şey ise bilinçaltının sahiplendiği akıl süzgecindengeçmemiş, düşüncesizce ortaya atılan bir amaçtır. Bu nedenlebilinçaltı aklın denetiminde olmalı ve hakkı da verilerek birlikteçalışma sağlanmalıdır. Elde edilen her iyi şeyde bilinçaltının payıolduğu unutulmamalıdır.

Bilinçle bilinçaltı işbirliğinde büyük bir sevinç ve sürekli bir mutlulukvardır. Saf Akıl ve Mantık, tek başına kişiyi bir yere götüremezler.Ama yüzüstü de bırakmazlar.

İnsandaki bilinçaltı, yani kişiyi sürekli teşvik eder. Seçim iyi, hedefgörünür bir durumda ise başarı kaçınılmazdır.

Bilincin yön vermekten yoksun olduğu durumlarda ani bir ölümeneden olabilir. Araba kullanırken, bilinçaltını kullanırsınız.Bilinçaltının istediği aşırı hız sizin bayırdan aşağıya savrulmanızasebep olabilir. Bu nedenle direksiyon başına geçtiğinizde, bilinçliyanınız öne çıkmalı ve yetkili olmalıdır.

Tüm aşırılıkların bilincin yardımına ihtiyacı vardır. Çünkü bilinçaltıduygu ile hareket eder duygu ile hisseder.

İnsandaki sinirlilik halleri, kavgacı olma, şüpheci olma, hızlı olma,çok yemek yeme, sürekli yeni şeyler istemesi durumları, kişininbilinçaltının üstünde hiçbir denetimin olmadığını gösterir. Budurumda Akılcı bilinç devreye girerek bilinçaltı yıkımlarına engelolmalıdır. Akıl kullanılmalıdır. Yani bilinçli kişiliğiniz bilinçaltıkişiliğinizle konuşarak dengeyi sağlamalıdır.

Üstünüze tembellik çöktüğü zamanlarda, bilinçaltınız hiçbir şeyyapmadığında bilincinizin sizi zorladığı her anı hatırlamaya çalışın.Tembellik etme, geleceği düşün. Tembellik edip başkasına yük olmagibi ikazları uyarıları yapar. Bilinçaltı yanınız bu durumda, dünyayıben mi kurtaracağım bana ne, boş ver gibi sadece kendini düşünendeğerlendirmeler yapabilir.

Bu nedenle denge şarttır. Adil davranış şarttır. O halde tek bedendekibu iki kişilik barışık olmalı. Kişi doğruluk güzellik ve iyilik öğeleriniher tasarıma sokmak için kendini zorlamalıdır. Bilinçaltının heretkinlikte payı olduğu unutulmamalıdır. Etkinlikleri dengeli ve işbirliğine yatkın olması sağlandığında, süper bilinç oluşur..

Kişinin kendini birleştirmesi, varoluşun tüm meydan okumalarına eniyi cevaptır.

Birlikten güç doğar. Bir elin nesi var iki elin sesi var gibi işbirliğiniteşvik eden deyimler, kişiliklerin birleşmesi, işbirliği yapmaları için degereklidir elzemdir.

Nazik olmak büyük bir zevktir. Hoş bir duygunun sürmesini sağlar. Ohalde nazik olalım.

Gülümseyin, yaşama gülümseyin. İnsanlara gülümseyin. Gülümseme(çevreye sevgi yayma işlevidir). İnsanı kötülük yapmaktan, nefretetmekten, kin beslemekten öç alma düşüncesinden alıkoyar, caydırıcıolur.

Gülümsemek (çevreye sevgi yayma işlevi) yaşantımızın görünmeyenmekanizması, insan kişiliğinin en berbat yanlarını etkisiz halegetirebilir. O halde;

Yazma mekanizmasını harekete geçirin. Moralleri yükseltenmektuplar yazın. Dostlarınıza, arkadaşlarınıza, aile bireylerine onlarıöven, takdir eden mektuplar yazın.

Kendi kendinizle işbirliği yaparsanız, herkes ve bütün evrensizinle işbirliği yapar.

Süper bilincin oluşması ile gerçek insanlık,Allah'a asil kulluk ve özgür insanlık oluşur. YüceRabbin bu Arz'a asil kullarım varis olacaktır,ayetin gerçekleşmesi mümkün olacaktır. Bu devir budurumun gerçekleşme sürecidir.SÜPER BİLİNÇ OLUŞUNCA, EVRENSELLİK BAŞLAR.

ARŞ’A İSTİVA EDEN, YARATAN VE YAŞATAN VE İNSANIN KISALANÖMRÜ

Yüce Allah, Yarattıklarının koruyucusu veyöneticisidir. Yarattıkları içinden Çekirdekdünyamıza indirdiği, çoğaltıp yaydığı, akıl veripirade bahşettiği, görme ve işitme özelliğinivererek kendi büyüklüğünü gösterdiği, insan deyipkonuşkan yaptığı, yaratma ve yaşatma yasası ileyaşamın idamesini istediği, fiziksel, duygusal veRuhsal özelliklerle donattığı, Ruhundan Ruhüfleyerek, Tanrısal özellik verdiği insanı, dünyadayaşama aldıktan sonra, dünya üzerinde var ettiğiher şeyi insanın emrine verdi. Dünyayı, İnsanateslim ederek, kendi adına idaresini insana verip,İnsanı kendi halifesi yapmıştır. Kendi adına dünyaidaresini insanlara vermiştir. Göklerde varetiklerinin enerjilerinin yansımalarından insanıfaydalandırmıştır. Oluşturduğu Sisteminde

insanların faydalanması kurallarını koymuştur.Şüphesiz; Yüce Rabbin yarattığı On sekiz bin Âleminçekirdek dünyası olan dünyamız, canlıların veinsanların yaşamı için düzenlenmiştir,

Yüce Rabbim, Yarattıklarının en güzeli olarakbelirttiği insanın, bedenine yerleştirdiğiBiyolojik kompiturlarla insanı sürekli denetimealmıştır. Bu nedenle İnsan başıboş bırakılmadığınıbelirten ayeti ile bunu biz insanlara bildirmiştir

Dünyanın ilk yaratılışında, yaşam başladığındaağaçlar 500 m kadar uzanıyor insanların boyu 5-6metre kadar oluyor ve insanlar 1000 sene kadaryaşıyordu. Bu uzun süreli yaşam, insanlarda hiçölmeyeceklermiş zannına kapılmalarına sebepolmuştu. İnsanlar Rabbin yaratma ve yaşatmayasalarına karşı ihmalkâr davranışlar göstermeyebaşladılar. Bunun üzerine yüce Rabbim göksel güçlervasıtasıyla dünyanın kutuplarından toprak aldırarakdünyanın 23 derece yatık olmasını ve mevsimlerinoluşmasını sağlamıştır. Mevsimler insanların,ömrünün ve boyunun kısalmasına da sebep olmuş vedeğişik iklim şartlarına alışmalarını sağlamıştır.Bu konu ile ilgili ayetler aşağıdadır.

ENBİYA:44-Biz onları ve atalarını yaşattık, nihayetkendilerine ömür uzun geldi, ebedi yaşayacaklarınısandılar. Bizim, o yere gelip onu uçlarından eksilttiğimizigörmediler mi? Üstün gelen onlar mı yoksa biz miyiz?

RA’D:41-Bizim o toprağa gelip nasıl onu, uçlarındaneksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah’tır. O’nunhükmünün ardına düşüp onu iptal edecek yoktur. O hesabıçabuk görendir.

Evrenin doğal çekirdeği olan dünyamız, on sekiz bin

âlem içinde Göksel güçlerin laboratuarı veinsanoğlunun imtihan alanı olarak var edilmiştir,

Yüce Rabbim, Dünyayı şekillendirip yeri ve göğübirbirinden ayırıp, yaşama uygun hale getirdiktensonra Arş’a İstiva ettiğini Kuran’dabelirtmektedir. Bu ayetlere bakalım

ARAF 54)-Rabbiniz o Allah’tır ki, gökleri ve yeri altı gündeyarattı, sonra Arş’a istiva etti. Geceyi durmadan onukovalayan gündüzün üzerine bürüyüp örter. Güneşi, Ayı veyıldızları buyruğuna boyun eğmiş vaziyette yaratan O’dur.İyi bilin ki, yaratma ve emir O’nun dur. Âlemlerin RabbiAllah, ne uludur.

FURKAN:59-O. gökleri, yeri ve ikisinin arasındabulunanları altı günde yarattı, sonra Arş’a kuruldu, böylecemülkünü yönetmektedir. O Rahman’dır. Bunu bir bilenesor.

SECDE: 4-O Allah ki gökleri, yeri ve bunlar arasındabulunanları altı günde yarattı; sonra Arş’a istiva etti. SizinO’ndan başka bir dostunuz, şefaatçiniz yoktur. Düşünüpöğüt almıyor musunuz?

SECDE:5-Allah Emri gökten yere buyruğunu indirir(tedbireder) . Sonra emir, sizin hesabınızca bin yıl süren bir güniçinde ona çıkar.

TAHYA:5- Rahman Arş’a istiva etmiştir.

RA’D:2- Allah O’dur ki gökleri, görebileceğiniz bir direkolmadan yükseltti, sonra Arş üzerine İstiva etti(mülkününtahtına oturdu) , Güneşi ve Ay ı iradesine boyun eğdirdi.Her biri belli bir süre için akıp gitmektedir. Yaratma işinidüzenler, ayetleri açıklar ki, Rabbinizle karşılaşacağınızakesin olarak inanasınız

MÜ’MİN:57- Gökleri ve yeri yaratmak, insanlarıyaratmaktan çok daha zordur. Fakat insanların çoğubilmezler

HADİD:4,5-O’dur ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonraArş’a oturdu. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, onaçıkanı bilir. Nerede olsanız, O, sizinle beraberdir. Allahyaptıklarınızı görmektedir. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Bütün işler Allah’a döndürülecektir.

Bu ayetlerin bize gösterdiği sonuç, Yüce RabbimGökleri ve yeri (Dünyayı ve yakın göğü) yarattıktansonra Arş’a istiva ettiğidir. Arş nerde başlarnerde biter? Bu bilgi O’nun yanındadır. Ancak şunudiyebiliriz ki, O’nun yarattığı bütün görünen vegörünmeyen, bilinen ve bilinmeyen, Gezeğenlerin,Yıldızların, Galaksilerin, Evrenlerin, Âlemlerin,Kâinatların ve Büyük Arşın da

Rabbi olarak bütün her şeyi bilgisi ilekaplamıştır. Her şey O’nun Bilgisi dâhilindecereyan etmektedir.

Hepsinden ve her şeyden anında haberdardır. Onoktaya girebilir, kalplere sığa bilir. O istediğizaman, istediğini yaratabilir. O, Sevdiği kullarınaGök kapılarını açtırabilir. Onlara bilgilergönderip hidayete erdirebilir.

Ancak göklerin kapısının insanlara açılması içininsanların; İnanıp iyi işler yapanları, insanlarayardımcı olmaları, iyilik yapmaları, insanlaraiyiyi öğütleyip, kötülüklerden vazgeçmeye iknaetmeleri, yardımlarda yarışmaları, Birlik,Beraberlik ve Barış sağlamada yardımcı olmaları,egoyu içlerinden söküp atmaları gereği vardır. Kötüişler yapan, günahkâr ve dünya malına tamah edenadil davranmayan insanlara gök kapılarınıaçılmamaktadır.

Ayrıca Ra’d 2 Ayeti “Güneşi ve Ay ı iradesine boyuneğdirdi. Her biri belli bir süre için akıpgitmektedir” açıklaması ile bu sistemin belli birsüreye kadar devam edeceği belirtmektedir. Busürenin bilgisi Yüce Rabbin Bilgisi dâhilindedir.İnsanların Rabbine döndürüleceği ve O’nun yaratmaişini düzenlediği ve insanların Rableri ilekarşılaşacağına kesin inanmaları için Ayetleriaçıkladığını Secde 4 ayeti ile bize bildirmektedir.İnsanların dostunun ve şefaatçinin de yalnız Allaholduğunu öğreniyoruz. O’nun emirleri gökten yereverilir. Cevabı yerden göğe gider. O yarattıklarınıemri altına alır. Bu ayetler bize şunu dagöstermektedir. Yüce Rabbim; Dünyayı, Güneşi, Ayıve yakın göğü yaratıp, yıldızlarla donattıktan vedünyada insanların yaşamlarını sağlayıncaya kadardünyadan uzaklaşmamıştır.

Yaşam O’nun yakın gözetiminde gerçekleştirilmiştir.O, dünyayı ve yakın göğü yaratıp insanları dünyayayerleştirdikten sonra Arşa istiva etmiştir. Son Uzay Çalışmalarının ve Uzayı Araştıranaraçların gönderdiği resimlerden EvrenlerinÂlemlerin, Güneşlerin Uzayın derinliklerinde yeraldıklarını görüyoruz. Bütün bunları yaratıpyöneten yüce gücün büyüklüğü ve Azameti karşısındaİnsanın, secdeye kapanıp, şükretmekten, Ona Hamdetmekten şükretmekten başka yapabileceği bir şeyyoktur

Daha kendine verilen aklını işletmekten veGenlerine işlenen İlahi yol Programının şifreleriniçözmekten aciz olan insanın, bunları görmesi için,O insanların irşat edilmesi için ayetleriniaçıklıyor. Ancak insanların çoğu Ayetleri okuyupO’na giden yola girmek konusunda çaba sarfetmiyorlar. Bile bile ateşe gidiyorlar.

İnsanoğlunun Rabbine dönüşü, yaradılışta planlanıpprogram olarak insan genlerine işlenmiştir, Gen

şifrelerini açanlar bunu algılarlar. Bu geri dönüşişinde öncelik, İnanıp, Arınanlar, özü ile sözü birolanlar, İnanıp; iyi, faydalı ve kalıcı işleryapanlar, iyilikte ileri gidenler, gönülkazananlar, yaratan ve yaşatanın indirdiği ilahiemirlere uyanlar, Allah’ın izni ile göklereyükseleceklerdir.

İNŞİKAK:18,19-Dolunay şeklini alan Aya kasem ederim ki,siz mutlaka, tabakadan tabakaya binecek (yükselecek)siniz.”

Bu insanın yaradılışında insana çizilen, Evrenselbir yolculuktur. Bu yolculukta İlahi Âlemdeki Hakikatler, egosunuyenmiş, bilinçli insana bildirilir, gösterilir. Bu Evrensel yolculukta bilinmeyenlere kanat açmak,perdeyi aralamak insanın bilgilenmesi ve arınmasıile mümkündür. Bilinçli insanoğlu aldığı, ilahi Nurile yolunu bulma konusundaki kararlılığı, inancı vebilgisi ile Hakka giden yolda birleşir. İnsanoğlu bütün bunları, egosunu yendiği takdirdeve Evrensel Düşünce ile birliği sağlama çabasınagirdiğinde, İnsanlar arasında ayırım yapmadığındaAllah’ın kendisine verdiği Hidayet ile Hakikiinsan, Kamil İnsan olmak, gibi Seven, Sayan veYardımda bulunan kişiliğe büründüğünde, Hakka gidenyola vasıl olurlar. O,her şeyi gören ve bilendirAllah’tan insanları kendine varan yola vasıleylemelerini diliyorum.

HAKKA GİDEN YOL VE HAKİKİ İNSAN

Bir İnsan hakikati bilmedikçe, yürüdüğü yolundoğruluğundan asla emin olamaz. Bu Âlemde yalnızdeğiliz. Bunun idrakinde olarak, RABBİN gösterdiğiIşıklı yolda gönül rahatlığı ile yürümek Kâmilinsanın Bilinçli olarak gideceği yoldur. Hakka giden yolda yardım edene yardım edilir.Korkularınızı yendiğinizde Hakikate varırsınız.İnsana bir yol çizilmiştir, bir hedefgösterilmiştir. Hedefe varmak insanın işidir. O’nagiden yolda korkularınız cehenneminiz, imanınız,cennetiniz olacaktır. Buradaki İman: Biat Bilinciile hakikati kavramaktır. Hedefe varmak hedefeulaşmak “O’na giden yola vasıl olmak”bilinçlenmekle mümkündür. En büyük günah, insanları incitmektir. Bu incitme,Fiziksel olur, Zihinsel olur, Ruhsal olur. Kötü veyanlış olan her şey; insanlara maddi ve maneviverebileceğinizi veya paylaşabileceğiniz yardımıesirgemek, haksızlık yapmak, şefkatsizdavranmaktır.

Bu davranışları yok etmek için, elinizden geldiğikadar iyilik yapmalıyız. Bir insan olarakvarlığımızın bir amacı da budur. Yardımlarda yarışın ayetlerine bakalım:

Maide:2- "İyiliği emretmek ve kötülükten sakınmak hususundabirbirinizle yardımlaşın, günah işlemek ve düşmanlık yapmaktayardımlaşmayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın azabı çokşiddetlidir"

Maide:48- "Öyleyse durmayın, hayırlı işlerde birbirinizle yarışın."

Bakara:148- Hayır ve iyilik yapmak hususunda birbirinizle yarışınız"

Düşmanlık, mantıksızlıktır.Düşmanlık, Zihin kirlenmişliğidir.Düşmanlık, Cehaleti Bilgiye tercih etmektir. Ruhsal Bilince sahip insan, Ruhsal kardeşinekötülük yapmaz, böyle bir şey düşünmez, düşünemez.Din ve Irk Ayırımı yapmaz.

HUCURET:10-“Müminler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinarasını düzeltin” ayeti bizi kardeşçe hareket etmeyedavettir. Şu iyice bilinmelidir ki;

İnsanoğlu yaşamı, yaratmadığı gibi, yaşamı yok etmehakkına sahip değildir. İnsan doğa yasaları ileuyumlu hareket ederse Tekâmül edebilir.Tüm bu cehaletlerden kurtulup, yarınların ADİL veOLUMLU Dünyasını İnsani Bilinci yüksek, Arınmış,İnsani Kâmil olanlar kuracaktır. Yarının Adil veOlumlu Dünyasını, Birleşim, Bütünlüğünde, BirleşimBilincinde olarak; Akıl, Mantık, Şuur üçgeni ileAkıl ve Gönül Birliğini gerçekleştirenler, dünyayıolgunlaştıracaktır. Bu durum Kuran’ı Kerim’de şöyleverilmektedir.

Araf Suresi 181-“Yarattıklarımız içinde doğrulukla hakka götüren veHak ile Adalet yapan bir ümmette vardır”

Bu ümmet Kuran’da belirtilen Rabbin katındaki TekDin olan İslâm dininin gereklerini yaşayıp, Arınanve Allah rızasını kazanan ileri Bilinç sahibiinsanların oluşturduğu insan topluluğu olduğunudüşünüyorum.

Bu insanlar; egolarını yenmiş, insanları doğruluktabirleştirmek için çalışan, dinde bir olmaya, Sevgiyaymaya, barış ortamı tesis etmeye çağıran,

Arınmışları Hakkın Divanına götürecek olanKuran’daki İslâm ümmetidir. Bu ümmetin dünyada, Türk İslam Âleminde kitemsilcileri, Ahmet Yesevi, Mevlana Hazretleri,Şemsi Tebrizi, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli,Hallacı Mansur, Abdul Kadir Geylani, BediüzzamanSaid Nursi gibi egosunu yenmiş hiçbir karşılıkbeklemeden insanlara, Kuran’ın bildirdiğinibildirmişler ve Veli olmuşlardır.Günümüzde Müslüman Âleminde insanların çoğukendisinin İslâm olduğunu söyler, ancak çoğunlukEgosuna yenilmiş ve Kuran’daki İslâm dini ilealakası kesilmiş, hurafelerle doldurulmuş, beşerinyazdığı, İlmihal kitaplarındaki bilgileri dinolarak algılamakta ve anlatmaktadırlar.Hadis ve Fıkıh kitaplarındaki bilgileri din olarakalgılamaktadır. Mezhep imamlarının anlatıklarınıdin olarak algılamaktadırlar. Öz cümle; Allah'ın indirdiği, Kuran bırakılmış,yerine insanların yazdıkları ilmihal kitaplarındakikavramlar din olarak anlatılmaktadır.

Bu nedenle; Yüce Yaratan ve Yaşatan, Müslümanlarane yapmak istediklerini, neden yanlış davranışlariçinde olduklarını soruyor? Müslümanlara suçlulargibi davranmak istemiyor. Kalem suresinde bunu açıkbiçimde görüyoruz

Kalem :35- Müslümanlara suçlular gib mi davranalım?

Kalem :36- Neniz var sizin, ne biçim hüküm veriyorsunuz?

Kalem:37-Yoksa bir kitabınız var da onu mu okuyup duruyorsunuz?

Kalem :38-Ve içinde her dilediğinizi bulabiliyorsunuz?

Kalem :39-Yoksa, dilediğiniz hükmü verebileceğinize dair Dirilişgününe kadar sürecek bir güvence mi aldınız bizden?

Kalem :40-Sor onlara, “Bunu kim garanti etmektedir?”

Kuranı yeterli görmeyen Müslüman Âlemi, Kuranınbildirdiklerini bırakıp, Hadis, Fıkıh ve Mezhepİmamlarının koyduğu prensipleri din olarakalgılayıp anlatmaktadırlar. Bu şirk değilse nedir?Bunu yukarıda verilen ayetler çerçevesinde nasıldeğerlendirebiliriz? Bu beşerin kendi keyfine göre yazdığı prensipler,ego içermekte olup karşısındakini kardeş olarakgörmemektedir. Her imam kendine göre değişikprensipler koymuştur. Kuran, Yüce Rabbin insanlaragönderdiği yaratma ve yaşatma yasası olan Dinkitabıdır. Din tekdir ve evrenseldir. Her gelenpeygamber İslam'ı anlatmıştır. Ancak insanlar egolarına yenik düşerekayrımcılıklara sebep olmuştur. Mezheplerdeki buayrılığın sebebi nedir? Bütün inançlardakiMezhepsel ayrılıklar savaş ve gözyaşından başka birşey getirmemiştir. Getiremez çünkü Ayrılıklar.Rabbin yaratma ve yaşatma yasalarına aykırıdır Hakka giden yolda Bütünleşmek ve Bilinçlenmek için,Egoyu yenip, yardımlara koşmak gerek, İnsani Kâmilolup insanlara bilgi vermek gerek, birleşmek vebarışa katkıda bulunmak gerek, birlik olmak gerek.Çünkü Hakka giden yolda birlik olmak Rabbinİnsanlara öğüdüdür. Bize döndürüleceksiniz diyoryüce Rabbim.Dünyayı ve Evreni Olgunlaştıracak olan, İnsaniKâmil olan insanlar; Tanrısal Güç ve Bilgi Odağıolan, Rahman Boyutundan Bilgi alan insanlardır.Direkt Bilinç aşamasını yapan Arınmış insanlardır.Bu insanların, bu dünyada varoluşun amacı, Ruhsal

uyanış ve Bilince erişmektir. Çünkü Tanrısal Enerjiile aşılanma bu dünyada gerçekleşmektedir.Yeryüzüne gelmemizin amacı, bilgilenmek, Tekâmületmek, Ruhu geliştirip zenginleştirmektir. GelişenRuh, yeryüzü yaşamımızda gizli kalmış Tanrısallığıaçığa çıkarır. Yaratma ve Yaşatma yasasınauymamızı sağlar. Ruhun gelişmesini sağlar. GelişenRuh, Günah işlememizi önler. Maddeye hükmedenyasaları ihlal etmemizi engeller. Maddeye hükmedenyaşam yasalarına aykırı hareket edilirse, BedenselRahatsızlıklarla karşılaşır, Sağlığınızıkaybedersiniz.Ruhu, Zihni ve Bedeni kontrol eden doğa yasalarıdırDoğa yasaları ile uyumlu yaşadığımızda sağlığımızakavuşuruz. Doğa yasalarının bizim yaşamımızıbelirlediğinin farkına varırız. Dünya ortamınınbizim için Özal olarak hazırlandığının farkınavarırız. Bilincimizi geliştirmemiz gerektiğininfarkına varırız. Tanrısal Takipçiniz olan Vicdanımız. Biz insanlarıkötülük işlemekten alı koyar. O halde; vicdanınızadanışınız. Bu gün insanoğlu Ruhsal prensipleriunutup, maddi şeylere aşırı önem verip, Egoistçedavranışlar içinde olması nedeniyle, doğada veinsanlar arası ilişkilerde, insanın aleyhinegelişmelere sebep olmaktadır. Şunu unutmamaklazımdır ki,

“Yaratılanı hoş görürüz Yaratandan ötürü” boşasöylenmemiştirİnançsızlık içinde Egoistçe düşünce ve davranışiçine giren insanlara,

Yüce Rabbim Araf: 182 ile hitap etmektedir.

ARAF:182-“Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden,yavaş yavaş helake yaklaştıracağız”

Siz yaratılanı hoş görmezseniz, gerçekte onuyaratanı hoş görmemiş olursunuz. Onu yaratan kendinefesinden ona can vermiştir. Siz kimi ve neyi hoşgörmüyorsunuz?Doğa yasaları Rabbin iradesinin hâkim olmasınısağlar. O nedenle, doğa yasalarına karşı gelinemez.Doğa yasalarına karşı gelmek insanın ve insanlığınsonunu hazırlar.Allah’ın kulları hakkındaki yaratma ve yaşatmayasası; Allah’ın Elçileri ile gönderdikleriningerçekliğine inanıp, yaratana ortak koşmamaktır.Karşı gelmemektir. İslam dini Evrensel bir dindir. Bütün Âlemlerin Rabbi olan Allah tarafındanEvrenselliği belirtilmiştir. O, Evreni yaratandır. O’na giden yolda birlik olmakinsanlığın gereğidir. O, Bize döndürüleceksinizdiyor.Bu Dünyada insana biçilen görev: İnanıp, iyi,güzel, faydalı ve kalıcı işler yapmaktır. Çünküİnanıp, İyi, Güzel, Faydalı ve Kalıcı İşleryapanlara Rableri katında Cennetler vaatedilmiştir.

Evrensel şuur kazanan her Mümin dostların bir arayagelmesine yardımcı olur. Bu bir araya gelişte EGOyoktur. Evrene yardımcı olmak vardır. İnsanlarınArınmasına yardımcı olmak vardır. İhtiyacı olanamaddi yardımda bulunmak vardır. Maneviyatınyükselmesine katkıda bulunmak için Rabbingönderdiği Yaratma ve Yaşatma Yasası olan,Kuran’daki Din konusunda insana bilgi vermekvardır.

Rabbine inanan insanlar, hiçbir şeyden korkmadanRabbe giden ışıklı yolda ilerlerler, Ruhi Evrim ileBoyuttan boyuta geçerler.Mesuliyetini müdrik olanlar, doğrulukta kararkılanlar, Evrensel düşünce sahiplerine GökselGüçler yardımcı olur. Şüphesiz bu yardım YüceRabbin Emri ile olmaktadır.

Ruhi Tekâmül ile Evrensel Tekâmülünü dengeleyenler,Maddi ve Manevi yardımlar görürler. Bu yardımlarkişinin inancı nispetinde olur. Evrensel gelişiminisağlayan, özel Frekanslara sahip insanlar büyük birsorumluluk taşır. Kişi bilgi sahibi olup,bilgisinden insanların yararlanmasını sağlamıyorsa,Bilgisini insanlarla paylaşmıyorsa, Bilgiyi üretimeçevirecek çalışmalar yapmıyor ise, o kişimesuliyetini müdrik değil demektir. Henüzuykusundan uyanmamıştır. İnsanoğlu bilinçaltıuykusundan uyanınca, bir arayış ortamına girer. Buortamda hakiki ışığını görebilenler, genelde özündegözü olanlardır. Her şeyi görürler, Rabbin yardımıile Hidayete ererler.Arşın Arza tebligatını, (göksel tebligatları) herkes kendi Bilgi kapasitesine göre almaktadır. Ancakİnsani Kâmil olanlar işin özüne vakıftır.İnsanların kendilerine çizdiği yolda, hedefinevarması için göksel güçler yardımcı olurlar. Buyardım Rabbin Emri ile gerçekleşir. Gayret eden,mesuliyetine müdrik, çalışkan, Bilgilenen insanlarayardım edilir. Evrensel birleşime, Evrenseldüşünceye, sahip olup, sürekli bir çalışma içindeolanlar, Rabbin yardımı ile isteklerine nailolurlar.Hakiki insan: Hüsranlar arasında da, isyanlarsırasında da, Sevgi Özünü asla yitirmeyen insandır.

Mutluluğu içinde Parlaklığı Ruhunda duyan, geldiğinoktada Evrensel bir Öz olduğunu bilen insandır.

DÜNYA VE AHİRET SELAMETİ

Dünya ve Ahiret selameti isteyenler sabırlı olmalı.Elinde bulunanla yetinip, Allah’ın verdiğine şükretmelidir. Allah’ın verdiğini iyiye kullanmak şarttır.Helâlın Hesabı, Haramın Azabı Vardır.Eğer inanıyorsanız Allah’a güvenin.Eğer nimet gelirse şükretmeye başla Bela gelirse sabretmeye çalış. Gücün yettiği kadar gidermeye çalış.Kalbin sakin, vücudun rahat, Gönlün geniş, Yüzüngülümser, Yaratanla meşgul olursan, Hak varlığı ilezengin olursun.Bu duruma geldiğinde kudret eli (Enerjik durum)seni çevirir. Ezel dili seni çağırır. Hak sanabilgiler öğretir. Çeşitli manevi haz duyarsın.Bilmediğin ilimlerden sana nasip gelir.Gönlün açık olur. Kötülükler onda kalmaz. Herkötülük gönlünden gider, yok olur.Bütün varlığın Hak arzusu ile olur. Sende farkınavarmadığın durumlar zuhur eder. Kalbi mahzunolanlarla beraber olursun.Allah kalbi mahzun olanlarla beraber olur.Yaratılana, gücü Yaratan verir. Ancak bunu farkedip, Allah’a şükreden ve Hamd eden başarılı olur.Allah’ın verdiği güçle mağrur olandan Allahuzaklaşır.İlahi ilimleri almak istiyorsan Allah’a teslim olki, özgür olasın. Bilgisinden bilgilenesin,Bilinçlenesin Güçlenesin.Her şeyi zuhur ettiren de sona erdiren de ALLAH’dır.Sen ana karnında bilinmez bir nesne iken, O, senibesledi ve bu dünyaya getirdi. Sen beşikte her

şeyden habersiz yatarken O, seni esirgedi o halde;Allah’a güven.

Abdulkadir Geylani

İNSANOĞLU BİLMELİDİR Kİ, MAL MÜLK, GEÇİCİ BİR EMANETTİR.

AL-İ İMRAN 109)- Göklerde ve yerde olanların hepsiAllah'ındır. Bütün işler Allah'a döndürülür.

İnsanoğlu bilmelidir ki, Bu dünyada Mal sahibi mülksahibi yoktur. İnsan bu dünya da mülkün ne sonsahibidir nede ilk sahibidir. Mal mülk insanageçimi için verilen geçici bir emanettir. Buemaneti veren Allah’a hamdolsun

NİSA:132)-.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Vekilolarak Allah yeter.

Dışarıdaki bütün olumsuzluklara rağmen içimizdekidaima artan bir sevgi büyümeli. Büyüyen bu sevgiyietrafa yayarak paylaşmalıyız ki, olumsuzluklarolumluya dönüşsün. Bütün olumsuzluklara karşınumutları diri tutmalıyız.

Barışa hükmetmek bütün insanların en çok muhtaçolduğu barışa hükmetmek. Korunmak kurtuluşa ermek,yoksulluk, kargaşa ve kuraklıktan kurtulmak içinçarelerin arandığı bir sırada yüce yaratan

kapısının açık olması Anadolu velilerinin yüzü suyuhürmetinedir.

Umutların azaldığı, yoksulluğun çoğaldığı, maddeile mana dengesinin bozulduğu bir sırada; Yaratanve Yaşatan Yüce Rabbim, insanları çeşitliarayışlara sevk eder. Sufilerin, Kâhinlerin,Medyumların, çoğalması bundandır.

İnsanın yaradılış dengesinde, madde ile manadengesi vardır. Madde azalıp, denge bozuluncageride kalan boşluğu mana doldurur. Yâda manaçoğalınca madde bedeni terk edip gidermiş.

Allah insanı bu madde - mana dengesi üzerineyaratmıştır. İnsanın mutlu olması iyi kulluk içinmaddenin göstergesi olan; beden, eller, ayaklar,kirpikler kaşlar ve gözler ile, mananın göstergesiolan; Düşünce duygu iman gibi hasletler birbiri iledengeli tutulmalıdır.

İnsan bunların her ikisini de eşit kabullenir vesahiplenirse, bahtiyar bir ömür sürermiş. Dengemadde lehine bozulunca insanın nefsi öne çıkıyor,Mana lehine bozulunca da ruhu öne çıkıyor ve biridiğerini bastırıyor.

Maddeye çok düşkün olan insanlar, manadanuzaklaşırlar. Bazı insanlar maddeye önem vermezler.Onlar için mana önemlidir. Bu gibi insanlar Hakk’adönüşün kapısını aralarlar, yüce yaratanın kıtlıkvermesi insan için bir imtihandır. Bilirlerse.

İnsan Tanrısal niteliklerle donatılmış ilahi birvarlıktır. Bu dünya da var olan her şey kardeştir.İnsanların barış içinde bir arada ve diğer doğalhayata müdahale etmeden ona uyumlu bir şekilde,

yardımlaşarak ve kendisine emanet edilenekoruyuculuk yapmak suretiyle yaşaması, insanlığınbir gereğidir

Menfaatçiliğin, egonun, bencilliğin, açgözlülüğün,savaşın hayatı kuşattığı günümüzde, maneviyatıyükselten söz ve davranışlar çok önemlidir.

Bu söz ve davranışlar, insanı insana kazandırır.

Hacı Bektaşi Veli; kapısına gelen herkese yolunuözetliyor du

“Eline, Diline, Beline hâkim ol” Edeb, (Edeb ya Hû)

“Hakka dönüş yolunda, sevgi ve dostlukta,resmiyetin yeri yoktur. Hoş geçinmek, kardeşçe birarada, etrafa sevgi ve saygı yayarak yaşamak içininsan var edilmiştir. Tabiatı korumak. Canlılarıkorumak ve beslemek. İnsanlar arasındakiayrılıklara son vermek. Mana insanının görevidir”.Diyordu.

NİSA:126)-Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Allah,her şeyi kuşatıcıdır.

Sen göremiyorsun diye, bu âlem yok değildir. Budünya tanrısal imtihanların verildiği bir alandır.İnsanla beraber insan gözünün göremediğivarlıkların var olduğu bir alandır. Onlar da budünyada imtihana çekilirler.

Allah’a karşı tam kul olmak, Varlığa karşı tam hürolmak demektir.

Dünyanın hürriyeti, Allah’a kul olmakla mümkündür.Hakka gidilen yolda ayrımcılık olmaz. Herkesinyaratıcısı ve yardımcısı Allah’tır.

BAKARA:107)-“Bilmez misin ki, hakikaten göklerin ve yerinmülkü Allah'ındır, hepsi O'nundur. Size de Allah'dan başka ne birdost, ne de bir yardımcı vardı”.

Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Bütün işler Allah'adöndürülür.

12.12-VAHİY, KUR’AN’DAN SONRA SON BULMUŞ MUDUR?

İnsanlık ilahi yardıma ve bilgiye her devirdemuhtaç olmuştur ve gelecek her devirde de buihtiyacı sürecektir. Esasen ilahi yardım sonsuzdur.Aksi halde ilah bilginin de Hz. Muhammed’in vefatıile sona erdiğini, insanlık için verilecek başkabilgi bulunmadığını ve kalmadığını kabul etmekgerekecektir. Oysa ilahi tebligatın tamamlanmadığı,Hz. Muhammet’le ilgili şu olaydan dahianlaşılabilir:

“Nebiy-i Mükerrem S.A.V.’in son hastalığında ağrısıiştidad edince, ‘yazı yazacak bir şey getiriniz.Size öyle bir kitap yazdırayım ki, ondan sonra hiçdalalette kalmayasınız.’buyurdu. Ömer R.A. ‘Nebiyy-i Ekrem S.A.V.’in hastalığı ağırlaştı.Elimizde ise Allahu Telanın kitabı vardır. O bizeyeter.’ dedi. Bunun üzerine oradaki sahabe beynindeihtilaf çıktı. Sözleri birbirine karıştı.Resulullah S.A.V. de, ‘yanımdan savulun benimyanında niza olmaz’ buyurdu.”

Bir başka münasebetle Ebu Hüreyre de şöyledemiştir: “Nebiyy-i Ekrem S.A.V’den iki kalp dolusuilim belledim. Bunlardan birini size nisar ettim.Diğerine gelince onu meydana çıkaracak olsam,beynim, şu boğazım kesilir.”

Keza Hz. Muhammet ‘hiç kimse yoktur ki, kalbindentasdik ederek Allah’tan başka İlah olmadığına ve Muhammed’in Resulullah olduğuna şahadet etsin deAllahu Teala onu cehennem ateşine haram etmesin.Ancak bunu halka söylemeyiniz. Çünkü sonra bunagüvenirler’ demiştir.Şu ayetleri de dikkatle okumak ve anlamak gerek:

BAKARA :106)-“Biz daha iyisini veya benzerinigetirmedikçe, bir ayetin hükmünü yürürlüktenkaldırmaz veya onu unutturamayız.”

FUSSİLET:41-42)-“O yanlış yola sapanlar, kendilerinegelen Kuran’ı inkâr ettiler. Halbuki o öyle eşsiz birkitaptır ki, ne önünden ne de arkasından ona batılgelemez”

Görülüyor ki ilahi bilgi ve tebligat, Kur’an ilebitmemiştir. Hatta Kur’an dışında Hz. Muhammettarafından yakınlarına yayılan bilgilerin dahitamamı açıklanmamıştır. Ve bu bilgiler öylebilgilerdir ki, sade inananlara açıklandığıtakdirde, onlar arasında- anlaşılmamak vedeğerlendirilmemek sebebiyle- tepki yaratacakmahiyettedir.  Bu nedenle toplum seviyesine uygunen katı, en kesin ve tartışılmaz mahiyette inanç vedisiplin kuralları (öğretisi) ilk inanlarabenimsetilmiş; gelişme ise inananlar toplumununtedrici gelişme ve yükselmesine bağlı olarak“dalgalanmaya” bırakılmıştır. Bilgi seviyeleriyükseldikçe, inananların kendi kendilerine sorularsorarak düşünmeleri, yeni ya da daha üst realiteyeuygun bilgilere ulaşmaları yolu açık tutulmakistenmiştir.

Kuran’da Allah kullarından dilediğine “benden başka hiçbir ilah yoktur. Benden

korkun!”diye inzar eyleyiniz diye emri ile vahiy ile melekleri indirir” denmektedir.(Nahl,16/2)

Dikkat edilirse ayette geçmiş veya şimdiki zamankullanılmamış, geniş zaman kullanılmıştır. Yanivahiy bu ayetten önce de sonra da söz konusudur.

Öte yandan Hz. Muhammet, “Salih bir kişi veyaSaliha bir kadın tarafından görülen güzel rüya,nübüvvetin kırk altı cüz’ünden bir cüz’üdür.”demiştir. İnsanların çoğu, halde ve gelecektekidurumlarını merak etmiş bu nedenle meşru olsun,gayri meşru olsun mümkün olan her yolabaşvurmuşlardır. İnananlar ise bu konuda Allah’ınyardımını ummuşlardır ve ummaktadırlar. Hz.Muhammed inananlara bunun da yolunu göstermiştir.Kendisinin Kuran’dan bir sure öğretir gibi, büyük-küçük tüm işlerinde, inananlara “istihare” duasınınuygulamasını yaptırdığı ve “sizin biriniz bir işekalpten azmettiğinizde o kimse istihare niyetiylenafile olarak iki rekât namaz kılsın. Namazdansonra şöyle dua etsin:…”diye emir verdiğibildirilmektedir.

Bütün bu bilgilerden anlaşılmalıdır ki yeryüzündeinsanlık var oldukça, ilahi rabıta ve rahmet teebediyen var olacaktır.

KADİR’İ MUTLAK GÖK KAPILARINI, İNANAN VE İYİ İŞLER YAPANKULLARINA AÇIYOR.

Bizi, Biz yapan Hücre’lerden meydana gelen insanız,Yaratan’ın üflediği Ruh ile can taşır ve TanrıBilincine kavuşuruz.

Evrensel Plandaki tüm Bilgileri, Genlerinde kayıtlıolarak, Dünyada bedenlenen İnsanoğlu, EvrenselEnerjisini Bedeninde toplamak suretiyle, Düşünce

evrimini tamamlamak ve Gen şifrelerini çözmek içinEvrensel Tekâmülünü başlatmıştır.

Dünyadaki tekâmülüne göre değer kazanan insan, GenŞifrelerini çözdüğünde Rabbe giden yolun farkınavarır. Yani Rabbinin yardımıyla Hidayete erer

İnsanın dünyadaki Evrensel çalışmaları onu dahayüksek makamlara hazırlar. Hakiki insan olma çabasıveren insanoğluna Göklerin kapısı açılır

İnsanın gelişimi Planına göre, Tanrı Bilincinesahip olan insanoğlu, Hakiki insan oluncaya kadar,birçok imtihanlardan geçirilir.

Bu imtihanlar, kişinin iradesi dışında olan yaratanve yaşatanın denetimindedir. Bu dönemde insandeğişik Şuursal gerçekliklerin, Bilincine girmeyehazırlanır. Bu esnada direk Beyin enerjisinikullanmaya başlayınca, evrensel değişiklikleryapabilir.

İnsanın Tekâmülü ilânihayedir. Tekâmülünütamamlayan gerçek insan başka Güneş sistemlerindede bedenlenebilir.

İnsan Tanrı Enerjisinin Öz Çekirdeğidir. Rahimedüşen tohum derhal değişir. Bu değişim insanınEvrensel şuurunun, Kozmo Teknoloji Otomatizm asınabağlı olduğunu bize gösterir. Hücrelerde var olanEvrensel Şuur direk Evrensel Enerjinin şuuru ilehareket eder. Tüm doğal yasalar bu sistemebağlıdır.

Yaratanın biz insanlara verdiği değer Cenindenbaşlar. O tamamen Tanrı Bilinci ile hareket eder.Ruhsal Enerji tarafından denetlenir.

İnsandaki her bir Hücre insanın Öz Evrimini temsileder. Bütün sır Beyin Jeneratörünün içindedir.Hakikate varış Özlerdeki Nurlar la olmaktadır. Hersistemde her Galakside kendi ortamına görebedenlenme vardır.

Sizler bu gün dünyada iseniz yarın RuhsalEnerjinizin gücü ile Venüs’te yahut Mars’ta veyabaşka bir gezegende Bedenlenebilirsiniz. Bedenlivarlıkların görevi Ruhsal Enerjiye yaklaşmaktır.Diğer bir deyişle, Yaratan ve Yaşatanın ManyetikAlanına dâhil olmaktır.

Kuran’da geçen yedi kat yer, dünya gezegeninde,Vahdet ortamına varış sınırıdır. Yedi Kat Yerde,Ego Güçlü bir Potansiyeldir. Onu yenmedikçe ateş,kan, gözyaşı harp, insanı huzursuz edecektir.

Yedi kat Gök ise bu sınırın ötesine geçiştir. Gökkapılarından Öteye geçmektir. İnsanın en güçlüEnerjisi Beyin ve Ruh Enerjisidir.

VAKİA:57-Biz sizi yarattık doğrulamanız gerekmez mi?

İNŞİKAK:19- Ki, siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz.(gök katlarından geçeceksini.

RAHMAN 33-Ey cinler ve insanlar topluluğu, göklerin ve yerinbucaklarından geçip gitmeğe gücünüz yeterse geçip gidin. Ancakkudretle geçebilirsiniz.

ZARİYAT:20,21- Kesin inanacaklar için yerde de kendi canlarındada ibretler vardır

ZARİYAT:22-Gökte Rızkınız da var. Uyarıldığınız azap da var.

MÜLK:16-Gökte olanın sizi yere batırmayacağından emin misiniz? Ozaman yer birden sarsılmaya başlar ve siz yerin dibine geçersiniz.

MÜLK:17-Yoksa siz gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına)göndermeyeceğinden emin misiniz? O zaman tehdimin nasılolduğunu bileceksiniz.

Değerli DostlarRabbin Bildirdiği Gerçektir Ve MutlakaGerçekleşecektir. Kuranı Okuyun Gelmekte OlanDeğişim Ve Dönüşüm Sürecinde Yaradana Sığının KiKurtuluşa Eresiniz.

İNSAN, KENDİNİ BİLMEK VE RABBİNE GİDEN YOLA GİRMEKLEGÖREVLİDİR.Kendini Bilen Rabbini Bilir (Hz. Muhammed).

Kurtuluşa giden yolun, yolcusunun özgürlüğü,kendini bilmek ve iç özgürlüğünü kazanmaklamümkündür.

İnsanın özgür hale gelmesi için iç özgürlüğünükazanması gerekir. Yaratan ve Yaşatanın kendisineverdiği yetenek ve kudretin farkında olmasıgerekiyor. İç özgürlüğün kazanabilmesi için kişininYaratanını bilmek ve Yaratana teslim olmaklamümkündür.

İnsanın iç esaretinin nedeni onun cehaleti vekendisi hakkında bilgisi olmaması nedeniyledir.Kişi kendini yönetemez, kendi üzerinde faaliyetgösteren kuvvetler, hakkında bilgisi yoktur. Bunedenle kişinin kurtuluşu kendini bilmeklemümkündür, diyoruz.

Bu da insan organizmasının yapısını,fonksiyonlarını ve kanunlarını öğrenmesini zorunlukılar. KENDİNİ BİL İlkesi çok geniş bir içeriğesahiptir.

İnsanın ne ile ilişkili olduğu ve neye bağamlıolduğunun bilincinde olması gerekir. O, nedenle,

kişinin kendini tanıması, iç barışını sağlaması veuykudan uyanması gerekir.

Hz Ali’nin “İnsan uykudadır. Ölünce uyanır. Ancakbu uyanış onlara bir fayda sağlamaz”. diyor.

Kişinin kurtuluşa ermesi uyanık olması (kendinitanıması ve sahip olduğu yeteneklerin farkındaolması) ile mümkündür. Uyanık insan kendini tanımakiçin çaba gösterir, çaba göstermelidir.

Kendini tanıma konusunda çaba göstermeyene bilgiulaşmaz.

Öğretmek, ancak öğrenmek isteyene verilir. Bilgidağıtımında en ufak bir adaletsizlik yoktur.İnsanın büyük çoğunluğu hiç bilgi istememektedir.Bilgi edinmek için insanlar tembelliketmektedirler.

Bilgi edinmek istemeyen insanlar, sağduyularını veiçgüdülerini, yitiren insanlardır.

Böyle davranan kitleler nedeniyle çok büyükmiktarda bilgi evrende serbest kalır. Bu bilgiporlarının toplanması çabaları genelliklekültürlerin ve uygarlıkların çöküşlerininbaşlangıcına rastlar. (Günümüzde ki, olayları veinsanları dini doyuma ulaştırmak ve evrenselliğiyöneltmek için yapılan dini programları ve evrenselçabaları görmeye çalışın). Bu çabalar boşadeğildir. İlahi bir programın uygulamasafhalarıdır.

İnsanda bilgi ile beden, birlikte gelişmelidir.İnsanda bilgi ile bedenin birlikte gelişmesiniengelleyen şey, insanın öğrenmede ki tembelliğidir.Kendini kendine yeterli görmesidir. Kendiacizliğini fark etmemesidir.

İnsanda bilgi edinme ve beden, birlikte gelişirse,denge bozulmaz. Evrende daima denge vardır.

Bir insanda Bilgi beden gelişimini aşarsa;

o insan bilir ama yapma gücüne sahip değildir. Buyararsız bilgidir. Çünkü ana amaç bilgiyi üretimedönüştürmektir.

İnsandaki beden gelişimi edindiği bilgi seviyesiniaşarsa

o insanın yapma gücü vardır, ancak ne yapmasıgerektiğini bilmemektedir. Yani bir şeyleryapabilir ama neye yaması gerektiğini bilmez. Budurumda insan gayesiz duruma gelir.

Bilginin bedensel gelişimi aşması durumunda da, Beden gelişiminin bilgi seviyesini aşması durumundada uygarlıkların çöküşü kaçınılmaz olur. Çünkü,insanlar kendini bilmezler, ilahi gücün genlerineişlediği programları çalıştırmazlar, Yaratanınkendisine verdiği görevi görev bilinci ileyapmazlar, bilinçsizce hareket ederler.

Bu nedenle insanların kendini tanıması gereklideğişimi yapması, bilgiyle uyumlu bir biçimdegelişmesini sağlama konusunda gerekli çabayıgöstermesi gerekir.

Bilmek, Yapmak, Yapabilmek için, Olmak gerekir.(İnsani Kamil Olmak gerekir)

Gelişme ve değişme: İnsanın kendini bildiği, Bilgiile Bedenin birlikte geliştiği insan topluluklarınıyetiştirmekle mümkündür.

İnsandaki şuursuz dengesiz hareketler sonucukötülükler artar. İnsanlar ne yaptığını bilmez hale

gelir. Cehalet artar, tembellik çoğalır.Bedavacılık alışkanlık haline gelir. Bunun sonucuda uygarlığın çöküşünü getirir. İnsanlık helak olmayoluna girer.

İnsan kendi içinde, dış koşullardaki değişimlerekarşı her şartta dayanabilecek bir “BEN”geliştirirse her ortamda bir süper yaşamısürdürebilir.

Kendini bilen insan, düşüncelerinden vehareketlerinden, sorumludur. İnsan kendinitanımadan bu dünya yaşamı için bir şey yapamaz.İnsan bu dünyada kazandıklarından öbür dünya içinverirse (insanlara yardım ederse) dengeli birgelişme ve kararlı bir yaşam sürer. Bu durumkişinin kendisi ile barışık olması ile mümkündür.

Kendisi ile barışık olmayan, kendisini bilmeyeninsanlardaki her arzu, her duygu, her düşünce, heriç durumu, her defasında insanın bir başkaözelliğini dışarı verir. Birbiri ile çelişkili vekendisinden beklenmeyen hareketler tezahür eder. Budurumu ortadan kaldırmak için kişi kendinigözlemlemelidir. İnsan kendindeki çokluğu Tek’liğedönüştürmeye, kendini tanımaya, çalışmalıdır. İnsanKuvvetli bir arzu ile kendindeki Bilinç veBilinçaltı nı birlikte hareket eder durumagetirmelidir. Bunu sağlayan insan Süper Bilinçoluşturmuş olur. Süper bilinci oluşturan insanRabbine giden yolun yolcusu olur. İlahi EvrenselSistem içinde;

SEVGİ TOHUMLARI VE KALP GÖZÜ

Gönlünde sevgi tohumları bulunan insanlar,olumsuzlukları olumluya çevirmek için çalışırlar.Gönlünde sevgi tohumları yeşeren insanlar, hakikiinsan olmaya aday insanlardır

Sevgi tohumları ekilen bahçelerde, bilinmedikgörülmedik çiçekler açar. O çiçeklere kokuyuveren sırrı çözecek olan insandaki Gönül gözüdür.Kalp gözüdür. Kalp gözü açılan insanlar, kazandığıilahi enerji ile sırları çözebilme yeteneğinikazanırlar

İlahi düzen hiç kimsenin mutsuz olmasını istemez.İlahi düzenin amacı, insanların mutluluğudur.İnsanı mutsuz eden her olay, insanın kendielleriyle yaptığı şeylerin sonucudur. İnsanaverilen akıl ve irade, olumsuz yöndekullanıldığında ve vicdanına danışmadığında dengesağlama yerine, egoyu ön planda tuttuğundamutsuzluklar baş gösterir

Yanlışlarda ısrar etmekten hâsıl olan, kötüsonuçlar, insanın kendisinden kaynaklanansonuçlardır. İnsanlar kendi işledikleri hatalarınsonucu olarak meydana gelen olayları, kader olarakniteleyip, Allah’ın takdiri öyleymiş demeleri,kendi hatasını Allah’tan gelen bir şeymiş gibigörmeleri ve kendi hatasını görmemesi veya görmekistememesi, insandaki bilgisizliğin vetedbirsizliğin sonucudur

Allah’ın insanlara verdiği akıl ve irade,insanların yaptığı her işte aklını kullanması vegereken tedbirleri alması gereği vardır.

Hakiki insan yenilenen insandır. Dini doyumaerişip, Evrensel düşünce ile insan ayırımıyapmadan, insanın Tanrıdan bir Ruh taşıdığını idrakederek herkese yardımlarda bulunan insandır.

Bilindiği gibi ilahi düzende ayrımcılık yoktur.Evrensel Nizamda birlik ve beraberlik vardır. Sevgive Saygı vardır

İlahi emirler, insanların Eğitimi ve Tekâmülü içinverilir. İnsanı irşat etmek, vicdan terazisinidengeli kullanmasını sağlamak, insana ne yapıp, neyapmayacaklarına karar vermek, insanın Tekâmületmiş Vicdanına, Akıl ve İradesine bırakılmıştır

Hakiki insanın Vicdan Terazisi, daima dengededir.Çünkü o, bilir ki, Vicdan Terazisi, dengesinikaybettiğinde, bunalımlar, hastalıklar başgösterir. Korkular, şüpheler, insana olmadıkolaylar yaptırır. İnsandaki bu vicdan terazisinindengesini kaybetmesinden insanın kendisi sorumludur

Dünya insanının çoğunluğu, yaşantısını kendisinegöre değil, başkalarına göre ayarladığından, İlahidüzenden gelen Evrensel kuralları uygulamadaihmalkâr davrandığından, genelde sonu hüsranlarlabiten olayların meydana geldiği bir yaşam sürdürür

Yaratma ve Yaşatma Yasası dışı ve Evrensel kurallardışı bir tutum, insanın Evrensel düşüncelerini veEvrensel yaşamını yok eder

Her İnsanın yaradılışında; Hür bir Ruh, Hür birVicdan vardır. Kimse kimseye kul olarakyaratılmamıştır. İnsanların karşılıklı Sevgi ilebirbirine saygılı olmaları esastır.

Hakiki insanların olduğu ortamlarda, kimse kimseninhakkına tecavüz edemez. Bu nedenle, insanlarıntekâmül edip, hakiki insan olmaları gerekir. Buyüce Rabbin biz insanlardan isteğidir. Bu istek bizinsanların iyiliği içindir. Çünkü O, hiçbir zamankulunun kötülüğünü istemez. O, biz insanlarınTekâmül etmemiz için, kalemle yazmayı öğretti,Kitaplar Vahyi etti. Yaratan Rabbin Adı ile OKUdiye emretti. Bu ilahi Emirleri okuyup anlayaninsanlar, kendisinde var olan yeteneklerinigeliştirerek, hakiki insan olma özelliğinikazanırlar.

Bu dünyada insana verilen sonsuz nimetler ileberaber, dünya sorumluluğu da insana verilmiştir.Çünkü insan halife olarak, dünyaya indirilmiştir.Tanrı adına dünyanın korunması insana verilmiştir.Bu koruma konusundaki seçenekleri, insan kendisikararlaştırır ve her şeyin sorumlusu insanınkendisidir. İnsanoğlu bu sorumluluğunu, Tanrısınabağlı olarak, vicdanının dengesini bozmadan,Evrensel kanunları çiğnemeden, yüklenirse,Mutluluklar kendisinin olacaktır.

Üçüncü Gözü açılan ve görüşünde berrak olaninsanlar, görülmeyeni görürler. Bu gibi insanlarınmutluluk anahtarı ellerine verilmiştir.

Tanrı insanı yaratırken, her türlü Bilgi iledonatmıştır. İnsanın görevi, kendisine verilmişolan bu bilgileri çözmek ve yaşamında kullanmaktır.Yani Tekâmül edip Hakiki insan olmaktır. BuTanrının biz insanlar için çizdiği bir gelişmeyoludur. Bu gelişme yoluna giren insanlar, Tanrıdan

gelen Akımları alırlar. Aldıklarını insanlarlapaylaşırlar

Edindiği bilgileri insanlarla paylaşmak, tekâmületmiş her insan için bir yükümlülüktür. Buyükümlülüğünü yerine getiren tekâmül etmiş insana,bilinmeyen Bilgi kapıları açılır. Sırlar çözülür,isteyene, istediğini hak etmiş ise verilir.

Gönül Gözü açılan insanda, büyüklenme olmaz, Egoyoktur. Saf bir Gönül Tanrının bu gibi insanahediyesidir. İnsana açılan Sır kapılarının ardındadaha nice Sırlar vardır. Bu Sırlara ulaşmanın yolu,Kelâmlar Kelâmlarla, Selamlar Selamlarlabirleştiğinde, açılan aydınlık yolda sabırlayürümekle olur. İnsanoğlu sahip olduğu kudretinin, sahip olduğuEnerjisinin, sahip olduğu Genlerindeki Bilgilerinölçüsünü bildiğinde, kendi kendini görüptanıdığında; yaptığı yanlışlıkların, işlediğihataların cezasını görmesi gerektiğinin farkınavarır.

Sevgiyi bilmeyen, çiçeği derleyemez, gözündekiçapağı silmeyen Renkleri göremez. O nedenle,insanoğlu Gücünün ve Ruhunun duvarlarından ötesinigörmeye yönelmelidir. Kendi kendini aşmalıdır.Tekâmül bunu gerektirmektedir Tekâmül eden insandamevcut olan gücüne, her geçen gün yeni bir Güçeklenir. Bu güç Hakka giden yolu aydınlatan güçtür

BAKARA:5-“İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler veumduklarına erenler, işte onlardır”

İnsanoğlunun, Tanrısından beklediği, nedenlişiddetli bir arzu ile olursa, kişinin ışıklı yolda

yürüyüşü o denli güçlü olur. İnsanoğlu kendiniarındırdıkça, her şey güzele doğru yol alır ötesigelen ilhamlarla, insanların aldığı mesajlar,insanoğlunun tekâmül anahtarlarıdır

Manevi güçlerin gönderdiği Kozmik Akımlar, insanıArındırmak ve Tekâmül ettirmek içindir. Bu dünyadainsanlar, güçlerinin farkına vardığında, kendininTanrı adına bu dünyadaki nimetlere sahip olduğunuidrak ettiğinde; Evrenin ve Evrenin bir eşi olaninsanın kendinin Sır olduğunu bilir. Bu Sırlarıçözecek olanın da insanın kendisi olduğunun farkınavarır. Bu sırların Çözüm Anahtarları: SEVGİ, SAYGI VEGÜZELLİKTİR. GÜZEL SÖZLER VE TEMİZ ÖZLER dir.

UYANMAK VE KENDİNİ BİLMEK İNSAN’A FARZDIR.EY ÖRTÜSÜNE BÜRÜNEN, KALK UYAR. (Müddessir: Suresi: 1,2ayetleri)

Bu Kuran’da, Allah’ın insanları uyarması için Hz. Muhammed (sav) e emridir. (Kuran’da, 4. Sure olarakinmiştir.)Peygamber kimi uyaracak? Gaflet uykusunda olan insanlar. Dünyadakiler, uykuda yol alan kervan ehline benzerler. (Hz.Ali, Nehc’ülBelaga)

Dünyanın yaradılışından ve insanların dünyadayayılışından beri, insanların uykuda olduklarıuyarılmaları gerektiği söylenmiştir. Kutsalkitaplarla elçilere emir halinde gelmiştir.

İnsanlara kutsal kitaplar vasıtası ile gelenuyarıları, insan uyku içinde okudukları içinanlamıyorlar. İnsan varlığı o bilgilerianlayabilecek seviyeye gelmemiş olması veya obilgileri, anlamak ve anlatmak için okumadığı için

ve derin bir uykuda olduğundan ve dünya düşleriiçinde bulunduğu sürece, uykuda olduğunun, farkınada varamamaktadır.

İnsanlar uykuda olduklarını bilselerdi, düşünebilselerdi,farkında olsalardı, uyanırlardı. Peki, Bütün uyarılara rağmenniye uyanmıyorlar? Nefisleri, ego ları, bencillikleri, hayalinedaldıkları dünya malı buna engel olduğu için.

İnsanlar uyuduklarının farkında olmadıkları için,neler kaybettiklerini ve bu uyku yüzünden başınanelerin geleceğini bilmemektedirler.

İnsan gerçekte uyanık yaratılmıştır. Uyanmasıkonusunda genlerine her program yüklenmiş ve buprogramları kullanabilecek akıl verilmiştir. Ancakyeni doğan her insan,, uyuyan insanlar arasındadoğduğundan o da uyuyanlarla beraber uykuyadalmaktadır. Şuurlanması aksamaktadır. Ayrıcainsanlardaki, ego, bencillik ve bunu körükleyeneğitim sistemleri de, çocuktan gelen uyanmahareketini durdurmaktadır.

Küçük kalkar, büyüğe bakar. Sözü çocuklarınbüyükleri taklit ettiklerini belirtir. Uykuda olanbüyüklerini taklit eden çocuk, uyanamamaktadır.İnsanlar bütün hayatını uykuda geçirir ve uykudaölürler.

İnsanların bu uyku hali nedeniyle; insanlar dıştesirler tarafından kolaylıkla yönetilirler. Bu dainsanın kendi içgüdüsünün, kendi kudret vekuvvetinin sahibi olmadığını bize gösterir.

İnsanlar etkisi altında bulundukları birçok dıştesirlerin farkında değildirler. İnsan iradesi bu

dış tesirleri engelleyemiyor. Sadece ona uyuyor. Buinsanın içinde bulunduğu uyku hali nedeniyledir.

İnsanın kendini tanıması kendini bilmesi için,insanın kendisi hakkındaki, hayallerden, peşinfikirlerden, kurtulması gerekir. İnsanın kendiüzerinde çalışması, kendini tanıması kendinibilmesi gerekir. İnsanın kendini tanıma ve bilmezamanı gelmiştir.

Biz insanlar mekanizasyon bilgilerini tanıyoruz.Bilgisayar kullanmayı, nükleer enerji üretmeyi,çeşitli araçlar üretmeyi biliyoruz. Ancak;

Kendi varlığımıza ve kendi özümüze ait bilgileribilmiyoruz, tanımıyoruz. Bilmeye çaba sarfetmiyoruz

İnsanın gaflet uykusundan uyanması kolayolmamaktadır. Bu uyanış için çok çaba sarf edilmesive yardım gerekmektedir. Uykuda olan insanda özgürirade yoktur. Kendi kendisi ile birlikdeğil,.barışık değil. O halde insan uyanmalı vekendini değiştirmelidir. Bizi geliştirecek bilgilere vakıf olmadığımızdan veöğrenme konusunda gayret göstermediğimizden,tembelliğimizden yeteneklerimizi geliştiremiyoruz.Bize bahşedilen üstün yetenekler ve yapabilmegücümüz yok oluyor.Gerçekte insan varlığının en büyük amacı: Bilgiyielde etmek, Kendini tanımak, Eşyayı bilmek, Kâinatıbilmek, Yaratan ve Yaşatanı bilmek, her şeyi bilmekkonusunda çaba sarf etmektir.

İnsandaki bu uyanma işi bireysel vicdana bağlı olarakgerçekleşir. İnsanlar gaflet uykusundan uyanınca ne olur?

1. Kişi nefsine hâkim olur. İnsandaki ego vebencillik ortadan kalkar. 2. Yaratan ve Yaşatana bağlılık ve Allah sevgisigelişir.3. İnsanın, dünyada çalışmasının karşılığı dışındabir kak sahibi olmadığını öğrenir.4. Kişideki, nefret, haset gibi negatifliklerkendisinden uzaklaşır. Sevgi, saygı, birlik,beraberlik, barış ve yardımlaşma içgüdüsü gelişir.5. İnsanı hedefe götüren ve adil davranışlarıuygulayan vicdan yol gösterir.6. İnsan kendisinde bulunan eksik yönleri keşfeder.Aşırılıkları bilir hale gelir.7. İnsan Allah rızasını kazanmak için, karşılıkbeklemeden, yardımlarda bulunmaya başlar.8. Her şeyin yaratana ait olduğu, kendisinin O’nunmülkünde misafir olduğunu idrak eder.9. Tüm canlılara ve Evrendeki her şeye, herzerreye, saygı ve sevgi duyar.10. Yaratanın kendisine verdiğine şükretmek vegelen belaya sabretmek gerektiğinin farkına varır.11. Çalışmanın bir ibadet olduğunun farkına varır.Hiç kimsenin elindekine göz dikmez.12. İnanıp; iyi, güzel, faydalı ve kalıcı işleryapması gerektiğinin farkına varır.13. Kalp gözü açılır. Kötülükler kendisindenuzaklaşır.14. Her şeyi zuhur ettirenin de, sona erdirenin deAllah olduğunu bilir.15. Allah’ın yasaklarından uzak durur. Emrettiğiile meşgul olur.16. Kalbi sakin, vicdanı rahat, gönlü geniş olur.17. Hak, bilgiler öğretir. Bilmediği ilimlerdennasiplenir.

18. Hakka giden yolun yolcusu olur. Yalnız Allah’akul olur.

Değerli Canlar; Uyanmanız ve Hakka giden yola yolcuolmanızı diliyorum.21 Aralık 2011 ile 21 Aralık 2012 yılı, insanlarınuyanması ve kendisini bilmesinin son sürecidir.

14.2- ŞÜKRETMEK, TEŞEKKÜR ETMEK

İnsan kendinin varlığının ihtişamının farkınavardığında ve kendisi için bu dünyada, yaratılanın,bolluğunu fark ettiğinde ister istemez, bunuyaratana şükretmek ve teşekkür etmek isteyecektir.Çünkü insanı yaratan ve yaşatan insanın kendisineverdiği ile imtihana çekiyor. Yaptıkları iledeğerlendiriyor.

İnanıp iyi işler yapanlar.İnanıp güzel işler yapanlarİnanıp faydalı işler yapanlar

İnanıp Kalıcı işler yapanlar.

Kuran’da 152 Ayette Cennetle müjdelenmiştir.İnkâr edip kötü işler yapanlar.İnkâr edip çirkin işler yapanlar.İnkâr edip zararlı işler yapanlar.İnkâr edip yıkıcı işler yapanlar.Kuran’da Cehennem in ateşine sürüleceğibelirtilmiştir.İnanmak doğrulukla, isteyerek dileyerek, İyi ye,Güzel’e, Faydalı ya ve Kalıcı ya yönelmek insanyaşamını renklendirir. Sağlık Mutluluk ve Başarıgetirir. Çünkü, Yüce yaratan bizim mutluğumuzu sağlayacak her şeyi dünyadaemrimize vermiştir. Gökten de bize sürekli enerji vermekte bizi aydınlatmaktadır.Bize ilham verip bizi bilgilendirmektedir.Bize bilgi gönderip keşiflerimizi arttırmamızıçabuk kendimizi yetiştirmemizi istemektedir.Kendimizi arındırıp huzura, temiz varmamızı arzuetmektedir. Hatırlayın Her zorluğun arkasında bir kolaylık vardır. Her umutsuzluğun arkasında, bir armağan, bir umut vardır.Her hastalık bize sağlığın önemini hatırlatmak içindir.Yanlış gittiğini sandığımız şeyler kılıkdeğiştirmiş kısmet, nimet ve ödüller olarak bizegeri dönerler.Vücudumuzda ağrıyan her nokta bize bir uyarıdır. Ouyarıyı doğru algılarsak ağrıyı durdurabiliriz.Sebebini bulabiliriz.Düşüncelerimiz bize mutluluk da getirir, hastalıkta getirebilir.Pozitif düşünce pozitif enerji üretir. İyi şeylerikendine çeker.

Negatif düşünce enerji tüketir. Kötü şeylerikendine çeker.

Değerli dostlar!Bu dünyada yaratılışımızın bir gereği olarak bütün canlılarçalışmak ve üretmek zorundadırlar.

Bu dünyada istemek yetmez. Hak etmekgerekir.

Herkes isteği doğrultusunda çaba sarf etmek emekvermek yani çalışmak zorundadır. Yani hak etmekzorundadır. Hak ettiğinizde hakkınız mutlaka sizeverilir. Bu yolda çalışırken planlı olmak hedefevarmayı kolaylaştırır.Hedefe varmak ve sağlıklı üretmek için; (F1Formülü)

DÜŞÜN + PLANLA + UYGULA = BAŞARI ALLAHTAN’DIR.

Bu formül her işte, her projede, herçalışmada, ,her istekte, her dilektegerçekleştirilebilir.

Hedefe varma planında neyi istediğini bilmek ilkşarttır. Düşündüğünü beyinde oluşturmak, açığa çıkarmakikinci şarttır. Beyinde oluşanı kâğıt üzerine dökmek üçüncüşarttır. Hedefe giden yolda, engelleri ve destekleribelirlemek ve ona göre yol çizmek dördüncüaşamadır. Uygulamaya geçip eser meydana getirmek esasamaçtır.

Çizilen yolda gidilen hedefe varmak için kâğıtüzerindekini yer üzerine (dünya toprağına) inşaetmek suretiyle fayda sağlar hale getirmek amacahizmettir.

Uygulama insanların Fiziksel, Ruhsal ve Duygusalyönlerini tatmin ediyorsa, tabiat ana’daneksiltmelere, bozulmalara sebep olmuyorsa sonuçbaşarı olur.

Düşüncede akıl paylaşımı. Planlamada yer paylaşımı. Uygulamada hak paylaşımı Olduğu müddetçe başarı muhakkaktır. Hak gözetene Hak, Hak tarafından verilir.

Kişinin istediğini elde etmesi,Yapmak istediğini yapabilmesi, Olmak istediğini olabilmesi İçin insanın bunları hak edecek özelliklere sahipolması, kendine güveni olması. İstek vedileklerinde samimi ve kararlı olması, istediğineodaklanması ve sürekli akılda tutması ile ve F1Formülünü uygulaması ile gerçekleştirebilir.

14.3-SIRRIN ASLI, ŞÜKÜRDÜR?

Çünkü O, diyor ki Size verdiğime ŞÜKÜR ederseniz, size daha fazlasınıveririm. Elindekine ve Sahip olduklarına, ŞÜKÜRLER olsun deyip dileklerini Rabbine açan hiçbir kimsenin dileği geri çevrilmez.

İSTEYİN VERİLSİN, DİLEYİN OLSUN.

Yeter ki, istek ve dileğiniz; Başkasının hakkına tecavüz olmasın.

Başkalarını rahatsız etmesin. Başkasının kalbini kırmasın.

Diğer insanların kısmetine mani olan bir dilek ve istek olmasın

Rızkı veren de çoğaltan da azaltan da, O,dur.

“Herkes yaptıkları ile değerlendirilir”. Dilde, tatlı söz. Gönülde sevgi dolu öz. Bedende sağlık ve mutluluk getirirZaten; Yaşam bir NEFES tir.

Dünya ya gözünüzü açtığınızda: ALIRSINIZ.Rabbin iz’e dönüş gününüz geldiğinde onu geri:VERİRSİNİZ.

Özünüzle Rabbinizin yanındaki Aslınızlabirleşirsiniz. Eğer bu dünyada, tatlı söz söylemiş,güler yüz göstermişseniz, Şükür edip onun varlığınave birliğine iman etmişseniz, bilgilenmek, yardımetmek, inanıp iyi işler yapmak için elinizdengeleni yapmış iseniz:

Siz SIRRA ermek ve HAKKA VARMAK, için yoldasınız Bu dünyada herkes umduğuna erer. Çünkü Bu dünyaumut dünyasıdır.Bu dünya paylaşma meydanıdır.Bu dünya da canlı her tür varlık için gereken herşey verilmiştir. Yaratan ve yaşatan yüce Rabbimtarafından yarattıklarına ikram edilmiştir.Bu ikram a nankörlük edenler bencillik edenler,paylaşmada hakkaniyet göstermeyenler kendisindenbaşkasını düşünmeyenler, Kaybetmeye mahkûmdurlar. Çünkü O’nun mülkünde misafir olan insan. O’nun döşediğisofradan yiyen insan, O’nun yarattığı insan, O’nakul olup O’nun verdiği Ruh, Akıl ve Vicdan ilekendini geliştirmek, Anlı ak, Gönlü pak olarakhuzura varmakla görevlidir.Onun için; O, OKU diyor bizlere.

Bu dünyada paylaşmayı ve yardımlaşmayı bilmeyenlerveya yardımlaşmak istemeyenlere yardım edilmez.Paylaşmak paylaştıkça artan şeylerle ilgiliolmalıdır.Sevgi paylaştıkça çoğalır.

Yardım yapıldıkça artar.

İyilik yapıldıkça (iyilikler) çoğalır.

Bilgi paylaştıkça artar.

Bilgi, üretime dönüştürülünce değer kazanır.

Değerli dostlar!

Sabah a erdirene, akşama vardırana, şükredin. Çünküatılan her adımda, alınan her nefeste O’nun varetme enerjisi vardır. Bu enerjiyi doğru ve yerliyerinde kullanabilen insanlar istediğini var etme,keşfetme insanların emrine verme yeteneğinikazanırlar.Bu enerjiyi doğru kullanan kişinin istek ve dileğidoğrultusunda vereceği çaba ile önündeki bütünengeller bir bir kalkar. Dilediği şey kendisineyönelir. Çünkü sıdk ile istemek gönül den dilemekhak etmek demektir.

“Hak, hak edene verilir”. Bu şaşmaz bir kuraldır.Hak etmişseniz o hakkınız gelir sizi bulur.Dileğiniz kabul olur.

“Size verilene şükür ettikçe, size daha fazlası verilir”.

Size verileni ihtiyacı olan başkaları ilepaylaştıkça size verilenin on katı verilir. Bukonuda Kuran’ı Kerim deki ayetlere bakalım,Rabbimiz bize ne diyor?

İNSANLARIN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ ŞARTLANMIŞLIK VE KİRLENMİŞLİK

Dünyamızın şu an geçirmekte olduğu olumsuzluklarınsebebi, şartlanmış bilinçlerin, bilerek veyabilmeyerek işlediği hataların, yaptığı kötülüklerininsana geri yansımasıdır. Çünkü her türlü kötü sözve kötü davranış onu yapana geri döner, geriyansır. İyilik de katlanarak döner. Bu bir ilahiadalet yasasıdır. 21.yüz yılın en önemli sorunu; insanların içinedüştüğü, bencillikten, maddiyata bağımlılıktan malile gurur duymaktan, ayrılıklara sebep olan,kindarlık, düşmanlık ve nefret gibi tutkulardaninsanları arındırmak gereği vardır

Rabbin yaratma ve yaşatma yasası olan DinEvrenseldir. Dinde Evrensellik yerine egoyu öneçıkarmak, dinde ayrılıkları körüklemektir. İlahiâlemde egoya yer yoktur. Kötü söz yoktur. Kinyoktur. Nefret yoktur. Sevgi ve Saygı vardır, güzelsöz vardır. Yardımlaşma vardır

Kutsallık adına insan gönlünü kirleten, insanlararasında kin ve nefret tohumları eken insanlara,bencilliği, öfkeyi, tutkuyu yayan, öfke, kıskançlıkve küfür ü benimseyen, Rabbin Kuran Ayetleri yerinebeşerin yazdığını din olarak insanlara öğretenler,Kuran’ın deyimi ile: Kuran’ı sırtının arkasına atıpörf ve adetleri din olarak insanlara öğretiyorlar

Kuran dışı hurafeyi içimizden silip atmazsak, Gönülarınmasını sağlamak zor olacaktır. Gönül arınmasınısağlayamazsak, gönlümüz gelen yanlış bilgilerledolu olursa, gerçeği göremeyiz. Her şeye kendikişisel çıkarlarımız, ya da grubumuzun çıkarlarıaçısından bakarsak; Başarılı ve Mutlu insanlarıyetiştirmek mümkün olmayacaktır

İnsanları çeşitli mezheplere, tarikatlara,cemaatlere ayırıp, kendilerine uymayan insanlarıkötü görmek ve kötü göstermek gibi durumlar meydanagetirip insanlarda; kızgınlık, kıskançlıkoluşturup, insanların birbirine düşman olmasınasebep olanlar için

Kuran’da Al_i İmran suresi Ayet 100: “Ey inananlar,Kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanızimanınızdan sonra, onlar sizi döndürüp kâfiryaparlar”.ve

AL_İ İMRAN: 100- “Ey inananlar, Kitap verilenlerden herhangibir gruba uyarsanız imanınızdan sonra, onlar sizi döndürüp kâfiryaparlar”.

AL_İ İMRAN:105:“ Kendilerine açık deliller geldikten sonrabölünüp ihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar evet onlar için büyükbir azap vardır” demektedir.

Rabbin belirttiği bu husus insanların gruplara(mezheplere, tarikatlara, cemaatlere) ayrılmasınınuygun olmadığı, guruplara ayrılanların hiçbirineuyulmaması gerektiğini ve bunlar için büyük birazap olduğunu belirtmektedir. Bu ayetlerinbelirttiği hususlar çerçevesinde Müslümanâlemindeki iç çatışmaları düşünün bu büyük bir azapdeğil mi?

Bugün bütün dünyada meydana gelen hemen bütünçatışmaların, savaşların sebebi dindekiayrılıklardır. Gelen vahyi kitapları okumadan,gerçekleri öğrenip, insanlara anlatmadan insanlarınazaptan kurtulmaları mümkün değildir. İnsanlarınartık gerçekleri görmeleri zamanı gelmiştir.Kuranın belirttiği gerçektir ve gerçekleşecektir.Bu Rabbin İnsanlara öğüdüdür. Alan kurtuluşa ereralmayan helak olmaya gider

Vahyi ile gelen Din Kitapları yerine, insanlarınyazdığı, hem Kuran’la ters düşen, hem de birbiriile çelişen bazı kurallar üretmeleri ve insanlaradin olarak öğretilmesi. Din adına ayrılıklarınmeydana gelmesine sebep olmaktadır. ÇünküEvrensellik yerine; egoizmi, bencilliği,ayrımcılığı öğütlemektedir. Burada şunu açıklıkla belirteyim ki; Kuranbağımlısı olarak Evrenselliği benimsemiş, Egoyu yoketmiş, Kuran’ı öğreten hakka giden yolu gösterentarikatları ve Veli olmuş, Ermiş insanları, bugününmezheplere dayalı egoizmi içinde barındırantarikatlarından cemaatlerinden ayrı tutuyorum.Onlar Hakka giden gerçek yol göstericiler idi.Onların öğretisinde ayrımcılık yoktur, bencillikyoktur. Kötü söz yoktur. İnsanlara sevgi ve saygıaşılamak vardır.

Tanrısal Enerji Aşılamak vardır. Birlik veberaberlik aşılamak vardır. Şu iyice bilinmelidir ki; En büyük günah, insanıninsana olan düşmanlığıdır. Dini kullanarak budüşmanlığı körüklemek, hakka giden yoldansapmaktır. Dinde zorlama yoktur. Herkes kendineverilen, Akıl ve İrade ile yolunu bulacaktır. Dindebozgunculuk yapmak, hakka giden yoldan sapmaktır.

Hakka giden yolda, Birlik ve beraberliğigerçekleştirmeye çalışanlar, Tanrının en muteberkullarıdır. İyi niyetle, birlik ve beraberliğisağlamaya çalıştığınızda, ortamınızda bulunan menfiakımları yok edebilirsiniz.

İyi niyet ve sevgi ile birlik sağlayabilirsiniz. Buberaberliği, yardımlarda yarışmak içinkullandığınızda, Göklerin Nuru üzerinizedoğacaktır. İnanarak, dürüstlükle, amel edip,tekâmül etmek, sevgi yaymak, birlik sağlamak içinçalıştığınızda, Rabbin yardımı ile yollarınızdakiengeller ortadan kalkacaktır.

İnsan kalbinin mutluluğu, ilahi düzenin temeliolacaktır. Bu temel, ancak insanların birbirinekarşı olan sevgi ve saygı ile olursa sağlam olur.Sevgi ve saygı ile birlik ve beraberlik sağlayaninsanoğluna, Semalardaki İrfan okulunun kapılarıaçılır. Bilim edinip Bilinçlenen, Tekâmül edipArınanlara bu kapıdan geçme müsaadesi Allah’ın izniile verilir.

Bu, Bize döndürüleceksiniz, diyen Rabbin arzusunungerçekleşmesidir

Rab’den gelen ilhamlar, edinilen bilgiler, okunanhutbeler, sevenleri birbirine bağlayan bağlardır.Arş’ın Arz’a tebligatı, insanın Tekâmülününgerçekleştirilmesi içindir

Ey Yüce Rabbim Sana Sığınıyorum, Sana İnanıyorum,Sana Teslim oluyorum. Beni, Sevginin ve Barışın birtaraftarı kıl. Âmin, Âmin, Âmin,

İNSANLAR, ZORU BAŞARMAK İÇİN BU DÜNYA YAGELİRLER (BİLEBİLİRLERSE)

Bu dünyada zuhur edip, yaşamda işin kolayınakaçanlar, gerçeğin farkında olmayanlardır. Onlarıbilgilendirmek bilenlerin görevidir. Bilenler neyiaşılamalı bu gibi insanlara. Aşağıda ana hatlarıverilen hususları.

1. İnsanlara, itibar kazandırılmalı.2. İnsanlara, iyi niyet aşılanmalı.3. İnsanlara, Güzel söz söylemesi tavsiye edilmeli.4. İnsanları kazanmaya çalışmalıyız.5. İnsanlarla birlikte çalışmayı öğretmeliyiz. (iş birliği yapmayı)6. İnsanlara, iyi insan olmalarını öğütlemeliyiz.7. İnsanlara kendilerini POZİTİF IŞIKTA görmeleri öğretilmelidir.

(Bu başkalarına yardım ederek elde edilir).

Her insan, yukarıda verilen hususların uygulamasına öncekendinden başlamalıdır. Çünkü yaşamda bir şeyler değiştirmekistiyorsanız değişikliklere önce kendinden başla. Sözü geçerlidir.

Evrensel Bütünlüğe hizmet veren insanlar layikoldukları ortama transfer edilirler. Bu insanlaryarınların temellerini atacak olan Rabbin iyikullarıdır.

BÖLÜM :15-GERÇEK YAŞAM, AKIL, GÖNÜL, VE VİCDANBİRLİĞİ İLE KAZANILIR.

Gerçek yaşam, Akıl, Gönül ve Vicdan birliğinedayanan yaşamdır.Sağlıklı düşünce direkt olarak, ALLAH'IN Evrenselyolunu açacaktır.İnsanoğlu Evrenlerdeki güzelliklere layik olduğunispette, bugüzellikler içinde yaşamaya hak kazanır. Oboyutlara hakkın idrakinevaranlar transfer edilir.

Akıl, Gönül ve Vicdan birliğine dayanmayan,Yaratanın, Yaratma veYaşatma yasasına uymayan egoyu içinde barındıranbir yaşam gerçekyaşam değildir. Egoyu içinde barındıran yönelme deHakka yönelmedeğildir.

Yaratanın; Yaratma ve yaşatma yasası (Din) Rabbinyarattığıayetlerinden olan: İNSAN Ayeti, Ruhsal, Duygusal veFiziksel yönleri ile iyi anlaşılması, öğrenilmesive bu Ayetlerin yaşamın bir parçası olduğu idrakedilmesi ile insan arınır. Gerçek insan için; mazeret ve cehalet geçersizdir.Çünkü Yüce Yaratan insanı, Akıl, Mantık, Şuur,Sabır ve Vicdan la donatmıştır.İnsan genlerine en güzel yaşam bilgileriyüklenmiştir. Herkes eliyleve Diliyle yaptığının sonucuna katlanacaktır.O'na giden yola yönelenler, O'nun yardımı ile O'naulaştırılır. Kişiiman ederek O'na teslim olursa, özgürlüğünükazanır. Aklını doğruyolda kullanan gerçeğe ulaşırAkıllı olan insan, ayrımcılığın olduğu hiçbir takımve grupta yeralmaz. Çünkü yüce Yaratan ve Yaşatan Kuran'ı KerimAl-i İmran Suresi100.Ayette bakın ne diyor.

AL-İ İMRAN 100-"Ey İnananlar, kitap verilenlerden herhangi birgrubauyarsanız imanınızdan sonra onlar sizi döndürüp kâfir yaparlar"diyor.

Bu ayet ile Yüce Rabbim, kitap verilenlerin Din deayrımcılık,mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik yapmamalarıgerektiğini bizebildiriyor. Bu ayrımcılığı yapanlara uymamamızgerektiğini, çünkü bugibi durumların içinde ego taşıdığını açıkçabelirtmektedir.

Çünkü Din Evrenseldir ve Allah katında dinİslam'dır.

AL-İ İMRAN 19-Allah katında din, İslam'dır. Kitap verilmiş olanlar,kendilerine ilim geldikten sonra sırf aralarındaki aşırılık yüzündenayrılığa düştüler. Kim Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, bilsin kiAllah hesabı çabuk görendir.

Bu ayet: din deki bölünmelerin sebebinin egoolduğu, bencillik olduğu,menfaatçilik olduğu bize belirtmektedir

AL-İ İMRAN 85-Kim İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki, o dinondan kabul edilmeyecek o ahirette kaybedenlerden olacaktır.

AL-İ İMRAN 105-Kendilerine açık deliller geldikten sonra bölünüpihtilaf edenler gibi olmayın. İşte onlar, evet onlar için büyük bir azapvardır.

Günümüzde dünyada dinde yapılan ayrımcılığın sonucuolarak insanlarınbirbirini öldürmeleri, birbirini yurtlarındanetmeleri büyük azapdeğil mi? İnsanlar Rabbin insanlara ikazlarını veöğütlerini okumuyor,öğrenmiyor, her söylenene inanıyor. Sonuç: budünyada azap çekmek,öbür dünyada ateşe atılmaktır. İnsanoğlu aklınıkullanmak zorundadır.Yaratanın insana verdiği her şeyde bir sebep vesonuç vardır.

"Akılını kullanmayanların Akıl ve gönül birliğiyapmayanların,davranışlarında vicdanına danışmayanların, dünyaya

tamah edip nefsinitanrı edinenlerin sonu hüsrandır"İnsanoğlu aklı sayesinde gerçek bilgisine ulaşır.Akıl sahibi kişi,dünyanın en zengin, en güzel, en itibarlı insanı daolsa, bunlarınkendisine yarar sağlamayacağını ve bir gün mutlakaher şeyi terkedeceğini, bu dünyadan göçüp gideceğininfarkındadır. Ancak ölümün birson değil, aksine bir başlangıç olduğunu da bilir.Allah'ın rızasınauygun bir hayat sürenlerin cennete, dünya hayatınakapılıp Allah'a karşı olan sorumluluklarınıunutanların ise cehenneme gideceğini bilir.

Akıl doğru düşünmeyi sağlarDüşünmek, insanın en önemli özelliklerindenbiridir. Ancak birçokinsan bu özelliğini gerçekten hikmetli ve faydaverecek bir konuyerine, kendine ve çevresine hiçbir yararsağlamayacak konular içinkullanır. Kimi zaman saatlerce hatta günlercedüşünür ama harcadığıuzun vaktin ardından ortaya hiçbir sonuç çıkaramaz.Oysaki bir insanınfaydalı düşündüğünü iddia edebilmesi için gördüğü,duyduğu, algıladığıya da aklından geçirdiği bilgilerin insanlık içinyarar getirecek birsonuca bağlanması gerekir.

İnsan gönlüİnsan Gönlü Rabbin uğrak yeridir. O, zaman olur, Evreni kaplar. Zamanolur insanın gönlüne uğrar. O'nun uğrak yeri olangönüllerde Egoya yer

yoktur.  O, yaratma ve yaşatma yasasına tersdüşmeyenlerle beraberdir.Kişinin bildiği ve yaptığı şeyler, Rabbingerçekleri ile çelişmiyorsave kişi insanlık için faydalı şeyler üretiyorsa,O'na giden yolunyolcusu olur.İnsan O'nun yarattığı dünyada O'nun mülkünde etekemiğe bürünmüş gene O'nun yarattığı, Ruhsal veilahi bir varlıktır. Bu varlık İNSAN ayetidir.Rabbin mesajlarında bildirdiği ayetlerde, dünya veüzerindeki her şeyi insan için yaratmıştır. Dünya,insan için bir imtihan sahasıdır. İnsanın kendisinetevdi edilen bu emaneti kullanma ve kendinigeliştirme sürecinin iyi veya kötü değerlendirmeimtihanıdır. Kişi ortaya koyduğu fiillerininsonucunu yaşar. Kişi tekâmül etmek için çaba sarfetmiyorsa

"Sefil Gelir, Gafil Gider"Yüce Yaratan ve yaşatan dünyayı yaratıp insanlarınve canlıların büründüğü bu biyolojik şekilleri ilebelli bir süre yaşayabilmeleri için, oluşturduğudoğal şartların (ortamın) nasıl kullanılmasıgerektiği prensiplerini de Elçileri vasıtası ileinsanlara öğretilmek üzere vahiy etmiştir. Veseçtiği insanlar aracılığı ile ve kozmik akımlaryolu ile insanların tekâmülü için eğitimi devametmektedir.Düşünen, yönelen, odaklanan her kişiye, Rabbinkendi bilgi kaynağındaki bilgi hazinesineerişmesine de imkân verir. Çünkü O, isteyenin heristediğini verendir.Rabbin hitaplarından olan  "Ey akıl sahipleriaklınızı kullanın ki, göklerin kapısı size açılsın"kabilinden olan Kuran da belirttiği

RAHMAN 33. Ayeti:"Ey Cinler ve insanlar topluluğu, göklerin veyerin bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse, geçip gidin.Ancakkudretle geçebilirsiniz". deniyor.

Bu kudret ENERJİ dır, AKIL dır, BİLGİ dır, bu bilgiile bulunan uzayaraçlarının yakıtı olan HİDROJEN dır.

BİLGİ VE İLHAM

İnsanlara açılan göksel enerji kaynakları, insanınbilgilenmesi ve irşat edilmesi içindir. Bu bilgi veilham, insanlara din ötesi aşamaları, dinleri veTanrıları tüm açıklığı ile anlatan bilgilerdir. Bubilgi ve ilhamlardaki yüksek frekanslı enerjilerinalınabilmesi için, algılama frekanslarının dayüksek olması gerekmektedir.

İnsanın beyin frekansı, gelen bilgi frekanslarınaerişemiyorsa (kişi bilgi, arınma ve sorumlulukbakımından kendisini yetiştirmemişse) bu yüksekbilgi ve ilham frekansı bu gibi insanların bunalımagirmelerine sebep olabilir.

Göksel güçler insanların bilgi ve ilham almafrekanslarını ölçmekte ve bu bilgiyi almaya müsaitinsanların beyin frekanslarını birleştirmekte,müsait olmayanları, ortamdan uzaklaştırılmaktadır.(Kuran’daki “Bu yer halis kullarıma miraskalacaktır” ayeti bunu belirtmektedir.

Bilgilenenler, Arınanlar, Beyin frekansı güçleriyükselenler, Göksel Güçlerin Evrenselortamlarındaki enerji ortamlarına dâhilolabilirler. Oradaki sonsuz bilgi kaynaklarındanyararlanabilirler. O’na giden yolun yolcusuolabilirler. Bu nedenle; insanoğlu bilgilenmek,uyanmak ve arınmak için bir saniye bile boşdurmadan bilgisini artırmalıdır ki, yüksekfrekanslı ileri boyutların enerji kaynaklarındanenerji alabilsin, bilgisini artırabilsin, arınıpRabbin Rahmetine mazhar olabilsin.

İnsanoğlunun beyin gücü belli bir seviyeyeeriştiğinde, insanoğlu uyanabileceği ortamlartarafından denetime alınmaktadır. Kişinin BeyinEnerjisinin giremeyeceği ortamlardaki yüksekfrekansı taşıyan bilgiler, koruyucu sistemindenetimi altında o bilgilerin kişiye verilmesisağlanır. Yani, inanan ve iyi işler yapmaya çalışankişiye, o işi başarabilmesi için göksel güçleryardımlarını esirgemezler. Bu gibi durumlardaverilene ve ulaştırılana şükretme yerine gururakapılanlar kaybederler.

Yüce Rabbin insanlara açılmasını emrettiği Arş’ınkapılarından dünyamıza bilgi yağmurları yağmayadevam etmektedir. Bu bilgi yağmuruna foton yağmuruda deniyor. İnsanoğlunun Beyin hücrelerindeki Genşifrelerinin açılmalarına ve insanın bilgilenip,arınmasına yardımcı olmaktadırlar.

Bu yöntem 6. Boyuttan sonra tatbik edilir. YaniBilgi ve Arınma ile 6. Boyuta yükselen insan, bubilgilerden edinebilir. İnsanoğlunun doğumu 3.boyutolan Dünya boyutunda olmaktadır. Dünyainsanlarından sorumluluklarını bilenler, arınanlarve bilgilenenlere bilmedikleri ortamlar tanıtılır.Göksel güçler, insanlara; 9. Boyuttanseslenmektedirler.

Göksel güçlerin denetimi olmadan, kendi güçleri ilebilmedikleri değişik boyutlara girmeye çalışaninsanlar, Ruhi şok ve bunalımların eşiğinegelebilirler. Bu nedenle, kişinin Ruhsal yöndenkendini geliştirmesi gerekir.

Dini doyuma ermiş, O’na teslim olarak Ruhi yöndenözgürlüğünü kazanmış olması gerekir. Yani Kuran’ıokuyup anlamış olması ve gerçeğe vakıf olmasıgerekir.

Ruhi özgürlüğünü kazanan insan O’nun denetimialtında O’na varan yolda sabırla çalışmayı devamettirerek, sonunda O’nun divanına vasıl olur.

Ne mutlu onlara ki, Anlı ak, Gönlü pak olarakhuzura vasıl olurlar. Dinler: Toplum Ahlakını yükseltici mahiyettekigöksel önerilerdir. Bu önerilere uyan insanlar,insanlık imtihanını verecek canlardır.

Sırat köprüsü, kişinin bulunduğu boyuttan bir üstboyuta yükselme imtihanını kolaylıkla verdikleri,yeni bir üst boyutun bilgilerinin kendisineaçıldığı, nimet müjdelerinin kendisine verildiğibir boyut atlama imtihandır. Her bulunulan boyuttanbir üst boyuta geçiş, insana sırat köprüsü olarakbildirilmiştir. Bu da bilgi ile bilinçle, doğrulukve nefse hâkimiyetle olur.

Gerçek insan, Arınmış Bilge İnsandır. Yaratanınhakiki kuludur. İnsanlık yolunda ışık tutan, insanıaydınlatan mürşittir. Mürşit kişi, Rabbin kendisineverdiği Bilgi ve İlhamları insanlara ulaştırangönüllü bir aracıdır, onda ego ya, yer yoktur.Bütün insanların, Rabbin verdiği nimetlereşükretmeleri, verdiği OKU Emrine uyarak bilgileriniartırmaları, kutsal kitaplarla insanlaraulaştırılan ilahi emirlerdir. Günümüz insanınagelen ilhamlardır.

Yaratma ve Yaşatma Yasası olan Din kitaplarınınistediği, Toplum Ahlakını yükselten önerilere(Rabbin Öğütlerine) uymaları, O’nun Ahlakı ileAhlaklanmaları, O’nun boyası ile boyanmaları, O’nunBilgileri ile Bilgilenmeleri halinde, O’nun gerçekkulları olabilme mertebesine erişebilirler.

O’nun gerçek kulları olmaya hak kazananlara, Arşötesi Bilgi kaynakları açılır. Her girdiği boyutunbilgisini edinen insanlar bir üst boyuta geçmeimtihanına tabi tutulurlar. İmtihanı verenlergeçtikleri yeni boyutun bilgileri ilebilgilendirilirler.

Kozmik dalgalar insanoğluna Kozmik Şuur kazandırırve Altıncı his ile algılama yeteneği artar. Kozmikdalgalar, insanoğlunda hücre titreşimleri (hücrefrekansları) nın artmasına sebep olur. Bu gibiinsanlar, dünya frekansının çok üstündeki güçlüenerjilere alıştırılır. Bu kozmik enerjilerialabilen insanlar çabuk tekâmül ederler, kişininbilgilenme hevesi artar. Sürekli yeni şeyleröğrenmeye çalışır. Sürekli araştırır ve bulur.

Göksel güçlerin kozmik dalga frekansları ileinsanların tekâmüllerini sağlamayı amaçedinmelerinin sebebi: İnsanların Evrensel Birliğeerişerek, Yüksek Ahlakta birleşecek durumagelmelerini sağlamaktır. Bu durum KutsalKitaplarda, Yüce Rabbin insanlara verdiğiöğütlerdendir.

Kozmik dalgalar, insanı harekete geçirir. Ancakinsanoğlu kendisi isteyerek, bilgilenmek, inanıpiyi işler yapmak için çaba gösterirse, Emri İlahiile yolu aydınlanır. İstediği ile buluşturulur.

Önemli olan umutla yola çıkmaktır. Yoldakarşılaşılan olumsuzluklar ve engeller insanıkorkutmamalıdır

Dünyadaki olumsuzluklardan etkilenmemek içingereken sabır gösterilmelidir. Çevremizdeki olumsuzdavranışlar; Ruhumuzu ve Mutluluğumuzubozmamalıdır. Zira yardım görmeye layik olanlara,Göksel Güçlerin yardım elleri uzatılır. Yeter kiinsanoğlu tekâmül ortamına girmeyi başarabilsin.

İnsanoğluna yardıma gelen Göksel Güçler, İlahi ÂlemElçileri olarak, Rabbimizin yolunda hizmet veren,insanı irşat etmek, tekâmül yoluna girecek canlarayardımcı olmak için dünyamıza gelirler.

Rabbimizin yolunda verilen irşatlar, Bütün dünyainsanlarının mutluluğu içindir. Dünyadakiolumsuzlukların ortadan kaldırılması içinRabbimizin insanlara gönderdiği yüksek Ahlak, Adildavranış ve Birlik sağlama öğütleri çerçevesindebirleşmekle olur.

Allah’ın kelamı, biz insanlara yol gösteriyor. Buyol biz insanları O’na götüren aydınlık yoldur. Buyola girmek insanın kendi iradesine bırakılmıştır.Bu yola girmek için zorlama yoktur. Bu yala girenmutluluğa erer. Konu ile ilgili Bakara suresi 256.Ayetini okuyalım.

BAKARA 256- Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktanseçilip belli olmuştur. Kim Tağutu (şeytanı) inkâr edip Allah’ainanırsa, muhakkak ki o, kopmayan, sağlam bir kulpayapışmıştır. Allah işitendir, bilendir.

Yoldan sapanlar ise dünyada ceza ve cefadan başınıkaldıramazlar, iç huzura eremezler, öbür dünyada dacezadan kurtulamazlar. Tercih insanın kendisinebırakılmıştır.

MANEVİ GÜÇLER, ASİL KULLAR ve KURTULUŞ

Manevi değerlere sahip olarak, manevigüçlerle, güzel bir dünya için çabaliyorsanız,

bütün Bilinciniz, Şuurunuz ve Gönlünüz ile çalışmakzamanıdır. Bu birliktelikte, manevi değerlerin,insanlarda hızlı bir gelişme sağlayabilmesi için,yoğun bir çalışma temposuna girilmelidir. ÇünküDünyanın kurtuluşu ancak, Gelişmiş, Tekâmül etmiş,Arınmış İnsanlarla mümkündür.

Yüce Rabim bunu; “Benim Arz’ım a Asil kullarım varisolacaklardır” ayeti ile belirtmiştir. Asil kullar;Tekâmül etmiş, Arınmış, Maddeye bağımlılığınıiçinden söküp atmış, nefsine hâkim, manevideğerleri yüksek insanlardır.

Yüce Yaratan, doğrulukla çalışana ve iyi işleryapana daima güç verir. Hizmet edene hizmet edilir.Menfaatin yerine Sevgiyi yerleştirin ki, Sevgietkili olsun. Karanlığı ışığa çevirsin. Işıklıyolda yürümenize yardımcı olsun.

Dünyamızdaki her şey ilahi plan dâhilindeişleyen, doğa yasasının kapsamı içindedir. Her şeyTekâmül yasasına göre gelişir. Tekâmül yasasıinsanın Genlerine işlenmiş olan Programınuygulanmasıdır. Programın uygulaması, genlerdeki buprogramın şifrelerinin çözümü ile başlar.Şifrelerin çözüm anahtarı ise Bilgi ve Sevgidir.

Doğa yasaları Yaratanın hükmünün hâkimolmasını sağlar. O’nun İradesinin hâkim gelmesinisağlar. O Hâkim ve Hüküm sahibidir.O, gerçekleri iyice bilinmek isteyenlere ayetleriaçıkladık diyor. O her şeyin güzelini yaratmıştır.O,Yarattığı güzel şeylerin de görevini güzelyapmasını ister ve güzel iş işleyenlerimükâfatlandırır.

BAKARA: 112-“Kim işin güzelini yaparak, Özünü ALLAH’A teslimederse onun mükâfatı Rablerinin yanındadır. Onlara korku yoktur veonlar üzülmeyeceklerdir” diyor.

O, Elçisine, “Doğrusu biz seni gerçekleri müjdeleyici veuyarıcı olarak gönderdik. Cehennem halkından sen sorumludeğilsin” diyor.

Dünya maddeciliğine, egosunu katan ve DünyayıCehenneme çeviren, Akılsız Egoistlerden sen sorumludeğilsin diyor. Dünyanın yok olmasına sebep olanMaddecilik, Bencillik ve Vicdansızlıkla mücadelegörevi gene insanlara verilmiştir. Yani insanlığınkurtuluşu insanlara devredilmiştir. İnsanlık bunubaşaramazsa helak olacaktır. Şu an vicdanmekanizmasına bağlanan Dünyamız da her Fert Vicdanve Öz ışığının gücüne göre yaptığı ve yapacağıçalışmalarla insanlığa yardımcı olacaklardır.

İnsanlık, insanca duygularla insanlığa hizmetgörevini yüklenecektir. İnsanlığın kurtuluşu bunabağlıdır. İlahi düzenin Enerji Odağında ki Bilgiler insanlaraaçıktır. Ancak insanlar o bilgileri kendi bilgi vealgılama düzeylerine göre alabilirler,algılayabilirler. Yüce Yaratan ve Yaşatan yarattıkları için Evreneyaydığı Bilgileri ve İlhamları, insanoğlu Evrenselkapasitesi nispetinde alabilir.Can Özü ile Rabbe teslim olanlar ve ibadetleriniO’nun Rızası ile ve O’nun indirdiği Yaratma veYaşatma yasasına göre yapanlar Hakikate ererler. Şuan içinde bulunduğumuz Kozmik Çağ biz insanlarıngerçek insan olmamızı sağlamak içindir.

Biz insanlar bir imtihandan geçiyoruz. Bu YüceYaratanın insanları arındırma ve seçme sürecidir.O’nun insanlara verdiği Aklı doğru yerde ve doğruişlerde kullanıp kullanmadığının bir denemesidir.O’nun gösterdiği yolda, doğrulukta ve dürüstlükte,iyileri ve kötüleri tercih edenleri seçmesürecidir. İnsanların sınanmasıdır.

O’nun insan Genlerine işlediği yaşamprogramını, insanların kullanmak için bir gayretiçinde olup olmadıklarının test edilmesidir.

Yüce Rabbimden sizleri, O’nun Bilgi Kaynağınaerenlerden ve O’na giden yola vasıl edenlerdenolmanızı diliyorum.