Haliç Tersanesi Yeniden Programlama

24
İTÜ, MİMARİ TASARIM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MİMARİ TASARIM ARAŞTIRMA LABORATUARI / [mts] PROJE 1…….2014-2015_güz yy Yeniden Programlama _ Kritik Noktalarda İstanbul Hayalleri Prof. Dr. Ayşe Şentürer, Doç. Dr. Nurbin Paker, Y.Doç. Dr. Aslıhan Şenel, Ar. Gör. Dr. Özlem Berber İTÜ, MİMARİ TASARIM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MİMARİ TASARIM ARAŞTIRMA LABORATUARI / [mts] PROJE 1…….2014-2015_güz yy Yeniden Programlama _ Kritik Noktalarda İstanbul Hayalleri Prof. Dr. Ayşe Şentürer, Doç. Dr. Nurbin Paker, Y.Doç. Dr. Aslıhan Şenel, Ar. Gör. Dr. Özlem Berber Haliç Tersanesi’nden Kent Laboratuvarına ..………….AşkınDeneycilik _Programatik Sızıntı _Provokasyon Pınar Geçkili Cem Eren Güven Barış Çağlar

Transcript of Haliç Tersanesi Yeniden Programlama

İTÜ, MİMARİ TASARIM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

MİMARİ TASARIM ARAŞTIRMA LABORATUARI / [mts] PROJE 1…….2014-2015_güz yy Yeniden Programlama _ Kritik Noktalarda İstanbul Hayalleri

Prof. Dr. Ayşe Şentürer, Doç. Dr. Nurbin Paker, Y.Doç. Dr. Aslıhan Şenel, Ar. Gör. Dr. Özlem Berber

İTÜ, MİMARİ TASARIM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MİMARİ TASARIM ARAŞTIRMA LABORATUARI / [mts] PROJE 1…….2014-2015_güz yy Yeniden Programlama _ Kritik Noktalarda İstanbul Hayalleri Prof. Dr. Ayşe Şentürer, Doç. Dr. Nurbin Paker, Y.Doç. Dr. Aslıhan Şenel, Ar. Gör. Dr. Özlem Berber

Haliç Tersanesi’nden Kent Laboratuvarına ..………….AşkınDeneycilik _Programatik Sızıntı _Provokasyon

Pınar GeçkiliCem Eren Güven Barış Çağlar

1990 yılında İstanbul’da doğdu. 2008 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü’nde lisans eğitimine başladı. 2010 yılında Mimarlık Bölümüne yatay geçiş yapmaya hak kazandı. 2012-2013 güz yarıyılında yılında Erasmus öğrenci değişim programı ile gittiği Politecnico di Milano’da eğitim gördü ve 2014 yılında Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Lisans hayatı boyunca çeşitli yarışma projelerine katıldı. 2011-2012 yılları arasında Taşkışla sahnesinde oyuncu olarak yer aldı. Eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım dalında devam etmektedir.

1989 yılında Eskişehir’de doğdu. 2008 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü’nde lisans eğiti-mine başladı. 2010 yılında Mimarlık Bölümüne yatay geçiş yapmaya hak kazandı. 2012-2013 güz yarıyılında yılında Eras-mus öğrenci değişim programı ile gittiği Universita degli Studi di Napoli Federico II’de eğitim gördü ve 2014 yılında Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Lisans hayatı boyunca çeşitli yarışma projelerine katıldı. 2011-2012 yılları arasında Taşkışla sahnesinde oyuncu olarak yer aldı. Eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım dalında devam etmektedir.

1990 yılında Ankara’da doğdu. 2008 yılında Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Ardından tek mesleki isteği olarak Ka-radeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde lisans eğitime başladı. 2013 yılında fakülte birincisi olarak mezun oldu. Şu anda eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım programında devam etmektedir. Mimarlığın yanında, grafik tasarım ve resim çalışmalarına devam etmektedir.

1

Özet

Haliç Tersanesi, kullanımda olan en eski tersane olma, konum bazında tarihi yarımadaya komşu olma durumu ile tarihsel süreçte üzerinde çelişkili stratejiler denenmesine mahal vermiştir. Tersane; ulaşılabilme imkansızlığı, politika, kültürel ve ekonomik etkiler gibi birçok veri sebebiyle programatik açıdan da izole olmuş durumdadır. Dört bölge halinde kodlanan Haliç ve çevresi programatik bazda sökülürken anlamlı bir üretim ortaklaşması gözlenmiştir. Alanlar arası gerilimden beslenen ve bu gerilimi söndüren üretim eylemidir. Haliç Tersane-si’nin tarihi kimliğini oluşturan üretim olgusu için, var olan program dinamiğine eklemlenerek güçlendirme, çarpıştırma ve melezleme yöntemi öngörülmüştür. Eylemleri yönlendirmek için öngörülen araç provokasyondur. Sızıntı, provoke ve taşınan eylemlilik ihtiyacının ortak-laştığı noktada ulaşım ağının somut ve fizikalist bir öge olduğu anlaşılmaktadır. Ulaşım organı bazında provokasyon potansiyeli ve üretim sıçramalarına da izin verecek nitelikte olması ile teleferik öngörülmüştür. Ayrıca hibrit üretim durumlarının gözlenebilmesi ve taşınabilmesi için bir araç olarak kullanılacaktır. Kente atılan bu yeni program taşıyıcısı, süreç içerisinde öngörülebilen senaryo çerçevesinde [tersanenin deneysel bir üretim laboratuvarına dönüşmesi ve sosyokültürel çarpışmalar, karşılaşmalar] ile öngörülemeyen senaryolar çerçevesinde değişime sebep olacaktır. Kente atılan fizik bedenin (teleferik) beraberinde getireceği kavramsal tartışma sürecin alışılagelenin tersine [kavramsalın ardından fiziksel değil fizikselin ardından kavramsal] işlemesine sebep olmaktadır. Bu durum kendini sena-ryo üretimi üzerinden kurgulayabilmektedir. Haliç laboratuvarında kurgulanacak programa-tik deneylerin ürünleri, meydana getireceği sızıntıların olası sonuçları bahsedilen senaryol-arla beslenebilmektedir. Süreç içerisinde programın kendisi deneysel olana dönüşecektir

Anahtar KelimelerDeney[im], üretim, aşkın deneycilik, izolasyon, sızıntı, arzu, melez, teleferik, pro-gramatik, provokasyon, eylem sıçraması, beden, bellek, çaprazlama, Haliç, tersane

Abstract

Haliç Shipyard was tried to redesign many times in the past because of its potentials that are he oldest shipyard and important position in the city. It was isolated because of impossible accessibility and politic, cultural, economic etc. reasons. While Haliç that encoded in four zones was searching, collective of sensible production was observed. Event of product gets power stress of different zones and then it relieves the stress again. Processes of einforcement, impact and hybridization is foreseen for event of production that creates the Haliç Shipyard identity. Provocation is the tool that directs the actions. Transport network is angible and fizikalist element that needless of leakage, provoke and event of transport are connected. Cable-car is suggested for transport network because it has great potentials of provoke and up production. Also, cable-car can use to observe cases of production and transport them. During the program this new transporter of program will change the surround with predictable and unpredictable scripts. Physic-body cable-car will creates a discussion and so the process will work in contrast to conventional. (Not the physical after the conceptual but the conceptual after the physical) This situation itself can be organized via the production of scripts. Products of programmatic experiments that will build in Haliç Laboratory get power with possible leakage of scriptsDuring the period the program itself becomes the experiment.

Key WordsExperiments, Production, Transcendental Empricism, Isolation, Leak, Desire, Hy-brid, Programmatic, Provocation, Body, Memory, Crossways, Haliç, Shipyard

Haliç Tersanesi’nden Kent Laboratuvarına ..………….AşkınDeneycilik _Programatik Sızıntı _Provokasyon

Pınar Geçkili Cem Eren Güven Barış Çağlar

3

1. Haliç Tersanesi ve Program

19.yy’da modernleşmenin ve endüstri devriminin etkisiyle beraber eski kent çe-perleri sanayi bölgesine dönüşmüş 20.yy’ın ortalarına kadar bu gelişimini sürdür-müştür. Üretimin artmasıyla beraber çeperlerinde konut bölgeleri oluşmuş, şehir-lerin gelişmesiyle beraber bu sanayi yapıları kent merkezlerinde kalmıştır. Bunun sonucunda önem kazanan bu bölgelerdeki üretim tipi olan sanayi sektörü, kentle-rin dışına taşınmaya başlanmış ve bu eski endüstriyel alanlar farklı şekillerde değer-lendirilmeye başlamıştır. 20.yy’ın ikinci yarısında ortaya çıkan bu duruma “desant-ralizasyon” adı verilmektedir. Türkiye’de ise 558 yıllık tarihi-kültürel-endüstriyel miras olarak değerlendirilmesi gereken Haliç bölgesindeki endüstri yapıları rant tehdidi ile karşı karşıyadır. Muhtemel işlevi yat limanı ve marina olan Galataport, Haliçport gibi projeler gündemdedir. Camialtı Tersanesi eski çalışanı ve eski Gemi Mühen-disleri Odası Başkanı Tansel Timur’un (2013) açıklamasına göre; “Haliç kıyısında el değmemiş olarak kalan tek arazi parçasının da kamu alanı olmaktan çıkarılması anlamına gelen bu Proje’nin; -Okmeydanı ve Kasımpaşa ile etkileşimi göz önüne alındığında- daha büyük çaplı bir rantsal dönüşümün de önünü açmak üzere gündeme getirilmiş olduğu da bir gerçek.” Bahsedilen projelerin üst gelir gru-buna hitap ettiği, bölge halkının ihtiyacına yönelik olmadığı öngörülen işlevlerden anlaşılmaktadır. Programa yaklaşırken gündemdeki projelerin aksine, Haliç Tersa-nesi’nin endüstri mirası olma durumunu göz önünde bulunduran; yakın ve uzak çevresiyle ilişki kurabilen; geniş kesimlere hitap edebilen içerik arayışına gidilmiştir.

Haliç tersanesi Haliç’teki endüstri yapı grubunun en eskisidir ve şuan sadece ba-kım-onarım çalışmaları yaparak işlevini sürdürmektedir. Haliç Tersanesi Kasımpaşa, Pera, Galata ve Karaköy bölgelerinin kesişiminde yer almaktadır. Tersane ve çev-resinde kültürel, siyasal, işlevsel ve mekânsal olarak farklılıklar göze çarpmaktadır. Her bölge ortaklaşan ve ayrışan özelliklere sahiptir. Bölgelerin, birçok farklı şekilde herhangi bir öğenin ön plana alınmasıyla sınırları çizilebilir. Pera ve Karaköy birbiriyle daha çok benzeşirken, Kasımpaşa özellikle Pera ile gerilim içerisindedir. Haliç Ter-sanesi ise duvarları ve programından dolayı tamamen izole durumdadır. (Resim 1)Metinde ise bu ayrışma işlevsel, mekânsal vb. öğelerin iç içe geçtiği kabul edil-mekle beraber temel sebepler de irdelenmeye çalışılmıştır. Bölgelerdeki mekân ve eylemlilikler aktörlerin belleğiyle ve hareketleriyle uyum gösterebilmekte ve kendi karakterlerini oluşturmaktadır. Metropoliten kentlerin en büyük özelliği bu karak-terlerin çeşitliliğidir, fakat bu çeşitlilikler her zaman birbiriyle ilişki kuramayabilmek-

tedirler. Program, bu çeşitliliklerin, bölge karakterlerinin ve aktörlerinin bölgeler arası sızarak, birbiriyle karşılaştırma durumlarını deneysel olarak amaçlamaktadır. Bu karşılaşmalar için öngörülen yerler, odak alınan Haliç Tersanesi ve çevresidir.

İnsanlar kentsel mekânlarda kendilerini eylemleriyle var etmektedirler. “Hareketler mimari mekanların içine dahil olan davetsiz misafirlerdir. Hareketler olayları mey-dana getirir. Olayların organize edilmiş hali senaryolara ve programlara dönüşür.” (Tschumi, 1996) . Ayrıca Tschumi (1996) “olay”ı beklenmedik eylem olarak ta-nımlar. İnsanların bu hareketleri, idealdeki senaryo ve programlarla uyuşmayan olaylar olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu olaylar kentlerin her mekânında her za-man ufak veya büyük çaplı olarak gerçekleşmektedir. Beklenmedik eylemler (olaylar) olumlu veya olumsuz insanların algısını daha fazla etkilemekte ve eyle-me yönlendirmektedir. “Olay” bu noktada provokatör olmaktadır. Provokasyon programın öngörülen durumuna; bu çalışma için deneysel eylem çarpıştırma-

resim 1 üst-ölçek farklılaşmalar: ulaşım ağı, kültürel aktivite ve tarihi değer bazında var olan aktivite ve mekanların yeri tespit edilip genel bir alan taraması yapıldığında, Kasımpaşa’nın Pera’dan keskin bir biçimde ayrıldığı ve tersane bölgesinin izole bir konumda olduğu görülmektedir.

4

2. Bölgesel İzolasyon_Ayrışma Sebepleri

2.1 İşlevsel Etki

Haliç Tersanesi mevcut işlevi [gemi bakı-mı] doğrultusunda izole bir durumda oldu-ğundan yakın çevresi ve alana müdahale edememe [giriş kısıtlaması, görsel kısıtlama vb.] olgusu önem arz etmektedir. Bah-sedilen izolasyon halinin tek sebebi işlev olmamakla beraber, Haliç ve çevresinde kesit aracılığıyla işlevsel bazda kodlama ya-pıldığında bir ayrışma hali gözlenmektedir.(Resim 2) Haliç bölgesi tamamen tersane olarak kodlanırken, Kasımpaşa ticari ve ko-nut kodlarını içermektedir. Bununla bera-ber Pera; anıtsal/tarihi yapı (Galata Kulesi), galeri, ticari ve konut katmanları, Karaköy buna ek olarak hammadde dönüşümü ve hırdavatın bulunduğu Perşembe paza-rı katmanını içermektedir.(Resim 2) Haliç ve çevresi bu perspektifte 4 bölge olarakayrıştırılmıştır: Pera Bölgesi, Ka-sımpaşa Bölgesi, Karaköy Böl-gesi, Haliç Bölgesi. Her bölgeninkendine özgü olay-mekân kur-gusu ve programı bulunmaktadır.

resim 2 bölgelerin işlevsel kodlaması ve erişim ağları

sına, yardımcı olan bir araç olarak kurgulanmıştır. Bu noktada Deleuze’ün aşkın ampirizm kavramı, programın deneysel olma durumundaki denklemi kurgulamak için altlık oluşturmakta ve tartışmayı kuramsal bir zemine taşımaktadır. Programın deneyselliği ilk etapta provoke edilen farklı aktörlerin eylemleriyle odağı Haliç ter-

sanesi olan, Pera, Karaköy ve Kasımpaşa’da çarpıştırılmasını amaçlamaktadır. Sonrasında ise eylem ve programlar Haliç’te toplanmaya ve süreç içerisinde or-taya çıkan yeni durum ve ihtiyaçlar ekseninde oradan dağılmaya başlayacaktır.

5

2.2 Tarihsel Süreç İçerisindeki Sosyo-politik ve Sosyo-Kültürel Etki

Kasımpaşa ve Galata arasındaki farklılığın temeli bölgelerin programları ve bunun kay-nağı olan üretim ilişkileri ile alakalıdır. Galata Osmanlı’dan önce de bir ticaret ve kültür merkeziydi. ”13. yüzyılda Cenevizlilerin yerleşimi ile başlayan kentsel gelişim sürecin-de, Galata ve çevresi, kültürel anlamda her dönemde Tarihî Yarımada ile farklılık gös-termiş, yine bu dönemden başlayarak “Batı kültürünün İstanbul’a ayağını bastığı yer olma özelliğini korumuştur.” (Birik, 2013). Galata’nın aksine Kasımpaşa ise fetih-ten sonra gelişmeye başlayan askeri tersane, kışla ve işçi konutlarının bulunduğu bir yer olmuştur. “Tersanelerin gelişimi Fatih döneminde… Haliç Bölgesi’nde bir Tersane-i Amire (Haliç Tersanesi) kurulması ile olmuştur. Tersanede çalışan işçiler hemen tersane arkasında yer alan bugünün Kasımpaşa diye bilenen bölgeye yer-leştirilme kararı alınmıştır. Tersaneler genişledikçe geri hinterlandındaki konut alanı da genişlemiştir.” (Gören, 2011). Bu durum 18.yyın sonuna kadar fazla değiş-meden devam etmiştir. Osmanlı’nın ordusunu modernize etme hamlelerinden biri olarak İlk modern üniversite denebilecek “Mühendishane-i Bahri Humayun” bu bölgede kurulmuştur. 19.yyın sonuna gelindiğinde ise yavaş yavaş Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi’nin etkileri İstanbul’da iyice görülmeye başlanmıştır. Kasımpaşa ve Halic’in kuzey kısımına tersane dışında diğer endüstri yapıları (Un fabrikası, tütün

fabrikası, bira fabrikası vs.) yapılmaya başlanmış ve ihtiyaç doğrultusunda konut yerleşimi artmıştır. “19. yüzyıla gelindiginde; Eyüp, Kasımpaşa, Hasköy ve Sütlüce çevrelerinde konut alanları baş göstermiştir. Tüm bu işlevlerin yanında, Osmanlı döneminden kuzeyinde yer alan yeşil alanlar ile bir mesire yeri haline gelen ve Kâ-ğıthane deresi ile Alibeyköy Deresi boyunca; yazlık evlerin, yalıların, köşklerin inşa edilmesiyle bir sayfiye semtine dönüşen bölge; bu özelliğini 20. yüzyıl baslarına gelinceye kadar korumuştur.“ (Köseoğlu, 2010). Pera ise ekonomik zenginliğinin verdiği rahatlık ve Fransız aydınlanmacılığının etkisiyle kültürel canlanmalara tanık olmaktadır. “18-19 yüzyılın Pera kültürünü biçimlendiren Levanten kültürü, ilginç bir sosyokültürel olay olarak incelenebilecek denli önem taşır. Bu kültür elbette sade-ce karnavallar, balolar gibi popüler kültür öğelerinden oluşmamaktadır. İstanbul’a ilk gazeteleri onlar getirmiştir, dünya ahvaline yönelik aktif ilgi bu insanların eseriydi: ilk konserler, opera, bale, tiyatro ve sinema onlarla gelmiştir. Hatta bugünkü alışveriş merkezlerinin ilk örneklerini de bu dönemde İstanbul’a gelmiştir.” (Kupik, 2010) Ayrıca “Gemicilerin semti olması nedeniyle aynı zamanda bir eğlence merkezi ha-line gelen Galata sık yangınlarıyla sürekli yenilenir.” (Kaptan, aktaran Kupik, 2010).

resim 3 tarihsel dönüşüm

6

resim 3 tarihsel dönüşüm

Cumhuriyet ile beraber devletçilik ekonomi modeli benimsenmiş ve kalkınma planları yapılmaya başlanmıştır. Haliç’teki sanayinin geliştirilmesi amaçlanmış ve kontrolsüz gelişen yapılaşmayı kontrol etmek için 1937 yılında İstanbul için Prost planı yapılmıştır. Bu dönemde önemli iş merkezleri tarihi Yarımada’dan Galata ve özellikle İstiklal Caddesi’ne kaymıştır. “Plan ile sanayinin… Haliç’te toplanması-na karar verilmiştir. Önceki dönemlerde başlamış olan Atatürk Köprüsü’nün ta-mamlanmasıyla Haliç’in Suriçi ve Beyoğlu bağlantısının güçlenmesi sağlanmıştır.” (Köseoğlu, 2010). Fakat sürekli değişen iktidar ve planlarla istikrarlı bir gelişme sağlanamamış ve 60’larla beraber gecekondulaşma ve kontrolsüz yapılaşmanın önüne geçilememiştir. Bunun önemli nedeni bölgenin temel ihtiyaçlarının, sorun-larının devletin ve kullanıcıların ortak katılımıyla değil tamamen iktidarların inisiyatifi ile belirlenmesidir. 1966 sanayi planı çalışmaları Prost döneminde sanayiye ayrılan Haliç’te gittikçe plansız şekilde gelişen sanayi alanlarını ve bunların beraberinde getirdikleri gecekondulaşmayı önlemek amacı ile 1963’de başlanmış ve 1966’da uygulamaya konmuştur.(Yeşilyurt, 2008) 70lerle beraber Haliçteki sanayinin de-santralizasyonu gündeme gelmiştir. 1980 sonrasında gerçekleşen düzenleme çalışmaları ile Haliç’teki sanayinin desantralizasyonu sağlanmış, kıyı alanları; ka-musal açık alan ve park alanları olarak düzenlenmiştir.(Gören, 2011) Köseoğ-lu,(1980) Dalan dönemini şöyle yorumlar: ”Ancak sanayinin ve merkezi iş alanı-nın desantralizayonu adına, plana dayanmayan müdahaleler ile Haliç’in kimliğine zarar veren yıkımlar yapılmıştır. 1990’lı yıllara gelindiğinde Haliç kıyıları yaz ayları boyunca piknik ve spor amaçlı kullanılmasına karşın kış aylarında boş ve ıssız ka-lan büyük yeşil alanlara dönüşmüştür. Bölgedeki işlevini kaybetmiş ve boş kalmış eski sanayi yapılarının dikkat çekmeye başlamasıyla, ayrıca kent içindeki merke-zi konumuyla; Haliç’in adı yeni ve büyük ölçekli projelerle anılmaya başlamıştır”

Haliç bölgesinde, geleneksel yapı devam etmekle birlikte göç olgusu bu ya-pıda değişiklikler yaratmaya başlamıştır. Bölgede ortalama gelir düzeyi yük-sek olmakla birlikte, gelir dağılımı adaletsizdir. Burada yaşayanların problem-lerinin bir diğeri de sosyal uyumsuzluk olarak görülmektedir.(Gören, 2011) Adaletsiz olan bu gelir dağılımından dolayı kentsel dönüşümün ilk basa-mağı olan Haliçport gibi projeler çeperlerindeki konut ve işyerlerinin du-rumunu etkileyecek ve soylulaştırma tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak-tır. Yeşilyurt bu kentsel dönüşüm tehdidinin gerçek muhatabı olan yerel halkı “asıl kaybeden” durumuna düşürdüğünü belirtmektedir(Yeşilyurt, 2008).

Kasımpaşa ve Galata-Pera bölgesinin kökenindeki fark sosyal adaletsizlik-le beraber günümüzde kültürel ve siyasal olarak da baş göstermiş ve kul-lanıcılar diğer bölgeleri günlük yaşantılarında tercih etmemeye başlamışlar-dır. Bu sınırlaşma Tarlabaşı Bulvarı ve devamındaki uygulamalarla pekişmiştir.Köseoğlu(2010) Kasımpaşalıların Hasköy’deki yeşil alanları vakit geçirmek için kul-landığını ve geç saatlere kadar kaldığını belirmiştir. Yeşilyurt (2008) da tersaneler bölgesindeki en canlı yerin Kasımpaşa semt merkezi (Kızılay Meydanı) olduğunu iddia etmektedir. Binaların çoğunluğu alt kat ticaret ve üst katlar konut olarak kul-lanılmaktadır. Diğer bölgeler ise depo ve konut işlevine sahiptir. Bazı bölgelerinde ufak sanayi işletmeleri ve ticarethaneler vardır ve işçileri çoğunlukla yerli halktandır. Gene Yeşilyurt’un aktardığı bilgilere göre daha çok kendi içine dönük niteliksiz ucuz iş gücünün yoğun olduğu bir üretim tipi çizmektedir Kasımpaşa. (Yeşilyurt, 2008)

resim 4 tarihsel süreçte kentsel doku değişimi

7

Özellikle de son yıllarda, Galata ve Pera kullanıcısının aksine Kasımpaşa halkı ve spor kulübü taraftarları iktidar yanlısı söylemlerle ön plana çıkmaktadır. Kasımpaşalı-lar, Kasımpaşa’nın Tayyip Erdoğan’ın doğum yeri olması ve kendilerinden biri olarak görmelerinden dolayı iktidar partisiyle bağ kurmuşlardır. BBC Türkiye’nin (2013) ha-berine göre görüştükleri Kasımpaşalıların hepsi önceki seçimlerde iktidarı destekle-diklerini söylemişlerdir. Genellikle ekonomik sıkıntılardandert yanmaktadırlar. Kimileri Gezi Parkı olayları ile işsizlik sorunu ve ekonomik sıkıntılarını eylemcilere bağlarken, kimileri gene bu sorunlardan dolayı geçmişte destekledikleri iktidara karşı bir tutum almışlardır. Bir kullanıcı Beyoğlu’nu tercih ettiğini Gezi olayları yüzünden gidemedi-ğini söylemiştir. Diğer bir kullanıcı ise Beyoğlu(Pera)’nu medyatik ve popüler olduğu için eylemlerin orda olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca Milliyet(2013), gene Gezi olayları sırasında Kasımpaşa’dan gelen grupların eylemcilere saldırdığı aktarılmıştır.

Galata-Pera kullanıcısı ise bölgeye çoğunluk-la Taksim Meydanı üzerinden gelmektedir. Şişhane meydanı metro ile biraz canlansa da çok tercih edilen bir yer değildir. “Şişhane Meydanı, bugün ne kadar Taksim Meydanı’na göre “İstiklal Caddesi’nin sonu” ya da “öbür ucu” ola-rak nitelendirilse de, bu dönemde kentsel referanslar üzerine kurgulanmış, mevcut dokuya adapte edilmiş yeni kent parçası olarak, Cadde-i Kebirin kent merkezine bağlandığı başlangıç noktasıdır.” Birik, 2013) Ticaret ve hizmet yoğun olan bu bölge daha çok kültürel aktivite ve eğlence mekânı olasıyla ön plana çıkmaktadır. Özellikle Taksim tarafının aksine Pera’nın Galata ve Tünel bölgesi üst gelir düzeydeki kullanıcı-lara hitap etmektedir. Bu durum da Kasımpaşa’nın gelir düzeyi ile tezatlık oluşturmak-t a d ı r .

Pera Kullanıcıları çoğunlukla Taksim-Galatasaray-Tünel-Karaköy hattını tercih et-mekte Tarlabaşı Bulvarı adeta bir sınır gibi bölgeyi izole etmektedir. Birik bu duru-mu şöyle açıklar: “Tarlabaşı Bulvarı’nın altından geçerek Kasımpaşa’ya ulaşmasını sağlayan yeni kavşak, Şişhane Meydanı’nın kuzeyinde güçlü bir eşik oluşması-nı sağlamış ve meydanın Kasımpaşa ve Haliç kıyısı ile olan ilişkisini kopartmıştı.“ (Birik, 2013) Köseoğlu’nun aktardığı bilgilere göre de Hasköy civarında çalışan beyaz yakalı bir kullanıcı spor gibi özelleşmiş eylem dışında Kasımpaşa bölge-sini tercih etmediğini söylemektedir. Hasköy’den Kasımpaşa’ya gelen bu kulla-nıcı asıl yönelimi Pera ve İstiklal Caddesindeki kültür ve eğlence mekânlarına ya da Mecidiyeköy’deki alışveriş merkezlerine yaptığını belirtmiştir.(Köseoğlu, 2010)Pera-Galata kullanıcısı ise özellikle İstiklal Caddesi ve Taksim’in uzun yıllardır bir pro-

testo alanı olarak kullanan çeşitli sol örgütlerle iletişim halindedir. Aydınlanma ve de-mokrasi hareketlerinin önemli bir merkezi olan Pera uzun yıllardan beri bu profile sa-hiptir. Taksim ve Gezi parkı için yapılan mücadeleler ve olaylar bunun göstermektedir.Kasımpaşa’nın ana kullanıcısı yerelindeki mavi yakalılar iken, Pera-Galata’nın ise eğ-lence-kültür aktiviteleri için başka yerlerden buraya gelen beyaz yakalılardır. Geçmişin ve günümüzün politik ve kültürel farkları bu bölgelere yansımıştır. Mavi yakalılar genel-likle ekonomik olarak yetersizlikten ötürü erken yaşlarda sanayi kollarında çalışma-ya başlayan işçilerdir. Yoksulluktan dolayı genellikle yeterli eğitim alamamış olmaları hayatlarının dolayısıyla algılarının daha geleneksel bir biçimde şekillenmesine neden olmuştur. Bu yüzden kentsel mekânlarda daha modern yaşama karşı daha me-safeli davranabilmektedirler. Beyaz yakalılar ise genellikle nitelikli iş gücü olarak yük-seköğrenim görmüşler ve hayatlarının bir döneminde eğitim olanaklarına daha fazla erişebilmişlerdir. Eğitim durumu, aydınlanma olanağı modern yaşamla daha içiçe olmalarını sağlamıştır. Bu durumdan beyaz yakalıların düşünce yapılarından dolayı, aslında her iki taraf için de tehlike arz eden kentsel-ekonomik eylemlilik süreçlerin-deki baskının rahatsızlığını, mavi yakalılara göre daha çok taşıdığı çıkarımı yapılabilir.

Marksist-Leninist terminolojiye göre Türkiye ve dünyadaki birçok iktidar burju-va sınıfının elindedir.(Lenin, 1902) Kentsel programlar senaryolar serbest piya-sa ve iktidarlar tarafından yönlendirilmektedir Bu iki kesimin kentsel mekânlarda yaşadığı sorunlar temelde bir sınıf çatışmasıdır. Çünkü bu iki kesimin ortaklaş-tığı noktalar ücretli çalışan(işçi) olmaları ve kendilerini kentsel eylemlerinde eko-nomik özgürlükleri olanağınca var edebilmeleridir. İktidar ise kapitalizmin ve bur-juva sınıfının varlığı korumak için kentsel mekanları rant alanına dönüştürmekte ve bir kar aracı olarak görmektedir. Burjuva iktidarı kendi devamlılığını sağlamak için kendi insanını yaratması gerekir, bu yüzden de ideolojik ve siyasi propa-ganda yapar. Bu propaganda kentin tüm mekânlarında (okul, hastane, park, meydan vs.) kendini göstermek zorundadır. Gösteremediği ve yetersiz oldu-ğu noktalarda ise işçi sınıfının çıkarları ve talepleri ile çatışmalar yaşar. Bu yüz-den insanların bilinçlerinin konumu, düşünce yapıları ve dünya algıları da göze önünde bulundurulmalıdır. Çünkü en nihayetinde kent mekânlarındaki eylemler kendini sınıfsal konumun ve algının süzgecinden geçerek kendini dışa vurur.Programın amacı endüstri ve üretimin mirası olan bir yerleşkede, yakın çevrede öbeklenmiş farklı tip kullanıcıları yeni bir kamusal alanda iletişime ve provokasyon olanağına açık bırakmaktır.

8

3.Eylem Mekan İlişkisi_Ortaklık_Üretim

“Mimarlık sadece bir fiziksel mekân olarak değil, ancak eylem, devinim ve mekân gibi üç etmen tarafından tanımlanmıştır. Başka bir anlatımla, tarihin bu dönemi bir yapıyı yalnızca kendi biçimsel bileşenleriyle tanımlayamaz. O, kullanılışıyla ya da kişilerin mekân içindeki devinimleri aracılığıyla da tanımlamak zorundadır.”(KOLA-TAN,2006) Bölgeler bu bakış açısıyla eylem-mekân ilişkisi çerçevesinde irdelendi-ğinde, her bölgenin farklı bir kimliğe sahip olduğu yeniden gözlenmektedir. (Resim 5) Daha önceden bahsedilen gerilim hali eylem-mekân analizinde de kendini gös-termektedir. Kasımpaşa’da bir olayın mekânsallaşma biçimi ile Pera’daki durum veya diğer bölgelerdeki durumlar tamamen farklıdır. Örneğin Gezi Parkı olayları esas olarak Pera’da mekân bulurken, Kasımpaşa’da tam tersine bu olaya tepki eylem-leri görülmekte ve bahsedilen tepki eylemleri Kasımpaşa’da mekansallaşmaktadır. Haliç Tersanesi izole olma halini koruduğundan tepkisizdir. Farklı eylemlilikler ve mekânsal ilişkileri farklı sekansları1 doğurmaktadır. Var olan sekansların kopukluğu eylemsel sızıntıların bölgeler arası gerçekleşmediğinin de bir kanıtıdır. (Resim 6)

Bölgeler programatik bazda sökülmeye çalışılırken ortaklaşan anlamlı bir üretim duru-mu gözlenmiştir. Bölgelerin üretim karakteristikleri kimliklerini de yansıtmaktadır. Ka-raköy’de dönüşüme dayalı bir üretim gözlenmektedir. Bu sonuca varabilmek için baz alınan mekanlar Perşembe Pazarı ve Külah adındaki depodur. Perşembe Pazarı’nda var olan hammaddenin döşümü veya Külah adı verilen depodaki programatik dönüşüm [sabit mekân, farklı programlar] bu durumu açıklamaktadır. Kasımpaşa ise ihti-yaca göre içe kapalı bir üretim gerçekleştirmektedir. Bedrettin mahallesindeki çeşitlilik üretimi bu duruma örnek olabilir. Pera’da ise kendiliğinden üretim söz konusudur. Gezi Parkı olaylarında AKM’nin cephesindeki dönüşüm veya Gala-ta Meydanı’ndaki mekânsal üretim [farklı programlar ile mekanı yeniden kurgu-lama] örnek teşkil eder. Belediyenin mekânı değiştirmesiyle mekânsal üretimin durması kendiliğindenci yaklaşımın kanıtıdır. Haliç’te ise üretimin sözlük anlamın-daki işlevi [her ne kadar şimdi yalnızca gemi bakımı yapılıyor olsa da] 558 yıl-dır görülmektedir.(Resim 7) Alanlar arası gerilimden beslenen ve bu gerilimi söndüren üretim eylemidir. “Üretme olayı üretimin, ürünlerinden biriyle olan pa-radoksal bir özdeşliğidir, başka makinelerin yanı başında uzanmasına, pürüz-süz ve hareketsiz olmasına karşın, o da bir bedendir.” (Goodchild: 2005, 142)

resim 5 eylem-mekan transkripti resim 7 olay-mekan-üretim transkripti

1: sekans; sözlük anlamı ile Belirli bir süre içinde arka arkaya giden şeyler, dizi demektir. Metinde Tschumi’nin (1996) yorumu baz alınmaktadır: “Herhangi bir mimari sekans en az üç ilişki içerir ya da anlatır. İlk olarak, işin metoduna değinen içsel ilişkiyi söyleyebiliriz, diğer ikisi ise dışsal ilişkilerdir. Dışsal ilişkilerden biri mevcut/güncel mekânların dizilmesine değinir, diğeri ise programa(olaya) değinir. İlk ilişki diğer bir adıyla dönüştürücü sekans bir alet, bir prosedür olarak tanımlanabilir. İkinci ilişki olan mekânsal sekans tarih boyunca süreklidir, onun tipolojik örnek olayı bol olması ve onun morfolojik varyasyonlarının sınırsız oluşudur. Sosyal ve sembolik çağrışımlar üçüncü ilişkide karakterize edilebilir, üçüncü ilişki olarak biz onu programatik sekans olarak adlandırıyoruz.” 9

resim 6a sekans değişimi: görselde yeşil olarak kodlanan alan Cezayir’li Hasan Paşa Parkı’dır. Park ile tersane arasındaki sekanslarda kopukluk görülmektedir. Kot farkı ile beraber, yol katmanı ve erişim engeli en etkin sebeplerdendir.

resim 6b sekans değişimi: görselde sıkışık konut olarak kodlanan alan Kasımpaşa’da bulunan Bedrettin Mahallesidir. Konut, yeşil ve tersane arasındaki sekanslarda kopukluk görülmektedir. Kot farkı ile beraber, yol katmanı ve erişim engeli en etkin sebepler-dendir. Sıkışık konut katmanı ile tersane arasında ara katmanların yarattığının dışında, mekânsal olarak sıkışık-geniş, kalabalık-sakin, eski-yeni gibi tezatlıkların sebep olduğu bir kopukluk gözlenmektedir.

10

resim 6c sekans değişimi: görselde cami olarak kodlanan alan Sokullu Mehmet Paşa Camisi’dir. Katmanlar arasındaki sekanslarda kopukluk görülmektedir. Kot farkı ile bera-ber, yol katmanı ve erişim engeli en etkin sebeplerdendir. Kopukluğa yol açan kot farkı etkeni duvar etkisi yaratmaktadır.

resim 6d sekans değişimi: görselde sıkışık dükkan [aysınlatma] olarak kodlanan alan Kasımpaşa’dadır. Katmanlar arasındaki sekanslarda kopukluk görülmektedir. Kot farkı ile beraber, yol katmanı ve erişim engeli en etkin sebeplerdendir. Resim 6a,6b,6cdeki me-kânsal tezatlıklar, duvar etkisi yaratan kot farkı, işlevsel tezatlıklar kopukluğa yol açmak-tadır. İki yeşil alan arasındaki kopukluk durumu en iyi açıklayan gerçekliktir.

11

Haliç Tersanesi’nin tarihi kimliğini oluşturan üretim olgusu için, var olan program di-namiğine eklemlenerek güçlendirme ve çarpıştırma yöntemi öngörülmüştür. Diğer üç alanın tam kesişim noktasında bulunan Haliç Tersanesi (Haliç Bölgesi), bölgeler arasında açılacak bağlantılar vasıtasıyla üretim sızıntılarına2 ve karşılaşmaya zemin oluşturacaktır. Bu noktada programın iddiası bölgelere has eylemlilikleri taşıyarak toplulukların eylemliliklerini çarpıştırmaya yönlendirmektir(sonucu her ne olursa olsun)

4. Aşkın Ampirizm_deneysel Program

Deleuze felsefesine göre hayat bir çeşit oluş biçimidir. Oluş, herhangi bir kökene veya özneye veya aşkınlığa bağlı değildir. Bu sebeple ampirizm, deneyimi baz alır ve kendinden başka hiçbir temeli yoktur. Aşkın olma durumu da burada ortaya çıkmaktadır. Deleuze’e göre, deneyimi açıklamak için ortaya konan her fikir yine deneyime içkindir. Aşkın ampirizm, deneyimleyen öznenin ötesinde yine deney[im]in olduğunu savunur. (Ayraç, 2013) Kökenin reddedildiği bu düşünce, yersiz yurt-suzluk olgusunu ortaya çıkarır. “Ne zaman başkaldırma, ayaklanma, gerilla savaşı ya da devrim varsa, toplumsal varoluşun bir göçebe tarzı olur.” (Goodchild: 2005, 273) Göçebelik anlık oluşlardır. Bu sebeple göçebe yersiz yurtsuzlaşmanın üze-rinden yeniden yurt edinir. Deleuze’e göre tüm bu olguları nihilizmden3 ayıran faktör “arzu”dur. Arzu bir katalizör olarak deneye ulaşan denklemde yerini almaktadır.Haliç Tersanesi’nde deneysel olma program üzerinden kurgulanmaktadır. Bu sebeple Haliç ve çevresi bölgelerin programları eylem bazında sökülmektedir. Bu sökümün sonucunda bölgelerin kimliklerini belirleyen eylemlerin dağıtılarak melezlenmesi, ait olduğu yerden koparılması Deleuze’ün denklemindeki yer-siz yurtsuzluğa karşılık gelmektedir. Bahsedilen katalizör ise provokasyondur.

4.1 Programatik Katalizör Olarak ProvokasyonTschumi’nin eylem-mekân ilişkisinden yola çıkıldığında salt mekânsal müdaha-lelerin aranılan sonuca ulaşmakta eksik kaldığı görülmektedir. Bölge aktörlerinin belleklerindeki eylem arayışları, mevcut eylemlilikleri ve olay potansiyelleri yönlen-dirilmelidir. Bunun için bellekteki potansiyeller zorlamalarla kırılmalı, yeni durum-lar uyandırılmalıdır. Bu kırılmaları sağlayacak ve eylemleri yönlendirmek için ön-görülen araç provokasyondur. Provokasyon durumu üç şekilde olabilmektedir:

1. Salt eylem: Mevcut mekânlarda yeni programlar veya olaylar ekleyerek yönlendirme (aktif)

2. Salt mekân: Önceden belirlenmiş bir program çerçevesinde sadece fiziksel çevre ve mekânın değiştirilmesi ile hedef kullanıcıyı yönlendirme (pasif)3. Hem mekân hem eylem: Fiziksel müdahalenin ve eylemliliğin beraber olduğu durumlar (aktif ve pasif)

Mimarlıkta ise birinci ve ikinci durumlar gerçek hayatta idealize edildiği şekliyle karşımıza çıkmamakla beraber üçüncü durumun iki durum arasında salınımıyla beraber gerçekleşmektedir. Bölgede ise kırılmayı sağlamak için iki yönü de güç-lü olan bir provokatif araca ihtiyaç vardır. Ulaşım aracı olma özelliği, görünebilir-liği, kabinlerinin izin verdiği ölçüde eylem taşıma durumu, eylemlerin yersizleşti-rilerek ulaşım esnasında da devam etmesine olanak vermesi, böylece dinamik mekânlar yaratması ve Haliç bölgesinin vistasını değerlendirmesi açısından tele-ferik önerisinin bu iki durumu da karşılayacağı öngörülmüştür. Bunun nedenleri

• ilk olarak, sızıntı, provoke ve taşınan eylemlilik ihtiyacının ortaklaştı-ğı noktada geri dönülerek izolasyon durumuna sebep olan itkilere bakıl-dığında somut düzlemde ulaşım ağının etkin ve evriltilebilir olduğu ortaya çıkmaktadır. Haliç tersanesine erişim var olan kot farkı, tersane ve Kasım-paşa’yı diğer bölgelerden koparan Şişhane yolu, yalnızca belirli noktalara erişim sağlayabilen toplu taşıma ulaşımı gibi durumlar doğrultusunda neredeyse imkansız olmaktadır. (Resim8-9)

2: sızıntı; bir durumdan başka bir duruma belirli bir yöntem ile aktarılarak karışma hali anlamı ile kullanılmıştır. 3: nihilizm; “Latince’de ‘hiç’ anlamına gelen nihil sözcüğünden türetilen Nihilizm, birçok spesifik alt dala ayrılmakla beraber, her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan felsefi görüştür. Nihil-istler tanrının varlığını, iradenin özgürlüğünü, bilginin imkânını, ahlâkı ve tarihin mutlu sonunu reddederler.” wikipedia:nihilizm

resim 8 kentin iletisim-enerji-ulasim aglari ile iliski

12

• İkinci olarak hibrit üretim durumlarının gözlenebilmesi ve taşına-bilmesi için eylemlerin kullanıcısıyla beraber ortak mekana çekilmesi ve çarpıştırılması gerekmektedir. Sonrasında ise çarpıştırılan eylemlilikler or-taya çıkan yeni durumların tahlili ile daha uzun zaman kesitleri içeresinde bölgede belleği yönlendirmek üzere Haliç’te odaklanacaktır. Kente atılan bu yeni program taşıyıcısı, süreç içerisinde öngörülebilen senaryolar çerçevesinde [tersanenin deneysel bir üretim laboratuvarına dönüşmesi ve sosyokültürel çarpışmalar, karşılaşmalar] ile öngörülemeyen senaryolar çerçevesinde değişime sebep olacaktır. (Resim 10)

• Deleuze, Hume’un bütün felsefesinin ve hatta felsefi deneyciliğin bir çeşit “fizikalizm” olduğunu söylerken, buradan türeyecek felsefenin be-deni yeniden kavramsallaştırma potansiyeli taşıdığına dikkat çekmek ister. Bu potansiyeli açığa çıkarmak için, öznenin salt bir beden oluşu düşüne-bilmesi, bunun için de düşünme alışkanlıklarında keskin bir kopuş gerçek-

leştirmesi gerekir. Bu kopuşun ardından doğacak kavrayış belki yekpare bir özne olmaya izin vermeyecek, ama moleküler saçılmalar, geçici çö-keltiler, beden oluş ve bağlanışlar, kopuş ve yeniden bağlanışlar biçimin-de sürüp gidecek bir içkinlik yolculuğunu fark etmeye, katılmaya ve yolda kalmaya olanak verecektir.(BALANUYE, 2008). Kente bırakılan fizik beden teleferiktir. Deneycilik halinin fizik beden ile güçlenmesi teleferik olgusunun beraberinde ve sonrasında getireceği programatik olasılıkları, hibrit kav-ramları tartışılabilir hale getirmektedir. Deleuze’ün ortaya koyduğu gibi vir-tüel(gerçek olmayan), aktüel(gerçek olan) kadar gerçektir. Virtüelin gerçe-küstülüğü de aktüelin gerçekliği olduğu sürece vardır. Bergson’un düalist bakış açısından aynı durum ortaya konulabilir. Yalıtılmış bir madde kurgusu da maddeden bağımsız savruk bir vaziyette dolaşan bellek algısı da yeterli değildir. Bu ikili çalışan bir süreçtir. (Bergson, Matter and Memory, 1911)

resim 9 Haliç Tersanesi erişilebilirlik_ulaşım

13

5. Haliç Tersanesi’nden__Haliç Laboratuvarı’na

Haliç Tersanesinden Haliç laboratuvarına dönüşüm zaman temelli bir kurguya sa-hiptir. Bu süreçte birincil provokatör olan teleferiğin yöntemi ve işlevi dönüşmek-tedir. İlk olarak teleferiğin görevi tersane sınırları dışında kalan eylem ve kullanıcıları içe aktarmaktır. Tersanenin bir kısmının teleferik itkisiyle içine sızdırılan eylem-lilikleri karşılarken kalan bölümlerinin halihazırda var olan programını sürdürmesi öngörülmüştür. İlerleyen süreçte dozaj giderek arttırılarak Haliç Tersanesi’nin içine aktarılandan dışarı sızdırılana dönüşmekte olacağı ve en sonunda hibrit program üretimlerinin laboratuvarı olarak kodlanacağı kurgulanmıştır. (Resim 11) Böylece kentsel bellek yaratımı kendiliğinden diğer bir provokatör olarak karşılanacaktır.Dönüşümü gerçekleştirdiği varsayılan teleferiğin yere değme noktaları önem ka-

zanmaktadır. Değim noktalarının bölgeler ve kimlikleriyle ters orantılı olması yeni bir provokatif durum yaratacaktır. Üretim transkriptlerinde de görüldüğü gibi Kasım-paşa’nın tekil ve kapalı bir kimliği bulunmaktadır.(Resim5) Bu durum teleferiğin, böl-genin en kalabalık ve dışsal olabilen Kızılay Meydanı’nda konumlanmasını destekle-mektedir. Bir diğer değim noktası ise Karaköy ve Pera’nın kesişiminde yer alan ve görece bu iki bölgenin döngüsel ve otonom kimliklerinin (Resim5) hareketliliğine zıt bir konumda olan Şişhane Meydanı’ndadır. Son olarak üçüncü nokta Haliç Tersan-esinde fakat bu sefer gemi üretimi kimliği ile paralel bir şekilde vinç kulesinin yanında yer almaktadır. Bu üç değim noktası bahsedilen dönüşüm süreci içerisinde farklı hibrit durumlar için farklı kombinasyonlarda iletişim kuracak ve teleferiğin fizik beden algısına, tersanenin laboratuvara dönüşmesine zemin hazırlayacaktır. (Resim12)

resim 10 program taşıyıcısı_teleferik

resim 11 Haliç Tersanesi’nden Haliç Laboratuvarı’na

14

6. Haliç Laboratuvarında Yeniden Programlama

Haliç bölgesi yakın çevrede farklı sekansları, eylemleri, programları, kültürleri barındırmaktadır. Bu zenginlik birbiriyle iç içe geçememektedir.Programda Haliç tersaneleri endüstri mirası olarak kabul edilmiştir. Bu se-beple içine sızılmak istenilen noktaları var olan fiziksel hacimleriyle pro-gramlanacaktır. Fiziksel müdahalenin az ve kritik olduğu durumlarda eylem önem kazanmaktadır. Provokasyon ve yönlendirici olma bu yüzden kritiktir.İnsanın hafızasında virtüel olarak bulunan eylem potansiyeli aktüel olabilmek için provoke edilmeyi beklemektedir. Bu şekilde Tshumi’nin değidiği gibi aktüel ve virtüel olan beraber çalışacaktır. Provokatör ilgi çekici, farklı, rahatsız edici, merak uyandırıcı, şaşırtıcı, eğlenceli, sıkıcı vb. yargıları insanda uyandırabilmelidir. Bellek-te ani kırılmalara yol açan provokasyon eylemi iyi kurgulanmış ise eylemciyi ey-leme yönlendirebilir. Örneğin; eş zamanlı gerçekleşen iki farklı karakterdeki eylem-lerden birinin daha sıkıcı olması sağlanarak diğeri güçlendirilebilir. Provokasyon sürecinde provokatör bir öznedir, eylem ise nesnedir. Provokatör sadece eylem ve insan değil binanın cephesi, ışık gösterisi, dev balonlar tersanedeki makinel-

er, afiş, telefon uygulaması vb. olabilir. (Resim 16-17) Önemli olan ani değişimi yaratmasıdır. Deleuze’ün arzu kuramı bu noktada provokasyon ile eşleşmektedir.İlk provokatör kente bırakılan fizik beden olan teleferiktir. Beraberinde getireceği kavramsal tartışma ise kendini senaryo üretimi üzerinden kurgulayabilmektedir. Haliç laboratuvarında kurgulanacak programatik deneylerin ürünleri, meydana getireceği sızıntıların olası sonuçları bahsedilen senaryolarla beslenebilmektedir. Çarpışmalar kullanıcı-eylem durumunu mekânsal sekansların değiştirilmesiyle provoke edilecektir. Bölge sakini eylem ve mekân ilişkisinde bölgede söküm-lenen eylemler çerçevesinde taşınmaktadır. Bu durum deneysel programın senaryolaşmasını etkilemektedir. Senaryoların türetilebilir olması aşkın den-eycilik halinin kendi kendini beslemesinden doğmaktadır. (Resim 13-14-15)

resim 12 değim noktlarının oluşum süreci ve programatik dönüşüm//çarpışma//karışım

15

Senaryo önerisi 1: kul-lanıcının taşınması•19:00_Kasım-paşa’daözgü olan sokak düğünü•+ teleferik•21:00_aktörlerin başka duraklara [Pera] uğra-yarak Haliç’e taşınması

Senaryo önerisi 2: eylemin taşınması• Pera’da sergi• + teleferik [sergi devam eder]• Kasımpaşa’da sergi• +teleferik [sergi devam eder]• Haliç’te sergi

Senaryo önerisi 3: eylemin dağılması• Haliç’te film seti kurulumu• +teleferik• Pera’da film çekimi• +teleferik• Kasımpaşa’da film çekimi

resim 13a senaryo önerisi 1

resim 13b senaryo önerisi 2

resim 13c senaryo önerisi 3

16

Senaryo önerisi 1: kul-lanıcının taşınması•19:00_Kasım-paşa’daözgü olan sokak düğünü•+ teleferik•21:00_aktörlerin başka duraklara [Pera] uğra-yarak Haliç’e taşınması

resim 15 provokasyon katalizörü ile tersanede olası yeniden programlama deneyleriresim 14 eylem sökümü ve melez program üretimi

sergi

simülatör

dağcılık

tiyatro

17

resim 16 ikincil provokatörler / gündüz:tersane içine yerleştirilen dev balon provokatörü alanın farklı bölgelerden de algılanmasını ve farkedilemesine sebep ola-caktır. Balonların tek işlevi görsel algı olmayıp içerisinde gün boyu süren çeşitli aktiviteler yapılabilmesi öngörülmüştür.

18

Resim 17 ikincil provokatörler / gece:tersane içine yerleştirilen teleferik kulesinden yansıtılan hologram, tersanenin farklı bölgelerden de algılanmasını ve farkedilemesine sebep olacağı öngörülmüştür. Hologramın tek işlevi görsel algı olmayıp çeşitli program veya aktivitelere çağrı veya aktivitenin kendisini oluşturacak gösterimler içerecektir.

19

12. Kupik, Mustafa, (2010, Ağustos) Peyzaj Ekolojisi Kapsamında Yeşil Koridorlar: Haliç Bölgesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Alıntı: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/

13. Yerliyurt, Bora, (2008) Kentsel Kıyı Alanlarında Yer Alan Sanayi Bölgelerinde Dönüşüm Stratejilerinin Değerlendirilmesi; Haliç – Tersaneler Bölgesi Doktora Tezi, Yıldız Teknik Üniversi-tesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, Alıntı: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/

14. Birik, M., (2013) Şişhane Meydanında Mekansal Niteliklerin Değişim Süreçleri, Kent-sel Mekana Müdahale: Projeler, Yaklaşımlar, Kavramlar, Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul Alınan: http://acikerisim.kirklareli.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/276/Sishane%20Meydani_BIRIK_2013.pdf?sequence=1

15. Okuyan, K., (2014) “Haziran Direnişi’nden Devrim Teorisine...” Gelenek, 121, s. 7-17

16. Okuyan, K., (2013) Türkiye’de Bütün Hesaplar Altüst Oldu, Haber Sol, Alıntı:http://haber.sol.org.tr/soldakiler/kemal-okuyan-turkiyede-butun-hesaplar-altust-ol-du-haberi-74038

17. Köksal, Gül, (2013, 01 Aralık), Alınan: http://haber.sol.org.tr/kent-gundemleri/istan-bul-halicsiz-halic-tersanesiz-olamaz-haberi-83488

18. İstanbul’da Bıçaklı ve Eli Sopalı Grup Protestocu Avına Çıktı, (2013, 6 Haziran), Alınan: http://www.milliyet.com.tr/20-bin-kisi-gezi-parki-na/gundem/detay/1723971/default.htm

19. Kasapoğlu, Çağıl, (2013, 13 Haziran), Alınan: http://www.bbc.co.uk/turkce/haberl-er/2013/06/130613_kasimpasa_gezi

20. Ateş, Merve, (2013, 26 Ağustos), Alınan: http://www.arkitera.com/haber/16818/hal-icport-projesi-protesto-edildi

KAYNAKÇALAR:

1. Tschumi, B., (1994) Architecture and Disjunction, Cambridge, MA: MIT Press, s.99-168

2. Tschumi, B., Kolatan, Ş., (2014) Tschumi ile Konuşma, Boyut Pedia, Alıntı: http://www.boyutpedia.com/default~ID~913~aID~7840~link~tschumi_ile_konusma.html

3. Vidler, A., (2003) Towards a Theory of the Architectural Program, October Magazine, Ltd. and Massachusetts Institute of Technology, s.59-74

4. Bergson, H., (1911), Matter and Memory, “Of the Selection of Images for Conscious Pre-sentation: What Our Body Means and Does”, Nancy M. Paul, W. Scott Palmer (ed.s), s.1-85

5. Deleuze, G., (1991) Empiricism and Subjectivity: An essay on Hume’s theory of Human, Columbia University Press: U.S.A., Constantin V. Boundas (trans.), s.195

6. Balanuye,Çetin, (2008) Beden ve Aşkınlık, FLSF Dergisi/SD Üniversitesi, Sayı 6, Güz 2008, s.49-61

7. Goodchild, Philip; (2005) “Deleuze&Guattari-Arzu Politikasına Giriş”, çev. Rahmi Öğdül, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.

8. Anonim, (2013) “Batı Düşüncesinin Kavşak Noktasında Deleuze”, Ayraç Dergisi, Kasım 2013 http://www.ayracdergisi.com/bati-dusuncesinin-kavsak-noktasinda-deleuze/

9. Gören, Berfu Güley, (2011, Haziran) Kıyı Alanlarının ve Kıyı Alanlarındaki Endüstri Alanlarının Kültür ve Eğitim Odaklı Dönüşümü: Haliç Kıyı Alanı Örneği, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Alıntı: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/

10. Köseoğlu, Fatma Gözde, (2010, Haziran) Haliç’te; Kültür Endüstrilerinin Yer Seçimi, Kümelenme Eğilimi ve Kentsel Yenileşme ile Kültür Endüstrileri Arasındaki Etkileşim, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Alıntı: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/

11. Lenin V.İ., (2011 [1902]) Ne Yapmalı, İstanbul, Evrensel Basım, Çev. Arif Berberoğlu

20