Galata Kulesi ve Çevresinin Dönüşüm Sorunsalı
Transcript of Galata Kulesi ve Çevresinin Dönüşüm Sorunsalı
GALATA KULESİ VE ÇEVRESİ DÖNÜŞÜM SORUNSALI
Şengül Öymen GÜR
GİRİŞ
Kentsel dönüşüm fiziksel, sosyal ve ekonomik değişimlerden dolayı sorunlar yaşayan ve
kullanıcılarına sağlıklı yaşam çevreleri sunmakta geri kalan bölgelerin yeniden geliştirilerek
kente tekrar sosyo-ekonomik ve fiziksel bir katkı sağlamasını amaçlayan bir kentsel girişimdir.
Kentsel dönüşüm, başlangıçta hızlı ve problemli sanayileşme sürecinin yarattığı kentsel
mekân sorunları ile Dünya Savaşları sonrasında yaşanan mekânsal yıkımın bir çözümü olarak
kent planlamada önemli bir alt-disiplin niteliği kazanmıştır. Küreselleşmenin neden olduğu
dengesiz kentsel gelişmeler sonucunda (Harvey 1982; Lefebvre 1974, 1986; Sassen 1998,
2000, 2000a, 2001) daha da farklı boyutlar kazanarak, kentsel yenileme arayışlarının bir
uygulaması olarak benimsenmiştir.
Bu bakış açısından hareketle, ülkemizde de pek çok yasal düzenleme ile kentsel dönüşüme
olanak tanınmış, kolaylaştırıcı yönetsel düzenlemeler (5393, 5998, 5162, 5366 ve 5069 sayılı
yasalar) yapılmıştır. Özellikle son yıllarda Toplu Konut İdaresinin planlamanın önemli bir
aktörü olarak yerel yönetimlerle yaptığı işbirlikleri ile yetki paylaşımları düzenlenmiştir.
Yerel yönetimler artık bütün küreselleşen dünyada bu yeni misyonlarını üstlenmekte, yönetim
anlayışı yerini yönetişime bırakmaktadır. Bu yeni kurguda yerel yönetimler girişimci rolünü
oynamakta ve risk absorpsiyonunu üstlenmektedirler (Harvey 1989).
Başbakanlık‟a bağlı olan TOKİ‟nin yerel yönetimlerle işbirliği içinde olması sahip olduğu
yetkiler nedeniyle dönüşüm projelerinde büyük rol oynamaktadır. Konut ve kentsel dönüşüm
projelerine ilişkin güçlü hedefleri olan TOKİ, bu doğrultuda yüksek miktarlarda kaynak
aktarımı gerçekleştirmektedir. 2011 Konut Kurultayı tespitlerinde de yer aldığı gibi, TOKİ
Türkiye‟deki kentsel dönüşüm uygulamalarının en önemli aktörü haline gelmiştir. Tüm bu
kolaylaştırıcı düzenlemeler, kentsel dönüşümün ülkemizde gelip geçici bir uygulama
olmayacağının bir göstergesidir.
Yasal olarak TOKİ, kentsel dönüşüm projesi uygulayacağı bölgelerde, mülkiyeti kendisine ait
arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut yapım sahası olarak belirlenen alanlarda çevre
ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve imar
planlarını değiştirmeye yetkilidir. Serbest mimarlar, akademisyen ve araştırmacıların TOKİ
uygulamalarına yönelik eleştiriler çok boyutludur:
TOKİ yaptırdığı kentsel dönüşüm projelerinin niteliği konusunda duyarsız olup
danışmanlık kuruluşlarından yararlanmamaktadır.
TOKİ dönüşüm süreçlerinde kullanıcı katılımı öngörmediği için kullanıcının
ekonomik ve sosyal koşulları olumsuz bir biçimde etkilenmekte ve kullanıcı kent
hakkını savunamamaktadır.
TOKİ, tarih, estetik, kentsel kimlik, kentsel siluet, kamu ulaşımı ve konut hizmet
tesisleri gibi çevresel değerlere ve konut niteliğine karşı duyarsızdır.
Prof. Dr. Şengül Öymen Gür Beykent Üniversitesi öğretim üyesidir. Çalıştay çalışması sırasında Beykent
Üniversitesi Mimarlık Bölümünün Başkanlığını yapmaktaydı.
TOKİ ve benzeri kamu veya özel kuruluşları ayırıcı (segregative) konut tipolojisinin
biçimlendirdiği konut bloklarını yurdun coğrafi ve kültürel bakımdan farklı her
bölgesinde üretmektedir. Kentleri aynılaştırmakta, iklimle bağdaşmayan ve kentle
bağlanmayan binalar üretmektedir.
TOKİ projelerinde kar payını arttırmak için konut fiyatları yüksek tutulmakta ve bu
kar asla sosyal konut yatırımına dönüşmemektedir.
Türkiye‟de alt gelir grubu için konut açığı görülürken, TOKİ‟nin büyük oranda
savunduğunun, aksine orta-üst ve üst gelir grubu için konut üretmesi çelişki
yaratmaktadır.
TOKİ‟ye karşı yapılan bu ciddi eleştirilere karşın araştırmalara dayalı olarak ortaya konmuş
çözüm önerileri pek de yoktur. Bir başka deyişle, TOKİ‟ye yol gösterebilecek nesnel
çalışmalar ve bulgular Türkçe yazında yok denecek kadar azdır. Tam da bu nedenle dönüşüm
projelerini eleştirmek yerine Galata‟da akademik bir çalışma planladık ve Galata‟yı kentsel
dönüşüm bağlamında ele aldık.i
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TANIMI VE AMAÇLARI
Kentsel dönüşüm, zaman içinde sosyal, ekonomik ve fiziksel olarak çöküntüye uğramış; değer,
işlev ve nitelik kaybı yaşamış kent dokularının, günün gereksinimlerine paralel olarak yeniden
yorumlanması, kentsel yaşama kazandırılması, mekânın yeniden üretilmesi, örgütlenmesi
olarak tanımlanabilir. Bugün dünyada kentsel dönüşüm olgusu, genel küresel dönüşümler
sonucu kentlerde yaşanan olumsuz değişimlere verilen bir yanıt olarak görülmektedir ve çok
ciddi amaçları vardır:
Sosyal Amaçlar
Ekonomik Amaçlar
Fiziksel Amaçlar
Dönüşümün sosyal amaçlarından en önemlisi girişimin sürdürülebilir olmasıdır. Sürdürülebilir
kentsel gelişme kötü namlı, sadece dar ve çok dar gelirlilerin yaşadığı bölgelerin hedef alınıp
yerine yeni konut ve tesislerin yapılması veya köhnemiş tarihi konut bölgelerinin kurtarılması
arzudur. Uygulamada, bu bazen buna benzer semtlerin içinde veya hemen yakınlarında karma
kullanımlı yeni konutların ve/veya tesislerin yapılması anlamına gelir. Sürdürülebilirlik bu
bağlamda insanın bu gün ve gelecekte yaşamaktan memnun olacağı konut gruplarının üretimidir
(Allen ve diğ. 2005; Monk 2007). Sürdürülebilirlik olumlu ilişkilerin gerek yaratılması ve gerekse
zamanın akışına dayanması amacı taşıdığından dayanıklı bir sosyal kapital oluşturma hedefi taşır.
Kentsel dönüşümün ekonomik amacı, girişimde bulunulan yerde istihdamın ve gelirin arttırılması
ve böylece marjinal konut maliyetinin de makul düzeyde tutulabilmesidir (Meen 2005, 2007).
Kentsel dönüşümün ülkemiz eleştirilerinde öne çıkan boyutu olan fiziksel ciheti ise köhnemiş
kentsel alanlarında tarih, topografya ve coğrafya ile uyumlu, kent siluetini bozmayan zevkli bir
müdahale beklentisidir.
Dönüşümün en büyük tehlikesinin mekânın siyasallaşması ve kapitalizmin hizmetine girme
olasılığıdır (Tafuri 1969; Lefebvre 1974). Tafuri, sürmekte olan Modernitenin kapitalizm ile
ilişkili olduğunu söylemiştir. Ütopyacılık şimdilerde kapitalizmin evrensel ve sistematik olarak
planlanmasından başka bir şey değildir. Kapitalizm mimarlıktan sosyalist ütopyaları çekip
çıkarınca mimarlık pür mimariye ve süblim faydasızlığa indirgenir (Tafuri a.g.y). Mimarlık
üzerine bu söylem siyasallaşan dönüşüm projelerini de bekleyen en büyük tehlikedir. Buna
direnmek için ciddi bir kentsel dönüşüm projesi bütün yenileme kavramlarını eş zamanlı
olarak kapsamalı, sürekli ve sürdürülebilir olmalıdır. Bütün yenileme kavramlarını
kapsamalıdır çünkü dönüşüm bölgeleri alt özelliklerine göre bazen sadece basit koruma veya
sağlamlaştırma işlemi gerektirebilirken, ender hallerde topyekûn yıkım bir çare olabilir.
Ayrıca, kentsel dönüşüm her aşamada çok aktörlü ve çok boyutlu ortaklıklar gerektirir.
Kamunun, özel sektörün ve STKların etkileşim içinde çalışması, gerçek kullanıcıların her
aşamada projeye katılması gerekir. Dönüşüm çalışmalarının özellikle dışlanmayı önlemesi
gerekir (Turnstall 2011). Ancak bu şekilde yürütüldüğü takdirde bir dönüşüm projesinin
yukarıdaki amaçlara ulaşması olanaklıdır. Kentsel dönüşüm, uygulamadaki amacına bağlı
olarak farklı nitelikler kazanır.
Kentsel Yenileme (regenerasyon/renewal): KKentsel yenileme sosyal, ekonomik, mekansal
ve ekolojik niteliklerin karşılıklı etkileşimlerine dayalı, geniş kapsamlı bir vizyon olup
mekânın yeniden topyekun üretilmesi ve örgütlenmesini hedefler. Olası çözümler için bir dizi
eylem önerir. İyileşmeyi bütünsel olarak kavrayıp kapsamaktadır. Kentsel yenileme, çözüm
hedefleyen mekânsal gelişme stratejilerine ve projelere yönelir ve yeni mekanizmalar ortaya
koyar. Londra‟da Thames nehri boyunca, Barbican‟da, Boston Batı yakasında, New York
Bronx‟ta ve Philadelphia‟da liman bölgesinde en kapsamlı örneklerini vermiştir.
Yeniden canlandırma/güçlendirme (revitalization); Kent merkezlerinin, sanayi
bölgelerinin ve özellikle sanayi sektörünün mekân içinde yer değiştirmesinden kaynaklanan
atıl alanların kentsel alanlar üzerine yaptığı olumsuz etkilerin giderilmesini hedefler.
Ülkemizden örnekler arasında İzmit, Kayseri gibi kentlerde atıl kalmış fabrika bölgelerinde
hayata geçmektedir.
Kentsel Rönesans (urban renaissance): Sermayenin dolaşımı ve piyasa simgeciliği
sonucunda çökmüş kent içi alanların rönesansı yeniden canlandırmanın bir müdahale
biçimidir. Bir öncekinden farkı 1990'lardan sonra sık görülen rant amaçlı bir kentsel
canlandırma yaklaşımı olmasıdır (bkz, Soja 1992; Gür ve Düzenli 2002; Gelbard 2005).
Londra‟da City, Tokyo‟da Ginza bunun kapsamlı örnekleri olarak verilebilir.
Soylulaştırma (gentrification): “Soylulaştırma” kuramsal olarak arz ve talep merkezli
olabilir. Ancak uygulamada hükümetlerin arz mekanizmaları olarak çalıştığı görülmektedir.
Soylulaştırma sonucunda ev fiyatları ve kiralar arttığından mevcut dar gelirli nüfus
soylulaştırma ortamını terke zorlanır. Soylulaştırmanın amacı, bu durumda, kentlerde değişen
sanayi yapısı ve bunun ortaya çıkardığı beyaz yakalı profesyonel yönetici ve teknik işçilerin
barınmasına dönüşür. Ülkemizde en çarpıcı ve üzücü örneği Sulukule yıkımıdır (Melis ve diğ.
2009; Pınar 2009; Türkmen 2009; Osseiran 2010).
Kentsel bakım/iyileştirme (rehabilitation): Avrupa'da kentsel dönüşüm bağlamında yapılan
müdahaleler 1950'lerde çöküntü alanlarının temizlenmesi hareketi ile başlanmıştır. Kentsel
alanın büyük bir bölümünün yıkılıp yerine yeni bir şehir dokusu inşa edilmesinden trafik
sisteminin yeniden organize edilmesine kadar varan bu radikal eylem biçimi, 1960'larda tarihi
ve kültürel mirasın korunması düşüncesinin yerleşmeye başlaması ile birlikte terk edilmiştir.
Kentsel koruma ve sağlıklandırma tarihi bölgelerde yeğlenen müdahale biçimleri olmuştur.
Ülkemizde konut bölgelerinde kendiliğinden yaşanan örnekleri arasında İstanbul‟da Nişantaşı,
Galata, Gümüşsuyu, Cihangir gibi bazı tarihi semtler ve Levent gibi Modern mimari dönem
yerleşmeleri sayılabilir. Buradaki başarının altında bireysel girişim yatar.
Kentsel Koruma (conservation): Taşınmaz ve taşınabilir kültür ve tabiat varlıklarında
muhafaza, bakım, onarım, fonksiyon değiştirme işlemlerine denir. Korunması gereken
taşınmazların çevrelerinden soyutlanmadan korunması hedef teşkil etmektedir. Ülkemizde
tekil örnekleri daha yoğun olmakla birlikte, sokak düzeyine uygulamalar mevcuttur. Örneğin;
Zeytinlik Sokak (Giresun), Kaleiçi (Trabzon), Kaleiçi (Antalya).
2011 Temmuz Ayında gerçekleşen uluslararası Galata Çalıştayı, dönüşüm çalışmasının
koruma, bakım, yenileme, canlandırma ve soylulaştırma gibi türlerinin hepsinin tartışılmasını
gerektirdi. Gruplara ayrılan öğrenciler kendi hedeflerini belirlediler. Diğer ayrıntılara
girmeden önce Galata Kulesi ve yakın çevresinin tarihi üstünde biraz durmakta yarar var.
GALATA KULESİ VE ÇEVRESİ
Galata Kulesi 1348 yılında, İstanbul'da Ceneviz Kolonisi alanının genişlemesi sırasında
Christea Turris (Latince ismiyle İsa Kulesi) adıyla inşa edildi. Bu dokuz katlı taştan yapılmış
ortaçağ kulesi, koni biçimdeki külahın altından kot alındığında 66,90 metre yüksekliğindedir.
Yapının gözlem balkonu hizasındaki yüksekliği 51,65 metredir. Zamanında kentin en yüksek
yapısıymış. Bu yapı günümüzde İstanbul kent siluetini oluşturan en çarpıcı yapılardan
birisidir. Eski İstanbul‟un panaromik manzarasına bakan bu kulenin Osmanlı döneminde
yangın gözetleme kulesi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde,
(1630-1632) Galata Kulesinden yapay kanatlarla uçarak yaklaşık altı kilometre uzaktaki
Üsküdar Sahillerine inen Hazerfan Ahmet Çelebi'den bahseder.1 Kule'nin yangın gözetleme
kulesi olarak kullanılması 1717 yılında başlar. 1794 yılında Sultan III. Selim döneminde
kurşun ve ahşap kaplı çatısı ciddi bir yangın sonucunda hasar görmüş, onarılmış. 1831 yılında
tekrar yanmış ve bunun üzerine restorasyon çalışmaları başlatılmış. 1875 yılında ise bir
fırtınada çatı külahı yıkılmış. Osmanlı döneminde çatı bir daha tamir edilmemiş, Cumhuriyet
döneminde 1960 yılında başlayan yenileme çalışmaları sırasında Kule'nin ahşap olan iç
kısımları sökülerek yerlerine betonarme bir strüktür yapılmış ve ticari bir işletmeye
dönüştürülerek halka açılmış. O günden beri İstanbul‟un en çok turist çeken yapılarından
birisidir.
1 Evliya Çelebi (1611–1682).Seyahatname. İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık (2003), p. 318.
Foto 1. Galata Kulesi Foto 2. Galata Kulesi
Galata Bölgesi'nin kuzey doğusunda yer alan bankalar, büyük iş hanları, tarihsel olarak
başlangıçta tersane ile ilişkili küçük sanayiye yönelik ticaret morfolojinin oluşmasına neden
olmuş, geçmişte bölgeyi parçalara bölen tarihi surlarla birlikte örüntüyü etkilemiştir.
Galata kıyı ticareti gemi yapımı ve diğer endüstriyel işletmelere dayanırken Eminönü ticaret
merkezi kentin alt yapısal gereksinmelerini karşılamaya yönelik olarak gelişmiştir.
Haliç'in Güney Batısında Eminönü-Galata aksı, Kapalı Çarsı, Hanlar Bölgesi, çeşmeler,
rıhtımlar ve iskeleleri ile doğulu bir görünüm sunarken, Haliç‟in Kuzey Doğusu, yani Galata
bankalar, dükkânlar ve diğer hizmetleriyle tamamen batılı bir görünümdedir. Neo-klasik ve
Barok motifleri ile 19.yy eklektizmine iyi bir örnek oluşturan Galata ve yakın çevresi bir
anlamda Doğu ile Batı'nın dramatik buluşma noktasıdır (Resim 1, 2).
Şekil.1 Şekil. 2
Galata eskiden beri sunduğu apartman tarzı yoğun yerleşim alanlarıyla Osmanlı'nın “modern
anonim insan” ile ilk tanıştığı yerdir. Osmanlı‟nın Modernite'den ilk etkilendiği ve değişmeye
başladığı yer Galata'dır, demek yanlış olmayacaktır. Galata‟nın tarihi dokusu, Haliç
kıyısındaki iskelelerden hanlara, hanlardan perakende ticarete, konutlara ve nihayet zirvede
bu karma yapıyla çelişen son derece geometrik ve tanımlı bir biçim dili olan dini külliyelere
doğru yükselen anlamsal bir kurguya sahiptir. Bu kurguyu asıl örgütleyen işlev, ticarettir.
Hanlar Bölgesine gelince; Haliç‟in batı yakasında dönemsel olarak batı ülkelerindeki ticaret
yapılarına (örneğin Venedik‟tekilere) örnek gösterebileceğimiz; kütlesel, avlusuz, çok sayıda
iç mekândan oluşan Saint Pierre Hanı, eski Ceneviz Ticaret odasının bitişiğinde yer
almaktadır (Foto 2–8). Haliç‟in diğer yakasında ise avlulu hanlar bulunmaktadır. Bunların
önemli bir kısmı 1750‟lerde Osmanlı‟nın ticaret yollarının değişmesi, ticaret aksının Doğu
Akdeniz‟e kayması sonucu önemini yitirmeye başlamıştır. Bu hanlar adını ticari ürünlerden
alan (Yağkapanı, Unkapanı, Yemişkapanı… gibi) iskelelerle ilişkilidir.
Foto 3. Hanlar Bölgesi Foto 4. Avlulu Hanlara bir örnek
Foto 5. St. Pierre Hanı Foto 6. Venedik Ticaret Odası
Foto 7&8. Solda Venedik’te Türk tüccarların kullandığı Türk Hanı (Fondaco dei Turchi) Sağda Alman Tüccarların kullandığı Alman Hanı Fondaco Dei Tedeschi
Galata 1990'lı yıllarda elektrik malzemeleri üreten atölyeler semti durumundayken, sivil
toplum örgütlerinin giderek artan kültürel etkinlikleri ve araştırmacıların ve akademisyenlerin
büyük katkılarıyla hızla değişmektedir. Bunun sonucunda semt kendiliğinden dönüşmekte,
görünüm değiştirmekte, canlanmakta, özgün yapısına daha uygun hale gelmektedir. Bir
yandan eski evler yenilenirken diğer yandan boş evler kiracı bulmakta ve hatta bir kısmı varsıl
entelektüeller tarafından satın alınarak onarılmaktadır. Galata sanki eski günlerini geri
getirmeye hazırlanmaktadır. Ancak bu durum bölgede uzun zamandır yasayan yoksul halkın
özellikle mülk sahibi olmayanların durumunu zorlaştırmaktadır.
1990lı yıllardan sonra, içinde taşıdığı potansiyellerin etkisiyle Galata‟nın hızla bir kültür
merkezine ve turistik ilgi alanına dönüşüyor olması Galata Kulesi ve Çevresine bilinçli bir
müdahaleyi zorunlu kılmaktadır.
Foto 9&10
ÇALIŞTAYIN AMACI
Bu çalıştayın amacı bir bağlantı noktası gibi gelişmekte olan Galata Bölgesi'nin ne yönde ve
nasıl gelişmesi gerektiği konusunda çeşitli vizyonlar oluşturmak, ulaşım yolları ve özellikle
kıyı ile bağlantısını kurarak alternatif koruma imar planları önermekti. Çalıştaya katılan
öğrenciler tarafından geleneksel dokunun anlaşılması, koruma ve/veya yenileme durumlarına
karar verilmesi ve yerel müdahalelerin gerekli görüldüğü yerlerde merdivenler, rampalar,
bahçeler, sokak sınırları, çatılar ve benzeri bina elemanlarının tasarlanması beklenmekteydi.
Beyoğlu belediyesi araştırılan çevrenin kültür ve tabiat varlıkları envanterini hazırlamış,
mülkiyet durumunu belirlemiş, binaların bodrum katları da dahil olmak üzere katlara yayılan
işlevlerini tespit etmiş, binaların dönemlerini, cinslerini, yaşlarını, boş olma durumlarını,
vakfa ait olma durumlarını belirlemiş, yapısal analizlerini yapmış, karayolları ulaşımını, raylı
sistemi ve bölgenin deniz yolları ile bağlantıları zemin paftalarına işlemiş, yeri kesit ve
siluetlerine kadar incelemiş ve bölge ile ilgili kurumsal görüşleri rapor etmişti. Alternatif
görüşlerin ortaya çıkması açısından araştırma grubu olarak kurumsal görüşleri görmezden
gelmek üzere bir karar aldık.
Beyoğlu Belediyesi zaten göz bebeği olan bu bölgeyi en ince ayrıntısına kadar incelemiş,
gerekli bilgileri görselleştirmişti. Çalıştay grubu yöneticileri olarak mahalle sınırları çalışması
üzerinden hangi mahallelerde fikir çalışması yapılacağını belirledik (Harita 1).Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Envanterini (Harita 2) öğrencilerin bilgilerine sunarak mahallelerde
bunları gözlemlemelerini tavsiye ettik. Arazi kullanımı (Harita 3), İhtisaslaşma bölgeleri
(Harita 4) konusunda birlikte gezi düzenleyerek durumun yerinde gözlemlenmesini sağladık.
Sonra fonksiyonların hangi katlara nasıl dağıldığı konusundaki haritaları Beyoğlu
Belediye‟sinin bize tahsis ettiği Gençlik Merkezi‟nde tartıştık ve çalışma grubuna
Belediye‟nin ilgili biriminin hazırladığı sentez bilgileri dağıttık (Harita 5).
Harita 1a&b. Mahalle Sınırları ve Çalışma alanı
Harita 2. Tabiat ve Kültür Varlıkları Envanteri
Harita 5. Sentezlenmiş Bilgiler
“Kentsel koruma, bakım ve iyileştirme dışındaki dönüşüm girişimlerinin kolay
bağışlanamayacağı bu bölgede canlandırma amaçlı yenilemeyi tetikleyecek ne
yapılabilir?” sorusu bu çalışatayın temel sorunu olarak kararlaştırıldı. Öğretim üyelerinin
sunduğu konferanslarla bu konuya açıklık getirildi.
En temel paradigma, Galata Kulesi ve çevresinin içinde bulunulan anda sahip olduğu kimliğin
değerli olduğu ve canlandırma girişimi nereye ve ne şekilde önerilirse önerilsin buradaki
güçlü kimliğin asla yara almamasıydı.
KİMLİK
Derrida différance kavramını felsefede öne sürerek kimlik ve fark gibi çok bilindik belitlere
yepyeni bir bakış açısı getirmiştir. Fark tüm diğer olası anlamların üstünü örterek başat bir
anlamı su yüzüne çıkarmaktır. Diğerleri sadece ötelenir, zamana bırakılır ve başka ortamlarda
yeniden ortaya çıkmayı beklerler. Farkın belirtkesi olarak ortaya çıkan kimlik, bir nesne veya
yerle ilgili ısrarcı ve tekrarlayan öyle özelliklerin toplamıdır ki nesneyi veya yeri işlevsel
benzerlerinden ayırt eder. Kimlik diğerlerinden ve kapsayandan olan farkla anlatılır ama
Derrida açıklamasına göre zaman içinde değişme ve dönüşme potansiyeline de sahiptir. Yer
ile ilgili olarak irdelenecek olursa yerin kimliği yerin coğrafyası ve barındırdığı izlerle
betimlenebilir.
Eğimler, dağlar, denizler, göller, göletler, flora ve fauna gibi doğal varlıklar (Foto 11–16) ve
insanın bunları kullanma alışkanlıkları ve onlara atfettikleri değerler, ve doğaya direnme
süreci içinde geliştirdiği korunma ve üretme biçim ve yöntemleri yanı sıra inanç sistemlerinin
biçimlendirdiği toplu yaşam alışkanlıkları, örf ve adetler yerin özgün kimliğini yapılandırır.
Yerin kimliği izlerin toplamıdır.
Foto 11&12. Bir başka yerde yeniden bir Machu Pichhu yaratmanın güçlüğü ortada
Foto 13-16. Dört ayrı özelliğe sahip su öğesi ve dört farklı kent kimliği (saat yönünde: Paris,
Tiflis, Bakırköy, Amsterdam)
Bu izler arasında mimari miras ve mimari kültür en fazla ime sahiptir. Sınırlar ve yollar (Şekil
3) ve özellikle yaya yolları (Şekil 4) yerleri karakterize etmekte ve yeri yer yapmakta yüksek
öneme sahiptir.
Viyana Paris Frankfurt
Zurih Los Angeles
Şekil 3. Beş farklı kentin kendine özgü trafik yolu güzergâhları
Şekil 4. Avrupa‟nın çeşitli yerleşmelerinin yaya yolu güzergâhları
Yerlerde bırakılan izler katman katman ayıklanabileceği gibi zamana dayanamayanın yerini
yenilerinin alması ve kimliğin dönüşmesi de doğaldır. Küresel etkiler uzun süre dayanmış
izleri bile bir çırpıda silip süpürmeye iktidarlı görünüyorlar. Zamanlara uymayan ne insan ne
de yer kalıyor. Dolayısıyla bu bağlamda koruma direnmenin bir yolu oluyor; çaba ve güç
istiyor. Tam da bu nedenle trafik ve yaya yolları örüntüsüne olabildiğince dokunmama kararı
aldık.
Harita 6. Yolların Dokunulmazlığı
Aldo Rossi‟nin (1966) çok önceleri altını çizdiği gibi kent içine serpiştirilmiş anıtlardan çok
kentlerin konut dokusu kent kimliğini yapılandırmakta önceliklidir (Foto 17&18). Geleneksel
dokularda görüş açıları planlı ve düşünülmüştür ve bu nokta koruma ve yeniden
canlandırmada dikkat edilmesi gereken bir husustur (Foto 19–21).
Foto 17. Geleneksel bir Berlin Foto 18. Sarajevo‟nun gelincik tarlaları
Yapı adası-Hackeschen Höfe
Foto 19. Sarajevo‟da bir sokak Foto 20. Galata‟da bir sokak (Foto:Nilgün Kuloğlu)
Foto 21. Galata Kulesi ve yakın çevresi zengin Vistalarla doludur (foto: Nilgün Kuloğlu)
Yerel kimliğin diğer önemli bir özelliği anıtsallıktır, yani toplum belleğine kazınmış ortak
değerlerler ve bu değerleri düşündüren izler… Öylesine tasarlamalıyız ki diyordu Vattimo
(1996), „sonradan konmuş ve hiçbir şeye gönderme yapmayan, sadece alan tanımlayan
göstergeler olmamalı yaptıklarımız, zihinsel süreçler ve duygularla kavranmaya müsait izler
olmalı. Çoğullukların ve köklerin bilincinde olan binalar ve kentler tasarlamalıyız.‟
KİMLİK VE SÜS
“Yer”in dokusunun ve mimari kimliğin önemli bir başka belirleyeni temsilin ayrıntıları ve
süsüdür. Sanatın bu boyutunun da yine kültürle sıkı bağları olduğu düşünülür. Gadamer
(1996) sanatı anlamlı kılan şeyin kültür olduğunu savunmuştur. Yüksek nitelikli sanatın
ortaya konmasında kültürün biçim ve süs anlayışı çok önemlidir. Her çağ, o çağda duyu
organlarının beklediği süsü yaratır. Salingaros (2002) süsü mimarlığın insana hitabeden
önemli bir bileşeni olarak algılar; yirminci yüzyıl mimarlarını insanın beyin/görme sistemini
anlamadan yapmaya çalıştıkları biçim devrimlerinden dolayı suçlar ve der ki “küçük ölçekli
süs topyekûn mimari biçimin tutarlılığını ve bütünlüğünü sağlamada çok önemli bir
faktördür” (s. 63). Ona göre süsün bastırılması fizyolojik ve psikolojik ezinçlere neden olan
yabancı (alien) biçimlerle sonuçlanıyor.
Oysa süs ve dekor Modern mimarların ardından „asıl‟ sanata yapıştırılan bandajlar olarak
yorumlanmıştır. „Modern‟ mimarlarca süsleme vazgeçilebilir bir şey ve hatta daha da ileri
gidilerek ahlak eksikliği olarak görülmüştür; örneğin, Adolf Loos‟da olduğu gibi. Her şeyi
üreten planın zihnin merkezî bir görevi olduğu; süsün ise aklın çeperlerinde bir yerlerde
dolaştığı fikrinden hala kurtulamadık. Ama duyularımıza vermeye başladığımız önem ve
onların ihtiyaçlarını karşılama isteğimiz giderek arttıkça süs ve süsleme Modernizm'in
çatlaklarından yeşerecektir (Gür 2002; 2009a&b; Pallashmaa 2005).
Süs gerçekten de önemlidir. İnsanın fiziksel olarak ayırt edilebilen özellikleri arasında
fizyonomisinden bile önemli yer tutar. Binaların algılanmasında ve ayırt edilmesinde ise en
önemli faktördür. “Yer”lerin de en akılda kalıcı özellikleri süsleridir. Bunları yadsımak
gerçekliği yadsımaktır. İnsan-çevre interdisipliner alanıyla ilgilenen herkes ayrıntının seçici
algıda, öncelikli algıda, imgelenebilirlik olgusunda oynadığı rolü bilir. Süs önemli bir detaydır.
Örneğin, Venedik evlerinin kurşun borulu çatı çözümlerindeki saçak uçlarını silecek olsak
Venedik‟te olduğumuzu anlamak olanaksız hale gelir.
Foto 22&23. Venedik evlerinin kurşun çatı detayı (Fotoğraflar: Ali Asasoğlu)
Gadamer (1996) sanatçıya çağın gerektirdiği simgeselliği icat etme görevini yüklemektedir.
Mimar yer, zaman ve işleve bağlı olarak kendi yeteneğini ve sanatsal bireyciliğini bu alanda
ön plana çıkarabilir. Ayrıca detaylar ve süsler mimarinin yerinin ve biçemlerin belirlenmesi
ve tanınmasında da baskın rol oynarlar (Tablo 1).
Tablo 1. Süsün yere ve zamana aidiyeti
Amr İbn Aas Cami -bir
ayrıntı, Kahire
Babylon (Musevi Mahallesi)
girişinden bir ayrıntı, Kahire,
Sultan Hasan Medresesi
kubbe ayrıntısı, Kahire
Karnak Tapınağı palmiye
sütun başlığı
Karnak Tapınağı palmiye
sütun başlığı
Edfu’da Horus Tapınağı,
Mısır
Manhattan, New York
Valilik giriş kemeri,
Philadephia
Manhattan 81. Sokak, New
York
Galata Kulesi, Galata,
İstanbul
Eski Kilise şimdi Göz
Hastanesi, Galata, İstanbul
Bankalar caddesi, Galata,
İstanbul
Galata sivil yapıları, İstanbul
Galata sivil yapıları, İstanbul
Galata sivil yapıları, İstanbul
Ne yazık ki dönüşüm projelerinin aynı anda kimliği de değiştirdiği ve toplum belleğini inkâr
ettiği bilinen bir gerçektir. Bu nedenle böyle bir görev üstlenen kişi veya grupların sadece
neyin korunup neyin gideceğine dikkat etmeleri yerine yerin ruhunun korunmasına da çok
özen göstermeleri gerekir. Bu ülkemizde yaşanan dönüşüm ve koruma projelerinin zayıf
karnıdır. Bu nedenle çalışma grubuna burada sözü edilen, karakter, kimlik ve yerin ruhu
konuları etraflıca ve bol görsel araçla anlatılmıştır.
NOTLAR
i Galata Çalıştayı Temmuz 4-11 tarihleri arasında Trento Üniversitesi (İtalya), Berlin Teknik
Üniversitesi (Almanya) işbirliği, TÜBİTAK (2221) ve Beyoğlu Belediyesi, Güngören
Belediyesi ve Şişli Belediyesi destekleriyle Beykent Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Şengül Öymen Gür başkanlığında Doç. Dr. Fikret Evci ve Öğr. Gör. H. Yılmaz Kuyumcu
tarafından düzenlenmiştir. Yrd. Doç. Dr. Paola Alfaro d'Alençon (Berlin Teknik Ü.), Prof. Dr. Ali
Asasoğlu (KTÜ), Yrd. Doç. Dr. Asu Beşgen (KTÜ), Arş. Gör. Serap Durmuş (KTÜ), Arş. Gör. Gabi
Eisenreich (Berlin Teknik Ü.), Yrd. Doç. Dr. Şengül Yalçınkaya Erol (KTÜ), Yrd. Doç. Dr. A. Nilay
Evcil (Beykent Ü.), Yrd. Doç. Dr. Kenan Göçer (Beykent Ü.), Prof. Dr. Claudio Lamana (Trento Ü.),
Doç. Dr. Nilgün Kuloğlu (KTÜ), Dr. Birsen Coşkun Öztürk (Berlin Teknik Ü.), ve Arş. Gör. M.
Orkun Özüer (Beykent Ü.) çalıştaya aktif olarak konferans ve tashihleriyle destek vermişler,
öğrencileri görüşleriyle yönlendirmişlerdir.
Beykent Üniversitesi Öğrencileri: Merve Akgök, Fatma Arusoğlu, Barış Biberoğlu, M. Fatih Çınar, M.
Göktuğ Dedeoğlu, Kübra Demir, Serkan Deniz, Özlem Eren, Umut Fişek, Caner Karaalp Güzide
Karadeniz; K. Elif Karaoğlu, Tutku Kekeç, Ufuk Keskin, Merve Mutaf Pınar Ongun, H. Türker
Özdede, Gökhan Özdemir Mahmut İsa Şenel, Ufuk Topaloğlu, Gökmen Tugay, Ömer Tüysüz, Arda
Yalılı, Ayla Yavuzaslan, Yasemin Yılmaztürk, Emre Yüksel, Karadeniz Teknik Üniversitesi
Öğrencileri: Sevinç Akkoyunlu, Emre Apak, Mehtap Ayazoğlu, Şeyda Başar, Burcu Çapkan, Damla
Demirkan, Kemal Erdoğdu, Merve Ertosun, Serhat Eryılmaz, Gözde Gürsoy, Büşra İnce, Emine Keleş,
Deniz Küçük, Gökhan Semiz, Pelin Seven, İlker Şaş, Pınar Tunç, Hülya Turan, Ahmet Türel, Deniz
Uysal, Hatice Yavuz, Mehpare Yıldırım, Mehmet Akif Yıldız, Hatice Yılmaz, ve Berlin Teknik
Üniversitesi Öğrencileri: Martin Abbott, Gabi Eisenreich, Marcus Jeutner, Georgina Harvey, Birsen
Coşkun Öztürk, Kübra Benan Tan kentsel dönüşüm çalışmasına projeler geliştirme yoluyla değerli
katkılar vermişlerdir.
KAYNAKLAR
Allen, C., Camina, M., Casey, R., Coward, S. and Wood, M. 2005. Mixed Tenure 20 years
on: Nothing out of the ordinary Chartered Institute of Housing/JRF.
Appadurai, A. 1996. Modernity at Large: Cultural Dimensions of Globalization. Minneapolis:
University of Minnesota Press.
Blanco, Carolina ve Kobayashi, Hidetsugu. 2009. Urban Transformation in Slum Districts
Through Public Space Generation and Cable Transportation at Northeastern Area:
Medellin, Colombia. The Journal of International Social Research, Vol. 2, No. 8,
s.75–90.
Brenner, Neil. 1999. Globalisation as Reterritorialisation: The Re-scaling of Urban
Governance in the European Union, Urban Studies, Vol. 36, No. 3, s.431- 451.
Evliya Çelebi (1611-1682).Seyahatname. Istanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
(2003), p. 318.
Gadamer, Hans-Gorg 1996. The ontological foundation of the occasional and the decorative,
Neil Leach (der.) Re-Thinking Architecture: A Reader in Cultural Theory. Routledge,
New York.
Gelbard, Sarah. 2005. Jean Nouvel's Guggenheim Rio: a Global and Ideological Analysis,
http://gelbard.ca/research/Guggenheim_Rio.pdf
Gür, Şengül Ö. ve Düzenli, H. İ. 2002. “Kent Makyajı”, YAPI 252, s. 44–50.
Harvey, David. 1982. The Limits to Capital. New York: Oxford University Press.
Harvey, David. 1989. From Managerialism to Entrepreneurialism: The Transformation in
Urban Governance in Late Capitalism. Series B, Human Geography, Vol.71, No.1,
The Roots of Geographical Change: 1973 to the Present, s.3-17.
Lefebvre, Henri. 1986. Le retour de la dialectique:12 mots clefs pour le monde moderne.
Paris: Messidor/Edition sociales .
Lefebvre, Henri. 1991[1974]. The Production of Space, (çev.). Donald Nicholson-Smith.
Cambridge, MA: Blackwell.
Meen, G. et al. 2005. Affordability Targets: Implications for Housing Supply in 2005, Office
of the Deputy Prime Minister, London.
Meen, G. ve Andrew, M. 2007. Planning for Housing in the Post-Barker Era: Affordability,
Household Formation and Tenure Choice. International Centre for Housing and Urban
Economics, Department of Economics, The University of Reading Business School.
Melis, Can. Bozkaya, A. Pınar ve Demircan, Necati.2009. Sulukule. Belgesel film.
Monk, Sarah. 2007. The economic and social sustainability of new housing development‟,
Sustainable Urban Areas International Conference, ENHR, Rooterdam 2007, s. 1–21
(w12-paper_monk).
Osseiran, Nejla. 2010. Canım Sulukule (My Beloved Sulukule). Belgesel film
Peterson, P. 1981. City Limits, Chicago.
Pınar, Fatih. 2009. Sulukule. Belgesel film.
Scott, A. J. 1996. Regional motors of the global economy, Futures , 28, s.391-411.
Sassen, Saskia. 1998. Globalization and its Discontents. New York.
………………. 2000. The Global City: New York, London, Tokyo. Princeton.
………………. 2000a. Cities in a World Economy (New Updated Edition). Thousand Oaks,
California.
………………. 2001. “The Global city: strategic site/new frontier” Seminar:
GLOBALIZATION a symposium on the challenges of closer global integration.
(http://www.india-seminar.com/2001/503/503%20saskia%20sassen.htm-Ocak 2012)
Soja, E. 1992. Inside exopolis: scenes from Orange County, in: M. Sorkin (Ed.) Variations on
a Theme Park: The New American City and the End of Public Space, pp. 94-122. New
York: The Noonday Press.
Tafuri, Manfredo. 1998[1968]. “Towards a Critique of Architectural Ideology.” Architectural
Theory Since 1968. M. Hays (der.). Cambridge: MIT Press, s.6-35.
Treib, Michael (2007). Formalism, G. Wingårdh ve R. Wærn (der.) Conditions for
contemporary architecture, Birkhäuser, Berlin, s. 84-87.
Tunstall, Rebecca. 2011. Social Housing and Social Exclusion 2000-2011. Centre for
Analysis of Social Exclusion London School of Economics. CASE/153.
Türkmen, Aysim. 2010.Selahattin‟in İstanbulu. Belgesel film. Vattimo, Gianni. 1996. The end of modernity, the end of object, N. Leach (der.) Rethinking
Architecture: a reader in cultural theory, Routledge, New York, s. 147-160.
Vattimo, Gianni.1996. Ornament/Monument, N. Leach (der.) Rethinking Architecture: a
reader in cultural theory, Routledge, New York, s. 155–166.