Mimari Bellek- Kentsel Dönüşüm İlişkisi / Küçük Armutlu Kentsel Dönüşümünün Bu...

10
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MİMARLIK (TEZSİZ) YÜKSEK LİSANS PROGRAMI MİMARİ BELLEK - KENTSEL DÖNÜŞÜM İLİŞKİSİ KÜÇÜK ARMUTLU KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNÜN BU İLİŞKİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ EGEMEN ALP GÖKBULAK 502121307 OCAK 2013

Transcript of Mimari Bellek- Kentsel Dönüşüm İlişkisi / Küçük Armutlu Kentsel Dönüşümünün Bu...

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

MİMARLIK (TEZSİZ) YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

MİMARİ BELLEK - KENTSEL DÖNÜŞÜM İLİŞKİSİ

KÜÇÜK ARMUTLU KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNÜN BU İLİŞKİ

BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

EGEMEN ALP GÖKBULAK

502121307

OCAK 2013

Özet

Kentler insan yaşamının önemli bir bölümünü kapsaması açısından insan hafızasında

önemli yer tutarlar. Birçoklarınca; kentin kendisi yaşayan ve sürekli olarak değişen bir

olgu olduğundan, kendine ait bir belleği vardır ve kent yaşamı devam ettikçe bu bellek

sürekli olarak büyür, yenilenir. Bu yazının konusu; kentsel dönüşüm gibi, kentte ve

özellikle mahallelerde gerçekleşen geniş çaplı yenileme hareketlerinin, kentin mimari

belleğine olan etkileridir. Makalenin genelinde sözkonusu etki, dönüşümün gerçekleştiği

mahalleler, onların mevcut dokuları, kamusal alan kavramı ve mahallelerdeki kamusal

alanlar üzerinden ele alınacaktır. Bu bağlamda; Küçük Armutlu bölgesinde tasarlanan

proje de bunlara bağlı olarak irdelenecektir.

Anahtar kelimeler : Kentsel dönüşüm, mahalle, doku, kamusal alan, kent belleği

Giriş

Kent olgusu, ortaya çıkışından bu yana farklı evrelerden geçmiş; yaşanmışlıklarıyla

beraber nitelik olarak birçok kez değişimlere uğramıştır. Bu yazı, çeşitli değişimler

geçiren ve bu değişimlere bağlı olarak bir bellek oluşturan kentin, kendisi için öngörülen

dönüşüm süreçlerinden nasıl etkilendiğini, mahalle, doku, kamusal alan gibi, konuyla

alakalı kavramlar üzerinden değerlendirilmesidir. Önce kent belleği, kentsel dönüşüm

kavramları irdelenecek, daha sonra dönüşümlerin genelde yapıldığı mekanlar olan

mahalleler; onların kamusal alanları, dokuları kavramsal olarak incelenecek ve bellekle

olan ilişkileri üzerinde durulacaktır. Mahalle ve kentsel dönüşüm ile alakalı örnekler

verildikten sonra tüm bu kavramlar bağlamında proje kapsamında Küçük Armutlu

mahallesine yapılacak olan müdahaleler ve tasarım süreci anlatılacaktır.

Kent Belleği Kavramı

"Bellek" kavramının tanımı şu şekildedir : "Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların

geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin."

(Url1). Bellek bir canlının hayatı boyunca gördüğü, duyduğu, öğrendiği her şeyin

depolandığı yer olarak açıklanmaktadır. Buradan "kent belleği" kavramı yorumlanacak

olursa, kentin yaşayan, değişen, sürekliliği olan bir olgu olduğu çıkarımı yapılabilir.

Türksoy da birçok yazısında kentin yaşayan, canlı bir organizma olduğunu

vurgulamaktadır : "... sık sık kenti canlı bir organizma olarak niteler ve çoğu zaman

değerlendirmelerimizi bu nitelemeye dayandırırız. Kent canlı bir organizma ise onunda

belleği olmalı, değilmi ?" Ona göre : "Tüm gelişmiş canlılar gibi kentlerinde beyni ve

belleği vardır kuşkusuz. Bu bellekten yararlanma düzeyi kentlerin gelişim biçimini

derinden etkiler." (Url2)

Bellek kavramı geçmişte de sosyolojik ve toplumsal olarak, Freud, Bergson, Halbwachs

gibi düşünürler tarafından tanımlanmış ve yorumlanmıştır. Çalak da bu düşünürlerin

bellek üzerine yaptıkları çalışmaları şöyle yorumluyor : " Bellek, toplum tarafından

üretilen kolektif bir oluşumdur ve dolayısıyla bu oluşum "kolektif bellek" olarak

adlandırılmalıdır. Halbwachs'a göre, Freud ve Bergson'un tartıştığı biçimdeki bireysel

bellek,bireyin içinde bulunduğu sosyal ve fiziksel çevre olmaksızın tariflenememektedir.

Bellek, her şekilde toplumsal, kolektif bir üretimdir." Ona göre : " Halbwachs’ın bu

yaklaşımı, şehir plancıları ve mimarlar için, birçok disiplin alanında olduğu gibi yeni

tartışmalara zemin hazırlamıştır. Belleğin toplumsal olduğu öngörüsü, bireyin yapılı

çevre ile etkileşimini bellek bağlamında irdeleyen yeni bakış açılarına olanak

sağlamıştır." Bellekle ilgili yapılan tüm bu çalışmaların ışığında kent belleğinin toplumsal

bir üretim sonucu oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda toplumsal üretimin

sonucunda ortaya çıkan mimari de kent belleğinin en önemli parçalarından biridir.

Mimar Aldo Rossi de konuyla ilgili araştırmalarda bulunmuştur. Çalak'a göre : " Bir

mimar olarak Rossi’nin belleğe ilişkin tanımları Halbwachs’a göre daha mekansaldır.

Rossi(2006, 121-126)’ye göre, kentin kendisi orada yaşayanların kolektif belleğidir."

Rossi, "Şehrin Mimarisi" adlı kitabında bunu vurgulamış, kent belleği, toplumsal bellek

ve mimarlığı aynı düzlemde tutarak, kenti oluşturan her bir mimari öğenin, kent

belleğinin bir parçası olduğunu savunmuştur.

Kentsel Dönüşüm Kavramı

"Kentsel dönüşüm", son zamanlarda sıkça duyduğumuz, artık aşina olduğumuz bir

kelime grubu haline gelmiştir. Kentsel dönüşüm basitçe : " Kentsel gelişmenin toplumsal

ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı

ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma

veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır." (Url3)

şeklinde tanımlanabilir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, Bursa'da yapılan kentsel dönüşümün

ardından kapsamlı bir rapor hazırlamıştır. Bu raporda kentsel dönüşüm beş temel amaç

çerçevesinde şu şekilde ele alınmıştır :

“Temelde toplumsal bozulmanın nedenlerinin araştırılarak, bunun ortadan kaldırılmasıyla kentsel alanların çöküntü hale gelmesini önlemektir”.

“Kent dokusunu oluşturan bir çok öğenin fiziksel olarak sürekli değişim ihtiyacına cevap vermektir”.

“Kentsel refah ve yaşam kalitesini arttırıcı başarılı bir ekonomik kalkınma modeli ortaya koymaktır”.

“Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik stratejiler belirlemektir”.

“Toplumsal koşullar ve politik güçlerin ürünü olarak kentsel politikaların şekillendirmeye ihtiyacını karşılamak üzere sivil toplum örgütleri ve toplum farklı kesimlerinin planlamaya katılımını sağlamaktır”.

Dolayısıyla "kentsel dönüşüm" kavramı yeni kent alanları tasarlamaya yönelik değil,

varolan, bozulmaya uğrayarak kentin mevcut dokusunu da bir ölçüde tehlikeye sokan

alanların, kentlilerin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmesidir. Ülkemizde

halihazırda devam eden birçok kentsel dönüşüm projesi vardır. Özellikle İstanbul'un

köklü geçmişe sahip bazı mahallelerinde yapılmakta olan dönüşümler mevcuttur. Fakat

bu dönüşüm projelerinin yukarıdaki beş amaca hizmet edip etmediği gerçek bir tartışma

konusudur. İstanbul'da yapılan dönüşümler ele alındığında, şu devam ettiği haliyle;

dönüşümler rant amaçlı, mahalle dokusunu bozacak şekilde yapılmaktadır. Mahalle

sakinleri evlerinden çıkarılarak, bambaşka bir yerde alışık olmadıkları, yüksek katlı

toplu konutlara gönderilip; yeni yapılan konutların birtakım nüfuzlu kişilerin ve

yandaşlarının eline bırakılmaktadır.

Burada "soylulaştırma" kavramını incelemekte yarar vardır. Yukarıda anlatılan

uygulamaların tek kelimelik bir özeti olan soylulaştırma kavramını Şen şöyle açıklıyor : "

Soylulaştırma ile gerçekleşen mekanın yenilenmesi aynı zamanda mekana yapılan bir

yatırım olması ile ekonomik bir anlam taşır. Oysa söz konusu alanlardaki sosyal

gerileme çözülememekte, bu sorunlar, düşük gelirli ve yoksul, marjinal vb. kesimlerin

yerinden edilmesi ile kentin başka bir yerine taşınmaktadır."

Bütün bu bilgiler kentsel dönüşümün, kent belleğine; kentin bir bölümüne müdahale

edilmesi ve mimarinin değişmesi dolayısıyla doğrudan etki edildiğine işaret ediyor.

Kentsel dönüşüm ile kentin bozulmaya uğrayan alanı olarak görülen bir bölgede yapılan

değişim, kentin mimari bir öğesinin değişmesi dolayısıyla kent belleğini de o ölçüde

değiştirmektedir. Bunun yanında, yapılan bu dönüşüm kar etme, rant sağlama gibi

amaçlarla yapılırsa ortaya çıkacak "soylulaştırma" hareketi ile beraber kent belleği kötü

bir biçimde değişecektir. Bu durumu Türksoy şöyle izah ediyor : " Kentlerin beyni, yani

kenti çekip çeviren, ona yön veren çevreler ve karar vericiler zaman zaman kentin

belleğine müdahale ederler. Oradaki bilgileri düzenlemeye, yeniden biçimlendirmeye ve

sıralamaya çalışırlar. Bu müdahaleler bazen o kadar köktenci ve travmatik biçimde

yapılır ki, kimi bilgiler bellekten tümüyle silinir." (Url2)

Mahalle Kavramı, Mahalle Dokusu ve Kamusal Alan

Mahalle; en basit tanımıyla şu şekilde özetlenebilir: " 1. Bir şehrin, bir kasabanın,

büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri. 2. Bu parçalarda oturan insanların

tamamı." (Url1) Başka bir tanımıyla mahalle : " Kavram olarak yakın komşuluk

ilişkilerinin kurulabildiği en küçük sosyal yapıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin idare

sisteminde iki farklı "mahalle" kavramı vardır. Genel olarak

bilinen, il ve ilçe merkezlerinde olan daha kalabalık nüfusa sahip olup yerel

yönetimlerin (mahalli idareler) bir parçası olanıdır. Ancak bir de köy tüzel

kişiliğine bağlı olan köy bağlısı mahalleler vardır. Bu mahalleler köy tüzel

kişiliği içerisinde bağlı olduğu köy muhtarlığı eliyle idare edilirler." (Url4)

Mahallelerde, insanlar arası ilişkiler güçlü, paylaşım duygusu oldukça fazladır. Bu

birliktelik çerçevesinde kendilerine özgü kimliklerini oluştururlar ve kimliklerini

nesilden nesile aktarırlar. Genelde dini yapıların yakınları veya dokunun kendisinin

oluşturduğu açık alanlar, mahalle sakinlerinin toplandığı kamusal alanlardır. "Mahalleli",

bu alanları sık sık kullanır, gününün belli bir kısmını burada geçirir, diğer bireylerle

sosyalleşir ve bu alanı "mekan"laştırır. Zamanın mekana olan etkisinin en fazla

görüldüğü yerlerden biri de bu köy ve mahalle meydanlarıdır. Bu kullanım ve mekan

algısı nesilden nesile aktarılarak, buradaki bireylerin meydanla, yani mekanla olan

ilişkisi çok daha sağlam hale gelir.

Ülkemizdeki mahalle oluşumları köyde ve kentte olmak üzere iki ayrı ölçekte

incelenebilir. Köylerdeki mahalleler, yaşayanların birbirlerini tanıdığı, komşuluk

olgusunun güçlü olduğu yaşam birimleridir. Farklı komşuluklar bir araya gelerek daha

büyük bir yaşam birimi olan ve bu bir araya geliş vesilesiyle kendi kimliğini kazanan

"köy"ü oluşturmuşlardır.

Komşulukları oluşturan bireyler, bu dokunun belli bölümlerini ortak alan olarak

kullanırlar. Bu alanlar zaman içerisinde "köy veya mahalle meydanları" olurlar. Bu

alanlar mahallenin kendine has kimliği çerçevesinde oluşan kamusal alanlardır.Bu

kamusal alanlar, mahalle yaşamının düğüm noktaları haline gelirler. Oluşan yaşantının

devamlı hale gelmesinde en önemli rolü üstlenirler. Mahalle meydanları bireylerin

birbirleriyle ve mahalleyle olan ilişkilerinin güçlendiği mekanlardır.

1950 öncesinde mahalle dokusu ve kültürü bozulmamıştır. Bireyler karşılıklı ilişkilerin

mahallelilik çerçevesinde sürdürmeye devam etmişlerdir. Çadırcı o dönemin mahalle

olgusunu şu şekilde açıklar : " Genel olarak, birbirini tanıyan, belirli ölçüde tutum ve

davranışlardan sorumlu, sosyal dayanışma içindeki kişilerin yaşamlarını geçirdikleri

evlerin oluşturduğu, sınırları kesin çizgilerle ayrılmamış bir veya birkaç sokağı olan

camisi ya da mescidi bulunan bir alandır."

1950'lere kadar devam eden bu mahalle olgusu bu tarihlerden itibaren değişime

uğramaya başlar. Alkışer'e göre : "1950'lere kadar büyük ölçüde tanımlanan geleneksel

yapısını sürdüren mahallenin, fiziksel yapısındaki bozulmanın temelini, batı şehirlerine

benzer şehirler oluşturma amacı (apartmanlaşma) ve yapılan imar planları

oluşturmaktadır. " Semra Ürküt, tezinde şehirlerde oluşmaya başlayan mahalle tiplerini

üç ana grupta inceler. Buna göre;

Bu mahalle tiplerinden ilki yoğunluk artışıyla ve yasal olarak gerçekleşen

mahallelerdir. Bu mahalleler mevcut dokunun ve kimliğin bozulmasıyla oluşur ve

komşuluk çok az görülür. Dolayısıyla oluşan kamusal alanlar da kimliksizdir. “Büyük

şehirlerimizde mahalle bölüntüleri, geleneksel ve sosyal dokuyu çoktan terk etmiş

olduğundan, bu mahallelerde komşuluk ilişkilerinden söz etmek mümkün

değildir(Bayhan,1969).

İkincisi ise tek apartman üretimi yerine, bir şirket tarafından üretilen toplu konut

mahalleleridir. Buradaki komşuluk ilişkileri yeni, dolayısıyla daha farklı olmakla beraber

yine azalma gösterir. Bu mahalle dokusundaki kamusal alanlar daha planlıdır. Her ne

kadar sakinler arasında karşılaşmalar yaratsalar da, komşuluk ilişkilerini

güçlendirdikleri söylenemez. “...mekana bağlı sosyal ilişkilerin ya da komşuluk

ilişkilerinin planlı yerleşim alanlarında giderek azaldığı saptanmıştır...” (Erkut,1992).

Sonuncu mahalle oluşumları; gecekondu mahalleleridir. Burada temel fark yasal

olmamalarıdır. Bununla beraber bireylerin gelir durumları ve kültürleri benzer

olduğundan şehire kapalı, içe dönük bir yaşam vardır, bu yüzden de komşuluk ilişkileri

güçlüdür. Kimi yerlerde mahalle dokusunun izlenimlerini verebilirler. Bu oluşumu

diğerlerinden ayıran temel olgu gecekondu-kentli ayrımıdır. “Aynı yöreden gelenler aynı

yerlerde yerleşerek, şehir çevresinde kendi içine kapalı “kültür adacıkları”

oluşturmaktadır. Her biri mahalle ölçeğinde olan bu adacıklar, insanların terk ettikleri

yörelerin küçük modeli olmaktadır.” (Erkut,1992).

Bu üç durum bugünkü şehirlerde mahalle olgusunu ve durumunu gözler önüne

sermektedir. Bazı semtlerde “mahalleli”lik olgusu ve komşuluk ilişkileri korunabilmiş

olsa da birçok şehirde durum bu şekildedir. Mahalle olgusunun, dokusunun zaman

içerisinde bu duruma gelmiş olması sorunlu olan belli başlı bölgelere müdaheleyi -rant

amacı güdülmeden- zorunlu hale getirmektedir.

Mahalle Hakkında Yapılan Örnek Çalışmalar

Günümüzde, bazı mimarlar şehirlerde bozulan mahalle dokusu ve kültürünü yeniden

canlandırmak, onarmak adına bazı çalışmalar yapmaktadırlar. Bunun temel şartı olarak

da katılımcılıkla, mahallede yaşayan bireylerle bir araya gelerek, konuşarak

çalışmalarına başlamaka ve devam ettirmektedirler. Bu çalışmalara örnek olarak

Boğaçhan Dündaralp'in 2012 Tasarım Bienali adı altında Kuzguncuk'ta yaptığı "Kamusal

Destekli Tasarım Atölyesi" (Url5); yurtiçi ve yurtdışından gelen birçok mimarın katıldığı,

İstanbul'un 10 ila 15 mahallesinde yapılan, 2011'deki "3ada1ada" (Url6) ve 2012'deki

"Mahalle : 3 Yaşamsal Dokunuş" (Url7) isimli çalışmalar örnek olarak verilebilir.

Kamusal Destekli Tasarım Atölyesi, Boğaçhan Dündaralp'in, Hamburg Güzel Sanatlar

Üniversitesi'nde Deneysel Tasarım profesörü ve adhokrasi sergisi tasarımcısı Jesko

Fezer ve öğrencilerinin birlikte gerçekleştirdikleri bir atölyedir. Atölye süresince

Kuzguncuk mahallesinin kamusal alanı olan "Bostan"da çalışan katılımcılar, burada

kendi imkanları ile geçici müdahaleler ürettiler ve oyun alanı, piknik alanı, çay ocağı vb.

mekanlar tasarladılar. Bu atölyede "ortak müzakereler ve katılımcılık ile üretmek"

amaçlanmıştır.

2011'de yapılan 3ada1ada atölyesi ise katılımcı mimarların oluşturduğu DESTEK

(Demokrasi, Ekonomi, Strateji, Toplum, Eşitlik ve Katılım)Platformu' nun düzenlediği bir

atölyedir. İstanbul'un belli başlı semtlerinin bazı mahallelerinde "yeni yaşam alanları

nasıl tasarlanmalı ?" sorusuna cevap aranan atölyede amaç 3 yapı adasının

birleştirilerek 1 yapı adası haline getirilmesi; iyi bir tasarım imkanı ile daha fazla

yeşil alan, kamusal yapı ve otopark, geniş yollar için kapasite sağlanmasıdır. Atölye

temel 4 teşvik üzerine kurgulanmıştır. Bunlar Birleşme Bonusu, Yola Terk Bonusu,

Kamusal Mekan Bonusu ve Otopark Bonusudur.

Birleşme Bonusu: Ada birleşmelerini optimum proje büyüklüğünde teşvik etmek için yeni(den) mekansal ve toplumsal organizasyonu ile yapım ve finans optimizasyonu hedeflenmektedir. Yola Terk Bonusu: Yapı çekme mesafelerinin dar yolların genişletilmesi ve afet halinde tahliye koridorları olarak da kullanılacak yollara terk edilmesine teşvik etmektir.

Kamusal Mekan Bonusu: Yaşam kalitesinin artırılmasının önemli koşullarından birisi olan okul, park, sağlık gibi kamusal alanların artırılmasıdır.

Otopark Bonusu: Tahliye koridorlarının oluşturulması ve otopark gereksinimin yapı adası içinde sağlanması için verilen teşviktir. (Url6)

Resim 1 : 3ada1ada Bonus Diyagramı

Aynı platformun 2012'de düzenlediği Mahalle : 3 Yaşamsal Dokunuş atölyesinde ise

yine benzer semtlerin yakın mahallelerinin yeniden tasarlanması yapılmıştır. Daha önce

olduğu gibi mahalleli ve mahalle üzerinde yetkili kişilerin katılımı ilkesiyle hareket eden

platform bu defa mahallelerin tasarlanmasında 3 temel tasarım ilkesini

benimsemişlerdir. Bunlar Can Damarı, Yaşam Düğümü ve Yenilenen Dokudur.

Can Damarı : Mahalle dokusu içinde kamusal alan ihtiyacını karşılayan ana yaşam

damarlarıdır. Çeşitli formlarla mevcut dokunun dönüşümünü tetikleyecek ve kamusal

mekan çeşitliliğini ve sürekliliğini sağlayacak stratejik akslar, yapı adaları ve mahalleler

arası bütünleşmenin temel omurgasını oluşturmalıdır.

Yaşam Düğümü : Mahalle dokusu içerisinde toplumsal ihtiyaca yönelik, eğitim, sağlık

vb. işlevler için oluşturulacak kamusal mekan ile ticari kullanımların yoğunlaştığı odak

noktalarıdır. Can Damarı ile uyumlu bir şekilde belirlenmeli, bir mahalle içinde en az iki

tasarlanmalıdır.

Yenilenen Doku : Mevcut yapı adalarının damar ve düğüm formları ile kesiştiği

alanlarda yapı adası formlarının "bozulması", diğer alanlarda ise bir ile beş yapı adasının

"birleşmesi ilkesi doğrultusunda, yeni ada morfolojisi oluşturmalıdır. (Url7)

Resim 2 : "Mahalle" Katılımcı Diyagramı Resim 3 : "Mahalle" Çağrı Afişi ve Tasarlanan Mahalleler

Küçük Armutlu Projesi

Küçük Armutlu mahallesi, İstanbul'un kentsel dönüşüm sürecinin üzerinde en çok

tartışıldığı mahallelerinden biridir. Bulunduğu bölge ve çevrelendiği bağlam bakımından

çok önemli bir yere sahip olan bu mahallede, sakinlerin yasal olarak burada barınma

haklarının bulunmadığı, yapıların gecekondu ve neredeyse hepsinin tapusuz olduğu,

oysa belediyenin yakın zamanda ulaşım, su, elektrik gibi ihtiyaçlarının verilmeye

başlandığı bilinmektedir. Öte yandan Boğaz'la olan ilişkisi,etrafının İTÜ Ayazağa

Kampüsü ile, Etiler, Rumeli Hisarı, Baltalimanı, Emirgan gibi yüksek gelirli sakinleri olan

mahallelerle çevrili olması; bu gecekondu mahallesini bir rant merkezi haline

getirmektedir.

Proje kapsamında arazinin kentsel dönüşümünün konut ağırlıklı olarak yapılması

öngörülmüştür. Arazinin büyük bir kısmı resmi olarak İTÜ'ye ait olduğundan yapılacak

tasarımda İTÜ'nün arazi kullanımından pay alması istenmiştir. Ayrıca bu kentsel

dönüşümü finanse edecek herhangi bir kişi/kurumun da pay alması gerekliliği göz

önüne alınmıştır.

Tüm bu koşullar altında normalde %40 olan yapı yoğunluğu, dönüşüm kapsamında

%30'a indirilmiş; %10'u İTÜ'nün, %10'u da dönüşüm finansörünün payına bırakılmıştır.

Kalan %10 pay ise dönüşüm sonrası burada barınmaya devam edecek olan mahalle

sakinlerine bırakılacaktır.

Tüm bu verilerle tasarımın ana kararları oluşturulmaya başlanmıştır. Başta mevcut

taşıt ulaşım yollarının bazısı korunarak, bazısı ise düzenlenerek dolaşım sistemi

belirlenmiştir. Daha sonra arazi üzerinde topografik değerlendirmeler yapılmış,

halihazırda üç ana yükselti tespit edilmiştir. Bu üç yükselti belli işlevlerin merkezi olarak

belirlenmiş; iç taraftaki yükselti İTÜ Kampüsün yakınlığı ve ulaşım kolayığı açısından

İTÜ'ye (eğitim birimleri,konut) bırakılmış, ortada TEM otoyoluna en yakındaki yükselti

mahallenin idari merkezi olarak seçilmiş, sağda Boğaz görünümüne sahip olan yükselti

ise konut ve çoğunlukla yeşil alan olarak değerlendirilmiştir.

Tasarımın ana fikri ise bundan sonra oluşturulmaya başlanmıştır. Her ne kadar

mahalle dokusuna müdahele edilecek olsa da bunun yaşantıya yapabileceği olumsuz

etkilerin en aza indirgenmesi amaçlanmıştır. Mahallenin ortasında vadileşen iki alan

arasında kalan kısmında, mevcut yeşil ve açık alanlar kullanılarak bir ticari işlev ağırlıklı

kamusal aks oluşturulmuştur. Mahallenin belli kısımlarında oluşturulacak konut

dokuları arasında "mahalle meydanı" olarak kamusal açıklıklar tasarlanmış ve bu

meydanlar ana kamusal aksa, arazi eğrileri boyunca ilerleyen yaya yolları ile

bağlanmıştır. Böylece mahalle yaşantısının sürekliliği ve hem kendi içinde işleyen,

hemde dışarıya karşı engeller oluşturmayan bir düzen önerilmiştir. Konut tipolojisi ise

ikili olarak bir araya gelen belli büyüklüklerde tasarlanan modüllerle oluşturulmuş,

konutlar arasında platformlar tasarlanarak; mahalle sakinleri arasında komşuluk

ilişkilerini güçlendirici karşılaşmalar, bir araya gelişler yaratılmak istenmiştir.

Sonuç

Yapılan bu çalışmanın; kent belleği, dönüşüm, mahalle ilişkisini irdelemenin ötesinde;

bu belleği korumak için nasıl bir yol izleneceğine dair bir örnek olmasına gayret

edilmiştir. Kent belleği için çok önemli bir noktada bulunan mahallelerin, dönüşüme

ihtiyaç duyulduğunda kent hafızasından silinmemeleri; Küçük Armutlu gibi kent

yaşamına kapalı, içe dönük bir yaşantının olduğu mahallelerin ise hem kendi iç bellekleri

korunarak hem de kent hayatına karşı engeller oluşturmak yerine, geçirimli sınırlar

oluşturmasının sağlanması, bu çalışmanın temel amacıdır. Bu bağlamda mahallelerde

kentsel dönüşüm konusu, ranta veya kent belleğine hasar verecek uygulamalardan

kaçınılarak, dikkatle incelenmelidir.

KAYNAKÇA

Ürküt,S. (Kasım 1998). "Yaşanabilir Çevre Oluşumunda Mahalle Kriterinin İncelenmesi". Yayımlanmamış

Yüksek Lisans Tezi. İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü.

İlkme,M. (2008). Kentsel Dönüşüm ve Bursa Raporu. TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını.

Çalak,I. (2012). "Kentsel ve Kolektif Belleğin Sürekliliği Bağlamında Kamusal Mekanlar : ULAP Platz

Örneği, Almanya". tasarım+kuram Dergisi, Cilt 8, Sayı 13 (2012).

Şen,B. (Kasım 2006). "Kentsel Gerilemeyi Aşmada Çelişkili Bir Süreç Olarak Soylulaştırma : Galata Örneği".

Doktora Tezi. Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü.

(Url1) <http://www.tdk.gov.tr/>

(Url2) < http://v3.arkitera.com/h9754-kentin-bellegi.html>

(Url3)

<http://sehirplanlama.org/index.php?option=com_kunena&func=view&catid=9&id=37&Itemid=36>

(Url4) < http://tr.wikipedia.org/wiki/Mahalle>

(Url5) Dündaralp,B. (Aralık 4,2012), 2012/11: “Kamusal Destekli Tasarım Atölyesi / Deneysel Tasarım

Stüdyosu, HFBK Hamburg /Adhokrasi, İstanbul

Tasarım Bienali”<http://bogachandundaralp.wordpress.com/2012/12/04/201211-kamusal-destekli-

tasarim-atolyesi-deneysel-tasarim-studyosu-hfbk-hamburg-adhokrasi-istanbul-tasarim-bienali/>,

09.12.2012

(Url6) <http://www.3ada1ada.org/blog/kamuoyuna-cagri-2/>, 17.12.2012

(Url7) <http://mahalle3d.weebly.com/3-ya351amsal-dokunu351--3-vital-touch.html>, 17.12.2012