Kentsel Suç, Mekan ve Dönüşüm: Üsküdar ve Fatih İlçeleri Üzerinden Sorgulama

26
Kentsel Suç, Mekan ve Dönüşüm: Üsküdar ve Fatih İlçeleri Üzerinden Sorgulama Pelin Pınar Özden Kadir Hakan Ün Yusuf İnce Özet Bugün kentsel suçlar kent insanını giderek daha da tehdit eder haldedir. Her gün onlarca kentli, hırsızlık, gasp, kapkaç gibi suçlara maruz kalmakta, şiddet giderek kent insanının olağan karşıladığı bir toplumsal ilişki yöntemi haline gelmektedir. Hiç kuşkusuz, kentsel suçların giderek artışında ekonomik faktörler çok önemlidir. Kentsel yoksulluk / yoksunluk oranları hızla artmaktadır. Aynı şekilde, kentsel suçların işlenmesinde, sosyo-kültürel faktörler de büyük rol oynamaktadır. Bu iki boyut, kentsel suç oranının düşürülebilmesi açısından – her ne kadar yerel politikalar çok önemli olsa da- büyük ölçüde ulusal politikalarla ilişkilendirilebilmektedir. Ancak kentsel suçların işlenmesi ve giderek artışında göz ardı edilemez bir başka boyut daha söz konusudur: Mekansal boyut, yerel politikalara en yakın duran, bu politikalarla en sıkı şekilde ilişkilendirilebilen ve en kısa vadede sonuca yaklaşabilen özellikleriyle ekonomik ve sosyo-kültürel boyutlardan ayrılmaktadır. Bu çalışmada, İstanbul Emniyet birimlerinden temin edilen istatistiklerin, kent mekanı üzerindeki konumları örtüştürülmek suretiyle, Üsküdar ve Fatih örnekleri üzerinden kentsel suç ve kentsel mekan örüntüsü ortaya konulacaktır. Eldeki veriler, belli alanları belli saatlerde belli suçlara odaklandığını ispat etmektedir. Bu suçların mekanla olan ilişkileri sorgulanacak, öne çıkan sorun noktaları doğrultusunda öneriler geliştirilecektir. Bu noktada başvurulacak olan bir yöntem olarak kentsel dönüşüm ise, kentsel suçları azaltmayı hedefleyen bir politika olarak ele alınacaktır. Abstract Today, the urban crimes threaten the urban people much more than ever before. Every day, tens of urban people become victims of various street crimes such as robbery, usurpation, grab, snatch-and-run theft, pickpocketing etc, and violence becomes day by day a social-relation-method that is deemed and Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, [email protected] Komiser, İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected] Komiser, İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected]

Transcript of Kentsel Suç, Mekan ve Dönüşüm: Üsküdar ve Fatih İlçeleri Üzerinden Sorgulama

Kentsel Suç, Mekan ve Dönüşüm: Üsküdar ve Fatih İlçeleriÜzerinden Sorgulama

Pelin Pınar Özden

Kadir Hakan Ün

Yusuf İnce

ÖzetBugün kentsel suçlar kent insanını giderek daha da tehdit eder haldedir. Hergün onlarca kentli, hırsızlık, gasp, kapkaç gibi suçlara maruz kalmakta,şiddet giderek kent insanının olağan karşıladığı bir toplumsal ilişki yöntemihaline gelmektedir.

Hiç kuşkusuz, kentsel suçların giderek artışında ekonomik faktörler çokönemlidir. Kentsel yoksulluk / yoksunluk oranları hızla artmaktadır. Aynışekilde, kentsel suçların işlenmesinde, sosyo-kültürel faktörler de büyük roloynamaktadır. Bu iki boyut, kentsel suç oranının düşürülebilmesi açısından –her ne kadar yerel politikalar çok önemli olsa da- büyük ölçüde ulusalpolitikalarla ilişkilendirilebilmektedir. Ancak kentsel suçların işlenmesi vegiderek artışında göz ardı edilemez bir başka boyut daha söz konusudur:Mekansal boyut, yerel politikalara en yakın duran, bu politikalarla en sıkışekilde ilişkilendirilebilen ve en kısa vadede sonuca yaklaşabilenözellikleriyle ekonomik ve sosyo-kültürel boyutlardan ayrılmaktadır.

Bu çalışmada, İstanbul Emniyet birimlerinden temin edilen istatistiklerin,kent mekanı üzerindeki konumları örtüştürülmek suretiyle, Üsküdar ve Fatihörnekleri üzerinden kentsel suç ve kentsel mekan örüntüsü ortaya konulacaktır.Eldeki veriler, belli alanları belli saatlerde belli suçlara odaklandığınıispat etmektedir. Bu suçların mekanla olan ilişkileri sorgulanacak, öne çıkansorun noktaları doğrultusunda öneriler geliştirilecektir. Bu noktadabaşvurulacak olan bir yöntem olarak kentsel dönüşüm ise, kentsel suçlarıazaltmayı hedefleyen bir politika olarak ele alınacaktır.

AbstractToday, the urban crimes threaten the urban people much more than ever before.Every day, tens of urban people become victims of various street crimes suchas robbery, usurpation, grab, snatch-and-run theft, pickpocketing etc, andviolence becomes day by day a social-relation-method that is deemed and

Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, [email protected], İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected] Komiser, İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected]

assumed by the most urban people as ordinary. Criminality is indeed a conflictproduct that confronts the guilty individual with the other people living incommunity. Typical guilty individuals are in identity crisis and havedifficulties to find a place in the society for themselves and/or to adaptthemselves to the society, and think the society would exclude them; and as areaction thereto, they tend to criminality (Pesen, 2007).

Definitely, also the economical factors, as the first dimensions, are veryimportant in the more and more increase of the urban crimes. The urban povertyand the poverty ratio is rapidly increasing. Likewise, also the socio-culturalfactors, as a second dimension, play an important role in the commitment ofcrimes. In terms of diminishing the urban crime ratio, these two dimensionsmight be associated, to a large extend, with national policies, even if localpolicies are very important. However, there is further third dimension not tobe disregarded in the commitment of urban crimes and more and more increasethereof: It is the location-related dimension that is distinguished from theeconomical and socio-cultural dimensions with its close relationship to localpolicies and its feature to approach to a conclusion in the shortest possibleterm.

This study aims to outline, on the samples of the districts of Uskudar andFatih, the relation between the urban crimes and the urban locations wheresuch crimes are committed by using the statistical data provided from theSecurity Department of Istanbul through overlapping the crime patterns withthe crime location patterns. The data in hand evidence that certain types ofcrimes are focused in certain urban areas at certain times. The relationbetween these crimes and the urban locations where such crimes are committedwill be questioned, and recommendations for preventing crimes will bedeveloped under consideration of the problematic points. The urbanregeneration as a method to be applied in this respect will be handled anddiscussed as a policy targeting to diminish the urban crimes.

Giriş ve Suça Kuramsal YaklaşımToplumsal bir sorun olarak suç, 1950’lerden bu yana giderekartarak, kentleri etkileyen temel unsurlardan biri halinegelmiştir. Bu gidişte, gelir dağılımındaki eşitsizlikler, iç göçve göçle gelen kentleşme sorunları, mekansal eşitsizlikler,kentte süregelen göreceli sosyal yoksunluk ve ayrışma, kentselçelişki ve gerilimler gibi nedenlerin büyük etkileri olduğubilinmektedir.

Hancı (1999) suçun evrensel bir olay olduğuna vurgu yapmaktadır.Bununla birlikte, toplumsal baskıların azaldığı, aidiyetduygusunun zayıfladığı büyük kentlerde, suçun mekandakiağırlığının ve baskısının giderek arttığına işaret etmek gerekir.

2

Suç bir yandan mekanları tüketirken, diğer yandan da tükenenmekanlarda suçun boyutları artmaktadır.

Suçun nedenlerini sosyolojik, psikolojik ve fizik-mekansalaçılardan irdeleyen çok sayıda kuramdan sözedilebilir1. ChicagoOkulu’nun basitleştirilmiş kent modelini esas alan sosyaldüzensizlik (organizasyonsuzluk) kuramına göre kent, merkezinbaskısı ve dışa doğru genişleme yoluyla büyümektedir. Bu süreçtesonraki halka, içteki halkanın etkisiyle dönüşüme uğramaktadır.Aynı şekilde iç halkadaki fiziksel, ekonomik ve sosyal koşullargiderek kötüleşir. Kurama göre suç oranı, merkezden uzaklaştıkçaazalır ve kiraların düşük olduğu, nüfus kaybetme eğilimigösteren, refah seviyesinin zayıfladığı merkeze yakın bölgelerdeyükselir. Kuram yoğun suç bölgelerinin alansal verilerkullanılarak saptanmasını ve bu bölgelerde faaliyet gösterensuçlu /şüphelilerin sosyo-ekonomik, kültürel ve fizikselkoşullarının ortaya konulmasını öngörmektedir.

Kentsel suçların temelinde yoksunluk yatmaktadır. Yoksunluğuçözümlemeye dair araştırmalar oldukça eskilere dayanmaktadır.Brown ve Madge (1982), yoksunluğu, “toplumsal uzlaşmanın düşük derecedeolduğu, maddi, duygusal, fiziksel ve davranışsal açılardan tatmin etmeyen veistenmeyen koşullar” olarak ifade ederken, Townsend (1987) ise “birey,aile ya da grubun, ait olunan yerel topluma veya daha geniş bir topluluğa ya da ulusanazaran gözlemlenebilir ve gösterilebilir dezavantajı” tanımlamaktadır. Özden(2002) kentsel yoksunluk, kentin niteliksiz fiziki çevrelerindeyaşayan ve ekonomik anlamda zayıf maddi koşullara sahip alt sınıfgruplarının, ait oldukları toplumun faydalandıkları belli hizmetve olanaklardan aynı oranlarda ve eşit şekilde faydalanamaması,belirli bir ölçüde sosyal dışlanmışlık ve bunun ortaya çıkarmışolduğu sosyal hoşnutsuzluk ile ifade edilebilir bir kavramolduğunu belirtmektedir. Kentsel yoksunluğun mekanları olangecekondu alanları ve kentiçi yoksul mahalleler, Adaman ve Keyder(2005)’e göre, sosyal dışlanma süreçlerine karşı en savunmasızbölgelerdir. Bu bölgeler, suçun en yüksek olduğu alanlarla büyükölçüde çakışarak, Chicago okulunun tespitlerini desteklemektedir.

2. Kentsel Suçların Önlenmesinde Bir Araç Olarak Kentsel Dönüşüm

1 Bu konuda detaylı okuma için bkz. Kızmaz, 2005., Yılmaz G. 2006

3

Kentsel suçlar, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin büyükkentlerinde de hızla yükselmektedir. Neo-liberalizmin veküreselleşme olgusunun kentlerde yaratıp, hızlandırdığı kentselayrışma, bu saptamanın kuşkusuz en temel nedenleri olmuştur.Şengül (2004), “sermayenin üretim ve yeniden üretimsüreçlerindeki hareketliliğinin, -karını arttırma pahasına- yenimekanlar yaratılmasına ve başka mekanların gerilemesine yolaçtığını; sermayenin akışkanlığının artmasının, kentsel ayrışmayıve dolayısıyla kent mekanındaki eşitsiz gelişmeyihızlandırdığını” vurgulamaktadır. Dünya ekonomileri 1980’lerlebirlikte hızlı bir dönüşüm içine girmiştir ve bu köktencidönüşümler, sermayenin yarattığı yeni sınıflar arasındakikutuplaşmaları ve çatışmaları artırmış, suçun domino taşı etkisiyaratarak mekanda yayılmasına yol açmıştır. Özellikle 1990’larlabirlikte öne çıkan bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, suçunniteliğinde ve türünde de değişikliklere neden olmuştur. Buparalelde, 1992 yılında Avrupa Yerel Yönetimler Konferansı’ndaAvrupa Konseyi’nce kabul edilen “Avrupa Kentsel Şartı”nın ilkmaddesi güvenlik olarak belirlenmiştir. “Kent güvenliğininsağlanması ve suçların önlenmesi” de şartın öngördüğüilkelerdendir.

Teoride, kentsel suçları önlemede çeşitli yöntemlerönerilmektedir. Örneğin Tonry ve Farrington (1995), suç önlemestratejilerini “gelişmeci, toplumsal, konumsal ve suç adaleti”olmak üzere dört kategoride değerlendirmektedir. Rosenbaum vediğerleri (1998)’nin üzerinde durduğu “Sosyal Anlamda Suç Önleme” ve“Konuma Bağlı Suç Önleme” ilgili çevrelerce kabul gören iki temelyaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Onların sosyal anlamda suçönleme yaklaşımı, toplumun içinde barındırdığı sosyal yaraların,suçun temel nedeni olduğu görüşüne dayanmaktadır. Böylelikle,yaklaşımlarını iş, barınma ve eğitim olanaklarının artırılması,refahın yükseltilmesi, yaşama koşullarının iyileştirilmesi gibiparametrelerin üzerine kurulu sosyal refah ve gelişimpolitikalarına odaklamışlardır. Yine Rosenbaum ve diğerleri(1998)’ne göre, konuma bağlı suç önleme, suçun oluşmasına zeminhazırlayan olanakların azaltılması / engellenmesi üzerineodaklanmaktadır. Bu yaklaşım çerçevesinde, kent planlama, düzenlibir fiziksel çevre oluşturma, mekansal iyileştirmeler, kontrollü

4

çevreler yaratma, güvenlik şirketleri ve ürünleri birer araçolarak sıralanabilir. Clarke (2001) suçun önlenmesi üzerineyaptığı çalışmalarda, sosyal olanakların arttırılması, etkin vegüçlü yerel hizmetlerin sağlanması gibi noktalara vurguyapmaktadır. Yukarıda kısaca sıralanan ve örnekleri çoğaltılabilecek olanteorik yaklaşımlar, ülkemizde kentsel suçların azaltılmasındaetkili bir araç olarak kentsel dönüşümü işaret etmektedir. Buradayeniden bir kentsel dönüşüm tanımı yapılmayacaktır; bununlabirlikte, dönüşümün kentsel suçları önlemede etkin bir araçolabilmesi için, dönüşüm yöntemleri olan temizleme (clearence),yeniden canlandırma (revitalization), yenileme (renewal),iyileştirme (rehabilitation), soylulaştırma (gentrification),yeniden geliştirme (redevelopment), yeniden üretim (regeneration)gibi eylemlere referans verilecektir.

Önceden de belirtildiği gibi, kentsel suçların mekanları, büyükölçüde gecekondu alanları, yasadışı yapılaşmış alanlar ve kentiçi yoksul mahallelerdir. Bu alanların ortak özellikleri, yaşamkoşullarının ve niteliklerinin standartların çok altındaolmasıdır. Gerek yapı içlerinde ve gerekse yapı çevrelerinde kötüve sağlıksız koşullar hakimdir. Niteliksiz konut dokuları, konforkoşullarının noksanlığı, bakımsızlık, genel görünümününsefilliği, köhneme, boş, terkedilmiş, kullanılmayan, işlevsizkalmış yapı stoğunun fazlalığı, çok kullanıcılık ve yüksek orandakiracılık, çöp dolu sokaklar, kirlilik, küçük ve orta ölçeklisanayi ve konut karışımı yerleşme dokusu, işlevsiz hale gelmeyebaşlamış, az işleyen okullar, donatı alanlarının olmayışı,karanlık, dar, organik formlu, kontrolsüz ve çıkmaz sokaklarınvarlığı, geleneksel bir mahalle dokusunun bulunmayışı, kentselsuçun yaygın olduğu fiziksel çevrelerin karakteristikleriarasında sayılabilir.

Öyleyse, kentsel dönüşümün kentsel suçu azaltma ve önlemedekitemel hedefi, öncelikle bu alanların yaşam koşullarının veniteliğinin artırılması olarak ifade edilmelidir. Bu amaçdoğrultusunda, yukarıda sıralanan dönüşüm yöntemlerinden

5

faydalanma imkanı mevcuttur. Bunlara bu bölümde kısacadeğinilecektir: Temizleme (clearence):Alanda yerleşim ve toplum açısından zararlı kullanımların yeralması, kentsel güvenlik açısından tehlike oluşturmaktadır.Metruk, niteliksiz yıkıntılar, duvar kalıntıları gibi dokularınalandaki varlığı suçlunun sığınması ve saklanması açısından uygunalanlardır. Kent parçalarında bu tip alanların varlığı suçyatakları oluşturmaya zemin hazırlamaktadır. Buna bir çözümolarak temizleme, alanda genellikle yapı ve arsa kamulaştırmasıyoluyla gerçekleşmektedir. Diacon (1991)’a göre, alansaltemizleme, - İnsan yaşamıyla uyumsuz yapıların varlığı,- Kötü yerleşim düzeni, dar veya kötü düzenlenmiş sokaklarnedeniyle insan sağlığına tehlikeli ve zararlı konutların vediğer yapıların bulunması,- Kötü koşullarla başa çıkmanın en etkin yolunun, alandaki tümkonutları ve diğer yapıları yıkıp alanı temizlemek olması,- Alandan taşınacaklar için emin ve uygun bir yerleşim yerininsağlanması koşullarına bağlıdır. Bunlara alanda suç yuvalarınınvarlığı faktörü de eklenmelidir. Her ne kadar oldukça maliyetlibir yöntem olsa da, temizleme suç yuvalarının ortadan kalkmasınınen etkili yöntemlerinden biridir. Özellikle terör eylemlerininsuç yuvaları gibi mili güvenlik açısından özel önem arzedendurumlarda başvurulması kaçınılmazdır.

Yeniden canlandırma (revitalization)Ekonomik, sosyal, fiziksel açılardan bir çöküntü dönemi yaşayan,veya bu çöküntü dönemi sonucunda terkedilmiş, başıboş bırakılmışkent parçalarının, özellikle de kent merkezlerinin, çöküntününkaynağı olan faktörlerin ortadan kaldırılması veya değiştirilmesiile tekrar hayata döndürülmesi anlamına gelen (Özden, 2002)kavram, kentte süregelen başıboşluğu ortadan kaldırıp, alanıyeniden yaşayan bir yer haline getirerek, hem ekonomik yöndeniyileşmeye sebep olarak suçun önemli parametrelerinden birininortadan kalkmasına yardım etmekte, hem de suç yatağı olabilecekkontrolsüz alanları yok ederek bu olasılığın zemininiçürütmektedir.

6

Yenileme (renewal)Yerleşmenin kalitesini tümden yükseltmek amacına dayalı, daha çokfiziksel bir müdahaleyi ifade etmektedir (Ed: Andersen veLeather, 1999). (Keleş, 1998)'ise, yenileştirme alanınıtarifleyerek, 'Gerek yerleşme düzeni, gerekse mevcut yapılarındurumu bakımından yaşama ve sağlık koşullarının iyileştirilmesiolanağı bulunmayan ve bu nedenle, düzenlenecek bir tasarlamayagöre, yapılarının ve öteki kolaylıklarının tümü ya da bir bölümüortadan kaldırılarak yeniden bayındırılması öngörülen alan''ifadesini kullanmaktadır. Yenileme, hem yıkıp yeniden yapmayı,hem de kentsel tasarımı bir araç olarak kullanıp, fiziksel yüzüdeğiştirmeyi içinde barındırır. Yerleşmenin tasarım vasıtasıyladeğişen yüzü, suçun mekandaki önemli kriterlerinden biriniortadan kaldırmaktadır. Bu fiziksel değişimin psikolojik etkileride büyüktür; sosyal gerilimlerle çelişkileri azaltmaya yardımcıolmaktadır.

İyileştirme (rehabilitation)Esenleştirme olarak da ifade edilen iyileştirmeyi, (Keleş, 1998)''bir yerleşim yerinin tümünü ya da bir bölümünü, işlevlerinigereği gibi yerine getiremez durumdan kurtarmak, özellikleoturulabilirlik niteliklerini yitirmiş ve eskimiş konutalanlarını daha üstün işgörü ölçünlerine kavuşturmak'' olaraktanımlamaktadır. Böylelikle, başta tarihi konut stoğu olmaküzere, belirli konut alanlarının kullanılabilirliğinin ve yaşamakoşullarının artırılması, modernleştirilmesi vasıtasıyla yaşayanalanlar yaratmak ve suçun bu bölgelerden çekilmesini sağlamakmümkün olmaktadır.

Soylulaştırma (gentrification)Kennedy ve Leonard (2001) soylulaştırmayı “bir alanın temelkarakterinde ve “tadında” değişikliğe yol açarak, düşük gelirlinüfus gruplarının yerini üst gelir gruplarının alması” olaraktanımlamaktadır. Soylulaştırmada, toplumsal süzülmenin tersinebir süreç sözkonusudur. Toplumsal süzülmede alt gelir grubu, birüst gelir grubunun boşalttığı alanlara yerleşirken, buradaaksine, üst gelir grubu, alt gelir grubunun yaşam alanınayerleşmektedir.

7

Metropoliten ekonomi içinde yeni bir rol üstlenen kentler, bilgi,iletişim, eğlence, sanat ve hizmetlerin merkezi haline gelirken,gelir grupları arasında eşitsizlikler artmış, kent merkezleriyoksulluğun ve suçun yoğunlaştığı bölgelere dönüşmüşlerdir. Bubölgelerin çoğu eski sakinlerini kaybetmiş, alanı, aidiyetduygusundan bihaber yeni kullanıcıları ile korumak ve yaşatmakimkansız hale gelmiştir. Bu tip özellikler gösteren alanlardasoylulaştırma suçun alandan uzaklaştırılması konusunda önemli biraraçtır.

Yeniden geliştirme (redevelopment)''Ekonomik ve yapısal özellikleri, iyileştirilmesine olanakvermeyecek ölçüde kötüleşmiş olan yoksul konutlarının yıkılmasıve bunların oluşturduğu kent bölümlerinin yeni bir tasarlamadüzeni içinde bayındırılması'' Keleş (1998) olarak tanımlanankavram, suç yuvası haline gelmiş ve kitlesel direnişhareketlerinin varolduğu alanlardaki nüfusun alandan çıkartılarakseyreltilmesine yardımcı olmaktadır. Bu seyreltme, alandançıkarılan nüfusun farklı alanlara yerleştirilmesi ilesağlanabilecektir.

Yeniden üretim (regeneration) Yokolmuş, bozulmuş, çöküntüye uğramış alanlarda yeni bir dokununyaratılması anlamına gelmektedir. (Özden, 2001). Bu üretimesnasında ıslah edilebilecek alanların iyileştirilmek suretiyleyeni dokuya kazandırılması bu sürecin bir parçasıdır. Böylece,diğer yöntemlerde olduğu gibi, kentin niteliksiz alanlarınınortadan kaldırılması yoluyla suça yönelik zeminzayıflatılacaktır.

Kuşkusuz, bir politika olarak, yalnızca mekanı iyileştirmek, suçyataklarını ve kitlelerini yaşadıkları alandan çıkararak vedağıtarak yerleştirmek suçun azaltılması ve önlenmesi açısındanönemli bir adımdır. Ancak bu adımın tek başına çözüm olması dabeklenmemelidir. Bugün “suç ve dönüşüm” yeni bir çalışmaalanıdır2 Sosyal politikaların üretilmesi, eğitim, işolanaklarının iyileştirilmesi ve artırılması, toplumsal uyum,

2 Detaylı bir okuma için bkz. eds: Rowland Atkinson and Gesa Helms (2007)

8

sosyal adalet gibi kavramların içinin doldurulması, suçunönlenmesinde başat işler olacaktır. Burada sayılanlar ise,kentsel dönüşümün toplumsal sürdürülebilirlik, sosyo-ekonomik vekültürel yapının iyileştirilmesi gibi temel amaçlarıyla doğrudanilgilidir. Sosyal anlamda bir dönüşüm sağlanmadığı sürece kentlersuçun yaşam alanları olarak kalmaya devam edecektir.

3. Kentsel Suç ve Mekan İlişkisine Bakış: İstanbul MetropolüÜzerinden DeğerlendirmeSuçun mekanda en fazla yayıldığı kentlerin başında İstanbulgelmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Raporu (2004) kentte, 2003ve 2004 yılları arasında suç artışının % 15 olduğuna ve ülkede2004 yılı içinde ülkede işlenen suçların dörtte birininİstanbul’da işlendiğine yönelik veriler içerirken, 2005 yılıverilerine göre, bu oranın ülke genelindeki suçların neredeyseyarısına yaklaştığı saptanmıştır. İstanbul Asayiş ŞubeMüdürlüğü'nün hazırladığı "2006 Yılı Asayiş Raporu" ilçe suçharitasını ortaya koymuştur. Rapora göre, gasp ve yankesicilikolaylarında Beyoğlu ve Eminönü ilk sırada bulunurken, Fatih,Şişli, Beşiktaş listede yüksek değerlerle öne çıkmaktadır.Hırsızlık olaylarında Beşiktaş, kapkaç olaylarında Topkapı ilksırada yer almaktadır. Bu alanların kentin kozmopolit mekânları,merkezi alanları, ulaşım odakları ve yoğun nüfuslu yerleşimleriolduğu görülmektedir. Ekonomik hareketliliklerin de yüksek olduğubu alanlar büyük bölümü aynı zamanda kentin eski yerleşikalanlarıdır. Bunlar, içlerinde bulundurdukları ve oldukça önemliboyutta niteliksel ve niceliksel anlamda eskimiş tarihi yapıstokları, yasadışı gelişmiş alanları, yeni gelişme alanları,yoğun ve işlek merkezleri ile, aynı zamanda kentsel dönüşüme debüyük ölçüde gereksinme duyulan alanlardır. İstanbul’un daha birçok ilçesinde, kentsel bozulma ve eskimelerle suç oranı artışıarasında doğrusal bir bağ kurulabilmektedir. Bu ilişki, birsonraki bölümde iki örnek ile ele alınacaktır. Özellikletoplumsal süzülme ile kentin belli alanlarının giderek daha altgelir grubunun kullanımına bırakılması, bu alanların zaman içindedaha da eskiyip yıpranmasına ve kullanıcı tipi niteliğiningiderek düşmesine, geleneksel aile kullanımından uzaklaşıp, bekarve işsiz grupların, göçmenlerin kullanımına açılmasına nedenolmaktadır. Böylelikle, kentin belli alanları, belli grupların

9

hakimiyeti ve kullanım tekeli altına alınmaktadır. Bu şekilde,irili ufaklı gettolar türemekte, İstanbul’un eskiden bu yanabilinen sayılı birkaç suç merkezine her geçen gün yenilerieklenmektedir. Bu alanları kuşkusuz kullanıcısıyla koruyarakyenileme, dönüştürme olanağı bulunmamaktadır. Aksine, kentselgüvenlik adına, burada birlikte olmaktan aldıkları güçle suçadaha fazla eğilimli hale gelen nüfusun ilk aşamada olabildiğinceseyreltilmesi ve ardından bu nüfusun sosyal iyileştirmeprogramları altına alınması önemlidir. İşte soylulaştırma,aslında öncelikle bu tip alanlar için uygulanması gereken birdönüşüm yöntemi ve bir tür gerekliliktir. Soylulaştırma, sıkçaizlendiği üzere, alt-gelir grubunun gelişigüzel bir şekildeyaşadığı alandan çıkartılarak, yerine üst-gelir grubununyerleştirilmesi şeklinde bir uygulama olmamalıdır.

4. Kentsel Suç - Mekan İlişkisinin İki Örnek ÜzerindenSorgulanmasıBu çalışmada, İstanbul’un iki eski yerleşik ilçesi, sosyo-mekansal veriler ve suçun mekandaki izdüşümü çerçevesindensorgulanmıştır. Bu sorgulama, 5 temel veri çerçevesinde elealınmış; bu verilerden yola çıkarak analizler yapılmıştır.

- Sosyal Veriler: İlçede oturanların eğitim durumları, buradayaşama süreleri ve alandan hoşnutluk durumu - Demografik Veriler: İlçenin gece ve gündüz nüfusu açısındanyoğun bölgeleri - Mekansal Veriler-1: İlçenin fiziksel açıdan niteliksiz, eskimişve çöküntüye uğramış bölgeleri - Mekansal Veriler -2: İlçenin donatı alanları açısından eksikalanları - Mekansal Veriler -3: İlçede konut kullanıcılığına ilişkin durum- Kriminolojik Veriler: İlçenin suç açısından yoğun olanbölgeleri

Sonuç ve değerlendirmeleri ortaya koyacak olan saptamalara,verilerin üst üste çakıştırılmasıyla ulaşılmıştır.

4.1. Üsküdar Örneği Üzerinden SorgulamaKentin Anadolu yakasından bir örnek olarak çalışma kapsamına

10

alınan Üsküdar, geleneksel eski yerleşik dokusu yanında yasadışıyapılaşmanın yoğunluğuyla da göze çarpan, merkezi nitelikli, suçoranı yüksek ilçelerden biridir.

Sosyal Veriler: İlçenin kıyı bölgelerinin eski yerleşimler olmaları itibari ilegöç sonucu oluşan mahallelerden çok, uzun süreli ikâmet edenlerinyaşadığı, halen geleneklerin yaşatıldığı, eğitimli, üst ve orta-üst gelir grubunun yaşadığı mahallelerden oluşmaktadır. İlçeninüst bölgesine bakıldığında, Üsküdar belediyesince orta-alt ve altgelir grubunun yaşamını sürdürdüğü mahallelerde sürdürülen biranket çalışması bu konuda fikir verebilmektedir. Ankete göreçalışmaya katılanların % 45’i İstanbul dışından gelmiştir. Göçün% 25’i Karadeniz, % 21’i İç Anadolu bölgesinden gelmektedir. Bubölgelerde ilkokul mezunları çoğunluktadır ve nüfusun yaklaşık %9’u okuryazar değildir. Hane halklarının % 53’ü ilçeye ev-arazi-arsa sahibi olmak amacıyla gelmiştir. Hane halkının % 11’i işeyakınlık nedeniyle, % 6’sı, açıklık ve yeşili bol olduğu için, %3’ü ise konut fiyatlarının ekonomik olması nedeni ile ilçede yerseçtiklerini belirtmişlerdir. Bu anlamda alandan hoşnutluk tespitedilememiştir.

Demografik Veriler: İlçe, son nüfus sayımına göre 496402 nüfusa sahiptir. Nüfusartışı son iki nüfus sayımına göre ortalama % 4 tür. İlçe gençnüfusun yoğun olduğu bir nüfus profili sergilemektedir. Nüfusyoğunluğu giderek artmaktadır ve İstanbul ilçeleri arasındayoğunluğu en hızlı artan ilçe Üsküdar’dır. 1970’te 40 k/ha olanbrüt nüfus yoğunluğu, 2000 yılı verilerine göre 137’ye çıkmıştır.Bu oran İstanbul’un ortalama 89 k/ha olan brüt yoğunluğunun çoküzerindedir. Bununla birlikte yoğunluk artış hızı 1990 sonrasındanispeten yavaşlamıştır (Grafik 1).

Grafik 1. Yıllara Göre Nüfus Yoğunluk Değerleri

11

İlçenin özellikle iskele ve ana meydanı ile bu meydana açılan anaaksşarı, gündüz yüksek oranda bir yoğunluğa sahne olmaktadır.

Mekansal Veriler -1:Üsküdar’da Boğaz ve üst bölge arasında mekansal anlamda belirginbir ayrışma söz konusudur. Beylerbeyi, Vaniköy, Havuzbaşı,Kandilli, Kuleli, İcadiye, Kuzguncuk, Küçüksu gibi üst gelirgrubunun yaşadığı eski yerleşim alanları genelde katyüksekliklerinin düşük olduğu, yapı kalitesinin yüksek, donatıalanlarının nispeten yeterli olduğu alanlardır. Yapılarınyaklaşık % 76’sı iyi ve orta durumdadır. Bu bölgeden orta veorta-üst gelir grubunun yaşadığı Bahçelievler, Kirazlıtepe,Ferah, Güzeltepe, Altunizade, Küplüce gibi mahallelerin bulunduğuüst kısımlara çıkıldıkça kat sayısının arttığı donatıalanlarının, yapı ve yaşam kalitesinin nispeten düştüğügözlenmektedir. Alanda metruk, eski yapılardan çok, niteliksiz veyasadışı yapılar dikkat çekmektedir. Orta-alt ve alt gelirgrubunun yaşadığı Bulgurlu, Ünalan, Esatpaşa, Yavuztürk, SultanMurat ve Örnek gibi mahallelerde yüksek katlı, yasadışı yapılaşmahakimdir; donatı alanları son derece yetersizdir.

Mekansal Veriler -2:Üsküdar, açık ve yeşil alan açısından önemli ölçüde eksiğesahiptir. Aksoy (2004), 1975 yılından 2000 yılına dek kişi başınaaçık ve yeşil alan oranının yükselmesi gerekirken, 2.2’den 2.1’edüştüğünü ortaya koymaktadır. Aksoy’a göre3, ilçenin planlarında3 Detaylı okuma için bkz: Aksoy (2001)

12

belirlenen çocuk oyun alanlarının % 50’si, park alanlarının %64’ü, spor alanlarının % 90’ı işgalli alanlardır. İlçenin üstkesimlere çıkıldıkça donatı alanları oranın belirgin şekildeazalmaktadır.

Mekansal Veriler -3:DİE’nin yayınlanmamış verilerine göre, ilçedeki yapılaşmanındörtte üçünden fazlası konut olarak ayrılmış durumdadır (Murat,Şenöz 2007). Murat ve Şenöz’ün araştırmasına göre, Üskidar’dakiracı oranı % 25 civarındadır. Dolayısıyla nüfusun dörtte üçükendilerine ya da yakınlarına ait konutlarda oturmaktadır.Oldukça parçalanmış mülkiyet dokusuyla dikkat çekmektedir; alanındörtte birine yakın oranda hazine arazisi bulunmaktadır. Kriminolojik Veriler:İlçe genelinde göç tabanlı oluşan “çete suçları” fazlagörülmemektedir; buna karşılık mala karşı işlenen; evden,işyerinden, otodan hırsızlık gibi suçlar, toplam suçlarınçoğunluğunu oluşturmaktadır. 1998 ile 2007 yılları arasıincelendiğinde hırsızlık suçlarının toplam suçlara oranının %50ile %60 arası olduğu görülmektedir (Tablo 1).

Tablo 1. Üsküdar İlçesinde Yıllar İtibariyle Hırsızlık Suçunun Türlerine GöreDağılımı(Emniyet Genel Müdürlüğü Verileri)

SUÇUN NEV'İ 1998

1999

2000

2001

2002

2003

2004

2005

2006

EVDEN HIRSIZLIK

958 806 889 999 661 735 592 714 1077

İŞYERİNDEN HIRSIZLIK

469 402 375 505 364 380 354 374 290

OTODAN HIRSIZLIK

925 833 838 673 251 263 219 278 552

OTO HIRSIZLIĞI 681 671 571 739 596 670 647 606 335DİĞER HIRSIZLIKLAR

74 73 78 271 144 213 154 323 73

HIRSIZLIK SUÇUTOPLAMI

3514

3182

3305

3752

2262

2486

2106

2869

2465

YANKESİCİLİK 242 278 422 311 94 126 93 76 76KAPKAÇ 165 119 132 254 152 99 47 32 62TOPLAM SUÇ 613 573 570 620 443 444 362 447 573

13

SAYISI 0 7 5 4 0 5 8 9 1HIRSIZLIK SUÇ YÜZDESİ

57,3

55,5

57,9

60,5

51,1

55,9

58,0

64,1

43,1

Hırsızlık suçlarının yaşandığı mahalleler ağırlıkla orta ve orta-üst sınıfın yaşadığı alanlardır. Bu bağlamda, birbirine yakın, içiçe, komşuluk ilişkilerinin yeterince gelişmediği, çok katlıapartmanlarda hırsızlık olayları yoğun bir şekilde gözükmektedir.Çok sayıda evden hırsızlık suçu; sokakların dar, düzensiz vekarışık olduğu, hırsızların suçu gerçekleştirdikten sonrarahatlıkla kaçıp kaybolacağı, yapıların sayıca fazla, yoğun, çokkatlı ve nüfusun yüksek olduğu Bulgurlu, Bahçelievler, Altunizadeve Selimiye mahallelerinde görülmektedir. Bu çerçevede, 2006yılında işlenen suçların mahallelere göre sayısı Harita 2’degösterilmektedir:

Şekil 1. Üsküdar’da Mekan-Suç İlişkisi

Hırsızlık suçlarının bu bölgelerde artış gösterme sebeplerindenbirisi de geceleri ekip otolarının dar ve düzensiz sokaklaragiremeyişinden kaynaklanan denetim eksikliğidir. Bu sokaklardameydana gelen kontrolsüz araç parkları yolları kapayarak ulaşımı

14

olumsuz etkilemektedir.

Sokak aydınlatmasındaki eksiklikler suçluların rahatlıkla gözdenkaybolmalarına imkan sağlamaktadır. Aydınlatmanın iyileştirildiğiparklarda kapkaç, gasp, narkotik madde kullanımı gibi suçlarınazaldığı gözlenmektedir. Şahsa karşı yaralama, darp gibi suçlarçoğunlukla umuma açık parklarda, kontrolsüz boş arazilerde veışıklandırması az olan alanlarda, toplu kavga gibi olaylar isehemşehrilik, akrabalık ilişkileri güçlü vatandaşların birbirineyakın yerlerde ikamet ettikleri Sultan Murat, Kirazlıtepe,Selamiali gibi mahallelerde meydana gelmektedir. Sahil kesimi veÜsküdar meydanı gibi gündüz vakitlerinde nüfus yoğunluğununarttığı noktalarda kapkaç, cepçilik gibi hırsızlık suçlarıgörülmektedir.

İlçede gasp, kapkaç, otopark çeteleri, tehdit gibi adi suçlarınazınlıkta olmasına karşılık, evden hırsızlık ve oto hırsızlığıgibi suçların ağırlıkla görülmesi ilçenin ekonomik düzeyiyleparalellik göstermektedir. Yavuztürk, Ünalan, Selamiali gibiorta-alt sınıf profili çizen mahallelerde kavga, darp, yaralamasuçları ağırlık gösterirken Vaniköy, Kandilli, Kuzguncuk,Beylerbeyi gibi üst gelir grubunun ikamet ettiği mahallelerde evve oto hırsızlığı göze çarpmaktadır. (Tablo 2)’de, suç oranıyüksek mahallelerde son yıllardaki durum ortaya konmaktadır.

Tablo 2. 2004-2006 Yıllarında Yoğun Suç İşlenen Mahalleler (Emniyet Genel Müdürlüğü Verileri)

2004 2005 2006Bulgurlu 293 635 1046Selimiye 235 417 914Acıbadem 196 366 546Kısıklı 167 332 591Bahçelievler 131 288 628Ünalan 128 344 562Örnek 156 293 565Selami Ali 147 303 513İcadiye 114 234 481Yavuztürk 105 207 454

15

Bu mahallelerde, görüldüğü üzere son yıllarda yükselen bir suçgrafiği izlenmektedir (Grafik 2).

Grafik 2. 2004-2006 Yıllarında Suç Oranında Artış(Emniyet Genel Müdürlüğü Verileri)

0

200

400

600

800

1000

1200

2004 2005 2006

BulgurluSelim iyeAcıbademKısıklıBahçelievlerÜnalanÖrnekSelam i AliİcadiyeYavuztürk

Mezarlık çevreleri, kontrolsüz yeşil alanlar, gecekondularınbulunduğu çevreler iz kaybettirmek için elverişli olduğundankapkaç, gasp gibi suçlar bu bölgelerde daha yoğundur.Işıklandırmanın yetersiz kaldığı gözden ırak, kontrolsüz yeşilalanlar narkotik madde ve alkollü içeceklerin tüketildikleriyerler olarak suça açık alanlardır.

Genel itibariyle incelendiğinde, 1998 yılından bu yana suçsayısının Üsküdar ilçesinde 4500 ile 6000 arasında seyrettiği,2001 yılından bu yana suçların düzensiz bir grafik çizdiğiizlenmektedir (Grafik 32). 2007 yılı değerlerinin bir önceki yılagöre düşük olması, henüz yıla ilişkin değerlerin tamamlanmamışolmasından kaynaklanmaktadır. Evden, işyerinden hırsızlıksuçlarında artışa karşılık, kapkaç ve gasp gibi suçların azaldığıgözlenmektedir.

Grafik 3. Üsküdar’da Yıllara Göre Suç Dağılımı(Kaynak: Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivleri)

Yıllar Suç

16

Sayısı1998 61301999 57582000 57052001 62042002 44302003 44452004 36272005 44792006 57312007 3673

Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre ilçede işlenen suçlarsaatlerine göre değerlendirildiğinde, bunların ağırlıkla sabahadoğru 03:00 ile 07:00 saatlerinde yoğunlaştığı görülmektedir(Grafik 4).

Grafik 4. Suçun Zaman Dilimlerine Dağılımı (01.04.2007-30.04.2007 TarihleriArası) (Kaynak: Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivleri)

0 100 200 300 400

1

11:00-13:0005:00-07:0015:00-17:0000:00-09:00

4.2. Fatih Örneği Üzerinden SorgulamaTarihiYarımada’nın bir parçası olan Fatih İlçesi’nin araştırmakapsamına alınmasında amaç, kentin –gerek nüfus açısıından,gerekse çöküntü alanları açısından yoğun olan- eski yerleşik birbölgesinde sorunu test etmektir.

Analizlerin ilk dördü için İBB Planlama ve İmar Müdürlüğünün 2003tarihli Tarihi Yarımada 1/5000 Ölçekli Nazım İmar PlanıRaporu’nun hanehalkı anketi araştırma verileri ile DİE 2000 nüfus

17

sayımı verilerinden, kriminolojik analiz için ise Emniyet GenelMüdürlüğü verilerinden faydalanılmıştır. Bu çerçevede yapılananalizler aşağıdaki gibidir:

Sosyal Veriler: Anket çalışması kapsamındaki nüfusun % 46.1’i ilkokul mezunu, %5,5’i okuryazar olmayan ve % 5,9’u ise sadece okur yazardır. Yanieğitim düzeyi oldukça düşüktür. İlçede ikamet sürelerinebakıldığında (İBB, 2003), nüfusun % 38,3 ünün 10 yılın altında, %21,8 inin 11-20 yıl ve % 20,0 sinin de 21-30 yıldır alanda ikametettiği görülmektedir. Yine aynı araştırma, anket çalışmasınakatılanların % 80,9 unun alanda yaşamaktan hoşnut olduklarınıortaya koymaktadır. Bu verilerin alandaki aidiyet duygusunun,İstanbul’un çoğu ilçesine göre gelişkin olduğuna işaret etmeolasılığı yüksektir; bununla birlikte doğma büyüme Fatih’liolanların oranının yalnızca % 11,8 ve ilçede yalnızca bu semtisevdiği için oturanların oranının % 0,9 oluşu, bu olasılığı ciddişekilde zayıflamaktadır.

Demografik Veriler:2000 yılı nüfus sayımlarına göre, nüfusu 403.508 iken 2007yılındaki nüfus sayımında nüfusu 362 458’e gerileyen ilçedetoplam nüfus içinde 15 yaşın altındaki çocuk oranı %26,06, 15-24yaş grubu genç nüfus oranı % 19,19, 25-64 yaş grubundaki yetişkinnüfus oranları %48,57 ve yaşlı nüfus oranı ise %5,29’dur.Kısacası ilçe genç nüfusa sahip bir yerleşme niteliğisürdürmektedir.

Yoğun nüfuslu alanlar incelendiğinde, özellikle ticari işlevlerinyoğunlaştığı Aksaray bölgesinin, Vatan ve Millet Caddesi, FevziPaşa Caddesi, Akdeniz ve Halıcılar Caddesi gibi aksların gündüznüfusu açısından yoğun olduğu alanlar olduğu görülmektedir. İBBPlanlama ve İmar Müdürlüğü’nün 2004 yılı verilerine göre, ilçeninnüfus yoğunluğu en yüksek bölgeleri, Müftü Ali 658,76 (k / ha),Hızır Çavuş 586,35 (k / ha), Hasan Halife 555,87 (k / ha), KasımGünahi 514,9 (k / ha), Haydar 507 (k / ha) Uzun Yusuf 500,8 (k /ha), Hoca Üveyz 494,6 (k / ha) mahalleleridir.

Mekansal Veriler- 1:

18

İlçedeki yapıların yaklaşık üçte biri, belediye izinleri vekoruma kurulu kararları ile uyumsuz kat yüksekliklerine sahiptir(İBB, 2003). Özellikle Cibali, Fener-Balat, Karagümrük-İskenderPaşa, Kara Surları İç Koruma Alanı ve Çevresi, Yedikule Bölgesi,Hatice Sultan ve Neslişah Sultan Mahalleleri, Ayvansaray bölgesieskime, bozulma, terkedilme gibi nedenlerle sağlıksız yapı stoğu,kötü yaşam standartları gibi özellikler sergileyen sosyal vefiziksel köhneme bölgeleri olarak dikkat çekerken, Fevzi Paşa,Vatan ve Millet Caddeleri, Fındıkzade ve Aksaray bölgeleri deniteliksiz ve çağdaş yaşam standartlarının altındaki kentselkullanımlar, yetersiz donatılar, yasalara aykırı yapılaşmışalanlar ile işlevlerine devam etmektedir. 2004 yılı içindebelediyece can ve mal güvenliği açısından tehlike arzeden 160adet metruk yapının tespiti edilmiştir.

Mekansal Veriler -2:İlçede donatı alanları eksiği oldukça yüksek orandadır. BaştaFevzi Paşa, Vatan ve Millet Caddeleri, Fındıkzade ve Aksaraybölgeleri olmak üzere, bölgenin hemen tamamında kapsamlı kamuyapıları, üniversite ve sağlık birimlerinin varlığına karşın,rekreatif amaçlı donatı alanı eksiği büyüktür. Yüksek yoğunlukluMüftü Ali, Hızır Çavuş, Hasan Halife, Koca Mustafa Paşa gibimahallelerde donatı alanları yok denebilecek seviyelerdedir.Bitişik düzendeki yapıların oluşturduğu dar bir labirent görünümüsunan bu alanlar yeterli aydınlatma ve otopark alanına da sahipdeğillerdir. İlçenin donatıca en zengin kısmı Kennedy Caddesiüzerindeki geniş sahil alanıdır. Ancak bu alan yerleşik konutbölgesi içinde değil, aksine İstanbul’un en işlek ulaşım aksıüzerindedir. İlçenin güneyindeki bu tablo aynı şekilde kuzeyindede mevcut olup Haliç Sahilinde geniş bir donatı aksıoluşturulmuştur. Bu tablo ilçenin kuzey ve güneyinde oluşturulaniki büyük bahçe olarak da tanımlanabilir. Rekreatif amaçlı donatıalanı bakımından yoksun haldeki bir yaşam tarzı açısındanrahatlama mekanı olan bu alanların yerleşik nüfus tarafındansahiplenildiği söylenememektedir. Bu da suça etki eden bir başkafaktördür.

Mekansal Veriler -3:

19

İlçede nüfus yoğunluğunun özellikle iç kesimlerde çok yüksekolduğu söylenebilir. Yerleişk konut bölgelerinin yanısıra,niteliksiz bekar odaları, sağlıksız yaşam koşullarına sahipyapılar da belirli bölgelerde kümelenmiştir. İlçenin, kentinbirçok ana arterini de içerisinde barındıran bölge, çeşitlisuçların işlenmesi bakımından bir cazibe merkezi olduğusöylenebilir. Örneğin, modern semt pazarlarının olmadığı ilçededar sokaklar arasına sıkışan mahalle pazarları, yankesicilik suçuiçin adeta özel hazırlanmış alanlar hüviyetindedir.

Kriminolojik Veriler:“Olay yeri” suçun temel ögelerinden biridir. Fatih’teki suçdağılımı ve yoğunluğunun fazlalığında olay yeri olmapotansiyeline sahip çok sayıda alanın varolması etkili olmuştur.Ayrıca, ilçenin belli bölgelerinde kentsel yoksunluk ve mekansalayrışmanın yüksek oluşu, potansiyel durumdaki fail vemağdurların bir araya gelmesine olanak tanımaktadır. Yoğunluklaişlenen suçlara ilişkin 2006 ve 2007 yılı verileri aşağıdakigibidir (Tablo 3):

Tablo 3. Fatih İlçesinde Yıllar İtibariyle Başlıca Suçların Türlerine GöreDağılımı(Emniyet Genel Müdürlüğü Verileri)SUÇUN NEV'İ 200

62007(Eylülekadar)

EVDEN HIRSIZLIK

1584

944

İŞYERİNDEN HIRSIZ.

694 257

OTODAN HIRSIZLIK

2094

643

YARALAMA 516 332GASP 224 120KAPKAÇ 95 45CİNAYET 38 19TOPLAM SUÇ SAYISI

5245

2360

Tablo 3 her ne kadar 2007 yılının tamamını gösermemekteyse de, 9aylık süreyi oranlayarak yapılacak bir fikir yürütmeyle, suçta

20

kısmen bir düşüş olduğu söylenebilir. Suçların mahallelere göredağılımı, suç cazibe alanlarını belirgin şekilde ortayakoymaktadır (Tablo 5):

Tablo 5. 2004-2006 Yıllarında Yoğun Suç İşlenen Mahalleler (Emniyet Genel Müdürlüğü Verileri)

Avcıbey

Derviş Ali

DenizAbdal

HasanHalife

HocaÜveyz

ÖrdekKasap

İskenderPaşa

Sofular

KocaMustafaPaşa

KeçiHatun

2006 60 92 153 189 186 131 81 122 43 832007 (Eylüle kadar)

21 68 33 80 69 32 41 60

Yukarıdaki verilere göre, evden hırsızlık olaylarının ilçeninbütününe dağılarak, çok yoğun gerçekleştiği söylenebilir.Özellikle orta gelir grubunun yaşadığı, bunun yanısıra kentselyoksunluğun yüksek olduğu alanlara yakın merkezlerde yoğunlaşmayaşanmaktadır. Mekanı sahiplenme oranının düşük, çarpık kentleşmeoranının yüksek olduğu Haydar ve Balat Mahallerinin yakınındabulunan, daha üst düzey gelir grubunun yaşadığı Müftü Ali,İskender Paşa ve Hamam-ı Muhittin Mahallelerindeki suçyoğunluğunun bir sebebi de potansiyel durumdaki mağdur vefaillerin yine baş başa bırakılmasıdır. Bu mahallelere katılanKeçi Hatun Mahallesi de dikkate alındığında söz konusu alanlarınortak özelliği dar sokaklar ve yetersiz aydınlatma neticesikaranlık labirentler halinde olmalarıdır. Yankesicilik suçuaçısından da tamamen mekana dayalı bir yoğunluk yaşanmaktadır.İlçenin iki büyük mahalle pazarının kurulu olduğu Kirmasti, SinanAğa, Keçi Hatun ve Nevbahar Mahalleleri ile gün içerisinde nüfusyoğunluğunun yaşandığı Koca Mustafa Paşa Meydanı’nda sayısızyankesicilik olayı yaşanmaktadır. Bu durum işyerinden hırsızlıksuçunda da gözlenmlenmektedir. Merkezi iş alanı niteliği gösterenAksaray ile Fatih Camii etrafında suç yoğunlaşmasını tetikleyenönemli bir faktör de, hemen yakınlarda faillerin kendilerinikolayca kaybettirebilecekleri alanların bulunmasıdır (Şekil 2).

Şekil 2. Fatih’te Mekan-Suç İlişkisi

21

5. Değerlendirme ve Sonuç Suç ve suçlulukla ilgili mücadeleye ilişkin, kolluk güçleriningörev alanı içinde yer alan konular temelde, asayiş olayları,toplumsal olaylar, kaçakçılık olayları, terör ve trafik olaylarıolmak üzere beş başlıkta toplanmaktadır. Ülkemizde suç vesuçlularla mücadele, genellikle suç olayları ortaya çıktıktansonra müdahale edilerek suçluların yakalanması, adalete teslimedilmesi ve cezalandırılması şeklinde yürüyen bir sistemdenibarettir. Suç ve suçluluğun nedenleri üzerine ayrıntılısaptamalar ve değerlendirmeler yapılmamasından ötürü, suçönleyici polis hizmetlerinin gelişimi de mümkün olamamıştır. Suçişleyen insanları tutuklayıp mahkum etmek, işlenen suçlarıazaltmakta kesin çözüm olmayıp pansuman/geçici tedbirlerolmuştur. Bu yöntem işlenen suçları azaltmadığı gibi belki deartırarak daha da profesyonel suçların işlenmesine yolaçmaktadır. Cezaevine giren suçlu yeni suç taktik veteknikleriyle dışarıya çıkmaktadır.

Yukarıda sayılanlara bir de sık sık çıkartılan genel ceza aflarıeklenecek olursa bu alanda kesin çözüme götürmeyen kulvarlardakoşturup durulduğu ve hiç yol alınamadığı görülecektir. Kısacası

22

suçla mücadelede klasik uygulamaların çözüm olmadığını ifadeetmek gerekmektedir. İşte bu noktada kentsel dönüşüm bir araçolarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu araştırma, aşağıdaki bulguları ortaya koymaktadır:

- Suç ve mekan arasında doğrudan bir bağ söz konusudur.Niteliksiz mekanlar, suçun beslenmesi ve gelişmesi içinuygun ortamlar hazırlamaktadır.

- Suç ve sosyo-ekonomik profil arasında doğrudan bir bağbulunmaktadır. Sosyo-ekonomik olarak düşük niteliklere sahipnüfus grupları arasında suçun tohumları kolayca atılıpgelişebilmektedir.

- Nüfus yoğunluğunun yüksekliği ve nüfusun kontrolsüzceartmaya devam etmesi suçu tetiklemektedir.

- Sosyal ve mekansal ayrışmalar suça ortam hazırlamaktadır.- Kentsel şiddet ve çatışmalar suçu körükleyen olgulardır.- Üst ve orta gelir grubunun yaşam alanlarında mala karşı

işlenen: evden, otodan, işyerinden hırsızlık gibi suçlarağırlık kazanırken, orta-alt ve alt gelir grubunun yaşadığıalanlarda şahsa karşı işlenen: yaralama, gasp, kavga gibisuçlar öne çıkmaktadır. Alanların sosyo-ekonomik profiliyleişlenen suç çeşitleri arasında belirgin bir bağlantıbulunmaktadır.

- Metruk, boş yapıların, düzensiz, bakımsız, kontrolsüz,aydınlatmadan yoksun yeşil alanların, karmaşık yolağlarının, bulunduğu bölgeler, kolayca çetevari oluşumlarınfaaliyet gösterebilecekleri, yuvalanabilecekleri suçyatakları haline gelmektedir.

- Rekreatif amaçlı donatıların yokluğu, özellikle sosyaldışlanmışlık problemi yaşayan genç nüfusun suça yönelmesindeönemli bir etkendir.

Burada şunu da önemle belirtmek gerekir ki, alt gelir grubununyaşadığı mekanların tümünü potansiyel suç alanı olarak görmek dedoğru bir yaklaşım olmayacaktır. Belirtilmesi gereken temelnokta, bu tür alanların suçlunun barınması açısında elverişlimeknalar olmasıdır.

23

Bu çerçevede,

Kentsel dönüşüm iki boyutuyla ele alınmalıdır. Fizik mekanındönüşümü ve sosyal yapının dönüşümü… Bu iki taraflı dönüşüm,sosyal ve mekansal ayrışmayı en aza indirgemeyi hedeflemelidir.

Özetle konunun bir suç önleme, bir de suçluluğu önleme boyutuolduğu, gerek suçu, gerekse suçluluğu önlemede mekansal ve sosyaldönüşümlerin birer araç olarak kullanılabileceği söylenebilir.Suçu önlemede mekansal dönüşüm bir araç olarak kullanılarak,köhne, viran, harap, terkedilmiş, kontrolsüz ve suç işlemeyemüsait alanlar ortadan kaldırılmalıdır. Suçluluğu önlemede ise,sosyal dönüşüm programları vasıtasıyla suçluyu toplumakazandırma, ıslah etme, iyileştirme, yerel ekonomiye katmahedefleri uygulamaya konulmalıdır.

Yerel yönetimler, bir yandan fiziksel çevreyi yenileyip,temizleyip, ıslah ederek suçu teşvik eden, suça cesaretlendirenfiziksel unsurları ortadan kaldırırken, diğer yandan sosyalyapıyı dönüştürerek, suçun kökeninde yatan kentsel çatışma,gerilim, yoksunluk, hoşnutsuzluk gibi nedenleri deönlemelidirler. Suçun azaltılmasında belediyeler, emniyetgörevlileri ve şehir plancıları eşgüdümlü çalışmalar yapmalıdır.Belediyeler, dönüşüm vasıtasıyla alacakları tedbirlerle kentselçevrenin yaşam kalitesini yükseltmeli, güvenli yaşam alanlarıyaratmalıdırlar. Plancılar ve diğer ilgili meslek grupları, bugünrahatlıkla kentsel dönüşümün suçu azaltmada önemli bir araçolduğunu söyleyebilecek bir noktaya gelmişlerdir. Benzer şekilde,konuyla ilgilenen kriminologlardan bazıları, suçun önlenmesininancak ekonomik ve sosyal yapının geniş ölçekli değiştirilmesiylemümkün olabileceğini; bazıları, potansiyel ve gerçek suçlularınkalplerini ve kafalarını kontrol veya reform yoluyladeğiştirmenin en büyük suç önleme imkanı olduğunu; bazıları ise,suçun işlendiği sosyal ve fiziki düzende oldukça mütevazıayarlamalarla gerçekleştirilebileceğini savunmaktadırlar (Seyhan,2002 ). Kentsel dönüşümün ana hedefleri, aslında tüm bunlarıntoplamından oluşmaktadır.

Kaynaklar:

24

Adaman F. Ve Keyder Ç., 2005. Türkiye’de Büyük Kentlerin Gecekondu ve ÇöküntüMahallelerinde Yaşanan Yoksulluk ve Sosyal Dışlanma, Avrupa Komisyonu Çalışma,Sosyal İşler vew Fırsat Eşitliği Dairesi için hazırlanan raporAksoy Y. 2001. İstanbul Kenti Yeşil Alan Durumunun İrdelenmesi, Doktora Tezi,İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbulAksoy Y. 2004. Üsküdar İlçesi Açık Yeşil Alan Durumunun İrelenesi, Ekoloji No:52, 38-44Housing Renewal in Europe, eds: Andersen H. S. and Leather P., 1999. ThePolicy Press, Great BritainClarke V. R., 2001, “Effective Crime Prevention: Keeping Pace With NewDevelopments”, Forum on Crime And Society, Volume 1, Number 1, United Nations Officefor Drug Control and Crime Prevention, February. Emniyet Genel Müdürlüğü Raporu, 2004. Türkiye’nin Suç Haritası

Ergun, N., Yirmibeşoğlu, F. 2005. İstanbul’da 2000-2004 Yılları Arasında SuçunMekansal Dağılımı. 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 29. Kolokyumu “Planlamada YeniPolitika ve Stratejiler Riskler ve Fırsatlar, 2005, 295-307.

Erkan N. Ç., 2005. Yaşam Kalitesini Etkileyen Bir Faktör: Kentsel Vandalizm.8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 29. Kolokyumu “Planlamada Yeni Politika ve Stratejiler Risklerve Fırsatlar, İstanbul, 309-316.

Hancı H., 1999. Çocuk Suçluluğuna Yol Açan Sosyal Bir Yara: İç Göçler veÇarpik Kentleşme Hekim Ve Yaşam İzmir Tabip Odası Bülteni, Mayıs-Haziran 1999,Sayı: 6, 24-28Keleş R., 1998. Kent Bilim Terimleri Sözlüğü, İmge Kitabevi Yay., Ankara Kızmaz, Z., 2005. Sosyolojik Suç Kuramlarının Suç Olgusunu AçıklamaPotansiyelleri Üzerine Bir Değerlendirme, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2005Cilt : 29 No: 2 149-174Murat S., Şenöz İ., 2005. Üsküdar İlçesinde Ailelerin Konut Sahipliliği veKonuta Yaklaşım Biçimleri: Hanehalkı Reisleri Üzerine Görgül (Ampirik) BirAraştırma, İktisat Fakültesi, Sosyal Siyaset Konferansları, 49. Kitap, Prof. Dr. Turan Yazgan’aArmağan, İstanbul, 199-230Özden P. Pınar, 2001. Kentsel Yenileme Uygulamalarında Yerel Yönetimlerin RolüÜzerine Düşünceler ve İstanbul Örneği, İÜ. SBF. Der., Ekim 2000-Mart 2001, Sayı:23-24, 255-269

Özden P., P., 2002. Yasal ve Yönetsel Çerçevesiyle Şehir Yenileme Planlamasıve Uygulaması: Türkiye Örneği, Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi,İstanbul

Rosenbum, P. Dennis, Lurigio J. Arthur, Davis C. Robert, (1998), ThePrevention of Crime, Social and Situational Strategies, The WadsworthContemporary Issues in Crime and Justice Series, West/Wadsworth Company,Printed in Canada.

25

Securing An Urban Renaissance Crime, Community, And British Urban Policy,2007. eds: Rowland Atkinson and Gesa Helms, the Policy Press, UK

Seyhan, K, 2002. Polislik ve Suçun Önlenmesi. Türkiye’de Devlet Toplum vePolis. Ankara: Seçkin Yayıncılık, 174-175Şengül T, 2004. Siyaset ve Mekansal Ölçek Sorunu: Yerelci Stratejilerin BirEleştirisi, Küreselleşme: Emperyalizm, Yerelcilik, İşçi Sınıfı, Derleyen E.Ahmet Tonak, İmge Kitabevi Yayınları, İstanbul Tonry M. ve Farrington D. P., 1995. Building A Safer Society: StrategicApproaches To Crime Prevention: Strategic Approaches to Crime Prevention TheUniversity of Chicago Press

Townsend P., 1987. Life and Labour in London, CPAG: London Transitions,Blackrose Books, UK, CanadaYılmaz G., 2006. Suç ve Mekan: Suçun Temsili Üzerine Düşünceler, Mimarlık 328,Mart-Nisan 2006

26