DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA...
-
Upload
independent -
Category
Documents
-
view
5 -
download
0
Transcript of DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA...
DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL
ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA YAPILMIŞ DİNİ RESİMLERİN
(İKONALARIN) RESTORASYON VE KONSERVASYON UYGULAMALARI
Evren Kıvançer *
Meryemana Kilisesi, bazalt kesme taş kullanılarak milattan sonra üçüncü yüzyılda, inşa
edilmiştir.1 Suriçi, Lale Bey Mahallesi’ndedir. (Levha I)
Kilise yapı topluluğu bir avlu etrafında çevrelenen; Kilise (a), Mor Yakup kutsal alanı
(b), divanhane (c) ile sonradan eklenen mutfak (d), kütüphane (e) ve lojman'dan (f)
oluşmaktadır. 2 (Levha II)
Süryani Kadim Meryemana Kilisesi, Süryanice yazıtları, kakmalı kapıları, ahşap
işlemeli mihrapları, tekstil üzerine kök boyalarla yapılan dini resimleri ve diğer değerli
eserleriyle varlığını koruyabilen ve ibadete açık olan, Diyarbakır’daki tek Süryani
Kilisesi’dir ve 3 Süryani Kiliseleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Tarihi bir
eser olması, bazı Süryani patriklerin bu kilisede yaşamış olmaları, kilisenin meşhur din
bilimcilerin, şairlerin, azizlerin ve elçilerin ve patriklerin mezarını barındırıyor olması,
Meryemana Kilisesi’nin manevi değerini arttırmaktadır. Kilise, 11. yüzyıldan 19.
yüzyılın sonlarına kadar, kesintili aralıklarla, Süryani Patrikliğine ev sahipliği
yapmıştır. 1933 yılına kadar Diyarbakır, Süryani Metropolitliği’nin merkezi olmuştur.
Kilise yıkımlar, yangınlar, depremler, işgaller görmüştür. 1297’deki büyük tahribattan
sonra, farklı dönemlerde onarımlar geçirmiştir. Kilise yapı topluluğu, 2004’te başlayıp
ve 2005’te tamamlanan kapsamlı bir restorasyon geçirmiştir. Bu restorasyon çalışması
ile kilisenin de ilk hali ortaya çıkartılmıştır.4 Bu restorasyon sırasında, yapıya sonradan
eklenmiş olan sıvalar, kubbe yüksekliğini yarıdan bölen balkon, ahşap ilaveler ve
fayans yüzey kaplamaları kaldırılmıştır. Kilise Vakfı Yönetim Kurulu tarafından,
kilisenin restorasyonundan sonra, kilise duvarlarına asılı olan resimlerin de
onarılmasına karar verilmiştir.
(*) Serbest konservatör-restoratör, [email protected] 1 Akyüz, 1999, 48 2 Tuncer, 2002, 18-19 3 Şimşek, 2006, 150 4 Meryemana Kilisesi girişinde tarihçesini özetleyen pirinç levha üzerindeki genel bilgilerden alıntı.
Resimler, sağlıklı bir laboratuvar ortamında uygulamalara devam edebilmek amacıyla
Meryemana Kilisesi’nde yaptığımız ön çalışmanın ardından, İstanbul’a taşınmıştır.
Gerekli izinler, envanterine kayıtlı bulundukları Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nden
alınmıştır.
Resimlerin Genel Özellikleri
Süryani din adamları tarafından yapıldığı düşünülen veya bazıları kiliseye hediye yolu
ile geldiği saptanan bu resimler Kadim Süryani cemaatinin Hıristiyanlık inancının
detaylarını barındıran, geleneksel tekniklerle yapılmış, özgün ve naif eserlerdir.
Bu resimler, bazıları yekpare, bazıları ise birkaç parça tekstilin birbirlerine el dikişi ile
eklenmesi ile elde edilmiş astarsız zemin (ham bez) üzerine yapılmışlardır. Proje
boyunca bölge ziyaretlerinde, cemaatin yaşça büyük bireyleri ile yapılan sohbetlerden
bu eserlerde, Süryanilerin günümüzde hala sürdürdükleri geleneksel bir el sanatı olan
‘basmacılıkta’5 kullanılan doğal boyaların kullanılmış olduğu öğrenilmiştir.
Resimlerinin sadece bir tanesi ahşap üzerine, geri kalan 14’ü tekstil üzerine yapılmıştır.
Restorasyondan sonra eserlerin üzerinde okunabilir hale gelen Süryanice, Arapça,
Rumca, Ermenice notlardan 1818 - 1873 yılları arasında Meryemana Kilisesi’ne
vakfedildikleri ve yaklaşık olarak 150-200 yaşında oldukları saptanmıştır. 6
Restorasyon Çalışmaları
Meryemana Kilisesi’ne ait, 15 adet resmin restorasyon ve konservasyon çalışmalarına,
2006 ekim ayında başlanmıştır. Uygulamalar iki konservatör7 tarafından 14 ayda,
belgeleme çalışmaları ve raporlar 3 ayda tamamlanmıştır.
Çalışmaların her aşamasında ‘1964 - Venedik Tüzüğü’nde 8 kabul edilmiş olan
‘restorasyon ve konservasyon temel ilkeleri’ esas alınmıştır. Buna göre;
1. Konservasyon öncesinde ve sonrasında detaylı BELGELEME yapılmış,
2. Sadece GERİYE DÖNÜŞLÜ MALZEMELER kullanılmış,
3. Uygulamalar ‘Minimum Müdahale’ anlayışı ile, resmin orijinalliği KESİNLİKLE
bozulmayacak şekilde gerçekleştirilmiştir.
5 Akyüz, 2005, 370-385 6 Notların Türkçeye çevirilerini yapan Mardin Kırklar Kilisesi Papazı Horiepiskopos Gabriel Akyüz ve İstanbul Metropolitliği Genel Sekreteri Zeki Demir’e çok teşekkürler. 7 Güneş Acur’a bu uzun soluklu projede bana çalışma arkadaşı olduğu için sonsuz teşekkürler. 8 www.mo.org.tr/mevzuatDocs%5CVenedik_Tüzük.doc
Konservasyon Aşamaları
A. Belgeleme B. Tanı C. Uygulamalar D. Sergileme E. Bakım-Koruma
başlıkları altında toplanabilir.
A. BELGELEME :
Eserlerin durumunu, yapılacak uygulamaları ve özelliklerini tanımlamaya yer
verebilecek nitelikte bu projeye özel ‘belgeleme formu’ hazırlanmıştır. Bu formda eser:
1. Kimliklendirilmiş,
2. Şematik olarak hazırlanmış olan ‘Malzeme ve Yapım Tekniği’ bölümüne çoktan
seçmeli işaretlemeler yapılmıştır. (Levha III)
3. Adobe Photoshop CS5 programında renk ve fırça dokularıyla yapılan işaretlemeler
belgeleme raporu desteklenmiştir. İşaretlemeler için açıklayıcı lejantlar çıkartılmıştır.
(Levha IV)
4. Konservasyondan önce, konservasyon sırasında ve konservasyon sonrasında olmak
üzere yüksek çözünürlükte dijital fotoğraflar çekilmiştir.
5. Eserin nasıl sergilendiğine değinile; periyodik kontrol-bakım önerilerinde
bulunulmuştur.
B. TANI :
Eserin konservasyon öncesi durumu incelenmiş, tanımlanmış ve genel olarak görülen
bozulmalar belirlenmiştir. Esere önceden yapılan tüm restorasyon müdahaleleri, ilave
edilen malzemeler (yerel kumaşlar-rötuşlar gibi) ve bunların esere verdiği zararlar
detaylandırılmıştır. Şematik olarak hazırlanmış olan ‘Durum Raporu’ üzerinde çoktan
seçmeli işaretlemeler yapılmıştır. (Levha V) Ön ve arka yüz için ayrı ayrı dikkati
çeken özellikler ve eserin genelinde dikkat edilmesi gereken hassasiyet taşıyan
durumlar tanımlanmıştır. Tanı koyma aşaması uygulamalarda kullanılacak
malzemelerin, bunların oranlarının ve uygulama yöntemlerinin her eserin
durumuna, ihtiyacına ve fiziksel yapısına göre belirlenmesinde oldukça önemlidir.
Tanı, görsel inceleme ile yapılmıştır, eserler üzerinde kullanılan malzemeler ve yapım
tekniği üzerine analiz yapılmamıştır, konu uzmanların ilgisine açıktır.
Eserlerde tespit edilen bozulmalar :
1.VERNİĞİN OKSİDASYONU VE YÜZEY KİRLERİ İLE BİRLEŞMESİ:
Resimlerin genelinde, yüzeydeki vernik, zamanla bozulmuş, sararmış ancak altta kalan
boya tabakasının ve renklerin korunmasını sağlamıştır. Bu, tablo konservasyonunda sık
karşılaşılan bir durumdur. Pek çok eserin canlı ve parlak renklerinin doğru vernik
seçimiyle korunabileceğini bilmekteyiz.
2. KİR, LEKELER, SIVI İZLERİ, DİKİŞLER: Kir, leke ve sıvı izleri yoğun olarak
arka yüzde görülmektedir. Arka yüzde özellikle eserin alt kenarında yıllar içinde
biriken yoğun toz tabakası, önceden yapılan uygulamalarda veya asılı durduğu yerde
(duvar boyası, gomalak gibi) üzerine akan sıçrayan çeşitli sıvılardan bahsedilebilir.
3. YIRTIK, PARÇA KAYBI VE BOYA DÖKÜLMELERİ: Yırtıklar, farklı uzunluk
ve büyüklüklerde, kimi zaman el dikişi ile tutturulmuş veya arka (bazen ön yüzden)
yamanarak tamir edilmiş alanlardır. Parça kayıpları geniş yırtıklar arasında tamamen
yok olan alanlardır. Boya dökülmeleri ise boya-kanvas ilişkisinin çok zayıfladığı
alanlarda kanvasa tutunamayarak dökülüp yok olan alanlar için yapılan tanımdır.
4. MUM YANIKLARI, İS BİRİKİMLERİ: Kilise ana yapısı duvarlarında asılı olan
kutsal kişilerin ve sahnelerin resmedildiği bu eserlerin yakınlarında adaklar adanırken,
dua edilirken yakılan şamdanların ve mumların yakarak yok ettiği veya kararttığı
alanlardır.
5. ‘İYİ NİYETLİ’ ANCAK ‘BİLİNÇSİZCE’ YAPILMIŞ ONARIMLAR: 9 Kilise
cemaatinden yerel sanatkârlar, zanaatkârlar veya din adamlarınca yapıldığı düşünülen
onarımlardır. Bu onarımlar, eser üzerindeki yırtıkların kaba dikişlerle dikilmesi, arka
veya ön yüzden çeşitli kalınlık, boyutlarda ve hatta benzer üsluplarla yapılmış başka
eserlerden kesilen parçalarla arka bazen de ön yüzlerinden yamanması, boyaların
döküldüğü alanların sentetik boyalar kullanılarak kabaca rötuşlanması gibi eserlere
geriye dönüşü mümkün olmayan zarar veren uygulamalardır. Bu uygulamalar önceden
yapılmış ve işlevini kaybetmiş onarımlardır. Bu onarımların resimlerden
uzaklaştırılması ve neden oldukları bozulmaların onarılması çalışmalarımız sırasında
en çok zamanımızı alan uygulamalar olmuştur.
C. UYGULAMALAR :
Yapılan tüm uygulamalarda kullanılan yöntem ve malzemeler eserin ihtiyaçlarına göre
belirlenmektedir. Belli başlı uygulamalar:
9 Bu tür onarımlar 2011 Temmuz ayında tamamlanmış olan Mardin Kırklar Kilisesi resimleri restorasyon projesinde de oldukça yoğun olarak görülmüştür ve en çok zamanımızı alan uygulamalar olmuştur.
1. MEKANİK KURU TEMİZLİK: Eserin ön yüzünden büyük fırçalara, arka yüzünden
bistüri, fırça, silgiler ve vakumlu temizleme aleti yardımı ile yapılmaktadır. Bu işlem
yapılırken diğer eserlerin çalışıldığı alandan bağımsız bir alan kullanılmıştır.
2. KORUYUCU JAPON KAĞIDININ (FACING)10 KALDIRILMASI: Japon kağıdı
ve su içinde %5’lik olarak çözülen karboksimetilselüloz kullanılarak yapılan facing
(yüzey kaplama) ılık su ile kaldırılmaktadır. Kalan fazla nem kurutma kağıdı ve kağıt
havlu kullanılarak hızlı ve kontrollü olarak yüzeyden uzaklaştırılmıştır.
3. MEKANİK NEMLİ TEMİZLİK: Mekanik temizlik esnasında yüzeydeki toz+kirle
birlikte okside olan vernik ve hatta önceki onarımlarda yapılan rötuşlar da yüzeyden
alınmıştır. Bu birikimler alınırken kullanılan malzemenin yoğunluğu boya tabakasına
kesinlikle zarar vermemeli sadece yüzeydeki birikim ile orjinal boya tabakası
arasındaki bağı yumuşatmalı ve çözmelidir. Bu aşamada deneyim çok önemlidir.
Yüzey temizliği işleminde; organik çözücüler (aseton, alkol, su ve amonyak), su veya
white spirit11 içinde çözülmüş non-iyonik12 deterjanlar, kir + vernik birikiminin
çözülebilmesi için gereken oranlarda karıştırılarak kullanılmıştır. Organik çözücülerin
yüzeyde kalan su molekülleriyle birlikte hızla buharlaşarak eser yüzeyinden nemi alma
özelliği kullanılırken, malzeme artıklarının yüzeyde kalmamasına su ile inceltilerek
yüzeyden uzaklaştırılmasına dikkat edilmiştir. Hazırlanan malzemeler eser yüzeyinde
5x5 cm’lik deneme kareleri açılarak, hazırlanan çözeltinin oranları ihtiyaca göre
değiştirilmiş, sonuca ulaşıldığında tüm yüzeye uygulanmıştır.
4. SAĞLAMLAŞTIRMA :
Boya tabakasında pullanma, ayrılma, tozlaşma, çatlaklar görüldüğünde yapılmıştır.
Sağlamlaştırma iki türlü yapılmıştır:
a. Lokal Sağlamlaştırma: Boya tabakasının tamamen yüzeyden ayrıldığı, acil olarak
müdahale edilmezse çok kısa zamanda en ufak bir fiziksel hareketle bile yok olacak
kadar hassas olan, küçük alanlarda yapılmıştır.
10 Facing işleminin amacı; resmin hassas yüzeyindeki boya kaybını önlemek, konservasyon uygulamaları sırasında veya uygulamalar başlayana kadar destek olmaktır. 11 white spirit; Stooddard Solvent. petrol distile yaygın bir boya ince ve hafif olarak kullanılan çözücü. http://en.wikipedia.org/wiki/White_spirit 12 non iyonik deterjan; http://www.kremer-pigmente.de/shopint/PublishedFiles/78052e.pdf
b. Genel Sağlamlaştırma: Eserin tamamına arka veya ön yüzden emdirilen malzemeler
ile yapılmıştır.
Her iki uygulamada da resmin boya yapısına göre seçilen sağlamlaştırma malzemesi;
derine ve tüm gözeneklere nüfus etmiş, boya tabakası tarafından homojen olarak
emilmiş, yüzeyde tabakalanmamasına, renk değişikliği yaratmamasına, boya dokusunu
bozmamasına dikkat edilmiştir.
Boyanın yapısı ve ihtiyaçlarına göre geleneksel veya modern malzemeler, yöntemler
kullanılabilir. Su bazlı malzemeler kullanılabildiği gibi sentetik, ısı ile çözülebilen
malzemeler de kullanılabilir.
5. ARKA YÜZDEN LOKAL OLARAK DESTEKLENMESİ (YAMA) : Eserin yırtık
bölümleri, yırtılacak kadar incelmiş veya çentiklenmiş bölümleri arka yüzden
yamanmaktadır. Yama işleminde kullanılacak olan kanvas seçilirken; eserin orjinal
kanvası ile benzer özellikler gösteren (kalınlık, atkı-çözgü iplerinin sayısı ve yönü, lif
yapısı, rengi vb.) kumaş parçacıkları kullanılmıştır. Yamalar, yırtık alanın en ve
boyundan sadece birer santimetre daha büyük, kenarları inceltilerek orjinal kanvasa
tutunabilme yüzeyleri genişletilmiş olan, eserin yapısına uygun malzeme ile arka
yüzeyden yapıştırılan parçacıklardır. Bu projede yamalar ile desteklenen eserlerin yeni
şaselerine gerilmesi için dört kenarından kenar bantları çekilmiştir. Bu bantlar esere
yapıştırılırken Beva 37113 çözeltisi ile (seyreltilmeksizin-kutudan çıkan orjinal hali ile)
ısı yardımıyla çözülerek kullanılmıştır.
6. ARKA YÜZDEN YENİ BİR KANVAS İLE ESERİN TAMAMININ
DESTEKLENMESİ: Bu destekleme yöntemi tekstilin aşırı zayıf olduğu, adeta
çürüdüğü, boya tabakasını taşıyamadığı durumlarda tercih edilmiştir. Bu yöntemde
eserin arka yüzü yeni keten kumaş ile desteklenmiş ve şasesine gerilmiştir. Bu işlem
Beva 371 ile yapılmıştır.
7. DOLGU: Boyanın tamamen kaybedildiği alanlarda rötuş öncesinde yapılmıştır.
Yapılan dolguların boyaya iyi tutunması ve dayanıklı olması, orjinal boya ile birlikte
hareket edebilmesi için esnek olması, ortamdaki nem ve ısı değişikliklerine bağlı
olarak çatlamaması, çekmemesi veya şişmemesi, rötuş yapılan toz boyalarla uyum
sağlaması çok önemlidir. Dolgu malzemeleri seçilirken; boya tabakasının kalınlığı,
13 Horie, C.V., 1986, Materials for Conservation: Organic Consolidants, Adhesives and Coatings, UK
dolgu yapılacak alanın büyüklüğü, sağlamlaştırma-destekleme işlemlerinde
kullanılmak üzere seçilen malzeme göz önünde bulundurularak her eser öznelinde
reçeteler geliştirilmiştir. Bu formüller sıcak spatula, minyatür spatula, fırça gibi aletler
kullanılarak uygulanmıştır. Sonrasında boya tabakası ile aynı seviye getirilmek üzere
çözücüleri ile veya bistüri, zımpara benzeri yüzey kazıyıcılar kullanılarak inceltilmiştir.
8. ESERİN YENİ ŞASESİNE GERİLMESİ: Resimlerin tamamı şasesiz olarak ele
geçmiştir. Arka yüzlerinden orjinal çerçevesinin dört kenarına çok sayıda çivi
kullanılarak ve kimi zaman tutkalla yapıştırılarak gerdirilmişlerdir. Bu yüzden eser
kenarlarında onlarca delik ve boya kayıpları olmuştur. Yaptırılan yeni şaseler
fırınlanmış kayın ağacından, kayıtlı (yatay ve dikey kayıtlar) ve kamalıdır. Böcek
saldırılarına karşı iki kat gomalaklanmıştır.
9. RÖTUŞ: Yüzeyde yapılacak her türlü uygulama bittikten sonra yüzeye fırça ile ince
bir kat vernik atılmıştır. Verniğin ince sürülmesi önemlidir, çünkü yıllar içinde
oluşabilecek olan sararma ve çatlamaların daha az belirgin olması istenmektedir. Bu
vernikleme aşamasında boya verniği emerek bir kez daha sağlamlaşır, canlı renkleri
ortaya çıkar (ki rötuş aşamasında doğru renk tonlarına ulaşılabilsin). Böylece, boya
tabakasının üzeri örtülmüş olur ve bu da resmi olumsuz çevre koşullarına karşı korur.
Rötuş yapılırken toz boyalar (pigmentler) ve rötuş verniği karıştırılmış, kalınlaştığında
White Spirit kullanılarak inceltilmiştir. Resimde kullanılan renkleri ve çizgileri
etrafındaki renk geçişlerine göre bire bir olarak tamamlama tekniği olan mimetik
teknik ile sadece önceden dolgulanan boş alanlar tamamlanmıştır. Bu aşamada asla
yağlıboya gibi geriye dönüşü olmayan malzemeler kullanılmamıştır. Rötuş sonrası
matlaşan kısımlara lokal olarak sprey vernik uygulanmış, resmin bir bütün olarak
okunması sağlanmıştır. Vernik uygulamalarında Royal Talens14 ürünleri kullanılmıştır.
10. ÇERÇEVELER-MONTAJ: Resimlerin orijinal çerçeveleri, naif, sanatsal özellikleri
olmayan, rabıtasız, mukavemeti düşük, eserleri taşıyamayacak kadar güçsüz, böcek
saldırılarına uğramış ve parça kayıpları olan çerçevelerdir. Diyarbakır Süryani Cemaati
Yönetim Kurulu tarafından eserlerin tamamının şaselerinin değiştirilmesine karar
verilmiştir. Yenilenen çerçevelerde, böcek saldırılarına mahal vermemek için sentetik
malzemeden yapılmış bir ürün seçilmiştir. Seçilen profil antik eskitme, sade, yarı
14 http://www.talens.com/
klasik bir modeldir. Profiller köşelerinden birleştirildikten sonra pirinç köşebentlerle
desteklenerek sağlamlaştırılmıştır. Eserler arka yüzde kenardan kenara atılan çelik
tellerle çerçevesine sabitlenmiştir. Duvara 15-20°’lik açı ile asılması planlanan
resimlerin arka yüzlerine, şaselerinin özellikle alt kenarlarına yıllar içinde birikebilecek
olan tozu engellemek için bariyer görevi üstlenecek hava alabilir yekpare kumaş
gerdirilmiştir. Resimler duvara çelik tel ile asılmıştır.
D. SERGİLEME:
Resimler kilise binasının yüksek duvarlarına kilise papazı Yusuf Akbulut tarafından
konu ve konum önceliklerine göre belirlenen yerlere, pirinç levhalar üzerine yazılan
Süryanice, Türkçe ve İngilizce açıklamaları ile birlikte asılmışlardır. Eserler kilise
ziyaretçilerinin dokunamayacağı yüksekliğe asılmışlardır.
Eserlerden üç tanesinin hemen altına stantlar yaptırılmıştır. Bu stantlara bu üç esere
sonradan ilave edildiği düşünülen gümüş rölyefler yerleştirilmiştir. Bu gümüş parçalar
eserlere restorasyondan sonra yeniden monte edilmemişlerdir çünkü restorasyonu
yapılan eserlerde bu metal parçaların korozyona uğrayarak tekstili ve boya tabakasını
zayıflattığı hatta yok ettiği görülmüştür. Gümüş rölyefler temizlenmiş, stabilize edilmiş
ve oksidasyonunu önlemek için laklanmıştır. Sonra gümüş rölyefler kapalı cam stantlar
içinde, eserlerin rölyeflerle çekilmiş fotoğrafları ile birlikte sergilenmiştir.
E. KORUMA VE BAKIM:
Eserlerin periyodik bakımı pasif konservasyon açısından oldukça önemlidir. Kilise
binasının düzenli olarak havalandırılmasının, sıcaklığın ve bağıl nem değerinin
mümkün olduğunca sabit tutulmasının önemi kilise müstahdemine anlatılmıştır. Kilise
çalışanları tarafından periyodik olarak kuru temizlik yapılabilmesi için uygun
nitelikteki uzun kıllı, yumuşak fırçalar satın alınmıştır.
RESTORASYONU YAPILAN MERYEMANA KİLİSESİ RESİMLERİ 15 : (levha VI)
1. İki melek - Gabriel ve Mihael, (tekstil üzerine, 113 x 98.5 cm)
2. Triptikon - İsa’nın çarmıha gerilmesi/Meryemana ve İsa/Melek (t.ü.85 x 65 cm)
3. Meryemana’nın Ölümü, (tekstil üzerine, 83 x 111.5 cm)
4. Mor Behnam ve kardeşi Saro ve Öğretmeni Mor Matay, (t.ü., 108.7 x 121.6 cm)
15 Bu eserlerin ikonografik açıklamalarını yapan ve kadim bilgilerini bizlerden esirgemeyen Horiepiskopos Gabriel Akyüz’e sonsuz teşekkürlerimle.
5. Mor Barsavmo (tekstil üzerine, 78 x 111 cm)
6. İbrahim Peygamber’in oğlu İshak’ı kurban edişi (tekstil üzerine, 89.6 x 107 cm)
7. Meryemana ve kucağında bebek İsa Mesih (tekstil üzerine, 99.2 x 130.4 cm)
8. İsa Mesih’in cenaze töreni - ? (tekstil üzerine, 69 x 88 cm)
9. İki Aziz - Şehit Azizler (tekstil üzerine, 118 x 140 cm)
10. Mor Efram (tekstil üzerine, 78.5 x 117.5 cm)
11. Mor Petrus (tekstil üzerine, 107.7 x 165.7 cm)
12. Kudüs’ün tasviri - Topography of Holy Land, Haç İkonası, t.ü., 89 x 128 cm)
13. Vaftizci Yahya (tekstil üzerine, 85 x 96.5 cm)
14. İsa Mesih Elinde Kutsal Haç ile (tekstil üzerine, 50.5 x 66.4 cm)
15. Meryemana ve kucağında bebek İsa Mesih (ahşap üzerine, 60 x 90 cm)
Umarım en yakın zamanda Süryani resimlerinin sanat tarihi araştırmacıları açısından
detaylı olarak incelendiği çalışmaları okuyabilmek mümkün olur.
Yaptığımız uygulamaları bu sempozyumda paylaşmamın gerekliliği konusunda beni
teşvik eden Sayın Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu’na ve hocam, kağıt ve deri eserler
konservatörü ve sanat tarihçi Nil Baydar’a teşekkür ederim.
KAYNAKÇA :
Akkaya, T., 2000, Ortodoks İkonaları-Genel Bir Bakış, İstanbul.
Akyüz, P.G., 1999, Diyarbakır’daki Meryem Ana Kilisesi’nin Tarihçesi M.S.3.Yüzyıl, İstanbul.
Akyüz, P.G., 2005, Tüm Yönleriyle Süryaniler, Mardin.
Başeğmez, Ş., 1989, İkonalar, İstanbul.
Berger,G.A.-Russel,W.H., 2000, Conservation of Paintings-Research and Innovations, London.
Emre, G., 2009, ‘Yağlı Boya Tabloda Koruma : Genel Bir Bakış’, Restorasyon Konservasyon
Çalışmaları, S.3, İstanbul, s.74-77
Herington, P., 1989, The Painter’s Manual of Dionysius of Fortuna, California.
İris, M., 2003, Bütün Yönleriyle Süryaniler, İstanbul.
Keser, E., 2002, Tur Abdin-Süryani Ortodoks Mimarisi, İstanbul.
Nicolaus, K.- Westphal, C., 1999, The Restoration of Paintings, Cologne.
Özcoşar, İ., 2006, 19.Yüzyılda Mardin Süryanileri, Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi.
Şimşek, M., 2006, Süryaniler ve Diyarbakır, İstanbul.
Tunay, İ., 1998, İkona Restorasyon ve Konservasyonu, Yüksek Lisans Tezi, İ.Ü
Tuncer, O.C., 2002, Diyarbakır Kiliseleri, Diyarbakır.
Yılmaz, N., 1993, Ayasofya Müzesi’ndeki İkonalar Kataloğu, Ankara.