DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA...

12
DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA YAPILMIŞ DİNİ RESİMLERİN (İKONALARIN) RESTORASYON VE KONSERVASYON UYGULAMALARI Evren Kıvançer * Meryemana Kilisesi, bazalt kesme taş kullanılarak milattan sonra üçüncü yüzyılda, inşa edilmiştir. 1 Suriçi, Lale Bey Mahallesi’ndedir. (Levha I) Kilise yapı topluluğu bir avlu etrafında çevrelenen; Kilise (a), Mor Yakup kutsal alanı (b), divanhane (c) ile sonradan eklenen mutfak (d), kütüphane (e) ve lojman'dan (f) oluşmaktadır. 2 (Levha II) Süryani Kadim Meryemana Kilisesi, Süryanice yazıtları, kakmalı kapıları, ahşap işlemeli mihrapları, tekstil üzerine kök boyalarla yapılan dini resimleri ve diğer değerli eserleriyle varlığını koruyabilen ve ibadete açık olan, Diyarbakır’daki tek Süryani Kilisesi’dir ve 3 Süryani Kiliseleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Tarihi bir eser olması, bazı Süryani patriklerin bu kilisede yaşamış olmaları, kilisenin meşhur din bilimcilerin, şairlerin, azizlerin ve elçilerin ve patriklerin mezarını barındırıyor olması, Meryemana Kilisesi’nin manevi değerini arttırmaktadır. Kilise, 11. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar, kesintili aralıklarla, Süryani Patrikliğine ev sahipliği yapmıştır. 1933 yılına kadar Diyarbakır, Süryani Metropolitliği’nin merkezi olmuştur. Kilise yıkımlar, yangınlar, depremler, işgaller görmüştür. 1297’deki büyük tahribattan sonra, farklı dönemlerde onarımlar geçirmiştir. Kilise yapı topluluğu, 2004’te başlayıp ve 2005’te tamamlanan kapsamlı bir restorasyon geçirmiştir. Bu restorasyon çalışması ile kilisenin de ilk hali ortaya çıkartılmıştır. 4 Bu restorasyon sırasında, yapıya sonradan eklenmiş olan sıvalar, kubbe yüksekliğini yarıdan bölen balkon, ahşap ilaveler ve fayans yüzey kaplamaları kaldırılmıştır. Kilise Vakfı Yönetim Kurulu tarafından, kilisenin restorasyonundan sonra, kilise duvarlarına asılı olan resimlerin de onarılmasına karar verilmiştir. (*) Serbest konservatör-restoratör, [email protected] 1 Akyüz, 1999, 48 2 Tuncer, 2002, 18-19 3 Şimşek, 2006, 150 4 Meryemana Kilisesi girişinde tarihçesini özetleyen pirinç levha üzerindeki genel bilgilerden alıntı.

Transcript of DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA...

DİYARBAKIR SÜRYANİ KADİM MERYEMANA KİLİSESİ’NE AİT TEKSTİL

ÜZERİNE DOĞAL BOYALARLA YAPILMIŞ DİNİ RESİMLERİN

(İKONALARIN) RESTORASYON VE KONSERVASYON UYGULAMALARI

Evren Kıvançer *

Meryemana Kilisesi, bazalt kesme taş kullanılarak milattan sonra üçüncü yüzyılda, inşa

edilmiştir.1 Suriçi, Lale Bey Mahallesi’ndedir. (Levha I)

Kilise yapı topluluğu bir avlu etrafında çevrelenen; Kilise (a), Mor Yakup kutsal alanı

(b), divanhane (c) ile sonradan eklenen mutfak (d), kütüphane (e) ve lojman'dan (f)

oluşmaktadır. 2 (Levha II)

Süryani Kadim Meryemana Kilisesi, Süryanice yazıtları, kakmalı kapıları, ahşap

işlemeli mihrapları, tekstil üzerine kök boyalarla yapılan dini resimleri ve diğer değerli

eserleriyle varlığını koruyabilen ve ibadete açık olan, Diyarbakır’daki tek Süryani

Kilisesi’dir ve 3 Süryani Kiliseleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Tarihi bir

eser olması, bazı Süryani patriklerin bu kilisede yaşamış olmaları, kilisenin meşhur din

bilimcilerin, şairlerin, azizlerin ve elçilerin ve patriklerin mezarını barındırıyor olması,

Meryemana Kilisesi’nin manevi değerini arttırmaktadır. Kilise, 11. yüzyıldan 19.

yüzyılın sonlarına kadar, kesintili aralıklarla, Süryani Patrikliğine ev sahipliği

yapmıştır. 1933 yılına kadar Diyarbakır, Süryani Metropolitliği’nin merkezi olmuştur.

Kilise yıkımlar, yangınlar, depremler, işgaller görmüştür. 1297’deki büyük tahribattan

sonra, farklı dönemlerde onarımlar geçirmiştir. Kilise yapı topluluğu, 2004’te başlayıp

ve 2005’te tamamlanan kapsamlı bir restorasyon geçirmiştir. Bu restorasyon çalışması

ile kilisenin de ilk hali ortaya çıkartılmıştır.4 Bu restorasyon sırasında, yapıya sonradan

eklenmiş olan sıvalar, kubbe yüksekliğini yarıdan bölen balkon, ahşap ilaveler ve

fayans yüzey kaplamaları kaldırılmıştır. Kilise Vakfı Yönetim Kurulu tarafından,

kilisenin restorasyonundan sonra, kilise duvarlarına asılı olan resimlerin de

onarılmasına karar verilmiştir.

(*) Serbest konservatör-restoratör, [email protected] 1 Akyüz, 1999, 48 2 Tuncer, 2002, 18-19 3 Şimşek, 2006, 150 4 Meryemana Kilisesi girişinde tarihçesini özetleyen pirinç levha üzerindeki genel bilgilerden alıntı.

Resimler, sağlıklı bir laboratuvar ortamında uygulamalara devam edebilmek amacıyla

Meryemana Kilisesi’nde yaptığımız ön çalışmanın ardından, İstanbul’a taşınmıştır.

Gerekli izinler, envanterine kayıtlı bulundukları Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nden

alınmıştır.

Resimlerin Genel Özellikleri

Süryani din adamları tarafından yapıldığı düşünülen veya bazıları kiliseye hediye yolu

ile geldiği saptanan bu resimler Kadim Süryani cemaatinin Hıristiyanlık inancının

detaylarını barındıran, geleneksel tekniklerle yapılmış, özgün ve naif eserlerdir.

Bu resimler, bazıları yekpare, bazıları ise birkaç parça tekstilin birbirlerine el dikişi ile

eklenmesi ile elde edilmiş astarsız zemin (ham bez) üzerine yapılmışlardır. Proje

boyunca bölge ziyaretlerinde, cemaatin yaşça büyük bireyleri ile yapılan sohbetlerden

bu eserlerde, Süryanilerin günümüzde hala sürdürdükleri geleneksel bir el sanatı olan

‘basmacılıkta’5 kullanılan doğal boyaların kullanılmış olduğu öğrenilmiştir.

Resimlerinin sadece bir tanesi ahşap üzerine, geri kalan 14’ü tekstil üzerine yapılmıştır.

Restorasyondan sonra eserlerin üzerinde okunabilir hale gelen Süryanice, Arapça,

Rumca, Ermenice notlardan 1818 - 1873 yılları arasında Meryemana Kilisesi’ne

vakfedildikleri ve yaklaşık olarak 150-200 yaşında oldukları saptanmıştır. 6

Restorasyon Çalışmaları

Meryemana Kilisesi’ne ait, 15 adet resmin restorasyon ve konservasyon çalışmalarına,

2006 ekim ayında başlanmıştır. Uygulamalar iki konservatör7 tarafından 14 ayda,

belgeleme çalışmaları ve raporlar 3 ayda tamamlanmıştır.

Çalışmaların her aşamasında ‘1964 - Venedik Tüzüğü’nde 8 kabul edilmiş olan

‘restorasyon ve konservasyon temel ilkeleri’ esas alınmıştır. Buna göre;

1. Konservasyon öncesinde ve sonrasında detaylı BELGELEME yapılmış,

2. Sadece GERİYE DÖNÜŞLÜ MALZEMELER kullanılmış,

3. Uygulamalar ‘Minimum Müdahale’ anlayışı ile, resmin orijinalliği KESİNLİKLE

bozulmayacak şekilde gerçekleştirilmiştir.

5 Akyüz, 2005, 370-385 6 Notların Türkçeye çevirilerini yapan Mardin Kırklar Kilisesi Papazı Horiepiskopos Gabriel Akyüz ve İstanbul Metropolitliği Genel Sekreteri Zeki Demir’e çok teşekkürler. 7 Güneş Acur’a bu uzun soluklu projede bana çalışma arkadaşı olduğu için sonsuz teşekkürler. 8 www.mo.org.tr/mevzuatDocs%5CVenedik_Tüzük.doc

Konservasyon Aşamaları

A. Belgeleme B. Tanı C. Uygulamalar D. Sergileme E. Bakım-Koruma

başlıkları altında toplanabilir.

A. BELGELEME :

Eserlerin durumunu, yapılacak uygulamaları ve özelliklerini tanımlamaya yer

verebilecek nitelikte bu projeye özel ‘belgeleme formu’ hazırlanmıştır. Bu formda eser:

1. Kimliklendirilmiş,

2. Şematik olarak hazırlanmış olan ‘Malzeme ve Yapım Tekniği’ bölümüne çoktan

seçmeli işaretlemeler yapılmıştır. (Levha III)

3. Adobe Photoshop CS5 programında renk ve fırça dokularıyla yapılan işaretlemeler

belgeleme raporu desteklenmiştir. İşaretlemeler için açıklayıcı lejantlar çıkartılmıştır.

(Levha IV)

4. Konservasyondan önce, konservasyon sırasında ve konservasyon sonrasında olmak

üzere yüksek çözünürlükte dijital fotoğraflar çekilmiştir.

5. Eserin nasıl sergilendiğine değinile; periyodik kontrol-bakım önerilerinde

bulunulmuştur.

B. TANI :

Eserin konservasyon öncesi durumu incelenmiş, tanımlanmış ve genel olarak görülen

bozulmalar belirlenmiştir. Esere önceden yapılan tüm restorasyon müdahaleleri, ilave

edilen malzemeler (yerel kumaşlar-rötuşlar gibi) ve bunların esere verdiği zararlar

detaylandırılmıştır. Şematik olarak hazırlanmış olan ‘Durum Raporu’ üzerinde çoktan

seçmeli işaretlemeler yapılmıştır. (Levha V) Ön ve arka yüz için ayrı ayrı dikkati

çeken özellikler ve eserin genelinde dikkat edilmesi gereken hassasiyet taşıyan

durumlar tanımlanmıştır. Tanı koyma aşaması uygulamalarda kullanılacak

malzemelerin, bunların oranlarının ve uygulama yöntemlerinin her eserin

durumuna, ihtiyacına ve fiziksel yapısına göre belirlenmesinde oldukça önemlidir.

Tanı, görsel inceleme ile yapılmıştır, eserler üzerinde kullanılan malzemeler ve yapım

tekniği üzerine analiz yapılmamıştır, konu uzmanların ilgisine açıktır.

Eserlerde tespit edilen bozulmalar :

1.VERNİĞİN OKSİDASYONU VE YÜZEY KİRLERİ İLE BİRLEŞMESİ:

Resimlerin genelinde, yüzeydeki vernik, zamanla bozulmuş, sararmış ancak altta kalan

boya tabakasının ve renklerin korunmasını sağlamıştır. Bu, tablo konservasyonunda sık

karşılaşılan bir durumdur. Pek çok eserin canlı ve parlak renklerinin doğru vernik

seçimiyle korunabileceğini bilmekteyiz.

2. KİR, LEKELER, SIVI İZLERİ, DİKİŞLER: Kir, leke ve sıvı izleri yoğun olarak

arka yüzde görülmektedir. Arka yüzde özellikle eserin alt kenarında yıllar içinde

biriken yoğun toz tabakası, önceden yapılan uygulamalarda veya asılı durduğu yerde

(duvar boyası, gomalak gibi) üzerine akan sıçrayan çeşitli sıvılardan bahsedilebilir.

3. YIRTIK, PARÇA KAYBI VE BOYA DÖKÜLMELERİ: Yırtıklar, farklı uzunluk

ve büyüklüklerde, kimi zaman el dikişi ile tutturulmuş veya arka (bazen ön yüzden)

yamanarak tamir edilmiş alanlardır. Parça kayıpları geniş yırtıklar arasında tamamen

yok olan alanlardır. Boya dökülmeleri ise boya-kanvas ilişkisinin çok zayıfladığı

alanlarda kanvasa tutunamayarak dökülüp yok olan alanlar için yapılan tanımdır.

4. MUM YANIKLARI, İS BİRİKİMLERİ: Kilise ana yapısı duvarlarında asılı olan

kutsal kişilerin ve sahnelerin resmedildiği bu eserlerin yakınlarında adaklar adanırken,

dua edilirken yakılan şamdanların ve mumların yakarak yok ettiği veya kararttığı

alanlardır.

5. ‘İYİ NİYETLİ’ ANCAK ‘BİLİNÇSİZCE’ YAPILMIŞ ONARIMLAR: 9 Kilise

cemaatinden yerel sanatkârlar, zanaatkârlar veya din adamlarınca yapıldığı düşünülen

onarımlardır. Bu onarımlar, eser üzerindeki yırtıkların kaba dikişlerle dikilmesi, arka

veya ön yüzden çeşitli kalınlık, boyutlarda ve hatta benzer üsluplarla yapılmış başka

eserlerden kesilen parçalarla arka bazen de ön yüzlerinden yamanması, boyaların

döküldüğü alanların sentetik boyalar kullanılarak kabaca rötuşlanması gibi eserlere

geriye dönüşü mümkün olmayan zarar veren uygulamalardır. Bu uygulamalar önceden

yapılmış ve işlevini kaybetmiş onarımlardır. Bu onarımların resimlerden

uzaklaştırılması ve neden oldukları bozulmaların onarılması çalışmalarımız sırasında

en çok zamanımızı alan uygulamalar olmuştur.

C. UYGULAMALAR :

Yapılan tüm uygulamalarda kullanılan yöntem ve malzemeler eserin ihtiyaçlarına göre

belirlenmektedir. Belli başlı uygulamalar:

9 Bu tür onarımlar 2011 Temmuz ayında tamamlanmış olan Mardin Kırklar Kilisesi resimleri restorasyon projesinde de oldukça yoğun olarak görülmüştür ve en çok zamanımızı alan uygulamalar olmuştur.

1. MEKANİK KURU TEMİZLİK: Eserin ön yüzünden büyük fırçalara, arka yüzünden

bistüri, fırça, silgiler ve vakumlu temizleme aleti yardımı ile yapılmaktadır. Bu işlem

yapılırken diğer eserlerin çalışıldığı alandan bağımsız bir alan kullanılmıştır.

2. KORUYUCU JAPON KAĞIDININ (FACING)10 KALDIRILMASI: Japon kağıdı

ve su içinde %5’lik olarak çözülen karboksimetilselüloz kullanılarak yapılan facing

(yüzey kaplama) ılık su ile kaldırılmaktadır. Kalan fazla nem kurutma kağıdı ve kağıt

havlu kullanılarak hızlı ve kontrollü olarak yüzeyden uzaklaştırılmıştır.

3. MEKANİK NEMLİ TEMİZLİK: Mekanik temizlik esnasında yüzeydeki toz+kirle

birlikte okside olan vernik ve hatta önceki onarımlarda yapılan rötuşlar da yüzeyden

alınmıştır. Bu birikimler alınırken kullanılan malzemenin yoğunluğu boya tabakasına

kesinlikle zarar vermemeli sadece yüzeydeki birikim ile orjinal boya tabakası

arasındaki bağı yumuşatmalı ve çözmelidir. Bu aşamada deneyim çok önemlidir.

Yüzey temizliği işleminde; organik çözücüler (aseton, alkol, su ve amonyak), su veya

white spirit11 içinde çözülmüş non-iyonik12 deterjanlar, kir + vernik birikiminin

çözülebilmesi için gereken oranlarda karıştırılarak kullanılmıştır. Organik çözücülerin

yüzeyde kalan su molekülleriyle birlikte hızla buharlaşarak eser yüzeyinden nemi alma

özelliği kullanılırken, malzeme artıklarının yüzeyde kalmamasına su ile inceltilerek

yüzeyden uzaklaştırılmasına dikkat edilmiştir. Hazırlanan malzemeler eser yüzeyinde

5x5 cm’lik deneme kareleri açılarak, hazırlanan çözeltinin oranları ihtiyaca göre

değiştirilmiş, sonuca ulaşıldığında tüm yüzeye uygulanmıştır.

4. SAĞLAMLAŞTIRMA :

Boya tabakasında pullanma, ayrılma, tozlaşma, çatlaklar görüldüğünde yapılmıştır.

Sağlamlaştırma iki türlü yapılmıştır:

a. Lokal Sağlamlaştırma: Boya tabakasının tamamen yüzeyden ayrıldığı, acil olarak

müdahale edilmezse çok kısa zamanda en ufak bir fiziksel hareketle bile yok olacak

kadar hassas olan, küçük alanlarda yapılmıştır.

10 Facing işleminin amacı; resmin hassas yüzeyindeki boya kaybını önlemek, konservasyon uygulamaları sırasında veya uygulamalar başlayana kadar destek olmaktır. 11 white spirit; Stooddard Solvent. petrol distile yaygın bir boya ince ve hafif olarak kullanılan çözücü. http://en.wikipedia.org/wiki/White_spirit 12 non iyonik deterjan; http://www.kremer-pigmente.de/shopint/PublishedFiles/78052e.pdf

b. Genel Sağlamlaştırma: Eserin tamamına arka veya ön yüzden emdirilen malzemeler

ile yapılmıştır.

Her iki uygulamada da resmin boya yapısına göre seçilen sağlamlaştırma malzemesi;

derine ve tüm gözeneklere nüfus etmiş, boya tabakası tarafından homojen olarak

emilmiş, yüzeyde tabakalanmamasına, renk değişikliği yaratmamasına, boya dokusunu

bozmamasına dikkat edilmiştir.

Boyanın yapısı ve ihtiyaçlarına göre geleneksel veya modern malzemeler, yöntemler

kullanılabilir. Su bazlı malzemeler kullanılabildiği gibi sentetik, ısı ile çözülebilen

malzemeler de kullanılabilir.

5. ARKA YÜZDEN LOKAL OLARAK DESTEKLENMESİ (YAMA) : Eserin yırtık

bölümleri, yırtılacak kadar incelmiş veya çentiklenmiş bölümleri arka yüzden

yamanmaktadır. Yama işleminde kullanılacak olan kanvas seçilirken; eserin orjinal

kanvası ile benzer özellikler gösteren (kalınlık, atkı-çözgü iplerinin sayısı ve yönü, lif

yapısı, rengi vb.) kumaş parçacıkları kullanılmıştır. Yamalar, yırtık alanın en ve

boyundan sadece birer santimetre daha büyük, kenarları inceltilerek orjinal kanvasa

tutunabilme yüzeyleri genişletilmiş olan, eserin yapısına uygun malzeme ile arka

yüzeyden yapıştırılan parçacıklardır. Bu projede yamalar ile desteklenen eserlerin yeni

şaselerine gerilmesi için dört kenarından kenar bantları çekilmiştir. Bu bantlar esere

yapıştırılırken Beva 37113 çözeltisi ile (seyreltilmeksizin-kutudan çıkan orjinal hali ile)

ısı yardımıyla çözülerek kullanılmıştır.

6. ARKA YÜZDEN YENİ BİR KANVAS İLE ESERİN TAMAMININ

DESTEKLENMESİ: Bu destekleme yöntemi tekstilin aşırı zayıf olduğu, adeta

çürüdüğü, boya tabakasını taşıyamadığı durumlarda tercih edilmiştir. Bu yöntemde

eserin arka yüzü yeni keten kumaş ile desteklenmiş ve şasesine gerilmiştir. Bu işlem

Beva 371 ile yapılmıştır.

7. DOLGU: Boyanın tamamen kaybedildiği alanlarda rötuş öncesinde yapılmıştır.

Yapılan dolguların boyaya iyi tutunması ve dayanıklı olması, orjinal boya ile birlikte

hareket edebilmesi için esnek olması, ortamdaki nem ve ısı değişikliklerine bağlı

olarak çatlamaması, çekmemesi veya şişmemesi, rötuş yapılan toz boyalarla uyum

sağlaması çok önemlidir. Dolgu malzemeleri seçilirken; boya tabakasının kalınlığı,

13 Horie, C.V., 1986, Materials for Conservation: Organic Consolidants, Adhesives and Coatings, UK

dolgu yapılacak alanın büyüklüğü, sağlamlaştırma-destekleme işlemlerinde

kullanılmak üzere seçilen malzeme göz önünde bulundurularak her eser öznelinde

reçeteler geliştirilmiştir. Bu formüller sıcak spatula, minyatür spatula, fırça gibi aletler

kullanılarak uygulanmıştır. Sonrasında boya tabakası ile aynı seviye getirilmek üzere

çözücüleri ile veya bistüri, zımpara benzeri yüzey kazıyıcılar kullanılarak inceltilmiştir.

8. ESERİN YENİ ŞASESİNE GERİLMESİ: Resimlerin tamamı şasesiz olarak ele

geçmiştir. Arka yüzlerinden orjinal çerçevesinin dört kenarına çok sayıda çivi

kullanılarak ve kimi zaman tutkalla yapıştırılarak gerdirilmişlerdir. Bu yüzden eser

kenarlarında onlarca delik ve boya kayıpları olmuştur. Yaptırılan yeni şaseler

fırınlanmış kayın ağacından, kayıtlı (yatay ve dikey kayıtlar) ve kamalıdır. Böcek

saldırılarına karşı iki kat gomalaklanmıştır.

9. RÖTUŞ: Yüzeyde yapılacak her türlü uygulama bittikten sonra yüzeye fırça ile ince

bir kat vernik atılmıştır. Verniğin ince sürülmesi önemlidir, çünkü yıllar içinde

oluşabilecek olan sararma ve çatlamaların daha az belirgin olması istenmektedir. Bu

vernikleme aşamasında boya verniği emerek bir kez daha sağlamlaşır, canlı renkleri

ortaya çıkar (ki rötuş aşamasında doğru renk tonlarına ulaşılabilsin). Böylece, boya

tabakasının üzeri örtülmüş olur ve bu da resmi olumsuz çevre koşullarına karşı korur.

Rötuş yapılırken toz boyalar (pigmentler) ve rötuş verniği karıştırılmış, kalınlaştığında

White Spirit kullanılarak inceltilmiştir. Resimde kullanılan renkleri ve çizgileri

etrafındaki renk geçişlerine göre bire bir olarak tamamlama tekniği olan mimetik

teknik ile sadece önceden dolgulanan boş alanlar tamamlanmıştır. Bu aşamada asla

yağlıboya gibi geriye dönüşü olmayan malzemeler kullanılmamıştır. Rötuş sonrası

matlaşan kısımlara lokal olarak sprey vernik uygulanmış, resmin bir bütün olarak

okunması sağlanmıştır. Vernik uygulamalarında Royal Talens14 ürünleri kullanılmıştır.

10. ÇERÇEVELER-MONTAJ: Resimlerin orijinal çerçeveleri, naif, sanatsal özellikleri

olmayan, rabıtasız, mukavemeti düşük, eserleri taşıyamayacak kadar güçsüz, böcek

saldırılarına uğramış ve parça kayıpları olan çerçevelerdir. Diyarbakır Süryani Cemaati

Yönetim Kurulu tarafından eserlerin tamamının şaselerinin değiştirilmesine karar

verilmiştir. Yenilenen çerçevelerde, böcek saldırılarına mahal vermemek için sentetik

malzemeden yapılmış bir ürün seçilmiştir. Seçilen profil antik eskitme, sade, yarı

14 http://www.talens.com/

klasik bir modeldir. Profiller köşelerinden birleştirildikten sonra pirinç köşebentlerle

desteklenerek sağlamlaştırılmıştır. Eserler arka yüzde kenardan kenara atılan çelik

tellerle çerçevesine sabitlenmiştir. Duvara 15-20°’lik açı ile asılması planlanan

resimlerin arka yüzlerine, şaselerinin özellikle alt kenarlarına yıllar içinde birikebilecek

olan tozu engellemek için bariyer görevi üstlenecek hava alabilir yekpare kumaş

gerdirilmiştir. Resimler duvara çelik tel ile asılmıştır.

D. SERGİLEME:

Resimler kilise binasının yüksek duvarlarına kilise papazı Yusuf Akbulut tarafından

konu ve konum önceliklerine göre belirlenen yerlere, pirinç levhalar üzerine yazılan

Süryanice, Türkçe ve İngilizce açıklamaları ile birlikte asılmışlardır. Eserler kilise

ziyaretçilerinin dokunamayacağı yüksekliğe asılmışlardır.

Eserlerden üç tanesinin hemen altına stantlar yaptırılmıştır. Bu stantlara bu üç esere

sonradan ilave edildiği düşünülen gümüş rölyefler yerleştirilmiştir. Bu gümüş parçalar

eserlere restorasyondan sonra yeniden monte edilmemişlerdir çünkü restorasyonu

yapılan eserlerde bu metal parçaların korozyona uğrayarak tekstili ve boya tabakasını

zayıflattığı hatta yok ettiği görülmüştür. Gümüş rölyefler temizlenmiş, stabilize edilmiş

ve oksidasyonunu önlemek için laklanmıştır. Sonra gümüş rölyefler kapalı cam stantlar

içinde, eserlerin rölyeflerle çekilmiş fotoğrafları ile birlikte sergilenmiştir.

E. KORUMA VE BAKIM:

Eserlerin periyodik bakımı pasif konservasyon açısından oldukça önemlidir. Kilise

binasının düzenli olarak havalandırılmasının, sıcaklığın ve bağıl nem değerinin

mümkün olduğunca sabit tutulmasının önemi kilise müstahdemine anlatılmıştır. Kilise

çalışanları tarafından periyodik olarak kuru temizlik yapılabilmesi için uygun

nitelikteki uzun kıllı, yumuşak fırçalar satın alınmıştır.

RESTORASYONU YAPILAN MERYEMANA KİLİSESİ RESİMLERİ 15 : (levha VI)

1. İki melek - Gabriel ve Mihael, (tekstil üzerine, 113 x 98.5 cm)

2. Triptikon - İsa’nın çarmıha gerilmesi/Meryemana ve İsa/Melek (t.ü.85 x 65 cm)

3. Meryemana’nın Ölümü, (tekstil üzerine, 83 x 111.5 cm)

4. Mor Behnam ve kardeşi Saro ve Öğretmeni Mor Matay, (t.ü., 108.7 x 121.6 cm)

15 Bu eserlerin ikonografik açıklamalarını yapan ve kadim bilgilerini bizlerden esirgemeyen Horiepiskopos Gabriel Akyüz’e sonsuz teşekkürlerimle.

5. Mor Barsavmo (tekstil üzerine, 78 x 111 cm)

6. İbrahim Peygamber’in oğlu İshak’ı kurban edişi (tekstil üzerine, 89.6 x 107 cm)

7. Meryemana ve kucağında bebek İsa Mesih (tekstil üzerine, 99.2 x 130.4 cm)

8. İsa Mesih’in cenaze töreni - ? (tekstil üzerine, 69 x 88 cm)

9. İki Aziz - Şehit Azizler (tekstil üzerine, 118 x 140 cm)

10. Mor Efram (tekstil üzerine, 78.5 x 117.5 cm)

11. Mor Petrus (tekstil üzerine, 107.7 x 165.7 cm)

12. Kudüs’ün tasviri - Topography of Holy Land, Haç İkonası, t.ü., 89 x 128 cm)

13. Vaftizci Yahya (tekstil üzerine, 85 x 96.5 cm)

14. İsa Mesih Elinde Kutsal Haç ile (tekstil üzerine, 50.5 x 66.4 cm)

15. Meryemana ve kucağında bebek İsa Mesih (ahşap üzerine, 60 x 90 cm)

Umarım en yakın zamanda Süryani resimlerinin sanat tarihi araştırmacıları açısından

detaylı olarak incelendiği çalışmaları okuyabilmek mümkün olur.

Yaptığımız uygulamaları bu sempozyumda paylaşmamın gerekliliği konusunda beni

teşvik eden Sayın Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu’na ve hocam, kağıt ve deri eserler

konservatörü ve sanat tarihçi Nil Baydar’a teşekkür ederim.

KAYNAKÇA :

Akkaya, T., 2000, Ortodoks İkonaları-Genel Bir Bakış, İstanbul.

Akyüz, P.G., 1999, Diyarbakır’daki Meryem Ana Kilisesi’nin Tarihçesi M.S.3.Yüzyıl, İstanbul.

Akyüz, P.G., 2005, Tüm Yönleriyle Süryaniler, Mardin.

Başeğmez, Ş., 1989, İkonalar, İstanbul.

Berger,G.A.-Russel,W.H., 2000, Conservation of Paintings-Research and Innovations, London.

Emre, G., 2009, ‘Yağlı Boya Tabloda Koruma : Genel Bir Bakış’, Restorasyon Konservasyon

Çalışmaları, S.3, İstanbul, s.74-77

Herington, P., 1989, The Painter’s Manual of Dionysius of Fortuna, California.

İris, M., 2003, Bütün Yönleriyle Süryaniler, İstanbul.

Keser, E., 2002, Tur Abdin-Süryani Ortodoks Mimarisi, İstanbul.

Nicolaus, K.- Westphal, C., 1999, The Restoration of Paintings, Cologne.

Özcoşar, İ., 2006, 19.Yüzyılda Mardin Süryanileri, Doktora Tezi, Erciyes Üniversitesi.

Şimşek, M., 2006, Süryaniler ve Diyarbakır, İstanbul.

Tunay, İ., 1998, İkona Restorasyon ve Konservasyonu, Yüksek Lisans Tezi, İ.Ü

Tuncer, O.C., 2002, Diyarbakır Kiliseleri, Diyarbakır.

Yılmaz, N., 1993, Ayasofya Müzesi’ndeki İkonalar Kataloğu, Ankara.

Levha I Levha II

Levha III

Levha IV

Levha V

Levha VI