As a Formatting Effort of Harpoot’s History: The Project of Houshamadyan (Harput Tarihini...

15
1 HARPUT TARİHİNİ BİÇİMLENDİRME ÇABASI OLARAK: HOUSHAMADYAN PROJESİ Mehmet GÜNEŞ* 1 ÖZET 2010 yılında Ermeni Tarihçi Vahé Tachjian’ın başkanlığında bir grup tarafından Berlin’de hayata geçirilen bir çalışma sonucu Türk tarih yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını dışarıda bıraktığı ileri sürülerek mikro tarih yazımı ile başlayan ve devamında sosyo ekonomik yapıdan yerel edebiyat ve siyasi hayata kadar on temel konuya dair sadece Ermeni veya Ermeni yanlısı Batı kaynakları ile zenginleştirilmiş Harput’un yeniden tarihini yazma projesi başlatılmıştır. Harput dışında Anadolu’nun bir dönem Ermeni nüfusu barındıran diğer bölgelerini de içeren bu projede asıl inceleme ve ağırlık noktası Harput bölgesidir. Projeye adı verilen “Houshamadyan” (Türkçe yazımıyla Huşamadyan), Ermenicede “anı albümü/kitabı” anlamına gelmekte ve Osmanlı Ermenilerinin günlük hayatı, ekonomisi, Ermeni olmayanlarla ilişkileri, Osmanlı Devleti ile ilişkileri, popüler kültürleri, müzikleri, yerel dillerinin hatıra kitaplarında toplanmasından esinlenerek kurulan Web sitesine aynı isim verilmiştir. Özellikle görsel materyallerin yoğun bulunduğu (http://www.houshamadyan.org/) Web sitesi bölge ve tarih özlemi duyan takipçilerinde farklı izler bırakmaktadır. Buna göre ele alınan tüm konuların tek öznesi olarak Ermeniler gösterilmekte bu bölgelerin diğer sakinlerine hiç değinilmemekte özellikle Harput özelinde asıl halk ve kültür unsuru olan Türklerden hiç bahsedilme mektedir. 1915’te yaşadıkları yerlerden koparıldıkları iddia edilen Ermeniler için kurulan “Houshamadyan” internet sitesi ile Ermeni belleğini ve yaşamını hatırlamak ve korumayı amaçladığından Houshamadyan'ın "nesilleri birbirine bağlama", kopmuş bağları yeniden oluşturma işinin bir parçası haline getirilen web sitesi aracılığıyla tarih merakı duyanlar arasında sürekli büyüyen bir ağ olarak, dünya çapında sanal bir buluşma merkezi haline getirilmeye çalışılmaktadır. “Houshamadyan Projesi”nin sanal veya elektronik tüm dünyada, kendi tarihleri ve kimlikleri üzerine düşünen Ermenilerin, tarihlerinden doğan bilgiye ulaşabilmelerini ve bu çerçevede yeniden düşünmelerini amaçladığı iddia edilerek bütün Türklere, Kürtlere, Ermeni büyükannelerden doğan torunlara ya da Müslüman göçmenlere kendi hafızalarını, bakış açılarını, hikâyelerini ve bunlara ilişkin materyallerini paylaşmak için açık bir davet sunduğu ileri sürülse de, bu projenin tarihi çoğullaştırmaya çalışırken özellikle Ermenilerin bu coğrafyada yaşadıkları diğer halkları dikkate almaksızın tarih yazma çabalarının yeni bir örneği olarak Harput tarihine katkıda bulunmanın ötesinde bu bölgenin asli ve biricik sahibi gibi davranmasına yol açmaktadır. Bu çalışmada yukarıda içeriği belirtilen proje çerçevesinde, Ermenistan dışındaki Ermenilerin Harput tarihine ilişkin Web sitesinde yayınladığı bilgiler incelenerek bu projenin niteliğine ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Harput, Ermeniler, Tarih Yazımı, Houshamadyan Projesi. AS A FORMATTING EFFORT OF HARPOOT’S HISTORY: THE PROJECT OF HOUSHAMADYAN ABSTRACT Houshamadyan is the name of a non-profitmaking association and a Project that was founded in Berlin, Germany, in 2010. Project Director and Chief Editor is Armenian historian Vahé Tachjian. This project has a basic mission: to reconstruct and preserve the memory of Armenian life in the Ottoman Empire through research.The Project encompasses all aspects of the history of the Armenians in the Ottoman Empire, including social history, the history of daily life, local microhistory, dialects, music, literature, material culture and etc. The name of this project (in Turkish Huşamadyan) is from Armenian language as a mean of memories albüm. It is said to be implemented to this project for the reason of Armenian sources have, for a long time, been the missing link in Ottoman studies. There exist many books and articles of a scientific nature that occasionally relate *Doç. Dr, Ufuk Üniversitesi, [email protected],

Transcript of As a Formatting Effort of Harpoot’s History: The Project of Houshamadyan (Harput Tarihini...

1

HARPUT TARİHİNİ BİÇİMLENDİRME ÇABASI OLARAK:

HOUSHAMADYAN PROJESİ

Mehmet GÜNEŞ*1

ÖZET

2010 yılında Ermeni Tarihçi Vahé Tachjian’ın başkanlığında bir grup tarafından Berlin’de hayata geçirilen bir

çalışma sonucu Türk tarih yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını

dışarıda bıraktığı ileri sürülerek mikro tarih yazımı ile başlayan ve devamında sosyo ekonomik yapıdan yerel

edebiyat ve siyasi hayata kadar on temel konuya dair sadece Ermeni veya Ermeni yanlısı Batı kaynakları ile

zenginleştirilmiş Harput’un yeniden tarihini yazma projesi başlatılmıştır. Harput dışında Anadolu’nun bir dönem

Ermeni nüfusu barındıran diğer bölgelerini de içeren bu projede asıl inceleme ve ağırlık noktası Harput bölgesidir.

Projeye adı verilen “Houshamadyan” (Türkçe yazımıyla Huşamadyan), Ermenicede “anı albümü/kitabı” anlamına

gelmekte ve Osmanlı Ermenilerinin günlük hayatı, ekonomisi, Ermeni olmayanlarla ilişkileri, Osmanlı Devleti ile

ilişkileri, popüler kültürleri, müzikleri, yerel dillerinin hatıra kitaplarında toplanmasından esinlenerek kurulan Web

sitesine aynı isim verilmiştir. Özellikle görsel materyallerin yoğun bulunduğu (http://www.houshamadyan.org/)

Web sitesi bölge ve tarih özlemi duyan takipçilerinde farklı izler bırakmaktadır. Buna göre ele alınan tüm konuların

tek öznesi olarak Ermeniler gösterilmekte bu bölgelerin diğer sakinlerine hiç değinilmemekte özellikle Harput

özelinde asıl halk ve kültür unsuru olan Türklerden hiç bahsedilmemektedir.

1915’te yaşadıkları yerlerden koparıldıkları iddia edilen Ermeniler için kurulan “Houshamadyan” internet sitesi

ile Ermeni belleğini ve yaşamını hatırlamak ve korumayı amaçladığından Houshamadyan'ın "nesilleri birbirine

bağlama", kopmuş bağları yeniden oluşturma işinin bir parçası haline getirilen web sitesi aracılığıyla tarih merakı

duyanlar arasında sürekli büyüyen bir ağ olarak, dünya çapında sanal bir buluşma merkezi haline getirilmeye

çalışılmaktadır.

“Houshamadyan Projesi”nin sanal veya elektronik tüm dünyada, kendi tarihleri ve kimlikleri üzerine düşünen

Ermenilerin, tarihlerinden doğan bilgiye ulaşabilmelerini ve bu çerçevede yeniden düşünmelerini amaçladığı iddia

edilerek bütün Türklere, Kürtlere, Ermeni büyükannelerden doğan torunlara ya da Müslüman göçmenlere kendi

hafızalarını, bakış açılarını, hikâyelerini ve bunlara ilişkin materyallerini paylaşmak için açık bir davet sunduğu

ileri sürülse de, bu projenin tarihi çoğullaştırmaya çalışırken özellikle Ermenilerin bu coğrafyada yaşadıkları diğer

halkları dikkate almaksızın tarih yazma çabalarının yeni bir örneği olarak Harput tarihine katkıda bulunmanın

ötesinde bu bölgenin asli ve biricik sahibi gibi davranmasına yol açmaktadır.

Bu çalışmada yukarıda içeriği belirtilen proje çerçevesinde, Ermenistan dışındaki Ermenilerin Harput tarihine

ilişkin Web sitesinde yayınladığı bilgiler incelenerek bu projenin niteliğine ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Harput, Ermeniler, Tarih Yazımı, Houshamadyan Projesi.

AS A FORMATTING EFFORT OF HARPOOT’S HISTORY: THE PROJECT OF

HOUSHAMADYAN

ABSTRACT

Houshamadyan is the name of a non-profitmaking association and a Project that was founded in Berlin, Germany,

in 2010. Project Director and Chief Editor is Armenian historian Vahé Tachjian. This project has a basic mission:

to reconstruct and preserve the memory of Armenian life in the Ottoman Empire through research.The Project

encompasses all aspects of the history of the Armenians in the Ottoman Empire, including social history, the

history of daily life, local microhistory, dialects, music, literature, material culture and etc. The name of this project

(in Turkish Huşamadyan) is from Armenian language as a mean of memories albüm.

It is said to be implemented to this project for the reason of Armenian sources have, for a long time, been the

missing link in Ottoman studies. There exist many books and articles of a scientific nature that occasionally relate

*Doç. Dr, Ufuk Üniversitesi, [email protected],

2

directly to the Ottoman Armenians, but they are mostly based on materials written in Ottoman-Turkish. These

kinds of works are found so frequently that, over time, it has become usual or even ‘acceptable’ to ignore Armenian

sources in Ottoman studies. The 19th and the start of the 20th centuries are the main period of Houshamadyan’s

research. This Project’s aim is to create a collaborative website to which each individual visitor will have the

ability to make comments or input the things that are in his possession – photographs, books, memoirs, information

etc – so that it’s pages may be enriched collaboratively.

The town of Harput within the pages of Houshamadyan website is under a separate title because of importance for

Armenians. This area, during the Ottoman era, has had a dense population of Armenians located in villages and

towns. Its main towns are Harput and Mezire (Mamuretül-aziz) and, around them, tens of villages and small towns

inhabited by Armenians

In this study, It will make some assessments about within the mentioned framework of this project that was

published on the web site.

Key Words: Harput, Armenians, Historiographical, The Houshamadyan Project.

GİRİŞ

1815 Viyana Kongresi'nden itibaren çöküşe giren Osmanlı Devletinde yaşananlar, Batılı ve

emperyalist devletlerin koruyuculuğunda muhtariyet veya özel statü elde etmeye çalışan

gayrimüslim milletlerin kendileri için çok değerli gördükleri bağımsızlık mücadelelerinde,

başlarına gelen ve bu milletlerin daha sonraları sosyal ve kültürel alt yapılarına malzeme olarak

kullanacakları birçok hatıra ve değişimi içermektedir. Kendilerince çok değerli olan bu

hatıralar; Balkanlarda, Kafkaslarda ve Anadolu’da yaşamış tüm millet ve halklar için öncelikle

geçerlidir. Benzeri durumu Ermeniler de yaşamaktadır. Ancak beraber yaşadıkları Türklerle

sonradan acı hatıraları bulunmaktadır. Rus savaşını kaybeden Osmanlı’ya ağır hükümler getiren

1878 Berlin Antlaşması’ndaki Ermeniler lehine ıslahatlar yapılmasına ilişkin düzenleme,

öncelikle Türkler ve Ermeniler arasında ilişkilerin bir anda çok çabuk şekilde bozulmasına yol

açmıştır. Devletin dağılmasını önlemeye çalışan Osmanlı’ya karşı o dönem Ermeni milleti

içerisindeki bazı topluluklarca başka ülkelerle yapılan işbirliği sonucu başlayan karşı koymalar

bu topraklarda yaşayanları derinden etkilemiştir. Yüzyıllardır devletin sadık tebaası olarak

nitelendirilen Ermeniler ile asıl kurucu unsur olan Türklerin dostluğu, başka bir devletin

hamiliğine sığınmaları için Ermenilerin kışkırtılmaları sonucu artık düzelemeyecek şekilde

bozulmuş ve akabinde unutulması zor ve kötü günler yaşanmıştır. Kötü hatıraların yaşandığı

dönemde Ermeniler için Osmanlı Devleti’nin politika değişikliği yapması değil, araya

müdahaleci olarak giren sömürgeci devletlerin tutumları en önemli faktör olarak sonuç

doğurmuştur.2

Osmanlı millet sisteminde önemli bir unsuru olan Ermenilerin, Anadolu’da diğer azınlıklar

arasındaki farklı konumları Türklerle kurdukları yakınlığa dayanmaktadır. Kültür ve

coğrafyadaki benzerlikler iki toplumun çok uzun süre dost kalmasına imkân sağlamıştır.

Komşuluğun ötesinde devlet içerisinde birçok görevler verilen Ermeni toplumu, en huzurlu ve

güvenli süreci Türklerle birlikte geçirmiştir. İki toplum arasındaki tarihteki birçok benzerlik

aynı zamanda ortak yaşanmış tarihin hatırlanması için imkân sunmaktadır. Dolayısıyla

Ermeniler için Osmanlı tarihi bizzat kendilerinin tarihi kadar önemli gözükmektedir. Özellikle

Anadolu’dan daha sonra kopup gidenler için bahsedilen tarihi özlem ve hatırlama isteği, çeşitli

tarihi canlandırma projeleri ile günümüzde de sürdürülmektedir. Bu bildiride Ermenilerin

2 Mehtap Dağcı, “Osmanlının Son Dönemlerinde Devlet-Toplum Arasındaki İnsanî Boyut: Osmanlı Devleti’nin

Ermeni Yetimlerine Karşı Tutumu”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri,

Cilt 3, 2007, s.115.

3

Anadolu’da yoğun olarak yaşadığı yerlerden biri olan Harput’un da içinde yer aldığı 2010

yılında hayata geçirilen ve genç Ermeni nesillere özellikle hatırlamayı önceleyen

“Houshamadyan” Projesine ilişkin tespit ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Projenin içeriği ve

düzenleyicileri ile projenin maksadı hakkında bilgi verilecek ve bu projenin tarihi yeniden

biçimlendirme çabası olarak özellikleri aktarılacaktır. Ancak u projenin içeriğini incelemeden

önce Ermenilerin Harput ile olan tarihi ilişkine kısaca değinmek gerekir.

HARPUT VE ERMENİLER

1064 yılında Selçuklular tarafından Ani fethedilince Ermenilerin Bagratlılar Devleti çökmüş ve

Kuzeydoğu Anadolu’dan ve Doğu Karadeniz bölgesinden Ermeniler Anadolu’nun içlerine ve

Karadeniz’in kuzeyine özellikle Kırım’a doğru dağılmışlardır.3 İlk çağlardan itibaren birçok

medeniyete ev sahipliği yapan ve tarih boyunca yaklaşık 17 hükümranlık devresi yaşamış olan

Harput4 bölgesine de bazı Ermeni grupları katılmış ancak Malazgirt savaşından sonra 1081

yılından itibaren Türklerin eline geçmiş olan bu bölgede daima Türk-İslam kültürü hâkim

olmuştur.

XI. yüzyılda Anadolu’yu tamamen vatanlaştıran Oğuz Türkleri ile Ermeniler arasındaki ilk

ilişkiler Selçuklu döneminde başlamış, Osmanlı döneminde artarak devam etmiştir. Selçuklu

şehirlerinde Ermeniler, ticaret ve sanat erbabı olarak önemli roller üstlenmişler, Bizans

döneminde dağınık durumda iken Selçuklu döneminde belli merkezlerde yoğunlaşmışlardır.5

Özellikle 1453 yılında İstanbul’un fethi sonrasında çeşitli bölgelerde yer alan Ermeniler

“Osmanlı Millet Sistemi” içerisinde din esasına dayanan “Gregorian Millet” olarak özerk

şekilde örgütlenmişlerdir. Anadolu’nun en önemli askeri ve kültür merkezlerden biri olan

Harput şehri, Artuklular ve Akkoyunlular'dan bu yana "merkezî yer" olma özelliğini

taşıdığından ayrıca Ermenileri içine alacak şekilde, zamanının şartlarına göre önemli şehirleşme

aşamaları kaydetmiştir. Örneğin Harput Şehri, Osmanlı hâkimiyetine geçtikten kısa bir süre

sonra, Diyarbakır Eyaletine bağlı bir sancak (liva) merkezi haline getirilmiş ve diğer sancaklar

gibi öncelikle kazalara değil, doğrudan nahiyelere bölünmüştür. 1518 tarihli Tahrir Defterine

göre o dönem Harput Sancağı, 5 nahiyeye ayrılmıştır. Sancakla aynı adı taşıyan ve en geniş

nahiyesi olan Harput’a bağlı 103 köy bulunduğu görülmektedir. Harput çağlar boyunca askeri,

ticaret ve konaklama merkezi olmasının yanında içinde barındırdığı gayrimüslimlere sağladığı

imkânlarla da aynı zamanda bir kültür merkezi olarak da bilinmiştir.6

Ermeniler için özellikle Anadolu dışarısından çeşitli müdahaleler döneminin başladığı özellikle

1604 yılında yenilenen Osmanlı-Fransız antlaşmasıyla Fransa’ya Osmanlı topraklarında

Katolikler üzerinde himaye hakkı tanınması üzerine Katolik misyonerlerin en başta Ermeniler

üzerindeki faaliyetleri XVII. Yüzyıldan itibaren yoğunlaşmaya başlamıştır.7 Ardından Rusların

Osmanlı üzerinde en çok ilgilendiği millet olarak Ermeniler ön plana çıkmıştır. Rusya kazandığı

3 Mehmet Kutalmış, “On the Armeno-Kipchak”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı:2, Mayıs 2004, ss.35-43, s.37.

4 Ümit Sergün, Uluova-Beşeri Coğrafya Açısından Bir Araştırma, İ.Ü. Ed.Fak. Yay. No:2029, İstanbul,1975,

s.99.

5 Nevzat Özkan, “Ermeni Harfleriyle Türkçe Metinler Üzerine”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, Erciyes

Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007, s.405.

6 İshak Sunguroğlu, Harput yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Cilt 1, 1958,İstanbul, s. 43.

7 Murat Bürkan Serbest, “Osmanlı’da Ermeni Katolik Kilisesi ve Toplumu”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler,

Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007, s.274.

4

her savaş sonrasında Osmanlı Devletindeki gayrimüslimlerin sahibi ve koruyucusu olarak tüm

milletler gibi Ermenileri de bağımsız bir devlet kurmaları için devamlı şekilde kışkırtmıştır.

Benzeri gayeler ile İngiltere ve Fransa da Rusya’nın Ortodoks kilisesine Ermenileri kazandırma

çabalarına karşılık özellikle Protestanlık ve Katolikliğe bu milleti yaklaştırmak gayesi ile

aslında Gregoryen mezhebine bağlı olan Ermeniler için 1830’da İstanbul’da Ermeni Katolik

Kilisesi, 1847’de de Protestan Kilisesi kurulmasını sağlamışlardır. Sonuçta değişik devletlerin

etkisi ile sadık tebaa diye bilinen Ermeniler; Ermeni Katolik, Ermeni Protestan ve asıl

mezhepleri olan Ermeni Gregoryen diye üç gruba ayırarak iyice içeriden bölünmüşlerdir.8

1850 yılında Osmanlı Protestanlarına da diğerleri gibi “millet” statüsünün verilmesinin9 de

etkisi ile özellikle Tanzimat sonrasında Ermenilerin Protestanlaşması için çabalayan ABD

örneğinde olduğu gibi her devlet kendi mezhebine kazandırdığı Osmanlı tebaasını kendi

vatandaşı gibi algılamış, aynı şekilde kendi koruyuculuğuna oynayan devleti de Osmanlı

vatandaşı birçok unsur o devletin vatandaşı olarak kendisini hissetmeye başlamış ve zaman

içerisinde eline geçen ilk fırsatta ya o devlete göç etmiş veya o devletin vatandaşlığına

geçmiştir. 93 Harbi diye bilinen Osmanlı – Rus savaşı (1878-1879) sonrasında Osmanlı

Ermenilerinin başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere diğer ülkelere olan göçleri bu

sebeple artmaya başlamıştır. Ancak Ermenilerin yoğun olarak göçtükleri ilk sıradaki devlet ise

fırsatlar ülkesi de bilinen Amerika Birleşik Devletleri olmuştur.10 Harput ve çevresinden

1890’lı yıllardan itibaren yoğun bir şekilde, Amerika'ya göç olayı yaşanmıştır. Özellikle Fırat

Koleji'nin kuruluşundan sonra, göç edenlerin sayısında oldukça önemli artış görülmüştür.11Bu

göçün gerisindeki misyoner faaliyetlerine de ayrıca değinmek gerekir

Kısaca adına “Amerikan Board” denilen “American Board of Commisioners For Foreign

Mission” (ABCFM) adlı misyoner teşkilatına bağlı olarak 1852 yılında George H.Dunmore

adındaki Amerikalı genç bir misyoner Harput’ta misyonerlik çalışmaları için ilk inceleme ve

araştırmalar yapmış, akabinde özellikle Ermeni azınlığın misyonerlik faaliyeti için çok müsait

olduğuna karar vererek burada misyoner okullarının kurulması için gerekli girişimleri

başlatmıştır. Raporlarında bölge hakkında; “Harput ovası, Türkiye'de gördüğüm en zengin ve

misyoner çalışmaları bakımından en elverişli, en çok umut vaad eden ovadır”12 tespitinde

bulunan George H.Dunmore gibi bölgeye gelen misyonerler kutsal kitapları İncil'de "Cennet"

diye geçen yerin aslında Harput olduğuna inanmışlar ve burayı "Cennet Bahçesi ve Uygarlığın

Doğduğu Yer" olarak tarif etmişlerdir.13 Misyonerler, Harput’taki ilk faaliyetleri olarak

Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Şehroz Mahallesi’nde birkaç bina alarak işe başlamış ve

8 Erdal, Açıkses, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu

Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-

222, s.211.

9 Gülnihal Bozkurt, Alman-İngiliz ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayrimüslim Osmanlı

Vatandaşlarının Hukukî Durumu (1839-1914), TTK Yay. Ankara, 1996, s. 178.

10 Erdal, Açıkses, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu

Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-

222, s.212.

11 Celal Öney, “Ermeni Meselesinin Oluşumunda ABD’nin Rolü Nasıl Başlamıştır?”, History Studies, ABD ve

Büyük Ortadoğu İlişkileri Özel Sayısı, 2011, s.231.

12 Orhan Kılıç, “XIX. Yüzyılda Harput'ta Misyoner Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,

1989, 3 (1) ss.119-137, s.124.

13 Barbara J. Merguerian, “An American in Kharpert", The Armenian Review, Vol. 24, No. 2, Boston, 1983, ss.

24-30, s.26.

5

birer ikişer satın alınan yeni binalarla birlikte mahallenin tamamı Amerikalıların kontrolüne

geçmiş ve halk tarafından daha sonraki yıllarda bu semt “Protlar” olarak anılmaya başlamıştır.

Misyonerler daha sonra 1859'da erkekler için Ruhban Okulu ve 1862 yılında da kızlar için

Hazırlama Okulu açarak eğitim ve propaganda faaliyetlerini hızlandırmışlardır.14

Harput ve çevresinde nüfusları yüz ile beş yüz arasında değişen ve her biri Harput’a birkaç

saatlik mesafede bulunan altmış altı köyün bulunması sebebiyle, Amerikalılar için bu bölgenin

bir misyon merkezi için çok elverişli birçok özelliğe sahip olduğu kabul edilmiş ve

“Amerikalıların Doğu Türkiye Misyonu”nun merkezi olmuştur.15 Bu önem sebebiyle

Harput’taki Fırat Kolejinin kurulması için misyoner Crosby H.Wheeler’in 1875 yılında

Amerika Birleşik Devletlerinde 140.000 dolar gibi çok önemli miktardaki yardımı topladığı ve

buna ilaveten yerli halktan da 40.000 dolar bağış aldığı bilinmektedir.16 1878’den 1892 yılına

kadar Harput’taki okulun müdürlüğünü üstlenen Crosby H.Wheeler gibi misyonerler sayesinde

1877 yılına gelinceye kadar Harput ve çevresinde 22 kilise, 30 Protestan papaz ve buna karşılık

5612 kişilik bir cemaat oluşturulmuş ve bütün bu faaliyetler Amerikan misyonerleri tarafından

bizzat yürütülmüştür.17 Özellikle Amerikalıların Anadolu'da kurdukları okulların sayısı bini

geçerken, Elazığ ve Harput bölgesi genelinde anaokulundan yetimhanesine, teoloji

okullarından kolejine kadar açmış oldukları okulların sayısı ise 83’ü aşmıştır.18

Misyonerlerin yönettiği okul ve kiliselerin öğrencileri ve mezunlarının Ermeni milliyetçileriyle

doğrudan bağlantılı olması ve bunların bazı faaliyetleri bölgedeki diğer halkın tepki göstermesi

ile karşılık bulmaya başlamıştır. Ancak Ermenilerin elde ettikleri imtiyazları bağımsızlığa

çevirme çabaları, çıkarılan isyanlarla sağlanmaya çalışılmış ve örneğin 1895 yılının Kasım

ayında Harput’ta çeşitli olaylar meydana gelmiştir. Yaşanan olaylar sebebiyle huzurun

bozulması üzerine bölgeden ayrılan Ermenilerin sayısı daha da artmıştır. Amerikan resmî göç

kayıtlarına göre 1874’te sadece sekiz Ermeni Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş yapmışken

bu sayı 1881’de 20’ye, 1890’da 2000’e yükselmiştir. Asıl olarak XX. Yüzyılın ilk yıllarında,

Ermeni göçünde büyük patlama yaşanmış ve göç edenlerin sayısı 1900’de 3962 iken, 1909’da

7794’e ve 1913’te 24220’ye çıkmıştır. Böylece 1834– 1914 arasında göç eden resmi rakamlara

göre Ermenilerin toplam sayısı 66000’i aşmıştır.19 Ancak bu sayının bildirilenden daha fazla

olduğu tahmin edilmektedir. 1915 yılında yaşanan tehcir olayı ile Harput’ta zaten azalan

Ermeni nüfusu iyice kaybolmuştur.

Amerika’ya göç eden veya etmek zorunda kalan Ermenilerin Harput’a olan ilgisi çok uzun süre

devam etmiş ve ayrıldıkları topraklara olan özlemlerini içeren bir çok eser ortaya konulmuştur.

Bu eserler arasında siyasi anlamlar içerecek şekilde kimi Ermenilerin sözde soykırıma uğradığı

ve yurtlarından edildiği iddia edilirken bazı eserlerde de sadece Ermenilerin doğdukları Harput

14 Selçuk Hayli, “Tarihi Coğrafya Açısından Harput Şehrinin Fonksiyonları ve Etki Sahası”, Dünü ve Bugünü

ile Harput Sempozyumu, C.2, Elazığ, 1998, ss. 1-15, s. 4.

15 Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayınları, Ankara, 2003, s. 66.

16 Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayınları, Ankara, 2003, s. 95.

17 Remzi Kılıç, “Osmanlı Devleti’nde Amerikan Misyonerlerin Ermeni Okullarında Ermeni Milliyetçiliğine

Etkileri”, Hoşgörüden Yol Ayrımına Ermeniler, Ed. Metin Hülagü, Şakir Batmaz, Gülbadi Alan, EUSAS II,

Cilt: 4, Kayseri, 2008, s.49.

18 Erdal Açıkses, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu

Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-

222, s.213.

19 Çağrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge Yay., Ankara, 2001, s.305.

6

başta olmak üzere diğer Anadolu şehirlerindeki eski hatıralarını anlatan ve özlemi yansıtan

duygular dile getirilmiştir. Ermeniler için ayrı bir tarihi anlamı olan Harput’a ve bazı Anadolu

şehirlerine ilgi duyan çeşitli grupların başlattığı ve Osmanlı’da ataları yaşamış Ermenilerin

geçmiş dönemdeki şehir ve köy hayatını yeniden canlandırmaya yönelik olduğu iddia edilen

yeni bir proje 2010 yılında hayata geçirilmiştir. “Houshamadyan” adı verilen bu projenin içeriği

detaylı olarak aşağıda incelenmiştir.

HOUSHAMADYAN PROJESİ ve İÇERİĞİ

2010 yılında Ermeni Tarihçi Vahé Tachjian’ın başkanlığında bir grup tarafından Berlin’de

hayata geçirilen bir çalışma sonucu Türk tarih yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek

Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını dışarıda bıraktığı ileri sürülerek mikro tarih yazımı ile

başlayan ve devamında sosyo - ekonomik yapıdan yerel edebiyat ve siyasi hayata kadar on

temel konuya dair sadece Ermeni veya Ermeni yanlısı Batı kaynakları ile zenginleştirilmiş

Harput’un yeniden tarihini yazma projesi başlatılmıştır.

Projeye adı verilen “Houshamadyan” (Türkçe yazımıyla Huşamadyan), Ermenicede “anı

albümü/kitabı” anlamına gelmekte ve Osmanlı Ermenilerinin günlük hayatı, ekonomisi, Ermeni

olmayanlarla ilişkileri, Osmanlı Devleti ile ilişkileri, popüler kültürleri, müzikleri, yerel

dillerinin hatıra kitaplarında toplanmasından esinlenerek kurulan Web sitesine aynı isim

verilmiştir. Özellikle görsel materyallerin yoğun bulunduğu (http://www.houshamadyan.org/)

Web sitesi bölge ve tarih özlemi duyan takipçilerinde farklı izler bırakmaktadır.

Bahsi geçen proje, Berlin’de kurulan ve projeyle aynı ismi taşıyan bir vakıf tarafından

yürütülmekte ve buna ek olarak merkezi Londra’da bulunan Gomidas Enstitüsü20 İstanbul’daki

Hrant Dink Vakfı21, Paris’teki Nubaryan Kütüphanesi22, Beyrut’taki Haygazyan Üniversitesi23,

Erivan’daki Soykırım Müzesi24 bu projenin diğer destekçi ve ortakları arasında yer almaktadır.

Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak gösterilen vakfın “Houshamadyan” projesi, çoğunlukla

20 Sözde Ermeni soykırımını dünyaya kabul ettirmek için kurulan, Ermeni diasporasının desteğinde bağımsız

akademik bir kuruluş olduğunu ileri sürerek Ermeni tarihi ile Ortadoğu’daki diğer halk ve bölgelerini de içine

alacak çalışmalarını çeşitli kampanya ve yayınlarla duyuran sivil tabanlı bir baskı örgütüdür.

Bkz.http://www.gomidas.org/ (Erişim Tarihi: 10.07.2014).

21 2007 yılında İstanbul’da kurulan bu vakıf 1954 Malatya doğumlu gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi üzerine

onun adına Ermenilerin eğitimi, kültür sanatı, tarihine ilişkin faaliyetleri yürütmektedir.

Bkz. http://www.hrantdink.org/ (Erişim Tarihi: 12.08.2014).

22 Ermeni Hayırseverler Cemiyeti'ne bağlı olan bu kütüphane 1928 yılında kurulmuştur. Kurucusu Karabağ’dan

İzmir’e göç eden ve 1878’de Mısır’ın ilk Başbakanı olan Ermeni Nubar Paşa’nın 1851’de doğan oğlu olan ve aynı

zamanda Boghos Nubar Paşa olarak bilinen 1919 Paris Barış Konferansı’nda Ermeni Ulusal delegesi olarak

Ermenilerin tezlerini galip devletlere kabul ettirmek için savaşta Osmanlı Devleti’ne karşı mücadele edildiğini

ileri süren ve bağımsız Ermenistan için talepte bulunan Ermeni lideridir.

Bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Boghos_Nubar (Erişim Tarihi: 17.09.2014).

23 1955 yılında Lübnan’ın Beyrut kentinde Amerikalı Ermenileri Misyonerler Kuruluşu ve Ortadoğu’daki Ermeni

Kiliseler Birliğinin ortaklaşa kurduğu bir üniversitedir. Ermeni diasporasının hedefleri doğrultusunda Ermeni

kimliğine ilişkin çalışmalar yapmaktadır. Bkz.http://www.haigazian.edu.lb/default.aspx (Erişim Tarihi:

10.10.2014).

24 Özellikle 19ncu ve 20nci yüzyılda Ermenilerin, yaşadığı topraklarda Osmanlı Devleti tarafından sistemli olarak

katledildikleri ve soykırıma uğratıldığı iddiasını kanıtlamak ve kabul ettirmek üzere kurulan Ermenistan

Cumhuriyeti Milli Bilimler Akademisine bağlı olarak “Ermeni Soykırım Müzesi ve Enstitüsü” olarak anılan devlet

kuruluşu. Bkz. http://www.genocide-museum.am/trk/index.php (Erişim Tarihi: 04.10.2014).

7

gönüllülerce yapılan kişisel yardımlarla yürütülmektedir. Projenin tanıtıldığı Web sitesindeki

bilgilere göre; projenin ana sponsoru olarak en çok yardım edenler arasında 1886 yılı Urfa

doğumlu Dr. Hovhannes Hrechdakian ile bir dönem Antep’de yaşamış Ermeniler arasında

meşhur Adour “Pasha” Levonian gösterilmektedir. Diğer isimler arasında ise Berj Kalaidjian

ve Londra’da yaşayan Didizian ailesi bahsedilen projenin mali destek sağlayıcıları arasında

belirtilmektedir.

Projeyi hayata geçirenlere göre, Osmanlı Ermenilerinin 1915 öncesinde yaşadıkları yerlerde

günlük hayatlarını fotoğraflarla, ses kayıtlarıyla, arşiv kayıtlarıyla bir araya getirerek bugün

artık kimi zaman izi dahi sürülemeyecek bir hafızayı canlandırmayı amaçlayan bu projede;

Ermenilerin eskiden yaşadıkları şehirler hakkında detaylı haritalar, şehir fotoğrafları, maddi

kültür, ses kayıtları, şarkılar, yerel dillerle ilgili bilgiler, edebiyat, günlük hayatta kullanılan

eşyalarla ilgili bilgiler ve fotoğraflar yer bulmaktadır. Proje Anadolu’da Ermenilerin yaşadığı

yerler arasında ilk inceleme yeri olarak Elazığ’ın Palu ve civarına ilişkin bölgeyi seçmiştir.

Projenin neden bu bölgeden başlatıldığına ilişkin olarak Rev Harutiun Sarkisian’ın 1932 tarihli

özellikle Palu bölgesine ilişkin çok detaylı bilgilerin yer aldığı kitabının proje hazırlayıcılarını

etkilediği ifade edilmektedir. Ayrıca yine Palu’ya ait şarkıların derlendiği Bedros

Alahaidoian’nın25 kitabı ile Arsen Yarman’ın Türkçeye çevirdiği iki ciltlik kitabının26 içeriği

proje sahiplerinin ilk olarak Palu’ya ait bilgileri derlemesine yol açtığı belirtilmektedir.

Her geçen gün içeriği genişleyen ve yeni eklenen başlıklarla daha da büyüyen sitede halen

Anadolu’da Ermeni nüfusunun daha önce mevcut olduğu yerlere ait birçok görsel malzeme yer

almakla birlikte Harput yöresine ilişkin bilgi ve dokümanlar bunlar arasında daha

çoğunluktadır. Web sitesinde gösterilen kişisel yazı, fotoğraf ve diğer materyallerin pek çoğu

Ermenilerin bizzat proje yöneticilerine gönderdikleri çeşitli kaynaklardan oluşmaktadır.

Özellikle Fransa, ABD, Almanya, Türkiye, Lübnan, Suriye ve diğer ülkelerde yaşayan

Ermenilerin kişisel arşivlerindeki albüm, hatıra, kitap, çizim türü malzemeler önemli ölçüde

Web sitesinde sunulmaktadır.

Ermeniler açısından tarihi yeniden inşa etmeyi hedefleyen projenin Web sitesinde yer alan

konuları; genelde 19ncu yüzyılda yaşayan Ermenilerin sosyo-kültürel ve ekonomik hayatını

ortaya koymaya amaçlayan on temel konu ile onların alt başlıkları etrafında yapılandırılmıştır.

Bu başlıklar sırasıyla;

1-Yerel (coğrafya, nüfus hareketleri, tarih)

2-Sosyo-ekonomik yapı (etnik gruplar arası ilişkiler, yerel yönetim ve cemaat yönetimi)

3-Ekonomi (ticaret, tarım, endüstri, pazar, sendikalar)

4-Din (dini kurumlar, kilise ve kutsal hac yerleri, kutlamalar, doğum/vaftiz, evlilik, cenaze)

5-Yerel özellikler (mutfak, kıyafetler, el sanatları, oyuncaklar, geleneksel tıp, şarkılar ve

danslar, ev ve mimari, inançlar, dil ve lehçeler)

6-Sözlü gelenek (deyişler, masallar, efsaneler, halk ozanları)

25 Bahsedilen yazarın iki CD’den oluşan Palu bölgesine ait 75’den fazla şarkının kaydedildiği çalışmasının bir

bölümü için Bkz. http://www.youtube. com/ watch?v= 8D pGkaF7jrU (Erişim Tarihi: 06.10.2014).

26 Ermeni yazar Rahip Boğos Natanyan’ın beşinci ve son eseri olan ve orijinal adı “Ardosr Hayasdani gam

Değegakir Palua, Kharpertu, Çarsancaki, bağçuri yev Erzngayu, Haveluadz ısd Khntranatz Azkasiratz, Khizan

Kavar” (Ermenistan’ın Gözyaşı veya Palu, Harput, Çarsancak, Çapakçur ve Erzincan Hakkında Rapor

Milletperverlerin Arzına Binaen Hizan Bölgesi İlavesiyle) adlı kitabı Arsen Yavar çevirisiyle 2010 yılında Bağlam

Yayınları arasında “Palu, Harput 1878: Adalet Arayışı” (1. Cilt) ve “Palu, Harput 1878: Raporlar” (2. Cilt) olarak

Türkçe yayınlamıştır.

8

7-Edebiyat (edebi eserler)

8-Siyasi hayat (örgütler, siyasi partiler, fedailer, Osmanlı Anayasası)

9-Eğitim ve spor (eğitim kurumları, eğitim birlikleri, fiziksel eğitim)

10-Kültürel hayat (basın, matbaalar, tiyatro grupları, korolar, orkestralar)

Özellikle sitede beşinci sıradaki yerel özellikler başlığına ait birçok malzeme ve resim

bulunurken, sekizinci başlık olan siyasi hayata ilişkin bölüm ise malzeme olarak en zayıf ve

yetersiz şekilde yer almaktadır.

Bahsedilen projenin görünen yüzü olan Web sitesindeki açıklamaya göre; yukarıda belirtilen

alanlarda gerekli tarihi malzeme, tüm gönüllülerden talep edilirken ayrıca Ermeniler için

önemli olduğu bilinen 1915 tarihi için doğrudan bir çalışmalarının bulunmadığı ancak 2015 yılı

için öncelikli olarak hedeflerinin Ermenilere karşı sözde soykırımın 100ncü yılı münasebetiyle

bu önemli tarihte 1915’den kalan acı ve zorlu anılarının yeniden diriltmesinin de ayrıca proje

sahipleri tarafından amaçlandığı belirtilmektedir.27 Dolayısıyla bu projenin doğrudan olmasa

da Ermeni tehcirinin 100ncü yılı olan 2015 için ayrı bir hedefinin bulunduğu ve sözde Ermeni

soykırımını özellikle genç nesillerin hatıralarında canlı tutmayı da planladığı anlaşılmaktadır.

Web Sitesinde Harput İle İlgili Konular

Sitenin ilk olarak nasıl kullanılacağının anlatıldığı bölümde Osmanlı haritası üzerinde

Mamuratül Aziz / Harput vilayeti seçildiğinde Kaza olarak Harput fotoğrafları yer almaktadır.

Ayrıca detaylı olarak Harput üzerine işaret konulduğunda ise Harput’un ekonomisi, ticari

hayatı, dini hayatı, adet ve dini bayramları, Ermenilerin düğünleri, doğum, vaftiz, ölüm

törenleri, şarkı, türkü ve sözleri, yöresel özellikleri, yöresel oyunları, oyunlarda kullanılan oyun

aletleri, Harput yöresindeki ev ve bina krokileri, ev yaşantıları, ev aletleri, Harput’taki eğitim

ve spor faaliyetleri, özellikle misyoner okulları ve faaliyetleri, Ermenilerin köy hayatına ait

fotoğraf ve belgeler, örneğin eski adı “Perçenç” olan Akçakiraz’a ait videolu bilgi ve resimler

ile çeşitli dokümanlar yanında sesler (Voices) başlığı altında ise o bölgenin tanınmış kişilerinin

otobiyografilerinden örneğin Harput için Agdasar Avedis Bagdasarian (1864-1934)nın

tanıtıldığı ve yaşadığı yerin anlatıldığı bölüm bulunmaktadır. Elazığ bölgesinde Harput ve Palu

dışında Anadolu’dan Adana, Halep, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul gibi şehirler yer alsa

da Harput ile bilgilerin sitede önemli şekilde yer tuttuğu görülmektedir. Zaten proje ilk olarak

Palu ile ilgili bilgileri derleyerek çalışmalarına başlamıştır.

Projenin Mimarı Dr. Vahe Tachjian

Bu projeyi üstlenen ve ilk olarak web sitesi fikrini geliştiren Ermeni asıllı Beyrutlu tarihçi Dr.

Vahe Tachjian’dır. Tarihçi Dr. Vahe Tachjian Lübnan’ın Beyrut şehrinde doğmuş, Lise

eğitimini burada aldıktan sonra 1990’lı yıllarda Ermenistan’da tarih okuduktan sonra

Belçika’da yüksek lisans, Paris’te EHESS’de doktora çalışmasını “1919 ile 1939 arasında

Türkiye – Suriye sınır bölgesinde, sınır, azınlık, göç ve politikası” adlı tez konusuyla

yapmıştır.28 Suriye’de Fransız mandası döneminde azınlıkların durumuyla ilgili doktora tezi

ayrıca Fransızca kitap olarak da yayımlanmıştır. Çeşitli kitaplara katkıda bulunan ve çok sayıda

makale kaleme alan Dr. Vahe Tachjian’ın anne tarafından ailesi Sis’e (Kozan), baba tarafı ise

27 http://www.houshamadyan.org/en/support-us.html (Erişim Tarihi: 01.10.2014).

28 http://www.armeniapedia.org/wiki/Vahe_Tachjian (Erişim Tarihi: 24.09.2014).

9

Urfa ve Sivas’a dayanmaktadır. Kendisi 1915’ten sonra ailesinin Halep, Beyrut, Kıbrıs’a ve

oradan da dünyanın dört bir yanına dağıldığını belirtmektedir. Küçüklüğünden beri ailesi

tarafından anlatılan ve Kozan’daki evleri olan “Yaverin Konağı”nın hikâyesini dinledikten

sonra, bir gün, bir broşürde, dedesinin doğduğu konağın hala sağlam olduğunu ve aynı isimle

otel olarak hizmet verdiği bilgisine rastlamış. Broşürde, Kilikya Ermeni Başpatrikliği’nin tam

karşısında bulunan bu evin fotoğrafı pek çok Ermenice kitapta da yer alan evin ilk sahibi olarak,

büyük büyükbabası Krikor Mıcırıkyan’ın adı geçiyormuş. Bu şekilde geçmiş köklerinin tarihi

ile ilgilenmeye başlayan Tachjian’ın çalıştığı ilginç konular arasında, Ermeni toplumunda

bugün çokça bahsi geçen ve her üç aileden birinde yaşandığı iddia edilen, 1915 sonrasında

Ermeni kadınların satılması, kaçırılması, seks işçiliğine zorlanması, farklı coğrafyalarda farklı

ailelere sahip olmaları yer almaktadır. Dr. Vahe Tachjian özellikle sözde soykırımın Ermeni

kadınlar üzerindeki etkisiyle ilgili araştırma yaptığını da belirtmektedir. Yapılan mülakatlarda

Tachjian, Osmanlı topraklarında Ermenilerin yaşadığı her bölgenin kendi ilgi alanlarına

girdiğini, genelde yapıldığı gibi sadece tarihsel Ermenistan veya Kilikya bölgesine

yoğunlaşmayacaklarını ifade etmektedir. O’na göre Adapazarı Ermenileri de, Kudüs, Halep,

Şam, İzmir ve İstanbul Ermenileri de proje kapsamında ilgi alanlarına dâhil bulunmaktadır.29

Türkiye’deki Ermeni toplumu tarafından da tanınan ve “Felaket ve Mücadelenin Günlüğü:

Şoğagat’ın Selimiye’de Ölümü” başlıklı çalışmasıyla, Hrant Dink Vakfı’nın 2011 yılındaki

2.250 Avroluk tarih fonu desteğine layık görülen Tachjian, bahsedilen çalışmasında hayatta

kalanların günlüklerinden yola çıkarak Selimiye’ye varan binlerce kişilik Ermeni kafilelerin

oradaki hayatlarını anlatmıştır.30

Projenin Yardımcı Editörü: Elke Hartmann

Berlin’deki Freie Üniversitesinde görevli akademisyen Elke Hartmann, Houshamadyan

projesinde Dr. Vahe Tachjian’nın yardımcısıdır. Üniversitedeki İslami araştırmalar bölümünde

dersler veren Hartmann’nın araştırma alanları içerisinde; Osmanlı tarihi yanında özellikle

modernizasyon sorunu, askeri tarih, ulus ve devlet inşası, soykırım ve sözde Ermeni soykırım

mağdurlarının hikâyeleri öne çıkmaktadır.31 Bu projeye başlanması ile ilgili Elke Hartmann’nın

ifadesine göre; “Houshamadyan hayata geçmeden önce, Ermeni tarihi, deneyimi, hafızası ile

Osmanlı İmparatorluğu ve tarih yazımındaki boşluklar hakkında konuşarak yıllarımızı

geçirmiştik. Genel olarak Küçük Asya'nın doğusunun yakın tarihi hakkında pek az şey

bildiğimizi fark ettik”32 demekte ve Ermeni tarihi ile ilgili boşlukları doldurmayı

hedeflediklerini belirtmektedir.

Projenin Sergi ve Kitapları

Yukarıda öncelikle bir web sitesi şeklinde oluşturulduğu belirtilen projenin daha sonraları kitap

çıkartılması dâhil başka kültür ve sanat eksenli diğer faaliyetlerle genişletildiği ve ayrıca sergi

ve müzayedeler biçimde de düzenlendiği bilinmektedir. Dr. Vahe Tachjian’nın

yardımcılarından biri olan ve projeye hazırladığı ve sergi ve görsel malzemeleri sunumu ile

29 Agos Gazetesi, 11 Kasım 2011, http://www.agos.com.tr/osmanli-ermenilerinin-yasantisi-bu-sitede-401.html.

(Erişim Tarihi: 20.09.2014).

30 http://www.hrantdink.org/?Detail=478 (Erişim Tarihi: 12.09.2014).

31http://www.geschkult.fuberlin.de/en/e/fg530/forschergruppe/Elke_Hartmann.html (Erişim Tarihi: 27.09.2014).

32 Elke Hartmann, "Houshamadyan Projesi: Osmanlı Ermenilerinin Tarihine Yeni Bir Yaklaşım",Çev.Talin

Suciyan, Toplumsal Tarih, Sayı:222,Haziran 2012,ss.8-10.

10

destek veren Arjantinli Ermenilerden biri olan sanat direktörü Silvina Der-Meguerditchian’nın

1915 sonrası türlü zorluklar ardından yaşamlarını sürdürebilmek için Arjantin’e göçmüş olan

ailesinin hikâyesinin, yapıtlarını şekillendiren en önemli unsuru oluşturduğu özellikle kendisi

belirtmektedir. Proje kapsamında Silvina Der-Meguerditchian, ilk sergisini “yeri olmayan

bellek” (Memory Without A Place) teması ile Berlin'de Heinrich Böll Vakfının33 desteği ile 27

Mart 2013’de açmıştır.34 Konu ile ilgili Ermeni sanatçı, projedeki ikinci kişisel sergisini ise 18

Nisan 2014’de İstanbul’da 1915 sözde soykırımına işaret eden “toprağından koparılmış

yaşamlara” adayarak Depoİstanbul’da sergilemiştir. İstanbul’daki sergide dört animasyon

filmi, 1935 yılında piknik yapan Ermeni ailenin 60’lı yıllardaki düğün filmi, geçmiş tarihli

fotoğraflar ile sanatçı tarafından kan ve gözyaşını temsil eden renkli ipliklerle örülmüş halılar

sergilenmiştir.35

Proje kapsamında ayrıca yakın tarihte Amerika ve Avrupa’da satışa çıkarılan ve çoğunluğu web

sitesindeki fotoğraflardan oluşturulmuş olan yeni bir kitap yayınlamıştır. “Osmanlı Ermenileri:

Yaşam, Kültür, Toplum” (Ottoman Armenians: Life, Culture, Society, Vol 1) başlıklı kitabın

ilk cildi 2014’de yayınlamıştır. Avrupa ülkeleri için 49 euro ABD için 80 dolardan satışa

sunulan bu kitabın içerisinde Nanor Kebranian, Dzovinar Derderian, Yaşar Tolga Cora, Mihran

Minassian ve Vahé Tachjian’ın proje kapsamında çeşitli yazıları yer almaktadır.36

PROJENİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Yukarıda verilen bilgiler ışığında “Houshamadyan” Projesi, daha çok kültür tarihçiliğinin

resimli galerisi şeklinde tasarlanmıştır. 19 ve 20nci yüzyılda Ermenilerle ilgili elde edilen

yüzlerce resim, fotoğraf ve el çizimleri proje için hazırlanan sitenin en büyük görsel

malzemesini oluşturmaktadır. Resim ve fotoğrafların kaynağı genelde Ermeni yazarların

eserlerinde yer alanlardan oluşturmakla birlikte, sonradan gerçek ve tüzel kişilerin site

görevlilerine ulaştırdığı özel albümlerinde ve hatıratlarında, özel arşivlerinde yer alan ve çok

az kişinin bildiği görsel malzemeler de bulunmaktadır.

Birçok kuruluşun destek verdiği “Houshamadyan” projesi, hazırladığı Web sitesi, yayınladığı

kitap ve sergilerde sunduğu eserlerle Ermeniler için özellikle resmi tarihlerinin izinden gidip

bu tarih anlayışından ayrılmayarak Osmanlı Devletindeki geçmiş dönemlerini yeniden

biçimlendirerek yorumlamaya çalışmakta ve geleceğe yönelik nesillere mevcut anlayışlarını

iletme görevini yani bir tür tarih aktarıcılığı ile bunu yapmayı denemektedir. Mikro tarih

araştırması işlevini gören bu proje çalışması, dönem incelemesi içeren tarih çalışmalarında

Ermeniler için değerli addedilebilir. Görsel sunumun daha çok önem kazandığı çağımızda,

kitaplarda ismi belirtilen gerçek tarihi kişiliklerin, objelerin, seslerin, binaların elde edilen

görüntülerin aracısız ve yorumsuz şekilde okuyucuya ve ilgililerine sunulması tarihi bulmaya,

anlamaya çalışanlar için önemli bir fırsat sunduğu açıktır. Dolayısıyla Ermeni toplumu için bu

proje yaşanmış hatırları gözler önüne serdiği için değerli gözükmektedir. Diğer yandan

33 Bu vakıf Alman Yeşil hareketinin uzantısı olarak 1985’de ölen Alman yazar Heinrich Theodor Böll adına

1987’de kurulmuştur. Demokratikleşme, iklim değişikliği, kadın hareketi dâhil çeşitli konularda çalışmaları

desteklemektedir. Bkz. http://www.boell.de/en (Erişim Tarihi: 22.09.2014).

34 http://www.silvina-der-meguerditchian.de/news/ (Erişim Tarihi: 13.09.2014).

35 Agos Gazetesi, 18 Nisan 2014, http://issuu.com/houshamadyan/docs/agos_sayfa_24

(Erişim Tarihi: 17.09.2014).

36 http://www.amazon.com/Ottoman-Armenians-Vol-Culture-Society/dp/3000438017

(Erişim Tarihi: 05.10.2014).

11

Ermenilerle aynı dönemde bir arada yaşamış diğer toplumlar için bu projenin farklı anlama

geleceği tabiidir.

Proje ile ilgili ilk olarak sunulan belge ve fotoğraflarda genelde diğer Ermeni tarihini içeren

çeşitli Web sitelerinden farklı olarak aşırı bir milliyetçilik dozunu taşımadığıdır. Diğer benzeri

sitelerde görülen aşırı milliyetçilik dolu, geçmişe dair Türkler için gerçeklerden sapan benzetme

ve iddiaların bu sitede açık bir şekilde yer almadığı görülmektedir.37 Gerçi bu sitede Osmanlı

Devletine karşı Ermeni çetelerinin ayrılıkçı faaliyetlerinden masum şekilde “The fedayi

movement” olarak bahsedilse de bu projenin asıl hedefinin diğer toplumlar ve onlarla

hesaplaşma olmadığından çoğunlukla Ermenilere tanıtım ve yazılanları diğer toplumlara kabul

ettirme anlamının öne çıktığı görülmektedir.

Bu anlamda proje, Ermeni toplumunun tarihine ilgi duyulmasını sağlama görevini ve sunduğu

malzeme ve görsel materyal ile Anadolu’daki eski yaşanan bölgelerin asıl ve kurucu unsuru

olma iddiasını diğer toplumlara kabul ettirmeyi hedeflediği görülmektedir. Bu hedefini ise bol

görsel materyalin aktarıldığı yeni dönem tarih yazıcılığının en önemli unsuru olan olaylar ve

kişiliklerin yaşanan dönemdeki sebep ve sonuç bağlamından koparılarak aktarılması ve yeni

nesillere ulaştırılması şeklinde başarı ile gerçekleştirdiği görülmektedir. Ancak proje ile ilgili

bu olumlu değerlendirmelere rağmen, Ermeniler için üzerinde çokça yazılan ve belgeler ortaya

konulan 19ncu yüzyıldaki Anadolu'da yaşamış olanların niçin bölgelerinden kopup gittiklerini

ve daha sonra eski dönem tarihini neden yeniden canlandırmak istediklerini tam olarak

açıklamaya yetmemektedir. Dolayısıyla bu projeyle başlatılan ve Ermenilerin yaşadıkları

dönemin öncesi ve sonrasının tarihi gerçeklerinden bağımsız şekilde yaşanan olaylardan bağını

koparmış bir tarih sunuculuğunun aslında maksat olarak tarihi yeniden biçimlendirme ve tarihi

mekânsal tasvirlerle zihinlerde yeniden oluşturma çabası olarak gözükmesine yol açmaktadır.

Bu durum ise tarihin gerçeklere değil sadece taraftarlarına ihtiyacı vardır önermesini bize

hatırlatmaktadır.

Projede Tarihi Yeniden Biçimlendirme Çabası

Yukarıda değinilen ve Osmanlı Ermenilerinin şehir ve köy hayatının yeniden inşası (reconstruct

Ottoman Armenian town and village life) olarak başlatılan ve bunun için mevcut Türk tarih

yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını dışarıda

bıraktığından dolayı yeni baştan mikro tarih yazımı olarak gösterilen “Houshamadyan” projesi,

tamamı ile Ermenilerin tarihi yeniden biçimlendirme çabası olarak nitelendirmek haksızlık

olmayacaktır. Çıkış noktası olarak resmi görevli Türk tarihçilerinin özellikle Osmanlı

Ermenilerini son dönem Osmanlı tarihinde yer vermemesini, onları bu döneme dâhil

etmemesini, yok kabul etmesi veya önemsememesine karşı alternatif metotlarla özellikle gayrı

resmi tarihi materyallerle cevap verebilmek ve bahsedilen tarihe ortak olabilmek çabası ön

planda gözükmektedir.

Tarihi sunma ve şekillendirme çabası olarak bu proje, amatör araştırmacılardan itibaren tüm

tarih severleri Osmanlı dönemi Ermenilerini anlamaya ve öğrenmeye davet etse de Türk

milliyetçi tarih bakışına alternatif olarak sadece, Ermeni milliyetçiliği ile oluşturulan başka bir

biçimi ileri sürmekte, ancak bunu yaparken yaşanan dönemde var alan tüm halkların ortak

noktalarını ve ortak kültürel mirasını öne çıkarmak yerine, incelediği döneme ait oluşan tarihi

malzemeyi, değeri, mirası ve onun tüm ürünlerini tamamen Ermeni toplumuna mal etmekte

37 Ancak Harput ile ilgili olarak hazırlanan ve “Houshamadyan” projesinden farklı olarak Türkler hakkında çeşitli

suçlama ve karalamalar içeren http://team-aow.discuforum.info/f125-Kharpout-Kharpert-Harput.htm (Erişim

Tarihi: 13.09.2014) adlı sitede moderatör olarak gözüken Vahe ile bu projenin de mimarı olan tarihçi Vahe

Tachjian’nın aynı kişi olması da muhtemeldir.

12

veya böyle anlaşılmak istemekte ve Ermenilerin yaşadığı yerlerde her daim çoğunluk olan Türk

toplumunun ürün ve eserlerini ve onların bu topluma etkisini ve katkısını görmezden

gelmektedir. Kısaca “Houshamadyan” projesinin sahipleri tarih anlatıcılığına başlarken

eleştirdikleri önceki tarih yazımının şeklini bir nevi kendi açılarından yineleyerek aslında başka

bir yanlışa kapı aralamaktadır.

Sözde Ermeni soykırımını açıkça kabul ederek tarihi şekillendiren bu projede, en öncelikli

sorulması gereken husus; Web sitesinde alenen olmasa bile üstü örtülü şekilde soykırımın faili

olarak görülen Türk toplumunun; özellikle geçmişine ve eserlerine gıpta ile bakan ve Osmanlı

dönemindeki yaşamları ile övünen Ermeni toplumuna nasıl olup da bu denli iyi bir ortamı

oluşturmasına ve Ermenilerin geçmişi hatırlamasına ve yeniden eski yaşamlarını diriltmesine

yetecek tarihi, kişisel ve toplumsal malzemeyi bu şekilde kolaylıkla biriktirebilmesine müsaade

edebildiğidir. Projede sergilenen görsel materyallerin var olduğu dönemde Ermenilerin

Osmanlı’da yaşadığı devletin idarecileri Türk olduğu, tüm yerel idarecileri ve askeri yapı

Türklerden oluştuğu, örneğin Harput bölgesinde Türkler daima çoğunlukta olduğu, sokakta,

çarşıda hep Türkler bulunduğu ve Ermenilerin ticari, dini ve kültürel tüm faaliyetlerine Türk

toplumunun yöneticileri çoğunlukla karar ve izin verdiği halde, Ermeni toplumunun 20nci

yüzyılın başlarına kadar olan dönem için hazırlanan bu sitede gösterilen rahat ve huzurlu

toplumsal kültürel, ticari ve dini hayatını ve onun sergilenen ürünlerinin ne şekilde üretildiğinin

ayrıca cevaplanması gerekir. Bahsedilen bu durum sitede sunulan ve bağlamından kopartılmış

tarih aktarıcılığının en önemli sorunu olarak durmaktadır.

Projenin adı olan “Houshamadyan” anlam itibarı ile Ermeni toplumu için anı defteri ve geçmiş

hatıraları içerse de, Ermenilerin sitede görülen tüm hatıra ve onun izlerinde beraber yüzyıllardır

birlikte yaşadıkları Türkler, Kürtler veya diğer toplum gruplarına ait malzemelerin ne yazık ki

yer almadığı38 ve Ermenilerin sosyal ve kültürel hatıralarda bu toplumsal grupların yer

bulamadığıdır. Bahsedilen toplumlara ait incelenen döneme ait her türlü ürünün (insan, cami,

bina, okul, faaliyet vb.) görsel malzeme olarak özellikle sitede kullanılmadığı görülmektedir.

Dolayısıyla diğer toplum üyelerinin soyutlandığı tarih hatırlatılması ve yazıcılığının sadece tek

taraflı olacağından baştan sorunlu olacağı kolaylıkla tahmin edilebilir. Projenin bahsedilen

sorunlu tarafları ile tek taraflı tarih anlatıcılığına soyunması, tarihi kaynaklar arasında Türkçe

kaynaklara pek değinmemesi, özellikle Amerika’ya göç etmiş Ermeni toplum üyelerinin hatırat

ve arşivlerini öne çıkarması, Türk devletinde bulunan Ermenilere ait hiçbir arşiv belgesine itibar

etmemesi birlikte değerlendirildiğinde bu projenin Osmanlı Ermenileri için tarihi yeniden

biçimlendirme çabasının bir ürünü olduğu kabul edilebilir.

SONUÇ

Ermenicede “anı albümü/kitabı” anlamına gelen “Houshamadyan” Almanya Berlin’de aynı adı

taşıyan bir vakıf aracılığıyla 2010 yılında bir proje şeklinde başlatmıştır. Bu projede amaç;

Osmanlı Devleti’nde yer alan Ermeni milletinin, Anadolu’nun çeşitli kentlerindeki eski şehir

ve köy hayatlarını yeniden canlandırmak ve yeni nesillere Ermenilerin geçmişi hakkında bilgi

vermek, özellikle Türk tarihçiliğinin Osmanlı tarihi yazımında pek bahsetmediği Ermenileri,

bu tarihin asli bir parçası haline getirmektir.

“Houshamadyan” projesi dünyanın çeşitli ülkelerinde yer alan Ermeni toplumunun söz sahibi

vakıf ve kuruluşlarınca da doğrudan desteklenmektedir. Bu proje hazırladığı web sitesi

(http://www.houshamadyan.org/), düzenlediği sergiler ve yayınladığı kitaplarla Ermeni

toplumunun Anadolu’daki eski şehirlerindeki birçok tarihi ve kültürel mirası, anı ve hatıratı

38 Örneğin İngilizce ve Ermenice hazırlanan ve halen Türkçe yayını bulunmayan sitede İngilizce “Turk, Turkish

ve Turkey” adlı kelimeler aratıldığında çok az sonuç bulunabilmektedir.

13

özellikle görsel malzeme, kitap ve sesli materyallerle sunarak mikro tarih yazıcılığına

soyunmaktadır. Bu projede en çok görsel malzeme sunulan şehirlerin başında ise Elazığ Harput

gelmektedir. Harput Ermenilerin bu projede en çok sahip çıktığı, hakkında en çok fotoğraf ve

anı gösterilen bölge konumundadır. Hatta bu proje ilk olarak Elazığ Palu bölgesine ilişkin

bilgilerin derlenmesiyle başlatılmıştır.

Kültür tarihçiliği adına önemli görsel malzeme sunan bu proje, Harput’ta yaşamış tüm

toplumlara kendi tarihi malzemelerini toplama, açığa çıkarma ve sunma fırsatı vermesi yanında

başlı başına Ermeniler için eski tarihi yaşamı yeniden oluşturma, o dönemde yaşayan toplumlar

arasında tek başına Ermenileri asli ve biricik millet konumuna ulaştırma, diğer toplum ve

grupları dikkate almama ve kültürün değişkenlik ve geçişkenliğini unutarak Osmanlı

Devletinde Ermenilerin yalnız başına ayrışmış tarihini oluşturma çabasına bir anda

dönüşmektedir. Tarihin tek taraflı olarak değerlendirilmesi ve tek bakış açısı ile sahiplenilmesi

hatasına karşılık olarak geliştirildiği iddia edilse de bu proje; Ermeniler için tarih düşüncesinin

doğrudan uyanmasına hizmet ettiğinden dolayı mikro tarih çalışmaları açısından benzeri bir

hatayı kendi adına tekrar etmektedir.

KAYNAKLAR

Açıkses, Erdal, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve

Güneydoğu Anadolu Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler

Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-222.

Açıkses, Erdal, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayınları,

Ankara, 2003, s. 95.

Bozkurt, Gülnihal Alman-İngiliz ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayrimüslim

Osmanlı Vatandaşlarının Hukukî Durumu (1839-1914), TTK Yay. Ankara, 1996.

Agos Gazetesi, 11 Kasım 2011, http://www.agos.com.tr/osmanli-ermenilerinin-yasantisi-bu-

sitede-401.html. (Erişim Tarihi: 20.09.2014).

Agos Gazetesi, 18 Nisan 2014, http://issuu.com/houshamadyan/docs/agos_sayfa_24

(Erişim Tarihi: 17.09.2014).

Dağcı, Mehtap, “Osmanlının Son Dönemlerinde Devlet-Toplum Arasındaki İnsanî Boyut:

Osmanlı Devleti’nin Ermeni Yetimlerine Karşı Tutumu”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler,

Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007.

Erhan, Çağrı, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge Yay., Ankara, 2001,

s.305.

Hartmann, Elke, "Houshamadyan Projesi: Osmanlı Ermenilerinin Tarihine Yeni Bir

Yaklaşım",Çev.Talin Suciyan, Toplumsal Tarih, Sayı:222,Haziran 2012.

Hayli, Selçuk, “Tarihi Coğrafya Açısından Harput Şehrinin Fonksiyonları ve Etki Sahası”,

Dünü ve Bugünü ile Harput Sempozyumu, C.2, Elazığ, 1998, ss. 1-15.

14

Kılıç, Orhan, “XIX. Yüzyılda Harput'ta Misyoner Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal

Bilimler Dergisi, 1989, 3 (1) ss.119-137.

Kılıç, Remzi,“Osmanlı Devleti’nde Amerikan Misyonerlerin Ermeni Okullarında Ermeni

Milliyetçiliğine Etkileri”, Hoşgörüden Yol Ayrımına Ermeniler, Ed. Metin Hülagü, Şakir

Batmaz, Gülbadi Alan, EUSAS II, Cilt: 4, Kayseri, 2008.

Kutalmış, Mehmet, “On the Armeno-Kipchak”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı:2, Mayıs

2004, ss.35-43, s.37.

Merguerian, Barbara J., “An American in Kharpert", The Armenian Review, Vol. 24, No. 2,

Boston, 1983, ss. 24-30.

Öney, Celal “Ermeni Meselesinin Oluşumunda ABD’nin Rolü Nasıl Başlamıştır?”, History

Studies, ABD ve Büyük Ortadoğu İlişkileri Özel Sayısı, 2011.

Özkan, Nevzat, “Ermeni Harfleriyle Türkçe Metinler Üzerine”, Hoşgörü Toplumunda

Ermeniler, Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007.

Serbest, Murat Bürkan, “Osmanlı’da Ermeni Katolik Kilisesi ve Toplumu”, Hoşgörü

Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007.

Sergün, Ümit, Uluova-Beşeri Coğrafya Açısından Bir Araştırma, İ.Ü. Ed.Fak. Yay.

No:2029, İstanbul,1975.

Sunguroğlu, İshak, Harput yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Cilt 1,

İstanbul,1958.

http://en.wikipedia.org/wiki/Boghos_Nubar (Erişim Tarihi: 17.09.2014).

http://team-aow.discuforum.info/f125-Kharpout-Kharpert-Harput.htm (Erişim Tarihi:

13.09.2014).

http://www.amazon.com/Ottoman-Armenians-Vol-Culture-Society/dp/3000438017 (Erişim

Tarihi: 05.10.2014).

http://www.armeniapedia.org/wiki/Vahe_Tachjian (Erişim Tarihi: 24.09.2014).

http://www.boell.de/en (Erişim Tarihi: 22.09.2014).

http://www.genocide-museum.am/trk/index.php (Erişim Tarihi: 04.10.2014).

http://www.geschkult.fuberlin.de/en/e/fg530/forschergruppe/Elke_Hartmann.html (Erişim

Tarihi: 27.09.2014).

http://www.gomidas.org/ (Erişim Tarihi: 10.07.2014).

http://www.haigazian.edu.lb/default.aspx (Erişim Tarihi: 10.10.2014).

15

http://www.houshamadyan.org/en/home.html (Erişim Tarihi: 01.08.2014).

http://www.houshamadyan.org/en/support-us.html (Erişim Tarihi: 01.10.2014).

http://www.hrantdink.org/ (Erişim Tarihi: 12.08.2014).

http://www.hrantdink.org/?Detail=478 (Erişim Tarihi: 12.09.2014).

http://www.silvina-der-meguerditchian.de/news/ (Erişim Tarihi: 13.09.2014).

http://www.youtube. com/ watch?v= 8D pGkaF7jrU (Erişim Tarihi: 06.10.2014).