1
HARPUT TARİHİNİ BİÇİMLENDİRME ÇABASI OLARAK:
HOUSHAMADYAN PROJESİ
Mehmet GÜNEŞ*1
ÖZET
2010 yılında Ermeni Tarihçi Vahé Tachjian’ın başkanlığında bir grup tarafından Berlin’de hayata geçirilen bir
çalışma sonucu Türk tarih yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını
dışarıda bıraktığı ileri sürülerek mikro tarih yazımı ile başlayan ve devamında sosyo ekonomik yapıdan yerel
edebiyat ve siyasi hayata kadar on temel konuya dair sadece Ermeni veya Ermeni yanlısı Batı kaynakları ile
zenginleştirilmiş Harput’un yeniden tarihini yazma projesi başlatılmıştır. Harput dışında Anadolu’nun bir dönem
Ermeni nüfusu barındıran diğer bölgelerini de içeren bu projede asıl inceleme ve ağırlık noktası Harput bölgesidir.
Projeye adı verilen “Houshamadyan” (Türkçe yazımıyla Huşamadyan), Ermenicede “anı albümü/kitabı” anlamına
gelmekte ve Osmanlı Ermenilerinin günlük hayatı, ekonomisi, Ermeni olmayanlarla ilişkileri, Osmanlı Devleti ile
ilişkileri, popüler kültürleri, müzikleri, yerel dillerinin hatıra kitaplarında toplanmasından esinlenerek kurulan Web
sitesine aynı isim verilmiştir. Özellikle görsel materyallerin yoğun bulunduğu (http://www.houshamadyan.org/)
Web sitesi bölge ve tarih özlemi duyan takipçilerinde farklı izler bırakmaktadır. Buna göre ele alınan tüm konuların
tek öznesi olarak Ermeniler gösterilmekte bu bölgelerin diğer sakinlerine hiç değinilmemekte özellikle Harput
özelinde asıl halk ve kültür unsuru olan Türklerden hiç bahsedilmemektedir.
1915’te yaşadıkları yerlerden koparıldıkları iddia edilen Ermeniler için kurulan “Houshamadyan” internet sitesi
ile Ermeni belleğini ve yaşamını hatırlamak ve korumayı amaçladığından Houshamadyan'ın "nesilleri birbirine
bağlama", kopmuş bağları yeniden oluşturma işinin bir parçası haline getirilen web sitesi aracılığıyla tarih merakı
duyanlar arasında sürekli büyüyen bir ağ olarak, dünya çapında sanal bir buluşma merkezi haline getirilmeye
çalışılmaktadır.
“Houshamadyan Projesi”nin sanal veya elektronik tüm dünyada, kendi tarihleri ve kimlikleri üzerine düşünen
Ermenilerin, tarihlerinden doğan bilgiye ulaşabilmelerini ve bu çerçevede yeniden düşünmelerini amaçladığı iddia
edilerek bütün Türklere, Kürtlere, Ermeni büyükannelerden doğan torunlara ya da Müslüman göçmenlere kendi
hafızalarını, bakış açılarını, hikâyelerini ve bunlara ilişkin materyallerini paylaşmak için açık bir davet sunduğu
ileri sürülse de, bu projenin tarihi çoğullaştırmaya çalışırken özellikle Ermenilerin bu coğrafyada yaşadıkları diğer
halkları dikkate almaksızın tarih yazma çabalarının yeni bir örneği olarak Harput tarihine katkıda bulunmanın
ötesinde bu bölgenin asli ve biricik sahibi gibi davranmasına yol açmaktadır.
Bu çalışmada yukarıda içeriği belirtilen proje çerçevesinde, Ermenistan dışındaki Ermenilerin Harput tarihine
ilişkin Web sitesinde yayınladığı bilgiler incelenerek bu projenin niteliğine ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Harput, Ermeniler, Tarih Yazımı, Houshamadyan Projesi.
AS A FORMATTING EFFORT OF HARPOOT’S HISTORY: THE PROJECT OF
HOUSHAMADYAN
ABSTRACT
Houshamadyan is the name of a non-profitmaking association and a Project that was founded in Berlin, Germany,
in 2010. Project Director and Chief Editor is Armenian historian Vahé Tachjian. This project has a basic mission:
to reconstruct and preserve the memory of Armenian life in the Ottoman Empire through research.The Project
encompasses all aspects of the history of the Armenians in the Ottoman Empire, including social history, the
history of daily life, local microhistory, dialects, music, literature, material culture and etc. The name of this project
(in Turkish Huşamadyan) is from Armenian language as a mean of memories albüm.
It is said to be implemented to this project for the reason of Armenian sources have, for a long time, been the
missing link in Ottoman studies. There exist many books and articles of a scientific nature that occasionally relate
*Doç. Dr, Ufuk Üniversitesi, [email protected],
2
directly to the Ottoman Armenians, but they are mostly based on materials written in Ottoman-Turkish. These
kinds of works are found so frequently that, over time, it has become usual or even ‘acceptable’ to ignore Armenian
sources in Ottoman studies. The 19th and the start of the 20th centuries are the main period of Houshamadyan’s
research. This Project’s aim is to create a collaborative website to which each individual visitor will have the
ability to make comments or input the things that are in his possession – photographs, books, memoirs, information
etc – so that it’s pages may be enriched collaboratively.
The town of Harput within the pages of Houshamadyan website is under a separate title because of importance for
Armenians. This area, during the Ottoman era, has had a dense population of Armenians located in villages and
towns. Its main towns are Harput and Mezire (Mamuretül-aziz) and, around them, tens of villages and small towns
inhabited by Armenians
In this study, It will make some assessments about within the mentioned framework of this project that was
published on the web site.
Key Words: Harput, Armenians, Historiographical, The Houshamadyan Project.
GİRİŞ
1815 Viyana Kongresi'nden itibaren çöküşe giren Osmanlı Devletinde yaşananlar, Batılı ve
emperyalist devletlerin koruyuculuğunda muhtariyet veya özel statü elde etmeye çalışan
gayrimüslim milletlerin kendileri için çok değerli gördükleri bağımsızlık mücadelelerinde,
başlarına gelen ve bu milletlerin daha sonraları sosyal ve kültürel alt yapılarına malzeme olarak
kullanacakları birçok hatıra ve değişimi içermektedir. Kendilerince çok değerli olan bu
hatıralar; Balkanlarda, Kafkaslarda ve Anadolu’da yaşamış tüm millet ve halklar için öncelikle
geçerlidir. Benzeri durumu Ermeniler de yaşamaktadır. Ancak beraber yaşadıkları Türklerle
sonradan acı hatıraları bulunmaktadır. Rus savaşını kaybeden Osmanlı’ya ağır hükümler getiren
1878 Berlin Antlaşması’ndaki Ermeniler lehine ıslahatlar yapılmasına ilişkin düzenleme,
öncelikle Türkler ve Ermeniler arasında ilişkilerin bir anda çok çabuk şekilde bozulmasına yol
açmıştır. Devletin dağılmasını önlemeye çalışan Osmanlı’ya karşı o dönem Ermeni milleti
içerisindeki bazı topluluklarca başka ülkelerle yapılan işbirliği sonucu başlayan karşı koymalar
bu topraklarda yaşayanları derinden etkilemiştir. Yüzyıllardır devletin sadık tebaası olarak
nitelendirilen Ermeniler ile asıl kurucu unsur olan Türklerin dostluğu, başka bir devletin
hamiliğine sığınmaları için Ermenilerin kışkırtılmaları sonucu artık düzelemeyecek şekilde
bozulmuş ve akabinde unutulması zor ve kötü günler yaşanmıştır. Kötü hatıraların yaşandığı
dönemde Ermeniler için Osmanlı Devleti’nin politika değişikliği yapması değil, araya
müdahaleci olarak giren sömürgeci devletlerin tutumları en önemli faktör olarak sonuç
doğurmuştur.2
Osmanlı millet sisteminde önemli bir unsuru olan Ermenilerin, Anadolu’da diğer azınlıklar
arasındaki farklı konumları Türklerle kurdukları yakınlığa dayanmaktadır. Kültür ve
coğrafyadaki benzerlikler iki toplumun çok uzun süre dost kalmasına imkân sağlamıştır.
Komşuluğun ötesinde devlet içerisinde birçok görevler verilen Ermeni toplumu, en huzurlu ve
güvenli süreci Türklerle birlikte geçirmiştir. İki toplum arasındaki tarihteki birçok benzerlik
aynı zamanda ortak yaşanmış tarihin hatırlanması için imkân sunmaktadır. Dolayısıyla
Ermeniler için Osmanlı tarihi bizzat kendilerinin tarihi kadar önemli gözükmektedir. Özellikle
Anadolu’dan daha sonra kopup gidenler için bahsedilen tarihi özlem ve hatırlama isteği, çeşitli
tarihi canlandırma projeleri ile günümüzde de sürdürülmektedir. Bu bildiride Ermenilerin
2 Mehtap Dağcı, “Osmanlının Son Dönemlerinde Devlet-Toplum Arasındaki İnsanî Boyut: Osmanlı Devleti’nin
Ermeni Yetimlerine Karşı Tutumu”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri,
Cilt 3, 2007, s.115.
3
Anadolu’da yoğun olarak yaşadığı yerlerden biri olan Harput’un da içinde yer aldığı 2010
yılında hayata geçirilen ve genç Ermeni nesillere özellikle hatırlamayı önceleyen
“Houshamadyan” Projesine ilişkin tespit ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Projenin içeriği ve
düzenleyicileri ile projenin maksadı hakkında bilgi verilecek ve bu projenin tarihi yeniden
biçimlendirme çabası olarak özellikleri aktarılacaktır. Ancak u projenin içeriğini incelemeden
önce Ermenilerin Harput ile olan tarihi ilişkine kısaca değinmek gerekir.
HARPUT VE ERMENİLER
1064 yılında Selçuklular tarafından Ani fethedilince Ermenilerin Bagratlılar Devleti çökmüş ve
Kuzeydoğu Anadolu’dan ve Doğu Karadeniz bölgesinden Ermeniler Anadolu’nun içlerine ve
Karadeniz’in kuzeyine özellikle Kırım’a doğru dağılmışlardır.3 İlk çağlardan itibaren birçok
medeniyete ev sahipliği yapan ve tarih boyunca yaklaşık 17 hükümranlık devresi yaşamış olan
Harput4 bölgesine de bazı Ermeni grupları katılmış ancak Malazgirt savaşından sonra 1081
yılından itibaren Türklerin eline geçmiş olan bu bölgede daima Türk-İslam kültürü hâkim
olmuştur.
XI. yüzyılda Anadolu’yu tamamen vatanlaştıran Oğuz Türkleri ile Ermeniler arasındaki ilk
ilişkiler Selçuklu döneminde başlamış, Osmanlı döneminde artarak devam etmiştir. Selçuklu
şehirlerinde Ermeniler, ticaret ve sanat erbabı olarak önemli roller üstlenmişler, Bizans
döneminde dağınık durumda iken Selçuklu döneminde belli merkezlerde yoğunlaşmışlardır.5
Özellikle 1453 yılında İstanbul’un fethi sonrasında çeşitli bölgelerde yer alan Ermeniler
“Osmanlı Millet Sistemi” içerisinde din esasına dayanan “Gregorian Millet” olarak özerk
şekilde örgütlenmişlerdir. Anadolu’nun en önemli askeri ve kültür merkezlerden biri olan
Harput şehri, Artuklular ve Akkoyunlular'dan bu yana "merkezî yer" olma özelliğini
taşıdığından ayrıca Ermenileri içine alacak şekilde, zamanının şartlarına göre önemli şehirleşme
aşamaları kaydetmiştir. Örneğin Harput Şehri, Osmanlı hâkimiyetine geçtikten kısa bir süre
sonra, Diyarbakır Eyaletine bağlı bir sancak (liva) merkezi haline getirilmiş ve diğer sancaklar
gibi öncelikle kazalara değil, doğrudan nahiyelere bölünmüştür. 1518 tarihli Tahrir Defterine
göre o dönem Harput Sancağı, 5 nahiyeye ayrılmıştır. Sancakla aynı adı taşıyan ve en geniş
nahiyesi olan Harput’a bağlı 103 köy bulunduğu görülmektedir. Harput çağlar boyunca askeri,
ticaret ve konaklama merkezi olmasının yanında içinde barındırdığı gayrimüslimlere sağladığı
imkânlarla da aynı zamanda bir kültür merkezi olarak da bilinmiştir.6
Ermeniler için özellikle Anadolu dışarısından çeşitli müdahaleler döneminin başladığı özellikle
1604 yılında yenilenen Osmanlı-Fransız antlaşmasıyla Fransa’ya Osmanlı topraklarında
Katolikler üzerinde himaye hakkı tanınması üzerine Katolik misyonerlerin en başta Ermeniler
üzerindeki faaliyetleri XVII. Yüzyıldan itibaren yoğunlaşmaya başlamıştır.7 Ardından Rusların
Osmanlı üzerinde en çok ilgilendiği millet olarak Ermeniler ön plana çıkmıştır. Rusya kazandığı
3 Mehmet Kutalmış, “On the Armeno-Kipchak”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı:2, Mayıs 2004, ss.35-43, s.37.
4 Ümit Sergün, Uluova-Beşeri Coğrafya Açısından Bir Araştırma, İ.Ü. Ed.Fak. Yay. No:2029, İstanbul,1975,
s.99.
5 Nevzat Özkan, “Ermeni Harfleriyle Türkçe Metinler Üzerine”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, Erciyes
Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007, s.405.
6 İshak Sunguroğlu, Harput yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Cilt 1, 1958,İstanbul, s. 43.
7 Murat Bürkan Serbest, “Osmanlı’da Ermeni Katolik Kilisesi ve Toplumu”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler,
Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007, s.274.
4
her savaş sonrasında Osmanlı Devletindeki gayrimüslimlerin sahibi ve koruyucusu olarak tüm
milletler gibi Ermenileri de bağımsız bir devlet kurmaları için devamlı şekilde kışkırtmıştır.
Benzeri gayeler ile İngiltere ve Fransa da Rusya’nın Ortodoks kilisesine Ermenileri kazandırma
çabalarına karşılık özellikle Protestanlık ve Katolikliğe bu milleti yaklaştırmak gayesi ile
aslında Gregoryen mezhebine bağlı olan Ermeniler için 1830’da İstanbul’da Ermeni Katolik
Kilisesi, 1847’de de Protestan Kilisesi kurulmasını sağlamışlardır. Sonuçta değişik devletlerin
etkisi ile sadık tebaa diye bilinen Ermeniler; Ermeni Katolik, Ermeni Protestan ve asıl
mezhepleri olan Ermeni Gregoryen diye üç gruba ayırarak iyice içeriden bölünmüşlerdir.8
1850 yılında Osmanlı Protestanlarına da diğerleri gibi “millet” statüsünün verilmesinin9 de
etkisi ile özellikle Tanzimat sonrasında Ermenilerin Protestanlaşması için çabalayan ABD
örneğinde olduğu gibi her devlet kendi mezhebine kazandırdığı Osmanlı tebaasını kendi
vatandaşı gibi algılamış, aynı şekilde kendi koruyuculuğuna oynayan devleti de Osmanlı
vatandaşı birçok unsur o devletin vatandaşı olarak kendisini hissetmeye başlamış ve zaman
içerisinde eline geçen ilk fırsatta ya o devlete göç etmiş veya o devletin vatandaşlığına
geçmiştir. 93 Harbi diye bilinen Osmanlı – Rus savaşı (1878-1879) sonrasında Osmanlı
Ermenilerinin başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere diğer ülkelere olan göçleri bu
sebeple artmaya başlamıştır. Ancak Ermenilerin yoğun olarak göçtükleri ilk sıradaki devlet ise
fırsatlar ülkesi de bilinen Amerika Birleşik Devletleri olmuştur.10 Harput ve çevresinden
1890’lı yıllardan itibaren yoğun bir şekilde, Amerika'ya göç olayı yaşanmıştır. Özellikle Fırat
Koleji'nin kuruluşundan sonra, göç edenlerin sayısında oldukça önemli artış görülmüştür.11Bu
göçün gerisindeki misyoner faaliyetlerine de ayrıca değinmek gerekir
Kısaca adına “Amerikan Board” denilen “American Board of Commisioners For Foreign
Mission” (ABCFM) adlı misyoner teşkilatına bağlı olarak 1852 yılında George H.Dunmore
adındaki Amerikalı genç bir misyoner Harput’ta misyonerlik çalışmaları için ilk inceleme ve
araştırmalar yapmış, akabinde özellikle Ermeni azınlığın misyonerlik faaliyeti için çok müsait
olduğuna karar vererek burada misyoner okullarının kurulması için gerekli girişimleri
başlatmıştır. Raporlarında bölge hakkında; “Harput ovası, Türkiye'de gördüğüm en zengin ve
misyoner çalışmaları bakımından en elverişli, en çok umut vaad eden ovadır”12 tespitinde
bulunan George H.Dunmore gibi bölgeye gelen misyonerler kutsal kitapları İncil'de "Cennet"
diye geçen yerin aslında Harput olduğuna inanmışlar ve burayı "Cennet Bahçesi ve Uygarlığın
Doğduğu Yer" olarak tarif etmişlerdir.13 Misyonerler, Harput’taki ilk faaliyetleri olarak
Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Şehroz Mahallesi’nde birkaç bina alarak işe başlamış ve
8 Erdal, Açıkses, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-
222, s.211.
9 Gülnihal Bozkurt, Alman-İngiliz ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayrimüslim Osmanlı
Vatandaşlarının Hukukî Durumu (1839-1914), TTK Yay. Ankara, 1996, s. 178.
10 Erdal, Açıkses, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-
222, s.212.
11 Celal Öney, “Ermeni Meselesinin Oluşumunda ABD’nin Rolü Nasıl Başlamıştır?”, History Studies, ABD ve
Büyük Ortadoğu İlişkileri Özel Sayısı, 2011, s.231.
12 Orhan Kılıç, “XIX. Yüzyılda Harput'ta Misyoner Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
1989, 3 (1) ss.119-137, s.124.
13 Barbara J. Merguerian, “An American in Kharpert", The Armenian Review, Vol. 24, No. 2, Boston, 1983, ss.
24-30, s.26.
5
birer ikişer satın alınan yeni binalarla birlikte mahallenin tamamı Amerikalıların kontrolüne
geçmiş ve halk tarafından daha sonraki yıllarda bu semt “Protlar” olarak anılmaya başlamıştır.
Misyonerler daha sonra 1859'da erkekler için Ruhban Okulu ve 1862 yılında da kızlar için
Hazırlama Okulu açarak eğitim ve propaganda faaliyetlerini hızlandırmışlardır.14
Harput ve çevresinde nüfusları yüz ile beş yüz arasında değişen ve her biri Harput’a birkaç
saatlik mesafede bulunan altmış altı köyün bulunması sebebiyle, Amerikalılar için bu bölgenin
bir misyon merkezi için çok elverişli birçok özelliğe sahip olduğu kabul edilmiş ve
“Amerikalıların Doğu Türkiye Misyonu”nun merkezi olmuştur.15 Bu önem sebebiyle
Harput’taki Fırat Kolejinin kurulması için misyoner Crosby H.Wheeler’in 1875 yılında
Amerika Birleşik Devletlerinde 140.000 dolar gibi çok önemli miktardaki yardımı topladığı ve
buna ilaveten yerli halktan da 40.000 dolar bağış aldığı bilinmektedir.16 1878’den 1892 yılına
kadar Harput’taki okulun müdürlüğünü üstlenen Crosby H.Wheeler gibi misyonerler sayesinde
1877 yılına gelinceye kadar Harput ve çevresinde 22 kilise, 30 Protestan papaz ve buna karşılık
5612 kişilik bir cemaat oluşturulmuş ve bütün bu faaliyetler Amerikan misyonerleri tarafından
bizzat yürütülmüştür.17 Özellikle Amerikalıların Anadolu'da kurdukları okulların sayısı bini
geçerken, Elazığ ve Harput bölgesi genelinde anaokulundan yetimhanesine, teoloji
okullarından kolejine kadar açmış oldukları okulların sayısı ise 83’ü aşmıştır.18
Misyonerlerin yönettiği okul ve kiliselerin öğrencileri ve mezunlarının Ermeni milliyetçileriyle
doğrudan bağlantılı olması ve bunların bazı faaliyetleri bölgedeki diğer halkın tepki göstermesi
ile karşılık bulmaya başlamıştır. Ancak Ermenilerin elde ettikleri imtiyazları bağımsızlığa
çevirme çabaları, çıkarılan isyanlarla sağlanmaya çalışılmış ve örneğin 1895 yılının Kasım
ayında Harput’ta çeşitli olaylar meydana gelmiştir. Yaşanan olaylar sebebiyle huzurun
bozulması üzerine bölgeden ayrılan Ermenilerin sayısı daha da artmıştır. Amerikan resmî göç
kayıtlarına göre 1874’te sadece sekiz Ermeni Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş yapmışken
bu sayı 1881’de 20’ye, 1890’da 2000’e yükselmiştir. Asıl olarak XX. Yüzyılın ilk yıllarında,
Ermeni göçünde büyük patlama yaşanmış ve göç edenlerin sayısı 1900’de 3962 iken, 1909’da
7794’e ve 1913’te 24220’ye çıkmıştır. Böylece 1834– 1914 arasında göç eden resmi rakamlara
göre Ermenilerin toplam sayısı 66000’i aşmıştır.19 Ancak bu sayının bildirilenden daha fazla
olduğu tahmin edilmektedir. 1915 yılında yaşanan tehcir olayı ile Harput’ta zaten azalan
Ermeni nüfusu iyice kaybolmuştur.
Amerika’ya göç eden veya etmek zorunda kalan Ermenilerin Harput’a olan ilgisi çok uzun süre
devam etmiş ve ayrıldıkları topraklara olan özlemlerini içeren bir çok eser ortaya konulmuştur.
Bu eserler arasında siyasi anlamlar içerecek şekilde kimi Ermenilerin sözde soykırıma uğradığı
ve yurtlarından edildiği iddia edilirken bazı eserlerde de sadece Ermenilerin doğdukları Harput
14 Selçuk Hayli, “Tarihi Coğrafya Açısından Harput Şehrinin Fonksiyonları ve Etki Sahası”, Dünü ve Bugünü
ile Harput Sempozyumu, C.2, Elazığ, 1998, ss. 1-15, s. 4.
15 Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayınları, Ankara, 2003, s. 66.
16 Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayınları, Ankara, 2003, s. 95.
17 Remzi Kılıç, “Osmanlı Devleti’nde Amerikan Misyonerlerin Ermeni Okullarında Ermeni Milliyetçiliğine
Etkileri”, Hoşgörüden Yol Ayrımına Ermeniler, Ed. Metin Hülagü, Şakir Batmaz, Gülbadi Alan, EUSAS II,
Cilt: 4, Kayseri, 2008, s.49.
18 Erdal Açıkses, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-
222, s.213.
19 Çağrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge Yay., Ankara, 2001, s.305.
6
başta olmak üzere diğer Anadolu şehirlerindeki eski hatıralarını anlatan ve özlemi yansıtan
duygular dile getirilmiştir. Ermeniler için ayrı bir tarihi anlamı olan Harput’a ve bazı Anadolu
şehirlerine ilgi duyan çeşitli grupların başlattığı ve Osmanlı’da ataları yaşamış Ermenilerin
geçmiş dönemdeki şehir ve köy hayatını yeniden canlandırmaya yönelik olduğu iddia edilen
yeni bir proje 2010 yılında hayata geçirilmiştir. “Houshamadyan” adı verilen bu projenin içeriği
detaylı olarak aşağıda incelenmiştir.
HOUSHAMADYAN PROJESİ ve İÇERİĞİ
2010 yılında Ermeni Tarihçi Vahé Tachjian’ın başkanlığında bir grup tarafından Berlin’de
hayata geçirilen bir çalışma sonucu Türk tarih yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek
Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını dışarıda bıraktığı ileri sürülerek mikro tarih yazımı ile
başlayan ve devamında sosyo - ekonomik yapıdan yerel edebiyat ve siyasi hayata kadar on
temel konuya dair sadece Ermeni veya Ermeni yanlısı Batı kaynakları ile zenginleştirilmiş
Harput’un yeniden tarihini yazma projesi başlatılmıştır.
Projeye adı verilen “Houshamadyan” (Türkçe yazımıyla Huşamadyan), Ermenicede “anı
albümü/kitabı” anlamına gelmekte ve Osmanlı Ermenilerinin günlük hayatı, ekonomisi, Ermeni
olmayanlarla ilişkileri, Osmanlı Devleti ile ilişkileri, popüler kültürleri, müzikleri, yerel
dillerinin hatıra kitaplarında toplanmasından esinlenerek kurulan Web sitesine aynı isim
verilmiştir. Özellikle görsel materyallerin yoğun bulunduğu (http://www.houshamadyan.org/)
Web sitesi bölge ve tarih özlemi duyan takipçilerinde farklı izler bırakmaktadır.
Bahsi geçen proje, Berlin’de kurulan ve projeyle aynı ismi taşıyan bir vakıf tarafından
yürütülmekte ve buna ek olarak merkezi Londra’da bulunan Gomidas Enstitüsü20 İstanbul’daki
Hrant Dink Vakfı21, Paris’teki Nubaryan Kütüphanesi22, Beyrut’taki Haygazyan Üniversitesi23,
Erivan’daki Soykırım Müzesi24 bu projenin diğer destekçi ve ortakları arasında yer almaktadır.
Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak gösterilen vakfın “Houshamadyan” projesi, çoğunlukla
20 Sözde Ermeni soykırımını dünyaya kabul ettirmek için kurulan, Ermeni diasporasının desteğinde bağımsız
akademik bir kuruluş olduğunu ileri sürerek Ermeni tarihi ile Ortadoğu’daki diğer halk ve bölgelerini de içine
alacak çalışmalarını çeşitli kampanya ve yayınlarla duyuran sivil tabanlı bir baskı örgütüdür.
Bkz.http://www.gomidas.org/ (Erişim Tarihi: 10.07.2014).
21 2007 yılında İstanbul’da kurulan bu vakıf 1954 Malatya doğumlu gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi üzerine
onun adına Ermenilerin eğitimi, kültür sanatı, tarihine ilişkin faaliyetleri yürütmektedir.
Bkz. http://www.hrantdink.org/ (Erişim Tarihi: 12.08.2014).
22 Ermeni Hayırseverler Cemiyeti'ne bağlı olan bu kütüphane 1928 yılında kurulmuştur. Kurucusu Karabağ’dan
İzmir’e göç eden ve 1878’de Mısır’ın ilk Başbakanı olan Ermeni Nubar Paşa’nın 1851’de doğan oğlu olan ve aynı
zamanda Boghos Nubar Paşa olarak bilinen 1919 Paris Barış Konferansı’nda Ermeni Ulusal delegesi olarak
Ermenilerin tezlerini galip devletlere kabul ettirmek için savaşta Osmanlı Devleti’ne karşı mücadele edildiğini
ileri süren ve bağımsız Ermenistan için talepte bulunan Ermeni lideridir.
Bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Boghos_Nubar (Erişim Tarihi: 17.09.2014).
23 1955 yılında Lübnan’ın Beyrut kentinde Amerikalı Ermenileri Misyonerler Kuruluşu ve Ortadoğu’daki Ermeni
Kiliseler Birliğinin ortaklaşa kurduğu bir üniversitedir. Ermeni diasporasının hedefleri doğrultusunda Ermeni
kimliğine ilişkin çalışmalar yapmaktadır. Bkz.http://www.haigazian.edu.lb/default.aspx (Erişim Tarihi:
10.10.2014).
24 Özellikle 19ncu ve 20nci yüzyılda Ermenilerin, yaşadığı topraklarda Osmanlı Devleti tarafından sistemli olarak
katledildikleri ve soykırıma uğratıldığı iddiasını kanıtlamak ve kabul ettirmek üzere kurulan Ermenistan
Cumhuriyeti Milli Bilimler Akademisine bağlı olarak “Ermeni Soykırım Müzesi ve Enstitüsü” olarak anılan devlet
kuruluşu. Bkz. http://www.genocide-museum.am/trk/index.php (Erişim Tarihi: 04.10.2014).
7
gönüllülerce yapılan kişisel yardımlarla yürütülmektedir. Projenin tanıtıldığı Web sitesindeki
bilgilere göre; projenin ana sponsoru olarak en çok yardım edenler arasında 1886 yılı Urfa
doğumlu Dr. Hovhannes Hrechdakian ile bir dönem Antep’de yaşamış Ermeniler arasında
meşhur Adour “Pasha” Levonian gösterilmektedir. Diğer isimler arasında ise Berj Kalaidjian
ve Londra’da yaşayan Didizian ailesi bahsedilen projenin mali destek sağlayıcıları arasında
belirtilmektedir.
Projeyi hayata geçirenlere göre, Osmanlı Ermenilerinin 1915 öncesinde yaşadıkları yerlerde
günlük hayatlarını fotoğraflarla, ses kayıtlarıyla, arşiv kayıtlarıyla bir araya getirerek bugün
artık kimi zaman izi dahi sürülemeyecek bir hafızayı canlandırmayı amaçlayan bu projede;
Ermenilerin eskiden yaşadıkları şehirler hakkında detaylı haritalar, şehir fotoğrafları, maddi
kültür, ses kayıtları, şarkılar, yerel dillerle ilgili bilgiler, edebiyat, günlük hayatta kullanılan
eşyalarla ilgili bilgiler ve fotoğraflar yer bulmaktadır. Proje Anadolu’da Ermenilerin yaşadığı
yerler arasında ilk inceleme yeri olarak Elazığ’ın Palu ve civarına ilişkin bölgeyi seçmiştir.
Projenin neden bu bölgeden başlatıldığına ilişkin olarak Rev Harutiun Sarkisian’ın 1932 tarihli
özellikle Palu bölgesine ilişkin çok detaylı bilgilerin yer aldığı kitabının proje hazırlayıcılarını
etkilediği ifade edilmektedir. Ayrıca yine Palu’ya ait şarkıların derlendiği Bedros
Alahaidoian’nın25 kitabı ile Arsen Yarman’ın Türkçeye çevirdiği iki ciltlik kitabının26 içeriği
proje sahiplerinin ilk olarak Palu’ya ait bilgileri derlemesine yol açtığı belirtilmektedir.
Her geçen gün içeriği genişleyen ve yeni eklenen başlıklarla daha da büyüyen sitede halen
Anadolu’da Ermeni nüfusunun daha önce mevcut olduğu yerlere ait birçok görsel malzeme yer
almakla birlikte Harput yöresine ilişkin bilgi ve dokümanlar bunlar arasında daha
çoğunluktadır. Web sitesinde gösterilen kişisel yazı, fotoğraf ve diğer materyallerin pek çoğu
Ermenilerin bizzat proje yöneticilerine gönderdikleri çeşitli kaynaklardan oluşmaktadır.
Özellikle Fransa, ABD, Almanya, Türkiye, Lübnan, Suriye ve diğer ülkelerde yaşayan
Ermenilerin kişisel arşivlerindeki albüm, hatıra, kitap, çizim türü malzemeler önemli ölçüde
Web sitesinde sunulmaktadır.
Ermeniler açısından tarihi yeniden inşa etmeyi hedefleyen projenin Web sitesinde yer alan
konuları; genelde 19ncu yüzyılda yaşayan Ermenilerin sosyo-kültürel ve ekonomik hayatını
ortaya koymaya amaçlayan on temel konu ile onların alt başlıkları etrafında yapılandırılmıştır.
Bu başlıklar sırasıyla;
1-Yerel (coğrafya, nüfus hareketleri, tarih)
2-Sosyo-ekonomik yapı (etnik gruplar arası ilişkiler, yerel yönetim ve cemaat yönetimi)
3-Ekonomi (ticaret, tarım, endüstri, pazar, sendikalar)
4-Din (dini kurumlar, kilise ve kutsal hac yerleri, kutlamalar, doğum/vaftiz, evlilik, cenaze)
5-Yerel özellikler (mutfak, kıyafetler, el sanatları, oyuncaklar, geleneksel tıp, şarkılar ve
danslar, ev ve mimari, inançlar, dil ve lehçeler)
6-Sözlü gelenek (deyişler, masallar, efsaneler, halk ozanları)
25 Bahsedilen yazarın iki CD’den oluşan Palu bölgesine ait 75’den fazla şarkının kaydedildiği çalışmasının bir
bölümü için Bkz. http://www.youtube. com/ watch?v= 8D pGkaF7jrU (Erişim Tarihi: 06.10.2014).
26 Ermeni yazar Rahip Boğos Natanyan’ın beşinci ve son eseri olan ve orijinal adı “Ardosr Hayasdani gam
Değegakir Palua, Kharpertu, Çarsancaki, bağçuri yev Erzngayu, Haveluadz ısd Khntranatz Azkasiratz, Khizan
Kavar” (Ermenistan’ın Gözyaşı veya Palu, Harput, Çarsancak, Çapakçur ve Erzincan Hakkında Rapor
Milletperverlerin Arzına Binaen Hizan Bölgesi İlavesiyle) adlı kitabı Arsen Yavar çevirisiyle 2010 yılında Bağlam
Yayınları arasında “Palu, Harput 1878: Adalet Arayışı” (1. Cilt) ve “Palu, Harput 1878: Raporlar” (2. Cilt) olarak
Türkçe yayınlamıştır.
8
7-Edebiyat (edebi eserler)
8-Siyasi hayat (örgütler, siyasi partiler, fedailer, Osmanlı Anayasası)
9-Eğitim ve spor (eğitim kurumları, eğitim birlikleri, fiziksel eğitim)
10-Kültürel hayat (basın, matbaalar, tiyatro grupları, korolar, orkestralar)
Özellikle sitede beşinci sıradaki yerel özellikler başlığına ait birçok malzeme ve resim
bulunurken, sekizinci başlık olan siyasi hayata ilişkin bölüm ise malzeme olarak en zayıf ve
yetersiz şekilde yer almaktadır.
Bahsedilen projenin görünen yüzü olan Web sitesindeki açıklamaya göre; yukarıda belirtilen
alanlarda gerekli tarihi malzeme, tüm gönüllülerden talep edilirken ayrıca Ermeniler için
önemli olduğu bilinen 1915 tarihi için doğrudan bir çalışmalarının bulunmadığı ancak 2015 yılı
için öncelikli olarak hedeflerinin Ermenilere karşı sözde soykırımın 100ncü yılı münasebetiyle
bu önemli tarihte 1915’den kalan acı ve zorlu anılarının yeniden diriltmesinin de ayrıca proje
sahipleri tarafından amaçlandığı belirtilmektedir.27 Dolayısıyla bu projenin doğrudan olmasa
da Ermeni tehcirinin 100ncü yılı olan 2015 için ayrı bir hedefinin bulunduğu ve sözde Ermeni
soykırımını özellikle genç nesillerin hatıralarında canlı tutmayı da planladığı anlaşılmaktadır.
Web Sitesinde Harput İle İlgili Konular
Sitenin ilk olarak nasıl kullanılacağının anlatıldığı bölümde Osmanlı haritası üzerinde
Mamuratül Aziz / Harput vilayeti seçildiğinde Kaza olarak Harput fotoğrafları yer almaktadır.
Ayrıca detaylı olarak Harput üzerine işaret konulduğunda ise Harput’un ekonomisi, ticari
hayatı, dini hayatı, adet ve dini bayramları, Ermenilerin düğünleri, doğum, vaftiz, ölüm
törenleri, şarkı, türkü ve sözleri, yöresel özellikleri, yöresel oyunları, oyunlarda kullanılan oyun
aletleri, Harput yöresindeki ev ve bina krokileri, ev yaşantıları, ev aletleri, Harput’taki eğitim
ve spor faaliyetleri, özellikle misyoner okulları ve faaliyetleri, Ermenilerin köy hayatına ait
fotoğraf ve belgeler, örneğin eski adı “Perçenç” olan Akçakiraz’a ait videolu bilgi ve resimler
ile çeşitli dokümanlar yanında sesler (Voices) başlığı altında ise o bölgenin tanınmış kişilerinin
otobiyografilerinden örneğin Harput için Agdasar Avedis Bagdasarian (1864-1934)nın
tanıtıldığı ve yaşadığı yerin anlatıldığı bölüm bulunmaktadır. Elazığ bölgesinde Harput ve Palu
dışında Anadolu’dan Adana, Halep, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul gibi şehirler yer alsa
da Harput ile bilgilerin sitede önemli şekilde yer tuttuğu görülmektedir. Zaten proje ilk olarak
Palu ile ilgili bilgileri derleyerek çalışmalarına başlamıştır.
Projenin Mimarı Dr. Vahe Tachjian
Bu projeyi üstlenen ve ilk olarak web sitesi fikrini geliştiren Ermeni asıllı Beyrutlu tarihçi Dr.
Vahe Tachjian’dır. Tarihçi Dr. Vahe Tachjian Lübnan’ın Beyrut şehrinde doğmuş, Lise
eğitimini burada aldıktan sonra 1990’lı yıllarda Ermenistan’da tarih okuduktan sonra
Belçika’da yüksek lisans, Paris’te EHESS’de doktora çalışmasını “1919 ile 1939 arasında
Türkiye – Suriye sınır bölgesinde, sınır, azınlık, göç ve politikası” adlı tez konusuyla
yapmıştır.28 Suriye’de Fransız mandası döneminde azınlıkların durumuyla ilgili doktora tezi
ayrıca Fransızca kitap olarak da yayımlanmıştır. Çeşitli kitaplara katkıda bulunan ve çok sayıda
makale kaleme alan Dr. Vahe Tachjian’ın anne tarafından ailesi Sis’e (Kozan), baba tarafı ise
27 http://www.houshamadyan.org/en/support-us.html (Erişim Tarihi: 01.10.2014).
28 http://www.armeniapedia.org/wiki/Vahe_Tachjian (Erişim Tarihi: 24.09.2014).
9
Urfa ve Sivas’a dayanmaktadır. Kendisi 1915’ten sonra ailesinin Halep, Beyrut, Kıbrıs’a ve
oradan da dünyanın dört bir yanına dağıldığını belirtmektedir. Küçüklüğünden beri ailesi
tarafından anlatılan ve Kozan’daki evleri olan “Yaverin Konağı”nın hikâyesini dinledikten
sonra, bir gün, bir broşürde, dedesinin doğduğu konağın hala sağlam olduğunu ve aynı isimle
otel olarak hizmet verdiği bilgisine rastlamış. Broşürde, Kilikya Ermeni Başpatrikliği’nin tam
karşısında bulunan bu evin fotoğrafı pek çok Ermenice kitapta da yer alan evin ilk sahibi olarak,
büyük büyükbabası Krikor Mıcırıkyan’ın adı geçiyormuş. Bu şekilde geçmiş köklerinin tarihi
ile ilgilenmeye başlayan Tachjian’ın çalıştığı ilginç konular arasında, Ermeni toplumunda
bugün çokça bahsi geçen ve her üç aileden birinde yaşandığı iddia edilen, 1915 sonrasında
Ermeni kadınların satılması, kaçırılması, seks işçiliğine zorlanması, farklı coğrafyalarda farklı
ailelere sahip olmaları yer almaktadır. Dr. Vahe Tachjian özellikle sözde soykırımın Ermeni
kadınlar üzerindeki etkisiyle ilgili araştırma yaptığını da belirtmektedir. Yapılan mülakatlarda
Tachjian, Osmanlı topraklarında Ermenilerin yaşadığı her bölgenin kendi ilgi alanlarına
girdiğini, genelde yapıldığı gibi sadece tarihsel Ermenistan veya Kilikya bölgesine
yoğunlaşmayacaklarını ifade etmektedir. O’na göre Adapazarı Ermenileri de, Kudüs, Halep,
Şam, İzmir ve İstanbul Ermenileri de proje kapsamında ilgi alanlarına dâhil bulunmaktadır.29
Türkiye’deki Ermeni toplumu tarafından da tanınan ve “Felaket ve Mücadelenin Günlüğü:
Şoğagat’ın Selimiye’de Ölümü” başlıklı çalışmasıyla, Hrant Dink Vakfı’nın 2011 yılındaki
2.250 Avroluk tarih fonu desteğine layık görülen Tachjian, bahsedilen çalışmasında hayatta
kalanların günlüklerinden yola çıkarak Selimiye’ye varan binlerce kişilik Ermeni kafilelerin
oradaki hayatlarını anlatmıştır.30
Projenin Yardımcı Editörü: Elke Hartmann
Berlin’deki Freie Üniversitesinde görevli akademisyen Elke Hartmann, Houshamadyan
projesinde Dr. Vahe Tachjian’nın yardımcısıdır. Üniversitedeki İslami araştırmalar bölümünde
dersler veren Hartmann’nın araştırma alanları içerisinde; Osmanlı tarihi yanında özellikle
modernizasyon sorunu, askeri tarih, ulus ve devlet inşası, soykırım ve sözde Ermeni soykırım
mağdurlarının hikâyeleri öne çıkmaktadır.31 Bu projeye başlanması ile ilgili Elke Hartmann’nın
ifadesine göre; “Houshamadyan hayata geçmeden önce, Ermeni tarihi, deneyimi, hafızası ile
Osmanlı İmparatorluğu ve tarih yazımındaki boşluklar hakkında konuşarak yıllarımızı
geçirmiştik. Genel olarak Küçük Asya'nın doğusunun yakın tarihi hakkında pek az şey
bildiğimizi fark ettik”32 demekte ve Ermeni tarihi ile ilgili boşlukları doldurmayı
hedeflediklerini belirtmektedir.
Projenin Sergi ve Kitapları
Yukarıda öncelikle bir web sitesi şeklinde oluşturulduğu belirtilen projenin daha sonraları kitap
çıkartılması dâhil başka kültür ve sanat eksenli diğer faaliyetlerle genişletildiği ve ayrıca sergi
ve müzayedeler biçimde de düzenlendiği bilinmektedir. Dr. Vahe Tachjian’nın
yardımcılarından biri olan ve projeye hazırladığı ve sergi ve görsel malzemeleri sunumu ile
29 Agos Gazetesi, 11 Kasım 2011, http://www.agos.com.tr/osmanli-ermenilerinin-yasantisi-bu-sitede-401.html.
(Erişim Tarihi: 20.09.2014).
30 http://www.hrantdink.org/?Detail=478 (Erişim Tarihi: 12.09.2014).
31http://www.geschkult.fuberlin.de/en/e/fg530/forschergruppe/Elke_Hartmann.html (Erişim Tarihi: 27.09.2014).
32 Elke Hartmann, "Houshamadyan Projesi: Osmanlı Ermenilerinin Tarihine Yeni Bir Yaklaşım",Çev.Talin
Suciyan, Toplumsal Tarih, Sayı:222,Haziran 2012,ss.8-10.
10
destek veren Arjantinli Ermenilerden biri olan sanat direktörü Silvina Der-Meguerditchian’nın
1915 sonrası türlü zorluklar ardından yaşamlarını sürdürebilmek için Arjantin’e göçmüş olan
ailesinin hikâyesinin, yapıtlarını şekillendiren en önemli unsuru oluşturduğu özellikle kendisi
belirtmektedir. Proje kapsamında Silvina Der-Meguerditchian, ilk sergisini “yeri olmayan
bellek” (Memory Without A Place) teması ile Berlin'de Heinrich Böll Vakfının33 desteği ile 27
Mart 2013’de açmıştır.34 Konu ile ilgili Ermeni sanatçı, projedeki ikinci kişisel sergisini ise 18
Nisan 2014’de İstanbul’da 1915 sözde soykırımına işaret eden “toprağından koparılmış
yaşamlara” adayarak Depoİstanbul’da sergilemiştir. İstanbul’daki sergide dört animasyon
filmi, 1935 yılında piknik yapan Ermeni ailenin 60’lı yıllardaki düğün filmi, geçmiş tarihli
fotoğraflar ile sanatçı tarafından kan ve gözyaşını temsil eden renkli ipliklerle örülmüş halılar
sergilenmiştir.35
Proje kapsamında ayrıca yakın tarihte Amerika ve Avrupa’da satışa çıkarılan ve çoğunluğu web
sitesindeki fotoğraflardan oluşturulmuş olan yeni bir kitap yayınlamıştır. “Osmanlı Ermenileri:
Yaşam, Kültür, Toplum” (Ottoman Armenians: Life, Culture, Society, Vol 1) başlıklı kitabın
ilk cildi 2014’de yayınlamıştır. Avrupa ülkeleri için 49 euro ABD için 80 dolardan satışa
sunulan bu kitabın içerisinde Nanor Kebranian, Dzovinar Derderian, Yaşar Tolga Cora, Mihran
Minassian ve Vahé Tachjian’ın proje kapsamında çeşitli yazıları yer almaktadır.36
PROJENİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yukarıda verilen bilgiler ışığında “Houshamadyan” Projesi, daha çok kültür tarihçiliğinin
resimli galerisi şeklinde tasarlanmıştır. 19 ve 20nci yüzyılda Ermenilerle ilgili elde edilen
yüzlerce resim, fotoğraf ve el çizimleri proje için hazırlanan sitenin en büyük görsel
malzemesini oluşturmaktadır. Resim ve fotoğrafların kaynağı genelde Ermeni yazarların
eserlerinde yer alanlardan oluşturmakla birlikte, sonradan gerçek ve tüzel kişilerin site
görevlilerine ulaştırdığı özel albümlerinde ve hatıratlarında, özel arşivlerinde yer alan ve çok
az kişinin bildiği görsel malzemeler de bulunmaktadır.
Birçok kuruluşun destek verdiği “Houshamadyan” projesi, hazırladığı Web sitesi, yayınladığı
kitap ve sergilerde sunduğu eserlerle Ermeniler için özellikle resmi tarihlerinin izinden gidip
bu tarih anlayışından ayrılmayarak Osmanlı Devletindeki geçmiş dönemlerini yeniden
biçimlendirerek yorumlamaya çalışmakta ve geleceğe yönelik nesillere mevcut anlayışlarını
iletme görevini yani bir tür tarih aktarıcılığı ile bunu yapmayı denemektedir. Mikro tarih
araştırması işlevini gören bu proje çalışması, dönem incelemesi içeren tarih çalışmalarında
Ermeniler için değerli addedilebilir. Görsel sunumun daha çok önem kazandığı çağımızda,
kitaplarda ismi belirtilen gerçek tarihi kişiliklerin, objelerin, seslerin, binaların elde edilen
görüntülerin aracısız ve yorumsuz şekilde okuyucuya ve ilgililerine sunulması tarihi bulmaya,
anlamaya çalışanlar için önemli bir fırsat sunduğu açıktır. Dolayısıyla Ermeni toplumu için bu
proje yaşanmış hatırları gözler önüne serdiği için değerli gözükmektedir. Diğer yandan
33 Bu vakıf Alman Yeşil hareketinin uzantısı olarak 1985’de ölen Alman yazar Heinrich Theodor Böll adına
1987’de kurulmuştur. Demokratikleşme, iklim değişikliği, kadın hareketi dâhil çeşitli konularda çalışmaları
desteklemektedir. Bkz. http://www.boell.de/en (Erişim Tarihi: 22.09.2014).
34 http://www.silvina-der-meguerditchian.de/news/ (Erişim Tarihi: 13.09.2014).
35 Agos Gazetesi, 18 Nisan 2014, http://issuu.com/houshamadyan/docs/agos_sayfa_24
(Erişim Tarihi: 17.09.2014).
36 http://www.amazon.com/Ottoman-Armenians-Vol-Culture-Society/dp/3000438017
(Erişim Tarihi: 05.10.2014).
11
Ermenilerle aynı dönemde bir arada yaşamış diğer toplumlar için bu projenin farklı anlama
geleceği tabiidir.
Proje ile ilgili ilk olarak sunulan belge ve fotoğraflarda genelde diğer Ermeni tarihini içeren
çeşitli Web sitelerinden farklı olarak aşırı bir milliyetçilik dozunu taşımadığıdır. Diğer benzeri
sitelerde görülen aşırı milliyetçilik dolu, geçmişe dair Türkler için gerçeklerden sapan benzetme
ve iddiaların bu sitede açık bir şekilde yer almadığı görülmektedir.37 Gerçi bu sitede Osmanlı
Devletine karşı Ermeni çetelerinin ayrılıkçı faaliyetlerinden masum şekilde “The fedayi
movement” olarak bahsedilse de bu projenin asıl hedefinin diğer toplumlar ve onlarla
hesaplaşma olmadığından çoğunlukla Ermenilere tanıtım ve yazılanları diğer toplumlara kabul
ettirme anlamının öne çıktığı görülmektedir.
Bu anlamda proje, Ermeni toplumunun tarihine ilgi duyulmasını sağlama görevini ve sunduğu
malzeme ve görsel materyal ile Anadolu’daki eski yaşanan bölgelerin asıl ve kurucu unsuru
olma iddiasını diğer toplumlara kabul ettirmeyi hedeflediği görülmektedir. Bu hedefini ise bol
görsel materyalin aktarıldığı yeni dönem tarih yazıcılığının en önemli unsuru olan olaylar ve
kişiliklerin yaşanan dönemdeki sebep ve sonuç bağlamından koparılarak aktarılması ve yeni
nesillere ulaştırılması şeklinde başarı ile gerçekleştirdiği görülmektedir. Ancak proje ile ilgili
bu olumlu değerlendirmelere rağmen, Ermeniler için üzerinde çokça yazılan ve belgeler ortaya
konulan 19ncu yüzyıldaki Anadolu'da yaşamış olanların niçin bölgelerinden kopup gittiklerini
ve daha sonra eski dönem tarihini neden yeniden canlandırmak istediklerini tam olarak
açıklamaya yetmemektedir. Dolayısıyla bu projeyle başlatılan ve Ermenilerin yaşadıkları
dönemin öncesi ve sonrasının tarihi gerçeklerinden bağımsız şekilde yaşanan olaylardan bağını
koparmış bir tarih sunuculuğunun aslında maksat olarak tarihi yeniden biçimlendirme ve tarihi
mekânsal tasvirlerle zihinlerde yeniden oluşturma çabası olarak gözükmesine yol açmaktadır.
Bu durum ise tarihin gerçeklere değil sadece taraftarlarına ihtiyacı vardır önermesini bize
hatırlatmaktadır.
Projede Tarihi Yeniden Biçimlendirme Çabası
Yukarıda değinilen ve Osmanlı Ermenilerinin şehir ve köy hayatının yeniden inşası (reconstruct
Ottoman Armenian town and village life) olarak başlatılan ve bunun için mevcut Türk tarih
yazımının sadece devlet perspektifini üstlenerek Osmanlı Ermenilerinin bakış açısını dışarıda
bıraktığından dolayı yeni baştan mikro tarih yazımı olarak gösterilen “Houshamadyan” projesi,
tamamı ile Ermenilerin tarihi yeniden biçimlendirme çabası olarak nitelendirmek haksızlık
olmayacaktır. Çıkış noktası olarak resmi görevli Türk tarihçilerinin özellikle Osmanlı
Ermenilerini son dönem Osmanlı tarihinde yer vermemesini, onları bu döneme dâhil
etmemesini, yok kabul etmesi veya önemsememesine karşı alternatif metotlarla özellikle gayrı
resmi tarihi materyallerle cevap verebilmek ve bahsedilen tarihe ortak olabilmek çabası ön
planda gözükmektedir.
Tarihi sunma ve şekillendirme çabası olarak bu proje, amatör araştırmacılardan itibaren tüm
tarih severleri Osmanlı dönemi Ermenilerini anlamaya ve öğrenmeye davet etse de Türk
milliyetçi tarih bakışına alternatif olarak sadece, Ermeni milliyetçiliği ile oluşturulan başka bir
biçimi ileri sürmekte, ancak bunu yaparken yaşanan dönemde var alan tüm halkların ortak
noktalarını ve ortak kültürel mirasını öne çıkarmak yerine, incelediği döneme ait oluşan tarihi
malzemeyi, değeri, mirası ve onun tüm ürünlerini tamamen Ermeni toplumuna mal etmekte
37 Ancak Harput ile ilgili olarak hazırlanan ve “Houshamadyan” projesinden farklı olarak Türkler hakkında çeşitli
suçlama ve karalamalar içeren http://team-aow.discuforum.info/f125-Kharpout-Kharpert-Harput.htm (Erişim
Tarihi: 13.09.2014) adlı sitede moderatör olarak gözüken Vahe ile bu projenin de mimarı olan tarihçi Vahe
Tachjian’nın aynı kişi olması da muhtemeldir.
12
veya böyle anlaşılmak istemekte ve Ermenilerin yaşadığı yerlerde her daim çoğunluk olan Türk
toplumunun ürün ve eserlerini ve onların bu topluma etkisini ve katkısını görmezden
gelmektedir. Kısaca “Houshamadyan” projesinin sahipleri tarih anlatıcılığına başlarken
eleştirdikleri önceki tarih yazımının şeklini bir nevi kendi açılarından yineleyerek aslında başka
bir yanlışa kapı aralamaktadır.
Sözde Ermeni soykırımını açıkça kabul ederek tarihi şekillendiren bu projede, en öncelikli
sorulması gereken husus; Web sitesinde alenen olmasa bile üstü örtülü şekilde soykırımın faili
olarak görülen Türk toplumunun; özellikle geçmişine ve eserlerine gıpta ile bakan ve Osmanlı
dönemindeki yaşamları ile övünen Ermeni toplumuna nasıl olup da bu denli iyi bir ortamı
oluşturmasına ve Ermenilerin geçmişi hatırlamasına ve yeniden eski yaşamlarını diriltmesine
yetecek tarihi, kişisel ve toplumsal malzemeyi bu şekilde kolaylıkla biriktirebilmesine müsaade
edebildiğidir. Projede sergilenen görsel materyallerin var olduğu dönemde Ermenilerin
Osmanlı’da yaşadığı devletin idarecileri Türk olduğu, tüm yerel idarecileri ve askeri yapı
Türklerden oluştuğu, örneğin Harput bölgesinde Türkler daima çoğunlukta olduğu, sokakta,
çarşıda hep Türkler bulunduğu ve Ermenilerin ticari, dini ve kültürel tüm faaliyetlerine Türk
toplumunun yöneticileri çoğunlukla karar ve izin verdiği halde, Ermeni toplumunun 20nci
yüzyılın başlarına kadar olan dönem için hazırlanan bu sitede gösterilen rahat ve huzurlu
toplumsal kültürel, ticari ve dini hayatını ve onun sergilenen ürünlerinin ne şekilde üretildiğinin
ayrıca cevaplanması gerekir. Bahsedilen bu durum sitede sunulan ve bağlamından kopartılmış
tarih aktarıcılığının en önemli sorunu olarak durmaktadır.
Projenin adı olan “Houshamadyan” anlam itibarı ile Ermeni toplumu için anı defteri ve geçmiş
hatıraları içerse de, Ermenilerin sitede görülen tüm hatıra ve onun izlerinde beraber yüzyıllardır
birlikte yaşadıkları Türkler, Kürtler veya diğer toplum gruplarına ait malzemelerin ne yazık ki
yer almadığı38 ve Ermenilerin sosyal ve kültürel hatıralarda bu toplumsal grupların yer
bulamadığıdır. Bahsedilen toplumlara ait incelenen döneme ait her türlü ürünün (insan, cami,
bina, okul, faaliyet vb.) görsel malzeme olarak özellikle sitede kullanılmadığı görülmektedir.
Dolayısıyla diğer toplum üyelerinin soyutlandığı tarih hatırlatılması ve yazıcılığının sadece tek
taraflı olacağından baştan sorunlu olacağı kolaylıkla tahmin edilebilir. Projenin bahsedilen
sorunlu tarafları ile tek taraflı tarih anlatıcılığına soyunması, tarihi kaynaklar arasında Türkçe
kaynaklara pek değinmemesi, özellikle Amerika’ya göç etmiş Ermeni toplum üyelerinin hatırat
ve arşivlerini öne çıkarması, Türk devletinde bulunan Ermenilere ait hiçbir arşiv belgesine itibar
etmemesi birlikte değerlendirildiğinde bu projenin Osmanlı Ermenileri için tarihi yeniden
biçimlendirme çabasının bir ürünü olduğu kabul edilebilir.
SONUÇ
Ermenicede “anı albümü/kitabı” anlamına gelen “Houshamadyan” Almanya Berlin’de aynı adı
taşıyan bir vakıf aracılığıyla 2010 yılında bir proje şeklinde başlatmıştır. Bu projede amaç;
Osmanlı Devleti’nde yer alan Ermeni milletinin, Anadolu’nun çeşitli kentlerindeki eski şehir
ve köy hayatlarını yeniden canlandırmak ve yeni nesillere Ermenilerin geçmişi hakkında bilgi
vermek, özellikle Türk tarihçiliğinin Osmanlı tarihi yazımında pek bahsetmediği Ermenileri,
bu tarihin asli bir parçası haline getirmektir.
“Houshamadyan” projesi dünyanın çeşitli ülkelerinde yer alan Ermeni toplumunun söz sahibi
vakıf ve kuruluşlarınca da doğrudan desteklenmektedir. Bu proje hazırladığı web sitesi
(http://www.houshamadyan.org/), düzenlediği sergiler ve yayınladığı kitaplarla Ermeni
toplumunun Anadolu’daki eski şehirlerindeki birçok tarihi ve kültürel mirası, anı ve hatıratı
38 Örneğin İngilizce ve Ermenice hazırlanan ve halen Türkçe yayını bulunmayan sitede İngilizce “Turk, Turkish
ve Turkey” adlı kelimeler aratıldığında çok az sonuç bulunabilmektedir.
13
özellikle görsel malzeme, kitap ve sesli materyallerle sunarak mikro tarih yazıcılığına
soyunmaktadır. Bu projede en çok görsel malzeme sunulan şehirlerin başında ise Elazığ Harput
gelmektedir. Harput Ermenilerin bu projede en çok sahip çıktığı, hakkında en çok fotoğraf ve
anı gösterilen bölge konumundadır. Hatta bu proje ilk olarak Elazığ Palu bölgesine ilişkin
bilgilerin derlenmesiyle başlatılmıştır.
Kültür tarihçiliği adına önemli görsel malzeme sunan bu proje, Harput’ta yaşamış tüm
toplumlara kendi tarihi malzemelerini toplama, açığa çıkarma ve sunma fırsatı vermesi yanında
başlı başına Ermeniler için eski tarihi yaşamı yeniden oluşturma, o dönemde yaşayan toplumlar
arasında tek başına Ermenileri asli ve biricik millet konumuna ulaştırma, diğer toplum ve
grupları dikkate almama ve kültürün değişkenlik ve geçişkenliğini unutarak Osmanlı
Devletinde Ermenilerin yalnız başına ayrışmış tarihini oluşturma çabasına bir anda
dönüşmektedir. Tarihin tek taraflı olarak değerlendirilmesi ve tek bakış açısı ile sahiplenilmesi
hatasına karşılık olarak geliştirildiği iddia edilse de bu proje; Ermeniler için tarih düşüncesinin
doğrudan uyanmasına hizmet ettiğinden dolayı mikro tarih çalışmaları açısından benzeri bir
hatayı kendi adına tekrar etmektedir.
KAYNAKLAR
Açıkses, Erdal, “Osmanlı Devleti’ni Parçalamak Amacıyla Batılı Devletlerin Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Siyaseti ve Bölgedeki Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2000, ss. 209-222.
Açıkses, Erdal, Amerikalıların Harput’taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayınları,
Ankara, 2003, s. 95.
Bozkurt, Gülnihal Alman-İngiliz ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayrimüslim
Osmanlı Vatandaşlarının Hukukî Durumu (1839-1914), TTK Yay. Ankara, 1996.
Agos Gazetesi, 11 Kasım 2011, http://www.agos.com.tr/osmanli-ermenilerinin-yasantisi-bu-
sitede-401.html. (Erişim Tarihi: 20.09.2014).
Agos Gazetesi, 18 Nisan 2014, http://issuu.com/houshamadyan/docs/agos_sayfa_24
(Erişim Tarihi: 17.09.2014).
Dağcı, Mehtap, “Osmanlının Son Dönemlerinde Devlet-Toplum Arasındaki İnsanî Boyut:
Osmanlı Devleti’nin Ermeni Yetimlerine Karşı Tutumu”, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler,
Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007.
Erhan, Çağrı, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge Yay., Ankara, 2001,
s.305.
Hartmann, Elke, "Houshamadyan Projesi: Osmanlı Ermenilerinin Tarihine Yeni Bir
Yaklaşım",Çev.Talin Suciyan, Toplumsal Tarih, Sayı:222,Haziran 2012.
Hayli, Selçuk, “Tarihi Coğrafya Açısından Harput Şehrinin Fonksiyonları ve Etki Sahası”,
Dünü ve Bugünü ile Harput Sempozyumu, C.2, Elazığ, 1998, ss. 1-15.
14
Kılıç, Orhan, “XIX. Yüzyılda Harput'ta Misyoner Faaliyetleri”, Fırat Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, 1989, 3 (1) ss.119-137.
Kılıç, Remzi,“Osmanlı Devleti’nde Amerikan Misyonerlerin Ermeni Okullarında Ermeni
Milliyetçiliğine Etkileri”, Hoşgörüden Yol Ayrımına Ermeniler, Ed. Metin Hülagü, Şakir
Batmaz, Gülbadi Alan, EUSAS II, Cilt: 4, Kayseri, 2008.
Kutalmış, Mehmet, “On the Armeno-Kipchak”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı:2, Mayıs
2004, ss.35-43, s.37.
Merguerian, Barbara J., “An American in Kharpert", The Armenian Review, Vol. 24, No. 2,
Boston, 1983, ss. 24-30.
Öney, Celal “Ermeni Meselesinin Oluşumunda ABD’nin Rolü Nasıl Başlamıştır?”, History
Studies, ABD ve Büyük Ortadoğu İlişkileri Özel Sayısı, 2011.
Özkan, Nevzat, “Ermeni Harfleriyle Türkçe Metinler Üzerine”, Hoşgörü Toplumunda
Ermeniler, Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007.
Serbest, Murat Bürkan, “Osmanlı’da Ermeni Katolik Kilisesi ve Toplumu”, Hoşgörü
Toplumunda Ermeniler, Erciyes Üniversitesi Yayını, Kayseri, Cilt 3, 2007.
Sergün, Ümit, Uluova-Beşeri Coğrafya Açısından Bir Araştırma, İ.Ü. Ed.Fak. Yay.
No:2029, İstanbul,1975.
Sunguroğlu, İshak, Harput yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Cilt 1,
İstanbul,1958.
http://en.wikipedia.org/wiki/Boghos_Nubar (Erişim Tarihi: 17.09.2014).
http://team-aow.discuforum.info/f125-Kharpout-Kharpert-Harput.htm (Erişim Tarihi:
13.09.2014).
http://www.amazon.com/Ottoman-Armenians-Vol-Culture-Society/dp/3000438017 (Erişim
Tarihi: 05.10.2014).
http://www.armeniapedia.org/wiki/Vahe_Tachjian (Erişim Tarihi: 24.09.2014).
http://www.boell.de/en (Erişim Tarihi: 22.09.2014).
http://www.genocide-museum.am/trk/index.php (Erişim Tarihi: 04.10.2014).
http://www.geschkult.fuberlin.de/en/e/fg530/forschergruppe/Elke_Hartmann.html (Erişim
Tarihi: 27.09.2014).
http://www.gomidas.org/ (Erişim Tarihi: 10.07.2014).
http://www.haigazian.edu.lb/default.aspx (Erişim Tarihi: 10.10.2014).
15
http://www.houshamadyan.org/en/home.html (Erişim Tarihi: 01.08.2014).
http://www.houshamadyan.org/en/support-us.html (Erişim Tarihi: 01.10.2014).
http://www.hrantdink.org/ (Erişim Tarihi: 12.08.2014).
http://www.hrantdink.org/?Detail=478 (Erişim Tarihi: 12.09.2014).
http://www.silvina-der-meguerditchian.de/news/ (Erişim Tarihi: 13.09.2014).
http://www.youtube. com/ watch?v= 8D pGkaF7jrU (Erişim Tarihi: 06.10.2014).
Top Related