Aktopraklık Höyük (Bursa) cilalı taş alet endüstirisi ve üretim teknolojisi üzerine bazı...

19

Transcript of Aktopraklık Höyük (Bursa) cilalı taş alet endüstirisi ve üretim teknolojisi üzerine bazı...

T.C.KÜLTÜR VE TUR ZM BAKANLI!I

Kültür Varlõklarõ ve Müzeler Genel Müdürlü"ü

24.ARKEOMETRİ SONUÇLARI

TOPLANTISI

26-30 MAYIS 2008ANKARA

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlõ"õ Yayõn No : 3173Kültür Varlõklarõ ve Müzeler Genel Müdürlü"ü Yayõn No: 132

YAYINA HAZIRLAYANLARDr. Haydar DÖNMEZDr. Adil ÖZME

Kapak ve UygulamaSuna HÖKENEK

ISBN: 978-975-17-3397-9

ISSN: 1017-7671

Kapak Foto"rafõ: Bekir ESK C , Ya#ar Selçuk $ENER, Ali Akõn AKYOL, Yusuf Ka"an KADIO!LU (Milet (Balat) lyas Bey Külliyesinde Bulunan Yapõlara Ait Özgün Malzemelerin Korunmasõna Yönelik Ara#tõrma Projesi)

Not : Kazõ raporlarõ, dil ve yazõm açõsõndan Klâsik Filolog Dr. Haydar Dönmez tarafõndan denetlenmi#tir. Yayõmlanan yazõlarõn içeri"inden yazarlarõ sorumludur.

ANKARA-2009

363

AKTOPRAKLIK HÖYÜK (BURSA)C LÂLI TA! ÂLET ENDÜSTR S VE ÜRET M TEKNOLOJ S

ÜZER NE BAZI GÖZLEMLEROnur ÖZBEK1

1 Yrd. Doç. Dr. Onur ÖZBEK, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen ve Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Terzio lu Yerle!kesi, Çanakkale /TÜRK"YE. ([email protected]).

2 Aktopraklõk Höyük sürtme ta! endüstrisi tipolojik, teknojik ve ham madde kaynaklarõ ara!tõrmasõ için, Sayõn Doç. Dr. Necmi Karul’a te!ekkürü bir borç biliriz. Ayrõca arkeometrik çalõ!malarõmõz sõrasõnda petrograÞ k analizlerde bize yol gösteren sayõn Dr. Kenan Erol’a te!ekkürü ederiz.

G R !

Aktopraklõk Höyük Bursa’nõn batõsõndaki Apolyont Gölü’ne hâkim bir noktada, gölden iki km. uzakta bulunur. Apolyont Gölü çevresinde yeti!en maki topluluklarõnõn önceden açõldõ õ her yer verimli bir tarõm arazisidir. Aktopraklõk Höyük güneyinde yer alan 600 metre yüksekli e sahip tepeler, yo un biçimde bir kõsmõ yapraklarõnõ kõ!õn döken a açlar, bir kõsmõ da i ne yapraklõ a açlardan olu!an ormanlarla kaplõdõr. Plaeobotanik çalõ!masõ henüz yapõlmayan Apolyont Gölü çevresinde yeti!en bitki örtüsünün Neolitik ve Kalkolitik Ça da çok daha yo un bir biçimde bu bölgeyi kapladõ õnõ dü!ünebiliriz.

2004 yõlõnda Necmi Karul ba!kanlõ õnda bir ekip tarafõndan kazõ çalõ!malarõna ba!lanan Aktopraklõk Höyük, bölgede sistematik kazõsõ yapõlan az sayõdaki prehistorik höyükten biridir. Kazõlardan elde edilen kültür malzemesi, Aktopraklõk Höyü ün Ilõpõnar’õn Son Neolitik ve Kalkolitik tabakalarõ ile ça da! oldu unu göstermektedir (M.Ö. 6000-5500) (Karul 2006: 127). Prehistorik Aktopraklõk yerle!iminde bulunan sürtme ta! âletler üzerinde yaptõ õmõz çalõ!malar 2006 yõlõnda ba!lamõ!tõr2. Çalõ!malarõmõzõn ba!langõcõnda, 2004 yõlõ ile 2006 yõlõ arasõnda hem yerle!im yerinden, hem de bu yerle!ime ait oldu u anla!õlan mezarlõk alanõnda azõmsanamayacak sayõda bulunan ve çalõ!ma konumuzu olu!turan ta! âletler üzerinde morfolojik ayrõma gidip gidemeyece imizi sõnamõ!tõk (Özbek 2008a). "lk veriler, klasik tanõmlamada balta/keser ve keski olarak tanõmlanabilecek dominant iki ana

364

grubun oldu unu, daha sonra ise az sayõda balta/keser ya da keski grubuna

dâhil edemeyece imizi dü!ündü ümüz bir ba!ka âlet grubunun olabilece ini

dü!ünmü!tük. Bunun seçim nedenleri ve bu âletlerin olabildi ince kõsa

!ekilde tanõmlamasõ, bu yazõda anlatõlmaya çalõ!õlmaktadõr.

Dünyada Neolitik Dönemden önce3 görülmeye ba!layan cilâlanmõ!

(perdahlanmõ!)4 kesici kenarlõ sürtme ta! aletlerin Anadolu co rafyasõnda en

eski örnekleri, Hallan Çemi Neolitik yerle!mesinden ele edilmi!tir (Rosenberg

ve Davis 1992)5. Geçmi!te, bu alet grubu, kazõ envanterlerinde ilk önce balta

olarak genelle!tirilirken daha sonra i!levsel olarak farklõ alt gruplara ayrõlmaya

çalõ!õldõ6. Anadolu ve Türkiye Trakyasõ’nda kazõlardan elde edilenleri

tanõmlamak için “kesici sürtme ta! âletler” tanõmlamasõnõ kullanmanõn

uygun olabilece ini belirtmi!tik (Özbek 2008a: 265-280). Bu adlandõrmanõn

nedeni ise, tüm yüzeyleri cilâlanan ancak bazen vurma eyleminde, bazen de

vurma eyleminin olmadõ õ pasif eylemlerde7 kullanõlan ö elerden ayõrma

nedenimizdi. Bu âletlerin alt gruplarõnõ daha iyi anlatabilmek için, bugüne

kadar dünya arkeolojisinde kabul edilegelen üç ana grupla birlikte bir

dördüncü grubu da ekleyerek vermeye çalõ!tõk8.

3 Bu âletlerin en eski kullanõmõ günümüz bilgilerine göre Japonya ve adalarõnda ortaya çõkmaktadõr. Üst Paleolitik Dönemin sonlarõna do ru, Jomon Kültür Döneminde, kalibre edilmi! tarihle günümüzden yakla!õk 14-16 bin yõl önce çanak çömlek buluntularla birlikte cilâlõ ta! baltalar ortaya çõkmaktadõr (Keally et.al. 2004: 345-351).

4 Türkçe’de cilâ ve perdah yada cilâlõ ve predahlõ kelimeleri arasõnda benzerlik vardõr. TDK’nin son yayõnlarõnda da cilâlama kelimesinin bir anlamõ parlatmak olarak verilmektedir. Bu iki kelime arasõndaki tek fark sadece cila kelimesinin parlatma i!leminde kullanõlabilecek ba!ka bir sõvõ anlamõna gelmesidir. Oysa perdah kelimesi sadece parlatma anlamõnda verilmektedir. Daha önceki yayõnlarõmõzda “cilâlõ ta! balta” tamlamasõnda parlatõlmõ! olan ta! ö e anlamõnda kullanmõ!tõk.

5 Güneydo u Anadolu’da Çanak Çömlek Öncesi Neolitik Döneme ait cilâlõ ta! endüstri örnekleri genellikle her tarafõ cilâlanmõ! olarak bulunmaktadõr. Oysa Suriye ve "srail gibi Levant kõyõsõ topraklarda yapõlan kazõlarda, bu aletlerin sadece a õz kõsõmlarõ cilalõ olarak bulunmu!tur.

6 Anadolu’daki Amerikan ve "ngiliz ortak kazõlarõnda ise bu genelleme “celt” kelimesi kullanõlarak yapõlmõ!tõ.

7 Vurma eyleminde kullanõlmayan ö eler süs ö eleri yada “prestij âletleri” olarak adlandõrõlabilecek topuzlar gibi ö elerdi. Bazen ip üretiminde de kullanõlabilen bu âletlerin daha geni! açõklamasõ için Bkz. Özbek 2007: 359-372.

8 Bu yazõda aktarõlan âlet gruplarõ ve tanõmlamalarõ sadece genel olmayõp Aktopraklõk Höyük kazõlarõ sõrasõnda gün õ!õ õna çõkartõlan cilalõ ta! âletler üzerinde yaptõ õmõz çalõ!malar üzerinedir.

365

Baltalar

Baltalarõ etno-arkeolojik ve i!levsel olarak en iyi inceleyen ara!tõrmacõlardan

biri olan Leroi-Gourhan, bu âletlerin çalõ!ma eylemini anlatabilmek için

salõnõmsal bir hareketle dikey olarak kesilmek istenen malzemeye vuruldu unu

ifade eder (Leroi-Gourhan 1943: 48). Bu tip âletlerde baltanõn kesici a zõ9,

sapõnõn ekseninden geçen bir düzleme paraleldir. Bir ba!ka deyi!le, balta

olarak adlandõrabilece imiz bir âletin a õz çizgisinin ekseni ile bu tip bir âletin

olasõ ah!ap sapõnõn do rusal ekseni paralel olacaktõr. Ta! baltalar etnolojik

örneklerde de görüldü ü gibi etkin olabilmeleri için bir sapa geçirilerek

kullanõlabilirler. Ancak genelde bozunma nedeniyle kazõlarda saplarõ ile

birlikte ele geçirilmezler10. Baltalarõn kullanõm amaçlarõ genellikle a aç gibi sert

malzemeler içindi. A aç üzerine büyük bir güç uygulanarak bunu kesmekten

ba!ka, yongalamak, soymak ve sõyõrmak için de kullanõlabilmekteydi. E er bu

âletten daha küçük boyutlu ba!ka bir alet yoksa, bunu kullanan el yetene ine

ba lõ olarak daha incelik isteyen ve aslõnda bir keserle yapõlabilecek i!ler için

de kullanõlmaktaydõ11. Aynõ âletlerle a açlarõn kesilmesi, sadece o a açlarõn

enerjiye dönü!türülmesi için de il, aynõ zamanda çok yo un bitki örtüsüne

sahip ekolojik sistemlerde ormanlarõn açõlmasõ, dolayõsõyla tarõm alanlarõnõn

elde edilmesi için de kullanõlõyorlardõ (Pétrequin 1994: 84).

9 Baltanõn kesici a õzõna verev de diyebilmekteyiz.

10 Cilâlõ ta! baltalarõn saplarõ ancak Avrupa’daki günümüzde de göl ortamõ olan ekolojilerde bulunan Neolitik yerle!im kazõlarõndan elde edilmektedir. Bu kazõlarda özellikle, Fransa, Almanya ve "sviçre gibi ülkelerde ele geçirilen korunmu! ah!ap sap sayõsõ, bunlarla ilgili tipoloji yapõlacak kadar çoktur (Ramseyer 1987: 211-218, 1992, Egloff 1987: 229-245, Ricq de Bouard ve Buret 1987: 177-184). Saplarõn Fransa Neoliti inde kullanõmõ üzerine ayrõca Bkz. Thirault 1993. Cilâlõ ta! baltalarõn silâh olarak kullanõlmõ! olma ihtimali üzerine de i!ik görü!ler ileri sürülmü!tür ancak bunu kanõtlamak oldukça zordur. Bu konuda etnolojik bilgiler üzerine !ekilsel (tipolojik) ve i!levsel yorumlar için Bkz. (Leroi-Gourhan 1945). Neolitik Dönemde insan popülasyonlarõnõn birbirine uyguladõklarõ !iddet üzerine detaylõ çalõ!malar için Bkz. Wahl ve König 1987, Guilaine ve Zammit 2001, Christensen 2004. Neolitik Dönemde cilâlõ ta! baltalarõõnõn sava! için kullanõlmalarõna en iyi örnek “Talheim katliamõ”dõr. Almanya’da Baden-Wurtenberg’de tesadüfen yapõlan bir kazõ çalõ!masõnda ortaya çõkartõlan 34 bireydeki ölümcül yaralar birincil olarak cilâlõ ta! baltalarõ tarafõndan olu!turulmu!tu. Bu yaralarõn ikincil olarak olu!um nedeni ise a õr ah!ap kütüklerdi. Kültürel olarak “Rubane” çanak çömlek kültürüne ait olan bu gruptaki bireyler M.Ö. 5000’lerde toplu hâlde katledilmi!lerdi (2001: 129-134). Cilâlõ ta! baltalarõnõn sava! amaçlõ kullanõldõklarõna ait !ekilsel veriler özellikle daha geç dönemlerde (Kalkolitik ve Tunç Ça õ) delikli olanlarõnõn ortaya çõkmasõyla zenginle!ir (Örn. Roe 1979: 23-48). Ayrõca Christensen (2004: 140) Avrupa Neoliti inde baltalarõn çatõ!malarda önemli bir rolü oldu unu iddia eder.

11 A aç evlerin yapõmõnda, daha farklõ marangozluk i!lerinde v.b.

366

Bir baltayõ tanõmlayabilmek için gereken en önemli bilgilerden biri, bu ö enin bir düzleme konuldu unda uzunlamasõna yandan proÞ linin simetrik olmasõyla elde edilmektedir. Kütlesel olarak en a õr olanlar genelde balta gruplarõdõr. Tipolojik olarak gruplama yapabilmek için bu ö elerin arkeometrik çalõ!malarõnõn yapõlmasõ gerekir. En genel ve ba!langõç çalõ!masõ bunlarõn uzunluklarõnõn, geni!liklerinin, kalõnlõklarõnõn ve a õrlõklarõnõn ölçülmesi ile ba!lar. Genelde yaygõn olarak kabul edilen bir görü! olarak bir baltanõn sõnõß andõrõlmasõnda bu ö enin oturdu u düzlemde a zõn (verev) önden görünü!ünün proÞ li (extremite distal) önemli rol oynar (Özbek 2008a: 268,269). Bu a õz çizgisinin !ekli, baltalarda genelde bir yay gibi de il (convergent) düzdür (rectiligne). A õza önden bakõldõ õnda ise genel !ekli (konturlarõ) ya oval ya da simetrik olarak dõ!bükeydir.

Keserler

Keser kelimesinin ilk ça rõ!õmõ genelde metal âletler içindir. Orta Avrupa Neoliti i dõ!õnda Yunanistan ve Bulgaristan’da yapõlan çalõ!malarda balta ve keser ayrõmõna gidilmeye çalõ!õlmõ!tõ12. Oysa bu ayrõm Türkiye’nin do usunda ya da Mezopotamya kazõlarõnda nadiren irdelenir13. Bir balta ve keser arasõndaki ana fark, bu aletin çalõ!õldõ õ malzemeye vurma düzlemi ile olu!turdu u farktõr. Keserde olu!turulan kesici a õzõn çizgisi, onun verimli kullanõlmasõna yardõmcõ olan sapõn eksenine dik olarak durur. Bu tanõmlamalar e er arkeolojik buluntu bir sapla birlikte bulunursa, bizim için daha kesin bir bilgi olu!turacaktõr14. Keserleri baltalardan ayõran en önemli kriter, keserlerin !ekillerinde bakõ!õmsõzlõ õn (asimetri) hâkim olmasõdõr. Bir keser bir düzleme oturtuldu unda, yandan kesit (proÞ l) açõsõndan bakõldõ õnda, âletin A yüzü ile B yüzü arasõnda bir yuvarlaklõk/düzlük farkõ olmasõ15 önemlidir.

12 Yunanistan ve Bulgaristan’daki ik çalõ!malar için Bkz. Tsountas 1908, Wace ve Thompson 1912.

13 Orta Do u’da çakmak ta!õ olmayan hammaddeden üretilmi! cilâlõ ta! baltalar için yapõlan bir ön tipoloji çalõ!masõ Irak’ta bulunan Çömlek Öncesi Neolitik Nemrik yerle!imini konu alõr. Bu konuda, bu bölgede yapõlan nadir çalõ!malardan biri olan bu incelemede balta-keser ayrõmõna da de inir (Mazurowski 1997).

14 Ancak Anadolu arkeolojisinde ah!ap sap !u ana kadar elimize geçmemi!tir.

15 Litik tipoloji literatüründe bir âlet bir düzleme konuldu unda hangi yüz o düzleme yapõ!õk ve en az bombe vererek oturuyorsa, o yüze “B” yüzü, daha bombeli olan yüze “A” yüzü denir. Bunun nedeni litik çalõ!malarda âletlerin çizimi için konuldu u düzlemde en düzgün-hareket ettirmeden çizimin yapõlabilece i yüzeyi bulma çabasõndandõr. Ancak cilâlõ ta! âlet tipolojisinde özellikle baltalarda A ve B yüzü genellikle e!it olabilece inden, burada herhangi bir fark aranmadan rastlantõsal olarak bir yüze A, di er yüze B denir.

367

Prehistorik çalõ!malarda, litik endüstri üzerine uygulanabilecek kullanõm

izi analizleri (traseoloji çalõ!malarõ), cilâlõ ta! endüstrisi üzerinde kolaylõkla

uygulanamamaktadõr. "z analizleri konusunda öncü olan Rus bilimadamõ

Semenov, balta ile keserin ayrõmõnõn zorlukla da olsa yapõlabilece inden

bahseder (1970 : 125). Ancak bu konuda dünyada yapõlan çalõ!malarda kesin

sonuca ula!õlamamõ!tõr16.

Keskiler

A õz çizgileri nedeniyle daha çok keserlere benzerler. Keskileri baltalardan

ve keserlerden ayõran en önemli !ekilsel özellik kütlesel ve boyutsaldõr. Daha

küçük ölçülere sahiptirler17. Keskilerin uzunluklarõ geni!liklerinin en az iki

ya da genellikle üç katõna ula!õr18. Keskiler, balta ve keserlere göre vurma

durumuna göre de büyük farklõlõk gösterirler. Bu fark keskilerin malzemeye

vurarak de il sabit konumda tutulurken ba!ka bir vurgaçla topuklarõna

vurulmalarõyla ortaya çõkar. Bu nedenden ötürü keskilerin genelde balta

ve keserler gibi uzun saplara (ah!aptan) sahip olmalarõ gerekmez. Kõsa ve

vurmaya en iyi dayanõklõ malzeme olan toynaklõ hayvanlarõn boynuzlarõ,

bazen de de i!ik gövde kemikleri keskilere takõlõr19. Nadiren iki a õzlõ

keskilere de rastlanmaktadõr.

16 Cilâlõ ta! endüstrisi üzerinde yaptõ õmõz kulllanõm izi analizi konusundaki çalõ!malarõmõz, 1997 yõlõnda CNRS Sophia Antipolis (Valbonne) Centre de Recherches Archéologiques laboratuvarlarõnda Fransa’daki Neolitik yerle!imlerde ele geçirilen malzemeler üzerinde gerçekle!tirilmi!ti. Ki!isel deneyimlerimize göre, bu âletlerin üretildikleri ham maddenin yapõsõyla ili!kili olarak a õzlarõnda kesici yüzlerde görülen izler sonradan yapõlan tekrar bileme (sürtme) i!lemi sõrasõndaki izlerle karõ!tõklarõnõ gözlemledik. Bu konuda bize yardõmcõ olan Sayõn Dr. Patricia Anderson ve Dr. Monique Ricq de Bouard’a tekrar te!ekkürü bir borç biliriz.

17 Paleolitik tipolojidekine benzer !ekilde bir yongadan dilgiyi metrik olarak ayõrmamõzõ sa layan kriterleri burada da kullanabiliriz.

18 Uzunluk/geni!lik oranõ U/G: >2 ve hatta genellikle = ya da > 3. Oysa baltalarda ve keskilerde uzunluk/geni!lik oranõ bazen e!it olabilmektedir.

19 Keskilerde kullanõlan bu kemik malzemeye Türkçede “elcik” de diyebiliriz. Anadolu ve Türkiye Trakyasõ’nda ele geçirilen prehistorik malzeme içinde daha çok keçi ve ceylanlara ait boynuzlar bulunmu!tur.

368

Çapalar

Bu âlet grubu prehistorik arkeolojide ilk olarak de i!ik ara!tõrmacõlar

tarafõndan irdelenmi!tir20. Çapa kelimesi tarõmda topra õ altüst etmek

için kullanõlan ve topra a giren bölümü olabildi ince geni! âletleri anlatõr.

Bu âletlerin, aslõnda keser grubuna dahil edilenlerin daha büyük biçimleri

oldu unu görebiliriz. Çapalar, etnolojik çalõ!malara göre kalõnlõ õ fazla

olmayan, daha çok yassõ ve geni! bir dilgiye kõsa ah!ap sap takõlarak

kullanõlõrlar (Leroi-Gourhan 1943 :90). Semenov, cilâlõ balta ve keserlerin

çok yo un olarak yõpranmõ! olanlarõ üzerinde mikroskopla gerçekle!tirdi i

çalõ!malarda, bunlarõn toprakla temas ettiklerine dair belirgin izler buldu unu

belirtmi!ti (Semenov 1970 : 133). Yunanistan’daki çalõ!malarda âlet grubu

olarak çapalardan bahsedilmez (Moundrea-AgraÞ oti 1987, 1981, Stroulia

2003). Bulgaristan’da gerçekle!tirdi imiz son çalõ!malarda ise bazõ Neolitik

yerle!im yerlerinde çok a!õnmõ! ya da kõrõlmõ! bazõ büyük boyutlu balta

yada keserlerin, çapa olarak topra õn i!lenmesinde kullanõlmõ! olabilece ine

de inmi!tik (Özbek 2006, Leshtakov et. al. 2007). Anadolu’daki Neolitik

yerle!im yerlerinden elde edilen cilâlõ ta! endüstrisi ürünleri üzerinde çok

az çalõ!madan biri de Davis’in Çayönü yerle!mesinden elde edilen âletler

üzerinedir (Davis 1982 : 73-174). Bu kazõ raporunda Davis, yangõn geçirmi!

“cell sub-phase” olarak adlandõrõlan kültür seviyesinde toplam 13 âletin toprak

kazma ile ilgili bir i!lev için kullanõlmõ! olabilece inden bahseder (Davis 1982:

108,109)21.

Çapa âlet grubunun Kuzey Ege ve Anadolu Neolitik toplumlarõndaki rolü

üzerine çalõ!malar henüz ba!langõç a!amasõndadõr22. Bu âlet gruplarõ üzerinde

dünyada her ne kadar kullanõm izi çalõ!malarõ çok azsa da bu çalõ!malarõn

yapõlmasõnda yarar vardõr.

20 Bu konudaki ilk çalõ!malar için Bkz. Leroi-Gourhan 1943, Semenov 1970, M.-C. Cauvin 1979.

21 Bu âletlerden on tanesi bütün, üç tanesi kõrõktõr. Âletler için kullanõlan tanõmlama “digging tools” dur. Davis raporunda bu âletlerin hammadde olarak kireç ta!õ, serpantinit ve volkanik kayaçlardan yapõldõ õndan bahseder. Ancak Davis’in bu çalõ!masõnda hiçbir âlet ya da parçasõndan petrograÞ k laboratuvar analizi için ince kesit alõnmadõ õ anla!õlmaktadõr. Âletlerin ham madde kaynaklarõ üzerine makroskopik gözlemler yapõlmõ!tõr (Davis 1982 : 73-174).

22 Bu konuda Hocaçe!me Neolitik yerle!iminden elde edilen âletler üzerinde çalõ!malar için Bkz. Özbek 2008b: 213-219).

369

2007 ÇALI!MALARI

2007 yõlõnda cilâlõ ta! endüstrisi ürünü olarak toplam 75 adet arkeolojik malzeme üzerinde çalõ!õlmõ!tõr. Aktopraklõk Höyük’te bu âletlerle birlikte aynõ âletlerin i!levsel olarak bir parçasõ olan hayvan kemi i ya da boynuzundan birçok kemik âlet bulunmu!tur. Kemik âlet endüstrisinin bir parçasõ olan bu grup bizim için çok önemlidir. Bunun nedeni, ta! âletlerin tipolojisi olu!turulurken, bize i!levsel açõdan çok önemli bilgiler vermesidir. Oysa yine bu ta! âletlerle birlikte daha çok sõklõkla kullanõlan a aç saplar ne yazõk ki bozunma nedeni ile günümüze ula!amamaktadõr23. Aktopraklõk Höyük’te incelenen tüm ögelerin yüzde yetmi!i konusunda !ekilsel olarak tipoloji yapõlabilmi!tir. Bu ö elerin 34’ü ise parçalõ durumda, 40 tanesi tüm olarak bulunmu!tur. Bir ö enin ise kullanõm sõrasõnda kõrõldõ õ, daha sonra kalan topuk yeniden de erlendirilerek balta !ekline getirilmeye çalõ!õlõrken bõrakõldõ õ gözlenmi!tir. Bu tek ö e, Aktopraklõk yerle!iminde kõrõlan âletlerin ba!arõ ile onarõldõ õnõ (restorasyon), bazõlarõnõn ise âletin tümünün üçte birinden bile yeniden ba!ka bir kesici a õzlõ cilâlõ âlet yapõlmaya çalõ!õldõ õnõ, dolayõsõyla bir üretim ekonomisinin oldu unu göstermektedir24. Bu yerle!imde 2007 yõlõna kadar incelenen âletler içinde en uzun olanõ 127 mm. dir25. Yaptõ õmõz çalõ!mada bu âletlerin 26 adedinin yukarõda tanõmlamaya çalõ!tõ õmõz “balta” kategorisine giren âletler oldu unu belirledik. On adet âletin ise bir keserden çok bir baltaya yakõn oldu unu söyleyebildik. Yine daha önce yapmaya çalõ!tõ õmõz tanõmlamalara uyan dört adet keserin oldu unu, bir adet âletin ise baltadan çok bir kesere benzedi ini gördük. Toplam 10 adet keski, baltalardan sonraki oldukça önemli ikinci ana grubu olu!turmaktaydõ. Böylece Aktopraklõk Höyük’te kesin olarak tanõmlayabildi imiz âletler içinde (Toplam 42) % 62’sinin balta (1. Grup), % 24’ünün keski (2.Grup), % 9’unun keser (3. Grup) oldu unu gördük. Sadece iki adet âletin ise çapa grubuna dâhil edilebilece ini dü!ünüyoruz (4. Grup) (#ekil 1).

23 Türkiye’de bildi imiz kadarõ ile Neolitik ya da erken Kalkolitik Döneme ait cilâlõ ta! âlet ah!ap sapõ bulunamamõ!tõr. Böyle bir ö enin ancak anaerobik bir ortamda, olasõlõkla bir göl çökeli ya da eski bir bataklõkta bulunulabilir.

24 Bu durum aynõ zamanda kaliteli hammadde konusunda bir bolluk olmadõ õnõ ve bu konuda ekonomi yapõldõ õnõ göstermektedir.

25 Âletlerin uzunluk ortalamasõ yakla!õk olarak 65 mm. dir. Bu da kullanõlan âletlerin ço unun i!levsel olarak üretildi ini göstermektedir. Bu âletler arasõnda en a õrõ 345 gr. ile bir baltadõr. En haÞ f âlet ise 3 gr. lõk bir keskidir.

370

ÜRETIM TEKNOLOJISI ÜZERINE GÖZLEMLER

Aktopraklõk Höyük’te bulunan ta! âletlerin üretim a!amalarõna dair gözlemlenebilen makroskopik izler #ekil 2’de verilmektedir26. Bu âletlerin son kullanõm durumuna göre27 üzerlerinde uygulanan “üretim” ya da “yenileme” (restorasyon) tekni i olarak birinci sõrada “kakma”28 ikinci sõrada ise “çekiçleme”29 gözlenmektedir. Sadece bir âlet üzerinde ikiye bölme i!lemi yapõldõ õ, bunun da ta!õ keserek yapõldõ õnõ görüyoruz. "ki adet ö ede ise yongalama i!leminin yapõldõ õnõ gözlemledik. Dokuz âdet âletin ta!õmalõ õnõn, çekirdekten üretilerek de il, dere yataklarõndan toplanan çakõllardan oldu unu görüyoruz. Ayrõca bunlardan ba!ka 10 adet âletin de ta!õmalõ õnõn çakõl ta!õ olmasõ olasõdõr. Tüm âletler içinde sadece iki ö ede ta!õmalõ õn bir bloktan30 olu!tu unu anlõyoruz. Genel olarak dü!ündü ümüzde yakla!õk yirmi âletin, dere yataklarõndan toplanan çakõl ta!larõndan üretildiklerini söyleyebiliriz. Burada günümüze kadar yapõlan kazõlarda bir üretim atölyesi bulunmadõ õnõ dü!ünürsek, !u an için genelde bu âletlerin ham maddesinin dere yataklarõndan toplandõklarõnõ söyleyebiliriz. Aktopraklõk malzemesi içindeki bu ö eler, dere yataklarõnda bulunabilen ve kabaca bir balta !ekline yakõn çakõl ta!larõndan olu!maktadõr. Bunlar daha sonra da fazla yongalama i!lemine tâbi tutulmamõ!lardõr. Bu tip ta!õmalõklar, üretim a!amasõnda direkt olarak kum ta!õ sürtme ta!larõ ile !ekillendirilebilir ve hemen cilâlama i!lemine tâbi tutulabilirler. Ancak toplam malzeme içinde yarõya yakõnõnõn sürtme i!leminden bir a!ama öncesi i!lem olan, çekiçleme i!lemine tâbi tutuldu unu söyleyebiliriz31.

26 #ekil 2: ß aking (yongalama), incising (kesme), pecking (kakma), pounding (çekiçleme), polishing (cilâlama ya da perdahlama), drilling (delme).

27 Bu âletler zaman içinde birden fazla defa ba!ka bireyler tarafõndan kullanõlmõ! ve ilk üretildikleri boyutlar de i!mi! (küçülmü!) olabilir.

28 "ngilizce’de “pecking”, Fransõzca’da “piquetage” adlõ i!lemi Türkçe’ye “kakma” olarak çevirdik. Kakma ismi aslõnda bir yüzeye ba!ka bir maddeyi saplamak için kullanõlmaktaysa da ikinci anlamõ sivri uçlu bir âletle delmek, yontmak olarak da kullanõlmaktadõr.

29 Türkçe ta! i!çili i terminolojisinde çekiçleme i!lemi ta! âletleri ile yapõlmaktadõr. Bu âletlere ayrõca sõkca “mucarta” yada “mucarta çekici” de denmektedir. Çelikten ya da eskiden demirden olan bu âletler bir ah!ap sapla kullanõlmaktadõr. Âletin ta!a vuran bölümü 1-3 kg.lik bir çelik blokun düz yüzeyindeki çivimsi çõkõntõlara sahiptir. Ta!a ya da kaplanan ve düz olan satha daha sonra bir pürüzlülük yaratmak için kullanõlõr.

30 Bloktan sonra da üretim a!amasõnda çekirdek elde edilmi! olmalõdõr.

31 #ekil 2a ve 2b ‘de belirtilen ve 47 ö ede gözlenen cilâlama (perdahlama) i!lemi hem tüm hem de parçalarda gözlenmi! bir son durumdur.

371

"ncelenen âletlerin % 41’inin kesici a õz kõsõmlarõ (distal ekstremite) hâlâ keskin durumda bulunmu!tur (#ekil: 3a ve 3b). Bu durumda ilk akla gelen açõklama, âletlerin yerle!im yerinde daha çok i!levsel olarak kullanõlmalarõ olabilir. Bunlarõn kullanõmlarõ sõrasõnda sürekli bilenmeleri gerekmektedir. Biz de bu izleri sadece % 20 büyütmeli merceklerle inceledi imiz grubun % 8’inde belirgin olarak gözlemledik. Burada zaten âletlerin % 40’õnda da, a zõn kullanõm sõrasõndaki kõrõlmasõndan dolayõ bir restorasyon yapõldõ õna dair izleri saptamõ!tõk. Bu izlerden % 11’i, a õzda kõrõlma durumunda, tekrar keskinle!tirmek için yongalama ve ta!lama i!lemi yapõldõ õnõ belirgin biçimde göstermektedir.

Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinde, topuk (proksimal ekstremite) üzerinde gözlemledi imiz üretim izleri, #ekil 4a ve 4b’de verilmektedir. Buradaki âletlerin % 25’i topuklarõnda bir kõrõkla bõrakõlmõ!tõr. Bu âletlerin % 5’inde ise kõrõldõktan sonra yongalar alarak bir düzeltme (restorasyon) yapõldõ õ belirgindir. Sürtme ta! kesici âlet endüstrisinin en belirgin özelliklerinden biri de, genelde topuklarda ta!lama i!lemi yapõlmasõdõr (% 48). Bu i!lem, âletin tümü !ekillendirildikten ve hatta cilâlandõktan sonra, cilâlõ yüzeylere bir vurgaçla fazla basõnç uygulamadan yapõlan kakma i!lemidir. Her vuru!ta kalkan küçük parçalar, daha önce aslõnda tamamen pürüzsüz olan yüzeyde bir pürüzlülük yaratarak âletin geçti i (oturdu u) ah!ap sapõn içinde hareket etmesini kõsõtlar32.

SONUÇ

Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinde 2007 yõlõ çalõ!mamõzda incelenen 75 âdet ö enin !ekilsel olarak tanõmlama yapõlabilecek olanlarõnõn yarõsõndan fazlasõ, balta formundadõr. Simetrik proÞ le sahip genel yapõsõ ve sapõ ile dik açõ olu!turacak !ekilde a zõ yerle!tirilmi! bu âletler, genelde yo un orman örtüsüne sahip Neolitik yerle!imlerde, boylu a açlarõn kesilmesinde kullanõlmõ!lardõr33. Bu prehistorik yerle!im yerinde, inceledi imiz âletlerin üretim atölyesi !u ana kadar bulunamamõ!tõr. Yerle!im içinde üretimle ilgili sadece birkaç taslak bulunmu!, bu taslaklarõn da ta!õmalõklarõnõn ham madde kayna õndan birincil olarak elde edilen blok ya da çekirdeklerden de il

32 Bu !ekilde sürtünme katsayõsõ artarak baltanõn kullanõm sõrasõnda çõkmasõnõ engeller.

33 Bu genel olguya birçok etnoarkeolojik çalõ!mada da de inilmektedir (Bkz. örn. Petrequin ve Petrequin 1993, 1988).

372

ikincil kaynaklardan elde edilmi! malzemeden olu!tu u gözlenmi!tir. Bu âletlerin yakla!õk % 30’nun hammaddeleri büyük bir olasõlõkla en yakõndaki dere yataklarõndan sa lanmõ!tõr. Geriye kalan özellikle çok sert ve dayanõklõ hammaddeye sahip buluntular için kaynak belirleme çalõ!malarõ, önümüzdeki çalõ!ma sezonlarõnda yapõlacaktõr34. Aktopraklõk höyük yakõnõnda bulunan ve bu yerle!imin mezarlõ õ oldu u anla!õlan alanda kazõlar sürdükçe, bu âletlerin ölü hediyesi olarak hangi yo unlukta kullanõldõklarõnõ gözlemleyebilece iz. Ancak !imdiki bilgilerimize göre yerle!im yerinden çõkarõlan âletlerin ço unlukla yo un olarak günlük i!lerde kullanõldõklarõnõ, üzerlerinde saptadõ õmõz makro ve mikro izlerden anlamaktayõz. Aktopraklõk Höyük yerle!imcilerinin, sürtme ta! kesici âlet endüstrisinde ula!tõklarõ teknolojik seviye dikkat çekicidir. Âletlerin üretimlerinde eri!ilen standardizasyon, bunlarõn uzunluk, geni!lik ve kalõnlõk ölçülerinden de anla!õlmaktadõr. Aktopraklõk Neolitik insanlarõnõn ya!adõklarõ çevreyi de i!tirmeye çalõ!õrken bu âletlerden yararlandõklarõ ve zamanla yeni ekonomik stratejilere ula!tõklarõnõ dü!ünebiliriz.

SUMMARY

Aktopraklõk Höyük is situated 2 kilometres southeast of Apolyont Lake near Bursa in Northwest Anatolia. The cultural sequence of the prehistoric settlement can be correlated to Late Neolithic-Early Chalcolithic levels of Ilõpõnar (Around 6000 B.C.). Cutting edge ground stone tools of Aktopraklõk was subject to typological and technological analysis in 2006 and 2007 study seasons. These polished tools, when compared to European Neolithic to Bronze Age sites, are not so numerous at the north-western part of Anatolia and despite their scarcity, they are generally noted as axes according to their supposed functional aspects. Since 2006, Aktopraklõk ground stone tools are studied due to their functional, typological and technological aspects. One of the results of the study conÞ rmed that a considerable amount (30%) of support for the production of the polished cutting edge tools in Aktopraklõk were supplied from the river beds (secondary raw material sources). The excavations at Aktopraklõk Höyük allow us to get hint of the daily activities of the Neolithic people as well as their struggle with their natural environment.

34 Bu çalõ!mada incelenen âletlerin ham maddeleri konusunda öncül gözlemler için Bkz. Özbek 2008a.

373

According to our preliminary observations, the fact that important portion of the ground stone tools are produced as axes (62% of the 42 artefacts that could be examined) imply an effort to clean or to deal with a dense forest cover around the settlement. After the axes which comprise the Þ rst group of artefacts, the second group is chisels (24%) and the third is adzes (9%). Although we could not carry out a micro-wear analysis for the Aktopraklõk ground stone tools at present, we propose that two of the examined artefacts were used in an activity with soil. The macro-wear traces of these tools may place them in our fourth group as “hoes”. Our future studies on the ground stone material will focus on to obtain further detail on the technology and raw material procurement of Aktopraklõk Neolithic people.

KAYNAKÇA

CAUVIN, M.-C., 1979 “Tello et L’Origine de la Houe au Proche-Orient”, Paleorient, Vol. 5 : 193-206.

CHRISTENSEN, J. 2004 “Warfare in the European Neolithic”, Acta Archaeologica vol. 75: 129–156.

DAVIS, M., 1982 “The Çayönü ground stone”, in: (Eds.) Braidwood R. ve Braidwood L. Prehistoric Village Archaeology in South-Eastern Turkey, BAR Series 138, Oxford: 73-174.

EGLOFF M., 1987 “Emmanchements du Néolithique à l’Age du bronze dans les palaÞ ttes d’Auvernier (lac de Neuchâtel)”, La main et l’outil. Manches et emmanchements préhistoriques. Table-ronde Lyon, D. Stordeur (Dir) T.M.O. 15, Maison de l’Orient, Lyon: 229-245.

GUILAINE, J. ve J. ZAMMIT, 2001 Le Sentier de la Guerre : visages de la violence préhistorique, Éditions du Seuil, Paris.

KARUL, N., 2006 “Aktopraklõk, Batõ’nõn "lk Köyleri”, Atlas 154: 120-132.

KEALLY C. T., Y. TANIGUCHI, Y. V. KUZMIN, ve I. Y. SHEWKOMUD 2004 “Chronology of the Beginning of Pottery Manufacture in East Asia”, Radiocarbon, 46(1):345-351.

LEROI-GOURHAN, A., 1943 L’homme et la matière, (Évolution et Techniques),Éditions Albin Michel (1943 and 1971), 1992 Edition, Paris.

374

LEROI-GOURHAN, A., 1945 Milieu et Technique, (Évolution et Techniques), Éditions Albin Michel, (1943 and 1971), 1992 Edition, Paris.

LESHTAKOV K, TODOROVA N., PETROVA V., UZUNOVA R. Z., ÖZBEK, O., POPOVA T., SPASSOV N., ve N. ILIEV 2007 “Preliminary Report on the Salvage Archaeological Excavations at the Early Nemolithic Site Yabalkovo in the Maritsa Valley, 2000-2005 Field Seasons”, Anatolica.Vol. XXXIII : 185-234.

MAZUROWSKI, F. R., 1997 “Ground and Pecked Stone Industry in the Pre-pottery Neolithic of Northern Iraq”, Nemrik 9 Pre-pottery Neolithic Site in Iraq, Vol.3 (Ed.) Stefan K. Kozlowski, Wydawnictwa Instytutu Archeologii U.W. Warsaw : 57-72.

MOUNDREA-AGRAFIOTI, H. A., 1981 La Thessalie Du Sud-Est Au Néolithique : Outillage Lithique et Osseux. Thèse de Doctorat.Université de Paris X.

MOUNDREA-AGRAFIOTI, H. A., 1987 “Problèmes d’emmanchement dans le néolithique Grec : les gaines et manches en bois de cervidé”, La Main et l’Outil : manches et emmanchement préhistoriques, TMO 15, Lyon: 246-256.

ÖZBEK, O. 2006 “Typology and Technology of Polished Stone Tools from Yabalkovo Neolithic Site : A Preliminary Study”, Studia Archaeologica, No:5 SoÞ a University Press, SoÞ a: 289-300.

ÖZBEK, O. 2007 “Prehistorik Dönemde sürtme ta! i!çili i üzerine bir örnek: Ba!tepe (Gelibolu Yarõmadasõ)”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi 2006 Yõllõ"õ, Ankara: 359-372.

ÖZBEK, O. 2008a “Aktopraklõk Höyük (Bursa) sürtme ta! endüstrisi üzerine öncül arkeometrik çalõ!malar: tipolojik yakla!õm”, 23. Arkeometri Sonuçlarõ Toplantõsõ, DOSIM, Ankara: 265-280.

ÖZBEK, O. 2008b “Comments on polished stone implements of an Early Neolithic site near Greek border: Hocaçe!me (Enez, Turkey)”, EGNATIA, Aristo University of Thessaloniki, University Press. Vol. 11 (2007): 213-219.

PÉTREQUIN, P ve A.-M. PÉTREQUIN, 1993 Ecologie d’un Outil. la hache de pierre en Irian Jaya (Indonesie) Monographie du CRA 12. CNRS Editions, Sophia Antipolis, Valbonne.

PETREQUIN, P., ve A.-M. PETREQUIN. 1988 Le Neolithique des lacs. Prehistoire des lacs de Chalain et de Clairvaux (4000-2000 av. J. C.), Paris.

375

RAMSEYER D. 1987 “Emmanchements de l’outillage lithique néolithique de quelques stations littorales du canton de Fribourg (Suisse occidentale)”, in La main et l’outil. Manches et emmanchements préhistoriques. Table-ronde Lyon, D. Stordeur (Dir) T.M.O. 15, Maison de l’Orient, Lyon : 211-218.

RAMSEYER D., 1992 Les cités lacustres. Le Néolithique dans le canton de Fribourg, Suisse, de 3867 à 2462 avant J.-C.,CEDARC.

RICQ-DE BOUARD M., ve BURET C. 1987 “Traces superÞ cielles et emmanchements, Premières observations sur l’outillage lithique poli du Néolithique du sud méditerranéen de la France avec quelques références au matériel du Néolithique d’Auvernier (Suisse)”, La main et l’outil. Manches et emmanchements préhistoriques. Table-ronde Lyon, D. Stordeur (Dir) T.M.O. 15, Maison de l’Orient, Lyon: 177-184.

ROE, F. E. S. 1979 “Typology of stone implements with shaftholes”, Stone Axe Studies: Archaeological, Petrological, Experimental and Ethnographic (Eds. T.H. McK Clough, W.A. Cummings), CBA Research Report No: 23 : 23-48.

ROSENBERG, M. ve M. DAVIS, 1992 “Hallan Çemi Tepesi, an Early Aceramic Neolithic Site in Eastern Anatolia : Some Preliminary Observations Concerning Material Culture”, Anatolica 18 : 1-18.

SEMENOV, S.A. 1970 Préhistoric Technology: an Experimental Study of the oldest Tools and Artefacts from traces of Manufacture and Wear, Second impression, (Translated, and with a preface by M.W.Thompson) Bath: Adams & Dart, London.

STROULIA, A. 2003 “Ground Stone Celts from Franchthi Cave: A Close Look”, Hesperia, Vol. 72, No.1 : 1-30.

THIRAULT, E., 1993 L’outillage lithique poli du departement de la drome approches de la collection nikitine du musée de valence. Memoire (Matrîse), Université Lumière Lyon II, Centre d’Archéologie Préhistorique de Valence.

TSOUNTAS, C., 1908 Ai Proistorikai Akropoleis Diminou Kai Sesklou, Athênai.

WACE, A. J. B. ve M.S. THOMPSON, 1912 Prehistoric Thessaly, Cambridge.

WAHL, J. ve KÖNIG, H. G. 1987 “Anthropologisch-traumatologische Untersuchung der menschlichen Skelettreste aus dem bandkeramischen Massengrab bei Talheim, Kreis Heillbronn” Fundberichte aus Baden-Württemberg 12. Stuttgart.

376

#ekil 1: Aktopraklõk Höyük (Bursa) sürtme ta! kesici âlet envanterine göre tanõmlanabilen âlet gruplarõ

Fig. 1: Aktopraklõk Höyük (Bursa): Cutting edge ground stone tool types among deÞ ned artefacts

#ekil 2a: Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinin üretim teknolojisi üzerine sayõsal gözlemler

Fig. 2a: Quantitative observations on the production technology of the Aktopraklõk Höyük cutting edge ground stone tools

#ekil 2b: Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinin üretim teknolojisi üzerine gözlemler

Fig. 2b: Observations on the production technology of the Aktopraklõk Höyük cutting edge ground stone tools

377

#ekil 3a: Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinde, a õz (distal ekstremite) üzerinde kullanõm izleri ve restorasyon

Fig. 3a: Utilisation and restoration traces on the distal extremity of Aktopraklõk Höyük cutting edge ground stone tools

#ekil 3b: Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinde, a õz (distal ekstremite) üzerinde kullanõm izleri ve restorasyon yüzdeleri

Fig. 3b: Utilisation and restoration traces on the distal extremity of Aktopraklõk Höyük cutting edge ground stone tools (percentage)

378

#ekil 4a: Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinde, topuk (proksimal ekstremite) üzerinde üretim izleri

Fig. 4a: Utilisation and restoration traces on the proximal extremity of Aktopraklõk Höyük cutting edge ground stone tools

#ekil 4b: Aktopraklõk Höyük sürtme ta! kesici âletlerinde, topuk (proksimal ekstremite) üzerinde üretim izleri (yüzde)

Fig. 4b: Utilisation and restoration traces on the proximal extremity of Aktopraklõk Höyük cutting edge ground stone tools (percentage)