6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu Kapsamında Şike Suçu
-
Upload
bahcesehir -
Category
Documents
-
view
0 -
download
0
Transcript of 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu Kapsamında Şike Suçu
Murat YILMAZ 2012
1 | S a y f a
İçindekiler
KISALTMALAR: ......................................................................................................................................... 2
A) GİRİŞ : .............................................................................................................................................. 3
B)KORUNAN HUKUKİ DEĞER: .............................................................................................................. 6
C) SUÇUN FAİLİ : .................................................................................................................................. 7
D)SUÇUN MAĞDURU : ......................................................................................................................... 8
E) SUÇUN UNSURLARI : ....................................................................................................................... 9
ea)Suçun Maddi Unsuru : ................................................................................................................ 9
eb) Suçun Manevi Unsuru : ........................................................................................................... 10
F) SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ : ............................................................................................. 11
fa) İştirak : ...................................................................................................................................... 11
fb) Teşebbüs : ................................................................................................................................ 12
G) İÇTİMA : ........................................................................................................................................ 12
H) YAPTIRIM : .................................................................................................................................... 13
ha) Ceza Hukuku Bakımından : ...................................................................................................... 13
hb) Spor Hukuku Bakımından : ...................................................................................................... 14
I) ETKİN PİŞMANLIK : ......................................................................................................................... 16
K) AĞIRLATICI ve HAFİFLETLETİCİ NEDENLER : .................................................................................. 17
L) GÖREVLİ MAHKEME VE MAKAMLAR : ........................................................................................... 18
la) 6222 Sayılı Bakımından Görevli Mahkeme : ............................................................................. 18
lb) Suçun Örgüt Kapsamında İşlenmesi Durumunda : ................................................................... 19
lc) Spor Hukuku Açısından Görevli Kurum : ................................................................................... 20
M) İLETİŞİMİN DENETLENMESİ TEDBİRİ ve DELİL NİTELİĞİ : ............................................................. 20
ma) Bir Suç Dolayısıyla Soruşturma ya da Kovuşturma Olmalı: .................................................... 21
mb) Suç İşlendiğine İlişkin Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı: ................................................... 22
mc) Başka Suretle Delil Elde Edilmesi İmkânının Bulunmaması: ................................................... 22
Murat YILMAZ 2012
2 | S a y f a
md) Hakim veya Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hallerde Cumhuriyet Savcısının Kararı Gerekir:
....................................................................................................................................................... 23
me) İletişimin Denetlenmesinden Elde Edilen Verilerin Delil Niteliği : ......................................... 23
N) SONUÇ : ........................................................................................................................................ 24
KAYNAKÇA : ....................................................................................................................................... 24
KISALTMALAR:
6222 : Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine İlişkin Kanun
CMK : Ceza Muhakemesi Kanunu
FDT : Futbol Disiplin Talimatı
HSYK : Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
PFDK : Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu
SPK : Sermaye Piyasası Kanunu
TCK : Türk Ceza Kanunu
TFF : Türkiye Futbol Federasyonu
TK : Tahkim Kurulu
Murat YILMAZ 2012
3 | S a y f a
Suçluluğu ispatlanana kadar herkesin
suçsuz olduğu fikrinden uzaklaşılıp
suçsuzluğu ispatlanana kadar herkesin
suçlu olarak kabul edildiği bu günlere inat...
A) GİRİŞ :
Yazıma başlamadan önce, öncelikle benden hiçbir konuda desteğini
esirgemeyen Doç. Dr. Ali Kemal YILDIZ, Av. Şekip MOSTUROĞLU ve Av. Dilek
MOSTUROĞLU’na en içten saygı ve teşekkürlerimi sunarım.
Son zamanlarda gündemimizi bir hayli meşgul eden ve medyada "Şike Davası"
olarak bilinen davadan sonra şike suçu bir hayli gündeme gelmiştir. Daha önceki
zamanlarda yalnızca idari yaptırıma tabi olan şike suçu 6222 sayılı Sporda Şiddet ve
Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girmesinden itibaren bu suçun
Murat YILMAZ 2012
4 | S a y f a
failleri hakkında ceza davası açılmasının da yolu açılmıştır. Dolayısıyla hem disiplin
soruşturması hem de adli yargılama yapılabilecek bir suç tipi olduğu görülmektedir.
Bu kanunun çıkış amaçları arasında taraftarın çıkarlarının gözetilmesi de
düşünülmüş ise de asıl öne çıkan şeyin müsabaka güvenliği olduğu görülmektedir. 1
Bununla birlikte özellikle "Şike Davası" olarak anılan davada daha önce hiç
duymadığımız kavramlar olan “bahis şikesi, hatır şikesi ve "transfer şikesi" de karşımıza
çıkmıştır. Bu kavramları kısaca açıklayacak olursak;
Transfer şikesi, bazı yazarlar tarafından bir futbolcunun bir kulübe transfer
vaadiyle o kulübün maçında oynamaması yada kötü oynaması, rakip takımın
maçında ise iyi oynamasının sağlanması ve sezon sonunda transfer edilmesi şeklinde
tanımlanmaktadır. Öncelikle bu tanımlamada bazı önemli hatalar bulunmaktadır.
Futbola özgü olarak bu tanımın yapılabilmesi mümkün değildir. Zira futbolcular ilk
transer döneminde mevcut kulüpleri ile sözleşmeleri devam eden futbolcular ve ilk
transfer döneminde mevcut kulüpleri ile sözleşmesi sona erecek futbolcular olmak
üzere iki kategoriye ayrılırlar. Bunlardan birinci kategoride olan futbolcular ile
mevcut kulüplerinin onayı olmaksızın transfer görüşmesi yapılabilmesi mümkün
değildir. Yine bu futbolcular ile ancak mevcut kulüpleri ile olan sözleşmeleri
karşılıklı olarak sonlandırlmak şartı ile yeni bir transfer sözleşmesi yapılabilir. Bu
nedenle bu kategorideki futbolcularla transfer vaadi ile şike ve teşvik eyleminde
bulunabilmek mümkün değildir. İkinci kategori futbolcular ise zaten sözleşme
yapmak konusunda serbest futbolcular olduklarından bunlara da vaade
bulunulmasına gerek bulunmamaktadır. Keza transfer görüşmesi ve transfer
sözleşmesi belli bir döneme bağlı olmaksızın her zaman yapılabilen hukuki
süreçlerdir. Belli bir döneme bağlı olan ise transfer sözleşmesinin tescilidir. Sözleşme
tescili ancak federasyon tarafından belirlenen tescil dönemlerinde yapılabilir.
Basında çokça okuduğumuz “bir futbolcunun mevcut kulübünün onayı
olmaksızın bir başka kulüple transfer görüşmesi yapması ve hatta mevcut kulüp ile
devam eden sözleşmesini mevcut kulübünün rızası olmaksızın fesih etmesi olgusu
1 Mosturoğlu/Şekip, Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine İlişkin Yasa Tasarısı Taslağı
Hakkındaki Düşüncelerim, s.2
Murat YILMAZ 2012
5 | S a y f a
ile transfer şikesi kavramının biri biri ile karıştırıldığı görülmektedir. Çoğu kere bu
şekilde yapılan kaıştırma neticesinde transfer şikesi olarak anılan bu durumun spor
hukukundaki adı da "ayartma" olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bahis şikesi, maçın sonucu ne olursa olsun suçun failinin asıl amaçladığı şeyin
bahis sonucu kazanacağı menfaat olmasıdır. Bu şike türü yalnızca spor
müsabakalarının oynanabildiği bahis oyunlarında yapılabilir.
Hatır şikesi ise, daha önce aralarında manevi olarak bir bağ bulunan kişilerin
hiçbir beklenti içerisinde olmaksızın spor müsabakasının sonucuna etki etmeleri
veya etmeye teşebbüs etmeleridir.
Bu suç tipinin ortaya çıkmasıyla birlikte bir diğer sorun ise iletişimin
denetlenmesi sonucu elde edilen delillerin ispat gücü konusunda yaşanmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki şike suçlarında iletişimin denetlenmesi tedbirine
başvurulabilecektir. 2Bu tedbire ileride detaylı olarak değineceğimizden şimdilik bu
kadar söyleyerek geçiyorum.Karşılaşılan bir başka sorun ise, aynı fiil nedeniyle iki
kez yargılama yapılıyor olmasıdır. Şike suçunu işleyen kişi hakkında ceza
mahkemesi suçun oluşmadığı kanısına varıp beraat kararı verse dahi TFF, kendisi
açısından bir soruşturma yaparak bunun sonucunda bir yaptırıma hükmedebilir. Bu
konuda aynı fiilden dolayı iki defa hüküm verilmesi ne kadar doğru bu
tartışılmalıdır.
Konuyla ilgili bir başka sorun da bu suçu işlemiş olan bir sporcunun
yurtdışında bir takıma transfer olması durumunda ortaya çıkacaktır. Bu durumda o
sporcunun iadesi zor bir usule tabi olacağından yapılan yargılama da uzayacaktır.3
Ceza mahkemesinin vermiş olduğu bir kararın temyiz merci Yargıtay iken
PFDK'nın vermiş olduğu kararlara karşı Federasyon Tahkim Kurulu'na
başvurulabilir. TK'nın vermiş olduğu kararlar kesindir. 4
2 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun m.23/2, Kabul Tarihi: 31.03.2011
3Aydın/Ufuk, Pirincin Taşı, s.2
4Aydın/Ufuk, Pirincin Taşı, s.1
Murat YILMAZ 2012
6 | S a y f a
Genel olarak açıkladığım bu hususlardan sonra suçu unsurları ile incelemeye
geçebiliriz.
B)KORUNAN HUKUKİ DEĞER:
Her suçta olduğu gibi şike suçunda da korunan hukuksal değer mevcuttur. Bu
suçta tıpkı bir çok suçta kabul edildiği gibi korunan asıl değerin toplum olduğu
görüşü hakimdir. Bu görüşü savunanlar, spor kulüplerinin günümüzde halka arz
edilmiş bir şekilde çalışmaları ve bunun yanında hisselerinin borsada işlem görmekte
olduğunu, şike suçunun oluşması sonucu da hisse sahiplerinin zararlarının
oluştuğunu ve böylelikle toplumun dolaylı olarak korunduğunu savunmaktadırlar. 5
Bir başka görüş ise, spor yaşamının dürüst bir şekilde devam edebilmesi,
toplumun spora olan inancının ve güveninin sağlanması açısından asıl korunmak
istenen yararın "fairplay" anlayışı olduğu yönündedir. 6 Dürüst oyun diye tabir edilen
fairplaydaha çok idari bir anlayışın sonucu olarak ortaya
çıktığındanfairplayinkorunması da TFF tarafından çıkarılan ve düzenleyici işlem
sayılan "talimatlar"tarafından sağlanmıştır. 7
Kanaatimce korunmak istenen yarar birden fazla olup hem toplum hem de
fairplay bu suçta korunan hukuki değerlerdir. Korunan değerlerin birden fazla
olmasının altında yatan asıl sebep ise spor hukuku ve ceza hukukunun temel çıkış
noktalarının birbirlerinden farklı olmasıdır. Ceza hukuku, sosyal düzeni bozan
davranışları cezalandırmakta iken spor hukuku sportmenliğe aykırı davranışları
cezalandırma yoluna gitmektedir. 8 Örneğin, sokakta yürüyen bir kişiye kasten
tekme atan bir kişi kasten yaralama suçunu işlemiş iken, bir futbol müsabakasında
rakibine kasten tekme atan kişi bu suçtan cezalandırılmaz. Dolayısıyla her iki hukuk
5 Güngör/Devrim, Şike Suçu, Ankara Barosu Dergisi, 2011/4, s.39
6 Koca/Mahmut, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Suçlar ve Kabahatler,
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.51, 2012, Ankara 7 Özgenç/İzzet, Değerlendirme ve Sonuç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi
TÜRK-CE-MER, s.97, 2012, Ankara 8 Aydın/Ufuk, Pirincin Taşı, s.1
Murat YILMAZ 2012
7 | S a y f a
dalının da koruduğu değerler birbirinden farklıdır ve bu suçta birden fazla hukuki
değer korunmaktadır.
C) SUÇUN FAİLİ :
Bu suç belirli bir gruba mensup kişilerce işlenen özgü suçlardan olmayıp
herkes tarafından işlenebilen bir suçtur. Ancak menfaat temin edilen kişi için bu
suçun özgü suç olduğu görüşünü savunanlar da vardır.9 6222 sayılı kanunun 11/4-a-
b bentlerine baktığımızda bu suçun en az iki kişi ile işlenebilen çok failli bir suç
olduğunu görmekteyiz. Buradan anlaşılması gereken şey, kendisine menfaat
sağlanan kişi de bu suçun failidir. Bunun yanında menfaat temin eden kişi menfaat
temin etmeye elverişli kişi olmalıdır. Aksi halde burada "elverişsiz teşebbüs"ya da
"işlenemez suç" söz konusu olacaktır. 10 Buradan da anlaşılacağı gibi menfaat temin
edilen kişinin, müsabakanın sonucunu etkilemeye elverişli kişiler olan sporcu,
yönetici, teknik direktör, hakem gibi doğrudan müsabaka üzerinde etkili kişiler
olması gerekmektedir.
Burada kısaca işlenemez suçtan da bahsetmek gerekirse, "İşlenemez suçu, bir
ceza kanunu hükmünü ihlale yönelmiş olmasına rağmen,ya hareketin (vasıtanın) ihlal
edilmek istenen suçu karakterize eden zarar veya tehlikeyi meydana getirmeğe elverişli
olmaması, yahut hareketin mevzuunun bulunmaması nedeniyle başarısız kalmağa mahkum
bir davranış olarak tanımlamak mümkündür."11Dolayısıyla işlenemez suçta "hareketin
elverişsizliği" ve "suçun veya hareketin maddi konusunun yokluğu" şeklinde iki unsur
bulunmaktadır.
Kanaatimce menfaat temin edecek kişi menfaat temin etmeye elverişli değil ise
burada şike suçu için işlenemez suç meydana gelmesine karşın,hileli hareketlerle
9 Şen/Ersan, Özdemir/Bilgehan, Şike, s.19, 2012, İstanbul
10 Aynı yönde : Donay/Süheyl, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve Şike ve Teşvik Primi, s.157, 2012
11Alacakaptan, Uğur. İşlenemez Suç, s.1, AÜHF YayınlarıNo: 223
Murat YILMAZ 2012
8 | S a y f a
karşısındakini kandırmış ise dolandırıcılık suçunu işlemiş olacaktır. 12 Ancak bu
görüşe karşı çıkarak şike ve dolandırıcılık suçlarının maddi unsurlarının
birbirlerinden farklı olup, şike suçunda birden fazla kişinin birbirleri ile anlaşarak bu
suçu işledikleri, dolandırıcılık suçunda ise hileli hareket sonucunda mağdurun
mutlaka bir zarara uğraması gerektiğini ve bu sebeple dolandırıcılık suçunun
oluşmayacağını savunan görüşler de vardır.13
Bu suçta birden fazla failin birbirlerine karşı olan hareketleri aynı yönde
olduğundan şike suçunun tarafları bu suçta mağdur olamazlar. Bununla birlikte
iradelerinin aynı yönde hareket etmesi sonucu bu suçun bir karşılaşma suçu olduğu
da söylenebilir. 14
D)SUÇUN MAĞDURU :
Bu suçun ceza hukuku açısından toplumun korunmasına yönelik bir amacı
olduğunu söylemiştik. Dolayısıyla, buna paralel olarak suçun mağdurunun toplum
olduğunu söyleyebiliriz. Benzer şekilde SPK'ya göre "Bu Kanunun konusu,
tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve
yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının güven, açıklık
ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının
korunmasını, düzenlemek ve denetlemektir." 15 Bu madde hükmüne göre SPK, futbol
kulüplerinin halka arz işlemleriyle birlikte hisse senetlerini de satışa çıkarması
sonucu hisse senedi alan kişilerin haklarını korumakla da mükelleftir. Bunun sonucu
olarak da hisse senedi almış gerçek kişiler, bu kişilerin bir araya gelmesi yoluyla
dolaylı olarak da toplumun mağdur olduğu açıktır.
Spor hukuku açısından ise korunan hukuksal değerin sportmenlik anlayışı
olmasının bir sonucu olarak ve ayrıca, kazananın üç puan aldığı bir futbol sezonunda
şike suçuna taraf olmayan kulüplerin puan sıralamasında yerlerinin değişeceği de
12
Özgenç/İzzet, Değerlendirme ve Sonuç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.98, 2012, Ankara 13
Şen/Ersan, Özdemir/Bilgehan, Şike, s.12, 2012, İstanbul 14
Özgenç/İzzet, Değerlendirme ve Sonuç, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.107, 2012, Ankara 15
2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m.1, Kabul Tarihi: 28.07.1981
Murat YILMAZ 2012
9 | S a y f a
göz önünde tutularak şike suçuna taraf olmayan fakat bunun sonucunda zarar
görmüş olan futbol kulüpleri yani tüzel kişiler de mağdur olabilirler.
Kısacası bu suçun mağduru toplum ve suçtan zarar görmüş tüzel kişiler ve
özellikle SPK uyarınca bir spor kulübünün hisse senedini satın alıp zarar uğrayan
gerçek kişilerdir.
E) SUÇUN UNSURLARI :
ea)Suçun Maddi Unsuru :
FDT'nin58. maddesine göre ; "Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına
aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik
pirimi verilmesi de bu kapsamdadır." denilmektedir."16 6222 sayılı kanuna göre ise ;
"Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair
menfaat temin etmek" denmektedir. Dolayısıyla idari yönden müsabakanın sonucunun
hukuka aykırı bir şekilde etkilenmiş veya buna teşebbüs olması gerekirken yani
başka bir ifade ile maçın sonucunun hukuka veya spor ahlakına olarak istenilen
yönde gerçekleşmiş olması veya gerçekleştirmeye teşebbüs edilmiş olması gerekli
iken, 6222 sayılı kanun gereğince belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek
amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin edilmesi bu suçun maddi
unsurunu oluşturur. Müsabakanın sonucunun anlaşıldığı gibi bitmesinin herhangi
bir önemi yoktur. Suçun icra hareketlerine spor müsabakasının sonucunu
değiştirmek için kazanç ya da menfaat teklifinde bulunulmasıyla başlanır ve
bunlardan birinin temin edilmesiyle de bu suç tamamlanmış olur. 17 Anlaşılan şeyin
konusu para ise paranın karşı tarafa temin edilmesi, taşınır bir mal ise karşı tarafın
tasarrufuna geçmiş olması gerekmektedir. Kazanç veya menfaat para olabileceği gibi
kişinin sosyal hayatındaki iyileşmeler de olabilir. Menfaat temininin mutlaka iki kişi
arasında olması zorunluluğu yoktur. Suçun failleri menfaatin 3. bir kişiye
16
12.08.2010 tarihli Futbol Disiplin Talimatı 17
Koca/Mahmut, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Suçlar ve Kabahatler, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.53, 2012, Ankara
Murat YILMAZ 2012
10 | S a y f a
sağlanacağı konusunda anlaşıp menfaat sağlamayı bu 3. kişiye yapsalar dahi maddi
unsur oluşacaktır.
Kazanç veya menfaat temini çok geniş bir kavram olmakla beraber örnek
verecek olursak kişinin rakip takım kalecisi ile aralarında oynayacakları maç için
hatalı gol yemesi sonucunda kendisine araba verilmesi ve kalecinin arabayı
tasarrufuna geçirmesi menfaatin temin edilmiş olduğunu gösterir. Menfaat temininin
her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gereklidir.
Taraflar, belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla kazanç
veya sair menfaat temin etmek konusunda anlaşırlarsa bu durumda suç
tamamlanmamış olur ve teşebbüs aşamasında kalır. Ancak kanun koyucu bu
durumda dahi bu suçun cezalandırılacağını belirtmiştir. 18 Burada dikkat edilmesi
gereken şey menfaat ve kazanç henüz temin edilmemiş, temin edilmesi yönünde
anlaşmaya varılmıştır. Burada suç tamamlanmasa da tıpkı tamamlanmış gibi
cezalandırılır.
eb) Suçun Manevi Unsuru :
Failin, bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına
kazanç veya sair menfaat temin edilmesi bilincinin olması manevi unsur için
yeterlidir. Aynı şekilde menfaat temin edilen kişinin de sonucu etkilemek için
kendisine bir kazanç veya menfaatin sağlandığını bilmesi yeterlidir. 19 Dolayısıyla
suçun manevi unsuru kasttır. Kanaatimce kanun "Belirli bir spor müsabakasının
sonucunu etkilemek amacıyla" bu suçun işlenebileceğini söylemekle birlikte suçun
maddi unsurunda özel kast aramıştır. Bir başka deyişle belirli bir spor
müsabakasının sonucunu değiştirmek üzere yapılmayan menfaat veya kazanç temini
şike suçunu oluşturmayacaktır.
Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek unsurunu bu suçun ön
şartı olarak gören yazarlar da vardır. 20 Oysa müsabakanın sonucunu etkilemek
18
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun m.11, Kabul Tarihi: 31.03.2011 19Güngör/Devrim, Şike Suçu, Ankara Barosu Dergisi, 2011/4, s.40 20
Donay/Süheyl, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve Şike ve Teşvik Primi, s.156, 2012
Murat YILMAZ 2012
11 | S a y f a
amacıyla bu suçun işlenmiş olması bir ön şart değil tipikliğin unsurudur. Bir başka
ifadeyle müsabaka sonucunu etkilemek, bu suçun oluşabilmesi için gerekli olan ön
şart değil, suçun kanunda yazılı olan ve manevi unsurunu oluşturan failin kastı
açısından önemlidir. Bu sebeple bu konu tipikliğin bir unsurudur.
F) SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ :
fa) İştirak :
Bu suç menfaatin temin edildiği anda tamamlanmış olacağından ancak
menfaatin teminine kadar suça iştirak mümkündür. Dolayısıyla menfaat temin
edilinceye kadar bu suça iştirak etmiş olan kişiler iştirak kuralları çerçevesinde
değerlendirilir. 21 Bununla birlikte 6222 sayılı kanunun 11. maddesinin 2. fıkrası "Şike
anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına
katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır." demektedir.
Dolayısıyla burada artık bu suça katılan kişilerin suçun oluşmasındaki katkılarının
bir önemi yoktur ve faillik - şeriklik ayrımı da yapılmamıştır.
İştirak hükümlerinin uygulanmasında genel olarak “eşitlik ve ikililik”
prensipleri vardır. Eşitlik prensibine göre suçun işlenmesine katkısı olan herkes
ayrım yapılmaksızın eşit cezayı almakta iken, ikililik sisteminde suça iştirak eden
herkes suça katkıları oranında cezalandırılmaktadır.22 Buna göre ikililik sistemi faillik
– şeriklik ayrımına yer vermiş ve her şeriğin suça katkıları oranında
cezalandırılmaları öngörülmüştür. 5237 sayılı TCK faillik – şeriklik ayrımı yapmakta
yani ikililik sistemini kabul etmekte iken 6222 sayılı kanun eşitlik prensibini
benimsemiştir. Bunun sonucu olarak da şike anlaşmasının varlığını bilerek spor
müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişileri eşit
cezalandırma yoluna gitmiştir. Bu ilkeye göre şike anlaşmasına taraf olmayıp
yalnızca şike anlaşmasında belirlenen sonucun oluşmasına katkıda bulunan kişinin 21
Koca/Mahmut, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Suçlar ve Kabahatler, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.59, 2012, Ankara 22
Özen/Mustafa, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İştirak Kurumuna Bakışı, TBB Dergisi, Sayı: 70, 2007, s.239
Murat YILMAZ 2012
12 | S a y f a
iştirak hükümlerine göre cezalandırılması "fiilsiz suç olmaz" şeklindeki ceza hukuku
ilkesine tamamen aykırıdır. 23 Çünkü şike anlaşmasına taraf olmayıp yalnızca
belirlenen sonucun oluşmasına katkıda bulunan kişinin hareketi şike suçundan
bambaşka bir hareket olarak karşımıza çıkmaktadır görüşünü de doktrinde savunan
yazarlar vardır.24
fb) Teşebbüs :
Bu suç, birspor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla kazanç veya sair
menfaat temin edildiği anda tamamlanmış sayılır. Dolayısıyla menfaat ve kazancın
temin edilememesi durumunda teşebbüs söz konusu olacaktır ancak kanun suçun
teşebbüs aşamasında kalmış olmasına rağmen tıpkı tamamlanmış gibi
cezalandırılacağını belirtmiştir.25Müsabakanın sonucunu etkilemek amacıyla menfaat
ve kazanç sağlanması için teklifte bulunan kişinin teklifini karşı taraf reddetmişse
artık reddeden kişi için teşebbüs dahi söz konusu olmayacak ve böylelikle o kişi
cezalandırılmayacaktır.
G) İÇTİMA :
6222 sayılı kanunun m. 11/10 fıkrasındaki düzenlemeye göre "Bu maddede
tanımlanan suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden
fazla işlenmesi halinde, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı verilecek ceza dörtte
birinden dörtte üçüne kadar artırılarak tek cezaya hükmolunur." denilmiştir. Aynı
kanunun 11. maddesinin 9. fıkrası " Bu madde kapsamına giren suçlarla ilgili olarak"
demek sureti ile şike suçu ve teşvik primi verme suçlarını ayrı suçlar olarak
saymıştır. Bu konuda bazı yazarlar bunu şike suçunun hafifletici neden olarak
görmüşlerdir.26Bu görüşü savunanlar buna paralel olarak maddenin zincirleme suç
hükmü ile doğru orantıda olduğunu kabul etmektedirler. Oysa zincirleme suç , bir
suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı
23Güngör/Devrim, Şike Suçu, Ankara Barosu Dergisi, 2011/4, s.41 24Güngör/Devrim, Şike Suçu, Ankara Barosu Dergisi, 2011/4, s.41 25
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun m.11/3, Kabul Tarihi: 31.03.2011 26
Şen/Ersan, Özdemir/Bilgehan, Şike, s.18, 2012, İstanbul
Murat YILMAZ 2012
13 | S a y f a
suçun birden fazla işlenmesi durumunda ortaya çıkmaktadır.Dolayısıyla bu
maddeden anlaşılması gereken şey fikri içtima ve zincirleme suç hükümlerinin iç içe
geçtiğidir.27Yani bu iki suçu işleyen kişinin fiilinin artırılarak tek cezaya
hükmolunması zincirleme suç hükümlerine aykırıdır. Oysa 6222 sayılı kanunun ilgili
fıkrasında farklı suçların değişik zamanlarda uygulanması sonucu tek cezaya
hükmolunacağını belirtmiştir. Başka bir ifade ile şike suçu ve teşvik primi suçlarını
değişik zamanlarda birden fazla işleyen fail hakkında en ağır cezayı gerektiren suçun
cezası artırılacaktır. Teşvik primi suçunun şike suçunun hafifletici nedeni olarak
belirlenmesi ve bunun sonucunda zincirleme suç hükümlerine hükmedilmesi daha
doğru bir yaklaşım olacaktır.
H) YAPTIRIM :
ha) Ceza Hukuku Bakımından :
Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına
kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis28 ve yirmibin
güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.Suçun spor kulüplerinin veya sair bir
tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi
miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı
yüzbin Türk Lirasından az olamaz. Bununla birlikte bu maddede tanımlanan
suçlardan dolayı cezaya mahkûmiyet halinde, kişi hakkında ayrıca TCK'nın 53 üncü
maddesi hükümlerine göre, spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif
faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev
yapmaktan yasaklanmasına hükmolunur. Ayrıca bu madde kapsamına giren suçlarla
ilgili olarak 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı CMK'nın 231 inci maddesine göre
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası
seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez. Bunun yanında kanunun ilgili
maddesinde yazmadığı için infaz aşamasında şartlı salıverme hükümleri
27
Koca/Mahmut, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Suçlar ve Kabahatler, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.55, 2012, Ankara 28
10/12/2011 tarihli ve 6259 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “beş yıldan oniki yıla kadar” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar” şeklinde değiştirilmiştir.
Murat YILMAZ 2012
14 | S a y f a
uygulanabilecektir. 6222 sayılıkanuna göre bir spor kulübüne veya spor kulübünün
mensubuna ceza verilmesi, bu kulübün bağlı olduğu federasyonun yaptırım
uygulama yetkisini ortadan kaldırmaz.
Kanunda öngörülen ve ilk haliyle 5-12 yıl hapis cezası öngören hükmün
değiştirilip 1-3 yıla indirilmesi de cezada ağırlık kriterlerine uygundur. Bunu şu
şekilde açıklamak gerekirse, işkence suçunu işlemiş bir kamu görevlisi 3-12 yıl
aralığında cezalandırılacakken şike suçunun faillerinin 5-12 yılla cezalandırılmaları
düşünülemezdi. Kaldı ki işkence suçunu tüm dünya hukuk sistemleri hukuka uygun
saymamaktadır. Dolayısıyla şike suçu işkence kadar ağır olmamakla birlikte ceza
tayini yönünden alt sınırı daha yüksek idi. Tüm bu koşullar göz önüne alındığında
ceza sınırının 1-3 yıla indirilmesi cezaların ağırlığı yönünden kanaatimce yerinde
olmuştur.
hb) Spor Hukuku Bakımından :
Yaptırımı söylemeden önce spor hukuku açısından şikenin tespiti konusunda
kısaca bilgi vermek gerekirse ;5894 sayılı 29 kanunun 3/1-g bendine göre, "Şiddet, şike,
teşvik primi, ırkçılık, doping ve her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek" yetkisi TFF Yönetim
Kurulu'na verilmiştir. TFF Yönetim Kurulu, kulüpler hakkında ihbar üzerine ya da
re’sen öğrendiği ve ciddi bulduğu şike ve teşvik primi iddialarını incelenmesi için
Kurul’a30 intikal ettirir. Buna göre Etik Kurulu gerekli incelemeleri yaparak durumu
bir rapor halinde TFF Yönetim Kurulu'na bildirir. TFF Yönetim Kurulu kendisine
sunulan bu raporla bağlı değildir. Dolayısıyla Etik Kurulu'nun şike tespit ettiği bir
müsabakada TFF Yönetim Kurulu şike yoktur sonucuna varabilir. Etik Kurulu
yalnızca kendisine TFF Yönetim Kurulu tarafından sevk edilen olayda rapor hazırlar
ve bunu TFF Yönetim Kurulu'na sunar. TFF Yönetim Kurulu, Etik Kurulu raporunu
değerlendirir ve gerek gördüğü takdirde kulüp hakkında disiplin yargılaması
29
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 30
Etik Kurulu Talimatı m.7
Murat YILMAZ 2012
15 | S a y f a
yapılması amacıyla ilgili kulübün Disiplin Kuruluna sevkine karar verir. Disiplin
Kurulu, rapora ve sair delillere dayanarak vicdani kanaatine göre karar verir.31
Kısaca bu bilgiden bahsettikten sonra verilecek cezalara bakacak olursak ;
Gerçek ve tüzel kişiler için:
a) İhtar;
b) Kınama;
c) Para cezası;
d) Ödüllerin iadesi.
2) Gerçek kişiler için:
a) İhtar;
b) İhraç;
c) Müsabakadan men;
d) Soyunma odası ve/veya yedek kulübesine giriş yasağı;
e) Stadyuma giriş yasağı;
f) Hak mahrumiyeti(Futbolla ilgili her türlü faaliyetten men edilme);
g) Lisansın askıya alınması.
3) Tüzel kişiler için:
a) Transfer yasağı;
b) Seyircisiz oynama;
c) Tarafsız sahada oynama;
d) Saha kapatma (Belirli bir sahada oynamama);
31
Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Müsabaka Talimatı m.25/3
Murat YILMAZ 2012
16 | S a y f a
e) Belirli bir tribünün veya bölümün boş bırakılması;
f) Müsabaka sonucunun iptali;
g) İhraç;
h) Hükmen mağlubiyet;
i) Puan tenzili;
j) Bir alt lige düşürme cezaları verilebilir.
Şunu da belirtmek gerekir ki FDT’nin 105. maddesine göre “uyarı, kınama, hak
mahrumiyeti” dışında kalan yaptırımların uygulanması 1 – 5 yıl arası ertelenebilir.
Erteleme süresi için suç tekerrür ederse ilk yaptırımla birlikte ikinci işlenen suçun
yaptırımına da hükmedilir.
Burada üzerinde durulması gereken asıl husus kişileri ve kurumları
birbirinden ayırmaktır. Kural olarak düşünüldüğünde şikeyi yapanların gerçek kişi
oldukları görülse de bazı durumlarda bu kişilerin yaptıkları hareketleri temsil
ettikleri kurumları da bağlayıcı olacaktır. 32
Bir sporcu hiç kimsenin haberi olmaksızın şike suçu işlemiş ise bu kulübü
bağlamamalı fakat kulübü temsile yetkili bir kişi bu suçu işlemiş ise temsil ettiği
kulübü de bağlamalıdır.
I) ETKİN PİŞMANLIK :
Etkin pişmanlık cezayı kaldıran şahsi bir cezasızlık nedenidir ve her suçta
uygulama alanı bulmaz. Ancak uygulanacağı suç için özel bir düzenleme olduğu
durumda etkin pişmanlıktan yararlanılabilir.6222 sayılı ilk yürürlüğe girdiği tarihte
kanuna bakacak olursak bu suç için düzenlenmiş herhangi bir etkin pişmanlık
32
Köse/Alpay Hüseyin, TFF'nin Şike ve Teşvik Primi Soruşturmasında Vereceği Muhtemel Kararlar ve Sonuçları, 15 Ağustos 2011, s.2
Murat YILMAZ 2012
17 | S a y f a
hükmü bulunmamakta idi ve dolayısıyla şike suçunda etkin pişmanlıktan
yararlanmak da mümkün değildi. Ancak 6259 sayılı kanunla değişik 6222 sayılı
kanunun 11. maddesinin 8. fıkrasına göre "Müsabaka yapılmadan önce suçun ortaya
çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez."denilmiştir. Dolayısıyla failin etkin
pişmanlıktan yararlanabilmesi için müsabakanın yapılmadan önce diğer faillerinin
ele geçirilmesi için önemli derecede yardımda bulunması gerekmektedir. Müsabaka
yapılmadan önce denilmek suretiyle kanaatimce müsabaka bitene kadaretkin
pişmanlıktan yararlanılabilir. Yapılmadan önce deyiminden anlaşılması gereken
müsabakanın henüz sonuçlanmamış olması şeklinde geniş yorumlanmalıdır.
K) AĞIRLATICI ve HAFİFLETLETİCİ NEDENLER :
Suçun;
Kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle,
Federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel
kişilerin, genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik veya idari
yöneticiler ile kulüplerin ve sporcuların menajerleri veya temsilciliğini yapan kişiler
tarafından,
Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde,
Bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla,işlenmesi halinde verilecek
ceza yarı oranında artırılır.
Suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik
primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde
hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Bu madde hükümleri;
Milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını sağlamak amacıyla,
Murat YILMAZ 2012
18 | S a y f a
Spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine
müsabakada başarılı olabilmelerini sağlamak amacıyla,prim verilmesi veya vaadinde
bulunulması halinde uygulanmaz.
6259 sayılı kanunla değiştirilen 6222 sayılı kanun ağırlatıcı nedenler arasında
yeni kişiler eklemiş olmakla birlikte eklenen bu kişilerin cezalandırılması ancak TCK
m.7 gereğince kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra mümkündür. 33 Başka bir
ifade ile eski kanun zamanında suç işlediği düşünülen federasyon başkanı bu kanun
yürürlüğe girdikten sonra suçu işlemiş olması durumunda ağırlatıcı nedenlerden
dolayı yargılanacaktır. Dolayısıyla kanunun eski halinde bu suçu işleyen federasyon
başkanı yeni kanun yürürlüğe girse dahi ağırlatıcı nedenlerden dolayı sorumlu
tutulamaz. Ancak yeni kanun hükmünün yürürlük tarihinden sonra bu suçu işlemesi
durumunda ağırlatıcı nedenlerden dolayı sorumluluğu doğacaktır.
Bu madde kapsamındaki bir diğer sorun ise milli takıma veya milli sporculara
başarılı olmaları için teşvik primi verilmesinin suçu oluşturmayacağı hükümdür.
Burada açık olmayan şey suçun failinin Türk vatandaşı mı yoksa yabancı vatandaş
olacağı mıdır. Yani Türk milli takımının başarılı olması için bir Alman firma teşvik
primi verirse bu suç oluşur mu? Doktrinde suçun Türk vatandaşı tarafından
işlenmemesi durumlarında teşvik primi suçunun oluşacağını kabul eden görüş
mevcuttur. 34
L) GÖREVLİ MAHKEME VE MAKAMLAR :
la) 6222 Sayılı Bakımından Görevli Mahkeme :
Bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama yapmaya HSYK'nın
ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği sulh veya asliye ceza35 mahkemeleri
yetkilidir.
33
Koca/Mahmut, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Suçlar ve Kabahatler, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.55, 2012, Ankara 34
Koca/Mahmut, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Düzenlenen Suçlar ve Kabahatler, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Gazi Üniversitesi TÜRK-CE-MER, s.57, 2012, Ankara 35
10/12/2011 tarihli ve 6259 sayılı Kanunun 6. maddesiyle bu fıkrada yer alan “asliye veya ağır” ibaresi “sulh veya asliye” şeklinde değiştirilmiştir.
Murat YILMAZ 2012
19 | S a y f a
lb) Suçun Örgüt Kapsamında İşlenmesi Durumunda :
Konuya geçmeden önce örgüt tanımının ve unsurlarının da kısa açıklamasını
yapmakta fayda görmekteyim.
Örgüt, bir suç işlemek amacıyla kurulmuş olan, en az üç kişiden oluşan, suç
işlemeye yönelik elverişli araç ve gereçleri bulunan, yumuşak yapıda da olsa bir
hiyerarşik yapısı olan ve bunun yanında suç işleme iradesinde devamlılık olan
yapılanmadır. 36 Bu unsurlara göre örgüt suçunu toplu suçtan ayıran en önemli kriter
toplu suçlarda hiyerarşinin bulunmaması, suç işlemede devamlılık iradesi
olmamasıdır. Hiyerarşik yapılanmanın hiç olmaması veya örgütün suç işleme
kararıyla devamlılık göstermemesi örgütün oluşmasına engeldir. 37
Suçun CMK m.250 kapsamında olan yani "Haksız ekonomik çıkar sağlamak
amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak" işlenmesi
durumunda görevli mahkeme "Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemesidir." Bununla birlikte
suçta herhangi bir cebir veya tehdit kullanılmaması durumunda özel görevli
mahkemelerce yargılama yapılmaması gerekir.
Bilindiği üzere cebir; fiziki olarak zor kullanmayı ifade ederken, tehdit; bir
başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına
yönelik bir saldırıyı ifade etmektedir.
Bununla birlikte Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2011/1649E, 2011/2367K ve
18.04.2011 tarihli kararına göre suçun örgüt kapsamında işlenip örgüt suçundan
dolayı beraat kararı verilmesi durumunda özel görevli ağır ceza mahkemesinin
görevsizlik kararı vererek dosyayı diğer işlenen suçlar açısından görevli mahkemeye
göndermesi gerekmektedir.38 Dolayısıyla şike suçunun örgüt kapsamında işlenmiş
36
http://www.abdullahguzel.av.tr/index.php?sayfa=makaleoku&uid=27 (Son erişim tarihi: 01.05.2012) 37
Yargıtay CGK, 2006/10-253 E., 2007/80 K nolu., 03.04.2007 Tarihli karar 38
Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek ve üye olmak suçlarından açılan kamu davalarından beraat kararı verildiği, öldürme, öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve 6136 Sayılı Yasaya aykırılık suçlarının örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan olmadığının kabul edildiği anlaşılmakla, özel yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nin yargılama yönteminin kendisine özgü ve belli suçlarla sınırlı olması karşısında, dosyanın görevsizlik kararı ile yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hukuka aykırıdır.
Murat YILMAZ 2012
20 | S a y f a
olduğundan yola çıkılarak yapılan yargılamada sanıklar örgüt suçundan dolayı
beraat ederlerse özel görevli ağır ceza mahkemesi dosyayı asıl görevli mahkemeye
göndermeli ve şike suçundan dolayı yargılamanın asıl görevli mahkemede yapılması
gerekmektedir.
Ancak fail hakkında hem suçun ağırlatıcı nedeni sayılmasından dolayı hem de
TCK m.220 kapsamına girdiği için aynı “örgüt” suçundan iki kez ceza verilmesi
“nebis in idem” yani aynı fiilden iki kez cezalandırma olmaz ilkesine de açıkça
aykırıdır.39
lc) Spor Hukuku Açısından Görevli Kurum :
Yukarıda da belirttiğim üzere TFF Yönetim Kurulu aldığı ihbar üzerine ya da
bir maçta şike yapıldığına dair resen harekete geçerek bu konuda Etik Kurulu'nu
görevlendirir. Etik Kurulu gerekli araştırmayı yaparak hazırlayacağı raporunu tekrar
TFF Yönetim Kurulu'na sunar. TFF Yönetim Kurulu bu raporla bağlı değildir ve
karar verme yetkisi kendisine aittir. TFF Yönetim Kurulu şike yapıldığı kararı alırsa
gerekli cezaların verilmesi için gerekli kişileri PFDK'ya sevk eder.
M) İLETİŞİMİN DENETLENMESİ TEDBİRİ ve DELİL NİTELİĞİ :
Öncelikle iletişimin denetlenmesi tedbirini incelemekte fayda olduğunu
düşündüğüm için kısaca bundan bahsedeyim. CMK m. 135’te belirtildiği üzere “Bir
suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe
sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda,
hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli
veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir
ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir.”Çok dikkat edilecek bir husus olmakla birlikte
işlenen suç her olursa olsun şüpheli veya sanık hakkında iletişimin tespitine
39
Aynı yönde : Şen/Ersan, Özdemir/Bilgehan, s.40, 2012, İstanbul
Murat YILMAZ 2012
21 | S a y f a
başvurabilecek ancak şüpheli veya sanık dışındaki 3. bir kişi için iletişimin tespitine
başvurulamayacaktır.40 Bunun yanında iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve
sinyal bilgilerinin değerlendirilebilmesi için mutlaka CMK m.135/6’da suçlardan
birisinin olması gerekmektedir. Başka bir ifade ile CMK m.135/6 kapsamına
girmeyen suçlarda iletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin
değerlendirilmesi yoluna başvurulamaz.41 Bu madde de sayılan suçlardan olmasa
dahi iletişimin tespiti yapmak ise mümkündür. Bunun yanında iletişimin
denetlenmesi sırasında tesadüfen başka bir suçun işlendiği öğrenilirse tesadüfen elde
edilen bu delil ancak suç CMK m.135/6’da sayılan katalog suçlardan ise
kullanılabilir. Mahkeme vereceği iletişimin denetlenmesi kararını tüm ülkeyi
kapsayacak şekilde çok geniş olarak tayin edemez. Örnek verecek olursak ağır ceza
mahkemesi yalnızca kendi yargı çevresiyle sınırlı kalarak iletişimin denetlenmesi
kararı verebilir. Kendi yargı çevresi dışında ve genel olarak bu kararı veremez.42
Bunun yanında konuşmanın içeriğine müdahale edilmeksizin kimler arasında hangi
saatte yapıldığına ilişkin bilgilerin elde edilmesi için hakim kararına ihtiyaç
yoktur.43Burada önemli olan bir başka konu ise önleme dinlemeleridir. Önleme
dinlemelerinde kullanılan bulgular delil olarak değerlendirilemez.44Bu nedenle
burada önleme dinlemesinin üzerinde durmayacağım için bu kısa bilgiden sonra asıl
olan CMK m. 135 kapsamındaki iletişimin denetlenmesi tedbirinin unsurlarını
inceleyecek olursak;
ma) Bir Suç Dolayısıyla Soruşturma ya da Kovuşturma Olmalı:
Görüldüğü üzere iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabilmesi için
öncelikle kişinin en azından şüpheli sıfatını almış olması gerekmektedir. Yani bir kişi
henüz şüpheli statüsüne girmemiş ise kural olarak hakkında iletişimin denetlenmesi
40
Yargıtay CGK, 2011/6-140E, 2011/222K, 15.11.2011 tarihli kararı 41
Yargıtay 2.CD, 2009/22575E, 2009/31143K, 25.06.2009 tarihli kararı 42
Yargıtay 9.CD, 2008/874E, 2008/7160K, 04.06.2008 tarihli kararı 43
Yargıtay 8.CD, 2007/8616E, 2007/8160K, 23.11.2007 tarihli kararı 44
Yargıtay CGK, 2011/9-93E, 2011/95K, 17.05.2011 tarihli kararı
Murat YILMAZ 2012
22 | S a y f a
kararı verilemez.45 Kişinin şüpheli statüsüne girmesi ise ancak hakkında açılmış bir
soruşturma var ise mümkündür.
mb) Suç İşlendiğine İlişkin Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı:
İkinci olarak suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebebi bulunmalıdır. Kuvvetli
şüphe ile kuvvetli şüphe sebebi birbirinden farklı kavramlardır. Kuvvetli şüphe
sebebi, kişinin uzmanlığı gereği edindiği tecrübeden yola çıkarak duyduğu şüpheyi
ifade etmekte iken, kuvvetli şüphe normal zekaya sahip bir insan tarafından failin
ceza alacağı yönündeki kanaatin oluşmasıyla meydana gelir. Buradan çıkan sonuç
normal bir kişinin şüphe sebebini anlayamamasına karşın uzman kişi de bu şüphe
sebebinin uyanması gerekir. Bunu daha iyi anlaşılabilmesi için makul şüphe
üzerinden bir örnekle açıklamakta fayda görmekteyim. PVSK m.4/A kolluk
kuvvetlerine makul bir şüphe sebebinin bulunması durumunda durdurma yetkisini
tanımıştır. Bolu’da pantolonun tek bir paçası yere değen kişileri polis
durdurmaktadır. Neden durduğunu sorduğumuzda ise belinde silah olanların
pantolonun bir tarafının yere değdiği ve böylelikle de aşındığı yanıtını almaktayız.
Normal bir vatandaş pantolonu yere değen birini gördüğünde belinde silah
olduğunda şüphelenmiyor ise bu durum kolluk kuvvetleri açısından tecrübeye
dayalı bir makul şüphe sebebidir. Makul şüphe sebebinin makul şüpheye
dönüşebilmesi için ortalama zekaya sahip bir insanda kanaat uyandırması
gerekmektedir. Kısaca makul şüphenin ilk basamağı makul şüphe sebebidir.
mc) Başka Suretle Delil Elde Edilmesi İmkânının Bulunmaması:
Bu unsurdan anlaşılması gereken şey, eğer şüpheli veya sanık hakkında
iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurmadan başka suretlerle delil elde edilebiliyor
ise bu durumda iletişimin denetlenmesi yoluna başvurulamaz. Örneğin kişinin
ifadesi alınabilir ise bu durumda iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulamaz
45
Yargıtay 4.CD, 2007/8700E, 2007/8903K,
Murat YILMAZ 2012
23 | S a y f a
çünkü şüpheli veya sanık hakkında buna başvurmadan da delil elde etme imkanı
vardır.
md) Hakim veya Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hallerde Cumhuriyet Savcısının
Kararı Gerekir:
Kural olarak bu tedbire başvurulacaksa hakimin karar vermesi gerekmektedir.
Ancak gecikmesinde sakınca bulunan bir hal varsa bu durumda savcının kararı ile de
bu tedbire başvurulabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hal her olaya göre somut
olarak belirlenmelidir. Örneğin şüpheli veya sanık hakkında hakime hiç gidilmeden
sadece savcı kararıyla tedbire hükmedilmesi hukuka aykırıdır.
me) İletişimin Denetlenmesinden Elde Edilen Verilerin Delil Niteliği :
Ceza hukuku açısından iletişimin denetlenmesi tedbiri yoluyla elde edilen
veriler belirti delilleri niteliğindedir. 46 Belirti delilleri tek başına mahkumiyet hükmü
için yeterli delil niteliğinde değildir. Dolayısıyla iletişimin denetlenmesi yoluyla elde
edilen verilerle mahkumiyet hükmü verilebilmesi ancak iletişimin
denetlenmesindeki delillerin başka somut olgularla desteklenmesiyle olur. Yargıtay'a
göre ,"Olaylara ilişkin telefon görüşme kayıtları dışında, mahkumiyetlerine yetecek her türlü
şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı
şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi" yasaya aykırıdır. 47
Buna benzer olarak; “Sanıkların silahlı terör örgütüne yardım ettiklerine dair,
savunmalarının aksine, içeriği isnat edilen suçu işlediklerine ilişkin yeterli olmayan telefon
tesbit tutanakları dışında, yeterli ve her türlü kuşkudan uzak inandırıcı delil elde edilemediği
gözetilmeden beraatleri yerine yazılı gerekçe ile mahkûmiyetlerine karar verilmesi” yasaya
aykırıdır.48
46
Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 18.Bası, s.1392 47
Yargıtay 10.CD, 2007/27117E, 2008/6310K, 17.04.2008 tarihli kararı 48
Yargıtay 9.CD, 2011/6292E, 2011/12593K, 19.07.2011 tarihli kararı
Murat YILMAZ 2012
24 | S a y f a
N) SONUÇ :
Yukarıda da değindiğimiz üzere en başta ceza hukuku ve spor hukukunun
temelinde yatan düşünceler birbirinden farklıdır. Ceza hukuku sosyal düzeni bozan
davranışları cezalandırma yoluna giderken spor hukuku sportmenliğe aykırı
davranışları cezalandırma yoluna gitmektedir. Olaylara bakış açısının ceza hukuku
ve spor hukuku açısından farklı algılanması ve ülkemizde spor hukukunun henüz
yeterli olgunluğa ulaşamadığını da göz önünde bulundurursak zor bir süreçten
geçtiğimiz gayet açıktır.
Bunun yanında daha önceden alışkın olmadığımız kavramlar olan şike, teşvik
primi gibi kavramların bir an önce öğrenilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde bir çok
faaliyet bu kapsamda değerlendirilebilir.
Son olarak bir daha şike suçuna ilişkin bir davayı görür müyüz bu şüpheli
olmakla birlikte bu davanın Türk futbolunun geleceği için bir an önce sonuçlanması
gerektiğini düşünmekteyim.
KAYNAKÇA :
ALACAKAPTAN, İşlenemez Suç, AÜHF Yayınları No: 223
AYDIN Aydın, Pirincin Taşı
DONAY Süheyl, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve Şike ve Teşvik
Primi, İstanbul,2012
Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi (CE-
HE-MER), Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, Editörler : Prof. Dr.
Cumhur ŞAHİN, Prof. Dr. İzzet ÖZGENÇ, Doç. Dr. İlhan ÜZÜLMEZ, Ankara, 2012
Murat YILMAZ 2012
25 | S a y f a
GÜNGÖR Devrim, Şike Suçu, Ankara Barosu Dergisi, 2011/4
KÖSE Hüseyin Alpay, TFF'nin Şike ve Teşvik Primi Soruşturmasında Vereceği
Muhtemel Kararlar ve Sonuçları, 15 Ağustos 2011
KUNTER Nurullah, YENİSEYFeridun, NUHOĞLUAyşe, Muhakeme Hukuku
Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta Yayıncılık,18. Bası, 2010, İstanbul
MOSTUROĞLU Şekip, Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin
Önlenmesine İlişkin Yasa Tasarısı Taslağı Hakkındaki Düşüncelerim
ÖZEN Mustafa, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İştirak Kurumuna Bakışı,
TBB Dergisi, Sayı: 70, 2007
ŞEN Ersan, Av. Bilgehan Özdemir, Şike, 2012, İstanbul
İNTERNET SİTELERİ
www.kazanci.com İçtihat ve Mevzuat Bilgi Bankası
(Son Erişim Tarihi: 07.06.2012)
http://www.abdullahguzel.av.tr/index.php?sayfa=makaleoku&uid=27
(Son Erişim Tarihi: 07.06.2012)
YARGI KARARLARI
Yargıtay 4.CD, 2007/8700E, 2007/8903K, tarihli kararı
Yargıtay CGK, 2006/10-253 E., 2007/80 K nolu., 03.04.2007 Tarihli karar
Yargıtay 8.CD, 2007/8616E, 2007/8160K, 23.11.2007 tarihli kararı
Murat YILMAZ 2012
26 | S a y f a
Yargıtay 10.CD, 2007/27117E, 2008/6310K, 17.04.2008 tarihli kararı
Yargıtay 9.CD, 2008/874E, 2008/7160K, 04.06.2008 tarihli kararı
Yargıtay 2.CD, 2009/22575E, 2009/31143K, 25.06.2009 tarihli kararı
Yargıtay CGK, 2011/9-93E, 2011/95K, 17.05.2011 tarihli kararı
Yargıtay 9.CD, 2011/6292E, 2011/12593K, 19.07.2011 tarihli kararı
Yargıtay CGK, 2011/6-140E, 2011/222K, 15.11.2011 tarihli kararı