Post on 04-Feb-2023
Kasım - Aralık 2013 Yıl 9 Sayı SS Fiyatı 2S TL. ISSN 1300-417 4
.Bu de.~gi Yeni Türkife Strate;ik Ara_ptlnna Merkezi taranndan yapnlanmaktamr.
Yeni Türkiye Kasım Aralık 2013 Yıl9 Sayı 55 Fiyatı25 TL
2 Ayda Bir Yayımlanır
Yayın Kurulu Sacit Adalı 1 Şükrü HalCık Akalın 1 Aziz Akgül 1 Ahmet Turan Alkan 1 Zakir Avşar 1
Vedat Bilgin 1 Emin Çarıkçı 1 Kemal Çiçek 1 Şenol Durgun 1 Güler Eren 1 Burhan Erdem 1 Hasan Tahsin Fendoğlu 1 Bilgehan Atsız Gökdağ 1
Halil İnalcık 1 :EÇ~mal Karpat 1 Z~~eriya Kitapçı 1 İl~er Ortaylı 1 Hayrettin Okçesiz 1 Ergun Ozbudun 1 U mit Ozdağ 1 Sami Selçuk 1 Mümtaz'er Türköne 1 Nur Vergin 1
Nevzat Yalçıntaş
Danışma Kurulu Şakir Akçal Oya Akgönenç 1 Kadir Murat Altıntaş 1 Aygün Attar 1 Gültekin Avcı 1
Kazım Berzeg 1 Abdurrahman Dilipak 1 D. Mehmet Doğan 1 Betül Duman 1 Tahsin Erdinç 1 Hüseyin Ergün 1 Metin Eriş 1 Gülay Göktürk 1
Metin Hülagü 1 Adnan Şenel 1 Lütfu Şehsuvaroğlu 1 Orhan Türköz
YT Yayıncılık Eğitim Ltd. Şti. Adına
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Hasan Celal Güzel
Editörler Hasan Celal Güzel 1 Şükrü HalCık Akalın 1 Bilgehan Atsız Gökdağ
Yazı İşleri Müdürü Murat Tazegül
Dağıtım ve Abone Müdürü Zülfikar Mert
Baskı Semih Ofset (312) 341 40 75
Genel Dağıtım Doğan Dağıtım-DPP A.Ş.
Basıldığı Tarıh Aralık 2013
Yayın Kodu ISSN- 1300-4174
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Hoşdere Caddesi 179/6 06690 Çankaya/Ankara
Tel: (312) 441 42 40-441 42 60 Faks: (312) 441 42 08 Web: www.yeniturkiye.com e-posta: yeniturkiye@yeniturkiye.com
Abone Şartları Bireysel: Yıllık 150TL. Kurumsal: Yıllık 300TL.
IBAN: TR34 0006 2000 1810 0006 2946 98- Garanti Bankası Çankaya Şb . Yeni Türkiye hakernli bir dergidir. Dergirnizde yayınlanan yazılarm bütün sorumluluğu yazarianna aittir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
B. Tahir Tahiroğlu Derlem Dil Bilimi /13 72 A. Mevhibe Coşar Bir Kimlik Tutumu ve Bir Ad Seçimi Olarak e-posta Adresleri / 1378
Dünyada Türkçenin Yaygınlaşması
Ali Fuat Bilkan Dünyada Türkçenin Yaygınlaşması/1385 Hayati Develi Yunus Emre Enstitüsü ve Türkçenin Yabancı Dil Olarak
Öğretilmesi /1389 Serdar Çam Türkçe Hak Ettiği Yere Gelmeli /1395 Nevzat Yalçıntaş Türkçenin Yaygınlaşması/1398 Tuncay Öztürk Yabancılara Türkçe Öğretimi'nde 'Dilset Yayınları' Örneği 1 1408 Tuncay Öztürk Türkçenin Küresel Aktörü: Anadolu Dil ve Kültür Merkezleri 1 1419 Nuh Gönültaş Türk Okullarının Türk Diline Katkıları/ 1421
Dünya Dili Türkçe
Hıkmet Özdemir Güzel Türkçemiz Dünya Dili Olmalı/ 1426 Mehmet Aydın Türkçe Gider mi? 1 1433 Adnan Mahiroğulları Küreselleşme Sürecinde Türkçeyi Etkileyen İki Batı Dili ve
XXI. Yüzyılda Türkçe 1 1440 M. Halistin Kukul Dünya Dili Olarak Muhteşem Türkçe 1 1452 Hasan Celal Güzel Dünya Dili Türkçe 1 1463
ÇEŞİTLEMELER
Mehmet Aça Misyoner Şarkiyatçı İl'minskiy'in Çarlık Rusyası'nın Hristiyanlaştırma ve Ruslaştıtma Politikalarındaki Yeri 1 1464
Kamil Veli Nerimanoğlu Bahtiyar Vahapzade'nin Ana Dili Uğruna Olan Mücadelesinin Ana Hatları 1 1478
Calfar Çakmak/ı Mehdiyev Türk Ermeni Dil İlişkileri ve Türkçenin Ermeniceye Etkisi/ 1482
Ahmet Buran Zazalar ve Zaza Dili 1 1491 Şükrü Haluk Akalın Türkİşaret Dili 1 1496 Mahmut Sarıkaya Anadolu' da Gizli Diller/ 1503 Emine Gürsoy Naskali İki Cinse Ortak Olan Kişi Adları 1 1514 Çiğdem Usta Mizah Dili Olarak Türkçe 1 1518 Mustafa Şenel Türkçe' deki Mesleki Yeminlerde Vatandaş(lık) Kavramı 1 1526 Erdoğan Boz Türk Sözlükbilimi 1 1533 Nevzat Bayhan Biz Dili veya Dilde Mutluluk 1 1541 Aysel Yüksel Türkçeyi Sevmek 1 1547
FANTEZİK YAZILAR Oktay Sinanoğlu Bir New York Rüyası/ 1550 Hasan Celal Güzel 'Dil Yaresi' 1 1554 Hasan Celal Güzel Diliniz Kopsun İnşaallah! 1 1556
1496
Türk İ şaret Dili
Şükrü Haluk Akalın'''
işitme engeliiletin iletişim sağlamak amacıyla parmak, el, kol, yüz hareketlerinden yararlanarak oluşturduğu işaret dili, dilin bir başka boyutudur. İnsanoğlunun dili nasıl milletten millete farklıLklar gösteritse işitme engeliiletin işaret dili de milletten millete farklıLklar gösterir. Bir işaret dilini öğrenen kişi, yeryüzündeki bütün işitme engeliilerle iletişim kuramaz çünkü her toplumun işaret dili bir diğerine göre farklıLklar göstermektedir. Arnerikan işaret Dili (American Sign Language, ASL), İngiliz işaret Dili (British Sign Language, BSL) , Fransız işaret Dili (Langue des Signes Française, LSF), Alman işaret Dili (Deutsche Gebardenspache, DGS) adlandırmaları gibi ülkemizdeki işitme engeliiletin iletişim sağlamakta kullandıkları dil de Türk işaret Dili, TİD olarak adlandırılmaktadır.
Tarih çe
Türk işaret Dilinin tarihi ne yazık ki yeterince aydınlatılamamıştır. Kaynaklarda en eski dönemlerden bu yana Türk işaret Dilinin varlığı ile ilgili sınırlı bilgiler bulunmakla birlikte söz varlığı, dil bilgisi ve söz dizimi özellikleri konusunda bilgi yok denecek kadar azdır. Yusuf Has Hacib, ünlü eseri
Kutadgu Bilig' de yaşlanan Ögdülmiş'in insanlarla artık işaretle anlaşahildiğini söylediğini yazmaktadır:
yırak eştür erdi kulak tutsa ma bu kün boldı elgin özüm imleme (KB
5642)
Uzaklardan duyardım kulak tutsam Bugün artık insanlarla ben işaretle an
laşırım
Kaşgarlı Mahmud da Divanü Lugati'tTürk'te de imleşmek sözünün karşılıklı olarak işaretle iletişim kurmak anlamında kullanıldığı bilgisini vermektedir:
Ol anır; bile eligin imleşdi "0, onunla elle işaretleşti, karşıdaki de onun gibi yaptı" (DLT, I, 242-8)
Bununla birlikte kaynaklardaki en eski bilgiler Türk işaret Dilinin niteliği, kapsamı ve özelliklerinden çok, işitme engeliiletin kişilikleri ve yaşamları ile ilgili anlatılardır.
Bunların da neredeyse tamamı, Osmanlı
Devleti'nde resmi görevlerde istihdam edilen işitme engeliilerle ilgilidir. Dilsiz veya bf-zeban olarak adlandırılan işitme engeliiler, padişaha çok yakın olarak hizmet ediyorlar, haremde görevlendiriliyorlardı 1 • Kuşkusuz bunun tek nedeni işitme engelli olmalarıydı. Konuşulanları duyamadıkları için en gizli görüşmelerde bile bulunarak hizmet edebiliyorlardı. Bu özellikleri dolayısıyla Topkapı Sarayı'nda Seferli, Kiler ve Hazine Koğuşlarının Zülüflüleri arasında dilsizler de bulunuyordu2 . Bf-zebanların en kıdemlileri Hasoda'da bile kalabiliyor, padişahın musahibi olabiliyorlardı3 •
Sarayda görevlendirilen ve sayıları elli altmış arasında olan dilsizlerin işaret dilini kullandığı bilinmektedir. Bununla birlikte
(*) Prof Dr, Hacettepe Üniversıtesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı, eski Türk Dil Kurumu Başka m.
(1 ) M. Miles, "Signing in the Seraglio: Mutes, dwarfs and jestures at the Otoman Court 1500-ı700", Disability & Society, Vol. 15, No. 1, s. 115-134, Published by Routledge, London, 2000
(2) Reşad Ekrem Koçu, Topkapu Sarayı, İstanbul Ansiklopedisi Kütübhanesi Yayını, İstanbul , ı 960, s. 133
(3) Albertus Bobovius (Ali U !ki Bey), Topkapı Sarayı'nda Yaşam , Sunan ve Notlayanlar Stephanos Yerasimos, Ann.ie Berthier, Çeviren Ali Berktay, Kitap Yayınevi, İstanbul , 2002, s. 29-30
ışıtme engellilerin kullandığı bu işaretler
den yalnızca birkaçının kaynaklarda tanımı bulunmaktadır. Her zaman olduğu gibi bu konuda da bize bilgi veren en değerli kaynak Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sidir. Seyahatname'nin birkaç yerinde işitme engellilerle ve işaret dili ile ilgili bilgi vardır. Örneğin şeytan adının çeşitli dillerdeki karşılığını verirken işaret dilinde şeytan adının nasıl gösterildiğini şöyle anlatır:
. . . lisanları olmayan kavm-i bf-zebanlarda yani dilsizler lisanı üzre şeytanın işareti sağ elinin salavat parmağın sağ gözü yanına koyup parmağın eğri etse şeytan demek işaretidir4 •
Sözcüklerin karşılıkları olan bütün işaretler bugün için bilinmese de işaret dilinin saraydaki dilsizler tarafından yaygın ve etkin bir biçimde kullanıldığı kaynaklardaki bilgilerden anlaşılıyor.
Topkapı Sarayı'nda Dilsizler
Bu konuda en değerli bilgiyi Topkapı Sarayı'nda on dokuz yıl yaşayan Leh asıllı Ali Ufk1 Bey vermektedir: Uzun yıllar boyunca sarayda kalan dilsizler, işaret dilinde uzmanlaşmakta ve her şeyi işaretlerle ifade edebilecek duruma gelmekteydiler. Yaşlandıklarında maaş bağlanıp ilisanlarda bulunularak saraydan çıkarılan bu dilsizler, yeni alınan genç dilsizlere işaret dilini öğretmek için zaman zaman saraya ziyarete gelmektedir. Çeşitli
masallar ve öyküler anlatarak, Kur'an okuyarak, peygamberlerin adlarını ve dilsiz dilinin her türlü ilginç sözcüklerini belleterek genç dilsizleri yetiştirirlerdi5.
Bu bilgiden XVII. yüzyıldaki Türk işaret Dilinin özellikleri ve kapsamı konusunda birtakım sonuçlara ulaşmak mümkündür. Saraya gelen genç dilsizler, öncesinde işaret dilini bütün olarak bilmemektedir. işaret dilinin bütün sözcüklerini ancak sarayda yetişmiş yaşlı dilsizlerden öğrenmektedirler.
Saraya gelen genç dilsizlerin Kur' an yazısını okuyamadığı ancak yaşlı dilsizler aracılığıyla
Kur' an'ı öğrenebildikleri anlaşılıyor. işaret dilinde uzmanlaşmış dilsizlerin Kur'an 'ı işaret
diliyle nakletmeleri onların Arap kaynaklı yazıyı bildiğini göstermektedir. Yazı dışında özel adların, peygamberlerin adlarının öğretilmesi ise ancak parmak alfabesiyle mümkündür. Bu da o dönemde parmak alfabesinin kullanıldığı sonucunu çıkarmarmza yardımcı olmaktadır.
Osmanlı Devleti' nde İlk Dilsiz Mektebi
Saraydaki dilsizlerin yaşayışı, öğrenim durumu ve işaret dilini kullanmaları konusundaki bu sınırlı bilgilere karşılık saray dışındaki işitme engellilerin yaşayışı, iletişimleri ve öğrenimleri konusunda ne yazık ki hiçbir bilgiye sahip değiliz. Osmanlı Devleti'nde saray dışındaki dilsizlerin eğitimi konusundaki ilk girişim XIX. yüzyıl sonunda Perdinand Grati tarafından açılan Dilsiz Mektebi' dir. Ticaret Mektebi Müdürü olan Avusturya uyruklu Grati Efendi'nin verdiği layiha ile Maarif Nazırı Münif Paşa'nın da desteği ile 19 Eylül 1305 (1 Ekim 1889) tarihinde Dilsiz Mektebi yaklaşık otuz öğrenci ile öğretime başlarnıştır6 .
Grati Efendi, layihasında mektebin vereceği eğitim ve öğretimi şöyle ifade etmektedir:
İşbu darüttedris Türk çe, Fransızca, coğrafya, ilm-i hesap, hendese, resim, hüsn-i hat dersleri ve bazı ketimatın telaffuzu tarafı acizanemden ittıhaz olunmuş ve bittecrübe netayici na/ia ıstıhsal edilmiş olan usul-i mahsusaya tev/ıkan tedrıs olunacaktır . 7
Bu okulda işitme engellilerin eğitiminde işaret dili de kullanılmaktaydı. F. Grati,
(4) Evliya Çelebi, Seyahatname, Topkapı Sarayı nüshası, C. Iv, v. 395' (5) Albertus Bobovius (Ali Ufki Bey), a.g.e., s. 29 (6) Ali H aydar, "Sağır ve Dilsizler, Bizde Dilsizlerin Talım ve Terbiye
si", Muallımler Mecmuası, Sene 3, Sayı 29, İstanbul , Mart 1925, s. 1248-1249; O sman Ergin, Türkiye Maari/Tarıhi, Cilt 3-4, İstanbul, 1977, s. 1165. (İki kaynakta mektebin açılı§ tarihi konusunda çeliıkili bilgiler yer almaktadır. Ali Haydar'ın verdiği bilgi esas alınmııtır.)
(7) Maarıfi Umumiye Nezareti Tarıhçe-i Teşkilat ve İcraatı, s. 26l'den nakleden Ali H aydar, a.g.e., s. 1248
1497
1498
Fransızca için oluşturulan parmak alfabesini küçük değişiklik ve eklemelerle Osmanlı Türkçesine uyarlamıştı8 • Harflerin tek elle gösterilmesi esasına dayanan bu elifba, bugüne kadar belirleyebildiğimiz ilk parmak alfabemizdir. Servet-i Fünun dergisinin 1893 yılında yayımlanan bir sayısında Dilsiz Mektebi öğrencilerinin toplu haldeki fotoğrafında parmak alfabesiyle "Padişahım çok yaşa" sözünü Türkİşaret Dilinde gösterdikleri görülmektedir9.
Türkiye Cumhuriyeti'nde İşaret Dili
Türk İşaret Dili tarihinde bir ilk olan Dilsiz Mektebi, Sultanahmet, Koska, Yıldız gibi birkaç semte taşındıktan ve Grati Efendi'nin ölümünden sonra ne yazık ki işlevini yitirmeye başlamıştır. Dilsiz Mektebi, İzmir' de kurulmuş olan İzmir Sağır Dilsizler ve Körler Müessesesil0 ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında birleştirilmiştir.
Ancak, İzmir Sağır Dilsizler ve Körler Müessesesine 1924 yılında müdür olarak atanan Dr. Necati Kemal, göreve başlar başlamaz işitme engellilerin eğitimi ile ilgili yöntem değişikliğine gitmiştir. Dr. Necati Kemal, işitme engellilerin işaret diliyle eğitimi yerine onları konuşturmaya yönelik çalışmaları başlatır. Sonradan Kip soyadını alacak olan Dr. Necati Kemal, İstanbul Dilsiz Mektebinde yürütülen bu eğitim yöntemini şu sözlerle eleştirecektir:
O zaman metodoral mevcut olmadığı için amprık (Abbe de Lepe) metoduyla yani parmak işaretleriyle çalışırlarmış. Musevi müessisin vefatından sonra yetiştirdiği birkaç talebe bu mektepte sırasıyla muallimlık etmişler. Mektep de sık sık yer değiştirmiş: Kah bir medresede . . . Kah bir handa ... Bir zamanlar talebe zapturapt altına alınmış: kırmızı çuhadan (') yeknesak elbise giyerlermiş11 •
Dr. Kip, özellikle dilsizlik kavramı ve Dilsiz Mektebi adı üzerinde durur ve bu adlandırmaları "büyük bir zihniyet hatası" olarak ni tel er:
Evvela bu zihniyetieri islahta işe başladık. Asri' ve ilmi' esaslar üzerine bir kadro vücuda getirerek tedrisat ve temrin programlarını bu esasa göre tanzim ettık. "Dilsiz söylemez" telakkisi bir akide haline gelmişti. İlk tecrübeler/e birkaç ay içinde bunu "Dilsiz söyler" haline çevirerek ve bu ampirık kanaatleri sökmek üzere henüz beş altı aylık bir temrine tabi çocukları ilk Türk Tıp Kongresine arz ettık 12.
İşaret Dilinin Yasaklanması
Aslında bu yöntem 1880 yılında Milano' da toplanan Uluslararası Sağır Dilsizlerin Eğitimi Kongresi'nde işitme engellilerin sözel eğitilmesi taraftarlarının çoğunluğu sağlama
sıyla dünyada yaygınlaşmaya başlamıştı 13 . Dr. Kip'in İzmir Sağır Dilsizler ve Körler Müessesesinde uyguladığı bu yöntem, 1953 yılında sağır dilsiz okullarında işaret dilinin yasaklanmasıyla yurt sathında daha da yaygınlaştırılmıştır. Ancak 1970'li yılların sonunda sözel eğitimin yanı sıra dünyada işaret dili ile öğretimeyeniden dönülmeye başlanmasına1 4, bu dilin araştırılmasına, yalnızca işitme engellilere değil böyle bir engeli bulunmayan kişilere de öğretilmesi uygulamalarına karşın Türkiye' de Türkİşaret Dili öğretimi uzun yıllar ihmal edilmiş, hatta sağır dilsizler okullarında kullanımı yasaklanmıştır.
Bu sürede pek çok ülkede ulusal işaret dili geliştirilmiş, bilgisayarın kullanım alanına girmesiyle işaret dili eğitimi, öğretimi ve araştırmaları yeni bir boyut kazanmıştır. Dünyada yapbozlarla, kartlarla, bilgisayar oyunlarıyla işaret dili çocukluktan itibaren herkese öğretilmeye çalışılmıştır. Geçen zaman içerisinde Türkiye'de işaret dili konusunda Milli Eğitim
(8) Ali Haydar, a.g.e., s. 1251 (9) Bu fotoğrafın altında şu açıklama vardır : Müessesat-ı Hazret-i Padi
şahiden Dilsizler Mektebi muallimfn ve şakirdanı. Şakirdanm işaret vakıası dilsiz lisanıyla "Padişahım çok yaşa" dua-yı vacibü'l-edasını ima eder. Servet-i Fünun, 19 Ağustos 1893, S. 129, s. 388
(lO) Süleyman Gök, Dünyada ve Türkiye'de Sağır Dilsiz Okulları Tarıhçesi ve Eğitim Sistemi, Türkiye Sağır Dilsiz ve Körler Tesanüt Cemiyeri Neşriyatı , İstanbul, 1958, s. 12
(ll ) Sağır Dilsizler ve Körler Müessesesi 1923-1938, İtimat Basırnevi , İzmir, 1938, s. 46-47
(12) Sağır Dilsizler ve Körler Müessesesi, s. 47 ( 13) Michael C. Corballis, İjaretten Konuşmaya Di/ın Kökeni ve Gelişi
mi, Kitap Yayınevi , İstanbul, 2003, s. 117 (1 4) Corballis, g. y.
Bakanlığı tarafından 1995 yılında yayımlanan Yetişkinler İçin İşaret Dili Kılavuzu adlı eser uzun süre tek kaynak olarak kalırken pek çok ülkede işaret dilinin sözlükleri, özel öğretim kitapları, yardımcı ders malzemeleri, işitme sorunu olmayan kamu görevlilerine el kitabı gibi yüzlerce yayın çıkarılmıştır.
İşaret dilinin işitme engelliler okullarında yasaklanması; bu konuda sözlük, dil bilgisi, ders kitabı , yardımcı ders kitapları ve malzemelerinin hazırlanmasını, araştırma
lar yapılmasını engellediği gibi ulusal işaret dilimizin kurulmasını ve yaygınlaştırılmasını da geciktirmiştir. Bütün bu olumsuzlukların yanında ülkemizde tek bir işaret dili değil,
yöreden yöreye değişen işaret dilleri ortaya çıkmıştır. işaret dili alanında karşı karşıya bulunduğumuz en önemli sorun da budur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ölçünlü hale gelmiş ulusal bir işaret dili bulunmasına karşılık Türkiye'de işaret dilleri yerel ve bölgesel alanlarda kalmış, işitme engellilerimizin çoğunun anlaşabiieceği ortak ve ölçünlü bir işaret dili oluşturulamamıştır. Ölçünlü işaret dilinin oluşturulamamasında sözlüklerin ve dil bilgisi kaynaklarının hazırlanmamasının, bu konularda dil çalışmalarının yapılmaması
nın da payı bulunmaktadır.
Türkİşaret Dilinde Yeni Bir Dönem (2005-2011)
Geç de olsa Türk işaret Dilinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması konusunda yakın geçmişte önemli gelişmeler yaşanmıştır. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun 1 Temmuz 2005 günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiştir. Bu kanunun 15. maddesiyle "İşitme engeliiierin eğitim ve iletişimlerinin sağlanması amacıyla Türk Dil Kurumu Başkanlığı tarafından Türk işaret dili sistemi oluşturulur. Bu sistemin oluşturulmasına ve uygulanmasına yönelik çalışmaların esas ve usulleri Türk Dil Kurumu Başkanlığı koordinatörlüğünde, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca müştereken
çıkarılacak yönetmelikl~ belirlenir. " hükmü getirilmiştir.
Türk Dil Kurumunun koordinatörlüğünde yürütülen çalışmalarla 5378 sayılı Kanun'un verdiği yetkiyle Resmi Gazete'nin 14 Nisan 2006 günlü sayısında yayımlanan Türk İşaret Dili Sisteminin Oluşturulması ve Uygulanmasına Yönelık Usul ve Esasların Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikte yer alan hükümler gereğince Türk Dil Kurumu, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, İşitme Engelliler Milli Federasyonu ile üniversitelerin ilgili bölümlerinden Türk Dil Kurumu tarafından belirlenen temsilcilerden oluşan Türk işaret Dili Bilim ve Onay (TİDBO) Kurulu kurulmuştur. Altı ayrı kurum, kuruluş ve bakanlık temsilcilerinden oluşma
sına karşın TİDBO, örnek bir dayanışma ve iş birliği örneği göstererek kısa sürede çok başarılı çalışmalar yapmıştır.
O dönemde Türk Dil Kurumu üstlendiği sorumluluğun bir gereği olarak Türk İşaret Dili tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş ve 7-8 Haziran 2007 tarihlerinde Birinci Türk İşaret Dili Çalıştayı'nı toplamıştır. Türk Dil Kurumunun öncülüğünde ve ev sahipliğin
de Türkiye' de ilk kez düzenlenen bu Birinci Türk işaret Dili Çalıştayı'na ülkemizde işaret dili üzerine çalışan, işaret dilinin öğretimini yapan, bu konuya gönül veren kişiler ile kurumların temsilcileri davet edilmiştir. Yerli ve yabancı bilim adamlarınca Türk İşaret Dili ile ilgili bilimsel bildirilerin sunulduğu Çalıştay işitme engelli vatandaşlarırnız üzerinde çok olumlu bir etki bırakmış ve Türk işaret Dilinin yaygınlaştırılması konusunda iyimser bir hava oluşturmuştu. Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonunun Birinci Türk işaret Dili Çalıştayı'nın açılış günü olan 7 Haziran gününün Türkİşaret Dili Bayramı olarak kutlanması önerisi büyük ilgi görmüştü.
Çalıştay'da Türkiye genelinde birden fazla biçimi bulunan Türk işaret Dili abe-
1499
1500
cesinin, her bir harfinin tek bir işaretle karşılanarak ölçünlü hale getirilmesi yolunda somut adım atılmış ve Türk İşaret Dili Parmak Abecesi belirlenmiştir. Bu abece, TİDBO'nun toplantısında onaylanmış; Türk Dil Kurumunun kuruluşunun 75. yıl dönümünde 12 Temmuz 2007 günü Türk Dil Kurumunda düzenlenen ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in katıldığı törende kamuoyuna tanıtılmıştır.
Türk İşaret Dili Parmak Abecesi ile Türk Dil Kurumunun sanal ortamdaki sözlüğü Güncel Türkçe Sözlük'te her sözcüğün gösterilmesi uygulaması da sağlanmıştır. Resimli canlandırma (grafik animasyon) yöntemi kullanılarak Güncel Türk çe Sözlük veri tabanındaki sözcüklerin Türk İşaret Dili Parmak Abecesi ile gösteren yazılım hazırlanmış ve 26 Nisan 2010 tarihinde İzmir'de toplanan II. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kongresi'nde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen tarafından hizmete açılmıştır.
Türk Dil Kurumunda kurulan Türk İşaret Dili Bilim ve Onay Kurulu, iki dönem yürüttüğü çalışmalarla gündemindeki pek çok konuyu görüşerek görevini yerine getirmiştir. Türkİşaret Dili Bilim ve Onay Kurulu, kendisinden beklenen en önemli görevi Türk işaret dilinin sözlüğün ün ve dil bilgisinin hazıtlanması konusunda da olağanüstü bir çaba sarf etmiştir. TİDBO, bu çalışmanın bir proje olarak sunulması kararını vermiştir. Türk Dil Kurumunun bağlı bulunduğu Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu yetkili kurulu Yönetim Kurulunda karara bağlanmıştır. Ancak projenin yürütücüsü olacak bir başka kurum yetkililerinin proje başvuru belgelerini imzalamaması üzerine TÜBİTAK' a başvuru gerçekleştirilememiştir. Bunun üzerine konunun takipçisi olan Türk Dil Kurumu, sorumluluk anlayışı ve görev bilinciyle Türk İşaret Dili sözlüğü ile dil bilgisinin hazırlanması işini öz kaynaklarıyla gerçekleştirme karan almıştır. Türk İşaret Dili Sözlüğü ve Dil Bilgisi Projesi'nin Türk Dil Kurumunun 2011
yatırım bütçesi kapsamına alınmasını, daha sonra da Devlet Planlama Teşkilatı ve Maliye Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda Türk İşaret Dili Yatırım Projesi'nin 2011 yılı Türk Dil Kurumu bütçesi programına girmesini sağlamıştır.
Türk Dil Kurumu Türkİşaret Dili Sözlüğü ve Dil Bilgisi Projesi'nin çalışma ilkelerini, yöntemlerini görüşmek amacıyla 15-16 Ekim 2010 günlerinde Ankara'da Türk Dil Kurumu tarafından Türk İşaret Dili Sistemi Hazırlık Çalıştayı düzenlenmiştir. Türk Dil Kurumunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu ve öğretim üyelerinin katkılarıyla gerçekleştirilen çalıştay, projenin yürütülmesiyle ilgili ön bilgileri sağlayan, Türk işaret dilinin sorunlarının tartışılmasını ve çözüm yollarının ortaya konulmasını gerçekleştiren yararlı bir etkinlik olmuştur. Çalıştay'da Türk İşaret Dili Sözlük Çalışma Grubu, Türkİşaret Dili Dil Bilgisi Çalışma Grubu, Türk İşaret Dili Eğitim Araç Gereçleri Hazırlama Çalışma Grubu adlarıyla oluşturulacak proje ekiplerinin belirli zamanlarda toplanması ve çalışmalarını yürütmesi karar altına alınmıştı. İşareti belirlenen ve standart altına alınan sözcüklerin kayıt altına alınması için Türk Dil Kurumunda bir stüdyo kurulması, Türk İşaret Dili Dil Bilgisi Çalışma Grubunun ek, edat ve belirteçler ile mimikler, el şekilleri, temas noktalarını belirlemesi, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda yaptığı tarama sonuçlarının incelenerek sınıflandırılması, kavramları ifade eden çizim veya fotoğrafların Türkİşaret Dili Bilim ve Onay Kurulunda tartışılarak karara bağlanması, grafiker desteği sağlanması kararlaştırılmıştı.
Türk İşaret Dili Sözlüğü için kavram esaslı sözcük listesi oluşturulması; madde başlarının sözcük ve sözcük öbekleri biçiminde düzenlenmesi; sözcüklerin isim, sıfat, zarf biçimlerinin ve ikinci, üçüncü anlamlarının ayrı ayrı verilmesi; "çanta taşımak",
"halı taşımak" gibi farklı biçimlerde anlatılan kavramların madde içinde değerlendirilmesi; sözlüğe sözcüklere ait anlatımların var olan bütün biçimlerinin alınması; sözcükler için örnek cümlelerin Türk işaret Dili Dil Bilgisi Çalışma Grubunun istekleri doğrultusunda oluşturulması; sözcükler alınırken çekim ekli sözcüklere de yer verilmesi; mesleki terimlerde tek bir biçim üzerinde uzlaşma sağlanarak sözlükte bu biçimin verilmesi; Türk işaret Dilinde bulunup da Türkçede olmayan sözcüklerin veya sözcük öbeklerinin ayrı bir bölümde ele alınması; ilk aşamada Yazılı Türkçenin Kelime Sıklığı kitabındaki ilk iki bin sözcüğün hedeflenerek ve Boğaziçi Üniversitesi ve Koç Üniversitesinde yürütülen çalışmalarla ortaya konulan sözcük listeleri ile Spread The Sign listesinin ve Milli Eğitim Bakanlığındaki kaynakların Türkiye işitme Engelliler Milli Federasyonu temsilcilerince de gözden geçirilerek sözlüğün temel veri tabanı oluşturulması amaçlanmıştı. Her toplantıda anlatım biçimine karar verilen sözcüğün görüntüsünün toplantı sırasında bilgisayarın görüntü kayıt bölümü kullanılarak kayıt altına alınması, sonra da Türk Dil Kurumunun belirleyeceği ilkelerle gerçekleştirilecek son çekimlerin stüdyocia yapılmasına karar verilmişti. Yer adlarının Türk işaret Dilindeki biçimleri sözlüğün ayrı bir bölümünde verilecekti.
Türk işaret Dili Sözlüğü görüntülerının Türk Dil Kurumu ağ sayfasında yayımlanırken sözcük tıklandığında Güncel Türk çe Sözlük' e bağlantı kurularak ayrıntılı
anlamının da yazılı olarak gelmesi ilkesi de benimsenmişti. En son aşamada sözcüklerin tanımlarının da Türk işaret Dili ile yapılması kararlaştırılmıştı.
Çalıştay'da Türk İşaret Dili Dil Bilgisi kitabının de içeriği belirlenmişti. Dil bilgisi kitabında işaret dilleri hakkında bilgi verildikten sonra Türk işaret Dilinin tarihine değinilmesi, diğer işaret dilleriyle karşılaştırılması; el işaretlerinin, yüz ifadelerinin, beden hareketlerinin tanıtılması; işaretierin biçimsel
yapısının, sözcük sınıflarının, çekimdeki çoğul biçimlerin, görünüşlerin, bitmişliklerin
anlatılması; zamirlerin, sınıflandırıcıların,
zaman çizgilerinin, yönlenmelerin; birleşik
işaret yapılarının ve söz dizimi özelliklerinin gösterilmesi amaçlanmıştı.
Çalıştay'da bir de Türk işaret Dili Eğitim Araç Gereçleri Hazırlama Çalışma Grubu kurulması da kararlaştırılmıştı. Bu çalışma grubu, okul öncesi dönemde Türk işaret Dili aracılığıyla dil edinimini kolaylaştırıcı malzemenin hazırlanması, geliştirilmesi; eğitim kademelerinde eğitim ve öğretimi kolaylaştıracak Türk işaret Dili malzemesinin hazırlanması ve geliştirilmesi; Türkçe okuma ve yazma öğrenimini kolaylaştırmak amacıyla Türk işaret Dilinin kullanılması için yöntem ve malzeme geliştirilmesi, Türk işaret Dilini bilmeyen ana babalar için malzeme geliştirilmesi gibi hususlarda çalışmalar yürütecekti.
Türk işaret Dili tarihindeki bu ikinci çalıştayayurt içinden 35, yurt dışından 4 olmak üzere 39 kişi katılmıştı. On beş bilimsel bildirinin sunulduğu ve tartışıldığı Çalıştaycia amaçlandığı gibi üç ayrı çalışma grubu oluşturulmuş ve beşer oturum gerçekleştitilerek proje için ilk adımlar atılmıştı.
Sonuç
Türk işaret Dili tarihinde devrim niteliğindeki bu çalışmalar ne yazık ki daha sonra yürütülemedi ve sonuçlandırılamadı.
Bilimsel ölçütlerle ve ilkelerle yürütülecek çalışmalar sonucunda ölçünlü duruma getirilecek olan Türk işaret Dili bu niteliği kazanamadı. Projelendirilmiş ve bütçelendirilmiş bu çalışmanın tamamlanması yerine herhangi bir alan araştırması veya sormaca uygulaması yapılmadan, hareketli görüntülerle canlandırılmadan , yalnızca fotoğraflardan oluşan pdf dosyaları şeklinde hazırlanan Türk İşaret Dili Sözlüğü, 13 Temmuz 2012 günü sanal ortamda kullanıma sunuldu. Bu çalışmada madde başları sözcük ve sözcük öbekleri biçiminde düzenlenmemiş; sözcüklerin isim, sıfat, zarf
1501
1502
biçimleri ve ikinci, üçüncü anlamları ayrı ayrı verilmemiş; farklı biçimlerde anlatılan kavramlar madde içinde değerlendirilmerniş; sözcüklere ait anlatımların var olan bütün biçimleri gösterilmerniş; örnek cümleler verilmemiştir. Türk işaret Dili Dil Bilgisi ise bütünüyle ihmal edilmiştir.
Bununla birlikte Boğaziçi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi birkaç üniversitede Türk işaret Dili üzerine bilimsel çalışmaların yürütülmesinin, Türk işaret Dilinin öğretim programına alınmasının gelecek için umut verici atılımlar olduğunu belirtmek gerekir. Bu çalışmalarla Türk işaret Dilinin ölçünlü duruma getirilerek ülkernizdeki işitme engellilerin iletişiminde birliktelik sağlanacağı gibi Türk Cumhuriyetleriyle yürütülecek ortak çalışmalarla Türk dünyasında işaret dili birlikteliği de gerçekleştirilebilir. Üniversitelerde yürütülen bilimsel çalışmaların Türk işaret Dili Sözlüğü ve Dil Bilgisi üzerine yoğunlaşması ve bunların bilimsel ölçütlerle hazırlanarak çağımızın bilişim uygulamalarıyla herkesin hizmetine sunulması, özlenen ve beklenen amaçlara ulaşılmasını sağlayacaktır.
Kaynakça
ALİ HAYDAR, "Sağır ve Dilsizler, Bizde Dil
sizlerinTalim ve Terbiyesi", Muallimler Mecmuası, Sene
3, Sayı 29, İstanbul, Mart 1925, s. 1248-1249
BOBOVİUS, Albertus (Ali Ufki Bey), Topka
pı Sarayı'nda Yaşam, Sunan ve Notlayanlar Stephanos
Yerasirnos, Annie Berthier, Çeviren Ali Berktay, Kitap
Yayınevi, İstanbul, 2002, s. 29-30
CORBALLIS, Michael C., İşaretten Konuşmaya Dilin Kökeni ve Gelişimi, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2003
ERGiN, Osman, Türkiye Maarıf Tarıhi, Cilt
3-4, İstanbul, 1977
EVLİYA ÇELEBİ, Seyahatname, Topkapı Sara
yı nüshası, IV Cilt
GÖK, Süleyman, Dünyada ve Türkiye'de Sağır Dilsiz Okulları Tarıhçesi ve Eğitim Sistemi, Türkiye Sağır
Dilsiz ve Körler Tesanüt Cemiyeti Neşriyatı , İstanbul, 1958
KOÇU, Reşad Ekrem, Topkapu Sarayı, İstanbul Ansiklopedisi Kütübhanesi Yayını, İstanbul, 1960,
s. 133
MILES M., "Signing in the Seraglio: Mutes,
dwarfs and jestures at the Otoman Co urt 1500-1700",
Disability &Society, Vol. 15, No. 1, s. 115-134, Publis
hed by Routledge, London, 2000
Servet-i Fünun, 19 Ağustos 1893, S. 129, s. 388