Twitter ve Anlatı: Ersin Çaksu'nun Kobanê Anlatısı

11
Twitter'da Bir Kobanê Anlatısı "Bir şeyi layıkıyla hikaye edebilen insanlara gittikçe daha az rastlıyoruz artık" Walter Benjamin Eğer bir savaşın yalnızca sonucuna bakılırsa, orada sadece yıkım, zafer ya da bir yenilgi görmek muhtemeldir. Çünkü sonuçlar bir noktaya odaklanır: iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış, mağlup ya da galip... Bir savaşın, başından sonuna dek seyri ise oradaki mücadele dinamiklerini daha açık biçimde görme imkanını sunar. Kobanê'deki zaferi daha iyi anlamak için de direnişin bu yönlü seyrine bakmak gerekir. Böylesi bir bakış için ise bazı anlatılar yol gösterici konumundadır. Gazeteci Ersin Çaksu'nun Kobanê anlatısı, bu yönlü bir niteliğe sahiptir. 15 Eylül'de başlayan savaşın dördüncü gününden itibaren Kobanê'ye giden gazeteci Ersin Çaksu, kentteki savaşın ilk üç ayında hem bir haberci hem de bir "Kobanê'de olan" olarak orada yaşananları anlattı. Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Çaksu, adını sonradan 'İslam Devleti' olarak değiştiren Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) kente yönelik saldırılarını ve Halk Savunma Güçleri / Kadın Savunma Birlikleri'nin (YPG / YPJ) direnişini aktarırken, bu anlatısını çoğu zaman yaptığı haberler üzerinden inşa etti; DİHA için hazırladığı haberler Özgür Gündem, Evrensel gibi bir çok gazetede yayınlandı; BBC gibi dünyanın önde gelen medya organlarına da Kobanê'de yaşananları yazdı. Çaksu, buraya dair anlatısıyla örneğin bize Kobanê'de tavla oynattı, "aynasız bir berberin" gözlerindeki yansımayı gösterdi; kentte "direnişin tekerini çeviren" baba-oğulu, savaşın ortasında gülen çocukları, gri yıkıntılar arasındaki rengarenk balonları, Rojava Devrimi'nin başladığı yer olan Qada Aşitiyê'nin öncesi ve sonrasını, bir "delilik" hali olan savaşın ortasında çırpınan "Deli Naim"in aklıselimliğini anlattı... Özetle Çaksu, bizi Kobanê'ye çekti, bize Kobanê'yi yaşattı.

Transcript of Twitter ve Anlatı: Ersin Çaksu'nun Kobanê Anlatısı

Twitter'da Bir Kobanê Anlatısı

"Bir şeyi layıkıyla hikaye edebilen insanlara gittikçe daha az rastlıyoruz artık"

Walter Benjamin

Eğer bir savaşın yalnızca sonucuna bakılırsa, orada sadeceyıkım, zafer ya da bir yenilgi görmek muhtemeldir. Çünküsonuçlar bir noktaya odaklanır: iyi ya da kötü, doğru ya dayanlış, mağlup ya da galip... Bir savaşın, başından sonuna dekseyri ise oradaki mücadele dinamiklerini daha açık biçimdegörme imkanını sunar. Kobanê'deki zaferi daha iyi anlamak içinde direnişin bu yönlü seyrine bakmak gerekir. Böylesi bir bakışiçin ise bazı anlatılar yol gösterici konumundadır. GazeteciErsin Çaksu'nun Kobanê anlatısı, bu yönlü bir niteliğesahiptir.

15 Eylül'de başlayan savaşın dördüncü gününden itibarenKobanê'ye giden gazeteci Ersin Çaksu, kentteki savaşın ilk üçayında hem bir haberci hem de bir "Kobanê'de olan" olarak oradayaşananları anlattı. Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Çaksu,adını sonradan 'İslam Devleti' olarak değiştiren Irak Şam İslamDevleti'nin (IŞİD) kente yönelik saldırılarını ve Halk SavunmaGüçleri / Kadın Savunma Birlikleri'nin (YPG / YPJ) direnişiniaktarırken, bu anlatısını çoğu zaman yaptığı haberler üzerindeninşa etti; DİHA için hazırladığı haberler Özgür Gündem,Evrensel gibi bir çok gazetede yayınlandı; BBC gibi dünyanınönde gelen medya organlarına da Kobanê'de yaşananları yazdı.Çaksu, buraya dair anlatısıyla örneğin bize Kobanê'de tavlaoynattı, "aynasız bir berberin" gözlerindeki yansımayıgösterdi; kentte "direnişin tekerini çeviren" baba-oğulu,savaşın ortasında gülen çocukları, gri yıkıntılar arasındakirengarenk balonları, Rojava Devrimi'nin başladığı yer olan QadaAşitiyê'nin öncesi ve sonrasını, bir "delilik" hali olansavaşın ortasında çırpınan "Deli Naim"in aklıselimliğinianlattı... Özetle Çaksu, bizi Kobanê'ye çekti, bize Kobanê'yiyaşattı.

Bu yazı, Çaksu'nun haber anlatısından ziyade Twitter'dakianlatıcılığı üzerinedir ve onun anlatısındaki ayırt ediciunsurlara odaklanmaktadır. Ancak Çaksu'nun anlatısına veanlatısının ayırt edici özelliklerine geçmeden önce, Twitterözelinde, "dijital hikaye anlatıcılığı" denilen anlatı ve buanlatının olanakları tartışmaya açılarak, bu anlatınıntelevizyon ya da medya anlatısıyla ilişkiselliğine değinmekgerekir.

Medya ve Anlatı

Roland Barthes, "mitte, efsanede, fablda, masalda, uzun öyküde,destanda, hikayede, trajedide, dramda, komedide, pantomimde,tabloda, vitrayda, sinemada, çizgi resimlerde, sıradan birhaberde ve (nihayet) konuşmada hep bir anlatının var olduğunu"belirtir (Barthes, 2014, s. 101). Peki, bugün, tüm bu sayılanve bir anlatısı olan türler arasına sosyal medyayı dahiletmemiz ne oranda ve nasıl mümkündür?

Eğer Twitter özelinde sosyal medyanın anlatısına eğilecekolursak, bu anlatıyı medya anlatısıyla karşılaştırmak veburadan bir çıkarımda bulunmak gerekir. Çünkü adlandırılışındanda anlaşıldığı üzere "sosyal medya", içinde bir "medya"anlatısı barındırmaktadır. Sosyal medyanın, bunu ne ölçüde vehangi sınırlarla barındırdığı ise tartışmaya açıktır.

Anlatı, "mantıksal olarak birbirleriyle bağlantılı, zamaniçinde gerçekleşen ve tutarlı bir konuyla bir bütün halindebağlanan iki ya da daha fazla olayın nakledilmesi" olaraktanımlanır (Mutlu, 2004, s. 28). Geleneksel anlatının bir başı,ortası ve sonu vardır; yani anlatı bir 'ilerleme' yasasıetrafında devam eder (Çelenk, 2005, s. 69). Esas olarak da ikikısımdan oluşur: Öykü ve söylem. Televizyon anlatısı üzerineçalışan R. Sarrah Kozloff, televizyondaki anlatının ayırt ediciözelliğini anlamak için, bu iki anlatı kısmına bir üçüncüyüeklemenin gerekliliğinden bahseder; bunun da 'yayın akışı'olduğunu söyler. Akış ise "yayın kuruluşunun program akışınındaha geniş söylemi içinde anlatının yerleştirilişinin öykü vesöylemi nasıl etkilediği ile ilgili olarak önem taşır." (2005,

s. 70). John Ellis ise yayın akışı'nı, "kurgudan farksız"olarak nitelendirir. Ellis'e göre yayın akışı; gün, ay, mevsimve yıl temelinde yürütülen genel bir planın bölümlenmemantığına, hedef kitlelere ve türsel dağılımlara ilişkin birçerçeveyi kurar (2005, s. 105-111). Özetle; 'akış', medyanınanlatısını diğer anlatıların ilkeleriyle benzeştiren bir unsurolarak karşımıza çıkar ve nihayetinde de bu 'akış' aracılığıylabir anlatı kurulur.

Twitter'da 'Akış' ve Dijital Hikaye Anlatıcılığı

"Dijital hikaye anlatıcılığı"nın temel bileşenlerinden birinin,medya bileşeninin hikaye örgüsü oluşturmak için kullandığımateryallerden olan bu "akış" olduğu belirtilmektedir. Buradakiakış ise, hikayenin eş zamanlı olsun ya da olmasın sonuçitibariyle okur/izleyiciye ulaşmasını ifade etmektedir. Dijitalhikaye anlatıcılığının medya ile ilişkisi içerisindeki akışlaolan bu bağının yanı sıra, diğer kurucu unsurları ise hareket,ilişki, bağlam ve iletişim olarak sıralanmaktadır: Hareket, dijitalhikayelerde iki alanda bulunmaktadır. Hikaye içeriğininiçindeki -hikayeye eklenmiş olan ses, video vs.- hareket veokur/izleyicinin, yani kullanıcının içeriğe ulaşmak içinyapması gereken -sayfayı çevirmek, tıklamak vs.- hareket. İlişkiise dijital hikaye anlatıcısı ile kullanıcı arasındaki açık yada kapalılık esasına dayanabilmektedir. Bu ilişkiyi etkileyenetmenler de içeriğin sırası, kişiselleştirilmesi,okur/izleyicinin içeriğe müdahalesi ve yine okur/izleyicininiçeriğe eklemeler yapması demektir. Bağlam'dan kasıt daiçeriği çevreleyen ve anlamını veren başka şeyler olaraktanımlanır. Mesela linkler aracılığıyla sınırsız bağlamsağlanabilmektedir. Son olarak dijital hikaye anlatıcılığındailetişim ise tek yönlü ve iki yönlü olarak işlerken, eşsiz bironline çevre yaratabilmektedir (Fiebich'ten aktaran: Meral,2011, s. 216-223).

Peki, Twitter'ın anlatısında medyadakine benzer bir akıştan sözetmek mümkün müdür?

Genellikle gündemde olup-biteni takip eden ve bunları, çoğuzaman kişisel yorumlarını da katarak paylaşan bir Twitterkullanıcısının, kendi akışını kurduğunu söylemek mümkünolabilir. Ancak, böylesi bir kullanıcının inşa ettiği "yayınakışı"nın ilk ve en belirgin özelliğinin kusurlu ve yinetutarsız olduğunun altını çizmek gerekir. Yani; televizyondakiyayın akışında saat, gün, hafta, ay ve yıl olarak süren vekurulan akış, roman ya da destandaki gibi bir ilerlemeyasasıyla benzeşir. Ancak herhangi bir Twitter hesabı üzerindenkurulan herhangi bir anlatıda bu durumun belli bir düzeniçerisinde işlediğini söylemek çok zordur. Bu çerçevede, biranlatıcı olan Twitter kullanıcısının, anlatısını parçalı birakış üzerine oturttuğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Örneğinbir ölüm haberiyle ilgili ileti giren bir kullanıcının, bupaylaşımının hemen ardından sevdiği bir şarkıyı paylaşması bileolası bir akış durumunu yerle bir edebilmektedir. Buradakitutarsızlık hemen her Twitter kullanıcısında göze çarpmaktadır.Çok az kullanıcının, kurduğu anlatıda, belli bir akıştutturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Twitter'daki "akış" ile "anlatım" arasındaki bağa baktığımızdaise genel olarak "birinci kişi anlatısı"nın tercih edildiğigörülmektedir. Yine Twitter'da yazılı anlatı kadar, anlatıyıkurmaya olanak sağlayan bir diğer unsurun da içeriğin içineeklemlenen hareketlerden olan fotoğraf olduğunu söylemekgerekir. Hemen her fotoğraf bir anlatı potansiyeli taşıdığıiçindir ki Twitter'daki görsellerin kısa yorumlar eşliğindepaylaşılması da orada bir anlatı kurmaya olanak tanımaktadır

Anlatıcı Olarak Ersin Çaksu

Ersin Çaksu'nun "Kobanê anlatısı"na baktığımızda ise onunanlatısının bazı kurucu unsurları olduğunu söylemek gerekir.Onun;

* anlatısında bir 'ilerleme yasası', yani akış olduğu,

* fotoğraflar üzerinden kurduğu anlatısında da bu akışınbütünlük gösterdiği,

* anlatısını bir "deneyim aktarımı" üzerine kurduğu,

* yine anlatısını, "ben" ya da "birinci kişi" üzerine değil deTwitter'da çok da tercih edilmeyen "üçüncü kişi anlatısı"üzerine inşa ettiği görülmektedir.

Ersin Çaksu'nun Kobanê'ye dair anlatısını Rojava Devrimi'ninbaşlangıç noktası olan Qada Aşitiye'den başlatarak Kobanê'desonlandırması ve bu aradaki zaman diliminde (yaklaşık 3 ay)neredeyse sadece Kobanê'de olup-bitenleri ve deneyimleriniaktarması, onun anlatısının bir "ilerleme yasası" etrafındaişlediğini göstermektedir.

Paylaşımların zamansal açıdan ve konu bütünlüğü açısındanbirbirini takip ediyor oluşu da bunun göstergesidir. Örneğin;Çaksu, @lalescaksu isimli ilk hesabından1 "Rojava Devrimi'nin başladığıyer: Qada Aşitiye" mesajını bir fotoğrafla paylaşarak anlatısınıaçmakta ve bu başlangıcı tutarlı bir akış ile sürdürerek biryerde sonlandırmaktadır.

1 Ersin Çaksu'nun @lalescaksu isimli ilk hesabı, Kobanê'de bulunduğu süreçte, 29 Ekim'de ırkçı bir grup tarafından ele geçirilmiş, Çaksu aynı gün @ersincaksu adıyla yeni bir hesap açarak anlatısını buradan devam ettirmişti.

Kobanê'den ayrılışının ardından Çaksu'nun Twitter hesabındakipaylaşımlara bakıldığında ise kentte bulunduğu üç aylıkzamandaki olağan "akış"ın Çaksu'nun anlatısındaki yerinikoruduğu anlaşılmaktadır. Kobanê onun anlatısının(paylaşımlarının) yine de ana öğesi durumundadır. Anlatısında,değişen mekansallık (artık Kobanê'de olmama durumu) ile kopanbağın, zaman üzerinden yeniden kurulduğu, böylece de 'Kobanêsonrası' ve 'öncesi'nin farklı zamanlardaki anlatımlarınbirleşimiyle yeniden sağlandığı görülmektedir.

Çaksu'nun, "Kobanê'den kareler" başlığını kullanarak, kentingünlük yaşamını okurlara/izleyicilere aktarması ise anlatısınınbir diğer kurucu unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Okuyucu/izleyicilerin paylaşımlara yaptıkları yorumlar ya daÇaksu'nun aktardıklarının birçok kişi tarafından paylaşılmadurumu, onun paylaşımlarının alıcılar üzerinde bir etkiyarattığına işarettir. Eğer Kobanê'nin anaakım medyadakiumursamazlık ve çarpıtma üzerine kurulu temsili de göz önünealınırsa, Çaksu'nun yarattığı bu imkanın, okuyucu/izleyicilerinKobanê'yle yakınlaşmalarına olanak tanıdığını söylemek gerekir.

Çaksu'nun genel olarak yaptığı şey ise bir deneyim aktarımıdır.Hem kendi deneyiminin hem de başkalarından edindiği deneyiminonun anlatısında önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.

'Direnişin Tekeri'

Kobanê'de, zafere giden yolu daha iyi anlamak için, ErsinÇaksu'nun anlatısı iyi bir kaynak olabilir. Çaksu'nun anlatısı,Kobanê'de "direnişin tekerinin" nasıl döndüğüne dair bir şeysöylemektedir; hem de bunu Kobanê'nin içinden dilegetirmektedir. Çaksu'nun anlatısının yer aldığı Twitterhesapları, bir "tarih" kitabından ya da bir "hikayeanlatıcısı"nın yazıya dökülmüş sözlerinden farksız değildir.

Kaynaklar

Barthes, R. (2014). Göstergebilimsel Serüven. (M. Rifat, & S. Rifat, Çev.)İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Çelenk, S. (2005). Televizyon Temsil Kültür. Ankara : Ütopya Yayınevi.

Meral, P. S. (2011). Sosyal Medya Ortamlarında Dijital Hikaye Anlatıcılığı. A. Kotaman, A. S. Uğursoy, & A. Avcı (Dü) içinde,Televizyonda Hikaye Anlatıcılığı (s. 207-230). İstanbul: h2O Yayıncılık ve İletişim.

Mutlu, E. (2004). İletişim Sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.

* Bu yazıda referans alınan Ersin Çaksu'nun Twitter adresleri: @lalescaksu &@ersincaksu