SİYASİ BİLİNÇLENME YOLUNDA RUSYA TÜRKLERİ -- Awakening of the National İdentity among the...

22
1 SİYASİ BİLİNÇLENME YOLUNDA RUSYA TÜRKLERİ ÖZET Rusya Müslümanları 1905 Rus İhtilali’nden sonra hem resmi hem de gayri resmi olarak bir araya geldiler. Bunlardan Rusya Müslümanları için en önemlileri 1905 -1917 yılları arasında gerçekleşen beş kongredir. Bu kongreler Rusya Müslümanlarının dini, ictimai, toplumsal, fikri ve belki de en önemlisi siyasi gelecekleri açısından çok önemli kararlara şahitlik etti. İşte bu çalışma, Rusya Müslümanlarının siyasi bilinçlenmelerinin nasıl, ne zaman, kimler tarafından, yapılmaya çalışıldığını tarihi süreç içerisinde aydınlatmaya çalışmaktadır. GİRİŞ Çarlık Rusyası XVI. yüzyıldan itibaren İdil-Ural, Kafkasya ve Türkistan’da işgal ve baskı politikasıyla XIX. yüzyılın sonuna kadar tamamen buraları hakimiyeti altına aldı. İşgal edilen bu devletler ve hanlıklar zamanla “Rusya Müslümanları” ve “Rusya Türkleri” adı yla anılmaya başlandı. 1883’ten itibaren Kırımlı İsmail Gaspıralı ve onun etrafında toplanan ceditçi grup ile Rusya Müslümanları ortak bir ülkü etrafında toplanmaya başladı. Bu durumun oluşmasında Gaspıralı’nın “Usul-i cedit” projesi ve Tercüman gazetesinin etkisi kaçınılmazdı. Ceditçiler eğitim konularına özellikle ağırlık vermekteydi. Diğer yandan Rusya’da ulaşım ağının gelişmesi, matbaanın yaygınlaşması, “Usul -i cedit” okullarının giderek artması Rusya Türklerinin fikri uyanışında etkili oldu. 1800’lerden itibaren Çarlık Rusyası içerisinde çeşitli siyasi gruplar oluştu. Bu gruplar 1905 Rus-Japon savaşının patlak vermesi ve ekonomik krizin etkisiyle Rusya’da faaliyetlerini arttırdılar. Bu duruma 1905 Rus-Japon Savaşı’nın Rusya aleyhine sonuçlanması da ekle nince gayri resmi faaliyetler yürüten teşkilatlar Çar’a karşı harekete geçtiler. En nihayetinde Çar manifesto ilan ederek yönetimi hükümete bırakmak zorunda kaldı. Böylece Rusya’da otokratik dönem sona ererek yerini özgürlükçü bir yönetim aldı.

Transcript of SİYASİ BİLİNÇLENME YOLUNDA RUSYA TÜRKLERİ -- Awakening of the National İdentity among the...

1

SİYASİ BİLİNÇLENME YOLUNDA

RUSYA TÜRKLERİ

ÖZET

Rusya Müslümanları 1905 Rus İhtilali’nden sonra hem resmi hem de gayri resmi

olarak bir araya geldiler. Bunlardan Rusya Müslümanları için en önemlileri 1905-1917 yılları

arasında gerçekleşen beş kongredir. Bu kongreler Rusya Müslümanlarının dini, ictimai,

toplumsal, fikri ve belki de en önemlisi siyasi gelecekleri açısından çok önemli kararlara

şahitlik etti. İşte bu çalışma, Rusya Müslümanlarının siyasi bilinçlenmelerinin nasıl, ne

zaman, kimler tarafından, yapılmaya çalışıldığını tarihi süreç içerisinde aydınlatmaya

çalışmaktadır.

GİRİŞ

Çarlık Rusyası XVI. yüzyıldan itibaren İdil-Ural, Kafkasya ve Türkistan’da işgal ve

baskı politikasıyla XIX. yüzyılın sonuna kadar tamamen buraları hakimiyeti altına aldı. İşgal

edilen bu devletler ve hanlıklar zamanla “Rusya Müslümanları” ve “Rusya Türkleri” adıyla

anılmaya başlandı. 1883’ten itibaren Kırımlı İsmail Gaspıralı ve onun etrafında toplanan

ceditçi grup ile Rusya Müslümanları ortak bir ülkü etrafında toplanmaya başladı. Bu durumun

oluşmasında Gaspıralı’nın “Usul-i cedit” projesi ve Tercüman gazetesinin etkisi kaçınılmazdı.

Ceditçiler eğitim konularına özellikle ağırlık vermekteydi. Diğer yandan Rusya’da ulaşım

ağının gelişmesi, matbaanın yaygınlaşması, “Usul-i cedit” okullarının giderek artması Rusya

Türklerinin fikri uyanışında etkili oldu.

1800’lerden itibaren Çarlık Rusyası içerisinde çeşitli siyasi gruplar oluştu. Bu gruplar

1905 Rus-Japon savaşının patlak vermesi ve ekonomik krizin etkisiyle Rusya’da faaliyetlerini

arttırdılar. Bu duruma 1905 Rus-Japon Savaşı’nın Rusya aleyhine sonuçlanması da eklenince

gayri resmi faaliyetler yürüten teşkilatlar Çar’a karşı harekete geçtiler. En nihayetinde Çar

manifesto ilan ederek yönetimi hükümete bırakmak zorunda kaldı. Böylece Rusya’da

otokratik dönem sona ererek yerini özgürlükçü bir yönetim aldı.

2

Bu süreçte Rusya Müslümanları da boş durmuyordu. Bunlardan en faal olanı

Abdürreşid İbrahim’dir. O Rusya Müslümanlarını çeşitli çalışmalarla bir araya getirmeye

çalıştı ve muvaffak da oldu. Onun gayretleriyle Rusya Müslümanları bir araya gelerek siyasi

alanda birlik olma fikrine ulaştılar. Bu siyasi fikirleri 1917’ye kadar sürecek beş kongre izledi.

Bu kongreler de Rusya Müslümanlarının siyasi hayatı için çok önemli bir tecrübe oldu.

Rusya Türklerinin siyasi toplantıları konusunda bilgi veren asli kaynaklar, Musa

Carullah Bigi’nin Islahat Esasları1 ve Umum Rusya Müslümanlarının III. Nedveleri

2 adlı

eserlerdir. Ayrıca müellifi bilinmeyen 1917 Protokoller adlı eserde önem arz eder. Bu konuda

yapılmış ve kullanılan araştırma eserlerden ilki Nadir Devlet’in Rusya Türklerinde Milli

Mücadele (1905-1917)3 adlı eseri oldu. Bu eser Rusya Türklerinin 1905 İhtilali’nden,

Bolşeviklerin işgaline uğradığı döneme kadar önemli bilgiler içermektedir. Eserin müellifi

zaten önemli bir Genel Türk Tarihçisi olduğundan bu özellik kitabın bilgilerini daha güvenilir

kılmaktadır. Eser birinci el kaynaklar kullanılarak kaleme alınmış, bu da kitabın değerini

arttırmıştır.

İkinci olarak Necip Hablemitoğlu’nun Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri4 eseri bu

araştırma için önemli bir kaynak oldu. Üçüncü olarak ise Giray Saynur Bozkurt’un, 1905-

1907 Yılları Rusya Müslümanlarının Siyasi Kimlik Arayışı5 adlı eseridir. Bu eser Rusya

Müslümanlarının 1905-1907 arasında yaptıkları üç büyük toplantıyı incelemekte ve

değerlendirmelerde bulunmaktadır. Eserin kaynaklarını incelediğimiz zaman müellifin

Tercüman ve Ülfet gazetelerine çok başvurduğu görülür. Eserin dili sade ve akıcı diyebiliriz.

Bu eserde dikkatleri çeken bir şeyde müellifin Tercüman gazetesinin dilini bilinenin aksine

sade değil ağdalı bulmasıdır.6

Diğer kullanılan kaynak ise Sabahattin Şimşir’in Dünden Bugüne Türkistan’da

Türkler7 adlı eseridir. Bu eserin kaynakları incelendiğinde eserin çok orijinal olmadığını ve

daha çok alıntılara dayandığını görülmektedir. Eseri hazırlayan müellif, Necip

1 Musa Carullah Bigi, Islahat Esasları, Petrograd: 1917. 2 Musa Carullah Bigi, Umum Rusya Müslümanlarının III. Nedveleri ,Kazan: 1906. 3 Nadir Devlet, Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1999. 4 Necip Hablemitoğlu, Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri, 2. Baskı, İstanbul: Toplumsal Dönüşüm Yayınları,

2004. 5Giray Saynur Bozkurt, 1905-1907 Yılları Rusya Müslümanlarının Siyasi Kimlik Arayışı, İstanbul: Doğu

Kütüphanesi Yayınları, 2008. 6 Bozkurt, a.g.e., s. XV. 7 Sabahattin Şimşir, Dünden Bugüne Türkistan’da Türkler, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2009.

3

Hablemitoğlu’nun Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri adlı eserine çok atıf yapmıştır. Bu da

eserin kullanılma düzeyini ve önemini azaltmaktadır.

İdil-Ural Türklerinde Siyasi Bilinçlenme

1905 İhtilali öncesi İdil-Ural Türkleri arasındaki siyasi faaliyetler son derece sınırlı idi.

İhtilal sırasında İdil-Ural Türkleri arasında dört ayrı siyasal grup mevcuttur. Bunlar

“İttifakçılar”, “Islahatçılar”, “Tangcılar” ve “Sosyal Demokratlar”dır. Bütün bu gruplar ihtilal

atmosferi ve sonrasında Türkleri yönlendirmek amacıyla çeşitli siyasi faaliyetlerde

bulunmuşlardır.

İdil-Ural’da siyasi yönde faaliyet gösteren ilk oluşum 1901 yılında Kazan’da medrese

talebeleri tarafından gizlice kurulan ”Şakirtlik” teşkilatı idi. Bu teşkilat yalnız burada değil

Sibirya ve Kırım’da da faaliyet gösterdi. Aynı zamanda teşkilatın sözcüsü durumunda

“Terakki” adlı yayın organı kuruldu. Programları pek açık olmamakla beraber Çarlık

rejiminin baskı politikasına karşı mücadele ediyordu.

Ayrıca mevcut Rus yönetimince baskı gören diğer bir siyasi kuruluşta “Müslümanları

Aydınlatma Teşkilatı”(Musulmanskih Blogotveritelnıh Obşçestva) idi. Bu legal bir teşkilattır.

Faaliyetleri Müslümanları aydınlatmak yönünde oluyordu. Nitekim siyasi faaliyetlerden de

uzak kalmıyorlardı. Şehirlerde çalıştıkları gibi Müslüman köylerinde de faaliyet

gösteriyorlardı. Teşkilat dernekler, kütüphaneler açıp öğrencilere burs vermekteydi. Bu

dernek bilhassa 1905 Duma seçimlerinde yoğun çalıştı.

Yine savaş yıllarında kurulan bir teşkilatta “Hürriyet” idi. Programı radikal bir

milliyetçiliktir. Parti rejim aleyhine faaliyet göstermekte olup propaganda aracı olarak

“Hürriyet” adlı yayın birimi de oluşturmuştur. Onlar 1905’te Nijni Novgrod’taki I. Müslüman

Kurultayı’na da aktif katılarak kurultayın ihtilalcı bir yol almasını sağladılar.

17 Ekim 1905 manifestosundan sonra Kadetlerin programları doğrultusunda “Tangçı”

adlı siyasi bir parti kuruldu. Bu akımların hepsinin kendi gazete ve dergileri mevcuttur. Bu

iki parti farklı görüşte olmasına rağmen milli konularda ittifaka gitmişlerdir. Bu çalışmalar

sonucunda Rus Duma’sında “Müslüman Fraksiyonu” oluştu. Müslümanların I. Dumada 25,

II. Dumada 35 milletvekili varken III. Dumada bu sayı 10’a, IV.’de 7’ye düştü.

4

Kafkasya Türklerinde Siyasi Bilinçlenme

Kafkasya’daki siyasi bilinçlenmeye bakıldığında Azerbaycan bu konuda ön plandadır.

1901’de Rus Sosyal Demokratların içinde sosyalist Müslümanları temsil eden bir grup vardı.

Bu grubun ileri gelenlerini Neriman Nerimanov, Sultan Mecid Efendiyev ve Meşhedi

Azizbekov oluşturuyordu. Yine bu isimlerin öncülüğünde sosyalist bir parti olan “Hümmet”

kuruldu. (1904). Bu partinin aynı adı taşıyan bir gazetesi de vardı. Hümmet’in

propagandasının içinde ilerleme ve refaha ulaşmanın en önemli yolu olarak eğitimin

yaygınlaştırılması, yerel dilde eğitim gereği ve kadının konumunun yükseltilmesi konularına

değinilirken sosyal devrim konusuna oldukça az yer veriliyordu.8

Bu parti Azerbaycan’ın diğer eyaletlerinde şubeler oluşturduğu gibi Dağıstan ve Hazar

bölgesinde de birimler kurdu. Rusya’da Başbakan Stolip’in döneminde “Hümmet” baskıya

maruz kaldı. Partinin Nerimanov, Efendiyev gibi önderleri tutuklandı. Bu parti

Azerbaycan’daki grevlerde önemli rol oynadı. Nitekim “Hümmet” işçi sınıfında fazla ilgi

görmesine rağmen Türkler ve Müslümanlar açısından büyük işler becerebilecek güce sahip

değildi. Neticede bu teşkilat 1908-1914 yıllarında pek başarı gösterememiştir.9

Azerbaycan’da bir diğer önemli siyasi kuruluşta “Difai” partisidir. “Difai” partisinin

kuruluşunda Ermeni milliyetçi teşkilatlarının büyük tesiri oldu. Avrupa’da kurulan

“Ermenistan” “Hınçak” ve “Taşnaksutyun” gibi teşkilatlar bir süre sonra siyasi parti haline

geldiler. Ermeni siyasi partilerinden en kuvvetlisi olan “Taşnaksutyun” 1890 yılında teşekkül

etmiş olup Kafkasya’nın merkezi Tiflis’e yerleşmiştir.10

1905 İhtilali’nden istifade eden

Ermeniler, Rusların Kafkasya’da Azerbaycan’a karşı kullandığı bir araç haline geldi. Böylece

Ermeniler silaha sarılarak Erivan, Nahçivan, Ordubad, Karabağ, Gence, Bakü ve Şirvan gibi

yerleşim yerlerinde silahsız ve sakin Türk halkına katliamlar gerçekleştirdi.

Taşnaksutyun’un iyi örgütlenmesine karşılık rastgele savaşan Azerbaycan Türkleri

faaliyetlerini bir düzene koymaya karar verdiler. Bu amaçla 1905 sonbaharında Gence’de

“Difai”(Savunma) adlı bir teşkilat kuruldu. Bu teşkilatta Şafii Rustembekov, İsmail

Ziyadhanov, Nesib Yusufbekov, Alekber ve Halil Hasmehmedov ile Doktor Hasan Ağazade

8 Tadeus Swietochowski, Müslüman Cematten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycanı (1905-1920), (Çev. Nuray

Mert), İstanbul: Bağlam Yayınları,1988, s.81. 9 Devlet, a.g.e., s.137. 10 Mirza Bala Mehmetzade, Milli Azerbaycan Hareketi, Ankara: Azerbaycan Kültür Derneği Yayınları,1991, s.

32.

5

kurucular olarak yer aldılar.11

Ahmet Agayev’de Bakü’de onlara katıldı. Difai’nin

kurulmasıyla Gence, Azerbaycan milli hareketinin merkezi oldu. Parti kendine mühür de

hazırladı. Mühürde partinin tam ismi olan “Difai Mücadeleyi Milli Fırkası” yazmaktaydı.12

Difai13

amacına ulaşmak için eğitime ve özellikle askeri örgütlenmelere öncelik

tanımaktaydı. Difai teşkilatı ilk amaç olarak milli okulların kurulmasını ve bunun akabinde

de askeri-savaş birliklerinin oluşturulmasını belirledi.14

Bu teşkilat Rusları Kafkasya’dan

atmak için Ermeni ve Gürcülerle ittifaka taraftardı.

Difai’nin parti programına15

bakıldığında faaliyetlerinin karakteri ve taktiği, Çarlık

Rusyası arazisinde faaliyete başlamış diğer siyasi partilerden biraz farklıdır. Diğer siyasi

partiler Rus yönetiminden açıkça milli ve siyasi talepte bulunurken Difai ise ciddi gizlilik

içinde faaliyet gösteriyordu. Halk güçlerinin birleşerek yerli Çar idarecileri ve Ermeni

örgütlerine karşı mücadele içinde olmasına çalışıyordu. Parti Rus yönetimini uyandırmamak

için siyasi planlarını geleceğe saklamıştır. Parti kurulduğunda ilk bağımsız Türk devleti

düşüncesini benimsedi. Bu Difai’yi Azerbaycan’da ilk milli siyasi parti kabul etmeye imkan

verir.16

Genellikle parti üyeliğine orta ve aşağı sınıflara mensup olan şahıslar: tüccarlar,

köylüler, öğrenciler, ve serbest meslek adamları, doktorlar, liberal görüşleri ile tanınmış

avukatlar kabul edilirdi. Şeriat düşüncesinin propaganda edilmesi, din adamları arasında da bu

partinin katılımcılarının olduğunu göstermektedir. Müslüman soyluların bu partiye katılmaları

yasaktır. Çünkü onlar halka zulmeden Rus yönetiminin destekçisiydiler. Yukarıdaki

açıklamalar “Difai”nin sosyal-demokrat düşünceleri savunduğunu göstermektedir.17

Yine 1912’de Abbas Kasımzade ve Mihailzade Karbalay önderliğinde bir avuç

Hümmetçi Rus ihtilali’nden sukut–ı hayale uğramış, ancak tüm dünyada Müslüman milletler

11 Tahir Sünbül, ‘’Azerbaycan Dosyası I’’, Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Serisi:5, Ankara: Kök

Yayınları,1990, s.19. 12Aygün Attar,“Milli Kimliğin Siyasallaşan Yüzü: DİFAI”, BELLETEN, Sayı: 263, Cilt: LXXII, 2008, s. 186. 13 “Difai” Arapça “Def edici” anlamına gelir. 14 Ebulfez Süleymanlı, Milletleşme Sürecinde Azerbaycan Türkleri, İstanbul: Ötüken Yayınları, 2006, s. 114.

16Eldar Azizov, Difai: 20. Asrın Başlarında Ermeni Azeri Anlaşmazlığının İlk Tarihi ve Sebebleri, Çev:

Abdülkerim Üregen, Bakü: [y.y.y.], 2009, s. 88. 17 Azizov, a.g.e., s. 90.

6

arasındaki milliyetçi kıpırdanmalardan da etkilenmiş olarak Müsavat Partisi’ni kurdular.

Liderleri bir gazeteci olan Mehmet Emin Resulzade idi.18

Esas prensibi milli birlik olan Müsavat’ın, milliyetçi bütün kuvvetlerin birarada

bulunmasına çalışacağı tabii idi. Onun içindir ki Müsavat, İttifak-ı Müslimin lideri Ali

Merdan Topçubaşı başta olmak üzere vaktiyle Rus liberalleriyle beraber yürüyen ve bilahare

onlardan ayrılarak inkilapçı milliyetçiler pozisyonuna geçmiş olan Demokrat Grup’la dahi

birleşmiştir. Bağımsız Demokrat Parti içinde, Müsavat ile birlikte yürüyen zümrede Ali

Merdan Bey’den başka Fethali Han Hoyski gibi kuvvetli şahsiyetler vardır.19

Kırım Türklerinde Siyasi Bilinçlenme

Kırım 1783 yılında Rusya tarafından ilhak edilince dini milli ve iktisadi olarak

baskılara maruz kaldı. Kırım’dan yüz binlerce Türk, Osmanlı Türkiyesi’ne göç etmek zorunda

kaldı. Kırım’da Müslümanların önemli bir dini idaresi bulunuyordu. Kırım Müslümanları

arasındaki şer’i davalara bakmakla sorumlu olan bu idare buradaki Müslümanları da temsil

etme hakkına sahipti.20

İsmail Gaspıralı’nın faaliyetleri ile XX. Yüzyıl başlarında Kırım

Türklerinin idaresini ele alan genç bir aydınlar tabakası teşekkül etti. Bu aydın zümrenin bir

kısmı Rus yüksek okullarında tahsil etmiş diğer kısmı ise Türkiye’de öğrenim görmüştü.

Bu durum Kırım’da üç değişik fikir grubunun oluşmasında etkili oldu. Bunların ilkini

Gaspıralı’nın yolundan gidenler, ikincisini 1905-1906 ihtilal yıllarında Kırım’daki ihtilalci

politik hareketin temsilcileri olan “Genç Tatarlar” üçüncüsü ise milliyetçi politika yürüten ve

eğitimini devam ettiren gençlerdi.

Bizim için Kırım’ın siyasi hayatına yön veren ikinci akımın temsilcileri önemlidir. Bu

akımın farklı yönü milli meselelere Gaspıralı ekolünden farklı bakmalarıdır. Yani bu grubu

oluşturan “Genç Tatarlar” Kırım’daki Tatar köylülerinin iktisadi sorunlarına eğilmekteydi.

Bu hareketin liderliğini ilkokul öğretmeni Abdürreşid Mehdiyev ve onun çalışma

arkadaşlarından Min Seyid Cemil yapıyordu. Hareketin merkezi Karasubazar olup hareketin

çoğunluğunu ihtilal fikriyle yoğunlaşmış gençler oluşturuyordu.21

18 Sünbül, a.g.e., s.42. 19 Mehmetzade, a.g.e., s. 61. 20 Devlet, a.g.e., s. 129. 21 Şimşir, a.g.e., s. 273.

7

Genç Tatar hareketi modern dönemde Kırım Tatarları arasındaki ilk milli yeraltı

hareketiydi. Onların metodları Gaspıralı’nın evrimci ve daimi sınırlar içinde bulunmaya itina

eden çizgisinden çok farklıydı. Bu teşkilat Çarlık rejimi devrilmedikçe Kırım Tatarlarının

milli bir geleceğinin olamayacağını savunuyordu. Genç Tatarlar’ın geride miras bıraktığı en

önemli katkı onların Kırım’da milli duyguların ve milli kimliğin oluşmasında oynadıkları

roldür.22

Genç Tatarlar’ın milli fikir ve kavramlarında ana topluluğu Kırım Tatarları

oluşturuyordu. Onlar Kırım Tatarlarının sadece kültürel alandaki değil aynı zamanda siyasi

ve sosyal mahiyetlerdeki güncel problemlerine de kesin ve toptan çözümler aramaktaydılar.

Fakat bu oluşum Kırım toplumunca destek bulamadı.23

1908’de Osmanlı Devleti’nde yaşanan inkılap hareketi Kırım Tatarlarında

hareketlenmelere neden oldu. İstanbul’daki siyasi ortamdan etkilenen bir grup genç Tatar

talebesi 1908 yılında “Vatan Cemiyeti”ni kurdu. Gaspıralı ve Genç Tatarlar’ın çizgisinde

giden bu cemiyetin kendine ait görüşleri vardı. Onlar Çarlık rejiminin devrilmesini elzem

görmekteydiler. Bu yüzdende Rus Sosyalist Revolusyoner Partisine sempati beslemişlerdir.24

Bu hareket Kırım Tatarları tarafından desteklenmiş ve birçok yerde yeraltı hücreleri teşkil

etmiştir. Hareket 1914’ten sonra milli harekete yöneldi. 1917’deki ihtilal sonrası da bu

hareket Kırım Tatar toplumunun siyasi kontrolünü ele geçirdi. Yine dış şartların imkan

sağlamasıyla aynı güçler Kırım Tatarlarının kendi kaderini tayin hakkı ve siyasi bağımsızlık

ilanının gerçekleştirilmesi gibi milliyetçiliğin maksimum programına dahi ulaşabildiler.25

Türkistan Türklerinde Siyasi Bilinçlenme

Kazakistan’da “Genç Tatarlar” benzeri gizli ve açık şekilde faaliyette bulunan pek çok

grup yer almaktadır. Rus okullarında okuyanların çoğalmasından başka demiryollarının inşası

ile yolculuğun kolaylaşması, İstanbul ve Türkiye ile temas, Tercüman gazetesi ve İstanbul,

Mısır ve Suriye’de tahsil gören Kazanlıların açtıkları asri okullarda verilen tahsil, siyasi

22Hakan Kırımlı, Kırım Tatarlarında Milli Kimlik Ve Milli Hareketler (1905-1916) , Ankara: Türk Tarih Kurumu

Yayınları, 2010, s. 258. 23 Kırımlı, a.g.e., s. 259. 24 Kırımlı, a.g.e., s. 261. 25 Kırımlı, a.g.e., s. 264.

8

fikirlerin gelişmesinde etkili olmuştur.26

Bu etkenlerden dolayı 1905 ihtilali, Kırgız-Kazak

bozkırlarında yaşayan Türkler arasında heyecan yarattı.

1905 Haziran’ında Karkaralı Tümeninin Kuyandı Panayırı’nda yaklaşık 14.500 Kazak

Türkü bir araya geldi. Alihan Bükeyhanov başkanlığında yapılan bu açık hava toplantısında

“Rus hükümetine toprak, mülk, din hürriyetine ait konularda bir dilekçe gönderilmesi” kararı

alındı ve temsilciler seçildi. Yine Kazak Türkleri 1905 yılında bir grup Kazak aydını, Çar’dan

Kazak bozkırlarının sömürülmesinin durdurulmasını istedi. Çar’a giden heyetin talepleri

gerçekleşmese de Kazaklar Duma seçimleri öncesi Rus Kadet partisiyle ilişki kurmuşlardır.

İlk olarak 1905 İhtilali Kazakların Rus meclisindeki sayılarını arttırmadı. Kazaklar

göçebe bir hayat sürmekteydiler. Troysk’ta Aykap gazetesi çevresinde bir araya gelen birkaç

gazeteci Kazaklar arasında ihtilalci fikirleri yaymaya çalıştı. Aslında 1905 Rus İhtilali’nden

etkilenenler Rus okullarında yetişen Kazak soylularının çocuklarıydı. I. Duma’da Kazak

vekilleri ancak kısıtlı olarak yer bulabildiler. Bu Duma’ya Kazak bozkırlarından beş Rus,

dört Kazak seçilmiştir. Yine Kazak aydınları II. Nikola’dan Kazak toplumu için bir takım

haklar talep ediyordu.

Aralık 1905’te A. Bükeyhanov Batı Kazakistan aydınlarının ileri gelenlerini ve

soylularını davet ederek bir konferans düzenledi. Burada Rus Kadet Partisi’yle işbirliği

yapılması kararlaştırıldı. 2 Şubat 1913’te Orenburg’ta A. Bükeyhanov ve şair Mir Cakıp

Yakup Dulatov’ların çıkarmaya başladığı Kazak gazetesi bilhassa Rus okullarında tahsilde

bulunan Kazak gençlerine tesir etti. Bu durum Omsk’ta siyasi teşkilata benzer gruplar

kurulmasında etkili oldu.27

Kazakların göçebe olarak dağınık yaşamaları ve nakliye yollarının

azlığı ulaşım imkanlarının dar olması onların etkili ve güçlü bir siyaset yapmalarına engel

teşkil etmiştir. Dolayısıyla siyasi faaliyetler sadece Duma’ya katılan Kazak üyeleri ile birkaç

aydın tarafından yürütülüyordu. Bükeyhanov, Tınışbayev ve Seydalin gibi şahıslar Kazak

aydınları arasında yürüttükleri faaliyetlerle ileriki tarihlerde Alaş Partisi’nin kurulmasında

etkili oldular.28

Türkistanlı Türklerin fikri ve siyasi uyanışında en büyük katkıyı XVI. asırda Rus

işgaline uğrayan Kazanlı Türkler ile XVIII. asrın sonlarında Rus işgaline uğrayan Kırımlı

26 Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türkili ve Türkistan ve Yakın Tarihi, 2. Baskı İstanbul: Enderun Yayınları, 1981,

s. 346. 27 Devlet, a.g.e., s. 138. 28 Devlet, a.g.e., s. 139.

9

Türkler yapmıştır. Gaspıralı’nın fikirleri kendisinin neşrettiği Tercüman ve Orenburg’da

Kazak Türklerinin çıkardığı Vakit gazeteleri vasıtasıyla bütün Türkistan’a yayılmıştı. İsmail

Gaspıralı’nın çalışmalarıyla Türkistan’da usul-i cedit okulları açılmış ve bu okullardan mezun

olan öğrenciler Türkistan’ın siyasi bilinçlenmesinde katkıda bulunmuşlardır.29

Rus idaresindeki Türklerin bu kültürel faaliyetleri onların politik alanda da

uyanışlarını sağladı. Bu ise onların gasp edilen haklarını geri alabilmek için birçok siyasi

cemiyet ve parti kurmaya sevketti. Türklerin siyasi alandaki bu teşkilatlanmaları onlara

1905’te Rusya’da kurulan Duma’ya temsilciler gönderme fırsatını verdi. Duma’daki

faaliyetleri ile beraber Rusya Müslümanları Kongreleri düzenlendi.

Türkiye’de 1908’de Jön Türklerin katkısıyla ilan edilen II. Meşrutiyet Rusya’da “Genç

Buharalılar”, Genç Hiveliler”, “Genç Sartlar”(Özbek), ve “Genç Tatarlar” hareketlerinin

doğmasında etkili oldu. Bu etki Hazar ötesi Türkmenlerine kadar yayılmıştır.

İdil ve Kafkasya ötesinde başlayan cedidcilik hareketi ağır ağır uzak Orta Asya da

Özbekler arasında da tesirli olmaya başladı. Taşkent’te Münevver Kari ilk usul-i cedit

okulunu açtı. İki yıl sonra da Mahmud Hoca Behbudi Semerkant’ta yeni metodla eğitim

yapan ilkokulu açmaya muvaffak oldu. Ceditçilik hareketi kendini basın yayında da gösterdi.

1905’te ilk cedid gazetesi Urta Aziya’nın Umurgüzarlığı(Orta Asya’nın Görüşü) çıktı.

Bu durum Buhara’da aynı derecede gerçekleşmedi. Buhara kadimcilerin yoğun olduğu

bir yerdi. Buhara’da ceditçilik hareketini yürütenlerin başında Ayni Sadreddin, Abdülvahid

Burhanov, Osman Hocayev, Curaba ve Abdüraruf Fıtrat geliyordu.30

Fergana ve Semireçya

oblastlarında yaşayan Kırgızlarda ceditçilik hareketi ise 1905 İhtilali’nden sonra başladı.

Burada ceditçilik fikrini ilk yayan Tatarlar oldu.31

29 Mehmet Saray, Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1999, s. 285. 30 Devlet, a.g.e., s. 147. 31 Devlet, a.g.e., s. 148

10

1905 İHTİLALİ SONRASI RUSYA MÜSLÜMANLARINDA YAPILAN SİYASİ

KONGRELER

Rusya Müslümanları aynı etnik kökene sahip olmalarına rağmen aralarındaki

iletişimin çok kısıtlı olmasından dolayı birbirlerinden habersizdiler. Böyle bir ortamda İsmail

Gaspıralı çıkardığı Tercüman gazetesi vasıtasıyla dil birliğini sağladı ve usul-ı cedit projesi ile

Rusya Müslümanlarının her türlü baskıya rağmen uyanmasında ve bilinçlenmesinde etkili

oldu. Böylece bu fikir ile dil ve eğitim birliği ortamında yetişen nesiller Rusya

Müslümanlarının siyasi kimliklerinin oluşmasında etkili oldu. Rus okullarında okuyanların

çoğalmasından başka demiryolları açılıp, yolculuğun kolaylaşması İstanbul ve Türkiye ile

temas, Tercüman gazetesi ve İstanbul, Mısır ve Suriye’de tahsil gören Kazanlıların açtıkları

asri okullarda verilen tahsil, siyasi fikirlerin gelişmesine katkıda bulunmuştur.32

Rusya Türkleri arasında ilk siyasi temsilci olarak Abdüreşid İbrahim (1853/1857-

1944) kabul edilebilir. Çünkü o 1895’te yazdığı Çolpan Yıldızı adlı broşürü ile Rus

otokrasisine şiddetle hücum ederek Rusya Türklerine yapılan baskıyı ve haksızlığı dile

getirdi.33

Broşür, Rus sansür heyetince yasaklanmış olmasına rağmen kaçak olarak Rusya’ya

sokuldu. Bu broşürün Rusya Türkleri arasındaki etkisinin ne kadar olduğu bilinmemekle

birlikte belgenin asıl önemi Rusya Türkleri tarafından yazılan ilk siyasi belge olmasıdır.

Abdürreşid İbrahim bu eserinde Rusya Müslümanlarının yüceliğini vurgulamak istemiş ve

belki de Rus hakimiyeti altında moral çöküntüsüne uğrayan Türklere bir nevi gurur aşılamak

istemiştir.34

Abdürreşid İbrahim Kimdir?35

Abdürreşid İbrahim 23 Nisan 1857’de Rusya’nın batı Sibirya bölgesinde Tobolsk

ilinin Tara kasabasında doğmuştur. Aslen Özbek asıllıdır. Ataları XV. yüzyılda Buhara’dan

gelerek bu kasabaya yerleşmişlerdir. Babası Ömer, annesi Başkurt Türklerinden Afife

Hanım’dır. Annesi Tara’da bulunan kız medresesinde uzun yıllar muallimlik yaptı. İlk dini

eğitimini babasından alan Abdürreşid, yedi yaşındayken Tara’ya 80 km uzaklıktaki Ayvuş

köyünde yatılı olarak medreseye başladı. Tara’daki medreseler, köydeki eğitime nazaran daha

iyi olmasına rağmen buraya gönderilmesinin sebebi hayatın zorluklarını daha iyi alışması için

33 Devlet, a.g.e., s. 88. 34 Devlet, a.g.e., s. 89. 35 Mustafa Uzun, “Abdürreşid İbrahim”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: I, İstanbul: TDV Yayınları, s. 295-297.

11

olabilir ki görüleceği gibi hayatı hep zorlukla geçmiştir. Sürekli seyehat halinde bulunan

Abdürreşid İbrahim 1879’da Orenburg, 1880’de İstanbul’a gitti. Burada iki ay kaldıktan sonra

Medine’ye giderek tahsil hayatının ikinci devresine başladı.

1884 yılında İskenderiye üzerinden İstanbul’a buradan da Tara’ya döndü ve buradaki

medresede ders vermeye başladı. Tara’da bir usul-i cedit okulu açtı ve eğitim çalışmalarına

başladı. Tara’da Livaü’l Hamd adlı eserini yazdı. 1892’de Ufa şehrinde Orenburg şer’i

mahkemesine aza seçilerek kadılık yaptı. Burada sorunlar yaşamasının ardından görevinden

ayrılarak İstanbul’a geldi. İstanbul’da Çarlık Rusyası’nın Türklere yaptığı haksızlıkları ortaya

koyan Çolpan Yıldızı adlı kitabını yayınlayıp gizlice Rusya’ya gönderdi.

1896 yılında Avrupa’ya giden Abdürreşid İbrahim burada Rusya Müslümanlarının

sorunlarını anlattı. 1897 nisanında, İstanbul’dan başlayarak üç yıl süren seyehata çıktı. Mısır,

Hicaz, Filistin, İtalya, Avusturya, Fransa, Bulgaristan, Sırbistan, Batı Rusya üzerinden Çin

Türkistan’ı oradan da Sibirya üzerinden Tara’ya döndü.

1902’de Petersburg’da yayınlamaya başladığı Mir’at adlı dergi ile Rusya’daki

Müslümanların meselelerini yeniden ele aldı. 1904 yılında Petersburg’a yerleşerek burada bir

matbaa kurdu. Müslümanlar arasında birlik sağlamak amacıyla Ülfet ve Tilmiz gazetelerini

neşretti. 1905 İhtilali’nden sonra oluşan özgürlük ortamında, Rusya Türklerini siyasi alanda

biraya getirmek için faaliyetler içinde bulundu. Nijni Novgrod’da ve ardından Oka nehri

üzerinde yapılan Rusya Müslümanları kongresini düzenledi. Burada Rusya Müslümanlarının

ittifak kurmaları fikri üzerinde karar alındı. Bunun üzerine Abdürreşid İbrahim Petersburg’a

dönünce Müslümanlar arasında ittifak kurmanın önemini anlatan Bin Üç Yüz Senelik Nazra

adlı eserini neşretti. Bu eserin öne sürdüğü görüş 13 Ocak 1906’da yapılan ikinci toplantıda

Abdürreşid İbrahim ve arkadaşlarının hazırladığı “İttifak Nizamnamesi” adıyla oy birliğiyle

kabul edildi.

O Rusya’daki Müslümanların muhtariyet meselelerine ait Aftonomiye adlı eserini

yazdı. Üçüncü Duma seçimleri sonrası Rus baskısı artınca hapise atıldı. Buna ek olarak gazete

ve matbaası kapatıldı.

Abdürreşid İbrahim ikinci büyük seyehatini, 1907 yılında Batı Türkistan, Buhara,

Semerkant, Yedisu ve civarını, Sibirya, Moğolistan, Mançurya, Japonya, Kore, Çin,

Hindistan, Hicaz ve Orta Doğu üzerinden İstanbul’a gelerek gerçekleştirdi. Bu seyehatla ilgili

hatıralarını Alem-i İslam adıyla neşretti. O bu seyehatlerinden dolayı “Seyyah-ı Şehri” olarak

12

anıldı. Abdürreşid İbrahim sadece Rusya Müslümanları için çalışan birisi değildi. Bu durum

onun 1911’de Trablusgarp’ın İtalyanlarca işgali sırasında yaptığı faaliyetlerden anlaşılabilir.

Ayrıca 1915’te Rusların Sarıkamış’ı işgali üzerine buraya geldi. Ardından Almanya’da ve

Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde Rusya Müslümanlarının problemlerini dile getirdi. Almanya

yıllarından sonra İstanbul Rusya, Kahire ve Mekke’ye giden Abdürreşid İbrahim 1934’te

ailesiyle birlikte Japonya’ya yerleşti. Burada İslam dininin devlet tarafından resmen

tanınmasında etkili oldu. Hayatı boyunca pek çok gazete ve dergi çıkaran Abdürreşid İbrahim

Ağustos 1944’te Tokyo’da vefat etti. 1905 Rus İhtilali’nin oluşturduğu yeni ortam

Rusya’daki birçok millette yeni girişimlere yol açtığı gibi Rusya Türklerinde de yeni

oluşumlara zemin hazırladı.

Abdürreşid İbrahim’in hayatında da görüldüğü gibi Rusya Müslümanları onun

çalışmalarıyla bir araya geldi. İsmail Gaspıralı’nın başlattığı “Dilde, fikirde, işte birlik”

fikrini Abdürreşid İbrahim’in de destek verdiğini görülmektedir. Abdürreşid İbrahim, Ekim

1904’te Moskova’da, Kasım ayında Petersburg’ta yerel idare temsilcileri toplantılarına gayri

resmi olarak katıldı. Bu toplantıda konuşmacıların fikir ve önerilerini dikkatle izleyen

Abdürreşid İbrahim, harekete geçme zamanının geldiğine inanarak üst kademelerdeki Rus

yetkililerle temasa başladı. Moskova toplantısında reform yapılması gerektiği fikri öne

sürülmüş ve alınan kararlar basılarak dağıtılmıştır. Abdürreşid İbrahim bu kararların bir

nüshasını alarak o günlerde İçişleri Bakanı olan Svyatopolk Mirskiy’i ziyaret etti ve Rusya

Müslümanlarının taleplerini anlattı. Bakan Mirskiy’de istenilen taleplerin resmi bir şekilde

bildirilmesini belirtti. Bunun üzerine Abdürreşid İbrahim Kazan, Çıstay, Bubi, Perm, Troitsk,

Kızılyar ve Ufa’ya gitti. Bu görüşmelerden sadece Ufa’dan olumlu bir cevap alabildi.36

1905 martının başında Kazan’a dönen Abdürreşid İbrahim o tarihte Kazan’da

bulunan Bünyamin Ahmetov, Yusuf Akçura ve daha birkaç gençle buluşarak büyük bir

Müslüman toplantısı düzenleme konusu üzerinde görüşmelerde bulundu. Bu görüşmeler

sonucunda Ahmet Bey Hüseyinov’un evinde 60 kişiyle toplanılması kararlaştırıldı.

Abdürreşid İbrahim’in başkanlığını yaptığı bu toplantıda Rusya Müslümanlarının ihtiyaçlarını

bildiren bir dilekçe yazılması görevi Mirza Seyit Gerey Alkin’e verildi. Ayrıca bu toplantıda

Petersburg’da toplanılması kararı alındı.

8 Nisan 1905’te Petersburg’da Abdürreşid İbrahim başkanlığında Ali Merdan

Topçubaşev, Ali Hüseyinzade, Alim Maksudov ve Bünyamin Ahmetov toplanarak bütün

36 Bozkurt, a.g.e., s. 123.

13

Rusya Müslümanları için dini bir merkez kurma meselesini müzakere ettiler. Şii-sunni

ayrımının ortadan kaldırılması da görüşülen konular arasındaydı. Ayrıca burada Rusya

Müslümanları için siyasi bir heyet tesis etmenin önemi üzerinde duruldu. Toplantıdan birkaç

gün sonra Petersburg’a gelen İsmail Gaspıralı’ya bu fikir açıklanınca o da olumlu yönde

karşıladı. Böylece ilk toplantının Nijni Novgrod’da yapılması kararı alındı.37

RUSYA MÜSLÜMANLARI KONGRELERİ

Rusya Müslümanlarının I. Kongresi (15 Ağustos 1905)

Ufa Kurultayı’ndan sonra Nisan 1905’te Petersburg’da Abdüreşid İbrahim’in evinde

bir araya gelen Ali Merdan Topçubaşı, Ahmet Ağaoğlu, Ali Hüseyinzade, Alim Maksudov

ve Bünyamin Ahmetov siyasi bir parti kurmaya karar verdiler. Kırım’dan Petersburg’a gelen

Gaspıralı İsmail Bey’inde bu fikre katılmasıyla Nijni Novgrod’da toplantı yapılması kararı

alındı. Ağustos ayının 10’una doğru ülkenin çeşitli bölgelerinden delegeler bu şehre gelmeye

başladılar. Fakat şehir valisi ihtilalci hareketler yüzünden sıkıyönetim ilan edildiğini bildirince

toplantı yapılması zora düştü. Ve kongre için izin alınamadı. Bunun üzerine toplantı Oka

nehri üzerinde bir gemide yapıldı. 15 Ağustos’ta başlayan toplantının başkanlığına Gaspıralı

İsmail Bey seçildi. Toplantıya 28’i Kafkasya’dan 80’i İdil-Ural bölgesi ve 16’sı Kırım’dan

olmak üzere 108 kişi katıldı.

Toplantıda alınan kararlar; Rusya Müslümanları birliği teşkilatının kurulması, bunun

on altı şubeye bölünmesi, Müslümanların Ruslarla eşit haklara sahip olması için çalışılması

ve bu hususta Rus terakkiperverleriyle işbirliği yapılması şeklindedir. Müslümanların bu ilk

toplantısı siyasi bilgi, tecrübe ve basın desteğinden yoksun bir topluluk için önemli bir

adımdır.38

Ayrıca Rusya’da yaşayan Sünni ve Şii Müslümanların temsilcilerinin ilk defa bu

toplantıda bir araya gelmesi önemli bir gelişmedir. Yine eğitimin geliştirilmesi için okullar ve

okuma odaları açılmalı, kitap, gazete ve dergilerin yayınlanması gerektiği fikirleri de

müzakere edildi.39

37 Bozkurt, a.g.e., s. 126. 38İsmail Türkoğlu, “Müslüman Kongreleri”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: XXXII, İstanbul: TDV Yayınları, s.

96. 39Ahmet Kanlıdere (Ed.), Orta Asya Türk Tarihi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi

Yayınları, 2011, s. 175.

14

I. Kongre’nin bu suretle gerçekleşmiş olması Türkler arasında büyük heyecana yol

açtı. Azerbaycanlı milyoner Hacı Zeynelabidin Tagiyev, Kafkasya Şeyhülislamı ve Kafkasya

Müftüsü gibi önemli kişilerden tebrik telgrafları geldi. 40

Rusya Müslümanları II. Kongresi (13-23 Ocak 1906)

I. Kongre sonrasında Rusya’da siyasi gelişmelerin ve terör eylemlerinin artış

göstermesi ülkede Çar’ın istibdat rejimini biraz yumuşatmasında etkili oldu. Temel hak ve

hürriyetlerde hissedilen göreceli serbestlik Rusya Türklerini de etkiledi. Mesela Abdürreşid

İbrahim Petersburg’a döndüğünde “İttifak” kurmanın zaruretini açıklamak üzere Bin Üç Yüz

Senelik Nazra adlı eser kaleme aldı. İşte ittifak adı verilen bu birliğin içeriğinin yani

programının belirlenmesi gerekmekteydi. Bu durum da II. Kongre’nin yapılmasını zaruri

kılıyordu.

II. Kongre’nin yapılması zarureti Ülfet gazetesinde Abdürreşid İbrahim tarafından sık

sık dile getiriliyordu. Gaspıralı İsmail Bey’de aynı görüşü paylaşmaktaydı. Kongre’nin

gündemine ilişkin maddeler ise şu şekilde belirtilmiştir.41

1-Rusya Müslümanları İttifakı’nın yönetim şeklinin tayini

2- İşbirliği yapılacak Rus siyasi partisinin belirlenmesi

3- Devlet Duma’sına en fazla Türk milletvekili seçilmesinin yollarının görüşülmesi

4-Türk topraklarının korunması

5- Türklerin hak ve hukukunu kısıtlayan sınırlayan kanunların feshedilmesi

6-Kırgız ve göçebelere dini merkeze tabi olma hakkının verilmesi

Bunlar haricinde eğitim ve dini görevli atama gibi konularda da kararlar belirlendi.

II. Kongre’nin Ocak’ta Moskova’da yapılacağı delegelere bildirildi. Ancak

hükümetten izin alınamayınca toplantı yeri Petersburg olarak değiştirildi. Rusya’nın çeşitli

yerlerinden Petersburg’a gelen delegeler 15 Ocak’ta toplantı için salona geldiklerinde İçişleri

Bakanlığı’nın yasak emriyle karşılaştı. Ardından yapılan girişimlerden de sonuç alınamayınca

toplantı Cem’iyyet-i Hayriyye dairesinde başladı. 22 Ocak’ta Rusya hükümetinin her türlü

40Hablemitoğlu, a.g.e., s. 105. 41 Hablemitoğlu, a.g.e., s. 106.

15

toplantıya izin verdiği haberi alınınca 50 delege daha toplantıya iştirak etti. Toplantıya

katılanlar Rusya Müslümanlarının ittifakı için çalışacaklarına dair yemin ettiler.

Kabul edilen nizamnameye göre “Rusya Müslümanlarının İttifakı” adı verilen

teşkilatın bir merkez komitesi olacak ve bütün Rusya on altı bölgeye ayrılacaktı. Her bölgede

mahalli meclisler oluşturulacak ve meclis üyeleri o bölgede toplanacak kongre tarafından

belirlenecekti. Her yılın 15 ağustosunda merkezlerden birinde genel kongre yapılacaktı.

Toplantıda Rus siyasi partileriyle iş birliği meselesi de görüşüldü. Ve alınan kararlar bir

dilekçeyle hükümete bildirildi.42

Bu kongrede Müslüman kadının oy kullanmasının İslama

uygun olup olmadığı tartışıldı. Katılanların çoğu özellikle ulema bunu onaylamasa da

kadınların oy kullanmasının İslama aykırı olmadığı ve hatta gerekli olduğu kabul edildi.

Bütün Rusya Müslümanlarının III. Kongresi (16-21 Ağustos 1906)

II. Bütün Rusya Müslümanları Kongresi’nin sonunda Müslüman ittifakıyla ilgili takip

hazırlık ve icra görevleri geçici olarak “İttifak”ın Bakü şubesine verilmişti. III. Bütün Rusya

Müslümanları toplantısı hazırlığı da bu görevler arasındaydı. Fakat bu şube toplantı işini

düzenlemede başarılı olamadı. III. Bütün Rusya Müslümanlarının toplanması fikri ilk defa I.

Millet Meclisindeki “Müslüman Fraksiyonu”nda oluştu. Hükümetten resmi izin alma görevi

Seyit Gerey Mirza Alkin’e verildi. Ancak İçişleri Bakanı izin vermekte direnmekteydi. Ama

en nihayetinde Bakan bir yolla ikna edildi. Ardından Rusya’nın her tarafındaki Müslüman

ileri gelenlerine telgraf çekilip 16 ağustosta Nijni Novgrod’da hazır bulunmaları bildirildi.43

16 Ağustos 1906’da açılan Rusya Müslümanlarının III. Kongresi resmi izne dayandığı

için önceki iki toplantıya nazaran hayli kalabalık gerçekleşti. Toplantıyı bir hayli Türk ve Rus

gazetelerinin muhabirleri de takip etti. Kongrenin başkanlığına Ali Merdan Topçubaşı

getirildi. Toplantıda Hadi Atlasov “İttifak Nizamnamesi”ni XX. yüzyılın şartlarına göre

hazırlanmış diye tenkit ederken, Ayaz İshaki ise İttifak’ın programının zenginler tarafından

hazırlanmasını tenkit etmiştir. Abdürreşid İbrahim ise Rusya’daki 20 milyon Müslümanı değil

yeryüzündeki 300 milyon Müslümanı birleştirmek gerektiği fikri üzerinde durmuştur.

Her şeye rağmen kongrenin müzakere ettiği meseleler arasında en mühimi yine eğitim

meselesi idi. Bu iş için 15 kişilik bir komisyon oluşturuldu. Rapor hazırlanıp görüşüldükten

42 Türkoğlu, “a.g.m.”, s. 97. 43 Bozkurt, a.g.e., s. 301.

16

sonra Rusya Müslümanlarının eğitim sistemi her bölgede aynı olacak, mahalli şive ile birlikte

Türkleri birleştirici edebi Türkçe (Türkiye Türkçesi) okutulup öğretilecek kararları alındı.44

Rusya Müslümanlarının III. Kongresi’nde görüşülen mühim meselelerden biri de

“Dini-Ruhani müesseselerin ıslahı” idi. Bu madde için bir komisyon kuruldu ve başkanlığını

Kazanlı müderris Alimcan Barudi yaptı. Buna göre Rusya’da müftülerin halk tarafından

serbestçe seçilmesi bütün Müslüman din adamlarının maaşlarının Rus din adamlarıyla eşit

hale getirilmesi teklif ediliyordu. Ayrıca toplantıda kadınların seçme seçilme hakkı konusu da

ele alındı. Bu teklife din adamları karşı çıktı. Neticede Rusya Müslümanlarının III.

Kongresi’nde alınan kararlarla “İttifak” siyasi bir parti mahiyetini kazandı. Programın

mahiyeti Rus liberal burjuva aydınlarının partisi olan Kadet’e yakındı.

16-21 Ağustos 1906 tarihinde yapılan bu ko ngreye katılanların çoğunluğu ihtilalci

karakterde olmayıp rejimi devirmek gibi bir çaba içinde değildiler. Zaten kabul edilen “İttifak

Programı”da Çarlık Rusyası içindeki Müslümanlara kültürel muhtariyet, eşit haklar sağlamayı

göz önünde bulunduran masum dilekçelerden ileri gitmiyordu. Bazı kusurlarına rağmen III.

Kongre, Rusya Müslümanlarının siyasi çalışmalarında önemli bir adım olmuştur.45

Rusya Müslümanlarının IV. Kongresi (15-25 Haziran 1914)

Bu kongreye kadar Rusya’da mutlakiyet rejimi tekrar güçlendi ve baskılar arttı.

Parlamento dağıldı. Seçim kanunu muhalifler ve Rus olmayan topluluklar aleyhine

değiştirildi. Basına kısıtlamalar getirildi. İnkılapçı ve milliyetçi aydınlar takibata maruz kaldı.

1908’de Osmanlı Devleti’nde ortaya çıkan Jön Türk devrimi Rusyalı Türk aydınları

İstanbul’a çekti. Bu dönemde İstanbul, Rusya ve Türkistan’dan gelen aydınların cazibe

merkezi oldu. Osmanlı ve Rusya Türkleri arasında yoğun fikir alışverişi ve kültürel yakınlığın

artması bu dönemde gerçekleşti. Kazanlı, Kırımlı, Kafkasyalı aydınlar Osmanlı siyasi ve

kültür hayatında önemli roller oynadılar.

III. Kongre’nin dağılmasından sonra Rusya’da şartlar bir anda çok değişmişti.

Hükümet baskıları sadece “İttifak”ın dağılmasına sebeb olmamış Rusya Türklerinin

liderlerinden Abdürreşid İbrahim, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Hüseyinzade Ali Bey ve

Mehmet Emin Resulzade ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştır. 1907 yılı içinde bazı

44 Devlet, a.g.e., s. 111. 45 Devlet, a.g.e., s. 115.

17

girişimler oldu ise de bunlarla neticeye ulaşılamamıştır.1914 yılında ise Duma’da görev yapan

“Müslüman Fraksiyonu” başkanı Kutluğ Muhammed Tevkilev ile üyeler Ebu Suud Ahmatov,

Abdüllatif Bayraktarov, M. Yusuf Caferov ve G.H. Yenikev’in çabaları sonucu bunu

hükümetin uygun görmesi neticesinde 15-25 Haziran’da Petersburg’da Bütün Rusya

Müslümanları IV. Kongresi’nin yapılacağı duyuruldu.46

15 Haziran 1914’te yapılan kongreye Rusya’nın çeşitli bölgelerinden 31 kişi katıldı.

Toplantıda yapılan müzakereler sonucunda; din adamları ve bölge temsilcilerinden oluşan

meclislerin açılması, Müslümanların mektep ve medreselerinin eğitim bakanlığından alınarak

dini idarelere geri verilmesi, dini mektep ve medreselerin müstakil olması, cami ve medrese

inşasına ruhani idarelerin de katılması kararı alındı. Bu toplantıda siyasi mahiyetteki tek talep

Türkistan ve bozkır eyaleti Kırgızlarına da (Kazak) Duma’ya temsilci gönderme hakkının

tanınmasıydı.47

Bütün Rusya Müslümanları Kongresi (1-11 Mayıs 1917)

Rusya’da 1917 İhtilali Rusya Türkleri için yeni siyasi fırsatlar ortaya çıkardı. Tabi

Rusya’da ihtilal başarılı olmuş ve Çar II. Nikola tahttan feragat etmek zorunda kalarak yerini

L’vov’un başkanlığında geçici hükümete bırakmak zorunda kaldı. Böyle bir ortam çoktan beri

hem gizli hem de görünür halde siyasi faaliyet yürüten Rusya Türkleri için yeni siyasi

atılımlara zemin oluşturdu.

25 Mart 1917’de Kırım’ın her tarafından gelen 1500 Müslüman temsilci Akmescit

(Simferepol)’de toplandı. 50 kişiden oluşan “Kırım Müslümanları İcra Komitesi” kurularak

başına Numan Çelebi Cihan getirildi. Kırım’da muhtar bir idare ve genel seçimlere gidilmesi

gibi önemli kararlar alındı.48

Kırım’da böyle önemli siyasi gelişmeler yaşanırken İdil-Ural’da da siyasi olarak

hareketlenmeler artmıştı. İdil-Ural’da ilk ihtilalci hareketler Sosyal Demokrat Partisi ile Es-Er

Partisi’nin çatısı altında kurulan Müslüman komiteleri ile ortaya çıktı. 14-17 Nisan 1917’de

Ufa’da I. Ufa İli Müslüman Kongresi toplandı. Nisan ayında Kazan’da yapılan başka bir

kongrede ise “Tatar halkının milli kaderini tayin ve tespit edecek milli şuranın kurulmasına”

karar verildi.

46 Şimşir, a.g.e., s. 292. 47 Türkoğlu, “a.g.m.”, s. 97. 48 Hablemitoğlu, a.g.e., s. 157.

18

Türkistan’da ise 16-23 Nisan tarihleri arasında Taşkent’te toplanan ilk Türk

kongresinde Rusya’nın gelecekteki idare şekli konusunda “federasyon” tezi öne sürüldü.

Ayrıca daha önce gasp edilen toprakların iade edilmesi kararları alındı. “milli merkez” adıyla

bilinen “Müslüman Merkezi Şura” oluşturuldu. Orenburg’da I. Kazak Kongresi toplandı.

1917 Rus ihtilali Kuzey Kafkasya’da da etkili oldu. Bölgede ilk olarak Dağlılar

Kongresi toplandı. Burada da federalizm konusu öne çıkmaktaydı. Ayrıca 1917 nisanında

Bakü’de “I. Kafkas Kurultayı” toplandı. Bu kurultayda Türkçü, İslamcı, Sosyalist görüşler

çerçevesinde müzakere yapıldı. Burada da “federasyon esasına bağlı bir cumhuriyet”

kurulması kabul gördü.49

Rusya’da oluşan bu durum Rusya Türklerinin ilk genel toplantısını yapmasında etkili

oldu. Azerbaycanlı zenginlerden Şemsi Asadullayev’in Moskova Müslümanlarına hediye

ettiği binada yapılan kongreye Rusya’nın çeşitli yerlerinden 900 kişi katıldı. Kurultayın en

dikkat çeken özelliği ise delegelerin 112’sinin kadınlardan oluşmasıydı.50

Bu kongrede kadın-erkek eşitliği, memleket idaresi, kültür ve eğitim, dini idareler,

işçi meselesi, arazi meseleleri, hatun-kız, arazi teşkilatı hakkında ve “milli şura“ oluşturulması

konularında kararlar alındı. Toplantının en önemli meselelerinden biri ne tür bir özerklik talep

edilmesi fikriydi. Bu soruya Kazan Tatarları ve Kuzey Kafkasyalılar demokratik bir Rusya

içinde kültürel özerklikten yana tavır alırken, Kazanlı Ayaz İshaki ve Sadri Maksudi

Rusya’nın üniter bir devlet olmasından yanaydı. Bu yüzden Azerbaycanlı, Türkistanlı,

Kırımlı, Kazak, Başkurtların topraklı özerkliğine karşı çıktılar. Neticede topraklı özerklikten

yana olanlar Tatarların savunduğu talepleri reddettiler ve böylelikle Rusya Türkleri arasında

önemli bir ayrılık ortaya çıktı. Bundan sonra her grup kendi kaderini belirleme yoluna gitti.51

Bu kongrede alınan kararların Bakü, Taşkent, Kazan gibi şehirlere bildirilmesi için II.

Kongre yapılması kararlaştırıldı. Kazan’da yapılan bu kongreye katılım az oldu. Bu sırada

Rus İç Savaşı yaşanmaktaydı. Bu kongrede Sadri Maksudi’nin projesi doğrultusunda “İç

Rusya Müslümanlarının milli-medeni muhtariyeti kabul edildi.52

Bu toplantıda Türk

49 Hablemitoğlu, a.g.e., s. 158. 50 Devlet, a.g.e., s. 259. 51 Kanlıdere (Ed.), a.g.e., s. 176. 52 Hablemitoğlu, a.g.e., s. 187.

19

boylarının farklı görüşe sahip temsilcilerinin fikirlerini ilk defa açıkça ifade edebilmiş

olmaları beşinci kongrenin önemli özelliklerinden olmuştur.53

SONUÇ

Çarlık Rusyası’nda, Rusya Müslümanları arasında ilk birlik fikrinin yayılmasında

etkili olan Gaspıralı İsmail Bey’dir. O Tercüman gazetesi ve “Usul-i cedit” projesiyle Rusya

Müslümanları arasında çok etkili oldu. Ayrıca Rusya’da ulaşım imkanlarının gelişmesi ve

Kazan Türklerinin faaliyetleriyle bu birlik fikri daha da kuvvetlendi.

1905 Rus İhtilali’nden sonra özgürlük ortamının oluşmasıyla bu birlik fikri siyasi

olarak düşünülmeye başlandı. İlk defa İsmail Gaspıralı, Abdürreşid İbrahim Rızaeddin

Fahreddin, Ali Merdan Topçubaşı, Yusuf Akçura gibi liderlerin yol göstericiliğinde, Rusya

Müslümanlarında ittifak fikri şekillendi. Bu tarihten sonra Rusya Müslümanları siyasi olarak

beş kongrede bir araya geldiler.

Bu kongrelerin birincisinde, “Rusya Müslümanları İttifakı” adında bir siyasi parti

kurulması kararı alındı. Ayrıca bunun on altı şubeye bölünmesi, Müslümanların Ruslarla eşit

haklara sahip olması için çalışılması ve bu hususta Rus terakkiperverleriyle işbirliği

yapılması da kararlaştırıldı. Müslümanların bu ilk toplantısı siyasi bilgi, tecrübe ve basın

desteğinden yoksun bir topluluk için önemli bir adımdı. Yine Rusya’da yaşayan Sünni ve Şii

Müslümanların temsilcilerinin ilk defa bu toplantıda bir araya gelmesi önemli bir gelişmedir.

İkinci kongrede ise Müslüman kadının oy kullanmasının İslama uygun olup olmadığı

tartışıldı. Katılanların çoğu özellikle ulema bunu onaylamasa da kadınların oy kullanmasının

İslama aykırı olmadığı ve hatta gerekli olduğu kabul edildi. Rusya Müslümanları İttifakı’nın

yönetim şeklinin tayini, iş birliği yapılacak Rus siyasi partisinin belirlenmesi de kongrede

görüşülen önemli konulardır.

Üçüncü kongrenin müzakere ettiği meseleler arasında en mühimi yine eğitim meselesi

idi. Bu iş için 15 kişilik bir komisyon oluşturuldu. Rapor hazırlanıp görüşüldükten sonra

Rusya Müslümanlarının eğitim sistemi her bölgede aynı olacak, mahalli şive ile birlikte

Türkleri birleştirici edebi Türkçe (Türkiye Türkçesi) okutulup öğretilecek kararları alındı.

Rusya Müslümanlarının III. Kongresi’nde görüşülen mühim meselelerden biri de “Dini-

Ruhani müesseselerin ıslahı” idi. Bu madde için bir komisyon kuruldu ve başkanlığını

53 Türkoğlu, “a.g.m.”, s. 98.

20

Kazanlı müderris Alimcan Barudi yaptı. Neticede Rusya Müslümanlarının III. Kongresi’nde

alınan kararlarla “İttifak” siyasi bir parti mahiyetini kazandı. Programın mahiyeti Rus liberal

burjuva aydınlarının partisi olan Kadet’e yakındı.

Dördüncü kongre ise 1914’te Rus hükümetinin baskısı altında yapıldı. Toplantıda

yapılan müzakereler sonucunda; din adamları ve bölge temsilcilerinden oluşan meclislerin

açılması, Müslümanların mektep ve medreselerinin Eğitim Bakanlığı’ndan alınarak dini

idarelere geri verilmesi, dini mektep ve medreselerin müstakil olması, cami ve medrese

inşasına ruhani idarelerin de katılması kararı alındı. Bu toplantıda siyasi mahiyetteki tek talep

Türkistan ve Bozkır Eyaleti Kırgızlarına da (Kazak) Duma’ya temsilci gönderme hakkının

tanınmasıydı.54

Beşinci ve son kongrede, kadın-erkek eşitliği, memleket idaresi, kültür ve eğitim, dini

idareler, işçi meselesi, arazi meseleleri, hatun-kız, arazi teşkilatı hakkında ve milli şura

oluşturulması konularında kararlar alındı. Toplantının en önemli meselelerinden biri ne tür bir

özerklik talep edilmesi fikriydi. Bu soruya Kazan Tatarları ve Kuzey Kafkasyalılar

demokratik bir Rusya içinde kültürel özerklikten yana tavır alırken, Kazanlı Ayaz İshaki ve

Sadri Maksudi Rusya’nın üniter bir devlet olmasından yanaydı. Bu yüzden Azerbaycanlı

Türkistanlı, Kırımlı, Kazak, ve Başkurtlar topraklı özerkliğe karşı çıktılar.

Neticede topraklı özerklikten yana olanlar Tatarların savunduğu talepleri reddettiler ve

böylelikle Rusya Türkleri arasında önemli bir ayrılık ortaya çıktı. Bundan sonra her grup

kendi kaderini belirleme yoluna gitti. Bu kongreden sonra Rusya Müslümanları kendi

kaderlerini belirleme yoluna gitti.

Rusya Müslümanlarının siyasi bilinçlenmelerinde bu kongreler ve alınan kararlar çok

büyük yönde etkide bulunmuştur. 1917 yılına gelindiğinde Rusya Müslümanları dini, ictimai,

ekonomik ve toplumsal olarak devlet nezdinde ne yapabilecekleri bilen toplum haline

gelmiştif. Bu durum onların Bolşevik işgaline karşı çıkmasına ve direnmesinde de etkide

bulunmuştur.

54 Türkoğlu, “a.g.m.”, s. 97.

21

BİBLİYOGRAFYA

I-Kitaplar

AZİZOV, Eldar. Difai: 20. Asrın Başlarında Ermeni Azeri Anlaşmazlığının İlk Tarihi ve

Sebebleri, Çev: Abdülkerim Üregen, Bakü: [y.y.y.], 2009.

BOZKURT, Giray Saynur. 1905-1907 Yılları Rusya Müslümanlarının Siyasi Kimlik Arayışı,

İstanbul: Doğu Kütüphanesi Yayınları, 2008.

DEVLET, Nadir. Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi (1905-1917), Ankara: Türk Tarih

Kurumu Basımevi, 1999.

HABLEMİTOĞLU, Necip. Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri, 2. Baskı, İstanbul:

Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 2004.

KANLIDERE, Ahmet. (Ed.), Orta Asya Türk Tarihi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açık

Öğretim Fakültesi Yayınları, 2011.

KIRIMLI, Hakan. Kırım Tatarlarında Milli Kimlik Ve Milli Hareketler (1905-1916) , Ankara:

Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2010.

MEHMETZADE, Mirza Bala. Milli Azerbaycan Hareketi, Ankara: Azerbaycan Kültür

Derneği Yayınları,1991.

SARAY, Mehmet. Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları,

1999.

SÜLEYMANLI, Ebulfez. Milletleşme Sürecinde Azerbaycan Türkleri, İstanbul: Ötüken

Yayınları, 2006.

SÜNBÜL, Tahir. ‘’Azerbaycan Dosyası I’’, Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Serisi:5,

Ankara: Kök Yayınları,1990

SWİETOCHOWSKİ, Tadeus. Müslüman Cematten Ulusal Kimliğe Rus Azerbaycanı (1905-

1920), (çev. Nuray Mert), İstanbul: Bağlam Yayınları,1988.

ŞİMŞİR, Sabahattin. Dünden Bugüne Türkistan’da Türkler, İstanbul: IQ Kültür Sanat

Yayıncılık, 2009.

TOGAN, Zeki Velidi. Bugünkü Türkili ve Türkistan ve Yakın Tarihi, 2. Baskı İstanbul:

Enderun Yayınları, 1981.

22

II-Makaleler

ATTAR, Aygün.“Milli Kimliğin Siyasallaşan Yüzü: DİFAI”, BELLETEN, Sayı: 263, Cilt:

LXXII, 2008.

UZUN, Mustafa. “Abdürreşid İbrahim”, TDV İslam Ansiklopedisi Cilt: I, İstanbul: TDV

Yayınları, 2001.

TÜRKOĞLU, İsmail. “Müslüman Kongreleri”, TDV İslam Ansiklopedisi Cilt: XXXII,

İstanbul: TDV Yayınları, 2001.