ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONU VE POLİTİKALARI

38
19 ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONU VE POLİTİKALARI Muhammet KÖSECİK* Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı olarak görevi başında iken hayata veda eden Turgut Özal’ın hayatı, düşünceleri ve yaptığı hizmetler üzerine yapılan akademik veya popüler türdeki tüm çalışmalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1950’den sonra siyasal, toplumsal ve ekonomik alanda yaşadığı büyük değişim ve dönüşüm hikâyesinin içinde kendini bulur. Önemli kamu kurumlarında yaptığı kariyer meslekleri, Amerika’da aldığı eğitim ve edindiği izlenimler, görevleri kapsamında İngiltere, Almanya, Japonya’da bulunurken yaptığı gözlemler, DPT ve başbakanlık müsteşarlığından başbakan yardımcılığına kadar devlet bürokrasisinin en üst kademelerinde geçirilen yılların sağladığı devleti bütün olarak tanıma ve bilme imkanı ve nihayet önemli özel sektör kurumlarındaki deneyimleri başbakanlık görevini üstlendiği 1983 yılına kadar Özal’ın zihnindeki Türkiye vizyonunu ve temel politika önceliklerini şekillendirmiştir: “Benim bir talihim oldu. Ben 1950’de üniversiteden mezun aldım. İki yıl sonra da Amerika’ya gönderildim. Avrupa’ya değil, Amerika’ya. Tabii, Türkiye’den Amerika’ya hele o yıllarda giden insanın ne kadar büyük bir şaşkınlığa düştüğünü tasavvur edemezsiniz. Bizi New York’a götürdüler. New York’la o tarihteki İstanbul’u yahut Ankara’yı bir mukayese edin. Acaba biz bunlara nasıl yetişeceğiz, bu korku benliğimizi sardı. Bunlar yetişilmez insanlardı. Vaktiyle Anadolu’da söylendiği gibi, “barajları, tesisleri, yapsa yapsa Alman yapar yahut da Avrupalı yapar” sözü acaba doğru muydu? Bize fevkalade dokunmuştur. Çok şey öğrenmeye çalıştım. Hep etrafı inceledim. Bunlar nasıl bu işte muvaffak olmuşlar, nasıl başarılı olmuşlar, niçin böyle yapmışlar? Tabii, bir yıl içinde bunları öğrenmek kabil değildi. 3-4 yıl okusanız, üniversitede öğrenim görseniz, gene öğrenemezsiniz. Aynı şekilde, incelemek, değerlendirmek lazım. Türkiye şartlarına göre bizim çalıştığımız, bulunduğumuz idare, modern bir idareydi. Yurtdışına çok gittim geldim. Avrupa’yı gördüm. İngiltere, Almanya daha sonra da Planlama Müsteşarlığım sırasında Japonya’ya gittim. Tekrar Amerika’ya gittim. Dünya Bankası’nda çalıştım. Bu arada da devamlı olarak niçin geri kaldık? Nasıl yaparsak bu aramızdaki mesafeyi kapatabiliriz? Bunların metotları ve uygulamaları, düşünce tarzları nedir? Diye düşündük. Bu sorulara cevaplar aradık. Kendime göre birtakım sonuçlara vardım. Eğer ülkenin insanları iyi bir şekilde yönetilir ve birbirlerine bağlı olurlarsa, bir * Prof. Dr., Turgut Özal Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü.

Transcript of ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONU VE POLİTİKALARI

19

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Muhammet KÖSECİK*

Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı olarak görevi başında iken hayata veda eden Turgut Özal’ın hayatı, düşünceleri ve yaptığı hizmetler üzerine yapılan akademik veya popüler türdeki tüm çalışmalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1950’den sonra siyasal, toplumsal ve ekonomik alanda yaşadığı büyük değişim ve dönüşüm hikâyesinin içinde kendini bulur. Önemli kamu kurumlarında yaptığı kariyer meslekleri, Amerika’da aldığı eğitim ve edindiği izlenimler, görevleri kapsamında İngiltere, Almanya, Japonya’da bulunurken yaptığı gözlemler, DPT ve başbakanlık müsteşarlığından başbakan yardımcılığına kadar devlet bürokrasisinin en üst kademelerinde geçirilen yılların sağladığı devleti bütün olarak tanıma ve bilme imkanı ve nihayet önemli özel sektör kurumlarındaki deneyimleri başbakanlık görevini üstlendiği 1983 yılına kadar Özal’ın zihnindeki Türkiye vizyonunu ve temel politika önceliklerini şekillendirmiştir:

“Benim bir talihim oldu. Ben 1950’de üniversiteden mezun aldım. İki yıl sonra da Amerika’ya gönderildim. Avrupa’ya değil, Amerika’ya. Tabii, Türkiye’den Amerika’ya hele o yıllarda giden insanın ne kadar büyük bir şaşkınlığa düştüğünü tasavvur edemezsiniz. Bizi New York’a götürdüler. New York’la o tarihteki İstanbul’u yahut Ankara’yı bir mukayese edin. Acaba biz bunlara nasıl yetişeceğiz, bu korku benliğimizi sardı. Bunlar yetişilmez insanlardı. Vaktiyle Anadolu’da söylendiği gibi, “barajları, tesisleri, yapsa yapsa Alman yapar yahut da Avrupalı yapar” sözü acaba doğru muydu? Bize fevkalade dokunmuştur. Çok şey öğrenmeye çalıştım. Hep etrafı inceledim. Bunlar nasıl bu işte muvaffak olmuşlar, nasıl başarılı olmuşlar, niçin böyle yapmışlar? Tabii, bir yıl içinde bunları öğrenmek kabil değildi. 3-4 yıl okusanız, üniversitede öğrenim görseniz, gene öğrenemezsiniz. Aynı şekilde, incelemek, değerlendirmek lazım. Türkiye şartlarına göre bizim çalıştığımız, bulunduğumuz idare, modern bir idareydi. Yurtdışına çok gittim geldim. Avrupa’yı gördüm. İngiltere, Almanya daha sonra da Planlama Müsteşarlığım sırasında Japonya’ya gittim. Tekrar Amerika’ya gittim. Dünya Bankası’nda çalıştım. Bu arada da devamlı olarak niçin geri kaldık? Nasıl yaparsak bu aramızdaki mesafeyi kapatabiliriz? Bunların metotları ve uygulamaları, düşünce tarzları nedir? Diye düşündük. Bu sorulara cevaplar aradık. Kendime göre birtakım sonuçlara vardım. Eğer ülkenin insanları iyi bir şekilde yönetilir ve birbirlerine bağlı olurlarsa, bir

* Prof. Dr., Turgut Özal Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü.

20

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

şeyler yapma, yarışma arzusu içlerinde olursa, zaman tünelindeki mesafeler öyle 100 yıl değil, 10-15 yıl içerisinde kapatılır kanaatine vardım.”1

Bu perspektifte, Türkiye’yi sık sık kullandığı ifadesi ile “muasır medeniyetler” seviyesine çıkarma vizyonu ile hareket eden Özal’ın düşünce ve politikaları arasında genel olarak devlet idaresi, devlet-vatandaş ilişkisi, devletin kamu yönetimi yapısı, bu yapının içindeki önemli unsurlar olan bürokrasi, merkez-taşra teşkilatı, merkezi yönetim-yerinden yönetim kademe ve organları bir sistemin olmazsa olmaz dişlileri olarak nerede durmaktadır? Hangi önem ve etki derecesine sahiptir? Bu çalışma, Özal’ın kamu yönetimi vizyonu ve politikalarının plansız, rastlantısal, günübirlik, parçacıl, müstakil hedef ve adımlardan oluşmadığı; bilakis, Türkiye’yi çağın ekonomik, siyasal ve toplumsal açıdan kalkınmış ülkelerini yakalama vizyonunun tamamlayıcı bir parçası olduğu argümanı etrafında kamu yönetimi politikalarının önemli başlıkları altında bir analiz sunmaktadır: (i) Devletin Rolü, (ii) İdari Yapı ve Bürokrasi, iii) İdari Yapıda Merkezi Yönetim, (iv) İdari Yapıda Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkileri ve (v) Başkanlık Sistemi ve Federasyon. Özal’ın, bu ana temalar etrafındaki düşünceleri, uygulamaya geçirdiği veya geçiremediği reformlar, literatürdeki ilgili çalışmalarda tartışılan kavram, teori ve saptamalar etrafında çalışmanın ilk kısmında ortaya koyduktan sonra; kamu yönetimi vizyonu, reformları ve bu vizyon ve reformların Türk kamu yönetiminin yapısı ve işleyişi üzerindeki -gerçekleşen ve potansiyel- etkilerini, önemli ölçüde birincil verilerden yararlanarak, spesifik bir şekilde ortaya koymak bu çalışmanın yoğunlaştığı alanı oluşturmaktadır.

Literatür Perspektifinden Geleneksel Kamu Yönetimi Modelinin Dönüşüm Süreci ve Türk Kamu Yönetiminde Özal Döneminin Etkisi

1970’ler bir çok gelişmiş ülke için, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemlerden başlayan ve artarak devam eden sosyal refah düzeyinin aksine, ekonomik sıkıntıların başgösterdiği, o döneme kadar üzerinde göreceli bir uzlaşma olan Keynesyen ekonomik modelin yaygın bir biçimde sorgulanmaya başlandığı yıllar olmuştur. Ekonomik sıkıntılar içerisinde bocalayan ve yeni arayışlar içine giren Batı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da 1970’lerin sonlarından itibaren merkez-sağ partiler, düşünce ve hareketler yükselen değerler haline gelmiştir. İsveç’te 1976’da, İngiltere’de 1979’da, Amerika’da 1980’de, Almanya’da 1983’de, Hollanda’da 1982’de, Danimarka’da 1981’de merkez-sağ partiler seçimleri kazanmış ve şanslarını sonraki seçimlerde de devam ettirmişlerdir. Seçilen bu

1 Turgut Özal, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “2000’li Yıllara Doğru” Konulu Konuşmaları”, İstanbul, 28 Mayıs 1990, Bilgisayar Kongresi, İstanbul, Atatürk Kültür Merkezi, (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1990), s. 8-9.

21

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

hükümetler, ekonomik problemleri çözmek için genel olarak liberal politikaları desteklemişler ve uygulamışlardır. Bu politikalar, Yeni Sağ adı altında akademik ve siyasi çevrelerde ekonomik, siyasi ve sosyal fikirler içeren bir terim olarak kabul edilmiştir. İngiltere’de Thatcher, ABD’de Reagan’ın liderlik ettiği hükümetlerin poitikalarında bu yaklaşımın etkisindeki politikaları uyguladığı akademik ve siyasi çevrelerde kabul edilmiştir.2 Liberalizm, monetarizm ve kamu tercihi teorilerinin bir bileşkesi olan makro bir model olarak Yeni Sağ anlayışına göre; devletin, asli nitelikli temel kamu hizmetlerinı sağlamak, sosyal ve ekonomik faaliyetler ve hukuk düzeni ile ilgili genel kuralları belirlemek ve takip etmek, temel hak ve özgürlükleri korumak, kamu otoritesi ve ulusal savunma sistemini kurmak dışında ekonomiye müdahalesini gerektirecek bir neden yoktur; kaynakların bürokratik yollardan tahsisi etkinliği sağlamada yetersiz kalmaktadır; mal ve hizmetlerin üretilmesi için en uygun mekanizma serbest piyasadır; kamu sektöründe önemli ölçüde küçülme ve özelleştirme yapılmalıdır; mevcut düzenlemeler vatandaşların taleplerini ve tercihlerini yansıtma ve kaliteli hzimet sunma konusunda zayıf kalmaktadır.3

Yeni Sağ anlayışının etkili olduğu bu dönemde, Batı Avrupa ülkelerinde 1970’lere kadar geçerliğini koruyan, katı hiyerarşinin hakim olduğu bürokrasiye dayanan, merkezi organlarda önceden belirlenen amaçları gerçekleştirmek için, tek özneli, merkezi, hiyerarşik bir işbölümü içinde üretim yapan, kaynak ve yetkileri kendinde toplayan, sorumluluğun yasalara ve prosedürlere göre olduğu geleneksel kamu yönetimi modeli, 1980’li yıllarda başlayan bir dizi reform politikaları ile yeni bir modele (yeni kamu işletmeciliği) dönüşmüştür.4 Bu dönüşüm sürecinde, kamu sektörünün toplumun üretim kaynaklarını verimsiz ve gereğinden oldukça fazla bir ölçekle kullanıyor olması; kamu yönetiminin hizmet sunma biçimlerinin halkın hizmet kalitesi ve çeşitliliği konusundaki taleplerini karşılama düzeyi açısından yaygın olarak eleştirilmesi; devlet yönetimine hakim olan ekonomik teorilerde, devletin piyasanın işleyişine müdahale etme ve ekonomik faaliyette bulunma açısından rolünün sınırlanması, kamu harcamalarının kısılması ve özelleştirmenin yaygınlaştırılması yönündeki düşüncelerin yeniden hakim olmaya başlaması; özel sektörün başarıyla uyguladığı verimlilik, küçülme, performansa odaklanma, teknolojik yeniliklerin yaygın olarak kullanılması, özel sektör 2 Bkz. R. Levitas, Ideology and the New Right (London: Polity Press, 1986); R. Eatwell, “Right or Rights? The Rise of the New Right”, içinde R. Eatwell ve N. O’Sullivan, The Nature of the Right: European and American Politics and Political Thought since 1789 (London: Pinter, 1989), s. 3-17; D. S. King, The New Right: Politics, Markets and Citizenship (London: Macmillan, 1987).3 Muhammet Kösecik, “Yerel Yönetim Teorileri ve Merkez-Yerel Yönetim İlişkilerindeki Merkezileşme: That-cher Dönemi”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 9, Sayı 1, 2000, s..37-39. 4 Uğur Ömürgönülşen, “Kamu Sektörünün yönetimi sorununa Yeni Bir Yaklaşım: Yeni Kamu İşletmeciliği”, içinde Muhittin Acar ve Hüseyin Özgür, der., Çağdaş Kamu Yönetimi-I (Ankara: Nobel Yayın, 2003), s. 3-43.

22

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

kurumları arasında yaşanan işbirlikleri gibi uygulamaların başarısı, dolayısıyla, aynı toplum içinde ve aynı üretim kaynaklarından beslenen kamu kurumlarının göreceli başarısızlığının açıkça görülmesi; özel sektörün işleyişinin ve küresel rekabet ortamında ulusal rekabet gücünün, kamu yönetiminin kararlarından ve işleyişinden doğrudan etkilenmesi dolayısıyla kamu otoritelerinin kendisini yeniden yapılandırması gereğinin açıkça ortaya çıkması; teknolojik yenilikler sonucu her çeşit bilginin ve verinin çok hızlı biçimde elde edilebilir, kullanılabilir hale gelmesi ile çok kademeli hiyerarşik yapıların ve uzun süren bürokratik prosedürlerin eski önemlerini ve anlamlarını yitirmesi değişimi doğuran faktörler arasında öne çıkmaktadır.5

Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelerde 1980-1990’lı yıllarda kamu yönetiminin örgütlenmesini ve işleyişini iyileştirmek üzere gerçekleştirilen reformlar, iki temel eksen üzerinde gerçekleşmiştir: Birincisi, kamu örgütlerinin performansını artırmaya yönelik örgüt içi işleyiş ile ilgili reformlardır (insan kaynaklarının eğitimi, performansa önem, nitelikli personel istihdamı, personelin kararların alınması ve uygulanması süreçlerine daha fazla katılımı, örgütsel amaçların ve standartların açıkça belirlenmesi ve performans denetimi, esnek idari yapılar ve yöntemler, kamu örgüt yapısının küçük, yönetilebilir birimlere ayrılması, bilgi teknolojileri kullanma, vatandaşları müşteri olarak kabul etme ve onlardan geri besleme yöntemini benimseyerek hizmet kalitesine önem verme, sonuçlardan yöneticilerin sorumluluk alması, vb.). İkincisi de, özel sektörden daha fazla yararlanmak üzere yapılan değişikliklerdir (kamu kurumları tarafından sunulan mal ve hizmetlerin özel sektöre ihale ve benzeri yollarla aktarılmasının sağlanması, kamu kurumlarının bir çok mal ve hizmetlerdeki tekel pozisyonlarının özelleştirmeyle sona erdirilmesi ya da rekabetin kamu hizmetlerine sokulması, vb.)6 Sonuç olarak, ortaya çıkan ve yeni kamu yönetimi ya da işletmeciliği olarak adlandırılan model, geleneksel modelin aksine, esnek yapılanma, çıktılara odaklı işleyiş, vatandaşın talep ve tercihlerine önem verme, performans kriterlerine göre çalışma ve sonuçlardan dolayı yöneticilerin sorumluluk alması gibi ilkelere dayalı kamu yönetimindeki bu yeni anlayış toplumda genel olarak kabul görmeye başlamıştır.

Yeni Sağ ve yeni kamu yönetimi anlayışının politikalarının etkisi, Özal’ın liderliğindeki hükümetlerin uyguladığı politikalar ile Türkiye’ye yansımış ve İngiltere’de Thatcherizm, ABD’de Reaganizm olarak adlandırılan bu yaklaşımın

5 Owen Hughes, Public Management & Administration (London: Macmillan Press, 1998), s. 1-22.6 OECD, Public Management Developments (Paris: OECD, 1991).

23

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

politika uygulamaları “Özalizm”7 ya da “Özal ile başlayan” anlayış8 olarak Türkiye’de karşılığını bulmuştur. Türkiye’de liberal bir ekonomik politika, serbest piyasa ekonomisi, teşebbüs hürriyeti, bürokrasinin azaltılması, devletçiliğin bırakılması ve yerel yönetimlerin daha fazla yetkiye sahip olması gibi liberal bir söylemle9 iktidara gelen Özal’ın politikalarıyla uygulanmaya başlayan Yeni Kamu Yönetimi anlayışı, kamu yönetimi alanında daha önce görülen reformlardan farklı olarak, ekonomik, sosyal ve siyasal temellere dayanan, topyekün bir değişim gösteren, bürokratik olmayan, piyasa esaslı, vatandaşın müşteri olarak algılandığı ve müşteri tercihli bir kamu hizmeti sunan bir ideal sistem öngörmüştür;10 devletçi ekonomik politikaların yerine serbest piyasa ekonomisi, özelleştirme, dışa açık büyüme ile birlikte bürokrasinin azaltılması;11 mevzuatın düzenlenmesi ve kırtasiyeciliğin azaltılması, kamu hizmetlerinin daha hızlı, etkili ve ekonomik bir biçimde yerine getirilebilmesi için kamu yönetiminde değişim ve yeniden yapılanması çalışmaları;12 bakanlıkların sayılarının azaltılması, devletin küçültülmesine yönelik kitlerin özelleştirilmesi, bir çok formalitelerin kaldırılması, yerel yönetimlere fon aktararak güçlendirilmesi;13 Özal döneminde kapsamlı çözümler ve politikalar getirilen başlıca alanlar olmuştur. Bu dönemde, merkeziyetçi idare yapımızın ıslah edilmesi ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat yapılarının yeniden düzenlenmesi üzerinde durulan diğer konular olmuştur.14 Uluç’un ifadesi ile “statükocu devlet anlayışına büyük bir darbe” vuran15 Özal döneminin önemli bir sonucu da Doğan’a göre, “merkezi teşkilat yapısını hantal, bürokratik ve geri bulan Turgut Özal’ın bu yapıyı merkez kaç güçlere sağladığı ekonomik ve siyasal olanaklarla aşma çabasıdır.” O dönemler için henüz adı konulmamış bir “subsidiarite” olarak da değerlendirileceği ileri sürülen bu imkanlar, “merkezden başlayıp taşra örgütüne, taşra örgütünden de

7 N. Talat Arslan, “Klasik - Neo Klasik Dönüşüm Süreci: ‘Yeni Kamu Yönetimi’”, C.Ü. İktisadi Ve İdari Bilim-ler Dergisi, Cilt 11, Sayı 2, 2010, s. 31; Dilek Küp, “Yeni Sağ Politikalar Ekseninde Türk Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma Arayışları Ve Bu Yeni Yapının Beklentilere Cevap Verebilme Düzeyi” (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2012), s. 48-93.8 Selime Güzelsarı ve Saadet Aydın, “Türkiye’de Büyük Burjuvazinin Örgütlü Yükselişi: Siyasal Ve Yönetsel Süreçlerin Biçimlenmesinde TÜSİAD”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 2010-1, Sayı. 20, s. 65. 9 A. Vahap Uluç, “Liberal - Muhafazakar Siyaset ve Turgut Özal’ın Siyasi Düşüncesi”, Yönetim Bilimleri Der-gisi, Cilt. 12, Sayı. 23, 2014, s. 116. 10 Rafet Çevikbaş, “Yeni Kamu Yönetimi Anlayısı ve Türkiye Uygulamaları”, Ekonomi ve Yönetim Arastırma-ları Dergisi, Cilt. 1, Sayı. 2, 2012, s. 11. 11 Arslan, 2010, s. 28. 12 Ulvi Saran, Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma: Kalite Odaklı Bir Yaklaşım (Ankara: Atlas Yayıncılık, 2004), s. 149. 13 Dinçer Bıdık, “Türkiye’de Muhafazakarlık Ve Liberalizm”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üni-versitesi, 2007), s.152, 159.14 Coşkun Can Aktan, “Özal’ın Değişim Modeli ve Değişime Karşı Direnen Güçlerin Tahlili”, Türkiye Günlü-ğü, Yıl. 5, Sayı. 40, 1996, s. 15-32.15 Uluç, 2014, s. 118.

24

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

yerel yönetimlere yetki devri” anlamına gelen bir süreci de başlatmıştır.16

Özal hükümetlerinin bürokrasiyi azaltmaya yönelik politikaların uygulamadaki sonuçlarının beklendiği gibi oup olmadığını araştıran Şener, 1984-1989 arasında kamu personeli sayısının azalmadığını, aksine %10 arttığını, ilk Özal Hükümetinde bakanlık ve devlet bakanlıklarının sayısının azaltılmasına rağmen ikinci hükümet döneminde her ikisinin tekrar artırıldığı ortaya konmaktadır.17 Yayman’ın çalışmasında da Özal döneminde uygulama sonuçlarına göre merkezi yapının her şeye rağmen gücünü ve otoritesini devam ettirdiği, örneğin özelleştirmelerin istenen düzeye ulaşmadığı tartışılmaktadır.

18 Eryılmaz’a göre de, 1980’lerin başında başlayan yasal-yapısal serbestleşmeye dayalı “birinci dalga” reform çalışmaları, “kamu yönetiminde verimlilik, etkinlik, kalite, hesap verebilirlik, yönetişim, vatandaş odaklılık, esnek örgüt yapıları, adem-i merkeziyetçilik ve performansa dayalı yönetim gibi, kamu yönetimi anlayışını ve uygulamalarını bir bütün olarak yeniden düzenlemeyi amaçlayan ikinci ve üçüncü dalga reformlarla devam ettirilememiştir.19 Özal liderliğindeki ANAP Hükümetinin, bürokrasi kavramını, daha çok “kırtasiyecilik” ve “devletin ekonomiye mücadelesi” olarak yorumladığı ve icraatını buna göre yürüttüğü, bu kapsamda kırtasiyecilikle mücadele, nüfus, pasaport ve ehliyet gibi belgelerin alınmasında uygulanan ve gereksiz zaman kayıplarına neden olan işlemlerin azaltılması ya da basitleştirilmesi biçiminde yürütüldüğü, kırtasiyeciliğin en önemli faktörlerinden olan, tüm kamu bürokrasisini olumsuz etkileyen, hantallığın ve verimsizliğin kaynağı görülen yetkileri üst makamlarda toplama ve aşırı merkeziyetçilik konularında kayda değer yapısal-kurumsal değişiklikler yapılamadığı, dolayısıyla kırtasiyecilikle mücadelenin, tüm kamu kurumlarına yayılmadığı, ancak birkaç işlemle sınırlı kaldığı, bilgisayar, faks, çağrı cihazı, cep ve araç telefonu, fotokopi makinesi ve modern hizmet binaları gibi bürokrasinin araçsal yönüne yönüne yapılan yatırımların artmasına rağmen, bürokrasi zihniyeti geleneksel tutumunu sürdürdüğü, kamu bürokrasisinin temel sorunu olan, aşırı merkeziyetçilik, hantallık, israf, örgütsel büyüme, gizlilik, kuralcılık, tutuculuk, biçimsellik, siyasallaşma, kayırma, yolsuzluk ve en önemlisi, kamu hizmetlerinde aracıların kullanılması gibi olumsuzluklar ciddiyetini koruduğu,

16 Cem Doğan, “Kamu Yönetiminde Neo-Liberal Restorasyon Süreci Ve Türkiye”, Eğitim Bilim Toplum, Cilt. 4, Sayı. 16, 2006, s. 105.17 Hasan Engin Şener, “Public Administration Reform in The Context Of The European Union Enlargement Process: The Hungarian And Turkish Cases”, (Basılmamış Doktora Tezi, ODTÜ, 2008), s. 209 ve 211.18 Hüseyin Yayman, “1980 Sonrası Türkiye’de Özelleştirme Uygulamalarının Gelişimi Ve Kamu Yönetimi Üzerine Etkileri”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt. 2, Sayı. 3, 2000, s. 135-156; Dinçer Bıdık, “Türkiye’de Muhafazakarlık Ve Liberalizm”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üni-versitesi, 2007), s. 159.19 Bilal Eryılmaz, Kamu Yönetimi (İstanbul: Okutman Yayıncılık, 2007), s. 38.

25

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Özal döneminde yapılan bürokrasi ile mücadele politikalarına yapılan önemli eleştirilerdir.20

Bu eleştirel bakışın yanında, Özal’ın genel olarak tüm toplumsal alanlarda, özel olarak da kamu yönetimi ile ilgili konularda gösterdiği liderliğin özel bir tarza sahip olduğu da çokça ifade edilmiştir. Örneğin Yılmaz, Özal’ın pratik/problem çözücü bir disiplin olan mühendislik eğitimi, devlette DPT ve Başbakanlık Müsteşarlığı gibi en üst görevler ve bizzat hizmet üreten birimlerde bulunması ve Dünya Bankası’nda çalışması gibi bazı tecrübe ve görevlerinin kararlarında etkili olduğunu vurgulamakta, liderlik özellikleri ve kişisel nitelikleri itibarıyla Özal’ın, statükocu olmak yerine “değişimci ve dönüştürücü” bir stile sahip oduğunu ve dolayısıyla yönetsel, ekonomik ve siyasi yapıyı dönüştürmeye önem veren “değişimci bir lider” olduğunu, sistem sorun ürettiğinde sorunları çözmek ve daha iyi bir yapı oluşturmak üzere aktif ve geleceğe dönük bir tavır sergilediğini, bu kişilik ve liderlik özelliğinin Özal’ın yönetim anlayışına yansıdığını ifade etmektedir.21 Aynı şekilde Bozkurt’un ifadesi ile bir lider olarak Özal, toplumdaki değişim sürecini doğru okumak için sürekli bir arayış içinde olan, geçmişe dönük, işleri doğru yapmaya çalışan yönetsel bir liderden çok, geleceğe dönük, risk alan, geniş bir vizyonu olan, izleyenlerine umut aşılayan, hata yapmaktan korkmayan, kendisini toplumun hizmetkarı olarak gören son derece tutkulu bir “dönüşümcü lider”dir.22 Erdoğan’ın tabiri ile de Özal, her ne kadar kendisi bürokrasi içinden gelmiş olsa da geleneksel bürokrasinin baskıcı anlayışından ayrıldığı ölçüde halka yakın düşmüş, “devlet yerine “cumhur”un, yani halkın temsilcisi haline” gelmiş, Türk siyaset geleneğinin “hikmeti hükümet” efsanesini ve “devletin vatandaşa önceliği” saplantısını aşındırmaya çalışmış, Türk vatandaşına toplumun asıl ve öncelikli biriminin kendisi olduğuna ve devletin aslında kendisi için var olduğunu anlatmaya çabalamış, “reformist” bir liderdir.23 Sezal ise Özal’ın Türk toplumunda bıraktığı etkiyi, siyasal, toplumsal ve kültürel zihniyet dönüşümlerine el atılan ancak bütün bu dönüşümlerin tamamlanamadığı “yarım kalmış devrim” olarak nitelemektedir.24

20 Bilal Eryılmaz, Bürokrasi Ve Siyaset Bürokratik Devletten Etkin Yönetim (İstanbul: Alfa Yayınları, 2002), s. 153.21 Aytekin Yılmaz, “Türk Bürokrasi Geleneği ve Özal”, içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 96 ve 98.22 Veysel Bozkurt, “Geleceğin Toplumu, Dönüşümcü Liderlik ve Turgut Özal”, içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 179. 23 Mustafa Erdoğan, “Türk Politikasında Bir Reformist: Turgut Özal”, içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 21 ve 31. 24 İhsan Sezal, “Bir Toplumsal Barış Mimarı ve Yarım Kalmış Devrim” içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 163-168.

26

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Özal’ın Kamu Yönetimi Vizyonu

Devletin Rolü

Özal’ın ülke yönetimini devralmadan çok önce şekillenmiş olan devlet anlayışı, net çizgilerle “liberal devlet” anlayışını yansıtmaktadır. Ona göre devlet, “bir milletin dışarıda ve içeride işlerinin yürütülmesinde, müdafaasında emniyetinin temini, hakiki ve hükmi şahıslar arasında adaletin tevzii, ekonomik faaliyetin asgari kayıpla ve maksimum randımanla yapılması için gene millet tarafından kurulan müesseselerden” meydana gelmektedir. Güçlü devlet, harcamaları hak ölçüler içinde, fakat hazinesi dolu olan devlettir. Devlet, “mabud veya baba” olmadığı gibi “bir istihdam kapısı” da değildir.25 “Devlet hiç bir zaman vatandaşın karşısında veyahut da vatandaşın rakibi değildir, devlet vatandaşın yardımcısıdır. Asıl olan vatandaşın kendisidir, milletin kendisidir.”26 Devletin bütün kurumları ile milletin hizmetinde ve “Devletin zenginliği sonucu milletin zenginliği değil, milletin zenginliği sonucu devletin zengin olması” Özal’ın devlet anlayışının merkezinde yer almıştır.27 Türkiye’nin liberal piyasa ekonomisine geç girdiğini düşünen Özal, iki yüzyıl Batılılaşma reformu adına her şeyin yapıldığını ama Batı’nın üstünlüğünün liberal ekonomiden geldiğini anlayamadığımızı vurgulamakta, 1980’e kadar ekonomimizin içe dönük, mücadeleci ve ithal ikameci niteliğini muhafaza ettiğini, girişimcilere, piyasaya ve piyasa güçlerinin işbirliğine kuşkuyla bakıldığını, savunmacı bir refleksle, ithalata karşı kendimizi koruduğumuzu ve ihracatı arttırmaktan kaçındığımızı özeleştiri olarak vurgulamaktadır. Bu nedenlerle de kamu sektörünün aşırı güçlendiğini, merkezi planlamanın büyük ölçüde piyasanın yerine geçtiğini, fiyat, kambiyo ve dış ticaret kontrolleriyle sübvansiyonların kaynak tahsisini temel biçimde çarpıttığını, ancak kendilerinin popülist ideolojinin çağdaş ve milliyetçi olarak gösterdiği bu yaklaşımı devraldıklarını, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne katkıda bulunan bu müdahaleleri yeni şartlara uydurduklarını dile getirmektedir.28 Bu ilkelerin, 1980’li yılların başından itibaren kapitalist dünyada sarsıcı

25 Turgut Özal, “Kalkınmada Yeni Görüşün Esasları”, Türkiye’nin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Meseleleri-İl-mi Seminer, Aydınlar Ocağı, Ankara, 28-29 Nisan 1979.26 Turgut Özal, “Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 1982 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı Münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 17.1.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 2, B. 36, s. 203-218; Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması, 19.12.1983, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84.27 Turgut Özal, “Kalkınmada Yeni Görüşün Esasları”, Türkiye’nin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Meseleleri-İl-mi Seminer, Aydınlar Ocağı, Ankara, 28-29 Nisan 1979; Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması, 19.12.1983, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B: 10, s. 62-84; Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması, 25.12.1987, TBMM Tutanak Dergisi, D. 18, C. 1, B. 3, s. 40-72.28 Turgut Özal, “Uluslararası Kamu Finansmanı Enstitüsünün İstanbul’da Yapılan 44. Kongresinde Açılış Ko-nuşması”, 22 Ağustos 1988, Başbakan Turgut Özal’ın Tesis Açılışları, Çeşitli Toplantılarda Yaptığı Konuşmala-rı: 13.12.1987 - 12.12.1988 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1989).

27

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

değişikliklere neden olduğu, 1960’tan sonraki dönemde “devlet bürokrasilerinin milletlerin kaderine el koymalarına” neden olan ve “devletçi doktrinler” olarak “adeta tabulaştırılan “planlı” anlayışın, komünizmin yıkılması ve sosyalist blokun yeniden yapılanmasını zorunlu kıldığı düşüncesi Özal’ın neo-liberal devletçi fikirlerini kuvvetlendirmiştir.29

1980’li yıllarla birlikte Batı Avrupa ülkelerinde piyasa mekanizması ve devletin ekonomideki yerini sorgulayan neo-liberal düşüncelerin temel argümanları Özal’ın devletin ekonomideki rolü ve asli görevlerine dair vizyonunu şekillendirmiştir. Ekonomik kalkınmada devletin esas rolü, karma ekonomi sistemi olarak adlandırılan sistem içerisinde tanzim edici ve gelişmeyi teşvik edici olmalıdır; devlet, fertlerin ve kuruluşların ekonomik ilişkilerini düzenlemeli, ihtilafların çözümü, ekonominin rahat çalışması için sık sık değişmeyen kaideler koymalı ve engelleri kaldırarak verimliliği yükseltmelidir. Devlet, genel olarak bütün millete hizmet veren, esas itibariyle de karayolları, barajlar, elektrik tesisleri, demiryolları, meydanlar, limanlar, büyük sulama tesisleri gibi vatandaşın yapamayacağı, ama yapılması lüzumlu olan altyapı hizmetlerini yapmalıdır. Devlet, sanayi ve ticarete esas prensip olarak girmemelidir. Sanayi sahasındaki görevi, mevcut devlet ünitelerini mümkün olduğu kadar rantabl hale getirmek, fazla büyütmeden, yapılması icap eden, yine özel teşebbüsün yapamadığı işleri yapabilmek şeklinde olmalıdır. Sanayide geri kalmış bölgelerde ilk girişimi sağlamak için istisnai olarak piyasaya girse de de ilk fırsatta bu teşebbüsleri millete devretmelidir. Sanayi ve ticarette devletin esas rolü düzenleyici ve teşvik edici olmalıdır. “Devletin vatandaşa rakip olmadığı, bilakis onun yardımcısı, ona hizmet eden, gelişmesini, kalkınmasını kolaylaştıran bir fonksiyona sahip olması” ilkesi bu prensiplerin esasını oluşturmaktadır.30 Buna göre kamu sektörü, bütün ticari ve sınai faaliyetlerden, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin hepsinden ve hizmet sektörlerinin önemli bir kısmından çıkmalıdır.31 Bu prensipler, Özal’ın ifadesiyle “pratik, pragmatik, gerçekçi bir anlayıştır.”32

29 Turgut Özal, “3. İzmir İktisat Kongresinin Açılışında Yaptığı Konuşması”, 4 Haziran 1992, İzmir İktisat Kongresi (Ankara: DPT, 1993), s. 21-27. 30 Turgut Özal, “Kalkınmada Yeni Görüşün Esasları”, Türkiye’nin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Meseleleri-İl-mi Seminer, Aydınlar Ocağı, Ankara, 28-29 Nisan 1979; Turgut Özal, “Konuşmaları, “Turgut Özal’ın Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 1982 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı Münasebetiyle TBMM’deki Konuş-ması”, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, 17.1.1982, C. 2, B. 36, s. 203-218; Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının Okunması Münasebetiyle TBMM’deki Konuşması, 19.12.1983, . TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84. 31 Turgut Özal, “İş Dünyası Vakfı Toplantısındaki Konuşması”, 2.10.1992, İstanbul-Conrad Otel (Ankara: Baş-bakanlık Basımevi, 1992).32 Turgut Özal, “Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 1982 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı Münasebetiyle TBMM’deki Konuşması, 17.1.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 2, B. 36, s. 203-218.

28

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Bununla birlikte, Özal’ın eğitim, sağlık ve ileri teknoloji başta olmak üzere, temel kamu hizmetleri alanında da devlet tekelinin kırılması, temel kamu hizmetlerinin rekabete açılması düşüncesi Yeni Sağ politikalara paralellik arz etmektedir:

“Eğitimde tek merkezden, tekdüze bir eğitim olmaz. Artık onun devri geçti. Bununla biz tornadan çıkmış gibi, hep aynı adamı yetiştiririz. Allahtan adam-larımız başka yerde, sanayide şurada burada kabiliyetli. İnsanımız zeki. Mektepten aldığından farklı şeyleri dışarıda öğreniyor. Yoksa eğer mekteplerimizdeki eğitim sistemiyle devam edersek, hep aynı adamı yetiştiririz. Özellikle ilkokul, ortaokul, liselerde. Bizim gibi bir ülke yok. Bir taraftan serbest bir ülkeden bahsediyoruz, serbest pazar, serbest ekonomik sistem vesaire diyoruz… Ne yapmışız, her şeyi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlamışız. Bununla bir yere gidemeyiz. Eğitimde de, sağlıkta da, rekabetin olmadığı yerde, aynen sanayi ve ticaret gibi gelişme ol-maz. Gelişme mümkün değildir. Muhakkak rekabeti oraya sokmak lazım, yeni düşünceleri sokmak lazım.”33

Temel kamu hizmetlerinden biri olan sosyal yardımlar konusunda da Özal, devletten yardım almayı değil çalışmayı teşvik edici bir yaklaşıma sahiptir. “Sos-yal adalet, sosyal güvenlik ve sosyal yardımın düzenlenmesi ve sağlanması; sosyal hizmet ve faaliyetlerin tanzim, teşvik ve yönlendirilmesi ve gereğinde doğrudan yapılması devletin başlıca görevleri arasındadır.”34 Ancak, sosyal yardımların öl-çüsünün çok iyi tespit edilmesi, devletin sosyal sahada gönüllü sosyal dayanışma-yı teşvik edip kolaylaştırması, sosyal yardımın “insanları çalışmadan uzaklaştırıcı, tembelliği teşvik edici değil, havadan geçinmeye sevk edici” yönde olmamasına özellikle itina gösterilmesi, muhtaçların gelişmeleri, yararlı hale gelebilmeleri için önlerindeki engellerin kaldırılmasına çalışılması, sosyal yardımın devletin gücü ile orantılı ve hiçbir suretle ekonomik gelişmeyi yavaşlatıcı bir hüviyette olmama-sı gerektiği onun vurguladığı hususlardır.35

İdari Yapı ve Bürokrasi

Özal’ın hayalindeki Türkiye vizyonunu gerçekleştirmek için ele alınması gereken öncelikli konulardan biri de Türkiye’nin “merkeziyetçi idari yapısı” olmuştur. İzmir İktisat Kongresinde başbakan yardımcısı olarak yaptığı konuşmada “ar-tık ihtiyacımızı karşılamayan bürokratik karakteri ağır basan, merkeziyetçi” idari yapının mutlaka ıslah edilmesi gerektiğini vurgulamış, yeni anayasa hazırlık sü-recinde merkezi idare ile mahalli idareler arasındaki görev dağılımının yeniden 33 Turgut Özal, “İş Dünyası Vakfı Toplantısındaki Konuşması”, 2.10.1992, İstanbul-Conrad Otel, (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1992).34 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki konuşması”, 19.12.1983, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84.35 Turgut Özal, “Kalkınmada Yeni Görüşün Esasları”, Türkiye’nin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Meseleleri-İl-mi Seminer, Aydınlar Ocağı, Ankara, 28-29 Nisan 1979.

29

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

yapılması, idari yapıyı gelişen Türkiye’nin artan klasik ve yeni ihtiyaçlarını karşı-layacak dinamik bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade ederek, kamu yöne-timi alanındaki reform ihtiyacını öncelikli değişim ve dönüşüm alanlarından biri olarak ortaya koymuştur.36

Yine başbakan yardımcılığı döneminde kamu kurum ve kuruluşlarının ye-niden düzenlenmesi ile ilgili bir yasa tasarısı görüşmelerinde hükümet progra-mından aktardığı idari yapıya ilişkin değerlendirmelerde, merkeziyetçi yapı, görev-yetki-sorumluluk paylaşımındaki dengesizlik, kırtasiyecilik, istihdam so-runları ve verimsizlik öne çıkan sorunlardır:

“Mazisi yüzyıllara dayanan Türk idare yapısı şartların değişmesiyle yeniliklere ve ihtiyaçlara ayak uyduramayarak eskimiş, ekonomik ve sosyal gelişmelerin gerisinde kalmıştır. Bunun sonucunda yönetiminde aşırı merkeziyetçilik, görev, yetki ve sorumlulukların dağılımında dengesizlik, normalin çok üstünde istihdam, atıl kapasite, verimsizlik, lüzumsuz formalite ve kırtasiyecilik hastalıkları meydana gelmiştir. Kalkınmakta olan bir ülke durumundaki Türkiye’nin ekonomik ve so-syal kalkınmasını engelleyen en önemli faktör Türk idaresinin bu hastalıklarıdır.”37

İdari yapının sağlamakla yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin görülmesinde karşılaşılan gereksiz bürokrasi, kırtasiyecilik ve idari işlemlerdeki aşırı formalite dolayısıyla idareye muhatap olan vatandaşın büyük sıkıntılara girmesi, en ba-sit kayıt, ruhsat ve belge çıkarma gibi işlemlerin günlerce devam etmesi, resmi belgelerin dosyalar dolusu yığılması Özal’ın şikayet ettiği konuların başında gel-mektedir. Bu yapının aynı zamanda kırtasiyecilik, rüşvet ve yolsuzlukların da esas kaynağını teşkil ettiği Özal’ın vurguladığı bir konudur. Bu şekilde işleyen ida-ri yapıda ekonomik programların uygulanması, gereksiz formaliteler yüzünden gecikmekte, milyonlarca işgünü ve tonlarca kağıt israf edilmekte, “Türk idaresi kırtasiyeciliğin sonunda kendisini yiyip, bitiren bir fasit daire içine” düşmektedir. En kısa zamanda kamu hizmetlerinin görülmesindeki aksamaların giderilmesi, basit, sade ve pratik yöntemlerin geliştirilerek uygulamaya konması Özal’ın ön-celikleri arasında yer almıştır.38

Türk idare sisteminin memura “itimatsızlık ve şüphe” üzerine kurulu oldu-ğunu eleştiren Özal, itimadın esas, şüphenin istisna olmasının gerektiğini dü-

36 Turgut Özal, “Geleceğe Bakış”, İkinci İzmir İktisat Kongresi’nin Kapanış Oturumu Konuşması (7.11.1981), içinde İsmet Binark, der., Bu Dünyadan Bir Turgut Özal Geçti (Ankara: Turgut Özal Düşünce Hamle Derneği Yayınları, 2008).37 Turgut Özal, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 13.5.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 5, B. 94, s. 439-445.38 Turgut Özal, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 13.5.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 5, B. 94, s. 439-445.

30

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

şünmüştür. Bu nedenle bakanlıklar, kitler ve kamu kurumlarının tamamında bu şüphe sistemi yüzünden müfettiş kadrolarının geliştikçe geliştiğinden yakınmış, bu sistemde namuslu adamın çalışamaz hale geleceğini, hile yapanın yine de işini bir yolunu bulup işini yaptıracağını, asıl bu konuda bir reform ihtiyacı olduğuna inanmıştır.39 Devlet memuruna itimat etmeyince memur da vatandaşa itimat et-memektedir. Sistemi tersine çevirerek “itimada dayanan bir sistem” getirmek, bir-çok bilgi-belge gereken durumda (sağlık raporu, ikametgâh kağıdı, nüfus kağıdı sureti) vatandaşın beyanına göre işlem yapmak, yanlış beyanda bulunana ölçülü ağır bir ceza vermek suretiyle oto kontrolü sağlamak, kırtasiyecilik ve gereksiz bü-rokratik işlemleri azaltacak ve vatandaşa güveni tesis etmeye katkı sağlayacaktır.40

1983 genel seçimlerinin kazanmasının ardından başbakan olarak açıkladığı Hükümet programında41 Özal, ülkenin önünde duran meselelerin süratle çö-züme kavuşturulması için hukuki ve idari yapının buna imkan sağlayacak bir hale gelmesi gerektiğinin altını çizerken, “kendimizi, yine kendimizin koyduğu kaidelerin esiri olmaktan kurtarmalı, yeni, dinamik, kaideleri ve yapısı birbiriy-le uyumlu, iyi çalışan bir sistem kurmalıyız.” diyerek idari yapı ve mevzuatın toplumun ihtiyaçlarına cevap verebildiği sürece muteber olduğunu, günün şart-larına uygun olmayan, eskimiş, yavaş, karar almaya sebep olan ve uygulamayı imkansız hale getiren, zaman ve kaynak israfına yol açan idari yapının yeni bir anlayışla gözden geçirileceğini ifade etmiştir. Devlet hizmetleri, aşırı formaliteler ve teferruat keşmekeşinden kurtarılacak, bu amaçla bürokratik işlemler en fazla ve gereksiz olduğu alanlardan başlamak üzere, konular tasnif edilecek, işlemleri asgariye indirecek bütün tedbirler alınacak, kanun, tüzük, kararname, yönetme-lik ve tebliğlerde gerekli değişiklikler yapılacak, böylece devlet hizmetlerinin et-kisi artırılacak, vatandaşlar rahatlayacak, ekonomik gelişmeye katkı sağlanacaktır. Kamu hizmetlerinin her kademesinde israf önlenecek ve tasarrufa riayet edile-cektir. Resmi makamlara müracaatta istenen bütün bilgi ve belgelerin gözden geçirilerek azaltılması ve bazılarının kaldırılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Me-murların tayin, terfi ve emeklilik işlemleri ile sağlık, gümrük, tapu, noter, ehliyet alma, vergi yatırma ve benzeri hizmetlerdeki işlerin basitleştirilmesi için bütün tedbirler alınacaktır.

Hükümet programında, bürokratik işlemlerde vatandaşın beyanının esas alı-nacağı şeklinde taahhüt edilen anlayış, geleneksel bürokratik işleyiş bakımından

39 Turgut Özal, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 13.5.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 5, B. 94, s. 439-445.40 Turgut Özal, “Basın Mensuplarıyla TRT’de Yaptığı Açık Oturum”, 25 Ekim 1983. 41 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 19.12.1983. TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84.

31

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

vatandaşı odağa koyan bir yaklaşım sunmaktadır. “Herkes aksi görülünceye kadar beyanında haklıdır, doğrudur. Vatandaşın devletine daha fazla güven duyması için önce devletin vatandaşa itimat etmesi gerektiğine inanıyoruz. Devlet kapısı vatandaş için korkulu, ürkeklikle başvurulacak bir duvar değil, rahatlıkla, güvenle girilen bir yer olmalıdır.” Geleneksel bürokratik sisteme hakim olan inisiyatif kul-lanmayı, sorumluluk almayı engelleyen, sonuç değil hata arayan, mevzuat odaklı işleyiş Hükümet programında net çizgilerle eleştirilmekte ve yeni dönemdeki ida-ri yapının bu hastalıklar üzerine gideceği taahhüt edilmektedir.

“Diğer önemli bir husus devlet hizmetinin, gayret ve feragatle yapılan işlerin bir yana bırakılarak sadece memurun ve yöneticinin hatalarını arayan teftiş zihni-yetinden kurtarılması ihtiyacıdır. Bu zihniyet umulanın aksine inisiyatif almayı ve daha iyi karar verilmesini engellemekte, yetki ve sorumluluğu zayıflatmakta, ekonomik kayıplara sebep olmaktadır. Devletin sadık ve çalışkan memuruna sa-hip çıkarak taltif etmesine, buna mukabil yapılmayan veya sürüncemede bırakılan işlerin murakabesine ağırlık vereceğiz.”42

Geleneksel bürokratik modelin değişim sürecinin yansımalarını taşıyan bu bakış açısı, II. Özal Hükümeti programında da yerini almıştır: “Devlet müessese-lerinin kuruluşunda ve işleyişinde temel prensip, işlemlerin müessir, süratli ve ve-rimli bir şekilde yürütülmesidir. Bunun için, sistem açık, basit ve kolayca anlaşılır olmalıdır. Türk idare ve hukuk sitemi, daha süratli, etkili, verimli hale getirilecek, pek çok işlem bilgisayarla otomatik yapılacak; vatandaş devlet kapısında bekletil-meyecektir. Hükümetimiz, bürokrasinin devamlı olarak azaltılmasında, memura ve vatandaşa itimadı esas almaktadır.” 43

Bürokrasinin azaltılması, kamu hizmetlerinde etkinliğin artırılması için, bü-rokratik işlemlerin en fazla ve en gereksiz olduğu alanlardan başlamak üzere, ilgili kanun, tüzük, kararname, yönetmelik ve tebliğlerde gerekli değişiklikler yapılma-sı, nüfus işleri, adalet, emniyet, milli eğitim, vergi idaresi ve daha pek çok kamu kuruluşunun bilgisayara geçmesi, işlemlerin hızlandırılması, bekleme sürelerinin kalkması veya büyük ölçüde azaltılması, bütün bakanlıklarda etkili ve verimli çalışacak şekilde bilgisayar yardımıyla otomasyon projelerinin başlatılması, ehli-yet, pasaport, nüfus dahil, çok çeşitli alanlarda bürokratik işlem ve formalitelerin basitleştirilmesi, bürokrasi, kırtasiyecilik ve formalitelerle mücadele programına devam edilmesi, kamu personelinin bu konuda eğitilmesi ve programın vatan-daşa tanıtılması alınması planlanan tedbirler olarak hükümet programında yer almıştır. 42 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 19.12.1983. TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84. 43 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 25.12.1987, TBMM Tutanak Dergisi, D. 18, C. 1, B. 3, s. 40-72.

32

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Türkiye’nin idari yapısının işleyişine ilişkin Özal hükümetinin getirdiği önemli bir bakış açısı değişikliği de “vatandaşın teba durumu ve konumundan, Devlet hizmetlerinden faydalanan müşteri başka bir deyişle Devletin eşiti ko-numuna geçişidir. Vatandaş artık Devlet’ten birçok istek ve beklentisi olan bir kişidir.”44

Bununla birlikte, bürokrasinin içinde bulunduğu sorunlar II. Özal hüküme-tinin önünde bir sorunlar yumağı olarak durmaktadır. Kalkınmanın en önemli aracı hatta itici gücü olmak durumundaki Türk Kamu Yönetiminin, “kalkınma sürecini uzatan ve yavaşlatan” bir duruma geldiği ifade edilen Başbakanlığin rapo-runda, kıt kaynakların merkezi bir planlama ile daha rasyonel kullanımı amaçlan-masına rağmen, merkezde kaynakların daha çok israf edildiği sonucunun ortaya çıktığı, görev ve hizmet çatışmaları, aynı işi birçok kamu kurum ve kuruluşunun yapmakta oluşunun personel, büro, araç ve gereç, makine parkı kullanımında büyük israflara yol açtığı, kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve koor-dinasyon sağlanamadığı için yatırım ve hizmetlerde dublikasyon ve çatışmanın özellikle proje safhasında yoğunlaştığı, problemlerin daha kolay çözülebilmesi için güçlendirilmeye çalışılan Ankara bürokrasisinin, beklenen faydayı sağlamak bir yana, Türk kamu idaresinin verimliliği ve rasyonelliği bakımından tartışır hale geldiği yönündeki değerlendirmeler, bürokrasinin içinde bulunduğu durumdan duyulan memnuniyetsizliği ifade etmektedir.45 Hizmetlerin sağlanma sürecinde bürokrasiden kaynaklanan bu sorunlar, ironik bir şekilde vurgulanmaktadır:

“İdari tarihimizin içinde, zaman zaman mevzuatta yapılan değişiklikler ile bürokrasi daha da genişlemiş, netice olarak devlet ile vatandaş arasındaki mesafe –kademe- artmış, münasebetler daha da giriftleşmiştir. Öyle ki bazı sahalarda yatırım yapmanın veya yatırım izni almanın –bu gereksiz formaliteler yüzünden- beş, on seneyi geçtiği görülmüştür, hatta devlet kendi tesisleri için dahi izin al-makta zorluk çekmiş, bazen tesislerini ruhsatsız inşa etmek zorunda kalmıştır.”46

Bürokrasi içinde de Özal, “şekilci, kırtasiyeci, ağır çalışan insanlar” yerine dinamik, hareketli ve çalışkan” insanlarla çalışmayı tercih etmiş ve özellikle Ba-kanlar, Bürokratlar, valiler ve belediye başkanları gibi yakın çalıştığı insanlarda da bu özellikleri aramıştır. Dönemin İçişleri Bakanlarından Abdulkadir Aksu’nun ifadesi ile Özal “çalışanların projeye dayalı çalışmalarını, planlı, hızlı, aktif ve dinamik olmalarını” beklemiştir.47 Bir başka deyişle, Özal’ın düşüncesinde bü-

44 Başbakanlık, Gelişen Türkiye: Bürokrasi (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988), s. 4.45 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu programının okunması”, 25.12.1987, TBMM Tutanak Dergisi, D. 18, C. 1, B. 3, s. 40-72.46 Başbakanlık, “Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler: 13 Aralık1983 – 30 Aralık 1987, 30 Aralık 1987 – 18 Kasım 1988 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988).47 Yusuf Tümtürk, Yeni Türkiye’nin Mimarı (Ankara: Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği, 2008), s, 132.

33

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

rokrasi mekanizması “tıpkı özel sektör gibi dinamik, hızlı ve enerjik” olmalıydı. Hizmetlerin gerçekleşmesine odaklanma, kalitenin sürekli artırılması, devlet im-kanlarının verimli kullanılması Özal’ın düşüncesinin ana esasları olmuştur. Her yatırımla ilgili bütçe kalemi oluşturulmadan harekete geçmemek, gerekli altyapı hazırlıkları tamamlandıktan sonra harekete geçmek, yapılacak çalışmaları bir sis-tem ve sonuç etrafında şekillendirmek, kuru ve havada kalan çalışmalar yerine sonuç odaklı ve verimli bir çalışma periyodunu benimsemek, onun bürokrasi-ye getirmeye çalıştığı çalışma disiplini olmuştur. Özal’ın bu anlayışı, dönemin İçişleri Bakanlığı müsteşarlığı görevinde bulunan Galip Demirel’in ifadeleri ile geleneksel bürokrasi için alışılması zor bir tarz oluşturmuştur:

“Devletin bütünlüğünü kapsayan bu çalışma dinamiği devletin üzerine çöken hantal yapıyı derinden etkilemişti. Bürokrasi Özal’ın hızına yetişmek için kendis-ini çağın koşullarına göre dizayn etmek zorundaydı. Hız, maliyet ve verimlilik esası üzerine kurulu olan bu yapı, vatandaşların devletle ilişkilerinde de yeni bir çığır açmıştı. Devlet hizmet ürettikçe, verimliliği esas aldıkça, vatandaşı ile arasına giren duvarlar da bir bir ortadan kalkıyordu. Bürokratik hantallık bir yönüyle de devlet-vatandaş barışının belirleyici bir manivelası olmuştu. Hantal devlet, ya da kutsal devlet efsanesi çökerken, hizmet veren verimli ve dinamik bir devlet anlayışı hızla yükselmeye başlamıştı.”48

Özal’ın bürokrasiye bakış açısını net çizgilerle ifade eden bu sözler, Özal’a atfedilen ve memurların usulsüzlük yaptığı, rüşvet aldığı şeklinde yorumlanan “benim memurum işini bilir” söylemi49 ile tutarlılık göstermemektedir. Nitekim, yakın çalışma ekibinde bulunan Barlas Doğu’nun ifadesi ile “Özal ‘Benim me-murum üretkendir, çalışkandır, hizmet kabiliyeti yüksektir’ demişti ama bu ko-nuşma çarpıtıldı.” Özal, bürokratlara değer veren bir liderdi. “Asla bürokratlarla oynamayacaksınız. Asla tayin yapmayacaksınız, kış kıyamette kimseyi yerinden etmeyeceksiniz, sizin göreviniz insanların yerleriyle oynamak değil ülkeye hizmet etmektir” talimatı Özal’ın iktidara geldikleri ilk grup toplantısındaki talimatla-rından biri olmuştu.50

İdari Yapıda Merkezi Yönetim

İdari yapının ana unsuru olan merkezi idare ile taşra teşkilatı arasındaki görev, yetki ve sorumluk dağılımı ve bu yapıya hakim olan ilişkiler bakımından Özal’ın kamu yönetimi anlayışı, taşra teşkilatlarının güçlendirilmesi yönündedir. Başba-kan yardımcısı olarak kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetkilerinin yeni-48 Ahmet Turan Ayhan, Hizmete Adanmış Bir Ömür: Galip Demirel (İstanbul: Malatya Kitaplığı, 2013), s. 240.49 A. Vahap Uluç, “Liberal - Muhafazakar Siyaset ve Turgut Özal’ın Siyasi Düşüncesi”, Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt. 12, Sayı. 23, 2014, s. 116 ve 137.50 Yusuf Tümtürk, Yeni Türkiye’nin Mimarı (Ankara, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği, 2008), s, 179.

34

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

den düzenlenmesi çalışmalarında bu bakış açısı belirgindir. “Bizim burada getir-mek istediğimiz merkezi idarenin, merkezi teşkilatla merkezi teşkilata bağlı taşra teşkilatı arasındaki dengeyi ortaya koymaktır. Taşra teşkilatı gerekli fonksiyonu yapamıyorsa, vatandaş her işi için idare merkezine geliyorsa, Ankara’ya geliyorsa mümkün olduğu kadar merkezi idarenin taşra teşkilatını buna göre düzenlemek mecburiyeti vardır.”51 İlk hükümet programında da taşra teşkilatlarının başındaki mülki idare amirlerinin “tam bir tarafsızlıkla” vatandaşın hizmetinde olacağını, mülki idare amirlerinin yetkilerinin artırılacağı ve vatandaşlarının işlerinin bü-yük bir kısmının Ankara’ya gelmeden mahallinde halledilmesine imkan verecek kanun ve idari düzenlemelerin yapılacağı bu alandaki öncelikli hedefler olarak açıklanmıştır.52

Merkeziyetçi yapının yerine onu tamamlayan unsurların öne çıkması ge-rektiği inancı, Özal’ın bakış açısında önemli bir yer tutmuştur. Toplumda bi-reyin öne çıktığı gibi merkezi idare içinde de onun alt parçaları öne çıkmalıdır. Özellikle, teknoloji ve telekomünikasyonun, bilgisayarların hayatımıza girmesi ile çok süratli bir bilgi birikimi ve bilgiye ulaşım imkanı olduğu, bireyin öne-minin arttığı, hedefin insan olduğu, gelişmiş ülkelerde devletin rolünün iyice aşağıya çekildiği, en ileri Sosyalist ülkelerde dahi insana hitap etmeye başlandığı-na dikkat çekerek, büyük kuruluşların yerini dinamik, daha ufak kuruluşlara terk ettiği, büyük kuruluşların da kendi içlerinde ufak kuruluşlar haline dönüştüğü, artık “kuvvetli bir merkezi idarenin” önemini kaybetmeye başladığı, dolayısıyla bir “merkezi idare yerine, daha dağılmış bir otorite, daha dağılmış” bir yapının öne çıktığı düşünceleri Özal’ın merkezi idareye bakışını şekillendirmiştir. Merke-zi idarenin yükünün azaldığı, insanların daha fazla söz sahibi olduğu, bugünkü yapıda sorun olarak görülen şeylerin hiç sorun olarak görülmediği ve muhte-melen 30-40 sene devam edecek bir sürecin içerisinde oluşacak “yeni bir devre” Özal’ın vizyonuna göre bizi beklemektedir.53

Özal’ın idari yapının modernleştirilmesindeki yaklaşımlarının bir kısmı daha pragmatik niteliktedir. 2000’li yıllara giren Türkiye’nin idari yapısını daha da modernleştirmeyi azmettiklerini söyleyen Özal, gelecek bir iki yıl içinde 100’ün üzerinde kasabayı ilçe yapacaklarını, il sayısını, her yıl 5-6 tanesini yapa-

51 Turgut Özal, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle TBMM’deki konuşması”, 31.5.1982, Danışma Meclisi Tutanak Der-gisi, C. 5, B. 99, s. 640-641.52 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 19.12.1983, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84. 53 Turgut Özal, “Dış Politika ve Ekonomi Açılarından ‘Türkiye’nin Stratejik Öncelikleri Uluslararası Sempozyumun Açılışında Yaptığı Konuşma”, 5.11.1991, The Marmara Oteli, İstanbul (Başbakanlık Basımevi: Ankara, 1992), s. 28; Turgut Özal, “Dünyadaki Yeni Dengeler ve Türkiye’ Konulu Pazar Toplantısında Yaptığı Konuşma”, 17.11.1991, President Otel, İstanbul (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1992), s. 23.

35

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

rak, 100’ün üzerine çıkaracaklarını, büyük şehir sayısını da artıracaklarını ifade etmiştir.54

İdari Yapıda Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkileri

Özal’ın idari yapı içerisinde yerel yönetimlerle ilgili yaklaşımı 1989 yerel seçim-leri sürecinde çok net çizgilerle ortaya konmuştur. I. Özal Hükümeti programın-da55 belediyeler “şehirleşme hizmetlerinin ifasında ana kuruluşlar” olarak görül-müş ve belediyelerin “müessir, süratli ve verimli şekilde hizmet verebilmeleri için, mükellefiyetlerine uygun imkan ve kaynaklara kavuşturulmaları” hedeflenmiştir. II. Özal Hükümeti programında da yerel yönetimlerin mali kaynaklarla güçlen-dirildiği, bu imkânların kullanılmasıyla, ülkenin çehresinin değiştiği, şehirleri-mizin, kasabalarımızın tanınmayacak şekilde güzelleştiği, imar edildiği, parklar, bahçeler, spor tesisleri, altyapı yatırımları, köylere kadar uzanmaya başlayan ka-nalizasyon şebekelerinin ve gelecek yüzyıla göre planlanan beldelerin hükümet icraatlarının sonuçları olarak açıklanmıştır. Çeşitli mevzuat düzenlemeleriyle yerel yönetimlerin yetkilerinin artırıldığı, çalışma serbestisi sağlandığı, böyle-ce, yerel hizmetlerin vatandaşın ihtiyaçlarına arzının süratlendiği ve kolaylaş-tığı, yerel yönetimleri güçlendirerek, “demokrasinin en küçük birimlere kadar uzanması”nın ve “bir hayat tarzı olarak yerleşmesi”nin sağlandığı, İl Özel İdaresi Kanunu ile idari sistemimizde gerçek anlamda bir reform yapıldığı, hizmetlerin tespitinin ve harcama yetkisinin yerel yönetimlere verilerek, idare sistemimizin aşırı merkeziyetçi yapısından kurtarıldığı, çok sayıda yeni ilçeler kurularak, hiz-metlerin dağılımında kolaylık ve etkinlik sağlandığı, büyük şehir belediye ida-resinin kurulduğu ve büyük şehirlerdeki problemlerin çözümlenmesine ayrı bir önem ve ağırlık verildiği, gelecek dönemde, yerel yönetimlerin yetki ve kaynak yönünden daha fazla destekleneceği, kaynakların daha verimli kullanılması için gerekli tedbirlerin alınacağı, Belediye ve Köy kanunlarının değiştirileceği, ma-halli idarelerin daha da güçlenmesi temin edileceği, teftiş ve denetim sisteminin yeni bir anlayışla düzenleneceği bu alandaki değerlendirme ve hedefler olarak yer almıştır.56

1989 yerel seçimlerine doğru gidilirken yerel yönetimlere verilen önem, Özal tarafından daha somut biçimde ifade edilmiştir:

“Biz mahalli idareleri demokrasinin temeli sayıyoruz. Katılımcı demokrasinin en iyi örneği mahalli idarelerin güçlenmesidir. Mahalli idareler yetkisiz olursa size iyi

54 Turgut Özal, “26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 22. 22 Mart 1989’da Radyo Televizyon Konuşmala-rı” (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma Ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları, 1989). 55 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84.56 Turgut Özal, “Bakanlar Kurulu programının okunması münasebetiyle TBMM’deki konuşması”, 25.12.1987. TBMM Tutanak Dergisi, D. 18, C. 1, B. 3, s .40-72.

36

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

hizmet veremezler. Mahalli idareler parasız olursa size iyi hizmet veremezler. Bizim demokrasi anlayışımızda işlerin merkezden değil, yerinde yapılması anlayışı yatar. Sizin sokağınızın, caddenizin yolu, suyu, kanalizasyonu, mahalledeki kartları, oyun bahçeleri ve diğer altyapı ve sosyal tesisleri Ankara’dan gelen kararlarla değil de mahalli kararlarla yapılırsa hem daha iyi yapılır, hem daha güzel yapılır. Biz ik-tidara gelir gelmez mahalli idarelerimizi yetkilerle donattık. Bu aslında demokras-inin yerleşmesi bakımından da çok önemlidir. Yani mahalli idareler artık merkezi idarenin vesayeti altında değillerdir.”57

Yerel yönetimler, onun ifadeleriyle, aynı zamanda ülke yönetimine insan ye-tiştiren, başarılı olanlara daha üst kademelere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seçilme imkanı veren bir çeşit “mekteptir”. Artan ve yetki imkânlarıyla yerel yö-netimler Türkiye’nin hızla ve gerçek anlamda bir “Avrupa ülkesi” görüntüsüne kavuşmasını, Avrupa’nın en güzel ve planlı şehirleri olan bir ülke haline gelmesini sağlayacaktır.58

Yerel yönetimlerin “merkezi idareden emir almamaları” gerektiğini, mer-kezi idarenin ancak gereğinde para desteği yapması gerektiğini, yerel yönetim-lerdeki bu reformların kendileri tarafından getirildiğini söyleyen59 Özal, yerel yönetimlerin geldiği noktayı özetlemektedir:

“Eskiden mahalli idareler parasızdı. Belediye Başkanlarının –özellikle büyükşe-hir belediye başkanları- işçisinin, memurunun parasını vermek için, Ankara’da Maliye Bakanı’nın kapısının önünde yattığını hatırlarım. Belediyelerin imkanları çok azdı. Bütün yetkileri merkezi hükümet üzerine almıştı. Plan dahi yapama-zlar, tatbik edemezlerdi. Tapu vermeyi bırakın, ellerinden hiçbir şey gelmezdi. Eskiden belediye başkanlarının yaptığı iş sadece cilalamak, asfalt yapmaktı. Bele-diye Başkanlarından bazılarına da isim takılmıştı, Asfalt Osman gibi. Biz mahalli idarelere hem yetki, hem para verdik. Bu seçimlerden sonra size daha iyi hizmet etsinler diye mahalli idarelere daha fazla imkan ve para vereceğiz. Bizden önceki partilerin yaptığı tek iş vardı. O da gelin, Ankara’ya yalvarın. Biz vatandaşımıza güveniyoruz. Vatandaşımızın doğru insanları seçeceğine inanıyoruz. Onun için mahalli idarelere yetki verdik. Sadece belediyelere değil, il özel idareleri yani il genel meclislerine de çok önem verdik. Çünkü köylere götürülen hizmetleri bun-dan sonra onlar daha iyi planlayacaklar. Artık bu planı merkezi idare yapmayacak. Merkezi idare parasını, elemanını verecek, teknik yardım yapacak. Ama kararı mahalli idareler verecek. O şehirde size çok daha iyi hizmet gelecektir.”

57 Turgut Özal, “Turgut Özal’ın 17 Ağustos 1988’de Televizyonda Gelişen Türkiye Programında Yaptığı Ko-nuşma”, içinde Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açıklama, Mülakat Ve Konuşmaları: 13.12.1987 - 12.12.1988 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1989).58 Turgut Özal, “Turgut Özal’ın 17 Ağustos 1988’de Televizyonda Gelişen Türkiye Programında Yaptığı Ko-nuşma”, içinde Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açıklama, Mülakat Ve Konuşmaları: 13.12.1987 - 12.12.1988 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1989).59 Turgut Özal, “3 Mart 1989’da Antalya’da Halka Hitaben Yaptığı Konuşma”, içinde Başbakan Turgut Özal’ın Yurtiçinde Halka Hitaben Yaptığı Konuşmalar 13.12.1988 – 31.10.1989 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1990).

37

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Özal’ın yerel yönetimlere verdiği önem ve artmakta olan yetkiler, Galip De-mirel’in ifadeleri ile yerel siyasetçi profilini önemli bir şekilde değiştirmiştir:

“Özal döneminden önce, belediye başkanları ya emekli memur ya kendi evini bile geçindiremeyecek cinsten adamlardı. Çünkü kimse rağbet etmezdi. Yatırım yapılmazdı, İller Bankasından müşterek para gelir memurlara işçilere bu paradan maaş verilirdi. Yatırım hep devletten beklenirdi. Özal ilk defa üniversite mezunu olan teknik elemanları, avukatları, mühendisleri teşvik etti onları gelin aday olun belediye başkanı olun diye teşvik ederek, belediyelerin becerikli insanlara verilmesini sağladı.”60

1989 yerel seçimlerinde ülkenin “genel seçim havasına” girmesini arzu et-meyen Özal, ülke genelinde büyük bir gezi programına çıkmamış ve mitingler yapmamıştır. Yerel yöneticilerin seçildiği mahalli seçimlerin demokrasinin teme-lini oluşturduğunu, seçimlere bu nedenle önem verdiklerini vurgulamış, ancak, “Memleketimizin huzur içindeki, sulh içindeki havasını ben diğerleri gibi boz-mak istemedim.” ifadesi ile bu konudaki bakış açısını belirtmiştir.61

Özal, 1989 yerel seçim döneminde hükümetle aynı partiye mensup beledi-yelerin daha uyumlu çalışacağını ve yerel hizmetleri daha verimli sunacağı tezini savunmuştur. “Merkezi hükümetle mahalli idareler ahenk içerisinde çalışırlarsa”, “Hükümet ile belediyeler bir makinanın dişlileri gibi uyum sağlarlarsa netice alı-nır.” veya “daha iyi hizmete vesile olur” düşüncesi etrafında, 1984 yerel seçim-lerinden sonra Ankara, İstanbul ve İzmir’de yapılanların bu “uyum”dan dolayı yapıldığını ifade etmiştir.62 “Mahalli idarecilerinizi eski anarşi yuvalarına teslim etmeyiniz. Oylarınızı bölmeyiniz. Bölünen her oy, eski bölücü ve anarşistlere yarayacaktır.”;63 “Belediyeleri anarşistleri besleyen yuvalar haline getirmeyin.”64 sözleri ile de yerel yönetimlerin özerk yapıları itibarı ile merkezi idare ile uyumlu olmamaları halinde kamu düzeni bakımından da sıkıntılara sebebiyet verebilece-60 Ahmet Turan Ayhan, Hizmete Adanmış Bir Ömür: Galip Demirel (İstanbul: Malatya Kitaplığı, 2013), s. 244.61 Turgut Özal, “26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 19 Mart 1989 tarihinde yaptığı Televizyon Konuş-ması”, içinde, ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Ve Başbakan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili Radyo Televizyon Konuşmaları (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları, 1989).62 Turgut Özal, “22 Mart 1989 tarihinde Milliyet Gaztestesi Muhabiri Süreyya Oral’ın Sorularına Verdiği Ce-vaplar”, içinde, Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açıklama, Mülakat Ve Konuşmaları 13.12.1988 – 31.10.1989 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1989); Turgut Özal, “26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 19 Mart 1989 tarihinde yaptığı Televizyon Konuşması”, içinde, Anavatan Partisi Genel Başkanı Ve Başbakan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili Radyo Televizyon Konuşmaları (Ankara: Ba-sın-Yayın-Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları, 1989). 63 Turgut Özal, 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 22 Mart ve 25 Mart 1989 tarihinde yaptığı Televizyon Konuşması”, içinde, Anavatan Partisi Genel Başkanı Ve Başbakan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili Radyo Televizyon Konuşmaları (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları 1989).64 Turgut Özal, 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 22 Mart 1989 tarihinde yaptığı Televizyon Konuş-ması”, içinde, Anavatan Partisi Genel Başkanı Ve Başbakan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Se-çimleriyle İlgili Radyo Televizyon Konuşmaları (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları 1989).

38

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

ği mesajı vermek zorunluluğunda hissetmiştir.

1989 Yerel seçimlerinde ANAP’ın aldığı düşük oy oranı ve özellikle büyük-şehirlerin kaybedilmesi ile Özal’ın beklentileri karşılanmamış olsa da yerel yöne-timlere hükümet tarafından verilen desteğin devam edeceği, başarının yanında olacağı vurgulanmıştır:

“Belediyelerin siyasi yükü üzerimizden gitmiştir. O siyasi yükü biz taşıdık. İki belediyede yolsuzluk iddiaları yapılır, belediye kontrol edemez. Ondan sonra Merkezi Hükümet kabahatli olur. Benim söylediğim bu siyasi yükün önemli bir kısmı bizim üzerimizden kalkmıştır, şimdi oraların yöneticileri vardır. O yöneti-ciler artık başka bir [partiye] mensuptur, büyükşehirlerde özellikle söylüyorum ve o yöneticiler de ümit ediyorum ki, bizden daha iyi netice alırlar. Hatta grup to-plantısında ‘Benim de reyim onların olur. Eğer başarılı olurlarsa, ben de onlara rey verebilirim.’ dedim. Uyumlu, çalışkan belediye başkanlarına da her zaman yardım etme imkanımız varsa yardım ederiz.65

Başkanlık Sistemi ve Federasyon

Özal’ın Türkiye’nin idari yapısında potansiyel olarak önemli değişiklikler içe-ren ve kendisinden sonraki Cumhurbaşkanları tarafından da tartışılmaya açılan önemli bir konu da başkanlık sistemi önerisidir. Parlamenter sistemde parlamen-toda çoğunluğa sahip olan tek partinin hem yürütmeye hem de yasamaya hakim olduğunu, koalisyon hükümetlerinde ise bu kez yasamanın hem yasamayı hem de yürütmeyi kontrol edip, diğerine üstün geldiğini savunan Özal66, Fransa tipi yarı başkanlık değil Amerika’daki modele benzer bir başkanlık sistemini önermiş-tir. “Bakanlarla milletvekilleri arasına devamlı problem giriyor. Çünkü bakanın da seçim kaygısı vardır, milletvekilinin de seçim kaygısı vardır. Aynı yerde veya aynı grupta olmadıkları takdirde birbirlerine zıt hareketler yapıyorlar ve dejene-rasyon başlıyor.” diyerek, kendi tecrübelerine göre bakanların başkanlık sistemin-de olduğu gibi parlamento dışından olması gerektiğini savunmuştur.67

Parlamenter sistemin uygulandığı özellikle Avrupa ülkelerinin kültür bakı-mından birbirine yakın homojen toplumlar olduğu, ancak, etnik farklılıklar, din ve mezhep ayrılıkları ile hemşericilik ve bölge farklılıkları gibi farklı çıkarların olduğu bir toplumda seçimin kazanılmasında hizmet yarışının dışındaki bu fak-törlerin daha etkili olduğu, bu nedenle nispi temsile dayalı parlamenter sistemde 65 Turgut Özal, “Başbakan Sayın Turgut Özal’ın Basın 30 1989 Tarihli Toplantısı” içinde, Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açıklama, Mülakat Ve Konuşmaları 13.12.1988 – 31.10.1989 (Ankara: Başbakan-lık Basımevi, 1989). 66 Turgut Özal, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Marmara Kulübü Toplantısındaki Konuşmaları: Geleceğe Bakış, Değişim”, 16 Ekim 1992, İstanbul, The Marmara Otel (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1992), s. 52. Mehmet Barlas, Turgut Özal’ın Anıları (İstanbul: Birey Yayıncılık, 2000), 345-346.67 Turgut Özal, “Mehmet Ali Birand’ın 1993 yılında 32. Programında Yağtığı Röportaj”, 17.01.2014 (İnternet Yayın Tarihi).

39

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

birleştirici unsurların azalmaya başlayarak koalisyonlar ve istikrarsızlıkların sür-düğü, buna karşılık başkanlık sisteminde bir başkan seçildiği için seçmenlerin bu farklılıkları göz ardı ederek en iyisini seçmek zorunda kalacağını savunan Özal, bir “İmparatorluk bakiyesi” olarak çok çeşitli insanların ve kültürlerin mecz oldu-ğu bir ülke ve ayrışmaya müsait bir ülke olarak başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğini ve sistemin değişmesinin yararlı olabileceğini savunmuştur.68

Özal’ın Türkiye’nin idari ve siyasi yapısı bakımından önem taşıyan bir yaklaşımı da “federasyon” sistemidir. Güneydoğu’da yaşanan olaylara karşı federasyon fikrini savunanların kendisinin de bu fikri desteklediğini iddia ettiklerini, hâlbuki kendisinin federasyona karşı olduğunu, bunun olmasının mümkün olmadığını, ancak, bu fikirlerin münakaşa edilmesi gerektiğini, münakaşa edilmeden “yanlış fikirlerin yanlış olduğunu”nun anlaşılmayacağını ifade etmiştir. Bir Üniter devlet olarak vatandaşlar arasında hiç bir ayrım gözetilmeden hizmetlerin eşit dağıtılması gerektiğini, federasyon olması halinde oraya sağlanan yatırımların ve temel kamu hizmetlerinin aksine azalacağını, çünkü oradan petrol dahil elde edilen gelirinden çok daha fazla 20-30 kat yatırım yapıldığını, federasyon halinde bunun devam etmesinin mümkün olmadığını vurgulamıştır.69 Sonuç itibarıyla, Ekrem Pakdemirli’nin sözleriyle “Türkiye’nin jeopolitik durumu ve etnik yapısı kaldırmaz” diye kanaat getirilmiş ve eyalet fikri “masada” kalmıştır.70

Özal, başkanlık sistemini, yakın çalışma arkadaşlarından Ekrem Pakdemirli’nin ifadesi ile “Devlet mekanizması içerisinde etkin olan birçok ayrı unsur”un neden olduğu “siyasal dağılmışlığa” çare ve 1990’lı yılların başında kaybolan devlet bütünlüğünü bir merkezde toplayacak çözüm;71 Hüsnü Doğan’ın sözleriyle “Türkiye’nin birliğini, beraberliğini, ekonomik ve siyasi istikrarını sürekli hale getirmenin bir formülü”;72 Mehmet Keçeciler’in deyişiyle de siyasal sistemdeki tıkanıklığın ve koalisyonlardan kurtulmanın çaresi olarak görmüş; “Başkanlık sistemi gelirse eyalet gelir” tartışmalarına “Onu da tartışırız, faydalı olduğu kanaati genelde hasıl olursa onu da yaparız” şeklinde yaklaşmış, ancak hiçbir zaman eyalet sisteminden yana tavır almamıştır.73

68 Turgut Özal, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Marmara Kulübü Toplantısındaki Konuşmaları: Geleceğe Bakış, Değişim”, 16 Ekim 1992, İstanbul, The Marmara Otel (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1992), s. 52; Mehmet Barlas, Turgut Özal’ın Anıları (İstanbul: Birey Yayıncılık, 2000), 345-346.69 Turgut Özal, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Marmara Kulübü Toplantısındaki Konuşmaları: Geleceğe Bakış, Değişim”, 16 Ekim 1992, İstanbul, The Marmara Otel (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1992), s. 52; Mehmet Barlas, Turgut Özal’ın Anıları (İstanbul: Birey Yayıncılık, 2000), s. 345-346.70 Mehmet Ali Birand ve Soner Yalçın, The Özal: Bir Davanın Öyküsü (İstanbul: Doğan Kitap, 2001), s. 217.71 Turgay Yavuz, Anılarıyla Ekrem Pakdemirli: Özal’ın Mirası (İstanbul: Ufuk Yayınları, 2013), s. 183.72 Yusuf Tümtürk, Yeni Türkiye’nin Mimarı (Ankara: Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği, 2008), s. 153.73 Tümtürk, 2008, s. 153.

40

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Kamu Yönetimi Alanında Yapılan Düzenlemeler

Özal’ın başbakanlığı döneminde idari yapının reorganizasyona yönelik çıkarılan başlıca kanuni düzenlemeler, adları ve içerikleri itibarıyla, aşağıdaki tablolarda verilmektedir. Düzenlemeler, bakanlıkların ve kamu kurumlarının görev, yetki ve sorumluluklarının dağılımının etkin ve verimli hale getirilmesi, hiyerarşik yapıların sadeleştirilmesi, bürokrasiyi artıran kurul ve komisyonalrın azaltılması, personel rejiminin revize edilmesi ve performansın teşvik edilmesi gibi önemli iyileştirmeler içermektedir.

Tablo 1: İdari Yapının Reorganizasyonuna Dair Düzenlemeler

Düzenleme İçerik

1984 tarihli ve 3046 sayılı, Bakan-lıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde Ka-rarnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun.

Bakanlıkların kanunla kurulması, idari yapıdaki görev tekrar ve karışıklıklarının giderilmesi, her kuruluşun danışma, denetim ve yardımcı birimlerin benzer şekilde kurulması, hiyerarşik yapının sadeleştirilmesi ve idari yapıdaki dağınıklığın giderilmesi, taşra teşkilatının kuruluş esaslarının ve merkezi kuruluşlarla mahalli idareler ara-sında koordinasyon ve işbirliğinde bulunma esaslarının belirlenmesi, dinamik bir teşkilat yapısının kurulması, yurt dışı teşkilat esaslarının günün şatlarına göre belir-lenmesi

1983 tarihli ve 190 sayılı, Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

Osmanlıların son dönemlerinden beri reforma ihtiyaç duyan Personel rejiminde merkezi kuruluşların kadrola-rının tespit ve tanzimi, hiyerarşik kademelerin azaltılarak bürokratik kademe sayısının merkezde ondörtten yediye, taşrada 20’den 10’a; 8000 civarındaki birbirine benzeyen unvan adedinin 1000 civarına indirilmesi; yönetici sayı-sının 18 binden 8 bine indirilmesi, Kadro tespit ve talep-lerinin iş analizi ölçümlerine dayandırılması, merkezden taşraya kadro aktarımının kolaylaştırılması

1985 tarihli ve 3161 sayılı (Tarım Orman Köyişleri Bakanlığının Teşki-lat Ve Görevleri Hakkında) Kanun.

Aynı amaca dönük faaliyetleri olan tarım, orman ve köyiş-lerinin tek çatı altında toplanmaları, buna paralel olarak Gençlik ve Spor ile Milli Eğitim, Bayındırlık ile İmar İskan, Sanayi Teknoloji ile Ticaret, Çalışma ile Sosyal Güvenlik bakanlıklarının birleştirilmesi

1987 tarihli ve 3347 sayılı, 1986 Ta-rihli ve 3268 Sayılı Kanun ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilatın-da Değişiklik Yapılmasına Dair Yetki Kanunu.

Kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, görev ve yetkileri-ne dair konularda, düzenleme yapmaya Bakanlar Kurulu-nun yetkili kılınması

1987 tarihli ve 294 sayılı, 1963 Tarihli ve 278 Sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Kanu-nunun Bazı Maddelerinin Değişti-rilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

Danışma Kurulu ile Bilim Kurulunun kaldırılarak daha etkin bir yapı olarak Yönetim Kurulu ile Başkanlığın ku-rulması, kurum dışı proje faaliyetlerinde görevlendirilen araştırma gruplarının pay almasının sağlanması, özel sek-törün araştırma geliştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi

41

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Düzenleme İçerik

1987 tarihli ve 304 sayılı, Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Gö-revleri Hakkında 223 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname.

Koordinasyon sorunu yaşanan Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu ile Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Kurulu kaldırılarak, bu kurulların görevlerinin Yüksek Planlama Kurulu’nca bırakılması, ülke ekonomisi ile ilgili kararların acilen ve tek merkezden alınmasının sağlan-ması

1988 tarihli ve 307 sayılı, 1984 Tarihli ve 3056 Sayılı Kanunun Bazı Maddeleri ile 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Karar-name.

Başbakanlığa yeni kuruluşların bağlanması ve bazı hiz-metlerin devredilmesi ve yeni Devlet Bakanlarının atan-ması sebebiyle hizmetlerin daha iyi görülebilmesi için müşavir ve özel kalem müdürü kadroları artırılması

1998 tarihli ve 309 sayılı, 657 Sa-yılı Devlet Memurları Kanununun Değişik 112’nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Hük-münde Kararname.

Bölge müdürlüklerinde sicil amirliklerin belirlenmesi konusunda ortaya çıkan sıkıntıyı gidermek üzere Bakanlar Kuruluna bölge müdürlüklerindeki personelin sicil amirle-rini tespit etme yetkisi verilmesi, sicil sisteminin yeniden düzenlenmesi başarılı olanalrın daha hızlı terfi etmeleri-nin sağlanması

1998 tarihli ve 310 sayılı, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Karar-name.

Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Baş-kanlığı ile Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkan-lığında Savunma 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalınmaksızın istihdam imkanı ve istis-nai memurluk statüsünün getirilmesi (meslek ve ihtisas gerektirmesi nedeniyle)

1988 tarihli ve 3407 sayılı, Bakan-lıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında 3046 Sayılı Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.

Ekonominin tek elden ve gereği gibi yürütülebilmesi amacıyla Başbakanlığa yeni kuruluşların bağlanması ve ilgilendirilmesi gereğince Devlet bakanlıklarının sayısının on beşe çıkarılması

1988 tarihli ve 322 sayılı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılma-sına Dair Kanun Hükmünde Karar-name.

TRT’de özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda kadro şartı aranmaksızın sözleşmeli personel istihdamına ve müşavir unvanı ile sözleşmeli personel çalıştırılmasına imkan sağlanması

1988 tarihli ve 331 sayılı, 657 ve 3056 Sayılı Kanunlar ile 233 ve 320 Sayılı Kanun Hükmünde Kararna-melerde Değişiklik Yapılması Hak-kında Kanun.

Kamu kurum ve kuruluşlarından Başbakanlıkta gerekli bilgi ve ihtisasa sahip personelin görevlendirilmesi imkanı sağlanması, memuriyetten sözleşmeli personel statüsüne geçenlerin sağlık alanındaki özlük haklarındaki aksaklıkla-rın giderilmesi, kadrosuzluk sebebiyle derece yükselmesi yapılmayan başarılı personelin hizmet sürelerinin kadro şartı aranmaksızın değerlendirilmesi

1988 tarihli ve 329 sayılı, Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş.’nin Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname.

Kamu bankalarının Başbakanlık bünyesinde toplanma-sı uygulamasına paralel olarak, adı Türkiye Kalkınma Bankası olarak değiştirilen Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankasının Başbakanlıkla ilgilendirilmesi, özerk yapıya kavuşturulması

Tablo 1 (Devam): İdari Yapının Reorganizasyonuna Dair Düzenlemeler

42

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Düzenleme İçerik

1988 tarihli ve 3472 sayılı, Devlet Memurları ile Diğer Kamu Görev-lilerinin Aylıklarının Ödeme Zama-nının Değiştirilmesine Dair 1987 Tarih ve 289 Sayılı Kanun Hükmün-de Kararnamenin Kabulüne Dair Kanun.

Enflasyonla mücadele kapsamında kamu gelirleri ve gi-derleri arasında dengeyi sağlamak ve kamu harcamalarını ay içine yayarak düzenli bir talep ortaya çıkmasını sağla-mak için kamu personelinin aylıklarının aybaşı yerine ayın ortasında ödenmesinin kabul edilmesi

Çeşitli Kanun Hükmünde Kararnameler

Personelin başarısını teşvik ve kaliteli personelin bulun-ması ve başarılı olanların görevde tutulmalarına yönelik kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının arttırılması (kreş, sosyal tesisler, konut kredilerinden yararlandırma, aile yardımı ödeneğinin arttırılması, özel hizmet tazmi-natının artırılması, kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan personele zamlı ücret verilmesi, başarılı personelin maaş ödülü verilmesi

Çeşitli Kanun Hükmünde Kararnameler

Hizmetlerin zamanında görülmesini engelleyen ve bürok-ratik işlemleri çoğaltan ve sayıları 100’e yaklaşan kurul ve komisyon sayısının 40’a indirilmesi

1988 tarihli ve 346 sayılı, 2949, 3202 ve 7471 Sayılı Kanunların Bazı Maddelerinde Değişiklik Ya-pılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname.

Köy Elektrifikasyon Daire Başkanlığının kaldırılarak yürüt-tüğü hizmetler Köy İçme Suları Daire Başkanlığına devre-dilerek, hizmetlerin verimli, hızlı ve ekonomik bir şekilde yürütülmesinin planlanması

Kaynak: Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler (13 Aralık 1983 – 12 Aralık 1985) (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1985); Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler: 13 Aralık1983 – 30 Aralık 1987, 30 Aralık 1987 – 18 Kasım 1988 (Ankara, Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Gelişen Türkiye: Mahalli İdareler (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Geli-şen Türkiye: Bürokrasi (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Merkez Teşkilatının Faaliyet-leri Reform Çalışmaları: Hükümet’in Dört Yıllık İcraatı 13.12.1983 – 12.12.1987 (Ankara: Başbakanlık, 1987).

Özal’ın başbakanlığı döneminde bürokrasi ile mücadeleye yönelik çıkarılan düzenlemeler, adları ve içerikleri itibarıyla, aşağıdaki tablolarda verilmektedir. Bir çok resmi evrak ve işlemde bürokratik formalitelerin ve kırtasiyeciliğin azaltılma-sı, vatandaş beyanının esas alındığı işlemlerin artırılması ve mevzuatın sadeleşti-rilmesi yapılan düzenlemelerin esasını oluşturmaktadır.

Tablo 1 (Devam): İdari Yapının Reorganizasyonuna Dair Düzenlemeler

43

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Tablo 2: Bürokrasi İle Mücadeleye Yönelik DüzenlemelerDüzenleme İçerik

Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığı İdarenin geliştirilmesi ve bürokratik formalitelerin asgariye indirilmesi için Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanlığının kurulması, idari reform konusunun devamlılığının ve dinamikliğinin sağlanması

1984 tarihli ve 2977 sayılı ve 20/10/1988 tarihli ve 3481 sayılı İdari Usul ve İşlemlerin Yeniden Düzenlenme-si ile İlgili Yetki Kanunları

2977 ve 3481 sayılı Kanunlarla mevzuat sadeleştiril-mesi ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda, işlem-lerde gereksiz evrakların kaldırılması, vatandaş be-yanının yeterli sayılması, kırtasiyeciliğin azaltılması, idare ve işlemlerin yeniden düzenlenmesi

1984 tarihli ve 2997 sayılı Veraset ve İntikal Vergisinde değişiklik yapan Kanun

Veraset ve İntikal Vergisinin tahakkuk ve tahsilinin kolaylaştırılması

1984 tarihli ve 3000 sayılı Kanun Resmi makamlara müracaatta, istenen bilgi ve bel-gelerin azaltılmış veya kaldırılmıştır (kredi işlemle-rinde resmi senede bağlanma şartının kaldırılması, ipotek işlemlerine basitlik getirilmesi, mükerrer işlemlerin kaldırılması

1985 tarihli ve 3163 sayılı Kanun Tarımsal krediler sebebiyle bankalar veya kamu ku-rum ve kuruluşları lehine teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemlerinde resmi senet düzenleme şartının kaldırılması

1984 tarihli ve 3073 sayılı Kanun Hudut kapılarında işlerin yürütülmesi için pasaport ve pasaport yerine geçen belgelerin ibraz edileceği makamın tespiti, Dışişleri Bakanlığınca verilen Husu-si ve Hizmet Damgalı Pasaportların İçişleri Bakanlı-ğınca verilmesi ile pasaport işlemlerinin bir kuruluş içinde bitirilmesi ve çabuklaştırılması, umumi pasaportlarının süresinin 2 yıldan 5 yıla çıkarılması, pasaportların şekil, kapsam ve değiştirilme esas ve usullerinin tespiti

984 tarihli ve 3080 sayılı Kanun Nüfus Kanununda değişiklik yapılarak bütün nüfus hareketlerinde beyan esasına geçerlik kazandırılma-sı, Merkezi Nüfus İdaresi Sisteminin (MERNİS) uygu-lamasına kadar nüfus işlemlerin basitleştirilmesi ve formalitelerden arındırılması

1985 tarihli ve 3176 sayılı Kanun Vatandaşın trafik konusunda karşılaştığı bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik Trafik Kanununda değişiklik yapılarak şoför okulları ve bu okullardan alınan sertifikaların sürücü belgesine dönüştürülmesi ve trafik suçları karşılığında tahsil edilecek para cezaları ile ilgili hükümlerin düzenlen-mesi, ilgili bakanlıkların il ve ilçe trafik komisyon-larındaki görev ve yetkilerinin açık ve anlaşılır hale getirilmesi

44

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Düzenleme İçerik

1985 tarihli ve 3320 sayılı Kanun Her türlü tebligatın PTT İşletmesi vasıtasıyla yapıla-cağına dair prensibin yumuşatılarak yaygınlaştırıl-ması, gece vakti tebligatın yapılmasına cevaz veril-mesi ve Kanunda geçen sürelerin en aza indirilmesi suretiyle bürokratik işlemler basite irca edilmesi, ürelerin kısaltılması ve sair tedbirler yoluyla da özel-likle adli mercilerin işlerine sürat kazandırılması

1987 tarihli ve 3331 sayılı Kanun Diploması ve Konsolosluk Memurlarınca Düzenle-nen Belgelerde formalitelerin basitleştirilmesi, ilgili memurlarca düzenlenen belgelerde onay işleminin kaldırılması

1988 tarihli ve 326 sayılı Kanun Hük-münde Kararname

Özel eğitim kurumlarında ücretlerle ilgili işlemlerin bürokratik formalitelerden arındırılması

1988 tarihli ve 3473 sayılı Kanun Muhafazasına lüzum kalmamış malzemelerin arşiv-lerden ayıklanma ve imha usul ve esaslarının revize edilmesi

Kaynak: Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler (13 Aralık 1983 – 12 Aralık 1985) (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1985); Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler: 13 Aralık1983 – 30 Aralık 1987, 30 Aralık 1987 – 18 Kasım 1988 (Ankara, Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Gelişen Türkiye: Mahalli İdareler (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Geli-şen Türkiye: Bürokrasi (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Merkez Teşkilatının Faaliyet-leri Reform Çalışmaları: Hükümet’in Dört Yıllık İcraatı 13.12.1983 – 12.12.1987 (Ankara: Başbakanlık, 1987).

Özal’ın başbakanlığı döneminde yerel yönetimleri güçlendirmeye yönelik çıkarılan düzenlemeler, adları ve içerikleri itibarıyla, aşağıdaki tablolarda veril-mektedir. Yerel yönetimlere genel bütçeden ayrılan payların önemli ölçüde ar-turulması, büyükşehir belediyelerinin kurulması, emlak vergisi toplama ve imar planlarının onaylama yetkisinin belediyelere verilmesi, il özel idarelerinin daha etkin ve fonksiyonel bir yapıya kavuşturulması ve yerel demokrasi ve özerkliği garanti altına alan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın imzalanması bu alanda yapılan reform niteliğinde düzenlemeler olarak dikkat çekmektedir.

Tablo 3: Yerel Yönetimler Alanında yapılan DüzenlemelerDüzenleme İçerik

1984 tarihli 2380 Sayılı Belediyelere Ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 3004 Sayılı Kanun

Belediyelere ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payların önemli ölçüde arttırıl-ması (genel bütçe vergi gelirleri toplamı üzerinden %5 oranında verilen pay yıllara göre %9,30-12,60 oranında arttırıldı)

1984 tarihli 195 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (Bilahere 3030 sayılı Kanun halinde TBMM’ce kabul edilmiştir.)

Halka daha yakından hizmet sağlama ve yerel de-mokrasiyi güçlendirme amacıyla, İstanbul, Ankara ve İzmir’de büyükşehir belediyeleri kurulması, bu uygulamanın 3306, 3391, 3398 ve 3399 sayılı Ka-nunlarla Adana, Bursa, Gaziantep ve Konya’ya da yaygınlaştırılması

Tablo 2 (Devam): Bürokrasi İle Mücadeleye Yönelik Düzenlemeler

45

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Düzenleme İçerik

1985 tarihli 3194 sayılı Kanunla Şehir imar planlarının tasdiki ve bu planların mahal-linde uygulanmasını yapacak olan teknik görevlilerin atama işlemlerin merkezi idareden belediyelere devredilmesi

1987 tarihli 3360 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu

İl Özel İdareleri ve merkezi idare kuruluşları arasındaki görev karışıklıkları, İl Özel İdarelerine hizmetlerin yerine getirilmesinde ağırlık verilmek üzere asgari düzeye indirilmiş; son yıllarda artan gelirlerine paralel olarak bu idarelerin teşkilatlanma ve hizmet yönünden daha verimli hizmet vermelerine imkan sağlanmıştır;özel idarelerin görev alanına giren yerlerdeki okul, lojman yapımı, sağlık, tarım, sulama, köy yolları ve içme suları ile imar, bayındırlık, hayvancılık gibi benzer hizmet ve yatırım-ların bu idarelerce yapılmasına imkan verilmesi

Köy Kanunu’nun 74’ncü maddesine iki fıkra eklenmesine dair 26/5/1985 tarih ve 3365 sayılı Kanun

Olağanüstü hal ilanını gerektiren sebepler ve şiddet hareketlerinin artması hallerinde Bakanlar Kurulun-ca tespit edilecek İllerde yeteri kadar köy korucusu istihdam edileceğine dair düzenleme

Köy Kanununda 20/5/1987 tarih ve 3367 sayılı Kanun

Modern köycülüğe yönelik olarak köylerde yerleşme planlarının yapılması imkanları açılması

1987 tarih ve 3365 sayılı Kanunla 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda değişiklik

Meslek vergisi ile ilgili maddelerin kaldırılarak esnaf ve sanatkârların vergi yüklerinde hafifleme sağlan-ması

1987 tarih ve 3372 sayılı Kanunla 2108 sayılı Kanunda değişiklik

Köy ve mahalle muhtarlarının aylık ödeneklerinden gösterge rakamının arttırılması

1991 tarihli 3723 sayılı Avrupa Yerel Yö-netimler Özerklik Şartının Onaylanma-sının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (3/10/1992 tarihli Resmi Gazete’de ya-yımlanan 92/3398 sayılı Bakanlar Kuru-lu Kararı ile onaylanarak 1/4/1993’den itibaren geçerli olmak üzere)

Avrupa Konseyince hazırlanarak 15/10/1985 tari-hinde üye ülkelerin imzasına açılan “Avrupa Mahalli İdareler Özerklik Şartının imzalanması

1981 tarih ve 2380 sayılı Kanunda deği-şiklik yapan iki Kanunla (9/5/1984 tarih 3004 ve 14/12/1985 tarih ve 3239 sayılı Kanunlar)

Devlet Bütçesi vergi gelirlerinden mahalli idarelere ayrılan oranlarda kademeli olarak büyük artışlar yapılması (belediyelere 1981’de %1’den 1987’de %9.25; il özel idarelerine de kademeli artış)

3030 sayılı Kanun Büyükşehir belediyelerinin sınırları içinde tahsil edilen Devlet bütçesi vergi gelirlerinin %5’inin bu belediyelere tahsis edilmesi

1984 tarih ve 3074 sayılı Kanun Akaryakıt tüketiminden alınan verginin % 55’i ile oluşturulan fonun % 30’unun belediyelere ayrılması

3239 sayılı Kanun Merkezi idarece tahsil edilmekte olan Emlak Vergisi-nin 1986 yılından itibaren belediyelerce tahsil edil-meye başlanması

Kaynak: Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler (13 Aralık 1983 – 12 Aralık 1985) (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1985); Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler: 13

Tablo 3 (Devam): Yerel Yönetimler Alanında yapılan Düzenlemeler

46

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Aralık1983 – 30 Aralık 1987, 30 Aralık 1987 – 18 Kasım 1988 (Ankara, Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Gelişen Türkiye: Mahalli İdareler (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Geli-şen Türkiye: Bürokrasi (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988); Başbakanlık, Merkez Teşkilatının Faaliyet-leri Reform Çalışmaları: Hükümet’in Dört Yıllık İcraatı 13.12.1983 – 12.12.1987 (Ankara: Başbakanlık, 1987).

Özal döneminde yapılan kamu hizmetlerine ve kamu yönetimin verimliğine ilişkin temel göstergeleri içeren tablolar, bu dönem hakkında yapılacak değer-lendirmeler için ışık tutmaktadır. Eğitim ve sağlık hizmetleri bakınından temel göstergeler (Tablo 4 ve Tablo 5) yıllar itibarıyla önemli sayılacak artışlar kaydet-miştir.

Tablo 4: Kamu Hizmetlerine İlişkin Temel Göstergeler-I (%)1983 1985 1987

Okuryazar Nüfus (İlköğretim) 76.0 882.3 84.0

Genel Ortaokullar 42.8 49.1 53.0

Genel Lise 16.2 18.9 20.0

Mesleki Teknik Ortaokul 5.0 5.3 8.0

Mesleki Teknik Lise 10.5 13.5 14.0

Yükseköğretim 8.2 11.0 11.5

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler, http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/EkonomikSosyalGostergeler.aspx (10.03.2015).

Tablo 5: Kamu Hizmetlerine İlişkin Temel Göstergeler-II

1970 1980 1985 1990 1995 2000 2010

Yatak sayısı 87.134 114.217 119.018 137.662 136.072 150.855 199.950

Yatak başına nüfus 409 389 423 408 406 426 369

Doktor başına nüfus 2.572 1.631 1.381 1.109 890 755 597

Sağlık ocağı sayısı 851 1.827 2.887 3.454 4.927 5.700 6.367

Kaynak: “Kalkınma Bakanlığı, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler”, 10.03.2015, http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/EkonomikSosyalGostergeler.aspx.

Özal döneminde yerel yönetimlere aktarılan payların artırılması sonucu, yerel yönetimlerin harcamalarının GSYH’ye oranı 1983’de %1.2’den 1991’de 2.0’a yükselerek önemli bir oranda artış göstermiştir.

Tablo 6: Yerel Yönetimlerin Gelir ve Harcamalarının* GSYH’ya Oranı (%)

1975 1980 1983 1987 1991 1995 1999 2002 2010

Gelirler 1,2 1,1 1,2 1,9 2,0 2,4 3,1 2,9 3,5

Harcamalar 1,2 1,3 1,2 2,2 2,2 2,5 3,5 3,0 3,4

Kaynak: “Kalkınma Bakanlığı, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler”, 10.03.2015, http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/EkonomikSosyalGostergeler.aspx.

47

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

*Belediyeler, İl Özel İdareleri, İller Bankası ve Su-Kanalizasyon İdarelerine ilave olarak 1999 yılından sonra Toplu Taşıma İşletmeleri, 1999-2006 yılları arasında da Doğalgaz İşletmeleri kapsama dahil edil-miştir.

Yine Özal dönemini içine alan 1980-1990 arasındaki altyapı hizmetleri, içme suyu ve kanalizasyon yatırımları itibarıyla, yüksek bir artış göstermiştir.

Tablo 7: Altyapı Hizmetleri* (Milyon TL, Cari Fiyatlarla)

1980 1990 2000 2010

İçme suyu yatırımları 10 593 268.673 861.142

Kanalizasyon yatırımları 3 231 128.537 117.642

*DSİ Genel Müdürlüğü ve İller Bankası Genel Müdürlüğü’nün içmesuyu yatırımları ve İller Bankası Genel Müdürlüğü’nün kanalizasyon yatırımlarıdır.

Kaynak: “Kalkınma Bakanlığı, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler”, 10.03.2015, http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/EkonomikSosyalGostergeler.aspx.

Kamu ve özel sektör tarafından yapılan yatırımlara bakıldığında Özal döne-minin liberal politikaları etkisini göstermeye başlamış, kamu sektörü yatırımları 1983’te %43.3 iken 1991’de %31.9’a düşmüş, aynı dönemde özel sektör yatırım-ları %56.7’den 68.1’e yükselmiştir.

Tablo 8: Kamu Sektörü ve Özel Sektörün Toplam Yatırımları (%)1980 1983 1987 1991 1995 1998

Kamu 40.0 43.3 40.5 31.9 17.5 22.7

Özel 60.0 56.7 59.5 68.1 82.5 77.3

Kaynak: Devlet Planlama Teşkilatı, Temel Ekonomik Görüşler 1998. Ekonomik ve Sosyal Göstergeler, 1950-1995: Yıllık Programlar (Ankara: DPT, 1998).

Kamu personel sayılarına bakıldığında ise Özal döneminin en önemli etkisi, nitelikli ve esnek şartlarda personel istihdam etme yaklaşımın bir yansıması ola-rak sözleşmeli personel sayılarında görülen artış, kamu sektörnün küçültülmesi stratejisinin bir sonucu olarak da kamu işçilerinin sayılarında görülen azalıştır.

Tablo 9: Kamu Personeli Sayılarında Yıllık Artış Oranları (%)Toplam

Personel Memurlar Geçici İşçiler İşçiler Sözleşmeli Personel

1983 1.07 1.06 2.83 0.26 16.71

1984 1.55 5.47 -68.01 -27.5 1.06

1985 2.87 3.76 -0.77 -8.95 -8.25

1986 2.25 2.36 -0.17 0.01 17.19

1987 2.58 2.98 4.1 -5.33 22.37

1988 1.85 1.64 1.92 4.3 12.95

48

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

1989 0.26 0.12 0 0.69 19.7

1990 3.87 3.4 -8.98 4.26 94.07

1991 1.54 1.62 -0.07 -0.02 3.93

1992 4.48 4.09 229.54 -0.09 -9.2

1993 3.63 3.8 21.24 0.8 -14.71

1994 -0.6 0 -49.51 0.21 -2.22

1995 2.44 2.63 0.41 0.17 -2.66

Kaynak: TÜİK, Statistical Indicators, 1923 – 2006 (Ankara: DPT, 2007)’den aktaran Hasan Engin, Şener, “Public Administration Reform in the Context of The European Union Enlargement Process: The Hungarian And Turkish Cases”, (Basılmamış Doktora Tezi, ODTÜ, 2008), s. 211.

Bu temel göstergelerin yanı sıra, halkın kamu yönetiminin işleyişi ile ilgi-li kanaatleri de dikkate alınması gereken bir başka veridir. TÜSİAD tarafından Türkiye’nin yedi bölgesinde 2002 yılında yapılan Kamu Reformu Araştırmasın-da, halkın, mevcut yönetim kalitesine ilişkin algılamalarını yakın geçmişteki yö-netim kalitesi değerlendirmeleriyle karşılaştırmak amacıyla, Türkiye’nin geçmiş yirmi yıl içinde herhangi bir dönemde daha iyi yönetilip yönetilmediğine ilişkin görüşleri alınmış, “Türkiye’nin Son 20 Yılda Daha İyi Yönetildiği Dönemler Oldu mu?” sorusuna olumlu cevap verenlerin %44,8’i ülkenin bugünden daha iyi yönetildiği dönem olarak Özal dönemini (1983-89) gösterirken, DYP-RP (%8,7) ve DYP-SHP (%4,1) dönemleri geride kalmıştır.74

Özal döneminde yapılan kamu yönetimi reformlarını değerlendirmeye yönelik en kapsamlı çalışma, Devlet Planlama Teşkilatınca TODAİE’ye yaptırı-lan Kamu Yönetimi Araştırma Projesi’dir. DPT’nin, 1988 yılında kamu yöneti-mini geliştirmek ve yeniden düzenlemek üzere bugüne kadar yapılmış olan çalış-maların uygulamaya ne ölçüde yansıdığını araştırmak; yapılan bu çalışmaların ve uygulamaların eksik yönlerini, aksaklıklarını ve sorunlarını belirlemek ve bunlar-la ilgili alınması gereken önlemleri açıklığa kavuşturmak üzere talep ettiği Kamu Yönetimi Araştırma Projesi (KAYA) Raporu 1991 yılında yayımlanmıştır. Rapor, 1983’te göreve gelen Özal iktidarının, kamu yönetimine yönelik yaklaşımının bir gereği olarak; hizmetlerin daha düzenli, hızlı, etkili ve ekonomik biçimde yerine getirilmesini sağlamak düşüncesiyle, köklü düzenlemelere gittiğini vurgulamış, ancak, kamu yönetiminde görülen ve üzerinde ciddi çalışmalar yapılması gereken sorunlarla ilgili tespitlerini aşağıdaki gibi sıralamıştır.75

1. Kamu yönetimi kapsamındaki bir kesim görevler ya hiç yapılmamakta ya da 74 TÜSİAD; Kamu Reformu Araştırması (İstanbul: Lebib Yalkın Yayınları, 2002), s. 54.75 TODAİE, Kamu Yönetimi Araştırması Genel Rapor, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları NO: 238 (Ankara: Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, 1991), s. 6.

Tablo 9(Devam): Kamu Personeli Sayılarında Yıllık Artış Oranları (%)

49

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

ancak sınırlı ölçülerde ve amaçtan uzak biçimde gerçekleştirilmektedir.

2. Temel nitelikli kimi görevlerin yürütülmesinde, hizmette birlik ve bütünlük temel bir sorun olarak her alanda kendisini göstermektedir.

3. Kimi görevler merkezi yönetim kapsamında bulunmakla birlikte, görevi ger-çekleştirecek işlevsel nitelikte örgütsel düzenlemelere gidilemediğinden, elde-ki yapı, gereksinimleri karşılayamamaktadır.

4. Önemli orandaki merkezi yönetim görevlerinde ise, gereksiz ve amacı aşan bir örgütsel büyüklüğe ulaşılmıştır. Bu durum görev ve yapı arasındaki ussal-lık dengesinin kurulmasını güçleştirmektedir.

5. Merkezi yönetim görevlerindeki oransal artış, sistemin birçok noktada tıkanmasına ve işleme bozukluklarına neden olmakta; görevlerin merkez, taşra ve yerel yönetimler arasında ussal dağılımı yeterince sağlıklı biçimde gerçekleştirilememektedir.

6. Kimi kamu örgütlerinde, bunların kuruluşuna gerekçe olan görevin öne-mi azalmamasına karşın, süreç içinde toplumsal geresinimlerden kaynakla-nan ikincil görevler, asıl görevlerin yerini almakta; bu da örgütlerde görev kaymalarına yol açmaktadır.

7. Yönetimde genel bir kaynak sıkıntısı çekilirken; öncelikli olmayan kimi ko-nularda kaynak savurganlığına yol açılmakta; sınırlı kaynaklardan, daha etkili olarak yararlanma yoluna gidilememektedir.

8. Kamu kuruluşlarında, görev-yetki-sorumluluk dengesinin iyi kurulamamış olması, örgütsel etkililiği olumsuz yönde etkilemektedir.

9. Aynı görev için birden çok kuruluş yetkilendirildiğinde, görev ortada kal-makta; bu da görevsel etkililiği azaltmaktadır.

10. Görevlerin bölünüşünde ve düzenlenmesinde görev ve örgüt ile çevresel girdi ve değişkenlerin gözardı edilmesi ya da bunların yeterince dikkate alınmama-sı; çoğu kuruluşta, hizmet üretme gücünden yoksun alt birimlerin doğması-na neden olmaktadır.

Sonuç ve Değerlendirme

Özal’ın başbakan yardımcılığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleri sıra-sında, Türkiye’nin kamu yönetimine hakim olan anlayışa, kamu kurum ve ku-ruluşlarının örgütlenme ilke ve esasları ile işleyişine etki eden düşünceleri, aldığı kararlar ile uyguladığı politikalarla ilgili sunulan veriler, bu çalışmanın temel ar-

50

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

gümanını desteklemektedir. Özal’ın kamu yönetimi vizyonu ve politikalarının, plansız, rastlantısal, günübirlik, parçacıl, müstakil hedef ve adımlardan oluşma-dığı, aksine Türkiye’yi çağın ekonomik, siyasal ve toplumsal açıdan kalkınmış ülkelerini yakalama vizyonunun tamamlayıcı bir parçası olduğu ortaya konmuş-tur. Özal’ın, Türkiye’nin kalkınması ve muasır medeniyetler seviyesini yakalama-sına dair bir ufku vardır ve bu ufka ulaşmak için kullanabileceği tüm enstrüman-ları optimal bir şekilde kullanmak ve harekete geçirmek istemiştir. Dolayısıyla, Türkiye’nin idari yapısına bakışının önemli bir açısını, ülkenin kalkınması için oynadığı ya da oynayacağı rolün nasıl etkin ve verimli hale getirileceği oluştur-maktadır. Diğer bir bakış açısı da devlet-millet ilişkisi ya da vatandaşın devlet karşısındaki rolü ile ilgilidir. Devlet, millete hizmet etmek için vardır, milletin zenginliği esastır, vatandaş teba değil, devletin kendisine hizmet etmekle yüküm-lü olduğu esas sahibidir. Bu nedenle de, devlet tarafından sunulan hizmetlerde vatandaşın istekleri, tercihleri ve memnuniyeti esas olmalıdır. Üçüncü bakış açısı da bireyin, bireysel teşebbüsün ve performansın esas alındığı, bireysel başarıya bağlı kalkınma modelinin başarının anahtarı olduğudur. Buna göre de bireysel yeteneklerin geliştirilmesi, bireysel başarının teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi, bireysel teşebbüsten doğan özel sektörün kamu sektörüne önceliğinin olması ve güçlendirilmesi Özal’ın uygıladığı politilaların arka planında yatan unsurlardır. Özal’ın tüm düşünce ve politika tercihlerinde bu bakış açılarının izlerini bulmak mümkündür.

Şüphesiz bu bakış açılarının oluşmasında, gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da hakim olan piyasa ekonomisi, teşebbüs, düşünce ve inanç özgür-lüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlükleri, bireyi ve bireysel yetenek-leri ortaya çıkaran, bireysel performası ödüllendiren sisyasal ve ekonomik yapı etkili olmuştur. Özal’ın 1980’lere gelmeden zihninde idealize ettiği bu fikirler, 1980’lerde popüler hale gelen Yeni Sağ düşüncesi ve neo-liberalist politikalarla birlikte daha da etkili olmuş, Özal’ın söylem ve politikaları Avrupa’da ve ABD’de etkili olan Yeni Sağ politikaları ile paralellik göstermiştir. Özal’ın kamu yönetimi alanındaki düşünce ve politikaları da Yeni Kamu Yönetimi/İşletmeciliği modeli ile özdeşleşen reformlar ve düzenlemelerle önemli ölçüde benzerlik göstermiştir.

Dolayısıyla, Özal dönemindeki kamu yönetimi politikalarının, diğer bir de-yişle reformların, arkasında yukarıda tanımlanan bakış açılarının etkisi vardır. Merkezi idarenin yapısı ve işleyişinde etkinliği ve verimliliğini artırmaya yöne-lik yapılan düzenlemeler, hiyerarşik kademelerin azaltılması, kamu personelinin performansını artttırmaya yönelik alınan tedbirler, formalite ve kırtasiyeciliğin

51

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

azaltılması, mevzuatın sadeleştirilmesi, birçok işlemde vatandaş beyanının esas alınması, taşra teşkilatlarının güçlendirilmesi, yerel yönetimlerin mali yönden güçlendirilmesi, imar planları ve emlak vergisi gibi alanlarda verilen yetkiler, ye-rel demokrasiye verilen önem, il özel idarelerinin yapısal olarak güçlendirilmesi, metropol alanlarda büyükşehir belediyeleri ile büyük kentlerdeki yerel yönetim yapılarının güçlendirilmesi hep bu bakış açılarını yansıtan reformlardır. Ülke kalkınması adına en doğru sistemi bulma çabası içinde diğer ülkelerin siyasal sistemleri ile Türkiye’deki siyasal sistemi mukayese ederek özellikle başkanlık sis-teminin tartışılmasını da aslında “Ülkenin muasır medeniyetler seviyesine daha hızlı ulaşma yolu olabilir mi?” düşüncesi ile desteklemiştir.

Özal, icranın başı ve siyasi sorumluk sahibi olarak görev yaptığı süre içerisinde, zihninde ülke kalkınmasına dair var olan bütüncül bakış açısı, projesi veya paradigmasının tamamlayıcı parçaları olarak, Türkiye’nin idari ve bürokra-tik yapısının reform edildiği, kamu hizmetlerinin etkin ve verimliliğinin sağlan-dığı, yetkilerin ve gücün merkezde toplanma yerine merkezin dışındaki yönetim kademelerine dağıtıldığı, devletin vatandaşına değer verdiği, vatandaşı teba değil devletin asıl sahipleri olarak görüldüğü, bireysel performansın öne çıktığı ve teş-vik edildiği bir yönetim anlayışının kamu kurumlarına hakim olmasını sağlaya-cak yasal düzenlemeleri ve politikaları hayata geçirmeye çalışmıştır. Ancak, kamu yönetiminin uzun yıllara dayalı yapısal ve işlevsel sorunlarını kısa sayılacak bu süre içinde çözülmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Nitekim, yapı-lan reformların etkisinin göreceli olarak sınırlı kaldığı literatürdeki tartışmalar ve bu çalışmada sunulan veriler ışığında görülmektedir. Bununla birlikte, yine bu çalışmadaki değerlendirmelerin bizi götürdüğü bir başka sonuç, Özal döneminde kamu yönetimi alanında yapılan reformların, takip eden hükümet dönemlerinde kamu yönetimi alanında yapılacak olan daha kapsamlı reformların “işaret fişeği” sayılması gerektiğidir. Son olarak, bu çalışmada sunulan veriler ve tartışmalar ışığında söylenebilir ki, Özal’ın başbakan yardımcılığı, başbakanlık ve Cumhur-başkanlığı döneminde kamu yönetimi reformu kapsamına giren tüm konuşma-larının, ileri sürdüğü düşüncelerinin ve uygulamaya geçirdiği düzenlemelerin en önemli sonucu, Türkiye’nin idari sisteminin yapılanmasına ve işleyişine hakim olan düşüncelerde ya da mantalitede meydana getirdiği “zihniyet devrimi”dir.

52

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

KaynakçaAktan, Coşkun Can, “Özal’ın Değişim Modeli ve Değişime Karşı Direnen Güçlerin Tahlili”, Türkiye Günlüğü, Yıl. 5, Sayı. 40, 1996, s. 15-32.

Anavatan Partisi, 29 Kasım 1987 Seçim Beyannamesi (Ankara: Anavatan Partisi, 1987).

Anavatan Partisi, Anavatan Partisi İktidarı İcraatı (Ankara: Anavatan Partisi, Gaye Mat-baacılık, 1987).

Arslan, N. Talat, “Klasik - Neo Klasik Dönüşüm Süreci: ‘Yeni Kamu Yönetimi’”, C.Ü. İktisadi Ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 2, 2010, s.21-38.

Ayhan, Ahmet Turan, Hizmete Adanmış Bir Ömür: Galip Demirel (İstanbul: Malatya Kitaplığı, 2013).

Barlas, Mehmet, Turgut Özal’ın Anıları (İstanbul: Birey Yayıncılık, 2000).

Başbakanlık, Gelişen Türkiye: Bürokrasi (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988).

Başbakanlık, Gelişen Türkiye: Mahalli İdareler (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988)

Başbakanlık, Merkez Teşkilatının Faaliyetleri Reform Çalışmaları: Hükümet’in Dört Yıllık İcraatı 13.12.1983 – 12.12.1987 (Ankara: Başbakanlık, 1987)

Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler (13 Aralık 1983 – 12 Aralık 1985) (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1985)

Başbakanlık, Reform Mahiyetindeki Kanuni Düzenlemeler: 13 Aralık1983 – 30 Aralık 1987, 30 Aralık 1987 – 18 Kasım 1988 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1988).

Bıdık, Dinçer, “Türkiye’de Muhafazakarlık Ve Liberalizm”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üniveristesi, 2007).

Birand, Mehmet Ali ve Yalçın, Soner, The Özal: Bir Davanın Öyküsü (İstanbul: Doğan Kitap, 2001).

Bozkurt, Veysel, “Geleceğin Toplumu, Dönüşümcü Liderlik ve Turgut Özal”, içinde İh-san Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s 171-196.

Çevikbaş, Rafet, “Yeni Kamu Yönetımı Anlayısı Ve Türkıye Uygulamaları”, Ekonomi ve Yönetim Arastırmaları Dergisi, Cilt.1, Sayı. 2, 2012, s. 9-32.

Devlet Planlama Teşkilatı, Temel Ekonomik Görüşler 1998. Ekonomik ve Sosyal Gösterge-ler, 1950-1995: Yıllık Programlar (Ankara: DPT, 1998).

Doğan, Cem, “Kamu Yönetiminde Neo-Liberal Restorasyon Süreci ve Türkiye”, Eğitim Bilim Toplum, Cilt. 4, Sayı. 16, 2006, s. 98-113.

53

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Eatwell, R. “Right or Rights? The Rise of the New Right”, içinde R. Eatwell N. O’Sul-livan, The Nature of the Right: European and American Politics and Political Thought since 1789 (London: Pinter, 1989), s. 3-17.

Erdoğan, Mustafa, “Türk Politikasında Bir Reformist: Turgut Özal”, içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 17-31.

Eryılmaz, Bilal, Bürokrasi ve Siyaset Bürokratik Devletten Etkin Yönetim (İstanbul: Alfa Yayınları, 2002).

Eryılmaz, Bilal, Kamu Yönetimi (İstanbul: Okutman Yayıncılık, 2007).

Güzelsarı, Selime ve Aydın, Saadet, “Türkiye’de Büyük Burjuvazinin Örgütlü Yükselişi: Siyasal Ve Yönetsel Süreçlerin Biçimlenmesinde TÜSİAD”, Abant İzzet Baysal Üniversi-tesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 2010-1, s. 43-68.

Hughes, Owen, Public Management & Administration (London; Macmillan Press, 1998).

Kalkınma Bakanlığı, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler, 10.03.2015, http://www.kalkinma.gov.tr/Pages/EkonomikSosyalGostergeler.aspx

King, D. S., The New Right: Politics, Markets and Citizenship (London: Macmillan, 1987).

Kösecik, Muhammet, “Yerel Yönetim Teorileri ve Merkez-Yerel Yönetim İlişkilerindeki Merkezileşme: Thatcher Dönemi”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 9, Sayı 1, 2000, s. 25-41,

Küp, Dilek, “Yeni Sağ Politikalar Ekseninde Türk Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılan-ma Arayışları Ve Bu Yeni Yapının Beklentilere Cevap Verebilme Düzeyi” (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2012).

Levitas, R., Ideology and the New Right (London: Polity Press, 1986)

OECD, Public Management Developments (Paris: OECD, 1991).

Ömürgönülşen, Uğur, “Kamu Sektörünün yönetimi sorununa Yeni Bir Yaklaşım: Yeni Kamu İşletmeciliği”, içinde, Muhittin Acar ve Hüseyin Özgür, der., Çağdaş Kamu Yönetimi-I (Ankara: Nobel Yayın, 2003), s. 3-43.

Özal, Turgut, “Bakanlar Kurulu Programının Okunması Münasebetiyle TBMM’deki Konuşması, 19.12.1983, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84.

Özal, Turgut, “22 Mart 1989 tarihinde Milliyet Gaztestesi Muhabiri Süreyya Oral’ın Sorularına Verdiği Cevaplar”, içinde Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açık-lama, Mülakat ve Konuşmaları 13.12.1988 – 31.10.1989 (Ankara: Başbakanlık Basıme-vi, 1989).

54

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

Özal, Turgut, “26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 19 Mart 1989 tarihinde yaptığı Televizyon Konuşması”, içinde Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili Radyo Televizyon Konuşmaları (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma Ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları, 1989).

Özal, Turgut, “26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 22. 22 Mart 1989’da Radyo Televizyon Konuşmaları” (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları, 1989).

Özal, Turgut, “3 Mart 1989’da Antalya’da Halka Hitaben Yaptığı Konuşma”, içinde Başbakan Turgut Özal’ın Yurtiçinde Halka Hitaben Yaptığı Konuşmalar 13.12.1988 – 31.10.1989 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1990).

Özal, Turgut, “3. İzmir İktisat Kongresinin Açılışında Yaptığı Konuşması”, 4 Haziran 1992, İzmir İktisat Kongresi (Ankara: DPT, 1993), s. 21-27.

Özal, Turgut, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Ko-nuşması, 19.12.1983, TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, 62-84.

Özal, Turgut, “Bakanlar Kurulu programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Ko-nuşması”, 25.12.1987, TBMM Tutanak Dergisi, D. 18, C. 1, B. 3, s. 40-72.

Özal, Turgut, “Bakanlar Kurulu Programının okunması münasebetiyle TBMM’deki Ko-nuşması”, 19.12.1983. TBMM Tutanak Dergisi, D. 17, C. 1, B. 10, s. 62-84.

Özal, Turgut, “Basın Mensuplarıyla TRT’de Yaptığı Açık Oturum”, 25 Ekim 1983.

Özal, Turgut, “Başbakan Sayın Turgut Özal’ın Basın 30 1989 Tarihli Toplantısı” için-de, Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açıklama, Mülakat Ve Konuşmaları 13.12.1988 – 31.10.1989 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1989).

Özal, Turgut, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “2000’li Yıllara Doğru” Konulu Konuş-maları”, İstanbul, 28 Mayıs 1990, Bilgisayar Kongresi, İstanbul, Atatürk Kültür Merkezi, (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1990).

Özal, Turgut, “Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Marmara Kulübü Toplantısındaki Ko-nuşmaları: Geleceğe Bakış, Değişim”, 16 Ekim 1992, İstanbul, The Marmara Otel (An-kara: Başbakanlık Basımevi, 1992).

Özal, Turgut, “Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 1982 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı Münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 17.1.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 2, B. 36, s. 203-218.

Özal, Turgut, “Dış Politika ve Ekonomi Açılarından ‘Türkiye’nin Stratejik Öncelikleri Uluslararası Sempozyumun Açılışında Yaptığı Konuşma”, 5.11.1991, The Marmara Oteli, İstanbul (Başbakanlık Basımevi: Ankara, 1992).

55

TURGUT ÖZALDeğişim, Dönüşüm

Özal, Turgut, “Dünyadaki Yeni Dengeler ve Türkiye’ Konulu Pazar Toplantısında Yaptığı Konuşma”, 17.11.1991, President Otel, İstanbul (Ankara, Başbakanlık Basımevi, 1992).

Özal, Turgut, “Geleceğe Bakış”, İkinci İzmir İktisat Kongresi’nin Kapanış Oturumu Ko-nuşması (7.11.1981), içinde, İsmet Binark, derleyen, Bu Dünyadan Bir Turgut Özal Geçti (Ankara: Turgut Özal Düşünce Hamle Derneği Yayınları, 2008).

Özal, Turgut, “İş Dünyası Vakfı Toplantısındaki Konuşması”, 2.10.1992, İstanbul-Conrad Otel (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1992).

Özal, Turgut, “Kalkınmada Yeni Görüşün Esasları”, Türkiye’nin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik Meseleleri-İlmi Seminer, Aydınlar Ocağı, Ankara, 28-29 Nisan 1979.

Özal, Turgut, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, 13.5.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 5, B. 94, s. 439-445.

Özal, Turgut, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle TBMM’deki konuşması”, 31.5.1982, Danışma Meclisi Tutanak Dergisi, C. 5, B. 99, s. 640-641.

Özal, Turgut, “Konuşmaları, “Turgut Özal’ın Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı 1982 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı Münasebetiyle TBMM’deki Konuşması”, Danış-ma Meclisi Tutanak Dergisi, 17.1.1982, C. 2, B. 36, s. 203-218

Özal, Turgut, “Mehmet Ali Birand›ın 1993 yılında 32. Programında Yağtığı Röportaj”, 17.01.2014 (İnternet Yayın Tarihi).

Özal, Turgut, “Turgut Özal’ın 17 Ağustos 1988’de Televizyonda Gelişen Türkiye Prog-ramında Yaptığı Konuşma”, içinde Başbakan Turgut Özal’ın Basın Mensuplarına Açıkla-ma, Mülakat ve Konuşmaları: 13.12.1987 - 12.12.1988 (Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1989).

Özal, Turgut, “Uluslararası Kamu Finansmanı Enstitüsünün İstanbul’da Yapılan 44. Kongresinde Açılış Konuşması”, 22 Ağustos 1988, Başbakan Turgut Özal’ın Tesis Açılış-ları, Çeşitli Toplantılarda Yaptığı Konuşmaları: 13.12.1987 - 12.12.1988 (Ankara: Başba-kanlık Basımevi, 1989).

Özal, Turgut, 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 22 Mart 1989 tarihinde yaptığı Televizyon Konuşması”, içinde Anavatan Partisi Genel Başkanı Ve Başbakan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili Radyo Televizyon Konuşmaları (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma Ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları 1989).

Özal, Turgut, 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili 22 Mart ve 25 Mart 1989 tari-hinde yaptığı Televizyon Konuşması”, içinde, Anavatan Partisi Genel Başkanı Ve Başba-

56

ÖZAL’IN KAMU YÖNETİMİ VİZYONUVE POLİTİKALARI

kan Sayın Turgut Özal’ın 26 Mart 1989 Mahalli Seçimleriyle İlgili Radyo Televizyon Ko-nuşmaları (Ankara: Basın-Yayın-Tanıtma Ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Yayınları 1989).

Saran, Ulvi, Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma: Kalite Odaklı Bir Yaklaşım (Ankara: Atlas Yayıncılık, 2004).

Sezal, İhsan, “Bir Toplumsal Barış Mimarı ve Yarım Kalmış Devrim” içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 163-168.

Şener, Hasan Engin, “Public Admınıstration Reform in The Context Of The European Unıon Enlargement Process: The Hungarian And Turkish Cases”, (Basılmamış Doktora Tezi, ODTÜ, 2008).

TODAİE, Kamu Yönetimi Araştırması Genel Rapor, Türkiye Ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yayınları NO: 238 (Ankara: Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, 1991).

TÜİK, Statistical Indicators, 1923 – 2006 (Ankara: TÜİK, 2007).

Tümtürk, Yusuf, Yeni Türkiye’nin Mimarı (Ankara: Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği, 2008).

TÜSİAD, Kamu Reformu Araştırması (İstanbul: Lebib Yalkın Yayınları, 2002).

Uluç, A. Vahap, “Liberal - Muhafazakar Siyaset ve Turgut Özal’ın Siyasi Düşüncesi”, Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt. 12, Sayı. 23, 2014, 137. s. 107-140.

Yavuz, Turgay, Anılarıyla Ekrem Pakdemirli: Özal’ın Mirası (İstanbul: Ufuk Yayınları, 2013).

Yayman, Hüseyin, “1980 Sonrası Türkiye’de Özelleştirme Uygulamalarının Gelişimi Ve Kamu Yönetimi Üzerine Etkileri”, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt. 2, Sayı. 3, 2000, s. 135-156.

Yılmaz, Aytekin, “Türk Bürokrasi Geleneği ve Özal”, içinde İhsan Sezal ve İhsan Dağı, der., Kim Bu Özal: Siyaset, İktisat, Zihniyet (İstanbul: Boyut Yayın, 2001), s. 89-101.