Marmara kıyısında Theodosius Kontoskalion Galata’da Kastellion Haliç girişinde Neorion

7
İSTANBUL : Yunan koloni hareketinin bir sonucu olarak, ilk Megara yerlemesi de M.Ö. 7. yüzyılda, Bitinya kıyılarında, denizle Kurbaalıdere arasında yer alan küçük bir plato üzerindeki Khalkedon’da ( Kadıköy ) kurulmuştur. Bizantion’lu Dionisios’a göre, Khalkedon’dan başka, Haliç’in kıyısında, Kidaros (Alibey Deresi) ile Barbisos’un (Kağıthane Deresi) Haliç’e döküldüğü ağızları arasında bir Yunan yerleşmesi, Haliç’in kuzey kıyısında, liman girişinde ve Bizantion’un kurulduğu tepeye bakan yamaçlarda, bugünkü Galata’nın çekirdeği olan Sykai ve kentin Asya yakasında, Boğaz’ın girişinde de bugünkü Üsküdar’a karşılık gelen yerde Hrisopolis (Altın Kent) bulunmaktadır. Dor kökenli kolonistlerin Khalkedon’u kurmalarından yalnızca bir kaç yıl sonra, Megara’lılar efsanevi lider Byzas’ın önderliğinde, Delphoi kaynaklı bir kehanet üzerine Pontus’a giden önemli suyolu üzerindeki bugünkü Sarayburnu’nda MÖ. 660/658 yıllarında yeni bir yerleşim bölgesi kurarlar. M.S. II. yüzyılın sonlarında Byzantion kuvvetli surlarla korunan zengin bir şehir halini almıştır. 324’te Konstantinopolis (Konstantinos’un şehri) Byzas tarafından kurulmuş olan ve Byzantion adı ile bilinen kentin yerine kurulmuştur. 11 Mayıs 330’ta kentin açılışı yapılmıştır ve kent “Yeni Roma” (Nea Roma) olarak adlandırılmıştır. KENT KAPILARI a) Altın Kapı (Yedikule) b) Xylokerkos (Belgrad kapısı) c) Pege (Silivri Kapı) d) Rhesion (Mevlana Kapı) e) Romanos (Topkapı) f) Kharsios (Edirnekapı) Altın Kapı “Khrysai Pyle” (Porta Aura olarak da bilinir) Kent surları Marmara kıyısında Theodosius Kontoskalion Galata’da Kastellion Haliç girişinde Neorion Ana ticaret dinamiğine sahip liman neorion limanıdır. Kent limanları Bizans Sanatına Giriş I ders notları 2013-2014 güz dönemi Öğr.Gör. Gökçen Kurtuluş Öztaşkın

Transcript of Marmara kıyısında Theodosius Kontoskalion Galata’da Kastellion Haliç girişinde Neorion

İSTANBUL : Yunan koloni hareketinin bir sonucu olarak, ilk Megara yerlemesi de M.Ö. 7. yüzyılda, Bitinya kıyılarında, denizle Kurbaalıdere arasında yer alan küçük bir plato üzerindeki Khalkedon’da ( Kadıköy ) kurulmuştur. Bizantion’lu Dionisios’a göre, Khalkedon’dan başka, Haliç’in kıyısında, Kidaros (Alibey Deresi) ile Barbisos’un (Kağıthane Deresi) Haliç’e döküldüğü ağızları arasında bir Yunan yerleşmesi, Haliç’in kuzey kıyısında, liman girişinde ve Bizantion’un kurulduğu tepeye bakan yamaçlarda, bugünkü Galata’nın çekirdeği olan Sykai ve kentin Asya yakasında, Boğaz’ın girişinde de bugünkü Üsküdar’a karşılık gelen yerde Hrisopolis (Altın Kent) bulunmaktadır. Dor kökenli kolonistlerin Khalkedon’u kurmalarından yalnızca bir kaç yıl sonra, Megara’lılar efsanevi lider Byzas’ın önderliğinde, Delphoi kaynaklı bir kehanet üzerine Pontus’a giden önemli suyolu üzerindeki bugünkü Sarayburnu’nda MÖ. 660/658 yıllarında yeni bir yerleşim bölgesi kurarlar. M.S. II. yüzyılın sonlarında Byzantion kuvvetli surlarla korunan zengin bir şehir halini almıştır. 324’te Konstantinopolis (Konstantinos’un şehri) Byzas tarafından kurulmuş olan ve Byzantion adı ile bilinen kentin yerine kurulmuştur. 11 Mayıs 330’ta kentin açılışı yapılmıştır ve kent “Yeni Roma” (Nea Roma) olarak adlandırılmıştır.

KENT KAPILARI a) Altın Kapı (Yedikule) b) Xylokerkos (Belgrad kapısı) c) Pege (Silivri Kapı) d) Rhesion (Mevlana Kapı) e) Romanos (Topkapı) f) Kharsios (Edirnekapı)

Altın Kapı “Khrysai Pyle” (Porta Aura olarak da bilinir)

Kent surları

Marmara kıyısında Theodosius Kontoskalion Galata’da Kastellion

Haliç girişinde Neorion Ana ticaret dinamiğine sahip liman neorion limanıdır.

Kent limanları

Bizans Sanatına Giriş I ders notları 2013-2014 güz dönemi Öğr.Gör. Gökçen Kurtuluş Öztaşkın

Sarayın ilk yapılarını I.Constantinus yaptırmıştır. 532’deki Nika isyanı sırasında büyük oranda yakılmış ve I.Justinianus döneminde (527-565) yeniden yaptırılmıştır. Diğer büyük inşa faaliyeti Theophilos döneminde (826-842) gerçekleşmiştir. 12.yy’a kadar pek çok yapı eklenmiş ve tamirat geçirmiştir. Latin istilası (1204-1261) sonrasında kullanılmaz olmuş, malzemeleri başka yapılarda kullanılmıştır. Büyük Saray’dan geriye bir rampalı kule, mozaikli peristil ve Hagia Sophia’nın doğusunda bulunan yapı kalıntıları ve duvar resimleri kalmıştır. Mozaikli peristyl 1930’larda St.Andrews Üniversitesi (İskoçya) tarafından yapılan kazılarda bulunmuştur. 66x55m. Boyutlarındaki peristylin yaklaşık 2000 m2 mozaiğe sahip olduğu düşünülmektedir. Günümüze 250 m2 mozaik ulaşmıştır. Arkeolojik veriler mozaiğin I. Justinianus döneminde yapıldığını gösterir. Mozaik için, ince renk farklılıkları içeren kireçtaşı ve mermer, kırmızı, mavi, yeşil ve siyah tonlarda cam, pas rengi kil parçaları, pişmiş toprak ve hatta yer yer kıymetli taşlardan oluşan, 5 mm büyüklüğündeki renkli küpler kullanılmıştır. Mozaiklerde, avlanan ve oyun oynayan insanlar, kırsal yaşantı, çeşitli hayvanlar, cennet benzeri doğa tasvirleri ve mitolojik hikayelerden unsurlar yer almaktadır.

Khalke Kapısı

Mozaikli Peristyl

Hipodromun yapımına 196’dan sonra Septimus Severus döneminde yapılmaya başlanmış, Constantin döneminde (324 – 337) tamamlanmıştır. 123 m. genişliğinde, 450 m. uzunluğunda dikdörtgen planlı bir yarış alanıdır. 50.000 kişi kapasitelidir. Kent yaşamının en önemli unsuru sayılan hipodromun önemi 12. yüzyılda azalmış 1261 yılında imparatorluk sarayının Blakhernai’ye (Ayvansaray) taşınmasıyla önemsiz bir gösteri alanı olarak kalmıştır. Güneydoğu cephesi İmparatorluk sarayı ile bağlantılıdır. Bu cephenin merkezinde saraya bağlanan ve hanedana mensup kişilerin yarışları izlediği Katisma (imp. Locası) yer alır. Yarış alanı düz bir pist ve yarım daire dönüşten oluşan 430 metrelik Pelma’dır. Pelma’nın ortasında anıtların dizili olduğu Spina yer alır. Güneybatı ucundaki Sphendone personel, malzeme, servis odaları ve hayvan barınağı olarak kullanılan; ayrı tonoz örtülü 25 bölümden oluşan yarım daire formludur. Kuzeydoğu ucunda yarışın başladığı Carceres iki katlı, köşelerde kuleli anıtsal bir yapıdır.

Obelisk (Dikilitaş) Tutmosis (Tahutmes) III

(M.Ö. 1549-1503) 19 m. ; 7 m.’si kırık Heliopolis Karnak Tapınağı için yaptırılmıştır. Tepeliği oluşturan tunç küre 865 depreminde düşmüştür.

Kaidenin altında iki farklı dilde yazıt yer alır. Ayrıca anıtın dikilmesini gösteren bir kabartma

yapılmıştır.

Latince- Doğu Önceleri direnmiştim, fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. Herşey Theodosios ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. Bana da galip geldiler ve reis Proklos’un idaresi altında 32 günde yükselmeye mecbur oldum.

Yunanca- Batı Devamlı bir şekilde yerde duran bu taşı dikme cesaretini imparator Theodosius gösterdi ve yardımına Proklos çağrıldı ve bu şekilde 32 günde yerine dikildi.

Anıt için Theodosius tarafından yaptırılan kaide erken bizans kabartma sanatı için önemli bir örnektir. Kuzeybatı cephede İmparator Theodosius’un, eşi ve oğullarıyla (Arcadius ve Homorius) birlikte elçilerin kabulünü gösteren sahne yer alır. Kuzeydoğu cephede İmparator I. Theodosius yanında eşi, II. Valentianus, Arkadios ve Honorios ile birlikte (Hippodromda) araba yarışlarını izlerken tasvir edilmiştir. Güneybatı cephede İmparator I. Theodosius yanında II. Valentianus, Arkadios ve Honorios ile birlikte (Hippodromda) araba yarışlarını izlemektedir. Güneydoğu cephe İmparator Theodosius oğulları Arcadius ve Homorius ile birlikte bir töreni izlerken betimlenmiştir.

Yılanlı Sütun-Burmalı Sütun Yunanistan’da Delphi’deki Apollon Tapınağından getirilmiştir. Bu anıt Persleri yenen 31 Yunan Şehir Devletinin Tanrı Apollon’a sundukları bir adaktır. Yunan Şehir Devletleri Persleri M.Ö. 479 yılında Plataea Savaşı’nda yenmişlerdir. Ardından da savaş alanında ölen Pers askerlerinin silah ve zırhlarını eriterek bu anıtı yapmışlardır. Savaşa katılan 31 Yunan şehir devletinin adları anıtın alt kısmında yılan gövdelerine kazınmıştır. Sütun Konstantin tarafından kente getirilmiştir.

Örme Sütun (Constantinus Porfyrogenetus Sütunu): Constantinus VII (911-955) tarafından M.S. 944 yılında spina üzerine yerleştirilen bu anıt, o zamanlar tepesinde bulunan tunç bir küre ile birlikte 32 m. yüksekliğinde idi. Kaidesindeki, içerisinde Constantinus’un ismi okunan mermer bir kitabe bulunur. Anıtın üzeri Basileus I’in (867-886) yaptığı savaşları anlatan tunç levhalar ile kaplanmıştı. Ne yazık ki, Latin istilası (1204) sırasında, bu levhalar yerlerinden sökülerek çeşitli işler için ve özellikle para basmak maksadıyla kullanılmıştır. Bugün sadece kesme taştan kütlevi bir şekil gösteren anıt üzerinde sökülen tunç levhalara ait çivilerin izleri görülmektedir.

Arcadius Forumu Constantin Forumu Bovis Forumu

Augusteion Hipodrom

Theodosius Forumu Philadelphion

Marcianus Forumu

Büyük Saray

Ayasofya

Augusteion / Ayasofya – Büyük Saray ve Hipodrom arası

Konstantin Forumu / Çemberlitaş (M.S. 324- 337)

Philadelphion

Forum Theodosios (Beyazıt Meydanı)

Arcadius Sütunu 403-404 Cerrahpaşa

Bovis (Öküz) Meydanı adını Bergama’dan getirilen öküz başlı fırından almıştır. Bugünkü Aksaray’da yer alan forumda İmparator Julianus / Dönek Jülyen (361 - 363) Hıristiyanların kanlı infazlarını gerçekleştirmiştir. 380’den kısa bir süre sonra açık pazar haline getirilen Forum Bovis, ilk kez 425’li yıllarda yazılan Notitia Urbis’de geçer.

Marcianus Anıtı (Kıztaşı) Sofular, Fatih Bizans kaynaklarının yeterince değinmediği bu anıtı şehir valisi Tatianus Decius, İmparator Marcianus (450-457) onuruna 450-452 yıllarında diktirmiştir.

•Marie-Franze Auzepy,’nin“İstanbul’un Hipodromu” makalesini lütfen okuyunuz.

• Engin Akyürek’in “bir ortaçağ sanatı olarak bizans sanatı” ve “Bizans uygarlığı üzerine genel bir değerlendirme” makalelerini lütfen okuyunuz.