“Kitle İletişim Araçları ve Yaygın Din Eğitimi”, Yaygın Din Eğitimi Sempozyumu (30...
Transcript of “Kitle İletişim Araçları ve Yaygın Din Eğitimi”, Yaygın Din Eğitimi Sempozyumu (30...
DiYANET iŞLERi BAŞKANUGI YAYlNLARI - 939
iLMi ESERLER -147
Tashih Mustafa KAYA
Grafik & Tasarım İsaYÜCEL
Baskı
Kalkan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. 0312 341 92 34
Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı: 04.03.2013 1 07
!.Baskı - 2013
ISBN: 978-975-19-5620-0 (TK.) ISBN: 978-975-19-5621-7 (l.C.)
2013-06-Y-0003-939 Sertifika No: 12930
© T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı İletişim
Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Basılı Yayınlar Daire Başkanlığı
Üniversiteler Malı. Durnlupınar Bulvarı No:l47/A 06800 Çankaya/ANKARA
Tel: O 312 295 72 93 - 94 Faks: O 312 284 72 88
e-posta: [email protected]
Dağıtım ve Satış Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü
Tel: O 312 295 71 53 - 295 71 56 Faks: O 312 285 18 54
e-posta: [email protected]
Kitle İletişim Araçları ve Yaygın Din Eğitimi
Yrd. Doç. Dr. Ayşe Zişan FURAT 1
Sosyal bir varlık olan insan, dünyaya gözü.ıı.ü açhğı andan itibaren kendisini, hayahnın her aşamasında onu çepeçevre saracak bir iletişim ağının içerisinde bulur. İnsanı yaşadığı sosyal çevrenin bir parçası haline getirecek olan bu ağ, aynı zamanda ona ihtiyaçlarını dile getirmesi, bilgi edinmesi, bildiklerini aktarması ve hatta yaşamını anlarnlandırması için gerekli imkanları sağlamaktadır. İnsanoğlunun dış dünyasıyla kurduğu bu iletişim alışverişini etkin bir şekilde sürdürme isteği onu çeşitli iletişim araçlarını ürenneye sevk etmiş ve günümüzde yaygın bir şekilde kullanılan kitle iletişim araçlarının keşfine getirecek yolu açmıştır.
Yaygın kullanımda medya olarak da tanımlanan kitle iletişim araçları günümüzde dünyanın en uzak mesafelerini bir araya getirmenin yanı sıra, insanlara bilgi sunma, eğlendirme, bir sığınak oluşturma ve hatta eğihne gibi pek çok işlevi üstlenmektedirler2. Gazete, televizyon, radyo, dergi ve internet gibi yapısal anlamda pek çok farklı ögeyi içerisinde barından kitle iletişim araçlarından3 özellikle televizyon; aktanlmak istenen bilgileri görsel sunum teknikleriyle birleştirerek çok geniş bir izleyici kesimine sunabilmesi ve bir hikaye kurgusu içerisinde eğlendirirken öğretebilmesi gibi özellikleri açısından, diğer araçlara göre daha ön plana çıkmaktadır.4
1 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. 2 Charles R. Wright, Mass Communication. A Sodological Perspective, New York, McGraw-Hill
College, 1975, s.B. Ayrıca bkz. Harold Laswell, "The Structure and Function of Communkation in Sodety", The Communication ofideas, Ed. L. Bryson, New York, Harper, 1948, s.37-51.
3 Özgür Gönenç, Medya Dünyası, İstanbul: İstanbul Üniversitesi lletişim Fakültesi Yayınlan, 2004, s.33-34.
4 Bkz. Sedat Cebed, Büyülü Kutu BiiyüZenmiş Toplum, İstanbul: Şule, 1992, s. 34. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2006 yılında yaptığı Kültürel Faaliyetlere Katılım ve Aynlan Zaman araştırrnasında, ev içi kültürel faaliyetlere katılım oranında televizyon seyretıne %94,3 ile ilk sırada yer almaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2006 tarihinde Türkiye genelinde 5070 hane halkına uygulamış olduğu Zaman Kullanım Anketi bu araştıımanın teme-
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
--------------------~~+~~-------------------
Sadece Türkiye'ye has olmayan bu durum, pek çok araştırmaanın genelde kitle iletişim araçlarının, özelde ise televizyonun uzun vadede okul merkezli yürütülen eğitim faaliyetlerinin ~yerini alacağına dair çıkarsamalarda bulunmalanna neden olmuştur. 5 Yaygın eğitim olarak acilan dırılabilecek olan işte bu alan, çalışmamızın odak noktasım oluşturmaktadır.
Kitle iletişim araçları ve din konusu, ülkemizde özellikle 2000'li yıllardan itibaren aktif bir şekilde tartışılan bir konu olmuştur. Konu üzerine yapılan çalışmalar kamuoyu araştırmalanndan akademik toplantılara ltadar çok geniş bir yelpazeyi kapsadığından dolayı burada ne yazık ki hepsirıirı içeriğinden bahsetmek mümkün değildir. Ancak, konumuzu da ilgilendirmesi açısından birkaç husus üzerinde durmak faydalı olacaktır. Bınılardan belki de en önemlisi, ülkemiz akademi dünyasının ilahiyat bilimlerini de kapsayan geniş bir çerçevede, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki tezlerle konuya detaylı bir şekilde eğilmeye başlamasıdır. Günümüzde lfanuya duyulan ilgirıirı devam etmesi, gelecekte dini yayıncılık!"dini medyanın" kalitesinin artacağı sinyallerini de verdiğinden dolayı, sevindirio bir durumdur. Bu bağlamda yapılan çalışmaları iki temel başlık altında sınıflandırmak mümkündür: Din ve/veya dini konuların medyada nasıl sunulduğu ile ilgili çalışmalar, dini ve/ veya dini içerikli medya ürünlerinin insanlar üzerindeki etkisirıi inceleyen çalışmalar.
Birind türden çalışmaların medya içeriği ve özellikle değişen siyasi ve sosyo-kültürel yapı ile bu durumun dirıin medyadaki görünürlüğünün artmasına ilişkin hususlar üzerine dururken6
; ikind türden çalışmaların farklı dönemlerde popü-
lini oluşturmaktadır. Konuya ilişkin elimizdeki en yakın döneme ait veriler ne yazık ki bu yıla aittir. Araştırmaya katılanların %66,7'si radyo ve %63,4'ü kitap, dergi, gazete vb. okuduklarını belirtmişlerdir (TüiK, Kültürel Faaliyetlere Katılım ve Aynlan Zaman 2006, Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Yayınları, 2009: 1). Araştırmanın bulguları, diğer faaliyetlerle karşılaştırıldığında kitle iletişim araçlan arasında televizyonun kullanımının aldığı boyutu da gözler önüne sermesi açısından oldukça önemlidir. Yine, Şubat 2009 yılında yayınlanan Televizyon İzleme Eğilimleri araştırmasına katılan Türkiye genelindeki 2570 kişinin sadece %5,9'unun hafta içi 1 saat ve daha az televizyon izlediğini ifade etmesi, geri kalan %94,1'lik dilimin 2 saat ve üstünde dağılım göstermesi bu verileri destekler niteliktedir. Bkz. RTüK, Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması -2, Ankara: Kamuoyu, Yayın Araştırmalan ve Ölçme Dairesi Başkanlığı, 2009, s. 38.
5 Bu teorisyenlerden örneğin Neil Postman, okulu yazılı iletişiiDin bir parçası olarak nitelendirirken, günümüzde görsel kitle iletişim araçlan yazılı iletişiiDin yerini aldığından dolayı, televizyondaki yayınların bir eğitim faaliyeti bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Neil Postman, Televizyon: Öldüren Eğlence, Gösteri Çağında Kamusal Söylem, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2004, s.163.
6 Bunlar arasında İbrahim Çetin'in Türk Medyasının Misyonerlik Algzsı (yayımlanmarnış yüksek lisans tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007); Hasan Öymez'in Siyasal İktidar Egemen Medya ilişkisinde Türhan Sorunu, (yayımlanmarnış yüksek lisans tezi,
" • ı<ıBl148 fıı:tı>ı • "
İKİNCİ OTURUM
----~----------------~~+~~----------~----------
lerlik kazanan medya ürünlerine eğilerek din ve dindarlık algısının şekillenmesinde oynaclıklan rolleri ele aldığı görülmektedir. Medya ve din ilişkisini insan ve toplum üzerindeki etkileri açısından tamşan bu çalışmalar, konumuzia da yakından ilişkilidir7. İleride bu çalışmalar üzerine yapılacak meta analızler, ülkemizdeki durumun dünyanın eliğer bölgeleri ile hangi benzerlik ve farklılıklan içercliğini görmek açısın~ dan ilgi çekici veriler ortaya koyacaktır. Hazırladığımız çalışma ise, her iki türdeki çalışmalardan konunun teorik alt yapısına değinmesi açısından farklılık göstermektedir. Bu bağlamda çalışmamızda öncelikle yaygın din eğitimi tanımı üzerinde durularak kitle iletişim araçlannın bu süreçteki rolü tartışılacak, ardından ise yaygın din eğitimindeki kullanım şekilleri ele alınacak ve kitle iletişim araçlan aracılığıyla sürdürülen yaygın din eğitim faaliyetlerine ilişkin üzerinde durulması gereken önemli hususların altı çizilmeye çalışılacaktır.
Kitle İletişim Araçlan İle Sürdürülen Yaygın Din Eğitimi
Eğitimi kısaca "bireyin davranzşznda, kendi yaşantısı yoluyla ve/veya kasıtlı olarak istendik değişimler meydana getirme süred' olarak tanımlanmaktadır.8 Bu tanımın içerisine, farklı eğitim politikalan tarafından belirlenen bilgi ve davranışların "istenilen" şekilde aktanlması ve/veya toplum tarafından kabul gören görüşlerin yaygınlaştırılması gibi amaçlar doğrultusunda yürütülen faaliyetlerin yanı sıra, herhangi bir otorite tarafından yönetilmeyen/yörılenclirilmeyen ancak bireylere yeni bilgi, davranış veya arılayış kazandıran tüm faaliyetler girmektedir.9 Dolayısıyla
eğitimi, eğitim politikalan tarafından belirlenen kasıtlı eğitim faaliyetleriyle sınırlariChrı:nak eğitimin asıl arılamının yitirmesine neden olacaktır. Yaygın eğitim veya informal eğitim olarak adlandırılan, amaçlı ve plarılı olmadan yaşam süreci içinde
Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007) ve Doruk Cinoğlu'nun Reproduction of Patriarchy through Religious Broadcasting: A Study on Samanyolu TV, The case of "Boşanmak İstemtyorum" (yaynnlanı:namış yüksek lisans tezi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü, 2010) başlıklı çalışmalan zikredilebilir.
7 Bu çalışmalar arasında İbrahlın Turan'ın (2005). Dini İçerikli Televizyon Programlannın Yetişkinler Üzerine Etkisi (yayunlanmamış yüksek lisans tezi, On dokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun, 2005); Muhammed Esat Altıntaş'ın Din Eğitimi Açısından Sihir ve Büyü İçerikli Filmierin Etkilerine İlişkin Çocuklann Algılan isimli çalışması (yaynnlanı:namış yüksek lisans tezi, Gazi Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008), Ayşe Zişan Furat'ın Yetişkinlerin Yaygın Din Eğitiminde Televizyonun Yeri ve Fonksiyonlan (İstanbul Örneği), Sır Dizileri ve Dini Programlar, (yayunlanmamış doktora tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2008) isimli çalışmalan sayılabilir.
8 Selahattin Ertürk, Eğitimde "Program" Geliştirme, 4. Baskı, Ankara, Yelkentepe Yay., 1972, s.79.
9 Eğitimin kapsamlı bir tanımı için bkz. P. J. Hills (Ed.) A Dictionary of Education, London, Roudedge, 1982, s.137-138.
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
------------------------~~~~~------------------------
kendiliğinden oluşan bu alan bugüne kadar pek çok farklı şekilde tanırnlanmıştır10•
Burada çalışmamızın sınırlan içerisine girmediğinden dolayı, bu konudaki tartışmalan dile getirmek mÜmkün görülmemektedir. Ancak, ülkemizde özellikle yaygın din eğitimi konusunda yapılan çalışmalar incelendiğinde bu konuda temel olarak iki farklı görüşün olduğu anlaşılmaktadır.
Bu görüşlerden birincisine göre, yaygın eğitim herhangi bir yere bağlı olmaksızın dış dünyayla yapılan tüm bilgi alışverişine; ikincisine göre ise herhangi bir
1 eğitim kurumu dışında düzenli olarak sürdürülen tüm eğitim faaliyetlerine (oku-ma-yazma öğrenimi, meslek edinme kurslan, açık öğretim vs.) işaret etmektedir.11
Konumuz açısından ele alındığında yaygın eğitim ile kastedilen birinci türdeki eğitim faaliyetleridir.
Diğer taraftan, çalışmamızın girişinde de dile getirildiği üzere, insan doğduğu ancfan itibaren dış dünyayla kurduğu iletişim sonucunda farkına varmadan dünya görüşünü veya hayata bakış açısını oluşturacak/ değiştirecek pek çok bilgi edinmekte ve bunlan yaşamına aksettirmektedir.12 İletişimin, beraberinde öğrenmeyi getirmesi; diğer bir ifadeyle, dış dünyayla kurulan her iletişimde öğrenmenin de meydana gelmesi, bu iletişimin nerede, nasıl, ne ile ve ne şekilde kurulduğu sorulannın detaylı bir şekilde incelenmesi zaruriyetini ortaya koymaktadır. Bu durum da, bizi kitle iletişim araçlannın bu süreç içerisinde oynadığı ve/veya oynayabileceği rolü incelemeye sevk etmektedir.13 Bu noktadan hareketle bir tanımlama yapmak gerekirse, çalışma kapsamında yaygın eğitim ile "insanın herhangi bir okul veya kurum tarafından sağlanan sürekli, kontrollü ve planlanmış eğitimi dışında kalan dış dünyadan, konumuz itibariyle de kitle iletişim araçlanndan edinimleriyle dini bilgi, davranış veya tutumlannda değişimler meydana gelmesi süred" kast edilmektedir.
Bununla beraber, konuya daha detaylı bir şekilde yaklaşıldığında, kitle iletişim araçlanyla meydana gelen iletişim sürecinin sadece "etkileme/ etkilenme" açısından
10 Eğitim bilimleri literatürüne bakılelığında bu konuda bazı kavramsal tartışmaların bulunduğu görülmektedir. Bu tartışmalarla ilgili olarak detaylı bir irıceleme için bkz. Furat, a.g.t., s.32-38. Ayrıca kavramların farklı tanımları için bkz. Remzi Öncül, Eğitim ve Eğitim Bilimleri Sözlüğü, İstanbul, M.E.B., 2000, s.1180-81; Yahya Çıkıklı, "Eğitimle ngili Temel Kavramlar", Eğitim Bilimlerine Giriş, ed. Kadir Keskirıkılıç, Ankara, Pegem A, 2007, s.7-8; Temel Çalık, "Eğitimle ngili Bazı Kavraınalar", Eğitim Bilimlerine Giriş, Ankara, Nobel, 2006, s.17 -18.
11 Furat, a.g.t, s. 32-28.
12 Planlanmış bir eğitim süred dışında da olsa, bu öğrenmeler çoğu defa onlar üzerinde çok daha etkili olabilmektedir Detaylı bilgi için bkz. T. Edward Hall, The Silent Language, Foucett, 1959, s.70.
13 Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Ayşe Zişan Furat, "Yaygın Dirı Eğitirnirıde Kitle netişim Araçlarının Yeri: Televizyon Örneği", İs.tanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 19, yıl: 2009, s. 37-62.
. • •<99:1150 ı-· . .
İKİNCİ OTURUM
--------------------~~+~---------------------
değil, diğer pek çok farklı işlev açısından da eğitimle örtüştüğü anlaşılmaktadır. Bu işlevleri genel hatlarıyla çevreyi gözetim altına alma, çevreye karşılık vermede toplum parçalannın aralanndaki bağlantlyı sağlama ve toplumsal mirası (değerleri ve kültürü) bir kuşaktan diğerine, bir grubun eski üyelerinden yeni üyeZere aktarma şeklinde özetlemekmümkündür. 14
Sayılan işlevlerden çevreyi gözetim altına alma, basitçe dış dürıya hakkında bilgi edinme dir. Eğitimin temel işlevleri arasında da, benzer bir şekilde edirıilen bilginiri muhafazası, aktarımı ve bilgiyi kullanarak bilgiden bilgi üretme anlayışı bulunmaktadır.15 Bilginiri güç anlamına geldiği gürıürnüzde, kitle iletişim araçları ve özellikle de televizyon, bilginin üretimirıde merkezibir rol oynar hale gelmiştir. Bilgiyi, hazırlayanın ve aktaranın bakış açılarıyla birlikte sunan ve dolayısıyla bir ·anlamda yeniden üreten televizyon, pek çok araştırmaa tarafından, çağdaş toplumlardaki en önemli ve etkin mit üreten araç olarak nitelendirilmektedir.16 Bu bağlamda bilginiri harmanlanarak insanlara aktarılmasında kitle iletişim araçlarının bir eğitim arao olarak işlev gördükleri söylenebilir. Nitekim eğitimiri işlevleri arasında sadece mevcut bilginin aktarılışı değil, bir amaç doğrultusunda harmanlanması ve toplumdaki belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda bireylere ulaştırılması da bulunrnaktadır17.
Yine, iletişimiri diğer bir işlevi, toplumun farklı kesimleri arasında gerekli olan bağlantıyı ve bütünlüğü sağlamaktır. Toplumu oluşturan gruplar arasındaki bütünlüğü sağlamanın temel yolu da bireylerin sosyalleşrnesinden, yani topluma adaptasyonundan geçmektedir.18Sosyalleşme, en temel ifadesiyle, bireylerin kendi
14 Wright, a.g.e., s. 8. 15 H. Ömer Beydoğan, "Eğitimin İşlevleri", Eğitim Bilimine Giriş, Ed. Kadir Keskinlalıç, Ankara,
Pegem A Yay., 2007, s.100. 16 Yusuf Kaplan, Televizyon, Ağaç, t.y., s.84. Mit, bu noktada Barthes'in tanımıyla, bir kültürün,
gerçekliğin ya da doğanın bazı görünümlerini açıklamasını ya da anlamasını sağlayan bir öykü olarak tanımlanmaktadır. Yani mit, bir şey üzerinde düşünme, onu kavramlaştırma ya da anlamanın kültürel yoludur. Fiske, televizyonun mit oluşturma konusunda bir azanın geleneksel toplumdaki temel işlevlerini yerine getirdiğini belirtmektedir. Bu işlevlerden bazıları, toplumdaki başat değerleri besleyerek, bireyleri bu sistemin içine sokmak, toplumun bireysel temsilcilerinin yaptıklarını duyurmak, açıklamak, yorumlamak ve hakhlaştırmak, toplumdaki eksiklikleri dile getirmek ve bireyleri kültür tarafından güvence altına alındıklarına ikna etmek ve dolayısıyla da bireylerin kültüre aidiyet duygusu oluşturmalarını sağlamaktır. Ayrıca bkz. John Fiske, İletişim Araştırmalanna Giriş, Ankara: Bilim Sanat, 1996, s.104-105, 118-119.
17 Eğitimin toplumsal fonksiyonlan ile ilgili olarak bkz. Mustafa Sarı taş, "Eğitimin Toplumsal (Sosyal) Temelleri", Eğitim Bilimine Giriş, Ed. Kadir Keskinlalıç, Ankara, Pegem A Yay., 2007, s.187-216.
18 Herbert H. Hyman, "Mass Communication and Sodalization", Public Opinion Quarterly, 37 (4), Winter 1973-74, s.529.
' 0 ıoıs:J15lla>ı • '
YAYGIN DiN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
--------------------~~~~~---------------------
gruplannın kültürlerini edinmeleri ve sosyal normlannı içselleştirmeleridir.19 Dolayısıyla, sosyalleşme b~lp"li bir süre içerisinde tamamlanabilir bir durum değil, aksine insanın tüm hayatı boyunca devam eden bir süreçtir. Birey bu süreçte eelinmesi gereken tecrübe ve davranışları eğitim aracılığıyla kazanır.2° Kuşkusuz bu noktada en önemli pay, insanın içinde bulunduğu çevreye aittir. M ademitenin beraberinde getirdiği "bireyselleşme" ise, insanın içinde yaşadığı çevreyi ve dolayısıyla bu sürecinin oluştuğu kanalları yeniden şekillendirmektedir. Dolayısıyla da, kişisel kullanıma yönelik kolay ve ucuz bilgi sağlayan kitle iletişİrni, sosyalleşme için oldukça kullanışlı ve aktifbir araç konumuna gelmiştir.21
Her ne kadar iletişim alınadan eğitim, eğitim alınadan da iletişimden bahsetmek mümkün değilse de, farklı iletişim formları ile sürdürülen eğitim faaliyetlerinin farklılıklar göstereceği açıktır. Kitle iletişim araçları ile sürdürülen eğitim faaliyetleri de bu açıdan ele alındığında iki temel noktanın ön plana çıktığı görülmektedir. Bunlardan birincisi, kitle iletişim araçlanyla sürdürülen eğitim faaliyetlerinin doğasından kaynaklanan farklzlzklardzr.
Her ne kadar kitle iletişim araçlannın özellikle bilgi sağlamak ve bilgiye ulaşımı kolaylaştırmak açısından diğer pek çok araçtan avantajlı bir konumda bulunduğu düşünülebilirse de, eğitimin en önemli hususlarından bir tanesi olan geri dönütte karşılaşılan güçlükler bu araçlar vasıtasıyla meydana gelen öğrenmenin ne ölçüde sağlandığının tespit edilememesine yol açmaktadır. Diğer bir ifadeyle, hedef kitleyle bire bir iletişime girilememesinden dolayı, mesajın ulaştırılıp ulaştırılamadığı kontrol edilememekte, iletilerin alıa tarafından ne şekilde algılandığı ve ne tür etkiler oluşturduğu tespit edilememektedir. Kuşkusuz bu eksikliklerin, eğitim amaayla geliştirilmiş bir üründe (örn. Televizyon programı) izleyiciyi aktif bir konuma sokacak ek teknolojik dhazlar ve/veya izleyiciye öz-kontrol sağlayacak bir takım yöntemlerle giderilebilmesi söz konusudur. Ancak, bu çalışmanın da konusu içerisine giren ve kasıtlı olarak eğitim amaayla hazırlanmamış materyalde geribildirimin tam anlamıyla sağlanamaması sorunu güncelliğini korumaktadır. Bu durumun, özellikle dini içerikli mesajlar söz konusu olduğunda, mesajın içeriğinin öneminden dolayı, daha hassas bir şekilde ele alınması gerektiği açıktır.
Diğer bir önemli farklılık ise, kullanılan araan, yani kitle iletişim araçlannın doğasından kaynaklanmaktadır. Din eğitimi açısından üç başlık altında ele alınabilecek
19 Sosyalleşme veya diğer bir ifadeyle toplumsallaşma ile ilgili olarak detaylı bilgi için bkz. Mahmut Tezcan, Eğitim Sosyolojisi, Ankara, 1997, s.34-50.
20 Muhiddin Okumuşlar, Sosyalleşme Sürednde Din Eğitimi -nk Dönem İslam Toplumu Örneği, Konya, Yediveren Yay., 2007, s.103. ·
21 Wright, a.g.e., s.149-150.
" • •eı:11521·-· • •
İKİNCİ OTURUM
----------------------~~+~~---------------------
olan bu konu, kitle ,iletişim araçlannın "içeriği" kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde yorumlaması/ tanımlaması ve hatta yeniden şekillendirmesi ile ilişkilidir.
Bu başlıklardan birirıdsi, kitle iletişim araçlanyla iletilen mesajın içeriğinin iletim aşamasında yeniden şekillendirilmesidir ki, özellikle dirı eğitimi aman gütıneyen ancak "dirıi" konu eden medya ürünlerinde bu durumla karşılaşılmaktadır. Kitle iletişim araçları "yayın politikaları" doğrultusunda mesajı yeniden yorumlayabilmektedir. Haber programlarında veya belgesel yapımlarda bol miktarda karşılaşılan bu durum, özellikle "diğerinin" dirıinin medyada sunulmasında kendisirıi göstermektedir.
İkirıd nokta ise, kitle iletişim araçlannın çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Kitle iletişim araçları kapsamında değerlendirilen gazete, radyo, televizyon ve internet gibi araçlar yapıları gereği birbirlerinden çok farklı özellikler içermektedir. Bu bağlamda, Marshall McLuhan'ın "araç mesajdır" görüşünden yola çıkarı medya ekolojisi görüşleri, iletilen mesajın formunun iletilen araan özelliklerine göre yeniden yapılanmak "zorunda" kalarak mesajın içeriğinde bazı değişimler meydana getirebileceğini savunmaktadırlar.22 Bu da, sadece bir takım kasıtlı nedenlerle iletinin yorumlanmasının dışında, mesajı aktaran araan da mesajın şekillenmesinde etkili olması anlamına gelmektedir.23 Diğer bir ifade ile medyanın konuları sembolleştirerek görselleştirmesi, insanların ilgisini carılı tutahilrnek için güncelliğini koruma kaygısı, kolay ulaşılabilir, akın olma ve kendirıi sürekli yenilenme zorunluluğu ile temelinin ticari kaygılar üzerine kurulu olması mesajların bu özelliklere göre yeniden şekillenmesine yol açmaktadır.24 Tüm bu özellikler, dirıi yayınalık bağlamında ele alındığında, doğal olarak yayınların yüzeyselleşebilmesi, verilmek ist~nen mesajların anlamını yitirebilmesi ve konuların taraflılıkla ele alınabilmesi gibi hususları ortaya çıkarmaktadır. 25 Diğer taraftan, medyanın eğlence odaklı anlayışı bu tartışmaya yeni bir boyut ekiernekte ve Neil Postınan'ın da dile getirdiği üzere "dinin televizyon programlannın içeriğini oluşturmasından ziyade, televizyon program-
22 Bu konuda detaylı bilgi için bkz. Neil Postman, Teknopoli, Yeni Dünya Düzeni, İstanbul, Paradigrna, 2006. Aynca medya ekolojisi grubunun web sayfasından konu ile ilgili kaynaklara ulaşılabilir. (Çevrimiçi) http://www.media-ecology.org/media_ecology/readinglist.html, Son Erişim Tarihi: 10.03.2009
23 Meyrowitz bu hususu medya grameri okuryazarlığı olarak kavramsallaştırrnaktaclır. Detaylı bilgi için bkz. Joshua Meyrowitz, "Multiple Media Literades", Journal of Communication, vol.48, issue 1, 1998, 96-108.
24 Michael Schibilsky, "Kirche in der Mediengesellschaft", Kirche und Medien, ed. Reiner Prevl ve Reinhard Schmidt Rast, Chr. Kaiser Gütersloher, 2000, s.52
25 Volker Drehsen, "Religion in den Medien und mediale Religiositaet", Kirche und Medien, ed. Reiner Prevl ve Reinhard Schmidt Rost, Chr. Kaiser Gütersloher, 2000, s. 75.
• • ıEi:(j1531::ı:ooı • •
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
--------------------~~~~-----------------------
lannın di nin içeriğini oluşturma" tehlikesini gündeme getirmektedir. 26 Her ne kadar burada kitle iletişim ar~_ç:lan merkezli bir örneklem yapılsa da, benzer durumların diğer popüler kültür biçimleri ve araçlan açısından da geçerli olduğu söylenebilir (örn. müzik, eğlence, moda sektörleri). Bu nedenle, özellikle kitle iletişim araçlan ve daha geniş bir çerçevede ise tüm popüler kültür ürünlerinin din eğitimi bağlamında kullanılabilirliği tartışılclığında, bu hususların göz önünde tutulması gerektiği anlaşılmaktadır.
1
Konuyla yakından ilişkili olan üçüncü nokta ise, kitle iletişim araçlannın toplum-sal yapının değişimindeki rolüne işaret etmektedir. Bu bağlamda yapılan araştırmalar, hedef kitlenirı algısının dönemde hakim olarak kullanılan kitle iletişim araçlarına göre şekillendiğini vurgulamaktadır.27 Amerika'da 1970'lerden itibaren yaygınlaşan Televanjelik akımlar konuyla ilişkili ilginç bir örnektir. Özellikle televizyon ve radyo uzerinden faaliyetlerini sürdüren bu akımlar, günümüzde "elektronik'' kilise adı verilen bir kavramın ortaya çıkmasına neden olmuş ve dini ticari bir meta haline getirmek ile suçlanmışlarclır. Bununla beraber, yapılan araştırmalarda dini mesajı televizyon dilini etkin bir şekilde kullanarak hedef kitleye ulaştıran bu yayınların özellikle Amerikan dindar orta sınıf Protestanların üzerinde etkili olduğu ve bu kesimirı kilise gitme alışkanlıklarını değiştirdiği de tespit edilmiştir. 28
Kitle İletişim Araçlannın Yaygın Din Eğitiminde Kullanım Şekilleri
Yukanda çok genel hatlanyla din alanında etkinliliğinden bahsettiğimiz kitle iletişim araçlannın yaygın din eğitimi eğitiminde kullanım şekillerini ise üç temel başlık altında incelemek mümkündür. Bu başlıklan burada detaylara inmeden genel hatlanyla ele alacağız.
26 Postman, a.g.e., İstanbul, Aynntı, 2004, s.138. 27 Özellikle Marshall McLuhan ve Walter Ong'un çalışmalannda detaylı bir şekilde üzerinde
durduğu bu husus, özellikle toplumsal dönüşüm ve kitle iletişim araçlannın bu süreçteki rolü üzerine ilgi çekici fikirler sunmaktadır. İçinde bulunduğumuz çağı elektronik çağ olarak niteleyen McLuhan bu bağlamda, Gutenberg'in matbaasıyla yazılı hale gelen kültürün artık yerini sözlü kültüre bıraktığını savunmaktadır. Bu durum da doğal olarak insanların algılannın yeniden şekillenmesine yol açmaktadır. Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Marshall McLuhan, Gutenberg Galaxy, Canada: University of Toronto Press, 1962. Aynca bkz. Stewart M. Hoover, Religion in the MediaAge, Routledge, 2006, s.8.
28 Bu konuda detaylı bir inceleme için bkz. Michael F. Korpi, Kyong Liong Kim, "The U ses and Effects of Televangelism: A Factorial Model of Support and Contribution", Journal for the Sdentific Study of Religion, 1986, 25 (4), 410-423. Aynca Gary Gaddy ve David Pritchard, "When watching religious TV is like attending church", Journal of Communication, 1985, 35 (1), s.123-131.
' • ·-1154f:e;oı ••
İKİNCİ OTURUM
------~--------------~~+~~----------~----------
a- Kitle İletişiı;n Araçlannın Din Eğitimi Verme Amaçlı Olarak Kullanımı
Daha önce de çeşitli vesilelerle üzerinde durulduğu gibi, geçtiğiinizin yüzyılda iletişim teknolojisinde meydana gelen gelişimler istenilen mesajları çok kısa süreler içerisinde dünyanın bir ucundan diğer ucuna ulaşbnlabilmenin yanı sıra bireysel ve toplumsal hayab şekillendiren bir araç ortaya çıkarınışlardır. Kitle iletişim araçlarının insanlar ve toplum üzerindeki etkileri ve onları yönlendirmedeki gücü bu araçların eğitim de dahil olmak üzere pek çok farklı alanda "verilmek istenen mesajın iletildiği bir araç olarak" kullanımının yaygınlaşmasını beraberinde getirmiştir. Din eğitimi açısından düşünülecek olursa dini yayınlar ve dini televizyonlar bu konuda güzel birer örnek teşkil etmektedir.
Kasıtlı ve planlı bir şekilde hedef kitlenin dini fikir ve düşüncelerini geliştirmek ve hatta değiştirmek için hazırlanan bu materyaller, çekicilikleri ve ekonomik olmaları gibi pek çok deneden dolayı formal eğitimden çok daha fazla olanak sağlamakta ve dolayısıyla da insanlar üzerinde daha etkili olabilmektedirler.29 Bu şekilde yürü
tülen eğitim faaliyetlerinin denetlenmesi aşamasında herhangi bir üst kurumun olmaması/ olanıanıası, yapılan yayınların olumlu ve olumsuz anlamda çeşitlilik göstermesine neden olabilmektedir. Kuşkusuz bu durum da, daha geniş bir açıdan ele alındığında kitle iletişim araçlarını yaygın din eğitimi için kontrolsüz ancak etkili bir araç haline getirmektedir.
b- Kitle İletişim Araçlannın Dini Konulan İçermesi
Özellikle din eğitimi vermek amaçlı olarak kullanılan bu yayınların dışında din ve din ile ilişkili konuların pek çok farklı kitle iletişim aracında dile ele alındığı görülmektedir. Din konusu, bu ürünlerde bazen bir eleştiri malzemesi veya eğlence unsuru olarak kullanılabilmekteyken, "ticari kaygılarla" bir meta haline dönüştürülebilmekte ve hatta belirli politikalar çerçevesinde yorumlanabilmektedir. Türk sineması bu farklılaşmaları göstermesi açısından güzel bir örnek teşkil eder. "Din" ve "din adamı" imajı Türk sinemasında yakın zamanlara kadar "gericilik, sahtekarlık" ile eşdeğer olarak tutulmuştur.30 Bu yapımlar her ne kadar insanlara din adanılan konusunda doğrudan bilgi vermeyi anıaçlanııyorlarsa da, bir dönem televizyon izleyicisinin din adamları konusundaki fikirlerini geliştirmek açısından öneınli rol oynamıştır. 31
29 Furat, a.g.t., s.40-47.
30 Dini içerikli filmlerin Türk sinemasındaki yeri için bkz. Ömer Menekşe, "Türk Sinemasında Din ve Din Adamı İmajı", II. Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi (05-07 Kasım 2004), s. 45-66.
31 Bu konuda detaylı bir çalışma için bkz. Handan Karakaya, Türk Sinemasında DinAdamı Tiplemesi, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ 2008.
' • ·-·ı 155 l·::a•ı • '
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
Bu şekilde elinin medya tarafından doğrudan konu ediJmesinin dışında kalan medyada çeşitli vesilekrle din e yapılan imalar da bu kapsam içerisinde değerlendirilebilir. Son dönenılerde yaygınlaşan apokaliptik edebiyat ve sinema bu duruma güzel bir örnektir. Özellikle "iyi ve kötü" arasındaki mücadele, dünyaya 'beklenen/ arzulanan sonun" gelmesine engel olarak Terminatör veya Neo gibi bir "kurtana figürün" üzerinde yoğun bir şekilde durulması, insanların "kurtuluş" ve "son" algılannın değişmesinde etkili olabilmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar bu tip ·
1 yapınılarla, medya aracılığıyla dini temelli hikayelerin içierinin boşaltılarak sekü-lerleştirildiği ve "insan" merkezli bir kurtuluş fikrinin yayılelığını ifade etmektedirler.32 Yine benzer bir örnek, ülkemiz kanallarında da yayınlanan doğaüstü konulara ağırlık veren dizilerdir (örn. X-files, Buffy the Vampire Slayer, Supernatural). Bu dizilerde dünyanın sonu, melekler ve şeytanlar arasındaki mücadele, kötü ruhlar, şeytanlar gibi doğaüstü varlıkların insan hayatiarına etkileri gibi konuların üzerinde ağırlıkla durulması, özellikle Amerika'da bu programlan yoğun olarak izleyen gençlerin dini algılarında nasıl bir değişiklik olduğunu sorusunu gündeme getirmiştir. Yapılan araştırmalar bu tip programların gençlerin din ve mistisizm arasındaki ilişkiyi sorgularnalarına neden olurken, etkilerin gençlerin yetiştirilişleri ve sosyo-kültürel çevreleriyle ilişkili bir şekilde farklılıklar gösterdiğini de ortaya koymuştur.33
Bu durum sosyo-kültürel ve dini altyapıların kanaat geliştirmedeki önemine işaret ederken, medya din okuryazarlığı gibi bir alanın oluşturulmasına yönelik ihtiyaa da ortaya koymaktadır. 34
c- Kitle İletişim Araçlannın Dinin Toplumsal işlevlerini Yerine Getirmesi
Kitle iletişim araçlan ile yürütülen yaygın din eğitimi faaliyetlerinin üçüncü bir boyutu, bu araçlann kullanımının günümüzde toplum içerisinde edindiği yer ve işlevlerle ilişkilidir. Özellikle Batı dünyasında elinin insan hayatındaki yerinin giderek azalması ve elinin kamusal alandaki otoritesirıi yitirmesiyle beraber, insanlar din araalığıyla tanınılaclıklan/anlamlanclırclıklan kinılik ve toplum ruhunu popüler kültür ürünlerinde bulmaya başlamışlarclır.35 Bununla beraber, kitle iletişim araçlan tarafından yaygınlaştırılan popüler kültür ürünlerinin etkileri kuşkusuz farklı sos-
32 Muhammed Veysel Bilid, "Hollywood Filınlerindeki Apokaliptik Temalar: Sinema, Popüler Kültür ve Din", Milel ve Nihal, cilt 4, sayı 2, Mayıs-Ağustos 2007, s.159-160.
33 Araştırmanın sonuçlan için bkz. Lynn Schofield Clark, From Angels to Aliens, Teenagers, the Media and the Supematural, Oxford University Press, 2003, s.224-236.
34 Martin Laube, "Himmel- Hölle - Hollywood", Religiöse Valenze im Film der Gegenwart, ed. Martin Laube, Münster, Hamburg, 2002, s.17.
35 Sean McCloud, "Popular Culture", Encyclopedia ofReligion, Communication and Media, Routledge 2006, s.334.
. . ·-ı 156 fa> ı • '
İKİNCİ OTURUM
------~--------------~~~~~------------~--------
y6-kültürelyapılardcı. farklı şekillerde görülebilrrıektec:J.ir36 • Burada tüm bu hususlan detaylı bir şekilde değerlendirmek çalışmanın sırurlarını aştığından dolayı, sadece iki nokta üzerinde durulmakla yetinilecektir.
Bunlardan birincisi, dinin sosyal bütünlüğü sağlama işlevidir. Din ortaya çıktığı ve kökleştiği andan itibaren inançlar, normlar, değerler ve adetler vs. araolığıyla toplum içerisinde yaşamaya başlar ve toplumun sosyal varlığı ile kaynaşarak toplum fertleri için birleştirio bir rol üstlenir.37 Günümüzde ülkemizde de tartışılan güncel dizi filmlerin bir izleyid kültürü oluşturmalan bu durum için güzel bir örnek teşkil etmektedir. Dizi izlerliği bu anlamda insanların gündemlerini oluşturucu ve arılan birleştirio bir işlev üstlenirken, aynı zamanda da ortak kanaatıerin geliştirilmesi açısından etkili bir rol oynayabilrrıektec:J.ir38•
Dinin insan hayatındaki diğer bir işlevi hayatı anlamlandzrmaszdzr. Geertz'in ifade ettiği üzere, dinler çeşitli mit, aniatı ve semboller araolığıyla insanların kendi kimliklerini, anlamlarını ve amaçlanın tammlamalannda etkin rol oynarlar.39 Günümüzde ise televizyon yoğun kullanımı ile bu rolü üstlenmiş görünmektedir. Bilgiyi, hazırlayan ve aktaramn bakış açılanyla birlikte veren ve dolayısıyla bir anlamda yeniden üreten televizyon, sunduğu stereotiplerle bir taraftan insanlar arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği, evlilik, adalet gibi sosyal kurumların nasıl tanımlanabileceği, "örnek" yaşam formunun nasıl olabileceğini formüle etmektedir.40
Özellikle televizyon dizileri, talk showlar ve gerçek hayat hikayelerinin anlatıldığı programlar vs. insanların başlarına gelen trajik olaylan anlatırken, bir taraftan da izleyerlierin kendi hayatlanyla empati kurmalanna, karşılaştırmalar yapmalanna neden olabilmektedir. Bu durum da izleyidnirı kendi hayatım anlamlandırmasında/tanırnlamasında kaynaklık edebilrrıektedir.41
Değerlendirme ve Sonuç
Kitle iletişim araçlanmn yaygın din eğitiminde kullanımlan ve etkileri, kuşkusuz, gerçek hayatta burada özetlendiği gibi basit ve/veya doğrusal bir şekilde meydana gelmemektedir. Yapılan pek çok araştırmada sıklıkla ifade edildiği üzere, söz konusu araç ve materyalierin zaman ve mekan açısından farklılıklar göstermesi,
36 Gerdon Lynch, Understanding Theology and PopuZar Culture, Blackwell, 2005, s.28-33. 37 Ünver Günay, Din Sosyolojisi, İstanbul, İnsan Yayınlan, 2001, s.314. 38 Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. İrfan Erdoğan, Korlanaz Alemdar, Öteki Kuram, Kitle
netişim Yaklaşımlannın Tarihsel ve Eleştirel Bir Değerlendirmesi, Ankara: Erk, 2002, s. 146. 39 Geertz'in din hakkındaki görüşleri için bkz,Clifford Geertz, "Religion asa Cultural System",
The Interpretation of Cultures: Selected Essays, New York, 1973, s. 87-125. 40 Douglas Kellııer, "Television, Mythology and Ritual", Praxis, 6, 1982, s.132-55 41 Arno Schilson, Medienreligion, Zur religiösen Signatur der Gegenwart, Tübingen, Francke,
1997, s. 48-49.
• • ·-i157f-· • ''
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
-----------------------~~~~----------------------
araştırmacıların konu hakkında bir takım genellernelere varmasına engel olmaktadır. Diğer taraftan, dah.§l;. önce de dile getirildiği üzere, bu araçlarla sürdürülen kasıtlı/kasıtsız eğitim faaliyetlerinin diğer eğitim faaliyetlerinden farklılıklar göstermesi araştırmacıların konuya daha hassasiyetle eğilmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Tüm burılarla beraber, çalışma esnasında verilen örneklerden hareketle üç temel çıkarsamaya ulaşmak mümkün görünmektedir:
1. Kitle iletişim araçlan dini mesajlan geniş kitleleri~ yaymak için uygun imkanlan sunmaktadır. Dolayısıyla bu araçları doğrudan yaygın din eğitimi aracı olarak kullanmak mümkündür. Ancak, bu tip kullanımlarda araçların özellikleri ve iletim sürecinde mesajları hangi açılardan yeniden şekillendirilebilecekleri dikkate alınmalıdır. Ülkemizde de yakın dönemlerde bazı girişimler yapılmaktadır. Bınılardan belki de en önemlisi 05-07 Kasım 2004 tarihleri arasında Ankara'da toplanan II. Uluslararasınini Yayınlar Kongresinde sesli ve görüntülü yayıncılık üzerinde durulması ve dini yayınların mercek altına alınmasıdır.42 Her ne kadar kongre içerisindeki bildirilerde medyanın din eğitimi açısından nasıl kullanılabileceği üzerinde durulmuyorsa da; kongrenin sonuç bildirgesinde durumun olumsuzluğuna dikkat çekilmiş ve Diyanet İşleri Başkanlığının toplumu din konusunda aydırılatma sorumluluğu vurgulanarak topluma daha etkin bir hizmet vermek için müstakil bir televizyon kanalının tahsis edilmesi için altyapı çalışmalarına başlanması gerektiği ifade edilmiştir.43 Diyanet İşleri Başkanlığının bu konu üzerinde durması44 özellikle ilerleyen yıllarda bu konularda önemli mesafelerin kat edileceğine ışık yakmaktadır.
2. Kitle iletişim araçlan kasıtlı olarak yaygın din eğitimi için kullanılmasalar da, ilettikleri mesajlarla insanlar üzerinde etkili olmakta ve dalaylı bir şekilde yaygın din eğitimi yapmaktadırlar. Bu konuda özellikle medya okuryazarlığı gibi çalışmaların medyada din okuryazarlığı halinde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması bilinçli bir hedef kitle oluşturmak için faydalı sonuçlar verecektir.
3. Kitle iletişim araçlan ve üretiminde etkin rol aynadıklan popüler kültür ürünleri günümüzdedinin bireysel ve toplumsal hayatta üstlendiği rolü üstlenmeye başlamışlardır. Sosyalleşme, hayatı anlamlandırma ve hatta bazı durumlarda bireye içsel bir haz verme açısından değerlendirilebilecek olan bu işlevler, örtük öğrenmeler şeklinde
42 II. Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi (05-07 Kasım 2004), Ankara, Diyanet İşleri Başkanlığı, 2005.
43 "Sonuç Bildirgesi", II. Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi (05-07 Kasım 2004), s. 429-30. 44 Diyanet İşleri Başkanlığı 1990'lann ikinci yansından itibaren yapılan açıklamalarda artan
nüfusa eski klasik yollarla ulaşarak İslam elinin mesajını iletmenin mümkün olmadığını belirtmeye ve bu bağlamda yazılı, işitsel ve görsel yayın organlanndan ve özellikle de radyo, televizyon ve bilgisayarlardan faydalanılması gerektiğini dile getirmektedir. Mehmet Nuri Yılmaz, "Din Hizmetlerinde Medyanın Yeri", DiyanetAylzkDergi, ay 6, Ankara, 1996, s. 1.
' • leı&·l1581·n>ı • '
İKİNCİ OTURUM
----~------------------~~~~----------------------
bireylerin düşünce, ~avrarnş ve algılanru etkileyebilmektedirler. Günümüzde yay
gın din eğitiıni açısından ele alınması gereken bu alan, akademik seviyede çalışma
larla aydınlatılrnayı beklemektedir.
Tüm bunların ötesirıde, son olarak tekrar hatırlatılınası gereken çok önemli
bir konu bulunmaktadır. Özellikle kitle iletişim araçlannın din eğitirnirıde olasılı kullanımlan esnasında dikkate alınması gereken bu husus, araçların mesajlan akta
rırken kendi yapılarına göre yeniden yorumlarnalandır. Bu nedenle, bu tip çalışma
larda mesajı ve/veya mesajı sağlayanların detaylı bir şekilde tahlil edilrnesirıirı yanı
sıra mesajın aktarılacağı araçların da özelliklerirıirı iyice bilirimesi gerektiği açıktır.
Gelecekte yapılacak çalışmaların bu konuya da ağırlık vermesi, kitle iletişim araçla
rırıın yaygın din eğitirnirıde kullarnrnırıdan doğacak sakıncalı dururnların ortadan
kaldırılmasına katkıda bulunacaktır.
Bibliyografya
(2005). II. Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi (05-07 Kasım 2004), Ankara: Di
yanet İşleri Başkarılığı.
ALEMDAR, Korkmaz (1996). İletişim ve Tarih, Ankara: İmge Yay.
ALTINTAŞ, Muhammed Esat (2008). Din Eğitimi Açısından Sihir ve Büyü İçerikli Filmierin Etkilerine İlişkin Çocuklann Algılan, yayırnlanrnarnış yüksek lisans tezi,
Gazi Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
BEYDOGAN, H. Ömer (2007). "Eğitirnirı İşlevleri", Eğitim Bilimine Giriş, ed.
Kadir Keskinkılıç, Ankara: Pegem A Yayıncılık.
BİLİCİ, Muhammed Veysel (2007). "Hollywood Filrnlerindeki Apokaliptik Te
malar: Sirıema, Popüler Kültür ve Dirı", Milel ve Nihai, cilt 4, sayı 2, s. 139-161.
CEBECİ, S edat (1992). Büyülü Kutu Büyüfenmiş Toplum, İstanbul: Şule Yayınları.
CİNOGLU, Doruk (2010). Reproduction of Patriarchy through Religious Broadcasting: A Study on Samanyolu TV, The case of"Boşanmak İstemiyorum" [Ataerkilliğin Dirıi Yayıncılık Aracılığıyla Yeniden Üretimi: Sarnanyolu Televizyonu Üzerine Bir
Çalışma, "Boşanmak istemiyorum"], yayımlanmarnış yüksek lisans tezi, Ortadoğu
Teknik Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü, Ankara.
CLARK, Lynn Schofield (2003). From Angels to Aliens, Teenagers, the Media and the Supematural, Oxford University Press.
ÇALIK, Temel (2006). "Eğitimle İlgili Bazı Kavrarnalar", Eğitim Bilimlerine Giriş, Ankara: Nobel.
' 0 lES1159i·a>ı 0 '
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
--------------------~~~~~---------------------
ÇETİN, İbrahim (2007). Türk Medyasının Misyonerlik Algzsı, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya.
ÇIKIKLI, Yahya (2007). "Eğitimle İlgili Temel Kavramlar", Eğitim Bilimlerine Giriş, ed. Kadir Keskinlclıç, Ankara: Pegem AYayınalık
DREHSEN, Volker (2000). "Religion in den Medien und mediale Religiositaet", Kirche und Medien, ed. Reiner Prevl ve Reinhard Schmidt Rost, Chr. Kaiser Gütersloher.
ERDOGAN, İrfan, Korkmaz Alemdar (2002). Öteki Kuram, Kitle İletişim Yaklaşımlannın Tarihsel ve Eleştirel Bir Değerlendirmesi, Ankara: Erk.
ERTÜRK, Selahattin (1972). Eğitimde "Program" Geliştirme, 4. Baskı, Ankara, Yelkentepe Yay.
· FİSKE, John (1996). İletişim Araştırmalanna Giriş, Ankara: Bilim Sanat.
FURAT, Ayşe Zişan (2008). Yetişkinlerin Yaygın Din Eğitiminde Televizyonun Yeri ve Fonksiyonlan (İstanbul Örneği), Sır Dizileri ve Dini Programlar, yayımlanmamış doktora tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
FURAT, Ayşe Zişan (2009 ). "Yaygın Din Eğitiminde Kitle İletişim Araçlarının Yeri: Televizyon Örneği", İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 19, s. 37-62.
FURAT, Ayşe Zişan (2009). "Yaygın Din Eğitiminde Kitle İletişim Araçlarının Yeri: Televizyon Örneği", İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 19, s. 37- 62.
GADDY, Gary, David Pritchard (1985). "When watchingreligious TV is like attendingchurch", Journal ofCommunication, 35 (1), s.123-131.
GEERTZ, Cli:fford (1973). "Religion asa Cultural System", The Interpretation of Cultures: Selected Essays, New York.
GÖNENÇ, Özgür (2004). Medya Dünyası, İstanbul: İstanbul Üniversitesi İleti-şim Fakültesi Yayınlan.
GÜNAY, Ünver (2001). Din Sosyolojisi, İstanbul: İnsan Yayınlan.
HALL, T. Edward (1959). The Silent Language, Foucett.
HILLS, Philip James (ed.) (1982). A Dictionary of Education, London, Routledge, 1982
HOOVER, M. Stewart (2006). Religion in the MediaAge, Routledge, 2006.
HYMAN, Herbert H. (1973-1974). "Mass Communication and Sodalization", Public Opinion Quarterly, 37 (4): s.529.
KAPLAN, Yusuf (t.y.). Televizyon, İstanbul: Ağaç Yayınlan.
İKİNCİ OTURUM
----~--------------------~~~------------~----------
KARAKAY, Handan (2008). Türk Sinemasında Din Adamı Tiplemesi, yayımlanmamış yüksek lis~s tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ.
KELLNER, Douglas (1982). "Television, Mythology and Ritual", Praxis, 6, 1982, s.132-55.
KORPİ, Michael F. Kyong Liong Kim (1986). "The U ses and Effects ofTelevangelism: A Factorial Model of Support and Contribution", Journal for the Sdentific Study of Religion, 25 (4), 410-423.
LASWELL, Harold (1948). "The Structure and Function of Communication
in Society", The Communication of Ideas, Ed. L. Bryson, New York, Harper, 1948, s.37-51.
LAUBE, Martin (2002). "Himmel- Hölle- Hollywood", Religi.öse Valenze im Film der Gegenwart, ed. Martin Laube, Münster, Hamburg.
LYN CH, Gordon (2005). U nderstanding Theology and PopuZar Culture, Blackwell.
McCLOUD Sean (2006). "Popular Culture", Encyclopedia ofReligion, Communication and Media, Routledge 2006.
MCLUHAN, Marshall (1962). Gutenberg Galax:y, Canada: University of Toron
to Press
MENEKŞE, Ömer (2004). "Türk Sinemasında Din ve Din Adamı İmajı", II. Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi (05-07 Kasım 2004), Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s. 45-66.
MEYROWITZ, Joshua (1998). "Multiple Media Literacies", Journal of Corİımunication,.48 (1), s. 96-108.
OKUMUŞLAR, Muhiddin (2007). Sosyalleşme Sürednde Din Eğitimi -nk Dönem İslam Toplumu Örneği, Konya: Yediveren Yay.
ÖNCÜL, Remzil (2000). Eğitim ve Eğitim Bilimleri Sözlüğü, Ankara: M.E.B.
ÖYMEZ, Hasan (2007). Siyasal İktidar Egemen Medya İlişkisinde Türhan Sorunu, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ga
zetecilik Anabilim Dalı, Ankara.
POSTMAN, N. (2004). Televizyon Öldüren Eğlence, Gösteri Çağında Kamusal Söylem, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
POSTMAN, Neil (2006). Teknopoli, Yeni Dünya Düzeni, İstanbul: Paradigma,
2006.
SARITAŞ, Mustafa (2007). "Eğitimin Toplumsal (Sosyal) Temelleri", Eğitim Bilimine Giriş, ed. Kadir Keskinkılıç, Ankara: Pegem A Yay., 2007.
• • l<!1:·116ll·lS!3 ı ••
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
--------------------~~~~~---------------------
SCHIBILSKY, Michael (2000). "Kirche in der Mediengesellschaft", Kirche und Medien, ed. Reiner Prevl ve Reinhard Schmidt Rost, Chr. Kaiser Gütersloher.
SCHİLSON, Arno (1997). Medienreligi.on, Zur religi.ösen Signatur der Gegenwart, Tübingen: Francke.
TEZCAN, Mahmut (1997). Eğitim Sosyolojisi, Ankara.
TURAN, İbrahim (2005). Dini İçerikli Televizyon Programlannın Yetişkinler Üzerine Etkisi, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ondolcıiz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun.
TÜİK (2009). Kültürel Faaliyetlere Katzlzm ve Aynlan Zaman 2006, Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Yayınlan.
WRIGHT, Charles R. (1975). Mass Communication, A Sodologi.cal Perspective, New York: Mc Graw- Hill College.
YILMAZ, Mehmet Nuri (1996). "Din Hizmetlerinde Medyanın Yeri", Diyanet Aylık Dergi., (6), Ankara, s. 1.
ZILLIOGLU, Melih (1996). İletişim Nedir?, İstanbul: Cem Yayınlan.
" • ıe:J162Jıeı~ı • •