KATI ATIKLARDAN ENERJİ ÜRETİM YÖNTEMLERİ
Transcript of KATI ATIKLARDAN ENERJİ ÜRETİM YÖNTEMLERİ
1
İçindekilerŞEKİLLER DİZİNİ....................................................3TABLOLAR DİZİNİ....................................................4
1. GİRİŞ...........................................................52. KATI ATIK.......................................................6
2.1 KATI ATIĞIN TANIMI...........................................62.1.1.Evsel Atıklar............................................6
2.1.2 Endüstriyel Katı Atıklar:................................62.1.3 Ticari ve Kurumsal Atıklar:..............................7
2.1.4 Belediyesel İşlevler ile İlgili Atıklar..................72.1.5 Özel Atıklar:............................................7
2.1.6 Tarımsal Atıklar:........................................72.2 KATI ATIKLARDAN ENERJİ ÜRETİM YÖNTEMLERİ.................8
3.DÜZENLİ DEPOLAMA.................................................93.1 GAZ OLUŞUMU................................................11
3.2 DEPO GAZININ ÖZELLİKLERİ...................................123.3 DEPO GAZI HESAPLAMA YÖNTEMLERİ..............................13
3.4 DEPO GAZINDAN ENERJİ ÜRETİMİ................................143.4.1. Direkt Isıtma Uygulamaları.............................15
3.4.2 Elektrik Üretimi Uygulamaları...........................153.4.3Boru Hattı Kalitesinde Gaza Saflaştırma..................18
4. TERMAL DÖNÜSÜM TEKNOLOJiLERİ...................................194.1 YAKMA.......................................................19
4.1.1 Izgara Fırınları........................................204.1.2 Akışkan Yataklı Fırınlar................................20
4.1.3 Döner Fırın.............................................21
2
4.1.4 İşlenmemiş Katı Atık Yakma..............................214.1.5 İşlenmiş Katı Atık Yakma................................22
4.1.6 Enerji Üretimi.........................................224.2 GAZLAŞTIRMA.................................................23
4.2.1 Gazlaştırıcı Tipleri....................................254.2.2 Gazlaştırma Gazının Kullanıldığı Yerler.................27
4.3 PİROLİZ.....................................................275. BİYOLOJİK DÖNÜŞÜM ( ANAEROBİK ÇÜRÜTME İLE BİYOGAZ OLUŞUMU ).30
6.GERİ DÖNÜŞÜM....................................................327. DEĞERLENDİRME VE DÜNYADAN ÖRNEKLER.............................34
8.SONUÇ...........................................................37KAYNAKÇA..........................................................38
ÖZGEÇMİŞ..........................................................40
3
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 3.1: Düzenli Depolama Tesisi Tipik Şematik Görünümü…….
…...……………..…...10
Şekil 3.2: Düzenli depolama sahası……………………………………………………..…..10
Şekil 3.3: Sağda düzenli depolama tesisinden toplanan depo gazının doğalgaz motoru ile elektrik üretimi şeması………………………………………………..……......16
Şekil 4.1: Katı atık yakma tesisi şeması………………………………………..………...…19
Şekil4.2: Gazlaşma kimyasal reaksiyon şeması…………………………………………….24
Şekil 4.2: Sabit yataklı gazlaştırıcı………………………………………………………….25
Şekil 4.4: Akışkan yataklı gazlaştırıcı………………………………………………....……26
Şekil 4.5:Plastik atıkların proliz işlemi ile
değerlendirilmesi……………….…………...…28
Şekil 5.1: Biyokütleden biyogaz oluşumu şeması……………………………………..……31
Şekil 6.1: Metal atıkların ayrıştırılmasında kullanılan bir
manyetik ayırıcı………………...33
Şekil 6.2: Atıkların rengine göre optik
ayırıcı………………………………………………33
5
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 2.1: Edirne İli İçin Tesipit Edilen Katı AtıkKompozisyonu…………….…….……7
Tablo 3.1: Evsel Atık için Toplama Sistemli Gaz ÜretimiModeli……………..….…..….12
Tablo 4.1: Standart yakma prosesleri…..……………………………………………...…..21
Tablo 7.1: Kentsel katı atık teknolojisi noktasındakidünyadaki mevcut durum.2000……35
Tablo 7.2:Belediyeler tarafından toplanan atıkların bertarafyüzdeleri. Türkiye 2011..…..35
Tablo 7.3: Ton Belediye Atığı Başına Net ElektrikPotansiyeli……………………...…...36
6
1. GİRİŞ
Fosil kökenli birincil enerji kaynaklarının arzında
yaşanan dalgalanma, rezervlerin sınırlı olması, sera
gazları emisyonuna neden olması ve buna bağlı artan
enerji fiyatları, yenilenebilir enerji kaynakları başta
olmak üzere alternatif enerji kaynaklarının oluşturulması
ve kullanımını öncelikli hale getirmiştir.Bu alternatif
enerji kaynaklarından bir tanesi de atıklardan enerji
üretimidir.Artan atıkların oluşturduğu çevresel
problemler,azalan enerji primer kaynakları ve artan
enerji talebi göz önüne alında bu problemlerin aynı anda
çözümüne katkı vermek için en uygun yol atıktan enerji
üretilmesidir. Böylece bu problemler birbirlerine
yardımcı olacak şekilde çözülecek ve artan sera gazları
salımının azaltılması gibi yan bir fayda da
sağlayacaktır.
Katı atıklardan enerji üretimi konusuna geldiğimzde
karşımıza çıkan 3 temel yöntem vardır.Bunlar,
Düzenli depolama
7
Termal dönüşüm teknolojileri
-Yakma
-Piroliz
-Gazlaştırma
Biyolojik dönüşüm teknolojileri
-Aneorobik fermantasyonla biyokütleden biyogaz oluşumu
8
2. KATI ATIK
2.1 KATI ATIĞIN TANIMI
Katı atık, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan
istenilmeyen ve toplumun menfaati gereği toplanıp
uzaklaştırılması gereken katı nesnelere denir. Katı
atıkların çevreye zarar vermeyecek şekilde toplanıp
taşınması ve bilimsel esaslara uygun olarak
uzaklaştırılması gereklidir [1]. Genel olarak katı atığın
birim nüfus başına üretim miktarı her sene artmaktadır.
Bu artış ekonomik ve sosyal gelişmenin bir sonucudur.Katı
atığın içeriği de bu gelişmelere ve mevsimlere göre
değişmektedir. Ülkemizde kişibaşına atık üretimi
ortalama 1,39 kg/kişi-gün iken Avrupa ülkelerinde 1,5-2
kg/kişi-gün,ABDde ise 3 kg/kişi-gün dür [2]. � Kaynakları
bakımından katı atıklar aşağıdaki gibi
gruplandırılabilir:
2.1.1.Evsel Atıklar
Çöpler:Evsel kaynaklı organik ve inorganik atık ve
artıklardır. Genelde yemek artıkları, kağıt,
cam,metal,seramiklerden oluşmaktadır.
9
Küller:Odun ve kömür gibi yanıcı maddelerin çeşitli
amaçlarla evsel kullanım sonucu oluşan maddelerdir.
İri Katı Atıklar:Hacmi ve boyutları bakımından özel
işleme tabi tutulması gerekli mobilya ve ev gereçleri vb.
atıklardır.
2.1.2 Endüstriyel Katı Atıklar: Endüstriyel faaliyetler
sonucu ortaya çıkan atıklardır. Endüstriyel işlemler
sırasında oluşan atıklar bu grupta incelenir.
2.1.3 Ticari ve Kurumsal Atıklar: Ticari işletmelerden ve
kurumlardan ortaya çıkan atıklardır. Lokantalardan,
okullardan mağaza ve ofislerden toplanan atıklar bu grup
içindedir.
2.1.4 Belediyesel İşlevler ile İlgili Atıklar: Sokak
süprüntüleri, park bahçe ve plajlardan toplanan atıklar,
araba hurdaları, hayvan ölüleri, su arıtma tesislerinden
ortaya çıkan çamurlar bu özelliktedir.
2.1.5 Özel Atıklar: Uzaklaştırımı özel önem taşıyan
atıklardır. Öncelikle radyoaktif atıklar, tehlikeli
endüstriyel atıklar ve hastane atıkları özel atıklar
grubu içinde değerlendirilir.
10
2.1.6 Tarımsal Atıklar: Tarımsal işlevler sonucu oluşan
atıklardır. Ziraat, hayvancılık ve ormancılık
Katı atığın bileşenleri ise bölgelere göre değişmekle
beraber Edirne ili için atık
oranları tablo 1 de verilmiştir.
ATIK BİLEŞENİ YÜZDE DAĞILIMI (%)ORGANİK MUTFAK ATIKLARI 46,5KAĞIT 2KARTON 0,8PLASTİK 4,5CAM 3,8METAL 1,6TEKSTİL 0,5KÜL(KUM TAŞ DAHİL) 36DİĞER 4,3
Tablo 2.1 : Edirne İli İçin Tespit Edilen Katı
Atık Kompozisyonu[3]
2.2 KATI ATIKLARDAN ENERJİ ÜRETİM YÖNTEMLERİ
Katı atıklardan enerji üretimi konusu incelendiğinde
karşımıza çıkan yöntemler; Düzenli Depolama, Yakma,
11
Piroliz, Gazlaştırma ve Anaerobik çürütme ile biyogaz
oluşumudur.
Düzenli depolama teknolojisinde kentsel katı atıklar
mühendislik çalısmaları yapılmıs sahalarda biriktirilir,
sahada atıkların biyolojik bozunmaları sonucu enerji
degeri olan başlıca metan ve karbon dioksitten oluşan
depo gazı elde edilir. Depogazının enerji potansiyeli
yaygın olarak direkt ısıtma sistemlerinde, içten yanmalı
motor veya gaz türbinli kojenerasyon tesislerinde
değerlendirilmektedir.
Yakma teknolojisinde ise atıklar herhangi bir ön proses
uygulanmadan fırınlarda yakılarak veya katı atıklar
işlenerek elde edilen, kalorifik değeri daha yüksek,
yakıtın akışkan yataklı sistemlerde yakılması sonucu
bertaraf edilirler ve üretilen enerji elektrik ve ısı
üretiminde kullanılır. Bir baska termal dönüsüm
teknolojisi olan gazlaştırmada ise atıklardan singaz
denilen bir yakıt elde edilir ve enerji üretiminde
kullanılır. Piroliz organik maddelerin oksijensiz ortamda
ısıtılarak küçük moleküllü bileşiklere parçalanması
olayıdır.Anaerobik çürütme ise bir biyolojik dönüşüm
teknolojisidir. Anaerobik çürütmede kentsel katı
atıkların organik kısmı reaktörlerde bozunmaya ugrar ve
biyogaz elde edilir. Elde edilen biyogazın metan içerigi
12
depo gazına oranla daha fazladır. Biyogaz depo gazında
oldugu gibi direkt ısıtma sistemlerinde ve içten yanmalı
motorların kullanıldıgı elektrik üretim veya kojenerasyon
tesislerinde değerlendirilebilir.
3.DÜZENLİ DEPOLAMA
Atıkların arazide depolanması atık bertaraf yöntemlerinin
en eskisi ve en çok kullanılanıdır. Katı atıkların
araziye gelişigüzel atılması, sızıntı suyu ve oluşan
gazın kontrolünün yapılmaması vahşi depolama olarak
tanımlanmaktadır.[4]
Malesef katı atıkların arazide gelişigüzel depolanması,
yani vahsi depolama bütün dünyada yaygın durumdadır.
Çevre ve insan saglıgı açısından çok sayıda olumsuzluklar
tasıyan bu bertaraf şeklinin sakıncalarından bazıları
çöplerden çıkan kötü kokuların çevredekileri rahatsız
etmesi, çöplerin rüzgarla etrafa dağılarak görüntü
kirliligine sebep olması, sinek, fare gibi zararlıların
barınma ve üreme yeri olması, çöplerden çıkan sızıntı
sularının yeraltı ve yerüstü sularını kirletmesi,
çöplükte açıga çıkan metan gazından dolayı sık sık yangın
13
çıkması ve metan gazının patlama riskini tasıması olarak
sayılabilir.[5]
Bununla birlikte bir olumsuz etkiside vahşi depolama
sonrası oluşan metan gazının seragazı etkisidir. Atık
yönetiminden kaynaklanan küresel sera gazı emisyonları
1,3 gigaton CO2 eşdeğer ile toplam salımların % 3-5’ini
temsil etmektedir [6]. 2007 ulusal seragazı emisyon
envanterimizde toplamda %8,55 paya sahip olan atık
kaynaklı emisyonlar, diğer ülkelerin yine atık kaynaklı
ortalamaları ve AB ortalamasının (%2,8) çok üzerinde
görülmektedir. Toplam Atık sera gazı emisyonlarının %
75,6 ‘sı katı atık yönetiminden kaynaklanırken, %19,5’u
atık su, % 3,1’i ise yakma tesislerinden
kaynaklanmaktadır.[7]. Bu olumsuz etkileri ortadan
kaldırabilmek ve atıkların enerji potansiyellerinden
faydalanabilmek için katı atıkları vahşi depolamadan
vazgeçilmesi gerekmektedir. Düzenli depolama ise basit olarak katı atıkların,
sızdırmazlıgı sağlanmıs büyük alanlara dökülmesi,
sıkıştırılması ve üzerinin örtülerek tabii biyolojik
reaktör haline getirilmesi olarak tanımlanabilir.[8]
Düzenli depolamada sızıntı suyu, depolama alan gaz
emisyonları, çöplerin dağılımı ve koku kontrolünün
14
kolaylaştırılması için sahanın mühendisliginin yapılmış
olması gerekmektedir.
Şekil 3.1: Düzenli Depolama Tesisi Tipik
Şematik Görünümü
15
Sekil 3.2 :
Düzenli depolama sahası
Düzenli depo sahası hücrelerden oluşur, bu hücreler
yeterli atık ile doldurulduklarında sızdırmazlığı
sağlayacak şekilde toprak vb. malzemelerle
kapatılır.Zaman içersinde doğal olarak oluşan depo gazı
yatayda ve dikeyde yerleştirilmiş borular vasıtasıyla
toplanarak yakıt olarak kullanılır.
3.1 GAZ OLUŞUMU
Depolama sahalarında depolanmış olan büyük miktardaki
organik atıkların havasız ortamda çürümesi sonucunda depo
gazı oluşmaktadır. Depo gazı genellikle metan (%50-60),
karbondioksit (%35-40) ve azot gibi bileşenlerden (%3-10)
oluşur. Bu gazın kompozisyonunda ayrıca iz (trace)
miktarda oksijen, çeşitli organik kükürt bileşenleri,
amonyak ve su bulunur.[9]
Bu bozunma fiziksel, kimyasal ve biyolojik proseslerin
bir kombinasyonudur.Fiziksel bozunma sızıntı suyunun
ayrılması ve fiziksel özelliklerinin değişikliği,
kimyasal bozunma atık materyallerin sızıntı suyu
içerisinde çözünmesi olarak düşünülebilir.Biyolojik
bozunma ise metan gazı üretiminin gerçekleştiği
prosestir. Biyolojik bozunma dogal olarak varolan
16
bakteriler sayesinde gerçeklesir ve oldukça kompleks bir
prosestir.[10]
Biyolojik dönüşümler aerobik ve anaerobik bozunma olarak
ikiye ayrılır. Atıkların biyolojik bozunmasının dört veya
beş fazda gerçeklestigi düşünülmektedir. Bes fazla dört
faz arasındaki fark, beş fazda anaerobik asit oluşum fazı
geçis fazı ve asit fazı olarak ayrılmasıdır. Burada
biyolojik bozunmayı beş faz olarak degerlendiririrsek. 1.
faz aerobik bozunma fazıdır, 2. faz geçis fazıdır, diger
fazlar anaerobiktir ve sırasıyla asit olusum fazı, metan
olusma fazı ve olgunluk fazı olarak adlandırılırlar.
[10,11]
Bertaraf edilen (tipik) evsel atığın her bir tonu,
depolama sahasının ömrü boyunca yaklaşık olarak 170 m3
depolama gazı oluşturmaktadır. Depolama gazının % 60’ı
atık depolandıktan sonra 10 sene içinde oluşmaktadır. Bu
miktar 15-20 yıl içinde %90 seviyesine çıkmaktadır.[12]
Evsel atık için toplama sistemli gaz üretim modelini
yıllara göre değişimi Şekil 1’de verilmiştir.
17
0 10 20 30 40 50 600
50
100
150
200
250
Depolanan atığın yaşı (yıl)
Kümü
lati
f ga
z ür
etim
i (m
3/to
n at
ık)
Tablo 3.1: Evsel Atık için Toplama Sistemli Gaz
Üretimi Modeli [12]
3.2 DEPO GAZININ ÖZELLİKLERİ
Depo gazının en önemli özelligi metan içeriginden dolayı
enerji degeridir. Ortalama alt kalorifik deger metre küp
başına 20.000 kJoule civarında gerçekleşmektedir.Depo
gazının diger özellikleri potansiyel patlayıcılığı,
boğuculugu, zehirliligi ve kötü kokusudur. [11]
Hacimce %5-15 metan konsantrasyonları hava ile patlayıcı
karısımlar oluşturmaktadır. Metan konsantrasyonu bu
kritik seviyeye ulastıgı zaman depo alanında sınırlı
miktarda oksijen bulundugundan dolayı patlama tehlikesi
18
olur. Patlama seviyesindeki metan karısımı; depo dışına
göç eden metan gazı ve havanın karışmasıyla oluşur. Bu
üst limitin üzerinde metan-hava karısımı alev
verildiginde yanmakta, fakat patlayıcılık
göstermemektedir. [11]
3.3 DEPO GAZI HESAPLAMA YÖNTEMLERİ
Oluşan depo gazı miktarı sahadan sahaya farklılık
gösterir. Çünkü metanojen faaliyet birçok çevresel
faktöre göre degisir. Teorik olarak 1 ton çöpün ayrışması
neticesinde % 55 metan içeren ve 19750 kJ/m3 düşük
kalorifik degere sahip 400 m3 depo gazı oluşur. [13]
Bir depolama sahası için depo gazı geri kazanım projesi
yapmadan önce mevcut ve gelecekteki potansiyel depo
gazının miktarı bilinmelidir. Toplanan gazın miktarı,
dökülen atık miktarı, bu atıkların özellikleri, tesis ve
toplama sisteminin tasarımı gibi birçok faktöre baglıdır.
[13]
Mevcut ve gelecekte oluşabilecek gaz miktarını belirlemek
için dört yol mevcuttur. Mevcut gaz üretimini hesaplamak
için en güvenilir metot atık için test kuyuları açmaktır.
Diger metotlar da kabaca tahmin, substratların ayrışma
denklemi ile hesap ve model hesaplamalarıdır.
19
Mevcut gaz üretimini hesaplamak için en güvenilir metot,
test kuyuları açmak ve bu kuyularda toplanan gazı
ölçmektir. Bu yöntem çok pahalıdır ve ancak depo alanında
büyük miktarlarda gaz üretilmesi için yeterince atık
bulunması halinde bu yönteme başvurulur. Test kuyuları
belirli zamanlarda sahadaki gaz üretim hızlarına dair
gerçek veriler saglamasına karsılık, matematiksel model
hesapları sahadaki depolama esnasında ve kapatılmasından
sonra gaz üretimine ilişkin veriler ortaya koymaktadır.
Bu modeller tipik olarak depolama zamanı, depolanan
atıgın miktarı ve atıkların özellikleri gibi verilere
ihtiyaç göstermektedir. Katı atık depo sahalarında olusan
gazın belirlenmesiyle ilgili birçok model
gelistirilmistir. Bu modellerden biri de EPA’nın
(Environmental Protection Agency) gelistirdigi LandGEM
(depo gazı emisyon modeli) dir. Modelde depo gazı oluşma
hızı birinci derece bozunma denklemine dayanmaktadır.
Modelde kullanılan denklem asagıdaki gibidir.
QCH4 = L0 . R . (e-kc - e-kt)
QCH4 : t anındaki metan üretim hızı (m3/yıl)
L0 : Potansiyel metan üretim kapasitesi (m3 CH4/ ton atık)
R : Depolanan yıllık atık miktarı (ton/yıl)
k : Metan üretim hızı sabiti (yıl-1)
c : Saha kapatıldıktan sonraki yıl sayısı (yıl)
20
t : lk atık depolanmaya baslamasından sonra geçen süre
(yıl)
Model, CO2 ve CH4 emisyonlarının aynı oranda oldugunu
kabul etmektedir, yani depo gazı miktarının metan
emisyonunun iki katı oldugu varsayılmaktadır. [14]
3.4 DEPO GAZINDAN ENERJİ ÜRETİMİ
Tipik olarak depo gazı ya yakılır ya da elektrik enerjisi
üretmek için kullanılır. Son zamanlarda depo gazının
saflaştırılarak kullanılması ısı ve elektrik üretimine
karşı bir alternatif olarak önerilmektedir.Depo gazından
enerji geri kazanımı için dört ana yol mevcuttur. Bunlar;
direkt ısıtma, elektrik üretimi, kimyasal besleme stoğu
ve boru hattı kalitesinde gaza saflaştırmadır. Her bir
metot çesitli depo gazı uygulamalarına sahiptir. Metotlar
ve uygulama teknolojileri şu şekildedir.
1) Direkt ısıtma uygulamaları
Endüstriyel kazanlar için kullanımı
Ortam ısıtma ve sogutma
Endüstriyel ısıtma/ortak yakma
2) Elektrik üretimi uygulamaları
İçten yanmalı motorlarda kullanımı
Gaz türbinlerinde kullanımı
21
Buhar türbinlerinde kullanımı
Kojenerasyon uygulamaları
Mikro türbinlerde kullanımı
Yakıt pillerinde kullanımı
3) Boru hattı kalitesinde gaza saflastırma
Taşıt yakıtı olarak kullanımı
Yerel dogalgaz şebekesine enjeksiyon
4) Kimyasal üretim proseslerinde besleme stogu olarak
Metanole dönüşüm
Dizel yakıta dönüşüm
3.4.1. Direkt Isıtma UygulamalarıDirekt yakma depo gazının kullanımında en basit ve en
ucuz yöntemdir. Depo gazı
genellikle büyük endüstriyel kazanlarda veya tuğla
fırınlarında, kireç veya çimento
fırınlarında yakılır. Depo gazı ayrıca seraları ısıtmakta
kullanılabilir. Depo gazının
direkt ısıtma amaçlı kullanımında en önemli nokta
kullanıcıların depolama sahasının
yakınında olmalarının gerekmesidir. Çünkü depo gazının
uzak mesafelere tasınması
yerinde kullanılmasından oldukça pahalıdır. [15]
22
3.4.2 Elektrik Üretimi UygulamalarıDirekt yakmanın mümkün olmadıgı durumlarda en ekonomik
çözüm depo gazından elektrik üretimidir. Elektrik üretimi
gaz motorları, gaz türbinleri, buhar türbinleri ve yakıt
pilleri kullanılarak gerçeklestirilebilir.
3.4.2.1 Depo Gazının Sabit Motorlarda Yakıt Olarak Kullanımı:Elektrik üretimi depo gazının yakıt olarak kullanıldıgı
sabit motorlarda gerçeklestirilebilir. Depo gazını içten
yanmalı motorlarda yakarak enerji kazanma teknolojisi, en
basit metottur. Bunun için özel bir altyapı gerekli
degildir. Depo gazı saf gaz veya çift yakıtlı motorlarda
kullanılabilir. Bu motorlar 400kW’dan 2MW’a kadar geniş
üniteler şeklinde ya da konteynırlarda daha küçük
portatif üniteler şeklinde de olabilir. Portatif olanlar
depo gazı üretim profiline göre bir sahadan diğerine
taşınabilir.
Depo gazının içten yanmalı motorlarda kullanılması
oldukça yaygındır. İçten yanmalı motorlar Otto motoru
gibi kıvılcımla ateşlemeli ve dizel veya çift yakıtlı
motorlar gibi kompresyonlu ateşlemeli olmak üzere
sınıflandırılabilir. Genelde modifiye edilmis kıvılcımla
ateşlemeli motorlar kullanılır. Depo gazının yakıt olarak
kullanılması için, motorlarda bazı değişiklikler yapmak
gerekir. Depo gazı kuru,dogal yapısı nedeniyle herhangi
23
bir yağlama özelligine sahip değildir. Bu yüzden
vanaların normalden daha dayanıklı olması gerekir.
Hidrojen sülfit nedeniyle bakır parçalar
değiştirilmelidir.
Şekil 3.3: Sağ üst’te düzenli depolama tesisindentoplanan depo gazının doğalgaz motoru ile elektriküretimi şeması.
3.4.2.2 Depo Gazının Gaz Türbinlerinde Yakıt Olarak Kullanımı:
Gaz türbinleri civar bölgedeki kullanıcılara ve elektrik
temin eden firmalara veya saha içinde kullanılmak üzere
elektrik üretmek için orta kalitede gaz kullanırlar. Gaz
türbinlerinin içten yanmalı motorlardan daha faydalı
olabilmesi için daha fazla gaz debisi olmalıdır. Bu
24
sebepten dolayı gaz türbinleri daha büyük depolama
sahalarında kullanılır. 500 kW’ dan 10 MW’ a kadar
boyutlarda bulunurlar, ancak depolama sahalarında en çok
kullanılanları 2-4 MW’ dır. Bir türbindeki yanma bir
motordaki ile aynı parametrelere baglıdır. Bunlar tutuşma
limitleri ile hava-yakıt oranı, yeterli türbülans,
yeterli kalma zamanı ve bir ateşleme kaynağıdır. Gaz
türbininin başlıca avantajı bir içten yanmalı motor veya
bir buhar türbininden çok daha az yer kaplamasıdır. Bir
gaz türbini jeneratörü toplam ağırlığının bir tonuna
karsılık 70-140 kW elektrik üretir, bu oran içten yanmalı
motorlarda 1 ton için 27 kW iken, buhar türbininde 10 kW’
dır. İkinci avantajı ise bakımların 10.000 saat ve
onarımların 100.000 saat aralıklarla yapılmasıdır. [15]
3.4.2.3 Depo Gazının Buhar Türbinlerinde Yakıt Olarak Kullanımı:
Bu metot en az kullanılan elektrik üretme metodudur.
Genelde gaz debisinin 8-9 MW’ lık sistemleri desteklediği
çok büyük depolama sahalarında uygulanabilir. Buhar
türbin sistemleri içten yanmalı motorlardan veya gaz
türbinlerinden daha yüksek oranda kW başına maliyete
sahiptirler. [15] Genelde paketlenmiş bir birim olan
konvansiyonel gaz/sıvı yakıt boyleri ve elektrik üreten
buhar türbin jeneratörü içerir. Bu teknoloji genelde tam
bir soğutma döngüsü, yeterli proses kaynagı ve soğutma
suyunu gerektirir. [13]
25
3.4.2.4 Kojenerasyon:
Kojenerasyon; ısı ve elektrik üretiminin aynı tesiste ve
genellikle tek çesit yakıt kullanılarak, birlikte
gerçeklestirildiği ve atık ısıdan veya buhardan yeniden
yararlanmayı hedefleyen sistemlere verilen genel bir
isimdir. Kojenerasyon çok önemli bir enerji tasarruf
yöntemidir. Endüstriyel tesislerin ısı ve elektrik
ihtiyaçlarını karşılamak için bu yöntemi kullanarak
birlikte ısı ve elektrik enerjisi üretmesi ayrı ayrı
üretmelerine kıyasla daha az yakıt kullanımı ile
gerçekleşmektedir. Depo gazı kullanılan kojenerasyon
tesisleri yapmak da mümkündür. Küçük ve orta ölçekli
sahalarda gaz motoru kullanılarak, büyük sahalarda gaz
türbini kullanılarak depo gazından ısı ve elektrik
üretilmektedir. Dünyada yaygın olarak kullanılan
uygulamalardan biridir.
3.4.2.5 Yakıt Hücresi
Depo gazında çalışan yakıt hücreleri modülarite, düşük
kapasite, yüksek verim, sessiz işletim, düşük çevresel
etki nedeniyle elektrik üretimi için yüksek verim
gösterirler. Bunlara ek olarak yakıt hücrelerinin işletme
ve bakım maliyetleri düşüktür. Bu sebeplerden dolayı
gelecekte depo gazından elektrik elde etmek için ideal
bir teknoloji olabilir. Günümüzde ekonomik ve teknik
26
dezavantajları nedeniyle yakıt hücrelerinin geleneksel
uygulamalarla rekabet etmesi oldukça zordur. Yakıt
hücreleri depo gazından kazanılan hidrojeni ve havadan
elde edilen oksijeni bir elektrokimyasal reaksiyonda
birleştirerek enerji oluşturur. Yüksek verimlerde, yakıt
ve hava eldesi olduğu sürece elektrik sürekli üretilir.
Güç üretimi için uygun üç tip yakıt hücresi
vardır.Bunlar; fosforik asit yakıt hücreleri, molten
karbonat yakıt hücreleri ve katı oksit yakıt
hücreleridir. Yakıt kaynakları olarak hidrojen gazı veya
yeniden formlandırılmış metanol kullanan fosforik asit
yakıt hücreleri (PAFC) bir depo gazı uygulamasının
ticarileştirilmesine en yakın olanıdır. [13]
3.4.3Boru Hattı Kalitesinde Gaza Saflaştırma
3.4.3.1 Taşıt Yakıtı:
Depo gazı taşıt yakıtı olarak kullanılabilir, fakat bunun
için bazı kosullar gereklidir.Öncelikle depo gazı doğal
gaz kalitesine yükseltilmelidir. İkinci olarak,
taşıtların doğal gazla çalısması için modifiye edilmeleri
gerekir. Son olarak taşıtlar için yakıt istasyonları
olmalı yada sabit bir noktadan bu hizmet verilmelidir.
Birçok ülkede depo gazı yakıt olarak çöp kamyonlarında
kullanılmaktadır.[15]
27
3.4.3.2 İslenmis Depo Gazının Dogalgaz Şebekesine Enjeksiyonu:
Depo gazı arıtılır ve hemen hemen saf metan haline gelene
kadar saflaştırılır. Arıtma prosesleri depo gazının
bileşimine, istenen gaz kalitesine ve yerel piyasa
şartlarına bağlıdır. depo gazının bu şekilde kullanımı
pahalıdır, saf CO2 geri kazanılıp satılsa bile sistem
ekonomik olmayabilir. Bu uygulama Amerika’ da çok büyük
depolama alanlarıyla sınırlı olmak üzere karlı bir
uygulama olmustur. Hollanda’da ise şehir gazının
özelliklerini depo gazını arıtarak karsılamak daha
kolaydır. [15]
4. TERMAL DÖNÜSÜM TEKNOLOJiLERİ
4.1 YAKMA
Kentsel katı atıklar hacim azaltılması, stabilizasyon,
patojen mikroorganizma giderimi ve enerji elde etmek
amacı ile yakılırlar.[4] Bu yöntem özellikle
kompostlaştırılması ve geri dönüşümü mümkün olmayan
atıklar için kullanılmaktadır.Yakma teknolojisinin en
büyük avantajı agırlıkça %75, hacimce %90 azalma
sağlamasıdır. Dezavantajı ise yakma sonucu olusan baca
gazı emisyonlarının hava kirliligine neden olmasıdır.
Baca gazı arıtma sistemleri de maliyeti oldukça
28
yükseltmektedir. Şekilde 1 atıkların yakılması işlemi
sonrası oluşan termik enerji ile elektrik üretim şeması
görülmektedir.
Şekil 4.1: Katı atıkyakma tesisi şeması
Yakma teknolojisi kısaca atıkların bir fırında yakılarak
boyutça azaltılması ve ısıl değerlerinden faydalanılması
işlemidir.Yanma prosesi fırın tiplerine göre üçe
ayrılırlar
4.1.1 Izgara Fırınları
29
Izgara fırınlarında, yakma prosesi için gerekli olan
havanın girişi, yakılacak atığın yanma özellikleri
kalorifik değerine göre belirlenen bir ızgara ile
ayarlanmaktadır. Atık yükleme ve cüruf uzaklaştırma,
ızgarada aynı doğrultuda yapılır. Bu da yakma havasının
tüm atık parçalarına ulaşmasını sağlar. Yakma yeterli
olduğu takdirde, baca gazındaki fazla hava oranı yüksek
olacaktır. Baca gazlarının fırında kalma süresi en az 2
saniye, fırın çıkışındaki sıcaklığı ise 850
°C'dir.Izgaranın mekanik hareketi ile atık karıştırılarak
ızgarada ilerlemesi sağlanır. Bu da havalandırmanın
iyileştirilmesine yardımcı olur. Yakma hücresindeki
yüksek ısıdan dolayı, atık fırının girişinde derhal
kurutulur ve kendiliğinden yanar. Yakma prosesi, herhangi
bir enerji ilâvesi gerektirmeden, yaklaşık 1000 °C'de
gerçekleşir. Yakma ısısı daha sonra bir buhar kazanı
vasıtasıyla değerlendirilir. Izgara fırınları, evsel atık
için en yaygın fırın tipidir. Bunların uygulama alanları
oldukça geniştir. Hem kapasitesi 1 ton/saatten daha düşük
olan tesislerde, hem de 50 ton/saatten daha büyük
tesislerde ızgara fırınları kullanılmaktadır.[16]
4.1.2 Akışkan Yataklı Fırınlar
Sabit akışkan yataklı fırınların ortasında genellikle
huni veya silindirik şekilde düzenlenmiş bir reaktör
30
bulunur. Atıklar, akışkan yatağında yakılabilmesi için,
standart parçalayıcı ekipman ile yaklaşık 100 mm dane
çapına kadar parçalanmalıdır. İnce daneli inert
malzemelerden oluşan akışkan yatak, yüklenen atıklarla
birlikte aşağıdan verilen yakma havası tarafından
uçurularak homojenize edilir ve hareket halinde tutulur.
Islak atıklardaki su, akışkan yatağı malzemesi
vasıtasıyla ısıtılıp buharlaştırılır. Yakılan atıklar,
yanma noktasına kadar ısıtılır, sonra herhangi bir enerji
ilâvesi gerektirmeden yanar.[16]
4.1.3 Döner Fırın
Bu teknoloji, özellikle tehlikeli atıklar için
uygulanmaktadır. Evsel atıklar için kullanıldığında;
sınıflandırma, ayırma gibi ön işlemlere gerek yoktur.
Yakma prosesi, alevle ya da yanan atıklarla başlatılır.
Proses kontrolü, dönme hızı ve dolma derecesi (Yakma
hücresinin atıkla doldurulmuş hacminin toplam hacmine
göre oranı) üzerine yapılır. Dolma derecesi atık
kompozisyonuna gore değişiklik göstermekle beraber
yaklaşık %5'tir. İlâve edilen hava, ızgara ya da akışkan
yataklı fırınlardaki gibi atıktan geçmek yerine, atıkla
birlikte doğru akımla fırından geçer.[16]
Fırın tipi Uygulama alanı
31
Izgara fırını- Doğru Yatayızgara- Ters akışlıyatay ızgara- Silindirikızgara
Kalorifik değeri (9000 – 15000 kJ/kg) olankarışık katı atık;evsel katı atıklar için standart yöntemdir.
Akışkan yataklıfırınlar
Çok düşük veya çok yüksek kalorifik değere(5500 – 35000kJ/kg) sahip homojen atıklar için uygulanır.Akışkanlaştırılmışyatakta yakılacak atıkların öncelikle tasnifedilip homojenizeedilmeleri gerekir.
Döner fırınlar Düşük veya yüksek kalorifik değerlere (7000– 35000 kJ/kg)sahip çamurlu, sıvı veya katı karışık atıkve tehlikeli atıklar içinkullanılır.
Tablo 4.1: Standart yakmaprosesleri[16]
Yakma sistemleri ön arıtma işlemlerine göre de ikiye
ayrılırlar bunlar;
-İşlenmemiş katı atık yakma
-İşlenmiş katı atık yakma (RDF)
4.1.4 İşlenmemiş Katı Atık YakmaAtıkların herhangi bir ön proses uygulanmadan yakılması,
dünyada en yaygın olan kentsel katı atıklardan enerji
üretme teknolojisidir. Bu teknolojide işlenmemiş katı
atık direkt olarak fırında yakılır. Başlıca ürün
32
buhardır. Buhar direkt kullanılabilir veya elektrige,
sıcak suya, soğutma suyuna dönüştürülerek kullanılır. Bu
teknoloji birçok endüstriyel uygulamada yıllardır
kullanılmaktadır, kamu sektöründeki kömür yakma tesisleri
ilk verimli kullanım örnekleridir.
4.1.5 İşlenmiş Katı Atık Yakma RDF (refuse-derived fuel) evsel ya da endüstriyel katı
atıklar, geri kazanılabilen malzemeler (plastik, cam,
metal vb.) ayrıştırıldıktan sonra geriye kalan yanabilir
malzemeden elde edilen alternatif bir tür katı yakıttır.
İşlenmis katı atığın (RDF: Refuse Derived Fuel) bir yakıt
olarak işlenmemiş katı atığa oranla avantajları vardır.
Başlıca faydaları daha yüksek ve sabit kalorifik deger,
fiziksel – kimyasal bileşimin homojen olması,
transferinin daha kolay olması, yanma esnasında daha az
hava fazlası gerektirmesi ve baca gazı emisyonlarının
daha az olmasıdır.
RDF yüksek kalite standartları nedeniyle birçok yakma
sisteminde yardımcı yakıt olarak kullanılabilir. Katı
atıgın işlenip RDF haline gelmesi için bir dizi işlem
uygulamak gerekir. Bir RDF üretim prosesi istenmeyen
bileşenleri ayırmak ve daha önce belirlenen özelliklerde
RDF üretmek için peşpeşe sıralanmış birkaç istasyondan
olusur. RDF üretim prosesi genellikle sırasıyla elekleme,
33
parçalama, boyut küçültme, sınıflandırma, ayırma, kurutma
ve yoğunlaştırma aşamalarından oluşur. Ekipmanların tipi,
sayısı ve pozisyonu ağırlıklı olarak kütle dengesini ve
olusan ürünün kalitesini etkiler.
4.1.6 Enerji Üretimi
Atıkların yakılması sırasında, ısı üretilir. Bu ısı,
termik veya elektrik enerjisi olarak değerlendirilebilir.
Ancak, yakma prosesinin ana hedefinin atık bertarafı
olduğu ve proses ayarlarının ve baca gazı soğutma
prosesinin emisyon sınır değerlerine ve atık geri kazanım
ilkelerine göre yapılması gerektiği göz ardı
edilmemelidir. Enerji kazanma sistemi, atıkların tam
yakılmasını ve baca gazlarının en iyi şekilde
temizlenebilmesini sağlayacak şekilde
tasarlanmalıdır.Giren atıkların kalorifik değerinin %70'i
ile %80'i enerji olarak değerlendirilebilir. Geri kalanı,
fırının termik ışınları, cüruf ısısı, yakılmayan malzeme
ve baca gazının ısı kaybı olarak kaybedilir. Giren
atıkların kalorifik değeri ortalama 8000 kJ/(kg ham atık)
olarak kabul edildiğinde 1,67 kWh/(kg giren atık)
mertebesinde enerji kazanılabilir [21].Yakma işlemi
sonucu başlica ürün buhardır.Buhar doğrudan
kullanılamadığı durumlarda buhar türbinleri ile elektrik
34
üretimi yapılabilir.Bunun yanında bileşik ısı güç
ihtiyacının olduğu durumlarda kojenerasyon sistemleri
uygulanabilir.
4.2 GAZLAŞTIRMA
Gazlaştırma 18. yy'ın sonlarından bu yana bilinen bir
teknolojidir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için
günümüzden geleceğe önemli bir rol oynayan biyokütlenin
kullanılabilir olduğu o yıllardan bu yana ispatlanmıştır.
Bilinen bir husus da bir enerji kaynağı olarak kullanılan
biyokütlenin birçok dezavantajının olduğudur. Düşük
enerji yoğunluğuna sahip ( yaklaşık 16-20 MJ/kg ) ham
biyokütle kaynakları direk olarak yakıldığı takdirde, çok
düşük randıman sağlar ve iç ve dış mekanlarda yüksek
seviyede hava kirliliği oluşmasına neden olur.[13]
Gazlaştırma biyokütleden gaz yakıt elde edilen
termokimyasal bir dönüşüm prosesidir. Diğer bir deyişle
biyokütle termokimyasal bir dönüşümle gaz yakıta
dönüştürülür. Modernize edilmiş biyokütle enerjisi
teknolojilerinin amacı üretim ve kullanım sırasında
emisyonları azaltırken yakıtın yoğunluğunu
arttırmaktır[13]
35
Gazlastırma terimi yakıtın stokiometrik hava miktarında
daha az havayla yakıldıgı kısmi bir yanma prosesini tarif
eder. Gazlaştırma prosesi kentsel katı atıkların hacminin
azaltılmasında ve enerji geri kazanımı için verimli bir
tekniktir.[10]
Gazlastırmanın yanmaya göre en büyük avantajı elektrik
üretim veriminin daha iyi olmasıdır. Temel enerji üretimi
ise yanmadan daha düsüktür. Gazlastırma prosesinde atıgın
kısmi yanması sonucu CO, H2 ve basta CH4 olmak üzere bazı
doymus hidrokarbonlardan olusan yanabilir bir gaz
(singaz) yakıt elde edilir. Elde edilen gaz daha sonra
içten yanmalı motor, gaz türbini ve boylerlerde yakılarak
enerji üretilir.[10]
Gazlaştırma işlemi dört kimyasal reaksiyondan
oluşur.Bunlar Oksidasyon, Piroliz, Reaksiyon, ve
gazlaştırma’dır. Kimyasal reaksiyonların akış şeması
şekil 4.2’de verilmiştir.
36
. Şekil4.2: gazlaşma işlemi
kimyasal reaksiyon şeması
Gazlaştırma yakma ile kıyaslandığında atık bertarafı için
çevre dostu ve modern bir seçenektir. Çünkü singaz
temizlendiği için NOx ve SOx gibi kirleticilerin salım
miktarı daha azdır ve de yakmaya kıyasla kısıtlı oksijen
miktarı sebebiyle daha düşük hacimde baca gazına
sahiptir. Ayrıca, singaz daha yüksek sıcaklıklarda
yandığından daha çok elektrik verimine sahiptir. Singaz,
kojenerasyon tesislerinde buhar türbinleri ile elde
edilen verimlerden daha yüksek bir verimde gaz türbinleri
ya da motorlarında yanabilmektedir. Singaz anaerobik
çürütme (biyometanizasyon) ile üretilen biyogazla
karşılaştırıldığında daha yüksek kalorifik değere
sahiptir ve gaz motorları ve türbinlerinde daha iyi
37
yanar. Gazlaştırma sonucu oluşan yan ürünler genellikle
inert/tehlikesiz olup, stabilizasyon veya yol iyileştirme
malzemesi gibi kullanılabilmektedir. Girdi malzemenin
%80‟i singaza dönüştürülür.
Geleneksel kömür yakma gazlaştırması ile
karşılaştırıldığında elektrik üretiminde Megavat başına
%50 daha az CO2, %10 daha az NOx ve %90 daha az SOx
emisyon avantajı sağlar.[14]
4.2.1 Gazlaştırıcı Tipleri
4.2.1.1 Sabit Yataklı Gazlaştırıcılar
Sabit yataklı gazlaştırıcılar oldukça kolay tasarlanır ve
çalıştırılır. Bu yüzden küçük ve orta ölçekli güç ve
termal enerji kullanımları için uygundurlar. Fakat
çalışma sıcaklıklarını her bölgede aynı tutmak ve
reaksiyon bölgesindeki gaz fazını yeterli oranda
karıştırmak zordur. Sonuç olarak ortaya çıkan gaz ürün
miktarı önceden tahmin edilemez ve bu yüzden büyük
ölçekli güç kullanma maksatlı tercih edilmez. Şekil
4.3’te sabit yataklı gazlaştırıcı reaktörü ile elektrik
üretim işlemi şeması verilmiştir.
38
Şekil 4.3: Sabit
yataklı gazlaştırıcı
4.2.1.2 Akışkan Yatak Gazlaştırıcılar:Akışkan yataklı biyokütle gazlaştırma teknolojisi temel
olarak şu şekilde işlemektedir; katı atık ön hazırlama
operasyonları aşamasından sonra, akışkan yataklı
gazlaştırıcıya alt kısımdan verilir. Akışkan yatağa giren
katı atık taneciği ilk önce suyunu kaybeder ve kurur.
Sıcaklığı 250°C–400°C arasında değişmektedir. Katı atık
parçacığı, gazlaştırıcı boyunca yukarı hareket ederken
400°C–600°C arasında sıcaklığa ulaşır ve piroliz olmaya
başlar ve kok, katran, CH4, ve H2’ye parçalanır. Oksijen
taşıyıcı (önceden ısıtılmış hava) akışkan yataklı
gazlaştırıcının altından girer. Hava hem gazlaşma hem de
yukarıya doğru taşıma görevi görür. Katı atık parçacığı
900 °C sıcaklığa ulaştığında, giren havanın oksijeni ve
39
H2O kok ile reaksiyona girer ve ortaya çıkan gaz, genel
olarak CO, H2, CO2, CH4 içeren, 900°C sıcaklıkta
singazdır. Katı atık taneciği artık küçülmüş ve sadece
külü kalmıştır. Yukarı doğru ilerlerken kömür gazı
(leangas) 800 °C’ye soğur. Syngaz, gazlaştırıcıdan çıkıp
400 °C – 600 °C’ye ulaştığında gaz temizleme bölgesine
çekilir. Burada kül ve toz toplayıcı özel siklonlar
vardır öncelikle. Daha sonra gaz temizleme kısmına gelir.
Gazlaştırıcının diğer tip gazlaştırıcılardan farkı sadece
akışkan yatağın elek kısmının alt bölgesinden hava
girişidir. Üretilen syngaz başlıca CO, H2, CO2, CH4’den
oluşur.[17]
Şekil4.4: Akışkan
yataklı gazlaştırıcı
40
4.2.2 Gazlaştırma Gazının Kullanıldığı Yerler
Katran, kömür ve kül üretilen gazdan arta kalan atıklar
olarak bilinen yan ürünlerdir. Üretilen gazın içten
yanmalı motorlarda yanabilmesi için katran ve
partiküllerin temizlenmesi gerekir. Üretilen gazın
yanabilen içeriği başlıca karbon monoksit, hidrojen ve
hidrokarbon gazlar (hammaddeye bağlı) ve azotun değişik
oranlarda karışımıdır. Gazlaştırma reaksiyonu ile
üretilen gaz bileşimindeki diğer gazlara nazaran azot
içerikli gazın ısıl değeri daha düşüktür (4-6MJ/m3).[17]
Üretilen gazın enerji içeriği içten yanmalı motorlarda,
kazanlarda ve fırınlarda kullanıma uygundur fakat azot
içeren gaz orta ve uzun taşımacılık için tavsiye edilmez.
Biyokütlenin gazlaştırılmasında tam kapasiteli yanmanın
sağlanabilmesi için havanın yerine oksidant olarak saf
oksijen veya buhar kullanıldığında yüksek enerji
yoğunluğuna sahip gaz elde edilir.
Isıl değeri düşük olmasın rağmen gaz motorları ve
türbinlerinde, elektrik üretiminde veya içten yanmalı
motorlarda katı biyokütle gazlaştırılarak enerji kaynağı
olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu metotla
kullanılabilir ve modernize edilen gaz yakıtlar daha az
zararlı emisyon salınımı ile geleneksel yakıtlar gibi
41
kullanılabilir. Gazlaştırma katı biyokütle enerjisini
değerlendirmenin bir yolu olarak bilinir.
4.3 PİROLİZ
Piroliz, gazlaştırmadan farklı olarak organik maddelerin
tamamen oksijensiz ortamda yüksek sıcaklıklarda (300-7000C) bozunmasıdır. Prosesin ürünleri; H2, CH4, CO, CO2 ve
diğer gazları içeren gaz (singaz), katran ve çeşitli
yağları içeren sıvı, ve/veya kömür granülü, karbon ve
diğer inert materyalleri içeren katı fazlardan oluşur
[18]. Piroliz bir yakıtı diğerine dönüştürmede bilinen en
eski metoddur (örn: karbonizasyon ile kömür granülü
üretimi). Ürün olarak elde edilen piroliz yağı genellikle
ham petrolün yarısına eş bir enerji miktarına sahiptir ve
ısı ve güç üretiminde petrolün yerine kullanılabilir
[19]. Petrol gibi, pirolitik veya “biyo-yağ” da
kolaylıkla taşınabilir ve arıtılarak pek çok farklı ürüne
dönüştürülebilir[20]. Son zamanlarda, katı biyokütleye
kıyasla enerji miktarı daha fazla olan ve kontrolü daha
kolay olan biyo-yağ üretimine ilgi artmıştır. İstenilen
son ürünün çeşidine bağlı olarak (katı, sıvı veya gaz)
piroliz yavaş veya hızlı olarak gerçekleştirilebilir.
Yavaş piroliz olarak bilinen geleneksel proses, tahtayı
kömür granülüne dönüştürse bile uçucu bileşenin taşıdığı
enerjiyi boşa harcar. Hızlı piroliz prosesinde hammadde,
42
oksijensiz ortamda yüksek sıcaklıklarda ısıtılarak gaz
karışımı, kömür granülü ve biyo-sıvıya dönüştürülür .
Piroliz gazının kalorifik değeri kullanılan hammaddeye
bağlı olarak 10-20 MJ/m3 arasında değişir, örn: doğal
gazın %25-50.si kadar kalorifik değerde (eğer plastik
hammaddeden elde edilirse 18-20 MJ/m3 arasındadır) .[20]
Piroliz prosesinin sıcaklıkları, düşük sıcaklıklı piroliz
için 450-600 0C ve yüksek sıcaklıklı piroliz için 850-
1000 C arasındadır.
Şekil 4.5: Plastik atıkların proliz işlemi ile
değerlendirilmesi
Piroliz ürünleri elektrik, ısı ve diğer yan ürünlere
kolayca dönüştürülebilir. Isı pazarının potansiyeli
yüksek olmasına rağmen fosil yakıtlarla yarışabilmesi
açısından maliyete bağlılığı daha fazladır. Tanımlanan
şartnamelere bağlı olarak biyo-yağ, hafif fuel-oil ve
ağır fuel-oil olarak kullanılabilir. Piroliz gazı,
jeneratörlere bağlı olan gaz türbinlerinde veya gaz
43
motorlarında yakılarak elektrik üretimi için
kullanılabilir. Elektrik enerjisi yüksek değeri, dağıtım
kolaylığı ve ulusal ve uluslararası pazar standartlarına
adaptasyonu açısından çekici bir üründür . Kojenerasyon
(Birleşik ısı güç) tesisleri ile daha verimli ve iç
çevrim oranı yüksek yatırımlar
gerçekleştirilebilmektedir. Gerekli performans
garantilerini sağlayabilmek açısından motorlar ve
türbinlerin geliştirilmeye ihtiyacı vardır. Buna ek
olarak, piroliz ürünleri diğer bir yakıt formu olan
hidrojene de dönüştürülebilir. Bu ürün katalitik buhar
reformasyonu arkasından sıvı-gaz yer değiştirme
reaksiyonları kullanılarak hidrojen verimini arttırmak
amacıyla hidrojen üretiminde kullanılabilir.[14]
Hızlı Piroliz: Biyokütle + Isı › H2 + CO + CH4 + diğer
ürünler
Hızlı piroliz; yüksek sıcaklıklar, yüksek ısıtma hızı ve
kısa gaz muamele süresine ihtiyaç duyan bir termal
bozunma prosesi olduğu için belirtilen parametreler
singaz ve katı artığın kompozisyonun belirlenmesinde
önemli rol oynar . Öyle ki günümüzde yapılan pek çok
araştırma doğru reaktör tipinin, ısıtma hızının ve
kullanılacak olan biyokütlenin çeşidini belirlemek
üzerine odaklanmıştır. Piroliz için kullanılan farklı
reaktör tipleri şunlardır; dönen fırın, ısıtılmış tüp ve
44
yüzey temaslı. Reaktör konfigürasyonu ve işletme
parametreleri, başlangıçtaki kuru biyokütleden %85.lere
ulaşan verimlerde gaz elde edebilmek üzere optimize
edilmiştir.[14]Piroliz prosesi diğer biyolojik ve termal
proseslere göre aşağıda belirtilen avantajlara sahiptir;
- Gaz motor veya türbinlerinde kullanılabilecek ve
elektrik üretebilecek, yüksek kalorifik değerde gaz
üretir
- Biyokütle miktarıyla orantılı olarak karbon kredileri
ticareti için uygundur.
- Singaz, gaz motorlarında veya gaz türbinlerinde
yakılmadan önce, içerisindeki kirlilikten arıtılmak üzere
temizlendiği için havaya salımlar çok daha azdır.
- Kirlilik kontrol arıtma tesisleri yakma ve hatta
gazlaştırmaya oranla daha küçük ve haliyle daha ucuzdur.
Yakma ile karşılaştırıldığında proses gazlarının hacmi
daha azdır.
- Singaz; enerjiyi buhar türbinlerinden, anaerobik
çürütmeden elde edilen biyogazdan veya düzenli
depolamadan elde eden depo gazının gaz motorlarında
yakılması prosesine kıyasla, gaz türbinlerini veya gaz
motorlarını kullanarak daha verimli bir biçimde enerji
elde etmek üzere kullanılabilir.
- Pirolizin yan ürünleri ve proses atığı genel olarak
stabilizasyon materyali vb. olarak kulanılabilir.
- Tesisler modülerdir ve inşaası kolaydır.
45
5. BİYOLOJİK DÖNÜŞÜM ( ANAEROBİK ÇÜRÜTME İLE BİYOGAZ OLUŞUMU )
Enerji üretimi bakımından biyolojik dönüşüm biyokütleden
biyogaz oluşumudur. Biyogaz terimi temel olarak organik
atıklardan kullanılabilir gaz üretilmesini ifade eder.
Diğer bir ifade ile anaerobik (oksijensiz) ortamda
mikrobiyolojik floranın etkisi altında organik maddenin
karbondioksit ve metan gazına dönüştürülmesidir. Biyogaz
elde edinimi temel olarak organik maddelerin
ayrıştırılmasına dayandığı için temel madde olarak
bitkisel atıklar ya da hayvansal gübreler
kullanılabilmektedir. Kullanılan hayvansal gübrelerin
biyogaza dönüşüm sırasında fermante olarak daha yarayışlı
hale geçmesi sebebiyle dünyada temel materyal olarak
kullanılmaktadır. Aynı zamanda tavuk gübrelerinden de
oldukça verimli biyogaz üretimi sağlanabilmektedir.[23]
Anaerobik çürütme çöpün organik kısmının oksijensiz
ortamda biyolojik olarak bozunmasıdır. Prosesin baslıca
ürünü yaklasık %64 CH4 ve %35 CO2’den olusan biyogazdır.
Bir anaerobik çürütme sistemi ön arıtma, anaerobik
dönüsüm, son arıtma ve sızıntı suyu ve gazların
46
arıtılması asamalarından olusur. Ön arıtma basamakları
manyetik ayırma, ögütme, yogunluk farkıyla ayırmadır. Son
arıtma ise mekenik su giderme, aerobik kompostlastırma ve
sızıntı suyu arıtma basamaklarından olusur.[22]
Şekil5.1: Biyokütleden biyogaz oluşumu
şeması
47
6.GERİ DÖNÜŞÜM
Yeniden değerlendirilebilme imkanı olan atıkları çeşitli
işlemlerden geçirilerek ikincil hammadeye dönüştürülerek
yeniden üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm
denilir.Geri dönüştürülebilir atıklar katı atıklar
içerisinde önemli bir yüzdeye sahiptirler.Genellikle
metal, cam, plastik, kağıt, organik atıklar ve özellikle
ambalaj atıkları geri dönüştürülebilir atıklardır.
Geri dönüşüm sayesinde doğal kaynaklarımızın korunması
konusunda önemli bir katkı yapılır.Örneğin 1 ton
kullanılmış kağıt çöpe atılmayıp geri dönüştürülerek
kağıt üretiminde yeniden kullanıldığı zaman 17 tane
ağacın bu amaçla kesilmesi önlenir.Bunun yanında geri
dönüştürülebilir atıkları kaynağında ayrı toplanması
durumunda, çöp miktarını azaltarak karşılaştığımız atık
problemlerinde kolaylık sağlanır.
Geri dönüşümün önemli bir gerekliliğide enerji tasarrufu
konusudur.Geri dönüşüm işlemleri sayesinde bir enerji
üretimi söz konusu değildir fakat zorunlu olarak imal
edeceğimiz ürünleri geri dönüştürülmüş atıklardan
ürettiğimiz vakit çok önemli miktarlarda enerji tasarrufu
sağlarız.Bu konuda bir kaç örnek vermek gerekirse;
48
-1 ton plastik ambalaj atığının geri dönüşümü sonucunda
14000 kWh enerji tasarrufu sağlanmış olur.[24]
-1 ton cam atığının geri dönüşümü sonucu 100 litre benzin
tasarrufu sağlanmaktadır.[24]
-1 ton kullanılmış kağıdın geri kazanılması ile 4100
kWh’lik enerji tasarruf edilmektedir[25]
-Geri kazanılmış metalden 1 ton alüminyum yapmak için
gereken enerji cevherden yapılacak alüminyum için
harcanan enerjinin %4’üdür. Aynı şekilde bakır
bileşimlerin, geri kazanılması için gereken enerji bu
metalin madenlerden çıkartılması için gereken enerjinin
sadece %13’üdür.[25]
Geri dönüşüm ayrıştırma tesisleri ayırmanın yapılabilmesi
için tanecik büyüklügü, şekil, yoğunluk, renk ve
manyetizma gibi atık özelliklerinden yararlanan bir dizi
malzeme işleme prosesini kullanmaktadır. Türkiyedeki geri
kazanım tesislerinde genellikle ayrıştırma işlemi
konveyör bantlar üzerinden el ile yapılmaktadır.
49
Şekil 6.1: Metal atıkların ayrıştırılmasında kullanılan
bir manyetik ayırıcı
Şekil 6.2: Atıkların rengine göre optik ayırıcı
50
7. DEĞERLENDİRME VE DÜNYADAN ÖRNEKLER
İsveç’te 17'si evsel atık yakan toplam 21 katı atık
yakma tesisi çalışmaktadır. Toplam üretilen evsel atık
miktarı, 3 200 000 ton/yıldır.Bunun 1 210 000 tonu, yani
% 38'i yakılmaktadır. Yakma tesislerinin hepsi enerji
değerlendirerek çalışmaktadır.
İsveç'te, merkezî ısıtma yaygın olduğu için, atıkların
yakılması özellikle avantajlıdır.[16]
İspanya’da 9'u enerji kazanma ile çalışan toplam 13 katı
atık yakma tesisi mevcuttur. Enerji kazanma ile çalışan
tesislerin toplam kapasitesi 1 430 000 t/yıl, yani toplam
üretilen çöpün %10'udur.[16]
Portekiz'de henüz bir evsel katı atık yakma tesisi
bulunmamaktadır. Ülkede üretilen toplam evsel katı atık
miktarı, 3 600 000 t/yıl'dır. Bunun %34'ü düzenli
depolamaya, %51'i vahşi çöplüklere, %15'i ise
kompostlaştırma tesislerine gönderilmektedir.[16]
Almanya’da yakılabilir evsel katı atık için bir kapasite
fazlası vardır. İlgili yönetmeliğe (TA Siedlungsabfall)
göre, 2005 yılında , tüm belediyeler ve belediye
51
birlikleri, geri kazanılamayan atıkları yakmak
zorunluluğu getirmişlerdir. Ülkede 51 yakma tesisi
bulunmaktadır. Bunların hepsi enerji değerlendirerek
çalışmaktadır. Kapasitenin tümü değerlendirilmemektedir.
Almanya'daki toplam kapasite 12 milyon ton/yılken, yılda
yaklaşık 7 - 8 milyon ton atık yakılmaktadır [26].
Dünyadaki 2006 itibariyle kentsel katı atık noktasındaki
bertaraf yöntemleri yüzdeleri tablo 11 de verilmiştir.
ÜLKE DEPOLAMA%
TERMAL BERTARAF%
GERİ KAZANIM%
KOMPOST%
TÜRKİYE 97,58 0,98 0,29 1,15
MEKSİKA 96,70 0,00 3,30 0,00
İNGİLTERE
64,30 8,40 17,40 9,30
İTALYA 54,40 12,10 0,00 33,30
ABD 54,30 13,60 23,80 8,40
İSPANYA 51,70 6,70 9,00 32,70
FRANSA 36,00 33,80 15,80 14,30
ALMANYA 17,70 24,60 33,10 17,10
JAPONYA 3,40 74,00 16,80 5,80
52
Tablo7.1: Kentsel katı atık teknolojisi noktasındaki
dünyadaki mevcut durum.2006 [27]
depolama sahaları; 46
biyogaz tesisleri; 2kompost tesisleri; 1
belediye çöplükleri; 51
Tablo7.2:Belediyeler tarafından toplanan atıkların
bertaraf yüzdeleri. Türkiye 2011. [28]
Türkiye katı atık teknolojisi noktasında dünyada çok
geride kalmaktadır.Grafiktede görüldüğü gibi yaygın
uygulamalar %51 ile vahşi depolama alanlarında
biriktirilmektedir.Düzenli depo sahalarının oranı ise %46
dır.Yeni yeni yasalaşan yönetmelikler ve dünyadaki
yönelmelerin etkisiyle biyogaz tesisleri yakma tesisleri
düzenli depo alanları gibi entegre çözümlerin oranları
artmaktadır.
Yakma prosesi sonucu çıkan ısı enerjisi ile üretilen
buhar, buhar türbinleri ile elektrik enerjisine
dönüştürülmektedir. Bu yüzden üretilecek enerjinin ticari
değeri, diğer yakıt kaynaklarından üretilecek olan
elektrik ve ısıyla sınırlıdır. Böylelikle yakma
fırınlarıyla kombine edilmiş olan buhar türbinlerinin
potansiyel net elektrik üretme verimi %14-27 arasında
53
olup, buhar türbininden elektrik üretimi verimi %10-20
arasında değişen piroliz veya gazlaştırma proseslerinin
üstündedir [29] Ancak gazlaştırma ve piroliz gibi ileri
termal işlemler ile elde edilen singazının gaz motoru
veya gaz türbinlerinde doğrudan yakılarak elektrik
üretiminde %30‟lara ulaşan verime ulaşabilmesidir.
Piroliz yönteminde elektrik üretiminin yanı sıra, Ana
Proses Ünitesine beslenen girdi biyokütle enerjisini gaz
formunda ortaya çıkarırken, enerjinin %15 ila 18‟i katı
artığın içerisinde kalmaktadır. Bu katı artık, karbon
bakımından zengin kömür granülüdür ve pek çok kömüre göre
daha yüksek kalorifik değere sahiptir. Son olarak, proses
geniş hacimlerde, içerisinde buhar formunda yağ
bulunduran, yanıcılığı yüksek sıcak gaz üretmektedir. Bu
sıcak gaz, geri kazanım ünitesinde soğutularak, distile
ürün haline dönüştürülür. Distile edilen (damıtılan)
yağlar gibi yan ürünler de enerjiye dönüştürülebilir.
Birleşik ısı ve güç üretme (CHP) uygulamaları ile toplam
proses verimi yaklaşık %45‟e kadar ulaşabilmektedir.
Ayrıca, koşullar daha çok hidrojen üretmek üzere
değiştirildiğinde, singaz yüksek sıcaklıklı yakıt
pillerine (örn: elektriğiye dönüşüm verimi %40-45 olan
Ergimiş Karbonat Yakıt Pilleri- MCFC) beslenerek toplam
elektrik verimi arttırılabilir. Bu önemli bir opsiyon
olarak karşımıza çıkmaktadır çünkü günümüz itibariyle en
54
iyi koşullarda belirtilen gaz motoru verimi %36‟dır.
Yapılan ARGE çalışmaları ve endüstiryel ölçekteki
testler, sisteme yüksek nem içeren hammadde beslendiğinde
bu duruma uygun hidrojen bakımından zengin gaz
üretilebileceğini kanıtlamıştır.Bertaraf metodu Enerji Potansiyeli (MWh per ton
MSW) Geri Dönüşüm 2,25Düzenli depolama 0,11Yakma 0,59Gazlaştırma 0,66Piroliz 0,66Anaerobik Çürütme 0,25
Tablo7.3 : Ton Belediye Atığı Başına Net ElektrikPotansiyeli [29]
8.SONUÇ
Dünya nüfusunun hızla artması, tüketim maddelerinin
çesitliligi ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi ciddi bir
atık sorunuyla karşı karşıya kalmamıza sebep olmaktadır.
Atık sorununun etkin bir sekilde çözülebilmesi için yeni
teknolojilerin kullanımının tüm dünyada yaygınlaşması
gerekmektedir.
Katı atıkları hiçbir işlemden geçirmeyip vahşi depoladığımız
zaman gerak sızıntı suyu etksi gerek karbon salınımı etkisi
ile çevreye büyük zararlar veririz.Aynı zamanda önemli maddi
55
getirileri olan atıklardan faydalanmamış ve potansiyel
enerjilerini israf etmiş oluruz.
Bu bağlamda projemde katı atıklardan enerji üretiminde
dünyada kullanılan depo gazından enerji geri kazanımı,
yakma, gazlastırma ve anaerobik çürütme teknolojileri
incelenmistir. Depo gazının enerji potansiyelinin
degerlendirilmesi ve yakma teknolojileri dünyada en çok
kullanılan teknolojilerdir.Dünyada tepklere neden olabilen
yakma uygulaması baca gazı emisyonlarının iyi bir şekilde
yapıldığı takdirde son derece çevreci de bir uygulamadır.
Anaerobik çürütme teknolojisi daha çok Avrupa’da
kullanılmaktadır.Gazlastırmanın yakmaya göre elektrik üretim
verimi daha yüksektir, bir diger önemli avantajı da hava
kirletici emisyonlarının çok düşük olmasıdır.Bunların
yanında birim ton atık başına net elektrik potansiyeli en
yüksek olan teknoloji ise piroliz uygulamasıdır.
56
KAYNAKÇA
[1]. BORAT, M. 2003, Katı Atıkların Yönetimi Ders Notları,İstanbul ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Bölümü İstanbul
[2]. GENDEBİEN, A.,PAUWELS, M., CONSTANT, M., LEDRUT DAMANET,M-J., NYNS, E-J., WİLLUMSEN, H-C., BUTSON, J., FABRY, R., veFRRERA, G-L., 1992, Landfill gas from environment to energy . final report,Commission of the Europen Communities, office for Official Publicat, ons ofthe European Communities.
[3]http://www2.cedgm.gov.tr/cedsureci/inceleme_degerlendirme_sureci/12_
ids.pdf sf:37
[4] Yolcu, İ.D., 1999. Bursa katı atık yönetimi, Kent Yönetimi _nsan ve ÇevreSorunları Sempozyumu, _stanbul, 17-19 Subat, c. 3, s. 300-312.
[5] Demir, A. ve Tüylüoglu, B.S., 1999. Düzenli depolama tesislerinin tasarım veişletilmesi, Kent Yönetimi insan ve Çevre Sorunları Sempozyumu,İstanbul, 17-19 Subat, c. 3, s. 273-281
[6] IPCC Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli 4. Değerlendirme Raporu, 2007
[7] Eurostat “Using ofcial statistics to calculate greenhouse
gas emissions” 2010 edition
[8] El-Beny, D.,2002 Katı atık düzensiz sahaları için uygun gaz olusum modellerinin belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. FenBilimleri Enstitüsü, İstanbul.
57
[9] Saltabaş, F., “Biyogaz Esaslı Kojenerasyon Santralleri”Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Ens., Sakarya Üniversitesi,2004.
[10] Tchobanoglous, G., Theisen, H. and Vigil, S.A., 1993.Integrated Solid WasteManagement: Engineering Principles and Management Issues,McGrawHill International Editions.
[11] Gendebien, A. and Commission of the Europen
Communities,1992. Landfill
[12] Demir, İ., Altınbas, M. ve Arıkan,O., 1999. Katı atıklariçin entegre yönetimyaklasımı, Kent Yönetimi İnsan ve Çevre Sorunları Sempozyumu,İstanbul, 17-19 Subat, c.3, s. 252-262.[13,] Özçakıl, M., Türkiye’de katı atık depo gazı geri kazanım
tesislerinin degerlendirilmesi,Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. Fen
Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.[14] Atıktan Enerji Eldesinde Termal Bertaraf Teknolojileri Dr.
Merve Tezcakar teknoloji Müdürü Recydia AŞ.
[15] Williams R. H., Larson E. D., Katofsky R. E., Chen J.,
(January 1995), Methanol and Hydrogen from Biomass for
Transportation, Energy for Sustainable Development, Vol. 1,
no. 5, pp: 18-34
[ 16]R&R Bilimsel ve Teknik Hizmetler Ltd. Şti., “Katı atık yönetimi stratejisininuygulanmasına yönelik kurumsal güçlendirme ve teknik destek içinhazırlanan rehber”, R&R, Ankara,
58
[17] http://www.eie.gov.tr/yenilenebilir/biyo_gazlastirme.aspx
[18] Ni M., Leung D. Y. C., Leung M. K. H., Sumathy K.,
(2006), An overview of hydrogen production from biomass, Fuel
Processing Technology, vol. 87, pp. 461-472
[19.] Boyle G., 2004, Renewable Energy: Power for A
Sustainable Future, pp:133
[20] DEFRA (2007b), „Advanced Thermal Treatment of Municipal
Solid Waste‟, p: 3
[21]Bischoff, M., Schmidt, E., “Wasser- Dampf- Kreislauf”, Verlag, Berlin,118 (1994).
[22] Heide, J. and Eisma, M., 1997. Soil Management part 3:
Municipal solid waste
disposal selected topics, Delft University of Technology.[23]http://www.soleaenerji.com/Biyogazenerji.asp
[24] http://tr.wikipedia.org/wiki/Geri_d%C3%B6n%C3%BC%C5%9F%C3%BCm
[25]İnternet: Çevre ve Orman Bakanlığı Atık Yönetimi Dairesi
Başkanlığı “Katı
atıkların geri kazanımı”
http://www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr (2006).
[26] Schmitt, J., “Waste Management in the Context of Europe; the Germansituation;” , NVRD congress, Germany, 78 (1997).[27] Muhammet SARAÇ, Onur ULUDAĞ İZAYDAŞ[28] Erdem M.A., 2011. “2003’den Bugüne Atık Yönetimi”, Atık Yönetimi Sempozyumu, Antalya ,17 Nisan.
59
[29] http://www.no-burn.org/article.php?id=610
ÖZGEÇMİŞ
Abdullah Yıldız şubat 1991 tarihinde Edirne’de doğdu.2005
yılında Ankara Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesinde
başladığı lise öğrenimini 2009 yılında Açık Öğretim
Lisesinden mezun olarak sonlandırdı. Aynı yıl Trakya
Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümüne kaydını
yaptırdı. Halen bu bölümde lisans öğrenimini
sürdürmektedir.