kalbin yuzde yirmi besi doc

28
kalbin yüzde yirmi beşi (müzik) (sabahın ilk ışıklarıyla birlikte beynin sol yanı bir pencereye dönüşür arkada televizyon çalışır çalışır çalışır sabahtır sabahtır yine sabahtır bir yerlerde bir cadde - cadde yüksek sesle konuşmaktadır çünkü pencereye sesini duyurmak ister ve de kadının söylediğini duymak isteyen pencereler onu kuşatmıştır) (martina augustin cristina) (martina) buraya gelip saçlarının her yana nasıl dağıldığını ve tokalarda apışıp kaldığını gör (augustin) hmmm hmmm hmmm (agustin homurdanır ve yerinden kalkmaz istemez yatak ikiye katlanıp bir mengene gibi augustin’i sıkıştırır) (martina) öğrencilerin uyuşturucu kullanması beni hiç şaşırtmıyor (agustin üzerindeki yağmuru tıpkı bir köpek gibi silkinir) (augustin) artık okula gitmeyeceğim artık yeter eter ter er r ne oluyor sana sana (martina) biz geçmiş zamanda arkadaştık (augustin) kavga mı ettiniz (martina) alık alık bakıyor tuhaf davranıyor bazı şeyleri gizlemesi ve bildiği halde bilmezden gelmesi beni çileden çıkarıyor (augustin) anne ne oluyor sana (martina) çünkü biz arkadaşız amma da soru söylemez oysa söylemesi gerekirdi (augustin) sayamadığım uykusuz kimliksiz gecelerine katlanamıyorum artık anne bir iki üç dört hap (martina) ve beni kendi evimden kovuyorsun (augustin) bu değil mesele (martina) beklediğin şeyin bu olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun Bu…bu…burada tek başına olabilmek için 1

Transcript of kalbin yuzde yirmi besi doc

kalbin yüzde yirmi beşi (müzik)

(sabahın ilk ışıklarıyla birlikte beynin sol yanı bir pencereye dönüşür

arkada televizyon çalışır çalışır çalışırsabahtır sabahtır yine sabahtırbir yerlerde bir cadde -cadde yüksek sesle konuşmaktadır çünkü pencereye sesini duyurmak ister ve de kadının söylediğini duymak isteyen pencereler onu kuşatmıştır)

(martina augustin cristina)

(martina) buraya gelip saçlarının her yana nasıl dağıldığını ve tokalarda apışıp kaldığını gör (augustin) hmmm hmmm hmmm (agustin homurdanır ve yerinden kalkmaz istemezyatak ikiye katlanıp bir mengene gibiaugustin’i sıkıştırır) (martina) öğrencilerin uyuşturucu kullanması beni hiç şaşırtmıyor(agustin üzerindeki yağmuru tıpkı bir köpek gibi silkinir)(augustin) artık okula gitmeyeceğimartık yeter eter ter er r ne oluyor sana sana (martina) biz geçmiş zamanda arkadaştık(augustin) kavga mı ettiniz (martina) alık alık bakıyor tuhaf davranıyorbazı şeyleri gizlemesi ve bildiği halde bilmezden gelmesi beni çileden çıkarıyor (augustin) anne ne oluyor sana (martina) çünkü biz arkadaşız amma da soru söylemez oysa söylemesi gerekirdi (augustin) sayamadığım uykusuz kimliksiz gecelerine katlanamıyorum artık anne bir iki üç dört hap(martina) ve beni kendi evimden kovuyorsun (augustin) bu değil mesele(martina) beklediğin şeyin bu olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun Bu…bu…burada tek başına olabilmek için

1

Bu…bu…burada yel değirmenleri inşa etmek içinsenin için buradayım (augustin) gidiyorum(martina) hayır gitme sustum o kapıyı kapatma(gözlerinden sevgi sıvıları akar)(augustin)(arka arkaya beş kere hıçkırır) gidip uyusana annene gece uyuyorsun ne de gündüz(martina) bir hafta oldu(augustin) bak gördün (martina) peki ya sen (augustin) git başımdan (martina) bak gördün mü (augustin sendeler)

(cristina) bu bir tabakpencerenin önündeki (sessizlik)oraya ben koydum (sessizlik)meze (sessizlik)tarağımı görmedin değil mi (sessizlik)(martina) hayır (cristina dışarıya sızar)hep böyle yapıyor(augustin) hani biriyle arkadaşlık etmem seni mutlu ediyordu (martina) kendine dikkat et onu bana karşı kışkırttılar augustin o çok değişti(augustin) git uyu (çığlık atar dönüp tekrar çığlık atar)(martina) augustin (anahtar delikte vıraklar)(martina) çocuklarıma ne oldu böyleküçüğü ağlamaz oldu dövüyorum kaçıp saklanıyor hiç normal görünmüyor bu durumda annemle kalmasının zararı yokaugustin bana katlanamıyor onunla konuşmak bile mümkün değil artıkbana hep karşı geliyorpek iyi hatırlamıyorum ama çocukluğundatıka basa yedirdim obezleşti ve yalnızlaştı daha o yaşta diyetyaptı başına bir şey gelmesinden korktuğum için hiç kimseyle oynamasına izin vermedim ve de babasının nerede olduğunu sormasın diye evet öyleydi hatırlıyorum onun için tavuk buldum tereyağı buldum sosisler buldum restoranlardan hepsi onun içindiiki katı fiyatına ha hadoğru dürüst yiyecek yoktu

2

konserve domuz yağı yiyordum biliyorsun(içeride tango çalan başka bir oda belirir cristina da içindedir) (cristina) sen ineğin aptalın birisin uğursuz çeneni kapa kes artık konuşmayıaptal aptal seni aptalmuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu (müzik)(martina ayağa kalkar döner ve çığlık atar)(martina) dışarı atarım bak seni bağırırıp durma(odada bir kapı belirir ve kapıda cristina)(cristina) kusuruma bakma teyze küfretmekten alamıyorum kendimi sen de mi evde güneş gözlüğü takıyorsun peki ama neden burada yalnızca ikimiz varız ve bunu ikimiz de biliyoruz(martina) görmemek hatırlamamak içinpişman olmuş özür de diledi ama böyle olacağını zaten biliyordumannesine el kaldıran insanın vicdan azabı duymamasına imkan mı varen iyisi öyle bir şeye hiç teşebbüs etmemekgidip televizyonla kavga et sesini kesuçup gitmek mi istiyorsun (kız uçarak uzaklaşır)artık eskisi gibi katlanamıyor aptallıklarınaadı andrea mıdır nediraugustin kapıyı kilitliyoriçeride olup biteni duyamaman utanç verici berbat tozludur pencerenin önünde oturuyorum artıkbu defa dışarıda olan biten hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum ne çok şey kaçırdımetrafımda olup biten peki ne yapıyordum o ara uyuyordumne çok şey gerçekleşti benden habersiz(sözcükler ağzından gözlerinin arasına doğru yüzer)(martina) ağaçların yeşerdiğini görmeyeli kaç sene oldu orman nasıl da yemyeşil oluverdi bir gecede bana yakalanmamak için acele ediyordu sanki gururlu cesetler gördüm uykudan başımı kaldıramadım yaprağa durdular orman aniden yeşerdi hemen olup bitiveren şeyler yüzünden hayat ani bir hayat oldu tıpkı oğlumun beni dövmesi gibi aniden gözüm morardı kocamla ilk tanışmam da ani bir olaydı birgün beni hayal kırıklığına uğratması anidendi ve aniden çıkageldi birgün kapıda dikilmiş gülümsüyor ve beni affet diyordu beni terk edip edip yüzündeki aynı gülümsemeyle o sihirli sözcükleri söyleyerek sürekli geri dönmeleri beni hep çok şaşırtırdı ve sen hep onu bağışlıyordun aptal ve o da pek aniydi yalnızca bekleyiş ani olmayacaktı bir

3

çorba gibi hiç durmadan için için kaynıyordun uzun gidişleri vedönüşleri beni tıpkı bir santrifüj gibi kıvrım kıvrım büküyor ve toprağı yaran bir saban gibi yarıyordu etimi ve içime yıldızlar ekiyordu…(müzik) etkisini iyi bildiği o gülümseyişiyleinsanlara hala onu beklediğini söylemeye utanıyordun hayır pencerenin önünde bekleyişimin nedeni bu değil hayır dışarıda sürüp giden hayatın en küçük zerresini kaçırmak istemiyorum bütün bu yıllar boyunca dördüncü katta oturan yaşlı adamın köpeği olduğunu fark etmemişim bu tuhaf adamla ilgili böyle önemli bir ayrıntıyı nasıl kaçırmışım insanın bir köpeğinin olması harika bir şey galiba benim hiç köpeğim olmadı zaman bulamadın ki üçüncü kattaki komşunun kızı hasta daha yirmi yaşında onu değnekle yürürken gördüm solgun ve yaşlı görünüyordu hastalığının ne olduğunu hatırlamıyorum insanı yürümekten aciz bırakan o berbat hastalığın adını ayağa kalkıpeskisi gibi yürümek istiyorsun ama o yeşilimtırak sarı hastalıkizin vermiyor artık izin vermiyor bırak beni hastalık bırak yürüyeyim duymuyor musun o kanlı irinli kahverengi hastalık duymuyor bırak yürüyeyim ayaklarımın üzerinde istediğim gibi durayım bırak yakamı bırak beni ilelebet git ve bırak yakamıbırak (cristina kapının altından çıkıp gelir)(cristina) ne oldu hasta mısın (martina ses çıkarmaz)(cristina)bir şey söyle lütfen korkmaya başlıyorum (martina ses çıkarmaz)(cristina) hasta mısın ambulans çağıracağım(cristina’ya dönen martina bir an sessizlikten sonra sorar)(martina) çocukken annen seni hiç dövmemiş galiba (cristina) yo niye sordun ( martina bir gözü kör bir gözü de ters dönmüş bir haldeonu görmez duymaz martina’nın bir gözü diğerine öykü anlattığı sırada cristina dışarı çıkar)(martina) burada durup pencereden ormanı gözetliyorum gözlerimi üzerine diktiğimden bu yana daha da yeşerdi az da olsa çoğaldığını görüyorum dikkat kesildiğimden beri şimdi konsantre olman gerek çünkü bahar mevsiminin ormanda yaptığı değişimin hiçbir anını kaçırmak istemiyorsan bu gerekli (cristina duvardaki gözeneklerden konuşur) kahrolasıca inek nasıl inek ama …(müzik)konuşmayı öğren önce ondan sonra çıkarsın televizyona bu insanların ağzından çıkanı kulakları duymuyor galiba evet öyle pekala başka bir kekeme tebrikler ineğe aptalın tekisin bu yüzden aptalsın ve de inek muuuu

4

(martina) besleme işte ne olacak

***

(cristina’nın odası on iki taç yaprağında açılır augustin piza kulesidir)

(augustin) biraz zamanın var mı(cristina) niçin (augustin) oyun oynayalım (cristina etrafındaki havayı yutar)(augustin) lütfen(cristina) hemen şimdi mi (augustin) lütfen(cristina) anlamıyorum bir türlü hiçbir yere varamıyoruz hergün buraya gelipseninle oyun oynamamı istiyorsun… aptalca sorular silsilesi (augustin) önemli olan kızla yaşlı çek’in tren istasyonundaki sahnesi bunlar en önemlisi bir önsöz bir tanıtım oyunun kurallarını öğrenmek içingümrük kontrolü yüz avro ve sen attan inebilirsinnasıl atın yok mu o halde du du ru ru muun çok fena(cristina on iki harfte esner) biz turistiz(augustin) sıradan bildiğin turist işte(cristina abartılı bir jestle) kadın terzi(cristina çok daha abartılı bir jestle) garson(augustin) sakın barın birine şarkıcı olarak gidiyor olmayasınkadınlar kadınlar istemediğin kadar çok(Cristina)(bir tarafta gururu kırılmış ağzıyla) tekhno müzik (müzik)şimdi ben bir erkeğim hadi soru sor bana(augustin) sen kimsin (cristina) toprağın sapık çilek biçicisi (dudaklarının ucunda papatya belirir)

(hayali duvardan martina yankılanır) (martina ) çok şıksınayağında yüksek topuklular onları kırmak mı yoksa ezmek mi istiyorsun bu kim bilmiyorum bilmemiz imkansız

5

(cristina) tam annene göre bir oyun(augustin) bir portakal ağacından ardından ispanya artık pek de hoşlanmıyor ispanya’dan ülke ülkedir diyor hep burada kalacağımızı söyledi orada gayet iyi yemekler yiyordukama işte o(cristina) baban(augustin) korkunç bir tavizdi ama verdiği öteki tavizlerden daha büyük olmadığını düşündüm sonradanyapacağını yaptı zaten başka seçenek de yoktu döndüğümüzü bilmiyor olmasının yarattığı durumhala orada sahilde olduğumuzu düşünüyoraslında(cristina) sen de kaygılanmıyor musun sürekli kendi kendine konuşuyor artık uyuyamıyor özellikle de sen şeyi fark ettiğinden beri(augustin) artık beni dinlemiyor bazen ayakları yerden kesiliyor ve bu beni çıldırtıyor onu sımsıkı yakalamak istiyorum(augustin dişlerini sıkar yumruğunu sıkar kalbini sıkar kendini azaltır ışığa dönüşür ve havalanmaya başlar) ve ona kapa çeneni yaşlı kadınlar gibi kendi kendine konuşma diyorum (cristina) peki o ne diyor (augustin) kendi kendisiyle konuşmadığını söylüyor her zaman konuşabileceğimiz birileri vardır diyor ve havalanmaya başlıyor (cristina) niye bu oyunu oynama ihtiyacı duyuyorsun (cristina) düğüm oyunu(augustin) (kendini parça parça yeniden kurar) bu oyunun icat edilmesinin bir nedeni vardıben kimim kimdim ve kime dönüştüm bunları unutmamakgerçeğin sinsi alanlarına giriyorsunkayıp anların tümünü telafi ediyorsun zihninin yokluğundan dolayı kayıp bütünüyle unutulmuş anlar duyularımız onların bilgisine ulaşmamızı engelliyorbeyin kabus anılarını siliyor yaşamımızı devamını sağlayan hoş anılarla galiba benden bir şeyler çalmaya çalışıyorlarhadi devam edelimhatırlamak istiyorum hey sen(cristina bilgisizlikle kuşatılmıştır ) ben ne var (augustin) sen kimsin uyku öncesi sütünün aktığı güzel gözlerin var

6

(cristina) ben romanya’nın rumen imparatoruyum kayıp imparatorluğumu arıyorum aynı zamanda imparotoriçe annemi dövüyorum neden olduğunu kimse bilmiyor ya da en azından etrafımdaki insanlar nedenini anlayamıyorlar(augustin irkilir fakat sırtından konuşmaya devam eder)onu dövmem gerekonu hakir görüyorum iniltilerini duyuyorum bir daha dövüyorum(cristina) o senin annen(augustin) o benim annem değilo merhamet dilenen bir hayvankorku beni tahrik ediyoryırtıcı bir hayvan olduğum zamanlardan kaldı içimdekorku beynimin reseptörlerinden içeri giriyor ve beni şiddete itiyor olağanüstü güçlü oluyorum kıpkırmızı kendi kendini var eden eşsiz bir var oluş kendini açığa vurmak isteyen bir güç varlık hepsi bir açlık duygusuyla başlıyor açlığın başkabir türü ve yemeye başlamadan önce uyanıyorum beklenmedik bir şekilde yeniden diriliyorum bir gün sonuna kadar gideceğim bazen benim elimde bu bazen de değil hem avım hem de avcı onu döverken para para parayı bana ver diye bağırdığımı söylüyor hatırlamıyorum tüm bildiğim gözleri ve turuncuya dönüşen güç sonra da sarıya ve dirildiğimde ufuk tekrar mavi oluyor çok eskiye ait bir şey bir miras o durumda geçmişe yolculuk edebileceğimi hissediyorum bazen(cristina hoşnutsuzluk ve coşkunluk arasında yüzünü çenesiyle yelliyor) tam olarak ne hissediyorsun olağanüstü (augustin) tuhaf sözcükler çok kuru duyumsamalar duygular dönüşüyormuşum gibi beklenmedik şeyler kafka’yı duydun mu (cristina’nın başı soldan sağa sallanır)(augustin) dönüşümdönüşüm adam bir parçasının hayvan olduğunu fark ediyorve hayvana dönüşüyor(cristina) bir vampir (augustin) masal bunlar ben mümkün olan şeylerden bahsediyorum burada neredeyse bilimsel türev ruh göçü ve geri dönüşler yoluyla öfke denetimi yapabilirim avcıya yetiştimhayvanı da yakalayabileceğimi düşünüyorum (cristina dişlerinin arasında umut parçalarıyla) bu sadece bir oyun(augustin) bir oyun olarak başladı ama başardım

7

içindeyim işte sana söylediğim şey kendi kendine gelişiyor söylediğim gibi kendi kendini dönüştürüyoroyunun gerçeği galip geliyor(cristina) bu noktada oyun oynamaya kessen iyi olur(augustin) korktun mu ben beni ne sanıyorsun devam edeceğim bir şeyler gerilememe neden oluyor (cristina) nasıl nereden (augustin) geçmişten beni yeniden içine çekiyor o noktaya ulaşabiliriz zaman görelidir einstein’ın görelilik kuramını duydun mu hiç zaman kırılması (cristina) nasıl yapılacağını bilmiyorum (augustin) ben de bilmiyorum öğrenmeye çalışıyorum (cristina) bu konuda sonsuz konuşabiliyorsun (augustin) buradasın ve beni dinliyorsun cristina gerçekten beni dinliyorsun annem beni görmüyor beni hiç duymuyor aklı hep başka yerlede senin beni duyduğunu dinlediğini gözlerinden anlayabiliyorum ve beni var kılıyorsun ne kadar önemlisin benim için (cristina’ya yaklaşır ama cristina’nın başı dönmeye başlar) ve konuşarak elimdeki malzemeyi sistemleştiriyorum ve bir sonuca varıyorum hayır hayır sonuç çıkarmak için çok erken bilgi topluyorum çalışıyorum depoluyorum başkalarınınbilgileri çok faydalı oluyor örneğin insanların acılarını hissedebiliyorum köşeden bir kadın çıkıyor ve kederli yüzü doğrudan doğruya mideme vuruyor ağlamaya başlayıp sonrasında kusuyorum onu üzen şeyin ne olduğunu bilmiyorum sadece şuradan gelen kederini veya acısını hissediyorum veya buradan (cristina’nın vücuduna dokunarak tasvir eder cristina’nın kafası hızlanır) akıl yürütmenin faydası yok sadece duyularla kaplanmış bir temeldıronlar etle kaplanmış iskelet gibi (pervane kafasıyla cristina onun kazıcı ellerinden uçar gider ) bu kapalı sistemde her şey hareket eder sadece ölçeği belki daha küçük ya da büyüktür evrensel veya mikroskobik olarak

(martina aralarındaki mesafeyi sesiyle iki kez dolanır)( martina ) bunamışölüm seni arıyor kafatasının üzerine iliştirilmiş şimşek ışıklarını gördüm yürüyüşe çıkıyorsunbiraz parfüm sıkıyorsun çok eminim bu yaşlı halinle nereye gidiyorsun azrail bey size eşlik etmek istiyor he he he

8

(cristina bilincinin diğer tarafından) bu olanları annene anlattın mı (augustin) anlayamazdıo herifi bekliyorhepimiz biliyoruz işte o herifi (agustin kalemle “o herifi” kelimesini saat 3-4 arası sabah düşünceleri renginde işaretliyor)birgün dönüp gelecek hep yaptığı şey bu ben de öyle dönüp dönüp gelmek isterdimbenim hayvansal doğam bastırıldımedeniyet yüzünden biz artık biz değiliz köklerim çok daha derinlerde beni geri çağırıyor(cristina) anneni dövmen için(augustin cristina’ya bir kol fırlatır ama kol çok kısa olduğu için geri gelir etrafında dönüp dışarıya çıkar)(cristina dişerinin arasında uzaktan kumandayla) seyredecek hiçbir şey bulamıyorum mankafalar için programlar mankafalar için televizyon (televizyon kumandası şarkı söyler) (ses) biz mankafa bir ulusuzistediğimiz yere sığınabiliriz biz hala biziz(televizyonun nefesi kesilir ve öksürmeye başlar)

****

(müzik)

(bir pencerepencerede bir kadın elinde bir tabak)

(martina) kızarmış patates mis gibi düğün çorbası bol tereyağlı iskender ızgara köfte ton balıklı salata karnıyarık pastırma sucuk çıtır çıtır baklava midye tava fırından yeni çıkmış ve kaşarı üzerinde erimiş karışık pide patlıcan musakka kuzu tandır mis kokulu kuzu haşlama etli biber dolması içli pilav ekmek kadayıfıama yiyemiyorum hiçbirinidiyetteyimkilo vermem gerek(cristina) sana bir şey sormak istiyorum bu aralar biraz daha iyisin değil mihani uyuyamıyorsun ya

9

(martina bir kulağını deler) sabahları basit bir bisküvi yağsız tuzsuz baharatsız salata yeşil yoksul ot biteviye ne kadar istersen miden ekşiyene kadar elma işkemben patlayana kadar kahvaltılık gevrek kauçuk gibi et cehennemin dibine kadar yolu var sümüklüböceğin sümüğü gibi yağsız saydam ve yapış yapış yoğurt ığğğğ (tabak uçan bir tabağa dönüşür martina çığlık atar fır fır dönmeye başlar tekrar çığlık atar tabak paramparça yere düşer) bir kurtçukbuldum(cristina bakışlarıyla yeri tarar) kusura bakma ama salatayı yıkamıştım belki de pencereden girmiştirhep açıktır penceregerçekle çok fazla temas(martina metalik bir sesle çığlık atar)iiiiiiiiiiiiiiiii!!!(martina) proteinleri karıştırmamam gerekbin kere söyledim sanabenim diyetimde proteinler karışmamalıyemeğimi hazırlayamıyorum anlamıyor musun(bir kurtçuk sinsi sindi önünden geçer)(martina) kilo vermemem için yapıyorsun bunları camdan uzaklaşmamı ve ormanın yeşerdiği anı kaçırmamı istiyorsun tüm yaptığın bu senin gizli amacın buradan ayrılmıyorum anlıyor musun kilo vereceğim kilo vereceğim hem de birgün bu camdan uçup gidebilecek kadar çok zayıflayacağım(pencere tırtıllarından cam kanatlı kelebekler doğar) görünüşe göre tomurcuklar sarıya çalan yeşil bir renk alıyor(cristina parmak kemiklerini bir bir yerinden çıkarır) peki ya geceleyin göremeyeceğin bir saatte yeşerirlerse(martina ellerini cristina’nın gırtlağından zorlukla çeker ki cristina nefes alabilsin)(augustin’in sesi) fotosentez ışığın var olmasını gerektirir(martina) kesinlikle hayatım beni kurtardınkonuştuklarımızı duyabiliyor musun hayatım(cristina) kimsenin duyamayacağı bir yerdebu evde bir şeyler söyleyeceksin deve birileri seni duymayacak(martina) ben gerçekten hiçbir şey duymuyorum(cristina) ne zaman bir şeyleri veya birilerini duydun kien sonuncusu dinlediğin zamandıaugustin ne diyordukimseyi duymuyorsunyalnızca kafandaki sesleri duyuyorsunve belki bir de seninle konuşan tanrının sesini (kapı parçalara ayrılırcristina geçerken parçaların üstüne basar tv uğuldar)

10

(martina) bana sen diye hitap etmeye başladuğından beri (kapı kendini yeniler)seni beslemeye başladığımdan berionu döveceğim haklıydım o bir casus duyduğu her şeyi başkalarına anlatacak komşulara kesinlikle buradan ayrılamam henüz akşam olmadı bir değişiklik olması çok mümkün az önce daha sarıydı şimdi biraz yeşerip şeffaflaştı(cristina kapı çatırtılarının arasından) seni köylü bütün ülkenin önünde kıçını kaşıyorsun insanların evlerinde ne yapıp ettiğini niye merak ediyorsak(martina) bir gün bunun dilin keseceğim artık konuşamayacakburadan duyabiliyorumdeniz her gece sesini işitiyorum bu kız televizyonla konuşuyor sokaktan geçen insanlarla konuşabilirim çoğu beni anlamıyor amabana baktıklarında nabızları atıyor onların büyük cam gözlerinde bir titreşim görebiliyorum gözyaşlarının tek bir titreyişi beni sımsıkı kavrıyor kesinlikle beni dinlediklerini ve de onların merhametini istemediğimi söylüyorum kendi kendimegözü yaşlı bir çocuk onu evime almak istemiyorum hep geri dönüyor çok uzun yoldan geldiği için bacakları şiş bir kız çocuğu sen onu kovuyorsun çünkü adı merhamet onun ikizini ben doğurdum farklı rahimlerden ikiz doğuramazsın onu bu yüzden doğurdum zaten ve sonra tekrar öldürdüm ve bir daha doğurup yine öldürdüm kendimi hiç de cani gibi hissetmiyorum bir kurbanım bu yüzden onu tekrar tekrar öldürmek zorundayım ormanyeşeriyor olgun meyveleriyle portakal bahçesi ve deniz la mar el mar …( müzik) istediğin gibi çağırabilirsin onu biseksüel çok bütün çok yeterli ve çok zengin ve çok canlı ve çok ölü çoktuzlu oturup seyrediyorum oturuyorum ve bırakıyorum acıtsın acıtabildiği kadar hatırlamaya karşı reçetemi uygulamaya koyuyorum: vücudunun bütün derisini yüzüyorsun ve denizde boğuluyorsun yakıcı ilahi acı diğer bütün acılardan daha etkilive senin etinden soyunmuş bedenini güneşte kurumaya bırakıyor ve çok uzun zaman öylece tuzlu özünü yitirmiş bir halde yüzüstükalıyor…( müzik)(martina’nın penceresi alacakaranlığa kürek çeker kaynağı belirsiz bir ışık augustin’in de içinde bulunduğu odayı yakar)(augustin) gördüklerimizin her zaman gerçeği yansıtmadığını bilmiyor muydun (cristina’nın gözleri iki yeryüzü küresi kadar genişler)

11

(augustin) olayların geçmişine bir göz atabilseydik ana kaynaklarını keşfedebilirdik(cristina’nın gözleri devrim hareketindedir) kovaladığın şeyi kovalamaya devam et(augustin) bir oyun yüzünde yine kırmızı merak çiçekleri açmayabaşladı(cristina) oyun mu canım pek istemiyor geçen sefer başıma bir sürü çorap ördü(augustin) durum şu kadın sahnenin dışında biz sadece adamı görebiliyoruz çok güzel olduğunu söylüyor saçların harikaymışkadın içeri girdiğinde bulmaca çözülecekdeneyelim mi (cristina aniden ona afrika ve güney amerika’yla bakar)(augustin) saçların çok güzel (parmaklarını tarak yapıp saçlarının arasından geçirir) dudakların (parmakları ağzında durur) buraya gel buraya gel (cristina fren yapar gözleri kendi ekseni etrafında tur atar bingo kutupayıları) buraya gel duyuyor musun beni buraya gel beni var ediyorsun buraya gel… seni orospu (ayılar augustin’nin yanaklarına kırmızıizler bırakır cristina uzaklaşan bir kutup ışığıdır. augustin kendi yüzünü yalar ) her şey çalılıkların arkasındaki sınırda pek de fazla patırtı çıkarmadan sessizce olup bitti öyle görünüyor ki bu defa onu çok çabuk ikna etti hepsi bu seni dövüyorum sen beni bağışlıyorsun kırışık elbisesiyle çalılıklardan çıktıktan sonrabu oyunun müptelası oldum eğer latin ya da zenciyse vahşi bir sevişme sahnesi olduğunu anlayacağız ama rumense bir tecavüz olduğu ortaya çıkacak (augustin bir kulaktan diğerine güler cristina endonezya takımadalarında bir yere takılıp kalır) (augustin bir taraktır cristina’nın saçlarını tarar dili bir kano gibi tuzlu boğazından geçer) belki de ölü bedeni bütün gece yol kenarında kalacak birorospuyu sürüklüyor çalılıklardan(dalgaların arasındaki cristina) siz çatlaksınız(augustin gemidir cristina’nın gömleğini havaya kaldırır) belki bu gaddar olay ikisi arasında bir iletişim kapısı açacak bir suç ortaklığı (cristina’nın arasında bir gemi direği vardır) aşk duygusunu yakalayabilirler ( augustin rüzgardır ve cristina’nın ağzının içine eser)(cristina’nın tepesi sudan çıkar) defol git buradan(augustin kaşısına dikilir) ne(cristina) defol(augustin) bu bir oyundu ve sen de oynamayı kabul ettin(cristina) defol git seni annene söyleyeceğim(augustin) dinlemeyecek (cristina) defol

12

(augustin tarağı onun yüzüne fırlatır) git masturbasyon yap tam sana göre(ondan sonra augustin histerik bir şekilde ağlar ve sel olup martina’nın yanına akar sular pencereye kadar ulaşır)

***

(martina yokluk tarafından kurtarılır) bebeğim(augustin) onun alet çantasını buldum(martina) bu uzun zaman önceydi(augustin) tekrar hatırladım(martina) yine unutacaksın(augustin) beni kollarının arasına al(martina) ağırsın irisin (augustin sürünerek martina’nın kollarına gider martina onu sallar augustin martina’nın göğsünde bir sümüklüböcektir martina onun geçişini hisseder) ne kadar da sıcak burası (nefesinin altında düğmeler erir) korkar mıydın eğer…(augustin’in yapışkan ağzı onun göğüslerini arar ve vücudu aniden hafifler yokluğun sonsuza kadar kuşattığı martina onu sallar) bütün bu tuhaf nesnelerin ne olduğunu bilmiyordum: birbirine bağlı stres toplarından oluşan yüzükler basit yapılı çifte lateks penis parmak internet sitesinde bulduğum penis büyütücüler anal vibratörler klitoris vibratörleri(martina) dr fucker(augustin) hayal ettim(martina) banliyo treni müdavimi(augustin) hepsini beraberken kullandınız (martina ve sessizlik)(augustin) bana cevap ver(martina) zaten söyledim(augustin) bir daha söyle tekrar duymak istiyorum(martina) geri dönerek(sümüklüböcek yılanı martina’nın göğsünü ısırır göğüs çığlık atar martina çığlık atar çığlık augustin’i bir tür kibirli uyuşukluktan uyandırır gözyaşlarını yalar ve sonra tükürür …sessizlik)(augustin) maalesef dönecek

***

(augustin’nin oda kapısı tekrar tekrar sesin arkasından kapanır martina’nın sesi kapının sesini bastıracak keskinliktedir)

13

(martina) başka adamlarla yattımvarlığımı hatırlatıp onu sarsabilmek ve var olduğumu göstermek içinşişko mutsuz cinsel doyumsuz dul radu ileyaşlı iktidarsız bıktırıcı sarkık derili kollarıyla anlamsızanlamsız dokunan illie ile(martina’nın yüzü safran sarısıdır) genç aptal gelip geçici hem de çok çabuk gelip geçen mihai ile (müzik)insanı hayrete düşüren aşık aklıma tutku değil yargıyla kazınan daniel görüntüden yoksun biçimin soğukluğuyla geçen anlarnasıl göründüğünü hatırlamıyorum yalnızca bir yargıliste uzayabilirbenim de bir hayatım olabileceğini gösterdim ona acımın irinlerini akıttığım kanallar hasta organlara olduğu gibi duygulara da takılabilen yapay sondalaryine “bağışla beni” diyecek ve listeyi yüzüne çarpacağımestetik ameliyat rötüşlanmış yüz hatlarıilie kırk yaşında dinç zeki becerikli bana sonsuza dek aşık herkesin önünde söyledi bana arabasını wolswagen martinadiye çağırıyor ve resmimi karısının ve çocuklarının resmiyle aynı yerde taşıyordaniel her kadının rüyası olağanüstü şeyler yapmayı biliyor dünyanın en önemli kadınlarına söylenen sözler bazı erkekler bunu yapabiliyor seni seviyorum benim karımsın çocuklarımın annesi dünyanın en önemli kadınısın bunu dönüp gelecek bir yere ihtiyacım olduğu için söylüyorum aşk park etmek gibidir diğerinin bir önemi yok gelip geçici bir şey gelip geçer diğeri hayatımızın içinden yüzünü görmek onunla karşılaşmak beni korkutuyor her gece rüyamda görmekten korkuyorum saklandığım yerden gözüm iliştiher gece onu rüyamda gördümartık pek sık olmuyor giderek daha seyrek görüyorum gelinlik giyiyor ve hıçkırıyorbir katilim diyor göğsümde metal pençeona hayatta olduğumu beni öldüremeyeceğini beni ikna edemeyeceğini gösterdimgözyaşıyla aşkıyla bana yalnızca işkence edebilirson terk ettiğinde değiştiğimi söylemiştiartık aynı insan olmadığımıyüzümün esmerleştiğini

14

gözaltı çizgilerimin çok daha derinleştiğinidudaklarımın çok acılaştığını ve aşkımatahammül etmenin giderek zorlaştığını yedinci gece orman kararırnasıl oluyor da gözlerimi açık tutamıyorum

***

(müzik)(tavanın bir köşesinden akan süt rengi ışıkta şarkı söylerken sağa sola sallanan kadınların korosu mırıldanıyor)( kadınlar korosu) temizliğe yardım etmeye geldik(martina bacaklarını bulamaz) siz de kimsiniz ( kadınlar korosu) (mırıltılar tavandan düşer) kimsiniz de ne demek ( kadınlardan biri) gratziela(martina makinalaşır) gratziela(gratziela ) gratziela(diğer kadın) consuela (martina bacaklarını aramaya devam eder) consuela(consuela ) consuela consuela hani birlikte partiler verirdikaynı kişiye aşıktık(letitzia-diğer kadın) böyle örümcek kafalı birine dönüştüğüne inanamıyorum oysa aradan çok uzun zaman geçmedi hala iyileşememişsinletitzia letitzia letitzia letitzia (martina bir bacağını bulur letitzia dişlerini sayar)(adela) (diğer kadın onun elini alır) adela tanıştığımıza memnun oldum (iri kahkahalar adela özür diler) bize ilk defa tanışıyormuşuz numarasıyapıyorsa…(letitzia cunsuela’nın kulağını deler) yoksa öyle değil mi (adela bir ağırlığı dengelemeye açlışır) yoksa öyle değil mi (letitzia ve consuela kıkırdar)(shofrana-diğer kadın) benim için öyle(martina) fark etmez(letitzia) görüyor musun shofrana senin için bir önemi yok çok kalın kafalısın bunu zaten biliyordum (shofrana göz kamaştırıcı bir şekilde) uyuyakalmamak için her gece temizlik yaptığını biliyoruz sana eşlik etmek için buraya geldik yoksa… biliyorsun (martina) sen nereden biliyorsun

15

(consuela) bununla ilgili bir şeyler duyduk… insanlar konuşuyor… yoksa yanında olmamızı istemiyor musun (martina) istiyorum istiyorum(letitzia cunsuela’nın diğer kulağını deler) sol gözünün kapandığını fark ettin mi önce sol gözü kapanır hep (consuela) getirdik (martina’nın etrafı kuşatılılır) kürdanlar uyumaman gerek bunu biliyorsun öyle değil mi (martina) en zor kısmı da sabaha karşı alacakaranlık gerçeği benden çalıyor ve dalıyorum (letitzia) kılık değiştirerek gelmiştim sen de çok korkmuştun beni az kalsın tanıyamayacaktın ne canavarca bir partiydi hatırlıyor musun (martina) hayır (diğerlerine yalnızca sağ gözüyle bakar sol gözü tamamen kapalıdır )(martina diğer gözünü de açar ama bu gözü daha sonra hep kapalı kalacaktır )hayır teşekkür ederim uykuya bu şekilde karşı koyuyorum (shofrana) karşı koyacağını biliyorum(adela) belki de koyamayacak(consuela ve letitzia çatal dillerini örerler martina uyuyakalacak ) bağışla bağışla nereye kadar sen de söylesene letitzia bir olur iki olur üçüncüsü terbiyesizliğin dik alasıdır artık bu kadarı aptallık kusura bakma bunu söyleyen tek kişi ben değilim (letitzia) bütün arkadaşlarının aynı şeyi söylediğini biliyorumve ailesi akrabaları akarabalarının akrabaları ve bütün şehirherkes duyduağızdan ağza yayıldı(gratziela) herkes duydu ama kimse inanamıyor(adela) ama herkes merdivenleri çıkarken soluğunun nasıl kesildiğini duydu (letitzia) soluğum kesiliyorsa ne olmuş (adela) uyuyup duruyormuş gece gündüz çocuklar söyledi (letitzia) ne olmuş hepimiz severiz öğleden sonra kestirmeyi (consuela) ama biz kestirmiyoruz (dili fark ettirmeden martina’ya dokunur ) bazılarımızın yapacak işleri var (martina horlar) sağ gözü de kapandı dürt şunu da uyansın (augustin’in odasındaki eşyalar infilak eder) bu çocuk hayvan gibi horluyor (kadınlar korosu martina’nın etrafında toplanır büyülü sesler yükselir )(adela) hadi çığlık atalım (sessizlikte gökten göz yağar ) yoksa atmasak mı (letitzia) aptal mısın nesin baştan ayağa bütün binayı ayağa mı kaldırmak istiyorsun

16

(graztiela’nın saçları daha yumuşaktır ) eğer çığlık atarsak gitmek zorunda kalırız (adela görür) istediğin bu mu (shofrana martina’nın kulaklarının altını koklar ) dayanacağını biliyorum (martina elleriyle gözlerini yakalar gözler açıktır kirpikleri titrer ) içim geçmiş (gratziela) önemi yok uyandın ya çok şükür korkuttun bizi az kalsın kalp krizi…(ağzı şu anda geri boşalan sözcüklerle dolar letitzia dişlerinin arasından konuşur ) kendini asan adamın evinde ipten bahsedilmez (shofrana) martina al şu anahtarları avucunda tut eğer uyuyakalırsan anahtarlar yere düşer sen de çıkan sesle uyanırsın gayet basit (letitzia) ben olsam böyle bağışlayıp durmazdım onu çoktan terk ederdim (shofrana) bırakma kendini (letitzia) başka birini bul elini sallasan ellisi(shofrana) hepsi aynı (letitzia) daha kötüsü olamayacağı kesin(adela) belki de vardır(shofrana) iyinin de dereceleri var(letitzia) niye olmasın(shofrana) erkeğin seni temsil eder(anahtar sesi korosu tremolo söyler)(martina) gözüm dalmış (kadınlar korosu arkadan)( letitzia) (alnında çıkmış omurga kemiğiyle) ne demek istiyorsun(shofrana) (ellerini kaplayan zımpara kağıdıyla) duydun işte anlamışsındıraramızda yaşı en büyük olan sensinen akıllımız olduğunu düşünüyorsun ya(letitzia) beni incitmek mi istiyorsun(gratziela) onun ne tavsiye ettiğini anlıyorum galiba(adela) herkesi inciten sensinyine incitme vaktin geldi galiba(letitzia’nın alnında bir kemik çıkmıştırkemikte bir kesik vardırkesiğin bir dili vardırdil adela’nın üzerine atlar)(adela cızırdar) belki de(shofrana) söylemem gereken her şeyi söyledim(letitzia) daha iyi olduğunu mu söylüyorsun söylemek istediğinkemiğin daha da yumuşamış ve cilalı olduğu mu (shofrana sessizlikte azalır)

17

(letitzia) saçlarını yolmaya başlamadan önce ötmeye başlasan iyi olur (shofrana’nın saçları öyle uzar ki neredeyse letitzia’nın ayağına ulaşır)(consuela bir el değirmenidir) başarılı ailen sayesinde kendini hep önemli biriymiş gibi gösterdinkimbilir neler saklıyor bu shofrana ne zamanki yumurtadan çok bahsedilir anla ki yumurtalar kuluçkadadır (adela consuela’nın dönme hareketini durdurur) kesinlikle neler olduğunuo bilmiyorsa kim biliyor o halde (letitzia adela’yı dili ve kafasındaki kemikle saçlarından tutup yakalar onu çepeçevre sarar kokusunu kaçırır avucunda büyüyen pençe adela kelimesine dönüşür adela yeşerir çimen gibi yemyeşil olur) (delinin biriyle buharın etrafında)

***

(müzik)(bir pencere pencerede bir kadın cadde kaynağından döküldüğü noktaya kadar akar ve de tam tersi olurarabalar merak eder yürüyenler merak eder güneş yükselir ve merak eder mercedes araba ara gazı verir yaşlı adam sırtında köpeğiyle dışarı çıkarköpek zaman zaman havlarçocuklar sokağa çıkarsokak ağzını açar ve ayaklarındaki ayakkabılarıyla birlikte onları yutar ve sonra geğirir )

(augustin) anne(martina) bebeğim(augustin, pencerede apışıp kalmış üç saniyeyi sayar ve saniyeler birbirine karışır) yine birlikte olmak isterdim laurentiu’yla zemininde neon ışıkları olan teras restoranı hatırlıyor musun hani laurentiu bilardo oynamayı öğreniyordu ne kadar da eğlenceliydi (martina) ikinizin de saçları güneşten solmuştu benim çocuklarım gibi görünmüyordunuz (augustin) onu eve getir gülümsediği için yaşayabilen laurentiu’yu buraya getir doğurduktan sonra göğsünde biriken sütün neden olduğu ateş yüzünden az kalsın onu öldüreceğini söylemiştin değil mi ama gülümsemesi sana mani oluyordu doğduğundan beri gülümsüyordu gülümseyişi yüzünden ona karşı koyamıyordun(martina) bir tek ona

18

(augustin) bana vurduğunda ben de ona vuruyordum ağlamıyordu sadece kaçıp saklanıyordu (martina) her şeyin tersine döndüğü ortada (gökten taç yaprağı biçimliyıldızlar düşer)(cristina kapıda çerçevelenmiştir)(cristina) seninle yeni tanışmış olsaydım inanır etkilenirdim ne müthiş bir aile resmi(martina) seni def ederim(cristina) gerek yok kendim giderim buradaki son günüm zaten(augustin düşmesin diye alt çenesini destekler ) (martina’nın gözlerinin çapı giderek büyümektedir ) son günün(cristina) teyzemi arayıp beni götürmesini isteyeceğim(martina) ama hala aramış değilsin (cristina) hayır (elleri çırpınır) gideceğim (martina)şimdi yapabileceğin bir şeyi erteleme sonra hiç yapamayabilirsin (augustin) gidemezsin(augustin) gitmene izin vermem beni böyle bırakıp gidemezsin (havayı pençeler) anne bir şeyler yap (martina sesizlikten bir ısırık alır ) mümkün değil burada bizimle kalman gerek anne lütfen bir şeyler yap (martina uzun süre sessizliği çiğner augustin ve ayağı zeminden çıkar ) ya giderse sıkılırım (cristina) elinin altında her an kullanabileceğin dilsiz ve sabit bir boks torban olduğu sürece sanmıyorum (martina yutkunurken boğulur gibi olur)(augustin) ne zaman seni görsem canım(cristina) beni boğazlamak istiyor (augustin) pantalonumu açmak ve işte açtım (tıslayarak yılan dışarı çıkar ve kıvrılır flüt sesi)(martina’nın gözleri cristina’nın gözlerine yapışır ) bırak gitsin(augustin) evet ama artık benimle oynamak istemiyorsun bu durumda okula dönüp beni oyalayacak bir şeyler bulana kadar beklemem gerek artık okula gitmeme izin vermeyeceğini söylüyorsun benimle baş edemezsin beni oraya yine götürmek zorunda kalacaksın artık dayanamıyorum bir şeyler yapmam gerek ama sen istemiyorsun (martina) tekrar “göçmenler”i oynayacağız (augustin) bütün sahneleri(martina) bütün sahneleri(augustin) hemen şimdi oynayalım oyun oynamam gerek(martina) troleybüse binmeyi özledim

19

(cristina duvarları saçlarıyla boyar kınada bir önsezi) evimi özlüyorum evdekihuzuru(augustin) yabancı ülkeleri hiç sevmedin çünkü çalışmak zorundaydın ve o insanların boşa harcayacak zamanları yoktu(martina) romanya’nın berbat kahvesini(cristina) annemi(martina) annemi(augustin) sınırda kalan yaşlı çek’in olduğu bölümü de oynarız hiçbir otobüsün almak istemediği ve en sonunda rumenler tarafından soyulan yaşlı adamı (martina) hayır hayatım oynadığımız son oyundan beri yaralarım iyileşmedi(augustin) lütfen lütfen eğer giderse kendimi kontrol edeceğime söz veriyorum (martina) tamam peki ama gidene kadar bekle (augustin) gitmesi gerek artık ona ihticımız yok defet gitsin(martina) bırak yarın teyzesini arayana kadar kalsın (cristina) çok memnun olacağım (augustin) gidince yüzün iğrençleşecek çünkü gidenlerin yüzü inertia nedeniyle deforme olur bazen insanların yüzlerinin biran için bize yabancı gelmesinin nedeni budur özellikle de acelesi olanların anne eğer insanların senin gerçek yüzünü görmesini istiyorsan kıpırdama(martina) tamam(augustin) ya da sabit hızla haraket ederler ama ne kadar uzun süre kıpırdamadan durursan o kadar çok yaşlanırsın eğer bir kişi ışık hızının sıfır nokta sıfır sıfır sıfır sıfır sıfırbirine eşit bir hızla yürüyebilse bir yılın saniyede yaklaşık sıfır nokta sıfır sıfır sıfır sıfır sıfır sıfır sıfır sıfır sıfırı kadar zaman kazanır (cristina) anladığım kadarıyla geç kalmanın başka yöntemleri devar (augustin) sen önemli değilsin (kapı cristina’nın vücudunu yutar augustinayağa kalkar çığlığın etrafında tur atar ) ve kendimi sultan gibi filan sandığım yok zaten öyleyim (martina’yı sallar yerden olgun meyveleri toplamak ister ) anlamıyorum katlanamıyorum (yatağı onu yutar odasının duvarı düzenli bir şekilde açılıp kapanır )

***

20

(tavanarasından zambak biçimli bir ışık düşer)

(martina) sormaması gerek hayır hayır hayır günün birinde olacak bu anneler bir gün gelip çocukların sormasından kokuyor erkekler dölleyici bir içgüdüyle hareket ediyor kararı veren kadınlar (gratziela) bebek istiyorum çünkü çok sıkılıyorum (adela) hayatıma bir anlam vermek için yaşlanınca doğurmak dahaiyi çünkü yalnız kalmazsın(consuela) kocam beni terk edip başka bir kadınla birlikte olmak istiyor çocuk doğurmanın tam zamanı ağa takılmış balık gibi yakalayıverirdi sorumluluk onu(martina) zavallı balık niye çırpındığını merak ediyoruz onun heyecanını neden kaçma dürtüsü olarak görüyoruz ki(consuela) kaçamaz bir bacağını kapana kaptırmış(martina) bazen boş bulunmamdan faydalanıp kaçıveriyor göz hapsinden kurtuluyor onu özgürlüğün sarhoşluğuyla terlemiş bir halde sırılsıklam geri getiriyorsun babalık içgüdüsünü yeniden diriltip boyun eğdiriyorsun(letitzia) bunun daha ne kadar böyle süreceğini bilemiyorsun bazen(martina) yaşadığımız bunca sıkıntının içinde onu dünyaya getirmenin doğru olup olmadığını bilmiyorum bu beni altüst ediyor sonra da yaşam hakkını düşünüyorum (adela) zor hayat güzeldir (martina) içgüdülerin ötesine geçen bir bilinçle düşünüyorum bilinç içgüdüler için yalnızca bir elbise kaybetme hissi beni çaresizliğe itiyor (shofrana) onu niçin istediğimi hiç bilmiyorum bana her baktığında mutlulukla etrafıma neşe saçarak yürüdüğümü hatırlıyorum etrafımda gelip geçen insanlar mutluluğumun nedenini merak ediyorlardı sonra onun bana döneceğini hissettim(adela) bebeklerin niçin doğduğu tartışma dışı herkes hayatın böyle olduğunu ve böyle olması gerektiğini biliyor bu bir gelenek bir aile kurup bebek yapıyorsun (letitzia) kocanla yatarken ışıkları kapatıyor musun(adela) ışık açıkken uyuyamıyorum(letitzia) uyurken(adela) pardon (shofrana) ona bakma sen(consuela) senin şu malum işi nasıl yaptığını bilmek istiyor nasıl düzüştüğünüzü merak ediyor

21

(letitzia) yorganı çenene kadar çekip ışığı kapıyorsun sonra nevresimlerin arasından birbirinizi seyrediyorsunuz( consuela tıslar) beni çileden çıkarıyorsun (adela) bu konuyla ilgili konuşmak istediğimi hiç sanmıyorum hele de seninle(letitzia) kocanı hiç çıplak gördün mü (adela’nın kirpikleri yere değer)(consuela)ortaçağda yaşamıyoruz canımı sıkma sevgili martina başka kürdana ihtiyacın var mı (letitzia) onu savunmaya devam et bakalım onu savunduğun kadarkendini de savunabilecek misin (consuela) çocuk filan istemiyorum ben canım çocuklardan hoşlanmıyorum nokta (letitzia) kısır mısın yoksa sorumsuz mu(martina) birgün çocukların mahvolmuş kırılmış perişan halde sana gelirse ve “anne neden” diye sorarsa nasıl cevap verirdin etin aşkın takıntının kokusuyla sersemlemiştim bilmiyorum bildiğim tek şey neden sizi doğurduğum anneniz çok ama çok yalnızdı ve birilerin onunla birlikte acı çekmesi gerekiyordu babanız annenizi terk etti annenizin onu yanında tutmak için bir stratejiye ihtiyacı vardı strateji sizdiniz savaş planı sizdiniz sizi bütün dünyaya gösterme ihtiyacı hissediyordum o dünya ki bana işaret parmağını sallayıp ne kadar sersem kadınsın diyordu evet sen busun diyordu oturup kocamı beklemekten daha fazlasını yaptım çocuk yaptım çocuk (shofrana) sabırsızlıkla bebeğin doğmasını bekliyordum nasıl görüneceğini hangimizden ne gibi özellikler alacağını birbirimize soruyorduk kocam çok mutluydu bebeğin yüzünün resmini çizmeye başladı bütün evi erkek mi kız mı olacağını henüz bilmediğimiz mustakbel bebeğimizin tüm yaşlardaki portreleriyle doldurdu karnımın çok büyük olduğunu düşündüğü zamanlarda gözünü göbeğime yapıştırıyor ve saymaya başlıyordu nemli ıslığını tenimde hissediyordum sonra ben abartmaması içinyalvarıncaya kadar ikizlerin üçüzlerin dördüzlerin resmini yapıyordu diğer yandan bebekler de bizi bekliyordu resimlerde karşılıklı olarak birbirimizi nasıl da beklediğimizi görebiliyordum (martina) bekliyor bekliyor ve bekliyordum Birdenbire acıktığında ağlamaya başlayan çocuk istenmeyiverdi babanla yaptığımız sessiz anlaşma sonucunda seni istemiyoruz bebeğim baban başka bir kadını öpüyor pışpışlıyor şimdiden yalnızlığa alış sürekli terk edilişlere korku bulaşıcıdır denizevime giriyor gülümseyişin “beni bağışla” diyor seni kurtarmak

22

için seni memelerimle boğuyorum göğsümle vücudumla kulak zarın yırtılsın diye sana kalbimin atışlarını dinletiyorum kendimi görüyorum gülümseyişini elimle örtüşümü ve beynimi ele geçiren sütün sersemliğiyle senden uzaklaşıyorum (gratziela) çocuk sahibi olmanın benim için iyi fikir olduğunu sanmıyorum kariyerime zarar verir çocuk için zamanım yok eve geldiğimde akşamın diğer yarısını erkeklerin bakışlarını dekoltemden ve kalçalarımdan çıkarmak için harcıyorum ve sabahları emilmekten morarmış dudaklarla ve bütün gece beni düşlediklerine dair ipuçlarıyla uyanıyorum ve bu hep böyle avlanışım(consuela kendini kaşağılar) ceylanım benim(letitzia) belki de sevgilin bunlar için fazla yaşlıdır böylesitelafisi mümkün olmayan bir hata yapmaktan bebeğini fırlatıp atmaktan daha iyi aile anne ve büyükbabadan oluşur (adela’nın kirpikleri tekrar tavana dokunur ve tavanı titretir) peki ya sen bu gevezelikle çocuk için plan yapmaya zaman bulabiliyor musun?(adela’nın yüzü letitzia’nın yüz hatlarındaki bakıra oyulmuştur) kusura bakma hayatım bütün gün konuştum kızlarla alay ettim bütün herkesin yatak odalarında neler döndüğünü görmek bilmek için ağızlarındalaf almaya çalıştım ama artık çok yoruldum (letitzia’nın dişleri görünür) ve ağzımın üstüne yumruğunu indirdi ve dedi ki: kes artık gülmeyi ne sırıtıp duruyorsun ( letitzia’nın dişeri kahkahalar arasında birer birer düşer)

****

(yüzen bir bavulardında çalışır durumdaki tv’yi bırakırbir oda dubası gibiacele eden bir kızbir pencere mırıldanan bir kadınkilitli bir kapıyola koyulmuşcristina martina augustin zaman yalnız başına kalır)

23

(müzik)

(augustin) bedenim ağırlaştı giderek daha da ağırlaşıyor bedenim kurşun gibi batıyorum düşüyorum(cristina) kusura bakma gustav ama acil bir durum annen (augustin) ağırım gittikçe daha da ağırlaşıyorum düştüğüm sırada boşluğu emiyorum ve zaman içime giriyor kendimi baş aşağı döndürüyorum kendi içine düşmüş vücut ortadan kayboluyor size doğru geliyorum hep size geliyorum ama siz beni düşüyormuşgibi görüyorsun düşüyorum düşüyorum şimdi gör bak nasıl düşülürmüş(cristina)lütfen dinle beni annen yine kendi kendine konuşuyor (augustin) hareket edemediğimde zamana dokundum tek başına kalmış irade yanımda sürüngen gibi emekliyor yaşam yatay bir çizgi üzerinde konuşlanmış aslında zaman oturur bir gölet gibi olduğu yerde birikir (cristina) olamaz aynı anda ikinize de tuhaf şeyler oluyor sen onun hayalisin bu yüzden ne zaman karşı karşıya gelseniz umutsuzluğa kapılıyorsunuz ayağa kalk hadi ayağa kalk (augustin yumuşar ve hışırdar naylondan yapılmıştır cristina onu yırtar )(augustin) karanık bir gölet bilinmez derinlik içine giriyorsunhareket halindeki bir bataklığın çamuru gibi kurbağalar can simidiyle yüzüyor kemiklerime dizlerime kadar kurşundan yapılmışım ellerim beni bir ağız gibi emiyor yiyip bitiren aç bir delik gibi uyku gibi eksi sonsuza düşüyorum(cristina duvara tırmanır) yalvarırım ellerini hareket ettir(augustin) gri bir sis gözbebeklerimin arasından kurşun yağdırıyor düşüyorum düşüyorum(cristina) lütfen konuş bir şeyler söyle teyze teyze (martina) kapa çeneni bağırma renklerimi karıştıracaksın daha yaprakları açmadan çiçeğe duran ağaçlar olduğunu biliyor musun(cristina sendeler çaresizlik ağzından akar ) teyze gustav bir şeyler oluyor(martina cristina’nın ağzını eliyle kapatır ve akıntıyı durdurur) şşştt niye pembeleştiğini anlamadım ve bazı bölgelerde beyaz renk pembeye dönüştü günbatımdan dolayı sandım bu mucizeyi nasıl kaçırabildim (cristina’nın kanatları kıpırdanıp durur ve ölü bir kuşun bilinçsizliğiyle kendilerinden geçene dek bütün tüyleri kendi dillerinde çığlıklar atarlar martina elini içeri sokar ve kuş dilini cristina’nın beyninden söküp alır augustin’nin odası odanın kapısı sonuna kadar açık martina ve cristina’nın bedeninin ardı sıra sürüklenen uzun kan kırımızı şekiller )

24

***

(karanlıkta tozlu kadınlar korosu hıçkırıklar kiremitleri titretir çatı tavanı da gömerek çöker)(letitzia) birisi imdat çığlığı mı attı (consuela) aptalca şeyler duyuyorsun rüzgâr kapıyı çarptı (her ikisi de kapının yanında unutulmuş bir kutunun içinde birikirler)(adela) ben de bir şeyler duydum (letitzia) artık çizgiyi aştınız bu gerçekten can sıkıcıydı berbat şakalar yapan iki aptalsınız (consuela) eğer sen olmasaydın şampiyon ben olurdum ama gölgende kaldım birinciliği kimselere kaptırmıyorsun hep haklı olmak zorundasın (gratziela) iniltileri duyuyor musun (adela) köpek ulumasına benziyor(letitzia) olmayabilir de(adela’nın bir kulağı yok olur biri onu çalar) olmayabilir de(letitzia) bana öyle geldi(adela) bana öyle geldi(letitzia ve consuela birlikte etraflarında dönerler)(adela) sence hayvanları burada mı tutuyorlar (shofrana) yazık ormanın rengi kızıla dönüyor burada olsaydı görürdü (consuela) yağmur çok fena yağdı pas rengini almaya başladı(letitzia) sence ne kadar hasta olduğunu biliyor mu (consuela) ispanya’da doktorlar ona söyledi batılılar bilmeye hakkın olduğunu düşünüyor (diplomat tipi çanta şişme bebek bir pompa kadınlar şişme bebeği şişirirler)(letitzia) bilmek istemezdim bunu bilerek yaşayamazdım(consuela) onun yerinde olmak istemezdim(shofrana) zaten yerinde olman mümkün değil(letitzia) kalbinin olmadığı dedikodusu yayılmıştı çoktan ölmesi gerekirmiş doktorlar bile bu duruma bir anlam veremiyormuş (gratziela ) valencia kardioloji hastanesi avrupa’nın en ünlüsü (kadın doktorlar kireç kadar beyazdır şişme bebeği dikkatle incelerler)(dr consuela) sağ gözü kurumuş gözkapağı düşmüş gözyaşı bezleri temiz damla kalmamış

25

(dr letitzia) sol eli soğuk pencere camından kesilmiş bir parçaeline yapışmış (dr shofrana) siyah leke bacağına doğru hızla yayılıyor(dr letitzia) tuhaf(dr consuela) bir şeyler bulabildin mi (dr letitzia) bütün delikleri sağlam(dr shofrana) bozulmuş (dr letitzia) hiçbir yeri kırık değil kıskaçlar neşterler (dr. shofrana hastayla birlikte bir steteskop yapar )(dr consuela) bir şeyler buldun mu(dr shofrana) ritmik bir atış duyuyorum ama çok zayıf yerini belirleyemiyorum (dr consuela) tuhaf(dr consuela) bütün sol taraf kuruyana kadar bekleyelim ki kendi kendine düşsün (dr letitzia) çözüm yollarından birisi bu ama başka yöntemler de var (dr shofrana) gögüs kafesinin içini analiz için haydi bir kalpemme operasyonu yapalım radikal araçlara gerek yok sonrasında geri enjekte ederiz veya transplant yaparız (dr consuela) transplant son seçenek uygun kalp bulunsa bile bekleyen başkaları olduğunu söylüyor yasa(dr letitzia ve dr consuela hastanın göğsünü birlikte testereyle keserler içeriyi iyice araştırırlar)(dr consuela) artık kalbimiz yok (dr letitzia) ona başka bir nesne transplantı yapabiliriz örneğin bir meme üçüncü bir meme(dr consuela) tamam ama nereye koyacağız(dr letitzia) alnına sol gözkapağının yerine (dr consuela) daha önce böyle bir şeye tanık olmamıştım kalbinin yalnız çeyreği atıyor (dr letitzia) üçte ikisi kurumuş parmaklarımın arasında ufalanıyor (dr consuela) toz(dr shofrana) rüzgârda uçurmak için şehrin üzerinde (dr consuela) ne kadar şansı var (dr letitzia) kalbinin %25’i ile ne kadar dayanabilir bilmiyorum (dr consuela) uykuda ölecek iç organlarına yazılı (dr shofrana)hayır (değişik varyasyonlar dener) kafein kafein kafein hatta kürdan (dr consuela) uyuyakalmaması için mi hep merak ederdim (dr letitzia) bak diğer organlar tam yalnızca kalp

26

(dr consuela) latex kalp plantasyonu yapacağız bir tane daha buldum 150 bin avro (dr letitzia) göçmen tarifesi ama kim ödeyecek günün sorusu bu (dr shofrana) vücudu bunu hemen reddeder(adela) belki de etmez belki o da yorgun düşebilir(dr letitzia) kapatıyorum bir anlamı kalmadı

(dr shofrana) dayanacağını biliyorsun (gratziela) narkozdan uyanan hastalar onun yüzünden uyuyamadı (adela) durmadan şarkı söylüyordu (gratziela) böyle hastayken nasıl şarkı söyleyebilir (adela) o malum yüzde yirmi beşle söylüyordu (gratziela) koğuşta yatan bütün kesilip biçilmiş kadınlar son enerjilerini biriktiriyor ve dirseklerine dayanıp söylediği şarkıyı dinlemek için merak içinde doğruluyorlardı(adela) kocası gelip gidiyordu (gratziela) dışarıdayken hiç onunla konuşmadı şarkı söylemeye başladı (adela) o gelinceye kadar ve sonrasında çenesini kapayıp uykuyadaldı (letitzia’nın ağzı kulaklarına kadar gelir kocaman olur) belki de öyle değildi(adela) belki de öyle değildi bilemeyiz hiçbir zaman da öğrenemeyeceğiz (gratziela) gözlerini hep kapalı tuttu(adela) ve şarkı söyledi

(müzik)

(gratziela) komşusu her şeyini bırakıp Mercedes marka arabası olan liseli sevgilisiyle kaçacak (shofrana) yaşlı adamın köpeği ölecek hemen ardından kendisi deölecek (gratziela) üçüncü kattakinin kızı poliomyelitis araştırma programlarına katılacak (adela) kocam martina’nın dairesinden yanık kokusu geldiğini söyleyip burnunu çekerek eve girecek belki mangal yapıyorlardır diyeceğim kız eti yakmıştır hayır diyecek benim itfaiyeci burnum yanılıyor olamaz yanmış insan eti kokusu

27

bu ateş olmayan yerden duman çıkmaz yoksa bu ateş olmayan yerden çıkan duman mı(consuela) ha ha ha çok komik(letitzia) komik olan ne (consuela) kızartma tavasının dibinden hayallerim yansıdı

***

(kadınlar buharlaşır cristina ve augustin “göçmenler”i oynar televizyonun mavi ışık yoğunluğu zaman zaman değişir son uçuşla birlikte cristina sesini taşların üzerine düşürür bütün sesler çarpışır plastisinden yapılmış iki kol bırakırlar augustinin yalnızca sol kolu vardır bandaj sağ elinin yarısını yutmuştur ve diğer yarısı hala beynindedir gerçekte bir çöp kutusunda köpeklerin mide suyunu bekler unutulmanın eşanlamlısı)

(augustin) ülkene neden geri döndün (cristina mırıldanır)(augustin) galiba sevilla’nın 52 derece sıcağı hoşuna gitti kalp hastalıklarına çok iyi gelir cilalı saçların ne de güzel (sağ elin kesik kısmıyle cristina’yı okşar cristina tatlı bir şekilde mırıldanır )(augustin) ne diyorsun sen bana âşıktın hiçbir şeyin görünmediği o yerde bir şeyler yapabilseydin bir aşk hikâyesi bile mümkündü (tv tek ışık kaynağı patlar )

(deniz sesi…deniz kenarın’da bir çocuk dondurma yeyor…tişort’ta “ laurentiu has a bicycle “yazıyormüzik)

28