İSLAM ANSİKLOPEDİSİ 1

189
A ÂB-I HAYÂT ( Ola- vjî ) İ çeni ölümsüzlü ğ e kavu ş turdu ğ una inan ı lan efsanevî su. ^ TASAVVUF. İ slâm-Türk kaynakla- r ı nda ve edebî mahsullerinde  aynü'l-ha- yât, nehrü'l-hayât, âb- ı câvidânî, âb- ı zindegî, hayat kaynağı , hayat çeşmesi, bengi su, dirilik suyu,  bazan da Hı z ı r ve İ skender'e atfen  âb-ı Hızır  veya  âb- ı İ skender  vb. çe ş itli isimlerle anı lan bu efsanevî su, asl ı nda bütün dünya mito- lojilerinde mevcut bir kavramd ı r. İ nsa- n ı n yeryüzünde görünmesinden itiba- ren hemen her toplumda hayatı n k ı s al ı - ğı , buna kar şı l ı k ya ş ama arzusunun çok kuvvetli oluş u, ona daima sonsuz bir hayat fikri ilham etmi ş tir. Bu e ğ ilimin çe ş itli toplumlarda baz ı mitolojik mah- suller do ğ urdu ğ u ve insanlar ı n ebedî bir hayat aramak için verdikleri müca- deleleri anlatan Gı lgamış destan ı ve İ skender efsanesi gibi gerçekten ş ahe- ser örnekler verdi ğ i görülmektedir. Bu örneklerde suyun önemi hemen farke- dilir. Çünkü böyle bir ebedî hayat sa ğ la- yan suyun (âb- ı hayât) varl ığı na olan inanc ı n do ğ u ş unda, gerçek hayattaki suyun bütün canl ı lar için ta şı d ığı öne- min rolü çok büyüktür. Onun hayat ve- rici, diriltici, yapı cı ve canl ı l ı k kazandı r ı cı özelli ğ i çe ş itli inanç sistemlerinde ken- dini göstermi ş ve ölümsüzlük kazand ı - ran âb- ı hayât efsanesinin do ğ mas ı na uygun zemin haz ı rlamış t ı r. Efsanelerin d ışı nda, âb- ı hayâta Kur'ân- ı Kerîm'de Hz. Mûsâ ve Hı z ı r k ı s- sası anlat ı l ı rken (bk. el-Kehf 18/60-82), dolayl ı olarak temas edilmi ş tir. Âyet metinlerinde anlat ı lanlar özetlenecek olursa kar şı mı za ş öyle bir tablo ç ı k- maktad ı r: İ srâilo ğ ullan'n ı n peygamberi Hz. Mûsâ bir gün genç arkada şı yla bir- likte, kendisiyle buluş mas ı emredilen ş ahsiyetle görü ş mek üzere yola ç ı kar. Buluş ma mevkii "iki denizin birle ş ti ğ i yer" (mecmau'l-bahreyn)dir. Hz. Mûsâ buras ı n ı tanı yabilmek için yanı na az ı k olarak ald ığı bal ı ktan faydalanacakt ı r. Çünkü bal ığı n canlanı p denize atlamas ı , buluş ma yerini belirleyen bir i ş arettir. Ancak Hz. Mûsâ'n ı n genç arkada şı , de- niz sahilinde uğ rad ı klar ı kayan ı n yanı n- t da bal ığı n canlanarak denize atlad ığı - n ı ona haber vermeyi unutmu ş tur. Yol- da yemek için konaklad ı klar ı nda ise du- rumu kendisine anlatı r.. Bunun üzerine Hz. Mûsâ tekrar o yere döner ve gerçekten arad ığı ki ş inin orada bulun- du ğ unu görür. Kendisine Allah taraf ı n- dan "rahmet" ve "gizli ilim" verilen bu kulun Hı z ı r ad ı nı ta şı d ığı , ba ş ta Buhârî ve Müslim olmak üzere, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve  el-Müstedrek' te yer alan ba- z ı hadislerde bildirilmi ş tir. Kur'ân- ı Ke- rîm'de ve Buhârî d ışı ndaki hadis kay- naklar ı nda Hz. Mûsâ ile arkada şı n ı n yanlar ı na az ı k olarak ald ı klar ı tuzlu ba- l ığı n nas ı l dirildi ğ ine dair herhangi bir ı klama yoktur. Sadece Buhârrde mevcut de ğ i ş ik bir rivayette bu sebebin ı kland ığı görülmektedir. Bu hadise göre, "Hı z ı r'la buluş acaklar ı kayanı n di- binde bir kaynak (ayn) vard ı ki buna 'hayat kayna ğı ' (aynu  1-hayât,  âb- ı hayât) deniyordu. O suyun temas edip de di- riltmedi ğ i hiçbir ş ey yoktu. İş te bal ığ a bu sudan sı çramışt ı " (Buhârî, "Tefsir, Sûretu  1-Kehf",  4). Âb- ı hayât kavram ı - na İ slâm ilâhiyat ı literatüründe rastla- nı lan ilk yer buras ı olmal ı d ı r. Ancak, Buhârî bu hadisi öteki rivayetlerin ar- d ı ndan, isnad zincirini vermeksizin ve ş üpheli bir rivayet tarz ı nda zikrederek söz konusu rivayete güvenmedi ğ ini or- taya koymak istemi ş tir. Bununla birlik- te bu hadis Hı z ı r meselesinde çok önem- li yeri olan mitolojik âb- ı hayât kavram ı - n ı n o devir Arap toplumunda gayet iyi bilindi ğ ini belgelem i ş olmaktad ı r. Bal ığı n canlanmas ı konusunda Kur- 'ân- ı Kerîm'de bilgi olmad ığı için Bu- hârrdeki rivayet önem kazanmış , di ğ er hadislerde de bu konuda aç ı klama bu- lunmad ığı ndan bal ığı n âb- ı hayâttan s ı çrayan sularla canland ığı yolundaki izah tarz ı hemen bütün kaynaklarda bi- rinci derecede itibar görmü ş tür. Bunun bir sebebi de herhalde halk aras ı nda âb- ı hayât ile ilgili inançlar ı n çok yayı l- mış bulunmas ı olsa gerektir. Nitekim bu kavram H ı z ı r'dan bahseden bütün klasik kaynaklarda yer bulmu ş ve pek çok folklor malzemesi ile giderek zen- ginle ş tirilmi ş tir. Hz. Mûsâ ve Hı z ı r kı ssası , Kitâb- ı Mu- kaddesteki benzer rivayetler dolay ı s ı y- la Kur'ân- ı Kerîm'deki peygamber k ı s- salar ı yla ilgilenen ve bunlar ı n kaynakla- r ı n ı tesbit etmeye çal ış an müste ş rikle- rin daha ilk planda dikkatlerini çekmi ş - tir. VVensinck'e göre bu k ı ssa "suyun içindeki ebedî ot" imaj ı n ı n yer ald ığı Gı l- gamış destan ı ile İ skender ve yahudi efsanelerinin sa ğ lad ığı malzemelerin oluş turduğ u bir hikâyedir. I. Friendlaen- der bu k ı ssanı n İ skender hikâyesi ve yahudi efsanesinin isim de ğ i ş ikli ğ i su- retiyle adaptasyonundan ibaret oldu ğ u- nu söyler. Bütün müste ş riklerin birle ş - tikleri, ama en çok Friendlaender'in üs- tünde durduğ u İ skender hikâyesi birçok ara ş t ı rma ve metin ne ş rinin konusu ol- muş tur. Onun bütün versiyonlar ı nı en iyi inceleyen ve tahlilini yapan Friendla- ender, İ skender efsanesini k ı ssan ı n kayna ğı olarak kabul etmek gerekti ğ i sonucuna varmış t ı r. L. Massignon da a ğı rl ığı İ skender hikâyesine verir ve Kur'ân- ı Kerîm'deki Zülkarneyn k ı ssas ı - nı (bk. el-Kehf 18/83-98) buna delil gösterir. Gerek Friendlaender, gerekse VVensinck ve Massignon'a k ı ssan ı n İ skender efsanesiyle alâkas ı n ı takvi- ye eden ipuçlar ı n ı müfessir, muhaddis ve tarihçilerin bu efsaneden yapt ı klar ı aktarmalarla Kur'ân- ı Kerîm'deki Zül- karneyn k ı ssas ı nı n sa ğ lad ığı görülmek- tedir. Ancak Kur'an'da bu k ı ssan ı n Hı - z ı r k ı ssas ı yla ba ğ lant ı s ı nı ima eden her hangi bir i ş aret yoktur. Üstelik Zülkar- neyn k ı ssas ı tamamen ba ğı ms ı z bir k ı s- sad ı r. Büyük İ skender'in ad ı etraf ı nda te- ş ekkül eden İ skender efsanesi, yaz ı ld ığı yerlerde pek çok mahallî unsuru da ala- rak zenginle ş mi ş tir. Milâttan önce te- ş ekküle ba ş layan bu Grekçe efsane, milâttan sonra 300 y ı llar ı civar ı nda ta- mamlanmış t ı r. İ skender efsanesi Sür- yânice'ye de aktar ı lmış , Süryânice me- tinde İ skender'e "iki boynuzlu" lakab ı da eklenmi ş tir. Arapça'daki Zülkar- neyn'in bunun tercümesi oldu ğ u öne sürülmektedir. Bu efsanenin Grekçe ve Süryânice metinlerinin muhtevas ı ş öyle özetlenebilir: İ skender, insana ebedî ha- 1 Türkiye Diyanet Vakf ı İ slâm Ansiklopedisi : Âb- ı hayât-el-Ahkâmü' ş - ş er'i yye. -- Anka ra : Türkiye Diyanet Va kf ı , 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

Transcript of İSLAM ANSİKLOPEDİSİ 1

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    1/556

    A B-I H AY T

    ( O l a - v j )

    eni lmszle kavuturduunainanlan efsanev su. ^

    TASA VVU F. slm-Trk kaynakla-rnda ve edeb mahsullerinde ayn'l-ha-yt, nehr'l-hayt, b- cvidn, b-zindeg, hayat kayna, hayat emesi,bengi su, dirilik suyu, bazan da Hzr veskender 'e at fen b- Hzr veya b-skender vb. eitli isimlerle anlan bu

    efsanev su, aslnda btn dnya mito-lojilerinde mevcut bir kavramdr. nsa-nn yeryznde grnm esinden it iba-ren hem en h er toplumda hayatn ksal-, buna karlk yaama arzusunun okkuvvetli oluu, ona daima sonsuz birhayat fikri i lham etmitir. Bu eilimineitli toplumlarda baz mitolojik mah-suller dourduu ve insanlarn ebedbir hayat aramak iin verdikleri mca-deleleri anlatan Glgam destan veskender efsanesi gibi gerekten ahe-ser rnekler verdii grlmektedir. Burneklerde suyun nemi hemen farke-dilir. nk byle bir ebed hayat sala-yan suyun (b- hayt) varlna olaninancn douunda, gerek hayattakisuyun btn canllar iin tad ne-min rol ok byktr. Onun hayat ve-rici, diriltici, yapc ve canllk kazandrczellii eitli inan sistemlerinde ken-dini gstermi ve lmszlk kazand-ran b- hayt efsanesinin domasnauygun zemin hazrlamtr.

    Efsanelerin dnda, b- haytaKur'n- Kerm'de Hz. Ms ve Hzr ks-sas anlatlrken (bk. el-Kehf 18/60-82),

    dolayl olarak temas edilmitir. yetmetinlerinde anlatlanlar zetlenecekolursa karmza yle bir tablo k-maktadr: sriloullan'nn peygamberiHz. Ms bir gn gen arkadayla bir-likte, kendisiyle bulumas emredilenahsiyetle grmek zere yola kar.Buluma mevkii "iki denizin birletiiyer" (mecmau'l-bahreyn)dir. Hz. Msburasn tanyabilmek iin yanna azkolarak ald balktan faydalanacaktr.nk baln canlanp denize atlamas,buluma yerini belirleyen bir iarettir.

    Ancak Hz. Ms'nn gen arkada, de-niz sahilinde uradklar kayann yann-

    tda baln canlanarak denize atlad-n ona haber vermeyi unutmutur. Yol-da yemek iin konakladklarnda ise du-rumu kendisine anlatr.. Bunun zerineHz. Ms tekrar o yere dner vegerekten arad kiinin orada bulun-duunu grr. Kendisine Allah tarafn-dan "rahmet" ve "gizli ilim" verilen bukulun Hzr adn tad, bata Buhrve Mslim olmak zere, Eb Dvd,Tirmiz ve el-Mstedrek'te yer alan ba-z hadislerde bildirilmitir. Kur'n- Ke-rm'de ve Buhr dndaki hadis kay-naklarnda Hz. Ms ile arkadannyanlarna azk olarak aldklar tuzlu ba-ln nasl dirildiine dair herhangi biraklama yoktur. Sadece Buhrrdemevcut deiik bir rivayette bu sebebinakland grlmektedir. Bu hadisegre, "Hzr'la buluacaklar kayann di-binde bir kaynak (ayn) vard ki buna

    'hayat kayna' (aynu 1-hayt, b- hayt)deniyordu. O suyun temas edip de di-riltmedii hibir ey yoktu. te balabu sudan sramt" (Buhr, "Tefsir,Sretu 1-Kehf", 4). b- hayt kavram -na slm ilhiyat literatrnde rastla-nlan ilk yer buras olmaldr. Ancak,Buhr bu hadisi teki rivayetlerin ar-dndan, isnad zincirini vermeksizin vepheli bir rivayet tarznda zikredereksz konusu rivayete gvenmediini or-taya koymak istemitir. Bununla birlik-te bu hadis Hzr meselesinde ok nem-li yeri olan mitolojik b- hayt kavram -

    nn o devir Arap toplumunda gayet iyibilindiini belgelem i olmaktadr.

    Baln canlanmas konusunda Kur-'n- Kerm'de bilgi olmad iin Bu-hrrdeki rivayet nem kazanm, dierhadislerde de bu konuda aklama bu-lunmadndan baln b- hayttansrayan sularla canland yolundakiizah tarz hemen btn kaynaklarda bi-rinci derecede it ibar grmtr. Bununbir sebebi de herhalde halk arasndab- hayt ile ilgili inanlarn ok yayl-m bulunmas olsa gerektir. Nitekimbu kavram Hzr 'dan bahseden btn

    klasik kaynaklarda yer bulmu ve pekok folklor malzemesi i le giderek zen-ginletirilmitir.

    Hz. Ms ve Hzr kssas, Kitb- Mu-kaddesteki benzer rivayetler dolaysy-la Kur'n- Kerm'deki peygamber ks-salaryla ilgilenen ve bunlarn kaynakla-rn tesbit etmeye alan msterikle-rin daha ilk planda dikkatlerini ekmi-tir. VVensinck'e gre bu kssa "suyuniindeki ebed ot" imajnn yer ald Gl-gam destan i le skender ve yahudiefsanelerinin salad malzemelerinoluturduu bir hikyedir. I. Friendlaen-der bu kssann skender hikyesi veyahudi efsanesinin isim deiiklii su-retiyle adaptasyonundan ibaret olduu-nu syler. Btn msteriklerin birle-tikleri, ama en ok Friendlaender'in s-tnde durduu skender hikyesi birokaratrma ve metin nerinin konusu ol-mutur. Onun btn versiyonlarn eniyi inceleyen ve tahlilini yapan Friendla-ender, skender efsanesini kssannkayna olarak kabul etmek gerektiisonucuna varmtr. L. Massignon daarl skender hikyesine verir ve

    Kur'n- Kerm'deki Zlkarneyn kssas-n (bk. el-Kehf 18/83-98) buna delilgsterir. Gerek Friendlaender, gerekseVVensinck ve Massignon'a kssannskender efsanesiyle alkasn takvi-ye eden ipularn mfessir, muhaddisve tarihilerin bu efsaneden yaptklaraktarmalarla Kur'n- Kerm'deki Zl-karneyn kssasnn salad grlmek-tedir. Ancak Kur'an'da bu kssann H-zr kssasyla balantsn ima eden herhangi bir iaret yoktur. stelik Zlkar-neyn kssas tamamen bamsz bir ks-sadr.

    Byk skender'in ad etrafnda te-ekkl eden skender efsanesi, yazldyerlerd e pek ok mahall unsuru da ala-rak zenginlemitir. Milttan nce te-ekkle balayan bu Greke efsane,milttan sonra 300 yllar civarnda ta-mamlanmtr. skender efsanesi Sr-ynice'ye de aktarlm, Srynice me-tinde skender'e "iki boynuzlu" lakabda eklenmitir. Arapa'daki Zlkar-neyn'in bunun tercmesi olduu nesrlmektedir. Bu efsanenin Greke veSrynice metinlerinin muhtevas ylezetlenebilir: skender, insana ebed ha-

    1

    Trkiye D iyanet Vakf slm Ansiklopedisi : b - hayt-el-Ahkm'-er'iyye. --Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    2/556

    B-I HAYT

    yat baheden bir eme (b- hayt) ol-duunu limlerden renir. Bunu ara-mak iin ordusuyla yola kar. Yoldaeitli olaylar sebebiyle askerlerindenayrlmak zorunda kalr. Yannda sadec e

    as vardr. A yemek hazrlamakiin bir emeye gider, orada azklarolan tuzlu bal ykamak ister. Fakatbalk suya deer demez canlanr veiine atlayp kaybolur. A bu suyunb- hayt olduunu anlayp bir miktarier ve geri dner. Bana gelenleriskender'e anlatr. skender ann ta-rif ettii yeri ararsa da bulamaz ve k-zarak onu ldrmeye karar verir. Ancakbir trl ldremeyince boynuna birta balayarak denize attrr. Buradaa bir deniz cini olur ve ebed hayat-na devam eder.

    Ortadou'da gerek gayri mslimler,gerekse onlar araclyla mslmanlararasnda benimsenip yazya geirilenskender efsanesi. Ortaa slm dnya-snda son derece yaygnlk kazanmtr.IX. yzyldan itibaren m fes sirler b ylebir ifah ve yazl malzemeyi ellerininaltnda hazr bulmular ve Kur'n- Ke-rm'deki Zlkarneyn kssasn aklar-ken geni lde kullanmlardr. Buefsanenin slm kaynaklarda mevcutmetinleri yle zetlenebilir: Nuh Pey-gamber'in torunu Yunan'n soyundangelen skender-i Zlkarneyn, ebed ha-yat veren ve insan st gler kazand-ran b- hayttan bahsedildiini duyarve bunu aramaya karar verir. Rivayetegre Allah bunu Sm'n soyundan biri-ne nasip edecektir. Zlkarneyn halas-nn olu olup Hzr diye anlan Elyesa'i le askerlerinin refakatinde yolculuabalar. b- hayt, "karanlklar lke-si 'ndedir. Yolda bir frt na yzndenZlkarneyn ve Hzr askerlerden ayrderler, bir mddet sonra karanlklarlkesine gelirler. Zlkarneyn saa, Hzr

    sola giderek yollarn tayine alrlar.Gnlerce yol aldktan sonra Hzr ilhbir ses duyar ve bir nur grr. Bunlarnkendisini ektii yere gidince de oradab- hayt bulur. Bu sudan ier ve yka-nr. Bylece hem ebed hayata kavuur,hem de insan st gler ve kabiliyet-ler kazanr. Sonra Zlkarneyn'le karla-rlar. Zlkarneyn durumu renir veb- hayt ararsa da bulamaz, kaderi-ne raz olur. Bir mddet sonra lr.

    Glgam destanndaki "su iinde otunsalad ebed hayat" kavram ve bu-

    nun Glgam tarafndan aranmas, s-kender efsanesine kaynaklk etmi ola-

    bilir. nk m.. 3000-2000 yllarnakadar inen Mezopotamya destannn,skender efsanesinin teekkl srasn-da, skender'in ebed hayat veren suyuaramas epizodu olarak kullanlmas,

    coraf mevki ve kltrel evre olarakimknsz deildir. Msteriklerin hibiribu noktay dikkate almamlardr. s-kender efsanesindeki ann, canlanpsuya atlayan tuzlu bal ile Hz. Ms'nm canlanp denize atlayan bal ara-snda bir benzerlik grlmekteyse degerekte Kur'n- Kerm ve sahih hadis-lerin naklettii olaylarn bu efsane ilebenzerlii yoktur. nk bu olaylardaebed hayat baheden b- hayt ara-maya giden birileri sz konusu deildir.Bununla birlikte msteriklerin ilerisrdkleri tezler mfessir, muhaddisve tarihilerin kssay aklarken verdik-leri mlumat iin tam anlamyla geer-lidir. Msteriklerin gzden kardklaren nemli nokta budur, yani onlar me-selenin tahlilini yaparken Kur'n- Ke-rm'in metni ile mfessirlerin metinleri-ni birbirinden ayrt etmemilerdir. Ef-sane bu haliyle dier slm edebiyat-larda olduu gibi Trk edebiyatnda daskendernme denilen bir edeb trnolumasna yol amtr.

    Mslmanl kabul ettikten sonraArap, Fars ve Trk milletlerinin din vedin d edebiyatlarnda Hzr, Hzr-lyas, b- hayt gibi kavramlar ve bun-larla ilgili giderek zenginleen mitolojikmahsuller sk sk ilenip yeni rneklerortaya konulmutur. Pek ok Arap edipve airi ile Attar, Fahreddn-i Irk veHfz gibi ranl mutasavvf airlerin bukonular iledii, yahut mazmun olarakkulland grlr. Tasavvufta b- ha-yt, Allah'n "el-Hayy" isminin hakika-tinden ibarettir. Bu ismi z vasf halinegetiren kimse, b- hayt imi olur.Artk o, Hakk'n "hay" sfatyla hayatta

    olduu gibi, dier canllar da onun sa-yesinde hayat kazanr. Bu mertebedekiinsann hayat Hakk'n hayatdr. b-hayt, eitli slm milletlerinin halkedebiyat mahsullerine bir motif olarakgirmi ve yzyllardan beri kullanlagel-mitir. slm Trk edebiyat da bu ge-nel eilime kaytsz kalmam, Orta As-ya, aatay ve zer edebiyat sahalarkadar Anadolu Trk edebiyat da bukonularda zengin bir varlk ortaya koy-mutur. b- hayt kavramnn Hzr veHzr-lyas'a bal olarak ilk ilenmeyebalad edeb mahsuller, konunun di-n bir mahiyet arzetmesinden dolay,

    din-tasavvuf edebiyat sahasnda g-rlmtr. Bu kavramlarn gerek kendihakiki anlamlarnda v e tasa vvuf ynde,gerekse birtakm semboller olarak kul-lanld edeb eserlerin banda tasav-

    vuf divanlar gelir. Trk edebiyat butrn ok zengin rneklerine sahiptir.Bunlarn en gzellerinden biri Mev-ln'ya aittir. O, Dvn- Kebf de bukavramlar hem gerek anlamlaryla,hem tasavvuf remiz olarak, hem deedeb mazmun olarak kullanmtr. Me-sel "Hzr Tanr keremiyle b- haytakavutu" (II, 62) msra, iaret olunangerek anlam yanstmaktadr. "Sen yabatan baa cansn, yahut zamann H-zr', yahut b- hayt; onun iin halk-tan gizlenmedesin"; "Sana nasl Hzrdemeyeyim ki b- hayt itin, sen b-haytsn ; suvar, kandr bizi" (I, 92) ms-ralar ise eyhi ems-i TebrzFyi kaste-den mnalardr. Yunus Emre, "YunusEmre bu dnyada iki kii kalr derler /Meer Hzr, lyas ola b- hayt imigibi" msralaryla tasavvuf ehlinin g-rlerini paylamtr. Nesm, Eref-olu Rm, Niyz-i Msr, Erzurumlubrhim Hakk gibi mutasavvf airlerb- hayt kavramn tasavvuf mazmunolarak kullanmlardr. b- hayt, Bek-t Kzlba nefeslerinde de geni e-kilde yer almtr.

    b- hayt kavram din d edebiyat-ta skendernmeler'de, divan ve halkedebiyatnda kullanlmtr. skender'inyahut Zlkarneyn'in b- hayt aramakiin yapt yolculuklar, bu yolculuklar-da karlat tehlike ve tuhaf olaylar,yapt savalar anlatan efsanelerindaha erken devirlerde slm dnyasn-da yazlmas, bata Araplar, ranllar veTrkler olmak zere Hintliler, Malayal-lar ve Cavallar'a varncaya kadar muh-telif milletlerde skendernmeler'in ya-zlmasna yol amtr. Trk edebiyatn-

    da zellikle Ahmedrnin (. 1413) sken-dernme's, kendind en sonra gelen ba-z manzum ve mensur Trke skender-nmeler'e numune olmu ve trn engzel rneklerinden birini tekil etmi-tir.

    b- hayt, divan edebiyatnda Hzrmazmunu kadar ok kullanlmtr (bazrnekler iin bk. A. Yaar Ocak, Hzr-ll-yas Klt, s. 175 vd.). Trk halk edebi-yatnda da Hzr'n klk geleneindekitemel yeri dolaysyla hemen her kHzr, Hzr-lyas dolaysyla da b- ha-

    yttan bahseder. Divan iirinde b- ha-yt gibi mazmun ve kavramlar ksmen

    2Trkiye Diyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b - hayt-el-Ahkm '-er'iyye.

    Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    3/556

    B-I HAYT

    bunlar etrafndaki inanlar da hatrlat-makla beraber, asl edeb bir mazmunolarak genellikle sevgili ve onun eit l ivasflarn sembolize etmek iin kulla-nlmlar ; k edeb iyatnda ise halkinanlarn yanstr biimde ele alnm-lardr.

    B IB L IY O G R A F YA :B u h r , " Te f s i r " , 1 8 / 4 ; Ta b e r , Cmi'u'l-be-

    yn, B u l a k 1 3 2 3 - 2 9 - B e y r u t 1 3 9 8 / 1 9 7 8 , X V,

    1 6 3 - 1 6 7 ; Z e m a h e r . el-Kef, K a h i r e 1 3 0 7 ,

    1, 57 5 ; BeyzvT, Enur't-tenzl, Kah i r e 128 5 , I I,

    1 9 - 2 0 ; b r a h i m b . M f e r r i c e s - S r , Trhu'l-

    Iskender, B r i t is h M u s e u m , A d d , n r . 7 3 6 6 , v r .

    l b - 2 9 7 b ; U m r e b . Z e y d , Trhu'l-skender, Bri-

    t i s h M u s e u m , O r. n r . 5 9 2 8 , v r . 3 b - 2 9 a ; M e v l n ,Dtun- Kebr ( t r c . A b d l b k i G l p n a r l ) ,

    s tanbul 19 57 , I , 92 , 16 6 , 35 2 ; I I , 62 , 3 55 -4 34 ;A h m e d l , Iskendernme ( n r , i s m a i l n v e r ) ,

    A n k a r a 1 9 8 3 , I II , 1 7 8 - 1 7 9 ; Dvn- Bk ( n r .

    R u d o l f D v o r a k ) , L e i d e n 1 9 0 8 - 1 0 , I, 2 3 4 , 2 3 6 ;

    Dun- Niyz, s tanbul 1254 , s . 6 , 9 ; Nedim

    Divan ( n r . A b d l b k i G l p n a r l ) , i st a n b u l

    1 9 7 2 , s . 4 5 , 8 5 ; I . F r i e n d l a e n d e r . Die Chadhir-

    legende und der Alexanderroman, L e i p z i g -

    B e r l i n 1 9 1 3 , s . 2 - 4 1 , 5 0 - 6 0 ; a . m l f . , " K h i d r " ,ERE, V I I , 6 9 3 - 6 9 4 ; Glgam Destan (n r. B.

    L a n d s b e r g e r , t rc . M u z a f f e r R a m a z a n o l u ) ,

    s t a n b u l 1 9 4 2 ; M a n s r A l i N s f . et-Tc. K a h i r e

    1 3 8 1 - 8 2 / 1 9 6 1 - 6 2 , II I, 3 0 2 ; A b d l b k i G l p n a r -l. Alevi-Bektai Nefesleri, s tanbul 196 3 , s . 69 ,

    1 3 8 ; K . E d i p K r k o l u . Nesm Dv-

    nndan Semeler, s tanbul 197 3 , s . 24 , 72 ,

    11 8 ; M i r c e a E l i a d e , Traite d'histoire des religi-

    ons, P a r i s 1 9 7 5 , s. 1 6 5 - 1 6 9 ; L . M a s s i g n o n ,

    " E l i e e t s o n r o l e t r a n s h i s t o r i q u e , K h a d i r i y y a ,

    e i s l a m " , Opera Minora, Pa r i s 196 9 , I , 155-

    1 5 6 ; A . Ya a r O c a k , slm-Trk nanlarnda

    Hzr Yahut Hzr-lyas Klt, A n k a r a 1 9 8 5 , s .

    4 3 - 5 8 ; . H a k k z m i rl i , " b - H a y a t " , TA, I,

    4 8 - 4 9 ; A . J . V Ve n s i n c k, " H z r " , A, V / l , s . 4 5 7 -

    4 6 2 ; a . m l f . , " a l - K h a d i r " , El2 (Fr. ) , IV, 935 -93 8 .

    S A H M E T YA A R O C A K

    EDE BIYAT. Halk ve divan edebiya-tnda b- haytla i lgil i zengin motiflerteekkl etmitir. enin ebed hayatakavumas, lmden kurtulmas, ld-rlse bile tekrar diri lmesi, ihtiyarsagenlemesi, hastaysa iyilemesi gibigenel telakkilerin dnda b- hayt,vahdet srrna ermektir. Bu it ibarlaiman veya slm, b- hayt ve kev serebenzetil ir. Mmin ise bunu ien kimse-dir. Ayn zaman da Kur'n- Kerm deb- hayttr. Zira onun gelmesiyle nicelm gibi olan canlar diri lmi, nice in-kr ve irk hastalar ifa bulmutur.Kbe vahdeti , Hakk'n birl iini, slm veiman temsil ett ii iin b- hayt ola-rak ta savvu r edilir. Siyah rts " ka-ranl klara (zulmt) benzet i le rek b-

    haytla bir baka ilgi kurulur. Hz. Pey-gamber bir b- hayt emesidir. l

    gnller onun szleriyle ifa ve ebedhayat bulurlar. efaati de mminleriin b- hayttr. Methedilen kiinin,padiahn, sevgilinin, vellerin, kmil in-sann, lim ve riflerin sz ve nasihatla-

    r da b- hayt gibidir. Bazan airler deilh fey iz ve i lhamla yazdklarna iaretetmek iin szlerini b- hayt olaraktakdim ederler.

    Aksz insan l gibidir. Bu itibarlaak b- hayttr. Sevgili, sevgilinin vus-lat , hatta ayak bast yer, eii, aya-nn tozu, topra n hayat kayna-dr. A z veya dudaklar me caze n b-hayttr. Azn hareketi can ve hayatniandr. rad, iman ve feyiz vermekde szle olabilmektedir; onlarn da kay-na azdr. Sevgilinin dudaklar -

    na hayat verir, can balar. Onun iinbsesi bir can emesidir. k sevgili-nin busesi i le lm temenni eder.nk o yine dudaklar sebebiyle yeni-den hayata kavuacaktr. Dudaklar l-me derman olduu gibi zellikle akderdine, hastala ifa ve i ltr. H-kmdarn duda , lm mahkmunuaffederek ona hayat balad i inb- hayttr. Siyah salar "karanlklarlkesi 'ne benzetil ir. Vahdeti temsil edendudak bu ynden de iman ile i lgil idir.Sevgilinin gzleri de hayat pnardr.

    arap da (ak arab, ilh ak arab)b- hayta benzetil ir. Bu ekilde a-rapta bulunan krmzlk ( = a te : ak,hararet, itiyak) ile sv olu ( = su:skn, teskin, vuslat) arasndaki tezadaiaret edilir. Gnl, kalp, ruh, insanamadd ve mnev hayat iye t saladiin b- hayt; vcut bunlarn kafesi ,rts ve koruyucusu olduu iin, ka-ranlklar lkesidir. Tenine, nefsine veyamsivya mahkm olan kii , skendergibi ten karanlnda yolunu kaybeder;gnl hayat pnarna ulaamaz.

    Edebiyat mzda yer yer edep, te rbiye ,lutuf, ihsan, adalet, ilim, irfan, eser b-rakma gibi hususlarla hayat kayna,lmszlk arasnda eit l i i lgiler ku-rulmutur. Bilgi ve sz yaz i le, yaz damrekkeple ebedleir. Yaz vastas ka-lemdir. Bu bakmdan mrekkep kalemi ,yazy, bilgiyi ve dnceyi lmszleti-ren bir hayat rmadr. Mrekkebe gi-dip gelerek slanan kalem b- haytakavuan, onu ien Hzr misalidir. M-rekkep ise siyah rengiyle karanlklar di-yarn temsil eder. Mrekkebin bulun-duu yer olan divit (hokka) yine karan-

    lklar diyardr. Ayrca kalem, ebed fe-yiz emesinin llesi ve musluudur.

    Gkyz, gece siyahl dolaysylakaranlklar lkesidir. Ay, zellikle dolu-nayn ekli , parlakl ve rengi bakmn-dan siyah-beyaz tezad iinde pnara,b- hayta benzetil ir. Gne btn

    canllar iin su gibi dim bir feyiz vehayat kaynadr. Geceleyin kaybolangne zulmet te giz lenen b- hayt ,gndz gkyz ise iinde b- haytbulunan alt n bir kadehtir. Bahar mev-simi, bahar rzgrlar ve yamurlar to-humlarn, bitkilerin yeermesine, diri l-mesine sebep ve yardmc olduklarn-dan ly diri l ten b- hayt misalidir-ler. eme, havuz, sebil vb. dolaysylayazlan kasidelerde ilgili suyun b- ha-yta benzetilmesi, her zaman iin kar-lalabilecek hususlardandr.

    b- haytn yan sra Hzr, skenderve zulmet konular , yine ok defa onun-la i lgil i motifler halinde ele alnmtr.Mesel Hz. Ali ve Mevln gibi bell iisimler veya herhangi bir vel , pr,mrid-i kmil Hzr'a benzetilir. Onlarnirad, rehberlii ve himmetleri Hzr ' nb- hayt gibi ifadr. Hzr sevilen vevlen kiidir, sevgilidir, padiahtr, ve-zirdir, dosttur. Sevgilinin kendisi , du-daklar veya yanaklar b- hayt isek da onu arayan Hzr'dr. Hzr edip-tir. air sz ve mna Hzr'dr. Nasl H-zr b- haytla diri kalmsa air veyayazar da iiriyle, eseriyle, sanatyla ebe-ddir. Hzr seyahatler etmi ve etmek-tedir. n gnl de sabrsz ve karar-szd r ; yer inde duramaz, seyahat lereder, b- hayt (sevgilisini) arar. H-zr ' n yrd yerlerde kuru otlar ye-erir. Kalemin de arkasnda otlar, i-men ler gibi harfler, yazlar teek kleder. Gonca gl yeil l ii , gizli l ii ynn-den elinde b- hayt kadehi tutan H-zr 'a benzetil ir. Hzr uzun mr ifadeeder. Genellikle sevgilinin boyunu tem-sil eden servi (tasavvuf adan vahdet)

    yeil l ii , ykseklii ve uzunluu it ibariy-le uzun mre dellet eder. DolaysylaHzr-servi mnasebeti kurulur.

    Btn arzu ve mcadelesine ramenb- hayt bulamayan skender, mura-dna kavuamayan kimseyi temsil eder.Bu sebeple b- hayta, b- skenderveya b - skender de denilmitir. Aklnvarabilecei nokta snrl , gnln isesonsuzdur. En gzeli akl ve gnln bir-l ikte olmasdr. Bu it ibarla skenderakl, Hzr ise gnldr. "Gnl Hzn",ten zulmetinde b- hayt bularak,

    "nefsini bilen, rabbini bilir" srrna er-mi; "akl skenderi" yabanda kalmtr.

    Trk iye Diyane t Va kf slm Ansiklopedisi : b - hayt-el-Ah km '-er ' iyye.Ank ara : Tr kiye Diy ane t Vak f, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm .

    3

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    4/556

    B-I HAYT

    Bir baka adan Hzr akldr, kl s-kender 'e benzetilir. Bazan da kl ileb- hayt arasnda ilgi kurulur. Kfiringnl imanszlktan kararmtr. sken-der ' in zu lmette b- hayt aramas g ib i

    kl da kfirin kalbinde iman arar, bu-lamaz. skender cihan ftihidir: ark vegarb fethetmi , gc ve hret i b-tn dnyaya yaylm t r. Bu bakmdanair (veya yazar), iir inin stnln,hret in i , mehur luunu belir tmek iinkendisini, airliini veya ilhamn (iirini)skender 'e, kalemini Hzr 'a, szn ve-ya mrekkebin i b- hayta benzetir.

    Destan ve masallarda baz hayvanla-rn b- hayt ierek lmszlemesimotif ler i vard r. Bunlardan en mehuruKrolu 'nun atdr. O, hayat pnarndan

    imekle ebed hayata kavumutur. Atve b- hayt ilikisine divan iir inde deras t lan lmaktadr.

    B IB L IY O G R A F YA :Ya z c o l u M e h m e d , Muhammediye ( h a z .

    m i l e l e b i o l u ) , s ta n b u l 1 9 ^ 5 , (1 -1 V) ; A l e d -d in Al i e leb i . Hmyunnme, S l e y m a n i y eK t p . . H a l e t E f e n d i , n r . 3 7 4 , v r . 2 9 0a - 2 9 2 a : Is-m i l H a k k B u r s e v , Ferahu'r-rh, B u l a k 1 2 5 2 ,I , 57 , 87 ; l i, 114 , 21 3 ; Standart Dictionary ofFolklore, N e w Yo r k 1 9 5 0 , 1 , 2 , 11 6 7 ; G . J o b e s .Dictionary of Mythoiogy Folklore and Sym-bols, N e w Yo r k 1 9 6 1 , s . 11 6 8 ; A . N i h a t Ta r l a n .eyh Divann Tedkik, s t a n b u l 1 9 6 4 ; a . m l f . .Fuzul Divan erhi. An ka ra 198 5, (1-111);A b d l b k i G l p n a r l , Mesneu erhi, s tanbul1 9 7 3 , I , 9 2 - 9 5 , 1 9 0 - 1 9 1 ; S a i m S a k a o l u . 101Anadolu Efsanesi, s tanbul 197 6 , s . 165- 166 ,2 3 5 - 2 3 8 ; A . S r r L e v e n d , Divan Edebiyat.stanbul 1980, s. 176-177. lb- haytla ilgili bazrnek ler i in, Ah me d Paa , k me r, Bak, Emrah,Esrar Dede. Erzurumlu brahim Hakk, Fuzl, Ne-dim, N ef , Nev'T, Pir Sultan Abda l, Seyrn.eyhlislm Yahy, Yunus Emre ve Zt divanlar gibi muhtelif eser ler taranmsa da burada hepsii in ye r gs te r i lmeye ge rek gr lmemi t i r.

    S M I L E L E B I O L U

    T , nA B

    )M s l m a n k a v i m l e r i n o u t a r a f n d a n

    g i y i l e n n a k b i r s t l k

    v e b u s t l n y a p l d k a b a k u m a .L J

    A b e ( ^ ' J ' ) v eya ab y e k e li -mesinin oul ekli olan ve genellikletekil mnasnda kullanlan ab, hadis-lerde "yoksullarn giydii kaba bir el-b ise" o larak tar if ed i lmektedir. Hz. Pey-gamber ' i z iyarete gelen Mudar 'dan b ircemaatin zer ler inde abdan baka b irey ler i o lmad Mslim, "Zekt", 69),

    Medine dnda oturanlarn cuma na-maz klmak iin ehre geldikleri zaman

    zerlerinde ab bulunduu, abann et-rafa yayd kt koku cemaati rahatszet t i inden Hz. Peygamber ' in on lara y -kanarak gelmeler in i tavsiye et t i i b i l in -mektedir (Mslim, "Cum'a", 6). Huzeyfe,

    peygamberin, zerinde namaz kld biraby kendisine hediye ettiini syler(Mslim, "Cihd", 99), Bununla beraberHz. Peygamber zamannda abann fa-kirlik almeti olmad ve zellikle bird in mna ifad e etm edi i muhak kaktr.

    Zhd hareketi dneminde dnya n i-metlerinden yz eviren zhidlerin klkk yafete deer vermedik ler i b i l inmekte-d ir. Veysel Karann in mezb elel ik tentoplad eski elbiseleri birbirine yama-yarak rtnme ihtiyacn karlamas,zhid ve sfler iin rnek bir hareket

    olmutur. Bu dnemde murakka' , hrka,sf, kis ve mirt gibi elbise eitleri dezhid ler taraf ndan kullan lmakta vebunlarla ab arasnda fazla bir fark bu-lunmamaktayd. Ab giymenin ilk zhid-ler ve sfler zamannda yaygnlk ka-zandn, bu kyafetin bir zhd ve fakralmeti say ld n gsteren r ivayetlerde vard r. Mesel , Asamm'a gre ab,zhd alm etlerindendir. Bu yzden, "Kal-b inde be ake deer inde ab g iymearzusu bulunan bir kimsenin buukakelik ab g iymesi doru o lmaz. Bylebir kimsenin ab yerine yeni bir elbisegiyerek zhdn saklamas kendisi iindaha iyi olur." Htem el-Asamm'a isnatedilen yukardaki sz Eb Sleymaned-Drn'ye atfeden Kueyri"nin abyerine sf kelimesini kullanmas, abile sf arasnda bir ayrm yaplmadngsterir. Bu sebeple ab daha sonralar"hrka-i sfi yye" ve "cbbe-i pe m ne"eklinde tarif edilmitir.

    Sfler, m uh tem elen ilik ' teki Ehl-iab anlaynn tesiriyle, abya mnevbir deer verip onu bir zhd ve fakr

    sembol haline getirmilerdir. Baz r i-vayetlere gre Hz. Peygamber abasn Ftma, Ali, Hasan ve Hseyin ' in zerle-rine rterek bunlarn Ehl- i b ey t ' o ld u k -larn sylemi, bundan dolay bu abannaltnda toplananlara Ehi-i ab denilmi-tir. Dier baz r ivayetlerde ise ab yeri-ne nimre, mirt ve kis gibi deiik keli-meler kullanlmtr. Bu sebeple Hz.Peygamber ' in gerekten Ehl- i beyt ' in ibir rtnn altnda toplad kabul edil-se bile, bu rtye o zaman ab denildi- in i kabul etmek o lduka zordur.

    Dervilerin giydikleri kaba ve deer-siz elbiseye ab denildii gibi, deerli

    stle de kab (kaftan) denilir. EbHafs el-Haddd, zer inde kab bulunanah c ' - Kirmnfyi grnce kendis i-ne byk sayg gstermi ve "Abdaarad m kabda buldum" demit i . Bu

    szyle o, iyi bir sf olmak iin mutla-ka esk i psk ab g iymenin ar t o lma-dn, Allah'n vel kullarnn kymetli vepahal elbiseler de giyebileceklerini ifa-de et m ek is temit i . Hz. Ali de deer l ie lb ise g iymekten vazgeip ab g iymeyebalayan sim b. Ziyd'a, "Allah sanadnya nimetlerini hell kld halde on-la rd an fay d a lan man a r za g s te rm ey e-ceini mi sanyorsun? Verdii nimetlerisay p d k mek ten se o n la rd an f ay d a lan -maya bak " dem it ir.

    Son devir lere kadar ab g iymeye de-

    vam eden mutasavvf lar, bu suret leaby b ir zhd ve fakr sembol o larakgren tasavv uf ge len ee sadakatler in igstermek is temilerd ir. Balangtanberi vellerin ve ermilerin (etky, ahf-y) byle gsterisiz elbiseler iindekendilerini halktan gizlediklerine inanl-mtr. Mevln Celleddn-i Rm abgiyenleri "ul iindeki sultanlar" olaraknitelemektedir. Fakat halk n i t imat vetevecchn kazanmaktan ciz kalanbaz r iyakrlar, ab giyerek maksatlar-na kolayca ulamaya altklar iin,

    ab g iym ek ayn zama nda kurnazl nve karcln bir almeti saylmtr.Nitekim, "Ab iinde nice zndk, kabiinde nice sddk vardr" sz buradangelmektedir. Bu mesele zer inde nem-le duran bn Teymiyye 'ye gre gerektevel olan, klk kyafetiyle kendisini halk-tan ay rmak is temez, zaten yaplmasmubah olan bir konuda halktan farklb ir tav r tak nmann an lam da yoktur.nk ab, hrka ve ta gibi eyler ta-savvufun zyle ilgisi olmayan ekilci-likten baka bir ey deildir.

    eitli slm lkelerinde giyilen aba-lar birbirinden farkldr. Suriye ve Ara-bistan'da giyilen ab yelek eklindeolup dizlere kadar, Msr 'da giyilen abise topuklara kadar iner ; fakat yelekeklinde deil, cbbe biimindedir. Ku-zey Afrika'da giyilen ab ksa kollu, ka-l n b ir s t lk tr ve ce lbe 'ye benzer.Bat Cezayir 'de genell ik le pamuklu , n-dir olarak da ynl veya ipekli beyazg m le e ab denir. gm lein zer ineve cellbenin altna giyilir. Osmanllardn emin de al t tabaka daki i lim men-

    suplar ve medrese ta lebesi de ab g i-yerd i . Ancak bu ablar n zhd ve fakr

    4Trkiye Diyanet Vak f s lm Ansik lopedis i : b - hayt-el-Ahkm '-er 'iyye.

    Ank ara : Tr kiye Diya net V ak f, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res. , hrt. ; 29 cm .

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    5/556

    almeti olan ablardan farkl olduumuhakkaktr. lmiye snfnn ve medre-se talebesinin giydii palto eklindekiab, devety renginde, bazan da kur-un olurdu. eitli slm lkelerinde

    farkllklar gstermekle birlikte ab de-nilen kuma, hemen her yerde kalnynden dokunurdu. Eskiden cbbe, po-tur, akr, hrka, kaln ve terlik gibieitli giyim eyalar yaplan ab, bazblgelerimizde bugn de kullanlmak-tadr. Siyah renkli abya kebe denir.nce abdan heybe ve hur yaplr. Kal-n eyer rts olarak kullanlr. Trki-ye'de asl ab btn vcudu rtecekkadar geni, yakasz ve kolsuz, ayaklarakadar uzanan, n ak, ste giyilen birelbisedir. rme ynden yaplan ve inceolanna ab, dvme ynden olanlarnakepenek denir. Bunu obanlar giyer.stanbul Kapalar esnaf arasndanemli bir yeri bulunan abclar, XIX.yzyln sonlarna doru Zindankapsile Odunkaps arasndaki blgede top-lanmlard. Buradaki Abaclar caddeside adn bu esnaftan almtr.

    Ab kelimesi dilimize baz deyimlerkazandrmtr. Mesel abac (hazra ko-nan), abal (yoksul), abas krk yerindenyamal (dervi, fakir kimse), alaca abal(fakir kii, dervi), abas yank (k),abay yakmak (k olmak), aba altn-dan denek gstermek (dervi geindiihalde dervilie yakmayan ilerde bulun-mak). Ab dolaysyla tasavvuftan Trk-e'ye girmi baz ataszleri de vardr:Aba vakti yaba, yaba vakti aba olmaz(her eyin bir vakti olduunu anlatmakiin sylenir); abann kadri yamurdabilinir (abann insan korumasndan kina-yedir) ; bir abam var atarm, nerde olsayatarm (genellikle gezici derviler iinkullanlr).

    B I B L I Y O G R A F YA :M s l i m , " Z e k t " , 69 , " C u m a " , 6 , " C i h d " ,

    9 9 ; Ta b e r l , Cmi'ul-beyn, B u l a k 1 3 2 3 - 2 9 -B e y r u t 1 3 9 8 / 1 9 7 8 , X X II , 6 ; S l e m . Tabaka-t-fiyye, K a h i r e 1 3 8 9 / 1 9 6 9 , s . 9 7 ; K u e y r ,er-Risle, K a h i r e 1 9 6 6 , s . 2 9 4 ; H u c v ir , Kef'l-mahcb, Hakikat Bilgisi ( t rc . S l e y m a n Ul u -d a ) , s t a n b u l 1 9 8 2 , s . 2 3 5 ; G a z z l , hyaKa -h i r e 193 9 , 111, 21 7 ; At t r, Tezkiret'l-evliy*,Ta h r a n 1 3 4 5 , s. 3 3 7 ; M e v l n , Mesnevi ( t r c .Ve l e d z b u d a k ) , s t a n b u l 1 9 4 2 , I, 8 ; b n Te y -m i y y e , el-Furkan, K a h i r e 1 3 8 7 , s . 2 5 ; b n ' l -C e v z . Telbs blis. K a h i r e 1 3 6 8 , s . 1 6 1 ; K m i lM u s t a f a e - e y b , e-la beyne't-taavvufve't-teeyyu, Ba d ad 196 4 , 1, 115 ; Paka l n , 1,1 ; W. M a r a i s , " A b a " , A , I , 1 -2 ; Y. K . St i l lm an-T. M a j d a , " L i b s " , El2 ( ng . ) , V, 740 , 75 2 ; H .A l g a r , "c A b 5 " , Elr., I , 50-5 1 .

    fi S L E Y M A N U L U D A

    B

    Kur 'n- Ker m 'de daha okmriklerin, atalarnn dinine bal l n

    tenkit iin kullanlan bir tbir.L J

    Arapa eb (baba) kelimesinin oulekli olan b, "ncekiler, bir i veyameslein kurucular ve ileri gelenleri"anlamna da gelir. Kelime sabit ve ge-zegen gk cisimleri iin de kullanlr.

    Kur'n- Kerm'de altm defa ge-en b kelimesiyle belirtilen "babalarsilsilesi", slm'n getirdii mesaj asn-dan nemli bir konudur. nk slmdini yeni bir inan, dnce ve hayattarz getiriyor, insanlara dnyada ve

    lm tesinde mutluluk vaad ediyordu.Buna kar direnenlerin ileri srdklerihususlardan biri de atalarnn yolundanayrlmamakt; bunu bir eit vefa borcuolarak gryorlard. slm dini aslndaanaya, babaya ve dolaysyla atalarasayg, sevgi ve itaati emretmi, bunuAllah' bir bildikten sonra en nemli va-zife kabul etmitir (bk. en-Nis 4/36; el-sr 17/23-24). Ancak, yaratana si ol-mak sz konusu ise bu durumda yara-ta itaat etmeye, atalarn yanl inanve geleneklerine kr krne balanpkalmaya izin verilmemitir. Nitekim ta-rihte baz ilkel topluluklar arasnda ata-lara tapnmaya kadar varan bir "atalarklt"nn bulunuu, slm'n bu konu-daki uyarsnn haklln gstermekte-dir. Ata lara b allk iddiasyla slm'akar kan Asr- sadet mrikleri deAllah'n birliini, Hz. Peygamber'in ri-sletini, hiretin varln inkr etmi,slmiyet'in getirdii ahlk kaidelerineve itima adalete kar kmlardr.Onlar, atalarnn geleneini srdrmekgrnts altnda tahakkm ve istis-mar zerine kurduklar nizam bozma-

    mak, menfaatler ine hale l getirmemekistiyorlard (bk. en-Neml 27/14; el-Kasas28/57). Kur'n- Kerm, atalara ballkgrntsnn ardndaki temel faktrortaya kardktan baka, iyi niyetle deolsa kr krne taklitilii mahkmetmi, gerein vahiy ile desteklenenakl yoluyla bulunabileceini beyan et-mitir. Ayrca gemi peygamberlerinde benzer muhalefetlerle karlatnhaber vermitir (bk. el-Bakara 2/170; en-Nahl 16/35).

    b-i Ulviyye: Yldzlardan ahkm -

    karanlar tarafndan sabit ve gezegengk cisimlerini ifade etmek iin kulla-

    nlm bir terimdir. Madd varlklarn il-kesi saylan ve yer kresini oluturandrt unsura mmeht- sfliyye, yer-yzndeki olaylarn olumasnda etkenolan gk cisimlerine de b-i ulviyye

    denilmitir. Tarih boyunca yldzlardanahkm karanlar, cincilik ve frk-lkle uraanlar daima b-i ulviyyedenyardm ummulardr (bk. LM- AHKM-IN C M ) .

    b-i Nasrniyye: Eski literatr-mzde, hristiyan kilisesince sayg g-ren ve byk ounluu azz kabul edi-len ruhan reislerle kilisenin inan pren-siplerini savunan ve doktrinlerinin de-erliliiyle tannan kimseler iin kulla-nlmtr (bk. RABBNIYYN).

    b-i Nasrniyye e ayrlr : 1) b-i

    Resliyyn (apostolic fathers, peres apos-toliques). Havrilere katlm, onlarnarasnda bulunmu, Hristiyanl yay-makta rol oynam babalar. Romal ele-ment (. 101), Hermas (II. yzyl), Ignati-us (. 110) bunla rdand r. Hav rilere ha-lef olan babalar, kilisenin i hayatylailgili ahlk, edep, disiplin gibi mesele-lerle megul olmulardr. 2) b-i Ke-nse (church fathers, peres de l'eglise).Katolikler'e g re II. yzyldan XIII. yzy-la, Protestanlar'a gre de II. yzyldanVI. yzyla kadar ortaya kp kutsalmetinlere, yazl ve szl gelenee da-yanarak kilise tarafndan makbul g-rlen doktrinleri vazeden babalar. 3)b-i Mdfin (apologists, peres apolo-gistes). Kilisenin doktrinlerini dier dinmensuplarna, filozoflara, dinsizlere, ki-lisenin grne muhalefet edenlerekar savunan babalar.

    Kilise babalarnn ittifak ettikleri ko-nular bir yana, tek balarna sahip ol-duklar kanaatler bile gelenein ennemli delili saylr. Kilise dogma vedoktrinlerinin konulmasnda kilise ba-balarnn nemli bir yeri vardr. Onlaryazlar, vaaz ve telkinleri, konsillerdekiarlklaryla sonrakilere kaynak olmu,Hristiyanln bugnk eklini almasn-da Pavlus ve Ahd-i Cedd yazarlarndansonra en nemli tesiri onlar icra etmi-lerdir. "Kilise babalan" deyimi yer be-lirtmeden kullanld gibi, skenderiye-li, Suriyeli, Kapadokyal, Kuzey Afrikal,Romal babalar eklinde de kullanlr.

    B IB L IY O G R A F YA :Te h n e v , Keaf, 1, 90 , 99 ; Paka l n , I, 3 ; M.

    F u d A b d l b k T, Mu'cem. " b " ' , m d . ; . R z aD o r u l , " b " , TA, I , 3 1 - 3 6 ; T. W. C r a f e r , " A p o -l o g e t i c s " , ERE, 1, 61 2 ; M . H . Sh eph e rd , J r," A p o s t o l i c F a t h e r s " , IDB, I , 17 4 ; DCR, s. 93.

    fi G N A Y T M E R

    Trkiye Diyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b- hayt-el-Ahkm'-er 'iyye.Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

    5

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    6/556

    ABADAN

    r ~A B A D A N

    ( ' j i j )

    r an 'm gneybat s ndaHzis tan eyalet inde bir ehir. ^

    attlarap'n dou yakasnda Cezre-tlhdr veya sonradan Abbdn diye an-lan adann kuzey ksmnda kurulmutur.Balangta Basra krfezi kysnda ikenattlarap'n tad alvyonlar sebe-biyle bugn denizden 50 km. kadar ie-ride kalmtr. Dnyann en byk pet-rol artma tesislerine ve ihra imknla-rna sahip limanlarndan biridir.

    VIII. veya IX. yzylda Ab bd b. Hse-yin adl bir din adam tarafndan kuru-lan ehir, kurucusunun adna izfeten'Abbdn ( ) adn alm, ancakbu isim, 1935'te Rz ah'n ran'dakiArapa yer adlarn Farsalatrma poli-tikas sonucunda bdn'a evrilmitir.Abbsler'in ilk zamanlarnda din birmerkez olan Abadan'da ticaretin de ge-litii, ayrca Basra blgesinin hasr vetuz ihtiyacnn buradan saland bilin-mektedir. attlarap evresindeki tuzlubataklklarda yetien sazlardan fayda-lanmak suretiyle Abadan'da yaplan ha-srlar, bdn ismiyle n kazanm, M-sr'da imal edilen hasrlara da sonradanayn ad verilmitir. XI. yzyl tarihile-

    rinden Nsr- Hsrev, Abadan', "Irak'nen gneyde bulunan meskn yeri", XIV.yzylda ise bn Battta, "tarm alanla-rndan mahrum, tuzlu bir ovada kurul-mu. iinde pek ok mescid ve ri-b t 'lar bulunan byk bir ky" olaraktanmlamlardr. Bu kaynaklardan, eh-rin zamanla kurulu yllarndaki canll-n kaybettii anlalmaktadr. Dahasonralar, etrafndaki topraklar tuzdanarndrlarak hurma yetitirilmesine im-kn salanmtr. Bugn attlarap ileBahmanir nehirleri etrafndaki sahalarhurmalk halindedir ve ehir evresin-

    deki krlk blgede yaayan 100.000kadar insan, geimini daha ok bu hur-malklardan salamaktadr.

    Uzun sre Osmanl hkimiyetinde ka-lan Abadan, 1847 Erzurum Antlamasile ran'a gemitir. Lorimer, bu yzylnbanda ehrin kuzeyinde on be, dou-sunda yirmi iki, batsnda yirmi bir kybulunduunu, bu kylerde yaayan hal-kn bal olduu kabileleri, kylerdekihane miktarn ve kylerin birbirineuzakln listeler halinde vermektedir.

    Abadan'n gelimesi, ngiliz-ran pet-

    rol irketinin 1909-1913 yllar arasndaburada petrol artma tesisleri kurma-

    syla balamtr. Daha nce byk birky veya kasaba durumunda iken nfu-su artmaya balam, 1932'de 40.000,1951'de 200.000, 1976'da da 296.000olmutur. 1980'de balayan Irak-ran

    Sava'ndan ok zarar grm olmasnaramen petrol ile ilgili faaliyetler sr-drlmektedir. Abadan'daki petrol art-ma tesisleri 10 km2 geniliinde biralana yaylmtr. 150 km. kadar uzak-ta, Zagros dalarnn eteklerinde bulu-nan Aa Cari, Ga Saran, Heft Kel, Ll,Mescid-i Sleyman ve Meydn- Neft gi-bi petrol havzalarndan, toplam uzunlu-u 3000 kilometreyi geen borularlagetirilen ham petrol burada artlmaktave artlm petrol, 1961'de ina edilen965 km. uzunluundaki bir boru hattile i ksmlara sevkedilmektedir. eh-

    rin, 190 km. doudaki Benderahpr li-man ve daha gneyde sahilden 37 km.akta bulunan Harg adasndaki hampetrol ihra limanlaryla da boru ba-lants vardr. Abadan'da petrol artmatesislerinden baka petrokimya endst-risi de bulunmaktadr. Petrolle ilgili te-

    sislerin tamam 1979 ihtillinden sonramillletirilmitir. Abadan'da milletleraras bir hava liman mevcuttur. Ayrcaehir, asfalt yollarla deniz kysndakidemiryolunun balang istasyonu olan

    Hrremehr ile Ahvaz, Tahran gibinemli ehirlere ve petrol havzalarnabahdr.

    B IB L IY O G R A F YA :N s r - H s r e v, Sefernme ( n r . C h . S c h e -

    f e r ) , P a r i s 1 8 8 1 , s . 8 9 ; b n B a t t t a . Tuhfetun-nzzr ( n r . A l i e l - M n t a s r e l - K e t t n ) , B e y r u t1 4 0 5 / 1 9 8 5 , I , 2 1 0 ; J . G . L o r i m e r, Gazetteer ofthe Persian G ulf, 'Oman and Central Arabia,C a l c u t t a 1 9 0 8 , II A , 1 - 8 ; " A b a d a n R e f i n e r y " ,Reuietu of Middle Ea st Oil Petroleum, Times,L o n d o n , J u n e 1 9 4 8 ; L. L o c k h a r t , " K h u z i s t a n ,P a r t a n d P r e s e n t " , Asiatic Reoieu, O c t o b e r1 9 4 8 ; a . m l f . , " ' A b b d n " , El2 ( ing ) , I , 5 ; -E .F o d o r - W. C u r t i s , Fodor's Islamic Asia, T h eH a g u e 1 9 7 4 , s . 2 5 8 , 2 6 4 ; Statesman's Yearbo-

    ok 1980-1981, N e w Yo r k 1 9 8 0 , s . 6 8 0 ; TheMiddle East and North Afrlca 1984-1985, L o n -d o n 1 9 8 4 , I , 111 ; II, 3 6 8 , 3 7 3 ; M . S t r e c k , " A b -b d n " , A , I, 8 ; " A b a d a n " , The New CaxtonEncyclopadia, Lo nd on 1966 , 1, 3 ; L . P. E lwe l l -S u t t o n - X . D e P l a n h o l, " A b a d a n " , Elr., I , 51-57 .

    LAL C E VAT R T G R S O Y

    6Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : b- hayt-el-Ahkmu -er 'iyye. --

    Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    7/556

    ABDLE

    r ~ABAD

    (Hindis tan ' n Devle tbd ehr inde

    yaplan bir k t eidi

    (bk. KIT).L J

    r nABDILE

    ( S I j U I )

    Hadis te ve t asavvuf ta fa rk l anlam larda ku l lan lan t e r im.

    L J

    HA DS . limleriyle ve zellikle ver-dikleri fetvalarla mehur olan Abdullahadl drt sahb hakknda kullanlr.Abdile, "abd" mnasna gelen abdel

    kelimesinin deil, Abdullah kelimesininouludur. bn Fethn'a ait el-st Ccbzeylindeki l isteye gre, Hz. Peygam-ber'in ashab arasnda Abdullah isimli300 kadar sahb bulunmaktayd. Fa-kat bunlarn iinde geni fkh kl-tr ve fetvalaryla hret bulan drtsahb Abdile unvanyla tannmtr.Abdile'nin kimler olduu Ahmed b.Hanbel'e sorulmu, o da Abdullah b. Ab-bas, Abdullah b. mer, Abdullah b. Z-beyr ve Abdullah b. Amr b. s'n isim-lerini saym, Abdullah b. Mes'd'unAbdile'den olmadn belirtmitir.

    BeyhakT de. fkh ilmind e n emli bir yeribulunan Abdullah b. Mes'd'un Abdi-le'den saylmayn, onun ok erken ta-rihlerde vefat etmesi (32/652), Abdi-le'den saylan dier Abdullahlar'n isedaha uzun yaayarak ilimlerinden b-yk lde faydalanlmasyla izah et-mitir. Zaten A bdile terim i Abdullah b.Mes'd'un vefatndan sonra ortaya k-mtr. Her ne kadar Zemaher i leRf, Abdullah b. Mes'd'u Abdile'densaymlarsa da usul limleri bunu do-ru bulmamtr. Cevher. Abdullah b.Zbeyr'i Abdile'den saymayarak onla-

    rn bn Abbas, bn mer ve Abdullah b.Amr'dan ibaret olduunu sylemitir.MerTnn de el-Hidye adl eser indehac aylarnn tesbiti konusundaki bir ri-vayetten sz ederken, "Bu, Abdile(el-Abdilet's-selse) ile Abdullah b.Zbeyr'den rivayet edilmitir" der. -rih bn'l-Hmm, Fethu'l-Kadr'de bucmleyi aklarken Hanefler'e greAbdile'nin Abdullah b. Mes'd, Abdul-lah b. mer ve Abdullah b. Abbas'tanibaret olduunu, bakalarnn stlahnagre de yukarda Ahmed b. Hanbel 'dennaklen adlar verilen drt kiiye Abdiledendiini sylemektedir.

    Hepsi de Kurey kabilesine mensupolan ve yetmi yldan fazla yaayanAbdile'nin en son vefat edeni, 73(692-93) ylnda seksen be veya sek-sen yedi yanda len Abdullah b. mer'dir. Abdile'nin eitli gr, dnceve fetvalar zellikle tefsir, hadis ve f-kh kitaplarnda yer almtr. ttifak et-tikleri gre "kavl'l-Abdile", amelittifaklarna da "fi'l'l-Abdile" veya"mezheb 'l-Abdile" ad verilmitir.

    B IB L IY O G R A F YA :C e v h e r , hh, " a b d " m d . ; H a t b , el-Es-

    m'ul-mbheme, K a h i r e 1 4 0 5 / 1 9 8 4 , s . 6 0 9 ; b n ' s - S a l h , ' U l m u l- ha d ( n r. N r e d d i nI t r ) , Me din e 19 72 , s . 26 6 ; r k , Fethu'l-Mul( n r . M a h m d R a b ' ) , K a h i r e 1 3 5 5 / 1 9 3 7 , IV,3 7 - 3 8 ; b n ' l - H m m , Fethu'l-Kadr, K a h i r e1 3 8 9 / 1 9 7 0 , I I I , 1 7 - 1 8 ; S y t , Tedrbur-ru( n r. A b d l v e h h b A b d l l a t f ) , K a h i r e 1 3 8 5 /1 9 6 6 , II , 2 1 9 - 2 2 0 ; Te h n e v l , Keaf, I I, 94 8;A h m e d M u h a m m e d k ir , el-B'isul-has,K a h i r e 1 3 7 0 / 1 9 5 1 , s . 1 8 8 - 1 8 9 , 2 3 9 ; TecridTercemesi, I , 2 7 - 2 8 ; M . Ta y y i b O k i , Baz Ha-dis Meseleleri zerinde Tetkikler, s tanbul1959 , s . 36 .

    S R A T K K

    TAS AVV UF . Genellikle esm -i hs-n 'da n birinin tecellisine mazhar olmukimseleri ifade etmek iin kullanlr.

    Baz mteahhir sfler, ilh isimler-

    den zellikle birinin tecellisine mazharolan ve o ismin zn tekil eden sfat-la vasflananlar o isme nisbet etmiler-dir. Bu nisbeti de ab d kelimesini o is-me muzaf klmak suretiyle meydanagetirdikleri birleik isimle gerekletir-milerdir. Cmertlik zelliine sahipolana Abdlvehhb, nefsn arzulan veher trl ktlkleri yenecek gce sa-hip bulunana da Abdlkahhr denilme-si gibi. Kn, Iplht'-fiyye'sin-de (s. 108-130) esm -i h snnn h er bi-riyle meydana getirdii birleik isimlerebu trden mna vermeye almtr.Bu tarz bir yorum, hadiste geen "ab-d'd-dnr ve'd-dirhem" (altna vegme kul olan kimse) (Buhr, "Ci-hd", 70, "Rikk", 10; bn Mce, "Zhd", 8)deyimine benzemektedir. Abdile asln-da "Abdullahlar" demektir, fakat bn'l-Arab ve Kn gibi mellifler, Allahkelimesinden baka isimlerin banaab d kelimesini ekleyerek meydana ge-tirdikleri birleik isimlere de Abdiledemilerdir.

    Mutasavvflar, baz vellerin dier ve-

    llere gre esm-i hsndan birinin te-cellisinden daha fazla pay aldklarn,

    bundan dolay her velnin kendine hasbir yn bulunduunu savunurlar. Me-sel hakikatleri gnllere naketmedeBaheddin Nakibend, ba darda olan-larn yardmna komada Abdlkdir-i

    Geyln, ilh tecellilerden feyiz almadaEb'l-Hasan e-zel, olaan st halgstermede Ahmed er-Rif , efkat vemerhamet te Ahmed el -Bedev , cmert -likte brhim ed-Deskl, mrifette b-n'l-Arab, mahviyette Shreverd, cez-be ve istirakta Necmeddn-i Kbr,ak ve muhabbette de Mevln tema-yz etmilerdir. Ayn ekilde drt b-yk halifeden her biri dierlerinden ay-r bir zellie sahiptir. Doruluk EbBekir'in, adalet mer'in, hay Os-man'n, kerem de Ali'nin ayrc zellik-leridir. Ayn durum peygamberler iinde sz konusudur. dem "safyyullah",Nuh "neciyyullah", brhim "hallullah",Ms "kelmullah", s "rhullah", Mu-hammed de "habbullah't r.

    Fu'l-hikem'de peygam berleri buynleriyle inceleyen bn'i-Arabrnin aynkonuda Kelmul-'Abdile adnda bireseri de vardr. bn'l-Arab, szlerininaklettii baz muhayyel ahslarn herbirine Abdullah adn verir. Bunlarn ba-balar olarak bir peygamber adn, de-

    deleri olarak da abda balanan esm-ihsndan bir ismi kaydeder; Abdullahb. drs b. Abdlhlik, Abdullah b. sm-il b. Abdnnfi' gibi. Verilen ilk rnektedede (Abdlhlik), Allah'n isimlerindenbirine mazhar olduu kabul edilen m-cerret bir kulu, baba da (idrs) ayn is-min mazhar saylan bir peygamberi,Abdullah ise yine bu ismin (Halik) tecel-li ettii velyi temsil etmektedir. bn'l-Arab bu Abdullahlar'a mazhar oldukla-r esm-i hsnya uygun zellikler verirve bu zellikleri onlarn diliyle anlatr.

    Bylelikle o, isim alan her eyin tadzellikleri esm-i hsn vastasyla Al-lah'tan aldn iddia etmi ve btn te-sir ve mnasebetleri Allah'a balamakistemitir.

    Mutasavvflar, bnT-Arabden it iba-ren kutub, immn, evtd, abdal vb.zmrelere ab d ile balayan isimler ver-milerdir. Mesel kutbun ad Abdullah,sadaki imamn ad Abdrrab, soldakiimamn ad Abdlmelik'tir. Saylar drtolan evtdn isimlerine de (Abdlalm,

    Abdlmrd, Abdlkdir, Abdlhay) abdile balad iin Abdile denilmitir.

    Trkiye Diyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b - hayt-el-Ahkm '-er'iyye.Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

    7

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    8/556

    ABDLE

    B IB L IY O G R A F YA : b n ' l - A r a b , el-Ftht'l-Mekkiyye, K a h i r e

    1 2 9 3 , I V, 2 5 0 - 4 1 0 ; a . m l f . , Kelmul-'abdile

    ( n r . A b d l k d i r A h m e d A t ) , K a h i r e 1 3 8 9 /1 9 6 9 ; a . m l f . , Fu'l-hikem, s t a n b u l 1 2 8 7 ;K n , Itlht'-fiyye ( n r. M u h a m m e d

    K e m l b r h i m v. d r . ) , K a h i r e 1 9 8 1 , s . 1 0 7 ;Te h n e v , Keaf, II, 9 4 8 ; G m h n e v , C -micu'l-usl, K a h i r e 1 3 1 9 , s . 1 9 ; A n n e m a r i e

    S c h i m m e l , Tasavvufun Boyutlar ( t r c . E n d e rG r o l ) , s ta n b u l 1 9 8 1 , s . 2 3 6 .

    S S L E Y M A N U L U D A

    r ~A B A K A

    (. 680/1282)

    lhanl hkmdar (1265-1282) .L J

    Hlg'nun on drt olunun en b-ydr. 631'de (1234) Moolistan'da

    dodu. Babas ile birlikte 1256'daran'a geldi. nce Horasan valiliine ta-yin edildi. Hlg'nun lm zerineemrler, hatunlar ve ehzadelerden te-ekkl eden kurultayca babasnn yeri-ne getirildi (1265). Fakat hkmdarlByk Han Kubilay tarafndan ancakbe yl sonra tasdik edildi.

    Abaka, hkmdar olduktan sonra,Kuzey Azerbaycan hkimiyeti dolaysy-la nce kuzey komusu Kpak Hanlile mcadeleye giriti ve onlara karKr rma sahilinde bir set kurdurdu.Ancak Kpak Han Berke Han'n lmile (1266) bu mcadele sona erdi. Diertaraftan douda aatay Hanl'na sa-hip olan ve Horasan'da hak iddia edenBarak Han'n kalabalk bir ordu ile Ho-rasan'a girmesi, Abaka'nn bu tarafaynelmesine sebep oldu. Maiyetindegl ve silhlar mkemmel bir orduile Horasan'a giren Abaka, Gazne'denSind suyuna kadar olan yerleri kendisi-ne brakmak artyla Barak Han'a sulhteklifinde bulunduysa da Barak Han buteklifi kabul etmedi. Bunun zerine1270 ylnda Herat yaknlarnda meyda-na gelen savata onu malp ederek

    Horasan valiliine kardei YesudarOul'u tayin etti. Yesudar Oul dahasonra Abaka'nn emriyle Mvernne-hir'e girdi. Buhara ve evresini yakp y-karak byk tahribatta bulundu.

    Abaka aslnda Budist olmakla bera-ber baz siyas dncelerle babasHlg gibi hristiyanlara yaklat veonlarn mslmanlara, zellikle kutsaltopraklar yznden Memlkler 'e olandmanlklarndan faydalanmak istedi.Bu yzden M emlkler 'le babas zama -nnda balayan mcadeleye devam

    ederek onlara ar bir darbe vurabil-mek iin Avrupa ile kurulmu mnase-

    betleri gelitirdi. Bununla ilgili olaraknce 1267'de Papa X. Grgore'a bir elignderdi, daha sonra 1274 ve 1276'dada bu tr teebbslere devam etti. Ay-n ekilde 1278'de Papa III. Nikola-

    us'dan da Abaka'ya eliler geldi. Fakatbtn bu teebbslerden olumlu birsonu salanamad ve Abaka Memlk-ler 'le tek bana mcadele etmek duru-munda kald. Nitekim lhanllar'a tbiolan Anadolu Seluklu Devleti'nin yar-dm istedii Memlk Sultan Baybars,Anadolu'yu "Tatar tahakkmmdenkurtarmak iin harekete geti ve Elbis-tan ovasnda bir Mool ordusunu boz-guna uratt (15 Nisan 1277). AncakAnadolu beylerinden vaad edilen yard-m gremeyen Baybars, Kayseri 'ye ka-dar ilerlemi olmasna ramen geriekilmek zorunda kald. Baybars'n pe-inden Anadolu'ya giren Abaka, Anado-lu Trkmen beylerinden ve ahaliden,bir rivayete gre 200.000 kiiyi katlettive byk bir tahribatta bulundu. Abakabirka yl sonra Grc ve Ermeni kral-lklar kuvvetlerinin de bulunduu birorduyu kardei Meng Timur kuman-dasnda Memlkler zerine gnderdiy-se de bu Mool ordusu Suriye'de Hu-mus yaknlarnda Memlk kuvvetleritarafndan malp edildi (Austos 1281).Bu malbiyete son derece zlen Aba-ka, zntsn iki ve elence ile gi-dermeye alt. Bu da onun vakitsizlmne sebep oldu (1 Nisan 1282).

    Abaka'nn on yedi yl sren hkm-darl zamannda lkede i karklkgrlmemi, istil edilen yerlerdeki hal-kn ezilmesine kar, lhanl tebaas ver-gilerin hafifletilmesi sebebiyle nisbetenrahatlamtr. Abaka, M oollar arasnda

    Abaka devrine ait bir sikke

    hzla yaylan slmiyet'i kabul etmemi,atalarnn rf ve geleneklerini koruma-ya almtr.

    B IB L IY O G R A F YA : b n e d d d , Baybars Trihi ( t r c . e r e f e d d i n

    Ya l t k a y a ) , s t a n b u l 1 9 4 1 , s . 7 6 - 8 1 , 8 4 - 8 9 , 9 2 -9 3 ; E b ' l - F e r e c , Trih ( t r c . . R z a D o r u l ) , A n -k a r a 1 9 5 0 , I I, 5 8 5 - 6 1 0 ; R e d d d i n , Cmi'u't-tevrh ( n r. K . J a h n ) , ' s - G r a v e n h a g e 1 9 5 7 , s.3 - 4 2 ; I b n ' l - F v a t . el-Havdiul-cmi'a (n r.M u s t a f a C e v d ) , B a d a d 1 3 5 1 , s . 3 5 2 - 4 1 8 ;Y n n f , Zeyl Mir'ti'z-zamn, H a y d a r b d1 9 6 0 - 6 1 , l i , 2 - 3 , 7 - 8 , 3 1 - 3 4 , 11 2 - 1 1 7 , 1 6 4 - 1 7 3 ,1 7 5 - 1 8 6 , 2 3 3 ; I V, 9 0 - 9 7 , 1 0 0 ; Va s s f , Trih,B o m b a y 1 2 6 9 , s . 5 2 - 1 0 5 ; H a m d u l l h - i M s t e v -f, Trth-i Gzde ( n r . A b d l h s e y n - i N e v ) ,Ta h r a n " l 3 3 9 , s . 5 9 1 - 5 9 3 ; M u f a d d a l b. E b ' l-F e z i l , en-Nehc's-sedd ( n r. E . B l o c h e t ) , P a r i s1 9 1 1 , 1 , 5 2 4 ; M r h n d , Ravzat'-af', L e k n e v1 3 3 2 , V, 8 9 - 1 0 8 ; B . S p u l e r , ran Moollar ( t rc .C e m a l K p r l ) , A n k a r a 1 9 5 7 , s . 2 1 5 - 2 5 2 ;a . m l f . . " D k h n s " , El2 (F r ) , I II , 11 4 9 -1 1 5 0 ; W .

    B a r t h o l d . " A b a k a " , A, 1, 4 ; P. J a c k s o n , " A b a -q a " , Elr., I , 6 1 - 6 3 . ,,

    H IL FA R U K S M E R

    A B A K S

    Basi t hesap i l emler in i yapm aktakul lan l an say boncuk lan l evhas .

    L -JAbaks bugn Trkiye'de bilinen ek-

    liyle, daha ok ilkokul birinci snf -rencilerinin toplama ve karma ilemle-rini renebilmek iin kullandklar, birereve iine alnm deiik saydakimaden teller zerinde kayabilen onarboncuktan ibaret, desimal sistemde birhesap aletidir. Aletin kapasitesine greher tel srasyla birler, onlar, yzler, bin-ler. . . hanelerini gstermekte ve mesel8312 rakamn elde edebilmek iin bi-rinci telde sekiz, ikinci telde , nctelde bir, drdnc telde iki boncuk sa-a ekilmektedir. Trkiye'de plastik sa-nayiinin gelimesiyle yaygnlaan bualetin bir baka tipi, eskiden beri bilar-do salonlarnda, duvara aslan bir ubu-a dizilmi iri ahap toplar halinde kul-lanlmaktadr. Her iki ekliyle de Anado-lu'ya Bat'dan ve yakn dnemlerde ye-niden gelen abaks, m.. I. binylnbalarnda inliler icat etmitir. inli-ler'in suan-pan (hesap tablas) adn ver-dikleri bu alet, nceleri Dou Asya'dayaygnlam ve daha sonra Ortaa'daMool istilsyla da Rusya, Anadolu veArap lkeleri dahil btn Asya'da tann-mtr. Ancak yeni gittii lkelerde ma-tematikilerle tacirlerin dnda pek tu-tulmam, yaygn ve baarl biimdekullanlmas yine Moollar ile Dou As-ya milletleri arasnda kalmtr. inli-

    ler'in ve abaks ancak XVI. yzyldakullanmaya balayan Japonlar'n, bu

    8Trkiye D iyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b- hayt-el-Ahkm'-er 'iyye. --

    Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    9/556

    ABANOZ

    aletle drt ilemin dnda karekk he-saplarn dahi kolaylkla yaptklar bilin-mektedir. Bat'da ise abaks, yine m..I. binyl ortalarnda Msrllar ile Greklerve daha sonra da Romallar tarafndan

    kullanlmtr. Ancak, Dou Akdenizevresinde gelien ve in suan-pann-dan biraz farkl olan bu aletin, ondanetkilenm eden Eski Yakndou'da icatedilmi olmas kuvvetle muhtemeldir.

    Abakustan bahseden mracaat ki-taplarnda bu aletin Bbilliler tarafn-dan, zeri tozla kapl bir levha halindeicat edildii ve adnn da brnice abak-tan ( toz) Greke 'ye abakos/abax ve on-dan da Latince'ye abacus eklindegemi olduu grne yer verilmek-tedir. Greke uzmanlar ise abakosunSm dillerin birinden geldii grndoru, fakat brnice abak ile birleti-rilmesini semantik adan tutarsz ka-bul et m ek ted irl er (bk. Frisk, 1, 3; III, 15).Romallar'n abacus veya calculus(kk akl ta) dedikleri alet, zerin-de kanallar ve bu kanallarn iinde iti-lince hareket eden kk ta yuvarlak-lar bulunan bir tun levhadan ibarettir.Bu aletin suan-pandan ayrlan balcazellii, deliksiz olan boncuklarnnubuk veya tel zerinde kaydrlmaypkanal iinde ileri geri srlerek kullanl-masdr. Abaksn bu zellii gz

    nnde tutularak tad Sm kkenliabak(os), abac(us) ad, ana Sm dilolan Akkadca'daki "srmek, itelemek,yrtmek" anlamn tayan abaku(m)

    Roma abaks

    i |

    o @

    9 J

    -

    9

    9

    Z

    kelimesi (bk. v. Soden, I, 2 vd.) ile kar-latrlrca, her ikisinin aslnda ayn keli-me olduu ve bu alet adnn "srmek","srg" veya "srgl" gibi bir anlamtad iddia edilebilir. Nitekim Trke

    dahil hemen her dilde kullanlan"srgl hesap cetveli" ve "srglkompas" gibi isimler, abaksn geli-mi ekillerinden baka bir ey olma-yan hesap aletlerini ifade etmektedir.

    Trk diliyle hazrlanm olan ansiklo-pedilerle szlklerin hemen hepsindeyer alan abaks veya Franszca telaffu-zuyla abaks (abacus) ve abak (abaque)kelimeleri, Anadolu Trkleri dahil, Trkkavimleri arasnda hibir zaman kulla-nlmamtr. Bu alete Trkler'in Mool-lar gibi kulba dedikleri (Moolca kolba"toplamak") bilinmektedir (bk. EBr, I, 6);Osmanlca'da da kullanlan Arapa adise mi'dd (sayc alet) veya mihsbdr(hesaplayc alet). Bugn pek ok mo-dern szlk ve mracaat kitabnn aba-kusa z Trke karlk olarak gsterdi-i rk ismi ise tarih kaynaklardamevcut deildir. Bu durumda sz konu-su kelimenin, Osmanlca yazllarndayalnz bir nokta fark bulunan zg(ar, dokumann boyuna ipi) ismindenbozularak yaplm, "zc alet" anla-mnda yanllk mahsul bir kelime ol-duu dnlebilir.

    M M A R . Stun balnn te petablas (bk. STUN).

    B IB L IY O G R A F YA :F. G a f f o t , Dictionna ire lllustre Latin Fra n-

    ais, P a r i s 1 9 3 4 , s . 3 ; W. v. S o d e n , Akka-

    disches Handvrterbuch, W i e s b a d e n 1 9 6 5 , I,

    2 - 3 , 2 2 2 , 2 2 3 ; M . R s n a n , Versuch eines ety-

    mologischen Wrterbuchs der Trksprachen,

    H e l s i n k i 1 9 6 9 , s . 2 7 8 ; H . F r i s k , Griechisches

    etymologisches Wrterbuch, H e i d e l b e r g 1 9 7 3 ,

    I , 3 ; I I I , 1 5 ; Ay d n S ay l , Msrllarda ve Mezo-

    potamyallarda Matematik, Astronomi ve Tp,

    A n k a r a 1 9 8 2 , s . 1 5 9 - 2 0 4 ; C . A . R o n a n , The

    Cambridge lliustrated History of the World's

    Science, L o n d o n 1 9 8 4 , s . 1 5 1 ; D . E . S m i t h ,

    " A b a c u s " , EBr., I, 6 - 7 ; " A b a c u s " , EAm, I, 5-6 .

    S S A R G O N E R D E M

    r

    L

    A B A N O Z

    Kerestesi genel l ikle siyah,siyaha yakn yei l

    ve koyu kahverengi o lan ,ar ve sert bir a a t r.

    n

    Abanoz (Ar., Far. bns, Yun. ebenos,Lat. ebenus), Ebenaceae familyasndan

    Diospyros cinsi aalara ve keresteleri-ne verilen ad olup asl eski Msrca

    hbnydir (br. hobnTm): Dou ve Gney-bat Asya, Afrika ve Amerika'nn tropi-kal blgelerinde yaklak 240 eidi bu-lunan abanozun en makbul olanlarSeylan, Hindistan ve Afrika'nn ilerin-

    de, zellikle Nijerya'da yetien siyahtrleridir. Bunlarn plak gzle doku vedamarlar farkedilemeyen kmr kara-s siyahlndaki keresteleri, kolaylklayontulamayacak derecede sert ve sudabatacak kadar ardr (z. a. 1,18). Di-er trlerden koyu kahverengi "krmzabanoz" Madagaskar adasnda, en artr olan (z. a. 1,21) koyu zeytun "ye-il abanoz" da Tobago ve dier BatHint adalarnda (Karayip adalar) yeti-mektedir. Akdeniz lkelerinin bol ya-murlu kesimlerinde bulunan Trabzonhurmas da (D. lotus) kerestesi gri renk-li bir abanoz eididir. Ortalama yk-seklikleri 10-15 m. olan ve 25-30 cm.eninde 4,5-5 m. boyunda kalas verebi-len abanozlarn ok daha uzunlar dabodurlar da bulunmaktadr. Abanozkerestesi, dokusunun sklndan dola-y aa kurtlarna, mantarlara, rutube-te ve eitli d tesirlere kar dayanklolmakla beraber gnee kar hassastrve atlamaktadr. Bu sebeple abanozaac bugn, atlaksz kuruyabilmesiiin kesilmeden nce halka eklinde ya-ralanp boularak iki yl bekletilmekte,

    kesildikten sonra ise alt ay kadar ye-rinde braklmaktadr. Abanoz tomruk-lar ancak bu ekilde ak havada kuru-tulduktan sonra kalas haline getirilerekparafnlenip depolanmaktadr.

    Abanoz, dayankll, arl, koyurengi ve ta gibi perdah kabul edensertliinden dolay en eski medeniyet-lerden beri doramaclkta ve kk e-ya yapmnda kullanlmtr. Milttannce III. binylda Smer krallar tarafn-dan, Hindistan meneli sert aalarn ozamann deniz ticaret merkezi olan

    Bahreyn adasndan getirtilerek mbedve saray yapmnda kullanld, ivi ya-zl tabletlerde kaytldr. Msr'da yap-lan kazlarda ele geen ahap eyannou Afrika abanozundandr. Avrupa'daabanoz, yksek kalitesinden dolay kas-vetli rengine ramen mobilya yapmn-da uzun sre kullanlm, ancak maunaacnn tannmasyla XVIII. yzyldanitibaren yerini ona terketmitir. Bugnyalnz Endonezya'nn Selebes (Sulavvesi)adasnda yetien ve ak stl kahve-rengi zemin zerine koyu kahverengidamarl ahab olan Makassar abanozumobilyaclkta kullanlmaktadr.

    Trkiye D iyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b- hayt-el-Ahkm'-er 'iyye. --Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    10/556

    ABANOZ

    Abanozun slm dnyasnda sevilen birahap tr o lmasna ramen yaygn e-kilde kullanlmas ancak XIII. yzylaras t lamaktadr. Daha nceler i ad ndan ,tozu gz iltihaplarna ve mide arlarnaiyi gelen bir tbb bitki olarak bahsedil-d i i gr lmektedir. Abanozun s lm sa-natlarnda en ok kullanld alan kak-maclktr. Siyah renginin fldiiyle, se-defle ve sar, kzl-kahverengi, krmzrenklerdeki ahapla sa lad uyum, butr malzemeyle b ir l ik te ekmece, ku tuve tav la , dama-satran tah tas g ib i e-yann yapm ve tezy in inde tercih ed il-mesine sebep o lmutur. Trk ahap sa-natnn eh gzel rneklerini vermi olanAnadolu Seluklular, ceviz aacnn yans ra abanozu da kullanmlar, fakat on-dan tek para ve oymaclk hneriningster i leb ilec ei rah le ve benzer i eya-

    dan ok, kndekr teknikle eitli par-alardan meydana getir i len minber g ib i

    byk boy ahap eser ler in yapmndafaydalanmlard r. Bunun sebebi , bykabanoz paralar n n zamanla at lamasve ar sertliinin de oymaclkta cevizaac kadar us tal k gster i lmesine mey-dan vermem esid ir. Bu sebep ler le bazeser lerde abanoz yer ine, uzun sre p issu iinde bekletilerek veya gemilerin ar-kasna balanp ak denizlerde dolat-r larak rengi karartlm (abanozlam)baka sert aalarn kullanld grl-mektedir. Abanozdan yaplan eya ara-snda kutu, kalemdan, baston, kl kab-zas, kak, tebih, satran ve dama ta-lar, tavla pullar saylabilir.

    B IB L IY O G R A F YA :H. Fr isk . Griechisches etymologisches Wr-

    terbuch, H e i d e l b e rg 1 9 7 3 , 1, 4 3 5 ; F a i k Ya l t r k ,The Genus Diospyros Lotus in the Flora ofTurkey ( V I) , E d i n b u r g 1 9 7 8 ; " A b a n o z " , TA , I,1 2 ; J . H e l l , " A b a n o z " , A, I , 4 vd . ; R. Le to uze y," E b e n a l e s " , EUn., V, 8 9 2 - 8 9 4 .

    H S A R G O N E R D E M

    ABP-I VEL(. 890/1485)

    ^ Mevlev tar ikat eyhlerinden. ^

    Germiyan ehzadeler inden Hzr Pa-a'nn oludur. Bal Mehmed elebi veBal Sultan olarak da tannr. DedesiSleyman ah, Sultan Veled' in kz Mu-tahhara Sultan' la evli olduundan soyuMevln Celleddn-i Rm'ye kadarular. Mevlev dervilerinden olan ba-bas kendisine saltanat elbisesi yerinetarikat abs giydirdii iin "Abp-iVel" lakabyla anld. Hayatnn bykbir k smn Afyonkarahisar dandayaptrd zv iyede geird i . ehre ok azinen Bal Sultan, bu zviyedeki sohbet-leriyle dervilerinin mnev hayatna

    k tuttu.

    Abp-i VelFnin Mevlevlik tarihias ndan esas nemi, Dvne Mehmedelebi 'n in babas o lmas ve olunu sa-lnda postniin tayin etmesidir. Byle-ce Afyonkarahisar dergh , Konya 'dansonra tarikatn ikinci nemli merkezio lmutur. Dvne Mehmed eleb i 'ye"ikinci pr", hatta Mevln'nn yenidenzuhuru olarak baklmtr. Abp-i Ve-l n in kabr i Afyonkarahisar Mevlev Der-gh 'ndadr.

    B IB L IY O G R A F YA :

    S k b D e d e . Sefine, K a h i r e 1 2 8 3 , s . 3 3 5 ;A b d l b k i G l p n a r l , Mevlnadan SonraMevlevlik, s tanbul 195 3 , s . 102 , 103 , 122 ;E f d a l d d in , " A b p - Ve l i " , TA, II , 44 -45 .

    S M U S TA F A K A R A

    R BR N

    ( )A r a p a b i ' r ( k u y u ) ke l imes in in oulu .

    L J

    Fkh kitaplarnn temizlikten bahse-den blmnde (Kitb ' t- tahre) , her-hangi bir ekilde kirlenen kuyunun na-s l tem izlenec ei b ir a l t b lm halindeele alnm ve ilenmitir. Kelime dahaok bu blmde kullan lmaktadr (bk .KUYULAR).

    r nABAZA HASAN

    (. 1069/1659)

    Osm anl Devle t i ta r ih inde en by kCell isyann karan si reisi .

    Silh tar Bl 'ne mensup kapkulusvarilerindendir. Kara Haydarolu s-

    yan fn n bast r lmasndaki h izmetler in-den dolay d ikkati ekerek 1648 'de Ye-

    10Trkiye D iyanet Va kf s lm Ansik lopedis i : b - hayt-el-Ahkm '-er ' iyye. - -

    Ank ara : Tr kiye Diya net V ak f, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res. , hrt. ; 29 cm .

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    11/556

    ABAZA PASA

    ni l Trkmen voyvodalna tayin edildi.Bu durum dier ocak aalarnn ks-kanlklarna yol at ve Abaza Hasanmddetini doldurmadan grevinden az-ledildi. ktidara hkim olan ocak aalar

    onu ortadan kaldrmaya teebbs edin-ce, evresine byk bir kalabalk topla-yarak isyan etti. zmit'i geip yol kes-meye ve basknlar yapmaya balad; buarada Kastamonu'yu yamalad. Bunaramen hkmet ciddi bir tedbir ala-mad. Nihayet, eyhlislm Kara elebi-zde Abdlaziz Efendi'den bir fetva al-narak Sivas Valisi pir Mustafa Pa-a'nn Abaza zerine gnderilmesinekarar verildi. Bu arada silere katlmbulunan sipahilerin esmeleri defter-den karld. Fakat pir Paa bu grevikabul e tmekte tereddt gster ince az-ledilerek yerine Karaman BeylerbeyiKatrcolu Mehmed Paa serdar tayinedildi. Ancak, pir Paa ile birleenAbaza, Aksaray civarnda Katrcolu'numalp etti.

    Bu baarsndan sonra halktan zorlavergi toplamaya kalkan Abaza, pirPaa 'y sadre te namzet grmeye ba-lad ; bunun iin stanbul'a yrmeyi bi-le planlad. Bu srada stanbul'da aalarsaltanatna son verilmi, silerle anla-ma zemini hazrlanmt. Nihayet hk-metin zayf anndan faydalanan siler,hazrladklar hcceti kabul ettirdiler.Buna gre Abaza'ya Trkmen aal,pir Paa'ya da Halep beylerbeyilii ve-rildi. Bundan sonra kaplarnda dahafazla asker beslemeye balayan siler,halka da zulmden geri kalmadlar.pir Mustafa Paa 1654'te sadretetayin edilince, yannda Abaza Hasan vebinlerce sipahi olduu halde stanbul'ageldi. Ancak, sebep olduu hadiseler-den dolay bu makamda alt ay kadarkalabildi, ok gemeden de idam edildi.Bu durum karsnda Abaza da nce

    Trkmen voyvodalna, bir mddetsonra da Diyarbekir valiliine tayin edi-lerek stanbul'dan uzaklatrld.

    IV. Mehmed'in tahta knn ilk se-kiz ylnda devlet otoritesi ok zedelen-mi, on drt sadrazam denenmi olma-sna ramen msbet bir sonu alna-mamt. Son olarak birtakm artlarlaKprl Mehmed Paa sadrete getiril-di. Merkez otoriteyi kuvvetlendirmekve lkede asayii salamak amacylabirok kimseyi ldrmek zorunda kalanKprl, Abaza'y nce Halep valiliine

    tayin etti, daha sonra da Erdel seferineard. Bu arada Kprl'nn sert ic-

    raatndan kaanlar Abaza'ya iltihak edi-yorlard. Abaza ise Kprl'nn Erdelseferi davetine uymayarak padiahtan,onu sadretten azletmesini istedi. Dev-let kuvvetleri Macaristan ilerinde d-

    manla urarken Anadolu'da byk birCell isyan balad. Abaza, Ilgn'daAnadolu Serdar Murtaza Paa emrin-deki bir kuvveti malp ettiyse de kmevsiminin gelmesi zerine Halep'eekildi. Bu arada halk Abaza'dan yzevirmi, emri altndaki kalabalk kuv-vetler erzaksz kalm ve firarlar art-mt. Nihayet, bir komplo neticesindebata kendisi olmak zere maiyetinde-ki vezirlerle birlikte Halep'te katledildi.syan bastrldktan sonra Anadolu'daekya ve silh aramas yaplm, biroksulu yakaland gibi 80.000 tfek demsadere edilmitir.

    B I B L I Y O G R A F YA :

    K t i p e l e b i , Fezleke, s tanbul 128 7 , I I, 371-3 7 2 ; N a f m , Trih, s t a n b u l 1 2 8 1 - 8 3 , V, 8 3 - 8 9 ;V I , 1 0 3 - 1 0 6 , 3 4 1 - 3 5 2 ; M . a a t a y U l u a y, XVII.Asrda Saruhan'da Ekiyalk ue Halk H are-ketleri, s t a n b u l 1 9 4 4 , s. 5 3 , 3 2 0 - 3 2 3 , 3 5 2 - 3 5 6 ,3 6 4 - 3 6 9 ; M c t e b a l g r e l . Abaza Hasan Paasyan ( d o e n t l i k t e z i , 1 9 76 , . . E d . F a k . ) ; CL.H u a r t , " A b a z a " , A, I , 5 - 6 ; a . m l f . , " A b a z a H a -s a n " , E V2 ( ng.) , I , 4.

    S M C T E B A L G R E L

    ABAZA MEHMED PA A(. 1185/1771)

    O s m a n l d e v l et a d a m .L J

    Hekimolu Ali Paa'nn uhadan vegvenilir adam idi. Gen Ali adl ekyareisini ortadan kaldrd iin "silhor-ehriyr" tayin edildi (1746). Ayn ylMara beylerbeyi oldu. Bir mddet son-ra Gunye mutasarrflna tayin edildi.1765'te Bozok sanca mutasarrflnagetirildi. Bu srada apanolu AhmedPaa'y bertaraf ettiyse de baz keyf

    hareketlerde bulunmasndan dolay g-revinden azledildi (1766). Bundan sonraTeke mutasarrf, daha sonra da Hotincephesi seraskeri oldu. Hotin Kalesi'niRuslar'a kar savunup muhasaradankurtarmak iin gsterdii gayretler sa-yesinde vezir tayin edildi ve Hotin'debrakld-, fakat kale Ruslar'a terkedilin-ce oradan alnarak Moldavya'nn mda-faas ile grevlendirildi. 1770'teki Kagul(Kartal) Muharebesi'nde sa kola ku-manda eden Mehmed Paa, ayn yl Si-listre valisi tayin edildi. Bu srada askertoplamak iin kendisine emanet edilenhazineyi israf ile itham edilerek vezirlii

    alnd ve Kstendil'e gnderildi. AncakKrm hannn aracl ile vezirlii iadeedildi, Yenikale ve Rubat'n muhafazasile grevlendirildi. Fakat Yenikale'ninmdafaasna gitmeyerek kalenin Rus-

    lar'n eline gemesine sebep oldu. K-rm'dan Sinop'a dnnce grevini ter-kettii iin idam edildi.

    B I B L I Y O G R A F Y A :

    e m ' d n z d e , Mr'it-teurh ( n r . M .

    M n i r A k t e p e ) , s t a n b u l 1 9 7 6 , I , 1 2 6 ; s t a n b u l

    1 9 7 8 , I I, 5 9 ; E n v e r , Trih, To p k a p S a r a y

    K t p . , B a d a t K k , n r. 2 3 4 , v r . 2 9 9 " ; V s f .Trih, s tanbu l 121 9 , I I, 9 , 22 , 28 , 92 , 99 ; a . e . ,(Mehsinul-sr, n r. M. i lgre l ) , s tanb ul1 9 7 8 , s . 2 0 ; z c a n M e r t , XVIII. ue XIX. Yzyl-

    larda apanoullar, A n k a r a 1 9 8 0 , s . 3 3 - 3 4 ;

    C l. H u a r t, " A b a z a M e h m e d P a a " , A , I , 6;

    a .m lf ., " A b a z a M u h a m m a d P a s h a " , El2 ( n g . ) ,

    B M C T E B A L G R E L

    F ABAZA PAA ^( . 1 0 4 4 / 1 6 3 4 )

    G e n O s m a n ' n k a n n d a v a e d e r e ki s y a n e d e n E r z u r u m b e y l e r b e y i . ^

    si Halep Valisi Canbuladolu'nunhazinedar iken onun yenilgiye urama-s srasnda yakalanm, ancak yenieriaas Halil Aa'nn araclyla balan-mt. Halil Aa kaptan- derya oluncaona da derya beylii verdi. Bir sresonra, nce Mara, ardndan Erzurumbeylerbeyi oldu ( 1 6 2 1 ) . Sultan II. Os-man'n ldrlmesi zerine yenierileri"padiah katili" iln ederek onlarn hak-kndan gelmek iin evresine topladsekbanlarla Erzurum'da yenierileri im-haya kalkt. Bu arada ocak aleyhinestanbul ve Anadolu'da ortaya kan ha-reket dolaysyla asker arasnda bykbir huzursuzluk balamt. Abaza, budurumdan faydalanarak bir yandansancaklara kendi adamlarn tayin eder-ken, dier yandan da halktan vergi top-

    lamaya balad. Padiahn kann davaederek isyan eden Trablusam ValisiSeyfolu Ysuf Paa ile Mara Beyler-beyi Kalavun Ysuf Paa'nn da kendisi-ne katlmasyla ksa zamanda evresine30.000 kii toplamay baard ve elegeirdii yenieri, topu, cebeci, acemiolan gibi ocak mensuplarn ldrtt.Abaza Paa, eyh olarak benimseyipkendisine intisap ettii ve tarihlere"Abaza eyhi" lakabyla geen SeyyidAbdrrahm-i Bayrmfnin telkinlerineuyarak emrindeki kuvvetlerle ebinka-rahisar ve Sivas' ele geirdi. Daha son-ra da Ankara zerine yrd ve ehri

    11

    Trkiye D iyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b- hayt-el-Ahkm'-er 'iyye. --Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    12/556

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    13/556

    ABBD, Eb sim

    tan ile Diyrcebel arasnda bulunan ikiehrin addr. bn'n-Nedm'in "el-Basr"kaydna dayanarak Abbd'n Basra Say-meras 'ndan olduunu sylemek mm-kndr. Ancak onun Hzistan Saymera-

    s'ndan olduu da ileri srlmektedir(bk. Elr., 70).

    Abbd, Him b. Amr el-Fuvatrnintalebesi oldu ve onun dncelerini be-nimseyerek Eb'l-Hzeyl 'den beri de-vam eden dier Basra Mu'tezilesi 'ninana temayllerine kar kt. Bu sebep-le Eb Ali el-Cbb ile olu Eb Himve Kd Abdlcebbr gibi M ute zilelimleri tarafndan tenkitlere mruzkald. Eb Him'in Abbd b. Sley-man' tenkit etmek iin mstakil bireser yazd bilinmektedir. Abbd'n bn

    Kllb el-Basr iie mnazaralar yaptve onu dncelerinden dolay Hristi-yanlk'la sulad rivayet edilmektedir.

    Abbd'a gre duyular be deil , yedi-dir. Elem ve lezzeti hissetmek de ikiayr duyudur. Abbd, kdemin Allah'nztnn daima var olduu anlamna gel-diini belirtmi, Allah'tan nce bir varl-n bulunmad grn reddederekbyle bir kyaslamann dahi ciz olama-yacan ileri srmtr. Allah'n birliisay mnasnda anlalamaz, sadece z-tn vmek iin O'na "bir" (vhid) denile-

    bilir. Ona gre Allah hay, lim ve kadir-dir; fakat zttan ayr birer kavram (s-fat) olan hayat, ilim ve kudret O'na nis-bet edilemez. Dier btn ilh isimler-de d e duru m ayndr. Allah var olacanbildii varlklar yaratmaya muktedirdir.Fakat O'nun hakknda, "Var olmayaca-n bildii eyleri yaratmaya muktedir-dir" denmez. "Allah binefsihi veya bi-zatihi lim, kadir ve diridir" diyenlerireddeden Abbd, nefs ve zt kelimele-rinin kullanlmasna kesinlikle kar k-mtr. Abbd, "Allah'n yz, elleri,gzleri ve yan (vech, yed, ayn, cenb)vardr" diyenleri de reddetmi ve tebi-hi andran bu tr sfatlar ihtiva edenyetlerin ancak Kur'an yetleri olarakkraat edilebileceini, fakat bunlarntefsir ve te'vil edilebilecek bir mnasbulunmadn savunmutur. Ona greyaratc ve rzk verici (halik, rzk) gibifii l sfatlarn kadm veya hdis olduuhakknda da herhangi bir hkm ver-mek doru deildir. Abbd iman,kft, erri ve insanlarn kt dediieyleri Allah'n yaratma gcnn bu-lunmadn iddia etmi, onun her fiili-

    nin "ciz kategorisi"ne girdiini, fiilindesalha riayet etmemesinin ise ciz ol-

    madn ileri srmtr. Bununla bir-likte Allah'n hirette verecei bir seva-ba karlk (ivaz*) olmakszn kullarnaelem vermesinin gzel bir fiil olarak ni-telenebileceini kabul eder. Ona gre

    nbvvet, iledikleri amellerin sonucuolarak peygamberlere verilmi bir m-kfattr. Hiss mcizeler peygamberli-in delili olamaz. nk asnn ylanadnmesi, ayn ikiye blnmesi birerarazdr. Arazlar ise bu konuda delil ol-maz. Gnah ileyen kimse tvbe etsede iledii gnahn cezasndan kurtula-maz. (Abbd'n dier grleri iin bk.E'ar, Maklt, "Fihrist", s. 640-641.)

    Abbd b. Sleyman'n yazd eserler,bn'n-Nedm'in belirt t iine gre. Ki-tb'l-inkr en yahluka'n-ns ef'le-

    hum, Kitb tebti delleti'l-acrz,Kitb ibtil-cz'llez l y e f e c e z z e3

    ve el-Ebvb'dr. Eb Him'in, bu soneseri nakz ve reddettii rivayet edil-mektedir.

    Abbd b. Sleyman'n fikirlerini be-nimseyenlere Abbdiyye denildii E'artarafndan kaydedilmekte ise de dahasonraki eserler Abbdiyye'den bahset-memitir.

    B B L Y O G R A F Y A :

    H a y y t , el-ntir ( n r . M . N y b e r g ) , K a h i r e

    1 9 2 5 - B e y r u t 1 9 5 7 , s . 6 9 ; E ' a r , Maklt

    ( n r . H . R i t t e r ) , Wi e s b a d e n 1 3 8 2 / 1 9 6 3 , s. 1 6 5-1 6 6 , 1 8 0 , 2 2 5 - 2 2 6 , 2 4 6 , 2 6 8 , 4 6 7 , 4 9 6 , 6 4 0 -

    6 4 1 ; b n ' n - N e d m , el-Fihrist ( n r . R z - Te -

    c e d d d ) , Ta h r a n 1 3 9 1 / 1 9 7 1 , s . 2 1 5 ; K d

    A b d l c e b b r , el-Mun, I V ( n r. M u h a m m e d

    M u s t a f a H i l m i v. d r . l , s . 4 2 1 ; Vi / l ( n r . A h -

    m e d F u d e l - E h v n v. d r . ) , K a h i r e 1 3 8 2 /

    1 9 6 2 , s . 1 2 7 , 1 7 9 ; a . m l f . , erhul-Uaiil-ham-

    se ( n r . A b d l k e r m O s m a n ) , K a h i r e 1 3 8 4 /

    1 9 6 5 , s . 4 8 9 , 6 2 5 , 7 5 4 ; B a d d , el-Fark (n r.

    M . M u h y i d d i n A b d l h a m i d ) , K a h i r e , t s . ( M e k -

    t e b e t D r i ' t - t r s ) , s . 1 6 1 - 1 6 2 ; b n H a z m , el-

    Fal ( n r . M u h a m m e d i b r h im N a s r - A b d u r r a h -m a n U m e y r e ) , R i y a d 1 4 0 2 / 1 9 8 2 , V, 6 3 , 7 1 ;

    I s f e r n , et-Tebr ( n r . M . Z h i d e l - K e v s e r ) ,

    K a h i r e 1 3 5 9 / 1 9 4 0 , s . 4 6 , 8 2 ; P e z d e v l , Ulud-

    dn ( n r . H a n s P e t e r L i n s s ) , K a h i r e 1 3 8 3 / 1 9 6 3 ,s . 9 ; e h r i s t n , el-Milel ve'n-nihal (n r. M .

    S e y y i d K l n ) , K a h i r e 1 3 8 1 / 1 9 6 1 , 1, 7 3 - 7 4 ;

    S b k , Tabakatu-fi'iyye ( n r. M a h m u d

    M u h a m m e d e t - Ta n h v. d r . ) , K a h i r e 1 3 8 3 - 9 6 /

    1 9 6 4 - 7 6 , I I, 2 9 9 ; b n ' l - M r t a z , Tabakt'l-

    Mutezile ( n r . S . D . Wi l z e r ) , Wi e s b a d e n 1 9 6 1

    - B e y r u t 1 3 8 0 / 1 9 6 1 , s . 7 7 ; b n H a c e r , Li-

    snul-Mzn, H a y d a r b d 1 3 2 9 - 3 1 B e y r u t

    1 3 9 0 / 1 9 7 1 , III, 2 2 9 - 2 3 0 ; W. M o n t g o m e r y Wa t t ,slm Dncesinin Teekkl Devri ( t r c . E .

    R u h i F l a l ) , A n k a r a 1 9 8 1 , s . 2 7 3 , 2 7 7 , 3 0 0 ,

    3 5 7 ; a .m l f . , " ' A b b d b . S u l a y m n " , El2 ( n g ) ,

    I , 4 -5 ; A . S . Tr i t ton , slm Kelm ( tr c . M e h m e t

    D a ) , A n k a r a 1 9 8 3 , s . 11 6 - 1 1 9 ; W. M a d e l u n g ,

    " ' A b b d b . S a l m a n " , Elr., I , 70-7 1 .

    B M U S T A F A Z

    r nA B B D b . ZY D b . EB S F Y N

    ( J 1 ^ - j>} j i j l d ) y . ^ )(. 100/718)

    E m e v k u m a n d a n .L J

    Knyesi Eb Harbdir; ne zaman do-duu bilinmemektedir. Babas Ziyd'nMuviye'ye kar direnmesi zerine,Basra valisi tarafndan kardeleri Ubey-dullah ve Abdurrahman'la birlikte rehinalnd. Ziyd 53 (673) ylnda lnceMuviye tarafndan Sicistan valiliinegetirildi. Bu srada baz fetihlerde bu-lundu ve Kandehar' zaptetti. Yezd ha-life olunca Sicistan valiliinden azledil-di. Yezd'in lmn takip eden kark-lklar srasnda kardei Ubeydullah ilebirlikte Dmak'a gelen Abbd, Mer-vn b. Hakem'in halife olmas fikrinidestekledi ve Mercirhit Sava'na (684)birlik kumandan olarak katld. Dahasonra Dmetlcendel 'e ekilmek istedi,fakat Muhtr'n gnderdii bir birliklesavamak zorunda kald. Bu sava ka-zanan Abbd'n Halife Abdlmelik dev-rinde baka bir olaya karmad anla-lmaktadr. Halife Veld, kardei Sley-man' veliahtlktan azlederek olu Ab-dlaziz'i veliaht tayin etmek isteyince,Abbd'n onu bu fikrinden vazgeirme-e alt sylenir. Byk bir ihtimalle100 (718) ylnda ld.

    B B L Y O G R A F Y A :

    H a l f e b . H a y y t , Trih ( n r . E k r e m Z iy e l - m e r ) , N e c e f 1 3 8 6 / 1 9 6 7 , s . 2 0 6 , 2 5 4 ; b nK u t e y b e , el-Ma'rif{n r . S e r v e t U k k e ) , K a h i -r e 1 9 6 0 , s . 1 7 7 ; B e l z r , Fthu'l-bldn( n r . M . I. d e G o e j e ) , L e i d e n 1 8 6 3 - 6 6 , s . 3 6 5 ,3 9 7 , 4 3 4 ; a . m l f . , Ensbul-erfM (n r. S. D. F.G o i t e i n ) , K u d s 1 9 3 6 , s . 1 3 6 , 2 6 7 ; Ta b e r ,Trth ( n r . M . J. d e G o e j e ) , L e i d e n 1 8 7 9 - 1 9 0 1 ,I I, 1 7 9 , 1 9 1 - 1 9 4 , 1 9 6 , 3 9 2 , 1 2 7 4 ; E b ' l - F e r e ce l - s f a h n , el-En, K a h i r e 1 2 8 5 / 1 8 6 8 , X V I I ,5 3 ; b n ' l - E s r , el-Kmil ( n r . C . J. To r n b e r g ) ,L e i d e n 1 8 5 1 - 7 6 - B e y r u t 1 3 8 5 - 8 6 / 1 9 6 5 - 6 6 , II I,4 1 5 , 5 2 2 - 5 2 5 ; K . V. Z e t t e r s t e n , " A b b d " ,A , I, 8 ; a . m l f ., " ' A b b d b . Z i y d " , El2 ( ng .) , I ,

    S H A K K I D U R S U N Y I L D I Z

    F ABB D, Eb sim n( ^ j U J I p- . l t y, 1 )

    E b s i m M u h a m m e d b . A h m e db . Mu ham me d e l -Herev e l -Abbd

    ( . 4 5 8 / 1 0 6 6 )

    fi fakihi .L J

    Herat 'ta 375 (985) ylnda dodu.Byk dedesi Abbd'a izfetle Abbd

    diye tannan Eb sim Muham med'inhayat ve ahsiyeti hakknda en geni

    13Trkiye D iyanet Vakf slm Ansiklopedisi : b - hayt-el-Ahkm'-er'iyye. --

    Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    14/556

    ABBD, Eb sim

    bilgi, rencisi Eb Sa'd'n el-rf calavmizi'l-hkmt adl eserin de bu-lunmaktadr. Fkh tahsiline Herat Kad-s Eb Mansr el-Ezdnin yannda ba-lad ve Nsbur Kads Eb mer el-Bis-tm, Eb Thir ez-Ziyd ve Eb shakel-sfern gibi bilginlerin derslerinedevam ederek renimini tamamlad .Birok il im merkezine seyahat ett i , de-iik ilim adamlar ile tant. Herat'adndkten sonra kad olarak grevyapt. Resm grevi yan sra birokeser kaleme alm ve deerli rencileryetitirmitir. Kitb'r-rakm adl eserinyazar olan olu Eb'l-Hasan el-Abbdile Eb Sa'd (Sad) el-Herev bunlarnnde gelenlerindendir. evval 458'de(Eyll 1606) Herat'ta ld.

    Abbd dikkatli bir lim, yazd eser-lerle f fkhnn tedvinine ve klasikslp kazanmasna emei gemi b-yk bir hukuku idi. NevevFnin ash-b 'l -vch* tabakasndaki mctehid-lerden sayd Abbdrnin, kapal ifadeve ndir kullanlan kelimelere kar zelbir merak vard. Bu yzden slbu et-refildir. Eb Sa'd, bu zelliin ona hoca-s Eb shak'tan ge tiini kayd eder.

    f fkhna dair yazd Edeb'l-ka-ia, el-Mebs t, el-Hd il mezhebi'l-culem\ Kitb'r-Redd cale'l-Kd es-Sem'r, Kitb'l-Miyh, Kitb'l-Etcime; Ktb'z-Ziydt, Ziydt'z-Zi-ydt ve Tabakct'1-iukah^i'-ficiy -ye bata gelen eserleri arasndadr. Ede-bul-kaz:'. talebesi Eb Sa'd tarafn-da n el-rf zal avmizi'l-hkmtadyla erhedilmitir. Tabaktul-iuka-h'i'-fi'iyye ise G. Vitestam tara-fndan yaymlanmtr (Leiden 1964).

    B I B L I Y O G R A F Y A :

    E b S a ' d e l - H e r e v . el-rf, S l e y m a n i y e

    K t p . , Ye n i C a m i , n r. 3 5 9 ; S e m ' n , el-Ensb

    ( n r . M u h a m m e d Av v m e ) , D m a k 1 97 6

    B e y r u t 1 3 9 6 / 1 9 7 6 , V I II , 3 3 6 ; N e v e v , Tehzbul-esmBeyrut , t s . (D r ' l -K t b i ' l - i tm iyye ) , 1 /2 ,

    s . 2 4 9 ; b n H a l l i k n , Vefeyt ( n r . h s a n A b -

    b a s i , B e y r u t 1 3 9 8 / 1 9 7 8 , I V, 2 1 4 ; Z e h e b . A'l-

    mun-nbel', XVI I I , 18 0 ; Sbk , Tabakt'-

    fi'iyye ( n r . M a h m u d M u h a m m e d e t - Ta n h

    v. d r ), K a h i r e 1 3 8 3 - 9 6 / 1 9 6 4 - 7 6 , I V, 1 0 4 - 1 0 5 ;

    G . Vi t e s t a m , Tabaktl-fukah'i'-fi'iyye

    j A b b d l , L e i d e n 1 9 6 4 , M u k a d d i m e , s. 5 - 9 ;B r o c k e l m a n n , GAL, I , 4 8 4 ; Suppi, I , 66 9 ; Z i -

    rikl, el-A'lm, K a h i r e 1 3 7 3 - 7 8 / 1 9 5 4 - 5 9 , V I ,

    2 0 6 ; K e h h l e , Mu'cemul-muellifm, D m a k

    1 3 7 6 - 8 0 / 1 9 5 7 - 6 1 - B e y r u t , t s . ( D r u i h y i ' t -

    t r s i ' l - A r a b ) , I X , 1 0 ; M . Th . H o u t s m a . " A b -b d " , A, I , 8 ; J . S c h a c h t , " a l -e A b b d " , El2

    (ng.) , I , 5.

    S A B A R D A K O L U

    ABBD, Eb Mansr( ^ J U I j j ^ J J )

    K u t b d d n E m r E b M a n s r

    e l - M u z a f f e r b. E b i ' l - H s e y n

    E r d e r e l - A b b d ( . 5 4 7 / 1 1 5 2 )^ r a n l m u t a s a v v f , v i z v e h a t i p . ,

    491'de (1098) Sincbd'da dodu.Babas, Gazzirnin de vaazlarn takipettii, Emr Abbd adyla tannan me-hur viz Eb'l-Hseyin Erder b. Man-sr'dur (. 1103). Merv'de hrete ka-vutuu iin "Viz-i Mervez" diye me-hur olan Abbd ilk tahsilini Merv'deyapt . Tannm muhaddislerden hadisdersi ald ve daha sonra hadis rivayetetti. Genellikle gvenilir bir hadis rvisiolarak kabul edilir. Fakat Abbd dahaziyade baba meslei olan vizlikle nyapt. Vaazlarnda halk coturduu iinkendisine "Sultn- shan", "Hce-ima'n", "Allme-i rzgr" gibi unvanlarverildi. Mevln Celleddin, ems-i Teb-rzfyi vmek iin Abbd gibi bir ifadekudretine sahip olmay arzuladna g-re (Dvn- Kebr, V, 188), Ab b dfn in busahadaki hretinin daha sonraki asr-larda da devam ettii anlalmaktadr.

    Abbd Merv'de hrete kavutuktansonra Sultan Sencer'in elisi olarakBadat 'a gitt i . Halife Muktef-Liemril-lh'n gvenini kazand. yl kadarkald Badat 'ta vaazlar vererek halk-tan byk ilgi grd. Halifenin elisiolarak Merv'e, oradan da tekrar Ba-dat'a dnd. Elilik greviyle gittiiHzistan'da 2 Reblevvel 547'de (7 Ha-zi ran 1152) Asker Mkrem'de vefat et -t i . Cenazesi Badat 'a getiri lerek C-neyd-i Badadnin bulunduu unziyyeMezarl hazresinde topra a verildi.

    Devrinde vizliin (mzekkirlik) okrabette olmas, onun kk yatan it i-baren bu meslee ilgi duymasna sebep

    oldu. Serbest dnmeyi ve fikirlerinirahat bir ekilde ifade etmeyi sevmesionu mutasavvflara yaklatrm, tasav-vuf eserleri okuyup bunlardan fayda-lanmasn salamt. Eserleri tasavvufdnceye olan meylini ve bu konudakibilgisinin derinliini ak bir surettegstermekteyse de mnasebet kurdu-u eyh veya mutasavvflar hakkndakaynaklarda herhangi bir kayt yoktur.Sf tabak at kitaplarnda kendisine yerverilmemesi, sfler nezdinde mutasav-vf saylmadn gsterir. Talebesi EbSad es-Sem'n hadis rivayeti hususun-

    da Abbdrnin it imada ayan olduunu,ancak dnen doru olmayan baz hu-

    suslar yapmakta mahzur grmediinisyler. Nitekim Hamza b. Mekk de Ab-bdrnin namaz konusunda ihmalkrdavrandn nakleder ki, btn bunlaronun din emirler karsnda pek has-sas olmadn gstermektedir. Dinadamlarnn halk zerindeki nfuzlar-nn kuvvetle hissedildii bir dnemdeyaayan Abbd, hitabet gcyle halkngvenini kazandktan sonra daha ser-best konumu ve daha rahat hareketetmitir. Onun bu davran devletadamlar yannda itibar kazanmasnsalamsa da Hanbeller'in tenkidineuramaktan kurtulamamtr. nk o,slm tarihinde, herhangi bir ilimde ih-tisas sahibi olmadan yalnz hitabetgcyle byk hret kazanan ahsi-

    yetlerden biridir.Eserleri. 1. nme (et-Tafiye fahvli'l-mutaavvife). Drt blmdenmeydana gelen bu eserin birinci b-lmnde tasavvuf ve tarikat konulanele alnr. kinci blmde slk ehlimbtedler, evst , mntehiler olarake ayrlr ve her birinin yapmas gere-ken iler anlatlr. nc blmde ta-savvuf haller zhir ve btn olmak ze-re ikiye ayrlr ve bu haller teker tekerincelenir. Drdnc blmde tasavvufstlahlar ve sfllerin db ve erknzerinde durulur. Abbd eserini sade

    bir dille yazm, maksadn daha iyi an-latmak iin sk sk mahhas rneklervermi ve basit benzetmeler yapmtr.Ona gre mmet iin neb, talebe iinhoca, cemaat iin imam, hasta iin dok-tor ne ise mrid iin de eyh odur. Ab-bd bu eserinde eriatlarn birlii (vah-det'-eri') meselesi zerinde de du-rur ve btn nebilerin esas itibariyleayn eyleri tlim ve tebli ettiklerinisrarla belirtir. fnme, Gulm Hse-yin Ysuf tarafndan neredilmitir(Tahran 1347 h.). 2. Menkbu'-fiy-ye. Sflerden ve tasavvuf terimlerin-

    den bahseder. Giriten sonra bir bab veher biri ikier blm (asi) ihtiva edeniki ana blmden (rkn) meydana gelir.Eser, Necb Myil-i Herev tarafndanneredilmitir (Tahran 1983).3. Risale fibhati rbi'l-hamr. arap imeninmubah olduunu iddia eden bu risle-nin mellif nshasn grdn bildi-ren Sem'n, bu fikirlerin Abbdye aitolmadn, onun bu szleri bakalarn-dan naklettiini syleyerek onu savun-maktadr. Ad geen yazar, bu eser hak-knda, "Abbdfnin byle bir risle yaz-m olacan sanmyorum; olsa olsa

    hkm ihtilafl olan nebz*den bahset-mi olabilir" diyen bn Hacer'in gr-

    14Trkiye Diyanet Vak f slm Ansiklopedisi : b - hayt-el-Ahkm '-er'iyye. --

    Anka ra : Trkiye Diyane t Va kf, 1988. 1. c. (16, 559 s.) : res., hrt. ; 29 cm.

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    15/556

  • 8/12/2019 SLAM ANSKLOPEDS 1

    16/556

    ABBSLER

    yordu . 1053 ylna kadar kk Ber berihanedanlarn hkimiyeti altna almt.Buna ramen Grnata 'daki Zr i ler onunkar s nda baar y la mukavemet ed i-yorlard. Bu arada Cezretlhadr'yHammdler 'den alarak olu smil ' iKur tuba zer ine gnderd i . Ancak smilCezretlhadr'da bamszln iln et-mee karar verd i . Bu sefer de d ierolu Muhammed Zr ler ' e kar Mala-ga 'daki Araplar ' des tek lemek iin ha-rekete geti. Fakat Zriler bu orduyubozguna urat t lar, Muhammed cann zor kur tard . Buna ramen Abbdlermlk ' t- tavif n en kuvvetl i ler indenbiri idi. Tah ta ge tii zam an "Hcib",bir sre sonra da "el-Mu'tazd-Billh"unvanlarn kullanan, siyas bakmdan

    son derece kabiliyetli ve baarl olanAbbd, y irmi yedi y l l k hkmdar l k tansonra 106 9 ylnda ld.

    bliye'nin bu kudretli hkmdarnnyer ine olu Muhammed geti , "el-Mu ' tem id" unvann a lan Muha mm ed,tahta geiinin ikinci ylnn bandaCehverler ' in elinde bulunan Kurtuba'ykendi topraklar na kat t . Ancak Tuley-tu la Hkimi Me'mn 'un tahr ik ler i so-nunda bn Ukke ad ndaki b ir macera-perest Kurtuba'ya saldrd ve burayMe'mn adna zaptet t i (1075) . Mu ' te-mid yllk bir m cad eled en sonraKurtuba'y tekrar geri ald gibi Vdil-kebr (Guadalquivir) ile Vadi ne (Gua-diana) arasndaki topraklar da lkesi-ne katt. Bu arada Kastilya Kral VI. Al-fonso 'nun b l iye 'ye sald r s n Vezir bn A m m r ' n g a y r e t l e r i y l e b e r t a r a fetti.

    Kur tuba 'n n al nmasndan sonra Mu' -temid , bn Ammr ' n tev ik i zer ine,Ara p as l l Mu ha mm ed b . Ah m ed b .T-hir ' in idaresinde bulunan Mrsiye'ninzaptna teebb s et t i. bn Am m r 1078

    ylnda Barselona Kontu II. Ram on Be-renguer 'e ba vurarak yard m is ted i vebuna karlk 10.000 dinar ile emrinolu Red ' i reh ine o larak vermeyi tek lifet t i . Uzun grmelerden sonra an la-maya var ld ve bn Ammr Mrsiye 'y izap te t t i . A n cak b n A m m r g i r i t i ien tr ikalar sebebiy le Mu ' temid taraf n-dan ldrld.

    Mlk ' t- tavif aras ndaki mcadele-ler Endls' te slm hkimiyetinin za-yflamasna ve hristiyan devletlerin kuv-vetlenmesine sebep o lmutur. Kast i lya

    Kral VI . Alfo nso bu gelimeler i yakn-dan tak ip eder ek 108 5 y lnda gn eye

    doru harekete geti ve Tuley tu la 'y zaptet t i ; Cezret lhadr 'ya kadar i ler le-di. Alfo nso 'nun b u baarl harek t En-dls ' te s lm adna b ir felket o ldu .Artk kuzeydeki hristiyan devletlerle

    baa kamayan mslman hanedanlarMurbt lar 'dan yard m is temek zorun-da kaldlar. Murbtlar ' n hkmdarYsuf b . Tf n Cebelitr k ' geer ekZellka'da hristiyanlar bozguna urat-t (23 Ekim 1086). An ca k bu b aarsnaramen Endls ' tek i fak ih ler taraf n-dan iyi karlanmad iin geri dnmekzorunda kald . Ysuf b . Tf n ' in End-ls' ter ke tm esi zerin e hristiyanlartekrar harekete geti ler. Bu defaMu ' temid , Y su f tan y a rd m i s ted i .Ysuf bu tek lif i kabul ederek 1088 i lk -

    baharnda Cezretlhadr'ya kt. FakatEndls' teki mlk't- tavif ile i birli- i yapm ann m mk n o lmad n an la-yan Ysuf b . Tf n , Endls 'e hkimolmaa karar verdi ve srasyla Kar-mne, Kurtuba ve bliye'yi zaptederekAbbdler hnedanna son verdi (1092).Abbdler ' in son emr i Mu ' temid Tan-ca 'ya ve oradan da Merake 'e kat ;1095 ylnda da ld.

    BBLYOGRAFYA: b n ' l - E s r , el-Kmil ( n r . C . ) . To r n b e r g ) ,

    L e i d e n 1 8 5 1 - 7 6 - B e y r u t 1 3 9 9 / 1 9 7 9 , I X , 2 8 6 ;

    X , 1 4 2 , 1 4 3 , 1 5 1 - 1 5 4 , 1 8 7 , 2 4 8 , 2 4 9 , 5 8 5 ; b nz r , el-Beynl-murib ( n r . M u h a m m e d

    i b r h i m e l - K e t t n v. d r . ), B e y ru t 1 4 0 6 / 1 9 8 5 ,

    s . 2 1 5 , 2 2 1 ; b n H a l d u n , el-'ber, B u l a k 1 2 8 4

    B e y r u t 1 3 9 9 / 1 9 7 9 , I V, 1 5 6 - 1 5 9 ; M a k k a r ,riefhu't-tb ( n r . h s a n A b b a s ) , B e y r u t 1 3 8 8 /

    1 9 6 8 , b k . n d e k s ; E . d e Z a m b a u r, Manuel de

    Genealog ie et de Chronologie Pour l'Histoire

    de l'Islam, H a n o v e r 1 9 2 7 , s . 5 4 ; R o b e r t M a n -

    t r a n , L'Expansion Musulma re, Pa r i s 196 9 , s .

    4 5 , 2 1 4 ; R . D o z y, Sparish islam ( t r c . F. Gr i ff in

    S t o k e s ) , L o n d o n 1 9 7 2 , s . 5 9 8 , 6 3 7 , 6 4 9 , 6 6 0 ,

    6 6 2 - 6 6 7 , 6 7 0 - 6 7 4 , 6 7 6 , 6 8 0 , 6 8 1 , 6 8 7 , 6 8 8 ,