Kılınış Özellikleri Bakımından “–(I)r…–mAz” ve “–DI…–mAdI” Yapıları,...

12

Transcript of Kılınış Özellikleri Bakımından “–(I)r…–mAz” ve “–DI…–mAdI” Yapıları,...

TÜRK KÜL TÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ YAYINLARI

© Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2013.

Türk Kültürünü Araşunna Enstitüsü yayınlarının tamamının veya bir kısmının yayımcının yazılı izni olmadan herhangi bir yolla çoğalulması yasakur. Yayınların fikri sorumluluğu ve imla tercihi yazarlarına aittir. Türk Kültürünü Araşurma Enstitüsü yayınlarında yer alan başka kaynaklardan alınmış tablo, resim ve benzeri şeylerin yasal kullanım sorumluluğu yazarlarına aittir.

Gül, Bülent (Ed.) Bengii Beliik Ahmet Bican Ercila.run Armağanı / Bülent Gül X+510 s. 24 cm.

ISBN 978-975-456-115-9 1. Ahmet Bican Ercilasun - Biyografi 2. Türkoloji 3. Türk Dili 4. Türk Tarihi

TÜRK KÜL TÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ YAYINLARI TÜRK KÜL TÜRÜ ARAŞTIRMALARI ARMAGAN DİZİSİ 09

Genel Yayın Editörü

Prof. Dr. Dursun YILDIRIM

Editör Doç. Dr. Bülent GÜL

Eser Hakem Kurulu

Prof. Dr. Dursun YILDIRIM • Doç. Dr. Bülent GÜL • Doç. Dr. Ferruh AGCA • Doç. Dr. M. Vefa NALBANT• Yard. Doç. Dr. Faruk GÖKÇE•

Kapak ve Sayfa Tasarımı SEMETEYHAN [B. GüL)

İletişim Adresi T ü r k K ü l t ü r ü n ü A r a ş t ı r m aE n s t i t ü s ü Bahçelievler, 7. Cad. 17. Sok. Nu .. 38, 06490 Ankara / TÜRKİYE Tel: (00 90 312) 2133100 Belgegeçer: (00 90 312) 2134135 Genel ağ: http://www.turkkulturu.org.tr e-posta: [email protected]

Bengü BelökAhmet Bican Ercilasun AT711ağanı, Öncü Basımevi'nde 500 adet basılmışur. (Kazımkarabekir Cad. 85/2 İskitler/ ANKARA Tel: 3843120)

Ankara /2013

Bengü Belök. Ahmet Bican Ercilasun Armağanı. Ed. Bülent Gül. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü,

Ankara, 2013. s. 233-242.

KILINIŞ ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN 11-{l)r ... -mAz" ve "-01. .. -mAdl" YAPILARI

Erkan HİRİK Nevşehir Üniversitesi

[Türkiye]

Özet: Dil içerisinde farklı dil bilgisi kategori/eri birbirlerinin kullanım alanlarına girerek birbirlerini biçim ve anlam bakımından etkilerler. Anlam biliminin alanına giren kılınış konusu da biçim bilgisiyle ilgili olan bazı zarf-fiil eklerinin kullanım alanına etki eder. Oğuz ve Kıpçak lehçelerine özgü biçimler olan ve Türkiye Türkçesinde yaygın olarak kullanılan "- (l)r ... -mAz" ve "-Dl ... -mAd/" yapıları zarf-fiil olarak görev yaparlar. Anlam olarak birbirleriyle benzer işlevleri gören bu yapılar, eklendik/eri fiiller konusunda birbirlerinden ayrılırlar. Bu ayırımın temel nedeni fiilin iç zamanı olan kılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kılınış, Türkiye Türkçesi, Zarf-fiil, Biçim bilim, Anlam bilim. "-(l)r •.• -mAz" ve "-DI ••• -mAdl" STRUCTURES iN TERMS OF AKTIONSART

PROPERTIES Abstract: Different categories of grammar enler each other 's usage area and affect each other in terms of meaning and form. Aktionsart in the field of semantics affects the usage area of some verbal adverbs about morphology. "-(l)r ... -mAz" and "-Dl ... -mAdl" are verbal adverbs that are peculiar to Oghuz and Kipchak dialects and widespread in Turkey Turkic. These structures, which function semantically simi/ar to each other, differ /rom each ot her in terms of verbs which can be added The main reason for this difference is aktionsart which is internal tense of verb. Key Words: Aktionsart, Turkey Turkic, Verbal Adverb, Morphology, Semantics.

Giriş

Türkoloji araştırmalarında kılınış, hakkında çok fazla çalışmanın olmadığı ve geleneksel dil bilgisi kitaplarının birçoğunda kendisine yer bulamamış konulardan biridir. Son yıllarda M. Uğurlu, Y. Aksan, M. Aksan, E. Bacanlı ve A. Karadoğan konu üzerine gerek makale gerekse kitap boyutunda çalışmalar yaparak bu eksik yönü kapatmaya çalışmışlardır'. Özellikle L. Johanson 'un konu üzerinde yaptığı araştırmalar günümüzde kılınış ile ilgili yapılan çalışmalara yön gösterir niteliktedir2.

Batı dillerinde kılınış konusu (aktionsart, manner of action, actionality, actional content) detaylı bir şekilde incelenmiştir. Öyle ki çocuk dilindeki kılınış konusu dahi ele alınmıştır3• Kılınış konusundan Türkiye' de ilk bahseden A. Dilaçar'dır4• Dilaçar

2 3

4

Kaynakçada bu çalışmalar belirtilmiştir. bkz. (Johanson 1971), (Johanson 1994), (Johanson 2007) bkz (Bott 2010), (Hewson 1997), (Sanz 2000), (Gavruseva 2003), (Gennari 1999), (Goedsche 1940),( Bache 1982). (Vendler 1957) bkz. (Dilaçar 1971)

Erkan HİRİK

fiilleri kılınış özellikleri bakımından sınıflandırmıştır. Bir diğer çalışmasında5 ise L.

Johanson'un çalışmasını tanıtarak bu konuda o güne değin yapılmış çalışmalar hakkında bilgi vermiştir.

Günümüzde kılınış konusu farklı dil bilgisi kategorileriyle karşılaştırmalı olarak incelenmekte ve Türkiye Türkçesinin bu konuda eksik kalmış yönü giderilmeye çalışılmaktadır.

1. Kılmış Nedir?Çalışmanın konusunu teşkil eden "kılınış"ın ne olduğunu anlamak için çeşitli

çalışmalarda verilmiş izahlarına bakmak yerinde olacaktır. Çünkü araştırmacıların konu hakkındaki tanımları aşağı yukarı benzerlik gösterse de verilen örnekler kimi zaman bu tanımlara uygun düşmemektedir. Bu konuda Karadoğan'ın bir tespiti oldukça yerindedir. Karadoğan, Dilaçar'ın verdiği sınıflamaların ve verilen örneklerin uygun olmadığını, kimi fiillerde olayın gerçekleşme biçimiyle sözlük anlamının birbirine karıştırıldığını söylemektedir (Karadoğan 2009: 9).

Öncelikle bu bağlamda bazı araştırmacılar tarafından yapılan kılınış tanımlarını vermek yerinde olacaktır:

Dilaçar kılınışı tanımlarken görünüşle karşılaştırma yöntemini seçmiş ve şu şekilde tanımlamıştır: "Fiil ulam/arı olarak kılınış ile görünüş arasındaki ayırt, nesnel (afaki, objectif)-öznel (enftisi, subjectif) ayırtına dayanır. Yani kılınış 'ı fiil mastarının bildirdiği ana anlama bağlı bir süreç türü (başlama, süre, bitirme, yineleme, vb. gibi) olarak kendi içinde bulundurur, konuşan-işitenle bir öznel ilgisi yoktur, nesneldir" . Yine Dilaçar kılınışı belli bir sürecin akışında bulunan bir doğal özellik olarak belirtmektedir (Dilaçar 1974: 161).

Türk Dil Kurumunun "Dilbilim Terimleri Sözlüğü"nde ise kılınış tanımı aşağıdaki şekilde verilmiş ve kılınış türleri açıklanmaya çalışılmıştır:

Bu sözlükte kılınışın genel türleri "Gerek yalın anlamlı ilkinden fiil, türeme ve bileşik olan mastar/arla ve gerek BETİMLEMELİ (Descriptif) dediğimiz karmaşık anlamlı mastar/arla anlatılan işin sürerlik, bir anda olup bitme, tezlik gibi bakımlardan oluş özelliği: 1. Aramak, Yürümek, Devam etmek, Atıştırmak gibi devamlı bir iş anlatan mastar/arın kılınışına SÜREKLİ veya TAMAMLANMAMIŞ (Duratif, Cursif, Lineaire, Impeifectif, lmparfait ou Inaccompli) denir. 2. Bunlara karşı BİR ANDALIK (Momentane ou Ponctuel) olanlar var ki onlar da ya Atmak, Görmek, Yasak etmek, Atacağı tutmak gibi daha işin başında olup biten BAŞLAMADA TAMAMLANMIŞ (Perfectif ingressif) veya 3. Bulmak, Susamak, İyi etmek, Atabilmek gibi SONUÇTA TAMAMLANMIŞ (Perfectif effectif, Terminatif, Par/ait ou Accompli) denilen mastar/ardır. " biçiminde verilmektedir (TDK 1949: 129-130).

Dil bilim Terimleri Sözlüğü 'nde ( 1949) bu üç tür, kılınışı genel olarak temsil eden türler olarak ele alınmış ve Türkçede bulunan başka özel kılınış şekillerinin de olduğu belirtilerek diğer maddelerde onlar açıklanmaya çalışılmıştır.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü'nde Türkçeye has olarak verilmiş olan kılınış şekilleri "4. DAVRANMA KILINIŞI (As. intentionnel): sevecek olmak. 5. BAŞLAMA KILINIŞI (As. inchoatif) : sever olmak. 6. BİTİRME KILINIŞI (As. anterieur) : sevmiş olmak. 1. SÜRERLİK KILINIŞI (As. duratif) sevmekte olmak, seve durmak,

bkz. (Dilaçar 1974)

234

KILINIŞ ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN "-{l)r ... -ınAz" ve "-Dl. .. -mAdI" YAPILARI

seve görmek, seve gitmek, seve kalmak. 8. YAKLAŞMA KILINIŞI (As. approximatif) : Seve yazmak. 9. TEZLİK ve KOLAYLIK KILINIŞI (As. hatif et facultatif): sevivermek. 1 O. HAZIRLIK KILINIŞI: sevmek üzere olmak. Bir mas tarın kılınışı çekimde değişebilir; buna ZAMAN KILINIŞI (As. temporel) denir. Atmak, mastarının kılınışı "başlamada tamamlanmış" olduğu halde "atıyor" şekli sürekli bir kılınıştadır. "biçiminde açıklanmaktadır (TDK 1949: 129-130).

Korkmaz ise kılınışı "Fiil kök ve gövdelerinin, dil mantığı ve zamanla olan bağlantı açısından gösterdik/eri özellik; fiil kök ve gövdelerindeki kılınış sürecinin zaman bakımından birbirlerine oranla taşıdıkları ayrılıklar. " şeklinde izah etmektedir. Verdiği örneklerden Korkmaz'ın beş kılınış türü kastettiği anlaşılmaktadır. Korkmaz, "aç-, bas-, başla-, dokun- gibi fiillerin başlangıç; ağla-, ara-, bekle-, dolaş-, gez-, gözle-, yürü- gibi fiillerin süreklilik; başar-, bayıl-, bul-, durul-, eriş-, kavra-, öde- gibi fiillerin bitiş, sonuç gösterme; atıştır-, damla-, şaşala­gibi fiillerin aralıklı oluş; boylan-, çiçeklen-, ekşi- gibi fiillerin ise kendi kendine oluşu gösterdiğini belirtmektedir (Korkmaz 2007a: 146).

Brisard'a göre ise kılınış (hareketin türü) leksikal ya da durumsal görünüş olarak da adlandırılır ve gramer kategorisi değildir. Kılınış, durum tiplerinin geçici yapılarını içerir. Brisard, bunlarla birlikte kılınışın üç farklı özellikle birbirinden ayrıldığını belirtir: hareketlilik ( dynamicity), bitmişlik (telicity) ve sürer/ilik (durativity) (Brisard 2009: 269).

Uğurlu, kılınış konusunda net bir tanım vermemekle birlikte "Her eylem (tiitigkeit), kendiliğinden bir "kılınış "a (aktionsart); yani "cereyan tarzı "na sahiptir. Fiil tabanının bu özelliği, o dile hakim olanlar tarafından ortaklaşa bilinir; bir başka deyişle, kişiden kişiye değişmez" şeklinde bir açıklamada bulunmuştur (Uğurlu 2003: 127). Uğurlu'nun bu tanımında belirttiği kılınışın kişiden kişiye değişmezliği ile Dilaçar'ın fiillerde kılınışın nesnel olduğunu belirtmesi birbiriyle örtüşmektedir.

Kılınış kategorisini Türkiye Türkçesinde inceleyen Karadoğan ise, bu kategoriyi "Fiilde anlatılan olayın gerçekleşme sürecinde belli nokta ya da noktalar önemlidir. Bu önemli noktalar fiilden fiile değişerek sınır veya sürek olabilir. Kılınış, fiil tabanındaki olayın gerçekleşme tarzı itibariyle zaman çizgisinde belli noktalara vurgu yapması veya yapmamasıdır. Daha kısa söyleyişle kılınış, bir fiilin iç zamanıdır" biçiminde tanımlamaktadır (Karadoğan 2009: 6-7).

Tüm bunlardan sonra kılınış, fiildeki iç hareket ya da fiil kök ve gövde halindeyken dil dışı dünyada hareketin, oluşun yahut kılışın gerçekleşme tarzı ve biçimi olarak tanımlayabiliriz.

il. Türkçe Fiillerin Kılınış Tipleri Fiillerin iç zamanını ve hareket tipini ifade eden kılınış konusu üzerine yapılan

çalışmalarda, çeşitli sınıflandırma biçimleri ortaya konulmuş olsa da bu sınıflandırmalardan en kabul edilebilir olanı L. Johanson'a aittir. Eserinde asıl olarak "bakış" (görünüş) konusunu temel alan L. Johanson bu çalışmasında "kılınış" konusuna da değinmiştir (Johanson 1971). Bahsi geçen bu çalışmada L. Johanson Türkçe fiillerin kılınış biçimlerini üç tip olarak belirler.

a) Ön sınırı vurgulayanlar (lnitialtransformative) b) Son sınırı vurgulayanlar (Finaltransformative) c) Sınır vurgulamayan/ar (Nontransformative)

235

ErkanHİRİK

Kılınış konusunda yapılan çalışmalarda genellikle L. Johanson'un bu sınıflandırması kullanılmaktadır.6

Ön sınırı vurgulayan fiillerde kritik nokta olayın başlangıcında yer almaktadır. Bu tip kılmışa sahip fiillerde birincisi sonlu ve dinamik, ikincisi ise sonsuz ve durağan olmak üzere birbirini takip eden ve ikincisi birincisinin sonucunu gösteren iki olay olduğu Karadoğan tarafından belirtilmiştir (Karadoğan 2009: 18). Örnek olarak uyu-, otur-, yan- gibi fiiller verilebilir. Bu gibi fiillerde hareketin başlangıcını gösteren ayn bir olay olduğu gibi bu ilk olaydan sonra sonsuz ve durağan bir olay daha bulunmaktadır. 7 Kısacası bu fiillerin gerçek dünyaya yansımasında aslında iki farklı fiille ifade edilebilecek hareketin olduğu söylenebilir.

Son sınırı vurgulayan fiillerde ise olayın gerçekleşmiş sayılması için son sınırın yani kritik noktanın aşılmış olması gerekir. Bu tarz fiillerde son sınıra ulaşılmadığı müddetçe fiilde bulunan hareketin, olayın gerçekleşmiş sayılması mümkün değildir. Karadoğan, son sının vurgulayan fiillerin unut- gibi birkaç istisna dışında dinamik olaylan karşıladığını belirtmektedir (Karadoğan 2009: 1 O). Son sının vurgulayan fiillere örnek olarak al-, ver-, bat- gibi fiiller gösterilebilir. Bu fiillerde olayın gerçekleşip gerçekleşmemesi son sınırda bulunan kritik noktaya ulaşılıp ulaşılamamasına bağlıdır.

Sınır vurgulamayan fiillerde ise olayın gerçekleşmesi herhangi bir sınıra bağlı değildir. Sınır vurgulamayan fiillerin en önemli özelliği gerçekleşme esnasındaki "sürek"tir (Karadoğan 2009: 15). Yani sınır vurgulamayan fiillerde hareketin dil dışı dünyada gerçekleşme biçiminin sonsuz (atelic) olduğu söylenebilir. Türkçede sınır vurgulamayan fiillere oku-, ye-, söyle-, dinle- örneklerini vermek mümkündür. Bu fiillerin bildirdiği olay dil dışı dünyada sonsuzluk içerebilmektedir.

111. Zarf-Fiil Olarak"- (l)r ... -mAz" ve "-Dl. .. -mAdı" Yapıları Zarf-fiiller hareket hali ifade eden fiil şekilleridir (Ergin 1977: 326). Zarf-fiiller

hareketi ifade ederken bir şahısla ya da zaman ile bağlı olmaksızın bitmiş olan harekete (fiile) yardımcı görev üstlenirler. Korkmaz, zarf-fiili "Cümlede yüklemin anlamını çeşitli yönlerden etkileyen, fiilden -(y)A, -(y)l, -DlktA, -(y)ArAk, -ken, -mA, -dAn, -mAks/z/n, -(y)IncA, -(y)Ip, -DıkçA gibi belirli bazı eklerle yapılan, kişi ve zaman belirtmeden, soyut bir hareket kavramı anlatan, bir esas fiilden sonra gelerek yardımcı fiillerle birleşik fiil kuran ve zarf olarak fiilin anlamını zaman ve yer bakımından tamamlayan kelime. " biçiminde tanımlamaktadır (Korkmaz 2007b: 251).

Türkçede zarf-fiiller oldukça sık kullanılan dil bilgisi kategorilerindendir. Türkiye Türkçesi zengin bir zarf-fiil sistemine sahiptir. Kimi zaman sıfat-fiiller ve isim-fiiller işlev değişikliği ile zarf-fiil haline gelir. Bu durum Türkçede hareketin ifadesinin kolaylaşmasını sağlar. Türkçede çeşitli yapılarda zarf-fiiller bulunmaktadır. Bu zarf-fiillerin bir kısmı yapı ve anlam olarak diğer zarf-fiil yapılarından farklılık gösterirler.

Korkmaz, zarf-fiilleri üçe ayırır:

1. Gerçek zarf-fiiller (-ya, -yı, -yu, -arak, -ıp, -ınca, -yalı, -madan ve -ken)

(Özmen 2001); (Uğurlu 2003); (Bacanlı 2008a) Ayrıntılı bilgi ve örnekler için bkz. (Karadoğan 2009)

236

KILINIŞ ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN "--(I)r ... -mAz" ve "-Dl. .. -ınAdI" YAPILARI

2. Ad-fiil ve sıfat-fiillerle kurulan zarf-fiiller (-maksızın, -makla, -dıkça, -acağına vb.)

3. Değişik yapıdaki zarf-fiiller (-r . . . -maz, -dı mı, -sa) (Korkmaz 2007a).

Korkmaz, "- (l)r . . . -mAz" ve "-Dl. . . -mAdı" yapılarını "değişik yapıdaki zarf­fiiller" başlığı altında ele almaktadır (Korkmaz 2007a: 1035). Korkmaz, bu gruptaki zarf-fiil ekleri için, içlerinde durum eki almamış sıfat-fiil yapısında olanı bulunduğu gibi, başka gramer birimlerinden olup da işlev ve anlam kayması yoluyla kullanımda zarf-fiil görevi yüklenmiş olanların da var olduğunu söylemektedir (Korkmaz 2007a: 1036).

a. "- (l)r ... -mAz" Zarf-Fiil Yapısı Cümle içinde art arda kullanılan aynı fiilin kök ya da gövdesine sırasıyla eklenen

olumlu ve olumsuz geniş zaman biçimindeki sıfat-fiil ekleri, Türkçede kendisine has bir anlam alanına sahiptir. Bu yapıyla fiilin bildirdiği hareketin çok kısa bir sürede gerçekleştiği ve ondan sonra da asıl fiildeki hareketin meydana geldiği anlaşılır. Yani bu yapı cümlede iki hareketi ifade eder. Birinci hareket bu yapının eklendiği fiildedir ve kısa süre içerisinde gerçekleşir.

Çocuklar gelir gelmez sofrayı hazırladı.

Ayağa kalkar kalmaz koşmaya başladı.

Onu karşısında görür görmez donup kaldı.

Mehmet okullar tatil olur olmaz çalışmaya başladı.

Bu yapıyı Ediskun, "artçı/ ulaçlar" kapsamına dahil etmektedir. Ediskun, aynı zamanda bu yapının -ince yapılı zarf-fiillerden daha güçlü anlam içerdiğini de belirtmektedir (Ediskun 2007: 260). Bu yapıyla ilgili Korkmaz, "Oğuz ve Kıpçak lehçelerine özgü bir şekil olarak, Türkiye Türkçesindeki kullanılışı çok yaygındır. " açıklamasını yapmakta ve bu yapı için asıl fiildeki hareketin, zarf-fiildeki hareketten hemen sonra gerçekleştiğini bildiren bir işlevi olduğunu söylemektedir (Korkmaz 2007a: 1036). Korkmaz, bu zarf-fiildeki zaman işlevinin -DıktA ve -IncA/-UncA ekli zarf-fiillerinden daha güçlü olduğunu söylemektedir (Korkmaz 2007a: 1036). Kısacası -(I)r . . . -mAz yapısı cümle içinde asıl fiilin bildirdiği hareketin gerçekleşmesine zamanda çabukluk anlamıyla bağlanmaktadır.

Olumlu biçime sahip bir fiil ile [ . . . -(l)r, (gelir)] olumsuz bir biçime sahip bir başka fiilin [ . . . -mAz, (gelmez)] art arda gelerek zarf-fiil özelliği kazanması ve bu zarf-fiil yapısının içinde olumsuzluk eki -mA olmasına karşın olumsuz anlam taşımaması bu yapının dikkat çeken bir diğer yanıdır.

Türkçede her fiil bu yapı içinde kullanılarak belirtilen işlevlerdeki anlamları kazanır. Bununla birlikte iste- (ister istemez) fiilinde olduğu gibi çabukluk, tezlik durumundan ziyade istek dışılık anlamı da kazanır.

İnsan ister istemez merak ediyor.

Onu görünce ister istemez tüylerim ürperiyor.

Bu cümlelerde -(I)r . . . -mAz yapısının anlam olarak çabukluktan ziyade istek dışılık kattığı görülmektedir.

b. "-Dl... -mAdl" Zarf-Fiil Yapısı Bilinen geçmiş zamanla çekimlenmiş bir fiilin olumlu ve olumsuz biçimleri peş

peşe geldiğinde o fiil "henüz tamam olmak üzere, daha tamam olmadan" anlamını

237

Erkan HİRİK

kazanır. Yani fiilde olmuşluk, bitmişlik bildiren bilinen geçmiş zaman eki bu kullanımında olumsuzluk eki -mA'nın tesiriyle "belirsizlik" bildirir.

Genel olarak şahsa bağlanmayan zarf-fiil ekleri bu tarz yapılarda şahıs eklerini de alabilmektedir. Korkmaz bu yapının -{l)r. . . -mAz türünde olduğu gibi zamanda tezlik gösterdiğini söylemektedir (Korkmaz 2007a: 1036). Cümledeki asıl fiilin belirttiği hareket ile bu yapıdaki zarf-fiillerin belirttiği hareket art ardadır.

Kadın yarı soyundu soyunmadı karyolaya yığıldı.

Sofraya oturdum. Üç lokma yedim yemedim hemen sokaktan bir feryat yükseldi.

Yolcu yüz metre gitti gitmedi arkasından koşar adımlarla yetişip omzuna yapıştılar. (Korkmaz 2007a: 1036).

Korkmaz'ın da belirttiği gibi bu yapıdaki ifadelerin -{I)r. . . -mAz yapısı ile işlev olarak benzeştiği görülür. Daha açık bir şekilde belirtmek gerekirse "-Dl.. .-mAdl" yapısı ile -{I)r . . . -mAz yapısının cümleye kattığı anlam ve zamanda tezlik durumu birbirlerine benzemektedir.

Odaya girdim girmedim karşımda onu gördüm. (girer girmez)

Uykuya daldı dalmadı alarm ile uyandı. (dalar dalmaz)

Misafirler oturdu oturmadı gelen telefon üzerine kalkmak zorunda kaldılar. (oturur oturmaz)

Biz televizyonda konuştuk konuşmadık araya başkaları giriverdi. (konuşur konuşmaz)

Bu iki zarf-fiil türünün özellikleri ve anlam alanlan büyük oranda benzer olmasına karşın bir takım farklılıklar göstermektedir. Türkçedeki tüm kılınış tipindeki fiiller "-{I)r . . . -mAz" yapısı ile birlikte kullanılabilmektedir. Yalnızca bazı fiiller anlam alanından ötürü, kılınışından bağımsız olarak "-(I)r . . . -mAz" yapısına da uygun değildir. Örnek olarak yaşa- fiili söylenebilir. "-(I)r . . . -mAz" zarf-fiil yapısıyla oluşturulmuş şu örneklere bakmakta fayda vardır.

Ahmet uyur uyumaz rüya görmeye başladığını söylüyor. [ +ÖS]

Çocuk arkadaşlarının yanına oturur oturmaz annesi çağırdı. [+ÖS]

Yeşil ışık yanar yanmaz komaya basıyorlar. [ +öS]

Caddedeki bomba patlar patlamaz insanlar etrafa koşuşmaya başladılar. [ +SS]

Babaları ölür ölmez miras kavgasına tutuştular. [ +SS]

Mahkumların hücresi kırılır kırılmaz alarm devreye girer. [ +SS]

Duyduğu habere sevinir sevinmez başka bir haberle yıkıldı. [-SV]

Çocuk öğretmeninden aldığı kitabı okur okumaz sokağa fırladı. [-SV)

Ali akşam yemeğini yer yemez televizyonun karşısına geçti. [-SV]

Örneklerde görüldüğü üzere Türkçedeki üç tip kılmışa göre "-(I)r. . . -mAz" yapısıyla oluşturulmuş cümleler kullanım açısından bir sorun teşkil etmemektedir. Çünkü bu yapıyı içeren bir fiilin gerçekleşme sınırı (crucial limit) çabuk/ani/kısa süreli olmak durumundadır. Türkçedeki tüm fiiller iç zaman olarak biraz/çok az/çok kısa süre içinde gerçekleşme imkanına sahiptir. Fiildeki hareketin biraz/çok az/çok kısa süre içinde gerçekleşmesi ile o fiilin kılınışı arasında bir paralellik bulunmamaktadır. Başka bir deyişle Türkçedeki üç tip kılınış, fiilin gerçek dünyadaki hareketinin kısa bir süre içinde gerçekleşmesine engel değildir.

238

KILINIŞ ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN "--(l)r ... -mAz" ve "-Dl. .. -mAdI" YAPILARI

Türkçedeki bazı fiiller özel durumlarından ötürü anlam olarak bu çabukluğun dışında kalmıştır. Örneğin "-(I)r . . . -ınAz" zarf-fiil yapısının iste- (ister istemez) fiiliyle kullanılmasında olayın gerçekleşmesinin çabuklukla ilgisi yoktur. Bu kullanımda fiil başka bir anlam alanına girer. Bu durum ister istemez yapısının kalıplaşmış olmasıyla da ilgilidir.

Araştırmacıların işlev olarak aynı görevi üstlendiğini söylediği "-Dl. . . -ınAdI" zarf-fiil yapısı ise benzer kullanımlarda farklılık gösterir. "-Dl. . . -ınAdI" zarf-fiil yapısı aynı anlamı vermek üzere her türlü kılmışa sahip fiile eklenememektedir.

Ahmet uvudu uyumadı rüya görmeye başladı. [+öS] (uyur uyumaz)

Çocuk arkadaşlarının yanına oturdu oturmadı annesi çağırdı. [+ÖS] (oturur oturmaz)

Yeşil ışık yandı yanmadı kornaya bastılar. [+ÖS] (yanar yanmaz)

[*]8 Caddedeki bomba patladı patlamadı insanlar etrafa koşuşmaya başladılar. [+SS]

[*]Babaları öldü ölmedi miras kavgasına tutuştular. [+SS)

[*]Mahkumların hücresi kırıldı kırılmadı alarm devreye girdi. [+SS]

Duyduğu habere sevindi sevinmedi başka bir haberle yıkıldı. [-SV] (sevinir sevinmez)

Çocuk öğretmeninden aldığı kitabı okudu okumadı sokağa fırladı. [-SV] (okur okumaz)

Ali akşam yemeğini vedi yemedi televizyonun karşısına geçti. [-SV) (yer yemez)

Yukarıdaki örneklerde "-{I)r. . . -ınAz" yapısında kullanılan örneklere paralel olarak karşılaştırma yapılabilmesi için "-Dl . . . -ınAdI" ile kurulmuş örnekler verilmiştir. Görüldüğü üzere "-DL . . -ınAdI" zarf-fiil yapısı her fiil ile uyum sağlamamaktadır. Bunun sebebi fiillerin kılınışında bulunan sınırdır. Karadoğan, sının "Fiil tabanında bildirilen olayın gerçekleşmiş sayılabilmesi için ulaşılması ya da aşılması gereken, ulaşılmadığı ya da aşılmadığı takdirde olayın tam anlamıyla gerçekleşmiş kabul edilemeyeceği noktadır. " biçiminde tanımlamaktadır (Karadoğan 2009: 4). Karabeyoğlu da benzer şekilde bir fiilin olmuş sayılabilmesi için var sayılan zaman çizgisi üzerinde başlama kılınışındaki fiillerde başlama sınırının, bitiş ve süreklilik kılınışındaki fiillerde de bitiş sınırının aşılması gerektiğini belirtmektedir (Karabeyoğlu 2008: 29). Bu anlamda sınır bir fiilin bildirdiği hareketin gerçek dünyada gerçekleşip gerçekleşmediğini anlatması bakımından önemlidir. "-Dl. . . -ınAdl" yapısındaki olayın gerçekleşme zamanı kısa süreli olsa da "-(I)r . . . -ınAz" yapısındaki gerçekleşme zamanı daha kısa sürelidir. "-DL .. -ınAdI'' yapısının belirsizlik anlamı katması da bu durumda önemlidir.

Bunlarla birlikte Karadoğan, üç tip kılınış için ayn ayn kritik nokta olduğunu belirtir. Ön sının vurgulayan fiillerde olayın gerçekleşmiş sayılabilmesi için ön sınırın aşılmış olması gerekmektedir (Karadoğan 2009: 18). Sınır vurgulamayan fiillerde ise olayın gerçekleşmiş sayılabilmesi için aşılması gereken bir sınır ya da kritik nokta bulunmamaktadır (Karadoğan 2009: 15). Son sının vurgulayan fiillerde ise hareketin gerçekleşmiş sayılması için son sınırın aşılmış olması gerekmektedir (Karadoğan 2009: 10). Karabeyoğlu, bir diğer çalışmasında da benzer ifadeleri

[*]"-DI...-mAdl" zarf-fiili ile uyum sağlamayan ve ölçünlü Türkçe açısından sorunlu örnekler.

239

ErkanHİRİK

tekrarlar ve fiillerin zaman çizgisi üzerindeki yerlerini (localization point) belirtir (Karabeyoğlu 2011: 651 ).

Yukarıdaki örneklerde son sının vurgulayan fiillerde "-DL. .-mAdl" yapısının kullanılamadığı görülmektedir. Johanson, son sının vurgulayan fiilleri momentaneous (anlık) ve non-momentaneous (anlık olmayan) biçiminde ele alır (Johanson 2000). Son sının vurgulayan fiilleri bu şekilde iki kolda incelemek mümkün görünse de bu ikilik fiillerin gerçekleşme biçimlerinin farklılaşmasına neden olmaz. Her iki durumda da olayın gerçekleşmiş sayılması için yine de son sınırın aşılması gerekir (Karadoğan 2009: 12).

Son sının vurgulayan fiillerde hareketin son sınıra ulaştıktan sonra anlık olarak çok kısa bir süre içinde gerçekleşmesi mümkün değildir. Çünkü bu tip kılmışa sahip fiillerde son sınıra ulaşılması hareketin tamamlandığını göstermektedir. Oysa "­Dl. . . -mAdl" zarf-fiil yapısı olayın biraz/çok az/çok kısa süre gerçekleştiğini anlatmaktadır. Bu nedenle son sının vurgulayan fiiller ile "-Dl. .. -mAdl" yapısı birlikte kullanılamamaktadır. Çünkü zaten hareket tamamlanmıştır. Bununla birlikte "-(l)r . . . -mAz" zarf-fiilinin bildirdiği hareket "-Dl. . . -mAdl" yapısından farklı olarak anlık hareketleri (momentary verbs) bildirir. Yani "-(l)r . . . -mAz" yapısı eklendiği fiillerde hareketin gerçekleşme anına vurgu yapabilmekte böylece bu yapı her türlü kılmışa sahip fiillerle kullanılabilmektedir. Ancak "-Dl. . . -mAdl" yapısının vurguladığı nokta, gerçekleşme anının hemen sonrasıdır. Son sının vurgulayan fiillerde sınırdan sonraya vurgu yapmak mümkün olmadığından, yani hareketin gerçekleşme anı zaten sona erdiğinden "-Dl . . . -mAdl" yapısı bu tarz kılmışa sahip fiiller ile kullanılamamaktadır.

Tüm bunlarla birlikte cümledeki esas fiilin {yüklemin) anlamının ya da kılınış tipinin bahsi geçen iki zarf-fiil yapısıyla ilgisi bulunmamaktadır. Yalnızca bu zarf­fiil yapılannın eklendiği fiillerin kılınışı, iki yapının farklı kullanım alanlarını belirler. Bunun sebebi de Türkçedeki fiillerin kılınış türleridir.

Türkçede ancak son zamanlarda incelenmeye başlanan kılınış konusu birçok dil bilgisi olayının sebebi olarak görünmektedir. Bu nedenle gerek biçimbilgisi gerek söz dizimi gerekse de anlam bilgisi konularında fiiller incelenirken o fiillerin kılınış türleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Keza fiillerin zaman ve hareket olarak içyapısı o fiile gelecek olan ekten, hareketin gerçek dünyadaki karşılığına kadar birçok konuyu etkilemektedir.

Kısaltmalar

[+öS] Ön Sının Vurgulayan Fiiller [ +SS] Son Sının Vurgulayan Fiiller [-SV] Sınır Vurgulamayan Fiiller [*] Ölçünlü Türkçe açısından sorunlu cümle.

Kaynaklar

AKSAN, Yeşim - Mustafa AKSAN, (2005), Bileşik Eylemler, Sıralı Eylemler ve Görünüş [Compond verbs, serial verbs and aspect]. M. San & H. Nas (Eds.) Proceedings of the XIXth national linguistics conference, 398-413. Şanlıurfa: Elif Printing House.

AKSAN, Yeşim, (2003a), Türkçe'de Durum Değişikliği Eylemlerinin Kılınış Özellikleri, Dil Bilim Araştırmaları, 2003, İstanbul: Boğaziçi University Publication, 1 - 14.

240

KILINIŞ ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN "--{I)r ... -ınAz" ve "-Dl. .. -mAdI" YAPILARI

AKSAN, Yeşim, (2003b), Kılınış Ulamın Yaklaşımlar ve Türkçe'de Kılınış, (Hazırlayan: A. Kıran, Ece Korkut, Suna Ağıldere), Günümüz Dilbilim Çalışmaları, İstanbul, Multilingual Yayınlan, 68-8 1 .

BACANLI, Eyüp, (2007), Aspekt, Kılınış ve Taksis Çerçevesinde Tavas Ağızlarındaki Şimdiki Zaman İşaretleyicilerinin Değerlendirilmesi. Erdem (Atatürk Kültür Merkezi Dergisi) 16/48. 1 - 19.

BACANLI, Eyüp, (2008a), Türkiye Türkçesindeki -miş Ekinin Dolaylılık ve Dolaylılık Dışı Kullanımlannda Zamansal Atıf, Bilig 44, 1 -22.

BACANLI, Eyüp, (2008b), Türkçede Durağan ve Sonuçsal Durum Bildiren Şekiller. 6. Uluslararası Türk Dili Kurultayı. (Ankara, Bilkent Kongre Merkezi, 20-25 Ekim 2008).

BACHE, Cari, ( 1982), Aspect and Aktionsart: Towards a Semantic Distinction, Journal of Linguistics, Yol. 1 8, No. 1 , pp. 57-72.

BoTI, Oliver, (2010), Processing of Events. in: Linguistik Aktuell/Linguistics Today, v. 162, John Benjamins Publishing Co. Amsterdam/Philadelphia.

BRISARD, F., Östman, J., Verschueren, J. (2009), Grammar, Meaning and Pragmatics, John Benjamins Publishing Company, Amsterdarn, The Netherlands.

DILAÇAR, Agop, ( 1971), Gramer : Tanımı, Adı, Kapsamı, Türleri, Yöntemi, Eğitimdeki Yeri ve Tarihçesi, Türk Dili Araştırma/arı Yıllığı Belleten, s. 83- 145.

DILAÇAR, Agop, ( 1974), Türk Fiilinde "Kılınış"la "Görünüş" ve Dilbilgisi Kitaplarımız, [ 1974] 1973 - 1974, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, s. 1 59- 1 7 1 .

EoisKUN, Haydar, (2007), Türk Dilbilgisi (Sesbilgisi-Biçimbilgisi-Cümlebilgisi), Remzi Kitabevi, İstanbul.

ERGİN, Muharrem, ( 1977), Türk Dil Bilgisi, Minnetoğlu Yayınlan, İstanbul. GAVRUSEVA, Elena (2003), Aktionsart, Aspect, and the Acquisition of Finiteness in Early

Child Grammar, Linguistics. 2003, Yol. 4 1 lssue 4, p723. 33p. ÜENNARI, Silvia, ( 1 999), Tense, Aktionsart and Sequence of Tense, in: F. Corblin, C.

Dobrovie-Sorin and J. Marandin (eds.) Empirica/ Issues in Forma/ Syntax and Semantics, vol. il, Beme: Peter Lang., 309-332.

GOEDSCHE, C. R, ( 1940), Aspect versus Aktionsart, The Journa/ of English and Germanic Philology, Yol. 39, No. 2, pp. 1 89- 196.

HEWSON, John, ( 1 997), Tense and Aspect in lndo-European Languages : Theory, Typology, Diachrony Bubenik, Yit. in: Amsterdam Studies in the Theory and History of Linguistic Science. Series iV, Current lssues in Linguistic Theory. John Benjamins Publishing Company. 1 997.

JOHANSON, Lars, ( 197 1 ), Aspekt im Türkischen. Vorstudien zu einer Beschreibung destürkeitürkischen Aspektsystems, Studia Turcica Upsaliensia 1, Uppsala: Almqvist& Wiksell.

JOHANSON, Lars, ( 1994), "Türkeitürkische Aspektotempora." Tense Systems in European Languages. Ed. by Raif Thieroff and Joachim Ballweg. Tübingen. S. 24 7-266.

JOHANSON, Lars, (2000), Viewpoint Operators in European Languages, in: Tense and Aspect in the Languages of Europe, Ö. Dahi (ed.), Berlin&New York: Mouton de Gruyter, 27-1 87.

JOHANSON, Lars, (2007), "Aspectotemporal connectivity in Turkic - Text Construction, Text Subdivision, Discourse Types and Taxis". eds. Jochen Rehbein & Christiane Hohenstein & Lukas Pietsch. Connectivity in Grammar and Discourse. Amsterdam/Philadelphia: John Benjamins.

KARABEYOOLU, Adnan Rüştü, (2008), Fiillerin Kılınış Hususiyetleri ve-Dlk/-DUk + iyelik eki'nin Mastar İşlevi, Turkish Studies - International Periodica/ For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 6/4 Fail 201 1 , p.649-658.

KARABEYOOLU, Adnan Rüştü, (2008), Türkiye Türkçesinde (ad-fiil birleşmelerinde) Yardımcı Fiiller, Beşir Kitabevi, İstanbul.

KARAOOOAN, Ahmet, (2008a), Türkiye Türkçesindeki -Dik ve -An Sıfat-Fiil Eklerinde Sınır Vurgulayışın Rolü, Türk Dili 678, s. 5 1 9-527.

241

ErkanHİRİK

KARADOGAN, Ahmet, (2008b), Türkiye Türkçesinde Yeni Bir Sıfat-Fiil Eki: -1, Bi/ig 46 , s. 57-66.

KARADOGAN, Ahmet, (2008c), Türkçede Sıralama Bildiren Zarf-fiil Eklerinin Zamansal Yorumunda "Kılınış"ın Rolü, Vl. Uluslararası Türk Dili Kurultayı, 20-25 Ekim 2008, Ankara.

KARADOGAN, Ahmet, (2009), Türkiye Türkçesinde Kılınış, Divan Kitap, Ankara. KORKMAZ, Zeynep, (2007a), Türkiye Türkçesi Grameri: Şekil Bilgisi, Türk Dil Kurumu

Yayınları, Ankara. KORKMAZ, Zeynep, (2007b), Gramer Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınlan, Ankara. ÖZMEN, Neslihan, (2001 ), Aspectotemporal System in Turkish: Actional Content and

Recategorization of Turkish Verbs, Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış) Yüksek Lisans Tezi.

SANZ, Montserrat, (2000), Events and Predication : A New Approach to Syntactic Processing in English and Spanish, in: Amsterdam Studies in the Theory and History of Linguistic Science. Series iV, Current Issues in Linguistic Theory, v. 207. John Benjamins Publishing Co.

TDK, Dilbilim Terimleri Sözlüğü, ( 1949), Türk Dil Kurumu, Ankara. UdURLU, Mustafa, (2003), Türkiye Türkçesinde "Bakış" ("Aspektotempora"), Türkbilig,

2003/5, 1 24- 133. VENDLER, Zeno ( 1 957),Verbs and Times, The Philosophical Review, Yol. 66, No. 2 (Apr.,

1 957), pp. 143- 160 Published by: Duke University Press.

242