Hazar World - Sayı: 01 - Aralık 2012

68
2012’nin ArDınDAn HAzAr Hazar Bölgesi’nde yıl boyunca birçok önemli gelişme yaşandı. işte Hazar’ın son bir yılının kısa özeti. 01 OCAK MART TEMMUZ KASIM ŞUBAT 22 22 16 04 27 11 28 24 30 05 30 08 26 07 HAZİRAN AĞUSTOS ARALIK HAZAR STRATeJİ enSTİTÜSÜ YAYInIDIR ARALIK 2012 SAYI: 01 ÖzbEKiSTAn: OrTA ASYA’nın GELişEn YÜzÜ Özbekistan yasal ve ekonomik altyapısının sağlamlığıyla geleceğe emin adımlarla ilerliyor. “TÜrKiYE EnErJinin şAH DAMArı” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin enerji sektöründe yabancı yatırımcının ilgisini çektiğini söylüyor. TicArETin vE LÜKSÜn bAşKEnTi bAKÜ Azerbaycan’ın gözde şehri Bakü, Hazar Bölgesi’nin gözbebeği. Geçmişten elde ettiği birikimle geleceğin şehirlerinden birisi olmaya aday.

Transcript of Hazar World - Sayı: 01 - Aralık 2012

2012’ninArDınDAnHAzAr

hazar Bölgesi’nde yıl boyunca birçok önemli gelişme yaşandı. işte hazar’ın son bir yılının kısa özeti.

01OCAK

MART

TEMMUZ

KASIM

ŞUBAT

22

221604

2711

28

2430

05

3008

26

07

HAZİRAN

AĞUSTOS

ARALIK

HA

ZA

R S

TR

ATeJ

İ en

STİT

ÜS

Ü Y

AYIn

IDIR

AR

ALI

K 2

012

SAY

I: 01

ÖzbEKiSTAn: OrTA ASYA’nın GELişEn YÜzÜÖzbekistan yasal ve ekonomik altyapısının sağlamlığıyla geleceğe emin adımlarla ilerliyor.

“TÜrKiYE EnErJinin şAH DAMArı”Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin enerji sektöründe yabancı yatırımcının ilgisini çektiğini söylüyor.

TicArETin vE LÜKSÜn bAşKEnTi bAKÜAzerbaycan’ın gözde şehri Bakü, Hazar Bölgesi’nin gözbebeği. Geçmişten elde ettiği birikimle geleceğin şehirlerinden birisi olmaya aday.

HA

ZA

R W

OR

LD

01

Hazar Bölgesi Hazar World’de vücut BulduMerhabalar, Hazar Strateji Enstitüsü olarak, yayın hayatına yeni başlayan ve ayda bir kez sizlerle buluşacak olan dergimizin ilk sayısı ile karşınızda olmanın heyecanını yaşamaktayız.

Önümüzdeki yıllarda, başta enerji piyasası olmak üzere, dünya ticaretinin mühim bir kısmına hitap edecek olan Hazar Bölgesi’nin değeri, dergimizin ismini belirlemek sürecinde bizler için ilham kaynağı oldu.

ve Hazar World, ilk sayısı ile sizlerin beğenisine sunuldu. Dergimizle tarih boyunca kültürel ve ticari etkileşimin simgesi olmuş

bir güzergâh olan İpekyolu’ndan sizlere sesleniyor ve Hazar Bölgesi’ndeki tüm ülkeleri yakından takip ederek, sektör uzmanlarının görüşlerine yer veriyoruz.

Hazar World’ün bu ilk sayısında, Türkiye’nin son yıllarda enerji alanında yapmış olduğu girişimlere vizyoner kişiliğiyle yön veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız ile Azerbaycan’daki başarılı yatırımlarının ardından Amerika piyasasında da yer edinmeyi hedefleyen Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın Türkiye CEO’su olan Kenan Yavuz’un röportajlarına yer verildi.

Ayrıca bu sayıda, bölge yatırımları kapsamında Türkiye ile birçok ortak projeye taraf olan Gürcistan ve Orta Asya’nın stratejik öneme sahip ülkelerinden Özbekistan’ın ülke analizlerini okuma fırsatı bulabileceksiniz.

Bu noktada bir hususun altını çizmekte yarar var. Önemi ve değeri hakkıyla kavranamamış olan Hazar Bölgesi; bu kadar kapsamlı ve profesyonel bir çalışma ile sektörler bazında ve coğrafyanın tüm değerlerine ulaşarak, Türkiye’de ilk defa Hazar World adlı dergimizde vücut bulacak.

Dünya ticaretine yön vermeye namzet Avrasya coğrafyası için attığımız bu ilk adımın, önümüzdeki çeyrek asırda birçok nitelikli ve faydalı işlere kapı aralamasını ümit ediyoruz.

Kendine özgü üslup ve tarzıyla; akıllarda hep merak unsuru olan ancak pek az bilinen, İpekyolu güzergâhındaki yolculuğumuza Ocak ayı sayımızda devam etmek üzere.

Saygılarımla.

YÖNETİM

İMTİYaz SahİbİHazar Strateji Enstitüsü Adına Haldun YAVAŞ

GENEl YaYıN YÖNETMENİ Gökhan ÇAY

YaYıNlar DİrEkTÖrüCemile ÇAĞIL (Sorumlu)

YaYıN kuruluFerahşan YAPRAK GenÇKAYA Hande YAŞAR ÜnSALZeynep KAPTAn

İlETİŞİMVeko Giz Plaza, Maslak Meydan Sok. no:3 Kat:4 Daire 11-12 Maslak, 34298 Şişliİstanbul- TÜRKİYeTel: +90 212 999 66 00 Faks: +90 212 999 66 01

YaYıN YÖNETİM

YaYıN Grubu baŞkaNıSerkan ÜnAL

GruP kOOrDİNaTÖrüMehmet Mücahid DeMİR

FİNaNS kOOrDİNaTÖrüSelim KARA

GENEl YaYıN YÖNETMENİSerdar TURAn

ÖzEl PrOJElEr DİrEkTÖrüemin GÖRGÜn

EDİTÖrlErAynur ŞenOL ALTUn Mehmet e. eLGİn Can GÜRSU Derya enGİn KUTLU

SaNaT YÖNETMENİÖzkan ORAL

YarDıMCı SaNaT YÖNETMENİPınar GÜVen Ahmet ÇeLİK

FOTOĞraF EDİTÖrüAbdulkadir DeMİR

kaTkıDa buluNaNlarSebahat DÜZLeYenGülbaşak ÖZCAnelnur KULİYeV

İnfomag Yayıncılık Bilişim Tanıtım ve Organizasyon Hizmetleri Ltd. Ştiebulula Mardin Cad. 4. Gazeteciler Sitesi A-8 /1 Akatlar-Levent / İSTAnBULTel: (0212) 324 55 15Faks: (0212) 324 55 05

baSkıPınarbaş Matbaa ve Reklam Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Rami Kışla Cad. Topçular İş Merkezi no: 70 - 192 Topçular - İstanbulTel: (0212) 567 56 71Fax: (0212) 613 61 38

Yayın TürüYaygın Yerel Süreli

Yayın Süresi / DiliAylık / Türkçe

İlETİŞİ[email protected]

haldun yavaş

Genel Sekreter

ÖNSÖZ

İÇİN

DE

KİL

ER

02

2012’nin ArDınDAn

HAzAr2012 yılının son günlerine yaklaştığımız

bu günlerde Hazar Bölgesi’nde yıl boyunca birçok önemli gelişmeler yaşandı. Bütün

dünyada olduğu gibi bölgede seçim rüzgarları eserken, önemli zirveler gerçekleştirildi. İşte Hazar’ın son bir yılının kısa özeti.

PORTRE

08

TÜRK dÜnyası ve TuRguT özal Türk dünyasının bağımsızlığı için büyük çaba harcayan, ülkeler arası ekonomik, siyasi ve kültürel bağ oluşturmak için çalışan Turgut Özal, Hazar Bölgesi’nin yeni devletlerini ilk tanıyan devlet adamlarından biri oldu.

KAPAK

KISA HABERLER

hazaR’a daiR...• SOCAR: Enerjinin Global Markası

• TANAP için Çalışmalar Hızlanıyor

• Bakü – Tiflis – Kars Demiryolu Çalışmaları Devam Ediyor

04

AJANDA

Hazar Bölgesi ve Türkiye’de gerçekleşen ve gerçekleşecek olan önemli organizasyonlar, zirveler, toplantılar...

08

ANALİZ

ORTa asya’nın geliŞen yÜzÜ: özbeKisTan Genç bir devlet olmasına rağmen yaptığı hamlelerle önemli bir gelişme kaydeden Özbekistan, gerek yasal gerekse ekonomik altyapısının sağlamlığı ile bu başarısını gelecekte de devam ettirmeyi hedefliyor.

12

26PORTRE

30

26

MARKA 16

ANALİZ

“sOCaR TÜRKiye’de bÜyÜK OynuyOR” Petkim’in yüzde 69 hissesini satın alan SOCAR, Türkiye’de yaptığı yatırımlarda hız kesmiyor.

TelıasOneRa avRasya’ya gÜveniyORTelekom operatörü TeliaSonera’nın faaliyet gösterdiği 20 ülkenin 15’i Avrasya’da.

hazaR’ın TaRıM KaRnesiİklim, toprak yapısı ve zengin su kaynakları Hazar Bölgesi’nin dünyanın en önemli tarım alanlarından biri olmasını sağlıyor.

SEYAHAT

54

LIFE STYLE 48

KÜLTÜR SANAT58

TiCaReTin ve lÜKsÜn baŞKenTi baKÜAzerbaycan’ın gözde şehri Bakü, Hazar Bölgesi’nin parlayan yıldızı. Bakü geçmişten elde ettiği birikimle geleceğin şehirlerinden birisi olmaya aday.

“yeTeneK sınıR TanıMaz”Oyuncu Melahat Abbasova, Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan hikayesini anlattı.

Hazar Bölgesi’nde son dönemde yayınlanan kitaplar, gösterime giren filmler ve bölgedeki sanatsal faaliyetler.

MiMaRiye adanMıŞ biR yaŞaM: nORMan RObeRT FOsTeRNorman Robert Foster günümüzün vazgeçilmez trendi Hi-Tech Mimari’nin en önemli uygulayıcılarından birisi olarak kabul ediliyor.

LIFE STYLE 50PORTRE

32

ANALİZ 38

LIFE STYLE 46

“TÜRKiye’yi eneRjinin Şah daMaRı OlaRaK niTelendiRebiliRiz”Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin enerjideki yol haritasını Hazar World’e anlattı.

ulusal ReFahın seMbOl ŞiRKeTi: KazMunaygasKazMunayGas belirlediği hedeflere ulaşmak için önemli yatırımlar yapıyor.

hazaR’ın siyah inCisi havyaR ve ŞaRabın ana vaTanı gÜRCisTanHazar Bölgesi, siyah inci havyar ve meşhur Gürcü şarabıyla dikkatleri üzerine çekiyor.

FACTS & FIGURES

2012 eneRji Piyasası ve PeTROlYükselen petrol fiyatları küresel ekonomideki iyileşme karşısında en büyük risklerden biri olmaya devam ediyor.

42

HA

ZA

R W

OR

LD

03

eneRJİnİn GLOBAL MARKASI: SOCar

azerbaycan devlet Petrol şirketi (SOCaR), houston’da yeni açacağı temsilcilikle aBd pazarına girmeye hazırlanıyor.

Son zamanlarda Türkiye, Ukrayna Gürcistan, Romanya ve İsviçre başta olmak

üzere pek çok ülkeye önemli yatırımlarda bulunan SOCAR, çalışmalarına hız veriyor. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen “Petrol, Doğal Gaz ve Medya” temalı konfe-ransta konunun uzmanlarıyla buluşan SOCAR Başkan Yardımcısı vitali Beylerbeyov, konuyla ilgili yaptığı açıklama-da Amerika pazarına Washington’da açtıkları temsil-cilikle adım attıklarını söyler-ken, SOCAR’ın buradaki çalış-malarının Houston’da yeni aça-cağı temsilcilikle yoğunlaşaca-ğının sinyalini de verdi.

04

HA

ZA

R’A

DA

İR

05

HA

ZA

R W

OR

LD

TAnAP İÇİn ÇALIŞMALAR HIZLAnIYORavrupa ve Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacını karşılamanın yanı sıra bölgedeki gaz çeşitliliğinin sağlanmasını da hedefleyen Trans anadolu doğal Gaz Boru hattı Projesi (TanaP), Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni teşvik paketiyle gündemde.

Yaklaşık 2 bin kilometrelik bir bölümü Türkiye’den geçecek olan TANAP hattı, Başbakan Erdoğan’ın nisan ayında açıkla-dığı teşvik paketindeki transit boru hattıyla taşımacılık hiz-metleri alanından yararlanacak. Enerji ve Maliye Bakanlıkları bünyesinde hızlanan çalışmalar çerçevesinde TANAP, bölgelere göre değişiklik gösterecek vergi ve sigorta primi desteği alacak.

Bölgenin geleceği için önem taşıyan, enerji verimliliğiyle ilgili projelere özellikle önem verdiklerini belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bir milyon liralık projeye 300 bin lira civarında hibe vere-ceklerini belirterek, yapılan yatırımın beş yıl içerisinde aynı getiriyi sağlamasını bekledikle-rini de ekledi.

Toplamda yatırım tutarı 7 milyar dolar olan TANAP pro-jesi Azerbaycan Parlamentosu tarafından da onaylandı. TANAP, Türkiye’ye Ardahan Türközü’nden girecek ve Avrupa’da Bulgaristan ve Yunanistan noktalarından çıka-cak. TANAP ile ilk gazın 2018’de verilmesi planlanıyor.

BAKÜ – TİFLİS – KARS DeMİRYOLU ÇALIŞMALARI DeVAM eDİYOR Bakü yakınlarındaki Elet kasabasında yapımına başlanan uluslararası standartlara uygun limanın inşası hızla devam ediyor.

Uluslararası standartlara uygun olarak inşa edi-len liman, Azerbaycan’ın başkenti Bakü yakınla-rındaki Elet kasabasında yer alıyor. Limanın Hazar Denizi’ne kıyısı bulunan Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve İran’a Bakü- Tiflis -Kars (BTK) demiryolu ile yük taşınması amacıy-la kullanılması planlanıyor.

Azerbaycan Deniz Ticareti Limanları Genel Müdürü Elçin Mirzayev hızla devam eden çalış-malarla ilgili bir basın açıklamasında bulunur-ken, limanın 2015 yılının başında hizmete girme-sini planladıklarını söyledi.

Limanın mevcut kapasiteyi ciddi oranda artı-racağını söyleyen Mirzayev, buna rağmen bu

yılın ilk 9 ayında mevcut sis-temle toplamda 4.750 ton yükün taşındığını belirtti. Mirzayev, Bakü’nün coğrafi, nüfus ve ekonomik olarak böl-genin merkezi konumunda olduğuna dikkat çekti. Mirzayev, uluslararası stan-dartlara cevap verebilecek yapıda olan limanın en başta Bakü’ye yapılan transit yük taşımalarını rahatlatacağını bildirdi. Limanının inşaatı 2010 yılında başlamıştı.

06

AJA

ND

A

Geleceğin liderleri istanbul’da toplandıtürk dili Konuşan Ülkeler parlamenter asamblesi (tÜrKpa) 14-16 ekim tarihleri arasında ‘devletlerarası işbirliğine Geliştirme sürecinde Genç liderlerin rolü’ konulu konferansı istanbul’da gerçekleştirdi.

Sloganı, “Günümüzün bölgedeki liderleri, geleceğin liderleridir” olarak belirlenen ‘Devletlerarası İşbirliğini Geliştirme Sürecinde Genç Liderlerin Rolü’ konferansına toplam 25 ülkeden katılım sağ-landı. Konferans TÜRKPA’nın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), T.C. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN), Azerbaycan Gençlik vakfı ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) işbirliğiy-le düzenlendi. Konferans süresince Özbekistan ve Türkmenistan’a TÜRKPA’ya üye olmaları için de bir çağrı yapıldı.

Gençlerin potansiyellerini ortaya koymaları hedeflenen ve ortak geleceği birlikte kurmak, tarihi, kültürel ve coğrafi değerleri daya-nışma içinde ileriye götürmek amacıyla gerçekleştirilen konferansta konuşan TÜRKPA Genel Sekreteri Ramil Hasanov, gelecekte sorun-suz bir dünya istediklerini söylerken, “İşte bunun için geleceğin liderleri olacak gençleri bir araya getirdik” dedi. TÜRKPA, etkinli-ğin her sene farklı bir ülkede gerçekleştirilmesini planlıyor.

Hazar toplantıları GerçeKleştirildiHazar stratejisi enstitüsü (Hasen) tarafından organize edilen Hazar toplantıları tiflis, bakü ve oş’da düzenlendi.

Hazar Bölgesi’ne ilişkin ekonomik, sosyal ve dış politika konularının masaya yatırıldığı Hazar Toplantıları’nın ilki 30 Eylül’de Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te düzenlendi. Toplantının ana gündemini Gürcistan’ın son dönemde yaşadığı politik süreç, parlamento seçimleri, ekonomik kalkınma, güvenlik ve bölgesel meseleler oluşturdu.

Azerbaycan’da düzenlenen Hazar Toplantıları’nın ikincisinde ise Azerbaycan ve Türkiye arasında ekonomik ve ticari iliş-kiler ile diplomasi konuları ele alındı.

Kırgızistan’ın Oş şehrinde düzenlenen üçüncü toplantıda ise şehrin yatırım alması için gerekli koşullar ve şehrin avantajları konuşuldu.

GEriDE KALAnLAr

Hasen’in seçim Gözlemleri1 ekim’de gerçekleştirilen Gürcistan ile 6 Kasım’da gerçekleştirilen amerika birleşik devletleri (abd) seçimlerinde gözlemcilik yapan Hazar strateji enstitüsü, nihai raporunu yayınladı.

Gürcistan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin seçim heyecanını atadığı seçim gözlemcileri ile yakından takip eden Hazar Strateji Enstitüsü, seçim sürecini farklı başlıklar altında ele aldı. Gürcistan seçimlerini Bilim ve Uzmanlar Kurulu Direktörü Efgan Niftiyev ile HASEN Seçim Uzmanı Elçin Musayev seçim gözlemcisi olarak takip ederken, raporda seçimlerin tüzüklere uygunluğundan kampanya ortamına, kampanya finansmanından seçim süresince basının yayın politikalarına kadar geniş başlık-lar altında ele alındı.

Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimi için ilk yayınlanan rapor 8-31 Ekim tarihlerini kapsayan ara gözlem raporu oldu. HASEN Seçim Uzmanı Elçin Musayev tarafından hazır-lanan raporda Zemin, Yasal Çerçeve, Seçim Sistemi, Seçim İdaresi, Seçmen Kaydı, Aday Kaydı ve Kampanya Finansmanı gibi konular ele alındı.

1 Ekim’de gerçekleştirilen Gürcistan genel seçiminde “Gürcistan rüyası” %54.97 oy alırken partinin lideri Bidzina İvanişvili ülkenin yeni başbakanı seçildi.

6 Kasım’da gerçekleştirilen ABD başkanlık seçimlerinde ise %50,8 oy alan demokrat lider Barack Obama ikinci kez başkan seçildi.

Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag ‘Ekonomik, Sanayi, Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği’ için 3-4 Aralık’ta Çek- Özbek Komisyonu altıncı bulaş-masına ev sahipliği yapacak. Toplantının gün-demini ticari iş birliği, ekonomi ve yatırım oluş-turuyor. Etkinlikte Çek Cumhuriyeti Sanayi ve Ticaret Bakanı Milan Hovorka ve Özbekistan Tarım Bakanı Akmal Kamalov yer alacak.

eKonomiK, sanayi, bilimsel ve teKnolojiK işbirliği

3-4 ARALIK PRAG, ÇEK CUMHURİYETİ

hazar FOruMu 6 ARALIK, İSTANBUL

07

HA

ZA

R W

OR

LD

baĞıMSız DEvlETlEr TOPluluĞu zİrvESİ5 ARALIK AŞKABAT, TÜRKMENİSTAN

Hazar Denizi Çevresinin Korunması için Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı dör-düncü toplantısı (COP4) 10-12 Aralık tarihinde Moskova’da düzenlenecek. Toplantıda yer ala-cak ülkeler arasında Azerbaycan, Rusya, İran, Kazakistan ve Türkmenistan bulunuyor.

Hazar deniz çevresinin Korunması için çerçeve sözleşmesi taraflar Konferansı 10-12 ARALIK, MOSKOvA, RUSYA

A vrasya, ABD ve Avrupa’dan liderleri Hazar Bölgesi’nin enerji, enerji güvenliği, lojistik, ekonomik ve siyasi konuları, değerleri ve yatırım imkanlarını tartışmak üzere bir araya getirecek olan Hazar Forumu 6 Aralık’ta İstanbul Four Seasons Otel’de gerçek-leşecek. Etkinlik, dünyanın pekçok ülkesinden konusunda uzman isimleri buluşturacak.

Bölgesel işbirliğini ve yatırımı teşvik etmeyi amaçlayan forum-da “Hazar Enerji Kaynaklarının Avrasya Enerji Dinamiklerindeki Rolü”, “Hazar Ekonomisi: İpek Yolu’nun Yeniden Canlandırılması, Çeşitlendirme ve Sürdürülebilir Kalkınma”, “Avrasya’da Barış ve İstikrar: Yaklaşımlar ve Çözüm Arayışları” başlıkları konuşulacak.

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat; Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna, Beyaz Rusya, Ermenistan ve Moldova’nın da üyesi olduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’na (BDT) 5 Aralık’ta ev sahipliği yapacak. BDT Aşkabat Zirvesi’nde üye ülkeler arasında ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin 20 belgeyle ilgili görüş alışveri-şinde bulunulacak.

romania oil & Gas conference - romanya petrol ve Gaz Konferansı4 - 5 Aralık 2012Radisson Blu Hotel, Bükreş-Romanya

eor asia 2012: enhanced oil recovery: eor asya 2012: Geliştirmiş petrol Üretimi5 -6 Aralık 2012Prince Hotel and Residence, Kuala Lumpur-Malezya

mena Gas processing summit - mena Gaz işleme zirvesi 20129 - 12 Aralık 2012Oryx Rotana Hotel, Doha-Katar

Kuwait ınternational petroleum conference and exhibition(Kıpce) - Kuveyt uluslararası petrol Konferansı ve sergisi (Kıpce) 10 - 12 Aralık 2012Hilton Kuwait Resort-Kuveyt

Gas arabia summit-Gas arabia zirvesi2 - 5 Aralık 2012Muskat, Umman

AJAnDA

Hazar taKvimi

08

PO

RT

RE

TÜRK DÜNYASI vE

TuRGuT ÖZal

TÜRK dÜnyasının bağıMsızlığı için bÜyÜK çaba haRCayan, ÜlKeleR aRası eKOnOMiK, siyasi ve KÜlTÜRel bağ OluŞTuRMaK için çalıŞan TuRguT özal, hazaR bölgesi’nin yeni devleTleRini Tanıyan ilK devleT adaMlaRından biRi Oldu.

09

HA

ZA

R W

OR

LD

Banka memuru Mehmet Sıddık Özal ile ilkokul öğretmeni Hafıze Hanım’ın oğlu olan Turgut Özal’ın hikayesi, bugün birçok siyasetçiye örnek oldu. Türk ekonomisinin dışarıya açılmasında etkili olan Özal, özel-likle Türk devletleriyle kurduğu sıcak ilişki nedeniyle çok sevildi.

Turgut Özal, babasının memuriyeti nede-niyle Anadolu’nun birçok şehrinde yaşama imkanı bulmuştu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Mühendisliği bölümüne burslu olarak giren Özal, 1965 yılındaki seçimlerin ardından Başbakan Süleyman Demirel’in danışmanlığını yap-maya başlar. 1967 yılında kuruluşunda aktif rol oynadığı Devlet Planlama Teşkilatı Müşteşarı olur. 12 Mart 1971 darbesinden sonra buradaki görevinden ayrılır ve Amerika’ya gider. 1971-1973 yılları arasında Dünya Bankası Sanayi Dairesi danışmanlığı yapan Özal, yurda döndükten sonra özel sektör deneyimini de fazlaca yaşar.

Takvimler 1977 yılını gösterdiğinde Özal’ın siyasi hayatı başlar. Özal, Süleyman Demirel’in iktidarda olduğu 43’üncü Hükümet döneminde, Başbakan Müsteşarlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar vekilliği görevlerine getirilir.

Bu yanıyla Türk siyaset tarihinde de bir ilke imza atan Özal, hem Başbakan Müsteşarlığı hem de Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı yapan ilk ve tek başbakan olur.

EKONOMİDE LİBERALLEŞME HAMLELERİ

1980 yılında Türk ekonomisinin liberalleş-mesini hedefleyen 24 Ocak Kararları’yla yeni bir ekonomik istikrar programı hazırla-makla görevlendirilen Özal, 12 Eylül darbe-si sonrasında başbakanlık yapan Saim Bülend Ulusu kabinesinde, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevine getirilir. 14 Temmuz 1982 yılında bu görev-den istifa eden Turgut Özal, 20 Mayıs tari-hinde Anavatan Partisi’ni kurar. 1983 yılın-da iktidara gelme hazırlıkları yapan Turgut Özal, İslam, Arap ve komşu ülkelerle iyi iliş-kiler geliştireceğini vurguladı. Gazeteci Cengiz Çandar’ın 1994 yılında kaleme aldığı bir yazısında da belirttiği gibi Turgut Özal, en uzun devlet geleneğine sahip Müslüman ülke olan Türkiye’yi, İslam dünyasının mer-kezi yapmaya çalıştı ve bunu bir ölçüde başardı. Özal 6 Kasım 1983’teki genel seçimlerde 211 milletvekilli ile tek başına iktidar olur. 45’inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin başbakanı seçilen Özal, poli-

arayan ilk kişilerden biri de Turgut Özal olmuştu. Turgut Özal’ın tasarladığı Türkiye, Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin bağımsız-lığını tanıyan ilk ülkeydi. Yeni devletlerin liderleri Özal’ın tasarladığı Türk birliğinin sembolü olarak Türkiye’de ağırlanırdı. Turgut Özal, ölümüne kadar Azerbaycan, Türkmenistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın bu birliği sağla-ması için çalıştı. Özal’ın amacı Avrupa Birliği’ne bir alternatif oluşturmaktı. Özal’a göre bu bölgenin birliği ekonomik olarak da önemli bir işbirliği oluşturacaktı. 1992’nin Kasım ayında Azerbaycan Devlet Başkanı Abulfaz Elçibey de ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yaptı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Süleyman Demirel ile Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini görüştü. Elçibey’in Türkiye’ye verdiği bu önemi Turgut Özal da Azerbaycan’a veriyordu. Özal, Azerbaycan’ı petrol ve sanayi ham maddelerinin temini konusunda önemli bir iş ortağı olarak görüyordu. Türk dünyasıyla kültürel ilişkilerin geliştirilmesi başta olmak üzere endüstri, enerji, tarım, iletişim, ulaş-tırma ve hizmet sektörlerinde ticari ve eko-nomik işbirlikleri gerçekleştirildi. Bağımsızlığını ilan eden ülkelerle imzalanan antlaşma sayısı kısa sürede 300’ü aştı.

Turgut Özal’ın da desteklediği Karadeniz işbirliğini kuvvetlendirme çalışmalarına 1990 yılında başlandı. Takvimler 25 Haziran

tik açıdan da istikrarlı bir dönem yaşar. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla ayrılma-sı yeniden Anavatan Partisi’nin genel başkanı olarak seçilmesi için haklı bir gerekçe olur. 29 Kasım 1987’deki genel seçimlerde bir kez daha çoğunluğun oyunu alan Özal, 46’ncı hükümetin de başbakanı olur. Bir önceki seçimlere göre milletvekilini sayısını artıran Özal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki sandalye sayısını 292’ye yükseltir.

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in görev süresinin dolmasıyla 9 Kasım 1989’da Türkiye Cumhuriyeti’nin sekizinci cumhurbaşkanı seçilen Turgut Özal, beş ülkeyi kapsayan 12 günlük gezisi sonrası, 17 Nisan 1993’te haya-tını kaybeder. Turgut Özal, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ardından görevi başında vefat eden ikinci cumhurbaşkanı olur. Özal, ölümü-nün ardından “Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum” vasiyetine uyularak Topkapı’da, Adnan Menderes’in kabrinin yakınına defnedilir.

TÜRKİYE’Yİ DIŞARIYA AÇTI, TÜRK DÜNYASININ BAğIMSIZLIğINI SAvUNDU

Turgut Özal, kariyeri boyunca gerçekleştirdi-ği başarılı atılımlarının yanı sıra ani ölümüyle de hafızalara kazındı. Bu ani ve kimi çevreler-ce şüpheli bulunan ölüm üzerine oluşan soru işaretlerinin çözümü için 19 yıl sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla Özal’ın mezarının açılmasına karar verildi. 2 Ekim 2012 tarihinde mezarı açılan 8’inci Cumhurbaşkanı’nın naaşı, incelemelerin tamamlanmasının ardından tekrar defnedildi. Şimdi gözler Özal’ın ölümünün üzerindeki sır perdesini kaldıracak olan açıklamalara çevril-di. Açıklamaların sonucu ne olur bilinmez ancak, bilinen bir gerçek var ki o da 80’lerin sonuna kadar dışarıya kapalı ekonomi ve çekingen bir siyaset anlayışına sahip olan Türkiye’yi izlediği stratejilerle daha aktif, popüler ve liberal hale getirdiğiydi.

Bugün Arap Baharı’nda yaşananları bundan 20 yıl önce dile getiren Turgut Özal, “Bunlar kaçınılmazdır, olacaktır. Rejimler halka dayanmalıdır” diyordu. Türk dünyası-nın bağımsızlığı için de büyük çaba harcı-yordu. Belki de bu yüzden Kazakistan’ın Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan etmesinin hemen ardından Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’i tebrik etmek için

TuRguT özal döneMinde sOvyeTleR biRliği ile baŞlayan eKOnOMiK iŞbiRliği bugÜn Rusya, azeRbayCan ve bölge ÜlKeleRiyle sağlıKlı biR iŞbiRliği KuRulMasının da yOlunu açTı.

10

PO

RT

RE

Turgut Özal, bölge ülkeleriyle ilişkilere

çok önem verir ve devlet başkanları ile

sık sık bir araya gelirdi.

1992’yi gösterdiğinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEI) İstanbul’da imzalandı. Kurucu üyeler arasında Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Arnavutluk, Bulgaristan, Ermenistan, Moldova, Romanya, Rusya, Ukrayna ve Yunanistan yer aldı. 1992 yılında ikili ve çok taraflı iliş-kileri düzenlemek amacıyla Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı (TİKA) kuruldu. İlerleyen yıllarda İstanbul ve Bakü’de TÜRKSOY tarafından gerçekleştirilen buluşmalarda, kültürel projelerin hayata geçirilmesi için Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan bir araya geliyordu. Bölgesinde güçlü olma-yı hedefleyen ve doğu ile batı arasındaki köprü görevini yerine getirme amacı güden Türkiye, bölgesel anlamda aktif bir siyaset izledi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesi girişimi ve İslam Konferansı Örgütü çalış-maları ise bunun en güzel örneği. Bir yan-dan da Avrupa Birliği ile yoğun ilişkiler içine giren Özal’ın her iki bölgeye olan bu yaklaşımı aslında onun “Batı’ya olan bağım-lılığı azaltırken Avrupa’yla ilişkilerini artır-mak bir yandan NATO ve Amerika’ya olan bağımlılığı azaltmak anlamına da geliyordu. Bu nedenle Özal için kullanılan tanımlama-lardan biri de “teknolojik olarak Batıcı, fakat kültürel olarak Doğucu” idi.

Ekonominin liberalleşmesiyle ticari ortak-lıkları da artan Türkiye başta Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle olmak üzere yeni ticari ilişkilere de başladı. 1980’lerin ortala-rında Türkiye’nin toplam ihracatının yarısı-na yakını Orta Doğu ülkeleriyle yapılıyordu.

İran’a yapılan ihracat 1978 yılında 44 mil-yon dolarken bu rakam 1985 yılında 1.1 mil-yar dolar olmuştu. Aynı dönemde Orta Doğu ülkelerinin Türkiye’deki yatırımları da hızlı bir artış gösterdi. Pakistan (Habib Bank), İran (Bank Mellat), Kuveyt (Kuwait B.C.S.), Suudi Arabistan (Saudi American Bank) ve Bahreyn’den (Bank of Bahrain) gibi bankaların Türkiye’de şube açılışları gerçekleşti.

Turgut Özal, Türk ve İslam dünyasıyla, Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar’ın yanı sıra batı ile, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri ile sıcak ilişkiler kurdu. Başka bir anlamda dış politikayı çeşitlendirme stratejisini benimsedi. Özal’ın iddiasıyla bu dönemde yaşanan değişim ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında meydana gelen değişimle karşılaştırılabilirdi. Amerikalı Türkiye uzmanı Graham Fuller’in şu saptamaları da bunu doğrular nitelikte. “1980’ler (yani Özal’ın liderlik dönemi), Atatürk’ün Osmanlı İmparatorluğu’nun harabelerinden yeni laik Türk ulus devletini kurmasından bu yana, Türkiye’ye en ciddi değişiklikleri getirmiştir.”

11

Özal izlediği stratejilerle Türkiye’yi bölgesinde daha aktif ve popüler hale getirdi.

HA

ZA

R W

OR

LD

özal döneMinde, TÜRK dÜnyasıyla

KÜlTÜRel iliŞKileRin

geliŞTiRilMesi baŞTa OlMaK

ÜzeRe endÜsTRi, eneRji, TaRıM,

ileTiŞiM, ulaŞTıRMa ve hizMeT

seKTöRleRinde TiCaRi ve

eKOnOMiK iŞbiRliKleRi

geRçeKleŞTiRildi.

Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yapmıştı.

Turgut Özal, iktidarda olduğu dönemde yaptığı konuşmalarda, ulus olarak alınan yolda ve başarılanlarda vatandaşın payının ne kadar büyük olduğuna dikkat çekti.

12

AN

AL

İZ

ORTA ASYA’nIn GeLİŞen YÜZÜ: ÖZBeKİSTAnGenç bir devlet olmasına rağmen yaptığı hamlelerle önemli bir gelişme kaydeden Özbekistan, gerek yasal gerekse ekonomik altyapısının sağlamlığı ile bu başarısını gelecekte de devam ettirmeyi hedefliyor.

HA

ZA

R W

OR

LD

13

T aşkent… Yüz yılların ihtişamını yaşayan ve yeni bin yıla bağımsızlığını elde ede-rek giren Özbek halkının büyüleyici baş-kenti. Orta Asya’nın bu göz kamaştırıcı

şehri, Özbekistan’ın bağımsızlığını elde ettiği 1991 yılından beri hızla gelişiyor. Bu gelişim yalnız baş-kentte değil ülkenin genelinde de yaşanıyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra zorlu günleri çabuk atlatan ülke, bugün dünyayı etkile-yen küresel krizden en az etkilenen ülkelerden biri oldu. IMF raporlarına göre Özbekistan, bütçe fazla-sı ve düşük kamu borcuyla, krizle başa çıkabilen nadir ülkeler arasında yer alıyor. 20 yıl gibi kısa bir sürede birçok ülkeye örnek olan Özbekistan’ın başa-rı öyküsüne bir göz atmak gerekiyor.

Özbekistan ekonomisinin büyümesinde doğal kaynaklar, özellikle doğal gaz, büyük bir öneme sahip. BP’nin doğal kaynaklar istatistikleri, ülkenin doğal gaz rezervinin 1.58 trilyon metreküp civarın-da olduğuna işaret ediyor. Üretilen doğal gazın yüzde 40’ının ihraç edildiği biliniyor. Resmi kaynak-lar, Özbekistan’ın mevcut hidrokarbon kaynakları-nın yalnızca yüzde 25’nin çıkarıldığına dikkat çeki-yor. Bu durum enerji alanında bölgesinin en güçlü ülkelerinden bir olan Özbekistan’ın bu alanda daha uzun yıllar büyük bir hidrokarbon ihracatçısı olacağı-nı gösteriyor. Özbekistan doğal gaz rezervleriyle Orta Asya enerji politikalarında Türkmenistan ve

tarım özellikle de Özbekistan’ın en önemli tarım ürünü pamuk ülkenin temel ekonomik değerle-ri arasında yer alıyordu. Oysa ihracatta çeşitlendirmenin ger-çekleştirilmesi ülkenin pamuk ihracatına bağlı ekonomik yapısı-nın değişmesini de beraberinde getirdi. 1990-2010 arası dönemde pamuk ihracatının ekonomideki payı yüzde 59.7 oranında azala-rak yüzde 11.3 seviyesine geriledi. Ülkenin toplam ihracatında ham madde dışındaki ürünlerin payı geçmiş dönemde yüzde 30 civa-rında iken bugün bu oran yüzde 70’e yükseldi. Son 10 yıl içinde binek otomobillerin ihracatı 7.6, pamuk ipliği 4.7, örme kumaş 15.6, gübre mamulleri 11.7, petrol ürünleri 6.5 kat arttı.

Bu üretim ve ihracat artışı tarım alanında da gözleniyor. Sebze ve meyve 14.1 ve küçük işletme ürünleri 10 kat büyüme sağladı. Bununla birlikte gıda ithalatı 4.5 kat azaldı.

Son 15 yılda Özbekistan buğ-day ithal eden bir ülke konumun-dan kendi buğdayını üreten, un ve buğday ihraç eden bir noktaya geldi. Aynı zamanda et ve et ürünleri ithalatında 5, et ve süt ürünlerinde 2.6, işlenmiş tarım ürünlerinde 3.5, alkollü ve alkol-

Kazakistan ile birlikte belirleyici bir rol oynuyor. Özbekistan’da bugün 171 adet petrol ve doğal gaz rezervi bulunuyor. Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Rusya Özbekistan’ın doğal gaz ihracat pazarları arasın-da yer alıyor. Yine Türkmenistan’dan Çin’e yapılan doğal gaz boru hattı Özbekistan topraklarından geçiyor. Bu özelli-ğiyle ülke transit ülke olma özel-liğini de sahip. Enerji sektörü her geçen gün büyümeye ve Özbek ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Bu durum Özbekistan dışındaki yatırımcıla-rın da dikkatini çekiyor. Öyleki ülkeye gelen yabancı yatırımların yüzde 60’ı enerji ve petro kimya alanlarına yapılıyor. Buna bağlı olarak bu sektörlerde teşebbüsler artarken verimlilikte de ciddi bir gelişme sağlanıyor.

Elbette enerji sektörü, istikrar-lı büyüyen ülke ekonomisinin tek kozu değil. Özbekistan bağımsız-lığından bugüne kadar sanayileş-me alanında önemli adımlar attı. Bu gelişmeyi görmek için geçmiş-ten günümüze kadar olan değişi-me bakmak yeterli. Bağımsızlığın ilk döneminde eski teknolojiye sahip sanayi neredeyse üretim yapamıyordu ve o dönemde

14

AN

AL

İZ

1990’lı yıllaRın Başında yaBanCı yaTıRım ORanı yüZdE 10-15 CivaRında ikEn Bu ORan GünümüZdE yüZdE 83-85 SEviyESinE yükSEldi

171Ülkedeki petrol

ve doğal gaz rezerv sayısı.

%70Ülkenin toplam

ihracatında ham madde dışındaki

ürünlerin payı

CumhuRBaşkanı iSlam kERimOv yÖnETiminin yaBanCı yaTıRımCılaRa ElvERişli ORTam SağlamaSı ülkEyi vE BüTün haZaR BÖlGESi’ni ETkiliyOR

süz içeceklerde 16 ve diğer gıda ürünlerinde yedi kat düşüş ger-çekleşti. Bunun yanı sıra halı ve yer kaplamalı tekstil ürünleri ithalatı 10, tekstil ürünleri 11 kat azaldı. Zaten pamuk gibi çok stratejik tarım ürünü ülke ekono-misinin önemli bir temel taşını oluşturuyor. Öyle ki yılda üretilen 3,5 milyon ton pamuk ile Özbekistan dünya pamuk üreti-minde altıncı, pamuk ihracatında da üçüncü sırada yer alıyor.

Özbekistan’da bu ölçüde üre-tim artışının olmasında hiç şüp-hesiz ülkede iyi bir yatırım iklimi-nin oluşması etkili. Cumhurbaşkanı İslam Kerimov yönetimindeki Özbekistan’ın bu başarısını Özbekistan ile birlikte bütün Orta Asya’yı küresel ölçek-li şirketlerin bir yatırım sahasına dönüştürdü.

Yatırım ortamının iyileştirilme-si ile ilgili hükümetin aldığı ted-birler sonucu doğrudan yabancı yatırım hacminde önemli bir artış gözleniyor. Özbekistan’da yabancı yatırımcılara, her geçen gün daha da elverişli ortam sağ-layacak düzen oluşturulmuş durumda. Ülke ekonomisinin bağımsız gelişme dönemi sürecin-de 35 milyar doları yabancı yatı-rım olmak üzere toplam 100 mil-yar dolarlık yatırıma hükümet tarafından teşvik verildi. 90’lı yıl-ların başında ülke ekonomisinde-ki yabancı yatırım oranı yüzde 10-15 civarında iken bu oran günümüzde yüzde 83-85 seviyesi-ne yükseldi. Aynı dönemde 4 bin 200 civarında yabancı sermaye ortaklı işletmeler oluşturuldu. Katma değeri yüksek olan ürün-lerin üretimi ile ilgili Amerikan General Motors ve Texaco, Alman MAN, Daimler Benz ve Class, Japon İsuzu Motors, Sumitomo ve ITOCHU, Güney Koreli Korean Air, Korea National Oil Corporaitonve Korea Telekom, Rus Gazprom ve Lukoil, Malezyalı Petronas ve Çinli China National Petroleum Corporaiton gibi küresel şirketler, Özbek şirketleriyle ortak oldu.

Yine Özbekistan ekonomisinin

1992’de aşamalı oylama ile kabul edildi. Altı bölüm ve 128 madde-den oluşan Anayasa demokrasi ilkeleri ve Özbek devletinin tari-hi gelişme deneyimlerine daya-nıyor. Özbekistan Cumhuriyeti Esas Kanunu’nu Anayasa’ya uluslararası örgüt ve gelişmiş yabancı ülkeleri tarafından tak-dir görüyor.

Dünyanın en eski medeniyet-lerinin kurulduğu Özbekistan toprakları genç Özbekistan Cumhuriyeti’ni besliyor. Bir zamanlar zenginliğin merkezi, bilimin ışığını arayanların uğrak yeri olan Buhara, Fergana, Semarkand gibi Özbek şehirleri yeniden o ihtişamlı günlerine geri dönmeye hazırlanıyor. Elbette bugün yapılacak çok iş var. Ama çok kısa sürede ülkede yapılan işler geçmişin bu ihtişa-mının çok da uzakta olmadığını gösteriyor. Özbekistan Hazar Bölgesi’nde yıldızını parlatmaya devam ediyor.

HA

ZA

R W

OR

LD

15

modernizasyonu ile ilgili projele-rin uygulamaya konulmasında 2007’de Devlet Başkanı’nın girişi-mi ile “Özbekistan Cumhuriyeti Kalkınma ve Gelişme Fonu”nun oluşturulması büyük öneme sahip. Günümüzde bu fonun ana sermayesi 7 milyar Amerikan doları. Fonun yatırım portföyü, 4.5 milyar dolarlık bölümü fon tarafından finanse edilen toplam 18.5 milyar dolar civarında 55 yatırım projesinden oluşuyor.

Özbek ekonomisindeki istikrar-lı büyümenin temelinde belli yasal düzenlemeler ile siyasi ola-rak istikrarı yakalamanın da önemi büyük. Bütün bu hukuk sistemi de gücünü ülkedeki her kesime eşit ve herkesi kapsayan bir anayasadan alıyor. Bu yıl 8 Aralık’ta 20’nci yılı kutlanacak olan Özbekistan Anayasası, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un Başkanlığındaki anayasa komisyonunun yoğun çalışması sonucunda 8 Aralık

TElıaSONEra AVRASYA’YA GÜVenİYORTelekom operatörü TeliaSonera’nın faaliyet gösterdiği 20 ülkenin 15’i avrasya’da.

G eçen yaz, Turkcell hisse-darlarının bağımsız yöne-tim kurulu üyesi konusun-

da ortak bir karara varamaması yüzünden düzenlenemeyen genel kurul toplantısı ve ardından kamuoyu önünde yaşanan şirket içi atışmalarla adını sık duymaya başladık. Yine de Avrupa’nın altın-cı büyük telekomünikasyon şirketi ve yüzde 38’lik hissesiyle Türkiye’nin en büyük mobil ope-ratörü Turkcell’in çoğunluk hisse-darı olan TeliaSonera’yı yeterince tanıdığımızı söyleyemeyiz. Merkezi İsveç, Stockholm’de bulu-

16

AN

AL

İZ

avRaSya OPERaSyOnlaRı TElıaSOnERa 2011 CiROSunun yüZdE 17’Sini OluşTuRSa da En Büyük BüyümE POTanSiyElini Bu BÖlGE OluşTuRuyOR.

17

HA

ZA

R W

OR

LD

nan TeliaSonera, İsveç’in önde gelen telekom operatörü Telia ile Finlandiya’nın önde gelen telekom operatörü Sonera’nın Aralık 2002’de birleşmesi sonucunda bugünkü yapısına ulaştı (çoğunluk hissesi -%37,3- ile hâlâ İsveç devle-tinin elinde). Piyasa değeri 29 mil-yar dolar olarak gösterilen şirket Kuzey ve Doğu Avrupa, Orta Asya ve İspanya’da, toplam 20 ülkede operasyon yürütüyor. Ancak TeliaSonera Avrupa’da telekom piyasasında son yıllarda düşen gelirler ve büyüyemeyen piyasa yüzünden Avrasya bölgesine

yoğunlaşıyor, hatta organizasyon yapısındaki ana dallar olan mobili-te ve genişbant hizmetlerinin yanı-na, Avrasya bölgesine adanmış bir üçüncü ana birim ekliyor.

Şirket böyle bir stratejiye gitmekte haksız da değil; sadece TeliaSonera değil, Avrupa’daki mobil operatörlerin tümü akıllı telefonların artışıyla ağlarında oluşan veri trafiğinin artışına denk bir gelir artışı sağlayama-maktan muzdarip. TeliaSonera’nın yanı sıra İspanya’da Telefónica, Hollanda’da Royal KPN, Fransa’da Telecom SA gibi büyük şirketler birbiri ardına, artan maliyetleri dengelemek için ya işten çıkarma ya da gelecekte daha az işe alım yapma planlarını açıklıyor. Neden? Çünkü gelişmiş ülkelerde sektör, SMS göndermek yerine Facebook’tan yazışan, telefonla aramak yerine Skype ve Google Talk gibi internet tabanlı ücretsiz servisleri kullanan kişilerin ciddi sayıda artmasıyla çalkalanıyor. Telekom şirketleri gelişmiş ülke-lerde ana gelir kaynaklarını mobil internet kullanımına taşıyacak çözüm ve hizmetler sunmakta sıkıntı çekiyor.

Avrasya ise şirketin “acil” strateji değişikliği ihtiyacını karşılayan önemli bir pazar. Zira bölgede 15 ülkede faaliyet gösteren TeliaSonera en yüksek büyüme rakamlarına burada ulaşıyor. Örneğin TeliaSonera’nın yüzde 35,7 çoğunluk hissesine sahip olduğu Azerbaycan’ın en büyük

GSM operatörü Azercell, 4,4 mil-yon aboneye sahip; Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi 2011 raporuna göre ülkede her 100 kişi-de 104 cep telefonu bulunuyor. Buna göre abone artış oranı nüfus artışından bile yüksek. Mobil penetrasyon oranı yüzde 109 ile Avrupa ortalamasının epey üze-rinde. Azercell CEO’su Chiril Gaburici “3G teknolojisinin ülkeye getirilmesinden önce 400 akıllı telefon varken, şimdi 1 milyondan fazla akıllı telefon kullanıldığını” söylüyor ve ekliyor: “Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya gibi gelişmiş Avrupa ülke-lerinde bile henüz tam kapsamlı kullanıma girmeyen 4G teknoloji-sini Azerbaycan’a getiren tek ope-ratörüz.”

TeliaSonera’nın Avrasya’daki faali-yet alanlarından Moldova’nın ikin-ci büyük operatörü Moldcell de (yüzde 74,3 hisse sahibi) bu ayın başında 4G lisansını alarak ülkede bir ilke imza atıyor. Ayrıca ülke geneline yaymayı amaçladıkları mobil ID uygulamalarıyla tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Burada da mobil penetrasyon oranı yüzde 109; telekom sektörü-nün ülke milli gelirine katkısı yüzde 9.

TeliaSonera Avrasya ülkelerinde hep bir ya da iki numaralı opera-törlerle çalışıyor ve öncü uygula-malara imza atıyor. Avrasya’nın TeliaSonera 2011 cirosuna katkısı yüzde 17 ancak yenilikçi uygula-malarla büyüttükleri pazarlardan elde ettikleri gelirin artması için uğraşıyorlar.

Avrasya operasyon birimi açılması, şirketin

bölgeye ne kadar güvendiğini gösteriyor.

TeliaSonera’nın piyasa değeri 29 milyar dolar olarak gösteriliyor.

18

KA

PAK

hazar Bölgesi, jeopolitik

konumu, zengin kaynakları ve

istikrarlı p

olitik yapısı s

ebebiyle

asya ülkelerinin enerji ve

ekonomi merkezi olma yolunda

emin adımlarla ilerliyor.

2012 yılının son günlerine

yaklaştığımız bu günlerde

hazar Bölgesi’nde yıl boyunca

birçok önemli gelişme yaşandı.

Bütün dünyada olduğu gibi

bölgede seçim rüzgarları

eserken, önemli zirveler yapıldı.

işte hazar’ın son bir yılın

ın

kısa özeti.

19

HA

ZA

R W

OR

LD

2012’nin

ArDınDAn

HAzAr

20

KA

PAK

15 OcakKazaKistan’da demoKrasi sınavı Kazakistan Cumhurbaşkanı nursultan nazarbayev’in kurucusu olduğu nur-otan Partisi seçmenlerin yüzde 81’inin oyunu alırken, Kazakistan ak Yol Partisi yüzde 7.3, Kazakistan Komünist Halk Partisi meclisi yüzde 7.3’ünün oyunu alarak Kazakistan Parlamentosu’na girmeye hak kazandı.

15 Ocak 30 Ocak 12 Şubat 17 Şubat 26 Şubat 2 Mart

12 ŞubattürKmenistan BerdimuHamedov dedi Şubat ayında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde türkmen halkı görevdeki Gurbanguli Berdimuhamedov ile yola devam etme kararı verdi. 2007 yılında yapılan seçimlerde yüzde 89.23 oy alarak devlet başkanlığına seçilen Berdimuhamedov, bu seçimlerde oyların yüzde 97,14’lük kısmını almayı başardı.

30 OcaktürKiYe- rusYa ortaK strateji Planlama GruBu toPlandı türkiye ve rusya arasında 12 mayıs 2010 tarihinde Başbakan erdoğan ve devlet Başkanı medvedev başkanlığında kurulan rF üstdüzey işbirliği Konseyi (udiK) bünyesinde yer alan ortak stratejik Planlama Grubu’nun ikinci toplantısı moskova’da düzenlendi.

17 Şubat türK

Kültürü’nün BaŞKenti

Kazakistan’ın başkenti astana, uluslararası

türk Kültürü teşkilatı tarafından 2012 yılı

türk dünyası Kültür Başkenti seçildi. ilk kez

astana’da başlatılan uygulamada bir yıl

boyunca yüzlerce değişik sanatsal ve

kültürel etkinlik gerçekleştirildi.

2 Mart iran sandığa Gitti

2009 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı

seçimlerinden sonra ilk kez iran’da genel seçimler

yapıldı. iran’da 290 sandalyeli parlamento

seçimlerinin ilk turunda 225 sandalyeyi kazanan

belli olurken diğer 65 sandalyenin sonuçları ikinci turda belli oldu.

26 ŞubatHoCalı anıldı azerbaycan –ermenistan arasında 20 yıldır süren Karabağ sorununun en önemli dönüm noktalarında biri de Hocalı Katliamı. Katliam, 20. yılında istanbul taksim’de sivil toplum örgütleri, sendikalar ve siyasi partilerden binlerce katılımcı tarafından protesto edildi.

5 Mart 4 Mayıs 26 Mayıs 27 Mayıs

26 MayısBaKü’de eurovısıon CoŞKusu 2011 yılında almanya’da yapılan yarışmayı eldar &nigar’ın kazanmasıyla azerbaycan 2012 yılında eurovision’a ev sahipliği yapmaya hak kazandı. Bu yıl 57’ncisi düzenlenen eurovision Şarkı Yarışması, azerbaycan’ın başkenti Bakü’de organize edildi. eurovision tarihinin en iyi organizasyonlarından birini gerçekleştiren azerbaycan, hazırlıklar için 63 milyon dolar harcadı. Yarışmada isveç adına yarışan şarkıcı loreen, “euphorai” adlı şarkısı ile 372 puan alarak birinci oldu. Bu sonuçla birlikte eurovision 2013’e isveç ev sahipliği yapacak.

5 MartüÇünCü Putin

dönemi rusya devlet

Başkanlığı seçimleri, vladimir Putin’e

üçüncü kez Kremlin yolunu açtı. Putin

mart ayında yapılan seçimlerde oyların

yüzde 64’ünü alarak ipi göğüsledi. rus

seçmenler Putin’i ilk sıraya koyarken, en

yakın rakibi Komünist Parti lideri Gennady

zyuganov oyların yüzde 17’sini alabildi.

4 Mayıs Bdt’nin Kültür BaŞKenti merv

türkmenistan’ın güney şehri ve unesCo’nun

Kültür mirası listesi’nde bulunan merv, Bağımsız

devletler topluluğu (Bdt)’nun kültür başkenti

ilan edildi. Bdt’nin 2012 yılındaki diğer kültür kenti ise Kazakistan’ın başkenti

astana oldu.27 Mayıs

iran’dan Yeni nüKleer HedeF

iran atom enerjisi Kurumu Başkanı Feridun

abbasi devani, ülkenin güneyindeki Buşher

kentinde, var olan nükleer santralin yanında yeni bir santral inşa edileceğini ve

1000 megavat üretim kapasitesinde olacağını

ilan etti. iranlı yetkililer yeni santrali 2014 yılı

başına kadar bitirmeyi planlıyor.

21

HA

ZA

R W

OR

LD

22

KA

PAK

5 HazirandünYa istanBul’daYdı türkiye’de ilk kez dünya ekonomik Forumu 5-7 Haziran tarihleri arasında istanbul’da yapıldı. iki gün süren dünya ekonomik Forumu orta doğu, Kuzey afrika ve avrasya zirvesi, 1971 yılında isviçre’nin Genova kentinde kurulan organizasyonun 42 yıllık tarihinde en geniş coğrafyayı kapsayan özel zirve olması sebebiyle bir ilk olarak tarihteki yerini aldı.

26 Haziran tanaP’ta ilK adım trans anadolu doğal gaz Boru Hattı (tanaP) Projesi Hükümetler arası anlaşması azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham aliyev ile türkiye Cumhuriyeti Başbakanı recep tayyip erdoğan şahitliğinde imzalandı. Böylece bölgenin en önemli enerji projelerinden bir olan azerbaycan doğal gazını türkiye üzerinden avrupa’ya taşınması planlana tanaP için önemli bir adım atılmış oldu.

24 Temmuz KırGızistan’dan vize atağı Kırgızistan Cumhurbaşkanı almazbek atambayev, 44 ülke vatandaşına 60 günlüğüne vize muafiyeti getiren kararnameyi imzaladı. Kırgızistan’da turizmi geliştirmeyi ve bu yolla ülke ekonomisini kalkındırmayı amaçlayan yeni uygulamayla, ülkeye gelecek yabancı sayısında önemli artış olması bekleniyor.

18 Temmuz 23. Crans montana Forumu GerÇeKleŞtirildi 750 devlet yetkilisi ve bürokratın katıldığı 23. Crans montana Forumu Bakü’de gerçekleştirildi. Forumda güney ülkeleri işbirliği ve azerbaycan’ın uluslararası arenadaki rolü, sosyal ve ekonomik kalkınma konuları masaya yatırıldı.

6 Haziran Clınton’un KaFKasYa

turu amerika Birleşik devletleri

(aBd) dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Güney

Kafkasya ziyareti çerçevesinde, azerbaycan’ı

ziyaret etti. Cumhurbaşkanı ilham aliyev ile Hillary

Clinton’un görüşmesinde ermenistan’la azerbaycan arasındaki dağlık Karabağ

sorununun çözüme kavuşturulması,

azerbaycan’la aBd arasında enerji ve diğer alanlardaki

işbirliğinin geliştirilmesi konularında da görüş

alışverişinde bulunuldu.

5 Haziran 6 Haziran 26 Haziran 24 Temmuz18 Temmuz

23

HA

ZA

R W

OR

LD

12 Ağustos iran’ı dePrem vurdu iran’ın kuzey batısında yer alan doğu azerbaycan eyaletinin 6,0 ve 6,2’lik depremlerle sarsılması 2012 yılının acı olaylarındandı. 12 ağustos’ta meydana gelen deprem, doğu azerbaycan bölgesinin ahar, Haris ve varzaqan köylerini vurarak 300 kadar insanın hayatını kaybetmesine ve 5 bin kişinin de yaralanmasına sebep oldu.

22 Ağustos dtö’nün en GenÇ üYesi 18 yıldır dünya ticaret örgütü (dtö)’ne üye olmayan en büyük ülke rusya Federasyonu, örgüte resmi olarak katıldı. ilk başvurusunu 1993 yılında yapan ülke dtö’nün 156. üyesi oldu. rusya’nın üyeliği, küresel ticaretin liberalleşmesinde, 2001 yılında Çin’in örgüte katılmasından sonraki en önemli adım olarak görülüyor.

23 Ağustos türK KonseYi

toPlandıKırgızistan’ın ev

sahipliği yaptığı türk dili, Konuşan ülkeler

(tdKü) iş Birliği Konseyi 2. zirvesi

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te

düzenlendi. ilk geçtiğimiz yıl

Kazakistan’da yapılan ve kısa adı

“türk Konseyi” olan zirveye ev sahibi

Kırgızistan, türkiye, Kazakistan ve

azerbaycan katıldı.

21 Ağustos türKmenistan’da iKinCi siYasi Parti

türkmenistan’da demokratikleşme adına

önemli bir adım atıldı. 20 yıldır tek parti ile yönetilen

ülkede ikinci bir siyasi parti kuruldu. ülkede etkin olan

“sanayiciler ve Girişimciler Birliği” tarafından

“sanayiciler ve Girişimciler Partisi” resmen kuruldu.

Partinin merkez Konseyi Başkanlığı’na sanayiciler ve

Girişimciler Birliği yöneticilerinden

orazmammed mammedov seçildi.

27 AğustosBağlantısızların iran zirvesi iran’ın ev sahipliği yaptığı 16. Bağlantısızlar Hareketi zirvesi (nam) 27-31 ağustos tarihlerinde başkent tahran’da yapıldı. zirvede görüşülen konular arasında suriye’deki kriz ve iran’ın nükleer programı öne çıkarken, üye ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi bir diğer gündem maddesiydi. zirveye 100 ülkeden temsilci katılması iran tarafından diplomatik bir zafer olarak değerlendirildi.

12 Ağustos 22 Ağustos21 Ağustos 23 Ağustos 27 Ağustos 2 Eylül

2 Eylül aPeC zirvesi

Bir hafta süren asya-Pasifik ekonomik

işbirliği’nin (aPeC) zirvesi 2 eylül günü

vladivastok yakınlarındaki rus

adası’nda başladı. asya-Pasifik

ekonomik işbirliği üyesi ülkelerin lideri

zirve boyunca bir araya gelerek karşılıklı

görüş alışverişinde bulunma fırsatı

yakaladı.

24

KA

PAK

12 Ekim eiö zirvesi

azerBaYCan’daYdı türkiye, iran ve

Pakistan tarafından 1985 yılında kurulan ve

sovyetler Birliği dağıldıktan sonra türk

cumhuriyetlerinin de dahil olduğu ekonomik

işbirliği örgütü (eiö) 12. zirvesi Bakü’de

yapıldı. eiö üyesi ülkelerin devlet ve

hükümet başkanları katıldığı zirvenin

sonunda “nihai Bildirge” kabul edildi.

26 Eylül aYtmatov’un Yeni

romanı Bulundu Büyük Kırgız yazar Cengiz

aytmatov’un kızı Şirin aytmatova babasının basılmayan romanını

bulduğunu açıkladı. aytmatova, kendisi dışında

kimse tarafından okunmamış olan romanın Büyük Çüy

Kanalı’nın inşa döneminde yazıldığını ve tarihi aşk

romanı olduğunu kaydetti. aytmatov’un çalışma

odasında el yazması şeklinde bulunan romanın basılı

halinde 200 sayfalık kitap haline geleceğini belirten

aytmatova, romanın iki sayfasının ise kayıp olduğunu

söyledi.

1 Ekim GürCistan’ın Yeni rüYası Gürcistan bu yıl başarılı bir demokrasi sınavı verdi. ekim ayının başında yapılan parlamento seçimlerinde, Bidzina ivanişvili önderliğindeki “Gürcistan rüyası” oyların yüzde 54,97’sini alarak büyük bir zafer kazandı. sekiz yıldır cumhurbaşkanlığı yapan mihail saakaşvili’nin lideri olduğu Birleşik ulusal Hareket ise yüzde 40, 43 oy oranı aldı. Bu sonuçlara göre 150 sandalyeli parlamentoda Gürcistan rüyası 85 koltuk kazanırken Birleşik ulusal Hareket 65 koltuk elde etti.

16 Ekim türKiYe

taCiKistan’ın dördünCü BüYüK

ortağı tacikistan devlet

istatistik Kurumu’ndan yapılan

açıklamaya göre , ülkenin ticari ortakları arasında yılın 9 ayında

toplam 731 milyon dolarlık dış ticaret

gerçekleştirilen rusya ilk sırada, 499 milyon

dolarla Çin ikinci , 483 milyon dolarla

Kazakistan üçüncü ve 411 milyon dolarla türkiye dördüncü

sırada yer aldı.

26 Eylül 1 Ekim 12 Ekim 16 Ekim

12 Eylül aiGK/ CıCa astana’da YaPıldı12 eylül 2012 tarihinde organize edilen asya’da işbirliği ve Güven arttırıcı önlemler Konferansı (aiGK/CıCa) dışişleri Bakanları toplantısı’nın 4’üncüsü Kazakistan’ın başkenti astana’da düzenlendi. 2011 yılında bölgesel işbirliği için önemli hale gelen aiGK/CıCa süreci son yıllarda önemini artırarak toplamda 24 üye devlet, 8 gözlemci devlet ve 4 gözlemci uluslararası kuruluşu bünyesinde bulunduran bir organizasyon yapısına dönüştü.

12 Eylül

25

HA

ZA

R W

OR

LD

17 Ekim dünYa

ŞamPiYonu özBeKistan

rusya’da düzenlenen 2012

dünya ampute Futbol Şampiyonası

final maçında ev sahibini 1-0 mağlup

eden özbekistan ampute Futbol

takımı dünya şampiyonu oldu.

turnuva’da rusya ikinci sırayı alırken

arjantin’i mağlup eden türkiye

üçüncülük kazandı.

6 KasımBaKü’de internet

Yönetim Formu Bu yıl yedincisi düzenlene

uluslararası internet Yönetim Formu 6-9 Kasım

tarihleri arasında azerbaycan’ın başkenti

Bakü’de yapıldı. 100 ülkeden hükümet

yetkilileri, özel şirketler ve sivil toplu kuruluşlarından bin 500 kişinin katılımıyla

yapılan forumun ana temasını ‘insani, ekonomik

ve sosyal Kalkınma için internet Yönetimi’

oluşturdu. azerbaycan iletişim ve Bilgi

teknolojileri Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen

foruma Bakü sergi ve Kongre merkezi ev

sahipliği yaptı.

18 Ekim PamuK merKezi’nde

BüYüK FuarYılda üretilen 3,5 milyon ton

pamuk ile dünya pamuk üretiminde altıncı,

ihracatında ise üçüncü sırada yer alan

özbekistan’da 17- 18 ekim tarihlerinde 7. uluslararası

Pamuk Fuarı düzenlendi. özbekistan Hükümeti,

uluslararası Pamuk Kurumu ve Cotton outlook dergisi tarafından organize edilen

fuara 38 ülkeden 660 pamuk alım- satım ve işlemesi

yapan şirketin temsilcileri katıldı.

17 Ekim 18 Ekim 4-5 Kasım 6 Kasım 1 Aralık

4-5 Kasım BaKü uluslararası insani Forumu düzenlendi2010 yılında temelleri azerbaycan devlet Başkanı ilham aliyev ve rusya devlet Başkanı dmitri medvedev tarafından atılan Bakü uluslararası insani Forumu bu yıl “21.Yüzyıl: umutlar ve zorluklar” temasıyla düzenlendi. dünyanın önde giden uzmanları, devlet yetkililerini ve uluslar arası kuruluşları bir araya getiren Forum dünyanın en önemli politik ve bilimsel platformlarından biri olmayı hedefliyor.

1 Aralık Hazar strateji

enstitüsü taraFından Hazırlanan

Hazar World YaYın HaYatına BaŞladı.

26

PO

RTA

J

Petkim’in yüzde 69 hissesine sahip olan SOCaR, Türkiye’de yaptığı yatırımlarda hız kesmiyor. SOCaR Türkiye Başkanı (CEO) ve Petkim yönetim kurulu üyesi kenan yavuz, Türkiye’de planladıkları projeleri ve yeni yatırımları hazar World’e anlattı.

SOCar TÜRKİYe’De

BÜYÜK OYnUYOR”

SOCAR Türkiye’ye giriş yaptığı günden bu yana ne kadar yatırım gerçekleştirdi? Şirketin Türkiye enerji sektöründeki hedefleri neler?SOCAR ve Azerbaycan’ın Türkiye’ye yaptığı ilk yatırım Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, ikincisi ise Bakü-Kars demiryolu. Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı pro-jesi ile başlayan süreç, endüstriyel alanda gelişmeyi Petkim’le beraber gösterdi. SOCAR’ın, Petkim’in özelleşti-rilmesinde en yüksek teklifi vererek, Petkim’i devletten satın almasıyla birlikte; endüstriyel üreticiye yönelik ürün üretimi başladı. SOCAR, Petkim şirketinin satın alınması için şu ana kadar yaklaşık olarak 2,5 milyar dolar ödedi. Petkim’in toplamda yüzde 69 hissesi SOCAR tarafından kontrol ediliyor. Petkim yarımadasında uzun vadeli yatı-

27

HA

ZA

R W

OR

LD

Siyasi iradelerin birbirine karşı-lıklı güveni, gelecekte Türk mille-tinin bu bölgede karşı karşıya olacağı problemlere bugünden hazır olması adına son derece önemli.

SOCAR olarak Türkiye’de yatı-rımlarımızın birinci fazı 2016’da tamamlanacak. SOCAR Türkiye olarak biz, üretim ve sanayi şir-ketleri arasında 2015 yılına kadar Türkiye’nin en büyük 3 grubun-dan biri haline geleceğiz.

TANAP Hazar Bölgesi’ndeki doğal gazın Avrupa’ya taşınma-sı konusunda en önemli proje konumunda. Son olarak BP, Statoil ve Total projeye ortak olacağını açıkladı. Bu ortaklık-lar projenin geleceğini nasıl etkileyecek?Netice itibariyle Türkiye ve Azerbaycan’ın ortaya koyduğu irade, bu projenin gerçekleşmesi-ne yeterlidir. BOTAŞ’ın projeksi-yonlarına göre Türkiye 44 milyar metreküp doğal gaz tüketiyor. Yine BOTAŞ’ın tahminine göre 2020’de Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacı 70 milyar metreküp ola-cak. Yani Türkiye’nin önümüzde-ki 7 yıl içerisinde 26 milyar met-reküp ilave doğal gaza ihtiyacı var. Türkiye, TANAP’tan gelecek olan gazın tamamını tüketebile-cek kabiliyette bir ülke. Projenin global pazarlarla buluşan boyu-

rım projeksiyonu oluşturuldu. 2018/2020’ye kadar Petkim’in içerisine bir rafineri, enerji, liman yatırımı yapılmasına karar verildi. Petkim’in kendi yaptığı yatırımların şu anki toplam bedeli ise yaklaşık 7 milyar dolar civarında.

Rafinerinin temelini 25 Ekim 2011’de attık. Törene T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir-likte katıldılar. Bu tören ile birlik-te her iki devletin siyasi iradeleri de bu projelerin arkasında olduk-larını ve bu projeleri destekledik-lerini göstermiş oldu. Rafineri temelinin atılmasına müteakip, İzmir’de bir mutabakat metni imzalandı ve aynı gün TANAP’ın ilk startı verildi. TANAP projesi minimum 7-8 milyar dolara mal olacak bir proje. Azerbaycan Şahdeniz 2’de çıkacak olan doğal gazı hem Türkiye’ye hem de Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak. Son derece stratejik bir yatırım. Bu yatırım dikkate alındığında 9,5 milyar dolarlık yatırımın üzerine 8 milyar dolar da TANAP yatırımı konulduğun-da, Azerbaycan’ın SOCAR eliyle Türkiye’de yapacağı tanımlanmış yatırım miktarı 17 milyar dolara ulaşıyor.

Tabii ki, böylesine büyük bir projeksiyonun ekonomik işbirliği yapan iki ülke tarafından ortaya konulmuş olması tesadüf değil.

TüRkiyE vE aZERBayCan aRaSındaki kaRdEşlik ilişkiSinin, EkOnOmik akılla BiRlikTE BüTünlEşTiği yaPılanmanın diğER ülkElERE dE ÖRnEk OlmaSı GEREkli.

“TANAP projesi minimum 7-8

milyar dolara mal olacak bir

proje.”

28

PO

RTA

J

tunda şirketlerin de ortak olma-sında fayda var. Fakat Türkiye ile Azerbaycan’ın gerekirse bu proje-yi tek başlarına da yapabilecekle-rini düşünüyorum. Netice itiba-riyle bu gaz Avrupa çıkış nokta-sında sıkıntıları aşabilir, aşamasa bile Türkiye’de hepsi tüketilebilir.

TANAP’ın gerçekleşmesi Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğini nasıl etkileyecek?Türkiye’nin 3 tane doğal gaz giri-şi, bir tane de potansiyel girişi var. 3 giriş Rusya, İran ve Azerbaycan’dan. Potansiyel giriş ise Irak. Irak’ın gelecekte nasıl bir yapıya kavuşacağı bir sürü bilinmezlik içeriyor. Muhtemeldir ki Irak’tan Türkiye’ye doğal gaz akışı ger-çekleşebilecektir. Fakat Irak’tan doğal gaz girişi olsa bile, Türkiye doğal gaz ihtiyacını karşılama noktasında Azerbaycan’dan azami ölçüde faydalanmak duru-munda kalacak.

İran’dan veya Rusya’dan gelecek olan doğal gazın mevcut halinin artması pek de mümkün görün-müyor. Çünkü sadece Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacı artmıyor. Avrupa’nın da artıyor. Yani biz nasıl ki önümüzdeki 7 yılda, ilave 26 milyar metreküp doğal gaza ihtiyaç duyuyorsak Avrupa önü-müzdeki on yılda 200 milyar metreküp ilave doğal gaza ihtiyaç duyacak. Dolayısıyla bu bölgede-ki projelerin hiçbirisi diğerlerinin bir alternatifi değil. Konuşulan potansiyel projelerden Nabucco ve Güney Akım projelerine Türkiye’nin de Avrupa’nın da ihtiyacı var. Burada önemli olan bu kaynağa sahip olan ülkelerle, bu kaynağa ihtiyacı olan ülkele-rin buluşması.

TANAP’a Azerbaycan doğal gazı dışında, Hazar bölgesinde başka ülkelerin doğal gazları da dâhil olacak mı?Bölgedeki Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşlik ilişkisinin, ekonomik akılla bir-likte bütünleştiği yapılanmanın

diğer ülkelere de örnek olması gerekli. TANAP hattının kapasi-tesi başlangıçta 16 milyar metre-küp olacak, daha sonra 30 mil-yar metreküpün üzerine çıkacak bir kapasiteyle oluşması ise muh-temel. Dolayısıyla Avrupa’ya çıkış noktasında ve bağlantıda, bölgedeki ülkelerin başta Türkmenistan olmak üzere, doğal gazının güvenilir bir hat üzerinden hem Türkiye’ye hem Avrupa’ya ulaşması en doğru çözümleme olacaktır.

Türkiye’de termik santraller ile ilgili bir yatırım planlıyor musunuz?Petkim yarımadasına yapılan enerji yatırımları nedeniyle yak-laşık 350 mega watt enerjiye ihti-yacımız var. Bu enerjiyi dışarıdan almamız mümkün olmuyor ve kendimiz üretmemiz gerekiyor. Onun için bölgede bir santral kurmayı planladık ve bu konuda da start vermiş durumdayız. Bu yatırım portföyü 2016’ya kadar rafineri ile beraber yürüyecek, birbirini destekleyici yatırımlar olacak. Enerji yatırımlarımızın tutarı ise yine 1 milyar doların biraz üzerinde olacak.

Dünyada doğal gaz fiyatları önümüzdeki dönemde düşecek gibi görünüyor. ABD önemli bir doğal gaz üreticisi ve ihracatçısı haline gelecek. Doğal gaz fiyatla-

29

HA

ZA

R W

OR

LD

rını düşme olasılığı TANAP’ın kâr durumunu etkiler mi?Bu durum TANAP’ı olumsuz etkilemez. Doğal gaz fiyatlarının ucuzlaması, tam tersine pazarda-ki tüketimi ve ekonomileri rahat-latacağı için olumlu etkiler. Arzla talebi buluşturan en önemli şey makul fiyattır. Makul fiyatın üze-rine çıktığınız zaman onu kimse tüketemez. O zaman arz tehlike-ye girer. Arz noktasında meyda-na gelecek olan rahatlamanın fiyatlara da yansıması gerekir. Zaten bugünkü fiyatlara bakıldı-ğı zaman bunun biraz aşağı inmesi, doğal gaz projelerini, boru hattı projelerini olumsuz etkilemez.

Enerji kaynakları tükeniyor. Enerji sektörünün yükselen yıl-dızı yenilenebilir enerji. Sizin bu alandaki yatırımlarınız neler?Petkim’in içerisinde 25 mega wat-lık bir rüzgar santralı projemiz var. Yakın zamanda başlıyor. Güneşle ilgili bir pilot uygulama yapmak istiyoruz. Yenilenebilir enerjiyle de olabildiğince iç içe olacağız.

Türkiye’de doğal gaz dağıtımına geçmeyi düşünüyor musunuz? SOCAR’ın 1,2 milyar metreküp-lük bir doğal gaz lisansı var. Bu lisansı 1 Ocak’tan itibaren kullan-mayı planlıyoruz. Toptan satış anlamında piyasada olacağız.

“Avrupa önümüzdeki on yılda 200 milyar metreküp ilave doğal gaza ihtiyaç duyacak.”

HAzAr’ınTARIM KARneSİiklim, toprak yapısı ve zengin su kaynakları hazar Bölgesi’nin dünyanın en önemli tarım alanlarından biri olmasını sağlıyor.

Z engin tarım ürünü alternatifleri, yüzyıllar-ca büyük medeniyetlerin bu bölgede kurulmasını sağladı. Bu büyük ve bereketli coğrafya sayesinde bölge halkları hızla

zenginleşti ve büyük medeniyetler yarattı. Tahıldan pamuğa, yaş meyve- sebzeden hayvancılık ve su ürünlerine kadar bölgenin sahip olduğu bu bereket, bu coğrafyadaki ülkeleri bugün dünyada önemli ve stratejik bir konuma yerleştiriyor. Ayrıca bölgede tarım ürünlerine bağlı sanayi de büyük bir ekonomi oluşturuyor. İşte bölge ülkelerinin tarım sektöründe-ki genel görünümleri ve 2012 yılına dair sektörde yaşanan bazı önlemli gelişmeler….

AzerbAycAn Hazar Denizi Azerbaycan’a pet-rol ve doğal gazın yanı sıra su ürünlerinde de zenginlik sunu-yor. Dünyaca meşhur mersin balığı havyarının büyük bir kısmı Azerbaycan’da üretiliyor. Elde edilen ürünün de büyük bir kısmı ihraç ediliyor.

Öte yandan uygun iklim ülke-de birçok tarım ürünün yetişti-rilmesine de imkan tanıyor. 2012 yılı Azerbaycan’da tarım sektö-ründe faaliyet gösterenlerin yüzünü güldürmüş gibi görünü-yor. Özellikle tahıl üretiminde bir önceki seneye göre yaşanan yüzde 13,9’luk üretim artışı dik-kat çekiyor.

30

AN

AL

İZ

rusyADünyanın yüz ölçümü olarak en büyük ülkesi olan Rusya özellikle tahıl üretimi ile dik-kat çekiyor. Geçtiğimiz yıl 90 milyon tonun üzerinde tahıl üretimiyle dünyanın sayılı tahıl üreticilerinden bir olan rusya, bu yıl etkili olan kurak-lık nedeniyle bir miktar rekolte düşüşü yaşasa da yak-laşık 71 milyon tonluk üretim ile dikkat çekiyor. Ayrıca Rus hükümetinin tarım alanında sağladığı 263 milyon ruble hibe tarım sektörünün geliş-mesi için önemli bir destek olarak göze çarpıyor.

ÖzbekistAnTarım sektörü Özbek ekono-misinin önemli bir bölümü oluşturuyor. Hiç şüphesiz Özbekistan denildiğinde ilk akla gelen tarım ürünü pamuk oluyor. Pamuk üreti-minde dünyada 6’ıncı, pamuk ihracatında ise 3’üncü sırada bulunan Özbekistan’da yıllık 3,5 milyon ton ham pamuk üretilirken, bundan ortalama 1,0-1,2 milyon ton lifli pamuk elde ediliyor. Özbek yetkililer 2016 yılında üretilen pamu-ğun yüzde 70’ini Özbekistan kurulacak tekstil fabrikala-rında işlemeyi hedefliyor.

Yine bir başka ürün olarak ipek, dikkat çekiyor. Çin ve Hindistan ile birlikte Özbekistan dünya ipek üreti-minin yüzde 80’ini karşılıyor.

irAnİran sahip olduğu farklı iklim ve coğrafi özellikler nedeniyle tam bir tarım ve hayvancılık ülkesi konumunda. Buna bağlı olarak halı, dokuma gibi alanlar dikkat çekiyor. Yine hem Hazar’a hem de Hint Okyanusu’na olan kıyısı saye-sinde balıkçılık İran’da önem-li bir sektör olarak dikkat çekiyor.

GürcistAnŞüphesiz şarap dendiği zaman ilk akla gelen ülkeler arasında Gürcistan yer alıyor. Karadeniz iklimi ile karasal iklimin birleştiği ülke üzüm üretimi bakımından oldukça verimli. Her ne kadar bu yıl hava şartlarından dolayı üzüm üretimi bir önceki yıla azalsa da 90 bin ton üretim ile dik-kat çekiyor. Ayrıca ülke çay ve narenciye üretimi açısından oldukça önemli bir yere sahip.

kAzAkistAnUçsuz bucaksız Kazak bozkır-ları tahıl üretimi bakımından oldukça verimli. Bu da ülkeyi önemli bir tahıl üreticisi ve ihracatçısı durumuna getiri-yor. Öte yandan ülkenin sahip olduğu coğrafi avantaj hay-vancılığı de Kazakistan ekono-misi için önemli bir sektör olmasını sağlıyor. Özellikle Orta Kazakistan Bölgesi bu alanda yatırım yapmayı plan-layanlar için büyük fırsatlar sunuyor.

31

HA

ZA

R W

OR

LD

3,5MiLYOn TOn haM PaMuK

1,2MiLYOn TOn liFli PaMuK

özbeKistan yıllıK ÜReTiM

32

PO

RTA

J

TÜRKİYe’Yİ eneRJİnİn ŞAH DAMARI OLARAK nİTeLenDİReBİLİRİZ”

Türkiye, doğu ile Batı arasında bir enerji köprüsü görevi üstleniyor. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Taner yıldız’a göre ise son 10 yıldır yerli ve yabancı yatırımcının gözdesi olma özelliğini de koruyor.

33

HA

ZA

R W

OR

LD

lerin de ilgisini çekiyor. Dünya genelinde küresel krizin etkisini gösterdiği dönemde bile birçok enerji şirketi gerek enerji üreti-minde gerekse dağıtım alanında Türkiye’ye önemli yatırımlar yaptı. Öyle ki 2011 yılında Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımın miktarı 4 mil-yar doların üzerinde gerçekleşti. Bu tablonun en önemli mimarla-rı arasında 2009 yılında göreve gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yer alıyor. Taner Yıldız son dönemde Türkiye’de gerçekleşen enerji alanındaki önemli gelişmeleri Hazar World’e değerlendirdi.

Türkiye enerji pazarı son 10 yıl-dır oldukça hareketli. Enerji

Anadolu coğrafyası yüzlerce yıl-dır Doğu ile Batı arasında son derece kritik bir köprü vazifesi görüyor. İşte bu nedenle Anadolu coğrafyası tarihin her döneminde büyük bir öneme sahip oldu, yüz-yıllara seslenen medeniyetlere, imparatorluklara ev sahipliği yaptı. Bugün bu coğrafyada kurulu olan Türkiye de geçmişin getirdiği bu büyük görevi, Batı ile Doğu arasında köprü olma görevini büyük bir başarı ile sür-dürürken önemli bir çekim mer-kezi olmayı başarıyor. Tıpkı ener-ji sektöründe olduğu gibi... Enerji kaynakları bakımından zengin Doğu ile bu kaynakları en çok tüketen Batı arasında önemli bir geçiş ülkesi olan Türkiye, bu avantajını iyi bir şekilde değer-lendirerek dünyada önemli bir enerji merkezi olma yolunda kararlı adımlarla yürüyor.

Elbette Türkiye sahip olduğu zengin kaynaklar sayesinde bir-çok sektörde olduğu gibi enerji sektöründe de önemli bir üretim merkezi durumunda. 10 yıl önce neredeyse bütün enerji üretim merkezlerinin kamuya ait olduğu Türkiye’de hızlı bir liberalleşme süreci yaşanıyor. Bu durum yerli kaynaklar (kömür, rüzgar, hidro) ve doğal gaz alanında birçok santral yatırımını beraberinde getiriyor. Enerji piyasasındaki bu hareketlilik Türk şirketleri kadar birçok dünya devi yabancı şirket-

34

PO

RTA

J

TanaP, ülkEmiZin dOğal GaZ çEşiTliliğinE vE ülkEmiZin EnERji aRZ GüvEnliğinE çOk ÖnEmli BiR kaTkı SağlayaCak.

sektöründe birçok yabancı şirket Türkiye’ye önemli yatırımlar yapıyor. Bu durumun sebepleri nelerdir? Önümüzdeki dönemde yeni büyük yatırımlar bekliyor musunuz?Türkiye son 10 yıldır yatırımların ve yatırımcıların en çok güvendi-ği ülke. Türk ekonomisinin gelişi-minde enerji sektörünün önemli bir faktör olmasıyla birlikte bu sektöre olan yerli ve yabancı yatı-rımcı ilgisi artmakta. 2011 yılında enerji sektörüne 4,2 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım yapıldı. Bu Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarın enerji sektö-rüne olan yansımasıdır. Türkiye’deki bütün sektörler bu istikrar ve güven ortamının yan-sımasını görüyor. Önümüzdeki

dönemde de enerji sektörüne yapılan yatırımlar artacak.

Enerji sektöründe yatırımlar artarken hükümetin önemli bir hedefi de enerji merkezi olmak? Türkiye bu hedefine ulaşabile-cek mi? Türkiye enerjide bölgesinde lider konuma yükselmeye devam ediyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı’nın hayata geçirilmesini sağladık. Bu boru hattı ile dünya petrol tüketiminin yüzde 1,5’inin Ceyhan üzerinden taşınmasını sağladık. Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Projesi’ni hayata geçirdik. Doğal gaz boru hattı ve yaptığımız alım-satım anlaşma-ları ile hem Azerbaycan’ın gaz sahalarını geliştirmesine imkân tanıdık hem de Türkiye’nin ihti-yacı olan doğal gazı tedarik etmeye başladık. Türkiye- Yunanistan Doğal gaz Boru Hattı ile Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi’nin ilk ayağını tamamladık ve komşu ülkeye gaz ihraç etmeye başladık. Azeri doğal gazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğal gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) ilk adımını Azerbaycan ile attık. Projenin hükümetler arası anlaşmasını gerçekleştir-dik. Nabucco Projesi’ne verdiği-miz destek sürüyor. İmzaladığımız TANAP Anlaşmaları ile Nabucco Projesi’nin önünü açtık. Nabucco artık Batı Nabucco ismiyle Bulgaristan sınırından Avrupa içlerine kadar uzanan bir boru hattı şeklinde hayat bulabilir. Irak gazının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılabilmesi için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu kapsamda Irak -Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için mutabakat zaptı imzaladık. Mısır doğal gazının Ürdün ve

Suriye üzerinden ülkemize ve buradan da Avrupa’ya ulaştırıl-masını hedefleyen Arap Doğal gaz Boru Hattı Projesi’nin üçün-cü fazının yapımına devam edi-yoruz. Bizim için önemli bir proje olan ve yaklaşık 40 yıldır istikrarlı bir şekilde işletilen Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı Anlaşması’nın süresini 15 yıl daha uzattık. Yine önemli bir adımla elektrik sistemimizi Avrupa’ya uyumlu hale getirdik. ENTSO-E ülkemizin elektrik sistemini Avrupa elektrik siste-mi ile senkronize hale getirdik.

Petrol arama faaliyetlerinde de önemli bir gelişmeler yaşanıyor. Bu alanda son durum nedir? Denizlerde petrol aramacılığın-da atağa kalktık. TPAO, dünya devi şirketlerle Karadeniz ve Akdeniz’de derin deniz petrol aramacılığı gerçekleştiriyor. Kendi petrolümüzü bulmak için kendi sismik arama gemimizin inşasına başladık. Türkiye’nin yüzde 100 yerli sismik gemisi olacak. Önemli bir konu da nükleer santral. Zira Türkiye nükleer santrale sahip olmayı çok uzun yıllardır hayal ediyor. Şimdi Ruslarla nükleer santral inşa-sında önemli bir noktaya gelin-di. Santral inşası konusunda

Taner Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini 2009 yılından beri yürütüyor.

35

HA

ZA

R W

OR

LD

kÖmüR SanTRali yaTıRımlaRı Tamamlandığında TüRkiyE ElEkTRik üRETiminin yüZdE 20’Si Bu kaynakTan SağlanaCak.

niteleyebiliriz. Bu anlamda TANAP; Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal gaz Boru Hattı, Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal Gaz Boru Hattı, Kerkük-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın ardından bu “şahdamar” görevinin en son ve belki de en önemli bileşeni olacak.

TANAP Projesi, hem Türkiye açı-sından hem Azerbaycan açısın-dan hem de Avrupa ülkeleri açı-sından büyük stratejik öneme haiz bir projedir. Türkiye açısın-dan bakıldığında; TANAP siste-minden taşınacak ilave doğal gazın öncelikli olarak Türkiye pazarına verilecek olması, ülke-mizin arz güvenliğine ve enerji merkezi ve köprüsü olma strate-jik hedefine önemli katkı sağlaya-caktır.

Ayrıca TANAP Projesi için yakla-şık 7 milyar dolar civarında bir yatırımın gerçekleştirileceği düşünüldüğünde, Türk şirketleri için büyük çapta iş imkanı ve istihdam sağlanacak. Azerbaycan açısından bakıldığında; alternatif bir güzergahtan Avrupa pazarla-rına doğrudan erişim sağlayacak, doğal gazını daha geniş pazarla-ra ulaştırma imkanını bulacak ve böylelikle Azerbaycan’da bulunan diğer doğal gaz sahalarının geliş-tirilmesinin önünü açacak. Avrupa ülkeleri açısından bakıl-dığında ise, artan doğal gaz ihti-yaçlarının alternatif bir güzer-gahtan ve alternatif bir kaynak-tan karşılanabilmesi imkanına erişmiş olacaklar.

Türkiye’de kömür sahalarının özelleştirilmesi gündemin önemli başlıkları arasında. Bugün özel sektörün bu sahalara olan ilgisi-ni nasıl değerlendiriyorsunuz?Kamunun elindeki kömür sahala-rını termik santral kurmak için özel sektöre devretmeye başla-dık. 600 MW (Megawatt) termik santral kurma potansiyeline sahip Tufanbeyli sahasını ve 450 MW potansiyele sahip Soma

hangi noktadayız? İkinci sant-rali kimin yapacağı ne zaman netleşecek? Mersin Akkuyu nükleer santrali-nin inşaatı inşallah 2014 yılında başlayacak. Lisans, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi), yeni mevzuat gibi izinler 2013 yılı sonuna kadar tamamlanacak. Bakanlığımız sorumluluğunda, Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili kurumlarımız işbirliği yapacak. Bu işbirliği sürecin sağlıklı işle-mesini sağlayacak. Bununla ilgili yasal altyapı taslakları da yine 2013 yılı sonuna kadar tamamla-nacak. İkinci nükleer santral için de kararı bu yılın sonunda inşal-lah vereceğiz.

TANAP ile Azeri doğal gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması ve bu gazın bir mikta-rının Türkiye’de kalması plan-lanıyor. Bu proje Türkiye ve Hazar Bölgesi açısından nasıl bir önem taşıyor?TANAP; ülkemizin doğal gaz çeşitliliğine ve ülkemizin enerji arz güvenliğine çok önemli bir katkı sağlayacak. Bu proje ayrıca; Doğu’daki zengin enerji kaynak-larını, ihtiyacı sürekli artan Batı’ya ulaştırmada Türkiye’nin üstlendiği “köprü” görevinde önemli bir rol üstlenecek.

Avrupa, Asya ve Afrika’yı, topye-kun ana karayı bir vücut olarak düşündüğümüzde; Türkiye’yi “enerjinin şah damarı” olarak

36

PO

RTA

J

2011 yılında EnERji SEkTÖRünE 4,2 milyaR dOlaR uluSlaRaRaSı dOğRudan yaTıRım yaPıldı. Bu TüRkiyE’dEki SiyaSi vE EkOnOmik iSTikRaRın EnERji SEkTÖRünE Olan yanSımaSıdıR.

“TANAP Projesi, hem Türkiye

açısından hem Azerbaycan

açısından hem de Avrupa ülkeleri

açısından büyük stratejik öneme

haiz bir projedir.”

sahasını ihaleyle özel sektöre devrettik. Bursa Keles’teki Harmanalan-Davutlar sahalarında termik santral kurma şartlı rödovans ihalesi geçtiğimiz günlerde yapıl-dı. Sahada 270 MW termik sant-ral kurulacak. Yaklaşık 50 milyon ton kömür rezervi bulunan bu sahalardan üretilecek kömür, kurulacak santralı 30 yıl süre ile besleyecek. Sözleşmenin imzalan-masını takip eden en geç altı yıl sonunda devreye girmesi gereken santral yılda 1.7 milyar KWh (kilovat saat) elektrik üretecek. Yatırım değeri 850 milyon dolar olan proje 1000 kişiye istihdam sağlayacak. Yaklaşık 18 bin MW’a yakın termik santral kurma potansiyeline sahip diğer sahala-rımızı da bu modelle ülke ekono-misine kazandıracağız.

Afşin-Elbistan havzası; 4,38 mil-yar ton rezerv ile, Türkiye linyit rezervinin yaklaşık yüzde 38’ini barındırmakta. Havzada şuan çalışır vaziyette toplam kurulu gücü 2795 MW olan iki adet ter-mik santral mevcut. Havzanın termik potansiyeli 11.000 MW olup mevcut santrallere ilaveten havzada toplam 8200 MW kuru-lu gücünde yeni santraller kurul-ma potansiyeli bulunmakta. Yine, yerli kaynaklara öncelik verilerek, kaynak çeşitlendirmesi-ni sağlamak amacıyla, Afşin-Elbistan havzasında kömür rezervlerinin harekete geçirilme-si ve ekonomiye kazandırılması öncelikli hedeflerimiz.

Bu bağlamda, Afşin-Elbistan Kömür Sahasını kapsayan yatı-rımlara dair bir “mutabakat zaptı” İlgili Kuruluşumuz EÜAŞ ile Abu Dabi Ulusal Enerji Şirketi (TAQA) arasında Ağustos 2012 tarihinde imzalanmıştı. Mutabakat zaptı kapsamında, Afşin-Elbistan Havzasında yer alan B, C, D ve E sahaları bulu-nuyor. Mutabakat zaptı ile Afşin-Elbistan B sahasında bulunan elektrik santralinin modernizas-yonu ve işletimi ile yeni elektrik

santralarının inşa edilmesi ve kömür sahalarının geliştirilerek işletilmesi amaçlanmakta.

Yaklaşık 3 milyar ton rezerv ve bu rezerve dayalı yaklaşık 7000 MW termik potansiyel yatırım için hazır. Havzada gündemde olan C-D-E projelerinin her birinde yılda yaklaşık 17 milyon ton kömür üretilecek ve kurula-cak her bir santralde yılda yakla-şık 9 milyar kWh elektrik üretile-cek.

Bütün projeler gerçekleştiğinde ekonomiye ne kadar bir getiri sağlayacak? Bu projeler yatırıma dönüştü-ğünde, bölgeye toplam 10 milyar $ civarında yatırım yapılacağını öngörüyoruz. Yatırımlar tamam-landığında şu andaki Türkiye elektrik enerjisi üretiminin yüzde 20’sini oluşturmuş olacak. Bu projede yaklaşık 15 bin kişi istih-dam edilecek. İşletme dönemin-de ise yaklaşık 8 bin 500 kişi civarında doğrudan istihdam sağlanacak.

7milyar DOlar

TanaP’a yaPılaCaK yaKlaŞıK bu yaTıRıM TÜRKiye’de

öneMli biR iŞ POTansiyeli yaRaTaCaK

10milyar DOlar

KöMÜR sahalaRına yaPılMası beKlenen

yaTıRıM MiKTaRı

37

HA

ZA

R W

OR

LD

Türkiye önemli enerji hatlarının geçtiği transit bir ülke konumunda.

bÜyÜK yatırımlar

sırasını beKliyor

38

AN

AL

İZ

kazMuNaYGaS: uluSal rEFahıN SEMbOl ŞİrkETİkazakistan ekonomisinin istikrarlı bir yapıya kavuşmasında petrol ve doğal gaz kaynakları stratejik bir önem taşıyor. ülke için bu kadar kritik olan sektörün en büyük oyuncusu ise devlet şirketi kazmunayGas. şirket bu zorlu görevi başarıyla sürdürmeye devam ediyor.

HA

ZA

R W

OR

LD

39

%100KASMUnAYGAS 2002

YILInDA YÜZDe 100 DeVLeT SeRMAYeSİYLe

KURULDU.

34,668MİlYON TONKAZAKİSTAn’In 2012 YILInIn İLK YARISInDA

İHRAÇ eTTİĞİ PeTROL Ve DOĞAL GAZ MİKTARI.

40

AN

AL

İZ

Geçtiğimiz ocak ayının son gün-lerinde Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, yaptığı “Ulusa Sesleniş” konuş-

masıyla ülkenin gelecek dönem gelişim stra-tejisini çiziyordu. Tecrübeli devlet başkanı bu konuşmasında Kazak ekonomisinin geliş-me stratejilerini açıklarken sık sık Ulusal Refah Fonu “Samruk Kazyna”ya vurgu yapı-yordu. Norveç modelinin bir benzeri olarak oluşturulan Kazakistan Ulusal Refah Fonu’nun amacı “biriktirme ve istikrar”. 583 ulusal Kazak şirketinden oluşan Samruk Kazyna’nın 36,8 milyar dolarlık sermayesi bulunuyor. Ülke yönetimi, fonun aktifinde yer alan şirketlerin gelirleriyle Kazak ekono-misinin istikrarlı bir şekilde büyümesini hedefliyor.

Elbette bu fonun yapısında yer alan enerji şirketleri büyük önem taşıyor. Zira Kazakistan, dünyanın en önemli petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip ülkelerinden biri. İşte bu kaynakların verimli bir şekilde işletilmesi ve ülke ekonomisinin gelişmesin-de Kazak ulusal petrol şirketi KazMunayGas’a büyük rol düşüyor.

KazMunayGas, Orta Asya’nın en büyük pet-rol üreticisi ve devletin en önemli gelir kay-nağı durumunda. 2002 yılında yüzde 100 devlet sermayesi ile kurulan şirket, Kazakistan ekonomisi için de her geçen gün önemini artırıyor. Kazakistan’ın zengin ener-ji kaynaklarına sahip olması KazMunayGas’ı dünya çapında önemli bir enerji şirketi hali-ne getiriyor. Öyle ki Kazakistan sahip oldu-ğu petrol rezervleri ile dünyanın dokuzuncu, yine doğal gaz rezervleri ile dünyanın 17’nci sırasında olmasıyla dikkat çekiyor. Ülke, bu yılın ilk yarısında toplam 34,668 milyon ton petrol ve doğal gaz ürünü ihraç etti.

Üretim çalışmaları 90 yıldan uzun süreye dayanan KazMunayGas, Mangistau ve Artyrau bölgelerinde 44 petrol ve doğal gaz alanının sahibi ve toplamda 837,4 kilo-metre kare alanda faaliyet gösteriyor. Kazakistan topraklarındaki petrol taşıma-cılığının yüzde 65’i, doğal gaz taşımacılığı-nın yüzde 100’ü ve tanker taşımacılığının yüzde 50’si KazMunayGas tarafından yürütülüyor. Ocak 2011 verilerine göre KazMunayGas’ın sahip olduğu yerleşik çıkarılabilir petrol rezervleri yaklaşık ola-rak 791.3 milyon tonu buluyor. 2010’da 14.24 milyar dolar, 2011’de ise 17.7 milyar dolar gelir elde eden şirket, 2012 yılının sadece ilk yarısında 9.8 milyar dolar gelire

ulaşarak her sene giderek yükselen bir grafik çiziyor.

Kazakistan’da rezervlerin önemli bir kısmı-nın henüz çıkartılmamış olması, şirketin gelecek dönemde dünya enerji piyasaların-da daha büyük bir oyuncu olacağını göste-riyor. Kazak yetkililer petrol üretiminde 2015 yılında günlük 2 milyon varil üretimi hedefliyor. Hatta aynı dönemde ülkenin en büyük petrol sahası olan Kashagan’ın faali-yete geçmesiyle üretim kapasitesinin gün-lük 3 milyon varile ulaşması bekleniyor. Bu bağlamda şirket yetkilileri, Kazakistan için maksimum kar sağlamak, ulusal petrol endüstrisinin gelişimini hızlandırmak, şir-ketin değerini ve karlılığını yükseltmek ve güvenli üretim sağlamak, uluslararası pazarda bütünleşmiş rekabetçi petrol şir-keti olmak ve yerel petrol endüstrisini geliştirmek için önümüzdeki dönemde bir-çok projeyi tamamlamayı hedefliyor. Bütün bunların yapılabilmesi adına KazMunayGas için 2010 ile 2014 yılları ara-sında 20 milyar dolarlık bir yatırım bütçesi oluşturuldu. Bu bütçe, ülkenin ihtiyaç duy-duğu rafinerilerin ve yeni sahaların keşfi

KazMunayGas. belirlediği hedeflere ulaşmak için önemli yatırımlar yapıyor.

HA

ZA

R W

OR

LD

41

KazMunayGas, Orta Asya’nın en

büyük petrol üreticisi ve devletin

en önemli gelir kaynağı

durumunda.

ile mevcut sahaların verimini artırmak ve petrol ticaretini geliştirmek için kullanılı-yor. IMF verilerine göre Kazakistan ekono-misi 2016 yılında 300 milyar dolarlık sınırı aşacak. Ekonominin bu büyüklüğe ulaşma-sında petrol ve doğal gaz çıkarma faaliyet-leri büyük rol oynayacak. Ülkenin enerji kaderini çizecek en önemli şirket ise KazMunayGas. Şirket hedeflerine ulaşmak için önemli yatırımlar yapıyor. Bu yatırım-lardan sonuç alınmaya da başladı. Gelecek beş yıl KazMunayGas’ın Kazakistan ve dünya enerji piyasalarında ne kadar hızlı büyüyen bir şirket olacağını gösterecek.

kaZak yETkililER PETROl üRETimindE 2015 yılında Günlük 2 milyOn vaRil üRETimi hEdEfliyOR.

kazMunayGas’ın dahil olduğu projeler ve bölgede

yürüttüğü çalışmalardan öne çıkan bazıları:

KArAcHAGAnAK PrOJESi (KPO)

Karachaganak Projesi Kasım 1997’de 40 yıllığına Kazakistan ve

bazı yabancı şirketler arasında imzalanan “Üretim Paylaşma

anlaşması” ile başladı. bu şirketleri bg grup (yüzde 32.5), agip ( yüzde

32.5) ve lukoil (yüzde 15) oluşturuyor. anlaşma haziran

2012’de KazMunaygas’ın yüzde 10’luk pay almasıyla yürürlüğe girdi.

Karachaganak bölgesinin toplam rezervlerinin 1,381 milyar metre

küp doğal gaz ve 1,241 milyon top likit hidrokarbondan oluştuğu

biliniyor.

KASHAGAn PrOJESi

Kashagan, hazar denizi’nin kuzeyinde yer alan dünyanın en

geniş petrol alanlarından birisi. bu bölgenin kaderini değiştiren

Kashagan Projesi ise Kuzey hazar Proje birliği’nin parçası olarak 2000 yılında başladı. 2012 yılının sonunda

petrol çıkartma işlemlerinin başlaması beklenen bölgede 7 ila 9 milyar varil işlenmemiş petrol

bulunduğu tahmin ediliyor.

KAzMunAYGAS KEşif ÜrETiM (KMG EP)

KazMunaygas, Kazakistan’ın ikinci büyük petrol ve gaz şirketi olan ve

bölgedeki keşif çalışmalarını yürüten KazMunaygas eP üzerinde sahip olduğu %61.36 payla önemli

role sahip.

YuKArı AKıM : TEnGizcHEvrOiL (TcO)

Tengizchevroil, 1993 yılında Tengiz bölgesi rezervlerinin çıkarılması

amacıyla Chevron ve Tengizneftegas ortak girişimiyle kuruldu. KazMunaygas, yüzde 20

pay sahibi olduğu Tengizchevroil’de yönetim komitesinin başkanlığı ve önemli kararları veto etme yetkisi

gibi önemli görevleri yürütüyor.

2018’de bitmesi planlanan projenin toplam maliyetinin 18 milyar dolar

olması öngörülüyor.

42

FAC

TS&

FIG

UR

ES

PETrOL fiYATLArı Dܺܺ TrEnDinDEn HALA ÇOK uzAK Petrol fiyatlarının yükselişi küresel ekonomideki iyileşme karşısındaki en büyük risklerden biri olmaya devam ediyor.

43

HA

ZA

R W

OR

LD

Ekim ayının başında, dünyanın hızla büyüyen ekonomi-lerinden biri olan Türkiye’nin başkenti Ankara’da güneşli bir gün. Kentin yoğun iş temposunda bir kon-feransta konuşan International Energy Agency (IEA) Başekonomistlerinden Fatih Birol’un, verdiği haber

dinleyicilerin içini pek de ısıtacak cinsten değildi. “Önümüzdeki bir-kaç ay ve yıl içinde petrol fiyatlarının 110 dolar seviyesinin altına gerilemesi sürpriz olurdu” diyordu Birol ve riskleri de peşpeşe sıralı-yordu. varil başına 110 dolar civarında seyreden yüksek fiyatlar glo-bal ekonomideki toparlanma için en önemli risklerden biri ve başta Çin olmak üzere ülkelerin küresel ekonomiye katkısını da sınırlıyor. Türkiye de dahil olmak üzere yükselen fiyatlar, gelişmekte olan ülkeleri de risk çemberinin içine alıyor. Hatta Suudi Arabistan gibi petrol üretici ülkeler bile durum böyle devam ederse bir krizle yüz-leşmek zorunda kalabilir.

Asya’dan gelen beklenmedik talep karşısın-da OPEC (Organization of Petroleum Exporting Countries)’in atıl kapasitesini neredeyse sıfır seviyesine düşürmüştü. Bunun sonucunda petrol fiyatları bir kez daha rekora koşuyordu. (Goldman Sachs tahminleri 2008 yılında varil fiyatının 200 dolara çıkacağını öngörüyordu.) Ancak bir anda patlak gösteren global finansal krizle fiyatlarda 40 doların üzerinde düşüşler ger-çekleşti.

Bugün fiyatların yükselmesinde en önemli etken elbette küresel ekonominin gelece-ğine dair belirsizliğin sürüyor olması. Amerika’da son dönemde yaşanan iyileş-me, her ne kadar talebi artırsa da, henüz seçimlerden galip çıkan Obama’nın ‘five point plan’ adıyla bilinen önlemlerinin ne kadar etkili olacağı konusunda soru işaret-leri var. Buna karşın ülkenin kaya gazı gibi alternatif kaynaklara yönelmesi Asya kaynaklı yaşanan artışı dengeleyici yönde etki gösterdiğinin işaretleri şimdiden alını-

Geçtiğimiz günlerde 2013 yılına ilişkin pet-rol fiyatları tahminlerini güncelleyen dün-yanın en büyük yatırım kuruluşlarından Goldman Sachs’ın öngörüleri de petrol fiyatlarının bir süre daha düşmeyeceğini doğruluyor. Brent petrol fiyatı tahminlerini 130 dolardan 110 dolara çeken Goldman Sach analistleri, son üç yıl içinde Brent petrol fiyatlarının 90 dolar civarında sabit-leneceği sinyalini verdiğini belirtiyorlar. 1990’lı yıllardaki ham petrol piyasasına benzer bir fiyatlandırma rejimine geri dönülebilceğinin altını çizen Goldman Sachs raporları, Amerika’nın kaya gazı ve Kanada’nın petrollü kum sağlamasıyla, ham petrol tedariğindeki yükselişin fiyat-lardaki dalgalanmaya karşı bir çapa olabi-leceğinin altını çiziyor. Buna göre önümüz-deki dönemde yapısal olarak stabil, ancak dönemsel olarak sıkı bir petrol piyasası ile karşı karşıya olacağız.

Piyasayı yakından takip edenlerin hatırla-yacağı gibi 2003-2008 yılları arasında,

BuGün fiyaTlaRın yükSElmESindE En ÖnEmli ETkEn ElBETTE küRESEl EkOnOminin GElECEğinE daiR BEliRSiZliğin SüRüyOR OlmaSı.

44

FAC

TS&

FIG

UR

ES

yor. Bunun yanında Avrupa’da kötüleşen ekonomik durumla birlikte hava duru-muna bağlı olarak düşen talep ve kemer sıkma önlemleri de petrol fiyatlarının yükseliş trendini yavaşlatacak sinyaller olarak görülüyor. Buna karşın en yaygın alternatif kaynak olan nükleer enerjinin, global enerji tedariğindeki payının azal-ması beklentisi de tam tersi bir baskı yaratıyor. Zira geçtiğimiz yıl bir nükleer felaketin kıyısından dönen Japonya başta olmak üzere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler de nükleer enerji üretimleri-ni zamanla azaltacaklarını duyurmuşlar-dı. Türkiye’nin nükleer enerji girişimleri ise bu açıdan önemli bir adım olarak görülüyor.

Tedarikle ilgili bir diğer temel sorun da elbette geçtiğimiz iki yıl içinde Arap Baharı’nın yarattığı belirsizlik. Lider petrol üreticilerinden Libya’da iç savaşın sonlanmasıyla birlikte OPEC içindeki petrol üretimi bu yıl ocak ayında 2008 ekim ayından bu yana en yüksek seviye-ye ulaştı. Bölgede İran veAmerika-İsrail arasında gerilen ipler de yine fiyatlarda baskı yaratan bir diğer unsur.

Göstergeler fiyatların bir süre daha rayı-na oturmayacağı yönünde. Petrol fiyatla-rındaki dalgalanma birkaç yıl daha sürse de, düşüş trendi yakın gelecekte müm-kün görünmüyor.

45

HA

ZA

R W

OR

LD

OPEC içindeki petrol üretimi bu

yıl ocak ayında 2008 ekim

ayından bu yana en yüksek

seviyeye ulaştı.

OPEc PETrOL ÜrETiMilibya’nın üretiminde, iç savaşın sonlanmasıyla birlikte geçtiğimiz yıla göre bir iyileşme söz konusu, OPeC’in ikincil kaynaklara belirttiğine göre, ham petrol üretimi Ocak ayında artarak, ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Kaynak: Reuters

32

30

28

26

43210

-1-2-3-4

12

1.Ç 1.Ç 1.Ç 1.Ç2.Ç 2.Ç 2.Ç 2.Ç3.Ç 3.Ç 3.Ç 3.Ç4.Ç 4.Ç 4.Ç 4.Ç

ŞUBAT 200928.07

DÜnYA PeTROL TALeBİ86.94 MiLYOn VARİL / GÜn

87.82 88.76

2012 DÜnYA BÜYÜYen PeTROL TALeBİ 940,000 vAriL / GÜn(Revize 1.06 MilyOn vaRil / gÜn)

OeCD DIŞI OeCD DÜnYA

2009

2009 2010 2011 2012

2010 2011

eKİM 200831.28

nİSAn 201129.02

ARA. 201130.84

OCAK 201230.9

12 12 1203 03 0306 06 0609 09 09

OPec 12 PetrOL üretiMiMİLYOn VARİL / GÜn

DünyA PetrOL üretiMi90 MİLYOn VARİL/GÜn

DünyADA ArtAn PetrOL tALebiPeTROL TALeBİ (VARİL /GÜn)

OPeC LPG5.9

OPeC30.9

OPeC DIŞI ÜLKeLeR53.2

Hazar havyarı dünyanın en çok

tercih edilen havyarı olma

özelliğini taşıyor.

Hazar’ınsiyah İncisi

46

LIF

E S

TY

LE

Hazar bölgesinde “Siyah Altın” olarak anılan havyar ticareti, balıkçılık sektörünün en değerli ve yüksek karlı alanlarından biri.

Dünyanın en kaliteli havyarı yalnız-ca Hazar Denizi’nde yaşayan mersin balıklarından elde ediliyor. Kilosu 7.000 ile 10.000 dolar arasında alıcı bulan havyar, bölgenin en önemli ekonomik kaynaklarından birini oluşturuyor.

Hazırlanması ve taşınmasındaki zor-luklar nedeniyle pahalı olan havyar ticaretinin büyük kısmını yıllardır

Rusya ve İran elinde bulunuyor. Öyle ki havyarın adı, dünya üretimi-nin lideri olan İran asıllı ‘khav-yar’ kelimesinden geliyor. Son yıllarda balık çiftliklerinde yetiştirilen mersin balıklarından elde edilen havyarlarla Çin, Fransa gibi ülkeler havyar paza-rına adım attıysa da dünya ticareti-nin yüzde 85’ini oluşturan doğal Hazar havyarı hala en çok tercih edi-len havyar çeşidi.

şarabın ana vatanı

üzüm bağları artık doğal bitki örtüsünün bir parçası olan Gürcistan, tarih otoriteleri tarafından şarabın doğduğu topraklar olarak kabul ediliyor.

Şarap üretimine ait 8 bin yıl öncesine dayanan dünyanın en eski bulguları Güney Gürcistan’da karşımıza çıkıyor. Gürcistan ekonomisinin temelini oluşturan şarap, resmi tatillerden edebiyata kadar ülke kültürünün her alanını etkilemiş. Öyle ki dünyanın en eski şarap üreticileri Gürcüler, benzersiz alfabelerini üzüm dallarından esinlenerek oluşturmuşlar.

Tarihin yanında Gürcistan şarabını eşsiz kılan bir başka özellik de bağcılık kültürü olarak göze çarpıyor. Gürcü topraklarının karakteristik özellikleri ve Karadeniz’in et-kisiyle nemli ve ılıman iklime sahip oluşu farklı bağcılık yöntemlerinin doğması için ideal koşulları sağlıyor. Böylelikle ülkede sayısı 500’ü bulan farklı üzüm çeşidi yetiştirilebiliyor.

47

HA

ZA

R W

OR

LD

Şarap üretimine dair en eski

bulgular Güney Gürcistan’da

karşımıza çıkıyor.

48

LIF

E S

TY

LE

Ancak büyük bir sevgi insanı ana vatanından koparıp başka bir ülkeye getirebilir. Melahat Abbasova için de bu böyle olmuş. Yaşadığı evlilikle yolu Türkiye’ye düşen sanatçı, yaşa-mını burada sürdürmeye ve mesleki başarıla-rına yenilerini eklemeye devam ediyor.

Sizi Türkiye’ye getiren hikayeyi bizimle paylaşır mısınız?Azerbaycan Devlet Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Tiyatro ve Sinema Oyunculuğu Bölümü’nden mezunum. Azerbaycan Devlet Tiyatrosu’nda da çalış-mıştım. 1991 yılında evliliğim nedeniyle İstanbul’a tamamen yerleştim.

Buradaki kariyeriniz nasıl başladı?Hayalini kurduğum şehirdeydim fakat Türkçeyi hiç bilmiyordum. Kısa sürede anla-dım ki sahne tozunu yuttuktan sonra oyun-culuğu bırakamayacağım. O dönem eşimin desteğiyle Şehir Tiyatroları’na başvurdum. Diksiyonum bozuk da olsa reji yaparak mes-leğime devam edebileceğimi düşünmüştüm. Dönemin Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün’le görüşerek Şehir Tiyatroları’na diksi-yonumu düzeltmek şartıyla alındım. Sahneye

YETENEK SıNır TaNıMaz”

1991 yılından bu yana şehir Tiyatroları’nda oyunculuk yapan ve televizyondan sinemaya pek çok yapımda rol alan oyuncu melahat abbasova, azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan hikayesini anlattı.

ilk iş olarak “Mösyö Butterfly” isimli oyunla adım attım. O gün bugündür Şehir Tiyatroları’ndayım. Şu anda hem yönetmelik hem de oyunculuğu bir arada götürüyorum.

Televizyon projelerinde de yer alıyorsunuz.Evet. Tabii ki esas iş yerimiz Şehir Tiyatroları. Şehir Tiyatroları’ndan izin ala-rak, buradaki işimizi aksatmamak ve kendi rolümüzü seslendirmek kaydıyla başka işler de yapıyoruz. Televizyona ilk olarak “Süper Baba” dizisiyle başladım. “Binbir Gece” dizi-sindeki Mihriban rolünü oynadım.

Dört senedir de TRT Avaz’da yayınlanan “Aşkın Pusulası” adlı bir program sunuyo-rum. Genellikle Orta Asya Cumhuriyetleri’nde takip edilen programı-mız uydu aracılığıyla tüm dünyada yayına giriyor.

Türkiye’ye ilk geldiğinizde zorluk çektiniz mi?İlk geldiğimde dil olarak çok zorlandım. Türkçe’yi ilk defa Türkiye’ye geldiğimde duy-dum. Kulak dolgunluğu olmadığı için Türkçe’yi Şehir Tiyatroları’nda öğrendim.

mElahaT aBBaSOva, TüRk TElEviZyOnla-Rına ilkOlaRak “SüPER BaBa” diZiSiylE adım aTTı.

49

HA

ZA

R W

OR

LD

Şu anda Bakü’ye gittiğimde herkesin Türk kanalları izlediğini görüyorum. Böylelikle çocuklar Türkçe’yi tanıma fırsatı elde edi-yor. Şehir Tiyatroları’nın oyuncuları Türkçe anlamında bana çok yardımcı oldular. İyi ki buraya girdim ve onları tanıdım.

Bunun dışında, o dönemde bize göre Türkiye pek çok anlamda gelişmiş bir ülkey-di. Bu dönemde Türkiye’ye gelmek hayatım-da yepyeni bir sayfa oldu.

Artık Türk dizileri ve kanalları Azerbaycan ve diğer Hazar ülkelerinde izleniyor. Bu durumun ülkeler arasında yeni bir kültür bağı oluşturduğunu düşü-nüyor musunuz? Bizim dönemizde Türkiye’ye gitmek, Türk insanıyla konuşmak bizim için bir hayaldi. Artık televizyon bağıyla ilişkiler de daha sıkılaştı. Artık uçakla Azerbaycan ve Türkiye arası uçakla seyahat süresi de üç saatin altına düştü. Yani artık uzaklar yakın oldu. Böylelikle Türk insanını daha yakın-dan tanıdık. Kültür alışverişiyle birbirimize daha yakınlaştık. Ayrı yaşayan iki kardeşin artık aynı evde yaşaması gibi oldu.

Azerbaycan’daki sanat hayatını takip ede-biliyor musunuz?Ben hiç oradan kopmadım ki! Azerbaycan sanatsal anlamda çok gelişti. Devlet, Kültür Bakanlığı aracılığıyla kültüre, sanata, sine-maya büyük yatırımlar yaptı. Son yıllarda bu anlamda çok önemli gelişmeler ve atılım-lar gerçekleşti. Tiyatro binaların hemen hepsi yenilendi, son teknoloji ile donatıldı. Azerbaycan’a gittiğimde ve bunları gördü-ğümde çok mutlu oluyorum. Sanata ve kül-türe yapılan tüm bu yatırımlar için devleti-me çok teşekkür ediyorum.

Azerbaycan ve Türkiye için “İki devlet tek millet” sözü çok meşhurdur. Bu söze katılı-yor musunuz?Ben buna katılıyorum. Tüm Azerbaycan halkı bu sözü benimsemiştir. İki halk birbiri-ne bambaşka bir kültür bağıyla bağlıdır. Aramızda sadece şöyle bir fark var ki Türkiye çok kozmopolit bir ülke. Her kesim-den her kültürden insanlar var. Azerbaycan’da o dönemlerde tek ses olduğu için biz toplum içinde çok çeşitlilik görme-dik. İki ülke arasındaki farklılıklar sistem farkından kaynaklanıyordu. Türkiye kapita-lizm, Azerbaycan ise Rusya etkisi altında sosyalizm sistemiyle gelişmiş ülkeler. Ama aynı kültüre sahip olduğumuz için, aynı kan-dan geldiğimiz için adapte olmak zor değil.

İnsan olarak, yapı olarak aynı kültürden geliyoruz ve Türkleri çok seviyoruz.

Bize biraz da gelecekteki projelerinizden bahseder misiniz?Şu sıralar Elçin Efendiyev’in Shakespeare eserini sahneye koymak için çalışıyorum. Bu oyunun burada sahneye konulmasıyla Azerbaycan- Türkiye ilişkileri anlamında önemli bir adım atılacağını düşünüyorum. Azerbaycan tiyatrosunun Türkiye’de tanıma-sında aracı olacak bir çalışma ortaya koy-mak istiyoruz.

Bunun dışında şu anda bir başka önemli proje daha gerçekleştiriyoruz. Bir Azerbaycan- Türkiye ortak sinema filmi çekiyoruz. Yine Elçin Efendiyev’in bir ese-rinden uyarlanan filmde her iki ülkenin tanınmış oyuncuları yer alacak. Filmimiz iki ülke arasında yapılan ilk film olacak. Ben filmde hem rol alıyorum, hem de proje danışmanlığını yapıyorum. Bu anlamda iki ülke arasında kültür ve sanat alışverişinde bir oyuncu olarak üzerime düşen rolü oyna-dığımı düşünüyorum.

“BuRada BEni SaRıP SaRmala-dılaR vE yaBanCı Olduğumu hiç hiSSETTiRmEdi-lER. şEhiR TiyaTROlaRı BEnim ikinCi ailEm Oldu.”

“Benim için yetenek sınır tanıyan bir olgu değildir. Yetenek evrenseldir.”

“Şu sıralar Elçin Efendiyev’in

Shakespeare eserini sahneye koymak için

çalışıyorum.”

MİMARİYe ADAnMIŞ BİR YAŞAM:

nORMAn ROBeRT FOSTeR

norman Robert foster günümüzün vazgeçilmez trendi hi-Tech mimari’nin en önemli uygulayıcılarından da birisi olarak kabul ediliyor.

50

LIF

E S

TY

LE

51

HA

ZA

R W

OR

LD

Mimarlığa adanmış bir yaşam Norman Robert Foster’ınki; uluslararası arenada 50’den fazla mimari projesi ile yer

alan ve 220’i aşkın ödülü kucaklayan bir duayen o. “Geleceğin mimarisini inşa etmek için yola çıktım” diyen Norman Robert Foster günümüzün vazgeçilmez trendi Hi-Tech Mimari’nin de en önemli uygulayıcılarından da birisi olarak kabul ediliyor. Onun yaptığı yaşam ve toplu kullanım alanlarına baktığınızda onun ne kadar iyi bir mimar olduğunu hemen anlıyorsunuz.

1 Haziran 1935 yılında Manchester, İngiltere’de doğan mimar Norman Robert Foster mimarlık üzerine ilk eğitimini Manchester Üniversitesi’nde aldıktan sonra Yale Üniversitesi’nde eğitimine devam ediyor. Her gün saatlerce çizim yapan, yaşına aldırış etmeden sürek-li kendini geliştiren Foster bugün 77 yaşında olmasına rağmen dünyanın farklı coğrafyalarında kendine has yeteneğini konuşturmaya devam ediyor. Onun eser-lerini düşününce insanın aklına o kadar çok şey geliyor ki; dünyanın en yüksek köprüsü olan Fransa’daki Millau viyadüğü ya da Hong Kong Uluslararası Havalimanı veya Reichtag’ın restorasyonu bunlardan sadece birkaçı. Mimarinin Nobel’i olarak adlandırılan Pritzker’i iki kere kazanan sanatçı 1990 yılında şövalye unvanını, 1999’da ise Lord unvanı kazanıyor.

Han Çadırı

52

LIF

E S

TY

LE

Mimari deha Norman Foster, iki defa

Pritzker ödülüne layık görüldü.

Hep kendini geliştiren, hiçbir zaman durup dinlenmeyen sanatçının son dönem eserleri arasında Kazakistan’da yaptıkları çok beğenilenler arasında yer alıyor. Göçebe Türk çadırlarını andıran Khan Shatyr Entertain-ment Centre, farklı toplumları tek bir çatı altında buluşturan Palace of Peace and Reconciliation ve ge-leceğin yaşam alanını simgeleyen mimarisi ile Abu Dhabi Plaza.

HAN ÇADIRI - KHAN SHATYR ENTERTAINMENT CENTRE

Tasarımını Foster and Partners grubunun yaptığı inşası ise Sem-bol İnşaat tarafından gerçekleşti-rilen Khan Shatyr Entertainment Centre, Kazakistan’ın başkenti Astana’da yer alıyor. 200 metrelik elips şeklindeki tabanı şehrin semalarına sıra dışı bir çizgi ka-zandıran Khan Shatyr Entertain-ment Centre; Başkanlık Sarayı ve Barış Piramidi’nin de bulunduğu bölümün kuzey noktasında yük-seliyor. Bir çadırı andıran 2 bin ton ağırlığındaki yapı 150 metre uzunluğundaki üç ayaklı çelik bir direk üzerinde yükseliyor. Binanın yapımında kullanılan ETFE materyali ile binanın etrafı kapla-nırken gün ışığının olabildiğince iç mekana girmesi amaçlanmış. Ayrıca soğuk iklim şartlarının da düşünüldüğü yapıda bulunan ve dört futbol sahası büyüklüğüne eşit olan eğlence ve alışveriş mer-kezi; kafe ve restoranlar, sinema salonları, ünlü dünya markala-rına ait lüks mağazalar, eğlence merkezi, sağlık merkezi, Türk hamamı ve SPA, çocuk oyun alanı, çok amaçlı spor merkezi, mini golf sahası, su parkı, dalga havuzu, yüzme havuzları, tropik park ve bahçelerden oluşuyor.

Yapıda göze çarpan en büyük özellik günlük yaşamın tüm ihti-yaçlarına cevap vermesi ve hayatı çok daha eğlenceli hale getirecek hobi ve aktivitelerin 30 bin m2’lik alanda konumlandırılmış olması. Denizi aratmayan devasa bir havuz, yunus havuzu, botanik bahçeleri ve üzerinde gondollar

ile romantik gezilerin yapılacağı yapay nehirler, dokuz delikli bir mini golf sahası, fitness merkezi, wellness merkezi ve spa, konser ve parti alanları ve dünyanın en ünlü restoranlarına sahip yapı, beklentilerin çok üstünde bir standart sunuyor. 34 bin m2’lik dev bir otoparkın da dahil olduğu dev projenin yayıldığı alan 100 bin m2’yi buluyor. 140 milyon dolara mal olan yapıda bir diğer sürpriz ise çadırın etrafında sıralanan lüks rezidanslar. Kaliteli ve son de-rece lüks bir tasarıma sahip olan rezidanslar beş yıldızlı bir otelin tüm ayrıcalıklarını barındırıyor. Rezidans sahipleri yapı içerisinde yer alana restoranlardan kişiye özel catering hizmeti alabiliyorlar. Pencereleri Astana’nın gökyüzü-ne açılan rezidanslar; konforun, rahatlığın ve lüksün en yeni ve mükemmel adresi

BARIŞ vE UZLAŞMA SARAYI - PALACE OF PEACE AND RECONCILIATION

2003 yılında Kazakistan’ın baş-kenti Astana’da ‘Dünya Dinleri

Millau Viyaduğü

Barış ve Uzlaşma Sarayı

nORMan RObeRT FOsTeR uluslaRaRası aRenada 50’den Fazla MiMaRi PROjeye ve 220’yi aŞKın ödÜle sahiP biR isiM.

53

HA

ZA

R W

OR

LD

ışıklıktan gelen gün ışığının da alttaki salona ulaşması hedefle-nir. Böylelikle en üst nokta ile en alt arasında devamlılık yaratılır. Kazakistan’ın merkezi Astana’da sıcaklık yaz aylarında +40 dere-celerde ve kış aylarında ise -40 derecelerde seyreder. Böylesine değişken bir iklime göre tasarla-nan komplike yapı 21 ay gibi kısa bir sürede tamamlanır ve 2006 yılındaki “2. Dünya Dinleri Lider-ler Kongresi”ne yetiştirilir.

ABU DHABI PLAZA

Norman Robert Foster’ın Astana’da inşa ettiği diğer yapı ise Abu Dhabi Plaza, diğer adıy-la Market Centre. Farklı uzun-luklarda küplerden meydana gelen cam yapı sıra dışı formu ile şehrin semalarında hemen dikkat çekiyor. 88 kattan mey-dana gelen plaza, Birleşik Arap Emirlikleri ile Kazakistan’ın ortaklaşa hazırladığı bir proje olma özelliğini taşıyor. Lüks apart ve konutlardan oluşan binada iş merkezi de yer alıyor. 4 bin 100 araçlık otoparka sahip olan yapının maliyeti ise 1 milyar doları buluyor. Ofis ve konutların plazanın kuzeyinde konumlandığı yapının içerisinde geleneksel bir pazar da bulunu-yor. Binanın alışveriş bölümleri hareketli pazar atmosferine uygun şekilde canlandırılarak Kazakistan’ın geleneksel çarşıla-rı ve tarihi mirası üzerine dikkat çekiliyor. Pazar alanına hafif ray sisteminin de bulunduğu tasarımda dikkat çeken bir diğer şey ise kış bahçelerinin güzel-liği ve dinlendiriciliği oluyor. Astana’nın yeşil ekseni boyunca uzanan plazanın farklı şekli sayesinde yapının her bölgesi olabildiğince güneş ışığından da yararlanabiliyor. Yaz ve kış aylarında çok yüksek ısı deği-şikliklerine maruz kalan Astana şehrinin bu özelliği göz önünde tutularak inşa edilen yapıda; yaz aylarında serin olmak, kış aylarında ise ısıyı olabildiğince hapsedebilmek amaçlanıyor.

Norman robert Foster’ın Astana’da inşa ettiği diğer yapı ise Abu Dhabi Plaza.

Liderler Kongresi’ toplanır. Kong-reye ev sahipliği yapan Kazakis-tan Cumhuriyeti’nin Başkanı Nursultan Nazarbayev, kongre-nin devamlı bir etkinlik haline getirilmesini ister ve üç yılda bir toplanılacak olan bu kongre için özel bir yapı inşa edilmesine karar verir. Yapının adı da Barış Sarayı olacaktır. Yapılacak bina için özel bir yarışma düzenlenir-ken, yarışmayı kazanan isim ise dünyaca ünlü mimar Norman Robert Foster olur. Yarışmada beklenen, yapının yeryüzündeki dini inanışların birliğini güçlen-dirmesi, şiddetin azaltılması ve insanlar arası eşitliğin sağlan-masını göstermesidir. Foster’ın tasarımında ise ek olarak 1500 kişilik bir opera salonu da vardır. Foster, yapıda beklenen bu deği-şik fonksiyonları sade bir piramit formu içinde gerçekleştirir. Pira-mitin alt bölümünü dıştan taş ile kaplar. Yapının ortası boşaltıla-rak yüksek ışık oyunları ile süslü bir atrium yaratılır. Atrium’un tepesinde ise dört eğik ayak tara-fından taşınan çember formunda bu toplantı platformu bulunur. “Barışın Eli” olarak adlandırılan bu toplantı platformunun üstün-de kalan piramit yüzeyi, ünlü artist Brian Clarke tarafından kumlama tekniği ile kaplanarak

toplantıya katılanların bulutların arasında göğe yükseliyormuş hissi yaşamaları tasarlanır. Pira-midin eğimli dış duvarına paralel olarak işleyen eğimli asansörler, giriş katındaki resepsiyon alanına gelen delegeleri alarak piramidin tepesinde yer alan ve özel bitki-lerle bezenmiş “Astana’nın Asma Bahçeleri” bölümüne çıkarır. Piramidin zemin kat döşemesi aynı zamanda bodrumda bulu-nan opera salonunun da tavanını oluşturur. Bu döşeme üzerinde, opera ve konferans salonunun tavanında “Oculus” adı verilen geniş bir cam lens tertiplene-rek piramidin en tepesindeki

Abu Dhabi Plaza

nORMan RObeRT FOsTeR gÜnÜMÜz TRendleRinden hi-TeCh MiMaRi’nin de en öneMli uygulayıCılaRından da biRisi. Onun çiziMleRini yansıTan yaŞaM ve TOPlu KullanıM alanlaRı bunu dOğRulaR niTeliKTe.

54

SEYA

HA

T

55

HA

ZA

R W

OR

LD

TİCAReTİn Ve LÜKSÜn BAŞKenTİ BAKÜazerbaycan’ın gözde şehri Bakü hazar Bölgesi’nin gözbebeği. Geçmişten elde ettiği birikim ile de geleceğin şehirlerinden birisi olmaya aday.

nediyorsunuz. Bakü’nün merke-zinde yer alan Fıskiye Merkezi kentin en iyi alışveriş adresle-rinden birisi. Meydanın etrafın-da araçlara kapalı olan alışveriş caddeleri yer alıyor. Bir başkası ise Nizami Caddesi; mağaza kiralarının çok yüksek olduğu bu cadde birçok ülkeyle yarışır durumda. Yayalara ayrılmış alışveriş caddesi her kategori-den dükkâna da ev sahipliği yapıyor. Büyük markaların ürünleri satın almak istiyorsa-nız burası tam size göre. Eğer kapalı mekânlarda alışveriş yapmak istiyorsanız; en ünlü iki alışveriş merkezi AF MALL ve Park Bulvar. Burada otantik halı-lar, elektronik ürünler ya da özel mücevherler bulmak mümkün. Hediyelik eşya dükkânlarının büyük bir çoğunluğu ise kentin tarihi bölümü olan İçerişehir’de yer alıyor.

BAKÜ’DE SANAT HER ŞEY…

Küçük bir nüfusa sahip olan Azerbaycan’da herkes bir şekilde sanatla iç içe. Bir tiyatro kenti olarak görünen Bakü şehrinde birçok büyük organizasyon da düzenleniyor. Bu faaliyetlerden biri olan Uluslararası Caz Festivali kentin önemli caz müzi-ği birikimini yansıtan en iyi

Bakü’nün tarihi merkezi, petrolün yayılmasını önleyen çitler arasından Sovyet işgalinde geçen

kargaşa dolu geçmişini gözler önüne seriyor. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirasları listesinde bulunan bu eski şehir, Şirvanşah Sarayı ve Kız Kulesi’nin de arasın-da bulunduğu dar yollar, camiler, tarihi binalar ve kale kalıntıların-dan oluşan büyük bir labirent adeta. Tarihi bir alan olmasının yanı sıra, heyecan verici sanatsal ve kültürel aktivitelere ev sahipliği yapan şehir ayrıca ticaretin yeni merkezi olmaya aday.

LÜKSÜN YENİ ADRESİ BAKÜ Azerbaycan istikrarlı politikalarıyla bölgesinde en çok tercih edilen destinasyonlardan birisi olma yolunda hızla adımlarla ilerliyor. Birçok ünlü markanın mağaza açmaya başladığı Bakü kentinde Armani’den Gucci’ye, Bottega venetta’dan Salvatore Ferragoma’ya kadar birçok marka-yı bulmak mümkün.

Alım gücünün günden güne daha arttığı bu bölgede alışveriş yapan Azeri kadınları görünce kendinizi modanın merkezi Paris’te ya da tasarımcıların ilk adımlarını attığı Milano’da zan-

Bakü UNESCO’nun Dünya Kültür

Mirasları listesinde yer

alıyor.

SanaTSal vE külTüREl akTiviTElERE Ev SahiPliği yaPan şEhiR ayRıCa TiCaRETin yEni mERkEZi Olmaya aday.

56

SEYA

HA

T

etkinlik. Bunun yanı sıra sinema da tercih edilen bir diğer sanat dalı. En meşhur sineması olan Nizami’de filmleri hem Azerice, hem Rusça hem de İngilizce dublajlı izlemek mümkün. Ayrıca ünlü drama yazarı ve film yönet-meni Rüstem İbrahimbeyov tara-fından kurulan Bakü Uluslararası Film Festivali 1998 yılından beri düzenleniyor. Yakın tarihte açılan Modern Sanat Müzesi; Pablo Picasso ve Salvador Dali, Marc Chagall gibi dünyaca ünlü ressamların eserle-riyle şehrin güncel sanatla buluş-ma adresi konumunda. Bunun yanı sıra tarihe ilgi duyuyorsanız Azerbaycan Ulusal Tarih Müzesi ya da Kilim Müzesi görülecek mekânlar arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra Bakü’de yer alan tarihi Kız Kulesi UNESCO dünya mirasları arasında.

SOSYALLEŞMEK İÇİN…

Sosyalleşmek için Bakü’de yapı-lacak şeyler saymakla bitmiyor. Her yaşa ve her zevke göre bir etkinlik sizi Bakü’de bekliyor. Dünyanın en eski hayvanat bah-çelerinden birisi olan Bakü Hayvanat Bahçesi 1928 yılından Sovyetler Birliği döneminde kurulmuş bir alan. Bakü Hayvanat Bahçesi hem dünya-nın çeşitli yerlerinden getirilmiş hem Azerbaycan topraklarına ait genel türlerin yanı sıra çok nadir bulunan ve soyu tüken-mekte olan hayvan türlerini de barındırıyor. Bu çok özel alanda 1193 hayvan ve 168 tür yer alıyor.

Bakü Bulvarı, Bakü Körfezi boyunca yer alan ve uzunluğu 3 kilometreyi aşan sahil yolu gelen turistlerin ve yerlilerin uğrak nok-talarından bir diğeri. Azerbaycan’ın farklı bölgelerinden ve Avrupa’nın farklı iklimlerinden getirtilmiş ender bitkilerin bulun-duğu bir park burası. Bulvarda Mirvari, Bahar Kafeleri, Samet vurgun Açıkhava Sineması, venedik Küçük su Kenti ve çok

sayıda farklı dinlenme mekânı bulunuyor. Ayrıca sahildeki Milli Park’ın içinde Devlet Bayrağı Meydanı da yer alıyor. Dünyanın en büyük bayrağını görmek isti-yorsanız gideceğiniz yer burası. Bayrak direği Bakü’nün simgele-rinden birisi olan Chrystal Hall’un yanında bulunuyor.

2011 yılında düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması için yaklaşık altı ay gibi kısa bir süre-de inşa edilen konser salonu dün-yadaki örnekleri ile yarışır seviye-de. Geceleri etkileyici ışık oyunla-rı ile körfezde bir mücevher gibi parlayan Chystall Hall görmenizi tavsiye ederiz. Gece hayatı olduk-ça renkli olan Bakü’nün, Lonely Planet’in “En Hareketli Gece Hayatı olan 10 Şehir” listesinde sekizinci sırasında yer alması oldukça normal.

Bugünlerde şehri ziyaret edecek-lerin karşılaşacakları en etkileyici yapı ise hiç şüphesiz Haydar Aliyev Kültür Merkezi. Çok amaç-lı bir kültür, kongre ve sergi alanı olan yapı günümüz tasarımının en prestijli mimarlarından Zaha Hadid’in imzasını taşıyor. Yapının önümüzdeki yıllarda Azerbaycan deyince akla ilk gelen şey olacak olması su götürmez bir gerçek.

Donald Trump başta olmak üzere önde gelen birçok gayrimenkul yatırımcısının ajandasına girmiş olan şehrin siluetinin çok yakında tamamıyla değişeceğini şimdiden söyleyebiliriz.

muTlaka GÖRün • 1920 yılında kurulan azerbaycan

ulusal Tarih Müzesi Manna’da, skif, atropatene, albanlar ve hürremiler

dönemlerine ait eserler yer alıyor.

• azerbaycan Millî Kütüphanesi, 4 milyon 513 bin tane basılı ürün bulunuyor. antik çağ ve Orta

çağ’dan kalma eski el yazmaları ve birçok Kitab-ı Mukaddes yer alıyor.

• azerbaycan’ın kültür merkezi olan bakü, ülkenin ilk operası, ilk ulusal

tiyatrosu ve ilk millî kütüphanesine sahip. bakü, çok sayıda müze,

tiyatro, konser salonu, kütüphane, sanat galerisi ve sinema salonlarına

ev sahipliği yapıyor.

• azeri mutfağı Türk mutfağı ile aşırı benzerlikler gösteriyor. yöresel

yemekleri mutlaka deneyin.

Önümüzdeki yıllarda Azerbaycan deyince akla ilk gelecek şeyin birbirinden mükemmel yapılar olacağı su götürmeyen bir gerçek.

57

HA

ZA

R W

OR

LD

58

LTÜ

R S

AN

AT

Ben ORADA OLACAĞIM

yönetmen: Pavel Ruminov

oyuncular: Roman Zenchuk, mariya Shalayeva, mariya Syemkina,

mihail krilov, ivan volkov, Elena morozova, andrej Golanov.

Bir restoran müdürü olan İnna, iyi bir mizah duygusuna ve meslektaşları arasında yüksek saygınlığa sahiptir. Çok sevdiği oğlu altı yaşındaki Mitya’yı babasız büyütmüştür. Ancak İnna beklenmedik, üzücü bir haberle sarsılır. Tedavi edileme-

yen bir hastalığa yakalanmıştır. Bu beklenmedik gelişmeyle İnna, çok sevdiği oğlu için yeni bir ebeveyn bulmaya çalışır. Aksi halde Mitya yetimhaneye gidecektir. 6 Aralık’ta Rusya’da vizyona girecek olan film bir-çok ülkede de izlenebilecek.

HA

ZA

R W

OR

LD

59

yevgeniy Oneginyazar: Aleksandr Pushkinyayın: Everest Yayınları

Sekiz bölümlü roman 366 kıta ve yaklaşık 5200 dizeden oluşuyor. Pushkin’in “bir roman değil şiirroman yazıyorum; cehennemi bir fark aralarında!” diyerek yazmaya başladığı eserini 7 yıl 4 ay ve 17 günde tamamlayabildiği rivayet edilir. Romanda Moskova’nın sosyetik gece hayatından sıkılan bir aristokrat olan Onegin’in amcasından kendisine miras kaldığını öğrendiği şehir dışında küçük bir köy çiftliginde yaşadıkları anlatılıyor.

hayaTTa KalMa sanaTı

yazar: Chingiz Abdullayevyayın: Eksmo

Dünya çapında bilenen Azeri gerilim yazarı Chingiz Abdullayev son kitabında bir aktör olan İlgar Salimov’un sanat hayatının zor dönemlerini anlatıyor. Pes etmek üzere olan İlgar’a ünlü bir yapımcı olan Palehov 10 bin dolar teklifi sunar. Bu teklifin karşılığında İlgar kısa ancak bir o kadar da garip bir rol oynayacaktır. Farklı ve gerilim dolu bir hikaye…

hanuMa

yer: Pushkin adına rus Devlet Dram Tiyatrosu, Aşkabat, Türkmenistanyönetmen: Natali Laukertmetin: Evgeniya Soldatova, Alina Andronova, Mihail rogov, Svetlana Troichka-ya, Maksim Palikov, rishat Kanibetov, Ajna Djumaeva, Valerij Dmitriev, Kerim Ataev.

Gürcü oyun yazarı Avk-sentiya Chagereli’nin 1882 tarihli eskiyemeyen oyunu Hanuma, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta sanat severlerle buluşuyor. Bir Gürcü şehrinde geçen oyun, farklı milletten insanların dostça yaşayışını konu alıyor. Oyunun baş kahramanları Kabato ve Patriashvili aynı kadına aşık olunca ortalık kızışıyor ve iki karakter kadının kalbini kazanmak için komik du-rumlara düşüyor.

azeRbayCan inCileRi: TaRihsel baKıŞ

4 Kasım-5 aralık

Azerbaycan ve vatikan arasında kurulan diploma-tik ilişkilerin 20. yıldönümü için organize edilen sergi, Haydar Aliyev vakfı’nın desteği ile vatikan’da düzenleniyor. Sergide mü-cevherden silahlara, tekstil ürünlerinden minyatür eserlere Azerbaycan kül-türünün önemli örnekleri görücüye çıkıyor.

Pleyadi FOTOğRaF seRgisi

17 Kasım- 17 aralık

Kazakistan’ın Pavlador Sa-nat Galerisi’nde 17 Kasım’da açılan fotoğraf sergisi Orion Fotoğraf Klübü üyesi 20 genç fotoğrafçının işlerin-den oluşuyor. 125 fotoğrafın sanat severlerle buluştuğu sergi 17 Aralık’a kadar ziya-ret edilebilir.

SErGi

60

SUM

MA

RY

cASPıAn rEGıOn AfTEr 2012The Caspian Region started to enjoy the attention it has deserved in the early 1990s. Thanks to its vast resources and stable political structure, today the region is taking firm steps to become the energy and trade center for Asian countries. The Caspian region witnessed a number of major events throughout 2012 including electoral campaigns and important summits.

COvER

PORTRAIT

60

BRAND

ANALYSIS08

16

12

TelıasOneRa has COnFıdenCe ın euRasıa

The develOPıng FaCe OF CenTRal asıa: uzbeKısTan

TuRKısh WORld and TuRguT özalInvesting great effort in the independence of the turkish world and working hard to establish economical, political and cultural bonds between countries, Turgut Özal was one of the first statesmen to recognize the new states of caspian region.

Turgut Özal was etched in our memories with his successful endeavors throughout his career.

Foreseeing the Arab Spring 20 years ago, Turgut Özal invested great effort in the independence of the Turkish world. Perhaps this was the reason why Turgut Özal was one of the first to congratulate President Nursultan Nazarbayev right after Kazakhstan declared independence from the for-mer USSR. Conceived by Turgut Özal, Turkey was the first country ever to recognize the independence of the Turkish States of Central Asia. As the symbol of Özal’s devised Turkish union, the leaders of these new states were invited to Turkey. Until his death, Turgut Özal had tried to per-suade Azerbaijan, Turkmenistan, Tajikistan, Kazakhstan, Uzbekistan and Kyrgyzstan to implement this union. Özal’s aim was to establish an alternative for the European Union.

Located in Stockholm, Sweden, TeliaSonera attained its current com-pany structure in

December 2002 after the merger of leading Swedish and Finnish tele-communication operators Telia and Sonera. With a declared company value of 29 billion dollars, the com-pany operates in 20 different coun-tries in North and East Europe, Central Asia and Spain. However due to decreased revenues and stag-nant markets in Europe in recent years, the company prefers to focus on Eurasia. Eurasia is an important market that meets the company’s “urgent” need for a change of strate-gy as TeliaSonera reaches the high-est growth rates in the 15 countries that it operates in the region. For instance Azerbaijan’s largest GSM operator Azercell of which TeliaSonera owns 35.7 percent major-ity share has 4.4 million subscribers. According to the 2011 report of Azerbaijan State Statistical Committee, for every 100 person in Azerbaijan there are 104 cell phones, indicating that the GSM subscriber increase rate is even higher than population growth. With 109 per-cent, the rate of mobile penetration is well above European average.

In Uzbekistan where the vol-ume of foreign investment has significantly increased as the result of the govern-

ment’s economic measures to facili-tate investment, a favorable envi-ronment for foreign investments has been established. During the independent development process of Uzbekistan, the government has provided incentives to a total of 100 billion dollars of investments of which 35 billion are of foreign ori-gin. While the ratio of foreign investments in the country was around 10-15 percent in the early 90s, today the same ratio rose to 80-85 percent. In the same period approximately 4200 enterprises with foreign investment partners were established. In the field of high value added products global companies such as General Motors and Texaco of the US, MAN, Daimler Benz and Class from Germany, Isuzu Motors, Sumitomo and ITOCHU from Japan, Korean Air, Korea National Oil Corporation and Korea Telecom from South Korea, Gazprom and Lukoil from Russia, Petronas from Malaysia and China National Petroleum Corporation from China have estab-lished partnerships in the country.

61

HA

ZA

R W

OR

LD

ANALYSIS

SOCAR PLAYS FOR HIGH STAKeS In TURKeY

PORTRAIT

having bought Petkim’s 69 percent share, SOCaR scales up its investments in Turkey. The General manager of SOCaR

and Board member at Petkim, mr. kenan yavuz explains hazar World about their planned projects and future

investments in Turkey:

Diverse agricultural product alternatives have enabled great civilizations to flourish in the region. Thanks to these vast and fertile lands, the peo-ples of the region have pros-pered rapidly and created great civilizations. From grains to cotton, fresh fruit and vege-

tables to stockbreeding and aquaculture, such abundance has placed the countries of the region to an important and strategic position. Moreover, in a region with such high agri-cultural development, agro-based industries also consti-tute a large economy.

CEO of SOCAr and Board Member at Petkim Kenan Yavuz

26

30

The sCORe CaRd OF agRıCulTuRe

“Industrial relations begun to develop after SOCAR and Tiflis-Ceyhan Pipeline, which was Azerbaijan’s first investment in Turkey, and followed by Baku-Kars Railway. The process that was initiated by Baku-Erzurum Pipe Line Project showed progress in the industrial sense with Petkim. Production for industrial producers started after SOCAR’s acquisition of Petkim

by bidding the highest in Petkim’s privatization.” “One of the most important projects to be imple-mented in the coming period is TANAP. Incorporating a producer oriented production sys-tem; TANAP project relies on Turkey to act as a bridge in transporting Caspian natural gas to Europe.”

62

SUM

MA

RY

ANALYSIS

We CAn DeSCRIBe TURKeY AS THe CAROTID ARTeRY OF eneRGY

INTERvIEW

Oil and natural gas resourc-es play a strategic role in achieving a stable economic structure in Kazakhstan. The largest player in the sector which is so critical for the country is the state owned company KazMunayGas. The compa-

ny continues to pursue such a challenging task success-fully. In his Address to the Nation at the end of January 2012, President Nursultan Nazarbayev of Kzakhstan outlined the devised development strate-gy of the country.

Turkish Minister of Energy and Natural resources Taner Yıldız

32

38

KazMunaygas: The syMbOl COMPany OF naTıOnal WelFaRe

Having proven its central importance in a number of fields, Turkey holds a significant position also in energy sector. As the transit country between the energy rich east and the west where energy is consumed the most, Turkey makes good use of its location advantage and takes firm steps in becoming an important energy hub in the world. Of course Turkey is also an important producer in energy sector just like in many other sec-tors, thanks to its vast resources.

Ten years ago almost all of the ener-gy production in Turkey was in the hands of the public sector. However the country is experiencing a rapid liberalization process which brings about many energy plant invest-ments in natural gas and local resources (coal, wind, hydro). Such activity in the energy market attracts the attention of not only Turkish companies but also many of the world’s giant foreign companies. Even when the world was under the

influence of global economic crisis, many energy companies made investments in energy production and distribution in Turkey in so much that in 2001, the amount of foreign investment in Turkey exceed-ed 4 billion dollars. Among the cre-ators of this picture is the Minister of Energy and Natural Resources Taner Yıldız who took the office in 2009. Mr. Yıldız comments on the significant developments in Turkish energy sector for Hazar World.

63

HA

ZA

R W

OR

LD

ANALYSIS Dating back to Persian Empire, Baku’s historical city center with its industri-al oil belt reflects the city’s past in turmoil under Soviet invasion. Listed as UNESCO World Heritage City, Baku looks like a mon-umental labyrinth of nar-row alleys, mosques, histori-cal buildings and ramparts

including the Palace of the Shirvanshahs and the Maiden Tower. Along with a rich history, Baku also offers a vivid and exciting arts and culture scene and is aspiring to become the new center of trade and commerce.

54baKu; The CaPıTal CıTy OF TRade and luXuRy

64

SUM

MA

RY

LIFE STYLELIFE STYLE

FACT & FIGURES 504842a lıFe dedıCaTed TO aRChıTeCTuRe: nORMan RObeRT FOsTeR

TalenT has nO bOundaRıes

Oıl PRıCes aRe sTıll TOO FaR FROM a dOWnWaRd TRend

Norman Robert Foster is regarded as one of the most important names in Hi-Tec Architecture, today’s leading architectural trend. A closer look at the public and living spaces he designed is enough to immediately acknowledge his reputation. Born on January 1, 1935 at Manchester, England, Nor-man Robert Foster took his initial architecture education at the University of Man-chester and later went to Yale School of Architecture. Still practicing drawings for hours every day and trying to further improve his abilities without minding his age.

“Only a great love is ca-pable of dragging someone away from her homeland and brings her to another country” says Azerbaijani actress Melahat Abbasova to summarize her story. She came to Turkey after getting married. Today she lives and works in Turkey, building a successful profes-sional career at İstanbul Municipal Theater where she works since 1991. She also took part in numerous movie and Tv productions. Melahat Abbasova tells Hazar World about her acting career in Azerbaijan and Turkey.

During a conference in Ankara in early October this year, on a busy work-ing day at the capital city of Turkey, one of the world’s fastest develop-ing economies, the Chief Economist of the Inter-national Energy Agency (IEA), Dr. Fatih Birol gave a somewhat depressing news: It would be surpris-ing to see a decline in oil prices below 110 dollars per barrel in the coming months and years” he said and counted out all the risks: “High oil prices of around 110 dollars per barrel constitute one of the most pressing risks for the recovery from global crisis and limits the ability of countries’ and particu-

larly China’s contribution in the world economy. Increas-ing oil prices enclose devel-oping economies including Turkey in a circle of risks. Even oil producing coun-tries like Saudi Arabia may have to face the crisis if the situation continues.” One of world’s leading investment companies Goldman Sachs who has recently updated its forecasts regarding 2013 oil prices also confirms that oil prices will not decline for a while. Goldman Sachs analysts who dragged down their brent oil price estimates from 130 to 110 dollars say that there were signs indicating brent oil prices may be pegged at around 90 dollars in the next three years.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K