BÖLGESEL GÜÇ ve POTANSİYEL KÜRESEL KUTUP ÇİN’İN EKONOMİK YÜZÜ/ Economic...

56
BÖLGESEL GÜÇ ve POTANSİYEL KÜRESEL KUTUP ÇİN’İN EKONOMİK YÜZÜ Ersin Dedekoca, MA, 21.Yüzyıl Türkiye Ens.Strateji Kurulu Üyesi, [email protected] Özet: Soğuk Savaş sonrasında, içlerinde ABD, Avrupa ve Japonya’nın olduğu “global premier lig”e yükselen Çin, 1978 yılı sonrasında siyasi ve ekonomik yapısını mevcut global sisteme entegre ederek, sürdürülebilir bir “ekonomik gelişmişlik” sağlamaya çalışmıştır. Nüfus büyüklüğü, sahip olduğu ekonomik potansiyel, kurduğu ve dahil olduğu askeri ittifak ve ilişkiler sayesinde de, ABD ve Avrupa’nın yanında “dünya düzenini şekillendiren” güç olarak yerini daha da kuvvetlendirmiştir. Jeopolitik konum, nüfus ve demografik yapı, doğal kaynaklar, iç tasarrufların yüksekliği, ucuz emek, ertelenmiş tüketimin getirdiği potansiyel, karar mekanizmalarının pratikliği ve ABD ekonomisinin yarattığı fırsatlar gibi “mukayesli üstünlük”lere sahip olan Çin’in, 2017 yılına kadar dünyanın en büyük ekonomisi olması beklenmektedir. Keza, yarattığı iç ve dış tasarruflarla Amerikan Hazinesi’nin en büyük alacaklılarından biri olan konumuz ülkenin ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesinde en önemli gereksinimi olan enerjinin güvenli ve uzun vadeli olarak temini, öncelik haline gelmiştir. Bölgesel güç olmanın yanında, ABD ile birlikte ikinci kutup (G20 olarak ve/veya tek başına) olması kuvvetle muhtemel olan Çin’in sahip olduğu güç unsurlarından başat konumda olanının, “fiilen ve potansiyel olarak sahip olduğu ekonomik parametreler” olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir. Anahtar kelimeler: Çin ekonomisi, Çin ekonomisinin mukayeseli üstünlük ve kırılganlıkları, Çin’in ekonomik güç unsurları.

Transcript of BÖLGESEL GÜÇ ve POTANSİYEL KÜRESEL KUTUP ÇİN’İN EKONOMİK YÜZÜ/ Economic...

BÖLGESEL GÜÇ ve POTANSİYEL KÜRESEL KUTUP ÇİN’İN EKONOMİK YÜZÜ

Ersin Dedekoca, MA, 21.Yüzyıl Türkiye Ens.Strateji KuruluÜyesi, [email protected]

Özet: Soğuk Savaş sonrasında, içlerinde ABD, Avrupa veJaponya’nın olduğu “global premier lig”e yükselen Çin, 1978yılı sonrasında siyasi ve ekonomik yapısını mevcut globalsisteme entegre ederek, sürdürülebilir bir “ekonomikgelişmişlik” sağlamaya çalışmıştır. Nüfus büyüklüğü, sahipolduğu ekonomik potansiyel, kurduğu ve dahil olduğu askeriittifak ve ilişkiler sayesinde de, ABD ve Avrupa’nın yanında“dünya düzenini şekillendiren” güç olarak yerini daha dakuvvetlendirmiştir.

Jeopolitik konum, nüfus ve demografik yapı, doğalkaynaklar, iç tasarrufların yüksekliği, ucuz emek, ertelenmiştüketimin getirdiği potansiyel, karar mekanizmalarınınpratikliği ve ABD ekonomisinin yarattığı fırsatlar gibi“mukayesli üstünlük”lere sahip olan Çin’in, 2017 yılına kadardünyanın en büyük ekonomisi olması beklenmektedir. Keza,yarattığı iç ve dış tasarruflarla Amerikan Hazinesi’nin enbüyük alacaklılarından biri olan konumuz ülkenin ekonomikhedeflerinin gerçekleşmesinde en önemli gereksinimi olanenerjinin güvenli ve uzun vadeli olarak temini, öncelik halinegelmiştir. Bölgesel güç olmanın yanında, ABD ile birlikteikinci kutup (G20 olarak ve/veya tek başına) olması kuvvetlemuhtemel olan Çin’in sahip olduğu güç unsurlarından başatkonumda olanının, “fiilen ve potansiyel olarak sahip olduğuekonomik parametreler” olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir.

Anahtar kelimeler: Çin ekonomisi, Çin ekonomisininmukayeseli üstünlük ve kırılganlıkları, Çin’in ekonomik güçunsurları.

Economic Aspect of China-The Regional Power andProspective Global Pole

Abstract: China, which after the Cold War ascended to“global premier league” of which the players are the US, Europeand Japan, strived to establish a sustainable “economicadvancement” by integrating its political and economicstructure into the existing global ecosystem after 1978. Alongwith the US and Europe, it has reinforced its position as thepower that “shapes the World order” through the means ofpopulation size, economic potential and military alliances andrelations.

China is expected to become world’s biggest economy by2017 with its “comparative advantages” that includegeopolitical location, population and demographic structure,natural resources, high level of domestic savings, inexpensivelabor, potential of delayed consumption, practicality ofdecision mechanisms and opportunities aroused by the USeconomy. Thus, to reach its economic targets, it has become apriority of China, which has become the biggest creditor of theUS by generating domestic and foreign savings, to supply energythrough a safe and long-term method. It is apparent that thedominant power element of China, which apart from being theregional power will most probably become the second global pole(either as G20 and/or alone) along with the US, is “itseffective and potential economic parameters”.

Keywords: Chinese economy, Comparative advantage andvulnerability of Chinese economy, China’s economic powerelements.

1. GİRİŞ

Gelişmekte olan ülkeler içinde ekonomik ve siyasiağırlığını son otuz yıldır arttıran tek ülke ve “potansiyel

global güç” olduğunu söyleyebileceğimiz1, İkinci Dünya Savaşısonrası Avrupa’nın yanında Japonya için geçerli olduğu gibi,Soğuk Savaş sonrası “global premier lig”e yükselen Çin, ABD veAvrupa’nın yanında “dünya düzenini şekillendiren” güç olarakyerini daha da kuvvetlendirmiştir.2 İlişkilerini, İran veRusya’dan farklı olarak, Nixon’ın tarihi 1972 Beijingziyaretinden sonra sadece ABD veya herhangi bir Batı ülkesiylesınırlandırmayıp, tüm komşu ülkeler ve özellikle Hindistan ileuzlaşı ve iyi ilişkiler temeline oturtmuş, açık bir çatışmadanuzak duran ilişkiler kurmuştur. Keza 1978 yılı sonrasındasiyasi ve ekonomik yapısını, mevcut global sisteme entegreederek, sürdürülebilir bir ekonomik gelişmişlik sağlamayaçalışmıştır. Öte yandan da, nüfusunun büyüklüğü, sahip olduğuekonomik potansiyel, kurduğu ve dahil olduğu askeri ilişkileriile, sadece ABD’nin “global stratejik üstünlüğü-superiority”nüdeğil, 1945’den bu yana “dünya stratejik dengesini” etkilemesive/veya çatışması ile de ön plana çıkmaktadır.3

Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıylabirlikte “İki Kutuplu Dünya Dengesi” de son bulmuştur. 21nciYüzyıl’da dünyanın “çok kutuplu güçler merkezi” halinedönüşeceği, Rusya Federasyonu ile birlikte Çin’in de bu güçmerkezlerinden biri olacağı; 11 Eylül sonrası ABD’nin tekkutupluluğuna evrilmiş olan uluslararası sistemin, ABD(Japonyaile birlikte)-Çin önderliğinde gelişmekte olan ve 2008 ekonomikkriz sonrası G7’nin rolünü üstlenen4 G20 üyesi ülkeler bloğuşeklinde “iki kutuplu” sisteme doğru yol almakta olduğu,öngörülerin de ötesinde, gözlenmektedir.5

1 George Magnus, Uprising-Will Emerging Markets Shape or Shake The WorldEconomy, West Sussex: John Wiley &Sons Ltd.,2011., s.4,52 ? Mark Leonard, What does China Think, London: Fourth Estate, 2008, s.53 Laurent Cohen-Tanugi, The Shape of The World to Come-Chartinh TheGeopolitics of a New Century, Columbia University Pres, NewYork, 2008.,s.644 Ross Buckley, “East Asia’s Lost Opportunity”,6 September 2012, http://inside.0rg.au/east-asias-lost-opportunity/(29.11.2012)5 ? Bu konuda daha kapsamlı bilgi için: A.Ersin Dedekoca, Ekonomi-PolitikPencereden ABD-Çin İlişkileri,Eski Dünyaya Yeni Düzen, Ankara, Barış PlatinYayınları, 2011

Çalışmamızın amacı, 1.344 milyon nüfusu ile dünyanın enbüyük ve potansiyel tüketici gücünü barındıran, son on yıldıryıllık ortalama yüzde 9 oranında ekonomik büyümegerçekleştiren, uluslararası ekonomik, enerji ve askerikonularda hayata geçirdiği derinleşme ile ön plana çıkan,dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip olan Çin’in ekonomikdurumu ve potansiyeline yakından bakmak, global ekonomiiçindeki yeri ve önemini irdelemek ve “sürdürülebilirlik”niteliğini değerlendirmektir.

2. BÖLGENİN GENEL EKONOMİK ÖZELLİKLERİ

Genel kabul gören görüşe göre, 20nci yüzyılda büyükgüçlerin yarışma alanı Doğu Avrupa bölgesi iken, önümüzdekidönemde bu alan Doğu Asya(Asya-Pasifik) olacaktır.6

Atlantik’ten Pasifik’e olan “güç kayması” ekonomidenjeopolitiğe, kültürden değerler sistemine ve finans düzeninekadar her alanda hissedilmektedir. Zira, Çin’in de dahil olduğuve dünya nüfusunun yüzde 40’ını barındıran bu bölgedeki 21ülkenin oluşturduğu APEC (Asia-Pasific Economic Cooperation)örgütü, küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde55’ini, global ticaretin ise yüzde 48’ini temsil etmektedir.7

Çeşitli yönleriyle en dinamik ülkelerin toplandığı Asyaanakarasının Güney-Pasifik bölgesi ekonomilerinin bazıkarakteristiklerini;

6 Anastasia Mitrofanova, “In the 20th century. the heart of superpowerconfrontation was Eastern Europe, but in the future the center will be EastAsia", http://www.csmonitor.com/World/Europe/2012/0904/Russia-turns-its-gaze-eastward-with-APEC-economic-summit (23.11.2012); Ersin Dedekoca,“ABD'nin Doğu Asya Politikasında Yeni Yaklaşımlar”,http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2009:abdnin-dou-asya-politikasnda-yeni-yaklamlar&catid=98:analizler-abd&Itemid=13530.(10.2012); Minxin Pei&MarkSelden, “Economic Nationalism and Regionalism in Contemporary East Asia”,http://www.japanfocus.org/-Mark-Selden/3848 (26.11.2012); Minxin Pei,“Superpower Denied? Why China’s ‘Rise’ May Have Already Peaked”, http://thediplomat.com/2012/08/09/superpower-denied-why-chinas-rise-may-have-already-peaked/ (28.11.2012); Mehmet Öğütçü, “Süper Güç,3.Dünya Ülkesi Olma Yolundamı İlerliyor?”, Milliyet Gazetesi, 5.01.2013 s.137 Habibe Özdal, “Rusya’nın Gözü Asya-Pasifik’te”,Analist Dergisi, sayı:21,Kasım 2012, s.52,53

hacim ve bolluk olarak çeşitli olması, özellikle son yıllarda hızlı büyüme göstermeleri, bölge içi bağlantı/zincir’in güçlü olması, genellikle büyümenin ihracat odaklı gerçekleşmesi, iç talep potansiyeli sayesinde 2008 ekonomik krizinden azetkilenmeleri,

Singapur, Japonya ve G.Kore dışındaki ülkelerde “kişi başımilli gelir”in düşük olması,

yüksek oranlı iç tasarruflarca desteklenen fiziksel sermayeyatırımlarının yoğunluğu,

emek arzındaki düşük elastikiyetin sonucu işgücümaliyetlerindeki avantajlı durum,

doğrudan yabancı sermaye yatırımlarındaki (FDI) ve teknolojikbilgi transferindeki hızlı artış,

doğurganlık oranındaki hızlı gerileme, hızlı ve etkin bir şekilde global ticaret sistemineentegrasyon,

olarak özetleyebiliriz. Şimdilerde dünyanın en büyük ekonomisive global dünya dengesinin kadim kutbu olan ABD ilekarşılaştırmalı olarak hazırlanmış olan aşağıdaki grafikler vetablolarda da görüleceği gibi, 1990’dan bu yana en yüksekbüyümeyi sağlayan Güney-Pasifik Asya ekonomileri arasındabüyüklük ve refah seviyesi olarak büyük farklar bulunmaktadır.8

Karşılaştırmalı Küresel Büyüme Oranları Serileri (%)

8 Edward J.Lincoln, The Asian Regional Economy, David Shambaugh&Michael Yahuda (Ed.), International Relations of Asia, Lanham:Rowman&Littlefield Publishers Inc., 2008, s.277-279; The World Bank’ın The Word Indicators 2012, s.10-12;Asean Productivity Organisation, APO Productivity_Databook_2012,s.15

3. ÇİN EKONOMİSİNİN ANA HATLARI

Çin’in küresel ekonominin üretim merkezi haline gelmesinebağlı olarak eriştiği ekonomik güç büyük ilgi uyandırmakta,global ölçekteki göreceli önem ve payı her geçen günartmaktadır. Yaklaşık otuz yıl süren dönüşüm sürecinde yaşananen önemli değişimin “kırsal- tarımsal” yapıdan “şehir- sanayi”yapısına ve “merkez belirleyici ekonomi”den “pazar ekonomisi”ne geçiş; keza bu ekonomik mucizenin gerisinde yatan iki başatfaktörün de “sosyal ve makro-ekonomik istikrar ile dengelibüyüme” ve “pazar ekonomisi için pragmatik ve etkili reformlar”olduğu vurgulanmaktadır Dünya Bankası’nın 2012 raporunda.9

Ülkenin bazı ekonomik parametrelerinin dünya genelinde sırasınıgösteren aşağıdaki tablo, konumuz ülkenin global önemini dahaçok vurgulamaktadır.

Kaynak: NBSC Chine Statistical Yearbook 2011

9 China 2030, World Bank, http://www-wds.worldbank.org/external/default/WDSContentServer/WDSP/IB/2012/02/28/000356161_20120228001303/Rendered/PDF/671790WP0P127500China020300complete.pdf , s.4,5 (26.11.2012)

Dünya nüfusunun yüzde yirmisini barındıran, son on yıldırortalama olarak gerçekleştirdiği yıllık yüzde 9,5 büyüme ileglobal GSYİH’nın yüzde 10,5’unu üretir hale gelen, dünya resmiyabancı para rezervlerinin yüzde 30’unu elinde bulunduran,dünyanın en büyük ihracatçısı ve üreticisi olan, Japonya ilebirlikte ABD Hazine bonolarının en büyük alıcısı konumundabulunan, dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip, dünyaüzerinde 72 ülkede yatırımları olan, global dış satımınınyaklaşık yüzde 26’sını ve ABD’den sonra ikinci en büyük askeriharcamayı gerçekleştiren(%8 pay ile)10 Çin’in ekonomikparametrelerini ve durumunu aşağıdaki başlıklardainceleyebiliriz.

3.1. Global ve Kişi Başı Ulusal Gelir, Ekonomik Büyüme 1978 yılından bu yana yaklaşık her yedi/sekiz yılda bir ülkeekonomisi, genelde dış ticaret genişlemesi sebep-sonuçilişkisiyle bir misli büyümüş; yine anılan tarihten bu yanageçen yaklaşık 30 yılda yıllık ortalama yüzde 9,5 büyüyerek,11

(bu büyüme, Avrupa’da 19 ncu yüzyılda gerçekleşen sanayidevrimi sırasındaki büyümenin de üstündedir) ekonomikbüyüklüğünü 20 kat arttırmış ve bu dönem içinde 700 milyonyurttaşının yaşam seviyesini açlık sınırının üstüneçıkarmıştır.

Ülkenin yıllar itibariyle GSYİH ve büyüme hızları aşağıdakitabloda gösterilmiştir:

Yıllar 1980 1990 2000 2007 2008 2009 2010 2011GSYİH (mia.) $189 $356 $1.998 $3.494 $4.521 $4.991 $5.930 $7.318Kişi başıGSYİH $193 $314 $949 $2.651 $3.414 $3.749 $4.433 $5.445Büyüme 7,80% 3,80% 8,40% 14,20% 9,60% 9,20% 10,40% 9,30%

10 ? Charles Kenny, “China:What Kind of Superpower?”,Blooberg Businesweek, 27 September 2012 http://www.businessweek.com/articles/2012-09-27/china-what-kind-of-superpower(27.11.2012)11 Anılan gelişmeyi “Çin mucizesi” olarak tanımlayan Dani Rodrik, The Globalization Paradox, New York:W.W.Norton&Company, 2011 s.144-158 arasında daha geniş bilgi bulunabilir.

Kaynak : World Bank,http://data.worldbank.org/indicator/GC.DOD.TOTL.GD.ZS/countries

Şimdilerde dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’iniçinde bulunduğumuz on yılın sonunda ABD’nin ulusal geliriniyakalayacağı, 2050 yılına kadar da, aşağıdaki tablo ve grafiktegörüleceği gibi, yüzde 20 daha büyük bir GSMH’yıgerçekleştireceği tahmin edilmektedir.12

12 Uri Dadush&William Shaw, Juggernaut, “How Emerging Markets are Reshaping Globalization”, Carnegie Endowment, 2011, s.47,49

Tarihsel bir süreç içerisinde Çin ve ABD ekonomilerininGSMH yönünden gerçekleşme ve beklentilerini karşılaştırıraşağıdai grafik tüm anlattıklarımızı özetlemektedir.13

Kişi başı milli gelirin bugün ulaştığı seviye, 2000 yılınagöre 5, 1990 yılına göre ise 17 kat bir gibi, çok yüksek birartışı temsil etmektedir. Anılan gerçekleşmeyi, yıllık ortalamayüzde 9,5 oranında ulusal gelirin artması, doğurganlığındüşmesi, kentli nüfusu içine alan endüstriyel üretim artışı vetarım kesiminde de verimliliğin yükselmesi ileaçıklayabilmekteyiz.

Çin’in GSYİH’sını oluşturan kalemler, toplam içindekipaylarına göre aşağıdaki grafikte görülmektedir:14

13 Angus Maddison, OECD Development Centre Studies, “Chinese Economic Performance in the Long Run”, second edition, revised and updated 960-2030AD http://browse.oecdbookshop.org/oecd/pdfs/product/4107091e.pdf (24.12.2012)

14 Charles Dumas, Globalisation Fractures-How Major Nations’ are Now in Conflict, London, Profile Books,2010,s.104

Çin GSYİH ve Harcama Grupları

Görüldüğü gibi, hane halkı ve devlet harcamaları toplamgelirin sadece yüzde kırkdokuz’unu oluşturmakta ve giderekdüşmektedir. Anılan resmin başka bir açıdan görünümü de, toplamtasarrufların payının yüzde 51(bunun 8’i dış ticaret fazlası,43’ünü de yurt içi yatırımlar temsil etmekte) gibi, çok yüksekbir oran oluşturması olarak ortaya çıkmaktadır. Ortalama yüzde9,5 oranındaki büyümeye karşın, yüzde 43 oranındaki, çoğu altyapı yatırımlarına giden yurt içi yatırımlarını “israf” olaraknitelemektedir Charles Dumas.15

Kentsel reform içinde düşünülen sanayileşme, en başındanberi, ulusal gücü arttırmak ve geniş kitlelerin yaşanstandartlarını iyileştirme yönünde yaşamsal önemde dikkatealınmıştır. Dünya GSMH’na katkısı yüzde 18 olan (bu katkı 1978,1990, 1995, 2000 yıllarında sırasıyla 4,9; 7,8; 11,1; 11,8olmuştur)16 Çin’in son 30 yıldır sağladığı büyüme performansıile, IInci Dünya Savaşı sonrası Japonya’nın gerçekleştirdiğihızlı büyüme arasında;

her ikisinin de “ihracat güdümlü” bir ekonomikmodel olması,

ileri teknoloji transferlerini kullanması, yatırımlarla güçlendirilmiş olması, ve arz elastikiyeti düşük ucuz emek gücünün

yüksekliği,

15 Dumas, s.104,10516 Gökten, s.280

faktörlerini içeren benzerlikler bulunmaktadır.17Keza, her ikiülke arasındaki bir diğer örtüşen konu da, iki ekonomininihracat potansiyelinin, Amerikan iç pazarının büyük iç talebiile desteklenmiş olmasıdır18

3.2. Ticari Aktivite Geçmiş döneme baktığımızda, büyük güçlerin uluslararasıpolitik ve askeri alandaki büyük etkilerinden önce, ticari güçolarak uluslararası önem kazandıklarını; geçmiş yüzelli yıllıkdönemde Almanya, ABD ve Japonya’nın yükselişlerinden sonra, sonyirmi yıl içinde geleceğin yükselecek güçlerinin Çin veHindistan olacağının anlaşılmaktadır.19Çin ekonomisindeki buyükselişin “ihracat güdümlü” ve “yabancı sermaye destekli” birstratejiye dayanmaktadır. Bu bağlamda, 1978 yılında yüzde 9,7olan “dış ticaret/GSYİH oranı”nın 1980, 1985, 1990, 1995, 2000ve 2007 yıllarında sırasıyla 12,5; 22,9; 29,8; 38,7; 39,6 ve66,8 şeklinde gerçekleştiği gözlenmektedir.20

1991-2001 yılları arasında görülmemiş ölçüde bir ekonomikbüyüme yaşayan ABD, aynı dönemde Doğu Asya endüstriyelürünlerinin en dinamik alıcısı olmuş ve bu “ihracat güdümlü”yapı, başta Çin olmak üzere bölge ülkelerine ekonomik ve ticariivme kazandırmıştır. Öte yandan, 1997/98 krizi, bölgeülkelerinin ABD’ye olan bağımlılıklarını daha da arttırmıştır.Bir başka ifade ile, ABD ekonomisinin 1990’lardaki yükselişiolmasa, Doğu Asya ekonomileri kısa dönemde bu başarıyıyakalayamazlardı.21 Bu sürecin sonunda, yani 1990’larınsonlarında, Japon ve ABD imalatçılarının bir kısmı üretimtesislerini, nihai ürünlerini tekrar kendi ülkelerine ihraçetmek üzere Çin’e taşımışlardı. Ticari olarak da, Çin baştaolmak üzere Doğu Asya ülkeleri nihai malları ABD’ye; ara17 Berry Eichengreen, Global Imbalances and The Lessons of Bretton Woods, London: The MIT Press, 2010, s.7518 Eichengreen, s.76,7719 Müller Friedemann, “China’s Energy Policies-Geografical Repercussions”, Gudrum Wacker (Ed) China’s Rise:The Return of Geopolitics?,Berlin, SWP,2006, s.1520 Gökten, s.28621 Hideo Ohashi, .” China’s Regional Trade and Investment Profile”, David Shambaugh (Ed.), Power Chift-China and Asia’s New Dynamics, Los Angeles: California Uni.Press, 2005.s.72,74

malları da komşu ülkelere ve Japonya’ya satar hale gelmişlerdi.2000’lerde de süren bu trend sonunda, 1985 yılında, bölge içiyapılan ihracatın bölge toplam ihracatındaki payı yüzde 32,bölge içi ithalatın bölge toplam ithalatına oranı yüzde 38iken; 2005 yılında bu oranlar sırasıyla 40 ve 46 olmuştur.22

Bölge ve Çin ile ilgili datalardan ve Edward J.Lincoln’unçalışmasından23çıkarılan sonuçları aşağıdaki başlıklardatoplayabiliriz:

Doğu Asya ülkelerindeki global dış ticaret artışınınen önemli kaynağı, anılan ülkelerin en büyük ticariortağı olan Çin’in hızlı büyümesidir. Japonya’nın“bölgesel ticari ortaklığı” göreceliolarak azalırken, Çin’in payı artmıştır. Aşağıdakitabloda da, Çin’in bölgesel ticaretteki artan payıaçıkça belli olmaktadır.

Gelişmekte Olan Asya Ülkelerinin Ticaretindeki Çin Payı

22Lincoln,.s.28223 Lincoln, s.287,288

Kaynak:http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2010/wp10165.pdf

Bu değişimin temelinde yatan en önemli olgu, “üretimüssü lokasyonları”nda, göreceli yüksek maliyet oluşanJaponya’dan, düşük maliyetli, başta Çin olmak üzereDoğu Asya ülkelerine doğru değişimdir. Bu değişimi,daha uzun süre ve daha ucuz çalışmaya razı olan Çinemeği ve değerinin altında tutulan Remini nedeniyle ABDüretim tesislerinin, başta Çin olmak üzere diğerülkelere taşınması olarak ifade eden Stefan Halper’egöre bu lokal değişikliğinin yüzde 23’ü Çin’eyapılmışken, yüzde 27 ve 12’si de sırasıyla Meksika veHindistan lokallerine olmuştur.24

Giderek büyüyen ekonominin artan ithalat talebinedeniyle Çin dış alımının dünya payı da, aşağıdakigrafikte görüldüğü gibi yıllar itibariyle hızlı birşekilde yükselmekte; sonraki tabloda da vurgulandığışekilde, diğer ülkelerdeki dış ticaret ilişkisi degiderek artmaktadır.

24 Stefan Halper, Beijing Consensus-How China’s Authoritarian Model will Dominate The Twenty-First Century, Basic Books, New York, 2010, s.188-191

Yıllar İtibariyle Çin’in Dünya İthalatındaki Payı

Kaynak: http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2010/wp10165.pdf

Bazı Ülkelerin Ticaretinde Çin’in Payı

Kaynak:http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2010/wp10165.pdf

Dünya ticareti sıralamasında en başta yer alan dörtülkenin son 5 yıl içinde gerçekleştirdikleri ithalat ve ihracatile ilgili tablo ve grafikler aşağıya alınmıştır. Görüldüğügibi Çin, ihracat olarak 2009 yılından bu yana dünya lideri,ithalat parametresinde de, yine aynı yıldan bu yana ve ABD’densonra gelmek üzere ikinci sıradadır.

Dünya Ticaretinde Lider Ülkeler (İhracat)

Kaynak: World Trade Organization (WTO)

Dünya Ticaretinde Lider Ülkeler (İthalat)

Kaynak: World Trade Organization (WTO)

Dış ticaret konusunda eklenecek bir diğer husus da,Charles Dumas’ın belirttiği, Çin ürünlerinin, bölgedeki diğerihracat güdümlü ekonomileri olan G.Kore, Tayvan ve Japonya’nınürünlerine göre daha az nitelikli işgücü ihtiva eden, katmadeğeri daha az “üretim bandı son ürünleri” olduğu25 savı olup,ülkenin üretim yapısında değişim gerektiren bir olgudur.

Ülkenin dış ticari ortakları(ülke olarak) ve dış ticaretekonu mal grupları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:

25Dumas, s.116

Kaynak: http://focus-economics.com/forecasts/consensus.php?region=China&gclid=CLi- ppOF97MCFQRc3godFx8ALA

Çin’in Güney Kore ve Tayvan için büyük ihracat pazarı olduğu vebunun, daha önceki tablolarda da görüldüğü gibi, giderek diğerASEAN ülkeleri, Japonya, Hindistan ve Avustralya ülkeleri içinde geçerlilik kazandığı; bölge ülkeleri için bu durumun,özellikle ekonomik boyutu ile bir fırsat olarakdeğerlendirildiği; keza, Çin’in bölge liderliğine soyunmasıhalinde de, anılan gerçeğin “ekonomik fayda simetriği” içindekabul edilebileceği de, vurgulanması gereken bir diğerhusustur.26 Öte yandan, ülkenin ihracat güdümlü ekonomisinin,dış dünyadaki olası şoklara ve Çin’in ekonomik yükselmesine

26 Hanns Günther Hilpert, China Becomes Asia’s New Economic Center, Gudrun Wacker (Ed.), China’s Rise: The Return of Geopolitics, Berlin: SWP, 2006, s.47,48,52

karşı olabilecek her türlü reaksiyona karşı “kırılganlığı”arttırdığı da ayrı bir gerçek olarak durmaktadır.27

3.3. Sermaye Hareketleri, Cari İşlemler Dengesi, Rezervler Önceki bölümde ele aldığımız Çin dış ticareti ve üretimüslerinin konuşlanmasındaki değişim ile, sermaye hareketleriarasında sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta ve bunun sonucu “cariişlemler dengesi” ve “uluslararası rezervler” şekillenmektedir.Çin öncelikle ”ihracata yönelik üretim” yapan yabancı sanayikuruluşlarını Çin’de yatırım yapmaları için teşvik etmiş vebunun sonucu olarak da, dünyanın lider ihracatçısı konumunayükselmiştir.28Bu sürecin bir diğer neticesi olarak, yabancıdoğrudan sermaye yatırımı (FDI) ile birlikte gelen “teknolojitransferi” de üzerinde durulması gereken bir diğer gerçektir.Çin’e yönelen yabancı sermayenin ülke ekonomisinin geleceğineilişkin iyimser bakışa, 1990’lardan başlayan yüksek büyümeoranları ve “piyasa dostu” politikalar da eşlik etmiş veFDI’lar ekonominin itici gücü olmuştur

FDI’ların en büyük ev sahiplerinden olan Çin, gelişmekteolan ülkeler içinde en çok yabancı sermaye alan ülkedir. Bukonuda gözlenen bir diğer husus da, bu yolla gelen yabancıyatırımlarının, yurt içi firmaların da “verimliliğini-productivity” artırdığı olgusudur.29 Yıllara göre Çin’e gelen“yabancı doğrudan sermaye (FDI) aşağıda gösterilmiştir:

Yıllar Sözleşme tutarı(USDmilyar) Kullanılan(USD milyar)

1984-1990 27,617,3

27Susan L.Shirk, China-Fragile Superpower, Oxford University Pres, Oxford, 2007, , s.2428 Ohashi, s.7929 Luosha Du, Ann Harrison and Gary Jefferson, “Do Instititions for FDI Spillovers?The Implications of China’s Special Caracteristics”,National Bureau of Economic Research, Fabruary 2011, http://www.nber.org/papers/w16767.pdf; “China’s Capital Controls-Set the Money Free”,The Economist, March 3rd 2012, s.14

1991-1995 358,4114,2

1995-2000 281,8215,0

2000-2009 424,5600,2

Kaynak: http://www.chinability.com/FDI.htm

(Kesin sonuçlar elimizde olmamakla birlikte, dünya ekonomikkrizinin bir sonucu olarak, 2009 yılından sonra Çin’e gelenFDI’ın tutarının azalmış olduğunu düşünmekteyiz.)

Son dönemde baskın konumu bir miktar aşınmış olsa da,imalat sanayi tek başına ülkeye yönelen FDI’ların yarıdanfazlasını(%54,7) çekmeyi sürdürmektedir. Bu konuda bir diğergözlenen husus da, önceleri “emek yoğun” endüstri dallarınayönelmiş olan yabancı sermayenin, 2000 yılından itibaren“sermaye ve teknoloji yoğun” endüstrileri tercih etmesidir.Endüstriden sonra ikinci tercih edilen piyasanın “gayrimenkulyatırımı” olduğu ve payının giderek arttığı izlenmektedir.(1992 yılında yüzde 11,4 olan pay, yüzde 22,9’a yükselmiştir)Öte yandan, bilgisayar hizmetleri ve yazılım ile, finansalkiralama ve ticari hizmetleri de, FDI çekme konusunda dinamiksektörler olarak öne çıkmaktadır. Bu konuda vurgulamakistediğimiz bir konu da FDI’ların orijinleri ile ilgilidir.Şöyle ki, 1997 yılında yüzde 75,7 pay alan Asya kaynaklıyatırımların göreceli payının, Asya krizi sonrası yüzde 54,7’yedüştüğü; G.Kore menşeli yatırımların, iki gelenekselyatırımcıdan biri olan Japonya’yı geride bıraktığı olgusudur.30

Bu bağlamda eklemek istediğimiz bir diğer konu da, KeremGökten’in G.Arrighi’den aktardığı,“yabancı sermayenin Çin’ebağımlılığının, Çin’in yabancı sermayeye olan bağımlılığındandaha fazla olduğu tezinin her geçen gün geçerliliğiniyitirdiği” ve “Çin devletinin özerkliğinin sermaye karşısında30 Kerem Gökten, Çin Yüzyılını Anlamak, Ankara:NotaBene Yayınları, 2012, s.290-300

her geçen gün aşındığı” önermeleri olup31; önümüzdeki dönemetaşınan ve giderek artacak bir kırılganlık olduğu görüşündeolduğumuzdur.

Tersine FDI (yurt dışına yatırımlar) konusuna baktığımızdada, Çinli firmalarca uluslararası iş konularına yapılmışyatırımlarının, global yatırımların sadece yüzde 6 sınıoluşturduğunu (bu rakamın yaklaşık 72 ülkede 100/200 milyarAmerikan Doları olduğu tahmin edilmektedir) görmekteyiz.32 Buoranın, İngiliz ve Amerikan yatırımlarının toplam payının yüzde50 civarında olduğu dikkate alındığında, çok düşük olduğuaçıktır. Çin firmalarının ham madde temini, teknolojik know-howedinmeleri ve yabancı pazarlara girebilmeleri ancak böylemümkün olabileceği gerçeğinden hareketle, dünya şirket ve hissefiyatlarında, ekonomik kriz nedeniyle oluşan gevşemenin, Çiniçin bir fırsat oluşturacağı düşünülmektedir. Ancak, Çin’ingenellikle devlet sahipli firmalarının bu konuda, kar yerinesiyasi kaygılarla hareket edebileceği korkusu da ayrı gerçekolarak durmaktadır.33

Dış ticaretindeki ve sermaye hareketlerindeki pozitifdengeye koşut olarak Çin’in “cari dengesi” 1990’ların başındanitibaren fazla vermektedir. Bu sonucu, GSYİH’nın bir yüzdesi vemutlak rakam olarak “dış ticaret”i, “cari fazla”yı, “dışborçlar”ı ve bunların bir türevi olarak doğan “uluslararasırezervler”i (nominal değerleriyle) aşağıdaki tablo vegrafiklerde gözleyebiliriz.

31 Gökten, s.354,35532 EuroFinance’in 19-20 Nisan 2010 tarihlerinde İstanbul’da yapılan Konferansında Noyan Rona tarafından yapılan sunum.33 China Buys up The World, Leaders, The Economist, November 13th, 2010

Kaynak: http://focus-economics.com/forecasts/consensus.php?region=China&gclid=CLi-ppOF97MCFQRc3godFx8ALA s.7,8

Çin’in son iki yıla ait “uluslararası rezervler”inin,GSYİH’nın payı oalarak IMF’in hesapladığı “yeterlilikölçüsü(adequancy)”ne göre durumu, bazı ülkelerlekarşılaştırmalı olarak aşağıdaki grafikte görülmekte veyüksekliği anlaşılmaktadır.

Kaynak: IMF Plot External Sector Report, July 2,2012, s.24

Global dengesizliğin başlıca nedeni olarak sayılan cariaçık/fazla ile “net”sermaye akışlarını, ABD, Euro Bölgesi veDoğu Avrupa ile birlikte, GSYİH’nın yüzdesi olarak gösterirIMF grafikleri aşağıya alınmıştır.

Kaynak: IMF Plot External Sector Report, July 2,2012, s.6

Ülkenin yurt dışındaki tüm varlıklarından, yurt dışınaolan tüm yükümlülükleri çıkarılarak bulunan “uluslararası

yatırım pozisyonu/international investmentposition(IIP)”değerine Çin için baktığımızda,34 mutlakdeğerlerin;

olup, IPP/GSYİH oranının yüzde 25 civarında olduğu; bu oranında, IMF tarafından kabul edilen “sürdürülebilirlik” düzeyi olanyüzde 40’ın altında kaldığından, bir “kırılganlık” nedeniolmadığı anlaşılmaktadır.

Uluslararası rezervlerini, büyük oranda Amerikantahvillerine bağlı tutması olgusunun yanında (USD 1.160 mia.tutarında olup, toplam yabancı portföyünün yüzde 26’sı)35,ABD’nin ülke dışı yatırımlarıyla karşılaştırılmasında da, Çinresmi rezervlerinin Amerikan deniz ötesi yatırım portföyünün(portfolio holdings overseas) ancak dörtte biri kadar olduğugörülmektedir.36Japonya ile birlikte ABD bonolarının en büyükyatırımcısı olan Çin ulusal parası Renminbi (Yuan)(RMB/CNY)’inAmerikan Doları karşısındaki değer seyrini gösterir yılserileri ve grafikler aşağıdadır.

34 IMF People’s Republic of China 2012 Article IV Consultant, Nr.12/195,July2012, s.39 http://www.imf.org/external/pubs/ft/scr/2012/cr12195.pdf (20.12.2012)35 Raymond J. Ahearn, “Rising Economic Powers and the Global Economy: Trends and Issues for Congress”,Congressinal Research Service(CRS), s.19 http://www.fas.org/sgp/crs/misc/R41969.pdf (21.12.2012)36 Derek Scissors, Chinese Foreign Investment: How much and where?, The Heritage Foundation, August 11, 2009, http://www.heritage.org/research/commentery/2009/08/chinese-foreign-investment-how-much (09.12.2010)

Kaynak: http://www.focus-economics.com/en/admin/thank-you-download_arne s.5,1

Aralık 2007 “100” alınarak hazırlanan aşağıdaki “satınalmagücüne göre gerçek kur paritesi (reel effective exchange rate-REER)” tabloda, Yuan’ın, Ekim 2011 itibariyle Amerikan Dolarıkarşısında yaklaşık yüzde 18 oranında “değersiz (undervalued)”olduğu görülmektedir.37

37 William R.Cline&John Williamson, “Updated Estimates of Fundamental EquilibriumExchange Rates “,Peterson Institute for International Economics, Nr.PB11-18, Nov.2012, s.3 https://www.iie.com/publications/interstitial.cfm?ResearchID=1982 (16.12.2012)

Kaynak: Bruegel Working Paper/2012-06 by Zsolt Darvas, http://www.bruegel.org/publications/publication-detail/publication/716-real-effective-exchange-rates-for-178-countries-a-new-database/

Aynı sonuç (RMN için REER’in değersiz konumunu), 2007 yılını “100 “kabul eden IMF Plot External Sector Report38 tarafından da, aşağıdaki grafikte de (Temmuz 2012 tarihine göre) doğrulanmaktadır.

Kaynak: http://www.imf.org/external/np/pp/eng/2012/070212.pdf

38 IMF Plot External Sector Report, July 2,2012, s.6 http://www.imf.org/external/np/pp/eng/2012/070212.pdf (18.12.2012)

Ekim 2012 fiili kurlarına göre William R.Cline ve JohnWilliamson tarafından yapılan bir çalışmaya göre de (şimdilerde%2,3 olan “cari fazla/GSYİH oranı”nın %3 olması temel argümanıile), Amerikan Doları’na karşı RMB’nin yüzde 6 oranında“değersiz” olduğu belirtilmektedir.39

Oldukça yüksek tutarda dış ticaret-cari işlem fazlası veyabancı para rezervlerine sahip olan Çin’in, değerinin altındaolan RMB’ni revalüe ederek (ABD Dolarına karşı 2012 yılındayaklaşık %3,3 oranında değerlenmesine karşın) ihracat talebinisınırlaması ve bunun yerine iç talebi teşvik edecek önlemleryürürlüğe koyması en akıllıca yol seçimi olacaktır.40Kanımızca buyolla, hem dış dünyadaki dalgalanmalara karşı esnekliğiniarttıracak, hem de refah artışını daha hızlı yaygınlaştıracaktır.

3.4. Demografik Yapı, İstihdam, Gelir Dağılımı Eşitsizliği veYoksulluk

Yeryüzünün kırsal ağırlıklı en yüksek nüfusuna sahip olanÇin’in bu yapısı, “sermaye birikim rejimi” nin bir sonucu olarakdeğişmeye başlamış: kentlerde çalışan nüfusun toplam nüfusiçindeki ağırlığı artmaya (1978 yılında yüzde 76,3 ve 23,7 olankırsal ve kentsel istihdam oranı, şimdilerde 61,9 ve 38,1’edönüşmüştür) ve istihdam, “geleneksel” sektörlerden “modern”sektörlere doğru değişmeye başlamıştır. Yaklaşık 1 milyarcivarında olan işgücünün yüzde 37,29,34 oranları sırasıyla tarım,39 William R.Cline&John Williamson, “Updated Estimates of Fundamental EquilibriumExchange Rates “,Peterson Institute for International Economics, Nr.PB12-23, Nov.2012, s.5 https://www.iie.com/publications/interstitial.cfm?ResearchID=2277 (16.12.2012)40 Dumas, s.113,114

endüstri ve hizmet sektörlerinde istihdam edilmektedir. Diğeryandan ise, küresel dünyanın en “dinamik coğrafyası” haline gelenülkede, geleneksel toplum yapısının bir göstergesi olan “kırsalistihdamdaki yoğunluk” halen sürmektedir. Değişimin bir başkayönü de, kamu sektörü istihdam payının yüzde 59,1(1995) den yüzde21,9’a gerilemesidir.41

Kırsal kesimle ilgili politikaları değerlendirdiğimizde,1997 yılına kadar “tarımsal üretimi arttırma” kaygısıylabiçimlendirilmesine karşın, daha sonra ”kırsal gelirleriarttırma” kaygısıyla şekillenir olduğu anlaşılmaktadır. Budeğişimin altında, tarımsal ürün olarak kendi kendine yeterliolma yanında, “kır/kent gelir farklılığı” ndaki bozulmanıngiderilmesi de yatmaktadır. “Kentsel ve kırsal kişi başı geliroranları” na yıllar itibariyle baktığımızda, 1978 yılında 2,56olan anılan katsayının, kırsal reformun parlak günlerinden olan1985’de 1,85’e kadar düşmesine rağmen, sonrasında, üretimartışına bağlı olarak ürün fiyatlarının ve alım gücünün düşmesisonucu 1990, 1995, 2000, 2007 yıllarında sırasıyla 2,2; 2,71;2,78 ve 3,33’e yükselerek, kentsel ve kırsal kişi başı gelirfarklılığının arttığını gözlemekteyiz.42

Kentsel işsizlik oranı, resmi yayınlarda yüzde 4,2görünmesine43 karşın, gerçekte yüzde 11,5 ile 23 arasındadeğiştiği; 1990 ile 2000 yılları arasında kentlere göç edenyaklaşık 145 milyon civarındaki köylü nüfusun44 da eklenmesiylekentlerdeki yaşam ve çalışma koşullarında kötüleşme yaşandığı;her ne kadar kırsal imalat birimlerinde USD 84 olan aylıkücretin, kentsel imalat birimlerinde USD 221’e yükselmesinekarşın, sanayi ülkelerinde geçerli olan ücretlerin çok altındaolduğu belirtilmektedir.45

Seçilmiş Ekonomilerde ve Bölgede sanayi işçilerinin saatücretleri41 Gökten, s.301-303 ve http://www.indexmundi.com/china/economy_profile.html42 Bu konuda ayrıntılı bilgi için: Gökten, s.225,22643 NBSC Chine Statistical Yearbook 2011 http://www.stats.gov.cn/tjsj/ndsj/2011/indexeh.htm (24.12.2012) 44 China’s Economy, ag Special Report, The Economist, s.445 Gökten, s.317-328

Kaynak: United States Department of Labor,http://www.bls.gov/fls/china.htm

Yakın bir gelecekte Çin’in de dahil olacağı ve günümüzde pekçok ülkede gözlenen “nüfusun yaşlanması” sorunu, doğal olarak“verimlilik(productivity)” kavramını öne çıkarmaktadır. İşgücüverimliliğini yansıtan “işgücü başına GSYİH tutarı” , işgücüverimliliğindeki artışlar yıllar ve bazı ülkelerlekarşılaştırmalı olarak tablolar ve grafik olarak aşağıyaalınmıştır.

Çin’in yıllar itibariyle işgücü verimliliği artışı aşağıdakioranlarda gerçekleşmiştir:

Kaynak: APO Productivity Databook 2012, s.63,73

Tablolar ve aşağıdaki grafikten yapacağımız çıkarımlar,Çin’in “işgücü verimliliği” nin 1990-2008 döneminde ortalamayıllık yüzde 9 oranında arttığı; bundan sonraki artışın da yüzde20’nin üzerinde olmayacağı genel görüşünden hareketle, yaşanantrendin sürdürülebilmesi için ekonomik büyümenin yüzde 8-10aralığında olması gerektiği46; ancak ülkenin demografikyapısındaki değişimin (çalışma yaşındaki nüfusun toplam içindekipayının giderek düşmesi) bu denli yüksek büyüme gerektirmediği vebu nedenle de, 2012 yılında yüzde 7,5 olarak gerçeklemesibeklenen büyüme oranının, 2015’de sona erecek beş yıllık plandayüzde 7 olarak öngörülmüş olduğudur. Öte yandan, bu oranınaltındaki bir büyümenin de, sadece kırsal kesimde değil,kentlerde de toplumsal huzursuzluğu arttıracağıbelirtilmektedir.47

Kaynak: APO Productivity Databook 2012, s.65

Çalışmamızın daha önceki bölümlerinde de belirtildiği gibi,sanayileşme, artan istihdam sonucu yükselen GSYİH ve fert başı

46 China’s Economy, ag Special Report, The Economist, s.4,547 Mohamed A. El-Erian, “The Political Economy of 2013”, 3.01.2013, Project-Syndicate, http://www.project-syndicate.org/commentary/how-politics-will-drive-economic-performance-in-2013-by-mohamed-a--el-erian (7.01.2013)

GSYİH, ülkede yaşanmakta olan yoksulluğu azaltmakta; orta veyüksek gelir grubunun içerdiği nüfusun payını arttırmaktadır.48

Yoksulluk Sınırında Yaşayan Nüsusun Oranı

Orta ve Zengin Sınıfın Nüfusu (milyon)

Kaynak: Carnegie Endowment 2011

3.5. Tasarruf/Yatırım, Finansal Yapı, Bankacılık,

Ülke ulusal gelirinin “nihai talep payları (final demandshares)”, yani “özel tüketim”,”kamu tüketimi”,”yatırım” ve “netihracat” yönünden dağılımını irdelediğimizde, özel tüketimpayının giderek düştüğünü, ulusal geliri oluşturan iki anakalemin“yatırım” ve “özel tüketim” olduğunu; sanılanın aksine,net dış ticaret payının

Kaynak: APO,Productivity Databook 201249

48 Dadush&Shaw, agr, s.54,5549 http://www.apo-tokyo.org/publications/files/ind_APO_Productivity_Databook_2012.

çok az olup, ekonominin büyüme lokomotifinin, verimlilik artışıyanında “yatırımlar” olduğunu görmekteyiz.50Bu bağlamda,ülkebüyümesini fabrika, bina, makine ve altyapı yatırımlarına yönelikyüzde 48 pay alan yatırımlarla gerçekleştiren Çin’in taşıdığı,yüzde 40’ın üzerindeki payın sürdürülebilir olmamasından doğanriski ortaya çıkmaktadır.51

Hane halkı tüketimi Kamu harcaması Yatırım Netihracat

pdf50 “China’s Economy”, The Economist, May 26th-June 1st 2012, Special Report, s.4; APO Productivity Databook 2012,s.42,4351 APO Productivity Databook 2012, s.10

Kaynak: APOProductivity Databook 2012, s.43,58

Yüzde 25’ler civarında olan “hane halkı tasarruf oranı(household saving rate)” ile dünyadaki en yüksek oranlardanbirine sahip olan Çin’in anılan parametresinin GSYİH’ya oranı,Japonya ve G.Kore ile karşılaştırmalı olarak52; toplam tasarruf veyatırımların da yine GSYİH’daki payı şeklinde53 aşağıdagösterilmiştir.

52 Xin Wang&Yi Wen, “Housing Pricing and the High Chinese Saving Rate Puzzle”, Federal Reserve Bank of St.Louis Review,March/April 2011, s.4 http://research.stlouisfed.org/wp/2012/2012-038.pdf (1.12.2012)53 Guonan Ma&Wang Yi, “China’s High Saving Rate:Myth and Reality”, BIS Working Paper, No.312 s.3 http://www.bis.org/publ/work312.pdf (1.12.2012)

IMF’nin son raporunda gösterilen brüt tasarruflar veyatırımların GSYİH’daki paylarını dünya, gelişmiş ekonomiler,ABD, Japonya ve yeni sanayileşen Asya ekonomileri kırılımındadeğerlendirdiğimizde, Çin’in bu parametredeki rakamınınyüksekliği ile; tasarruflar-yatırımlar şeklindeki “içsel”, caridenge farkı olarak “dışsal” kaynaklarının da sürekli pozitifseyir izlediği görülmektedir.

Kaynak : IMF World Economic Outlook October 2012, http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2012/02/pdf/text.pdf

Ekonomik büyümesini dış borçlanma yerine tümüyle içtasarruflar(tabii ki bir miktar doğrudan yabancı sermaye) ilefinanse eden54 Çin için tasarruflar konusunda gözlenen bir diğerolgu da, tasarruf kaynağının büyük kısmını “hane halkı” nınoluşturduğu, kurumsal ve kamu kaynaklı bölümünün daha sınırlıkaldığıdır. Bu gözlemimizi gösteren tablo aşağıya alınmıştır.

Kaynak: BIS Working Paper No.312

Ülke için yapılan çalışmada, özellikle hane halkı tasarrufseviyesinin ekonomik büyüme, gelir seviyesi, demografikdeğişimlerden doğrudan etkilendiğini; istihdamdaki negatifgelişmenin ve yaşlılığındaki sağlık gereksinimini düşünenlerin(yetersiz sağlık güvencesi nedeniyle) de “ihtiyat saiki” iletasarrufları arttırdığını ortaya koymuştur.55

54 “How Strong is China’s Economy”, The Economist, May 26th 2012,s.1355 Ma& Yi, agm. ; The Economist, agm.

Tasarruf oranlarının yüksekliğinin “yapısal” olduğunubelirten çalışmada, demografik değişimin tasarruf oranıüzerindeki güçlü etkisinden ve yine bu oranın gelir seviyesi vebüyüme oranı artışı ile yükseldiğinden56; başka bir çalışmada da,ülkedeki yüksek tasarruf birikiminin yatırım ve ihracatliderliğindeki ekonomiyi desteklediği, son yıllarda oluşan“tasarruf-yatırım” ve “ihracat-ithalat” arasındaki pozitif farkınyarattığı yüksek tutardaki “cari fazla”nın, global sistemdeyaşanan “dengesizlikler” in en önemli parçası olduğu57

belirtilmektedir.

Tasarruflar konusunda son olarak vurgulamak istediğimizkonu, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) üyeliğinin getirdiği rekabet vekurallar, kamu şirketlerinin kar payı dağıtımının başlaması, işçiücretlerinde bekleyen artış talepleri, yeni sosyal güvenliksisteminin ek mali kurumsal yüklerinin yol açacağı “kurumsalkazançlarda düşme”; anılan kurumsal gelişmenin bir sonucu olarakazalacak bireysel kazançlar, nüfustaki yaşlanma ve giderekyaygınlaşacak emeklilik ve sağlık sisteminin kişisel birikimiikame etmesi olgularının tetikleyeceği “kişisel gelirlerdetasarruf payının düşmesi” beklentilerinin “global ülketasarruflarının GSYİH’ya oranını düşüreceği; bu değişimin de,yakın bir gelecekte ülke ekonomik stratejisinde “yüksek tasarruf-yatırım-ihracat öncülüğünde büyüme”den, “iç talep artışı-yüksektüketim oranı ile büyümeyi sürdürme” ye dönüşeceğidir.58

56 Yin Zhang&Guanghua Wan, “National Savings and Balanced Growth:China vs India, http://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&frm=1&source=web&cd=10&ved=0CGkQFjAJ&url=http%3A%2F%2Fsiteresources.worldbank.org%2FDEC%2FResources%2F84797-1251813753820%2F6415739-1251814084145%2FYin_Zhang%26Guanghua_Wan.ppt&ei=i3m8UM3VNcWm4gS9zIGgDw&usg=AFQjCNE5LQ1jmnF9HMyj3e7OsHwiYkIP5Q&sig2=s2hARq25JhaEbhvuqihtKA57 Dennis Tao Yang&Junsen Zhang&Shaojie Zhou, Why “Why Are Saving Rates So Highin China”,IZA Discussion Paper, no.5465,Jan.2011,s.27 http://ftp.iza.org/dp5465.pdf (1.12.2012) 58 Ma&Yi, agm,s.2; Yang& Zhang& Zhou, agm, s.4,7,20,27-30; Zhang Monan, “The New Shape of China’s Economy” 4.12.2012, Project-Syndicate, http://www.project-syndicate.org/commentary/changing-the-chinese-growth-pattern-by-zhang-monan (2.01.2013)

Çin bankalarındaki tasarruf ve ticari mevduat ile, bireyselve kurumsal kredilerin seyrini aşağıdaki grafiklerdengörebiliriz.59

Hane halkı mevduat ve bireysel krediler seyri

Ticari mevduat ve kurumsal krediler seyri

Görüldüğü gibi, kişilere ait brüt ve net mevduat, artış hızıdüşse de, yıllar itibariyle artmakta; kurumsal mevduat artışıdurduğu gibi, net kurumsal mevduattaki negatif değer deyükselmektedir. Bu gelişmeler, çalışmamızın “tasarruflar”

59 Tom Orlik, “Eating Bitterness in China Finansial System”The Wall Street Journal, March 18, 2012 /

bölümündeki açıklamalarımızı doğrular niteliktedir. Genellikle“negatif reel faiz”in60 geçerli olduğu ülkede, Çin MerkezBankası’nın Yuan(CNY) cinsi bir yıl vadeli banka kredileri ile,yine 1 yıl vadeli mevduat için belirlediği faiz oranları61ile,kredi ve mevduat faizleri farkı(spread)62aşağıdaki grafiklerdeizlenebilmektedir.

60http://blogs.wsj.com/chinarealtime/2011/03/18/eating-bitterness-in-china%E2%80%99s-financial-system/ (3.12.2012) Reel faiz, borçlanma faizinin GSYİH deflatörü ile düzeltilmiş haline denilmekte; negatif reel faiz ise, enflasyon oranının altında faiz oranı uygulandığını göstermektedir. http://data.worldbank.org/indicator/FR.INR.RINR 61Also Sprach Analyst,4 Dec.2012 http://www.alsosprachanalyst.com/economy/peoples-bank-of-china-cuts-interest-rates-by-25-basis-points.html (2.12.2012)

62 Trading Economics, http://www.tradingeconomics.com/china/interest-rate-spread-lending-rate-minus-deposit-rate-

Yukarıdaki grafiklerden, ülkede kredi-mevduat faizi arasındayüzde 3,1 ile 3,6 arasında değişen ve tasarrufların aleyhineçalışan bir faiz sistemi uygulandığı ortaya çıkmaktadır. Bankaların1 yıl vadeli mevduat faizlerinin ülke enflasyon oranı iledüzeltilmesiyle bulunan “gerçek faiz oranı seyri” grafiği aşağıyaalınmıştır. Anılan tablodan, Kasım2003-Ocak 2012 tarihleriarasındaki 99 ayın 58 inde “negatif reel faiz oranı” uygulamasınınyaşandığı, bunun Şubat 2008’de yüzde 4,56 ile rekor kırdığı, 2010Şubat ayı ile 2012 Ocak ayı arasında da yüzde 1,6 oranının geçerliolduğu; bunun da, yaklaşık 35 trilyon USD karşılığı olan bireyseltasarruflarda 88 milyar USD’nın buharlaştığı63, bir diğer ifade ileekonominin kredi kullanıcılarına kaynak transferi yaptığıanlaşılmaktadır. Anılan uygulamanın ekonomik büyümede yarattığıolumsuz etkileri (tasarruf sahibin gelir artışını yavaşlatarak içtüketimi sınırlaması, kredi kullanıcılarına yaptığı transferle“gelir dağılımı” nı bozması, yeterli gelir sağlayamayantasarrufçunun gayrimenkul alımı nedeniyle kredi talebini arttırarak2 yıl içinde krediler/GSYİH’ın yüzde 122’den 171’e fırlaması) deayrıca belirtmek gerekir.

Negatif Reel Faiz Seyri

63 By Yi Xianrong, “Now interest rate a bottleneck to economy”, China.org.cn, April 2, 2012 http://www.china.org.cn/opinion/2012-04/02/content_25046982.htm (5.12.2012); Orlic, agm.

Kaynak : The Wall Street Journal,March 18,201164

Ülkenin ihracat güdümlü ekonomisinin, ucuz emek maliyetiyanında mukayeseli üstünlük sağlayan önemli bir sürükleyicisiolan anılan negatif reel faiz uygulaması, Yuan’ın revalüeedilmesi yolundaki dış baskı ve 2008 krizinin dış pazarlardayarattığı talep azalması nedeniyle iç pazarı uyarmak65amacıyla ÇinMerkez Bankası 2012 yılında, 2008 yılından bu yana ilk kez faizoranı indirimine gitmiş (iki kez yapılan indirimin ikincisi 5Temmuz) ve bunu sonucu olarak kredi ve mevduat faizleri sırasıylayüzde 6,30 ve 3,5’a düşürülmüştür.66

2008 küresel kriz sonrası Çin bankacılığında yaşanan vebugünkü kırılganlığın en önemli önemli nedenleri olarak sayılaniki gelişmeyi:

- daha önce de bahsettiğimiz toplam kredilerdeki büyük artışolup, bu olgunun, ekonominin yatırım ve onun finansmanıüzerine kurulu, dengede olmayan ve kırılgan bir yapıyadönüşebileceği endişesini getirmesi,

- kredi stokunun kalitesindeki, geri dönüşü yavaşlatan vemevduat/kredi faiz marjını, yani banka karlarını tüketenoluşum,

64 Orlic, agm.The Wall Street Journal, March 18, 2012 / 65 Rakamın yaklaşık 1,5 triyon USD olduğu belirtilmektedir. Pei, agm. 66 http://www.cnbc.com/id/48078210/ ; http://www.bloomberg.com/news/print/2012-06-07/china-cuts-interest-rates-for-first-time/ ; http://www.ft.com/intl/cms/s/0/a59f6a26-c694-11el-963a-oo144feabdco.html (5.12.2012)

olarak belirtebiliriz.67

Geri dönmesi oldukça güç kredileri (non-performing loans)taşıyan bilançolara sahip ve bu nedenle aktif-pasif uyumluluğunuvade ve tutar yönünden yitirmiş Çin bankaları;68büyümefinansmanının tümüyle ülke içi tasarruflardan sağlanmasınedeniyle yurt dışı rekabetten uzak kalmış bankacılık, yüksekfaiz marjlarının katkısıyla “aşırı likit” pozisyona sahipbankaların “kredi kalitesi” ni yeterince gözetmemeleri ve buyolla, dış ve iç rekabete açık olmayan “kamu sahipli işletmeler”in faaliyetlerine katkı yaparak, artan kırılganlığın yüzmesinisağlamaları, kişileri düşük faizle bankalarda para tutmayayönlendiren sınırlı “finansal ürün” sayısı, bankacılıkpiyasasının diğer kırılganlıkları olarak sayılabilir. Bukırılganlıkların yanında, Çin bankacılık sisteminde giderekiyileşen “geri ödeme (solvability)” ve “etkinlik/verimlilik(efficiency)” ölçümleri ile, “tahsili şüpheli alacaklar (baddebts)”ın karşılık ayrılarak “zarar” yazılması ve bazı kamubankası hisselerinin halka açılması ile, sektöre yabancı bankagirişleri şeklinde olumlu ve umut verici gelişmeleri de belirtmekgerekir.69

1891 yılından bu yana faaliyette olan Hong Kong Borsası’nınyanında, 1990 yılında Şangay ve Shenzhen Borsaları faaliyetegeçmiş; 2010 sonu itibariyle kote şirket sayısı 2063’e, işlemyapan yatırımcı sayısı 189 milyona ulaşmıştır.70 1996 yılındadöviz işlemlerini önemli ölçüde liberalleştiren ve kısmikonvertibiliteye geçen Çin, sermaye piyasası işlemleri için bukonudaki adımları atmada çekimser davranmakta; bu olgunun bir

67 Xiao Gang, “Regulating Shadow Banking” Chana Daily,12.10.2012 http://www.chinadaily.com.cn/cndy/2012-10/12/content_15812267.htm ; The Economist, ag special report, s.12-1568 ? Jamil Anderlini,”Banking: Bad Loans Seem Set to Wersen” Financial Times, October 27, 2010, http://www.ft.com/intl/cms/s/d0fc079c-dfc8-11df-bed-00144feabdc0,dwp_uuid=2ce (28.05.2011)69 Maddison, agr, s.2170 NBSC 2011,19-11, http://www.stats.gov.cn/tjsj/ndsj/2011/indexeh.htm (23.12.2012)

sonucu olarak da, ülke ölçeğine göre sermaye piyasası yeterincegelişmemiştir.71

3.6. Piyasa Aktörleri, Enerji

Doğrudan veya dolaylı “devlet kontrolü” ndeki ticari vesanayi işletmelerin ağırlığı ve bunların verimsizliği, ülkeninyaşadığı başat sorunlardan birisidir. Yakın bir zamana kadar,“dağıtılmayan karlar” dan oluşan önemli tutarda fonlarınbiriktiği “devlet işletmeleri (kolektif sanayi işletmelerihariç)” (anılan kategorinin sayısal ve çıktı payları sırasıylayüzde 3 -1978’deki payı 24 idi- ve yüzde 30 -1978’de yüzde80’lerde olan bu pay, kolektif sanayi işletmelerle birliktegünümüzde yüzde 60’lar civarındadır-72 ekonominin rekabet gücünüazaltmakta, kırılganlığını arttırmaktadır. Ancak, zararlarını veişletme sermayesi ihtiyaçlarını ağırlıklı olarak kamubankalarından fonlayan anılan devlet işletmelerinin ekonomidekiağırlığının azaltılması yolundaki gelişmeleri de burada zikretmekgerekir.73 Öte yandan, Çin’in “devlet kapitalizmi”ni, Çinfirmalarını yabancı rakiplerine karşı güçlendirmek; yeni işsahaları yaratarak, istihdamı arttırmak ve “ihracat güdümlümodel”den, daha çok “iç talebe dayalı bir büyüme”yigerçekleştirmek amacıyla kullanabileceğini de, tutarlı bir öngörüolarak söyleyebiliriz.

Büyüme ile birlikte çok hızlı artan “enerji tüketimi” veanılan üretim girdisinin en az maliyet ve sürekli biçimdesağlanması olguları, ekonomi-politik ile güvenlik gündeminin başsırasına yerleşmiştir. Ülkenin enerji üretimi ve kullanımıkonusundaki son dönem hızlı ve sert hareketi aşağıdaki grafikteaçıkça izleyebilmekteyiz.

71 Gökten, s.265,26672 Gökten, s.250-25573 Maddison, agr, s.20,21

Kaynak : Reegle, http://www.reegle.info/countries/china-energy-profile/

Bu gelişmeye koşut olarak ülkenin 2011 yılı itibariyle sahipolduğu kurulu rafineri kapasitesi ve petrol ithalatı; ağırlıklıolarak santrallerden elde edilen elektrik üretimi ve ihracatı,dünya ve bu konuda başat ülkelerle karşılaştırmalı olarak aşağıyaalınmıştır.

Kaynak: IEA Key World Energy Statistics, s.25,29

Görüldüğü gibi, “rafineri kapasitesi” ve “petrol ithalatı”konusunda ABD’den sonra ikinci sıraya yerleşen Çin’in elektriküretim ve tüketim kapasitesi de yine aynı sırada bulunmaktadır.Çin’in 2000 başlarında, dünyanın ikinci büyük petrol tüketicisiolarak uluslararası petrol ve diğer hammaddeler piyasasına büyükboyutlu girişi, hem dünya fiyatlarında büyük dalgalanmalara, hemde, Çin’in ekonomik ve siyasi etkisinin büyük ölçüde

hissedilmesine yol açmıştır. 1992 yılında net petrol ithalatçısıkonumuna geçen ülkenin petrol üretim ve tüketim seyrine ilişkingrafiği aşağıda sunuyoruz.

Mb/d

Kaynak: Crude Oil Peak http://www.crudeoilpeak.com/?page_id=1571

Çin’in şimdilerde ve yakın dönem ham petrol ithalatı ilgiliaşağıdaki çalışmada da, ithalat miktarının 2020 yılından önceikiye katlanacağı anlaşılmaktadır.

Kaynak: Crude Oil Peak http://www.crudeoilpeak.com/?p=525

Yaşanan bu gelişmeler sonucunda ülke 10 yıl içinde netihracatçı konumundan, 2008 yılına kadar dünyanın üçüncü, buyıldan sonra da ikinci en büyük petrol ithalatçısı konumunagelmiştir.74 Öte yandan Fatih Birol ve Mehmet Öğütçü’ye göre,Obama yönetiminin konvansiyonel olmayan petrol ve kaya gazıüretimine ağırlık vermesiyle ABD, fiyatlardaki düşüşün yanında,enerjide yüzde 85 oranında kendine yeter hale gelmiştir.75 Bugelişmeler ABD’ye maliyet yönünden Çin’e karşı avantaj sağladığıgibi, Çin’in Ortadoğu, Körfez ve Afrika’ya yoğun şekildeyüklenmesine yol açmıştır. Özellikle, Amerikan deniz gücügölgesindeki Ortadoğu petrolleri konusunda USD-Çin arasındayaşanan rekabet, büyümesini sürdürebilmesi petrol ve doğalgazabağlı olan Çin’i Hazar havzası, Angola, Sudan, Endonezya, Kanada,Peru, Kolombiya gibi yeni tedarikçilere yönlendirmiştir.76

3.7. Ekonomik Sorunlara Topluca Bakış

500 milyon kırsal nüfusun ancak 140 milyonunun tarımsalkesimde istihdam edilebilmesi ve bunun getirdiği sosyal/siyasalbaskı; karlılıktan ziyade siyasi önceliklere ağırlık veren devletağırlıklı işletmeler77; hızlı büyümenin getirdiği enerjiihtiyacının karşılayabilmek için, özellikle hidrokarbon enerjiürünlerinin sürdürülebilir şekilde temin zorunluluğu; jeopolitikkonumu ve bölge lideri olma misyonu nedeniyle, Japonya’dan farklıolarak, önemli tutarda askeri harcamayı üstlenmek zorunluluğu;şehirde yaşayanların gelirlerinin kırsal kesime göre 3,23oranında fazla olması ve 0,41’e kadar yükselmiş olan “Gini

74 Müller, Friedemann. “China’s Energy Policies-Geopolitical Repercussions”, Gudrum Wacker (Ed.) China’s Rise:The Return of Geopolitics?, Berlin: SWP, 2006,s.975 Milliyet Gazetesi, 26.11.2012,Songül Hatısaru Röportajı; Milliyet Gazetesi, 23.12.2012, Meral Taner yazısı; AEO2013 Early Release Overview, s.1,2 http://www.eia.gov/forecasts/aeo/er/pdf/0383er(2013).pdf (28.12.2012)76 Jonathan Kirshner, The Consequences of China’s Economic Rise for Sino-US Relations, Robert S.Ross and Zhu Feng (Ed.) China’s Ascent, New York: Cornell University Pres, 2008, s.25077 Ersin Dedekoca,”Devlet Üzerinden Kapitalizm”21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, 20.02.2012, http://www.21yyte.org/tr/yazi6491-Devlet_Uzerinden__Kapitalizm.html; Metin Ercan, “Devlet Eliyle Kapitalizm”Radikal,28.01.2012 http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1076979&Yazar=METIN-ERCAN&CategoryID=101

katsayısı” ile önemi ortaya konabilen “eşitsizlik” ; çevresorunları; mahalli yönetimlere verilen ödünler ve ayrıcalıklarsonucu merkezi yönetimin vergi gelirlerinin ve devlet işletmelerihasılatların giderek düşmesi, böylece oluşan “merkezi yönetiminzayıf mali yapısı” ile sosyal güvenlik, sağlık ve eğitimkonularındaki beklentilerin karşılanmasındaki güçlükler vepolitikacıların ekonomik hayatta aktif olmaları nedeniyle giderekyaygınlaşan “yozlaşma-corruption” konuları,78 günümüz Çindünyasının önemli ekonomik sorunları olarak durmaktadır.

4. SONUÇ

Sahip olduğu çeşitli (jeopolitik konum, nüfus ve demografikyapı, doğal kaynaklar, iç tasarrufların yüksekliği, ucuz emek,ertelenmiş tüketimin getirdiği potansiyel, karar mekanizmalarınınpratikliği ve ABD ekonomisinin yarattığı fırsatlar gibi)“mukayeseli üstünlük” unsurlarının yanında, 1990’lı yıllardaJaponya’nın içine girdiği ve halen kurtulamadığı “ekonomikdurgunluk” nedeniyle Japonya’nın, Batı dünyasının kendisindenbeklenen rolü sürdürememesinin yarattığı boşluk da, 21nci yüzyılaÇin’in vurmakta olduğu damganın mürekkebi olmuştur. “Neo-liberalizm”in küresel kapitalizmin egemen ideoloji haline geldiğibir döneme rastlayan anılan gelişme, Çin’in dışa açılma vereformları için uygun zemin sağlamış; dönüşümü ve ülkenin globalekonomiye eklemlenmesini hızlandırıp, desteklemiştir.79

2017 yılına kadar dünyanın en büyük ekonomisi olacağı80

belirtilen Çin’in en başta gelen iki hedefinin; “ülkeyi ekonomikolarak geliştirmek” ve bunu “ülke içi huzursuzluk yaratmadanyapmak” olduğu81; diğer yandan da, hızlı ekonomik büyümesinisürdürmek için dış dünyaya girmesini sürdürmesi gerektiği;gelecekteki ekonomik canlılığının ve politik huzurunun dış dünya

78 Shirk, s.28-32; Maddison, agr, s.97-100; yozlaşma konusundaki en güncel bilgi için: http://cpi.transparency.org/cpi2012/results / (8.12.2012)79 Gökten, s.36480 “How to Get a Date”, The Economist, Economic Focus, 31 Dec.2011, s.5781 Gudrum Wacker, China’s Grand Strategy, Gudrum Wacker (Ed.), China’s Rise: The Return of Geopolitics?, Berlin: SWP, 2006, s.55,59

ile kurduğu pozitif ilişkileri sürdürmeye bağlı olduğu82

şeklindeki bir özet, mevcut durumu yeterince tanımlamaktadır.Konunun diğer yüzü ise,ABD borçlanmasının yüzde 3,4’ünün(yaklaşık1,2 trilyon USD) Çin tarafından sağlandığı, buna ek olarak da,dünya hammadde, yarı mamul, nihai mal ve ev fiyatlarınınbelirlenmesinde, Çin’in başını çektiği bloğun çok etkiliolduğu83gerçeğidir. Çin’in giderek artan enerji gereksinimininonu, “daha aktif bir global rol” üstlenmesine doğru itmektedir.Yine bu bağlamda, 2008 dünya ekonomik krizini aşmak amacıylaÇin’in, GSYİH’sının yüzde 16’sını bulacak ölçüde büyük bir teşvikpaketini hayata geçirmesi, anılan ülkenin, global kapitalizminstabilize olması yönünde ne kadar istekli olduğunun birgöstergesi olarak değerlendirilmektedir.84

Çin’in sahip olduğu en önemli avantaj, yaklaşık 650milyonluk kırsalda veya göçmen olarak şehirlerde çok kötükoşullarda yaşayan nüfusun, bir süre sonra ülkenin “yeni ortasınıfı”nı oluşturacak ve ihracat bağımlılığının göreceli olarakazalacak olmasıdır.85 Buna karşılık merkezi yönetimin en büyükkorkusu, hızlı sosyal değişimin sonucu “merkezi kontrol”ukaybetme endişesi olup, bu nedenle dikkatli hareket etmeyiyeğlemektedir.86 Ekonomik anlamda 30 yıldır sağladığı yüzde 9,5oranında büyümeyi sürdürerek, ülke içi refahı arttırmak vedevamında da dünya liderlerinden biri olmayı amaçlayan, halihazırda enerji tüketiminin yüzde 40’ını tek başına gerçekleştirenve bunun yüzde 43’ünü, istikrarsızlık odağı ve yeni değişimlereyelken açan Ortadoğu’dan temin eden Çin için, ekonomikhedeflerinin gerçekleşmesinde en önemli gereksinimi olanenerjinin güvenli ve uzun vadeli olarak temini en önemli82 Philips C.Saunder, ,” Managing Strategic Competition with China”, Strategic Forum, no.242, July 2009, http://www.ndu.edu/inss (27.04.2011)83 Will Hutton, The writing on the wall-China and The West in The 21st.Century,Abacus, London, 2007 s.2484 Julian Borger, David Miliband, ChinaReady to Join US as World Power, Guardian.co.uk, May 17, 2009, http://guardian.co.uk/politics/2009/may/17/david-miliband-china-world-power (09.12.2010) 85 Pieter Bottelier, China’s Economic Rise-Implications for The United States, The Center for China-US Cooperation’s Fourth Annual International Symposium, April 28-29,2006, http://www.du.edu/korbek/china/conferences.html (20.03.2011)86 Hutton, s.230

önceliktir. Ekonomisinde, modernleşmemiş işletme yönetimsistemleri, yapısal eksiklikler, teknolojik gerilik, verimlilikartışını, emek yoğun teknolojilerde düşük ücret ile sağlamayaçalışması; sosyal yapısında ise, yaygınlaşmadığı gibi, henüzyeterli bir seviyeye ulaşmamış olan “refah” ile, bunun “bölüşümü”ndeki aşırı eşitsizlikler nedeniyle önemli sosyal rahatsızlıklarıbünyesinde barındıran ve Rusya ile stratejik işbirliği yapanÇin’in en önemli sorunu, globalleşme ve ABD ile olan veçoğunlukla ekonomi temelli ilişkilerine karşın, kendisine,özellikle ekonomik konularda pratiklik ve avantaj sağlayan mevcutotokrat ve yeterince kurumsallaşmamış yapısını sürdürebilmek vedevlet ağırlıklı ekonomik yapıyı koruyabilmektir.

Bölgesel güç olmanın yanında, ABD ile birlikte ikinci kutup (G20 olarak ve/veya tek başına) olması kuvvetle muhtemel olan Çiniçin bu beklentileri;

- ülke demografik yapısındaki ve dış pazarlardaki değişim,yeni sosyal güvenlik sistemi ile, oluşmakta olan “yeni ortasınıf”ın katkılarıyla iç pazarın canlanması ve ekonominin,ABD başta olmak üzere, anılan ülkenin ve Batı’nın büyük vekırılgan tüketim talebine bağımlılığının azalması;

- finansal sistemin ve bankacılık düzeninde sağlanacak yenidenyapılanma,

- özellikle WTO’na üyeliğin ve ABD ile Rusya Federasyonu’nunDoğu ve Güney Asya’ya olan artan ilgilerinin getirdiğiyükümlülük ve tehditler nedeniyle daha da önem kazanmış olanpiyasa aktörlerinin sahiplilik profili ve karar almamekanizmalarında sağlanacak etkin ve rekabete dayanıklıdeğişim,

- verimlilik artışının ücretlere yansıtılmasıyla elde edilecekgelir dağılımındaki daha yüksek bir hakkaniyet; eşitsizgelir dağılımının azaltılması ve bu yolla sosyal barışınyaygınlaştırılması,

- Çin sermayesinin denizaşırı yatırımlarını arttırarak, hemglobal dengesizlikleri gidermesi, hem de ülkenin dışpiyasalarda iş yapma deneyim ve rekabet yeteneğininyükseltilmesi,

- iç ve dış yatırımlarda seçiciliğe gereken önem verilerek,özellikle “geri dönüş” ve “verimlilik” konularındakihassasiyetin arttırılması,

- yeterli ve sürdürülebilir bir büyüme ile, yapısal ve sosyalpolitikalara hız verilmesi ve bu yolla mevcut gerginliğinazaltılması,

- ABD’nin bu konudaki atağı ile (kendine yeterlilik) daha önplana çıkmış olan güvenli, devamlı ve maliyet dezavantajıtaşımayan enerji akışının sağlanması,

- burada saydıklarımız dışında, çalışmamızın öncekibölümlerinde ele alınan diğer kırılganlıkların daazaltılması,

ile, daha hızlanıp derinleşecek ve sürdürülebilir niteliği kazanacaktır.

KAYNAKÇA

Kitaplar

Cohen-Tanugi, L. (2008). The Shape of The World to Come-Chartinh TheGeopolitics of a New Century, NewYork: Columbia University Press.

Dedekoca,A.E. (2011). Ekonomi-Politik Pencereden ABD-Çin İlişkileri,EskiDünyaya Yeni Düzen, Ankara: Barış Platin.

Dumas, D. (2010). Globalisation Fractures-How Major Nations’ are Now inConflict, London: Profile Books.

Eichengreen, B. (2010). Global Imbalances and The Lessons of Bretton Woods,London: The MIT Press.

Friedemann, M. (2006). China’s Energy Policies-Geografical Repercussions,Gudrum Wacker (Ed) China’s Rise:The Return of Geopolitics? içinde, Berlin: SWP.

Gökten, K. (2012). Çin Yüzyılını Anlamak, Ankara: NotaBene.

Halper, S. (2010). Beijing Consensus-How China’s Authoritarian Model willDominate The Twenty-First Century, New York: Basic Books.

Hilpert, H.G. (2006). China Becomes Asia’s New Economic Center, Gudrun Wacker(Ed.), China’s Rise: The Return of Geopolitics içinde, Berlin: SWP.

Hutton, W. (2000). The writing on the wall-China and The West in The21st.Century, London, Abacus.

Kirshner, J. (2008). The Consequences of China’s Economic Rise for Sino-USRelations, Robert S.Ross and Zhu Feng (Ed.) China’s Ascent içinde, New York:Cornell University Pres.

Leonard, M. (2008). What Does China Think, London: Fourth Estate.

Lincoln, E.J. (2008). The Asian Regional Economy, David Shambaugh&MichaelYahuda (Ed.), International Relations of Asia içinde,Lanham:Rowman&Littlefield.

Magnus, G. (2011). Upsising-Will Emerging Markets Shape or Shake The WorldEconomy, West Sussex: John Wiley &Sons.

Müller, F. (2006). China’s Energy Policies-Geopolitical Repercussions, GudrumWacker (Ed.) China’s Rise:The Return of Geopolitics?içinde, Berlin: SWP.

Ohashi, H. (2005). China’s Regional Trade and Investment Profile, DavidShambaugh (Ed.), Power Chift-China and Asia’s New Dynamics içinde, Los Angeles:California Uni.Press.Rodrik, D. (2011). The Globalization Paradox, New York:W.W.Norton&Company.

Shirk, S.L. (2007). China-Fragile Superpower, Oxford: Oxford University Pres.

Wacker, G. (2006). China’s Grand Strategy, Gudrum Wacker (Ed.), China’s Rise:The Return of Geopolitics?içinde, Berlin: SWP.

Gazete, Dergi ve Süreli YayınlarAnderlini, J. (2010, 27). EkimBanking: Bad Loans Seem Set to Wersen, FinancialTimes.

Borger, J.& Miliband,D. (2009, 17 Mayıs). ChinaReady to Join US as World Power, Guardian.

Ercan, M. (2012, 28 Ocak). Devlet Eliyle Kapitalizm, Radikal Gazetesi.

Ergenç, C. (2012, 21 Kasım). Çin Nereye Koşuyor?, Milliyet Gazetesi.

Joett, P. (2013, 10 Temmuz). China’s Influence on The World Can Only Increase, Financial Times.

Kenny, C.(2012, 27 Eylul). China:What Kind of Superpower?, Blooberg Businesweek.

Korcan U. (2013, 28 Şubat). Çin, Devlet Fonlarıyla Ava Çıkıyor, Vatan Gazetesi.

Leaders . (1010, 13 Kasım). Buys up The World, The Economist.

Leaders . (2012, 28 Ocak). China and Paradox of Prosperity, The Economist.

Leaders. (2012, 3 Mart). China’s Capital Controls-Set the Money Free, The Economist.

Leaders. (2012, 20 Ekim). China’s GDP numbers;Rememberance of Things Fast, TheEconomist.

Leaders, (2012, 26 Mayıs). How Strong is China’s Economy, The Economist.

Leaders, (2011, 31 Aralık). How to Get a Date, The Economist.

Leaders. (2012, 27 Ekim). The Flight of the Renminbi, The Economist.

Orlik, T. (2012, 18 Mart). Eating Bitterness in China Finansial System, The Wall Street Journal.

Orr, G. (2012, Şubat). What’sinStore for China in 2012, McKinsey Quarterly.

Özdal, H. (2012, 21 Kasım). Rusya’nın Gözü Asya-Pasifik’te, Analist Dergisi.

Öğütçü, M. (2013, 5 Ocak). Süper Güç,3.Dünya Ülkesi Olma Yolunda mı İlerliyor?,Milliyet Gazetesi,

Petras, J. (2006). Past, present and future of China: From semi-colony to World Power?, Journal of Contemporary Asia, Vol.36,nr.4.

Pettis, M. (2013, 28 Temmuz). China is Going to Slow Dwn But It Can Handle It, Financial Times.

Saunder, P. C. (Temmuz 2009). Managing Strategic Competition with China, Strategic Forum, no.242.

Special Report. (2012, 26 Mayıs). China’s Economy, The Economist.

Wolf, M. (2013, 2 Temmuz). Risks of A Hard Landing For China, Financial Times.

Wolf, M. (2013, 9 Temmuz). Why China Will not Buy The World, Financial Times.

Wolf, M. (2013, 16 Temmuz). Globalisation in A Time of Transition, Financial Times.

Makaleler

Borst, N. (2013, 24 Eylul). Credit-To-GDP is High…It Always Has Been, Peterson Institute For International Economics (PIIE), https://www.piie.com/blogs/china/?p=3252

Bottelier, P. (3006, 28-29 Nisan). China’s Economic Rise-Implications for The United States, The Center for China-US Cooperation’s Fourth Annual International Symposium, April 28-29,2006, http://www.du.edu/korbek/china/conferences.html

Buckley, R. (2012, 6 Eylul). East Asia’s Lost Opportunity, Inside Story, http://inside.0rg.au/east-asias-lost-opportunity/

Cline, W. R.&John W. (2012, Kasım). Updated Estimates of Fundamental EquilibriumExchange Rates ,Peterson Institute for International Economics, Nr.PB1223 https://www.iie.com/publications/interstitial.cfm?ResearchID=2277

Dedekoca, A.E. (2012, 1 Şubat). ABD'nin Doğu Asya Politikasında Yeni Yaklaşımlar, Bilgeadamlar Stratejik nAraştırma Merkezi, http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2009:abdnin-dou-asya-politikasnda-yeni-yaklamlar&catid=98:analizler-abd&Itemid=13530.

Dedekoca, A.E. (2012, 20 Şubat). Devlet Üzerinden Kapitalizm, 21.Yüzyıl TürkiyeEnstitüsü, http://www.21yyte.org/tr/yazi6491-Devlet_Uzerinden__Kapitalizm.html

Du, L.& Ann H.& Gary J. (2011, Şubat) Do Instititions for FDI Spillovers?The Implications of China’s Special Caracteristics, ,National Bureau of Economic Research, , http://www.nber.org/papers/w16767.pdf.

El-Erian, M. E.. (2013, 3 Ocak). The Political Economy of 2013 , Project-Syndicate, http://www.project-syndicate.org/commentary/how-politics-will-drive-economic-performance-in-2013-by-mohamed-a--el-erian

Gang, X, (2012, 10 Aralık). Regulating Shadow Banking, Chana Daily, http://www.chinadaily.com.cn/cndy/2012-10/12/content_15812267.htm

Ma, G. &Wang Y.(2010, Temmuz). China’s High Saving Rate:Myth and Reality, BIS Working Paper, No.312, http://www.bis.org/publ/work312.pdf

Mitrofanova, A. (2012, 4 Eylul). In the 20th century. the heart of superpower confrontation was Eastern Europe, but in the future the center will be East Asia, APEC Summit, http://www.csmonitor.com/World/Europe/2012/0904/Russia-turns-its-gaze-eastward-with-APEC-economic-summit

Monan, Z. (2012, 4 Aralık). The New Shape of China’s Economy, Project-Syndicate, http://www.project-syndicate.org/commentary/changing-the-chinese-growth-pattern-by-zhang-monan

Pei, M.&Mark S. (2012, Ekim). Economic Nationalism and Regionalism in Contemporary East Asia, The Asia-Pasific Journal, Vol.10, issue.43, no.2,

http://www.japanfocus.org/-Mark-Selden/3848.

Pei, M. (2012, 9 Ağustos)). Superpower Denied? Why China’s ‘Rise’ May Have Already Peaked, The Diplomat, http://the diplomat.com/2012/08/09/superpower-denied-why-chinas-rise-may-have-already-peaked/.

Scissors, D. (2009, Ağustos). Chinese Foreign Investment: How much and where?,The Heritage Foundation, http://www.heritage.org/research/commentery/2009/08/chinese-foreign-investment-how-much

Yang, D.T..&Junsen Z.&Shaojie Z. (2011, Ocak). Why “Why Are Saving Rates So High in China, IZA Discussion Paper, no.5465, http://ftp.iza.org/dp5465.pdf

Wang, X.&Yi W. (2011, Mart/Nisan). Housing Pricing and the High Chinese Saving Rate Puzzle, Federal Reserve Bank of St.Louis Review, http://research.stlouisfed.org/wp/2012/2012-038.pdf

Xianrong, B.Y. (2012, 2 Nisan). Now interest rate a bottleneck to economy, China.org.cn, http://www.china.org.cn/opinion/2012-04/02/content_25046982.htm

Raporlar ve İstatistiklerAlso Sprach Analyst. (.2012, 4 Aralık). People’s Bank of China cuts interest rates by 25 basis points, http://www.alsosprachanalyst.com/economy/peoples-bank-of-china-cuts-interest-rates-by-25-basis-points.html

Angus. M. (2007, Eylul). Chinese Economic Performance in the Long Run, OECD Development Centre Studies,SECOND EDITION, REVISED AND UPDATED 960-2030 AD http://browse.oecdbookshop.org/oecd/pdfs/product/4107091e.pdf

APO Productivity_Databook. (2012). Asean Productivity Organisation, http://www.apo-tokyo.org/publications/files/ind_APO_Productivity_Databook_2012.pdf .

Chinability. (2011) FDI inflows into China 1984-2009, http://www.chinability.com/FDI.htm

Focus Economics, Economic forecasts for China from 28 different sources. http://focus-economics.com/forecasts/consensus.php?region=China&gclid=CLi- ppOF97MCFQRc3godFx8ALA

International Energy Agency. IEA Key World Energy Statistics. (2012) http://www.iea.org/publications/freepublications/publication/kwes.pdf

IMF Working Paper, (2010,Temmuz). China’s Economic Growth:International Spillovers, WP/10/165, http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2010/wp10165.pdf

IMF Plot External Sector Report, (2012, Temmuz). http://www.imf.org/external/np/pp/eng/2012/070212.pdf

IMF World Economic Outlook. (2012,Ekim). http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2012/02/pdf/text.pdf

IMF People’s Republic of China 2012 Article IV Consultant, Nr.12/195. (2012, 6 Temmuz). http://www.imf.org/external/pubs/ft/scr/2012/cr12195.pdf

NBSC China Statistical Yearbook. (2011). http://www.stats.gov.cn/tjsj/ndsj/2011/indexeh.htm

Raymond J. A.. (2011, 22 Ağustos). Rising Economic Powers and the Global Economy: Trends and Issues for Congress, Congressinal Research Service(CRS), http://www.fas.org/sgp/crs/misc/R41969.pdf

Reegle, Energy Profile of China. , (2013). http://www.reegle.info/countries/china-energy-profile/CN?gclid=CPnWoaX3tbQCFUxY3god5n8ANA

The World Bank. China 2030-Building A Modern,Harmonious and Creative Society. (2013). http://www.worldbank.org/content/dam/Worldbank/document/China-2030-complete.pdfStates Department of Labor,

The World Bank The Word Indicators . (2012). http://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.MKTP.KD.ZG/countries/1W?display=default.

Trading Economics, Interest rate spread (lending rate minus deposit rate; %) in China. http://www.tradingeconomics.com/china/interest-rate-spread-lending-rate-minus-deposit-rate-

U.S.Energy Information Administration AEO2013 Early Release Overview, http://www.eia.gov/forecasts/aeo/er/pdf/0383er(2013).pdf

World Trade Organisation, World and Regional Export Profiles( 2011). http://www.wto.org/english/res_e/statis_e/its2012_e/its12_toc_e.htm