4-5 Sınıflar Ders Öğretim Materyali

58
Yazarlar ‹LKÖ⁄RET‹M TÜRKÇE VE TÜRK KÜLTÜRÜ DERS Ö⁄RET‹M MATERYAL‹ TÜRKÇE VE TÜRK KÜLTÜRÜ TÜRKÇE VE TÜRK KÜLTÜRÜ 4-5.SINIFLAR Tülin KARTAL GÜNGÖR Hatice DEM‹RBAfi Hüseyin ÖZTÜRK Fatih HALAÇLI Levent KOÇ Feyzullah Ç‹FTÇ‹ Dr. Nizamettin PARLAK Yi¤it YILMAZ DEVLET K‹TAPLARI ANKARA, 2010

Transcript of 4-5 Sınıflar Ders Öğretim Materyali

Yazarlar

‹LKÖ⁄RET‹M

TÜRKÇEVE

TÜRK KÜLTÜRÜDERS Ö⁄RET‹M MATERYAL‹

TÜRKÇEVE

TÜRK KÜLTÜRÜ

TÜRKÇEVE

TÜRK KÜLTÜRÜ4-5.SINIFLAR

Tülin KARTAL GÜNGÖRHatice DEM‹RBAfiHüseyin ÖZTÜRK

Fatih HALAÇLILevent KOÇ

Feyzullah Ç‹FTÇ‹Dr. Nizamettin PARLAK

Yi¤it YILMAZ

DEVLET K‹TAPLARI

ANKARA, 2010

Her hakk› sakl›d›r ve Millî E¤itim Bakanl›¤›na aittir. Kitab›n metin, etkinlik, soru veflekilleri k›smen de olsa hiçbir surette al›n›p yay›nlanamaz.

RES‹MLEYENLER

Hatice C‹VC‹RNuran BOZTAfiH. Nur ENSAR‹Emel TOKER

Aynur AYDINHavva KÜÇÜKKARAKAfi

Erman B‹L‹NGEN

GRAF‹K TASARIM

YARDIMCI KAYNAK KİTAPLARI DİZİSİ....................................................................................................................: 313

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI.....................................................................................................................: 479 8

ISBN: 978-975-11-3290-1

1. ‹man›n esaslar› hakk›nda bilgi toplay›n›z.2. Hz. Muhammed (s.a.s)'in hayat›n› anlatan kitaplardan evinizde, yak›n kütüphanelerdeve ‹nternet'te bulabildiklerinizi yaz›n›z.3. Kadir Gecesi’nin ‹slam dininde neden önemli oldu¤unu araflt›r›n›z.4. Helal, haram, sevap, günah, flükür ve temizlik kavramlar›n› sözlüklerden araflt›r›n›z.5. Bildi¤iniz dualardan bir kaç tanesini defterinize yazarak arkadafllar›n›zla paylafl›n›z.6. ‹slam dininde kul hakk› yemek, yalan söylemek gibi davran›fllar neden yasaklanm›flt›r?Araflt›r›n›z.

168

‹man, ‹slam ve Ahlak‹man, ‹slam ve Ahlak

169

5. ÜN‹TE

‹MAN, ‹SLAM VE AHLAK

KONULAR

1. ‹MANIN ESASLARI

2. HZ. MUHAMMED (S.A.V)’‹N HAYATI

Kâbe Hakemli¤i

Peygamberim Uludur

3. D‹NÎ AYLAR, GÜNLER VE GECELER

4. ‹SLAM D‹N‹NDE TEM‹ZL‹⁄‹N ÖNEM‹

Temizlik ‹mandand›r

5. D‹NÎ KAVRAMLAR

6. ‹SLAM’DA DUANIN YER‹ VE ÖNEM‹

7. ‹SLAM D‹N‹ BAZI DAVRANIfiLARDAN SAKINMAMIZI ‹STER

M›s›r Seferine Nas›l Ç›k›ld›?

HAYD‹ fiARKI SÖYLEYEL‹M

ÜN‹TEYE HAZIRLIK

1. ‹slam dinindeki iman esaslar› hakk›nda bilgi toplay›n›z.2. Evinizde, yak›n kütüphanelerde veya ‹nternet’te Hz. Muhammed (s.a.v)’inhayat›n› anlatan kitaplardan bulabildiklerinizin adlar›n› yaz›n›z.3. ‹slam dinindeki Kadir Gecesi’nin neden önemli oldu¤unu araflt›r›n›z.4. Helal, haram, sevap, günah, flükür ve temizlik kavramlar›n› sözlüklerdenaraflt›r›n›z.5. ‹slam dininde kul hakk› yemek, yalan söylemek gibi davran›fllar neden yasaklanm›flt›r? Araflt›r›n›z.

‹MANIN ESASLARI

1. Allah’a‹nanmak 2. Meleklere

‹nanmak

3. Kitaplara‹nanmak4. Peygamberlere

‹nanmak

5. Ahirete‹nanmak

6. Kaza ve Kadere‹nanmak

‹man, Allah'›n varl›¤›na ve birli¤ine,meleklere, kitaplara, peygamberlere,ahiret gününe, kaza ve kadere inanmakt›r.

Bu flekilde inanan kifliye de mümindenir.“‹man ve inanç kavramlar› ne

anlama gelmektedir?Düflününüz ve görüflleriniziarkadafllar›n›zla paylafl›n›z.

‹man, ‹slam ve Ahlak

1. ‹MANIN ESASLARI

170

Allah: Evrendeki yer fleyi yaratan yüce varl›k, Mevla, Tanr›.Muhammed (s.a.v): Müslümanlar›n peygamberinin ad›.Peygamber: ‹nsanlara Allah'›n emirlerini bildiren, onlar› Allah yoluna, dine ça¤›ran kimse.s.a.v: “Sallallahu aleyhi ve sellem” cümlesinin k›salt›lm›fl›d›r. Anlam› fludur: “Allah’›n rahmeti ve selam› onun üzerineolsun.” Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ismi geçti¤inde sayg› için bu cümle söylenir.

1Nisâ suresi, 136. ayet.

Konuyla ilgili bir ayette flöyle buyurulmaktad›r: “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, … indirdi¤i kitaba ve daha önce indirdi¤i

kitaplara iman edin. Kim Allah’›, meleklerini, kitaplar›n›, peygamberlerini ve ahiret gününüinkâr ederse derin bir sap›kl›¤a düflmüfl olur.”1

‹man›n alt› esas› vard›r. Bir Müslüman afla¤›daki flemada yer verilmifl olan temel esaslar›nhepsine birden inan›r. Birini di¤erlerinden ay›rmaz.

‹man, ‹slam ve Ahlak

Allah’a ‹nanmak

171

Bir yerde ölçü ve düzen varsao ölçüyü koyan ve o düzenisa¤layan birisi var demektir.

Dünyadaki ve Güneflsistemindeki düzen ve ölçühakk›nda arkadafllar›n›zla

konuflunuz.

Allah’›n var ve bir oldu¤una inanmak Müslümanolman›n ilk flart›d›r. Kur’an’da flöyle buyruluyor:“ ... Allah’a ve peygamberlerine inan›n...”2 ‹slam dininegöre evreni, dünyay› ve bunlar›n içindeki her fleyi Allahyaratm›flt›r. Evrende bir düzen ve ölçü vard›r. Bu düzenisa¤layan ve ölçüyü koyan Allah’t›r.

Samanyolu Galaksisi

“Yedi gö¤ü birbiriyle uyum içinde yaratan odur.O rahmeti sonsuz olan›n yaratmas›nda hiçbirdüzensizlik göremezsin…”3 “Günefl ve Ay birhesaba göre hareket etmektedir.”4 ayetlerinden deanlafl›laca¤› gibi Allah her fleyi bir düzene ve ölçüyegöre yaratm›flt›r.

Okudu¤umuz her kitab›n bir yazar› vard›r. Binalar›

ustalar ve mühendisler yapar. Dünyan›n da bir yarat›c›s›

vard›r. O da Allah’t›r.

Müslüman: Kiflinin kendisini Allah’a teslim etmesi ve yaln›z ona kul olmas›, ibadet etmesi demektir.‹slam: Allah’a teslim olmak demektir.Ayet: Kur’an’›n her bir cümlesine ayet denir.Kur’an: Müslümanlar›n kutsal kitab›d›r. Yüce Allah taraf›ndan gönderilmifl son ilahî kitapt›r.

2 Âl-i ‹mrân suresi, 179. ayet.3 Mülk suresi, 3. ayet.4 Rahman suresi, 5. ayet.

Günefl Sistemi

172

Evrende gördü¤ümüz ve göremedi¤imiz her fleyi Allah yaratm›flt›r. Dünya’y› da insanlar›nyaflayabilece¤i flekilde düzenlemifltir. Sevdiklerimizi ve sahip oldu¤umuz her fleyi de Allahyaratm›flt›r. Allah güzeldir ve güzel fleyleri sever.5 Biz de onu severiz. Bu konuda Ahmet’leZeynep aras›nda flöyle bir konuflma geçmektedir:

Ahmet : Annem, Allah’›n bizi sevdi¤ini söyledi. Sen bunu biliyor muydun?

Zeynep : Seviyor tabi. Bizi, anne-babam›z› ve sahip oldu¤umuz her fleyi o yaratm›flt›r.

Cenneti de Allah yaratm›flt›r.

Ahmet : Oraya kimler gidecek?

Zeynep : Allah’› sevenler ve onun dedi¤ini yapanlar orada yaflayacaklard›r.

Ahmet : Allah’› nas›l sevebiliriz?

Zeynep : Bu soruyu geçen hafta ö¤retmenimize sormufltum. O da bana aç›klam›flt›.

Allah’› nas›l sevece¤imizi gerçekten ö¤renmek istiyor musun?

Ahmet : Evet. Bana da anlat lütfen.

Zeynep : Allah’› tan›rsak severiz. Tan›mak için de onu anlatan kitaplar› okumal›y›z.

Öncelikle gönderdi¤i kitab› yani Kur’an’› okumal›y›z.

5 Bak›n›z: Buruc suresi, 14. ayet; Hud suresi, 90. ayet.

ALLAH B‹Z‹ SEV‹YOR

173

Yukar›daki konuflma metni bu kitap için yaz›lm›flt›r.

‹man, ‹slam ve Ahlak

Ahmet : Sadece “tan›yorum” ya da “seviyorum” demek yeterli mi?

Zeynep : Hay›r, yeterli de¤il. Ayr›ca Allah’›n emirlerine uyup yasaklar›ndan kaç›nmal›y›z.

O zaman Allah da bizi sever, dünyada ve ahirette bizi mutlu edecek ödüller

verir.

Ahmet : Yani Allah ile ilgili bilgileri ö¤rendikçe onu tan›r›z, tan›rsak severiz, seversek

emir ve yasaklar›na uyar›z. Uyarsak mutlu oluruz, de¤il mi?

Zeynep : Evet gerçekten güzel özetledin. Bir tekerleme gibi oldu. Çok hofluma

gitti. Bir de beraber tekrarlayal›m.

Ahmet ve Zeynep : Allah’› tan›rsak severiz,

Seversek emir ve yasaklar›na uyar›z,

Uyarsak mutlu oluruz.

(Yukar›daki konuflma metni bu kitap için yaz›lm›flt›r.)

174

Kalp asla bofl b›rak›lamaz. Kalbin ifli sevgidir. Bir kifli kalbine Allahve peygamber sevgisini yerlefltirirse o sevgi orada bir çekirdek gibiyeflerir, büyür ve bütün kalbi kaplar. Allah’› ve peygamberi tan›d›kça osevgi daha da büyür ve kalpten taflarak Allah'›n sevdi¤i her fleyi kuflat›r.Böylece insan, Yunus Emre gibi “Yarad›lan› severiz, Yaradan’dan ötürü”demeye bafllar.

UNUTMAYALIM

Allah, hepimizi tanıyor ve hepimizin adını biliyor.Allah bizi seviyor. Allah’ın bizi tanıması, bilmesi,görmesi ve duyması ne kadar heyecan verici değilmi?

‹yi insan olursak Allah bizi daha çok sever. Bu durum Kur’an’da flöyle ifade edilir: “...Allahiyilik edenleri sever.”6 Allah çocuklar› da çok sever. Kur’an'da çocuklar›n, dünyan›n süsüoldu¤u belirtilir.7

Allah’›n “Rahman”, “Rahîm” yani esirgeyen, ba¤›fllayan gibi pek çok güzel ismi vard›r.Ayr›ca o; her fleyi görür, duyar, bilir ve her fleye gücü yeter. Dolay›s›yla konufltuklar›m›z›, dilekve dualar›m›z› duyar. ‹badetlerimizi ve bütün yapt›klar›m›z› görür.

6 Mâide suresi, 13. ayet.7 Bak›n›z: Kehf suresi, 46. ayet.

175

ALLAH

vard›r, birdir, efli ve benzeri yoktur, hiçbir fleye benzemez.

her fleyi bilir, her fleyi görür, her fleyi duyar, her fleye gücü yeter.

Allah’›n her fleyi gördü¤ünü ve duydu¤unu bildi¤imiz için:• Sözlerimize dikkat ederiz,• ‹badet eder, güzel ifller yapar›z,• Yanl›fl ifller yapm›flsak Allah’tan ba¤›fllama diler ve tövbe ederiz.

• Kevser Suresi ve Anlam›

• Derse gelmeden önce Kevser suresini büyüklerinizden veya CD’den birkaç kez dinleyiniz.

• Sureyi düzgün okumay› ö¤rendikten sonra ezberlemeye bafllay›n›z.

Namaz: ‹slam’›n befl flart›ndan biri olan ve Müslümanlar›n günde befl vakit, dinî kurallara göre yapmak zorundaolduklar› ibadettir.‹badet: Allah’›n emirlerini yerine getirmek, yasaklar›ndan kaç›nmakt›r.Kurban: Dinin emrini yerine getirmek için kesilen hayvan.

Kevser suresinin (okunuflu)

Bismillâhirrahmânirrahîm.‹nnâ a’taynâkelkevser.

Fesalli lirabbike venhar.‹nne flânieke hüvel ebter.

Anlam›

Merhamet eden ve koruyan Allah’›n ad›yla.(Ey Muhammed!) Do¤rusu biz sana kevseri(bol nimet) verdik.Öyleyse Rabb’in için namaz k›l, kurban kes.Do¤rusu ad›, san› ortadan kalkacak olan, sana kinbesleyen kimsedir.

‹man, ‹slam ve Ahlak

176

Meleklere ‹nanmakÇevremizde pek çok varl›k bulunmaktad›r. ‹nsanlar,

a¤açlar ve da¤lar gibi baz›lar›n› gözlerimizle görürüz.Mikrop ve galaksileri de baz› araçlar yard›m›yla görebiliriz.Ancak ç›plak gözle ya da mikroskop gibi araçlarlagöremedi¤imiz baflka varl›klar da vard›r. Meleklergöremedi¤imiz varl›klardand›r. ‹slam dininde meleklereinanmak iman›n esaslar›ndand›r. Bu konuda Kur’an-›Kerim bize flöyle bilgi vermektedir: “…müminler de …Allah’a, meleklerine, kitaplar›na, peygamberlerineiman ettiler…”8 ‹slam dininde oldu¤u gibi di¤er dinlerdede meleklere inan›l›r.

Görmedi¤imiz hâldeinand›¤›m›z varl›klar var m›d›r?

ALLAH’IN MELEKLERİ

Allah’ın yarattığı her şeyi göremeyiz,Varlığını hisseder fakat el süremeyiz.

Duyulmaz kelebeğin kanadından çıkan ses,Havayı görmesek de alırız nefes nefes.

Isıtır, aydınlatır, motorları işletir,Elektrik denilen gücü kim görebilir?

Hiçbir göze görünmez hiçbir meyvenintadı,Güllerin kokusunu gözle gören olmadı.

Görmeden biliyoruz nurdan kelebekleri,Dolaşır aramızda Allah’ın melekleri....Gökhan Evliyao¤lu, Çocuk ve Dua, s. 15.

Melekler nurdan yarat›lm›fllard›r. Dolay›s›yla çok h›zl›d›rlar. Sürekli güzel ifl ve ibadetyaparlar. Yemezler, içmezler. Cinsiyetleri yoktur, evlenmezler. Gelecekte ne olaca¤›n›bilmezler. Allah’›n kendilerine verdi¤i görevleri yaparlar.

“Keflke ben de melek olsayd›m” diye akl›ndan geçirenler hiç üzülmesin. Çünkü Allah’›nemir ve yasaklar›na uyan insanlar, meleklerden daha üstün özelliklere kavuflacak ve çokgüzel ödüller alacaklard›r.

8 Bakara suresi, 285. ayet.

Varl›klar

Görünenler Görünmeyenler

‹nsanlar

Bitkiler

Uzay

Sevgi

Melekler

Ak›l

12 Bak›n›z: Enfâl suresi, 12. ayet; Râd suresi, 11. ayet.13 Bak›n›z: Nahl suresi, 99-100. ayetler; ‹srâ suresi, 65. ayet.

177

MELEKLER

Çok say›da melek vard›r. Onlardan dört tanesine “büyük melek” denir. Büyük meleklerve görevleri flöyledir:

Ayr›ca “Yaz›c› Melekler (Kiramen Kâtibin)”, “Koruyucu Melekler (Hafaza)” ve “Sorgu Melekleri(Münker, Nekir)” vard›r.

Yaz›c› melekler, insanlar›n yapt›klar›n› kaydederler.9 Bu konuda Kur’an-› Kerim’de flöylebilgi verilmektedir: ”Sa¤›nda ve solunda birer melek onu (insan›) izlemekte ve söyledi¤iher sözü kaydetmektedir.”10 Bütün yapt›klar›m›z kaydedildi¤i için sözlerimize ve davran›fllar›m›zadikkat ederiz. Çünkü yapt›¤›m›z ibadet ve güzel ifllerden dolay› Allah bizleri ödüllendirecektir.

Kur’an-› Kerim, meleklerin insanlara dua ettiklerini11 ve zor zamanlarda insanlara yard›medeceklerini bildirmektedir.12

Meleklerin d›fl›nda fleytan ve cin gibi baflka varl›klar›n oldu¤u da Kur’an’da belirtilmifltir.Allah’a s›¤›nan, ona gönülden inanan ve güvenenlere bu varl›klar›n zarar vermesi mümkünde¤ildir.13

9 Tevbe suresi, 105.10 Kâf suresi, 17-18. ayet.11 Bak›n›z: Mümin suresi, 7-9. ayetler.

Sûr: ‹srafil’in k›yamet kopmadan önce ve yeniden dirilifli bildirmek üzere kullanaca¤› boru.K›yamet: Dünyan›n sonu.

‹Y‹L‹

KLERDEN

GÜZEL DAVRANIfi

LARDAN

YARDIMLA

fiMAKTA

N

‹BADET

ETMEKTE

N

‹L‹M

LE U

⁄RAfiANLARDAN

‹BADET

EDENLERDEN

Cebrail Azrail Mikail ‹srafil

Allah’tan ald›¤›mesajlar›peygamberlereiletir.

Allah’›n izniyle,ömrünütamamlam›flolanlar›n ruhunuteslim al›r.

Dünyada meydanagelecek do¤aolaylar›n› düzenler.

Vakti geldi¤indesûru üfleyerekk›yametingeldi¤ini ilan eder.

‹man, ‹slam ve Ahlak

ÇOKHOfiLANIRLAR

178

Kitaplara ‹nanmak

Kaç tane ilahî kitap vard›r? Araflt›r›n›z.

Araflt›ral›m Allah, insanlara do¤ru yolu göstermek içinpeygamberler göndermifl ve bu peygamberlerinbaz›lar›na kitaplar indirmifltir. Allah’›n, mesajlar›n›peygamberlerine iletme flekline vahiy denir.

Hz. Musa’ya Hz. Davut’a Hz. ‹sa’ya Hz. Muhammed’e

TEVRAT ZEBUR ‹NC‹L KUR’AN-I KER‹M

Tevrat, Hz. Musa’ya verilen kitab›n ad›d›r. Befl bölümden oluflmaktad›r. Bunlar: Tekvin,Ç›k›fl, Levililer, Say›lar ve Tesniye’dir. Zebur ise Kitab-› Mukaddes’te Tevrat’›n sonundad›r.‹ncil, Hz. ‹sa’ya verilen kitab›n ad›d›r. Hristiyanlar›n ço¤unun kabul etti¤i dört ‹ncil vard›r. Bunlar:Matta, Markos, Luka ve Yuhanna incilleridir. Ayr›ca Hz. Adem’e 10, Hz. fiit’e 50, Hz. ‹dris’e 30,Hz. ‹brahim’e 10 sahife (sayfa) verilmifltir. Bunlara da suhuf denir.

Kur’an-› Kerim, son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’e indirilen ilahî kitapt›r. Kur’an, ayetve surelerden oluflmaktad›r. Kur'an'›n her cümlesine ayet, her bölümüne de sure denir. Kur'an'da114 sure vard›r.

Kur’an’›n verdi¤i bilgilere göre Tevrat, Zebur, ‹ncil ve Kur’an-› Kerim Allah taraf›ndangönderilmifltir. Kur’an-› Kerim ilahî kitaplar›n sonuncusudur. Kur’an de¤iflmemifltir vede¤iflmeyecektir.

İLAHÎ KİTAPLAR

Allah taraf›ndan peygamberlere gönderilen kitaplara ilahî kitaplar ad› verilir. Bu kitaplarainanmak Müslümanl›kta iman›n esaslar›ndan biridir.

179

Peygamberlere ‹nanmak

Peygamber denildi¤indeakl›n›za ne geliyor?

Peygamberler, Allah’›n mesajlar›n› emir ve yasaklar›n›insanlara iletmek ve do¤ru yolu göstermekle görevlidirler.Allah'›n peygamber göndermesi, insanlar› sevdi¤inin birgöstergesidir. ‹lk insandan beri her topluma bir peygambergönderilmifltir. Yüce Allah, Kur’an’da flöyle buyurur: “Andolsunbiz her ümmete… peygamber gönderdik…”14 Onun içinpeygamberlere inanmak ‹slam dininin iman esaslar›ndand›r.

‹lk peygamber Hz. Âdem, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’dir. ‹kisinin aras›nda pekçok peygamber gelmifltir. Müslümanlar bu peygamberlerin hepsinin Allah taraf›ndan gönderildi¤ineinan›rlar. Kur’an-› Kerim’de sadece yirmi befl peygamberin ad› geçmektedir. Hz. ‹brahim, Hz.Nuh, Hz. ‹shak, Hz. ‹smail, Hz. Süleyman, Hz. Musa, Hz. Davut, Hz. ‹sa ve Hz. MuhammedKur’an’da ad› geçen peygamberlerden baz›lar›d›r.

14 Nahl suresi, 36. ayet.

Ümmet: Hz. Muhammed’e inananlar›n hepsine birden ümmet denir.

Peygamberlerin Özellikleri

• Zekidirler.

• Güvenilen insanlard›r.

• Allah’›n mesajlar›n› insanlara iletirler.

• Günah ifllemezler.

• Do¤ru sözlüdürler.

Fatih Sultan Mehmet'in huzuruna ç›kanbir kifli: “Yüz yirmi dört bin peygambervar, ahirette sana flefaat etmeleri için herbiri ad›na bir lira vermen gerekir.” der.Fatih: “Say bakal›m yüz yirmi dört binpeygamberin ad›n›.” diye karfl›l›k verir.Adam sadece on peygamberin ad›n›say›nca Fatih kendisine on lira verir ve:“Di¤erlerini de say, her biri için bir liravereyim.” der.

Vahit Çabuk, Osmanl› Tarihinden F›kralar,‹stanbul, 1974, s. 11'den düzenlenerekal›nm›flt›r.

FIKRA

‹man, ‹slam ve Ahlak

Ahirete ‹nanmak

‹nsanlar›n öldükten sonra yeniden diriltilmeleriyle bafllay›p

sonsuza kadar devam edecek olan hayata ahiret hayat›

denir.

Kur’an’da belirtildi¤i gibi “Her canl› ölümü tadacakt›r…”15

Ölüm yok olufl de¤ildir. Öldükten sonra tekrar diriltilece¤iz.

Böyle bir inanca sahip olmak hayata tutunmam›z› sa¤lar.

Yak›nlar›m›z› kaybetti¤imizde bir gün onlarla bir yerde

buluflaca¤›m›z › b i ld i¤ imiz iç in ac›m›z haf i f ler .

“Gelen gider,Giden gelmez.”

Bilmecesinin birinci k›sm›n›ncevab› “do¤um”dur. ‹kinci

k›sm›n›n cevab› nedir?

Müslümanlar, iman›n esaslar›ndan biri olan ahirete inan›rlar. Çünkü Allah flöyle buyuruyor:

“Onlar (müminler)… ahirete de kesin olarak inan›rlar.”16 Di¤er dinler de k›yametin olaca¤›n›,

ahiretin, cennet ve cehennemin var oldu¤unu kabul etmektedir.

Dünyan›n ve dünyadaki her fleyin bir ömrü vard›r. K›yamet kopunca dünyadaki hayat sona

erecektir. Bir süre sonra bütün insanlar, dünyadayken yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› görmek için

“mahfler meydan›nda” yeniden diriltilecektir. Dünyada güzel bir hayat sürmüfl, Allah’›n emir

ve yasaklar›na uymufl olanlar cennete girecek ve hep orada yaflayacaklard›r. Bir ayette Allah

flöyle buyurur: “…namaz k›lanlar, … Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya iflte onlara

büyük ödül verece¤iz.”17 Bunun yan› s›ra kötülük yapanlar da yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› görecekler

ve bunun cezas›n› çekeceklerdir.

180

15 Âl-i ‹mrân suresi, 185. ayet. 16 Bakara suresi, 4. ayet. 17 Nisâ suresi, 162. ayet.

181

Yeniden dirilmenin pek çok örne¤ini dünyada devaml› görmekteyiz. K›fl›n yapraklar›

dökülen a¤açlar, bahar gelince yeniden çiçek açar ve meyve vermeye bafllar. Bunun gibi

insanlar da ahirette yeniden diriltilecektir.

Mezarlar›nda sessizce yatan insanlar, mahfler günü ayn› anda hep birlikte diriltileceklerdir.

Kur’an’da ahireti, cennet ve cehennemi anlatan pek çok ayet vard›r. Cenneti anlatan ayet

ve hadislerde k›saca flu bilgiler verilmektedir: Cennet çok güzeldir. Orada akla hayale gelmeyen

ödüller, sütten ve baldan ›rmaklar vard›r. Sevdiklerimizle devaml› görüflme imkân›m›z olacakt›r.

Cennette insanlara üzüntü verecek hiçbir fley olmayacakt›r. Orada hastal›k ve ölüm yoktur.

‹nsanlara istedikleri her fley verilecektir.

Ahirete inananlar güzel işler yapar ve ibadet ederler, yanlış işlerden kaçınırlar.

Yapılan her şeyin hesabının sorulacağını bildikleri için sözlerine ve davranışlarına

dikkat ederler. Bir yanlış yaptıklarında özür diler ve tövbe ederler.

‹man, ‹slam ve Ahlak

182

Kaza ve Kadere ‹nanmakAllah, olmufl ve olacak her fleyi bilir. Her fley Allah’›n bilgisi

çerçevesinde olur. Allah’›n her fleyi bilmesine ve bir ölçüye göreyaratmas›na kader denir. Kaza ise Allah’›n bildi¤i ve belirledi¤ifleylerin zaman› geldi¤inde onun dilemesiyle meydana gelmesidir. Müslümanlar kadere inan›rlar. Ancak kaderci de¤ildirler. “Aln›m›zane yaz›lm›flsa o olur.” fleklinde bir düflünce Müslümanlarayak›flmaz. Çünkü insanlar ak›l ve irade sahibidir. Yani seçmeözgürlükleri vard›r. Dolay›s›yla herkes yapt›¤›ndan sorumludur.‹yi ve güzel ifller yapan insan, bunlardan dolay› güzel ödüller al›r.Kötü ifller yapan kifliler de yapt›klar›n›n karfl›l›¤›n› görür.18

Kadere inanmak, yan gelip yatmak ya da tembellik etmekde¤ildir. ‹nsan karfl›laflt›¤› s›k›nt›larla mücadele eder ve sorunlar›n›

Mevsimler de bir düzene göredir.

Bir robot nasıl programlanmışsa o şekilde davranır. Programın dışında bir davranışgöstermesi mümkün değildir. İnsan robota benzemez. Çünkü insan aklını ve iradesinikullanarak seçim yapar.

18 Bak›n›z: Bakara suresi, 62. ayet: Hicr suresi, 45-50. ayetler; Nisâ suresi, 162. ayet.

"... Her fleyi yaratan ve birölçüye göre düzenleyen Allah,yüceler yücesidir." Furkan suresi, 2. ayet.

Sürekli gece veya sürekli k›flolsayd› yaflam nas›l olurdu?

Yukar›daki ayeti de göz önündebulundurarak arkadafllar›n›zla

konuflunuz.

aflmaya çal›fl›r. “Kaderim buymufl, elden ne gelir?” diyerek pes etmeyi ‹slam dini uygun görmez.Örne¤in bir ö¤renci ders çal›flmad›¤› için baflar›s›z oldu¤unda “kaderim böyleymifl” diyemez.

Tam tersine derslerine düzenli bir flekilde çal›flmas› gerekir.

183

2. HZ. MUHAMMED (S.A.V.)'‹N HAYATI

Müslümanl›ktan önce, Araplar›n ço¤unlu¤u putatap›yordu. Baz› flehirlerde Yahudi ve Hristiyanlar dabulunmaktayd›. Bunlar›n d›fl›nda az say›da Hz. ‹brahim'indinine inanan ve Allah’›n bir oldu¤una iman eden “Hanîf”lerde vard›.

‹slamiyetten önce dünyan›n di¤er yerlerinde oldu¤u gibiArabistan'da da insanlar çok kötü flartlarda, büyük sorunlariçinde yafl›yorlard›.

HZ. MUHAMMED

Annesi Âmine Hatun,Abdülmuttalip’e torun,İsmail’den gelir soyun.Muhammed aleyhisselâm!

Yirmi Nisan pazartesi,Beş yüz yetmiş bir gecesi,Doğdu cihan bir tanesi.Muhammed aleyhisselâm!

Muzaffer ÇA⁄LAR

Diyanet dergisi, Nisan, 1999, s. 47.

HZ

. MU

HA

MM

ED

571'deMekke'de

do¤du.

annesiÂmine,

babas›Abdullah,

dedesiAbdül-

muttalip,

amcas›Ebu

Talip,

sütannesiHalime'dir.

Hz. Muhammed (s.a.v.)'itan›mak bize nekazand›racakt›r?

Hz. Muhammed’in Do¤du¤u Ortam

‹man, ‹slam ve Ahlak

184

HZ

. MU

HA

MM

ED

25 yafl›ndaevlendi.

610’dapeygam-ber oldu.

619’daefli Haticevefat etti.

621’deMiracaç›kt›.

622’deMedine’yehicret etti.

623’te Hz.Ayfle ileevlendi.

İSLAM’DAN ÖNCEARAP YARIMADASI’NDA

Hz. Muhammed (s.a.v), Arabistan’›n Mekke flehrinde 571 y›l›nda do¤du. Annesinin ad›Âmine, babas›n›n ad› Abdullah’t›r. Hz. Peygamber babas›n› hiç görememifltir. Çünkü o,Peygamberin do¤mas›na iki ay kala vefat etmifltir.

Mekke’nin havas› çocuklar için uygun olmad›¤›ndan, Mekkeliler yeni do¤an çocuklar›n›flehir d›fl›nda yaflayan sütannelere verirlerdi. Hz. Muhammed (s.a.v.) de Halime ad›nda birsütanneye verildi, dört yafl›na kadar onunla kald›. Daha sonra Halime, onu annesine getirdi.Hz. Muhammed (s.a.v.) alt› yafl›na kadar annesi Âmine ile kald›. Annesi vefat edince alt›yafl›ndan sekiz yafl›na kadar dedesi Abdülmuttalip’le yaflad›. Hz. Muhammed (s.a.v.) dedesininvefat›ndan sonra amcas› Ebu Tâlip’in yan›nda kalmaya bafllad›.

DİNÎ ORTAM SOSYAL ORTAM

EKONOMİK DURUMKÜLTÜREL ORTAM

• Puta tapanlar çoktu.• Hristiyanlar vardı.• Yahudiler vardı.• Az sayıda Hanif vardı.

• Kabile hayatı yaşanıyordu.• Kan davaları vardı.• İçki ve kumar yaygındı.• İnsan hakları çiğneniyordu.• Bazı insanlar köleleştiriliyordu.

• Hayvancılık yapılıyordu.• Ticaretle uğraşılıyordu.

• Okur-yazar sayısı yokdenecek kadar azdı.• Sözlü anlatım ve şiir çokyaygındı.

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Do¤umu ve Çocuklu¤u

Bütün Mekkeliler gibi Hz. Muhammed (s.a.v.) de amcas›yla birlikte ticaret yap›yordu. Yirmibefl yafl›na geldi¤inde Hz. Hatice’yle evlendi. O s›rada Hz. Hatice k›rk yafl›ndayd›. O vefatedene kadar baflka biriyle evlenmedi. Bu evlilikten Fatma, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiye,Kas›m ve Abdullah adl› çocuklar› oldu. Hz. Muhammed hayattayken Hz. Fatma’n›n d›fl›ndakidi¤er çocuklar› öldü. Daha sonra evlendi¤i Mariya’dan ‹brahim adl› çocu¤u dünyaya geldi,o da küçük yaflta öldü. Hz. Fatma, Hz. Muhammed’in amcas›n›n o¤lu Hz. Ali ile evlendi. Buevlilikten Hz. Peygamberin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ad›nda torunlar› oldu.

‹nsanlar›n kendi elleriyle tafltan yapt›klar› putlara tapmalar› ve onlardan yard›m istemeleriHz. Muhammed’i çok üzüyordu. Toplumun di¤er yanl›fllar›ndan da rahats›z olan Peygamberbu sorunlar nas›l çözülebilir diye sürekli düflünüyordu. Bu s›rada k›rk yafl›na gelmiflti. Allah,Cebrail adl› mele¤i göndererek Hz. Muhammed’i peygamberlikle görevlendirdi. O da önceyak›nlar›ndan bafllayarak insanlar› Allah’›n dinine yani ‹slam’a davet etmeye bafllad›.

Puta tapanlar önce Hz. Muhammed’ekarfl› ç›kt›lar sonra ona inananlara bask›uygulay›p iflkence yapmaya bafllad›lar.Baz› Müslümanlar kendilerine yap›laniflkenceler sonucu flehit oldu. Baz›lar›da Habefl i s tan ’a h i c re t e t t i .Müslümanlar›n ço¤u ise gizl iceMedine’ye gitmek zorunda kald›. Buarada müflriklerin bask›lar› devamediyordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) de 622y›l›nda Mekke’den ayr›l›p Medine’ye göçetti. Bu olaya “Hicret” denir.

185

HZ

. MU

HA

MM

ED

’‹NÇ

OC

UK

LAR

I

Kas›m Zeynep Ümmü-Gülsüm

Rukiye Fatma Abdullah

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Evlili¤i ve Peygamberli¤i

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Hicreti

Medine flehri ve Mescid-i Nebi

Bu çocuklar›n d›fl›nda ‹brahim ad›nda bir çocu¤u daha vard›r.

‹man, ‹slam ve Ahlak

Puta tapanlar, Müslümanlar› ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’i Medine’de de rahat b›rakmad›lar.Ordular kurarak üç defa Medine’ye sald›rd›lar. Müslümanlar yeni yurtlar›n› zor flartlara ra¤mençok iyi savundular. 624 y›l›nda yap›lan Bedir Savafl›’nda Mekkeliler, beklemedikleri bir flekildeyenildiler. 625'teki Uhut Savafl›’ndan da sonuç alamayan Mekkeliler, 627 y›l›nda yineMüslümanlara sald›rd›lar. Peygamber Hz. Muhammed, onlar gelmeden Medine’nin etraf›nahendekler kazd›rd›. Puta tapanlar Medine’ye geldiklerinde hendekleri görünce flafl›rd›lar.Hendekleri geçemediklerinden sadece oklarla hücum ettiler. Fakat bir süre sonra tekrarMekke’ye döndüler. Kaz›lan hendeklerden dolay› bu savafla Hendek Savafl› denildi.

628 y›l›nda Müslümanlarla Mekkeliler on y›l boyunca savafl olmamas› için Hudeybiyeantlaflmas›n› yapt›lar. Ancak Mekkeli puta tapanlar iki y›l sonra antlaflmay› bozunca Hz.Muhammed Müslümanlarla birlikte yola ç›kt› ve Mekke’ye ulaflt›. Savaflmadan Mekke’yifethetti. Mekkeli müflrikler, Müslümanlar›n kendilerine kötü davranacaklar›n› zannetmifllerdi.Fakat Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanlara çok s›k›nt› veren ve defalarcaMedine’ye sald›ran Mekkeli müflrikleri affetti.

Hz. Muhammed, 632 y›l›nda hac ibadetini yapmak için Mekke’ye geldi. O s›rada haccagelen yüz yirmi bin Müslüman’a bir konuflma yapt›. Hz. Peygamber’in Mekke’deki bu sonkonuflmas›na “Veda Hutbesi” denilir. Hz. Peygamber bundan sonra Medine’ye döndü vehastaland›. Bir süre sonra da vefat etti. Peygamberin mezar› Medine’dedir.

Arabistan’da insanlar›n puta tapmalar›ndan ve di¤er kötü yaflam biçimlerinden dolay›‹slam’dan önceki döneme “Cahiliye Dönemi” denilmifltir. Hz. Muhammed, Mekke’ninfethinden sonra ‹slam dinini yaymaya devam etti. ‹slam’dan önce toplumda var olan sorunlar›ortadan kald›rd›. Art›k putlara tap›lm›yor, zay›flar ezilmiyor, kad›nlara haks›zl›k yap›lm›yor,insanlar kölelefltirilmiyordu. ‹çki, kumar ve ahlaks›zl›¤›n önüne geçilmiflti. Müslümanlar huzuriçinde yafl›yorlard›. Bundan dolay› Hz. Muhammed (s.a.v)’in yaflad›¤› döneme “Asr›saadet”yani “Mutluluk Ça¤›” denilmifltir.

186

624’teBedir

Savafl›oldu.

625’teUhut

Savafl›oldu.

627’deHendekSavafl›oldu.

628’deHudeybiye

Bar›flAntlaflmas›

yap›ld›.

629’daMute

Savafl›oldu.

630’daMekke

fethedildi.

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Vefat›

Savafllar

187

KÂBE HAKEMLİĞİ Hz. Muhammed (s.a.v.) 35 yafllar›nda

idi. Kâbe’nin duvarlar› y›pranm›flt›.Onar›lmas› gerekiyordu. Duvarlartemellerine kadar y›k›ld› ve yenidenyap›lmaya baflland›. Çal›flmalar güzelgidiyordu. Ancak s›ra Hacerülesveddenilen siyah tafl› yerine koymayageldi¤inde sorun ç›kt›. Mekke’nin, öndegelen kabileleri, bu kutsal tafl›, yerinekendilerinin koymalar› gerekti¤inisöylüyorlard›. Tart›flmalar birkaç günboyunca devam etti. Büyük bir çat›flmaç›kaca¤› s›rada, Mekkeliler: “Tart›flmaya

son verelim. Kâbe'nin avlusuna ilk giren kifliyi hakem yapal›m. Onun verece¤i karara raz›olal›m.” diye karar ald›lar.

Bu teklif kabul edildi. Ancak bu sefer de “Kim gelecek acaba? Ya güvenilmez biri gelirse!Taraf tutarak bir karar verirse!” diye herkes endifleyle beklerken kap›da biri belirdi. Mekkelilergelen kifliyi uzaktan fark ettiler ve sevinçle ba¤›rd›lar: “Muhammed! ‹flte güvenilir biri! Onunaram›zda verece¤i karara raz›y›z.” dediler. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v.) herkesin güveninikazanm›fl, dürüst bir insand›.

Hz. Muhammed o zaman daha peygamber de¤ildi. Hem kendisi hem de içinde yaflad›¤›toplum onun peygamber olaca¤›n› bilmiyordu. Fakat o kadar iyi, o kadar ahlakl› biriydi kiherkesin ona sayg›s› ve güveni vard›. Hz. Muhammed yere bir sergi açt›, Hacerülesved’iserginin üzerine koydu. Mekkeli kabile reislerinden de serginin uçlar›ndan tutmalar›n› istedi.Onu hep beraber konulaca¤› yere kadar tafl›d›lar. Sonra Hz. Muhammed, tafl› ald› ve yerinekoydu.

Onun bu karar› bütün kabile reislerini memnun etti. Böylece kan dökülmesi önlenmifl oldu.Bu olaya da “Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Kâbe Hakemli¤i“ denildi.

Ali Himmet Berki-Osman Keskio¤lu, Hazret-i Muhammed, Ankara, 1981, s. 50-51'den uyarlanarakal›nm›flt›r.

621’denamaz farz

oldu.

622’decuma

namaz›farz oldu.

624’teoruç ve

zekât farzoldu.

626’da içkive kumar

yasakland›

632’deVeda

Hutbesiokundu.

632’dePeygambervefat etti.

OKUMA

METN‹

‹man, ‹slam ve Ahlak

Hz. Muhammed (s.a.v.)Peygamber olmadan önce de Peygamber olduktan sonra da

188

Güvenilir bir insand›.

Dan›flarak ifl yapard›.

Merhametli ve affediciydi.

Zaman›n› iyi de¤erlendirirdi.

Peygamberim uludur,Abdullah'›n o¤ludur,Güzel ad›: Muhammed,Yolu, Allah yoludur.

Annesidir Âmine,Nur ya¤d› o an evine,Gördü tatl› rüyalar,‹mrendi gökyüzü zemine,

Do¤du Hakk’›n günefli,Do¤mad› hiçbir efli,Befl yüz yetmifl bir y›l›,Söndü flirkin atefli.

Bast› alt› yafl›na,Kald› bir tek bafl›na,‹nci gibi, annesi,Üzüntüler, bofluna.

Hak dindirir her yas›,Dedesiyle amcas›,Hemen kanat gerdiler,Büyüdü gül goncas›.

19 M. As›m Köksal, ‹slam ‹lmihâli, Seha Neflriyat, ‹stanbul, 1993, s. 69.

Aile bireylerini ve büyüklerini severve sayard›.

Sevinçlerini ve s›k›nt›lar›n› ailesiylepaylafl›rd›.

Güzel olmayan davran›fllardankaç›n›rd›.

Akrabalar›n› ziyaret ederdi.

Asla israf (savurganl›k) yapmazd›.

PEYGAMBER‹M ULUDUR

K›rk yafl›na de¤ince,Peygamberlik verildi,Allah birdir! deyince,Putlar yere serildi!

Herkes kördü, sa¤›rd›,Gelin! diye ba¤›rd›,Hakk’›n do¤ru yoluna,‹nsanlar› ça¤›rd›.

Sürü sürü günaha,Karfl› duran O oldu,‹nsanlar› felaha,Kavuflturan O oldu.

Yirmi üç y›l didindi,Tafl›, yast›k edindi,Ayd›nlatt› cihan›,Getirdi¤i hak din idi.

Altm›fl üç y›l yaflad›,Aln› aç›k, yüzü ak,An›ld›kça pak ad›,Selamlan›p duracak Mustafa As›m Köksal19

189

• Salavat Dualar› ve Anlamlar›

1. Allahümme Salli Duas›n›n Okunuflu

Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alââli Muhammed.

Kemâ salleyte alâ ‹brahîme ve alâ âli‹brahîm.

‹nneke hamîdün mecîd.

Anlam›

Allah’›m! Muhammed’e ve Muhammed’inümmetine rahmet eyle; flerefini yücelt.

‹brahim’e ve ‹brahim'in ümmetine rahmet etti¤ingibi.

fiüphesiz övülmeye lay›k yaln›z sensin, flan vefleref sahibi de sensin.

2. Allahümme Bârik Duas›n›n Okunuflu

Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alââli Muhammed.

Kemâ bârekte alâ ‹brahîme ve alâ âli‹brahîm.

‹nneke hamîdün mecîd.

1. Derse gelmeden önce salavat (Salli-Bârik) dualar›n› büyüklerinizden veya CD’den birkaç

kez dinleyiniz.

2. Dualar› düzgün okumay› ö¤rendikten sonra ezberlemeye bafllay›n›z.

Anlam›

Allah’›m! Muhammed’e ve Muhammed’inümmetine hay›r ve bereket ver.

‹brahim’e ve ‹brahim’in ümmetine verdi¤ingibi.

fiüphesiz övülmeye lay›k yaln›z sensin, flanve fleref sahibi de sensin.

‹man, ‹slam ve Ahlak

190

3. D‹NÎ AYLAR, GÜNLER VE GECELER

Ramazan ve Kurban Bayramlar›

Ramazan ve Kurbanbayramlar› Müslümanlar

aç›s›ndan neden önemlidir?

Her iki bayram öncesinde de evler temizlenir. Mümkünse yeni elbiseler, ayakkab›lar al›n›r.Ziyarete gelecek kiflilere ikram edilmek üzere börek, tatl› vb. yiyecekler haz›rlan›r. Akrabalarziyaret edilir. Uzaktakilerin bayramlar› kutlan›r. Darg›n ve küskün olanlar bar›flt›r›l›r. Mezarl›klarziyaret edilir.

Bu iki bayramdan önceki güne “Arife Günü” denir. Arife gününün akflam›nda ve gecesindebol bol dua, tövbe ve ibadet edilir.

Bir di¤er önemli gün de cumad›r. Çünkü o gün cuma namaz› k›l›n›r. Bu konuda flöyle birayet vard›r: “Ey inananlar! Cuma günü namaz için ezan okundu¤unda her türlü al›flveriflib›rak›p Allah’› anmaya koflun…”20 Cuma namaz› her hafta ö¤le namaz› vaktinde cami ya damescitte cemaatle k›l›n›r. Cuma namaz›na giderken özellikle beden ve elbise temizli¤ine çokdikkat edilir.

Perflembeyi cumaya ba¤layan geceye cuma gecesi denir. Bu gecelerde de her zamankindendaha fazla dua edilir, Kur’an okunur, tövbe edilir.

20 Cum’a suresi, 9. ayet.

Ramazan ay› geldi¤inde kendisine oruçfarz olanlar, bu ay boyunca oruç tutarlar.Befl vakit namaza ek olarak yats›dan sonrateravih namaz› k›larlar. Fitre verilir.Fakirlere yard›m edilir. Ramazan›n sonundada çoluk çocuk, yafll› genç herkes bayrameder. Yaklafl›k iki ay sonra da KurbanBayram› kutlan›r. Bu bayramda kurbanibadeti yerine getirilir. Kurban etindenfakirlere da¤›t›l›r, komflulara ve misafirlereikramda bulunulur.

‹nsanlar toplu hâldey a fl a r l a r . D o l a y › s › y l aüzüntülerini ve sevinçlerini depaylafl › r lar . Bayramlarsevinçlerin yo¤un olarakyafland›¤› günlerdir. ‹slam’dakutlanan iki bayram vard›r.Bunlar Ramazan ve Kurbanbayramlar›d›r.

Cuma Günü

191

Kandiller

‹slam dininde Mevlit, Regaip , Miraç, Berat ve Kadir gecelerine kandil geceleri denir. Bunlara

‹slam dininde ayr› bir önem verilir. Mevlit kandilinin d›fl›ndakiler üç aylar denilen recep, flaban,

ramazan aylar› içinde kutlan›r.

Müslümanlar bu geceleri, kendilerine çeki düzen vermek için bir f›rsat olarak düflünürler.

Kandil gecelerinde yap›lmas› zorunlu olan özel ibadetler yoktur. Ancak bu özel zamanlar›

de¤erlendirmek için kandil gecelerinde daha fazla ibadet, dua ve tövbe edilir, Kur’an ve mevlit

okunur. Yüce Allah’tan ba¤›fllanma dilenir.

Mevlit Kandili

Mevlit, do¤um ya da do¤um günü demektir. Mevlit Kandili Hz. Muhammed (s.a.v.)’in

do¤du¤u gecenin y›l dönümüdür. Peygamberin do¤um günü hicri takvime göre 12 Rebiyülevvel,

miladi takvime göre ise 20 Nisan 571’dir. Bu iki tarihte de Hz. Muhammed (s.a.v.)’in do¤um

günü çeflitli etkinliklerle kutlan›r. 12 Rebiyülevvelin denk geldi¤i tarih Mevlit Kandili, 20 Nisan’›n

içinde bulundu¤u hafta ise Kutlu Do¤um Haftas› olarak kutlan›r.

‹man, ‹slam ve Ahlak

192

21 Kadir suresi, 1-5. ayetler. 22 Bak›n›z: ‹sra suresi, 1. ayet. 23 Kütüb-i Sitte, C 9, s. 104. 24 Kütüb-i Sitte, C 9, s. 101-102.

Kadir GecesiKur’an-› Kerim 610 y›l›nda ramazan ay›n›n yirmi yedinci

gecesinde inmeye bafllam›flt›r. Hakk›nda Kur’an’da bilgiverilen bu geceye Kadir Gecesi denir. Konuyla ilgili olarakKadir suresinde flu bilgiler verilmektedir: “Biz, onu(Kur’an’›) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’ninne oldu¤unu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydanhay›rl›d›r. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerininizniyle her ifl için inerler. O gece, esenlik doludur. Tafecrin do¤ufluna kadar.”21

Miraç KandiliMiraç Kandili üç aylar›n ilki olan recep ay›n›n yirmi yedinci gecesinde kutlan›r. Bu gece, Miraç

olay› gerçekleflmifltir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Mekke’deyken 621 y›l›nda çok h›zl› bir flekildeKudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülmüfltür.22 Oradan da yüce Allah’›n kat›na yükselmifltir.Müslümanlara befl vakit namaz bu s›rada emredilmifltir. Dolay›s›yla her y›l Miraç Kandili’ndeMüslümanlar taraf›ndan Peygamberin yaflad›¤› bu özel olay hat›rlan›r.

Berat Kandilifiaban ay›n›n on beflinci gecesi Berat Kandili’dir. Berat, günahlardan kurtulufl anlam›na

gelir. Bu nedenle di¤er kandil gecelerinde oldu¤u gibi tövbe ve dua edilir, Kur’an okunur, nafilenamaz k›l›n›r.

Regaip Kandili

Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve üç aylar olarak adland›r›lan Recep, fiaban ve Ramazanaylar›ndan ilki olan Recep ay›n›n ilk cuma gecesine Regaip Kandili denir. Bu gece insanlar,Allah’›n rahmet ve bereketinden daha çok faydalan›rlar. Bunun için ibadet etmek, dua etmekve Allah’tan af dilemek gerekir.

Günlük hayat›m›zda zaten söz ve davran›fllar›m›za dikkat etmemiz gerekiyor. Fakat zamanzaman baz› hatalar yapabiliyoruz. Bunun için de tövbe etme ve af dileme imkân›ndan herzaman faydalanmal›y›z. Bu anlamda kandil gecelerini bir f›rsat olarak de¤erlendirmeliyiz.

Aflure Günü

Muharrem ay›n›n onuncu gününe aflure denir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Medine’ye gitti¤indeYahudilerin aflure gününde oruç tuttuklar›n› gördü ve sebebini sordu. Onlar da “Bu gün hay›rl›bir gündür… Hz. Musa o gün oruç tuttu.”23 dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber de o günoruç tuttu. Bu günde aflure denilen tatl› yap›l›r ve komflulara ikram edilir. Bu orucu tutmak isteyenler,muharrem ay›n›n dokuz ve onuncu ya da on ve on birinci günlerinde tutarlar.24

Türkiye'de aflure gününe önem verilir. Aflure zaman› on iki gün boyunca oruç tutarak kurbankesmek suretiyle bu güne sayg› gösterme gelene¤i de devam etmektedir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kadir Gecesindeflu duay› çok tekrarlamam›z› tavsiyeetmifltir: “Allah'›m! Sen affedicisin,affetmeyi seversin, beni affet.”

Hadis (Kütüb-i Sitte, C 3, s. 288.)

bunlar› biliyor muydunuz?

Kur’an-› Kerim bu gecede indirilmeye bafllad›¤› için “Kadir Gecesi” ‹slam dünyas›nda çokönemlidir. Her zaman yap›lan ibadetlere ek olarak bu gece hem asl›ndan hem de tercümelerindenKur’an okunur.

193

4. ‹SLAM D‹N‹NDE TEM‹ZL‹⁄‹N ÖNEM‹

Temizlik, bedeni, elbiseleri ve çevreyi kirlerden, kalbi dekötü duygulardan ar›nd›rmakt›r. Kalp temizli¤ine manevitemizlik denir.

“Allah temizli¤i sever.”

Hadis (Tirmizi, Edeb, 41.)

‹slam dininde temizli¤e çok önem verilir. Abdestin, boy abdestinin ve gerekti¤inde

teyemmümün emredilmifl olmas› bunun bir göstergesidir. Kur’an’a ancak temiz olanlar

dokunabilir. 25 Dinin dire¤i olan namaz›n k›l›nabilmesi için vücudun, elbiselerin ve namaz

k›l›nacak yerin (çevrenin) temiz olmas› flartt›r. Kur’an’da, namaz k›l›naca¤› zaman abdest

al›nmas› emredilmektedir.26 Namaz›n günde befl defa k›l›nmas› farz oldu¤una göre sürekli

temiz olmak gerekir.

Hz. Muhammed (s.a.v.), elbise, vücut ve çevre temizli¤ine çok dikkat ederdi. Etraf› rahats›z

etmeyecek flekilde güzel kokular kullan›rd›. Yemeklerden önce ve sonra ellerini y›kard›.

Difllerini her abdestten önce mutlaka misvakla f›rçalard›. Difllerini temizlemeyenleri uyar›rd›.

Hz. Peygamber, difllerini f›rçalayarak abdest alanlar›n k›ld›klar› namaz›n daha sevap

oldu¤unu söylemifltir. Haftada en az bir kere banyo yapmay› tavsiye etmifltir. Rahats›z edici

kokularla toplum içine ç›k›lmas›n› istememifltir.

Hz. Muhammed (s.a.v.), el temizli¤ine çok dikkat etmifltir. Müslümanlar da el temizli¤ine

özen göstermelidir.

25 Vâk›a suresi, 79. ayet. 26 Mâide suresi, 6. ayet.

Temizlik denildi¤indeakl›n›za ne geliyor?

Düflünceleriniziarkadafllar›n›zla paylafl›n›z.

TEM‹ZL‹K

RUH-KALP BEDEN-G‹YS‹ ÇEVRE

Do¤rulukBirinin ard›ndankonuflmamakTövbe etmek...

El temizli¤iVücut temizli¤iElbise temizli¤i...

EvMahalleOkul...

‹man, ‹slam ve Ahlak

194

27 Bakara suresi, 222. ayet.28 Temizlik görseli www.grip.saglik.gov.tr’den düzenlenerek al›nm›flt›r.

Temizlikle ilgili olarak Kur’an-› Kerim’de flöyle bir ayet vard›r: “…Allah tövbe edenleride sever, temizlenenleri de sever.”27 Kötü söz ve davran›fllar insan›n iç dünyas›n› kirletir.Kendisini gelifltirmek isteyen bir insan, kötü davran›fllardan kaç›narak iyi davran›fllarsergilemelidir.

ELLER‹N‹ YIKAYAN B‹R MÜSLÜMAN

• Temiz olur.

• Peygamberin bir sünnetine uydu¤u içinsevap al›r.

• Sa¤l›¤›n› korumufl olur.

İYİ VE KÖTÜDAVRANIŞLAR

• Doğru bilgi edinmek

• Başkası hakkında iyi şeyler konuşmak

• Verdiği sözde durmak

• Başkalarına yardım etmek

• Hastaları ziyaret etmek

• Dürüst davranmak

• Doğru söylemek...

• Bilgisizlik

• Yalan söylemek

• Gıybet (Dedikodu)

• İftira

• Özenti

• Kıskançlık

• Alay etmek...

El temizli¤i önemlidir.28

195

Her Müslüman hem güzel ifller ve ibadet yaparak hem de tövbe ederek iç temizli¤i yapmal›d›r.29

Yalan, hile ve dedikodu gibi kötü davran›fllar insan›n iç dünyas›n› kirletir. Bu durumdan,

ibadet ederek, güzel davran›fllar sergileyerek ve tövbe ederek kurtulmak mümkündür. Bilgisayar›na

virüs bulaflan insanlar onlar› temizlerlerse bilgisayarlar›n› bozulmaktan kurtarm›fl olurlar. Tövbe

etmek de insandaki virüsleri temizlemek gibidir. Onun için müslümanlar “Esta¤firullah” ya da

bunun Türkçesi olan “Allah›m beni ba¤›flla” diyerek tövbe eder. Hz. Muhammed (s.a.v.),

“Günah›ndan tövbe eden kifli hiç günah ifllememifl gibidir.”3 0 demifltir.

K›sacas› bir Müslüman beden, elbise ve çevre temizli¤inin yan›nda iç temizli¤ine de özen

göstermelidir.

29 Bu görsel M. fievki Ayd›n v.d., ‹lkö¤retim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Ö¤retim K›lavuzu 4. s›n›f , s. 42’dendüzenlenerek al›nm›flt›r. 30 Kütüb-i Sitte, C XVII, s. 628.

‹man, ‹slam ve Ahlak

196

Kimi insanlar için “çok temiz bir insan” tan›mlamas›n› kullan›r, bu insanlar› takdir eder,

onlar› örnek gösteririz.

Kimdir temiz insan?

Güler yüzü, tatl› sözü ve örnek davran›fllar›yla be¤endi¤imiz bu insanlar› hemen gözümüzün

önüne getiririz. ‹yi, yard›msever, alçakgönüllü, cömert, dürüst gibi güzel özellikleri de birlikte

ça¤r›flt›r›r temiz insan. Güzel, iyi, do¤ru tüm davran›fllar, hep temiz insanla birlikte söylenir,

hat›rlan›r.

Temizli¤i, yaln›zca güzel huy ve ahlak aç›s›ndan ele almak, maddi temizli¤i önemsememek

do¤ru de¤il. Beden temizli¤i, çevre temizli¤i de elbette büyük önem tafl›maktad›r. Dinimiz

abdest alarak ayn› zamanda bedenimizi temizlemeyi, odam›z›, evimizi, okulumuzu ve çevremizi

temiz tutmay› emreder.

Yemekten önce ve sonra ellerimizi y›kamak, difllerimizi f›rçalamak, y›kanmak, çevremizi

kirletmemek durumunday›z.

Yedi¤i çekirdeklerin kabuklar›n›, içti¤i meyve suyu fliflesini, at›k ve çöpleri sokaklara

atmak, yaflad›¤›m›z temiz hayat› kirletmek de¤il de nedir?

...

Ruh temizli¤imizi, yalan söylememek, Yaradan›m›za ibadet etmek, iyilik, do¤ruluk ve

güzelli¤i kendimize ilke edinmekle vb. koruyabiliriz.

Maddi ve bedenî temizli¤imizi sürdürmemiz ise ço¤u zaman bizi hastal›klardan uzak tutar.

Maddi ve manevi hastal›klar›n temelinde, elbette maddi ve manevi kirler yatmaktad›r.

Onlardan temizlenmek, bizi her bak›mdan; temiz, sa¤l›kl› ve inançl› insan hâlinde yaflat›r.

Peygamberimizin “Temizlik imandand›r” sözü, temizli¤i imana ba¤lamakta, iman eden

her insan›n, temizli¤e gerçekten önem vermesi gerekti¤ini vurgulamaktad›r.31

31 R›fk› Kaymaz, Baflar› ve Mutlulu¤a K›rk Pencere, Ankara, 2009, s. 50, 51.

TEMİZLİK İMANDANDIR

OKUMA METNİ

5. D‹NÎ KAVRAMLAR

“Helal kesim, helal et”ifadelerini hiç duydunuz mu?Bunlar›n ne anlama geldi¤ini

araflt›r›n›z.Buldu¤unuz bilgileri

arkadafllar›n›zla paylafl›n›z.

‹slam dini, güzel ifller yap›lmas›n› ve güzel sözler

söylenmesini ister. Kötü ve zararl› ifllerden, sözlerden

uzak durulmas› gerekti¤ini belirtir. Bu durumlar için farz,

sünnet, helal, haram, sevap, günah gibi kavramlar

kullan›l›r.

Allah’›n yap›lmas›n› kesin olarak emretti¤i ifllere farz denir. Namaz k›lmak, oruç tutmak gibi.

Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yapt›¤› ve

Müslümanlar›n da yapt›klar›nda sevap alacaklar› ifllere

sünnet denir. Yemekten önce ve sonra elleri y›kamak,

diflleri f›rçalamak sünnettir.

‹slam dinine göre yap›lmas› serbest olan söz ve davran›fllara helal denir. Çal›flarak geçimini

sa¤lamak, yasaklanmam›fl fleylerden yemek ve içmek helal olan davran›fllard›r.

‹slam’a göre yap›lmas› kesin olarak yasaklanm›fl söz ve davran›fllara haram denir. Örnek;

Alkollü içecekleri içmek, uyuflturucu kullanmak, kumar oynamak, yalan söylemek, dedikodu

yapmak gibi durumlar kesinlikle haramd›r.

Bir Müslüman ‹slam dinine göre nelerin haram oldu¤unu ö¤renmeli ve bunlardan uzak

durmal›d›r. Bu tür hatalara düflen kifliler de hemen vazgeçip tövbe etmelidir. Haramlardan uzak

duranlar Allah taraf›ndan sevilirler, dünyada ve ahirette mutlu olurlar.

Yap›lan iyi ifllere ve söylenen güzel sözlere verilecek olan karfl›l›¤a sevap denir. ‹badet

etmek, birine yard›m etmek, ders çal›flmak gibi.

‹slam dinine göre hofl karfl›lanmayan söz ve davran›fllara günah denir. Komflular› rahats›z

etmek, yalan söylemek, insanlar› aldatmak, h›rs›zl›k yapmak, trafik kurallar›na uymamak gibi.

Dinî kavramlardan biri de flükürdür. ‹nsanlar kendilerine iyilik edenlere teflekkür ederler.

Allah'›n verdi¤i say›s›z nimetlere teflekkür etmeye flükür denir. Bunun en güzel örne¤i yemeklerden

sonra söylenen flu cümlelerdir. “Elhamdülillah”, “Çok flükür”, “Hamdolsun”, “Allah'›m sana

flükürler olsun”, “Allah’a flükür”.

fiükretmek son derece önemlidir. Çünkü Allah flöyle buyuruyor : “…E¤er flükrederseniz

Allah sizden hoflnut olur…”32 “…fiükrederseniz elbette size nimetimi art›r›r›m…”33

Dolay›s›yla flükretti¤iniz neyse Allah onu art›racakt›r.

197

32 Zümer suresi, 7. ayet. 33 ‹brahim, suresi, 7. ayet.

‹man, ‹slam ve Ahlak

198

Sa¤l›¤›n›za flükrederseniz Daha sa¤l›kl› olursunuz.

Mutlulu¤unuza flükredersiniz Daha mutlu olursunuz.

Baflar›n›za flükredersiniz Daha baflar›l› olursunuz.

Şükrettigimiz bütün güzellikler artırılacaktır.

Nasıl Şükredebiliriz?

Hem dille hem de bedenle flükredersek tam olarak flükretmifl oluruz. Bunlardan biri eksikolursa flükür tam olmaz. Örne¤in, derslerinde baflar›l› olan bir ö¤renci s›navlarda yüksek notald›¤›nda: “Allah’›m sana flükürler olsun” dese fakat ders çal›flmaya devam etmese eksikflükretmifl olur. Dolay›s›yla ders çal›flmaya devam etmelidir. Ayr›ca ibadetlerini de yapmal›d›r.fiükrün en güzel flekli ise namaz ibadetidir. Günde befl vakit namaz k›lan bir Müslüman, herrekâtta fatiha suresini okumaktad›r. Bu surenin ilk ayetinin anlam› fludur: “Âlemlerin Rabbiolan Allah’a hamdolsun.”34

Ayn› flekilde evinin geçimini sa¤layan bir kifli de yeme¤in ard›ndan dille flükreder. ‹flindedüzgün çal›flmaya devam eder ve ibadetlerini de aksatmaz. Bunlar› yapt›¤›nda tam olarakflükretmifl olur, Allah da ona verdi¤i nimetleri art›r›r.

34 Fatiha suresi, 1. ayet.

fiükür

Bedenle flükürDille flükür

Çal›flarak ve‹badet ederek yap›l›r.

“Allah’›m sana flükürler olsun”vb. sözler söylenerek yap›l›r.

199

• Ettehiyyatü Duas› ve Anlam›

• Dersten önce Etttehiyyatü duas›n› büyüklerinizden veya CD’den birkaç kez dinleyiniz.

• Duay› düzgün okumay› ö¤rendikten sonra ezberlemeye bafllay›n›z.

Ettehiyyâtu Duas›n›n Okunuflu

Ettehiyyâtu lillâhi vessalevâtüvettayyibât.

Esselâmü aleyke eyyühen-nebiyyüve rahmetullâhi ve berekâtuh.

Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-sâlihîn.

Eflhedü en lâ ilâhe illallâhve eflhedü enne Muhammedenabduhû ve Rasûlüh.

Anlam›

Selam, rahmet ve bütün güzellikler, iyilikler Allahiçindir.

Ey Peygamber! Allah’›n selam›, rahmet ve bereketisenin üzerine olsun.

Selam bizim üzerimize ve Allah’›n bütün iyi kullar›üzerine olsun.

fiahitlik ederim ki Allah’tan baflka ilah yoktur.Yine flahitlik ederim ki Hz. Muhammed, onun kuluve Peygamberidir.

‹man, ‹slam ve Ahlak

6. ‹SLAM’DA DUANIN YER‹ VE ÖNEM‹

Dua; dilekleri, istekleri Allah'a iletmektir. Allahkendisine dua etmemizi ister. Dualar›m›z› iflitti¤ini vekarfl›l›k verece¤ini bildirir. “…Bana dua edin, size cevapvereyim...”35 ayetinde de görüldü¤ü gibi Allah, do¤rudankendisine dua etmemizi istemektedir.

Dua Allah ile insan aras›nda kuvvetli bir ba¤d›r.

Yüce Allah’a dua etmek bizeneler kazand›r›r?

Hiç düflündünüz mü?

Allah “…Benden isteyenin, dua etti¤inde duas›nakarfl›l›k veririm.” buyurmaktad›r.

Bakara suresi, 186. Ayet.

Kur’an’da dua örnekleri verilerek nas›l dua edilece¤i gösterilmifltir. Peygamberin en çokyapt›¤› dua, Rabbenâ dualar›d›r. Kur’an-› Kerim’de Bakara suresinin 200. ayetinde bu duayer almaktad›r.

Böyle bir duyguyu vermeseydin Rabbim,Böyle sonsuz bir rahmet sunmasaydın,Dua nedir, niyaz nedir bilmeseydim,Dertlerle bunalır, boğulurdu kalbim. Hacer AKIN Diyanet Dergisi, S. 109.

200

Dua etmek için bir arac›ya, özel bir yere ihtiyaç yoktur. Her yerde, her zaman Allah’a duaedilebilir. Namazlardan sonra, kandil gecelerinde, cuma akflamlar›nda, yemeklerden sonra,akflam yatmadan önce dua edilmesi özellikle tavsiye edilmifltir. Anne-baban›n evlad›na,Müslümanlar›n birbirine yapt›klar› dualar›n, namazlardan sonra ve ezan okunurken yap›landualar›n kabul edilece¤i peygamberimiz taraf›ndan söylenmifltir.36

35 Mü’min suresi, 60. ayet. 36 Kütüb-i Sitte, C 5, 500-504.

201

• Rabbena Dualar› ve Anlamlar›

Rabbena Duas› 1 (okunuflu)

Rabbenâ âtina fiddünya haseneten

ve fil âhireti haseneten

ve k›na azâbennâr.

Anlam›

Allah’›m! Bize dünyada iyilik, güzellik ver.

Ahirette de iyilik, güzellik ver.

Ve bizi cehennemin azab›ndan koru.

Rabbena Duas› 2 (okunuflu)

Rabbena¤firlî veli vâlideyye velilmü'minîne yevme yekûmul hisâb

Anlam›

Allah’›m! Beni, anam›-babam› ve bütünmüminleri hesap görülece¤i günde ba¤›flla.

Geldi uyku zaman›Huzur gönder yarabbi!Bütün yarat›klaraRahatl›k ver yarabbi!.....................................Rahmetin boldur senin.Yard›m›n› dilerim,Hasta yatanlar için.

Temiz yata¤›m›zaSa¤ yat›p sa¤ kalkal›m.Sabahleyin nefleyleYolumuza ç›kal›m.

Güzel rüyalar görüpUyanal›m inflallah,Lâ ilâhe illâllah,Muhammed Resulüllah.

Gökhan Evliyao¤lu, Çocuk ve Dua, s. 6.

‹man, ‹slam ve Ahlak

202

37 Nahl suresi, 90. ayet. 38 Bakara suresi, 188. ayet.

7. ‹SLAM D‹N‹ BAZI DAVRANIfiLARDAN SAKINMAMIZI ‹STER‹slam dini insanlar›n ve toplumlar›n huzurlu ve mutlu olmalar›n› ister. Huzuru bozacak ifl

ve davran›fllar› yasaklar. Dolay›s›yla bir Müslüman, ‹slam dininin yasaklad›¤› davran›fllar›n neleroldu¤unu ö¤renmeli ve bunlara göre hareket etmelidir. Kur’an-› Kerim'de: “Muhakkak kiAllah... kötülükleri, fenal›k ve azg›nl›¤› yasaklar. O düflünüp tutas›n›z diye size ö¤üt verir.”37

buyrulur.Burada yanl›fl davran›fllardan baz›lar› üzerinde durulacakt›r:

Kul Hakk› Yemek‹nsanlar toplu hâlde yaflayan varl›klard›r. Herkes

çeflitli haklara sahiptir. Herkesin birbirinin hakk›n›gözetmesi gerekir. ‹slam dininde, insanlar›n birbirlerinesöz ve davran›fllarla zarar vermesine kul hakk› denir.Allah “...Birbirinizin mallar›n› haks›z flekilde yiyiptüketmeyin...”38 buyurarak kul hakk› yemeyi yasaklam›flt›r.

Araflt›ral›m

Hucurat suresi 11 ve 12. ayetleriKur’an-› Kerim’den bularakokuyunuz. Bu ayetlerde geçen vekaç›n›lmas› istenen davran›fllar›nneler oldu¤unu belirleyiniz.

Kul hakk›n› gözetti¤imiz gibi devlete ve topluma ait haklara da dikkat etmeliyiz. Çünkü ayn›devlette yaflayan her bireyin di¤erlerine karfl› hak ve sorumluluklar› vard›r.

Müslüman olsun olmas›n bütün insanlar›n haklar›na dikkat etmemiz gerekir. Kul hakk› yemiflolanlar, o insanlara verdikleri zarar› ödemeli ve onlarla helalleflmeli, Allah’a tövbe ederek deba¤›fllanma dilemelidir.

Yalan Söylemek, Sözünde Durmamak‹nsanlar› aldatmak amac›yla bilerek ve gerçe¤e ayk›r› olarak söylenen sözlere yalan denir.

Allah “…Yalan sözden kaç›n›n.”39 ayetiyle yalan› kesin olarak yasaklamaktad›r. ‹slam dinindeyalan›n hiçbir flekli hofl görülmez. Baz› insanlar karfl›laflt›klar› birtak›m sorunlar› çözmek için yalan söylemeye bafllarlar. Sonrao yalan ortaya ç›kmas›n diye daha büyük yalanlar söyleme yoluna giderler. Hz. Peygamber birhadiste flöyle buyuruyor: “… Do¤ruluk iyili¤e, iyilik de cennete götürür. Kifli do¤rulu¤adevam ederse Allah kat›nda da do¤ru olur. Yalanc›l›ktan sak›n›n. Çünkü yalanc›l›k kötülü¤e,kötülük de cehenneme götürür. Kifli yalan söylemeye devam ederse Allah kat›nda çokyalan söyleyen olarak kaydedilir.”40

Kaç yalandanKaçar gibi y›landanHem dünya hem ahiretKarar›r yalan dolandan

Kaç yalandanKaçar gibi y›landanHem dünya hem ahiretKarar›r yalan dolandan

39 Hac suresi, 30. ayet40 Tecrid-i Sarih, C 12, s.146.

Yalancılık psikolojik bir hastalıktır. Yalan söyleyen bir kişi sürekli bir şeylergizlemiş olmanın huzursuzluğu içinde olur.Bu hastalıktan kurtulmanın tek çaresi yalandan uzak durmaktır.

203

fiakadan da olsa yalandan uzak durulmal›d›r. Yalan›n en kötüsü, yalan yere yemin etmek

ve yalanc› flahitlik yapmakt›r. Yalan, insanlar aras›ndaki ve toplumdaki güveni yok eder.

Dolay›s›yla evde, ailede ve toplumda huzur kalmaz.

Bir Müslüman verdi¤i sözü tutmal›d›r, tutamayaca¤› sözü vermemelidir.Bir hadiste; yalan söyleyen, sözünde durmayan ve emaneti korumayan kiflinin ikiyüzlü

oldu¤u yani inanmad›¤› hâlde inan›yormufl gibi göründü¤ü belirtilmektedir.41

G›ybet (Dedikodu) ve ‹ftira EtmekBir kiflinin yüzüne söylendi¤inde

hofllanmayaca¤› kusurlar›n›, arkas›ndansöylemeye g›ybet denir. G›ybetin kötüleme,çekifltirme, dedikodu yapma gibi anlamlar›da vard›r. ‹ftira ise bir kifliyi yapmad›¤› biriflle suçlamakt›r. Kur’an’da g›ybetin deiftiran›n da günah oldu¤u belirtilmektedir.42

Dolay›s›yla g›ybet etmek ve iftira atmakharamd›r. Bu günahlar› ifl leyenlerçekifltirdikleri ya da iftira ettikleri kiflidenözür dileyerek helalleflmeli ve Allah’a tövbeetmelidir. Sizin arkan›zdan konuflulmas› vesize iftira edilmesi nas›l hoflunuza gitmiyorsaayn› fleyi baflkas›na yapman›z da onlar›nhofluna gitmez.

Bulundu¤umuz ortamda dedikoduyap›l›yorsa engellemeliyiz. Engel olamazsak,oradan ayr›lmam›z da mümkün de¤ilseoradaki konuflmalara kat›lmamal›y›z.

41 Tecrid-i Sarih, C 1, s. 44-45. 42 Bak›n›z: Hucurat suresi, 12. ayet; Nisa suresi, 112. ayet.

‹man, ‹slam ve Ahlak

204

Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v.) arkadaşlarına “Gıybetin ne olduğunu biliyor

musunuz?” diye sordu. Onlar da “Allah ve Rasulü daha iyi bilir” dediler.

Peygamber: “Müslüman kardeşinizden, hoşlanmayacağı şekilde söz etmenizdir.”

dedi. Orada bulunan biri: “Söylediğim şey onda varsa (Bu da mı gıybet olur?)”

diye sordu. Bunun üzerine Peygamber şöyle dedi: “Eğer söylediğin şey onda

varsa gıybetini yapmış olursun. Konuştuğun şey onda yoksa iftirada bulunmuş

olursun.”43

H›rs›zl›k Yapmak

Bir kiflinin baflkas›na ait bir fleyi izinsiz olarak almas›na h›rs›zl›k denir. Yahudilik veHristiyanl›kta oldu¤u gibi ‹slam’da da h›rs›zl›k yasaklanm›flt›r. Kur’an’da: “Ey imanedenler! Mallar›n›z› aran›zda haks›zl›kla de¤il, karfl›l›kl› r›za ile yap›lan ticaretleyiyin...”44 buyrulmaktad›r.

Miktar›, k›ymeti ne olursa olsun bir mal›n, sahibinden izinsiz olarak al›nmas› h›rs›zl›kt›rve kul hakk›d›r. Bu flekilde izinsiz al›nan eflyalar sahibine geri verilmeli, özür dilenmelive helallik al›nmal›d›r. Ayr›ca tövbe edilmelidir. Böyle bir durumda mal›n ya da eflyan›nsahibinden helallik almadan tövbe edilmesinin bir anlam› olmaz.

Arkadafllar›n›n eflyas›n› izinsiz kullanmak da h›rs›zl›kt›r.Zekât, sadaka, yard›mlaflma ve borç verme gibi güzel davran›fllar bir toplumda

yayg›nlafl›rsa h›rs›zl›¤›n önüne geçilmifl olur.

43 Kütüb-i Sitte, C 12, 121-122.44 Nisa suresi, 29. ayet.

205

Baflkalar›nda olan güzel özelliklerden rahats›zolup o özelliklerin kaybolmas›n› istemek veyabeklemek k›skançl›kt›r. Kur’an’da k›skanç kiflilerinkötülü¤ünden Allah’a s›¤›nmam›z istenmifltir.Hz. Muhammed de: “K›skançl›ktan kaç›n›n›z.Çünkü ateflin odunu yak›p yok etmesi gibik›skançl›k da bütün iyilikleri yok eder.”45

diyerek k›skançl›¤›n nelere yol açaca¤›na dikkatçekmifltir.

Baflkas›na g›pta etmek yani imrenmekk›skançl›k de¤ildir. Dolay›s›yla baflkas›n›n sahipoldu¤u güzelliklere sahip olmay› istemekdinimizce hofl karfl›lanm›flt›r. Fakat k›skançl›kyasaklanm›flt›r.

Özellikle kardefller aras›nda yaflanank›skançl›¤›n ileri boyutlara ulaflmas›na izinvermemek gerekir. K›skançl›k insana hiçbir fleykazand›rmaz, aksine insan›n ruh sa¤l›¤›n›nbozulmas›na sebep olur. Aile ve çevresiyleiletifliminin bozulmas›na yol açar.

K›skançl›ktan kurtulmak için konuyla ilgiliayet ve hadisleri çok iyi anlamal›y›z. K›skançl›¤›nzararl› oldu¤unu unutmamal›y›z. Ayr›ca kendiimkânlar›m›z› kullanarak elde edece¤imizgüzelliklerin ve baflar›lar›n, baflkalar›n›k›skanmaktan daha önemli oldu¤unu farketmeliyiz.

K›skançl›k (Haset)

Alay EtmekAlay, insanlar›n kusurlar›n›, eksik yönlerini e¤lence konusu yapmakt›r. Bu konuda

Allah flöyle buyurur: “Ey iman edenler! Bir topluluk di¤er bir toplulukla alay etmesin.Belki alay edilenler, kendilerinden daha iyidirler…”46 Her insan›n eksik ve kusurluyönleri olabilir. Ayn› durumda biz de olabiliriz. Kendimize yap›lmas›n› istemedi¤imizdavran›fllar› biz de baflkalar›na yapmamal›y›z. Hiç kimsenin baflkalar›n› hor görme veküçümseme hakk› yoktur. Baflkas›n›n kusurlar›yla u¤raflan kifli kendi hatalar›n› farkedemez. Ak›ll› bir insan kendi kusur ve yanl›fllar›na dikkat ederek onlar› düzeltir. Allahve Peygamber sevgisini kazanarak etraf ›na faydal › olmaya çal ›fl›r .

45 Kütüb-i Sitte, C 5, s. 277-278.46 Hucurat suresi, 11. ayet.

‹man, ‹slam ve Ahlak

206

Büyüklenmek (Kibir)Kibir, bir insan›n kendisini her fleyden üstün

görmesi ve baflkalar›n› küçümsemesidir. Allah

Kur’an’da flöyle buyurur: “Küçümseyerek suratas›p insanlardan yüz çevirme, yeryüzündeböbürlenerek yürüme. Çünkü Allah, kendinibe¤enip övünen hiç kimseyi sevmez.”47 Kendini

be¤enmifl ve kibirli insanlardan, Hz. Peygamber de

hofllanmazd›. Kibirli insan baflkalar›yla dostluk ve

arkadafll›k kuramaz, yaln›z kal›r. Ya da onun etraf›nda

sahte arkadafllar toplan›r ve ilk f›rsatta da onu terk

ederler. Kibrin karfl›t anlaml›s› alçakgönüllülüktür.

Allah alçakgönüllü insanlar› sever.

Kötü Zanda Bulunmak

Kötü zan, baflkalar› hakk›nda kötü fleyler düflünmek ve o düflünceye dayanarak

insanlara kötü davranmakt›r. Yüce Allah flöyle buyurur: “Ey iman edenler! Zann›n

ço¤undan kaç›n›n›z çünkü baz› zanlar, günaht›r…”48 Baflkas› hakk›nda güzel zanlarda

bulunmak, güzel düflünmek daha hofltur. Baflkas›yla ilgili duydu¤umuz her söze

inanmamal›y›z.

Baflkalar›n›n Özel Hayatlar›n› Araflt›rmakAllah Hucurat suresinde “Ey iman edenler! ... Birbirinizin kusurlar›n›

araflt›rmay›n...”49 buyurarak özel hayat›n incelenmesini ve kusurlar›n araflt›r›lmas›n›

yasaklam›flt›r. Sadece yasaklamakla kalmam›fl, bir insan›n hatas›n› görmüflsek onu da

gizlememizi istemifltir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadiste bizi flöyle uyarm›flt›r: “Kimbir Müslüman kardeflinin ay›b›n› örterse k›yamet günü Allah da onun bir ay›b›n›örter. Kim de Müslüman kardeflinin bir ay›b›n› aç›klarsa Allah da onun ay›b›n› a盤aç›kar›r…”50 Ancak herkese sürekli zarar veren insanlar varsa, di¤er insanlar› bu konuda

uyarmak gerekir.

47 Lokman suresi, 1 ve 5. ayetler.48 Hucurat suresi, 12. ayet.

49 Hucurat suresi, 12. ayet.50 Kütüb-i Sitte, C 17, s. 329.

207

Yavuz Sultan Selim, M›s›r seferine ç›km›flt›. Ordu, saatlerce Kocaeli'nin ba¤l›k vebahçelikleri aras›nda yürüdükten sonra mola verilmiflti. Yavuz, ordu komutan›n› ça¤›rd›.

— Can›m bir elma istedi. Pazardan sat›n al›n, getirin, dedi.Pazarda çok dolafl›ld› ama tek bir elma bile bulunamad›. Ordu komutan› son bir ümitleaskerlerin çantalar›n› araflt›rd›. Hiçbirinden elma ç›kmad›. Padiflah›n yan›na geldi.

— Padiflah›m, bir tek elma bile bulamad›m, dedi. Yavuz, sinirlendi:— Askerlerimde de yok mu?— Hepsinin çantalar›n› aratt›m ama ç›kmad›.

Yavuz, tatl› bir flekilde gülümsedi:— E¤er bir askerimin çantas›ndan halk›n bahçesinden kopar›lm›fl bir tek elma ç›km›fl

olsayd› M›s›r seferinden vazgeçecektim, dedi.Vahit Çabuk, Osmanl› Tarihinden F›kralar, ‹stanbul, 1974, s. 7'den düzenlenerek al›nm›flt›r.

MISIR SEFERİNENASIL ÇIKILDI?

Anne-Baba ve Büyüklere Sayg›s›zl›k Etmek‹slam dini büyüklere sayg› gösterilmesini önemsemifltir. Bu konuda yak›nlar›m›za da yak›n

olmayan büyüklere karfl› da ayn› davran›fl› sergilemek son derece önemlidir. En yak›n büyüklerimiz

olan anne-babadan bafllayarak bu davran›fl› yayg›nlaflt›rmal›y›z. Kur'an-› Kerim’de bu konuda

flöyle buyrulur: “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anne ve baban›za da iyidavranman›z› emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yan›nda yafllan›rsa kendilerine'öf' bile deme; onlar› azarlama, ikisine de güzel söz söyle, onlar› esirgeyerek üzerlerinekanat ger ve 'Rabbim, küçüklü¤ümde onlar beni nas›l yetifltirmifllerse, flimdi sen deonlara öyle rahmet et.' diyerek dua et.”51

Bu ayette Allah kendisine ibadet edilmesini emretmifl hemen peflinden de anne babaya iyilik

etmemizi istemifltir. Anne babaya iyi davranmak Allah kat›nda çok önemlidir. Onlar› üzecek en

ufak bir davran›flta bile bulunmamal›y›z.

Bir baflka ayette ise di¤er insanlara karfl› da iyi davran›lmas› emredilmifltir: “Allah'a ibadetedin ve ona ortak koflmay›n, anne-babaya, yak›n akrabaya, yetimlere, düflkünlere, yak›nkomfluya, uzak komfluya, yan›n›zdaki arkadafla, yolcuya... iyilik edin...”52

51 ‹sra suresi, 23-24. ayetler.52 Nisa suresi, 36. ayet.

OKUMA

METN‹

‹man, ‹slam ve Ahlak

111

Haydi Şarkı Söyleyelim

208

209

İMANIN ŞARTI ALTI

İmanın şartı altıdır altı,

Bir Allah’a inanmak, iki meleklere inanmak, üç kitaplara inanmak,

dört peygamberlere inanmak, beş ahiret gününe inanmak,

altı kaza ve kadere hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak.

İmanın şartı altıdır altı, altı, altı, altıdır altı.

210

Ya Rabbim! bize birlik ver ne olur

Ya Rabbim! bize bolluk ver ne olur

Sen ganisin, sen rahimsin, sen kerimsin Ya Rabbim!

Alemde her ne varsa senindir

Her varlık hep senin eserindir

Sen bizim gönlümüze göre verirsin

Sen bizim eksiğimizi de bilirsin

Sen ganisin, sen rahimsin, sen kerimsin Ya Rabbim!

Sen bilirsin, sen acırsın, sen verirsin Ya Rabbim!

Sana şükürler olsun Ya Rabbim!

Sana şükürler olsun.

DUA

211

SÖZLÜK

abdest: Namaz gibi baz› ibadetleri yapmak için, vücudun belirli bölgelerini usulüneuygun olarak y›kamak veya mesh etmek.adalet: Hak ve hukuka uygunluk, hakk› gözetme, do¤ruluk.akademi: Bilim dallar›nda, güzel ya da uygulamal› sanatlarda orta ve yüksek ö¤retimyapan kimi okullara verilen ad.aksi: Ters, z›t, karfl›t, olumsuz, menfi.aktar: Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân.âlem: 1. Yeryüzü ve gökyüzündeki nesnelerin oluflturdu¤u bütün, evren. 2. Dünya,cihan. 3. Herkes.ambar: Genellikle tah›l saklanan yer.andolsun: Yemin ederim.arife: Belirli bir günün, olay›n bir önceki günü veya ona yak›n günler, ön gün.arkeoloji: Tarih öncesi ve eski ça¤lardan kalma eserleri tarih ve sanat bak›m›ndaninceleyen bilim, kaz› bilimi.afl: Yemek.aflevi: Yoksullara paras›z yemek yedirilen veya da¤›t›lan yer, aflhane.âfliyân: Ev, oturulan yer, mesken.aflure: Bu¤day, nohut vb. tanelerle kuru yemifllerin bir arada flekerle kaynat›lmas›ylayap›lan bir tür tatl›.atasözü: Uzun deneme ve gözlemlere dayan›larak söylenmifl ve halka mal olmufl, ö¤ütverici nitelikte söz.ayet: Kur’an surelerini oluflturan k›s›mlardan her biri.

ba¤›r: Gö¤üs.ba¤›fl: Bir kiflinin mal›n› karfl›l›ks›z olarak bir baflka kifliye veya kuruma vermesi.ba¤›fllamak: Herhangi bir kötü davran›fl için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek.bahtiyar: Mutlu.balta: A¤ac› kesme, yarma, yontma vb. ifllerde kullan›lan a¤aç sapl›, demir araç.bark: Yap›, ev.baflkent: Bir devletin yönetim merkezi olan flehir.bay›nd›r: Geliflip güzelleflmesi, hayat flartlar›n›n uygun duruma getirilmesi için üzerindeçal›fl›lm›fl olan, bak›ml›, imar edilmifl, mamur (yer), abat.belde: ‹lçeden küçük, belediye ile yönetilen yer.bere: Yuvarlak, yass› ve sipersiz bafll›k.bereket: Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan.besmele: Bir ifle bafllarken söylenilen bismillahirrahmanirrahim sözü, bismillah.beytullah: Kâbe.billur: Duru, temiz ve ak›c›.bilge: Bilgili, iyi ahlakl›, olgun ve örnek (kimse), hakim.bo¤az: ‹ki denizi birbirine ba¤layan dar su geçidi.bohça: ‹çine çamafl›r, elbise vb. koyup sar›lan dört köfle kumaflboncuk: Cam, tafl, sedef, tahta gibi fleylerden yap›lan ortas› delik, ço¤u yuvarlak ve

A

B

D

212

C-Ç

cehalet: Bilgisizlik.cephe: Üzerinde savafl›n sürdü¤ü bölge.cevher: Bir fleyin özü, maya, gevher, de¤erli süs tafl›, mücevher.coflku: Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan.cömert: Para ve mal›n› esirgemeden veren, eli aç›k, selek, semih, ahi, bonkör.cuma namaz›: Cuma günü ö¤le vaktinde cemaatle k›l›nan namaz.cumhuriyet: Milletin, egemenli¤i kendi elinde tuttu¤u ve bunu belirli süreler için seçti¤imilletvekilleri arac›l›¤›yla kulland›¤› yönetim biçimi.çare: Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kald›rmak için tutulmas› gereken yol, ç›karyol, çözüm yolu.çentik: Bir fleyin kenar›ndan kesilerek veya k›r›larak aç›lan küçük kertik, t›rt›k.çetin: Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, ifllenmesi güç veyaengeli çok olan.çentik: Bir fleyin kenar›ndan kesilerek veya k›r›larak aç›lan küçük kertik, t›rt›k.çad›r: Kal›n bezden, keçeden ya da deriden yap›l›p direklerle tutturularak kurulan bar›nak.ça¤: Zaman dilimi, dönem, devir.çanak: Toprak, metal vb. bir maddeden yap›lm›fl yayvan, çukurca kap.çentik: Bir fleyin kenar›ndan kesilerek veya k›r›larak aç›lan küçük kertik, t›rt›k.çorak: Verimli olmayan.çul: Genellikle k›ldan yap›lm›fl kaba dokuma.çulluk: Çullukgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da yaflayan, tüyleri kahverengive kül rengi, göçebe, eti için avlanan, uzun gagal›, göçmen bir kufl, bekas.

renkli süs tanesi.buyurmak: Emretmek, söylemek.buyurulmak: Emredilmek, söylenmek.büyükelçi: Bir devletin baflka bir devletteki en üst düzey temsilcisi.

damak: A¤›z bofllu¤unun tavan›.darg›n: Dar›lm›fl olan, küskün.demokrasi: Halk›n egemenli¤i temeline dayanan yönetim biçimi.depo: Korunmak, saklanmak veya gerekti¤inde kullan›lmak için bir fleyin konuldu¤u yer.derya: 1. Deniz 2. Bilgili kimse.destur: ‹zin, müsaade.deva: ‹laç, çare.dilek: Bir kimsenin diledi¤i fley, istek, talep, temenni, rica, murat.dinleti: Sanat eserlerini bir toplulu¤a çalma veya söyleme, konser.divan: Yüksek düzeydeki devlet adamlar›n›n kurdu¤u büyük meclis.diyar: Ülke.do¤a: ‹çinde canl›lar›n yaflad›¤› yerküre, çevre. Tabiat.do¤al: Do¤ada olan, do¤ada bulunan.doruk: Da¤, a¤aç vb. yüksek fleylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve.

E

F

G

213

dost: Sevilen, güvenilen, yak›n arkadafl, gönüldafl, iyi görüflülen kimse.dua: Allah'a yalvarma, yakar›fl.duru: Bulan›kl›¤› olmayan, temiz, berrakduvak: Gelinin bafl›n›, bazen de yüzünü örten dantel veya tülden örtü.düfl: Uyurken zihinde beliren olaylar›n, düflüncelerin bütünü, rüya.dümen: Hava ve deniz tafl›tlar›nda, tafl›ta istenilen yönü vermeye ve belirli bir do¤rultudagötürmeye yarayan hareketli parça.

ebe: Do¤um yapt›ran kad›n.ekip: Tak›m, grup, kol.emanet: Birine geçici olarak b›rak›lan ve teslim al›nan kiflice korunmas› gereken eflya,kimse vb., inam, vedia.eniflte: Bir kimsenin k›z kardeflinin veya kad›n akrabalar›ndan birinin kocas›.erzak: Uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel ad›.eflelemek: Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan fleyleri hafifçe kaz›p kar›flt›rmakevcil: Eve ve insana al›flm›fl, kendisinden yararlan›labilen hayvan.evvel: Önce, ilk, önceki, geçmifl.ezan: Müslümanl›kta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yapt›¤› ça¤r›.

farz: Müslümanl›kta, özür olmad›kça yap›lmas› zorunlu olan, yap›lmamas› günah say›lanifl ve davran›fllar.felaket: Büyük zarar, üzüntü ve s›k›nt›lara yol açan olay veya durum.fer: Parlakl›k, ayd›nl›k, canl›l›k.fes: fiapka yerine kullan›lan, k›rm›z›, kal›n çuhadan yap›lm›fl, tepesinde püskülü olan,silindir biçiminde bafll›k.fetih: Bir flehir veya ülkeyi savaflarak alma.festival: Dönemi, yap›ld›¤› çevre, kat›lanlar›n say›s› veya niteli¤i programla belirtilenve özel önemi olan sanat gösterisi.f›kra: K›sa ve özlü anlat›m› olan espirili, güldürücü hikâyecik.fiyat: Al›m veya sat›mda bir fleyin para karfl›l›¤›ndaki de¤eri.

gaflet: Aymazl›k.gayret: Çal›flma, çaba, çal›flma iste¤i.gazi: Ola¤anüstü yararl›klar göstererek düflman› yenen komutanlara devlet taraf›ndanverilen onur unvan›.gelenek: Bir toplumda eskiden kalm›fl olmalar› dolay›s›yla sayg›n tutulup kuflaktankufla¤a iletilen, yapt›r›m gücü olan kültürel kal›nt›lar, al›flkanl›klar, töre ve davran›fllar.gonca: Henüz aç›lmam›fl veya aç›lmak üzere olan çiçek, tomurcuk.göç: Çal›flmak ve kendine daha iyi yaflama olanaklar› bulmak umuduyla, insanlar›n

H

214

oturduklar› yeri b›rak›p baflka yerlere giderek orada kesin ya da geçici olarak yerleflmeleri.görkem: Göz al›c› ve gösteriflli olma.görsel: Görme duyusuyla ilgili olan, görmeye dayanan.guguklu saat: Aç›lan küçük kap›dan veya pencereden bir guguk kuflunun ç›kmas› veötmesiyle saat bafllar›n› ve buçuklar› bildiren saat.gusül: (bk.) Boy abdesti.gücenmek: Birinin beklenilmeyen bir davran›fl› veya sözü karfl›s›nda k›rg›nl›k duymak,k›r›lmakgünlük: Günü gününe tutulan hat›ra, günce.güven: Korku, çekinme ve kuflku duymadan inanma ve ba¤lanma duygusu, itimat.

hadis: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in söz ve davran›fllar›.hak (Hak Taala): Allahhak: Adaletin, hukukun gerektirdi¤i veya birine ay›rd›¤› fley, kazanç.Hanif: ‹slamiyetten önce Arabistan Yar›madas›’nda putlara tapmay›p Hz. ‹brahim’indini üzere bulunanlara verilen isim. Hz. ‹brahim’in yolu üzerine olup tek Allah’a inanankimse.halifelik: Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanlar›n imaml›¤›n› ve din koruyuculu¤unuyapmakla görevli kimse. Osmanl› padiflahlar›n›n kulland›klar› unvanlardan biri.hançer: Ucu e¤ri ve sivri, kamaya benzer, silah olarak kullan›lan bir tür b›çak.harçl›k: Ufak tefek gereksinimler için harcanacak para.harita: Yeryüzünün ya da bir parças›n›n belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerineçizilen tasla¤›.harp: Savafl.hasat: Ürün kald›rma, ekin biçme ifli.haflmetli: Görkemli, hükümdarlara verilen unvan.hatun: Kad›n, bayan, han›m, efl, zevce.havza: Da¤ veya tepelerle s›n›rlanm›fl, sular› ayn› denize, göle veya ›rma¤a akan bölge.hayal: Zihinde tasarlanan, canland›r›lan ve gerçekleflmesi özlenen fley, imge, hülya.hazine: Alt›n, gümüfl, mücevher vb. de¤erli eflya y›¤›n›, büyük servet.hedef: 1. Niflan al›nacak yer, niflangâh. 2. Yap›lmas› tasarlanan ifl, amaç.hemfleri: Memleketli.hicret: Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ve Müslümanlar›n Mekke’den Medine’ye göç etmeleri.hiddet: Öfke, k›zg›nl›k.hükümdar: Padiflah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet baflkan›.huni: Bir s›v›y› a¤z› dar bir kaba aktarmak için kullan›lan koni biçimindeki araç.hünkâr: Osmanl›larda yaln›z padiflahlar için kullan›lan bir ünvan.hürriyet: Özgürlük, ba¤›ms›zl›k, serbestlik.

I-‹

ibadet: Allah’›n emirlerini yerine getirmek.ihmal: Gereken ilgiyi göstermeme, bofllama, savsaklama, savsama, önem vermeme.iklim: Havan›n s›cakl›k, bas›nç, nem, rüzgâr gibi koflullar›n› topluca belirten terim.ikram: Konu¤u a¤›rlama, bir fleyi arma¤an olarak verme, sunma.ilah: Tanr›.

K

215

kâbe: Mekke’de bulunan, Müslümanlarca k›ble olarak kabul edilen ve hac ibadetiyap›l›rken tavaf edilen kutsal yer.kalbur: Tah›l ve baflka iri taneli maddeleri elemek için kullan›lan büyük delikli veyaseyrek telli elek.kara baht: Gelecekteki olaylar› kaç›n›lmaz bir biçimde belirleyen ilahî iradenin insanve toplum için çizdi¤i yaflay›fl biçimi, kader, talih, flans.karakter: 1. Ay›rt edici nitelik. 2. Bir bireyin kendine özgü yap›s›, onu baflkalar›ndanay›ran temel belirti ve bireyin davran›fl biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yap›,›ra, seciye.kasket: Genellikle erkeklerin giydi¤i, önü siperli bafll›k.kaz: Perde ayakl›lardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaflayan, uçan,yabani veya evcil kufl.kavi: Dayan›kl›, güçlü, zorlu.kepenek: Çobanlar›n omuzlar›na ald›klar› dikiflsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba.kermes: Bir derne¤e, bir çal›flmaya yard›m sa¤lamak amac›yla genellikle aç›k havadasat›fl yap›larak gelir sa¤lanan toplant›.kerpiç: Duvar örmekte kullan›lmak için kal›plara dökülüp güneflte kurutulmufl samanve balç›k kar›fl›m› ilkel tu¤la.kervansaray: fiehirler aras›ndaki ulafl›m›n hayvanla sa¤land›¤› ça¤lardan kalma, yollarüzerinde kurulmufl, yolcular›n geceyi geçirmek için konaklad›klar› yap›.kapl›ca: Yerin derin katmanlar›ndan gelen s›cak, içinde sa¤l›¤a yararl› erimifl özdeklerve gazlar bulunan sular›n ç›kt›¤› kaynak.k›na: K›na a¤ac›n›n kurutulmufl yapraklar›ndan elde edilen, saç ve elleri boyamaktakullan›lan toz.konuk: Bir yere veya birinin evine k›sa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman.

ilke: Temel düflünce, temel inanç, unsur, prensip.imambay›ld›: Bütün olarak k›zart›lm›fl ve ortas› yar›lm›fl patl›can›n içine so¤an, sar›msakve domatesli iç konularak yap›lan zeytinya¤l› yemek.imkân: Olanak.inci: ‹stiridye gibi baz› kabuklu deniz hayvanlar›n›n içerisinde oluflan, de¤erli, küçük,sert, sedef renginde süs tanesi.ink›lap: Toplum düzenini ve yap›s›n› daha iyi duruma getirmek için yap›lan köklüde¤ifliklik, iyilefltirme, reform.insaf: Ac›maya, vicdana veya mant›¤a dayanan adalet.‹nfla: Yap› kurma, yap› yapma, kurma.inflallah: “Tanr› dilerse, Tanr› nasip ettiyse” anlamlar›nda dilek anlatan bir söz.ilifltirmek: Ba¤lamak, tutturmak, e¤reti takmak, hafifçe tutturmak.ilke: Temel düflünce, temel inanç, umde, unsur, prensip.irmik: Sert bu¤daydan elde edilen, taneleri iri, un.istismar: Birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürü.iflgal: Bir yeri ele geçirme.ifltah: Yemek yeme iste¤i.itilaf: Anlaflma, uyuflma, uzlaflma.itiraz: Bir düflünce veya karar› benimsemeyerek karfl› ç›kma.

216

lider: Önder, flef, bir partinin veya bir kuruluflun en üst düzeyde yönetimiyle görevlikimse.logo: Bir kuruluflun, gazete vb.nin ad›n›n simge özelli¤i bulunan özel olarak haz›rlanm›flbiçimi.lokum: fiekerli niflasta eriyi¤ini piflirip hafif a¤dalaflt›rarak yap›lan, küçük küp veyadikdörtgen biçiminde kesilen flekerleme, kesme, latilokum.

korugan: A¤aç gövdeleriyle yap›lm›fl ve çevresinde kaz›l› çukuru bulunan, korunmayaelveriflli, kare biçimindeki ev.kovuk: Bir fleyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü.k›ta: Yeryüzündeki alt› büyük kara parças›ndan her biri, ana kara.k›flla: Askerlerin toplu olarak bar›nd›klar› yap›lar bütünü.k›vanç: Övünç, iftihar.kozalak: Kozalakl›lar›n, genellikle dibi yuvarlak, tepesi koni biçiminde ve odunsu dokulumeyvesi.kur’an (Kur’an-› Kerim): Yüce Allah taraf›ndan Hz. Muhammed (s.a.v)’e indirilen kutsalkitap.kültür: Tarihsel, toplumsal geliflme süreci içinde yarat›lan bütün maddi ve manevide¤erler ile bunlar› yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullan›lan, insan›n do¤al vetoplumsal çevresine egemenli¤inin ölçüsünü gösteren araçlar›n bütünü, hars, ekinkütük: Kal›n a¤aç gövdesi.kültür: Bir topluma veya halk toplulu¤una özgü düflünce ve sanat eserlerinin bütünü.kürsü: Kalabal›¤a karfl› konuflma yapanlar›n önünde bulunan yüksekçe yer.

malum: Bilinen, belli, bilindi¤i üzere, bilindi¤i gibi, kuflkusuz.manzara: Bak›fl›, dikkati çeken her fley, görünüfl.maruz: Bir olay›n, bir durumun etkisinde veya karfl›s›nda bulunan.medeniyet: Uygarl›k.medine: Hicaz bölgesinde Hz. Muhammed’in türbesinin bulundu¤u flehir.medrese: ‹slam ülkelerinde, genellikle ‹slam dini kurallar›na uygun bilimlerin okutuldu¤u yer.mekke: Hz. Muhammed (s.a.v)’in do¤du¤u flehir.menfaat: Ç›kar.merhamet: Bir kimsenin veya bir baflka canl›n›n karfl›laflt›¤› kötü durumdan dolay›duyulan üzüntü, ac›ma.meslek: Belli bir e¤itim ile kazan›lan sistemli bilgi ve becerilere dayal›, insanlara yararl›mal üretmek, hizmet vermek ve karfl›l›¤›nda para kazanmak için yap›lan, kurallar›belirlenmifl ifl.mesut: Mutlu, sevinçli, ongun.meflhur: Ünlü, tan›nm›fl, herkesçe bilinen, ang›n.millî: Milletle ilgili, millete özgü, ulusal.minyatür: Ço¤unlukla eski yazma kitaplarda görülen, ›fl›k, gölge ve hacim duygusuyans›t›lmayan küçük, renkli resim sanat›.

L

M-N

217

miras: Birine, ölen bir yak›n›ndan kalan mal mülk, para veya servet, kal›t, b›rak›t, tereke.mizah: Gülmece.motif: Yan yana gelerek bir bezeme iflini oluflturan ve kendi bafllar›na birer birlik olanögelerden her biri.muallim: Ö¤reten, ö¤retmen, hoca.muhammed (s.a.v): Müslümanlar›n peygamberinin ad›.muharebe: Savaflta yap›lan çarp›flmalardan her biri.muhteflem: Görkemli, gösteriflli.mücadele: 1. Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf aras›nda yap›lan zorluçal›flma, savafl. 2. Herhangi bir amaca eriflmek, bir kuvvete karfl› koyabilmek için birkifli veya toplulu¤un güçlü, sürekli çabas›, savafl›mmüjde: Sevindirici haber.mükemmel: Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, flahane.müze: Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin sakland›¤›,halka gösterilmek için sergilendi¤i yer veya yap›.naafl: Ölen insan›n vücudu, ceset.nak›fl: Genellikle kumafl üzerine renkli iplikler veya s›rma ve sim kullanarak elle,makineyle yap›lan iflleme, el ifli, ince ifl.nalbant: Hayvanlar›n aya¤›na nal çakan kimse.namazl›k: Üstünde namaz k›l›nan kilim, post vb. fleylerden yap›lm›fl seccade.nazar: Belli kimselerde bulundu¤una inan›lan, k›skançl›k veya hayranl›kla bak›ld›¤›ndainsanlara, eve, mala mülke hatta cans›z nesnelere kötülük verdi¤ine inan›lan u¤ursuzluk,göz.nefis: Pek hofl, çok güzel.nefle: Mutlu olmaktan do¤an ve d›fla vurulan sevinç.nur: Ayd›nl›k, ›fl›k, par›lt›, ziya.

organizasyon: Düzenleme.oruç (oruç tutmak): Allah’›n emrini yerine getirmek amac›yla yeme, içme vb. fleylerdenbelli bir süre uzaklaflma.önder: Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolay›s›yla, belli zaman ve durumlar içinde, iliflkilibulundu¤u küme veya toplumun tutum, davran›fl ve etkinliklerini de¤ifltirip yönetmeyetene¤ini gösteren kimse, lider, flef.örf: Yasalarla belirlenmeyen, halk›n kendili¤inden uydu¤u gelenek.övünç: Övünme, k›vanç, iftihar.öykü: Ayr›nt›lar›yla anlat›lan olay, hikaye.özgüven: Bir görüflmede görüflmecinin araflt›rmay› sunarken ve sürdürürken kendineduymas› gereken güven.

O-Ö

P

pabuç: Ayakkab›.paz›: Ispanakgillerden, yapraklar› sebze olarak kullan›lan bir bitki.padiflah: Osmanl› Devleti'nde devlet baflkan›na verilen unvan, hükümdar, sultan.pafla: Osmanl› Devleti zaman›nda yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede

218

rab: Allah, Tanr›.redif: fiiirde uyaktan sonra tekrarlanan, ayn› harflerden oluflan kelime veya ek, yedek.refah: Bolluk, rahatl›k.reisicumhur: Cumhurbaflkan›.rengârenk: Çeflitli renkleri olan, renk renk.rivayet: Bir olay, bir haber veya sözü nakletme.riyakâr: ‹kiyüzlü.rütbe: Subay, astsubay ve polislerin sahip oldu¤u derece, mevki.

salk›m: Üzüm gibi, birço¤u bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve.sanat: Bir duygu, tasar›, güzellik vb.nin anlat›m›nda kullan›lan yöntemlerin tamam› veyabu anlat›m sonucunda ortaya ç›kan üstün yarat›c›l›k.sand›k: ‹çine çeflitli fleyler konulan, tahtadan yap›lm›fl, kapakl› ev eflyas›.sar›k: Sar›larak meydana getirilen bafll›k.sarn›ç: Ya¤mur suyu biriktirmeye yarayan yer alt› su deposu.sarp: Dik, ç›kmas› ve geçilmesi güç (yer), yalman.sefa: 1. Gönül rahatl›¤›, rahatl›k, kayg›s›z ve sakin olma. 2. E¤lence, zevk, nefle.semer: At, eflek, kat›r vb. hayvanlar›n s›rt›na yerlefltirilen, üzerine yük ba¤lanan veyabinilen, iskeleti a¤açtan araç.sergi: Al›c›n›n görmesi, seçmesi için dizilmifl fleylerin tümü ve bu nesnelerin serildi¤i yer.seyirlik: Seyir için olan.s›la: Gurbetteki bir kimse için do¤up büyüdü¤ü ve özledi¤i yer.s›rma: Alt›n yald›zl› veya yald›zs›z ince gümüfl tel.simge: Duyularla ifade edilemeyen bir fleyi belirten somut nesne veya iflaret, remiz,rumuz, timsal, sembol.sini: Üzerinde yemek de yenilebilen yuvarlak, bak›r veya pirinçten büyük tepsi.sinmek: 1. Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. 2. Korku, y›lg›nl›kvb. sebeplerle konuflmamak, hareket etmemek veya tepki göstermemek.siper: Korunulacak, arkas›na, alt›na veya içine girerek saklan›lacak yer.sitemkâr: Sitem edici, sitem eden.skeç: Güldürü niteli¤inde k›sa oyunsoylu: ‹yi tan›nm›fl, köklü bir aileden gelen (kimse), asilsünnet: Hz. Muhammed (s.a.v)’in Müslümanlarca uyulmas› gerekli say›lan davran›fllar›.flair: fiiir söyleyen veya yazan kimse.

R

S-fi

bulunan askerlere verilen unvan.paz›: Ispanakgillerden, yapraklar› sebze olarak kullan›lan bir bitki, yaban pancar›, yabani›spanak.pehlivan: Güreflçi, boylu boslu ve güçlü kimse.pekmez: Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynat›larak koyulaflt›r›lm›fl biçimi.peri: Do¤aüstü güçleri oldu¤una inan›lan, hayal ürünü varl›k.

219

u¤ultu: Gürültülü, bo¤uk ve anlafl›lmaz ses, u¤uldama sesi.ulus: Millet, halk, insan toplulu¤u.usta: Bir zanaat› gere¤i gibi ö¤renmifl olan ve kendi bafl›na yapabilen kimse.uygarl›k: Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik.uzlaflmak: Aralar›ndaki düflünce veya ç›kar ayr›l›¤›n›, karfl›l›kl› ödünlerle kald›rarakuyuflmak, karfl›l›kl› anlaflmak ve mutab›k kalmak, antant kalmak.ülkü: Amaç edinilen, ulafl›lmak istenen fley, ideal.

flifa: Bedensel veya ruhsal bir hastal›¤›n son bulmas›, hastal›ktan kurtulma.soylu: Do¤ufltan veya hükümdar buyru¤uyla, baz› ayr›cal›klara sahip olan ve özelunvanlar tafl›yan (kimse), asaletli, asil.söylence: Efsane, Tanr›lar, kahramanlar, önceki ça¤lar›n olaylar› üzerine anlat›lanlar,masallar, öyküler.flalvar: Genellikle a¤› çok bol olan, bele bir uçkurla ba¤lanan, genifl bir tür pantolon.flefkat: Sevecenlik, ac›ma ve sevgi duygusu.flelale: Büyük ça¤layan, çavlan.flerefli: Onurlu.fl›ng›r: De¤irmen çak›lda¤›.fl›ra: 1. Henüz mayalanmam›fl üzüm suyu. 2. Baz› meyve ve sebzelerin özü.flivan: A¤›t, yas, k›ya.

tarz: Özel olufl veya davran›fl biçimi, üslup, stil, janr.tasarruf: Para biriktirme, art›r›m.taz›: Genellikle tavflan av›nda kullan›lan, uzun bacakl›, çekik kar›nl›, çok çevik bir köpektürü.tercüme: Çeviri. Bir metnin bir dilden baflka bir dile çevrilmesi.teselli: Avunma, avuntu, avunç.teflkilat: Örgüt.tevazu: Alçak gönüllülük.tevhit: Allah'›n birli¤ine inanmak.tipi: Kar f›rt›nas›.tortu: Bir s›v› çözelti ya da kar›fl›mda, dibe çökmüfl nesne.torun: Bir kimseye göre çocu¤unun çocu¤u.tören: Anma, kutlama gibi amaçlarla yap›lan toplant›.tuhaf: Acayip, flafl›lacak, garip.turizm: Dinlenmek, e¤lenmek, görmek ve tan›mak gibi amaçlarla yap›lan gezi.tutku: ‹rade ve yarg›lar› aflan güçlü bir coflku, ihtiras.türbe: Genellikle ünlü bir kimse için yapt›r›lan ve içinde o kimsenin mezar› bulunanyap›.

T

U-Ü

220

vahiy: Allah’›n emir ve yasaklar›n›n, mesajlar›n›n peygamberlere iletilmesi flekli.vak›f: Birçok kifli taraf›ndan kurulan ve toplum yarar›na çal›flmay› ilke edinen kurulufl.vakit: Zaman.vapur: Su buhar› gücüyle çal›flan gemi.vatan: Bir halk›n üzerinde yaflad›¤›, kültürünü oluflturdu¤u toprak parças›.velhas›l: K›sacas›, sözün k›sas›.vezir: Osmanl›larda devletin bakanl›k, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paflaunvan›n› tafl›yan kimse.virane: Y›k›lm›fl veya çok harap olmufl yap›.

ya¤›z: 1.Yi¤it. 2. esmer.yamaç: Da¤›n veya tepenin herhangi bir yan›.yar›mada: Yaln›z bir yan›ndan ana karaya ba¤l›, öbür yanlar› suyla çevrili kara parças›.yasa: Devletin yasama organlar› taraf›ndan konulan ve uyulmas› gereken kurallarbütünü, kanun.yayla: Deniz yüzeyinden yüksek, yaz mevsiminde oturulan serin ve yüksek yerler.yel: Rüzgâr.yemeni: Kal›pla bas›l›p elle boyanan, kad›nlar›n bafllar›na ba¤lad›klar› tülbent.yemifl: Meyve.yetenek: Bir kimsenin bir fleyi anlama veya yapabilme niteli¤i, kabiliyet, istidat.yi¤it: Delikanl›, genç erkek, güçlü ve yürekli, kahraman, alp, gözü pek, düflünceleriniaç›kça söylemekten çekinmeyen kimse.yo¤un: Hacmine oranla a¤›rl›¤› çok olan, kesif.yurttafl: Yurtlar› veya yurt duygular› bir olanlardan her biri, vatandafl.yürek: 1. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül.

zafer: 1. Savaflta kazan›lan baflar›. 2. Bir yar›flma veya u¤rafl›da çaba harcayarak eldeedilen baflar›.zarf: ‹çine mektup veya baflka k⤛tlar konulan k⤛ttan kese.zevk: Hofla giden veya çekici bir fleyin elde edilmesinden, düflünülmesinden do¤anhofl duygu, haz.zikzak: Art arda birdenbire ters yöne aç›lar yapan k›r›k çizgi.

Z

V

Y

221

KAYNAKÇAALPAY, Meral vd., Cumhuriyet Dönemi Çocuk ve Gençlik Öyküleri Seçkisi, TC. Kültür Bak.Yay. Ankara,1999.

ARAZ, Abdullah, Hünerli Hayvanlar, Mufltu Yay›nlar›, ‹stanbul, 2003.

Atatürkçülük I, Genelkurmay Baflkanl›¤› Yay›nlar›, ‹stanbul, 1997.

AYDIN, M. fievki vd. ‹lkö¤retim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Ö¤retim K›lavuzu.

AYDIN, Türkân, Atatürk'üm, Anadolu Üniversitesi Bas›mevi, Eskiflehir, 1993.

BERK‹, Ali Himmet -Osman Keskio¤lu, Hazret-i Muhammed, Ankara, 1981.

CANAN, ‹brahim, Hadis Ansiklopedisi Kütüb-i Sitte, Akça¤ Yay›nlar›, I-XVIII.

ÇABUK, Vahit, Osmanl› Tarihinden F›kralar, ‹stanbul, 1974.

ÇINARO⁄LU Ayla, fiiir Gemisi, Uçan Bal›k Yay, ‹stanbul. 1999.

DANYAL, Nezih, Nasrettin Hoca, Nezih Danyal Karikatür Vakf› Yay›nlar›, Ankara, 2008.

DO⁄AN, Recai - Tosun, Cemal, ‹lkö¤retim 4 ve 5. S›n›flar ‹çin Din Kültürü ve Ahlak BilgisiÖ¤retimi, Pegem Yay›nc›l›k, Ankara, 2003.

DUYSAK, Ülkü, Bayramlaflma, Do¤u, Ermat Ofset, Erzincan, 2009

ECEV‹T, Bülent, Bir fieyler Olacak Yar›n, Tüm fiiirler ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, ‹stanbul,2009.

EREND‹L, Muzaffer, ‹lginç Olaylar ve Anekdotlarla Atatürk, Genelkurmay Baflkanl›¤›, Bas›mevi,Ankara, 1988.

EVL‹YAO⁄LU, Gökhan, Çocuk ve Dua, TDV Yay›nlar›, Ankara, 2005.

EYUBO⁄LU, Bedri Rahmi, Tezek, Bilgi Yay. Ankara, 1987.

GÖLPINARLI, Abdülbaki, Mesnevi Tercemesi ve fierhi, ‹nk›lâp Kitabevi, ‹stanbul, 1990.

GÜLER, Tu¤ba, Din ve Ahlak Ö¤retiminde Drama Örnekleri, Ankara, 2007.

GÜNEY, Eflatun Cem, Bir Varm›fl Bir Yokmufl, Do¤an Kardefl Afi. Bas›mevi, ‹stanbul 1963.GÜRMEN, Aysel, Benim Ad›m Selen, Uçan Bal›k Yay›nlar›, ‹stanbul, 1995.

HALMAN, Talat Sait, Do¤rusu-Milliyetten 100 Yaz›, Yap› Kredi Yay›nlar›, ‹stanbul, 1999.

HENG‹RMEN, Mehmet, Harp Okulunda, Engin Yay›nevi, Ankara, 2006.

‹lkö¤retim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi 4, 5, 6, 7 Ve 8. S›n›flar Ö¤retim Program› veK›lavuzu, MEB Yay›nlar›, Ankara, 2007.

‹NAN, Afet, Atatürk Hakk›nda Hat›ralar ve Belgeler, Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›,‹stanbul, 2007.

‹ZGÜ, Muzaffer, Anneannemin Gramafonu, Bilgi Yay›nevi, Ankara, 1995.

‹ZGÜ, Muzaffer, Ben Cumhuriyet Bayram›nda Do¤dum, Bilgi Yay.‹st. 2006.

KARAKOÇ, Bahaettin, fiiir Burcunda Çocuk, M. E. Bas›mevi. ‹stanbul, 1993.

KARATAfi, Cuma, Anadolu Efsaneleri, Umut Matbaas›, ‹stanbul, 2004.

Karikatür ve Çocuk Haklar›, Nezih Danyal Karikatür Vakf› Yay›nlar›, Ankara, 2006.

KAYMAZ, R›fk›, Ay Kanatl› Y›ld›z Kufl, Küçük Ev Yay›nlar›, Ankara, 2009.

KAYMAZ, R›fk› - Zübeyir Y›lmaz- S›rr› Er, Tekerlemeler, M. E. Yay›nlar›, Ankara, 2008.

KAYMAZ, R›fk›, Baflar› ve Mutlulu¤a K›rk Pencere, Ankara, 2009.

KAYMAZ, R›fk› - Zübeyir Y›lmaz - S›rr› Er, Türk Bilmecelerinden Seçmeler, MEB Çocuk

222

Kitaplar›, Ankara, 2008.

KAYNAR, Reflat- Necdet Sakao¤lu, Atatürk Düflüncesi, M. E. Bas›mevi, ‹stanbul, 1999.

KAZDA⁄LI, Günefl, Atatürk ve Bilim, Tübitak Yay›nlar›, Ankara, 2001.

Kur’an-› Kerim ve Aç›klamal› Meali, (Heyet), Türkiye Diyanet Vakf› Yay›nlar›, Ankara 2005.

Kur’an-› Kerim Türkçe Meali, (Haz›rlayan: Elmal›l› Hamdi Yaz›r, sadelefltirme ve yeni tertip:Rauf Pehlivan, ‹stanbul, 2004.)

Kur’an-› Kerim Türkçe Çeviri, (Çevirenler: fi. Aziz Taha-Kemal Çelik), Ankara, 2006.

MASALA, Anna, Türkiye'ye Aflk Mektuplar›m, TC. Kültür Bak. Yay. Ankara, 2002.

NEYD‹M, Necdet, Sana Güvenebilir miyim Dostum, Türkiye ‹fl Bankas› Yay›nlar›, ‹stanbul,2008.

Nuran, Mustafa vd. Federal Almanya'da Yaflayan Türklerin Aile Yap›s› ve Sorunlar›Araflt›rmas›, Aile ve Sosyal Araflt›rmalar Genel Müdürlü¤ü Yay›nlar›, 2005.

O⁄UZKAN, A. Ferhan, Çocuklar ‹çin fiiir Dünyas›, Ankara, 1995.

Okul Denemesi Çerçeve Talimatlar› '‹slam Din Dersleri, (04.01.2005 Yeni Program Sonfiekli), Afla¤› Saksonya Kültür Bakanl›¤›, 27 May›s 2003.

ÖNDER, Mehmet, Ald› Sözü Anadolu, Elips Yay›nlar›, Kas›m, 2008.

PALAZO⁄LU, Ahmet Bekir, Atatürk ve E¤itim, Ajans-Türk Matbaac›l›k, Ankara, 1990.

PEKTAfi, Pelin, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ö¤retiminde Çoklu Zeka Uygulamalar›, Ankara,2002.

PÜSKÜLLÜO⁄LU, Ali, Anadolu Söylenceleri, Arkadafl Yay›nlar›, Ankara, 1993.

SARPEL, Hasan, K›z›lay ve Yard›m Kurumlar› fiiirleri, ‹stiklal Matbaas›, Ankara, 1960.

Sky Life Dergisi, Ömer Faruk fierifo¤lu, “Dolmabahçe Saray› 150 Yafl›nda” Kas›m, 2006.

Sky Life Dergisi, Turgay Tuna, “Sultanahmet”, A¤ustos, 2007.

TATCI, Mustafa, Hakkı USLU, “Annem”, “Çocuksu Denemeler” Meb Yay›nlar›, 2009.

TUNCALI, Esra ‹stanbul Foto¤raflar›.

TURAN, Nuran, Kufllar Adas›, Uluslar aras› Mavi Hilal ‹nsani Yard›m ve Kalk›nma Vakf›,‹stanbul, 2008.

TURAN, Nuran, Sünnet Dü¤ünü, Erdem Yay›nlar›, ‹stanbul, 2007.

Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, 10. Bask›, Ankara, 2005.

TÜZÜNER, Nurdan, Çocuk fiiirleri, Nurdan Yay›nlar›, ‹stanbul, 1999.

ÜNVER,Oral, Çocuklara Karagöz-Hacivat Söyleflmeleri, TC.Kültür Bak. Yay. Ankara, 2000.

Yaz›m K›lavuzu, Türk Dil Kurumu, 24. Bask›, Ankara, 2005.

ZEYNEDD‹N Ahmed, Sahih-i Buhari Muhtasar› Tecrid-i Sarih Tercemesi ve fierhi, (Mütercimve flarih, Kamil Miras), I-XII, Ankara, 1981.

ZEKER‹YA, Necati, “Anne Sevgisi”, Belirli Gün ve Haftalar, 2002.

www.grip.saglik.gov.tr

http://www.kizilay.org.tr

www.kultur.gov.tr

NÖC

C:

Nah

civa

n Ö

zerk

Cu

mh

uri

yeti

(AZERBAYCAN)

NE

Y K

IBR

ISR

UM

NE

T‹M

Baş

kent

(A

nkar

a)İs

tanb

ul il

mer

kezi

Diğ

er il

mer

kezl

eri