İSLAM ANSİKLOPEDİSİ 13

315
FIKIH FIKIH ( ) İ slâm ibadet ve hukuk ilmi. Sözlükte "bir ş eyi bilmek, iyi ve tam anlamak, derinlemesine kavramak" mâ- nas ı na gelen fik ı h kelimesi ilim, fehim gibi yak ı n anlaml ı di ğ er kavramlara gö- re daha özel bir anlam ta şı r. Fak ı h de (ço ğ ulu fukahâ) "bir konuyu derinden kav- rayan, ince anlay ış sahibi kimse" demek- tir. Kur'an'da, hadiste ve İ slâm' ı n ilk dö- nemlerinde f ı k ı h kelimesinin kullan ı m ı bu sözlük anlam ı çerçevesinde kalm ış olmakla birlikte, Kur'an ve hadisin İ s- lâm toplumunun iki temel bilgi kayna ğı olmas ı sebebiyle kelime genelde Kur'an ve hadis merkezli dinî bilgiyi ve anlay ı - şı ifade eden kavramlardan biri olarak kullan ı lm ış , İ slâm toplumunda dinî bil- ginin geli ş ip alt ilim dallar ı n ı n olu ş ma- s ı na paralel olarak II. (VIII.) yüzy ı l ı n son- lar ı ndan itibaren İ slâm' ı n ferdî ve içtimaî hayata dair amelî hükümlerini bilmeyi ve bu konuyu inceleyen bir ilim dal ı n ı ifade eden bir terim halini almaya ba ş - lamış t ı r. Kelimenin terim anlamı n ı n net- le ş mesi ise daha ileriki yüzy ı llardad ı r. F ı k ı h kelimesi Kur'ân- ı Kerîm'de yir- mi yerde çe ş itli fiil kal ı plar ı yla geçmek- te olup (bk. M. F. Abdülbâki,  el-Mucem, "fkh" md.) genelde "bir ş eyi iyi ve tam anlamak, kavramak, bir ş eyin hakikati- ni bilmek ve akletmek" gibi anlamlarda kullan ı l ı r. Bu âyetlerden birindeki "fi'd- dîn" kayd ı (et-Tevbe 9/122) kelimeye "dinde derin bilgi sahibi olmak" ş eklin- de biraz daha özel bir anlam kazand ı r- mış t ı r. Hadislerde geçen f ı k ı h kelimesi ve türevlerinin, mutlak olarak kullan ı l- d ığı nda sözlük anlamı çerçevesinde "iyi, do ğ ru ve derinlemesine bilgi ve kavra- y ış " mânas ı na geldi ğ i, "fi'd-dîn" kayd ı yla kullan ı ld ığı nda ise din ve Kur'an konu- sundaki bilginin kastedildi ğ i görülür (bk. Wensinck,  el-Mucem,  "fkh" md.; mese- lâ bk. Buhârî, "' İ lim", 10, 20; Müslim, " İ mâ- re", 175, "Zekât", 98, 100; Ebû Dâvûd, " Şa- lât", 1). Fı k ı h kelimesi, "Kendisinden da- ha anlay ış l ı kimseye f ı k ı h aktaran nice- leri vard ı r" mealindeki hadiste ise (Ebû Dâvûd, "ilim ", 10; Tirmizî, " c İ lim", 7) an- lamaya dayal ı bilgi yan ı nda Kur'an ve Sünnet bilgisi mânas ı n ı da ihtiva etmek- tedir. Ancak daha yayg ı n olarak re'y ve fetva ile birlikte f ı kh ı n "Kitap ve Sün- net'ten ç ı karı lan mâna ve hüküm" kar- şı l ığı nda; ilim, rivayet ve hadisin ise "do ğ - rudan Kitap ve Sünnet" (âyet ve hadis bil- gisi) kar şı l ığı nda kullan ı ld ığı anla şı lmak- tad ı r (Ebû Dâvûd, "Ferâ'iz", 1; tbn Sa'd, I, 346, 348, 350, 357, 368, 375, 378; İ bn Sa'd, Hz. Peygamber hayatta iken ve ölü- münden sonra fetva veren sahabeden bahsederken fetva, f ı kı h ve re'yi aynı an- lamda, ilim kelimesini ise bazan özellik- le âyet ve hadis bilgisi, bazan da her iki grubu içine alan bilgi mânas ı nda kullan- mış t ı r). Bununla birlikte Hz. Peygamber ve ashap devrinde f ı kha göre kazâ ve re'y kelimelerinin daha yayg ı n bir kulla- n ı ma sahip bulundu ğ u, dinî konularda bilgi sahibi olanlara da okur yazarl ı k ve ezberle bilgi aras ı ndaki yak ı n ba ğ sebe- biyle "kurrâ" denildi ğ i, ilmî birikim ve metodolojinin geli ş mesiyle birlikte f ı k- h ı n bir ilim dal ı haline gelip kurrâ keli- mesinin yerini fakih ve âlim kelimele- rinin ald ığı söylenebilir ( İ bn Haldûn, III, 1046). Ana kaynaklardan zihnî çaba ile elde edilen dinî bilgilerin hemen tamam ı na (ki ş inin hak ve yükümlülüklerinin bilgisi- ne) f ı k ı h isminin verilmesi ve bu mâna- da f ı kh ı n terim haline gelmesinin tari- hini Ebû Hanîfe zaman ı na kadar götü- ren kay ı tlar vard ı r ( el-Fı khü'l-ebsat , s. 40). F ı kh ı n bu geni ş anlamı en az ı ndan V. (XI.) yüzy ı la kadar devam etmi ş , bu arada iman ve itikad konusuyla ilgili bil- giler "el-f ı khü'l-ekber, ilmü't-tevhîd, il- m ü usûli'd-dîn" gibi isimlerle an ı lan ay- r ı bir ilim dal ı n ı n; müslüman ı n iyi ve kö- tü huylan, özel hayat ı , sosyal ili ş kileri ve davran ış lar ı yla ilgili hususlar ı n ise ahlâk ve tasavvuf ilim dallar ın ı n konusu haline gelmesinin ard ı ndan f ı k ı h terimi dinin fürûuna (ilmihal ve İ slâm hukuku bilgileri) tahsis edilir olmu ş tur. İ mam Şâ- f ı î'ye nisbet edilen, "F ı k ı h, dinin amelî hükümlerini muayyen delil ve kaynak- lar ı ndan ç ı kararak elde edilen bilgidir" ş eklindeki tarif giderek yayg ı nl ı k kazan- mış t ı r (Hatîb el-Ba ğ dâdî, I, 45; Tehânevî, I, 31). Ba ş ta Ebü'l-Usr el-Pezdevî, Şem- süleimme es-Serahsî, Abdülazîz el-Bu- hârî ve Sadrü şş erîa olmak üzere sonra- ki dönem Hanefî usulcüleri Ebû Hanî- fe'nin tarifini, Ş âfiî usulcüleri de Ş âfiî'- ye nisbet edilen tarifi büyük çapta ko- rumu ş lard ı r. Bununla birlikte aralar ı nda İ mâmü'l-Haremeyn el-Cüveynî, Fahred- din er-Râzî, Seyfeddin el-Âmidî, Cemâ- leddin İ bnü'l-Hâcib ve Ebü'l-Berekât en- Nesefî'nin de bulundu ğ u bir grup usul- cü f ı kh ı , " ş er'î delillerden ictihad ve is- tidlal yoluyla elde edilen hükümleri bil- me" ş eklinde tan ı mlayarak, Kur'an ve Sünnet'in aç ı k ifadelerine dayanan ve dinden oldu ğ u zorunlu olarak bilinen ş er'î hükümlerle ( ş eriat) bu ş er'î delillerden istidlâl yoluyla elde edilen görü ş ve hü- kümler aras ı nda bulunan, di ğ er bir ifa- deyle ş er'î hükümlerle bu hükümler et- raf ı nda olu ş an hukuk doktrini aras ı nda mevcut ince farka i ş aret etmek istemi ş- lerdir. Öte yandan Hanefî fakihlerinden İ bnü'l-Hümâm f ı kh ı " ş er'î ahkâmdan ka- tiyet ta şı yanlar ı bilme" ş eklinde tan ı m- lamış t ı r (tarifler hakk ı nda geni ş bilgi için bk. Nizâmeddin Abdülhamîd, s. 11-19). Fı k- h ı n bu farkl ı tan ı mlar ı din, ş eriat, f ı k ı h, ahkâm- ı fer'iyye gibi temel kavramlar aras ı ndaki farkl ı l ı klar ı ve genellik-özel- lik ili ş kisini yak ı ndan etkilemektedir. F ı k ı h dinin fürûuna, amelî hayata ait bilgileri ve hükümleri ihtiva eden ilim dal ı n ı n ad ı olduktan sonra da kapsam ı geni ş kalm ış , ça ğı m ı za kadar ilmihal, hukuk ve hukuk metodolojisi, ekono- mi, siyaset, idare bilimleri ve bu bilim- lerle ilgili kurumlar İ slâmî ilimler say ı - m ı nda f ı k ı h dal ı içinde görülmü ş ve in- celenmi ştir. Fı kı h usulü (usûl-i f ı kı h, usûl-i te ş rî) ad ı yla bilinen ve dünyada ilk defa müslümanlar taraf ı ndan kurulup geli ş - tirilen ilim dal ı , f ı kh ı n usul-fürü ş eklin- deki ikili ayr ı mı içerisinde f ı kh ı n bir alt ilim dal ı n ı te ş kil etmekle birlikte, ba ş - tan beri (günümüze kadar gelen ilk örne- ğ i İ mam Şâfiî'nin  er-Risâle' sidir) ayr ı bir ilim dal ı ş eklinde geli ş ti ğ i ve bu alanda ayr ı bir literatür olu ş tu ğ u için yukar ı da- ki ikili ayr ı m yerine f ı k ı h-usûl-i f ı k ı h ay- r ı m ı yap ı lm ış , bunun sonucu olarak da öteden beri f ı k ı h terimiyle fürû-i f ı k ı h kastedilmi ş tir (bk. FÜRÛ). Bunun yan ı s ı ra fı kh ı n bütünü içinde kalan konular- dan baz ı lar ı, ya e ğ itim ö ğ retim gere ğ i yahut pratik ihtiyaçlar sebebiyle -genel f ı k ı h kitaplar ı içinde de bulunmakla be- raber- ayr ı isimlerle yaz ı lan müstakil kitaplar ı n konusunu te ş kil etmi ş tir. İ da- re, anayasa, vergi ve k ı sm en cezay ı ihti- va eden "el-ahkâmü's-sultâniyye, siyâ- setü' ş - ş er'iyye", devletler hukukunu ele alan "siyer", daha ziyade vergi hukukuy- 1 Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi : Fıkıh-Gelenek Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

Transcript of İSLAM ANSİKLOPEDİSİ 13

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    1/554

    FIKIH

    F I K I H( )

    slm ibadet ve huk uk ilmi.Szlkte "bir eyi bilmek, iyi ve tam

    anlamak, der in lemesine kavramak" m-nasna gelen fikh kelimesi i l im, fehimgibi yakn anlaml dier kavramlara g-re daha zel bir anlam tar . Fakh de(oulu fukah) "bir konuyu derinden kav-rayan, ince anlay sahibi kimse" demek-tir . Kur'an'da, hadiste ve slm'n i lk d-nem ler inde f k h kel imes in in kul lanmbu sz lk anlam ereves inde ka lmolmakla bir likte, Kur'an ve hadisin s-lm topl um unu n ik i tem el bi lg i kayna o lmas sebebiy le kel ime genelde Kur 'anve hadis merkezli din bilgiyi ve anlay- i fade eden kavramlardan bir i o larakkul lan lm , s lm toplumunda din bi l-ginin geli ip alt i l im dallarnn oluma-sna paralel olarak II. (VIII.) yzyln son-larndan it ibaren slm'n ferd ve it imahayata da ir amel hkmler in i bi lmeyive bu konuyu inceleyen bir i l im dalni fade eden bir ter im ha l in i a lmaya ba-lamtr . Kelimenin terim anlamnn net-lemesi ise daha ileriki yzyllardadr.

    Fkh kelim esi K ur'n- K erm'de yir-mi yerde eit li f i i l kalplaryla gemek-te olup (bk. M. F. Abdlbki, el-Mucem,"fkh" md .) gene lde "bir eyi iyi ve t a manlamak, kavramak, bir eyin hakikat i-ni bi lmek ve akletmek" g ibi anlamlardakullanlr . Bu yetlerden bir indeki "f i 'd-dn" kayd (et-Tevbe 9/122) kelimeye"dinde derin bilgi sahibi olmak" eklin-de biraz daha zel bir anlam kazandr-mtr . Hadislerde geen fkh kelimesive trevlerinin, mutlak olarak kullanl-dnda szlk anlam erevesinde " iyi,doru ve derinlemesine bilgi ve kavra-y" mnasna geldii, "f i 'd-dn" kaydylakul lan ld nda ise din ve Kur 'an konu-sundaki bilginin kastedildii grlr (bk.Wensinck, el-Mucem, "fkh" md .; mese-l bk. Buhr, "'lim", 10, 20; Mslim, "m-re", 175, "Zekt", 98, 100; Eb Dvd, "a-lt", 1). Fkh kelimesi, "Kendisinden da-ha anlayl kimseye fkh aktaran nice-leri vardr" mealindeki hadiste ise (EbDvd , " i l im ", 10; Tirmiz, " clim", 7) an-lama ya dayal bilgi yan nda K ur'an veSnnet bilgisi mnasn da iht iva etmek-tedir. Ancak daha yaygn olarak re'y ve

    fetva ile bir likte fkhn "Kitap ve Sn-net ' ten kar lan m na ve hk m " kar-lnda; ilim, rivayet ve hadisin ise "do-rudan Kitap ve Snnet" (yet ve hadis bil-gisi) karlnda kullanld anlalmak-tadr (Eb Dvd, "Fer'iz" , 1; tbn Sa'd,I, 346, 348, 350, 357, 368, 375, 378; bnSa'd, Hz. Peygamber hayatta iken ve l-mnden sonra fetva veren sahabedenbahsederken fetva, fkh ve re'yi ayn an-lamda, ilim kelimesini ise bazan zellik-le yet ve hadis bilgisi, bazan da her ikigrubu iine alan bilgi mnasnda kullan-mtr) . Bununla bir likte Hz. Peygamberve ashap devr inde f kha gre kaz vere'y kelimelerinin daha yaygn bir kulla-n ma sah ip bu lunduu , d in konu la rdabilgi sahibi olanlara da okur yazarlk veezberle bilgi arasndaki yakn ba sebe-biyle "kurr" denildii, i lm bir ikim vemetodolojinin gelimesiyle bir likte fk-hn bir ilim dal haline gelip kurr keli-mesinin yerini fakih ve lim kelimele-rinin ald sylenebilir (bn Haldn, III,1046).

    Ana kaynaklardan z ihn aba i le eldeedi len din bi lgi lerin hem en tam am n a(kiinin hak ve ykmllklerinin bilgisi-ne) fkh ismin in verilmesi ve bu mn a-da f khn ter im ha l ine gelmes in in tar i-hin i Eb Hanfe zam ann a kada r gt-ren kayt lar vardr (el-Fkh'l-ebsat , s.40). Fkhn bu geni anlam en azndanV. (XI.) yzyla kadar devam etmi, buarada iman ve it ikad konusuyla i lgili bil-giler "el-fkh'l-ekber, i lm't-tevhd, i l-m u sli 'd-dn" gibi is imlerle anlan ay-r bir i l im dalnn; mslmann iyi ve k-t huylan, zel hayat, sosyal i l ikilerive davranlaryla ilgili hususlarn iseahlk ve tasavvuf i l im da l lar n n konusuhal ine gelmes in in ardndan f k h ter imidinin fruna ( i lmihal ve slm hukukubilgileri) tahsis edilir olmutur. mam -f 'ye nisbet edilen, "Fkh, dinin amelhkmler in i muayyen del i l ve kaynak-larndan kararak elde edilen bilgidir"eklindeki tarif giderek yaygnlk kazan-mtr (Hatb el-Badd, I, 45; Tehnev,I, 31). Bata Eb'l-Usr el-Pezdev, em-sl eim me es-Serahs, Abd lazz el-Bu-hr ve Sadrer a o lmak zere sonra-ki dnem Hanef usulcleri Eb Han-fe'nin tarif ini, fi usulcleri de fi '-ye nisbet edilen tarif i byk apta ko-rumulardr . Bu nunla bir likte ara lar nda

    mm'l-Haremeyn el-Cveyn, Fahred-din er-Rz, Seyfeddin el-mid, Cem-leddin bn'l-Hcib ve Eb'l-Berekt en-Nesef 'n in de bulunduu bir grup usul-c fkh, "er' delillerden ictihad ve is-tidlal yoluyla elde edilen hkmleri bil-me" ekl inde tanmlayarak, Kur 'an veSnnet ' in a k i fadeler ine dayanan vedinden olduu zorunlu olarak bilinen er'hkmlerle (eriat) bu er' deli l lerdenist idll yoluyla elde edilen gr ve h-kmler aras nda bulunan, dier bir i fa-deyle er ' hkmler le bu hkmler et-raf nda o luan hukuk doktr in i aras ndamev cut ince farka iaret etme k istemi-lerdir . te yandan Hanef fakihler indenbn ' l-Hm m f kh "er' ahk m dan ka-t iyet ta yanlar bi lme" ekl inde tanm-lamtr (tarifler hakknda geni bilgi iinbk. Nizmeddin Abdlhamd, s. 11-19). Fk-hn bu farkl tanmlar din, eriat , f kh,ahkm- fer ' iyye g ibi temel kavramlararasndaki farkll klar ve genellik-zel-lik i l ikisini yakndan etkilemektedir.

    F kh din in fruna , amel hayata a i tbilgileri ve hkmleri iht iva eden ilimdal n n ad o lduktan sonra da kapsamgeni ka lm , a mza kadar i lmiha l ,hukuk ve hukuk metodolo j is i , ekono-mi, siyaset, idare bilimleri ve bu bilim-lerle ilgili kurumlar slm ilimler say-mnda f k h da l i inde gr lm ve in-celenmitir. Fkh usul (usl-i fkh, usl-iter) adyla bilinen ve dnyada ilk defams lmanlar taraf ndan kurulup gel i-tir i len il im dal, f kh n us ul- fr eklin-deki ikili ayrm ierisinde fkhn bir alti l im daln tekil etmekle bir likte, ba-tan beri (gnmze kadar gelen ilk rne-i mam fi'nin er-Risle'sidir) ayr biri l im dal eklinde gelit ii ve bu alandaayr bir literatr olutuu iin yukarda-ki ikili ayrm yerine fkh-usl-i fkh ay-r m yap lm , bunu n sonucu o larak dateden beri f kh terimiyle fr-i f khkastedilmit ir (bk. FR). Bunun yans ra fkhn b t n i inde ka lan konular-dan baz lar , ya e i t im re t im gere iyahut pratik iht iyalar sebebiyle -genelf k h ki taplar i inde de bulunmakla be-raber- ayr is imlerle yazlan mstakilkitaplarn konusunu tekil etmit ir . da-re, anayasa, vergi ve ksm en cezay iht i-va eden "el-ahkm's-sultniyye, siy-set'-er'iyye", devletler hukukunu elealan "siyer", daha ziyade vergi hukukuy-

    1Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    2/554

    FIKIHla i lgil i olan "hara" ve "emvl" , mirashukukunu ieren " fer iz" , resm ve hu-kuk yazmalar, senetleri vb. belgele-r i konu edinen "rt" , mu ha ke me usulhukukundan bahseden "edeb ' l-kd " ,bir e i t mukayesel i hukuk demek o lan"hi la f" , hukuk felsefes ine tekabl eden"hik me t ' t- ter f" zel k i taplara konuolan bu dallarn balca rnekleridir. XIX.yzyldan it ibaren Bat'nn etkisiyle ka-nunlatrma hareketi balaynca ka-rlan kanunlara paralel olarak fkh i l-minin alt dallar ve konular yeni adlar-la an lmaya ba lanm ve f khn yeni a l tdallar olumutur. "Ahvl'-ahsiy-ye" (ahs ve aile hukuku), "mnkeht-m uf r ek t " (aile hukuku), "uk d ve 11-tizmt" (borlar hukuku), "cinyt" (cezahukuku) , "dstr" veya "nizm' l-hkm"(anayasa hukuku) bu deiimin rnekle-r idir . F kha mut lak anlamda hukuk bi l-g is i , fakihe de hukuku anlam ykle-nip klasik fkh teriminin Trke'de "s-lm hukuku" (ng. Islamic law, Fr. droitmusulm an), Ara pa'd a "el-fkh'l-sl-m" terkipleriyle karlanmas da yineBat hukuk anlaynn etkisiyle oluanbu de i imin sonu lar ndandr .

    Kayna. Fkhn kayna ve fkh a tesireden evreler konusu aratr l rken do-ula gelimeyi ve buna bal olarak fk-hn devrelerini birbir inden ayrmak ge-rekmektedir . Farkl iddia lar bu lunmak-la beraber fkhn douunda, usul ve f-r olarak ortaya knda en nemli vebelirleyici kaynak vahiydir. Kur'n- Ke-rm ve ksmen de hadisler i inde mme-te int ikal eden vahiy insan-Allah, fert-toplum arasndaki i l ikilerin dzenlen-mesinde bir inc i kaynak o lmu , bakatesir ler bu kaynan szgecinden ge-t ikten ve meruiyet vasf n buradan a l-dktan sonra slm hayat etkileyebil-mi t ir . F khn ibadet , hel l-haram ko-nular dnda kalan blmleriyle bunla-ra dayal kurumlarn slm tarihi bo-yunca dier k ltr ve medeniyet lerdenetki lenmi o lmas iht imalden uzak de-ildir , hatta snr tart mal da olsa v-kidir.

    Fkhla dier ada ve douu it iba-r iy le ondan nce teekk l eden hukuk-lar (Roma, Ssn, Chiliye, yahudi hukuk-lar) arasn dak i tesir ko nus und a ayrtez i leri srlm t r. I . Goldziher, A. vonKremer, Sceldon Amos gibi arkiyatla-ra gre " s lm hukuku" mnas nda f -kh Roma hukukundan ikt ibas edi lmi-t ir . s lm hukukunun yahudi hukukun-dan ald ksmlar da aslnda Roma hu-

    kuk una a i t t i r ; bunlar nce yahudi hu-kukuna gemi , buradan da s lm hu-kukuna int ika l etmi t ir . Buna kar baz ms lman mel l i f ler in tez i , s lm hu-kuk unun baka bir huku ktan etkilenme-dii, aksine daha sonraki devirlerde n-ce spanya yoluyla Roma hukukunu (Ab-dlkerim Zeyd n, s. 89) ve Bat d evletle rumumi hukukunu (Muhammed Ham-dullah, s. 55), ardndan da Fransz (Hac-v, I, 14), ngiliz (M. Abdlhd Sirc, III,7-22; John Makdisi, s. 135-146), hatta s-rail hukuklarn (Yaakov Meron, s. 83-117)etkiledii eklindedir. Joseph Schacht,Sholomo Dow Goitein, S. V. Fitzgerald,H. G. Bousquet gibi baz arkiyatlarnda aralarnda bu lund uu ve ounu ms-lm an huk uk tar ih i ler in in o lu turd uunc gruba gre ise s lm hukukudouu it ibariyle orijinaldir , vahye da-yanr , h ibir yabanc hukuktan ikt ibasedilmi deildir . Tesir sonraki dnemle-re a i t o lup daha z iyade kamu hukukualanndadr ve bu da olduka snr ldr .

    kt ibas tezini savunanlarn iddialarylece zetlenebilir : l . Hz. PeygamberDou'da , Roma'nm hkimiyet i a l t ndabulunan Suriye blgesi yoluyla Roma-Bizans hukukunu renme imkn bu l-mu , bu hukuktan a l nt lar yapm t r . 2.Kayseri, stanbul, skenderiye ve Bey-rut ' ta Roma hukukunu reten medre-seler ve bu huk uku uygulayan mahke-meler vard. Ad geen merkezler ms-lmanlarn eline geince Evz ve fig ibi i lk s lm hukukular bu medreseve mahke melerd en Roma hukuk unu -renm i ve s lm hukuk una aktarm lar-dr. 3. Eskiden Romal lar 'n y net im indebulunan b lgelerde Roma hukuku ha l-kn rf ve detine szm ve ayn rfhukuk uygulamalara temel k lan f k h-lar yoluyla slm huk uk un a ge mitir .4. Chil iye ve yahud i-Talm ud huk ukudaha nce Roma hukukundan etki len-dii i in bunlardan ikt ibaslarda bulu-nan s lm hukuku do layl o larak Romahuk uku nu da a lm t r, s . Bu ik i huk ukaras ndaki kar la t rmalar nemli ben-zerlikleri ortaya karmaktadr; bu dasonrakinin ncekinden alnt yaptngs termekted i r .

    slm hukukunun douunu kendi kay-naklarna borlu olduunu, zellikle budnemde baka hukuklardan etki len-medi in i savunanlar n tar ih vka laradayal cevaplar da u ekilde zetlene-bi l i r : l . Hz . Peygamber Roma hukuku-nun yazld dilleri bilmezdi, hatta oku-ma yazmas da yoktu. Sekiz yanda bir

    ocuk iken yapt seyahat dnda Suri-ye'ye yirmi d rt yanda gitm i ve onbe gn kadar ka lm t r . Bu yataki birgence on be gnd e Roma huku kunu nret i lmes i m m k n de i ldir . 2. a ) Js-tinyen 533 ylnda bir emirnme ile Ro-ma, s tanbul ve Beyrut d ndaki med-reseleri kapatmt. Medresesi ak ka-lan yer lerden Roma ms lm anlar n el inehi gemed i , s tanbul ise ancak 1453'tefethedildi. Beyrut medresesi slm fet-hinden ok nce tarihe karmt, b) Ev-z Beyrut 'a, fi de Msr 'a ancak ha-yatlarnn sonlarna doru gidip yerle-t i ler ; s lm huku kun un dou u ve ge-l imes i bundan ok nce gereklemi-t i . c ) s lmiyet gayr i ms l imlere hukukseme hakk verdii ve bu hak sahiple-rince fii len ku llanld (kendi mahkeme-lerinde yarglandklar) i in mahkemeleryoluyla etki iddias da mesnetsiz kal-ma kta dr. Mil d V. yzyla ait olup H z.mer'in Suriye'yi fethinden sonra bura-da yaayan hr ist iyanlarn mahkemele-rinde kanun gibi kullandklar Suriye-Rom a kodu zer inde yap lan mukaye-seli bir aratrma, bu iki hukuk arasn-daki nemli farkll klar ve tesir iht ima-linin uzakln ortaya koymutur (Kavak-, Suriye-Roma Kodu ve islm Hukuku).3. lk fkh limle rinde n h erha ngi bir ininRoma hukukunu bi ld i i ve a l malar n-da bu hu ku ka at f yapt sabit deil-dir . Ms lmanlar n fethet t i i lkelerdeyaayan rf ve detler yoluyla, slm'nam a ve tli ma tn a u ygun snr l bir te-s ir m m k ns e de bunu ya ln zca Rom ahukukuna inhisar et t irmek vkaya uy-g un d m em ek t ed i r ; bu m na da da haz iyade Chil iye huk uku ve ksmen Ss-n hukukundan sz edi lmes i daha ye-rinde olur (Kprl, slm ve Trk Hu-kuk Tarihi,s. 16, 18 vd . ; A,IV, 611-612).Ayr ca bu tes ir bir hukukun zgnl-ne (asliyet) halel getirmez. 4. Talmud yo-luyla tesir iddias tutarszdr; nk Ro-ma- Bizans huk uku I II . yzy ldan sonraTalm ud'd an etki lenm i , bun un aks i v-r i t o lmamt r . Ayr ca Talmud hukukui le fk h aras ndaki cz i ve m uhte me lentesadfi benzerliklere karlk bu ikihukuk aras nda nemli farkl l k lar mev-cut tur . s . Rom a hu kuk u i le s lm huku-ku arasnda ki b enzerlikleri ikt ibas ve is-tifadeye delil saymay engelleyen sistem,kurum ve norm farklar vardr , a ) Romahukuku laik karakterli olup ahslar, e-ya ve kaz b lmler ine ayr lmaktadr .Fkh ise kaynak it ibariyle vahye dayanrve ibdt , mumel t , ukbt k s mlar -

    2Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    3/554

    FIKIHna ayr l r , b) Roma hukukunda peder-ahlie bal ar baba hkimiyeti, ko-ca hkimiyeti, evlt edinme kurumu var-dr ; s lm h ukuk und a bunlar yoktur . Va-kf, f'a, st kardelii, hisbe, ta 'z r ,borcun hava les i g ibi hukuk kurum vetelakki ler f kha m ahsu stur . F kha greerkek birden fazla kadnla evlenebilir ,ta lk kocann hakkdr , mirasta erkekgenellikle kadnn aldnn iki mislinialr , vris mrisin borlarn ykle nm ez(halefiyet yoktur), hukuk ilemlerde e-kil art asgari boyutlara indir ilmit ir .Buraya kadar zetlenen tesir iddialarkonusunda yap lan arat rmalar arki-yat lar n hkm de i t irmes ine sebepolmu , sonu u cmlelerde i fades in ibu l mu tu r : " . .. Bununla bir l ikte s lm' nmlkiyet , akidler ve bor lar hukukununana hatlarn, slm ncesi Araplar 'nnr f hukukunun bir paras n n teki l et-tii sanlmamaldr . Byle bir faraziye-nin dayand dnce, s lm hukukutarihine ait yeni aratrmalar neticesin-de geerli l iini kaybetmitir . slm fkhmevcu t o lan b ir hukuktan dom am ,kendi kendisini yaratmtr" (Schacht, is-lm Hukukuna Giri,s. 18, 118).

    slm hukuku yaps, ierii, kategorive kavramlar it ibariyle dier hukuklara(Roma-Cermen, sosyalist hukuklar, com-mon law) nazaran byk bir orijinallikta r . As l o lan, s lm huk uku nun dierhukuklar ve zellikle kendisi gibi dinmahiyet teki kanonik hukuk kar s ndaortaya koyduu fevkalde orijinal yap-dr . Byle bir kayna bu lunmayan b-tn s is temlere gre s lm hukukununesasta vahye dayanmakta o luu onunen belli bal karakterini oluturur (Da-vid, s. 418, 424; bu konudaki tartmalariin bk. "Fkh", El 2 [ng.|, II, 886-891; "F-kh" , A,IV, 601-608;Hel li'l-kanuni'r-R-m te'run cale'l-fkh; Karaman, islmHukuku, I, 31-35; Goite in, 1/1-4 , s. 57-62; Fitzgerald, XXIX/4, s. 1128-1154).

    zellikleri. Mukayeseli olarak bakld-nda fkhn (slm hukuku) beer hu-kuklara gre bir takm temel farklar vezellikler tad grlr. Bir inci olarakfkh kayna itibariyle ilh olup Kur'n-Kerm'de ve sahih hadislerde ifadesinibu lan vahye dayanmaktadr . Gerek Hz .Peygamber'in gerekse dier limlerin ic-tihadlanna dayanan fkh da ilhamn, l-sn vahiyden a lmaktadr . te yan-dan dier huku klarda huk uk ve ceza meyy idelerin etkisi dny a h ayat i le s-nrl kalrken slm huk uk un da meyyi-

    deler ebed hayata da ta nmaktadr .Ayrca iyi niyetle kanuna itaatin dnye-v sonularna ilve olarak sevab, itaat-sizliin de uhrev sorumluluu ve gna-h vardr ki bu meyyidenin yannda te-vik olarak nemli bir rol stlenmekte-dir . Dnyev ve ma dd me yyidenin yansra sevap ve gnah telakkisi vicdanla-r n e i t i lmes inde, kanuna i taat in aynzamanda bir iman ve kulluk vazifesi ola-rak a lg lanmasnda etki l i o lmaktadr .Fkhta kanun koyucu Allah't r . Kullarnyetkisi, i lh kanunu (hkm) aratr pbulmak, kefetmekt ir . c t ihad, beer inkendinden hkm koymas de i l i lhhkm bulup or taya karmas ekl indeanlalr . Her mctehidin it ihad kendi-sini balamakla bir likte, devlet ve yet-kili merciler i in kanunlatrma ve uy-gulanacak hukuk hkm bel ir leme a -s ndan zengin bir kaynak teki l eder .Fkh kendine has bir tasnife sahiptir .Her hkm ve uygulamada i lh i rade-nin aran l p bu lunmas esas o lduu veilk planda mkellefin tbi olaca din-hukuk hkmn bel ir lenmesi ama edi-ni ldii i in gel ime ve teekkl dn em iitibariyle fkh ilmi, nazariyeler ve kap-sam geni normlar zerine bina edil-meyip her meselenin ayr olarak ele al-np hkme balanmas yolu (kazuist ik,meseleci metot) tercih edilmitir. Bu zel-lik fkhn kuralc ve dogmatik bir yapkazanmasn nlemi, farkl art ve ev-relere gre farkl hk m ve zmle rret i lebi lmes ine imkn vermi t ir . Bu-nunla bir likte meseleci bir metotla ted-vin edilen fkh literatrnde benzer hu-kuk mesele ve hkmlere or tak a kla-m a getir i ldii, varlan zm lerin h uku-k tahl i li yap ld ve huk uk hk mler innazar ve doktriner tart masna gir ildi-i i in fer ' mesele ve hkmlerden fk-hn eitli alt dallaryla ilgili genel h-kmler i ve nazar iyeler i karmak dam m k nd r . Nitekim zel l ikle XX. yz-ylda bu metotla kaleme alnan eserlerinsays bir hayli artmtr (a. bk.). Toplumhayatnn bir ksm ilikilerini de dzen-leyen f khn , de imez i lh hkmler lede ien toplum ar t lar aras nda bakur ma ya ve yeni meseleleri bu ereve-de zmlemeye imkn vermi olmasnntemelinde, her mesele iin balayc birh k m koym ak yerine (bunlar o ldukaazdr) geni ereveli hkmler getir ipzaruret ve kamu yararna riayet edilme-sine frsat vermi ve it ihada geni bira lan brakm o lmas yatmaktadr .

    Fkh ilim dalnn geliim seyrinde, Ro-ma hukuku kaynakl Bat hukuklar n nbenim sedi i ka mu ve zel hu kuk ayr myap lmam o lmakla bir l ikte l i teratr-de, kamu hukuku kavramna yakn o la-rak Allah haklar saylan huk uk alann-dan ve zel huk uk k avramna yakn o la-rak kul haklar say lan hukuk a lanndansz edilir . Ancak fkh tedvin edilirkenbu tasni f esas a l nmam , bunun yer inemslmanlar n amel hayat lar ndaki ih-t iyatan hareket edi lmi , nce ibadet ler( ibdt) , ardndan hak ve bor il ikileri(muamelt) , daha sonra da ceza huku-kuyla (cinyt, ukbt) ilgili bilgilere vehk mle re yer verilmit ir . Vasiyet ve mi-ras hukuku, hak ve bor il ikileri ere-vesine girdii halde insan hayatnn so-nunda gerekli olduu iin fkh kitapla-rnn da sonuna konulmutur. Tasnif ge-nellikle bu ekilde olmakla beraber ba-z mellif lerin farkl yollar tuttuklar vemesel ceza hukuku b lmn sona a l-dklar da olmutur (Karaman, slm Hu-kuku, I, 25-29).

    Tarihesi. F khn douundan gn-mze kadar ge irdi i de ime ve gel i-melerde bazan kiiler ve nesiller, bazanda siyas, sosyal ve kltrel artlar be-lir leyici rol oynamtr . Bundan dolayf khn dnem ler i Hz . Peygam ber , sah-be, Abbsler, Seluklular, M ool isti l-s ndan Mecelle'ye ve Mecelle'den g-n m z e kad arki devirler eklinde bir s-ra lamaya t b i t u tu lmu tu r .

    Hz. Peygamber devri f kh dnemleri-nin en nemlis idir ; nk vahye daya-nan veya vahyin denetimi alt nda ger-ekleen yasama ve uygulama bu d-nem i inde tam am lan m , do lays yla budevir daha sonraki dnemlere de kay-nak ve rnek olmutur. Bu devrin hic-ret ten nce Mekke'de geen ksmndasosyal i l ikilerin dzenlenmesinden okinan, ibadet ve ahlk konular zerin-de durulmu , bir anlamda f k h i in a l tyap o lu turu lmutur . Res l- i Ekrem' intoplum l ider i o larak benimsenip davetedi ldi i Medine'de ise s lm Al lah-fer tilikileri yannda sosyal hayat da dzen-lemeye ynelmi , bir taraf tan ibadet ler ,c ihad, a ile ve miras la , dier tara f tananayasa , ceza , muhakeme usul , mu-mel t , devlet ler aras mnasebet ler leilgili birtakm hkm ve kaideler konul-mu tur . B tn bu hkm ve ka ide leriki ekilde ortaya kyordu, a) lh hk-mn a klanmasn gerekt iren bir o layme yda na geliyor veya soru soruluyor,

    3Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    4/554

    FIKIHbunun zerine ya bir yet nzil oluyoryah ut hk m Hz. Pey gamb er'e bildir i li-yor, o da kendi sz ve slbu ile (sn-net) hkm aklyor, uyguluyordu. Ba-zan vahiy de gelmiyor, Resl-i EkremAllah'n iradesiyle ilgili irfan ve tecr-besine d ayan arak ( ictihad) bir uygulama-da bulunuyor , eer hata ederse Al lahtaraf ndan tashih edi l iyordu. Kur 'n-Kerm'de "yes'elnek" (Senden soruyor-lar) ifadesi on be yerde gemektedir(bk. M. F. Abdlbk, el-Mucem, "se'l"md.) ve bunlarn sekizi f kh konularylailgilidir. ki yerde de "yesteftnek" (Sen-den din hkm aklaman istiyorlar; en-Nis 4/127, 176) ifadesine yer verilmi-tir . Esbb- nzl kitaplarnda vahyingelmes ine ve din hkmn a klanmas-na sebep olan birok rnek hadise zik-redilmektedir. b) Bir olay veya soru bek-lenmeden i lh p landaki yer i ve zamangeldii i in baz hkmler dorudan bil-dir il iyordu. nk slm'n amac yalnz-ca belli bir sosyokltrel dzeydeki top-lumun iht iya lar n kar lamak de i ldi ;s l m iyet hem muha tab o lan t op lumunihtiyalarn karlyor, onlar gelitiriyor,hem de evrensel hk m ve deer ler ge-tir iyordu.

    F khn bu d ne md e temel zel l iivardr: Tedrc, kolaylk ve nesih. Tedrchkmler in zamana yay larak peyder-pey konulmas , bylece hem toplumunhaz r lanmasna h em de yeni hkmle-r in t op lum t a ra f ndan zmsenm es ineimkn verilmesi, sonuta derecelerin veparalarn bir araya getir i lerek teriintamamlanmasdr . Zaman a s ndan ted-rc yirmi yl kap lam tr . H azm, ha-z r lanma , a ama la r ha l inde t amamlan-ma bakmndan namaz , zekt , iki vefaiz yasa, cihad rnekleri i lgi ekicidir .Kolaylk ise yasam ada, kura l koym ada,uygulamada insann tabia t n , yarat l -tan gelen zelliklerini ve iht iyalarngz nne a larak din le muhatab aras -na zo r luk enge l in i koymamak , t ekm leit iminde tabii olan uygulamalar dn-da sevdirme ve kolaylatrmay esas al-maktr . badetlerin gnn ksa saylabi-lecek paralarna dat lmas, insanlarntabii iht iyalarn karlayan nesnelerinmubah klnmas, hastalk, yolculuk, bas-k, yan lma, un ut m a gibi hallerin maze-ret olarak kabul edilmesi ve darda kal-ma ha l in de haramlar n mu ba h ha le gel-mesi nemli kolaylatrma rnekleridir .s lm l imler i aras nda tar t ma konu-su olan nesih de alt rma, kolaylatr-

    ma hikmet ine ba l o larak baz hkm-lerin nce konup sonra kaldr lmas ek-linde gereklemitir . Fkhn usul ve f-r ksmlarnn ayr birer i l im dal olarakincelenmesi, okutulmas, kitaplara gei-r i lmes i daha sonraki dnemlerde ger-eklemi o lmakla beraber gerek usu-ln gerekse frun temelleri Hz. Pey-gam be r devr inde at lm , hat ta esas it i-bariyle tam am lan m tr . Fkhla ilgili h-kmler ya Kur 'n- Ker m yahut Snnettaraf ndan dorudan bi ld ir i lmekte veyabun la r zer inde dnme, ka fa yorma(ictihad : kyas, istidlal), ya hu t da bunlar-dan bir ine dayal it t ifak ( icm) yoluylaint ikal etmektedir. Fkhn bir inci dne-minde bu kaynaklar n i lk ik is i tamam-lanm , dier kaynaklar ve hkm -karma usulleri ise ya kullanlm veya ile-ride kullanlabilecei aklanmtr . yetve hadisler ibadetler, aile hayat, it imahayat , beer mnasebet ler , fer t-top-lum ilikisi, devletler aras ilikiler gi-bi ferd ve it ima hayatn her alanndabazan gene l hk m ve i lkeler , bazan dazel ve ayrntl hkmler koyarak son-raki dnem lere l ve rnek o labi lecekyeterli aklamay getirmi, bu yny-le slm teriinin ats Hz. Peygamberdneminde t amamlanm t r . yet ler ina k ve doru dan h k m get irmes i esasalndnda fkhla i lgili yet says 200civarndadr. Ancak eitli istidll yolla-r y la u la labi len hkmler gz nneal nd nda bu say ar tma ktad r . M eselEb Bekir bn ' l-Arab 'n in Ahkm'l-Kur'n adl eseri f kh h k ml er geti-ren yetlerle i lgili olup eserde yaklak800 yet zerinde duru lmu , bun la rdaneit li hkmler karlmt r (Hacv, I ,26). Fkh kayna olarak snnet Kur'an'naklanmas gereken yetlerini akla-ma kta , te ma s etme di i konularda dol-durulmas gerekli boluklar doldurmak-tadr. Kur'n- Kerm'de genel izgile-riyle anlatlan iman ve slm konular-nn , namaz , oru , hac , zekt g ibi temelibadetlerin vb. hkmlerin geni akla-malar ve uygulama rnekler i snnet inaklama grevinin; f t r sadakas, vit irnamaz, baz cezalar, kadnn hala ve tey-zesinin ikinci e olarak alnmasnn ya-saklanmas, evcil eek etinin haram ol-mas , oru bozmann kefret i g ibi yz-lerce rnek de boluklar doldu rma fonk-siyonunun grld alanlardr . bn Kay-yim el-Cevziyye'nin tesbit ine gre fkhhkmler ine esas teki l eden hadis le-rin says, ayn konudaki farkl veya m-

    kerrer r ivayetler hari tutulursa 500 ci-var ndadr ; bu temel hkmler le i lg i l ihadisleri aklayan, tafsilt veren, kaytve artlar bildiren hadislerin says ise4000 'e u la maktad r ('lm'l-muuak-k'n, II, 245).

    F khn fr ksmndan Mekke dne-mine a i t o lanlar aras nda gus l , abdest ,necset ten tahret , namaz , cuma na-maz gibi nemli ibadetler vardr. Medi-ne dne min in bir inci ylnda hutbe, e zan,nik h, cihad, b elediye niz am i; ikinci y-lnda oru, bayram namazlar, f t r sa-dakas, kurban, zekt, kblenin deit i-r i lmes i, ganimet ler ve taks imi; ncy l nda miras hkmler i , boanma; dr-d nc ylnda yolculuk ta ve tehlikeli du-rumlarda namaz , recm, toprak ikt , te-yemmm, kaz i f cezas , r tnme, evlereizinle girme, hac ve umre; beinci yln-da yamur duas ve namaz , l ; a l t nc ylnda millet ler aras anlamalar, hacve umre yolunda engellenmeyle ilgili h-kmler , iki ve kumar n yasaklanmas ,zhr, vakf, isyan ve haydutluun ceza-s; yedinci ylnda evcil eein, dii vepenesiyle avlanan et oburlarn haramklnmas, z ira ortaklk; sekizinci ylndaMekke'n in kuts l i i ve dokunulmaz l ,ksas, iki satnn ve geici nikhn ya-saklanmas , hukuk kar s nda insanla-rn eit lii, kabir ziyaretine iz in verilme-si; dokuzuncu ylnda plak olarak ta-vaf etmenin yasaklanmas , mlane-,onun cu ylnda insan haklarnn i ln, va-siyet, nesep, nafaka ve borlarla i lgilibaz hkmler, cezann ahslii, faiz ya-sa hkmleri gelmit ir (Karaman,s-lm Hukuk Tarihi,s. 78-104).

    Fkh tarihinin ikinci dnemi, bir kr l-ma noktasyla Hulef-yi Ridn ve Eme-vler eklinde ikiye ayrlmaktadr. Heriki dnemde de sahbe nesli f kh a-sndan belir leyici bir role sahip olmaklaberaber siyaset-fkh i l ikisi bakmn-dan Emev ler devr i h i l fet in sa ltanatadnm o lmas sebebiy le nemli birdnm noktas teki l etmektedir . Hule-f-yi Ridn devri din hayatn, slm'ninsanla getirdii inklbn tekml dev-ridir . Bu dnemde her ey din iin, di-nin amalarn gerekletirmek iindir.Emevler devrinde ise fazilet ve mnevtek m l n yer ini s iyas is t ikrar ve mad-d gel ime a lmaya ba lam , k ltr ka-rmas, saltanatn ve siyas basklarndo urd uu muh alefe t (Havr ic ve a),zell ik le f khn kam u huk uku a lanndayeni d n ce ve teorilere zem in hazr-

    4Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    5/554

    FIKIHlam t r . Hulef-yi R idn dnemindefkhn kaynaklan bakmndan nemli olangelim elerde n bir i vahyin sona erme si,sahbe i t ihadn n Hz . Peygamber 'e ar-z ve tasvibinin alnm as im kn nn or-tadan ka lkm bu lunmas d r. B undanbyle fkh. Kitap ve Snnet'in snr lnaslar ile re'y it ihadna day anm akta-dr. Bu devirde re'yin mnas, Kitap veSnnet ' i n hkmn a k lamad mese-leleri naslarn para para ve btn ola-rak a klamalar na dayanp bunlar ze-r inde dnerek h km e ba lamakt r .Ter im o larak adlar konmamakla bera-ber sonradan ist ihsan, ist islh, rf, k-yas isimlerini alan metotlar da re'y er-evesi iinde kullanlmtr. Birinci veikinci halifeler iht i lf azaltmak, bir liisa la mak ve r iin maksad na isabetiht imal in i ar t t rmak i in bi lhassa kamuhukuku a lannda is t iareye bavurmu-lar, bun un ak sam ama s i in Hz. Osma ndevrine kadar halifeler ra yelerininMedine'den ayr lmas na iz in vermemi-lerdir. ra ict ihadlan ferd ict ihadlar-dan daha kuvvetli ve balayc kabuledilmi, ferd ict ihadlar ise yalnzca sa-hiplerini balam, it ihada gc yet-meyenler iin seeneklerden bir i olmu-tur . Din - i t ima bir kurum o larak mez-hep ekl in i a lmasa da sahbe aras ndabir hayli ict ihad ve hkm farklar, biranla md a mc tehid says kada r mez-hep vardr . Sahbe aras ndaki metot vegr farkll nn balca sebepleri ola-rak, fet ihler ve baka amalarla Medi-ne'den uzakta bulunan ashabn vahiykaynana dayal bilgi eksiklikleri, bukaynaktan elde edilen bilginin farkl an-lalmas, yanlma, unutma, eli ik gibigzken naslarn farkl ekillerde uzla-t r lmas veya hakknda nas bulunma-yan konularda farkl gr ler in benim-senmi olmas gibi hususlar saylabilir(rnekler iin bk. Karaman, islm Huku-kunda ctihad, s. 47-54). Ak sin e id dial arda bu lunmak la beraber sahben in t a-mamn mctehid dereces inde f k h l i-m i o la rak deer lend i rmek mmkn de-ildir . Hatta kendilerinden daha bilgilive zeki olanlara fkh malzemesi tayansahbe i le bu malzemeyi anlayan, yo-rumlaya n ve yeni hk ml er karan sa-hbe 100.000' i akn ashap aras ndaaznl tekil etmektedir (rz, s . 35-36; Gazzl, Menhl, s. 469-470; Syt,er-Red ca/ men a hlede ile'l- zarz, s. 187-190). Verdikleri fetva says ba km nd anashabn fakihleri gruba ayrlmt r .Fetvalarnn says birer byk cilt te-

    kil edecek kadar ok olan sahbler Hz.me r, Ali, bn M es'd , bn me r, bn Ab-bas, Zeyd b. Sbit ve Hz. ie'dir. le-r inde Hz . Eb Bekir , Osman, Eb Ms ,Talha, Zbeyr gibi ahsiyetlerin bulun-duu y irmi kadar sahbn in verdi i fet-valar birer kk kitab dolduracak ha-cimdedir . nc grupta yer a lan 120kadar sahbnin verdii fetvalarn tama-m bir cilde sacak kadardr (bn Hacer,1, 14; Hacv, I, 278).

    Bu dnemde ic t ihadda bu lunurken ,fetva verirken baz kural ve ilkelere ria-yet edilmi, bunlar daha sonraki devir-lerde birok fkhya rnek olmutur, a)Sahbe , vahiy kayna na dan m ada nve onun tasvibine arzetmeden yap la-cak re'y it ihadnn kapsn amtr . Hz.mer'in Eb Ms el-E'ar'ye gnder-di i me ktu p bu k onud a nem li bir ves i-kadr (rz, s. 39-40). b) Sahbler icti-had ve re'y yoluyla vardklar hk mle -r i kes in grmemi , Al lah ve Resul 'nenisbet etmemi , kendi gr ler in i buiki kaynan ak hkmlerinden ayr-ma konusunda t i t iz l ik gstermi lerdir ,c) Henz nazar f kh balamamtr; f k-h i lgilendiren olay ve il iki vuku bulun-caya kadar beklenmekte, amel iht iyaortaya k nca h k m b ulm a abas nagiriilmektedir. d) Belli bir illete ve hik-mete ba l o lduu bi l inen hkmler i l-let ve hikme t in de i t i i sabi t o luncadeit ir i lmi, ayrca kamu dzenini ko-rumak, hak ve ada let i gereklet irmek,zaruret ler i g idermek maksady la baz hkmler in uygulamas askya a l nm-tr . Mellefe-i kulba devletin zekt ge-lir inden pay verilmemesi, bir de fada sy-lenen talkn erkekler iin nleyici veceza tedb ir o lmas bakm ndan ta-lk saylmas, deve fiyatlarnn yksel-mesi sebebiyle diyet miktarn belir le-me de ve d em ed e baz ko laylk lar n ge-tir i lmesi, alk ve kt lk yznden hrsz-lk yapan larn elinin kesilm eme si, esn afve zenaa tkra , kusur lar o lmasa d a iyerlerinde zayi olan mteri mallarnde tme g ibi konularda Hz . mer ' in uy-gulamalar bu t ut um ve yakla mn r-nekleridir . e) kt isad ve it ima art la-rn deimesi sebebiyle aynen uygulan-d takdirde er ia t n ama lamad k-t sonu lar douracak cevaz hkmle-ri ve seenekler uygulanmamtr . Ehl-ikitabn kadnlaryla evlenmenin mene-dilmesi, Suriye ve Irak topraklarnn ga-nimet olarak gazilere dat lmamas, Hz.Osman' n hac mev s iminde Mina 'da dr trek'at l farz namaz yolculuk sebebiyle

    kasredip ik i rek'a t k lmas mmknkenhalk yanl a d r me me k iin dr trek'at klmas i lgi eken rneklerdir, f)Sah bl er baz olay ve ilikileri de Hz.Peygamber ' in benzer i konularda verdi ih km e benzeterek, benzemeyenler i de"iyidir , hayrldr , maslahatt r" diyerekhkme ba lam lardr ; zekt vermeyen-lere kar sava, Kur'n- Kerm'in birmushafta toplanmas, cuma iin d ezanilvesi, fiyatlarn snrlandrlmas bu usul-le konu lmu hkmlerd i r .

    arkiyatlarn srarl inkrlarna veo lumsuz yorumlama la r na r a me n sonelli yl i inde yaplan aratrmalar, diertemel slm ilimlerinde olduu gibi f -khta da tedVnin Hz. Peygamber devri-ne kadar uzand n or taya koymutur .Geri bugn anlald mnada fkh r i-salelerinin yazm sahbe devrinin son-lar nda ba lam ve Emev ler dnemin-de gelimitir . Ancak bu rislelere vedaha sonraki dnemlerde yaz lacak ki-taplara kaynaklk eden fkh yazlar da-ha nceden balamtr . Fuat Sezgin bugerei ortaya koyan baz nemli rnek-ler tes bit etm itir , a) Him , babas Ur-ve b. Zbeyr'in ok sayda fkh yazma-sna sahip olduunu, bunlarn Harre ola-ynda (63/683) yand n ve babas n nbuna ok z ldn i fade etmi t ir , b)Reslullah'n bir ksm sahbeye yazlt limat verdii veya gnderdii bilin-mek tedir . m er b. Abdlaz z ha l i fe ol-duk tan sonra verg i ve sadaka konula-rnda bir i Resl-i Ekrem'e, dieri Hz.m er 'e a i t o lan iki yaz n n bulun masnem ret t i ; yaz lar bu lununca birer n shakarlmasn istedi ve yazlarn asl Eb Bekir b. M uh am me d b. Am r b. Hazm'-de (Eb Bekir b. Hazm) kald. Am r b . H azmHz. Peygam ber ' in bu yaz s ndan d ahance sz etmiti, c) Enes b. Mlik, Hali-fe Eb Bekir 'den vergi ve zektla i lgilib ir mektup a lm t r , d) Hz . mer ' in to-runu, dedes in in vefat ndan sonra onunmetrkt aras nda hayvanlar n zekt ve vergisiyle ilgili bir yaz bulduklarnbildirmit ir , e) Hz. Ali 'nin o lu bn'l-Hanefiyye, babasnn Hz. Osman'a g-trmesi i in kendisine bir yaz verdiinive burada Hz. Peygamber'in zektla i l-g i li t l imat n n bu lun du un u i fade et-mitir . f) Eski kaynaklarda, Reslullah'nteri* usuln anlatan ve Sa'd b. Ubdetaraf ndan muhafaza edi len bir k i tap-tan bahsedilmektedir, g) Hz. mer'in bi-ri Eb Ms'ya, dieri Muviye'ye hita-ben yazdrd , kazya da ir ik i mektubu

    5Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    6/554

    FIKIHpek ok kaynakta z ikredi lmi ve met in-leri verilmi tir (GAS, 1/3, s. 3-7).

    Beinci Halife Hz. Hasan'n Muviyelehine hilfetten ekilmesiyle balayanve 132 (750) ylna kadar sren Emev-ler devrinde sahbe nesli zamanla hi-rete int ikal etmi ve bunlarn yerini ta-bin nesli almtr . Hz. mer'in Kur'anbilgisini yaygnlatrmak ve ona yabancunsurlarn karmasna engel olmak iinyasaklad hadis r ivayeti, ondan sonrasahb ler in s lm dnyas na da lmala-r ve gitt ikleri yerlerde Hz. Peygamber-den grdklerini ve i itt iklerini naklet-meleri sebebiyle yeniden balad-, buarada eit li maksatlarla hadis uydur-ma olay da ba gsterdi. Hulef-yi R-idn devrinden farkl olarak Emevler '-de bi lhassa kamu hukuku a lannda Ki-tap ve Snnet ' in la f z ve ruhu nda n sap-malar grld gibi (Eb Nuaym, II, 167;Syt,Trhu'l-hulefs. 196; Karaman,slm Hukuk Tarihi, s. 163 vd.) o d n emit ima hayat n n yaayan snnet o lmanitel i i de hayl i aza lm t . Bu durumunyaygnlk kazanm asnn slm'a zarar ve-rece in i d nen sah be ve tbi n Hi-caz'da ve zellikle Medine'de toplana-rak sahih hadisleri derlemeye balad-lar. Ayn mak satl a h erha ngi bir olaynmeydana gelmes in i beklemeden haz rve naz ar f kh hk m leri retildi. Sab-benin yetit irdii tbin nesli mctehid-ler i s tat , muhit ve mlumat farknadayal olarak Hicziyyn (ehl-i hads) veIrkyyn (ehl-i re'y) eklinde iki grubaayrldlar. Byk tbin devrinde bu ikigruptan bir inc is in in imam Sa d b. M-seyyeb, ikincisinin imam brhim en-Neha id i. Ash aptan bn Mes 'd Irak'ag iderek Kfe'ye yer lemi , burada mu-al l iml ik , hkiml ik ve mft lk grevle-rini ifa etmi , Hz. Ali de halife oluncahi l fet merkez i M edine'den Kfe'ye ta-nm t. Hz. Ali buraya int ikal etm ed ennce bn Mes 'd'dan baka Sa 'd b. EbVakks , Am m r b. Ysir , Eb M s el-E'ar, Mugre b. u'be, Enes b. Mlik,Huzeyfe b. Yemn, mrn b. Husayn gi-bi sahbler, Hz. Ali i le bir likte de bnAbbas gibi sahbler gelmilerdir . Irak-llar f kh bunlardan rendikleri ve sn-netin tamamnn bunlar sayesinde Irak'aint ikal ett iine inandklar i in kendile-rini Medine fkhlarna denk saym vebirok konuda onlardan farkl gr leri ler i srm lerdir . Medine'de ise dahaok sayda sahbe vard. Reslullah Hu-neyn Gazvesi'nden dndkten sonra Me-dine'de 12.000 kada r sahb e brakm ,

    bunlar n 10.000' i mr ler in i burada ta-mamlam lar , 2000 kadar da dier s-lm blgelerine dalmlardr . Medine'-de fkh ve hadis bilgisi aktaran asha-bn ileri gelenleri Hz. Eb Bekir, mer,Osman, Ali (Kfe'ye gidinceye kadar), Zeydb. Sbit , ie, mm Seleme, Hafsa, bnmer, bey b. Ka'b, Talha b. Ubeydul-lah, Ab du rra hm an b. Avf, Eb Hreyre-,Msr 'da Zbeyr b. Avvm, Eb Zer el-Gfr, Am r b. s, Abdullah b. Amr; am'-da Muz b. Cebel, Eb'd-Derd, Muvi-ye; Kuzey Afr ika 'da Ukbe b. mir , Mu-viye b. Hudeyc, Eb Lbbe, Ruveyfi ' b.Sbi t ' t i r .

    Her blgenin fkhlar burada bulu-nan sahabeden aldklar bilgiye, bunla-rn ve talebelerinin verdii fetva ve h-kmlere, kendi r f ve det ler ine daya-narak birtakm fkh ist idlal ve ict ihad-la rda bu lun mu ve zama n zam an da d i-er b lge fukahas i le ihti l fa d tk-leri olmutur. Ancak fkh tarihi bak-mndan en nemli gruplama Irak i le(Kfe) Hicaz (Medine) fukahas arasndameydana gelmitir . Fkh ve hadisle i lgilibilgiler Medine'de daha ok olduu iin-dir ki ilk halifelerin snnetini ihya et-me k isteyen m er b. Abd lazz Medine'-de nce kad, sonra vali olan Eb Bekirb. Hazm'e bir tlimat gndererek bu bl-gede yaayan sahb e ve tbi nde n ha-disler toplayp yazarak kendisine gn-dermesini istemitir . Medineliler, kendiblgelerinde yaayan limlerden bir te-yit bu lun mad ka Kfe ve am kaynakl rivayetleri kullanmyor, bunlar delil ola-rak geerli saymyorlard; gerekeleride bu b lgede meydana gelen s iyas olaylar, kargaa ve fitnelerin re'y ve ri-vayetlere olumsuz tesir iydi. Emevler 'insonu ile Abb sler devrinin bala rndaIrak medresesinden ehl-i re'y, Hicazmedresesinden ehl-i eser (ehl-i hads)kacaktr . Hicaz ve Irak gruplar arasn-daki iht i l f daha z iyade muhit ve hoca(bilgi kayna) farkna dayanmakla bir-likte bu iki okul arasnda baz usul fark-lar da bulunmaktadr. Her iki grup Ki-tap, Snne t ve sahb e icmn h k mkayna olarak kullanr . Hicazllar Medi-ne halknn rfne Hz. Peygamber'in ya-ayan snneti diyerek ayr bir deer ve-rir ler, muhit leri gerei hadis malzeme-leri de daha zengindir. Irakllar Medinerfn kaynak o larak kabul etmez ler ,hadis malzemeler i azdr , mevcut ze-r inde daha t i t iz ayklama yapar lar vere'y it ihadna daha fazla yer verir ler.Sahbe fak ih ler in in heme n t amam n n

    Arap o lmas na kar l k tbi n fukah as arasnda ok sayda Arap olmayan kim-se (mevl) vardr. Bu dnemde nem-li merkez lerde f k h i lmini temsi l edenbalca limleri ylece sralamak mm-kndr ; Medine'de Sa d b. Mseyyeb,Urve b. Zbeyr , Kas m b. Muhammed,Hrice b. Zeyd, Eb Bekir b. Abdurrah-ma n, S leyman b. Yesr , Ubeydul lah b.Abdul lah b. Utbe, Eb Bekir b. Hazm,Eb Ca 'fer Muhammed el-Bkr , Reba-trre'y , bn ihb ez-Zhr ; Mekke'deAt b. Eb Rebh, Mchid b. Cebr, kri-me , Sfy n b. Uyeyne,- Basr a'da Hasan-Basr, Muhammed b. r n, Katde b. Di-me; Kfe'de Alkame b. Kays , reyhb. Hr is , Mesrk b. Ecda ' , Abdurrahmanb. Eb Leyl, brhim en-Neha, Ham-m d b . Eb S leyman; am 'da M ekh lb. Eb M s l im, m er b. Abdlaz z , E bdrs el-Havln; Msr'da Leys b. Sa'd.

    Hadisler fkhtan nce yazl kaynak-larda ksmen toplanm o lmakla bera-ber bunlarn belli s istemlere gre tasnifedilmesi f khn tedvninden sonra olmu-tur. Konulara gre sistematik i lk f khkitaplarnn Emevler dneminde (I. [VII.1yzyln so nu nd a ve II. [VIII.| yzyln ba-nda) yazld anlalmaktadr. bn Kay-yim'in verdii bilgiye gre bn ihb ez-Zhr'nin fetvalar cilt te toplanm-tr . Hasan- Basr'nin konulara gre d-zen lenm i fetvalar ise yedi cilt t ir (/c/-m'l-muoakk' n, I , 26). Bu dnemde ya-z l p gnmze kadar gelen dr t k i taptesbit edilmit ir: Sleym b. Kays el-Hi-l l 'n in f k h ki tab , Katde b. D ime 'ninel-M ens iA ' i , Zeyd b. Al i 'n in M en s i-k'l-hac v e dbh ile el-Mecm c ad-l eserleri. Yine bu dnemde yazldkla-r bi l indi i ha lde gnmze kadar gel-meyen kitaplar da uzunca bir liste te-kil edecek kadar fazladr (Sezgin, 1/3,s. 10-26).

    Abbsler devri f khn olgunluk a-dr. Bu hnedan, hilfeti hakk olana ge-ri vermek ve Hulef-yi Ridn devriniihya etmek gibi bir dava ile ikt idara ta-l ip o lduundan, ha l i feler grnte deolsa hem din h em de dnya ilerinde Al-lah res lnn ha l i fes i ve ms lmanla-rn bakan sfat ile davranyorlard. Bu-nun tabi i sonucu o larak din u lems nnsz, f i i l , dnce ve inanlaryla da ya-kndan ilgileniyorlard. Nitekim Eb Ca'-fer el-Mansr s iyaset ine ters d mey en l imlere ihsanlarda bulu nm u , te yan-dan ve rdii grevi kabul etm edi i ve giz-lice muhalefeti destekledii i in Eb Ha-nfe'yi krbalatmtr . Mehd-Billh zn-

    6Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    7/554

    FIKIHdklara kar ok sert davranm, onla-rn takip edilerek cezalandrlmas i inbir da ire kurmutur . Hrnrre d, EbYs uf 'u yarg n n ba na ge t irmi ve ya-nndan hi ayrmamt r . Me' m n Kur '-n- Ker m' in mahlk o lduuna da ir biremirnme karm , mt 'a n ikhn m-nakaa ett irmi, cevazna dair emir -karmaya teebbs etmi t ir . Abbs ler ' inbu tutum lar bi lg i ve uygulama o larakfkh da etkilemitir . Sulama dzeni, ver-giler, kanallar, eitli divanlar vb. bir y-nyle din i lerdi ve bu konuda yapla-cak dzenlemelerin er' esaslara aykro lmamas gerekiyordu. Bu sebeple EbY s u f el-Harc adl eserini kal em e al-m, dier mctehidler de eit li zm-ler ve grler ortaya koymulard. Budnemde f khn gel imes in i ve a lann ngeni lemesini sa layan baka mi l lerde vardr. 1. Sah be devrinde fkh n kay-na olan Kur'an ve Snnet'e tbin dev-r inde sahbe ic t ihadlar ve uygulamala-r , dah a sonraki tebeu ' t-tbi n nes l indeise tbi n ict ihadlar ekle nmitir . 2. Na-zar ve faraz fkh almalar hzlanm-,boama, yemin, adak, zat etme g ibikonularda vuku iht imal i ok uzak me-seleler zer inde durulmu , f ik ir temr in-leri yaplmtr. rakl fakihlerin gelitir-dii bu harekete daha sonra fi ve M-lik fukahas da katlmt r . 3. slm l-kesinin snr lar yeni fet ihlerle alabildi-ine genilemi, birok kavim ya sl-miyet ' i kabul ederek veya ms lm anla-ra tbi o larak k ltr ler in i mmet in or-tak kltrne tamtr . Fkhlar yeniiht iyalara cevap ve zm ararken bukltrleri, rf ve detleri gzden geir-mi ler , k imini red, k imini kabul ederek,kimini de de i t irerek f kha katm lar-dr. 4. limler hac, cihad, i l im gibi mak-satlarla seyahat ederek birbir leriyle g-rme, bilgi ve fikir alveriinde bulun-ma imknn bu lmu lardr . Mesel Re-batrre'y Medine'den rak'a gidip dn-m , Mu ham me d b . Hasan e-eybnMedine'ye giderek mam Mlik'in el-Mu-vatta*n oku mu , fi Medine, I rak veMsr 'a gitmit ir , s. Sahbe ve byk t-bin devrinde grlen ict ihad iht ilf, es-ki sebeplere ek olarak fkh limleri vemeseleler daha da oald ve genile-yen slm dnyasnda rf, det ve iht i-yalar eit lendii i in artarak devametmitir . 6. ct ihad kaps sonuna kadarak olduu gibi ict ihad hrriyeti de tamanlamyla mevcuttur; gc olanlar ict i-had ederek din i anlayp yaamakta , i-tihada kudreti olmayanlar ise mctehid-

    lere tb i olmak tadrlar. D aha nceki d-nemde henz domam bu lunan mez-hepler aa daki sebepler le bu devirdeortaya kmaya balamtr: a) Daha n-ceki mctehidler fkhn btn konularn-da s is temli ic t ihadlar la hkm retme-dikler i ha lde bu dnemin mctehidler ibunu yapmlardr , b) ct ihadlar belli ki-taplarda toplanm ve bunlardan is t i fa-de etmek isteyenler iin ulama kolay-l salanmtr , c) Hicaz ve Irak grup-lar i inden hadis ve re'y okullar do-mu, bu okul lara mensup o lanlar ara-s nda mnakaa ve mnazara lar yap l-mtr . d) Bu tart malar, belli okullaramensup mctehidler in ic t ihad usul ler in is is temli o larak ka leme a lmalar na vebylece f k h usul i lminin d om asnasebep o lmutur . Bu dnemde, "bel l i b irmctehidin kendine mahsus ic t ihad usu-l ve bu usulle elde edilmi fkh hkm-ler i btn" mnas nda mezhepler do-ma ya ba lam olmak la be raber IV. (X.)yzy la kadar ms lman ha lk dr t mez-hebe b l nme di i g ibi f k h mezheple-rinin says da drt deildir . Daha biro-u arasnda Hasan- Basr, Eb Han-fe, Evz, Sfyn es-Sevr, Leys b. Sa'd,Mlik b. Enes, Sfyn b. Uyeyne, five daha sonra shak b. Rhye, Eb Sevr, Ah m ed b. Hanbel, Dvd ez-Z-hir, bn Cerr et-Taber'nin mezheplerimehurdur . Bunlar n her bir in in farkl ict ihad usulleri, buna dayal re'yleri vehkmleri, eit li blgelere yaylm ta-bileri vardr.

    Abbsler devrine girerken fkhlararas nda tar t lagelen, hk m karma-da re'ye ve hadise verilecek yer ve de-er konusuna bal olarak re'yciler veeserciler diye bilinen yeni bir grupla-ma meydana geldi. Her bir inin ar larve mutedilleri ayr ayr deerlendirildi-inde drt ayr gruptan sz edilebilir ,a) Ar re'yciler. Snneti deli l ve hkmkayna olarak kabul etmeyen, deli l ola-rak Kur 'an 'a ve re'ye dayanan bu grupzaman i inde tar ihe kar m ve eserbrakmamtr . Basra Mu'tezilesi veyaHricler i inden kt ta hm in edilenbu grubun gr ve delil lerini mam -f i nakletmi t ir (el-m, VII, 250). b) Mu-tedil re'yciler. Snneti deli l olarak kabuletmekle beraber s hhat in i tesbi t konu-sunda t it iz ller kullanr , hadis r iva-yetinde ekimser davranrlar. Kyas, is-tihsan , mas laha t gibi re'y iinde yer alanusul ve kaynaklar ku l lanmaktan ekin-mezler ; faraz meselelere hkm re-tir ler, statlarn sylediklerinden hare-

    ketle hkm karr lar. bn Eb Leyl,Eb Hanfe, Rebatrre'y, Zfer b. H-zeyl, Evz, Sfyn es-Sevr, Mlik b.Enes , Eb Ysu f , Muhammed b . Hasane-eybn, Osman el-Bett bu grup iin-de yer alm akt ad r, c) Ar eserciler. Re'yit ihadn ve zellikle bunun en nemliksm olan kyas, sah be ve tbi n fet-valarn deli l olarak kabul etmezler. Ba-z Mu'tezile imamlarna da nisbet edi-len bu tutum, bilhassa Zhiriyye adylabi l inen mezhebin imam Dvd ez-Zhi-r ve tbilerine aitt ir , d) Mutedil eserci-ler. Genel olarak hadisiler mutedil eser-cilerdir . Re'y ve kyas red de tme me kleberaber buna nadiren bavurur lar , ha-dislerin yann da s ah be ve tb in fetva-larn da kaynak olarak deerlendirir ler;hibir re'yi hadise tercih etmezler, fara-z meselelerin fkhn da yapmazlar.u 'be b. Haccc , Hammd b. Zeyd, EbAvne el-Vst , bn Leha, Ma'mer b.Rid, Leys b. Sa'd, Sfyn b. Uyeyne,Vekf b. Cerrh, erk b. Abdullah, Fu-dayl b. yz, Ab dulla h b. Mb re k, Yah-y b. Sa d el-Kat tn, Abdrrezzk es-San'n, Eb Dvd et-Taylis, Eb Be-kir b. Eb eybe, Ah me d b. Hanbel vedah a sonraki tab aka dan m eh ur a l thadis kitabnn mellif leri mutedil eser-cilerin ileri gelenleridir (bn Kuteybe, s.219-230; ah Veliyyullah ed-Dihlev,Hc-cetullhi'l-blia, I, 317). Fkh ve mez-hepler tar ih i mel l i f leri me hur mez-he p imam larn , re'y ve eser taraftarla-rndaki ar l k ve it idali gz nne ala-rak farkl grup lara yerletirmilerdir. bnKuteybe, Ah me d b . Hanbe l' in ismini f-kh o larak z ikretmemi , dier ima-m ise re'yciler listesine almtr (el-Ma c-rif,s. 216). M akd is Ahsenut-teksm'-de , muhtem elen t er im lere f a rkl mna-lar vererek bir yerde Ah me d b. H anbel 'if kh deil hadisi olarak zikretmi, bu-na karlk Hanef, Mlik, fi ve Zhi-rler 'i f kh mezhepleri i ine alm, biryerde filer'i ehl-i hads, Hanefler'iehl-i re'y saym, bir baka yerde iseEb Hanfe ve fi 'yi re'yci, bn Hanbelve tbilerini hadisi olarak gste rmi tir(s. 37, 127, 142). eh ristn , m am M lik,fi , Sfy n es-Sevr, Ah m ed b. Ha nbelve Dvd ez-Zhir'nin mensuplarn ehl-ihads , Eb Hanfe ve mensuplar n iseehl-i re'y olarak tesbit etmitir (el-Milel,I, 365-368). bn Haldn'a gre ehl-i Hi-caz eserci ve hadisi, ehl-i Irak ise re'y-cidir. Birincisinin imam Mlik, ikincisi-nin imam Eb Hanfe'dir . fi , Eb Ha-nfe ve Mlik'ten ist ifade ederek bu iki

    7Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    8/554

    FIKIHusul mezcetmitir . Ahmed b. Hanbel isemuhaddist ir-, ancak onun talebesi EbHanfe 'n in ta lebes inden okumu, fayda-lanm ve Hanbel f khn tedvn etmi-t ir (M u k a d d i m e ,111 1046-1050).

    Abbs ler dneminde f khn tedvin inegelince, ksm en h adislerin ve fkhn da-ha nceki devirlerde toplanp yazya ge-irildii bilinmektedir. Bu iki ilim dal d-ndaki btn slm ilimlerinin tedviniAbbs ler dneminde ba lam t r (Sy-t, Trhu'l- hulefs. 261). Bu nla r ara-snda n s nn et, f kh ve fkh usu l i l im-lerinin tedvni bu asrda nemli geli-meler kaydetmitir , a) Snnet. Konula-ra gre snnetin kitaplara geir ilmesibu dnemde gereklet ir i lmi ve dahance bu usule gre yazlm olan fkhkitaplar rnek alnmtr . Hadis dalndamehur o lan a l t k i tabn (Ktb-i Sitte)telif i de bu dnemdedir, b) Fkh. Eme-vler devrinde balayan fkhn tedvni budnemde kemiyet ve keyfiyet olarak zir-veye u lam t r . Abdul lah b. M brek ,Eb Sevr, brhim en-Neha , Ha m m db. Eb Sleyman gibi f kh limlerinintelif ettikleri fkh kitaplar (bn'n-Ne-dm, s. 297-319) gnmze kadar gelme-mise de mam Mlik'in, hadislerle be-raber sah be ve tbi n fetva lar n vekendi ict ihadlarn iht iva eden el-Mu-va f fGM, mam Muhammed ' in el-Meb-st, el-sr gibi kitaplar, Eb Ysuf'unel-Harc' ve m am fi 'nin el-m kl-l iyat zamanmza u lam , zer ler indealmalar yaplm ve defalarca basl-m eserlerdir . Daha sonraki f kh kitap-larna da rnek olan bu eserlerde takipedilen telif s istemi, bir konu (kitab, bab,fasl) i ine giren meseleleri ve bunlarnhkmlerini bir araya getirmek, delil le-rini z ikretmek, farkl ict ihadlara cevapvererek bunlar rtm ekte n ibaret t ir .Fkh kitaplarnda meseleci (kazuistik) birs is temin takip edi lmes i , f khn yaanangnlk hayatla ve problemlerle sk birba i inde o lmas , f kh tar t malar ngn de min i ve s is temat i in i bel ir lemedevka lar n nemli ro lnn bulunmas ,f khn ba lang tan ber i mnfer i t me-selelere getir i len zmler eklinde ge-l imes i , f k h ki taplar n n da ms lman-larn cil ve gncel mesele ve ihtiyala-rna fakihlerin getirdii f kh zm veyakla mlar der lemeyi ama lam o l-mas gibi sebeplerle aklanabilir . Bunabir de her bir f kh meselenin kendinehas art lar i inde ele alnmasnn, ben-zer meseleleri gene l bir ilke ve h km -le zmeye gre daha isabetli ve hak-

    kaniyetli olaca dncesi de ilve edi-lebilir . Bununla bir likte fkhlar, f khmeseleler in in hkmn kar rken da-yandklar, z ihinlerinde tuttuklar kaide-leri, genel hkmleri, f kh (fr) kitap-larnda deil f kh usul ve kavid ki-taplarnda zikretmilerdir , c) Fkh usu-l. Fukaha arasnd aki i lke ve me tot iti-bariyle gr ayrlklar ve bunlarla ilgilitar t malar f khn tedvin inden ok ncemeydana gelmitir . Bu iht ilf ve tart -malar bir yandan karlkl reddiye ki-taplar n n yaz lmas na , te yan dan f k husul i lminin domasna sebep o lmu-tur . Mctehidler , tar t malar ve iht i l fsebepler in i da n kl ktan kur tarmak vebir tem ele o tur t ma k i in kul landklar deli l leri, deli l lerden hkm karma veyorumlama, delil ler eli ir gibi grn-dnde uz la t rma kura l lar n der leyipyazmak durumunda ka lm la r , bu i seusl-i f kh i l im daln oluturmutur.Daha sonraki devirlerde yazlan baz f -kh usul kitaplar da belli bir mctehi-din ict ihadlar i le ortaya koyduu h-kmler incelenerek elde edilen usul ka-idelerinin derlenmesi eklinde yazlm-t r . Eb Ysu f ve mam Mu ham me d ' inusul kon usu nd a da kit ap yazdklar zik-redilmise de (M. Zhid Kevser,Hsn't-tekdt,s. 33; a.mlf., Bulu'l-emn, s. 67)bun la r gnmze u la mam o lup e ldebulun an i lk usul k i tab mam f i 'n inKur 'an ve onun h k m a klama meto-du, ns ih-mensuh, haber-i vhid, k -yas, ist ihsan, snnet ve Kur'an ile i l iki-si, hadislerin gizli kusurlar, icm, icti-had ve iht ilf konularn iht iva eden e r-Risle'sidir . Fkhn fr ve usul tedvnedi l i rken farz , vc ip, me ndu p, snnet ,haram, mekruh, ar t , rkn, i l let , sebepgibi daha nceki dnemlerde tanm vekapsam kes in lik kazan mam birok te-rim yaygn olarak kullanlmaya balan-m, bir ksm terim de dah a ziyade vu-zuh ve kesinlik kazanmtr (bn Kayyim,T lm'l-muvakkidin, I, 40 vd .; ah Veliy-yullah ed-Dihlev,el-Inf,s. 7 vd.).

    Abbsler 'in son zamanlar i le Seluk-lu lar devr i f khn durak lama dnem idir .Merkez otoritenin sarslmas ve birokslm devletinin kurulmas, bu devletlera ras ndak i dos tane ve hasm ane mna-sebetler, eitli kltrlerin karlkl et-kileiminin meydana gelmesi, hak ve b-tl birok fikir cereyannn, inan ve d-ncen in ortaya kp yaylmas vb. mil-ler , s lm toplumunda dnce ve k l-tr hayatn ve ilm gelimeleri hemolumlu hem de o lumsuz ynden etki le-

    mi o lmakla bir l ikte bu dnemde f k hi lminde tekml graf i in in ykselmes idurmu , hat ta aa ya doru seyretme-ye ba lam t r . Ar t k byk mctehid-ler ve mezh ep im amlar devr in in h r vemutlak it ihad. Kitap ve Snnet kay-naklar ndan hukuk ve din hayata do-rudan zmler ve aydnlk getiren a-lmalar durmu, onun yerini takliti-l ik ruhu a lmaya ba lam , sonu gelmezfaydas z tar t mala r yaygnlam , mez-hep taa ssubu yer lemi ve ict ihad kap-s kapanmtr . Taklit ruhu ve zihniyeti,menf i m nazara ve mnak aa lar la mez-hep taassub u bu devr i karakter ize edenbelli bal hususlardr .

    Taklit ruhu ve zihniyeti. Fkhla me-gul olan limlerle halkn kendilerini, i-t ihad terkederek bel l i b ir mctehideba lanma mecbur iyet inde hissetmeler i ,mc tehid lerin re'y ve ict ihadlarn vahiygibi balayc telakki etmeleri bir tak-lit z ihniyetidir ve bu zihniyet bu dne-min eseridir. Hanef fikhlarndan Eb'l-Hasan el-Kerh'nin u szleri taklit ru-hu ve zihniyetinin tanm gibidir: "Mez-heb im iz in hkmne uymayan her yetya te'vil edilmit ir veya mensuhtur; mu-halif hadisler de byledir; ya te'vil edil-mi , zhir mnalanyla a l nmamt r , ya-hu t da had is mensuhtur " (Risale,s. 84).Bu anlaya gre fkhy balayan yetve hadis ler de i l mezhep imamlar n nszleridir; bir yet veya hadis bu szle-re aykr grnrse imamn sz alna-cak, nas lar buna gre yorumla nacak ve-ya hkmden ka ldr lm say lacakt r .f i mezhebinden mm' l-Haremeyn' inbabas Rknlislm el-Cveyn'nin mez-hep taassubunu terkederek sahih ha-dislere dayal el-Muht adyla bir kita pyazma teebbsnden Ahmed b . Hse-yin el-Beyhak'nin tenkidi zerine vaz-gemesi de ayn zihniyetin bir baka te-zahrdr (Sbk, V, 77-90). Taklit zihni-yetinin yerleip kklemesine sebep olanbalca miller ylece zetlenebilir : a)Yet ikin ta lebe. Her me zhe p im amn niyi yet imi , yaadklar dn em de ha lknsaygsn ve gvenini kazanm renci-leri olmutur. Kendileri de lim olan burencilerin hocalarna kar besledikle-ri ar sayg ve ballk, vazife ve men-faat lerde stadn renc i ler ine verdi incelik daha sonraki rencileri ve hal-k etkilemi, gitt ike taklit z ihniyetininkklemesine zemin hazr lamtr , b) Si-yaset , kaz ve vakf men faat ler i . Men-faat ve mevkilerin belli bir imamn -rencilerine verildii zamanlarda ict ihad

    8Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    9/554

    FIKIHehliyetini elde edenler menfaati tercihederek bu vasflarn aklamamay, ict i-hadlar n imam n me zhep ve usul iin-de yrtmeyi terc ih etmi lerdir . Dahanceki dnemlerde kad lar mctehidlerarasndan seilirken, giderek hukuk is-tikrar iht iyac ar bastndan, ict ihad-lar kitap haline getir i lmi bir mctehi-de bal kadlar tercih edilmeye balan-mtr . Devlet bakanlar i le vezir lerinbelli bir mezhebi i lt izam etmeleri de g-revler in ver i lmes inde bu mezhebe ba l limlere ncelik salyordu. Nitekim Sel-uklu lar daha z iyade Hanef mezhebinitervi etmi lerdir . Eb Ysu f ' tan ber iAbbsler 'in b u me zhe be m eyilleriyle Sel-uklu s iyaset ine uygunluu bu terc ihterol oynam tr . Turu l Bey'in veziri Am-d lm l k el-K ndr'nin E'ar ve fi-ler 'e yapt bask ve zulme son vererekbu mezheplere ba l l imler in memle-ket ler ine dnm esini sa layan Nizml-mlk ' ten sonra f i mezhebi de lke-de hayat hakk elde etmi t ir (iA,X, 403;Sbk, III, 393; bnu1-Esr,X, 31, 209). Do-uda Gaznel i Mahmud, bat da Selhad-dn-i Eyyb fi mezhebi i in ayn im-kn sa lam lardr . Baz vakf menfa-atlerinin belli bir mezhebe bal lim verencilere tahsis edilmesi de taklit ru-hunun yerlemesine sebep olmutur (a -rn, I, 32). c) Tedvn. Mctehidin mez-hebinin tedvn edilerek kitaplara gei-rilmesi ist ifade iin bavurmay kolay-la t rm ve bu gel ime hem o mezhe-bin yaamasna yardmc o lmu hem deyet ienler i tembe l l ie sevketmi t ir .

    M naza ra ve mn aka a lar . Gere ibulma ya ynel ik tar t malar n fayda l o lduu a k o lmakla bir l ikte bu dnem-de fk h a lannda srdr le n tar t ma-larn ama ve saysnda olumsuz geli-meler o lmutur . Gazz l 'ye gre bu d-nem tar t malar n n amac nfuz kazan-mak, bi lg is in i gstermek, mezhebininpropagandas n yapmak, idarec i lere i-r in g rnm ekt i r (hya', II, 49). Tartma-lar ar derecede oalm ve yaygn-lam t r . Bata Irak ve Horasan o lm akzere hibir byk merkez yoktur ki ora-da ik i byk l im aras nda tar t ma ya-plmam olsun (rnekler iin bk. Sbk,V, 12-50, 209-218; bnu 1-Esr,X, 125 vd.).Bu tar t malar , taraf lar her ha lkr-da mezhep gr ler in i benimsemeye vemda faaya mahkm ed iyor , sonu tada grup ve ekoller aras bilgi alveriideta imkns z ha le gel iyordu.

    Mezhep taassubu. Daha nceki d-nemde de bir mctehidin ic t ihad usu-

    l ve bu usule gre kard hkmlermecmu as mnas nd a mezhep ler ve bumezhepler in tbi ler i bu lunmakla bera-ber mezhep t aassubu yoktu , mezhep-ler arasna duvarlar ekilmemiti. Fkhlimleri birbir leriyle grr, karlklis t i fade eder ler , ha lk da gerek t i indebirden faz la mctehidden fayda lanrd .III. (IX.) yzylda n itib aren b alaya n mez-hep taassubu g i t t ike g lendi ve de-ta dmanl a dnt . Taassubun e-it li tezahrleri vard, a) Tefrika, f itneve tahrip. Mezhepleri farkl olanlarn bir-bir i arkas nda namaz k lamayacaklar ,nikhlarnn sahih olmayaca gibi b-lc telakkiler yaylm, Badat, Rey, s-fahan, Merv ehir ler inde f k h mezhep-lerine mensup gruplar birbir leriyle vu-rumular, birok insan ve serveti telefetmilerdir . bn Cerr et-Taber, thtil-ii'l-ukaha adl k i tabnda Ah me d b.Hanbel' in grlerine yer vermedii i inHanbel ler taraf ndan taa tu tu lm u , ve-fat et t i i zaman ancak gece defnedi le-bilmit ir . b) Hatada srar. Taklit , bir e-ye delils iz olarak uyma ve balanma ol-du u nd an kar tarafn delili kuvvetli , i-tihad isabetli de olsa hatada srar edil-mi , "Benim imamm en dorusunu bi-lir" zihniyetinden hareket edilmit ir , c)Muhalif lerin ypratlmas. ma mlara, mez-hep fkhlarna delile dayanarak mu-halefet edenlere hcum edi lmi , bu lun-duklar evrede dlanmalar i in eldengelen yaplmtr, d) IV. (X.) yzyldannce en erefli bir i ve farz- kifye de-recesinde bir ibadet olarak bilinen it i-hada kar klm, bu sfat ve ehliyet-lerini aklayan limlere eziyet edilmi,yeni yetienlerin de cesaretleri kr lm-tr. Bu sebeple IV. (X.) yzyldan itiba-ren "mut lak mstaki l ic t ihad" ndir ha-le gelmi , mezhepte ve meselede ic t i-had birka as r daha devam etmi , g i-derek o da azalm ve yerini koyu takli-de terketmi t ir (Karaman, slm Huku-kunda ctihad, s. 180 vd .; a.mlf., 'sl mTar ih inde Mezheb Kavga la r " , slm'nInda. Gnn Meseleleri,II, 715-721).

    Mezhep imamlar n n mctehid ta le-belerinden sonra balayan bu devirdetedvn hareketini takip edilen usul vegaye bakmndan birka gruba ayrmakgerekir . 1. Mezh ep hk mle r in in usulve dayanaklarn tesbit i in yazlan ki-taplar. ct ihad hareketi duraklaynca y-ryen hayatn iht iyalarn karlamakve ima mla rdan sonra meydan a gelenboluklar doldurabilmek iin "tahrc"diye dah a nceki uyg ulam adan farkl ye-

    ni bir usul icat edilmit ir; bunu yapan-lar (ashb't-tahrc, muharricn), nceimamn ict ihadlarn inceleyerek her birhkmde dayand usul ve i l let i tesbi tetmekte, daha sonra bunu esas a larakemsal hkmler retmektedir ler (ahVeliyyullah ed-Dihlev, el-nf,s. 29 vd.).Eb'l-Hasan el-Kerh ve Debs'nin r i-sleleriyle Cesss, Eb'l-Usr el-Pezde-v , em sleim me es-Serahs 'n in usul vefra dair kitaplar bu maksatla yazl-mtr . mam fi usuln bizzat yazd- i in f i mezhebinde frdan usuledeil tersine bir metodun gelit ii sy-lenebil i r. Ayn f k h dn em inde usuldenhareket eden ve "fi veya kelmclarmeslei" denilen bu usule gre de ki-taplar yazlmtr. Eb'l-Hseyin el-Bas-r'nin el-Mu ctemed, mm' l-Haremeynel-Cveyn'nin el-Burhn, Gazzl 'ninel-Mstai adl usul kitaplar bu t-rn sekin rnekleridir . 2. Tercih amac-na ynel ik eser ler . Mezhep imamlar n nict ihadlar talebeleri tarafndan derle-nip yazlrken birbir ini tutm aya n ve ak-lanmaya muhta bulunan ict ihad ve re'y-lere de yer verilmi, daha sonra yazlaneser lerde ima ma a i t ve mute ber o lan-lar n muteber o lmayanlardan ayrmakiin yaplan almalara "tercih" denil-mi, bu nu n d a rivayet ve dirayet eklin-de ik i tr o lm utur . Rivayet bakmn-dan terc ih, imamn szn nakleden r-vinin (renci fakihin) gvenilirliine greyap lmaktadr . Mesel Hanef ler , mamMuhammed'in kitaplarndan mevsuk ola-rak nakledilenleri tercih etmilerdir . EbHafs el-Kebr, Eb Sleyman el-Czc-n gibi Hanefler 'in r ivayetlerine daya-nan ki taplar bu kabi ldendir ve bunlara"zhir 'r-r ivye" deni lmektedir . Dahazayf r ivayetlerle nakledilenler ise "n-dir'r-rivye" veya "nevdir" adn al-maktadr. fi ler, Reb' b. Sleyman el-Murd 'n in r ivayet in i Mzen ve dierrenci rvilerin rivayetlerine tercih et-milerdir . Mlikler ise bn'l-Ksm'nrivayetini daha salam bulmulardr . Birimamdan nakledi len ve r ivayet ynn-den eit derecede mevsuk olan veya bi-r i imama, dier i y ine mezhebin imamsaylan talebesine ait bulunan iki z t g-rten bir ini Kitap ve Snnet'e, usulebak ara k tercih etm e ii de "diray et yo-luyla tercih "t ir ve bu d ne m de bala-mt r . Bu tr al malar n g n m zd ede kullanlan rnekleri vardr. mam Mu-hammed ' in mevsuk a l t k i t ab n Hk ime-ehd el-Ki adl eserinde zetlemi,Serahs de bunu el-Mebst adl kitabn-

    9Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    10/554

    FIKIHda erh ve ikmal etmitir . mam Mlik'inmezhebinin esaslarn iht iva eden el-Mdevvenet'l-kbr'y bn Eb Zeydel-Kayrevn ve Eb Sad el-Berzi yu-karda aklanan usul kullanarak iht i-sar etmilerdir . fi ler 'den Eb shake-rz'nin el-Mhezzeb'\, Gazzl'-nin el-Bast, el-Vast ve el-Vecz adlkitaplar da ayn trn rnekleridir . 3.Mezhep savunmasna ynel ik ki taplar .Mezheplerin farkl hkmlerini bir ki-tapta toplayp mukayese ederek bir so-nuca varmak isteyen fakihler, "hilaf"adyla bilinen yeni bir f kh bilim dalmeydana get irmi lerdir . Bunlar da ik igruba ayrlr . Bir inci grubun amac ken-di mezhebini savunmak, dier mezhep-lerin delil lerini rtmektir; yukardazikredilen kitaplar bu trn de rnekle-ri saylabilir-, ayrca Debs'nin bu ko-nudaki eseri i lk hilf kitab olarak kay-dedilmitir (zmirli smail Hakk, s. 4 vd.).kinci grubun gayesi ise slm'n genelolarak balayc ve muteber delil lerin-den ha rek et ederek fkhlarn iht i lfett ikleri hkmleri incelemek ve isabet-li olan belir lemeye almaktr . bn Ce-rr et-Taber'nin htilf'l-fukah3 adlkitab byle bir eserdir. bn Rd'n B i-dyet'l-mctehid, Muv affakudd in bnKud m e ' n i n el-Mur, bn Hazm 'n el-Muhall adl eserleri ksme n de olsa butercih almalarna rnek olarak zikre-dilebilir.

    Bu f k h dneminde adl iye teki l t ve kanunla t rma konular nda da nem ligel imeler o lm utur . Abbs ler devr in inbirinci dneminde (846-946) giderek ic-t ihad hareket i duraklam , mezheplerdomu ve kad lar hkmler in i bu mez-heplerden bir ine gre -mesel Irak ' taHanef, Suriye ve Marib'de Mlik, M-sr 'da fi mezhebine gre- vermiler-dir . Mahkemeye kadnn ba l bu lundu-u mezhep d ndan bir i bavurduun-da kad o dava iin davacnn mezhebin-den bir nib tayin etmitir . Kadlarn g-rev ve yetkileri genilemi, daha ncemeden ve ceza dava lara bakan kad larart k vakflar, vesyet, emniyet, beledi-ye ileri, darbhne, hazine ileriyle demegul o lmu lardr . Hem duruma ya-zya geirildii, hem de yazl belgele-re nem verilmeye baland i in fk-ha "rt" ve "sicillt" gibi kavramlarve messeseler g irmi t ir . Abbs ler ' inikinci dneminde (946-1258), bilhassa iBveyh ler ' in Badat 'a hkim o lduklar z am and a kad lk mak amna neml i b ir

    meb la denerek gelinebi lmi , bun unsonucu o larak dava larda taraf lardanmahkeme harc alnmtr . Seluklular 'nhkimiyet b lges inde kaz , genel hat la-r y la Abbs ler ' in i lk dn em inde o lduugibi Hanef ve ksmen f i mezhebinegre yr t lm t r . er' mahkem ele-r in yannda k am u dzenin i bozan veyasiyas yn bul una n sulara ba kan r-f mahkemeler in kuru lmas da bu d-nemd edir . Ayr ca ordu mensu plar n ner' davalarna bakan kazaskerlik ku-rumu da faaliyete geir ilmit ir (Hasanbrhim H asan Ali brhim H asan, s.273-290, 294; A,X, 400; Uzunarl, s.21, 132).

    Seluklular 'n, Uygurlar ve Hazarlar '-da mevcut din ve dnya ilerini birbir in-den ayran bir devlet telakkisini i lk de-fa s lm leminde uyguladklar , kamumenfaa t in i ko rumak i in d in hukukunnazar ve dar kalplarn terkett ikleri id-dias (Kprl, TT KBelleten, 11/5-6, s. 41vd. ; Kafesolu, TD ,XV/20, s. 178, 182-183;A ,VI, 185-186; X, 390) bilgi eksi kliin eve aceleye gelmi bir genellemeye da-yanmaktadr. Bu iddiaya delil olarak ha-lifelerin dnya ilerine kart r lmama-s, eriata aykr vergiler ve cezalar, ba-z Trk r f ve det ler in in uygulanmasve asker ikt gibi bir ksm toprak ta-sarruflar i leri srlmse de halifelerindnya ilerine kart r lmamas onlarnikt idars z l k lar ndan kaynaklanm o lupgrnte ha l i feye ba l bu lunan su l-tanlar n uyguladklar hukuk da s lmhukukudur . Kamu menfaa t in i ko rumakiin -buna ters der gibi grnen- nas-larn askya alnmas, f kh hkmleri-nin terkedi lmes i , Hz . m er za man nda nit ibaren yine fkh iinde yer alan mas-lahat ve zaruret prensipleri erevesin-de gerekletir i lmit ir . slm'n kesinhkmlerine aykr olmayan rf ve det-ler in uygulanmas Hz . Peygamber 'denberi cr olmutur. kt usul yine ka-mu yarar prensibine bal olarak Hz.mer devr inde ba lam t r ; Nizml-mlk'n yapt da bunun bir eidi olanasker ikt uygulamasdr . eriat n be-lirledii su ve cezalar dnda kalan su-lar iin belli cezalarn verilmesi ta'zr ala-nna girer ve bu uygulama slm'n l'l-emre tand yetkiye dayanmaktadr(Karaman, slm Hukuk Tarihi,s. 261 vd.).B ir ferdin , top lum un, devlet in h erhangibir uygulam as, niyet ve beyan eklin-de s lm' terketmeye dayanmad vemeru iyetini -zorlam a yoru mlarl a da ol-

    sa- dinden a ld mddete la ik ve dind o lu tan, er ia t n terkedi lmes indensz edilmesi doru deildir .

    Mool is t i ls ndan Mecei ie 'ye kadarsren dnem f khn ger i leme a dr .Hukuk i lmi ve kurumlar n n gel imes in-de onu uygulayan ynet im ve devlet inrol nemlidir . Abbas ve Seluklu hki-miyetine son veren Moollar, lhanl H-kmdar Gazan Han'a kadar (1295-1304)devleti Cengiz yasasna gre idare et-miler, halk ahs ve din i lerinde ser-best brakmlardr. Halk ve fkhlar bel-li mezheplere smsk sarlm, bunlarmer savunma arac o larak kul lanm-lar, itihada ve mezhepler aras iletii-me kaplarn kapamlardr . Daha nce-ki dn em lerd e seyahatler yoluyla fakih-ler arasnda kurulan balar ve il ikilerbu devirde zayflam, her mezhep f-khs kendi kabuuna ekilmit ir . Mc-tehidlerin ve talebelerinin fakih yetit i-ren ki taplar n n okunmas terkedi lmi ,onlarn yerine hazr hkm ve bilgilerideli ls iz , tahli ls iz ve tart masz nakle-den ki taplar okunur o lmutur . Medre-selerde bell i zam an i inde f khn b tnkonularn okutabilmek iin balat lanihtisar ve metin yazarl giderek bir sa-nat eklini alm, bilmece haline gelenmetinlere bu defa erhler ve hiyeleryazma gere i hs l o lmutur . t ihadnzm get iren sndr lnce yr-yen hayatn iht iyalar amatan uzak,ekle bal yorumlar ve hilelerle (hiyel vemehric) karlanm, bu da fkhn msl-man hayatn kuatma kabiliyetini olum-suz etkilemitir. Msr Abbsleri ve Mem-lkle r devr inde b ir ara Msr, Suriye, Ye-men gibi blgelerde ictihad hareketi can-lanr gibi olmu, ancak tevik grecekyerde bask ve hcuma mruz ka ld n-dan yaygnlk kazanamamtr . VI. (XII.)yzyln ortalarn dan it ibaren Kuzey Af-rika'da ve zellikle Fas evresinde dev-let eliyle bir ictihad hareketi balatl-m , fakat baar l o lamamt r . Muvah-h id Hkmda r Abd lm 'm in e l-Km '-nin tasarlad, olunun ve zellikle to-runu Eb Ysuf el-Mansr 'un yrt t- bu hareketin sebebi, Zhir iyye mez-hebine mensup bulunan ynet imin ha l-kn Mlik f kh kitaplarna ma hk m ola-rak ana kaynaklarla alkalarnn kesil-mi olduunu grmeleridir . Fkhlaryeniden ana kaynaklara dndrebi lmekiin Mlik f kh kitaplarnn o ku tulm asyasaklanm, ele geir ilenler yaklm,bunlarn yerine on hadis kitabnn (K-

    10Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    11/554

    FIKIHtb-iS'tte'nin bn Mce 'nin es-Sneni d-ndaki bei, el-MuuattaBeyhakI ve D-rekutn'nin es-Snen'leri, Bezzr ve bnEb eybe'nin el-Msned'leri) ihtiva etti- i hadis ler konular na gre der lenerekyazdr lm , ret im ve uygulamann bukaynaklardan yap lmas emredi lmi , ba-arl olanlara mkfatlar verilmit ir .Ancak bu hareket in arkas nda bir Zhi-r iyye tem ay ln n bulunm as , bask ya-plmas ve ynetimin d eimesinde n son-ra yeni yneticilerin eskilere ait her e-yi y km a ve de i t irme arzu lar hareke-ti baarsz klmtr (Hacv, II, 170-173).Bu dnemde, Gazan Han'dan nceki Mo-ol hkimiyet i d nda ka lan zamanlar-da slm lkesinin hkimiyet blgele-r inde er ia t uygulanm t r . Genel o larakkamu hukuku a lannda s lm esas larve hkmler erevesinin dna klma-dan r f , det ve kanunnm eler , zel hu-ku k alann da ise fkh ve fetva kitaplargereken yerlerde kanun gibi kullanlm-tr . Akkoyunlular, Memlkler ve AnadoluBeylikleri 'nden int ikal eden kanunlar bu-lunmak la beraber (A,VI, 194) derlen mien eski t ip ik kanunn melerde n gnm -ze gelenler Osmanllar'a aittir (Akgndz,bk. bibi.) . Bu kanunnmeler de Seluk-lu lar devr indeki uygulamalarda o lduugibi ma s laha t , zaruret ve l ' I-emre ve-r i len yetkiye dayan larak h az r lanm veyrr le konmutur . J . Schacht ' n daiaret ett ii gibi kanunnmeler, "hkm-ler ine kar gelmemek ve mer ' iyete ha-lel ve rme me k artyla din hu kuk un nok-sanlarn doldurmaya alan formel ka-nunlardr " (A,VII, 148). Kadla r ta' zr ce-za lar , top rak hu kuk u g ibi konulardabu kanu nnm elere , kamu ve zel huku-ku n die r alanlarnd a ise fkh ve fetvakitaplar na gre h k m vermi lerdir .Kad lar n hkmde tbi o lacaklar mez-hep, kullanabilecekleri f kh ve fetva ki-tapla r ile bun lard a bu lun an iht ilfl h-kmlerde tercih usul i lgili eserlerde("edeb'l-kd" , " cukdu resmi ' l-mft " ,"edeb ' l-mft ve' l-kd" ) a klanm ,baz zamanlarda bu konuyla ilgili fer-manlar da karlmt r (Ebssud Efen-di, s. 49-53).

    Mece i Je 'den gnmze kadar devameden dnem f kh n uyanma , can lanma ,kanunlama adr . Cemleddn-i Efg-n ve tbilerinin balatt uyan ve kal-knma hareket in in programnda i t iha-dn nemli bir yeri vardr. Programa g-re yeni bir slm dnyas k urulu rken ih-t iya duyulan zmler ve mevzuat , biryan dan eit li fkh m ezhe plerin e ait ic-

    tihadlardan tercihler yaplarak, te yan-dan gerektii yerlerde ict ihad edilerekortaya konacaktr (Subh Mahmesn, s.246 vd.). Fkhta ic tihad ve tercih hare-ket i Osmanl lkes inde Mecei ie 'n in ted-vnin i etki leyememi , bu kanun Hanef mezhebinin fetvaya esas o lan hkmle-r inden der lenmi t ir . Ancak hareket , ba-z drlfnun hocalar i le Srt- Ms-takim, Seblrred g ibi mecm ualar nyazarlarna tesir etmi, bunlar eit li ki-tap ve makalelerinde it ihad savunmu-lardr (Karaman, slm Hukuk Tarihi, s.315) . Ms r 'da Muhammed Abduh'un -rencilerinden Red Rz'nn kardel-Menr derg is inde bir taraf t an ic t ihadhararet le savunulmu , takl ide iddet-le cephe a l nm , dier taraf ta n ic t ihadve terc ih mah sul fetva lar , yorumlar vezmler neredi lmi t ir . Ayn hareket inizlerini Hindistan'dan Fas'a, Kazan'danYem en'e kad ar o g nk s lm dnya-snn eit li i l im messeselerinde, ule-ms nda ve mevzua t nda g rmek mm-kndr .

    Bu dnemde f k h arat rma ve uygu-lamalar nda nemli gel imeler kayde-dilmitir. 1. Kanunlatrma (taknn, codi-fication) hareketi balamtr . Bundannceki dnemlerde gr len kanunlar ,f khn kan unla t r lmas nda n z iyade f-kh ki taplar na g irmeyen hukuk a lan-lardaki boluklar er' esaslara gre dol-durm a mah iyet inde id i. Bu d nem debalayan hareket fkhn kanunlatr l-mas na , mahkemelerde kul lan lan f k hve fetva kitap larnn yerini usuln e g-re hazr lanm er' kanunlarn almas-na ynel ikt ir . Dneme ismini veren Me-celle-i Ahkm- Adliyye kanunlatr-ma hareket in in i lk nemli admn teki letmi , arkas ndan btn s lm dnya-snda hzl bir kanunlatrma faaliyetinegirilmit ir . Mecelle'nin ortaya konm a-sna sebep olan d ve i miller vardr.ngiltere, Avusturya, Fransa, Rusya gi-bi siyas ve iktisad ilikiler iinde bulu-nulan devletlerin, aznlklar da bahaneederek yeni mahk eme ler in k uru lmas iin bask yapmalar ve bilhassa Franszbykelisinin gayreti, ieriden de bazdevlet r icalinin desteiyle Fransz Me-den Kanunu 'nun tercme edi lerek o l-duu gibi ikt ibas f ikrinin g kazan-mas d mi l lerdir . Nizmiye mahke-meler in in baz dava larda er ' hkm-lere ve dolaysyla bunlar iht iva edenkanun lara iht iya duymas, er'iyye mah-keme ler inde grev yapan h kimler in f -kh ve fetva ki taplar ndan h k m kar-

    mada zor lanmalar , bu ki taplarda yeralan baz ict ihadlarn eskimi olmas vezamann de imes iy le ahkmn da de-iecei kuralna gre deime iht iya-cnn hsl olmas da i millerdir. Os-manllar 'daki bu miller gibi slm dn-yas nda kanunla t rma hareket in in dezorlayc sebepleri vardr, a) Mill ve mil-let leraras hukuk ve mnasebet ler ge-limi, kanun irketler, komisyon, sigor-ta, ok tarafl anlamalar gibi yeni ku-rum, kavram ve il ikiler ortaya km-tr; f kh kitaplar bunlar iht iva etme-mektedir. b) Hanefler bata olmak ze-re baz mc tehid lerin ciz grmed ikleriakd art lara iht iya hsl olmutur, c)Mal, hukuk ve siyas sebeplerle hk-met ler , akar lara ve ta nmaz lara a i t ta-sarruf lar dzenleme ve sa lamlat r-ma iht iyacn hissetmilerdir-, tapu vekadastro kanunlar bu iht iyatan do-mutur . d) Dava, muhakeme ve icra g i-bi konularda yeni usul ve kaideler ge-rekmitir; usul, icra, if ls, noterlik ka-nunlar bu ihtiyacn eseridir, e) Eski za-man larn sosyal, s iyas ve it ima art la-r i inde olumu ict ihadlar yeni zaman-larn iht iyalarna cevap veremez olm u,tek mezhebi aan, gerekt i inde yeni ic-tihadlarla retilecek olan kurallara, h-kmlere iht iya duyulmutur . ler ide,son dnemde f khn uygulanmas bah-sinde rnekleri grlecek olan bu yenikanunlar kaynaklar bakmndan iki gru-ba ayrlr. Birinci grupta yabanc lke-lerden ikt ibas edi len kanunlar vardr ;bunlar n muhakeme usulyle i lg i l i o lan-lar s lm hukukuna o lduka uygundur ;dier kamu ve zel hukuk a lanlar na a i tbulunan kanunlar ise esasta ve ayrnt-da byk farklar, z t l klar arzeder. Bukanunlar Bat'nn insan, aile, cemiyet,ikt isat ve siyaset anlaynn birer ayna-lar gibidir . kinci grupta yer alan yerlive slm kke bal, f kh ve ict ihadkaynana dayal kanunlar ekil it ibariy-le Bat kanunlar na benzemekle bera-ber muhteva lar s lm hukukuna, mi l l r f ve det lere dayanmaktadr . Kanun-la t rma hareket inde s lm kanunlar ntasarlarn hazr layanlar iki farkl me-tot takip etmilerdir . Bir inci metot, ba-z konulard a d ier mezhe plerden de ic-t ihadlar a lmakla beraber kanunla t r-mada prens ip o larak bel l i b ir mezhepf khn n esas a l nmas ekl indedir . Me -celle ve Msr 'da Kadri Paa'nn Mecellegibi ku l lan lmak zere haz r lad Mr-id'l-hayrr (641 ma dd e ol up 1890 y-lnda Msr hkmetince neredilmit ir)

    11Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    12/554

    FIKIHbu usuln nisbeten eski rnekleridir . C-mia t ' l-Ezher 'e ba l Mecmau ' l-buh-si' l-slmiyye'de kurulan komisyon drtmezhebin fkhn, her bir i ayr bir kanunmecmuas nda o lmak zere kanun ka l -bna sokarken bu yo ldan yrmtr .Ayn ekilde Pakistan slm Cumhuriyetiynetim i ceza, zekt, r, ksas ve diyetkanunlar n kar rken Hanef mezhebi-ni esas a larak bu metodu takip etmi-tir . 1905 ylnda Tunu s'ta Zey tne ni-versitesi'nden bir ulem heyetiyle er'iy-ye mah kem esin den bel l i sayda hk imMl ik mezhebine gre bir bor lar ka-nunu haz r lam ve bu ka nun 1906 y-l ndan i t ibaren yrr l e ko nm utu r .k inc i metot ise s lm hukukunun b-tn mezhepler in i bir btn kabul ede-rek her mezheb in am aca uygun h k mve ict ihadlarn semek suretiyle kanuntas laklar haz r lama ekl indedir . Mecel-le'den sonra slm dn yasn da bala-yan uyan hareketi Trkiye'yi de etkisialt na ald i in 1917'de hazr lanan ailekanunu (Hukk- ile Kararnamesi) bir-den fazla mezhebin it ihadn iht iva et-mi , Ms r , Gney Yemen ve Sudan'dayaplan kanunlarda da (Subh Mahmesn,s. 182-185) bu yol takip edilmitir. An-cak bu kanunlarn ou acele ile hazr-land, gerekli i lm aratrmalara da-yanmad , kanun tekni ine gre eks ik-leri bulunduu ve kuatc bir bak a-s i inde b tn s lm huku kun u iht ivaetme di i iin yrr le kond ukta n birmddet sonra yeniden ele alnmalar ge-rekmi, nemli tdillere ve eklere iht i-ya hsl olmutur. 2. Bir zamanlar r-fen yasaklanm g ibi kabul edi len, an-cak slm hu kuk unu re nm ek ve icti-had melekes in i elde etmek i in gr l-mesi, okunmas zaruri olan kitaplar tah-kik edilerek yaymlanmtr . ah Veliy-yullah, evkn, bn Teymiyye, bn Kay-yim, bn Hazm, tb gibi limlerle mez-hep imam lar n n ve mcteh id renc ile-rinin eserleri bu kitaplarn balcalar-dr. 3. eit li mez heple rin hk m lerin idelilleriyle veya delilsiz olarak belli birs is tem at ik i inde toplayan ki taplar labelli bal f kh terimlerini ve hkmle-rini alfabetik sra i le aklayan ansiklo-pedi trnde eser ler tel i f edi lmi t ir . 4.niversitelerde, akademilerde ve ara-t rma enst i t ler inde f k h tar ih i , usu lve fr u n birok konusu zer inde a-llmt r . s. Bat 'da olduu kadar s-lm dnyasnda da yaygn olan Bat hu-kuku mensuplar na s lm hukukunu ta-ntmak maksady la Bat s is temat i inde

    slm hukuku kitaplar yazlm, mez-hepler aras ve yabanc hu kuklar la mu-kayeseler yaplmtr. 6. Batl aratrma-clar nceleri smrgecilik siyasetininbir paras ve arac olarak slm ara-t rmalar na ynelmi ler , bu arada s lmhukukuna a i t nemli kaynaklar terc-me etmi ler , daha sonra ksmen hasbve i lm dnceler le makale ve ki tap-lar neretmiler, baz niversitelerde s-lm hukuku ret im ve arat rmalar -na da yer vermilerdir (Houghwout, I , 8vd .; Ca mp , I, 11 vd .; Sab a, s. 16 vd.). 7.Dou 'da ve Bat 'da s lm hukuku konu-larna da programlarnda yer veren ilmkongre ve konferans lar ter t ip edi lmi ,tebl i ler ve tar t m alar ki tap ha l ine ge-tir i lmit ir .

    Uygulama. Fkhn slm lkelerindekibug nk du rum una ve uygulamaya ge-lince, eriat diye de ifade edilen fkhn,yani slm'n siyas, ikt isad, hukuk h-kmler in in s lm tar ih i boyunca ms l-ma n fer t ve toplumla r n h ayat nda uy-guland tarih bir gerektir . Esas te-kilt , vergi, ceza, idare gibi kamu huku-ku a lanlar nda s lm' n btn zaman vemek nlar da ba layc hk mler i ve t-limat az olduu, bu alanlarda gereklidzenlemeler in ra yo luyla yap lmas yneticilere brakld i in uygulama dabuna gre o lmutur . Bu saha larda hu-kuk dze nlem e ve uygulamalar n dahaz iyade su ltan irades ine ve kanunnme-lere dayanm as baz h uku k tar ih i ler in iyan l tm , kamu hukukunda la ik bir uy-gulamann bulunduu zehabna kap l-malar na sebep o lmutur . Ancak i t iha-da braklan alanlarda, deli l lerden hare-ket le kar lan ve uygulanan hkmlerne kadar slm ve er' ise, l'l-emrinve ran n it ihadna brak lan konular-da bu makamlar n usulne uygun ic t i-hadlar, Hz. Peygamber, Hulef-yi Ri-dn ve sonraki yneticilerin uygulamala-r i le slm'n gayesi ve genel hkmle-r inden hareket le ret t ik ler i zmlerve hkmler de o kadar er ' ve din dir .Tanz imat ' tan nceki aksakl k lar , yaniuygula ma ve dzenleme ler in s lm' nbalayc hkmlerine ters dt nok-talar, uurlu ve planl bir laiklie tema-yl yerine siyas ve ahs sebeplere da-yanan cz i ihmal ler ve sapm alar o larakdeer lendirmek gerekir . Tar ihte vukubulan en nemli sapma hi l fet in sa lta-nata dntr lmes iy le gereklemi ,b i r daha bu sapmay dze l tmek mm-kn o lmamt r . Osmanl lar 'da Tanz imatFerman i le balayan tvizler d bask-

    larla ve buna dayal olarak zaruret kai-desiyle izah edilebilir . Bu dnemde deMi dh at Paa, l Paa gibi baz devletricli ve bir ksm Osmanl aydn ist isnaedi l i rse, Osmanl ynet iminde ve ha lktas lm h ukuk unu te rketm e ve gayri ms-l im mi l let ler in hukukunu ksmen veyatam am en b unun yer ine koyma dnce-s i yoktur . Ba lang tan Cumh ur iyet d-nemine kadar Osmanl lar 'da hukuk ge-nel o larak s lm 'dir ; fermanlarda , k-nn-i ess de, mu hak em e u sulnde, ta '-zir cezalarnda ve baz zel hukuk ka-nunlarnda yabanclardan yaplan ikt i-baslar ya zarurete veya slm'a uygun-luk dncesine dayandrlmt r . 1876'-da I. Merutiyet'le birlikte iln edilen K-nn-i Ess, Fransa ve Belika esas te-k i l t kanun la r ndan m lhemdi r . Ancakon ik i fas l ve 119 maddeden o luan bukanun 7, 11, 27, 64 ve 87. maddeler in-de devletin din yapsn teyit et me kte ,bu ara da pa dia ha g eni yetkiler ver-mektedir . Sultan Abdlmecid devr inekadar karlan ceza kanunlar yerli ves lm 'dir ; had ve ksas d nda ka lansular ve cezalar dz enl em ek maksa-dyla karlmt r . Ab dlm ecid zama-nnda kar lan ceza kan unu nda n i lkikisi de (1840, 1851) ayn ma hiy ette dir.1858 tarihli nc kanun ise Franszceza ka nunu ndan tercm e edi lerek a ln-m ve ksmen tdil edilmit ir . 1861 ta-rihli Usl-i Muhkeme-i Ticret ve 1880tarihli Usl-i Muhkeme-i Hukkyye ka-nunlar Fransz usul kanunlarndan aln-mtr . 1879 tarihli Usl-i Mu hk em e-iCeziyye Kanunu da yine Fransz usulkanununun tdi l edi lmi bir tercmesi-dir. 1850 tarihli Ticaret Kanunu FransaTicaret Kan unu 'nu n tercmesidir . 1864tarihli Knunnme-i Ticret-i Bahriyyeise Fransa kanunu esas a l nmak sure-tiyle dier denizci milletlerin ilgili kanun-larndan da faydalanlarak yaplmtr .Timar s is teminin ka ldr lmas ndan son-ra karlan 1858 tarihli 132 mad de likArazi Kanunnmesi yerli ve slm birkanundur. Trkiye, Cumhuriyet dnemin-de laiklik i lkesini kabul ederek hukukhayatn dinle i l ikisini ta m am en kopar-mtr . Halk mslman olan dier slmlkelerinin ou anayasalarnda ve ka-nun larn da slm'a ball klarn dile ge-tirmektedirler. Devletin slm i lkelereball Fas, Tunus, Moritanya, Yemen,ran, Sudan, Afganistan, Pakistan anaya-salarnda aklanmaktadr. Msr (1948),Suriye (1949), rak (1951) meden kanun-lar, hkimlere boluklar slm esasla-

    12Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    13/554

    FIKIHra gre do ldurma ta l imat n vermekte-dir . Endonezya anayasas , kurumlar nve kanunlar n s lm'a uygun luunu sa-layacak bir usul ge t irmekted ir .

    Poz i t i f hukuk bakmndan s lm lke-lerini gruba ayrmak gerekir. Bir incig rupta , n fusunun oun luu ms l-man olan eski sosyalist lkeler vardr.Arnavut luk, Kazakis tan, Trkmenis tan,zbekistan, Tacikistan, Krgzistan veAzerbaycan'da, Sovyetler Birlii dalma-dan nce bu bir liin laik ve ateist teme-le dayan an huk uku uygulanyordu. Budevletlerden bamszlklarn i ln eden-ler eski sistemi ve bu arada hukuku mil-l bnyelerine uydurma abas i indedir-ler. k inc i grup ta , mode rnizm den dahaaz etkilenen ve nisbeten kapal bir re-j im srd ren lkeler vardr . Suudi Ara-bis tan, Yemen, Uman ve Maskat , Bir le- ik Arap Emir l ik ler i , Katar , Afganis tan,Pakis tan, Sudan, ran bu grubun t ip ikrnekleridir . Bu lkeler teorik olarak s-lm hukukunu uygu lamaktad r la r ; pra-tikte ise slm'a uygunluu dncesiy-le geni lde rf ve dete dayanan h-km lere de yer vermekted ir ler . ncgrup i inde yer a lan s lm lkeler indes lm hukuku hukukun bel l i a lanlar nda(daha ziyade ahsn hukuku, aile, miras,vakf lar ) uygulanmaktadr ; dier a lan-larda ise Bat kaynakl kanunlar yrr-le konmutur . Bu lkelerde uygula-nan Bat kaynakl hukuklar eski smr-ge ilikileri sebebiyle birbir inden fark-ldr . Hindistan, Malezya, Bengal ve Ku-zey Ni jerya 'da common law, Afr ika 'n nkuzeyindeki Fransz dili lkelerinde Fran-s z hukuku, Endonezya 'da Hol landa hu-kuku ikt ibas kayna o lmaktadr . Ms r ,rak, Suriye ve 1970'ten nceki Sudan'-da ikt ibas edilen yabanc hukuklar siya-s ve ideolojik i l ikilere gre deimi,da ha ziyade Fransz, bazan ngiliz ve Sov-yet hukuklarnn etkisi alt nda kalnm-tr . Msr 'da son yirmi yldan beri btnhukukun s lmlat r lmas n is teyenler le(mesel hvn- Mslimn hareketi) mo-dernis t ler aras nda demokrat ik yo ldanyoun bir mcadele srmektedir . Bugrup i inden Sudan' n hukukun s lm-letir i lmesi bakmndan zellii vardr.Bu lke de, 195 6 ylnda bam szlni ln edinceye kadar son mstemlekecidevlet olan ngiltere'nin hukuku uygu-lanyordu. Bu hu kuk yaz l kanu nlarda nz iyade mahkeme ic t ihadlar na dayand- i in usul ne gre yap lm k anunlaro lduka azd . 1973'e kadar sren m-cadele sonunda s lm anayasa kabul

    edildi; anayasan n slm nitelii bir hay-l i tar t ld ktan sonra s lm h uku ku verf yasam ann ik i tem el kayna o larakkabul edildi ve gayri mslimlerin ah-vl-i ahsiyyelerinin zel kanunlarla d-zenlenecei belirt i ldi. Bir baka madde-sinde de hkimin boluklar, s rasylas lm f kh , mahkeme ic t ihadlar , r f ,hakkan iyet ve vicdana bavurarak dol-durmas i lkes i benimsendi . 1974 y l ndakarlan akidler, bey' ve veklet kanun-lar yine byk lde ngiliz hukukununizlerini tayordu. slmclar'n srarl ta-lepleri ve arka arkaya gelen iht il llerinsonuncusu o lan 1989 asker hareket iy leynet im lkeyi btnyle s lmlat r-mak isteyenlerin eline geti; slmclarekonomi, eit im, i let i im ve hukuk alan-larnda nemli slmlatrma faaliyetle-rine gir it i ler. Bu arada karlan 1991tarihli Ceza Kanunu Arap Birlii, Bir le-ik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Msr '-da haz r lanan tasar lardan fayda lan la-rak d zenl endi, an iht iyalar ve ge-rekleri gz nne alnd, evreye ve fer-d hrriyete tecavz ve terrle i lgilimaddeler kondu, hapis ve krba ceza-lar azalt ld, had cezalarn dren b-t n u nsurl ara yer verildi, ceza takdirin-de hkimin yetkisi asgariye indir ildi,Gne y halk -inanlar farkl ol du u iin-er' had cezalar dnda tutuldu. Bu ka-nundan sonra ayn mahiyet ve vas f taolmak zere ahvl-i ahsiyye ve bor-lar kanunlarnn hazr lanmasna gir i il-di (T. Zeynelbidn, s. 3-16; genel olarakslm lkelerinde fkhn uygulanmasyla il-gili olarak bk. Anderson, bibi.; Subh Mah-mesn, b ibi.; David, s. 427 vd.; Botivean,bibi.; Karaman, slm Hukuk Tarihi,s. 317-327 vd.).

    Fkhn gelecei kon usu nda yerli ve ya-banc yazarlar ktmserler ve iyimser-ler olarak ikiye ayrmak gerekir. Saylargitt ike azalan bir inci gruba gre fkhdevr in i do ldur mu tur , o nun deer i ya l-nzca kltr tarihiyle i lgilidir; slm l-keleri g iderek mod ernleecek, d nya i lebtnleecek ve dine dayal hukuku ter-kedeceklerdir ; suyu ters ine aktmakm m k n de i ldir . lk arkiyat lar veCumhur iyet dneminden sonra Trki-ye'de baz hukuk tarihileri f kh iinbyle bir gelecei ngrmlerse de ge-limeler bu tahminin tutmayacan gs-termektedir . k inc i grupta yer a lanlaragre, kanun yapma ve uygulamada birkaynak olarak fkhn hayatiyetini koru-yup koruyamayaca konusunda imdi-lik bir ey sylenemez; bu biraz da ic-

    tih ad kapsnn a lmasna ve yeni it i-ma, hukuk ve ikt isad iht iyalara m-kul zmler bulunmasna ba l dr ; an-cak mukayesel i hukuk arat rmalar ndave mi l l hukuk tar ih in in yaz mnda f k hnemini daima koruyacaktr (Kprl, s-lm ve Trk Hukuk Tarihi, s. 276-277).XX. yzyln son eyreinde bir ksm s-lm lkesinde (ran, Pakistan, Sudan gi-bi) ortaya kan gelimeler bile, Batl-lama yolundaki slm lkelerinde kay-dedilen gelimeler ne kadar nemli olur-sa o lsun, s lm hu ku kun un dnyad akibyk hukuk sistemleri arasndaki yeri-ni koruyaca ve Bat hukukuna alter-nat i f bir hukuk s is temi o lduu f ikr in iteyi t etmektedir . s lm arat rmac lar srekli olarak slm geleneinin gc-n hatr latmaktadrlar. L. Milliot 'a greBat l kurumlar n ikt ibas konusundaula lacak en son aama bu kurumlar nslmlatrlmas olacaktr (David, s. 441).Bat lkeler inde hukukun uzun zaman,hat ta kutsa l o lmad zamanlarda bi ledok unu lma z bir ey o ldu u inanc n nh k m s r d a buk u nu t u lm u t u r .Fakat yine de iht iyalar kendini duyur-duunda hukukun dogmat i ine za ra rverilmeksizin gerekli zmler buluna-bilmit ir . Roma'da pretorlarn, ngilte-re'de ans lyenin mdahaleler i bu ge-limenin arpc rnekleridir . Durum s-lm hukukunda da farkl de i ldir . s lmhukuk u , teme lde de i ti r ilmes i mm -kn o lmayan yaz l metne dayanmaklabirlikte bu hukuk rf ve dete, taraflarnr zsna , hat ta iradeye, m m k n o ldu-unca serbest bir alan brakarak kendinezarar gelmeks iz in toplumun modernle-mesine imkn salayacak zmlere ce-vap verebilmit ir (a.g.es. 427-428). yim-ser grub un tahm inler in in d oru kaca-n gsteren gelimeler vardr. slmlkeler in in bir k sm, ms lman o lma-yan toplumlardan a ldk lar kanunlar t-dil ederek kendi toplumlarnn art lar-na uygun, iht iyalarna cevap verir vehkim bulunan deer hkmler iy le ba-da r ha le get i rme teebbsnde bu-lundular. Bu i i in grevlendirilen ko-misyonlar is tenen tdi l t yaparken ondrt asr lk uzun bir gemii ve farkldnem ve b lgelerde uygulanm o lma-s sebebiyle zengin bir bir ikimi bulunanf k h k ltrnden, f khn i lkeler inden veteor i ler inden fayda land lar ve bu zenginmuh teva i inde yer a lan baz hk mle r ikanun ka l bna soktu lar ; bu ise " f khnkanunla t r lmas "dr . Ancak temel i lkeve felsefesi, dayand kavramlar ve ta-

    1 3Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi : Fkh-Gelenek

    Ankara : TDV, 1996. 13. c. (16, 555 s.)

  • 8/21/2019 SLAM ANSKLOPEDS 13

    14/55