Uluslararası Göç ve Türkiye’de Uluslararası Göçe Yönelik Uygulamalar
İlknur TUNÇSosyal Politika Yüksek Lisans
127205002
GÖÇ VE GÖÇMEN KAVRAMI
Göç olgusu, genellikle insanın daha iyi bir hayat sürdürme mücadelesinin bir sonucu olarak
görülmektedir.
GÖÇMEN: Kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden kimse, aile veya topluluk.
Göç; ekonomik, toplumsal veya siyasal nedenlerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye veya bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitmeleri olarak tanımlanabilir.
ULUSLARARASI GÖÇ
Uluslararası göç, insanların daha iyi koşullarda yaşamak düşüncesiyle vatandaşı oldukları ve yaşadıkları ülkeden ayrılıp başka ülkeye yerleşmesi süreci olarak tanımlanabilmektedir.
ULUSLARARASI GÖÇ
Uluslararası göç dinamiklerini açıklamada en çok öne çıkan görüş, ulusal ekonomiler arasındaki gelişme farklılıkları nedeniyle insanların daha yüksek gelir ve kaliteli bir yaşam elde etmek için az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere yerleşme isteğidir.
ULUSLARARASI GÖÇ NEDENLERİ
Küreselleşme ile birlikte ülkeler arası etkileşimin artması, iletişim ve ulaşım alanında yaşanan teknolojik gelişmeler, iş, turizm ve eğitim amaçlı seyahat eden, sürekli hareketli bir nüfusun oluşmasına ve milyonlarca insanın göç sürecine dahil olmasına zemin hazırlamıştır.
Ancak bu gerçeklik günümüzde değişime uğramıştır. Küreselleşme süreci uluslararası göçün farklı yönlere doğru gelişmesine neden olarak, gelişmiş ülkelerden diğer ülkelere doğru da göçün oluşmasına neden olmaktadır.
ULUSLARARASI GÖÇ
ULUSLARARASI GÖÇ NEDENLERİULUSLARARASI GÖÇ NEDENLERİ
İklim Kaynaklı Göç
Kuraklık, kıtlık, doğal afet gibi olaylar
Ekonomik Kaynaklı göç
İnsanların iş, gelir ve buna bağlı olarak daha iyi bir yaşam arzusu
Siyasi Kaynaklı Göç
Ülkeler arasındaki siyasal rejim farklılıkları, savaş, terör, siyasal baskı
Eğitim Kaynaklı Göç
İnsanların eğitim amacıyla belirli bir süre için ya da eğitim sonrası sürekli olarak gerçekleştirdikleri göç
Beyin GöçüEğitim görmüş ve uzmanlaşmış kişilerin, daha iyi çalışma koşullarına, daha uygun bir statüye ve daha yüksek bir gelire sahip olma isteği
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Türkiye doğu ile batı arasındaki göç yolları üzerinde bir geçiş noktası oluşturan coğrafi konumu itibariyle uluslararası göç olaylarının merkezi olan ülkelerden biri durumundadır.
TÜRKİYE ve ULUSLARARASI GÖÇ
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Türkiye, başka ülkelere göçmen vermesi ve yabancı ülkelerden göç kabul etmesi dışında göç yolları üzerinde transit ülke olma özelliği de taşımaktadır.
Son yıllarda ekonomik ve siyasal olarak görece istikrarlı bir konum elde eden Türkiye, çevre ülkelerden gerek ekonomik gerekse siyasal kaynaklı göçlere de maruz kalmaktadır.
TÜRKİYE ve ULUSLARARASI GÖÇ
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇTÜRKİYE ve ULUSLARARASI GÖÇ
1990’lara kadar yoğun olarak Batıya göç veren bir ülke konumundaki Türkiye, son 20 yılda Batı’dan göç alan bir ülke durumuna gelmiştir.
1970-2000 yılları arasındaki dönemde yabancı uyruklu nüfusta % 576’lık bir yüksek artış oranı, görülmekte olup, bu sayısal veri yurtdışından gelen göçlerin giderek arttığını göstermektedir.Türkiye’nin göç aldığı ülkelerin başında Almanya, İngiltere ve Kuzey Avrupa ülkeleri gelmektedir.
YILLAR GİRİŞ ÇIKIŞ FARK
2012 1.967.868 2.018.164 -50.296
2011 29.362.434 29.232.463 129.971
2010 27.024.609 26.902.576 122.033
2009 25.529.375 25.799.309 -269.934
2008 25.002.493 25.096.601 -94.108
2007 22.249.775 21.926.034 323.741
TOPLAM 131.136.554 130.975.147 161.407
Hudut Kapılarından Giriş Çıkış Yapan Yabancı Uyruklu
Vatandaşların Yıllara Göre Dağılımı
YILLAR ÇALIŞANÖĞRENİM
GÖREN
MUHTELİF
SEBEPLERLE
İKAMET EDEN
TOPLAM
2012 20.740 31.282 159.451 211.473
2011 23.027 37.260 156.919 217.206
2010 19.351 29.266 128.327 176.944
2009 17.483 27.063 118.780 163.326
2008 18.900 28.455 127.429 174.926
2007 24.881 28.455 171.872 255.208
TOPLAM 124.382 181.781 862.778 1.199.083
Türkiye’de İkamet İzni Verilen Yabancıların Yıllara Göre
Dağılımı
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Türkiye’ye yönelen göç hareketlerinin bir başka boyutunu ise yasadışı göç olayları oluşturmaktadır. Türkiye, coğrafi konumu nedeni ile önemli ölçüde yasadışı göçe maruz kalmaktadır.
Türkiye’nin doğusunda yer alan ekonomik ve siyasi açıdan istikrarsız ülkelerin vatandaşları ülkemizi Batı ülkelerine geçişte transit güzergah olarak kullanmaktadır.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Ülkemizde 1995-2012 yıllarında yakalanan yasadışı göçmen sayısı 900.000’i geçmiştir.
TÜRKİYE ve ULUSLARARASI GÖÇ
YILLAR YAKALANAN YASADIŞI GÖÇMEN SAYISI
2012 6.360
2011 44.415
2010 32.667
2009 34.345
2008 65.737
2007 64.290
TOPLAM 247.814
2007-2012 Yılları Arasında Yakalanan Yasadışı Göçmenlerin Yıllar İtibariyle Dağılımı
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Göç olgusu içerisinde birçok dışsal neden barındırmaktadır. İnsanların kendileri ve aileleri için daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam isteği ile gerçekleştirdikleri gönüllü göçlerin yanı sıra zorunlu olarak gerçekleşen göçler de söz konusudur.
Her ne sebeple olursa olsun bireyin yeni bir topluma yerleşme ve uyum sağlama süreci beraberinde bir çok sorunu da beraberinde getirmektedir.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Bir göçmenin yaşı, cinsiyeti, göç nedeni, eğitim düzeyi ve kültürel geçmişi ne olursa olsun göçmenlik durumundan dolayı, onun iç dünyasında değişiklikler meydana gelmektedir.
Özellikle ulus aşırı gerçekleşen göçlerde bireyin kültürel, politik, sosyal, ekonomik ve eğitimsel geçmişi ve deneyimleri göç ettiği ülkelerde uyum sağlamalarını güçleştirmekte ya da kolaylaştırmaktadır.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Yabancılık ve Özlem Duygusu
Birey geride bıraktıkları nedeniyle kendini yalnız ve mutsuz hisseder. Göçmen kendi dilini, yasayış biçimini, süregelmiş olan alışkanlıklarını bir anda değiştiremez, kendini yetersiz ve yeteneksiz hissetmeye başlar.
Özellikle zorunlu göçlerde söz konusu psikolojik travma daha da derin yaşanmaktadır.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Psikolojik Sorunlar ve Dışlanma
Çocuklar ve yaşlılar için göç daha büyük bir baskı nedeni olmakta, çocuklar ve yaşlılar çoğu zaman yeni bir çevreye uymakta ve yeni dostlar edinmekte zorluk çekmektedirler.
Çocuklar göç ettikleri ülkelerde dil ve başka sebeplerden dolayı eğitimden yoksun kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilmekte, eğitim kurumlarına devam etseler dahi özellikle dil bilmedikleri için kendi akranlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşayabilmektedirler.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Okullarda yaşanan dışlanma, göçmen çocuklarını ve gençlerini kendi içlerine kapatmakta ve kendilerine psikolojik sorunlarla dolu bir hayat sunmaktadır.
Bunun sonucunda erken yaşta eğitimsiz bırakılan bu bireylerin gelecekleri de tehlike altına düşebilmektedir.
Eğitim ve dil bilgisi eksikliği gibi nedenlerle arzuladığı iş ve geleceği elde edemeyeceği düşüncesine kapılan bu çocukların, suça daha kolay yönelme olasılığı büyüktür.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Ekonomik Sorunlar
Göçmenlerin kültürel farklılıklarından dolayı emek piyasasında pazarlık kabiliyetleri oldukça düşüktür.
Göçmenlerin çoğunlukla tekstil, inşaat, gıda ve eğlence sektörü gibi genel olarak düşük ücretli, sosyal güvenceden yoksun ve ağır şartlar barındıran enformel sektörlerde çalışıyor oldukları görülmektedir.
Bu durum onları işsizlik, çeşitli meslek hastalıkları gibi risklerle de karşı karşıya bırakmaktadır
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Yerleşim Sorunları
Göçmenler, düşük gelir düzeyine paralel olarak genelde konut maliyetlerinin düşük olduğu yerleri tercih etmektedirler.
Ayrıca göçmenler, ayrımcılık ve dışlanmışlık algıları nedeniyle; kendi durumundaki kişilerle birlikte yaşama, göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde toplanma eğilimi göstererek kendilerini dış dünyadan soyutlamaktadırlar.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇGÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
Göçmenlerin bu tip bir hayat tarzının seçiminde birlikte yaşadıkları toplumla iletişim kurmaktan kaçınma güdüsünün büyük payı vardır.
Göçmenler açısından bu tarz soyutlamalar bulundukları ülkeye entegrasyon bağlamında zorluk oluşturur.
Bu zorluktan doğan iş bulma, dil öğrenme ve bunun gibi başka sıkıntılar onların yaşamlarını olumsuz yönde etkiler.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Bu gibi nedenlerle ortaya çıkan farklılıklar düşmanlık ve gerginlikleri de körüklemektedir.
Bu durum, göçmenlerin bulundukları ülkeye karşı önyargılarla yüklü grup psikolojisinin vermiş olduğu yönelimle şiddete dek varabilen gerginlikler üretme tehlikesini gündeme getirmektedir.
GÖÇMENLERE YÖNELİK SORUNLAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Türkiye’de uluslararası göç konusunun farklı bir boyut kazanması, Avrupa Birliği süreci ile ortaya çıkmış, 2005 yılından sonra uluslararası göç konusundaki somut ve kapsamlı düzenlemelerin yapıldığı bir süreç başlamıştır.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇE YÖNELİK UYGULAMALAR
• 1994 İltica Yönetmeliği özellikle Irak’tan gelen göçlere yönelik olarak hazırlanmıştır.
• Türk asıllı göçmenler ise 1934 İskan Kanunu veya belirli gruplar için hazırlanmış özel yasal düzenlemeler çerçevesinde ele alınmışlardır.
• Ancak, kapsamlı bir yasal süreçten ve kurumsal yapılanmadan bahsetmek mümkün değildir
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde, özellikle düzensiz göç hareketlerini kontrol altına almak için Türkiye’nin yasal düzenlemeler yapması zorunlu tutulmuştur.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇE YÖNELİK UYGULAMALAR
Söz konusu düzenlemelerde göçmenlereİkamet, Öğrenim görme, Ücretli veya serbest meslek sahibi olarak çalışma gibi ülke vatandaşlarına sağlanan haklara yakın bir dizi tek tip haklar verilmesi,Ayrıca ekonomik, sosyal ve kültürel hayatta ayrımcılık, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı tedbirlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Türkiye’nin iltica ve göç alanlarında Avrupa Birliğine üyelik çalışmaları, 19 Mayıs 2003 tarihli Katılım Ortaklığı Belgesinde yer alan taahhütler ve 2003 yılında kabul edilen; Avrupa Birliği Müktesebatının üstlenilmesine ilişkin Türkiye Ulusal Programında yer alan taahhütler çerçevesinde yürütülmektedir.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇE YÖNELİK UYGULAMALAR
Bu çerçevede, “İltica ve Göç Alanındaki Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Eylem Planı’’ hazırlanmış olup, 2005 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Sosyal Hayata İlişkin Düzenlemeler
Türkiye’de bu kapsamda yapılan en önemli yasal düzenlemelerden birisi 2013 yılında yürürlüğe giren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunudur.
Bu yasa ile Türkiye’de uluslararası koruma konusunda sağlanan en temel yenilik, kişilerin kayıt altına alınmasının düzenlenmesidir.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇE YÖNELİK UYGULAMALAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Tüm göçmenlere başvuru prosedürüne girmeleri ve bu süreç sonucunda şartlı mülteci veya ikincil koruma statülerini almaları olanağı tanınmıştır.
Kişiler, başvurularını yaptıktan itibaren yabancı kimlik numarası ve adres kayıt sistemi vasıtasıyla kayıt altına alınabilecekler ve bu sayede temel haklara da sahip olabileceklerdir.
Sisteme kayıtlı kişiler başvurularının değerlendirilme aşaması dahil olmak üzere, ilk ve orta öğretim hizmetlerinden, sosyal yardım ve hizmetlerden ve sağlık hizmetlerinden faydalanabileceklerdir.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇE YÖNELİK UYGULAMALAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇ
Çalışma Hayatına İlişkin Düzenlemeler
4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun
Mülteci ve ikincil koruma statüsü almış kişiye verilecek kimlik belgesi, çalışma izni yerine de geçmekte, yasanın başvuru sahibi olarak tanımladığı, henüz değerlendirme sürecinde olan kişiler ise, başvuru tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için başvurabilmektedirler.
Göçmen işçiler sosyal güvenlikten yararlanma kapsamında aileleri ile birlikte bir takım sosyal haklara sahip olabilmektedirler. Çalışma izni bulunmayanlar ise genel sağlık sigortası kapsamındaki sağlanan sağlık yardımlarından faydalanabilmektedirler.
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇE YÖNELİK UYGULAMALAR
TÜRKİYE’DE ULUSLARARASI GÖÇSONUÇ VE ÖNERİLER
• Küreselleşme sürecine paralel olarak gün geçtikçe artan göç hareketleri ile birlikte oluşan eğitim seviyesi düşük, kültürel uyum sorunları yaşayan, içine kapanık yoksul göçmen nüfusu birçok yönden göç alan ülkeler açısından sorun teşkil etmektedir.
• İşsiz ya da düşük ücretlerle, enformel sektörlerde sosyal güvenceden yoksun olarak çalışan göçmenler toplum içerisinde yoksul bir kesimin oluşmasına yol açmaktadır. Bu kötü yaşam şartlarının başta sağlık ve eğitim olmak üzere birçok sorunu da beraberinde getireceği aşikardır.
• Hem hedef ülkeler hem de transit geçiş bölgesi durumunda olan ülkeler açısından düzensiz göç hareketlerinin önlenmesine yönelik sıkı politikalar belirlenmesi önem taşımaktadır.
• Bununla birlikte göçün terk edilen ülke açısından bir neden göç edilen ülke açısından bir sonuç olması göç olgusunun çift yönlü bir çözüme ihtiyaç duyduğunu da göstermektedir. Göçe neden olan etkenler düşünülerek göç veren ülkelerde uygulanacak sosyal refah politikaları göç olgusunun küresel bir sorun olarak devam etmesinin önüne geçebilecektir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
• Sahip olduğu coğrafi konum itibariyle doğuda ki ekonomik gelişmişliği düşük, politik, etnik ve siyasi sorunlar yaşayan ülkelerle, batıdaki endüstrileşmiş yüksek refah seviyesine ve gelişmiş sosyal hizmet yapısına sahip ülkeler arasında bir geçiş bölgesi olan Türkiye’nin göçü gündeminden çıkarabilmesi maalesef mümkün görünmemektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
• Göçe yönelik oluşturulacak politikalarda göç olgusunun insan temelli bir hareket olduğu varsayımının önemsenmesi uygulamaların etkinliği açısından faydalı olacaktır.
• Demografik ve kültürel süreçler içerisinde oluşan değişimlerin etkilerinin ancak uzun vadede görülebilmesi nedeniyle göç ve göçmenlerin toplum hayatına uyumu açısından yapılacak düzenlemeler toplumsal refahın temini ve devamı için önem teşkil etmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Top Related