Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
DOĞU ANADOLU SIKIġMA SĠSTEMĠ (DASS) DĠRĠ FAYLARI, PALEOSĠSMOLOJĠK ÇALIġMALAR VE GELECEK DEPREM POTANSĠYELERĠ
Dr. Ramazan DEMĠRTAġ
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi (DASB),
kuzeyden güneye doğru, Kuzeydoğu
Anadolu Fay Zonu (KDAFZ), KAFZ’nun
Karlıova'nın doğusunda yer alan sağ ve
sol yönlü doğrultu atımlı fayları ile Bitlis
Bindirme Kuşağı (BBK) olmak üzere 3
kısımda incelenmiştir:
DAFZ’nun Karlıova ile Ermenistan
arasında kalan bölümü KDAFZ olarak
bilinmektedir. Geniş bir kesme zonu olan
KDAFZ, birbirlerine paralel olarak
gelişmiş KD-GB doğrultulu, sol yönlü ve
ters bileşenli birçok kısa fay
segmentlerinden meydana gelir. Bu
faylar, 15-20 km uzunlukta Kelkit fayı,
Erzincan'ın hemen kuzeybatısından
başlayan ve kuzeydoğuya doğru 150 km
devam eden Akdağ fayı, Tortum
güneybatısı ile Aşkale ilçesi arasında
uzanan Aşkale fayı, Çat civarından
başlayan, Erzurum, Dumlu, Tortum ve
Oltu boyunca uzanan Dumlu fay zonu
ile Tekman ile Gaziler arasında uzanan
Çobandede faylarıdır.
KDAFZ ile Karlıova-Muradiye arasında
yer alan bölgede, KB-GD doğrultulu kısa
uzunluklara sahip olan sağ yönlü
doğrultu atımlı faylar yer alır. Bu bölge,
100 km uzunlukta Balıklıgölü fayı, 55 km
uzunlukta Çaldıran fayı, 50 km
uzunluktaki Doğubeyazıt fayı, 50 km
uzunlukta Tutak fayı ve 85 km uzunlukta
Karayazı fayından oluşur.
Karlıova üçlü birleşim noktasının
yakınında, KAFZ ile DAFZ’nun periyodik
olarak birbirlerini ötelemesi sonucu, KB-
GD ve KD-GB doğrultulu kısa
uzunluklarda sağ ve sol yönlü doğrultu
atımlı fay takımları gelişmiştir. Karlıova
birleşim noktası ile Muradiye arasında
kalan bölümde, Malazgirt'in doğusunda
20 km uzunlukta KD-GB doğrultulu sol
yönlü Malazgirt fayı ve Erciş ile
Adilcevaz arasında uzanan 30 km
uzunlukta sol yönlü Süphan fayı yer
almaktadır. Ayrıca KB-GD doğrultulu ve
sağ yönlü 20 km uzunlukta Erciş fayı ile
Muradiye ilçesinin hemen yakın
kuzeydoğusu ile İran sınırları arasında
uzanan 45 km uzunlukta Hasan-Timur
gölü fayları bulunmaktadır.
Bu bölge içerisinde incelenen en
güneydeki bölgeyi BBK meydana getirir.
Bu kuşak, Arap plakası ile Avrasya
plakası arasında yer alan Neotetis'in
güney kolunun Serravaliyen sonunda
kapanması sonucu oluşmuştur.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
BBK, Kahramanmaraş ile Yüksekova
arasında, güneye yönelmiş ters
faylardan meydana gelir. Bu zon, 1500
km uzunlukta olup 60 km genişlikte bir
bölgeyi oluşturur.
DASB’inde 1900-2000 yılları arasında
hasar yapıcı ve yüzey kırığı meydana
getirmiş toplam 22 deprem (Ms 5.5)
olmuştur (Şekil 34). Bunlardan 5
deprem, KDAFZ üzerinde meydana
gelirken, diğer 9 deprem, KDAFZ’nun
güneyinde yer alan faylar ile Karlıova-
Muradiye arasında yer alan diğer iki
bölgede meydana gelmiştir. En
güneyde yer alan BBK üzerinde olmuş
tek deprem, Ms=6.6 olan 1975 Lice
depremidir. Diğer yandan Kafkaslar'da
yer alan bindirme faylarının oldukça diri
olup ve bu faylar, DAFZ’nun
Ermenistan'a doğru olan uzantları
şeklinde yorumlanmaktadır (Tirifonov
1995).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Türkiye’nin KD’sunda Yer Alan Diri Faylar
KD Anadolu’da ve Ağrı’nın kuzeyinde
ve çoğu ülke sınırları dışında kalan
faylar, bu başlık altında toplanmıştır
(Şaroğlu vd. 1987). Bu başlık altında
birbirine paralel üç ana faydan
bahsedilecektir. Bu faylar, Kuvaterner
yaşlı volkanitleri ve çökelleri
denetlemeleri yanında morfolojik olarak
da belirgindir. Bu faylardan ilki, Ağrı
Dağı’nın kuzeyinde ve bir kısmı
Türkiye sınırları içinde uzanan yaklaşık
60 km uzunlukta ve K40B gidişli Iğdır
fayıdır. Bu fay, Iğdır ovasının
çökellerinden geçmektedir. Bu fayın 50
km doğusunda, aynı doğrultuda ve 80
km uzunlukta diğer bir fay yer
almaktadır. Tamamıyla ülke sınırları
dışında uzanan fay, GD’ya doğru Aras
nehri vadisine karşılık geldiği bölümde
Türkiye sınırları içinde görülür. Bu fay,
Aras nehrini denetlemektedir. Bu
bölümdeki üçüncü fay, bu fayların
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
kuzeyinde, tamamen Ermenistan
sınırları içinde yer alan yaklaşık 150
km uzunlukta ve K77B gidişli bir faydır.
Fayın en batı ucunda Çıldır yer alır ve
Çıldır gölünü KD’dan sınırlar.
Türkiye KD’sunda yer alan bu faylar,
ülke sınırları dışında olsalar bile
boyutları, morfolojik durumları,
etkiledikleri genç birimler ve ülke
içerisindeki faylar ile karşılaştırıldığında
deprem açısından yoğun ve büyük bir
etkinlik göstermektedirler. Nitekim
tarihsel dönemlerde bu faylarda olmuş
yıkıcı depremler, KD Anadolu’yu
yakından etkilemiştir.
Tendürek Açılma Çatlağı
Tendürek yanardağının kuzeyinde yer
alan yaklaşık 10 km uzunlukta, K-G
doğrultulu açılma çatlağı, Tendürek
açılma çatlağı olarak adlandırılmıştır
(Şaroğlu vd. 1987). Kırık, Tendürek
yanardağına ait Kuvaterner yaşlı
volkanik birimleri ve çıkış merkezini
keser. Araştırmacılar, kırığın sol yönlü
doğrultu atımlı açılma çatlağı olduğunu
belirtmektedir.
Nemrut Açılma Çatlağı
Nemrut yanardağının kuzeyinde
yaklaşık 10 km uzunlukta K-G gidişli
açılma çatlağı, Nemrut açılma çatlağı
olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd.
1987). Araştırmacılar, Nemrut
yanardağının kuzeyinde olan bu
çatlağın en son 1441’de lav çıkartığını
belirtmektedir.
Erzurum Yöresi Bindirme Fayları
Erzurum ilinin güneyinde, Pasinler ile
Hınıs arasında, neotektonik döneme ait
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
bindirme fayları, bu başlık altında
incelenmiştir (Şaroğlu vd. 1987). Bu
başlık altında, kuzeye eğimli iki önemli
yüksek açılı bindirme fayı yer
almaktadır. Bunlardan ilki, Hınıs-
Karayazı arasında uzanan yaklaşık 18
km uzunlukta D-B gidişli faydır. Diğeri
ise Pasinler-Hınıs karayolunun
Pasinler’in 12 km güneyinde yer alan
diğer bir bir bindirme fayıdır. Bu
bindirmeler boyunca ofiyolitik kayaçlar,
Üst Miyosen yaşlı birimler üzerine
itilmiştir.
MuĢ Bindirmesi
Muş havzasının kuzeybatısında,
yaklaşık 25 km uzunlukta, BKB-DGD
gidişli biindirme fayı, Muş bindirmesi
olarak adlandırılmıştır. Fay boyunca,
Alt Miyosen, Üst Miyosen ve Oligosen
yaşlı birimler, Pleyistosen yaşlı birimler
üzerine itilmiştir. Fay, doğuda Murat
nehrine kadar belirgin olarak
izlenebilmektedir. Fay, Muş havzasını
KD’dan sınırlamaktadır. Jeofizik veriler,
bu bindirmenin güneyinde başka bir
bindirmenin de olduğunu
göstermektedir. Bindirmenin iyi
izlendiği yerde doğrultusu D-B olup,
Muş havzasının batısında, Aşağı Page
köyü yakınlarında 70 derece eğimli
bindirme fayı belirgin olarak
görülmektedir. Fay, Bahçe köy
civarında da belirgin olarak
izlenebilmektedir. Bindirmler, genellikle
kuzeye eğimlidir. Muş havzasındaki bu
bindirmenin güneyinde, Anzar köyü
doğusunda, 2 ve 5 km uzunlukta D-B
doğrultulu iki bindirme fayı daha yer
almaktadır (Şaroğlu vd. 1987).
KavakbaĢı Fayı
Bitlis’in KB’sında Kavakbaşı ile Muş’un
batısında Murat nehri arasında uzanan
yaklaşık 55 km uzunlukta K75-85B
gidişli fay, Kavakbaşı fayı olarak
adlandırılmıştır (Gönüoğlu ve Turhan
1985, Şaroğlu vd. 1987). Fay, Rabat,
Hendeksur ve Makubaş dereleri
yakınında Kuvaterner yaşlı seki
dolguları ve bazaltlar içinden geçer.
Ana fay hattının GD’sunda, Kerp-Samu
köyleri arasında yer alan kırıklar; Mutki
yakınında bulunan kırık; ana fayın
Kavakbaşı-Alaniçi arasında uzanan
bölümün KB uzanımında, Laçikan köyü
yakınındaki kırıklar ve fayın güneyinde
Tiktik köyü civarındaki kırıklar,
Kavakbaşı fayı altında toplanmıştır
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
(Göncüoğlu ve Turhan 1985, Şaroğlu
vd. 1987). Fayın orta bölümünde,
Germav köyü yakınında eski kaplıca
harabeleri ve sıcak su kaynakları
bulunmaktadır. Araştırmacılar, Kavak
başı fayının diri ve 100 km’lik bir alan
içinde uzandığını belirtmektedir.
Iğdır Fayı
Iğdır’ın güneyinde, Iğdır ile Zor Dağı
arasında, yaklaşık 20 km uzunlukta ve
8 km genişlikte bir zon içinde yer alan
K40B gidişli fay, Iğdır fayı olarak
adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987).
Fay, batıda Zor Dağı'nın Pliyosen yaşlı
birimleri kesmektedir. Fay, Ağrı
Dağı'nın genç lavları tarafından
örtülmüştür. Fay, kuzeye sıçrama
yaparak Ağrı Dağı'nın kuzey
kesiminde, ortasından geçen kırkla
birleşerek devam eder. Bu kırık
boyunca çok sayıda volkanik çıkış
merkezleri sıralanmaktadır.
Fay, Ağrı Dağı'nın kuzeyinden geçen
fay ile bir bütün olarak kabul edilirse,
toplam uzunluğu 40 km'ye ulaşır. Zor
Dağı'nın 1750-1000 m yükseltilerinden
geçen fay, Ağrı Dağı'nın zirvesine
doğru 4.500 m yükseklikten geçer.
Şaroğlu vd. (1987), fayın açılma
bileşenli sağ yönlü doğrultu atımlı
olduğunu belirtmektedir.
Doğubeyazıt - Gürbulak Fayı
Ağrı, Zor ve Tendürek dağları
arasında, 50 km uzunlukta ve 15 km
genişlikte bir alan içinde yer alan çok
sayıda K55B gidişli kırıklar,
Doğubeyazıt-Gürbulak fayı olarak
adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987).
Fay, KB'da Zor Dağı yakınlarından
başlar, Doğubeyazıt düzlüğünde
Kuvaterner yaşlı alüvyonları keser ve
GD'da Ağrı Dağı'na ait lavlar ve
Miyosen öncesi ofiyolitik birimler
içinden geçer. Kırıklar, Ağrı dağının
genç lavları tarafından örtülmüştür.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Doğubeyazıt havzasının her iki kenarı
bu faylarla sınırlandırılmıştır. Şaroğlu
vd.(1987), Doğubeyazıt havzasının bu
sıçram yapan fay arasında bir çek-ayır
havza şeklinde gelişmiş olabileceğini
ileri sürmektedir. Araştırmacılar, fayın
sağ yönlü doğrultu atımlı olduğunu ve
Telçeker köyü yakınında heyelanları ve
buz-kar sonucu oluşmuş çökelleri
kestiğini belirtmektedir.
Erzurum Fay Zonu
Erzurum doğusu ile Tortum arasında,
38 km uzunlukta ve 23 km genişlikte
bir aln içinde dağılmış olan çok sayıda
birbirine paralel KKD-GGB gidişli
kırıklar, Erzurum fay zonu olarak
adlandırılmıştır (Şaroğlu 1985, Şaroğlu
vd. 1987). Bu kırıklar yer yer
sıçramalar yaparak birbirini tamamlar.
Bu zondaki kırıklar, neotektonik
döneme ait Üst Miyosen-Plliyosen yaşlı
ve Kuvaterner yaşlı volkano -
sedimanter birimleri kesmektedir.
Kırıklar, doğuda, Erzurum havzasının
doğusunu sınırlamakta; kuzeyde
Tortum yakınlarında dağlık bir alanda;
güneyde ise Palandöken dağlarında
sona ermektedir. Bazaltik akıntıları
kestikleri yerlerde kırıklar belirgin
olarak izlenebilmektedir. Kırıkların
doğrultuları, K10D ile K35D arasında
değişmektedir.
Bu fay zonundaki en uzun ve sürekli
olan fay 35 km uzunluktadır. Şaroğlu
vd. (1987), Erzurum fay zonunun sol
yönlü doğrultu atımlı ve Pliyo-
Kuvaterner'den beri toplam atımının
25-30 km olduğunu ileri sürmektedir.
Zona ait bazı faylarda açılma
bileşenleri gelişmiştir. Fay zonunun
arasında, birkaç yüz metre ile birkaç
km uzunlukta KKB-GGD gidişli sağ
yönlü doğrultu atımlı bir fay sistemi
daha yer almaktadır. Erzurum fay
zonuna ait ikinci bir fay grubu, Narman
ile Horasan arasında, geniş bir zon
içinde dağılmış ve uzunlukları 1-10 km
arasında değişen çok sayıda biribirine
paralel KKD-GGB ve KB-GD gidişli
kırıklardır. Bu fay sistemine ait en iyi
izlenen faylardan biri, Erzurum-Narman
yolu üzerinde, Narman'a 5 km batıda
yer alan fay ile Horasan - Karaurgan
arasında, Kuşburnu köyünden geçen
sağ yönlü doğrultu atımlı faydır.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Horasan-Narman arasında yer alan
faylardan KD doğrultulu olanlar düşey
bileşenli sol yönlü ve KB doğrultulu
olanlar ise sağ yönlü doğrultu atımlı
faydır.
30.10.1983 tarihinde, Pasinler-
Horasan-Narman arasında Ms=7.1
büyüklüğünde bir deprem olmuştur.
Kırıklar, 10 km uzunlukta ve 3 km
genişlikte bir zon içinde dağılım
göstermiştir. Çok sayıda süreksiz
kırıktan oluşan yüzey kırıkları, birkaç
on metre ile birkaç km uzunlukta
gelişmiştir. 1983 depreminde, düşey
bileşenli sol yönlü doğrultu atımlı
karakterde gelişmiştir. Gerek-Çimli
köyleri arasında, 100 cm yatay ve 60
cm düşey atım meydana gelmiştir.
Kuşburnu (Dönertaş) civarında da
akarsular sol yönlü olarak ötelenmiştir.
Kızlarkale köyü yakınlarında da K-G
gidişli 122 cm genişliğinde açılma
çatlakları gelişmiştir (Barka vd. 1983,
Özgül vd. 1983, Şaroğlu 1985, Şaroğlu
vd. 1987). Ayrıca küçük boyutlarda KB
gidişli sağ yönlü doğrultu atımlı kırıklar
da meydana gelmiştir (Şaroğlu 1985,
Şaroğlu vd. 1987). Şaroğlu vd. (1987),
1983 depreminin iki şoklu bir deprem
olduğunu ve bu nedenle hem sol yönlü
hem de sağ yönlü doğrultu atımlı
kırıkların meydana gelmiş olabileceğini
ileri sürmektedir. Araştırmacılar, K-G
doğrultulu kırıklarda normal fay
bileşeninin olduğunu ve K-G
doğrultusundan uzaklaştıkça bindirme
bileşenini kazandığını belirtmektedir.
Şaroğlu (1985), 1983 Horasan-Narman
deprem kırığında, deprem sonrası 100
cm yatay atım geliştiğini fakat altı ay
sonra bu atımın 120 cm'ye çıktığını
ifade etmektedir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Kağızman Fayı Kağızman'ın kuzeyi ile Horasan'ın 30
km GD'su arasında uzanan yaklaşık 90
km uzunlukta, birbirine az çok paralel
K65D gidişli birkaç kırıktan oluşan fay,
Kağızman fayı olarak adlandırılmıştır
(Şaroğlu vd. 1987). Fay parçalarının
aralıklı olduğu kesimlerde
kıvrımlanmalar gelişmiştir.
Kağızman kuzeyinde Kuvaterner yaşlı
bir alüvyal yelpazeyi sınırlayan fay,
Aras nehri boyunca 18 km devam
eder. Burada fay, alüvyon ile
ofiyolitlerin dokunağı boyunca yer alır.
Daha sonra fay ofiyolitik birimler içinde
20 km daha devam eder ve Erzurum-
Eleşkirt karayolunda belirgin olarak
izlenir. Burada, dereleri, sırtları sol
yönde öteler. Fay boyunca, paralel,
kesilmiş sırtlar ve akış-yönünde fayda
sona ermiş dereler tipik olarak gözlenir.
Şaroğlu vd. (1987), dere ötelenmesine
bağlı olarak fayda 3.5 km'lik sol yönlü
atımın gelişmiş olduğunu
belirtmektedir.
Süphan Fayı Adilcevaz ile Erciş arasında, yaklaşık
30 km uzunlukta ve 5 km genişlikte bir
zon içinde yer alan birkaç kırıktan
oluşna K32B gidişli fay, Süphan fayı
olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd.
1987). Fay, kuzeyde Miyosen yaşlı
volkanik birimleri, güneyde ise Süphan
yanardağına ait Kuveterner yaşlı
birimleri keser. Piroklastik birimlerden
dolayı 18 km'lik bölümü belirgin olarak
izlenir. Şaroğlu vd. (1987), fayın sol
yönlü doğrultu atımlı olduğunu
belirtmektedirler.
Malazgirt Fayı Malazgirt'in 8 km doğusunda, yaklaşık
20 km uzunlukta ve KKD-GGB gidişli
birkaç kırıktan oluşan fay, Malazgirt
fayı olarak adlandırılmıştır. Yarışlı-Küfri
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
köyleri arasında yer alan 3.5 km'lik
güney bölümde fay K18D; Küfri
köyünden kuzeye doğru devam eden
5.5 km'lik bölümde K-G; kuzey
bölümde ise fay K20D doğrultuludur.
Fay, Cemalverdi yanardağında sona
erer. Malazgirt fayı, kuzeyde
Cemalverdi ile güneyde Süphan
yanardağları arasında uzanır.
Fay, kuzeyde Pliyosen yaşlı volkanik
birimleri, güneyde bazaltik lavları
keser. Fay, Küfri köyü yakınlarında çok
belirgin olup, doğu blok, batı bloğa
göre 10 m daha yüksekte bulunur
(Şaroğlu vd. 1987). Burada, fay, bir
dereyi sol yönde ötelemektedir.
Araştırmacılar, Malazgirt-Patnos
karayolunun fayla kesiştiği yerde,
açılma çatlakları ve basınç sırtlarının
gelişmiş olduğunu ve fayın sol yönlü
doğrultu atımlı olduğunu belirtmektedir.
ErciĢ Fayı Erciş kuzeydoğusunda, yaklaşık 20 km
uzunlukta ve K30D gidişli fay, Erciş
fayı olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd.
1987). Fay, Girekol yanardağının
kraterini yakın bir yerde keser. Fay,
Kuvaterner yaşlı yanardağının çıkış
merkezine ait bazaltik akıntılarında çok
belirgindir. Fay, Keklikova köyü
kuzeyinde, Etrüsk dağında sona erer.
Bu köyün batısında, basınç sırtları ve
açılma çatlakları çok iyi izlenmektedir.
Erciş'in tam doğusunda, Van gölünün
kuzeyinde, Erciş fayının devamı
şeklinde görünen BKB-DGD gidişli
birkaç kırık daha yer alır. Şaroğlu vd.
(1987), morfolojik verilere bağlı olarak
fayın sağ yönlü doğrultu atımlı
olduğunu ileri sürmektedir.
Hasan Timur Gölü Fayı Muradiye’nin yaklaşık 15 km
doğusunda, Zor Dağı’nın kuzeyinden
başlayan, K48B gidişli sağ yönlü
doğrultu atımlı fay, Hasan Timur fayı
olarak adlandırılmıştır (Aktimur vd.
1979, Şaroğlu vd. 1987). Fay, orta
kısmında sıçrama yaparak, Saray’ın
KD’sunda İran sınırları içine girer.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Fayın sıçrama yaptığı yerde doğrultusu
K55B; İran sınırına kadar olan
kesiminde K30B’dır. Fayın sınırlarımız
içinde uzunluğu 45 km civarındadır.
Birçok yerde ofiyolitik birimlerden
geçen fay, Pliyosen yaşlı volkanik
birimleri ve Kuvaterner yaşlı
alüvyonları kesmektedir. Aktimur vd.
(1979), fayın güneyduğusuna yakın
kısmında tüflerde 750 m sağ yönlü
atım saptadıklarını belirtmektedir. Fay
boyunca, doğrultu atımlı faylara özgü
kesilmiş sırtlar, ötelenmiş dereler ve
Hasan Timur gölü gibi çek-ayır
havzalar gelişmiştir.
Tutak Fayı Ağrı’nın GB’sında, Tutak ile Eleşkirt
arasında, yaklaşık 50 km uzunlukta,
K70B gidişli fay, Tutak fayı olarak
adlandırılmıştır (Şaroğlu ve Güner
1979, Şaroğlu vd. 1987). Fay, batıda
ofiyolitik birimler içerisinden geçerken,
doğuda Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı
volkanik birimleri keser. Doğuya doğru
Tutak düzlüğünden geçen fay,
Kuvaterner yaşlı alüvyonları keser.
Fay, Aladağlar yakınında sona erer.
Eleşkirt güneyinde ana faya paralel
birkaç küçük sağ yönlü doğrultu atımlı
kırıklar daha bulunmaktadır. Şaroğlu
vd. (1987), fayın sağ yönlü doğrultu
atımlı ve toplam atımın 3 km’de daha
fazla olduğunu ileri sürmektedir. Tutak
fayının GD’sunda bulunan Çaldıran
fayı ile bu fay arasında küçük boyutlu
bazı faylar daha yer almaktadır. Bu
faylar da Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı
birimleri kesmektedir. Fayın orta
kesimlerinde, Mızrak-Dikme köyleri
arasında 1-2 km uzunlukta birkaç
normal fay bulunmaktadır.
Bu faylarda doğu blok düşmüştür.
Fayın kuzeyinde, Çetinsu-İndere
arasında K70D gidişli iki kıvrım yer
almaktadır. Bu kısımlar, fayın sıçrama
yaptıkları alana karşılık gelmektedir
(Şaroğlu vd. 1987). Araştırmacılar,
Tutak fayının sağ yönlü doğrultu atınlı
olduğunu belirmektedir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Balık Gölü Fayı
Çaldıran fayının kuzeyinde,
Doğubeyazıt ile Diyadin’den geçen
yaklaşık 100 km uzunluğunda, KB-GD
gidişli fay, Balık Gölü fayı olarak
adlandırılmıştır (Şaroğlu vd. 1987).
Fay, Ağrı’nın DKD’sundan Balık Gölü
kuzeyinden başlar. Burada doğrultusu
K15B olup, Balık Gölü’nü batı
kıyısından denetler. Burada fayın yer
yer KD yer yer de GB blokları
düşmüştür. Daha güneyde, fay,
Doğubeyazıt düzlüğünde sıçrama
yaparak K45B doğrultusunu alır. Fay,
Gözdağı volkanitleri ve Tendürek
dağının Kuveterner yaşlı akıntılarını ve
yer yer de alüvyonları keser (Şaroğlu
vd. 1987). Fay, doğu ucunda, ofiyolitik
birimleri keserek, İran sınırına girer.
Balıklı Gölü fayının İran sınırları içinde
devamı şeklinde görünen ve
Kuvaterner yaşlı birimleri kesen bazı
faylar bulunmaktadır (Berberian 1976,
Arpat vd. 1977, Mohajer vd. 1982,
Şaroğlu vd. 1987). Fay, boyunca
kesilmiş ve ötelenmiş sırtlar, dereler ve
fay vadicikleri izlenmektedir. Şaroğlu
vd. (1987), morfolojik verilere göre,
fayın eğim atım bileşenli sağ yönlü
doğrultu atımlı ve toplam atımının 1 km
civarında olduğunu ileri sürmektedir.
Araştırmacılar, fayın Çetenli köyü
yakınında.bir sırtı 1 km’den daha fazla
sağ yönde ötelediğini belirtmektedir.
İran’da olmuş Mako depreminin dış-
merkezi, bu fayın devamında olduğu
gözükmektedir (Berberian 1976).
Çaldıran Fayı
Muradiye’nin 20 km kuzeyinden ve
Çaldıran içinden geçen yaklaşık 50 km
uzunlukta, KB-GD gidişli fay, Çaldıran
fayı olarak adlandırılmıştır (Şaroğlu vd.
1987). Fay, Aladağlarının doğu devamı
olan Azizan dağından başlar, K70B
doğrultulu olarak GD’ya doğru devam
eder. Fay, Aladağlar’a ait Üst Miyosen-
Pliyosen yaşlı volkanikleri; doğuda,
Alaçayır - Hıdırmenteşe köyleri
arasında, Tendürek yanardağına ait
Kuvaterner yaşlı bazaltları ve
alüvyonları; Hıdırmenteş-Çaldıran
arasında, Etrüsk yanardağına ait
Pliyosen yaşlı volkanik birimleri keser
(Şaroğlu vd. 1987). Çaldıran
düzlüğünde Kuvaterner yaşlı birimleri
kesen fay, Çaldıran’dan doğuya doğru
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
K55B ve sonra 15 kmlik bölümde K45B
doğrultusuna sahip olur.
Araştırmacılar, fayın Alaçayır köyünde
Deliçay deresini; Alaçayır-Eşekbatan
köyleri arasında Büyükdere’yi ve
Eşekbatan deresini sağ yönde
ötelediğini belirtmektedir. Fay,
Hıdırmenteş köyünde sıçrama yapmış
ve küçük bir çek-ayır gölü (Hıdırmenteş
gölü) meydana getirmiştir. Fay,
Hıdırmenteş-Çaldıran arasında çizgisel
bir vadi boyunca uzanmakta ve
Çaldıran düzlüğüne ulaşır. Çaldıran
düzlüğünde fay kollara ayrılır ve
sıçramalar yaparak devam eder.
Basınç sırtları yaparak devam eden
fay, İran sınırı yakınında sona erer
(Şaroğlu vd. 1987).
24.11.1976 depreminde (Ms=7.3),
Alaçayır köyünün 1.5 km doğusunda,
370 cm’lik sağ yönlü yatay atım
gelişmiştir (Arpat vd. 1977). Deprem
kırığı, Holosen’e ait fay izi boyunca
meydana gelmiştir. Atım miktarı, kırığın
doğu ucunda batı ucuna göre
azalmıştır. Araştırmacılar, Çaldıran’ın
1.5 km batısında, deprem kırığında
1976 yılında 2.06 m; 1977’de 2.65 m;
1979’da 2.94 ve 1982’de 2.98 m yatay
atımlar ölçtüklerini belirtmektedirler. Bu
artışlar, fayın depremden sonra da bir
sure hareket ettiğini göstermektedir.
Ancak bu hareketin kripden mi yoksa
artçı-depremlerden mi ileri geldiği açık
değildir. Araştırmacılar, deprem kırığı,
atım miktarı ve geçtiği birimler
arasında yakın bir ilişki olduğunu ifade
etmektedir. Deprem kırıkları, kırılgan
kayaçlarda dar bir zon içinde dağılım
göstermekte, daha belirgin izlenmekte
ve atım miktarı fazla olmakta; buna
karşılık gevşek birimler içinde, daha
geniş bir zon içinde dağılmakta,
belirginliklerini yitirmekte atım miktarı
daha az olmaktadır. Gevşek ve plastik
özellik gösetern kayaçlarda, deprem
kırığının iyi izlenememesi ve atım
miktarının az olması, bu tip birimlerde
deformasyonun küçük kırıklar ve
kıvrımlar ile karşılanmasından ileri
gelmektedir (Şaroğlu vd. 1987).
Örneğin 1976 depreminin dış-merkezi,
Çaldıran civarında yer almasına
reğmen, atım miktarları, Çaldıran
batısında daha fazladır. Diğer yandan
kırığın doğu ucunda atım miktarı daha
azdır. Bu durum, kırığın doğusu ile
batısı arasında belirgin bir litolojik
farklılığın olduğuna işaret etmektedir.
Çaldıran batısında, fayın genel
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
doğrultusu K87D; basınç sırtlarının
eksen doğrultuları K55D; açılma
çatlaklarının doğrultusu ise K13D
olarak ölçülmüştür (Şaroğlu vd. 1987).
1976, depreminde toplam 55 km’lik bir
yüzey kırığı gelişmiştir (Arpat vd.
1977). Depremin odak mekanizması
çözümlerine göre sağ yönlü doğrultu
atımlı fayın doğrultusu K73B, eğimi
78G ve kayma miktarı 4 derece elde
edilmiştir (Toksöz vd. 1978, Jackson
ve McKenzie 1984). Çaldıran fayının
İran sınırı içindeki devamında
29.4.1968 ve 14.3.1970 tarihlerinde iki
deprem olmuştur. Bu depremlerin fay
düzlemi çözümleri de sağ yönlü
doğrultu atımlı faylanma vermiştir.
Daha doğuda Çaldıran fayının devamı
olarak görünen Kuzey Tebriz fayında,
1721 ve 1786 tarihlerinde iki büyük
deprem olmuştur.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
/TARĠHSEL DÖNEM HASAR-YAPICI DEPREMLER (1500-1900) 28 Mart 1646 Van Depremi
Van Gölü'nün GD'sunda, Hayotsdzor
(Hoşap Nehri) ve Mehmedik olarak
bilinen bölgede yıkıcı bir deprem
olmuştur. Deprem, Van'dan, Gevaş
(Ostan), Hoşap (Xosap) ve Albağ
(Aghbak) kadar uzanan Van'ın
(Vaspurakan) geniş bir bölgesinde yer
alan tüm köyleri yıkmıştır. Depremde
40 kilise ya da manastır yıkılmıştır.
Van, ağır derecede hasar görmüştür.
Burada birçok ev ve çok sayıda kilise
harabe halini almıştır. Van kalesinin alt
duvarları çökmüş, üst duvarları ise
hasar görmüştür. Deprem, birçok
caminin yıkılmasına neden olmuştur.
Van civarındaki köylerdeki kiliseler ve
diğer binalar çökmüştür. Deprem,
İskele (Avan/Avantz) köyünde 12 su
kaynağının kurumasına neden
olmuştur. Norguh (Noragel/Noragivt)
köyünde bir kilisenin yok olmasına
neden olabilecek heyelanları hareket
ettirmiştir. Hoşap Nehri vadisinde
hasar ağır olmuş ve geniş bir alanda
dağılım göstermiştir. Tüm manastırlar
harabe haline gelmiştir. Hasar,
Adilcevaz'a (Ardzgue) kadar
uzanmıştır. Demirmeryem kilisesi
yakınında dağlık bir alanın bir kısmı
kaymış ve bir vadiyi engelleyerek 3
kişinin ölmesine neden olmuştur.
Buradaki tüm değirmenler işlevini
yitirmiştir. Ermerou / Hermerur
yakınında yüzeyde deformasyonlar ve
çökmeler olmuştur. Depremde
2000'den daha fazla insan hayatını
yitirmiştir. Fakat tüm Van bölgesinde
binlerce insanın öldüğü bildirilmektedir.
Çünkü cesetler, arabalarla kasaba
dışına taşınmış ve topluca
gömülmüşlerdir. Deprem, Tebriz'de de
şiddetlice hissedilmiştir. İlk sekiz günde
şiddetli olan artçı depremler, Haziran
sonuna kadar üç ay devam etmiştir.
Depremden etkilenmiş manastır ve
kiliselerden bazıları ya da kalıntıları, bu
yüzyılın başlarına kadar süregelmiştir.
Sağlam moloz taşlardan yapılmış bu
yapılar, depremin ne kadar çok şiddetli
olduğuna işaret etmektedir (Ambraseys
ve Finkel 1995).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
14 Haziran 1679 Erivan Depremi Erivan bölgesini çok yakından
etkileyen yıkıcı bir deprem olmuştur.
Erivan ve Garni bölgesini yıkan
deprem sabah saat 5:00 sıralarında
meydana gelmiştir. Deprem, birçok
bina ve şehir suralarının yıkılmasına ve
Hradzan nehri üzerindeki köprünün
çökmesine neden olmuştur.
Dzoragiukh ve Kankert bölgesinde de
hasar olmuş ve çok sayıda insan
ölmüştür. Erivan bölgesinde 8.000 kişi
hayatını kaybetmiştir. Erivan’daki
hanlar, hamamlar ve minareler
yıkılmıştır. Avutstar, Gegard ve
Getargel kiliseleri çökmüş, çok sayıda
küçük kilise ve yer hasar görmüştür.
Deprem, Ararat bölgesinde de çok
etkili olmuştur. Çok sayıda bilinen
manastır harabe haline gelmiş ve
Erivan Kalesi yerle bir olmuştur. Birçok
yerde yeni kaynaklar ortaya çıkmış,
birçok yerde de kaynaklar kurumuştur.
Zeminde büyük yarıklar meydana
gelmiştir. Nehir ve kanyon önlerini
engelleyen birçok büyük boyutlu kaya
düşmeleri şeklinde kütle hareketleri
meydana gelmiştir. Toz ve dumandan
nehrin suları kırmızı renk almış ve akış
yönleri değişmiştir. Büyük Misis
Dağı’ndan (Alagöz) Shamiran
tepelerine kadar uzanan bölgede
herşey yok olmuştur. Çok sayıda köy
tamamen yıkılmış ve Kanaker’de tüm
evler yerle bir olmuştur. Depremin
etkileri Karbi’ye kadar uzanmıştır.
Kanaker bölgesinde 1228 insan
hayatını kaybetmiştir. Dar ve derin bir
vadi içerisinde yer alan Ayrivank’da
yıkım çok büyük olmuş ve her yerde
büyük kaya düşmeleri meydana
gelmiştir. Yollar, kaya düşmeleri ile
engellenmiş ve insanlar mağaralarda
yaşamaya başlamışlardır. Erivan’daki
Anapa kilisesi tamamen yıkılmış ve
Stepanos Piskoposu enkaz altında
kalmıştır. Hasar, Alagöz dağı ile Ararat
Dağı ve Sevan Gölü arasında kalan 40
km yarıçaplı bölge içerisinde yer
almıştır. Depremin çok uzaklara kadar
hissedildiği konusunda herhangi bir
kayıt bulunmamaktadır (Ambraseys ve
Finkel 1995).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
2 AralIk 1685 YukarI Murat Vadisi Depremi 2 Aralık 1685 tarihinde Doğu Anadolu
Bölgesi’nde büyük bir deprem
olmuştur. Deprem, Erzurum’da çok
şiddetli olarak hissedilmiştir.
Erzurum’dan 44 km uzaklıkta yer alan
köyler yıkılmıştır. Bu kesimlerde
zeminde deformasyonlar meydana
gelmiştir. Artçı depremler sekiz gün
devam etmiştir (Ambraseys ve Finkel
1995).
8 Mart 1715 Van Depremi 8 Mart 1715 tarihinde, günağarması
sırasında, Van Gölü’nün doğusunda
Mehmethan (Hoşap kuzeyi) bölgesinde
şiddetli bir deprem olmuştur.
Depremde Van’da bir ev çökmüş ve
dört kişi ölmüştür. Erciş’de kilise
kubbesi çökmüş ve 37 kişinin ölmesine
neden olmuştur. Depremde, Karahisar
dahil birçok köy yıkılmış ve
Mehmethan’da birçok insan ölmüş ve
yaralanmıştır. Deprem, çok sayıda
kamu binası ve köprünün yıkılmasına
neden olmuştur. (Aghbak)
Albayrak’daki St. Bartholomeus kilisesi
çökmüştür. Benzer bir deprem, İran
sınırına yakın Satmanis köyü
yakınında bir bölgede yer almıştır.
Depremde, bir çok köy yıkılmış, çok
sayıda can kaybı olmuştur. (Tchalenko
1977, Ambraseys ve Finkel 1995).
9 Ekim 1766 Ġspir Depremi Erzurum’un kuzeyinde, İspir, Hacın ve
Tortum’u etkileyen bir deprem
olmuştur. Pasinler oavasının aşağı
bölümünde, Çatak köyü ve Karaurgan
köyü yakınlarında, Karakilise ve
manastırı hasar görmüştür. Armutlu
yakınlarında bir kilise de harabe haline
gelmiştir. Bu hasara ilavaten bölgede
gelişmiş heyelanlar birçok hayvanın
ölmesine neden olmuştur (Ambraseys
ve Finkel 1995).
1840 Ağrı Depremi 1840 yılında Ağrı Dağı bölgesinde
hasar-yapıcı bir deprem olmuştur.
Deprem, Kağızman ve Iğdır’da önemli
hasara neden olmuştur. Deprem
sonucu tetiklenen çığ ve kayma
olayları sonucu Ahur köyü tamamen
yok olmuştur. Depremin dış-merkezi,
Kağızman –Tuzluca havzasında veya
Digor –Ani bölgesinde yer almaktadır
(Pınar ve Lahn 1952).
21 Ocak 1859 Erzurum Depremi Deprem Erzurum-Pasinler civarındaki
köylerde ağır hasar yapmış ve birkaç
yüz kişinin ölmesine neden olmuştur.
Depremde hasar gören bu köyler,
Pasinler çukurluğunda ve Pasinlerin
batısında yer alan Korucuk ve aynı
çukurluğun doğu kısmında yer alan
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Aliceyrek köyleri olarak tespit edilmiştir.
Bu nedenle depremin dış-merkezi
Pasinler çukurluğunda yer almıştır
(Pınar ve Lahn 1952).
1 – 2 Haziran 1859 Erzurum Depremi Deprem, Erzurum’da çok geniş hasar
meydana gelmiştir. O zamanki şehir,
bugünkü Erzurum’un orta ve yukarı
mahallelerinden ibaret olup, kısmen
moloz ve enkazla örtülü volkanik
kayaçlar, kısmende kumsal üzerine
kurulmuş kesimden ibaretti. Doğu
İran’a kadar hissedilen bu iki 1859
depremi, Erzurum halkının hatırladığı
iki büyük depremi temsil etmektedir
(Pınar ve Lahn 1952).
5 - 25 Mart 1871 Van Depremi
5-25 Mart 1871 tarihleri arasında, Van
ve Başkale bölgelerinde başlayan ve
bütün Doğu Anadolu ‘da duyulan
şiddetli deprem serisi meydana
gelmiştir. Deprem serisi daha sonra
Erzurum’a kadar uzanmıştır (Pınar ve
Lahn 1952).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
ALETSEL DÖNEM HASAR-YAPICI DEPREMLER (1900-2000) 12 Temmuz 1900 Kağızman Depremi (Ms=5.9) Kağızman yakınlarında, Ms=5.9
büyüklüğünde orta büyüklükte bir
deprem olmuştur. Deprem, Kars,
Karakurt, Kağızman ile Digor arasında
çok dar bir bölgede yer alan köylerde
hasar yapmıştır. En fazla hasar,
güneyde Kağızman ile Paslı ve
kuzeyde Karakilise arasında dar bir
zonda yoğunlaşmıştır. Bu bölgede,
depremle hareket eden heyelanlar
ilave hasar yapmıştır. Anaşoktan
sonra, çok sayıda şiddetli artçı
depremler olmuştur. Deprem, 140
kişinin ölmesine, 1.100 evin
yıkılmasına ve 900 evin hasar
görmesine neden olmuştur. Deprem
dış-merkezinde en büyük şiddet
MSK=VIII olarak belirlenmiştir
(Ambraseys ve Finkel 1987b,
Ambraseys 1988).
8 KasIm 1901 Erzurum Depremi (Ms=6.1) Erzurum yakınında, Ms=6.1
büyüklüğünde orta büyüklükte bir
deprem olmuştur. Anaşoktan önce bir
dizi öncü deprem meydana gelmiştir.
Deprem, Erzurum civarında 10.000
insanın evsiz kalmasına neden
olmuştur. Hasar, Hasankale ile Hins ve
Erzurum arasında yer alan bölgede
yoğunlaşmıştır. Fakat deprem, Kığı,
Hınıs, Sarıkamış ve Aşkale'de oldukça
şiddetli hissedilmiştir. Erzurum'da
askeri hastane, hapishane, mahkeme
binası, Ermenistan kilisesi ve iki Yunan
okulu dahil birçok bina tamamen
yıkılmıştır. Bölgede, artçı depremler
sekiz ay devam etmiştir. Depremde hiç
kimse ölmemiş fakat 2.000 ev
onarılamaz şekilde hasar görmüştür.
Deprem dış-merkezinde en büyük
şiddet MSK=VIII olarak belirlenmiştir
(Ambraseys ve Finkel 1987b,
Ambraseys 1988).
28 Nisan 1903 Patnos Depremi (Ms=7.0) Van Gölü'nün kuzeyinde, Patnos
yakınlarında yıkıcı bir deprem
olmuştur. Deprem, 30 km yarıçaplı bir
alanda yer alan 120 köyün tamamen
yıkılmasına ve çok büyük sayıda can
kaybına neden olmuştur. Depremde,
Malazgirt'de bir askeri hastane ve
şehrin kale duvarları tamamen
yıkılmıştır. Patnos'da tüm binalar,
camiler, kiliseler ve değirmenler
çökmüştür. Malazgirt'de depremde
ölenlerin çoğunu, komutanlar, subaylar
ve askerler oluşturmuştur. Deprem,
dış-merkez yakınındaki köyleri
tamamen silmiş ve yaklaşık 20.000
hayvan telef olmuştur. Anaşok 20
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
saniye sürmüş ve tüm Doğu
Anadolu'da hissedilmiştir. Anaşoktan
önce ve sonra şiddetli bir deprem
olmamıştır. Sadece 6 Ağustos
tarihinde, Gop ile Malazgirt arasında
bir bölgede hasar yapıcı bir artçı
deprem olmuştur. Bu deprem, birçok
kişinin ölmesine neden olmuştur.
Anaşok sırasında 3560 kişi hayatını
yitirmiş ve yüzlerce insan
yaralanmıştır. 12.000 ev tamamen
yıkılmıştır. Bu kadar büyük bir
depremle ilgili yüzey deformasyonu
hakkında herhangi bir bilgi
bulunmamaktadır. Deprem dış-
merkezinde en büyük şiddet MSK=X
olarak belirlenmiştir (Barka vd. 1985,
Ambraseys ve Finkel 1987b,
Ambraseys 1988).
13 Eylül 1924 Horasan Depremi (Ms=6.8) Kuzeydoğu Anadolu'da Narman
yakınlarında, Ms=6.8 büyüklüğünde
yıkıcı bir deprem olmuştur. Anaşoktan
önce birkaç öncü deprem meydana
gelmiştir. Deprem, Erzurum'un
doğusunda, Hasankale, Sarıkamış,
Karayazı ile Görür arasında yer alan
bölgede 60 köy harabe haline gelmiştir.
25.000 kişi evsiz kalmıştır. Hasar,
özellikle GB'da Görür'den Horasan ve
KD'da Pravelti'ye kadar uzanan dar bir
bölgede ağır olmuştur. Bu bölgede,
depremle hareket etmiş heyelanlar ve
kaya düşmeleri ilave hasar yapmıştır.
Sarsıntı, Hasankale ile Sarıkamış
arasında yer alan ray hattı boyunca
vagonların raydan çıkmasını
sağlayacak kadar şiddetli olmuştur.
Deprem, Hasankale'deki istasyon
binasını; Aras nehri üzerindeki Çoban
köprüsünü yıkmış; Köprüköy'deki tüm
raylarda hasar yapmış; Pasinler
civarındaki köprüde ağır hasar yapmış;
Sarıkamış'daki tüm tren hattında hasar
yapmıştır. Daha uzakta, Erzurum'daki
Büyük caminin minaresi devrilmiş ve
hükümet binası ile telgraf binası dahil
çok sayıda bina hasar görmüştür.
Deprem, Gürcistan ve Ermenistan'a
kadar geniş bir alanda hissedilmiştir.
Deprem dış-merkezinde en büyük
şiddet MSK=IX olarak belirlenmiştir
(Stepanian 1942, Byus 1948, Pınar ve
Lahn 1952, Ambraseys 1988).
6 Mayis 1930 Salmas (Ġran) Depremi (Ms=7.2) İran'ın Salmas düzlüğünde Ms=7.2
büyüklüğünde yıkıcı bir deprem
olmuştur. Anaşoktan hasar yapıcı bir
öncü deprem meydana gelmiş ve halk
uyarılmıştır. Deprem, Salmas düzlüğü,
Kutur güneyindeki dağlık bölgede ve
Türkiye'de Zap suyunun akış yukarı
bölgesinde 80 köy tamamen yıkılmıştır.
Anaşok ve çok sayıda şiddetli artçı
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
deprem, birçok Ermenistan ve Assyrian
kiliselerini harabe haline getirmiştir.
Depremde, su tablası geçici olarak
yükselmiş ve Salmas vadisinin
topoğrafik olarak düşük bölgelerini
basmıştır. Depremde, Shurgil ile Darık
arasında, K30B gidişli 30 km uzunlukta
yüzey kırığı meydana gelmiştir.
Kırıklar, sağ yönlü doğrultu atımlı
olarak gelişmiş ve 400 cm yer yer de
600 cm'ye erişen en büyük yatay
atımlar gelişmiştir. Kırık boyunca KD
blok aşağıya düşmüştür. Darık
yakınında daha kısa uzunlukta K55D
gidişli ikincil bir kırık daha meydana
gelmiştir. Kırığın KB bloğu düşmüş ve
100 cm kadar düşey atımlar gelişmiştir.
En büyük artçı depremlerin çoğu,
Shurgil-Darık arasında gelişmiş olan
kırığın KB ucunda yoğunlaşmıştır.
Kutur'un güneyindeki dağlık kesime
karşılık gelen bu bölgede birçok kaya
düşmesi ve blok kayması meydana
gelmiş ve ilave hasar gelişmiştir.
Depremin uzun periyod etkisi 150 km
uzaklıklara kadar uzanmıştır. Deprem,
Sinop, Trabzon, Tiflis, Kerkük ve
Bağdat'da da hissedilmiştir. Deprem
dış-merkezinde en büyük şiddet
MSK=X olarak belirlenmiştir (Brunk
1930, Byus 1948, Öcal 1968,
Tchalenko 1976, Ambraseys ve
Melville 1982, Ambraseys 1988).
12 KasIm 1934 Çapakçur Depremi (Ms=5.8) Çapakçur civarında, Ms=5.8
büyüklüğünde orta büyüklükte bir
deprem olmuştur. Deprem, Bingöl,
Genç ve Gökdere arasında yer alan 30
yerleşim yerini harabe haline
getirmiştir. Depremde birkaç kişi
hayatını kaybetmiştir. Deprem,
güneyde Siirt ve Mardin'de de
şiddetlice hissedilmiştir. Deprem dış-
merkezinde en büyük şiddet MSK=VIII
olarak belirlenmiştir (Ambraseys 1988).
1 Mayis 1935 Digor Depremi (Ms=5.8) Digor yakınında, Ms=5.8 büyüklüğünde
orta büyüklükte bir deprem olmuştur.
Deprem, Arapçay vadisinde geniş bir
alanda hissedilmiştir. Deprem, Digor
bölgesinde geniş bir alanda hasar
yapmıştır. Deprem, bölgede birçok
heyelanın hareket etmesine neden
olmuştur. Deprem dış-merkezinde en
büyük şiddet MSK=VIII olarak
belirlenmiştir (Byus 1948, Pınar ve
Lahn 1952, Kondorskaia ve Shebalin
1977, Ambraseys 1988).
10 Eylül 1941 ErciĢ Depremi (Ms=5.9) Erciş yakınlarında, Ms=5.9
büyüklüğünde orta büyüklükte bir
deprem olmuştur. Deprem, dış-merkezi
Malazgirt, Patnos ve Erciş arasında yer
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
alan bir bölgede hasar yapmıştır.
Deprem, Doğu Anadolu'da geniş bir
bölgede hissedilmiştir. Deprem dış-
merkezinde en büyük şiddet MSK=VIII
olarak belirlenmiştir (Pınar ve Lahn
1952, Öcal 1968, Ambraseys 1988).
20 KasIm 1945 Van Depremi (Ms=4.8) Van'ın güneyinde, Pertek yakınlarında
Ms=4.8 büyüklüğünde hasar yapıcı bir
deprem olmuştur. Bu deprem, Temmuz
ayından beri oluşan bir dizi şokun en
büyüğünü oluşturmuştur. Deprem,
Van'ı içine alan 30 km çaplı bir bölgede
önemli hasara neden olmuştur.
Deprem dış-merkezinde en büyük
şiddet MSK=VII olarak belirlenmiştir
(Lahn 1946, Taşman 1946, Pınar ve
Lahn 1952, Ergin vd. 1967, Tchalenko
1977, Ambraseys 1988).
3 Ocak 1952 Hins (Erzurum) Depremi (Ms=5.6) Erzurum'un kuzeyinde, Hins civarında
hasar yapıcı bir deprem olmuştur.
Deprem, Hins civarındaki birçok köyde
hasar yapmıştır. Deprem odağı, çok
sığda yer almıştır. Deprem dış-
merkezinde, 6 km yarıçaplı çok dar bir
alanda en büyük şiddet MSK=VIII
olarak belirlenmiºtir (Ambraseys 1988).
4 Eylül 1962 IğdIr Depremi (Ms=5.2 – 5.8) Iğdır'ın GB'sında, Koşak Nehri
yakınlarında Ms=5.2 büyüklüğünde
hasar yapıcı bir deprem olmuştur.
Depremin dış-merkezinin aletsel
koordinatları 39.5 K – 43.5 D olarak
saptanmıştır. Deprem, bu bölgede
önemli hasara neden olmuştur. Aras
nehrinin eski yatağında çökelen
alüvyonlar üzerinde yer alan köy ve
kasabalar ağır hasar görmüşlerdir.
Hasar sonuçları, Iğdır’da koutların %35
yıkık ve ağır, %20 orta ve %15 hafif
hasar olduğunu ortaya koymuştur.
Deprem, Aralık, Tuzluca ve Doğu
Bayazıt’da da hissedilmiş fakat
herhangi bir hasar yapmamıştır.
Deprem, Ermenistan ve İran'ın Khoy
ve Maku bölgelerinde de oldukça
şiddetli hissedilmiştir. Artçı depremler
Eylül ayına kadar belli aralıklarla
oluşmaya devam etmiştir. Deprem dış-
merkezinde en büyük şiddet MSK=VIII
olarak belirlenmiştir (Gez ve Barut
1962; Ergin vd. 1971; Kondorskaia ve
Shabalin 1977; Ambraseys 1988).
14 Mart 1964 Ġçme Depremi (Ms=4.5) İçme yakınında Ms=4.5 büyüklüğünde
hasar yapıcı bir deprem olmuştur.
Deprem, Elazığ, Palu ile Maden
arasında geniş bir bölgede, özellikle
İçme civarında, hasar yapmıştır.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Deprem, küçük olmasına rağmen çok
geniş bir alanda hasar meydana
getirmiştir. Deprem dış-merkezinde en
büyük şiddet MSK=VII olarak
belirlenmiştir (Ergin vd. 1971,
Ambraseys 1988).
24 Mart 1964 Kurtalan Depremi (Ms=4.0) Kurtalan yakınlarında, iki saat içinde
Ms=4.0 büyüklüğünde iki küçük
deprem olmuştur. Deprem, Kurtalan ve
Siirt'in batısındaki köylerde hafif hasar
yapmıştır. Deprem dış-merkezinde en
büyük şiddet MSK=VII olarak
belirlenmiºtir (Ambraseys 1988).
5 Haziran 1964 ErciĢ (Van) Depremi 5 Haziran 1964 günü Erciş civarını
etkileyen bir deprem olmuştur. Geniş
bir bölgede hissedilen deprem, Erciş,
Kocapınar ve Bayramlı civarında
yıkılmalar ve hasar gelişmiştir. Hasar
gömüş köylerin hepsi dolgu ya da
yamaç molozu üzerinde
bulunmaktadır. Depremde herhangi bir
can kaybı olmamıştır. Depremin dış-
merkezi yakınında en büyük şiddet VI
olarak belirlenmiştir (Taşdemiroğlu
1964).
16 Haziran 1964 EleĢkirt Depremi 16 Haziran 1964 günü Eleşkirt yakın
civarında yerel ölçekte hasar yapıcı bir
deprem olmuştur. Deprem, kum, çakıl
ve marndan ibaret Kuvaterner yaşlı
çökeller üzerinde kurulmuş olan
Mollasüleyman köyü ve vadi
kenarında, kömürlü marnlardan ibaret
Üst Pliyosen yaşlı birimler üzerinde
kurulmuş olan Yığıntaş köyünde hasar
yapmıştır. Her iki köyde toplam 18
konut yıkılmıştır. Ayıca köyde vadiye
doğru bir heyalan başlamıştır
(Taşdemiroğlu 1964).
31 Ağustos 1965 Liçik Depremi (Ms=5.5) Liçik ile Viranşehir arasında, Elmalı
Deresi'nin doğu bölümünde Ms=5.5
büyüklüğünde hasar yapıcı bir deprem
olmuştur. Deprem, Liçik ve
Viranşehir'de bazı hasar yapmıştır.
Depremden önce birkaç öncü deprem
meydana gelmiştir. Deprem,
Karlıova'da da hafif hasara nedn
olmuştur. Deprem, Erzurum ve Van'da
hissedilmiştir. Deprem dış-merkezinde
en büyük şiddet MSK=VIII olarak
belirlenmiştir (Ambraseys 1988).
24 Eylül 1968 KIğI – Karakoçan Depremi (M=5.0) 24 Eylül 1968 günü saat 06:10’da Kığı
ve civarını etkileyen 4.9 büyüklüğünde
bir deprem olmuştur. Depremin dış-
merkez koordinatları 40.07 K- 39.07 D;
odak deriniği 18.6 km olarak
hesaplanmıştır. Anaşok 5-10 saniye
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
kadar sürmüştür. Anaşoktan itibaren 2
Ekim 1968 tarihine kadar şiddetli artçı
depremler olmuştur. Deprem dış-
merkezi ve yakın civarı için en büyük
şiddet VI (MM) olarak belirlenmiştir.
Deprem, Kığı merkez ve yakın
köylerinde hafif; Çan ve yakın
köylerinde de orta derecede hasara
neden olmuştur. Deprem Çan
nahiyesine bağlı Saruhan köyü
yamaçlarında küçük kopmalara neden
olmuştur. Karakoçan ilçesine bağlı
Yücekonak köyünde mevcut heyelanda
da bir hareketlenme olmuştur. Deprem,
Yücekonak köyünde 5 çeşmeden
4’ünün suyunun kesilmesine yol
açmıştır. Deprem, Kığı içerisinde
geçen D-B ya da buna dik yönde K-G
doğrultusunda uzanan bir fayla ilişkilidir
(Yurtapan ve Erlaçin 1968).
17 ġubat 1970 Van Depremi 17 Şubat 1970 günü saat 05:07’de Van
civarında bir deprem olmuştur. Anaşok
5-7 saniye kadar devam etmiştir. 17
Şubat ile 28 Şubat 1970 tarihleri
arasında hafif ve orta büyüklükte artçı
depremler meydana gelmiştir.
Depremin dış-merkezinin koordinatları
38.23 K – 38.43 D olarak
hesaplanmıştır. Odak derinliği 19 km
olarak bulunmuştur. Depremin ivmesi
ise 0.02g olarak gerçekleşmiştir.
Deprem büyüklüğü 4.3 olarak
hesaplanmıştır. Deprem dış-merkezi
ve yakın civarında en büyük şiddet V
(MM) olarak belirlenmiştir. Maksimum
şiddet bölgesi, kuzeyde Yenice,
Akçaören; güneyde Bakacık, Kurubaş;
doğuda Yalınağaç, Beşçatak köylerini
ve batıda ise Van gölü sahillerini içine
almaktadır. Bu bölge içerisinde A tipi
binalarda orta ve bazende ağır hasar
meydana gelmiştir. Deprem yüzeyde
herhangi bir deformasyon
oluşturmamıştır (DAD 1970).
25 Mart 1976 Susuz - Ardahan Depremi (Ms=5.1) 25 Mart 1976 günü saat 14:55’de (TS)
Ardahan’ın güneyinde, Göle civarında,
Kars iline bağlı Susuz ilçesine bağlı
Gölbaşı, Kırkpınar, Küçük Çatak,
Büyükçatak, Kurugöl, Doyumlu, Davul
ve Kayadibi köylerinde hasar ve can
kaybı yapan Ms=5.1 büyüklüğünde
orta büyüklükte bir deprem olmuştur.
Depremde, 173 konut yıkık ve ağır,
286 konut orta ve 757 konut hafif hasar
görmüştür. Hasar en çok Büyükçatak
ve Gölbaşı köylerinde olmuştur. Bu
köylerde kaynak sularının renklerinde
geçici değişimler olmuştur. Kırkpınar
köyünün 30 metre kalınlığında yamaç
molozu üzerinde oturan batı
kesiminde, bazaltik birim üzerinde
outran doğu kesimine göre hasar daha
fazla olmuştur. Ana şoktan sonra,
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
hemen hemen aynı büyüklükte bir artçı
deprem meydana gelmiştir. Artçı
depremler 20 Nisan 1976 tarihine
kadar devam etmiştir. Yer yer şiddetli
artçı depremler olmuş ve hasarın
artmasında rol oynamıştır. 29 Nisan
1976 günü saat 01:20’de yeni bir
deprem daha olmuştur. Bu deprem de
Susuz’a bağlı Kırkpınar, B. Çatak, K.
Çatak ve Ardahan’a bağlı Lehimli,
Çalabaş, Beşiktaş ve Dağlı köylerinde
hasara yol açmış ve 4 can kaybı
olmuştur. Depremden sonra Kırkpınar
ve Gölbaşı köylerinde suların renginde
bulanmalar olmuştur. Deprem dış-
merkezinde, en büyük şiddet MSK=VIII
olarak belirlenmiştir. Deprem, Susuz,
Kars, Arpaçay, Çıldır, Ardahan, Selim,
Digor ve Hanak içelerinde
hissedilmiştir. Ancak Göle, Sarıkamış,
Kağızman, Tuzluca, Iğdır ve Aralık
ilçelerinde duyulmamıştır (Bayülke vd.
1976; Papalashville vd. 1980,
Ambraseys 1980).
2 Nisan 1976 Iğdır - Doğubayazıt Depremi (Ms=4.9) 2 Nisan 1976 günü saat 19:55 – 20:05
civarında, Iğdır’ın 30 km batısında,
Doğubayazıt ilçesine bağlı Vezirhan,
Samanlı, Sarıbıyık, Aktarla,
Göksügüzel, Örmeli, Çay, Tutak,
Suluçam köylerinde; Tuzluca’ya bağlı
Abbasköy, Aliköse, Karakoyun,
Güllüce, ve Iğdır’a bağlı Güngörmez
köylerinde hasar yapan Ms=4.9
büyüküğünde bir deprem olmuştur.
Deprem Vezirhan’da 4 ve Samanlı’da 1
kişinin ölmesine neden olmuştur.
Deprem, bu köylerde birçok evin
yıkılmasına neden olmuştur. Deprem,
Balık gölü çevresindeki köylerde de
hasar yapmıştır. Deprem, ve artçı
şokları, Ermenistan’a kadar uzanan
geniş bir alanda hissedilmiştir. Deprem
dış-merkezinde, en büyük şiddet VIII
olarak belirlenmiştir (Bayülke vd. 1976,
Papalashville vd. 1980, Ambraseys
1988).
24 Kasım 1976 Çaldıran Depremi (Ms=7.1) Van'ın KD'sunda, Çaldıran'da Ms=7.1
büyüklüğünde büyük bir deprem
meydana gelmiştir. Deprem, Doğu
Anadolu bölgesi, İran ve Kafkaslar'ı
kapsayan çok geniş bir alanda oldukça
şiddetli hissedilmiştir. Deprem,
kuzeydoğu Anadolu ve Çaldıran'da çok
sayıda kırsal yerleşim yerlerinde
önemli sayılabilecek hasara neden
olmuştur. Depremde, Çaldıran ve
İran'da çok sayıda moloz taşlı kerpiç
yapı tamamen çökmüş ya da
yıkılmıştır. Deprem, çok sayıda insanın
ölmesine neden olmuştur. Depremde,
KB'da Sarıkök'den GD'da Çaldıran ve
Güldere'ye kadar uzanan 50 km
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
uzunlukta yüzey kırığı meydana
gelmiştir. Kırıklar, K50B gidişli, sağ
yanal doğrultu atımlı karakterde
gelişmiştir. Kırığın KB ucunda 350 cm;
ortasında (Çaldıran) 230 cm ve GD
ucunda 10 cm'lik en büyük yatay
atımlar ölçülmüştür. Ayrıca, kırıklar
boyunca ters bileşenli küçük düşey
atımlar gelişmiştir. Deprem, Van
Gölü'nün kuzey kıyısının güneyine
göre 16 cm yükselmesine neden
olmuştur. Deprem fayından 40, 70 ve
85 km uzaklıkta, Maku, Ağrı ve Van'da
yerleştirilmiş SMA-1 ivme-ölçerlerinde
0,12g, 0.03g ve 0.07g'lik en büyük
yatay ivmeler ölçülmüştür. Anaşoktan
sonra çok sayıda güçlü artçı depremler
olmuştur. İran'ın Mukhur-Sadal
bölgesinde ağır hasar yapan iki büyük
artçı deprem meydana gelmiştir.
Deprem dış-merkezinde en büyük
şiddet MSK=IX olarak belirlenmiştir
(Gençoğlu vd. 1977, Arpat ve Şaroğlu
1977, Toksöz 1977, 1978, Ambraseys
1988).
30 Ekim 1983 Horasan-Narman Depremi (Ms=6.7) Horasan-Narman arasında Ms=6.7
büyüklüğünde yıkıcı bir deprem
meydana gelmiştir. Deprem, kırsal
kesimde, binlerce moloz taşlı-çamur
harçlı kerpiç evin çökmesine tamamen
yıkılmasına ve birçok kişinin hayatını
kaybetmesine neden olmuştur.
Bununla birlikte, Horasan ve Narman
ilçeleri şehir merkezlerinde ve birkaç
mühendislik hizmeti görmüş yapılarda
çok ufak hasarlar olmuştur. Deprem
sırasında harekete geçmiş birçok
heyalan bölgede ilave hasara neden
olmuştur. Depremde, Horasan'ın
KD'sunda, KKD gidişli birkaç km
uzunlukta bir dizi kademeli kırıklar
meydana gelmiştir. Kırıklar, sol yönlü
doğrultu-atımlı karakterde gelişmiştir.
Deprem merkezine 11 km ve 65 km
uzaklıklarda bulunan Horasan ve
Erzurum'a yerleştirilmiş iki SMA-1
ivme-ölçerlerde, 0.18 g ve 0.04g
ivmeler kaydedilmiştir. Deprem dış-
merkezinde en büyük şiddet, VIII
(MSK) olarak belirlenmiştir (Ergünay
vd. 1983, Ergünay ve Tabban 1983,
Aysan 1984, Barka 1984, Ambraseys
1988).
18 Eylül 1984 Balkaya (Erzurum) Depremi (Mb=6.4, 5.7 ?) 18 Eylül 1984 Salı günü yerel saate
göre 16:28’de Erzurum ili Şenkaya ve
Olur ilçelerinin bazı köylerini etkileyen
mb=6.4 büyüklüğünde bir deprem
olmuştur. Depremin dış-merkezinin
aletsel koordinatı, 40.24 K – 42.28 D,
derinliği 10 km ve mb=5.3 (USGS)
olarak saptanmıştır. Depremde 35 köy
etkilenmiş, 3 kişi hayatını kaybetmiş ve
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
35 kişi yaralanmıştır. Deprem, 187
konutun ağır, 383 konutun orta ve 847
konutun hafif hasar görmesine neden
olmuştur. Depremde en fazla hasar
Şenkaya ilçesine bağlı Susuz, Balkaya,
Kömürlü ve Uğurlu köylerinde
olmuştur.
Uğurlu, Evbakan, Kömürlü, Susuz ve
Balkaya köylerinde heyelana elverişli
yamaçlarda yamaç eğimine paralel
çekme çatlakları gelişmiş ve çok
sayıda kaya düşmeleri meydana
gelmiştir. Deprem, Balkaya, Beykaynak
ve Evbakan köylerinde kaynak ve
çeşme sularının azalmasına yol
açmıştır. Deprem hasarının artmasında
heyelan ve kaya düşmeleri önemli rol
oynamıştır. Deprem Erzurum’un
KD’sunda yer alan KD-GB doğrultulu
bir kırıkla ilgilidir. Bu deprem, 30 Ekim
1983 Horasan-Narman depreminin
(mb=6.9) yaklaşık 40 km kuzeyinde
olmuştur. 30 Ekim 1983 depreminin ilk
artçılarının Kömürlü ve Olur yakınında
18 Eylül 1984 depremine yakın
bölgelerde olması oldukça dikkati
çekmektedir. Dış-merkez yakınında
depremin en büyük şiddeti MSK=VII
olarak belirlenmiştir. Deprem dış-
merkezinden 130 km uzaklıkta
Erzurum istasyonunda 0.01 g’lik ivme
kaydedilmiştir. Arazi ve yapılarda
oluşan hasar, depreminin şiddetinin VII
(MSK) olduğunu ve bununda 5.7’ye
karşılık geldiğini göstermektedir.
18 Eylül 1984 Balkaya depremi, orta
şiddetli bir deprem olup, etki alanı, can
kaybı ve hasarlı yapı sayısı depremin
büyüklüğüne göre beklenene yakın
düzeyde olmuştur. Deprem
merkezinde yer alan kırsal köylerde
yapıların biraz daha nitelikli olması
nedeniyle can kaybı ve yapı hasarı az
olmuştur (Tabban ve Bayülke 1984;
Erdoğan vd. 1984).
7 Aralık 1988 Spitak Depremi’nin (M=6.9) Akyaka (Kars) Ġlçesindeki Etkileri 7 Aralık 1988 günü yerel saat 10:41’de,
Ermenistan’da olan Spitak depremi
(M=6.9) Kars iline bağlı Akkaya
ilçesinde can ve mal kaybına neden
olmuştur. Depremin dış-merkezinin
aletsel koordinatları 40.84 K – 44.26 D
olarak belirlenmiştir. Deprem,
Leninakan, Kirokovan ve Spitak gibi
kentlerde çok büyük boyutlu hasar ve
can kaybına yol açmıştır. Deprem,
2500 km karalelik bir alanda yoğun
hasar yaparken 30.000 – 60.000
arasında değişen can kaybına neden
olmuştur. Deprem dış-merkezi ve yakın
civarında 30.000 bina tamamen
yıkılmış ve ağır hasar görmüştür.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Depreme neden olan fay, Sevan
Gölü’nün KB ucundan başlamakta,
Kirkovan, Spitak ve Nalbant içerisinden
geçerek Türkiye sınırları içerisine
girmekte ve Çıldır gölüne kadar
uzanmaktadır. Deprem, Kars ilinin
Akyaka ilçesinde 4 can kaybına ve
Akyaka, Arapaçay, Çıldır, Susuz,
Digor, Tuzluca, Ardahan ve Göle
ilçelerinde, toplam 80 kadar köyde 546
konutun ağır hasar görmesine ya da
yıkılmasına, 1146 konutun orta ve
1808 konutun hafif hasar görmesine
neden olmuştur. Deprem dış-merkezi
ve civarında maksimum şiddet X
(MSK); depremin Türkiye içinde
hissedilen maksimum şiddeti, VI (MSK)
olarak belirlenmiştir. Hasarın ağır
olduğu Akyaka, Kalkankale, Büyük ve
Küçük Durduran gibi köyler genç dolgu
ya da alüvyonlar üzerinde yer
almaktadır. Deprem merkezine 90 –
100 km uzaklıkta bulunan Kars il
merkezindeki SMA-1 kuvvetli yer
hareketi ivme kaydedicisi
tetiklenmemiştir. Kars’da bu mikta %1
g’de daha az olmuştur (Bayülke vd.
1989).
3 Aralık 1999 ġenkaya (Erzurum) Depremi (Ml=5.1) 3 Aralık 1999 günü Erzurum ili
Şenkaya ilçesinin bazı köylerini
etkileyen Ml=5.1 büyüklükte hasar
yapıcı bir deprem olmuştur. Depremin
dış-merkez koordinatları 40.40 K –
42.40 D (DAD) olarak saptanmıştır. 31
köyü etkilemiş olan deprem, 255
konutun ağır, 318 konutun orta ve 597
konutun hafif hasar görmesine neden
olmuştur. Depremde en çok hasar,
Şenkaya ilçesine bağlı Göreşken,
Gaziler, Çatalelma, Esenyurt,
Gözebaşı ve İçmesuyu köylerinde
meydana gelmiştir. Bu köyleri içine
alan dış-merkez bölgesi için en büyük
şiddet VI (MSK) olarak belirlenmiştir.
Bu deprem, 18 Eylül 1984 Balkaya
depreminin güneybatısında olmuştur
(Sivri 2000).
15 Kasım 2000 GevaĢ (Van) Depremi 25 Mart (Mw 5.5) ve 28 Mart (Mw 5.5) 2004 AĢkale (Erzurum) Depremleri 25 Mart 2004 Perşembe günü saat
21:30:50 ve 28 Mart 2004 Pazar günü
saat 06:51:10 da olmak üzere Doğu
Anadolu bölgesinde Erzurum ilinin
batısında yıkıcı etki yapan orta
büyüklukte iki deprem meydana
gelmiştir. Depremler Rize, Gümüşhane
ve Erzincan gibi çevre illerde de
hissedilmiştir. Dış merkez lokasyonları
Erzurum Aşkale ilçesi yakınlarına
rastlayan depremler Kandilli beldesi
merkez olmak üzere çok sayıda kırsal
yerleşmede hasara yol açmıştır. Orta
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
büyüklükte olmalarına karşın aynı
bölgede üç gün ara ile meydana gelen
bu iki deprem beklenenin üzerinde
gerçekleşen can ve mal kaybıyla
dikkati çekmiştir. Depremlerde 9
yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 51 kişi
de yaralanmıştır. Bayındırlık Bakanlığı
Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün
tesbitlerine göre Erzurum’un merkez ile
Ilıca, Aşkale ve Çat ilçelerine bağlı
köylerde toplam 1629 konut yıkılmış
veya ağır hasar görmüştür.
Bölgede üç gün ara ile meydana gelen
orta büyüklükteki iki depremden
büyüklüğü Mw:5.5 (USGS) olan ilki
25.03.2004 günü Türkiye saati ile
21:30:50’de gerçekleşmiş ve bunu çok
sayıda artçı deprem izlemiştir. İlk
depremin ana şokundan üç gün
sonraya rastlayan yine Mw:5.5 (USGS)
büyüklüğündeki ikinci büyük şok ise
28.04.2004 günü saat 06:51:10
meydana gelmiştir. Her iki depreme
ilişkin çeşitli kuruluşlardan derlenen
sismolojik bilgiler Tablo 1 ve Tablo 2
de gösterilmiştir. ETHZ hariç ilk
depremin ana şok dışmerkezi için
önerilen lokasyonlar Kandilli yakın
çevresine rastlar. İkinci ana şok veya
büyük şok için önerilen dışmerkez
lokasyonları KOERİ hariç ilk şokun
yaklaşık 10-12 km kuzeyinde yer
almaktadır (Şekil 3).
Her iki ana şok için farklı kuruluşlarca
değişik derinlikler önerilmektedir. İlk
şok için KOERİ 5, USGS 18, ETHZ 10,
HARVARD tarafından ise10 km
derinlikler önerilmektedir. İkinci ana
şok için ise KOERİ 5, USGS 8, ETHZ
10, HARVARD ise 10 km derinlikleri
önerilmiştir. USGS, ETHZ ve
HARVARD tarafından yapılmış olan
hızlı fay düzlemi çözümleri ilk ana
şokun doğrultu atımlı, ikinci ana şokun
ters bileşenli doğrultu atımlı
faylanmayla oluştuğuna işaret
etmektedir (Şekil 3). KOERİ verilerine
göre birinci deprem ile ikinci deprem
arasındaki üç günde magnitüdü 2’nin
üzerinde otuzüç artçı şok
kaydedilmiştir (Tablo 3).
İkinci şok sonrasında kaydedilen artçı
deprem sayısı ise yaklaşık 120
dolayındadır (Tablo 4) (Şekil 4). İlk ana
şoku izleyen artçılar genelde Kandilli –
Aşkele - Tercan arasında
yoğunlaşmıştır. Buna karşılık ikinci şok
sonrasındaki artçı depremlerin ise
genelde ilk ana şokun kuzeyine doğru
saçıldığı görülür (Şekil 4). Meydana
gelen depremlerin aletsel dışmerkez
lokasyonları Erzurum ilinin Aşkale
ilçesi doğusuna rastlar. Depremlerde
gerçekleşen hasar dağılımı da aynı
alanda yoğunlaşmıştır.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
MTA’nın yayımlamış olduğu Türkiye
Diri Fay Haritası’nda (Şaroğlu ve diğ,
1987, 1992) Aşkale kuzeydoğusunda
KD-GB uzanımlı aktif bir fay zonu
gösterilmiştir (Şekil 1, 2). Son
depremler bu fay zonunun güney
ucunda gerçekleşmiştir. Depremlerin
meydana geldiği bölgede Koçyiğit ve
diğerleri (1985; 2001) tarafından sol
yönlü doğrultu atımlı Tercan-Aşkale
Fay zonu tanımlanmıştır. MTA
tarafından ayrıntılı jeoloji haritalaması
gerçekleştirilmiş olan bu fay
zonununun Aşkale yöresindeki bölümü
Aşkale fayı olarak adlandırılmış olup
fay boyunca sol yönlü jeolojik
ötelenmeler belirgindir (Tarhan ve
diğerleri, 1992). Fay, Miyosen ve daha
yaşlı kaya topluluklarında
izlenmektedir. Depremler sonrasında
yapılan hava fotoğrafı analizi ve arazi
çalışmalarıyla Aşkale Fayı’nın
geometrisi ve Holosen aktivitesine
ilişkin saha bulguları derlenmiştir.
Aşkale Fayı, Aşkale kuzeydoğusundaki
Eskipolat köyü ile Tercan arasında
yaklaşık 40 km uzunluğundadır (Şekil
2). Bindirme niteliğindeki uç kısımları
hariç fay K550D genel doğrultusunda
çizgisel gidiş sunar. Tercan doğusunda
fay D-B genel doğrultusunda uzanan
bindirmeye bağlanır. Kuzeye dalımlı
olan bu bindirmede ofiyolitik kayalar
güneydeki Miyosen yaşlı çökel kaya
toplulukları üzerine itilmiştir (Tarhan ve
diğerleri, 1992). Gökdere ile Gelinkaya
köyleri arasında kalan 40 km’lik
bölümünde fay sol yönlü doğrultu
atımlıdır. Miyosen yaşlı çökel kayalar
ile ofiyolitik kayaları keser. Tercan-
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Aşkale arasında fay dağlık bir alanı
kateder. Bu kesimde genel topografik
yapıda fayın çizgiselliği izlenebilmesine
karşın yoğun heyelan ve erozyon
süreçleri nedeniyle aktif fay
morfolojisine ilişkin bulgular sınırlıdır.
Aşkale yöresi ve kuzeydoğusunda ise
fayın Holosen aktivitesini gösteren sol
yönde ötelenmiş drenaj formları çok
belirgindir. (Foto 1) Küçükgeçit köyü ile
Aşkale ilçesi arasında Karasu nehri
vadisi ise fay tarafından yaklaşık 8 km
sol yönde ötelenmiştir (Şekil 2). KD
ucuna rastlayan Gelinkaya-Eskipolat
arasında Aşkale Fayı ani bir büklümle
yön değiştirerek kuzey yönlü bir
uzanım kazanır. Bu büklümün
doğusunda fayın devamlılığı hakkında
ayrıntılı veri toplanamamıştır.
Gelinkaya yöresinde fay güney bloğu
kuzeye doğru itilen bir ters
fay/bindirmeye dönüşür (Şekil 5). Bu
bendin yakın kuzeyinde yer alan ve
kuzeye dalımlı Yesirçöl bindirmesi
(Akdeniz 1994, Timur 2000) ile Aşkale
Fayının yapısal bağlantısı
gözlenememiştir. Bölgesel tektonik
yapı içerisinde Aşkale Fayı’nın
kıvrım/bindirme zonunda sonlandığı
yorumlanabilmektedir Bulgular Aşkale
fayının sol yönlü doğrultu atımlı aktif bir
fay olduğunu göstermektedir. 25 ve 28
Mart tarihlerinde meydana gelen iki
depreme en yakın aktif fay Aşkale
Fayı’dır. Ancak, yüzey kırığı
gelişmemiş olması nedeniyle son
depremlerin Aşkale fayından
kaynaklandığını söylemek güçtür.
Gerek ana şok lokasyonları gerekse
artçı şok dağılımı bu fay boyunca
sıralanmaktadır. Hasar dağılımı da
aletsel verilerle uyumlu olup en fazla
hasar artçı depremlerin olduğu
alanlarda yoğunlaşmıştır. Mevcut saha
bilgilerimize göre, episantral bölge
yakın çevresinde, fay düzlemi
çözümleriyle deneştirilebilecek başka
aktif faylar bulunmamaktadır. Çeşitli
kuruluşlarca önerilen ana şok
lokasyonları Aşkale Fayı yakın
çevresinde yer almakta ve yine artçı
depremlerin bu fay yakınında kabaca
fayın doğrultusuna uygun olarak
sıralandıkları görülmektedir. Fay
düzlemi çözümlerinde de Aşkale
fayının doğrultusuyla deneştirilebilen
düzlemler sol yönlü faylanmaya işaret
etmektedir. Tüm bu bulgular birlikte
değerlendirildiğinde 25 ve 28 Mart
depremlerinin Aşkale Fayı’ndan
kaynaklandığı yorumlanabilmektedir.
Çeşitli kuruluşlarca önerilen her iki ana
şok lokasyonları genelde Aşkale
fayının doğu bloğunda konumlanmıştır.
Önerilen dışmerkez lokasyonlarından
ilk ana şok Kandilli yöresinde ikinci ana
şok ise bunun yaklaşık 10-12 km
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
kuzeyinde fayın bindirme bileşen
kazandığı kuzey ucuna rastlamaktadır.
Öte yandan, KOERİ verilerine göre ilk
şoku izleyen artçılar Kandilli-Aşkale-
Tercan arasında daha çok fayın güney
yarısında, ikinci ana şoku izleyen
artçıların ise kuzey yarısında
yoğunlaştığı dikkati çekmektedir (Şekil
5). Bu raporda kullanılan ana şok
dışmerkez lokasyonları ve artçı
depremlerin dağılımı ilk depremin fayın
güney yarısında ikinci depremin ise
kuzeyinde gerçekleştiğine
yorumlanabilir. Ancak, iki ana şok
dışmerkez lokasyonunun birbirine çok
yakın olduğuna ilişkin değerlendirmeler
de yapılmaktadır (Mustafa Aktar, sözlü
görüşme, Nisan 2004). Saha bulguları
ile fay düzlemi çözümleri arasında bir
uyum söz konusu olup ilk şoka ilişkin
çözümler sol yönlü doğrultu atımı,
ikinci ana şoka ilişkin fay düzlemi
çözümleri ise ters faylanma bileşeni
göstermektedir.
Aşkale fayı boyunca yapılan saha
gözlemlerinde yapısal kökenli yüzey
deformasyonuna rastlanmamıştır.
Buna karşın, mikro-morfolojik veriler
(fay sarplıkları, ötelenmiş drenaj vb) bu
fay boyunca geç Holosen’de yüzey
kırılmasıyla sonuçlanmış daha büyük
magnitüdlüdepremlerin meydana
gelmiş olduğunu göstermektedir.
Sahada iki ayrı lokasyonda kaya
düşmesi gözlenmiştir. Bunlardan bir
tanesi Kandilli’yi Küçükgeçit Köyü’ne
bağlayan yol üzerinde, Kemerkaya
Tepesi yamaçlarında yola doğru
gerçekleşmiştir (Foto 3). Tetiklenen
dairesel kaymalardan ilki, Kandilli
beldesindeki lise binasının kuzey
tarafına yaklaşık 20-25 m mesafededir
(Foto 5). İkinci dairesel kayma lisenin
hemen kuzey batısında bulunan yol
dolgusunda gerçekleşmiştirKandilli
beldesini Karabıyık Köyüne bağlayan
bu yol, güneyde eski alüvyal sekinin
dikliğine yaslanıp güneyden kuzeye
doğru güncel taşkın ovasını verevine
aşarak vadinin diğer yakasına,
Karabıyık köyüne kadar uzanır.
Kaymanın gerçekleştiği yol dolgusu kil
içeriği yüksek taşkın ovası
çökelerinden oluşur. Kayma’lar yolun
özellikle Kandilli beldesinin üzerine
kurulduğu eski aluvyal sekiye
yaslandığı kesimlerde görülmekte olup
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
doğrultusu yola paralel kayma yönü ise
doğu’ya doğrudur. Kayma derinliği 4-5
m olarak tahmin edilmektedir. Bir
önceki kaymada olduğu gibi bu kayma
da henüz tamamlanmamıştır. Taç
kısımında 10-15
cm açıklığında tansiyon çatlakları
görülürken, taç kısmının 1.5-2 m
gerisinde 5-10 cm
açıklığında, bir başka kayma
düzlemine ait olduğu düşünülen
tansiyon çatlakları izlenmektedir.
Alaca Köyü’nün kuzey doğusunda yer
alan Yayla Dere vadisinde kabaca
kuzey-güney doğrultulu sığ kaymalar
görülmüştür. Kaymalar çoğunlukla
vadinin batı kesiminde olup doğu
kesiminde nispeten azdır. Yanyana
birden fazla olan bu kaymaların toplam
uzunluğu yaklaşık 600 m’dir. Kaymalar
Yayla Dere’nin taşkın ovasıyla
vadininin killi marnlı Miyosen karasal
çökellerinden oluşmuş yamaçların
geçişinde gelişmiştir. Burada zeminde
yamaçlardan ayrışmış çakıllar görülse
de genellikle kil içeriği yüksek bir litoloji
görülmektedir. Bu akarsu sekisi ile
yamaçların geçişinde gelişen sığ
kaymalar 25 Mart ve 28 Mart Aşkale
depremlerinde tekrar aktivite
kazanmıştır (Foto 7).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
2 Temmuz 2004 Doğubayazıt - AĞRI Depremi. 2 Temmuz 2004 tarihinde yerel saat
ile 01:30’da büyüklüğü Md=5.0
(Ml=5.1) olan orta şiddette bir deprem
meydana gelmiştir. Depremin dış
merkezi (39.71 K- 44.02D)
Doğubayazıt-Igdır arasındadır.
Enyakın yerleşim birimleri Bozyayla,
Bardaklı, Karabulak ve Sazoba’dır.
Bölge Kuzey Anadolu Fay Zonu
ile Doğu Anadolu Fay
Zonlarının dışında, Ağrı bölgesi yerel
fay sistemleri içersinde yer alır.
Bölgede tanımlanmış diri faylar
mevcuttur (Şaroğlu ve diğ., 1992). Bu
faylar, Balık Gölü Fayı, Doğubayazıt
Fayı, Iğdır ve Ağrı Fayları olarak
adlandırılır. Depremin dışmerkezi,
Doğubayazıt Fay Sisteminin kuzeyi ile
Iğdır Fay sisteminin güneyi arasında
yer almaktadır. Bölgede genelde K-KB
gidişli aktif tali kırıklar bulunmaktadır.
Ağrı-Doğubayazıt –Iğdır üçgeni
arasında kalan bölgede tali kırıklar çok
parçalı olup, zaman zaman M=5.0-5.5
büyüklüğünde depremler üretebilirler.
25 Ocak 2005 Hakkari Depremi 25 Ocak 2005 günü dış merkezi
Güneydoğu Anadolu’da Hakkari yöresi
olan orta büyüklükte bir deprem
meydana gelmiştir (Şekil 1). Deprem
Hakkari merkez olmak üzere yakın
çevre illerde de hissedilmiştir.
Medyadan edinilen bilgilere göre 24
kişi yaralanmış, merkez ilçeye bağlı
Sütlüce mezrasında deprem nedeniyle
meydana gelen bina yıkılması sonucu
2 kişi ölmüştür. Depremi çok sayıda
artçı şok izlemiştir.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme
Merkezi (KRDE-UDİM) kayıtlarına göre
17:24’de Md: 4.8 büyüküğünde bir
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
deprem olmuş ve bunu, 18:44’te
meydana gelen Md=5.5
büyüklüğündeki büyük şok izlemiştir.
Çeşitli kuruluşlardan edinilen lokasyon
bilgilerine göre daha büyük olan ikinci
şokun dış merkez lokasyonu
Hakkari’nin kuzeyine rastlamaktadır.
Depremin yeri, büyüklüğü ve
derinliğine ilişkin çeşitli kuruluşlarca
yapılan değerlendirmeler Tablo 1’de
verilmiştir. Depremin büyüklüğüne
ilişkin Mw cinsinden yapılan
değerlendirmeler 5.5. ile 5.9 arasında
değişmektedir. Yine çeşitli kuruluşlarca
yapılan hızlı fay düzlemi çözümleri ise
Şekil 2’de gösterilmiştir. KRDE-
UDİM’in değerlendirmesine göre
deprem bindirme nitelikli faylanmaya,
USGS ve Hardvard tarafından yapılan
çözümler ise doğrultu atımlı
faylanmanın baskın olduğuna işaret
etmektedir.
25 Ocak 2005 günü dış merkezi
Güneydoğu Anadolu’da Hakkari yöresi
olan orta büyüklükte bir deprem
meydana gelmiştir (Şekil 1). Deprem
Hakkari merkez olmak üzere yakın
çevre illerde de hissedilmiştir.
Medyadan edinilen bilgilere göre 24
kişi yaralanmış, merkez ilçeye bağlı
Sütlüce mezrasında deprem nedeniyle
meydana gelen bina yıkılması sonucu
2 kişi ölmüştür. Depremi çok sayıda
artçı şok izlemiştir.
25 Ocak 2005 Hakkari Depremi’nin dış
merkez lokasyonu Türkiye’nin ana aktif
tektonik kuşaklarından olan
Güneydoğu Anadolu Bindirmesi’nin en
doğu ucunda, bu bindirme zonu ile
Şemdinli-Yüksekova Fay Zonu’nun
birleşim bölgesine rastlar. Güneydoğu
Anadolu Bindirmesi kıta kıta
çarpışması sonucu birbirine
kenetlenmiş Arap-Afrika levhası ile
Anadolu levhasını birbirinden ayıran
aktif bir tektonik yapıdır (Şaroğlu ve
diğ., 1987, 1992).
Doğu Anadolu Fayı ile Hakkari
arasında DB genel doğrultusunda
uzanan bu fay zonu üzerinde son
yüzyılda meydana gelmiş en büyük
deprem 1975 yılında Ms: 6.6
büyüklüğünde Lice Depremi’dir.
Şemdinli-Yüksekova Fay Zonu
Güneydoğu Anadolu Bindirmesinin en
doğu ucunda KB-GD genel
doğrultusunda uzanan sağ yönlü
doğrultu atımlı bir aktif fay zonudur
(Şekil 3). Bu fay zonu Güneydoğu
Anadolu Bindirmesi ile İrandaki Zağros
kuşağı arasında doğrultu atımlı bir
transfer fayı niteliğindedir. Biribirini
aralı sıçramalı (en echelon) olarak
tümleyen beş alt faydan oluşan bu
zonun Türkiye sınırları içerisindeki
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
uzunluğu yaklaşık 100 km’dir.
Şemdinli-Yüksekova fay zonu İran
sınırları içerinde yer alan ve bu ülkenin
önemli aktif faylarından olan Piranşah
fayının devamında yer alır (Şaroğlu ve
diğ., 1987, 1992).
25 Ocak 2005 Hakkari Depremi’nin
çeşitli kurumlardan alınan dış merkez
lokasyonu Şemdinli-Yüksekova fay
zonu ile Güneydoğu Anadolu
Bindirmesinin birleşim bölgesinde yer
alır. Bölgede, Şemdinli-Yüksekova fay
zonunun son yüzyılda orta büyüklükte
depremler ürettiği bilinmektedir. Son
depremin dışmerkez lokasyonu
Şemdinli-Yüksekova Fay Zonunun en
batısında bulunan ve Hakkari
kuzeyinde yer alan bölümüne rastlar.
Zonun en batı ucunu oluşturan bu fay
segmentinin uzunluğu yaklaşık 25
km’dir. Jeomorfolojik ötelenmelere
göre bu fay sağ yönlü doğrultu
atımlıdır. Yüzey bilgileri depreme ilişkin
çeşitli kuruluşlarca yapılan hızlı fay
düzlemi çözümleri ile
karşılaştırıldığında Harvard ve USGS
tarafından sismolojik olarak önerilen
doğrultu atımlı faylanma mekanizması
ile uyumludur. Bu nedenle 25 Ocak
2005 Hakkari Depremi’nin sağ yönlü
doğrultu atımlı Şemdinli-Yüksekova
Fay zonunun en batıdaki
segmentinden kaynaklanmış olması
muhtemeldir (Şekil 3).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
21 Ocak 2007 Tutak-Ağrı Depremi 21 Ocak 2007 ’de yerel saat ile
09:38’de aletsel büyüklüğü Ml= 5.0
olan bir deprem meydana gelmiştir.
Depremin dış merkezi, Türkiye’nin aktif
bölgelerinden birisi olan Doğu Anadolu
Sıkışma Bölgesi içersinde kalan Ağrı
Bölgesidir. Ağrı bölgesi özellikle Ağrı-
Iğdır-Çaldıran üçgeni arasındaki aktif
fay zonları ile çevrilidir ve bu diri faylar
çok sık aralıklarla bu ve benzer
büyüklükte depremler üretmektedirler.
Bugün meydana gelen deprem orta
şiddet sıkalasında bir depremdir.
Depremin dış merkezi Tutak-Ağrı
yakınlarında olup Tutak’ın yaklaşık
olarak 10 km kuzeydoğusundadır.
Deprem, Tutak, Ağrı, Iğdır, Eleşkirt,
Çaldıran, Taşlıçay, Diyadin, Patnos ve
Erzurum ve yakın civarında
hissedilmiştir. Deprem özellikle dış
merkeze yakın köylerde
gelenekselleşmiş yığma-kerpiç
binalarda yıkıma ve can kaybına neden
olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Aletsel dönemde bölgedeki önemli
depremler 1903 yılı Patnos (M= 6.3),
1962 Iğdır (M=5.5), 1976 Çaldıran
(M=7.3), ve 2005 Ağrı Depremleri
(M=5.2) dir. Depremden sonra geçen
yaklaşık 2 saatlik peryotta büyüklüğü M
< 2.0 olan 20 adet artçı deprem
meydana gelmiştir. Deprem etkinliğinin
bir süre daha devam edeceği
düşünülerek vatandaşlarımızın hasarlı
ve tehlike yaratabilecek yapılara
girmemeleri gerekmektedir.
16 Nisan 2009 Pazaryolu-ERZURUM Depremi
16 Nisan 2009 günü yerel saat ile
01:21’ de meydana gelen hafif şiddette
(büyüklüğü M=4.3) deprem, özellikle
Bayburt ve İspir arasında etkili
olmuştur. Deprem dış merkeze yakın
yerleşim birimlerinde özellikle
Pazaryolu’nda kuvvetlice hissedilmiştir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Depreme neden olan kaynak tali bir fay
olup, yerel bir deprem olarak
nitelendirilebilir. Bölgede nadir de olsa
bu büyüklükte depremler meydana
gelmektedir. Depremin dış merkezi
Pazaryolu’na yaklaşık 11 km.,
Bayburt’a 33 km., Ispir’e 36 km.,
Erzurum iline yaklaşık 90 km.
uzaklıktadır.
22 ġubat 2011 Bulanık-MuĢ Depremleri 22 Şubat 2011 tarihinde yerel saat ile
08:36 ‘da büyüklüğü Ml=4.1 ve onu
takip eden saatler içerisinde
büyüklükleri M=4.4, M=4.5 ve M=4.3
olan olan hafif şiddette depremler
meydana gelmiştir. Depremler özellikle
Muş’un Bulanık ilçesi ve yakın
çevresinde, Bitlis’te kuvvetlice
hissedilmiş, halk arasında tedirginliğe
sebep olmuştur. Depremleri takip eden
süreç içerisinde artçı depremler
meydana gelmiştir.
Muş ve çevresi bölgesi I. derece
deprem bölgesi içerisinde yer
almaktadır. Bölge çevresinde aletsel
dönemde özellikle Varto, Hınıs ve
Çaldıran kaynaklı önemli depremler
etkili olmuş, ancak Bulanık kaynaklı
önemli büyüklükte bir deprem
meydana gelmemiştir. Depremin
koordinatları 39.009 K- 42.317D ve
derinlik 5.0 km olarak saptanmıştır.
23 Ekim 2011 Van Depremi 23.10.2011 günü yerel saatle 13:41’de
merkez üssü Van İl merkezinin yakın
kuzeyine rastlayan Mw:7.2
büyüklüğünde bir deprem meydana
gelmiştir (Şekil 1). Deprem, Doğu
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Anadolu’da Diyarbakır, Batman,
Şırnak, Muş, Erzurum, Bingöl, Bitlis,
Siirt, Ağrı ve Iğdır’ı da kapsayan geniş
bir alanda hissedilmiştir. KRDAE
kayıtlarına göre dış merkez üssü
koordinatları 38.7578 K - 43.3602
D’dur (Emre vd. 2011).
Deprem Van ve Erciş olmak üzere iki
büyük kentsel yerleşme ile köylerde
can kaybı ve hasara yol açmıştır.
KRDAE tarafından önerilen ana şok
dışmerkez lokasyonu Van-Erciş
karayolu üzerindeki Tabanlı köyü
yöresine rastlar ve Van ve Erciş kent
yerleşmelerinin her ikisine de yaklaşık
30 km uzaklıktadır. Ana şok Mw: 7.2
büyüklüğündedir. Ana şoku çok sayıda
artçı deprem izlemiştir. 30 Ekim 2011
tarihine kadar meydana gelen artçı
deprem sayısı 1200 üzerindedir.
Bunlardan 77 adedinin büyüklüğü
M:4.0 ve üzerindedir. Büyüklüğü (M) 5
ve üzerinde olan artçı deprem sayısı
ise 7 adettir. Çeşitli kurumlar tarafından
yapılan hızlı fay düzlemi çözümleri
depremin bindirme/ters faylanma
mekanizmasıyla geliştiğini
önermektedir (Şekil 2). Büyüklüğü M:5
ten yüksek artçılara ilişkin fay düzlemi
çözümleri de ağırlıklı olarak ters
faylanmaya işaret etmektedir.
Sismolojik veriden fay düzleminin eğimi
üzerine önerilen değerler ise
birbirinden çok farklı değerlerdedir.
Artçı depremlerin dağılımı Van kenti
kuzeyinde Van Gölü ile Muradiye ilçesi
arasında kabaca DKD-BGB
uzanımında dağınık bir kümelenme
sunmaktadır.
Saha gözlemlerimiz 23 Ekim 2011 Van
depreminin, MTA Genel
Müdürlüğü’nün 1:100.000 ölçekli jeoloji
haritalarında gösterilen ve Van kenti
kuzeyinde, Van Gölü ile Erçek Gölü
arasında DB yönünde alt parçalardan
oluşan, zon şeklinde haritalanmış olan
fay zonundan kaynaklandığını
göstermiştir. Depremin kaynağı olan bu
zon Van Fayı olarak adlanmıştır. Ek 1
ve Şekil 4’de depremden hemen sonra
yapılan saha gözlemleri ve 1:35.000
ölçekli hava fotoğraflarında yapılan
değerlendirmeler sonucu haritalanmış
olan Van Fayı gösterilmektedir. Van
fayı Erçek Gölü ile Van Gölü arasında
D-B genel doğrultusunda uzanır. Her
iki ucunda adı geçen göllerin suları
altında bulunan fayın karada
haritalanabilen toplam uzunluğu 27 km
dir. Fayın kuzey bloğu genel
morfolojide yüksektedir. Batı ucunda,
karada, yaklaşık 12 km uzunluğundaki
bölümünde tek fay parçasından oluşur.
17 km uzunluğundaki doğu yarısında
ise fay 2 km genişlikte, birbirine paralel
uzanan iki parçadan oluşmaktadır.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
ġekil 3. 23 Ekim 2011 Van depremi ana şok ve artçı depremlerin lokasyonunu gösterir harita. Sarı elips depremin kaynağı olan Van Fayı’nı göstermektedir.
ġekil 4. Van Fayı’nda 23 Ekim 2011 depreminde gelişen yüzey deformasyonlarını gösterir lokasyon haritası. Pembe bant 23 Ekim 2011 depreminde yüzey deformasyonlarının geliştiği segmenti göstermektedir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Yüzey deformasyonlarının gözlendiği
lokalitelere ilişkin arazi fotoları ekte
verilmektedir. Bu lokalitelerden en
güvenilir veri toplanan Van-Erciş
karayolundaki emareler depremin ikinci
günü sabahında yapılan gözlemlerde
belirgin olarak seçilememiştir. Buradaki
yüzey deformasyonları ancak
depremin 4 gününden itibaren
görülebilir hale gelmiştir. Bu durum fay
düzlemindeki kırılmanın yüzey veya
yüzeye yakın sığ derinliklere gecikmeli
olarak yansıdığı ve bunda da artçı
depremlerin etkili olduğu yönünde
spekülasyon yapmaya olanak sağlar.
Toplam 7 lokalitede yapılan
gözlemlerden çıkarılan genel sonuçlar
şöyledir.
1. Van Fayı boyunca gelişmiş olan
yüzey deformasyonları belirgin olarak
asfalt ve stabilize yollar ve beton
kanalet gibi faya dik uzanan yapılarda
gözlenmiş olup, bu yapılardaki
deformasyonların tümü kabaca K-G
veya KKB-GGD yönlü
sıkışma/kısalmaya işaret eder. Bu
yapılar dışında toprak zeminde, yer yer
kısa mesafelerde kılcal çatlaklar
şeklinde deformasyonlar gelişmiştir.
Ancak, deprem sonrasında oluşan
yağmur nedeniyle toprak zemindeki bu
kılcal çatlakların ilksel geometrileri
bozulmuş olup tek başına bunlardan
doğrudan yüzey faylanmasına
yorumlanabilecek yapısal ve geometrik
bilgiler elde edilememiştir.
Foto A1. Van-Erciş karayolunda (L1) Van Fayı’nda asfaltta gelişen yüzey deformasyonu. Bakış kuzeye doğrudur. Asfaltta kuzey blok ortalama 10 cm yükselmiştir. Bu lokalitede 4 cm sol yönlü doğrultu atım bileşeni ölçülmüştür. Yol boyundaki bordür taşlarında bakış yönünde sıkışmalar gelişmiştir.
Foto A2. Yüzüncü Yıl Üniversitesi-Topaktaş
yolunda asfalt zeminde izlenen (L3) sıkışma deformasyonu. Bakış KB’yadır.
2. Yüzey deformasyonlarının geometrik
paterni ve oluşan mikromorfolojisi Van
depremine neden olan faylanmanın
ters faylanma/bindirme mekanizması
ile gelişmiş olduğunu açıklar. Fay zonu
boyunca rijit davranış sergileyen
yapılar dışında yüzey
deformasyonlarının belirgin olmaması
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
depremde yüzeyde yenilmeye yol açan
ve sürekliliği olan bir yüzey kırılmasının
gerçekleşmediği, buna karşın fay
sarplıkları boyunca fleksürel bir
bükülmenin gelişmiş olduğuna işaret
etmektedir. Asfalt yol ve beton kanalet
gibi fay tarafından dik açı ile kesilen rijit
yapılardaki deformasyonlar
muhtemelen bu yapılarda, yüzeyde
gelişen fleksürel deformasyonun
karşılanamaması sonucu oluşmuştur.
Foto A3. Foto A2’de gözlenen
deformasyonların (L3) fay doğrultusu boyunca görünüşü. Bakış KD’yadır. Asfalt zeminde kıvrım şeklinde deformasyonlar gelişmiş olup, tavan blok (sol) ortalama 10 cm yükselmiştir.
Foto A4. Van Organize Sanayi Bölgesi KD’sunda Van Fayı’nın bir sulama kanalını (L5) kestiği bölümde beton kanalda meydana gelen deformasyon sonucu oluşmuş sıkışma. Sıkışmadan kaynaklanan kısalmanın miktarı 10 cm olarak ölçülmüştür.
Deformasyonların bu özellikleri
depremde gelişen kırılmanın yüzeye
yakın çok sığ derinliklere ulaştığı ancak
yüzeyde belirgin bir kırılmaya yol
açmadığına yorumlanabilmektedir.
3. Depreme kaynaklık eden fayın (Van
fayı) düzlemi kuzeye eğimlidir.
Ölçümler yaklaşık 10 km lik batı
bölümünde fay çizgisi boyunca kuzey
(tavan) bloğun ortalama 10 cm
yükseldiğini göstermektedir. Aynı
lokalitelerde yapılan ölçümler faya dik
olarak yatay yönde ortalama 10 cm
kısalma gerçekleştiğini ortaya
koymaktadır. İki lokalitede yapılan
ölçümlerde düşey ötelenme yanında
net olarak yaklaşık 5 cm lik sol yönlü
doğrultu atımlı yerdeğiştirmeler de
ölçülmüştür. Bu gözlemler Van
depreminde meydana gelen
faylanmanın sol yönlü doğrultu atımlı
bileşeni olduğunu açıklar. Yüzey
faylanmasına ilişkin deformasyonlar
arasında fay sarplıklarında fleksürel
bükülmelerin gelişmiş olduğunu
açıklar. Fay boyunca yüzeyde gelişen
deformasyonlarda yer değiştirmenin
çok düşük değerlerde olması ve
sadece fayın batı yarısında izlenmesi
depremde kör faylanma geliştiği ve
derindeki kırılmanın yüzeye
yansımadığına işaret etmektedir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Foto A5. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile TRT
vericisi arasındaki bir sulama kanalında (L4) Van Fayı’na dik uzanan sulama kanaletinde sıkışma sonucu gelişmiş deformasyon. K-G yönde 10 cm kısalma ölçülmüştür.
Van Gölü Kıyı Çizgisindeki
Yükselmeler: 23 Ekim 2011 Van
depreminde Van Gölünün fiziki
coğrafyasında değişimlere yol
açabilecek nitelikte kıyı değişimlerinin
geliştiği gözlenmiştir. Araştırmamızda
Van Gölü’nün, Van kenti ile kuzeyde
Göldüzü beldesi (Adilcevaz) arasında
kalan kıyısı boyunca yapılan
incelemelerde (Ek 1) deprem nedeniyle
güncel kıyı çizgisinde yükselmeler
olduğu ve düşük eğimli plajlarda kıyı
çizgisinin birkaç metre ile 15-20 metre
arasında değişen değerlerde göl
yönünde gerilemiş olduğu gözlenmiştir.
Adilcevaz ile Erciş arasında kıyı bandı
boyunca da kıyı çizgisindeki
yükselmeler gerçekleşmiştir. Buna
karşın fayın taban bloğunda kalan Van-
Edremit yöresinde ise kıyı çizgisinde
herhangi bir değişim olduğu yönünde
gözlem yapılamamıştır. Ölçümlerimize
göre kıyı çizgisinde meydana gelen
yükselmeler 15 cm ile 40 cm arasında
değişmektedir (Bakınız Fotoğraflar).
Foto B1. Dağönü köyü kıyı bandında suyun
çekilmesi ile açığa çıkmış bloklar. Bloklardaki yatay yöndeki koyu renkli bantlar yosunlu seviyeleri göstermekte olup, deprem öncesi göl seviyesine işaret etmektedir.
Foto B2. Foto B1’deki kaya bloklarındaki
askıda kalmış eski kıyı izleri karanın bu lokalitede ortalama 40 cm yükseldiğini göstermektedir.
Kıyı çizgisindeki en fazla yükselme ise
40 cm ile depremin aletsel ve
makrosismik episantır bölgesine en
yakın olan Çarpanak ve Yaka adaları
arasındaki kıyı bandında
gerçekleşmiştir. En yüksek yükselme
değerinin ölçüldüğü kıyı kuşağı
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
depreme kaynaklık eden faya ortalama
20-25 km uzaklıkta, episantıral alana
ise çok yakın mesafede bulunmaktadır.
Foto B3. Dağönü köyü sahil kesiminde Van Gölü sularının deprem sonrasında çekilmesi ile açığa çıkmış yalıtaşı oluşumları. Su altında gelişmiş olan bu yapılar göl seviyesinin en az 30 cm düştüğünü göstermektedir.
Yukarıda açıklandığı gibi fay zonu
yakın çevresinde ölçülebilen düşey
yöndeki yerdeğiştirmeler ise ortalama
10 cm olarak ölçülmüştür Fayın tavan
bloğundaki bu jeomorfolojik değişimler
Van depreminde kör faylanmayı
açıklayan en net jeomorfolojik
bulgulardan biridir. Hava
fotoğraflarında fayın tavan bloğunda
kıyı kuşağındaki en genç göl
taraçalarının yüzeyinde en son
depreme benzer şekilde 10’dan fazla
yükselmiş kıyı çizgisi belirlenmiştir. Bu
durum Van fayının yakın dönem
jeolojik geçmişinde (Geç Kuvaterner-
Holosen) en son depremdekine benzer
kırılma davranışları sergilediğini
açıklamaktadır.
Foto C2. Gedikbulak yöresinde Van-Erciş
karayolunu da kesen kayma tipinde gelişen heyelana güneyden bakış. (yol solda)
Foto C3. Meydancık-Eğlence Mahallesi bağlantı yolu yakın kuzeyinde meydana gelen heyelanlara ilişkin gerilme çatlakları.
Foto C4. Çomaklı doğusunda eski kayma
alanlarında yeniden aktivite kazanmış ikinci gerilme çatlakları. Bakış doğuyadır.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
Foto C5. Esenkıyı (Göldüzü)’da Van Gölü kıyısında gelişen sıvılaşmaya ilişkin çizgisel çatlaklardan çıkan kum konileri. Bakış KD’ya.
Foto C6. Foto C5’deki alana yakından bakış. Bakış GB’ya.
Foto C7. Göllü güneyinde Karasu vadisi tabanında gelişen sıvılaşma konileri.
Depremde GeliĢmiĢ Kütle
Hareketleri: Saha çalışmaları
esnasında ağırlıklı olarak diri fay ve
yüzey faylanmasına ilişkin gözlemler
yapılmıştır. Ancak, bu çalışmalar
esnasında deprem tarafından
tetiklenmiş çok sayıda kütle hareketinin
gelişmiş olduğu görülmüştür.
Depremde çok sayıda heyelan
tetiklenmiştir. Ancak, tamamı hareket
etmiş heyelan sayısı çok sınırlı
gözlenmiş olup, heyelanlardaki
deformasyonlar genelde taç
bölümlerinde gelişen gerilme çatlakları
şeklinde izlenmiştir (Bakınız Foto C)
Erciş ovası ile Van yakın kuzeyindeki
Karasu nehrinin taşkın düzlüğü yanal
yayılma ve sıvılaşma şeklinde gelişen
zemin defromasyonlarının en yaygın
olduğu alanlardır (Bakınız Foto C).
Yanal yayılmaların yoğun geliştiği diğer
bir alan ise alüvyonal kıyı ovalarıdır
(Bakınız Foto C).
Foto C8. Çitören güneyinde Karasu deltasında
sıvılaşma ve yanal yayılmaya bağlı Van Gölü su basması. Deprem öncesi kıyıdan yaklaşık 2 km kadar göl suyu vadi içine ilerlemiştir.
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
ġekil 1. 09 Kasım 2011 Edremit (Van) Depremi (kırmızı yıldızlar) ile 23 Ekim 2011 depremi (mor
yıldızlar) ve artçılarının (Mw≥5.0, yeşil yıldızlar) MTA’nın yayınlamış olduğu Türkiye Diri Fay haritası (Şaroğlu ve diğ., 1992) üzerindeki yeri (KRDAE: Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü; DDB: Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Dairesi Başkanlığı; EMSC: European-Mediterranean Seismological Centre; USGS: United States Geological Survey).
Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi Diri Fayları ve Deprem Etkinlikleri Paleosismolojik Çalışmalar ve Gelecek Deprem Potansiyelleri
Dr.Ramazan DEMİRTAŞ- Referanslar ve şekil altları KİTAP hazırlama sırasında verilecektir.
09 Kasım 2011 Edremit (Van) Depremi 23 Ekim 2011 depreminden 17 gün
sonra 09.11.2011 günü yerel saatle
21:23’de merkez üssü Van’ın Edremit
ilçesi olan bir deprem meydana
gelmiştir. Büyüklüğü ML: 5.6 (KRDAE)
olan deprem çevre ilçelerde de
hissedilmiştir (Çizelge 1, Şekil 1).
Dışmerkez üssü koordinatları 38.429K
- 43.234D olan deprem Edremit
ilçesinin bulunduğu kesime
rastlamaktadır (Şekil 1).
Şekil 2. 09 Kasım 2011 Edremit (Van) Depreminin önerilen lokasyonu ve hızlı fay düzlemi çözümleri. Kaynak:http://www.emsc-csem.org/Images/EVID/24/243/243793/243793.MT.jpg; EMSC: European-Mediterranean Seismological Centre).
Lokasyonu üzerine yapılan tüm
öneriler depremin dışmerkezinin Van
ilinin Edremit ilçesi kent merkezi yakın
kuzeyinde Van Gölü kıyısına
rastladığını göstermektedir. Bu
haritada aynı zamanda 23 Ekim 2011
depreminin ana şok lokasyonu ve Mw:
5 ve daha büyük artçıların dağılımı
gösterilmektedir. 23 Ekim 2011
depremi ana şoku ve artçılarının
çoğunluğu ters fay veya bindirme
mekanizmasıyla gelişmiştir. Buna
karşın 9 Kasım 2011 Edremit
depremine ilişkin fay düzlemi çözümleri
depremin doğrultu atımlı faylanmayla
geliştiğine işaret etmektedir (Şekil 2).
Bu özelliği nedeniyle adı geçen
depremin 23 Ekim 2011 depremi ana
şoku ve artçılarından farklı bir
mekanizma içinde geliştiği, dolayısıyla
bu son depremin farklı bir kaynak
zondan türemiş olduğu
söylenebilmektedir. MTA Genel
Müdürlüğünce bölgede yapılan en son
çalışmalarda Edremit yöresinde,
karada, doğrultu atımlı herhangi bir fay
haritalanamamıştır. En son 5.6
büyüklüğündeki Edremit depremini
üreten faydaki kırılmanın görgül
(ampirik) olarak 4-5 km uzunlukta
olduğu ve depreme neden olan fayın
muhtemelen Van Gölü içerisinde
olduğu yorumlanmaktadır. Bu
depremin 23 Ekim 2011 Depremi ve
artçıları tarafından tetiklenmiş olması
çok muhtemeldir. Eldeki bilgilerimize
göre buna benzer fayların varlığı ve
tetiklenme ihtimalleri konusunda
herhangi bir yorum yapılamamaktadır.
Top Related