Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarları Aşmak, Kendi Medyanı Yarat: Alternatif...

53
Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak Berrin Yan›kkaya 1 Bir duvar vard›. Önemli görünmüyordu. Kesilmemifl tafllardan örülmüfl, kabaca s›vanm›flt›; eriflkin biri üzerinden uzan›p bakabilir, bir çocuk bile üzerine t›rmanabilirdi. Yolla kesiflti¤i yerde bir kap›s› yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu: bir çizgiye, bir s›n›r düflüncesine. Ama düflünce gerçekti. Önemliydi. (…) Bütün duvarlar gibi iki anlaml›, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin d›flar›da oldu¤u, duvar›n hangi yan›ndan bakt›¤›n›za ba¤l›yd›. Ursula K. LeGuin, Mülksüzler 2 Kad›n haklar›, feminist kuramlar, kad›n hareketleri, top- lumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rolleri, medyada kad›n ve feminist medya konular› üzerine önce düflünmeye ve daha sonra da çal›flmaya bafllad›¤›m günden beri zihnimde hep afl›l- mas› gereken duvarlara dair imgeler canlan›r. Duvarlar t›pk› LeGuin’in betimledi¤i gibi ne çok yüksek ne de çok alçakt›r, ancak bir düflünce olarak hep bir s›n›r› iflaret ederler. Kimi za- 1) Yeditepe Üniversitesi. 2) ‹stanbul, Metis Yay›nlar›, 1999, Birinci Bölüm, roman›n bafllang›ç paragraf›, s. 11.

Transcript of Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarları Aşmak, Kendi Medyanı Yarat: Alternatif...

Türkiye’de Feminist (Alternatif)Medya: Duvarlar› Aflmak

Berrin Yan›kkaya1

Bir duvar vard›. Önemli görünmüyordu. Kesilmemifl tafllardan örülmüfl, kabaca s›vanm›flt›;

eriflkin biri üzerinden uzan›p bakabilir, bir çocuk bile üzerine t›rmanabilirdi.

Yolla kesiflti¤i yerde bir kap›s› yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu:

bir çizgiye, bir s›n›r düflüncesine.Ama düflünce gerçekti. Önemliydi.

(…)Bütün duvarlar gibi iki anlaml›, iki yüzlüydü.

Neyin içeride, neyin d›flar›da oldu¤u,duvar›n hangi yan›ndan bakt›¤›n›za ba¤l›yd›.

Ursula K. LeGuin, Mülksüzler 2

Kad›n haklar›, feminist kuramlar, kad›n hareketleri, top-lumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rolleri, medyada kad›nve feminist medya konular› üzerine önce düflünmeye ve dahasonra da çal›flmaya bafllad›¤›m günden beri zihnimde hep afl›l-mas› gereken duvarlara dair imgeler canlan›r. Duvarlar t›pk›LeGuin’in betimledi¤i gibi ne çok yüksek ne de çok alçakt›r,ancak bir düflünce olarak hep bir s›n›r› iflaret ederler. Kimi za-

1) Yeditepe Üniversitesi.

2) ‹stanbul, Metis Yay›nlar›, 1999, Birinci Bölüm, roman›n bafllang›ç paragraf›, s. 11.

man afl›lmamas› gerekti¤i sal›k verilen yasakç› bir s›n›r› çizer-ken kimi zaman da afl›lmas› gereken bir s›n›r›n ufkuna do¤ruk›lavuzluk ederler. Ço¤u zaman ise dün aflt›¤›n›z s›n›rlar› bu-gün yeniden hiç afl›lmam›fl gibi, hiç üzerine konuflulmam›fl gi-bi, hiç emek harcanmam›fl gibi örüverirler. Duvar›n üzerindenyaln›zca bakmak de¤il, ayn› zamanda sesini ç›karmak, duva-r›n öbür taraf›ndakilere sesini duyurmak çabas› kad›nlar›n hersabah uyan›p ifle gider gibi ya da gündelik ifllerine koyulur gi-bi usanmadan yineledikleri bir eylemdir. Duvar›n öbür taraf›daha kalabal›k diye, daha çok ba¤›r›yorlar diye, kad›nlar›nseslerinin önüne yaln›zca duvar çekmekle kalmay›p kendi ku-laklar›n› da kapat›yorlar diye vazgeçtikleri bir eylem de de¤il-dir üstelik. Her co¤rafyan›n setleri kendi topografyas›na uy-gun düzenlense de sonuçta duvarlar›n kimi zaman somut ola-rak ço¤u zaman da düflünsel olarak varl›¤›n› devam ettirdi¤ive her dilden ve her sesten kad›nlar›n duvarlar›n yan›ndan,gerisinden, üzerinden, önünden seslerini duyurmaya çal›flt›k-lar› bir dünyaday›z.

Yine bu dünyada tar›msal faaliyetin örgütlenmesindeki de-¤ifliklik ile birlikte de¤iflen üretim iliflkilerinde, fiziksel kuvvetaç›s›ndan avantajl› olan, savaflç› olan, iktidar› mutlak ulafl›l-mas› ve korunmas› gereken olarak kabul eden erkeklerin alan-lar›n›n ve erkek iktidar›n›n türlü biçimlerini baflka bir yaflambiçimi bilmedi¤i için kabul eden ya da kabul etmeyenlerin ba-fl›na gelenleri gördü¤ü için kabul etmese de susmay› terciheden ya da bütün bu meseleleri “mesele” olarak adland›rma-y›p düflünmeyen kad›nlar›n ve erkeklerin alanlar›n›n d›fl›ndakalan alanlar da var. Bu alanlarda, duvar›n öbür taraf›nda ka-lanlar›n seslerinin de kendi seslerinin de duyulmas›n› sa¤la-mak için kad›nlar –ve erkek tahakkümünün asl›nda erke¤inkendisinin varl›¤›na karfl› da iflledi¤ini gören erkekler- müca-dele etmektedir. Leonore Davidoff da “[f]eminist elefltirinintemel temalar›ndan biri ve egemen anlay›fl› de¤ifltirme çabas›,

48 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

kad›nl›¤a ve erkekli¤e, kad›nlara ve erkeklere, kad›na ve erke-¤e dair s›n›fland›rmalar›n yap›lanmas› ve s›n›rlar› üzerineodaklanm›flt›r (2002: 189)” derken s›n›fland›rmalar›n ç›k›flnoktas›na ve s›n›r çiziyor olmalar›na dikkat çekmifltir. Bu ba¤-lamda feminist elefltirinin yap›ld›¤› mecralar önem kazanmak-tad›r. Bask›n yap›lar›n tek seslili¤e zorlad›¤›, Bahtinci tan›m›y-la merkez-çek kuvvetlerin bir merkeze çekme çabas›na karfl›yine Bahtinci tan›m›yla merkez-kaç kuvvetlerin pefline düflen-lerin, karfl› kamular›n yorulmayan seslerinin mecralar› içindekad›nlar›n kulland›klar›, ürettikleri, kat›ld›klar›, mücadelele-rinin sesini duyurduklar› ve mücadele ettikleri medyalarabakmak gerekir.

“Feminist alternatif medya”y› tart›flmadan önce alternatifmedya3 kavram› ve alternatif medyan›n tarihsel ba¤lam› ile il-gili k›saca birkaç saptamada bulunaca¤›m. Günümüzde alter-natif medyay› -en k›sa flekliyle ve iliflkisel bir bak›flla- bugü-nün yayg›n anaak›m flirket medyalar›n›n alternatifi olarak ta-n›mlamak mümkündür. Ayn› zamanda alternatif medyalar›nsiyasal taleplerin dile getirilme yerleri ve siyasal yap›lar olduk-lar› da bu tan›ma eklenebilir. Alternatif medya bask›n olan›ndüflüncelerini ve fikirlerini kendi bak›fl›ndan, kendi sesindenyayma temeliyle hareket eden medyan›n d›fl›nda kalan; bu türmedyan›n d›flar›da b›rakt›klar›n›n, süzgeçten geçirip eledikle-rinin ve uygun görmediklerinin medyas›d›r. Bu nedenle med-yan›n y›¤›nsal araçlar olarak ortaya ç›k›fl›ndan itibaren ve hat-ta ayn› süreçte alternatif medyan›n varl›¤›ndan söz etmekmümkündür ve alternatif medyan›n tarihinin flirket medyas›-n›n ortaya ç›k›fl›ndan çok daha öncelerine kadar uzanan tari-hinin izi sürülebilir.4 Mitzi Waltz da alternatif medyan›n tari-

Berrin Yan›kkaya 49

3) Bu derlemenin Birinci Cildi’nde yer alan “Radikal Medya ve Radikal Etik: Alterna-

tif Medya Eti¤i Tart›flmalar›” bafll›kl› makalede alternatif medya tan›mlar›na genifl bir

flekilde yer verildi¤i için burada tan›mlara iliflkin tart›flmalara yer verilmemifltir.

4) Burada ‹ngilizce’de tekili medium olan ve ço¤ulu olan media sözcü¤ünün Türkçeye

medya olarak geçmesinden kaynaklanan anlam yitimine dikkat çekmek gerekir. ‹ngi-

hinin medyan›n kendisinin tarihi kadar eski oldu¤unun söy-lemenin mümkün oldu¤unu belirtir. Waltz’a göre tarihte herresmi aç›klamaya karfl› kralla dalga geçen popüler mani-ler/halk flark›lar› olmufltur ve Bat›’da ilk ortaya ç›k›fl›ndan iti-baren bas›n statükoya meydan okumufltur (2005, s. 13). Al-ternatif bas›n, Angela Philips’in de iflaret etti¤i gibi, di¤er bü-tün medya biçimlerinden çok daha önce toplumsal ve siyasalaç›dan “k›y›larda” olanlara bir ses sa¤lam›flt›r (2007, s. 47).

Medya tarihine bak›ld›¤›nda, kitle iletiflim arac› olan kitab›nuzun yüzy›llar boyunca elyazmalar› olarak ço¤alt›ld›¤› ve çoks›n›rl› bir kesimin eriflebildi¤i görülür. Avrupa’n›n içindengeçti¤i dönüflüm dönemiyle ve pek çok co¤rafi, ekonomik,toplumsal ve siyasal yenilikle birlikte onyedinci yüzy›l orta-s›ndan bafllayarak önce gazetelerin daha sonra da ortaya ç›k›-fl›ndan itibaren siyasal bir araç olan dergilerin yay›nland›¤› birsüreç yaflan›r. Bas›n›n ilk ortaya ç›k›fl›n› takip eden dönemler-de –on sekizinci yüzy›ldan itibaren- ticarileflmesiyle birlikte‘muhalif’ yap›s› ortadan kalkm›fl, siyasal, toplumsal ve ekono-mik muktedirlerin denetimine ve mülkiyetine geçmifltir. An-cak bu durum karfl› kamusall›klar›n (ya da karfl›t- kamusalalanlar›n) kendi mecralar›n› arama mücadelelerini de berabe-rinde getirmifltir. Bu noktada karfl› kamusall›¤›n ne oldu¤unutan›mlamak gerekir.

Nancy Fraser, tahakküm, ba¤›ml›l›k ve eflitsiz toplumsalgruplar üreten toplumlar olarak tan›mlad›¤› ‘tabakalaflm›fltoplumlar’da kat›l›m eflitli¤i idealinin olanaks›z oldu¤unu be-lirtir. Ona göre bu tür toplumlarda -revizyonist tarih yaz›m›-n›n da destekledi¤i bir tez olarak- ba¤›ml› toplumsal grup üye-leri, yani kad›nlar, iflçiler, derilerinin rengi farkl› olanlar, gay-

50 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

lizcedeki medium sözcü¤ü “herhangi bir iletiyi zamanda ve mekânda tafl›yan araç” kar-

fl›l›¤› olarak kullan›lmaktad›r. Bu nedenle hem sözlü kültürün hem de yaz›l› kültürün

çeflitli iletiflim kanallar›yla aktar›ld›¤› araçlar›n her biri medium olarak tan›mlan›r.

ler ve lezbiyenler alternatif kamular oluflturmay› kendi yarar-lar›na bulurlar. Fraser bu alternatif kamular›n, ba¤›ml› grupüyelerinin kendi kimlik, ç›kar ve ihtiyaçlar› hakk›nda muhalifyorumlar formüle etmelerine izin veren karfl›t söylemler türe-terek yayd›klar›, birbirine paralel söylemsel alanlara iflaret et-ti¤i için madun karfl›-kamular olarak adland›r›labilece¤inisöyler (2004, s. 118). Madun karfl›-kamular›n müzakere vemücadele mecralar› olarak alternatif medyalar bütün dünyaüzerinde hem daha çok çeflitlenmekte hem de akademik çal›fl-malar›n daha çok ilgisini çekmektedir.

Alternatif medya ile ilgili araflt›rmalar, alternatif medyan›n si-yasal ve toplumsal olaylarda oynamaya bafllad›¤› baflat rol nede-niyle giderek daha fazla önem kazanmaktad›r. Bu alana yönelikçal›flmalar›n pek ço¤unda alternatif medya ile anaak›m medyaaras›ndaki iliflkilenme biçimlerine, toplumsal hareketler ile olaniliflkilenme biçimlerine ve sivil toplum ile aktivist gruplar›n al-ternatif medya ile olan iliflkilenme biçimlerine odaklan›lm›flt›r.Alternatif medya ba¤lam›nda, anaak›m medyan›n kaynaktanhedefe do¤ru giden enformasyon ak›fl›n› temel alan iletiflim bi-çimi yerine iletiflimin kat›l›mc› biçimleri (Vatikiotis, 2005) vekat›l›mc›l›¤›n yaln›zca medya içeri¤ine de¤il ayn› zamanda al-ternatif medya üzerinden siyasal alana kat›l›mc›l›¤› içeren bi-çimleri (Carpentier, 2011) de tart›flmaya aç›lm›flt›r.

Özellikle 2000’li y›llar›n bafl›ndan itibaren, alternatif med-ya(lar)a iliflkin çal›flmalar artm›flt›r. Ancak her flekilde anaa-k›m medyaya alternatif olarak konumlanmakla birlikte, arala-r›nda niteliksel farkl›l›klar5 olan alternatif medyaya öne ç›kanözellikleri nedeniyle farkl› isimler verilmifltir. John Downing(2000) önce “radikal medya” daha sonra “yurttafl medyas›”,Clemencia Rodriguez (2000) “yurttafl medyas›”; Noam

Berrin Yan›kkaya 51

5) Bu da Chris Atton’›n 1. Cildinde yer alan makalesinde de belirtti¤i, son derece di-

namik bir yap›ya sahip olan alternatif medyay› tan›mlamak yerine belirli özelliklerini

belirtmenin daha do¤ru olaca¤› yönündeki argüman› desteklemektedir.

Chomsky ve Edward Herman (2006) “ba¤›ms›z medya”;Christian Fuchs (2010) “elefltirel medya”; Ellie Rennie (2007)ve Nick Jankowski (2002) “topluluk medyas›”; Alfonso Gu-mucio (2004) “kat›l›mc› medya”; Wilma de Jong, MartinShaw ve Neil Stammers (2005) ve Mitzi Waltz (2005) “akti-vist medya”; Michael Albert (1997), Chris Atton (2002), OlgaBailey, Bart Cammaerts ve Nico Carpentier (2007) ise “alter-natif medya”y› kullanmay› tercih etmifltir.

Bailey, Cammaerts ve Carpentier’in vurgulad›klar› gibi, ‘al-ternatif’ kavram› tarifi zor bir kavramd›r ve bu nedenle de “al-ternatif medya yaln›zca anaak›m medya ile iliflkisi üzerindende¤il, ayn› zamanda topluluk medyas›, sivil toplum medyas›ve köksap medya olarak da farkl› kavramlarla eklemlenerek(2007, s. xii)” tan›mlanabilir. Downing ise, köktenci ya da ›rk-ç› ya da faflist medyan›n da alternatif medya olarak tan›mlana-bilece¤ini, çünkü bu tür medyalar›n da “bir fleylerin alternati-fi” olduklar›n› belirtir. Bu tür medyan›n belirli k›staslarla ra-dikal medyan›n d›fl›nda b›rak›lmas›n›n ötesinde “toplumsalhareketler ve medya (hem anaak›m hem de radikal medya) vekamusal alan aras›nda ba¤lant›lar” oldu¤unu söyler (2000, s.23). Bu tart›flmalardan yola ç›karak “tan›ms›z” alternatif med-ya (Abel, 1997) kavram›n› tan›mlamak aç›s›ndan, radikal/al-ternatif medyan›n toplumsal hareketlerle güçlü ba¤lar› oldu-¤unu ve radikal medya(lar)›n kendilerini konumland›rd›klar›yerin “anaak›m medyan›n tüketim için enformasyonununkarfl›t› (Waltz, 2005: s. ix)” bir yer oldu¤unu, bunun da alter-natif medyay› güçlü siyasal aktörler haline getirdi¤ini söyle-mek mümkündür. Bu flekilde formüle edildi¤inde de radi-kal/alternatif medyan›n yaln›zca takipçilerinin ve kat›l›mc›la-r›n›n dünya görüfllerini temsil etmekle kalmad›¤›n› ayn› za-manda bu dünya görüfllerini etkiledi¤i görülmektedir. Alter-natif medya6, toplumsal hareketlerin siyasal arenas› haline gel-

52 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

6) Bu yaz›da, kavram›n yaln›zca radikal feminizmle ba¤lant›land›r›labilece¤i çekince-

mekte ve içerdikleri meseleler de toplumun uzun süre ihmaledilmifl kesimlerinin/topluluklar›n›n reel gündeminden ç›k-makta ve alternatif medyada dolay›mlanarak bu kesimleringündemini oluflturmaktad›r. Yaln›zca içeri¤i aç›s›ndan de¤ilayn› zamanda hiyerarflik olmayan örgütlenme yap›s› nedeniy-le de alternatif medya yayg›n medyadan farkl›d›r. Ça¤dafl Cey-han da (2009), alternatif medyan›n hem kendi örgütleniflihem de kulland›¤› dil ve ele ald›¤› sorunlar aç›s›ndan karfl› ka-musall›¤›n mecras› oldu¤una iflaret eder.

Bu topraklarda alternatif medyan›n tarihine bak›ld›¤›nda,Ceyhan’›n da belirtti¤i gibi, ‹kinci Meflrutiyet’ten itibaren mu-halif bir bas›n›n varl›¤›ndan söz etmek mümkündür. 1960’la-r›n sonu itibariyle “devrimci yay›nlar” muhalif seslerin mecra-s› olarak ortaya ç›km›flt›r. 1980 sonras› ise sol hareketlerinbask›land›¤›, neoliberal dalgan›n siyasal ve ekonomik günde-mi belirlemedeki etkinli¤inin öne ç›kt›¤› ve reel sosyalist sis-temin çözüldü¤ü y›llar olmufltur. S›n›f tabanl› mücadeleninbask›lanmas› ve “yeni kimlikler” ekseninde “Feminist hare-ket, çevreci hareket, Kürt hareketi, anarflist hareketi, ö¤rencihareketinin anti otoriter örgütlenmeleri (Ceyhan, 2009)” gibimuhalif hareketlerin seslerini duyurmaya bafllamas›yla karfl›kamusall›klar ayr›flm›flt›r. Bu karfl› kamusall›klar içinde özel-likle Feminist hareketin talepleri ve politikalar›, farkl› “yenikimlikler”in talepleriyle belirli konular etraf›nda zaman za-

Berrin Yan›kkaya 53

siyle feminist radikal medya yerine feminist alternatif medya demeyi uygun buldum.

Ancak bu adland›rman›n kendisinin de yeni tart›flmalara aç›k oldu¤unu düflünüyo-

rum. Çünkü radikal sözcü¤ü kendi içinde topyekûn bir de¤ifliklik talebini bar›nd›r-

maktad›r. Feminist alternatif medyan›n feminist hareketlerle ve örgütlerle ba¤lant›s›

üzerinden bak›ld›¤›nda toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel yap›da kökten bir de-

¤ifliklik talep etmesi nedeniyle radikallik feminist medyaya içkin bir özellik olarak bu-

lunmaktad›r. Bu nedenle de feminist hareket ve medyas›, bu derlemenin ilk cildinde

yer alan “Radikal Medya ve Radikal Etik: Alternatif Medya Eti¤i Tart›flmalar›” bafll›kl›

yaz›da tart›fl›lan “aflma-eylemli” hareketlerden biri olarak konumland›r›lmal›d›r. Yaz›-

n›n sonunda bu kavramsallaflt›rmaya yönelik k›sa bir tartflma yer alacakt›r.

man kesiflmifltir. Feminist hareketlerin yay›nlar› bu karfl› ka-musall›k ba¤lam›nda alternatif mecralar olarak özellikle 1980sonras›nda önem kazanm›flt›r. Ancak hem feminist medyan›nalternatif konumuna hem de Osmanl›’dan günümüze tarihselba¤lam›na de¤inmek gerekmektedir.

Feminist Medyay› Alternatif Medya Olarak Konumland›rmakKad›nlar›n hak ve özgürlük taleplerini bir araya gelerek sö-

ze ve eyleme döktükleri, siyasal ve toplumsal iktidar sahiple-rine seslerini duyurduklar› toplumsal hareketler ve bu hare-ketlerin hem kendi aralar›nda düflüncelerini paylaflt›klar›, tar-t›flt›klar› hem de kamuya belirli konulardaki vaziyet al›fllar›n›belli ettikleri, kad›nlara ve iktidar sahiplerine seslendiklerimecralar do¤alar› gere¤i alternatiftir. Bu mecralar yaln›zca al-ternatif olmakla kalmaz ayn› zamanda siyasald›rlar ve bir kar-fl› kamunun (ya da kamular›n) söylem alanlar›d›r. Var olandüzende de¤ifliklik talep eden, Downingci anlamda birilerininkurallar›n› -ki burada feminist medya söz konusu oldu¤undaneril toplumsal kodlarla örülmüfl toplumsal iktidar›n kurallar›-n›- y›kmaya yönelik bir tav›r tak›nan ve hak talebinde bulu-nan kad›nlar›n medyas›, kitlesel, eril, ayr›mc›, tekçi medyan›nyayg›nl›¤›n›n karfl›s›nda alternatif medya olarak konumlan›r.

Fraser, yukar›da bahsedilen madun karfl›-kamu tan›m›na ör-nek olarak yirminci yüzy›l sonlar›nda ABD’de geliflen ve “çe-flit zenginli¤i içindeki dergileri, kitapç›lar›, yay›nevleri, film vevideo da¤›t›m flebekeleri, seminer dizileri, araflt›rma merkezle-ri, akademik programlar›, kongreleri, festivalleri ve yerel top-lant› mekânlar›yla (2004, s. 118)” feminist madun-karfl› ka-musunu gösterir. Fraser feminist madun karfl›-kamusunun te-mel meselelerini flöyle tan›mlar:

Bu kamusal alan içinde feminist kad›nlar, “cinsiyet-çilik”, “çift vardiya” (çifte sömürü), “cinsel taciz” ve“koca, flört ve tan›d›k tecavüzü” gibi terimlerin de ara-

54 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

s›nda oldu¤u, toplumsal gerçekli¤i tarif eden yeni te-rimler keflfettiler. Bu tür bir dille silahlanm›fl olarak,ihtiyaçlar›m›z ve kimliklerimizi yeniden biçimlendir-dik ve dolay›s›yla resmi kamusal alandaki dezavantaj-lar›m›z›, tümüyle ortadan kald›ramasak da, azaltm›flolduk (2004, s. 118).

Fraser’›n bahsetti¤i bu “yeni” terimler ve dil, feminist ma-dun-karfl› kamusunun dergilerden konferanslara, görsel veiflitsel mecralara kadar uzanan alternatif medyas› üzerindendolay›mlanm›flt›r. Buraya kadar k›saca de¤inilen alternatifmedya tan›mlar›na bak›ld›¤›nda feminist medyan›n ilk olarakortaya ç›kt›¤› dönemlerden itibaren hem kad›n hareketi ve fe-minist hareketler ile ba¤lant›s› üzerinden, hem kulland›¤› dilve örgütlenme biçimleri aç›s›ndan, hem politika üretilen mec-ralar olmas›ndan hem de içerikleri nedeniyle var olan medya-da yer verilmeyen, konu edilmeyen, edilse de erkeklerin bak›flaç›s›yla sunulan toplumdaki kad›nl›k durumuna iliflkin so-runlara odaklanan medya olarak farkl› bir yerde konumland›-¤› görülür. Feminist medya bu nedenle bafllang›c›ndan itiba-ren alternatiftir. Hem dünyada hem de Osmanl› ve Cumhuri-yet’in ilan›ndan sonra Türkiye toplumunda kad›n medyas›nabak›ld›¤›nda kad›nlar›n taleplerinin kad›nlar taraf›ndan dilegetirilmesinin arka plan›nda yer alan örgütlenmelerle iliflkile-ri daha önemli hale gelmektedir. Feminist medyan›n kimi ör-nekleri do¤rudan kad›n örgütlerinin yay›n arac› olarak ifllevgörürken, kimileri de organik bir ba¤lar› olmamas›na karfl›nkad›n örgütlenmelerinden isimlerin yaz›lar yazd›klar› ya dakad›n örgütlenmelerinin etkinliklerini duyurduklar› mecralarolarak ifllemifltir. Bu nedenle toplumsal hareketler, kad›n ör-gütleri ve feminist medya aras›nda -do¤al olarak- son dereceyak›n bir iliflki olagelmifltir. Ancak kad›nlara yönelik medyaile kad›nlar için ya da kad›nlar›n medyas›n› ay›rmak gerekir.Eril kodlarla örülmüfl toplumsal ve kültürel de¤erlerin kad›n-

Berrin Yan›kkaya 55

lar›n yaflamlar›n› örgütlerken bunlar› yaln›zca bir tak›m dü-zenlemeler ya da gündelik hayattaki k›s›tlamalar üzerindenyapmad›klar›n›, her toplumsal düzenlemenin kad›nlar›n ya-flam biçimlerini, alanlar›n›, “haklar›”n› ancak hepsinden öte“s›n›rlar›”n› tan›mlayan uygulamalar getirdiklerini tarih bizegöstermektedir. Medya tarihinin de var olan tarihsel-toplum-sal ba¤lamdan ba¤›ms›z olaca¤›n› düflünmek mümkün de¤il-dir. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda Bat›’daki özgürlük hareketleriylebeslenen, kendi koflullar›na ve co¤rafyas›na uygun biçimdegeliflen bu topraklardaki kad›n medyas›n›n tarihinde de hemkad›nlar için kad›nlar›n medyas›n›n hem de kad›nlara yöne-lik, içinde kad›nlar›n da oldu¤u belirli kad›nl›k hallerini “mu-hafaza” etmeye yönelik medyan›n oldu¤u bir tarihe bak›ld›¤›-n› unutmamak gerekir. Kad›n medyas›n›n tarihine iliflkin ça-l›flmalara bak›ld›¤›nda özellikle 1980 sonras›nda h›z kazananfeminist hareketlerle ba¤lant›l› olarak daha çok çal›flma yap›l-maya baflland›¤› görülür. Kad›n medyas›n›n ve feminist med-yan›n tarihinin gündeme gelmesi kad›nlar›n tarihe kat›lmas›,kad›nlara tarih kat›lmas› ve resmi tarih yaz›m›n›n d›fl›nda ka-lan tüm kesimlerin tarihlerinin gün ›fl›¤›na ç›kar›lmas› çabala-r›n›n bir bölümü olarak karfl›m›za ç›kar. Ancak feminist alter-natif medya ile ilgili çal›flmalara bak›ld›¤›nda Eser Köker’in1997 tarihli “Feminist Alternatif Medya Üzerine” bafll›kl› ya-z›s› bu alandaki tek çal›flma olma özelli¤ini korumaktad›r. Kö-ker’in bu çal›flmas›nda aktard›¤›na göre, Martha Leslie Allenkad›n iletiflim a¤lar›n›n bileflenlerini flöyle s›ralar: 1. Kad›nla-r›n kendileri hakk›nda konuflmalar›, 2. kolektif yap›lar, 3.paylaflmac› ve rekabet d›fl› olmak, 4. kitle iletiflimi hakk›ndakitle iletiflim araçlar›nca yap›lan betimlemeler hakk›nda elefl-tirel olmak, 5. kendi anlat›lar›nda baflkalar›na karfl› sald›rganolmayan bir yaklafl›m içinde bulunmak, 6. “aç›k tart›flma”y›vurgulamak, 7. genel geçer medyada bulunmayan bilgiyi orta-ya ç›karmak, 8. eylemci bir yönelim (Smith’den aktaran Kö-

56 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

ker, 1997: s. 29). Allen’›n kad›n iletiflim a¤lar›na iliflkin s›ral-d›¤› temel özellikler, kad›nlar›n medyas› olarak tan›mlad›¤›mmedya örneklerinin her birinde çeflitli flekillerde bulunmakta-d›r. Kimi zaman bütün bileflenlerin ayn› mecrada bulundu¤u,kimi zaman ise baz› bileflenlerin di¤erlerinden daha önde ol-du¤u feminist medyadan özellikle kendilerini, hedeflerini veeylemliliklerini nas›l tan›mlad›klar›na iliflkin örneklere yaz›-n›n ilerleyen bölümlerinde yer verilmifltir.

Eser Köker’in de¤erlendirdi¤i ve inceledi¤i 1990’lar›n ilk ya-r›s›ndan günümüze özellikle yeni iletiflim teknolojilerinin ge-tirdi¤i olanaklar sayesinde çeflitlenmifl bir feminist alternatifmedyan›n varl›¤›ndan söz etmek mümkündür. Bu nedenle buyaz›n›n devam›nda hem tarihsel bir s›ralamayla kad›n medya-s› ve feminist medya hem de yeni feminist alternatif medyaüzerinde durulacakt›r.

Türkiye’de Kad›n Hareketini ve Feminist Alternatif Medyay› Tarihsel Ba¤lam›yla OkumakTürkiye’de kad›n haklar›n›n tarihsel boyutu, uzun y›llar bo-

yunca seçme ve seçilme hakk›n›n dünyadaki pek çok ülkedendaha önce ve yine pek çok ülkedekinin tersine, kad›nlar›nherhangi bir mücadelesi olmadan “kad›nlara verildi¤i” ekse-ninde konuflulmufltur. Ancak 1980’lerin bafl›ndan itibarengerçeklefltirilen bir dizi çal›flma ile asl›nda Osmanl› dönemin-de bafllayan bir kad›n hareketinin varl›¤›n›, Osmanl› kad›nla-r›n›n dernekler kurarak bir araya geldi¤ini, konferanslar dü-zenledi¤ini ve kimi zaman erkeklerin ç›kard›klar› gazetelerdekimi zaman da bütün kadrosu kad›nlar taraf›ndan oluflturul-mufl gazetelerde/dergilerde yaz›lar yazd›klar›n›, seslerini yük-selttiklerini, karfl› bir kamusall›k oluflturduklar›n› ve hayathakk› aray›fl›n›n7 pefline düfltüklerini ortaya koymufltur (Teke-

Berrin Yan›kkaya 57

7) Aynur Demirdirek’in kitab›n›n ismi “Osmanl› Kad›nlar›n›n Hayat Hakk› Aray›fl›-

n›n Bir Hikâyesi”dir, bknz. kaynakça.

li 1982; ‹lyaso¤lu ve ‹nsel 1984; Demirdirek 1993; Çak›r1994; Zihnio¤lu 2003; Atefl 2009). Osmanl›ca yaz›lm›fl metin-lerin çözümlenmelerinin ve bu metinlerle ilgili çal›flmalar ya-p›lmas›n›n görece geç dönemlerde yap›lmaya bafllanm›fl olma-s›, Osmanl› kad›nlar›n›n hak taleplerinin ve mücadelelerinintarihinden ve dolay›s›yla da kad›n medyas›n›n tarihinden ha-berdar olunmas›n› gecikmifltir.

Cumhuriyet dönemi ile birlikte bafllayan dönemdeki kad›n-lar›n toplumsal yaflamdaki yerlerini ve örgütlenme deneyimle-rini Serpil Çak›r flöyle özetler:

Cumhuriyet’in kurulufl y›llar›ndan itibaren kad›n-lar, toplumda kendilerine yeni kamusal roller üstlen-meleri cesaretini veren baflta e¤itim olmak üzere çeflit-li reformlardan yararland›lar. Kemalist modernleflmeprojesi çerçevesinde derneklerde yer ald›lar, Halk Ev-leri’nde çal›flt›lar. 1950’li y›llar Türkiye’de yard›m der-nekleri yan›nda mesleki derneklerin de kuruldu¤u y›l-lard›. Kad›nlar›n sosyal ve kültürel hayat›n› araflt›rmagelifltirme dernekleri de kuruldu. Siyasal partilerin ka-d›n kollar› da örgütlendi bu arada. 1970’ler Türki-ye’sinde ise kad›nlar sosyalizmin kad›n sorununa yak-lafl›m› temelinde de¤erlendirildiler. Ba¤›ms›z kad›n›nhareketinin ortaya ç›kmas› için ise 80’leri beklemekgerekecekti (2007, s. 28).

Osmanl›’dan Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in farkl› dönem-lerine bak›ld›¤›nda kad›nlar›n toplumdaki konumunun, top-lumsal yaflama kat›lmalar›n›n, örgütlenme biçimlerinin, ken-dilerini tan›mlama ve ifade kanallar›n›n hem dönemsel hemde s›n›fsal olarak farkl›laflt›¤› görülmektedir. Dünyada kad›nhareket(ler)inin ve feminizm(ler)in tarihine bak›ld›¤›nda, fe-minizmi “dalgalar” olarak tan›mlayan yaklafl›m, özellikle Av-rupa ve Kuzey Amerika’daki kad›n hareketinin tarihsel dö-nemlerinden yola ç›k›larak oluflturulan bir tan›mlamaya kar-

58 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

fl›l›k gelir. Ancak dünyan›n pek çok yerinde kad›nlar “dalga-lar” anlay›fl›n›, kendi kad›n hareketi tarihlerinin dönemleriyleörtüflmedi¤i için elefltirmektedirler. Yine de özellikle “birincidalga feminizm” olarak adland›r›lan ve Bat›’da oy hakk› hare-ketiyle simgeleflen feminizmin Osmanl› kad›nlar›n›n kendihayat haklar›n› talep etme biçimlerinde8, Osmanl› toplumun-daki Bat›l›laflma hareketi, de¤iflen yasal ve toplumsal düzen-lenmelerle birlikte etkisi oldu¤unu öne sürmek yanl›fl olmaz.Yeflim Ergün, Türkiye Kad›n Hareketi’nin kabaca üç evreyeayr›labilece¤ini belirtir: “Birincisi, 1. dalga feminizmin etkile-di¤i dönem ki bu dönem Osmanl›’dan Cumhuriyet’in ilk dö-nemine (1869’dan 1935’e) kadar uzan›r. ‹kincisi, 1935-1975aras› durgunluk dönemi: Hay›rsever ve kalk›nmac› kad›nlar.Üçüncüsü ise 1980’ler ve sonras›n› kapsayan 2. dalga feminiz-min etkiledi¤i dönemdir (2012)”. Bu ayr›mdaki iki dönemdeyaln›zca kad›n hareketinin de¤il, ayn› zamanda feminist med-yan›n da, özellikle Osmanl›’n›n son Cumhuriyet’in ilk dönemiile -Ergün’ün durgunluk dönemi olarak tan›mlad›¤› süreye k›-saca de¤inerek- 1980’ler sonras›n›n Türkiye’sinde kad›nlar›ntaleplerini dile getirdikleri, seslerini ve etkinliklerini duyur-duklar› ve politika ürettikleri mecralara genel olarak bakmakgerekmektedir.

Osmanl› Dönemi Kad›n Medyas›: “Hakikatler Öyle Çiçeklerdir ki Hep Yar›nlarda Aç›l›r”9

Osmanl› Dönemi’nde yay›nlanan kad›n dergilerinin bir k›s-m›n› kad›n dergileri olarak (kad›nlara yönelik) bir k›sm›n› isefeminist dergiler (kad›nlar için/kad›nlar taraf›ndan) olarak s›-

Berrin Yan›kkaya 59

8) Örne¤in, 1912’de daha sonra de¤inilecek olan Beyaz Konferanslarda flimdilik siya-

sal bir talepleri olmad›¤›n›, yasal haklar›n›n ve yaflama haklar›n›n tan›nmas›n› istedik-

lerini söylemifllerdir. 1921’de ise bir süre yay›n hayat›na ara verdikten sonra tekrar

ç›kmaya bafllayan Kad›nlar Dünyas›’nda hakk-› intihap (seçme-seçilme hakk›) taleple-

rini dile getirmifllerdir (Demirdirek ,2011: s. 65, 88).

9) P. B., Beyaz Konferans 2, Kad›n, 1912 (Demirdirek, 2011: s. 77)

n›fland›rmak, bu dergilerin içeri¤i ve yazar kadrolar› aç›s›n-dan bak›ld›¤›nda olas› görülmektedir. Kad›n medyas› ve femi-nist medya ayr›m›n›, k›smen kad›n hareketi ve feminist hare-ketler aras›ndaki ayr›ma dayand›rarak yap›yorum. Elefltirel Fe-minizm Sözlü¤ü, bu iki tan›mlama aras›ndaki fark› birkaç aç›-dan betimler. Buna göre öncelikle, feminist hareketlerle, için-de kad›nlar›n yer ald›¤› ancak do¤rudan do¤ruya kad›nlar içinhak talebinde bulunmayan hareketler aras›nda ayr›m yap›lma-l›d›r. Bu türden bir ayr›m feministler için temsil ba¤lam›ndaönem kazan›r. Ancak on dokuzuncu yüzy›l sonu, yirminciyüzy›l bafl›ndaki kad›nlar “fazla burjuvad›rlar”, 1970’lerde ise“kad›n hareketi” deyimi, “kad›nlar›n kurtulufl hareketi” anla-m›nda kullan›lm›flt›r ve radikal feminist hareketlerle ba¤lant›-l› olarak kullan›la gelmifltir. Bu nedenle de kad›n hareketleriile feminist hareketler aras›nda hangisinin neye karfl›l›k geldi-¤ine iliflkin bir karmafla mevcuttur. Ancak temelde “feministhareketler” farkl› kad›n hareketlerini alt›nda toplayan flemsiyebir kavram olarak görülebilir: Yani liberal (burjuva) femi-nizm(i), radikal feminizm, Marksist ya da sosyalist kad›nlar,lezbiyen kad›nlar, siyahi kad›nlar, Latin kad›nlar ve günü-müzde var olan hareketlerin tamam›n› içeren bir kavramd›r.Buna karfl›n, “kad›n hareketleri” kavram›, kad›nlar›n tek birhedef do¤rultusunda bir araya gelmelerine iflaret eder. Bunaörnek olarak Latin Amerika’da kad›nlar›n oluflturdu¤u halkhareketi, ‹rlanda ya da Ortado¤u’daki bar›fl hareketleri verile-bilir (Fougeyrollas-Schwebel, 2009: s. 172-173). KuflkusuzOsmanl› Kad›n Hareketi demek, hareketin içinde yer alan ka-d›nlar için hem s›n›fsal aç›dan hem de taleplerinin hayat hak-k› aray›fl› temelinde oluflmas› aç›s›ndan daha do¤rudur. An-cak, Osmanl›’daki kad›n hareketinin kamusal sesi olan yay›n-lardaki taleplere bak›ld›¤›nda son derece farkl› ve katmanl›

60 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

10) Osmanl› Kad›n Hareketi çerçevesinde yay›nlanan metinlerden örnekler için bknz.

Çak›r, 1994; Demirdirek, 1993, 2011; Atefl, 2009.

sesler oldu¤u görülür . Bunun d›fl›nda, kad›nlar›n var olan dü-zenle uyumlanmas›na yönelik yap›lan yay›nlarla, düzende de-¤ifliklik talep eden, toplumsal cinsiyet rollerini tart›flan, yasal,kültürel, siyasal ve toplumsal haklar talep eden hareketleri vebu hareketlerin mecralar› olarak ifllev gören medyay› ay›rmakgerekir. Çocuk bak›m› ve e¤itimi, geleneksel kad›nl›k rolleri-ne uygun becerilerin gelifltirilmesi gibi konulara vurgu yapanyay›nlar›, yukar›da tart›flt›¤›m nedenlerle kad›nlara yönelikmedya (k›saca kad›n medyas›); toplumsal dönüflüm talebininfarkl› veçhelerine vurgu yaparak var olan toplumsal düzenielefltiren ve de¤iflimini isteyen yay›nlar› da feminist medyaolarak adland›r›yorum. Ancak burada kad›n medyas› s›n›flan-d›rmas›na dâhil etti¤im kimi yay›nlarda kad›nlar›n toplumsaldüzen içindeki yerlerine yönelik yap›lan elefltiriler olmas›, butür yay›nlar›n feminist medya kategorisinde ele al›nabilece¤ianlam›na gelmez kan›s›nday›m. Çünkü feminist medya say›la-bilmesi için kad›nlar taraf›ndan kad›nlara iliflkin politikalargelifltiriyor olmas› ve bunu bir tür “reformist” zihniyetle de¤il,topyekûn bir toplumsal sistem de¤iflikli¤i talebiyle birlikte di-le getirmesi gerekir.11 Var olan düzendeki kimi uygulamalar›elefltirip iyilefltirme talebinde bulunan medyay› bu nedenle defeminist medya tan›mlamas› içinde ele almak do¤ru olmaz.Aksu Bora’n›n da iflaret etti¤i gibi yaln›zca toplumsal olanla il-gilenen, siyasal bir taleple ortaya ç›kmayan bir hareketin(2011: 17-33) ve dolay›s›yla bu hareketle ba¤lant›l› olan med-yan›n bu anlamda feminist bir yap›da kurulmufl oldu¤unu id-dia etmek mümkün görünmemektedir.

‹lk olarak 1868 y›l›nda Terakki Gazetesi’nde, önce kad›nla-r›n Osmanl› toplumundaki durumlar›n› elefltiren yaz›lar›n ya-y›nlanmas› daha sonra da 1888’de Muhadderat ad›nda kad›n-

Berrin Yan›kkaya 61

11) Ancak, reformist taleplerle devrimci taleplerin birbirine dönüflebilece¤i, birbirin-

den beslenebilece¤i ya da ayn› zamanda her ikisinin bir arada olabilece¤i gerçe¤inin

de alt›n›n çizilmesi gerekir.

lara yönelik bir gazetenin ç›kar›lmas›yla birlikte (Tekeli,1982: s. 196-197, Çak›r, 1996: s. 23) Osmanl›’da kad›nlar›nkendi seslerinden, dillerinden hak aray›fllar›n›n bafllang›c›nailiflkin kay›tlara ulaflmak mümkündür.12 Ancak bu 1868 ve1888’deki yay›nlardan yirmi y›l kadar önce 1845 y›l›nda Os-manl› ‹mparatorlu'¤unda yay›nlanan ilk kad›n dergisi ve ilkRum kad›n dergisi Kypseli (Petek) Efrosini Samarcidis (Sa-martzidou) taraf›ndan ç›kar›lm›fl ve 34 say› yay›nlanm›flt›r.Osmanl› döneminde yay›nlanan ilk Ermenice kad›n dergisi ise1862 ve 1863 y›llar› aras›nda Gitar ismiyle Elbis Gesaratsyantaraf›ndan yedi say› olarak ç›kar›lm›flt›r (IKM, 2013). 1905 y›-l›nda haftal›k Dza¤ig (Çiçek) dergisi Hayganufl Mark taraf›n-dan iki y›l boyunca aral›ks›z yay›nlanm›flt›r. 1919 y›l›nda yineHayganufl Mark, 15 günde bir yay›mlanan Hay Gin (ErmeniKad›n›) adl› dergiyi ç›kartm›fl ve 13 y›l boyunca yay›nlanma-ya devam etmifltir (Ekmekçio¤lu ve Bilal, 2006).13

Bu ilk yay›nlar› izleyen imparatorlu¤un farkl› yerlerinde de(Selanik gibi) ç›kmakla birlikte daha çok ‹stanbul’da yo¤unla-flan ve ço¤u k›sa sürelerle yay›n hayat›nda kalm›fl olan, -SerpilÇak›r’›n saptamas›na göre- Cumhuriyet öncesinde k›rk kadarkad›n dergisi/gazetesi (1996, s. 8) yay›nlanm›flt›r. Bu “ilk”dergilerin ve gazetelerin ço¤unda yazarlar›n makalelerinin ya-n› s›ra kad›nlardan gelen mektuplara yer verilmifltir. Bu mek-tuplarda öne ç›kan bir unsur, kad›nlar›n (daha sonra 1980sonras› feminist medyas›nda da zaman zaman görülece¤i gibi)ilk isimleriyle ya da mahlaslarla yazmalar›d›r. ‹kinci bir unsur

62 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

12) fiirin Tekeli, bu bilgileri Tezer Taflk›ran’›n 1973 y›l›nda Baflbakanl›k Bas›mevi ta-

raf›ndan yay›nlanan Cumhuriyetin 50.Y›l›nda Türk Kad›n Haklar› adl› eserinden aktar-

maktad›r. Bu çal›flma, feminist akademisyenlerin 1980’li y›llar›n ikinci yar›s›ndan iti-

baren do¤rudan Osmanl›ca kaynaklar› tarayarak yapt›klar› çal›flmalar›ndan önce Os-

manl›’daki kad›nlara iliflkin bilgileri aktaran bir eser olarak görülebilir.

13) Ermeni feminist yazarlara iliflkin genifl bilgi için kaynakçada yer alan Bir Adalet Fer-

yad›: Osmanl›’dan Türkiye’ye Befl Ermeni Feminist Yazar, 1862-1933 bafll›kl› çal›flmaya

bak›n›z.

ise kulland›klar› dil ile ba¤lant›l› olarak ortaya ç›kmaktad›r.Gözlemlerini, düflüncelerini, de¤erlendirmelerini ve elefltirile-rini birinci tekil flah›s kullanarak yaz›ya dökmektedirler. Buda asl›nda dönem itibariyle bu flekilde adland›r›lm›yor olsa dakiflisel deneyimlerin ve gündelik hayatta karfl›laflt›klar› sorun-lar›n ve zorluklar›n kamusal k›l›nmas› ve çözüm aranmas› ih-tiyac›n›, dolay›s›yla da karfl› kamusall›¤›n dilinin alternatif birnoktadan kurulmas›n›n izlerini tafl›r. Sonuçta, bu dönemdehenüz kiflisel olan›n politik oldu¤unu do¤rudan dile getirme-mifl olsalar da, uygulamada hem bu tür bir dili hem de bu türbir anlay›fl› -bilinçli bir flekilde olup olmad›¤› tart›flmas›n› biryana b›rakarak- ortaya koyduklar› görülmektedir.14 ‹stan-bul’daki Kad›n dergisi gibi yay›nlardan ö¤rendi¤imiz kadar›y-la 1911 y›l›nda Beyaz Konferanslar15 ad›yla düzenlenen toplan-t›lardan anlafl›laca¤› üzere Osmanl›’da bir dernek olarak ör-gütlenmemifl olan kad›nlar da bir araya gelip konuflmakta, ka-d›nlara ve erkeklere uygun görülen toplumsal rolleri elefltir-

Berrin Yan›kkaya 63

14) Osmanl› Dönemi’nde ç›kan gazeteler/dergiler için flimdiye kadar belirtilmifl olan

kaynaklar›n d›fl›nda Emel Afla’n›n “1928’e Kadar Türk Kad›n Mecmualar›” (1989) bafl-

l›kl› ‹stanbul Üniversitesinde haz›rlad›¤› yüksek lisans tezine ve Kad›n Eserleri Kütüp-

hanesi ve Bilgi Mekezi Vakf› taraf›ndan Metis Yay›nlar›’nca yay›nlanan ve Zehra Toska,

Serpil Çak›r, Tülay Gençtürk, Sevim Y›lmaz, Selmin Kurç, gökçen Art ve Aynur Demir-

bilek’in yay›na haz›rlad›klar› ‹stanbul Kütüphanelerindeki Eski Harfli Türkçe Kad›n Der-

gileri Bibliyografyas› (1993) derlemesine bak›labilir. Bunlar›n d›fl›nda yine Kad›n Eser-

leri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakf› Yay›nlar›’ndan “yeni harflerle” ç›kan Aile

(1880), Han›m (1921), Genç Kad›n (1919 Ocak-May›s), Kad›n (II. Meflrutiyet dönemin-

de bir Jön Türk dergisi 1908-1909), Türk Kad›n› (1918-1919), Han›mlara Mahsus Ga-

zete (1895-1908), Kad›n Yolu/Türk Kad›n Yolu (1925-1927), Kad›nlar Dünyas› 1-50. Sa-

y›lar (1913-1921), Kad›nlar Dünyas› 51-100. Say›lar (1913-1921) eserleri incelenebilir.

15) Hem Serpil Çak›r hem de Aynur Demirdirek, konferanslar›n ad›n›n kat›l›mc›la-

r›n tamamen beyaz giyinmeleri ve dönemin ileri gelenlerinden birinin k›z› oldu¤u

tahmin edilen ve kimli¤i tespit edilemeyen P. B.’nin kona¤›nda beyaz bir salonda top-

lant›lar düzenlenmesi nedeniyle bu isimle an›ld›¤›n› belirtmektedirler (1996; s. 64;

2011; s. 71).

mektedirler. Üstelik bu konferanslarda konuflan Fatma Nesi-be Han›m’›n konuflmalar› son derece radikal elefltiriler ve ta-lepler içermektedir. Döneminin ötesinde konular›n cesurcadile getirildi¤i bu konferanslar dizisinin d›fl›nda Osmanl› dö-neminde yay›nlanan dergilerin içinde yine radikal bir yerdekonumlanan Kad›nlar Dünyas› dergisini di¤er dergilerden ay-r› bir yerde tutmak gerekir. Hem örgütlü bir yap›n›n yay›n or-gan› olmas› hem de yazarlar›n fikirleri, talepleri ve feminizmvurgular› ile feminist medya olarak konumland›r›labilecek biryay›nd›r.16 Çak›r’›n belirtti¤ine göre dergi, 1913’te kurulan,mezhep ayr›m› yapmadan bütün Osmanl› kad›nlar›n› asli, ya-banc› kad›nlar› da yedek üye olarak kabul eden Osmanl› Mü-dâfaa-i Hukuk-› Nisvan Cemiyeti (Osmanl› Kad›n›n Hukuku-nu Savunma Derne¤i) yay›n› olarak ayn› y›l ç›kar›lmaya bafl-lanm›flt›r ve dernek dönemin kad›n dernekleri aras›nda “femi-nist” olarak nitelendirilebilecek tek dernektir (Çak›r, 1996:57). Aynur Demirdirek, 1913 y›l›ndan bugüne ulaflan en son1921 y›l› say›s›na kadar Ulviye Mevlan’›n derginin sahibi ol-du¤unu ve önce 100 say› günlük, daha sonradan da haftal›kç›kart›ld›¤›n› belirtir (2011: 42). Kad›nlar Dünyas›’ndaki yaz›-lara ve okurlardan gelen mektuplara bak›ld›¤›nda dergiyi ilkfeminist alternatif medya örne¤i olarak s›n›fland›rmak müm-kündür.17 Cumhuriyet’in ilan› ve yeni devletin kurulmas›ylabirlikte hem kad›n hareketinde hem de hem de feminist ya-y›nlar›n say›s›nda ve içeri¤inde ciddi bir de¤ifliklik göze çarp-maktad›r. Bir sonraki döneme geçmeden bu ilk dönemin bitifltarihi olarak tan›mlanan 1935 y›l›na kadar geçen süreçtekiönemli bir giriflime de¤inmek gerekir. 1923 y›l›nda Cumhuri-

64 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

16) Selanik’te ç›kan Kad›n (‹stanbul’da ç›kan Kad›n isimli bir dergi de bulunmakta-

d›r) dergisinde ve ‹stanbul’da ç›kan Demet dergisinde feminizm sözcü¤ü kullan›lm›fl,

ancak kavrama iliflkin Kad›nlar Dünyas›’ndaki gibi bir tart›flma yürütülmemifltir.

17) Bu dönemde ç›kan di¤er kad›n medyas› ve k›smen feminist medya için bak›n›z

Çak›r, Demirdirek, Atefl, Kurnaz.

yet’in ilan›ndan birkaç ay önce Kad›nlar Halk F›rkas› ad›yla si-yasal bir parti kurulmufltur. Nezihe Muhiddin baflkanl›¤›ndakurulan parti, kurulufl dilekçesinin hükümet taraf›ndan red-dedilmesiyle 1924 y›l›nda Türk Kad›n Birli¤i ismini alarak bircemiyete dönüflür. 1926 y›l›nda iki say› Kad›n Yolu daha son-ra da Türk Kad›n Yolu ismiyle bir de dergi ç›kar›l›r. Dergi 1927y›l›ndaki son say›s›na kadar 30 say› yay›nlanm›flt›r (Atefl,2009: s. 35-42). 1935 y›l›nda hükümetin de yo¤un talepleriüzerine, ola¤anüstü toplanan kongresinde cemiyet baflkan›“(…) Birli¤in on iki y›ldan beri iyi çal›flarak kad›nl›¤› yüksel-tecek ifller yapt›¤›n›, art›k Türk kad›nl›¤› bütün haklar›na ek-siksiz olarak kavufltu¤u için yeni Teflkilât-› Esasiye Kanu-nu’nda bir birlik kurmaya sebep b›rakmad›¤›n› söylemifl veBirli¤in kapat›lmas›n› teklif etmifltir (Atefl, 2009: 48)”. Böyle-ce, 1869’la bafllayan kad›nlar›n hayat hakk› aray›fl› süreci uzunbir dönem suskun kalacak flekilde kesintiye u¤ram›flt›r.

Durgunluk Dönemi Kad›n Medyas›: “Anal›k vazifesiniunutan milletlerin kad›nlar›, (…) mensup olduklar› cemiyetekarfl› hakikî ve asli vazifelerini yapm›fl say›lamazlar”18

Ergün’ün s›n›fland›rmas›nda, 1935’le 1975 aras›nda k›rk y›lsüren kad›n hareketinin uzun durgunluk dönemi boyunca ka-d›nlara yönelik medyan›n ve popüler medyan›n a¤›rl›kl› oldu-¤u görülmektedir. ‹kinci dünya savafl›na giden süreçte dünya-y› etkisi alt›na alan ekonomik bunal›m ve sonras›ndaki savaflekonomisi ve ayn› zamanda Türkiye’nin özgül koflullar› çerçe-vesinde bak›ld›¤›nda kad›nlar›n hak arama mücadelesinin ka-musal alandaki görünürlü¤ünün sönümlenmifl oldu¤u görü-lür. Benzer bir süreç Bat›’daki kad›n hareketleri için de geçer-

Berrin Yan›kkaya 65

18) 1944 y›l›nda ç›kan Selim Cavid Yazman’›n sahibi oldu¤u Asr›n Kad›n› dergisinin

“Niçin Ç›k›yoruz?” bafll›kl› yaz›s›ndan. Yaz›n›n tamam› için bak›n›z kaynakça Davaz-

Mardin, 1998.

lidir. 1920’lerden 1960’lara kadar geçen süreç kad›n hareket-lerinin “uykuya dald›¤›” y›llar olarak tan›mlan›r. Türkiye’deise bu dönem bir önceki bölümde bahsedilen süreçler sonu-cunda 1935 tarihinden itibaren bafllam›fl say›labilir.

1930’lu ve 1940’l› y›llarda ç›kan kad›na yönelik dergilerinçok büyük bir k›sm›n›n moda, ev iflleri, el iflleri ve cumhuri-yet kad›n›n nas›l olmas› gerekti¤ini konu ettikleri görülür. Budönemin dergilerine bak›ld›¤›nda; El Emekleri (1932), Cum-huriyet Kad›n› (1934), Salon (1934), Moda Albümü (1936), Ev-‹fl (1937), Kad›nlar Âlemi (1940), Asr›n Kad›n› (1944), Han›-meli (1948) gibi kad›nlar› moda, güzellik, ev içindeki “görev-leri” üzerinden tan›mlayan ve bu anlay›flla içeriklerini belirle-yen, ço¤unlukla erkeklerin sahibi oldu¤u kad›na yönelik ya-y›n organlar› olarak nitelemek mümkündür.

1950’li ve 1960’l› y›llardaki dergilerin birkaç tanesinin ismi,yine bu dönemde ç›kan dergilerin içeri¤ini anlamak aç›s›ndanyeterli olacakt›r kan›s›nday›m: Resimli Hayat (1952), Evim(1955), Kad›n Sesi (1957)20, Sim (1958), Aile (1960), Moda(1962), Anne (1963), Yuva (1963), Ana (1964), Eliflleri(1964), Ayfle (1969) gibi. Bir de bunlara ek olarak fotoroman-lar say›labilir.

1970’li y›llarda da fotoromanlar›n devam etti¤i, ayn› zaman-da 1960’larda ç›kan CHP Kad›n Kollar› Dergisi’nin d›fl›nda

66 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

19) Bu tan›mlamada özellikle feminist hareketler yerine kad›n hareketleri denilmifl-

tir. Yap›lan pek çok feminist tarih çal›flmas›nda asl›nda 1920’lerle birlikte zay›flaya-

n›n kad›n hareketlerinin “dalgalar” metaforuyla tan›mlanan (ki bu tan›mlaman›n

kendisi de yaln›zca ABD’ye özgü bir tarihselli¤i yans›tt›¤› için elefltirilmifltir; birinci

dalgas›n›n sona erdi¤i tart›fl›lmaktad›r. Bu türden bir tart›flma için bkz. Judith Allen,

Contextualising Late-Nineteenth-Century Feminism: Problems and Comparisons, Jo-

urnal of the Canadian Historical Association, 1990, Vol. 1, No.1, s. 17-36.

20) Örne¤in Melâhat Faik Gökmen’in sahibi ve baflyazar› oldu¤u Kad›n Sesi dergisi-

nin “Niçin Ç›k›yoruz?” yaz›s›nda “Sonu gelmez arzularda bulunmayaca¤›z. Kad›nl›-

¤›n haklar›n› istemek iddias›nda de¤iliz. Biz haklar›m›z› bütün dünya kad›nl›¤›ndan

daha kolayl›kla ald›k” (Davaz-Mardin, 1998; s. 123) derken genel olarak dönemin ka-

d›na yönelik medyas›n›n anlay›fl›n› da ortaya koymaktad›r.

Adalet Partisi Kad›n Kollar›’n›n da dergi ç›kartmaya bafllad›¤›görülür. Yine bu dönemde Samanyolu (1972), Sizin ‹çin(1974) gibi içinde fotoromanlar›n, elbise patronlar›n›n bulun-du¤u haftal›k dergiler yay›nlanm›flt›r. Bunlar›n yan› s›ra1973’te Türk Kad›nlar› Genel Derne¤i’nin Bülten’i gibi dernekyay›nlar› da ç›km›flt›r. 1970’lerin ortas›ndan itibaren bu y›llarpopüler dergilerin, magazin dergilerinin ve örgü, dikifl, modagibi dergilerin d›fl›nda ayn› zamanda kad›nlar›n örgütlü poli-tik mücadelelerinin seslerini duyuran yay›n organlar›n›n ya-y›nlanmaya bafllad›¤› y›llard›r. Böylece daha önce Ergün’ünkad›n hareketinin üç evresi olarak tan›mlad›¤› dönemlerin so-nuncusundan ve bu son dönemin belirgin bir biçimde bir ön-cekinden farkl› konumlanan medyas›ndan bahsedebilirim.

1975 Sonras› Feminist Medya: “Kurtulmak yok tek bafl›na ya hep beraber, ya hiçbirimiz”21

1975 y›l›nda Kad›nlar›n Sesi ad›yla ‹lerici Kad›nlar Derne¤i(‹KD)’nin yay›n organ› ç›kmaya bafllam›flt›r.22 Kuruldu¤u ta-rihten 1980’e kadar 33 flubesi ve 15 bine yak›n üyesi ile döne-min en yayg›n kad›n örgütlenmesi olan dernek kampanyalar,çeflitli e¤itim programlar›, örgütlenme ve dayan›flma olaraközetlenecek flekilde faaliyetlerini yürütmüfl ve kendisini“emekçi kad›nlar›n örgütü olarak tan›mlam›flt›r (Demiray,2011: s. 193). ‹KD’nin “bölücü” ilan etti¤i Kad›n Dayan›flma-s› ise “bar›fl demokrasi eflitlik mücadelesinde; ayl›k siyasi ka-d›n dergisi” ibaresiyle 1977’de yay›nlanmaya bafllam›fl ve1980’e kadar 30 say› yay›nlanm›flt›r. Emel Akal Aslan, ‹KD’nin

Berrin Yan›kkaya 67

21) Emel Akal’›n K›z›l Feministler: Bir Sözlü Tarih Çal›flmas› kitab›n›n bafl›ndaki

‹KD’li kad›nlara hitaben yazd›¤› ithaf cümlesinden al›nm›flt›r: “Bafllar›nda k›rm›z› çat-

k›lar›yla Anadolu ve Rumeli’nin dört bir yan›nda ‘kurtulmak yok tek bafl›na ya hep

beraber, ya hiçbirimiz’ diyen tüm ‹KD’li kad›nlara…”. bak›n›z. kaynakça.

22) ‹KD ile ilgili kapsaml› bir çal›flma için bir önceki dipnotta sözü edilen Emel

Akal’›n K›z›l Feministler çal›flmas›na baflvurulabilir.

yay›n› olan Kad›nlar›n Sesi gazetesinin 61 say› yay›nland›¤›n›belirtirken, Kad›n Dayan›flmas› gazetesinin ‹KD içinde oluflanmuhalif kad›nlar›n yay›n organ› oldu¤una dikkat çeker (2001,s. 462-463).

Kad›nlar›n Sesi’nin yay›nlanmaya bafllamas›yla birlikte k›rk y›lsüren suskunluk sona ermifl, bu yay›n kad›nlar›n kendi sesle-rinden, kendi sözcüklerinden taleplerini yeniden dile getirdik-leri bir mecra haline gelmifltir. Ancak bu örgütlenmenin ve do-lay›s›yla yay›n organ›n›n tamamen kad›nlardan oluflan ba¤›ms›zkad›n örgütlenmesi ve kad›nlar›n medyas› oldu¤unu söylemekmümkün de¤ildir. Türkiye Komünist Partisi “(TKP)’nin ideolo-jik görüfllerini benimseyen kad›nlar›n da içinde yer ald›¤› (AkalAslan, 2001: s. 460)” bir dernek olan ‹KD 1978 y›l›nda S›k›yö-netim Komutanl›¤› taraf›ndan kapat›lm›fl, ancak 1980 askeridarbesine kadar faaliyetlerine devam etmifltir. Daha sonra1983’te yeniden ç›kmaya bafllayan dergi 1986’da son say›s›n› ya-y›nlam›fl, 1987’de tek say› ‹ngilizce olarak ç›km›flt›r (Davaz-Mardin 1998: 245). ‹KD, Akal Aslan’›n da belirtti¤i gibi TKP ta-limat›yla kurulmufl, ancak kad›nlar taraf›ndan kurulmufl ve yö-netilmifltir. Türkiye’de ilk defa 8 Mart kutlamas› yapan örgütünyay›n› olan Kad›nlar›n Sesi gazetesinin bask› say›s› ise 35 binekadar ç›km›flt›r (Akal Aslan, 2001: s. 461). ‹KD’ye dönemin di-¤er sosyalist ve devrimci kad›n örgütleri taraf›ndan yöneltilenen büyük elefltiri “feminist” olmas›d›r.23

Ankara Kad›nlar Derne¤i’nin yay›nlad›¤› Bülten ise 1976 y›-l›nda 3 say› ç›km›flt›r. (Sömürü, tahakküm, devrim gibi konu-lara de¤inerek yay›n hayat›na bafllam›flt›r.) Ka-De-Fe (Kad›nDernekleri Federasyonu Yay›n›) 1976’da yay›nlanmaya baflla-m›flt›r. Bu yay›n, amac›n› “Türk kad›nlar›n›n maddi ve mane-vi kalk›nmas›nda yard›mlaflma ve dayan›flma sa¤lamakt›r” ola-

68 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

23) ‹KD üyesi kad›nlarla yap›lm›fl mülakatlar ve örgüt ile ilgili genifl bilgi için kay-

nakçadan Emel Akal Aslan’›n çal›flmas›n›n bilgilerine bak›n›z.

rak tan›mlam›flt›r. Ancak, memur kad›nlar›n da iflçi kad›nlargibi “gerek anal›k izni, gerekse krefl ve yuva gibi” haklardanfaydalanabilmesi için bir yasa tasla¤› haz›rlay›p “ilgililere sun-mufltur” (Davaz-Mardin, 1998: 201). Bu befl y›ll›k süreçte ç›-kan yay›nlardan Kad›nlar›n Sesi, Kad›n Dayan›flmas› ve Bül-ten’in sol muhalif bir çizgide durduklar› görülmektedir.

1978 y›l›nda daha sonralar› yay›n çizgisinde Duygu Ase-na’n›n da katk›s›yla feminist taleplerle, özellikle de kad›n›nkendi bedeni ve cinselli¤i üzerindeki taleplerle buluflan Kad›n-ca yay›nlanmaya bafllam›flt›r. 1980’ler yaln›zca feminist hare-ketin tarihi aç›s›ndan de¤il, Türkiye tarihi aç›s›ndan ancaközellikle muhalif gruplar›n ve toplumsal hareketlerin tarihiaç›s›ndan askeri darbeyle birlikte büyük bir de¤iflimin gerçek-leflti¤i y›llar olmufltur. Sol muhalefetin ciddi bir biçimde sus-kunlaflt›r›lmas›na karfl›n feminist hareket 1990’lar›n bafllar›nakadar zengin bir karfl› kamu oluflturdu¤u bir ara zaman dili-mini açm›flt›r. Ancak 1990’lar›n ilk befl y›l›nda hareketin iv-mesini ve aktivist yap›s›n› (örne¤in kampanyalar, bas›n aç›k-lamalar› gibi yollarla taleplerini toplumsal, hukuksal ve siya-sal mecralarda yükselten ve sonuç alan tavr›n›) giderek kay-betmifltir. 1990’l› y›llar feminist hareket aç›s›ndan daha çok“kurumsallaflma” dönemi olarak görülmektedir. 1995 y›l›ndabir tür özelefltiri gelifltiren harekette yeniden bir canlanma ol-makla birlikte toplumun yeni bir dönüflüm sürecine girdi¤i2000’li y›llarda feminist hareketin görünürlü¤ünün boyutlar›hem yeni iletiflim teknolojilerinin avantajlar›yla olumlu an-lamda hem de muhafazakârlaflan toplumsal yap›n›n içindemarjinalize edilmesi nedeniyle olumsuz anlamda de¤iflmifltir.Bu nedenle 1980’leri, 1990’lar› ve 2000’li y›llar› ayr› alt bafll›k-lar alt›nda de¤erlendirmeyi uygun buldum.

1980’ler… “‹lk Önce Kad›n Oldu¤umuz ‹çin”1980’li y›llar Türkiye’de feminist hareketin tarihi aç›s›ndan

Berrin Yan›kkaya 69

bak›ld›¤›nda pek çok öncü giriflimin, sivil oluflumun ve femi-nist medyan›n yeflerdi¤i y›llard›r. 12 Eylül 1980 askeri darbe-si öncesinde May›s 1980’de Demokrat Kad›nlar Derne¤i tara-f›ndan ç›kar›lan Demokrat Kad›n dergisi de pek çok kad›n der-gisi gibi k›sa bir süre ve 3 say› var olabilmifl, hem “pahal› verenkli” kad›n dergileriyle hem de “iflçi s›n›f›n›n sahte dostlar›”olan kad›n yay›nlar›yla mücadele etmek üzere yay›nland›¤›n›belirtmifltir.

1980 darbesi sonras›nda yükselen feminist hareketin çekir-de¤ini oluflturan kad›nlar orta s›n›f, e¤itimli, “en az iki kuflak-t›r kentli, Bat› dillerindeki yaz›n› izleyebilen” ve ayn› zaman-da darbe öncesindeki süreçte demokratik kitle örgütlerinin vesol örgütlerin yönetim kadrolar›ndan gelen kad›nlard›r (Bora,2004: s. 106). Mine Koçak (2007) da 1980 sonras›nda femi-nist hareketin bafllang›ç süreçlerinde yer alan kad›nlar›n temelözelliklerini flöyle özetler:

“Hareket, ‘80 öncesinde sol çevrelerde bulunmufl,entelektüel kad›nlar taraf›ndan bafllat›lm›flt›r. Hareketibafllatan kad›nlar›n ortak noktalar› TÜMAS (TümAsistanlar Sendikas›) geçmiflidir. ‘80 sonras›nda, solhareketin kat› hiyerarflik yap›s›n› ve bu yap› içindekikad›nlar›n konumunu elefltirmifller, ba¤›ms›z bir ka-d›n hareketinin oluflmas› gerekti¤ini savunmufllar vefeminist örgütlenme modelinin kurulmas› ve bu ör-gütlenmenin sol örgütlenmeden tamamen farkl›, anti-hiyerarflik olmas› gerekti¤ini söyleyerek ortaya ç›km›fl-lard›r.”

Koçak’›n özetledi¤i hareketin taleplerinin medyada görünürhale gelmesinin ad›mlar›ndan biri 1981 y›l›nda fiirin Teke-li’nin YAZKO dergisinin daveti üzerine dergiye feminist me-tinleri çevirmesiyle at›lm›flt›r. Tekeli bu süreci kendisiyle Tür-kiye’nin ‘Önemli Siyaset Bilimcileri’ bafll›¤› alt›nda görüflme

70 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

yapan Serpil Çak›r’a flöyle anlatm›flt›r:

Kad›n hareketinin ilk çekirde¤i, YAZKO’nun davetiüzerine esas olarak feminist yay›nlar› çevirmek üzerebir kolektif oluflturmam›zla, 1981 sonbahar›nda olufl-tu. ‹lk çevirdi¤imiz, Juliette Mitchel’in Kad›nl›k Duru-mu kitab›, bir yandan bilinç yükseltme grubu deneyi-mine olanak vermek, bir yandan da feminizmin termi-nolojisini Türkçede oluflturmak gibi önemli bir ifllevgördü. Sonras› çorap sökü¤ü gibi geldi (2009, s. 116).

Tekeli, TÜMAS’tan arkadafllar› olan Gülnur Savran ve StellaOvadia’yla birlikte kad›n sorunlar› üzerine düflünen, tart›flanve yazan bir grubun bir araya gelmesine öncülük eder (Koçak,2007). 1981 y›l› ayn› zamanda ‹stanbul’da ilk feminist bilinçyükseltme gruplar›n›n oluflturuldu¤u ve kad›nlar›n evlerdetoplanarak yo¤un tart›flmalar yapt›klar› y›ld›r. 1982 y›l›ndaYazko, Frans›z feminist Gisélle Halimi’nin kat›ld›¤› dört gün-lük bir “Kad›n Sorunlar›” toplant›s› düzenlemifltir (Demiray,2011: s. 193). 1983 y›l›nda haftal›k Somut dergisinde “femi-nist” bir sayfa yap›lmaya bafllan›r (Tekeli, 1989). Böylece1980 sonras›nda kad›nlar kendi medyas›n› oluflturmadan ön-ce çeviriler, etkinlik haberleri ve “feminist” sayfalar arac›l›¤›y-la medyada kendilerine “çatlaklar”dan geniflleyen alanlar açar-lar. Küçük gruplar halinde toplanan kad›nlara yenileri eklen-meye ve “feminist” hareket büyüme bafllad›kça var olan med-yan›n içindeki bu ilk “alanlar” yetersiz hale gelmifl ve kad›nla-r›n kendi medyas›n›n oluflmas›n›n ilk ad›mlar› at›lm›flt›r. Ye-flim Arat, 1983 sonlar›nda Kad›n Çevresi’nin “yay›nc›l›k, hiz-met ve dan›flmanl›k” flirketi olarak kuruldu¤unu belirtir(1991, s. 10) -daha sonra yeni vergi yasas› nedeniyle 1989 y›-l›nda Kad›n Çevresi (KÇ) resmen kapat›lm›flt›r (Ovadia, 1994:s. 57)-. Kad›n Çevresi’nin kurulufl amac› “ev içinde ve ev d›fl›n-da ücretsiz ve ücretli çal›flan kad›nlar›n eme¤ine dayal› ve bu

Berrin Yan›kkaya 71

eme¤i de¤erlendirme” olarak betimlenir. Kad›n Çevresi arac›-l›¤›yla bir kitap klubü oluflur ve feminist klasikler Türkçeyeçevrilir (Arat, 1991: s. 10; Koçak, 2007; Demiray, 2011). Budönemde bas›lan kitaplar çeviri kitaplard›r ve feminist bir ter-minolojinin oluflmas›na, kuramsal tart›flmalar›n yap›lmas›nave hareketin düflünsel temellerinin at›lmas›na kaynakl›k et-mifllerdir. ‹lk feminist dergilerin yay›nlanmaya bafllamas› veböylece “yerli bir feminizm”in geliflmesi ise feminist aktiviz-min eylemleri ve kampanyalar›n›n yo¤unlaflt›¤› bir süreçtegerçekleflmifltir. Tekeli, 1980’lerde Türkiye’de feminizmin“toplumsal bir hareket”e dönüflmesini flöyle özetler:

Dur durak bilmemecesine toplant›lar, tart›flmalar,yurtiçi ve d›fl›nda konferanslar, eylemler, 1985’te yapt›-¤›m›z CEDAW’un24 uygulanmas›n› talep eden dilekçekampanyas›, Medeni Kanun reformu mücadelesi,1987’deki aile içi fliddete karfl› ilk yürüyüfl, Kariye flen-li¤i, Mor i¤ne kampanyas› derken “marjinal bir kad›ngrubunun” “kendinden menkul serzeniflleri” gibi görü-nen patriyarka elefltirisi, genç kad›nlar›n, taflral› kad›n-lar›n, Kürt kad›nlar›n kat›lmalar›yla gerçek anlamda bir“toplumsal harekete” dönüfltü (Çak›r, 2009: s. 116).

1986 y›l›nda CEDAW sözleflmesinin yürürlü¤e geçirilmesiiçin toplanan yedi bin imzal› metin 8 Mart’ta TBMM’ye veril-mifltir. Yine 1986’da Ankara’da -Perflembe günleri topland›¤›için- “Perflembe Grubu” olarak an›lan feminist grup gibi grup-lar oluflmufltur (Demiray, 2011: s. 193). Tekeli’nin de yukar›-da söz etti¤i ilk toplu eylemlerle birlikte 1987 y›l›n›n 8Mart’›nda Feminist dergisi ç›kmaya bafllam›flt›r.25 ‹lk say›lar›y-

72 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

24) Kad›nlara Karfl› Her Türlü Ayr›mc›l›¤›n Önlenmesi Sözleflmesi (B.Y.)

25) Osmanl› dönemindeki dergilerle ilgili olarak daha önce belirtildi¤i gibi kad›nlar

yaln›zca ilk isimleriyle yazmay› tercih etmifllerdir. Stella Ovadia, Feminist dergisinin

Kad›n Çevresi (KÇ)’nin ikinci kufla¤›ndan isimler taraf›ndan ç›kart›ld›¤›n› belirtir ve

bu isimleri flöyle s›ralar: Ayfle, Handan, Sedef, Minu, Defne, Filiz K., Serpil, Gül, Sa-

bahnur, Vildan ve Stella Ovadia. bak›n›z. kaynakça.

la birlikte “özel olan›n politik” oldu¤unu vurgulam›fl, ancakArat’›n dikkat çekti¤i flekliyle benimsedikleri feminizm konu-sunda net bir tav›r almam›fllard›r (1991, s. 10). 1987-1990aras›nda 7 say› yay›nlanm›flt›r. ‹lk kez “feminist” ibaresine yerverilen derginin ç›k›fl sürecinin anlat›ld›¤› yaz›dan da anlafl›la-ca¤› üzere kolektif bir tart›flma ve ortak karar verme ortam›-n›n sonucunda ç›kar›ld›¤› görülmektedir (Davaz-Mardin,1998: s. 273). Bu arada Bihter, Mektup gibi “müslüman ka-d›n” dergilerinin de yay›nlanmaya bafllad›¤› görülür. Demi-ray’›n belirtti¤ine göre ayn› çizgide yay›n yapan Kad›n ve Aile,Bizim Aile gibi dergilerde de s›kl›kla tart›fl›lan türban konusu‹slamc› kad›nlar›n devletle en göze çarpan çat›flma alan› olmuflve yine bu dönemde “‹slamc› feministler” kavram› gündemegelmifltir (2011, s. 194).

1987 y›l›nda ilk “Daya¤a Karfl› Dayan›flma” kampanyas›n›nbir yürüyüflle aç›lmas› ve Kariye Müzesi önünde bir festivaldüzenlenmesiyle birlikte feminist hareket ivme kazanm›flt›r.Koçak, 1988’de kampanya s›ras›nda dinlenen kad›nlar›n de-neyimlerinin yer ald›¤› “Ba¤›r Herkes Duysun” adl› bir kitab›nbas›ld›¤›n› ve kampanyan›n sonuç verici oldu¤unu gösterme-si bak›m›ndan önemli olan kitab›n bilinç yükseltme tekni¤i-nin birçok kad›nda uygulanm›fl halini and›rd›¤›n› belirtir(2007). 1987 y›l›ndaki önemli bir baflka oluflum ise Ayr›mc›-l›¤a Karfl› Kad›n Derne¤i’nin (AKKD) kurulmufl olmas›d›r(Arat, 1991: 10-11). Ancak dernek 1990 y›l›nda kapanm›flt›r(Demiray, 2011: 194).

1988 y›l›n›n 1 May›s’›nda Sosyalist Feminist Kaktüs dergisiç›kmaya bafllam›flt›r. Dergiyi ç›karanlar Kad›n Çevresi veya Da-ya¤a Karfl› Dayan›flma Kampanyas›’nda çal›flanlardan olufl-mufltur (Arat, 1991: s. 11). 1988-1990 aras›nda 12 say› ç›kanKaktüs yazarlar› “Neden Dergi Ç›kar›yoruz?” bafll›¤›n›n alt›na“ilk önce kad›n oldu¤umuz için” (Davaz-Mardin, 1998: s.291) yazarak kad›nlar›n kendi mecralar›na duyulan gereksini-

Berrin Yan›kkaya 73

mi belirtmifltir. Ayn› zamanda derginin isminde yer alan “sos-yalist” ibaresiyle birlikte nas›l bir feminizm anlay›fl›n›n benim-sendi¤i ortaya konmufltur. Kaktüs’ü ç›karanlar›n belirtti¤i flek-liyle “kad›n-erkek eflitsizli¤ini üreten fley yaln›zca ideoloji de-¤il, cinsiyet ve üretim iliflkilerini kapsayan tüm bir toplumsaliliflkiler sistemi”dir (aktaran Arat, 1991: s. 11).

Köker de 1980 sonras›nda feminist alternatif yay›nlar›n ya-y›n yaflam›nda kalma süreksizli¤ine dikkat çekerken bu dö-nemde ç›kan dergileri Feminist (1987), Kad›nlar›n Kurtuluflu(1988), Sosyalist Feminist Kaktüs (1988) ve Kad›n Bülteni(1988) fleklinde s›ralar (1997, s. 35).

Ankara’da ise yap›lan çal›flmalar› yayg›nlaflt›rmak için1989’da Kad›n Dayan›flma Derne¤i kurulmufltur. PerflembeGrubu da feminizm ve kad›n hareketi konular›nda bilinç yük-seltme çal›flmalar› yapmaya devam etmifltir (Arat, 1991: 11).1989-1990 aras›nda Kad›n Dayan›flma Derne¤i-PerflembeGrubu taraf›ndan aralar›nda Sedef, Y., Sakine, Gülnur Savran,Gülsen Öztunal› Kay›r ve Stella’n›n da bulundu¤u kad›nlar ta-raf›ndan ç›kar›lan Bültenimiz 10 say› yay›nlanm›flt›r. (Davaz-Mardin, 1998: 311).

1989 y›l› fiubat ay›nda Ankaral› feministlerin ça¤r›s›yla An-kara’da 1. Feminist Haftasonu olarak an›lan 1. Feminist Kon-gre toplanm›fl ve Kad›nlar›n Kurtulufl Bildirgesi’ni kaleme al-m›fl, “Bedenimiz bizim, cinsel tacize son” kampanyas›n› bafl-latmaya karar vermifltir (Arat, 1991: 11; Ovadia, 1994: 57). Bukampanya çerçevesinde kad›nlar›n kendilerini korumalar›n›sa¤lamak amac›yla mor i¤neler sat›lm›flt›r. Koçak, bu kampan-yan›n somut amac›n›n kad›n s›¤›na¤› aç›lmas› oldu¤unu vekampanya sonucunda somut kazan›mlar›n elde edildi¤ini be-lirtir. Koçak’a göre “1988-1989 dönemi Türkiye’de II. DalgaFeminist Hareket’in zirveye ulaflt›¤› dönemdir. (…) Kampan-yalar arac›l›¤›yla kad›n hareketi kitleselli¤e ulaflm›fl, feminist-lerin ortaya att›¤› her gündeme kad›nlar taraf›ndan sahip ç›k›-

74 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

l›r olmufltur (2007)”.1988-1990 aras›nda 4 say› ç›kan ve Almanya’da yay›nlanan

Kad›nlar›n Kurtuluflu dergisi, hem kad›nlar›n siyasal, sanatsalve kültürel alanlarda içerik üretimine kat›l›mlar›n› sa¤lamakhem de “s›n›f bilinçli proletaryan›n genel demokratik kad›nhareketi içinde etkinlik kazanmas›n›n, bu hareketin gelifltiri-lip güçlenmesinin etkin bir arac› olmak” gibi hedefleri oldu-¤unu belirtmifltir. ‹lk dört say›s›ndan sonra “kendi topra¤›ndaboy vermeye” bafllam›flt›r. 1989-1990 aras›nda 3 say› olarakç›kan Sesimiz ise Demokratik Kad›n Derne¤i Yay›n Organ›’d›r(Davaz-Mardin, 1998: s. 287, 323).

1980’li y›llara bak›ld›¤›nda, özellikle ikinci yar›s›ndan itiba-ren feminist hareket ve feminist medya aç›s›ndan dinamik vesürekli bir eylemlilik içinde geçti¤i görülür. Bir taraftan femi-nistler aras›nda farkl› anlay›fllara sahip olanlar kendilerini ta-n›mlamaya bafllam›fl (radikal feminist, sosyalist feminist gibi),bir taraftan da feminist hareket sol kesimden kad›nlarla ayr›fl-m›fl ve muhalif bir hareket olarak farkl› bir yerde konumlan-m›flt›r. Ancak yine de pek çok eylemde, kampanyada ve karfl›-kamusall›k oluflturmakta birlikte hareket etmeye devam etmifl-lerdir. fiubat 1988’de kampanyalarda yer alan kad›nlar›n topla-nabilecekleri bir yer olarak Kad›n Kültürevi kurulmufltur.

1990’lar: “Geçmifli geri almadan yeni bir gelecek kurmam›z mümkün de¤ildir”Daha önce belirtildi¤i gibi 1990’lar›n feminist hareket aç›-

s›ndan öne ç›kan özelli¤i “kurumsallaflma” y›llar› olmas›d›r.Ayr›ca Stella Ovadia’n›n Türkiye’de görülen en feminist, en ra-dikal eylem olarak tan›mlad›¤› boflanma eylemleri (1994, s.57) ve “Bedenimiz Bizimdir” kampanyas› 1990’lar›n hemenbafl›nda gerçekleflmifltir. Daya¤a Karfl› Kad›n Dayan›flmas›Kampanyas› sürecinde “ortaya ç›kan tan›klar, karfl›laflt›¤› flid-det nedeniyle avukat, doktor, kalacak yer talep eden kad›nlar,

Berrin Yan›kkaya 75

dayan›flma a¤lar›n›n kurulmas›n› zorunlu hale (Mor Çat›,2012a)” getirmifltir. Erkek fliddetine maruz kalan kad›nlar›nhukuksal ve pratik destek almalar› için 1989 y›l›nda olufltu-rulmufl olan telefon a¤›n›n yetersiz oldu¤unun anlafl›lmas›ylabirlikte 1990’da Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf› kurulmufltur(Mor Çat›, 2012a).

1989 y›l›n›n sonunda aç›lmakla birlikte 1990’lar›n kurumsal-laflma sürecine uygun düfltü¤ü için bu k›s›mda yer vermeninuygun oldu¤unu düflündü¤üm ve kad›n çal›flmalar› alan›n›nakademi içinde kendine bir yer açmas›n›n öncülü olan ‹stan-bul Üniversitesi Kad›n Sorunlar› Araflt›rma Ve Uygulama Mer-kezi (KSAUM) kurulmufltur. “1990-1991 ö¤retim y›l›nda‹.Ü.Kad›n Sorunlar› Araflt›rma ve Uygulama Merkezi bünyesin-de disiplinleraras› bir bilim dal› olarak Kad›n Araflt›rmalar›Yüksek Lisans Program›na bafllanm›flt›r. 1993-1994 ö¤retim y›-l›nda ise Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne ba¤l› Kad›n Çal›flmalar›Ana Bilim Dal› kurulmufltur (KSAUM, 2012).” Programdanbugüne kadar mezun olan 68 ö¤rencinin çal›flabilecekleri alan-lara bak›ld›¤›nda sivil toplum kurulufllar›ndan kad›n s›¤›nmaevlerine kadar kad›nlarla ilgili pek çok alan oldu¤u görülür.Ayn› zamanda ilki 1993 y›l›nda ç›km›fl olan ve bugüne kadardokuz say› yay›nlanm›fl olan Kad›n Araflt›rmalar› Dergisi de yi-ne kad›n medyas› içinde yap›labilecek baflka bir ayr›ma, akade-mik kad›n medyas›na iflaret etmektedir. Daha sonra kurulanbenzer merkezlerle birlikte bir yandan kad›nlarla ilgili sorun-lar›n akademik düzlemde tart›fl›lmas›, çözüm önerileri getiril-mesi, var olan sorunlar›n göz önüne serilmesi bir yandan daalanlar›nda uzmanlaflm›fl personelin kad›nlar›n sorunlar›nae¤ilmesinin ve ilgilenmesinin olanakl› hale gelmesine desteksa¤lanmas› gibi somut kazan›mlar› beraberinde getirmifltir. Bü-tün bunlar› söylerken, kurumsallaflman›n, özellikle feministpolitika oluflturmaya dair kimi giriflimlerin akademiye dâhil ol-mas›n›n feminist hareketi evcillefltirdi¤i ve s›n›rland›rd›¤› yö-

76 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

nündeki elefltirileri de unutmamak gerekti¤inin alt›n› çizmeli-yim. 1990’l› y›llarda feminist hareket 1980’lerdeki eylemci do-¤as›n› ve güçlü karfl› kamusall›¤›n› hem devletin kad›n sorun-lar›na yönelen ilgisinin bir tür içererek zay›flatma giriflimininhem de Koçak’›n da belirtti¤i flekilde (2007) 1990’l› y›llar›n ba-fl›ndan itibaren toplumun gündeminin ilk s›ras›na yükselenKürt hareketinin merkezi sorun haline gelmesinin de etkisiyleyitirmeye bafllam›flt›r. Devletin “kad›n meseleleri” ile ilgilen-mek üzere 1990 y›l›nda kurdu¤u Kad›n ve Aileden SorumluDevlet Bakanl›¤›26 bu tarihten itibaren kad›n örgütleriyle ve fe-ministlerle iletiflim halinde olmufltur. Hatta Ovadia, 1993-1994k›fl›na iliflkin “Kad›n Bakanl›¤› hareketin kurumlar›na baflvur-madan ifl yapam›yor. Hadi hay›rl›s› (1994, s. 57)” diyerek ba-kanl›¤›n feminist hareketle olan iliflkisinin iflleyifline iliflkin ‘öz-nel kronolojisi’ne not düflmüfltür.

1990’lar›n bafl›nda gerçekleflen bir baflka ve önemli kurum-sal oluflum ise Kad›n Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi MerkeziVakf›’n›n (KEKBMV) kurulmas›d›r. Vakf›n internet sitesindekurulufl öykülerinin tarihçesine iliflkin flu bilgilere yer veril-mifltir:

1989 y›l›nda Jale Baysal, Füsun Akatl›, fiirin Tekeli,Füsun Yarafl ve Asl› Davaz'›n kurucusu oldu¤u Kad›nEserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakf› hayatageçti. Yasal olarak 1989 Aral›k ay›nda faaliyete geçenvakf›n kütüphanesi 14 Nisan 1990 tarihinde, ‹stan-bul'un Haliç Fener semtinde Büyükflehir Belediyesi'nintahsis etti¤i ve bugün de kullan›lan tarihi binada aç›l-d›. Kütüphane aç›ld›¤› günden bu yana, hem ayaktakalmak, hem de koleksiyonlar› oluflturmak ve koru-

Berrin Yan›kkaya 77

26) Bakanl›¤›n ismi 2011 y›l›nda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanl›¤› olarak de¤ifltiril-

di. Bu de¤ifliklik ile ilgili feminist medyada yo¤un tart›flmalar yap›ld›. Örnek bir

tart›flma metni için Sakine Günel’in Feminist Politika dergisinin 11. say›s›nda yer alan

“Eflitlik ve Bakanl›k” yaz›s›na bak›labilir.

mak için, yüzlerce gönüllü kad›n›n ve onlarca kuru-mun deste¤iyle, uzun bir mücadele sürecine girmifl ol-du (KEKBMV, 2012).

Kad›n Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakf›, kad›nla-r›n tarihe kat›lmas› ve kad›nlara tarih kat›lmas› sürecinin enönemli kurumlar›ndan olarak yirmi iki y›ld›r çal›flmaktad›r.“Geçmifli geri almadan yeni bir gelecek kurmam›z mümkünde¤ildir” fliar›yla kad›nlara ait görsel ve iflitsel bilgileri ve bel-geleri bünyesinde bar›nd›rmas›n›n yan› s›ra, özellikle kad›ndergicili¤i ve genel olarak yay›nc›l›¤› aç›s›ndan önemli çal›flma-lar yapm›flt›r. Kad›nlar›n tarihinin kayd›n›n tutulmas› ve arafl-t›r›lmas›, bugün kad›n medyas› ile ilgili ulaflabildi¤imiz çal›fl-malar›n yap›lmas› Kad›n Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Vak-f›’n›n Türkiye’deki kad›n hareketi ve feminist hareketler aç›s›n-dan kazan›m olarak de¤erlendirilebilecek çal›flmalar›ndand›r.

1990’l› y›llarda yay›nlanmaya bafllayan feminist medya flöy-le s›ralanabilir: 1990’da tek say› olarak Ankara’da ç›kan ve Ak-su Bora’n›n sahibi oldu¤u Yeter, “bekâret kontrolüne hay›r-be-denimiz bizimdir!” kampanyas› yay›n organ› olarak yay›nlan-m›flt›r (Davaz-Mardin, 1998: 339). 8 Mart 1990-8 Mart 1991aras›nda 5 say› olarak 8 Mart Yay›nc›l›k taraf›ndan ç›kar›lanKad›n Bülteni de selam›n› “yeri, ifli ne olursa olsun; ‘kad›n’ ol-du¤u için aç›k bir ayr›mc›l›kla karfl› karfl›ya kalan tüm kad›n-lara” göndererek yay›nlanmaya bafllam›flt›r (Davaz-Mardin1998: 333). 1990’larda ç›kan di¤er dergiler ise Kad›n Belle¤i(1991), Ankara Bülteni (1992), Dolaflan Mavi Çorap (1993),Emekçi Kad›nlar Bülteni (1993), Jibo Rizgariye Jinan (1993),‹stanbul Üniversitesi Kad›n Araflt›rmalar› ve Uygulama MerkeziDergisi (1993), Minerva (1993), C›mb›z (1994), Eksik Etek(1994), Kad›n Haberleri (1994), Mart› (1994), Pazartesi(1995), Roza (1996), Jujin (1997), Uçan Haberler (1998) ola-rak say›labilir (Köker, 1997: s. 34-35).

78 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

Yukar›da ad› geçen yay›nlar›n içeri¤ine ve kendilerini nas›ltan›mlad›klar›na da k›saca de¤inmek gerekir. Bu dönemdeKürt kad›n hareketinin görünür olmaya bafllamas›yla birlikte1993, 1996 ve 1997 y›llar›nda Kürt kad›nlar›n seslerini duyur-duklar› dergilerin yay›nland›¤› görülmektedir. Özellikle 1993y›l› kad›n medyas› aç›s›ndan son derece hareketli bir y›l ol-mufltur. 1993’te yay›nlanmaya bafllayan dergiler flöyle s›rala-nabilir: ‹lk olarak “kad›nlardan kad›nlara mektuplar” olarak‹stanbul’da Dolaflan Mavi Çorap yay›nlan›r. ‹stanbul’da yay›n-lanan bir baflka dergi Ji Bo Rizgariya Jinan adl› “karanl›k birdünyaya hapsedilmifl Kürt kad›nlar›y›z” fleklinde kendilerinitan›mlayan Ulusal Demokratik Kad›n Derne¤i’nin ç›kard›¤›yay›nd›r. Yaz› iflleri müdürlü¤ünü Sibel Özbudun’un yapt›¤›kendilerine ‹stanbul Kad›n Forumu ismini veren feministlerinç›kard›¤› Kad›n Postas›, “[k]ad›nlar›n ve kad›n hareketiningerçek sorunlar›n› tart›flacak ve daha da önemlisi kendini vekendine dayat›lan kurallar› aflmaya çal›flan kad›nlar›n sesini vesözünü birlefltirecek bir yay›n yok” diyerek yay›nlanmaya bafl-lam›flt›r (vurgu bana ait). Minerva, Roma’da önce savafl tanr›-ças›, savafl bitti¤inde ise kültür ve sanat tanr›ças› olarak an›lantanr›çadan ismini alarak ve “[y]aflad›¤›m›z cins ezilmiflli¤inin,var olan erkek egemen sistemin ortadan kald›r›lmas› bir zo-runluluktur. Minerva, kad›n kurtulufl hareketine bu perspek-tifle bakmaktad›r” diye belirterek ilk say›s›n› yay›nlam›flt›r.Minerva da k›sa sürede kapanm›flt›r. 1993 y›l›nda ç›kar›lmayabafllanan son dergi ise Özgür Kad›n ismiyle yay›nlanm›flt›r(Davaz-Mardin, 1998: s. 379, 385, 393, 399, 401). Görüldü¤ügibi bu dönemde feminist hareketteki farkl›laflma ve çeflitlen-me feminist medyaya da yans›m›flt›r.

1994 y›l›nda yay›nlanmaya bafllanan dergilerden C›mb›z ‹z-mir’de, Eksik Etek, Kad›n Haberleri, Mart› ve Sosyalist Kad›nise ‹stanbul’da yay›nlanm›flt›r. (Davaz-Mardin, 1998: s. 416,419, 427, 443). Kad›n Haberleri, 1986 y›l›nda kurulan Kad›n

Berrin Yan›kkaya 79

Eme¤ini De¤erlendirme Vakf›’n›n yay›n› olarak ç›kar›lm›flt›r.C›mb›z dergisinde daha önceki kimi örneklerde oldu¤u gibiyazarlar ilk isimleriyle yazm›fl ve sayfalar›n› yazmak isteyenbütün kad›nlara açt›klar›n› belirtmifllerdir.

Bu dergileri ç›karan feministler, 1994’teki 8 Mart etkinlikle-ri nedeniyle bir araya gelen D‹SK ve KESK üyesi kad›nlar veyeni kat›lan kad›nlar ile birlikte 8 Mart Kad›n Platformu’nukurmufltur. Bu platform ayr›mc›l›k, fliddet, bask› gibi konular-da etkinlik düzenlemifl ayn› zamanda sendikalardan meslekörgütleri ve siyasal partilere kadar pek çok kurum içinde da-ha etkin bir flekilde yer almalar› için u¤rafl vermifltir. 1997 y›-l›nda kad›nlarla ilgili bir iç iletiflim a¤› oluflturmak üzere Ka-d›n Postas› adl›, fotokopi ile ço¤alt›larak yay›nlanan birkaçsayfal›k bir bülten ç›karm›flt›r (B‹A, 2002).

1995 y›l›nda ise Türkiye’de feminist medya tarihine bak›ld›-¤›nda en uzun soluklu yay›nlardan biri olan Pazartesi: Kad›n-lara Mahsus Gazete yay›nlanmaya bafllam›flt›r. Pazartesi dergi-si, ayn› y›l kurulan Kad›n Kültür ve ‹letiflim Vakf›’n›n yay›n›-d›r. 106 say› ayl›k dergi olarak ç›kan Pazartesi 2006 y›l›ndanitibaren iki ayl›k dosya seçkiler olarak yay›nlanm›fl, güncel ha-bercili¤i internet üzerinden sürdürmeye karar vermifltir. 2007y›l›ndan bugüne kadar ise ne bas›l› olarak ne de internet üze-rinden herhangi bir yay›n yapmam›flt›r (Atakul, 2002: s. 14).

1990-1991 y›llar›ndan itibaren Azadi (Özgür) Kürt Kad›nGrubu ad›yla çeflitli etkinlikler yapan kad›nlar taraf›ndan1996 y›l›nda Jiyan Kad›n Kültürevi aç›lm›flt›r. Kültürevi, sahi-bi Nevin ‹l olan Jin ü Jiyan ad›yla bir yay›n organ› ç›karm›flt›r(B‹A, 2002).

1996 y›l›nda Roza ve 1997 y›l›nda Jujin iki ayl›k Kürt kad›ndergileri olarak ‹stanbul’da yay›nlanmaya bafllam›flt›r. Ro-za’n›n son ulafl›labilen say›s› olan on yedinci say›s› 2000 y›l›n-da yay›nlanm›flt›r. Jujin’in ise dört say›s› bulunmaktad›r.

Yine 1997 y›l›nda kendini anti-cinsiyetçi bir kad›n dergisi

80 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

olarak tan›mlayan Fesat, 1999’da ise Firdevs Gümüflo¤lu’nunsahibi ve yaz› iflleri müdürü oldu¤u ayl›k Kad›nlar Dünyas›dergisi yay›nlanmaya bafllanm›flt›r (Çak›r ve Gülbahar, 2000:s. 271, 277).

1996 y›l›nda Ankara’da kurulan ve kendisini bir “iletiflimmerkezi” olarak tan›mlayan Uçan Süpürge halen Internet üze-rinden yay›nlanmaya devam etmektedir. Kurulufl amaçlar›n›“kad›n kurulufllar› ve kad›n hareketine duyarl› kifliler aras›n-da iletiflim, ifl birli¤i ve dayan›flmay› artt›rmak, onlar›n dene-yimlerini genç kuflaklara aktarmak, ulusal ve uluslararas› biriletiflim a¤› oluflturmak” olarak s›ralayan Uçan Süpürge çeflitliprojeler üreterek bu amaçlar›na somut çal›flmalarla ulaflmayau¤raflmaktad›r (Uçan Süpürge, 2012a). Uçan Süpürge bünye-sinde 1998 y›l›ndan itibaren ç›kar›lan Uçan Haber bugüne ka-dar 26 say› yay›nlanm›flt›r. 2006 y›l›n›n sonunda ‘Kad›n veMedya’ bafll›kl› özel bir say› ç›karan Uçan Haber, iki y›lda bir‹ngilizce olarak yay›mlanmaktad›r (Uçan Süpürge, 2012a).Uçan Süpürge’nin kuruluflundan bu yana yürüttü¤ü projeleraras›nda kad›nlar›n sorunlar›n›, taleplerini ve ihtiyaçlar›n› or-taya ç›karmaya çal›flan “arama konferanslar›” niteli¤i tafl›yanBölge Toplant›lar› düzenlemifl, aralar›nda TRT televizyonundayay›nlanan “Masal›n Eksik Yüzü” ve dan›flmanl›¤›n› yapt›¤›“Aram›zda Kals›n” ile 1999 y›l›ndan itibaren ise Uçan SüpürgeKad›n Radyosu (Radyo Alt› Nokta), Uçan Süpürge Kad›n Prog-ram› (Radyo X), Kedi Dili (Ekin Radyo), Gün Devam Ediyor(Türkiye’nin Sesi Radyosu), Demokrasi Radyosu, Bir Selam daKendine Ver (Türkiye’nin Sesi Radyosu), Uçan Süpürge ileGündem (Radyo Özgür), Kad›n 2004 Radyo Program› (TRTRadyo) ve Kad›n 2005 Radyo Program› (TRT Radyo 1) olmaküzere çeflitli radyo kanallar›nda programlar haz›rlam›flt›r(Uçan Süpürge, 2012b). Uçan Süpürge yaln›zca radyo ve tele-vizyon programlar›yla de¤il, ayn› zamanda 1998 y›l›ndan beridüzenledi¤i Uluslararas› Kad›n Filmleri Festivali ve 2002 y›l›n-

Berrin Yan›kkaya 81

dan itibaren Internet ortam›na tafl›d›¤› yay›nlar› ile de medya-n›n bütün mecralar›n› kullanan ve süreklili¤i olan bir alterna-tif feminist medya olmufltur. Bunlar›n yan› s›ra bir de UçanSüpürge Kitapl›¤› ad›yla hem sinema kitaplar›n›n hem de yü-rütülen proje ve atölyelerin sonucunda haz›rlanan kitaplar›nyer ald›¤› bir kitapl›k oluflturmufltur (Uçan Süpürge, 2012a).

Ayflegül Devecio¤lu, feminist hareketin seksen sonras› Tür-kiye'sinde küçük entelektüel bir grup olarak ortaya ç›kt›¤›na,1990'larda ise ‹slami hareketler ve Kürt hareketi içinde poli-tikleflmifl kad›nlar›n feminizmi etkiledi¤ine dikkat çekmekte-dir (Belge, 2010). Bu tarihlerde yay›nlanmaya bafllayan Kürtkad›n dergileri ve ‹slami kad›n dergileri de bu saptamay› des-teklemektedir. 1980’lerden 1990’lara ve 2000’lerin ilk yar›s›nakadar yaflanan feminist hareket deneyimini Gülnur Savranflöyle özetlemektedir:

“Darbeden sonra meydan› bofl bulup ç›kt›lar diyedüflünenler çok oldu. (…) Evet, bu bir yönüyle do¤ru,ama bunu ‘Eylülizm’ diye nitelendirmek gerekmiyor.Cezaevine girenler, hareketten geriye çekilenler olun-ca, kad›nlar düflünme flans›na sahip oldu. Bizim için,sol örgütler içinde böyle özerk bir ç›k›fl› bo¤an bir di-namik vard›. Yani, bir yenilgiden olumlu bir oluflumç›kt› diyebiliriz. O yenilgiye sevinmedik tabi, ama ta-rih dümdüz ilerlemiyor, böyle örnekler var. 90’lardave 2000’lerde ‘hava’ de¤iflti, kad›nlar›n ‘yap›lan ifl üze-rinden bir araya geldi¤i, ayr› ifller yapan kad›n grupla-r›n›n birbirleriyle iliflkisinin kesildi¤i’ bir konjonktüregirildi. Güneydo¤u’daki savafl, 28 fiubat süreci, ilgileribaflka yerlere çekmiflti, bu muhakkak; kad›nlar›n da‘mazereti vard›’ (Karakartal, 2005).”

1990’l› y›llar›n feminist medyas›na genel olarak bak›ld›¤›ndafliddet, tecavüz, hukuki yard›m, kad›n s›¤›nma evleri, siyasaltemsil ve kat›l›m gibi pek çok toplumsal, siyasal ve yasal konu-

82 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

da seslerini yükseltmekle kalmay›p hem güncel olaylara iliflkineylemlilik içinde bir karfl› kamu olarak örgütlenen hem de ge-nel olarak politikalar üreten ve bu politikalar›n uygulamayageçmesi için direten mecralar olarak iflledikleri görülmektedir.1990’lar Türkiye’nin pek çok yerinde kad›nlar›n örgütlendikle-ri ve devlet politikalar›, yasal düzenlemeler, erkek fliddeti, eko-nomik ve siyasal haklar alan›nda bask› gruplar› oluflturduklar›bir dönemdir. Ne var ki, bu süreçte feminist hareketin 1980’liy›llardaki muhalif ve radikal yap›s› -daha önce de belirtildi¤igibi- hareketin içindeki ayr›flmalar ve dönemin özgün siyasalve toplumsal koflullar› nedeniyle zay›flam›flt›r.

2000’li y›llar: “Ne de olsa politik bir dergidir!”1999 y›l› ile 2006 y›l› aras›ndaki döneme bak›ld›¤›nda; ya-

y›nlanmaya devam eden Pazartesi gibi dergilerin ve bu süreç-te kapanan dergilerin d›fl›nda kendisini “feminist” olarak ta-n›mlayan yeni bir ayl›k ya da haftal›k süreli yay›n›n ç›kmad›-¤› görülmektedir.27 Ancak 8 Mart’tan 8 Mart’a y›lda bir kez ya-y›nlanmak üzere Feminist Kad›n Çevresi taraf›ndan haz›rla-nan Feminist Çerçeve dergisinin 2000 ile 2005 y›llar› aras›ndaç›kan alt› say›s› bulunmaktad›r.

1990’l› y›llar›n feminist medyas› kapsam›nda ele al›nan UçanSüpürge’ye 2003 y›l›nda gerçeklefltirdi¤i üç önemli çal›flma ne-deniyle bu bölümde de yer vermek gerekir. Bunlardan ilki da-ha sonra kitap ve CD olarak da bas›lan “Türkiye’de Kad›n Ör-gütleri Rehberi”dir. Bu çal›flmada Türkiye'deki kad›n kurulufl-lar›n›n kurulufl amaçlar›n›n, etkinlik alanlar›n›n ve iletiflim bil-gilerinin yer ald›¤› bir Veri Taban› çal›flmas› yap›lm›flt›r. ‹kin-cisi, Yerel Kad›n Muhabirler A¤›’n›n kurulmas›d›r. Bu a¤, yerel-deki kad›n haberlerinin gündeme tafl›nmas›, kad›nlar›n kendihaberlerini yaparak taleplerini ve önceliklerini görünür k›lma-

Berrin Yan›kkaya 83

27) Örne¤in Kad›n Belle¤i son olarak 2006’da yay›nlanm›flt›r.

s› amac›yla kurulmufltur ve bu a¤ içerisinde yer alan kad›n mu-habirleri illerindeki ve bölgelerindeki kad›nlar›n seslerini bua¤da duyurmaya devam etmektedir. Üçüncüsü ise, yerel kad›nmuhabirleri haber kaynaklar› olan kad›nlarla buluflturmakamac›yla gerçeklefltirilen Köprüler Kuruyoruz Projesi kapsa-m›nda 81 ilde kad›nlara yönelik film gösterimleri ve söyleflilergerçeklefltirilmesidir. 2003-2005 y›llar› aras›nda yürütülenprojede yap›lan çekimler daha sonra belgesele dönüfltürülmüfl-tür (Uçan Süpürge, 2012a). Uçan Süpürge, sosyal medyay› enyo¤un ve etkileflim içinde kullanan feminist medyalardand›r.Düzenli olarak haber paylaflmakta, yorumlar› takip etmekte veiçerik üretimine kat›l›ma davet etmektedir.

2003 y›l›ndan itibaren Ankara’da yay›nlanmaya bafllanan“muhafazakâr kad›nlar›n birikimi, genç k›zlar›n günlü¤ü, he-pimizin k›zkardefli” (Turuncu, 2012) oldu¤unu belirten Tu-runcu dergisi 128. Say›s›n› 2013 y›l› Aral›k ay›nda ç›kartm›fl-t›r. 2003 y›l›nda ç›kan ve halen yay›nlanmaya devam eden birbaflka yay›n da Petrol-‹fl sendikas›n›n Kad›n adl› yay›n›d›r(KEKVBMV 2011 Ajandas›, 2011: s. 37).

2003 y›l›nda ‹stanbul’da kurulan Filmmor Kad›n Kooperatifi“sadece kad›nlar›n kat›l›m›na aç›k olan Filmmor Kad›n Ko-operatifi kad›nlarla birlikte kad›nlar için sinema yapmak, iti-raz etmek, üretmek, düfllemek ve eylemek için var!” oldu¤u-nu belirtmektedir. Amaçlar›n›, “Kad›nlar›n sinema ve medya-ya kat›l›m›n›, bu alanda kendilerini ifade edebilme, iletiflim veüretim alan, olanak ve güçlerini art›rmak ve Kad›nlar›n cinsi-yetçi olmayan temsil ve deneyimlerini yayg›nlaflt›rmak” flek-linde s›ralamaktad›r. Fimmor bünyesinde, 2004 y›l›ndan iti-baren her y›l film elefltirisinden film yap›m›na çeflitli içerikler-le sürdürüldü¤ü belirtilen Atölyemor: Kad›nlar›n Sinema Atöl-yesi d›fl›nda sadece kad›n yönetmenlerin filmleriyle, ‹stan-bul’da bafllay›p her y›l Türkiye’nin farkl› flehirlerini dolaflan ve2012’de onuncu y›l›n› dolduran Uluslararas› Gezici Filmmor

84 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

Kad›n Filmleri Festivali ve çeflitli sergiler ve konferanslar dü-zenlemeye devam etmektedir (Filmmor 2012).

2006 y›l›nda Amargi Feminist Dergi ç›kmaya bafllam›flt›r. Üçayda bir yay›nlanan derginin otuzbirinci say›s› 2013 K›fl ola-rak ç›km›flt›r (Amargi Dergi, 2013): “Amargi28, okurlar›n›n ay-n› zamanda yazarlar› da olmas›n› ister. Ahbaplara yazd›rmakyerine, yazanlarla ahbap olmay› gelifltirici bulur. Akademik veuzun yaz›lardansa deneyime dayal›, sorusu olan yaz›lar› ba¤-r›na basar. Ne de olsa politik bir dergidir!”. Politikli¤e vurguyapan dergi, Amargi Kad›n Akademesi’nin yay›n›d›r. Amar-gi’nin ayn› zamanda Feminist Kitabevi bulunmaktad›r. Hiye-rarflik bir yap›s› olmayan dergi, ‹stanbul d›fl›nda Adana, An-takya’da örgütlendi¤ini belirtmesine karfl›n, internet sitesinde‹stanbul Amargi ve ‹zmir Amargi olarak iki flehirdeki etkinlik-lerine ayr› bafll›klar alt›nda yer vermektedir. Amargi dergidemilliyetçilikten baflörtüsü yasa¤›na kadar kad›nlarla ilgili hertür konu, okurlar›n da yorumlar›n›n ve kat›l›mlar›n›n beklen-di¤i ve “feminist analize ihtiyaç” oldu¤u belirtilerek tart›flma-ya aç›lmaktad›r. Ayn› zamanda internet sitesinde “FeministGündem” bafll›¤› alt›nda güncel konular, atölyeler, seminer-ler, eylemler LGBT örgütlerinin duyurular› ve aç›klamalar›,kampanya duyurular› gibi gündeme iliflkin bilgilendirmeleryer almaktad›r. Amargi, feminist analize duyulan ihtiyac› yal-n›zca bir saptama olarak belirtmekle kalmam›fl 2011 y›l›ndanbu yana “Feminizm Tart›flmalar›” bafll›¤› alt›nda feminizmin‘Hak Talebi’ ile bafllayan ve 2011 y›l›ndaki tart›flmalar› ‘Femi-nizmin Öznesi Kimdir?’ ile bitiren, 2012 y›l›nda ise “radikalFeminizm” ile bafllay›p “Ütopyalar ve Feminist Siyaset” tart›fl-malar›yla sona erdiren “feminizmin kavramsal ve tarihsel izi-ni sürdü¤ü” bir dizi konuyu tart›flmaya açm›flt›r. Tart›flmalarayn› zamanda kitap olarak da bas›lm›flt›r. 2009 y›l›nda Amar-

Berrin Yan›kkaya 85

28) Amargi, Sümercede özgürlük ve anaya dönüfl anlam›na gelmektedir.

gi Film Okuma Atölyesi olarak bafllayan çal›flma film göste-rimleri ile halen devam etmektedir (Amargi, 2012).

Yine 2006 y›l›nda yay›nlanmaya bafllayan yar› akademik Kül-tür ve Siyasette Feminist Yaklafl›mlar ise Ekim 2013’de yirmi bi-rinci say›s›n› yay›nlam›flt›r (Feminist Yaklafl›mlar, 2013). Buderginin özelli¤i internet üzerinden yay›nlanmas›, daha sonradergiden seçkilerin bas›lmas›d›r. Sosyal medyay› da etkin birbiçimde kullanan dergi kendisini flöyle tan›mlamaktad›r:

“Kültür ve Siyasette Feminist Yaklafl›mlar, Türki-ye'de ve dünyada do¤rudan kad›nlar› ilgilendiren ko-nular›n yan› s›ra, kad›nlar›n etkinlik gösterdi¤i veyaetkilendi¤i tüm alanlarda kad›n bak›fl aç›lar›n› yans›t-may› hedefler. Yay›n politikas› gere¤i kültürlerin vekimliklerin çeflitlili¤ini gözeten; anti-militarist ve de-mokratik bir çizgiyi benimseyen Feminist Yaklafl›m-lar’›n feminist aktivizm ile feminist teorinin buluflabi-lece¤i bir zemin oluflturmas› hedeflenmektedir. Bukayg›larla örtüflecek biçimde, format konusunda s›n›r-land›rmaya gitmemek; tersine, kad›nlar›n farkl› alan-lardaki becerilerini dikkate alarak de¤iflik ifade biçim-lerinin (makale, söylefli, öykü, fliir, karikatür, güncelde¤erlendirmeler, vb.) gelifltirilmesini desteklemekönemli bir tercih olarak benimsenmektedir.”

2006 y›l›nda aç›lan ve Feminist Kad›n Çevresi’nin internetsitesi olan feminisite.net halen yay›nda olmas›na karfl›n sitedeyer alan içerik ayl›k ya da haftal›k olarak güncellenmemekte,düzensiz aral›klarla yaz›lar yer almaktad›r. Sayfalar›nda ken-dilerini flöyle tan›tmaktad›rlar:

90’l› y›llar›n bafl›ndan beri ‹stanbul’daki kad›n hare-keti içinde faaliyet gösteren Feminist Kad›n Çevresi(FKÇ) kültür-sanat alan›nda çal›flma yürüten feministkad›nlardan oluflan bir kad›n inisiyatifidir. Feminisiteile FKÇ içinde geçmifl y›llarda yap›lm›fl olan veya hâli-

86 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

haz›rda yürütülen çal›flmalar›n kamusal alana tafl›na-rak paylafl›lmas›n› amaçl›yoruz. Feminisite ile Türkiyeve Dünya gündemindeki olaylara, sanata, kültüre, ede-biyata, hukuk ve siyasete… K›sacas› kad›nlar›n var ol-du¤u alanlara feminist bir bak›fl aç›s›yla yaklaflmayaçal›fl›yoruz. Bu ba¤lamda Feminisite’de toplumsal cin-siyet alan›na katk› sunacak tüm çal›flmalara a盤›z (Fe-minisite, 2012).

1993 y›l›nda kurulan Kad›n›n ‹nsan Haklar›- Yeni ÇözümlerDerne¤i taraf›ndan 2007 y›l›ndan itibaren Kad›nlarla Mor Bül-ten adl› bir dergi ç›kar›lmaya bafllanm›flt›r. (Dernek, 1998 y›-l›ndan itibaren Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu(SHÇEK) iflbirli¤i ile SHÇEK’e ba¤l› Toplum Merkezleri’ndeKad›n›n ‹nsan Haklar› E¤itim Program›’n› -K‹HEP- yürütmek-tedir.) Mor Bülten de pek çok di¤er feminist medya örne¤in-de oldu¤u gibi okuyucular›n seslerine ve deneyimlerine yervermek istedi¤ini belirterek ilk say›s›n› ç›kartm›flt›r. ‹lk say›-s›nda SHÇEK müdürünün “Güçlü Kad›n, Güçlü Aile, GüçlüToplum” vurgusu yapan yaz›s›, bültenin mor tonunun çok dagüçlü olmad›¤› kan›s›n› uyand›rmaktad›r.

2012 y›l›nda on beflinci say›s›n› yay›nlayan Mor Bülten de-neyimi dernek baflkan› taraf›ndan flöyle anlat›lmaktad›r: “(...)Ve 2007’den beri Mor Bülten K‹HEP’in süreli ve sürekli ileti-flim arac› olarak hem sözümüzü birbirimizle ve daha genifl kit-lelerle paylaflmam›za olanak sa¤l›yor, hem de KIHEP’in, dün-yadaki ve Türkiye’deki kad›n hareketinin, kad›n örgütlenme-lerinin bir nevi izle¤ini tutuyor (Amado, 2012)”.

Sosyalist Feminist Kolektif’in (SFK) 2009 y›l›nda yay›nla-maya bafllad›¤› Feminist Politika, Kas›m 2013’de ç›kan say›s›y-la birlikte yirminci say›s›na ulaflm›fl bulunmaktad›r (SFK,2013). Feminist Politika’n›n yaln›zca feminizm içi bir ak›molarak sosyalist feminizmin de¤il, ayn› zamanda feminist ha-reketin de sesi olmas›n› umut ettiklerine vurgu yaparak ilk sa-

Berrin Yan›kkaya 87

y›s›n› ç›karan SFK’l› kad›nlar amaçlar›n› flöyle belirtmifltir:“Bir yandan feminist hareketin kolektif siyasal özne olarakkendi gündemini yaratmas›na arac›/yard›mc› olmas›, di¤eryandan gündemin bize dayatt›klar›n›n, bizleri kendi belirleye-ce¤imiz gündemden koparmas›n› sa¤lamay› amaçlad›k (SFK,2012).” Halen bas›l› olarak yay›nlanmakta olan dergi, kolekti-fin Internet sitesinde yer alan bilgilere göre K›br›s dahil yirmifarkl› noktada sat›lmaktad›r. SFK’n›n internet sitesi ise dörtana bafll›k alt›nda feminist politikalar üretmeye, tart›flmaya vegündemi takip etmeye devam etmektedir: Haber, duyuru vebas›n aç›klamalar›n›n yer ald›¤› Feminist Gündem; dergi say›-lar›na ve da¤›t›m noktalar›na eriflimin sa¤land›¤› Feminist Po-litika; kad›n eme¤ine iliflkin konular›n farkl› veçheleriyle tar-t›flmaya aç›ld›¤› Mutfak Cad›lar› ve son olarak da erkek flidde-tinin kayd›n›n tutuldu¤u, davalar›n takibinin yap›ld›¤› ve flid-detle ilgili konular›n tart›fl›ld›¤› Mor Nokta. ‹lk say›s›nda oku-yucuyu selamlarken kendilerini ve feminist hareket ve politi-ka aç›s›nda durufllar›n› da tan›mlam›flt›r. Dergiyi ç›karanlar,dergi fikrini olufltururken hem örgütlenmelerinin hem de sis-tem d›fl› feminist politikan›n ihtiyaçlar›n› tart›flmaya bafllam›flolduklar›n› (2009: 3) belirterek politik çizgilerini var olan sis-temin içindeki reformist tart›flmalar›n ötesine tafl›yacaklar›naiflaret etmifllerdir. Ancak ayn› zamanda “[g]üncel geliflmelereiliflkin politika üretirken, Türkiye’deki feminist hareketin de-neyimlerini göz önünde bulundurmaya, yani feminist gelene-¤in birikimini yans›tmaya da çal›flaca¤›z. Feminist yol arka-dafllar›m›z›n ç›kard›¤› di¤er yay›nlar›n bir tamamlayac›s› ol-mak, harketin ihtiyaçlar› karfl›s›nda yay›nlar arac›l›¤›yla da da-yan›flmak, yani mevcut feminist yay›nlarla görev paylafl›m›d›rbizim için esas olan” ifadesinden de anlafl›laca¤› üzere, femi-nist hareketin tarihsel boyutunu sahiplenerek (art-süremsel)ve yatay düzlemde dayan›flarak (efl-süremsel) bir politik çizgi-de hizaland›klar›n› belirtmifllerdir. Hemen ard›ndan ise, Femi-

88 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

nist Politika dergisi karfl›-kamusall›¤›n›n konumland›¤› alan›nçerçevesini flöyle çizmektedir:

“Feminist Politika’y› birlikte yol yürüdü¤ümüzfeminist dostlar›m›z›n katk›lar›yla çeflitlendirmeyeçal›flmak bizim için bir olmazsa olmaz. Erkeklerden,devletten, sermayeden ve sol örgütlerden ba¤›ms›z birfeminist mücadelenin sesini yükseltmek için katk›yapmak isteyen tüm feministlere aç›k olacaksayfalar›m›z (2009, s. 3).”

Böylece Feminist Politika dergisi temel yay›n politikas›n›nyaln›zca sistemin aç›k kurumlar› olan devlet ve sermayeden vebu sistemi yeniden üreten erkeklerden de¤il ayn› zamanda solörgütlerden de ba¤›ms›z bir politika olaca¤›n›n alt›n› çizmifl-tir. Dergi’nin isminde de yer alan politika vurgusunun neyekarfl›l›k geldi¤i ayr›nt›l› olarak aç›klanm›flt›r:

“Her say›da dosya bafll›¤›m›zla patriyarkal kapitaliz-mi farkl› yönleriyle de¤erlendirip politika üretmeyeçal›fl›rken, sistem d›fl› feminizmin renklili¤ini yans›t-may› ve dosya konusuna iliflkin politik ortakl›klar›m›-z› belirginlefltirmeyi istiyoruz. Sadece teorik analizleride¤il, politik yönelimleri öne ç›karan dosyalar yapma-ya çal›flaca¤›z. Dosyalar›n d›fl›nda, feminizmin gün-demlerini yorumlamay›, tart›flmay› ve aktarmay›; be-den politikalar›n› güncellefltirmeyi; tarihimize dönüpbakmay›; feminizmi kültürle, sanatla, edebiyatla bu-luflturmay› amaçlayan bir yay›n çizgisi belirledik.Dünyaya feminist politikan›n gözünden bakaca¤›z…(2009, s. 3).”

Görüldü¤ü gibi Feminist Politika dergisinde belirledikleriçerçeve içinde yaz› yazmak ve göndermek isteyen feministleresayfalar›n›n aç›k oldu¤u belirtilmifltir. Feminist Politika dergisiyukar›da al›nt›lanan ifadelerinden de anlafl›laca¤› üzere top-

Berrin Yan›kkaya 89

lumsal, siyasal ve kültürel yap›da topyekûn bir de¤ifliklik vedönüflüm talep etmekte ve kendisini sistem d›fl› feminist bir ya-y›n olarak konumland›rmaktad›r. Dergi’nin say›lar›na elektro-nik ortamda ulafl›labilen sosyalist feminist kolektifin internetsitesinde haber, duyuru ve bas›n aç›klamalar› ve gündemdekimeselelerin yer ald›¤› Feminist Gündem; kad›n eme¤ine iliflkinyaz›lara yer verilen Mutfak Cad›lar› ve erkek fliddetine iliflkinyaz›lar›n topland›¤› Mor Nokta bölümleri bulunmaktad›r.29

Mor Çat› S›¤›nma Vakf›’n›n yay›nlad›¤› Mor Çat› BültenTemmuz 2011’de 3. Say›s›n› yay›nlam›flt›r. ‹lk say›s› Temmuz2010’da yay›nlanan Bülten bu say›da yirmi y›ll›k Mor Çat› de-neyimiyle birlikte di¤er say›lar›nda oldu¤u gibi temel olarakerkek fliddeti ve kad›n cinayetleri ile fliddete karfl› yürütülenkampanyalara yer vermektedir. 1998 y›l›nda Mor Çat› Yay›n-lar› taraf›ndan ç›kar›lan ilk kitap Gelece¤im Elimde’den sonrakad›n s›¤›n›klar› kurultaylar› ve erkek fliddetine karfl› dayan›fl-ma kampanyalar›n›n deneyimleri de dâhil olmak üzere befl ki-tap yay›nlanm›flt›r. En son yay›nlanan kitap 2009 y›l›nda ç›-kan fiiddete Karfl› Anlat›lar/ Ayakta Kalma ve Dayan›flma Dene-yimleri’dir (Mor Çat›, 2012b).

Buraya kadar yer verilen feminist medyan›n d›fl›nda B‹A-net’in Kad›n›n Penceresi30, 2011-2012 tarihleri aras›nda bir sü-

90 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

29) Feminist Politika dergisinin ve sosyalist feminist kolektif internet sitesinin yürüt-

tü¤ü en önemli politikalardan birinin erkek fliddeti nedeniyle ölen ya da yaralanan

kad›nlar›n davalar›n› takip etmesi, davalara taraf olmas› ve davalarda haz›r bulunma-

s› oldu¤u inanc›nday›m. Anaak›m medyada erkek fliddeti haberlerinin yaln›zca “bir

kad›n daha öldürüldü” bafll›¤›yla normallefltirilerek ve faili gizlenerek veriliyor olma-

s›na karfl›n faili iffla ederek ve davay› takip ederek görünür k›lmas›, davalar sonucun-

da verilen cezalar› ya da davalar›n ak›betini, “tahrik” indirimlerinin, tutuksuz yarg›-

lamalar› derginin sayfalar›na ve internet sitesine tafl›mas› feminist karfl›-kamusall›¤›n

politik mücadele alanlar›ndan birini iflaretlemektedir.

30) Ba¤›ms›z ‹letiflim A¤› (Bianet) yaln›zca feminist olarak nitelendirilemeyecek ol-

mas›na karfl›n 2012 y›l›nda yürütülen “Benim Bedenim, Benim Karar›m” kampanya-

s›nda aktif rol oynayan bir mecra oldu¤unu belirtmek gerekir.

re IMC televizyonunda yay›nlanan Mor Bülten31 program› gibialternatif medya içinde feminist politikalar›n tart›fl›ld›¤›, ey-lemlerin duyuruldu¤u, özellikle B‹A örne¤inde oldu¤u gibikad›n odakl› habercilik anlay›fl›n›n üzerinde duruldu¤u yay›n-lar› da unutmamak gerekir.

2012 y›l›nda kurulan Istanbul Kad›n Müzesi (IKM), amac›-n› “Her dönemdeki ve her kültür grubundaki kad›n seslerininyer ald›¤›, kad›n tarihindeki her katk›n›n ayr›m yap›lmadanonurland›r›ld›¤› ve bugünkü yaflam›m›zdaki etkileri nedeniy-le, geçmiflteki her kad›n çabas›n›n›n özenle ve eflde¤erde ha-t›rland›¤› bir Türkiye kad›n tarihi hedefliyoruz IKM, 2013)olarak belirtmektedir. Bu amaçla, sergiler ve etkinlikler dü-zenleyip sosyal sorumluluk projeleri yürüttü¤ü gibi TürkiyeKad›n Tarihi Akademik Araflt›rmalar Arflivi kurmufltur.

2000’li y›llarda k›sa süreli olarak rastlanan feminist blogla-ra birkaç örnek olarak en son 2006 y›l›nda yaz›lm›fl bloglar›noldu¤u http://feminist.blogcu.com (7 takipçi) ile http://mor.blogcu.com (10 takipçi) gösterilebilir. 2007 y›l›ndan beri de-vam eden ayn› zamanda fanzin olarak bas›lan 143 takipçisiolan cin ayfle (http://cinayse.blogspot.com/) ise edebiyat, kül-tür ve sanat a¤›rl›kl› konulara yer vermektedir. 2009-2012 Ha-ziran aras›nda aktif bir biçimde girifl yap›ld›¤› görülen ve 163takipçici olan http://feministbiz.blogspot.com/ blogunu da bulisteye eklemek gerekir.

Feminist dergilerin d›fl›nda daha önce de örneklerine rastlan-d›¤› flekliyle feminist kitaplar yay›nlamak üzere 2010 y›l› Ekimay›nda Ayizi Yay›nc›l›k üç feminist kad›n; ‹lknur Üstün, AksuBora ve Selma Acuner taraf›ndan kurulmufltur. Yay›nevi’nin

Berrin Yan›kkaya 91

31) IMC televizyonunda 2011 tarihinden itibaren yay›nlanan Mor Bülten ekibinin ka-

nal yönetimiyle aralar›nda ç›kan anlaflmazl›k üzerine 29 fiubat 2012 tarihinden itiba-

ren yay›ndan kald›r›ld›¤›n› kanal›n program› yeniden yay›nlayaca¤›na iliflkin aç›kla-

mas›na karfl›n internet sitesinden arama yap›ld›¤›nda herhangi bir programa rastlan-

mad›¤›n› not düflmekte fayda var.

Internet sitesinde kurulufl öykülerini flöyle anlatmaktad›rlar:

“Yay›nc›l›k bu memlekette kolay bir is de¤il, bunubilerek ve her fley tozpembe olacak romantikli¤ine pekde kap›lmadan girdik bu yola- “kad›n iflleri” çok popü-ler oldu, feminist yaklafl›mla haz›rlanm›fl tezler heryerde ço¤al›p duruyor ama yay›nc›l›k dünyas›na ba-k›nca, bizim okumak isteyece¤imiz feminist kitaplar›ntek tük ç›kt›¤›n› görüyoruz. Bunun için kurduk yay›-nevini. Kendi okumak istedi¤imiz kitaplar› yay›nla-mak için! Bir de, feminist hareketin güçlü ama femi-nist düflünce üretiminin c›l›z oldu¤unu düflünerek…Okuyarak, konuflarak, yazarak, dinleyerek yürüyecekbir hareketin daha güçlü, dirençli olaca¤›na inand›¤›-m›z için (Ayizi Kitap, 2012).”

Ayizi Kitap taraf›ndan 2010 y›l›ndan bugüne kadar aralar›n-da iki çeviri eserin de oldu¤u yirmi iki kitap yay›nlanm›flt›r.

2012 y›l›n›n 8 Mart’›nda ‹zmir’de Kad›n Yazarlar Derne-¤i’nin dergisi “F”nin ilk say›s› ç›kar›lm›flt›r. ‹lk say›s›nda, cin-siyet ve cinsel yönelim ayr›mc›l›¤› yapmayan, nefret söylemin-den, ›rkç›l›k ve militarizmden uzak duran bütün kalemlereaç›k oldu¤u ve kad›nlar›n düflünce, deneyim ve birikimlerinibirbirleriyle paylaflmalar› için ufak da olsa bir yol olmay› he-defledi¤i belirtilmektedir (Anbarl›, 2012).

Feminist medyan›n 2000’li y›llardaki farkl› mecralarda sü-ren yay›nlar›na, akademik yaz›lar›n yay›nland›¤› iki dergiye deeklemek gerekir. Bunlardan ilki Kad›n 2000, di¤eri ise Fe Der-gi (Feminist Elefltiri)’dir. Kad›n 2000 Do¤u Akdeniz Üniversi-tesi Kad›n Araflt›rmalar› ve E¤itim Merkezi’nin (DAU-KAEM)yay›n organ›d›r ve 2000 y›l›ndan beri yay›nlanmaktad›r (Ka-d›n 2000, 2012). Fe Dergi ise Ankara Üniversitesi Kad›n So-runlar› Araflt›rma ve Uygulama Merkezi'nin (KASAUM) ulus-lararas› hakemli dergisidir ve 2009 y›l›ndan beri ç›kar›lmakta-d›r (Fe Dergi, 2012).

92 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

2000 y›l›n›n hem feminist medya hem de feminist kad›nlar›niletiflimi aç›s›ndan önemli bir baflka geliflmesi ise 1998 y›l›ndanitibaren kad›na yönelik fliddet karfl› Kad›n S›¤›naklar› Dan›fl-ma/Dayan›flma Merkezleri Kurultay› ad› alt›nda gerçeklefltiri-len etkinlikleri düzenleyen bir grup kad›n›n girflimiyle kurulanKad›n Kurultay› e- grubunun e-posta a¤›d›r (Göker, 2007: s.209). Farkl› feminist örgütlenmelere ba¤l› kad›nlarla feministmedyadan ya da alternatif medya içinde feminist etkinlikleri vetart›flmalar› takip eden muhabirler bu a¤ üzerinden iletiflimkurmaktad›r. Kad›n Kurultay› yaln›zca etkinik haberleri ver-memekte ayn› zamanda yasal düzenlemelere iliflkin bilgi al›fl-veriflini, ortak aç›klama metinlerinin oluflturulmas›n›, anaak›mmedyada ç›kan kimi haberlere yönelik elefltirilerin gelifltirilme-sini, k›saca feminist kad›nlar›n aralar›ndaki iletiflimi ve ayn› za-manda tart›flma zeminlerini olas› k›lmaktad›r.

2000’li y›llar ve feminist medyaya iliflkin son olarak Diyar-bak›r merkezli kurulan ve tüm çal›flanlar› kad›nlardan oluflanJinHa (Jin Haber Ajans›)’n›n 2012 y›l›nda kuruldu¤unu söyle-mek gerekir. JinHa “Ve medyan›n dilini de¤ifltiriyoruz. Bizdensonra dünya medyas› art›k eskisi gibi olmayacak” diyerek ka-d›na, eme¤ine, çevreye, insanlara sayg›yla ve dayan›flma için-de haber aktaracaklar›n› belirterek 8 Mart’ta haber aktarmayabafllam›flt›r (JinHa, 2012).

2000’li y›llar›n feminist medyas›32 genel olarak de¤erlendiril-di¤inde daha önceki dönemlere göre say›ca az ancak eylemli-liklerindeki yatay ba¤lar ve farkl› mecralardaki da¤›l›mlar›üzerinden bak›ld›¤›nda süreksizlik sorununun önemli ölçüdeüstesinden gelmifl bir medya oldu¤u görülür. Ancak gittikçemuhafazakarlaflan toplumsal yap› içinde Türkiye genelindeörgütlenmelerle ba¤lant›lar kurmalar›na, projeler yoluyla bü-

Berrin Yan›kkaya 93

32) Bu yaz›n›n s›n›rlar›n› aflmas› nedeniyle yer verilememekle birlikte feminist film-

lerin de feminist medya aç›s›ndan de¤erlendirilmesi ve feminist filmler üzerine ince-

lemeler yap›lmas› gerekti¤ine iliflkin not düflmekte fayda var

yük kentlerin d›fl›ndaki kad›nlara ulaflmalar›na, kad›n eme¤i-ne ve kad›nlar›n siyasal yaflama kat›lmalar›na yönelik örgütlümücadelelerde bulunmalar›na karfl›n feminist hareket marji-nal kalmaya devam etmektedir. Yaln›zca feminist meselelerintart›fl›ld›¤› mecralar de¤il ayn› zamanda bar›fl medyas› olarakda ifllev gören feminist medya bütün kazan›mlara ve çabalarakarfl›n hala s›n›rl› say›da kad›na ulaflabilmektedir. 2000’li y›l-lar›n feminist hareketinin kimlik farkl›l›klar›, s›n›f, etnisite vecinsel yönelim gibi konu bafll›klar›ndaki tart›flmalar›n› -do¤alolarak- feminist medyan›n da tart›flmaya açt›¤›n› ve bu konu-lar hakk›nda politikalar üretilmesinde etkin rol oynad›¤›n› be-lirtmek gerekir.

Feminist Medyaya Dair fiimdilik Birkaç Sonsöz…Buraya kadar Osmanl› döneminden bafllayarak ve mümkün

oldu¤unca çok kaynaktan özetlenerek verilen feminist medyatarihinin ve feminist medyan›n içeri¤inin, üreticilerinin, olufl-turduklar› politikalar›n ›fl›¤›nda feminist medyan›n feministkarfl› kamunun mecras› olarak kad›nlar›n kendi haklar›n› sa-vunmak, var olan toplumsal, siyasal, ekonomik, yasal ve kül-türel yap›n›n ayr›mc› uygulamalar›n› ve zihniyetini sorgula-mak, elefltirmek, dönüflüm talep etmek, yayg›n medyan›n “ha-ber de¤eri” biçmedi¤i gündelik meseleleri tart›flmaya açmak,feminist politikalar üretmek ve üretilmesine destek olmak,hem yazar-okuyucu ayr›m›n› hem de geleneksel hiyerarflik ya-p›y› ortadan kald›rmak, hak ihlallerinin takipçisi olmak ve fe-minist aktivizimle ba¤lant›s›n› dinamik bir biçimde korumakve bar›fl›n dilini konuflmak gibi temel ifllevler ve eylemler ala-n›na yay›ld›¤› görülmektedir.

Osmanl›’dan günümüze feminist medyan›n tarihine ve ör-gütlü kad›n mücadelesiyle iliflkisine bak›ld›¤›nda bask›n top-lumsal cinsiyet rejimini elefltiren, de¤ifltirmek ve dönüfltür-mek isteyen, taleplerini hem düflünsel hem de eylemsel olarak

94 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

tan›mlayan kad›nlar›n yaln›zca Allen’›n s›ralad›¤› kad›n ileti-flim a¤lar›n›n bileflenlerini sa¤lamakla ve seslerini yükseltmek-le kalmad›klar›, ayn› zamanda toplumsal bir bask› grubu ola-rak iflledikleri ve feminist medyan›n da feminist politikalar›ntart›fl›ld›¤› mecralar olduklar› görülür. Feminist medya, top-lumdaki kad›nl›k ve erkeklik tan›mlar›na iliflkin s›n›rlar› ye-rinden etme hatt›nda söylemlerini ve eylemlerini gerçekleflti-rir. Feminist medya, yaz›n›n bafl›nda yer verilen Davidoff’unsözlerindeki s›n›fland›rmalar ve s›n›rlar alt üst edilerek bask›nyap›lara karfl› yürütülen mücadelenin hem zemini hem arac›hem de sonucudur. Feminist medya kendi içinde ayr›flm›fl ol-sa da temel ya da güncel sorunlar üzerinden (kad›n cinayetle-ri, erkek fliddeti, kürtaj yasas› gibi) çok çabuk bir araya gele-bilmekte ve aç›klamalar, eylemler, seminerler, bas›n bildirile-ri düzenleyebilmektedir. Bu tür bir ortak hareket zemininibaflka herhangi bir alternatif kamuda ya da alternatif kamuylaba¤lant›l› bir alternatif medyada oluflturmak mümkün de¤il-dir. Feminist medyaya dâhil olan yay›nlar de¤iflse de feministhareket Türkiye’de yirmi y›l› aflk›n süredir süreklili¤ini ve tu-tarl›l›¤›n› koruyan bir karfl› kamu olarak mücadelesini devamettirmektedir. Bu nedenle Türkiye’deki feminist karfl› kamu-sall›¤›n mecralar›n›n her birinin akademik olarak incelenme-sinin bundan sonra yap›lacak çal›flmalar›n ana eksenlerindenbirini oluflturmas› gerekti¤i inanc›nday›m.

fiimdilik son söz olarak feminist medyan›n eti¤inin de ben-zer biçimde incelenmesi gereken bir alan olarak durdu¤unubelirtmeliyim. Bu kitapta önceki bölümlerde yer verilen radi-kal etik tart›flmalar› penceresinden bak›ld›¤›nda da feministmedya yaln›zca alternatif medya olmakla kalmaz, ayn› zaman-da feminist radikal eti¤in de mecras› olarak var olur. Bask›nyap›lara yenilmeyen, co¤rafi, siyasal, kültürel s›n›rlamalar yada s›n›rlar gözetmeksizin kad›nlar›n yaflam haklar›n›n, kad›n-lar›n insan haklar›n›n, kad›nlar›n deneyimlerinin, kad›nlar›n

Berrin Yan›kkaya 95

mücadelelerin, kad›nlar›n politikalar›n›n hem alan› hem deaktar›c›s›d›r. Bunlar›n da ötesinde var olan toplumsal düzeninradikal bir biçimde de¤iflmesi gerekti¤ini hayk›r›r ve talepeder. Bu nedenle de feminist medya bir eylem ve politika ola-rak duvarlar› aflmak hedefiyle hareket eder.33

96 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

33) Yaz›n›n derleme bir kitap bölümünün s›n›rlar›n› fazlas›yla zorlam›fl olmas› ne-

deniyle KA-DER, KEDV gibi örgütlenmelere yer verilememifltir. Yaz›da eksik kalm›fl

olan herhangi bir feminist medya var ise, emek verenlerden flimdiden özür dilerim.

Son derece parçal› bir alan› tek bir yaz›ya s›¤d›rmaya çal›flman›n zorlu¤unu anlay›fl-

la karfl›layacaklar›n› umuyorum.

Kaynakça

Abel, Richard (1997), “An Alternative Press: Why?”, Publishing Research Quarterly,

No: 12, s.78-84.

Akal Aslan, Emel (2001), “Kad›n ve Siyaset Ayk›r› Bir Örnek: ‹KD”, Yerli Bir Femi-

nizme Do¤ru, yay.haz. Aynur ‹lyaso¤lu ve Necla Akgökçe, ‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, s.

455-484.

Akal, Emel (2011), K›z›l Feministler: Bir Sözlü Tarih Çal›flmas›, ‹stanbul: ‹letiflim

Yay›nlar›.

Albert, Michael (1997), “What Makes Alternative Media Alternative”,

http://www.zcommunications.org/what-makes-alternative-media-alternative-bymic-

hael-albert e.t. 23 Ocak 2011.

Amado, Liz Erçevik (2012), K‹HEP 18’ine Basarken 15’inci Mor Bülten, Kad›nlar-

la Mor Bülten, Say› 15. Kad›n›n ‹nsan Haklar›- Yeni Çözümler, http://www.kadininin-

sanhaklari.org/kategori/sureli-yayinlar/31703/kadinlarla-mor-bulten-sayi-15-2012-

turkce, e.t. Eylül 2012.

Amargi (2012), http://amargi.org.tr/, e.t. Eylül 2012.

Amargi Dergi (2012), http://www.amargidergi.com/, e.t. Eylül 2012.

Anbarl›, Hülya (2012), “Yeni Bir Dergi: F”, Uçan Süpürge Kad›n Haber Sitesi,

http://www.ucansupurge.org/turkce/index2.php?Hbr=577, e.t. A¤ustos 2012

Atakul, Sat› (2002), “Popüler Feminist Bir Yay›n Deneyimi: Kad›nlara Mahsus Ga-

zete Pazartesi”, Yay›nlanmam›fl yüksek lisans tezi, Ankara.

Atefl, Nevin Yurdsever (2009), Yeni Harflerle: Kad›n Yolu/Türk Kad›n Yolu (1925-

1927), ‹stanbul: Kad›n Eserleri Kütühanesi ve Bilgi Merkezi Vakf› Yay›nlar›: 29, Ka-

d›nlar›n Belle¤i Dizisi No:1.

Ayizi Kitap (2012), “Hakk›m›zda”, http://ayizi.com.tr/?page_id=2, e.t. Eylül 2012.

Atton, Chris (2006), Alternative Media, London: Sage Pub. 1. Bas›m 2002.

Bailey, O.G., Cammaerts, B. ve Carpentier, N. (2007), Understanding Alternative

Media, Berkshire: Open University Press.

Belge, Burçin (2010), “1980’den 2010’a Türkiye’de Kad›n Hareketi”, B‹ANET Ka-

d›n›n Penceresi, http://bianet.org/kadin/kadin/123068-1980den-2010a-turkiyede-ka-

din-hareketi, e.t. A¤ustos 2010.B‹A (2002), “Ocak Kad›n Tarihçesi”, B‹A Haber Mer-

kezi, http://eski.bianet.org/kadin/tarihce/ocak.htm, e.t. A¤ustos 2012

B‹ANET (2009), “‘Feminist Politika’ Dergisi Ç›kt›”, http://bianet.org/bianet/top-

lumsal-cinsiyet/112226-feminist-politika-dergisi-cikti, e.t. A¤ustos 2012.

Bora, Aksu (2004), “Feminizm: S›n›rlar ve ‹hlal ‹mkân›”, Birikim, Say›: 184-185, ,

‹stanbul: Birikim Yay›nc›l›k, s. 106-112.

Bora, Aksu (2011), Feminizm Kendi Aras›nda, ‹stanbul: Ayizi Yay›nlar›.

Berrin Yan›kkaya 97

Carpentier, Nico (2011), Media and Participation: A site of ideological-democratic

struggle, Bristol: Intellect.

Ceyhan, Ça¤dafl (2009), “Medyada Alternatif Bir Hal: ‘AHAL‹’ ve Karfl›t Kamusal-

l›k, Kurgu” Online International Journal of Communication Studies, Vol. 1, Ekim 2009.

Çak›r, Serpil (2007), “Türkiye’de Kad›n Kurtulufl Hareketi”, Haber Bülteni, Say›:

2007/1, Y›l: Ocak-fiubat-Mart, Jeoloji Mühendisleri Odas› Yay›nlar›.

Çak›r, Serpil ve Gülbahar, Hülya (2000), “Kronoloji”, KEKBMV 2000 Ajandas› Ka-

d›n Hareketinin Yüzy›l›, ‹stanbul: KEKBMV Yay›nlar›, No. 17.

Çak›r, Serpil (2009), “fiirin Tekeli: Siyaset Bilimi’nde Yeni Bir Soluk”, ‹. Ü. Siyasal

Bilgiler Fakültesi Dergisi, No: 40, s. 109-118.

Davaz-Mardin, Asl› (1998), Kad›n Süreli Yay›nlar› Bibiliyografyas›: 1928-1996, Ha-

n›mlar Âlemi’nden Roza’ya, ‹stanbul: Kad›n Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi

Vakf› ve Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf› Yay›n›.

Davidoff, (2002), Feminist Tarihyaz›m›nda S›n›f ve Cinsiyet, yay. haz. Ayfle Durak-

bafla, çev. Zerrin Atafler, Selda Somuncu¤lu, ‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›.

Demiray, Emine (2011), “Kad›n Hareketi ve Örgütlenme”, Toplumsal Yaflamda Ka-

d›n, ed. Gürsel Ya¤›z Okut, Eskiflehir: Anadolu Üniversitesi Yay›nlar›. No: 1700, s.

189-218.

Downing, John (2000), Radical Media: Rebellious Communication and Social Move-

ments, London: Sage Pub.

Ergün, Yeflim (2012), “Türkiye’de Kad›n Hareketi”, Sosyalist Demokrasi, 4 Mart

2012, http://www.sosyalistdemokrasigazete.net/yazilar/ye/yesim_ergun_20120304.

htm, e.t. Temmuz 2012.

Fe Dergi (2012), “Feminist Elefltir”i, http://cins.ankara.edu.tr/, e.t. A¤ustos, 2012

Feminist Yaklafl›mlar (2012), http://feministyaklasimlar.org/index.php?act=in, e.t.

A¤ustos 2012.Feminisite (2012), Hakk›m›zda, Feminisite, http://www.feminisi-

te.net/pages.php?act=about, e.t. A¤ustos 2012.

Filmmor (2012), “Hakk›m›zda”, Filmmor Kad›n Kooperatifi, http://film-

mor.org/?sayfa=2, e.t. Eylül 2012.

Fraser, Nancy (2004), “Kamusal Alan› Yeniden Düflünmek”, Kamusal Alan,

yay.haz. Meral Özbek, ‹stanbul: Hil Yay›nlar›.

Fougeyrollas-Schwebel, Dominique (2009), “Feminist Hareketler”, Elefltirel Femi-

nizm Sözlü¤ü, yay.haz. H. Hirata, F. Laborie, H. de Dolaré, D. Senotier, çev. Gülnur

Acar-Savran, ‹stanbul: Kanat Kitap.

Göker, Gamze (2007), “‹nternetin Türkiye Kad›n Hareketi Üzerindeki Etkisi: Ka-

d›n Kurultay› E-Grubu Örne¤i”, Yeni Medya Çal›flmalar›, der. Mutlu Binark, Ankara:

Dipnot Yay›nlar›, s. 205-247.

JinHa (2012), “Hakk›m›zda”, Jin Haber Ajans›, http://www.jinhaber.com/, e.t. Ey-

lül 2012.

98 Türkiye’de Feminist (Alternatif) Medya: Duvarlar› Aflmak

Kad›n 2000 (2012), “Kad›n Araflt›rmalar› Dergisi”, http://kwj2000jour-

nal.emu.edu.tr/, e.t. A¤ustos 2012.Karakartal, Alev (2005). Kad›nlar›n A¤z›ndan Ka-

d›n Mücadelesi, B‹ANET Kad›n›n Penceresi, http://bianet.org/kadin/saglik/57211-ka-

dinlarin-agzindan-kadin-mucadelesi, e.t. A¤ustos 2012

KEKBMV (2012), “Tarihçe”, Kad›n Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakf›,

Vak›f Hakk›nda, http://www.kadineserleri.org/vakif_hakkinda_tarihce.asp, e.t. A¤us-

tos 2012.

Koçak, Mine (2007), “80’li Y›llar Kad›n Hareketi”, Feminisite, http://www.femini-

site.net/news.php?act=details&nid=216, e.t. A¤ustos 2012.

Köker, Eser (1997), “Feminist Alternatif Medya Üzerine”, Ankara Üniversitesi ‹le-

tiflim Fakültesi Y›ll›k, 1995/1996, s. 23-44.

KSAUM (2012), Akademik, ‹stanbul Üniversitesi Kad›n Sorunlar› Araflt›rma ve Uy-

gulama Merkezi, http://www.istanbul.edu.tr/merkezler/webkaum/akademik.html, e.t.

A¤ustos 2012.

Mor Çat› (2012a), “Öykümüz”, Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf›, http://www.morca-

ti.org.tr/tr/sayfa/11/Oykumuz.html, e.t. A¤ustos 2012.

Mor Çat› (2012b), “Bilgi Kaynaklar”›, Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf›,

http://www.morcati.org.tr/tr/sayfa/18/Kitap.html, e.t. A¤ustos 2012.

Ovadia, Stella (1994), “Çok ‹mzal› ve Çok Öznel Bir Kronoloji Denemesi”, Birikim:

Ayl›k Sosyalist Kültür Dergisi, No: 59, ‹stanbul: Birikim Yay›nlar›, s. 55-57.

Payne, Jenny Gunnarsson (2009), “Feminist media as alternative media?”, Interfa-

ce: a journal for and about social movement, Volume 1 (2): 190 - 211 (Kas›m 2009).

SFK (2012), “Sosyalist Feminist Kolektif”, http://sosyalistfeministkolektif.org/ e.t.

A¤ustos 2012.

Turuncu (2012). http://turuncudergisi.blogspot.com/, e.t. A¤ustos 2012.

Uçan Süpürge (2012a), “Uçan Süpürge’nin Öyküsü”, http://www.ucansupur-

ge.org/turkce/index2.php?Id=39, e.t. Ekim 2012.

Uçan Süpürge (2012b), “Uçan Süpürge tan›t›m Dosyas›”, http://www.ucansupur-

ge.org/veri/dosyalar/ucansupurge2011.pdf, e.t. Ekim 2012.

Vatikiotis, Pantelis (2005),” Communication Theory and Alternative Media”,

Westminster Papers in Communication and Culture, Special Issue II,

Waltz, Mitzi (2005), Alternative and Activist Media, Edinburgh: Edinburgh Univer-

sity Press.

Berrin Yan›kkaya 99