"II. Meşrutiyet Döneminde Manisa'da Yayınlanan İslam ve Ulum Dergisi -İnceleme ve...

33
ISSN 0257-4 152 e ' Ege Ünivers i tes i Ede b iyat Fakültesi DERGiSi XVI Ege Üniversitesi Bornova - 2001

Transcript of "II. Meşrutiyet Döneminde Manisa'da Yayınlanan İslam ve Ulum Dergisi -İnceleme ve...

ISSN 0257-4 152

e ' Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları

TARİH İNCELEMELERİ

DERGiSi

XVI

Ege Üniversitesi Basımevi Bornova - İZMİR

2001

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları

TARİH İNCELEMELERİ

DERGİSİ

XVI

Ege Üniversitesi Basımevi Bornova - İZMİR

2001

1 1

Sahibi: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi DEKAN Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu

Yayın Kurulu: Prof.Dr. İsmail AKA (Başkan) Prof. Dr. Tuncer BAYKARA Prof.Dr. Necmi ÜLKER Prof. Dr. Alunet ÖZGİRA Y Arş. Gör. Hasan MERT

Adres: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı Bornova - İZMİR

ISSN 0257 - 4152

İÇİNDEKİLER

Ahmet ÖZGİRA Y, Türk Silahlı Kuvvetleri (1923-1938) ............................... 1

M. AkifERDOGRU. The Judicial Court in Ottoman Cyprus (1580-1640) ..... 9

Mesut ÇAPA, Tevhid-i Tedrisat Sonrası Trabzon'da Eğitim ....................... 21

Cüneyt KANAT, Baybars Zamanında Meınlı1k- İlhanlı Münasebetleri (1260-1277) ............................................ : ....................................... 31

Nejdet BİLGİ, II. Meşnıtiyet Döneminde Manisa'da Yayınlanan İsHim ve Ulı1m Dergisi-İnceleme ve Bibliyografya- .......................... 47

Turan GÖKÇE, 1699-1700 Tarihli Bosna Hududnamesi ............................. 75

Mevlüt ÇELEBİ, Bir İtalyan Generalinin Türkiye Anılannciald Yanlışlar ... ı 05

Erhan AFYONCU, Teşrifi\tizade Mehmed bin Ahmed'in Hayatına Işık Tutacak Bir Vesika .................................................... 113

Rahmi ÇİÇEK, Trabzon'da Enneni Nüfusu ve 1895 Enneni Olayları ......... l21

Ersin GÜLSOY, XVI. Asırcia Divriği Sancağı'nda Padişalı Hasları ve Haslann 1548 Tarihli Defteri ..................................................... 141

Sadiye TUTSAK, Osmanlı Devletinin Son Devirlerinde Uşak Kazası ........ 175

Calıit TELCİ, XIX. Yüzyıl Bektaşili ği Haldeında Bir Eser İzi\hü '!-Esrar ................................................................................. 193

Çetin A YKURT, Padişalı-Halk Buluşmasını Temin Eden Törenlerden Birisi: Cuma Seli\ınlığı ............................................... 201

ÇEVİRİLER

Sydney Nettleton FISHER, Osmanlı İmparatorluğu'nda İktidarMücadelesi (1481-1503) (Necmi ÜLKER) .......................... 205

Elizabeth A. ZACHARIADOU, Sinoplu Gazi Çelebi (M. AkifERDOGRU) .................................................................... 221

Elizabeth A. ZACHARIADOU, Pakhymeres'e Göre Kastamonu'da "Amourioi" Ailesi (Zerrin Günal ÖDEN) ....................................... 225

W alter Enıil KAEGI, Anadolu 'nun Türider Tarafından Fethine Okçuluğun Katiası (Yusuf A YÖNÜ) ............... : ............................. 239

KİT AP TANITIMI

Ali b. Salih el-Miheymid, El-Di\nişınendiyyı1n ve Cihadihim fı Bili\d-ı Anada!. İskeneleriye 1994. 278 sayfa (Adnan ÇEViK) ....... 255

Salahi Sonyel, The Greal W ar and the Tragedy of Anatolia (Turks and Armenians in the Maelstrom of Major Powers), Ankara 2000. TTK. yay .. X+ 221 sayfa (Nuri KARAKAŞ) ............ 261

ll. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE MANİSA'DA YAYlNLANAN isLAM VE ULUM DERGisi -İnceleme ve Bibliyografya-

Nejdet BİLGİ

Giriş

Türk basın tarihinin yerel boyutu üzerine bazı çalışmalar bulunmakla beraber, bunların henüz yeterli seviyede olmadığı açıktır. Bu durumun çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Ama en önemlisi ve ne yazık ki en acısı, yaymlandığı bilinen birçok gazete ve derginin koleksiyonları bir tarafa, geride adından başka bir şey bulumnaınasıdır. Kütüphanelerdeki gazete ve dergi koleksiyonlarınm da çoğu 'eksiktir. Özel kütüphanelerde bulunan koleksiyonlara ulaşmal< ise, başlı başına bir gayrete ve bir o kadar da talilıli olmaya bağlıdır.

Bilindiği gibi, basın modernleşme tarihimizin en önenıli yönlerinden birini oluşturmalctadır. Yenileşmenin araçlarından biri olan basının, yerel ölçekte nasıl bir fonl<siyona saltip olduğu veya olamadığı öncelilde gazete ve dergilerin koleksiyonlarından hareket edilerek ortaya konulabilir. Fakat, Türk yenileşme tarihi, aynı zamanda ülkemizin siyasi, ilctisadi, sosyal, kültürel vb. balmnlardan zor zaınaıılarının tarilıidir. Hemen her şeyin yanın kaldığı, her hamlenin hayal kırıldığı ile sonuçlandığı bu dönem, basın için de benzer özelliider taşımaktadır. Cunılıuriyet dönenıine Osmaıılı' dan her şeyden ne oranda miras kalrnışsa, basından dalıa fazlası kalmanuştır denilebilir. Dolayısıyla savaşlar, işgaller, yangınlar, göçler vs. diğer hususlarda olduğu gibi, basın alaıundaki mirasımızın da önemli bir kısımnı yok etmiştir. Ayrıca, tarilıi ve kültürel değerlerimizden esirgediğimiz ilginin de, devraldığıımz mirasın yetersizliğinde payı vardır.

Osmanlı taşrasında basın tarilli açısından diğerlerine göre z.engin sayılabilecek yerler, dalıa çok Osmaıılı vilayet merkezleridir. Vilayetin diğer sancal< merkezleri, genelde merkez sancağm merkezi kadar basın faaliyetlerine salıne r · ·. maımşlardır. XIX. Yüzyılın ikinci yarısmdan itibaren, Aydın Vilayeti'nin ikinci yük sancağı olan Sarulıan'm merkezi Mmlisa da bu çerçevede ele alınabilir. Vila;, merkezi İzınir'in, basın hayatı açısından sadece Osmaıılı dönenünde değil, Cunılıuriyet dönenlinde de ülkemizin İstanbul' dan sonra ildnci veya -Cumhuriyet dönenlinde Ankara' dan sonra­üçüncü sırada hareketliliğe saltip olduğu bilinnıektedir1 • Özellikle II. Meşrutiyet'in ilanı

1 Nejdet Bilgi, "Milll Mücadele'nin Başlarında İstanbul Türk Basını", Türk Yurdu, XVII/122 (Ekim 1997), s. 65. Feridun Fazıl Tiübentçi, Cımılıuriyetten Sonra Çıkan Gazeteler ve Mecmualar 29 İlkteşrin 1923-31 İlkkanım 1940, Ankara 1941, ss. 43-47. 55-79'daki veri!ere

Nejdet Bilgi

ile başlayan yayın furyası İzmir' de de kendini göstenniştir. Nitekim dönemin basınında yer alan bilgilere göre, Meşrutiyet'in ilanından itibaren, İzmir'de yayınların1ak üzere ruhsat verilen süreli yayın sayısı, üçüncü ayın sonunda 7 5' e ulaşnuşt.ıfl. Bu sayının ileriki aylarda daha da arttığı mul1aldmktır. 1908-1909 yıllannda İzmir' de kısa veya uzun ömürlü olarak yayın hayatında bulunduğu tespit edilebilen, Türkçe gazete veya dergi sayısı 30 civanndactıı.-'3. Bu sayının daim yüksek olma ihtimali kuvvetli dir. Nitekim Takvim-i Vekayi'de yayıınlanan. imtiyaz alan gazete isiınierine göre Aydın vilayeti çerçevesinde alınan Türkçe gazete imtiyazı sayısı 45'dir4. Bu miktar, şüphesiz aynı dönemde 200'e yakın bir sayıya ulaşan İstanbul'la kıyaslanaınayacal< kadar azdır. Falmt diğer vilayetlerle kıyaslandığında kayda değerdir. İzmir, basın hayatı açısından ülkemizin her zaman önemli bir bölge basını merkezi olmuştd. Aynı zamanda Batı Anadolu'nun sosyal, ekonoınil<, siyasi ve kültürel bir merkezi durumundadır. İzmir'in bu konumu, tabii olara!< bölgenin diğer merkezlerini etkilemeİ<tedir. Bu etld, günümüzde olduğu gibi, Osınanlı'mn son dönemlerinde ve Cumhuriyet'in ilk yıllannda da söz konusudur.

İzmir'in basın hayatı açısından bölgenin diğer merkezlerine ve özellilde Manisa'ya etldsi olumsuzdur. İzmir'in önemli bir bölge basınına saltip olması, yal<ınlığı dolayısıyla Manisa' da yerel basının geç doğmasına yol açmıştır. Geç doğan Manisa basını, yine İzmir basınının etleisiyle yeterince gelişeıneıııiştir. Yine de Cumhuriyet döneminin 193'6-1955 yıllan, Maııisa basın hayatının dildmte değer bir canlılık gösterdiği yıllar olara!< anılabilir.

Manisa'da basın hayatının II; Meşrutiyet'in ilanından biraz önce başladığına dair bazı bilgiler bulunmalda beraber6

, henüz bu döneme ait bir gazete nüshasına ulaşılabilnıiş değildir. Fal<at II. Meşrutiyet'in ilanından sonra yayınlanan bazı gazete ve dergi nüshalarına kütüphanelerinıizde tesadüf edilmektedir. Bunların. içinde; en düzenli koleksiyonu günümüze kadar ulaşanı, kendisini "haftalık gazete" olara!< tanımlayan İsli'an ve U/üm dergisidir7

. II. Meşrutiyet döneminin başlannda, basın hayatının en

göre; ı 923- ı 940 yılları ar~sında yayın hayatma giren, kısa veya uzun ömürlü, her türden süreli yayın sayısı, İstanbul'da 846, Ankara'da 159 ve İzmir'de 77'dir.

2 Ahenk, 22 Teşrin-i evvel 1324, s. 3. 3 Ömer Faruk Huyugüzel, 1928'e Kadar İzmir'de Çı/muş Tiidcçe Kitap ve Süreli Yayınlar - Kataloğıı, İzmir 1996, s. 73-74. · .

4 Kudret Emiı'oglu, Anadolu' da Devrim Günleri, ll. Jı1eşmt(vet 'in İlmıı, Temnıuz-Ağııstos 1908, Ankara ı 999, s. 99. Listedeki İzmir ve Aydın rakariılan toplanarak verilmiştir.

5 İzmir basını hakkında, bkz. Tuncer Baykara, İzmir Şelıri ve Tarihi, İzmir 1974, ss. 109-111; Zeki Arıkan, "'Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerinde İzmir Basııu", Tanzimattan Cumlıuriyete Türkiye Ansiklopedisi, (TCTA) I, ss. 103-111; Turan. Akkoyun, "Atatürk Dönemi İzmir Basınııun Genel Durumu", Son Yıllarda İzmir ve Batı Anadolu Uluslararası Senıpozyunıu Tebliğleri, (Haz. Tuncer Baykara), İzmir 1993, ss. 239-246; Huyugüzel, a.g.e., ss. 47-77.

6 Enver Konukçu, "Pazarcıklı Mehmed Emin'in Neşrettiği Manisa Gazetesi (ı909)", Manisa, S. 5 (Ağustos 1983), s. 6.

7 Dergi hakkında, bu yazının ilk şekli ve geniş bir taıutıını için, bkz. Nejdet Bilgi, "Maııisa Basın Hayatmm İlk Dergisi: İslfun ve Ulüın", Manisa Dergisi, Sayı 18 (Aralık 1999), ss. 19-37.

48

II.lv!eşmt~vet Döneminde A1anisa 'da Yaym/anan İsldnı ve Ulılm Dergisi

hareketli kısmını dergiciliğin oluşturduğu biliıunektedir8 . Daİayısıyle dergiciliğiıı dizibesi, İs/dm ve Utam'u yayınlayanları da etkilemiş olmalıdır.

A. Yayın Bilgileri

Manisa'da yayınlanan ilk dergi olma özelliğine saltip olan İs/dm ve V/üm, 20x28 cm. ebadındadır. Dergi mevcut koleksiyenlara göre, yalıuzca ı9 sayı yayıınlanabilntiştir. Ancale, mevcut koleksiyonlarda ı 2. ve ı 3. sayılar buluıunaınalctadır. Dolayısıyla elde sadece ı 7 sayısı mevcuttur. Her sayısı 8 sayfa olarak yayınlanan derginin ilk sayısı 8 Teşr!n-i s full. ı 3 24 (2 ı Kasını ı 908} tarihini taşımaktacl.ır'. Haftalık olarale yayınlanmakla beraber bazan periyodunu bozan derginin koleksiyonlarda yer alan ı 9. ve son sayısı, 6 Nisan 1325 (19 Nisan ı 909) tarihiılİ taşımaletadır. Derginin mevcut bütün sayılarına, birbirini takibeden sayfa numarası verilntiştir. Dolayısıyla

dergiı1in eldeki son sayısı ı52. sayfada son bulmaktadır. Ancale, derginin 9. sayısıyla birlikte verilen tek sayfalık ilave ile bu sayı ı53 olmaktadır. Derginin sayfa düzenlemesi ise iki sütun olarak yapılmıştır.

Derginin ayrıca kapağı buluıunaınalctadır. İlk sayfa başlığın ve yayın bilgilerinin bulunduğu sayfadır. İs/dm ve U/üm başlığındaıı önce sayı anlamında kullaıulan "numro" ifadesiyle derginin kaçıncı sayısı olduğu, fiyatı ve yayınlandığı gün ve tarih verilmektedir. Başlığın altında dergiılİn mulıtevasına ilişkin olarale şu ifade yer alınalctadır: "Din-i Celil-i İslfun'ın Alıkfnn-ı Münlfesinden ve Ulfim ve Fünfin ve Siyasiyatdan Bilhis Haftalık Gazetedir". Aneale bu ifade 7. sayıdan başlayarak "Şems-i Hakikat Centiyat-ı Mulmddesesi' ıtin Naşir-i Efkan dır" şeklinde değişildiğe uğraınıştır. Derginin alt başlığı sayılabilecek bu ifadeden sonra, iki yatay çizgi arasında ve iki sütun halinde diğer yayın bilgileri yer almaktadır.

Derginin yayın bilgilerine göre salıibi ve ınüdüıü Yeıtişeltirli Alımed Kemal'dir10

. Ser-ınulmrriri ise Hacı Abdizade Ali Haydar'dır. Ancak 6. sayıdan başlayarale ser-mulıarriri ile ilgili ifade yayın bilgileri arasından çıkarılnuştır. Derginin idare yeri "Maıtisa' da Kurşunlu Han' da Dilire-i Malısüsadır" şeklinde belirtilmelctedir. Bu bilgi de 7. sayıdaıı başlayarak değiştirilmiştir. 7. ve sonraki sayılarda derginin yeıti idare yeri ve matbaası, "Maııisa'da Kanber Çeşınesi Kurbünde Daire-i Malısüsadır" şeklinde belirtilmektedir.

8 Bkz. Ali Birinci, "Meşmtiyet Matbm'itı (1324-1325)/I-V", Kebikeç, (Sayı 1995/2-1998/6); Bülent Varlık, "Tanzimat ve Meşmtiyet Dergileri", TCFA, I, ss. 112-125.

9 İsldm ve Uliim'un yayın nıhsatııun çıh.1ığına dair haber, yayınlandığı tarih~en 17 gün önce basında yer almıştır. Bkz. Ahenk, 22 Teşrin-i evvel 1324, s. 3. Aynı yerde Is/dm ve Uliim'la birlikte yayın nıhsatı aldığı belirtilen süreli yayıniann isimleri şöyledir: Edeb, Dfirbin, Baros ve Revödorvan.

10 Aluned Kemal'in İzmir gazetelerinde yayınlanan yazıları da bulunmaktadır. Bunlardan tesadüf ettiklerimiz: Mahmud Esad Efendi aleyhine Temmuz gazetesinde yaymlanan yazıyı eleştirdiği yazılan, Ahenk, 13 Ağustos 1324, s. 3 ve 16 Ağustos 1324, s. 2'de bulmunaktadır; Beyaniillıak adıyla yaymlanan kitabı hakkında, İzmir'de Rumca yaymlanmı Amaltiya gazetesinde aleyhte yaym yapılınası üzerine kaleme aldığı cevap yazısı, Hizmet, 24 Eylül 1324, s. 2-3 'te yer almaktadır.

49

Nejdet Bilgi

Derginin kiitüphaneleriınizde iki ayn koleksiyonu bulunmaktadır. Bunlardan birisi İstanbul Hakkı Tarık Us Kiitiiphanesi'nde11

, diğeri de Akirisar Zeynelzade Halk Kiitüphanesi'ndedir12

. Ancak her iki koleksiyon da eksiktir.

Her niishası 20 para olan derginin yıllık 50 sayı üzerinden abone bedeli, İzmir ve Manisa için 25, hariç için 30 kuruştur. 6. sayıdan itibaren İzmir kaldırılarak sadece Manisa için 25 kuruş olduğu belirtilnıiştit. Derginin altı aylık aboneliği bul unmaınaktadır.

Basın tarihinin hemen her döneminde dergiler için abone meselesinin önemli bir konu oluşturduğuna şüphe yoktur. İs! dm ve Ulüm dergisinin de kar getirmeyen bir yayın faaliyeti olduğu, hatta türlü fedakarlıklarla çıkarıldığı ve bazı abone veya okuyucularm derginin bedelini ödemedikleri, "İhtar" başlığıyla verilen şu yazıdan anlaşılmaktadır13 :

"Gazetemizin ne meşalekat/e intişar etmekde olduğu bir dereceye kadar cümlenin malümudur. "İs/dm ve Ulünı" ndmiyle şu gazeteyi çıkarmakdan maksdd-ı aslfmiz vatana hizmet olduğu şimdiye kadar zerreten maa isitifade etnıeyüb keseden saıf ederek neşriydta devamımızia müsbet bir keyfiyetdir. Biz; bir para istifade etmesek bile gazelemizi çıkarmak fikrindeyiz, fakat zarar da etmeme/iyiz.

Ahô.li-i kiranı, kariinden bazılarının haftada islibel eden iki üç metefiği

vermemek için türlü türlü tas'ibdtı bize nefret verdiriyor. Bakınız arz edeyim: Herlces reyinde nıuhtar ise de diğerlerini de ızrar etmemek şart-ı a 'zamdır. Bazılarına birinci nüslıadan itibaren "İsldnı ve Ulünı"ları gönderiyoruz. Süküt ederek kabul ediyor da tam bedelin tediyesi takarriib etdiği sıralarda tahriren veya şifdhen gazeteyi iade ediyor. Şimdi insaf edelim. Beher nilshasının tab 'ı bir hayli para sarfina, bin türlü kü/fetin ihtisdrına mütevakkıf olan gazete neşrinde kendilerine itimad olunagelen kar}inden bazıları tarafindan bu muameleye diiçar olunursa insan ne Ml kesb eder tasavvur buyurulsun. Böylelerinin şimdiki hdlde isimlerini gçızetemizle ilan edivermek pek münasib ise de insaniyet nanıma tehir ediyoruz. Fimabad gazetemizi iade etmek isteyenlere ihtar ederiz ki hakkımız bulunan bir senelik gazete bedelini de beraberce irsal etsinler. "

İsldnı ve Ulüm dergisi haftalık periyodunu 15 Kfuıun-ı evvel ile 5 Kfuıun-ı sani tarihleri arasında bozmuştur. Bu durum mevcut koleksiyonlardald 6. ve 7. sayılar arasmdald 20 günlük boşlulctan anlaşıldığı gibi, 7. sayıdaki "İtizar" başlıklı yazıda da belirtilmektedir14

• Yazıda bir ild sayılık boşluğıın sebepleri olarak, kurban bayranıının araya girmesi, idare yerinin değiştirlllnesi ve matbaa satın alınması gösterilınelctedir. Derginin periyodundald ikinci ara, 15. ve 16. sayılar arasında yer alnıalctadır. 27 Şubat-16 Mart tarihleri arasındald 16 günlük aranın sebebi haklanda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

11 !"fasan Duman, İstanbul Kiltiiplıaneleri Arap Hmfli Süreli Yayınlar Toplu Kata/oğu 1828-1928, Istanbul1986, s. 183.

12 Es/d H mf! i Türkçe Süreli Yaymlar Kata/oğu, I, Ankara 1987, s. 120.

13 İslam ve Ulı1m, 20 Şubat 1324, nr. 14, s. 105. 14 İslam ve Ulılm, 5 K;muı-ı sani 1324, nr. 7, s. 49.

50

IL Meşmt~vet Döneminde Manisa 'da Yaym/anan İslam ve Ulılm Dergisi

Derginin basıldığı matbaalar hakkındald bilgiler, Maııisa' da ınatbaacılığın tarilıi açısındaıı da önem taşımaktadır. Kütüphanelerinıizdeki bazı ldtapların yayın

bilgilerinden hareketle, 1880'li yıllarda Manisa'da "Saruhan Sancağı Matbaası" adıyla resmi bir matbaa bulunduğıınu biliyoruz15

. Sancal< matbaası dışında, Manisa'da özel bir matbaa bulunduğıınu ise İs !dm ve Ultinı 'dan öğreniyoruz. An cal<, derginin ili< sayıları İzıııir matbaalarında basılnuştır. Derginin ilk sayısında hangi matbaada basıldığı belirtilmemelde beraber, İzmir matbaalarında basılacağından söz edilmektedir. Ayrıca derginin düzenli yayınlaıuuasının Maııisa'da "layıkıyle bir matbaa" açılmasına bağlı olduğu da belirtilıuektedir. Bu ifadeden, Manisa'da bu tarililerde matbaa bulunduğu, falmt yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Derginin ilk sayısında İzmir matbaalarınlll yoğıınluğıındaıı ve derginin periyodunun al<sayabileceğinden söz edilmiştir. Fal<at ikinci sayı da zanıanında yayınlanabilıuiştir. Konuyla ilgili olarak ikinci sayıda, "hıtar" başlığı altında şu bilgiler verilınektedir16 : "Birinci nüshamızda şu aralık İzmir matbaalannm kesret meşguliyetinden bir iki nüshamn biraz fasıla/ı neşr edileceği yazıldıysa da Keşişyan lvfatbaası gazetemizi her hafta pazartesi günleri muntazaman çıkaracağmı kaviyen söz vermesinden bi/ıamdilillalı-i teala İslam ve Ulı?m'un ikinci numeroswııı da bu hafta vaz-ı enztir-ı kariin ediyoruz."

İslam ve Ultim 'un basıldığı matbaalara ilişlan bilgiler, her sayının son sayfasının alt kısımnda belirtilmiştir. Buna göre, derginin 2 - 4. sayılarında İzmir Keşişyan Matbaası'nda basıldığı belirtilmektedir. hk sayının da aynı ınatbaada basılmış olması muhtemeldir. 5. ve 6. sayılar ise Mizanü'l-Hukuk Matbaası'nda basılıuıştır. Matbaaıun yeri belirtilmemelde beraber, İznıir matbaaları arasında bu isimle bir matbaaımı yer aldığı bilinınektedir17 . Dergi 7. sayıdan başlayaral< kendi matbaasında basılmıştır. 7. ve 8. sayılannda, "Manisa'da İslfun ve Ulfuu Matbaası'nda", 9. sayıdan itibaren de "Manisa'da Haldkat Matbaası'nda" basıldığı belirtilmektedir. Dergide yeni bir matbaa kurulduğıına dair bilgi yer almadığına göre, bu bilgilerden lk'lreketle, İslfuu ve Ulı1m Matbaası'nın isim değiştirerek, Hal<ikat adını aldığı talunin edilebilir. Fakat, İsitim ve Ultım'un kendi ınatbaasında basıldığı 5 Kanun-ı sam 1324 tariiili 7. sayısından sonra, İzınir basınında yayınlanan bir haberde, "Manisa 'da Hakikat namiyle bir matbaa küşadı için nıüstedi Hasan Fe!mıi Efendi'ye ruhsat verilmişdir" denilınektedir18 • Bu durumda iki ayn matbaadan söz etmek gerekmektedir. Şiındilil<, bu matbaa veya matbaaların bu isimlerden biriyle, dalıa sonral<i tarililerde faaliyette olup olmadığına dair herhangi bir bilgiye ulaşılaıuaıuıştır.

15 Bu matbaada basılan kitaplara örnek olarak bkz., Ali Haydar, İcmtil-i Kavfıid, Manisa Sancak Matbaası, 1300; Ali Haydar, İrşad, Saruhan Sancak Matbaası, Manisa 1302.

16 İsitim ve Ulılm, 17 Teşrin-isiini 1324, nr. 2, s. 9. 17 Erkan Serçe, İzmir 'de Kitapçı/ık 1839-1928 -Kitaplar, Kitapçzlar, fı.1atbaalar ve Kiitiiplıaneler-, İzmir 1996, s. 64. İzmir'de aynı adla yayınlanan ve aynı matbaada basılan bir de gazete bulunmaktadır. Bkz. Huyugüzel, a.g.e., s. 56, 74.

18 Ahenk, lS Kfuıun-ı sani 1324, s. 3.

51

Nejdet Bilgi

B. Yayın Amacı ve Muhtevası

İslam ve U/üm dergisinin ne amaçla yayın hayatına girdiği, ilk sayısında izah edilmektedir. Derginin imtiyaz salıibi Yenişehirli Alımed Kemal imzasını taşıyan

"İfade-i Malısusa" başlıklı yazıda.. Kanun-ı Esasi'nin ilanıyla basın hürriyetinin ortaya çıktığı, "erbab-ı kaleınin" basın hayatına atıldığı ve bu durumun da kendileri gibi vatansevedere cesaret verdiği belirtilmektedir. Alt başlığında yer aldığı gibi, derginin dini, ilıni, fenni ve siyasi nitelikli olduğu belirtilmelde beraber, siyasi yönüne ağırlık verilmeyeceği de vurgulannuştır. Derginin ilk sayısında yer alan ve amacı, muhtevası ve teknik yönüne ilişkin bilgiler veren bu yazının metııi şu şekildedir19 :

"İs/ilm ve Ulı?m 'un ilk nüshasını neşre muvaffaldyetim mahza elliif-ı ilahiye, ruMiniyet-i peygamberiye semere-i behresidir. Bizim gibi iktidarsızların böyle bir emr-i ehenımi deru/ıdesi biiyük bir hadnilşinaslık ise de Kanlin-ı Esasimizin ilfıniyle dfıire-i kanunda matbuatın serbestisi, erbilb-ı kalemin hemen erbilb-ı matbuata atılması bizim gibi vatan nıuhiblerine de bu cesareti verdi.

Bir gün, birader-i vefaşiarım, ser muharririmiz Ali Efondi geldi. Böyle bir dtni, ilmf gazete çıkarmaldığımızı söyledi. Zaten bu cihet benim de fıkrimden geçiyordu, fakat maltımdur ki tetebbuat-ı amike üzerine çıkarılacak bir dinl, i/mf gazetede muavendtın inzimdmı muktezi idi. Himnıetleri var olsun Ali Efendi bitaderinıizle Manisa fiizelfı ve erbab-ı kaleminden birçoklarınm bize izhar-ı cihet-i muavenet edeceklerine kanaat-ı vicdaniye h asıl etdim. İşte o hi mmet semeresi olarak da şu birinci niishayı vaz '-ı enzar-ı kariin ediyoruz.

Gazetemizin ruhsalı dinf, ilmi, fonni, szyasi olmak üzere istihsal ediidiyse de biz en ziyade df:nf, ilnıf, fennf cihetlerine hasr-ı kalem edeceğiz.

Siyasi kısımdan bazen öte beri şeyler yazacak isek de o vaz(feyi diğer

refiklerinıize terk etmek. isteriz.

İlerideki hatt-ı hareketijııiz bunu tanıamiyle tayin edecekdir.

İslam ve U/üm 'un tarz-ı tahririni ibtida sade ve açık bir tarzda yapmağı diişilndük. Şu kadar Id dini, i/mf, folsefı balıisieri o yolda yazmak pek kolay şeylerden değildir. Bunu erbab-ı kalem tasdik eder. Acizlerini tanıyanlar pek ala bilirler ki sade lisanın meftunuyum fakat bunun husı?lii zamana; vesaitin tamam halde olmasına mütevakkifdır.

Gazetemiz haftalık suretiyle çıkacak ve seldz sah(fodenmiiteşekkil alacaksa da şu aralık bir iki niishayı biraz fasıla/ı çıkannağa mecburuz. Bu da İzmir matbaalarımn kesret meşgulzyetindendi. lvfiişkiltit-ı nıezkılre mündef' oluncaya kadar o halde devam zaruridir. Zaten İsitim ve U/üm senevi elli forma ve nüshadan ibaret olacağından abonelerimiz bu cilıetden bir zarar görmezler zan ederinı. İnşaallah A1anisa 'da layılayle bir matbaa açılır da bu intizamsızlıkdan tamamiyle kurtulurıız.

19 Aluned Kemal, "İtade-i Mahsfısa", İslam ve Ulılm, 8 Teşrin-isani 1324, nr. 1, s. 1-2.

52

Il. A1eşmtiyet Döneminde A1anisa 'da Yaym/anan İs/dm ve U/ı/nı Dergisi

I-fatime olarak şunu da arz etmek isterim ki hizmetimiz aluW-i kiranı m rağbetzy!e münlisib olacak. Tevfik ise Hakk'dandır. ··

Dergi bu yazıda da belirtildiği gibi, daha çok d1rıl konuların işlendiği bir süreli yayındır. Aneale din! konuların önemli bir kısınımn siyasi ınuhtevalı olduğu da görülmektedir. Mesela ınüsliın- gayr-ı ınüslim ilişkileri, İslam ve hürriyet, şer'i siyaset, siyasi adalet gibi konular mn! açıdan ele alınınalctadır. Dergide güncel konulara veya yerel haberlere çok az da olsa yer verilmiştir. Edebi yazılar ise yok denecek kadar azdır. Bu çerçevede üç-beş tane şiir ve methiye yer almaktadır.

Derginin ilk sayısında yer alan ve dergi ile aynı başlığı taşıyan yazının yazan20,

"Pek çok gençlerimiz lıususiyle tahsil gönnüş mütefenninlerimizin muamelat-ı di'n!yece gösterdikleri kayıdsızlığı kemal-i esefle" karşılamakta, "din babındald eelılimiz bir eelıl­i uınfun1dir" şeklinde kanaatini belirtmektedir. Dolayısıyla derginin yayın amacının, her şeyden önce dW bilgisizliğin giderİlınesine yönelik olduğu anlaşılmalctadır. Hatta aynı yazıda, derginin bu alanda bir ihtiyacı karşıtayacağı için yardımda bulunulması yönünde bir ima sezilınektedir. Yazının devaınında kullanılan, "Eslfif-ı a'zanuınız söylemedik söz bıral<111anuşlar" şeldindeki ifade, derginin sahasında iddialı olmadığını da göstermektedir. Ayrıca Beyfinü'l-Hak, Sırat-ı Müstakinı gibi dergilere ihtiyaç bulunmalda beraber, bunların fıyatlarının çok yüksek olduğu da ilave edilmektedir.

Dini konuların işlendiği -bir losını tercüme olan- yazıların dışında, karşılıldı rum tartışmaların yapıldığı yazılar da bulunınalctadır. Mesela Fatih dersimnlarından Mehmed imzalı yazıda21 , daha önce Yaya köyünden Mehmed Basri imzasıyla yayımlanaı1, "Kitab-ı Bilkatden Bir Yapralc İnsaı1" başlıklı yazıdald22 görüşlere itiraz edilmelctedir. Mehıned Basri, bu itiraz yazısına katılmadığını açıldayan bir cevap venniştir3 • Bu kaı·şıWdı yazıların temel konusu, insaıun ve ruhun mahiyetiyle ilgilidir. Ayrıca derginin, ibadetle ilgili bazı uygulamalann doğru olup olmadığına dair bir yarışına açtığı da görülmektedir. Yarışmanın başlığı "Mesail-i Selase" (üç mesele) şeklindedir. Dergi, dln1 meselelerle ilgili olarale sorulaı1 üç soruya, uygun cevap verenlerin yazılarını aynen yayınlaınayı ve dergiye bir yıllık ücretsiz abone yapmayı vaad etmektedir24

• Nitekim dergiye geldiği belirtilen çok sayıdald cevap yazıları arasından uygun görülenler yayınlannuştrr5 .

20 M. Ayın, "İslam ve illı1ın", İsldnı ve Ulılnı, 8 Teşrin-isani 1324, nr. 1, s. 7. 21 İsldnı ve Ulılm, 19 Kilmın-ı san i, nr. 9, s. 72. 22 İsldnı ve Ultlnı, 15 Kilmın-ı evvel, nr. 6, s. 44-46. 23 M. Basri, "Cevab", İs/dm ve Ulılm, 2 şubat 1324, nr. 11, s. 84-85. 24 İsldnı ve Ulıim, 15 Kilnun-ı evvel, ıır. 6, s. 46. Bu üç mesele şu şekilde sıra1amnah.iadır: 1-

Kur'iin-ı Kerim okıımırken istima' -ı viicib olmağla farzlardan evvel üçer defa İhlas-ı şerif kıraatİ caiz midir? 2- Bayram hutbelerinde hatib efendi ile beraber cemaatin tekbir getirmesi muvafık-ı şer'i midir? 3- Cuma namazları akibinde cemaatin istiğfarla dua etmek üzere ayağa kalkınası doğm ımıdtır?

25 Bkz. İsldm ve Ulılnı, 5 Kanun-ı sani 1324, nr. 7, s. 53-54; 20 Şubat 1324, nr. 14, s. 107-111; 27 Şubat 1324, nr. 15, s. 117-120.

53

Nejdet Bilgi

C. Meşrutiyete İlişirin Görüşler

Derginin ilk sayısında yer alan ve yayın amaçlannın belirtildiği yazıda, Kaniin-ı Esasi 'nin ilanı ile basın hürriyetinin başlaması ve bu yüzden erbab-ı kalemin basın hayatına atılması olumlu bir gelişme olarak görillmektedir. Yine ilk sayıdaki başka bir yazıda kullanılan, "Şu kadar var ki o menfur devr-i istibdadda mebabis-i diniyemizden bahs etdirilmeye, etdirilıneye o dereceye vardılc ki bu gün hemen uınfırniyetle alılcam ve fezilil-i dlnlyeden bilıaber bulunuyoruz der isek mübalağa etıuiş olmayız" ifadesi, dergiyi yayınlayanların Sı.ıltan II. Abdüllıaınid yönetiminden menınun olmadıldarını göstermektedir. Aynı yazıda IL Meşrutiyet dönemi "devr-i hürriyet" olarak tanınılaıimaktadır6 . Dergideki yazıların çoğunda, istibdadı yeren veya meşrutiyeti öven ifadeler bulumnalctadır.

Derginin meşrutiyet, istibdad, seçim gibi kavraııılara balaşı, Manisa Tabtır Katibi Melımed Şerif imzalı, "Mebus Beylerden Bir İstirlıaın" başlıklı yazıda dalıa açılc bir şekilde görülmekterur7

. Yazıda mebuslara hitabeben, "Beyler! Vazifeniz pek nıühim ve ehemnıiyeti derecesinde nezaketlidir. .A1emur olduğunuz hukuk-ı meşrua-i milletin muhafazası birinci derecede sizin dirayet, fetanet, zekavetinize; ulvf hak"bfn-i vicdammza tevdi edilmiş; ilanci derecede her türlü nıehalike ve taarruzata sinesini hedef eden ve milleti uğrunda feda-yı nefti cana minnet bilen kahraman orduya nıevdu' bulımmuşdur. Ordu askerleri Resne, 0/ıri kahramaniariyle İzmir Fırkası eji·ad-şecaat-ı nihtıdf zabitleriyle beraber İttihad ve Terakki cemiyet-i nıulıterenıesinin emrine nıutavatla süngü kuvvetiyle otuz iki seneden beri müstebidler tarafindan esir edilmiş olan milletin hürriyetini istil·dad etdiler, lvfeşrutiyet bina-yı dilarasının temelini kurdular. Şimdi o binamn duvartarım ve salifi.m i/anal, her türlü tehlikeden ilanihaye masun ve mahjztz kılmak üzere hiçbir tarafdan ra/me bırakıb1ıaması iktidar ve tedabir-i hakimanelerine kalmışdır." denilerek, meşrutiyetin temelini ordunun attığı, binasını kurmanın da siyasilere düştüğü vurgulanınaktadır. Yazının devaınında siyasilerden üllce yönetiminde soruııılu ve muktedir olup, yerinde ve zanıanında gereken davranış ve tavn sergilemeleri istenmekte ve "rey-i metin kuvvetli askerden daha ziyade vatana hadimdir" denilmektedir.

D. Dönemin ve Manisa'nın Gündemi

Manisa'da yayınlanan ve daha çok d1n1 ağırlıldı olan dergide, zaman zaman bazı güncel konulara da girilmektedir. Bu konulardan birisi Avustlırya'nın işgal altında tuttuğu Bosna Hersek topraldannı 6 Ekim 1908'de ilhak etınesi üzerine başlatılan boykottur. Boykotta halktan Avustıırya mallarının satılınaınası, alııımaınası ve kullanılmaınası istemnektedir. Özellikle büyük şehirlerde ilgi gören boykotun, Manisa' da fazla yaygınlaşnıadığı ve hatta hocalar ve talebelerinirı bu hususta kayıtsıziıle gösterdiği Said Ali iınzalı, "Açılc Mektub -Manisa'da Hoca Efendilere-" başlıldı

26 M. Aym, "İslfun ve Ulfun", İsldm ve U !ıl m, 8 Teşrin-i sanİ 1324, nr. 1, s. 7. 27 Mehıned Şerif, "Mebus Beylerden Bir İstirham", İslam ve Ulılnı, 17 Teşrin-i sanİ 1324, nr. 2, s.

15-16.

54

II. }.;feşnıtiyet Döneminde lv/an isa 'da Yaym/anan İsldm ve Uliim Dergisi

yazıda28 dile getirilmektedir. Yazıda, "Avusturya' emtiasına karşı açılan 'Haı·b-i iktisfidl'den küçük, büyük. gani, fakir hangi bir sahib-i hanıiyet vardır ki memnun kalmasın? Çünkü onlar her nıa'nasiyle biziJn hukukunıuza, hakk-ı sari/ı ve meşruumuza tecavüz ve mevcudiyet-i nıaddiye ve maneviyenıize taarruz etdiler ve hfilfi da ediyorlar" denildikten sonra, buna boykotajla cevap verildiği ve böylece intikam alındığı ilave edilmektedir. Yazının devamında boykotajın bütün ülkeye yayıldığı belirtildikten sonra, Manisa'dald durnın şu şekilde dile getiriliyor: "lvfemalik-i Osmaniye'nin her şehir ve kasabasznda, hatta her karyesinde tatbik edilen ve biiyük bir arzu, intlfa-ı nfi-pezir bir iştiyak ile takib olunan şu muameleye memleketimiz halkmm da iştirakini görmekle milbdhi iken teessiljlerle, hayretler/e miişahede edegeldiğimiz bir hali, bir hal-i mertiret-i iştinıali söylemek istiyoruz. Bu da bugüne kadar en ziyade itimad etmek istediğimiz ve her lnısusda eserlerine iktifaya anıade bulunduğumuz hoca efendilerimizle talebe-i uliimun işte bu mesele hakkzndaki tektisülleri, miisamahakarlzldarıdır.

Bu; öyle bir şey ki; yürekler sızlatır, kalb/er Jcırar ve gönüllerde deva nfi-pezir cerihalar açar.

Hoca efendiler; ey ikbal-i din ve i/mmet olan zevat-ı muhtereme! Cilzi, pek ciizi bir teemnıül ve bir mülahaza neticesinde siz de tasdik edeceksinizdir ki; nıenzfilikimizin miihim bir uzvunu kendilerine nzfil etmek suretiyle cilrelyab-ı tecm,iiz olan Avustwyalılar 'a karşı yapılan şu muamele nıuvafik-ı nefsü 'l-enıirdir.

Sizin bu btibda emsal göstermek istediğiniz nziifti ve hakim efendiler ise vicdanına, ha/niyet ve ıılüvv-i cenablarına enzin bulunduğumuz zevat-ı muhteremedendirler. Onların da bu hususa iştiraklerini hem de yakzn zamanda görmekle nıilbahi oluruz ve olursunuz. Siz ancak ricamızı kabul ve mesulümiizü is'tif ederek hele bir kere şu Avustw:yafesleri evvel emirde atm."

1908 yılı sonlarına doğru, silalı altında bulunan askerlere kışlık elbise yardıım için bir komisyon oluşturulduğıınu belirten ve Manisa Kadiribane Şeylıi Emin imzasını taşıyan yazıda, konuyla ilgili şu bilgi veriliyo~9 : ''Manisa Redif Taburu Binbaşısı /ıanıiyetperver Sfinıi Beyefendi 'nin riyasetiyle teşekkül eden komisyonda silah altmda bulunan asker kardaşlarınıızm muhtacı bulunduğu melbusat-ı şitaiyesiyle taburumuzun ihtiyacatma medar olmak i/zere aluili-i hamiyetmendanın arzusuyla cem edilnıekde bulunan ianeye lv!anisamız'ın u!ema ve meşdyıhı ve eşraf-ı belde her gece kışla-i lıünıfiyunda toplanarak herkesin arzusu mikdan hediye itasmda bulundukları kemal-i şükranla göriiliiyor." Yazımn devamında, bu yardımların, Peygamberin merhamet ve insafla ilgili hadislerine bağlılık anlamına geldiği belirtilmektedir.

28 Said Ali, "Açık Mektub -Manisa' da Hoca Efendilere-", İs/dm ve Uliim, 24 Teşrin-i sani 1324, nr. 3, s. 24. Said Ali'nin, "Maııisa'nın Kara Günleri" isimli akıbeti meçhul el yazınası kitabın yazan Sait Ali Kutluerolması muhtemeldir. Aynca bu isimle ilgili olabilecek bir yazıya, İzmir basmında tesadüf edilmiştir. Bkz. Manisa: Hocazade Said Ali, "Yaşasun Hürriyet, Var Olsun Asker, Yaşasun ittihad ve İttifak", Ahenk, 18 Temmuz 1324, s. 1.

29 "Aldığımız Varakadır", İs/dm ve Ulılm, 1 Kanun-ı evvel 1324, nr. 4, s. 32.

55

Nejdet Bilgi

Bu tarihlerde Manisa'da faal olan Feyziye Mektebi ile ilgili küçük bir habere de yer verilmiştir. Habere göre Feyziye Mektebi muallim-i salisliği (üçüncü öğretmenliği) boş olduğundan, belirtilen gün ve saatte Maarif Komisyonu'nda sınav yapılacaktır. Adayların şahadetname veya ehliyetnameleriyle söz konusu yer ve saatte sınavda bulunmaları gerektiği belirti! mektedir30

• ·

Dergide yayınlanan, Manisa Alaybey Mahallesi sakinlerinden Ballıcalı Hacı İbralıim inızalı mektupta, Muradiye Mektebi muallimi Mehmed Efendi'den, "zaman-ı istibdad' da" alışkanlık haline getirdiği "istifade-i şalısiye" ve "lıusftınet" sebebiyle davacı olduğunu yazınaktadır. Mektup salıibi Hacı İbralıiın, hakimin şillıitlerine iltifat etmediğini ve bu "zaman-ı hürriyet ve adilletde" de ınalıkeme yolsuzluklarının devam etmesinden şikayetçi olduğunu ilave ederek, yetkililerin malıkerneleri dalıa iyi hale getirmesini istemektedir31

.

Dergide sosyal konuların da ele alındığı görülmektedir. Henüz günümüzde de çözülemeyen öneınli sosyal meselelerden birisi olan dilenciliğin konu edildiği yazıdald şikayet konuları, bugünkünden pek farklı gözülunemektedir. Manisa' dan M. Kazım inızasını ve "Dilenciler" başlığuu taşıyan yazı şu şeldldedir32 :

"Selı!ivet, nıenıdulı ve makbul ise de ve esefti ki şu aralık bir takını suüstimal!ita sebeb oluyor. Ahiilimizin bu güzel huyuna itimaden bu güru/ı-ı see/e gitdikçe artıyor. 6yle değil mi ya? Seh!ivet; mahall-i meşruuna smf edilmezse bu darii'l-manıureler birer tenbelhane olacağı şiibhesizdir.

Evet! Güru/ı-ı see/e içinde öylelerine tesadüf ediliyor ki taşı tutsa suyunu çıkaracak derecelerdedir, bu gibiler gündüzün çalışırlar, akşam oldu mu açgözlülükle kapı kapı dolaşırlar, güya bir takım illet/e muzdarib imiş gibi evzti-ı garfbede de bulunurlar. Hele bir takımlar da var ki bir alacağı varmış gibi insana musallat olurlar. Bazıları da kisve-i dervişaneye biirünerek tarik-i aliyye-i etizun pirtimnın icrti-yı tiyin için bırakdıkları yadigtir ve mukaddes şeyleri tilet-i te se 'ii! ittihaz etmekden teeddiib etmez/er. Emin olmalıyız ki böyleleri bizdeki cömerdliğe güvenerek gittikçe azıtmakda, o ejkar-ı sakünelerinde p!iye-dfırolmakdadırlar.

Bunlardan halcikaten çaresiz, muhtac-ı sadaka olanları hakkmda bir şey söylenemezse de biz sağlam olanlarmı te.frikle vazifo-i insaniyeti o suretle lfa etmeliyiz. Kisve-i fakiraneye biirünerek halkı iğfal e çalışan, daha doğrusu vücudu ata/etle meşln?n bulunduğu için böyle sefaletle yaşayanlar tese 'ülden men' edilince yapılacak vezaif-i insaniye git gide nıecrfi-yı tabi 'isini bulacağı derktirdır.

Bu meselede nazar-ı dikkati ctilib diğer bir nokta kalır ki hakilcaten illet/i, be­hakkı fakir olanlarm ilantil-i esbab-ı taayyüşleridir. Bu da herkesden hanıiyyeten

miinasib mikdar iline cem' etdirilmesiyle husıll-pezir olur. Bu teşebbüsiin mucib-i mihntit alacağı şübhesizdir. Hatta bu tedbirle değil midir ki A1usevi vatandaşlarımızın

30 İs/dm ve V/ilm, 5 Kamuı-ı sanİ 1324, nr. 7, s. 56. 31 İs/dm ve V/ilm, 5 I<.'lmuı-ı sanİ 1324, nr. 7, s. 56. 32 İsldm ve Vltmı, 16 Mart 1325, nr. 16, s. 125-126.

56

II. A;feşmtiyet Döneminde Manisa 'da Yaym/anan İsitim ve Ulılm Dergisi

meydan-ı sefiiletde hiç dilencileri yokdur. Burası nazar-ı dikkate alınırsa tedbir-i nıezfalrunne derecelerde lüzumu olacağına kail olabiliriz."

Dergide yer al$1 bir haber de, medrese öğrencilerinin askere alımnası ile ilgilidir. Soma'ya bağlı Tarhala'daki Minareli Cami-i Şerifı Medresesi öğrencilerinden bazılarımn, "eshfib-ı agraz"ın ihbarıyla askere alııunak istendiğine dair iınzalı mektuplar geldiği belirtilmektedir33

.

Dergide yayınlanan imzası malüuz bir okuyucu mektubunda, Manisa şehrinin cadele ve sokaldarının, kışın diz boyu çaınurdan, yazın da gözleri ve kulaldarı dolduran tozdan kurtulamadığından şikayet edilmektedir. Konu, yeni tayin edildiği belirtilen belediye reisinin dildmtine sunuimaleta ve çare bulunması istenmektedir34

.

E. Basınla İlişkiler

İslam ve Ulıtnı'un yayın hayatına ginnesinin ardından istanbul ve İzmir'deki bazı gazete ve dergiler tarafından tebrik edildiğini, bu tebriklere verilen karşılıldardan öğremnekteyiz. Derginin yayın hayatına ginnesini ilk kutlayanlar İzınir' de yayınlanan Ahenk ve Hizmet gazeteleri35 olınuştu26 . Ardından Sedad, Tanin ve Mekiirinıü'l-Ahltık

33 İsitim ve Ulı?m, 16 Mart 1325, nr. 16, s. 128. II. Meşnıtiyet'in ilanından sonra medrese öğrencilerinin de askere alınmaları kararlaştırılımştır. Özellikle İstanbul başta olmak üzere fazla sayıda medrese öğrencisi bulunan yerlerde bu karar tepkiyle karşılammştır. I·Iatta 31 Mart ayaklaıunasına katılaniann önemli bir kısırnın biraz da bu sebeple medrese öğrencileri oluştıırınuştur. Bkz. Sina Akşin, Şeriatçı Bb· Ayaklanma Jllv!art Olayı. Ankara 1994, s. 32.

34 İsitim ve Ulilnı, 15 Kilmm-ı evvel 1324, nr. 6, s. 46-47. 35 İsitim ve Ulı?nı, I 7 Teşrin-i san i 1324, nr. 2, s. 16. Alıen/c 1895 yılında Mehmed Necati

tarafından İzmir' de yayın hayatına sokulan ve 1930 yılına kadar yayınlanan günliik gazete. Hizmet: 1886 yılında Meluned Şerif tarafından İzmir'de yayııılaıunaya başlayan gazete. Bkz. Huyugüzel, a.g.e., s. 47-52.

36 "Erbab-ı faz! ve kalemden Yenişehirli Alımed Kemal Bey 'in Manisa 'da İsitim ve Ulılm namiyle neşreylediği risdle-i milfide-i ilm~venin birinci niislıası salıd-i matbuatda. Ndil-i hayat-ı semıedi olmasım temenni eyleriz." Hizmet, 12 Teşrin-i sani, 1324, s. 3. ')\!fcmisa 'da intişar içiin ruhsat-ı resmiyesi istilısal olunan İsldm ve Ulı?m 'wı birinci niislıası salıd-i zib intişar oldu. 1 Fiizela-yı mulıarririmizin, faal ve çalışkan gençlerimizin listir-ı kalemiyelerini ihtiva edecek olan bu risdle -ki miinderecdtımn fasnı-ı kiillisi yerli malısu/ii olacak, burada yazılacak ve burada tercüme edilecekdir- memleketimiz için büyük, cidden pek biiyük muvaffakiyetlerdendir. 1 Saf ve pak bir arzu, all ve giran-baM bir emel neticesi. olarak katiyen bir menfaat ve ticaret fikrine istinad etm(verek neşrine başlamlan bu risdlenin devr-i maklıur-ı istibdadda şiddetle menımi bıılwıması dolayıs(vle alıkanı ve esrdr-ı diydnet-i İsitimiye )le dôir hiçbir meselenin telldn ve talırir edilememesinden ve lıiçbirAiiislim 'in bir şeyi dııyub işidemem esinden ndşi jeng-i cehalet ve zelaletle pasianan ve hatta kararan kulı/b-ı İsldmiydm yeni başdan tenvir edeceği bf-reyb ve giimandır; biııaenaley/ı okuyub anlamak şerefinden nasibdar olan lıer ttifib-i lıakkm bunları kıraat/e tezyin-i zdt ve sifat eyleyeceği cilıetle miiessisleri şdydn-ı takdir ve istilısandır. 1 Devam-ı mllva.!Jakiyetleri eltdf-ı siibMniyeden memul ve nıımtazırdır." Ahenk, 13 Teşrin-i sani 1324, s. 3.

57

Nejdet Bilgi

gazete ve dergileri kutlamıştır7 • Kutlamalar Sırat-ı l'ılfüstakim, Mülhakat, Konya38 ve Beylinü'l-Ha~9 gazete ve dergileriyle sünnüştür.

Sonuçlarup sonuçlanmadığı tespit edilememekle beraber, Hizmet gazetesi tarafından 1908 yılı sonlanna doğru, İzmir ve çevresinde yayınlanan gazetelerin yazarlarının yazılannın yer alacağı ortak bir kitap yayıniamuası tasarlarumştır. Kitabın satışından elde edilecek gelirin, askerler için oluşturulan "Hediye-i ŞWiiye" komisyonuna verilmesi kararlaştırılımştır. Bu çerçevede İsitim ve Ulı?nı dergisi yazan Haydar Efendi'nin bu kitaba, "İslfuniyetle uliimun münasebetine dair" bir makale ile katılacağı belirtilmektedir40

• Bu da İslam ve Ulllnı'un, henüz başka bir süreli yayının bulumnadığı Manisa'yı, bu alanda temsil ettiği anlamını taşımaktadır.

İslam ve Ulüm bu tebrikler dışında, diğer gazete, dergi veya bunların yazarlanyla karşılıklı takdir veya eleştirilere de ginniştir. Hizmet gazetesinde 7 Ocalc'ta şu haber yayınlammştır41 : "l'ılfanisa'da münteşir İslam ve U/üm refikimizin yedi numaralı nüshasında Hacı İbrahim imzasıyle ha/dm efendi aleyhine yazılmış bir varaka gördük. l'ılfanisa hakiminin iffet ve iktidarı zebanzed olduğu ve serbesti-i matbuatdan bilistifade bir takım eshab-ı agrazm menaji-i gayr-ı kanuniyelerini tervic maksadiyle gazeteleri alet-i şahsiyat ittihazzna çalışageldikleri ma/üm bulunduğu halde refikimizin tahkikat-ı mahsusa icraasiyle kanaat-ı kami/e-,:i vicdaniye hasıl etmeden böyle bir varaleaya sahifelerinde yer gosternıesi adab-ı matbualla kabil-i tevfik olamıyacağından bddenıa dere edeceği evrak miinderecatım ariz ve amik talıkik etmesi ve ona go re kabul ve dere eylemesi lüzumunu lıasberrüfeka halisane tavsiye ederiz." Bu haber üzerine, İslam ve Ulunı tarafından Hizmet gazetesine açıklayıcı bir yazı gönderilmiş ve bu yazı 16

37 İslam ve Ulüm, 1 Kanıın-ı evvel1324, nr. 4, s. 32. Sedad: II. Meşmtiyet döneminde, İzmir'de Hasan Rifat tarafından yayınlanan günlük gazete. Huyugüzel, a.g.e., s. 58. Tanin: II. Meşmtiyet döneminde başladığı yayın hayatını bazı aralıklarla Cumhuriyet döneminde de sürdüren, Hüseyin Calrit, Hüseyin Kazım ve Tevfik Pikret tarafından İstaıibul'da yayınlanan günlük gazete. Mekfirimii'l-Ahlak: II. Meşrutiyet döneminde Hafız Mehmed Tevfik tarafindan İstanbul'da haftalik olarak yayınlanan dM ve edebi nitelikli dergi. Duman, a.g.e., s. 249,388.

38 İslam ve U/üm, 15 Kılmın-ı evvel1324, nr. 6, s. 48. Szrat-zMüstaldm: II. Meşrutiyet döneminde EşrefEdib tarafından yayınlanail dM, ilrrü dergi. Konya: Konya'da haftalik olarak yayınlanan vilayet gazetesi. Duman, a.g.e., s. 211,360. Miilhakat: II. Meşrutiyet dönenrinde Ömerbeyzade Alınıed Refik tarafmdan merkezi Nazilli ohnak üzere İzmir'de basılan haftalik gazete. Ali Birinci, "Meşnıtiyet Matbuiltı (1324-1325)/IV", Kebikeç, S. 5 (1997), s. 66. İlk sayısmın çıkınası üzerine yaymlaııaıı bir haberde, haftada iki defa çikacağı yazmaktadır. Ahenk, I 5 Teşrin-i sani 1324, s. 2.

39 İsldm ve Uli1m, 5 Kılmın-ı sani 1324, nr. 7, s. 56. Beyô.nii'l-Hak: II. Meşrutiyet döneminde Şehri Ahmed Efendi ve Nasuh Efendizilde Mustafa Asını tarafındaıı yaymlaııaıı dim, edebi ve siyasi haftalik dergi. Dtıman, a.g.e., s. 45.

40 Hizmet, 4 Kanun-ı evvel 1324, s. 2. 41 Hizmet, 7 Kanun-ısani 1324, s. 3.

58

II. Jv!eşmtiyet Döneminde Jvfanisa 'da Yaym/anan İslam ve Vlıinı Dergisi

Ocak'ta Hizmet gazetesinde yayınlamnıştır42 . Ardından islam ve U/üm, "Kariin-i Kirfuna" başlığını taşıyan imzasız bir yazı yayınlaınıştır43 . Yazının metni şu şekildedir:

"Gazetemizin imtiyazı din~ ilmi, fimnf, siyasi olmak i/zere istihsal olunduysa da şimdild halde salıifelerinıiz sekiz sahifoden ibaret ve evrak-ı varide de hayliden hayli tekessür etmekde olmasından "Beyrinil '!-Hak" refikimizde olduğu gibi siyasi ve lıavadis-i mahallzye lasmı açılamamakda ve yalnız bir, iki sütununu bu kabil evrrika tahsis edegelmekdeyiz. Halbuki bazı taraflardan bu da zriid görülüyor, böyle şeyler yazılmasın deniliyor. Eshtib-ı müracaatdan bazıları ise getirdiği evrakı sı?zişli istirlıanıla dere etdirmek istiyor. Biz de; Manisa 'da diğer bir gazete henüz intişar etmemekde olmasından tahkikat-ı mükemmele ile gönderdikleri ve getirdikleri evrakı dere ediyoruz. Fakat; kariben şehri m izde "Jvfanisa" gazetesi intişar edeceğinden

istemiyerek derulıde edegeldiğimiz bu vazifeyi bittabi 'anlara terk edeceğiz.

Sırası gelmişken arz edeyim ki bu yolda gönderilen evrakı tarafgirane hemen gazetenıize geçirivernıiyoruz. Belki bu hususdaki tahkikat ve tedkikatımız rüfeka-yı

sairemizden fazladır. Ezciimle gazetemizin 7 numerolu niishasmda Ballıcalı Hacı ihrahim imzasıyle dere eldiğimiz varaka üzerine muhterem "Hizmet" gazetesinde bize lıitaben bir fıkra okuduk. Bununla arkadaşımız !ıasbe'l-riifeka ariz ve anıik tedkikat ve tahkikat icra ve ana göre gazetenıize geçirmekliğimizi tmısiye buyuruyor/ardı. Biz; mahat ve mevkii olmadığı halde refikimizin bu tm,siyelerini aynen kabul etdik. Aradan birkaç gün geçdi. "Mustafa" imzasıyle hiç aslı olmadığı halde tagyir-i hakikat le garazkrirane yazılan ve zerreten ma lıakikate temas etmeyen bir mektubu bftarajlığından balıis/e hiç ralıkikkat iera etmeksizin Manisa'da nıeceanen dağıdı/mak üzere "Hizmet" e geçiriverdi/eri Hem de hakikat-ı hdl arz etdiğim gibidir. Ne garib şey! A1uhterem refikimiz bu muameleyle iki giln sonra tarafgirliğini ce/i suretde isbat etdiler. Malıaza; nıuhterenı "Hizmet" dalıil-i vilayetde hepimizden kıdemli olmasından yine kendisine hürmet-i mahsusamız bdkidir. Himmetlerine daha bir cihetden miiteşekkiriz. O da tarafımızdan gönderilen tekzibnameyi kabul ve 16 Kanun-ı sani tarihli niishasına hemen dere buyurarak ahali-i kirama hakikat-ı hali bildirmek lütfimda bulunmalarıdır. inşaallah bundan böyle sevgili arkadaşımız da bize etdikleri tavsiye ile amel ederler de daima hoş geçiniriz."

Dergide yayınlanan bir takdir yazısı ise, derginin salribi Ahmed Kemal imzasını ve "Köylü Muharriri Selim Mizrahi Efendi 'ye" başlığını taşımaktadır. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra, İsınail Sıdla ve Mehmet Refet tarafından İzmir' de yayıınianan Köylit4

42 Yenişelrirli Ahmed Kemal, "Hizmet Ceride-i Muhteremesine", Hizmet, 16 Kfunuı-ı sani 1324, s. 3.

43 İslam ve Uliim, 19 Kfuıun-ı sani 1324, nr. 9, İslam ve Ulfım'un İlavesi. İlave mm1arasız tek sayfa olarak basılınıştır. Bu iınzasız yazımn, ifade şeklinden hareketle, derginin salıibi Ahmed Kemal' e ait olduğu anlaşılmaktadır.

44 Bkz. Arıkan, "Tanzimat ve Meşrutiyet", TCTA, I, ·s. 109; Birinci, "Meşrutiyet Matbuatı-IV", s. 62.

59

Nejdet Bilgi

gazetesi yazan Selim Mizralıi 'ye hitaben kaleme alınan yazıda, basın hayatmın sıkıntıları paylaşılmalctadır. Yazının metııi şu şekildedir45 :

"Zat-ı iililerini alem-i matbuiitda öteden beri tamr ve sevimli yazılarımzı her an okumak isterim. Çünkü doğru düşün ür, vatanın terakkisine hadi m fikir/erinize gelen her şeyi -benim gibi- b ila flitur yazmak ve söylemek istersiniz. Bu tabiatlarmızı öteden beri bilirim, lıenifikirizfakat bir münasebet olub da hfıla görüşemedik; İnşaallah görüşürüz.

Ne yalan söyleyeyim 'Köylü 'de birkaç gün evvel "Açlık. .. Ah Açlık" ser/evhalı makale-i vakıfanelerini okuduğum zaman isabet-i reyinizden o derece sizi sevmişdim ki tarif edemem. Hatta gazetenı/e alenen eda-yı teşekkürü bile vazifeden görmüşdüm. Am takiben yazdığımz ':4dam Sen de ... Allah Kerim" makaleniz jikrimi tagyir ederek öteden beri giriftiirı olduğum o elfm hissiyat bu miinasebetle yine baş gösterdi. Bu sebeb/e birkaç söz söyleyeceğim.

Orada diyordwuiz ki: "Dün ehibbiidan birisiyle görüşürken bahs gazetelere intikal etdi. Dedim ki "Açlık ... Ah Açlık" unvanlı makalemi nasıl buldun? Yazı/arım doğru mu? }.;fuhatabını cevaben dedi ki: Adam sen del Bunları düşünecek kala kala sen mi ka/dm? Böyle yazıb da zenginlerinlizi giicendirmende ne mana var? Alem iş bulamıyormuş aç kalıyormuş, zenginler fabrikalar açma/ı sanayihaneler yapmalı imiş. Senin ne vazifen? Korlana kimse ... aç kalmaz. Şimdiye kadar açlıkdan ölenini görmedik. Allah kerimdir. Doğrusu nıuhatabımm şu cevabı beni son derecede müteessir etdi. Ne büyük kaygısızlık ne kadar düşiinmemezlik, ne sahte tevekkiil! ..

Azizim 1\iizrahi Efondi! Hiç teessiifetmeyin bu hal bizim de başımızdal Hem de sizden ziyadedir. Size ehibbiimzdan olacak zat yammza kadar gelib görüşmek

tenezzülünde olsun bulunmuş! Bizde o da yok! Bu; tuhafimza gitmesin. Acizf İslam ve Uliinı 'u çıkarmazdan evvel, alem-i- matbuata atılıb da keseden sarf ederek vatamma hizmet etmek liizumunu hissetmezden aledem epeyce dostlarımız olacak zevat var idi! Fakat şimdi hal aksinedir. Öyleleri uzakdan kaçdıkları gibi selam da kesdiler. Buna inammz. Bilemem Id vatana hizmet bu kadar da fena bir şey mi imiş?! Hatta çarnCiçar bunlarla yüz yüze gelirsek size yapdıkları gibi bize de öylece izhar-ı nıafi'l-bfıl etmek fikrinde bulunuyorlar; bulunuyorlar da cevabmı da alıyorlar. Viilaa bunlara· teessüf etmemek gayr-ı kabil ise de ne yapalım tahammül edeceğiz.

}.;fakalenizde şayiin-ı mütalaa daha bir fikramz var. "Birisi kafa patladır,

vatanm tea/isi, milletinsaadetiiçin bir şey düşünilr, ortaya kor erbab-ı iktidarı hizmete, muavenete dm,et eder. Eğer erbab-ı iktidardan mum,enet, hizmet göreceği ne "adam sen de ... "cevabım alır, teşvik beklediği yerden gevşek/ik, kaygısızlık görürse ne olur. Ne vatana, millete niifl o teşebbiis mevki '-i icriiya konur ve ne de bir daha böyle niifl şeyler düşünmeyi hatırma bile getirir. Böylelikle hep vatan, hamiyel-i milliye girdikçe söne1~ gide1; gaib olur" diyorsunuz. Bu da pek doğrudur. Fakat erbab-ı iktidardan hizmet

45 İs/dm ve U/ilm, 23 Mart 1325, nr. 17, s. 135-136. Selim Mizralti aynı zamanda İzmir'in Musevi tüccarlarındandır. Bkz. Siren Bora, İzmir Yahudileri Tarihi 1908-1923, İstanbul 1995, s. 68,135, 137,233.

60

Il. Jvfeşmtiyet Döneminde Jvfanisa 'da Yayınlanan İsliinı ve Ulfinı Dergisi

görmekden, teşvikden vazgeçdilc. Hiç olmazsa bizi teşebbilsilnıüzden soğutmasalar bu kdfıdir. Ne yapalım beşeriz. Soğutucu sözler işittiğimizde bittabi' hizmetimiz de gevşer. Bununla beraber "vatana hiznıetdir" diyerek herçi-bad-dbiid çalışmak istiyoruz. Rica ederim; dciztye bakarak siz de sıkılmayınız, hizmetinize devam ediniz; sonu İnşaallah hayır/ıdır. "

Dergide yer alan başka bir yazıda ise, İbiş dergisinin46 kullandığı bazı ifadelerin, elini inançlada alay edilmesi anlamına geldiği belirtilmektedir. Ayın. S(ad). irnzalı yazı şu şekildedir47 :

"19 numaralı İ b iş 'in dördi/ncü sahifesinin bazı mahallerinde pek mütecô.sirane kalem kullandığım maatteessüf gördil k. Ezci/mle '·'Cehennem muhabirimizden" mektubu h iliif-ı şer· bir zeminde yazılnıışdır. E/tl-i şer· "Cehennem" kelimesini işitdiği zaman azamet-i İldhiyi derpi.ş ederek Hdlık-ı Zillceldl'e karşı januzde-i zemin-i tazarru olub dururken bunu eğlenti bir hdl e solanak bir nev 'i istilıfaf ve şer 'e hürnıetsizlikdir. Bunun da neye nıiincer olacağı aşikardır.

Bir de "Hacı Yaver'in İ b iş 'i Ziyareti" makalesinde uluvvülazinı bir melek-i kerim olan Azrail Aleyhisselanı elfaz-ı ihtiramiyeden ari olarak dermeyan o!unduğundan bununla da aynı muanıelede bulunuluyor. Binaenaleyh fi-nwba 'd nıuhterem "İbiş" bu gibi muhalif-i şer • maka!iit tahririnden sarf-ınazar etmesiyle başka bir zemin talıarrisine hi mmet buyurmaları hdlisiine olarak ta\,siye olunur. "

II. Meşrııtiyetin ilanından soma ortaya çıkan basın patlaınasinın, önce bazı eleştirilere, ardından da gerginllldere yol açtığı bili:pmektedir. Önce düşünce ayrılıldan ortaya çıkımş ardından bu düşüncelerin eleştirileri yapılmıştır. Ancak kısa bir süre soma bu eleştiriler hakaret ve karalamaya dönüşmüştür. Zaınan zaman parlamento ve iktidara da bu yönde yayınlar yöneltilmiş, hatta ıneşruti yönetimi sarsan yayınlar yapılımştır. Dolayısıyle bu gibi yayınlarm sınırlandırılınası, haksız yayınların önüne geçilmesi isteği ile Meclis-i Mebusan'a bir kanun teklifi sunulması gündeme getirilmiştir48 . İşte bu çerçevede basın hürriyeti ile ilgili tepkiler de ortaya çılanış49 , İslam ve Uliim da bu konuyla ilgilenme ihtiyacını hissetıniştir. Dergide İbrahim Cehcli irnzasıyla yayınlanan, "Matbuat Hürdür" başlıldı ınalmle konuyla ilgili sert çılaşları olan bir yazıdır. Bu

46 II. Meşrutiyet döneminde İzmir'de haftalık olarak yayınlanan, Ahmed Cemil'in sahibi ve sorumlu müdürü olduğu "gülünç Osmanlı gazetesidir". Duman, a.g.e., s. 164; Ali Birinci, "Meşrutiyet Matbuatı (1324-1325)!ill'', Kebikeç, S. 4 (1996), s. 40.

47 İsliinı ve Ulfinı, 23 Mart 1325, nr. 17, s. 136. 48 31 Mart Ayaklaıunasından önce gündeme gelen Basın Kamuıu, ancak 29 Tenınıuz 1909'da

çıkarılabilıniştir. Emiroğlu, a.g.e., s. 107. 49 Matbuat nizanmaınesinin basın hürriyetini kısıtladığı gerekçesiyle, İstanbul'da düzenlenen

mitingten sonra, İzmir gazeteleri de 30 Ocak'ta Kışla Meydanı 'nda bir miting düzenleme kararı alıınşlar ve halkı mitinge davet etmişlerdir. Ahenk, 29 Kamuı-ı sfuıi 1324, s. 2. miting belirlenen günde ve yerde gerçekleştirilnıiş ve basın hürriyetinin meşrutiyete layık bir şekilde konnunası isteıuniştir. Ahenk, 31 Kilmm-ı sfini 1324, s. 2.

61

Nejdet Bilgi

girişim sahiplerinin "gasıb1n-i hürriyet" olarak arnldığı yazıda, gerekirse kan dökülebileceği belirtilmektedir. Yazımnmetni şu şeldldedir50 :

"Hürriyet-i nıatbudt istibdada karşı bir taziyfine-i mukavenıetdir. Matbuat milletin hayatı, tercünıanı, lisamdır. Otuz seneden beri çekilen miizfihinı hep siikıltdan ileri gelmedi mi; artık bundan sonra süküt edemeyiz . .A1illet haldam aramakdan çekinmez ve çekinnıeyecekdir. Bunu cihan bilmelidir. O uğurda feda-yı cam dina minnet biliriz. Ama hürriyet sü-i istimal ediliyormuş deniliyari Hayır, böyle değil belki hükümetin aczi, daha doğrusu ilk devre-i meşrutiyetde bulunmasından miibtediliğidir.

Bey/erin, paşalarin gönlünü yapmak, zimam-ı hürrzyetimizi onlara teslim etmeyi hiçbir zaman tecvfz edemeyiz.

Artık geçdi onlar, onlar da iyi bilsin/er. Şüra-yı Devlet tarafindan nıiinafi-i

kanun-ı hürriyet bir nizanıname teıtib ile Meclis-i .A1ebüsammız 'a takdim edeceklerini evrak-ı hm,adisde okudum . .A1ilteessir oldum. Gözlerimin önünde vahşetini icra edemez zencirlere bağlı bir canavar tecessüm etdi. Ürkdiim. Yine mi o insan sılretinde yaradı/m ış vahşiler milletin özünil emecek, kanını soracak, millet beş, on kişinin esiri mi olacak ·dedim. Vücudunı sarsıldı - ağladım . .A1illete karşı bir tecrübe mi yapıyorlar dedim. Fakat onlar da şimdi öğrenecekler. Geçdi o günler ..

Bunu viiketa-yı millet iyi düşünme/i, kabulde nıiinıfina't gösternıelidir. Onlar teklif etsinler, lakin red ve kabul hakkı milletindir: İlk hatve-i tecm,iize karşı şiddetle münıfina 't eder ve bu husus u tabii kabul etnıekde ma 'zuruz. Demek ki ym,aş, ym,aş e11ldd-ı vatana mei~falar, habshaneler hazırlanıyor. Hiçbir zaman öyle şeyler olmayacakdır. Hakk-ı · meşruunıuzdan vazgeçmeyiz. O suretle ahd ii peymammız olduğundan bu uğurda kan dölaneği hiç biliriz. Gasıbin-i hürriyete karşı birer arslanız. İyi bilsinler ki hakkımızı demekden geri durmayız. Hürriyet-i matbuata dokunmasın/ar. Ancak bunu isteriz ve bunu biliriz,"

Basın hürriyetinin ve genel anlamda hiirriyetleriİı bu kadar hararetle savunulduğu sıralarda, ne yazıle ki sözü edilen hürriyet ortaım kargaşaya dönüşmeye başlaımştır bile. Hürriyetlerin kötüye· kullanılması 31 Mart Ayaldanınası'na yol açtığı gibi, bu ayaklanma hüıTiyetleri · kısıtlama isteğiilde olanları da harekete geçirmiştir. IL Meşrutiyet döneminin hürriyetçi ortamı, 31 Mart Ayaklaruna sı 'ndan sonra da devam etmekle beraber, öncesine göre dalıa kontrollü olacalctır.

F. Şems-i Haldlmt İlıniye Kulübü

Yukarıda da belirtildiği gibi, dergi 7. sayıdan başlayarale "Şems-i Haldkat Cemiyat-ı Mukaddesesi'nin naşir-i eflean" olmuştur. II. Meşrutiyet döneminin başlarında İzmir, Manisa ve çevresinde şubeler açtığı anlaşılan bu cemiyetin, daha çok dilli eğitim gören öğrenciler tarafından kurulduğu aıılaşılınaktadır. islam ve Ulıtnı'un

50 İslam ve Ulılnı, 2 Şubat 1324, nr. ll, ss. 87-88. Bu tarihlerde İbrahim Cehdi imzasıyla İznm basınında da yazılar buluıunaktadır. Mesela: "İttihad Kuvvetdir", Ahenk, 1 O Nisan 1325, s. 3; "İttihad ve Terakki", Ahenk, 25 Nisan 1325, s. 2;

62

II. Meşntliyet Döneminde Manisa 'da Yaym/anan İsldm ve Ulı/nı Dergisi

yayın orgaıu haline geldiği bu cemiyet hakkında, Mmıisa tarilıine ilişkin yayınlarda herhaı1gi bir bilgi bulurunaınaktadır. Bu sebeple dergide yer alan ve ceıniyetle ilgili bazı bilgiler içeren. "İzmir Şems-i Hakikat İlıniye Kulübü'nden Aldığımız Varakadır" başlıklı imzasız yazıyı aynen aktarıyoruz51 :

"İhvôn-ı bft-safll! Esselllmii ala men ittebea' el-lıüdll. Bilis-i hi/kat, tevlıid-i vilcud-ı mutlak idüğii edille-i akliye ve nakliye ile nıiibeyyin ve kllffe-i enbiya ve miirseliıı hazerôtı kul/arım bu noktaya davete memur bulundukları tari/ıçe de nıiibeyyin bulunmuş ve cemaatele rahmet, tefrikada hellik emr-i nııılıikk idüğii emsôliyle miiberlıen olmasma nıebni bugün sunuf-ı beşeriyenin tabaka-i biiiii trenini ihrôz etmesi lazım olan sımf-ı ilmiye min kiilli'l-vücuh mağdur ve hukük-ı şer 'iyesi paymal edilmiş ve kiirre-i arzda bu smıf erbôbmdan ziyade şayan-ı merhamet ve atıjet hiçbir smıfa tesadüf edilenıeyeceği umur-ı bedihiyeden bulunmakla buraca ilıvô.n "La tecettenıü Ununeti ale 'z-zelalete" hadis-i şerifinin işaretine ittibaen me salilı-i talebe-i ulı?nıu müzakere etmek ve her türlü lıukukımu bilib aid olduğu malıalden aramak velhasıl hadim-i din bulunan zevat-ı kirdmı şeriat-ı Ahmediye 'nin şamyla nıütenllsib bir noktada ve bir hill ve keyfiyelde bulundurmak emel-i hayriyesiyle "Şems-i Hakikat" nammda bir cemiyet teşkiline teşebbiis ve tevfik-i Rabhani ve ruhaniyet-i Cenab-ı lvfuhammedi imdadiyle muvaffak ve miizô.kerllta ibtidar ey/emiş ve bu kere lı1anisa 'da siz kardaşlarımız efendiler hazerdtı dahi bu noktada birleşerek Allah 'm, Peygamber'in emr-i vechile ittihad ederek cem iyetimize iştirake tenezzül ve İslam ve U/üm 'u naşir-i ejkr'irımız olarak kabul buyurmaları cemiyelimizi tarifi gayr-ı kabil pek büyük ve pek kıymetli bir bahar-ı meserrete müstağrak eylediğinden evvela güneşden bir zerre laylinden olmak üzere teşekküriimüzü takdim ve saniyen devanı-ı nıuva.ffakiyetleri duasıyle cemiyet-i aiflerini kemô.l-i ferahla tebrik ve her hafta vukuubulan miizô.kerô.tdan cemiyetim izi ba­tahrirat haber etmek ve aym suretle cemiyetimizce de mukabele edilmek üzere şu varaka-i dô.iyanenıiz takdim edildi. "

Bu yazının ardından, İslam ve Ulüm dergisi adına bir açıldama yapma gereği duyulmuş ve şu metin ilave edilıniştir2 :

"Kahvehô.nelerde bey!ıılde sözlerle vakit geçirmekden kuliiblerde mebCilıis-i

ilmiye ve fenniye ile imrar-ı evkat etmek elbette evlôdır. Bu kabil kuliibler ne kadar ta 'dad ve tekessür etse menfaat de o nisbette tezllyiid eder. Ancak kemal-i /ıulıls-i ka/b ve hiisn-i niyetle iş görmek lô.zmıdır.

Taraf taraf her smıfa mahsus birer kuliib açılıyor ve malıall-i ictinıll' ta 'yin olunuyor da talebe efendiler bu şerefden neye mahrum kalsmlar? Yoksa beni beşer zümresinden değil midirler? Ama denilecek ki evvelce böyle şeyler yokdu. Pek doğru. Fakat ihtzvacat-ı hôzıramız pek çok ve miiteaddid olmasından talebe efendiler de böyle bir mahalde birleşerekfikirlerini Beyan etmelidir/er.

51 İslam ve Ulılnı, 5 Kanun-ı sanİ ı 324, nr. 7, s. 52-53. Hizmet, 1 Kanun-ı sfuü ı 324, s. 3'te yer alan ve "Müderrisİnden Şeylıziide Somalı: Kasım Şükrü" inızasııu taşıyan bir okuyucu mektubuncla, cemiyetin kurulınasındaıı duyulan menuıuııiyet dile getirilmektedir.

52 İslam ve Uliinı, 5 Kilmm-ı sanİ ı 324, nr. 7, s. 53.

63

Nejdet Bilgi

İşte ''Ş'ems-i Hakikat" İlmzye Kulübıi vila:vetimizin her noktasmda birer şübe teşkiliyle bu gibi makasıd-ı /ı,;yriyeyi[ müsteniden programım tanzim etmesinden biz de gazetenıizi maaliftihar mezkıtr kıtiiib/erin 11tişir-i efkan ittihaz etdik.

V araka-i mezkiirede beyan olımduğu üzere lvianisam ız 'da da bu yolda ve bu nanıdcı bir kuliib teşkil ve şi,ndiye kadar dahil-i cenı(vet olanlar hayliden hayli çoğaldıysa da bu kııliib medarisin ıslahı, talebe-i ulümun her nev'i ıılılnıdan hisseyab edilmesi esasları üzerine miiesses olduğunciarı ahiren teşekkiil eden A1anisa Cemiyet-i ilmiyesi'ne miinliji lıiçbi ,- hiili yokdur. Belki /.izmetde ana muavin olacakdır. Anm içiin şehrimizde mateşekkil ''Şems-i Hakikat'' İbniye Kulübü 'iıe başka bir nazarla bakılmamasım hı-;ca efendilerden bilhassa ric.t ederiz."

Derginin ~.u açık!::masında·ı anlaşıldı[;:na göre, Manisa'da d:-ı bir Şems-i Hakikat Cemiyeti kurub:uş ve faaliyete geçmiştir. Ayrıca Manisa'da bu sıralarda Manisa Cemiyet-!. İlıniyı:..;i adıyla medre~.::: hocalari. tarafındaa bir cemiyetin dalıa kurulduğu aıılaşılmcıkladı.ii3 .

Manisa Şems-i Haldkat Cemiyeti bir süre sonra, dergide "Manisa Talebe-i Ulı1ın Şems-i Hakikat Cemiyetinden" başlığıyla ·imzasız bir yazı yayınlaımştır. Yazının ınetıti şu şekildedif4 :

"Cemiyet-: mukac!desemizin maksacit pek uii'idir. Şöyle ki: Din ve millete hidemat-T najiad~t bıı/ıt:llll(.lk için fıer türlü ıtlıtm ve jünunıtll medreselerde tafısifi esblibmı diişilnmel:. Müzebzeb· bir halde b;1/i111an nsül-i tedrisi intizamma sokmak. M,eFcud t;ılebenür hukukunu daire-i şeriatda imthafi~::a ve tecaviizatdan sıyanet etmek, talebe-i !tiT1mun hacega/H muht:Jremlerin:J karşı son derece itaat ve hürmet-i mahsusa/arım ıe.i.:n ve kahvehane vesaire gibi mevk!-1 töhmetden ayaklarını açdırmak yani sıfat-ı ilmzjl<Jye müna;7 ahvı'Jlin önünü almak, müktesebiit-ı ilmiyesi yolunda olanlardan bir takım heyet-i ilmiye teşkili.vle kary.:, karye izam lalmub irş9datda bulunmak, ahatiyi sanata, ticarete, ziraate tergib ve t;;~5vik etmek hillasa menafi-i mil/k ve millete !ıadim .'1er türlü mesaide bufımnıakdan ibôretdir. Şems-i Hakikat Cemiyeti 'nin nokta-i istinadı ancak din-i mü bin-i lıluhanm:::di 'dir. Yalnız herhnngi bir cemzvet daire­i kanun ve şerfatden ayrılmayprak adalet ve lıc.!~kaniyetde hfdemat-ı vataniyede bulunursa cenıiyetinıiz her zamau anlara m!tavener ve anlarla beraberdir. Ve min-Allalıii 't-te_vfik." -

Yazıdan: anlaşıldığı kadarıyla kaınuoyunda veya bazı çevrelerde Şems-i Halcilaıt Cemiyetiyle ilgili bazı eleştiriler yapılmış olmalıdır. Ayrıca bazı cemiyetlerle aralarında anlaşmazlık da çılanış clabilir. Açıldaımımn cemiyetin aınaçlarııu izah ve diğer

;:·. B;:nzer .br ceı:cl.yetin d-: Balıkesir "ı.:.!ebe-i ttlfnnu" tanıtiııdan kurulduğu, Şems-i Hakikat Kulübü'ı,ün te1tiklerine 1-,;:rdiği karşılıktan ruılnşılınaktaqır. Bkz. "Ahenk Gazetesi Yasıtasıyle Balıkesiı 'Tenvir-i Efkilr' Cemiyet-i llnıiyesi Kulübü Heyet-i Kirilmına", Ahenk, 8 Kamuı-ısani ı 324, s. 3. Aym;a, yine "Talebe-i Ulfun Şems-i Hakikat Kulübü Efrildı" imzalı olup, İzmir müderrisleriııin dikkatinin çekildiği ilmı için, bkz. Ahenk, ı 7 Kilnun-ı s ani 1324, s. 3.

54 İsliim ve U/ı/nı, ı·9 Kamuı-ı sfuıi 1324, nr. 9, s. 70-71.

G4

II. A;feşnlliyet Döneminde Aifani sa 'da Yaym/anan İsianı ve Ulılm Dergisi

cemiyetlerle birlikte çalışınasımn şartlarını belirten bir tarzda olması, bu yönde bazı rahatsızlıkların ortaya çıktığını göstermektedir.

Şems-i Hakikat Ceıniyeti'nin Kasaba'da (Turgutlu) da şube açrmş olduğıınu, dergide yer alan duyurulanndan öğreniyoruz. Duyuruda cemiyetin amacı üzerinde durulurken, talebe-i ulı1mun haldarını koruınanm yanında, hocalarına karşı saygının esas olduğıı vurgulanınalctadır. Özellilde hocalann bu ceıniyete olumsuz bir gözle bakınamaları istemnelctedir. "Kasaba 'Şems-i Hakikat' Cemiyeti'nden" başlığını taşıyan duyurunun metni şu şekildedir55 :

"Şer '-i şerif daire-i bii!ıiresinde taZebenin uzam ve fünı"indan nıiisteflz olarak terakki ve tealiferine kafi! olmak üzere bu kere Kasabamız 'da dahi bir kuvve-i maneviye saikasıyle talebe-i uliim namına 'Şems-i Hakikat' ismiyle bir cemiyet teşkil eyledi. Cemiyetimizin maksad-ı !ıfılisanesi o kadar ulv~ o kadar mukaddesdir ki devr-i nıenlııls­ı sabıkın tesirdt-ı lıfınman-silzıı ile tedris ve tedrisden geri kalmış olan miintesibin-i ilmiyenin muntazam bir program dahilinde çalışmaları esbdbını istikmale sa 'y bulunacağı gibi ahkdm-ı şer 'iyeye mugayirve haysiyet-i ilmiyeyi lekedar eden hfılatdan talebe-i ulı"inıu vikaye ile üstad-ı muhteremlerinin şer '-i şerff ve kanun dairesinde vukuubulacak emirlerine son derece hürmet ve riayetde kusur etmemelerine cidden çalışacakdır. İstinadgiihı ancak şeriat-ı garrfi.-yı Alımedi'den ibaret bulunan cemiyetimiz; ejriidını ahlak-ı hamide ile ittisiija sevk ve itaatsizliği milcib hareket'de bulundurmakdan katiyyen men' edecekdir. Esbfi.b ve maksad-ı ma 'ruzamıza binde11 Kasabamız hoca efendilerinin cemiyetimiz hakkmda başka bir jikre zdhib olmayacakları vareste-i iştibdhdır."

Derginin yazar kadrosunda yer alan Somadan: Kasım Şükrü'nün, "Şems-i Hakikat Talebe-i UIGm Cemiyat-ı Mukaddesesi'nin Tarihidir" başlığı altında yer alan şiiri, şu şekildedif6 :

"Zail oldu Temmuz On' da ol ceffi-yı rüzgar Aleme arz-ı cemal etdi dilara-yı keınaı Doğdu bir Şems-i Hakikat u:fk-ı ikbfılden zehl Şan ve şöhreti fıfak:ı tutdu işbu saı ittihad bararn yağdımisl-i emtar-ı balıar Bağ-ı kalb-i millete ba-lutf-i Zülcelal Devr-i istibdaddan onbeş sene tarh eyleyüb Çıkdı bir tarih-i tebriklye gevher-misal Çeşın-i dild<atle nigfıh-endaz olun tarihiıne Müncell oldu zemin-i kalb hikmet-i istimfil"

55 İsldnı ve Ulılnı, 26 Kilnun-ı siini 1324, nr. 10, s. 77-78. 56 İsldnı ve Ulılnı, 2 Şubat 1324, nr. ll, s. 88.

65

Nejdet Bilgi

G. Eğitim

Dergide üzerinde en çok dunılan konulardan birisi de eğitimdir. Ancak eğitimle ilgili yazılar daha çok medrese eğitimi ile ilgili olup, genel Vy teorik seviyededir. Diğer eğitim kurumları veya bu kurumlardaki öğrenci ve öğretmenler haldeında bir istisna dışında yazı bulunınaınalctadır. Bu yazı da, yalnızca köy okulları ve öğretmenlerini ele almaktadır. Kasaba'dan (Turgutlu) Ayın. Rıza iınzasıyla yayınlanan, "Köy Mektebleri ve Mualliınin Vezilifi." başlıklı yazı, konuya açılc bir tarzda yaklaşınalcta ve köylerdeki eğitim çıkınazını dile getirmektedir. Yazının metni şu şekildedir57 :

"Hükümet-i sabıka-i zalimenin icabat-ı tabiasından olmalı ki menmUk-i vesfa-i Osmaniye 'nin her hangi noktasına aif-ı nazar edilse bir takını nekayısın arz-ı çehre-i meyusiyet eldiği görülür. İşte; bu nekayıs-ı nıüessifeden biri de ser/evha-i nıakal olmak üzere arz etdiğim köy mektebleridir ki bunlar kijy çocuklarımn ni 'me-i maarifden be!u·e­nıend fliyuzat olmaları fikr-i lıamiyetperverisine nıüsteniden küşad edi Imiş dir. Heyhalf Bugün o mekteblerden senzere-i maarif iktilaf edilemez. Nasıl edilebilir ki bir dereceye kadar intizam ve mükemmeliyeti ümid edilen bir köy mektebine gidilse bir şehir ahırına bile muadil olmayan bir külliye-i hiizn-averin masımı çocuklarm talim ve terbiyelerine ikametgah tahsis edildiği nazar-ı hayret/e görülür. O terbiyegôJı eifiilin levazım.-ı

tedrisiyesi tedkik edilse hurda bir minder kenarında birkaç çomak ve mektebin kasvet­efta siyah duvarları etrqfına gayr-ı muntazam bir suretde dizilnziş bir takım kırık rahleler çeşm-i !em' ana çarpar.

Şiddet-i şitiimn hiikiim-forma olduğu zamanlarda ise ocakda yemmak bilmeyen yaş kütük/erin iteşr etdiği muz/im duman/ar, miistekreh hm'a nefesi bile tas'ib eder. Binaenaleyh takriben iki metre kadar irtifaında inşa edilmiş olan bu darii'l-terakldler birkaç mazgal deliklerinden hulül eden ziyiimn tenviriyle iktifii ve matlub derecede ceryan-ı hm,aya bile ma 'ruz değildir. HifZü '1-sıhhaya muvajik olmayan ve kuvve-i akliye ve fikriyenin daima bir salif-ı matemengizi altmda bulunmasını mucib olan böyle bir bina-yı muztimeden tahsil-i ibtidaisini ilanal etmiş bir şiikirdin neşet etmesini beklemek abes ve beyhude bir arzudur. Şu sözlerim/e bilımıımı köy mekteblerinin bu halde bulunduğunu iddia etmem. İçlerinden oldukça usul-i cedide muvajik bulımanları da vardır fakat azdır.

Muallinı'in vezfıifıne gelince; cilz 'i bir maaşla mu allim/ik gibi bir vazife-i mukaddeseyi derulıde eden zevCit ilcaat-ı hırs ve tama' veyahud jikdan-ı malı/matları hasebiyle eifiilin isimlerini bile öğrenmeksizin karyenin saf, pak vicdanlı

ilerigelenlerine hulül ederek milşlereken ziraale başlar/ar. İşte; bugüiıden itibaren hoca efendiler kendi işiyle, kaydıyla meşgul olub yalmz köy alu'i/isince sızıltıyı nıucib

olmamak içinevkat-ı hamseyi cemaatle eda ederler.

Her gece ma '!um olduğu i/zere ramazCiniye, gassaliye akçelerine inzimanı eden nı'isha-i paraları nıuallinı için biiyük bir yekün teşkil eder.

57 İsldm ve Ulılm, 16 Mart 1325, nr. 16, s.124-125.

66

ll.lv!eşmt(vet Döneminde At/musa 'da Yaym/anan İsicim ve Ulılm Dergisi

Bu bfibdafevkalade nıiimaresesi bulunanlar ise köyün nıiihr-i resmisini dahi elde ederek istediği gibi çala-satır birkaç sene zarfında köyün eşrafı sırasma geçerler. Böylelerine diğerlerinin itaati mecburi ve zaruri kalır. Artık çocukların okuyub okunıadığını kim soracak?

Binaenaleyh; köy mektebleri ve muallinılerinin kısm-ı kafiisi ma 'ruzatım vechile olduğunu inkar edecek hiçbir ferd mutasm,ver değildir sanırım. Buna şahid-i dilrüba-yı hürriyet le miltenasi b bir çare-i hasene aramalı deği/miyiz?"

Jstam ve U/üm dergisinde en fazla ele alınm1 konulardml birisi de medrese eğitimidir. Derginin ilgi alru1ı veya hedef kitlesi medrese öğrencileri olduğundan, ağırlığın da medrese eğitimine kaydığı görülmektedir. Medreselerle ilgili temel şikayet konuları, ilgisizlik ekonomik sıkıntılar, yetersiz eğitim gibi konulardır. Bu konuların ele alındığı yazılardru1 birisi, bir medrese öğrencisine aittir. Mru1isa medrese öğrencilerinden Şiikirzade Ahmed Hamdi tarafındml kaleme alınru1 ve "Talebe-i Ulüın ve Mediiris" başlığını taşıyan yazı şu şekildedir58 :

"Bin türlü meşakkatler içinde geçirdiğimiz devr-i menhı/s-ı sdbıkın yürekler parçafareasma açmış olduğu yaralarm en müdhişi talebe-i u/üm ve medreselerde idi. Zavallı talebe-i u/üm; miltemadiyen ders çalışacak olsa para yok. ı\1aişetini temin husı1swıda dersine nıfini olmaz derecede bir ticarete sillük eylese medreseden kaydı terkin edilir. Sağa gider çıkmaz sokak, sola döner yol bulamazdı. Halbı/ki selef-i sfilihfn hazerdtımn her birerleri maişetlerinin temini için birer san 'at ve tictiretle meşgul bulundukları tarih ml/ta/aa edenlerce malılmdıır.

Zamanımızda talebe-i u/üm geçineceğini temin etmek için ramazan-ı mağfiret­nişdm dört gözle bekleyib, hulülünde anasını, babasım. evlficl ve ıydlini bu mübarek günlerde bırakıb da temfn-i maişet uğrunda karyeden karyeye, şehirden şehire do!aşır, husüle getirdiği üç, beş guruşla rutübet/i medrese odalarında imha-yı hayat eder durur.

Yazık değil mi? Bunlar Allah 'ın kulu değil de başka bir şey midirler? El-insd.f' Bir de mekteb!erde güzel dersler okunurmuş da medreselerden yararlı adamlar yetişmezmiş.l Acaba Ffirfibf'ler, lbn Sıiıd 'lar, Gazall'ler nereden erişmiş/er?/

Jvfedrese/erde usıll-i tedris-i hdl-i hazırıımza muvafık değildir deniliyorsa -ki bu muhakkakdır- b urasını biz de itiraf ederiz. Fakat mekteblere edilen hi dematm onda biri medreselerde edile idi, işte o vakit medreselerden büyük büyük adamlar erişecekdi. Ne çare ki bu ciheti hiç nazar-ı dikkate alan bulunmadı. Bakalım bundan böyle bulunur mu?

ltndb-ı maka/ etmeyelim. Artık medrese/erimizin ıs/ahım, talebe-i ulümun temin-i maişetini düşünelim. En evvel düşünülecek de bunlardır zanmndayım. ···

Eğitimle ilgili konuları ele alan başka bir yazı, yine medrese öğrencisi olan ve dergide başka yazıları da bulunan, İbrahim Cehdi imzasım taşımaktadır. Daha çok İsliiın dünyasının içinde bulunduğu perişanlık çerçevesinde eğitim ve bilime değinen yazar,

SR İslam ve Ulılm, 26 Kilnun-ı san i 1324, nr. 1 O, s. 78-79.

67

Nejdet Bilgi

çareyi ilıniye sımfının çok çalışınasında ve iyi eğitilmesinde gönnektedir. "Üınid-i İstikbal" başlığını taşıyan yazıda59, İslam'ın doğuşu ve yayılışında ınedeniyetin ve aluakın etkili olduğu belirtildİkten sonra şöyle deniliyor:

"İşte bu sayede Avrupa 'nın bir lasm~yla Asya, Afrika hemen, hemen İslam nıenıleketi olmuşdu. İslamlar 'da ulılnı ve maarif zin'e-i kemalini bulmuş cebirler, müsel!esat, kimya, arzzn kiireviyeti, nısfii 'n-ne har kavsini mesaha ve sair ulum ve fiinun hakkznda pek büyük keşjiyat-ı ziver uyün-ı alem olmuşdu. Endülüsler, Abbasiler zamanmda medaris-i İslamiye 'de binlerce ecanib tahsil-i ilm ve maarifet eylerler idi. İşte bu sayede değil mi ki Avrupa tedricen terakla eyleyerek bu asrzn şu faaliyetine girdi. İslamlar iistad iken bu giin şakird alamıyorlari

"Ger Endillüs olmasaydı ziyadar

Avrupa )11 kim ederdi bfdar"

hakikati meydandadır. "

Yazıda geçınişimizin gurur vennekte olduğu, bugün ise İslam dünyasının perişan bir halde bulunduğu vurgulanıyor. İslam ülkelerinin viraneye döndüğü, diğer ülkelerin ise mamurelerle donatıldığı ve ciddiyelle çalışılarak zenginleştiği de belirtildİkten sonra, çözümle ilgili görüşler şöyle ifade ediliyor:

"Yazık bugünkü halimize, yazık biltiln İslamlar 'm haline! Artık uyana/ını, terakki edelinı. Kalblerimizde ittihfıd, fikirlerhızizde terakki liva-yı muhabbetini rekz edib fiilen mevcudiyetimizi fıleme izlıfır edelim.

Nasıl? ..

İşte orası halli miişkil bir muammadır. Kısaca: Sa'y, zaman ..

Bundan böyle sznif-ı ilmiye son gayretiyle çalışarak vazifosini lfa etme/i. Ama nasıl?/

Bugiinkii hal-i perişaniyemiz/e mi? 1

Hayır, hayır. Ulı?m ve fiinün-ı hazırayı medreselerde tahsil etdikden mad 'da sıra dersleri takib edilmeli.

Birde:

"Öğrenmek istersen ci ham

Öğren ecnebi lisdm"

ketam-ı hikemiyatznı pişe-i tefekkürümiizden ihrac etmeme/iyiz. Şu silret/e medreselerimizde tahsil-i ulum ve füniln edenler elsine-i muhtelifeye de vukuf peyda etmiş olur.

59 İslam ve Ulı1nı, 26 I<iinuıı-ı sani 1324, nr. 10, s. 76-77.

68

Il lvfeş111tiyet Döneminde Manisa 'da Yaym/anan İslam ve Ulılm Dergisi

İş lıiisn-i cerydnını herminval-i meşrüh iktisdb edince bu tahsil ile de kalnıanıalı. Bundan sonra da Darii'l-lıilafet-i İslamiye ile kıblegdh-ı Miislimfn olan Mekke-i lvfilkerreme 'de iki bi(yiik darü/filnün-ı İslamiye vücuda getirilmeli. Onlar da sınıf-ı nıilteaddideye taksim edilerek her şı?be ayrı, ayrı her kavmin lisdnını öğretmeli. Miikemnıelen vukılf peyda etdirilmeli. lı1eseld Çin lisdnını bir Çin/i kadar bilme/i. Buraya alınacak talebe ise memftlik-i İslamiye 'nin her köşesinde ilandi-i neslı eden talebe-i u/üm efendiler arasmda bir müsabaka açma/ı isbdt-ı eh!iyet edenler kabul edilmeli.

Nihayet ikmal-i tahsil edenler herhangi kavim ve millet lisanına dşina ise oralara heyet-i mahsusa suretinde ta/am, takım gönderi/meli. Onlar da gitdikleri yerlerde irşdddt-ı dinfye ve nasftyilı-i lazımede bulunmalıdır ki bundan hasıl olacak nıenafi bf-şiimardır. !tn db-ı makalde faide yokdur."

Derginin özellilde medrese eğitimi ile ilgili yayınlanndan anlaşıldığı kadarıyla, dönemin birçok kurumunda olduğu gibi medreselerde de çözülmesi hayli zor meseleler bulumnak:tadır. Eğitimin geliştirilmesiyle ilgili çabalar ise diğer eğitim kurumlarına yöneliktir. Medreseler bu ilgiden mahrumdur. İlgi gösteriise bile, ne şeldlde düzeltilecekleri de meçhuldür.

Sonuç

Manisa basın tarihinin ilk· dergisi olma özelliğine sahip olan İs/dm ve U/üm dergisi, öncelilde dim bilgilerin eksikliğini gidenneyi amaçlayan bir niteliğe sahiptir. Fakat yalıuzca dim konuları işleınemiştir. Dilli konularla ilişkilendirilen diğer konulara da sütunlannda yer vermiştir. Özellilde medrese öğrencilerinin yayın organı haline geldikten sonra, eğitim konularına, özellilde de medrese eğitiıni konularına ağırlık vermiştir.

Dergi haber niteliği taşımamalda beraber, bazen birkaç sütununu haber veya duyunılara ayırnuştır. Yazıların çoğu makale türünde olup bunlardan bir kısmı tercüme metinlerdir.

Derginin taldp ettiği çizgi, dönemin önemli dini nitı;ilildi dergilerinden olan, Beyanii'l-Hak veya Sırdt-ı Miistakim çizgilerine benzer kabul edilebilir. Meşrutiyetçi, falcat mulıafazaldir bir fikri görüntüye sahiptir. Hemen birçok yazıda Sultan II. Abdülhamid yönetimi, "devr-i menlıus" veya "istibdat" dönemi olarale anılınalctadır. Dini nitelikli olmakla beraber, İslam ve Ultım'un bu niteliği kesiniilde siyasi bir balaş açısını da içennektedir. Derginin yayınlarında, en azından ülke yönetimiyle ilgili tercihierin yer alnuş olması bunun göstergesidir. Dönenun diğer basın organlarında olduğu gibi hemen her olay, istibdat devri - hürriyet devri zıtlığı ile değerlendirilmektedir. II. Meşrutiyet'in ilk günlerine lı.:'lldm olan hürriyet sarhoşluğu veya her şeyin eskiye göre dalıa iyi olduğu tatlı hayali, İslam ve U/üm dergisinde de kendisini göstermektedir.

Birçok dergi için geçerli olan, maddi zorluklar ve abone sıkıntıianna rağmen yayın yapma cazibesi, İslam ve U/üm için de geçerlidir. Niteldm derginin yayın

69

Nejdet Bilgi

amaçlan belirtilirken, bu genel havanın etkisinde kalındığı açıkça belirtilmektedir. Hemen herkesin, eli kalem tutaniann basın hayatına atılması ve fikirlerini bu yolla dile getirmeleri, biraz da linrenilen bir durumdur. Ülkede genel bir susamışlık havası bulunmaktadır. Öyle ki mesela İstanbul'da yeni yayıniann hasılınasında ınatbaalann kapasiteleri yetersiz kalımştır60 . Matbaalardald yoğıınluk yalnızca İstanbul'a da malısus değildir. İzmir'deki matbaalannda aynı yoğıınlukta çalıştıklan bilinınektedir. Niteldm İslam ve Ulum'un ilk sayısında, "İzınir matbaalarının kesret meşguliyetinden" söz edilerek, dergiyi periyodunda yayınlayamaına endişesi dile getirilmektedir.

İsiilm ve Ulunı'un bir taşra dergisi olarale yeni kabiliyetler için bir fusat yarattığı da söylenebilir. Dergideld medrese öğrencisi sıfatını taşıyan imzalar bunun göstergesidir. Buna rağınen, ülkeıniziıı IL Meşrutiyet'ın ilfuıındaıı bir süre sonra girdiği ve her baleınıdan ağır kayıplarla dolu yıllar, basın hayatını olumsuz yönde etldlemesiııiıı yaıunda, Manisa gibi birçok yerde Cumhuriyet dönemine kadar yeniden filizlenmesine veya güçleninesine fırsat taıuınaımştır. Bu sebeple, belki de çoğıı başkaca kalem tecrübesine salıip olmayan dergi yazarlannın klınliklerinin tespiti -en azııidaıı şimdilik­ınümkün olaınaımştır.

60 Eıniroğlu, a.g.e., s. 100.

70

Il. Aifeşmtiyet Döneminde A,fanisa 'da Yaym/anan İsianı ve Ulılm Dergisi

Ek:

İsHim ve Ulfim Dergisi Bibliyografyası

[Derginin bibliyogra:fyası, mevcut sayıların kronolojik olarak verilmesi şeklinde hazırlanımştır. Her sayıdaki iınzalı, iınzasız bütün yazıların künyesi verilmiştir. İınzaların, kullanılan sıfatlarla birlilcte verilmesine dikkat edilmiştir. Bu sıfatların, yazarların ldınliğine ulaşınada, ilgilenenlere kolaylık sağlayacağı düşünülmüştür. Yazar isimlerindeld kısaltınalarda kullanılan bazı harfler, yeni Türk alfabesinde farklı harflerle karşılandığı için bu harflerin adı yazılnuştır. Ayrıca tercüme yazıların künyesine parantez içinde ilave edilen mütercim kelimesi, ıntc. şeklinde kısaltılarak verilmiştir.]

8 Teşrin-isani 1324, nr. 1:

Sahib-i İmtiyaz Yenişehirli Ahmed Kemal, "İfade-i Mahsusa", s. 1-2.

Ayın. Haydar (ınüterciın), "Müslüınaııların

Gayr-ı ınüsliın Vatandaşlarula Karşı Vezaifı" (Mısır Cemiyet-i Milliyesi Reisi Ferid V ecd i 'nin el-Medinetii vel-İsltim eserinden), ss. 2-5.

A(Elif). K(ket}, "Din ve İslam", ss. 5-6.

Maıusa'dan M. Ayın., "İslam ve illfıın", ss. 6-8.

"Edebü'l-ilın", s. 8.

17 Teşrin-i sani 1324, nr. 2:

"İhtar", s. 9.

İbn Abdi Ali Haydar (mtc.), "Müslüınaıı.lann Gayr-ı Müsliın Vatandaşlaruıa karşı Vezaifı", ss. 9-1 l.

A(Elif). K(kef)., "Celaleddin-i Rumi", ss. 11-13.

Kadızade Mehmed Cemiileddin, "Edebü'l-ilm", ss. 13-15.

Kadızade Mehmed Cemal, "Sahife-i Bedia", s. 15.

Manisa Tabur Katibi Meluned Şerit: "Mebus Beylerden Bir İstirham", s. 15-16.

A(Elif). K(kef)., "Küçük Parçalar - Hissi-i Hayvani", s. ı 6.

"Teşekkür", s. 16.

24 Teşrin-i sfini 1324, nr. 3:

İbn Abdi Ali Haydar (m tc.), "İslam -Hürriyet", ss. 17-18.

Yenişelurli Ahmed Kemal, "I-Iaşr Sabitdir", ss. 18-20.

Aym. Haydar (ıntc.), "Müslüınanlarm Gayr-ı Müsliın Vatandaşlarma karşı Vezaifı", ss. 20-22.

Kadızade Mehmed Cemfileddin, "Sahite-i Bedia", ss. 22-23.

Manisa Tabur Katibi Meluned Şerif, "Mebus Beylere Aid İstirhaından Mabad", s. 23-24.

Manisa'da Hindistaniye Müderrisi Hasan, "İlın­i Fıkıh", s. 24.

Said Ali, "Açık Mektub -Manisa'da Hoca Efendilere-, s. 24.

1 Kanun-ı evvel1324, nr. 4:

Maıusa'dan M. Ayın., "İslam illfım", ss. 25-27.

Ali Haydar (ıntc.), "Müslümanlann Gayr-ı Müsliın Vatandaşiurma karşı Vezaifı", ss. 27-29.

Kadızade M. Cemal, "Hikemiyat", s. 29.

Manisa'da Müderrislnden Kasabzade Ahmed, "Mev'ize-i İcınaliye", s. 30.

Manisa'da Edibzade Hafi'di Aluned Nazit: ''İlim ve Aınel", s. 30-31.

Sadıkzade Neşet, "İliın Nedir?", ss. 3 ı -32.

"Aldığımız Varakadır", (Maıusa'da Kadirihane Şeyhi Emin iınzalı), s. 32.

71

Nejdel Bilgi

"Teşekkür", s. 32.

8 Kanun-ı evvel1324, nr. 5:

Manisa Redif Binbaşısı Sami, "İntizam-ı Nfunus; İstilıkar-ı Mevt", ss. 33-35.

Yenişehirli Alınıcd K.:::ınal, "Beşer-i Berılye Muhtacdır", ss. 35-37.

İbn Abdi Ali Haydar (ıntc.), "lslfun- Hürriyet", ss. 37-39.

Kasabzade AhıneJ~ "M•:!v'ize", s. 39-40.

15 Kanun-ı evvel1324, ;ır. 6:

Mani83'dan M. Ayın., "islam ve ıntım", ss. 41-43.

Yaya Köyü'ı:Jen Mel:ıned Basri, ''Sahife-i Bei:lia · - Kitab-ı Bilkatden Bir Yaprak: İnsan", ss. 44-46.

"Mesiiil-i seHise ... " (yarışma), s. 46.

"Kıır'aİnılihaııları" (Beyanü'l-Hak, nr. ll 'den), s. 46.

"Aldığımız V arakuJır" (ismi mr.hfiız mektup), s. 46-47. .

Kadirilı.iine Şeylıi Emin, "İslfun ve illüm Ceride-i Mutebcresi Sahib-i İmtiyazma", s. 47.

Binbaşı Sami, "Hıyiiın-ı Askeri", ss. 47-48.

Manisa Redif Binbaşısı Sfuni, "Ufak Parçalar", s. 48.

"Teşekkür", s. 48.

5 Kanun-ı sfirj 1324, ıır. 7:

"İtiziir", s. 49.

Manisa' da Edibzade Hatidi Aluned Nazif, "İlim ve Arnelde Meleke'nin Tesiri", ss. 49-50.

Yenişehirli Aluned Kemal, "Mukaddesat-ı İslfuniye'den Efhl-i İbad ve İrade-i Cüz'iye", ss. 50-51.

Tabur Katibi Meluncd Şerif, "Adab ve Hikemiyat-ı Diniye", ss. 51-52.

"İzmir 'Şems-i Hakikı.:t' İhniy~.: Kulübünden Aldığımız Varakadır", ss. 52-53.

"Es'ile-i Sclasc", (Garb'i Karaağaç kazası Acıbadem kasabasından Mehmed Hulusi'nin yanşma sorulauna cevabı), ss. 53-54.

72

Dersaadet' Jen Kadızade Şeyh Sfuni, "Siyaset-i Şer'iye", s. 54.

Kırkağaç Kazasından Mülazım-ı evvel Hüseyin Cevad, "nın-i Alılakm 'Kuva-yı Nefs-i Niitık' Yahud Rüh-ı Beşer Üzerine Tesiraiı", ss. 54-55.

"Manisa Posta Müdirinden Aldığımız Varakadır", s. 56.

"Aklığıım~ Varakadır", (Manisa'da Alaybeyi Mahallesi sakinlerinden Balhcah Hacı İbrahim iınzah), s. 56.

"Manisa' da Feyziye Mektebi .. "(haber), s. 56.

"Teşekkür", s. 56.

12 Kanun-ısani 1324, nr. 8: M. Ayın., "İslfun ve illüm", ss. 57-59.

İzmir'de Talebe-i illfundaıı İbrahiın Cehdi, "Talebe-i Ulfim Kardaşlarıma", ss. 59-60.

Manisa Redif Taburu Katibi Melııned Şerif, "Adab ve Hikeıniyat-ı Diniyeden", ss. 60-61.

M;\nisa'da Sildıkzade Neşet, "nıya-ı Ulfim'dan: 'İliın Nedir?", ss. 61-62.

"S oma' da Erbilb-ı Kalemden ve Müderrisln-i Kiraından Kasıın Şükrü Efendi' den Aldığınuz Varakadır", (mektubını altında "Pend" şiiri var), ss. 62-63.

ŞiikirLiide Ahmed Hamdi", "Cümel-i Hikcmiye­i Arabiye'den", s. 63.

Manisa'da Talebe-i Ulfimdan M. K(kef)., "Tahsil-i nm Hakkında Birkaç Söz", s. 64.

19 Kanun-ı sfini 1324, nr. 9:

M. Ayın., "İslam ve illfını", ss. 65-67.

İzmir'de Mürrtesibin-i nmiyeden İbralıim Cehdi, "Sada-yıMuhikk", ss. 67-69.

Yay::ı Köyü'nden Mehmed Basri, "Adalet-i Siyasiyc", ss. 69-70.

Soına'da Müderrisinden ve Heyet-i Talıririyedeıı Kasıın Şükrü, ·'niın- Diıı", s. 70.

"Maııisa Talebe-i Ulfun 'Şems-i Hakikat' Cemiyctinden", ss. 70-71.

II Meşnıtiyet Döneminde Jv!anisa 'da Yaym/anan İsldnı ve Ulılnı Dergisi

Dersaadet Unuım Talebe-i Ulünuı, "Bu nasıl Adiilet" (Yeni Gazete'de görtilmüştür), ss. 71-72.

"Fatih Dersiiimlanndan Mehmed imzasıyle Aldığımız V araka-i İtiraziyedir", s. 72.

"Kariin-i Kirama", İslam ve Ulüm'un ilavesi.

26 Kanun-ısani 1324, nr. 10:

İbn Abdi Ali Haydar (mtc.), ''Müslümanlann BirbirlerineKarşı Vezilifi", ss. 73-76.

Müntesib!n-i İlıniyeden İbrahim Cehdl, "Ümid-i İstikbal", ss. 76-77.

"Kasaba 'Şems-i Hakikat' Talebe-i Ulfun Cemiyeti'nden", ss. 77-78.

Manisa'da Talebe-i Ulilmdan Şiikirzade Ahmed Hamdi, "Talebe-i Ulilm ve Mediiris", ss. 78-79.

Kırkağaç'dan Mülazım-ı evvel Hüseyin Ceviid, "İlın-i Ahliiknı Rüh-ı Beşer Üzerine Olan Tesiri", ss. 79-80.

Tabur Katibi Meluned Şerif, "Adab ve Hikemiyat-ı Dlntyeden", s. 80.

2 Şubat 1324, nr. ll:

İbn Abdi Ali Haydar (mtc.), ''Müslüınanlann Birbirlerine Karşı V ezaitinden ", ss. 81-82.

Yenişehirli Ahmed Kemal, "Mu'tekadiit-ı İsliimiye'den: Maktul Eceliyle Ölür", ss. 82-84.

Yaya Köyü'nden M. Basri, "Cevab", ss. 84-85.

M. Kazım, "Usül-i Tedris Lazımdır", ss. 85-86.

Tabur Katibi Melımed Şerif, "Adab ve Hikemiyiit-ı Dlntyeden", ss. 86-87.

Müntesibllı-i ilmiyeden İbrahim Cehdl, "Matbuat Hürdür", ss. 87-88.

Soma'dan Kasım Şükrti, "Şems-i Hakikat Talebe-i Ulilm Cemiyiit-ı Mukaddesesi'nin Tarihidir", s. 88.

"Yaya Köyü'nden Mehmed Basri imzasıyle Aldığımız Varakadır", s. 88.

20 Şubat 1324, nr. 14:

"İhtar", s. 105.

Yaya Köyü'nden M. Basri, "Adalet-i Siyasiye", ss. 106-107.

"Es'ile-i Selase", ss. 107-111.

Müntesiöm-i ilmiyeden İbralıirn Cehdl (mtc), "Tarih-i Arz: Madde ve Kuvvet", ss. ll 1-112.

27 Şubat 1324, nr. 15:

İbn Abdi Ali Haydar (mtc.), "İslam ve Hiil-i Hazır Müslümanlarma Bir Nazar", ss. 113-115.

Yaya Köyü'nden M. Basri, "Adalet-i Siyasiye", ss. 115-ıı6.

İzmir'de Talebe-i Ulfundan İbrahim Cehdl (mtc), "Tarih-i Arz", ss. 116-1 ı7.

"İslam ve Ulüın'ıuı 13'üncü Nüshasına Es'ile-i Seliise Hakkında Dere Etdiğirniz Fıkra Üzerine Acıbiidem Kasabası'nda Mehmed Hulilsi Efendi'den Gönderilen Yaraka-i Tafsiliyedir", ss. ı ı7-ı ı 9.

"Es'ile-i Seliise Hakkmda Mekri Müftisi Hüseyin Hüsnü Efendi'nin Ceviibıdır", ss. ı ı9-120.

"Keza Milas' dan Halil İbrahim İınzalı Cevabdır", s. 120.

16 Mart 1325, nr. 16:

Manisa'dan İbn Abdi Ali Haydar (mtc), "İslfun ve Hal-i Hazır Müslümanianna Bir Nazar", ss. ı2ı-ı23.

İzmir'de Talebe-i illümdan İbralıim Cehdl, "Tarih-i Arz", ss. 123-124.

Kasaba'dan Aym. Rıza, "Köy Mektebleri ve Muallimin Vezaifi", ss. 124-125.

Maııisa'dan M. Kazım, "Dilenciler", ss. 125-126.

Manisa Redif Tabur Katibi Meluned Şerif, "Meşveretin Usfıl ve Feviiidi Hakkındadır", ss. 126-128.

"Mekri'de Talebe-i Ulilmdan Yağlıoğlu Meluned İııızalı Aldığmuz Varakadır", s. 128.

"Talebe-i illfınıdan Birkaç İıııza ile Aldığınuz İki Kıt'a Varaka ... ",s. 128.

23 Mart 1325, nr. 17:

73

Nejdet Bilgi

Manisa'dan İbn Abdi Ali Haydar (mtc), "İslam ve Hal-i Hazır Müslümaniarına Bir N azar", ss. 129-131.

Yenişehirli Ahmed Kemal, "Fezail-i İslamiye", ss. 13ı-132.

Yenişehirli Alımed Kemal, "Hastalık Sari midir ve isabet-i Ayn Vil.ki' midir?", ss. 132-ı33.

İzmir'de Talebe-i Ulfundan İbrahim Cehd!, "Tarih-i Arz", ss. ı 34-135.

Yenişehirli Ahmed Kemal, "Köylü Muharriri Selim Mizrahi E;fendi'ye", ss. ı35-136.

"Manisa Müvezzi-i Sabıkıımz Hüseyin Efendi'ye", s. ı 36.

Aym. S(sad)., "19 Numerolu İbiş'in Dördüncü Sahifesinin", s. ı 36.

30 Mart 1325, nr. 18:

Kırkağaç'dan Hüseyin Cevad, '~İlın-i Alıiiikın Rfıh-ı Beşer Üzerine Olan Tesiri: Terbiye-i Hissiye", ss. 137-ı38.

Manisa Redif Taburu Katibi Meluned Şerif, "Meşveretin Usfıl ve Fevaidi", ss. 137-141.

74

Yenişehirli Ahmed Kemal, "Tiyatronun Zararlan", ss. ı4ı-142.

"Kariin-i Kirama", s. ı42.

Yaya Köyü'nden Mehmed Basri, "Tarih, Hikmet-i Tarih", ss. 143-144.

Soma'dan Kasıın Şükrü, "Manzı1me" (şiir), s. 144.

6 Nisan 1325, nr. 19:

İbn Abdi Ali Haydar (mtc), "İslam ve Hal-i Hazır Müslüınaıılanna Bir Nazar'', ss. 145-148.

Manisa Redif Tabur Katibi Meluned Şerif, "Usill-i Meşveret ve Fevaidi", ss. 148-151.

Kırkağaç'dan Hüseyin Cevad, "İlm-i Alılil.km Rfılı-ı Beşer Üzerine Olan Tesiri: Terbiye-i Fikri ye", ss. ı51-152.

Soma'dan Kasnn Şükrü, "Bahariye" (şiir), s. ı52.

İzmir'den İbrahim Cehd!, "Tarih-i Arz", s. 152.