Hazar World - Sayı:30 - Mayıs 2015

68
PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTE HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ FİYAT- PRICE 5 TL TURKEY’S HONOR TURNED 50 TÜRKİYE’NİN YÜZ AKI 50’SİNE BASTI

Transcript of Hazar World - Sayı:30 - Mayıs 2015

PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTEHAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

КРАТКОЕ ИЗЛОЖ

ЕНИЕ

FİYA

T- P

RICE

5 TL

TURKEY’S HONOR TURNED 50

TÜRKİYE’NİN YÜZ AKI 50’SİNE BASTI

www.hazarworld.com

1HAZAR WORLD

Industrial enterprises constitute the most productive and most dynamic part of a country. Industrialization brought new employment opportunities for many people when the country started to manufacture a wide range of products. In recent years, Turkey has turned into an industrial coun-try by means of well-directed decisions and initiatives. After the industrialization period between 1923 and 1950, Turkey took the most impor-tant step in the petrochemical sector. Turkey met petrochemistry nearly on the same date with developed countries. The First Five-Year Development Plan, which Turkey put into practice in 1962 during the industrializa-tion process, required the establishment of a petrochemical facility. Petkim rose out of this plan and became a vital part of the Turkish industry. Today, every citizen must be proud of Petkim which can make invest-ments one after another as the only raw material manufacturer in Turkish petro-chemical sector and which can transform Aliağa into an integrated structure. We felt this pride last April on the 50th anniversary of Petkim. In this issue’s cover story, we discuss the pet-rochemical sector in Turkey and the world on the occasion of Petkim’s 50th anniversary, and we put forward that Turkey has great competitive power in the petrochemical sec-tor among other countries thanks to its per-severance and determination. On the other hand, we covered the Middle Corridor as the file issue considering our President Recep Tayyip Erdoğan’s visit to Kazakhstan in April. Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın thor-oughly analyzed the nuclear deal with Iran and the Turkish-Iranian relations. We extend our best wishes on the occasion of May 19, Commemoration of Atatürk, Youth and Sports Day. Hope to meet you in the next issue.

Bir ülkenin en üretken ve en dinamik par-çasıdır sanayi kuruluşları. Sanayileşme ile birlikte birçok ürün kendi ülkemizde üretil-meye başladı ve birçok insana istihdam yolu açıldı. Türkiye attığı son derece isabetli adımlar sayesinde özellikle son yıllarda önemli bir sanayi ülkesi haline geldi.Türkiye’de 1923-1950 yılları arasındaki sana-yileşme döneminin ardından en önemli adım petrokimya alanında atıldı. Görüyoruz ki Türkiye’nin petrokimya ile tanışması, gelişmiş ülkelerle hemen hemen aynı tarihe rastlıyor. Türkiye’nin sanayileşme sürecin-de 1962 yılında uygulamaya koyduğu 1. Beş Yıllık Kalkınma Planı, ülkede bir petrokim-ya tesisinin kurulmasını öngörüyordu. Petkim, bu planın sonucunda doğdu ve güçlü Türk sanayisinin en önemli yapı taş-larından biri haline geldi. Bugün Türkiye’nin petrokimya sektöründe tek hammadde üreticisi konumundaki Petkim, SOCAR Türkiye’nin de ortaklığıyla yatırım üstüne yatırım yapabiliyorsa ve Aliağa’yı entegre bir yapıya dönüştürebiliyorsa bu hepimizin gururu olmalıdır. Bu gururu geç-tiğimiz Nisan ayında Petkim’in 50. yılını kutlarken yeniden yaşadık.Bu sayımızda Petkim’in 50. yılı münasebeti ile Türkiye’deki ve dünyadaki petrokimya sektörünü ele aldığımız ve Türkiye’nin azmi ve çalışkanlığıyla petrokimya sektöründe diğer ülkelerle rekabet edebilecek düzeye ulaştığını ortaya koyduğumuz bir kapak konusu hazırladık. Öte yandan bu sayımız-da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Nisan ayında gerçekleştirdiği Kazakistan ziyaretini de dikkate alarak Orta Koridor’u dosya konusu yaptık. Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ise İran ile varılan nük-leer uzlaşıyı ve Türkiye-İran ilişkilerini detaylı bir şekilde analiz etti. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutlarız. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.

HALDUN YAVAŞCaspian Strategy Institute

Secretary General

HALDUN YAVAŞHazar Strateji Enstitüsü

Genel Sekreter

ÖNSÖZ / EDITORIALYÖNETİM / MANAGEMENT

İMTİYAZ SAHİBİ OWNERHazar İletişim, Tanıtım ve Yayıncılık A.Ş. Adına Haldun YAVAŞ

GENEL YAYIN YÖNETMENİEDITOR-IN-CHIEFGökhan ÇAY

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU) MANAGING EDITOR Merve DAMCI

EDİTÖREDITORHande YAŞAR ÜNSAL

HABER EDİTÖRÜNEWS EDITORFigen AYPEK AYVACI

İNGİLİZCE EDİTÖRÜENGLISH EDITORCansu ERTOSUN

RUSÇA EDİTÖRÜRUSSIAN EDITORRufat AGHAYEV

GRAFİK TASARIM GRAPHIC DESIGNHülya ÇETİNOK

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ PHOTO EDITORTarık ÜZGÜN

YAYIN KURULUPUBLICATION BOARDProf. Dr. Mesut Hakkı CAŞINDoç. Dr. Bekir GÜNAYDoç. Dr. Fatih ÖZBAYDoç. Dr. Fatih MACİTDr. Efgan NİFTİEmin AKHUNDZADA Zeynep KAPTAN

BASKI / PRINTINGBilnet Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş. Dudulu Organize Sanayi Bölgesi 1.Cadde No: 16 Esenkent – Ümraniye 34476 İSTANBUL Tel: 444 44 03

BASKI TARİHİ / PUBLICATION DATEMayıs 2015 / May 2015

Yayın Türü / Publication TypeYaygın Yerel Süreli

Yayın Süresi - Dili Publication Period - LanguageAylık - Türkçe, İngilizce, RusçaMonthly - Turkish, English, Russian

ISSN: 2148-4759

İLETİŞİMMAILING ADDRESSMaslak Meydan SokakVeko Giz Plaza No:3 Kat: 4Daire 10 Sarıyer, İstanbul, TÜRKİYETel: +90 212 999 66 00Faks: +90 212 290 40 [email protected]

0824

24TÜRK PETROKİMYA TARİHİ PETKİM’LE

İNŞA EDİLDİTHE STORY OF

PETROCHEMISTRY STARTS WITH PETKIM

Petrochemistry means Petkim in Turkey. Whoever tells story of petrochemistry in Turkey, they

actually tell Petkim’s history. Petkim is 50 years old today. It carries on as the first and only petrochemical manufacturer in

Turkey for 50 years. Today, Petkim makes a great

contribution to Turkish economy with a production capacity of 3

million 600 thousand tons.

Türkiye’de petrokimya demek Petkim demek. Türk petrokimya

tarihini anlatan biri aslında Petkim’in tarihini anlatıyor demektir. Petkim bugün 50

yaşında. Bunca yıldır da Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya

üreticisi olarak yoluna devam ediyor ve bugün yılda 3 milyon 600 bin ton petrokimya üretimi ile ülke ekonomisine önemli bir

katkı sağlıyor.

2

CONTENTSIÇINDEKILER

0504

05HAZAR’A DAİR

CASPIAN OVERVIEW

04HAZAR’A DAİR

CASPIAN OVERVIEW

ASYA ALTYAPI YATIRIM BANKASININ KURUCU ÜYE

SAYISI 57 OLDU

18. AVRASYA EKONOMİ ZİRVESİ

GERÇEKLEŞTİ

ASIAN INFRASTRUCTURE INVESTMENT BANK FOUNDING

MEMBERS FINALIZED AT 57

18TH EURASIAN ECONOMIC

SUMMIT

08HABER NEWS

BAKÜ AVRUPA OYUNLARI İÇİN GERİ SAYIM

BAŞLADICOUNTDOWN

FOR BAKU EUROPEAN GAMES

1010

RÖPORTAJ INTERVIEW

TRACECA PROJESİ BU YIL TÜRKİYE’YE

EMANETTHIS YEAR TURKEY

WILL RUN THE TRACECA PROJECT

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

08

10

04

www.hazarworld.com

44

50Bölge ile ilgili konser, sergi ve tiyatro faaliyetlerini sizin için

derledik. We compiled cultural activities such as concerts, exhibitions, and plays

about the region.

50KÜLTÜR & SANATCULTURE & ART

38

443HAZAR WORLD

1414

HABER ANALİZ / IN DEPTH

KAZAKİSTAN’DAN ASYA’YA TÜRKİYE’DEN

AVRUPAYAFROM KAZAKHSTAN TO ASIA, FROM TURKEY TO

EUROPE

3232

GÖRÜŞ / 0PINION

AB’DEKİ EKONOMİK GELİŞMELER VE ENERJİ FİYATLARI AÇISINDAN

ANLAMIECONOMIC DEVELOPMENTS IN THE EU AND ITS IMPLICATIONS

ON ENERGY PRICES

3838

DOSYA / FILE

ASYA’DAN AVRUPA’YA

GİDEN EN KISA YOL: ORTA KORİDOR

THE SHORTEST ROUTE FROM ASIA TO

EUROPE: MIDDLE CORRIDOR

44KAZAKİSTAN TOPRAKLARI

AYRI BİR FİLM HİKÂYESİ

A DIFFERENT FILM STORY:

KAZAKHSTAN

44 LIFESTYLE / LIFESTYLE

32

50

14

1818

GÖRÜŞ / 0PINION

LOZAN’DA İRAN İLE NÜKLEER ANTLAŞMA: ÇÖZÜM VE

ÇÖZÜMSÜZLÜKNUCLEAR AGREEMENT WITH

IRAN: SETTLEMENT AND DEADLOCK IN

LAUSANNE

HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW

18. AVRASYA EKONOMİ ZİRVESİ GERÇEKLEŞTİ40 ülkeden üst düzey yö-neticilerin katıldığı 18. Av-rasya Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Azerbaycan Enerji Bakanı Natig Ali-yev, Azerbaycan’da 2014 yılında 2 milyar varil ham petrol çıkarıldığını, petrol üretimindeki artışın istik-rarlı ve öngörülebilir bir şekilde gelişmesine önem verdiklerini dile getirdi. Aliyev, doğal gaz üretim hacmini artırdıklarını kaydetti.

18TH EURASIAN ECONOMIC SUMMIT Energy Minister of Azerbaijan Natig Aliyev made a speech at the 18th Eurasian Economic Summit which hosted senior executives from 40 countries. Minister indicated that Azerbaijan produced 2 billion barrels of crude oil in 2014, and the country, which increased its gas production capacity, attaches great importance to ensure a predictable and sustainable progress in oil production.

MERKEL, YATSENYUK VE ATAMBAYEV İLE GÖRÜŞTÜAlmanya Şansölyesi Angela Merkel, Berlin’de bulunan Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk ile görüşerek, Ukrayna’ya ekonomik olarak destek olmaya devam edeceklerini dile getirdi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ile de görüşen Merkel, Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üyeliğini değerlendirdi. İşbirliği hususunda AB ve Rusya’nın ayrı seçenekler olmaması gerektiğini, iki tarafla da aynı anda işbirliği kurulmasının mümkün olabileceğini belirtti.

MERKEL MEETS YATSENYUK AND ATAMBAYEVGerman Chancellor Angela Merkel met Ukrainian Prime Minister Arseniy Yatsenyuk in Berlin and underlined their financial support for Ukraine. Merkel also had a meeting with Kyrgyz President Almazbek Atambayev to discuss Kyrgyzstan’s membership to Eurasian Economic Union. She indicated that EU and Russia should not be regarded as two different alternatives for cooperation, relations with both parties can be maintained simultaneously.

KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL AKAR KIRGIZİSTAN’DAKara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hu-lusi Akar, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Bişkek’te Kırgızistan Savun-ma Bakanı Abibila Kudayberdiyev ve Ge-nelkurmay Başkanı Asanbek Alımkoca-yev ile görüştü. Akar ile Alımkocayev’in görüşmesinde iki ülke arasındaki askeri işbirliği, Kırgız askeri öğrencilerin Türki-ye’deki eğitimi, Kırgızistan’da askeri okul kurulmasının yanı sıra TSK’nın Kırgız Silahlı Kuvvetleri’ne yaptığı yardımlar gibi konular ele alındı.

LAND FORCES COMMANDER GENERAL AKAR VISITS KYRGYZSTANLand Forces Commander General Hulusi Akar paid an official visit to Bishkek and met with Kyrgyz Defense Minister Abibila Kudayberdiyev and Chief of the General Staff Asanbek Alımkojoyev. Main discussion topics of the meeting between Akar and Alımkojoyev were military cooperation between the two countries, training of Kyrgyz military students in Turkey, establishment of a military school in Kyrgyzstan, and Turkish Armed Forces’ aids to Kyrgyz Armed Forces.

4 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI ZARİF KAZAKİSTAN’DAİran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Astana’da Kazakistanlı mevkidaşı Yerlan İdrisov ile bir araya geldi. Zarif ve İdrisov, 3 milyar dolar seviyesinde bulunan ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmak için anlaşmaya vardılar. İki ülke arasında tarım başta olmak üzere çeşitli sektörlerde işbirliği imkanları olduğuna işaret eden Zarif, Kazakistan’da çeşitli yatırım projeleriyle ilgilendiklerini açıkladı.

IRANIAN FOREIGN MINISTER ZARIF VISITS KAZAKHSTAN Mohammad Javad Zarif, Minister of Foreign Affairs of Iran, met his Kazakh counterpart Yerlan Idrisov in Astana. Zarif and Idrisov agreed upon increasing the trade volume from 3 billion to 5 billion dollars. Pointing out current cooperation opportunities between the two countries in many sectors such as agriculture, Minister Zarif expressed their interest in various investment projects in Kazakhstan.

TSE, TANAP’A TEST VE MUAYENE DESTEĞİ VERECEKTrans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) projesinin ana hattında kullanılacak 1850 kilometrelik çelik boruların yüzde 45’inin kaplaması, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından test ve muayeneden geçirilecek. TSE Başkan Vekili Fahrettin Önder, deney ve test hizmetlerinde Ortadoğu’da ilk sırada olduklarını, Avrupa’da da yakın gelecekte liderliğe yüksele-ceklerini belirtti.

TSE WILL TEST AND EXAMINE TANAP’S PIPES Coating of 45% of the steel pipes which will be used in the 1850-km Trans Anatolian Natural Gas Pipeline (TANAP) project will be tested and examined by Turkish Standards Institu-tion (TSE). TSE President (A.) Fahrettin Önder stated that TSE is the leading test and examina-tion institution in the Middle East, and also they will be a leading institution in Europe in the near future.

ASYA ALTYAPI YATIRIM BANKASI’NIN KURUCU ÜYE SAYISI 57 OLDUÇin öncülüğünde kurulma çalışmaları devam eden Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurucu üye sayısı İsveç, İsrail, Güney Afrika, Azerbaycan, İzlanda, Portekiz ve Polonya’nın da kabul edilmesiyle 57’ye yükseldi. Kurucu üyelerin Nisan sonunda Pekin’de, Mayıs sonunda da Singapur’da bir araya geleceklerini ifade eden Çin Maliye Bakanı Yardımcısı Shi Yaobin, söz konusu bankanın yönetim taslağının Haziran sonu gelmeden imzalanacağını kaydetti.

ASIAN INFRASTRUCTURE INVESTMENT BANK FOUNDING MEMBERS FINALIZED AT 57The number of founding members of Asian Infrastructure Investment Bank, which is being established under the leadership of China, was finalized at 57 with the inclusion of Sweden, Israel, South Africa, Azer-baijan, Iceland, Portugal and Poland. Chinese Vice Minister of Finance Shi Yaobin stated that founding members will gather in Beijing in late April, and Singapore in late May, and the administrative draft of the bank will be signed until the end of June.

www.hazarworld.com

HAZAR WORLD 5

HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW

DANİMARKA, POLONYA VE İSVEÇ’TEN GÜRCİSTAN’IN AB ÜYELİĞİNE DESTEKGürcistan’ı ziyaret eden Danimarka, Polonya ve İsveç’in Dışişleri Bakanları, Tiflis yönetimine AB üyeliği konusunda destek verdiklerini belirtti ve bazı talepleri dile getirdi. Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, Gürcistan topraklarının işgalini kınadıklarını ifade etti. Lidegaard, Abhazya ve Güney Osetya’nın Rusya ile yaptığı ortaklık ve ittifak anlaşmalarının kabul edilemez olduğunun da altını çizdi.

DENMARK, POLAND AND SWEDEN’S SUPPORT FOR GEORGIA’S EU MEMBERSHIP Foreign Ministers of Denmark, Poland and Sweden paid an official visit to Georgia and expressed their support for Georgia’s membership to EU. Foreign Minister of Denmark Martin Lidegaard underlined their condemnation for the occupation of Georgian territories. Lidegaard also stated that Abkhazia and South Ossetia’s partnership and alliance agreements with Russia are unacceptable.

GÜNEY KORE VE TÜRKMENİSTAN ARASINDA 5,7 MİLYAR DOLARLIK ANLAŞMATürkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye ile görüşerek bir dizi ekonomik anlaşmaya imza attı. İmzalanan anlaşmalar çerçevesinde çelik fabrikası, otomobil yakıtı üretim tesisi ve doğal gazdan sıvı yakıt üretim tesisi inşa edilecek. Bu anlaşmaların toplam değerinin 5,7 milyar doları bulması bekleniyor.

5.7 BILLION DOLLAR AGREEMENT BETWEEN SOUTH KOREA AND TURKMENISTANPresident of Turkmenistan Gurbanguly Berdimuhamedov met President of South Korea Park Geun-hye to sign a number of economic agreements. Within the scope of these agreements, a steel plant, automotive fuel plant and gas-to-liquid plant will be established. It is estimated that the total value of these agreement will be 5.7 billion dollars.

ULUSLARARASI SİBER GÜVENLİK KONFERANSI GERÇEKLEŞTİHollanda’da başlayan ve internet güvenliği ile siber suçların ele alındığı konferansta Türkiye’yi Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru temsil etti. Lahey’de iki gün süren ve farklı ülkelerden 1800’e yakın kişinin katıldığı konferansta, internet güvenliği ve siber suçlarla mücadele konuları ele alındı. Konferans kapsamında Lahey’de siber güvenlikle ilgili bir merkez kuruldu.

INTERNATIONAL CYBER SECURITY CONFERENCE WAS HELD The conference took place in the Netherlands to discuss internet security and cyber crimes. Deputy Minister of Foreign Affairs Ambassador Naci Koru represented Turkey at the conference which lasted two days with around 1800 participants from different countries. Internet security and the fight against cyber crimes were discussed and a cyber security center was established in the Hague.

6 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

19. ÖZBEKİSTAN ULUSLARARASI PETROL VE GAZ KONFERANSI VE SERGİSİ (OGU)

19TH UZBEKISTAN INTERNATIONAL OIL AND GAS CONFERENCE AND EXHIBITION (OGU)

12-14 MAYIS 2015 TAŞKENT – ÖZBEKİSTAN

12-14 MAY 2015 TASHKENT – UZBEKISTAN

Uluslararası petrol ve gaz şirketleri ve hizmet sağlayıcıları bir araya getirerek Özbek petrol ve gaz şirketi Uzbekneftegaz ile yeni iş fırsatları konusunda fikir alışverişinde bulunma şansı veren etkinlik, 6000’in üzerinde yerli ve yabancı şirketi ağırlamaya hazırlanıyor. OGU, Özbekistan’ın en yüksek katılımlı tek petrol ve gaz etkin-liği.

International oil and gas companies and service providers will have the opportu-nity to discuss contracts and new busi-ness opportunities with Uzbekneftegaz. Over 6,000 local and international com-panies are expected to attend OGU, making it the nation’s only and best attended oil and gas event.

25-28MAYIS 2015MAY 2015

MAYIS 2015

HAZA

R TAK

VİMİ

/ CAS

PIAN C

ALEN

DAR

MAY 2

015

12-1412-14 TRANSCASPIAN 201512-14 MAYIS 2015 BAKÜ-AZERBAYCAN

12-14 MAY 2015 BAKU-AZERBAIJAN

14. Uluslararası Ulaştırma, Transit ve Lojistik Sergisi TransCaspian 2015, etkili, verimli ve tüm taraflara fayda sağlayacak ilişkiler geliştirmek, yeni anlaşmalar imzalamak, yatırımlar yapmak, deneyimleri paylaşmak ve piyasa değerlendirmelerinde bulun-mak için mükemmel bir fırsat sunu-yor.

The 14th International Transport, Transit and Logistics Exhibition, TransCaspian 2015 will create an excellent opportunity to establish and expand new effective and mutually beneficial contacts, to enter into promising contract, to make invest-ments, to exchange experiences and to assess the market.

TRANSCASPIAN 2015

6. DÜNYA ENERJİ DÜZENLEME FORUMU

6TH WORLD FORUM ON ENERGY REGULATION

25-28 MAYIS İSTANBUL-TÜRKİYE

25-28 MAY ISTANBUL–TURKEY

Dünya Enerji Düzenleme Forumu, enerji düzenlemesi alanında dünyanın önde gelen konferansıdır. Dünyada enerji regülasyonu konusunda enerji düzenleyicileri ve enerji piyasasındaki paydaşları bir araya getiren ve bilgi ve deneyim paylaşılması amacıyla gerçek-leştirilmektedir.

The World Forum on Energy Regulation is the world’s foremost conference in energy regulation. It aims at providing a venue where energy regulators and other energy market stakeholders may discuss issues and experiences of com-mon interest.

TTIP ANLAŞMASININ TÜRKİYE’DE PETROKİMYA SANAYİSİNE OLASI ETKİLERİNİN ANALİZİANALYZING THE POTENTIAL IMPACTS OF TTIP AGREEMENT ON TURKISH PETROCHEMICAL INDUSTRY05 Mayıs 2015 / 05 May 2015HASEN, İstanbul, Türkiye HASEN, Istanbul, Turkey

6. TÜRKMENİSTAN GAZ KONGRESİ6TH TURKMENISTAN GAS CONGRESS19-21 Mayıs 2015 / 19-21 May 2015 Türkmenbaşı, TürkmenistanTurkmenbashi, Turkmenistan

38. IAEE ULUSLARARASI KONFERANSI38TH IAEE INTERNATIONAL CONFERENCE 25-27 Mayıs 2015 / 25-27 May 2015 Antalya, Türkiye / Antalya, Turkey

2. ICIS TÜRKİYE BAZ VE GRES YAĞI KONFERANSITHE 2ND ICIS TURKISH BASE OILS & LUBRICANTS CONFERENCE27-28 Mayıs 2015 / 27-28 May 2015 İstanbul, Türkiye / İstanbul, Turkey

www.hazarworld.com

7HAZAR WORLD

8 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

HABER / NEWS

BAKÜ AVRUPA OYUNLARI İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADIAzerbaycan’ın Eurovision ile başlayan uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapma yolculuğu bu yıl ilki düzenlenecek Bakü Avrupa Oyunları ile devam ediyor. Mart ve Nisan ayı hazırlık testleri ile geçerken tesislerin birçoğu tamamlandı.

Azerbaycan’da heyecan dorukta. Azerbaycan halkı Haziran’ı iple çeki-yor ve ülkede Bakü Avrupa Oyunları için hazırlıklar hızla devam ediyor.

Sadece Avrupalı ülkelerin katıldığı bu çok sporlu etkinlik 12 Haziran’da başlayacak. 17 gün sürecek olan Avrupa Oyunları’nda 49 ülkeden 6 bini aşkın sporcu 20 branşta mücadele edecek. Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Azad Rahimov, “Bakü 2015 Oyunları kıta içi bir etkinlik olsa da biz bu organizasyonu uluslararası düzeyde yapma-lıyız ve buna hazırız” diyor. Bu motivasyon-la hazırlanan organizasyonda Azerbaycan’ın böylesine devasa bir organizasyonu başarıy-la tamamlaması için 18 bin gönüllü çalışıyor.

BAKÜ EVLERE GİDECEK, EVLER BAKÜYE GELECEKRahimov’un da dediği gibi bu organizasyon kıta içinde gerçekleşse bile Azerbaycan’ın bütün dünyaya tanıtılması için çok önemli bir basamak niteliğinde. Küresel ölçekte gerçekleştirilen olimpiyatlara bakıldığında, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları TV yayını verilerine göre İngiltere’de 51,9 milyon kişi tarafından izlenirken, ABD’de 219 milyon kişi tarafından izlendi. Dünyada ise 4,8 mil-yar kişinin evine TV aracılığıyla bu olimpi-yatlar girdi. Olimpiyat oyunlarının televiz-

Azerbaijan is really excited for Baku European Games. Azerbaijani people are impatiently waiting for June and preparations for the games continue

at full speed. This multi-sport event will start on June 12 with the participation of European countries. The games will last 17 days, and more than 6 thousand athletes from 49 countries will compete in 20 branches. Minister of Youth and Sports of Azerbaijan Azad Rahimov said, “Although Baku 2015 is an intracontinental event, we should take this organization to the interna-tional level and we are ready for this.” With such a great motivation, 18 thousand volun-teers are working to realize this giant organ-ization successfully.

BAKU IN HOUSES, HOUSES IN BAKU As underlined by Rahimov, this organiza-tion will be a crucial step for the introducing Azerbaijan to the world although it has an intracontinental structure. Considering global olympic games, 2012 London Olympic Games were watched on TV by 51.9 people in the UK while it was watched by 219 mil-lion people in the USA. Moreover, 4.8 billion people followed the games on TV through-out the world. In addition to the people at home watching TV programs to follow

Azerbaijan started hosting international organizations with Eurovision, and it continues with Baku European Games this year. March and April were full of

preparation tests for the country, and most of the facilities have been completed.

COUNTDOWN FOR BAKU EUROPEAN GAMES

01Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Azad Rahimov.01Azad Rahimov, Minister of Youth and Sports of Azerbaijan.

01

www.hazarworld.com

9HAZAR WORLD

yon yayınlarıyla evlere ulaşmasının yanı sıra, çok sayıda insanın ışıklar şehri Bakü’ye izleyici olarak gelmesi de Azerbaycan’ın tanıtımı açısından çok önem-li. Birçok turistin Azerbaycan’ı yakından tanıyacak olması belki de yüksek bütçeli tanıtım filmlerinin sağlayamayacağı bir avantaj.

NE KADAR MİLLİ GELİR O KADAR MADALYAHer şey 8 Aralık 2012 tarihinde Roma’da başladı ve Bakü ev sahibi ülke olarak seçil-di. Bir tarafta sporcular birbirleriyle kıyası-ya rekabet ederken, diğer tarafta ise ev sahi-bi şehir olmak için ülkeler ve şehirler ara-sında kıran kırana bir rekabet sürdürülü-yor. Yapılan bir çalışmaya göre madalya sayısı ile kişi başına düşen milli gelir arasın-da güçlü bir bağ var. Yani kişi başı milli gelirdeki artış, olimpiyatlarda ülke sporcu-larının iki ila beş madalya fazla kazanacağı anlamına gelebiliyor. “Çok sayıda madalya kazanmamız lazım” diyen Bakan Rahimov’a güzel haberi ekonomistler veriyor. Çünkü Azerbaycan ekonomisindeki büyüme trendi uzun süredir devam ediyor ve milli gelirde hatırı sayılır bir artış yaşanıyor.

GURURLU TARİH VE UMUT DOLU GELECEKOlimpiyat oyunları zaman içerisinde ülkele-rin ekonomik, siyasi, bilimsel ve kültürel alanlarda güçlerini sergiledikleri bir arena-ya dönüştü. Bu tür dev organizasyonlar ülkenin görünümü ve sosyal tesis kazanım-ları açısından da ev sahibi ülkeye önemli katkılar sağlıyor. Yeni yollar, binalar, spor merkezleri inşa edilen ve eski spor tesisleri yenilenen Azerbaycan’da Bakü’nün de çeh-resi değişti. Elbette böylesi büyük organi-zasyonların en merak edilen kısmı açılış ve kapanış törenleridir. Azerbaycan’da ışıklar şehri Bakü’ye yakışır üç boyutlu bir ışık gösterisi hazırlanırken, oyunların maskotu da ülkenin doğasından ve mirasından ilham alarak “Ceylan” ve “Nar” olarak belirledi. Bu maskotlar ülkenin “gururlu tarihini” ve “umut dolu geleceğini” yansıtıyor. Sonuç olarak; bu büyüklükteki organizas-yonların ekonomik getirisi ya da götürüsü tartışıladursun, bir ülkenin küresel duruşu açısından sağladığı prestij bu oyunlarda arzuyu kabartan esas nokta olarak karşımı-za çıkıyor. 2014 Dünya Kupası’nın ardından Brezilya’da gerçekleşen 2016 Rio de Janeiro Olimpiyatları’nın Brezilya için en anlamlı getirisinin, ülkede yaşanan ekonomik sıkın-tıların geride bırakıldığı imajını çizmek olduğu söylenebilir.

olympic games, there are also lots of people who come to Baku, the ‘City of Lights’, to attend the olympic games. This is very important for the global publicity of Azerbaijan. A great number of tourists will have the chance to learn about Azerbaijan at first hand, which cannot be even achieved with high-cost promotion films.

HIGHER NATIONAL INCOME, MORE MEDALSIt all began on December 8, 2012 in Rome, and Baku was elected as the host city. While athletes were in a fierce competition with each other, cities and countries were also having a stiff competition. According to a research study, there is a strong correlation between the number of medals and per capi-ta income. Any increase in per capita income would mean that athletes of that country will win 2 to 5 more medals. Minister Rahimov said “We need to win many med-als” and economists give the good news to the minister by indicating that Azerbaijan’s economy has a growth trend for a long peri-od of time and there is a significant increase in gross domestic product.

PROUD HISTORY AND PROMISING FUTURE Olympic games gradually turned into an arena where countries display their power in the economic, political, scientific and cul-tural areas. Such giant organizations make a great contribution to the host country’s pres-tige and the number of social facilities. Baku has gained a new look with newly-estab-lished roads, buildings, sports centers and renovated sports facilities. Opening and closing ceremonies are the most striking moments of these giant organizations. A 3D light performance is being prepared for Baku, which is known as the City of Lights. Moreover, gazelle and ¬pomegranate have been presented as the official mascots of the games by the inspiration of the country’s nature and heritage. These mascots repre-sent the “proud history” and “promising future” of the country. In conclusion; among all those controversies about the economic advantages or disadvan-tages of such big organizations, prestige stands out as the most striking aspect of these games in terms of the country’s global stance. The most important advantage of 2016 Rio de Janeiro Olympic Games, which was held in Brazil after 2014 World Cup, could be regarded as its contribution to the country’s image after recovering from the economic crisis.

GAZELLE AND POMEGRANATE MASCOTS REPRESENT THE “PROUD HISTORY” AND “PROMISING FUTURE”.

CEYLAN VE NAR MASKOTLARI “GURURLU TARİHİ” VE “UMUT DOLU GELECEĞİ” SİMGELİYOR.

10

TRACECA / TRACECARÖPORTAJ / INTERVIEW

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

Küreselleşmeye paralel olarak hızlı ve alternatif ulaşım koridorlarının geliştirilmesi dünya ticaretinin ilerleyebilmesi için bir zorunluluk haline geldi. Dünyanın ekonomik güç merkezlerinin Batı’dan Doğu’ya doğru kayması özellikle Avrupa ile Orta Asya ve Uzak Doğu arasındaki bağlantının güçlendirilmesinin önemini daha da artırıyor.

Azerbaycan’ın merhum lideri Haydar Aliyev’in girişimiyle 17 yıl önce kurulan Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru’nun bu yıl

dönem başkanlığını Tacikistan’dan devra-lan ve gelecek yıl Ukrayna’ya devredecek olan Türkiye, Demirden İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması için çalışacak. Batılılar için değerli bir pazar olarak görü-len Bağımsız Devletler Topluluğu üyeleri zamanla yatırım yapmaya değer bir konu-ma yükseldi. Yıl sonu itibariyle tamamlan-ması planlanan Bakü-Tiflis-Kars demiryo-lu hattı projesi geçmişte kurulan ortaklık zincirinin en önemli halkalarından biri oldu. Bu projeyle beraber Doğu ile Batı arasındaki ekonomik etkileşim daha da hızlandı. Yeni bir ulaştırma koridorunun kurulması fikri hem AB hem de bölge

Turkey will be the term president the Transport Corridor Europe-Caucasia-Asia, which was established 17 years before with the initiative of

Azerbaijan’s late leader Heydar Aliyev. Turkey will take over the presidency from Tajikistan and will hand it over to Ukraine next year. This year, Turkey will work for reviving the Iron Silk Road. Regarded as a valuable market for the West, Commonwealth of Independent States has gradually gained importance for foreign investments. The Baku-Tbilisi-Kars Railway project, which is planned to be finalized by the end of this year, is one of the most vital links in the partnership chain. The economic interaction between the East and the West intensified with this project. The idea of establishing a new

Developing fast and alternative transport corridors in parallel to globalization has turned into an obligation for the development of world trade. Economic

centers’ shift from the West to the East increases the importance of strengthening the link from Europe to Central Asia and Far East.

THIS YEAR TURKEY WILL RUN THE TRACECA PROJECT TRACECA PROJESİ BU YIL TÜRKİYE’YE EMANET

MERVE DAMCI

01TRACECA Azerbaycan Milli Sekreteri Akif Mustafayev.01Akif Mustafayev, TRACECA National Secretary in Azerbaijan.

www.hazarworld.com

11HAZAR WORLD

ülkeleri için yabancı yatırım, turizm ve bölgesel kalkınma başlıklarını üst sıralara taşıdı. Bu amaç doğrultusunda, 1998 yılın-da AB ile Avrupa Kafkasya Asya Ulaştırma Koridoru (TRACECA) başlığı altında bir proje oluşturuldu. Böylece Avrupa’da doğu-batı ekseninde Karadeniz’i geçerek Kafkaslar ve Hazar Denizi üzerinden Orta Asya’ya açılan bir taşımacılık koridorunun geliştirilmesi amaçlanıyordu. Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Romanya, Tacikistan, Türkiye, Ukrayna, Özbekistan ve İran’dan oluşan TRACECA çerçevesin-de üye ülkeler kendi bütçeleri ile ulaşım alanlarındaki altyapı projelerini gerçekleş-tirmeye başladı. 11 yıldır TRACECA Azerbaycan Milli Sekreteri olarak görev yapan Akif Mustafayev TRACECA serü-venini ve Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın bu oluşuma kattığı sinerjiyi anlattı.

17 yıldır var olan ve İran’ın da katılı-mıyla üye sayısı 13’e yükselen TRACECA nasıl bir misyon üstleni-yor? Şimdiye kadar kaç projeye imza atıldı? Mustafayev: Azerbaycan, Türkiye, İran, Kazakistan, Moldova gibi ülkeler kendi aralarında uzlaşarak, karayolları, demir-yolları, havacılık ve deniz taşımacılığı alanlarında yatırım yapıyorlar. Hem de milyar dolarlık yatırımlar… Peki buradaki kazanım nedir? Tüm ülkeler kendi ülkele-rinde yatırım yaparak kendi ulaşım sis-temlerini iyileştirse, koridor daha iyi çalı-şır. Koridor Asya’dan başlayarak Avrupa’ya ulaşmaktadır. Son 15 yılda

transport corridor brought forward the issues of foreign investment, tourism and regional development issues for not only EU but also the countries of the region. In this regard, the Transport Corridor Europe-Caucasia-Asia was developed with the European Union in 1998. The project aimed to create a transport corri-dor in the East-West axis from the Black Sea, the Caucasus and the Caspian Sea to Central Asia. Within the framework of TRACECA, which included Azerbaijan, Bulgaria, Armenia, Georgia, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Moldavia, Romania, Tajikistan, Turkey, Ukraine, Uzbekistan and Iran, member states started to realize transport infrastructure projects using their budgets. Akif Mustafayev, Azerbaijan National Secretary of TRACECA for 11 years, told us the TRACECA journey and the synergy of Turkey and Azerbaijan in this project.

The number of member states of TRACECA has increased to 13 with the participation of Iran. What is the mission of the 17-year TRACECA? How many projects have been real-ized?Mustafayev: Many countries like Azerbaijan, Turkey, Iran, Kazakhstan and Moldavia act together and make invest-ments in roads, railways, aviation and marine transport. Those are billion-dollar projects… What do they gain? If all coun-tries invest in their countries and improve their transport systems, the corridor would run even more smoothly. The corri-dor stretches from Asia to Europe. In the

TRACECA WAS ESTABLISHED IN 1998 WITH AZERBAIJAN’S INITIATIVE.

TRACECA AZERBAYCAN’IN GİRİŞİMİYLE 1998 YILINDA KURULDU.

12 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

TRACECA / TRACECA

FOR A YEAR, TURKEY TOOK OVER THE TERM PRESIDENCY OF TRACECA AMONG 13 MEMBER STATES.

13 ÜYE ÜLKESİ BULUNAN TRACECA’NIN DÖNEM BAŞKANLIĞINI 1 YIL SÜREYLE TÜRKİYE ÜSTLENDİ.

TRACECA programı çerçevesinde 80’e yakın proje hayata geçirildi. Bu projelerin çoğu teknik projelerdi. Yılda yaklaşık 15 milyon Euro değeri olan 80 projenin tama-mı AB Komisyonu tarafından karşılandı. Türkiye ve Azerbaycan da dahil olmak üzere tüm üye ülkeler köprülere, tünellere her yıl milyarlarca dolar yatırım yapıyor. AB projeleri, üye ülkelerin kendi ulaştır-ma sektörlerine yatırım yapmaları, tanker-ler ve gemiler satın almaları için teşvik niteliğinde. TRACECA’nın en önemli özel-liklerinden biri de kültürel, sosyal ve eko-nomik olarak farklı devletleri bir çatı altında toplaması. Bunu da biz bir araya gelerek, konuşup tartışarak gerçekleştire-biliyoruz.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Karabağ sorunu yıllardır çözüm bekli-yor. Buna rağmen TRACECA’ya kabul edilen ülkeler arasında Ermenistan’ın da bulunması göze çarpıyor. Projeye Ermenistan nasıl dahil oldu? M.: Bu soru bana daha önce çok soruldu. 1998’de Haydar Aliyev’in teşebbüsü ile konferans düzenlendiğinde, AB bir şart koymuştu. “Komşu Ermenistan’ı davet etmezseniz, Bakü’de bu konferans olmaya-cak” demişti. Haydar Aliyev de akıllı bir insandı ve “öyleyse davet edelim” dedi. Böylece resmi bir davet gönderildi. Tüm devletlerden Cumhurbaşkanı düzeyinde katılım olurken Ermenistan’dan dönemin Başbakanı gelmişti. Bunun üzerine Haydar Aliyev sayesinde TRACECA’nın merkezi Bakü’de kuruldu. Şu anda 13 üye devlet Bakü’ye bağlı. Sadece Azerbaycan’da tüm devletlerin daimi sek-reterleri bulunuyor. Birçok devlet Ermenistan ile aramızdaki sorunu öne sürerek, bu görevi bizden almaya çalıştı ancak başaramadı.

Ulaştırma koridorunda taşımacılık faaliyetleri yürüten üye devletlerin en çok karşılaştığı sorunlar neler?M.: TRACECA programı kapsamında koridorun potansiyelinin %50’sini bile kul-lanmadığımızı düşünüyorum. Peki ne yapmak lazım? Sınır sorunları var. Bu çok sorunlu bir konu. Koridorda Çin-Kazakistan sınırı, Kazakistan-Azerbaycan sınırı, Azerbaycan-Gürcistan sınırı, Gürcistan-Türkiye sınırı, Türkiye-Bulgaristan sınırı gibi 7-8 sınır var. Her birinin kendi kanunları ve gümrüğü var. Zamanla bu konuda ilerlemeler de kayde-

last 15 years, around 80 projects have been realized within the TRACECA program. These projects were mostly technical pro-jects. The total value of these projects was around 15 million Euros per year, and this amount was entirely covered by the EU Commission. All member states, includ-ing Turkey and Azerbaijan, make billions of dollars of investments in bridges and tunnels every year. EU projects are like incentives for investments in transport sectors, buying tankers and ships by member states. One of the most impor-tant aspects of TRACECA is its role as an umbrella organization for culturally, socially and economically different states. With this purpose, we gather and discuss all necessary issues.

The Karabakh conflict between Azerbaijan and Armenia remains unresolved for years. However, it is surprising to see Armenia as a mem-ber state. How was Armenia admitted as a member state to TRACECA?M.: I encountered with this question many times before. EU laid down a condi-tion when Heydar Aliyev organized a conference in 1998. EU said, “If you do not invite your neighbor Armenia, the conference will not be held in Baku.” Heydar Aliyev was a wise person and decided to invite Armenia. An official invitation was sent. While all member states attended the conference at the presidential level, Armenia was repre-sented by then Prime Minister. Thanks to Heydar Aliyev, TRACECA’s headquarters was established in Baku. Today, the pro-gram has 13 member states. All states have permanent representatives in Azerbaijan. Many states tried to take this responsibility from us by pointing out the problem with Armenia but they failed to do so.

What are the most frequently encoun-tered problems by member states in the transport corridor?M.: I think we hardly use 50% of the cor-ridor’s actual potential within the scope of TRACECA. What should we do? There are border problems. This is a very prob-lematic issue. There are 7-8 borders throughout the corridor such as China-Kazakhstan border, Kazakhstan-Azerbaijan border, Azerbaijan-Georgia border, Georgia-Turkey border and

www.hazarworld.com

13HAZAR WORLD

IN THE LAST 15 YEARS, AROUND 80 PROJECTS HAVE BEEN REALIZED WITHIN THE TRACECA PROGRAM.

SON 15 YILDA TRACECA PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE 80’E YAKIN PROJE GERÇEKLEŞTİ.

dildi. Önceleri her sınırda 10-15 devlet kurumu kontroller gerçekleştiriyordu, şimdi bu sayı azaldı. Örneğin Azerbaycan sınırında daha önce 7-8 kurum varken şimdi bir gümrük bir de sınır hizmeti kurumu kaldı. Ama TRACECA’nın potan-siyeli çok daha büyük. 13 üye ülkenin top-lam yüzölçümü Avrupa Birliği’nin yüzöl-çümünden 4 kat büyük. Bunun dışında TRACECA bölgesinde petrol, doğal gaz, altın, pamuk gibi pek çok ürünün yanı sıra denizcilik de var. Bunlara Avrupa’nın ihtiyacı var. Avrupa’da ise teknoloji ve akıl var. Yani teknolojiyi, aklı buraya getirmek, buradan da petrolü ve gazı oraya taşımak lazım.

Türkiye TRACECA’ya ne gibi katkılar sağlıyor?M.: Öncelikle Türkiye’nin tecrübesi var. Üye devletlerin çoğu; Romanya, Bulgaristan ve Türkiye dışındaki ülkeler Sovyet sisteminden geliyor. Eski Sovyet ülkelerinin ekonomisi tamamen farklıydı. Kimse aç kalmasın diye çalışana da çalış-mayana da aynı ücret veriliyordu. Bu durum da ülke ekonomilerinin ilerlemesi-ni engelliyordu. Ayrıca Sovyet sistemi dışarıya kapalıydı, yani Türkiye’nin adını söylemek bile suçtu. Bu suçu işleyenler hapse atılıp Sibirya’ya gönderiliyordu. Radyoda Türkiye’yi dinleyemezdik. Babam çok meşhur bir akademisyendi, radyoda Türkiye’yi korkarak dinlerdi. Zira KGB yakalasaydı, akademisyen olmasına bakmaksızın derhal tutuklarlardı. Böyle zamanlar yaşadık. Üstelik bu dönemlerin üzerinden yalnızca 40 yıl geçti. Şimdi bakın bir millet iki devlet olduk. Arada hiçbir engel kalmadı. Bu aşamaya ulaşma-da TRACECA’nın katkısı bir hayli fazladır.

Turkey-Bulgaria border. Each state has its own laws and customs. We have made progress in this issue. 10-15 state authori-ties were making inspections at the bor-ders before, but now this number is less. There were 7-8 authorities at Azerbaijan’s borders, but today there are only customs authority and border services. Nevertheless, TRACECA’S potential is even much higher than that. Total surface area of 13 member states is 4 times larger than the EU. Besides, the TRACECA region has oil, natural gas, gold, cotton and maritime. Europe needs these prod-ucts and activities while Europe has tech-nology. This means that technology and know-how must be brought here whereas oil and gas must be delivered to Europe.

What is Turkey’s contribution to TRACECA?M.: First of all, Turkey has experience. Most member states, except for Romania, Bulgaria and Turkey, come from the Soviet system. Every citizen received the same salary to help citizens maintain their lives. This system prevented the development of economies. Moreover, the Soviet system was self-contained, which did not allow the citizens to even say ‘Turkey’. A person who committed this crime was sentenced and sent to Siberia. We could not listen to Turkey in the radio. My father was a well-known academician; he was listening to Turkish radios with concern. If KGB caught him listening, they would immedi-ately arrest him. We lived through these times, and only 40 years have passed. Today, we are ‘one nation, two states’. There are barriers now. TRACECA made a great contribution to this progress.

14 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

KAZAKİSTAN ZİYARETİ / VISIT TO KAZAKHSTANHABER ANALİZ / IN DEPTH

TURKEY ATTACHES IMPORTANCE TO ECONOMIC COOPERATION IN EURASIA.

TÜRKİYE AVRASYA’DAKİ EKONOMİK İŞBİRLİĞİNİ ÖNEMSİYOR.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlardan oluşan heyet resmi ziyaret için geldikleri Kazakistan’ın başkenti Astana’da, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından törenle karşılandı. Erdoğan ile Nazarbayev 400 iş adamının katıldığı Türkiye-Kazakistan İş Forumu’na başkanlık etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, gerçekleştir-dikleri baş başa görüşmenin ardından

Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin toplantısına başkanlık etti. Türkiye’nin 1 Aralık 2014’ten bu yana G-20 başkanlığını üstlendiğini, 13 yıl önceki gibi kendi sorunlarıyla uğraşan değil küresel ve bölgesel krizlere çözüm arayan bir ülke haline geldiğini ifade eden Erdoğan, yapılan kalkınma hamlesinin, ortaya konulan vizyonun ve kendine güve-nin Türkiye’yi bugünkü konuma getirdiğini söyledi. Erdoğan, Kazak iş çevrelerine de seslenerek, Türkiye olarak her türlü katkıyı sağlamaya, her alanda işbirliğini güçlendir-meye hazır olduklarının altını çizdi. Avrasya’daki ekonomik işbirliğini önemse-diğini anlatan Erdoğan, Rusya

Following a private meeting, President Erdogan and Kazakh President Nazarbayev co-chaired the meeting of the Turkey-Kazakhstan High Level

Strategic Cooperation Council. Erdoğan noted that Turkey is currently the term presidency of G-20 since December 1, 2014 and today the country is not absorbed in its own problems but it tries to find solutions to global and regional crises. Erdogan also added that Turkey managed to make this progress thanks to its economic growth and development, vision and self-confi-dence. He called for Kazakh business cir-cles and declares that Turkey is ready to strengthen the cooperation and contribu-tion between the two countries. President Erdogan underlined the importance of eco-nomic cooperation in Eurasia, and stated that the country wants to launch a strong

Paying an official visit to Kazakhstan’s capital city Astana, President Recep Tayyip Erdogan and the accompanying delegation were welcomed with an

official ceremony by Kazakh President Nursultan Nazarbayev. Erdoğan and Nazarbayev chaired the Turkey-Kazakhstan Business Forum which hosted

400 businessmen in Astana.

FROM KAZAKHSTAN TO ASIA, FROM TURKEY TO EUROPEKAZAKİSTAN’DAN ASYA’YA, TÜRKİYE’DEN AVRUPA’YA

www.hazarworld.com

15HAZAR WORLD

Federasyonu, Belarus ve Kazakistan’ın Türkiye ile ekonomik açıdan bütünleşmesi suretiyle güçlü bir oluşumu hayata geçir-mek istediklerini ifade etti. Erdoğan, “Bütün bu imkânlardan istifade ederek ticaretimizi çeşitlendirmeli, katma değeri yüksek alanlara taşımalı ve artırmalıyız” dedi.

TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN ARASINDA 19 ORTAK PROJEKazakistan’da 1.600 Türk şirketi olduğunu, Türk iş adamlarının Kazakistan’da bağım-sızlıktan bu yana yaklaşık 20 milyar dolar-lık proje üstlendiğini hatırlatan Nazarbayev, Türk iş adamlarını EXPO 2017’ye ev sahip-liği yapacak olan Kazakistan’a davet etti. Nazarbayev, küresel ekonomik koşulların son dönemlerde ağırlaşması nedeniyle Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret hacminin 3,4 milyar dolar seviyesinde kal-dığına dikkati çekerken krize önlem olarak 2014 Kasım ayında ‘’Nurlu Yol’ programını başlattıklarına değindi. Söz konusu ekono-mik program çerçevesinde Türkiye ile kal-kınma konusunda işbirliği yapmak istedik-lerini vurgulayan Nazarbayev, Türkiye ile birlikte Kazakistan’da ortak organize sanayi bölgeleri kurma arzusunda olduklarını ve yılda 500 milyon dolar yatırım ve 10 milyar dolar ticaret hacmi hedeflediklerini söyledi.Avrupa ile Asya arasında yeni bir ekono-mik kuşak oluşturulmasını öngören İpek Yolu projesine de değinen Nazarbayev, Türkiye ile ortak yatırım fonu oluşturulma-sı konusunda mutabık olduklarını belirte-

formation by means of economic integra-tion among Russian Federation, Belarus, Kazakhstan and Turkey. Erdoğan said, “We need to diversify our trade, increase our trade volume and raise our commercial relations to higher-value levels.”

19 JOINT PROJECTS BETWEEN KAZAKHSTAN AND TURKEY President Nazarbayev pointed out that there are 1600 Turkish companies in Kazakhstan and Turkish businessmen car-ried out many projects with a total value of $20 billion since independence. Nazarbayev invited Turkish businessmen to Kazakhstan to attend EXPO 2017. Pointing out that the trade volume between Turkey and Kazakhstan has remained at $3.4 bil-lion due to recent harsh economic condi-tions in the world, Nazarbayev mentioned about the “Bright Path” economic program launched in November 2014 as a measure against the crisis. He added that they want to cooperate with Turkey within the scope of the economic program, and they have a desire to establish joint organized industri-al zones with Turkey in Kazakhstan. As noted, their aim is to reach $500 million in investments and $10 billion in annual trade volume.During his speech, Nazarbayev also men-tioned the Silk Road project, which aims to establish a new economic zone between Europe and Asia. Stating that they agreed to create a joint investment fund with Turkey, he added “Turkey wants to open

KAZAKHSTAN AIMS TO REACH $10 BILLION TRADE VOLUME WITH TURKEY.

KAZAKİSTAN TÜRKİYE İLE 10 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ HEDEFLİYOR.

16 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

KAZAKİSTAN ZİYARETİ / VISIT TO KAZAKHSTAN

KAZAKHSTAN AND TURKEY REACHED AN AGREEMENT TO REALIZE 19 JOINT PROJECTS WITH A TOTAL VALUE OF $800 MILLION.

TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN ARASINDA TOPLAM BEDELİ 800 MİLYON DOLARI BULAN 19 ORTAK PROJE İÇİN ANLAŞMA SAĞLANDI.

rek, ‘’Türkiye bizimle Asya’ya, biz de Türkiye ile Avrupa ve Orta Doğu’ya açıl-mak istiyoruz’’ dedi.Bu 3 günlük resmi ziyarette ayrıca Türkiye ve Kazakistan arasında toplam bedeli 800 milyon doları bulan 19 ortak proje için anlaşma sağlandı. Ticaret, kalkınma, sana-yi, tarım, ulaşım, lojistik ve turizm konula-rında işbirliği yapmak amacıyla 2012 yılın-da imzalanan ‘’Yeni Sinerji Ortak Eylem Planı’’ çerçevesinde gerçekleşen bu ortak-lıklar dışında iki ülke ayrıca 2,8 milyar dolarlık 25 ayrı iş girişiminin hayata geçiril-mesi konusunda da mutabık kaldı.

EMİNE ERDOĞAN ASTANA’DAKazakistan ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik eden Emine Erdoğan, Astana’da ilk olarak Aljir Anıtı ve Stalin döneminde istihbarat teşkilatı tarafından imzalanan kararla “vatan haini” ilan edilen siyasetçi, sanatçı, devlet adamı, yazar gibi şahsiyetlerin eşlerinin kaldığı hapishanenin yerine yapılan müzeyi ziyaret etti. Eski Sovyetler Birliği’ne üye 15 ülkeden, 1-3 yaş arasında değişen çocuklarıyla birlikte bura-ya getirilen binlerce kadının zor şartlarda yaşadığı, yedisi Türk 63 farklı milletten kadının tutulduğu hapishane hakkında Emine Erdoğan, insanlık tarihi adına utanç verici bu hadisenin unutulmayarak, mekânın müzeye dönüştürülmesinin anlamlı olduğunu ifade etti. Yunus Emre Enstitüsü’nün “100 Türkiye Kütüphanesi” projesi kapsamında kurduğu “Türkiye Kütüphanesi” katını gezen Erdoğan, kütüphanede, yüksek lisans ve doktora çalışması yapan kadın akademis-yenlerin çocuklarını bırakabilecekleri bir kreş de bulunması dolayısıyla, “Kadınların kariyer yapmaları ve akademik birikim kazanmaları adına çok önemli bir hizmet” değerlendirmesini yaptı.

up to Asia with us, and we want to open up to Europe and the Middle East with Turkey”.Furthermore, during this official visit, Kazakhstan and Turkey reached an agree-ment to realize 19 joint projects with a total value of $800 million. In addition to coop-eration between two countries within the framework of the “New Synergy Joint Action Plan” signed in 2012 for cooperation in trade, investment, industry, agriculture, transport, logistics and tourism, they decid-ed to carry out 25 business initiatives total-ling more than $2.8 billion.

EMINE ERDOGAN IN ASTANAFirst Lady Emine Erdogan accompanied President Erdoğan in Kazakhstan and vis-ited the Alzhir Memorial in Astana and the museum which was previously a Stalinist gulag for wives and children of political prisoners, artists or writers who were deemed like traitors by the intelligence agency in Russia. This was a prison for women, along with their children aged between 1 and 3, brought from 15 different countries and 63 different nations within the Union of Soviet Socialist Republics (USSR) and who were forced to live in harsh conditions. Emine Erdogan stated that this was a shameful act and it is a sig-nificant decision to convert this prison into a museum to commemorate those trage-dies. Afterwards, the First Lady visited “Turkish Library” of the Yunus Emre Institute, where she was pleased to see that there exists a nursery for women academicians with children, researching for their post-graduate and doctorate studies. “Such facil-ities provide opportunity for women to have a career and also an academic back-ground” she said.

www.hazarworld.com

17HAZAR WORLD

18

GÖRÜŞ / OPINION İRAN - TÜRKİYE / IRAN - TURKEY

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

PROF. DR. MESUT HAKKI CAŞIN HASEN DIŞ POLITIKA VE GÜVENLIK ARAŞTIRMALARI MERKEZI UZMANISENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON FOREIGN POLICY AND SECURITY

Lozan’da varılan anlaşma tüm tarafların kabul ettiği bir çerçeve niteliği taşıyor. İran, uranyum zenginleştirmede kul-landığı santrifüjleri 3/2 oranında azal-

tıp mevcut uranyum stoklarını 300 kilogra-ma indirmeye, plütonyum üreten ağır su reaktörünü sökmeye ve uluslararası dene-timlere kapıyı açmaya razı olduğunu beyan etti. UAEA’nın Natanz ve Fordo dâhil İran’ın tüm nükleer tesislerine düzenli eri-şimi olacak. UAEA’nın bunu doğrulaması-nın ardından ABD ve AB’nin yaptırımları askıya alınacak. İhlal olursa yaptırımlar anında yeniden devreye girecek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin tüm yaptı-rımları da İran’ın anlaşma şartlarını yerine getirmesinin hemen ardından kaldırılacak.

ANLAŞMANIN GÜVENLİK DENGELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİİran düşük derecede zenginleştirilmiş uran-yum stoklarını azaltacak. Bu stoklar, daha

The agreement signed in Lausanne is binding for both parties. According to this agreement, Iran announced that it will reduce the number of its centrifug-

es used for uranium enrichment by two thirds; reduce the size of its stockpile of ura-nium to 300 kilograms; disassemble the heavy water reactor that produces plutoni-um and accept the assessments and supervi-sions by internatonal institutions and agen-cies. When the agreement enters into force, the International Atomic Energy Agency (IAEA) will have regular access to Iran’s nuclear facilities, including Natanz and Fordow facilities. Once the International Atomic Energy Agency verifies that Iran has fulfilled its commitments, US and EU’s sanctions will be suspended. If Iran fails to fulfil its commitments, the sanctions will come in force again. All UN Security Council resolutions will be lifted shortly after Iran’s meeting the conditions.

LOZAN’DA İRAN İLE NÜKLEER ANLAŞMA: ÇÖZÜM VE ÇÖZÜMSÜZLÜK

NUCLEAR AGREEMENT WITH IRAN: SETTLEMENT AND DEADLOCK IN LAUSANNE

İsviçre’nin Lozan şehrinde P5+1 ülkeleriyle (ABD, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, Çin) İran arasında yapılan müzakerelerde çerçeve anlaşmaya varıldığı taraflarca açıklandı. Peki İran ile nükleer uzlaşı, Ortadoğu’da güç denklemlerini değiştirerek ABD’nin Suudi Arabistan-Türkiye ile sürdürdüğü geleneksel ittifak anlayışı yerine Tahran’ın bölgesel gücünün artmasına yol açabilecek radikal bir yol ayrımı olarak algılanabilir mi?

Negotiations between the so-called P5+1 countries (US, UK, France, China, Russia and Germany) and Iran resulted with

a framework agreement signed in Lausanne, Switzerland. Well, is the nuclear reconciliation with Iran a milestone

that would change the climate in the Middle East by strengthening the regional power of Tehran rather than

the traditional alliance between the US and Turkey-Saudi Arabia? 01

www.hazarworld.com

19HAZAR WORLD

EFFECTS OF THE AGREEMENT ON SECURITY BALANCESIran will reduce its current stockpile of low-enriched uranium (LEU). LEU might be fur-ther enriched and used in the production of bombs. Iran also agrees not to enrich urani-um at Fordow for the next 15 years. According to the agreement, Western coun-tries acknowledge that Iran can enrich ura-nium only for energy production. Iran’s advantage in this agreement is the partial suspension of economic sanctions; and moreover, Iran would have one of the most important nuclear industrial bases when the sanctions are lifted.Within the framework of this agreement, in case of a conflict, Iran would play the main role and become the Gordian knot in the midst of a nuclear arms race. If sanctions of the Western world are lifted, Iran can enhance its regional influence by being organised in both economic and political

yüksek derecede zenginleştirilme ve bomba üretiminde kullanılma olasılığı bakımından önem taşıyor. Yeraltındaki Fordo tesislerin-de 15 yıl boyunca hiçbir şekilde uranyum zenginleştirme işlemi yapılmayacak. Anlaşmaya göre, Batılı ülkeler İran’ın enerji üretmek amacıyla uranyum zenginleştirme çalışmaları yapabileceğini kabul ediyor. Anlaşmanın İran’a sağladığı avantaj, İran’a yönelik ekonomik yaptırımların kısmen gevşetilmesidir. Sınırlamalar kaldırıldığın-da İran önemli bir nükleer endüstri temeli-ne sahip olabilir. Kanaatimizce İran bu yeni gelişme çerçeve-sinde, anlaşmaya varılamaması halinde gündeme gelebilecek olası nükleer silahlan-ma yarışının tam ortasındaki “Gordion Düğümü”nün kritik aktörü konumuna yükseldi. İran’ın Batı’nın uyguladığı ambar-golardan kurtulması halinde, ekonomik ve siyasal açıdan organize olarak bölgesel nüfuzunu artırması mümkün görünüyor.

01İsviçre’nin Lozan

kentinde P5+1 (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya)

ülkeleri ile Tahran Yönetimi arasında nükleer anlaşma

sağlandı.01

The Tehran government and P5+1 countries (US, Russia, China, UK, France and

Germany) signed a nuclear deal in

Lausanne, Switzerland.

20

İRAN - TÜRKİYE / IRAN - TURKEY

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

İran, halen Suriye’deki Esad rejimi ve Lübnan’daki Hizbullah ile dirsek temasını koruyor. Ancak Washington ve Londra’nın temkinli yaklaşarak, Tahran’ın anlaşmanın gereklerini kararlılıkla uygulamaması durumunda yaptırımların yeniden günde-me gelebileceği uyarısını eksik etmemesi de manidar. İran, mevcut anlaşma Haziran sonunda yürürlüğe girdiğinde neler kazanacak? Yıllardan beri tecrit edilen 75 milyon nüfus-lu İran’ın ekonomisinde görülen büyük ihti-yaç, tüm Avrupa şirketlerinin iştahını kabartıyor. Anlaşmanın etkilerinin öncelik-le İran’ın enerji sektöründe ön plana çıkma-sı beklenebilir. Buna göre, İran dünya piya-salarına daha fazla petrol satabilir ve artan arz beklentisi neticede küresel petrol fiyat-larının düşmesi yönünde baskı yaratabilir. İkinci sektörel değişiklik ise, siyasal açıdan Batı ile uyumlu hareket eden bir İran’ın, Avrupa’nın Rusya’dan aldığı gaz miktarını azaltarak alternatif bir kaynak oluşturması olası görülebilir. Tahran’ın artan gaz ve pet-rol ihracatı, ekonomik olarak daha fazla sıcak para girişini ve eskiyen enerji altyapı tesislerinin yenilenmesi yolunda yabancı sermaye yatırımlarını harekete geçirebilir.

ANLAŞMANIN ÖNÜNDEKİ KRİTİK ENGELLER: NETANYAHU, ABD KONGRESİ VE S-300 FÜZELERİ Peki, bütün bu müspet gelişmeler sorunsuz işleyecek bir planın safhaları olarak kabul edilebilir mi? Antlaşmaya başından beri karşı olan ve seçimlerden zaferle ayrılan İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Barack Obama’ya bu anlaşmanın İsrail’in varlığını tehdit ettiğini belirtti. Ayrıca Netanyahu, müzakerelere doğrudan taraf olmasa dahi, ABD Kongresi’ni Yahudi lobisi ile etkilemeye devam ediyor. Ancak, İran’a ambargonun kaldırılması yolunda ilk adım Moskova’dan geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran’a S-300 füze savunma sistemi sevkiyatının önünde-ki yasal engeli kaldırdı. Öte yandan, Obama’nın Yemen’de Husilere karşı Suudi Arabistan’ı desteklerken İran ile nükleer uzlaşmaya varması karmaşık bir dengeyi yansıtıyor. Zira Lozan’da İran’ın orta ya da uzun vadede nükleer güç olmasına imkân tanıyacak anlaşmanın ayrıntıları tartışıldığı sırada, Suudi Arabistan müttefikleriyle bir-likte Husilerin ayaklanmasını bastırmak üzere Yemen’e asker göndermeye başladı. Ancak Lozan’dan gelen umutlu haberlerin, Haziran sonuna kadar yeni bir mücadele ve

ways. Iran still moves in tandem with Assad’s regime in Syria and Hezbollah in Lebanon. Though, Washington and London have adopted a cautious approach towards Iran and repeating its warning about re-imposing the sanctions if Iran does not ful-fil its commitments. This is a significant aspect in the relations.What will Iran have when the agreement enters into force by the end of June? As an isolated county which has around 75 mil-lion citizens, the great deficiency in Iran’s economy attracts the attention of all European companies. The primary effects of the agreement might be seen in Iran’s energy sector. In that case, Iran has the opportunity to sell more oil to the rest of

02İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry.02The Iranian Foreign Minister Mohammad Javad Zarif and US Secretary of State John Kerry.

02

03

www.hazarworld.com

21HAZAR WORLD

enformasyon rekabetini muhafaza edeceği de söylenebilir. Bölgede yıllardır devam eden “nükleer gerilim” sürecinin mevcudi-yetini koruması sürpriz olmayacaktır.

TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE YENİ RÜZGÂRLAR Kimi çevrelerde dile getirildiğinin aksine, İran ile varılan nükleer anlaşmadan mem-nuniyet duyan ülkelerin başında Türkiye yer alıyor. Anlaşma ile sağlanan uzlaşma-nın, bölgenin barış ve güvenliğine yapacağı katkının farkında olan Ankara, Tahran’ın yeni ekonomisinde kendisiyle ilgili yeni fır-satların doğacağına inanıyor. Kalıcı anlaşma sonunda İran’ın petrol ve doğal gaz pazarı-na tüm gücüyle dönmesi, Türkiye’nin enerji

the world; and the expectation for increased demand may create pressure for decreasing oil prices globally. Second effect would be seen in the gas industry. Europe might reduce the amount of natural gas purchased because Iran would be an alter-native as a country getting on well with the Western world. Increased oil and natural gas exports of Iran would revive its econo-my with cash flow, and this might motivate foreign investors for the renewal of energy infrastructures that are old and outdated.

CRITICAL BARRIERS TO THE AGREEMENT: NETANYAHU, US CONGRESS AND S-300 MISSILESCan all these positive developments be con-sidered as a part of a plan which would run smoothly? Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu, who swept an election victory, forcefully argued against a nuclear deal with Iran, telling US President Barack Obama that such a nuclear agreement with Iran would be a threat for Israel’s survival. Besides, even though he does not actually participate in negotiations, he quietly influ-ences the US Congress via the Jewish lobby. However, Moscow took the first step to lift the sanctions against Iran. Russian President Vladimir Putin eliminated the barriers to the supply of S-300s to Iran. On the other hand, there is a complex balance between the US, Iran and Saudi Arabia. While supporting Saudi Arabia against Houthis, President Obama negotiates about a nuclear agreement with Iran. The details which would make Iran a nuclear power in the medium or long term were discussed in Lausanne whereas Saudi Arabia and its allies sent troops to Yemen to fight against Houthis. However, the good news about a nuclear agreement would still maintain the conflict and competition till the end of June. But it will not be surprising to see the ongo-ing “nuclear tension” in the upcoming years.

CHANGES IN TURKISH-IRANIAN RELATIONSIn contrary to popular belief, Turkey is one of the countries that are pleased about the nuclear deal with Iran. According to Turkey, such an agreement will not only maintain peace and security in Iran, but also it could unlock huge economic poten-tial for the country. With the final agree-ment, Iran will be back in the oil and natu-ral gas industry and this would fortify Turkey’s role as an “energy bridge”

03ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşar Wendy Sherman ABD Başkanı Barack Obama’nın konuşmasını tabletten takip ediyor.03US Secretary of State John Kerry and US Under Secretary for Political Affairs Wendy Sherman listen to US President Barack Obama on the tablet.

22

İRAN - TÜRKİYE / IRAN - TURKEY

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

köprüsü olma rolünü güçlendirecektir. Altı aylık geçici anlaşma döneminde ambargola-rın kaldırılması sonucunda İran’a 6-7 mil-yar dolarlık kaynak transferi gerçekleşebi-lir. Batı ile nükleer anlaşmanın kapısının ara-lanmasının ardından, Tahran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırladı. Yapılan basın açıklamasında Ruhani, “Yemen’de 3. ülkelerin saldırılarının durdurulması konu-sunda anlaştıklarını” açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki ülke bir araya gelerek, birbiriyle çatışan tarafları masaya oturtup bu kana son verelim” mesa-jıyla Yemen için çözüm mekanizmasının ilk işaretini verdi. Erdoğan’ın Tahran’daki ziyareti esnasında uzlaşıcı, temkinli ve sağduyulu yaklaşımın öne çıktığını, ekonomik işbirliğini genişlet-mek yolunda bir kararlık sergilediğini söy-lemek mümkün. Türkiye önümüzdeki süreçte İran’ın Batı’ya açılan kapısı olmak istiyor. Türkiye, İran ile Batılı ülkeler ara-sında imzalanan anlaşma sonucunda ortaya çıkan ekonomik fırsatları değerlendirmeli; bulunduğu bölgede ortaya çıkan ekonomik canlanmayı lehine dönüştürebilmelidir. Bölgesel barış, güvenlik ve karşılıklı ekono-mik çıkarlar açısından Türkiye-İran ilişki-leri hayatidir. İki ülke, işbirliği alanlarını genişletmek suretiyle çatışma konularını aşmanın yollarını aramalıdır.

between the East and the West. In six month time of a provisional treaty, as a result of the abolishment of sanctions, a fund transfer of 5-6 million might be possi-ble. While the negotiations are being held, Iranian President Hassan Rouhani received his Turkish counterpart Recep Tayyip Erdogan. In a joint press conference, Rouhani remarked that they both are against an interference of any other country in Yemen. President Erdogan pointed out a possible solution mechanism for Yemen by saying, “We need to act together to put an end to this bloodshed.” Throughout his official visit in Tehran, Erdogan was calm, considerate and pru-dent; moreover, he was also committed to increase trade and improve economic rela-tions between the two countries. Turkey desires to be the gateway between the Western world and Iran. It should consider the economic opportunities that arise from such an agreement between Iran and Western countries; and it should use this economic recovery in its favour. The rela-tions between Iran and Turkey are impor-tant both for the maintenance of regional peace and security, and also for reciprocal economic interests. The two countries should seek ways to overcome the conflicts by extending their cooperation.

TURKEY DESIRES TO BE THE GATEWAY BETWEEN THE WESTERN WORLD AND IRAN.

TÜRKİYE ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE İRAN’IN BATI’YA AÇILAN KAPISI OLMAK İSTİYOR.

www.hazarworld.com

23HAZAR WORLD

24 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

PETROKİMYA / PETROCHEMISTRYKAPAK / COVER

TÜRK PETROKİMYA TARİHİ PETKİM’LE İNŞA EDİLDİTürkiye’de petrokimya demek Petkim demek. Türk petrokimya tarihini anlatan biri aslında Petkim’in tarihini anlatıyor demektir. Petkim bugün 50 yaşında. Bunca yıldır da Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya üreticisi olarak yoluna devam ediyor ve bugün yılda 3 milyon 600 bin ton petrokimya üretimi ile ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor.

THE STORY OF PETROCHEMISTRY

STARTS WITH PETKIM

Petrochemistry means Petkim in Turkey. Whoever tells story of petrochemistry in Turkey, they actually tell Petkim’s history.

Petkim is 50 years old today. It carries on as the first and only petrochemical manufacturer in Turkey for 50 years. Today,

Petkim makes a great contribution to Turkish economy with a production capacity of 3 million 600 thousand tons.

FİGEN AYPEK AYVACI

www.hazarworld.com

25HAZAR WORLD

26 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY

Petrokimya… Modernliğin ürünü… Petrokimya sektörü günümüzde hala sanayinin çok genç bir kolu olarak anı-lıyor. Sektörün ortaya çıkışıyla ilgili net

bir tarih verilemiyor olsa da petrokimya endüstrisinin tam anlamıyla doğuşu 2. Dünya Savaşı sonrasına, yani 1950’li yılların başına rastlıyor. PVC ve PS gibi petrokimya ürünleri 19. yüzyılda bulunmuş olsa da bu ürünlerin yaygın olarak kullanılmıyor olması, petro-kimya alanında endüstriyelleşme sürecini insanlığın ikinci kez imtihan ettiği Dünya Savaşı sonrasına öteledi. Hatta sektörün şu kısacık ömrüne bakıldığında, ana hammad-desi olan petrolün fiyatındaki dalgalanmanın bile petrokimya sektörünün yükselişini dur-duramadığı görülüyor. Hızla büyüyen bu sek-tör yarattığı katma değer bakımından da dünya ekonomisinin önemli bir üretim dina-miği haline geliyor. Türkiye’nin petrokimya ile tanışması geliş-miş ülkelerle hemen hemen aynı tarihe rastlı-yor. 1950’li yıllarda ABD’de büyük bir gelişme gösteren petrokimya sektörü, 50’li yılların sonlarında Batı Avrupa’da, 60’larda Japonya’da ve 70’li yıllarda az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde varlığını gösterdi ve büyümeye başladı. 1951 yılında ABD’deki petrokimya tesislerinin sayısı 90’ın üzerin-deydi. O tarihte dünya petrokimya üretimi-nin %25’i ABD tarafından gerçekleştiriliyor-du. Bundan tam elli yıl sonra yani 2001’de ise ABD’nin dünya petrokimya üretimindeki payı %50’ye ulaştı. Gelişmiş ülkelerde petro-kimya sanayisi 1950-1960 döneminde yılda %20-30 oranında büyüme kaydetti. Türkiye ise petrokimyanın dünyadaki gelişim süreci-ni en yakından izleyen ülkelerden biri oldu. Türkiye’de petrokimya sektörünün gelişimi-ne değinen ICIS (Independent Chemical Information Service) danışmanı Fabrizio Galié, “Kimyasallar, plastik ürünler, kauçuk, fiber gibi ürünlere yönelik iç talebin bir hayli fazla olması sebebiyle büyüme hızı uzun yıl-lardır dünya ortalamasının üzerinde seyredi-yor.” diyerek sektörün büyüklüğünü vurgu-luyor.

TÜRKİYE’DE PETROKİMYA İÇİN İLK ADIM PETKİM İLE ATILDITürkiye’de petrokimya için ilk adım 1965 yılında Petkim’le atıldı. Gelişmiş ülkelerde kurulan petrokimya tesisleriyle hemen hemen aynı tarihlerde hayata geçirilen Petkim, Türkiye’de petrokimya tarihini baş-latan kuruluş oldu. Petkim’in kurulduğu yıl-dan bu yana da petrokimya sektörü Türkiye’de sanayileşme ve kalkınmanın itici

Petrochemistry… The product of moder-nity… The petrochemical sector is still regarded as a young industrial branch today. There is not a certain date for

Turkey’s encounter with petrochemistry, but it can be said that history of the petrochemi-cal industry goes back to early 1950s, the peri-od after the World War II. Although petro-chemical products such as PVC and PS were found in the 19th century, they were not widely used until the World War II, which delayed this industrialization period. Within this short period of time, it is observed that the rapid growth of the petrochemical sector was not even slightly affected by the fluctua-tion in the prices of oil which is the main raw material. This fast-growing sector became a significant production dynamic in the world economy thanks to its added value. Petrochemistry started to emerge nearly in the same period with developed countries. The petrochemical sector leaped forward in

01

01Petkim’in ilk tesisleri 3 Nisan 1965 tarihinde Yarımca’da kuruldu.01Petkim’s first plants were established in Yarımca on April 3, 1965.

www.hazarworld.com

27HAZAR WORLD

gücü haline geldi. Özelleştirme süreci boyun-ca kapasite artışı ve modernizasyon yatırım-ları dışında yeni kapasite yatırımlarında bulunamadığı için talihsiz bir dönem geçiren Petkim, bu süreçte bile ürün kalitesini her zaman korumayı başardı. Bugün Türkiye, petrokimya piyasasında ürettiği ucuz ama kalitesiz ürünlerle tanınan Çin ile rekabette güçlü bir duruş sergileyebiliyor. Petkim’in katkısı ile çeşitli ölçeklerde kuru-lan plastik firmaları da ham maddelerini ucuz ve kolay yoldan temin etme imkanı buluyor. Çünkü Petkim’in ticaret merkezleri-ne ve yurtiçi pazara ulaşımı sağlayacak kara-yolu, demiryolu gibi büyük altyapı olanakla-rına sahip olması ve özellikle ticarette önemli bir maliyet kalemi olan lojistik konusunda sunduğu kolaylaştırıcı imkanlar, Petkim ve ürün sağladığı firmalar için bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Yani Petkim’in konumu Türkiye petrokimya sanayisinin rekabet gücünü artıran önemli bir faktör.

the USA in 1950s; it appeared and developed in West Europe in late 1950s, Japan in 1960s, less developed and developing countries in 1970s. In 1951, the number of petrochemical facilities in the USA was over 90. It means that USA assumed 25% of world petrochemical produc-tion at that time. Exactly fifty years later in 2001, this number reached to 50%. Petrochemical industry grew 20-30% in devel-oped countries between 1950 and 1960. Turkey closely followed the development process of petrochemistry throughout the world. Fabrizio Galié, Consultant from the Independent Chemical Information Service, mentioned about the development of the petrochemistry sector in Turkey and emphasizes the magni-tude of the sector by saying, “the domestic demand for chemicals, plastic products, rub-ber, fibers etc. has been tracking growth rates above the world average for several years.”

TURKEY ENTERED INTO THE PETROCHEMISTRY MARKET WITH PETKIMFounding of Petkim in 1965 was the first move in Turkey’s petrochemistry quest. Petkim became operational nearly in the same period with the petrochemical facilities of developed countries, and the petrochemistry history started in Turkey. Since then, the petrochemi-cal sector became a driving force for industrial-ization and development in Turkey. Although it passed through an unfavorable period when it was unable to make new capacity invest-ments in addition to its capacity increase and modernization investments during the privati-zation process, Petkim managed to sustain its product quality. Today, Turkey can display a strong stance in the competition with China which is famous for its cheap but poor-quality products in the petrochemical sector. Various plastic firms from small to medium and large scale enjoyed the cheap and easy supply of raw materials thanks to Petkim. At this point, Petkim’s Aliağa choice comes to the forefront because Aliağa offers multi-alterna-tive opportunities such as railway, land and sea routes which will link Petkim to trade centers and domestic markets. As an important cost item in trade, logistics became an advantage for Petkim and its customers. Petkim’s location has turned into a key factor that increases the competitive power of Turkish petrochemical industry.

PETKIM IS TURNING INTO AN INTEGRATED FACILITYPetkim started operations with 5 plants in 1970 in Yarımca. For its second complex,

TURKEY CAN DISPLAY A STRONG STANCE IN THE COMPETITION WITH CHINA.

TÜRKİYE, PETROKİMYA PİYASASINDA ÇİN İLE REKABETTE GÜÇLÜ BİR DURUŞ SERGİLEYEBİLİYOR.

28 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY

PETKİM ENTEGRE BİR TESİS HALİNE DÖNÜŞÜYORİlk olarak 1970 yılında 5 fabrika ile Yarımca’da faaliyete geçen Petkim, ikinci kompleksinin kurulması için lojistik açıdan çok ideal bir bölge olan Aliağa’yı seçti ve buradaki kompleks 1985 yılında işletmeye alındı. O dönemde en ileri teknolojiyle ve optimum kapasiteyle kurulan işletmede dönem dönem kapasite artış yatırımları da gerçekleştirildi. Petkim’in %51 hissesinin 2008 yılında SOCAR A.Ş.’ye geçmesinin ardından Petkim, Aliağa’daki kompleksi için entegre bir yapının startını verdi. Konteyner limanı ve rüzgâr enerjisi santrali bu entegras-yonun başlıca parçalarını oluşturuyor. SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, 50 yıldır insana ve hayata değer katmak için üre-ten Petkim’in varlığı ve özelleştirilmesine değinerek bu büyük kurumun SOCAR Türkiye ile yoluna devam etmesinin hem Türkiye-Azerbaycan ilişkileri hem de bu pro-jeler için tetikleyici ve hızlandırıcı bir unsur olduğunun altını çiziyor.Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik entegras-yonunun yapıldığı ve hala çalışmaların hızla sürdüğü Aliağa kompleksinde dev bir kon-teyner limanı inşa edilirken bu liman yatırı-mının ilk fazının bu yıl, ikinci fazının ise 2016 yılında tamamlanması ve böylece Aliağa’nın Türkiye’nin en büyük entegre lojistik merkezi haline getirilmesi planlanıyor. Petkim bu entegrasyonu gerçekleştirirken rutin işleyişinde çevreci yaklaşımlar da benimsiyor. Mesela buhar kazanlarında fuel-oil yerine doğal gaz kullanmaya başlayan Petkim, böylece çevreye olan duyarlılığını koruyor. Aynı zamanda Aliağa’da gerçekleşti-rilen entegrasyon sırasında bu hassasiyetini koruyan Petkim, rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırımıyla da enerji ihtiyacını karşıla-ma konusunda tercihini yenilenebilir enerji-den yana kullandı. 55 milyon euroluk RES yatırımıyla Petkim 2015’te elektrik üretimine başlamayı planlıyor. Toplam kurulu gücü 51 MW olacak olan santral ilk fazıyla Petkim elektrik üretim kapasitesini yüzde 12’ye çıka-racak. Bu yatırım bölgenin temiz enerjiye olan ihtiyacına katkıda bulunurken tesisin de enerji ihtiyacını karşılayacak.

PETROKİMYA SEKTÖRÜ DÜNYADA GELİŞMEYE DEVAM EDİYORPetkim yaptığı yatırımlarla dünyanın sayılı petrokimya tesislerinden biri haline dönüşür-ken, bulunduğu coğrafya gereği önemli bir potansiyel de barındırıyor. Türk petrokimya piyasasının, kişi başına tüketim açısından

Petkim preferred Aliağa which has an ideal location for logistics. The complex in Aliağa was set into operation in 1985. In that period the complex was established with the cut-ting-edge technology and optimum capacity, and capacity-building investments were made occasionally. 51% of Petkim’s shares were bought by SOCAR A.Ş. in 2008, and then Petkim launched an integrated struc-ture in its Aliağa complex. Main dimensions of this integration are the container port and wind power plant. Underlining Petkim’s con-tributions for people for 50 years, SOCAR Turkey President Kenan Yavuz mentions about the importance of Petkim’s privatiza-tion with SOCAR Turkey and its accelerating role for these projects as well as the relations between Turkey and Azerbaijan. A huge container port is being constructed in the Aliağa complex where the works contin-ue for the refinery-petrochemistry-energy-logistics integration. The first phase of this container port is planned to be completed this year, and the second phase is predicted to be finalized by 2016. Then, Aliağa will become the largest integrated logistics center of Turkey.

02

02Petkim Aliağa Yarımadası’nda üretim 24 saat sürüyor.02Petkim Aliağa Peninsula works 24 hours a day.

www.hazarworld.com

29HAZAR WORLD

son derece gelişmiş bir piyasa olduğunu söy-leyen ICIS danışmanı Galié, “Fiber, ambalaj, tüketici ürünleri, elektronik, otomobil parça-ları ve daha pek çok üründe kullanılan polie-tilen ve polipropilen gibi ticari polimerler bu konuda güzel bir örnek teşkil ediyor.” diye belirtiyor. Galié, “(tüm türler ve kopolimerler dahil) bu ürünlerin kişi başı tüketiminin Endonezya’da 2014 yılında 11 kg, Hindistan’da 6 kg, Türkiye’de ise 70 kg” olduğunu söyleye-rek, “Bu durumda Güney Asya’da öngörülen potansiyel talep artışı Türkiye’dekinden daha yüksek olacaktır.” diye belirtiyor. Petrokimya bugün dünyadaki toplam ticaret hacminin %8’ini oluşturuyor. Öte yandan Körfez Arap yatırımlarının son dönemde dev-reye girmesi dünya pazarına 13 milyon tonluk bir kapasitenin eklenmesini sağladı. Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise 2015 itibariyle petro-kimya yatırımları 12 milyar dolara ulaşacak. Ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi’nin petrokim-ya sektöründeki toplam yatırımının da 2015’e kadar 250 milyar doları bulacağı tahmin edili-yor. Bu durum söz konusu coğrafya için çok büyük bir atılım olarak nitelendiriliyor ve şu an Körfez bölgesi dünya petrokimya üretimi-nin %17’sini oluşturuyor. 2011 yılı itibariyle

While Petkim is working on completing this integration process, it also adopts environ-mental-friendly policies. For instance, it started to use natural gas in its steam genera-tors rather than fuel oil with the aim of pre-venting environmental damage. At the same time, Petkim follows this approach in the integration process in Aliağa and preferred renewable energy to meet its energy need. In this regard, it made an investment for con-structing a wind power plant. Petkim is planning to start electricity generation in 2015 with this 55-million-euro investment. Installed capacity of this wind power plant will be 51 MW; and when the first phase of the project is completed, the plant will increase Petkim’s electricity generation capacity to 12%. This investment will not only contribute to the region’s need for clean energy but also meet the facility’s energy need.

PETROCHEMISTRY SECTOR CONTINUES TO DEVELOP IN THE WORLDPetkim is turning into one of the exclusive petrochemical facilities in the world, and it also has a significant potential due to its geo-graphical location. ICIS Consultant Galié states that “Turkish petrochemical market is far more advanced in terms of per-capita consumption” and adds, “A noticeable exam-ple is represented by commodity polymers like polyethylene and polypropylene, which are largely used for the manufacture of fib-ers, packaging, consumer products, electron-ics, auto parts and many others.” As noted by Galié, the per-capita consumption of these products (including all grades and copoly-mers), was estimated in 2014 at 11kgs in Indonesia and at just 6kgs in India, com-pared to 70kgs in Turkey; and this contrib-utes to explain the higher potential demand growth foreseen in South Asia compared to Turkey.Today, Petkim represents 8% of the total trade volume in the world. On the other hand, the investments made by Gulf Arab states have brought additional 13-million-tons capacity to the world market in the recent period. Petrochemistry investments in the United Arab Emirates will reach 12 bil-lion dollars by 2015. It is also estimated that the total petrochemistry investment of the Gulf Cooperation Council will be around 250 billion dollars by 2015. It is regarded as a sig-nificant step for this geography and current-ly the Gulf region constitutes 17% of the world petrochemistry production. As of 2011,

PETKIM IS TURNING INTO ONE OF THE EXCLUSIVE PETROCHEMICAL FACILITIES IN THE WORLD.

PETKİM YAPTIĞI YATIRIMLARLA DÜNYANIN SAYILI PETROKİMYA TESİSLERİNDEN BİRİ HALİNE DÖNÜŞÜYOR.

30 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY

Suudi Arabistan Körfez’deki endüstriyel üre-timin %67’sini, Katar yüzde 14’ünü ve BAE yüzde 7’sini gerçekleştiriyor. Ortadoğu cephe-sinden Türkiye cephesine geçildiğinde ise başka bir başarı karşımıza çıkıyor. Sektöre gelişmiş ülkelerle birlikte adım atan Türkiye, gelişimini sürdürüyor. Özellikle Petkim’in 2014 yılında yaptığı %13’lük kapasite artışı ile birlikte yıllık brüt üretim kapasitesi 3,2 mil-yon tondan 3,6 milyon tona çıktı. Ülkemizin en gözde şirketlerinden olan Petkim, 50´nin üzerinde petrokimyasal ürün barındıran geniş yelpazesiyle bugün Türkiye sanayisinin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi konu-munda yer alıyor. Petkim´in ürettiği petro-kimyasal ürünler; inşaat, tarım, otomotiv, elektrik, elektronik, ambalaj ve tekstil sektör-lerinin önemli girdileri olarak kullanılıyor. Yani Petkim’in varlığı diğer sanayi kuruluşla-rının da varlıklarını sürdürmesini sağlıyor. Petrokimyasallar çok yakın bir tarihte yaşa-mımıza girmiş olsa bile bugün binlerce ürün petrol ve doğal gazdan üretiliyor ve petrokim-yasallar olmadan insanoğlu için yaşam oldukça zor gözüküyor.

Saudi Arabia holds 67% of the total industri-al production in the Gulf region while Qatar has 14% and UAE has 7%. When we look at the numbers in Turkey, we observe another success story. Turkey stepped into the sector with developed states, and it continues its development today. Gross annual production capacity of Turkey has increased from 3.2 million tons to 3.6 million tons with the 13% capacity increase of Petkim in 2014. Listed among the leading companies in the country, Petkim is an indispensable raw material pro-ducer for the Turkish industry with its wide range of petrochemical products. Petkim has more than 50 petrochemical products and these products are used as the key inputs of the construction, agriculture, automotive, electricity, electronics, packaging and textile sectors. Petkim helps other industrial enter-prises to continue their operations. Despite the short history of petrochemicals in our lives, currently thousands of products are manufactured from oil and natural gas, and life without petrochemicals seem quite difficult for people today.

PETKIM IS AN INDISPENSABLE RAW MATERIAL PRODUCER FOR THE TURKISH INDUSTRY.

PETKİM TÜRKİYE SANAYİSİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR HAMMADDE ÜRETİCİSİ KONUMUNDA YER ALIYOR.

SADETTİN KORKUT PETKİM GENEL MÜDÜRÜ PETKİM GENERAL MANAGER

Petkim’in hikayesi Türkiye’de sanayileşmenin hikayesidir. Petkim ilk kurulduğu günden beri ülke ekonomisinin can damarlarından biridir. Petkim ailesi olarak istihdam yaratmanın gururunu yaşıyoruz.

The story of Petkim is actually the story of industrialization in Turkey. Petkim is lifeblood for Turkish economy since the first day. As the Petkim family, we are proud to offer many employment opportunities.

KENAN YAVUZ SOCAR TÜRKİYE BAŞKANI SOCAR TURKEY PRESIDENT

Bugüne kadar rafineri ve petrokimya üretim tesislerini hep devlet yaptı. Hiçbir özel sektör kuruluşu rafineri ve petrokimya üretim tesisi yapmaya cesaret edemedi, biz ettik. Biz Türkiye’nin en babayiğit şirketiyiz.

Until today, state was the only entity that constructs refinery and petrochemical production facilities. The private sector could not take an initiative to build such facilities, but we could. We are the bravest company in Turkey.

RÖVNAG ABDULLAYEV SOCAR BAŞKANI SOCAR PRESIDENT

2008 yılı Mayıs ayında Türkiye’nin değerli şirketlerinden biri olan ve bu yıl 50. yaşını kutladığımız Petkim’in satın alınması, daha sonra Petkim yarım adasındaki rafineri, enerji, petrokimya ve liman yatırımları Azerbaycan’ı Türkiye’nin en büyük yatırımcısı yapmıştır.

Azerbaijan has become the largest foreign investor in Turkey with the purchase of Petkim in May 2008, which is one of the leading companies in Turkey, celebrating its 50th anniversary this year; and then the refinery, energy, petrochemical and port investments in the Petkim peninsula.

MUSTAFA TOPRAK İZMİR VALİSİ İZMİR GOVERNOR

Petkim Türkiye’de ve dünyada katma değer üreten, aynı zamanda ülke için önemli bir istihdam kaynağı olan çok değerli bir tesis. Petkim, SOCAR ile birlikte adeta yeniden vücut buldu.

Petkim provides added value both in Turkey and in the world, it is also a significant employment source for the country. Petkim was re-born with SOCAR.

ŞAHİN MUSTAFAYEV AZERBAYCAN SANAYİ VE EKONOMİ BAKANI MINISTER OF INDUSTRY AND ECONOMY OF AZERBAIJAN

Türkiye için Petkim sanayinin gelişimi açısından en önemli yatırımlardan birisidir. İktisadi ve sosyal olarak İzmir şehri için Petkim önemlidir.

Petkim is one of the most vital investments for the development of industry in Turkey. Petkim is economically and socially important for İzmir.

FABRIZIO GALIÉ ICIS DANIŞMANI ICIS CONSULTANT

Türkiye’de 1970’li yılların başında ilk petrokimya kompleksinin kurulmasından bu yana ülkenin petrokimya sektörü önemli gelişme kaydetmiştir.

The development of the petrochemical sector in Turkey has been huge since the first petrochemical complex was established in the country in the early 1970s.

www.hazarworld.com

31HAZAR WORLD

AB / EUGÖRÜŞ / OPINION

32 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

AB’DEKİ EKONOMİK GELİŞMELER VE ENERJİ FİYATLARI AÇISINDAN ANLAMIYunanistan seçimlerinden çıkan sürpriz sonuçların ardından Avrupa Birliği’nde bir süredir unutulan kamu borcu ve ekonomik büyüme sorunları tekrar gündeme oturdu. AB ekonomileri aslında biri diğerini etkileyen iki önemli sorunla karşı karşıya.

ECONOMIC DEVELOPMENTS IN THE EU AND ITS IMPLICATIONS

ON ENERGY PRICESFollowing the surprise election results in Greece, long-

forgotten public debt and economic growth problems of the European Union came up again after a while. EU economies are actually face to face with two interconnected problems.

DOÇ. DR. FATİH MACİTHASEN ENERJİ VE EKONOMİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANIASSOC. PROF. FATIH MACİTHASEN EXPERT, CENTER ON ENERGY AND ECONOMY

www.hazarworld.com

33HAZAR WORLD

AB ekonomilerini etkileyen sorunlar arasında en önemlisi ekonomik büyüme olarak karşımıza çıkıyor. 28 AB üyesi ülke için 2003-2008 yılları

arasındaki dönemde ortalama yıllık ekono-mik büyüme %2,2 dolayında iken 2009-2013 döneminde ortalama büyüme -%0,2 düze-yinde kaydedildi. Reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) rakamlarına bakıldığında ise 28 AB üyesi ülke için toplam GSYİH 2013 yılı sonunda 2008 yılındaki seviyenin altın-da kaldı. Tüm AB ülkelerini kapsamamakla birlikte, AB’nin büyük bir kısmını ilgilendi-ren diğer önemli sorun da kamu borcunun yüksekliği olarak görülüyor. Ortak para birimine geçişle birlikte düşük maliyetlerle borçlanma imkanı bulan Yunanistan, İrlanda, Portekiz, İspanya ve İtalya gibi ülkeler artık kamu borcu açısından sürdü-rülebilir seviyenin üstünde bulunuyor. Yunanistan başta olmak üzere bu ülkelerde son birkaç yıldır ciddi kemer sıkma politi-kaları uygulanması tavsiye ediliyor. Fakat bu politikalar ekonomik büyümeyi de önemli ölçüde zayıflattığı için, vergi gelirle-rini azaltarak bütçe açığında arzulanan düşüşün sağlanmasını engelliyor. Örneğin, Yunanistan uyguladığı çok sıkı bütçe önlem-lerine rağmen hala GSYİH’nin %12’si civa-rında bütçe açığı veriyor. Dolayısıyla sadece kemer sıkma politikalarıyla bu ülkelerin borç sorununun çözülmesinin mümkün

The most important problem encoun-tered in EU economies can be defined as economic growth. Average eco-nomic growth in 28 EU member

states was around 2.2% between 2003 and 2008, and around -0.2% between 2009 and 2013. Total Real Gross Domestic Product (GDP) of 28 member states of the year 2013 was even lower than the year 2008. Not including all European Union members, another important problem in most EU member states is high public debt. Countries which have the opportunity to take low-cost loans in the Eurozone, such as Greece, Ireland, Portugal, Spain and Italy, have exceeded the sustainable level in terms of public debt following the adop-tion of the shared currency in the European Union. In the last couple of years, serious austerity policies are recom-mended for these countries, particularly Greece. However, those austerity policies weaken the economic growth in those countries, decrease tax revenues, and con-stitute a barrier before ensuring the desired decrease in budget deficit. For instance, budget deficit in Greece is still around 12% of the country’s Gross Domestic Product despite strict budgetary measures. Therefore, it is observed that austerity policies are not sufficient to resolve the debt problem of those states.

IF THE EUROPEAN UNION STARTS TO GROW AGAIN, FINANCIAL PROBLEMS OF MOST STATES WILL ALLEVIATE.

AVRUPA BİRLİĞİ TEKRAR BİR BÜYÜME PATİKASINA GİRDİĞİ TAKDİRDE MALİ SORUNLAR YAŞAYAN ÜLKELERİN PROBLEMLERİ DE HAFİFLEYECEK.

34 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

AB / EU

olmadığı ve politika yapıcıların esas çözmesi gereken konunun ekonomik büyüme soru-nu olduğu görülüyor. Birlik tekrar bir büyü-me patikasına girdiği takdirde mali sorunlar yaşayan ülkelerin problemlerinin de hafifle-diği zaten görülecektir.

AMB GENİŞ KAPSAMLI TAHVİL ALIMI YAPACAKAvrupa Birliği’ndeki ekonomik büyüme sorununun çözümü anlamında geçtiğimiz aylarda Avrupa Merkez Bankası’ndan (AMB) önemli bir adım geldi. AMB, Ocak ayı toplantısında aldığı kararla Eylül 2016’ya kadar sürecek aylık 60 milyar Avro büyük-lüğünde bir tahvil alım programı başlataca-ğını duyurdu. Mart ayında başlayan prog-ram kapsamında önümüzdeki bir buçuk yıl-lık süreçte AMB toplamda 1 trilyon Avronun üzerinde bir tahvil alımı gerçekleş-tirmiş olacak. 2008 krizinden sonra FED’in ekonomik büyümeyi desteklemek için attığı adıma benzeyen bu geniş kapsamlı tahvil alım programı ile birlikte, Avro bölgesinde firmalar ve hane halkları için ucuz finans-man imkanı oluşması ve böylece tüketim ve yatırım harcamalarında bir canlanma ger-çekleşmesi hedefleniyor.Peki, AMB’nin attığı bu adım Avrupa’da gerçekten ekonomik büyümeyi destekleye-

The most important issue that the policy makers must focus on is the economic growth problem. If the European Union starts to grow again, it will be observed that the uptrend will alleviate the financial problems of most states. ECB’S COMPREHENSIVE BOND PURCHASE PROGRAMThe European Central Bank (ECB) took a vital step in order to solve the economic growth problem in the member states of the European Union. Upon the decision taken in the January meeting, ECB announced the start of a 60 billion Euro bond purchase program which will be in force until September 2016. Within the scope of the program that started in March, the European Central Bank will have purchased over 1 trillion Euro bonds in one and a half year. With this compre-hensive bond purchase program, which is similar to FED’s initiative to support eco-nomic growth after the 2008 crisis, it is planned to create low-cost financing opportunities for households and revive the consumption and investment expendi-tures. Well, will the Central Bank’s step definite-ly support economic growth in Europe? It

WITH THIS COMPREHENSIVE BOND PURCHASE PROGRAM, IT IS PLANNED TO REVIVE THE CONSUMPTION AND INVESTMENT EXPENDITURES.

KAPSAMLI TAHVİL ALIM PROGRAMI İLE BİRLİKTE TÜKETİM VE YATIRIM HARCAMALARINDA BİR CANLANMA GERÇEKLEŞMESİ HEDEFLENİYOR.

35HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

cek mi? Bu adımın iki kanaldan Avrupa’daki ekonomik büyümeyi desteklemesi beklene-bilir. Birinci kanal dış ticaret dengesi üzerin-de çalışacak. Hem FED’in faiz artırım bek-lentisi hem de AMB’nin parasal genişlemeye gitme beklentisi ile Avro, Dolar karşısında yılbaşından bu yana %11, geçen yılın Haziran ayından bu yana ise %21 dolayında değer kaybetti. Avro’daki bu değer kaybının orta vadede hem borç sorunu yaşayan ülke-lerde hem diğer üye ülkelerde ihracat moto-ru üzerinden büyümeyi desteklemesi olduk-ça muhtemel. Büyümeyi destekleyecek ikinci kanal ise AMB’nin de beklediği gibi tüketim ve yatı-rım harcamaları üzerinden gerçekleşecek. Parasal genişleme ile birlikte finansal koşul-ların daha da rahatlaması ve bunun firmalar ve hane halkları için hem krediye erişimi kolaylaştırması hem de daha ucuz hale getirmesi mümkün görünüyor. Bu durum da birliğin ekonomik büyümesine orta vade-de destek olacaktır.

AB’DEKİ BÜYÜME DÜNYADAKİ ENERJİ TALEBİNİ ETKİLİYORBaşta petrol olmak üzere enerji fiyatlarında son dönemde yaşanan düşüşten sonra Avrupa’daki bu ekonomik gelişmelerin enerji fiyatları açısından anlamının ne olaca-ğı daha da önem kazandı. Dünyadaki top-

can be estimated that such a step may sup-port economic growth in Europe in two ways. The first one is about foreign trade balances. Due to the expectations for FED’s interest increase and ECB’s mone-tary enlargement, Euro in relation to Dollar decreased in value by 11% since January, and by 21% since June last year. It seems quite probable that the decreasing value of Euro will support growth not only in the countries that struggle with debt problems but also in other member states in the medium term by way of exports. The second way that will support growth in the European Union will emerge through consumption and investment expenditures, as also expected by ECB. Monetary enlargement will alleviate the financial conditions, and this development will facilitate the access of companies and households to loans with lower costs. Such a development will support econom-ic growth within the European Union in the medium term.

EU’S GROWTH AFFECTS WORLD ENERGY DEMAND Following the recent decline in energy prices and particularly in oil prices, we can see that these economic developments in Europe have gained much importance

EU PRODUCES 15% OF TOTAL OIL CONSUMPTION, AND 13% OF THE TOTAL NATURAL GAS CONSUMPTION IN THE WORLD.

DÜNYADAKİ TOPLAM PETROL TÜKETİMİNİN YAKLAŞIK %15’İ, DOĞAL GAZ TÜKETİMİNİN İSE %13’Ü AB’DE GERÇEKLEŞİYOR.

36 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

AB / EU

lam petrol tüketiminin yaklaşık %15’i, doğal gaz tüketiminin ise %13’ü AB’de gerçekleşi-yor. Dolayısıyla AB’deki ekonomik büyüme dünyadaki enerji talebini doğrudan etkile-mekte olup enerji fiyatları açısından belirle-yici unsurlardan biri olarak karşımıza çıkı-yor. Genel olarak arz-talep dinamikleri açı-sından özellikle petrol fiyatlarında yaşanan son düşüşün 1985-86 yıllarında yaşanan düşüşe benzer bir şekilde arz tarafındaki ciddi artıştan kaynaklandığı görülüyor. Dolayısıyla talep tarafında ciddi bir topar-lanma olmadan bu düşüşün tekrar tersine dönmesi ve dolayısıyla petrol ve doğal gaz fiyatlarının tekrar yükselişe geçmesi zor görünüyor. Bu anlamda AMB’nin başlattığı geniş kapsamlı tahvil alım programı ve bunun ekonomik büyüme üzerindeki olum-lu etkileri, özellikle 2016 yılı başlarından iti-baren küresel enerji talebinin bir miktar toparlanmasını ve en azından fiyatlar üze-rindeki aşağı yönlü baskının kırılmasını sağlayabilir. Tabii ki bu petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde toparlanıp yeniden üç hane-li rakamlara yükselmesi anlamına gelmeye-cektir. 1985-86 yıllarında petrol fiyatları arz tarafındaki artışla birlikte bugüne benzer bir düşüş göstermişti ve fiyatların tekrar düşüş öncesindeki zirve seviyelerine dön-mesi yaklaşık 15 yıl sürmüştü. Tarih teker-rürden ibarettir sözü tekrar doğrulanabilir.

ECB’S BOND PURCHASE PROGRAM WILL HAVE POSITIVE IMPACTS ON ECONOMIC GROWTH IN EARLY 2016.

AMB’NİN TAHVİL ALIM PROGRAMININ 2016 YILI BAŞLARINDAN İTİBAREN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDE OLUMLU ETKİLERİ GÖRÜLECEK.

in terms of energy prices. EU produces 15% of the total oil consumption, and 13% of the total natural gas consumption in the world. Therefore, the economic growth in the European Union has a direct impact on the world energy demand, which makes it a determinative factor for energy prices. In terms of supply-demand dynamics in general, it is observed that the latest decline in oil prices is rooted in the significant increase in supplies, simi-lar to the decline between 1985 and 1986. Thus, this decline would not be reversed; oil and natural gas prices would not start to increase again unless the global demand increases to a great extent. Within this context, the comprehensive bond purchase program of the European Central Bank and this program’s positive impacts on economic growth may slightly increase the global energy demand in early 2016 and absorb this downtrend. Naturally such a development will not lead to a rapid increase in oil prices and take the prices up to three-digit numbers again. Between 1985 and 1986, oil prices declined with the increase in supplies, just like today, and the prices could only reach the same prices before the decline within about 15 years. Today, the statement “his-tory repeats itself” is proven once again.

37HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

www.hazar.org

UFKUNUZA YATIRIM YAPIN

HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ EBÜLTENLERİ İLE

GÜNCEL BİLGİ, DOĞRU STRATEJİ

ENERJİ ULAŞTIRMA

KRİTİK ENERJİ ALTYAPI GÜVENLİĞİ

Abone olmak için: [email protected]

38 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

ORTA KORİDOR / MIDDLE CORRIDORDOSYA / FILE

ASYA’DAN AVRUPA’YA GİDEN EN KISA YOL: ORTA KORİDORİpek Yolu’nun yeniden canlandırılması küresel ekonomiye henüz tam anlamıyla entegre olamamış Orta Asya ülkelerinin dünyaya açılması için en önemli basamak olacak. İpek yolu güzergâhlarından biri olan Orta Koridor ise Çin’i Türkiye’ye bağlarken güzergahı üzerindeki Kazakistan’ın uluslararası ticaretteki payını da artıracak.

THE SHORTEST ROUTE FROM ASIA TO EUROPE:

MIDDLE CORRIDORRevival of the Silk Road will be an important step for opening up the

Middle Eastern countries that have not been integrated into global economy. The Middle Corridor not only links China to Turkey as one

of the Silk Road routes, but also increases the commercial share of Kazakhstan in international trade.

FİGEN AYPEK AYVACI

www.hazarworld.com

39HAZAR WORLD

Lojistik sektörü, teknolojinin de yardımıy-la hızla gelişiyor. Küreselleşmeyi birkaç adım daha ileriye taşıyarak coğrafi açıdan yan yana olmayan ülkeleri birbirine bağ-

lıyor ve bu ülkeler arasındaki ilişkileri gelişti-rerek ticari bir zemin oluşturuyor. Küreselleşmenin ve rekabetin artması, işlet-melerin temel yeteneklerine odaklanmaları ve diğer faaliyetleri stratejik ortaklarına yönlen-dirmeleri günümüz tedarik zincirlerinin yapı-sını oluşturuyor diyen Okan Üniversitesi Uluslararası Lojistik Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Avni Zafer Acar, bu yapının taşıma ve iletişim teknolojileriyle birleştiğinde küresel işletmelerin maliyetlerini en aza indirmek için Çin ve yakın coğrafyasını adeta bir üretim üssü haline getirdiğini söylüyor. Aktörler ara-sında ise birinci sırada Amerika geliyor. Acar, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya siyasi liderliğini üstlenen ABD’nin savaştan doğru-dan etkilenmemiş olması ve galip devlet statü-sünde bulunmasının ülkeye üretim ve ticarette üstünlük getirdiğini hatırlatıyor ve küresel şir-ketlerin gelişmesinde lojistiğin ne kadar etkili olduğunun altını çiziyor. Lojistik aslında sadece küresel şirketlerin önünü açmıyor; bir ülkenin uluslararası lojis-tik ağına eklemlenmesi o ülkenin ekonomisi-nin büyümesini de sağlıyor. Üretim kodlarının değiştiği yani üretimin Çin, Hindistan gibi ülkelere kaydığı bir dünya pazarında en büyük alıcılar da gelişmiş ekonomilere sahip olan Avrupa ve Amerika olunca, bu farklı kıtaları birbirine bağlayacak olan uluslararası yollar ve geçiş sözleşmeleri büyük önem kaza-nıyor.

TÜRKİYE ULUSLARARASI LOJİSTİK AĞININ MERKEZİNDE BULUNUYORAsya-Pasifik, Latin Amerika, Doğu Avrupa ve Afrika-Ortadoğu bölgeleri lojistik pazarında gelecekte öne çıkacak olan coğrafyalar olarak görülürken Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir konu var: İpek Yolu. Yeniden canlandırıl-maya çalışılan İpek Yolu güzergâhı Asya’yı Avrupa’ya bağlarken bu rota üzerinde bulu-nan ülkelerin de ekonomik gelişmelerini hız-landırıyor. Lider üretici ve tedarikçi Çin ve küresel pazarda lider konumda olan diğer Asya ülkelerinin İpek Yolu güzergâhı üzerin-den dünyaya açılması ürünlerin daha kısa ve daha ucuz yoldan Avrupa’ya ulaşması anlamı-na geliyor. Acar’ın dediği gibi günümüzde Amerika ve Avrupa olmak üzere iki büyük tüketim merkezi ile Amerika, Avrupa ve Çin olmak üzere üç büyük üretim merkezi bulu-nurken, diğer ülkelerin ortaya çıkan potansi-yelden iyi bir şekilde yararlanması ve kendi

Logistics improves rapidly with the help of technology. By serving as a bridge between countries that are distant from each other geographically, it gives

the opportunity to form a commercial basis among these countries, as if they were neighbors. “Globalization and increased competition, focusing on core competences and transferring other activities to strategic partners form the structure of supply chains” said Assoc. Prof Avni Zafer Acar, Head of the International Logistics Department, Okan University. He added, “Merging supply chains with transportation and communication technologies turns China and the surrounding region into a global manufacturing base in order to reduce costs. US plays the most important role. Acar said, “US became the new politi-cal leader after the World War II as it was not war-worn and it was on the victorious side; it assured its leadership in manufac-turing and trade.” He also underlined that logistics plays a major role in the economic growth of global companies.Logistics not only clears the way for global companies, but also leads to the economic growth of a country by integrating it into the international logistic network. In a world market where countries like China and India play the major role for manufac-turing and where the largest buyers are the most developed economies like the US and Europe; we cannot easily ignore the impor-tance of international roads and transition agreements.

TURKEY IS AT THE HEART OF INTERNATIONAL LOGISTICS NETWORK While Asia-Pacific, Latin America, Eastern Europe and Africa-Middle East regions are believed to become prominent in the logis-tics market in the future; there is a signifi-cant issue for Turkey: the Silk Road. Stretching between Asia and Europe, reviv-al of the Silk Road will definitely lead to economic growth of countries on the route. As the top producer and supplier in the world, China, as well as other leading Asian countries in the global market will open up to the world via the Silk Road which will make it possible for those countries to access Europe in a faster and cheaper way. As Acar stated, in the modern world, there are three manufacturing leaders -the United States, Europe and China- but other coun-tries should make the best use of these lines and should create their own hubs.

HISTORIC SILK ROAD IS BEING MODERNIZED.

TARİHİ İPEK YOLU MODERNİZE EDİLİYOR.

40 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

ORTA KORİDOR / MIDDLE CORRIDOR

merkezlerini oluşturması gerekiyor. Bunu yapması gereken ülkelerden biri de Kazakistan. Doç. Dr. Avni Zafer Acar, Kazakistan’ın Avrupa-Çin eksenli üretim coğ-rafyasında hem tüketim hem de üretim için gerekli olan hammadde ve ara mamul tedariki için oluşturulan tedarik zincirlerinin kesişi-minde yer aldığını belirtiyor. Acar, “Bunun yanı sıra Kazakistan gelişen ekonomiler olarak da isimlendirilen BRICS ülkelerinden Rusya-Çin ve Hindistan’ı içine alan üçgenin tam orta-sında yer alıyor” diyerek Kazakistan’ın taşıma-cılıkta çok önemli bir konumda olduğuna dik-kat çekiyor.Kazakistan üzerinden Türkiye’ye bağlanan Orta Koridor, Asya’dan Avrupa’ya giden en kısa ve en ekonomik güzergâh. Uluslararası ticaretle birlikte bölgesel kalkınma, işbirliği ve refahı da beraberinde getiren bu stratejik güzergâh, üç kıtanın ortasında bulunan Türkiye’de son buluyor. Hazar Denizi’nin çok yönlü ulaştırma ağına dâhil edilmesi bölgesel kalkınmaya büyük katkı sağlıyor ve Dünya Bankası’nın 2012 yılında hazırladığı Küresel Rekabetçilik Endeksi (GCI) Kazakistan hak-kında olumlu bir rapor sunuyor. Bu endekse göre ulaştırma altyapısı kalitesi ve lojistik per-formans açısından ilk 100’e giren tek Orta Asya ülkesi Kazakistan, listenin 86. sırasında bulunuyor. Türkiye ise 27. sırada yer alıyor. Azerbaycan Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda özellikle Kazakistan’ın ulaşım altyapısı konusunda kaydettiği geliş-meye dikkat çekiliyor ve “Silk Wind” projesi kapsamında Çin ve Kazakistan arasındaki demiryolu mesafesinin Kazakistan toprakla-rında 900 km kısalmış olmasının önemine vurgu yapılıyor.

İPEK YOLU ÇİFT YÖNLÜ YARAR SAĞLIYORAzerbaycan Ulaştırma Bakanlığı’ndan edini-len bilgilere göre, Kazakistan’ın geleceğe dönük stratejileri çerçevesinde Aktau limanı-nın yenilenmesi ve hızlı demiryolu projeleri-nin yanı sıra Bakü-Gürcistan-Türkiye ve Karadeniz istikametinde koridor oluşturulma-sı düşünülüyor. Ayrıca İpek Yolu’nun canlan-dırılması konusundaki istekleri eleştirenler de var. Çin Uluslararası Borsalar Merkezi (CCIEE) Enformasyon Dairesi Müdürü Xu Hongcai’nin sözlerine bu noktada dikkat çek-mekte fayda var. Çin’in İpek Yolu’nun yeniden canlandırma girişimlerini eleştiren ve dış yatı-rımlarını Marshall Planı’na benzetenlere Hongcai, Çin’in bu girişiminin “karşılıklı yara-ra” dayalı olduğunu söyleyerek cevap veriyor. Bir başka örnek ise Çin’in Chongqing kentin-den başlayarak Almanya’nın Duisburg kentin-

Kazakhstan is a good example in this regard. He reminded that Kazakhstan is located at the crossroads of supply chains for raw materials and intermediate prod-ucts which are necessary for consumption and production in the Europe-China-centric manufacturing geography. He also added that “Besides, Kazakhstan is located at the center of the triangle which covers BRICS countries (known as developing economies) such as Russia, China and India. That’s why Kazakhstan is very important for the trans-portation sector.”The Middle Corridor, reaching Turkey through Kazakhstan, is the shortest and cheapest route from Asia to Europe. This strategic route ensures regional develop-ment, cooperation and prosperity by means of international trade. Inclusion of the Caspian Sea into the transportation net-work has become one of the milestones in regional development. The Global Competitiveness Index (GCI) prepared by World Bank in 2012 draws a positive picture about Kazakhstan. According to this Index, Kazakhstan is the only Middle Eastern country that is listed among the top 100 list for the quality of transportation infrastruc-ture and logistics performance. Kazakhstan has the 86th place and shares the honor with Turkey which is the 27th country in the same list. In the statements made by the Ministry of Transport of Azerbaijan, Kazakhstan’s constant progress about transportation infrastructure is underlined and the impor-tance of the “Silk Wind” project which will

01İpek Yolu kara, deniz ve demiryollarından oluşuyor.01The Silk Road consists of highways, seaways and railways.

DEVELOPING TRADE RELATIONS VIA THE SILK ROAD WILL CREATE NEW ECONOMIC CENTERS.

TİCARETİN İPEK YOLU ÜZERİNDEN YAPILMASI YENİ MERKEZLERİN OLUŞMASI İÇİN FIRSATLAR YARATACAK.

01

www.hazarworld.com

41HAZAR WORLD

de sona eren ve Nisan 2014’te düzenli seferlere başlayan “Yuxinou” demiryolu hattı. 11 bin kilometrelik yolu 21 günde kat eden konteyner trenleri ile Çin’den Avrupa’ya elektronik ürün-ler, elektrikli aletler ve çelik ürünler taşınırken Avrupa’dan Çin’e ise otomotiv parçaları, lüks tüketim ürünleri ve geri dönüştürülmüş mal-zemeler taşınıyor. Bu hat üzerinden bir kon-teynerin taşınmasının maliyeti deniz taşımacı-lığına göre çok daha pahalı, 5 ila 8 bin dolar arasında değişiyor. Ancak deniz taşımacılığı-nın demiryolu taşımacılığından daha uzun sürmesi demiryolunu ilk seçenek haline getiri-yor ve deniz taşımacılığındaki diğer ek mali-yetler de demiryolu taşımacılığı seçeneğini kuvvetlendiriyor. Böyle bir model göz önün-deyken denize kıyısı olmayan Kazakistan için de demiryolu seçeneği önem kazanıyor.

KÜRESEL DEĞER ZİNCİRİNE ENTEGRASYON Petrol ve doğal gaz yönünden zengin olan ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeni bir döneme giren Orta Asya ülkeleri için artık kaynakları değerlendirme ve küresel ticaretin bir parçası olma vakti geldi. Çin, Avrupa Birliği için en büyük tedarikçi konumunda ve şu anda iki bölge arasındaki ticaret deniz yolu ve Rusya-Kafkasya üzerinden geçen demiryol-ları aracılığıyla sağlanıyor. Bu ticaretin İpek Yolu üzerinden gerçekleştirilmesi, yeni mer-kezlerin oluşması için fırsatlar yaratacak.Bugün nüfusuyla ve yarattığı değerlerle Asya ülkelerinin tekrar büyük bir merkeze dönüş-tüğünü söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Günalay,

shorten the railway route between China and Kazakhstan by 900 km in Kazakh terri-tories is particularly emphasized.

SILK ROAD OFFERS MUTUAL BENEFITS According to the Ministry of Transport of Azerbaijan, Kazakhstan is implementing projects like the renovation of the Aktau Port and the face track investment within the framework of its future strategies, and a corridor project linking Baku, Georgia and Turkey along the Black Sea region is being discussed. However, there are also strong objections for the revival of the Silk Road. At this point, we should consider the state-ment of Xu Hongcai, Deputy Director of Information Department of China Centre for International Economic Exchanges (CCIEE). In reply to those who criticize the initiative to revive the Silk Road and com-pare foreign investments to the Marshall Plan, Hongchai stated that China’s initiative is based on mutual benefits. “Yuxinou” rail-way line that connects China and Germany might be another example. It takes 21 days to cover the 11 thousand km route for con-tainer trains which transport electronic products, appliances or steel products from China to Europe, and automotive parts, lux-ury consumer goods or recycled materials from Europe to China. Railway transport is much more costly than marine transport upon this line; transport of a container upon this line is around $5-8 thousand. However, it takes less time and there are additional costs for marine transport. In this way, railway transport becomes the first choice. Therefore, railway transport is a vital alternative in Kazakhstan which does not have a coast.

INTEGRATION TO THE GLOBAL VALUE CHAINIt is about time for resource-rich Middle East countries, which have entered into new period after the dissolution of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR), to evalu-ate their potential and become a part of global trade. In a world where China is the largest supplier for the European Union, trade between the two regions is realized either by marine transport or via railways passing through Russia and Caucasia. If this trade is realized via the Silk Road, new economic centers will be created. Prof. Dr. Yavuz Günalay, Bahçeşehir University Faculty of Economic, Administrative and Social Sciences Vice Dean, stated that Asian

KAZAKHSTAN HAS A SIGNIFICANT ROLE IN THE TRANSPORTATION SECTOR.

KAZAKİSTAN TAŞIMACILIKTA ÖNEMLİ BİR KONUMDA YER ALIYOR.

42 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

ORTA KORİDOR / MIDDLE CORRIDOR

İpek Yolu’nun Asya ve Avrupa arasında ticari mallar akışının yanı sıra enerji ve veri akışının da eklenmesiyle daha fazla önem kazanarak tekrar doğduğunu dile getiriyor. Günalay, “Türkiye, İpek Yolu’nun bir kanadı üzerinde bulunduğu için bu yeni oluşumu dikkatle izle-meli ve Anadolu üzerinden geçişi daha verimli hale getirmenin yollarını aramalıdır” diyor ve internet ve enerji hatlarının da gelişmesi ile Türkiye’nin bu hat üzerindeki öneminin arta-cağına dikkat çekiyor. Orta Asya ülkeleri için dışa açılma imkânı sunan bu güzergâhlar, Kazakistan özelinde bakıldığında Orta Koridor gibi önemli bir rotaya sahip olan ülkenin küre-sel değer zincirine entegre olması için önemli bir fırsat sunuyor. Sürdürülebilir büyüme için kilit rol üstlenen taşımacılık sektörünün modernize edilmesi kısa vadede bölgede yeni istihdam imkânları sağlarken uzun vadede de ekonomik sıçramaya neden olacak. Öte yan-dan lojistik sektörü dünyada 5 trilyon Euro, AB ülkelerinde ise 600 milyar Euro üzerinde bir pazara ulaştı. Bu sektör, Türkiye’de GSMH’nin %10-13’üne denk gelerek 30 milyar dolarlık bir potansiyeli temsil ediyor. Hal böyle olunca Orta Asya ülkelerinin böylesi bir eko-nomik büyüklüğe ulaşmış olan tedarik zinciri-nin bir parçası olması ve pastadan payını mut-laka alması gerekiyor.

countries have turned into a major center today with their population and values. He also expressed that the Silk Road revived with a higher value as it not only transports commercial goods but also energy and data between Asia and Europe. Günalay said, “Turkey is located on the route of the Silk Road, and thus it must pay attention to this new formation and try to increase the effi-ciency of the Anatolian transit.” He under-lines that Turkey’s importance will be greater when internet and energy lines develop. This project not only expands international trade, but also provides the opportunity of integra-tion into the global value chain for Kazakhstan. While modernization of the transport sector will create new employment opportunities in the short term, it will lead to an economic boom in the long term. On the other hand, the logistics sector’s value is 5 trillion Euros in the world and 600 billion Euros in the European Union. This sector meets approximately 10-13% of the country’s gross national product, representing an approximate value of $30 billion. Thus, Middle East countries need to be a part of such a giant supply chain and have their shares in this pie.

www.hazarworld.com

43HAZAR WORLD

AZER ALİYEVAZERBAYCAN ULAŞTIRMA BAKANLIĞI ULAŞTIRMA POLİTİKALARI VE EKONOMİSİ DAİRE BAŞKANI HEAD OF TRANSPORT POLICY AND ECONOMIC DEPARTMENT, MINISTRY OF TRANSPORT OF AZERBAIJAN

Vagon taşıma imkânına sahip feribotlarla Türkmenistan-Azerbaycan ve Kazakistan-Azer-baycan arasında Hazar Denizi geçişi sağlanmaktadır. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının inşa edilmesinin ardından Asya’dan Türkiye’ye ve oradan da Avrupa’ya kesintisiz demir-yolu ulaşımı mümkün olacak. Öte yandan Afganistan da Azerbaycan ile demiryolu alanın-da işbirliği kurmak istiyor. Afganistan Cumhurbaşkanı, demiryolu taşımacılığı için yeni bir teklif sunarak Afganistan’dan çıkan malların Türkmenistan ve Azerbaycan üzerinden Gürcistan’ın Batum limanlarına ulaştırılmasını ve oradan da deniz yoluyla Avrupa’ya taşınmasını önerdi. BTK demiryolu hattı tamamlandığında Afganistan’dan çıkan mallar Tiflis’ten Kars’a kadar demiryolu ile taşınabilecektir.

Transportation between Turkmenistan-Azerbaijan and Kazakhstan-Azerbaijan through the Caspian Sea is realized via ferries that can carry wagons. Once the Baku-Tbilisi-Kars railway project is completed, transportation from Asia to Turkey, and then to Europe will be uninter-rupted by railway. Moreover, Afghanistan desires to cooperate with Azerbaijan in the field of railways. President of Afghanistan offered that products of Afghanistan should be transported to the ports of Batumi in Georgia passing through Turkmenistan and Azerbaijan, and then from Georgia to Europe by means of marine transportation. When the Baku–Tbilisi–Kars railway project is completed, products of Afghanistan will be transported via railways from Tbilisi to Kars.

DOÇ. DR. AVNİ ZAFER ACAROKAN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI LOJİSTİK BÖLÜMÜ BÖLÜM BAŞKANI HEAD OF THE INTERNATIONAL LOGISTICS DEPARTMENT, OKAN UNIVERSITY

Güncel rakamlara göre, deniz taşımacılığı maliyet avantajı sunsa bile coğrafi koşullara ve iklim şartlarına bağlılık ve yavaşlık gibi dezavantajlara da sahiptir. Üstelik yük taşımada hızlı tren alternatifinin de bulunması gelecekte demiryolu taşımacılığını daha ön plana çıkaracaktır. Örneğin Çin’den yola çıkan bir ürünün teslim noktasına ulaşması 30-40 gün sürerken, bu süre Orta Koridor üzerinden demiryolu alternatifi ile 8-10 güne düşecektir. Kazakistan’ın jeost-ratejik konumu ile lojistik ve taşımacılık alanında yaptığı yatırımlar göz önüne alındığında Kazakistan’ın Orta Koridor’a en az Kuzey Koridor kadar önem verdiğini söyleyebiliriz. Üstelik Orta Koridor’un Hazar geçişinden sonra en önemli dar boğazı konumunda olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin tamamlanmasının ardından Çin ile bölgemiz arasındaki ticari mal akışı hızlanacaktır. Bu durumda Orta Koridor üzerinden demiryolu esaslı çok modlu taşımacı-lığın önemi daha da artacaktır.

Even though marine transportation has lower costs, it also has disadvantages like slowness due to its dependence to geographical and climate conditions. Moreover, the chance of using fast track for freight shipment will increase the importance of railway transports. For example, a product which is delivered from China to its destination in 30-40 days will reach its destinati-on only in 8-10 days through the Middle Corridor. Considering Kazakhstan’s geostrategic loca-tion and its investments for logistics and transportation, we can see that the Middle Corridor is as important as the Northern Corridor for the country. Besides, following the completion of the Baku–Tbilisi–Kars railway project which is the second narrow pass after the Caspian transit, product flow between Turkey and China will definitely increase. Without any doubt, intermo-dal freight transport will become more important.

SERAY ÖZKANHAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ HAZAR TRANSİT KORİDORU PROGRAM KOORDİNATÖRÜ, ARAŞTIRMACIRESEARCHER AND COORDINATOR OF CASPIAN TRANSIT CORRIDOR PROGRAM, CASPIAN STRATEGY INSTITUTE

Tahıl ürünleri Kazakistan’ın önemli ihracat kalemlerinden biridir. Petrol ve petrol ürünleri ihracatına olan bağımlılığın azaltılması ve ürün çeşitlendirmesine gidilmesi amacıyla Kaza-kistan yönetimi tahıl ürünleri ihracatına önem vermeye başlamıştır. Bu çerçevede taşınan tahıl ürünü miktarının arttırılması hedeflenerek Azerbaycan ve İran’da tahıl terminalleri kurulmuştur. Trans Kazakistan rotasında ise malların ulaştırma maliyetleri diğer rotalara kıyasla daha fazla olduğu için bu rota henüz rekabeti arttırıcı bir nitelik kazanamamıştır. Ülke içerisinde planlı bir ulaştırma stratejisinin belirlenmesi, doğu-batı ve kuzey-güney yönünde ulaştırma ağının geliştirilmesi, mevcut demiryollarının bakım ve onarımının ya-pılması ve yeni demiryolları inşa edilmesi gibi adımlar atılması sektörü canlandıracaktır.

Grain products are one of the most important export items of Kazakhstan. In order to reduce the dependence to oil and oil products, and ensure product diversification, Kazakhstan government started to focus on the exports of grain products. Thus, grain terminals were constructed in Afghanistan and Iran in order to increase the total amount of grain products transported. Trans-Kazakhstan railway has not gained any competitive power in the market yet. Transport costs are still quite high compared to other means. Steps such as adopting a planned transportation stra-tegy, developing the East-West and North-South transport network, reparation and maintenance of current railroads, and construction of new railways will have a positive impact on the sector.

44

KAZAK SİNEMASI / KAZAKH CINEMALIFESTYLE / LIFESTYLE

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

Kimler geçmemiştir ki bu topraklardan? Akan çayların, pınarların suyundan kimler içmemiştir? Gaddar hükümdarların, istilacı orduların saldırılarına, kanlı savaşlara meydan olan bu ülkeye asırlardan beri çok ağır darbeler vuruldu. Tarihi şehirleri, güzel binaları, köprüleri, yolları, su kemerleri yıkıldı, harabeye çevrildi. Tüm bunlara rağmen zamanın ağır eli ülkenin gücünü ve güzelliğini mahvedemedi. Kazak halkı tarih boyunca çeşitli kahramanlar yetiştirdi, kendi istiklali, hürriyeti uğruna mücadele verdi. Halk ise daima kültürünü, ana dilini, edebiyat ve sanatını zamanın zorluklarına karşı korudu ve geliştirdi; bunlardan biri de Kazak sineması oldu.

KAZAKİSTAN TOPRAKLARI AYRI BİR FİLM HİKÂYESİ

RUFAT AGHAYEV

www.hazarworld.com

45HAZAR WORLD

Many people have walked on these territories and many people drank from these watercourses and streams. This country has witnessed cruel emperors, invading armies,

attacks and bloody wars, experienced serious damages. Its historic cities, beautiful buildings, bridges, roads, archways

were destroyed and ruined. Despite all these bad times, it managed to preserve its power and beauty. Kazakh people raised several heroes and struggled for its sovereignty and

independence. They saved their culture, language, literature and arts against the challenges of the time; one of these

preserved values is the Kazakh cinema.

A DIFFERENT FILM STORY: KAZAKHSTAN

46 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

KAZAK SİNEMASI / KAZAKH CINEMA

Kazakların geçmişe ve tarihe olan ilgisi güzel sanatların diğer alanlarında oldu-ğu gibi sinema alanında da kendi yan-sımasını buldu. Sovyet Kazakistan

sinemasının gelişimini gözden geçirdiğimizde birçok farklı isim ve filmle karşılaşırız. Bu durum sinemanın tür ve konu yönünden genişlediğini, düşünce ve yaratıcılık yönün-den geliştiğini, Sovyet hayatını daha derinden yansıtarak daha büyük genellemeler yoluna gittiğini gösteriyor. Meseleye Sovyet sinema-sının genel gelişimi açısından yaklaştığımız-da, Kazak sinemacıların filmlerinin hangi özellikleriyle öne çıktığını, eski Sovyet sine-masının başarılarına ne gibi yeni ve değerli katkıları olduğunu görebiliriz.Kazak sinemasının önemi hem Sovyet halkı-nın hem de kendi halkının üzüntüsünü ve sevincini, düşünce ve isteklerini yansıtıyor olmasının altında yatıyor. Yeni kurulan Kazak sinemasının çıkardığı ürünlerin işledi-ği başlıca konular Ekim Devrimi, Sovyetler’in kurulması uğruna verilen mücadele, yeni devrin işçilerinin duygu ve düşünceleri ve “Sovyet İnsanını” yaratma meseleleriydi.1941’de faaliyete başlayan ve 1984 yılında ünlü sanatçı Şaken Aymanov’un adını alan “Kazakfilm” stüdyosunda Sovyetler Birliği dağılana kadar senede 7 uzun metrajlı film, 50’ye yakın belgesel, birkaç çizgi film yapıldı ve 70’e yakın Sovyet filmi Kazak diline çevril-di. Bugün bu stüdyolarda filmlerin yanı sıra haber ve belgeseller de çekiliyor.

Kazakh people’s interest in history is rep-resented in their cinema as in all other branches of fine arts. When we look through the development of the cinema

in Soviet Kazakhstan, we meet many different figures and different films. This shows us that cinema has expanded in terms of genre and plot, developed in terms creativity and thought, and embraced more comprehensive generalizations by reflecting the Soviet way of life from a deeper perspective. Considering the development of the Soviet cinema in gen-eral, we can see the outstanding characteris-tics of Kazakh film makers and their valuable contribution to the success of the former Soviet cinema. Kazakh film industry has a vital importance as it reflects the sorrow and joy of Kazakh people as well as their desires, beliefs and thoughts. Kazakh films mostly focus on the October Revolution, the struggle to establish the Soviet Union, thoughts and feelings of the workers, and the concept of creating the “Soviet Person”.The “Kazakhfilm” studio, which was estab-lished in 1941 and named after well-known artist Shaken Aimanov in 1984, produced 7 feature films, nearly 50 documentaries, a few cartoon films until the dissolution of the Soviet Union, and almost 70 Soviet films were translated into the Kazakh language. Today, news programs and documentaries are made in these studios in addition to movies.

KAZAKH FILM INDUSTRY REFLECTS THE SORROW AND JOY OF KAZAKH PEOPLE AS WELL AS THEIR DESIRES, BELIEFS AND THOUGHTS.

KAZAK SİNEMASI HEM SOVYET HALKININ HEM DE KENDİ HALKININ ÜZÜNTÜSÜNÜ VE SEVİNCİNİ, DÜŞÜNCE VE İSTEKLERİNİ YANSITIYOR .

www.hazarworld.com

47HAZAR WORLD

RISE OF THE CINEMA AFTER THE OCTOBER REVOLUTION Great efforts were made to found the film industry in Kazakhstan. First film shooting started right after the October Revolution (1917). The film industry began to develop with the help of Soviet film makers after the declaration of Kazakhstan as an Autonomous Soviet Republic in 1920s, and the government started to attach great importance to this industry.Actually, Kazakh people met cinema before the revolution, in 1910. “Motion pictures” were first displayed in “Mars” cinema hall in Almaty by M. Fabri. In order to earn his liv-ing, Fabri left Russian city of Omsk and came to Almaty which means the petals of an apple tree. These motion landscape pic-tures were regarded as a miracle at first, but then people started to show great interest in such photos. Therefore, melodramas, dra-mas and comedy films were offered to the audience. By the end of 1910, the number of cinema halls in Almaty increased to 4.Images of Kazakhstan appeared on the screen after 1920 in real terms. The people, traditions and customs of this nation was first recorded by Russian cameramen. Afterwards, many cameramen moved from Moscow to Kazakhstan and started to shoot these territories on a regular basis for cine-ma magazines called “Soyuzkino Journal” and “Sovkino Journal”.

BÜYÜK EKİM İHTİLALİ’NİN ARDINDAN SİNEMANIN DOĞUŞUKazakistan’da sinema uzun yılların emeğiyle ortaya çıktı. İlk film çekimleri Büyük Ekim İhtilali’nden (1917) hemen sonra başladı. 1920’li yıllarda Kazakistan, Özerk Sovyet Cumhuriyetlerinden biri olarak ilan edildik-ten sonra Sovyet sinemacıların yardımıyla ülkede sinema sektörü gelişmeye başladı ve devletin önem verdiği bir alan haline geldi.Aslında Kazak halkının sinemayla tanışması ihtilal öncesine, 1910 yılına dayanıyor. “Hareket eden fotoğraflar” ilk kez Alma-Ata’da “Mars” adlı sinema salonunda M. Fabri tarafından gösterildi. Fabri, para kazanmak amacıyla Rusya’nın Omsk kentin-den ayrılarak elma ağacının taç yaprağı anla-mına gelen Alma-Ata şehrine taşındı. İlk başta bir mucize olarak algılanan bu hareketli manzara fotoğraflarına ilgi arttıkça, melod-ram, dram ve komedi türünde kısa filmler gösterime sunuldu. 1910 yılının sonunda Alma-Ata’da film gösteren salonların sayısı 4’e yükseldi.Kazakistan’a ait görüntüler gerçek anlamda 1920 yılından sonra gösterilmeye başlandı. Bu ülkenin halkı, örf ve adetleri ilk önce Rus kameramanları tarafından küçük sahneler olarak filme alındı. Sonraları bu topraklara daimi olarak yerleşen Moskovalı kamera-manlar, “Soyuzkino Jurnali” ve “Sovkino Jurnali” isimli sinema dergileri için sürekli çekimler yapmaya başladı.

KAZAKH PEOPLE MET CINEMA BEFORE THE REVOLUTION, IN 1910. “MOTION PICTURES” WERE FIRST DISPLAYED IN “MARS” CINEMA HALL IN ALMATY BY M. FABRI.

“HAREKET EDEN FOTOĞRAFLAR” İLK KEZ ALMA-ATA’DA “MARS” ADLI SİNEMA SALONUNDA M. FABRİ TARAFINDAN GÖSTERİLDİ.

48 MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

KAZAK SİNEMASI / KAZAKH CINEMA

KAZAK BELGESELLERİ ALTIN ÇAĞINI YAŞIYORKazakistan’da Sovyet iktidarı kurulduktan sonra çekilen “Mahsulün Makinayla Toplanması”, “Petrol Boru Hatlarının İnşaatı”, “Rus Okullarının Açılışı”, “Kızıl Ordu’nun Zaferi”, “Su Boru Hatları İnşaatı” gibi yeni dönemin kazanımlarını ve genç Kazakistan Sovyet Cumhuriyeti’nin sosyal ve iktisadi gelişimini konu alan aktüalite filmleri tüm Sovyet ülkelerinin beyaz perdelerinde gösterime girdi. Çok geçmeden Kazakistan ile ilgili belgesel filmler de çekilmeye başlandı. Bunlardan ilki, 1925’te kameraman Y. Tolçan tarafından “Özerk Cumhuriyetin Beşinci Yıl Kutlamaları” isimli belgesel filmi oldu. 1928’de Halk Komiserliği’ne bağlı “Vostokkino” tröstü (tekel) kuruldu. 1929’da tröstün Alma-Ata şubesi açıldıktan sonra burada birçok belgesel film çekildi. “Kazakistan’da Beş Yıllıklar”, “Ekim’in 19.Yıl Kutlamaları”, “Alma-Ata ve Çevresi”, “Sovyet Kazakistanı” adlı belgesel filmler Kazakistan Cumhuriyeti’nin yeniliklerini yansıtıyordu. Bu dönemde yapılan belgesel filmler son derece özgün yapımlardı. Önem arz eden olayların her anı hakkında seyirciye beyaz-perdeden uzun uzadıya haberler aktarılıyor-du. Bu filmler Kazak halkının bir nevi görsel tarihini yazmış oldu.1920’li yılların sonunda Türkistan ile Sibirya arasında demiryolu inşa edilmeye başlandı. Türk-Sib olarak adlandırılan bu yolun yapı-mına tüm Sovyet halkları katılıyordu. Bu konuyu geniş halk kitleleri ile buluşturmak için uzun metrajlı bir belgesel film çekilmesi-ne karar verildi ve bu film “Vostokkino”nun Alma-Ata şubesinde yapıldı. Son derece ilginç ve hacimli bir film çekilerek “Türk-Sib” adı verildi. Bu film dünya sinemalarının beyazperdelerinde gösterildi ve Sovyet belge-sel sinema arşivine altın harflerle eklendi.Nihayet 1934 yılında Alma-Ata’da belgesel filmler stüdyosu kuruldu. Yeni kurulan bu stüdyonun ilk ürünleri “Cambul-Ata”, “Kazakistan Hazinesi”, “Yeniden Doğan Çöl” adlı belgesel filmler oldu. Bu yıldan itibaren Kazak belgesel sinemasının öncüleri “Sovyet Kazakistanı” adlı film dergisinin ilk sayısını çıkardı. Bu film dergisi seyirciler tarafından büyük ilgiyle karşılandı ve yapımcılar dergi-nin her ay 4 sesli ve 2 sessiz sayısını çekme kararı aldı.

SOVYET KAZAKİSTANI’NDA SİNEMANIN YOLCULUĞUSovyet Kazakistanı Sineması 1929 yılında kuruldu. İlk yıllarında tüm dünya sinemala-

THE GOLDEN AGE OF KAZAKH DOCUMENTARIESNewsreels such as “Harvesting by Machines”, “Construction of Oil Pipelines”, “New Russian Schools”, “Victory of the Red Army” and “Construction of Waterlines” were made after the establishment of the Soviet government in Kazakhstan. Those films mostly focused on the new era’s advan-tages as well as the social and economic development of young Kazakhstan Soviet Republic. After such films gained popularity among Kazakh people, documentaries on Kazakhstan were made. The first documen-tary about the country was the “Fifth Anniversary of the Autonomous Republic” which was made by in 1925. In 1928, the “Vostokkino” trust (monopoly) was established under the People’s Commissariat. The trust opened a branch in Almaty in 1929 and many documentaries were made here. The documentaries “Five Years of Kazakhstan”, “19th Anniversary of the October Revolution”, “Almaty and the Surrounding Region”, “Soviet Kazakhstan” reflected the new developments in the Republic of Kazakhstan. Documentaries of that era were quite original. They gave up-to-date and comprehensive information about important developments on the screen. Those films were historical records for Kazakh people. By the end of 1920s, railway construction

NEWSREELS ABOUT SOCIAL AND ECONOMIC DEVELOPMENT WERE DISPLAYED IN ALL SOVIET STATES.

SOSYAL VE İKTİSADİ GELİŞİMİ KONU ALAN AKTÜALİTE FİLMLERİ TÜM SOVYET ÜLKELERİNİN BEYAZ PERDELERİNDE GÖSTERİME GİRDİ.

www.hazarworld.com

49HAZAR WORLD

started between Turkistan and Siberia. All Soviet republics supported the construction of this line called “Turk-Sib”. In order to introduce this railway to many people, it was decided to make a feature documentary film about the line. The film was produced in Vostokkino’s branch in Almaty. A quite interesting and long film was made, and it was named after “Turk-Sib”. This film was displayed in different cinemas around the world and recorded in the Soviet documen-tary film archive in gold letters. Finally a documentary film studio was established in Almaty in 1934. First produc-tions of this studio were “Cambul-Ata”, “Kazakhstan’s Treasure”, “Reviving Desert”. From this date, leaders of Kazakh documen-tary film industry published the first issue of “Soviet Kazakhstan” film magazine. Film-lovers showed great interest in this maga-zine and then the producers decided to make 4 talking and 2 silent movies every month.

THE JOURNEY OF CINEMA IN SOVIET KAZAKHSTANThe cinema industry of the Soviet Kazakhstan was established in 1929. Like all other cinemas in the world, they produced documentaries in the first year of establish-ment, but Kazakh film makers wanted to make feature films in addition to documen-taries. Thus, a film was made about Kazakhstan in 1929 by Vostokkino. This film was an adaptation of well-known Russian author D. Furmanov’s novel “Riot”. The film had the same name with the novel.Following the films Song of the Deserts, Djut, Hate, Traces of the Enemy, the “Lenfilm” studio made a film on the history of revolution in 1938, called “Amangeldi”. The film has an important place in Kazakh cinema as it is the first talking movie of the industry. Kazakhstan Communist Party and the People’s Commissariat for Education adopt-ed a law on the development of literature and culture of Kazakhstan in February 1939. This law was about supporting new script-writers, directors and cameramen within the national community, and the establish-ment of a feature film studio in Almaty. We looked through the history of the Kazakh cinema until the World War I. We will focus on the development of the film industry in Kazakhstan after the World War.

Hope to meet you in the next article…

rında olduğu gibi belgesel filmler yapıldı fakat Kazak sinemacılar belgesellerin yanı sıra uzun metrajlı filmler de üretmek istiyor-lardı. Bu nedenle 1929 yılında “Vostokkino” tarafından konusu Kazakistan olan bir film yapıldı. Bu film meşhur Rus yazar D. Furmanov’un “İsyan” adlı romanının beyaz-perde uyarlanmasıydı. Filmin ismi de roma-nın ismi ile aynı oldu. Çöllerin Şarkısı, Djüt, Nefret, Düşmanın İzleri gibi filmlerden sonra 1938 yılında “Lenfilm” stüdyosunda yönetmen M.Levin tarafından devrim tarihi türünde “Amangeldi” isimli kahramanlık filmi yapıldı. Bu filmin en önemli özelliği Kazakistan sine-ması tarihinde ilk sesli film olmasıdır.Şubat 1939’da Kazakistan Komünist Partisi ve Halk Maarif Komiserliği, Kazakistan’ın edebi-yat ve kültür alanında geliştirilmesi ile ilgili bir yasa kabul etti. Bu yasada aynı zamanda Kazakistan’da sinemanın gelişimi için yerli halk içinden senaryo yazarlarının, yönetmen-lerin, kameramanların yetiştirilmesi ve uzun metrajlı filmler üreten bir stüdyonun Alma-Ata şehrinde kurulması öngörülüyordu. Bu yazımızda Kazakistan sinemasının 1.Dünya Savaşı’na kadar olan kısmını incele-dik. Önümüzdeki sayıda 1.Dünya Savaşı son-rası dönemde sinemanın gelişimine ışık tut-maya çalışacağız.

Bir sonraki yazımızda görüşmek dileği ile…

50

KÜLTÜR&SANAT / CULTURE&ART

MAYIS 2015 SAYI 30 - MAY 2015 ISSUE 30

DİPLOMASİOyuncular: André Dussollier, Niels Arestrup, Burghart Klaußner

Diplomasi, İkinci Dünya Savaşı’na dair bugüne kadar yapılan tüm filmlerden fark-lı bir çizgi çiziyor. 25 Ağustos 1944’te müttefikler Paris’e doğru ilerlerken Nazi komu-tanı Dietrich von Choltitz de şehre yerleştirdiği bomba-larla tarihi yok etmeye hazır-lanıyor. Devreye İsveç kon-solosu Raoul Nordling’in girmesiyle uzun uzadıya diyalogların geçtiği film, dip-lomasinin önemini gözler önüne seriyor.

DIPLOMACYCast: André Dussollier, Niels Arestrup, Burghart Klaußner

Diplomacy has a different narration than all other films about the World War II. While the Allies were marching toward Paris in August 1944, Nazi commander Dietrich von Choltitz was getting prepared to destroy the history by bombing the city. Swedish Consul Raoul Nordling’s interference and their long dialogues with the commander show us the importance of diplomacy.

FİLM / FILMYÖNETMEN: VOLKER SCHLÖNDORFF DIRECTOR: VOLKER SCHLÖNDORFF

SERGİ / EXHIBITION

MİMAR SİNAN VE MİMARİ DEHANIN ŞAHESERLERİ10 ana bölümde anlatılan “Mimar Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri” sergisinde teknolojinin sergileme tasarımına katkı sağladığı tüm enstrümanlar kullanılıyor. Serginin sadece gezilmesine değil, interaktif olarak yaşanmasına da olanak sağlanırken, büyük usta Sinan’ın eserlerinin sergilenmesi ile “Sinan zamanı” yaşatılmaya çalışılıyor. Sergi İstanbul’dan sonra dünyanın başka önemli kentlerinde de sergilenmek üzere yola çıkacak.

ARCHITECT SINAN & MASTERPIECES OF THE CREATIVE GENIUSThe “Architect Sinan & Masterpieces of the Creative Genius” Exhibition uses technology and all necessary instruments to exhibit the works of Sinan in 10 sections. In the exhibition, not only the works of Mastermind Sinan are displayed but also “Sinan’s Time” is brought to life. This technology-intensive exhibition allows the visitors experience the time and works of Sinan interactively. The exhibition will visit other cities in the world after Istanbul.

TARİH: 31 MAYIS 2015’E KADAR YER: TOPHANE-İ AMİRE DATE: UNTIL 31 MAY 2015 VENUE: TOPHANE-İ AMİRE

www.hazarworld.com

51HAZAR WORLD

SUNAY AKIN - İKİ KİTAP BİR HEVESAnlatımlarını bir meddah tavrıyla gerçekleştiren Sunay Akın, dinleyenlerine bir sunumda binlerce kitabın ışığını aktaran bir içerik sunuyor. Sunay Akın’ın kendi deyişiyle; kişinin kendini geliştirmesinde, aydınlanmasında önemli olan sorulardır, adımlar sorularla atılır. Kişi bu sorularla açtığı kapının ardından kavuşacağı ışıkla aklının içinde örülen duvarları yıkacaktır. Sunay Akın’la birçok cümle bu gösterinin ardından anlam buluyor.

SUNAY AKIN - İKİ KİTAP BİR HEVESWith an encomiastic attitude, Sunay Akın narrates the light of thousands of books in a single presentation. In Sunay Akın’s own words; questions are the most important factor in the self-development and self-awakening of human beings. People take steps with questions and they will destroy the walls inside their head with the light of questions. Many sentences will find meaning after Sunay Akın’s show.

TİYATRO / THEATER TARİH: 7 MAYIS 2015 YER: TRUMP TOWER GÖSTERİ MERKEZİ DATE: 7 MAY 2015 VENUE: TRUMP TOWERS MALL

HAZAR BÖLGESİ’NİN JEOPOLİTİĞİKitap “Güvenlik ve İstikrarın Jeopolitiği”, “Siyasi Krizler ve Dönüşümler” ve “Siyaset ve Ekonomide Karşılaşılan Engeller ve Fırsatlar” başlıklarını taşıyan 3 bölümden oluşuyor. Kitapta Türkiye’nin Hazar politikaları, bölgey-le kurulan ekonomik ilişkiler, Hazar Bölgesi’nin hukuki statüsü, Türkiye-Rusya, Türkiye-Ermenistan ve Türkiye-Özbekistan ilişkileri, Ukrayna sorunu ve Kırım meselesi, Karabağ sorunu, dünya barışını tehdit eden Afganistan sorunu, Azerbaycan’ın bölgesel ve uluslararası düzeyde enerji politikası ve Gürcistan’daki ekonomik fırsatlar gibi konula-ra yer veriliyor.

GEOPOLITICS OF THE CASPIAN REGIONThe book consists of three parts under the titles “Geopolitics of Security and Stability”, “Political Crises and Transition” and “Political Economic Challenges and Opportunities”. It discusses Turkey’s Caspian policies, economic relations with the region, legal status of the Caspian Region, Turkey-Russia, Turkey-Armenia and Turkey-Uzbekistan relations, the Ukraine problem and Crimea issue, Karabakh issue, Afghanistan issue as a threat against global peace, Azerbaijan’s regional and international energy policies, and economic opportunities in Georgia.

KİTAP / BOOKEDİTÖR: AHMET YÜKLEYEN YAYINEVİ: HAZAR STRATEJİ YAYINLARI EDITOR: AHMET YÜKLEYEN PUBLISHER: CASPIAN STRATEGY PUBLICATIONS

KEREM GÖRSEV TRİO VE ERNIE WATTSÜlkemizin önde gelen caz piyanistlerinden Kerem Görsev, kontrbasta Kağan Yıldız ve davulda Ferit Odman’dan oluşan triosuna, Amerikalı ünlü saksafonist Ernie Watts’ın da eklenmesi ile sahne alıyor. Ernie Watts ile birlikte “Emirgan” adlı albümü kaydeden sanatçı, yoğun istek üzerine bu sene Kerem Görsev Trio & Ernie Watts Türkiye turnesini gerçekleştiriyor.

KEREM GÖRSEV TRIO AND ERNIE WATTSTurkey’s leading jazz pianist Kerem Görsev takes the stage with famous American saxophonist Ernie Watts and the Kerem Görsev trio consisting of Kağan Yıldız on contrabass and Ferit Odman on drums. Kerem Görsev Trio and Ernie Watts had previously recorded the “Emirgan” album, and this year they go on a tour upon popular demand.

MÜZİK / MUSICTARİH: 27 MAYIS 2015 YER: CRR KONSER SALONU DATE: 27 MAY 2015 VENUE: CRR CONCERT HALL

ROTA / ROUTE STABESI PUBLIS IS? NOS SUL / UASTABESI PUBLIS IS? NOS SUL

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

www.hazarworld.com

53HAZAR WORLD

ХАЛДУН ЯВАШКаспийский

Стратегический Институт Генеральный Секретарь

Промышленные организации наиболее производитель-ные и динамичные части какой-либо страны. Одновременно с индустриализацией многие продукты начали производиться в нашей стране и для многих людей открылись пути трудовой занятости. Турция особенно в последние годы стала промышленно разви-той страной и сделала в своей истории уверенные шаги с точки зрения индустриализации.

В Турции, вслед за периодом индустриализации в 1923-1950 годах, самый важный шаг был сделан в области нефтехимии. Как видим, знакомство Турции с нефтехимией приходится почти на одно время с разви-тыми странами. В процессе индустриализации Турции первый план пятилетнего развития, который был поставлен в 1962 году, предполагал создание одного нефтехимического завода в стране. ПЕТКИМ родился в результате этого плана и стал самым главным кам-нем строительства сильной турецкой промышленно-сти. ПЕТКИМ, который является на сегодняшний день единственным производителем сырья в секторе нефтехимии, в партнерстве с SOCAR Турции может делать инвестиции за инвестициями и превратить Алиага в интегрированную структуру, это должно стать нашей общей гордостью. Эту гордость мы пере-жили вновь в прошедшем месяце апреле, празднуя 50-тилетие ПЕТКИМ.

В этом выпуске мы подготовили тему обложки, кото-рая, взяв сектор нефтехимии в Турции и в мире, рас-сматривает достижение Турцией благодаря её реши-мости и трудолюбию конкурентоспособного уровня с другими странами в секторе нефтехимии, исходя из 50-летней годовщины ПЕТКИМ. С другой стороны в этом выпуске, принимая во внимание визит президента Реджепа Тайип Эрдоган в Казахстан в Апреле, мы также сделали предметом выпуска и Средний Коридор. Проф. Дp. Месут Хаккы Джашын подробно проанализировал достижение с Ираном ядерной Конвенции и отношений Турции и Ирана.

Примите наши самые искренние поздравления 19 Мая День памяти Ататюрка, праздник молодежи и спорта. Увидимся в следующем выпуске.

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

54 МАЙ 2015 ВЫПУСК 30

НАЧАЛСЯ ОБРАТНЫЙ ОТСЧЕТ ДЛЯ ЕВРОПЕЙСКИХ ИГР В БАКУМеждународные мероприятия Азербайджана, начавшиеся с принятия Евровидения у себя в гостях, в этом году продолжатся проводящимися впервые Европейскими играми в Баку. В марте и апреле, проходя через многие из подготовительных испытаний, многие из объектов были завершены.

ся прочная связь. То есть рост национально-го дохода на душу населения может озна-чать завоевание спортсменами страны на Олимпийских играх на 2-5 медалей больше. Экономисты дают хорошие новости мини-стру Рахимову, который сказал: «Нам нужно завоевать много медалей». Потому что тенденция роста экономики Азербайджана продолжается долгое время, и наблюдается значительное увеличение национального дохода.

ГОРДАЯ ИСТОРИЯ И БУДУЩЕЕ. НАПОЛНЕННОЕ НАДЕЖДОЙОлимпийские игры со временем преврати-лись в арену, показывающей силу в эконо-мической, политической, научной и куль-турной областях стран. Такого рода гигант-ские организации делают важный вклад в принимающую страну с точки зрения пред-ставления страны и выгоды социальных объектов. В Азербайджане, где построено много новых дорог, зданий, спортивных цен-тров и обновлены старые спортивные соору-жения, изменилось и лицо Баку. Конечно же самой любопытной частью таких круп-ных организаций являются церемонии открытия и закрытия. Подготавливая трех-мерное световое шоу, достойное Баку, города огней Азербайджана, талисманом игр, беря вдохновение от природы и насле-дия страны, стали газель и гранат. Эти талисманы отражают «гордую историю» и «будущее, полное надежды» страны. В результате экономическая прибыльность или убыточность такого масштаба организа-ций является предметом спора, однако пре-стиж, обеспечиваемый с точки зрения гло-бального присутствия какой-либо страны, в этих играх является главной точкой, подо-гревающей желание. Вслед за проведением Кубка мира 2014 самым значимым вкладом для Бразилии проводимых в 2016 году Олимпийских Игр в Рио-де-Жанейро, можно подчеркнуть об имидже оставлении позади экономических трудностей, переживаемых в стране.

Волнение в Азербайджане на пике. Народ Азербайджана с нетерпением ждет июня, а подготовка к Бакинским

Европейским Играм в стране быстро про-должается. Это спортивное мероприятие, в котором принимают участие только евро-пейские страны, начнется 12 Июня. В Европейских играх, которые продлятся в течении 17 дней, будет принимать участие более 6 тысяч спортсменов из 49 стран в 20 видах спорта. Министр молодежи и спор-та Азербайджана Азад Рахимов сказал, что «хотя Бакинские игры 2015 года событие внутриконтинентальное, мы должны прове-сти это мероприятие на международном уровне и мы готовы к этому». В организа-ции, подготовленной с такой мотивацией, для успешного проведения Азербайджаном такого грандиозного события трудятся 18 000 добровольцев.

СКОЛЬКО НАЦИОНАЛЬНОГО ДОХОДА, СТОЛЬКО МЕДАЛЕЙВсе началось в Риме 8 Декабря 2012 года, где Баку был выбран в качестве принимаю-щей страны. Между странами и городами идет ожесточенная конкуренция с одной стороны между спортсменами друг с дру-гом, с другой стороны между городами за право проведения игр. По данным исследова-ний между количеством медалей и нацио-нальным доходом на душу населения имеет-

www.hazarworld.com

55HAZAR WORLD

ИЗ КАЗАХСТАНА В АЗИИ, ИЗ ТУРЦИИ В ЕВРОПУДелегация, состоящая из Президента Реджепа Тайип Эрдоган и министров, прибывшая с официальным визитом в столицу Казахстана в г. Астана, была пышно встречена главой государства Казахстан Нурсултаном Назарбаевым. Эрдоган и Назарбаев возглавили Биз-нес-Форум Турция-Казахстан, в котором приняли участие 400 бизнесменов.

2017, который будет проходить в Казахстане, для участия в 25 проектах. Назарбаев, обра-тив внимание на том, что в результате ухуд-шения глобальных экономических условий в последнее время, объем торговли между Турцией и Казахстаном остался на уровне 3.4 миллиарда долларов, в качестве мер пред-упреждения кризиса упомянул о начале новой экономической программы «Нур Йолу» в Ноябре 2014 года. В рамках вышеупомянутых экономических программ, Назарбаев, подчер-кнувший о желании развития сотрудничества с Турцией, сказал о желании создания совместных казахско-турецких промышлен-ных зон, а также цели инвестировать 500 миллионов долларов в год и увеличения объ-ема торговли до 10 миллиардов долларов.Назарбаев, упомянувший проект Шелковый Путь, предусматривающий создание новой экономической зоны между Европой и Азией, указывая на договоренности создания общего с Турцией инвестиционного фонда, сказал: ‘’Турция хочет повернуться вместе с нами к Азии, а мы с Турцией к Европе и к Ближнему Востоку».Во время этого трехдневного официального визита было достигнуто соглашение на 19 совместных проектов между Турцией и Казахстаном общей стоимостью 800 миллио-нов долларов. С целью сотрудничества в отраслях торговли, развития, промышленно-сти, сельского хозяйства, транспорта, логи-стики и туризма, кроме сотрудничества, реа-лизованного в рамках подписанного в 2012 году «Нового плана взаимодействия» две страны договорились также о реализации 25 отдельных проектов на 2,8 миллиарда долла-ров.

Президент Реджеп Тайип Эрдоган и прези-дент Республики Казахстан Нурсултан Назарбаев вслед за встречей один на

один возглавили собрание комитета стратеги-ческого сотрудничества высокого уровня Турция-Казахстан. Эрдоган, выразивший вступление Турции на пост председателя с 1 Декабря 2014 года до сегодняшнего времени в G-20, и ставшей в положении страны, ищу-щей решения борьбы не только со своим кризисом, как это было в предыдущие 13 лет, но и с глобальным и региональным кризиса-ми, отметил, что осуществленное движение развития, изложенное видение и уверенность в себе поставили Турцию в её сегодняшнее положение. Эрдоган, взывая и к казахским бизнес-сообществам, подчеркнул о готовно-сти обеспечения различного рода вклада и укреплению сотрудничества во всех обла-стях. Эрдоган, объяснивший важность эконо-мического сотрудничества в Евразии, выра-зил желание достигнуть экономически силь-ного формирования путем интеграции с Российской Федерацией, Беларусью и Казахстаном. Эрдоган сказал, что «Используя все эти возможности следует разнообразить нашу торговлю, перенести в высокие области добавленную стоимость и увеличить её».

19 СОВМЕСТНЫХ ПРОЕКТОВ ОТ ТУРЦИИ И КАЗАХСТАНАНазарбаев, напомнивший о 1600 турецких компаниях в Казахстане, турецких бизнесме-нах участвовавших со дня независимости республики до настоящего времени в проек-тах, стоимостью до 20 миллиардов долларов, пригласил турецких бизнесменов на ЭКСПО

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

56 МАЙ 2015 ВЫПУСК 30

ОТ ГЛОБАЛИЗАЦИИ К СОЗДАНИЮ БЛОКОВ: ТТИП Государства-члены в рамках ТРАСЕКА ( Транспортный Коридор Европа-Кавказ-Азия) осуществляют инфраструктурные проекты в области транспорта собственным бюджетом. Исполняющий на протяжении 11 лет обязанности Генерального секретаря ТРАСЕКА Азербайджан Акиф Мустафаев рассказал о приключениях ТРАСЕКА и о согласованности Турции и Азербайджана в его формировании.

Какую миссию приняла на себя про-грамма ТРАСЕКА, которая суще-ствует уже 17 лет и с добавлением Ирана включающая уже 13 чле-

нов? Сколько проектов подписано уже на сегодняшний момент? Mустафаев: Предположительно в послед-ние 15 лет в рамках программы ТРАСЕКА осуществлено приблизительно 80 проек-тов. Большинство из этих проектов были техническими проектами. 80 проектов пол-ностью были приняты европейской комис-сией. Сумма этих проектов составляет около 15 миллионов евро в год. Однако Турция вместе с другой страной членом - Азербайджаном ежегодно инвестируют миллионы долларов в строительство мостов и туннелей.

Много лет ожидается разрешение про-блемы Карабаха между Арменией и Азербайджаном. Среди государств, при-нявших программу ТРАСЕКА, в глаз бросается Армения. Как осуществился проект по включению Армении? M.: Этот вопрос мне часто задают. В 1998 году при попытке Гейдара Алиева созвать конференцию, Европейский Союз поста-вил условие. Было сказано, что если Вы не пригласите соседку Армению, то конфе-ренция не состоится. То есть нужно было пригласить Армению. Гейдар Алиев был очень умным человеком и сказал «Если так – то давайте мы пригласим » . Таким образом, было отправлено официальное приглашение. Со всех государств приехали президенты, а из Армении премьер-министр того периода. Таким образом, центр ТРАСЕКА был основан в центре

Баку. Многие государства пытались у нас перенять эту обязанность, выдвигая напе-рёд наши споры с Арменией, однако это у них не получилось.

С чем больше всего сталкиваются стра-ны- члены делая перевозки по транс-портному коридору?M.: По-моему мы не используем даже 50% потенциала коридоров, заложенных в про-грамме ТРАСЕКА. Что следует сделать? Есть проблемы с границами. В регионе ТРАСЕКА есть всё, включая нефть, газ, золото, хлопок, море. Европа также нуж-дается в этом. В Европе же есть ум и тех-нологии. То есть технологии и ум нужно перевезти сюда, а нефть и газ перевезти туда.

Как воздействует Турция на формиро-вание ТРАСЕКА?M.: Прежде всего у Турции есть опыт. Откровенно говоря, большинство наших стран- членов кроме Румынии, Болгарии и Турции пришли из советской системы. Раньше просто сказать название Турции – было преступлением. Тогда сажали в тюрьму и отправляли в Сибирь. Послушать по радио Турцию мы не могли. Мой отец был очень известным академи-ком. Он слушал турецкое радио и при этом боялся. Потому что если бы его взяло КГБ, оно бы не посмотрело на то, что он академик, и его бы посадили. Вот такие времена мы пережили. Это не очень боль-шой период. После него прошло уже 40 лет. Посмотрите сейчас мы стали из одно-го народа двумя государствами. Между нами нет препятствий. В этом также при-няла участие ТРАСЕКА.

МЕРВЕ ДАМДЖИ

www.hazarworld.com

57HAZAR WORLD

ТУРЕЦКАЯ НЕФТЕХИМИЯ БЫЛА ПОСТРОЕНА ИСТОРИЧЕСКИМ ПЕТКИМОМВ Турции нефтехимия значит ПЕТКИМ. Тот, кто рассказывает об истории турецкой нефтехимии, значит рассказывает историю ПЕТКИМ. ПЕТКИМ сегодня исполняется 50 лет. Все эти годы продолжает свой путь в качестве первого и единственного производителя нефтехимической продукции Турции и сегодня с производством 3 миллионов 600 тысяч тонн нефтехимической продукции в год вносит значительный вклад в экономику страны.

Нефтехимия... Продукция современно-сти... Нефтехимическая промышлен-ность сегодня известна все еще очень молодой отраслью промыш-

ленности. Несмотря на то, что не дается какая-то определенная дата появления сек-тора, рождение нефтехимической промыш-ленности в полном своем смысле приходит-ся на время после второй мировой войны, т.е. на начало начало 50-ых годов. Несмотря на то, что такие нефтехимиче-ские продукты как ПВХ и ПС, были открыты в XIX веке, широкое использова-ние этих продуктов, период индустриализа-ции нефтехимической области приходится на после военные года, время испытаний для человечества во второй раз. Даже при взгляде на эту мимолетную жизнь сектора видно, что даже волнения в цене на нефть, которая является основным сырьем, не

смогли повлиять на рост нефтехимическо-го сектора. Этот быстро развивающийся сектор также и с точки зрения добавленной стоимости приходит в состояние производ-ственной динамики мировой экономики. Знакомство Турции с нефтехимией также почти совпадает с этой датой в развитых странах. В 1950-х годах сектор нефтехи-мии, который показал огромный рост в США, продемонстрировал свое существо-вание и рост в конце 50-ых годов в Западной Европе, в 60-ых годах в Японии и 70-ых годах в наименее развитых и разви-вающихся странах. Турция в свою очередь стала одной из стран, внимательно наблю-дающих за периодом развития нефтехимии в мире. Консультант ICIS ( Независимой химической информационной службы) Фабрицио Гали, ссылаясь на развитие нефтехимического сектора в Турции, под-

ФИГЕН AЙПЕК АЙВАДЖЫ

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

58 МАЙ 2015 ВЫПУСК 30

черкивает размер сектора: «по причине большого внутреннего спроса на такие продукты, как химикаты, изделия из пла-стика, резины, фибра, темпы роста на про-тяжении долгих лет наблюдаются выше среднего в мире.

В ТУРЦИИ ПЕРВЫЙ ШАГ В НЕФТЕХИМИИ СДЕЛАЛ ПЕТКИМ.В Турции первый шаг в нефтехимии был сделан в 1965 году ПЕТКИМ. ПЕТКИМ, начавший свою деятельность почти одно-временно с открытием нефтехимических заводов в развитых странах, стал в Турции организацией, начавшей историю нефтехи-мии. Начиная с основания ПЕТКИМ до наших дней, сектор нефтехимии стал дви-жущей силой индустриализации и развития в Турции. На протяжении всего процесса индивидуализации кроме возможности делать инвестиции в увеличение объема и модернизации, ПЕТКИМ переживал труд-ный период, когда он не имел возможности сделать инвестиции в новые мощности, но все таки смог сохранить качество продук-та. Сегодня Турция демонстрирует силь-ную позицию в конкуренции с Китаем, который известен дешевой, но некаче-ственной продукцией на нефтехимическом рынке. Благодаря вкладу ПЕТКИМ, созданные разной величины фирмы пластиковой про-дукции находят возможности дешевой и простой поставки особенно сырьевой про-дукции. Потому что ПЕТКИМ, обладая большими инфраструктурными возможно-стями как дороги, железнодорожная линия, обеспечивающие связь с торговыми цен-трами и внутренним рынком, в частности логистика, которая играет важную роль в

торговле, выступают в качестве преимуще-ства для ПЕТКИМ и фирм по сбыту про-дукции. Таким образом положение ПЕТКИМ является важным фактором, увеличивающим конкурентоспособность нефтехимической промышленности Турции.

ПЕТКИМ ПРЕВРАЩАЕТСЯ В СОСТОЯНИЕ ИНТЕГРИРОВАННОГО ЗАВОДАПЕТКИМ, начавший свою деятельность сначала в 1970 году в Йарымджа с 5 фабриками, для основания второго своего комплекса выбрал регион Алиага- идеаль-ный с точки зрения логистики и взялся за эксплуатацию здесь комплекса в 1985 году. На предприятии, основанном с в то время с самыми передовыми технологиями и опти-мальной мощностью, время от времени были осуществлены инвестиции в уеличе-ние объема. Вслед за переходом в 2008 году 51% акций ПЕТКИМ в ООО SOCAR, ПЕТКИМ запустил работу интегрирован-ного сооружения для комплекса в Алиага. Контейнерный порт и ветряная электро-станция создают основные части такой интеграции. Президент SOCAR в Турции Кенан Явуз, отметив приватизацию и существование ПЕТКИМ, который произ-водит для добавления значения для людей и жизни в течении 50 лет, подчеркнул, что продолжение пути этого крупного предпри-ятия с SOCAR,Турция является важным как для отношений Турция-Азербайджан, так запуска и ускорения этих проектов.В комплексе Алиага, где осуществляется интеграция НПЗ-нефтехимия-энергия-логистика, и до сих пор продолжается быстрое развитие, во время строительства

www.hazarworld.com

59HAZAR WORLD

гигантского контейнерного порта планиру-ется завершение вложения инвестиций пер-вой фазы в этом году, второй фазы в 2016 году, таким образом ожидается, что Алиага станет крупнейшим интегрированным логистическим центром в Турции. При реализации этой интеграции ПЕТКИМ показывает и экологические подходы при выполнении рутинных процедур. Например, в паровых котлах вместо мазу-та ПЕТКИМ начал использовать природ-ный газ, тем самым защищая его экологи-ческую чувствительность. В то же время,в ходе интеграции в Алиага, ПЕТКИМ, защищающий свою экочувствительность, с инвестициями в ветряную энергостанцию (RES) также с точки зрения удовлетворе-ния потребности энергии использовал пред-почтение обновления энергии. С инвести-циями ВЭС в 55 миллионов евро в 2015 году ПЕТКИМ планирует начать производ-ство электроэнергии. Станция, общая уста-новленная мощность которой будет 51 МВ, на первом этапе произведет 12% от объема производства энергии ПЕТКИМ. Эта инве-стиция, одновременно делая вклад в необ-ходимость экологически чистой энергетики региона, будет отвечать потребностям энергетики завода.

НЕФТЕХИМИЧЕСКАЯ ПРОМЫШЛЕННОСТЬ В МИРЕ ПРОДОЛЖАЕТ РАЗВИВАТЬСЯ.ПЕТКИМ, благодаря своим инвестициям, превращаясь в один из мировых ведущих нефтехимических заводов, в соответствии с географическим положением также содержит важный потенциал. Консультант ICIS Гали, заявив, что турецкая нефтехи-мия является высокоразвитым рынком с

точки зрения потребления на душу населе-ния, отметил, что такие торговые полиме-ры как полиэтилен и полипропилен, используемые в фибре, упаковке, потреби-тельских товарах, электронике, автозапча-стях и многих другие продуктах, в этом отношении являются хорошим примером. Гали: «(включая все типы и сополимеры) потребление этих продуктов на душу насе-ления в Индонезии в 2014 году было 11 кг, в Индии -6 кг, а в Турции-70 кг», заявил, что «в данном случае потенциальное увели-чение прогнозируемого спроса в Южной Азии будет выше, чем в Турции». Турция, шагающая в сектор вместе с раз-витыми странами, продолжает свое разви-тие вместе с миром. В частности, рост объ-ема ПЕТКИМ на 13 % в 2014 году вместе с увеличением годового объем валового производства с 3,2 млн тонн вырос до 3,6 млн тонн. ПЕТКИМ, который является одной из самых популярных компаний Турции, с ассортиментом нефтехимиче-ской продукции более 50 видов занимает сегодня положение незаменимого произво-дителя сырья в Турции. Нефтехимические продукты, производимые ПЕТКИМ, важ-ные составляющие секторов строитель-ства, сельского хозяйства, автомобилестро-ения, электрики, электроники, упаковки, текстильного сектора. Таким образом существование ПЕТКИМ обеспечивает существование и других промышленных компаний. Итак, даже если нефтехимия в очень неда-леком прошлом и вошла в жизнь людей, сегодня тысячи видов продукции произво-дятся из нефти и газа, и без нефтехимиче-ских продуктов, кажется, жизнь человека будет довольно тяжелой.

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

60 МАЙ 2015 ВЫПУСК 30

первичном воздействии возможного согла-шения же ещё более ожидается выход на передний план иранского энергетического сектора. Поэтому, Иран сможет продать на мировой рынок больше нефти и ожидания увеличения поставок создаст давление на падение цен на нефть на мировом рынке. Во-вторых, отраслевые изменения - с поли-тической точки зрения действующий соглас-но с Западом Иран, может рассматриваться как предоставление альтернативного источ-ника поставок природного газа из России в Европу. Экспорт газа и нефти Тегераном с экономической позиции может стимулиро-вать иностранные инвестиции к большему притоку горячих денег и к обновлению ста-реющих объектов энергетической инфра-структуры.

КРИТИЧЕСКИЕ ПРЕПЯТСТВИЯ ДЛЯ ДОГОВОРА: НЕТАНЬЯХУ И КОНГРЕСС США И РАКЕТЫ S-300. С самого начала выступающий против дого-вора и победивший на выборах премьер-министр Израиля Нетаньяху заявил Президенту США Барраку Обаме, что этот договор угрожает существованию Израиля. Кроме того, Нетаньяху даже если напрямую не участвует в переговорах, продолжает удивлять с еврейским лобби в Конгрессе США. Кроме того, ранние атаки на отмену эмбарго для Ирана исходили от Москвы. Российский Президент Владимир Путин убрал законное препятствие перед поставками. Новости, вселяющие надежду пришли из Лозанны, можно сказать о новой борьбе и информаци-онной конкуренции до конца июня. Защита от «Ядерного напряжения» , имеющего место в регионе на протяжение многих лет, не будет неожиданностью.

Изменит ли расстановку сил на Ближнем Восто-ке и сможет ли восприниматься как радикальное разделение, открывающее путь увеличению при-сутствия в регионе Тегерана вместо традиционного понимания альянса США с Саудовской Аравией-Турцией ядерное примирение с Ираном?

Заключённый в Лозанне договор был принят всеми сторонами договора. Иран на 3/2 сократит применение обо-гащающих уран центрифуг, и умень-

шит имеющиеся запасы урана до 300 кило-грамм, он заявил также, что демонтирует реактор тяжёлой воды, производящий плу-тон и согласится быть контролируемым международными комиссиями.

ПРИВНЕСЕНИЯ И ВОЗДЕЙСТВИЯ НА РАВНОВЕСИЕ БЕЗОПАСНОСТИ ДОГОВОРАИран уменьшит запасы обогащённого урана до низкого уровня. Эти запасы имеют значе-ние для обогащения на более продвинутом уровне и для применения в производстве бомбы. На подземных объектах фордаун на протяжении 15 лет ни в коем случае не будет производится обогащение урана.В случае если Иран освободится от эмбарго Запада с экономической и политической точки зрения организационно расширится его влияние в регионе, он займёт место среди оптимистичных таблиц. Иран всё ещё сохра-няет тесный контакт с сирийским режимом Асада и ливанской организацией Хезболла. Тем не менее, в осторожном подходе разви-тия Вашингтона и Лондона, если Тегеран не будет чётко выполнять требования Соглашения, они не скупятся на предупреж-дения о ещё более значительных санкциях. Что выиграет Иран в случае если имеющее-ся Соглашение вступит в силу в конце июня? Когда санкции закончатся аппетиты всех европейских компаний по причине большой востребованности изолированной в течение многих лет иранской экономики с 75 мили-онным населением сильно возрастут. При

ЯДЕРНОЕ СОГЛАШЕНИЕ С ИРАНОМ В ЛОЗАННЕ: РЕШЕНИЕ И НЕУРЕГУЛИРОВАННОСТЬ

ПРОФ. ДР. МЕСУТ ХАККЫ ДЖАШЫН

www.hazarworld.com

61HAZAR WORLD

Первая из проблем, которые влияют на экономику ЕС, встает перед нами как экономический рост. Для 28 государств-членов ЕС в период с

2003 по 2008 годы средний ежегодный экономический рост составлял 2,2%, в то время как в период 2009-2013 годы сред-ний рост составляет -0,2% уровня. При рассмотрении показателей реального вало-вого внутреннего продукта (ВВП) для 28 государств-членов ЕС в конце 2013 года общий ВВП по-прежнему ниже уровня 2008 года. Не включая все страны ЕС, другим важным вопросом для Союза вста-ет высота государственного долга. Вместе с переходом к единой валюте возможность кредитования с низкими затратами уже стала с точки зрения государственного долга выше возможного уровня.

ЕЦБ БУДЕТ ПРИОБРЕТАТЬ ШИРОКИЙ СПЕКТР ОБЛИГАЦИЙПо решению Европейского Центрального Банка (ЕЦБ) на заседании в январе было

объявлено о начале программы покупки облигаций ежемесячно 60 млрд евро, которая продлится до сентября 2016 года. В следующие полтора года ЕЦБ осуществит покупку облигаций в общей сложности более 1 трлн евро. Ожидается, что этот шаг будет по двум каналам поддержкой экономического роста в Европе. Первый канал будет работать над торговым балансом. Очень важно поддерживать рост потери стои-мости евро в среднесрочной перспекти-ве как в странах, имеющих задолжен-ности, так и в других странах-членах через механизм экспорта. Второй канал, который поддерживал бы рост, как и ожидал ЕЦБ будет осуществлять-ся через потребление и инвестицион-ные расходы. Вместе с денежной экс-пансией ослабление финансового состо-яния, а также облегчение доступа к кредитам как компаний, так и домаш-них хозяйств, и их удешевление кажет-ся возможным.

Вслед за неожиданными результатами выборов в Греции государственный долг Европейского Союза, забытый на некоторое время,и проблемы экономического роста были подняты снова. Экономика ЕС на самом деле встречается с двумя важными проблемами, которые влияют друг на друга.

ЗНАЧЕНИЕ С ТОЧКИ ЗРЕНИЯ ЭКОНОМИЧЕСКИХ СОБЫТИЙ В ЕС И ЦЕНЫ НА ЭНЕРГОНОСИТЕЛИ

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

62 МАЙ 2015 ВЫПУСК 30

Логистика стремительно развивается при помощи технологии, перемещая глобализацию на несколько шагов впе-ред, связывает между собой страны,

географически отдаленные друг от друга, и создает торговый фундамент, как если бы эти страны находились рядом друг с другом. «Рост глобализации и конкуренции, целена-правленность на основные возможности предприятий, направленность на стратегиче-ских партнеров других мероприятий создали сегодня структуру цепочки поставок»-, гово-рит Доц. Дp. Авни Зафер Аджар университе-та Окан, «в сочетании этой структуры с тех-нологиями транспорта и коммуникаций для снижения до минимума затрат глобальных предприятий, привели Китай и близлежайшие регионы в состояние обычной производствен-ной базы». Среди актеров на первом месте

Америка. Аджар напоминает, что после вто-рой мировой войны вместе с мировым поли-тическим лидерством, перешедшим в США, то, что география страны не пострадала напрямую от войны, находилась в статусе государства-победителя, дало США преиму-щества в производстве и торговле, и подводит разговор к тому, что в развитии глобальных предприятий логистика имеет сильное влия-ние.Логистика на самом деле не только прокла-дывает путь для глобальных компаний, добавление какой-либо страны к междуна-родной сети логистики также обеспечивает рост экономики этой страны. На мировом рынке, где сменились производственные коды, то есть производство переключилось на такие страны, как Китай, Индия, и круп-нейшими покупателями стали Европа и Америка также с развитой экономикой, игра-ют важную роль международные дороги и переходные контракты, которые будут свя-зывать эти различные континенты.

ТУРЦИЯ НАХОДИТСЯ В ЦЕНТРЕ МЕЖДУНАРОДНОЙ ЛОГИСТИЧЕСКОЙ СЕТИВ то время как Азиатско-Тихоокеанский, Латиноамериканский, Восточноевропейский, Африканский-Ближневосточный регионы рассматриваются в качестве тех, которые выйдут в будущем вперед, есть путь, который непосредственно тесно связан с Турцией: Шелковый Путь. Маршрут Шелкового Пути, который пытаются снова оживить, связывая Азию и Европу, означает, что, при подключе-нии этого маршрута произойдет ускорение экономического развития стран, расположив-шихся на этом пути. Открытие Китая, кото-рый является ведущим производителем и поставщиком, и других азиатских стран с лидирующии позициями на мировом рынке через маршрут Великого Шелкового Пути

Активизация Шелкового Пути будет наиболее важным шагом для открытия стран Средней Азии, еще не полностью интегрированных в глобальную экономику, в мир. Один из маршрутов Шелкового Пути Средний Коридор, связывая Китай и Турцию, увеличит долю Казахстана в международной торговле, по которому он проходит.

КРАТЧАЙШИЙ ПУТЬ ИЗ АЗИИ В ЕВРОПУ: СРЕДНИЙ КОРИДОР

ФИГЕН AЙПЕК АЙВАДЖЫ

www.hazarworld.com

63HAZAR WORLD

миру, означает еще и доставку их продукции по более короткому и дешевому пути в Европу. Как говорит Аджар, сегодня когда есть два крупных потребительских центра как Соединенные Штаты Америки и Европа, когда есть три крупных производственных центра, как Америка, Европа и Китай, необ-ходимо, чтобы остальные страны хорошо использовали возникший потенциал и созда-вали их собственные центры. Одна из стран, которые должны это сделать, это Казахстан. Доц. Дp. Авни Зафер Аджар отмечает, что Казахстан находится на пересечении цепочек поставок, созданных на производственной географии с осью Европа-Китай для поста-вок сырья и промежуточных продуктов, которые необходимы для потребления и про-изводства; вместе с тем Казахстан находится в центре треугольника. который состоит стран БРИКС, также называемых странами с развитой экономикой, как Россия-Китай и Индия, и занимает очень важную позицию с точки зрения перевозок, подчеркивает Аджар.Средний коридор, соединяющий Турцию через территорию Казахстана, является самым быстрым и самым экономичным маршрутом из Азии в Европу. Этот стратеги-ческий маршрут, который объединяет с меж-дународной торговлей и региональное разви-тие, сотрудничество и процветание, заверша-ется в Турции, которая находится между этих трех континентов. В то время как включение Каспийского моря в универсальную транс-портную сеть стало одним из основных эта-пов регионального развития, индекс глобаль-ной конкурентоспособности стран (GCI), приготовленный 2012 году мировым банком, звучит хорошо для Казахстана. По этому показателю по качеству транспортной инфраструктуры и логистической производи-тельности из стран Центральной Азии только лишь Казахстан среди первых 100 стран и занимает 86-ое место. А Турция на 27-ом месте. Председатель департамента транспорт-ной политики и экономики министерства транспорта Азербайджана Азер Алиев отме-чает развитие Казахстана с каждым днем с точки зрения транспортной инфраструктуры, обращает внимание , что в рамках проекта «Silk Wind» железнодорожное расстояние между Китаем и Казахстаном на территории Казахстана сократилось на 900 км.

ШЕЛКОВЫЙ ПУТЬ ОБЕСПЕЧИВАЕТ ДВОЙНУЮ ПОЛЬЗУАлиев, отметивший проект обновления Казахстанского порта Актау и мощный

железнодорожный прорыв, в повестке дня рассказывает о создании оттуда коридора Баку-Грузия-Турция на Черное море. Также есть возражающие против возрождения китайского Шелкового Пути. Здесь стоит прислушаться к словам главы управления информатизации китайского международного биржевого центра (CCIEE) Ксу Хонгджай. Тем, кто критикует попытки оживить китай-ский Шелковый путь и сравнивает иностран-ные инвестиции с планом Маршалла, Хонгджай отвечает, что эти инвестиции Китая основываются на «взаимной выгоде». Другим примером является железнодорожная линия «Йуксиноу», берущая свое начало из китайского города Чунцин и продолжающая-ся до немецкого города Дуйсбург, регулярные рейсы которой начались с апреля 2014 года. Контейнерные поезда, преодоляющие рассто-яние в 11 000 километров за 21 день, достав-ляя из Китая в Европу электронные изделия, электрические приборы и стальную продук-цию, перевозят из Европы в Китай автомо-бильные запчасти, потребительские товары класса люкс и переработанные материалы. То есть здесь имеется в виду взаимная пере-возка. Стоимость перемещения одного кон-тейнера по этому маршруту дороже, чем морские перевозки и колеблется от 5 до 8 тысяч долларов. Однако морские перевозки, по сравнению с железнодорожными, занима-ют дольше времени, и поэтому это делает железнодорожный транспорт наиболее пред-почтительным, а прочие дополнительные затраты на морские контейнерные перевозки также усиливают этот вариант транспорти-ровки. Тогда как рассматривается такая модель, для Казахстана, у которого нет выхо-да к морю, наиболее предпочтительным ста-новится железнодорожный вариант перевоз-ки.

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

64 МАЙ 2015 ВЫПУСК 30

Интерес казахов к прошлому и истории так же как в других областях изобразительного искусства, нашел свое отражение и в области кино. При рассмотрении развития Советского Казахского кино мы встречаемся с многими разными именами.

Важность казахского кино заложена в отражение печали и радости совет-ского и своего народа, мыслей и желаний. Основными темами продук-

ции вновь образованного казахского кино являются Октябрьская революция, борьба за образование СССР, чувства и мысли трудящихся новой эры, а также проблемы создания «Советского человека».

РОЖДЕНИЕ КИНО ПОСЛЕ ВЕЛИКОЙ ОКТЯБРЬСКОЙ РЕВОЛЮЦИИКинематография появилась в Казахстане благодаря многолетнему труду. Вскоре после Великой Октябрьской революции (1917) начались съемки двух фильмов. В 20-х годах Казахстан после объявления одной из союзных республик с помощью советских кинематографистов стал разви-вать сектор кинематографии в стране и стал областью, которой государство уделя-ет внимание.На самом деле знакомство казахского наро-да с кино произошло до революции и вос-ходит к 1910 году. «Движущиеся фотогра-фии» в первый раз показал М. Фабри в Алма-Ате в кинотеатре «Марс». В конце 1910 г. количество кинотеатров в Алма-Ате выросло до 4-x. Кадры, принадлежащие Казахстану, в реальном смысле начали показываться с 1920 года. Народ этой страны, обычаи и традиции, впервые были сняты российски-ми операторами в небольших эпизодах.

КАЗАХСКИЕ ДОКУМЕНТАЛЬНЫЕ ФИЛЬМЫ ПРОЖИВАЮТ ЗОЛОТОЙ ВЕКСнятые после основания советской власти в Казахстане фильмы «Сбор урожая ком-байном», «Строительство нефтяного тру-бопровода», «Открытие русских школ»,

ТЕРРИТОРИЯ КАЗАХСТАНА - ОТДЕЛЬНАЯ ИСТОРИЯ ФИЛЬМА

РУФАТ АГАЕВ

«Победа Красной армии», «Строительство водного трубопровода» и аналогичные актуальные фильмы, тема которых связана с достижениями новой жизни, социальным и экономическим развитием молодой Казахской Советской Республики, стали показывать на экранах всех советских стран. Вскоре они начали сниматься доку-ментальные фильмы о Казахстане. Первым из них стал документальный фильм «Празднование пятой годовщины союзной республики», снятый в 1925 году операто-ром Й. Толчан. В 1928 году был создан трест «Востоккино» (монополия), относящийся к народному комиссариату. В 1929 году после открытия филиала трест а в Алма-Ате здесь были сняты многие документаль-ные фильмы. Документальные фильмы «Пятилетки в Казахстане», «19-ая годовщи-на празднования Октября», «Алма-Ата и окрестности», «Советский Казахстан» отражают инновации Республики Казахстан. В конце 1920-х годов началось строительство железной дороги между Туркистаном и Сибирью. Для освещения этой темы в более широких массах было принято решение о съемках полнометраж-ного документального фильма и этот фильм был снят в Алма-Атинском филиа-ле «Востоккино».

ПУТЕШЕСТВИЕ КИНО В СОВЕТСКОМ КАЗАХСТАНЕВ 1929 году, год основания советского казахского кино, «Востоккино» снял фильм, историей которого был Казахстан. После таких фильмов как «Песня пустынь», «Джут», «Ненависть», «Следы врагов» в 1938 году был снят первый озву-ченный героический фильм «Амангельды» революционно-исторического жанра.