“Buğday türü yok oldu! ” Bu

6
Bir müzeye gidip bir Tyrannosa- urus rex iskeletini görerek tür yok oluşunun yeni bir şey olmadığını an- layabilirsiniz. Son dinozor türünün yok olması bundan 65 milyon yıl ön- cesine, insan ayak izine henüz rast- lanmadığı bir döneme denk geliyor. Bilim adamları yaşamın başlangıcın- dan, yani 4 milyar yıl öncesinden bi- le türlerin yok olmaya başladığını söylüyorlar. Paleontologlar dünya ta- rihinde varolagelen tüm türlerin %98'inin şu an yok olmuş olduğunu tahmin ediyor. Bu çok büyük bir oran. Bu kadar tür nasıl oldu da yok oldu? Teker teker mi, yoksa herhan- gi bir etki sonucu toplu olarak mı yok oldular? Kitlesel tür yok oluşlarının dünya tarihinde en azından 5 kez yaşandığı biliniyor. Her seferinde en az tüm türlerin dörtte biri yok oluyor. Bu 5 kitlesel tür yok oluşunun en büyüğü bundan 240 milyon yıl önce, yani Pa- leozoik çağda gerçekleşmiş. Bilim adamları bu dönemde türlerin %80- 96 kadarının yok olduğunu tahmin 82 Bilim ve Teknik “Buğday türü yok oldu!” Bu cümleyi duyunca birden irkilip bundan sonra ne olacağını düşünmüş olabilirsiniz. Ya da insanoğlu sonunda bunu da başardı diye düşünebilirsiniz. Hayır, henüz buğday türü yok olmadı. Bu örneği, herhangi bir türün yok olmasının en az buğday kadar çarpıcı olması gerektiğini anlatmak için verdik. Tek bir türün yok olması tüm yerküreyi etkiler. Bir de duruma birçok türün, hatta bir sınıfın yok olması açısından bakarsak işler iyice sarpa sarıyor. Çevre değişiyor, ama yeni yaşam sis- temleri oluşuyor. Yaşam kendine bir yol buluyor. Dünya tarihinde de birçok türün yok olduğu büyük tür yok oluşları yaşanmış. Buna karşın yaşam bir yolunu bulup devam etmiş. Bilim adamları dünya tarihinde hangi dönemlerde bunların yaşandığını saptayabiliyor. Asıl sorun büyük tür yok oluşlarının nereden kaynaklandığını bulmak. Üzerinden çok zaman geçtiği için varsayımları doğrulamak zor. Geçmişi öğrenerek, bugün büyük bir tür yok oluşunun tam ortasında mıyız sorusu da yanıtlanmaya çalışılıyor. Dünya Tarihinde Beş Büyük Yıkım TürlerinYok Oluşu

Transcript of “Buğday türü yok oldu! ” Bu

Bir müzeye gidip bir Tyrannosa-urus rex iskeletini görerek tür yokoluşunun yeni bir şey olmadığını an-layabilirsiniz. Son dinozor türününyok olması bundan 65 milyon yıl ön-cesine, insan ayak izine henüz rast-lanmadığı bir döneme denk geliyor.Bilim adamları yaşamın başlangıcın-dan, yani 4 milyar yıl öncesinden bi-

le türlerin yok olmaya başladığınısöylüyorlar. Paleontologlar dünya ta-rihinde varolagelen tüm türlerin%98'inin şu an yok olmuş olduğunutahmin ediyor. Bu çok büyük biroran. Bu kadar tür nasıl oldu da yokoldu? Teker teker mi, yoksa herhan-gi bir etki sonucu toplu olarak mıyok oldular?

Kitlesel tür yok oluşlarının dünyatarihinde en azından 5 kez yaşandığıbiliniyor. Her seferinde en az tümtürlerin dörtte biri yok oluyor. Bu 5kitlesel tür yok oluşunun en büyüğübundan 240 milyon yıl önce, yani Pa-leozoik çağda gerçekleşmiş. Bilimadamları bu dönemde türlerin %80-96 kadarının yok olduğunu tahmin

82 Bilim ve Teknik

“Buğday türü yok oldu!” Bucümleyi duyunca birden irkilip

bundan sonra ne olacağınıdüşünmüş olabilirsiniz. Ya dainsanoğlu sonunda bunu dabaşardı diye düşünebilirsiniz.

Hayır, henüz buğday türü yokolmadı. Bu örneği, herhangi bir

türün yok olmasının en azbuğday kadar çarpıcı olması

gerektiğini anlatmak için verdik.Tek bir türün yok olması tüm

yerküreyi etkiler. Bir de durumabirçok türün, hatta bir sınıfın yokolması açısından bakarsak işler

iyice sarpa sarıyor. Çevredeğişiyor, ama yeni yaşam sis-

temleri oluşuyor. Yaşam kendinebir yol buluyor. Dünya tarihinde

de birçok türün yok olduğubüyük tür yok oluşları yaşanmış.

Buna karşın yaşam bir yolunubulup devam etmiş. Bilim

adamları dünya tarihinde hangidönemlerde bunların yaşandığınısaptayabiliyor. Asıl sorun büyük

tür yok oluşlarının nereden kaynaklandığını bulmak.

Üzerinden çok zaman geçtiğiiçin varsayımları doğrulamak zor.

Geçmişi öğrenerek, bugünbüyük bir tür yok oluşunun tam

ortasında mıyız sorusu dayanıtlanmaya çalışılıyor.

Dünya Tarihinde Beş Büyük Yıkım

TürlerinYok Oluşu

ediyor. Paleozoik çağda türlerin ço-ğunluğunu oluşturan deniz canlılarıen ağır darbeyi yemiş. Okyanus taba-nında yaşayanlar yok olmuşlar.

Diğer iki kitlesel tür yok oluşuPaleozoik çağdan önceye denk geli-yor. Ortovisyen döneminde, 435 mil-yon yıl önce ve Devoniyen dönemin-de, 360 milyon yıl önce onbinlercetürün yok olduğu biliniyor.

Triyas dönemde yani 205 milyonyıl önce, bu defa amfibiyanlar ve sü-rüngenlerin çok büyük kısmı yokoluyor. Böylece uzun süre dünyanınhakimi olacak olan dinozorlara yeraçılmış oluyor.

Mezozoik çağın sonunda günü-müze en yakın kitlesel tür yok olu-şunda, 65 milyon yıl önce, dinozortürleri ortadan kalkıyor. Diğer birçokkara ve deniz türü de aynı dönemdenpayını alıyor. Bu kitlesel yok oluşbaşka türlere yani insana da kapıyıaralamış oluyor. Memeliler Senezoikçağın başlangıcını oluşturuyor.

Bu 5 kitlesel tür yok oluşunun ne-den kaynaklandığını kesin olarak kim-se söyleyemiyor, varsayımlar üretiliyor.

Kitlesel Tür YokOluş Kuramları

Son yirmi yılda kitlesel tür yokoluşu alanında yapılan araştırmalardapatlama yaşandı. Bu araştırmalar ara-sında en büyük isim Luis Alvarez.1980'de (ölümünden 8 yıl önce) soyla-rı tükenmiş olan dinozorlar hakkındabilimsel bir makale yayımladı. Maka-leye göre dinozorları yok eden dünya-ya çarpan bir asteroiddi. Bu kuram Al-varez'in aklına öylesine geliveren birşey değildi. Kretase ve Tersiyer dö-nemlerinin sınır çizgisini gösterenkaya katmanlarında bekle-nenden çok iridyum vardı.Bu gerçeği keşfeden Al-varez, iridyumun Dün-ya’da az, ama asteroid-lerde çok bulunduğu-nu biliyordu.

Neredeyse bir ge-ce içinde Alvarez'in ya-yını hem bilimciler hemde halk arasında ilgi odağıoldu. Kuram doğru olsa da ol-masa da o kadar çarpı-cıydı ki hâlâ tartışılıyor.

İridyum katmanının dışında Alva-rez'in kuramını destekleyecek başkaipuçları ileri araştırmalarda elde edildi.Kretase ve Tersiyer sınırını gösterenkatmanda bir asteroid çarpmasının ne-den olduğu basınçtan kaynaklanan ka-rasal dalgalanmaların yol açtığı çatlak-lar içinde, minik kuvars kristalleri bu-lundu. Bunların yalnızca aşırı sıcaklıkve basınç altında oluşabileceği gerçe-ğiyle, bu koşulları ancak bir asteroidçarpışmasının sağlayacağı gerçeği bir-leştirildi. Bir asteroid çarpışmasının enama en önemli kanıtı, bir kraterdir. Al-varez ve çalışma arkadaşları asteroidkraterinin çapının 10 km olabileceğinihesapladılar. Sonunda, 1981'de Yuka-tan yarımadasının büyük kraterinin buçarpışma sonucu olabileceği olasılığıgündeme geldi. Kraterin 65 milyon yıl

önce bir asteroidin çarpması sonu-cu oluştuğu artık biliniyor.

Asıl soru şu: Bu çarpışmakitlesel tür yok oluşuna

neden oldu mu?Çarpışmanın so-

nuçları tartışılıyor.Asteroid Dünya'yaçarptığında bir afet

yaşanmış olmalı, çün-kü etkisi ancak nükleer

patlamalarla karşılaştırıla-bilir. Aşırı sıcak ve rüzgârlar

haftalarca sürecekyangınlara neden

olacaktır. Deprem ve dalgalar Dün-ya'nın yüzeyini etkilerken, buharlaşansuyun, taşların oluşturduğu bulutlaratmosferi kaplayarak aylarca Güneşışınlarının yeryüzüne ulaşmasını en-gelleyecektir. Tüm bunlar, yaşamıbitkilere bağlı olan büyük organizma-ların varlığını etkileyecektir.

Bilim adamlarının büyük çoğunlu-ğu asteroid çarpmasının tüm kitleseltür yok oluşundan sorumlu olmasa bi-le büyük oranda bu sonu hazırladığınainanıyor. Başka asteroid çarpışmaları-nın sonuçlarının bu kadar yıkıcı olma-dığı da göz önüne alınırsa, bu kuramınneden kesinlik kazanmadığı ortada.

Asteroid kuramı gündemdeyken,bu kurama karşı olan bilim adamlarıbüyük bir volkanik patlamanın, yalnızKretase dönemi kitlesel tür yok oluşu-nun değil, belki diğerlerinin de so-rumlusu olduğunu düşünüyorlardı.

Kretase'nin son dönemlerinin yo-ğun volkanik hareketliliğe sahip ol-ması bu kuram için iyi bir kanıttı.Hindistan'da son 200 milyon yıl için-de bu dönemde en büyük volkanikpatlama yaşanmıştı. Bu yüzden çıkangaz ve toz, ve Kuzey Amerika ve At-lantik bölgelerindeki diğer büyükvolkonik patlamalar, bitki ve hayvanyaşamını derinden etkilemiş olmalıy-dı. Bu veriler yine de iridyum katma-nı sorununa bir yanıt verebiliyormuydu?

Kasım 1999 83

Bir trilobit fosili. İlk kitlesel türyok oluşunun bir kurbanı

Asteroid çarpması sonucu oluşan bir sualtı krateri. 210 milyon yıl önce KuzeyAmerika’ya çarpan bu asteroid deniz yaşamını büyük ölçüde etkilemiş.

Yakın geçmişte yapılan araştırma-lar, Dünya'nın çekirdeğindeki, volka-nik patlamalar sonucunda yüzeye ge-len magmanın da yüksek düzeydeiridyum içerdiğini ortaya çıkardı. Busonuca bağlı olarak Kretase dönemin-deki iridyum katmanının volkanik ha-reketlilikten kaynaklandığı varsayıla-biliyor. Ayrıca, iridyum katmanının za-manla birikerek oluştuğu önerisinebağlı olarak da, asteroid çarpması gibihızla gelişen bir olay yerine, zamanlaartan volkanik hareketlilik başka birkanıt oluşturuyor. Hatta, çatlaklar için-de bulunan kuvars kristallerinin bilebir asteroid çarpması değil, volkanikpatlamalar sırasında oluştuğu düşün-cesi de kabul ediliyor. Hangisinin akladaha yakın olduğu kişiye göre değişe-bilir, neyin doğru olduğu yapılacakaraştırmaların sağlayacağı kanıtlarla or-taya çıkacaktır. Volkanik hareketliliğinPermiyen sonu kitlesel tür yok oluşu-nun da nedeni olduğu söyleniyor.

Asteroid çarpması ve volkanik ha-reketlilik kuramlarının dışında iklimdeğişimi de kitlesel tür yok oluş ku-ramlarının içinde yerini alıyor. Hattatüm kitlesel tür yok oluşlarından, do-laylı olsa bile (örneğin asteroid çarpma-sından kaynaklanan iklim değişimi) so-rumlu tutuluyor. Küresel soğuma vebüyük buz tabakalarının oluşması bel-

ki de kitlesel tür yok oluşlarında iklimdeğişimi açısından en önemli olanı. Bu"buzul çağı" için hem Kuzey Denizi ze-mini altındaki buzul çökeltileri, hemde ılıman iklimlere uyum sağlamış tür-lerin yok olması sunulan iki kanıt.

Buzullaşma muhtemelen en az 3kitlesel tür yok oluşunda ana etmendi:Geç Ortovisyen, geç Devoniyen vePermiyen sonu. Ayrıca Kambriyen so-nu kitlesel tür yok oluşunda da buzul-

laşmanın rolünün olduğu sanılmakta.Triyas sonundaki yıkım için de başkatür bir iklim değişikliği öneriliyor: Aşı-rı yağmurlar.

İklim değişikliği, nişleri etkiliyor,yani önceki iklimde yaşayan türler, ik-lim değiştiğinde o bölgeden göç et-mek ya da yeni duruma uyum sağla-mak zorunda kalıyorlar. Eğer göç ede-miyor ya da uyum sağlayamıyorlarsayok olmaya mahkûm oluyorlar.

84 Bilim ve Teknik

370 milyon yıl önce geç Devonyen’deki kitlesel tür yok oluşuyla ilgili ipuçlarınınarandığı Kanada’daki Jasper Ulusal Parkı’ndan bir görüntü.

İklim değişikliği gibi, deniz seviye-sindeki değişiklikler de kitlesel tür yokoluşlarının nedenlerinden biri olarakgösterilir. Okyanuslar birçok habitatıbarındırır. Suyun seviyesi değiştiğindebu habitatlar ya tümüyle kaybolur ya dazarar görür. Su seviyesinin değişimibuzlanma dönemlerindeki buzul oluşu-muyla yakından ilintilidir. Buz katman-larının oluşumu sırasında su seviyesidüşer ve okyanuslar buzulların erime-

siyle yükselir. Bu değişimlerden en çoketkilenen bölgeler, canlı çeşitliliğininbol olduğu mercan kayalıklardır.

Deniz seviyesindeki değişikliklerikincil olarak okyanuslardaki oksijendağılımını ya da tuzluluk oranını etki-ler. Bu da sualtı canlılarını etkileyerekyok olmalarına neden olabilir. Böylesibir olayın geç Kambriyen, geç Ortovis-yen ve Permiyen sonunda gerçekleşti-ği neredeyse kesindir.

Alışılmadık KuramlarKitlesel tür yok oluşunun ana ku-

ramlarının yanında, alışılmadık düşün-celer de vardır. Örneğin, dış dünyadangelen “küçük yeşil adamlar”ın Dün-ya'ya getirdiği mikropların yüzündenbirçok canlının yok olduğunu söyle-yenler gibi. Ama bunların yanında doğ-ruluk payı içerebilecek olanlar da var-dır.

Bazı bilim adamları yakınımızdapatlayan bir yıldızın yaydığı radyasyo-nun kitlesel tür yok oluşundan sorum-lu olduğunu düşünüyorlar. Bu radyas-yon, canlıların kansere yakalanmasınayol açarak türlerini sürdürememesineneden olmuştur diye açıklıyorlar. Birbaşka yaklaşımsa, patlayan yıldızınyaydığı atom altı parçacıklardan nötri-no bombardımanının, canlıların kanse-re yakalanmasına yol açtığıüzerine.Fakat bu tür olayların az rastlanır ol-ması ve tüm kitlesel tür yok oluşlarınıaçıklayamaması kuramı zayıflatıyor.

Çok desteklenmeyen bir başka ku-ram da yine asteroid çarpmasının birdevamı niteliğindeki nikel zehirlenme-si. Asteroid çarpması sonucu, asteroid-de bolca bulunan nikel, çarpışma yü-zünden kalkan toz bulutuyla atmosferikaplayarak canlıları zehirler. Bunu dabitkilerin fotosentez yapmasını önleyip

Kasım 1999 85

Türleri yokolmuş canlıları geri getirmek bir ütopyadan ileri gidemiyor. Gelecek nesillere bucanlıları anlatabilmek için maketler yapılıyor ya da arşiv hayvanat bahçeleri oluşturuluyor.

Deniz seviyesindeki değişimler,okyanuslardaki oksijen dağılımınve tuzluluk oranını etkilediğinden

deniz canlılarının yaşamalanlarında tehlike oluşturuyor.

büyümelerini engelleyerek yapar. Tümbunların sonucunda besin kıtlığı çekilirve türler açlık dolayısıyla yok olur.

Bir de, yumurta yiyen memelilerindinozorların soyunu tüketmesiyle ilgilibir kuram var. Bu kurama göre küçükmemeliler dinozor yuvalarında bulu-nan yumurtalara ulaşma konusunda et-kili teknikler geliştirmişler ve beslen-melerini tümüyle bu yöne çekmişler.Dinozorların soyları da yumurtalaryendiği için tükenmiş. Ama kuramınpek de elle tutulur bir yanı yok. Çün-kü dinozorlar ve memeliler milyonlar-ca yıl birlikte yaşamışlardır ve tıpkı gü-

nümüz kuşlarında olduğu gibi yumur-taları avcılardan korumak için bazıuyumlar geliştirmişlerdir. Ayrıca bukuram denizlerdeki türlerin neden yokolduğunu açıklamakta eksik kalıyor.

Onlarca yıldır yapılan araştırmalarsonucunda emin olunan belki de tekşey var; o da kitlesel tür yok oluşuylailgili az şeyden emin olunduğu. Dün-ya tarihinde yaşandığı varsayılan olay-ların da birbiriyle karmaşık ilişkileriçinde olması pek çok şeyi birden dü-şünmeyi gerektiriyor. Örneğin iklimdeğişikliği kuramı aslında deniz sevi-yesindeki değişikliği de içinde barın-

dırıyor. Bu da denizlerdeki oksijen vetuzluluk oranlarını etkiliyor. Tümbunlar hep birlikte kitlesel tür yokoluşuna yol açmış olabilir.

Biyoloji bilimlerinde bilinmesi ge-reken birşey vardır, o da gözlenen birolayın tek bir nedeni olması gerekme-diği. Bir kitlesel tür yok oluşunun bir-den fazla nedeni olabileceği bu yüzdengöz önünde bulundurulmalıdır. Astero-idin Dünya’ya çarpması da kitlesel türyok oluşunda bardağı taşıran son dam-la olabilir.

Dünya TarihindeHangi Türler Ne ZamanYok Oldu?

Geç Kambriyen (570-500 myö)Kambriyen’de tam bir biyoçeşitli-

lik patlaması yaşandı. Denizler yaşamdoluydu. Trilobitler, yumuşakçalar vederisidikenliler gibi birçok canlı vardı.Sanki yaşam tüm olasılıkları denemekistiyordu. Ama bundan 500 milyon yılönce, bu yaşam deneyi sona erdi vekitlesel tür yok oluşu başladı. Bu dö-nemde yaşayan türlerin çoğu yumuşakgövdeli olduğu için ne yazık ki fosil-leşme oranı çok düşük. Bu yüzden deo dönemde kimlerin yok olduğu ya dane olduğu konusunda net bir resim çi-zilemiyor. Fakat en iyi kanıtları ka-buklu canlılardan kalanlar sağlıyor.Trilobitler bu dönemde, bir daha gö-

86 Bilim ve Teknik

K-T’de her ne olduysa o dönemi göremeyen, T-rex’in birkaç boy küçüğü vejeteryanStyracosaurus’un fosillerinden yararlanılarak yapılan canlandırma.

Çağ Dönem Yaşam Tarihinin Olayları

Senozoik Kuvaterner Halosen (10 000) En eski insan

Pleyistosen (1-2 myö)

Tersiyer Piyosen (11 myö)

Miyosen (25 myö) Otçul memeliler

Oligosen (40 myö) İlk filler

Eosen (60 myö) İlkel at, deve, gergedan

Paleyosen (70 myö) İlk Primatlar

Mesosoik Kretase (135 myö) Dinozorlar

Jurasik (180 myö)

Triyas (225 myö)

Paleozoik Permiyen (270 myö) Memelileri andırır sürüngenler

Pensilvaniyen (305 myö) İlk sürüngenler

Missisipiyen (350 myö)

Devonyen (400 myö) İlk amfibiyanlar ve ormanlar

Siluriyen (440 myö) Havada soluyabilen hayvanlar

Ortovisyen (500 myö) Trilobitlerin yayılması, omurgalılar

Kambriyen (600 myö Omurgasızlar

Prekambriyen Deniz algleri

(2-4 milyar)

rünmemek üzere kayboluyor. Bu dö-neme ait neredeyse kesin olan şeysedeniz seviyesinin değişmiş olması.

Geç Ortovisyen (500-430 myö)Her şeyin oturmuş gibi göründüğü

bu dönemde, bundan 440 milyon yılönce bazı hayvan gruplarının türleri-nin neredeyse yarısının yok olduğunugörüyoruz. Kitlesel tür yok oluşununnedeni buzul çağının başlaması gibigörünüyor. Buzul oluşumu, bazı ılı-man bölgelerde yaşayan canlıların ya-şam alanlarını ortadan kaldırarak onla-rın yok olmasına neden olmuş. Buzul-lar suyu eksilterek deniz seviyesinindüşmesine neden olmuş. 500 bin yılile 1 milyon yıl arası bir süre içinde birikinci büyük tür yok oluşuna rastlıyo-ruz. Buzullar erimeye başladığında de-niz seviyesi hızla yükseliyor ve yeniuyum sağlamış olan türler daha yenibir çevreye uyum sağlamak için zorla-nıyorlar. Yine de, diğer dönemlerlekarşılaştırıldığında az zarar görmüş birdönem.

Geç Devonyen (395-345 myö)Bu dönemdeki kitlesel tür yok olu-

şunun ne kadar sürdüğü konusundayeterli veri bulunmuyor. Bilim adamla-rı bu sürenin 500 bin yılla 15 milyon yılarası olduğunu düşünüyorlar. Ayrıca,tek bir kitlesel yok oluş mu yaşandı,yoksa Ortovisyen döneminde olduğugibi bu birden fazla mıydı sorusuna dakesin bir yanıt verilemiyor. Bu belirsizdönemde bilinen şey şu ki, tüm türle-rin % 70’i yok oldu. Deniz canlıları tat-lısu canlılarından daha çok zarar gör-müştü. Barakhiapodlar, ammonitler, vebirçok omurgasız deniz canlısı zarar gö-rürken, karada bazı bitki türleri ve am-fibiyanlar evrimlerine yeni başlıyordu,ve oralarda pek bir kayıp görünmüyor-du. Bu verilere dayanarak bilim adam-ları, ılıman iklimlerde yaşayan canlıla-rın yıkıma uğramış olmasını iklim de-ğişikliği kuramına bağladılar. Yerkürebu defa da küresel soğumayla karşıkarşıyaydı. Soğuma sığ sularda oksijendüzeyinin düşmesine yol açmıştı.

Permiyen Sonu (280-225 myö)Çeşitlilik Karbonifer dönemde ol-

duğu gibi Permiyen dönemde de pat-lama yaşamıştır. Denizlerde mercanlarve mercan kayalıklarında yaşayan can-lıların çoğalması (günümüzde bile en

çok türü barındıran yaşam alanlarıdır)ve karada amfibiyanların ve sürüngen-lerin evrimlerinin sürüyor olması renk-li bir dünya yaratıyordu. Ama Permi-yen başladıktan 100 milyon yıl sonradenge bozulmuş, Dünya tarihinde gö-rülmüş en büyük kitlesel tür yok olu-şu yaşanmıştı. Deniz canlılarının%96’sı ve omurgalı kara canlılarınındörtte üçü yok olmuştu. Bilim adamla-rı Permiyendeki yıkımın deniz seviye-sindeki çalkalanmalarla, dolayısıylatuzluluk oranlarındaki değişimlerle,volkanik hareketlilikle, ve en önemlisiiklim değişikliğiyle birlikte geldiğinidüşünüyorlar.

Geç Triyas (225-190 myö)Aslında çok da önemli olmayan bir

kitlesel tür yok oluşu olduğu görüşüyaygınsa da, bazı bilim adamları bu dö-nemde tüm ailelerin dörtte birinin yokolduğunu da söyler. Bu dönemdeki türyok oluşlarının bir tane mi yoksa dahafazla mı olduğu netlik kazanmamış ol-sa bile, bu dönemde böceklerden, sün-gerlerden ve omurgalılardan birçok türyok olmuştur. Birçok türün yok olması,başka türlerin gelişmesini, evrilmesinisağladığı için, bu olayla dinozorlara birkapı aralanmış oldu. Triyas dönemdeyaşanan yıkımın nedenleri, çok çekicibir dönem olmaması yüzünden üzerin-de az çalışılmış olması nedeniyle, çokbilinmemektedir. Ama iklim değişikli-ği ve dolayısıyla artan yağış oranı budönem için başta gelen kuramdır.

Kretase-Tersiyer Sınırı (K-T) (65 myö)Kretase ve Tersiyer arası dönemde,

tüm kitlesel tür yok oluşlar arasında enünlüsü yaşanmıştır. Türlerin % 85’iyok olmuştur. Sanıldığı gibi bu dönem-de yalnızca dinozorlar yok olmamıştır.Uçabilen dinozorlar, deniz sürüngenle-ri, balıklar, planktonlar ve bitkiler deyok olmuştur. Son dört kitlesel yıkım-da ayakta kalmış olan ammonitler bileK-T’den payına düşeni almıştır. Fakat,memeliler, kuşlar kaplumbağalar, tim-sahlar, kertenkeleler neredeyse hiç za-rar görmeden bu dönemi atlatmışlardır.Bu yıkımın nedenleri kapsamlı olarakaraştırılmaktadır. 1980’lerde Alvarez’inyayını araştırmacılar için tetikleyici birgüç oluşturmuştur.

Bugün içnde yaşadığımız ekolojikçevrede gördüğümüz türlerin sonsuzakadar yaşayacağını düşünmek bir ya-nılsamadır. Bir biçimde evrimin sonnoktası olan yok oluş yine yaşanacak.Zaten, gözümüzün önünde hergünbirkaç tür yok oluyor. 6. kitlesel türyok oluşun sonuçlarını şimdiden kes-tirmek zor olmasa gerek

Özgür ErginKaynaklarGore, R., “Extinctions”, National Geographic, Haziran, 1997Kauffman, E.,G., Walliser, O., H., “Extinction Events in Earth His-

tory”, Lecture Notes in Earth Science, Springer-Verlag, Almanya,1990

http://nitro.biosci.arizona.edu/courses/EEB105/lectures/extinction/ex-tinction.html

http://www.bbc.co.uk/education/darwin/exfiles/http://www.enn.com/features/1998/09/091698/fea0916.asphttp://www.ucmp.berkeley.edu/diapsids/extinction.htmlhttp://www.worldbook.com/fun/wbla/earth/html/ed12.htmhttp://www.worldbook.com/fun/wbla/earth/html/ed13.htmhttp://www.worldbook.com/fun/wbla/earth/html/ed15.htm

Kasım 1999 87

Bir Jurasik dönem balığı fosili çıkarıldıktan hemen sonra. (Almanya)