Bilinmeyen Tampon Ukrayna

25
İLKNUR YAYLA Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Türkistan/Kazakistan Tel: 0077079592360 E-posta: [email protected] 1

Transcript of Bilinmeyen Tampon Ukrayna

İLKNUR YAYLA

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi

Sosyal Bilimler Fakültesi

Uluslararası İlişkiler Bölümü

Türkistan/Kazakistan

Tel: 0077079592360

E-posta: [email protected]

1

BİLİNMEYEN TAMPON UKRAYNA

( UNKNOWN BUFFER ZONE in UKRAINE)

ÖZET

Ukrayna jeostratejik öneme sahip olan bir tamponbölgedir. Bu bölge sistem içinde Rusya ve AB arasındakalmıştır. Ukrayna’nın batıya doğru politikalaristemesinden dolayı bölgesel ve uluslararası olaylaraneden olmuştur. Doğu ve Batı arasında kalan Ukrayna’nınArap Baharındaki ve Kırım krizindeki yeri çok önemlidir.Çin’in Rusya, ABD ve AB’ye güç potansiyelini artırmaarayışlarına da bu önemle yaklaşılmıştır. Montrö BoğazlarSözleşmesi sorumluluğunda kalan Türkiye’nin bu süreçiçerisindeki Ukrayna’ya olan etkileri de göz ardıedilmemektedir. Bölgesel ve süper güçlerin arasında kalanUkrayna’nın uluslararası sistemdeki çıkarların anamerkezi haline gelmiştir. Bu yüzden diplomasisüreçleriyle uzlaşma dönemi başlamıştır. Bu çalışmanınamacı Uluslararası sistemde süper gücün ve güçlerdengesini sağlamaya çalışan aktörlerin arasında kalanUkrayna’nın sistem içindeki yeri ve sistem üzerindekiolaylarda üstlendiği rolü ortaya konulmaktadır.

Anahtar kelimeler: Ukrayna ve Çin, Arap Baharı, Rusya,Kırım, Montrö Boğazlar Sözleşmesi

ABSTRACT

Ukraine has got a very importance geostrategic’sbuffer zone. This area into system has remained betweenRussia and EU. When Ukraine’s foreign politics had

2

aproached to sound politics Western through to havecausative in regional and international events. Ukraine’sposition between Eastern and Western is very important inthe Arap Sring and Crimea Crisis. That this significansehas also approached China’s seeking to increase powerpotential to Russia, the USA and the EU. Montreux StraitsConvention of Turkey’s responsibilities also not ignoredwithin this process impact on the rest of Ukraine.Ukraine had torn between the regional power andsuperpower has become the main center of interests in theinternational system. Therefore, The reconciliationprocess started with a period of the diplomatic.Therefore, in this work in the international systemsuperpower and the forces of balans of power’s actorsbetween Ukraine’s who are being introduced to ensure thestability and the role being played in the events on thesystem.

Key Words: Ukraine and Chinese, The Arap Spring, Russia,Crimea, Montreux Straits Convention

1.Genel Yaklaşımlar ve Teoriler

Uluslararası sistemde her devletin jeopolitikkonumu vardır. Stratejik konumunun şekillenmesindebulunduğu coğrafya önemli bir etkendir. Stratejik vejeopolitik etkenler uluslararası sistemin kurulmasındaönemli bir yapıya sahip olmuştur. Coğrafi keşiflerinardından uluslararası sistemde devletlerarasında sınırsızbir rekabet yaşanmaya başlamıştır.15.yy’dan 17.yy’a kadarolan süreçte uluslararası sistemde ilk defa jeopolitik vejeostratejik adımlar coğrafi verilere dayanılarak birdevleti ya da topluluğu yönetme girişimleri başlamıştır.

3

Bu gelişmeler sonucunda bilimsel olarak jeopolitikkavramı ilk kez Fransız Mareşali Vauban’dır. Vauban(1633-1707) araştırmaları ile günümüzde, ‘bölgesel düzenleme’olarak adlandırılan (amenagement du territorie) bilimselyaklaşımın ilk kuramcısı ve uygulayıcı olarak geçmiştir.(SEVGİ – 1988- sf: 216 ) Buna bağlı olarak da bir ülkeninjeopolitik değerleri söylendiğinde onun hangi iklimkuşağında bulunduğu, denize ve okyanusa açılımı, anaulaşım güzergâhları, önemli kavşak noktalarına uzaklığıve komşuları o ülkenin uluslararası sistemdeki yerineteşkil eder. Bu durum aslında o ülkenin dünya siyasetindeönemli güç merkezlerine olan uzaklığı ve önemli çatışmabölgelerine olan uzaklığı da denilmektedir. ( YILMAZ-2014- sf:1)

Uluslararası sisteme giren jeopolitik kavramınınhenüz tam bir tanımı yapılamamaktadır. Jeopolitikkavramı, Yunanca ‘geo’ ile ‘politeia’ sözcüklerindenoluşup ‘toprak’ ve ‘politika’ ikileminden oluşmaktadır.Yani yerel ya da uluslararası alanda politika ve coğrafyaarasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Batıda 19 yy’denitibaren ortaya çıkarak siyasal bilim dalları arasınagirmiştir. Alman coğrafyacı ve antropolog olan FriedrichRatzel bu kavramı ‘ devletlerin coğrafi özellikleriylesiyasetleri arasındaki ilişkileri inceleyen bilim’şeklinde jeopolitik kavramını kullanmadan tanımlamıştır.Rudolf Kjellen’e göre jeopolitik, ‘coğrafi oluşum vemekân içinde bilimsel olarak devletin incelenmesi vedeğerlendirilmesidir.’ şeklinde tanımlamada bulunmuştur.(YILMAZ-2014-sf.3)

Genel olarak jeopolitik devletlerin coğrafiyapılarıyla siyasi ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır.Jeopolitik o ülkenin elinde bulundurduğu coğrafiyapılarıyla sistem içerisindeki uluslararası olaylarda yada bölgesel olaylarda önemli bir faktör konumundadır.Sistem içerisindeki güçlü devletler, orta derecede güce

4

sahip olan devletler ve güçsüz devletlerarasındakiilişkilerde de önemli rol oynamaktadır. Bununla birliktejeopolitik özellikle değişen coğrafi değişkenlerlebirlikte uluslararası politikaları anlamayı, açıklamayıve tahmin etmeyi hedefleyen bir dış politika analizmetodu olarak da gösterilmektedir. Jeopolitik ‘birdevletin, devletler grubunun veya bölgedeki devletlerinmevcut coğrafi değerleri üzerinde güç değerlendirilmesiniyapan ve etkisine aldığı o zamandaki dünya güç merkeziniinceleyen, değerlendiren, hedeflerini ve bu hedeflereulaşma şart ve aşamalarını araştıran, ortaya koyan bilimdalı’ olarak da tanımlanmaktadır.( YILMAZ-2014-sf:3)

Jeopolitik 20.yy’un uluslararası sistemde güçlü,orta derecede güce sahip ve güçsüz devletlerin sistemiçindeki stratejik değerlerini ve konumlarını belirleyenetkin bir unsur haline dönüşmüştür. Bu nedenleJeopolitik, devletin sahip olduğu değerleri doğrudanetkilemektedir. Bu değerler siyasi, askeri, ekonomi,dini, sosyal ve kültürel alanlarına da yansımaktadır.Devletin sistem içerisindeki gücü ve stratejikhedeflerini belirlemede önemli bir rol de üstlenmiştir.Uluslararası sistem Sovyetler Birliğinin dağılmasındanitibaren iki kutuplu sistemden sıyrılmıştır. ABD ve SSCBarasındaki iki kutuplu sistem yerini artık sadece birABD’nin sistem içinde süper güç konumuna geldiği biryapıya dönüşmüş olacaktır. Yalnız bu yapı belirli birdönemi kapsamaktadır.(KANTARCI-2008-sf.51)Günümüzdeuluslararası sistem çok kutuplu sistem halinedönüşmüştür. Çok kutuplu sistem tek bir gücün hakimolmadığı süper güce sahip olan devlete karşı gücünüdengede tutmaya çalışabilecek güçlü devletlerde ortayaçıkmıştır. Şu an da uluslararası sistemde tek bir süpergüce sahip olan devletten söz edilmemektedir. Bununyerine ulus üstü bir organizasyona sahip bir AvrupaBirliği, Birleşmiş Milletlerde yaptırım gücünüengelleyebilecek ve veto edilmesine izin verilmeyecek

5

olan ülkelere de sahiptir. Bunun yanı sıra Uzak Doğu dason dönemde ekonomik büyüme hızıyla ABD’yi geride bırakanÇin, (AKKAYA-2014-sf.4) uluslararası ekonomi pazarıncazibesini elinde tutan Hindistan, Pakistan, Tayland,Orta Asya ülkeleri ve uluslararası sistemde SSCB’nindağılmasına rağmen uluslararası blokların, işbirliğiörgütlenmelerin, ekonomik birlikteliğin büyük ortaklığınıelinde bulundurabilen bir Rusya vardır.(SARAÇLI-2008-sf:3)Uluslararası organizasyonlar, ekonomik işbirliğiörgütleri, bölgesel örgütlenmeler, vb. gibi gruplaşmalarsistem içinde artık belli grupların sistemin süper gücünüetkileyebileceğini de göstermektedir.

Uluslararası yapı ve etkileşim halindeki birimlerbirbirleriyle doğrudan ilişkilidir. M. Kaplanuluslararası sistem yapılarını altı grup daincelemektedir. ‘güç dengesi, gevşek iki kutuplu sistem,sıkı iki kutuplu sistem, birim veto, evrensel vehiyerarşik’ şeklinde ele almıştır. Buna bağlı olarak daher sistemin durumunu açıklayabilecek beş değişkenisaptıyor. Bunlarda sistemin gerekli kuralları,transformasyon kuralları, aktör sınıflandırıcıdeğişkenleri, olanak değişkenleri ve bilgi (information)değişkenleri olarak saptamaktadır.( ONULDURAN-1982-sf:66)

Uluslararası yapıların ve politikalarınincelenmesinde açık bir biçimde ‘uluslararası düzey’ortadan kalkma tehlikesi ile karşı karşıya gelmektedir.Bu alana yapılan indirgemeler sonucunda uluslararasıilişkiler incelemelerini ulusal ya da ulus içi ve devletötesi aktörler düzeyine indirecektir. Öte yandan, birbaşka cephede görülen eğilim devletleri aşmak veuluslararası politikayı ‘devlet-üstü’ örgütleri esasolarak tanımlamak yönünde olmuştur. 20.yy da uluslararasısistem ve ilişkiler dâhil her şey ‘fen’ tarafındanetkilenerek sistem içerisindeki jeopolitik de önemi

6

kazanmaktadır. Yeni keşif, icatlar ve yeni riskler büyükbir hızla ortaya çıkmaktadır. Çevre kirlenmesi artmakta,fakat teknolojinin sonuçta bununda üstesinden geleceğiinanç olarak da devam etmektedir. Askeri teknolojidekigelişmeler bir dönemde istikrarı sağlamak ve sistemiçerisindeki güçlü kavramını korumaya devam etmektedir.Bu istikrar her dönemde büyük bir yarış içerisinde devametmektedir. Uluslararası sistemde üzerinde durulmasıgereken konular olarak nüfus patlaması, enerji açığı,çevre kirlenmesi, yiyecek maddeleri kıtlığı hep üzerindedurulması gereken konular olmaktadır. Çok ulusluşirketler bu konular üzerinde durmadan sistemiçerisindeki devletler üzerinde ekonomik gücündevamlılığını sağlamak için rekabet halindedirler.(a.g.e.- 1982- sf.135)Uluslararası sistemdeki devletlerrekabet halinde olduğu alan küresel güç kaynağına sahipolmaktır. Küresel güç kaynağı bütün alanlarda kendiniötekilere karşı üstün görmek ve üstün tutmaktır.Uluslararası sistem konusu itibariyle idealistler verealistler arasından başlayarak yöntem olarakgelenekselciler ve davranış salcılık arasında devametmiştir. Realizme sistem getiren neo-realistler vesistemsel bakış açısını işbirliği yapmaya öne süren neo-liberaller, ezen ve ezilen ülkeler arasında sınıfdurumunu belirtmeye çalışan neo-marksistler de sistemiçerisinde etkili olmuştur. Son olarak da deney, gözlemve ölçülebilir düşünceyi bölme üzerine bakış getirenpozitivistlerle de beraber post-pozitivistler her şeyinbirbirine bağlı olduğunu söyleyerek uluslarararasısistemin geçmişten günümüze kadar olan süreçteuluslararası ilişkilerin doğa bilimi olmayacağınısöylemektedir. Sistem içerisindeki yaklaşımlarla birlikte‘güç’ kavramının da bu sistemin en önemli bir faktörüolarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası sistem birdevletin sistem içerisinde var oluşunu kanıtlamak içinsistem içerisindeki ötekilere karşı kabul ettirmek için

7

başvurduğu ‘güç ve çıkar ilişkisinden’ meydanagelmektedir.( AKKAYA-2014- sf.10)

Günümüzdeki uluslararası sistem, siyasi ve askerigüç yanında ekonomik gücün öne çıkışı, asimetrik güçdengesi, karşılıklı bağımlılık, etnik ve dini kimliklerintekrar öne çıkışı, ulusüstü yapılar ve ulus-devletyapısının şekillenmesi gibi daha çok küreselleşme,modernizm ve post-modernizmin getirmiş olduğu akımlar ileşekillenmektedir. Küresel ekonomik güç değişim vedinamikleri 21.yy ilk yarısının temel dinamiğinin coğrafiolarak Avrupa-Atlantik bölgesinden Asya-Pasifikbölgesine; ülke grupları bakımından ise, gelişmişülkelerden gelişen ülkelere doğru bir ekonomik güçkayması olarak görülmektedir. Küresel ölçekte güç kayması2. Dünya savaşından itibaren ABD’nin eline geçmiştir.Batı’nın 2.Dünya savaşından yıkımla çıkması bu gücün eldeğiştirmesine neden olmuştur. İki kutuplu sistem sonundaküresel güç yine ABD elinde olmuştur. Günümüzde küreselgüç stratejik büyük güç mücadelesi Asya-Pasifik bölgesinekaymıştır.(ŞENAY-KOÇAK-2014 sf.24-25)Çin ve diğerülkelerin askeri kapasitelerini hızla geliştirmekteolması, ABD’nin aktif güç dengeleme stratejisini terkederek müdahale yetkisini bölgesel güçlere bırakmıştır.Avrupa’dan uzaklaşarak yeni bölgesel müttefikler araması,dünyanın içinde bulunduğu ağır ekonomik kriz nedeni ilemüdahalelerin sivil güç-istihbarat işbirlikleri, askerioperasyon niteliğine dönüşmesi, Soğuk Savaş’ınuluslararası güvenlik kurumlarının(NATO, BM vb.)işlevlerini kaybetmelerine neden olmuştur. Sistemdebölgesel güçlerin ve güvenlik çözümlerinin ortaya çıkmayabaşlamasına sebebiyet vermektedir. Yeni oluşan bu küreseldüzende güç dengesinin nasıl şekil alacağı ise, ABD-Çinrekabeti kadar; Rusya, AB ve Japonya’nın sistem içindehareketlenmeleriyle birlikte küresel güçler arasındakiilişkilerin yolu belirlenmiş olacaktır.( AKKAYA-2014-sf:22)

8

Günümüzdeki uluslararası sistem yenidünya düzeniadı altında küresel bir dünya düzeni oluşturmakhedeflenmektedir. Küresel dünya düzeni paranın bütünpazarlarda rahatça dolaşmasını sağlamak, bütün ekonomikyapıları birbirine entegre ederek devletler arasıilişkileri karşılıklı bağımlı yapılar halinegetirmektedir.( TÜRKCAN-1979-sf.92) Devletler arasındakibu döngü uluslararası sistemde anarşik bir düzenyapısının kurulmasını da engellemektedir. Yanidevletlerin üstünde herhangi bir tek merkeze bağlı birotorite kabul edilmemektedir. Uluslararası sistemkarşılıklı ilişkilerin herhangi bir olay ve sorunlarkarşısında uzlaşma ya da diplomasi araçları kullanılarakdevletlerarasındaki ilişkiler geliştirilmeyeçalışılmaktadır. Uluslararası sistemde her devletin kendiçıkarlarını ve gücünü korumak için verdiği mücadelelersonucunda devam eden bir sürece sahiptir. Yenidünyadüzenin ortak ekonomik pazar anlayışı, karşılıklıbağımlılıkların artması devletlerarasında sistemdebölgesel örgütlenmelerin kurulmasına neden olmaktadır.(SARAÇLI-2008-sf.2)

2.Ukrayna’nın Uluslararası Sistemdeki Rolü

Uluslararası sistem devletlerin sistem içindevarlığını korumak ve devamlılığını sağlamak için sistembir süreçler bütününden oluşmuştur. Görüldüğü sistemkendi içinde belirli bir düzeni kurmak için sürekliarayış içinde olmuştur. Bu süreç boyunca her dönem içindesistem farklı devletlerin öne çıkmasına neden olmuştur.Sistemdeki hareketliliğin en fazla olduğu dönem Sanayiinkılabının gerçekleşmesiyle birlikte bilgi ve teknolojidönemine girilmesiyle olmuştur. Günümüzde sistem bilgiyive teknolojiyi üretebilen, geliştirebilen ve pazarlarasürebilen devletlerin sistem içine hâkim olmasına nedenolmaktadır. Bununla birlikte de her devletin sahip olduğujeopolitik konum da o devletin sistem içindeki

9

üstleneceği rolleri belirlemektedir. Bu sistem içerisindeUkrayna SSCB’nin dağılmasından sonra 1991 yılındanitibaren sistem içine girmeye başlamıştır.

Ukrayna’nın jeopolitik konumunun belirlenmesindesahip olduğu yüz ölçümü 603.700 km²’dir. Eski SSCBülkeleri içinde on beş cumhuriyetten biri olan Ukraynayüz ölçümü ile Rusya Federasyonu ve Kazakistan’dan sonraüçüncü büyük ülkedir. Yönetim şekli cumhuriyettir.Komşuları batıda Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanyave Moldova, kuzeyinde Beyaz Rusya, kuzey doğusunda vedoğusunda Rusya Federasyonu, güneyinde ise Karadeniz yeralmaktadır. 2012 verilerine göre Ukrayna’nın nüfusu 45milyon 559 bin 235 olarak verilere geçmiştir.(bkz.http://www.haber7.com/dunya/haber/953549-ukraynanin-nufusu-19-yil-sonra-artti Erişim tarihi.17.04.2015) Buverilerle birlikte nüfusun % 71’i Ukraynalı, %24’ü Rus,%5 diğer ( yaklaşık 250.000 Tatar), bununla birlikteazınlık olarak da Moldovalılar, Polonyalılar, Macarlar,Romenler, Rumlar, Almanlar, Bulgarlar ve Ermeniler yeralmaktadır. (YILDIRIM-2010-sf:41)Para birimi Grivnya vebaşkenti Kiev’dir. Ülkenin önemli şehirleri olarak daKharkiv, Liviv, Donetsk, Odessa, Dnipropetrovsk veSaporoshye gösterilmektedir. Resmi dil Ukraynacadır.İletişim dili olarak da ağırlıklı olarak Rusçakullanılmaktadır. Dini Hristiyanlık olarak gösterilse deülkede güney ve kuzeyin de Katolik ve Ortodoks mezhepleriağırlıklı olarak inanç sistemleri vardır. Ülke önemlilimanlara sahiptir. Bunlar: Odessa, Kheron, Nikolayev veSivastopol’dur.(BİLENER-2007-sf.116-117-118)(ERTAN-2005-sf.112-113)

Ukrayna’nın coğrafi şekilleri %70’i alçak, %25’iyüksek ve %5’i dağlık arazileri %55’i ekilebilir tarımarazilerine sahiptir. Ukrayna’da doğal ormanlarınvarlığı, mineral bakımından zengin suları, tedaviçamurları, akarsuları, gölleri ve deniz kıyısına olan

10

yakın bütün bölgeleri turizm açısından imkânlar sunarakhizmet vermektedir. Ukrayna’nın sahip olduğu Kerç BoğazıAzak Denizini Karadeniz’e bağlamakla kalmayıp Don veKuban’daki buğday tarlalarının da giriş kapısıdır. Ker.Boğazı’nın önemi Karadeniz kıyılarından başlayarak OrtaAsya’ya kadar olan bölgeyi hitap etmektedir. Bu boğazRusya Federasyonu’nun tarih boyunca Karadeniz’den sıcakdenizlere inme politikasından stratejik öneme sahipjeopolitik bir bölgedir.( YILDIRIM-2010-sf:44)

Ukrayna Rusya Federasyonu ile Avrupa’nın en uzunsınırına sahipliği vardır. Bu sınırın Ukrayna tarafındansavunulması gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Bölgede KarpatDağları’nın olması engel gibi gözükse de bölge düz vegeniş ovalara sahiptir. Karpat Dağları’nın varlığıbölgeyi savunmasız bırakmaktadır. Bu nedenle Ukrayna’nıncoğrafi bütünlüğe sahip olmaması bölgeyi tarih boyuncaçeşitli sebeplerle işgallere maruz bırakmıştır. Bu durumda Ukrayna’nın siyasi ve sosyal gelişiminde büyük roloynamıştır.(YILDIRIM-2010-sf:44)(BİLGENER-2007-sf.118-119)Ukrayna’nın jeopolitik konumunun topraklarınınverimliliği ve iklim şartlarının tarım için uygunolmasından dolayı ‘chernozyon’ adı verilen siyahtopraklara sahip olmasından dolayı yılda iki kez hasatyapılmasına neden olmuştur. Ukrayna’nın bu kadar verimlitopraklara ve tarıma uygun iklim koşullarına sahipolmasından dolayı tarih boyunca Avrupa’nın ‘tahıl ambarı’olarak anılmasına da neden olmuştur. Dünyada tarıma enelverişli topraklara sahip olan Ukrayna son dönem de Çinile tarım topraklarının geliştirilmesi ve pazarakiralanmasında konusunda anlaşma yapmıştır. Bu anlaşmasonucunda Çin’in aldığı topraklar Hollanda ve İsrail’inyüzölçümünden büyüktür. Çin tarım arazilerinin %7’isinikiralayarak bölgede Rusya, AB ve ABD çıkarlarının üstünekendi baskın gücünü de ortaya koymak istemektedir. Bölgeuluslararası güçlü devletler tarafından bir pay almaalanına dönüşmüştür. Bu alan sonucunda Çin imzaladığı 25

11

yıllık anlaşma ile bölgede Çin firmalarının bölgeyeyerleşmesineolanaksağlamıştır.(bkz:http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013.09.130923_tarik_cin_toprakErişimTarihi:17.05.2015)Bununla birlikte Ukrayna’nın yer altı kaynaklarıbakımından çok zengin bir ülkedir. Demir, çelik, demiralaşımları, manganez üretiminde dünyanın en önemliüreticilerinden biri olmuştur. Ülkenin Pridneprovye,Priazzovye, Donbas ve Zarkarpatya’da altın;Dnipropetrovsk ve Kirovograd bölgelerinde atom enerjiistasyonlarında kullanılan uranyum yatakları dagünümüzdeki enerji kaynaklarına olan bağımlılıkUkrayna’yı farklı bir yere koymaktadır. (YILDIRIM-2010-sf.45)

Ukrayna’nın 1991 yılında bağımsızlığını aldıktansonra kontrolcülüğe dayalı ekonomiden serbest piyasaekonomisine geçiş yaşamıştır. Bu süreçte ülkedehiperenflasyonla, döviz krizleriyle ve toplumsalengellerle karşı karşıya kalmıştır. Bununla birlikte 1999yılından itibaren ekonomik giderek düzelmeye başlayarak2002 yılında istikrar sağlanılmıştır. Serbest piyasaekonomisine geçildikten sonra Ukrayna ekonomisinde olumlusinyaller alınmıştır. Ekonomi de fiyatlar ve ticaretserbest hale getirilmiştir. Fakat ekonomik çeşitliliğinarz edilmemesi ve pazar bulunamaması nedeniyle dışticarette sorunlar meydana gelerek ekonomik yapı budurumdan olumsuz etkilenmiştir. Dış ticaret alanındaülkelerin korumacı tedbirler uygulamasından dolayıUkrayna ihracatta büyük sorunlarla karşılaşmıştır. Bununsonucunda da ülke ekonomisi için yabancı yatırımlaraihtiyaç görülmüştür. Ukrayna SSCB döneminde en gelişmişsanayi ülkesi olarak gösterilmekteydi. SSCB’nindağılmasından sonra Ukrayna da bununla birlikte %30’unasahip olduğu savaş sanayisi elde etmiştir. Savaşsanayisine sahip olan Ukrayna %40’lık işçi sınıfınınçalıştığı bir ekonomik yapısı oluşmuştur. Tarım ülkesi

12

olmasına rağmen Ukrayna özellikle füze teknolojisinde,elektronik navigasyon aletlerinde ve jet radarlarındaileri bir düzeye sahip olmuştur. Ukrayna’nın yanlışenerji kullanım politikaları nedeniyle Rus doğal gazınabağımlı hale gelmiştir. İhtiyaç duyduğu petrolün %60’ınıRusya Federasyon’undan, %24’ünü Kazakistan’dan ithalederek sadece %16’sını kendisi üretebilmektedir.(YILDIRIM-2010-sf:47)

2010 yılında benimsenen Ukrayna’nın Doğal Gazı vePetrolü programla Rusya Federasyonuna olan enerjibağımlılığını azaltma stratejisini belirlemiştir. Odessayakınlarındaki Pivdenny petrol rafinerisinimodernleştirme çalışmalarının bitirilmesiyle birlikteKazakistan, Azerbaycan ve Orta Doğu petrollerinin Avrupapazarlarına taşınması da hedeflenmektedir. Ukrayna’nınenerji politikasının temelinde Hazar petrolünün, Mayıs2002 yılında tamamlanan Odesa-Brody petrol boru hattınınDruzba boru hattına bağlanarak Batı Avrupa’ya taşınmasıoluşturulmaktadır. Bu boru hattının, Almanya’nınWillhemshaven limanlarını ve Leuna rafinerisi ilePolonya’yla yapılan anlaşma gereği boyunca Baltık Denizikıyısındaki Gdansk şehrine kadar uzatılması da bupolitikanın içinde yer almıştır. Fakat BP ve Rus ortağıpetrol şirketi gibi şirketlerin bu boru hattının tersineişleterek Ural petrolünün Karadeniz’e aktarılmasını talepederken, AB Polonya’da Polack’a kadar uzatılmasını; ABDise doğu-batı yönünde işletilmesini istemektedir.Ukrayna’nın tampon bölge olmasındaki faktörlerden biribölgenin geleceğin enerji ihtiyacını karşılamak isteyenAB’ye karşı doğal gaz boru hattı taşımacılığında köprügörevi üstlenmesidir.(YILDIRIM-2010-sf:48)

3.Ukrayna’nın Yeni Jeopolitik’e Adımı

SSCB’nin dağılmasından sonra siyasi yapısınıntemel ilkelerini 1996 yılında kabul edilen anayasa ilebelirleyen Ukrayna anayasasında ‘egemen ve bağımsız,

13

demokratik, sosyal ve hukuk devleti’ tanımını yapmıştır.Bu anayasa ile birlikte devlet yapısı Ukrayna devletbaşkanı, yürütmenin ve devletin başı olup doğrudanseçimle, beş yıllığına seçilir. En fazla iki dönembaşkanlık yapabilir. Ülkenin şuan ki devlet başkanı PetroPorosenko’dur.(bkz.http://tr.euronews.com/tag/petro-porosenko/ Erişim Tarihi:21.04.2015) Ukrayna’da 1989yılında başlayan milli hareketi temsil etmek üzere RukhPartisi kurulmuştur. Bu parti sayesinde Ukrayna çokpartili siyasi sisteme geçmiştir. Ukrayna’nın 1994yılında parlamentosunda yasadışı ticari bağlantıları olanfakat ticari yapısını tam olarak oluşturamamış olan‘milli komünistler’ güçlü olarak başa gelmişlerdir.Sovyet sonrası politik haklarını yolsuzluk, malispekülasyon ve dış ticaret (özellikle Rus enerjisiniyeniden ihracatı ve silah satışları) yoluyla 1998 yılınakadar ekonomik güce dönüştürmüşlerdir.1998 yılındakiikinci parlamento seçimlerinde ‘merkeziyetçi vepragmatik’ partiler halinde yapılanma olmuştur. Bu durumsonucunda yönetimde olanlar merkezi oligarşilerinyolsuzluklarına göz yumarken, merkezi oligarşilerde burejime siyasi olarak destek vermişlerdir. Ülkedekipartileri dört grupta toplanmıştır: Merkezi Sağ, MerkeziBaşkanlık(Pro-Presidential Center), başkanlık KarşıtıGruplar ve Ukrayna Komünist Partisi şeklindedir.(ERTAN-2005-sf-110-111) 2002 yılında ise durum Ukrayna’daKomünist Parti iktidarına son verilmesi açısından daönemli olmuştur.(YILDIRIM-2010-sf.50) Ukrayna yaşadığıbütün bu süreçlerle birlikte demokrasiyi bünyesinesindirememiştir. Otoriter rejim yapısıyla ülke yönetimidevam ederek etnik ve bölgesel olarak yaşanan ekonomik,kültürel ve tarihsel süreçlerin farklılığı nedeniyle busiyasi yapısına da yansımaktadır. (BALCI-2014- sf. 2-3)

Ukrayna’nın dış politikasına bakıldığında daha çokbölgesel boyutta olduğu görülmektedir. Bölgesel boyuttaolmasına rağmen çok yönlü bir şekilde yapmaktadır. Bu

14

politikalarını 1993 yılında kabul ettiği ’Ukrayna DışPolitikasının Temel Yönelimleri’ adlı belgeye göre veBirleşmiş Milletler Sözleşmesi ilkelerinin çerçevesindeyürütmektedir. Ukrayna dış politika stratejileriniülkeleri belirli gruplara ayırarak politikalaryürütmektedir. Bu politikaları şu şekilde kendinigöstermektedir.

-Devletlerarası ikili ilişkilerini geliştirme kapsamındakomşu ülkelerle, stratejik ülke konumunda olan ülkelerleve uluslararası siyasi sisteme etkisi olan ülkelerleikili ilişkiler kurmak,

-Avrupa Birliği ile siyasi ve kurumsal yakınlaşmasağlamak, NATO ile ilişkileri geliştirmek,

-Çok taraflı ilişkiler çerçevesinde uluslararasıörgütlerin faaliyetlerine katılmak ve bölgeselörgütlerde, forumlarda ve birliklerde etkin işbirliğindebulunmak, orta büyüklükte bir devlet olan Ukrayna içinuluslararası sistem üzerindeki etkisi bölge devletleriiçin tampon bir jeopolitik stratejik önem arz etmektedir.(YILDIRIM-2010-sf.51) Ukrayna’nın yaşamış olduğu tarihisüreç boyunca yönetime gelen kişilerin bir yandan batıyanlı politika yapması diğer taraftan SSCB dönemindenkalan komünist rejiminin etkisiyle birlikte dönem dönemBatının ikili ve çok taraflı yardımlarıyla desteklenenbölgesel gruplaşmalar içinde yer almayı tercihetmektedir. Ukrayna bu anlamda, bir yandan Orta ve DoğuAvrupa ülkeleriyle çeşitli örgütlerde yer alırken, diğertaraftan güneyde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nünve GUUAM(Gürcistan-Ukrayna-Özbekistan-Azerbaycan-Moldova)örgütlerinin kurucu üyesi olarak bölgesel jeopolitik birstratejiye de sahip olmaktadır.(a.g.e –sf.51)

Ukrayna bağımsızlığını kazandıktan sonra dünyanınüçüncü, Avrupa’nın ise en güçlü ordusunda sahip olarakuluslararası sisteme girmiştir. Nükleer silahların elinde

15

bulundurmasından dolayı avantajlı bir konuma gelmiştir.Fakat daha sonra ABD VE Rusya ile imzalamış olduğu 1994yılındaki anlaşma gereğince nükleer silahlarını kaldırmakararı almıştır. Ukrayna 1997 yılında, Milli GüvenlikKonseptinde dış politikada daha baskın olmak istemesinedeniyle ve ülkenin içindeki kaostan dolayı yenidensilahlı güçlerin yapılandırmaya gitme kararı almıştır.Fakat daha sonra ekonomik yapısı, mali yetersizliklerdendolayı bu tutumunu değiştirmiştir. Ukrayna’nın politikyapısı ve askeri yapısı arasındaki ilişkileri yapıcıdeğildir. Parlamentonun savunma ve askeri konulardaetkinliğinin ve kontrolünün az olması nedeniyle, askeriyapı politika sahnesinde doğrudan rol oynayarakuzlaştırmalı yapıdan uzak kalmıştır. Bu durum SavunmaBakanlığı ve Genel Kurmaylık arasında sürekli bir çatışmayaşanmakta, ülkenin savunmaya ayrılan yetersiz malikaynaklar da ülkenin iç ve dış tehditlere karşı birlikolmasını engelleyebilmektedir. (YILDIRIM-2010-sf.52)

Ukrayna’nın jeopolitik yapısından dolayı tarihboyunca çeşitli medeniyetlerin ve kültürlerin karşılaşmanoktası olmuştur. Kuzeyden gelen Normanlar ve güneydenYunanlılar ve Bizanslıların meydana getirdikleri Kievkültürü, daha sonra Türkler ve doğudan gelen Moğollarınsonradan ise Rusların Ukrayna’nın doğu bölgesindekihalkların bütünleşmesi sonucunda Avrasya kültürüne dayalıbir yapı meydana gelmiştir. Ukrayna’nın jeopolitikyapısına bağlı olarak geçirmiş olduğu bu tarihi süreçleriiki faklı kültürün oluşmasına neden olmuştur. Bununlabirlikte batıdan Polonyalılar ve Avusturyalılar üzerindengelen Batı medeniyeti de, ülkenin batı kesiminde oturanhalkın kültürel yapısına farklı bir toplumsal yapıgetirmiştir. Yani Ukrayna Doğu ve Batı kültürünü birarada bulundurarak kültürlerarası geçişin yaşandığı birbölge olmuştur.(YILDIRIM-2010-sf.54) Bu nedenle bölgedekuzey ve güney arasındaki jeopolitik bölgelerinde Doğu veBatı arasında kalan toplumsal bölünmeler, fikir

16

ayrılıkları, çatışmalar meydana gelmektedir. Bu durumsiyasetin yapısına da yansıyarak bir dönem doğu yanlısıbir dönem batı yanlısı liderler seçilerek ülke yönetiminegetirilmiştir.(YILDIRIM-2010-sf.69)(ÖZDAL-2014-sf.1)

4. Bölgesel Güçler Arasındaki Ukrayna

Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Ukraynauluslararası sistemdeki güçlü devletler için bir hammadde ve pazarı karşılayabilecek bir tampon bölgekonumunda olmuştur. Tampon bölge konumunda olmasındaSovyetler Birliğinden ayrılan ülkelere komşu olması,Kafkasya ve Hazar bölgesinde bulunan enerji kaynaklarınayakınlığı; bununla birlikte bu bölgeye olan ulaşımınkolaylaşmasını sağlayabilmesi büyük güçlerin bu bölgeyeolan ilgisinin artmasına neden olmuştur. Dikkatini burayayoğunlaştıran ABD, AB ve NATO bölgeye son dönemler deyardım tekliflerinde bulunmaya devam etmektedirler.(Mearsheimer-2014- sf.3-5) ABD’nin dış politikasındaenerji kaynaklarına olan talebin gittikçe artmasınedeniyle; enerji kaynaklarını ve ulaşım yollarınıkontrol eden, dünyayı kontrol eder.’(YILDIRIM-2010-sf.56)jeopolitik görüşüyle birlikte enerji kaynaklarınınbulunduğu bölgeleri, ulaşım yolları üzerinde bulunanboğaz ve geçitleri kontrol etmeye yönelik politikalaraönem vermiştir. Bunun soncunda Ukrayna’nın sahip olduğujeopolitik konumundan dolayı Kafkasya ve Asyabölgelerinde etkin bir güç olmak istemektedir.

ABD’nin Ukrayna’ya olan jeopolitik bakışı şuşekildedir: Doğu –Batı arasındaki enerji ulaşımınısağlaması ve bu ulaşımı kontrol edebilecek konumdaolması, Avrupa ve Rusya arasında tampon bir ülke olması,Karadeniz’e en uzun kıyısı olan ülkelerden biri olması,Sıcak denizlere girişi sağlayabilecek konumda olması,Azak Denizi’ne giriş ve çıkışı kontrol edebilecek konumdaolması, Kafkaslara ve Asya coğrafyasına ulaşımısağlayabilecek konumda olması, Nükleer enerjiye sahip

17

ülkelerden biri olmasından dolayı stratejik bir önemesahiptir. Bu nedenle Ukrayna’da ‘Turuncu Devrimlerin’(2004 yılında Ukrayna’da yapılan devlet başkanlığıseçimlerine, demokrasi ve insan hakları kavramlarını önesürerek müdahale eden ABD; seçimi kazanan ViktorYanukoviç’in rakibi Yuşçenko’nun duruma itiraz etmesiyleseçim Avrupalı gözlemcilerin desteği ile seçim tekraryapılmıştır. İkince kez yapılan seçimde Viktor Yuşçenkokazanarak ABD’nin ve Batı’nın bu bölgeyi ne kadar çokönemsediği de kanıtlanmış olmaktadır. (YILDIRIM-2010-sf.57)(ÖZDAL-2014-sf.2-3) AB’nin dünyanın en büyük enerjitüketicilerinden biri olması ve kendi kaynaklarınınyetersiz olmasından enerjisini ithalat yoluylagiderebilmektedir. Doğal gaz ve petrol ihtiyacınıngiderek artış göstermesinden dolayı AB Rusya’ya bağımlıhale gelmiştir. Ukrayna’nın Avrupa Birliği için tamponbölge olmasının sebebi Rus enerji kaynaklarının Ukraynaüzerinden dağıtımı yapılmaktadır.(Koçak/Şenay-2014-sf.23-24)

Avrupa Birliği Ukrayna’nın bağımsızlığınıkazandıktan sonra serbest piyasa ekonomisine geçişsürecinde demokrasinin ve insan haklarının gelişmesinindesteklenmesinin nedeni de Avrupa Birliği’nin Ukrayna’nınjeostratejik ve jeopolitik konumunu kullanmakistemesinden kaynaklanmaktadır.(Bkz.European UnionCommittee-2015-sf.23)Ancak Avrupa Birliği ve Ukraynaarasındaki ilişkiler beklenen düzeyde olmamıştır.Rusya’nın Ukrayna üzerindeki jeostratejik politikaları veçıkarları bölgeye ABD ve AB’nin girmesiniengellemektedir.(Koçak/Şenay-2014-sf.18) (Şubat 2010yılında yönetime gelen Viktor Yanukoviç tarafsız ülkepolitikaları yapmaya çalışsa da Kırım’daki Rus denizfilosunun süresinin 2047 yılına kadar uzatılmasınailişkin anlaşmalar yapılarak Ukrayna’nın AB’ye ya daABD’ye yönelik eğiliminin de ortadan kalktığıgösterilmektedir.(YILDIRIM-2010-sf:64)

18

5. Güncel Gelişmeler Işığında Ukrayna

Yenidünya düzeninde ülkelerin sanayilerinikullanabilmesi, kendi üretimlerini gerçekleştirebilmesiiçin enerjiye gereksinim vardır. Rusya’nın da Ukrayna’nınjeopolitik ve jeostratejik konumundan faydalanmak isteyenüçüncü devletleri bölgede istememesinin ana nedeni bölgeüzerindeki baskın gücünü korumak, kendi güvenliğisağlamak ve bölgede bulunan petrol, doğal gaz gibi enerjikaynaklarını kendi politikaları doğrultusunda kullanmakve kontrol etmek amacına sahiptir. Bu nedenle Ukrayna’yıBağımsız Devletler Topluluğu ve Karadeniz Ekonomikİşbirliği Örgütü kendi bünyesinde olan örgütlere almayaçalışmaktadır.(a.g.e-sf.66-78) Ukrayna, Rusya için sadeceenerji koridoru olan bir ülke değildir. Etnik ve kültürelbakımından ayrıca da güvenlik, dış ticaret ve ekonomibakımından da jeostratejik öneme sahip olan tampon ülkekonumundadır. Ukrayna Rusya için bir Avrasya konumundaolan ülkedir. Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasıyla birlikteoluşan ( Kırım’ın Sivastopol limanının Rusya’nınKaradeniz filosunu bulundurmaktadır. Kırım Rusya’nındeniz ulaşımı ve sanayi bölgelerine girişte jeostratejikkonuma sahiptir.) Ukrayna’nın Avrasya’ya açılan bir kapıolmasındaki rol de artmıştır.(YILDIRIM-2010-sf.81-83-85)(Bkz.http://politikaakademisi.org/aleksandr-dugine-gore-21-yuzyilda-avrasya-politikası-nasıl-olmalı/ ErişimTarihi:18.04.2015) Rusya’nın 10 Ocak 2000 tarihindeyürürlüğe koyduğu ‘Ulusal Güvenlik Doktrini’ ile bölgededaha baskın bir güç haline gelmek istemektedir. 2010’lıyıllarda yönetime gelen Ukrayna başbakanı Yanukoviç’idestekleyerek NATO’ya olan üyelik askıya alınmıştır.Bununla birlikte de Rusya ve Ukrayna Sivastopol’deki RusDeniz filosunun kalması için de 25 yıllık anlaşmaimzalamışlardır. Ukrayna’nın nükleer enerjiye sahipolmasından dolayı Rusya ve Ukrayna arasında nükleer

19

enerji konusunda ortak projeler yapılmasına ilişkinöngörüler oluşturularak nükleer enerji üretimininbirleştirilmesine yönelik konular üzerinde iki ülkearasında görüşmeler başlanmıştır.(YILDIRIM-2010-sf.96)

Ukrayna’nın sahip olduğu jeostratejik ve jeopolitikdeğerleri bölgesinde ve uluslararası sistemde güçlü olmakisteyen Rusya Federasyonu için Ukrayna üzerindeki bölgehâkimiyetin de vazgeçilmez kılmaktadır. (Koçak/Şenay-2014-sf.15)Ukrayna’nın bölge devletleri için tampon bölgeolmasında uluslararası sistemdeki olaylarla da etkisinigöstermektedir. Yaşanılan kriz boyunca Arap Baharısürecindeki olaylarda Rusya’nın ABD’nin Orta Doğuçıkarlarına ters politikalar izlemesinden dolayıUkrayna’da Batı’nın ve ABD’nin politikaları da artmıştır.ABD’nin Arap Baharı açılımıyla yapmış olduğu ülkeyönetimlerini devrilip Amerikan politikalarınısavunabilen yöneticilerin başa gelmesini sağlayan ABD;Batı ve Rusya arasındaki ekonomik işbirliğini bozmak içinPoroşenko yönetimine yardımlar yapmaktadır. Sondönemlerde ABD’ye NATO bağlamında insani yardımlaryapmaya devam etmektedir.

(bkz.http://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_06_02/Arab-bahari-Ukrayna-senaryo/ bkz.http://www.samandagayna.com/index.php/haberler/4091-arap-bahari-suriye-ukrayna-misir-libya-turkiye-asimetrik-savas-ve-amerika-nin-stratejisi-uzerine-analiz ErişimTarihi:23.04.2015)

Ukrayna geleceğin enerjisi olan doğal gaz veboru hattı taşımacılığın güzergâhlarını seyredenkonumunda olmasından dolayı AB’nin Ukrayna’ya olan bakışıson dönemde artmıştır. Ukrayna krizinin uluslararasıölçekte büyümesinin de ana nedeni olarak bugösterilmektedir.(Bkz. http://turkrus.com/66465-rusyanin-penceresinden-durum-tespiti-ukrayna-krizi-hakkinda-yanilgi-ve-gerceklerErişimTarihi: 19.05.2015) AB’nin

20

Rusya’ya olan doğal gaz bağımlılığını en aza indirgemekiçin Ukrayna tampon görevini üstlenmektedir. Bu bölgeninTürkiye’ye komşu olmasıyla birlikte boru hattı projelerinTürkiye yoluyla Avrupa’ya aktarılması bölge deTürkiye’nin imzalamış olduğu Montrö Boğazlar Sözleşmesini( Montrö Boğazlar Sözleşmesi 20 Temmuz 1936, Madde:18-19-20) de tekrar gündeme getirmiştir. Montrö BoğazlarSözleşmesinin tekrar gündeme gelmesinin nedenlerindenbiri Ukrayna krizinde ABD gemilerinin Karadeniz’debeklenen süreden daha fazla kalmasından dolayı Türkiye veRusya arasında bir gerilime neden olmuştur. Doğal gazprojelerinin Batıya doğru olmasının ana nedeni BatınınRusya’ya olan bağımlılığın azaltılarak enerji ihtiyacınıgidermek olacaktır. Fakat Rusya’nın son dönemlerdeUkrayna’da gazprom aracılığıyla uyguladığı borç yaptırımıUkrayna’nın Batı’ya yönelmesiniengellemektedir.(Koçak/Şenay-2014-sf.27-28-29-30-31)(Bkz.http//www.ankarastrateji.org/yazar/doc-dr-haluk-özdemir/Ukrayna-soguk-savasa-donus-1ErişimTarihi:21.04.2015)

Sonuç olarak Ukrayna sahip olduğu jeopolitikkonumundan dolayı uluslararası sistemdeki çok kutuplusistemde baskın gücünü ortaya koymaya çalışan devletlerüzerinde jeostratejik bir konuma sahip olmaktadır.Bununla birlikte Rusya Ukrayna da yaşayan Rus halklarınınhaklarını korumak ve bölgede kendine tehdit unsuruoluşturabilecek devletlerin bölgeye yerleşmesiniengellemektedir. Ukrayna’nın sahip olduğu jeopolitikkonumunun tarihi boyunca doğunun ve batının kesişmenoktası olduğundan dolayı bu bölgede doğu ve batıkültürüne dayalı yapıların oluşmasına neden olmuştur. AB,ABD, Çin ve Rusya gibi devletlerin jeostratejikpolitikaları ve hedefleri karşısında Ukrayna uluslararasıortamda meydana gelen koalisyonlu yapılardan nasibinialmaktadır. Arap Baharının sadece Orta Doğu siyasiyapıları için değil Ukrayna’nın siyasi yapısına da etki

21

etmiştir. Bölge tamamen büyük güçlerin çıkarları arasındakalan bir tampon haline gelmiştir. Bununla birlikteUkrayna geleceğin enerji kaynaklarını karşılayabilecekkonumda olması ve doğal gaz ve boru hattı taşımacılığındaAvrupa’yı Asya’ya, Rusya’yı sıcak denizlere, ABD’yiAvrasya’ya, Çin’i hem Orta Asya’ya ve hem de Avrupa’yataşıyabilecek bir köprü olmasından dolayı bölge hedeftahtasının ana merkezi haline gelmektedir. Ukraynahalkının bu durum karşısında bölge için parçalanmalaraneden olmaktadır. Toplum yapısı bu döngü içinde tam birkararsızlık yaşamaktadır. Bir dönem Rusya’ya bağlıpolitikalarla gündeme gelmesi, diğer yandan AB yanlıliderlerin başa gelmesi, son dönem politikalarındaekonomik baskılara rağmen Çin ile olan ilişkileriUkrayna’nın dış politikasına neden olmaktadır.

KAYNAKÇA

AKKAYA Abdullah, Strateji Yazıları-1(Milli Güvenlik Perspektifinden İç ve Dış Meseleler), Ankara, Ağustos 2014

BALCI Çağatay, Ukrayna Jeopolitiği, Uluslararası Stratejik Bakış Enstitüsü, Nisan 2014

BİLENER Tolga, Ukrayna Dış Politikasını Etkileyen Unsurlar, Karadeniz Araştırmaları, Bahar 2007, Sayı:13

European Union Committee, The EU and Russia: before and beyond the crisis in Ukraine, London: The Stationery Office Limited, published by the Authority of the House Of lords, 2015

ERTAN Fikret, Ukrayna: Yeni Jeopolitik Gerçek, Karadeniz Araştırmaları, Eskişehir Bahar 2005, sayı:5

KANTARCI Şenol, The Structure of Post Cold War International System: Is the Name of the New Era ‘ PeriodOf Coalitions?’, Central and Eastern Online Library

22

2008http://dergipark.ulakbim.gov.tr/guvenlikstrtj/article/viewFile/5000098871/5000092127 Erişim Tarihi:17.04.2015

ÖZDAL Habibe, Ukrayna Siyasi Krizinde Rusya ve Batı’nın Tutumu, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, 2014,Ankara, Analiz No:28

MEARSHEIMER J. John, Why the Ukraine Crisis Is the West’sFault The Liberal Delusions That Provoked Putin, 2014 http://www.cfr.org/russia-and-central-asia/why-ukraine-crisis-wests-fault/p33940 Erişim Tarihi:20.04.2015

ONULDURAN Ersin, Uluslararası İlişkiler Kuramı ve Dünya Siyasal Sistemi, Ankara, 1982 http://kitaplar.ankara.edu.tr/dosyalar/pdf/069.pdf Erişim Tarihi: 21.04.2015

SARAÇLI Murat, Uluslararası Sistemin Dönüşümü Ya DA Post küreselleşme, Medeniyet ve Kültür Araştırma Merkezi, 2008, http://mekam.org/mekam/uluslararasi-sistemin-donusumu-ya-da-postkuresellesme Erişim Tarihi:17.04.2015

SEVGİ Cezmi, Jeopolitik ve Jeostratejinin Tarihsel Gelişimi Açısından Türkiye’nin Stratejik Konumu, 1988, http://cografya.ege.edu.tr/4_9.pdf Erişim Tarihi:18.04.2015

ŞENAY Furkan-KOÇAK Muhammet, Avrasya’nın Jeopolitik Anahtarı Ukrayna Üzerinde Güç Mücadelesi, SETA, İstanbul,Ağustos 2014, sayı:106

TÜRKCAN Ergun, Yeni Uluslararası Para Sistemi Karşısında Gelişen Ülkeler 1980 http://ekonomikyaklasim.org/pdfs2/EYD_V01_N01_A06.pdf,http://econpapers.repec.org/article/eydeyjrnl/v_3a1_3ay_3a1980_3ai_3a1_3ap_3a91-124.htm Erişim Tarihi:17.04.2015

YILMAZ Sait, Jeopolitik ve Jeostrateji, 2014 http://www.academia.edu/7648509/Jeopolitik_ve_Jeostrateji Erişim Tarihi:21.04.2015

23

YILDIRIM Yusuf, Rus Dış Politikasında Ukrayna Faktörü, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,Isparta, 2010

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013.09.130923_tarik_cin_toprak ErişimTarihi:17.05.2015

http://tr.euronews.com/tag/petro-porosenko/ Erişim Tarihi:21.04.2015)

http://politikaakademisi.org/aleksandr-dugine-gore-21-yuzyilda-avrasya-politikası-nasıl-olmalı/ Erişim Tarihi:18.04.2015

http://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_06_02/Arab-bahari-Ukrayna-senaryo/ Erişim Tarihi:22.04.2015

http://www.samandagayna.com/index.php/haberler/4091-arap-bahari-suriye-ukrayna-misir-libya-turkiye-asimetrik-savas-ve-amerika-nin-stratejisi-uzerine-analiz ErişimTarihi:23.04.2015

http://turkrus.com/66465-rusyanin-penceresinden-durum-tespiti-ukrayna-krizi-hakkinda-yanilgi-ve-gerceklerErişimTarihi: 19.05.2015)

http//www.ankarastrateji.org/yazar/doc-dr-haluk-özdemir/Ukrayna-soguk-savasa-donus-1ErişimTarihi:21.04.2015

24

25