ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDEKİ SATIŞ NOKTALARININ POTANSİYELİNİN MEKANSAL DİZİM BAĞLAMINDA...

9
1 2013-2014 Bahar Dönemi Seminer Dersi Elif Tavukçuoğlu 502111165 ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDEKİ SATIŞ NOKTALARININ POTANSİYELİNİN MEKANSAL DİZİM BAĞLAMINDA İNCELENMESİ Anahtar Kelimeler: Alışveriş Merkezi, Düğüm, Rota, Marka, Mekansal Dizim, Syntax 2D, Palladium Alışveriş Merkezi. GİRİŞ Bu çalışmanın çıkış noktası, karmaşık, yoğun ve büyük çaplı plan yapısına sahip alışveriş merkezlerindeki algının ne şekilde değiştiği ve yön bulma konusunun bu tip binalarda nasıl sonuç verdiğini araştırmaktır. Son yıllarda ülkemizde sayısının hızla arttığı düşünülen “Alışveriş Merkezi” yapıları oldukça büyük çaplı projelere dönüşmeye başlamıştır. Ancak bu karmaşık ve büyük yapıların planlaması; ülkemizde yeterince üzerinde çalışılmamış olan bir konudur. Alışveriş merkezleri, mağaza seçimlerini, bulundukları mahalle, semt, bölge ve hitap etmek istedikleri kullanıcıların maddi olanaklarının seviyesine göre yapmaktadırlar. Buna bağlı olarak, alışveriş merkezi bünyesine, bir hiyerarşik düzen üzerinden öncelikle; büyük çaplı firmalar, meşhur markalar veya küçük işletmeciler, az duyulmuş markalar kabul edilmektedir. Bunların yanı sıra, bu işletmecilerin alışveriş merkezi bünyesinde yapacakları satış oranları kimi zaman bulundukları konuma, kimi zaman da markaların büyüklüğüne göre değişmektedir. Alan çalışması olarak seçilen Palladium alışveriş merkezinin seçilme sebebi ise; aynı mekanda; hem büyük markaları hem de küçük markalı mağazaları barındırmasıdır. Alışveriş merkezi planı üzerinden seçilen düğüm noktalarında yapılan bazı gözlemler sonucunda, bu mağazaların sahip olduğu yoğunluğun marka gücünden mi yoksa sahip oldukları lokasyon sebebi ile olup olmadığına karar verilecektir. Araştırmada; yön bulmada çok önemli olan düğüm noktaları üzerinde yoğunlaşılacaktır. O’Neil (1991)‘e göre de; Düğüm (Node) noktaları yön bulmada karar verme noktası olarak çok önemlidir. O’Neil’in teorik yaklaşımı; yapı konfigürasyonu ve kesişen kanallar karar verme noktalarına bağlı. Passini (1984) ve O’Neil (1991) diyor ki: Yapı konfigürasyonu bütün düğümleri bağlayan bir yol betimlemektedir. Bu yüzden, bilişsel oluşum ve mimari okunabilirlik’te kritik bir konu sunmaktadır. Düğümlerin sayısı karmaşıklık (complexity) ‘ ı etkiler. O’Neil aynı zamanda; “Ara Bağlantı Yollarının Yoğunluğu (Interconnection Density) ” ‘nin mimari okunabilirliği etkilediğini söylüyor. Eğer düğümler arası bağlantılarda yoğunluk oluyorsa, bu yapı karmaşıklığı olan bir yapıdır. Mimari okunabilirlik de önemli bir yön bulma konusudur. Karmaşıklığın artması; yön bulma performansını düşürür (Peponis et.al , 1990). Eğer bir yerde entegre edilmiş ve derin olmayan boşluklar ne kadar çok ise, sentatik sonuç olarak RRA(Real Asymmetry) değerini de düşük saymalıyız.

Transcript of ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDEKİ SATIŞ NOKTALARININ POTANSİYELİNİN MEKANSAL DİZİM BAĞLAMINDA...

1

2013-2014 Bahar Dönemi

Seminer Dersi

Elif Tavukçuoğlu

502111165

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDEKİ SATIŞ NOKTALARININ POTANSİYELİNİN

MEKANSAL DİZİM BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Anahtar Kelimeler: Alışveriş Merkezi, Düğüm, Rota, Marka, Mekansal Dizim, Syntax 2D, Palladium

Alışveriş Merkezi.

GİRİŞ

Bu çalışmanın çıkış noktası, karmaşık, yoğun ve büyük çaplı plan yapısına sahip alışveriş merkezlerindeki

algının ne şekilde değiştiği ve yön bulma konusunun bu tip binalarda nasıl sonuç verdiğini araştırmaktır.

Son yıllarda ülkemizde sayısının hızla arttığı düşünülen “Alışveriş Merkezi” yapıları oldukça büyük çaplı

projelere dönüşmeye başlamıştır. Ancak bu karmaşık ve büyük yapıların planlaması; ülkemizde

yeterince üzerinde çalışılmamış olan bir konudur. Alışveriş merkezleri, mağaza seçimlerini,

bulundukları mahalle, semt, bölge ve hitap etmek istedikleri kullanıcıların maddi olanaklarının

seviyesine göre yapmaktadırlar. Buna bağlı olarak, alışveriş merkezi bünyesine, bir hiyerarşik düzen

üzerinden öncelikle; büyük çaplı firmalar, meşhur markalar veya küçük işletmeciler, az duyulmuş

markalar kabul edilmektedir. Bunların yanı sıra, bu işletmecilerin alışveriş merkezi bünyesinde

yapacakları satış oranları kimi zaman bulundukları konuma, kimi zaman da markaların büyüklüğüne

göre değişmektedir. Alan çalışması olarak seçilen Palladium alışveriş merkezinin seçilme sebebi ise;

aynı mekanda; hem büyük markaları hem de küçük markalı mağazaları barındırmasıdır. Alışveriş

merkezi planı üzerinden seçilen düğüm noktalarında yapılan bazı gözlemler sonucunda, bu mağazaların

sahip olduğu yoğunluğun marka gücünden mi yoksa sahip oldukları lokasyon sebebi ile olup olmadığına

karar verilecektir.

Araştırmada; yön bulmada çok önemli olan düğüm noktaları üzerinde yoğunlaşılacaktır. O’Neil (1991)‘e

göre de; Düğüm (Node) noktaları yön bulmada karar verme noktası olarak çok önemlidir. O’Neil’in

teorik yaklaşımı; yapı konfigürasyonu ve kesişen kanallar karar verme noktalarına bağlı. Passini (1984)

ve O’Neil (1991) diyor ki: Yapı konfigürasyonu bütün düğümleri bağlayan bir yol betimlemektedir. Bu

yüzden, bilişsel oluşum ve mimari okunabilirlik’te kritik bir konu sunmaktadır.

Düğümlerin sayısı karmaşıklık (complexity) ‘ ı etkiler. O’Neil aynı zamanda; “Ara Bağlantı Yollarının

Yoğunluğu (Interconnection Density) ” ‘nin mimari okunabilirliği etkilediğini söylüyor. Eğer düğümler

arası bağlantılarda yoğunluk oluyorsa, bu yapı karmaşıklığı olan bir yapıdır. Mimari okunabilirlik de

önemli bir yön bulma konusudur. Karmaşıklığın artması; yön bulma performansını düşürür (Peponis

et.al , 1990). Eğer bir yerde entegre edilmiş ve derin olmayan boşluklar ne kadar çok ise, sentatik sonuç

olarak RRA(Real Asymmetry) değerini de düşük saymalıyız.

2

Birçok araştırmacı [(O’Neil,1991),(Weismann,1981),(Peponis et. Al 1990)] rotadaki daha az birleşimin,

mimari okunabilirliğini arttırdığını söylemektedir. Bu yolla diyebiliriz ki; rota üzerindeki hücreler

arasındaki daha fazla bağlantı ve yüksek geçirgenlik, iç çevrede karmaşıklığa sebep olmaktadır. Bu

durum hastane ve alışveriş merkezleri için oldukça doğrudur.

Weismann öneriyor ki; yön bulmada, düğüm ve etrafı daha topolojik yöne sahip olmalı ve şunu

savunuyor: “ yön bulmada, algılanan merkezi noktaların varlığını, mimari farklılığı, işaretleri ve

sembolleri ve düzen modelinin, gerekli mimari okunabilirlik parametreleri içinde düşünülmesi

gerekiyor.

Araştırmada; alan çalışması olarak Palladium alışveriş merkezi seçilmiştir. 2008 yılında faaliyete giren

alışveriş merkezi, tasarlandığı yıl bağlamında ne kadar yeterli merak konusu olmuştur. Kullanım

sırasında yön bulma konusunda bir miktar karmaşık olduğu hissedilmiş ve araştırma konusu olarak

seçilmiştir. Kat planları üzerinden düğüm noktaları belirlenecek ve bu noktalarda gözlem ile frekans

değerleri hesaplanacaktır. Daha sonra SYNTAX 2D programı ile elde edilen sentatik değerlerle

gözlemler sonucu elde edilen değerler çakıştırılacaktır. Elde edilen sonuçlar bağlamında seçilen

akslardaki insan yoğunluğunun sebebinin yön-bulma ve derinliğe bağlı algıdan dolayı mı yoksa mağaza

markalarının çekiciliğine bağlı mı karar verilecektir.

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ

Türk toplumu aslında göçebe hayat tarzı süren bir topluluktur ve bu yüzdendir ki; alışveriş işlemi için

üstü kapalı mekanlara geçmeleri diğer toplumlara göre uzun sürmüştür. Yerleşik hayat geçtiklerinde

ise ilk olarak asker tabanlı bir millet olduklarından; asker eşyaları satılmaya, takas edilmeye

başlanmıştır. Kelime anlamı örtü olan “Arasta” isimli üstü açık ya da kapalı bir eksen üzerine dizilmiş

dükkan sıralarından oluşan çarşı yapısıdır. (Sözen,2004). Fiziksel yapı olarak tıpkı hanları andırır bu

yapılar. İkinci olarak ise tarihimizde bedestenler vardır. Bu yapıların ortaya çıkışı ise kumaş ve bez satma

amacı ile başlamıştır. Bu alanlar ise karşılıklı giriş-çıkışları olan, ardı ardına dükkânları olan ortasında ise

kubbeleri olan yapılardır. Türk kültüründen örnek verilebilecek diğer alışveriş merkezi tipi ise hanlardır.

Diğer yapılarına göre hanlarda ticaretin yanı sıra konaklama işlevi de bulunur. Bu durum hanları diğer

yapılara göre daha karmaşık, karmaşık bir yapı yapar. Bir diğer alışveriş merkezi tipi ise Kapalıçarşı

örneği olarak gösterilebilir. Karşılıklı satış birimleri olan bu çarşıların üstü kapalı çarşılardır. Mısır

çarşısına bakıldığında ise, hem kapalı çarşı hem de bedesten mantığının birleşiminden doğan bir çarşı

olduğu söylenebilir.

Bulunduğumuz dönemde alışveriş mantığı bambaşka bir boyut almıştır. Küçük dükkanların yerini büyük

alışveriş merkezlerine bırakmaya başlamıştır. Endüstri devriminin sonuçlarından biri de daha çok

tüketim yapabilecek kitlelere vermesi gereken dükkânlardan büyük olan mağazaların oluşmasıdır.

Kapital düzenin de desteğiyle her türlü gelir düzeyine sahip insan için çeşitli markalar ortaya çıkmaya

başlamıştır. Hatta bu ayrım öyle bir noktaya gelmiştir ki, alışveriş merkezlerinin de hitap ettiği gelir

düzeyi farklılaşmaya başlamıştır. Bazı alışveriş merkezleri orta gelir grubuna hitap etmek üzere

kurulmuş olup orta gelirli insanların alışveriş yapabileceği markalarla anlaşmalarını yaparken; bazıları

ise üst gelir grubunu hedef almaktadır.

Alışveriş merkezleri, bina içerisinde sirkülasyon alanları ile organize edilen tüketim mahallerine sahip

alışveriş eyleminin gerçekleştiği kapalı ve açık mekanlardır. Alışveriş merkezleri tek yapı ya da yapılar

grubundan oluşabilir. İçe dönük planlama ve araçla yapıya ulaşma, alışveriş merkezi tasarlanırken ana

iki kıstas olmuştur. Kenti bir noktadan içine alır ve kendi içinde galeri boşluklarıyla, koridorlarıyla cadde,

sokak gibi yaşam alanı oluşturur. Düşey sirkülasyon araçlarının peşi sıra tasarlanması yerine birbirlerine

3

uzak noktalar tercih edilerek tasarlanır. İç işleyişlerine bakıldığında genelde labirente benzer bir

sirkülasyonun olduğu görülür bu da; müşterinin birçok ürüne temas etmesi için planlanmış bir

durumdur. Türkiye’de alışveriş merkezleri 1980’lerde haytamıza girmeye başlamıştır. Ülkemizde inşa

edilen ilk alışveriş merkezi Galleria’dır. Bunun dışında Cevahir, Kanyon, Olivium, Akmerkez, Nautilius,

Profilo, Capitol, Palladium, Metrocity gibi pek çok alışveriş merkezi bulunmaktadır. Alışveriş

merkezlerinin tercih edilme sebebi sadece alışveriş yapmak değildir. Çünkü inşa edilen bu merkezlerde

alışveriş birimlerinin dışında eğlenmek, yemek yemek, vakit geçirmek, sosyalleşmek gibi ihtiyaçları

karşılayacak birçok birimler bulunmaktadır.

Yön bulma eylemi, hayatımızın her aşamasında karşılaştığımız bir durumdur. Özellikle karmaşık yapılı

fiziksel çevrelerde yolumuzu bulmak bizi daha sakin daha mutlu kılar. Bu bakımdan, yapay çevrede

hastaneler, havaalanları ve alışveriş merkezleri gibi karmaşık plan sistemlerinden oluşan binalar, yeterli

yönlendirme yönlendirme işaretleri ve çevresel bilgilendirme araçlarına sahip değilse, kullanıcı için

oldukça zor yapılar haline gelirler. Ancak detaylı incelendiğinde görülür ki; alışveriş merkezleri

hastaneler ve havaalanlarına göre daha az karmaşık yapılardır. Çünkü yön bulma eylemi daha kolay

gerçekleşir. (Doğu ve Erkip, 2000). Kapalı alışveriş merkezlerinin, açık alanda satış yapan işletmelere

nazaran daha çok tercih edilmesinin sebeplerinin başında güvenlik gelir. Hırsızlık olaylarının, evsiz

vatandaşların olmadığı sınırları belli bu mekânlarda çocuklarının da daha güvende olduğunu ve

kaybolma olasılıklarının daha düşük olduğunu düşünürler. Aynı zamanda kapalı alışveriş merkezlerinde

yapay iklimlendirme ile optimum yaşam kalitesi sağlanırken; kullanıcı kışın üşümeyip, yazın da

terlemez.

ALAN ÇALIŞMASI // PALLADIUM ALIŞVERIŞ MERKEZİ

Alışveriş mekânlarında giriş bölgeleri, başlangıç bölgesi olarak tanımlanabilir. Genelde bu kısımlar iç

mekânın başlangıcı olarak tanımlanır. Giriş bölgeleri, bir meydan, bir toplanma alanına bağlanır, bu

alandaki enerjiyi toplar ve alışveriş merkezinin içine katar. Aslında alışveriş merkezi, klasik "halter"

sistemi ile çalışır. Yani; süper iki mağaza bitiş noktalarına yerleştirilir ve aralarında oluşan ana arter

boyunca diğer küçük işletmeler sıralanır.

Bu çalışma için Palladium alışveriş merkezinin seçilme sebebi ise tam olarak "halter" tipi çalışma

sistemine sahip olmadığı düşüncesidir. 2004 yılında inşaatına başlanmış 2006'da hizmete girmiştir.

Lokasyon olarak oldukça yoğun bir araç akışının olduğu İstanbul'un Ataşehir ilçesinde bulunmaktadır.

Alışveriş merkezlerinin genel tavrı olan içe dönük olma hali Palladium'da bir miktar kırılmıştır, yaya

girişinin sağlandığı ana meydandan kullanıcıya alışveriş merkezine girerken dev bir cam küre köprü

oluşturmaktadır. Bünyesinde bulundurduğu bazı işletmeler dış çevreye birebir etkileşim halindedir.

204.500 m2 inşaat alanına sahiptir ve ikinci bir eklentisi olarak rezidans kısmı düşünülebilir.

YÖNTEM // MEKANSAL DİZİM

Mekânsal dizim (Space Syntax) yöntemi, genellikle, karmaşık işlevleri içinde barındıran, çok

fonksiyonlu, birden fazla birimi içinde bulunduran binalarda kullanılmaktadır. Aslında bu binalara genel

olarak karmaşık yapılar denebilir. Örnek vermek gerekirse; hastaneler, üniversite yapıları, havaalanları

ve alışveriş merkezleri karmaşık yapılardır. Türkiye'de de bu tip binalar araştırılırken mekansal dizim

yöntemi bir çok çalışmada kullanılmıştır.

4

Hillier ve Hanson'ın, Mekânın Toplumsal Mantığı (1984) adlı kitabında mekânsal dizimi formüle

etmiştir. Gerçek dünyanın fiziksel unsurları olan yerleşimlerin ve binaların model olarak bir sisteme

oturtulması olarak değerlendirilebilir (Hillier ve Hanson, 1984). Mekânsal dizim, bir araştırmanın

bütüncül yapılanış özellikleriyle araştırmanın küçük parçasından bütününe kadar ilişki kurabilmektedir.

Bina açısından, mekânın katmanları ve özellikleri ile modern sosyomekansal oluşumların sosyal tarifini

iyi yapabilen bir yöntem olduğu için çok kullanışlıdır (Pepponis ve Wineman, 2002).

Mekânsal dizim, mekânlar ve binalar arasında oluşan ilişkileri analiz etmek ve tanımlamak için

oluşturulmuş bir yoldur. Mekânsal dizim, morfolojik yapıyı sosyal yapıyla ilişkilendiren bir yöntemdir.

Bu kuram genel olarak, fiziksel sınırlarla mekânın işaretlemesi, bölünmesi, sarılması, farklılaşması,

biçimlenmesi ve düzenlenmesiyle ortaya çıkan ilişki dokularıyla ilgilenir (Peponis,2001).

Bu çalışmada mekânsal dizim yönteminin seçilmesinin sebebi; mekânsal ve davranışsal bir araştırma

konusu olmasıdır. Alışveriş merkezinin mekânsal ilişkilerinde bu teknik oldukça etkin bir çözüm olarak

görülmektedir. Kullanıcının dolaştığı mekânları ayırt eden bir yöntem olması çalışma için faydalı

olacaktır. Alışveriş merkezlerinin tasarımı genelde bir kurgunun üzerinden yola çıkar ve kullanıcı bu

rotayı pek terk etmez. Bu çalışma çerçevesinde de belirlenen bu mekânsal kurgunun gerçek hayattaki

durumla ne kadar örtüştüğüne bakılacaktır. Mekânsal dizim yönteminin verileri ile çalışma alanı olan

Palladium alışveriş merkezinde elde edilen insan yoğunluğu verileri korelasyon çakıştırılarak; seçilen

bölgelerdeki insan yoğunluğunun morfolojik bir sebepten mi yoksa mağaza ve işletmecilerin

cazibesinden mi kaynaklanıyor araştırılacaktır.

GÖZLEM VE SYNTAX 2D VERİLERİ Araştırmaya öncelikle plan üzerinden seçilen 8 bölge ile başlandı. Düğüm noktaları, tercih noktalarıdır. Rotaların yani, koridorların kesiştiği noktalara düğüm noktaları deriz. Bu çalışmada düğüm noktaları seçilirken düşey sirkülasyon hatları, rota kesişim noktaları dikkate alınmıştır.

Plan 1 : Palladium Alışveriş Merkezi 2. Kat Planı ve İşletmeleri

5

Plan şeması üzerinde seçilen kattaki işletmelerin neler olduğu işlenmiştir. Böylece işletme büyüklüklerini marka ve yüzölçümü olarak yorumlanabilir hale gelmiştir.

4.nokta > 1.nokta > 8.nokta > 3.nokta > 6.nokta > 2.nokta > 5.nokta > 7.nokta

Seçilen noktalarda yapılan gözlemler sonucu saatteki insan yoğunluğu değerleri elde edilmiştir. Daha sonra SYNTAX 2D programı üzerinden bir takım isovist değerleri okunarak gözlemlerdeki değerlerle korelasyon, çakıştırma yapılarak sonuçlar karşılaştırılmıştır. Programda okunan isovist değerleri; integration, mean depth ve connectivity olarak seçilmiştir. En fazla noktayla temas eden bölgelerin integration ve connectivity değerlerinin yüksek çıkması beklenirken aynı zamanda bu noktaların daha derin olduğu ön görülmüştür. Sonuçlar karşılaştırıldığında galeri boşluklarının bazı bölgeler için duvar görevi gördüğü; bazı bölgeler için vitrin gibi davrandığı gözlemlenmiştir. Bunun sonucunda bölgelerin isovist değerleri her iki durum için araştırılmıştır ve son olarak gözlem verileri ile bu sonuçlar karşılaştırılmıştır. GALERİ BOŞLUKLARI DUVAR GİBİ DAVRANIYOR İSE; INTEGRATION DEĞERLERİ

3.nokta > 5.nokta > 6.nokta > 8.nokta > 7.nokta > 1.nokta > 4.nokta > 2.nokta

6

INTEGRATION DEĞERLERİ

2.nokta >3.nokta >1.nokta >4.nokta >7.nokta >8.nokta >5.nokta >6.nokta

CONNECTIVITY DEĞERLERİ

3.nokta >5.nokta >6.nokta >1.nokta >7.nokta >8.nokta >2.nokta =4.nokta GALERİ BOŞLUKLARI VİTRİN GİBİ DAVRANIYOR İSE; INTEGRATION DEĞERLERİ

5.nokta >8.nokta >6.nokta >4.nokta >3.nokta >7.nokta >2.nokta >1.nokta

7

MEAN DEPTH DEĞERLERİ

1.nokta >2.nokta >3.nokta >4.nokta >6.nokta >7.nokta >8.nokta >5.nokta CONNECTIVITY DEĞERLERİ

5.nokta >8.nokta >6.nokta >4.nokta >3.nokta >7.nokta >2.nokta >1.nokta

SONUÇLAR 1.nokta: Derinliği düşük sayılabilir ve integration değeri diğer noktalara göre oldukça düşük olmasına

rağmen pratik sayımda (insan yoğunluğu) oldukça yüksek bir değere sahip. Dolayısıyla bölgedeki

işletmelerin çok etkili olduğu söylenebilir. 1. nokta için, galeri boşluğu kesinlikle duvar görevi görüyor.

2.nokta: Derinliği oldukça düşük ve integration değeri her iki durumda da düşük seviyede. Bu durumda

bu bölge için tenha ve satış çekiciliği bakımından iyi bir konum olmadığını söyleyebiliriz.

8

3. nokta: 2d ortamında integration değeri oldukça yüksek çıkmasına rağmen diğer noktalara göre daha

az bir insan yoğunluğuna sahip olması sonucu, bölgedeki işletmecinin yeterli potansiyele sahip olmadığı

söylenebilir. 3. Nokta üzerinden düşünüldüğünde galeri boşlukları vitrin görevi görüyor.

4. nokta: İnsan yoğunluğunun maksimum seviyede olduğu noktadır ancak 2d verilerinde galeri boşluğu

duvar görevi görüyorsa bu yoğunluk imkansız, fakat galeri boşluğu vitrin görevi görüyorsa biraz imkanlı

bir durum. Ancak her iki durumda da bu bölgedeki işletmecilerin iyi bir satış politikası olduğunu

söylemek mümkün. 4. noktayı incelediğimizde galeri boşlukları vitrin görevi görüyor denilebilir.

5. nokta: Bu nokta 2d ‘de oldukça aktif görünmesine rağmen, pratik sonuçlarda nerdeyse en sığ bölge.

Bu bölge işletmecilerinin de oldukça az satış potansiyeline sahip olduğunu söylemek mümkün.

6. nokta: Bu nokta 5. nokta kadar olmasa da 2d ‘deki ölçümlere kıyasla pratik ölçümlerde daha az

yoğunluğa sahip.

7. nokta: 6. nokta ile yer değiştirmiş durumdalar denebilir. Alışveriş merkezindeki konumuna kıyasla

olması gerekenden daha az yoğunluğa sahip.

8. nokta: Teorik ve pratik ölçümlerde birbirlerine yakın değerlere sahip bir noktadır. Morfolojik

değerler dışında bir girdi olduğu söylenemez.

Değerlendirme sonucu olarak; galeri boşluklarının daha çok vitrin görevi gördüğü sonucuna varılabilir.

Bazı noktalara bakıldığında galeri boşlukları duvar gibi davransa da genel olarak vitrin görevi gördükleri

söylenebilir. 3. & 4. nokta ile 7.&8. nokta morfolojik olarak benzer noktalardır. 8. nokta syntax 2d’nın

verdiği değerlere sahip insan yoğunluğuna sahip olduğu halde 4. bölgenin syntax 2d’nın verdiği

değerlerden fazla insan yoğunluğuna sahip olması durumu 4. noktanın çevresindeki işletmecilerin satış

potansiyeline bağlanabilir.

KAYNAKÇA

1. Doğu, U. ve Erkip, F., 2000. Spatial Factors Affecting Wayfinding and Orientation: A Case

Study in a Shopping Mall, Enviroment and Behaviour, 32, ss. 731.

2. Hillier, B., and Hanson, J., 1984. Buildings and Their Genotyps, in The Social Logic of Space,

Cambridge University Press.

3. O’Neil M.J., 1991, “Evaluation of a Conceptual Model of Architectural Legibility”,

Environment and Behavior, vol: 23, no.3, pp. 259-284

4. Passini, R., 1984, Wayfinding in Architecture, Van Nostrand Reinhold: New York.

5. Peponis, J., 2001. Interacting Questions and Descriptions- How Do They Look From Here?,

Proceedings of the 3rd International Space Syntax Symposium, Georgia Institute of

Technology, 7-11 May 2001, xiii-xxvi, Atlanta.

6. Peponis, J. And Wineman, J., 2002. Spatial Structure of Enviroment and Behavior, in

Handbook of Enviromental Psychology, ed. Robert B. Bechtel, Arza Churchman, J, Wiley,

Newyork.

9

7. Peponis J., Zimring, C., Kyung, C.Y., 1990, “Finding the Building Wayfinding”, Environment

and Behavior, vol.22, no.5, pp.555-590.

8. Sözen, M., 2004, Mimarlık ve Aydınlatma Işık ve Mimarlık, Arredamento Mimarlık,09, ss.

90, İstanbul.

9. Verdil, A. , 2007. Mekan-Davranış İlişkisinin Dönüşümü: Alışveriş Merkezlerinin Mekansal

Dizim Yöntemiyle İncelenmesi.

10. Weisman, G.D., 1981, “Evaluating Architectural Legibility: Wayfinding in the Built

Environment”, Environment and Behavior, vol.15, pp. 3-20.