A AÇIK TOWTMLULAR LABORATU% KILAVUZU
Transcript of A AÇIK TOWTMLULAR LABORATU% KILAVUZU
A.Ü.F.F. Döner Sermaye Iş letmesi Yayı nları
No: 68
AÇIK TOWTMLULAR LABORATU% KILAVUZU
Prof. Dr. Ender YURDAKULOL
Araş . Gör. Dr. Ümit BİNGÖL Araş . Gör. Gençay AKGÜL
Araş . Gör. Gül Nilhan TUĞ Araş . Gör. Ahmet Emre YAPRAK
Ankara-2003
AÇIK TOHUMLULAR LABORATUVAR KILAVUZU
Prof. Dr. Ender YURDAKULOL
Araş . Gör. Dr. Ümit B İNGÖL Araş . Gör. Gençay AKGÜL
Araş . Gör. Gül Nilhan TUĞ Araş . Gör. Ahmet Emre YAPRAK
Kapak Resmi: Araş . Gör. Dr. Ümit B İNGÖL
Ankara-2003
ÖNSÖZ
Günümüzde biyoçe ş itliliğe ilgi gittikçe artmaktad ır. Ülkemiz oldukça zengin bir bitki çeş itliliğ ine sahiptir. Bu çe ş itliliğ in ancak bilerek ve severek korunabilece ğ ini düşünüyoruz. Ülkemizdeki aç ık tohumlu bitkileri tan ıtan bu k ı lavuzun, Biyoloji Lisans öğrencilerine aç ık tohumlu bitkileri öğ renmelerinde yard ımc ı olmakla beraber sevdireceğ ini de düş ünüyoruz.
Kı lavuz hakk ında değerli görü ş lerinden yararland ığı m ız ve baz ı eksikliklerin zaman ında tespit edilip düzeltilmesinde yard ı mc ı olan Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dal ı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki AYTAÇ'a te şekkür ederiz.
ii
k
iÇ İ NDEKILER
L ARAZI ÇALIŞ MALARI 1
I . ARAZI ÇALIŞ MALARI IÇIN GEREKLI ALETLER VE MATERYALLER 1
2. BITKI ÖRNEKLERININ TOPLANMASI: 3
3. PRESLEME VE KURUTMA* 4
II. HERBARYUM OLUŞTURMA 5
KURUTULMUŞ BITKILERIN HERBARYUM KARTONLARINA YAPI Ş TIRILMASI: 5
HERBARYUM, ÇALİŞ MA DÜZENI, ÖNEMI VE FONKSIYONLAR İ 7
I. HERBARYUM 7
2. HERBARYUMLARIN DÜZENLENMESI 10
3. HERBARYUMNUMUNELERININ KORUNMASI 10
4. HERBARYUMDA ÇALIŞMA DÜZENI 12
IV. B İTKİ TEŞ HISI 13
1. B İTKİ TEŞHisIkIN GEREKLI OLAN MALZEMELER: 13
2. BİTKİ TEŞ HIS YÖNTEMLERI 13
3. BITKI TEŞ HISINDE KULLANILAN ANAHTARLAR 14
3.1. Özet Aç ıklamalı (Sinoptik) Anahtarlar 14 3.2. Göndermeli (Braket) Anahtarlar 15 3.3. Çatalh (Dikotom) Anahtarlar 16 3.4. Çok Giriş li (Multi-access) Anahtarlar 16
4. S İSTEMATİKTE KULLANILAN KARAKTERLER 18
TEŞHIS ANAHTARLARI IÇIN ALI Ş TIRMA 18
V. BİTKİ MORFOLOLİSİ , YAŞAM SÜRESI VE EŞEY DURUMU 21
1. B İTK İ MoREOLOL1S1° 21
2. YAŞ AM SOREsi: 22
3. EŞEY DURUMU' 23
VI. GYMNOSPERMLER İN (AÇIK TOHU1VILULAR) GENEL ÖZELLIKLERI 26
1. GYMNOSPERMLERDE. Ç İÇEK YAPISI 26
L Erkek Kozalaklar: 26 ü. Gymnospermlerde Görülen Polen Şekilleri(7) 29 iii. Diş i Kozalaklar: 30 Erkek ve Di ş i Kozalakların Genel Farkları 34
2. GYMNOSPERMLERDE DÖLLENME 34
3. GYMNOSPERMLERDE YAPRAK 37
Gymnospermlerde görülen baş lı ca yaprak diziliş leri 37 Gymnospermlerde görülen baş lıca yaprak tipleri 37 Gymnospermlerde görülen baş lıca yaprak ucu tipleri 37
4. UZUN SÜRGÜN, KISA SÜRGÜN 38
VII. TÜRKIYEDE YAŞAYAN GYMNOSPERM FAMİLYA, CINS VE TÜRLERI 38
1. EPHEDRACEAE (DEN İZÜZÜMÜGİLLER) 39
2. PINACEAE (ÇAMGİLLER) 40
3. TAXACEAE (PoRsuKGILLER) 45
4. CUPRESSACEAE (SERVIGILLER) 46
TÜRLER 47
GYMNOSPERM TÜRLERININ TÜRKİYE' DEKİ DAĞ ILIŞLARI 49
ANKARA ÜNIVERSITESI FEN FAKÜLTESI BAHÇESINDEKI GYMNOSPERMLER 55
TERMİNOLOJİ 56
WEB KAYNAKLARI 60
KAYNAKLAR 60
I. ARAZI ÇALIŞ MALARI
1. Arazi Çahşmalan İ çin Gerekli Aletler ve Materyaller
Arazi Defteri: Sert kapakl ı ve küçük, ı slanma ihtimali göz önüne al ınarak yaz ı ların kurşun
kalemle yaz ı ldığı defterler tercih edilmelidir. Arazi çal ış ması s ırasında deftere kaydedilen
bilgiler genellikle kısa ve küçük notlar halinde olduğu için ve arazi defterini kaybedilmesi gibi
bir risk bulunduğu için arazi bilgilerinin kaydedildiğ i daha büyük ve kullan ıma daha uygun
bir başka deftere bu bilgilerin aç ık bir şekilde aktanlarak kaydedilmesi her zaman için tercih
edilen bir seçenektir. Arazi çal ış mas ı s ıras ında defterin temiz bir plastik torba içinde tutulmas ı
ani yağış larda veya sulak yerlerde suya dü şme durumlarında deftere koruma sağ layacaktır.
Arazi defterine kaydedilmesi gereken bilgiler:
1. Koleksiyon numaras ı : Toplanan örneklere verilen seri numaras ı dır ve genelde toplay ıcının
numaras ıdır.
2. Bitki ismi: Bitkinin ismi biliniyorsa if şplıırukı kvdedilir. Eğer biliamiyorsa sozıa
yazılması için yer b ırakı lır.
3. Toplandığı yer: Örne ğ in toplandığı yerin kaydedilmesi de ğ iş ik şekillerde yap ı labilir. Esas
amaç ayn ı yerin 50 veya 100 y ı l sonra bulmak isteyecek botanikçilere ö yeri do ğ ru olarak tarif
edebilmektir. Mevcut karayollar ının kesin noktalar ına, yerle ş im yerlerine toplama sahas ının
uzaldığı tahmini olarak tespit edilir. Alan ın genel durumu, kuzeye ve güneye bakan
yamaçlarda, dere yata ğı nda veya tepelerin zirveye yak ın kısımlarmda vb. gibi sözlerle ifade
edilir. Örneğ in toplandığı yön ve mümkünse GPS verileri verilmelidir.
4. Toplandığı Yükseklik: Örneğ in toplandığı yükseklik altimetre veya GPS ile ölçülür ve
yazd ın
5. Tarih: Örneğ in toplandığı tarih yazı lırken çeş itli milletler tarafından anlaşı labilecek tarih
yazmak gerekir.
6. Habitat (yeti şme yeri) veya vejetasyon tipi: Bitkinin yeti şmekte olduğu alanın genel
özellikleri kaydedilmelidir.(Step, Orman, Yamaç, Dere kenar ı vs. gibi)
7. Diğer özellikler: Bu bölümde bitki kurutulurken kaybolaca ğı düşünülen özellikler
kaydedilir. Bunlara örnek olarak çiçeklerin rengi, kokusu verilebilir. Buna ek olarak tamam ı
almamayan büyük örneklerin boyutu, görünü şü haldunda notlar al ınabilir, örneğ in ağaçların,
çal ı ların ve büyük otsulann boyları gibi.
1
Pres: Presler 45x30 cm boyutlannda ç ı talardan veya metallerden yap ı lmış değ iş ik tiplerde
hazırlanır. Kurutma i ş lemi için presle ayn ı boyutlara sahip kurutma kartonlara ve gazete
kağı tları haz ı rlanır. Kurutmay ı kolaylaş t ırmak amac ı ile oluklu alüminyum levha veya
kartonlar kullan ı lır.
Sitolojik Materyal Ş işesi: Anatomik ve morfolojik çal ış malarda kullanı lacak örneklerin
değ iş ik kı sımlar ının al ınarak muhafaza edilmesi gerekebilir. Bu amaçla al ınan kı sı mlar (anter,
kök uçları v.b.) üzerinde kurutulmak üzere toplanan örne ğ in numaras ımn bulunduğu ş işelere
yerleştirilir. Bu ş işelere örne ğ in bozulmasını önlemek amac ıyla değ iş ik tespit edici çözeltiler
koyulur; örnek: 3:1:1 oran ında %96 etil alkol, glasiyel asetik asit, kloroform içeren Kornoy
çözeltisi.
Tohum Zarflan: Tohum veya kuru meyvelerin koyulduğu zarflard ır. Zarfın üzerine tohum
veya meyvenin al ındığı örneğ in numaras ı yazı lmal ıdır.
Çapa veya Z ıpkın: Örneklerin kökleri ile birlikte ç ıkarılması için kazıcı bir alet
kullanı lmal ıdır.
Budama Makas ı : Özellikle büyük çok dallanmış çal ı ve ağaçlardan örnek al ınırken
kullanı lır.
Pusula: Yön belirlenmesinin daha sa ğ l ıklı yapılmasını sağ lar.
Altimetre: Özellikle da ğ lık alanlarda örne ğ in toplandığı yüksekliğ in belirlenmesi için
kullanı lı r.
Fotoğ raf Makinesi ve Dijital Kameralar: Arazi çal ış masının yapı ldığı bölgenin genel
durumu hakk ında bilgi sahibi olunmas ı ve tamam ı toplanamayan ağaç gibi büyük örneklerin
genel görünüş lerinin daha sonradan hat ırlanmasmı sağ lamak amac ıyla kullanı lı r.
GPS (Global Positioning System): Örneklerin topland ığı alanın koordinatlar ının
belirlenmesinde kullan ı lır.
Ayrıca; araş tırma bölgesinin haritas ı , kesici uçlu b ıçak, naylon torba, etiketler v.b.
2
2. Bitki Örneklerinin Toplanmas ı :
Doğada değ iş ik özellikleri olan bir çok familya bu familyalara ait bir çok cins ve bu
cinslerinde pek çok türü bulunmaktad ır. Bitki örneklerinin do ğ ru tammlanabilmesi için
gerekli parçalar ın toplanmas ı ve toplama s ırasında gerekli notlar ın al ınması gerekmektedir.
Eksik karakterlerle toplanan bitkiler tan ımlanamaz. Bitkiler toplan ırken hangi familya için
hangi k ı sımlann mutlaka toplanmas ı gerektiğ i bilinmeli ve örnekler buna göre toplanmal ıdır.
Toplanacak örneklerin üzerinde kök, gövde, çiçek ve meyvenin bulunmas ı en çok istenilen
durumdur, ancak bitki üzerinde ayn ı anda meyve ve çiçek bulunmayabilir. Bu durumda
çiçekli ve meyveli örnekler ayr ı ayrı toplanır. Toplanacak bitkinin sağ lam, yapraklar ı tam,
çiçekleri açmış ve zarar görmemi ş , meyvelerinin ve tohumlar ının olgunlaşmış olması
gerekmektedir. Tek y ı llık otsu bitkiler topraktan çapa veya kazma yard ımı ile kolayca
sökülebilir. Soğanlı veya yumrulu bitkilerin toprak alt ı kı sımları derinde olabileceğ i ve
toplama s ırasında gövdeden kolayca k ırı lıp aynlabileceğ i için bitkinin toprak alt ı kısmı
görünene kadar tek bir taraftan kaz ı lmaya baş lamr ve toprak alt ı kısmı görülünce bitkinin
gövdesi kaz ı lmış tarafa doğru yatınlarak bitki topraktan ç ıkarı lır. Çok yı llık otsu bitkilerde
örnek büyük değ ilse, bitki kökü ile al ınır. Eğer örnek büyük ise köke yakıtı bir yerinden
kesilir ve koparıhr. Örneğ in büyük olması halinde örnek preste gazete ka ğı dı aras ına
sığ arnayacağı için bitkinin alt yapraklan, gövdenin yaprakl ı kısunlarından iki üç parça ve
çiçek durumlarını gösteren çiçekli dallar kesilerek al ımr. Bitkinin uzunluğu ve görünüşü ile
ilgili bilgiler arazi defterin yaz ı lır. Baz ı familyalara ait örneklerin, Orchidaceae gibi,
toplandıktan sonra şekillerinin bozulmas ı , preste renklerinin solmas ı veya kararmas ı gibi
nedenlerden dolay ı teşhisleri zorlaşı r. Bu nedenle bitki toplanmadan önce foto ğ rafunn
çekilmesi teşhisi kolaylaştıracak bir yöntem olarak kullan ılmaktadır. Fotoğ raf çekiminin
mümkün olmadığı durumlarda, çürüme ve küflenmeyi önlemek için bitki gövdesi jilet veya
bıçakla iletimi durdurmak amac ı yla hafifçe kesilir.
Toplanan bitki örneklerinin an ında preslenmesi mümkün olmad ığı nda bir istasyondan
toplanan örnekler istasyona ait bilgileri içeren bir etiketle birlikte düzgün bir şekilde naylon
torbaya yerle ştirilir ve daha sonra preslenir.
3
3. Presleme ve Kurutma:
Değ iş ik tiplerde bitki presleri bulunmaktad ır. Kullanı lacak olan pres kullan ı lacağı duruma ve
kurutma tekniğ ine göre seçilir. Pres, bitki örneklerini sabit ve daimi bask ı altında tutmal ı dı r,
örnekler kıvnlmamal ı parçalar üst üste gelmemeli, normal şekillerini koruyacak şekilde
yerleştirilmeli ve çürüme ve küflenmeye engel olunmal ıdır. Presin çerçeve k ı smı tahta veya
metalden olabilir. Örnekler katlanm ış gazete kağı dı veya bask ı kağı dı aras ına koyulur.
Presleme s ırasında içinde örne ğ in bulunduğu kağı tlar alt ve üstlerine kurutma kartonlar ı
koyularak düzgün kurumalar' sa ğ lanacak şekilde yerle ştirilir. Presler örneklerin düzensiz
kurumasmı önleyecek ama bitkiyi fazla ezmeyecek kadar s ıkı şekilde bağ lanır. Eğer bitkilerin
kurutulması sıras ında suni ısıdan yararlanı lacaksa her örnekten sonra kurutma kartonlar ınm
aras ına oluklu karton koyulur.
Kaliteli örnekler elde edilebilmesi için örneklerin bask ıya alınması sırasında çok dikkatli
olunması gerekir. Böcekler tarafından tahrip edilmi ş , küflenmi ş ve diğer patalojik belirtilere
sahip örnekler herbaryum örne ğ i olarak seçilmemelidir. Örnek çiçek yada meyve veya her
ikisine birden sahip olmal ıdır.
Örneklerin gazete ka ğı dı aras ına koyulması uygundur. Gazete kağı dından daha kal ın kağı tlar
daha az elastiki ve kurutma i ş lemini yavaş latıcı oldukları için kullanış lı değ illerdir.
Normal olarak bir tane katlanm ış pres kağı dmın aras ına bir örnek koyulmal ıdır ancak örnek
küçük ise birden fazlas ı bir kağı t arasına koyulabilir. 40 cm den uzun olan örnekler V, N veya
M şeklinde bükülerek bir bütün halinde kurutulabilir. Standart herbaryum kartonlann ın
boyutları 40-43 x 26-28 cm olduğu için örneklerin koyulduğu baskı kağı dınm boyu 40 cm yi
geçmemelidir ve örnekler buna göre haz ırlanmal ı dır. Soğanlı bitkilerin toprak alt ı kı sımları
çal(' ile ikiye bölünerek pres yap ı lır. Yumrulu olanlarda yumrular birkaç yerden i ğne ile
delinir veya kaynar suya bat ırı larak yumrudaki ni şastamn dış arı ç ıkması sağ laınr, böylece
bitkinin preste kururken çiçeklenmesi veya meyveye geçmesi önlenir. Bitki preslenirken
gazete kağı dı yaprak ve çiçeklerin üzerine tam olarak basmand ır. Kalın gövdeli bitkilerde bu
basma tam olmayabilir. Bunun sa ğ lanması için kurutma kağı tları parçalar halinde kesilerek
yaprak ve çiçeklerin üzerine yerle ştirilerek bu bo ş luklar doldurulur ve buruşmadan kuruma
sağ lamr.
4
Içine bitki yerle ş tirilmiş gazete kağı d ı kapat ı l ır. Ya gazetenin bo ş ve görünecek kenar ına
toplayıc ı numaras ı yaz ı lır ya da kağı t parçalar ına yaz ı lan numaralar gazete içine konur.
Üstüne bir kurutma kartonu koyulur ve tekrar gazete ka ğı dı aç ı lıp içine bitki yerle ştirildikten
sonra kapat ı lır bunun üzerine de kurutma kartonu koyulur ve i ş lem bu şekilde devam eder.
Eğer mümkünse 2-5 bitki de bir kurutma kartonlan aras ına oluklu mukavva veya oluklu
metalden yap ı lmış sert malzeme koyularak bitkiler aras ında hava akımı sağ lamr ve kurumalan
kolaylaş tırı lır. Pres belli bir yüksekli ğe geldiğ i zaman presin diğer parças ı aralarında bitki
ömeklerinin bulundu ğu kartonlar ın üzerine yerle ş tirilir ve pres kay ış lar' ile sikış tml ır.
Kurutma kağı tlar ı bitkiler kuruyana kadar her gün en az bir kez de ğ iştirilir. Etli ve sucul
bitkilerin kurutma kağı tları çok çabuk ı slanacağı ndan ilk günlerde günde iki kez değ iştirilir.
Eğer mümkünse bu tip bitkiler ayr ı bir preste toplan ır ve presin dış kı sımlarma gelecek
şekilde yerle ştirilir. Kurumas ı için uzun süreye ihtiyaç duyulan etli bitkiler hariç örnekler
genellikle yaklaşı k bir hafta içerisinde tamamen kururlar. Kurutma süresinin uzunlu ğu, çok
sayıda kurutma kartonuna ihtiyaç duyulmas ı kurutma i ş leminin dezavantajland ır.
II. HERBARYUM OLUŞTURMA
Kurutulmuş Bitkilerin Herbaryum Kartonlar ına Yapış tırılması :
Kurutulmuş bitkilerden uzun y ıllar yararlanabilmek için bunlar ın düzgün ve özenli bir şekilde
herbaryum kartonlanna yap ış tırı lması gerekir. Herbaryum kartonu 40-43 cm boyunda ve 26-
28 em genişliğ inde, bitkinin görülebilmesi için beyaz renkte olmal ıdır. Kartonun sağ alt veya
sol alt köşesi hangi herbaryuma ait ise o herbaryumun özel etiketini ta şı r. Yapış tınlacak bitki
örneğ i düzgün bir şekilde herbaryum kartonu üzerine yerle ştirilir. Gövde, dal ve çiçek sap ı
üzerinden kendinden zamkl ı beyaz kağı t bant ile bantlamr. Kal ın gövdelerde metalden
yapı lmış çatall ı raptiyeler kullan ı labilir. Bantlama kesinlikle yaprak ve çiçek üzerinden
yapı lmamal ıdır. Herbaryum kartonuna bitki yap ış tırmada kullan ı lan diğer bir yöntem:
genellikle tek y ıllık ve ince yap ı l ır olan bitkiler bir pens yard ım' ile tutularak cam üzerine
önceden sürülmüş tutkala sürtülür ve sonra herbaryum kartonu üzerine düzgün bir şekil
verilerek yapış tınlır. Bu yöntemde zamkl ı kağı t bant kulland ınaz. Ayrıca örneklerin odunsu
kı sımları iplikle dikilebilir.
5
Herbaryum kartonuna yap ış tırı lacak olan özel yap ı lm ış herbaryum etiketleri değ işik tiplerde
olabilir. Boyutlar ı genellikle 7-11 cm'dir. Büyük olanlar fazla yer tutaca ğı için pek kullanış lı
değ ildir. Etiketin üst k ı sm ında o herbaryumun uluslararas ı adı bası lmış tır. Eğ er bitki bir bölge
veya ülke floras ı çalış ması için toplanm ış ise çal ışı lan bölge veya ülkenin ad ı etiketin üstüne
yazı labilir (Bat ı Anadolu Floras ı , Gökçe Ada Florası , Finlandiya Floras ı gibi.). Etiketler
herbaryum kartonunun sağ veya sol alt kö şesine yapış tırı lır. Eğer bitki tip (typus) örne ğ i ise
kırm ı zı renkli tip etiketi yaz ı larak herbaryum kartonuna yap ış tırı lır. Ayr ıca kartonlarm
genelde sol üst kö şelerinde olacak şekilde küçük zarflar konur ve içlerine örne ğ in çiçek,
meyve vs. parçalar ı konur. Böylece ara ş tıncı lar yapış tırı lmış örnekten parça kopartmazlar.
1.‘
Herbaryum kartonuna örnek yap ış tırma şekilleri
6
Doğ ru: Yapraklar ın alt ve üst yüzeylerinin ve yaprak ucu ve taban ının görülebilmesi için
üstteki gibi yerle ş tirilmelidir. Aynca yapraklar üreme organlar ı n örtmemelidir.
Yanlış
HERBARYUM, ÇALI ŞMA DÜZENI, ÖNEMİ ve FONKSİYONLARI
1. Herbaryum
Herbaryum, toplanan bitki numunelerinin preslenip kurutulduktan sonra te şhis edilip, belli bir
düzene göre muhafaza edildi ğ i bitki müzeleridir. Kötü hazı rlanm ış ve yetersiz numunelerin
herbaryumlara konmamas ı gerekir. Herbaryumlarda yangm ve nem gibi çe ş itli istenmeyen
etkilere kar şı gerekli önlemler al ınmal ı dır. Bu şekilde kurulan herbaryumlar birkaç yüz
bitkiden oiuşabileceğ i gibi milyonlarca numuneden de olu şabilmektedir.
Herbaryumlar bitki örneklerinin kabul edilmi ş belli bir sını flandırma sistemine göre
düzenlenmi ş şeklidir. Bunlann bilimsel çalış malara yol gösterici şekilde olabilmesi için belli
sistemlere göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde düzenlenen herbaryumlar ba ş ta
biyoloji, t ı p, eczac ı lı k, ziraat ve di ğer bitki ile ilgili konulardaki araş t ınc ı lara kaynak ve
dökümantasyon merkezi olacakt ı r. Aynca bu çe ş it herbaryumlar ayn ı zamanda bir eğ itim ve
araş tırma merkezi olma özelli ğ ini de tas ımaktad ırlar.
7
Linneaus devrine kadar olu şturulan herbaryumlar özel koleksiyonlar şeklinde yap ı lmış ve
örnekler dikey şekilde yerle ştirilmiş ti. Linneaus örnek yap ış tırı lmış kartonlar ı tek tek ve yatay
olarak dolaplara yerle ştirme yöntemini baş latmış t ı r.
Herbaryumlarda bulunan dubletler (ayn ı bitkinin fazla bulunan örnekleri) di ğ er
herbaryumlarla kar şı l ı kl ı olarak de ğ iştirilir. Bu biki örneklerinin daha iyi korunmas ını ve
büyük boyuttaki felaketlerde kurtar ı lmas ına yard ım eder. Örne ğ in Berlin-Dahlem
Herbaryumu 1943 y ı lında II. Dünya sava şı nda bombalanrm ş , böylece milyonlarca örnek
zarar görmüştür. Ancak diğer herbaryumlarla de ğ iş tirilen örnekler kurtulabilmi ştir.
Herbaryumlar üniversitelere, ara ştırma enstitülerine ve devlet kurulu ş larına ait olduğu gibi
özel kuruluş lar veya ki ş ilere ait ulusal veya uluslaras ı da olabilirler. Herbaryumlar merak
nedeni ile kurulabilece ği gibi çok değ iş ik amaçlarla da kurulmaktad ırlar. Üniversite
herbaryumlan hem e ğ itim amaçl ı , hem de bulunduğu bölgenin bitkilerini toplayarak
kurulabilir. Yöresindeki bitkileri toplayarak herbaryumlarm ı kuran üniversiteler daha sonra
kurulacak ulusal herbaryumun temelini olu ştururlar. Bunun yan ında Orman fakültelerinde
orman bitkilerini oluşturan herbaryum, Eczac ı lık fakültelerinde t ıbbi ve zehirli bitkiler
herbaryumu, liken, mantar ve alg örneklerinin bulundu ğu herbaryumlar şeklinde değ iş ik
fakülte veya bölümlerde de herbaryumlar kurulabilmektedir.
Uluslaras ı herbaryumlar belirli bir k ıta, bölge ve dünya genelindeki bitkilerin koleksiyonlanm
bulundururlar. Bu herbaryumlar ın her birisinin isimleri ve uluslaras ı kodlan vardır. Bu
herbaryumlar diğer ülkelerin herbaryumlan ile i şbirliğ i içinde bulunmaktad ırlar. Genellikle bu
tür herbaryumlar dünyada ilk kurulan herbaryumlar olduklar ı için çoğunlukla tip örneklerini
bulluıdurrnaktad ır. Bunların en eskilerinden biri 1588-1589'da kurulan İsviçre'nin Basel
Üniversitesi Botanik Enstitüsü Herbaryumu'dur. Ayrı ca Paris Milli İ limler Müzesi
(1635) ve Viyana Tabii İ limler Müzesi Herbaryumu (1748) da en eski bilinenlerdendir.
Kapsad ığı tür say ı sı bakımından dünyanın en zengin ve günümüzün en i ş lek özellikteki
herbaryumlan aras ında olanlar ın, bulunduğu ülkeler ve Uluslaras ı kodlan aşağı daki gibidir:
8
Bilinen Uluslaras ı herbaryumlar ın adları ve kodları şu şekildedir:
Ad ı Bulunduğu ülke Uluslarası kodu Kew Herbaryumu İngiltere K Leningrad Herbaryumu Rusya LE Paris Herbaryumu Fransa P Cenevre Herbaryumu İsviçre G Wien Herbaryumu Avusturya W Edinburgh Herbaryumu Iskoçya E
Ülkemizde bulunan en eski herbaryumlar küçük müzeler şeklinde kurulmu ş tur. İstanbul
Üniversitesi ve Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsünde bu konuda yap ılan çalış malar bilimsel
anlamda ilk Herbaryurnlann ba ş langı c ı sayılmaktadır. Günümüzde Türkiye'de bulunan
ki ş isel, Üniversite ve ara ştırma kurumlar ına bağ lı herbaryumlardan baz ı ları aşağı da
verilmiştir. Bunlar;
Adı Bulunduğu il Uluslarası kodu Istanbul Üniv.Ecz. Fak. Herbaryumu İ stanbul ISTE İstanbul Üniv. Fen Fak. Herbaryumu İ stanbul ISTF İstanbul Üniv. Orman Fak. Herbaryumu İ stanbul ISTO Ankara Üniv. Fen Fak. Herbaryumu Ankara ANK Gazi Üniv. Fen Fak. Herbaryumu Ankara GAZI Ege Üniv. Fen Fak. Herbaryumu İzmir EGE Hacetepe Üniv. Fen Fak. Herbaryumu Ankara HUB Selçuk Üniv. Fen Fak. Herbaryumu Konya KNYA Atatürk Üniv. Fen Fak. Herbaryumu Erzurum ATA Karadeniz Tek. Üniv. Herbaryumu Trabzom KATO Yıldırımlı Herbaryumu Ankara (kiş isel)
Herbaryumda bitki örneklerinin do ğ ru olarak etiketlenmesi gerekir. Ayr ıca herbaryum
kartonlannda bulunan etiketler üzerindeki bilgilerin do ğ ru bir şekilde yazı lması gerekir.
Etiketler üzerinde o örne ğ in hangi tarihte, nereden ve kimin tarafindan toplan ıp teşhis edildiğ i
yazı lmalıdır. Örnekler üzerinde yap ı lacak diğer alanlara ait çal ış malar için gerekli fazla bitki
kı sımları ayrı bir zarf içinde karton üzerinde bulunmaktad ır. Örneğ in palinolojik, sitolojik
veya DNA çal ış maları için bu zarf içindeki materyaller veya bitkinin fazla bulunan
örneğ inden (dublet veya dublikat) gerekli k ısımlar al ınarak çal ış malar yapı lır. Böylece
kartonlar üzerinde bulunan bitki örnekleri zarar görmemi ş olur. Bitki dubletleri herbaryumlar
aras ında bitki örneklerinin de ğ iş imi için kullanılır.
9
Herbaryum Dolaplar'
Herbaryum dolaplan ah şap olabileceğ i gibi metalden de yap ı lmış olabilir. Modern herbaryum
dolaplan çelikten yap ı lmış olup, dolab ı n tek veya iki kap ı lı oluşuna göre iki veya üç katl ıdır. Her bölmenin derinli ğ i standarda göre ayarlan ır. Her bölmenin derinli ğ i 48 cm (dış tan 50 cm),
geniş liğ i 33 em (dış tan 35 cm) yüksekli ğ i 20 cm (dış taraftan 22 em) olabilir.
Küçük koleksiyonlar geçici olarak kal ı n kartonlardan özel şekilde haz ırlanmış , kutularda
muhafaza edilirler. Kutular örneklere zarar gelmeyecek şekilde üst üste olabilir.
2. Herbaryumlar ın Düzenlenmesi
Teşhis edilerek kartonlara haz ırlanmış bitki numunelerinin herbaryumdaki düzeni seçilen bir
sını flandırma sistemine göre yap ı lır. Eğer koleksiyon yerel ise veya sadece bir ülkenin
endemik bitkilerinde ibaret ise seçilecek sistem çok önemli olmayabilir. Ancak bilimsel
önemi olan herbaryumlar dünyada kabul edilmi ş belli sistemlere göre düzenlenirler. Bunlar
arası nda en yaygın olanları ENGLER-PRANTL veya BENTHAM-HOOKER sistemleridir.
Belli bir taksona ait olan herbaryum örne ğ i kartonu cins numune dosyas ı içine konur ve cins
dosyas ının sol alt kenannda o cinsin ismi yaz ılmış tır. Cins dosyas ı familyalasımn bulunduğu
dolap bölmesine yerle ş tirilir. Her dolap bölmesinin ba ş tarafında ise o familyanm içerdi ğ i
cinslerin listesi vard ır. Araştıncl herbaryum listelerinden bitkinin ait oldu ğu familyayı bulup,
cins numarasına göre dolaplardan arad ığı bitkiyi kolayca bulabilmektedir.
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi (ANK) Herbaryumundaki bitkilerin familya, cins ve türleri
ENGLER-PRANTL sistemine uygun olarak filogenetik s ıraya göre düzenlenmi ştir Bu
sistemde bitkilerin filogenetik s ı rası Amentiferae grubu bitkilerle baş lar. Buna göre
Gymnospemı ler başta olmak üzere Dikotiller ve arkas ından Monokotiller yer almaktad ır.
3. Herbaryum Numunelerinin Korunmas ı
Herbarrun numuneleri çe ş itli böcekler tarafindan yenerek, zarar görebilir. Bu zararl ı lar
aras ında tütün ve herbaryum böce ğ i (Lasioderme serricorne), eczane böce ğ i (Stegobium
paniceum) ve daha küçük ve renksiz kitap biti (Atropos divinitaria) say ı labilir. Böcekler hayat
devrelerini kuru numuneler üzerinde tamamlarlar. Bunlardan herbaryum böce ğ inin hayat
1 0
süresi 30-50 gün olup, 70-90 günde hayat devrini tamamlayabilir. Herbaryum mununelerinin
böceklere kar şı korunmas ında değ iş ik kimyasallar kullanı lmaktad ır. Ancak bunlar insan
sağ lığı aç ı sından oldukça zararl ı olduğu için herbaryumda sürekli çal ış an araş tınc ı lar üzerinde
oldukça tehlikeli durumlar oluşturmaktad ır. Bu nedenle pek tercih edilmemektedir. Buna göre
numunelerin korunmas ında aşağı daki yöntemler uygulanmaktad ır.
i. Dezenfeksiyon
ii. Zehirleme
's ıtma
iv. Soğutma
i. Dezenfeksiyon
Bitki materyalleri çe ş itli kimyasal maddelerle vaktim ortam ında muamele edilerek
uygulanmaktadır. Bu yöntemde kullan ı lan baz ı kimyasallar aras ında Karbon bisülfit, Karbon
tetraklorit ve Metil büromit say ı labilir.
ü. Zehirleme
Bitkilerin cival ı bileş iklerle ilaçlanmas ıdır. Bu iş lem uygulanan bitki örnelderinin bulundu ğu
kartonlar üzerine "zehirlidir" diye belirtilmelidir. Bu yöntem ara ş tıncı lar için oldukça hayati
tehlikeler içerdiğ i için kullandmaınaktadı r.
Isıtma
Bu yöntemde bitki örnekleri içlerinde ısıtıcı bulunan metal dolaplar içine yerle ş tirilerek ısı
ayarı 75-80 °C'de sabit tutularak 24 saat bekletilir. Böylece zararldann faaliyetleri
engellenmi ş olur.
iv. Soğutma
Teşhisli ve kartona yap ışı k bitki örnekleri kaplar ıyla beraber derin dondurucular içinde belli
bir süre beldetilerek larva ve di ğer zararhlann etkisiz hale getirilmesi sa ğ lanm Daha sonra
örnekler herbaryurna konulur. Bitkiler derin dondurucu içinde —20 °C'de 2-5 gün bekletilir.
Ancak bitki nurnuneleri ya ş veya nemliyse iyice kurutulmal ı dır aksi halde bitkilerdeki su
donarak genle ş ir ve numuneye zarar verebilir.
11
Kimyasal içiren koruma yöntemlerinin ara ştı rı c ı lara zararl ı olması nedeniyle bu yöntem daha
çok tercih edilmektedir. Bu yöntem hem pratik ve hem de ucuz olmas ı nedeniyle birçok
herbaryum da oldukça yayg ın bir ş ekilde kullan ı lmaktad ı r.
4. Herbaryumda Çal ış ma Düzeni
Herbaryumlann esas kullan ım amaçlarından biri bitki örneklerinin kar şı laştırma ile
tamnmas ıdır. Floristik çalış malar sadece herbaryum materyalini kapsamaz ama herbaryumda
baş lar. Herbaryum örnekleri birçok ara ştıncınm yararlandığı materyaller olduğundan çok
dikkatli kullanı lmalıdır.
Herhangi bir bitki taksonu direkt herbaryum örne ğ inden karşı laş tırma yaparak te şhis
edilebilir. Ancak herbaryum örne ğ i yanl ış teşhis edilmişse elimizdeki örne ğ in teşhisi de yanlış olacaktır. En iyi teşhis yolu flora, revizyon veya monograflardan yararlanarak yap ı lan
teşhistir. Tür te şhisi yapılan bitki en son birde herbaryum örne ğ i ile karşı laştırı larak teşhis
kesinleştirilir. Bu amaçla gelinen herhangi bir herbaryumda çal ış mak için öncelikle izin
alındıktan sonra herbaryum defteri imzalan ır. Herbaryum defterin çal ışı lan konu ve çal ış an
kiş iden istenen bilgiler aç ıkça yazılmalıdır. Herbaryumda çal ış manın genel kurallar ı yanında,
her herbarytımun kendine ait kurallar ı da olabilir. Herbaryumda çal ış mayla ilgili baz ı genel
kurallar aşağı daki gibidir:
• Öncelikle gidilecek veya çal ışı lacak herbaryum sorumlusundan izin al ınır.
• Üzerinde çal ış ma yapı lacak bitkinin familyas ı ve cins s ırası bulunduktan sonra
dolab ından cins dosyas ı ile beraber ç ıkanlarak, istenen bitki düzenli bir şekilde
çal ış ma masas ına konur.
• Örnekler dolaptan ç ıkarı lırken kesinlikle tek elle de ğ il, iki elle tutarak kartonlar
bükülmeden al ınmal ıdı r.
• Bitki kartonlara al ı nırken bitki kesinlikle ters çevrilmez
• Detayl ı incelemeler için kartonun sol üst kö şesinde bulunan zarftaki materyaller
kullanı lmal ı d ı r.
• İ nceleme tamamland ıktan sonra, örnek masaya b ı rakı lı r ve herbaryum uzman ı nca
örnek yerine konulur.
12
IV. BİTKİ TEŞ Hİ Sİ
Bitki Sistematiğ i'nin en önemli ve temel konular ından birisi bitki teşhisi'dir. İki bitki
numunesi aras ındaki benzerlik ve farkl ı l ıkların ortaya ç ı kartı lmasıdı r. Bilinmeyen bir bitkinin
bilinen bir gruba (tür, cins, familya v.s.) dahil edilmesinde, s ınıflandırma sistemlerinde
mevcut olan veriler kullan ı larak bitki te şhis edilmeye çal ışı lır. Teşhiste benzer ve ay ırt edici
karakterlerden yararlan ıhr. Bilinmeyen herhangi bir bitki te şhis anahtarlan kullan ılarak ve
herbaryum materyali ile kar şı laş tı rmak suretiyle te şhis edilir ve isimlendirilir.
1. Bitki Teş hisi İçin Gerekli Olan Malzemeler:
1. Çalışı lacak bölgenin floras ı ve ilgili kaynaklar
2. Binoküler
3. Milimetrik lup
4. Cetvel
5. Pens
6. Jilet
7. Diseksiyon iğnesi
8. Su veya seyreltilmi ş sıvı deterjan
9. Isı tıcı veya ispirto ocağı
10. Saat cam ı veya petr kab ı
2. Bitki Teşhis Yöntemleri
Öncelikle araziden toplanan bitkinin te şhiste kullanı lan karakteristik ve ay ırt edici
kı sımlann ın, örneğ in kök, gövde yaprak çiçek, meyve ve tohum gibi k ısımlannın tam ve
eksiksiz olmas ı gerekir.
1.Bitki te şhisinde en önce ilgili Flora' dan faydalan ıhr.
2. Bitkinin familyas ı , familya anahtar ından bulunur.
3. Daha sonra cins anahtanndan cinsi tespit edilir.
4. Sonra tür anal ıtarından tür teşhis edilir.
13
5. Tür alt ı kategorileri de varsa yine te şhis anahtar ı yardı m ı yla tespit edilir.
Böylece bitki te ş hisi tamamlanm ış olur. Eğer te şhisi yapı lacak olan bitkinin familyas ı
biliniyorsa direkt olarak cins anahtar ına, cinsi biliniyorsa yine hemen tür anahtanna
bakı labilir.
6. Bitkiler herbaryum örnekleriyle direkt kar şı laştırma şeklinde de te şhis edilebilirler,
fakat bunun baz ı sakıncaları vardı r. Bu yolla teşhis edilen bitkilerin flora kitaplar ından
kontrol edilmeleri gerekir.
3. Bitki Teşhisinde Kullan ı lan Anahtarlar
Bitki teşhisinde çeş itli anahtar tipleri kullan ı lmaktadır. 1.Özet Açıklamal ı (Sinoptik) Anahtarlar,
2. Göndermeli (Braket) Anahtarlar,
3. Çatallı (Dikotom) Anahtarlar,
4. Çok Giri ş li (Multi-access) Anahtarlar.
Yukarıda adı geçen anahtar tiplerinin hepsinde birbirlerine yak ın taksonlar, aralar ındaki
benzerlik ve farkhl ıklardan yararlandarak grupland ınlır ve teşhis edilirler.
Anahtarlar kullandd ıkça kolayl ık ve tecrübe kazaml ır. Anahtarlarda kullanı lan karakterler ve
terminoloji hakkında bilgi, tecrübe ve ilgili kaynaklara sahip olmak gereklidir.
3.1. Özet Açıklamalı (Sinoptik) Anahtarlar
Tanım ve açıklamalar içeren baş lıklar ihtiva eden anahtarlard ır. Genellikle son ba ş lık altı nda,
çok sayıda tür s ıralanır. Daha çok eski floralarda kullan ı lmış olan bu anahtarlar günümüzde
artık pek kullamlmamaktad ı r. Örneğ in: "Flora Orientalis" (Boissier 1884). Örnek;
Böl. I. Perennial; kök kaz ık veya yumru
Tür A. Gövde uzun; yapraklar linear; çiçekler san
Tür B. Gövde uzun; yapraklar oblong; çiçekler pembemsi beyaz
Tür C. Gövde uzun; yapraklar lanseolat; çiçekler k ırmızı
14
Böl. II. Perennial; kök tuber
Çiçekler mavi ve beyaz
Tür D. Gövde uzun; yapraklar hastat; çiçekler beyaz
Tür E. Gövde oldukça uzun; yapraklar lanseolat; çiçekler mavi
3.2. Göndermeli (Braket) Anahtarlar
İki seçenekle çal ış an bu anahtarlarda te şhis edilecek örnekteki karakterlere göre anahtara yön
verilerek devam edilir. Örnek;
1.Korolla mor 2
I .Korolla beyaz 5
2. Yapraklar palmat 3
2. Yapraklar pinnat 4
3. Sepaller 5 A türü
3. Sepaller 4 B türü
4. Brakte 5 C türü
4. Brakte 6-8 D türü
5. Çiçekler saps ız E türü
5. Çiçekler sapl ı 6
6. Ciçeklenme durumu simöz F türü
6. Çiçeklenme durumu rasemöz G türü
15
3.3. Çatalh (Dikotom) Anahtarlar
Bu anahtarlar daima iki z ı t karakter kullan ı larak haz ı rlanan çatall ı anahtarlard ı r.
Oldukça pratik ve kullan ış lı oluşu nedeniyle en fazla tercih edilen anahtar tipidir. Ça ğdaş Hora
kitaplarında daha çok bu anahtar tipi kullan ı lmaktadır. Örnek:
1. Çiçekler beyaz
2. Yapraklar basit
3. Petal 4
A türü
3. Petal 6
B türü
2. Yapraklar bile ş ik
4. Yaprakc ıklar 8
C türü
4. Yaprakc ıklar 7-12
P türü
I. Çiçekler mor
5. Çiçekler saps ız
5. Çiçekler sapl ı
6. Çiçek durumu panikula (bile ş ik sa'ı kıııı ) F türü
6. Çiçek durumu rasemus (salk ım) G türü
Yukarıda görüldüğü gibi bu analıtarda bütün beyaz ve mor çiçekler ayr ı ayrı gruplar
oluş turmaktad ır.
3.4. Çok Giriş ti (Mutti-access) Anahtarlar
Bitkinin ait olduğu cins; te şhis edilecek bitkinin belirli karakterlerine uygun olarak s ıralanan
sembollerin oluş turduğu formüllerle tespit edilir. Bu anahtarlarda öncelikle familyaya ait
(vejetatif ve generatif) özellikler sembollerle gösterilir. Daha çok büyük familyalarda
kullanı lır.
Örneğ in: Compositae (Asteraceae) familyas ına ait özellik ve sembolleri aşağı daki gibi kabul
edelim;
16
Grup I.
A: Gövde kanath, yapraklar dekurrent veya gövde kanatl ı , dikenli veya de ğ il.
B: Gövde kanath de ğ il, yapraklar ve/veya involukrum brakteleri dikenli, gövde
dikensiz.
C: Gövde kanad ı değ il, yapraklar veya involukrum brakteleri dikensiz, gövde nadiren
dikenli.
Grup II.
D: Bütün çiçekler dilsi; lateks her zaman mevcut.
E: Sadece kenarlardaki çiçekler dilsi; lateks yok.
F: Bütün çiçekler tiipsü; lateks nadiren mevcut.
Grup III.
G: Kenar çiçekler beyaz.
H: Kenar çiçekler sar ı , turuncu
I: Kenar çiçekler de ğ iş ik renklerde
Grup IV:
J: İnvolukrum brakteleri tek s ıralı .
K: İnvolukrum brakteleri iki veya daha çok s ıralı
Grup V:
L: Reseptakulum paleal ı veya uzun tüylü
M: Reseptakulum ne paleal ı nede uzun tüylü
Grup VI:
N: Akenlerde pappus yok.
O: Pappus paleseus
P: Pappus plurnos
Q: Pappus barbellat
Grup VII:
R: Akenler gagal ı
S: Bütün akenler gagas ız
17
Grup VIII:
T: Bir y ı llı k
U: İki veya çok y ıllık
Örnekler;
ADIKMPRU-2: Lactuca
CDGJMPRT: Crepis
BFGKLPSU-1: Cirsium
CDIJMQRT: Tragopogon
4. Sistematikte kullan ılan karakterler
Bu karakterler bitki te şhisinde yard ı mcı olabilecek her türlü bitki k ı sımlanna ait özelliklerdir.
Örneğ in araziden toplanm ış ve kurallar ına uygun bir şekilde kurutulmuş ve henüz tür ad ı
bilinmeyen bir bitkide şu kısımlann bulunması gerekir:
1. Vejetatif organlar
a. Kök
b. Gövde
c. Yaprak (veya bile ş ik ise yapı-Açıklar dahil)
d. Stipul
2. Generatif organlar
a. Çiçek (veya bile ş ik ise küme durumu- polenli anterleri mevcut olan)
b. Meyva
c. Tohum
TEŞ HIS ANAHTARLARI IÇIN ALIŞTIRMA
1. Aşağı da özellikleri tanımlanan türleri birbirinden ay ıran, çatall ı ve çok giriş li teşhis
anahtarlan haz ırlayınız
18
Tür A: Ağaç, bitkide uzun ve k ı sa sürgünler var; yapraklar i ğne şeklinde, kısa sürgünler
üzerinde ve ikili, yumu şak ve açık yeş il; taç ş emsiye ş eklinde; tomurcuklar reçinesiz;
tohumlar kanats ı z.
Tür B: Ağaç, bitkide uzun ve k ısa sürgünler var; yapraklar i ğne ş eklinde, kı sa sürgünler
üzerinde ve ikili, yumu şak ve aç ık yeş il; taç şemsiye şeklinde değ il; tomurcuklar reçinesiz
tohumlar kanatl ı ; kozalaklar sapl ı ve sark ık.
Tür C: Ağaç, bitkide uzun ve kı sa sürgünler var; yapraklar i ğne şeklinde, k ı sa sürgünler
üzerinde ve ikili, yumuşak ve aç ık yeş il; tac ı şemsiye şeklinde de ğ il; tomurcuklar reçinesiz
tohumlar kanatl ı ; kozalak saps ız ve yatay duru ş lu.
Tür D: Ağaç, bitkide uzun ve k ısa sürgünler var; yapraklar i ğne şeklinde, kısa sürgünler
üzerinde ve ikili, sert, koyu ye ş il; tomurcuklar reçineli; kozalaklar a şağı sarkı k.
Tür E: Ağaç, bitkide uzun ve k ısa sürgünler var; yapraldar i ğne şeklinde, kı sa sürgünler
üzerinde ve ikili, sert, koyu ye ş il; tomurcuklar reçineli; kozalaklar dik.
2. Aş ağı da özellikleri tanımlanan türleri birbirinden ay ıran, çalan' te şhis anahtarı hazırlayı nı z.
Tür A: Çok yı llık, kazık köklü, gövde dikenli, 10-20 em boyunda; yapraklar kordat alt
yüzeyleri tüylü; sepal 4, 2 em, petal 4, 2,5 em, pembe; ovaryum üst durumlu.
Tür B: Çok y ı ll ık, kaz ı k köklü, gövde dikenli, 10-20 cm boyunda; yapraklar kordat alt
yüzeyleri tüylü, sepal 4, en çok 1,5 cm, petal 4, en çok 2 cm, pembe; ovaryum alt durumlu.
Tür C: Çok yı llık, kaz ı k köklü, gövde dikensiz, en çok 10 cm boyunda; yapraklar oblong,
tüysüz, sepal 4, petal 4, mor; meyve oblong , 1 cm, tüysüz.
Tür D: Çok y ı ll ı k, kazık köklü, gövde dikensiz, en çok 10 cm boyunda; yapraklar oblong,
tüysüz; sepal 4, petal 4, mor; meyve silindrikal, 2 cm, tüylü.
19
ALIŞTIRMALARIN YANITLARI
1. a) Çatall ı Anahtar:
1.Tomurcuklar reçinesiz, yapraklar yumu ş ak ve aç ık yeş il
2. Taç şemsiye şeklinde, tohumlar kanats ız A
2.Taç şemsiye şeklinde değ il, tohumlar kanad ı
3. kozalak sapl ı ve sark ık B
3.kozalak saps ız ve yatay duru ş lu C
1. Tomurcuklar reçineli, yapraklar sert, koyu ye ş il
4. kozalaklar aşağı sarkık D
4. kozalaklar dik E
b) Çok Giriş li Anahtar
X: Tomurcuklar reçinesiz
Y: Tomurcuklar reçineli
Z: Yapraklar yumuşak ve aç ık yeş il
W: Yapraklar sert, koyu ye ş il
J: Taç şemsiye şeklinde
K: Taç şemsiye şeklinde değ il
U: Tohumlar kanats ı z
O: Tohumlar kanatl ı
H: Kozalak sapl ı ve sark ık
I: Kozalak saps ız ve yatay duru ş lu
F: Kozalaklar aşağı sarkı k
G: Kozalaklar dik
XZjV—+ A Türü
NIKOH---> B Türü
XZKOI—+ C Türü
YVVF--> D Türü
YVVG--> E Türü
20
2.
1. Gövde dikenli, 10-20 cm. Yapraklar kordat alt yüzeyleri tüylü, çiçekler pembe
2. sepaller 2 em, petaller 2,5 cm, ovaryum üst durumlu A
2. sepaller en çok 1,5 cm, petaller en çok 2 err ı , ovaryum alt durumlu....B
1. Gövde dikensiz, en çok 10 cm, yapraklar oblong, tüysüz, çiçekler mor
3. meyve oblong, 1 cm, tüysüz C
3. meyve silindrikal, 2 cm, tüysüz D
V. BITKI MORFOLOL İ S İ , YAŞ AM SORESİ ve EŞ EY DURUMU
1. Bitki Morfololisi:
Bitkiler dış görünüş lerine göre ağaç, çal ı ve otsu olmak üzere baş lıca üç gruba aynlabilir.
Ancak bu gruplardan ağaçlar ve çal ı lar odunsu olarak bir araya getirilerek bitkiler odunsu ve
otsu olmak -üzere iki ana grup alt ında da toplanabilir. Odunsu bitkiler sekonder kahnla şma
gösteren ve geli şmiş bir odun dokusuna sahip olan bitkilerdir.
Ağaçlar genel olarak tek bir gövdeye sahipken çahlarda bir kökten ç ıkan birden fazla gövde
bulunur. Ancak bu kural ın dışı na çıkan durumlar bulunmaktad ır. Bazı bitkilerde ise gövdenin
sadece dip kısmı odunsudur ve buradan her y ı l çıkan otsu sürgünler bulunur. Bunu yan ı sıra
ağaçlarda büyüldüklerine göre a ğaç ve ağ açç ık olarak ikiye ayrılabilir.
Bitkiler hayat formlanna (ya şama ş ekillerine) göre bilim adamlar ı tarafından çeş itli şekillerde
sımflandınlmış tır. Bunlar aras ında en çok kabul edilen s ını flandırma Raunkiaer (1905)
tarafından bitkilerin tepe sürgünlerinin veya yenileme tomurcuklann ın toprak yüzeyine olan
durumlarına göre yapmış olduğu sımflandırmadır. Buna göre bitkiler 5 ana ba ş lık altında
toplanmış tır. Birbirinden çok farkl ı olan türler bile aynı gruba dahil edilebilir, Pinus nigra ve
Viscum album gibi.
21
Raunkiaer'in hayat formlar ı :
i. Fanerofitler: Yenileme tomurcuklan toprak yüzeyinden 25cm den yukarda olan
bitkilerdir. Bu gruba ağaçlar, sanl ı c ı bitkiler, büyük otsu bitkiler ve epifitik bitkiler
girer. Örnek: Cedras libani, Picea orientalis.
ü. Kamefitler: Yenileme tomurcuklan toprak seviyesinden 25 cm'ye kadar olan
bitkilerdir. Tomurcuklar k ışı n kar örtüsü tarafından korunur.
Hemikriptofitler: Yenileme tomurcuklan topra ğı n üst tabakalannda veya toprak
yüzeyinin hemen alt ında olan bitkilerdir. Genellikle iki y ı llık olan bu bitkilerin
tepe tomurcuklan toprak üzerindeki ölü bitki ve yaprak art ı kları tarafı ndan
korunur. Bu bitkilerin toprak üstü k ı sı mları otsudur ve kritik mevsim ba şı nda ölür.
iv. Kriptofitler: Vejetasyon devresi sonunda toprak üstü k ı sı mları tamamen ölen
bitkilerdir. Tomurcuklar ı n bulunduğu ortama göre ikiye ayr ı lırlar: Geofitler
(soğ anl ı , rizomlu, yumnılu olan bitkilerdir ve yenileme tomurcuklan topra ğı n
içindedir) ve Hidrofitler (su içindeki bitkilerdir, kök, gövde ve tomurcuklan su
içinde veya yüzeyinde bulunan bitkilerdir).
v. Terofitler: Yaşam süreleri bir vejetasyon dönemi ile s ınırl ı olan bitkilerdir, bu
bitkiler uygun olmayan dönemi tohum olarak geçiren bir y ı ll ık ve efemerlerdir.
2. Yaş am Süresi:
Yaşam süresine göre bitkileri üç gruba ay ırabiliriz:
i. Annual= Bir Y ı llık: Bir yı l içinde çimlenen, geli şen, tohum oluş turan ve ölen
bitkilerdir.
ü. Biennial= İki Y ı ll ık: Yaşam süreleri iki y ı l olan ilk y ı l vejetatif geli ş imini
tamamlayan ve ikinci y ı lda generatif geli ş imini tamamlayarak bir sonraki
jenerasyonu oluş turacak bireyleri veren ve ölen bitkilerdir.
Perennial = Çok Y ı ll ı k: Yaşam süresi iki yı ldan fazla olan ve pek çok defa tohum
veren bitkilerdir.
22
Bir y ıllık bitkiler zay ı f görünü ş lü otsulardır, genellikle ince bir köke sahiptir ve
çekildiklerinde topraktan kolayl ıkla ç ıkarlar. İ ki y ı llık bitkilerle çok y ı llık bitkileri
ayırmak zordur. Eğer bitkide önceki y ı llardan kalan gövde art ıkları varsa bitki
muhtemelen çok y ı ll ıktı r.
3. Eşey Durumu:
Eşey durumu bitki ve çiçek için ayr ı ayrı ele al ını r.
Monoik (Tek Evcikli): Aynı birey üzerinde hem erkek hem de di ş i çiçekler bulunur.
Dioik (İki Evcikli): Erkek ve diş i çiçekler farkl ı bireyler üzerinde bulunur. Erkek çiçekler
erkek bitki, diş i çiçekler di ş i bitki üzerinde bulunur.
Poligam: Aynı birey üzerinde hermafrodit çiçeklerle beraber tek e şeyli çiçekler taşı yan
bitkidir.
Hermafrodit Çiçek (Monoklin): Erkek ve diş i organları bulunan çiçek.
Diklin Çiçek (Tek E şeyli): Çiçekte erkek ve di ş i organlardan sadece biri bulunur, di ğeri
ya yoktur yada körelmi ştir.
23
Hermafrodit
Diş i Çiçek
Erkek Çiçek
(Monoklin)
(Diklin)
(Diklin)
Çiçekte E şey Durumu
VI. GYMNOSPERMLERİN (AÇIK TOHUMLULAR) GENEL ÖZELLIKLERI
Gymnosperm'lere(Aç ık Tohumlular) ( Gymnos: Açı k, Sperma: Tohum) bu ismin verili ş
nedeni karpelin kendi üzerine kapanarak tohumu sarmanu ş olmasıdır. Yani Angiospermlerin
aksine Gymnospermlerde yumurta hücresi döllendikten itibaren tohum olu şuncaya kadar
geçen sürede embriyo karpeller taraf ından korunmaz.
Gymnospermler çoğunlukla ağaç, ağ aççık, nadiren de çal ı şeklinde olan bitkilerdir. Tümüyle
odunsu olan bu bitkiler genellikle herdem ye ş ildir.
1. Gymnospermlerde Çiçek Yap ısı
Bir yada iki evcikli bitkilerdir. Bir evcikli olanlarda kozalaklar tek e şeylidir.
i. Erkek Kozalaklar:
Bir eksen üstünde kiremit şeklinde dizilmi ş mikrosporofillerden olu şmuştur. Genel olarak
herbir rnikrosporofilin Angiospermlerdeki bir stamen'e kar şı lık geldiğ i düşünülmektedir. Pul
veya kalkan şeklinde olan bu mikrosporofillerde ço ğunlukla iki bazen dört mikrosporangium
(polen kesesi) geli ş ir. Mikrosporangium'larda bulunan mikrospor ana hücresi mayoz sonucu
mikrosporlan bunlarda polenleri olu şturur. Herbir kozalak bir kaç milyon polen
26
Bazı Gymnospemderin polenlerinde rüzgar etkisiyle uçmay ı sağ layan (2 veya 3) hava kesesi
bulunur.
Cedrus'da erkek kozalak
Pinus'da erkek kozalak
Taxus' da erkek kozalak
Pinus'ta erkek kozalağı n boyuna kesiti (6)
27
ii. Gymnospermlerde Görülen Polen Ş ekilleri(7)
Vesikülat: Hava keseleri olanlar (alveoli) (genellikle iki tane) (Pinus, Abies, Picea)
Poliplikat: Boylamasma yankları olan mekik şeklinde (Ephedra)
İnapterturat: Apertürü (aç ıklığı olmayan) polen (Juniperus)
29
iii. Diş i Kozalaklar:
Bir eksen etrafında sarmal dizilmi ş makrosporofil (Kozalak pulu)' lerden meydana gelmi ş tir.
Her makrosporofilin üst k ı sm ında iki adet tohum tasla ğı bulunur. Tohum taslaldarında ise
makrosporangiumlar yer al ı r. Diş i kozalak pek çok çiçekten olu şan bir çiçek durumudur. Bu
çiçeklerde periant, stilus ve stigma bulunmaz. Karpeller bir araya gelerek kozalaklar ı
oluş tururlar. Karpel say ı sı cinslerde farkl ıdı r (7'arus'da bir tane). Her bir kozalak pulunun
karpele karşı lık geldiğ ini düşünmek yanl ış olur. Brakte genellikle karpele yap ışı k olarak
bulunur, Bu durumda her bir pul, brakte ve karpel olmak üzere iki birimden olu şmuştur.
Cedrus'ta diş i kozalak
30
'''''''',
..— ~Ar
ii.lr.,IgetWi ri.--,000 -----...~
. . . . . 401,0 43 ell ;14 ~04
. .. -■ -- '. ,.0.7'; ''''-- -...2., ..., -Ş. ,....." hr, -'' -•-••'' 0..,■5;7 '.'"--- ,"\:..„,.~
...•,'' ..„,,,»-_,... --. .....,''''''','`,.,''%:W'
Pinus' da diş i kozalak (3) Taxus'da arillus(2)
Abies nordmanniana 'da diş i kozalak ve Makrosporofı lin(Kozalak Pulu) yap ısı (1)
31
Picea 'da diş i kozalak(2) Cupresus'da di ş i kozalak(2)
Juniperus communis'de erkek ve di şi çiçek ve meyvemsi Kozalak (1)
32
si•er
d
Ginkgo biloba 'da erkek ve di ş i çiçek yap ı s ı (1)
a: erkek çiçekli dal
b: polen keseleri
e: diş i çiçek
d: olgun meyvemsi kozalak
ster: indirgenmi ş meyvemsi kozalak
33
Erkek ve Diş i Kozalaklar ın Genel Farklar ı
Kozalak Tipi Açıklama
Erkek Kozalak • Genellikle küçük, odunsu değ il ve narin yap ı lı .
• Birkaç haftada polenleri saçar, kurur ve dökülür.
• Her bir pulun alt ı nda bulunan polen kesesi veya
mikrosporangiyum olarak adland ınlan yapı lardan oluşur.
• Polen keseleri binlerce polen saçar.
• Dallardan ve yapraklardan modifiye olmu ştur.
• Tac ın orta ila alt k ısunları nda bulunur.
Diş i Kozalak • Erkek kozalaklardan büyüktür.
• Çoğunlukla odunsudur.
• Dayanıklıdı r, pek çok y ı l ağ açta kalabilir.
• Bir veya birden fazla mevsimde olgunla şı r ve tohumlar ı yazın
sonunda veya sonbaharda saçar.
• Her bir pulun üzerinde bulunan ve birer ovülden olu şan ikişer
megasporangiumlardan olu şur. Bu ovüller döllenmeyi takiben
embriyo ve tohumu olu ştururlar.
• Bazı türlerde tac ın üst kı sımlannda bulunurlar.
Ek Bilgi: Seritinoz Kozalak (Seritinous): Bu tip kozalaklar reçineyle s ıkıca kapamış kozalaklard ır ve aç ılmalan için yang ın gereklidir. Örne ğ in; Pinus clausa ve Pinus rigida
kozalaklan.
2. Gymnospermlerde DiBlenme
Gymnospermlerde embriyo kesesi sekonder nükleusu körelmi ş olduğu için tek döllenme
görülür. Gymnospermlerde stillus ve stigma mevcut de ğ ildir.Kozalak pullar ı ; erkek çiçeklerde
stamenlere di ş i çiçeklerde karpellere kar şı lıktır. Tohum taslaldan tek integümentlidir. Bütün
Gymnospermlerde (Sadece Encephalartos cinsinde Entemofil=Enternogam' d ır.) polen
taneleri tohum taslaldan üzerindeki polen odac ığı na rüzgar arac ı lığı ile
(Anemofil=Anemogam) gelirler.
34
Polenler doğ rudan tohum taslağmdaki mikropil üzerine gelir. Burada bir polen odac ığı
meydana gelir. Polenler (Mikrosporlar) polen odac ığ mda çimlenirler. Bir polende birkaç
vejetatif hücre ile bir generatif hücre mevcuttur. Bu generatif hücre bir Anteridyum'a kar şı lık
düşünülmektedir.
Döllenme iki şekilde olur:
1. Generatif hücre nükleusu bölünerek 2 spermatozoit'i verir. Bu erkek gametler tüylüdür ve
bir polen odac ığı içinde yüzerek tohum tasla ğı üzerine ula şı r. Bu 1.tip CYCADOPSIDA
sunfını meydana getirir (Cycadales, Ginkgoales).
2. Çimlenme sonucu polen tüpü olu şur. Aym anda da generatif hücrenin nükleusu bölünerek 2
sperma çekirdeğ ini verir. Bu erkek gametler tüysüzdür. Polen hortumu arac ı lığı ile
Arkeeonvumlar (Yumurtal ık) içine sokulan bu sperma çekirdeklerinden biri yumurta
hücresini (oosfer=arkegon) döner. Bu 2.tip ise CONIFEROPSIDA sınıfım meydana getirir.
Birçok Arkegonda yumurtalar ayn ı anda döllendiğ i için protal baş langıçta birçok embriyo
ihtiva eder. Buna Poliembrivoni denir. Fakat bunlardan sadece bir tanesi geli şmesine devam
eder, diğerleri körelir. Geli şmesini tamamlamış olan embriyo çok say ıda kotiledona sahiptir,
buna Polikotiledoni adı verilir.
Dölleruniş Yumurta hücresi önce proembriyoyu verir, bunun alt taraf ından da embriyo geli ş ir.
Embriyonun etrafında protalyum dokusundan geli şen endosperm ve integümentten geli şen
tohum kabuğu (=Testa) bulunur.
Angiospermlerin aksine Gymnospermlerde döllenmeden önce de endosperm mevcuttur.
Döllenmeden sonra tohum tasla ğı örtüsünün genellikle odunsu bir yap ı kazanmalanna kar şı n,
bazı gruplarda (Taxus, Ephedra), integüment etlenerek Arillus (drupaya benzer) ad ı verilen ve
meyvay ı andıran bir yapıya dönüşür.
Tohumların olgunlaşma süreleri de de ğ iş iktir. Baz ı larında (Picea, Abies, Thuja) 1 yı l olduğu
halde, bazı ları nda (Pinus, Cedrus) 2-3 yı l kadard ı r. Her embriyo; Kökçük (Radikula)
Gövdecik (Plumula) ve
Çenek (Kotiledon) olmak üzere 3 k ı sım içerir.
35
Çenek say ı sı 2-18 aras ında değ iş ir. Bu durumda genellikle Polikotil embriyo söz konusudur.
€›) Pinus cinsinde döllenmeyi gösteren şema (1)
36
3. Gymnospermlerde Yaprak
Gymnospermlerde görülen ba ş lıca yaprak diziliş leri
Fasikulat: Yapraklann demet şeklinde bir noktadan ç ıktığı yaprak dizili ş i, Örn. Pinus türleri
İmbrikat: Yapraklann kiremit veya bal ık pulu gibi birbirinin üstüne bindi ğ i yaprak dizili ş i,
Örn. Cupressus türleri
İmbrikat Fasikulat
Gymnospermlerde görülen ba ş lıca yaprak tipleri
Pulsu: Pul şeklinde indirgenmi ş küçük yaprak tipi, Öm. Ephedra, Cupressus türleri
Linear-Lanseolat: Mızrağı msı iğne şeklinde yaprak tipi Örn. Taxus türleri
Oblong-Linear: Dikdörtgensi iğne şeklinde yaprak tipi Örn. Abies türleri
o Pulsu
Linear-Lanseolat Oblong-Linear
Gymnospermlerde görülen ba ş lıca yaprak ucu tipleri
Trunkat Emarginat Akut
37
4. Uzun Sürgün, K ı sa Sürgün
Uzun, Kısa Sürgün: Gövdeden çıkan dal kısa bir uzama devresinden sonra uzamas ı
duruyorsa bunlara Kısa Sürgün denir. Tepe tomurcuklanndan uzamaya devam eden dallara
ise Uzun Sürgün denir.
uzun sürgün
VII. TÜRKİYEDE YAŞAYAN GYMNOSPERM FAMİLYA, CİNS VE TÜRLERI
GYMNOSPERMAE (FAMİLYA ANAHTARI)
1. Yapraklar nodlarda, pul şeklinde; Equisetum'a benzeyen çablar Ephedra (Ephedraceae)
1. Yapraklar nodlarda, pul şeklinde değ il; Equisetum'a benzemez, ağaç veya çal ı
2. Olgun yapraklar pulsu, imbrikat veya linear-lanseolat ve tabanda bo ğumludur
Cupressaceae
2. Olgun yapraklar oblong-linear, tabanda bo ğumlu değ il
3. Yapraklarda reçine kanal ı yok; meyve etli aril ile çevrili Taxus (Taxaceae)
3. Yapraklarda reçine kanal ı bulunur; meyve odunlu kozalakt ı r, arilsizdir Pinaceaea
38
1. Ephedraceae (Denizüzümügiller)
Çoğunlukla iki nadiren bir evcikli, 2 m. ye kadar büyüyebilen çahlar, Yapraklar ı pul şekline
indirgenmişdir, dizili ş leri karşı lıklı veya çevreseldir. Erkek çiçekler yar ını küremsi veya
dikdörtgensi kozalağa benzeyen yapılar oluşturur. Di ş i çiçekler kar şı l ıklı dizilmiş ve
nodyumlardan ç ıkan 3-4 dalcığ m üzerinde kozalağa benzeyen yap ılar meydana getirir. Karpel
ve periant yapraklan etlenerek bir yalanc ı meyva oluştururlar.
Monotipik bir Familyad ı r. Tek cinsi Ephedra L. (Denizüzümü)'dür.
Ephedra L.
Equisetum L. 'a benzeyen çahlar, yapraklar kar şı lıklı ve nodlarda kınlara indirgenmiştir.
Erkek çiçekler fasiküller halinde, Di ş i çiçekler tek veya çifttir. Meyve etli, iki tohumlu
üztimsüdür. Kuzey ve Güney Yanmküre de yay ı lış gösteren yaklaşı k 40 türü vard ır.
Ülkemizde 3 türü doğal yayı lış gösterir.
Ephedra L. cinsine ait türleri,' anahtar ı
1. Gövdeler yat ık; dallar yumuşak, kıvrık, (sürünücü, tırmanıcı ) campylopoda
1. Gövdeler dik, sert; dallar sert, düz, (sürünücü, t ırmanıcı değ il)
2. Erkek demetler 8-16 çiçekli distachya
2. Erkek demetler 4-8 çiçekli major
E. campylopoda C,A.Meyer Bat ı Anadolu'da yay ı lış gösterir.
E. distachya L. Doğu Anadolu da yay ı lış gösterir.
E. major Host. Hemen hemen tüm Türkiye'de yay ı lış gösterir.
39
2. Pinaceae (Çamgiller)
Herdem ye ş il ve nadiren yaprak döken, tek evcikli a ğaç ve çal ı lardır. Dalları çevresel,
karşı lıkl ı veya nadiren almaçl ı dizilmiştir Yapraklar demetlerde veya çevresel
iğnemsi şekilde olup reçine kanallarma sahiptir. Erkek kozalaklar bir eksen etraf ında sarmal
şekilde dizilmiş mikrosporofillerden olu şmuş tur. Mikrosporofil 2 ile 6 tane mikrosporangium
içerir. Di ş i kozalaklar bir eksen etrafında sarmal diziliş pullardan meydana gelir. Pullar ın üst
yüzeylerinde tohum pulu olarak ta bilinen makrosporofiller bulunur. Her maksrosporofilin alt
yüzeyinde iki adet anatrop tohum tasla ğı yar al ır. Tohum taslaklann ın ön taraflar ında
polenleri yakalamaya yarayan iki çengel bulunur. Tozla şmadan sonra makrospor ana hücresi
indirgenme bölünme geçirerek 4 tane hücre olu şturur. Ancak bu hücrelerden üçü ortadan
kalkar ve geriye kalan bir tanesi geli ş imine devam ederek makroprotalyumu meydana getirir.
Makroprotalyumlarda ise oldukça iri bir yumurta hücresi bulunur.
Tozlaşma: Nisan ve May ı s aylarında olur. Bu aşamada di ş i kozalaklar polenleri kabul etmek
için dikey konumda bulunurlar. Döllenmeden sonra ise a şağı sarkarlar. Di ş i gametofit
tozlaşmalarda ancak bir y ı l sonra olgunlaşı r ve döllenme gerçekleş ir. Tohumun oluşabilmesi
için ise bir yı l daha geçmesi gerekir. Döllenmede birkaç arkegonyum birlikte döllenir ancak
bir tanesi gelişime devam ederek tamamlar. Embriyoda kotiledon say ı sı çok olup, polikotil
özellikte bitkilerdir.
9 cins ve 200 türü vard ır. Bunlar; Abies, Keteleelaria, Pseudotsuga, Tsuga, Picea, Larix,
Pseudolarix, Cedrus ve Pinus'tur.
Pinaceae familyas ın ın Türkiye'de bulunan cinslerinin tayin anahtar ı
1. Olgun yapraklar k ı sa sürgünler üzerinde, halka veya demet şeklinde 2-5 veya çok yaprakl ı 2. Yapraklar 2-5 tane tabanlar ında bir kı lı fla çevrili Pinus
2. Yapraklar halka ş eklinde dizili çok say ı da, tabanlar ında kı lı f yok Cedrus
1. Olgun yapraklar uzun sürgünler üzerinde helezon şeklinde dizili ve çok sayıda
3. Kozalaldar dik; olgunla ştığ mda pullar düşer ve yalmz eksen kal ır Abies
3. Kozalaldar aş ağı sarkık duruş lu; kozalağm tümü düşer Picea
40
Pinus L. (Çam)
Herdemye ş il ağaçlar, nadiren çal ı msı yapıda bitkilerdir. Dallar gövdeden yatay olarak ç ıkar.
Yaş landıkça gerek dallar ın diziliş i ve gerekse taç ın yapı s ı düzensiz şekil alır. Uzun ve kı sa
sürgünler içerir. K ısa sürgünler üzerinde i ğne şeklinde 2-5 tane demetsi yapraklar bulunur.
Yapraklar tabanda zars ı yapıda bir kin ile çevrilidir.
Ilkbahar sonu ve yaz ba şı na kadar olgunlaşan erkek kozalaklar, genç sürgünlerin dip
taraflar ında, diş i kozalaklar ise diplere yak ın kı sımlarda bulunurlar. Di ş i kozalaklann
olgunlaşması 2-3 yıl sürer. Tozlaşma ilkbaharda olmaktad ır, ancak döllenme bir y ıl sonra
gerçekle ş ir.
Çamlar ekolojik ho şgörüsü yüksek olan türlere sahiptir. Kuzey yar ımküreden Tropiklere
kadar olan bölgede yay ılış gösteren çamlar, Aç ık tohıunlular içinde en çok tür içeren cinstir.
Halen dünyada 80 kadar türe sahiptir, ülkemizde ise 5 do ğ al türü bulunmaktad ır.
Pinus Cinsine ait türlerin anahtar ı
1. Tomurcuklar reçinesiz; yapraklar yumu şak, kolay bükülebilir ve aç ık ye ş il
2. Bitkinin taç kı smı şemsiyemsi ve düzensiz; tohumlar kanats ız pinea
2. Bitkinin taç kısmı şemsiyemsi değ il; tohumlar kanats ız
3. Kozalaldar belirgin şekilde sapl ı ve aşağı sarluk duruşlu halepensis
3. Kozalaklar hemen hemen saps ız ve yatay duruş lu brutia
1. Tomurcuklar reçineli, yapraklar sert kolay bükülmez, donuk ye ş il veya koyu yeş il
4. Genç sürgünler k ırmı zımsı ; yapraklar donuk ye ş il, kıvrı lmış ; kozalaklar
aşağı sarkık sylvestris var. hamata
4. Genç sürgünler siyah ımsı ; yapraklar koyu yeş il, kıvrık değ il; kozalaklar dik
ve yükselici nigra subsp. nigra var. caramanica
Türler
P. pinea L. (Fıstık çam!)
Yaklaşı k 15-20 metre boyunda geni ş şemsiyesi tac ı olan ağ açt ır. Yurdumuzun baz ı
bölgelerinde kültüre al ınmış tır Doğal olarak Ege bölge'sinde Ayd ın, Bergama, Kozak,
Muğ la; Marmara bölgesinde Gemlik körfezi, Akdeniz bölgesinde Antalya olmak üzere Çoruh,
Maraş ve Trabzon' da bulunur.
41
P. halepensis Mill. (Halep çam ı)
Akdeniz sahilinde bulunan 10-15 m boyunda a ğ açlard ır. Toroslarm ete ğ inde kızı lçamla
karışı k şekilde bulunur. Halep çam ı denmesine kar şı lık Halep'te bulunmaz. Portekiz'den
Doğ u Akdeniz'e kadar yay ı lı r.
P. brutia Ten. (kı zı lçam)
Akdeniz bölgesinin en yayg ı n çam türüdür. 15-25 nı . boyunda taçl ı bir ağaçtır. Yapraklar aç ık
ye ş ildir. Kozalaklar dallar üzerinde ku ş tünemiş şekilde durur. Ba ş lıca yay ı lış bölgeleri Bat ı
ve Güney Anadolu'dur. Lokal olarak Orta Karadeniz bölgesinde bulunur. Yay ı lışı Güney
bölgelerimizde genellikle 0-1000 veya 1200 m. arasmda bulunur. Bu s ınır kuzeye do ğ ru
düşer. Bat ı Anadolu'nun kuzey kesiminde deniz seviyesinden 800 m'ye kadar ç ıkar. Kıylan
liman geçen bölgelerin bitkisidir. Kurakl ığ a karşı dayanıklı ağ açlardı r. Yurdumuzdaki kömür
yatalclarında fosilleri bulunmu ş tur.
Yayı lışı Anadolu dışı nda K ırım, Kafkaslar, Gürcistan, Yunanistan' ın kuzeyi ile Ege adalar ına
kadar uzan ır. Ülkemizde iki varyeteyle temsil edilir.
a) var. brutia
b) var. pendufolia Frankis
P. sylvestris L. var. hamata Steven (sar ıçam)
15-40 m boyda yayvan taçl ı ağaçlardır. Yaş lı gövdeler gri-kahverengi kal ın, genç gövdelerde
sarımsı renktedir. Genellikle Avrupa ve Asya'da yay ı lış gösteren bu tür Ülkemize Do ğu'da
Gürcistan sını rından girerek Karadeniz bölgesine ula şı r. Lokal olarak Kuzeybat ı Anadolu'da
bulunur.
P. nigra Am. subsp. nigra var. caramanica (Loudon) Rehder (Karaçam)
Sançarrı 'a göre dallar daha kal ın, 30-40 m. boylanabilen ağaçlardır. Yaş lı gövdeler koyu renk
kabukludur. Yurdumuzdaki yay ı lışı Batı Anadolu, Güney Anadolu, Kuzeybat ı Anadolu ve İç
Anadolu'nun kuzey kesimlerinde saf ormanlar şeklinde veya göknar ve sedir ile kar ışı k
ormanlar olu ştururlar.
Cedrus Link. (sedir)
Yaprak döldneyen, uzun taçl ı ve piramitsi ağaçlardır. Uzun ve kısa sürgünlere sahiptir.
Yapraklar k ısa sürgünler üzerinden demetler halinde ç ıkar. 3-5 cm aras ında olan erkek
kozalaldar k ısa sürgünler üzerinde dik şekilde durur ve Eylül ay ı içinde olgunlaşı rlar.
42
Odunlaşm ış ve silindirik şekildeki di ş i kozalaklar ise uzun sürgünler üzerinde dik şekilde
dururlar ve k ısa bir saplan vard ır. Di ş i kozalaklar döllendikten iki y ı l sonra olgunlaşı r.
Kozalak pulları eksenden tek tek ayr ı larak sap üzerinde yaln ı zca eksen kal ır. Odunu oldukça
değerlidir.
C. libani A. Richard (Lübnan sediri, Toros sediri)
Herdem ye ş il, tek evcikli, 30-40 cm boyunda a ğaçlard ır. Dalları yelpaze yeklinde yere yatay
olarak geliş ir. Yapraklar çok say ıda kısa sürgünler üzerinde daire şeklinde ç ıkar. Odunsu olan
diş i kozalaklar 6-10 cm boyundad ır
Türkiye'deki yay ı lışı Toroslar, Anti-Toroslarda ve Amanos dağ larında 1200-2000 metre
yükseltiler aras ında saf ormanlar olu ş turur. Ayrıca bazen Göknar ve Karaçam ile de kar ışı k
ormanlar oluşturur. Batı Anadolu'da E ğ ridir, doğuda ise Maraş ve Tokat yörelerinde yay ı lış
göstermektedir.
Ağacı değerli olduğu için eski çağ larda oldukça k ırma uğ ramış tır. Ekolojik olarak ışı k
istekleri fazla ancak nem istekleri azd ır Tohum ve çelikle üretimi yap ı labilmektedir.
Abies Mill. (göknar)
Herdem ye şil, tek evcikli ağaçlardır. Taç piramitsi şekilde oldukça boylu yap ıdadırlar. Dallar
gövdeden çevresel olarak ç ıkar. Yass ı olan yapraldann alt yüzeylerinde iki adet beyaz stoma
bantı vardır. Yapraklar ağaç üzerinde uzun süre kalabilirler. Dü ştüklerinde ise ağaç üzerinde
çukurluk şeklinde izleri kal ır. Erkek kozalaklar sar ı veya kırmızı renktedir. Dişi kozalaklar ise
silindirsi dallar üzerinde dik olarak bulunur. Tohumlar olgunla şmca kozalak pullar ı dökülür
ve ağaç üzerinde yaln ızca kozalak ekseni kal ır.
Göknar derin toprak ve nemli ortamlar ı severler. I şı k istekleri azd ır. Kuzey yannıkürenin
ı lıman kuşağı nda yayı lış gösterir. 40 türü olan bu cinsin ülkemizde iki türü 5 alttürti vard ır.
Odunu doğ ramacı lık sanayinde kullan ı lmaktad ı r.
43
Abies cinsinin tür anahtan
1. Brakteler kozalak pullanndan d ış arıya ç ıkıntı lı , uçta k ıvnk
2. Yapraklar trunkat veya emarginat; tomurcuklar reçineli
ve genç sürgünler tüylü
3. Tomurcuklar genellikle reçinesiz; sürgünler tüylü
3. Tomurcuklar genellikle reçineli; genç sürgünler tüysüz
nordmanniana
subsp. nordmanniana
subsp. bornmuelleriana
2. Yapraklar akut, tomurcuklar reçinesiz, genç sürgünler tüysüz subsp. equi-trojani
1. Brakteler kozalak pullanndan d ışanya ç ıkıntı lı değ il cilicica
4. Genç sürgünler tüylü; tomurcuklar reçinesiz subsp. cilicica
4. Genç sürgünler tüysüz, tomurcuklar reçineli subsp. isaurica
Türler
A. nordmanniana (Stev.) Spach subsp. nordmanniana (Doğu Karadeniz Gölaıan)
40-50 metre boyunda olan bu aittürün yay ı lışı Kafkaslardan baş layıp Ülkemizde Orta
Karadeniz'e kadar gelmektedir. Ladinle kar ışı k bulunur.
A. nordmanniana (Stev.) Spach subsp. bornmuelleriana (Mattf.) Coode et Cullen (Uluda ğ
Göknarı )
30-40 metre boyunda önemli bir orman a ğac ıdır. Orta Karadeniz Uludağ arasmda yayı lış
gösterir ve Endemik bir alttürdür.
A. nordmanniana (Stev.) Spach subsp. equi-trojani (Aschers et Sint. ex Boiss) Coode et
Cullen (Kazdağı Göknar)
1200-1300 metre aras ında yay ı lan bu alttür Kazda ğı 'na endemiktir. Kar ışı k ormanlar
oluştururlar.
A. cilicica (Ant. et Kotschy) Carr. subsp. cilicica
Doğu Toroslar ve Amanoslar'da görülmektedir.
44
A. cilicica (Ant. et Kotschy) Carr. subsp. isaurica Coode et Cullen
25-30 metreye kadar boylanabilen karaçam ve ard ı çlarla karışı k ormanlar oluş turur. Bu alttür
de Bat ı Toroslar'da yay ı l ır. Endemiktir.
Picea Dietr. (ladin)
Herdemye ş il piramit şeklinde taça sahip a ğaçlardır. Yaprakiar uzun sürgünlerden almaçl ı
şekilde çıkar. Yapraklar ın dörtgensi yap ıda olan yüzlerinin her birinde bir stoma bant ı
bulunur. San ırı m renkte olan erkek kozalaklar önceki y ı lın sürgünlerinde bulunan yapraldann
koltuklarından ç ıkarlar. Aynı yerdeki sürgünlerin uçlarmdan da di şi kozalaklar ç ıkmaktad ır.
Döllenmeden önce dik şekilde duran, kozalaklar döllendikten sonra ise a şağı doğ ru sark ık
şekilde durur ve olgunla şı nca kozalaklar tüm bir şekilde düşeder. Polenlerinde iki adet hava
keseciğ i vardır.
Nemli ve serin yerleri tercih eden bitkileridir.
Yayı lışı Kuzey Yar ıkiirenin 'liman ve soğuk bölgelerinde yay ı lış gösterir ve 40 türü vard ır.
Cins Türkiye'de Kuzeydoğu Anadolu'da bir türle temsil edilir.
P. orientalis (L) Link. (Doğu ladini)
40-50 metre boyunda herdeye ş il ağaçlardır. Kafkaslardan Ülkemize giren bu tür Do ğu
Karadeniz bölgesinde 500 ile 1500 metreler aras ında Göknar ve Ladinle kar ışı k ormanlar
oluşturur.
3. Taxaceae (Porsukgiller)
Tek evcikli veya iki evcikli, oldukça dall ı olan ağaçlardır. Yapraklar almaçl ı dizilişte ve
şekildedir. Erkek çiçekler kozalağa benzer, ancak di ş i çiçekler kozalağa benzemeyen
şekildedir. Tohumlar olgunlaştığı nda etli bir yap ıda arillus ile sar ı lıdır. Ülkemizde tek cinse
ait bir tür bulunur.
Taxus baccata L. (adi porsuk)
Herdem ye ş il yaklaşı k 20 m boyunda ağaçlard ır. Genç sürgünler yeşil renkli, yapraldar
şeritsidir. Yurdumuzda Kuzey Anadolu, Toroslar ve Amanoslar'da do ğal olarak yay ı lış
göstermektedir.
45
4. Cupressaceae (Servigiller)
Tek veya iki evcikli, reçineli ağaç ve çal ı lardır. Yapraklar pulsu, imbrikat veya i ğnemsi
şekildedir. Meyve etli veya bakka şeklindedir. Familyan ın Ülkemizde Cupressus ve
Juniperus cinsine ait türler doğal yay ı lış gösterir.
Cupressaceae Familyas ının Cins Anahtar ı
1. Bütün yapraklar pulsu ve imbrikat; meyve odunsu kozalak, tohumlar kanad ı Cupressus
1. En azından genç yapraklar linear-lanseolat; meyve etli, üzilmsü, tohumlar kanats ız..Juniperus
Cupressus L. (servi)
Tek evcikli veya bazen iki evcikli, herdemye şil ağaç veya çal ımsı yapıda bitkilerdir.
Yapraklar pulsu, erkek kozalaklar dallar ın ucunda küçük, di ş i kozalaklar sürgünler üzerinde
bulunur. Geni ş yayı lış a sahip olan bu bitkiler ayn ı zamanda park ve bahçelerde süs olarak ve
çit amaçl ı kullanı lmaktad ır. Dünyanın değ iş ik yerlerinde yay ı lış gösteren türlerden ülkemizde
doğal yayı lış a sahip bir türü bulunmaktad ır.
Cupressus sempervirens L. (adi servi, Akdeniz servisi)
20-30 m. boyda, taç k ısm ı piramit veya sütun şeklinde olan ağ açlardır. Yapraklar koyu ye ş il
pul şeklindedir. Asıl yayı lışı Ortadoğu olan türe Ülkemizde Akdeniz ikliminin etkisinde olan
bölgelerde s ık rastlanmaktadır. Mezarlıklarda yeti ştirilmesi nedeniyle ülkemizin ço ğu yerinde
görülür. Kokulu odunu nedeniyle güvelerin giremedi ğ i Servi sandıklan Anadolu'da oldukça
yaygındn.
Juniperus L. (ardıç)
Tek veya iki evcikli herdemye ş il çalı veya ağ açlardır. Yapraklar baz ı larında çevresel dizili,
bazı larında ise pul şeklindedir. Erkek kozalaklar çok say ıda stamenli, di ş i kozalarlar birbiriyle
kaynaşmış pullardan oluşur. Meyvalar bir veya üç y ı lda olgunlaşı r.
Kuzey Yar ımkürede yay ı lış gösteren cinsin ülkemizde 8 türü bulunur.
46
Juniperus Cinsinin tür anahtar ı
1. Kozalaklar yaprak koltu ğunda, yapraklar i ğnemsi, sert ve tabanda birle şmiş
2. Kozalak 20-25 mm, tohum 3, bir çekirdek te şkil edecek şekilde birle şmiş drupacea
2. Kozalaklar ekseriya 15 mm'yi geçmez, tohumlar serbest
3.Yapraklar ın üst yüzeyinde beyaz ımsı bir stoma band ı var communis
3. Yapraklarm üst yüzeyinde iki belirgin stoma bad ı var
4.Yapraklar kuvvetli bir şekilde geri kıvrık, olgun kozalaklar
siyahımsı kahverengi
oblonga
4.Yapraklar kuvvetli bir şekilde geri kıvrık değ il, olgun kozalaklar
koyu kırm ızı , mor, parlak kahverengi oxycedrus
1. Kozalaklar dallar ın ucunda, yapraklar pulsu, iğnemsi ise tabanda birleşmemiş
5. Pulsu yapraklarm kenar ındaki yeş il olmayan zar ımsı yapı dar ve ince di şli; olgun
kozalaklar koyu k ırmızı phoenicea
5. Pulsu yapraklarm kenarlar ı yukarıdaki gibi değ il; olgun kozalaklar koyu pembe veya
siyahımsı
6. Olgun kozalaklar 4-6 mm; sap geri k ıvrık sabina
6. Olgun kozalaklar 7-12 mm; sap düz
7.Genç sürgünler 4 köşeli 1 mm veya daha kal ın; tohumlar 1-2 (3) foetidissima
7. Genç sürgünler yuvarlak, 0.8 mm daha ince; tohumlar 4-6 (9) excelsa
Türler
J. drupacea Lab. (Ardıç)
Bunlar küçük olan 10 metre kadar boylanabilen dioik a ğaçlardır.Güney Anadolu,
Toroslaf dan baş layıp, Suriye ve Lübnan'a kadar yarli ş gösterir.
47
J. sabina L. (Kara ard ıç)
Çal ı msı yapıda yapraklar ı ezildiğ inde kötü kokan ard ı ç türüdür. Avrupa'dan Kafkaslara kadar
yayı lan tür Ülkemizdeki Kuzey Anadolu ve Antitoroslar'da yay ı lır.
J. foetidissima Willd. ( Kokar ard ı ç)
10-15 metre boylanabilen piramitsi ağaçlardır. Yapraklar kötü kokuludur. Balkanlar'dan
Kafkasya'ya kadar yay ı lışı olan geniş yayı lış lı bir türdür. Genellikle çal ı sınırının üzerinde
orman ağ açlanyla beraber bulunur.
J. excelsa Bieb. (Boylu ard ıç)
20 metre kadar boylanabilen, tepe tac ı yaş landıkça yayvanlaşan bitkilerdir. Ülkemizde İçbatı
Anadolu'da geni ş alanlar kaplar ve saf topluluklar olu şturur.
J. phoenicea L. (Finike ardıç ı)
Fazla boylanmayan tek evcikli çal ımsı veya bazan ağaç yap ı s ında bitkilerdir. Marmaris'te
denize yak ın yerlerde bulunan a ğ açlardır.
J. communis L. (Cüce ard ıç, Adi ard ıç)
İki evcikli ağaç ve çal ı lardır. Kuzey yankürenin tüm ağaç ve çat ılan arasında subalphin
zonlarda geni ş bir yayı lış a sahip olan, ülkemizde de Kuzey, Bat ı ve Kuzeydoğu Anadolu'da
bulunmaktadır. Ülkemizde iki alt türü bulunmaktad ır.
subsp. hemisphaerica
subsp. nana
J. oblonga Bieb.
Ülkemizde Çoruh ve Erzurun ı 'da yay ı l ış gösterir.
J. oxycedrus L. (Katran ard ı ç ı )
İki evcikli ağ aç ve çal ı lard ır. Akdeniz ülkeleri başta olmak üzere ülkemizin hemen her
bölgesinde bulunan iki evcikli ağ aç ve çal ı lardır. Türkiye'de iki alt türü bulnmaktad ı r.
subsp. oxycedrus
subsp. macrocarpa
48
GYMNOSPERM TÜRLERININ TÜRKIYE' DEK İ DAĞ ILIŞLARI
* Ephedra distachya A Ephedra ca ınpylopoda Ephedra major
Ephedra cinsi türlerinin Türkiye `deki dağ iliş i
Rbrutla P.nigra
Pinus brutia ve P.nigra türlerinin Türkiye `deki dağ illş t
49
P.sylvestris P.pinea • P.halepensis
Pinus sylvestris P, pinea ve P.nigra türlerinin Türkiye 'cleki dağ ilist
• A.cilicicasubsp.cilicica • A.cilicica subspisaurica
A.nordananniara subsp. rıonnaradana A.uordsnauniana subsp. bonunuelleriarıa
* A.uordtuanzuana subsp. qui-trojani
Abies cinsi tür ve alttitr• 'erinin Türkiye 'cleki dağı lışı
50
• Cedrus hbatti * Picea orientalis
Cedrus libani ve Picea orientalis türlerinin Türkiye'deki da ğı l ışı
Taxus baccata Cupressus sempeıvirens
Taxus baccata ve Cupressus sempervirens türlerinin Türkiye'deki da ğı lışı
51
Juniperus drupecea Juniperus phoenicea Juniperus sabina
Juniperus drupacea, J phoenica ve J. sabina türlerinin Türkiye `deki da ğ-d ışı
J. communis ssp. nana 4, J. communis ssp. hemisphaerica
Juniperus communis ssp. nana ve J. communis ssp. hemisphaerica alttürlerinin Türkiye `eleki
dağı lışı
52
J. excelsa
Juniperus excelsa türünün Türkiye 'cleki da ğı lışı
J. foetidissima • J. oblorı,ga
Juniperus foetidissima ve J. oblonga türlerinin Türkiye `deki da ğı lışı
53
TERİ MLER Dİ ZİNİ
A M
Akut • 37 Anemofil • 34 Anemogam • 34 Annual • 22 Anteridyum • 35, 56 Arillus • 35 Arkegon • 56 Arkegonyum • 56
Mikrospor • 26, 35, 40 Monoik • 23, 24, 25 Monoklin • 23, 26
0
Oblong • 14, 19, 21 Oblong-Linear 37, 38 Oosfer • 56 B
Biennial 22 Braket • 14, 15 Brakte • 15, 17, 30,44
D
Diklin • 23, 26 Dikotom • 14, 16 Dioik • 23, 24, 25
P
Pappus 17 Perennial • 14, 15, 22 Petal • 16 Plumula • 35 Polen • 18, 26, 27, 28, 29, 33, 34, 35, 40, 45 Poliembriyoni • 35 Poligam • 23, 25 Polikotiledoni • 35 Pulsu 37, 38, 46, 47
E R
Emerginat • 37 Entemofı l • 34 Radikula • 35 Entemogam 34 Reseptakulum • 17
F S
Fasikulat 37 Seritinous • 34 Seritinoz • 34 Sinoptik • 14
H
Hermafrodit • 23, 26 T
Testa • 35 Trunkat • 37, 44
İmbrikat • 37
U
K
Karpel •26, 30, 34, 39 Ktsa Sürgün 40, 41, 42, 43 Kotiledon • 35, 40
Uzun Sürgün 38, 40, 45
L
Linear-Lanseolat • 37, 38, 46
63