PAMUKKALE FAYI PALEOSISMOLOJIK ÇALISMALARI KOCADERE HENDEK ÇALISMASI ÖN SONUÇLARI

26
PAMUKKALE FAYI PALEOSİSMOLOJİK ÇALIŞMALARI KOCADERE HENDEK ÇALIŞMASI ÖN SONUÇLARI Ramazan DEMİRTAŞ, Cenk ERKMEN, Müjdat YAMAN, Bengi ERAVCI, Türkan AKTAN, Eren TEPEUĞUR, Filiz USTA ÖZDEMİR (AKTİF TEKTONİK ARAŞTIRMA GRUBU) GİRİŞ Tarihsel ve aletsel dönem depremlerinin iyi bilinmesi Batı Anadolu’nun tektoniğinin anlaşılması açısından son derece önemlidir. Fay sistemlerine bağolarak Batı Anadolu’da yoğun bir deprem aktivitesi görülmektedir.Çok sayıdaki tarihsel kayıtlar ve arkeolojik veriler bölgenin tarihsel dönemde de birçok yıkıcı depremin etkisinde kaldığını göstermektedir (Ambraseys, 1970; Altunel ve Hancock, 1993; Altunel ve Barka, 1997). Lykos (Çürüksu) Vadisi olarak adlandırılan Denizli Ovası birinci derecede deprem kuşağında olması nedeniyle tarihin her döneminde yıkıcı depremlere maruz kalmıştır. Bu nedenle antik dönemde yıkılan kentler sürekli imar edilmiştir. Antik tarihçi Herodotos ve antik coğrafyacı Strabon bölgede sürekli meydana gelen depremlerin nedenlerini Lykos nehri ve onun yeraltında meydana getirdiği boşluklara dayandırmışlardır (Şimşek ve Ceylan 2003). Denizli İli’ndeki tarihsel ve aletsel dönem kayıtlarına bakıldığı zaman Hieropolis ve Laodekia gibi antik kentlerin yıkılmasına neden olan faylar üzerinde uzun süredir büyük bir depremin olmaması, bu fayların gelecekte orta-büyük magnitütlü deprem üretme olasılıklarının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durumda Yenicekent-Karahayıt- Pamukkale arasında uzanan faylar sismik boşluk konumundadır. Bu bağlamda bölgedeki sismik boşluk boyunca yer alan fay parçalarının tehlikelerinin belirlenebilmesi için, öncelikli olarak Pamukkale Fayı üzerinde paleosismolojik çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışma şekli günümüzde deprem üreten fayların

Transcript of PAMUKKALE FAYI PALEOSISMOLOJIK ÇALISMALARI KOCADERE HENDEK ÇALISMASI ÖN SONUÇLARI

PAMUKKALE FAYI PALEOSİSMOLOJİK ÇALIŞMALARI KOCADERE HENDEK ÇALIŞMASI ÖN SONUÇLARI

Ramazan DEMİRTAŞ, Cenk ERKMEN, Müjdat YAMAN, Bengi ERAVCI, Türkan AKTAN, Eren TEPEUĞUR, Filiz USTA ÖZDEMİR (AKTİF TEKTONİK ARAŞTIRMA GRUBU)

GİRİŞ

Tarihsel ve aletsel dönem depremlerinin iyi bilinmesi Batı Anadolu’nun

tektoniğinin anlaşılması açısından son derece önemlidir. Fay sistemlerine bağlı

olarak Batı Anadolu’da yoğun bir deprem aktivitesi görülmektedir.Çok sayıdaki

tarihsel kayıtlar ve arkeolojik veriler bölgenin tarihsel dönemde de birçok yıkıcı

depremin etkisinde kaldığını göstermektedir (Ambraseys, 1970; Altunel ve Hancock,

1993; Altunel ve Barka, 1997). Lykos (Çürüksu) Vadisi olarak adlandırılan Denizli

Ovası birinci derecede deprem kuşağında olması nedeniyle tarihin her döneminde

yıkıcı depremlere maruz kalmıştır. Bu nedenle antik dönemde yıkılan kentler sürekli

imar edilmiştir. Antik tarihçi Herodotos ve antik coğrafyacı Strabon bölgede sürekli

meydana gelen depremlerin nedenlerini Lykos nehri ve onun yeraltında meydana

getirdiği boşluklara dayandırmışlardır (Şimşek ve Ceylan 2003). Denizli İli’ndeki

tarihsel ve aletsel dönem kayıtlarına bakıldığı zaman Hieropolis ve Laodekia gibi

antik kentlerin yıkılmasına neden olan faylar üzerinde uzun süredir büyük bir

depremin olmaması, bu fayların gelecekte orta-büyük magnitütlü deprem üretme

olasılıklarının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durumda Yenicekent-Karahayıt-

Pamukkale arasında uzanan faylar sismik boşluk konumundadır. Bu bağlamda

bölgedeki sismik boşluk boyunca yer alan fay parçalarının tehlikelerinin

belirlenebilmesi için, öncelikli olarak Pamukkale Fayı üzerinde paleosismolojik

çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışma şekli günümüzde deprem üreten fayların

belirlenmesinde ve özelliklerinin araştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Bir bölgede

oluşan depremler, çoğu kez aynı fay hattının değişik zamanlarda yeniden harekete

geçmesinden kaynaklanır. O halde yapılacak önemli iş, aynı bölgede bir önceki

dönemde meydana gelmiş depremle ilgili izleri araştırmaya çalışmaktır. Diri faylar en

son hareket eden kırık hatları olduğundan doğal olarak bu faylar Holosen yaşlı en

genç çökelleri de keserler. Bu nedenle, Paleosismoloji çalışmaları için arazide

kazılacak çukurluklar (trench) çoğu kez bu genç çökellerde açılır.

''Batı Anadolu'nun Depremselliği, Neotektonik Özellikleri ve Paleosismisitesi''

adlı proje kapsamında 18-28 Ağustos 2003 tarihleri arasında Denizli İli Pamukkale

Fayı üzerinde arazi çalışması yapılmış Gölemezli ve Dombadan Köyleri arasında

kalan 25km’lik kesiminde, hendek çalışması yapılabilecek, genç çökelleri kesen fay

izleri araştırılmıştır. Kocadere Köyü’nün 1.5 km GD’sunda hendek açılmasına uygun

bulunan yerde, 15-25 Eylül tarihleri arasında yapılan çalışmanın ön sonuçları

aşağıda sunulmuştur.

DENİZLİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ

Tarihsel Dönem Deprem Etkinliği

( M.Ö 2100 – M.S 1900)

Denizli ve civarının tarihsel dönem deprem etkinliğini belirlemek amacıyla

27° - 30°D Ile 37.20° - 38.80° K arası seçilmiştir. Bölgede şiddeti (Io) = VI ve daha

yukarı olan depremler tablo halinde sunulmustur (Çizelge 1-2). İnceleme bölgemizde

olduğu saptanan depremler M.Ö 65 yılı ile 1899 yılları arasındaki sürecin sismolojik

etkinliğini ortaya çıkarmaktadır.

Çizelge 1. Denizli ve civarında şiddeti (Io) = VI ve daha yukarı olan depremler Tarih (Gün, Ay, Yıl)

Enlem Boylam Siddet (Io)

Tarih (Gün, Ay, Yıl)

Enlem Boylam Siddet (Io)

M.Ö 65 37.75 29.25 VIII 13.01.1763 38.41 27.2 VI 17 38.63 27.59 X 05.09.1766 38.41 27.2 VI 44 38.2 27.4 VIII 08.08.1771 38.41 27.2 VI 60 37.9 29.2 IX 30.01.1786 38.41 27.2 VI 68 37.74 27.4 VII 26.04.1786 38.41 27.2 VI 160 38.41 27.2 VI 31.11.1817 38.41 27.2 VI 178 38.3 27.1 VIII 07.01.1825 38.41 27.2 VI 297-305 37.9 29.2 IX-X 12.06.1826 38.41 27.2 VI 494 37.9 29.2 VIII-IX? 15.06.1828 38.41 27.2 VII 688 38.41 27.2 IX 29.10.1839 38.41 27.2 VI 1039 38.4 27.3 VIII 23.02.1840 38.41 27.2 VI 1040 38.4 27.3 VII 27.11.1841 38.41 27.2 VI 1639 38.41 27.2 VI 29.06.1847 37.85 27.8 VI 1644 38.41 27.2 VII 07.07.1847 37.85 27.8 28.05.1651 37.75 29.2 09.07.1850 37.8 27.8 VI 22.02.1653 37.8 27.8 03.11.1862 38.5 27.9 X 20.05.1654 38.5 27.1 VIII 1863 38.41 27.2 VI 02.06.1664 38.41 27.2 VII 25.04.1866 38.41 27.2 VI 22.05.1664 38.41 27.2 07.1877 38.41 27.2 VI 04.1667 38.41 27.2 VI 09.04.1878 37.85 27.85 VI 11.1667 38.41 27.2 VI 29.07.1880 38.5 27.2 IX 1668 38.41 27.2 IX 28.02.1884 38.4 27.0 VI 10.07.1668 38.41 27.2 X 04.12.1884 38.41 27.2 VI 14.02.1680 38.41 27.2 VII 06.1885 3.785 28.5 VI 13.01.1690 38.6 27.4 VII 04.1886 37.8 29.1 VI 25.02.1702 37.8 29.1 VIII 01.1887 38.0 28.0 VI 01.07.1717 38.41 27.2 VI 11.1887 37.74 27.6 VI 25.06.1719 38.41 27.2 VI 10.1888 38.22 28.0 VII 09.1723 38.4 27.0 VIII 08.1890 38.0 28.0 VI 24.03.1739 38.41 27.2 VIII 02.1891 37.9 27.4 VI 01.05.1739 38.41 27.2 VI 10.1891 38.3 27.2 VI 07.1754 38.41 27.2 VI 1899 38.5 27.3 VI

Derlenen 61 deprem verisinin 34 tanesinin oluş tarihi ; gün-ay-yıl ayrıntısıyla,

13 tanesinin ay ve yıl ,geriye kalan 15 tanesininde sadece yılıyla verilmiştir.

Çizelge 2. İnceleme Bölgesinin Deprem Verilerinin Şiddetlerine Göre Oluşum Sayıları SİDDET(Io) VI VII VIII IX X Şiddeti Belli

Olmayan Toplam

Oluşum Sayıları

35 8 8 4 3 4 62

Çizelge 1 ve Şekil 1 incelendiğinde İzmir Merkezi ile yakın çevresinin belirtilen

tarihsel süreç içinde oldukça fazla depreme sahne olduğu gözlenmekte. Bu durum

İzmir’in büyük yerleşim yeri olması nedeniyle komşu bölgelerde olan depremlerin

İzmir’e ait olarak gösterilmesi sonucu ortaya çıkmış olabilir.

Şekil 1. M.Ö 65 yılı ile 1899 yılları arasında bölgede meydana gelen depremler (Özmen, 1999).

M.S.60 tarihinde yaşanmış depremde Pamukkale(Hierapolis)ağır tahribat

görmüştür. Denizli ilinin 5.km. kuzeyinde bulunan Laodikeia ve Colasai kentleri

yıkılmış,görülen hasar Dinar’a kadar uzanmıştır. Laodikeia antik kentinde mevcut

görülen yapıların tamamı, MS 60 yılında meydana gelmiş olan yııcı deprem

sonrasına aittir (Şimşek ve Ceylan 2003).Tarihsel kayıtlara göre depremin merkez

üssünün Pamukkale civarında bulunduğu tahmin edilmektedir.

297-305 Arası Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji

Bölümü’nün Laodikeia antik kentinde, sütunlu ana cadde’nin kuzey kaldırımı

kenarında yer alan duvar yıkıntılarılarında yaptığı kazılarda, duvar altından çıkan

sikkelerin MS 3üncü yy. İlk çeyreğinden, MS 3üncü yy. Sonlarına kronoloji verdiği

görülmüştür. En geç tarihli olan buluntu, İmparator Diocletianus sikkesi MS295-296

baskısıdır. Yıkıntı üzerinde ele geçen sikke ise İmparator Constantinus I MS 306-337

baskılıdır. Buna göre depremin tarihi 296-305 arası olarak tahmin edilmiştir (Şimşek

ve Ceylan 2003).

Anıtsal giriş kapısı paye bloklarında görülen kalın demir ve kurşun kenetler,

bölgenin sürekli depremlere maruz kaldığını çok iyi bilen mimarlarca, sağlamlığı daha

da arttırmak için yerleştirilmiştir. Buna rağmen yapı MS 3üncü yy. Sonunda meydana

gelen bu depreme dayanamamıştır (Şimşek ve Ceylan 2003). Bu da bize depremin

şiddetinin büyüklüğü hakkında yeterince bilgi vermektedir.

MS 494 tarihinde Laodikeia antik kenti tamamen yıkılmış ve bir daha

toparlanamamıştır (Şimşek ve Ceylan 2003).

1702 Tarihsel verilerde 25 Şubat 1702 olarak verilen ve Batı Anadolu’da cok

büyük hasarlara sebeb olmuş depremin Denizli ili ve civar kasabalarında kuvvetli

olarak hissedildiği 12 bin kişinin öldüğü kayıtlarda yer almaktadır. Hatta Denizli’nin 5

km kuzeyindeki Eskihisar yakınında akan Gümüşçayı’nın akış yönünün bu depremle

değiştiğide söylenmiştir.

Aletsel Dönem Deprem Etkinliği

(1900 – 2004)

Ege çöküntü sistemi içerisinde 1900-2003 yılları arasında hasar yapıcı ve

yüzey kırığı meydana getirmiş büyüklüğü 5.5 ve daha büyük 40 deprem meydana

gelmiştir. Gerek aletsel gerekse tarihsel dönemde olmuş depremlerin büyük

çoğunluğu Büyük Menderes Çöküntüsü ile Gediz çöküntülerinin doğu ucuna yakın

bölgelerde yoğunlaşmıştır.

Ege Çöküntü Sistemi', 1900-1910 yılları arasında sakin bir dönem geçirmiş,

1910-1930 yılları arasında deprem sayısında oldukça fazla bir artış olmuş, 1930-

1960 yılları arasında tekrar sakin bir döneme geçilmiş, 1960-1975 yılları arasında

tekrar oldukça yoğun bir sismik etkinlik olmuş ve 1975-1995 arasında tekrar sakin bir

dönem yaşanmıştır (Şekil 2a-b-c-d). Bölgede sismik etkinlik 1 Ekim 1995 Dinar

Depremi (M=5.9) ile başlamış, 15 Aralık 2000 Akşehir (M=5.6), 03 Şubat 2002 Eber-

Çay (M=6.1), 10 Nisan 2003 Urla-Seferihisar (M=5.6) ve 09 Haziran 2003 (M=5.0)

Bandırma depremleri ile yoğun bir etkinlik dönemine girmiştir.

Denizli ve çevresinde, 1900-2003 yılları arasında büyüklükleri M≥4 olan

toplam 481 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerden 33 tanesi M≥5.0 dan büyük

olup; Denizli il sınırları içerisindedir (Çizelge 3). Şekil 3a’da Denizli ve civarında olan

depremlerin yıllara göre dağılımı, Şekil 3b’ de ise depremlerin yıl-magnitüd ilişkisi

verilmiştir.

Denizli civarını içeren Büyük Menderes Çöküntüsü'nde en büyük deprem

(M=6.9) 1899 yılında olmuştur. Bu civarda yaklaşık 100 yıldır bu büyüklükte bir

deprem olmamıştır. Denizli ve yakın civarında 1933 Çal (Ms=5.8), 1963 Buldan

(Ms=5.6), 1965 Honaz (Ms=5.6), 1976 Denizli (Ms=5.0), 21 Nisan 2000 Denizli-

Honaz (M=5.2) depremleri ve 22-31 Temmuz 2003 Sarıgöl-Buldan-Yenicekent

Depremleri olmuştur. 21 Nisan 2000 Denizli-Honaz depremini izleyen 6 aylık

dönemde büyüklükleri 3.0 ile 4.0 arasında değişen toplam 160 deprem olmuştur

(Şekil 4).

Bu depremden yaklaşık 3 yıl sonra; Sarıgöl-Buldan-Yenicekent arasında, 23

Temmuz 2003 günü Md=5.3 ve 26 Temmuz 2003 günü Md=5.1, Md=5.5 ve Md=5.0

büyüklüklerinde 4 ayrı deprem olmuştur. 22-31 Temmuz 2003 tarihleri arasında

büyüklükleri 2.5 ile 4.1 arasında değişen toplam 440 deprem kaydedilmiştir.

Depremler, Sarıgöl-Buldan-Yenicekent arasında yer alan bölgede, Turlubey,

Derbent, Çamköy, Bozalan ve Yenicekent içerisinden geçen uzunlukları 1.5 km ile 10

km arasında değişen faylar tarafından üretilmiştir (Şekil 5).

1900-1925 YILLARI ARASINDA DENİZLİ VE CİVARINDA MEYDANA GELEN DEPREMLERİN DAĞILIMI

27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80 30.0037.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

UŞAK

DENİZLİ

K

0 <=M <1 1 <=M <2 2 <=M <3 3 <=M <4 4 <=M <5 5 <=M <6 6 <=M <7

Şekil 2a 1900-1925 yılları arası Denizli ve civarında meydana gelen depremlerin dağılımları.

0 <=M < 1 1 <=M < 2 2 <=M < 3 3 <=M < 4 4 <=M < 5 5 <=M < 6 6 <=M < 7

27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80 30.0037.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

UŞAK

DENİZLİ

1925-1950 YILLARI ARASINDA DENİZLİ VE CİVARINDA MEYDANA GELEN DEPREMLERİN DAĞILIMI

Şekil 2b 1925-1950 yılları arası Denizli ve civarında meydana gelen depremlerin dağılımları.

27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80 30.0036.80

37.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

UŞAK

DENİZLİ

0 <=M < 1 1 <=M < 2 2 <=M < 3 3 <=M < 4 4 <=M < 5 5 <=M < 6 6 <=M < 7

1950-1975 YILLARI ARASINDA DENİZLİ VE CİVARINDA MEYDANA GELEN DEPREMLERİN DAĞILIMI

Şekil 2c 1950-1975 yılları arası Denizli ve civarında meydana gelen depremlerin dağılımları.

27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80 30.0037.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

UŞAK

DENİZLİ

3 <=M < 3.5 3.5 <=M < 4 4 <=M < 4.5 4.5 <=M < 5 5 <=M < 5.5

1975-2003 YILLARI ARASINDA DENİZLİ VE CİVARINDA MEYDANA GELEN DEPREMLERİN DAĞILIMI

Şekil 2d 1975-2003 yılları arası Denizli ve civarında meydana gelen depremlerin dağılımları.

1900-2003 YILLARI ARASINDA DENİZLİ VE CİVARINDA

MEYDANA GELEN DEPREMLERİN YIL-MAGNİTÜD GRAFİĞİ

0

1

2

3

4

5

6

1900

1971

1977

1980

1984

1988

1989

1990

1993

1995

1996

1997

1999

2000

2000

2000

2000

2002

2003

YIL

MA

GNİT

ÜD

1900-2003 YILLARI ARASINDA DENİZLİ VE CİVARINDA MEYDANA GELEN DEPREMLERİN YIL-SAYI GRAFİĞİ

0

50

100

150

200

250

300

350

1900

1910

1925

1933

1945

1958

1964

1968

1972

1976

1980

1984

1988

1992

1996

2000

YIL

SA

YI

Şekil 3a. Denizli ve civarında olan depremlerin yıllara göre dağılımı

Şekil 3b. depremlerin yıl-magnitüd ilişkisi.

28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

DENİZLİ

K

2.5 =< M < 3.0

3.0 =< M < 3.5

3.5 =< M < 4.0

4.0 =< M < 4.5

4.5 =< M < 5.2

AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜDEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

SİSMOLOJİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Serinhisar

Babadağ

Buldan

Buharkent

Gölhisar

Tefenni

Tavas

Sarayköy

Çal

Kale Acıpayam

Honaz

Çardak

Şekil 4 21 Nisan 2000 Denizli-Honaz depremi ve takip eden altı aylık dönemdeki sismik etkinlik

Şekil 5 Sarıgöl-Buldan-Yenicekent arasında, 22-31 Temmuz 2003 tarihleri arasında meydana gelmiş büyüklükleri 2.5 ile 5.5 arasında değişen depremlerin dağılımı.

Çizelge 3. Denizli ve çevresinde 1900-2003 yıları arasında M=>5.0 olan depremler.

TARİH (Gün-Ay-Yıl)

ZAMAN (Sa-Dk-Sn)

ENLEM (K)

BOYLAM (D)

DERİNLİK (Km) Mb Md Ml Ms

20.09.1900 37.80 29.10 0 5.0

07.08.1910 21:45 37.80 28.70 30 5.3

03.10.1914 22:07 38.00 30.00 14 6.9

04.10.1914 15:50 38.00 30.00 15 5.0

04.10.1914 18:48 38.00 30.00 15 5.1

11.10.1914 09:45 38.00 30.00 15 5.2

04.07.1920 12:17 37.50 29.00 15 5.0

04.07.1920 20:45 37.50 29.00 15 5.2

06.12.1922 14:01 37.50 29.00 15 5.2

07.08.1925 06:46 38.10 29.80 20 5.9

16.08.1925 20:58 38.00 30.00 15 5.1

01.09.1925 08:16 38.00 29.00 15 5.6

13.01.1926 01:46 38.06 28.81 10 5.7

16.03.1926 17:53 37.50 29.00 15 6.3

19.07.1933 20:07 38.19 29.79 40 6.0

12.08.1936 22:24 37.44 29.44 130 5.0

21.06.1961 16:04 37.87 28.77 60 5.4

11.03.1963 07:27 37.96 29.14 40 5.5

30.01.1964 17:45:57 .0 37.41 29.89 59 5.3

13.06.1965 20:01:50 .0 37.85 29.32 33 5.1

12.05.1971 06:25:15 .0 37.64 29.72 30 5.5

12.05.1971 10:10:25 .0 37.51 29.71 5.1

12.05.1971 10:10:37 .0 37.60 29.68 5.3

12.05.1971 12:57:24 .0 37.58 29.60 5.3

15.08.1976 18:56:46 .0 37.84 28.77 11 5.3

19.08.1976 01:12:39 .0 37.71 29.00 20 5.0

11.10.1986 09:00:10 .0 37.94 28.56 5 5.4

24.02.1989 00:40:34 .0 37.73 29.33 11 5.0

21.04.2000 12:23:06.21 37.70 29.25 6.8 5.0

23.07.2003 04:56:05.45 38.14 28.83 11 5.3

26.07.2003 01:00:57.73 38.12 28.90 10.6 5.1

26.07.2003 08:36:10.93 38.06 28.89 10.9 5.5

26.07.2003 13:31:37.02 38.08 28.82 10.7 5.0

Hasar-yapıcı Depremler

(1900-2004)

1900-2004 yılları arasında Denizli ve çevresinde 19 hasar yapıcı deprem

meydana gelmiştir. Bu depremlerin dağılımları Şekil 6-7’de ve listesi Çizelge 4’de

verilmiştir.

Denizli de ağır hasar ve cankaybının meydana geldiği en son deprem 1976

yılında olmuştur. 887 ağır hasar 4 cankaybının olduğu bu depremin magnitüdü

Ms=4.9, şiddeti VII olarak tespit edilmiştir.

Ege Çöküntü Sisteminde 1900-2003 yılları arasında olmuş hasar-yapıcı

deprem tarihleri incelendiğinde; bölgede birbirine çok yakın tarihlerde depremlerin

olduğu görülmektedir. Yani Denizli civarında olabilecek olası bir deprem, yakın

civarda başka bir fayı tetikleyebilir ve birbirine zaman olarak çok yakın depremler

meydana gelebilir. Bir başka deyişle, bölge, oldukça karışık tektonik görünüm

sunması nedeniyle sürekli depremlere maruz kalmış, 1995-2003 yılları arasını

kapsayan son 9 yılda yoğun bir deprem etkinliği görülmüştür. Burası gelecekte de

deprem oluşturma potansiyeli yüksek olan bir bölgeyi oluşturmaktadır. Şekil 6’da

1900-2003 yılları arasında Denizli ve civarında meydana gelmiş M>=5 olan

depremler görülmektedir.

26.90 27.10 27.30 27.50 27.70 27.90 28.10 28.30 28.50 28.70 28.90 29.10 29.30 29.50 29.70 29.90 30.1037.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

UŞAK

DENİZLİ

Şekil 6. 1900-2003 yılları arasında Denizli ve civarında meydana gelmiş M>=5 olan depremler.

Çizelge 4. Denizli ve çevresinde 1900-2004 yıları arasında olmuş hasar-yapıcı depremler.

Yer Tarih Enlem

(K) Boylam

(D) Derinlik

(Km) Ms Io Ağır

Hasar Ölü Afyon-Bolvadin 04.10.1914 38.00 30.00 15 5.1 1700 400 Afyon-Dinar 07.08.1925 38.10 29.80 20 5.9 IX 2043 3 İzmir-Torbalı 31.03.1928 38.18 27.80 10 7.0 IX 2100 50 Denizli-Çivril 19.07.1933 38.19 29.79 40 5.7 VIII 200 20 Muğla 13.12.1941 37.13 28.06 30 5.7 400 Gediz-Uşak 25.06.1944 38.79 29.31 40 6.2 VIII 3476 21 Denizli 21.12.1945 38.04 28.08 6.8 IX 400 190 Aydın-Söke 16.07.1955 37.65 27.26 40 7.0 IX 470 23 Germencik 10.04.1960 37.73 27.80 40 4.4 100 Denizli 11.03.1963 37.96 29.14 40 5.5 54 Denizli 22.11.1963 37.07 29.68 60 5.1 298 Salihli 02.03.1965 38.40 28.40 5.8 VIII 150 12 Denizli-Honaz 13.06.1965 37.85 29.32 33 5.7 VIII 488 14 Alaşehir 28.03.1969 38.55 28.46 4 6.6 VIII 4372 41 Burdur 12.05.1971 37.64 29.72 30 6.2 VIII 1389 57 İzmir 01.02.1974 38.55 27.22 31 5.2 VI 47 2 Denizli 19.08.1976 37.67 29.17 4.9 VII 887 4 İzmir 09.12.1977 38.56 27.47 4.8 11 İzmir 16.12.1977 38.40 27.19 24 5.3 40

G E D İZ FAY I

K

2 7 2 9

3 6

3 8

Şekil 7. Denizli ve civarında bu yüzyılda meydana gelen depremlerin yaklaşık yüzey kırıklarının dağılımı (Westaway, 1990)

Güncel Sismik Aktivite ve Sismik Boşluklar

Büyük Menderes ve Gediz graben sistemleri üzerindeki son 100 yıllık deprem

aktivitesi; sistemlerin batı uçlarıyla, kesiştikleri doğu uçlarının bulunduğu Denizli ve

civarında yoğunlaşmaktadır (Şekil 2a-b-c-d). Son yüzyılda M≥5.0’dan büyük

depremlerin dağılımı da bize bu iki sistemin kesişme bölgesini verecektir (Şekil 6).

Sismik olarak aktif olan bölgede ki hasar yapıcı depremleri fay parçaları üzerine

oturttuğumuz zaman Kuyucak-Sarayköy arası ile Yenicekent-Pamukkale arasının

sismik boşluk olduğu ortaya çıkar (Şekil 8). Deprem üretme potansiyeli açısından

yüksek risk taşıyan bu iki fay parçasından Pamukkale Fayı bu çalışmada

Paleosismolojik açıdan incelenmiştir.

25.20 25.40 25.60 25.80 26.00 26.20 26.40 26.60 26.80 27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.2037.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60MANİSA

İZMİR

AYDIN

UŞAK

DENİZLİ

NİKARYA AD.

SAKIZ AD.

SİSAM AD.BÜYÜK MENDERES GRABENİ

GEDİZ GRABENİ

BABADAĞ FAYI

E G E D E N İ Z İ

2.0=<M< 3.0 3.0=<M< 4.0 4.0=<M< 5.0 5.0=<M< 6.0 6.0=<M< 7.0 7.0=<M< 8.0

K

0 20 40 km

Büyük Menderes N.

Akçay

Küçük Menderes N.

Çine Ç.

Marmara G.Gediz N.

1969 Alaşehir Depremi (Ms=6.5)

11 Nisan 2000 Honaz-Denizli

Depremi (M=5.2)

23-26 Temmuz 2003 Buldan Depremleri (M=5.3,5.15.5, 5.0)

1899 Menderes Depremi (Ms=6.9)

Sismik Boşluk

Kuyucak-Sarayköy

Sismik Boşluk

YenicekentPamukkale

Şekil 8. Büyük Menderes ve Gediz Grabenleri’nin doğu uçlarındaki sismik boşlukları gözterir harita.

HENDEK YERİNİN TEKTONİK KONUMU

Batı Anadolu’da yaklaşık KG yönlü genişleme tektoniğine bağlı olarak D-B ve

BKB-DGD doğrultulu Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz grabenleri, Bakırçay

ve Simav Riftleri, Gökova, Eskişehir ve Kütahya fayları gelişmektedir (Philippson

1910-1915, 1918; Ketin 1968; McKenzie, 1978; Dewey ve Şengör 1979; Jackson ve

McKenzie 1984; Şengör 1982, 1987; Şengör ve diğ., 1984). KD-GB doğrultulu

Fethiye-Burdur Fay Zonu, Tuzla Fayı, Bergama Foça Fayı gibi hatların normal

bileşeni olan doğrultu atımlı faylara karşılık geldiği ve bu yörenin tektoniğinde önemli

rol oynadığına inanılmaktadır. Pamukkale, Dinar, Yatağan-Muğla fayları gibi KB-GD

normal faylar ise daha çok GB Anadolu’da yer almaktadır (Şekil 9). Büyük Menderes

Grabeni’nin doğusunda ve güneyinde bulunan KB-GD havzaları oluşturan bu

doğrultudaki fayların aktif olduğu güncel depremler tarafından doğrulanmaktadır.

K

26.00 26.20 26.40 26.60 26.80 27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80 30.00 30.20 30.40 30.60 30.80 31.0036.00

36.20

36.40

36.60

36.80

37.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

39.20

39.40

39.60

39.80

40.00

BALIKESİR

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

KÜTAHYA

UŞAK

DENİZLİ

ANTALYA

BURDURISPARTA

AFYON

ESKİŞEHİR

Büyük Menderes Grabeni

Gediz Gabeni

Simav Fayı

Kütahya Fayı

Eskişehir Fayı

K

26.00 26.20 26.40 26.60 26.80 27.00 27.20 27.40 27.60 27.80 28.00 28.20 28.40 28.60 28.80 29.00 29.20 29.40 29.60 29.80 30.00 30.20 30.40 30.60 30.80 31.0036.00

36.20

36.40

36.60

36.80

37.00

37.20

37.40

37.60

37.80

38.00

38.20

38.40

38.60

38.80

39.00

39.20

39.40

39.60

39.80

40.00

BALIKESİR

MANİSA

İZMİR

AYDIN

MUĞLA

KÜTAHYA

UŞAK

DENİZLİ

ANTALYA

BURDURISPARTA

AFYON

ESKİŞEHİR

Büyük Menderes Grabeni

Gediz Gabeni

Simav Fayı

Kütahya Fayı

Eskişehir Fayı

Şekil 9. GB Ege Bölgesi diri fayları.

KB-GD doğrultulu Pamukkale Fayı Büyük Menderes ve Gediz Grabenlerinin

doğu uçlarında ki kesişim bölgesinde bulunur. Birçok uygarlığın üzerinde geliştiği

Batı Anadolu, tarihsel dönemlerde de birçok yıkıcı depremlerin etkisinde kalmıştır.

Tarihsel depremlerin büyük bir çoğunluğu Büyük Menderes, Denizli/Pamukkale, ve

Gediz Grabenleri yakın dolayında yoğunlanmıştır. Güncel sismik aktivite ise daha çok

bu sistemlerin kesişim noktası olan bu bölgede yoğunlaşmaktadır (Şekil 6).

Bölgede ki ana fay KB-GD doğrultulu Pamukkale Fayıdır (Şekil 10 ). Bu fay

doğrultusu boyunca sol yönlü iki geometrik segmente ayrılmıştır, Hieropolis ve Akköy

(Çakır,1998). Hieropolis fay segmenti bölgede yüzlek veren metamorfik kayaçlarla

neojen ve kısmen de kuaterner yaşlı alüvyonlar arasındaki sınırı belirlemektedir

(Çakır,1998). Bu segment 13km uzunluğunda olup Karahayıt’n kuzeyindeki neojen

kırıntılılarının içerisinde gözlenememektedir. Güneydoğu’da ise Altunel ve Hancock

(1993)’e göre Hierapolis segmenti Yeniköy yakınlarında sonlanmakta ve sola

sıçrayarak GB’ya doğru birkaç km daha devam etmektedir. Akköy Fay Segmenti ise

Neojen Kuaterner yaşlı graben dolgusundan ayırmaktadır. Bu fay segmenti oldukça

aşınmış durmdadır. Çakır 1998 bu segmentin yaklaşık 7km uzunluğunda olup iki

ucuna doğru alüvyal sedimentler içerisinde kaybolduğunu söylemektedir. Ancak

yapmış olduğumuz arazi gözlemlerine göre Akköy Segmenti Yeniköy ve Sarıyar

Köyleri arasında, Kardin Dere ve Çınarlı Dere’nin Biriktirdiği Alüvyal yelpazelerle

örtülmüştür. Tortul birikiminin hızlı ve çok miktarda olaması fay izlerinin gömülü

kalmasına neden olmuş, yüzeyde fay morfolojisi silinmiştir. Bu segmentin devamı

Sarıyar ve Dombadan Köyleri arasında 7km uzunluğunda olup, Neojen yaşlı

birimlerle Kuaterner yaşlı birimlerin sınırını oluşturan bu hat boyunca, yer yer asılı

vadiler ve asılı taraçalar gözlenir. Segment GD’sunda sola doğru 3km sıçrama yapar

2-3km devam ederek Kızılyer Köyünün K’inde alüvyon içinde kaybolur (Şekil 10).

DENİZLİ

BULDAN

HONAZ

LAODİKYAHARABELERİ

SARAYKÖY

KARAKOVAHENDEK YERİ

0 2 6 10km

K

PAMUKKALE

Şekil 10 Çalışma bölgesinin tektonik hatlar işlenmiş Landsat TM (123 Band) uydu görüntüsü.

Pamukkale Fayı’nın güney ucunda, Kocadere köyü’nün 1.5 km GD sunda

Bağlıdere’nin oluşturduğu yelpaze çökelleri üzerinde iki adet hendek açılmıştır. 1 nolu

hendek 50x5x5 m boyutlarında 2 nolu hendek ise ona paralel 60x5 m’lik yarma

şeklinde açılmıştır. 2 nolu hendek yelpazenin proksimal kesimindeki kaba taneli

malzeme içinde açılırken buna paralel olarak 1 nolu hendek daha ince malzemenin

depolandığı yelpazenin kenar kesiminde açılmıştır (Şekil 11, Şekil 12).

353400

Oturak T.

393

Şirvan T.

353

Kızıl T.Akkaya T.

333

Baykuş T.

Kösedüzü

Hacıali T.

Hacıbeyyıkığı(Mvk)

Hacıbeyyıkığı (Mvk)

Oturak T.

HENDEK YERİ

0 100 300 500 m

KK

0 1 2km

Şekil 11. Hendek yerlerini gösteren harita.

Şekil 11. Hendek yerlerinin ve Bağlıdere yelpazesinin KD’dan görünümü.

HENDEK DUVARLARININ STRATİGRAFİSİ VE YAPISAL ÖZELLİKLERİ 1 NOLU HENDEK Hendek ve civarında Neotektonik dönem birimlerin temelini, menderes

masifinin metamorfik birimleri oluşturmaktadır. Bu birimlerin üzerinde pekişmemiş

çakıltaşı, kumtaşı ve kiltaşından oluşan Pliyo-Kuvaterner yaşlı Asartepe formasyonu

bulunmaktadır. Bu formasyonu üzerleyen birimler ise güncel alüvyal yelpaze, akarsu

çökelleri ile temsil edilmektedir (Şekil 13).

Hendek duvarlarında Pliyo-kuvaterner yaşlı akarsu çökelleri (a), depolanma

süreçleri günümüzde de devam eden alüvyal yelpaze tortulları (b) ve toprak (c) gibi

üç farklı çökele rastlanmıştır (Şekil 14, Şekil 15, Şekil 16).

Hendekte 10 farklı birim ayırt edilmiştir (Şekil 15). Bu birimler tabandan üste

doğru aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:

1 Açık kahve renkli ince taneli iyi boylanmış kum.

2 Sarı renkli kil bantlı yer yer çakıl derecelenmeli iyi boylanmış orta taneli kum.

3 3-4 cm çakıl büyüklükleri olan yönlenme gösteren orta-iri taneli çakıl.

4 Kahverengi renkli kısmen pekişmiş iyi boylanmış kum.

5 Kötü boylanmalı yönlenme gösteren çakıl

6 Açık kahve bej renkli yer yer çakıllı kumlu killi silt.

7-8-9 Kötü boylanmalı tuturulmamış çakıl.

10 Toprak.

1-2-3-4-5 nolu birimler Pliyo-Kuvaterner yaşlı Asartepe Formasyonunu temsil

etmektedir. Akarsu taşkın düzlüğü ortamında depolanmış olan 1ve 2 nolu birimler

kum-kil bantları şeklinde depolanmışlardır.3 ve 5 nolu birimler ise daha yüksek enerjili

akarsu yatak tortullarını temsil eder. KB duvarında gözlenen 3 nolu birim GD

duvarında yanal devamsızlığından dolayı gözlenememektedir. Antropozoik çağa ait

kalıntılar bulunduran çok kötü boylanmalı, tabakalanma veya laminalanma

göstermeyen 6 nolu birim, içerisinde 7-8-9 numaralarla temsil edilmiş yanal

devamlılık göstermeyen çakıl bantlarını içerir. 10 nolu birim ise güncel toprak

oluşumudur (Şekil 15, Şekil 16).

Şekil 13. 1 No’lu hendeğin KD’dan genel görünümü.

Şekil 14. 1 No’lu hendeğin KD duvarı. Birimler Asartepe formasyonuna ait karasal tortullardır. Okla gösterilen kırık ise 1 nolu depremin izidir.

01234567m 0 1 2 3 4 5 6 7m012345m0

1

2

3

4

5m

0

1

2

3

4

5m

0

1

2

3

4

5m1 1

2

2

22

2

22

3

3

3

4

4

4

55

5

5

5

6 6

6

6

6

7

8

99910

1010

F

G

ECD

A

H

A

B

BCDE

H

G

J

GBGB KBKD GD KD

Şekil 15. 1 No’lu hendeğin jeolojik kesiti.

024681012141618202224262830323436384046 44 4250 48

0

1

2

3

4

5m Şekil 16. 1 No’lu hendeğin GD duvarının boyuna jeolojik kesiti.

2 NOLU HENDEK

1 nolu hendeğin 50 m GD’sunda ona hemen hemen paralel olarak açılan 2

nolu hendek (yarma) Bağlıdere’nin oluşturduğu alüvyal yelpazenin üzerinde açılmıştır

(Şekil 17). Yelpazenin proksimal kesiminde açılan yarmada Holosen yaşlı yüksek

enerjili ortamda birikmiş örgülü akarsu yatak ve bar tortulları gözlenmektedir. Bunlar

kendi içinde iyi boylanmalı çakıl ve kum mercekleri halindedirler.

Yarmanın tamamı değişik boyutlarda tutturulmamış kum ve çakıllardan

oluşmuş tabaka ve merceklerinden meydana gelmektedir. İç yelpaze tortulları olarak

kabul edeceğimiz bu birimleri ayrıntılı ayırmaya gerek görmedik. Fakat kesitin KD

kesiminde görüleceği gibi yüzeyden 4 m dernlikteki çakıllı seviyeler arasında bir

açısal uyumsuzluk bulunmaktadır (Şekil 18, Şekil 20). Eski depremlerin kayıtlarını

saklayan, son birkaç binyılda depolanmış, bu tortullar tektonizmanın etkisiyle değişik

taşınma rejimlerinin etkisi altında kalmışlardır. Bu kalın kaba taneli kırıntılı

depolanmanın üzerinde ise ince bir toprak seviyesi bulunmaktadır (Şekil 18,

Şekil19).

Şekil 17. 2 No’lu hendeğin KD’dan görünüşü.

5 m.

4

3

2

1

0

0 m. 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30 32 34 36 38 40

K

A

B C

Şekil 18. 2 No’lu hendeğin (Yarma) jeolojik kesiti.

Şekil 19. 2 No’lu hendekte kaba taneli iç yelpaze tortulları ve 2 nolu depremin izi.

Şekil 20. 2 No’lu hendekte kaba taneli seviyeler arasındaki açısal uyumsuzluk ve 1 nolu depremin izi.

1 NOLU HENDEK DUVARINDAKİ ESKİ DEPREM İZLERİNİN

YORUMLANMASI

Hendek duvarlarında eski deprem izlerinin yorumlanmasında şu kriterler

kullanılmıştır:

1 Yukarı doğru belirli stratigrafik seviyelerde fay kolcuklarının sona ermeleri,

2 Aşağı doğru belirli stratigrafik seviyelerde düşey atımlarda ani artışlar,

3 Tabakalardaki eş sismik kıvrımlanmalar

4 Tabakaların fay zonu boyunca sürüklenmeleri

5 Kolivyal kamalar (Deprem sonrası fay sarplıklarının aşınmasıyla açılmış

yarıklara dolan malzeme).

Hendek duvarlarındaki tabakaların ayrıntılı stratigrafik ve yapısal özellikleri,

Pamukkale fayının en az iki kez yüzey kırığı oluşturabilecek şekilde kırıldığını

göstermiştir.

Hendek duvarındaki en eski deprem izi (Deprem 1,J) fayın belirli seviyede

sona ermesi ve daha sonra olmuş deprem izine (deprem 2, B ve E) dayanarak

kaybolmasıyla tanımlanmıştır (Şekil 14, Şekil 15). Bu depremle güney bloktaki 2, 3,4

ve 5 nolu birimler kuzey bloktaki birimlere göre 10cm düşmüştür. Bu kırık 6 nolu

birimle yüzeye yakın çakıl mercekleri içinde gözlenememiştir. Fay düzlemi K65D

70KD ölçülen bu kırıkla 2 nolu hendekteki 1 nolu olay aynı depremin ürünüdürler.

İkinci deprem izi tabakaların bükümlenmesi,sürüklenmesi (tiltlenmesi) ve

düşey atımlar kullanılarak ayırt edilmiştir.Hendek duvarında gözlenen diğer kırıkların

tamamı (A,B,C,D,E,F,G,H) ikinci depremde oluşmuş olup fay düzlemleri K25-55B 40-

55GB ölçülmüştür. 2 nolu hendelteki ikinci depremde gelişmiş kırığın devamı olan bu

kırıklar en genç birimleri kesmiş ve bu birimlerin düşey yönde 20 cm

yerdeğiştirmelerine sebep olmuştur. Yüzeye kadar çıkan bu kırığı oluşturan deprem

Pamukkale fayında yüzey deformasyonu yapmış olan son deprem veya

depremlerden biridir (Şekil 15).

2 NOLU HENDEK DUVARINDAKİ ESKİ DEPREM İZLERİNİN

YORUMLANMASI 2 nolu hendek duvarında da (yarma) 1 nolu hendekteki gibi iki deprem izi ayırt

edilmiştir. Yarma duvarındaki 1 nolu deprem (A) belirli stratigrafik seviyelerde fay

kolcuklarının sona ermesi, tabakalardaki eş-sismik kıvrımlanmalar gibi jeolojik

kriterler kullanılarak belirlenmiştir (Şekil 18, Şekil 20). Fay düzlemi K65D 55KD

ölçülen bu kırık kesitte gösterilen süreksizlikte sonlanmıştır. Kuzey bloktaki birimler

güney bloktakilere göre düşmüş olup karşılıkları daha derinde yer aldığı için

gösterilememiştir. 2 nolu deprem ise kesitte gösterilen B,C,D kırıklarını

oluşturmuştur. Bu kırıklar en üstteki birimleri kestiği gibi aralarındaki arazinin

çökmesine neden olan küçük bir graben oluşturmaktadır. Bu depremde kuzey ve

güney blokta bulunan tabakalar aşağıya çöken orta kesimde bulunan tabakalar ise

kenarlardan yukarıya doğru bükülerek sürüklenmişlerdir (Şekil 18, Şekil 19).

TARTIŞMA VE SONUÇLAR

-Hendek duvarlarında iki deprem izine rastlanılmıştır.

-C14 yaşlandırılması yapılamamış ancak iki olay arasındaki sedimantasyon

hızı dikkate alındığında olayların 1500-2000 yıl aralıklarla tekrarlandığı görülmüştür.

-Pamukkale ve Leodikya gibi antik kentlerin yıkılmasına neden olan fay-lar

üzerinde uzun süredir büyük bir depremin olmaması, bu fayların gelecekte orta-büyük

manyitüdlü deprem üretme olasılıklarının yüksek olduğunu göstermektedir.

-Son deprem kırığı yüzeye kadar erişmiş ve güncel toprak altında kalmıştır,

buna göre Pamukkale Fayı üzerinde olan en son depremin çok yakın bir geçmişte

olduğu (muhtemelen 1703),bir önceki olayın da muhtemelen M.S. 60 veya M.S.295-

305 yılında olduğu tahmin edilmektedir.

a. Eğer son deprem izi 1703 yılına aitse, deprem tekrarlanma aralığı

düşünüldüğünde Pamukkale Fayı üzerinde bir deprem riski yoktur.

b. Eğer son deprem izi M.S.60 veya M.S.295-305yılına aitse, deprem

tekrarlanma aralığı düşünüldüğünde Pamukkale Fayı yüksek deprem potansiyeline

sahip gözükmektedir

-Gerek 2000 Honaz Depremi ,gerekse Temmuz 2003 Buldan Depremleri’nin

Pamukkale Fayı’nın heriki ucunda gelişmesi, bu fayda stres birikimine neden olmuş

ve bu bölge sismik boşluk konumuna geçmiştir.

-Bu çalışmada elde edilen en önemli sonuç bugüne kadar yapılmış bilimsel

yayınlarda Denizli ve civarında 5-5.5 büyüklüğünden fazla deprem olmayacağı

konusuna daha farklı bir yaklaşım getirmesidir.Burada 30-40 cm.lik bir düşey atımın

gelişmiş olması ,6.5-7 büyüklüğündeki bir depremin sonucudur.

-Yapılan yanlış yorumların son yüzyıla bakılarak yapıldığı görülmekte ancak

hendek çalışması sonucunda Pamukkale Fayı’nın tekrarlanma aralığı birkaç binyıl

olan, 6.5-7 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek potansiyele sahip olduğu

sonucuna ulaşılmıştır.

DEĞİNİLEN BELGELER Altunel, E. ve Barka, A. A., 1997, Hierapolis'teki Arkeosismik hasarların

değerlendirilmesi, Türkiye Jeoloji Dergisi. Altunel, E. ve Hancock, P. L., 1993, Active fissuring and Quaternary travertines at

Pamukkale, western Turkey. Z. Geomorph. N. F., 94, 285-302. Ambraseys, N.N., 1970, Some characteristic features of the Anatolian fault zone,

Tectonophysics, v. 9, 143-165, Çakır, Z., 1998., Aktif normal fayların segmentasyonu ve bunun traverten

depolanmasına etkisi; Batı Anadolu bölgesinden örnekler, Aktif Tektonik Araştırma Grubu Birinci Toplantısı Makaleler. 124-137.

Dewey, J. F. and Şengör. A.M.C., 1979., Aegean and surrounding regions: complex multi-plate and continuum tectonics in a convergent zone, Geol. Soc. America Bull. Part 1. 90., 84-92 p.

Jackson, J.A. ğ Mckenzie, D. (1984). Active tectonics of the Alpine-Himalayan belt between western Turkey and Pakistan. Geophysical Journal of the Royal Astronomical Society 77, 185-264.

Ketin, Y., 1968, Türkiye'nin genel tektonik durumu ile başlyca deprem bölgeleri arasındaki ilişkiler, MTA Enst. Derg., 71, 129-134 s.

McKenzie, D.P.,1978, Active tectonics of the Alpine-Himalayan Belt: The Aegean sea and its surronding regions, Geophys. J. R. Astr. Soc., 55, 217-254

Özmen, B., 1999. Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem Kataloğunun Bölgesel Düzenlenmesi ,Bayındırlık Ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Deprem Araştırma Dairesi Deprem Araştırma Bülteni Sayı:82 Sayfa:59

Philippson, A. (1910-1915). Reisen und Forschungen im Westlichen Kleinasien. Ergänzungshefte 167, 172, 177, 180, 183 der Petermanns Mitteilungen, Gotha, Jüstus Perthes.

Pınar,N.,Lahn E., 1952. Türkiye Depremleri İzahlı Kataloğu Bayındırlık Bakanlığı ve İmar İşleri Yayınlarından Seri:6 Sayı:36

Soysal, H., Sipahioğlu, S., Kolçak, D., Aaltınok, Y., 1981. Türkiye ve Çevresinin Tarihsel Deprem Kataloğu (M.Ö. 2100-M.S.1900)

Şengör, A.M.C., 1987, Cross faults and differential stretching of hanging walls in regions of low-angle normal faulting: examples form western Turkey, in: Coward M.P., Dewey J.F. and Hancock P.L. eds. Continental extentional tectonics, Geological Society Special Publication, 28, 575-589 p..

Şengör, A.M.C., Satır, M. Akkök, R. (1984). Timing of tectonic events in the Menderes massif, Western Turkey: Implications for tectonic evolution and evidencefor Pan-African basement in Turkey. Tectonics , 3, 693-707.

Şimşek, C., ve Ceylan, A., 2003. Laodikeia’da tespit edilen bir deprem ve Diocletianus’a ithaf edilen bir yazıt (Lykos Laodikeia’sı). Anadolu Arşivleri Dergisi. A.Ü.D.T.C.F. Sayı:6 (yayımda)

Weataway 1990??????