one ticket for Turkey

Türkiyeye Bir Bilet

2

EY TÜRK GENÇLİGİ! Birinci vazifen,Türk istiklalini,Türk Cumhuriyetini,ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur.Bu temel,senin en kıymetli hazinendir.İstikbalde dahi,seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilı ve harici bedhahların olacaktır.Bir gün,istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,vazifeye atılmak için,içinde bulunacağın vazietin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!Bu imkan ve şerayit,çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar,bütün dünyada emsali görulmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş,bütün tersanelerine girilmiş,bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil isgal edilmiş olabilir.Bütün bu şeraitten,daha elım ve daha vahim olmak üzere,memleketin dahilinde,iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.Hatta bu iktidar sahipleri,şahsı menfaatlerini,müstevlilerin siyasi

emelleriyle tevhid edebilirler.Millet,fakr ü zaruret içinde harap ve bıtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte ,bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen,Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktadır! Muhtaç olduğun kudret ,damarlarındaki asil kanda mevcuttur! 29 Ekim 1927 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK


3

Önsöz

Merhaba değerli okur!

Bu kitap geçen sene yazılan

“Babasız kalan çocuk”,”Yalnızlık”,Abu Nasr Al

Farabiyin Tavsiyeleri” ve “ Şanslı Olmak için”

kitablarının bir yere toplanmasını sağlamak için

yapıldı.İnsanoğlunda şöylece atasözü var:

“Damlaya damlaya göl olur”.Bizde bu kitapları bir

yere toplayarak büyük bir kitap yapmaya karar

verdik.İnşAllah bu kitabın devamı gelecekte

olcağını ve devamı gerçek hayattan alınacağını

sağlama amacıyla çalışacağız ve bu büyük

hedeflerde başarılı olacağımıza inanıyoruz.Çünkü

başarılı olacağımıza inanmazsak bize de bizim

yazdıklarımızada kimse inanmaz.Onun için

yukseklere tırmanmak için gerçeği öne çıkartarak

yazmayı ve hayata insanoğlunun yeni bakışını

sağlamaya çalışağımıza ben eminim.Allah izin

verirse devamını çıkartacağız ve yayınlayacağız

İnşAllah.

Değerli okur size hayat yaşamınızda başarılar ve

mutlu bir hayat dileriz.

İslam İbadullaev


4

İçindekiler. Şans ve Başarı.…….................................................................5

Daha şanslı olmanın yolları.......................................................11

Bu hayatta yapmak gerek 40 iş.................................................12

Dil öğrenmek için ne yapmak gerek ?.......................................15

Ben dili nasıl öğreneceğim........................................................16

20-Yaşta olsanız bunu bilmek gerek!........................................18

Neticeli olmak için 10 tavsiye....................................................20

Beyin iyi çalışması için ne yapmak gerek?............................................23

Şayırların zekalı cevapları........................................................25

Muvaffakiyete ulaşmak yolları..................................................27

SAYIN TÜĞSAN YENİGÜL hocamın “Babasız Kalan çocuk”

kitabıma yazdığı önsözden......................................................28

Babasız Kalan Özgürün hayatı................................................30

Yalnızlık konusun ve düşüncesin ben ikiye ayrıdım................43

Abu Nasır Al Farabiyin Tavsiyeleri,

Kazakçadan Türkçeye Çeviriler ve Araştırmalar................51


5

Şans ve Başarı.

Değerli hocalarım ve candan kıymetli öğrenci arkadaşlar.Bugün

gerçekten mutluyum,gururluyum, biraz da olsa

heyecanlıyım.Burda oturan herkese hayatlarında

başarılı,mutlu,şanslı bir hayat geçmesini diliyorum.Öğretmen

uylerinede başarılı bir iş hayatını ve öğrenci arkadaşalarıma

kariyer zirvesine tırmanma zamanında iyice tırmanıp şansla

başarmasını diliyorum.Yaklaşan sınavlarınızda bir daha başarılar

diliyor,saygılarımı sunuyorum.

Bu hayat insanını sevsen sevilirsin,sevmezsen sevilmezsin! Onun

için şanslı olmak içinde iş hayatınızı,okul hayatınızı sevseniz sizde

şanslı ve başarılı olabilirsiniz.Bu hayatta her insanın bir işi

başarabileceği derecede bir sırrı vardır.Yani sırrı böyle olabilir bir

insan elinden sadece bir şey gelir ve o kabüliyetini yetiştirmeye

çalışır sonunda bir şirket yapar yükseklere tırmanır.Örnek olarak

şünü söyleyim:

“Bir günü Aleksandr Puşkinin evine mısafirler gelir ve onun

zengin olduğunu öğrenmek isteyen birisi kıskançla bakarak ona

şünü söyler:

” Sayın Aleksandr siz bu kadar zengin olmayı nasıl başardınız”-

diyor ve Aleksandr hemen : “Merak ediyormusunuz?.Beni zengin

yapan rusun otuz iki harfı” demiş.Sayın dinleyiciler sizlerde

sevdiğiniz meslekte,canınız neyi ister,neyi yababiliyorsunuz onu

yetiştirmeye çalışın yeter ki şans ve başarı sizinle olacak.


6

Şans ne demek?

Şans kelimesi yabancı kelime olarak kabul edilir.Türkçe fırsat

anlamına gelir.İnternettede,hayattada,sıkça sorulan sorular

arasında yer alan bu “Nasıl şanslı olabilirim?” sorusu

günümüzdeki sorulardan yer almıştır.Bu soru ticarette,büyük

işlerde çalışanlar arasında hatta öğrencilerin sınava girmeden

önce internette yazdığı sıkça sorulan sorulardan yer alır.Bu kadar

problemi olan psikologlar “Sen bunu ye,bunu iç demesi hepsi

sadece boşa para hacramaktır.Onun nedeniyle kendinizi iyi

yetiştirmeye ve sınavlardan önce sorulara hazırlanıp sonunda

başardığınıza inanın yeter.Başarılı ve Şanslı olmak için

acele,kıskanç,kötü düşünceler,tembellik gibi alışkanlıklarımızı

bırakmalıyız.

İzlediğiniz gibi ABD sinemalarında ve dizilerinde çoğu şans,başarı

konusunda.Halkı o kadar sinemalara ve dizilere bakarak

şanslı,başarılı olmuşki dünya öğrencileri “Work and Travel”,”İş ve

Eğitim“ programıyla her sene çalışıyor ve para kazanıyor.Bunun

sırrı nede?Peki nasıl Hayret bir şey? Öncelikle şans ve başarı

hakkında bir kitap yayınlanacaksa kitap çarşılarında az

kalıyormuş.Halkın çoğu Bu konularda olan kitablara ilgi

gösteriyormuş yani.Çindede böyle bir şey var.Bizde gençler

sabahtan akşama kadar sosiyal siteler,aşk bitti.Kütüphanede ben

görüyorum sadece sınava iki üç gün kaldığında giriyorlar.Bazen

çok mutlu oluyorum “ooo bizim öğrencilerin ezberleme

yetenekliği şahaneymiş” ,-diye gururlanıyorum.Devlet o kadar

zengin olmaya başarmak isterse başarır ama başkalar bizim


7

sırrımızı bizden önce öğrenir şanslı ve başarılı hatta zengin adına

sahip olur.Mesela Kazakistanın Temirtau bölgesindeki demir

oçağını öğrenen Hindistanlı zengin Lakşmi Mittal

gibi.Söylediklerimi siyaset açısından bakmanızı

istemiyorum.Sadece hayat gerçeği ve başarı ve şans için örnek

olarak kabul etmenizi istiyorum.Tabiki biliyorumda her şey Allah

iziniyle olacak. Şanslı olmak için-insanoğlu olarak öncelikle

kendimize güvenmemiz gerekir.Daha çok çalışmalı ve gereksiz

şeylerden kurtulmalı sadece hayata iyi bakıp sorun

çıkarmamalı,sakin olmalı gibi yetenekliğe sahip olmalı,geleceğe

yeni adımı ALLAH adiyla atlamalı bir insan olmamız lazım.Hiç

merak ettinizmi? Neden miliyonlarca insan arasından birisi çıkıp

Lider oluyor.İşte bu şans içinde güzelce bir örnek. İnsanoğlunun

hayatında öncelikle şans geliyor yani fırsat,sonra sıra

başarıda.Mesela iş bulmaya fırsat buldunuz diyelim,işi iyi

yürütüyorsunuz sonu tabiki başarıya ulaşır.Başarısızlık

yorgunluktan,tembellikten,kıskançlıktan,bencillikten,yaşlıların

dediğini yapmamadıktan,maksadsızlıktan gelir ve sonu kötü

sonuçlara ulaşıyor diye düşünüyorum.

Başarı ne demektir?

Başarı bu basit haliyle istenilen bir sonucu veya hedefi elde

etmektir.Pozitif bilim dallarında, elde edilen, ulaşılan sonuçlar

başarı olarak nitelenebilir. Bu türden bilimsel sınamalı başarılar,

bir başka bilimsel çürütme ya da revizyona kadar geçerliliklerini,

diğer bir ifadeyle başarı özelliklerini korurlar.Toplumsal,

psikolojik, beğeniler, değer yargıları; toplumdan topluma kişiden


8

kişiye farklıklar gösterdiğinden, sosyolojik ve bireysel başarı

algılamaları da bazen birbirine tezat oluşturacak biçimde

değişikler gösterir.Başarı herkesin ulaşamadığı bir zenginliktir. Bu

başarıyı isteyen ve çalışan herkes elde edebilir.Belki sizde elde

edebilirsiniz. Ancak dünyada bunun için uğraşan sayılı kişi var.

Yani en iyisi başarmak için uğraşmaktır. Emin olun ki bir şeyi

başarmak istiyorsanız başarırsınız.Çünkü insan yaptığını insan

yapar.Dunya ilim adamlarına göre 100 insandan sadece 3 kişi

başarılı olacakmış.Bu üç adam arasında yetimler veya anne-

babası çok kontröl edenlerden olduğu,hayatında zorluk çekenler

olduğu söyleniyor.Tabiki şu an gençleri kontröl etmek mümkün

ama zamanına göre insanı.Ne yapalım başarılı olsun diye

Facebooktan,Twitterden,Vkontakteden ayıralım mı acaba?

Tabiki öyle değil.Ne yapalım peki? Şü demokrasiya sahip olan bu

ülkemizde herkes kafasına göre takılır işte ama sadece bir şeye

takılıp kalmamak lazım.Hayatın o sosiyal sitelerindende daha

güzel ve şahane şeyleri var.

Stalin zamanından kalma bir disiplin vardı.

“Bizim okullarımızda Stalin zamanından kalma bir disiplin vardı”-

diye söyledi bana dedem.Öncelikle gürültü yapanları,konuşanları

sınıf köşesinde kalkıp durduruyordu.Böylece gençleri sıkıp eğitim

eğitmeği devam edersek gençlerin gelecekte kendimize düşman

yaparız”,- demiş hemen dedemide kalktırıp sokmuş şu sınıf

köşesine.Allaha şükür bağımsızlık aldığımıza.Almazsak bizde şü

olayları söylemiş oluyorduk.Böylece yöntemler gerçekten

şansın,başarının yolunu kapatır diye düşünüyorum.Tabiki sınıf


9

içinde gürültü yapmak bu saygısızlık sayılır.Onun için bu

demokrasi ülkemizde medeniyeti herkes ilk ailesinde başlasın

diyelim kendiniz yetiştirin.Başarı ve şans size mıknatıs gibi yapışır

belki.

Başarılı olmak için işimizi sevmeliyiz!

Mesela hepimizin bir sevdiğimiz işimiz var ve ondan zevk alıyoruz

değil mi?Yaptığın işten zevk almak bu şans getirir.İnsan işini

severek çalışsa sonu başarıya ulaşacak.İşini sevmeyenler

hayatında çok zorluk çeker ve her zaman mutsuz

olurlar.Sonunda hayattan bıkarlar ve kendini intihar edecek

dereceye geliyorlar.İnsan bu ömrünü sadece iş için yada

başarısız,mutsuz,yalnız olduğu için kendini intihar etmeye devam

ederlerse bu dunya hep geri zekalıların,her şeyi parayla çözen

zenginlerin elinde kalacaktır.

Başarılı olmak için öncelikle hedefimizi duraklatmalıyız!

Hedefli duraklatmak ve sonunda başarılı olmak için! İnsanoğlu

geleceğini ve yarınını duraklatmalı,planlamalı ve yöntem bulması

lazım.Hedefi duraklı olmak bu yükseklere zamanında tırmanmak

demektir.Hedefiniz belli yeterki ona yetişmeye çalışın.Artık

düşünceleri bırakıp sadece kendi hedefinize yetişmeye çalışsanız

yetişirsiniz inşALLAH! Bu hayat sadece başarmakla değil,başka

güzel şeyleride var.Onlara yetişmek için önce iyi çalışmalı,hedefli

insan olmalısınız.Hayat zaten herşeyi kendi öğretiyor.Hayat

geçiyor Eskişehir-İstanbul hızlı treni gibi.Çabuk geçiyor bu yalan

hayat.Çabuk geçen bu zaman siz yönetin veya yönetmeye


10

çalışın.Zamanı dikkatla düşünerek kullanmalıyız

arkadaşlar.Gençken her şeyi öğrenmeliyiz,başarmalıyız.Diyorlar-

ya “GENÇLİKTE OKUDUĞUN TAŞA YAZDIĞI GİBİ

SİLİNMEZMİŞ,İHTİYARLIKTA OKUDUĞUN BUZA YAZDIĞI GİBİ

GÜNEŞ ÇIKSA SİLİNİYORMUŞ”.Peki ne yapmalıyız? Her şeyi

başlarken önce şans bulmalı,düşünmeli,hedeflemelisiniz ve

sonunda tabiki başarmalısınız!

Değerli hocalarım,değerli arkadaşlarım sizlere yaptığım bu

konuşmam küçükte olsa iş,sınav,ticaret ve başarı ve şanslı olma

sorusuna iyice bir olacaktır diyen inançtayım.Herkese ilgileriniz

için teşekkürlerimi sunuyorum,şeref verdiniz.Bu konferanstaki

konuşmamı kullanmak üzere sayın

Tüğsan,Bülent,Erdem,Recep,Omur,Jazira,Eda,İbrahim,Erdal,Muh

ammed hocalarıma hazırlık dil öğretim merkezi müdürü Turgay

Dinçay hocama Sayın Pröfesör Doktor Ayabek Bayniyazov

hocama teşekkürlerimi sunuyorum,borçlıyım.Borcumu kendileri

verdiği Türkçe eğitimiyle Türk dilini öğrenerek ödedim diye

düşünüyorum.Hocalarıma Allah razı olsun İş hayatında yolu açık

olsun,Başarılı olsun dileğiyle öğrenciniz İslam İbadullaev.

Teşekkür ederim!

Bu yazdığımız 2014 yıl 2 Aralık günü konferanstaki

konuşmamdan alınmıştır.


11

Daha Şanslı Olmanın Yolları.

Bir kere, kötü şans diye bir şeyin varlığını unutun ve

hayata, "iyi" ya da "kötü" pencerelerden bakmak için

kendinizi zorlamayın. Hayata bakış açınızı ne kadar

tarafsız Çevrenizde; huysuz,

alıngan, sürekli şikâyet eden insanların olmasına izin

vermeyin. Çünkü bu tarz insanlarla vakit geçirdiğiniz

takdirde, zamanla, kendinizi; daha karamsar, endişeli ve

mutsuz hissetmeye başlarsınız. Ve şans, negatif enerjiler

yayan birinin yanına asla yaklaşmaz.Riske girin ve

yeniliklerin peşine düşün. Kaybetmekten korktuğunuz için

bir köşeye çekilirseniz; şans, asla yanınıza

uğramayacaktır.Kendinizi tanımaya zaman ayırın.

Eleştirel bir gözle, güçlü ve zayıf olduğunuz tarafları

ortaya çıkarın. Zayıf taraflarınızı geliştirmeye çalışın;

güçlü yönlerinizi ise, öne çıkarın. Kendinizi geliştirdiğiniz

takdirde, dokunduğunuz her işte başarılı

olursunuz.Felsefe ya da parapsikolojiye yakın olmasanız

bile, evrenin kendine has kanunları olduğunu bilin.

Kötülük yaptığınız ve kötü düşündüğünüz sürece,

kötülüklerin sizi bulacağını unutmayın. Doğadaki her

canlıya karşı iyiliksever ve yardımcı olursanız; sizin de

işleriniz kolaylaşacaktır.


12

Bu hayatta yapmak gerek 40 iş!

Hepimiz bu hayatı mutlu geçmek istiyoruz değil mi?

Ayile,araba,iş,büyük ev,para.Şimde bazı insanların

kafasında bu kadar arzular var.Tabiki o kadar eşyalara

ulaşsa olur.Peki ne yapmak gerek acaba?! Hayatınızda

kullandığınız ve yaptıklarınızı işaretleyin.Gönüllü olarak

yani!!

Siz bu listeni hayatınıza kullanın, hadi okuyalım!

1.İndoneziya Devletine gidib güneşın batmasını görmek.

2.Parista yaşamak.

3.Yunuslerle birlikte suva duşmek.

4.Akvalangla suva duşmek.

5.Meksika devletinde tekila yemek.

6.İngilizce öğrenmek.

7.Ağaça çikmak.

8.Deniz kemarında aşk kardeşinizle dinlenmek.

9.Sabunla habbe atmak.

10.Kendi hayatını tarih gibi yazmak.

11.Şişeye mektup yazmak sonra denize atmak.

12.Bahçede çalışmak gerek.

13.Penguenle suva duşmek.

14.Lezginka dansın öğrenmek.

15.Kendi ticaretini yapmak.


13

16.Kendinize iyi olan kız arkadaşınıza çok-çok aşk olmak.

17.Temiz insan olmak.

18.Yoruldunuz zaman dans etmek.

19.Şelale altında durmak.

20.Yeni Yılı Amerika devletinde beklemek.

21.Deniz kemarında deniz dalğasın dinlemek.

22.Patende kaymak.

23.Boş vakitta kitab okumak.

24.Bir yılınıza planlamak.

25.Ayın tutulmasın görmek.

26.Yeni Yılı sıcak bölgede beklemek.

27.Paraşütla kendinizi yere bırakmak.

28.Kendinize aşk olmak (iyi anlamda).

29.İki hafta içinde bir parti yapmak.

30.Bir gününüzü kitapla geçirmek.

31.Eyfel binasının başına çıkmak.

32.Cep telefonı bir-kaç güne kapatmak.

33.Ateşe pişen potatesı yemek.

34.Ev kurmak.

35.100 kilometrenı bisikletle geçmek.

36.Gazete yüzüne çikmak.


14

37.Kitap yazmak.

38. Her gün üç tane elma yemek.

39.Uçakla dünyanı gezmek.

40.KonyaNIN ETLİEKMEĞİNDEN TATMAK gerek.


15

Dil öğrenmek için ne yapmak gerek ?

Bu XXI.Yüzyılında dil öğrenmek çok önemli.Dil öğrendiniz

zaman hayatınızda isteyen eşyalarınıza kullana

bilirsiniz.Siz Kato Lombın dil öğrenmek yöntemini

biliyormusunuz ?

Kimya dalısının uzmanı Kato Lomb dünyanın ilk senkron

tercümeni.Kato 8 dilde kolay konuştu ve 16 dili iyi

anladı.Kendi hayatın dil öğrenmek için tahsis etti ve

çalıştı.Kato ‘Ben dili nasıl öğreneceğım’ adlı 10 kaide

yaptı ve kendi hayatına kullandı.


16

Ben dili nasıl öğreneceğım...?

1.Dil öğrenmek için her gün çalışmak gerek.Sabahta

yoksa akşama kadar 10-15 kelime ezberlemek gerek.

2.Dil öğrenmek yolunda yorulsanız sinema izlemek ve

kitaplar okumak gerek.

3.Hiç zaman bir sözu ezberlemek gerek değıl,iki söz

terkibi olsun.Mesela ‘’iyi insan’’gibi kelime.

4.Kağıtınıza hazır olan söz terkibi çok önemli ve onları

konuştunuz zaman kullanmak gerek.

5.Sokakta ve pazarda olsun gören sözleri kendiniz

isteyen dilinize çevirmek gerek.

6.Kendiniz isteyen dilin kitabını okudunuz zaman,sesli

okumak gerek.

7.Dialog üzerinde kullanılan kelimeleri kafanıza

ezberlemek gerek.Mesela (I am joking –ben şaka

yapıyorum) gibi.

8.Kendiniz isteyen dilde çok çalışmak ve praktik üzerinde

her gün konuşmak gerek.Skype gibi programlarda

konuşun gazete okumak.Yani her günün yeniliklerin

kendiniz isteyen dilde okumak ve anlamak gerek.

9.Konuşurken hatadan korkma,doğru olmayan hatadan

kork

10.Hiç bir düşüncelere bakmadan kendiniz isteyen dili

‘öğreneceğım!’ diye kendinizlle konuşun.

Sonuda


17

Kato Lomb 86 yaşa geldiğinde zaman 54 yaştağı Stiv adlı

arkadaşın gördüğünde “Stiv sen çok gençsin” senin çok

dil öğrenmek vakitlarin var’.

Burda Kato Lombın dil öğrenmek isteyediğini anladık.

Evet! Sizin dil öğrenmek için vakitlarınız var.Dil öğrenmek

için dile aşk olmak lazım.Eğer bir dili öğrendiniz zaman

siz u dilin insani olacaksınız.Bunu unutmak gerek değil.İyi

şanslar!


18

20 Yaşta olsanız bunu bilmek gerek...

1.Amerika yazarı Julian Smit gençler için 20 yaşta

yapmak gerek tavsielerı yazmış.

“Sen iyi insan olsun diye ve beyinli olsun diye bunu

yazdım”

1.Bu hayatta hepsi seni aptal etmek istiyor.Mesela,bank

sistemin bilmeyen insan çok miktarlı para alıyor,sonra

vakti geldiğinde “ne yapalım?” diyorlar.İlimsiz insandan

para bulmak kolay.Sen bu hayatta mutlu ve kimse

bağımsız olmak istersen beyinli ve ilimli olmak yolunda

çalış.Sen şimde ğençsin ve sen için bir dakika altın gibi.

2.Sen kötu şeylere bakma.Kötu şeylere bakarsın sende

kötu bir insan olacaksın.Her zaman iyi şeylere bak ve iyi

düşün.

3.İmkanın olsa çok oku ve ilimli olmak yolunda çalış.Ben

biliyorum sen bir hafta içinde 1 kitap okuya bilirsin.

4.Herzaman hepsi insanlarla ilişkide ol.İlişkilik yapar

insan ol.Sen bir adamla ilk konuştun zaman bir şey

bilmek iste ve sende u insana bir şey öğret.İyi şey öğret.

5.Hiç zaman çok söyleme ve kendin bilen şeylere bakma.

6.Bir insanla tanıştın zaman u insan sana kötu bir şeyler

öğretmek istiyorsa(sigar) sen u insanla konuşma ve aranı

kes.Bu dakikanı boş geçirmek.

7.Büyük insanlarla konuş sen kendin kadar insanlardan

bir şey öğrenemessin.Gerçekten!!!

8.Kendinden beyinli ve çalışan insanlara bağlan.


19

9.Sorun çıksa hızlı bitir.Mesele saat birde bir sorun olsa

saat bir buçukta kapat ve bitir.Bana inan....

10.Hiç zaman kimse inanma ve sırını kimse söyleme.

11.Para çok olsa eve mefruşat gertirme,Parise gidib

gelsen iyi olur.Niçin biliyormusun?! Sen başka devletleri

göruyorsun bir şanslar olsa ve planlar olsa....

12.Paran olmasa çalış.5 yılın çalışma planın yap,ama

sağlık olmasa bilmiyorum...

13.Plan sistemin öğren ve her zaman

1-Şimde

2-Yarın

3-Gelecekte

Ne yapacağım dep düşün.

14.Evlenmek için acelelik yapma ama kendin

bilirsin.Evlendin zaman sorun ve hayatın ağır geçmesini

20 yaşında evlensen bakarsın.Vakit gösteriyor....İyi

şanslar.


20

Neticeli olmak için 10 tavsiye.

İnsanlar bir işi başladı zaman sonu neticeli olmasını

istiyorlar.Neticelı olmak için beyinli,sakin,çalışkan ve

sorun olsa bir dakika içinde çözen insan olmak

gerek.İnternet zamanında yaşıyoruz.Teknoloji

yöneliminde gitmek için çalışmak gerek.Bu zamanda bir

günlük işinizde iyi çalışmak için iyi uyumak gerek.En az

sekiz saat.

1.Tavsiye.

Yapmak gerek işinizi ikiye ayırmak gerek.İş günüzünün

son vakitina kadar hepsine yetişmek gerek değil.Sadece

her sabahta plan yapınız ve u plan sadece bir gününüze

tahsis etmek gerek.Biz yarın hayatımız nasıl olacak

Allamıza belli,kendimize belli değil.Sonra iş yaparken

işinizin kalitesine bakmak gerek.

2.Tavsiye.

Bir gününüzde 8 saat çalışsanız 30 dakika yoksa 50

dakika dinlenmek gerek.Bir kaç saata kadar çalıştınız

zaman beyinin acıması hepsimize belli.Dillenseniz sorun

çikmiyor.Sorun ni için çikiyor? Beyin iyi çalışmasından

çikiyor.Sonra işiniz neticeli olmasına kendiniz

ğuvenmeğiniz gerek.

3. Tavsiye.

Sabahta kalıktınız zaman “İNŞALLAH bügünü günüm

şanslı olsun”-diye kalkmak gerek.Erken kalkan insanın bir

işi artık.Kötu niyette değil.Bu gününüzün başarılı

geçmesinin anahtarı olacak.


21

4.Tavsiye.

İnsanlar her zaman kendi işin kolaylaştıracağım dep

kendilerin dolandırıyor.Sizde o kadar olsanız şansın yolları

kapalı oluyor.İşi kolaylaştırmak için çok dakika yoksa

kendinize yardımcı olarak bir insan bulsa olur. U insana

aslında iyi inanmak gerek değil.

5.Tavsiye.

Siz her zaman başka dogrultusunda olsun iyi düşünmek

gerek.Siz kimse bir insani beğenilmeyen ğibi harehetler

yapsanız sizede bir insan böyle iş yapar.Her zaman iyi

niyette olmak lazım.İyi duyarsınız başarılı olursunuz.

6.Tavsiye.

Hafta sonu olsun her gün olsun kendinize “bügün ne

yaptım?” “yarın ne yapacağım?” “geleceğım nasıl olacak?”

gibi sorulara cevaplar bulmağınız gerek.Bizde bir atasözu

var “Tarihi bilmeyen geleceğın bilmes”.

7.Tavsiye

Hiç zaman bir vakitta bir-kaç işlerle çalışmak gerek

değil.Sadece bir işi sonuna kadar yapmak sonra başka işe

geçmek gerek.Kafanız acıyor.Bilgisayarınızı kullanırken

bir vakit üzerinde on beş yirmi iş yaptınız zaman nasıl

olacak biliyormusunuz çalşmıyor yoksa bir sorun olur.

8. Tavsiye.

Her sabah bu cihanımızın her gün tekrar edilen bir

vakitidir.Sabah vaktinda iyi kahvaltı yani faydalı olarak

sebzeler yoksa meyveler yemek gerek.Yüzünüzü

yıkmaktan önce su içmek gerek.Sabahta su içmek


22

önemli.Kendiniz isteyen şarkı yoksa dans

yapmak,gününüzün başarılı geçmesine hisselik yapıyor.

9.Tavsiye.

Her zaman kitap okumak insana çok önemli.Her gün pek

az olsaya 20-30 dakika kitap okumak gerek.Yıllara kadar

kitap okuyan insanlar az olmaya başladı.Bu bir

sorun.Hepsi PDF gibi şekillerde okuyorlar.Amerika ilim

adamları yapan, inceleme neticesinde, elektron şeklindeki

kitap okuyan insan anlaması kötu olmuş,temiz kitabın

kendini okuyan insan iyi anlamış.Ama adam kendine

bağlık.Tabii kitabı okumak çok güzel.

10.Tavsiye.

Bu sonu tavsiyemizde sizlere her zaman kafanızdan

çıkmasın diye “hayattı mutlu ve şanslı geçmek için

düzenli,temiz,maksadlı,ilimli,arkadaşlı,iyi,sakin” oldunuz

zaman başarıli olacaksınız.Hepsi ALLAHIMIZIN elinde.

İyi şanslar!!!


23

Beyin iyi çalışması için ne yapmak gerek...?

1-Yeni yer.

Hiç zaman görmeyen yere gidmek.Büyük park yoksa

büyük market olsun.

2-Yeni koku.

Kendiniz isteyen kokunu her sabah tekrar-tekrar

koklamak gerek.Bu sizin kafanızın çalışmasına faydası

olur.

3-Kapalı göz.

Akşama kadar odanızın içinde bir şeyi,odanızın ışığın

kapatarak bulmak gerek.Bu sizin ezberlemek sisteminize

faydası olur.

4-El işin değıştımek.

Biz biliyoruz hepsi insanlar yazarken sağ elinde

yazıyor.Siz şimde yazarken sağ elinizde yazsanız sol

kolunuza değıştırın.

5-Yeni giyim.

Her gün her türlü giyimler giyiniz.İlim adamlarının sözune

baksak her türlü giyimler insanin düşüncesin

değıştiriyormuş.

6-Sessiz olarak konuşmak hareketle konuşmak.

Yani söz ile değil sadece eliniz yardımında ve kağıta

yazarak arkadaşınıza konuşacaksınız.


24

7-Yeni yol.

Siz her gün işinize bir yol ile gidiyormusunuz?.Siz u yolu

değiştirebilirsiniz.Yol uzak olsa çok iyi.

8-Kendinize inançlık.

Her zaman iş başlarken “ben bu işi yapabilirim” gibi

sözleri içinizde söyleniz.Hepten u işinizin sonu neticeli

olmasının inançında olunuz.

9-Yeni kitaplar.

Eğer siz kutuphanede olsanız kendiniz gerek değıl kitap

olsaya okun.Mesela siz siyaset konusunda kitap okumak

istiyorsunuz,size tarih kitabına değiştirmek gerek.Bu sizin

ezberlemek sisteminize faydası olur.

10-Sessiz television.

Akşama kadar bir saat yoksa kırık dakika sessiz sinema

izleyin.Bu sizin sinemadaki insanların konuşmasında

“onlar ne diyorlar?” sorusu beyinizin çalışmasına faydası

olur.


25

Şayırların zekalı cevapları

Bir günü Aleksandr Puşkin evinde toplantı

yapmış.Konuşurken graf Zavodskiy Puşkinin evine

girdikten sonra:

-“Puşkin bey siz bu kadar paranı nerden topladınız ve ne

zaman? Siz ben gibi graf değilsiniz sadece şayirsiniz ya!”-

demiş.

Şu halda Puşkinin cevabı: “ Evet sizden zenginim ama

beni zengillik yapan bir şey var.Siz graflıkta çalıştınız

zaman sorun siz el ile birlikte ve sıkışmanız gerek.Böyle

olmasa siz bir dakika içinde bu kadar zenginliklerinizi

düşünüzde göreceksiniz.Bana sadece Rusun otuz iki harfı

olsa oldı” –demiş.

Meşhür Fransız yazarı Bernar Lebovıe de Fontel yüz

yaşına kadar sokakta gezmiz.Sokakta gezerken bir kızın

yelpazeri elinen düşmüş.Bernar şü vakit içinde u kıza

yelpazarın yerden alıp vereceğım dep yere

yıkılmış.Demindeki kız Bernara yardımlık yaparken

Bernar:

-“Lanet olsun! Hey gidi 20 yaşımda olsam demiş”.Burda

Bernarın anlamında eğer 20 yaşında olsa u kıza aşk

olmasını istedini düşünüyoruz.

Bir günü Mark Tven yeniden yapılan yolda giderken,yolun

yakasında bir şeye gözu düşmüş: “Bu yol Meşhür yazar

Mark Tven geçen yol.Yoldan para ile

geçersiniz”,demiş.Burda biz insan,başka insanın

arkasında para bulmağını düşünüyoruz.


26

Türkmen yazarı Kemine uzak yolu geçmek için çok

yorulmuş.Keminenin arkasından iyi kalplı insan eşekle:

“Gel bin eşeğime! Yorulan gibi görunuyorsun”.Şu vakit

içinde: “Kemine Allahım Cennetin kapısı uzak değil

sadece eşeğin boyu kadar ya!” demiş.Burda Keminenin

yoldan çok yorulduğunu düşünüyoruz.

Mark Tven gazetenin redaktör hizmetinde çalışmiş.Bir

günü Tvenin odasına kötu nietli hırsız girmiş: “Hepsi

paranı masa yüzüne koy!” demiş.Şu vakit içinde Tven: “O

bu sizlermisiniz,ben sizleri kimse bana kendi yazan şiirin

getirdi dep düşündüm!” demiş.

Bazı zamanlarda Alman yazarı Teodor Fontane

redaktörluk hizmetinde çalıştığı zaman,bir insanın çok

uzun yazılan şiirin ve mektubun bulacakmış.U mektup

içinde böyle yazılmış “Ben şiirimi yazarken kasten virgül

koymayacağım.Gerekli yerine kendiniz koya bilirsiniz.”Şu

vakit içinde Fontane “Ben bu şiiiri faydalanacağım ve

kendim isteyen yerime vegül koyacağım ve bu şiirin

yazarı ben olcağım”,demiş.

Burda sizler yazarların hayatında yapılan bazı şeylerden

haber aldınız.

İyi şanslar!!!


27

Muvaffakiyete ulaşmak yolları

Muvaffakiete yani şanslı olmak için her gün ilim adamları

çalışıyolar.Bu konuya cevap isteyen insanlar çok

var.Avrupa ilim adamları geçen yıl içinde bu konuda

insanın kendi yapmak gerek yaptığı işte başarılı olan 10

işi teklif etti.Onlar:

1. “Ben kendim için sorumluyum”.

2. “Beyinli olacağım”.

3. “Her zaman çalışıyorum”.

4. “Hiç zaman yorulmayacağım”.

5. “Kendime inaniyorum ve ben bu işi

yapabilirim”.

6. “Her günümde mütlü geçeceğım”.

7. “Ben maksatıma yeteceğım”.

8. “İşimi plan yanı haritala yapiyorum”.

9. “Her zaman hepsi işime iyi niyetle

başliyorum”.

10.“Yapan işimin sonu neticeli olmasına inançtayım”.


28

SAYIN TÜĞSAN YENİGÜL hocamın

“Babasız Kalan çocuk” kitabıma yazdığı önsözden...

Hayatı bir ağaca benzetirsek, anne ve baba o ağacın iki

sağlam dalı gibidir. İnsan, hayat ağacının bu iki sağlam

dalına tutunarak yaşar. Anne ve babamız bizim

vazgeçilmezlerimizdir, her şeyimizdir, onlarsız hayatın

manası olmaz. Hayatımıza renk katan, bize yaşama şevki

ve sevinci veren onlardır. Bizi hayatın dikenli yollarından

çekip kurtaran, bize yol gösterenlerdir. Bizi bebeklikten

erişkinliğe bin bir zahmetle getirenlerdir.

Bütün bunlardan dolayıdır ki, hayatta anne

ve baba sevgisi hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar büyük

ve farklıdır. Bu sevgi damarlarımızdaki kanda ve

ruhumuzdadır. Hayat bahçemizin nadide çiçekleridir

onlar. Bu çiçeğin birinin bile koparılması o hayat

bahçesini tarumar etmeye yeter de artar bile. İşte

bundan sonra insan, ıssız bir çölde tek başına yaşama

tutunmaya çalışan bir çöl bitkisi oluverir. Marifet, o çölün

içinde yeşil bir vaha yaratmaktadır. Ahmet Yesevi

Üniversitesi Hazırlık Fakültesi öğrencilerden İslam

İbadullaev, kuru bir çölün ortasından yemyeşil bir vaha

yaratmayı başarmış nadir kişilerden biridir.

İbadullaev’in “Babasız Kalan Çocuk” isimli

hikayesi babasız kalan bir çocuğun hayatın zorluklarıyla

mücadelesini ve hayat karşısındaki zaferini konu

almaktadır. Babasını bir hastalıktan dolayı kaybeden

Özgür’ün hayat karşısında önce yıkılıp sonra yeniden

şahlanışının lirik ve içten bir hikayesidir. Babasını


29

kaybettikten sonra, annesinin Özgür’e kol kanat gerip,

onu okutup büyük adam olma konusunda teşvikinin

anlatımıdır. Anne ve babanın yerini hiçbir şeyin

doldurmayacağının hikayevî biçimde güzel bir üslupla

verilişidir.

Bu hikayeyi okuduktan sonra

duygulanmamak ve bu duyguların tesiriyle iç geçirmemek

mümkün değildir diye düşünüyorum. Bir insanın hayatta

başına gelebilecek en olumsuz hadiselerden biri de

babasını hiç olmadık bir zamanda yitirmesidir. Bu

duyguyu babasını henüz çocukken kaybetmiş olanlar

daha iyi bilir. Bu hikayede babasız ve baba sevgisinden

yoksun büyümüş bir çocuğun hayata küsmeden, müthiş

bir azimle hayat ağacının dallarından sımsıkı tutuşunu

göreceksiniz. En değerli sevgilerden yoksun büyümüş bir

çocuğun hayat yolunda karşısına çıkan duraklardan yeni

sevgiler alarak yoluna devam edişinin hikayesini

bulacaksınız.

Tuğsan YENİGÜL

Ahmet Yesevi Üniversitesi

Hazırlık Fakültesi Türk Dili Okutmanı


30

Babasız Kalan Özgürün hayatı

Sizlere Türkiyenin İstanbul şehrindeki bir aile ve bu ailenin bir

çocuğu olan Özgür hakkında bahsedeceğiz.

2 aralık 1985 yılında Cahit Bey ve Nihal Hanım’ın bir oğlu

olmuştu. Hayatta bağımsız bir çocuk olmasını istediklerinden

onun adını Özgür koymuşlardı. Beş yıldır bu aile mutlu olarak

yaşıyordu. Cahit Bey’in kalbinde sorunları vardı. 1990 yılının

sonbaharında kalp krizi geçirerek bu yalan dünyadan Özgür ve

annesi Nihal hanımı da bırakarak çekip gitti. Artık Özgür ve

annesi için zor bir hayat başlamıştı.Cahit Bey’in ölmeden önce

işlettiği bir küçük şirketi vardı. O şirkette ayakkabı

yapılıyordu.Cahit bey şirketin müdürü olarak

çalışmıştı.Yardımcısı Ömer beydi.Ömer Cahit ile birlikte çalıştığı

zamanlarda Cahit’e karşı çıkıyordu ve onun söylediğini

dinlemezdi.Akılsız boş bir insandı.Ömer bey Cahit Beyin

ölümünden sonra şirketi kendi üzerine aldı.

Nihal Hanım Ömerin yaptığı kötü şeylerine bakmak

istemedi.Nihal Hanım şehirdeki evi, Cahitten kalan şirketi ve her

şeyi bırakarak köydeki babası ve annesinin yanına gitti.

Aradan yedi yıl geçti.Özgür arslan gibi bir genç olarak

yetişti.Özgür’ü Nihal hanımın annesi Sinem sevmiyordu.Sinem

hanım: “ -Ben seni Cahit’e verdim,sen çocuğunla geri

geldin,başıma bela oldun ,bu çocuk babasız kalıp kötü bir insan

olacak,”-diye söylüyordu.Özgür anneannesinin kendisini

sevmediğini biliyordu ama gidecek evi,adım atacak bir yeri


31

olmadığı için bir şey yapmamalıydı.Babası olsaydı böyle şeyler

olmazdı.Özgür’ü kreşe gönderekcekti,belki daha bir güzel

yaşamı olurdu !..

Özgür ilk okula yani birinci sınıfa gitmeye başladı.İlk zamanlar

arkadaş bulamadı.Çok heyecanlı,sıkıntısı olan bir çocuktu.

Okulun ilk haftasında Özgür eve gelip ,

-“Anne, anne”,-diye bağırmıştı.

Sinem Hanım: “Sessiz ol rahatsız ediyorsun”,-diyerek

rahatsızlığını tekrardan beliritti.

Nihal hanım “Gel canım,yalnız özgürüm benim,annemin

sözlerine bakma”,-diye sözünü tamamladı.Özgür kiyafeti

değiştirdi ve annesinin yanındaki sandaliyeye oturdu.Annesi

çamaşır yıkıyordu.Özgür: “Anne ben bugün derste beş aldım”,-

diye söyledi gönüllenip. Annesi: “Söyle evladım,hangi dersten”,-

diye cevap bekliyordu.Özgür:“Matemetik bir,resim bir,Türk dili

bir, müzik bir,spor bir” dedi.Annesi çok güldü.Nihal hanım:

“Oğlum bu hayatta her şey puan,notla ilgili değil sadece iyi

çalışan insan,istediklerini kazanabilir.Ben senin gelecekte mutlu

olmanı ve mutlu hayat geçirmeni istiyorum”,-diye sözünü

tamamladı.

Özgür okulda ayrıcalıklı bir insandı.Gelecekte kendinin bir iyi

insan olacağını düşünüyordu.Artık yedinci sınıfa geçtikten sonra

geleceğinin nasıl olacağını duşunmeye başladı.Derste sessiz ve

sakin bir insandı.Öğretmenlerle söhbet etmek isterdi ve her

öğretmenlerin yanından kalmazdı.Özgüre dedesi söyleyen


32

sözün hiç unutmazdı.O söz “Bu zaman gençler bir şey öğretmez

sana,bazı öğrenciler babası veren parayla okula

geliyor,gidiyor.Onlarda sorun olmaz.Sadece öğretmenler ve

büyük insanlarla konuş.Hiç zaman boş vakit geçirme.Çünkü bu

hayatta sen insanlara önemli olan bir şey yapmak

zorundasın,yani yapmak lazım.İnsanlar senin yapan önemli

iyiliğini hiç zaman unutmazlar”.Özgürün dedesi bahçeçilikte

çalışıyordu.Kendi bioloci öğretmeni olarak otuz bir yıl okulda

çalışmıştı.Yemekli olduğu için bahçeçilikte çalışmaya karar

vermişti.Onun adı Hakandı.Hakan Bey her zaman çalışıyordu ve

çalışıyordu.Hiçbir zaman “yoruldum” diye söylenmezdi.Hakan

bey Özgür’ü her şeye iyi baktığı ve dikkatlı olduğu için

seviyordu.Sinem Hanım eşi Hakanın Özgüre iyi baktığın

sevmezdi.O zamanlarda Hakan Beyle Sinem Hanımın iki kız:

Nihal ve Zeynep,yalnız oğlu Burhan.Burhan evli ve eşinin adı

Yasemindi.İki çocuğu vardı.Çocuklarının adları ise Yusuf ve

Yılmazdı.Burhanın eşi Yasemin Özgürü ve annesi Nihalı

sevmesti.Özgürle Nihal Hanım geldiği için öyle şeyler yapardı.

Özgür ile Nihal ilk geldiğinde evde sövgüler olmuştu.Hakan Bey

bir gün böyle evde olan kötu şeyler için küçük toplantı yapmaya

karar verdi.Akrabalarla toplantı yaptı.Toplantıda Nihal Hanım ile

Özgürü evde kalacağı ve kalmayacağı konusunda akrabalarıyla

Hakan bey konuştu.Yasemin ise kotu şeyler söylemeye

başlamıştı. Yasemin: “Çıksın,gitsin bu bizim evimiz.!Başka eve

çıkmak istemiyorum.!Burhan sende söyle neden

susuyorsun.Senin evin.Anne ve babanla birlikte olmamız

lazım.Onlar kim Cahitin evladı,kendi evine gitsin.Yoksa


33

Ömerden korktığı için geldi mi buraya”-diye tamamladı.Burhan

ise “ Yasemin abuk-sabuk konuşma lutfen.Kotu de olsa iyi de

olsa bu benim iki ablamın birisidir.Zaten benim değirli

ablam.Ben bir şey söylemiyorum.Babam ne söylese olsun karşı

çıkmak istemiyorum.Ben kendi düşüncem ablam evde kalsın

babam Özgüre baba ornunda olsun iyi şeyler öğretsin.Onları

bıraksak nasıl hayat geçirecek,neler olacak belli değil.Sonuç

olarak, Nihal ablamla öğlu Özgür,babamın ve annemin yanında

kalsın.Benim düşüncem öyle” diye tamamladı.Hakan bey: “İyi

şeyler konuşuyorsunuz.Bende kalp krizisi olduğu için hiç bir

şeye hizlanmak istamiyorum ama Nihal benim kızım olduğu için

ben elimden geldiğini yapabilirim ve yapacağım.Sonuç olarak

Nihalla Özgür bizle birlikte olacak,sen Burhan kendine yeni ev

bul yoksa kur ben parasını vereceğim” diye bu kadar problemi

çozdu.Burhan ve eşi Yasemin kendilerine ev aldı mutlu hayat

geçiriyordu.Burhan anne-babasına sadece bayramlarda

geliyordu.Başka vakitlarda eşinin sözüyle anne-babasının evine

gelemezdi.Hakan beyin kalpınde gerçekten kalp krizisi

vardı.Annesinden doğarken öylemiş.Hakan Bey hiç zamanlarda

hizlanmazdı.Eyer kızsa veya hizlanırsa kötu olacağını düşündüğü

için öyle yapardı.Sinem hanım yalnız oğlu Burhanı başka eve

gittiğini istemedi.Her zaman üzülüyordu.Nihal hanım ise kendini

o evde yabancı insan gibi hissediyordu ve

düşünüyordu.Annesinin kendini ve öğlunun o evde yaşadığını

sevmediğini biliyordu.Burhan başka eve göçtü Nihal ise anne-

babasının yanında Özgürle birlikte kaldı.Nihal hanım mutlu

değildi.Sinem bazı zamanlarda sövgü yapardı.Sinem Hanım:


34

“Sen gelmeseydin her şey güzel olurdu.Sen de benim kızımsın

ama baba-anne yanında oğul olması lazımdı.Ben Burhanın

olmasını istiyorum,gelinime emir etsem...”,diye

tamamladı.Nihal hanım ise: “Anne neden öyle

düşünüyorsun?!..Bende kendimin böyle mutsuz olduğunu istedi

diyormusun.Bende böyle hayat geçmek istemiyorum. Allahım

bana yardım ver böyle kötu şeylerden kurtar.!!!” Diye bağırarak

ağladı.Çok ağladı.Hakan bey bahçeden gelirken hepsi sövgüleri

işitmiş.Kalpı ağrımaya başladı.Durumu çok kötüydü.Sinem

hanım evden çıkarak eşinin merdivende oturduğunu

gördü.Hakan bey:Sinem neden böyle kötü şeyler yapıyorsun

neden?!,Nihal öyle hayat geçeceğini diye düşündümü,bende

Nihalın mutlu olmasını istiyorum.Sen bügünden sonra böyle

sövgüler yapma!Yoksa evden kovarım”,-diye kızdı.Sinem Hanım

sustu,bir şey söylemedi.

On yıldır okuldaki yıllarında Özgürün deristeki puanları düşük

oldu.Sebebi dedesinin işi çok olduğu için ve babasız kaldığı için

her zaman üzülüyordu onun sayinden.Özgür her zaman kendine

inançlı bir insandı. Sizler bildiniz gibi şu anda hayat çabuk ve

hızlı geçiyor.Özgür okulu mezun oldu.Okulu mezun olurken

Özgür ağladı.Ağlarken şöyle kendine derdini söyledi: “Eh

çocukluk devrim geçti.Ne yapacağım.Nasıl bir insan

olacağım.Babam olursaydı böyle ağlamazdım.” Özgür kendine

kesinlikle söz verdi.Özgür: “Sen para kazanacaksın,iyi bir insan

olacaksın,kendine güveneceksin iyi okuyacaksın”,-diye kendine

söz verdi. Özgür her zaman kendine inançlı bir

insandı.Üniversite kazanmak için imtihana katıldı.Başardı ve


35

neticesi iyi oldu.Belki Allah merhameti mi,üniversiteyı

kazandı.Özgür siyasetçi olmak istedi.Annesi her zaman

yalnızının geleceğin düşünerek: “Özgürüm bu tavsiyeler

senin aklından hiç zaman çıkmasıını istiyorum.Hiç zaman

sigar içme,kötü şeylere bakma,Bu zamana kadar iyi Özgür

olarak yetiştin sonuna kadar öyle kal”-,diye ağlayarak

tamamladı.Zaten Özgür üniversite yatakhanesine gitmek

istedi.Nihal Hanımın Öğul kardeşi Burhanın evi

üniversiteye yakındı.Onun için Burhan ablasına şöyle

söylemişti: “Ablacım lütfen Özgür benim evimde kalsın,her

şey yeterli,bilgisayar okuma odası başka başka imkanlar

var”.Özgürün akrabası Burhan gerçekten istedi ama eşi

Yasemin istemezdi.Onu düşünen Nihal Hanım: “Hayır ben

Özgürün senin evinde olmasını ve kalmasını istemiyorum”.

Burhan: “Neden?”diye sordu.

Nihal hanım: “Zaten ortam gelgin biliyorsun.Eşin Yasemin

beni ve Özgürü sevmes.Özgürün orda kaldığını istemiyor

gibi düşünüyorum ben”.

Burhan: “Evet ablacım doğru söyliyorsun ama o evde ben

varım kimse bir şey yapamaz ya.Özgür arslan gibi büyüdü

kendi hayatı kendi elinde.Yoksa istediği zaman gelsin

benim evim kapısı her zaman açık”-, diye evden çıktı gitti.


36

Özgür gidecek evi,adım atacak bir yeri olmadığı için akrabasının

evinde kalmaya karar verdi.Özgür akrabası Burhanın evinde

kaldı.Yasemin hanım gerçekten bu çocuğu sevmesti.

Üniversiteye ilk geldiğinde ögretmenlerle arkadaş oldu ve kendi

öğretmenlerin seviyordu.Özgürün aklına her zaman dedesi

diyen sözün hatırlıyordu.O söz: “Bu zaman gençler bir şey

öğretmez sana,bazıları babası veren parayla okula

geliyor,gidiyor.Onlarda sorun olmaz.Sadece öğretmenler ve

büyük insanlarla konuş.Hiç zaman boş vakit geçirme.Çünkü bu

hayatta sen insanlara önemli olan bir şey yapmak

zorundasın,yani yapmak lazım.İnsanlar senin yapan önemli

iyiliğini hiç zaman unutmazlar”.Üniversitede seminar ,toplantı

olursa hiç zaman kalmazdı.Kendi dersine faydası olmasa bile

görmek,bilmek istiyordu.Üniversitedeki bir dakikasın altın diye

düşünüyordu.Eğer dedesi akıl vermezse bilmiyorum belki kötü

bir insan olur mu? Allaha belli.

2005 yıl.Haziran ayında üniversiteyi genç siyasetçi olarak mezun

oldu.2005-2008 yıllarına kadar iş bulamadı.Üç yıldır beton

şirketinde yani inşaatta çalıştı.Para kazandı.Annesi Nihal Hanım

artık yaşlanmaya başlamıştı.Özgür kendi yırmi üç yaşında

olduğunda annesi evlenmesine emir etti.Özgür ise

istemedi.Zaten Özgür düşündü: “Kendimize ev alalım Üniversite

arkasından bir ev gördüm.İyimiş.Ama pahalımış.Ben inşAllah

çok para kazanacağım o evi alacağım”-,diye annesine söz


37

verdi.Nihal Hanım ise: “ Evet yalnızım senin düşüncen

doğrumuş ama ben karşıyım”.

Özgür: “Zaten benim babam ve annem yaşlı olmaya

başladı.Bende yaşlı olmaya başladım.Hayatımız ne kadar Allaha

belli.Ben kötü de olsun iyi de olsun annemi ve babamı

bırakamam.Burhan kendi çocuklarıyla.Ben ise

seninleyım.Zeynep halan gelmez kendi ailesi var.Senin

maksadın olan bir şey var o kendine ev bulmak ve iş

bulmak.Onları yaparsın başarılı olursun belki”-,diye annesi

ağlarak eve girdi.Özgür ise çok üzüldü: “Eh Allahım babam

olursaydı,böyle sıkıntılar olmazdı.Geleceğim nasıl olacak Allaha

belli.Sadece çalışmam lazım.Ne zaman çalışacağım başarılı

olacağım”,-diye aynaya bakarak,kesin karar verdi kendine.Özgür

pazardan giderken Pazar içinde bir sorun olduğunu gördü.Pazar

müdürü olarak çalışan Ahmet adlı insan pazardaki insanlardan

zorlukla para topladığını gördü.Zengin zengin olmak ister galiba.

Ahmet bey zengin olduğu için şehirde her insan

biliyordu.Ahmet için her şey “Parayla yeçim olacak”,-diyen

düşüncesi vardı.İnsanların böyle sıkıntıda olduğunu gören Özgür

üzüldü.Yardım yapmaya çalıştı,karar verdi.

Sabah kalıktı,pazara tekrardan geldi.Pazarda sıkıntıda olan

insanlarla konuşmayı başladı.Bir insanla tanıştı,onu dinledi.

Özgür:Merhabalar.İyi günler. Adınız ne?

Misafir: Adım Savaş,Gördünüz gibi burda çalışıyorum.Kendiniz

kimsiniz ilk gördüm?


38

Özgür:Adım Özgür siyasetçiyim ama iş bulamadım.Şu anda

burdaki insanlarda sıkıntı gibi bir şey olduğunu gördüm.Bu

sıkıntı halen devam ediyor ben biliyorum.Ben sizlere yardımcı

olmak istiyorum yani Pazar müdürü Ahmetin dün zorlukla para

topladığını gördüm doğru değil mi?

Savaş: “Bak sana bir şey söyleyim,terbiyesizim tam üstüne

bastın gerçek öyle sorunumuz var.Ama kimse

söyliyemiyoruz.Ahmet Bey zengin olduğu için Polisleri de

aldı.Şikayet ediyoruz ama netice yok.Burda bir insanı gördün

mü?”,- diye bir yaşlı insanı gösterdi.

Savaş: “O yaşlı insanın çocuğu vardı.Üniversitede öğrenciydi.O

çocuk babasının yanınıda yardım olmaya çıkmıştı.Ahmet beyin

para topladığını gördüğünde polisa aramış,o halde polis gelmiş

polis şikayetçini yani yaşlı insanın çocuğun tutub gitmiş.Ahmet

Bey olsa para toplamını devam etmiş.Devam ediyor ki şu ana

kadar.Biz bir şey diyemiyoruz yapamıyoruz.O kadar fenalındayız

yani.”,-diye kendi şikayetin söyledi.

Özgür:Yarın çalışacaksınız değil mi?

Savaş:Tabiki çalışacağız.

Özgür: “İnşAllah bügün söylediklerimi pazardaki arkadaş

koletiflerinize söyleyin bana güvensinler.Yarın saat dokuzda

toplu gezinti yapacağız.Savaş Bey siz hiç kimse beni

söylemeyin.Bu sizin geleceğiniz ve pazardaki insanların

geleceği”,-diye yavaş eve gitti. Bu değişim Özgürün hayatında


39

değişim olmasını belirtti.Özgür amacı ve maksadı Pazar müdürü

Ahmeti beyi müdürlükten atmak yoksa Ahmet tekrardan

insanlardan para toplamamasına kapşı hareket yapmak.

2009 yıl.6 Mayıs.Bu gün Özgürün hayatındaki ilk başarılı olan

günü.Sabah saat dokuz oldu.İnsanlar pazarın çıkışına

toplandı.Bazı insanların kolunda “Ahmet gitsin” diyen yazılar

vardı.Dokuz yüze kadar pazarda çalışan işçiler toplanmıştı.Özgür

insanların gerçekten Ahmet beyden bıktığını bildi ve insanlara

bakarak öğrendi.Özgür elinde mikrofonla bağırarak söyledi.

Özgür: “Ben hepinizin mutlu olmağınızı istiyorum.Temizlik

olsun.Sizler temiz çalışıyorsunuzlar.Çalışan işlerinizin parasını

almağınız lazım.Ahmet bey müdürlükten gitsin yoksa temiz

çalışsın”,-diye bağırdı.

Bunu isteyen halk: “Özgür! Özgür! ”,-diye bağırdı.

İnsanlar toplanarak Ahmet Beyin iş odasına (ofisine) girdi.

Ahmet Bey çabuk ayağa kalıktı.Korkarak şöyle soyledi: “Bende

hata olduğunu şimde anladım.Pardon,üzür dilerim,tekrar

edilmez,hepinizin paralarınızı tekrardan geri vereceğim

gerçekten!,-diye sustu.

Bir yaşlı insan çıktı şöyle söyledi: “Ahmet Bey biliyormusun

benim çocuğum senin böyle hırsızlık hareketini gördüğünde ne

yaptı Sana karşı çıktı Sen olsan çocuğumu polise verdin.Polis

seni tutması lazımdı.Bilmiyorum rüşvet verdin mi Allaha belli”-

,diye şikayetini tamamladı.Tekrardan bir kadın çıktı: “Biz seni

istemiyoruz halk ne istese şu olacak.Biz birlikte halk olarak


40

Özgürü Pazar müdürü olsun diye karar verdik.Sen bügün

akşama kadar burdan gideceksin yoksa tekrardan geleceğiz.Sen

kimi istersen getir polis,jandarm,silahlı kuvvetleri getir.Onlar bir

şey yapamaz.Şerefsiz!!!” diye kızdı.Gün geçti.Özgür Ahmetin

odasına kendi diplomasını getirdi.Ahmet Özgüre kara niyetle

bakarak: “Ben senin kafanı uçuracağım mmmmm” diye çıktı

gitti.Özgür olsa bir haftaya kadar korkarak çalıştı.Özgür

başkente gitti.Ordan teşkilatılık getirdi.Özgür gerçekten pazarın

müdürü olarak çalıştı ve çalışmaya devam etti.Gerçekten

Özgürün hayatı değişti.Gençlikte gören zorluklar hepsi unut

oldu.Babasız hayat olmaz ,olabilir ama kafasız kalan insan gibi

olacaktır.

Vakitlar geçti.Özgür iyi çalıştığı için insanlar seviyordu.Pazar

sakin hepsi mutlu olarak görundü ve iyi alış-veriş

yapıyordu.Özgür gençken insanlara inanmazdı ve onlar her

zaman kendilerin düşünüyorlar diyen inançtaydı.Halk arkasında

müdür olduğunu gördüğünden sonra halkın kadrıne

yetti.Özgürün hayatı değişti.Annesinin hastalıkların

iyileştirdi.Dedesi Hakanın ve anneannesi Sinemi artık yaşlı

olduğu için tensağlıklarına baktı.Akrabası Burhanın evinde dört

yil kalan Özgür kendini borçlı olarak düşündü.Yasemin hanımda

Özgürün böyle başarılı olduğuna göre sevmesti.Akrabası

Burhanın iki oğlu da arslan gibi genç olarak yetişti.Yılmaz ve

Yusuf ikiside okulu mezun olmuştu.Bu ikisine Özgür pazardan iş

buldu.


41

Vakitlar geçti.Özgür çok para kazandı.Kazanan parasın yetim

kalan yoksa babasız kalan çocuklara yardım etti.Özgür kendine

ev aldı.Özgür halen istediği vardı..O istediği siyasetçi olarak

çalışmaktı.

2010 yılında cümhürbaşkan tarafından ilan yapıldı.O ilanda

şöyle söylenmiş:İnsanlar arasında halk için çalışanlara halk

seçim yapsın.Seçim tarihi 2010 yıl 2.mayis. Bu vakitta Özgür

pazarın müdürü olarak çalıştığına bir yıl olmuştu.2.mayisa kadar

Özgür kendinin gelecekte yapacak işlerin sundu,anlattı.Halk

Özgürün fikrine sevindi.Özgürün fikri şöyleydi:Eğer ben siyasetçi

olarak çalışsam her şeyi dikkatle yapardım.Ben devlet binasında

hırsızların çalışmasını istemiyorum.Milletçiliği kapatacağım.Her

şeyin iyi yapılmasına dikkatle bakacağım”-demiş.

2010 yıl 2.mayis seçim günü geldi Özgür gerçekten başarılı

olduğunu düşündü.Siyasetçi olarak seçildi.Artık Pazar

müdürlüğün bıraktı.Müdürlükten gitmeden önce Özgür

pazardaki hepsi insanları pazarın çıkışına topladı.

Özgür: “Bildiniz gibi 2009 yıl.6 Mayıs günü burda

toplanmıştık.Sokakta giderken pazarda çalışanların sıkıntıda

olduğunu gördüm.Yardım etmeye çalıştım.Yardım

ettim.Başardım.Hayatım değişti.Sizlere teşekkürlerimi

saygılarımı sunuyorum.Sizleri seviyorum ve

unutmuyorum.Kusruma bakmayın beni siyasetçi olarak

çalışmağıma yardımcı olan sizlersiniz.Çünkü seçtiniz.Gerçekten

teşekkür ederim”,- diye söylemişti,halk: “Özgür,Özgür”,-diye


42

bağırdı.Halk Özgürü sevdiklerini belirtti.Özgür bügüne kadar

siyasetçi olarak çalışıyor.

Özgür kim? Özgür babasız kalan çocuk.

Özgür kim?Halk arkasında kendi istediğini kazanan akıllı

çocuk.

Özgür babasız yetişen başarılı bir çocuk.

BABANIN İYİSİ VE KÖTÜSÜ OLMAZ ,

EN KÖTÜSÜ BABASIZ KALMAKTIR.


43

Yalnızlık konusun ve düşüncesin ben ikiye ayrıdım

1)Yalnızlık insan için bir hastalıktır.Yani yalnız kaldığında

kendilerine güvenmiyorlar kimse inanmiyorlar sonra

“Hayatta yaşamak istemiyorum ve benim kimsem yok!”

diyorlar ve sonunda kendini intihar edecek dereceye

geliyorlar.

2)Yalnızlık insan için bir özgürlüktür.O insan kendinin

yalnız olduğuna rağmen “Ben özgürüm ve evlenmek

istemiyorum” diyorlar.Gerçekten bende bu düşünceye

ekleniyorum.İstediğiniz yerlere siyahet yapabilirsiniz ve

kimseden bir şey almıyorsunuz ve sormuyorsunuz,şu

anda bazı insanlar devlet işlerinde çalışırsa bu kadar

hayat sürüyorlar.O kadar hayatına seviniyorlar.

Demekki yalnızlık hakkındaki birinci düşüncemize

geçelim.İnsanoğlu fayda olduğundan bu zamana kadar

kendilerinden üzülen vakitları ve kendilerini intihar

edecek hale gelen vakitları oldu ve oluyor ve devam

edecek.Neden öyle?Bu soruun yüzde altmışı yalnızlıktan

geçiyormuş.Yalnız kalan bey olsun bayan olsun saçları

çabuk beyaz oluyor,elbette hayatı yalnız olsa ve büyük

bir sorunu olsa,O problemi çözmek istiyorlar ama

olmuyorlar.O insana akıl verecek kimse yok olduğu için

kendilerinden öldürme haline geiyorlar.Şu anda on dört

ve yirmi beş yaşına kadar olan insanlar yalnızlık

hastalığın geçiriyorlar.Yani bazıları.

Öğrenciler.Üniversite öğrencileri şu anda yalnız hayat

geçebilir.Neden?Öğrenci köyden şehirdeki Üniversiteye

geldiğinde psikoloji hastalığın geçenler öğrenciler

arasında var.O öğrenci hayatında yani gençlik devrinde


44

zorluklar veya hayatın nasıl olduğunu öğrenenler

var.Tabiki beş parmak bir değil.Şu anda sosyolimizde

zengin ve fakirler olduğuna rağmen çocuklar psikolojisi

bozulmaya başladı.Zenginlerin çocuklarının hayatında

hiçbir zorluk yoktur.Onlarda sorun olsa babası geliyor

yardım ediyor hayatı geçiyor onaların.Burda demek

istediğim zenginler yaşamaktaki amacı kolay olmaya

başladı.Bu demek demokratik sistem bozulmaktadır diyen

düşünce.Bu kadar gelecekte olacak büyük sorunları

çözme maksadında dunyamızdaki bazı devletler ve

cümhüriyetler türlü yasalar kabul ettiler ve

imzaladılar.Yasa konusu mesela: “Zengin ve fakir

olmasın!Hepsi aynı vakiti,hayatı geçsin!”.Tabiki benim

dediğim Lenin gibi tekrardan soviyet birleşik devletin

kurmak değil ve o tekrar gelmesin de ama zengin ve fakir

aynı olsa bile bencillik,sahiplik,rüşvet,beğemememek gibi

sorunlar olmazdı diye düşünüyorum.Bu kadar yaşam

geleceğimiz gençlerimizin elinde diyoruz ama onları

düşüncesine hayat hakkında iyi şeyleri öğretmek yani

okulda öğretmek lazım.Şu anda okul öğrencisi sadece

puan için okumaktadır.Tekrardan yazıyorum beş parmak

bir değil.Gençlikten puan için okuyan ve öğrenen

öğrencini günü Üniversite kazandığında ne olmak,o

Allahımıza belli diye düşünüyorum.Bu düşünceler yalnız

kalan ve fakir öğrenci hayatının sonu kendini intihar

edecek diyen korkunç var.O öğrencinin o kadar olması

sebep olan genç olduğunda annesi ve babası hayat

hakkında anlatmadığı sebep oluyor.Üniversiteye geliyor

yalnız hayat ve tekrardan kendine iş buluyor yoksa

tembel oluyor,imtihan yaklaştığında parayla geçiyor gibi

kötü şeyler.Bu düşünceyi azaltmak için yalnız kalan


45

öğrencini öğretmen dersi cazipli geçmesine bağlık.Mesela

ben dil öğrendiğimde,o dilin medeniyeti ve geçen

hayatı,simdiki hayatı,gelecek hayatı rüyalarıma

giriyordu.Yani o dili kendi hayatıma kullanarak çok

seviyordum ve seviyorum.Öğretmenlerimizden hayattan

örnek alarak dil öğretiyor ve derse hep öğrenciler

katılıyor.O dilin öğretmeni geldiğinde hocaya saygı

gösteriyor.Bu demek yalnız kalan öğrencinin

psikolojisinde yalnızlık düşüncesi az olduğunu

gösteriyor.Aslında bu dil TÜRK öğretmenlerimiz ÖĞRETEN

TÜRK DİLİ.Bu dili öğrendiğim surelerde ben yalnız

kaldığım zamanları unuttum ve hayata ne zaman olsada

güneşli bir hayata çıkacağım diye maksad ettim.VE o

maksadıma yetişmeye halen devam ediyorum ve

edeceğim. Türk dili ve sayın hocalarım hiç zaman benim

kalpımden silinmez ve o dil benim beynimle kalpımden

büyük bir yer alacak.Bu dil ve bu dil hocalarım bana

HAYATA YENİ BAKIŞI GÖSTERDİ BU ÖĞRENSİN DİYE

VAKİT AYRIDI.Onlara ALLAH razı olsun ve istediklerin

kazansın diyorum.Gördünüz mü,Burda tekrardan ben

istediklerini kazansın diyorum.Evet kazansın.Ama bu

kazanmak sözü altında büyük mağına var ,O mağına

insanoğlu için hayata yeni bakmak düşüncesin veriyorlar.

Yalnız kaldığında her bir insan kendini düşünüyor ve yarın

hayatım nasıl olacak diye düşünüyor.Bu kadar

düşünceleri o yalnız kalan insan hayatının sonuna kadar

düşünüyor.Düşünüyor ve akrabalardan uzaklaşıyor,yalnız

kalıyor.Yalnız kalan insanın son hayatı nasıl geçecek

Allaha belli.Bu yazdıklarımız Yalnızlığın kötü


46

tarafları.Aslında kötü değil normal.Gerçekten hayatta var

şeyler bu düşünceler.

Şimde yalnızlık konusunun iyi ve ikinci tarafını

yazacağız değerli okur!!!

Yalnızlığın hakkındaki ikinci düşüncedemizde gerçekten

bu yalandan alındı.Yalnız olan olan bir bey yoksa bayan

olsun devlet işinde çalışırsa ev kurmak istemiyor olanaları

da var.Onlar dunyayı gezmek ve siyahet yapmak

istiyorlar ve yaparlar.Gereksiz arkadaş bulmaktan yani

faydasız arkadaş bulmaktan yalnız kalan ve yalnız hayat

geçmek daha güzel.Tabiki arkadaşı fayda için bulmuyoruz

ve konuşmuyoruz.Bu sadece insan gönülü ve Allahımız

öyle yarattı bizi.İnsan kendini ve kendinin elinden neler

yapabileceğini yalnız kaldığında biliyor.Yalnız kaldığında

dil öğrenmek daha güzel.Mesela üniversitede okurken

dayım evinde kalıyordum.Dayım evi iki katlıydı.İkinci katı

benimdi.Her zaman kendimle konuşuyordum yani yalnız

kalmayı daha çok severdim, ama bazı zamanları bir

insanla dertleşmek istiyordum ve dertleşerdim.Yaşlı

insanlardan hayat hakkında çok bilgi aldım.Yalnız hayat

geçmeyı sevmeyen insan,özgür hayat geçmeyi

sevmez.Burdaki düşünce insan yalnız olduğunda kendinin

hataların bulabiliyor.Her insan içinde kimse söylemek

istemeyen sırı var.O sırın çozümün insan yalnız kaldığında

çözebiliyor diye düşünüyorum.Zengin olsun fakir olsun

insan kendine ne yetişmediğini yalnız kaldığında

anlıyor.Adam yalnız olduğunda kimse bağımsız hayat

geçe biliyor ve bağımsız oluyor.Bazı insanlar için yalnızlık

bir vakit üzerinde oluyor.O insan için yalnız kalmak

zamanı tekrardan gelmiyor.Kısa süre içinde ne yapmak


47

gerek?Tabiki o zamanı önemli kullanmak gerekir.Mesela

sizin bir hafta yalnız hayat geçmeye imkanınız

var.Ailenizdekiler siyahet yapmaya yurt dışına gitti

mesela.Siz ise yalnız eve korucu olarak kaldınız.Ne

yapmak gerek?Arkadaşlarınızla parti mi yapmak gerek?

Hayır onlarla boş vakit geçirmemek gerekir.Evinizdekiler

yürtdışına gittiğindeki bir haftadaki vakitinizi önemli

kullanın.Yani kitap yazın.İstediğiniz hobiyi yapın.Evinizi

ve odanızı değiştirin.Tabiki bu siz için tavsie

değildir.Sadece düşünce olarak kabul edin lütfen! Yeni bir

hüner öğrenin.Allaha belli o öğrenen hüneriniz belki

büyük bir para kazandıracak.Sonuç olarak yalnızlık bir

önemli ve önemsiz yani gereksiz tarafları da var.Onu

yalnız kalarak kendinizin elinizden ne gelecek onu bilmek

için hayat imtihanı bu!

Şayer siz yalnız kaldınız yani kendini mutsuz

hissediyorsunuz.Sokağa çıktınız kimse size bir şey

söylemiyor siz konuşmuyorsunuz.Nasıl düşünüyorsunuz

böyle yaşam olabilir mi? O insan kendini intihar ediyor

belki.Öyle yaşamak olmaz değil mi?!

Yalnızlık ne demek? Tek başına yalnız kalmak değil onun

tür olarak çok tarafları var.O taraflar anne ve babasız

kalmak.Şehirde öğrenci olduğunda arkadaş bulmak

zorunda kalmak.Bu kadar sorunlar köy çocuklarında bazı

zamanları oluyor.Aslında köy çocuğu şehir çocuğuna

baktığımızda çok fark var.Yani psikoloji tarafından.Beş

parmak bir değil.

Yalnız taş duvar olmaz.Gerçekten Cümhürbaşkan halksız

lider olmaz değil mi? Çok beyinli olun ve zekalı olun ama


48

yalnız olun hiçbir işiniz ileri gitmez.Yalnızlık felsefesin

öğrenmek ben için ve insanoğlu için çok çok zor.

“Yalnızlık” sözünün kendi korkunç getiriyor insana.Aslında

Yalnızlığı beylerden göre bayanlar çekmek zorunda

kalırmış.Bayanlar yalnız kalmağından son beş yıl üzerinde

intihar edenler çok olmaya başlamış

dunyamızda.Dunyamızdaki büyük sorunlardan biri bu

yalnız kalmaktır.

Yalnızlık hakkında bazı ilim bilim adamların düşüncesin

Kazakçadan Türkçeye cevirmiştim değerli okur!!!

1) Tanımadığın insandan konuşmak ve

arkadaş olmaktan,yalnızlık daha güzel. “Omar Hayam”

2) İnsan kendi derecesi ve elinden ne

geleceğini yalnız kaldığında biliyormuş. “Artur

Şopengauer”

3) Yalnızlık sadece Tanrıya mahsus. “Frensis

Bekon”

4) Yalnızlığı sevmeyen adam,özgürlüğü

sevmez. “Artur Şopengauer”

5) Yalnızlık Özgürlükle eş değil,ikisi zıt. “

İslam İbadulla”

6) İnsanlardan ve aileden uzaklaşmak bu

yalnızlığın ilk vakitları yani başı. “İslam İbadulla”

7) Her bir insan kendini “Yalnızım!” diye

üzülmesi gereksiz.O insanın hayatında yalnızlıktan daha

güzel hayatı önünde belki. “İslam İbadulla”


49

Yalnızlık için örnek olarak hayattan alınan şeylar var.Şu

andaki bazı yüksek seviyede çalışan insanların ve

zenginler kendilerinin hayatın güzel ve rahatla

geçiriyorum diye düşünüyor.Bu büyük hata.Söylemek

istediğim: “Bir insan yalnız olsun ve akrabaları olmasın

sadece kendi ve güzel işi olsun.Bu insan gerçekten yalnız

mı? Hayır onun arkadaşları ve kolektif olarak bir gün

içinde yedi sekiz saatlı hayatı var,değil mi?.Ama o insan

işten çıktıktan sonra evine geldi yani yalnız.Akşam yemek

gibi bir şey yapıyor yoksa sosial arkadaşlar yani

“Facebook,Twitter,Mail” gibi sosial sitelerde mesac

yaziyorlar ne olsa bile vakiti geçiyor.Sonuç olarak bu

insan “Yalnız” değil.Bu insan kendi hayatın: “Yalnız hayat

geçiriyorum!” demiyor,sadece dışarıdan görulen insanlara

öyle görünüyor.Köydeki dedikodu yapan kadınları bildiniz

gibi bir erkek evlen istemesin yalnız hayat geçmek istesin

ama şu andaki kadınlar o erkeği her zaman konuşuyorlar

o hakkında dedikodu yapıyorlar,O insan yaşamak

istemiyor sonunda kendini intihar ediyor.Bitti Yalan Bu

Hayat Bir Gençin!

Bu Allahımız bizi yani Merkezi Asiyayı o kadar yarattımı

belli değil.Avrupada neyapmak istersiniz yapın kimse bir

şey demiyor sadece yapılan yasalar var onlarla hayat

geçmelisiniz.Merkezi Asiya topluluklarında öyle değil

kendi isteklerimizi yapmak istiyoruz ama yasak gibi

görunuyor gerçekten!Yani bu şey dedelerimizden

kalıyor.Tabiki bizi dedelerimiz bizi temiz olarak çalışsın ve

helal olsun diye öğretiyor ama genler kendi başına bir

çıkartıyor.Bu ne hayat oldu Allaha belli.


50

Bu kadar cumlelerle ve sorunlarla Kazak yazarı Abayda

kendini KARA SÖZunde yazılmıştı ve bu yazılan sözlerden

netice çıkartan çocuklar yani gençler az diye

düşünüyorum.Her şeyi okudunuz mu hulasa çıkartın ve

çıkartsın!Bu benim emrim değil okuduğumuz okulda

öğretmenlerimiz her derste soyleyen emri.İnsan yalnız

kaldı mı kendini bilmesi ve öğrenmesi gerekir.Yalnızlık bir

taraftan gereksiz şey gibi olsa bile ,bir taraftan gerekli ve

önemli yerleri var.

Yalnız kalırsınız sorunları çözmeye çalışıyorsunuz ama

olmuyor.Sebep ne biliyormusunuz?Sebep gençlik

devrinizde her şeye dikkatla hayat geçmediniz ve yaşlı

insanların dediklerin yapmadınız işte bu sebep oluyor.

Yalnızlık bu kendinizin içinizdeki sorunlara siyahet.Ne

kadar hayatın güzel olduğunu ve güzel olacağını

öğrenirsiniz yalnızlık konusun yeneceksiniz.Hayata iyice

bakmak bu yalnızlığın düşmanı.Bunu “Yalnız kaldım”-

,diyenler için küçük bir tavsiye olsun.


51

Abu Nasır Al Farabiyin Tavsiyeleri.

Kazakçadan Türkçeye Çeviriler ve Araştırmalar.

Aşağıda ilk çevirilerimiz:

1) Allahı ilk tanımak onun olduğuna

inanmak.Onun isteğinsiz bir ağaç yaprağı ağaçtan

ayrılamaz ve olmaz.

2) İnsan varlığı sırlı ve ilan olarak iki tipi

var.İlk İlan – bu ilan insanın her gününde hayatına

kullanan eli,parmakları,kafası yani vucudu.İkinci insanın

varlığı bu – sırlı.Bu insanın manevi varlığı.

3) İnsan her zaman beyiniyle iş başlarsa sonu

istediği gibi olur,tabiki.

4) Kıskanç – bu kadınlara yakışıyor,erkeklere

değil.

5) İnsanlar arasındai kendi istediklerin

kazandıktatan sonra Tanrıyı unutanlarda var.beş parmak

bir değil.

6) İnsanlar hayal ve rüyasız yarını ve

gelecekteki hayalını gerçekleştiremezler.

7) Anne-babayı saygı göstermek bu cennete

bir adım atlamak.

8) Bir insana iyilik veya kötülük bügün

yaparsan ayrın yoksa gelecekte o vakit yaptıkların senin

önüne gelir.Onun için her zaman düşünerek iş tutmak ve

akılla hayat geçmek lazım.


52

9) Şarkı bu – insan hayatı zor olduğunda

veya bir sorunu olduğunda,kimsesin kayıb ettiğinde

yardımcı olan hayat anahtarı.Ruh sağlığı içinde önemli.

10) İnsan gençliğinde çok kitap okursa

okuduğu konuları taşa yazdığı gibi oluyor.Eğer yaşlı

olduğunda okursa buza yazdığı gibi kafasından uçar gider

kuş gibi.

11) Beyini iyi kullanmak bu – kendi

geleceğinizin anahtarı.

12) Büyüklerin dediklerin

yapmamak,utanmak,bıkmak,dinlememek,tartışmak bu o

insanın geleceğinin düşmanı.

13) Güzel huyla akıl bir olduğunda bu

insaniyetlik hususiyetlerinin iyi tarafa bakışını sağlar.

14) Şarkının işler ve sorunlar sayesinden olan

yorgunluklarımızı unuttıracak hususiyete sahip.

15) İnsan kendi hayatına kendi sahip.

16) Her şeyine dikkatla çalışan insan hiç

beklenmedik bir sırada ölür.

17) Her zaman ilk olanlar ilk yetişer ve

kazanar.

18) Öğretmen – bu hayattan yeni ve eski

şeyleri öğrenerek yetişen insandır.O her şeyi

bilen,öğretmek yetenekliğine sahip insandır.


53

19) Adam maksadına kendi-kendin yetiştirerek

yetişiyor.

20) Başka insanın düşüncesin ve fikrin

yararlanmak-nadan ve kara niyetlilerin işidir.

21) Gamsızılık-şansın yolun keser.

22) Doğru ilim – hakikat,gerçek ilim.

23) Kendi elinden gelmeyen işi

“Yapabileceğim”,-diyenler hata yapıyor sonra doğru

yapmaya çalışıyor.

24) İlim ve bilimle uğraşacağım diyenler için

temiz kalıp ve güzelce maksad neticeli olacağına inanmak

gerekiyor.

25) Karakter-can aynası.

26) Vucud ağrısa – canda ağrıyor.

27) Terbiyeyi terbiyesizden öğren.Yani

terbiyesiz kötü bir şey yaparsa,sen “Evet bu bana ders

olsun” tekrara o gördüğünü yapmayacaksın.

28) Sadece iyi düşünenler niyetlerine yetişe

bilirler.

29) İnsanın doğurken şöför olmadığına

rağmen,terbiye,şevkat,karaktereler doğarken olmaz.Sen

onları bu yalandan kendin yaparsın yoksa anne-baban

öğretir.

30) İnsan mutluluğu çok tutmak için yani çok

mutlu yaşamak için—insan karakterine bağlık.


54

31) Yüzü güzel bayanlar erkeklerin düşüncesin

bozar.

32) Akıl-feraset—insanın

düşünmesine,planlamasına,ilimin sırların öğrenme

sürecinde, iyi ve kötünün farkına yetişmesi için Allahtan

bize verilen ve hayvanlardan ayrı olmaya yardımcı olan

güç.

33) Doğru ve gerçek niyetle,karakterle interes

yapanlar maksadına yetişmeye adım atlar.

34) İnsan şu an kötü ve iyi olması kendine

bağlık.Bu demek hayat kendi elimizde.

35) Anne-babayı çok sevenler ve onları

dediklerin yapanlar belki hayatlarında mutlu olurlar.

36) Arkadaşı çok olan insan bazı zamanları

sorununun çabuk çözülmesinde kolaylıklar getirebilir.

37) Namaz – din direği.

38) İnsan hayatında sık-sık dinlenmesi

gerekiyor.

39) Çükür nefes almak beyine önemli ve

yararlı.

40) Tarih ebedi bir ilimdir ama Tıp geçişi olarak

bir ilimdir.Tıp ne kadar güçlü çalışsada insan hayatın

kurtaramaz.Hepsi Allahın elinde.

41) Şehirler ile halıklar arasında gaddarlık yok

olduğunda mutluluk ve sessizlik hakim oluyor.


55

42) Dunya cihanda her bir insanın kendi yeri

var.

43) Ahbaplık - insaniyetlikteki iyi hususiyet.

44) Enteres olmazsa hiç bir şeyi

başaramazsınız.

45) Hey insanlar dar yere tartışmak gerek

yok.Yaşam çevren senin hep dunya yani Yer.

46) Bügünki işinizi yarına bırakmayın,sonunu

bulamazsınız o işin.

47) İnsan kendi hayatına kendi sahiptip,kendi

hayatın özü yapması gerekir.Tanımayan kimseye sırların

söylemeden,inanmadan arkadaşlık kurmaması

lazım.İnsan kendi maksadın sadece muazzez

arkadaşlarına söylemek gerek.

48) Ağaç yetiştiğinde onun meyvesine bakarak

değer veriyoruz.O kadar insanında başına kuş gibi konan

mutluluk onun iyi karakterine bağlık.

49) Yalan para nasıl olduğu gibi,yalan sözde

aynıdan öyle.

50) İnsan ağaç değil bir yerde kuruunca

duran.İstediği yere taşına bilir.Onun için her yere değer

vererek yaşam sürmemiz gerek.

51) İnsan kendi hayatın ilimle geçirebilir ama

bir gün geldiğinde o ilimdende yorulan vakiti olacak.


56

52) Adam ne kadar çok kötü düşünürse hayatı

öylece kötüleşmeye başlıyor.Onun için kötü

düşünenlerden (NEGATİV) kaçmak veya yaklaşmamak

gerek.

53) Biz bu yalanda yaşarken işitenlerden değil

gören ve öğrenenlerden akıl ala biliriz.İnsan işittiğinde bir

kelime olsun ekliyor.Gördüğünde ayni özün söyliyor.

54) Bu yalanda yaşadığımızda dunya,paraya

zengilliğe değer vermeden önce ruh ve vucud sağlığına

dikkat etmek gerek.

55) Demiri sıcaklığında çarpmak gerek.Her işte

bunu kullan.Bu sizin hayat yönteminiz olsun.Sonunda

“Neden öyle demedim,neden böyle demedim”,-deyince şu

an yapmak gerek.

56) Söze inanmak.Bu bir insanın dediğine

inanmaktan,bin insanın dediğine inanmak gerek.

57) Her söz başlarken önce düşün sonra

söyle.Yoksa meşhür olursun.

58) Çok rüzgar estiğinde toz olmaz mı?!Bir

erkekle eş arasında çocuk olmaz mı?!

59) Bir insana kötü düşünsen yarın sanada

başka kötü düşüner.

60) Aşk bu bazı ilim yoluna düşenler için

gereksiz ve olmaz şey.Zenginler için bu önemli bir şey.


57

61) Zenginle fakirin aynı olmasın sağlamak için

“DİN” onun çözülmesine yardımcı olabilir.Asla kan

dökerek yapmak mümkün ama neticesiz olabilir galiba.

62) Dunyadaki her kötü şeyler ve düşünceler

insanın eli boş olduğunda yani boşluktan çıkıyormuş.

63) Barışta sonun kalıp köpekçe

ölmekten,savaşa ilk girerek cennete girmek artık.

64) İyi Padişah halık kafasında hiç

çıkmaz.Onun halık için yaptıkları kendi için değil.

65) Sakinlik bu yaşamaktaki güzel bir

karakter.Onunla çok zaman yaşamak mümkün ama insan

hayatı Allahın elinde.

66) Söz verdikten sonra mutlaka yapmaya

çalışın.

67) İnsanoğlu yaratılışından bu zamana kadar

kazandıkları yalınıuz kendi yapmadı.Kimsesi yardımcı

oldu.Yani bu o insanın öğretmeni.

68) Kötü davranış-o can hastalığı.Bu

hastalıklıktan kurtulmak için,vucud hastalığın iyileştiren

hekimler bnzemek gerek.

69) İnsanoğlu hayvanlardan çok farklı bir

calıdır.Düşünüyor,konuşuyor,inşaat

yapıyor,ağlıyor,gülüyor,yazıyor ve her şeyi kendi geleceği

için kendinin iyi yaşan sürmeği sağlamak için yapıyor ve

onun için farklı.Allahımız öyle yarattı bizi.


58

70) Cami – Müslümanın manevi merkezidir.

71) Cami-Allahım evidir.

72) Ruh sağlığın sağlamak için insan iyice

düşünmesi ve kalpının temiz olması gerek.

73) Eğer insan kendi elinden gelmeyen şeyleri

yapabilmezse vakitlar geçince yapabiliyor ve yapabilmeye

çalışıyor.

74) Hırsızlık nerden çıktı? İşte cevap: İnsan

kendinde yok eşyaları başkadan çalmayı öğrendi,bu tabiki

hırsızlık.Hırsızlığın devam edilmesi ve bırakması insan

kendine bağlıkç.Eğer insan kendin tutamazsa devam

ediyor.Yani her gün yemek yediği gibi.Bunu azaltmak için

hapishane veya ölüm.

75) Yaşlı insana yardım etmek bu kendinizin

yaşlı olduğunuzda kimseyin yardım etmesini

getiriyor.Demek istediğim kimse bir şey yaparsanız

önünüze gelir.Bu hayat.Allahımız öyle yarattı bizi.

76) Hayatı iyi ve mutlıu geçmek için demiri

sıcak olduğunda çarpmak gerek.Yani her şey vakıtıyla.

Evet malesef biz bu tavsiyelerimizin sonuna erdik ve

kıymetli Kazak dilinden kıymetli Türk diline çevirdik ve

bitirdik.


59

SONUÇ

Bu Kitabın “Türkiyeye Bir Bilet ” adına sahip olmasının sebebi bu

kitabın sayesinden yurt dışına çıkmış, yeni hayata bakmış

olduk.Bu kitabı yazmak üzere Türkçe eğitimimi aldığım kısa bir

dönem içerisinde Türk dilini diğerlerinden farklı ve kısa zaman

üzerinde aşk olarak ve severek çabuk öğrendiğim sebep

olmaktadır.Bu kitabı yazmak üzere Türkiyeye gitme fırsatı bulmuş

oldum ve tam olarak bir bilet gibi oldu yani.Herkes kendi kalbı

istediğini çalışsa ve ona göre tırmansa,sevse,arzu etse

yetişir.Türkiye o kadar hayallarım arzusıydı.Her zaman kendimi

“Atatürk ” havalimanında hissedirdim.Düşünüyorumda insan

istediklerini ve arzularını hayal olarak kabul ettiğinde

yetişebilirmiş.Bu düşünceye yada felsefeye inanmış oldum

sonunda başardım diye düşünüyordum.

Bu sene yani Türkiyenin Konya şehrinde yer alarak,ordaki KTO

KARATAY üniversitesinde Türkçe eğitimimizi geliştirme amacıyla

yapılan Üniversite programlarına katılmış olduk ve “Öğretmenevi”

otelinde kendimiz evimizdeki gibi hissetmiş olduk.Dünyanın her

tarafından gelen öğrencilerle bir ortamda,Konyada

kaynaştık,konuştuk,tanıştık.Türkiye bu kadar proğramlar yapmak

üzere globalleşen dünyada ekonomik halıyla gelişmiş,ilerlemiş bir

ülke olarak kabul edilir.Türkiyenin geleceği dayım açık olsun

dileğiyle,

İslam İbadullaev

30 kasım 2014 yıl saat 04:13


60

KONYA.KULE SİTE 2014

KONYA BÜYÜK PARKI. 2014


61

KONYA ÖĞRETMENEVİ ÖNÜ.KONYA MERKEZİ.

İslam İbadullaev Ve sayın Ülkü Çalık.Kitap Hediyesi vakitinde.

KTO Karatay Üniversitesi TÖMER. 2014


62

Türk Dilini İlk Öğreten sayın TUĞSAN YENİGÜL hocama

teşekkürlerimi sunuyor,hayatında dayım mutlu olsun dileğiyle

öğrencisi İslam İbadullaev

Öğrenci hocasını severek ders öğrenebilir.Ancak öğrenci

öğretmenlere saygı gösterse tabiki.Bu zamanda her şeye ilgi ve

çaba göstermelisin yoksa zaman seni çalar gider.Onun için herkes

çalışmalı,uğraşmalı ve tabiki sonunda başarmalı !


63

YaYalnızlık Felsefesi Ve Abu Nasır

Al Farabiyin

Tavsiyeleri.Kazakçadan Türkçeye

Çeviriler ve Araştırmalar.

Özeti:Yalnızlık Felsefesi ve Hayat

Tavsiyeleri

.

Babasız Kalan Çocuk.

Özeti: Bir Özgür adlı çocuğun

Hayatta zorluk çektiğini ve

sonunda lider olduğunu anlatır


64

ŞansŞanslı olmak için...

Özeti: Şanslı olmanın

yolları.Hayat hakkında.Şanslı

olmak için yapabileceğimiz

şeyler..

YalnıYalnızlık

Özeti: Yanızlık hakkında

düşünceler.Yalnızlığın iyi ve

kötü tarafları,faydası.Yalnızlık

hakkında hayattan örnekler.

one ticket for Turkey

Documents

Transcript of one ticket for Turkey