Hazar World - Sayı: 26 - Ocak 2015

68
PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTE HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26 КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ FİYAT- PRICE 5 TL ENERJİDE SİBER TEHDİT ENERJİDE SİBER TEHDİT CYBER THREAT IN ENERGY CYBER THREAT IN ENERGY

Transcript of Hazar World - Sayı: 26 - Ocak 2015

PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTEHAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

КРАТКОЕ ИЗЛОЖ

ЕНИЕ

FİYA

T- P

RICE

5 TL

ENERJİDESİBERTEHDİT

ENERJİDESİBERTEHDİT

CYBERTHREAT IN

ENERGY

CYBERTHREAT IN

ENERGY

www.hazarworld.com

1HAZAR WORLD

Energy is a building block for a country and it has an influence on the entire economy of that country. Energy infra-structure such as energy resources, transmission lines and power plants are among the most critical elements of developed or developing countries. Naturally, weaknesses intrinsic to the energy sector must be meticulously addressed by policy makers. Today, the ‘critical infrastructure’ con-cept has become a hot issue for many countries due to the threat of terrorism, sabotage, natural or human-induced dis-asters against security in every sense. The security phenomenon is re-consid-ered, national institutions are estab-lished to protect critical infrastructure, and policies are developed for this pur-pose.In order to give comprehensive informa-tion to Hazar World readers in this regard, this month’s cover issue is critical infrastructure security. Besides, we pre-pared a magazine supplement to offer a wide-scale roadmap for energy profes-sionals on the same subject. We went to Uzbekistan to observe the parliamentary elections held on December 21, and to witness the atmos-phere together with Uzbek people. We scrutinized Uzbekistan’s democratic and transparent elections. HASEN expert Assoc. Prof. Fatih Özbay analyzed Russian President Vladimir Putin’s offi-cial visit to Turkey and the bilateral rela-tions between Turkey and Russia. Mr. Zhanseit Tuymebayev, Ambassador of Kazakhstan in Ankara, discussed Kazakhstan’s development strategies and the strategic cooperation between Kazakhstan and Turkey. Hope to meet you in February...

Enerji, bir ülkenin temel yapı taşıdır ve ekonomiyi bütünüyle etkileyen bir özelli-ğe sahiptir. Enerji kaynakları, nakil hat-ları ve santraller gibi enerji altyapıları gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin en kritik ögeleridir. Doğası gereği enerji sektöründe bulunan zaaflar, politika yapıcıların üzerinde titizlikte durması gereken konuların ilk sıralarında yer almaktadır.Günümüzde terör, sabotaj doğal ya da insan kaynaklı afetlerin güvenliği her anlamda tehdit etmesiyle birlikte ‘kritik altyapılar’ kavramı birçok ülkenin ajan-dasına girmiştir. Güvenlik kavramı yeni-den ele alınmakta, kritik altyapıların korunması ile ilgili ulusal seviyede kurumlar oluşturulmakta ve konuya iliş-kin politikalar üretilmektedir.Bu bağlamda, okuyucularımızı konu ile ilgili kapsamlı olarak bilgilendirmeyi amaçlayarak kritik altyapı güvenliğini bu sayımızda kapak konusu yaptık. Ayrıca dergimizin beraberindeki ek kitapçıkta yine aynı konu ekseninde enerji profes-yonellerine geniş kapsamlı bir yol harita-sı sunduk.21 Aralık’ta parlamento seçimleri yapılan Özbekistan’da bizzat bulunup seçim atmosferini Özbek halkıyla birlikte yaşa-dık. Demokratik ve şeffaf bir ortamda gerçekleşen seçimleri enine boyuna masaya yatırdık. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye gerçekleş-tirdiği resmi ziyareti ve iki ülke ilişkileri-ni HASEN Uzmanı Doç. Dr. Fatih Özbay analiz etti. Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayın Canseyit Tüymebayev, Kazakistan’ın gelişim stratejilerine değin-diği yazısında Kazakistan ve Türkiye ara-sındaki stratejik işbirliğini tüm yönleriyle ele aldı.Şubat sayısında görüşmek dileğiyle…

HALDUN YAVAŞCaspian Strategy Institute

Secretary General

HALDUN YAVAŞHazar Strateji Enstitüsü

Genel Sekreter

ÖNSÖZ / EDITORIAL YÖNETİM / MANAGEMENT

İMTİYAZ SAHİBİ OWNERHazar İletişim, Tanıtım ve Yayıncılık A.Ş. Adına Haldun YAVAŞ

GENEL YAYIN YÖNETMENİEDITOR-IN-CHIEFGökhan ÇAY

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU) MANAGING EDITOR Merve DAMCI

EDİTÖREDITORHande YAŞAR ÜNSAL

HABER EDİTÖRÜNEWS EDITORFigen AYPEK AYVACI

İNGİLİZCE EDİTÖRÜENGLISH EDITORCansu ERTOSUN

RUSÇA EDİTÖRÜRUSSIAN EDITORRufat AGHAYEV

GRAFİK TASARIM GRAPHIC DESIGNHülya ÇETİNOK

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ PHOTO EDITORTarık ÜZGÜN

YAYIN KURULUPUBLICATION BOARDProf. Dr. Mesut Hakkı CAŞINDoç. Dr. Bekir GÜNAYDoç. Dr. Fatih ÖZBAYDoç. Dr. Fatih MACİTDr. Efgan NİFTİEmin AKHUNDZADA Zeynep KAPTAN

KATKIDA BULUNANLARCONTRIBUTORSAyhan GÜCÜYENER

BASKI / PRINTINGBilnet Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş. Dudulu Organize Sanayi Bölgesi 1.Cadde No: 16 Esenkent – Ümraniye 34476 İSTANBUL Tel: 444 44 03

BASKI TARİHİ / PUBLICATION DATEOcak 2015 / January 2015

Yayın Türü / Publication TypeYaygın Yerel Süreli

Yayın Süresi - Dili Publication Period - LanguageAylık - Türkçe, İngilizce, RusçaMonthly - Turkish, English, Russian

ISSN: 2148-4759

İLETİŞİMMAILING ADDRESSVeko Giz Plaza, Maslak Meydan Sok. No:3 Kat:4 Daire 10 Maslak, 34398 Şişli / İstanbul - TÜRKİYETel: +90 212 999 66 00 Faks: +90 212 999 66 [email protected]

22

22KRİTİK ENERJİ

ALTYAPILARI İÇİN YÜKSELEN TEHDİT: SİBER SALDIRILAR

THE EMERGING THREAT AGAINST CRITICAL

ENERGY INFRASTRUCTURE:

CYBER ATTACKS

In today’s world where life without the Internet is

inconceivable, the concepts of security and threat are

changing both in military in civilian terms. Traditional

warfare with tanks and rifles is yielding to “cyber attacks.”

İnternet olmadan yaşamanın hayal dahi edilemediği

günümüzde, güvenlik ve tehdit anlayışı hem sivil hem

de askeri anlamda boyut değiştiriyor. Tankla ve tüfekle yapılan savaşlar yerini ‘siber

saldırılar’a bırakıyor.

2

CONTENTSIÇINDEKILER

0404

HAZAR’A DAİR CASPIAN OVERVIEW

AVRASYA GÜMRÜK BİRLİĞİ’NE

İKİ YENİ ÜLKEEURASIAN CUSTOMS

UNION HAS TWO NEW MEMBERS

0808

HABER / NEWS

KAZAKİSTAN BAĞIMSIZLIK YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLADI

INDEPENDENCE DAY CELEBRATED IN KAZAKHSTAN

0909

HABER / NEWS

GÜNEY GAZ KORİDORU BELÇİKA’DA TARTIŞILDI

SOUTHERN GAS CORRIDOR WAS DISCUSSED

IN BELGIUM

OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

1010

HABER / NEWS

TPAO 60 YILI GERİDE BIRAKTITPAO’S

60TH ANNIVERSARY

08

09

04

www.hazarworld.com

44

50Bölge ile ilgili konser, sergi ve tiyatro faaliyetlerini sizin için

derledik. We compiled cultural activities such as concerts, exhibitions, and plays

about the region.

50KÜLTÜR & SANATCULTURE & ART

12

443HAZAR WORLD

3232

HABER ANALİZ / IN DEPTH

PUTİN’İN TÜRKİYE ZİYARETİ VE İKİLİ

İLİŞKİLERPUTIN’S VISIT TO TURKEY

AND BILATERAL RELATIONS

1212

HABER ANALİZ / IN DEPTH

ÖZBEKİSTAN DEMOKRASİ VE ÇEVRE SINAVINDA BATI’YA

FARK ATTIUZBEKISTAN OUTSCORED THE

WEST IN DEMOCRACY AND ENVIRONMENT TEST

4040

BLOG / BLOG

KAZAKİSTAN-TÜRKİYE: ÖRNEK GÖSTERİLECEK STRATEJİK

İŞBİRLİĞİKAZAKHSTAN AND TURKEY:

EXEMPLARY STRATEGIC COOPERATION

1111

HABER / NEWS

HAYDAR ALİYEV ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE

ANILDIANNIVERSARY OF HEYDAR

ALIYEV’S DEATH COMMEMORATED

44“EN BÜYÜK

ZENGİNLİĞİMİZ MÜZİĞİMİZ”“OUR MUSIC

IS OUR WEALTH”

44 LIFESTYLE / LIFESTYLE

11

50

32

HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW

AVRASYA GÜMRÜK BİRLİĞİ’NE İKİ YENİ ÜLKERusya, Belarus ve Kazakistan’ın oluşturduğu ve 1 Ocak 2015 tarihinde resmen hayata geçecek olan Avrasya Gümrük Birliği’ne Kırgızistan ve Ermenistan resmen kabul edildi. Av-rasya Ekonomik Yüksek Konseyi toplantısında ko-nuşan Putin, “Kırgızistan ve Ermenistan’ın birliğe katıl-malarının bu ülkelerin temel ulusal çıkarlarına cevap verdiğine ve sosyoekonomik kalkınmaları için geniş ufuk-lar açtığına eminiz” dedi.

EURASIAN CUSTOMS UNION HAS TWO NEW MEMBERSKyrgyzstan and Armenia have been officially accepted to Eurasian Customs Union which will become effective on January 1, 2015 with its current members Russia, Belarus and Kazakhstan. During his speech at the meeting of Supreme Eurasian Economic Council, Putin said: “We believe that accession of Kyrgyzstan and Armenia to the Union meets their primary national benefits and widens the horizon for their socio-economic development.

BM’DEN TÜRKMENİSTAN’A ULAŞIM DESTEĞİTürkmenistan’ın girişimiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ulaştırma sektöründe uluslararası işbirliğinin tesis edilmesi yönünde tarihi bir karar kabul edildi. Küresel bazda ulaşım işbirliğinin önünün açılmasına büyük katkı sağlayacak bu anlamlı karar, Türkmenistan’da büyük sevinçle karşılandı.

UN SUPPORTS TRANSPORT IN TURKMENISTANA historical decision on establishing international cooperation in transportation was taken in UN General Assembly with Turkmenistan’s initiative. This significant decision which will lead the way for global cooperation in transportation was gladly welcomed in Turkmenistan.

AZERBAYCAN’DA HALK SANDIK BAŞINA GİTTİAzerbaycanlılar, bağımsızlığın kazanılmasının ardından dördüncüsü düzenlenen yerel seçimlerde meclis üyelerini be-lirlemek için sandık başına gitti. Seçimlerde 37 bin 77 aday, bin 607 belediyenin 15 bin 35 meclis üyeliği için yarıştı. Kayıtlı 4 mil-yon 819 bin seçmenden 1 milyon 876 bin seçmenin oy kullandığı, katılım oranının yüzde 38,93 olduğu açıklandı.

AZERBAIJANI VOTERS GO TO POLLSAzerbaijani people voted for parliament members in the local election which was held for the fourth time after the independence. 37 thousand 77 candidates competed for the chairs of 15 thousand 35 parlia-ment members of 1 thousand 607 municipalities. 1 million 876 thousand out of 4 million 819 thousand voters participated in the election, and the voter turnout was 38.93 percent.

4 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

ERDOĞAN-BERUÇAŞVİLİ GÖRÜŞMESİGürcistan Dışişleri Bakanı Tamar Beruçaşvili ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki Erdoğan-Beruçaşvili görüşmesine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı. Görüşmeler sonrasında “Türkiye-Gürcistan Dışişleri Bakanlıkları Arasında İşbirliği’nin Geliştirilmesine Dair Protokol” imzalandı.

ERDOĞAN-BERUCHASHVILI MEETING Tamar Beruchashvili, Minister of Foreign Affairs of Georgia paid her first official visit to Turkey. Mevlüt Çavuşoğlu, Minister of Foreign Affairs of Turkey also attended the Erdoğan-Beruchashvili meeting at the Presidential Palace. After the meeting “Protocol on the Development of the Cooperation between the Ministries of Foreign Affairs of Turkey and Georgia” was signed.

KARS’TA TANAP ZİRVESİTürkiye, Azerbaycan ve Gürcis-tan dışişleri bakanları, “Azerbay-can-Gürcistan-Türkiye Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı”nda buluştu. Toplantıda Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın top-rak bütünlüğüne verdiği desteği yineledi. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov, TANAP ve TAP projeleri için Türkiye’ye 20 milyar dolar yatı-rım yapmayı taahhüt ettiklerini, Bakü-Tiflis-Kars projesinin her üç ülkede de 5 bin kişilik istih-dam yarattığını belirtti.

TANAP SUMMIT IN KARSMinisters of Foreign Affairs of Turkey, Azerbaijan and Georgia met in the “Trilateral Meeting of the Ministers of Foreign Affairs of Azerbaijan, Georgia and Turkey”. In the meeting, Turkey once again underlined their support for the territorial integrity of Azerbaijan and Georgia. Azerbaijani Minister Elmar Mammadyarov stated that they are committed to invest $20 billion in Turkey for TANAP and TAP projects, and the Baku-Tbilisi-Kars project offers employ-ment to 5 thousand people in three countries.

GÜRCÜ LİDER MARGVELAŞVİLİ TÜRKMENİSTAN’DA Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Gürcistan Devlet Başkanı Marg-velaşvili ile bir araya geldi. Gö-rüşmeler kapsamında taraflar arasında ticaret, turizm ve ula-şım ile ilgili işbirliği anlaşmaları imzalandı. Berdimuhamedov, Hazar ve Karadeniz arasında ulaşım koridoru oluşturmak ile ilgili taraflar arasında mutaba-kat sağlandığını ve Afganistan-Türkmenistan-Azerbaycan-Gür-cistan ulaşım koridorunun da gündemde olduğunu açıkladı.

GEORGIAN LEADER MARGVELASHVILI’S VISIT TO TURKMENISTANPresident of Turkmenistan Gur-banguly Berdimuhamedov met with President of Georgia Marg-velashvili. During the meeting, cooperation agreements on trade, tourism and transportation were signed. Berdimuhamedov stated that both parties reached an agreement upon establishing a transportation corridor between the Caspian and Black Sea, and also added that Afghanistan-Turkmenistan-Azerbaijan-Geor-gia transportation corridor is on the agenda.

www.hazarworld.com

HAZAR WORLD 5

HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW

KIRGIZİSTAN MECLİSİNDE 2015 BÜTÇESİNE ONAYKırgızistan’da koalisyon hükü-metinin Başbakanı Coomart Otorbayev’in kabinesi tarafından hazırlanan ve meclisin ilgili komisyonlarından geçerek genel kurula gelen 2015 yılı devlet büt-çesi kabul edildi. Bütçe yasasına göre, 2015 yılı bütçesinde gelirler 102,7 milyar som (1,8 milyar ABD doları), giderler ise 117,4 milyar som (2,6 milyar ABD doları) ola-cak. Hizmet, inşaat, tarım ve sanayideki gelişme sayesinde büyüme hızının yüzde 6,2 ora-nında gerçekleşmesi planlanıyor.

KYRGYZSTAN PARLIAMENT APPROVED THE 2015 BUDGETThe state budget for 2015, which was drafted by the cabinet under the leadership of Prime Minister Djoomart Otorbaev and passed through the relevant commissions of the parliament, was approved. According to the budget law, the income shall be 102.7 billion Som (1.8 billion USD) and the expenses shall be 117.4 billion Som (2.6 billion USD). The growth rate is forecasted as 6.2 percent with the developments in the service, construction, agriculture and industry sectors.

RUSYA, GÜNEY AKIM PROJESİNİ İPTALETTİCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen zirvede sürpriz enerji kararları çıktı. Putin, AB’ye enerji resti çekerek, AB’nin tutumundan ötürü Güney Akım projesinden vazgeçildiğini açıkladı. Türkiye topraklarında Güney Avrupa tüketicileri için yeni bir enerji hattı kurulması konusunda mutabakata varıldı.

RUSSIA CANCELLED THE SOUTH STREAM PROJECTSurprising energy decisions were taken in the meeting between President of Turkey Recep Tayyip Erdoğan and President of Russia Vladimir Putin. Putin announced that South Stream is cancelled due to EU’s attitude. An agreement was reached for constructing a new energy line that will pass through Turkey for consumers in Southern Europe.

ABHAZYA’DAN RUSYA İLE ORTAKLIK ANLAŞMASINA ONAY Gürcistan’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Abhazya’da, Rusya ile 24 Kasım’da imzalanan “İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması” onaylandı. Anlaşmaya göre, taraflardan birine herhangi bir devlet ya da gruptan saldırı (silahlı saldırı) olursa diğer taraf bunu kendisine yapılmış kabul edecek ve taraflar birbirlerine askeri güç dahil gereken tüm yardımı sağlayacak.

ABKHAZIA RATIFIED THE PARTNERSHIP AGREEMENT WITH RUSSIA Abkhazia, which unilaterally declared independence from Georgia, ratified the “Alliance and Strategic Partnership Agreement” signed on November 24 with Russia. According to the agreement, should one party of the agreement is under (armed) attack by another state or group, the other party shall deem this attack against itself and the parties shall provide all kind of assistance, including military force, to each other.

6 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

KOJENERASYON-TRİJENERASYON İLE ENERJİ VERİMLİLİĞİ

ENERGY EFFICIENCY WITH COGENERATION-TRIGENERATION

21 OCAK 2015 İSTANBUL - TÜRKİYE

21 JANUARY 2015 ISTANBUL - TURKEY

Konferans, birbirinden farklı sektörler-de, temiz ve yüksek kalitede enerji üre-timi yapmayı, bununla birlikte enerji tasarrufu sağlamayı hedefleyen kurum ve kuruluşların profesyonellerine, sahip olma maliyetleri, verimliliği arttırma, sürdürülebilirlik, bakım-onarım, proje finansmanı gibi konularda üst düzey bilgi alışverişi imkanı sunuyor.

The conference provides an opportunity to share high level information on topics such as ownership costs, improving effi-ciency, sustainability, maintenance-repa-ir and project finance among the profes-sionals of different institutions and com-panies from different sectors which are targeting clean and high quality energy along with energy saving.

15-18OCAK 2015JANUARY 2015

OCAK 2015

HAZA

R TAK

VİMİ

/ CAS

PIAN C

ALEN

DAR

JANUA

RY 20

15

14-1721 6. ENERJİ VERİMLİLİĞİ

FORUMU VE FUARI

14-17 OCAK 2015 İSTANBUL - TÜRKİYE

14-17 JANUARY 2015 İSTANBUL - TURKEY

Enerji Verimliliği Forumu kapsamın-da düzenlenecek olan panel ve otu-rumlar ile enerji verimliliğini içeren tüm konular, politikalar ve stratejiler, uluslararası enerji alanında/sektörün-de araştırma yapan akademisyenler, kurumlar, şirketler ve Türkiye’nin önde gelen isimleri ile değerlendirile-cek.

The panels and sessions to be held within the scope of the Energy Efficiency Forum will provide a plat-form for academicians, institutions, companies and leading figures of Turkey from the international energy field/sector to discuss the topics, poli-cies and strategies about energy effi-ciency.

6TH ENERGY EFFICIENCY FORUM AND EXHIBITION

4. YENİLENEBİLİR ENERJİ SİSTEMLERİ KIŞ OKULU

4TH RENEWABLE ENERGY SYSTEMS WINTER SCHOOL

15-18 OCAK 2015 AFYONKARAHİSAR - TÜRKİYE

15-18 JANUARY 2015 AFYONKARAHİSAR - TURKEY

Kış okulunda Türkiye’den ve Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinden alanında uzman akademisyenlerin yenilenebilir enerji sistemleri konula-rında lisans üstü eğitim verecek.Eğitimler güncel konulardan oluşacak, dünyanın en önemli meselesi haline gelen enerji üzerine yapılan uluslara-rası çalışmalar paylaşılacak.

This year, Renewable Energy Systems Winter School will be held for the fourth time. Academicians from various universi-ties of Turkey and Europe will give lectures on renewable energy systems at the post-graduate level. Lectures will focus on current issues, and besides, international studies on energy will be shared, which has become the most important issue of the world.

DÜNYA GELECEK ENERJİ ZİRVESİ 2015WORLD FUTURE ENERGY SUMMIT 201519-22 Ocak 2015 / 19-22 January 2015Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri Abu Dhabi, United Arab Emirates

CODATU XVI KONFERANSICODATU XVI CONFERENCE2-5 Ocak 2015 / 2-5 January 2015 İstanbul, Türkiye / Istanbul, Turkey

SOLARTECH EXPO TÜRKİYE 2015 SOLARTECH EXPO TURKEY 201527-28 Ocak 2015 / 27-28 January 2015 İstanbul, Türkiye / Istanbul, Turkey

2. JEOTERMAL FUARI2ND GEOTHERMAL FAIR22-24 Ocak 201522-24 January 2015Ankara, Türkiye / Ankara, Turkey

www.hazarworld.com

7HAZAR WORLD

8 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

HABER / NEWS

Yıl dönümü etkinliğine İstanbul 1. Ordu Komutanı Zeki Salih Çolak, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, İstanbul

Vali Yardımcısı Aziz Mercan başta olmak üzere iş adamları, basın mensupları ve bürokratlar katıldı. Ayumi adlı Kazak sanatçılar güzel türkü ve ezgileriyle geceye renk kattı. Türkiye-Kazakistan arasında imzalanan yüksek stratejik işbirliği anlaş-masından sonra iki ülke arasındaki ticaret hacminin 15 milyar dolar olacağını düşün-düklerini ifade eden Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev, Kazakistan-İran-Türkiye demiryolu hattı projesinin Kazakistan’ın dünya denizlerine ulaşmasını sağlayacağı-nı söyledi. Kazakistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Yerkebulan Sapiyev ise iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda artarak geliştiğine değindi.

KAZAKİSTAN BAĞIMSIZLIK YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLADI

Istanbul First Army Commander Zeki Salih Çolak, Commandant of Turkish War Colleges General Abdullah Recep, Deputy Governor of Istanbul Aziz

Mercan as well as businessmen, press members and bureaucrats attended the anniversary ceremony. Kazakh band Ayumi livened up the ceremony with folk songs. Republic of Kazakhstan’s Ambassador in Ankara Canseyit Tüymebayev stated that trade volume between the two countries is expected to increase to $15 billion with the High Level Strategic Cooperation Agreement signed by Turkey and Kazakhstan. Tüymebayev also noted that Kazakhstan-Iran-Turkey railway project will connect Kazakhstan to seas. Kazakhstan’s Consul General in Istanbul Yerkebulan Sapiyev underlined that bilateral relations of the two countries are improving in all areas.

INDEPENDENCE DAY CELEBRATED IN KAZAKHSTAN

Kazakistan Cumhuriyeti’nin 23. bağımsızlık yıl dönümü Shangri-La Bosphorus Otel’de düzenlenen resepsiyonda coşkuyla kutlandı.

23rd anniversary of the Republic of Kazakhstan’s independence was celebrated with a reception in Shangri-La Bosphorus Hotel.

TRADE VOLUME BETWEEN KAZAKHSTAN AND TURKEY WILL BE $15 BILLION.

KAZAKİSTAN-TÜRKİYE ARASINDAKİ TİCARET HACMİ 15 MİLYAR DOLAR OLACAK.

www.hazarworld.com

9HAZAR WORLD

Güney Gaz Koridoru: Avrupa Enerji Güvenliğinin Önü Açılıyor” başlıklı etkinlik, Avrupa Birliği Konseyi İtalya Dönem Başkanlığı’nın himayesinde 9

Aralık’ta Brüksel’de düzenlendi. Etkinliğe aralarında AB Ekonomik ve Sosyal Komitesi Başkanı Henri Malosse, Yunanistan Enerji Bakanı Ioannis Maniatis, Güney Kıbrıs Enerji Bakanı Yiorgos Lakkotrypis, İtalya Ekonomi Kalkınma Bakanı Yardımcısı Claudio de Vincenti, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, Azerbaycan’ın Belçika, Lüksemburg ve AB Büyükelçisi Fuat İskenderov ve SOCAR Başkan Yardımcısı Elşad Nasirov’un da bulunduğu enerji uzmanları ve diplomatlar katıldı. AB’nin enerji ihtiyacının gündeme geldiği etkinlikte Vincenti, Güney Gaz Koridoru projesinin küresel enerji yönetimi için büyük bir örnek olduğunu ifade etti. Nasirov ise konuşmasında stratejik partner-likten ekonomik işbirliğine giden AB ve Azerbaycan ilişkileri açısından Güney Gaz Koridoru’nun önemine değindi. AB içinde bir enerji birliği oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Malosse ise bu birliğin oluşması için vatandaşlarla diyaloğa geçilmesi ve komşu ülkelerle bir araya gelinip müzakere edilmesi gerektiğini vurguladı.

GÜNEY GAZ KORİDORU BELÇİKA’DA TARTIŞILDI

The event titled “Southern Gas Corridor: Paving the Way to Europe’s Energy Security” was organized under the aus-pices of the Italian Presidency of the

Council of the European Union on December 9, 2014 in Brussels. The event hosted energy experts and diplomats, including the European Economic and Social Committee President Henri Malosse, Energy Minister of Greece Ioannis Maniatis, Energy Minister of Southern Cyprus Yiorgos Lakkotrypis, Italian Vice Minister for Economic Development Claudio de Vincenti, European Commission Vice President Maros Sefcovic, Azerbaijan’s Ambassador to Belgium, Luxemburg and EU Fuad Isgandarov, and SOCAR Vice President Elshad Nasirov. In his speech, Vincenti indicated that Southern Gas Corridor project is a great example for global energy management. Nasirov under-lined the importance of Southern Gas Corridor for the relations between Azerbaijan and EU which is evolving from strategic partnership to economic coopera-tion. Expressing their objective to create an energy union within the EU, Malosse stated that dialogue should be established with citi-zens, and the issue should be brought to the table with neighbor countries.

SOUTHERN GAS CORRIDOR WAS DISCUSSED IN BELGIUM

Avrupa Birliği, iklim ve enerji politikalarıyla ilgili 2030 hedeflerini gündeme taşıdı.

European Union brought up its climate and energy policy objectives for the year 2030. SOUTHERN GAS

CORRIDOR PROJECT IS A GREAT EXAMPLE FOR GLOBAL ENERGY MANAGEMENT.

GÜNEY GAZ KORİDORU PROJESİ KÜRESEL ENERJİ YÖNETİMİ İÇİN BÜYÜK BİR ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR.

10 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

HABER / NEWS

Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenle-nen Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Stratejileri Sempozyumu Galası ve TPAO 60. yıl resepsiyonuna

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve TPAO Genel Müdür Vekili Besim Şişman’ın da aralarında bulunduğu birçok davetli katıldı. Sektörün son 12 yılda ulaştı-ğı ekonomik büyüklüğün yaklaşık 30 mil-yar dolar olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak-Türkiye ham petrol boru hattı sistemi ve Bakü-Tiflis-Ceyhan ana ihraç petrol boru hattı-nın, Irak ve Azerbaycan petrollerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ulaş-tırdığını anlattı. TPAO’nun uluslararası şirketlerle ortaklık kurarak Akdeniz ve Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerine hız verdiğini belirten Erdoğan, Ocak ayı içeri-sinde Batı Karadeniz’de yeni bir sondaja başlanacağını, bu yüzden yerli bir petrol sondaj platformunun yapılması ihtiyacının ortaya çıkabileceğini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Türkiye’nin 12 yıl öncesine göre Gayrisafi Yurt İçi Hasılasını 3 katına ve enerjideki kurulu gücünü de 2 katına çıkarmış bir ülke olduğuna dikkati çekti. Konuşmaların ardından TPAO Genel Müdür Vekili Besim Şişman, ham petrol ile boyanan tabloyu Taner Yıldız’a hediye etti.

TPAO 60 YILI GERİDE BIRAKTITürkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) 60. kuruluş yılı 10 Aralık’ta Ankara’da düzenlenen resepsiyonla kutlandı.

President Recep Tayyip Erdoğan, Minister of Energy and Natural Resources Taner Yıldız, TPAO Deputy President Besim Şişman,

and many other guests attended the pre-miere of the International Symposium on Oil and Natural Gas Strategies and the reception marking the 60th anniversary of TPAO’s foundation in Atatürk Culture Center. In his address, President Erdoğan implied that the economic growth of the sector in the last 12 years is around $30 billion. He added that Iraq-Turkey crude oil pipeline system and Baku-Tbilisi-Ceyhan main oil export pipeline deliver Iraqi and Azerbaijani oil resources to world markets through Turkey. As underlined by Erdoğan, TPAO has accelerated the drilling activi-ties in the Mediterranean and Black Sea by establishing partnerships with inter-national companies and it will start a new drilling work in West Black Sea within January, thus a local oil drilling platform may be needed. Energy Minister Taner Yıldız emphasized that Turkey has tripled its GDP and doubled its installed capacity for energy in the last 12 years. Following the speeches, TPAO Deputy President Besim Şişman presented a crude oil painting to Minister Taner Yıldız.

TPAO’S 60TH

ANNIVERSARYTurkish Petroleum Corporation (TPAO) celebrated its 60th anniversary of its foundation on December 10 with a reception in Ankara.

TURKEY IS PUSHING AHEAD ON BECOMING A REGIONAL ENERGY HUB.

TÜRKİYE, BÖLGEDE BİR ENERJİ ÜSSÜ OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR.

www.hazarworld.com

11HAZAR WORLD

COMMEMORATION CEREMONY WAS HELD FOR THE 11TH ANNIVERSARY OF ALIYEV’S DEATH.

ALİYEV’İN VEFATININ 11. YIL DÖNÜMÜ NEDENİYLE ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ.

Tören, Sarıyer Belediyesi ve Azerbaycan İstanbul Başkonsolosluğu’nun ortaklığında düzenlendi. Kireçburnu Mahallesi’nde

Haydar Aliyev’in adını taşıyan parkta düzenlenen törene Azerbaycan’ın İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynalov, SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Tok, Harp Akademileri Komutanlığı’nda eğitim gören Azerbaycanlı subaylar, milletvekilleri ve öğrenciler katıl-dı. Haydar Aliyev’in büstüne karanfil bıra-kılması ve saygı duruşuyla başlayan tören, iki ülke marşlarının okunmasıyla devam etti. Azerbaycan’ın Üçüncü Cumhurbaşkanı ve devletin kurucusu olan Aliyev için gerçekleştirilen anma töreninde Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Hasan Zeynalov bir konuşma yaptı. Başkonsolos Zeynalov, törendeki konuşmasında, Aliyev’in, Azerbaycan ve Türkiye ilişkileri-ne verdiği hizmetlerin anlatmakla bitmeye-ceğini belirtti.

HAYDAR ALİYEV ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE ANILDIAzerbaycan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, ölümünün 11. yılında İstanbul’da düzenlenen törenle anıldı.

The ceremony was held by the Consulate General of Azerbaijan in Istanbul in partnership with the Sarıyer Municipality. Consul General

of Azerbaijan Hasan Sultanoğlu Zeynalov, State Oil Company of Azerbaijan Republic (SOCAR) Turkey CEO Kenan Yavuz, Mayor of Sarıyer Şükrü Genç, Deputy Mayor of Sarıyer Mustafa Tok, Azerbaijani military officers from Turkish War Colleges, parliament members and stu-dents attended the ceremony held that was at the park named after Heydar Aliyev in the Kireçburnu district of Sarıyer. The cer-emony started with a moment of silence and laying cloves on Heydar Aliyev’s bust, and then national anthems of Azerbaijan and Turkey were sung. Consul General of Azerbaijan Hasan Zeynalov gave a speech at the ceremony held for Aliyev, Azerbaijan’s Third President and founder of the state. Zeynalov stated that Aliyev’s contribution to the relations between Azerbaijan and Turkey is more than we can tell.

ANNIVERSARY OF HEYDAR ALIYEV’S DEATH COMMEMORATED Founding President of Azerbaijan Heydar Aliyev was commemorated on the 11th anniversary of his death with a ceremony in Istanbul.

12 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

ÖZBEKİSTAN / UZBEKISTAN

ÖZBEKİSTAN DEMOKRASİ VE ÇEVRE SINAVINDA BATI’YA FARK ATTIÖzbekistan, parlamento seçimleri için oy kullanmak üzere 21 Aralık’ta sandık başındaydı. Uluslararası gözlemciler arasında Türkiye’nin de bulunduğu seçimlerde zafer Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) oldu. 135 seçim bölgesinin 113’ünde 47 milletvekili çıkaran LDP, bu oy oranıyla başbakan belirleme hakkını da elde etmiş oldu.

UZBEKISTAN OUTSCORED THE WEST IN DEMOCRACY AND

ENVIRONMENT TESTUzbekistan went to polls on December 21 for parliamentary

elections. Liberal Democratic Party (LDP) won the elections in which Turkey was also among international observers. LDP had 47

deputies in 113 out of 135 electoral districts, and therefore earned the right to determine the prime minister with this vote rate.

HABER / NEWS

RUFAT AGHAYEVMERVE DAMCI

www.hazarworld.com

13HAZAR WORLD

Orta Asya’nın nüfus yoğunluğu en yüksek olan ülkesi Özbekistan’da geçtiğimiz ay seçim heyecanı vardı. Özbek halkı parla-mento seçimleri için sabahın erken saat-

lerinde soluğu seçim bürolarında aldı. Özbekistan Parlamentosu’nun alt kanadı Yasama Meclisi ile yerel belediye meclislerine vekillerin belirlendiği seçimde oy kullanma işlemi sabah 06.00’da başlayıp, akşam 20.00’ye kadar devam etti.Seçime 4 parti katıldı. 1995 yılında kurulan ve 102 binden fazla üyesi olan Adalet Sosyal Demokrat Partisi’nden 132 aday, 185 binden fazla üyesi olan “Milli Diriliş” Demokrat Partisi’nden 134 aday, 1991 yılında kurulan ve ülkenin en eski, en çok üyeye sahip Halk Demokrat Partisi’nden 134 aday ve son seçimle-ri kazanan 243 bin üyeli Liberal Demokrat Parti’den 135 aday yarıştı. Halkın yüzde 89’u seçimlerde oy kullandı. Merkez Seçim Komisyonu’ndan yapılan açıklamaya göre seçimde Liberal Demokrat Parti 47, Milli Diriliş Demokrat Partisi 28, Halk Demokrat Partisi 21 ve Adalet Sosyal Demokrat Partisi 17 milletve-killiği kazandı. Adayların hiçbirinin yüzde 50’den fazla oy alamadığı 22 seçim bölgesinde ise en çok oyu alan iki aday ikinci tur seçime kaldı.

MECLİSTE KADINKadınların toplumsal alandaki rollerine verilen önem mecliste de kendini gösterdi. Özbekistan’da kadınlar siyasi platformda da aktif rol oynuyor. Özbek yasalarına göre Yasama Meclisi ve yerel temsilcilikler için aday-ların en az yüzde 30’unun kadın olması gereki-yor. Mevcut parlamentodaki 150 üyeden 33’ü (yüzde 22’si) ise kadın. Bu seçimlerde seçim yasasının 22. maddesine göre kayıt işlemi

Last month there was election excitement in Uzbekistan, which has the highest popula-tion density in Central Asia. Uzbek people went to polls early in the morning for par-

liamentary elections that was held between 06:00 am and 08:00 pm for local municipality assemblies and the Legislative Assembly, the lower wing of Uzbekistan Parliament.4 parties participated in the election. Justice Social Democratic Party, founded in 1995 and currently has more than 102 thousand members, had 132 candidates. With its more than 185 thou-sand members, “National Resurrection” Democratic Party had 134 candidates. Peoples’ Democratic Party, the oldest and most favored party in Uzbekistan, was founded in 1991 and had 134 candidates. And Liberal Democratic Party, which won the last elections with 243 thousand members, had 135 candidates. 89 per-cent of the population voted. According to the Central Election Commission, Liberal Democratic Party won 47, National Resurrection Democratic Party won 28, Peoples’ Democratic Party won 21, and Justice Social Democratic Party won 17 seats. In 22 electoral districts where none of the candidates could win more than half of the votes, two candidates with the highest votes went for the second tour.

WOMEN IN THE ASSEMBLYThe role of women in social area revealed itself in the assembly as well. Women play an active role in political platform in Uzbekistan. According to Uzbek laws, at least 30 percent of candidates for the Legislative Assembly and local assemblies shall be women. 33 out of 150 members of the parliament are women (22 per-cent). In this election, as per the Article 22 of the Law on Elections, 31.8 percent of 535 candidates

ÖZBEKİSTAN GENEL SEÇİMLERİNİ TÜRKİYE’DEN 4 GÖZLEMCİ TAKİP ETTİ. 4 OBSERVERS FROM TURKEY FOLLOWED THE PARLIAMENTARY ELECTIONS.

01HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş resmi gözlemci olarak Özbekistan seçimlerini takip etti. 01Haldun Yavaş, Caspian Strategy Institute Secretary General, followed the elections as an official observer in Uzbekistan.

01

14 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

ÖZBEKİSTAN / UZBEKISTAN

tamamlanan 535 adayın yüzde 31,8’ini ise kadın adaylar oluşturdu. Sadece parlamentoda değil oy kullanma merkezlerinde de ebeveynlere yönelik uygulama insana verilen değeri hatırlattı. Tüm seçim noktalarında herhangi bir acil durum halinde sağlık odalarında görevli doktor-ların hazır bulunması ve bakıcıların bulunduğu çocuk oyun odaları seçmenlere verilen önemi gözler önüne serdi.

ÇEVRE KONUSU Seçimde dikkat çeken unsurlardan biri de ekoloji konusuydu. Kamu idarelerinin görevi olduğu kadar bireysel bir sorumluluk olan doğal yaşam alanlarının korunması ve bu çerçevede alınması gereken önlemler hususunda mecliste çevre konusunun da gündemde olması umut vericiydi. 15 milletvekilinin Özbekistan Ekoloji Hareketi’ne ayrılan kontenjandan seçilmesi hem çevre sorunlarıyla mücadele eden diğer devletlere örnek olması açısından hem de bölgedeki çevre sorunlarının uluslararası platforma taşınarak çözülmesine katkı sağlanması ve çevre dostu politikaların yürütülmesi açısından örnek oluş-turdu.

ULUSLARARASI GÖZLEMCİLERSeçimleri 40’ı aşkın ülkeden 300’e yakın gözlem-ci takip etti. AGİT Demokrasi Kurumları ve İnsan Hakları Bürosu sınırlı gözlemci heyeti, Bağımsız Devletler Topluluğu, Şanghay İşbirliği Örgütü ve diğer uluslararası kuruluşların göz-lemcileri seçimlerde görev aldı. Ayrıca 340 yerli ve yabancı gazeteci de seçimleri izledi. Türkiye’den ise seçim gözlemciliğini HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Akkan Suver, eski milletvekili ve Marmara Grubu Vakfı Mali Genel Sekreteri Şamil Ayrım yaptı. Yerli ve yabancı basın men-suplarını ağırlayan Merkez Seçim Komisyonu Başkan Mirza-Uluğbek Abduselamov, seçimlerin demokratik ve şeffaf olmasında basının önemli katkısı ve rolü olduğunu söyledi. Abduselamov, seçimlerin kamu nezdinde daha yakından takip edilmesi ve halkın kapsamlı bir şekilde haberdar edilmesi amacıyla yerli ve yabancı basına geniş imkanlar sağladıklarını dile getirdi. Ülkedeki yasaları hazırlama ve onay için Senato Genel Kurulu’na sunma yetkisi olan meclisin üyelerinin belirlendiği seçimlerde, seçim yasasında yapılan son değişiklik gereği, ilk kez seçimlerde en çok oy alan siyasi parti, başbakan adayını belirleyerek devlet başkanına takdim etme hakkını elde ede-cek. Özbekistan’da bir önceki parlamento seçim-leri 27 Aralık 2009’da yapılmıştı.

who completed their registration was women. The importance of parents not only in the parlia-ment but also at the polls reminded us the value of humanity. There were doctors in the health rooms for any emergency at the polls, and there were also play rooms and nurses for children. This showed us the importance given to electors.

ENVIRONMENT ISSUE One of the most significant issues in the election was ecology. It was promising to see that the pro-tection of the natural habitat which is a duty for public administrations and also individuals, and the measures to be taken accordingly was on the agenda of the assembly. Election of 15 deputies from the quote allocated for Uzbekistan Ecology Movement was an example for other countries dealing with environmental issues and also important to bring environmental issues of the region to the international platform and to follow environment-friendly policies.

INTERNATIONAL OBSERVERSNearly 300 observers from more than 40 coun-tries followed the elections. AGIT Democracy Institutions and Human Rights Bureau’s limited observer delegation, and the observers of the Commonwealth of Independent States, Shanghai Cooperation Organization and other internation-al institutions took part in the elections. Moreover, 340 national and international journal-ists followed the elections. From Turkey, HASEN Secretary General Haldun Yavaş; Academic Member Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol from Gazi University Economic and Administrative Sciences Faculty International Relations Department; President of Marmara Group Foundation Akkan Suver; Former Deputy and Financial Secretary General of Marmara Group Foundation Şamil Ayrım observed the elections. Head of the Central Election Commission Mirza-Uluğbek Abdusalamov hosted national and international press members. He said that press has an important contribution and role in mak-ing the elections democratic and transparent. Abdusalamov stated that they offered great opportunities to national and international press members in order to follow the elections. In the elections held for determining the members of the assembly who have the right to draft the laws and submit them to the Senate, as per the final amendment made in the Law on Elections, the political party which has the highest vote rate in the first tour of elections shall have the right to determine the candidate prime minister and sub-mit the name to the approval of the president. Previous parliamentary elections in Uzbekistan were held on December 27, 2009.

LİBERAL DEMOKRAT PARTİ

47MİLLİ DİRİLİŞ

DEMOKRAT PARTİSİ

28HALK DEMOKRAT

PARTİSİ

21ADALET SOSYAL

DEMOKRAT PARTİSİ

17LIBERAL

DEMOCRATIC PARTY

47NATIONAL

RESURRECTION DEMOCRATIC PARTY

28PEOPLES’

DEMOCRATIC PARTY

21JUSTICE SOCIAL

DEMOCRATIC PARTY

17

15HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

16 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

KAYA GAZI / SHALE GAS

KAYA GAZI DEVRİMİ VE LNG’NİN GELECEĞİ ABD’de kaya gazı konusundaki gelişmeler, enerji piyasalarında son dönemde görülen tartışmasız en önemli devrimlerden birisiydi. Burada ortaya çıkan gelişmeler hiç şüphesiz Amerikalı politikacılar açısından da sürpriz oldu.

DOÇ. DR. FATİH MACİTHASEN ENERJİ VE EKONOMİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANIASSOC. PROF. FATIH MACİTSENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON ENERGY AND ECONOMY

SHALE GAS REVOLUTION AND PERSPECTIVES

ON LNGShale gas developments in the U.S. have been

considered as one of the most important revolutions in energy markets over the last

couple of decades. These developments have definitely been a surprise for American

politicians as well.

GÖRÜŞ / OPINION

www.hazarworld.com

17HAZAR WORLD

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’nin 2009 yılında yayınladığı rapor, ABD’nin doğal gaz ihracatına bağım-lılığının önümüzdeki yıllarda artaca-

ğını ve fiyatların yükseleceğini ortaya koyu-yordu. Raporun yayınlanmasının üstünden yaklaşık beş yıl geçti ve bugün enerji çevre-leri ABD’nin Avrupa’ya ve Asya-Pasifik bölgesine yapacağı potansiyel LNG ihraca-tından bahsediyor. Kaya gazı üretimindeki artış fiyatları hızla etkiledi ve 2012 yılının ikinci çeyreğinde bin kübik fit doğal gazın fiyatı 2 doların altına indi. Aynı dönemde Asya’da LNG spot fiyatı 16,5 dolar civarın-dayken Almanya’daki ortalama fiyat 11 dolardı. Yalnızca bu rakamlar bile kaya gazı konusundaki gelişmelerin neden devrim niteliğinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor.Aslında ABD’de kaya gazı üretimi ve kulla-nılan teknikler 2009’dan önce keşfedilmişti. İlk verimli kaya gazı kuyuları 1821 yılında New York’ta açıldı. Bu sığ ve basit kuyular-dan genellikle aydınlatma amaçlı kullanılan az miktarda doğal gaz elde edildi. Hidrolik kırma ilk olarak ABD’de 1950’li yıllarda geliştirildi. Ancak geniş çaplı kırma ve kaya gazı geliştirme çalışmaları 1980’lerde Teksas’taki Barnett sahasında başlatılabil-di. Yatay sondaj ve kırma yöntemleri ise 1990’lı yılların başında birlikte kullanıldı. Bu çalışma ABD’deki petrol ve gaz sektörü-nün ilgisini çekti. Barnett ve Bakken saha-larındaki çalışmalar esas alınarak yapılan teknolojik buluşlar, kaya gazı sondajının fizibilitesini ve verimliliğini büyük ölçüde artırdı.

In its report published in 2009, Energy Information Administration stated that the dependence of U.S. on imported nat-ural gas will increase in the coming dec-

ades and prices will rise. About five years have passed since the release of the report, and now we are talking about a potential U.S. LNG export to European and Asia-Pacific markets. The boom in shale gas production has immediately showed its impact on prices and the price per thou-sand cubic feet of gas went below $2 in the second quarter of 2012. At that time the LNG spot price in Asia was around $16.5 and the average price in Germany was around $11. Only these numbers can clearly indicate that the developments had a revo-lution potential in the U.S.Actually shale gas and the techniques used for shale gas production were explored in the U.S. before 2009. First productive shale gas wells were drilled in New York in 1821. These shallow and simple wells provided small amounts of natural gas which were used mainly for lighting purposes. Hydraulic fracturing was first developed in the U.S. in the 1950s. However, it was not until the 1980s that large-scale fracking and shale development began in the Barnett Shale in Texas. Horizontal drilling and fracking began to be used in tandem in the early 1990s and attracted the attention of the oil and gas sector in the U.S. From there, technological innovations and adap-tations through work on the Barnett and Bakken plays have greatly improved the

HYDRAULIC FRACTURING WAS FIRST DEVELOPED IN THE U.S. IN THE 1950S.

HİDROLİK KIRMA İLK OLARAK ABD’DE 1950’Lİ YILLARDA GELİŞTİRİLDİ.

18 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

KAYA GAZI / SHALE GAS

Dünyada zengin kaya gazı rezervlerine sahip tek ülke ABD değildir. Çin, Kanada, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika gibi ülkelerde de önemli kaya gazı rezervleri bulunuyor. Fakat kaya gazının bu ülkelerde değil de ABD’de bir devrim niteliğine bürünmüş olmasında ABD’ye ait yerel koşulların önemli etkisi oldu. Amerika’daki eşsiz mülkiyet hakları rejimi, kaya gazı dev-riminin ilerleyişine büyük katkı sağladı. Diğer ülkelerin aksine ABD’de bir ev sahibi, söz konusu evin ve arazisinin, arazinin altındaki toprağın ve burada bulunan yeral-tı kaynaklarının da sahibidir. Diğer ülkeler-de ise bu arazi, devlet kontrolünde veya dev-letin sıkı denetimi altında olabilir. Devlet müdahalesinin olmadığı durumlarda şirket-ler, ev sahipleriyle anlaşma yaparak o arazi-de sondaj çalışmaları başlatabilir. Bu da ev sahiplerinin arazilerinde sondaja izin ver-meleri için mali bir teşvik niteliğindedir. Ayrıca analistler, ABD’de petrol ve gaz son-daj çalışmalarının onlarca yıldır yürütüldü-ğünü, vatandaşların sondaj kulelerine, tan-kerlere aşina hale geldiğini belirtiyor. Avrupa gibi diğer bölgelerde, büyük enerji şirketlerinin üretimin büyük bir kısmını

feasibility and effectiveness of shale gas drilling.There are other countries like the U.S. that have rich shale gas reserves. China, Canada, Mexico, Argentina and South Africa have significant shale gas reserves. However, domestic conditions in the U.S. have a great effect on the rise of shale gas revolution in the U.S. rather than those countries. The unique property rights regime in America is credited with helping spur the shale revolution. Unlike other countries, in the U.S. a homeowner owns their home, the land it sits on as well as the ground below and any resources contained therein. In other countries, this land would be controlled or heavily regulated by the state. Without state involvement, any com-pany able to procure an agreement with a homeowner can begin drilling on their land. This provides financial incentives for landowners to permit drilling on their land. Additionally, analysts note that oil and gas drilling has taken place around the U.S. for decades, acquainting the popula-tion to drilling rigs, tankers, etc. In other regions, such as Europe, the population is

THE BOOM IN SHALE GAS PRODUCTION HAS IMMEDIATELY SHOWED ITS IMPACT ON PRICES.

KAYA GAZI ÜRETİMİNDEKİ ARTIŞ FİYATLARI HIZLA ETKİLEDİ.

19HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

bölge dışında gerçekleştirmesi sebebiyle bölge nüfusu, bu tür faaliyetlere pek aşina değil. Kaya gazı devriminde bu da belirleyici bir unsur oldu.Petrol ve gaz sektörünün yapısı da ABD’de kaya gazı devriminin gerçekleşmesinde etki-li oldu. ABD’de petrol üretiminin 1970’li yıl-larda tırmanışa geçmesinden bu yana Amerika’daki büyük petrol şirketleri deni-zaşırı ve açık deniz petrol ve gaz kaynakları-na yöneldi. Geride kalan küçük ve bağımsız enerji şirketleri ise hayatta kalabilmek için yeni atılımlar yapmak zorunda kaldı. Bu amaçla ülke içindeki doğal kaynakları ser-mayeye çevirmek için çalışmalar başlatıldı. 1990’lı yıllarda şirketlerin şeyl sahalarında sırayla yatay sondaj ve hidrolik kırma yön-temlerini denemeye başlamasıyla birlikte sektör de ön plana çıktı ve kaynak çıkarma tekniklerinin geliştirilmesine yönelik yatı-rımlar arttı. ABD’de kaya gazı devriminin ilk kıvılcımını ise ihtiyaç ve rekabetin getir-diği bu yenilik ve girişimcilik ateşledi. Bağımsız şirketlerin hayatta kalma çabaları olmaksızın veya tek büyük bir enerji şirketi ile kaya gazı böyle bir yükselişe geçemez ve bu kadar başarıya ulaşamazdı.Tüm bunların yanı sıra kaya gazı üretimine sağlanan mali teşvikler ve kaya gazı çıkarım teknolojilerine yönelik devlet destekli araş-tırma-geliştirme faaliyetleri de ABD’deki kaya gazı devrim sürecini destekledi. Kaya

not familiar with these activities as most production of their large energy companies takes place abroad, not at home. This has also been a determining factor in the shale gas revolution.The make-up of the oil and gas sector in the U.S. also affected the ability of the shale revolution. Since peak U.S. oil production in the 1970s, large American oil companies have focused attention on overseas and off-shore oil and gas assets. Those small and independent energy companies left behind were forced to innovate in order to survive. Thus, they worked to capitalize on the domestic natural resources. When in the 1990s, companies began experimenting with horizontal drilling in sequence with hydraulic fracturing on shale plays, the industry began to take notice and invest in improving extraction techniques. It was this innovation and entrepreneurship forced by necessity and competition that kicked off the shale gas revolution in the U.S. Without independent companies fight-ing for survival or with the domination of one large energy company, the shale boom would have never been able to take-off and thrive. Besides, financial incentives for shale gas production and state-funded research-development activities for shale gas extrac-tion technologies have also supported the

SHALE GAS REVOLUTION PLAYED A HUGE ROLE IN THE ECONOMIC RECOVERY FOLLOWING THE 2008 FINANCIAL CRISIS.

KAYAGAZI DEVRİMİ, AMERİKAN EKONOMİSİNİN 2008 KRİZİNDEN SONRA GÖSTERDİĞİ TOPARLANMADA DA BÜYÜK ROL OYNADI.

20 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

KAYA GAZI / SHALE GAS

gazı devrimi, Amerikan ekonomisinin 2008 krizinden sonra gösterdiği toparlanmada da büyük rol oynadı. Devrimin başlangıcından bu yana yaklaşık 1 trilyon dolarlık maliyetle 150 bin yatay kuyu açıldı. IHS Global Insight’ın yayınladığı rapor, 2012 ve 2035 yıl-ları arasında 5,1 trilyon dolar sermaye har-camasının ABD’nin konvansiyonel olmayan petrol ve gaz sektörüne tahsis edileceğini ve bu miktarın 3 trilyon dolarının konvansiyo-nel olmayan doğal gaz faaliyetleri için harca-nacağını ortaya koyuyor. Ayrıca rapora göre, konvansiyonel olmayan petrol ve gaz sektö-rü 2012 yılında 1,7 milyon istihdam sağladı ve bu sayının 2035 yılında iki katına çıkarak 3,5 milyonu bulması bekleniyor. 2012 yılında konvansiyonel olmayan gaz ve petrol endüstrisinin federal, eyalet ve yerel vergi tutarı toplam 62 milyar dolar civarındaydı. IHS tahminlerine göre petrol ve gaz faaliyet-leri, 2012 ve 2035 yılları arasında kümülatif olarak vergi gelirlerini 2,5 trilyon doların üzerine çıkaracak.Yine gaz arzındaki artışla birlikte ortaya çıkan düşük fiyatlar, ABD hane halkı için de önemli bir tasarruf kaynağı oldu. Düşük gaz fiyatları, Avrupa ve Asya’dakine kıyasla ABD’deki tüketicilere yılda yaklaşık 300 milyar dolar tasarruf ettirdi.Bugün gelinen noktada ABD’nin LNG ihra-catının Avrupa veya Asya-Pasifik pazarla-rında oyun değiştirici bir rol oynayıp oyna-yamayacağı konuşuluyor. Mevcut LNG ter-minali projeleri ve bunların kapasiteleri dikkate alındığında, 2015 yılı bitiminden önce ABD’den LNG ihracatının başlaması zor gözüküyor. İlk etapta gerçekleşecek ihracatın ise 20 milyar metreküp civarında olabileceği tahmin ediliyor. Fakat değişik nedenlerden ötürü ABD’nin LNG ihracatı-nın bu piyasalarda dengeleri değiştirecek noktaya gelmesi zor görünüyor.ABD’nin Avrupa ve Asya pazarlarına yük-sek hacimlerde LNG ihraç etmesini engelle-yebilecek ikinci önemli konu ise, doğal gaz ticaretinde artan boru hattı kullanımı. Son gelişmeler, boru hattı ticaretinin hem Avrupa’da hem de Asya’da daha büyük bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Azerbaycan ve Türkiye önderliğinde geliştirilen TANAP ve TAP projeleri ile 1990’lı yıllardan beri Avrupa’nın gündeminde yer alan Güney Gaz Koridoru fikri somut hale geliyor. Diğer tarafta Asya’da en büyük tüketici konumun-da bulunan Çin, Rusya ile çok büyük mik-tarlı gaz anlaşmalarına imza atıyor. Bütün bunlar ABD’nin büyük miktarlarda LNG ihracatının önünü kesiyor.

shale gas revolution process in the U.S. Shale gas revolution played a huge role in the recovery of the American economy after the 2008 financial crisis. Since the start of the revolution, 150 thousand hori-zontal wells have been dug at a cost of approximately $1 trillion. A report by IHS Global Insight estimates that more than $5.1 trillion in capital expenditures will be spent in the U.S. unconventional oil and gas industry between 2012 and 2035, with around $3.0 trillion of that amount spent specifically on unconventional natural gas activity. The report further notes that employment in the unconventional oil and gas sector supported 1.7 million jobs in 2012 and this number will double to 3.5 million in 2035. Finally, in 2012, the unconventional gas and oil industry accounted for nearly $62 billion in federal, state, and local taxes. IHS projects shale oil and gas activities will cumulatively generate more than $2.5 tril-lion in tax revenue between 2012 and 2035. Lower gas prices and higher volumes of gas supply have been an important source of saving for U.S. household. Low prices have saved the American consumers approximately $300 billion per year in comparison with consumers in Europe and Asia. Today, it is discussed whether there will be large amounts of LNG exports to Europe and Asia-Pacific that will play a game changer role in these markets. Considering current LNG terminal projects and their capacities, LNG export from the U.S. does not seem likely before the end of 2015. First volume of exports is expected to be around 20 bcm. However, due to various reasons, U.S. LNG exports do not seem to have the potential to upset the balances in these markets. Second important issue that could prevent large amounts of U.S. LNG export to European and Asian markets is increased pipeline trade in natural gas business. Latest developments indicate that pipeline trade may play a greater role both in Europe and Asia. TANAP and TAP pro-jects, which are realized under the leader-ship of Azerbaijan and Turkey, are bring-ing into life the Southern Gas Corridor which has been on top of European agenda since 1990s. On the other hand, as the larg-est consumer in Asia, China is concluding large-volume gas deals with Russia. All these developments prevent large amount of U.S. LNG export.

CHINA, CANADA, MEXICO, ARGENTINA AND SOUTH AFRICA HAVE SIGNIFICANT SHALE GAS RESERVES.

ÇİN, KANADA, MEKSİKA, ARJANTİN VE GÜNEY AFRİKA GİBİ ÜLKELERDE DE ÖNEMLİ KAYA GAZI REZERVLERİ BULUNUYOR.

www.hazarworld.com

21HAZAR WORLD

22 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

SİBER GÜVENLİK / CYBER SECURITYKAPAK / COVER

www.hazarworld.com

23HAZAR WORLD

KRİTİK ENERJİ ALTYAPILARI İÇİN YÜKSELEN TEHDİT: SİBER SALDIRILARİnternet olmadan yaşamanın hayal dahi edilemediği günümüzde, güvenlik ve tehdit anlayışı hem sivil hem de askeri anlamda boyut değiştiriyor. Tankla ve tüfekle yapılan savaşlar yerini ‘siber saldırılar’a bırakıyor. Konvansiyonel silahlara göre çok daha düşük maliyetle elde edilen siber silahların etkileri de bir o kadar maliyetli ve yıkıcı.

THE EMERGING THREAT AGAINST CRITICAL ENERGY

INFRASTRUCTURE: CYBER ATTACKS

In today’s world where life without the internet is inconceivable, the concepts of security and threat are changing both in

military in civilian terms. Traditional warfare with tanks and rifles is yielding to “cyber attacks”. The effects of cyber weaponry,

which is obtained for much lower costs than conventional weaponry, are just as costly and

destructive.

AYHAN GÜCÜYENER

24 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

SİBER GÜVENLİK / CYBER SECURITY

Ülkeler arasında çarpıcı boyutlara ulaşan siber silahlanma yarışının yanı sıra siber saldırıların özel sektör için yarat-tığı maliyet de katlanarak artıyor.

ABD’de Ponemon Enstitüsü’nün 60 örnek firma üzerinde yaptığı araştırmaya göre, 2013’te siber saldırılar %26’lık bir artışla, ABD’de şirket başına ortalama 11,6 milyon dolarlık bir zarara yol açtı. Ayrıca, ABD’deki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’ne göre siber saldırıların dünya eko-nomisi için doğurduğu zarar en iyi ihtimalle 400 milyar doları aştı. Ulusal güvenlik ve ekonomi açısından büyük öneme sahip kritik altyapılardan enerji sektö-rüne yönelik siber tehditler ise her geçen gün artıyor. Amerikan Endüstriyel Kontrol Sistemleri Siber Acil Müdahale Ekibi’nin (ICS-CERT) yıllık raporuna göre, 2012’de bil-dirilen saldırıların %40’ı enerji sektörünü hedef alırken, 2013 yılında bu oran %56’ya yükseldi.Türkiye açısından da siber saldırıların yarat-tığı tehdit giderek büyüyor. Trend Micro’nun, 2014 yılı ikinci çeyrek araştırma raporu, Türkiye’nin en çok siber saldırıya uğrayan 6. ülke olduğunu ortaya koydu. Arbor Networks’ün açıkladığı veriler ise Türkiye’ye yönelik siber saldırıların küresel ortalamanın üzerinde seyrettiğini gösteriyor. Nitekim 2014’ün ikinci çeyreğinde dünya genelinde siber saldırılarda ortalama %68’lik bir düşüş kaydedilirken, Türkiye’ye yönelik siber saldı-rılar %6 oranında arttı.

SİBER GÜVENLİK ALGISINDA KIRILMA: STUXNET OPERASYONU2010 yılında, İran’daki Buşehr Nükleer Tesisi’nin faaliyetlerini kesintiye uğratan ‘Stuxnet’ virüsü dünya çapındaki ilk siber silah olarak adlandırılmakla beraber dünyada siber savunma algısında büyük bir kırılma yarattı. Son derece zeki bir yazılım ürünü olan Stuxnet, Buşehr tesisinin faaliyetini kontrol eden bilgisayar sistemini etkilemiş ve santrifüjlerin kontrolü için kullanılan yazılı-mı bozmuştu. Saldırı sonucunda, hiçbir nük-leer programın zarar görmediği açıklansa da yaklaşık 800 milyon dolarlık bir hasarın orta-ya çıktığı biliniyor. Stuxnet operasyonu, yol açtığı zarar itibariyle bir siber saldırıdan çok daha fazlasına işaret ediyor. Son derece karmaşık yapıdaki virü-sün, devletler ve istihbarat örgütlerince des-teklendiği, kalabalık ve profesyonel bir gru-bun uzun süren çalışmaları neticesinde orta-ya çıktığı anlaşılıyor. Dahası, virüsün hedefi önceden belirlenmişti. Daha somut ifadesiyle

Along with the cyber arms race among countries which has become signifi-cant, the costs suffered by the private sector because of cyber attacks are

growing apace. According to the survey con-ducted by the Ponemon Institute in the USA on 60 firms, the cyber attacks have caused a huge financial loss around $11.6 million per firm with a 26% increase. Moreover, accord-ing to the Center for Strategic and International Studies of USA, the damage caused on the world economy by cyber attacks has exceeded $400 billion at best. Cyber attacks against the energy market which has great importance in terms of the national security and economy are increasing day by day. According to the annual report of Industrial Control Systems Cyber Emergency Response Team (ICS-CERT), 40% of the attacks reported in the year 2012 have target-ed the energy sector and this rate has increased to 56% in 2013.

01

01İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Buşehr Nükleer Santrali’ni denetlemişti. 01Former President of Iran Mahmoud Ahmedinejad inspected the Busehr Nuclear Power Plant.

www.hazarworld.com

25HAZAR WORLD

virüs doğrudan kritik bir altyapı olan üretim sistemini hedef alırken, sisteme bir kez gir-dikten sonra Siemens PLC sistemini tespit edene kadar kendini açık etmemiş, bu sistemi tespit ettikten sonra programın kontrolünü ele geçirmişti.

SAUDİ ARAMCO VE KHARG’A DÜZENLENEN SİBER SALDIRILARStuxnet operasyonunun yanı sıra, dünya pet-rol arzının %10’unu karşılayan Saudi Aramco petrol şirketinin ve İran petrol ekonomisinin yapı taşlarından kabul edilen Kharg petrol rafinerisinin maruz kaldığı siber saldırılar, petrol ve doğal gaz endüstrisinin siber saldırı-lara karşı ne denli kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor.Petrol üretme kapasitesi ile dünyanın en değerli şirketlerinden biri olan Saudi Aramco’nun 2012 yılında ‘Shamoon’ virüsü ile uğradığı siber saldırı, küresel ekonomide yaratabileceği büyük zarar paralelinde son

The threat caused by cyber attacks is also growing for Turkey day by day. The research report of Trend Micro for the second quarter of 2014 has revealed that Turkey is the sixth most frequently targeted country by cyber attacks. The data presented by Arbor Networks shows that the cyber attacks against Turkey is above the global average. As a matter of fact, while there has been a 68% decrease in cyber attacks worldwide, the cyber attacks against Turkey has increased 6%.

BREAKING POINT IN THE CYBER SECURITY PERCEPTION: OPERATION STUXNETThe Stuxnet virus which has suspended the operations of the Busehr Nuclear Facility in Iran and is designated as the first cyber weapon worldwide was a significant break-ing point in the cyber security perception. As a very smart software, Stuxnet infected the computer system which controlled the opera-tion of the Busehr facility and corrupted the software being used for controlling the cen-trifuges. Even though it was declared that nuclear programs were not damaged, it is known that the damage is around $800 mil-lion. The operation Stuxnet means much more than a cyber-attack due to the damage it caused. It is observed that this very complex virus had been supported by governments and intelligence agencies and it was a work of long term endeavors of a large and profes-sional team. Moreover, the target of the virus was predetermined. The virus directly tar-geted the production system which is a criti-cal infrastructure element; and after infecting the system, it did not reveal itself until it detected the Siemens PLC system and then it seized the control of the program.

THE CYBER ATTACKS AGAINST SAUDI ARAMCO AND KHARGBesides the Operation Stuxnet, the cyber attacks against Saudi Aramco oil company which meets 10% of the world oil supply and by Kharg oil refinery which is considered as one of the fundamental elements of Iranian oil economy reveal how fragile is the oil and natural gas industry against cyber attacks.The cyber-attack through the “Shamoon” virus suffered by Aramco, one of the most important corporations in the world by its oil production capacity, is being perceived as a very critical development in terms of its potential damage in the global economy. It is stated that the oil production is not affected

CYBER ATTACKS HAVE CAUSED APPROXIMATELY $11.6 MILLION FINANCIAL LOSS IN THE USA.

SİBER SALDIRILAR ABD’DE ŞİRKET BAŞINA ORTALAMA 11,6 MİLYON DOLARLIK ZARARA YOL AÇTI.

26 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

SİBER GÜVENLİK / CYBER SECURITY

derece kritik bir gelişme olarak değerlendiri-liyor. Saldırının ardından yapılan açıklama-larda şirketin petrol üretimine bir zarar gel-mediği belirtilmişti. Ancak, petrol üretiminde bir aksama yaşanmasa da, şirket bilgisayarla-rının %75’inin etkilendiği, kritik bilgilere ula-şıldığı ve bilgilerin tahrip edildiği doğrulan-mıştı. Yapılan araştırmalara göre, söz konusu saldı-rının yalnızca bir şirket çalışanının ya da şir-ket içi sisteme ulaşma izni olan bir taşeron firmanın yardımıyla gerçekleştirilebileceği iddia edildi. Yine de Shamoon virüsü Stuxnet gibi doğrudan üretim altyapısını hedef almadı ve SCADA sistemi ile IT sisteminin birbirin-den ayrı olmasının da sonucunda, etkisi daha çok idari bölüm ile kısıtlı kaldı.Günlük 2,2 milyon varillik kapasitesiyle, İran petrol ihracatının tek başına %80’ini üstlen-miş Kharg petrol rafinerisinin 2012 yılında uğradığı saldırı, başarılı olması durumunda bir siber saldırının sonuçlarının ne denli yıkı-cı olabileceğini ortaya koyuyor. Saldırı sonu-cunda, İranlı yetkililer Stuxnet saldırısı ile kazandıkları deneyimlere de paralel olarak, hemen tüm rafinerinin internet ile bağlantısı-nı kesmeyi başarmış ve bir özel ‘siber müda-

by the attack. However, even though there has been no interruption in the oil produc-tion, it has been verified that 75% of the com-puter network of the company was infected; critical information was stolen and corrupt-ed. According to the investigation, it has been claimed that the aforementioned attack could have only been possible with the help of an employee or a contractor firm that had access to the company network. The virus Shamoon still did not directly target the production infrastructure like Stuxnet and its effect was limited to the administrative section because the SCADA system and the IT system are isolated from each other. The 2012 attack against Kharg oil refinery, which meets 80% of the annual oil export of Iran with its 2.2 barrel/day capacity, demon-strates how destructive a cyber-attack could be if it succeeds. Iranian officials were able to sever the internet connection of the whole refinery immediately thanks to the experi-ence they gained with the Stuxnet attack, and formed a special cyber intervention team. Even though it has not yet been put into practice, the ‘national internet’ project which

THE DAMAGE CAUSED BY CYBER ATTACKS IN THE GLOBAL ECONOMY HAS EXCEEDED $400 BILLION AT BEST.

SİBER SALDIRILARIN DÜNYA EKONOMİSİ İÇİN DOĞURDUĞU ZARAR EN İYİ İHTİMALLE 400 MİLYAR DOLARI AŞTI.

www.hazarworld.com

27HAZAR WORLD

hale ekibi’ kurarak olaya müdahale etmişler-di. Ayrıca henüz hayata geçirilmemiş de olsa İran’ın ‘ulusal internet’ projesi de kritik bilgi-leri dış dünyadan koruyabilmek adına, 2005 yılından bu yana İranlı yetkililer tarafından sıkça dile getiriliyor.

KRİTİK ENERJİ ALTYAPILARINDA GÜVENLİK ZAFİYETLERİ VE SCADA SİSTEMLERİAdına çok fazla aşina olmasak da, Endüstriyel Kontrol Sistemleri ya da bir başka deyişle SCADA (Uzaktan Kontrol ve Gözetleme) sistemleri aslında günlük yaşantı-mızı sürdürmemiz için vazgeçilmez olan bir-çok faaliyetin arkasındaki ana aktörlerdir. Elektrik üretiminin gerçekleştirilmesi, doğal gaz ve petrol tesislerinin faaliyetlerini sürdür-mesi, boru hatlarından enerji nakillerinin gerçekleştirilmesi gibi faaliyetler SCADA sis-temleri ile yürütülmektedir. Sistemi her an izleme, zamandan ve işgücün-den tasarruf sağlama, verileri raporlama, sahadaki durumdan anında haber alma ve müdahale edebilme gibi endüstriye hatırı sayılır avantajlar sağlayan SCADA sistemleri, aynı zamanda büyük bir zafiyeti de berabe-rinde getirdi: Siber saldırılara açıklık. Bu zafi-yetin en büyük sebebi, SCADA sistemlerinin internete açık sistemler olmasıydı. 1982 yılında Trans-Sibirya Boru Hattı’nda yaşanan patlama, kritik enerji altyapılarına yönelik ilk siber saldırı olma özelliği taşırken aynı zamanda SCADA sistemlerinin yarattığı zafiyetleri de açık şekilde ortaya koydu. Nitekim Trojen virüsü ile gerçekleştirilmiş saldırı, SCADA sisteminin kontrol ettiği boru hattı basınç ayarlarını bozmuş ve yaklaşık 3

aims to protect the critical information from outside reach has been uttered by Iranian officials since 2005.

SECURITY VULNERABILITIES IN CRITICAL ENERGY INFRASTRUCTURES AND SCADA SYSTEMSEven though we are not very much familiar with its name, Supervisory Control and Data Acquisition Systems, SCADA Systems in short, are the main actors behind many oper-ations that are crucial for our daily lives. Activities such as power generation, sustain-ing the operation of natural gas and oil facili-ties, and energy transportation through pipe-lines are carried out with SCADA systems. The SCADA systems which provide signifi-cant advantages to the sector such as con-stantly monitoring the system, providing time and labor savings, receiving real time information, and being able to intervene to the field also brought a major vulnerability: Vulnerability against cyber attacks. The greatest reason of this weakness is that the SCADA systems are open to the internet. While the explosion in the Trans-Siberia pipeline in 1982 was the first cyber-attack against critical energy infrastructures, it also revealed the vulnerabilities caused by SCADA systems. The attack carried out by a Trojan virus corrupted the pressure settings of the SCADA controlled pipeline and caused an explosion of 3 kilotons of TNT equiva-lence. On the other hand, SCADA systems are known to have complex and technical struc-tures. Thus, sabotaging the system appears

THE STUXNET VIRUS WHICH ATTACKED THE BUSEHR NUCLEAR POWER PLANT CAUSED $800 MILLION FINANCIAL LOSS.

BUŞEHR NÜKLEER SANTRALİ’Nİ VURAN STUXNET VİRÜSÜ 800 MİLYON DOLARLIK HASARA YOL AÇTI.

28 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

SİBER GÜVENLİK / CYBER SECURITY

kiloton TNT’nin yaratacağı hasar ile eşdeğer bir patlamaya yol açmıştı. Öte yandan, SCADA sistemleri yapıları itiba-riyle de karmaşık ve teknik sistemler olarak bilinir. Bu açıdan yazılıma hâkim personelin dışında sistemi sabote etmek zor görünür. Öyleyse, insan hataları bir kenara bırakıldı-ğında, yazılımı iyi bilen SCADA personelin-den, yani ‘insider threat’ dediğimiz içeriden gelebilecek saldırılar bir başka tehdit unsuru-nu ortaya koyar.

TÜRKİYE’DEKİ KRİTİK ENERJİ ALTYAPILARI SİBER SALDIRILARA HAZIR MI?Türkiye’nin son dönemde siber güvenlik alanındaki çalışmalarının hız kazandığı görülüyor. Bu anlamda, 2012 yılında Siber Güvenlik Kurulu’nun oluşturulması önemli bir gelişmedir. Ayrıca, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koordinesinde hazırlanan Siber Güvenlik Stratejisi ve 2013-2014 Eylem Planı, Türkiye’de siber güvenlik anlamında atılacak adımlar için başlıca yol haritası olarak kabul ediliyor.Türkiye herhangi bir siber saldırıya uğradı-ğında Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi koordinasyon mekanizması olarak görev yapar. Bunun yanı sıra, siber saldırı-ların ihbar edilebilmesi için bir merkez de kurulduğu halde Eylül 2014’e kadar gelen siber saldırı ihbar sayısı 23,475’i buldu. Son olarak Siber Olaylara Müdahale Ekipleri’nin (SOME) kurulması atılan en somut adımlardan biri oldu. Bakanlıklar ve kamu kurumları bünyesindeki Kurumsal SOME çalışmaları büyük ölçüde tamamlan-dı, ayrıca kritik altyapı sektörleri için Sektörel SOME’lerin kuruluş çabaları sürü-yor. Türkiye’de enerji sektörü için siber saldırı-lar önemli bir tehdit oluşturuyor. ABD’li güvenlik firması Symantec’in açıklamaları-na göre, birçok Batılı enerji firması ile bera-ber Türk enerji şirketleri de 2011 yılından beri Dragonfly kurtçuğunun saldırısına maruz kalıyor. Geçtiğimiz Kasım ayında ise TEİAŞ’ın uğradığı siber saldırı basında geniş yer tutmuştu. Tüm bu gelişmeler bizleri önemli bir soru ile karşı karşıya getiriyor: Enerji merkezi olma yolundaki Türkiye’de kritik enerji alt-yapıları bir siber saldırıya ne kadar hazır? Bu analizin sistematik bir şekilde yapılabil-mesi için ilgili aktörlerin birtakım sorulara cevap vermesi faydalı bir başlangıç olabilir:• Türkiye’deki kritik enerji altyapılarına yönelik siber saldırılar hangi kaynaklardan gelebilir?

to be very difficult for anyone else than the personnel that is proficient on the software. When we rule out the human error, attacks of the proficient SCADA personnel, insider threat in other words, constitutes as another threat element.

IS TURKEY READY FOR CYBER ATTACKS AGAINST CRITICAL ENERGY INFRASTRUCTURES?It has been observed that the efforts of Turkey in the cyber security field have gained momentum lately. In this sense, the constitution of the Cyber Security Council in 2012 is a significant development. Moreover, the Cyber Security Strategy and 2013-2014 Action Plan which was prepared with the coordination of the Ministry of

www.hazarworld.com

29HAZAR WORLD

• Bu siber saldırılar hangi kurumları ne ölçü-de hedef alabilir? • Bahsedilen siber saldırılar hangi siber silah-lar kullanılarak gerçekleştirilebilir?• Bu siber saldırıların doğuracağı ekonomik, ticari, sosyal zararlar neler olabilir?

KRİTİK ENERJİ ALTYAPILARI İÇİN BİR YOL HARİTASI: ALINAN DERSLER VE EN İYİ UYGULAMALARKritik altyapılar için güvenliğin %100 sağlan-ması mümkün olmasa da, daha önce gerçek-leşmiş siber saldırılardan çıkarılan dersler ve siber güvenlik anlamındaki en iyi uygulama-lar kurumlar için önemli yol haritaları sunu-yor. Bu çerçevede, Türkiye’deki kritik enerji altyapı profesyonelleri için birtakım öneriler getirmek mümkün:

Transportation, Maritime Affairs and Communications is considered as the prima-ry course of action for the steps to be taken in the sense of cyber security in Turkey.National Cyber Incident Response Center (USOM) acts as the coordination mechanism in case Turkey encounters with a cyber-attack. Other than that, a center was estab-lished in order for the cyber attacks to be reported and the reports made were as many as 23.475 until September 2014. The founda-tion of the Cyber Incident Response Team (SOME) was one of the most substantial steps. The institutional SOME efforts within Ministries and public institutions have been mostly completed and the efforts for estab-lishing sectoral SOMEs are in progress. Cyber attacks against the energy sector con-stitute a major threat in Turkey. According to the US security firm Symantec, Turkish energy firms along with many European counterparts are facing attacks by the worm Dragonfly since the year of 2011. The cyber-attack against TEİAŞ had wide media cover-age in last November. All these developments lead us towards an important question: How prepared are the critical energy infrastructures in the prospec-tive energy hub Turkey against a cyber-attack? In order to conduct this analysis in a systematic manner, first of all, relevant actors should answer certain questions:• What would be the sources of cyber attacks against critical energy infrastruc-tures in Turkey?• Which institutions could be targeted and to what degree? • Which cyber weapons could be used in those cyber attacks?• What would be the economic, commercial and social damages of those cyber attacks?

A ROADMAP FOR CRITICAL ENERGY INFRASTRUCTURES: LESSONS TAKEN AND BEST PRACTICESEven though it is impossible to provide 100% security for critical infrastructures, the lessons taken from past cyber attacks and the best practices in the cyber security field provide significant roadmaps for insti-tutions. In this framework, it is possible to offer several suggestions for CIP profession-als in Turkey:• Integrated Security Concept: Cyber securi-ty concepts and policies should be consid-ered within an integrated security system and should be included into institutional security policies. The security of the SCADA

TURKEY IS THE SIXTH MOST FREQUENTLY TARGETED COUNTRY BY CYBER ATTACKS.

TÜRKİYE, DÜNYADA EN ÇOK SİBER SALDIRIYA UĞRAYAN 6. ÜLKE.

30 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

SİBER GÜVENLİK / CYBER SECURITY

• Bütüncül Güvenlik Anlayışı: Siber güvenlik anlayışı ve politikaları, bütüncül bir güvenlik sistemi içinde görülmeli ve şirket güvenlik politikalarına dâhil edilmeli. Çoğu zaman ayrı başlıklar altında incelenen SCADA sistemi güvenliği ve IT güvenliği bütüncül olarak değerlendirilmeli. • Siber Güvenlik Kültürü: Siber saldırılara karşı kurumsal ölçüde farkındalık yaratılma-lı. Şirket içi belirli standartlar yaratılıp, çalı-şanlar için ‘doğru davranış kodları’ oluşturu-labilmeli. Çalışanlar arası bilinçsiz şifre pay-laşımları, kötü amaçlı e-postalar gibi ufak riskler dahi bertaraf edilmeli.• Siber Güvenlik Risk Yönetimi: Öncelikler belirlenmeli, şirket profili gözden geçirilmeli, riskler ve zafiyetler değerlendirilmeli, bir eylem planı ortaya koyulmalı.• İzolasyon: SCADA sistemleri ve kritik veri tabanları diğer ağ bağlantılarından mümkün olduğunca izole edilmeli.• Eğitim: Siber güvenlik sağlanmalı, insan kaynakları yetiştirilmeli ve şirket kendi kay-naklarını geliştirmeli.• Senaryolar ve Tatbikat: Şirketlerin karşı karşıya kalabilecekleri siber saldırılar senar-yolaştırılarak acil durum eylem planları oluş-turmalı ve sonuç yönetimi süreçleri geliştiril-meli. Bu çerçevede bir şirket yöneticisinin, ‘SCADA sisteminin bir gün devre dışı kalma-sı’, ‘kritik verilerin çalınması’ ve ‘düzenli ola-rak alınan hizmetin bir gün alınamaması’ gibi senaryolara karşı eylem planı olmalı. • Bilgi Paylaşımı: Enerji sektörü dâhil olmak üzere kritik altyapıların ‘karşılıklı bağımlılık’ ilişkisi içinde olduğu düşünüldüğünde hem sektör içi hem de sektörler arası düzenli bilgi ve deneyim paylaşımı riskleri önemli ölçüde azaltacaktır.

system and IT security, which are mostly considered separately, should be handled together. • Cyber Security Culture: Awareness should be raised against cyber attacks at the institu-tional level. Certain in-house standards and ‘acceptable code of conduct’ should be creat-ed for the personnel. Even minor risks such as password sharing and malicious e-mails should be eliminated.• Cyber Security Risk Management: Priorities should be set, the company profile should be reviewed, risks and weaknesses should be evaluated, and an action plan should be constituted.• Isolation: SCADA systems and critical databases should be isolated from other net-works as far as possible.• Training: Cyber security should be main-tained, human resources should be devel-oped and the company should develop its own resources.• Scenarios and Drills: Emergency action plans should be constituted through devel-oping scenarios regarding the cyber attacks that companies might face, and result man-agement processes should be developed. In this framework, executives should have action plans against scenarios such as “SCADA system is disabled for one day”, “critical information gets stolen”, “regularly received services become unavailable for one day”. • Information Sharing: When it is considered that the critical infrastructures are interde-pendent including the energy sector, regular intra-sectoral and inter-sectoral information and experience sharing would substantially decrease the risks.

THE NUMBER OF CYBER ATTACKS REPORTED TO THE NATIONAL CYBER INCIDENT RESPONSE CENTER WAS AS HIGH AS 23.475 UNTIL SEPTEMBER 2014.

ULUSAL SİBER OLAYLARA MÜDAHALE MERKEZİ’NE EYLÜL 2014’E KADAR GELEN SİBER SALDIRI İHBAR SAYISI 23,475’İ BULDU.

www.hazarworld.com

31HAZAR WORLD

DR. MADELINE CARR ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE SİBER ÇALIŞMALAR UZMANI, ABERYSTWYTH ÜNİVERSİTESİSENIOR LECTURER IN INTERNATIONAL POLITICS AND THE CYBER DIMENSION, ABERYSTWYTH UNIVERSITY

Kamu sektörü ulusal siber güvenliğin sağlanmasının peşinde, özel sektör ise daha fazla kâr arayışında. Siber güvenlikte kamu-özel sektör ortaklığı önemli. Ancak sorumluluk, yetki ve hesap verebilirliğin net çizgilerle belirlenmiş olması gerekir. Siber güvenlikte kamu-özel sektör ortaklığının uygulanmasında yaşanan temel zorluklardan biri ‘bilgi paylaşımı’. Özel sektör, siber saldırılar konusundaki bilgi paylaşımında isteksiz olabilir. Eğer müşteriler kendi kişisel verilerinin güvende olmadığını hissederlerse verilen hizmete, platforma ya da ürüne olan güvenlerini yitirebilirler. İlginç olarak, bilgi paylaşımında kişisel ilişkilerin önemi özel sektör ile yaptığım görüşmelerde tekrar tekrar karşıma çıkan bir konu. İnsan-lar, sektör dışı ya da içinden iyi kişisel ilişkiler kurdukları meslektaşları ile daha fazla bilgi paylaşma eğilimindeler.

The public sector is trying to ensure national cyber security while the private sector is aiming for higher profits. Public-private partnership is important for cyber security. However, liabili-ties, authorities and accountability must be clearly determined. One of the fundamental diffi-culties in public-private partnership is ‘information sharing’. Private sector may not be willing to share information about cyber attacks. If customers feel unsecure about their personal in-formation, they may lose their trust in that service, platform or product. In my interviews with private sector representatives, it was quite interesting to observe that personal relations are an important factor in information sharing. People tend to share more information with colleagu-es who are closer within or outside the sector.

VYTAUTAS BUTRIMAS LİTVANYA CUMHURİYETİ MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI SİBER GÜVENLİK BAŞDANIŞMANI CHIEF ADVISOR FOR CYBER SECURITY MINISTRY OF NATIONAL DEFENSE, REPUBLIC OF LITHUANIA

Siber güvenlik politikalarının uygulanmasında en önemli zorluklardan biri tehditler konusun-daki bilinçsizlik. Kritik altyapıların siber güvenliğinin sağlanmasında, Bilgi Teknolojileri (IT) egemen düşünce konumunda. Bir kişinin masasındaki IT teknolojisi ile doğal gaz boru hatları, elektrik hatları, ulaştırma ve üretim sistemlerindeki kritik, gerçek zamanlı endüstriyel süreci takip ve kontrol etmekte kullanılan IT teknolojisinin aynı olduğuna yönelik bir varsayım var. Fakat bunlar farklı güvenlik ve mühendislik kriterlerine göre dizayn edilirler. MS-Windows, CISCO ve LINUX diplomalı, otoriter IT siber güvenlik uzmanları ile mühendislik diplomaları bulunan Endüstriyel Kontrol Sistemi (ICS) uzmanları arasında bir köprü kurmak bu çerçeve-de zorlu bir görevdir.

Unawareness about threats is one of the most important difficulties in the implementation of cyber security policies. Information Technologies (IT) is the dominant concept for ensuring the security of critical infrastructure. It is assumed that IT technology used on an employee’s desk is the same as the IT technology used for monitoring and controlling the critical real-time industrial processes in natural gas pipelines, electricity lines, transportation and production systems. However, they are designed according to different security and engineering criteria. Therefore, it is a hard task to build a bridge between authoritarian IT cyber security experts certified for MS-Windows, CISCO and LINUX and the Industrial Control System experts graduated from engineering departments.

• Kamu-Özel Sektör İşbirliği: Kritik altyapıla-rın ulusal güvenlikten ayrı düşünülmemesi siber güvenlik anlamında da kamu-özel sektör işbirliğini gerekli kılmaktadır. • Yerli Teknolojiden Faydalanmak: Siber saldı-rılara karşı risklerin asgari seviyelere çekile-bilmesi için yerli yazılımları kullanmaya çalış-mak ya da yerli yazılımları SCADA sistemleri-ne dâhil etmek önemli bir stratejik politikadır. Yukarıdaki öneriler siber saldırılardan alınan dersler ve dünyadaki en iyi uygulamalar örnek alınarak derlendi. Ancak bunların hayata geçirilmesi için kurumlarda karar alı-cıların siber tehditler konusunda doğru bilgi-lendirilmesi, yeterli bütçenin ayrılması ve en önemlisi yöneticilerin ikna edilmesi ön koşul olarak düşünülmeli.

• Public-Private Sector Collaboration: Integration of critical infrastructures with the national security necessitates public-private sector collaboration also in terms of security. • Using National Technologies: Trying to use national software or integrating national soft-ware into SCADA systems in order to level down the risks of cyber attacks is a strategi-cally important policy. The suggestions above have been compiled through the lessons taken from cyber attacks and the best practices in the world. However, informing the decision makers on cyber threats correctly, allocating necessary budg-ets, and most importantly, persuading the executives should be considered as precondi-tions to implement these suggestions.

HABER ANALİZ / IN DEPTH RAMİL HASANOV / RAMIL HASANOVRÖPORTAJ / INTERVIEW

32 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

TÜRKİYE - RUSYA / TURKEY - RUSSIAHABER ANALİZ / IN DEPTH

www.hazarworld.comwww.hazarworld.com

33HAZAR WORLD

DOÇ. DR. FATİH ÖZBAYHASEN DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANIASSOC. PROF. FATIH OZBAYSENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON FOREIGN POLICY AND SECURITY

PUTİN’İN TÜRKİYE ZİYARETİ VE İKİLİ İLİŞKİLERTürkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde son yıllarda üst düzey ziyaretlerin çokluğu ve siyasi diyaloğun sürekliliği dikkat çekiyor.

PUTIN’S VISIT TO TURKEY AND BILATERAL

RELATIONSFrequent high-level visits and consistent political dialogue

in recent years stand out in the relations between Turkey and Russia.

34 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

TÜRKİYE - RUSYA / TURKEY - RUSSIA

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 10 bakanla birlikte 1 Aralık 2014’te Ankara’ya gerçekleştir-diği resmi ziyaret yine her zamanki

gibi uluslararası kamuoyunun dikkatini üzerine çekti. Putin, Türkiye ile Rusya ara-sında 2010 yılından beri faaliyet gösteren Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplan-tısı için Türkiye’yi ziyaret ediyor olmasına rağmen Ankara’nın isteğiyle en üst düzey devlet ziyareti protokolü ile karşılandı. Her iki ülke tarafından bu ziyarete verilen özel önemin yanı sıra, Putin ve Erdoğan’ın ortak basın toplantısında “Güney Akım” Doğal Gaz Boru Hattı’nın güzergâh değişikliğinin ilan edilmesi bu ziyaretin akıllarda kalan noktası oldu. Ukrayna ile yaşanan kriz ve arkasından Kırım’ın Rusya toprağı haline getirilmesin-den sonra Moskova’ya karşı ABD ve AB tarafından ilan edilen ekonomik yaptırımlar, petrol fiyatlarındaki ani düşüş ve ulusal para birimi rublenin aşırı değer kaybı ile adeta bunalan Moskova için bu ziyaretin oldukça anlamlı olduğu söylenebilir.

President of the Russian Federation Vladimir Putin’s official visit to Ankara together with 10 ministers on December 1, 2014 drew the atten-

tion of the international community. Although Putin came to Turkey to attend the meeting of the High Level Cooperation Council (ÜDİK) which is active since 2010 between Turkey and Russia, he was greet-ed with the highest level state protocol upon Ankara’s request. Beside the special importance of this visit for both countries, the announcement of route changes of South Stream Natural Gas Pipeline was the most striking moment of this visit.Economic sanctions declared by the US and EU after the crisis with Ukraine and then the annexation of Crimea by Russia, sudden drop in oil prices, and excessive depreciation of the national currency ‘ruble’ point out the significance of this visit for Moscow which feels suffocated. The situation was not much different for Turkey as well. As Ankara could not get the support from its Western allies

THE ANNOUNCEMENT OF ROUTE CHANGE IN SOUTH STREAM NATURAL GAS PIPELINE WAS THE MOST STRIKING MOMENT OF THIS VISIT.

GÜNEY AKIM DOĞAL GAZ BORU HATTI’NIN GÜZERGÂH DEĞİŞİKLİĞİNİN İLAN EDİLMESİ BU ZİYARETİN AKILLARDA KALAN NOKTASI OLDU.

35HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

Türkiye açısından bakıldığında da durum çok farklı değildi. Son birkaç yıldır özellikle bölgesel bazı konularda Batılı müttefiklerin-den istediği desteği alamayan Ankara için de bu ziyaretin önemi oldukça büyüktü. Bu açıdan, Batı’ya karşı adeta gövde gösterisi yapan Putin ve Erdoğan güven tazeledi ve moral buldu. Ziyaretin en önemli ve üzerinde en çok tartı-şılan konusu biraz önce değindiğimiz gibi, Rusya’nın Karadeniz’in altından geçirerek Bulgaristan üzerinden AB’ye ulaştırmak istediği Güney Akım Doğal Gaz Boru Hattı projesinin durdurulduğunun ve güzergâhının Türkiye üzerine kaydırıldığı-nın ilan edilmesi oldu. Transit ülke konu-mundaki Ukrayna ile daha önce yaşadığı problemlerden dolayı Rusya bu projenin gerçekleşmesine büyük önem veriyordu. Projenin gerçekleşmesi için yaklaşık 5 mil-yar dolarlık bir harcama da yapılmış durumdaydı. Ancak, Güney Akım projesi AB’nin enerji güvenliği anlamında attığı adımlardan olan Üçüncü Enerji Paketi’ne takıldı. AB, Üçüncü Enerji Paketi ile temel olarak doğal gaz şirketlerinin hem üretici hem de dağıtıcı olmasını engelleyerek tüke-tici haklarının güçlendirilmesini amaçlıyor. Buna uymak istemeyen ve bu engeli aşmak isteyen Moskova ise Bulgaristan ve Macaristan gibi ülkelerle karşılıklı anlaşma-lar imzalama yoluna gitti. Enerji güvenliği konusunda taviz vermeyen Brüksel’in

particularly in some regional issues in the last few years, this visit had a critical importance. In this regard, Putin and Erdoğan made an appearance against the West, restored trust and cheered up.The most important and debated topic of the visit was the declaration about the cancellation of South Stream Natural Gas Pipeline, which was planned to deliver Russian gas to EU through the Black Sea and Bulgaria. As declared, the route of the project was changed because of the prob-lems encountered with Ukraine as a tran-sit country, and thus Russia attached great importance to the realization of this project. About $5 billion was already spent to realize the project. However, the South Stream project was detained by the Third Energy Package which is among the steps taken in terms of the EU’s energy security. EU mainly aims to strengthen the rights of consumers with the Third Energy Package that prevents natural gas companies to be both manufacturer and distributor. Moscow is unwilling to com-ply with the Package and wants to over-come this obstacle by signing bilateral agreements with Bulgaria, Hungary, etc. Brussels determined attitude without compromising on energy security was the most important factor on Moscow’s deci-sion to change the route of South Stream to Turkey.

01Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Anıtkabir’i ziyaret etti.01Russian President Vladimir Putin visited Anıtkabir.

01

36 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

TÜRKİYE - RUSYA / TURKEY - RUSSIA

kararlı tutumu, Moskova’nın Güney Akım’ı Türkiye üzerine kaydırmasında en büyük etken oldu.Bu kararın açıklanmasıyla hem Rusya hem Türkiye kamuoyunda hararetli tartışmalar yaşandı. Büyük çoğunluk, alınan kararın öncelikle Türkiye-Rusya arasındaki ilişkile-rin geldiği seviyeyi göstermesi açısından olumlu olduğunu, Türkiye’nin doğal gaz boru hatlarının dağıtıldığı önemli bir mer-kez haline geleceğini ve enerji ihtiyacı gittik-çe artan Türkiye’nin güvenilir bir kaynaktan buna kolayca erişebileceğini belirtti. Buna karşılık bazı çevreler bu adımın Türkiye’nin Rusya doğal gazına hâlihazırda yüzde 59 düzeyinde olan bağımlılığını daha da artıra-cağını, Türkiye’nin merkez değil sadece transit ülke düzeyine gelme ihtimali olduğu-nu ve henüz ortada hukuki ve teknik anlam-da bu yönde bir adım atılmadığından olum-lu değerlendirme için erken olduğunu ve TANAP projesini de düşünerek değerlen-dirme yapılması gerektiği düşüncesini belit-tiler.Güney Akım projesinin nasıl ve hangi şart-larda Türkiye üzerinden AB pazarına ulaştı-rılacağı konusu üzerinde daha çok konuşu-lacak gibi görünüyor. Fakat hiç şüphesiz bu konunun gündeme gelmesi bile Türkiye-Rusya ilişkilerine yeni bir motivasyon getir-di. Türkiye Rusya’dan sadece petrol ve doğal gaz gibi hidrokarbon kaynakları almıyor; ilk nükleer enerji santralinin kurulması anlaş-masını da Rusya ile yaptı. Bu yönden, ziya-retin ana konularından birinin enerji olması şaşılacak bir durum değildi. Şaşırtıcı olan böyle önemli bir konunun beklenmedik bir zamanda ve beklenmedik bir şekilde yapıl-ması oldu. Erdoğan ve Putin sadece enerji konusunu konuşmadılar. İki ülke arasında-ki ekonomik ilişkiler de görüşmelerin ana maddelerinden birisiydi. Özellikle Türkiye’nin Rusya’ya karşı ilan edilen yaptı-rımlara katılmaması, Moskova cephesinden oldukça olumlu karşılandı. 2013 yılı itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 33 milyar dolar civarındaydı. Her iki ülke de birkaç yıl önce aralarındaki ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkartma hedefini önlerine koydular. Ziyarette bu hedef yine gündeme geldi ve iki ülke bu konudaki kararlılıklarını tekrarladı. 100 milyar dolar hedefi, Euro bölgesi ekonomik krizi ile Rusya’nın Ukrayna krizi sonrası içine düş-tüğü durumdan dolayı büyük ihtimalle kısa vadede gerçekleşemeyecek ama ekonomik ilişkilere ivme kazandırdığı konusunda şüphe yok. Batı’nın Rusya’ya karşı ilan ettiği

Following the declaration, hot debates began in Russia and Turkey. Firstly, the majority said that the decision is positive as it indicates the level of the relations between Turkey and Russia, and Turkey is an important hub for the distribution of natural gas, and Turkey will have the opportunity to easily meet its increasing energy demand from a reliable source. In contrast, some said that this step will fur-ther increase the dependence of Turkey to Russian gas which is already 59 percent, and it is likely that Turkey will not become a hub but only a transit country, yet it is too early to consider it positive because there is not a single step taken in this direction in the legal and technical sense. They underline that TANAP pro-ject must be included in these assess-ments.It seems that there will be more discus-sion about how and under which circum-stances the South Stream project will reach the EU market through Turkey. But

02

02Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.02President of Russia Vladimir Putin and President of the Republic of Turkey Recep Tayyip Erdoğan.

37HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

yaptırımlar sonrasında Moskova’nın da yap-tırım ilan eden ülkelere karşı başlattığı seb-ze-meyve ve gıda ürünleri ambargosu, Türkiye’deki üreticileri heyecanlandırmaya yetmişti. Rusya pazarında oluşan boşluğu doldurma niyetinde olan Türk üreticiler hemen çalışmalara başladı. Ancak, burada da bazı sorunların olduğu ortaya çıktı. 2014 yılı içerisinde Türkiye’den Rusya’ya ihraca-tın yüzde 13 azalmış olması dikkat çekti. Hala çözülememiş bazı yapısal sorunların olduğu aşikâr. İki ülke arasındaki ilişkilerin önemli kalem-lerinden birisi de turizm. Geçen yıl 4,3 mil-yon Rusya vatandaşı Türkiye’de tatil yapma-yı tercih etmişti. Rusya’da yaşanan devalü-asyon ve buna bağlı ekonomik sıkıntılardan dolayı 2015 yaz sezonu için aynı şeyleri söy-lemek zor. Ukrayna krizi sonrasında Moskova’nın doğuya doğru yönelimi bütün dünyanın dikkatini üzerine çekiyor. Çin, Hindistan, Pakistan ve İran ile yakın zamanda gerçek-leşen görüşmeler bunun ispatı durumunda. Batı’dan tepki çeken Moskova, doğuda eski

there is no doubt that even putting the subject on the agenda became a motiva-tion in Turkey-Russia relations. Turkey buys hydrocarbon resources such as oil and natural gas from Russia, and it also made its first nuclear power plant con-struction agreement with Russia. In this scope, the most surprising point is the making of such an important declaration in an unexpected time and manner. Erdoğan and Putin did not only talk about energy, they also discussed the economic relations between the two countries. In particular, Turkey’s refraining from the sanctions against Russia was welcomed warmly by Moscow.The trade volume between Turkey and Russia was approximately $33 billion in 2013. Both countries aimed to reach $100 billion a few years ago. This target was brought forward again during the visit and the two countries reaffirmed their commitment in this regard. The $100 bil-lion target seems unlikely to reach in the short term due to Russia’s current situa-tion after the crisis with Ukraine and the Euro zone economic crisis. But undoubt-edly it accelerated the economic relations. Fruit-vegetables and food embargo declared by Moscow against the West as a counter-attack was enough to excite pro-ducers in Turkey. Turkish producers immediately began working to fill the gap in the Russian market. However, some problems were discovered. It is important to note that Turkey’s exports to Russia decreased by 13 percent in 2014. It is evi-dent that there are some structural prob-lems still unresolved. One of the major item in the relations between the two countries is tourism. Last year, 4.3 million Russian citizens pre-ferred Turkey as a holiday destination. It is difficult to expect a similar trend for the 2015 summer season because of the deval-uation in Russia and related economic dif-ficulties.After the Ukraine crisis, Moscow’s ten-dency to the East attracts the attention of the whole world. Negotiations with coun-tries such as China, India, Pakistan and Iran prove that. Facing the reactions of the West, Moscow wants to freshen up its relations with old acquaintances in the East and build new multi-dimensional relations with new ones. When we con-sider the relations developed after 1992 and especially the events occurred after

PUTIN AND ERDOĞAN MADE AN APPEARANCE AGAINST THE WEST, RESTORED TRUST AND CHEERED UP.

BATI’YA KARŞI ADETA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPAN PUTİN VE ERDOĞAN GÜVEN TAZELEDİ VE MORAL BULDU.

38 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

TÜRKİYE - RUSYA / TURKEY - RUSSIA

tanıdıklarıyla ilişkileri tazelemek, yenileriy-le ise çok yönlü ilişkiler kurmak istiyor. 1992 sonrası gelişen ilişkilere ve özellikle 2000 sonrası yaşananlara bakıldığında, Türkiye’yi Rusya’nın eski tanıdıklarından sayabiliriz. Bu yüzden, Putin’in ziyaretinde enerji ve ekonomi başlıklarının yanı sıra siyaset başlığı altında neler konuşulduğu da dikkatle takip edildi. Herkes özellikle Suriye konusunda iki ülke arasındaki ilişkilerde bir yakınlaşma olacak mı sorusunun cevabı-nı aramaktaydı.Ekonomi ve enerji gibi alanlarda çok yakın ve verimli ilişkiler geliştiren iki ülkenin bunu siyaset alanında sergileyemediğini söyleyebiliriz. Eğer iki ülke arasında bölge-sel bazı konularda ciddi anlaşmazlıklar olmasaydı, 1990’ların rekabet ortamına kıyasla günümüzde üst düzey diyalogla sür-dürülen ikili siyasi ilişkiler aslında “çok başarılı” bile sayılabilirdi. Ancak, iki ülke ekonomi alanında ulaştığı seviyeyi siyasi ilişkilere bir türlü yansıtamadı. Suriye, Mısır, Dağlık Karabağ, Kırım, Kıbrıs, füze kalkanı, radar istasyonu gibi önemli konu-larda farklı kulvarlarda koşmaya devam etti. Üst düzey siyasi diyalog bu ve benzer sorun-ların çözümü konusunda ortak irade koya-bilme seviyesine ulaştırılamadı. Putin’in Türkiye’ye yaptığı ziyarette de gözlenen her iki ülkenin bu konularda pozisyonunda bir değişiklik olmamasıydı. İki ülke, birlikte problem çözme aşamasına bir türlü ulaşa-madı. Fakat bu ziyaret, Rusya ve Türkiye’nin bu türden anlaşmazlık noktala-rına rağmen beraber çalışabilme olgunluğu-na eriştiğini göstermesi bakımından öne çıktı diyebiliriz.

2000, we can say that Turkey is among Russia’s old acquaintances. Therefore, the discussion topics under the energy, economy and politics headlines were carefully followed during Putin’s visit. Everyone was especially trying to answer whether there will be rapproche-ment between the two countries about the Syria issue.We can say that two countries develop productive and close relations in areas such as economy and energy, but they fail to do the same in politics. If there were not serious disagreements about some regional issues between the two countries, bilateral political relations which are sustained with high-level dia-logue would have been considered “very successful” when compared to the com-petition environment in 1990s. However, two countries failed to reflect in political relations the level reached in the eco-nomic field. They continued to run in different lanes on important issues such as Syria, Egypt, Nagorno-Karabakh, Crimea, Cyprus, missile shield, and radar station. High-level political dia-logue failed to reach common will to solve such problems. During Putin’s visit to Turkey, it is observed that both countries did not change their position on these issues. The two countries are not able to attain the common problem-solving level. But we can say that this visit is highly important as it indicates that Russia and Turkey are now able to work together despite such disagree-ments.

03Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda mevkidaşı Erdoğan ile buluştu.03Russian President Putin met with his counterpart Erdoğan in the Presidential Palace.

03

39HAZAR WORLD

www.hazarworld.com

40

KAZAKİSTAN / KAZAKHSTANBLOG / BLOG

OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 2640

After gaining independence 23 years ago, Kazakhstan has become one of the most dynamically growing

countries in the world.

23 yıl önce bağımsızlığını kazanan Kazakistan, günümüzde dünyanın en dinamik gelişen ülkelerinden biri haline geldi.

KAZAKİSTAN VE TÜRKİYE: ÖRNEK GÖSTERİLECEK STRATEJİK İŞBİRLİĞİ

CANSEYIT TÜYMEBAYEV KAZAKISTAN CUMHURIYETI ANKARA BÜYÜKELÇISIAMBASSADOR OF THE REPUBLIC OF KAZAKHSTAN IN ANKARA

KAZAKHSTAN AND TURKEY: EXEMPLARY STRATEGIC

COOPERATION

www.hazarworld.com

41HAZAR WORLD

Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in önderliğinde sosyoekono-mik modernizasyon ve siyasi demokra-tikleşmede geniş çaplı reformlar gerçek-

leştirildi. Siyaset, ekonomi ve sanayi alanların-da da büyük başarılara ulaşıldı. Ülkede demokrasi prensiplerine, hukuka ve insan haklarına dayanan yeni politik sistem kurul-du. Kazakistan Cumhuriyeti’nin uzun vadeli gelişim stratejileri oluşturuldu. Kurucu Devlet Başkanımız Nursultan Nazarbayev, 1992 yılında Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulu’nda, tüm dünya devlet-lerine seslenerek, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı’nın (AİGK/CICA) kurulması gerekliliğini dile getirmişti. Alınan kararla 5 Ekim 1992 tarihinde, merkezi Almatı’da olmak üzere AİGK kuruldu.Bağımsızlıktan sonraki 23 yıl içerisinde Kazakistan büyük hedefler belirledi. Ülkemiz, halkın ve yönetimin uyumu ile belirlemiş oldu-ğu hedeflerine ulaştı ve gelişmesini sürdürü-yor. Bu hedefler uzun vadede “Kazakistan-2050” stratejisinde, kısa vadede ise “Aydınlık Yol-Geleceğe Giden Yol” kalkın-ma programında açıklandı.Kazakistan’ın inisiyatifiyle başlatılan ve düzen-li aralıklarla toplanan Semavi ve Geleneksel Dinler Liderleri Kurultayı, bütün dünyadaki dini merkezlerin yüksek düzeyli katılımlarıyla destekleniyor.Ülkemizin yönetimi, dış politikamızı net bir şekilde dünyaya tanıtmak ve stratejisini belir-lemek için bu yıl “2014-2020 yıllarını kapsayan Kazakistan Dış Politika Konsepti”ni geliştirdi. Konseptte ülkenin hangi ana amaçlar doğrul-tusunda dış politika yürütmeyi hedeflediğine, stratejik önceliklere, ekonomi politiğe ve ulus-lararası ilişkilerdeki ‘insani boyuta’ değinilme-si uygun görüldü. Bağımsızlık yıllarında yabancı yatırımların önü açılarak, ülke ekonomisine 180 milyar dolardan fazla doğrudan yabancı yatırım çekil-di. Kazakistan, dev maden, petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip ve bunu dış politika oluşu-munda çok vektörlülük prensibi çerçevesinde dünyaya pazarlıyor.Dış ve iç politikadaki istikrar, ülke ekonomisi-nin kalkınmasında da önemli bir rol oynuyor. Gayri Safi Milli Hâsılamız 2013 yıl sonu itiba-riyle 120,5 milyar doları buldu. Kazakistan, milli refah düzeyi açısından dünya ülkeleri sıralamasında 26 puan ilerleyerek 45’inci sıra-ya yükseldi. Ülkemizdeki eğitim sistemine de değinecek olursak, UNESCO verilerine göre Kazakistan eğitim alanında 129 ülke arasında 4. sırada yer alıyor. Ayrıca başkent Astana, EXPO-2017

Under the leadership of the President of Kazakhstan Nursultan Nazarbayev, wide-scale reforms have been made in terms of socio-economic modernization

and political democratization. Great success has been achieved in politics, economy and industry. A new political system was founded within the country based on democracy prin-ciples, law and human rights. Long term development strategies were developed. Our Founding President Nursultan Nazarbayev addressed to all world countries in the United Nations General Assembly in 1992 and uttered the necessity of establishing the Conference on Interaction and Confidence-Building Measures in Asia (CICA). Upon the decision, CICA was estab-lished on October 5, 1992 in Almaty.Kazakhstan has determined greater targets within 23 years after the independence. Our country has reached its targets with the har-mony of the people and the government and still continues its improvement. These targets have been explained in the “Kazakhstan-2050” strategy for the long term and in “The Bright Path-Path to the Future” development pro-gram for the short term.The Council for the Leaders of Abrahamic and Traditional Religions, which was established with the initiative of Kazakhstan and which regularly convenes, is supported with the highest level of participation from all the reli-gious centers of the world.Our government has developed the “Kazakhstan Foreign Policy Concept for the period between 2014 and 2020” in order to introduce our foreign policy to the world, and to determine our strategy. It is seen fit to men-tion which main targets the country will fol-low to execute its foreign policy, its strategic priorities, economy politics and the ‘human aspect’ in international relations. In the years of independence, foreign invest-ments were encouraged and more than $180 billion foreign direct investment was attracted to the country. Kazakhstan has huge metal, oil and natural gas resources and markets them globally on the multi-dimensional basis in its foreign policy setting.Stability in foreign and internal policy plays a crucial role in the development of our country. Our GDP reached $120.5 billion as of the end of 2013. Kazakhstan has reached to number 45 in the world rank in terms of national pros-perity by moving 26 ranks upwards. Regarding the education system within our country, Kazakhstan is ranked as the fourth country out of 129 countries as per UNESCO

IN THE YEARS OF INDEPENDENCE, FOREIGN INVESTMENTS WERE ENCOURAGED AND MORE THAN $180 BILLION FOREIGN DIRECT INVESTMENT WAS ATTRACTED TO THE COUNTRY.

BAĞIMSIZLIK YILLARINDA YABANCI YATIRIMLARIN ÖNÜ AÇILARAK, ÜLKE EKONOMİSİNE 180 MİLYAR DOLARDAN FAZLA DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM ÇEKİLDİ.

KAZAKİSTAN / KAZAKHSTAN

42 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

Dünya Fuarı’nın ev sahipliğini başarıyla yürütmek için çalışmalarını çoktan başlattı.İkili ilişkilerimize baktığımızda, bağımsızlığı-mızı kazandığımız yıllardan bu yana, Türkiye hep yanımızda yer aldı. O dönemlerde sağlam temeller üzerine kurulan diplomatik ilişkileri-miz, bu yıl 22’nci yıl dönümünü idrak ediyor. Türkiye ve Kazakistan arasında Stratejik Ortaklık Antlaşması’nın imzalanması da tarihi bir olaydır. Bunu, bütün Türk devletleri için karşılıklı yarar temelinde işbirliğine yönelik önemli bir örnek olarak tanımlamak müm-kündür. Sadece 2014 yılı içinde Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev Türkiye’ye iki kez çalışma ziyareti gerçekleştir-di. Haziran ayında Türk Konseyi Zirvesi’ne katılmak için Bodrum’a ve Ağustos ayında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı devir-teslim törenine katılmak için Ankara’ya geldi. Bu da Kazakistan’ın Türkiye’ye verdiği önemin en açık göstergesidir.2012 yılının Ekim ayında, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in Türkiye’ye resmi ziyareti esnasında, tarihimizde ilk defa Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin toplantısı Ankara’da yapıldı. Kazakistan ile Türkiye arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi Stratejik Planlama Grubu’nun 2. top-lantısı 29 Aralık 2014 yılında Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı E. İdrissov’un ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla Ankara’da gerçek-leşti. Türkiye devlet yöneticileri, Türk devletle-rinin birliğini sağlama yolunda sarf ettiği yoğun çalışmaları takdir ederek, Nursultan Nazarbayev’i “Türk Dünyasının Lideri” unva-nına layık buluyor. Bunun bir nişanesi olarak, kurucu Devlet Başkanımız Nursultan Nazarbayev adına Ankara’da bir heykel dikil-di. Bu, Kazak halkının seçkin lideri, kurucu Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’e Türk halkının göstermiş olduğu saygının en somut göstergesidir. Kazak halkı ve yönetiminin Türk halkına bir jesti olarak, Astana’nın mer-kezi yerinde, Türkiye’nin kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye dışındaki en büyük tam boy anıtı dikilmişti.Türkiye ile Kazakistan; önemli küre-sel ve bölgesel sorunlarla ilgili hedefleri ortak, uluslararası kurumlar bünyesinde yaklaşımla-rı aynı, ikili siyasi ve ekonomik ilişkileri hızla gelişmekte olan ve Avrasya Bölgesi’nde örnek işbirliği sergileyen kardeş devletlerdir.Kazakistan ve Türkiye artık sadece dost ve kardeş ülkeler değil, stratejik ortak olan dev-letlerdir. Dolayısıyla, duygusal yaklaşımlarda kalmadan, ortak somut projeler üretmeye ve bunları hayata geçirmeye devam etmeliyiz.

data. Also our capital city Astana has started the preparations to host EXPO-2017 World Exhibition.When we look at our bilateral relations, Turkey has always supported us since inde-pendence. Our diplomatic relations which was established on solid ground is going through its 22nd year. Conclusion of Strategic Partnership Agreement between Turkey and Kazakhstan is a historic event. We say that the agreement sets a good example for all Turkic countries on the mutual benefit basis. Kazakhstan President Nursultan Nazarbayev paid two visits to Turkey only in 2014. In June, he came to Bodrum to participate the Turkic Council Summit and in August to Ankara in order to attend the handover ceremony of the Presidency of the Republic of Turkey. This is the most obvious indication of the importance attached to Turkey by Kazakhstan.In October 2012, during the official visit of the President of Kazakhstan Nursultan Nazarbayev to Turkey, the High Level Strategic Cooperation Council meeting was held for the first time in Ankara. The second meeting of Kazakhstan-Turkey High Level Strategic Council Strategic Planning Group was held in Ankara on December 29, 2014 with the participation of Kazakh Minister of Foreign Affairs E. İdrissov and Turkish Minister of Foreign Affairs Mevlüt Çavuşoğlu. Appreciating his efforts to integrate Turkic countries, Turkish statesmen regard Nursultan Nazarbayev as the “Leader of the Turkic World”. As an indication of this, a stat-ue was erected in Ankara on behalf of our President Nursultan Nazarbayev. This is the most obvious indicator of their respect for Kazakh people’s elite leader, founding President Nursultan Nazarbayev. As a gift from Kazakh people and government to Turkey, Kazakhstan erected a statue of the founding leader of Turkey, President Mustafa Kemal Atatürk at the heart of Astana, which is the largest sized statue of Atatürk out of Turkey. Turkey and Kazakhstan are two brotherly countries which have common tar-gets in important global and regional issues, have the same approach within international institutions, developing their political and eco-nomic relations rapidly and displaying exem-plary cooperation in the Eurasia region.Kazakhstan and Turkey are not only brotherly countries, but they also share strategic part-nership. Therefore without sticking to emo-tional approaches, we need to develop and realize concrete projects.

CONCLUSION OF STRATEGIC PARTNERSHIP AGREEMENT BETWEEN TURKEY AND KAZAKHSTAN IS A HISTORIC EVENT.

TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN ARASINDA STRATEJİK ORTAKLIK ANTLAŞMASI’NIN İMZALANMASI TARİHİ BİR OLAYDIR.

www.hazarworld.com

43HAZAR WORLD

44

ZÜLEYHA BAYHANOVA- ABDUHOSHIM İSMAILOV LIFESTYLE / LIFESTYLE

OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

www.hazarworld.com

45HAZAR WORLD

Tarihi, kültürü ve nüfusuyla Orta Asya’nın en köklü ülkesi konumundaki Özbekistan’dan iki değerli halk sanatçısı bu ay Hazar World’e konuk oldu. 2003 yılında Özbekistan Halk Sanatçısı unvanı alan Züleyha Bayhanova ve dünyanın 76 ülkesini gezen müzisyen Abduhoshim İsmailov ile müziğe olan tutkularını, yeni projelerini ve Türkiye-Özbekistan arasındaki kültürel ilişkileri konuştuk.

This month, Hazar World welcomed two precious folk singers from Uzbekistan which has the deepest roots in Central

Asia with its history, culture and population. We talked about their music

and projects as well as the cultural relations between Turkey and Uzbekistan

with Zulayho Boyhonova, who received the title of the Folk Singer of Uzbekistan in 2003, and Abduhoshim Ismailov, who

visited 76 countries in the world.

“EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZ MÜZİĞİMİZ”“OUR MUSIC IS OUR WEALTH”

MERVE DAMCI - RUFAT AGHAYEV

46 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

ZÜLEYHA BAYHANOVA- ABDUHOSHIM İSMAILOV

Sizleri sahnede izlemek çok büyük bir zevk. Müzikle olan ilişkiniz ne zaman başladı? Okuyucularımız için sizleri biraz daha yakından

tanıyalım mı?Züleyha Bayhanova: Özbekistan’ın Namangan ilinde doğdum. Çocukluk döne-minde sanatı hep sevdim ve liseden mezun olduktan sonra Mannon Uygur’un adını taşıyan Taşkent Tiyatro ve Sanat Enstitüsü’nün Müzik Drama Fakültesi’ni kazandım. 1986 yılında mezun olduktan sonra, Mukimi adlı Özbek Müzikal Dram Tiyatrosu’nda çalışmaya başladım. Tiyatro oyunlarında hem solist hem de vokalist ola-rak rol aldım. ABD, Fransa, Belçika, İspanya, Endonezya, Malezya, Hindistan ve Suudi Arabistan gibi dünyanın birçok ülke-sinde konser verdim. Bebeklik dönemimde annem bana ninni söylerken, ben de o ninni melodisini tekrar ediyor ve anneme eşlik ediyormuşum. Sıradan bir ailede doğdum ama babam sanatı çok severdi. Bu yüzden benim seçimime itiraz etmedi. Çocukluğumda Habiba Okhunova gibi sanatçıları dinlemeyi çok seviyordum ve büyüdükçe kendimi müzik dünyasının için-de buldum. Şu an başka bir meslek düşüne-miyorum.Abduhoshim İsmailov: 1952 yılında Fergana vilayetinin Guva bölgesinde doğ-dum. Müzikle çocuk yaşlarımda tanıştım ve bana müziği sevdiren dedem oldu. Dedem

I t is a great pleasure to watch your performance. When did your inter-est in music start? Can you give us information about yourself?

Zulayho Boyhonova: I was born in Namangan, Uzbekistan. I always loved art when I was a child, and after the high school I got accepted into Tashkent Theater and Art Institute Mannon Uyghur Theater of Music Drama. After I graduated from high school in 1986, I started to work in the Uzbek Theater of Musical Drama named after Muqimiy. I took part in theater plays both as a soloist and vocalist. I had concerts in many countries in the world such as the USA, France, Belgium, Spain, Indonesia, Malaysia, India and Saudi Arabia. When I was a baby, I used to repeat the melody and sing along my mother while she was singing lullabies to me. I was born in an ordinary family, but my father was an art-lover. Therefore, he did not object to my choice. I loved artists such as Habiba Okhunova in my childhood, and I found myself soaked up in music as I grew older. I cannot imagine another profes-sion for me. Abduhoshim İsmailov: I was born in the Guva district of Ferghana in 1952. I first met music in my childhood, and my grandfather made me love music. My grandfather died at the age of 103. He

01Özbekistan Devlet Sanatçısı Abduhoshim İsmailov.01Uzbekistan National Artist Abduhosim İsmailov.

01

www.hazarworld.com

47HAZAR WORLD

could play all musical instruments. I heard someone playing violin when I was picking cotton in the field at the age of 9. I could play the windwood back then, but I felt hypnotized when I first heard the sound of violin. I immediately stopped picking cotton (laughs). I actually cried from my heart for the first time. The sound was so far away from the field. I walked towards the sound and found out that it was my grandfather playing the violin. One night, I went to his house and took the violin. 3 days later, he came to our house and said to my mother, “I think there is a thief in the neighborhood that stole my violin. I will pray for him to be a great musician.” Up to the present, I have been to 76 countries to give concerts. At the same time, I give lectures in a con-servatory. My life, wealth and pastime is violin.

Can you tell us your favorite singers and songs from the Uzbek and world music? Z.B.: I admire world-famous Uzbek art-ists and their songs. Among them, Munojot Yulchieva, Habiba Ohunova, Kamoliddin Rahimov, Orifxon Hotamov, Komiljon Otanıyozov, Jurahon Sultonov ve Mamurjon Uzoqov are my favorite art-ists. My musical aptitude developed with their songs. When I was in France, I

02Özbekistan Devlet Sanatçısı Züleyha Bayhanova.02Uzbekistan National Artist Zulayho Boyhonova.

103 yıl yaşadı. Kendisi tüm müzik aletlerini çalabiliyordu. Ben 9 yaşındayken tarlada pamuk topladığımız bir sırada kulağıma keman sesi gelmeye başladı. O yaşlarda saz çalabiliyordum ama kemanın sesini ilk duy-duğumda hipnotize oldum. Pamuk toplama-yı bıraktım (gülüyor). İşte o zaman ilk kez içten bir şekilde ağladım. Kemanın sesi çok uzaktan geliyordu. Sese doğru gittim ve keman çalanın dedem olduğunu gördüm. Sonra bir gece dedemlere gidip kemanını aldım. 3 gün sonra dedem bize geldiğinde anneme, “Kızım galiba bizim mahallede bir hırsız var, benim kemanımı çalmış. Ben de onun büyük bir müzisyen olması için dua edeceğim” dedi. Şimdiye kadar dünyanın 76 ülkesinde bulundum ve bu ülkelerde konser verme şansım oldu. Aynı zamanda da kon-servatuvarda eğitim vermekteyim. Benim hayatım, zenginliğim, hobim müzik ve kemandır. Özbek ve dünya müziğinden dinlemeyi en çok sevdiğiniz sanatçılar veya şarkı-lar hangisi? Z.B.: Dünyaca ünlü Özbek sanatçıları ve onların söylediği şarkıları çok seviyorum. Bunlardan, Munojat Yulçieva, Habiba Okhunova, Kamoliddin Rahimov, Orifhon Hotamov, Komiljon Otanıyozov, Jurahon Sultonov ve Mamurjon Uzokov’un isimlerini sayabilirim. Müzik kulağım onların şarkıla-rını dinleyerek gelişti. Fransa’dayken bana

02

48 OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

ZÜLEYHA BAYHANOVA- ABDUHOSHIM İSMAILOV

Edith Piaf albümü hediye ettiler, albümden bir şarkı seçmemi ve bir sonraki konserimde söylememi istediler. Ben ‘Badam Badam’ şarkısını seçtim. Performansım Fransız din-leyicileri çok mutlu etti. Aynı olay İspanya’da ‘Un Amor’ şarkısı ile gerçekleşti. Ama benim kalbim ‘Özbek’ ve ben Özbek şarkıları söylemeyi seviyorum. A.İ.: Rus müzisyen, kemancı, şef ve müzik öğretmeni olan Vladimir Teodorovich Spivakov’u dinlemeyi çok seviyorum. Vanessa Mae’yi de severek dinlerim. Hatta kendisiyle beraber bir konser verdik. Aklıma gelmeyen birçok müzisyenle konser verdim. (gülüyor) Mesela Japonya’ya beni 6 yıl üst üste davet ettiler ve sonunda gitme imkanım oldu. Japonya’da sadece simli çalgı-ların olduğu meşhur bir grup var. O grupla beraber konser verdik. Konser esnasında çok enteresan bir olay yaşandı. Onlar kendi kültürlerine has bir müziği çaldıktan sonra ben peşinden aynısını tekrar çaldım fakat onlar benim çaldığım bir müziği tekrar ede-mediler. Dinlemeyi sevdiğim en favori isim ise Mozart. Çok büyük ve şahane bir müzis-yen. Çaykovski mesela. Eşi benzeri olmayan bir müzisyen.

Aynı sahneyi paylaşma fırsatı bulduğu-nuz başka müzisyenler oldu mu? Z.B.: Bana birçok sanatçıdan şarkı söyleme teklifi geldi. Ama kabul etmedim. Sadece bir kere ‘Eldido’ isimli genç bir grupla kendi ‘Hay-hay’ şarkımı seslendirdim.

Özbekistan’da müzisyen olmak nasıl bir duygu? A.İ.: Özbekistan’da müzisyen ve şarkıcılar için, özetle sanat için tüm şartlar sağlanıyor. Sanatla uğraşan ve yetenekli kişilere devlet her türlü imkanı sağlıyor. Müzisyen olmak isteyen fakat maddi durumu müsait olma-yan bir öğrenci konservatuardan hiçbir harç ödemeden eğitim alabiliyor.

Türkiye’ye gelme fırsatınız olmuş muydu?Z.B.: Türkiye’ye toplam yedi kez geldim. İlk defa 1990 yılında Türk tarafının daveti ile gelmiştim ve Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konsere katılmıştım.

Türkiye ve Özbekistan arasındaki sosyal ve kültürel ilişkilere dair neler söylemek istersiniz?A.İ.: Türk sanatını ve kültürünü çok seviyo-rum. Çünkü Türk müziği bir harmandır. Dünya müziğinden harmanlanmış ve kendi

received an Edith Piaf album as a gift; they wanted me to pick a song from the album to sing at the concert. I chose ‘Badam Badam’. French audience loved my performance at the stage. The same thing happened in Spain with the song ‘Un Amor’. But my heart is ‘Uzbek’ and I love singing Uzbek songs. A.İ.: I love listening to Russian musician, violinist, conductor and music teacher Vladimir Teodorovich Spivakov. I also like Vanessa Mae. We even had the chance to give a concert together. I gave concerts with many other musicians that I cannot remember (laughs). For example, I was invited to Japan for 6 times, then I found a chance to go there. In Japan,

MY GRANDFATHER DIED AT THE AGE OF 103 AND HE COULD PLAY ALL MUSICAL INSTRUMENTS.

DEDEM 103 YIL YAŞADI VE KENDİSİ TÜM MÜZİK ALETLERİNİ ÇALABİLİYORDU.

www.hazarworld.com

49HAZAR WORLD

there is a famous band that plays only string instruments. We gave a concert together with that band. Something inter-esting happened during the concert. They played a piece from their own culture, and then I repeated it. But when I played something from my culture, they could not play it back. My favorite artist is Mozart. He is a great musician. And I also love Tchaikovsky. He is an unprece-dented musician.

Are there other musicians that shared the same stage with you? Z.B.: Several artists offered me to sing together but I did not accept their offer. For once, I sang my song ‘Hay-hay’ with a young group called ‘Eldido’.

How it feels to be a musician in Uzbekistan? A.İ.: Uzbekistan satisfies all conditions necessary for musicians and singers, actually for art in general. The govern-ment provides several opportunities to prospective artists and skilled people. A student who wants to be a musician but cannot afford to receive education can go to the conservatory for free.

Have you ever been to Turkey?Z.B.: I have visited Turkey for seven times until today. I first came in 1990 upon the invitation of Turkey and I took part at the concert held in Atatürk Cultural Center.

What would you like to say about the social and cultural relations between Turkey and Uzbekistan?A.İ.: I love Turkish art and culture because Turkish music is a blend. It is a blend of the world music with its genuine music. Music and culture has a Turkish identity as well. When a Turkish music is heard, everybody knows the origin of it. As we share the same roots, our music and culture taste is similar to each other, and even the same. For example, I can easily play a Turkish song for you (laughs). Z.B.: You have probably observed the hospitality of our people. You will see the elegance of our people in cities, villages. When you get to know to our people, you will see how sincere and hospitable they are. You will want to stay in our country for long.

müziği ile karışarak bugünkü haline gelmiş-tir. Müzik ve kültürün de Türk kimliği var. Bir Türk müziği seslendirildiğinde herkes onun hangi ülkeye ait olduğunu bilir. Bizler de Türk olduğumuzdan, aynı kökten geldiği-mizden müzik ve kültür anlayışımız birbiri-ne çok yakın, hatta neredeyse aynı diyebili-rim. Sizin için kolaylıkla bir Türk şarkısı çalabilirim mesela (gülüyor). Z.B.: Muhtemelen sizler de ülkemizin insanlarının misafirperverliğini hissettiniz. Bizim şehirlerimize, köylerimize gittiğinizde insanımızın güzelliklerini göreceksiniz. İnsanımızı tanıdığınız zaman, onların ne kadar samimi ve misafirperver olduklarını göreceksiniz. Siz de bizim ülkemizden git-mek istemeyeceksiniz.

I TOOK PART IN THEATER PLAYS BOTH AS A SOLOIST AND VOCALIST.

TİYATRO OYUNLARINDA HEM SOLİST HEM DE VOKALİST OLARAK ROL ALDIM.

50

KÜLTÜR&SANAT / CULTURE&ART

OCAK 2015 SAYI 26 - JANUARY 2015 ISSUE 26

SINIRINRÜYASIOyuncular: Mustafa Tivem, Çınar Altuntaş, Elif Kabacıoğlu, Özlem Yamaner Demirci

İbrahim bir ilkokulda tarih öğretmeni olarak görev yaparken bir yandan da ülkenin çeşitli yerlerinde Türkiye lehine konferanslar vermektedir. Önce karısı tarafından terk edilir. Çok sevdiği kızı elinden alınmaya çalışılır. Ve nihayet işinden atılması gündeme gelir. İbrahim artık tek başına kalmıştır. Ve hayatını tekrar geri kazanması için çok çalışması gerekecektir.

DREAM OF THE BORDERCast: Mustafa Tivem, Çınar Altuntaş, Elif Kabacıoğlu, Özlem Yamaner Demirci

İbrahim works as a history teacher in a primary school, and at the same time he gives lectures on behalf of Turkey throughout the country. The dark days began when his wife leaves him. Then his beloved daughter is taken away. Finally, he gets fired from his job. İbrahim is now all alone and he has to work hard to win his life back.

FİLM / FILMYÖNETMEN: YÜKSEL ALAGÖZ DIRECTOR: YÜKSEL ALAGÖZ

SERGİ / EXHIBITION

POLONYA SANATINDA ORYANTALİZM 17. yüzyıldan 19. yüzyılın başlarına kadar devam eden bir dönemi kapsayan sergideki eserler ara-sında Jan Christian Kamsetzer’in Türkiye seya-hatinden desenlerin yanı sıra, murko ve Brandt gibi sanatçıların oryantalist görünümleri de bulunuyor. Eserlerin çoğu Osmanlı dünyasını konu alırken küçük bir bölümü Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya değiniyor.

ORIENTALISM INPOLISH ART Offering a great chance to observe the world Comprising the period from the 17th century to 19th century, the exhibition consists of art pieces of Jan Christian Kamsetzer from his travels to Turkey along with the orientalist art works of murko and Brandt. Most of the art pieces focus on the Ottoman world while some of them touches upon the Middle East and North Africa regions.

TARİH: 18 OCAK 2015’E KADAR YER: PERA MÜZESİ DATE: UNTIL 18 JANUARY 2015 VENUE: PERA MUSEUM

www.hazarworld.com

51HAZAR WORLD

ANADOLU ATEŞİ Kaynağını Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan Anadolu Ateşi, hemen hemen her yöreden derlen-miş 3000 halk dansı figürü ve halk müziğini içinde barındıran özgün bir proje-dir. Mustafa Erdoğan imza-sını taşıyan Anadolu Ateşi, Anadolu’nun binlerce yıllık kültür ve tarih mozaiğinin barışla harmanlanan ateşini tüm dünyaya tanıtmayı hedefliyor.

FIRE OF ANATOLIA Fire of Anatolia is a unique project with its 3000 folk dance figures and folk music which are compiled from thousands of years of Anatolia’s mythological and cultural history. Bearing the signature of Mustafa Erdoğan, Fire of Anatolia aims to introduce to the world the thousands of years of Anatolia’s culture and history mosaic blended with peace.

DANS / DANCETARİH: 16 OCAK 2015 YER: KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR SANAT MERKEZİ DATE: 16 JANUARY 2015 VENUE: KAYSERİ METROPOLITAN MUNICIPALITY ARTS AND CULTURAL CENTER

ÜÇÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİ Uzun yıllardır hem çevre dostu hem de daha adil ve sürdürülebilir ekonomik modeller üzerine çalışan Jeremy Rifkin, Üçüncü Sanayi Devrimi’nde geride bıraktığımız dönemdeki yanlışları orta-ya koyuyor, gelecek için önemli ipuçları ve öneriler sunuyor. Üçüncü Sanayi Devrimi gerçeğinin bilindik ekonomi teorisini epey değiştireceğini, kapitaliz-mi adeta baştan tanımlayacağını öngö-ren Rifkin daha yeşil bir geleceğin imkânlarını ortaya koyuyor.

THIRD INDUSTRIAL REVOLUTION Jeremy Rifkin, working on environmental friendly, fair and sustainable economic models for long years, puts forward the mistakes we left behind in the Third Industrial Revolution and provides important hints and recommendations for the future. Rifkin suggests that the Third Industry Revolution will change the well-known economy theory and re-define capitalism, and he also presents opportunities for a greener future.

KİTAP / BOOKYAZAR: JEREMY RIFKIN AUTHOR: JEREMY RIFKIN

NO LAND No Land, yersiz yurtsuzlu-ğun milyonlarca insan için bir kader haline geldiği coğrafyamızda, sanat cep-hesinden ‘ülkesiz’ bir yak-laşım sunmaya devam edi-yor. “Üzüme Bax” adlı şar-kısıyla adından söz ettirme-ye başlayan; ardından SofarSounds, MasterPeace festivallerinde ve Salon İKSV’deki sahne perfor-manslarıyla göz dolduran No Land grubu 8 Ocak’ta sahne alacak.

NO LAND In our geography where statelessness has become the destiny for millions of people, No Land continues to present a “stateless” approach to art. The band started to be heard with their song “Üzüme Bax” and then their performance in SofarSounds and MasterPeace festivals as well as in Salon IKSV caught the eye. No Land will be on stage on January 8.

MÜZİK / MUSICTARİH: 8 OCAK 2015 YER: BRONX Pİ SAHNE DATE: 8 JANUARY 2015 VENUE: BRONX PI STAGE

ROTA / ROUTE STABESI PUBLIS IS? NOS SUL / UASTABESI PUBLIS IS? NOS SUL

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

www.hazarworld.com

53HAZAR WORLD

ХАЛДУН ЯВАШКаспийский

Стратегический Институт Генеральный Секретарь

Энергетика является краеугольным камнем любого государства и влияет на всю экономику в целом. Такие энергетические инфраструктуры, как источ-ники энергии, линии транспортировки и энергостан-ции представляют собой наиболее критические объ-екты развитых или развивающихся стран. Естественно, что слабые точки в энергетическом секторе играют первоочередное значение для поли-тиков, которые прорабатывают их с особой тща-тельностью.На сегодняшний день в повестке многих стран поя-вилось понятие «критическая инфраструктура», так как терроризм, саботаж, природные или людские бедствия всячески угрожают безопасности. Понятие безопасности снова активно обсуждается, на нацио-нальном уровне создаются организации по защите критических инфраструктур и осуществляется соот-ветствующая политика. В этой связи, с целью просветить наших читателей по данному вопросу, темой номера мы выбрали без-опасность критической инфраструктуры. Кроме того, в брошюре, распространяемой вместе с нашим журналом, мы разместили обширный обзор мнений профессионалов в сфере энергетики.21 декабря в Узбекистане прошли парламентские выборы, на которых мы присутствовали лично. Мы прочувствовали атмосферу выборов вместе с узбек-ским народом. В выпуске во всех аспектах тщатель-но освещаются прошедшие в демократичном и про-зрачном ключе выборы. Специалист Каспийского Стратегического Института Доц.Др. Фатих Озбай дал анализ официального визита в Турцию россий-ского президента Владимира Путина и отношений между двумя странами. Посол Казахстана в Анкаре господин Жансеит Туймебаев в своей статье дал оценку стратегическому сотрудничеству Казахстана и Турции, коснувшись также тем стратегии развития Казахстана.

До встречи в февральском номере...

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

54 ЯНВАРЬ 2015 ВЫПУСК 26

КАЗАХСТАН ОТМЕТИЛ ГОДОВЩИНУ НЕЗАВИСИМОСТИ23-я годовщина Независимости Республики Казахстан торжественно отмечена на дипломатическом приеме, устроенном в отеле Shangri-La Bosphorus.

миллиардов долларов, сказал, что проект железнодорожной линии Казахстан-Иран-Турция позволит Казахстану достичь миро-вых морей. Генеральный консул Республики Казахстан в Стамбуле Еркебулан Сапиев сказал, что отношения между двумя странами развиваются и рас-ширяются во всех областях.

В приёме приняли участие: командую-щий Первой армии Салих Зеки Чолак, Начальник военной академии генерал - лейтенант Абдулла Реджеп,

вице-губернатор Стамбула Азиз Мерджан, бизнесмены, представители печати и чиновники. Казахская музыкальная группа “Аюми” красивыми песнями и мелодиями придала особый колорит вечеру. Посол Казахстана в Анкаре Жансеит Туймебаев, отметив, что, после подписания соглашения о стратегическом сотрудничестве между Турцией и Казахстаном, объем торговли между двумя странами возрастет до 15

ЮЖНЫЙ ГАЗОВЫЙ КОРИДОР ОБСУЖДАЛСЯ В БЕЛЬГИИ На повестке дня Европейского союза - вопросы климата и энергетическая политика до 2030 года. Искендеров, вице-президент ГНКАР Эльшад Насиров, экс-перты по вопросам энергетики и дипломаты. Выступивший на мероприятии Винсенти сказал, что проект Южного Газового Коридора является отличным примером для гло-бального управления энергией. Насиров в своей речи под-черкнул важность Южного Газового Коридора, с точки зрения развития отношений ЕС и Азербайджана от страте-гического партнерства к экономическому сотрудничеству. Малосси, сказав о стремлении образовать энергетическое объединение в пределах ЕС, подчеркнул, что для формиро-вания этого объединения необходимы: диалог с граждана-ми и обсуждение этого вопроса вместе с соседними страна-ми.

Под эгидой Италии, председательствующей в Совете Европейского союза, в Брюсселе, 9 декабря состо-ялось мероприятие на тему: “Южный Газовый Коридор и Европейская Энергетическая безопас-

ность”. В мероприятии приняли участие: президент комитета по экономике и социальной политике Европарламента Анри Малосси, министр энергетики Греции Яннис Маниатис, министр энергетики Кипра Йоргос Лаккотрипис, заместитель министра экономиче-ского развития Италии Клаудио де Винсенти, вице-пре-зидент Еврокомиссии Марош Шефчович, посол Азербайджана в Бельгии и Люксембурге, глава предста-вительства республики при Евросоюзе Фуад

www.hazarworld.com

55HAZAR WORLD

Президент Турции Реджеп Тайип Эрдоган, Министр энергетики и при-родных ресурсов Танер Йылдыз и заместитель Генерального директора

TPAO Бесим Шишман приняли участие в Международном симпозиуме по нефтяной и газовой стратегии и приеме в честь 60-летия со дня образования ТРАО, состоявшихся в Культурном центре Ататюрка. Президент Эрдоган, отметив, что за последние 12 лет величина сектора достигла значения около 30 млрд. долларов, сказал, что нефтепровод Ирак-Турция и нефтепровод Баку-Тбилиси-Джейхан позволили доставлять иракскую и азербайджанскую нефть через территорию Турции на мировые рынки. Эрдоган, отметив, что TPAO, заключив партнерство с между-народными компаниями, ускорила темпы

буровых работ в Средиземном и в Черном морях и что в январе начнется бурение новых скважин в западной части Черного моря, в связи с чем может возникнуть необ-ходимость в строительстве новой отечествен-ной буровой платформы. Министр энергети-ки и природных ресурсов Турции Танер Йылдыз отметил, что валовой внутренний продукт за 12 лет вырос в три раза, а мощ-ность энергетического сектора увеличилась в два раза. В заключение приема заместитель генерального директора TPAO Бесим Шишман подарил Танеру Йылдызу картину, нарисованную сырой нефтью.

TPAO ИСПОЛНИЛОСЬ 60 ЛЕТ В честь 60-летия образования Акционерного Общества “Туркие петроллери” (TPAO) 10 декабря в Анкаре состоялся прием.

11-АЯ ГОДОВЩИНА СО ДНЯ СМЕРТИ ГЕЙДАРА АЛИЕВА 11-ая годовщина со дня смерти Президента Азербайджана Гейда-ра Алиева отмечена церемонией почтения памяти, состоявшейся в Стамбуле.

Церемония почтения памяти была органи-зована муниципалитетом Сарыер и Генеральным консульством Азербайджана в Стамбуле. На церемо-

нии, состоявшейся в парке, носящим имя Гейдара Алиева, приняли участие: генеральный консул Азербайджана в Стамбуле Хасан Султаноглу Зейналов, генеральный директор SOCAR Turkey Кенан Явуз, мэр Сарыера Шюкрю Генч, заместитель мэра Мустафа Ток, азербайджанские офицеры, обучающиеся в

Военной академии, депутаты и студенты. К бюсту Гейдара Алиева были возложены букеты гвоздик, и после минуты молчания были испол-нены гимны двух стран. На церемонии почтения памяти третьего Президента Азербайджана и основателя государства Алиева, выступил с речью генеральный консул Азербайджана в Стамбуле Хасан Зейналов. Генеральный консул Зейналов в своем выступлении сказал, что заслуги Алиева в развитии отношений между Азербайджаном и Турцией неоценимы.

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

56 ЯНВАРЬ 2015 ВЫПУСК 26

21 декабря в Узбекистане состоялись парламент-ские выборы. В выборах, на которых присутство-вали международные наблюдатели, в том числе и от Турции, победила Либерально-Демократическая Партия (ЛДП). Из 135-ти избирательных округов в 113-ти округах избиратели проголосовали за 47 кан-дидатов в депутаты от ЛДП, которая получила право выдвинуть кандидатуру премьер-министра.

В Узбекистане, стране с самой высокой плотностью населения в Центральной Азии, в прошлом месяце состоялись выборы. Голосование за кандидатов

в Законодательную палату Олий Мажлиса и местные Кенгаши народных депутатов началось в 06.00 утра и завершилось в 20.00 вечера. В выборах приняли участие 4 партии. Основанная в 1995 году и имеющая в своем составе более 102 тысяч членов Социал-демократическая партия “Адолат” выста-вила 132 кандидата, имеющая в своем составе более 185 тысяч членов Демократическая партия Узбекистана “Миллий тикланиш” - 134 кандидата, соз-данная в 1991 году, самая старая и имею-щая в своем составе наибольшее число чле-нов Народно-демократическая партия – 134 кандидата и победившая на прошлых выборах Либерально-демократическая пар-тия – 135 кандидатов. В выборах приняло участие 89 процентов избирателей. По дан-ным Центральной избирательной комиссии Либерально-демократическая партия завое-вала 47 мест, “Миллий тикланиш” - 28, Народно-Демократическая Партия – 21 и “Адолат” – 17. В 22 избирательных окру-гах, в которых ни один из кандидатов не получил более 50-ти процентов голосов, будет проведен второй тур.

Женщины в парламентеВ Узбекистане женщины играют активную роль в политической жизни страны. По

законодательству Республики Узбекистан не менее 30-ти процентов кандидатов в депутаты в Олий мажлис и местные Кенгаши должны составлять женщины. Из 150-ти членов парламента нынешнего созы-ва 33 депутата (22%) - женщины. На этих выборах, в соответствии со статьей 22 закона о выборах, из 535-ти зарегистриро-ванных кандидатов женщины составили 31,8 процента.

Международные наблюдателиЗа выборами следили почти 300 наблюда-телей из более, чем 40 стран. Среди них наблюдатели из Бюро по демократическим институтам и правам ОБСЕ , из СНГ, из ШОС и из других международных органи-заций. Кроме того, 340 местных и ино-странных журналистов проводили монито-ринг выборов. Наблюдателями из Турции были: Генеральный секретарь HASEN Хальдун Йаваш, Проф. Др. Мехмет Сейфеттин Эрол из кафедры международ-ных отношений факультета экономики и административных наук Университета Гази, президент Фонда “Группа Мармара” Др Аккан Сувер, бывший депутат и гене-ральный финансовой секретарь Фонда “Группа Мармара” Шамиль Айрым. Благодаря недавним изменениям в законе о выборах, политическая партия, получившая наибольшее число голосов на выборах в Олий мажлис, получила право выдвинуть кандидатуру премьер-министра для утверж-дения президентом. Предыдущие парла-ментские выборы в Узбекистане были про-ведены 27 декабря 2009 года.

ПОБЕДИТЕЛИ ВЫБОРОВ: ЛИБЕРАЛ-ДЕМОКРАТЫ

МЕРВЕ ДАМДЖЫ – РУФАТ АГАЕВ

www.hazarworld.com

57HAZAR WORLD

Сланцевая революция в США бесспорно является одной из самых важных революций на энергетическом рынке, произо-шедшей в последнее время. Она, несомненно, стала неожиданно-стью и для американских поли-тиков.

Используемые методы добычи сланцево-го газа были разработаны в США ещё до 2009 года. Первые продуктивные скважины сланцевого газа были откры-

ты в Нью-Йорке в 1821 году. В начале 1990-х годов начато одновременное применение тех-нологии горизонтального бурения и методов дробления. Эти разработки привлекли внима-ние в секторе нефтяной и газовой промыш-ленности США. Технологические инновации, выполненные на основе разработок в место-рождениях Барнетт и Баккен, в значительной степени увеличили технико-экономические возможности разведки и производительности добычи сланцевого газа.С началом опробования компаниями с 1990-х годов горизонтального бурения и методов гидравлического разрыва пласта в сланцевых месторождениях, отрасль вышла на первый план, и увеличились инвестиции в развитие методов добычи ресурсов. Первая искра рево-люционных перемен в добыче сланцевого газа в США превратилась в пламя из-за потребно-сти в энергоносителях и вызванных конку-ренцией инноваций. Все это в целом, а также финансовое стиму-лирование добычи сланцевого газа и финан-сирование государством научно-исследова-тельских и опытно-конструкторских работ в области технологии добычи сланцевого газа, оказало поддержку сланцевой революции в США. Сланцевая революция в США сыграла важную роль в восстановлении американской экономики после кризиса 2008-го года.Снижение стоимости газа, с увеличением его

поставок, стало важным источником эконо-мии для американских семей. Низкие цены на газ, по сравнению с ценами на газ в Европе и Азии, позволили потребителям в США сэко-номить около 300 млрд. долларов в год.Сегодня обсуждается, будет ли экспорт США СПГ существенно влиять на ситуацию на рынках Европы или Азиатско-Тихоокеанского региона? Если принять во внимание существующие проекты термина-лов СПГ и их мощность то, очевидно, что экспорт СПГ из США не начнется ранее конца 2015-го года. Объём экспорта на пер-вом этапе оценивается в размере около 20 млрд. куб. Но, по разным причинам, кажется, что экспорт США СПГ не достигнет уровня, который изменит баланс на этих рынках.Вторым значимым моментом, который может помешать экспорту США в больших объемах сжижженного природного газа на европейские и азиатские рынки, является рост использования трубопроводов в продаже природного газа. Последние события показы-вают, что торговля с использованием трубо-проводов может играть ещё большую роль как в Европе, так и в Азии. Разработанные при лидерстве Азербайджана и Турции проек-ты TANAP и TAP делают осязаемой идею Южного Газового Коридора, находящейся на повестке дня Европы с 1990-х годов. С другой стороны, Китай, являющийся крупнейшим потребителем газа в Азии, подписал соглаше-ние с Россией о крупных поставках природно-го газа. Указанные факторы препятствуют экспорту США СПГ в больших количествах.

ДОЦ. ДР. ФАТИХ МАДЖИТ

СЛАНЦЕВАЯ РЕВОЛЮЦИЯ И ПЕРСПЕКТИВЫ СПГ

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

58 ЯНВАРЬ 2015 ВЫПУСК 26

С каждым днем растет гонка кибервоо-ружений, а также - материальные потери частного сектора из-за кибе-ратак. Также растет кибер-угроза

энергетической отрасли, одной из инфра-структур, имеющей большое значение с точки зрения национальной безопасности и экономики.

В Турции также растет угроза, вызванная кибератаками. В отчете исследований Trend Micro за второй квартал 2014-го года показано, что в списке стран, подвергаю-щихся кибератакам, Турция находится на 6-ом месте.

ПРОРЫВ В ВОСПРИЯТИИ КИБЕРБЕЗОПАСНОСТИ: ОПЕРАЦИЯ STUXNETПервое в мире кибероружие - вирус “Stuxnet”, вызвавший в 2010 году перебои в работе устройств атомной промышлен-ности в Иране, произвел крупный прорыв в восприятии киберзащиты во всем мире. Операция Stuxnet, если принять во внима-ние причиненный ущерб, указывает на гораздо большее, чем кибератака. Очевидно, что вирус, имеющий весьма сложную структуру, был разработан в результате многолетней работы большой группы профессионалов при поддержке правительств и спецслужб.

КИБЕР-АТАКИ НА SAUDI ARAMCO И KHARG Кибератаки, которым подверглись нефтя-ная компании Saudi Aramco, обеспечиваю-щая 10% мировых поставок нефти, и НПЗ Kharg, главный объект нефтяной промыш-ленности Ирана, показывают незащищен-ность газовой и нефтяной промышленно-сти от кибератак. Saudi Aramco, являющаяся наиболее значи-мой компанией из-за её мощности по добы-че нефти, в 2012-ом году подверглась

Сегодня, когда невозможно даже представить себе жизнь без Интернета, содержание понятий безопасности и угрозы меняется как в гражданской, так и в военной сферах. На смену войн с использованием танков и винтовок пришли кибератаки. Кибер оружие, приобретаемое за гораздо более низкие цены, по сравнению со стоимостью конвенционального вооружения, наносит существенные материальные потери.

ВОЗРОСШАЯ УГРОЗА ДЛЯ ВАЖНЕЙШИХ ОБЪЕКТОВ ЭНЕРГЕТИЧЕСКОЙ ИНФРАСТРУКТУРЫ: КИБЕРАТАКИ

АЙХАН ГЮДЖЮЙЕНЕР

www.hazarworld.com

59HAZAR WORLD

атаке вируса “Shamoon”. Это, с точки зре-ния ущерба, который могут нанести кибе-ратаки мировой экономике, рассматривает-ся, как крайне опасное развитие событий.Кибератака на НПЗ Kharg в 2012 году, который с мощностью производства в 2,2 млн. баррелей в сутки обеспечивает 80% экспорта нефти Ирана, показывает насколько разрушительными могут быть результаты кибератаки в случае ее успеш-ности.

УЯЗВИМОСТЬ БЕЗОПАСНОСТИ ВАЖНЕЙШИХ ИНФРАСТРУКТУР ЭНЕРГЕТИКИ И СИСТЕМЫ SCADA Незнакомые для нас системы промышлен-него контроля или, другими словами SCADA (Дистанционное управление и наблюдение), на самом деле являются основными элементами технических устройств, которые необходимы в нашей повседневной жизни. Производство элек-троэнергии, функционирование нефтегазо-вых предприятий, транспортировка энерго-носителей по трубопроводам и многое дру-гое осуществляется при помощи систем SCADA.

ЗАЩИЩЕНЫ ЛИ ВАЖНЕЙШИЕ ЭНЕРГЕТИЧЕСКИЕ ИНФРАСТРУКТУРЫ ТУРЦИИ ОТ КИБЕР-АТАК?В последнее время работы в области кибербезопасности в Турции интенсифици-ровались. В этом смысле, создание Совета по кибербезопасности в 2012 году является важным событием. Кроме того, подготов-ленная под эгидой Министерства транспор-та, морских дел и коммуникаций “Стратегия кибербезопасности и план дей-ствий на 2013-2014-ые годы” рассматрива-ется, как главная дорожная карта Турции для мероприятий в сфере кибербезопасно-сти.В связи со всеми этими событиями возни-кает важный вопрос: в какой степени энер-гетическая инфраструктура Турции, стре-мящейся стать энергетическим центром, защищена от кибератак? Заинтересованным лицам для системного анализа этой проблемы следует в первую очередь ответить на следующие вопросы:• Из каких источников могут быть осу-ществлены кибератаки на жизненно важ-ную энергетическую инфраструктуру Турции?• Какие организации могут стать мишенью кибератак и в какой степени?

• С помощью какого кибероружия могут быть произведены указанные киберата-ки?• Какими могут быть экономические, коммерческие и социальные потери от этих кибератак?

ДОРОЖНАЯ КАРТА ДЛЯ ВАЖНЕЙШЕЙ ЭНЕРГЕТИЧЕСКОЙ ИНФРАСТРУКТУРЫ: ИЗВЛЕЧЕННЫЕ УРОКИ И САМЫЕ ЛУЧШИЕ ПРИМЕРЫ ИЗ ПРАКТИЧЕСКОГО ОПЫТАУроки, извлеченные из ранее осущест-вленных кибератак и самые лучшие при-меры из практического опыта в области кибербезопасности, предоставляют важ-ную дорожную карту для учреждений. В этом контексте, специалистам по безо-пасности энергетической инфраструкту-ры в Турции могут быть предложены некоторые из возможных рекомендаций:• Культура кибербезопасности: Внутри компании должны быть разработаны кон-кретные стандарты для “правильных кодов поведения” сотрудников. Должны быть исключены даже такие небольшие риски, которые возникают от неосознан-ного обмена паролями между сотрудни-ками и от чтения злонамеренных элек-тронных писем.• Изоляция: Системы SCADA и критиче-ские базы данных должны быть изолиро-ваны в максимально возможной степени от другого сетевого подключения.• Обучение: Должна быть обеспечена кибербезопасность, подготовлены специ-алисты и компания должна развивать свои собственные ресурсы.• Обмен информацией: Если учесть «вза-имозависимость» важных инфраструк-тур, в том числе в энергетическом секто-ре, то регулярный обмен информацией и опытом как внутри, так и между сектора-ми промышленности значительно умень-шит риск.Приведенные выше рекомендации были составлены на основании уроков, извле-ченных из ранее осуществленных кибера-так и самых лучших примеров из миро-вого практического опыта в области кибербезопасности. Необходимым усло-вием для их осуществления является: правильное информирование ответствен-ных лиц учреждений об угрозе кибера-так, выделение необходимого бюджета и, самое главное, осознание важности вопроса руководителями.

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

60 ЯНВАРЬ 2015 ВЫПУСК 26

Официальный визит Президента России Владимира Путина, в сопро-вождении 10-ти министров в Анкару 1 декабря 2014 года, как

обычно, снова привлек внимание между-народного сообщества. Несмотря на то, что Путин прибыл в Турцию для участия в заседании функционирующего с 2010-го года Совета сотрудничества высшего уровня между Россией и Турцией, он, по инициативе Анкары, был встречен по протоколу государственного визита выс-шего уровня. Запоминающимися моментами этого визита стали: особое внимание, уделен-ное обоими странами этому визиту, а также объявление на совместной пресс-конференции Путина и Эрдогана об изменении маршрута газопровода “Южный поток”. Из-за проблем транзита газа через Украину Россия придавала большое значение реализации этого про-екта. Для реализации этого проекта было потрачено около 5 млрд. долларов из государственной казны. Однако, проект “Южный поток” застопорился из-за шагов, предпринятых ЕС в рамках энер-гетической безопасности – “Третьего энергетического пакета”. После объявления данного решения в СМИ, как в России, так и в Турции, начались оживленные дискуссии. По мнению большинства, принятое решение показывает уровень, которого достигли

отношения между Турцией и Россией. Турция станет важным центром распре-деления газопроводов, и растущие энер-гетические потребности Турции могут быть удовлетворены из надежного источ-ника. В отличие от этого, некоторые круги отметили, что этот шаг приведет к дальнейшему увеличению зависимости Турции от российского природного газа, достигающего в настоящее время 59-ти процентов, что Турция станет не цен-тральной, а только транзитной страной, и пока в правовом и техническом отно-шениях не сделан ни один шаг, рано давать положительные заключения, и что оценка событиям должна быть дана с учетом проекта TANAP.Турция не только получает из России углеводородные ресурсы, такие, как нефть и природный газ, но и заключила с Россией соглашение о строительстве пер-вой атомной электростанции в стране. В связи с этим не было ничего удивитель-ного в том, что энергия явилась одним из основных тем, затронутых во время визи-та. Удивительным было обсуждение такого важного вопроса в неожиданное время и неожиданным образом. Эрдоган и Путин говорили не только об энергии. Одной из основных тем переговоров между двумя странами стали экономиче-ские отношения. В частности, Москва позитивно отнеслась к неучастию Турции в санкциях, объявленных против России.

В отношениях между Турцией и Россией в последние годы обращают на себя внимание частые визиты на высоком уровне и непрерывность политического диалога.

ВИЗИТ ПУТИНА В ТУРЦИЮ И ДВУСТОРОННИЕ ОТНОШЕНИЯ

ФАТИХ ОЗБАЙ

www.hazarworld.com

61HAZAR WORLD

По состоянию на 2013-й год, объем тор-говли между двумя странами составил около 33-х млрд. долларов. Несколько лет назад обе страны договорились уве-личить объем взаимной торговли до 100 млрд. долларов. Во время визита Путина обе страны подтвердили свою решитель-ность для достижении этой цели.В ответ на санкции Запада по отношению к России, Москва объявила эмбарго на импорт продуктов питания, фруктов и овощей из стран, принимающих участие в этих санкциях. Эта мера вызвала ожив-ление среди производителей в Турции. Турецкие производители, для заполнения образовавшейся пустоты на российском рынке, немедленно приступили к дей-ствиям. Однако, вскоре выяснилось, что здесь существуют некоторые проблемы. В 2014-м году экспорт Турции в Россию снизился на 13 процентов. Очевидно, что в этой сфере есть определенные неразре-шенные структурные проблемы. Одним из основных составляющих отно-шений между двумя странами является туризм. В прошлом году 4,3 миллиона граждан России приехали для отдыха в Турцию. В связи с девальвацией рубля и с экономическими трудностями в России, трудно ожидать приезда такого же коли-чества туристов в летнем сезоне 2015-го года. Ориентация Москвы на Восток, после Украинского кризиса, привлекает внима-ние всего мира. Москва недавно провела переговоры с Китаем, Индией, Пакистаном и Ираном. Москва, на дей-

ствия Запада, обновляет отношения со старыми знакомыми на Востоке, а с новыми партнерами хочет построить многосторонние отношения.Турция и Россия, развили очень тесные и плодотворные отношения в таких обла-стях, как экономика и энергетика, чего нельзя сказать относительно политиче-ских отношений. Если бы не серьезные разногласия между двумя странами в некоторых региональных вопросах, по сравнению с противодействием в 1990-х годах, сегодня, двусторонние политиче-ские отношения, поддерживаемые при помощи диалога на высшем уровне, можно было бы даже рассматривать как “очень успешные”. Однако, уровень, достигнутый между двумя странами в области экономики, ни коим образом не отразился на политических отношениях. В таких важных вопросах, как Сирия, Египет, Нагорный Карабах, Крым, Кипр, противоракетный щит и РЛС, каждая страна осталась при своем мнении. Политический диалог на высшем уровне не был поднят до уровня проявления общей политической воли для решения этих и подобных проблем. Во время визита Путина в Турцию также отмече-но, что по этим вопросам обе страны остались при своем мнении. Эти две страны все ещё не смогли достичь уровня совместного решения проблем. Но этот визит продемонстрировал, что Россия и Турция, несмотря на существование такого вида разногласий, достигли уров-ня зрелости, чтобы совместно работать.

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

62 ЯНВАРЬ 2015 ВЫПУСК 26

Казахстан, получивший Независимость 23 года назад, сегодня стал одной из самых динамично развивающихся стран мира.

Под руководством Президента Нурсултана Назарбаева в Казахстане осуществлены крупномасштабные реформы в социально-экономиче-

ской модернизации и политической демо-кратизации, достигнуты большие успехи в сфере политики, экономики и промышлен-ности. В стране создана новая политиче-ская система, основанная на демократиче-ских принципах, законе и правах человека. Разработана долгосрочная стратегия раз-вития Республики Казахстан.Казахстан в течение 23 лет после получе-ния Независимости ставил перед собой серьезные цели. Эти цели были объявлены в программах развития: в долгосрочной перспективе - Стратегия “Казахстан-2050” и в краткосрочной перспективе - “Нұрлы Жол – путь в будущее”. Руководство нашей страны, для представления миру нашей внешней политики и определения стратегии, в этом году разработало “Концепцию внешней политики Казахстана на 2014-2020 годы”. Создание благоприятных условий для ино-странных инвестиций в годы Независимости позволило привлечь в эко-номику страны более 180 млрд. долларов прямых иностранных инвестиций. Валовой национальный продукт в конце 2013 года составил 120,5 млрд. долларов. Казахстан в рейтинге национального благосостояния, улучшив свои позиции на 26 пунктов, занял 45-ое место. Большие успехи достигнуты в системе образования нашей страны: по данным ЮНЕСКО Казахстан в области образова-

ния занимает 4-ое место среди 129-ти стран. В Астане уже давно ведутся подготовитель-ные работы для успешного проведения Всемирной выставки ЭКСПО-2017.Для характеристики уровня наших двусто-ронних отношений достаточно отметить, что со дня обретения Казахстаном Независимости, Турция всегда была рядом с нами. Подписание Соглашения о стратеги-ческом партнерстве между Турцией и Казахстаном является историческим собы-тием. Только в 2014 году президент Казахстана Нурсултан Назарбаев два раза посетил Турцию с рабочим визитом. Это очевидным образом показывает важность Турции для Казахстана.Во время официального визита Президента Республики Казахстан Нурсултана Назарбаева в Турцию в октябре 2012 года в первый раз в нашей истории в Анкаре состоялось заседание Совета стратегическо-го сотрудничества высокого уровня.Турция и Казахстан в важных глобальных и региональных вопросах имеют общие цели, в рамках международных учреждений при-держиваются одинакового подхода, их дву-сторонние политические и экономические отношения быстро развиваются, и они являются братскими государствами, пока-зывающими пример образцового сотрудни-чества в Евразии. Теперь Казахстан и Турция не только дружественные и брат-ские страны, а государства, являющиеся стратегическими партнерами. Следовательно, мы должны продолжать раз-работку конкретных совместных проектов и реализовывать их в жизнь.

КАЗАХСТАН И ТУРЦИЯ: ОБРАЗЦОВЫЙ ПРИМЕР СТРАТЕГИЧЕСКОГО СОТРУДНИЧЕСТВА

ЖАНСЕИТ ТУЙМЕБАЕВ

www.hazarworld.com

63HAZAR WORLD

В этом месяце гостями Hazar World стали два выдающихся народных артиста Узбекистана — страны Средней Азии, которая является средоточием истории и культуры. Мы обсудили музыкальные пристрастия, новые проекты и культурные связи между Турцией и Узбекистаном с Зулейхой Байхановой, получившей в 2003 году звание народной артистки, и объехавшим 76 стран мира музыкантом Абдулхошимом Исмаиловым.

Проследить за Вами на сцене это огромное удовольствие. Когда Вы начали заниматься с музыкой? Мы хотели бы ознокомить наших чита-

телей ближе с Вами.Зулайхо Бойхонова: Я, Бойхонова Зулайхо, родилaс в Наманганской области Узбекистана. Я с детсва любила искусство и после окончания средней школы поступи-ла на факультет музыкальной драмы Ташкентского театрально –художественно-го института имени Маннона Уйгура. В 1986 году, окончив институт, поступила на работу в Узбекский театр музыкальной драмы имени Мукими. В театре, как солист – вокалист, сыграла много главных ролей в спектаклях. Мои концерты прошли во мно-гих странах мира: США, Франции, Бельгии, Испании, Индонезии, Малайзии, Индии и Саудовской Аравии. По рассказам моей мамы, в грудном возрасте я повторяла своим голосом мелодию колыбельной песни, кото-рую она пела для меня. Я родилась в обыч-ной семье, но мой отец очень любил искус-ство, поэтому он не возражал моему выбо-ру. Я с детства любила слушать таких исполнителей, как Хабиба Охунова и неза-метно для себя оказалась в мире музыки. Я

не представляю себя другую профессию.Абдухошим Исмоилов: Я родился в мест-ности Гува области Фергана.С раннего дет-ства был знаком с музыкой благодаря свое-му деду.Мой дед жил 103 года и он умел сыграть на всех музыкальных инструмен-тах.Когда мне было 9 лет, мы собирали хлопок на полях.Вдруг я услышал звук скрипки.До этого я умел играть на сазе.Но услышав эти неповторымые звуки, меня как бы гипнозировали. Я перестал собирать хлопок.И впервые я плакал от всей души.Звуки скрипки доходили до меня издалеко.Я шел в сторону этих звуков и увидел своего деда.Однажды ночью пошел втайне к дедушке и взял у него скрипку без разреше-ния.Через 3 дня дедушка пришел к нам и сказал метери: - Дочка, видимо в нашем махалле есть вор и он украл у меня моего скрипку.Я буду молить Аллаха , чтобы этот человек стал великим музыкантом.так, до сегодняшнего дня я побывал в 76 стране мира, и имел шанс выступать в них соб-ственными концертами. Одновременно я занимаюсь преподавательской деятельно-стью.несмотря на моего возраста моя жизнь, богатсво и хобби является музыка и скрипка.

МУЗЫКА — НАШЕ САМОЕ БОЛЬШОЕ БОГАТСТВО

МЕРВЕ ДАМДЖЫ – РУФАТ АГАЕВ

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ

64 ЯНВАРЬ 2015 ВЫПУСК 26

Какие самые любимые композиторы и песни из мировой и узбекской музыки Вы предпочитаете слушать?Зулайхо Бойхонова: Я люблю песни в исполнении известных во всем мире Муножаат Йулчиевой, Хабибы Охуновой, Камолиддина Рахимова, Орифхона Хотамова, Комилжона Отаниёзова, Журахона Султонова, Мамуржона Узокова. Моё музыкальный слух обострился слушая их песни. Когда я была во Франции, мне подарили диск Эдит Пиаф и попросили в следующий приезд исполнить одну из песен. Я выбрала песню «Бадам-бадам», и её исполнение очень обрадовало французских слушателей. Такая же история была и в Испании с песней «Унамор». Но моё сердце «узбекское и я люблю петь узбекские песни. Абдухошим Исмоилов: Очень люблю рус-ского композитора, скрипача , учителя музыки Владимира Теодоровича Спивакова. Люблю и слушаю Ванесса Май.Мы с ней вместе выступали на концерте. Мне прихо-дилось выступать на различных сценах со множеством музыкантами, о которых я даже не мечтал и не думал. Например меня приглашали бесперерывно в течении 6 лет в Японию, я никак не хотел ездить в эту страну.Но в конце-концов уехал.В Японии имеется известная во всем мире музыкаль-ная грппа , состояшееся исключительно из струнных инструментов. Вместе с ними выступал с концертом.Во время выступле-ния случилось невероятное. После исполь-нения собственной японской музыки, я повторил их ; но они после моего исполь-нения не смогли повторить меня.Получилось необыкновенное и весьма при-ятное события. Среди прослушанных мною композиторов Моцарт является фавори-том.Величайшим композитором является Чайковский. Он неповторимый.

Были ли другие композиторы, с которы-ми Вы поделили сцену?Зулайхо Бойхонова: Мне поступало много предложений совместного исполнения песен как от женщин, так и от мужчин. Но я только один раз спела мою песню «Хай-хай» с молодым коллективом «Элдидо».

Как вы себя чувствуете будучи компози-тором в Узбекистане?Абдухошим Исмоилов: Жизнь композито-ров в Уззбекистане прекрасна. Имеется все условия для артистов, музыкантов, и людей искусства .Если у кого- то есть талант и он

занимается с искусством, государство соз-дает для них все условия .Студенты не име-ющиеся материальные возможности и , но получающие образование в консерватории учатся бесплатно.

Вы побывали в Турции до этого?Зулайхо Бойхонова: Я семь раз приезжала в Турцию. В первый раз я приехала по при-глашению турецкой стороны в 1990 году и участвовала в концерте, состоявшимся в Культурном центре Ататюрка.

Еще что можете сказать по вопросам социальных и культурных ценностях между Турцией и Узбекистаном?Абдухошим Исмоилов: Я очень люблю тюркское искусство и культуру. Потому что туркская музыка это смесь . В корне этой сеси лежить как мировая , так и соб-ственная, национальная музыка. Имеется « тюркская личность», тюркская собствен-ность в этой музыке. При испольнении какой либо музыки , каждый человек в мире понимает принадлежность этой музыки к тюркам. Естественно, мы также воспринирмаем эту музыку как собствен-ную, потому что наши народы имеют еди-ные корни, значит наша культура, в том числе и музыка очень близка, даже не отличестся.Например я могу сыграть Вам любую тюркскую музыку.( смеется).Зулайхо Бойхонова: Вы, наверное, и сами ощутили гостеприимство нашей страны. Я нигде в мире не видела такой гостеприим-ной страны, как наша. Вы приезжайте в наши города и села и посмотрите, какие они красивые. Когда Вы поближе узнаете наших людей, то увидите, насколько они дружелюбные, искренние и гостеприимные. Вы не захотите уезжать из нашей страны.