Güneybatı Anadolu Geç Kalkolitik Çağ Çanak Çömleği

18
GÜNEYBATI ANADOLU GEÇ KALKOLİTİK ÇAĞ ÇANAK-ÇÖMLEKÇİLİĞİ Melek DELİ Tuğba KORKMAZ

Transcript of Güneybatı Anadolu Geç Kalkolitik Çağ Çanak Çömleği

GÜNEYBATI ANADOLU GEÇ KALKOLİTİK ÇAĞ ÇANAK-ÇÖMLEKÇİLİĞİ

Melek DELİ Tuğba KORKMAZ

1)BEYCESULTAN2)APHRODİSİAS3)ÇİNE-TEPECİK HÖYÜĞÜ4)MİLET5)HACILAR6)KURUÇAY7)SELÇİKLER8)KARAİN9)BAĞBAŞI10)bademağacı

1) BEYCESULTANDenizli ilinin kuzeydoğusunda, Civril ilcesinin 5 km. guneybatısında ve YukarıMenderes Havzası’nın kuzeybatısında bulunan Beycesultan hoyuğundeki kazılar, 1954-59 yılları arasında S. Lloyd ve J. Mellaart baskanlığında gerceklestirilmistir. KalkolitikCağ’dan Gec Tunc Cağı sonuna kadar kesintisiz 40 tabakanın saptandığı Beycesultanhoyuğu, hem Buyuk Menderes vadisi hem de tum Guneybatı Anadolu Bolgesi’ninprehistorik donemi icin stratigrafi vermesi acısından onemli bir kazı yeri olmustur.

Geç Kalkolitik Çağ seramiği gri, siyah, kahverengi zeminli ya da bu renkler üzerine beyaz geometrik boyalı, bazıları çizi bezelidir.

4 Yeni çagin bütün özelliklerini taşıyan Beycesultan keramigi hem bu yerlesmedeki

Geç Kalkolitik devrin dort evreye bölünmesini saglamakta, hem de koyu renklibir zemin uzerinde beyaz parallel çizikli geometrik bezemeleri ile bir yandan Manisa-Akhisar yöresi, kuzey-bati Anadolu'nun diger yöreleri, Ege Adalari ve Trakya (hatta Makedonya) ile, diger yandan Mersin (evre Xlla) ve Can Hasan (evre I) ile baglanti kurulmasma yardim etmektedir.

2) APHRODİSİASAphrodisias antik kenti, Aydın ili sınırları icinde, Đzmir’e 230 km. uzaklıkta veBuyuk Menderes Nehri’nin guneyinde uzanan verimli Dandalas (Morsynos/Orsinos)vadisinde yer almaktadır. 1961 yılında K. T. Erim baskanlığında yurutulmeye baslanan ve 1992’den itibaren R. R. Smith tarafından gerceklestirilen kazılar sonucunda, Neolitik Donem’den Bizans Donemi’ne kadar kesintisiz olarak yerlesim gorduğu anlasılmıstır. Çanak Çömlek: Son Kalkolitik'in 1. ve 2.

evrelerinde siyah astarlı açkılı; beyaz boyalı mal grubu basit; kaba; çizgilerden ve şevronlardan oluşan bezemeye sahiptir. Biçimler; açılan ağızlı kaselerdir. Son Kalkolitik 3'de ise beyaz boyalılar sayıca azalır; siyah astarlıların biçimlerinde farklılıklar görülmeye başlar; içe dönük ağızlılar ortaya çıkar. Son Kalkolitik 4'de beyaz boyalılar tümüyle ortadan kalkar; ancak dışa açılan ağızlı kaseler gibi eski biçimlere dönüş söz konusudur

9)BAKLATEPE

Geç Kalkolitik Çağa ait çok sayıda Keramik örneğin ele geçtiği Bakla Tepe'de özellikle yapılar içerisinde ele geçen ufak maşrapa ve testi tipinde "sıvı dökme amaçlı" kapların yoğun olarak ele geçtiği gözlemlenmektedir. Beyaz boyalı çanak ve kase tipi kapların gelişimi takip edilerek Bakla Tepe'nin Geç Kalkolitik çağ seramik kronolojisi hakkında önemli bilgiler elde edilmiştir. Yine bu dönemde Ege bölgesinde geniş bir yayılım alanı bulunan ve "cheesepot" olarak adlandırılan fonksiyonel bir kap tipi de Bakla Tepe'de yoğun olarak karşımıza çıkmaktadır.

İzmir il merkezinin kuşuçumu 30 km güneyinde; 1998 yılında Tahtalı Baraj yüzünden kaldırılan Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen kuzey yanında yer alan kayalık tepedir. 

1996 KAZI SONUÇLARIBakla Tepe Geç Kalkolitik çağ tabakalarında mimariye bağlı değişken bir seramik gelişimi gözlenmektedir.'Genelde orta nitelikli, kalker ve kuvars katkılı siyah renk hamurlu seramik formları gelişimi açık bir şekilde yansıtmaktadır. En erken tabakada içten kalınlaştırılmış ağız kenarlı, keskin omuzlu, kahverengi perdahlı, ağız kenarının iç kısmı geometrikmotiflerle beyaz boya bezeli seramik türü yaygın bir şekilde tespit edilebilmektedir'",Bunu takip eden üçüncü mimari tabakada aynı tür boyalı seramik devam etmektedir. Astar rengi olarak siyah yoğunlaşmaktadır'", İkinci tabakada boyalı seramik ortadan kalkmaktadır. Buna karşın içten kalınlaştırılmış ağız kenarlı, konik gövdeli, siyah astarlı çanaklar çoğalmaktadır. Bu çanakların ağız kenarındaki kalınlık keskinleşmektedir'", Bu keskinlik sayesinde bu tür örnekler birinci tabakaya hakim olan Kumtepe Ib tipindeki "rolled rim" türü çanaklardan ayırt edilebilmektedir. İkinci ve birinci tabakalarda parlak siyah perdah kullanılmıştır.Bakla Tepe Geç Kalkolitik çağ seramiği, Batı Anadolu sahil kesimi ile bütünlük içindedir. Seramik sayesinde Bakla Tepe, Kuzeybatı Anadolu ve Ege adalarına kadar yayılan ve "Kumtepe Kültürü" olarak adlandırılan kültür bölgesi içine girmektedir. Keramik yanında Geç Kalkilotik çağ'ın en önemli buluntu grubunu madenler oluşturmaktadır. Sayıca az olmalarına rağmen iğne, bıçak gibi örneklerin ele geçmesi ve bunlarla birlikte çok sayıda cüruf örneklerinin bulunması konuya önem kazandırmaktadır. Analiz çalışmaları sonuçlanınca bu konuda daha fazla bilgi sahibi olunabilecektir.

1997 KAZI SONUÇLARIGeç Kalkolitik çağ kuzey kazı alanında karşımıza çıkan Geç Kalkolitikçağ mimari tabakaları seramik ve küçük buluntu açısından, 1996 sonuçlarınatam olarak uyum sağlamaktadır.En yeni tabaka olan 1. mimari tabakada KumTepe Ib tipinde gri-siyah hamurlu, siyahastarlı, perdahlı, içten yuvarlak bir şekildekalınlaşurılmış ağız kenarlı çanaklar seramik grubu olarak çoğunluğu teşkileder. 2. mimari tabakada aynı tip çanaklar yoğundur. Yalnız içten yuvarlakbir şekilde kalınlaştırılmış ağız kenarları, 2. tabakada keskin bir hat oluşturmaktadır.Bu tabakada ayrıca Ege'ye yabancı bir idol başı bulunmuştur. Bu idol başıdaha çok Balkan örneklerini anımsatmaktadır(Resim: 10). 3. mimari tabakadaaynı tür çanaklann ağız kenarlarının iç kısmında çizgi halinde beyaz boyabezek mevcuttur. Ilk olarak 1997 yılında açığa çıkartılan 4. mimari tabakada elegeçen in situ kap grubu, bu tabaka seramik geleneği hakkında bilgi sahibi olmamızısağlamıştır (Resim: ll). Bu seramik örnekler arasında bulunan bir askos,Batı Anadolu için yeni bir kap tipidir. Bu tür örnekler daha çok Geç Neolitikçağ'da Batı Ege' de tanmmaktadırw. Bu grup içinde ayrıca "cheese pot" olarakda tanınan kaplara ait parçalar ele geçmiştir. Bilindiği gibi bu kap tipi Kıta YunanistandanBatı Anadolu'ya, hatta Güney Anadolu'ya kadar çok geniş bir yayıIımalanına sahiptir. Kırmızı rengin hakim olduğu diğer örneklerin de önemlibir kısmı, Batı Anadolu için yeni form grupları oluşturur.

3)CİNE-TEPECİK HOYUĞUAydın ilinin 36 km. guneyinde ve Buyuk Menderes Nehri’nin guney kollarındanCine Cayı’nın (Marsyas) uzandığı ovalık alanda yer alan Tepecik Hoyuğu’ndeki kazılar,2004 yılından itibaren S. Gunel baskanlığında gerceklestirilmektedir. KalkolitikDonem’den M.O. 2. binyıla kadar yerlesim gorduğu ve Hellenistik Donem’de demezarlık olarak kullanıldığı anlasılan hoyuk, gunumuzde ne yazık ki yoğun tarımfaaliyetleri nedeniyle oldukca tahrip edilmistir.

Tepecik yerleşmesinin IV.tabakası yani Kalkolitik Çağa tarihlenen yerleşmede keramikBuluntuları işlenmiş kemik aletler, taş aletlerı ve yontma taş endüstrisinden oluşan zenginBir buluntu grubu dikkati çekmektedir.Kemramik buluntuları arasında özellikle perdah bezeliKaplar, bölgenin keramik geleneğine ışık tutmaktadır.Daha çok kase ve çömlek tip kapların Gövdesinde perdah bezeme tekniğinde zikzak ve kafes tarama en popüler motiflerdir.KaplaraUygulanan süsleme , batı Anadolu ve Ege dünyasından tanınan bezeme seramik geleneğiyleBenzerlik gösterir.

2006 yılı kazılarında Güney Kazı Alanı'nda N12 açmasının güney profilinde MÖ 2. bin yılın ikinci yarısına ait olduğu anlaşılan küllü bir tabakanın kesildiği seviyelerden itibaren kırmızı renkte kerpiç toprak ve in situ kap parçalarıyla karşılaşılmıştır. Kerpiç taban ve çevresinde ele geçirilen kap parçaları arasında perdah bezeme teknikli; son derece düzgün çizgiler halinde kafes taramanın uygulandığı örneklerin yanı sıra; birbirine paralel diyagonal çizgiler; kaselerin iç yüzeyinde dikey ya da yatay zikzaklardan oluşan bezeme stili farklı bezeme tekniklerini ve motif zenginliğini bir arada göstermektedir [Günel 2008:77-78]. 2006 yılında batı yamacında, Emporio IX-VIII ve Tigani ile paralellik gösteren başka Kalkolitik Dönem keramikleri bulunmuştur [http://cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk; 16.11.2009, 16:15]. 2007 kazılarında Batı Kazı Alanı'nda üç ayaklı kap parçaları ve genel olarak Geç Kalkolitik Çağ ile İTÇ başlarında görülen ağız kenarı içe eğik çanak parçaları ve üzeri kazıma bezemeli ya da kabartma bezeli kulplara rastlanmıştır

Çanak Çömlek: Depo işlevine sahip olduğu anlaşılan bu yuvarlak planlı yapı ve köşe yapan duvar uzantılarının bulunduğu alanda ele geçen kaplar; Kalkolitik Çağ çanak çömlek gelişiminden tanınan özellikleri vermektedir. Bu parçalar arasında yer alan perdah bezemeli kaselerin; gerek form gerekse de kabın iç kısmında belli aralıklarla paneller oluşturan kafes taramalı süsleme tarzı açısından en yakın paraleli Samos-Tigani'den gelmektedir [cat.une.edu.au/page/cine-tepecik%20hoyuk 3.5.2006; 11:30]. 2005 yılı kazılarında ele geçirilen çanak çömlek buluntuları arasında Orta ve Erken Kalkolitik Çağ'a uzanan bezemeli kap parçaları görülmektedir. Bunlar arasında perdah bezemeye sahip; iç yüzeyi kafes taramalı derin kaseler ve birbirine paralel dikey ya da diyagonal çizgilerin oluşturduğu oluk ve boya bezeli kap parçaları bulunmaktadır. Öte yandan kapların iç ve dış yüzlerine uygulanmış farklı bezeme biçimleri ile oluk bezeme; kazı bezeme ve boya astar gibi farklı süsleme tekniklerinin görüldüğü parçalara da rastlanmıştır. Bu bezeme tipleri arasında kapların iç yüzeyine uygulanmış oluk bezeme ve perdah bezeme yoğun bir grup oluşturmaktadır. Çanak çömlek buluntuları arasında koyu gri çanak çömlek grubuna ait boynuz kulp parçaları da Tigani I sahasından itibaren görülen kulp biçimleridir. Ayrıca benzer kulplara Chios-Ayia Gala'da da Kalkolitik Çağ buluntuları arasında rastlanmaktadır 

4)KADI KALESİAydın iline bağlı Kusadası’nın guneyinde, Davutlar yolu uzerindeki sahilseridinde bir hoyuk uzerinde yer alan Orta Cağ’a ait Kadı Kalesi’ndeki510 kazıcalısmaları, Z. Mercangoz baskanlığında 2001 yılında baslamıstır.

5)MiLETKalkolitik Donem’den gunumuze kadar kesintisiz yerlesim goren antik Miletkentindeki ilk kazılar 1955 yılında C. Weickert tarafından gerceklestirilmis olup sondonem kazıları 1994 yılından itibaren V. von Graeve baskanlığında yurutulmektedir.Hitit yazılı kaynaklarına gore, bir donem Ahhiyawa’nın daha sonra ise Hitit Ulkesi’ninhakimiyeti altında olan Millawanda kenti ile eslestirilmek istenen Milet kentindeyapılan calısmalarla ozellikle Athena tapınağının cevresinde yoğun M.O. 2. binyılyerlesmesinin varlığı ortaya konmustur517

Keramik :6u ydın keramlk buluntuları çok zengin olmakla beraber1979 da bulunanlardan fazla farklı değildir. En çok bulunan kaplar 'Sırasıile tek kulplu bardaklar. tek kulplu maşrapalar ve omurqalı kaba çömleklerdir.Koyu renkli hamurlu,geneNikle kaba yapılmış ve az açkılanmış olanbu keramlk türü içindeçok yüksek kaliteH kahverenkli hamurlu tek kulplubardakiara da rastlanmaktadır. 1980 de GKÇ'ın en eski yapı evresinde7kahverenkli hemurlu ve üzeri çizgi bezekli bir kap ele geçmiştir. Kap, bi-çim olarak, 1979 da 'bulunan yüksek boyuulu keskince kannh ve 4 delikmemecik tutamakh kapların benzeridir. Çizgi bezerne boynun alt tarafın dan dibe kadar geniş bir alanda yatay ve dik/ne paralel çizgi demetlerihalindedir.GKÇ'ın ikinci keremik grubu kalın kenartr, koyu gri - siyah henturluve çok iyi açkılanmış olanlardır. Birinci türden tümüyle farklı olan butür form açısından da önemli değişiklikler göstermektedir.

Geç Kalkolitik Çağ’a ait seramik buluntu ve çok azda olsa mimari kalıntılara sahipmerkezlerden biriside Milettir. Milet Aydın ili Yenihisar ilçesi merkez bucağına bağlı BalatKöyü’nün 1 km kadar kuzeydoğusunda yer alır. Son yıllarda yapılan çalışmalarla Milet’iniskan tarihinin daha erken dönemlere kadar uzandığı anlaşılmıştır55. Milet’deki en erkenyarleşime ait kalıntılar, Tiyatro Limanı yakınlarında Athena Tapınağının inşa edildiği alanda ve etrafında ele geçmiştir56. Milet’teki Kalkolitik Çağ yerleşiminin boyutları şu an için netolarak açığa çıkarılamamıştır. Buradaki değerlendirme daha çok seramiğe bağlı olarakyapılmaktadır. Klasik Dönem Athena Tapınağı’nın güneyinde yapılan kazılarla GeçKalkolitik Çağ’a tarihlendirilen mimari kalıntılar açığa çıkarılmıştır. Milet’in şu an içinbilinen en erken mimari kalıntısı ana kayanın kesilmesi ile oluşturulan ve bir taş sırası ileikiye ayrılan dairesel bir oyuktur57Yalnızca Geç Kalkolitik Çağ kapsamında yapılan bu incelemede görüldüğüne göre,Batı Anadolu Geç Kalkolitik Çağ mimarisinin genel değerlendirilmesi bugün içinolanaksızdır. Ancak “Tahtalı Barajı Kurtarma Projesi” kapsamında yedi sezon boyunca kazısıyapılmış olan Bakla Tepe, bölgenin yerleşim tarihine ve ölü gömme adetlerine güçlü birperspektif kazandırmıştır. Höyükte açığa çıkarılmış olan Geç Kalkolitik Çağ mimaritabakaları ile dönemlerin yerleşim modellerine, mimari yapılanmalara, kullanılan malzemeve tekniğine açıklık getirmiştir.