Güney Kore - Orta Asya Ilişkileri (South Korea - Central Asian Relations in Turkish)
Transcript of Güney Kore - Orta Asya Ilişkileri (South Korea - Central Asian Relations in Turkish)
“GÜNEY KORE - ORTA ASYA İLİŞKİLERİ ”
AAE Yayınları №5
Ekim 2013
Özlem TEZER, İnhan KANG ve Özge ÖZPOLAT
2
©Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma
Enstitüsü
Elinizdeki çalışma telif yasaları gereği yazarların şahsi görüşleri olup Avrasya
Araştırma Enstitüsünü bağlamamaktadır.
4
İçindekiler.....................................................................................................................4
Özet................................................................................................................................ 5
Summary.......................................................................................................................7
Önsöz............................................................................................................................. 8
Giriş............................................................................................................................... 9
Kısaltmalar................................................................................................................. 11
Sovyet Sonrası Orta Asya ve Koryo-in Saram........................................................ 12
Lee Myung-Bak ve Yeni Asya Girişimi.................................................................... 17
Güney Kore- Orta Asya Ülkeleri İlişkileri............................................................... 21
Özbekistan........................................................................................................ 21
Kazakistan........................................................................................................ 26
Kırgızistan........................................................................................................ 39
Tacikistan........................................................................................................ 31
Türkmenistan.................................................................................................. 31
Orta Asya’ya Dair Diğer Stratejiler........................................................................ 31
Sonuç.......................................................................................................................... 33
Ek 1:Güney Kore- Orta Asya Ülkelerinin Ekonomik İlişkileri........................... 37
Kaynaklar.................................................................................................................. 41
Yazarlar Hakkında Bilgi.......................................................................................... 44
TABLOLAR
Tablo 1: Orta Asya’nın Etnik Yapısı...................................................................... 13
Tablo 2: Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın Doğal Kaynakları.......... 14
Tablo 3: Orta Asya Ülkelerinin Ekonomik Durumu............................................. 14
Tablo 4: Orta Asya’daki Devletlerin Ekonomik Bağımsızlık İndeksi................. 15
Tablo 5: Güney Kore-Özbekistan Üst Düzey Ziyaretler Kronolojisi.................. 25
Tablo 6: Güney Kore-Kazakistan Üst Düzey Ziyaretler Kronolojisi.................. 27
5
Özet Yüzyıllar boyunca Orta Asya, büyük güçlerin ilgi odağı olurken Rusya, Çin, Hint, İran
ve Osmanlı gibi büyük imparatorlukları ve medeniyetleri tarafından da her zaman göz önünde
bulundurulmuştur. Yakın dönemde Soğuk Savaş döneminde oluşan –mecburî- ilgisizlik,
bölgedeki devletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarıyla sona ererken bölge yeniden hak ettiği
değere ve öneme kavuşmaya başlamıştır. Görünen XXI. yüzyılda da Orta Asya, yalnızca
sahip olduğu doğal kaynaklarla değil aynı zamanda Batı ve Doğu arasındaki eksende sahip
coğrafî konumu itibariyle de yükselen bir değer olarak büyük güçlerin odağında olmaya
devam edecektir.
Elbette Orta Asya yalnızca komşuları tarafından ilgi gösterilen bir bölge değildir.
Bölgeyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Çin, Rusya,
Japonya, İran, Türkiye ve sahneye yeni dâhil olan Güney Kore yoğun biçimde yakından
ilgilenmektedirler. Güney Kore’nin bölgeye olan ilgisi sadece ekonomik de değildir. Aslında
bölgede yaşayan ve Sovyet döneminde Orta Asya’nın çeşitli bölgelerine dağılmış olan Koryo-
in Saramlar ile de Güney Kore’ninbir ilişki ve işbirliği içerisinde olma çabası görülmektedir.
Güney Kore’nin ilk yatırımları ve temasları bağımsızlık süreci ile başlamış olsa da
1997’de baş gösteren Asya krizi nedeniyle dış yatırımları durma noktasına gelmiştir.
2000’lerin başında ekonomik açıdan ciddi bir toparlanma yaşayan Güney Kore, Orta Asya ile
ilişkilerini güçlendirmek ve rakiplerini geçebilmek için aktif bir diplomasi ile girişken bir
yardım ve yatırım politikası izlemiştir.
Güney Kore’nin bölgeye olan ilgisi özellikle Orta Doğu’ya olan enerji bağımlılığını
azaltma adına ve nükleer enerji konusundaki ihtiyaçlarını sağlamak için atılan adımlarla
temellenmiş gibi görünmektedir. Oysa daha geniş bir perspektiften bakıldığında Güney
Kore’nin çabası, özellikle de 2009’da “Global Korea” (Küresel Kore) vizyonu ile benimsemiş
olduğu Kore kültürünü bir “yumuşak güç” olarak kullandığıküresel bir güç olarak aktif bir dış
politika izleme stratejisinin bir parçası olarak da görülmesi gerekmektedir.
Güney Kore, Orta Asya’da önemli bir ekonomik ortakhaline gelmiştir. Bunun bir
başka nedeni de devlet destekli kalkınma modeli ve bu modelin kalbinde yer alan çok yönlü
büyük holdinglerin (chaebol), Orta Asya ülkelerinin kendi kalkınmaları için çizecekleri rotada
son derece elverişli bir rol model olarak görülmesidir.Güney Kore diğer yandan bölgedeki
ilişkilerinde yayılmacı ve hegemonik hırsları olmayıp ülkelerin içişlerine karışmama
konusunda oldukça titiz bir tutum sergilediğinden, Orta Asya devletleri ile Çin ve Rusya’ya
nazaran daha kolay ve olumlu ilişkiler geliştirebildiği fark edilebilir.Orta Asya ile ikili
ilişkileri yükselen bir ivme izleyen Güney Kore’nin bölgeye olan desteği, dış yatırımları ve
teknoloji transferi ile bölgenin modernizasyonu ve teknolojik gelişmesine yaptığı katkı; diğer
6
yandan bu ülkelerdeki demokratikleşme konusunda istekli tarafların Güney Kore’ye sıcak
bakışı, taraflar arası ilişkileri derinleştirmektedir.
“Küresel Kore”vizyonu çerçevesinde aslında kucaklayıcı bir Asya perspektifini
yakalamaya çalışan ve bütün Asya ülkeleri gibi Orta Asya devletlerinin hemen hepsi ile
diplomatik ilişkiler kurmaya çalışan Güney Kore’nin bölgedeki başlıca ortağı Özbekistan
olmakla birlikte Kazakistan ile de ikili ilişkiler bağlamında ciddi mesafe kat edilmiştir.
Kırgızistan, Türkmenistan ya da Tacikistan’ın gerek politik süreçleri gerekse de ekonomik
yapıları itibariyle Güney Kore ile ilişkilerinde Özbekistan ve Kazakistan kadar ciddi bir
bütünleşme görülmediyse de, global ölçekteki gelişmelerin de bir neticesi olarak ilerleyen
dönemde bu ülkeler için Güney Kore ile ilişkilerin gelişme ihtimalinin olduğunu söylemek
mümkündür.
Bölge ile olan ilişkilerinde Güney Kore’yi bekleyen birkaç ciddi handikap mevcuttur.
Bunlardan ilki, bölgedeki stratejik çıkarları nedeniyle diğer büyük güçlerle çıkar çatışması
yaşama ihtimalidir. Böyle bir senaryoda Güney Kore’nin Rusya ya da Çin ile tam bir rekabeti
sağlayabilecek finansal kapasitesi ya da iç talebi mevcut değildir. Diğer yandan bölgedeki
politik risklerin ilerleyen dönemde Güney Kore’nin yatırımlarını olumsuz etkilemesi de
mümkündür. Hatta Kuzey Kore’nin de dâhil olacağı bir ekonomik bütünleşme söz konusu
olursa; böyle bir durumda Kuzey Kore’nin ne denli güvenilir bir ekonomik partner olacağı
konusunda Güney Kore açısından ciddi şüpheler de mevcuttur.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Güney Kore’nin Orta Asya ile olan
ilişkilerinde derinleşen ve genişleyen bir patikada olduğunu belirtmek gerekir. Uzun vadeli ve
stratejik önemi haiz projeler her iki taraf için de karşılıklı bağımlılığın yükseleceğinin
işaretidir. İşte bu şartlar altında Güney Kore ve Orta Asya, ekonomik ve diplomatik açıdan
yeni bir döneme birlikte girmektedirler. Bu dönemde onların ilişkilerini etkileyecek birçok
faktörün varlığından bahsetmek mümkün ancak kararlı adımlarla her iki tarafın da karlılık
içinde olacağı bir süreçle ilişkilerini ilerletebilirler.
7
Summary
For centuries Central Asia has remained within the focus of great powers’ strategic
interests since the control of the region meant crucial access into and out of the surrounding
empires and civilizations including those of Russian, Chinese, Indian, Persian and the
Ottomans. Largely neglected during the Cold War, the region has reemerged in the 21st
century as an area of intense interest conflict primarily for its vast natural and mineral
resources lying beneath the challenging terrain.Yet one needs to mention the region’s value as
a crucial axis geographically connecting East and West is once again drawing acute attraction.
This research examines South Korea’s engagement in Central Asia as a case study of
its broader efforts to establish itself as a more assertive regional and global economic and
political player.The study also analyzes the logic driving the Korean engagement within the
context of strategic dynamics of the region. Embedding the analysis in the account of the
evolving nature of Korean-Central Asian relations over the past two decades, the research
locates South Korea’s policy towards the region within its attempts to tackle its energy
vulnerability based on its dependence on Middle Eastern hydrocarbon resources. Without the
“political baggage” that accompanies the presence of other major players, Korea’s
economically driven country-specific strategy is yielding significant results. Last but not least,
our piece addresses the implications of growing South Korean influence for its own nation,
for the region and its alliance with the global powers while taking the potential conflict
scenarios into consideration.
8
Önsöz
Güney Kore özellikle elektronik, bilişim ve beyaz eşyasektörlerinde ön plana geçen
Samsung ve LG gibi dünya devi markalarının yanısıra Hyundai, Kia, Daewoo ve Hankookile
de otomotiv endüstrisinde tüm dünyada haklı ve saygın bir yer elde etmiştir. Elbette popüler
kültür alanındaki PSY’ninGangam Style parçası da Youtube’da kırdığı izlenme rekoru bir
yana artık Seul dikkate değer moda başkentlerinden biri olma yolundadır.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Orta Asya devletleri
zenginhidrokarbon enerji kaynaklarıyla dünyanın ilgisini çekmektedir. Elbette bölgesel ve
küresel bir aktör olmaya çalışan Güney Kore’nin göreceli yakın enerji kaynaklarına duyarsız
olması beklenemez. Böylece Güney Kore, Orta Asya’nın yeni devletleri ile diplomatik
ilişkiler kurarken ekonomik anlamda etkinlik elde etme hedefinde olmuştur. 1997 Asya Krizi
ile sendelemesi bir yana Güney Kore, yeni milenyumda Orta Asya’daki varlığını başta
ekonomi olmak üzere derinleştirme yolunda önemli adımlar atarken bölge ülkeleriyle
karşılıklı yapılan üst düzey ziyaretler de bu bağlamda önemli bir işlev üstlendi.
Güney Kore’nin Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkilerinin ilk on yıllık dönemi düşük bir
profil izlerken Özbekistan diğer bölge ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça ön planda
olmuştur. Kazakistan ise giderek Güney Kore’nin ilgi alanına yerleşirken ilişkiler de hızlı bir
ivme göstermiştir. 1937’de Sovyetlere göç ettirilen Korelilerin bugün Orta Asya’da yaklaşık
yarım milyonluk nüfusa ulaşması, Güney Kore’nin bölgeyle ilgilenmesinde önemli bir işlev
gördü. Güney Kore elbette Orta Asya’da etkinlik kazanmaya çalışırken küresel ve bölgesel
rakiplerinin farkındadır ve yayılmacılıktan uzak etkinlik anlayışını başarılı bir kalkınma
modeli sunarak avantaja çevirme gayreti içindedir.
Sonuç olarak, Güney Kore’nin Orta Asya’daki etkinliğini anlamaya çalışmak bölgenin
küresel önemini anlamak açısından olduğu kadar bölgenin kabuğunu kırmak açısından da
takip ettiği stratejiyi kavramak açısından da faydalı olacaktır. Öte yandan, bölgenin
kaynaklarını açığa çıkarmak hem bölge ülkeleri hem de diğer ülkelerle Türkiye’nin
yapabileceği işbirliği imkanlarını değerlendirmek ve derinleştirmek açısından Güney
Kore’nin Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerini incelemenin faydalı olacağından hareketle
Enstitümüz bu alanda bir rapor çalışmasını desteklemiştir. Elinizdeki bu çalışma, başta Orta
Asya’ya yakın ve komşu ülkeler olmak üzere küresel güçlerin bölge politikasını inceleyen
diğerleriyle devam edecektir.
Doç.Dr. Murat ÇEMREK
Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü
9
Giriş
1990’lara dek Güney Kore’nin Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkisinde temel etken,
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve o dönemde SSCB ile Kuzey Kore
arasındaki gizli-açık ilişkilerdi. Güney Kore’nin, SSCB’nin parçaları olan Orta Asya ülkeleri
ile olan ilişkileri de bu nedenle oldukça kısıtlıydı. Bu durum, 1991’de bu ülkelerin
bağımsızlıklarını kazanmalarıyla değişti ve Güney Kore bölge ülkeleriyle diplomatik köprüler
inşa etmeye başlayarak Orta Asya’ya ilgisini belli etti. Ancak açıkça söylemek gerekirse
Güney Kore’nin 1990’ların başından 2000’lerin ortasına dek Orta Asya odaklı bir diplomatik
stratejisi mevcut değildi. Bu döneme dek ilişkiler eğitim değişim programları ve bölge
ülkelerindeki Korelilerle destekle sınırlıydı denilebilir. Elbette bu durumun en temel
nedenlerinden birisi de Güney Kore’yi yoğun biçimde etkileyen 1997 Asya Krizi idi. Bu
krizle devlet ve özel sektörün birçok denizaşırı projesi yarım kalmıştı.
2000’lerde Güney Kore ekonomisi denizaşırı yatırımlarını ve açılımlarını
gerçekleştirebilecek ivmeyi yeniden kazandı. Bu nedenle Orta Asya’ya gözünü tekrar çeviren
Güney Kore, bölge ülkeleriyle işbirliği yapmak için ilgisini ortaya koydu. İlerleyen sayfalarda
daha ayrıntılı ele alınacağı üzere bu ülkelerde Güney Kore devletinin kurumsal destek ve
işbirliği çalışmalarının yıllar içerisinde gösterdiği çizgi de bu savı destekler niteliktedir. Diğer
taraftan bu doğrultuda, çok taraflı ve iki taraflı ticaret anlaşmalarının giderek arttığı, özel
sektörün de denizaşırı yatırımları için rotasını Orta Asya ülkelerine çevirdiği görülmektedir.
Güney Kore’nin Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkilerini iki döneme ayırarak
değerlendirmek faydalı olacaktır. Bağımsızlıklarını takiben ilk on yılda Güney Kore, bölge
ülkeleriyle olan ilişkilerinde daha düşük bir profil izlemiştir. Bu dönemde kayda değer
ilişkileri Özbekistan ile olmakla beraber 2000 sonrasında Güney Kore, bölgedeki diğer
devletlerle de daha yakın bir ilişki kurma gayretine girmiştir.
RohMoo-hyun (2003-2008) başkanlığı döneminde Güney Kore’nin Orta Asya
pazarlarına olan ilgisi başlarken Başkan Lee Myung-bak’ın (2009-2013) döneminde ise daha
etkin ve derin ilişkilerin kurulması için yoğun çaba harcandığını görebiliriz.1 Bu dönemde
“Küresel Kore” sloganı, Lee’nin başkanlığında bir liderlik sloganı haline gelmeye başlamıştı.
Aslında Kore 2000’lerin başından itibaren “Hallyu” olarak da nitelendirilen Kore popüler
kültürü dalgasıyla Orta Asya’yı etkisi altına almaya başlamıştı. Lee, bu bakış açısının bir
uzantısı olarak Güney Kore’nin küresel ve bölgesel bir oyuncu olarak daha etkin bir rol
oynaması için G20 zirvesine 2010 Kasımında, Nükleer Enerji Zirvesine de 2012 Martında ev
sahipliği yapılmasını sağladı. Bu bağlamda, Güney Kore’nin ekonomik olarak gelişmekte
1 Güney Kore’nin bölgesel ve küresel politikaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Shim&Flam (2012)
10
olan ülkeler ve demokratikleşme konusunda çaba gösteren ülkelerle G20 ülkeleri arasında
doğal köprü konumunu sağlamlaştırmaya çalıştığı görülüyordu. G20 tablosunda Güney Kore,
28,000$ kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile, kişi başına GSYH’si 30,000$ ve
üzerinde olan G-7 ülkeleri ile kişi başına GSYH’si 20,000$ olan ülkelerin ortasında yer
almaktaydı.
Nitekim dönemin 2010 Haiti depreminde Güney Kore’nin gösterdiği duyarlılık,
Proliferation Security Initiative’e (PSI) katılarak uluslararası alanda kitle imha silahları
konusunda aktif bir politika izlemeye başlaması, Aden Körfezi’ndeki korsan faaliyetlere karşı
askerî güçlerini sevk etmiş olması ve barış koruma/barışı sağlama operasyonlarına giderek
daha aktif katılımda bulunması gibi hamlelerle ülkenin global vizyonunu daha etkin bir
politika ile pekiştirmeye başladığı görülür. Güney Kore’nin bu faaliyetleri aynı zamanda tüm
dünyaya, küresel güç olmasa dahi orta büyüklükteki ülkelerin de aktif dış politika izlemeleri
yönünde teşvik edici bir örnek olmuştur. Güney Kore, bu yaklaşımı bölgesel güçlerle ve
gelişmekte olan ekonomilerle iş birliğine yönelerek de pekiştirmiştir. Gerçekten de Çin ve
Japonya’ya nazaran daha küçük ölçekli Güney Kore ekonomisi, bölgesel kalkınma için dikkat
çekici bir öneme sahipti.
Orta ölçekli bir güç olan Güney Kore; Kore yarımadasının ötesine geçecek etkiye
sahip olabilecek bir projeyi global ölçekte yürütecek kapasiteye tek başına sahip olmadığının
da farkındaydı. Bu nedenle Başkan Lee, birçok stratejiyi aynı anda kapsayan aktif bir politika
izleme yönünde adımlar atmaya karar vermişti. Bu vizyonun uzantısı olarak 2009’da Güney
Kore’nin duyurduğu “The New AsiaInitative (NAI)”(Yeni Asya Girişimi) projesi, ülkenin
çehresini daha global hale getirme çabası içerisinde Orta Asya’ya da daha ciddi bir önem
verdiğini göstermekteydi. Güney Kore’nin Avrupa ve dünya ile bütünleşmesinde Orta Asya
hem politik hem de ekonomik bir öneme sahipti. Başkan Lee aynı zamanda enerji arzının
çeşitlendirilmesi ve Ortadoğu enerjisine bağımlılıklarını azaltma konusunda da Orta Asya’ya
ayrı bir önem verdiğini vurguluyordu. Böylece Güney Kore, Orta Asya için sergilediği düşük
profili kademeli olarak terk etti. Doğrudan politik bir hedefi ön plana koymaksızın öncelikle
ülke odaklı bakış açısını geliştirdi. Bu stratejide ön plana aldığı Özbekistan ve Kazakistan ile
ekonomik iş birliği çalışmaları kısa zamanda sonuç verdi.
Sonuç olarak, Sovyet sonrası dönemde Asya ve Orta Asya’yı şekillendirecek süreçte
Güney Kore’nin de önemli roller oynayacağını görebiliyoruz. Bu nedenle Lee Myung-bak
döneminde başlatılan ve “Küresel Kore” şemsiyesi altında olan “Yeni Asya Girişimi” ve
“New AsiaCooperationDiplomacy” (Yeni Asya İşbirliği Diplomasisi) politikalarını da içeren
bir Güney Kore-Orta Asya ilişki ağını incelemenin daha analitik bir bakış açısı sunacağını
düşünüyoruz.
11
Kısaltmalar
AB Avrupa Birliği
ABD Amerika Birleşik Devletleri
ASEAN Association of SoutheastAsian Nations
GSYH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
DAC Development Co-OperationDirectorate
FIEZ FreeIndustrialEconomicZone
KEPCO KoreaElectricPower
KDI Korean Development Institute
KNOC KoreaNationalOil Corporation
KOGAS KoreanGas Corporation
KOICA Korean International CooperationAgency
KRC KoreaResources Corporation
MOFAT Ministry of ForeignAffairsandTrade
MOU Memorandum of Understanding
NAI New AsiaInitative
ODA Official Development Asisstant
OECD OrganisationforEconomicCo-Operationand Development
PSI Proliferation Security Initiative
SSCB Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
ŞİÖ Şanghay İşbirliği Örgütü
12
Sovyet Sonrası Orta Asya ve Koryo-in Saram
Orta Asya’daki devletler, Sovyetlerden bağımsızlıklarını kazanma sürecine adeta
fırlatıldılar ve kendi karar alma mekanizmalarını kurmalarını gerektiren devletleşmenin
getirdiği birçok sorunla yüzleşmek zorunda kaldılar. Bu sorunlar dört temel alanda
toplanabilir: Devlet inşası, ulus inşası, ekonomik dönüşüm ve dış politika. Bağımsızlık
sonrasındaki fırsatlar ve bölgedeki yeni gelişmeler Güney Kore’nin ilgisinin daha da
artmasına neden oldu. Ancak Güney Kore, yukarıda bahsetmiş bulunduğumuz sorunlardan da
haberdardı. Güney Kore, bölgeyi tanımlarken; yerleşik ve göçebe kültürlerin farklı
derecelerde bir araya geldiği, İslam’ın ve Rusya’nın uzun yıllar devam etmiş olan kültürel
etkisinin de katkıda bulunduğunun farkındaydı. Bir taraftan Orta Asya’nın yeni devletlerinde
doğal gaz ihracından faydalanmanın etrafında yoğunlaşan eşitsiz bir gelişme süreci, çevresel
bozulma ve uluslararası alandan izole olma süreci de gözlemleniyordu. (Cummings 2012)
İlk olarak, bağımsızlık kazanan her ülkede Sovyetlerin dağılışı benzer ve farklı etkiler
yaratmıştır. En önemlisi, bölgedeki ülkelerin bağımsız bir modern ulus-devlet olma deneyimi
olmadığından öncelikle bir ulusal kimlik inşa süreciyle ciddi biçimde karşı karşıya kaldılar.
Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkeler nispeten çok daha sorunsuz bir biçimde
bağımsızlık sürecine geçerken Tacikistan bir iç savaşa sahne oldu ve Kırgızistan’dakuzey-
güney ikilemi tehlikeli bir fay hattını teşkil etti.Öte yandan, bu beklenmedik bağımsızlık
süreci çatışma ülkelerindeki çoğulculuk umutlarını da besliyordu. Bu bağlamda bölgede,
Avrupa tarafından sürekli vurgulanan, bir otoriter yönetimin mevcudiyetinden bahsedilebilir.
Nitekim hem ABD hem de Avrupa ülkelerigerek bireysel olarak gerekse de AB üzerinden
bölgeye politik reformlar, insan hakları ve sivil toplum konusunda gelişme göstermeleri
yönünde baskı yapmaktadırlar.
İkincisi, bu yeni kurulan devletler; aşağıdaki tabloda da görülebileceği gibi, farklı
boyutlarda bir etnik çeşitliliğe sahipti. Bu ülkeler kendilerini Sovyetler sonrası dönemde bir
kimlik inşası için Sovyetler hatta modern öncesi geçmişlerine şiddetle referans yapma ihtiyacı
duydular.
13
Tablo 1: Orta Asya’nın Etnik Yapısı
ORTA ASYA’NIN ETNİK YAPISI
Güney Kore Kazakistan Kırgızistan Türkmenistan Tacikistan Özbekistan
Yüzölçümü 99,720 2,724,900 199,951 488,100 143,100 447,400
Nüfus (1,000) 48,955 17,736 5,548 5,113 7,910 28,934
Etnik Gruplar
(Toplam nüfusa
oranı)
Koreli (%99)
Kazak
(63,1%)
Rus (23,7%)
Özbek (2,8 %)
Koreli(0,6%)
(100,385)
Kırgız
(64,9%)
Özbek(13,8%)
Rus(12,5%)
Koreli(0,3%)
(19,000)
Türkmen
(85%)
Özbek(5%)
Koreli(0,05%)
(3,000)
Tacik (79,9%)
Özbek(15,3%)
Rus(1,1%)
Koreli(0,07%)
(6,000)
Özbek (80%)
Rus(5,5%)
Tacik(5%)
Koreli(0,69%)
(198,000)
Kaynak: CIA Factbook 2013(Güney Kore, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan,
Türkmenistan başlıkları)
Sovyet sonrası dönemde böyle bir kimlik inşası sürecinde; başlangıçta ilgisiz görülse
de aslında iç içe geçmiş olan üç temel konu bulunmaktadır. İlki, devlet öncülüğünde bir “milli
kültür” geliştirme süreci ve bu süreçte baskın olan etnik grubun üstlendiği ve oynadığı rol;
ikincisi bu ülkede nispeten azınlıkta olan grupların duruşu ve üçüncüsü de Orta Asya’da
Sovyetler döneminde çizilen sınırlarla bölünmüş akraba toplulukların varlığı.
Orta Asya’da yeni kurulan devletlerdeki kimlik dönüşümü elbette bölgede yaşayan
Koreli nüfusuda yakından ilgilendirmiştir. Orta Asya’da 1937’de göç ettirilen Sovyet
Koreliler (Korece Koryo-in Saram veya Koryo Saram) tüm Sovyetler Birliği’ne dağılmış
şekilde yaklaşık 700,000 kişi idiler ve bunların yaklaşık 500,000 kadarının Orta Asya’da
kaldığı tahmin edilmekteydi (Kim G. 1995&2000,Khan 1998, Kim&King2001). Daha evvel
de üzerinde durulduğu gibiGüney Kore, bölgedeki yerel Koreli nüfusu Sovyet döneminde
tamamen unutmamış olsa da mecburî bir erişemezlik içerisindeydi.Bu durum ortadan kalkınca
Güney Kore, bölgedeki diaspora nüfusu ile 1990’ların başından itibaren iletişim kurmaya
çalıştı. Güney Kore, hem diaspora nüfusuna ulaşabilmek hem de bölgenin yeni devletleriyle
iletişime geçebilmek için ekonomik ilişkiler iyi bir platform işlevi sunuyordu.
Doğu ve Uzakdoğu Asya ülkeleri devlet destekli bir kalkınma modeli ile ekonomik
büyümeyi yakalamışlardı ve bu model çoğu ülke tarafından örnek alınmaya başlanılmıştı. Öte
yandan, Orta Asya devletlerinin ekonomileri Sovyet dönemindeki merkezi kumanda
sisteminden uzaklaşıyorlardı ama yeni dönemde devletin ekonomide oynayacağı rol
belirsizdi. Orta Asya ülkelerinin profiline bakıldığında, doğal kaynaklar bakımından önemli
ölçüde zengin olan Kazakistan (petrol ve doğal gaz), Özbekistan (doğal gaz) ve Türkmenistan
(doğal gaz) vardı. Bu üç büyük ülkeye nazaran daha küçük ülkeler olan Tacikistan ve
Kırgızistan ise mineral bakımından zengindi ve elektrik gücüne dönüştürülebilir su
kaynaklarıyla enerji alanında dışa bağımlı bir portre çizmiyorlardı. Ama bölgeye bir bütün
olarak bakıldığında Sovyet dönemindeki yapılanma bu ülkelerin birbirine bağımlı olmaları
üzerine kuruluydu.
14
Tablo 2: Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın Doğal Kaynakları
DOĞAL KAYNAKLAR
Petrol Doğalgaz
Ülke Üretim Rezerv Üretim Rezerv
Kazakistan 1.635 m bbl/gün 30 bnbbl 20.2 bcm 2.407tcm
Türkmenistan 220,200 bbl/gün 600m bbl 45.3bn 7.504tcm
Özbekistan 104,400 bbl/gün 594m bbl 60.11bcm 1.841tcm
Kaynak: CIA Factbook2013
Bağımsızlık sonrası endüstrinin çökmesi ve nüfusun yeniden kırsallaşması ile nüfusun
yaşam şartları önce kötüye gitti. Başta petrol, sonrasında pamuk ve altın gibibazı
hammaddelerin fiyatlarının yükselmesi, bölgede 2000’lerin başında bir enerji patlamasına
neden oldu. Denilebilir ki, Orta Asya ekonomileri doğal kaynakların ihracı ve istismarı
üzerinde çarpık bir büyüme yaşamaktadır. Ancak bu ülkeler sahip oldukları kaynakları
küresel pazarlara sunmak için istedikleri piyasalara giriş ve bu piyasalara transfer rotaları
açısından karasal ekonomiler nedeniyle bir sınırlandırma içerisindedir. Tablo 3’de ülkelerin
GSYH’larıile ihracat ve ithalat rakamları görülecektir.
Tablo 3: Orta Asya Ülkelerinin Ekonomik Durumu
ORTA ASYA ÜLKELERİNİN EKONOMİK DURUMU
Reel GSYH
Büyüme Hızı (%)
2008 2009 2010 2011
2002-2011
(Ortalama)
Mal İhracı
Büyüme
Hızı
(2002-
2011 ort.)
Mal İthali
Büyüme
Hızı
(2002-
2011 ort.)
Kazakistan 3,2 1,2 7 6,3 7,57 26,29 18,07
Türkmenistan 10,5 6,1 9,2 14,7 8,52 18,56 20,07
Özbekistan 8,00 8,1 8,5 8,3 7,3 19,33 16,08
Kırgızistan 8,4 2,9 -0,5 5,7 4,2 19,57 26,69
Tacikistan 7,9 3,9 6,5 7,4 7,71 9,61 18,39
Nüfus
(milyon)
Nominal
GSYH
(milyar$)
Kişi başı
GSYH
($)
İhraç
Mallarının
Değeri
(milyar$)
İthal
Mallarının
Değeri
(milyar$)
Kazakistan 16,2 186,20 11,0300 70,3 36,0
Türkmenistan 5,1 22,00 4,3040 12,6 10,5
Özbekistan 27,8 43,00 1,5490 15,1 10,1
Kırgızistan 5,4 5,90 1,0980 2,5 4,0
Tacikistan 7,0 6,50 935 1,4 3,5
Kaynak: Global Insight 2012
Sovyet döneminin içe-dönük anlayışı, alt-yapının ve boru hatlarının Kuzey-Batı
yönünde ve Rusya ile Sovyetlerin batı parçasını içerir şekilde olmasına neden olmuştu.
15
Bölgenin dünya ile iletişiminin başka rotalarla sağlanmasının gündeme gelişi ise Orta Asya’da
doğal kaynaklar üzerinden yeni bir “Büyük Oyun”un da kurulmasına neden oldu. (Nguyen
2006, Cooley 2012)
Başlangıçta da belirtildiği üzere; Orta Asya’daki devletleri bağımsızlık sürecinde
bekleyen önemli konulardan biri de dış politika meselesi idi. Bölgede Sovyet döneminin ciddi
izolasyon politikasının yanı sıra bölge, dünyanın geri kalanıyla iletişimini de Moskova
üzerinden şekilleniyordu. Sonuçta bu yeni devletler tecrübe, uzmanlık hatta bu alanda
yetişmiş kişilerin –Sovyet döneminde çok az Orta Asya kökenli Dışişleri Bakanlığı’nda
yüksek pozisyonlarda yer alabilmişti- eksikliği ile karşı karşıya kaldılar. Böylece, Orta
Asya’daki beş devletin her biri–doğal olarak- dış politika bağlamında farklı patikalar izlemeye
başladılar. Bağımsız dış politika kaçınılmaz olarak ekonomik bağımsızlıkla da ilintili
olduğundan aşağıdaki Tablo 4’de de ülkelerin ekonomik bağımsızlık indekslerinin yıllar
içerisindeki seyri izlenebilir.
Tablo 4: Orta Asya’daki Devletlerin Ekonomik Bağımsızlık İndeksi
EKONOMİK BAĞIMSIZLIK İNDEKSİ
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012
Kazakistan 50.4 51.8 52.4 52.3 49.7 53.9 60.2 59.6 61.1 60.1 61.0 62.1 63.6
Özbekistan 38.1 38.2 38.5 38.3 39.1 45.8 48.7 51.5 51.9 50.5 47.5 45.8 45.8
Kırgızistan 55.7 53.7 51.7 56.8 58.0 56.6 61.0 60.2 61.1 61.8 60.9 61.1 60.2
Tacikistan 44.8 46.8 47.3 46.5 48.7 50.4 52.6 53.6 54.4 54.6 53.0 53.5 53.4
Türkmenistan 37.6 41.8 43.2 51.3 50.7 47.6 43.8 43.0 43.3 44.2 42.5 43.6 43.8 Kaynak: Heritage Foundation 2012
Tacikistan bağımsızlığı sonrasında Moskova’ya yakın bir dış politika izlemeye
başlarken Türkmenistan tarafsızlığı dış politikasının ana eksenineyerleştirmeye gayret etti
vebu çerçevedeki anlaşmaların ve organizasyonların bir parçası olma yönünde çaba harcadı.
Kazakistan çok yönlü bir yaklaşımla Çin, Rusya ve ABD ile çok yönlü ilişkiler yürütmeye
çalıştı. Kırgızistan da Kazakistan’a benzer bir politika izlemeye gayret ediyordu ama sebepleri
Kazakistan’dan farklıydı. Kazakistan, büyük miktardaki doğal kaynak arzını akil bir
stratejiyle dünyanın geri kalanının ilgisine sunmaya çalışırken; hidrokarbon enerji kaynakları
açısından nispi fakirlik içerisindeki Kırgızistanise yabancı yatırımları çekmeye
çalışıyordu.Özbekistan’a gelince uluslararası arenada egemenliğini ve otonomisini
sağlamlaştırma çabası içerisindeydi. Bu nedenle hem Moskova hem Washington
alternatiflerini değerlendiriyordu. Zayıf yönlerine rağmen güçlü kartlara da sahip Orta Asya
ülkelerin dış dünyayla etkileşimini büyük ölçüde global oyuncular ve dış güçlerin
şekillendirdiği söylenebilir.
Güney Kore’nin bölge ile olan ilişkilerine dönecek olursak; aslında Orta Asya
devletlerinin Güney Kore ile temas etmek için ilk adımı atmadığı söylenebilir. Sovyetler ile
16
Güney Kore arasında Birliğin dağılmasından önce, son dönemde bir resmi yakınlaşmadan söz
edilebilirse de Koryo-in Saram (Sovyet Koreliler) meselesi bir iç mesele olarak
görülmekteydi. Güney Kore’nin yarım milyona yakın bu topluluğu bir diaspora nüfusu gibi
görmesi nispeten yeni bir durumdur.
Gerek 1992’de Güney Kore’nin bağımsızlığını kazanan Orta Asya devletleriyle resmî
ilişkilerinin başlaması gerekse de 1990’larda seyahat ve iletişim imkanlarının artması ile
Koryo-in Saram topluluğu başka yerlere göç olanağı bulduysa da doğrudan Güney Kore’ye
gitmediler. Bunun en temel nedenlerinden birisi, aslında Koryo-in Saramların atayurtlarının
Kore yarımadasının güneyi olmamasıydı. Öte yandan Koryo-in Saramların Güney Kore ile
Orta Asya arasında bir köprü oluşturabileceği tezi, bölge ile diplomatik ilişkilerin ilk
yıllarında sıkça gündeme geldi. Ancak bu teori üç temel sebepten dolayı umulduğu kadar
işlerlik kazanamadı. Birincisi, Sovyet Koreliler hiçbir zaman 1948’de kurulan Güney Kore’de
yaşamamışlardı. İkincisi, Güney KoreKoryo-in Saramlarındaha evvel yaşadıkları
Vladivostok, Khaborovsk veMançurya’yı da içermediği gibi zaten bu topluluk başta dil olmak
üzere kültürel bakımdan Sovyet vatandaşı olma sürecine adapte olmuşlardı. Üçüncü ve son
olarak, Sovyet Korelilere Güney Kore’nin ilgisi görece yeni bir gelişme idi. Yine de Güney
Kore’nin hâlâ bu toplulukla iletişimde olduğunu ve işbirliği kanallarını açık tuttuklarını
söylemekte fayda var. Sadece yeni dönem stratejisinde Güney Kore artık daha bütüncül ve
farklı yollardan da ilerlemeyi tercih ediyor.Bir diğer önemli husus, Orta Asya devletleri
Kuzey Kore ile diplomatik bağlarını da Sovyet döneminden miras almışlardır. Ancak ilişkiler
bağımsızlık döneminin başlangıcındaki bazı yüzeysel ziyaretlerle sınırlı kalmıştır. Nitekim
beş devletten yalnızca Özbekistan’da Kuzey Kore’nin diplomatik misyonu bulunmaktadır.
Güney Kore’nin bir kalkınma modeli ve potansiyel bir yatırımcı figürü olması, bölge
devletlerinin Kuzey Kore ile mesafeli tavrının en önemli nedenlerinden birisi olmuştur.
Güney Kore’de iç ve dış politika geleneksel biçimde iç içe geçmiş durumdadır. Uzun
süredir devam eden Kuzey Kore ile çetrefilli sorunu ve onunla son derece ilgili olan Kore
yarımadası ve Doğu Asya sınırı için Washington’un rolü; Güney Kore’nin gelenekselleşmiş
politik bakış açısının temel taşlarını oluştururlar. Diğer taraftan tarihsel olarak Güney
Kore’nin Çin ve Japonya ile olan ilişkisi de dış politikada önemli nirengi noktalarıdır. Bu
dönemde enerji güvenliği bir güvenlik meselesi olarak son 10-15 yıldır Güney Kore’nin
politik gündemindedir. Dolayısıyla Güney Kore’nin Orta Asya ile olan bağlarının
derinleşmesi, dış politika ve küresel arenadaki pozisyonunda bir değişikliğe işaret etmektedir.
Nitekim daha evvel bahsetmiş olduğumuz “Küresel Kore” bakış açısı da bunu
yansıtmaktadır.Bu yaklaşımı Orta Asya ve Güney Kore’nin ekonomik olarak birbirini
tamamlaması beslemekte ve oluşan karşılıklı bağımlılıklar Orta Asya ile Güney Kore
17
ortaklığında yapıştırıcı işlev görmektedir. Bu bağlamda, Güney Kore’yi Orta Asya’ya yatırım
yapmaya ve işbirliğine iten üç temel saik vardır:Birincisi, yerel enerji kaynaklarından
yoksunluktur. Güney Kore enerji ihtiyacının yaklaşık %84’ünü ithal etmekte ve ilerleyen
dönemde bu ihtiyacın artacağı düşünülmektedir. İkincisi, petrol ihtiyacının %50’sini ithal
Güney Kore’nin bu alandaki dikkate değer bağımlılığıdır.Son olarak da Güney Kore’nin ithal
ettiği hidrokarbon enerji kaynaklarının %75’ini Ortadoğu’dan edinmektedir (Caldor&Kim
2008). Sonuç olarak bu çerçeve, Güney Kore’nin enerji stratejisinde Orta Asya’ya önem
vermesine ve yeni dönemdeki dış politikasında ciddi bir dönüşüm yaşanmasına da neden
olmuştur.
Lee Myung-Bak ve “Yeni Asya Girişimi”
Lee Myung-bak göreve geldiği 2009’dan itibaren Orta Asya’ya yönelik daha sonuç
odaklı ve iddialı bir stratejiyi benimsedi. Güney Kore’nin stratejisi aslında özenle
harmanlanmış birkaç bileşenden oluşuyordu: Yüksek düzeyli diplomasi; özellikle Devlet
Başkanları düzeyinde ziyaretler, karşılıklı anlaşmalar ve forumlar. Bu stratejide bağımsız
devletlerin karakterine göre Güney Kore firmalarının işbirliği geliştirmeleri için gerekli
adımlar da bulunuyordu. Bu adımlar elbette izole değildi. Lee Myung-bak’ın daha geniş
kapsamlı bir stratejisinin uzantısı olarak Güney Kore’nin Orta Asya’ya yönelişi, küresel
arenadaki rolünün yeniden tayin edilmesi gibi daha kuşatıcı ve hırslı bir hedefin bir parçasıydı
(Shim&Flam, 2012, s.10).
Güney Kore dış politikası geleneksel olarak Doğu Asya bölgesine odaklı olup
özellikle de Kuzeydoğu Asya bağlamında ABD ile yakından ilgilidir ve Kuzey Kore ile
sorunları merkezi konum işgal etmektedir. Diğer yandan Çin ve Japonya ile olan ilişkiler de
Güney Kore’nin dış politikasında son derece baskın etkenlerdir. Kuzeydoğu Asya sadece
Başkan Lee’nin döneminde değil, selefleri Başkan RohMoo-hyun (2003-2008) ve Başkan
Kim Dae-jung(1997-2002) döneminde de önemini sürdürmüştür. Ancak Başkan Lee
döneminde dış politikada iki önemli değişim görüldü. Birincisi, yeni girişimlerin “Küresel
Kore” stratejisi çerçevesinde bölgesel ve küresel rolünü yeniden tanımlamaya yönelik bir
amaçla şekillendirilmesiydi. Bu çıkışla Güney Kore, artık Kuzeydoğu Asya’daki büyük
güçlerin gölgesinden çıkan bir role büründüğünü beyan ediyor ve “Genişleyen Global
Ortaklık”2 dokümanı da nihayetinde bu amacı gösteriyordu. İkincisi, Yeni Asya Girişimi
(New AsiaInitiative) yoluyla Güney Kore, Doğu ve Batı’daki komşularıyla tarihsel bağlarını
2“Broadening Global Partnership” hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.
http://csis.org/files/publication/120727_KimSunghan_GlobalKorea.pdf
18
derinleştirmeye çalışırken ASEAN3 ülkeleriyle de ilişkileri genişletiyordu. Bu çerçevede Orta
Asya ile olan bağlantılar da elbette giderek önem kazandı. Bu minvalde dikkate şayan
dönüşümler yaşandı. Örneğin, 2007 Kasım’ında Güney Kore-Orta Asya işbirliği forumu beş
Orta Asya ülkesinin katılımıylagerçekleşti.4 Böyle bir forumun düzenleniyor olması bile
bölgede Güney Kore’nin işbirliğini geliştirme, iletişim kanallarını açık tutma adına attığı
birçok adıma örnektir. Nitekim bir Güney Kore hükümet yetkilisinin açıklaması şöyledir:
Güney Kore bazı açılardan bir dünya lideri gibi görünüyor olabilir. Ama Güney
Kore’nin dış politikası dört güce odaklıdır: ABD, Rusya, Çin ve Japonya. Diğer
bölgeler ihmal edilmiş durumdadır. Her bağımsız devlete ayrı bir önem verdiğimiz
böyle bir forumu düzenliyor olmak bizim diplomatik ufkumuzun genişlediğini
gösterir.5
Daha evvel de bahsedildiği üzere Güney Kore’nin amacı, gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkeler arasında kendisini“köprü” olarak konumlandırmaktı. (Zhu 2007,2009) Başkan Lee,
Asya ülkeleri için böyle bir model olabilme kapasitesinin ve özelliklerinin Çin, Rusya ya da
ABD gibi ülkelerden ziyade Güney Kore’de mevcut olduğunun altını çiziyordu. Aslında
büyük güç olmadığından etrafındaki büyük güçlerin etkisi altında olan ve kimi zaman onların
adımları nedeniyle zor durumda kalan Güney Kore’nin bu tarihsel arka planı da; çevresindeki
büyük güçler tarafından politik, ekonomik, kültürel olarak sürekli baskı altında olan Orta
Asya ülkeleri ile benzerlik taşıyordu. Bu çerçeveden bakılınca Güney Kore, Orta Asya
ülkeleri için Rusya ve Çin’e alternatif olabilecek yumuşak bir çıkış kapısı sunmaktaydı.
Yeni Asya Girişimi, ilk olarak 2009’da Endonezya’da sunulduğunda hedefi “Asya’nın
tüm ülkelerinin işbirliğini artırma” olarak açıklandı. Bu yönden bakılında Kuzeydoğu Asya
temel alınmakla birlikte Girişim için Asya’nın geniş anlamı Doğu ve Orta Asya’yı da kapsar
nitelikteydi. Bu nedenle projenin sunumunda Orta Asya devletlerinin de bu projede önemli rol
oynayacağı vurgulandı. Genel olarak bu girişim ile Güney Kore’nin diplomatik ufkunun
genişletilmesi hedeflenirken uzun vadeli bir bakış açısı ile Pasifik, özellikle de ABD, Çin,
Japonya ve Kuzey Kore ile olan ilişkilerde de bir dönüşüm odaklanmıştı. Diğer yandan,
ASEAN ülkeleriyle ortaklık, Avustralya, Yeni Zelanda ve Orta Asya ülkeleriyle de ikili
ilişkilerin ve ortaklıkların artırılması ana gündemi oluşturuyordu.
Yeni Asya Girişimi, Güney Kore’nin politika, ekonomi ve güvenlik alanlarında daha
kendinden emin bir tutum sergilediği bir projeydi. Buradaki geleneksel olmayan güvenlik
politikası, gelecekte daha da mühim hale gelebilecek enerji problemi ile de yakından ilgiliydi.
3ASEAN, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği; 1967’de, Vietnam Savaşı’ndan kaynaklanan komünist yayılmacı
politikaya karşı Filipinler, Malezya, Tayland, Endonezya ve Singapur tarafından Bangkok’ta kurulmuştur.
Örgütün yeni dönemdeki hedefleri, bölge ülkelerinin ekonomik büyümesine ivme kazandırılması, toplumsal ve
kültürel gelişim, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasıdır. Ayrıntılı bilgi için bkz. http://www.asean.org/ 4 Bu forum düzenli aralıklarla tekrarlanmaktadır. Son olarak 2012’de Seul kentinde beş ülkenin de katılımıyla
gerçekleşti. 5 “KoreaExpandsDiplomacy Through RegionalForums”, ChosunIlbo, 2 Aralık 2009
19
Güney Kore, yeni stratejisinde ülkeleri yalnızca coğrafî biçimde gruplamaktan sakınırken
amaca özgü bir yaklaşımla ülke ve bölgelerle ilişkisini biçimlendirmeyi tercih etmişti.
Başkan Lee’nin Orta Asya ülkelerini de kapsayan diplomatik gezisinden. Kaynak:Korea Times
Başkan Lee’nin 2011’deki Moğolistan, Özbekistan ve Kazakistan’ı kapsayan bölge
gezisi, Orta Asya’ya verdiği önemi son derece belirgin bir şekilde gösterirken birkaç anahtar
partner (özellikle Özbekistan ve son dönemde Kazakistan) ile bazı stratejik sektörler (doğal
gaz, uranyum, petro-kimya ve son dönemde altyapı) seçilmişti.Doğrudan yatırımlar ve arama
haklarına sahip olma Güney Kore’nin Özbekistan ve Kazakistan’la ilişkisinin temel taşlarını
oluşturmaktadır. Bu iki ülke de Korean International CooperationAgency(KOICA) dış yardım
programının parçasıdır ve bu programdaki 28 ülke arasında üst sıralarda yer almaktadır. Son
dönemde Orta Asya ülkeleriyle yapılan anlaşmaların sayısı ve çeşidi artmaktadır.
Modernleşme tecrübesi de Güney Kore ile Orta Asya arasındaki ilişkiye başka bir
bakış açısı getirmektedir. Devlet öncülüğünde hızlı kalkınma modeli Güney Kore’nin simgesi
haline gelmiştir. Burada ekonomik kalkınma ile beraber dikkat çeken bir politik dönüşümden
de bahsetmemek mümkün değildir. Hatta Güney Kore’nin ileri teknolojisi ve modern
endüstrisinin yanı sıra ülkenin parlak demokratik dönüşümü de göze çarpmaktadır.Bu
izlenimi dikkat çekici kılan bir diğer husus da Güney Kore popüler kültürünün (Hallyu)
uluslararası alandaki yükselişinin toplumun müreffeh, açık ve politik açıdan özgür bir ülke
olarak çizdiği portreyi sunmasıdır. Bu anlamda Hallyu, Amerikan pop kültürü gibi, Güney
Kore’nin bir “yumuşak güç” unsuru olarak belirmektedir. Bu kültür, Orta Asya ülkelerinde de
20
dünya trendine uygun bir biçimde giderek popülerleşmektedir.6İlk bakışta Güney Kore’nin
demokratikleşme imgesi, henüz Orta Asya’da otoriterve tek parti baskın yönetimler için
makul bir model gibi görünmüyor olabilir. Ancak Güney Kore’nin bölge ülkeleriyle
ilişkilerinde siyasî ajandaların olmadığına dair inançla Orta Asya devletleri, bu ülkenin
ekonomik kalkınma modelini takip etmeye heveslidirler. Dahası bu model, Orta Asya
ülkelerindeki bazı kesimler tarafından kendi çizgisini empoze etmeye çalışan Rusya ve
Çin’den daha cazip görünmektedir. Gerçi Güney Kore’nin bölge için bir ilham oluşu yeni bir
durum değildir. Asya ülkeleri için Güney Kore’deki Konfüçyanizm etkisi ile sosyal ilişkilerin
ön plandaki yapısı, Batı’nın bireyciliği önemseyen ve yazılı kuralları ön plana çıkaran
yapısından daha uygun görünmektedir.
Peki Yeni Asya Girişimi ile sembolleşen son dönemdeki asıl yenilik nedir? Böyle bir
modelin örnek alınmasının nedeni bizzat Güney Kore tarafından destekleniyor oluşudur.
Örneğin Güney Kore, 2009’da OECD ve 2010’daDAC’ye üye olmuştur ve bu yeni
sorumluluğunun bir parçası olarak 2011’de 1.3 milyar $ harcarken dünyadaki dışyardım
toplamı 125.1 milyar $a ulaşmıştır.
2006-2011 döneminde Güney Kore, dış yardımlarını önceki beş yıla oranla yaklaşık üç
katına çıkarmıştır. 28 ülkenin kapsadığı dış yardım şemsiyesi bazı gelişmiş ülkeleri de
içermesi nedeniyle eleştiri konusu olmuştur. OECD’nin üst düzey siyasî analisti Michael
Ward, Güney Kore’nin yardım konusunda tutumunun ülkenin ekonomik gücü ve bölgesel
stratejisi ile ilgili olduğunu belirtmektedir.7
Official Development Assistant (ODA)8 ile beraber Güney Kore, Orta Asya ülkeleri
ile bağlarını güçlendirme adına birçok organizasyon ve programa imza atmaktadır.9 Örneğin
Korean Development Institute (KDI) kalkınma tecrübesini paylaşmak amacıyla birçok mezun
öğrenciyi bünyesine davet etmektedir. Son dönemde Orta Asya devletlerinden, özellikle
Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’dan birçok öğrenci de programa katılmaktadır.
6Hallyu ve dünya çapındaki etkisi hakkında ayrıntılı akademik bilgi için bkz. http://www.elon.edu/docs/e-
web/academics/communications/research/vol2no1/09suejin.pdf 7
http://www.euractiv.com.tr/3/article/ab-butceyi-kisarken-turkiye-ve-guney-kore-dis-yardim-harcamalarini-
artiriyor-027072 8 ODA hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. http://www.odakorea.go.kr/eng.overview.What.do
9 ODA ve Güney Kore’nin dış yardım bileşenlerinin analitik bir sunumu için bkz. http://www.elon.edu/docs/e-
web/academics/communications/research/vol2no1/09suejin.pdf
21
Güney Kore- Orta Asya Ülkeleri İlişkileri
Özbekistan
Özbekistan, 1990’ların hemen başında Güney Kore ile olan ilişkilerini güçlendirmeye
başladı. Güney Kore de kendisini Özbekistan’ın kilit yatırımcılarından ve ticarîortaklarından
birisi olarak konumlandırdı. Verilere bakıldığında Güney Kore, Özbekistan’ın dördüncüen
büyük ticarî ortağı olup son 20 yılda ticaret hacmi yıllık beş milyar $’ı aşarken bunun 3
milyar $’ı Güney Kore’nin Özbekistan’a yaptığı doğrudan yatırımlardan oluşmaktadır.
Ülkede yaklaşık 400 yatırımcı Güney Kore firması bulunmaktadır (Central AsiaNewswire
2012a, Voloshin 2012). İşbirliği alanları medyadan medikal sektöre, krediden hibeye
değişiklik göstermektedir (Central AsiaNewswire 2012b). Ancak odaklanılan stratejik
alanlarhidrokarbon, mineraller, uranyum olup kısacası Güney Kore’nin enerji
planlamasındaki anahtar sektörlerdir.10
Güney Kore, Özbekistan’ı enerji ihracına uygun hale
getirmenin dışında uranyum, tekstil ve otomotiv sektörleri gibi stratejik alanlarda gelişmesini
amaçlamaktaydı.
1992’de Güney Kore Özbekistan’a büyük yatırımlar yapmaya başladı. Otomotiv
sektöründe 1 milyar $’lık Uz-Daewoo yatırımı, DaewooUnitel ile Telekom sektörü ve Kabool
Tekstil Ltd.Şti. bu bağlamda ön plana çıkanlardır.11
Ancak ilk yatırım hamleleri dışsal bazı
nedenlerle yavaşladı. 1997 Asya krizi, Güney Kore’yi de sarstığından Güney Kore’nin Orta
Asya’daki ekonomik hamleleri de bu krizden etkilendi. Projelerin büyük kısmı askıya alındı
yatırım seviyesi birkaç yıl içinde keskin bir düşüş yaşandı. Örneğin Daewoo’nun
Özbekistan’ın Andijan kentindeki otomotiv yatırımları ve KazakhTelecom’daki yatırımlar
askıya alındı.
Güney Kore’nin enerji sektöründeki giderek artan ihtiyacına rağmen, Asya kriziyle
yavaşlamak zorunda kalan bölgeye girişi, 2000’lerde iddialı bir ivme kazandı.Öncelikli odak
noktası Özbekistan olmakla birlikte Güney Kore, Kazakistan’a da eğilmeye başladı. Uz-
Daewoo’nunFergana Vadisinde ve Kabool Tekstil fabrikasındaki kayıplarına rağmen altın,
tungsten, kömür, elektronik, yerel bankacılık ve en önemlisi enerji sektöründe cesur
yatırımları devreye girdi. (Peyrouse, 2010)
2006, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. Özbekistan Devlet
başkanıİslam Kerimov’unGüney Kore’yi ziyaretinde imzalanan Stratejik Ortaklık Belgesi ile
10
Bu planlama 2012 Ağustos’unda lanse edilen Uz-Shindong yatırım ortaklığının Navoi’de bir silikon vadisi
kurma projesini ve Jizzakh projesini de kapsamaktadır. 11
Bugün bu şirketlerde Güney Kore sermayesi bulunmamaktadır. (SebastienPeyrouse, “South
Korea’sAdvancesInto Central Asia,” Issue of the CACI Analyst, Central Asia-CaucasusInstitute, 1 Eylül 2010.)
22
yatırım sektöründe yeni bir dönem açıldı.12
O yıl, Özbekistan’ın Uzbekneftegaz şirketi ile
KoreaNationalOil Corporation (KNOC) ve KoreaGas Corporation (KOGAS) arasında bir
mutabakat zaptı(memorandum of understanding) imzalandı. Bu anlaşma iki Kore şirketine
Chust-Pap ve Namangan-Terachi’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarını sondaj ve işletmeye
yönelik münhasır haklar sağlamaktaydı.Birkaç yıl sonra Güney Kore’nin KOGAS ile
Uzbekneftegas şirketi arasında imzalanan anlaşma ile Üstyurt platosunda Surgil gaz projesi
için bir ortaklık da başlatıldı.13
Daewoo International da Kushkduk ve Ashibulok’da yani
platonun diğer iki bloğunda bir araştırma ve çıkarma anlaşması imzaladı. 2009 itibariyle iki
ülke arasında imzalanan mutabakat zaptı otomotivden tekstile, tarımdan bilgi teknolojilerine
ve çevreye kadar 120 milyon $’lık ekonomik yardımı kapsıyordu.14
Bunların yanı sıra Güney
Kore, uranyum bağımlılığını azaltabilmek için Özbekistan’ın hidrokarbon arzıyla da
ilgileniyordu. Bu nedenle KoreaResources Corporation (KRC) şirketi Zhantuar’da yatırım
yaparken 2008’de de KoreaElectricPower (KEPCO) şirketi 100 milyon $ değerinde, 2,600
tonluk uranyum (ki bu miktar Güney Kore’nin toplam ihtiyacının yaklaşık %9’udur) için
2015 yılına dek sürecek bir anlaşma imzaladı.
Sayılan projelerin başarıya ulaşmasıyla Güney Kore, enerji ihtiyacının yaklaşık
%97’sini Kore şirketleri aracılığı ile sağlayacaktır. Ayrıca Güney Kore’nin giderek artan
nükleer enerji bağımlılığı çerçevesinde, Özbekistan’daki 20 reaktör ve ek olarak 6 tanesinin
de daha aktif hale getirilmesiyle Güney Kore ile ihtiyacının büyük ölçüde karşılanması
beklenmektedir.
Taşımacılık ve diğer lojistik alanlardaki gelişmeler de elbette Özbekistan ve Güney
Kore arasındaki ilişkileri geliştirdi. Bölgenin açılmasına yönelik en çarpıcı Güney Kore
projesi ise tüm bölgenin ulaşımını etkileyen bir taşıma ağının Navoi’de yapılandırılmasıdır.
2008’de imzalanan bir mutabakat zaptıylaÖzbekistan’ın güneybatısında bölgesel bir taşıma
ağı ve serbest ekonomik bölge ile bağlantıları da içeren bir proje çerçevesinde Navoi
havaalanının yenilenmesi projesi Güney Kore firmalarına verildi.
12
“Korea, UzbekistanEnter New PartnershipEra,” Korea Times, 30 Ağustos 2012. 13
Proje hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz.
http://www.oguzbekistan.com/2013/presentations/documents/D1PS2-NabilKhodadadNEW2.pdf 14
“Korea, UzbekistanAgree [on] EconomicCooperationProjects,” ChosunIlbo, 12 Mayıs 2009.
23
Navoi Havalimanı Kaynak:http://www.navoi-airport.com/
Havaalanı doğal kaynak rezervlerinin de merkezinde bulunduğundan uranyum ve
altının taşıma maliyetinin düşürülmesine katkısı büyüktü.15
Navoi, mevcut haliyle de bölgede
son derece kritik bir taşıma ağının ortasındaki konumuylaHanjinGroup,(Kore’nin kargo
alanındaki büyük holdinglerinden birisi, aynı zamanda KoreanAir’in akraba şirketi) yalnızca
havaalanının genişletilmesini değil; kara transferiyle havalaanını bağlayan bir projeyi
üstlendi. Orta Asya’nın en büyük kargo terminaline sahip Navoi havaalanından yılda 100,000
ton kargo taşındığı gibi 2009’dan itibaren haftada Avrupa ve Asya’ya 18 uçuş
sağlamaktadır.16
Bu proje Özbekistan’da bir taşıma merkezinden çok uzun vadede
FreeIndustrialEconomicZone (FIEZ) ile Navoi arasındaki taşımayı da sağlaması
hedeflenmektedir. Aynı zamanda Güney Kore için de bu proje sadece bir havaalanı ve taşıma
ağı projesi olmayıp Orta Asya’yı dünyaya açabilecek kapasiteyi sağlayabilmenin de bir
göstergesidir.
15
“Uzbekistanand South KoreaVowCooperation,” Central Asia Online, 20 Eylül 2012,
(http://centralasiaonline.com/en_GB/articles/caii/newsbriefs/2012/09/20/newbrief-04). 16
“Korea, UzbekistanEnter New PartnershipEra,” Korea Times, 30 Ağustos 2012,
(http://www.koreatimes.co.kr/www/news/issues/2012/11/211_118689.html)
24
2008’deNavoi projesi imzalanırken, Kaynak: Skynews17
Özbekistan ve Güney Kore arasındaki parlak ilişkilerde iki ülke devlet başkanlarının
kişisel yakınlıklarının da son derece önemli olduğunu belirtmekte fayda var. Kerimov, Güney
Kore’ye rekor sayıda ziyaret yaparken iki ülke devlet başkanları sıklıkla kişisel ilişkilerinin ne
kadar yakın olduğunu vurgulamaktadırlar.
Başkan Lee ve Başkan Kerimoveşleri ile Güney Kore Başkanlık Konutunda Kaynak: Kore
Dışişleri Bakanlığı arşivi
17
Fotoğraf kaynağı: Kal Photos,
(http://www.skynews.co.kr/sky_news_view.asp?ltype=E&page=33&seq=2805&row=2805)
25
Nitekim aşağıdaki Tablo 5’de bu iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin çeşitliliği
görülebilir.
Tablo 5: Güney Kore-Özbekistan Üst Düzey Ziyaretler Kronolojisi
GÜNEY KORE-ÖZBEKİSTAN ÜST DÜZEY ZİYARETLER KRONOLOJİSİ
Zaman Kapsam
06.1992 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un Kore ziyareti
06.1994 Güney Kore Devlet Başkanı Young-Sam Kim’in Özbekistan ziyareti
02.1995 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’unKore ziyareti
10.1999 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’unKore ziyareti
05.2005 Güney Kore Devlet Başkanı Mu-HyeunNoh’un Özbekistan ziyareti
03.2006 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’unKore ziyareti
09.2006 Güney Kore Başbakanı Myeng-Suk Han’ın Özbekistan ziyareti
03.2007 Güney Kore Eğitim Bakanı Shin-İl Kim’in Özbekistan ziyareti
08.2007 Güney Kore Çalışma Bakanı Sang-Su Lee’nin Özbekistan ziyareti
09.2007 Güney Kore Mevzuat Bakanı Ki-MyengNam’un Özbekistan ziyareti
10.2007 Güney Kore Bilgi ve İletişim Bakanı Young-HwanYu’nun Özbekistan
ziyareti
12.2007 Güney Kore Dışişleri Bakanı Min-Sun Song’un Özbekistan ziyareti
12.2007 Güney Kore Strateji ve Maliye Bakanı Oh-KyuKwon’un Özbekistan
ziyareti
02.2008 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’unKore ziyareti
03.2008 Güney Kore Başbakanlık baş müdürü Jung-PyoCho’nun Özbekistan
ziyareti
05.2008 Güney Kore Başbakanı Seung-Su Han’ın Özbekistan ziyareti
06.2008 Güney Kore Başbakanlık baş müdürü Jung-PyoCho’nun Özbekistan
ziyareti
08.2008 Güney Kore Millet Meclisi Başkan Yardımcısı Yun-SungLee’in
Özbekistan ziyareti
09.2008 Pekin Olimpiyatında Zirve Konferansı
10.2008 Güney Kore Yayın ve İletişim Komitesi Başkanı Si-JungChoi’nin
Özbekistan ziyareti
10.2008 Güney Kore Diplomasi ve Dış Ticaret Komitesi Başkanı Jin Park’ın
Özbekistan ziyareti
05.2009 Güney Kore Devlet Başkanı Myeng-Bak Lee’in Özbekistan ziyareti
02.2010 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un Kore ziyareti
08.2011 Güney Kore Devlet Başkanı Myeng-Bak Lee’in Özbekistan ziyareti
08.2012 Güney Kore Strateji ve Maliye Bakanı Jae-Wan Park’ın Özbekistan
ziyareti
09.2012 Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’unKore ziyareti
11.2012 Güney Kore Kamu Yönetimi ve Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Pil-on
Seo’nun Özbekistan ziyareti
12.2012 Güney Kore İstihdam ve Çalışma Bakanı Chae-Pil Lee’nin Özbekistan
ziyareti Kaynak: Derleme, Son teyit tarihi: 03.2013
Özbekistan dışarıdan bakıldığında baskıcı ve keyfi uygulamaların mevcudiyetiyle
bilinmektedir. Kayıtlara göre yabancı yatırımcıların alışkın olmadıkları bir risk portföyü
bulunmaktadır. Nitekim ülkeye yapılan yabancı doğrudan yatırımlar 2011’de 20, 2012’nin ilk
çeyreğinde de 50 puan düşmüştür ki; bu rakamlar yaklaşık olarak 481 milyon $’lık bir kayba
26
işaret etmektedir.18
Güney Kore’nin de bu ülkede zarara uğradığı yatırımlar olmuştur.
Yolsuzluk ve yönetsel keyfiliğin yanı sıra Özbek para biriminin (Som) Kore para birimi
(Won) karşısında konvertible olmaması da bu ülkedeki Güney Kore firmalarının kâr
oranlarını etkilemektedir.19
Tüm bunlara rağmen Güney Kore’nin Özbekistan ile ilişkileri
giderek derinleşmekte ve genişlemektedir. Örneğin Surgil’de4.16 milyar $ değerindeki
UzKorGasChemical kompleksi yatırımı bilgi teknolojilerinin transferini ve stok değişim
programlarının modernizasyonunu da içermektedir.
Güney Kore için Özbekistan’ın önemi sadece ekonomik olmayıp diğer Orta Asya
ülkelerinin hepsinden fazla Koryo-Saram’ın (yaklaşık 198,000 kişi) burada yaşıyor olmasıdır.
Bu kişilerin iki ülke arasındaki ticarî ilişkilere katkısı 2010 için yaklaşık 100 milyon $
olmuştur.20
Kazakistan
Kazakistan’ın Güney Kore ile Özbekistan kadar geniş ölçekli ekonomik ve diplomatik
ilişkileri olmadı ama yine de bu ülke için Güney Kore’nin bölgedeki ikinci çapası demek
mümkün.Özbekistan, Orta Asya’nın en kalabalık ülkesiyken Kazakistan da şüphesiz bölgenin
en büyük ve en zengin ülkesi. Dikkate değer seviyede uranyum, kömür, petrol ve doğalgaz
rezervlerine sahipKazakistan’ın tarihsel arka planında Güney Kore için önemli bir dönüm
noktası da barındırıyor. 1937’de 171,781 Koreli Sovyetler tarafından Kazakistan’ın nüfus
yoğunluğu son derece düşük bir bölgesine transfer edilirkenson derece zor hayat şartlarında
ve neredeyse izole bir biçimde yaşamaya terkedilen Koryo-in Saram’ların bugün ülkedeki
sayısı yaklaşık 100,000’in üzerindedir ve Kazakistan’la bütünleşmiş endüstri ve ticarî alanda
ciddi başarı elde etmiş bireyleri de kapsamaktadır. Ayrıca Kazakistan’ın bölge devletlerine
nazaran Güney Kore ile ilişkilerini geliştirme konusunda ciddi adımlar attığı görülmektedir.
18
Yine de 2012 itibariyle 360 Özbekistan firmasının Güney Kore şirketlerinden ortakları mevcuttur. Bu şirketler
ticaret, elektrik, madencilik, kimya ve gıda endüstrisinin yanı sıra makine, metal sanayii, sağlık, üretim, turizm
ve hizmet sektöründe bulunmaktadırlar. Halihazırda 84 Güney Kore şirketi Özbekistan Ekonomi, Yatırım ve
Ticaret Bakanlığı’na kayıtlıdır ve 5 Milyar $’lık Güney Kore yatırımı bildirilmiştir.(“Korea, UzbekistanEnter
New PartnershipEra,” Korea Times, 30 Ağustos, 2012.). 19
Graubner, “Uzbekistan: South KoreaFeelingLucky,” EurasiaNet.org, 5 Haziran 2012,
(http://www.eurasianet.org/print/65500). 20
Güney Kore ile Özbekistan arasındaki ticari veriler için lütfen bkz. Ek1
27
Tablo 6’da Kazakistan ile Güney Kore arasındaki üst düzey diplomatik ziyaretlerin
kronolojisi görülebilir.
Tablo 6: Güney Kore-Kazakistan Üst Düzey Ziyaretler Kronolojisi
GÜNEY KORE-KAZAKİSTAN ÜST DÜZEY ZİYARETLER KRONOLOJİSİ
Zaman Kapsam
11.1990 Kazakistan Devlet Başkanı NursultanNazarbayev’inKore ziyareti
07.1992 Güney Kore Dışişleri Bakanı Sang-ok Lee’nin Kazakistanziyareti
05.1995 Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’inKore ziyareti
10.1997 Kazakistan I. Başbakan Yardımcısı Yesimov’un Kore ziyareti
08.2001 Kazakistan Senato Başkanı Avdikarimov’unKore ziyareti
09.2002 Kazakistan Sanayi ve Ticaret Bakanı Yesenbayev’unKore ziyareti
10.2002 Kazakistan Dışişleri Bakanı Tokayev’unKore ziyareti
11.2002 Güney Kore Sanayi ve Kaynaklar Bakanı Kuk-hwanShin’inKazakistan
ziyareti
11.2003 Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’inKore ziyareti
03.2004 Güney Kore Sanayi ve Kaynaklar Bakanı Hee-bum Lee’nin Kazakistan
ziyareti
07.2004 Kazakistan Yargıtay Başkanı Mami’ninKore ziyareti
09.2004 Güney Kore Devlet Başkanı Mu-hyunNoh’unKazakistan ziyareti
11.2004 Güney Kore Seul Belediye BaşkanıMyeng-Bak Lee’inKazakistanziyareti
04.2005 Kazakistan Ekonomi Başkanı Marchenko’nunKore ziyareti
04.2005 Kazakistan Enerji ve Yeraltı Kaynakları Bakanı Shukolic’inKore ziyareti
08.2005 Güney Kore Anayasa Mahkemesi Başkanı Yong-Chul Lee’nin
Kazakistan ziyareti
09.2005 Güney Kore Millet Meclisi Başkan Yardımcısı Won-kı Kim’in
Kazakistan ziyareti
01.2006 Güney Kore Yönetim Başkanı Young-gyoOh’unKazakistan ziyareti
09.2006 Güney Kore Başbakanı Myoun-suk Han’ın Kazakistan ziyareti
05.2008 Güney Kore Başbakanı Seung-su Han’ın Kazakistan ziyareti
05.2009 Güney Kore Devlet Başkanı Myeng-Bak Lee’inziyareti
04.2010 Kazakistan Devlet Başkanı NursultanNazarbayev’inKore ziyareti
08.2011 Güney Kore Devlet Başkanı Myeng-Bak Lee’inziyareti
03.2012 Kazakistan Devlet Başkanı NursultanNazarbayev Kore ziyareti
05.2012 Kazakistan Başbakan Yardımcısı Kelimbetov’un Kore ziyareti
05.2012 Güney Kore Ekonomi ve Ticaret Elçisi’nin Kazakistan ziyareti
09.2012 Güney Kore Devlet Başkanı Myeng-Bak Lee’inKazakistan ziyareti Son teyit tarihi: 03.2013, Kaynak: Derleme
Başkan Lee Myung-Bak’ın koltuğa oturduğu 2009’dan itibaren Güney Kore,Orta Asya
ile sağlam ve güçlü ilişkiler geliştirme yönünde önemli adımlar atmış veekonomik olarak da
varlığını yoğun biçimde göstermiştir. Özbekistan’ın başlıca ortak olarak öne çıktığı dönemde
Kazakistan ve diğer ülkelerin de ilerleyen dönemde ortaklar olarak Güney Kore’nin bölgeyle
ilişkileri genişletme ve derinleştirme stratejilerinde yer aldığı görülmektedir.
Güney Kore, güncel verilere göre Kazakistan’ın en büyük ticaret hacmine sahip 14.
ticari partneridir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2012’nin ilk yarısında 600 milyon $’ı
aşmıştır ve 2011’de de 1 milyar $’ın üzerinde seyretmiştir. 2010 yılında 760 milyon $’lık
28
ticaret hacmini göz önünde bulundurursak iki ülke arasındaki ticarî ilişkilerin artan bir ivme
ile seyrettiği söylenebilir.21
Devlet başkanıNazarbayev ve Başkan Lee22
Kazakistan Devlet başkanıNursultan Nazarbayev kişisel olarak da Güney Kore ile
yakın ilişkiler geliştirirken henüz 1991’deki bağımsızlık sürecinin hemen akabinde kalkınma
konusunda bir rol model olarak Güney Kore’yi aldığını ifade etmişti.23
Nitekim Nazarbayev
1990’ların başında Güney Koreli ekonomist ChanYoung-Bang’a Kazakistan’ın özelleştirme
planını hazırlama görevi vermişti. Ancak plan tamamen Bang’ın çizdiği taslak doğrultusunda
ilerlemedi.24
Güney Kore’nin Kazakistan ile ekonomik bağları giderek artmaktadır. 2008’de Güney
Kore Kookmin Bank, Kazakistan Bank Center Credit’ten 364 milyon $ değerinde hisse alarak
son on yıldır ilk sınır ötesi hisse alımını yapmıştı. Kookmin, Güney Kore’nin en büyük
bankalarından biridir ve içeride düşük olan kârlılık oranını denizaşırı yatırımlarla yükseltmeye
çalışmıştır. Başkan Lee, 2011’deki Kazakistan gezisiyle iki ülke arasındaki ilişkileri
tazelemiştir. Bu gezi esnasında 4 milyar $ değerinde iki büyük yapım anlaşmasıyla iki ülke
arasında diplomatik ilişkilerin kurulduğu 1992’den itibaren en büyük anlaşma imzalandı. Yine
2008’de Güney Kore hükümeti Kazakistan’dan 2011-2017 arasında 200 tonluk bir uranyum
21
Güney Kore ile Kazakistan arasındaki ticari veriler için lütfen bkz. Ek1 22
http://www.korea.net/NewsFocus/Policies/view?articleId=102568 23
Belirtmek gerekir ki; Nazarbayev çeşitli zamanlarda Singapur gibi diğer Asya ülkeleri ile de kalkınma
konusunda temaslarda bulunsa da bu alandaki en güçlü ilişkileri Güney Kore ile oldu. 24
1992 Ocak’ında Bang, Başkanlık Ofisine doğrudan bağlı olan Kazakistan İdare, Ekonomi ve Stratejik
Araştırmalar Enstitüsü'nü (KIMEP) kurdu. Bang, 1993 yılında buradan ayrıldı ancak bu kurum yüksek profilli
çeşitli araştırmacıları bünyesine katmaya devam etti. Ayrıntılı bilgi için bkz. Robert Cutler, “South
KoreaDeepens Role in Central Asia.” Almatı’da yerleşik bulunan KIMEP, bugün Orta Asya’nın başta ABD ve
Avrupa ülkeleri olmak üzere en fazla etkileşimde olduğu ve bölgenin en saygın üniversitelerinden birisidir.
29
ithalatını içeren bir anlaşmaya imza attı.25
Kazakistan, 2004’de uranyum üretiminde 5. sırada
iken 2011 itibariyle ilk sıraya yükseldi. Bu yükselişin, ülkenin İran gibi ülkeler ile olan
ilişkilerini eleştirel bir tavırla izleyen uzmanlar için endişe verici olduğunu da belirtmekte
fayda var.26
2008’de Seul ve Astana arasında imzalanan mutabakat zaptı uyarınca Hazar Denizi
bölgesinde KoreanConsorsium şirketi CaspianOil Project çerçevesinde petrol arama haklarını
elde etti. Diğer yandan KoreaNationalOil Corporation (KNOC)27
ise SK, LG International,
Daesung International ve Samsung’un bulunduğu 85 milyon $’lıkZhambyloffshore petrol
sahasının %27’sine sahip olan bir ortaklıktır. Bu sahadaki araştırma muhtemelen Kazakistan
devletinin sahip olduğu enerji devi KazMunayGaz şirketinin öncülüğünde yürütülecektir. LG
Chem de Kazakistan Atyrau’da büyük ölçekli bir petro-kimya tesisi kurulmasına yönelik
olarak bir anlaşma imzalamasının ötesinde Balkash’ın güneyinde 1,320 megawatt’lık bir
kömür-enerji tesisi de kuracaktır. Tesis sorunsuz bir biçimde 2016’da hayata geçerse, 1,4
milyar$ değerinde olacaktır. Balkash’taki bir başka proje ise KEPCO ve SamsungC&T’nin
hisselerinin %70’inin alımına garantörlük ettiği elektrik üretim projesidir.28
Bu proje hayata
geçtiğinde Güney Kore Kazakistan’ın en büyük doğrudan yatırımcısı seviyesine
yükselecektir.
Kırgızistan
Orta Asya devletlerinin en düşük GSYİH olan Kırgızistan’ın Güney Kore ile ilişkileri
Özbekistan ve Kazakistan ile karşılaştırıldığında oldukça sınırlıdır. Yine de Güney Kore’nin
bu ülkede ilaç sanayindeki birkaç küçük çaplı projesinden bahsetmek mümkündür.29
2008’de
iki ülke arasındaki ticaret 3 milyon $ ile ölçülürken, 2011’de 142 milyon $’a çıkmış olması
elbette oldukça dikkat çekicidir.30
Güney Kore’nin 2010’da ise Kırgızistan’daki mineraller
konusunda ciddi bir yönelişinin gelişmesindedünya mineral arzının yaklaşık %90’ını sağlayan
Çin’in 2010’da aniden ihracatını sınırlamayı tercih etmesiyle ileri teknoloji üreten başta ABD
olmak üzere Japonya, Almanya ve Güney Kore’de oluşan panik etkili oldu.31
Bu nedenle
25
ZhulduzBaizakova, “NuclearFuel Bank orNuclearGraveyard?” Asia Times Online, 7 Eylül 2012,
(http://atimes.com/atimes/Central_Asia/NI07Ag01.html). 26
2011’de Kazakistan 19,451 ton uranyum ile ikinci büyük üretici olan Kanada'nın 9,145 tonluk üretiminin iki
katından fazla uranyum üretti. (World NuclearAssociation,http://www.worldnuclear.org/info/inf23.html). 27
Daha ayrıntılı bilgi için bkz. http://www.knoc.co.kr/ENG/sub01/sub01_1_1.jsp 28
“Lee MeetsKazahkLeader,” ChosunIlbo, 26 Ağutos 2011; “Kazakhstan, South KoreaSign $7 Billion in
InvestmentDeals,” Central Asia Online, 28 Mart
2012.(http://centralasiaonline.com/en_GB/articles/caii/newsbriefs/2012/03/28/newsbrief-04) 29
“Cooperationbetween South KoreaandKyrgyzstan in theField of MedicineDiscussed,” Kabar News, 27 Aralık
2011 (http://kabar.kg/eng/health/full/3020). 30
Kırgızistan ile Güney Kore arasındaki ticaret verileri için bkz. Ek-1 31
KeithBradsher, “China, CitingErrors, VowstoOverhaulRare Earth Industry,” New York Times, 20 Haziran
2012.
30
Güney Kore 2011’deki programıyla Çin’den sonra mineral rezervi en yüksek ülke olan
Kırgızistan’da mineral çıkarmayı hedefledi. Bu proje gözlerin son dönemde Kırgızistan’a
çevrilmesine neden oldu. Kırgızistan, minerallerin yanı sıra altın ve uranyum rezervleri ile de
kendisini metalürji konusunda yabancı doğrudan yatırımlar için elverişli olduğunu gösterdikçe
yabancı yatırımcıları teşviklerle cezbetme konusunda önemli adımlar atmaktadır. Bu
çerçevede Güney Kore’nin ilerleyen dönemde Kırgızistan’a daha fazla yatırım için yöneleceği
düşünülebilir.32
Tacikistan
Güney Kore’nin Orta Asya devletleri arasında en az ilişkisinin olduğu ülke
Tacikistan’dır. Güney Kore bu ülkedeki ilk elçiliğini 2008’de Duşanbe’de açmasıyla öncelikli
olarak KOICA çerçevesinde eğitim, sağlık, teknolojik işbirliği, endüstri ve enerji ayrıca çevre
koruma kapsamında yardım bileşenlerine Tacikistan dahil edildi. İki ülke arasındaki ticarî
ilişkiler de gözle görülür biçimde artmaya devam etmektedir. 2011’de iki ülke arasındaki dış
ticaret hacmi 140 milyon $’a ulaştı. Güney Kore, 100 milyon $’a yakın başta pamuk ve
alüminyum olmak üzere Tacik mallarını ithal etmekte ve 40 milyon $’lık Tacikistan’a doğal
kaynak ve enerji marketlerinin ihtiyaçlarını da içeren elektronik, makine ve otomobil ihraç
etmektedir.33
Tacikistan, Güney Kore ile karşılıklı bağımlılıklarına odaklanarak geniş altın,
gümüş, antimon ve uranyum rezervlerine dayanan bir dış ticaret stratejisine yoğunlaşarak
ticarî ilişkilerini geliştirme yönünde adımlar atmaktadır.
Tacikistan, Rusya’nın baskın olduğu tarihî arka planına rağmen Güney Kore ile aktif
bir diplomasi izleyerek Özbekistan ve Kazakistan’la da geliştirmiş olduğu iş ağlarının
avantajını kullanmayı hedefliyor. Yine de bu ülkenin potansiyel avantajlarına rağmen
özellikle de politik ve güvenlik alanlarındaki risklerini de göz ardı etmemek gerekir.
Tacikistan’ın jeo-stratejik konumu ve komşuları Afganistan ve Pakistan nedeniyle güvenlik
açısından yatırımcılar için yüksek risk ihtiva etmektedir. Uzmanlar, Güney Kore’nin buradaki
ilişkilerine ve yatırım anlaşmalarına yüksek politik riski göz önünde bulundurarak devam
etmesini tavsiye etmektedirler.34
Bu nedenle ilerleyen dönemde bu ülke ile Güney Kore’nin
ilişkileri konusunda iyimser tahminlerde bulunmak zor.
32
Martin Sieff, South Korea’sRare Earth NeedsAreBoonforKyrgyzstan,” Central Asia News Wire, 4 Ocak 2011
(http://www.universalnewswires.com/centralasia/viewstory.aspx?id=2834). 33
ROK Ministry of ForeignAffairsandTrade,
(http://www.mofat.go.kr/ENG/countries/europe/countries/20070803/1_24633.jsp?menu=m_30_40).
Tacikistan ile Güney Kore arasındaki ticaret verileri için bkz. Ek-1 34
J. Berkshire Miller, “KoreaWoosTajikistan,” CACI Analyst, 22 Ağustos 2012,
(http://www.cacianalyst.org/?q=node/5828).
31
Türkmenistan
Türkmenistan, Orta Asya devletleri içerisinde nüfusu en az olan ülkedir. Ülke,
dünyanın dördüncü büyük gaz rezervine sahip olmasına rağmen dünyaya açılma konusunda
fazla hırslı davrandığı söylenemez. Yine de Türkmenistan hükümeti, yeni rafineriler yaparak
kapasitesini 2030 itibariyle 3 katına çıkarmayı hedeflemektedir.35
Güney Kore ile 2011
itibariyle 204 milyon $ olan dış ticaret hacmi özellikle Güney Kore firmalarının
Türkmenistan’daki yatırım stratejileri ile daha da büyüyecek gibi görünmektedir.36
Güney Kore’nin Türkmenistan’da yaptığı en göze çarpan yatırım; 2009’da LG ve
Hyundai’ınYolotan yakınlarında 1.48 milyar $’lık bir doğal gaz işleme tesisi yapımı teklifi
sunması oldu. Aynı yıl Hyundai Mühendislik, Hazar Denizi yakınında 534 milyon $’lık bir
modernizasyon projesini duyurdu. Bu proje, 2015’de tamamlandığında yıllık yaklaşık 10-11
milyon tonluk petrol çıkarılmasını sağlayacak ki bu da günlük yaklaşık 220,000 varil petrol
anlamına gelmektedir.Türkmenistan’ın dış politikası bağlamındaki adımlarıyla birlikte Güney
Kore, daha iyi ilişkiler geliştirme yönünde kapılarını açık tutmakta denebilir.
Orta Asya’ya Dair Diğer Stratejiler
Orta Asya konusunda yapılacak tüm analizler, bu bölgede etkisi olan büyük güçleri
anlamaksızın eksik kalacaktır. Bölgedeki Rusya etkisinin tarihi XVIII. yüzyıla kadar
gitmektedir. Sovyetlerin çöküşü ve ülkelerin bağımsızlığını kazanmasından sonra bile Rusya,
bölgenin üzerinde yoğun ve güçlü bir etkiye sahip olmuş ve hatta zaman zaman bölgenin
ilişkilerinde bir tampon etkisi yaratmıştır. Bu nedenle Orta Asya ülkelerinin stratejik çıkarları
Rusya etkisinin dışına çıkaracak karlı ortaklık arayışlarına yöneltmiştir.37
Bölgedeki en önemli gelişmelerden birisi de Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) -o
zamanki adıyla Şanghay Beşlisi olarak-2001’deki kuruluşudur. Orta Asya ülkelerinin
bağımsızlık sürecinde Pekin’in bu ülkelerle doğrudan ilişki kurması son derece önemliydi. Bu
ilişkilerin genişlemesi ve derinleşmesi, Orta Asya’nın geniş enerji ve doğal kaynak
rezervlerinin küresel pazarlara ulaştırılması bakımından bir çıkış kapısı daha açmış oldu. Bu
35
Dmitry Solovyov “South Korea’s Hyundai in $534 millionTurkmenRefineryRevamp,” Reuters, 16 Kasım
2012. 36
ROK Ministry of ForeignAffairsandTrade,
(http://www.mofat.go.kr/ENG/countries/europe/countries/20070803/1_24634.jsp?menu=m_30_40).Türkmenista
n ile Güney Kore arasındaki ticaret verileri için bkz. Ek-1 37
HimarArjun Singh, “All Central AsianRoadsLeadtoMuscovy,” Asia Times Online, 27 Ekim 2012.
(http://atimes.com/atimes/Central_Asia/NJ27Ag01.html).
32
vesileyle 1996’daöncelikle bir sınır güvenliği anlaşması imzalandı.38
Anlaşmayı imzalayan
ülkeler daha sonra Özbekistan’ın katılımıyla ŞİÖ olarak ismini değiştirirken kendisini
üyelerinin güvenlik, ekonomi ve kültürel açıdan karşılıklı ilişkiler kurduğu bir uluslararası
örgüt olarak tanımladı.39
Birçok Orta Asya ülkesinin yoğun biçimde Rusya ile ilişkilerine devam etmesine
rağmen Çin, kendinden emin ve güçlü ekonomik yapısıyla bölgede yer edinmeyi başardı. Çin,
ikili ekonomik ilişkileri geliştirmek için Orta Asya ülkelerinde doğrudan yatırımlarını artırdı
ve bölgeyle ikili ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. 2001’de 1,52 milyar $ olan dış ticaret hacmi;
2011’de on kattan fazla artarak 16,98 milyar $’a ulaştı. Ayrıca Çin bölgeye 10 milyar $’a
yakın kalkınma kredisi de sağlamaktan çekinmedi.40
Çin için Orta Asya, bölgenin sahip olduğu stratejik ve jeopolitik önemin yanı sıra
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki ekonomik kalkınmayı canlandırma için bir araç
sunuyordu. Avrasya’nın kalbinde yer alan, sekiz ülkeyle sınırı bulunan ancak ekonomik
açıdan gelişmemiş bulunan bu bölge, Çin açısından ticarî anlamda son derece stratejik bir
önemi haizdi. Çin, 2009’da Sincan Uygur Özerk bölgesi ile Türkmenistan arasında bir boru
hattı projesini hayata geçirdi. Projedeki boru hatları Türkmenistan (188km), Özbekistan
(530km) ve Kazakistan (1,300km) ve Çin’in de 8,000km kadar kapsamaktaydı. Çin, Orta
Asya devletleri için Rusya’ya olan bağımlılıklarını azaltma fırsatı olarak görülmektedir.
Rusya’nın boru hatları konusunda yaşatacağı bir aksaklık Türkmenistan’ın aylık doğalgaz
gelirinde neredeyse 5 milyon $’lık bir düşüşe neden olurken, bu boru hattı Kazakistan için de
Rusya üzerinden geçmeyen ilk boru hattı olma özelliğini taşımaktadır.41
Çin ile bölgede yaşanan bir başka stratejik gelişme ise Kırgızistan, Özbekistan ve
Çin’i bağlayan bir demiryolu inşası olmuştur. Bu demiryolu yalnızca Çin ile bölgeyi değil;
2020’de Londra ve Pekin’i de bağlayıp ticarî taşımacılık için hayatî bir dönüşüm yaşatacak,
büyük bir projedir.42
Öte yandan Çin’in bölgede giderek artan etkisi, Orta Asya ülkeleri için
bir açmazı da beraberinde getirmektedir. Tarihsel referanslarla Çin’in bölgedeki stratejisinin
emperyalist bir arka plana sahip olduğunu düşünen Orta Asya devletleri, Güney Kore’nin iç
politikaya müdahale konusundaki prensipleri ve politik hırslardan arınmış yatırımlarını daha
38
1996’da Şanghay beşlisi Sınır Bölgelerinde Askeri Güvenin Derinleştirilmesi Anlaşmasının imzalanması ile
Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Rusya tarafından kuruldu. Daha sonra Özbekistan'ı da kapsadı.
(Singh, “All Central AsianRoadsLeadtoMoscow”.) 39
Andrew Scheineson, “TheShanghaiCooperationOrganization,” Council on ForeignRelations, 24 Mart 2009.
(http://www.cfr.org/international-peace-and-security/shanghai-cooperation-organization/p10883). 40
Bu krediler, “China-Central AsiaEconomicCooperationFund,” ve “Fund on AgriculturalCooperation.”
Fonlarının bileşenleridir. (ZabikhullaSaipov, “ChinaDeepens Central Asia Role,” Asia Times Online, 25 Eylül
2012; http://atimes.com/atimes/China_Business/NI25Cb01.html). 41
“ChinaPresidentOpensTurkmenistanGasPipeline,” BBC News, 14 Kasım 2009.
(http://news.bbc.co.uk/2/hi/asia-pacific/8411204.stm). 42
MatteoFumagalli, “Global Insider: South Korea-Central AsiaRelations,” World PoliticsReview, 7 Eylül 2011.
33
içtenlikle karşılamaktadırlar. Aynı zamanda Güney Kore’deki kalkınma modeli -ayrıntılarını
diğer bölümlerde de belirttiğimiz üzere- Orta Asya devletleri için çok daha elverişli bir
seçenek olarak belirmektedir.
ABD’nin Orta Asya ile olan ilişkisi ise diğer büyük güçlere nazaran sınırlı bir
biçimdedir. Bu ülkenin Afganistan politikası nedeniyle Orta Asya ilişkileri gölgede kalmış
görünmektedir. Her ne kadar tüm Orta Asya ülkeleri ile ticaret anlaşmaları imzalanmış olsa da
ABD yatırımları Kazakistan ve Kırgızistan özelindedir ve oldukça sınırlıdır. Ancak Güney
Kore -ABD ilişkilerinin bu bölgedeki etkilerini göz ardı etmemek gerekir.
Sonuç
Güney Kore-Orta Asya ilişkilerinin genellikle Güney Kore’nin bölgedeki doğal
kaynaklara ve yerel ekonomiye olan ilgisiyle oluştuğu ve yönlendirildiği söylenebilir. Yine de
bu durumda yerel aktörler ve çıkarlarının rol oynamadığını söylemek eksik ve yanlış bir tespit
olur (Fumagalli 2006, 2011). Güney Kore ile Orta Asya ülkeleri arasındaki ekonomik iş
birliği yalnızca Güney Kore’nin öncelikleri bağlamında ilerlememektedir. Daha sıkı ilişkiler
ülkelerdeki yerel ortakların da talebiyle oluşmaktadır. Orta Asya’daki yerel hükümetler Asya
ülkelerini (Mesela Singapur, Malezya ve Güney Kore) ekonomik kalkınma konusunda ciddi
bir referans olarak almaktadır. Bu ülkelerin, Güney Kore de dahil olmak üzere, içişlerine
karışmama prensibi bölgenin politik aktörleri tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.
Ayrıca Güney Kore’nin (ve elbette Japonya’nın) nev-i şahsına münhasır ve sektör odaklı
geniş ölçekli holdinglerin büyük rol oynadığı ekonomik yapılanması da karasal ekonomiler
için oldukça çekici gelmektedir.
Temel üretim materyallerini ihraç edip işlenmiş ürünleri ithal eden Çin’in aksine
Güney Kore, kendi spesifik endüstriyel yapısı içerisinde (ki bu sistem bir çok hizmeti
bünyesinde barındıran endüstriyel devlerin, chaebol, hakim olduğu bir sistemdir) ekonomik
kalkınmayı sağlamıştır ve böyle bir sistem Orta Asya devletleri dahil olmak üzere bir dönem
izole edilmiş karasal ekonomilerin kalkınması için elverişli bir model sunmaktadır.
Chaeboller, ticaret akışını neredeyse kendi bünyesinde tamamlayan bir sistem olarak
sermaye teçhizatının ihracı, taşıma maliyetlerinin karşılanması, altyapı arzı ve finansmanı ve
hatta ürünleri ihraç edecek piyasaların bulunması gibi birçok hizmeti içeren çok yönlü bir akış
sağlarlar. Tüm bunların bir arada var oluşu, izole ve piyasaya entegre olamamış ülke
ekonomileri için gerçekten de caziptir.43
43
Chaebol hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Kim (1998); Haggard, Lim, ve Kim (2010); Lee (2008); ve Chang
(2006).
34
Bu çalışma Güney Kore’nin özellikle global ve bölgesel olarak daha etkin bir politika
yürütmesi bağlamında Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkilerini Özbekistan ve Kazakistan’a daha
özel vurguyla açıklamaya odaklanmıştır.
Uzun zaman boyunca Güney Kore’nin dış politikası Pasifik odaklı iken Asya
politikasını global ölçekte ve çok yönlü olacak biçimde yeniden yapılandırma süreci, Orta
Asya devletlerinin diğer global aktörler tarafından da ciddi biçimde ilgi alanına girdiği bir
dönemle çakışmıştır. Ancak bu çakışma yalnızca bir çatışma durumunu işaret etmemektedir.
Daha evvel belirttiğimiz “Küresel Kore” vizyonu aynı zamanda ABD ile Güney Kore
arasında 2009’da imzalanan ortak vizyon bildirisi (JointVision Statement) ile de yakından
ilgilidir. Bu belge ile Güney Kore ve ABD ortak çıkarları doğrultusunda ortak adımlar
atmışlardır.44
Böyle bir belge ve vizyon çerçevesinde Güney Kore-Orta Asya ilişkilerinin
sadece bu iki taraf arasında cereyan ettiğini söylemek dar bir bakış açısı sunmak olur.
Zaten Güney Kore, mevcut durumda Orta Asya üzerinde büyük güçlerle yani Rusya,
Çin ya da ABD ile tam bir rekabete girişebilecek durumda olmadığı gibi Güney Kore’nin
bölgedeki çok büyük ölçekli yatırımları daimi olarak sürdürebilecek bir finansal kapasitesi
mevcut değildir. Diğer yandan Güney Kore’nin iç talebi de böyle bir stratejiyi yürütebilecek
hacme sahip değildir (Calder&Kim 2008) Aslında Güney Kore, bazı yapısal zayıflıkları
ayrıcalıklara dönüştürmek üzere kurulan farklı bir stratejiyi izlemektedir. Güney Kore’nin son
dönemde gözle görülür biçimde artan diplomatik temaslara rağmen ekonomik ilişkilerin
ardında politik talepleri yoktur.
Güney Kore’nin Orta Asya’da oynadığı rolün öneminin giderek artması kapalı bir Orta
Asya-Doğu Asya ortaklık modeliyle açıklanamaz (Oxford Analytica, 2011b). Çok daha
fazlası Çin’in, Japonya’nın ve Güney Kore’nin hem Orta Asya hem de Moğolistan stratejileri
birbiriyle uyum içerisinde, iç içe geçen dinamiklere sahiptir. Hindistan’ın da Afganistan,
Tacikistan ve Kırgızistan’ı içeren ancak Orta Asya’daki diğer devletlere pek ağırlık vermeyen
bir stratejisi vardır. Tabii bu noktada belirtmek gerekir ki; Hindistan’ın bölgeye ani ilgisi
Güney Kore ile eş zamanlıdır ve ilerleyen dönemde bazı noktalarda çakışması muhtemeldir.
Çin’in çok yönlü bölgeye nüfuz etme stratejisi ve Rusya'nın bölge üzerindeki çıkarları da
şüphesiz Güney Kore’yi etkilemektedir.
Güney Kore–Orta Asya ilişkileri; Çin’in Orta Asya’daki komşuları ile olan ilişkileri
kadar yanlış anlamaya müsait değildir. Nitekim Orta Asya’daki elitlerin Çin ile yakın
ilişkilerine rağmen açıkça Sinophobia’ya45
varan duyguların Orta Asya’da patlak verdiği ifade
44
“JointVisionfortheAlliance of the United States of AmericaandtheRepublic of Korea,” Washington, D.C., The
White House Office of thePressSecretary, 16 Haziran 2009, (http://www.whitehouse.gov/the_press_office/Joint-
vision-for-the-alliance-of-the-United-States-of-America-and-the-Republic-of-Korea/) 45
Çin ve Çin kültüründen nefret etme hatta psikolojik rahatsızlık duyma.
35
edilmektedir (Oxford Analytica 2011a). Ekonomik açıdan da Çin-Orta Asya ilişkileri Güney
Kore-Orta Asya ilişkilerinden oldukça farklı bir ilişki düzeyindedir. Bir cepheden hem Çin
hem de Güney Kore’nin Orta Asya’daki doğal kaynaklara olan ilgisini görebiliriz. Ancak
gözle görülür bir farklılıktan bahsetmemiz gerekir. Yalnızca anlaşmaların ve yatırımların malî
boyutu değil; Güney Kore’nin yatırım yaptığı sektörlerdeki çeşitlilik ile Güney Kore
şirketlerinin sağladığı hizmetlerin Orta Asya için diğer pazarlara açılma konusunda da
kolaylık yaratması ve karşılıklı bir fayda ilişkisini doğurması söz konusudur.
Tedrici ve amaca yönelik bir strateji ile Güney Kore, Orta Asya’daki varlığının
ekonomik anlamda özel bir yer almasını sağladı. Yine de yakın gelecekte önünde üç ciddi
başlığın belireceğini söylemek gereklidir. İlki, Orta Asya’daki hükümetlerin Güney Kore’nin
bölgedeki varlığını memnuniyetle karşılamalarının en temel nedeni, Güney Kore’nin bu
ülkelerin içişlerine karışmaması, bölgedeki zaman zaman beliren anti demokratik uygulamalar
konusunda herhangi bir müdahaleden kaçınması, hatta buradaki ekonominin şeffaf olmayan
uygulamaları karşısında sessiz kalmasıdır (Graubner, 2012). Bu açıdan bakıldığında Güney
Kore’nin bölgede siyasî bir gündemi ve nüfuz çabasının olmadığı sonucuna varabiliriz. Sorun
ise; Güney Kore’nin Orta Asya’daki otoriterliği eleştirmeyen bir tutum takınıyor olmasının
bölgedeki politik yapının bir noktada kırılgan olabileceği ve Güney Kore’nin bu tutumunun
bir global aktör olarak imajını zedeleyebileceği fikridir. Nitekim Başkan Lee, bölgede
öncülüğünü yaptığı hatırı sayılır yatırımlar nedeniyle aldığı riskin, kumar oynamakla eş değer
olmasıyla suçlanmıştır.46
İkincisi, son dönemde Orta Asya devletleri Güney Kore’nin
bölgedeki yatırımlarına son derece olumlu bir biçimde kucak açmışlardır. Ancak yatırımların
ölçeğinin genişlemesiyle birlikte Rusya, bölgedeki hegemonyasını ve ekonomik çıkarlarını
tehdit altında hissederse muhakkak bu duruma nüfuzuyla müdahale edecektir. Son olarak,
Doğu ve Orta Asya arasında giderek artan bütünleşme, Güney Kore için özellikle şu
kaçınılmaz soruyu akıllara getirmektedir. Kuzey Kore’nin ekonomik olarak ne kadar güvenilir
bir ortak olup olmadığı tartışma konusudur. Boru hatlarının inşası hususunda Kuzey Kore’nin
dahil edileceği bir Asyatik konsorsiyum tahayyülü büyük bir risk taşımaktadır.
Güney Kore’nin yakın komşularıyla olan ilişkilerinde öncelikli olarak Orta Asya’ya
odaklanmasını beklemek hata olur. Güney Kore’nin uzun vadeli öncelikleri Doğu Asya odaklı
olacaktır. Bu açıdan ABD, Çin, Japonya ve nihayetinde Kuzey Kore ile olan ilişkilerini
muhakkak önceleyecektir. Anlaşılacağı üzere Güney Kore’yi bölgeye iten nedenlerin aslında
ekonomik olduğu izahtan varestedir. Anlaşmalar ve yatırımlarla hidrokarbondan uranyuma,
inşaattan altyapıya, kültüre, tekstile ve bilgi teknolojilerine dek uzanan bir yelpaze ile Güney
Kore kendisini Orta Asya’nın göze çarpan bir ticarî ortağı olarak konumlandırmayı
46
http://www.sisainlive.com/news/articleView.html?idxno=15599 Son Erişim Tarihi:09.07.2013
36
başarmıştır. Güney Kore’nin bölge ile ilişkilerindeki gecikmeler ve duraksamalara rağmen bu
ilerlemenin hem Güney Kore için kayda değer olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü böyle bir
konumlandırma, Güney Kore’nin dış politikada soyunduğu yeni rolün, bir global aktör olma
stratejisinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee’nin 2013’dekoltuğunuPark Geun-hye’ye
devretmesiyle ülkenin dış politikasındaki dönüşümler konusunda soru işaretleri belirmeye
başladı. Cumhurbaşkanı Park koltuğu devraldığında halihazırda seçim döneminde baş
göstermiş olan bir Kuzey Kore krizi ile ilgilenmek zorunda kaldı ve hemen ardından ABD ve
Çin ile temaslarda bulundu.
Seçim konuşmalarında Orta Asya konusundaki politikalarda gelişme kaydedileceğini
belirten Cumhurbaşkanı Park’ın yine de bu bölgeyle ilişkilerde selefi ile farklılaşan bir tutum
içerisine girmesi mümkün. Özellikle de Özbekistan Devlet başkanı ile sıkı ikili ilişkiler
yürütmüş olan Başkan Lee’nin izlediği politikayı aynen devam ettirmesi beklenmiyor. Yine
de Cumhurbaşkanı Park’ın özellikle babasına olan hayranlığını saklamayan Özbekistan
Devlet başkanı ile ilerleyen dönemde ikili ilişkiler geliştirmesi mümkün. Diğer yandan
uranyum konusunda Kazakistan ile ilişkilerinin daha da derinleşeceği öngörülebilir.
Netice itibariyle Güney Kore’nin Orta Asya ile işbirliğini etkileyen, özellikle enerji
bağımlılığı konusunda, faktörler mevcutken Güney Kore’nin Orta Asya ile yakın ilişkiler ve
genişleyen bir işbirliği stratejisi çerçevesinde hareket edeceğini belirtmek gereklidir.
37
Ek 1
GÜNEY KORE- ORTA ASYA ÜLKELERİNİN EKONOMİK İLİŞKİLERİ
1. GÜNEY KORE-ÖZBEKİSTAN
2009 2010 2011 2012
Para
Miktarı
Bütüne
oranı
(%)
Para
Miktarı
Bütüne
oranı(%)
Para
Miktarı
Bütüne
oranı(%)
Para
Miktarı
Bütüne
oranı(%)
İhracat 11,771.3 2.4 13,044.5 10.8 15,027.2 15.4 14,258.8 -5.1
İthalat 9,438.3 -2.7 8,797.9 -7.2 10,509.9 14.5 12,027.7 9.0
Dış
ticaret
dengesi
2,333 4,244.8 4,517.3 2,231.1
Kaynak: KOTRA(Güney Kore temel alınmıştır. Birim: Milyon USD)
G. KORE’NİN ÖZBEKİSTAN’A DOĞRUDAN YATIRIMLARI
Sene Yeni Şirket Sayısı Beyan Edilen Miktar Yatırım Miktarı
2008 28 118,747 65,152
2009 14 41,100 32,323
2010 18 41,611 40,029
2011 13 51,682 51,643
2012 13 37,384 18.782
Toplam 185 1,282,846 611,207
Kaynak : TheExport-Import Bank of Korea, Yabancı Yatırım İstatistiği (Birim : 1,000 USD)
38
2. GÜNEY KORE – KAZAKİSTAN
S?? 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012
Ticaret
Hacmi
370.3 517.9 514.2 599.7 802.7 698.2 474.4 938.3 1134.2 1265.6
(87.2) (39.9) (-0.74) (16.6) (33.8) (-13.0) (-32.1) (97.8) (13.2) (11.6)
İhracat
217.2 313.9 272.6 323.8 545.9 347.7 307.9 604.4 756.9 885.4
(72.2) (44.6) (-13.2) (18.8) (68.6) (-36.3) (-11.4) (96.2) 25.2 17.0
İthalat
153.1 204.0 241.6 275.9 256.7 350.5 166.4 333.9 375.8 308.2
(113.6) (33.3) (18.4) (14.2) (1.1) (36.5) (-52.5) (100.7) 12.5 -18.0
Dış
ticaret
dengesi
64.1 109.9 30.9 47.9 289.2 -2.7 141.6 270.4 381.1 577.2
Kaynak: WTA, KITA(Güney Kore temel alınmıştır. Birim: Milyon USD)
GÜNEY KORE’NİN KAZAKİSTAN’A DOĞRUDAN YATIRIMLARI
Sene Beyan Sayısı Yatırım Değeri
2003 6 13,820
2004 20 22,527
2005 26 25,560
2006 53 249,293
2007 105 286,619
2008 58 822,618
2009 61 153,401
2010 48 117,558
2011 62 113,740
2012 69 228,692
Total 557 21,492,20
Kaynak: TheExport-Import Bank of Korea, Yabancı Yatırım İstatistiği
39
KAZAKİSTAN’IN GÜNEY KORE’YE DOĞRUDAN YATIRIMLARI
Sene Beyan Sayısı Yatırım Miktarı (1,000
USD)
2008 11 564
2009 8 309
2010 6 263
2011 7 659
2012 4 312
Toplam 36 2,107
GÜNEY KORE’NİN KAZAKİSTAN’A ODA KAPSAMINDA EKONOMİK YARDIMI
()
Sene 1992-
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Destekleme
Miktarı 6,291 882 1,251 1,352 1,685 902 1,749 2,351 4,968 5,970
Kaynak:SouthKoreaMinistry of ForeignAffairs 2010(Birim:1,000 USD)
3. GÜNEY KORE- TÜRKMENİSTAN
Sene
İhracat İthalat Cari işlemler
Sıralama Miktar
Büyüme
Oranı
(%)
Sıralama Miktar
Büyüme
Oranı
(%)
Sıralama Miktar
Büyüme
Oranı
(%)
2008 147/234 22,364 224.9 188/237 177 -74.5 95/237 +22,186 +258.5
2009 109/234 66,262 196.3 164/236 749 +322.1 67/236 +65,513 +195.28
2010 106/237 109,542 65.3 174/237 456 -39.2 68/237 +109,086 +66.51
2011 91/240 242,714 121.6 178/238 472 +3.5 55/240 +242,216 +122.04
2012 94/243 193,509 -20.3 168/238 837 +77.5 66/253 +192,672 -20.5
Kaynak: Güney Kore Ticaret Organizasyonu(Güney Kore temel alınmıştır.Birim: 1000 USD)
40
4. GÜNEY KORE - TACİKİSTAN
Sene İhracat İthalat Cari İşlemler
Miktar Büyüme Oranı (%) Miktar Büyüme Oranı (%) Miktar Büyüme Oranı (%)
2008 38,932 72.5 3,046 -91.6 35,887 -
2009 26,611 -31.6 35,555 1,067.3 -8,944 -
2010 31,745 19.3 102,040 187.0 -70,295 -
2011 31,041 37.0 70,068 -4.9 -39,026 -
Kaynak: Güney Kore Ticaret Organizasyonu(Güney Kore temel alınmıştır. Birim: 1000 USD)
5. GÜNEY KORE – KIRGISİZTAN
Sene İhracat Büyüme
Oranı (%) İthalat Büyüme
Oranı (%) Cari İşlemler
2008 166,270 32 2,640 92 163,630
2009 100,094 -39 1,197 -54 98,896
2010 104,537 4.4 2,711 126.4 101,826
2011(Ağustos) 91,715 34.3 1,565 125.2 90,150
Kaynak – KOTRA (Güney Kore temel alınmıştır. Birim: 1000 USD)
41
KAYNAKLAR
BBC News. (2009), “ChinaPresidentOpensTurkmenistanGasPipeline,” BBC News, 14
Kasım. (http://news.bbc.co.uk/2/hi/asia-pacific/8411204.stm).
Baizakova, Zhulduz. (2012). “NuclearFuel Bank orNuclearGraveyard?”,Asia Times Online,
7 Eylül. (http://atimes.com/atimes/Central_Asia/NI07Ag01.html).
Bradsher, Keith (2012). “China, CitingErrors, VowstoOverhaulRare Earth Industry,” New
York Times, 20 Haziran.
Calder, Kent, E. & Kim, Viktoriya. (2008). Korea, the United States, and Central Asia: Far-
flungpartners in a Globalising World. Washington, KoreaEconomicInstitute, AcademicPaper
Series, 3(9),
Central Asia Online. (2012a) “Kazakhstan, South KoreaSign $7 Billion in InvestmentDeals,”
28 Mart.(http://centralasiaonline.com/en_GB/articles/caii/newsbriefs/2012/03/28/newsbrief-
04)
Central Asia Online. (2012b). “Uzbekistanand South KoreaVowCooperation,” Central Asia
Online, http://centralasiaonline.com/en_GB/articles/caii/newsbriefs/2012/09/20/newbrief-04
Central AsiaNewswire. (2012a). KoreatoloanUzbekistan $595M
formedicalupgrades,mediaoutlets, 6 September.
Central AsiaNewswire. (2012b). Uzbek-KoreanJointVenturetobuildsecondsiliconplant, 10
September.
ChosunIlbo. (2009a).“KoreaExpandsDiplomacy Through RegionalForums”, ChosunIlbo, 2
Aralık
ChosunIlbo. (2009b).“Korea, UzbekistanAgree [on] EconomicCooperationProjects,”
ChosunIlbo, 12 Mayıs.
ChosunIlbo (2011). “Lee MeetsKazahkLeader,” ChosunIlbo, 26 Ağustos.
CIA World Factbook. (2013)
Cooley, Alexander. (2012). Great Games, LocalRule: The New Great PowerContest in
Central Asia. Oxford, Oxford UniversityPress.
Cummings, Sally N. (2012). Understanding Central Asia:
PoliticsandContestedTransformations. London: Routledge.
Euractiv(2012), http://www.euractiv.com.tr/3/article/ab-butceyi-kisarken-turkiye-ve-guney-
kore-dis-yardim-harcamalarini-artiriyor-027072
Fumagalli, Matteo. (2011). Global Insider: South-Korea Central AsiaRelations.
World PoliticsReview, 7 Eylül. http://www.worldpoliticsreview.com/trend-lines/9926/global-
insider-southkorea-central-asia-relations/
Graubner, Cornelius (2012). Uzbekistan: South Korea’sfeelinglucky. Eurasianet, 5 Haziran.
42
Heritage Foundation (2012).
Kabar News. (2011) “Cooperationbetween South KoreaandKyrgyzstan in theField of
MedicineDiscussed,” Kabar News, 27 Aralık (http://kabar.kg/eng/health/full/3020).
Khan, Valeriy, V. (1998). TheKoreanMinority in Central Asia: NationalRevival
and Problem of Identity. International Journal of Central AsianStudies, 3.
Kim, German, N. (1995). Koreansabroad: Past, Present, andFuture. Almata
Kim, German, N. (2000). Kore Saram: Istoriografiya i Bibliografiya. Almata:
Kazak Universitesi
Kim, German N. &King, R. (2001). TheKoryo Saram: Koreans in theFormer
USSR. KoreanandKoreanAmericanStudiesBulletin, 12(2-3), 19-45.
Korea Times. (2012). “Korea, UzbekistanEnter New PartnershipEra,” Korea Times, 30
Ağustos.
Miller, J. Berkshire . (2012) “KoreaWoosTajikistan,” CACI Analyst, 22 Ağustos.
(http://www.cacianalyst.org/?q=node/5828).
Nguyen, D. (2006). Koreaentersthe Great Game. Asia Times, 13 Mayıs.
Oxford Analytica. (2011a). Central Asia: China’srisesplitselites, public. 14 Şubat.
Oxford Analytica. (2011b). Seoulcarvesout a strategicniche in Central Asia. 21 Ekim.
Peyrouse, Sebastien. (2010). South Korea’sAdvances in Central Asia. 1 Ekim.
ROK Ministry of ForeignAffairsandTrade,
(http://www.mofat.go.kr/ENG/countries/europe/countries/20070803/1_24634.jsp?menu=m_3
0_40).
Saipov, Zabikhulla. (2012). “ChinaDeepens Central Asia Role,” Asia Times Online, 25 Eylül.
(http://atimes.com/atimes/China_Business/NI25Cb01.html)
Scheineson, Andrew. (2009) “TheShanghaiCooperationOrganization,” Council on
ForeignRelations, 24 Mart. (http://www.cfr.org/international-peace-and-security/shanghai-
cooperation-organization/p10883).
Sieff, Martin. (2011). “South Korea’sRare Earth NeedsAreBoonforKyrgyzstan,” Central Asia
News Wire, 4 Ocak.
(http://www.universalnewswires.com/centralasia/viewstory.aspx?id=2834)
Sisainlive. http://www.sisainlive.com/news/articleView.html?idxno=15599 Son Erişim
Tarihi:09.07.2013
Shim, David &Flamm, Patrick. (2012). Rising South Korea: A Minor Player or a
RegionalPower? Hamburg, GIGA GermanInstitute of Global andArea
Studies, WorkingPaper No. 200.
43
Singh, HimarArjun. (2012). “All Central AsianRoadsLeadtoMuscovy,” Asia Times Online, 27
Ekim. (http://atimes.com/atimes/Central_Asia/NJ27Ag01.html).
Solovyov, Dmitry. (2012). “South Korea’s Hyundai in $534
millionTurkmenRefineryRevamp,” Reuters, 16 Kasım.
The White House Office of thePressSecretary. (2009). “JointVisionfortheAlliance of the
United States of AmericaandtheRepublic of Korea,” Washington, D.C., 16 Haziran.
(http://www.whitehouse.gov/the_press_office/Joint-vision-for-the-alliance-of-the-United-
States-of-America-and-the-Republic-of-Korea/)
TheExport-Import Bank of Korea, yetkili görüşmeleri
Zhu, Zhiqun. (2007). Small Power, BigAmbition: South Korea’s Role in NortheastAsian
Security underPresidentRohMoo-hyun. AsianAffairs, 34(2), 67-86.
Zhu, Zhiqun. (2009). South Korea in a newAsiainitiative. Asia Times, 30 Haziran.
(http://www.atimes.com/atimes/Korea/ KF30Dg01.html/)
Voloshin, Georgiy. (2012) South KoreaandKazakhstanConsolidateBilateralCooperation.
Eurasia Daily Monitor, 13(19).
44
Özlem TEZER
Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde Doktora eğitimine devam
etmektedir. Kore yarımadası, Kore siyaseti, çatışma, çatışma çözümlemesi alanlarında
çalışmaktadır. Kore hakkında yayımlanmış makale ve yayınları mevcuttur.
İnhan KANG
Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Master eğitimine devam
etmektedir. Kore yarımadası, Kore dış politikası ve uluslararası ilişkiler alanlarında
çalışmaktadır. KOFICE muhabiri olarak çalışmaktadır.
Özge ÖZPOLAT
Anadolu Üniversitesi Hukuk eğitimine devam etmektedir. Kore dilinin yanı sıra
Kore siyaseti ve kültürü alanlarında çalışmaktadır. Kore hakkında yayımlanmış
röportajları mevcuttur.