ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM
-
Upload
afyonkocatepe -
Category
Documents
-
view
1 -
download
0
Transcript of ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM
ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM
1970’lerde Dans müziği denildiğinde akla ilk gelen “Diskotek” ya da “Disko” terimi
günümüzde artık “House”, “Tekno”, “Trance” adı verilen elektronik dans müziği türlerine
dönüşmüştür. Her ne kadar 70’lerin disco müziğiyle günümüzün elektronik dans müziği türleri, ritmik
öğeler, sözlerin farklı açıdan kullanımı, hatta tınıları bakımından farklı olsalar da, dans müziğini temsil
etmeleri bakımından ortak noktalara sahiptirler. 70’lerin hakim müzik türleri hard rock, progressive
rock, daha sonraları bu türlere yeni eklenen punk’a alternatif olarak ortaya çıkartılan Disco,
günümüzde olduğu gibi o dönemde de ticari olarak yaratılmış dans müziği türlerinin başında
gelmektedir. Günümüzde dans müziği ve klub kültürü konulu akademik çalışmalar sıkça yapılsa da ,
70lerde o ilgiyi pek görememiştir. Ancak elektronik dans müziğinin akademik araştırmalara konu
olması 90’ların başına denk gelmektedir. Dyer’a göre (1979), 1970’lerde ve 1980’lerde akademik
araştırmaların günümüzdeki kadar yaygın olmamasının nedeni, diskonun ilk çıkış noktası ve odak
noktasının gay kültürüyle yakın ilişkili olmasındandı. 1990’lara gelindiğinde, 70’lerde dans müziğinde
önemli rol oynayan “Prodigy”, “AphexTwin” yerine, “ABBA”, “BeeGees” gibi sanatçıların geniş bir fan
kitlesine ulaşması ve dans müziğinde ön plana çıkmaya başlamalarıyla, elektronik dans müziği ve klüb
kültürü akademik araştırmalara konu olmaya başlamıştır.
Benim bu makaledeki temel amacım günümüzde birçok dans müziği türü olsa da, elektronik
dans müziğinin üç ana türü house, tekno, trance’in kökenine, tekniğine ve geneline ilişkin bazı
soruların cevap bulması üzerinedir. Bu ana üç tür ile birlikte elektronik dans müziği türlerinin
oluşumundan tutun dans müziği ve teknoloji ilişkisine, dans müziğinin gelişmesinde önemli rol
oynayanDj’liğe ve dinleyicisine odaklanmaktır. Müzik türleri ortaya çıkarken bir başka müzik türünden
etkilenmişler midir? Özellikle dans müziği türleri trance, house, techno’nun etkilendikleri nelerdir?
Müzik türlerinin değişimlere maruz kalarak kendi içerisinde evrimleşmiş, parçalara ayrılmış
yada tamamen farklı bir tür olup olmadığıyla ilgilidir. Yine bu çalışmanın temelinde ise
elektronik dans müziği türlerinin elektronik çalgılarının değişimiyle birbirlerini etkilemeleri
üzerine ve temelde seçkinlikle (eklektizm) diğer türlerin belli başlı özelliklerini kendi
bünyesine katarak yeni müzik türlerinin ya da alttürlerinin oluşmasıyla ilgilidir. Benim bu
makaledeki savım, müzik türünün diğerinden nasıl etkilendiğini ve değişime uğradığını
açıklamadan önce temel görüş olarak kabul ettiğim “Eklektizm” felsefini de açıklamaktır.
Eklektizm
Yeni bir öğreti meydana getirmek üzere, çeşitli sistemlerin en kabul edilebilir tezlerini
seçip toplamaya dayanan metottur. Eklektik sözcüğü Yunanca ve Latince “seçmek” anlamına
gelen “eligere” kökeninden gelir. Ayrıca eski yunanca “eklektikos” veya “eklegein” seçmek
demektir. Sözlük anlamı olarak da “seçmecilik yanlısı, seçmeci” olarak geçer. Felsefik
anlamda ise her sistemin sunduğunun en iyisini almak olarak algılanmaktadır.
Farklı düşünce sistemlerinden seçilen öğretilerin ayrı bir sistem içinde birleştirilmesidir. Sanat
eserlerinde, düşünce sistemlerinde, felsefelerde, inanç sistemlerinde bilimsel yaklaşımlarda
öne çıkan belirgin temaları alıp farklı bir biçim yaratma durumudur. Fransızca “eklektik” sözü
felsefede “kurulmuş olan dizgelerden değişik düşünceleri seçip alan ve öğretisinde
birleştirerek yeni bir öğreti oluşturan” anlamında kullanılmaktadır. Ekletizm de, her fikrin
beğenilen yönü alınıp yeni bir fikir oluşturulur. (Yüksel, 2008)
Jean-François Lyotard
"Eklektizm çağdaş genel kültürün başlangıç noktasıdır: İnsan raggae dinler, bir western
seyreder; öğlen yemeğinde mcdonald's yer, akşam yerel mutfak çeşitlerinden; tokyo'daparis
parfümü sürer, hongkong'da 'retro' giyinir"
Müzik ve Eklektizm
Ekletizm müzikte, ana müzik türlerinin her birinin belirli yönlerinin alınmasıyla oluşturulan
yeni bir türlerde karşımıza çıkmaktadır. Bu müzik türlerini icra eden bazı sanatçılar da, bir müzik
türünü icra etmektense birçok müzik türünü icra etmekte ve eklentizm sınıflandırmasına bu şekilde
dahil olmaktadırlar. Günümüzde ticari kaygıyla yapılan birçok müzik albümü içeriğinin, eklektik
olduğu görüşü yaptığım bu çalışmanın temel görüşlerinden birisidir. Ticari kaygıyla yapılan bazı müzik
albümlerine teknik ve form bilgisi açısından bakıldığında albümün tek bir müzik türünü temsil edecek
şekilde oluşturulmadığı, birçok müzik türünün (blues, jazz, rock, pop v.b.) bir albümde toplandığı ve
her şarkının farklı farklı türlerde bestelenip, düzenlendiği görülmektedir. Buda müzikal eklektizm’i
ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca birçok batı müziği türleri eklektik olarak sınıflandırılabilir.
Blues, jazz, rock, funk, hip-hop, punk, reggae, countrymusic, rhythm&blues, electronica, salsa
gibi müzik türleri köklü formların türevlerinden oluşmuşlardır. Ticari anlamda her biri bir müzik
kategorisi olarak müzik marketlerde yerini almaktadırlar. Bu duruma bir örnek, pop müzikte bir
dönüm noktası olarak kabul edilen Beatles’ın “White Albumu’ gösterilebilir. Bu albüm incelendiğinde,
farklı farklı müzik türlerinin, blues, hard rock, psychedelia, ballad ve daha fazla müzik türünün
kullanıldığı ilk albüm olduğu anlaşılabilir. Yine, Eklektik metot ile oluşturalan müzik albümleri
yayımlayan sanatçılara Sly&theFamily Stone, JimiHendrix, Michael Jackson, Frank Zappa,
StevieWonder, Miles Davis, JoniMitchell, Beck, ManuChao, Sublime, LaurynHill, KulturShock,
TracyChapman, MeshellNdegeocello, LesClaypool ve Prince gibi sanatçılar örnek olarak gösterilebilir.
Phish, HiddenOrchestra gibi alternativerock, jazzfusion, neo-psychedelia, progressiverockyapan
gruplarda bu sınıflandırmaya dahildirler. Türkiye’de ise arabesk müzik eklektik sınıflandırmasına
dahilolabilecek türdendir. Çünkü arabeskin içerisinde birçok müzik türünden, çalgılardan alıntılar
görülmektedir. Bu yönüyle eklentik sayılabilir.
Elektronik Dance Müziği ve Kökeni
“Disco müziği türünde yeterli kayıtların artık yapılmaması disco müziğini öldürmüştür.
(Knuckles F.1981)”
Yapılan araştırmalar ve yazılan makalelerin bir sonucu olarak, disco müziğinin
ölmesinin ya da artık revaçta olmamasının en büyük nedeni “House” müzikteki gelişmelerin
ortaya çıkmasıdır. Bu durumla ilgili olarak öncelikle “House” müziğinin kökenine bakmak
gerekmektedir.
House Müzik ve Kökeni
Dans müziğin kökenlerine baktığımızda iki önemli dans müziği alt türüyle karşılaşırız.
Bunlardan ilki 1970‟li yıllarda ortaya çıktığı düşünülen “House” müzik, diğeri ise “Tekno”
müzik türüdür. Birçok müzikolog tarafından “House” müziğin gelişimini sağlayan en önemli
etkenlerden ilkinin Dj‟lik mesleği olduğu düşünülmektedir. Benim de katıldığım bu görüş
hem House hem de Dj‟liğin ortaya çıkış ve gelişme aşamalarının birbirine paralellik
gösterdiği yönündedir. Rietveld‟e (1997) göre 1970 yılının son aylarına denk gelen bir
dönemde Dj‟lerin kullanmış olduğu “BlendMixing” tekniğinin ilk ortaya çıkışı ile ilk kez
“Chicago GayKlübünde” house müziği çalınmaya başlanmıştır. Bu teknik şarkıların sözsüz ve
müzikal kesitlerinin eski plaklarlar ve turntable ile tekrar mikslenerek kaydedilmesi ve ortaya
yeni soundlar ve tonal fikirler çıkarılması olarak açıklanabilir. . Back‟e göre (1996:192)
şarkının belirli bir bölümünden yeni bir şarkı oluşturma olarak adlandırılır Benimde bu
makaledeki savım “House” müziğin eklentikmetodlarla üretildiğidir. Bu durum şöyle
açıklanabilir:Herhangi bir şarkının sözsüz kısımlarının, farklı farklı şarkılardan alınanla
birleştirilmesi ve ortaya yeni bir tınıyla birlikte, yeni şarkı oluşturulması “House müziğin”
eklentikmetodla oluşturulmuş bir müzik türü olduğunu işaret etmektedir.
BlendMixingin ortaya çıkmasının ardından Dj‟ler arasında bu tarz çalım tekniğinin
tüm dünyada birdenbire yaygınlaşmasıyla mixing yapmada birçok stil, tarz ve yöntem ortaya
çıkmaya başlamıştır. Örneğin “BalearicBeat” olarak bilinen ve ilk ortaya çıkışının İspanyanın
İbiza adasında gerçekleştiği düşünülen, basit anlatımıyla sesin yükselip alçalması olarak
açıklayabileceğimiz teknik ve buna benzer teknikler bu dönemde gelişmeye başlamıştır
(Saunders 1995:207). “BalearicBeat” o dönemde “House” müziğin sound‟u olarak bilinmeye
başlamıştır. Birden bire o dönemde ibiza adasına gelen turistler günün 12 saatini disco ve gece
klüplerinde geçirmeye başladıklarında ortaya çıkan bu yeni tür ayağa kalkmış ve yükselişe
çoktan geçmiştir.
Bu türün ilk örneklerini veren sanatçılardan da Peter Gabriel, PublicEnemy, Jibaro, ve
Woodentops‟ı örnek olarak gösterebiliriz.
Yine aynı dönem 70‟lerde funk müziği yapımcısı NileRodgers, Quincy Jones,
TomMoulton, Giorgio Moroder ve Vincent Montana‟nın kendi kayıtlarını gerçekleştirmeleri
ve vokali de bu kayıtlarında etkili bir biçimde kullanmaları kayıtların pazarlanabilir bir meta
haline dönüşmesine, house müziğinin de gelişmesine katkısı olmuştur. (Snoman, 2009).
1975 yılında çıkardığı albümündeki “LovetoLoveBaby” isimli parçasıyla
“DonnaSummer” ilk disco müziği üreticisi olarak müzik tarihinde yerini almıştır. Bir çok
yayımcı kuruluş bu parçanın disco müziği türünde yapılan ilk hit parça olduğunu
söylemektedir. Yine bu türün yeni formu, bebeklik dönemine denk gelen bu zaman dilimi
içerisinde dinleyiciler arasında olağanüstü bir yayılmacılık gösteren ve en bilinen parçalardan
biri olarak SaturdayNight Fever (1977) örnek olarak gösterilebilir.
Birçok müzikolog disco müziğinin 1970‟in sonu ve 1980 nin başlarında artık öldüğü,
yerine başta “house” olmak üzere birçok dans müziği türünün oluştuğu görüşündedir. ilk
başlardan beri disco müziği karşıtı olan “Steve Dahl” adlı bir rock müzik DJ‟nin
“discosuck‟s” adı verilen bir kampanyayı ortaya atması ve 12 Temmuz 1979 yılında
Detroit‟te bir beyzbol maçı sonrası sahaya atlayıp, kendi getirmiş olduğu disco plaklarını
büyük bir ateş eşliğinde yakması, ardından maçı altüst edip izleyicileri de tahrik etmesi olayı,
disco müziğinin artık tamamen bitmiş olduğunun en önemli kanıtı olarak gösterilmektedir. O
dönemde yine en bilinen ve ilk house müzik örneklerinden olan “Sanctuary” Dj Francis
Grosso tarafından 1971 yılında yeni bir teknik ile mikslenen ve kaydedilen ilk parçalardan biri
olarak bilinir.
Müzikal Analiz (House)
Teknik olarak bu müzik türünde gelişmeyi açıklamaya çalışırsak TR909 VE TR 808
Davul makinelerinin ortaya çıkmasının bu müzik türünü etkilediği söyleyene bilir.
Günümüzde de bu davul makineleri sesleri gerek donanım (hardware), gerekse yazılım
(software), sample olarak tüm klüb ve dans müziği türlerinde kullanılmaktadır.
House müziğin hatta dans müziği türlerinin en belirgin özelliği olarak 4/4 lük ölçü
sayısını gösterebiliriz. Genellikle allegretto ve alegro ritminde çalınan parçalardır. Fiziksel
olarak tempo değerleri 110 BPM ile 140BPM arasındaki eserlerden oluşmaktadır. Ancak
günümüzde 127 ve 137 BPM eserler revaçtadır. İngilizce de “fourtothefloorrhythm” olarak
bilinen ve bir ölçü içerisinde dört eşit zamana denk gelen sürelerdeki dört vuruşu işaret
edenritm kalıbı kullanılır. House da genelde ağır bir senkoplu gelen bass yazımı türün en
belirgin özelliklerindendir. “Deephouse” kullanımı, karakteristik elektrik wah gitar çalımı
ağır bir şekilde birçok parçada kendini hissettirir. Bass çalımlarında genellikle jazzakorları
referans olarak alınır. Yine bu durum, yani jazz müziğinde kullanılan akorların kaynak olarak
kullanılması bu müziğin eklentik bir müzik olduğunun kanıtları arasındadır.
Tekno (Techno ) Müzik
House‟ın ardından 1980ler ve 1990‟ların başında Techno‟nun ortaya çıkması ve bu
dönemde gelişme sürecine girmesi, dans müziğin gelişiminde çok büyük rol oynamıştır. İlk
olarak Detroit klüplerin de ortaya çıksa da, Technosound‟unun gelişimi Almanya‟nın endüstri
de can damarı sayılan “Düsseldorf” kentinde olmuştur. 1970‟lerin başında Klasik müzik
öğrencisi olan RalfHutter ve FlorianSchneider‟in deneysel olarak elektronik müzik çalışmaları
yapmalarıyla başlayan süreçte, hem elektronik müziğin temellerini atmışlar, hem de dans
müziğinin kökenlerinde başrollerini almışlardır. Ralf ve Florian‟ın bu deneysel çalışmaları
“Kraftwerk” adlı grubun kurulmasına yol açmıştır. Bu grup çalışmalarında bilgisayarı da
kullanarak karmaşık müzik temalarını ve pasajlarını eserlerinde kullanmaya başlamışlardır.
“Kraftwerk” ilk olarak şarkılarında endüstriyel sesleri de kullanmaya başlayarak elektronik
müziği farklı bir yöne taşımaya başlamıştır. Kullandıkları bu endüstriyel sesler arasında,
çeşitli trafik sesleri, fabrika makinalarından çıkan çeşitli gürültü sesleri, alışveriş yapan
kalabalığın sesleri vardı, “Kraftwerk‟in” bu çalışmalarının Chicago‟lu iki DJ (Derrick May ve
Carl Graig) tarafından klüplerde çalınmaya başlamasıyla, Kraftwerk‟in “Tecno‟nun babaları”
olarak adlandırılmalarına yol açmıştır. Halende günümüzde bu özelliklerini korumaktadırlar.
Tekno müzikte oluşturulmasında günlük hayatta kullanılan çeşitli seslerin kullanılması ve
dans müziğinin içerisine adapte edilmesiyle yine; eklentikmetod yeni bir elektronik dans
müziğinin oluşmasına yol açmıştır. 1970‟lerde dans müziğini etkileyen diğer kişiler ve
gruplar ise yine alman asıllı “TangerineDream”, “BrianEno” ve “Giorgio Moroder”dir.
Moroder‟in başarılı kariyerine baktığımızda en başarılı ve ilk işlerinden biri olan
DonnaSummer‟ın 1977‟de hit olan “I FeelLove” adlı eserine yaptığı düzenlemeyi
gösterebiliriz. Aynı zamanda bu şarkıda ilk defa elektronik sequenserdevices kullanımıyla da
dans müziğin de bir ilk gerçekleştirilmiştir. (Snoman, 2009).
“Techno” Müzikal Analiz
Technosounduna baktığımızda, yine diğer türlerdeki (House, Trance) gibi fourtofouri
şeklinde giden ritmin kullanıldığını görürüz. House ve trance göre daha çok sentetik ses
örnekleri, çakışık akor yapıları kullanılmaktadır. Atonal tınlayan sesler ve
perküsyonlar“Techno‟nun” hayati özelliklerindendir. Yine 4/4lük ölçü sayısından oluşan
parçalardır ve Tempo değerleri 130 ile 150 BPM değeri arasındadır. Farklı farklı ritm ses
örneklerinin alınarak farklı efekt işleminden geçirilmesi, esas patternle armonik bir bütünlük
oluşturacak şekilde senkopluyerleştirimi söz konusu olmaktadır.
Bunlara ek olarak triballoopiikullanımıyleritm daha da zenginleştirilmektedir. En
önemli özelliklerinden biri perkisyonların ağır efektlerle işlenmesidir. Ve son olarak yine
Kickpumping tekniği, çoğu şarkıda kullanılmaktadır.
Dans Müzik, Teknoloji ve DJ’lerin Rolü
Dans müziğin ve elektro-pop „un gelişimine baktığımızda 1980‟lerin ortasında çığır
açan birçok gelişmenin olduğu söylenebilir. Bunların en başında kayıt endüstrisindeki gelişim
ve değişimleri gösterilebiliriz. Gelişen teknoloji sayesinde kayıt aletlerindeki yenilik ve
gelişmeler kimisine göre olumlu kimisine göre olumsuz süreçleri doğurmuştur. 80lerin
ortalarında gelindiğinde artık teknolojideki bu gelişmeler sayesinde analog kayıt cihazlarının
yerini bilgisayarlar almış ve kaydetme sırasında eski analog sistemlerden kaynaklanan çeşitli
dip ses gürültüleri, whitenoise‟lar, tıs‟lamalar ortadan kalkmaya başlamıştır.
Analogdan-Dijitale geçiş süreci başlamıştır. Yine dans müziğini ilerde etkileyecek
müzik teknolojilerinde en büyük buluşlardan biri olan sample teknolojisi keşfedilmiş ve
kullanılmaya başlanılmıştır.Sample seslerin tetiklenerek (triggering) çalımını sağlayan
teknoloji ise MIDI (Musical İnstrumentDigitalİnterface) yaygınlaşmaya başlamıştır. Sampling
teknolojisi, gerçek enstrüman seslerinin teker teker bilgisayara kaydedilmesi ve sampler
denilen müzik programları yardımıyla bir dizi haline getirilip, bir midi klavye ile yada müzik
programı yardımıyla, midi arabirimi kullanarak seslerin tetiklenerek çalınması işlemidir. ilk
olarak çeşitli sanatçı ve grupların albümlerinde kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak,
“TheQueenand I” “SexPistols”,”WhitneyHuston‟ın (WhoLoves Me)” adlı şarkısı, “İsaac
Hayes” ve 1970lerden bir televizyon serisi olan “Missionİmpossible!ın” soundtrackinde
kullanımını gösterebiliriz. Teknolojideki bu gelişimlere ek olarak da Dans müziğindeki
gelişmeye en büyük katkı DJ‟ler tarafından gerçekleştirilmiştir.
i 4/4 lük ölçü sayısından oluşan ölçüde her bir vuruşluk süreye denk gelen vuruşlu pattern.
iiTimpale, Bongo, Conga, TomTomv.b. etnik ve vurmalı çalgıdan oluşan ritm parçacıkları.
Gelişen sample teknolojisini mixlerine uygulayarak, şarkılardaki bassline‟lara,
drumpatternlerine ve vokal yapılarına farklılıklar eklemişlerdir. Sample teknolojisinin ortaya
çıkması ve teknolojieki bu gelişmelerin dans müziğine başka bir katkısı da sahnelerde aktif
olarak rol oynayan DJ‟lerin stüdyolara çekilerek kendi eserlerini oralarda hazırlamalarına
neden olmuştur. Günümüzde pek çok DJ mixlerini gerek kendi gerekse profesyonel
stüdyolarda önceden hazırlamaktalardır. Buda daha çok prodüktörlüğü, düzenlemeciliği ön
plana çıkarmaktadır.
Trance Müzik
1990 yılında “DJ Dag” ve “Jam El Mar” bir projede buluştuktan hemen sonra ortak bir
albüm olan "Dance 2 Trance"‟i (WeCameInPeace) piyasaya sürdüklerinde elektronik dans
müziğinin üçüncü ve en önemli türünü ortaya çıkardıklarından habersizlerdi. Proje ismine
baktığımızda dinleyicilere dance kelimesiyle dans müziğini, 2 kelimesiyle duo‟yu, Trance
kelimesi ile kendinden geçmek, ruhun yücelmesi; teshir etmek, büyülemek kelimelerini
çağrıştırmak isteseler de, yeni bir türe Trance‟in doğuşuna öncülük ediyorlardı. Trance
müzikte bugünkü kullandığımız teknikler gibi olmayan ancak ham halde ve “tekno”daki gibi
sürekli tekrar eden patternlerden oluşsa da bu albüm onların ilk Trance albümü olarak
araştırmalarda yer almaktaktadır.
Trance başlı başına elektronik dans müziğinin içerisinde bir tür olarak o dönemden
sonra ele alınmaya başlansa da, günümüzde birçok alt türe sahiptir. Örnek olarak
“Progressive, Goa, Psychedelic, Acid veEuphoric” verebiliriz. Avrupa da bazı klüpler de
progressive ile euphoric‟i birbirinin yerine kullanılmaktadır. Bu durum; her ikisinin
karekterlerinin ilerleyici ve hareketli olmasından kaynaklanmaktadır. Yine bazen AcidTrance‟
de Goa adı verilmektedir. Bir çok Dj ve prodüktörün alt türlere verdiği değişik isimler
günümüzde sürekli olarak artsa da, göze çarpan ve en önemli alt türlerden olan
EuphoricTrance ticari ve underground olarak en çok kullanılan trance türlerinden biridir.
Trance Müzikal Analiz
Müzik biçimine baktığımızda göze en çok çarpan özelliği uzun süreli breakdown‟ların
yani uzun süreli duraksamaların olmasıdır. Aynı zamanda sürekli tekrarlardan oluşan
nakaratlar türün en önemli özelliklerinden biridir. Yine fourtofourritmpatterni üzerine kurulu
ritimlerden oluşan trance‟de tempo değerleri, allegro ve allegretto, psikal olarak ise 125 BPM
ile 150 BPM arasındadır. Ancak genelde 137 – 145 BPM arası tempo değerlerinde çalınan
parçalardan oluşmaktadırlar.
Teknik olarak, birçok Trance şarkısını incelendiğimizde, özellikle drumpatternlerinde
kullanılan sound‟unRoland TR909, Waldorf Attack, NovationDrum Station ya da
drumsampler ve 909 sample serisi seslerden oluştuğu söylenebilir. Ancak sürekli olarak
drumpatterni oluştururken bu donanım ya da yazılım samplerlar kullanılmayabilir.
House ve Trance form biçimi olarak birbirlerine çok benzerler. Birbirlerinden farklı
yönleri House‟ın 100-128 BPM tempo değeri arasında, Trance‟in 128-140 BPM değerleri
arasında çalınması ve ritmpatterninde kullanılan kick farklılığıdır. Bu şu anlama gelmektedir.
Ritm kalıbı aynı olan 138 BPM bir eserin House‟mıTrancemi olduğunu kick‟in karakterine
bakarak anlayabiliriz. Bu durumu açıklamak gerekirse, genellikle Trance müzikte “boomy”
(gümbürtülü) karekterli ve 90 Mhzde hafif pitch kullanılmış attack değeri sıfır ve orta
derecede release değerleri kullanılmış sine wave kullanılan kick karşımıza çıkmaktadır. Bass
kullanımında ise, türün en belirgin özelliği, bass sesinin kick‟in hemen ardından
pumpingefekti oluşturacak şekilde kullanılmasıdır. Teknik olarak, kick ve
bass‟asidechaincompressor uygulandığında ortaya çıkan pumpingefekti, trancede en çok
kullanılan elementlerden biridir.
Bass sesi için ise kullanılan seslerden bazıları şunlardır. VstiNovationBass
Station(VSTi), NovationSuperNova, NovationVStation(VSTi) Hardware olarak ise, Access
Virusbass seslerini kullanabilirsiniz.
Hit hat elementleri yine house ve teknoda olduğu gibi en çok kullanılan
elementlerdendir. Zil seslerine özellikle crash‟e verilen yüksek değerli reverb ve
delayefektleri de trance‟in en belirleyici özelliklerinden biri olmaktadır. Yine stab‟lerin yani
akorların çalındığı ses özellikle breakdown yani düşüş ve duraksamalarda cut of filterla
kesilerek breakdown‟un ritme bağlandığı noktaya kadar yavaş yavaş değerinin arttırılması ve
sesin giderek puslu bir halden parlaklığa, berraklığa geçmesi durumu, en önemli tekniklerden
biridir. Upliftler, sweepler, impactler, kullanılan fxler içerisinde başrolleri oynamaktadırlar.
Özellikle aranjede kullanılan ilerleyici politika her trance şarkısında kendini
göstermektedir. İlerleyici politikayı daha basitçe açıklamak gerekirse her 4, 8, 16, ve 32inci
ölçülerde yeni bir ses‟in, yada ritmik elementin parçaya katılması olarak açıklanabilmektedir.
Buna örnek verecek olursak: İlk dört ölçüde kick‟in yalnız başına çalmasının ardından 8inci
ölçüde snare ve clap‟ın devreye girmesi ve 16. Ölçüde ise hithat‟lerin çalmaya başlamasını
örnek olarak verebiliriz. Genellikle trancede ilk 16 ölçü ritmpatternlerinden, kalıplarından
başka bir şey kullanılmaz. Bu durumun nedeni ise Dj‟lere mix için parçadan parçaya geçerken
kolaylık sağlamaktır. İlk 16 ölçünün ardından crashcymbal ile kısa bir snareroll 17 ölçünün
ilk vuruşuna bağlanarak yeni bir soundun ekleneceğini bize haber verir ve parça bu şekilde
katlanarak yeni yeni elementlerin ve motiflerin, breakdown‟ların eklenmesiyle bu şekilde
devam eder.
Sonuç olarak, Eklentik müzik, ana müzik türlerinin her birinden belirli yönlerinin
alınmasıyla yeni bir müzik türü oluşturulmasıdır. House, Trance ve Tekno müzikte kullanılan
jazzakorları, mixing teknikleri, değişik şarkılardan alınanların yeni bir şarkıda birleştirilmesi,
Teknodaki gibi çeşitli endüstriyel seslerin alınıp tını içerisinde kullanımasıylaeklentizmden
etkilenmiştir. Günümüzde de bu üç ana türün ortak özellikleri alınıp birçok elektronik dans
müziği türü oluşturulmaktadır. Bu türlerin oluşturulmasında Dj‟liğin ve Teknoojinin büyük
payı vardır. Teknolojideki gelişmelere paralel olarak eklentikmetodla oluşturulan müzik
türleri her geçen gün artmakta ve müzikal eklentizm ile varlığını başka şekilde devam
ettirmektedir.
Seyhan Canyakan
DEU.Müzik Bilimleri
Yüksek Lisans
KAYNAKÇA
Britannica. (tarih yok). http://www.britannica.com:
http://www.britannica.com/EBchecked/topic/231186/Germany/58070/Music-and-dance
adresinden alınmıştır
GİLREATH, P. (2004). The Guide to Midi Orchestration. Atlanta: Musicworks.
HEWİTT, M. (2008). Harmony For Computer Musicians. Course Technology PTR.
HEWİTT, M. (2009). Composition for Computer Musicians. Course Technology PTR.
SNOMAN, R. (2009). Dance Music Manual. Elsevier Ltd.
YÜKSEL, B. (2008, 7 14). Milliyet. Şubat 15.02.2011, 2011 tarihinde Milliyet.com.tr:
http://blog.milliyet.com.tr/Eklektik_metot_ve_eklektizm__Secmecilik_/Blog/?BlogNo=11995
2 adresinden alındı
Britannica. (tarih yok). http://www.britannica.com:
http://www.britannica.com/EBchecked/topic/231186/Germany/58070/Music-and-dance
adresinden alınmıştır
GİLREATH, P. (2004). The Guide to Midi Orchestration. Atlanta: Musicworks.
HEWİTT, M. (2008). Harmony For Computer Musicians. Course Technology PTR.
HEWİTT, M. (2009). Composition for Computer Musicians. Course Technology PTR.
SNOMAN, R. (2009). Dance Music Manual. Elsevier Ltd.
YÜKSEL, B. (2008, 7 14). Milliyet. Şubat 15.02.2011, 2011 tarihinde Milliyet.com.tr:
http://blog.milliyet.com.tr/Eklektik_metot_ve_eklektizm__Secmecilik_/Blog/?BlogNo=11995
2 adresinden alındı