ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM

11
ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM 1970’lerde Dans müziği denildiğinde akla ilk gelen “Diskotek” ya da “Disko” terimi günümüzde artık “House”, “Tekno”, “Trance” adı verilen elektronik dans müziği türlerine dönüşmüştür. Her ne kadar 70’lerin disco müziğiyle günümüzün elektronik dans müziği türleri, ritmik öğeler, sözlerin farklı açıdan kullanımı, hatta tınıları bakımından farklı olsalar da, dans müziğini temsil etmeleri bakımından ortak noktalara sahiptirler. 70’lerin hakim müzik türleri hard rock, progressive rock, daha sonraları bu türlere yeni eklenen punk’a alternatif olarak ortaya çıkartılan Disco, günümüzde olduğu gibi o dönemde de ticari olarak yaratılmış dans müziği türlerinin başında gelmektedir. Günümüzde dans müziği ve klub kültürü konulu akademik çalışmalar sıkça yapılsa da , 70lerde o ilgiyi pek görememiştir. Ancak elektronik dans müziğinin akademik araştırmalara konu olması 90’ların başına denk gelmektedir. Dyer’a göre (1979), 1970’lerde ve 1980’lerde akademik araştırmaların günümüzdeki kadar yaygın olmamasının nedeni, diskonun ilk çıkış noktası ve odak noktasının gay kültürüyle yakın ilişkili olmasındandı. 1990’lara gelindiğinde, 70’lerde dans müziğinde önemli rol oynayan “Prodigy”, “AphexTwin” yerine, “ABBA”, “BeeGees” gibi sanatçıların geniş bir fan kitlesine ulaşması ve dans müziğinde ön plana çıkmaya başlamalarıyla, elektronik dans müziği ve klüb kültürü akademik araştırmalara konu olmaya başlamıştır. Benim bu makaledeki temel amacım günümüzde birçok dans müziği türü olsa da, elektronik dans müziğinin üç ana türü house, tekno, trance’in kökenine, tekniğine ve geneline ilişkin bazı soruların cevap bulması üzerinedir. Bu ana üç tür ile birlikte elektronik dans müziği türlerinin oluşumundan tutun dans müziği ve teknoloji ilişkisine, dans müziğinin gelişmesinde önemli rol oynayanDj’liğe ve dinleyicisine odaklanmaktır. Müzik türleri ortaya çıkarken bir başka müzik türünden etkilenmişler midir? Özellikle dans müziği türleri trance, house, techno’nun etkilendikleri nelerdir? Müzik türlerinin değişimlere maruz kalarak kendi içerisinde evrimleşmiş, parçalara ayrılmış yada tamamen farklı bir tür olup olmadığıyla ilgilidir. Yine bu çalışmanın temelinde ise elektronik dans müziği türlerinin elektronik çalgılarının değişimiyle birbirlerini etkilemeleri üzerine ve temelde seçkinlikle (eklektizm) diğer türlerin belli başlı özelliklerini kendi bünyesine katarak yeni müzik türlerinin ya da alttürlerinin oluşmasıyla ilgilidir. Benim bu makaledeki savım, müzik türünün diğerinden nasıl etkilendiğini ve değişime uğradığını açıklamadan önce temel görüş olarak kabul ettiğim “Eklektizm” felsefini de açıklamaktır. Eklektizm Yeni bir öğreti meydana getirmek üzere, çeşitli sistemlerin en kabul edilebilir tezlerini seçip toplamaya dayanan metottur. Eklektik sözcüğü Yunanca ve Latince “seçmek” anlamına gelen “eligere” kökeninden gelir. Ayrıca eski yunanca “eklektikos” veya “eklegein” seçmek

Transcript of ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM

ELEKTRONİK DANS MÜZİĞİ KÖKENİ VE MÜZİKAL EKLEKTİZM

1970’lerde Dans müziği denildiğinde akla ilk gelen “Diskotek” ya da “Disko” terimi

günümüzde artık “House”, “Tekno”, “Trance” adı verilen elektronik dans müziği türlerine

dönüşmüştür. Her ne kadar 70’lerin disco müziğiyle günümüzün elektronik dans müziği türleri, ritmik

öğeler, sözlerin farklı açıdan kullanımı, hatta tınıları bakımından farklı olsalar da, dans müziğini temsil

etmeleri bakımından ortak noktalara sahiptirler. 70’lerin hakim müzik türleri hard rock, progressive

rock, daha sonraları bu türlere yeni eklenen punk’a alternatif olarak ortaya çıkartılan Disco,

günümüzde olduğu gibi o dönemde de ticari olarak yaratılmış dans müziği türlerinin başında

gelmektedir. Günümüzde dans müziği ve klub kültürü konulu akademik çalışmalar sıkça yapılsa da ,

70lerde o ilgiyi pek görememiştir. Ancak elektronik dans müziğinin akademik araştırmalara konu

olması 90’ların başına denk gelmektedir. Dyer’a göre (1979), 1970’lerde ve 1980’lerde akademik

araştırmaların günümüzdeki kadar yaygın olmamasının nedeni, diskonun ilk çıkış noktası ve odak

noktasının gay kültürüyle yakın ilişkili olmasındandı. 1990’lara gelindiğinde, 70’lerde dans müziğinde

önemli rol oynayan “Prodigy”, “AphexTwin” yerine, “ABBA”, “BeeGees” gibi sanatçıların geniş bir fan

kitlesine ulaşması ve dans müziğinde ön plana çıkmaya başlamalarıyla, elektronik dans müziği ve klüb

kültürü akademik araştırmalara konu olmaya başlamıştır.

Benim bu makaledeki temel amacım günümüzde birçok dans müziği türü olsa da, elektronik

dans müziğinin üç ana türü house, tekno, trance’in kökenine, tekniğine ve geneline ilişkin bazı

soruların cevap bulması üzerinedir. Bu ana üç tür ile birlikte elektronik dans müziği türlerinin

oluşumundan tutun dans müziği ve teknoloji ilişkisine, dans müziğinin gelişmesinde önemli rol

oynayanDj’liğe ve dinleyicisine odaklanmaktır. Müzik türleri ortaya çıkarken bir başka müzik türünden

etkilenmişler midir? Özellikle dans müziği türleri trance, house, techno’nun etkilendikleri nelerdir?

Müzik türlerinin değişimlere maruz kalarak kendi içerisinde evrimleşmiş, parçalara ayrılmış

yada tamamen farklı bir tür olup olmadığıyla ilgilidir. Yine bu çalışmanın temelinde ise

elektronik dans müziği türlerinin elektronik çalgılarının değişimiyle birbirlerini etkilemeleri

üzerine ve temelde seçkinlikle (eklektizm) diğer türlerin belli başlı özelliklerini kendi

bünyesine katarak yeni müzik türlerinin ya da alttürlerinin oluşmasıyla ilgilidir. Benim bu

makaledeki savım, müzik türünün diğerinden nasıl etkilendiğini ve değişime uğradığını

açıklamadan önce temel görüş olarak kabul ettiğim “Eklektizm” felsefini de açıklamaktır.

Eklektizm

Yeni bir öğreti meydana getirmek üzere, çeşitli sistemlerin en kabul edilebilir tezlerini

seçip toplamaya dayanan metottur. Eklektik sözcüğü Yunanca ve Latince “seçmek” anlamına

gelen “eligere” kökeninden gelir. Ayrıca eski yunanca “eklektikos” veya “eklegein” seçmek

demektir. Sözlük anlamı olarak da “seçmecilik yanlısı, seçmeci” olarak geçer. Felsefik

anlamda ise her sistemin sunduğunun en iyisini almak olarak algılanmaktadır.

Farklı düşünce sistemlerinden seçilen öğretilerin ayrı bir sistem içinde birleştirilmesidir. Sanat

eserlerinde, düşünce sistemlerinde, felsefelerde, inanç sistemlerinde bilimsel yaklaşımlarda

öne çıkan belirgin temaları alıp farklı bir biçim yaratma durumudur. Fransızca “eklektik” sözü

felsefede “kurulmuş olan dizgelerden değişik düşünceleri seçip alan ve öğretisinde

birleştirerek yeni bir öğreti oluşturan” anlamında kullanılmaktadır. Ekletizm de, her fikrin

beğenilen yönü alınıp yeni bir fikir oluşturulur. (Yüksel, 2008)

Jean-François Lyotard

"Eklektizm çağdaş genel kültürün başlangıç noktasıdır: İnsan raggae dinler, bir western

seyreder; öğlen yemeğinde mcdonald's yer, akşam yerel mutfak çeşitlerinden; tokyo'daparis

parfümü sürer, hongkong'da 'retro' giyinir"

Müzik ve Eklektizm

Ekletizm müzikte, ana müzik türlerinin her birinin belirli yönlerinin alınmasıyla oluşturulan

yeni bir türlerde karşımıza çıkmaktadır. Bu müzik türlerini icra eden bazı sanatçılar da, bir müzik

türünü icra etmektense birçok müzik türünü icra etmekte ve eklentizm sınıflandırmasına bu şekilde

dahil olmaktadırlar. Günümüzde ticari kaygıyla yapılan birçok müzik albümü içeriğinin, eklektik

olduğu görüşü yaptığım bu çalışmanın temel görüşlerinden birisidir. Ticari kaygıyla yapılan bazı müzik

albümlerine teknik ve form bilgisi açısından bakıldığında albümün tek bir müzik türünü temsil edecek

şekilde oluşturulmadığı, birçok müzik türünün (blues, jazz, rock, pop v.b.) bir albümde toplandığı ve

her şarkının farklı farklı türlerde bestelenip, düzenlendiği görülmektedir. Buda müzikal eklektizm’i

ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca birçok batı müziği türleri eklektik olarak sınıflandırılabilir.

Blues, jazz, rock, funk, hip-hop, punk, reggae, countrymusic, rhythm&blues, electronica, salsa

gibi müzik türleri köklü formların türevlerinden oluşmuşlardır. Ticari anlamda her biri bir müzik

kategorisi olarak müzik marketlerde yerini almaktadırlar. Bu duruma bir örnek, pop müzikte bir

dönüm noktası olarak kabul edilen Beatles’ın “White Albumu’ gösterilebilir. Bu albüm incelendiğinde,

farklı farklı müzik türlerinin, blues, hard rock, psychedelia, ballad ve daha fazla müzik türünün

kullanıldığı ilk albüm olduğu anlaşılabilir. Yine, Eklektik metot ile oluşturalan müzik albümleri

yayımlayan sanatçılara Sly&theFamily Stone, JimiHendrix, Michael Jackson, Frank Zappa,

StevieWonder, Miles Davis, JoniMitchell, Beck, ManuChao, Sublime, LaurynHill, KulturShock,

TracyChapman, MeshellNdegeocello, LesClaypool ve Prince gibi sanatçılar örnek olarak gösterilebilir.

Phish, HiddenOrchestra gibi alternativerock, jazzfusion, neo-psychedelia, progressiverockyapan

gruplarda bu sınıflandırmaya dahildirler. Türkiye’de ise arabesk müzik eklektik sınıflandırmasına

dahilolabilecek türdendir. Çünkü arabeskin içerisinde birçok müzik türünden, çalgılardan alıntılar

görülmektedir. Bu yönüyle eklentik sayılabilir.

Elektronik Dance Müziği ve Kökeni

“Disco müziği türünde yeterli kayıtların artık yapılmaması disco müziğini öldürmüştür.

(Knuckles F.1981)”

Yapılan araştırmalar ve yazılan makalelerin bir sonucu olarak, disco müziğinin

ölmesinin ya da artık revaçta olmamasının en büyük nedeni “House” müzikteki gelişmelerin

ortaya çıkmasıdır. Bu durumla ilgili olarak öncelikle “House” müziğinin kökenine bakmak

gerekmektedir.

House Müzik ve Kökeni

Dans müziğin kökenlerine baktığımızda iki önemli dans müziği alt türüyle karşılaşırız.

Bunlardan ilki 1970‟li yıllarda ortaya çıktığı düşünülen “House” müzik, diğeri ise “Tekno”

müzik türüdür. Birçok müzikolog tarafından “House” müziğin gelişimini sağlayan en önemli

etkenlerden ilkinin Dj‟lik mesleği olduğu düşünülmektedir. Benim de katıldığım bu görüş

hem House hem de Dj‟liğin ortaya çıkış ve gelişme aşamalarının birbirine paralellik

gösterdiği yönündedir. Rietveld‟e (1997) göre 1970 yılının son aylarına denk gelen bir

dönemde Dj‟lerin kullanmış olduğu “BlendMixing” tekniğinin ilk ortaya çıkışı ile ilk kez

“Chicago GayKlübünde” house müziği çalınmaya başlanmıştır. Bu teknik şarkıların sözsüz ve

müzikal kesitlerinin eski plaklarlar ve turntable ile tekrar mikslenerek kaydedilmesi ve ortaya

yeni soundlar ve tonal fikirler çıkarılması olarak açıklanabilir. . Back‟e göre (1996:192)

şarkının belirli bir bölümünden yeni bir şarkı oluşturma olarak adlandırılır Benimde bu

makaledeki savım “House” müziğin eklentikmetodlarla üretildiğidir. Bu durum şöyle

açıklanabilir:Herhangi bir şarkının sözsüz kısımlarının, farklı farklı şarkılardan alınanla

birleştirilmesi ve ortaya yeni bir tınıyla birlikte, yeni şarkı oluşturulması “House müziğin”

eklentikmetodla oluşturulmuş bir müzik türü olduğunu işaret etmektedir.

BlendMixingin ortaya çıkmasının ardından Dj‟ler arasında bu tarz çalım tekniğinin

tüm dünyada birdenbire yaygınlaşmasıyla mixing yapmada birçok stil, tarz ve yöntem ortaya

çıkmaya başlamıştır. Örneğin “BalearicBeat” olarak bilinen ve ilk ortaya çıkışının İspanyanın

İbiza adasında gerçekleştiği düşünülen, basit anlatımıyla sesin yükselip alçalması olarak

açıklayabileceğimiz teknik ve buna benzer teknikler bu dönemde gelişmeye başlamıştır

(Saunders 1995:207). “BalearicBeat” o dönemde “House” müziğin sound‟u olarak bilinmeye

başlamıştır. Birden bire o dönemde ibiza adasına gelen turistler günün 12 saatini disco ve gece

klüplerinde geçirmeye başladıklarında ortaya çıkan bu yeni tür ayağa kalkmış ve yükselişe

çoktan geçmiştir.

Bu türün ilk örneklerini veren sanatçılardan da Peter Gabriel, PublicEnemy, Jibaro, ve

Woodentops‟ı örnek olarak gösterebiliriz.

Yine aynı dönem 70‟lerde funk müziği yapımcısı NileRodgers, Quincy Jones,

TomMoulton, Giorgio Moroder ve Vincent Montana‟nın kendi kayıtlarını gerçekleştirmeleri

ve vokali de bu kayıtlarında etkili bir biçimde kullanmaları kayıtların pazarlanabilir bir meta

haline dönüşmesine, house müziğinin de gelişmesine katkısı olmuştur. (Snoman, 2009).

1975 yılında çıkardığı albümündeki “LovetoLoveBaby” isimli parçasıyla

“DonnaSummer” ilk disco müziği üreticisi olarak müzik tarihinde yerini almıştır. Bir çok

yayımcı kuruluş bu parçanın disco müziği türünde yapılan ilk hit parça olduğunu

söylemektedir. Yine bu türün yeni formu, bebeklik dönemine denk gelen bu zaman dilimi

içerisinde dinleyiciler arasında olağanüstü bir yayılmacılık gösteren ve en bilinen parçalardan

biri olarak SaturdayNight Fever (1977) örnek olarak gösterilebilir.

Birçok müzikolog disco müziğinin 1970‟in sonu ve 1980 nin başlarında artık öldüğü,

yerine başta “house” olmak üzere birçok dans müziği türünün oluştuğu görüşündedir. ilk

başlardan beri disco müziği karşıtı olan “Steve Dahl” adlı bir rock müzik DJ‟nin

“discosuck‟s” adı verilen bir kampanyayı ortaya atması ve 12 Temmuz 1979 yılında

Detroit‟te bir beyzbol maçı sonrası sahaya atlayıp, kendi getirmiş olduğu disco plaklarını

büyük bir ateş eşliğinde yakması, ardından maçı altüst edip izleyicileri de tahrik etmesi olayı,

disco müziğinin artık tamamen bitmiş olduğunun en önemli kanıtı olarak gösterilmektedir. O

dönemde yine en bilinen ve ilk house müzik örneklerinden olan “Sanctuary” Dj Francis

Grosso tarafından 1971 yılında yeni bir teknik ile mikslenen ve kaydedilen ilk parçalardan biri

olarak bilinir.

Müzikal Analiz (House)

Teknik olarak bu müzik türünde gelişmeyi açıklamaya çalışırsak TR909 VE TR 808

Davul makinelerinin ortaya çıkmasının bu müzik türünü etkilediği söyleyene bilir.

Günümüzde de bu davul makineleri sesleri gerek donanım (hardware), gerekse yazılım

(software), sample olarak tüm klüb ve dans müziği türlerinde kullanılmaktadır.

House müziğin hatta dans müziği türlerinin en belirgin özelliği olarak 4/4 lük ölçü

sayısını gösterebiliriz. Genellikle allegretto ve alegro ritminde çalınan parçalardır. Fiziksel

olarak tempo değerleri 110 BPM ile 140BPM arasındaki eserlerden oluşmaktadır. Ancak

günümüzde 127 ve 137 BPM eserler revaçtadır. İngilizce de “fourtothefloorrhythm” olarak

bilinen ve bir ölçü içerisinde dört eşit zamana denk gelen sürelerdeki dört vuruşu işaret

edenritm kalıbı kullanılır. House da genelde ağır bir senkoplu gelen bass yazımı türün en

belirgin özelliklerindendir. “Deephouse” kullanımı, karakteristik elektrik wah gitar çalımı

ağır bir şekilde birçok parçada kendini hissettirir. Bass çalımlarında genellikle jazzakorları

referans olarak alınır. Yine bu durum, yani jazz müziğinde kullanılan akorların kaynak olarak

kullanılması bu müziğin eklentik bir müzik olduğunun kanıtları arasındadır.

Tekno (Techno ) Müzik

House‟ın ardından 1980ler ve 1990‟ların başında Techno‟nun ortaya çıkması ve bu

dönemde gelişme sürecine girmesi, dans müziğin gelişiminde çok büyük rol oynamıştır. İlk

olarak Detroit klüplerin de ortaya çıksa da, Technosound‟unun gelişimi Almanya‟nın endüstri

de can damarı sayılan “Düsseldorf” kentinde olmuştur. 1970‟lerin başında Klasik müzik

öğrencisi olan RalfHutter ve FlorianSchneider‟in deneysel olarak elektronik müzik çalışmaları

yapmalarıyla başlayan süreçte, hem elektronik müziğin temellerini atmışlar, hem de dans

müziğinin kökenlerinde başrollerini almışlardır. Ralf ve Florian‟ın bu deneysel çalışmaları

“Kraftwerk” adlı grubun kurulmasına yol açmıştır. Bu grup çalışmalarında bilgisayarı da

kullanarak karmaşık müzik temalarını ve pasajlarını eserlerinde kullanmaya başlamışlardır.

“Kraftwerk” ilk olarak şarkılarında endüstriyel sesleri de kullanmaya başlayarak elektronik

müziği farklı bir yöne taşımaya başlamıştır. Kullandıkları bu endüstriyel sesler arasında,

çeşitli trafik sesleri, fabrika makinalarından çıkan çeşitli gürültü sesleri, alışveriş yapan

kalabalığın sesleri vardı, “Kraftwerk‟in” bu çalışmalarının Chicago‟lu iki DJ (Derrick May ve

Carl Graig) tarafından klüplerde çalınmaya başlamasıyla, Kraftwerk‟in “Tecno‟nun babaları”

olarak adlandırılmalarına yol açmıştır. Halende günümüzde bu özelliklerini korumaktadırlar.

Tekno müzikte oluşturulmasında günlük hayatta kullanılan çeşitli seslerin kullanılması ve

dans müziğinin içerisine adapte edilmesiyle yine; eklentikmetod yeni bir elektronik dans

müziğinin oluşmasına yol açmıştır. 1970‟lerde dans müziğini etkileyen diğer kişiler ve

gruplar ise yine alman asıllı “TangerineDream”, “BrianEno” ve “Giorgio Moroder”dir.

Moroder‟in başarılı kariyerine baktığımızda en başarılı ve ilk işlerinden biri olan

DonnaSummer‟ın 1977‟de hit olan “I FeelLove” adlı eserine yaptığı düzenlemeyi

gösterebiliriz. Aynı zamanda bu şarkıda ilk defa elektronik sequenserdevices kullanımıyla da

dans müziğin de bir ilk gerçekleştirilmiştir. (Snoman, 2009).

“Techno” Müzikal Analiz

Technosounduna baktığımızda, yine diğer türlerdeki (House, Trance) gibi fourtofouri

şeklinde giden ritmin kullanıldığını görürüz. House ve trance göre daha çok sentetik ses

örnekleri, çakışık akor yapıları kullanılmaktadır. Atonal tınlayan sesler ve

perküsyonlar“Techno‟nun” hayati özelliklerindendir. Yine 4/4lük ölçü sayısından oluşan

parçalardır ve Tempo değerleri 130 ile 150 BPM değeri arasındadır. Farklı farklı ritm ses

örneklerinin alınarak farklı efekt işleminden geçirilmesi, esas patternle armonik bir bütünlük

oluşturacak şekilde senkopluyerleştirimi söz konusu olmaktadır.

Bunlara ek olarak triballoopiikullanımıyleritm daha da zenginleştirilmektedir. En

önemli özelliklerinden biri perkisyonların ağır efektlerle işlenmesidir. Ve son olarak yine

Kickpumping tekniği, çoğu şarkıda kullanılmaktadır.

Dans Müzik, Teknoloji ve DJ’lerin Rolü

Dans müziğin ve elektro-pop „un gelişimine baktığımızda 1980‟lerin ortasında çığır

açan birçok gelişmenin olduğu söylenebilir. Bunların en başında kayıt endüstrisindeki gelişim

ve değişimleri gösterilebiliriz. Gelişen teknoloji sayesinde kayıt aletlerindeki yenilik ve

gelişmeler kimisine göre olumlu kimisine göre olumsuz süreçleri doğurmuştur. 80lerin

ortalarında gelindiğinde artık teknolojideki bu gelişmeler sayesinde analog kayıt cihazlarının

yerini bilgisayarlar almış ve kaydetme sırasında eski analog sistemlerden kaynaklanan çeşitli

dip ses gürültüleri, whitenoise‟lar, tıs‟lamalar ortadan kalkmaya başlamıştır.

Analogdan-Dijitale geçiş süreci başlamıştır. Yine dans müziğini ilerde etkileyecek

müzik teknolojilerinde en büyük buluşlardan biri olan sample teknolojisi keşfedilmiş ve

kullanılmaya başlanılmıştır.Sample seslerin tetiklenerek (triggering) çalımını sağlayan

teknoloji ise MIDI (Musical İnstrumentDigitalİnterface) yaygınlaşmaya başlamıştır. Sampling

teknolojisi, gerçek enstrüman seslerinin teker teker bilgisayara kaydedilmesi ve sampler

denilen müzik programları yardımıyla bir dizi haline getirilip, bir midi klavye ile yada müzik

programı yardımıyla, midi arabirimi kullanarak seslerin tetiklenerek çalınması işlemidir. ilk

olarak çeşitli sanatçı ve grupların albümlerinde kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak,

“TheQueenand I” “SexPistols”,”WhitneyHuston‟ın (WhoLoves Me)” adlı şarkısı, “İsaac

Hayes” ve 1970lerden bir televizyon serisi olan “Missionİmpossible!ın” soundtrackinde

kullanımını gösterebiliriz. Teknolojideki bu gelişimlere ek olarak da Dans müziğindeki

gelişmeye en büyük katkı DJ‟ler tarafından gerçekleştirilmiştir.

i 4/4 lük ölçü sayısından oluşan ölçüde her bir vuruşluk süreye denk gelen vuruşlu pattern.

iiTimpale, Bongo, Conga, TomTomv.b. etnik ve vurmalı çalgıdan oluşan ritm parçacıkları.

Gelişen sample teknolojisini mixlerine uygulayarak, şarkılardaki bassline‟lara,

drumpatternlerine ve vokal yapılarına farklılıklar eklemişlerdir. Sample teknolojisinin ortaya

çıkması ve teknolojieki bu gelişmelerin dans müziğine başka bir katkısı da sahnelerde aktif

olarak rol oynayan DJ‟lerin stüdyolara çekilerek kendi eserlerini oralarda hazırlamalarına

neden olmuştur. Günümüzde pek çok DJ mixlerini gerek kendi gerekse profesyonel

stüdyolarda önceden hazırlamaktalardır. Buda daha çok prodüktörlüğü, düzenlemeciliği ön

plana çıkarmaktadır.

Trance Müzik

1990 yılında “DJ Dag” ve “Jam El Mar” bir projede buluştuktan hemen sonra ortak bir

albüm olan "Dance 2 Trance"‟i (WeCameInPeace) piyasaya sürdüklerinde elektronik dans

müziğinin üçüncü ve en önemli türünü ortaya çıkardıklarından habersizlerdi. Proje ismine

baktığımızda dinleyicilere dance kelimesiyle dans müziğini, 2 kelimesiyle duo‟yu, Trance

kelimesi ile kendinden geçmek, ruhun yücelmesi; teshir etmek, büyülemek kelimelerini

çağrıştırmak isteseler de, yeni bir türe Trance‟in doğuşuna öncülük ediyorlardı. Trance

müzikte bugünkü kullandığımız teknikler gibi olmayan ancak ham halde ve “tekno”daki gibi

sürekli tekrar eden patternlerden oluşsa da bu albüm onların ilk Trance albümü olarak

araştırmalarda yer almaktaktadır.

Trance başlı başına elektronik dans müziğinin içerisinde bir tür olarak o dönemden

sonra ele alınmaya başlansa da, günümüzde birçok alt türe sahiptir. Örnek olarak

“Progressive, Goa, Psychedelic, Acid veEuphoric” verebiliriz. Avrupa da bazı klüpler de

progressive ile euphoric‟i birbirinin yerine kullanılmaktadır. Bu durum; her ikisinin

karekterlerinin ilerleyici ve hareketli olmasından kaynaklanmaktadır. Yine bazen AcidTrance‟

de Goa adı verilmektedir. Bir çok Dj ve prodüktörün alt türlere verdiği değişik isimler

günümüzde sürekli olarak artsa da, göze çarpan ve en önemli alt türlerden olan

EuphoricTrance ticari ve underground olarak en çok kullanılan trance türlerinden biridir.

Trance Müzikal Analiz

Müzik biçimine baktığımızda göze en çok çarpan özelliği uzun süreli breakdown‟ların

yani uzun süreli duraksamaların olmasıdır. Aynı zamanda sürekli tekrarlardan oluşan

nakaratlar türün en önemli özelliklerinden biridir. Yine fourtofourritmpatterni üzerine kurulu

ritimlerden oluşan trance‟de tempo değerleri, allegro ve allegretto, psikal olarak ise 125 BPM

ile 150 BPM arasındadır. Ancak genelde 137 – 145 BPM arası tempo değerlerinde çalınan

parçalardan oluşmaktadırlar.

Teknik olarak, birçok Trance şarkısını incelendiğimizde, özellikle drumpatternlerinde

kullanılan sound‟unRoland TR909, Waldorf Attack, NovationDrum Station ya da

drumsampler ve 909 sample serisi seslerden oluştuğu söylenebilir. Ancak sürekli olarak

drumpatterni oluştururken bu donanım ya da yazılım samplerlar kullanılmayabilir.

House ve Trance form biçimi olarak birbirlerine çok benzerler. Birbirlerinden farklı

yönleri House‟ın 100-128 BPM tempo değeri arasında, Trance‟in 128-140 BPM değerleri

arasında çalınması ve ritmpatterninde kullanılan kick farklılığıdır. Bu şu anlama gelmektedir.

Ritm kalıbı aynı olan 138 BPM bir eserin House‟mıTrancemi olduğunu kick‟in karakterine

bakarak anlayabiliriz. Bu durumu açıklamak gerekirse, genellikle Trance müzikte “boomy”

(gümbürtülü) karekterli ve 90 Mhzde hafif pitch kullanılmış attack değeri sıfır ve orta

derecede release değerleri kullanılmış sine wave kullanılan kick karşımıza çıkmaktadır. Bass

kullanımında ise, türün en belirgin özelliği, bass sesinin kick‟in hemen ardından

pumpingefekti oluşturacak şekilde kullanılmasıdır. Teknik olarak, kick ve

bass‟asidechaincompressor uygulandığında ortaya çıkan pumpingefekti, trancede en çok

kullanılan elementlerden biridir.

Bass sesi için ise kullanılan seslerden bazıları şunlardır. VstiNovationBass

Station(VSTi), NovationSuperNova, NovationVStation(VSTi) Hardware olarak ise, Access

Virusbass seslerini kullanabilirsiniz.

Hit hat elementleri yine house ve teknoda olduğu gibi en çok kullanılan

elementlerdendir. Zil seslerine özellikle crash‟e verilen yüksek değerli reverb ve

delayefektleri de trance‟in en belirleyici özelliklerinden biri olmaktadır. Yine stab‟lerin yani

akorların çalındığı ses özellikle breakdown yani düşüş ve duraksamalarda cut of filterla

kesilerek breakdown‟un ritme bağlandığı noktaya kadar yavaş yavaş değerinin arttırılması ve

sesin giderek puslu bir halden parlaklığa, berraklığa geçmesi durumu, en önemli tekniklerden

biridir. Upliftler, sweepler, impactler, kullanılan fxler içerisinde başrolleri oynamaktadırlar.

Özellikle aranjede kullanılan ilerleyici politika her trance şarkısında kendini

göstermektedir. İlerleyici politikayı daha basitçe açıklamak gerekirse her 4, 8, 16, ve 32inci

ölçülerde yeni bir ses‟in, yada ritmik elementin parçaya katılması olarak açıklanabilmektedir.

Buna örnek verecek olursak: İlk dört ölçüde kick‟in yalnız başına çalmasının ardından 8inci

ölçüde snare ve clap‟ın devreye girmesi ve 16. Ölçüde ise hithat‟lerin çalmaya başlamasını

örnek olarak verebiliriz. Genellikle trancede ilk 16 ölçü ritmpatternlerinden, kalıplarından

başka bir şey kullanılmaz. Bu durumun nedeni ise Dj‟lere mix için parçadan parçaya geçerken

kolaylık sağlamaktır. İlk 16 ölçünün ardından crashcymbal ile kısa bir snareroll 17 ölçünün

ilk vuruşuna bağlanarak yeni bir soundun ekleneceğini bize haber verir ve parça bu şekilde

katlanarak yeni yeni elementlerin ve motiflerin, breakdown‟ların eklenmesiyle bu şekilde

devam eder.

Sonuç olarak, Eklentik müzik, ana müzik türlerinin her birinden belirli yönlerinin

alınmasıyla yeni bir müzik türü oluşturulmasıdır. House, Trance ve Tekno müzikte kullanılan

jazzakorları, mixing teknikleri, değişik şarkılardan alınanların yeni bir şarkıda birleştirilmesi,

Teknodaki gibi çeşitli endüstriyel seslerin alınıp tını içerisinde kullanımasıylaeklentizmden

etkilenmiştir. Günümüzde de bu üç ana türün ortak özellikleri alınıp birçok elektronik dans

müziği türü oluşturulmaktadır. Bu türlerin oluşturulmasında Dj‟liğin ve Teknoojinin büyük

payı vardır. Teknolojideki gelişmelere paralel olarak eklentikmetodla oluşturulan müzik

türleri her geçen gün artmakta ve müzikal eklentizm ile varlığını başka şekilde devam

ettirmektedir.

Seyhan Canyakan

DEU.Müzik Bilimleri

Yüksek Lisans

KAYNAKÇA

Britannica. (tarih yok). http://www.britannica.com:

http://www.britannica.com/EBchecked/topic/231186/Germany/58070/Music-and-dance

adresinden alınmıştır

GİLREATH, P. (2004). The Guide to Midi Orchestration. Atlanta: Musicworks.

HEWİTT, M. (2008). Harmony For Computer Musicians. Course Technology PTR.

HEWİTT, M. (2009). Composition for Computer Musicians. Course Technology PTR.

SNOMAN, R. (2009). Dance Music Manual. Elsevier Ltd.

YÜKSEL, B. (2008, 7 14). Milliyet. Şubat 15.02.2011, 2011 tarihinde Milliyet.com.tr:

http://blog.milliyet.com.tr/Eklektik_metot_ve_eklektizm__Secmecilik_/Blog/?BlogNo=11995

2 adresinden alındı

Britannica. (tarih yok). http://www.britannica.com:

http://www.britannica.com/EBchecked/topic/231186/Germany/58070/Music-and-dance

adresinden alınmıştır

GİLREATH, P. (2004). The Guide to Midi Orchestration. Atlanta: Musicworks.

HEWİTT, M. (2008). Harmony For Computer Musicians. Course Technology PTR.

HEWİTT, M. (2009). Composition for Computer Musicians. Course Technology PTR.

SNOMAN, R. (2009). Dance Music Manual. Elsevier Ltd.

YÜKSEL, B. (2008, 7 14). Milliyet. Şubat 15.02.2011, 2011 tarihinde Milliyet.com.tr:

http://blog.milliyet.com.tr/Eklektik_metot_ve_eklektizm__Secmecilik_/Blog/?BlogNo=11995

2 adresinden alındı