1877'DEN 2015'E AYDIN'DA MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ

200
İçinde bulunduğumuz dönem toplumumuzu yönetmeye talip olan siyasi parti ve kişilerin halk önünde demokrasi sınavı verdikleri bir süreç. Bu sürecin geçmişi de var. Bu geçmişi elden geldiğince tarihsel ve kronolojik bir süreçte inceleyerek Türk Demokrasi tarihinin önemli bir dönemini okuyucularımızın gözleri önüne sermek istedik. Tabii ki yazı dizimizin geniş tabanı Türk siyasi tarihi olacaktır. Ancak Aydın ilinde yaklaşık 138 yıllık bir süreçte tekrarlanan milletvekili seçimleri yazı dizimizin öznesi durumundadır. Tarihsel gerçeklerden sapmayarak, peşin hükümden sıyrılmış, parti taassubu dışında elden geldiğince tarafsız bir şekilde bu süreci yazıya aktarmaya çalıştık. Bu yazı dizisinde siyaset ve günlük olaylarla ilgilenen okuyucuların hafızalarını da tazelemeyi hedefledik. Yazı dizisinin kaynaklarını ise dizi sonunda vereceğiz. Şurası mutlaktır ki meydana gelen toplumsal olaylar ve değişimler ile ekonomik gelişmeler seçim sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Bu bakımdan seçim öncesi ve sonrası siyasi, toplumsal, ekonomik ve uluslar arası olay ve gelişmeleri de özet olarak vermeye çalışacağız. Yazı dizimiz içinde sadece yüzde ve rakamlarla akıllarda çok kısa sürelerde kalacak bilgilerin yanı sıra ülkenin kaderini etkileyen siyasi olaylar ve olayların içinde yer alan kişi, kurum, parti grup teşekküller hakkında da bilgiler verirken, Aydın’ı değişik meclislerde temsil etmiş parlamenterler hakkında otobigrafik bilgiler de sunacağız. Tarih boyunca birçok devlet kurmuş olan Türk milleti, devlet ve halk yönetiminde verdileri güzel örneklerle karakterlerine yakışan en güzel rejimin demokrasi olduğunu göstermişlerdir. Orta Asya Devletlerindeki Toy, Kengeş, Kurultay adları ile bilinen değişik yapı ve katılım düzeni içeren meclisler ülkeye ait çeşitli sorunların tartışıldığı demokrasi meclisleri olmuştur. Ancak Türklerin gerek devlet ve gerekse hâkimiyet anlayışı, kökleri çok derinlerde bulunan, aile, millet ve devlet kavramlarını öne çıkaran sağlam bir düşünce sistemine, dünya görüşüne dayanması sebebiyle tarihteki diğer demokrasilerle ve bugünün batısının demokrasi anlayışından pek çok farklılık göstermektedir. Eski Türk hükümdarlık anlayışı karizmatik (hükümdarlık yetki ve kudreti Tanrı tarafından bağışlanan) tip olarak kabul edilmiştir. Bu da günümüzde konuyu ilgi alanı içinde tutan pek çok aydının düşüncesinde var olduğu gibi bu özellik Türk toplumunda siyasete yöne veren öğelerden birisinin de “lider” kavramı olduğunu ortaya koymaktadır. Eski Türk devletlerinde siyasî iktidar kavramı “Kut” deyimi ile ifade ediliyordu. Kut ve kutluluk, Türk düşünce ve günlük hayatının temellerinden 1

Transcript of 1877'DEN 2015'E AYDIN'DA MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ

İçinde bulunduğumuz dönem toplumumuzu yönetmeye talip olan siyasi parti ve kişilerin halk önünde demokrasi sınavı verdikleri bir süreç. Bu sürecin geçmişi de var. Bu geçmişi elden geldiğince tarihsel ve kronolojik bir süreçte inceleyerek Türk Demokrasi tarihinin önemli bir dönemini okuyucularımızın gözleriönüne sermek istedik. Tabii ki yazı dizimizin geniş tabanı Türk siyasi tarihi olacaktır. Ancak Aydın ilinde yaklaşık 138 yıllık bir süreçte tekrarlanan milletvekili seçimleri yazı dizimizin öznesi durumundadır. Tarihsel gerçeklerden sapmayarak, peşin hükümden sıyrılmış, parti taassubu dışında elden geldiğince tarafsız bir şekilde bu süreci yazıya aktarmaya çalıştık. Bu yazı dizisinde siyaset ve günlük olaylarla ilgilenen okuyucuların hafızalarını da tazelemeyi hedefledik. Yazı dizisinin kaynaklarını ise dizi sonunda vereceğiz.

Şurası mutlaktır ki meydana gelen toplumsal olaylar ve değişimler ile ekonomik gelişmeler seçim sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Bu bakımdan seçim öncesi ve sonrası siyasi, toplumsal, ekonomik ve uluslar arası olay ve gelişmeleri de özet olarak vermeye çalışacağız.

Yazı dizimiz içinde sadece yüzde ve rakamlarla akıllarda çok kısa sürelerde kalacak bilgilerin yanı sıra ülkenin kaderini etkileyen siyasi olaylar ve olayların içinde yer alan kişi, kurum, parti grup teşekküller hakkında da bilgiler verirken, Aydın’ı değişik meclislerde temsil etmiş parlamenterler hakkında otobigrafik bilgiler de sunacağız.

Tarih boyunca birçok devlet kurmuş olan Türk milleti, devlet ve halk yönetiminde verdileri güzel örneklerle karakterlerine yakışan en güzel rejimin demokrasi olduğunu göstermişlerdir. Orta Asya Devletlerindeki Toy, Kengeş, Kurultay adları ile bilinen değişik yapı ve katılım düzeni içeren meclisler ülkeye ait çeşitli sorunların tartışıldığı demokrasi meclisleri olmuştur. Ancak Türklerin gerek devlet ve gerekse hâkimiyet anlayışı, kökleri çok derinlerde bulunan, aile, millet ve devlet kavramlarını öne çıkaran sağlam bir düşünce sistemine, dünya görüşüne dayanması sebebiyle tarihteki diğer demokrasilerle ve bugünün batısının demokrasi anlayışından pek çok farklılık göstermektedir. Eski Türk hükümdarlık anlayışı karizmatik (hükümdarlık yetki ve kudreti Tanrı tarafından bağışlanan) tip olarak kabul edilmiştir. Bu da günümüzde konuyu ilgi alanı içinde tutan pek çok aydının düşüncesinde var olduğu gibi bu özellik Türk toplumunda siyasete yöne veren öğelerden birisinin de “lider” kavramı olduğunu ortaya koymaktadır.

Eski Türk devletlerinde siyasî iktidar kavramı “Kut” deyimi ile ifade ediliyordu. Kut ve kutluluk, Türk düşünce ve günlük hayatının temellerinden

1

biridir. Bu şekilde yönetilen bir devlette doğaldır ki halk, hak ve hürriyetini isteyecek ve bunu devleti yöneten yöneticiden bekleyecekti. Türk devletlerinden halkın bu istekleri, kamu hukukunu, hükümleri ile de dikkat çeken törenin uygulanması ile yerine getiriliyordu. Aslında bozkırlarda yaşanan hayatın da zamanla hukukî-sosyal değer kazanmış davranışlarını kapsayan ve genellikle kanun anlamına gelen töre eski Türk sosyal hayatını düzenleyen zorunlu kurallar idi(1).

Osmanlı Devleti’nde ise halkın yönetime katılma fikri, 1939’da başlamış, Meşrutiyetle belirmiş ve ilk uygulamalarına bu dönemde rastlanmıştır. Bu fikrin aydınlar tarafından benimsenmesinde Genç Osmanlılar (Yeni Osmanlılar) hareketi önemli rol oynamıştır. Avrupa’da basılan yönetim ve anayasa ile ilgili pek çok eser, eğitimli, idealist kesim tarafından yurda getirilmiş ve Türkçeye çevrilmiştir. Böylece, monarşi yönetimine karşı, meşrutiyeti savunan hürriyetçi hareket oluşmaya başlamıştır. Bu harekete mensup kişiler Meşruti ve Parlamentolu hükümetin kabul ettirilmesi için çeşitli teşebbüslerde bulunmuşlardır (2)

Şunu da belirtmek gerekir ki Osmanlı devletinde parlamenter sisteme geçiştenönce bazı alanlarda seçimlerin varlığından söz etmek gerekir.1939 öncesinde yiğitbaşı, kethüda, muhtar gibi makamların seçildiğini veya padişaha bağlı bir kurul tarafından seçimlerinin yapılarak atandıklarını görmekteyiz.

Seçimle ilk göreve gele kamu görevlilerinden birisi muhtarlıklardır. Ancak ilk muhtarlar seçimle değil tayinle görevlerine başladılar. 1833'ten sonra muhtarlık teşkilatı yavaş yavaş ülkenin her yerinde uygulanmaya başladı. Muhtarların çoğu tayin edilirken, bazı bölgelerde ise muhtarlar seçimle göreve geldi. 1864 vilayet nizamnamesinden sonra Müslüman ve Müslümanolmayanların beraber yaşadığı köylerde her cemaat kendi muhtarını bir yıllığına seçmeye başladı. Muhtar seçimlerine, Osmanlı uyruğunda olan ve 18 yaşını doldurmuş erkeklerden yıllık en az 50 kuruş vergi veren kimseler katılabiliyordu. Muhtar olabilmek için de belli miktarda vergi veriyor olma şartı vardı (3).

Eldeki belgeler ilk muhtar seçimlerinden bir bölümünü bugün Aydın iline, o

dönemde ise Menteşe’ye bağlı olan Koçarlı köylerinde görmekteyiz.

İkinci olarak da muhassıllıklar seçilmeye başlandı. Tanzimat’tan sonra vergi reformu yapıldı. Devletin istediği zaman istediği vergiyi salıp, taşra defter darları veya diğer metotlarla vergi toplama sisteminin yerini mahalli halkın temsilcilerinin de katıldığı muhassıllık kurumu almıştı. Belirli miktarda malı, mülkü ve geliri olup, vergi verenler bu kurullara seçildiler. Tanzimat'tan sonra eyalet ve sancaklarda meclislerin oluşturularak, halkın ileri gelenlerinin buraya alınması halkın yönetime katılması açısından önemlibir adımdı. Bu durum mutlakıyetten meşrutiyete giden yolda önemli bir kilometre taşıydı (4).

2

Türkiye’de ilk seçim uygulaması, Tanzimat’ın ilanıyla beraber, seçme hakkına sahip kişilerin il merkezinde bir araya gelerek seçilme yeterliliğinesahip adaylar arasından muhassıl meclislerine üye seçmesi ile başlamıştır. İlk seçimler bir yanıyla “doğrudan demokrasi”ye benzeyen bir uygulamadır. Kısaca ilk seçim yöntemi şöyleydi. Bir tür yerel malî meclis olan muhassıl meclislerine adayları seçmek için, seçmenler vilayet merkezindeki salonlarda bir araya gelirler, adaylar salonda toplanan seçmenlerin önüne birer birer çıkar, adayı isteyenler bir tarafa, istemeyenler bir tarafa toplanarak seçim tamamlanırdı. Eşitlik durumunda kura çekilirdi. Bu seçim sürecine katılan seçmen ve adayların taşıması gereken şartlar ilginçtir (5).

BİRİNCİ MECLİS-İ MEBUSAN

1877 yılında açılan ilk Meclis-i Mebusan’ı Osmanlı tarihinin ilk modern parlamentosu olarak niteleyebiliriz.

Osmanlı Devleti'nde 23 Aralık 1876 tarihinde Kanun-ı Esasi 'nin ilanıyla I. Meşrutiyet olarak adlandırılan dönem başlamıştır. İlan edilen Kanun-ı Esasi' nin sonucu olarak 18/19 Mart 1877 tarihinde Osmanlı Devleti'nde ilk parlamento açılmıştır. Biri seçimle gelen Heyet-i Mebusan ve biri Padişah tarafından atanan Heyet-i Ayan olmak üzere iki kısımdan oluşan I. Meşrutiyet dönemi Osmanlı Parlamentosu, iki devre olarak faaliyet göstermiştir. Birinci devre 19 Mart 1877 tarihinde açılmış ve 56 birleşim yaparak 28 Haziran 1877 tarihinde sona ermiştir.İkinci devre ise, 13 Aralık 1877 tarihinde başlamış ve 29 birleşim yaparak 14 Şubat 1878 tarihinde sona ermiştir(6).

1876 Anayasasını hazırlamak üzere oluşturulan komisyonun önemli bir görevi de Mebuslar Meclisi’nin oluşturulması için gerekli yasal düzenlemeleri yapmasıydı. Nitekim Anayasa metnini hazırlamak için kurulan komisyon oluşturulduktan hemen sonra bu konu ele alınmış; bir taraftan Kanun-ı Esasi çalışmaları sürdürülürken diğer taraftan da geçici bir yönetmelik çıkarılarak mebus seçiminin nasıl yapılacağı belirlenmişti. “Meclis-i Umumi’nin suret-i intihabına ve tayinine dair Talimat-ı Muvakkate” başlığı altında 29 Ekim 1876 tarihli “irade-i seniyye” ile onaylanıp 6 Kasım 1876’da ilan edilen ve 7 maddedenoluşan bu talimatla Umum Meclisin nasıl oluşturulacağı kurallara bağlanmıştı (7).

Birinci Maddede “Meclis-i Umumi”nin iki heyetten oluşacağı, heyetlerden birinin seçimle oluşturulacağı, görevinin, gerek görülen, yasa ve yönetmelikler ile devlet bütçesini görüşmek ve uygulamasını izlemek olduğu belirtilmişti. O yıl, üye sayısı 130 olacak ve “Meclis-i Umumi’nin bu heyetine Meclis-i Mebusan” denilecekti. Diğer heyetin üyeleri ise padişah tarafından seçilecek, Meclis-i

3

Ayan diye adlandırılacaktı. Görevi Meclis-i Mebusan’ın görüşüp; kararlaştırdığı, maddeleri, yapılacak yönetmeliğe göre, yeniden inceleyerek, onaylamak veya reddetmek ya da değiştirmek için Meclis-i Mebusan’a göndermekten ibaret olacaktı.Yani kurulacak olan Meclis, Meclis-i Umumi adını taşıyacaktı. Ancak iki ayaklı bir Meclis öngörülüyordu. Meclis-i Umumi, Heyet-i Ayan ve Heyet-i Mebusan meclislerinden oluşmakta idi. Heyet-i Mebusan seçimle oluşturulacaktı (8).

Kimlerin vekil seçildiği Komisyonca deftere kaydedilecek, en çok oy alan ikikişi vekil seçilmiş olacaktı. Daireden böylece belirlenen, vekiller, tespit edilmiş bir yerde toplanacaklar, 3. maddedeki şartlara uygun İstanbul halkından mebus seçmek istediklerinin adlarını, pusulaya yazarak imzalayıp mühürleyecekler,zarfa koyup, zarfı da mühürledikten sonra, şehir emaneti tarafından toplanan zarflar, Şura-yı Devlete gönderilecekti. Şura-yı Devlet en çok oy alanları belirleyip, ellerine “Şahadetname” verecekti. Yedinci ve son maddede, mebusların İstanbul’a vardıklarından itibaren ayda 3.000 guruş maaş alacakları, taşradan gelenlere ayrıca harcırah verileceği, seferi giderlerine karşılıkta 3.000’er guruş alacakları belirtilmektedir. Seçilen mebusların 3/2’si İstanbul’a geldiğinde Meclis toplanacaktı (9).

Kanun-ı Esasi genel olarak incelendiğinde yetkinin ağırlıklı olarak Padişahaverildiği görülmektedir. Yasama organı üzerinde tamamen Padişah otoritesi hâkimdir. Kanun-ı Esasi'de, Heyet-i Mebusan'ın en temel hakkı olarak görülebilecek kanun teklifi dahi, Heyet-i Vükela'ya verilmişken meclisten esirgenmiştir. Heyet-i Mebusan ancak kendi ilgi alanlarıyla ilgili olduğu takdirde yasa teklifinde bulunabilmekteydi. Ayrıca, yeni kanun veya kanun değişikliği yapılması gerektiği zaman Padişahtan izin alınmalıydı. Ancak bu da yeterli olmuyordu. Zira bu layihalar Şura-yı Devlet'e gönderilerek tanzim olunmalıydı. Daha sonra ise kanun layihaları Mebusan ve Ayan'da tetkik ve kabul olunarak Padişahın onayına sunulmalıydı (10).

Görüldüğü gibi milletvekillerinin doğrudan halk tarafından seçilmeyişi nedeniyle gerçek bir demokratik seçimden bahsetmek elbette mümkün değildir. Zatenmonarşiden yarı monarşik bir parlamenter sisteme geçerken günümüzün batlı anlamdabir demokratik anlayışını görmeyi bekleyemeyiz. Padişahın hala son ve tek karar mercii olması bu parlamento üzerinde sallanan bir keskin kılıç idi. Hele o padişah II. Abdülhamit gibi son derece kuşkucu ve devlet yönetiminde temkinli birpadişah ise.

Gerçekte ise padişahın yetkilerinin bir bölümünün devri anlamına gelen parlamentonun tesisi, padişahın isteği ile gerçekleşmemiş, batılı ülkeler karşısında çok uzun yıllardır alınan savaş mağlubiyetlerinin birer sonucu idi.Gerçi Osmanlı içindeki etnik unsurları “Osmanlı Milleti”nin bir parçası

4

olarak telakki ederdi.Ancak etnik unsurların neredeyse tamamının bu parlamentoda yer almış olması Batı’nın dayatmaları karşısında bir zaruretten kaynaklanmaktaydı.

70 Müslim, 50 gayr-i Müslim olmak üzere mebuslar meclisi 120 kişiden oluşacaktı. Ancak Padişahın iradesiyle Tunus Vilayeti için 5, Mısır Vilayeti içinde 5 Müslüman mebus daha eklenerek, Müslümanların sayısı 80’e çıkarılmış, mebus sayısı 130’u bulmuştur (11).

Alınan karar gereğince İmparatorluk, İstanbul hariç 29 Seçim Bölgesine ayrılmıştır. Seçim bölgesi olan vilayetlerin, hangi sancaklardan oluştuğu da belirlenmişti. Aydın vilayeti, İzmir, Aydın, Saruhan, Menteşe bölgelerinden oluşmaktaydı. Bu sancaklar nüfuslarına oranla belli sayıda milletvekilleri ile temsil edileceklerdi.

Toplam olarak 80 Müslüman ve 50 gayri Müslim milletvekili seçilecek olan 13 Aralık 1877 milletvekili seçimlerinde Aydın Vilayeti 3 Müslüman ve 2 gayri Müslimmilletvekili çıkaracaktı.

İstanbul’a gelen mebus sayısı 116 olarak belirlenmiştir. Bunların 68’ı Müslüman, 48’i Müslüman olmayandır. Oysa Müslümanlar için 80, Müslüman olmayanlariçinse 50 kişi öngörülmüştü. Bu oran %62‟e, %38 iken, seçim sonunda ortaya çıkan tabloda %59’a, %41 olarak gerçekleşmiştir (12).

Seçilen milletvekillerini ele alırken ve haklarında bilgi verirken kıstaslarımız, bu kişilerin bugünkü Aydın iline yakınlığı ve Aydın ilinin tarihi gelişimindeki etkileri olacaktır. Bu bakımdan farklı boyutta bilgilerle önünüze çıkaracağız.

Aydın milletvekilleri beş adet olması gerekirken 1 gayri Müslim milletvekiliseçilmemiştir. Yenişehirlizâde Hacı Ahmed Efendi, Evliyazâde Hacı Ahmed Efendi, RagıpBey, Zatinoğlu Yanoko Efendi Aydın’ın ilk milletvekilleridir. Aydın milletvekillerinin seçiminde ilk göze batan İzmir’in ağırlığıdır. YenişehirlizâdeHacı Ahmed Efendi ve RagıpBey İzmir Belediye başkanı olmanın sonucu olarak parlamentoda temsilde tercih edilen isimler olmuşlardır.

5

Resim-1 Ragıp Bey

Abdülhamit, Mithat Paşa’yı yurt dışına sürdürdükten sonra, yaptığı bu hareketin Mithat Paşa’nın şahsına yönelik olduğunu göstermek için, Meclis-i Mebusan’ın bir an önce toplanması için çalışıyordu. Meclisin açılış töreni önce Ayasofya’da Padişahlara ait özel dairede yapılacağı kararlaştırılmış ise de Abdülhamit İstanbul tarafına geçmek istememiş ve törenin Beşiktaş sahil sarayınınDivan-i Hümayun mahallinde (Dolmabahçe Sarayının Muayede Salonu) yapılması uygun görülmüştü. Bu arada ilk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın açılacağı gün yaklaştıkça, İstanbul Avrupa’dan gelen gazete muhabirleri ile doluyordu. Meclisin açılış tarihi olan 19 Mart 1877 Pazartesi günü geldiğinde, bütün resmi daireler tatil edildi. Halk, töreni izlemek amacıyla, sabahın erken saatlerinde kalkarak Beşiktaş sarayına doğru akın ediyordu. Sarayın etrafında büyük bir kalabalık toplanmıştı. Vükela, devlet ileri gelenleri, askeri erkân, ulema, sefirler, yabancı gazeteciler, sarayın salonunda kendilerine ayrılan yerlere oturuyorlardı.Nihayet beklenen an gelmiş, Saray Baş teşrifatçısı Kamil Beyin açtığı, özel odanın kapısından çıkan Abdülhamit alkışlar arasında salona girerek tahtına oturmuştur (13).

Padişah elindeki kâğıdı, Sadrazam Ethem Paşa’ya, o da Mabeyin Başkâtibi Sait Paşa’ya uzatır. Sait Paşa Padişah’ın açış nutkunu okumaya başlar (14).

Meclisi açış Nutku’nun okunması bittikten sonra 101 pare top atılarak, meclisin açılması ilan edilmişti. (15).

Osmanlı başkentinde, açılan bu Mecliste ülkenin dört bir yanından gelen son derece renkli bir heyet toplanıyordu. Arabistan Vilayetlerinden gelen çeşitli dinve mezhepteki temsilcilerin yanında, Anadolu ve Rumeli’den gelen çeşitli din ve

6

mezhepteki temsilcilerin yanında, Anadolu ve Rumeli’den gelen Türk, Rum, Bulgar ve Arnavut temsilciler Osmanlı Parlamentosunu oluşturuyordu. İlk parlamentonun yapısında bu kozmopolitizme rastlamak kural dışı bir durum değildi. İlk Mecliste dokuzu “Ayan” azası ve otuz yedisi “Mebusan” azası olmak üzere, toplam kırk altı gayri Müslim mebus vardı. Bu ilginç görünümü büyük devletlerin baskılarında değil, bürokrasinin geleneksel kozmopolit yapısında aramak gerekir (16).

Deyim yerinde ise Osmanlı’nın bu ilk parlamentosu rengârenk idi. Parlamenterler mensubu oldukları etnik grubun yerel kıyafetlerini giymekte herhangi bir mahsur görmemişlerdi. Zaten Osmanlı’nın millet anlayışında farklı etnik grupların ve unsurların açıkça ve cesurca ifade edilmesi bir gerçeklik ve zaruret idi.

Hatta daha önceki dönemlerde yayınlanan mühimme belgelerinde farklı amaç ve çıkarlar için bir diğer etnik unsurun giysisini taşıyan diğer etnik unsurlar resmi yazılarla uyarılmışlardı. Bu da gösteriyor ki kendi etnik özelliklerini belirten simge ve renkleri taşımak Osmanlı’da ayrımcılık değil bir gereklilik ve zorunluluk idi.

Parlamento bu etnik renkliliğinin yanı sıra aslında her iki Meclis de toplumsal yapıları bakımından Osmanlı varlıklı ve egemen sınıflarını temsil ediyordu. Bunun gerisindeki nedenlere bakıldığında da feodal ve tarımsal bir yapılanmada olan halk kitlelerinin bilinçsizliği ve bu durumun doğal sonucu olarak örgütsüzlüğünde aranabilir. Diğer bir neden ise, seçim sisteminin kendisidir. Meclis-i Mebusan seçimlerindeki sınırlı oy ve iki dereceli usul ile Ayan’ın zaten doğrudan padişah tarafından seçilmesidir. Böylece ilk parlamentoculuk deneyi bir anlamda egemen sınıfların siyasal iktidar katındaki güçlerini de pekiştirmiştir (17).

Bu parlamentonun oluşması kuşkusuz ki padişahın ve Osmanlı bürokrasisinin kendi öz fikirleri dolayısıyla ortaya çıkmamıştır. Avrupa ülkelerinin 1699’dan itibaren Osmanlı karşısında kazandığı her savaş sonrası, askeri ödünlerin yanı sıra, Osmanlı’nın içi işlerine müdahale anlamına gelecek pek çok konunun ikili anlaşmalar içinde yer aldığını görmekteyiz. 1839’dan itibaren ise bu süreç hızlanmış, her yenilgi sonrasında etnik unsurlar ayrı devletler halinde Osmanlı’dan kopartılıp yeni bağımsız veya özerk bir devlet haline getirilirken içerdeki unsurların ise temsil ve haklar anlamında yeni statülere kavuştuğunu görmekteyiz.

Tanzimat Fermanı da sözde tüm Osmanlı vatandaşlarının eşitliğini ilke edinmişken özde ise Trük unsuru dışındaki etnik kesimlerin üstünlüğünü hedef almakta; bu kesimlerin sosyal, siyasi, ekonomik yönlerini güçlendirmeyi amaç

7

edinmekteydi. Bu projenin arkasındaki gücün, üst aklın Avrupa devletleri olduğu şüphesizdir.

İlk Meclis-i Mebusanın ortaya çıkışında bu tarihi süreci de göz ardı etmemekgerekir.

Meclis-i Mebusan, açılış töreninden sonra ilk toplantısını ertesi gün 20 Mart 1877 Salı günü, kendisine ayrılan Nafıa ve Ticaret Nezareti Divanhanesinde yapmıştı, öncelikle yemin edilmiş, daha sonra yönetmeliği gereğince 2 reis vekili, 4 kâtip ve 3 müdür seçilmişti. Meclis Başkanlığı görevini II. Abdülhamit geçici olarak Ahmet Vefik Efendi’ye vermişti. Daha sonra bu atama sürekli olmuştu. Meclisin bu ilk toplantısına 69’u Müslüman, 46’sı Hıristiyan ve Musevi olmak üzere 115 kişi katılabilmişti. Bilindiği gibi, ülkenin her bakımdan çok zorgünler yaşadığı bir dönemde toplanan Meclis-i Mebusan iki toplantı dönemi yaşamıştır. Beklenilenlerin aksine, bütün toplantılar ve tartışmalar büyük bir olgunluk içinde geçmiş, Avrupalı gözlemcilerin ve gazete muhabirlerinin hayranlıkve takdirlerini kazanmıştı (19).

Bu ilk meclis her ne kadar başarılı bir çalışma yapmış ve etkin bir muhalefet gerçekleştirmiş olsa da modern anlamda meclis içinde partileşme mümkün olmamıştır. Padişahın gölgesi meclisin üzerinden eksik olmamıştır. Bu iki nedenden dolayı meclisin gerçek gücünü göstermekten mahrum kalmıştır.

Meclisin etkin olamamasında diğer bir önemli neden ise Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın olumlu çalışmalarına rağmen bu meclis bir türlü Osmanlı bürokrasisi içinde kabul görmemişti. Meclisin, Kanun-i Esâsî’den getirdiği hükümranlık hakları yeterince belirgin olamamıştır. Yani meclis o güne kadar işleyen Osmanlı kurumlarının içerisine ilave edilmeye çalışılmıştır. Bu meclis incelendiğinde kuvvetler ayrılığı tezahür etmediğinden hiçbir kurum yetkisini ve işlevsel alanını meclisle paylaşmak istememiştir. Bu da meclisi yetkisizleştirmiş ve gücünü azaltmıştır. Meclis, seçilmişliğini ve parlamenter gücünü açık olduğu dönemlerde hiçbir zaman kullanamamıştır (20).

Asırlardır kökleşmiş Osmanlı bürokrasisinin içine ilk defa böyle bir kontrolmekanizmasının girmesi, Osmanlı idarecilerinde başlayan endişe sultana kadar yansımıştır. Meclisin bu kontrol etme içgüdüsü ve refleksleri, devletin yönetimine karşı eleştirel bir tavır almasına sebep olmuştur. İmparatorluğu oldukça rahatsız eden ve Balkanlar’da bir türlü bastırılamayan isyanlar ve gittikçe yaklaşan Osmanlı –Rus Harbi’nin ağırlığının hissedildiği bir dönemde Meclis, devletin sorunlarını sık ve sert bir üslupla “devletin kötü yönetiliyor” şeklinde özetlenebilecek bir tavır içine girmesi asıl sorumluluğu üzerinde bulunduran idareci kurumları iyice rahatsız etmiştir (21).

8

Bu ilk parlamento da, mebuslar ülke sorunlarından daha çok yerel sorun ve istekleri gündeme getirmişlerdir.

Bu dönem Aydın milletvekilleri hakkında elimizdeki bilgiler sınırlıdır. Ancak meclis zabıtlarından o günün önemli konuları ve meclis gündemi hakkında bilgi sahibi olmaktayız. İlk Aydın milletvekilleri arasında düşünce üretkenliği ile ilk dikkatimizi çeken isim Yenişehirlizade Ahmet Efendi’dir

Yenişehirlizade Ahmet Efendi’:

Yenişehirlizade Ahmet Efendi 1875’te İzmir’in ilk belediye başkanıdır. Osmanlı Mebusan Meclisi’ne Aydın Vilayeti (O zaman İzmir bu Vilayete bağlıydı)  Mebusu olarak katılan Ahmet Efendi’nin, 1877 tarihli Vilâyet Kanunu tartışmasında adı geçtiğinden, Evliyazâde’nin 1875’te ondan sonra birkaç ay reislik yaptığı kanısına varılır.

Meclisin en aktif milletvekillerinden birisidir. Meclis-i Mebusan açıldıktansonra, ülkenin iktisadi, dolayısıyla da malî durumu sorgulanmaya başlandı. Aktifliğinin yanı sıra toplumcu düşünce yapısı da meclisteki konuşmalarına yansımaktadır. Meclisin ilk açıldığı günlerde bir konuşmasında Yenişehirlizade Ahmet Efendi;

Biz son fedakârlıkları yapmaya hazırız. Ancak mevki-i iktidarda olan şahsiyetlerin de mukabele göstermesini muhakkak istiyoruz" diyerek, yöneticilerinhalka örnek olmalarını istemiştir.

Yine bir konuşmasında devlet memurlarının cahilliğini konu ederek;

“Bizde bir nahiye teşkil edilirse, yazı bilen adam bulunmaz. Bir imam yazı bilir, o da, mürekkebi kuruduktan sonra yazdığını okuyamaz. Ben derim ki, bizde nahiye memurlarının hüsn-i idaresi mümkün olamaz. Bu yalnız bizim Aydın’a mahsustur. Başka yerleri bilmem”(22).

Birini Meclis-i Mebusan’da diğer Aydın milletvekillerinin faaliyetleri hakkında elimizde geniş bilgiler bulunmamaktadır.

Mebusların özellikle son oturumlarda Rus savaşını ve ekonomiyi daha fazla irdelemeleri, padişahı çok rahatsız etmişti. Meclis müzakerelerindeki suçlamalar,padişaha kadar uzanınca, üstelik Osmanlı-Rus Harbi’nin yenilgiyle ve tahmin edilemeyecek boyutlarda kayıplarla sonuçlanınca Sultan Abdülhamid (1876–1909) endişeye kapılmış ve Meclis-i Mebusan’ı tatil etmiş yani kapatmıştır. II. Abdülhamid’in meclisten çekindiğini gösteren örnek bir olay bu harbin sonunda toplanan bir Meşveret Meclisinde ortaya çıkmıştır (23).

9

II. Abdülhamid'e meclisin kapatılması konusunda destek verenler de vardı. Bunlar, sultanın en yakınında olan saray halkı ve onun gözüne girmek isteyen kimidevlet adamları idi. Örneğin, Ahmed Cevdet Paşa gibi (24).

Padişah, Meclis-i Mebusan’ın fikrine doğrudan başvurmamıştı. Anlaşılıyor ki Meclis-i Mebusan'a bu tür acil ve hayati konular götürülmüyordu. Bu, belki de bir bakıma meclis ile padişah arasındaki fikri uçurumu ifade ediyordu. Bu bakış meclisin açılışında da kendini göstermiş, Meclis-ı Mebusan’a seçilen mebuslar, protokol sırasının en sonunda yer almıştı. Meclis varken Meşveret Meclisi’nin toplanması zaten yönetimin görüşünü yansıtması bakımından önemlidir (25).

Birinci Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasının ardından Mecliste sert muhalefette bulunan mebuslar, İstanbul'dan uzaklaştırılmıştır. Mebuslara memleketlerine gitmeleri için yolluk ve bu senenin maaşı olarak on bin kuruş ödenmesi padişah iradesi olarak çıkmıştı (26).

Resim-2 Yenişehirlizade Ahmet Efendi

İKİNCİ MECLİS-İ MEBUSAN

İkinci dönem mebusları da seçim kanunu çıkmadığı için aynen birinci seçimde de olduğu gibi Talimat-ı Muvakkate çerçevesinde seçilmişlerdi. Yine halkın oyu

10

söz konusu değildir. İkinci dönem mebusların sayısı daha da düşmüş, 130 olması gereken mebus sayısı 96’da kalmıştır. Bunların 56’sı Müslüman, 40’ı gayrimüslim idi. Âyan sayısı 38’dir. Meclis 1876-1877 savaşının en şiddetli döneminde açılmışve zor ülke şartları ile karşı karşıya kalmıştır. Seçilen mebuslar İstanbul’a gelmeye başlamışlardı. Ancak 13 Kasım günü meclisin açılması için gerekli olan üçte iki çoğunluğa ulaşılamadı. O gün mecliste bulunan üye sayısı 65 idi. Vilâyetlere yeniden talimat verilerek, meclisin 13 Aralık günü toplanacağı, bütünmebusların İstanbul’da bulunmaları istenildi (27).

Başkanlığa İstanbul mebusu Hasan Fehmi Efendi, ikinci başkanlığa Ohannes Efendi getirildi. Çalışmaları, 1877-1878 tarihleri arasında yaşanan Türk-Rus savaşı, 93 Harbi'ne rastlayan Meclis, yasa tasarılarını bir yana bırakarak hükümet icraatını ve savaşın yönetimini görüşmeye başladı. Sonunda eleştirilerin kendisine kadar uzamasından tedirgin olan II. Abdülhamit, 14 Şubat 1878 tarihindeMeclis-i Mebusan’ı anayasanın 7. maddesinde kendisine tanınan yetkiye dayanarak ve Ayan Meclisi aldığı karar ile süresiz olarak tatil etmiştir. 30 yıl süren tatil sonunda hayatta kalan iki Âyan üyesi 1908'de toplanan meclise dâhil edilmiştir. Hatta bu dönemin tatil dönemi olduğu, çıkarılan kanunlara "kanuniyetisonradan teklif olunmak üzere" kaydıyla "kanun-u muvakkat" ibaresinin ilave olunmasından da anlaşılmaktadır.

13 Aralık 1877 günü, daha önceki açılışta olduğu gibi aynı program uygulanılarak, Dolmabahçe Sarayının muayede salonunda açılış töreni yapıldı. Padişah’ın nutkunu yine Sait Paşa okudu. Bu seferki nutuk çok kısa 8 dakika sürmüştü.12

Bu dönemde Aydın’ı temsil eden milletvekilleri arasında Yenişehirlizâde HacıAhmed Efendi. Menekşelizade Hacı Emin Efendi ve Ragıp Bey’dir. Bunların arasındanYenişehirlizâde Hacı Ahmed Efendi, Ragıp Bey ve Menekşelizade Hacı Emin Efendi’nin ikinci mebusluk dönemleridir. Daha önce Aydın mebusu olarak seçilen Evliyazâde Hacı Ahmed Efendi ve Zatinoğlu Yanoko Efendi ikinci mecliste yer almamışlardır.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi ikinci meclis Padişahın arzuları hilafına daha ilk toplantısından itibaren askeri konuları, Osmanlı-Rus harbini tartışmaya başlamıştır. Aydın Mebusu olan Menekşelizâde Emin Efendi’nin; Osmanlı-Rus Harbi hakkında Hükümetten istizah takriri(gensoru): Aydın Mebusu Emin Efendi 3 Ocak 1878 tarihinde yedi sorudan oluşan takririni Mecliste okumuştur. Okunduktan sonratakririn incelenmek üzere Encümene gönderilmesine karar verilmiştir (28).

Mecliste aktif görevler yaptığını gördüğümüz iki Aydın Milletvekili sorunları gensoru haline getirmeye kadar götürmüşlerdir.

11

Bunlardan Yenişehirlizade Hacı Ahmed Efendi, eğitimde yenileşme ve batılılaşma hedeflerinin tutturulamaması nedeniyle

"Maarifin terakkisine arzu bizim milletimizde moda olmuştur; geçen gün bir zat, medreseleri lâğvetmeli" dedi. Oysa "Sultan Mahmud merhum zamanından bu güne kadar görüyorum ki birçok mekâtib-i harbiyeler ve daha sair darülfünunlar, filanlar teşkil olundu. Muahheren mekteb-i idadiye ve rüşdiyye ihdas olundu. Bunlara hocalar tayin olunuyor. Bakıyorum ki İngilizce ve Fransızca hocalar hâlâ Fransa'dan geliyor. Ve daha mekteb-i rüşdiyyelerde hâlâ hocalar medreselerden geliyor. Böyle olursa mektepler kapanacak"(2)diyerek, izlenen eğitim politikasını genel çizgileriyle çok acı bir şekilde ortaya koyuyordu.

Yenişehirlizade Hacı Ahmet Efendi ise radikal önlemlere başvurmadan kaldırılacak kurumun yerine neyin konulacağının, açıklamasını istiyordu.

Aydın Mebusu Yenişehirlizâde Ahmet Efendi’nin; Bab-ı Seraskerî’nin ödeneği hakkında Maliye Nazırı’ndan istizahı(gensorusu) ise şu şekildedir:

3 Ocak 1878 tarihinde malî konular görüşülürken ek ödenek meselesi ortaya çıkmış ve bunun üzerine İzmir Mebusu Yenişehirlizâde Ahmet Efendi söz alarak Bab-ı Seraskerî’nin silâhaltında altı yüz bin asker olduğunu söylediklerini ve bu nedenle de 15 milyon lira ödenek aldıklarını, hâlbuki sonradan üç yüz bin asker bulunduğunun anlaşıldığını belirttikten sonra, üç yüz bin asker için fazladan ödenen paranın ne olduğunu, sormuştur. Arkasından Maliye Nazırı Yusuf Paşa, AhmetEfendi’ye cevap vermiştir. Maliye Nazırı, Bâb-ı Seraskerî’nin düzgün bir şekilde hesaplarını tuttuğunu ve doğrudan doğruya Bâb-ı Seraskerî’ye sorularak bu paraların nereye sarf olunduğunu öğrenebileceklerini söylemiştir (29).

Yenişehirlizâde Ahmet Efendi sorusuna tam cevap alamayınca, “Evet, o başka bahis...Bizden 15 milyon istediler ya” demiştir. Bu arada söz alan Edirne Mebusu yalnız Anadolu ve Rumeli’deki askerlerin hesap edildiğini, hâlbuki Karadağ ve Bosna-Hersek’de deasker olduğunu belirterek Nazıra itimat edilmesini istemiş ve kendisinin bir yolsuzluk olmadığına emin olduğunu söylemiştir. Ancak Ahmet Efendi tekrar söz alarak sert ifadeler de bulunmuştur. Ahmet Efendi’nin bu sözleri mebusların denetime ne kadar önem verdiklerini de gösteriyordu: “Biz de eminiz; Bununla beraber hesapları görmeliyiz. Çünkü bizi buraya tayin edip gönderen adamları da temin etmeliyiz... Milletten para almasını biliyorlar, ayrıntılarını göstermiyorlar. Paraları ne yaptılar? Biz de görelim, ne yapıldı? İrade gelmişkenne için sakladılar?” (30).

Mecliste hafiye olduğu iddiasını araştırmak üzere komisyon kurulması teklifi:

31 Aralık 1877 tarihinde, Mecliste Zabtiye Dairesi’nden gelen bir hafiye olduğu iddiası ortaya atılmış ve Aydın Mebusu Yenişehirlizâde Ahmet Efendi bu meselenin araştırılmasını istemiştir (31).

12

Aydın Mebusu Menekşelizâde Emin Efendi’nin; Sürgünlere dair Serasker Paşa’dan istizahı(gensorusu):

Aydın Mebusu Emin Efendi 22 Ocak 1878 tarihinde, idare-i örfiyeden dolayı memleketin çeşitli yerlerine sürülenlerin sürgün sebeplerinin Serasker Paşa’dan istizah edilmesini istemiştir. Edirne Mebusu Rasim Bey ve Adana Mebusu Kozanlı Mustafa Efendi de onu desteklemiş ve meselenin istizah edilmesine karar verilmiştir (32)

Aydın Mebusu Menekşelizâde Emin Efendi’nin; Osmanlı-Rus Harbi ile ilgili olarak Vükelânın Meclise davet edilmesine dair teklifi: Aydın Mebusu Menekşelizâde Emin Efendi 7 Ocak 1878 tarihinde, Osmanlı- Rus Harbi ile ilgili hükümetin düşüncelerini almak için vükelânın Meclise davet edilmesini teklif etmiştir. Diğer mebuslar da bu teklifi desteklemiştir. Kani Paşa ise, vükelânın Meclise davetinde yapılacak görüşmenin gizli olmasını teklif etmiştir. Meclis Reisinin, vükelâyı Meclise davetin istizah için değil, tedbir için olduğunu belirttikten sonra bir sonraki oturum için vükelânın bir tezkere ile Meclise davet edilmesine karar verilmiştir (33).

Vükelânın konuşmalarından sonra Aydın Mebusu Ahmet Efendi verilen izahatların yeterli olmadığını savunmuştur. Neticede herhangi bir oylama yapılmadan müzakereler sona ermiştir (34).

Seraskerden cevap gelmemesi üzerine Emin Efendi, 26 Ocak 1878 tarihinde sürgünler hakkındaki istizahına Serasker Paşa’nın bir iki gün içinde cevap vermesi için Meclisin gerekeni yapmasını istemiştir. Yapılan müzakere neticesi sürgün olan kimselere ait defterlerin ve ilgili evrakın görülmesi için bir tezkere yazılmasına karar verilmiştir (35).

Tezkereye cevap gelmemesi üzerine Aydın Mebusu Emin Efendi’nin isteği üzerine, 5 Şubat 1878 tarihinde, te’kid yazılmasına karar verilmiştir (36).

Tekrar cevap gelmemesi üzerine, 12 Şubat 1878 tarihinde Emin Efendi’nin isteği üzerine, ikinci defa te’kid yazılmasına karar verilmiştir. Ancak Zabıt Ceridesinde istizahın cevaplandırılıp cevaplandırılmadığına dair bir bilgi bulunmamaktadır (37).

Trabzon’dan İstanbul’a gelen Mersin Vapuru’nun Trabzon sahillerinde hiç direnmeden Ruslar tarafından teslim alınması hakkında Bahriye Nazırı’ndan istizahtalebinde bulunmuş ve bu teklifi Meclis tarafından kabul edilmişti. Bahriye Nazırı Sait Paşa konuştuktan sonra Aydın Mebusu Hacı Ahmet Efendi ve takrir sahibi Nâfi Efendi nazıra cevabın kâfi olmadığını söylemiştir (38).

13

Aydın Mebusu Mina Efendi’nin; Aydos Zabtiye Yüzbaşısı hakkında istizahı: Aydın Mebusu Mina Efendi 26 Ocak 1878 tarihinde, Kuriye Doryan Gazetesi’nde AydosZabtiye Yüzbaşısının bir takım başıbozuklarla evleri soyduğu haberlerinin yer aldığını belirttikten sonra, Yüzbaşıya yapılan muamelenin mahallinden istizah edilmesini istemiş ve teklifi kabul edilmiştir. Ancak istizaha cevap verilip verilmediğine dair Zabıt Ceridesinde bir bilgi bulunmamaktadır (39).

Namık Kemal, Midilli'de iken damadı Menemenlizade Rıfat Bey vasıtasıyla İstanbul'dan bilgi alabilmiş, muhtemelen meclisin etkin mebuslarından Yenişehirlizade Ahmet Efendi ile haberleşmiştir (40).

 İlk kez 13 Aralık 1877’de toplanan  2. Meclis-i Mebusan, 93 Savaşı'nın getirdiği sorunlar nedeniyle 14 Şubat 1878’de kapatıldı.

1908 MECLİS-İ MEBUSANI

II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesi yeni bir meclisin açılmasını gündeme taşımıştır.

İttihat ve Terakki Cem’iyyeti’nin yoğun fa al iye tl e ri sonucunda 23 Temmuz 1908’de Anayasa, yeniden yürürlüğe girdi ve Meşrutiyet yeniden ilan edildi23 Temmuz 1908'de Kanun-ı Esasi'nin yürürlüğe konacağı Meclis-i Umumi'nin yenidenaçılacağı belirtilmişti. Her yıl salnamelerde yazılı olan Kanun-ı Esasi'yi yürürlüğe koymakta güçlük çıkmadı. Ancak Meclis- i Mebusa'nın açılmasında hayli zorluklar vardı. Bunun başında da seçim konusu geliyordu.

Meclıs-ı Mebusan'da görüşülen "Intıhab-ı Mebusan Kanun Layihası" 20 Eylül 1324'te Takvim-ı Vekayı ile yayınlanmış, altı maddelik "Intıhab-ı Mebusan Kanunnamesinin Suret-ı Icraıyyesme Dair Talimat Layıhasıyla" birlikte tüm vilayetve mutasarrıflıklara gönderilmiştir.

Bu iki belge Osmanlı imparatorluğu suresince yapılan 1908, 1912, 1914 ve 1919 seçimlerinin temel belgesini ve yasal dayanağını oluşturmuştur. Zaman zaman küçük değişiklikler de yapılmıştır. Osmanlı Imparatorluğun’da ve daha sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti döneminde yapılan bazı seçimler de bu yasaya göre yapılmıştır. Kanun-ı Esasiye göre her 50 000 erkek için bir mebus seçilecektir. Ancak bazı sancakların nüfusu 50 000'den az, bazı sancakların nüfusu ise 50 000'den fazlaydı Kanun-ı Esası'nın 65 inci maddesi uygulanır ise nüfusu 50 000'den az sancaklardan mebus seçilemeyecekti. İşte bunu önleyebilmek için25 000 nüfusun esas alındığını görüyoruz. Sancak nüfusu25 000 ise buradan bir mebus çıkacak, bu miktar 75 000'e kadar çıkacaktır. Dolayısıyla 25 000 ile 75 000 arasıerkek nüfusa sahip olan sancaklardan birer mebus seçilecektir.

14

Seçimler dört yılda bir yapılacaktı. Memur olan kişi mebus seçilir ise ya mebusluğu veya memuriyeti tercih edecekti. İki görevi birden yapamayacaktı. Gelecek seçimlerde mebus olabilmek için Türkçe okumak ve yazmak koşulu da aranacaktı.

Böylece II. Abdülhamid döneminin sonunda, 23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyetinilanıyla aynı yılın Kasım ve Aralık aylarında parlamenter seçimi yapıldı. Ahrar Fırkası (Özgürlükçüler Partisi) ve İttihat ve Terakki Cemiyeti (Birlik ve İlerleme Partisi)'nin katıldığı seçimlerde, İttihat ve Terakki Cemiyeti çoğunluğusağladı ve 4 Aralık 1908’de 3. Meclis-i Mebusan açıldı. Bu parlamento, 31 Mart Olayı ve II. Abdülhamit ‘in tahttan indirilmesi sonrasında Mayıs 1909’da Anayasa üzerinde değişiklikler yaparak padişahın ve Soylular Meclisi'nin yetkilerini daralttı, kendi yetkilerini arttırdı. 1911’de tek bir parlamenteri ilgilendiren, ancak politik yankıları yüksek olan bir ara seçim gerçekleştirildi.

Ardından, Mebusan Meclisi için ilk seçimlerin aynı yılın Kasım ve Aralık aylarında yapılması kararlaştırıldı. O günlerin iletişim ve ulaşım olanakları içinde seçimler bir gün içinde yapılamıyor , günlerce sürüyordu. Örneğin İstanbul’da seçimler 5 günde yapılmıştı. İstanbullular henüz seçim yaparken, Trabzon ilinde seçimler bitmiş, mebuslar İstanbul’a gelmişlerdi bile (41).

11 Aralık 1911’e gelindiğinde de, İstanbul’da ara seçimler yapıldı. Seçimi 1oy farkla Hürriyet ve İtilaf Fırkası kazandı. İttihat Terakki’de bozgun havası esiyordu. İttihatçılar meclise bir nazır sokamayınca meclisi dağıtma yoluna gittiler ve yapılan çalışmalar sonucu 18 Ocak 1912’de meclis dağıtıldı. Genel seçimlere gidildi ve İttihat ve Terakki’nin yoğun baskılarından dolayı tarihe ‘‘Sopalı Seçimler’’ olarak geçen seçimlerde seçilen 270 mebustan yalnız 6’sı muhalifti (42).

1908-1912 Meclis-i Mebusanında yer alan Aydın Milletvekilleri, Mehmet Ubeydullah Hatipoğlu, Mehmet Seyid Bey, Stepan Ispartalıyan, Emanuel Emanoelidi Efendi, İsmail Sıtkı Bey, Haydar Bey( Ali Haydar Yuluğ ), Hacı Süleyman Bilgen’dir.

15

Resim-3 Mehmet Seyid Bey,

Hacı Süleyman Efendi (d. 1855, Nazilli, Aydın – ö. 5 Ekim 1923), (Ailesi, Soyadı Kanunu'ndan sonra Bilgen soyadını almıştır.),

 II. Meşrutiyet'in ilanından sonra açılan Osmanlı Mebusanında ve TBMM 1. Dönem'de mebusluk yapmış, kanun önerileri ve konuşmalarıyla akıllarda kalmışbir din ve siyaset adamıdır.

Nazilli Medresesinde Müderrislik, Müdafaa-i hukuk Cemiyeti Kuruculuğu, SivasKongresi Temsilciliği, Osmanlı Meclis-i Mebusan I. Dönem Aydın Mebusluğu (21Mart 1909 tarihinde istifa etmiştir), TBMM I. Dönem İzmir Milletvekilliği yapmıştır.

. Hacı Süleyman Efendi, 1855'te Nazilli'de doğdu. Babası, Müftü Hocazade Halil Efendi'dir. Hacı Süleyman Efendi, ilk ve orta öğrenimini Nazilli'de gördü. Daha sonra yüksek öğrenimi için İstanbul'a gitti. 1880 yılında üstün başarı ile Nuruosmaniye Medresesi'nden mezun oldu.

Bildiği Arapça ve Farsçanın yanı sıra, Batıdaki fikir gelişmelerini izleme olanağı bulmak için kendi çabalarıyla Rumca ve Fransızcayı da en ciddi eserleri tercüme edebilecek seviyede öğrendi. Bir süre Nazilli'ye dönerek burada dedesinin getirttiği su işleriyle uğraştı. Bu arada bilimsel çalışmalarıyla da meşgul oldu.

II. Meşrutiyet'in ilanı (23 Temmuz 1908) üzerine, İstanbul'a döndü ve Bursalı Mehmet Tahir Bey'in önerisi ile, 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Aydın mebusu olarak girdi. Mecliste ülkenin "Hasta Adam" olma utancından kurtulmasının gerekliliğini anlatan konuşmalar yaptı, ekonomik vesosyal içerikli önergeler verdi. Yabancı devletlerin sömürü alanı olmaktan kurtulma, kişi başına düşen milli geliri artırma, sosyal kalkınma gibi o güne kadar pek duyulmamış söylemler kullandı. Ancak önerilerinin hiçbiri kabul görmedi. Üzülen ve gocunan Hacı Süleyman Efendi de istifa etti. İstifasını kabul etmediler, izinli sayarak Sadrazam adına vapura kadar

16

uğurladılar. Fakat Hacı Süleyman Efendi, Aydın'dan istifasını gönderip tekrar kitaplarına döndü. 15 gün sonra da 31 Mart Olayı patlak verdi.

II. Meşrutiyet dönemini üzgün ve kırgın bir ruh hali içinde Nazilli'de geçirdi. Kütüphanesini genişletti, ilginç bir nokta Türkler aleyhindeki Rumca propagandist yayınları toplayarak, en ince ayrıntılarına kadar incelemiş olmasıdır. Yakın arkadaşı Süleyman Ferit Eczacıbaşı, şahsen gördüğü notlarının yayınlanmaları halinde, çok değerli bir kaynak oluşturacaklarını belirtmiştir. 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun İzmir'i işgali üzerine halkı Milli Mücadele lehinde bilinçlendirmek üzere faaliyete geçti. O zaman 31 yaşında olan öz oğlu Ragıp Bey'i rehine olarak vererek, kanun kaçağı konumundaki Demirci Mehmet Efe'nin şüpheciliğini yatıştıran ve kendisini düze indirerek, eşkıyalıktan vatanperverliğe yönelten ve Milli Mücadele içinde yer almasını sağlayan kişidir. Nazilli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurdu. Nazilli Heyet-i Milliyesi'ni topladı. Haziran 1919'da Nazilli'ye gelmiş olan Rauf Orbay'ın hayranlığın kazandı, onun önerisiyle, yaşlı ve hasta olmasına rağmen Sivas Kongresi'ne katıldı ve burada Mustafa Kemal Paşa ile görüştü. Ankara Fetvası'na "Müderrisinden Hacı Süleyman" ismiyle imza koydu.

TBMM 1. Dönem'de İzmir Milletvekili seçilerek siyasi hayata ikinci defa girdi. Mecliste Şerliye, Maarif ve Defteri Hakini Encümenleri'nde çalıştı. Ancak, teklif edilmesine rağmen, bakanlık görevini kabul etmedi. Osmanlı Meclisi Mebusan'ındaki çalışmalarını TBMM'de de sürdürdü. Bazı önerileri, aradan 77 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün dahi güncelliğini kaybetmemiştir.

Hacı Süleyman Efendi, TBMM 1. Dönem, yeni seçimlere gidilmek üzere fesih kararı alınca yine Nazilli'ye döndü. İkinci dönem için adaylığını koymamasına üzülen Mustafa Kemal Paşa, 20 Mayıs 1923 tarihli telgrafıyla Hacı Süleyman Efendi'ye "mefkûre arkadaşımız" diye hitap ederek, dolaylı ifadeyle onu aday olmaya davet etmiştir.

"Nazilli'de İzmir Mebus-u Muhteremi Hacı Süleyman Efendiye

Namzetlikten sarf-ı nazar buyurmaklığınızı kaydettik. Siz, bizim her zaman ve vaziyette samimi bir mefkûre arkadaşımızsınız. Afiyetinizi temenni ederim efendim.

Gazi Mustafa Kemal"

Cumhuriyetin ilanının gerekliliğini açıkça savunanlardan olan Hacı Süleyman Efendi, tam bu sırada, 5 Ekim 1923 günü bir kaza sonucu vefat etmiştir (Kaynak: Vikipedi Sözlük).

17

Resim-4 Hacı Süleyman Efendi (Bilgen)

Ali Haydar Yuluğ, (d. 1878, İzmir - ö. 18 Eylül 1937), eski Ankara ve İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı.

Mülkiye mezunudur. İzmir Vilayeti Maiyet Memurluğu, Seferihisar, Foçateyn, Milas, Nazilli, Çorlu Kaymakamlıkları, Trabzon-Canik Bölgesi 2.Sınıf MülkiyeMüfettişliği, Dâhiliye Vekaleti Muhacirin ve Aşiret Şubesi Müdür Yardımcılığı, Antep, Urfa, Aydın, Isparta, Çatalca ve Bolu Sancakları Mutasarrıflıkları, Dahiliye Vekaleti Mahalli İdareler Umum Müdürlüğü, 1.Sınıf Mülkiye Müfettişliği, Sivas, İstanbul Valilikleri, Ankara Şehreminiliği, İstanbul Belediye İstimlak Encümeni Reisliği, 1912 Nisan-Ağustos Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda Aydın (Menteşe (Muğla) Mebusluğu), TBMM II. Dönem (Ara Seçim) ve III. Dönem İstanbul Milletvekilliği (İskat: 19 Ocak 1930) yapmıştır.

11 Nisan 1923 - 8 Haziran 1924 Tarihleri arasında İstanbul Valiliği görevinde bulunan Ali Haydar Yuluğ, İstanbul'a itfaiye ve mezbahayı kazandırmıştır.

18

Ali Haydar Yuluğ

Mehmet Ubeydullah Efendi (Hatipoğlu):

Bu dönemde seçilen Aydın milletvekillerinden birisi de Mehmet Ubeydullah Efendi (Hatipoğlu)’ ’dur:  Jön Türkler arasında, II. Meşrutiyet döneminde ve TBMM'nin ilk yıllarında renkli kişiliği ile dikkati çekmiş bir siyasetçi ve özellikle Amerika hatıraları ile tanınan bir yazardır. 1858’de İzmir’de doğdu. Babası İzmir’in ünlü Hatipoğulları sülalesinden âlim bir kişi olan Hoca Şakir Efendi’dir. Annesi ise İzmir’in tanınmış ailelerinden Musulluzadeler’dendir.Bektaşi geleneği içinde yer aldıkları bilinen köklü ve kültürlü bir aileden gelmektedir. Ubeydullah Efendi Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş temellere dayalı hukukunun kurucusu Mahmut Esat Bozkurt'undayısıdır.

Anılarında yazdığına göre, evlerinde babasının iki-üç bin cilt, annesinin ise elli cilt kitabı bulunuyordu. Çeşitli medrese lerden icazet aldıktan sonra bir süre Tıbbiye’de okudu. II. Abdülhamit döneminde siyasi suçlu sıfatıyla hakkında sürgün kararı çıkmasından sonra önce Avrupa’ya, oradan Amerika’ya gitti.II. Meşrutiyet’te yurda dönerek Meclisi Mebusan’nda Aydın milletvekilliği yaptı. Mütareke günlerinde Malta sürgünleri arasındaydı. TBMM 4. Dönem ve TBMM 5.Dönem’de Beyazıt milletvekili oldu. Kalender ve esprili söz ve tavırlarıyla meclisin havasını değiştirebilen bir kişiliğe sahipti. , İttihat ve Terrakki ise II. Meşrutiyet'te üç defa mebus seçtirmişti. I. Dünya Savaşı esnasında Teşkilat-ıMahsusa için çalıştığı dönem ayrı bir ilginçliktir.

Mütareke'de iki kere tutuklanmış, sonra da Malta'ya sürülmüş, Cumhuriyet'te 1931 ve 1935'te, CHP'nin Beyazıt (Doğubayazıt) milletvekilliğinde bulunmuş, sonra da Beyoğlu'nda Evlendirme Memuru olmuştur.

19

11 Ağustos 1937’de öldü. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na, çok sevdiği dostu şair Abdülhak Hamit Tarhan’ın yanına gömüldü.

Resim 5- Mehmet Ubeydullah Efendi (Hatipoğlu

4. MECLİS-İ MEBUSAN

18 Ocak 1912’de padişah parlamentoyu dağıttı ve yapılan seçimlerden sonra, 18 Nisan 1912’de 4. Meclis-i Mebusan toplandı. Meclis-i Mebusanda hâkim güç İttihad ve Terakkicilerdi. Ancak, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın öncülüğünde gelişen ve güçlenen muhalefet, seçimi kaybetmesine rağmen mücadeleden vazgeçmedi.Bu siyasi grubu(partiyi) 1919 yılı işgalleri sonrasında İttihat ve Terakki Fırkasının tam tersine mandacı, bağımsızlık karşıtı, işgalcilerden yana izledikleri gayri milli politikalarla tekrar siyaset sahnesinde göreceğiz.

Bu parlamento, 5 Ağustos 1912’de Gazi Ahmet Muhtar Bey'in önerisi ile feshedildi. Balkan Savaşı nedeniyle seçime gidilemedi ve sıkıyönetim ilan edildi.İttihat ve Terakki, 23 Ocak 1913’teki Bâb-ı Âli Baskını ile iktidarı ele geçirdi.

Bu şartlarda tek parti düzeninde 1914’te seçime gidildi ve 5. Meclis-i Mebusan üyeliklerinin tamamını İttihat ve Terakki elde etti. Bu parlamento I. Dünya Savaşı boyunca bu haliyle faaliyetlerde bulundu.

5. MECLİS-İ MEBUSAN

5.Meclis-i Mebusan’da Aydın’ı temsil eden milletvekilleri;

Halil Menteşe(Menteşe), Emanuel Emmanelidis, Veli Saltıkgil’dir.

20

Halil MENTEŞE:

1874 yılında Milas'ta doğdu. Babası, Kadızadelerden Salih Efendi, annesi Şefika Hanım idi.. Öğrenimine İzmir'de devam etti. Öğretmenlerinden biri de Halit Ziya Uşaklıgil'di.

Ortaöğrenimini İzmir'de tamamladıktan sonra İstanbul'da Hukuk Mektebi'ne devam etti. 1894 yılında İstanbul’daki istibdat ortamından kaçmak için öğrenimini yarıda bırakıp önce memleketi Milas’a, ardından o devirde “hürriyet severlerin sığınağı” olarak görülen Paris'e gitti. Hukuk öğrenimini Paris’te tamamlayan Halil Bey, İttihat ve Terakki Partisi'nin Paris şubesine katıldı; Ahmet Rıza Bey’in kâtipliğini yaptı. Bâb-ı Âli Baskını’ndan sonra ülkeye döndü.

II. Meşrutiyetin ilanından sonra yurda döndü; 1912 Nisan-Ağustos Osmanlı Meclis-i Mebusanı ve 1914-1918 Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda (Aydın) Muğla mebusu ve meclis başkanı olarak görev yaptı.

18 Haziran 1913-27 Mayıs 1914 tarihleri arasında Şura-yı Devlet reisliği, 24Ekim 1915-Şubat 1917 arasında Hariciye Nazırlığı, Şubat 1917 - Ekim 1918 ayları arasında Adalet Nazırlığı yaptı. Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında I. Dünya Savaşı ‘na katılmasına etkili oldu.

İşgal’den sonra 10 Mart 1919 günü tutuklanarak 28 Mayıs 1919 günü Malta'ya sürüldü .30 Nisan 1921 tarihinde serbest bırakıldıktan sonra İtalya ve Almanya'da bir süre kaldı.

Kurtuluş Savaşı bittikten sonra yurda döndü; 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulması çalışmalarına katıldı. 1926 yılında İzmir Suikastı nedeniyle sorgulandı ama gözaltına alınmadı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bağımsız adaylar için ayırdığı kontenjandan yararlanarak İzmir milletvekili seçildi; IV., V., VI. ve VII. dönemde mecliste İzmir milletvekili olarak görev yaptıktan sonra 1946’da siyasi hayattan çekildi.

1948 yılında hayatını kaybetti. Cenazesi Milas’ta defnedildi.

21

Resim-6 Halil MENTEŞE

SON OSMANLI MECLİS-İ MEBUSANIMondros anlaşmasından sonrasında 21 Aralık 1918’de

Padişah Vahdettin tarafından, yeni seçimler yapılmak üzere parlamento feshedildi.

Alkan’ın anlatımına göre, Osmanlı döneminin son milletvekili seçimi 1919 yılı Aralık ayında yapıldı. Ülkenin bir bir bölümü İngiliz, Fransız, Yunan askerigüçlerince işgal edilmişti. İşgal altındaki yerlerde, örneğin Yunan o r d u s u nun işgal ettiği Adana ve İzmir’de seçim yapılamadı. Fakat İstanbul l d a k i Adanalılar gizlice toplanarak ikinci seçmenl erini seçtiler. Seçimleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderlik ettiği Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adayları ezici bir çoğunlukla kazandılar. Bu arada ilk sosyalist mebus olan NumanUsta da parlamentoya girmişti. Kısa ömürlü son Osmanlı Meclisi 12 Ocak 1920’de Fındıklı’daki binada toplandı. Yapılan seçimler sonunda Son Meclis-i Mebusan ilk toplantısını 12 Ocak 1920'de yaptı. Anadolu hare ketinin lideri Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cem’iyyeti Hey ’ e t - i Temsiliye namına, son Osmanlı Meclisi başkanlığına kutlama telgrafını çekti Anadolu hare ketini destekleyen bu meclis, günümüz Türkiye ’sinin sınırlarının oluşturulma asına temel olan ve Misak-ı Milli (Ulusal Ant) olarak adlandırılan belgeyi 28 Ocak 1920’de kabul etti, Erzurum ile Sivas Kongrelerindeki kararları da onayladı

 16 Mart 1920'de İstanbul’un işgali üzerine, parlamento, işgal güçlerinin baskısıyla, 11 Nisan 1920'de resmen kapatıldı.

Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı Aydın Milletvekilleri:

22

Emmanuil Emmanuilidis, 1860 Kayseri Tavluasun doğumlu. Babası Haralambos’tur. İstanbul ve Atina Hukuk Fakültelerinin en başarılı mezunlarındandır. İzmir ve Atina’nın en önde hukukçusu olmuştur. Birkaç kere İzmir’de Rum İhtiyar Kurulu’nun üyesi olmuştur. İzmir “Aktis” (Işın) dergisi başyazarı olarak Dimotiki dilinin (ÇağdaşYunanca, yani halkın konuştuğu dil) kullanımını savunduğu için, Kadîm Yunancayı (Katharevousa) yeniden zorunlu kılmayı ve bunu Yunan Meclis’inde yasalaştırmayı savunan muhafazakârların düşmanlığını kazanmıştı. Osmanlı Meclis’inde İzmir ve Aydın Milletvekili olmuştur (1912-1919) (43).

Emmanuil Emmanuilidis, çok yönlü bir Rum aydını idi. Siyasi olarak Osmanlı’dan çok Yunanistan’a gönül bağı ile bağlıydı. Yunanca dil uzmanı, siyasetçi, tarihçi olarak önemli bir kişilikti. Osmanlı’nın Son Günleri, adında bir tarih-anı kitabı yayınlamıştır.

Resim 7- Emmanuil Emmanuilidis Efendi’nin Kitap kapağı

Veli Saltıkgil,(ya da Veliddin (d. 1880, Buldan, Denizli) – (ö. 21 Mart 1935), 

23

Mülkiye Mektebi, Darülfünun Hukuk Mektebi ve Paris Hukuk Fakültesi mezunudur. Maârif Nezâreti Yabancı Okullar Müfettişliği Kalemi Memurluğu, Aydın İl Maiyet Memurluğu,Darülfünun Hukuk Tarihi Öğretmenliği, Hukuk Fakültesi Hukuk-u Esasiye Müderrisliği, Osmanlı Meclis-i Mebusan III. Dönem Aydın Mebusluğu, TBMM I. Dönem Burdur Milletvekilliği, Muvâzene-i Maliye Encümeni Reisliği, Samsun İstiklal Mahkemesi Üyeliği, Kars Konferansı Temsilciliği ve Lozan Barış Konferansı Danışmanlığı yapmıştır.

Resim 8- Veli Saltıkgil

Abdülkadir Cami Baykurt (d.1877 İstanbul veya Bağdat - ö. 5 Kasım 1949 İstanbul)

TBMM 1. Dönemde milletvekilliği ve Mustafa Kemal Paşa'nın reislik ettiği I. İcra Vekilleri Heyeti'nin ilk iki ayında Dâhiliye Vekilliği yapmış siyaset adamıdır. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk içişleri bakanıdır. İslami sosyalizme yakın görüşleriyle tanınmıştır.

Cumhuriyetten önce Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Eyaletinde asker olarak görev yapan Abdülkadir Cami Bey anılarını yazmış ve Osmanlı Afrikası hakkında önemli bir eser bırakmıştır.

Yüzbaşıyken II. Meşrutiyet ilan edilince askerlikten ayrıldı ve Fizan livasından Meclis-i Mebusan'a seçildi. Meclis-i Mebusan 1. dönem ve Meclis-i Mebusan 2. dönemde Fizan mebusluğu yaptı. Mecliste İttihatve Terakki Fırkası’nın Hizb-i Terakki adlı sol kanadının kurucularından birioldu. Ancak ittihat ve Terakkl'nin genel çizgisine aykırı düşünce siyaseti bıraktı; bir süre gazetecilik yaptı.

I. Dünya Savaşı'nda İzmir'de sansür memuru olarak görevlendirildi. Mondros Mütarekesi'nin ardından yeniden siyasete atıldı; İzmir'de Müdafaa-i Hukuk

24

Cemiyeti'nin kurulmasında öncü oldu. Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Aydın mebusu olarak seçildi; mecliste Anadolu hareketinin temsil edildiği Felah-ı Vatan grubunun başkanlığını yaptı. 16 Mart 1920'deİstanbul'un işgali sırasında İngilizler Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na girince Ankara'ya kaçtı.

İlk TBMM'ye yine Aydın Mebusu olarak giren Cami Bey, 25 Nisan 1920'de geçiciİcra Kurulu'na seçildi. 3 Mayıs - 13 Temmuz 1920 tarihleri arasında kısa birsüre Dâhiliye Vekilliği yaptı. Sol görüşlü olduğu için Mustafa Kemal Paşa ile aralarında bazı görüş ayrılıkları çıktı.

TBMM temsilcisi olarak Roma'ya gönderilen Abdülkadir Cami Bey’in, bu görevi birkaç ay sürdü. 27 Nisan 1922’de temsilcilik görevinin bittiği kendisine bildirildi; geri dönmeyince istifa etmiş sayıldı ve milletvekilliği sona erdi. Buna rağmen TBMM Londra Konferansı’na davet edildiğinde mevcut kadro içerisinde yer almıştır.

Resim-9 Abdülkadir Cami Baykurt 

Mehmet Emin Erkut (d. 1873, Bozdoğan, Aydın) - (ö. 30 Aralık 1929), 

Bozdoğan Rüştiyesi'ni ve İstanbul Fatih Medresesini bitirmiştir. Dere Cami medresesi müderrisliği, Bozdoğan müftülüğü, Osmanlı Meclis-i Mebusanı IV. Dönem Aydın üyeliği ve TBMM I. Dönem Aydın milletvekili olarak görev yapmıştır.

TBMM DÖNEMİ

TBMM I.YASAMA DÖNEMİ i:1920 – 1923

Yurdu kurtarma çareleri arayan Mustafa Kemal Paşa, sırasıyla Ali Fuat Paşa, Rauf Bey, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile görüşmüş, Anadolu’ya geçerek milli

25

kurtuluşu organize etmek, halkı örgütlemek ve işgallere karşı durmak için çalışmalar başlatacağını paşalara anlatmış ve yardım istemiştir. Böylece işin başında izlenecek strateji ve varılacak amaç belirlenmiş, milli egemenliğe dayalı yeni bir Türk Devleti’nin kurulmasına doğru, adım atılmıştı (44

Henüz Ankara’da milli bir meclis düşüncesinin doğmadığı zamanlarda İstanbul’da mevcut bulunan Meclis-i Mebusan üzerinden kurtuluş siyasetini yürütme düşüncesi daha geçerli ve kabul görmekteydi.

Meclis-i Mebusan’ın açılması için çalışmalar başlatılmıştır. Meclisi Mebusan’ın toplanmasında, İstanbul Hükümeti’nin özellikle İngilizlerin ve Heyet-i Temsiliye’nin bir takım hesapları vardı. İngilizler, ‘‘İrade-i Milliye, Milletin İstiklali ve Milli Meclis’’ gibi söylemlerden huzursuzluk duyuyor, Anadolu’nun desteğini alıp günden güne büyüyen Heyet-i Temsiliye’den rahatsız oluyorlardı. Bunu önlemenin yolunu Meclis-i Mebusan’ın açılışında görüyorlardı. Çünkü Meclis-i Mebusan açılır ise, Temsil Heyetinin görevinin son bulacağına inanıyorlardı. İstanbul Hükümetinin hesapları da farklıydı. Meclis-i Mebusan tekrar toplanır ise, Heyet-i Temsiliyenin elindeki üstünlüğün tekrar kendilerine geçeceği inancına sahiptiler. Böylece, Anadolu hareketi kontrol altına alınacaktı. Milli iradeyi hâkim kılmayı hedefleyerek yola çıkan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının da milli bir meclis açılmasıyla ilgili düşünceleri vardı. Geriye dönüşü olmayan bir yola girmişler, teşkilatlanmışlardı. Ortak olarak aldıkları karar sonrası Heyet-i Temsiliye olarak devam edemeyecekleri anlaşılmış ve Anadolu hareketinin sürdürülmesi için ulusal bir meclisin derhal açılma zorunluluğu doğmuştur (45).

Mustafa Kemal Paşa ise, Meclis-i Mebusan’ın toplanması gündeme geldiğinden beri İstanbul dışında bir yerde olması fikrindeydi. Ancak hariçte toplanılacak bir yere Ayan’ın gelmeyeceği belirtildi ve böylece meclisin milli olma özelliği kalmaz denildi. Ayrıca Heyet-i Temsiliye üyeleri arasında Anadolu’da ve İstanbul’da toplanmalarının olumlu ve olumsuz yönleritartışıldı. Meclis Anadolu’da toplanır ve Hükümet ile padişah da katılamaz ise bu hareket bir isyan olarak algılanabilir diyerek İstanbul daha makul geldi. Meclis-i Mebusan’ın açılacağı yer konusu Mustafa Kemal’in yaptığı görüşmeler sonrası karara bağlanmış ve İstanbul olarak kabul görmüştür (46).

Bütün bu uğraşlardan sonra son Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920’de İstanbul’da açıldı. Sultan Vahdettin hasta olduğu gerekçesiyle meclisin açılışına katılmazken, yazılı olarak gönderdiği açılış nutkunu Damat Şerif Paşa okumuştu. Ancak hükümet çalışmaları istenilen beklentileri verememiş

26

İngiliz baskılarıyla sık sık görüşmeler kesilmiştir. Mustafa Kemal Paşa Meclis Başkanı seçilememiş yerine Reşat Hikmet Bey Meclis Başkanı olmuştur. Mustafa Kemal Paşa meclis içerisinde Müdafaa-i Hukuk Grubu adında bir grup oluşturulmasını istemiş, ancak Mustafa Kemal Paşa’nın istediği bu grup meclis içerisinde oluşturulamamıştır. Bunun yerine ‘‘Felah-ı Vatan Grubu’’ oluşturulmuştur (47).

Buna karşılık milli mücadeleciler de, Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çıkarılan çeşitli gazetelerle İstanbul’da özellikle işgalden sonra milli hareket hakkında yapılan kötü propagandaları silmeye uğraşmıştır. Bundan sonra İstanbul Hükümeti’nin başına geçen Damat Ferit Paşa, milli mücadeleciler ile bütün yolları deneyerek mücadele etmişlerdir. Böylece İstanbul ile olan tüm bağlar kopmuştur. Ortaya çıkan buyeni durum ise, Mustafa Kemal Paşa’ya Anadolu’nun ortasında Milli Egemenlik anlayışını ilk andan itibaren benimseyen yeni bir Meclisi toplama imkânı vermiş ve çalışmalarını hızlandırmıştır. Böylece, Mustafa Kemal Paşa Ankara’da açılacak olan Büyük Millet Meclisinin çalışmalarına başlamıştı (48).

Ankara’da Millet Meclisinin açılması için alınan ciddi tedbirlerin başında, Mustafa Kemal Paşa’nın ülkenin içerisinde bulunduğu duruma göre, meclisle veseçimle ilgili bir tebligat hazırlayıp bunu tüm yurtta yayınlamasıdır. Mustafa Kemal Paşa bu konudaki kararlılığını ve tatbikini gösteren tebliği, 19 Mart 1920’de yani İstanbul’un işgalinden üç gün sonra yayınlamıştır. Bu tebliğ işin önemini ve nasıl yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu tebliğe göre;

1-Ankara’da salahiyet-i fevkaladeye malik bir Meclis umur-ı milleti tedvir ve murakabe etmek üzere içtima edecektir.

2- Bu meclise aza olarak intihab olunacak zevat meb’usan hakkındaki şeraiti kanuniyeye tabidir.

3-İntihabatta livalar esas ittihaz edilecektir.

4- Her livadan beş aza intihab olunacaktır.

5- Her liva kazalarından celbedeceği müntehib-i sanilerinden ve merkezi liva idare ve belediye meclisleriyle liva Müdafaa-i Hukuk Heyeti idarelerinin ve vilayetlerde merkezi vilayet heyeti merkeziyelerinden belediye meclisinden ve merkezi vilayet ile merkezkazası ve merkeze merbut kaza müntehib-i sanilerinden mürekkep bir meclis tarafından aynı günde ve aynı celsede icra edilecektir.

27

6- Bu meclis azalığına her fırka, zümre ve cemiyet tarafından namzetgösterebilmesi caiz olduğu gibi her ferdin aday olmaya hakkı vardır.

7- İntihabata, her mahalin en büyük mülkiye memuru riyaset edecek ve selamet-i intihaptan mesul olacaktır.

8- İntihap, rey-i hafi ve ekseriyeti mutlaka ile icra ve oyların tasnifi, Meclisin içlerinden intihap edeceği iki zat tarafından, fakat huzur-ı Mecliste ifa edilecektir.

9- İntihab neticesinde, bilumum azanın imza ve zat mühürlerini muhtevi üç nüsha mazbata tanzim olunacak. Bir nüshası mahalinde alıkonularak diğer iki nüshasının biri intihap olunan zata tevdi ve diğeri Meclise irsal olunacaktır.

10- Azaların alacakları tahsisat, bilahare Meclisçe takarrur ettirilecektir. Ancak azimet harcırahları intihap Meclislerinin masarif-i zaruriye hesabıyla takdir edeceği miktar üzerinden, mahalleri hükümetlerince temin olunacaktır.

11- İntihabat nihayet on beş gün zarfında ekseriyetle Ankara’da içtimaı edilmek üzere itmam olunarak, azalar tahrir ve netice azanınisimleriyle birlikte derhal iş’ar edilecektir. İhsan Güneş, , ‘‘Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Toplanması ve Nitelikleri’’, Birinci Meclis Promat Matbaacılık, Sabancı Üniversitesi İstanbul, 1998, s. 29–30).

19 Mart’ta yayınlanan bu tebliğde, memleket işlerini idare etmek ve denetlemek için olağanüstü yetkilere sahip bir meclis tanımı yapılırken, yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tek elde yani Büyük Millet Meclisinde toplanması kastedilmiştir. Bu meclise milletvekili olarak girecek kişilerin milletvekili seçilme şartlarına bağlı olması gerekmektedir. Bu seçimlerde desancaklar esas alınmış olup, her sancaktan 5 üye seçilecektir. Sancakların Daire-i İntihabiye, yani seçim bölgesi sayıldığı seçimlerde Mebuslar 66 seçim bölgesinden gelecekti. Bu seçim bölgeleri 9 coğrafi kesime ayrılmıştı.

İki dereceli seçim sistemine göre seçimlere başlanmıştır. Ancak, seçim kararının uygulanmaya konulmasıyla beraber bazı sıkıntılarda baş gösterdi. Başta İstanbul Hükümeti ve padişah olmak üzere, ülkenin çeşitli bölgelerindegörev yapan bürokratlar ve onların yandaşları, ayrıca toplum içerisinde etkin olup sözü geçen kişiler de seçimlerin yapılmasına engel oluyordu. İtilaf Devletleri de aynı şekilde Anadolu’da, merkeze ve müdahaleye uzak olan Ankara’da milli bir meclisin toplanmasından rahatsız idiler. 19 Mart

28

1920 tarihinde seçimlere başlanmıştır. Ancak ülkenin içerisinde bulunduğu savaş durumu ve olağanüstü hal dolayısıyla sistem tam anlamıyla oturmamıştı (49).

Seçimlerin tamamlanmasından sonra oluşan meclisteki milletvekili sayısı hakkında değişik görüşler mevcuttur. Değişik kaynaklarda farklı sayılardan söz edilmektedir. Birinci meclisin görev yaptığı süre içerisinde milletvekili sayısında sürekli olarak değişiklikler meydana gelmiştir. Kimi vekiller istifa etmiş, kimi ölmüş, kimisi de görevden uzaklaştırılmıştır. Mazhar Müfit Kansu’ya göre, birinci meclis 437 üyeden oluşmakta iken, TevfikBıyıklıoğlu’na göre, 338 vekilden oluşmuştur (50).

İhsan Güneş, meclise 378 kişinin katıldığını belirtirken, Suna Kili 376 milletvekili, Ahmet Mumcu 390 milletvekilini kabul eder. Kazım Öztürk ise, T.B.M.M Albümünde 437 milletvekiline yer vermiştir. T.B.M.M tarafından çıkarılan Milletvekili Albümünde Birinci Dönem milletvekillerinin sayısı 436olarak belirlenmiştir. Ali Fuat Cebesoy, hatıralarını anlattığı eserinde milletvekillerinin toplam sayısını 337 olarak verir. Adana milletvekili Damar Arıkoğlu, toplam 414 milletvekili belirtir ancak ölen ve istifa edenlere bakılırsa 381 kişi mevcuttu der (51).

Milletvekilleri ile ilgili belirtilen sayıların birbirinden farklı olmasınınçeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerin başlıcaları; Büyük Millet Meclisininaçılması için seçimlerin yapıldığı dönemde ülkenin savaş halinde olması ve seçim sonuçlarının bazı livalarda erken veya daha geç bitmesi sonucu seçilenmilletvekillerinin Ankara’ya farklı zamanlarda ulaşmalarıdır. Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mart 1920’de yayınladığı tebliğde livaların nüfus sayılarına bakılmadan her livadan 5’er kişi belirtilmesi, ihtiyaca göre ayarlanma yapılmaması, seçilen milletvekillerinden bir kısmının daha meclise gelmeden vefat etmesi veya istifa etmesi, ancak boşalan yerlere bazı livalarda milletvekili seçimi yapılırken, bazı livalarda hiç yapılmaması gibi sebeplerdir. İstanbul’da Meclis-i Mebusan’da olup da, Ankara’ya gelmeleri için çağrı yapılan milletvekillerinin bir kısmı Ankara’ya gelmek için yola çıkmış ancak ulaşamamışlardır. 5 Eylül 1920’de Nisab-ı Müzakere Kanunu ile üyelerin sayısına ilişkin belirsizlik büyük ölçüde giderilmiştir (52).

Birinci Büyük Millet Meclisi İsim Defteri’nde, dönem sonunda 337 mebusun bulunduğu, dönem boyunca 71 mebusun istifa ettiği, 24 mebusun vefat ettiği, 3 mebusun mebusluğunun düştüğü ve 1 mebusun da mebusluğunun reddedildiği, bir başka mebusun da vekilliğinin onaylanmadığı belirtilerek böylece toplam üye sayısı 437 olduğu belirlenmiştir. Ancak adı geçen 437 mebustan 142 si birden fazla livadan seçilmiş görünmektedir. Mustafa Kemal Paşa ise 1 Mart

29

1921 tarihli konuşmasında meclis üye sayısını 350 olarak belirtmiştir. . Ahmet Demirel, Birinci Meclis’te Muhalefet, İletişim Yayınları, İstanbul, 1994, s. 92. (53).

Meclisin açılış tarihi 22 Nisan Perşembe günü olarak belirlenmesine rağmen, bu tarih 23 Nisan Cuma’ya alınmıştır. Bunun sebebi, İstanbul Hükümeti’nin Anadolu hareketini din düşmanı gibi göstermesi ve imandan yoksun kişiler olarak halka ilan etmesi idi. Ancak meclisin açılış gayeleri arasında din veşeriatın kurtarılması da vardı. Cuma gününün İslam Âlemindeki öneminden dolayı açılış tarihi Cuma’ya alınmıştır (54).

İlk İcra (Yürütme) Organı, Muvakkat İcra Encümeni’dir.(Geçici Hükümet) Mecliste 25 Nisan 1920 günü yapılan oturumda birtakım öneriler verilmiş, içlerinden Celaddin Arif Bey’in teklifi Meclisçe benimsenmişti. Meclis, Celaleddin Arif Bey’in kabul edilen önergesi gereğince, 25 Nisan 1920 tarihli beşinci oturumunda, Muvakkat İcra Encümeni’nin seçimine başlanmış veCelaleddin Arif Bey’in önergesi doğrultusunda seçimler yapılmıştır. Bu seçimsonunda Aydın Milletvekili Cami Bey(Baykurt) altı kişilik heyete seçilmiştir(55).

Meclis öncelikle Türk anayasa tarihinde benzeri olmayan bir şekilde çift seçimle (1919– 1920) üyelerini belirleyerek iş başına gelmiştir. Milletvekilleri çok çeşitli mesleklere mensup olmakla beraber, farklı anlayış ve inanç içerisindeydiler (56) .

Çoğunluğu Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin temsilcileri olan milletvekilleri, farklı siyasi partilere mensuptular. Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri de mecliste bir parti oluşturarak yer almışlardır. Meclis üyeleri, Osmanlı padişahı tarafından değil, Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından çağrılmış, ayrıca meclis İstanbul’da değil de,Ankara’da toplanmıştır. Bir kısım milletvekili, Osmanlı Meclis-i Mebusan’danyani siyasetin içinden geliyorken, bir kısım milletvekili ilk kez seçilerek meclise girenlerdi. Bu nedenle Ankara’da açılan bu meclisi Osmanlı Mebusan Meclisi’nin devamı olarak görenler mevcuttur (57).

Yeni Türk Devletini kuran ilk meclis üyeleri, çeşitli mesleklere ve toplumsal kesimlere mensup kişilerdi. Çiftçi, tüccar, avukat, gazeteci, bankacı, memur, asker, tarikat şeyhi, belediye başkanı, aşiret reisi, hekim,mühendis ve işçi gibi toplumumuzun çeşitli kesimlerini ve farklı meslek dallarını temsil eden milletvekilleri vardı. Bu kişiler arasında okuma yazmabilmeyenden, birkaç fakülte bitirmiş ve yurtdışında eğitim görmüş kimselere

30

kadar birçok milletvekili vardı. Meclis, halkımızın o günkü yapısını olduğu gibi temsil ediyordu (58) .

Mecliste bulunan milletvekillerinin yüzdelik dağılımı, %36 Memur, %34 Serbest Meslek Erbabı, %15 Ordu Mensubu, %9 ilmiye Sınıfı Mensubu, %4 Belediye Mensubu, %2 Aşiret Reisi şeklindedir (59). .

Aydın vilayeti İzmir, Aydın, Nazilli başta olmak üzere Büyük Menderes’in kuzeyi işgal altında iken Aydın milletvekilleri Ankara’nın yolunu tutmuşlardı. Ankara’da TBMM’nin kurulmasından yaklaşık iki ay sonra Yunan askeri güçleri Milne hattını aşarak askeri harekâtını Ankara hedefli olarak belirleyip işgallerini önce Sarayköy, daha sonra Sakarya’ya kadar genişleteceklerdi.

Birinci TBMM’DE Aydın’ı şu milletvekilleri temsil etmiştir:

Ahmet Şükrü Efendi (Ahmet Yavuzyılmaz), Cami Bey(Abdulkadir Cami Baykurt), Emin Efendi (Emin Erkut), Esat Efendi (Mehmet Esat İleri), Dr. Mazhar Bey (Mazhar Germen), Sadık Bey (Sadık Sultanoğlu), Tahsin Bey (Hasan Tahsin San).

Ahmet Şükrü Yavuzyılmaz (d. 1865 Sarayköy, Denizli) - (ö. 15 Ocak 1935)

Şehzade Medresesi mezunudur. Selanik-Karaferye Vaizliği, Sarayköy Müftülüğü,, Liva İdare Heyeti Üyeliği, Alaşehir Kongresi Üyeliği,  1905-1907 yılları arasında bir dönem Sarayköy Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ahmet Şükrü Efendi, Milli mücadelenin yerel önderlerinden ve 'Sarayköy Kazası Heyet-i Milliyesi' kurucularındandır. Kurtuluş savaşında Mustafa Kemal Atatürk'ün saflarında yer almıştır. TBMM vatanın kaderini eline alınca, Mustafa Kemal Paşa’nın ısrarı ile Aydın’dan 23.04.1920-18.08.1923 yıllarında ilk mecliste Milletvekili seçildive bu görevinden Sarayköy Müftülüğünü tercih etmesi nedeniyle 22 Kasım 1920 tarihinde istifa etmiştir. Evli ve yedi çocuk babasıdır. Daha sonra SarayköyMüftüsü olarak öldü. Sarayköy Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi 14.11.1935 yılında vefat etmiştir. Kabri Sarayköy Mezarlığı’ndadır (60).

31

Resim 10- Ahmet ŞükrüYavuzyılmaz 

Mehmet Esat İleri:

1882 yılında Gümülcine’de dünyaya geldi. Babası Müderris Mehmet Hilmi Efendi’dir. Babası, müderrisliğin yanı sıra siyasetle de uğramışmış ve I. Meclis-i Mebusan’da Balkan Savaşı öncesinde Gümülcine mebusluğu yapmış bir kimsedir.

Eğitimini tamamladıktan sonra orta ve lise düzeyindeki okullarda öğretmenlikyaptı. Bir yandan da siyasetle uğraştı ve İttihat ve Terakki Partisi’ne girdi.

Balkan Savaşı’na gönüllü olarak katılır. Savaşta Gümülcine’yi işgal eden kuvvetler Gümülcine’den çekilince Eşref Sencer Kuşçubaşı ve Süleyman Askeri Bey ile beraber “Batı Trakya Bağımsız Hükümeti”ni kurarak bölgenin bağımsızlığını ilân edenler arasında yer alır. Kurulan bu devletin ömrü 3 ayolur ve imzalanan İstanbul Antlaşması ile Osmanlı Devleti Gümülcine’yi Bulgaristan’a bırakınca, ailesiyle birlikte İstanbul’a göç eder (61).

I. Dünya Savaşı yıllarında Aydın Sultanisi’nde öğretmenlik yaptı. İzmir'in Yunan işgaline uğraması üzerine hükümet tarafından yatılı öğrenciler ile birlikte İstanbul’a gelmesi emredildiğinde bu emri yerine getirmedi. Sultanilerde öğretmenlik yapmayı 15 yıl kadar sürdürdü[1]. I. Dünya Savaşı sırasında “Cihad-ı Ekber” adlı bir broşür yayımladı.

Damat Ferit Paşa hükümetinin şehzadeler başkanlığında Anadolu’ya gönderdiği ve halkı mütareke şartlarına ikna etmekle görevlendirdiği “Şehzadeler Nasihat Heyeti”, 29 Mayıs 1919’da Aydın’a geldiğinde Heyet Başkanı Şehzade Abdurrahim

32

Efendi ve Süleyman Şefik Paşa ile tartışarak dikkatleri çekti. Aydın’ın işgal edilmesi üzerine direnişe geçen kuvvetlerin içinde yer aldı; Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Teşkilatı’nın başında savaş yaralılarının tedavisi için uğraşverdi;

Yunan askerlerinin Müslüman halka yaptığı zulmü dünya kamuoyuna duyurmak üzere kurulan komitede görev aldı ve şikâyetlerini İtilaf devletleri ile hükümete iletmek üzere Rodos yoluyla İstanbul’a giden 3 kişilik heyette “Aydın Hilal-i Ahmer Cemiyeti Başkanı” sıfatıyla bulundu. Heyet, mezalime ilişkin belgeyi Fransızcaya çevirip Avrupa basınına iletmesi için Rodos Valisi’nin yardımını sağlamış; ancak İstanbul’da hükümet ve padişah tarafından kabul edilmemişlerdi. İttihat ve Terakki mensuplarıyla görüşen Esat Bey ve arkadaşlarının çabaları sayesinde İtilaf Devletlerinin bölgeye inceleme heyeti göndermesi sağlandı.

TBMM için yapılan seçimler sonucunda 10 Ekim 1920’den itibaren Aydın milletvekili olarak mecliste yer aldı. Türk Tayyare Cemiyeti’nin ilk idare heyetinde ve Himaye-i Etfal’in kurucuları arasında bulundu.

Aydın dolaylarında çarpışmalara katılan Esat Bey’in cesaretlendirici konuşmaları milis kuvvetleri üzerinde etkili olduğundan kendisine Demirci Mehmet Efe ve Yörük Ali Efe, “Fahri Ordu Müftüsü” adını verdi. Askerlerin ihtiyaçları için halktan yardım toplamakta başarılı oldu.

Ordumuz Batı Cephesi'nde başarı kazanıp İzmir'e doğru ilerlerken Esat Efendide Birinci Ordu Karargâhı’nda bulunmaktadır. Nurettin Paşa, Mustafa Kemal vediğer subayların konuşmalarına tanık olduğunu " ... Nurettin Paşa 'nın Sırp sındığı Muharebesi gibi bir Rum sındığı harbi yapalım. Bütün düşman kuva-yı külliyesini esir etmek imkan dahilindedir .." dediğine tanık olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Hâkimiyet-i Milliye, Yenigün, İzmir'de çıkmakta olan Anadolu gibi gazetelere milletvekilleriyle birlikte telgraf çekerek Afyon'u aldığımızı, düşmanın belini kırdığımızı ileten telgraflar çektiğini de yazmaktadır (63).

1922 yılında Manisa’da “Düşündüklerim, Dileklerim, Emellerim” adlı küçük bir kitap bastırdı. Bu eserde ülkenin refahı için neler yapılması gerektiği konusundaki düşüncelerini yazdı.

Kendisine Kasım 1923 tarihli Meclis kararı ile verilmesi kararlaştırılan Kırmızı-Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası’nı 23 Mart 1925 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yapılan törenle göğsüne taktı.

II. TBMM için yapılan seçimler sonucunda Menteşe (Muğla) milletvekili seçildi. Lozan Anlaşması ile ilgili meclis oturumlarında çarpıcı eleştirileryaptı. Anlaşmanın oylanması sırasında kırmızı oy kullananlar arasında yer aldı.

33

II. dönem milletvekilliği sona erdikten sonra İzmir’in Torbalı ilçesine yerleşti. Yeni ve ileri fikirlere ilgisi nedeniyle Soyadı Kanunu çıktığında “İleri” soyadını aldı

15 Nisan 1957'de İzmir-Torbalı şosesi üzerinde bir trafik kazasında, 75 yaşında vefat etti (64)

Resim- 11-Mehmet Esat İleri

Dr. Mazhar Germen

1887 yılında Aydın’da doğmuştur. Eşraftan Hacı Mehmet Emin Efendi ve Nihan Hanım’ın oğludur.

İlk ve Orta Öğrenimini Aydın’da Özel Fevziye Mektebi, Aydın ve İzmir İdadileri’nde tamamladıktan sonra İstanbul’a gelerek 1902’de Mülkiye TıbbiyeMektebi’ne girmiştir. 1907 yılında Tıp Doktoru olarak mezun olmuş ve Baalbekilçesi hükümet tabipliğine atanmıştır. Balkan Savaşı’nda Soma Redif Taburu Tabipliği ile Kocaeli Bölgesi’nde savaşa katılmıştır. Ayrıca, Gelibolu Muharebeleri’nde de bulunmuştur. I. Dünya Savaşı’nda tekrar silâhaltına alınarak Uzunköprü, Karapınar ve Eskişehir hastanelerinde çalışmıştır. Mütarekenin imzalanmasından sonra da terhis edilmiştir.

İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Aydın’a gelerek Kuva-yı Millîye Teşkilâtı’nı kurmuştur. TBMM’nin birinci dönemi için yapılan seçimlerde Aydın Milletvekili olarak 23 Nisan 1920’de Meclis’in açılışında hazır bulunmuştur. Mecliste, Sağlık ve Sosyal Yardım, iktisat ve Kütüphane komisyonlarında çalışan Mazhar Bey, I. grup milletvekilleri arasında yer almıştır. Saltanat ve hilafet ayrımı hususunda çalışmalarda bulunmuştur. Fethi Okyar kabinesinde Sağlık Bakanı olarak görev alan Mazhar Bey, II.,III., IV., V., VI., VII. ve VIII. dönemlerde de Aydın Milletvekili olarak TBMM’de görev yapmıştır. 1950 yılından sonra politikadan ayrılmıştır.

34

Fransızca bilen Mazhar Bey, 6 Kasım 1967’de Ankara’da vefat etmiştir. İstiklâl Madalyası’yla ödüllendirilmiştir(65).

Resim 12- Mazhar Germen

Sadık Sultanoğlu, ya da Sadık Ünver, (d. 1874, Nazilli, Aydın) - (ö. 27 Aralık 1920), 

İlkokul mezunudur. İl Genel Meclis Üyeliği, Nazilli Belediye Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi I. Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır(66).

1923 SEÇİMLERİ VE TBMM II. YASAMA DÖNEMİ: 1923 – 1927

Lozan görüşmeleri son aşamasına gelmişti. İnönü, görüşmeleri yürüten heyetinbaşındaydı. Meclis içindeki muhalefet ise güçlenmişti. İkinci grup İsmet Paşa’nın tutumuna ve Lozan Anlaşması’nın yapılmasına karşı çıkmaya başlamıştı. Anlaşma’nın imzalanmasını tehlikeye atmak istemeyen Gazi MustafaKemal, seçimlere gidilmesine karar verdi. Seçimden önce 3 Nisan 1923’d e seçim yasasında değişiklikler yapıldı. Eskiden her 50.000 e r kek başına birmebus seçilirken, bu rakam 20.000 olarak değiştirildi. Seçmek ve seçilebilmek için vergi vermek zorunluluğu kaldırıldı.Seçimler 28 Haziran 1923’de yapıldı (67) .

Seçmenler ve adaylık açısından mülkiyet ve vergi açısından getirilen kısıtlamalar 1923 yılında kaldırılmıştır. Cinsiyet açısından 1930 yılına kadar kadınların yerel seçimlerde oy ve adaylık hakları yoktu. 1580 Sayılı Belediye Kanunu ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Seçmenlik yaşı 1923’te azalan nüfus gereği 18 yaşını dolduranlara indirilmiş, 1934

35

yılında 22 yaşını dolduranlara çıkarılmıştır. 1961 Seçim Yasası seçmenlik yaşını 21 yaşını dolduranlara vermiştir (68).

Bu dönemde Aydın milletvekili olarak İzzettin Paşa (Çalışlar), Dr. Mazhar Bey (Germen), Mitat Bey(Mitat Aydın), Dr. Reşit Galip Bey (Mustafa Reşit Baymur), Tahsin Bey (Hasan Tahsin San), Zekai Bey (Aziz Zekai Apaydın) seçilmişlerdir.

İzzettin Çalışlar (1882, Yanya, Osmanlı İmparatorluğu - 20 Ağustos 1951

Ataullah Bey ile Esma Hanım’ın 6. ve en küçük çocuğu olarak 1882 yılında Yanya’da doğdu. Eğitim çağına girdiğinde İstanbul’a geldi ve orta öğreniminiaskeri okulda yaptıktan sonra, 1901 yılında Mühendishane-i Berr-i Hümayun’a girip 1903’te de mezun oldu. Aynı yıl girdiği Harp Akademisi’ni de 1906’da Topçu Sınıfı ikincisi olarak bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle orduya katıldı.

1912-1913 yıllarında Balkan Savaşlarına kadar çeşitli birliklerde komutanlıkyapan İzzettin Bey, savaş süresince Fatih Redif Tümeni ve 14. Nizamiye Tümeni Kurmaylıklarını yaparken,1914’te kıdemli yüzbaşılığa yükseltildi ve Genelkurmay 3. Şube’de ve Edirne Kalesi Komutanlığı’nda görev aldı.

Yarbay Mustafa Kemal, I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Çanakkale cephesinde görevlendirildiğinde, o sırada binbaşılığa yükselen İzzettin Bey’i 19. Tümen Kurmay Başkanı olarak yanına çağırdı; İzzettin Çalışlar, Binbaşı ve Yarbay rütbesi ile 22 Mart 1915’ten 5 Temmuz 1917’ye kadar, tam 2 yıl 3,5 ay, Atatürk’ün kurmay başkanlığını yapar. bu görevi, daha sonra Anafartalar Grubu Kurmay Başkanı olarak devam etti.

1 Temmuz 1920 tarihinde İstanbul'da Milli Savunma Bakanlığı Personel Dairesiemrinde çalışmayı reddederek Mudanya'da Milli Mücadele kuvvetlerine katıldığında yarbaydı. O tarihe kadar Üsküp'ten Anafartalar'a uzanan çeşitliyerlerde görev yaptı.

Ankara Hükümeti tarafından Milli Mücadele'yi yürüten kuvvetlerden 23. Tümen komutanlığına atandı, 20. Kolordu'nun da komutan vekilliğiyle görevlendirildi. Kütahya-Eskişehir, Birinci ve İkinci İnönü ve Sakarya Meydan Savaşları'nda tümen ve grup komutanı olarak bulundu. 1921'de albaylığa, 1922'de mirlivalığa yükseldi. 1926'da korgeneral oldu.

Bu sırada 3. Ordu'ya komuta ediyordu ve bir ara İzmir valiliği ile Askeri Mahkeme üyeliği de ek görev olarak kendisine verilmişti. 2. Dönem Aydın milletvekili iken Mustafa Kemal Paşa'nın telkinleriyle askerliği tercih ederek 1 Kasım 1924 tarihinde milletvekilliğinden istifa etti.

36

Rütbesi 1930'da orgeneralliğe yükseltildi ve 2. Ordu komutanlığına atandı. 1937 yılındaki Trakya Manevraları'na katıldı. Ordu komutanı olarak 20 Aralık 1939'a kadar görevini sürdürdü. Emekliye ayrıldıktan sonra II. Dönem Aydın, VI. ve VII. Dönem Muğla, VIII. Dönem Balıkesir milletvekili olarak Meclis’te bulundu (69).

Resim 13-

İzzettin Çalışlar 

Resim 14-Mustafa Kemal ve İzzet Çalışlar

Mithat Aydın (1884, Aydın - 28 Aralık 1959).

37

İstanbul Mühendis Mektebi mezunudur. Demir Yolu Mühendisliği, Mühendis Mektebi Topografya Öğretmenliği ve Dahiliye Müdürlüğü, Samsun-Sivas Demir Yolu Yapım Heyeti Fenniye Müdürlüğü, Anadolu Demir Yolu Köprüler Şube Şefliği, Ereğli Kara dere İnşaat İşletme Müdürlüğü, TBMM II. Dönem (Ara Seçim), III.ve VIII. Dönem Aydın, V., VI. ve VII. Dönem Trabzon Milletvekilliği yapmıştır ve 28 aralık 1959 Pazartesi günü.75 yaşında. hayatını kaybetmiştir.

Mithat Aydın ölümünden sonra Atatürk'ün şu anda yatmakta olduğu Anıtkabir'inyerini önerdiği ve kabul edilerek inşaatın buraya yapıldığı bilinmektedir /70).

Reşit Galip ya da Mustafa Reşit Baydur (d. 1893, Rodos) - (ö. 5 Mart 1934, Ankara (ara seçim),

III. ve IV. dönem Aydın milletvekilidir. 19 Eylül 1932 - 13 Ağustos 1933 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, onun bakanlığı döneminde Üniversite Reformu gerçekleşmiştir. Türk Tarih Kurumu’nun temelini oluşturan Türk Tarihi Tetkik Heyeti’nde genel sekreterlik, Türk Dil Kurumu’nda başkanlık görevleri üstlenmiştir. Diplomat Hüseyin Ragıp Baydur'un kardeşidir (71).

resim 15-

Reşit Galip 

Hasan Tahsin San, (d.1865, Selanik) - (ö. 21 Kasım 1951), 

Rüştiye mezunudur. Mahkeme başkatipliği, polis komiserliği, Götüryü, Mihail,Bozdağan, Nif, Kuşadası, Şanlıurfa, Bulanık ve Çal kaymakamlıkları ile TBMM I.,II.,III.,IV.ve V. Dönem Aydın milletvekili olarak görev yapmıştır. III. Dönem Divanı-ı Muhasebat Encümen Reisliği yapmıştır(72).

38

Resim 16-Hasan Tahsin San

Aziz Zekai Apaydın: 

1884'de Bosna'da Graveşka'da doğdu. Orta ve lise öğrenimini Aydın Rüştiyesi ve İzmir Merkez İdadisinde tamamladıktan sonra Mülkiye Mektebine girdi. 1903'te Mülkiye mektebinden mezun oldu. 1903'te Yüksek Kısmını bitirerek İzmir Vilayeti Maiyet Memurluğuna atandı. 1907'de Volçetrin Kaymakamı oldu. 1908-1913 yılları arasında Palanga, Uşak, Eskişehir ve Beykoz Kaymakamlıklarında bulundu. Mayıs 1914'te Mersin Mutasarrıflığına getirildi. Ekim 1916'da Kayseri, Haziran 1917'de Eskişehir Mutasarrıfı oldu. Damat Ferit Paşa Hükümeti tarafından Ocak 1919'da görevinden azledildi. Arandığını ve tutuklanacağını öğrenince gizlice Bosna'ya gitti.

Milli Mücadelenin başlaması ile yurda dönerek Adana Cephesinde gönüllü olarak çalıştı. 27 Ağustos 1920'de Adana'dan milletvekili seçilerek TBMM'ye katıldı. Bu dönem içinde Eskişehir İstiklal Mahkemesi üyeliği, Hariciye vekili Bekir Sami Bey Başkanlığındaki heyetin içinde Londra Konferansı'nda TBMM hükümeti murahhaslığı, Lozan Konferansı'nda murahhas heyeti müşavirliğiyaptı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yılları hükümetlerinde Milli Savunma Bakanlığı (ve Adliye Vekâleti) ve ayrıca bu kritik dönemde Londra ve Moskova Büyükelçiliği gibi kilit görevleri de yürütmüştür.

TBMM II. Dönemde Aydın Milletvekili seçildi. 2. TC Hükûmeti'nde Ziraat Vekili oldu. 18 Ekim 1924'te Londra Elçiliğine, 6 Mayıs 1925'te Moskova Büyükelçiliğine atandı. 1930-1935 arası 6. TC Hükûmeti'nde ve 2. TC Hükûmeti'nde Milli Savunma Bakanı oldu. TBMM 3. Dönem, TBMM 4. Dönem ve TBMM5. Dönem'de Diyarbakır'dan milletvekili seçildi. 9 Temmuz 1935'te ikinci

39

defa Moskova Büyükelçiliğine atandı. 1937 yılındaki Trakya Manevraları'na katılarak yabancı heyetlere eşlik etti. Eylül 1939'da yeni Cumhurbaşkanı İsmet ile aralarında II. Dünya Savaşı ile alakalı çıkan fikir ayrılıkları yüzünden kendi isteği ile emekliye ayrıldı.

23 Nisan 1947'de İstanbul'da vefat etti(73).

Resim 17- Aziz Zekai Apaydın

1927 SEÇİMLERİ VE TBMM 3. YASAMA DÖNEMİ 1927 – 1931

Üçüncü dönem Büyük Millet Meclisi için, ikinci seçmenlerin seçimi 20 Temmuz 1927’de başlamıştı. Milletvekili seçimi ise 1 Eylül’de yapıldı. Seçimden önce yapılan 16 Haziran 1927 tarihli yasa değişikliği ile ordu mensuplarının adaylıklarını koymadan önce ordudan istifa etmeleri veya emekliliklerini istemeleri şart koşuldu. Seçim öncesinde Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Kazım Karabekir Paşa askerlikten emekli oldular. Mustafa Kemal, zaferden sonrailk kez İstanbul’a gelmiş, seçim hazırlıklarını da burada yürütmüştü. 20 Temmuz ’da ikinci seçmenlerin seçimine başlandı. Halk davullarla zurnalarla, hatta bazı yerlerde bando ile seçime davet ediliyordu. Gazi, oyunu Beşiktaş’ta, İsmet İnönü i s e, Heybeliada ’da kullanmıştı.

1927 seçimlerinde seçime k atılma oranı %20 civarındaydı ve bu oran oldukça düşüktü.

Tek parti dönemi boyunca iki kez çok partili siyasal yaşama geçme girişimi yaşandı. Bunlardan ilki, 1924 yılındaki Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasıyla yaşanan deneyimdir. Bu parti, seçimlere katılmamıştır. İkincisi ise Atatürk’ün emriyle ve Fethi Okyar öncülüğünde 1930 yılında kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası’yla yaşanmıştır. Serbest Cumhuriyet Fırkası, 1930 yılındaki belediye seçimlerine katılmasına rağmen tıpkı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası gibi kısa süre sonra kap atıldığı için genel seçimlere katılmamıştır.

40

Adnan Menderes’in DP Kurulmadan Önce İki Siyasi Denemesi SCF ve CHP Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın 12 Ağustos 1930 tarihinde kuruluşunu tamamlamasının ardından, 9 Eylül 1930’da Aydın örgütünü oluşturmuştur. Bu süreçte Adnan Menderesyeni kurulan partinin İl Başkanlığını üstlenerek ile ilk kez aktif siyasî hayata atılmıştır (74).

Menderes siyasete önceleri soğuk bakmış herhangi bir siyasi oluşumun içinde yer almamıştı. Siyasete uzak durma nedeni çiftlik işlerinden başka, eşi Berrin Hanımın da bu konudaki açık isteksizliği rol oynamış görünmektedir. Çünkü BerrinHanımın dayısı Refik Beyin damadı eski İttihatçılardan Dr. Nazım Bey, İzmir Suikast davasında yargılanıp, idama mahkûm edilmişti. Bu yüzden, Berrin Hanım, Adnan Menderes’in siyasete girmemesi konusunda diretmiştir. Öyle ki, Adnan Bey’in siyasete girdiğini öğrenince kendisine niçin politikaya atıldığını soran bir telgraf göndermiştir. Dolayısıyla, Menderes’in siyasete girmesinde, eşi Berrin Hanımın bir katkısının olmadığı; tam aksine, engelleyici bir tavır takındığı anlaşılmaktadır. Bunun dışında yeni partinin lideri Okyar ile görüşmesinin ve bu görüşmeden etkilenmiş olmasının kendisini Serbest Cumhuriyet Fırkasına yönlendiren bir etken olduğu iddiaları da ortaya atılmıştır. Menderes’in Halk Fırkası değil de Serbest Cumhuriyet Fırkası’na yönelişinde. Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın programında yer alan, çiftçileri de yakından ilgilendiren özellikle ekonomik liberalizmi savunan görüşleri çekici gelmiş olmalıdır. Çünkü 1929 Dünya ekonomik bunalımının etkileri her kesimde olduğu gibi, büyük çiftçileri de ciddi şekilde etkilemişti. Dolayısıyla, Menderes’in, bir çiftlik sahibi olarak, bu ekonomik bunalımın sorumlusu olarak görülen hükümetin uyguladığı ekonomik programdan çok hoşnut olduğu söylenemezdi. Menderes, sadece çiftçi olarak değil, aynı zamanda ürettiklerini pazarlayan birisi olarak tüccar sayılırdı. Ayrıca, Menderes’in pazara dönük ticaretin en önemli kuruluşu olan Aydın Ticaret Odası üyeliği ve Ziraat Odası Başkanlığı yaptığı bilinmekteydi. Dolayısıyla, Menderes, yoksullaşan halkın “kurtuluş ümidi” haline gelen Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın görüşlerine daha yatkındı. Şuhalde, Menderes’in Serbest Cumhuriyet Fırkası’na girmesinde, parti lideri Okyar’ın bizzat etkisinin yanı sıra, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın parti olarakülke ekonomisine bakışı da etkili olmuştur. Bunun dışında, Menderes’in, hükümetin denetlenmesi, kişisel özgürlükler gibi siyasî bir amaç için Serbest Cumhuriyet Fırkasını tercih edip etmediğine ilişkin herhangi bir belirti yoktur.Aydın, Türkiye genelinde Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın ilk örgütlendiği dördüncü kent olmuştur. Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın diğer illerde örgütlenmesi sürecinde sert olaylar yaşanırken, Aydın örgütlenmesinde kendisine daha uygun bir zemin bulabilmiştir.6 Başlangıçta SCF’nin Aydın teşkilatını oluşturacak isim olarak Eski Aydın Belediye Başkanı Şahinzade Fuat Bey’in (Fuat

41

Şahin Erlaçin) adı geçerken daha sonra bu isim Fethi Okyar’ın Aydın seyahati sırasında değişerek yerini otuzlu yaşlarda bulunan Adnan Bey’e (Menderes) isminebırakmıştır. Menderes, 9 Eylül 1930’da kurulan Aydın Serbest Cumhuriyet Fırkasının il yönetim kurulunun başkanlığına getirilmiştir. İl Yönetim Kurulunundiğer üyeleri ise şunlardır: Şahinzade Osman Fuat (Erlâçin) Bey, Doktor Mukadder, Doktor Nafiz Bey, Manifaturacı Hacı Abdurrahman oğlu Osman, Mühendis Hıfzı, Yusuf Selahattin Bey. Serbest Cumhuriyet Fırkası, çok kısa bir siyasi yaşama sahip olmasına karşın Adnan Menderes gibi bölgede etkili bir kimsenin parti il başkanlığa getirilmesinin getirdiği büyük bir etkiyle Atça, Söke, Çine,Kuyucak, Bozdoğan, Yenipazar, Karacasu ve Nazilli’de hızla örgütlenmiştir.

Menderes, sadece Aydın’da değil, Denizli, Nazilli, Muğla ve çevrelerinin de Serbest Cumhuriyet Fırkası örgütlerinin kurulmasında önemli katkıları olmuştur. Fakat Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın 17 Kasım 1930’da kendini fesih etmesiyle Menderes’in de, doğal olarak Aydın’daki parti başkanlığı görevi sona ermiştir (75).

Cumhuriyet Halk Fırkasına Girişi Adnan Menderes daha Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasından önce, Cumhuriyet Halk Fırkasından partiye girme teklifi almış; fakat bu teklifi kabul etmemiş idi. Onun Cumhuriyet Halk Fırkasına girişi Celal Bayar’ın başkanlığında, içinde bildiği ve fikirlerine inandığı kişilerin de yer aldığı bir kurulun etkisiyle Serbest Cumhuriyet Fırkası kapandıktan sonra gerçekleşmiştir.

Cumhuriyet Halk Fırkası’na girişinde M. Kemal Paşa’nın 3 Şubat 1931 tarihli Aydın ziyareti ve bu ziyaret sırasında Kemal Paşa ile diyalogu da etkili olmuştur. 3 Şubat 1931 tarihinde Atatürk’ün Aydın’ı ziyaretinde bir toplantı sırasında Adnan Menderes kendisiyle tanışmış ve Atatürk’ün tavsiyesiüzerine Halk Partili olmuştur. Daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Aydın il başkanlığı görevine getirilmiştir. Dönemin parti yöneticilerine Cumhuriyet Halk Fırkası’na girmesi için bir takım şartlar ileri sürmüştür. İleri sürdüğüşartlar şunlardı.

1) Parti örgütü yeniden kurulacak, 2) Daha önce parti örgütünde yer almış bazı yöneticiler partiden

çıkarılacak, 3) 1930’da yapılan Aydın Belediye seçimleri düzeltilecekti. Menderes, böylece, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın Aydın Vilayeti İdare

heyetinin başkanlığını üstlenmiştir. 1930-1931 senesinde yapılan İl kongresinde seçilen diğer üyeler ise şunlardır. Fuat Bey Şahinzade, Mühendis Hıfzı Bey, Tüccardan Raif Feyzi Bey, Ali Nihat Bey, Avukat Süleyman Sırrı Bey, Yusuf Selahattin Bey. Ayrıca, üç ismin (Fuat Bey, Hıfzı Bey ve Yusuf Selahattin Beyin) Menderes’in kendisi gibi, SCF’nin il yönetim kurulunda yer

42

aldıkları dikkat çekmektedir. Menderes’in CHF’daki görevi milletvekili seçildiği 1932 yılına kadar sürmüştür. Tek Parti Yönetimi Cumhuriyet devrimlerini halka benimsetmek gayesiyle yeni bir açılımla Türk Ocaklarını kapatmış, yerine 19 Şubat 1932 tarihinde Halkevleri açılmıştır. Türkiye genelinde ilk olarak 14 Halkevi faaliyete geçmiştir. Halkevi açılan 14 ilin içinde Aydın’da bulunuyordu. Aydın Halkevi’nin kurulmasında ilin milletvekiliolarak Adnan Menderes’in emeği geçmiş ve bu durum Halkevince hazırlanan bir broşürde belirtilmiştir.10 Daha sonra Halkevleri müfettişliğine getirilen Adnan Menderes ismini yurt çapında yavaş yavaş duyurmaya başlamıştır.11 Atatürk’ün keşfi olan bu genç siyaset dünyasında hızla yükselmiştir (76).

Milletvekili Seçilmesi Menderes, 1931’de yapılan genel seçimlerden sonra Aydın’dan Milletvekili olmuştur. 1931 genel seçimleri, TBMM’nin üçüncü döneminin süresi sona ermeden gerçekleştirilmiştir. Bu kararın alınmasında, SCF’nin kapanmasından sonra, özellikle Atatürk’ün yurt gezisinde, daha çok izlenimlerle ve raporlarla belirlenen yeni politikaların hemen uygulanmak istenmesi düşüncesi etkili olmuştur. Nitekim Atatürk’ün yurt gezisini tamamladığı günün ertesinde, yani 5 Mart 1931’de, CHP Genel Kurulunun, Milletvekilliği seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi bu konuda varılan yargıyı güçlendirmektedir. 1931 Genel Seçimlerinde Milletvekili aday adaylarının Ankara’daki parti genel merkezine başvurmaları istenmiştir. Menderes’in böyle bir başvurusu olmadığı halde, Milletvekili adayı seçilmiştir(77).

Adnan Menderes, ilk kez milletvekili olduğu 1931’den, partiden ihraç edildiği 1945 yılına kadar, her dört yılda bir yapılan seçimlerde (1935-1939-1943), yine Aydın’dan milletvekili seçilmiştir Şevket Süreyya Aydemir Adnan Menderes’in CHP’nin demirbaş milletvekillerinden biri olduğunu kaydetmiştir(78).

Adnan Menderes’in milletvekilli seçilmesiyle birlikte CHF Aydın il teşkilatının başına Adnan Menderes’in isteği ile yakın arkadaşı Etem Menderes getirilmiştir. 1945 yılının sonuna kadar diğer bir deyişle kesintisiz 15 yıl Etem Menderes, Cumhuriyet Halk Partisi Aydın il başkanlığını yapmıştır. 19 Kasım 1942 tarih ve I/2376 sayıyla yayımlanan genelgede ise kesin ihtiyaç hissedilmedikçe belediye başkanlığı ile parti il başkanlığı görevlerinin aynı şahısta toplanmaması CHP Genel Sekreterliği’nden istenmiştir. Ancak Etem Menderes 1945 yılına kadar belediye başkanlığı ve parti il başkanlığı görevlerini birlikte yürütmüştür. 1944 yılının sonunda yapılan Halk Partisi Aydın il kongresinde il başkanlığına tekrar Etem Menderes seçilmiştir. Ancak o

43

bu kez tıpkı Halk Partisi Nazilli ilçe başkanı seçilen aynı yerin belediye başkanı Emin Bilgen’in belediye başkanlığından istifa edip sadece parti başkanıolarak kalmak istemesi gibi 30 Aralık 1944 tarihinde belediye başkanlığından istifa edip sadece parti il başkanlığı görevini tercih etmiştir(79)

1927 seçimlerinde TBMM’de Aydın’ı Emin Fikri Bey (Eralp), Dr. Mazhar Bey (Germen), Mitat Bey(Mithat Aydın), Dr. Reşit Galip Bey (Mustafa Reşit Baymur), Tahsin Bey (Hasan Tahsin San) temsil etmişlerdir. Bu dönemde seçilen milletvekillerinden sadece Emin Fikri Alpoğlu hakkında bilgi vermemiştik.

Emin Fikri Alpoğlu (d. 1883, Manastır) - (ö. 13 Aralık 1934), Bu dönemde ilk defa milletvekili seçilen Emin Fikri Alpoğlu Harbiye

mezunudur. Selanik Jandarma Subay Okulu 4. Bölük Komutanlığı, İzmir Posta Kumandanları Okulu Müdürlüğü, İzmir Sabit Jandarma Taburu Komutanlığı, Bursa ve Kayseri Jandarma Okulu Müdürlükleri, Jandarma Teşkilatı 1. Şube 2. Kısım Amirliği, Kastamonu Merkez Taburu Komutanlığı, Kuva-yi Milliye Kastamonu Teşkilatı Kuruculuğu, 2. Ankara Taburu Komutanlığı, Haymana Kaymakamlığı ve Komutanlığı, İzmir İl Jandarma Komutanlığı, TBMM III. Dönem Aydın ve IV. Dönem Bursa Milletvekilliği yapmıştır. 5. Rütbeden Mecidiye Nişanı, Harp ve Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. (80).

Resim 18- Emin Fikri Alpoğlu

1931 SEÇİMLERİ VE TBMM 4. YASAMA DÖNEMİ 1931 – 1935

1931 seçimlerinde CHP adayları dışında bağımsız milletvekili, de adaylıklarını koymuşlardı. Ayrıca seçim, İstanbul ’da 1 Mayıs ile aynı tarihe rastlamıştı. Seçimlerde komünistler bildiri dağıtmışlar ve bazı komünist liderleri gayrı resmi olarak bağımsız aday göstermişlerdi. CHP de ilk kez işçi

44

ve çiftçi adaylara eskisinden fazla yer ayırmıştı. Bu seçimlerde CHP’nin adayları her yerde ikinci seçmenlerin bütün oylarını alamamışlardı(81).

Kuşkusuz Aydınlı siyasetçiler arasında 1932 – 1960 arasında kesintisiz olarak milletvekilliği yapmış olan, 1950 – 1960 döneminde de kurduğu 5 hükümet ile başbakanlık görevini yürüten ve 27 Mayıs’ın ardından idam cezası infaz edilerek Türk siyasal hayatında önemli figürlerden biri haline gelen Adnan Menderes en önde siyasete Serbest Cumhuriyet Fırkası Aydın il teşkilatında atılmış, bu partinin kapatılmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmiş, Atatürk’ün Aydın’ı ziyareti sırasında kendisiyle fikir paylaşımı sonrasında milletvekili seçilmiş ve 1946’ya kadar Aydın milletvekili olmuştur. 1946 sonrasında ise, Menderes önce Kütahya’dan ardından da İstanbul’dan milletvekili seçilmiştir (82).

1931 seçimlerinden itibaren seçime katılımı artırmak için propaganda faaliyetlerine ağırlık verildi. Seçim propagandası, rejimi de meşrulaştırmaya yönelik olarak önem kazanmıştı. Seçim dönemlerinde basından yararlanılmıştı. Sinemalarda kısa filmler gösteriliyor, radyodan konuşmalar yapılıyordu. “Halk hatip ” leri meydanlarda “nutuk” atıyorlardı. Seçim dönemlerinde kentler süsleniyor, taklar kuruluyordu. Propaganda afişleri, caddelere bez a fişler geriliyordu. Amaç seçimleri bir şenlik havasına getirmek ve seçimlere geniş bir katılımı artırmaktı. Örneğin 1943 seçimlerinde ilk kez propaganda plakları hazırlanmış ve Türkiye’nin çeşitli illerine dağıtılmıştı. Bu plaklar belediye hoparlörlerinden halka dinlettirilmişti (83).

Bu seçimler sonucunda CHP listesinden Abidin Bey (Özmen), Adnan Bey (Menderes), Fuat Şahin Bey(Fuat Erlaçin), Dr. Mazhar Bey (Germen), Dr. ReşitGalip Bey(Mustafa Reşit Baymur), Tahsin Bey (Hasan Tahsin San)Aydın milletvekili olarak TBMM’ye seçilmişlerdir.

Zeynel Abidin Özmen (d. 1890, Niğde - ö. 20 Ağustos 1966, Mudanya), 

Güllü Ahmet Oğullarından Hasan Efendinin oğludur. Anası ise, Niğde'deki Sungurbey Camii'nin banisi Sungur Bey sülalesine mensuptur. İlköğrenimini Niğde'de, orta öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra girdiği Mülkiye Mektebinden 1910 yılında mezun oldu. 6 Aralık 1910 Tarihinde Maliye Nezareti Varidat Umum Müdürlüğü 4. sınıf Kâtipliğine tayin edildi. 1911'de KonyaMaiyet Memurluğu'na gönderildi. Daha sora Niğde Mutasarrıflığı Maiyet memurluğuna gönderildi ise de, I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine Yedek Subayolarak askere alındı. 1919'da terhis edildikten sonra, önce Malkara kaymakamlığına, ardından Bursa Vilayeti Polis Müdürlüğü'ne tayin edildi. Bir araBursa Evkaf Müdürlüğü görevini de üstlendi ve Mudanya kaymakamlığına atandı. Casusluk suçuyla Yunanlar tarafından yakalanarak, İzmir'deki işgal Kuvvetleri

45

Divanı Harbi'ne verildi. Burada müebbet hapis cezasına çarptırılarak Yunanistan'a gönderildi. Yunanistan'da çeşitli hapishanelerde tutuklu-esir olarak kaldıktan sonra, 14 Şubat 1923 tarihinde serbest bırakıldı.

Türkiye'ye dönünce Yalvaç Kaymakamlığına tayin edildi. Sırasıyla Birecik ve Kilis Kaymakamlıklarında bulunduktan sonra, bir süre Mülkiye Müfettişliği yaptı. 1926 yılında Bitlis Valisi oldu. Bunu Muş, Antalya ve Bursa Valilikleri izledi. Bu görevde iken Aydın milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 9 Temmuz 1934 - 11 Haziran 1935 tarihleri arasında Maarif Vekilliği (Milli Eğitim Bakanlığı) yaptı.

15 Haziran 1935 gün ve 2777 sayılı Siyasal Bilgiler Okulu Kanununu hazırlayıp, Meclisten geçirerek yürürlüğe girmesini sağladı. Mülkiye'nin, Ankara'ya nakledilerek, modern bir biçim almasında büyük rolü oldu.

1935'de milletvekilliğinden ayrıldı. 1943 yılına kadar Diyarbakır'da I. Genel Müfettiş olarak görev yaptı. 1943'de Trakya Genel Müfettişliğine atandı. Bu müfettişliklerin, 1948'de kaldırılması üzerine 21 Şubat 1948 tarihinde Afyonkarahisar valiliğine tayin edildi. Emekliye ayrıldığı 15 Haziran 1950 tarihine kadar da Afyonkarahisar valisi olarak görev yaptı. 20 Ağustos 1966tarihinde Mudanya'da vefat etti (84).

Resim 19 Zeynel AbidinÖzmen 

1935 SEÇİMLERİ VE TBMM 5. YASAMA DÖNEMİ 1935 – 1939

Kadınlar ilk kez 1935 genel seçimlerine kat ı l m ı ş t ı r. (Kadınlar ilk kez 1930 yılında yapılan yerel seçimlerde oy kullanmışlar, sonra da 1934 yılındaseçim yasasında yapılan bir değişiklikle de seçme ve seçilebilme hakkına sahip olmuşlardı.) Seçimden önce seçmen yaşı 18’den 22’ye çıkarılmıştı. Kısa süreli deolsa milletvekiline saylav, Meclis’e de kamutay dendi. İkinci seçmen seçimi, 16

46

Ocak’ta başladı. Mebus seçimi ise 8 Şubat ’ta yapıldı. Toplam 415 milletvekili seçildi. Gayrimüslim yurttaşlar ilk kez bu seçimle Meclis’e girmişlerdi. Cumhuriyet, yurttaşlar arasında seçmen kültürünü küçük yaştan itibaren yerleştirmeyi önemsiyordu. Bu amaçla 1935 seçimlerinde ilkokul öğrencileri sınıflar halinde seçim yelerine götürülmüş ve seçim sürecine doğrudan tanık olmaları sağlanmıştır (85).

1935 seçimlerinde parlamentoda Aydın’ı temsil etmek üzere Ahmet Hulusi Alataş, Mazhar Germen, Ahmet Nuri Göktepe, Adnan Menderes, Abidin Özmen, Hasan Tahsin San, Mehmet Nazmi Topçuoğlu milletvekili seçilmişlerdir.

Ahmet Hulusi Alataş (d. 1882, Beyşehir, Konya), (ö. 29 Mart 1964) 

Askeri Tıbbiyeyi bitirdi. İç Hastalıkları Uzmanlığı, Tabip Albaylık, Askeri Tıbbiye Müdürlüğü, İstanbul Liman İşleri İdare Meclis Reisliği, İzmir Belediye Başkanlığı, V. (Ara Seçim), VI., VII. Dönem Aydın, VIII. Dönem Konya Milletvekillği ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Bakanlığı yaptı (86).

Resim 20- Ahmet Hulusi Alataş 

Ahmet Nuri Göktepe, (d. 1889, Akseki, Antalya) – (ö. 29 Nisan 1967), 

Selanik Ziraat Mektebi mezunudur. Çiftçilik, Söke Mahkemesi Üyeliği, Söke Numune Mektebi Eşya ve Ziraat Öğretmenliği, Kaza İdare Meclisi Üyeliği, Umûmî Meclis Üyeliği, TBMMV., VI., VII. ve VIII. Dönem Aydın Milletvekilliğiyapmıştır. Evli ve 5 çocuk babasıdır(87).

Mehmet Nazmi Topçuoğlu (d. 1888, Aydın, Türkiye), (ö. 24 Mart, 1956), 

Mülkiye'yi bitirdi. Aydın Ziraî Satış Kooperatifi İdare Meclisi Reisliği, V.ve VI. Dönem Aydın Milletvekilliği ile Ticaret Bakanlığı yaptı. Evliydi.

47

Nazmi Topçuoğlu, Aydın ekonomisine ve siyasetten daha fazla etki etmiş bir kişiliktir.19.yüzyılın son çeyreğinden itibaren Aydın tarımı ve özellikle incir ekonomisi konusunda pek çok girişimde bulunmuş, incircilikle ilgili hemen her kurumun kuruluşunda bizzat bulunmuştur.

“ Kooperatif Aydın İncir Müstahsilleri Anonim Şirketi”ni Kazım Nuri(Çörüş), Ahmet (Sarı),İzzet, Necip, Ali Haydar, Abdullah, Ali Rıza, Hacı Halil ile beraber kurmuştur.

İncir üreticilerini bu zor durumdan kurtarmak amacıyla Aydın çiftçilerinden Nazmi Topçuoğlu ile Kazım Nuri Çörüş harekete geçmişler ve Milli Aydın Bankasını kurmuşlardır.

Bunun yanında basın yayın hayatında da yer alarak. “Türk Kooperatifçisi” adıaltında kooperatifin ve kooperatifçiliğin ne olduğunu anlatmakta ve bu teşkilatın dünyada nasıl doğduğunu, nasıl yayıldığını ve 1930’larda ne gibi şekiller aldığını anlatmayı amaçlayan bir dergi çıkarmıştı. Mehmet Nazmi Topçuoğlu, derginin imtiyaz sahibi ve umumi neşriyat müdürü, Müdür ve Muharriri Muhittin (Birgen) idi (88).

Resim 21-Mehmet Nazmi Topçuoğlu 

1939 SEÇİMLERİ VE TBMM 6 . YASAMA DÖNEMİ 1939 – 1943

1938 yılında Cumhuriyet, kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybetmişti. İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığa seçilmesi sonrasında altıncı T B M M ’sini oluşturacak seçim yapı dı. Seçim öncesinde ikinci seçmenlerle danışma toplantıları düzenlendi. İkinci seçmenlerin seçimine 15 Mart 1939 tarihinde başlandı. Oy verme süresi beş gündü. Mebus seçimi ise 26 Mart ’ta yapıldı. Ayrıca yine CHP, bağımsız milletvekili seçilebilmesi için adaylara çağrı yaptı. Beşinci Meclis’te 8 olan kadın milletvekili sayısı Altıncı Meclis ’te 13’e çıkmıştı. Genel seçimlerin ardından, 29 Mayıs 1939’da Ankara’da yapılan CHP’nin 5. Büyük Kurultayı’nda, parti tüzüğünde yapılan değişiklikle “parti içi

48

muhalefet” ve denetim yapması amacıyla “müstakil grup” kurulmasına karar vermesidir.

Birinci Dünya Savaşı'nın yaraları henüz tam manasıyla sarılmadan, 1 Eylül1939 tarihinde Avrupa'da başlayan ve tüm dünyaya yayılan İkinci Dünya Savaşı,ülkelerin çeşitli bloklara ayrılarak, acımasız bir savaşta birbirlerine tarafolmalarına neden olmuştur. Henüz çok genç bir devlet olan Türkiye Cumhuriyetiise, her iki bloğun da savaş müddetince devam eden baskı ve ikna çabalarına rağmen tarafsız kalmayı tarafsızlık politikası yürütmeyi başarmıştır.

1942 yılı Aydın’da yeni bir idari taksimatın uygulandığı yıl olmuştur.Hükümetçe alınan kararlar bütün Aydın’da olduğu gibi Burhaniye’nin idari yapısında değişikliklere neden olmuştur:

20 Şubat 1942 Aydın’ın Nazilli kazası Horsunlu nahiyesi ile Denizli Merkez ve Buldan kazalarına bağlı bazı köyler Denizli’nin Sarayköy kazası Merkez nahiyesine bağlandı.3 Kasım 1942 Aydın Vilayeti’nin Nazilli kazasının Horsunlu nahiyesine bağlı Gireniz köyü ile Fethiye köyleri birleştirilmiştir (89).

“ Burhaniye 1942 yılına kadar Nazilli’ye bağlı bir köy olarak kalmıştır. 2 Şubat 1942’de alınan hükümet kararnamesi ile13 Temmuz’da Aydın’ın Nazilli kazası Horsunlu nahiyesi ile Denizli Merkez ve Buldan kazalarına bağlı bazı köyler Denizli’nin13 Temmuz 1942’de ise Sarayköy kazası Merkez nahiyesinebağlandı. Horsunlu nahiyesinin adı “Kuyucak” olarak değiştirildi.3 Kasım 1942’de Aydın Vilayeti’nin Nazillikazasının Horsunlu nahiyesine bağlı Gereniz köyü ile Fethiye köyleri birleşti.”Bu kararla Horsunlu doğusunda Kalan bazı köyler Sarayköy’e bağlandı. Horsunlu, Ortakçı, Burhaniye, Savcılı Sarayköy’e bağlanırken, Feslek, Gelenbe, Gündoğan Nazilli Kazası Kuyucak Bucağına bağlı kalmıştır. Kararnamelerde bu idari değişiklikleilgili herhangi bir gerekçe belirtilmemiştir.1953 yılında Kuyucak’ın ilçe olması ile tüm köyler Kuyucak’a bağlanmıştır (90).

1942 yılında karne uygulamasının en tipik örneği “ekmek karnesi” olmuştur. 13 Ocak 1942 tarihinde, ekmek tüketimi sınırlanarak, ekmek dağıtımıkarne usulüne bağlanmıştır. Hükümet, fırınların önündeki karmaşayı önleyebilmek için karne usulünü getirerek uygulamaya koymuştur. Halka ekmek karnelerinin dağıtımı ise önceden toplanan beyannamelere göre yapılmıştır. Karne usulünde, vatandaşın her gün yaşına ve mesleğine göre devletçe tayin edilen miktarda ekmek alabilmesi düzenlenmiştir. Böylece karnenin uygulandığıbüyük şehirlerde halka günde verilecek ekmek toplamını bilmek ve buna göre önlemler alabilmenin olanaklı olacağı öne sürülmüştür. Ulus Gazetesi köşe yazarı Kemal Turan’a göre, karne usulünün en büyük yararı kentte oturanlara hergün alacakları bir miktar ekmeği mutlaka hazır bulundurmak olacaktır. Bunun yanı sıra karne usulünün uygulanmasıyla herkes, telaşsız ve endişesiz olarak en yakın dağıtma yerinden günlük ekmeğini alabilecektir (91).

49

Savaş yıllarında ülkemizde açlık, kıtlık ve sefalet çok kısa bir sürede yaygın ve etkili şekilde kendisini hissettirmiştir. Ülkenin zor durumunu açıklayacak somut örneklerden bir tanesi de ekmeğin karneyle dağıtılmasıdır. 1942 yılında ekmek üretimi 7 yaşından büyükler için kişi başına günlük 175 grama kadar düşmüştür. Evlerde ekmek kavgaları başlamıştır (92).

Ekmek ununun içine çavdar, mısır, bakla unları da karıştırıldığı günler olmuştur. Çok nadirde olsa kimi yerlerde ekmeğin içene küspe karıştırıldığı da görülmüştür. Kimi işçi ve memur aileleri ekmek ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için evlerindeki eşyaları satmışlardır. Ekmek dağıtım islerinde kimi zaman usulsüzlük yapılmıştır (93).

Tek parti yönetim kadrolarının ve ülkenin savaşın oluşturacağı ekonomik zorluklara hazır olmadığı savaş sırasında ortaya konan uygulamalarla anlaşılmıştır. II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla gençler askere alınmıştır. Bu nedenle ülkede tahıl üretiminde %50’lilere varan düşüşler yaşanmıştır (94).

Büyük bir ordunun beslenmesi ciddi sorun olarak Türkiye’nin önüne çıkmıştır. İktidar, savunma giderleri arttıkça daha fazla paraya ihtiyaç hissetmiştir. Devlet alternatif gelir kaynakları yaratamadığı için halkın sırtına onun taşıyamayacağı vergi yükleri bindirmiştir. Ülkede, vergisini ödeyemediği için ağır cezalar çarptırılanların, insan onuruna yakışmayan muamele görenlerin sayıları her geçen gün artmıştır. Toplumun farklı kesimleri arasındaki uçurumun her geçen gün daha da derinleştiği görülmüştür (95).

Bu süreçte ülke ekonomisi şiddetli krizlerle karşı karşıya kalmış, halkınher kesiminde geçim sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşmıştır (96).

II. Dünya Savaşı ekonomisi Türk çiftçisine olduğu kadar esnaf ve küçük tüccara da ağır darbe vurmuştur.1939 yılına gelindiğinde Çine Akçaova bucağında 50’den fazla dokuma tezgâhı bulunuyordu. Karacasu halkının %90’ı dokumacılık yaparak geçimini sağlamakta, yine bu ilçeye bağlı köylerde yüzlerce kişi dokumacılıkla uğraşmaktaydı. İstatistiklere göre Aydın merkez ilçede de dokumacılık yapan aile sayısı oldukça fazla idi. Bu aileler, II. Dünya Savaşı’nın olumsuz sonucu olarak ortaya çıkan buhranlı günlerde dokuyacak iplik bulamamışlardır. Kimi aileler, karaborsadan kendilerini zorlayarak iplik temin edebilmiştir. Ancak yüzlerce aile geçim sıkıntısı içine düşmüştür (97).

Tek parti iktidarı II. Dünya Savası’nın sıkıntılarını yok etmek için Milli Korunma Kanunu, Varlık Vergisi, sıkıyönetim uygulaması gibi tedbirlere

50

başvurmuştur. Ancak bu uygulamalar vatandaşta bir yılgınlık oluşturmuş ve vatandaşın iktidara karsı olan güvenini önce azaltmış zamanla ortadan kaldırmıştır (98).

Çiftçilerin, devlet çiftliklerinde; ocaklara yakın köylerin maden ocaklarında ihtiyaç duyulduğunda ücretli çalışma zorunluluğu getirilmiştir. Çalışmak istemeyenlere, çalışırken kaçanlara ağır cezai yaptırımlar uygulanmıştır (99).

II. Dünya Savası sırasında Aydın demiryolu lokomotiflerinin yakacağı kömür Gereniz Köyü’ndeki linyit ocaklarından temin edilmiştir. Nazilli’de Basma Fabrikası’nın kurulması aşamasında Sümerbank bu linyit yataklarının işletme imtiyazını almıştır. Ancak fabrika bu konuyla ilgili tekniğe sahip bulunmadığı için bu ocaklar metruk (terk edilmiş) ve atıl kalmıştır. Bu yüzden günlük ihtiyaç olan 150 tonluk kömür Soma’dan taşınmıştır. Bu durum maliyetleri artırdığından Gireniz Köyü linyit yataklarının işletilebilmesi için fabrika Etibank’tan yardım istemiştir (100).

Devletin bu yıllarda öküze ihtiyacı olmuştur. Ancak üretime zarar vermemek adına büyük çiftliklerin öküzlerine el konmamıştır Bunun yerine 40 dönümden az arazisi olan köylü, öküzlerini devlete verme mecburiyetine tabi tutulmuştur. Bunun sonucu olarak sanayileşmemiş toplumda, köylünün elinden üretim vasıtası alınmış ve küçük çiftçi üretimden uzaklaşarak yoksullaşmıştır(101).

II. Dünya Savaşı yılarında uygulanan karne uygulaması halkın canına tak etmişti. Üst üste gelen vergiler ise yoksul halkın sıkıntılarını artırmaktaydı.”Süs yolu” adı verilen vergiler halkın hükümetten nefret etmesiiçin bir nedendi.

Gıda naklinde getirilen kısıtlamalar ise önemli sorunlardan birisi idi. Burhaniye halkının arazilerinin bir bölümünün Menderes’in güneyinde olması, ilçeler arasında hububat, odun ve diğer tarım ürünlerinin taşınmasının kontrole tabi olması hoşnutsuzluk nedeni idi. Yerel yöneticilerin bu konudakikatı tutumları halkı canından bezdirmişti. Jandarma karakollarında haklı haksız sık sık dayak olaylarının tekrarlanması halkın CHP’den soğumasına neden olmaktaydı.

1943 yılında hem savaş sürmekte hem de ülkenin kalkınması için sulama alanında yapılmış olan planlamaların sonuca ulaşması için gayret sarf edilmektedir. II. Dünya savaşının o zor yıllarında fiyat artışları nedeniyle ihalesi yapılmış sulama sistemlerinden olan Feslek regülâtörü için de

51

inşaatın yarım kalma kaygısı taşınmakta ve bu yüzden müteahhidi için günü rayicine göre fiyat farkı verilmiştir.

1943 yılında inşa edilen, Feslek regülâtörünün 1949 senesinde Kuyucak, Nazilli, Atça hattına uzanan bir sulama kanalının tamiri bitirilmiştir. Kanalın, Arpaz Köyü’ne oradan Pirlibey’e kadar uzatılması, Akçay kullanılarakYenipazar’a kadar uzanan bir sulama sisteminin kurulması hükümet tarafından planlanmıştır. Söke ovasını taşkınlardan korumak için Menderes üzerindeki setler tamir ettirilmiştir. Yine selleri önlemek için Menderes’e dökülen derelerin ıslah çalışmaları başlatılmıştır (102).

1942 yılı içinde Konya, Ankara, Bilecik, Mardin, Tokat, Burdur(3),Çanakkale, Aydın, Denizli(2), Muş, Bolu, Giresun(6), Sinop, Siirt, Gümüşhane,Diyarbakır, Muğla, Eskişehir, Kayseri(3), Maraş, Samsun(2), Sivas, Erzincan, Kütahya, Afyon, Konya, İzmir, Bingöl vilayetlerinde “köy bağlısı değişikliği”, “nahiye merkezi değişikliği”, “kaza merkezi değişikliği”, “birimler arası birleştirme” gibi yönetsel sınır değişiklikleri gerçekleştirilmiştir (103).

1939 seçimlerinde Ahmet Hulusi Alataş, Mazhar Germen, Ahmet Nuri Göktepe, Mümtaz Kaynak, Agâh Sırrı Levent (Hüseyin Agah Levent), Adnan Menderes, Mehmet Şakir Şener, Mehmet Nazmi Topçuoğlu milletvekili seçildiler.

Agâh Sırrı Levent, (d. 1893, Rodos) - (ö. 28 Ekim 1978),

26 Ocak 1894’te Rodos’ta doğdu. Babası, Edirne Adliye müdürü ve İstînafHukuk Mahkemesi birinci başkanı Mehmed Sırrı Bey, annesi Burdurlumüderris Nûri Efendi’nin kızı Râgıbe Hanım’dır. İlköğrenimini Edirne’degördükten sonra Edirne Mülkiye ve Askerî rüşdiyelerini bitirdi (1909).Bir süre Kabataş İdâdîsi’ne devam etti; Konya İdâdîsi’nden mezun oldu(1913). Yüksek öğrenimini İstanbul Dârülfünunu Edebiyat Şubesi’ndetamamladı (1919). Dârülfünunda öğrenci iken öğretmenliğe başladı (1913).I. Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine askere alındı. 1917’de Bandırma’dakiBeşinci Ordu Karargâhı’nda arkadaşları Eczacı Sâdi ve Kimyager Rıza ileÇocuk Yuvası adlı bir mektep kurdu. İstanbul’da açtığı özel İstiklâlLisesi’nde öğretmenlik ve müdürlük yaptı (1922-1940). Bu arada İstanbulErkek Lisesi edebiyat öğretmenliği ve Eminönü Halkevi başkanlığıgörevlerini de yürüttü. 1940-1946 yılları arasında Aydın milletvekiliolarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulundu. Aynı yıllarda partimüfettişliğiyle görevlendirildi. 1947’de Gazi Eğitim Enstitüsü edebiyatöğretmenliğine tayin edildi. Bu görevdeyken 1949’da emekliye ayrıldı.

52

1945-1951 yılları arasında İnönü Ansiklopedisi’nin (I-IV) genelsekreterlik görevini üstlenen Levend, ansiklopedinin adı TürkAnsiklopedisi olarak değiştirilince bu görevinden ayrıldı. 1961-1963’teikinci defa ansiklopedinin (X-XI.) genel sekreterliğini yürüttü.İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk edebiyatı tarihidersleri verdi (1953-1956). Türk Dil Kurumu’nda genel sekreter (1951-1960) ve başkan (1963-1966) olarak görev yaptı. Birçok dergide eğitim,sosyoloji gibi konularda yazılar yazdı. Alanının önemli yayınorganlarından olan ve ilk sayısı 1953’te çıkan Türk Dili AraştırmalarıYıllığı-Belleten’in 1975 yılına kadar yönetmenliğinde bulundu; buradakendisinin de edebiyat tarihi araştırmaları yayımlandı.

 VI. (Ara Seçim) ve VII. Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır.1973’tesağlığının bozulmaya başlamasına rağmen yazı hayatını devam ettirenLevend, 28 Ekim 1978’de Ankara’da öldü (104).

Resim 22- Agâh Sırrı Levent

1943 SEÇİMLERİ VE TBMM 7. YASAMA DÖNEMİ (1943 – 1946)

Tek partili dönemin iktidar partisi CHP, ne kadar artırılmış olsa da II. Dünya Savası sırasında devlet, giderlerini vergi gelirleriyle sağlayamamıştır. Bunun üzerine Merkez Bankası sürekli para sürümüne başvurmuştur. Bu durum toplumda enflasyonist baskı oluşturmuştur. 1939–1945 yılları arasında Türkiye’de en yaygın olarak kullanılan ve işitilen sözler karaborsa, vurgunculuk, karne, istifçilik olmuştur (105).

Savaş yıllarında devletin takip ettiği mali politikaların bir sonucu olarak halkın temel ihtiyaç maddelerinden ekmek, şeker gibi ürünlerdeki fiyatartışları ortalama %400-500’lere ulaşmıştır (106).

53

Ekmeğin kilosu 1938’de 0,05 kuruş iken 1943 senesine gelindiğinde 38,67 kuruşa; 1938’de 28 kuruşa satılan şekerin kilosu 1943’e gelindiğinde338 kuruşa çıkmıştır (107).

Aydın’ın en büyük ilçelerinden Nazilli’de 1946 senesinde 20.000’e yakın insan yaşamaktaydı. Bu şehre et 1 saat uzaklıktaki mezbahadan belediyenin çöparabasıyla ve yolların bozuk olması nedeniyle tozun toprağın içinde getiriliyordu. Belediye şehre, kuyu ve dere suyunu karıştırarak veriyordu. Budurum muhalif basın tarafından ciddi bir biçimde eleştirilmiştir. Kentin su şebekesi bozuk olduğu gibi su depolarının da üstü açıktı. Belediyenin sağlamış olduğu içme suyu bu yüzden sağlıklı değildi. Zenginler, 40 kuruşa memba suyu alabiliyorken çeşme suyu kullanan fakir halk arasında dizanteri, tifo gibi hastalıklar yaygın olarak görülüyordu. Söz konusu dönemde Nazilli’de pazar hafta sonları kurulmaktaydı. Ancak her şey tozun toprağın içerisinde satılıyor, belediye ise bununla ilgili bir önlem alamıyordu (108).

Yine Nazilli Belediyesi’nin elektrik dağıtımında halktan usulsüz para topladığına dair iddialar olmuştur. Gazeteler, usulsüz olarak toplanan bu paraları belediye tarafından halka iade edilmesini istemişlerdir (109).

Akaryakıt ticareti serbest bırakıldığı halde uzun süre Nazilli’de gazyağısıkıntısı çekilmiş ve bu mamul karaborsada satılmıştır (110).

Aynı şekilde Sultanhisar ve köylerine 2 ay boyunca gazyağı ulaşmamıştır. Gazyağı karaborsada satılmıştır. Kentin ileri gelenleri 150–200 kuruşa karaborsadan gazyağı temin edebilmiştir. Kaput bezi ve Sümerbank manifatura malzemeleri bucağa gelmemiştir. Vatandaş giyim ve giyim malzemesi tedarikindegüçlük çekmiştir (111).

1945-1950 yılları arasında Türkiye’de yaşanan gelişmeleri Aydın ili çerçevesinde değerlendirecek olursak, Aydın ili nüfusu ülke genelinin gerisinde bir artış göstermiştir. Ülke genelinde 1927-1980 yılları arasında nüfus % 228 artmış, fakat Aydın’ da bu artış %206 dolaylarında kalmıştır.1945-1955 yılları arasında ise Aydın’da nüfus artışı olmuş ama bu süreklilik kazanmamıştır. Özellikle 1945-1950 döneminde ülke ortalamasını aşan bir nüfus artışı gözlenmiştir. Bu artışın nedeni ise savaş sonrası doğumoranlarında görülen yükselme ve ilin göç almasıdır. Aydın İli’nin göçe bağlı olarak nüfus artış hızı 1955 sonrasında devam etmesine karşın ülke ortalamasının altında kalmıştır. Aydın’ın hem göç alan hem de göç veren bir il olması ve kentleşme olgusunun beraberinde yeni değişimleri getirmesi bu durumun bir nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonuçta kentleşme beraberinde kent kültürünü getirmiş ve kente özgü yaşam biçimini benimseyen aileler arasında doğurganlığı azaltıcı etki yaratmıştır. Özellikle 1945 yılından sonra kaydedilir bir artış gözlenmiştir:

54

Sayım Yılları Aydın İli Nüfusu1927 212 541 1935 261 078 1940 281 784

1945 294 407

1950 335 663

1955 414 564

1960 467 341 (112).

Devlet hizmetlerinin daha iyi görülebilmesi için zaman zaman Aydın ilininidari yapısında değişiklik yapılmıştır. Çok partili yaşama geçiş sürecinin başlarında Aydın’a bağlı 6 ilçe vardı. Bu ilçeler Aydın Merkez, Bozdoğan, Çine, Karacasu, Nazilli ve Söke’dir. Çok partili yaşama geçiş sürecinde nüfusaçısından bu ilçelerin en büyükleri sırayla Aydın Merkez, Nazilli ve Söke olmuştur (113).

1946–1950 yılları arası Aydın il sınırlarının kendi içinde değiştiği bir dönemdir. Örneğin 1946 yılında Koçarlı ilçe haline getirilmiştir. İki yıl sonra ise merkeze bağlı bir bucak olan Germencik ilçe yapılmıştır. Böylece çok partili yaşama geçiş sürecinin sonunda Aydın’a bağlı ilçe sayısı sekize çıkmıştır. 1950 genel seçimlerinden sonra Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte Aydın ilinin sınırları içte değişmeye devam ettiği gibi dışa doğru da değişmiştir. Örneğin Nazilli’ye bağlı Kuyucak Bucağı’nın 1953 yılında ilçe haline getirilmesiyle ilin ilçe sayısı 9’a çıkmıştır (114).

Köylerin bucak; bucakların ilçe; ilçelerin il olmasında vatandaşların bununla ilgili talepleri oldukça etkili olabilmektedir. Bu açıdan Aydın ilinin idare yapılanmasının en çok değiştiği dönemin çok partili yaşama geçişle birlikte görülmesi insana şaşırtıcı gelmemektedir. 1946 yılı CHP İnebolu köy, Bozdoğan ilçe ve Aydın il kongrelerinde İnebolu’nun belde halinegetirilmesi istenmiştir. İlgili istek CHP Genel Sekreterliği ve İçişleri Bakanlığı’na gereği yapılması için bildirilmiştir (115).

II. Dünya Savaşı Türkiye nüfus artışını durma noktasına getirmiştir. Bu durum Aydın ili için de geçerlidir. Aydın Merkez İlçe’nin 1940 yılında nüfusu17.732’dir. 1945 geldiğimizde nüfusu, 772 artarak 18.504 olmuştur. Bu, %08,5’lik bir artış oranıdır. İl genel nüfusu 1940 yılında 281.784 iken 1945’e geldiğimizde 294.407’ye çıkmıştır. Nüfus artış oranı ise %0.87’dir (116).

55

1935 yılına gelindiğinde 335 000’i aşan nüfusuyla Aydın, Türkiye ortalamasının üzerinde bir nüfusa ve ekonomik varlığa sahipti. Konumu itibariile de alt yapı yatırımlarına uygun illerin başında gelmekteydi.

II. Dünya Savaşı’nın bitmesiyle yaşanan sıkıntılar yavaş bir şekilde ortadan kalkmıştır. Her alanda yaşanan nispi iyileşme Aydın ilinin nüfusunu olumlu etkilemiştir. Aydın ilinde ölümler azalmış, doğum, evlenme gibi olaylar artmıştır. Yine başka illerden Aydın’a yapılan nüfus nakillerinin yüksekliği Aydın ilinin göç aldığının ispatıdır. 1945 yılından itibaren Aydınilinde artış gösteren evlilik oranları sürekli artış göstererek1947 senesindedaha önceki yıllara göre rekor seviyeye ulaşmıştır. Bunda ekonomik sorunlarınçözülmeye başlanması ve II. Dünya Savaşı nedeniyle askere alınan gençlerin terhis olarak memleketlerine dönmesi etkili olmuştur (117).

II. Dünya Savaşı sırasında karaborsa faaliyetleri nedeniyle zenginleşenbelli bir kesim, kendilerine karşı iktidarın bir müdahalesinden çekinmiştir. Köylüler ise jandarma baskısından şikâyetçi olmuş, sabit gelirli memurlar iseharp yıllarında artan enflasyon nedeniyle zor duruma düşmüştür. Azınlıklar, savaş sırasında kendilerine karşı konulan Varlık Vergisi’ni unutmamışlardır. Hemen hemen toplumun her kesiminde çok partili yasama geçiş konusunda bir beklentisi oluşmuştur. En önemlisi II. Dünya Savaşı nedeniyle geniş halk kitlelerinde yaygın bir bıkkınlık meydana gelmiştir. Yine bu çerçevede CHP’nin, kendisinin uzun yıllar iktidarda kalmış olmasının vermiş olduğu bir yıpranmışlığından da söz etmek gerekir (118).

1943-1944 yıllarında, savaşın, ekonomik zorlukların, gelişmemişliğin yarattığı ortamdan CHP de siyasal olarak doğrudan etkilenmektedir Ülke genelinde olduğu gibi Aydın ve Denizli’de de sıkıntılar hat safhaya ulaşmıştır. Bunun izlerini Kocaeli Milletvekili Fazıl Şerafettin Bürge’nin raporunda görmekteyiz.

Dr.Fazıl Şerafettin Bürge,1943–1944 yıllarında Aydın ve Denizli illerinde CHP adına parti müfettişi olarak yaptığı teftişte, o dönemde Denizli’nin kazası Sarayköy’e bağlı bir köy olan Burhaniye ile ilgili olarak raporuna şu görüşleri yazar:

“Parti:

Burhaniye:1950 nüfusu vardır. Aza sayısı 98’dir.defterleri muntazamdır. Mart’ın 13’ünden beri idare heyeti toplanmamıştır. Arsası hazır olan parti ve halkevi binası için kendileri de yardım edecekleri gibi ayrıca genel sekreterlikten yardım istiyorlar (119).

56

Denizli İlindeki halkevlerini de teftiş eden Bürge, Burhaniye halkevi için yukarıdaki görüşlerini tekrarlamaktadır:

“Halkevleri

Burhaniye: Çalışmıyorlar. Arsası hazır olan halkevi ve parti binası için kendilerinin yardımından başka genel sekreterliğin yardımını da istiyorlar “ (120).

1950 nüfusa göre, Burhaniye’de kayıtlı partili üye sayısının 98 olması CHP’ye olan rağbetin oldukça azaldığını göstermekte, halkın artık DP’ye teveccühüne işaret etmekteydi.

1944 Yılından itibaren CHP her ilçe, nahiye ve nüfusu 1000 civarında olan yerleşim yerlerinde halkevi, halk odaları ve parti binaları yapılmasına hız verilmekteydi. Özellikle 1946 yılındaki dörtlü takrirden sonra CHP en küçük birimlerde dahi örgütlenmeye çalışmaktaydı.

CHP parti binası ve Halkevi için tahsis edilen arsanın nerede olduğu kesin olarak bilinmese de bugünkü şehir meydanı civarında olduğunu tahmin etmekteyiz.

1932 yılında Türk Ocaklarının kapatılması ile yerlerine açılan Halkevlerinin küçük yerleşim birimlerinde yer alacak nüveleri olan halkodalarının açılışına hız verilmişti. Yakın geçmişte az ve etkisiz de olsa bazı muhalefet partilerinin kurulmuş olması, bu partilerin iktidar olma potansiyelleri CHP yönetimini telaşa sokmuş, bir yan kuruluş olarak değerlendirdikleri Halkevlerine ağırlık vermelerineyol açmıştı. 19.9.1944 tarihinde CHP Aydın İdare Heyeti Reisliğinden CHP Genel Sekreterliğine gönderilen yazıda Aydın’da açılacak halkodalarının listesi verilmekteydi.

“Aydın Merkez Kazasında:

1-Dalama merkezinde,

2-Ortaklar köyünde (M. kazaya bağlı itibari nahiye merkezidir).

3-Ömerbeyli köyünde (Germencik nahiyesine bağlıdır)

4-Hızırbeyli köyünde (Germencik nahiyesine bağlıdır)

5-Mursallı köyünde (Germencik nahiyesine bağlıdır)

6-Başçayır köyünde (Köşk nahiyesine bağlıdır)

7-Çiftlik köyünde (Köşk nahiyesine bağlıdır)

Bozdoğan Kazasında

57

8-İnebolu köyünde (Bozdoğan kazasına bağlı itibari nahiye merkezidir).

9-Haydara köyünde (Bozdoğan merkez kazasına bağlıdır)

Çine kazasında

10-Akçaova nahiye merkezinde

11-Karpuzlu nahiye merkezinde

Karacasu kazasında

12-Yenice köyünde (Karacasu kazasına bağlıdır)

13-Çiftlik köyünde (Karacasu kazasına bağlıdır)

Nazilli kazasında

14-İsabeyli köyünde

15-Pirlibey köyünde (121).

Millî Mücadele döneminde, ülke sathında 12.812 ilkokul, 153 orta dereceliokul, 17 yüksek okul bulunuyordu. Öğretmen sayısı ise 19.212’si ilkokullarda,1.815’i orta dereceli okullarda ve 368’i ise yüksek okullarda olmak üzere toplam 21.404 idi. İlkokullarda 596.460, orta dereceli okullarda 27.461, yüksek okullarda 6.667 öğrenci okuyordu (122).

Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte Türkiye’de eğitim alanında büyük atılımlar yapılmıştır. Örneğin 1923 yılından 1928 yılına kadar 4.770 olan ilkokul sayısı 6.060’a çıkmıştır. Bu rakam toprakları işgalden yeni kurtulmuş, kaynakları talan edilmiş bir ülke için oldukça büyüktür. Bu yatırımlar daha sonraki yıllarda da artarak devam etmiştir. Ancak eğitim yatırımları, II. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeniyle neredeyse durma noktasına gelmiştir (123).

Bu durum, ülke içinde çeşitli kentlerde olduğu gibi Aydın ilinde de ciddieğitim sorunlarını beraberinde getirmiştir. Aydın’ın eğitim durumuyla ilgili yapılan değerlendirmelerde 1940 senesinden 1948’e kadar Aydın merkezde ilkokullarda sınıfların kalabalık olduğu ifade edilmiştir. CHP kongrelerinde Aydın merkeze en az dört tane daha ilkokulun acilen yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Yine bu kongrelerde kimi ilkokulların geçici binalarda hizmetvermesi eleştiri konusu olmuştur (124).

58

CHP Kocaeli milletvekili ve Aydın Müfettişi Dr.Fazıl Şerafettin Bürge,1944 yılında, CHP Genel sekreterliği için hazırladığı uzun teftiş raporunda 1943 yılında Aydın İlinin eğitim durumu hakkında bilgiler vermektedir.

“İlk Öğretim Durumu:

Aydın Vilayetinin köy sayısı 455’tir.Buna mukabil ancak 104 ilk ve 49 eğitmenli okul vardır. Bunlar arasındayapıya başlanmış ve tamamlanmamış 27’si Nazilli ve Yenipazar’da acele tamire muhtaç 2 okul bulunmaktadır.

Tayin edilen ve edilecek olan Enstitü mezunlarının 1943–1944 yılları için 18,1944–1945 yılları için 48’dir.

Bu yıl içinde ne kadar okul yapılacağını Vilayetin henüz kararlaştıramadığını teessüfle kaydederim. Yalnız Milli Şef’in, İlköğretim Davamız, yazısından sonra Vilayetin telaşlandığını ve gayrete geldiğini, yeniden inşa ve ikmal suretiyle tahmini olarak 80 okul yapılacağını öğrendim.

Aydın Valisinin Genel Sekreterliğinin müzaheretini istediği Maarif Vekâletine ait dileklerini de kaydediyorum:

1–70.000 küsur liralık keşfi yaptırılan lise binasının bu yıl inşaatına başlanması ve gelecek yıl birinci sınıfın açılması için izni ve maddi yardımı.

2-Bu yıl Cumhuriyet Bayramında temelini atacakları 50 kız,150 erkek çocuk için 200.000 liraya çıkacak olan ve şimdiye kadar 35 000 lira topladıkları talebe yurdu için Maarif Cemiyetinin maddi ve manevi yardımının temini.

3-Vekâlet Teknik Tedrisat Müsteşarının Kız Enstitüsü ve Orta Ticaret Oklunun liseye yükseltilmesi hakkında vaat ettiği paranın gönderilmesi.

Vilayetin bu ricaları tasvip buyurduğu takdirde Maarif Vekâletine bildirilmesini Genel Sekreterlikten ben derica ederim (125).

Aydın: Lisesi yoktur. Dileklerinden en önemlisini bir lise yapılması teşkil ediyor. Kaza merkez kasabasındaki mecburi okul çağındaki çocuk sayısı 22 590’dır.Bunlardan 5 548 çocuk okumaktadır. % nispeti 24,7’dir.Halkevi okuma bilmeyen mahbuslar için bir kurs açmıştır. Bu hale göre mecburi tahsil işi iyi takip edilmemektedir. Halk dershaneleri 3 yıldan beri faal değildir (126)

Nazilli: Okul Durumu: Kazanın 87 köyünden ancak 25’inde okul vardır. Geçen ders yılında 5 köye enstitü mezunu gönderilmiş, bu senede gelecek olan 5 öğretmen için yer hazırlanmış, ziraat aletleri ve çift hayvanları temin edilmiş ise de henüz evlerinin yapımına başlanmamıştır.

Nazilli’nin yıllardan beri devam eden bir işi de ortaokul meselesidir. Bunun için şimdiye kadar 28.000 Lira toplanmıştır. Fakat kaymakam tarafından seçilen yeri halk ve Maarif Vekâleti Müfettişi uygun bulmamaları yüzünden okulun yapılması geri kalmıştır. Bu ihtilaflı yeri ben de gördüm ve hakikaten en kuraklık zamanda bilebataklık olan bu arsanın büyük kurutma işlerinden sonra okul için uygun olacağına hükmettim. Buna karşın

59

şehir merkezinde daha çok muvafık yerler olduğunu da gördüm. Ve yalnız eski ve yeni Nazilli’nin ortasında bulunmasını tercih sebebi addeden Kaymakamın bu ısrarını yerinde bulmadım. Nazillililer bu yüzden taahhüt ettikleri yardımı da kesmişlerdir.

Başarılması kolay olan bu ortaokul meselesinin hallinde Genel Sekreterliğin müdahalesini yerinde bulduğumu arz ederim (127).

Biri orta, 24 ilkokul, iki hususi dikiş yurdu vardır. Köyler de değil mecburi tahsil çağındaki çocuk adedi 15.150’dir.Okuyanların sayısı 4248 olduğuna göre % nispeti 28’dir.Fakir çocukları okutmak, yüksek tahsil takip ettirmek üzere 22.000 Lira toplanarak(Ortaokul Kurma Cemiyeti)teşkil edilmiştir (128).

Kuyucak: Okul Durumu: Kuyucak’ın 19 köyünden ancak 6’sında okul vardır. Bu yıl 6 okul yapılacağını,4 köye gelecek olan enstitü mezunları için yalnız istimlâk muamelesinin bitirildiğini, ev ve irat aletleri için hareketegeçilmediğini öğrendim.

Çiftlik Köyü (Başaran).Yeni okul binası yapmışlar, öğretmen evi için istimlâk muamelesini bitirmişler (129).

Karacasu: : Okul Durumu: Kazanın 20 köyünden sadece 6’sında okul vardır. Bu yıl 7 okul inşasının programa alındığını bunların hepsine enstitü mezunlarının verileceğini öğrendim. Karacasu’nun beş seneden beri temelleri atılmış, birinci katı çıkılmış ilkokul binasının artık bu yıl tamamlanacağını umuyorum (130).

Yenice Köyü: Okul çağında bulunan 400 kadar çocuğun 250’si mektebin darlığından dolayı ancak okula devam edebilmiş fakat yeni binanın tamamlanmasından sonra bu çocukların hepsi okuyabileceklerdir (131).

5 sınıflı bir ilkokulu var. Bina küçük ve köhne, ikiye taksim edilmiş, ancak bu yüzden çocukların yarısı okuyabiliyor (132).

(Çine: Kaymakamın ilköğretim davasında, yeni halk odaları yapılmasında göze çarpan çalışmalarını ve ilgisini gördüğümü memnuniyetle kaydederim.

Çine’nin 80 köyünden 35’i ilkokul yapımı için hazırlıklarını tamamlamışlar ve işe başlamışlardır. Geriye kalan bütün köylerde bu iş için bütçelerine para koymuşlardır.

Kaymakamın düşünüşüne göre öğretmen evleri ile beraber 15 000 liraya çıkacak bu okulların tamamlanması köylüye ağır gelmektedir. Maarif Vekâletinin her okula 1.000 Lira yardımı yerinde olacaktır.3 Sene zarfında Çine’nin 80 köyünde bütün okullar tamamlanacaktır. Bu davayı kaymakam şu şekilde programlamıştır:1-Hazırlık,2-Yapı,3-Cam, boya, mobilya.

Çine’de ilköğretim davasının halli için bir zorluk da boş arazi olmaması ve yüzden istimlâkin pahalılığıdır. Buna çare olarak şu tedbiri ileri sürmektedir: Kaza içinde evkafa ait 5942 ağaç zeytinliğin köylüye dağıtılması ve hâsılatından bir miktarının okullar için ayrılması. Köylünün bu tedbiri sevinçle karşılayacağını temin etti (133).

Merkezde beş sınıflı bir, nahiyelerde 3 sınıflı 12 ilkokul vardır. Tahsilde olanların sayısı 8998 olup okuyanların sayısı ancak 991’dir.Yüzde nispeti 14,4’tür (134).

60

Akçaova: Akçaova’nın beş sınıflı güzel bir okulu vardır. Geçen yıl öğretmen askere gittiğinden ancak 83 çocuk okuyabilmiştir. Bu yıl okuma çağındaki 200 çocuğun okutulacağını başöğretmen temin etti (135).

Söke: İlköğretim Durumu: Söke’nin 3 nahiye ve 35 köyünde 15 okul,30 öğretmen, okul çağında 3284 çocukvardır. Beş senelik vasatilere göre ilkokullardan yıllık 156 çocuk mezun olmakta ve bunlardan ancak dördü yukarı tahsile devam etmektedir. 6 köyde inşa, 4 köyde tamir halinde okullar vardır.13 köye gelen enstitü mezunları için 7 köyde istimlâk işi tamamlanmış,5 köyde bitirilmek üzeredir. Geriye kalan köylerin okulları ve öğretmen evleri iki yıl içinde tamamlanacaktır. Söke’de 118 çocuğun okuduğu bir de hususi ortaokul vardır. Muadeleti Maarif Vekâletince tasdik edilen bu okul Sökelilerin yardımıyla tekâmül etmektedir. Bu yıl topladıkları 4.000 Lira ile bir fizik ve kimya laboratuarı yapılmaktadır. 2 beş sınıflı, bir dört sınıflı ilkokulu var. Cavit Tüzer isimli zatın kurduğu iki sınıflı hususi bir ortaokul var. Mecburi tahsil yaşındaki çocuk sayısı2326’dır.Okula devamedenlerin sayısı 1672’dir (136).

Doğanbey: Bir öğretmenli,3 dershaneli,52 çocuğun okuduğu güzel bir okulları vardır.

Akköy:5 sınıflı,2 öğretmenli güzel bir okulları vardır. Bu yıl gelecek olan enstitü mezunları için hiçbir hazırlık yoktur. Gezici başöğretmen bu iş için Nahiye Müdürü tarafından davet edildiği halde gelmediğinden ve muhtarlara mazbata gönderip imza ettirdiğinden şikâyet ettiler (137).

Bağarası:6 sene evvel başlanan okul binası bu yıl bitirilecek olursa parti binası boşaltılacak ve halk odası açılacaktır. Beş sınıflı bir ilkokulu vardır. Mevcut çocuk sayısı 330,devam eden 220’dir.Bunun köyünde beş sınıflı bir ilkokulu da vardır (138).

İncirliova (Karapınar):Birinci katı çıkmış fakat yıllardır tamamlanmamış bir ilkokul binaları vardır. Halen okul Rumlardan metruk eski bir binadadır.

Her yıl parti kongrelerinde dilek olarak tekrar edilen ve yıldırım isabetiyle harap olan caminin bu okulla beraber hala yaptırılamadığından şikâyet ettiler. Beş sınıflı okulu vardır. Bina küçük ve fena, okuma çağındaki çocukların sayısı 500’den fazla iken binanın kifayetsizliğinden ancak 204 çocuk okula devam edebilmektedir.2’si eğitmenli 3 okulu daha vardır. Osman Büyük köyünde yapılan 3 sınıflı okula bir öğretmen gönderilmesi ve Karabağ köyündeki mektebinin keşfinin bir an evvel tasdiki halk tarafından istenmektedir (139).

Germencik: İlköğretim Durumu: Nahiye merkezinde beş sınıflı güzel bir okul vardır.27 köyün yalnız 8’inde okul yoktur. Bu yıl 5 köyde yapılacak okullardan 3’üne başlanmıştır. Beş sınıflı 450 mevcutlu ilkokulu var. Okuma nispeti çok iyi olup% 85’dir (140).

Sultanhisar: Dört sene evvel başlanan ve hala tamamlanamayan okul binasının bitirilmesi için Vilayetin her yıl vaadine rağmen para vermemesi ve bu sene de ayrılan paranın son memur zamlarına tahsisinden dolayıbu işin yüz üstü kalması. Beş sınıflı bir ilkokulu vardır. Bina küçük ve harap.500 Liraları var.1000 Lira da teminedecekler. Yalnız Maarif Vekâletinin bu para ile tek katlı bir bina yapmalarına müsaade etmelerini istiyorlar (141).

61

Umurlu: Beş sınıflı, üç öğretmenli güzel bir okulları vardır.8 köyden ikisine tayin edilen enstitü mezunları için yer hazırlanmış, fakat henüz yapı faaliyetine geçilememiştir. 300’den fazla talebesi olan bir ilkokulu var. Bina küçük olduğundan tahsil çağındaki çocukların ancak % 50’si okuyabiliyor (142).

Köşk. Beş sınıflı güzel bir ilkokulları vardır. İki köye gelecek enstitü mezunları için yer ayrılmıştır. İki köyde yapısı yarım okullar bitirilecek, iki köyde de yeni okul yapılacaktır. Beş sınıflı iki ilkokulu var. Köylerinde iki okul ile sekiz eğitmenli okulu da var (143).

Bozdoğan:5 sınıflı bir ilkokulu var.400 talebesi var. Mecburi tahsil yaşındaki çocukların ancak % 20,4’ü okuyor (144).

Yenipazar: Beş sınıflı ilkokulu var. 500 talebesi var. Mecburi tahsil yaşındaki çocukların okula gitmeleri bu nahiyede iyi takip ediliyor. Nahiyenin köylerinde ikisi beş, üçü üç sınıflı mektebi var (145).

Ortaklar:5 sınıflı bir ilkokulu vardır. Devam nispeti% 50’dir (146).

Koçarlı: Merkezde beş sınıflı bir, köylerinde beş sınıflı 6 oklu ve 6 da eğitmenli okulu vardır. Bunlardan birisinin eğitmeni yoktur ve kapalıdır. Okuyan çocuk adedi 701’dir (147).

Aydın Vilayetini bu defaki teftişimde şimdiye kadar ziyaret edemediğim öke’nin Akköy, Doğanbey, Çine’nin Karpuzlu, Akçaova nahiyelerini görmek suretiyle etraflıca arz ettiğim müşahede ve intibalarımı hulasa edecek olursam:

…3-İlköğretim davasında da Vilayetin lazım gelen ciddiyet ve isticalini göstermemiş olduğunu ancak Milli Şef’in yazılarından sonra telaşlanarak çalışmalara başladıklarını…

CHP Aydın Bölge Müfettişi

Kocaeli Mebusu

Dr.Fazıl Şerafettin Bürge”

1943 yılında Burhaniye Denizli’ye bağlı bir köy durumundadır. Nahiye olabilmekiçin Dâhiliye Vekâletine başvurulmuştur. Kocaeli Milletvekili Bürge Aydın’dan sonra Denizli’de bulunan CHP, Halkevleri ve devletin değişik kurumlarını teftiş ederken Burhaniye’yi de teftiş etmiştir. Burhaniye’nin eğitim durumunu şu cümlelerle anlatmaktadır:

“Burhaniye: Merkezde 5 sınıflı,6 öğretmenli okulu vardır.7 köyünde okul yoktur. Okuma çağındaki çocukların sayısı 800’dür.Ancak bunlardan 400’ü mektebe devam etmektedir (148).

Raporlar ve tespitler göstermektedir ki CHP iktidarı 1944’ten özellikle 2. Dünya Savaşı

sonrasında ekonomik yatırımların yanı sıra eğitim yatırımlarına ve okullaşmaya önem vermek

62

istemektedir. Savaş yıllarında “kemer sıkma” ve “karne” uygulamaları sonucu hazinede tasarruf

edilen bütçe fazlasının bu yatırımlarda etkili olduğu da bir gerçektir.

Toprak reformu Türkiye’de hür ve müstakil bir toplum dokusu oluşturmak için Cumhuriyet’in ilanından beri düşünülmüştür. Ancak bu fikir uzun bir sürehayata geçirilememiştir. Çünkü büyük toprak sahiplerinin pek çoğu Milli Mücadele’ye destek vermiştir. Savaştan hemen sonra toprak reformunu girişmek onları cezalandırmak olacaktır. Yine böyle bir girişim, inkılâpları daha gerçekleştirme aşamasında büyük ekonomik güce sahip bu kesimleri inkılâp hareketlerinin karsısına alacaktır. Sonuç olarak uzun süreden beri bekletilen Toprak Reformu yasa tasarısı Meclis’e 1945 yılının Ocak ayında geldiğinde CHP içinde kutuplaşma olmuştur. CHP içindeki sertlik yanlıları bu kanunla Türkiye’yi bağımsız mülk sahibi köylülerin bulunduğu cumhuriyete dönüştürmek isteyerek büyük toprak sahibi ile savaş zenginlerinin devlet içindeki güçlerini kırmak istemişlerdir. Öbür yandan Meclisteki büyük toprak sahibi temsilcileri bu kanun tasarısının mülkiyet hakkına bir tecavüz olduğunu ve aynı zamanda toprakların bölünmesiyle üretim miktarının düşeceğini iddia etmişlerdir (149).

Adnan Menderes, Toprak Reformu Yasa Tasarısı Meclis’te görüşülürken yaptığı konuşmalarla dikkatleri üzerine çekmiştir. 1945 yılında bütçe görüşmelerinde ve Saraçoğlu Hükümeti’nin güvenoyu yoklamasında ret oyu veren beş kişi, Toprak Reformu yasa tasarısı görüşülürken bir kez daha ortayaçıkmıştır. Bu kişiler, Aydın Milletvekili Adnan Menderes, İçel Milletvekili Refik Koraltan, İzmir Milletvekili Celal Bayar, Kars Milletvekili Fuat Köprülü ve Eskişehir Milletvekili Emin Sazak’tır (150).

Muhalifler, Toprak Kanunu çıkmış olmasına rağmen hızlarını kesmemiştir.Muhaliflerden Adnan Menderes, Refik Koraltan, Celal Bayar ve Fuat Köprülü CHPMeclis Grup Başkanlığı’na yazılı bir önerge sunmuştur. Bu önerge söz konusu dört milletvekilinin imzasını taşıdığı için ‘Dörtlü Takrir’ olarak anılmıştır. Buönergede halkın, anayasa ile teminat altına alınmış demokratik hak ve özgürlüklerini kullanmasının önündeki engellerin kaldırılması istenmiştir. Buönerge, parti kurultayında görüşülmesi gerektiği gerekçesiyle CHP’nin ilgili kurulu tarafından ret edilmiştir. Muhalifler eleştirilerini gazetelerde çıkanyazılarıyla sürdürmüştür. Bunun üzerine, Dörtlü Takrir’i verenlerden önce Adnan Menderes ve Fuat Köprülü, ardından Refik Koraltan CHP’den ihraç edilmiştir. Adnan Menderes ve Refik Koraltan’ın partiden ihracı kamuoyunda çok büyük bir yankı uyandırmıştır. Çünkü bu iki kişi, partiden ihraç edilen ilk milletvekilleri olmuşlardır. Bu süreçten çok az bir zaman sonra Celal Bayar 28 Eylül 1945 tarihinde önce milletvekilliğinden, 2 Aralık 1945’te ise

63

CHP üyeliğinden istifa etmiştir. Bu süreçte basında muhalif ve iktidar yanlısı olmak üzere keskin bir ayrışma olmuştur. Ulusal basından Vatan ve Tangazeteleri muhalefeti desteklerken, Akşam ve Ulus gazeteleri iktidarı desteklemiştir. Aynı ayrışma İzmir basınında da görülmüştür. Anadolu gazetesi, hükümet yanlısı yayın yaparken, Demokrat İzmir gazetesi muhalefetinadeta sözcülüğünü yapmıştır. Muhaliflerin ayrı bir parti kuracağı önce basında konuşulmaya başlanmıştır. Celal Bayar da yaptığı açıklamalarla yeni bir parti kurma niyetinde olduklarını, bununla ilgili hazırlıkların sürdüğünüsöylemiştir. Bu açıklamalardan yaklaşık bir ay sonra 2 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti’nin kurulduğu resmen ilan edilmiştir (151).

DP ilk il teşkilatını Zühtü Velibeşe’nin başkanlığında 31 Ocak 1946’da Ankara’da, ikinci il teşkilatını ise Etem Menderes başkanlığında Aydın’da kurmuştur (152).

Cumhuriyetin kurucu partisi CHP 1946’’lı yıllara kadar Buharkent’in tek partisi olarak varlığını sürdürmüştür. CHP’nin bu dönemde devlet partisi olması hesabıyla parti önderliğini genellikle muhtarlar veeşrafın önde gelenleri üstlenmiştir. CHP içinde rol alan bazı kişileri daha sonra DP saflarında görmekteyiz.

II. Dünya Savaşı’nın sonu yaklaşırken halkın geçim sıkıntısı artmaktadır.1944 yılında 87 hanesine salma salınan köy halkından 96 mükellefeborçlarından dolayı icra takibi başlatma kararı alınmaktadır:

“1945 yılı ve eski yılların köy salmalarından borçlu 96 mükellef hakkında halen borçlarını vermedikleri ve 21 günlük ihtarname yerine kaim olmak üzere ilan edildiği halde yine kalanlardan köy kanununun 56. ve 66. maddeleri gereğince haczen tahsil edilmesine oy birliği ile karar verildi.3 5,1945” (Feslek Köyü Karar… s 56).

Batı illerinin 1946–1950 yılları arasındaki sosyal ve siyasal konumlarından dolayı Demokrat Parti bu illerde daha kolay ve hızlı teşkilatlanabilmiştir. Bunda DP kurucularının bu bölgelerde tanınıyor olmasının da etkisi olmuştur. Örneğin, Celal Bayar Milli Mücadele döneminde Batı Anadolu’da Kuvva-yı Milliye birliklerinde etkili bir biçimde görev aldığından buralarda bilinmektedir. “DP’ye üye olabilmek için, CHP’de olduğu gibi ‘Milli Mücadele’ye aykırı harekette bulunmamış’ ve 22 yaşına girmiş olmak şartları getirilmiştir (153).

Partinin Aydın’da kısa bir sürede teşkilatlanmasının ardında burada hazır bir alt yapı bulunması etkili olmuştur. Etem Menderes bu alt yapının hazırlanmasında önemli bir görev üslenmiştir. DP il idare kurulu üyeleri EtemMenderes başkanlığında bucak ve köylere bizatihi gidip örgütlenmeyi gerçekleştirmişlerdir. Bazen köy ve bucaklardan, buralarda oluşturulan heyetler, DP İl İdare Kurulu’nu ziyaret etmişler ve İdare heyetini

64

bulundukları yerlere davet ederek kendilerinden buralarda DP teşkilatı kurmalarını istemişlerdir. Umurlu DP müteşebbis heyeti böyle bir davet sonucunda oluşturulmuştur. Taşrada önce müteşebbis heyetleri oluşturulmuştur.Müteşebbis heyeti ise bulunduğu yerleşim biriminde parti örgütünü kurmuş ve güçlendirmiştir. Sonra da kongreye gidilmesini sağlamıştır. Kongrede yapılan seçimlerle parti teşkilatlarının idare heyetleri oluşturulmuştur. Adnan Menderes’in parti örgütü üzerinde güçlü etkisi açık bir şekilde gözlenmiştir.DP’nin Aydın’da teşkilatlanma çalışmalarını, Adnan Menderes sık sık Aydın’a gelerek refakat etmiş ve denetlemiştir. “12 Nisan 1946 tarihlerinde Aydın Milletvekili Adnan Menderes DP müteşebbis heyetlerini oluşturmak için Aydın’da temaslarda bulunmuştur. Bu bağlamda Adnan Menderes Nazilli’ye de gitmiştir. Nazilli’de eski müteşebbis heyetinin çalışmalarını yeterli görmeyerek bu heyeti görevinden istifa ettirmiş, yerine yeni bir müteşebbis heyeti oluşturmuştur. Etem Menderes ile birlikte Çine, Koçarlı, Yenipazar müteşebbis heyetleriyle görüşen Adnan Menderes bu ziyaretlerinden oldukça memnun ayrılmıştır. Aydın DP il ve merkez ilçe müteşebbis heyetleri Rıza Gökdağ, Ragıp Ege, Etem Menderes tarafından oluşturulmuştur. İktidar yanlısı Anadolu gazetesi, DP’nin Aydın’daki teşkilatlanma çabalarında görev almış müteşebbis heyetlerinin kimlerden oluştuğunu hiçbir zaman yayımlamamıştır. Demokrat İzmir gazetesi ise Aydın’da müteşebbis heyetlerinin kimlerden oluştuğunu kimi zaman okuyucusuna duyurabilmiştir. Parti teşkilatları Aydın ilinde oturdukça dönemin gazeteleri daha Demokrat sağlıklı bilgi akışı sağlamaya başlamıştır. DP’nin Aydın ilinin kimi bölgelerinde çeşitli nedenlerden dolayı geç teşkilatlandığı yadsınamaz. Yine erkene alınan belediye ve milletvekilliği genel seçimleri DP’lilerin örgütlenme faaliyetlerinin hızını kesmiştir. Demokrat İzmir gazetesi bu durumu şu şekilde açıklamıştır: “Seçim çalışmaları nedeniyle Demokratlar köylere gitmek için pek imkân bulamamaktadır. Bu yüzden kimi yerlerde teşkilatlanma çalışmaları gecikmektedir (154).

Tıpkı SCF’nin oluşumunda olduğu gibi Aydın ilinde Demokrat Parti’nin kuruluşu halk nezdinde olumlu karşılanmıştır. Demokrat Parti, Söke, Nazilli, Germencik, Ortaklar gibi demiryolu ve ticari yol güzergâhları üzerinde kalan yerleşim yerlerinde kısa sürede örgütlenmiştir. Bunun yanında Karacasu, Buharkent gibi uzak noktalarda örgütlenmesi güç olmuştur. DP’nin Aydın ilindeteşkilatlanmasında daha çok çiftçi, tüccar, fabrikatör ve serbest meslek sahipleri aktif görev alırken devlet memurları ve bürokratların büyük bir çoğunluğu bundan uzak durmuştur. DP Aydın müteşebbis heyetlerinin hiçbirisinde kadınlar yer almamıştır (155).

Demokrat Parti, Aydın ilinde partiyi kuranların bile beklemediği bir hızla teşkilatlanmıştır. Teşkilatlanma sürecinde başlayan tartışmalar

65

sırasında Demokratlar, CHP’yi sert bir dille eleştirmişlerdir. CHP’liler ise Demokratları kin ve garaz dolu, hırçın siyaset yapmakla suçlamışlardır. Aydın’daki siyasi olaylar özellikle İzmir basını tarafından yakından takip edilmiş ve okuyucularına kısa sürede duyurulmuştur. Yeni Asır, Demokrat İzmirgibi gazetelerin çoğu muhalefeti desteklerken, Anadolu gazetesi ise tam anlamıyla iktidar partisi CHP’nin sözcülüğünü yapmıştır. DP ve CHP hem basın yoluyla hem teşkilatları aracılığıyla çetin bir rekabete girişmişlerdir. Bu rekabet Aydın ilinde milli bayram kutlamalarında dahi ortaya çıkmış, Halkevlerinden spor kulüplerine hayatın her alanına yayılmıştır. Kooperatif ve Ticaret Odaları idare kurulları seçimleri buna somut örnektir. CHP ve DP zaman zaman birbirinin üyelerini hile ile çalmakla suçlamışlardır. Eleştiriler bazen mevcut durumu irdelemekten öte geçmişi karıştırma biçimine dönüşmüştür. Kamuoyunu oyalamaya yönelik sansasyon haberler peş peşe gazete manşetlerine taşınmıştır. Örneğin Demokrat İzmir gazetesi 14 Aralık 1946’da Eski Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nun Milli Mücadele’ye katılmadığını iddia etmiştir. CHP Koçarlı Bucak Başkanı Mehmet Yunus’u ise bu iddianın doğruluğuna şahit göstermiştir. Mehmet Yunus ise gazeteye bir tekzip göndererek böyle bir beyanatının olmadığını ifade etmiş, haberi yalanlamıştır(156).

Pek çok tartışmaya konu olan 1946 seçimlerinin ardından gelen 1950 seçimleri meydan mitingleri ile dikkati çekmiştir. Köylere kadar ulaşan mitingler partilerin gövde gösterisine dönüşmüştür. Nazilli’ye bağlı Horsunluköyünde DP yapılan DP mitinginde Nazilli’ye bağlı köy bucaklardan ve Nazilli ve Aydın merkezden gelen pek çok kafile katılmıştır. Mitingde Burhaniye DP Başkanı Avni Sarıoğlu, Sultanhisar DP Başkanı Süleyman Kaya, Sultanhisar’dan Hasan Erdoğan, Nazilli DP Başkanı Şevki Hasırcı, Nail Geveci, Reşat Özer birer konuşma yapmıştır.

1943 yılında yapılan genel seçimlerde de CHP seçime yine tek parti olarak katıldı. Ancak illerdeki adayların sayısı arttırılarak seçmene bunlardan birini tercih etme olanağı tanınmıştı. Bu nedenle 458 milletvekilliği için 530 aday gösterilmişti. İkinci seçmenlerin seçilmesi 15 Ş u b atta başlamış ve 20 Şubat’akadar devam etmişti. Mebus seçimi ise 28 Şubat ’ta yapıldı (157).

Bu dönemde Aydın İlinde Kentleşme olgusu hızlanmaya başlamıştır. Kırsalnüfusun artmasında en büyük nedenler göçler ve genç nüfusta meydana gelen artıştır. Yeni kuşakların bu artışla beraber siyasilerden beklentileri de değişmeye başlamıştır.

1927 1950

Kentler 41 349 79 475

66

Kırsal 170 401 256 188

Toplam 211 750 335 663

1943 seçimlerinde Ahmet Hulusi Alataş, Refet Alpman, Mazhar Germen, Ahmet Nuri Göktepe, Agah Sırrı Levent (Hüseyin Agah Levent), Ali Rıza Levent, Adnan Menderes Aydın’dan milletvekili seçilerek TBMM’ye katılmaya hak kazandılar.

Refet Alpman (d. 1877, İstanbul) - (ö. 3 Kasım 1961), 

Harp Okulu mezunudur. 3. Ordu 17. Piyade Alayı Mülazımı Sanisiliği, Selanik 3. Ordu Erkân-ı Harbiye 1. Şubesi Subaylığı, Harbiye Nezâreti Levâzımatı Umûmîye Dairesi Reis Muavinliği, Reisliği ve 3. Şube Müdürlüğü, Viyana Sefareti Ataşemiliter Muavinliği, Karadeniz Mütareke Komisyonu Osmanlı Karargâhı Umûmîsi Murahhas Heyeti Azalığı, Millî Müdâfaa Vekâleti LevâzımâtıUmûmîye Muayene Encümeni Reisliği ve 3. Melbûsât ve Techizat Şubesi Müdürlüğü, Millî Müdâfaa Vekâleti Ayniyat ve Hesap Teftiş Dairesi Başkanlığı, TBMM VII. ve VIII. Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır (158).

1946 SEÇİMLERİ VE TBMM 8. YASAMA DÖNEMİ (1946-1950)

İkinci Dünya Savaşı sona ermiş, savaşı “demokrasiler” kazanmıştı. Türkiyesavaşın bitiminde Almanya ve Japonya ’ ya savaş ilan ederek müttefiklerin yanında yer aldı. Artık sıcak savaş sona eriyor, “soğuk savaş” dönemi başlıyordu. Türkiye ’de ise bu kez gerçek anlamda çok partili siyasal yaşama giriliyordu. Çok partili siyasal yaşamın ilk partisi, 1945 yılında Nuri Demirağ’ın kurduğu Milli Kalkınma Partisi’dir. 1945 yılında mecliste görüşülmekte olan Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, CHP içindeki ayrılığı su yüzüne çıkardı. Bu kanunun mecliste görüşüldüğü günlerde CHP, parti grubuna tarihe “dörtlü takrir” adını geçen bir önerge vermişti. Önerge Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü tarafından imzalanmıştı. Bu dört kişi 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’yi kuracaklardı (159).

Hayat pahallılığı çok ciddi bir sorun olmuştur. Süreç sonunda mevcut ekonomik sorunları çözmek için 7 Eylül 1946 tarihinde Türk lirası, liberal ekonomiye geçiş adına Cumhuriyet tarihinde ilk defa devalüe edilmiştir (160).

Dolar kurunun 1,30 liradan 2,80 liraya çıkarılması sonucu Türk lirası % 115,4 oranında değer kaybetmiştir. Ancak bu karar ekonomik sorunların çözülmesinde yetersiz kalmıştır (161).

1948 senesinde Söke ve civarında yağmur olmaması nedeniyle müthiş bir kuraklık yaşanmıştır. Hububat ekimi yapılamamış ve meralar kurumuştur. Bu

67

nedenle Orta Anadolu’dan kışlamak için getirilen 50–60 bin koyun tehdit altına girmiştir (162).

1948 Yılında Aydınlı çiftçiler Marshall yardımı çerçevesinde Aydın ovası için 144 traktör, 445 çeşitli tarım makinelerinin sağlanabilmesi için gerekliresmi teşebbüslerde bulunmuşlardı (163).

Kuyucak’ta ciddi içme suyu sıkıntısı vardır. İçme suyuna bağlı olarak kasabada hastalıklar baş göstermektedir. Kasabaya 10 km uzaklıkta Karıncalı dağında bir memba suyu bulunmuştur. Ankara’dan mühendis çağrılarak ilgili proje hazırlanıp İller Bankası ve hükümet nezdinde girişimde bulunulmuştur. Yine kasaba elektriğe kavuşmak da istemektedir. Kasabaya bağlı 32 köy vardır.Merkez nüfusu ise 2300’dür. Kuyucaklılar, beldelerinin ilçe haline getirilmesiyle söz konusu taleplerinin daha hızlı bir şekilde yerine getirileceğini düşünmüştür (164).

Tek parti iktidarından hoşnutsuzluk Burhaniye’de de diğer köylerde olduğugibi ileri safhadaydı. Tek parti döneminde varlıklı kesimin tamamına yakını ya CHP üyesi ya da yöneticisi idi. Bu kişiler bu dönmede varlıklarını olabildiğince artırmışlardır. Bugünkü Atatürk Caddesi üzerinde bulunan tüm dükkân, mağaza, işyeri ve arsaların CHP lilere ve yöneticilerine ait olması bir memnuniyetsizlik nedeni idi. Aynı şekilde CHP lilerin geniş topraklara sahip olmaları da dikkati çekiyordu. Bu zenginliğin kaynağı meşru da olsa, fısıltı gazetesi sadece “yolsuzlukları” duyurmaktaydı.

03.12.1948 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Aydın il kongresinde Köşk’ün ilçe; Başçayır Köyü’nün buraya bağlı bir belde haline getirilmesi istenmiştir (165).

II. Dünya Savaşı sonrasında dünya genelinde karayolu ağırlıklı ulaşım politikası izlenmiş, ABD karayolu çalışmalarında yönlendirici olmuştur. Habeşistan’dan Seylan’a, Mısır’dan Afganistan’a kadar pek çok ülke II. Dünya Savaşı sonrasında ülke kalkınmasında yolların birinci derecede önemli olduğu düşüncesinden hareketle uzun vadeli karayolu programları hazırlayarak ABD destekli karayolu çalışmalarına başlamıştır (166).

ABD ile yapılan 26 Mayıs 1948 tarihli anlaşmanın hemen ardından, karayoluçalışmaları ülke ihtiyaçlarını karşılayacak bir yol programının tespiti üzerinde yoğunlaşmıştır. Ülke savunması, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlar, iç vedış turizmin gelişmesi gibi hususlar göz önünde tutarak dokuz yılda üç yıllıküç devrede yapılmak üzere 23.054 kilometrelik bir Devlet Yol Ağı Programı hazırlamıştır. Ayrıca bu programa paralel olarak köprüler programı da yapılmış ve Bakanlar Kurulunun 3 Ağustos 1948 tarihli 3/7840 sayılı

68

kararnamesi ile kabul edilerek 8 Ağustos 1948 tarihinde yürürlüğe konulmuştur(167).

Bakanlar kurulunca 1948 yılında onaylanan ve 1949’da uygulamaya geçilen Dokuz Yıllık Devlet Yol Ağı Programı ve karayolu çalışmaları 1 Mart 1950’de tüzel kişiliğe sahip, katma bütçeli bir yönetim olarak kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür.31 Karayolları Genel Müdürlüğü Türk-Amerikan Yardım Anlaşması çerçevesinde 1948 yılından itibaren Türkiye karayolları üzerinde çalışan Amerikan Yol Grubu ile de işbirliği yapmıştır. Türkiye karayollarının planlaştırılması, projeleri, yapımı ve bakımı işlerinde kısa zamanda büyük bir ilerleme yaşanmıştır. Hükümetin karayolu politikasında gösterdiği kararlılık da Karayolları Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarını hızlandırmış, Dokuz Yıllık Yol Programında önemli sonuçlar eldeedilmiştir.

Çok partili yasama geçiş sürecinde Aydın’da ilçe haline getirilen yerleşim yerlerinde önemli değişimler yaşanmıştır. Germencik, ilçe olmasıyla birlikte elektriğe kavuşmuştur. Yatırım, Germencik’in on yıllık gelişme durumuna göre yapılmıştır. Germencik kent merkeziyle istasyon arasında çok büyük bir incir bahçesi vardı. Şehir buraya doğru yayılma eğilimi gösterdiği için bu bahçe kamulaştırılmıştır. Hazırlanan imar planına göre bu bölge iskâna açılmıştır. Belediye kentin gelişme gösteren bu kısmı için de 50.000 liralık elektrik yatırımı yapmıştır. İstasyona kadar getirilen suyun şehre dağıtılması için yatırımlar bu süre içerisinde devam etmiştir. Germencik’in ilçe haline getirilmesiyle burada yeni ve modern mahalleler oluşturulmuştur. Belediye Başkanı Neşet Zincirci ve Kaymakam Vekili Mustafa Gönül arasındaki işbirliği ve eşgüdümün gayet iyi olduğu görülmüştür (168).

1946 yılında DP’nin kurulması, parti içinde önemli bir kesimin DP’yi hala potansiyel ve siyasi bir rakip olarak görmemesine rağmen, CHP için yeni bir teşkilatlanma ve kendine çeki düzen verme dönemini de başlatmıştır. CHP Aydın İl başkanlığından CHP genel sekreterliğine yazılan bir yazıda da Nazilli, Koçarlı Kuyucak ve Sultanhisar’daki teşkilatlanmalar hakkında bilgi verilmekteydi:

“CHP Genel Sekreterliğine

Ankara

İlimiz çevresince köylerde parti ocaklarımızın yeni binalarının açılma törenleri parlak törenlerle yapılmakta, bu törenlere il idare kurulumuz da katılmaktadır.

69

Son günlerde Nazilli’nin Sultanhisar bucağında İnönü, Kurtuluş Mahalle, Kuyucak bucağına bağlı Gereniz, Mastavra ve Bilara ocakları ile Koçarlı’nın Dedeköy ve Sobuca ocakları binalarının açılma törenlerinin yapıldığınısaygıyla arz ederim.20.4.1948

CHP İl İdare Kurulu Başkanı

Ekrem Çiftçi” (169):

1946 yılı itibariyle Nazilli’de kent merkezinde kız çocuklarının % 42’si,erkeklerin ise % 17’si; köylerdeyse kız çocuklarının % 51’i, erkeklerin % 21 okula devam etmemiştir. Diğer bir ifadeyle toplamda 5.789 kız çocuğundan sadece 2.985 kişisi ilkokula gidebilmiştir. 6.385 erkek çocuğunun 4.793’ü okula gidebilmiştir. Kızlarda okula gitmeme oranı % 49, erkeklerde ise % 25 olmuştur. Nazilli merkez ilçede 4, köylerde 35 olmak üzere toplam 39 tane okul eğitim-öğretim faaliyetini yürütüyordu. İlçeye bağlı 72 köyün yarısındanfazlasında ilkokul yoktu. Nazilli’de mevcut bir ortaokulda okuyan 371 öğrencinin sadece 79’u kızdı. İlçede 1.795 kişi merkezde, 5.984 kişi köylerdeolmak üzere toplam 5.984 öğrenci vardı. 36 öğretmen merkezde, 62 öğretmen değişik köylerde olmak üzere toplam öğretmen sayısı 98 idi. Her öğretmene ortalama 79 öğrenci düşüyordu (170).

Çok partili yaşama geçiş sürecinde eğitim işleri sadece öğrenci ve bina boyutunda değil, eğitim çalışanları da ciddi sorunlar yaşamıştır. Öğretmenlerin maaş ve özlük sorunları en başta geliyordu. Bu nedenle Aydın’dagörev yapan öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı’na açık mektup yazmış, sorunlarına çözüm bulunmasını istemişlerdir. Aydın ilinde okullaşma oranında gözle görülür değişim 1945–1950 yılları arasında gerçekleşmiştir. 1946 yılının basında dönemin Aydın Valisi Salim Gündoğan 4 yıl içerisinde okulsuz köy bırakmamayı amaçladıklarını söylemiştir (171).

Rüknettin Nasuhioğlu’nun Aydın valiliği döneminde eğitim sorunlarını çözmek için kendi başkanlığında kaymakamlar, il süreli komisyon üyeleri, bayındırlık ve milli eğitim müdürleri, müfettiş ve memurları, gezici başöğretmenler ve köy muhtarlarının katıldıkları bir toplantı yapılmıştır. Buciddi çabalar sonucunda 1948 senesi itibariyle Aydın ilinde ilkokul sayısı 105’ten 205 ulaşmıştır. Aynı yıl itibariyle 64 okul ve 34 öğretmen evi (lojman) inşaatı ise devam etmekteydi. Bunların yanı sıra 20 öğretmen evi daha yapılması planlanmıştı. Bütün iyi niyetli girişimlere rağmen köy okullarının kadro eksiği hayli fazlaydı. Bu eksikliği gidermek için 591.000 lira bakanlıktan yardım ödeneği istenmişti. 1948 yılı verilerine göre 248 köyde okul bulunmuyordu. Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin bazılarının bu

70

köylere gönderilmesiyle buralarda okul yapımının hızlanacağı düşünülmüş, çocuk sayısı 30’un altında olan köylere köy eğitmeni gönderilmesi planlanmıştır. 1943–1948 yılları arası Aydın ilinde okullu köylerin sayısı hızla artmıştır. Ancak sorunlar o kadar büyüktür ki Salim Gündoğan’ın valiliği dönemindeki eğitim yatırımları planı revize edilmiştir. Yeni yapılanplanda 10 yıllık stratejiye göre 1957 senesine kadar Aydın ilinde okulsuz köybırakılmaması hedeflenmiştir (172).

Çok partili yasama geçişte ilkokul yatırımları yanında orta eğitim yatırımlarına da büyük önem verilmiştir. 1948 yılında Aydın Lisesi ve Aydın Ticaret Lisesi açılmıştır. Aydın Lisesi, ilin ilk lisesi olma özelliğindedir

(173).

Aydın Lisesi’nin açılmasıyla azalmaya yüz tutan ortaokul talebesi yine artmaya başlamış ve Aydın kültürel açıdan ileri kentlerden biri haline gelmiştir. Aydın Lisesi, Ticaret Lisesi ve Kız Sanat Okulu’yla birlikte ilin üçüncü ve köklü bir okulu olmuştur. Aydın Lisesi sıkıntılı bir dönemde açıldığından bu durum, Cumhuriyet’in bir zaferi ve insanlarımızın iş yapma becerisi olarak algılanmıştır.256 Aydın Lisesi, 60 öğrenciyle eğitime başlamıştır.

1943 yılında özel mahiyette açılan Söke Ortaokulu 1946 senesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmiştir. 1946 senesi itibariyle bu okulda 30’u kız, 105’i erkek olmak üzere 135 öğrenci eğitim görmüştür. Bu okul öğrencileri tüm Sökelilerin takdirini kazanan faaliyetlerde bulunmuştur (174).

1949–1950 eğitim yılında Karacasu ortaokulu açılacaktır. Okulun öğretmen kadrosu atanmıştır. Geçici olarak okul, bir ilkokul binasında hizmet verecektir (175).

Koçarlı’da bir ortaokul yaptırılması için deve güreşi tertip edilmiştir. Buradan 4.500 lira gelir temin edilmiştir (176).

Osmanlı’nın son döneminde eğitim teşkilatının manzarası bu iken Cumhuriyetin ilk yirmi yıl döneminde hızlı bir okullaşma sürecine girilmiştir. Aydın’da ilkokullarda öğretmen ve öğrenci sayılarının yıllara göre gelişimi şu şekilde olmuştur:

Yıllar Okul Sayısı Öğretmen Öğrenci Diploma

71

SayısıSayısı Alanlar

1944–45 166 411 23334 1696

1949–50 250 596 31746 3045

1954–55 276 673 36335 3382

1959–60 344 995 52179 5716

Aydın’da ortaokullarda öğretmen ve öğrenci sayılarının yıllara göre gelişimi:

Yıllar Okul Sayısı Öğretmen Öğrenci Diploma

Sayısı Sayısı Alanlar

1944-45 2 33 938 204

1949-50 5 54 934 168

1954-55 7 77 1618 224

1959-60 11 184 5011 632 ((177).

26 Mayıs 1946’da yapılan ülke genelindeki yerel (belediye) seçimler, çok partili dönemin ilk seçimi olmasına karşın, iktidar ve muhalefet partileri arasında gerginliğe neden olacak ölçüde tartışmalı geçmiştir. Bu duruma nedenolan gelişme, iktidar partisinin belediye seçim tarihini erkene almasıdır. Muhalefet tarafından belediye seçimlerinin erkene alınmasına karşı çıkılmasında en büyük etkenin, yeni kurulmuş olan partilerinin henüz

72

örgütlenememiş ve bu konuda kendilerine yeterli bir zaman bırakılmamış olduğusöylenebilir. Bu etkene, demokratik nitelikte görülmeyen bazı yasaların (Basın Kanununun 50. maddesi gibi) seçimlerde iktidara öncelik tanıması eklenebilir. Ayrıca, seçimin demokratik nitelikleri arasında sayılan gizli oy, açık tasnif gibi kimi konularda, o sırada mevzuatta bazı değişikliklere gidilmemesi de belediye seçimlerinin erkene alınmasının muhalefet tarafından istenmemesine yol açmıştır (179).

Türk siyasal yaşamında 1876 yılından beri uygulanan iki dereceli seçim sistemi terk edilmişti. Basit çoğunluk esasına dayanan seçim sistemi 1960’a kadar siyasal bunalımın kaynaklarından biri olacaktı. DP erken seçim için tam hazırlıklı değildi. Kurulalı henüz 6 ay olmuştu. Kısa bir tereddütten sonra seçime girmeye karar verdiler ve yoğun bir seçim kampanyası başlattılar.. Demokratların yaptığı mitinglere büyük kalabalıklar katılmaya başladı. Bu durum,DP’ye yönelik baskıyı da beraberinde getirdi (180).

Çok partili sisteme geçtikten bir yıl sonra 1947’de Türkiye genelinde muhtarlık seçimleri yapılmıştır. Yeni kurulmuş ve bir yıl önceki belediye seçimlerine katılmamış olan DP, Şubat 1947 tarihinde yapılan muhtarlık seçimine iştirak etmiştir ((181).

Türkiye genelinde yapılan seçimlerde 40 bin civarındaki köyde, 34.055 muhtar seçilmiştir. Köy Kanunu’na göre küçük köyler birleştirilerek bunlara tek muhtar seçilmiştir. Bu seçimler sonucunda 32.298 muhtarlığı CHP, 1289 muhtarlığı DP, 467 muhtarlığı ise bağımsız adaylar kazanmıştır. Bir muhtarlığı da İşçi ve Çiftçi Partisi adayı almıştır. Oysa aynı kaynakta illeritibariyle verilen sayılar toplandığında, CHP’nin kazandığı yerlerin toplamı 31.781, tüm muhtarlıkların toplamı da 33.539 etmektedir. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında İÇP’ninki dışında kalan tüm sayılar farklıdır. Turan’ın verdiği bilgiye göre; köylerin %95’inde muhtarlıkları CHP’nin yüzde dördünde ise DP kazanmıştır. Bağımsızlar da yüzde bir oranında muhtarlık kazanmıştır. İÇP bir yerde, yani yüzdeye girmeyecek bir oranla, muhtarlık seçimini kazanmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı sonuçlara göre ise CHP’nin oranı %91, DP’ninki yüzde dört, bağımsızlarınki yüzde beştir. DP en fazla muhtarlığı % 24 ile İçel ilinde kazanmıştır. Samsun ve Bilecik’te ise DP muhtarlıkların % 15’ini almıştır (Turan, 2008, 80). DP Isparta’daki muhtarlıkların % 14’ünü, İzmir’dekilerin % 12’sini kazanmıştır. Kayseri, Manisa, Muğla, Aydın ve Tekirdağ DP’nin 1947’de muhtarlıkların yüzde onarını kazandıkları illerdir. Dokuz ilde CHP muhtarlıkların tümünü kazanmıştır. Bu iller şunlardır: Ağrı, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt veTunceli. Bunların tümü doğudadır. Amasya’da bir muhtarlığı İÇP kazanmıştır. 27 ilde bağımsız adaylar muhtarlık seçimini kazanmıştır. Van’da

73

muhtarlıkların % 49’unu bağımsızlar kazanmıştır. Bu oran Seyhan’da (şimdiki Adana) yüzde altı, İçel’de yüzde beştir (182).

21 Temmuz 1946 seçim sonuçlarıyla oluşan VIII. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi birkaç bakımdan önemli bir Meclis’tir. Birinci özelliği Cumhuriyet döneminde ilk defa birden fazla partinin katılımıyla gerçekleşen bir genel seçim sonucu oluşmuş olmasıdır. Bu dönem içinde Demokrat Parti’nin bölünmesi sonucu Millet Partisi’nin kurulmasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defaüç parti Meclis’te temsil edilmiş, Müstakil Demokratlar ve bağımsızlar da sayıldığında TBMM’de beş farklı taraf ortaya çıkmıştır. Böylece VIII. dönemdeilk kez iktidar ve muhalefet parti grupları, birlikte veya karşı karşıya çalışarak gelecekte oluşacak iktidar-muhalefet ilişkilerine birçok açılardan olumlu veya olumsuz örneklerle katkıda bulunmuşlardır (183).

Bu tarihten sonra CHP milletvekilleri kendilerinin tekrar parti divanıncaaday gösterilip gösterilmeyeceğini düşünmeye başlamışlardır. Bu, birazda seçim propagandasında gösterilecek çaba ve gayrete bağlı olmuştur. Bazıları partisinden gayet nazik bir dilekçeyle seçim bölgesinin değiştirilmesini istemiştir.

Ülkenin farklı vilayetlerinden pek çok insan “Milli Şef’e ve CHP’ye” olanbağlılıklarını bildirip ve milletvekili adaylığına talip olmuşlardır. Bunlardan bir kısmı “maddi ve manevi sıkıntıda” olduğunu diğer bir kısmı da bölgesinden topladığı yüzlerce imzayı ne kadar çok sevildiğine delil göstererek müracaatta bulunmuşlardır.

Parti teşkilatları, bölgelerindeki Demokrat ve müstakil adayların faaliyetleri hakkında parti merkezini bilgilendirmeyi de ihmal etmemişlerdir.Müstakil adaylar içerisinde seçilme şansı olanlar merkeze bildirilmiş ve tedbir alınması istenmiştir.

CHP’nin milletvekili namzetleriyle ilgili ilginç durumlardan bir tanesi Yozgat’ta yaşanmıştır. Bizzat aynı vilayetin üç milletvekili tarafından Yozgat’taki adaylar ile ilgili uzun bir rapor tutulmuştur. Raporda; partinin il idare kurulu başkanı olan Kamil Erbek için “öteden beri menfi ruhlu ve büyük Ata’nın vefatında sevincini izhar eden bir adamdır” şeklinde kanaat belirtilmiştir.

Milletvekili adayları tespit edildiği zaman aynı aday hakkında raporun altına imza koyan milletvekillerinden ikisi aday gösterilmezken, Kamil Erbek aday gösterilmiştir.

74

CHP’nin parti divanınca tespit edilen adayları, genel başkan İsmet İnönü tarafından ilan edilmiştir. CHP’nin aday listesinde toplam 464 isim yer almıştır. Bu isimlerin -İsmet İnönü ile birlikte- 292’sini 7. dönem milletvekilleri oluşturmuştur. Geriye kalan 172 adaydan 4 tanesi daha önceki dönemlerde aday olanlardan, 168’i ise yeni isimlerden oluşmuştur. CHP’nin adayları arasında müstakil ve birden fazla seçim çevresinden aday gösterilen olmamıştır. Adayların mesleki durumlarına bakıldığı zaman en kalabalık grubunsivil ve asker bürokratlardan oluştuğu, 63 vilayette yalnızca 1 işçi ve 8 çiftçi adaya yer verildiği görülmektedir..

Demokrat Parti’nin Adayları

Demokrat Parti’nin seçime girme kararı vermesinden sonra, partidenkimlerin nereden aday gösterileceği konusu, en fazla merak edilenkonulardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususta, partininbaşkanı Celal Bayar, 30 Haziran tarihinde Adana’da vermiş olduğu birdemeçte milletvekillerini seçme noktasında izleyecekleri yöntemi şuşekilde açıklamıştır: “Ankara’da güvendiğimiz kimseleri vilayetleredayatmak istemiyoruz. Milletvekili seçiminde merkez vilayetlerin,vilayetler de merkezin fikrini almak mecburiyetindedir. Bunun manasıda şudur: Siparişlere kapıları kapamaktır .”

Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere, DP’nin aday tespit yönteminin,CHP’den farklı olacağı bizzat Bayar’ın ağzından duyurulmuştur. Parti,adaylarını vilayetlere dayatmayacaktı.

1946 seçimlerine damgasını vuran isimlerden birisi de o tarihlerdeemekli bir mareşal olan Fevzi Çakmak olmuştur.

Mareşal’in müstakil olarak adaylığını koyması için başta İstanbulolmak üzere Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde vatandaşlar imzatoplamışlardır.

Mareşal’in müstakil olarak adaylığını koyması durumunda, DP’ninalacağı vaziyet bir gazeteci tarafından Celal Bayar’a sorulduğu zaman,Bayar, “Mareşal Fevzi Çakmak, bütün hayatını memleket hizmetinebağlamış mümtaz bir şahsiyettir. Evinde işsiz güçsüz oturması yazıkolur” şeklinde bir cevap vermiştir. Bayar, Mareşal’i müstakil olarakDP’nin listesine alacaklarını ve bütün demokratların oy vermesinisağlayacaklarını belirtmiştir.

Celal Bayar, bu konuşmasında üç gün sonra 30 Haziran’da Adana’dapartililere verdiği demecinde, Mareşal’in bağımsız aday olarak DP’ninlistesine konulacağını ve bu konuda kendisiyle mutabık olduklarınısöylemiştir.

Bu açıklamalardan sonra CHP adına, Şükrü Saraçoğlu; Bayar’ın Mareşaliçin söylemiş olduğu “evinde işsiz güçsüz oturması yazık olur”sözlerinden kendisi adına bir tariz propagandası sezdiğini, buna

75

vatandaşlar önünde cevap vermeye mecbur olduğunu söylemiştir. ŞükrüSaraçoğlu, bu konuşmasında ayrıca Mareşal’e emekli olduktan sonra beşkez milletvekili teklifi yaptığını, en son seçimlerin yenilenmesikararından bir iki gün sonra bu teklifini yenilediğini, ancakMareşal’in itiraz ettiğini, emrivaki yapacaklarını söylediği zaman ise“çok rica ederim böyle bir şey yapmayınız, gücenirim” şeklinde cevapaldıklarını anlatmıştır. Bu tarihten sonra, seçim kampanyalarındaisminden en fazla söz edilen aday Fevzi Çakmak olmuştur. Halk,kendisine bir bağımsız adaya gösterilenden çok daha fazla ilgi vealaka göstermiştir. Ankara’dan İstanbul’a geliş ve gidişlerinde yolboylarında, istasyonlarda toplanan kalabalıklar kendisine coşkuntezahüratlar yapmıştır. Kalabalıklar, O’nu “milletin babası”,“milletin kurtarıcısı” olarak omuzlara almış.

Gazeteciler, kendisiyle mülakat yapmak, fikirlerini almak içinbirbirleriyle yarışmışlardır.

O da, her fırsatta bu ilgi ve alakadan duymuş olduğu memnuniyeti dilegetirmiştir.

DP, 46 vilayette 273 aday göstermiştir.

DP’nin kurucularının da dâhil olduğu 8 aday 21 seçim çevresinden adaygösterilmiştir. 5 partili üçer ilden, 3 partili ise ikişer ilden adaygösterilmiş, DP’nin aday listesinde 5 ilde 8 bağımsız aday yeralmıştır. Bu adaylardan birisi 5 ilden, diğer 3 aday birer ildengösterilmiştir. Bazı illerden hiç aday gösterilmemiştir.

Demokratlar İstanbul aday listesinde, 5 tane gayr-i Müslim, 1 tane debayan adaya yer vermişlerdir.

DP’nin gösterdiği aday sayısıyla, aritmetik olarak çoğunluğu sağlamasımümkün değildi. DP, seçimlere iktidarı ele geçirmek için değil,belirli isimlerle ve mümkün olduğunca fazla sayıda milletvekiliyleMeclise girme hesapları yapıyordu.

DP’nin aday tespitine yönelik olarak CHP basınında farklı türden haberve yorumlar yapılmıştır.

Mareşal’in müstakil aday olmasına rağmen DP listesinden gösterilmekistenmesi ve sonrasında ayrı ayrı yerlerde aday gösterilmesi deeleştirilmiştir.

Adayların ilan edilmesinden sonra, DP’nin bazı adaylarının nedentercih edildiği üzerinde spekülasyonlar da yapılmıştır.

Milli Kalkınma Partisi, seçimlere toplam 10 ilde 76 aday ilekatılmıştır.

Seçime katılan diğer üç partinin hangi illerde kaç adayla seçimekatıldığı tespit edilememiştir.

76

Buna göre 8 551 549 seçmenden seçim günü 6 373 543 kişi oy kullanmıştı. Kadın seçmenlerin % 71’i, erkek seçmenlerin ise % 78’i oyunu kullanmış, toplam seçmende ise bu oran % 75 olarak gerçekleşmişti. Seçilme katılma oranı en düşük Elâzığ’da, sonra da İçel’de gerçekleşmişti (184).

1 Kasım 1946 tarihinde TBMM Genel Kurulu Birinci Toplantı yılı açıldı. Meclis Başkanlığı’na Kâzım Karabekir tekrar seçildi(185).

Meclis Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve güven oylamasından sonra 12 Ağustos 1946’da seçim tutanaklarının onaylanması süreci başladı. Hakkında şikâyet olan seçim çevrelerinde seçim sonuçlarını incelemek için Tutanakları İnceleme Komisyonu oluşturuldu (DP İstanbul milletvekilleri Zeki Rıza Sporel ve Abdurrahman Münip Berkan’ın milletvekilliklerinin iptal edilmesi üzerine bunlarınyerine ad çekme yöntemiyle Balıkesir milletvekili Muzaffer Akpınar ile Manisa milletvekili Dr. Memduh Necdet Otaman üye olarak seçildiler (186)

Kurul’da görüşülmeye başlandı. Seçim sonuçları üzerine yapılan itirazlar genel olarak üç grupta toplanıyordu. Bunlardan birincisi seçim gününden önce C.H.P. mensupları ve kamu görevlileri tarafından D.P.’lilere yapılan engelleme, tehdit, hakaret, dayak, hapis gibi serbest seçimleri ihlâl eden davranışlar; ikincisi seçim günü oylarını C.H.P.’ye vermeleri veya D.P.’ye vermemelerine yönelik seçmenlere karşı yapılan baskı, zorlama veya hileler; son olarak da tutanaklar üzerinde yapılan tahriflerdi (187).

77

Memleketimizde de, 1946 da kabul edilen tek dereceli seçim esasından ve sonra 1948 de 5258 sayılı Kanunla gizli oy, açık tasnif esasları kuvvetlendirildikten ve seçim işlerinin selâmetle cereyanı daha ziyade teminat altına alındıktan sonra, nazari olarak seçim emniyeti konusunda istenebilecek pekaz şey kalmış idi (188).

Seçim Kanunu’ndan hoşnut olmayan Demokrat Parti 19 Eylül 1946 tarihinde Seçim Kanunu’nda değişiklik teklifi verdi. Bu teklife göre seçmenler oylarını okullarda ve kapalı hücrelerde tek başına kullanacak, oy pusulaları renkli olacak, parti temsilcileri tutanakları imzalayacak ve her temsilciye tutanak sureti verilecek, son olarak da her sandıktan çıkan sonuç hemen orada ilan edilecekti. Aslında bu teklifler serbest bir seçimin önemli şartlarındandı. Bu teklif Adalet ve İçişleri Komisyonlarında reddedildi (189).

Recep Peker, 1 Nisan 1947 tarihinde İzmir’de yaptığı bir konuşmada muhalefetin anti demokratik olarak nitelendirdiği Seçim, Polis Vazife ve Selahiyetleri ile Sıkıyönetim kanunlarının gerekleri üzerinde durarak İstiklal Mahkemeleri Kanunu’nun bile yürürlükte olduğunu hatırlatıp bu kanunların ülke şartlarından kaynaklandığını söyledi Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun çokeleştirilen ve idare amirlerine vatandaşı tutuklama hakkını veren 18. maddesi 20 Şubat 1948 tarihinde kaldırıldı. (190).

Ertesi gün D.P., ara seçimlere girmeyeceğini ilan etti. Aralarında İstanbul’un da bulunduğu 4 ilde boş bulunan milletvekillikleri için 6 Nisan’da ara seçim yapılacaktı (191).

İçişleri Bakanlığı D.P.’nin seçim eleştirilerini göz önüne alarak seçimlerdeoy tasnifinin sandık başlarında parti temsilcilerinin gözleri önünde yapılmasını,tutanakların üç nüsha halinde tutulmasını, birinin de derhal sandığın bulunduğu yere asılmasını bildiren bir tamim yayımladı (192).

Ama D.P. yine de seçime girmedi. 18 Haziran 1947 tarihinde ise Meclis 25 Ağustos 1947 tarihine kadar çalışmalarına ara verme kararı aldı (193).

T.B.M.M. ikinci toplantı yılı 1 Kasım 1947 tarihinde başladı. Meclis Başkanlığına tekrar Kâzım Karabekir seçildi. Bu dönemde çıkarılan kanunlar arasında özellikle Ankara, İstanbul ve İstanbul Teknik Üniversiteleriyle ilgili kuruluş kanunlarıyla milletvekili seçim kanununda değişiklik yapan kanun öne çıkmaktadır. TBMM Genel Kurulu ayrıca eski Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayri Ürgüblü’nün Yüce Divan’a gönderilmesine karar verdi. Bunların dışında Van’da

78

yapılan askeri hastane ve havaalanı yapımlarında yolsuzluk yapıldığı hakkında eski Savunma Bakanları hakkında Meclis Soruşturması yapılması istendi, ama reddedildi. Bu dönemde ayrıca Demokrat Parti’den ayrılanlar Millet Partisi adıylayeni bir parti kurdular (194).

Meclis’in açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tekrar çok partili hayat ve demokrasinin önemi üzerinde durdu. Türkiye’de demokratik hayatın iki anaparti ile şimdiden kurulduğunu, demokrasinin bundan sonra bu partilerin karşılıklı çalışmaları ile gelişeceğini, idare mekanizmasının birinci görevinin de siyasal partilerle ilişkilerini sarsılmaz temeller üzerine yerleştirmek olduğunu belirtti (195).

D.P. içinde 1946 sonundan beri özellikle Fevzi Çakmak ve İstanbul İl BaşkanıAvukat Kenan Öner tarafından geliştirilen bir muhalefet vardı. D.P. yönetimine esas tepkiler 12 Temmuz Beyannamesi’nden sonra başladı. Muhalefet, D.P. ile C.H.P. arasındaki yumuşamaya tepkiliydi. Onlara göre D.P.’nin asıl kuruluş amacı C.H.P. yönetimine son vermekti. Temmuz Beyannamesiyle iki parti arasında yumuşamanın başlaması eski C.H.P. ileri gelenlerinden olan D.P. kurucularının C.H.P. ile anlaştığının bir göstergesiydi. Zaten C.H.P. içinde yıllarca hizmet veren kişilerden radikal tavır almaları ve C.H.P.’ye esaslı bir muhalefet yapmaları beklenemezdi. D.P. içinde ilk muhalefetin belirmesinden sonra 23 Temmuz1947’de D.P. Müfettişi Osman Bölükbaşı istifa etti; İzmir teşkilatı kurucusu olan Ali Mustafa Kentli ise ihraç edildi. Kenan Öner ise 27 Aralık’ta İl İdare Kurulu’ndan, 16 Ocak’ta da partiden istifa etti (196).

Demokrat Parti’den istifa eden ya da ihraç edilenler, bu partiden ümidini kesmeye başlayınca yeni bir parti kurmaya karar verdiler. Sonunda da 19 Temmuz 1948’de Millet Partisi kuruldu (197).

Partinin kurucuları Fevzi Çakmak, Enis Akaygen (emekli hariciyeci), Yusuf Hikmet Bayur (tarihçi, akademisyen), Kenan Öner, Mustafa Kentli (Doktor), Osman Nuri Köni (hukukçu), Sadık Aldoğan ve Osman Bölükbaşı idi (198).

Demokrat Parti’nin İkinci Büyük Kongresi 20-25 Haziran 1949 tarihleri arasında Ankara’da yapıldı. Bu, D.P.’nin muhalefetteki son kongresi oluyordu. Kongrede üstünde en fazla durulan konu seçim sistemi oldu. D.P. delegeleri seçimlerin denetiminin mahkemelere verilmesini istediler. Kongre sonunda alınan kararlara göre parti lideri Cumhurbaşkanlığına seçilirse partiden ayrılacak, siyasetten uzak kalmak şartıyla işçi sendikalarına grev hakkı tanınacaktı. Ayrıca

79

21 Temmuz’da tüm ülkede mitingler yapılacaktı.117 Milletvekili adaylarının % 80’iteşkilat tarafından belirlenmesi de karar altına alındı (199).

16 Ekim 1949’da ilginç bir ara seçim oldu. 12 ilde14 milletvekilliği için seçim yapıldı. C.H.P., seçimlere katılımın yüksek olmasını sağlamak amacıyla RaufOrbay’ı İstanbul’daki seçimlere bağımsız olarak girmeye ikna etti. Seçimleri protesto eden D.P., Rauf Orbay’a oy verilmesine de karşı çıktı. Sonuçta İstanbul’da C.H.P. adaylarından Ekrem Amaç’a 100.472, Atıf Ödül’e 100.014 oy çıkarken Rauf Orbay’a sadece 8.898 oy verildiği ilan edildi (200)..

Bu yılda ayrıca Aydın’da 13 vatandaşa işkence yapıldığı iddiasıyla Meclis Soruşturması açılması istendi, fakat önerge reddedildi (201).

16 Şubat 1950’de Meclis, seçimlerle ilgili çok önemli son değişiklikleri yaptı. Millet Partisi’nin özellikle nispi seçim sisteminin kabul edilmemesi nedeniyle ret oyu verdiği bu değişikliklere göre seçimler tek dereceli, genel, eşit, gizli oy ve açık tasnif ilkeleriyle yapılacaktı. Seçim sistemi olarak çoğunluk sistemi benimsendi, aynı zamanda seçimlere adli teminat da getirildi. Yeni parlamentoda 465 yerine 487 milletvekili bulunacaktı. Seçime katılacak partilere radyodan günde 10 dakika yayın yapma hakkı da verildi. 1 Mart tarihindeise hükümet seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını ilan etti. 24 Mart 1950 tarihindede Meclis, 23 aleyhte oya karşı 299 oyla Meclis seçimlerinin yenilenmesine karar vererek çalışmalarına son verdi (202).

25 Mart’ta İnönü, Kırıkkale’de yaptığı bir konuşmada, Anayasa’da Cumhurbaşkanı, Meclis ve hükümetin ilişkileri ile ilgili değişiklikler yapılacağını, ikinci bir Meclis’in kurulacağını, 6 Ok’u da Anayasa’dan çıkaracaklarını ilan etti (203).

Çok partili hayata geçişin önemli sonuçlarından birisi de seçim yasasının düzenlenmesi olmuştur. Bu yasa ile oy kullanma ve tasnif işlemleri daha açık ve kamuya mal olacak şekle sokulmakta idi. Ve bu seçimlerden sonra 1946 seçimlerindeiddia edildiği gibi “hileli seçim” iddiaları ciddi olarak gündeme gelmeyecektir.

Milletvekili Seçimi Kanunu 4918 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun bazı maddelerini değiştirmek üzere hükümet ve bazı milletvekilleri tarafından kanun tasarısı ve teklifleri verilmişti. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan kanuntasarısını Bakanlar Kurulu 29 Mart 1948 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulmasını kararlaştırdı. Bu tasarının gerekçesinde kanunda yapılmak istenen değişiklikler ve nedenleri şu şekilde anlatılıyordu:

80

Oyun gizliliğini sağlamak bakımından oy pusulalarının beyaz kâğıttan olmaları muvafık görülmüş ve böylece muhtelif renkte kâğıtlar kullanmak suretiyleoy gizliliği prensibini ihlâl edeceği tabii olan bir tedbirden tevakki edilmiştir. Oy pusulalarına, kendilerine mahsus işaret ve alâmetleri bastırabilmeleri esası kabul edilmekle de, partilerin kendilerini seçmenlerine tanıtmak hususundaki arzuları karşılanmış bulunmaktadır.

Oy sandığından çıkacak oyların tespiti ve sayımına dair olan 27 nci maddeninyeni tasarıdaki şeklinde aşağıdaki esaslara riayet edilmek suretiyle oyların sayılması açıklılığı prensibi daha ziyade vuzuhlandırılmıştır.

1. — Reyler sandıktan parti ve aday temsilcileri ile halkın huzurunda çıkarılıp sayılacaktır.

2. — Netice bir mazbata ile tespit edilecek ve bu mazbata, sandığın bulunduğu mahalde asılmak suretiyle halka ilân edilecektir.

3. — Mazbatanın bir sureti arzu eden parti ve aday temsilcilerine de verilecektir.

4. — Gerek temsilcilerin, gerekse halktan herhangi birisinin seçim esnasındakanuna aykırı bir şekilde hareket edildiğine dair vaki olan itiraz veya ihbarı tutanakta tespit edilecektir.

Okuyup yazmak bilmeyen seçmenlerin kapalı odada bulundurulan oy pusulalarının hangi partiye ve bağımsız adaya aidiyetini ayırt etmelerine imkân vermek üzere, oy pusulalarının renkli veya mahsus işareti havi olmaları zaruri görülerek bu maddeye o yolda bir fıkra eklenmiştir.

1-Üyelerinden seçilmek ve başkanlığını Belediye Başkanı yapmak üzere seçim kurulları oluşturulur.

2. Bu kurullar tarafından seçimlerin bir günde tamamlanabilmesi için ve seçmen sayısı 1000’i geçmemek üzere seçim bürosu adıyla sandık sahaları kurulur.

3. Bu büroların üyeleri belediye meclis üyeleri arasından seçilir.

4. Seçmenler kapalı bir yerde oylarını kullanır. Seçmenler ister önceden yazılmış ve kendisinin sahip olduğu oyları kapalı bir zarfta kullanır, isterse sandık başından aldığı veya kendi getirdiği beyaz bir kâğıda en fazla seçilecek milletvekili sayısı kadar aday adı yazarak oyunu kapalı bir zarfta kullanır.

81

5. Sandık seçmenlerin önünde açılır, tasnif açık olur, seçmen sayısından fazla oy çıkması halinde sonraki oylar sayılmaz, tasnif bittikten sonra bir nüshası parti temsilcilerine verilir ve sayılan oylar seçmenin önünde yakılır.

6. Parti temsilcileri kurul ve bürolarda gözlemci bulundurabilir.

7. Seçim görevlileri hakkında seçim suçu isnat ederek suç işleyenler Ceza Kanunu’ndaki ilgili cezanın iki katıyla cezalandırılır (204).

Bakanlar Kurulu’nun 15 Aralık 1949 tarihinde yaptığı toplantıda alınan kararla Milletvekili Seçimi Kanunu tasarısı TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Metni ve gerekçesi çok uzun olan bu kanunla Türkiye’de ilk kez iktidar ve muhalefeti memnun eden ve akademisyen ve uzmanların katkılarıyla bir seçim kanunu hazırlanmış oluyordu (205).

1946 yılında yapılan 8. Dönem seçimleri CHP’nin galibiyeti ile sonuçlanmış, ancak seçimler “hileli” olduğu konusunda iddialarla tartışmaları da beraberinde getirmiştir.

DP seçimlerde hile yapıldığını iddia etmiştir. 7 Ağustos 1946 günü DP Aydın’da büyük bir kalabalığın katılımıyla seçimleri protesto mitingi düzenlemiştir(206).

Adnan Menderes’e göre Aydın’daki seçimlere gölge düşüren olaylar şöyle gelişmiştir:

1)Nazilli’de 3 numaralı sandıkta komisyon başkanı olan Ortaokul Müdürü Arif Gönendik içlerinde CHP aday listeleriyle dolu zarfları sandığa atarken yakalanmıştır. Bunu tespit için yapılan tutanakta CHP müşahitlerinin de imzası vardır. Seçmen listesinde 402 imza sayıldığı halde, sandıktan 380 oy pusulası çıkmıştır. Çünkü Arif Gönendik diğer oy pusulularını sandığa atamadan yakalanmıştır.

2)Aydın merkezde Halk Partisi aday listeleri kapalı ve mühürlü zarflar içerisinde dışarıda muhtarlarca halka dağıtılmıştır.

3)Söke kaymakamı Çalışlı muhtarını yanına çağırarak ona 700 lira vermiş ve muhtardan bu paranın CHP’ye oy sağlanması için dağıtmasını istemiştir. Reisköy muhtarı ise aynı köyün DP başkanına seçimlerle ilgilenmemesi karşılığında 100 lira vereceğini söylemiştir.

82

4)Bozdoğan’da hayatta olan pek çok Demokrat Partili vatandaşın adları seçim kütüklerine yazılmamıştır. Bunun yerine ölü pek çok kişinin adları yazılarakonlar adına CHP’ye oy atılmıştır. Bazı sandıklarda yazılı olan seçmenlerin yerine oy kullanılmıştır. Olaylar, asıl seçmenler sandık başına gelince ortaya çıkmıştır. Söke’de 35 numaralı sandıkta ve Çine’ye bağlı Cumalı köyündeki sandıkta bu tür usullükler yapıldığına dair tutanaklar tutulmuştur. 5)Koçarlı, Söke kaymakamları ile Yenipazar, İncirliova, Akköy bucak müdürleri ve Aydın merkez polis komiserinin adam hapsedip dövdürdüklerine dair şikâyetler gelmiştir. Pek çok köyde de köy odasına çekilen köylüler tazyik edilmiştir.

6)Nazilli’de sekiz sandıkta, Söke’nin Güllübahçe, Çine’nin Kayıklı ve Koğuk köylerinde DP’nin fazla oy aldığını gösterir seçim tutanakları düzmece tutanaklarla değiştirilmiştir. Sandık başlarında görevli 356 DP temsilcisinden 105’i sandık başlarından uzaklaştırılmıştır (208).

Adnan Menderes ve Celal Bayar 1946 yılının sonlarına doğru birlikte Ege gezisine çıkmıştır. Bu gezi Ege’deki DP teşkilatlarını kuvvetlendirme adına oldukça önemlidir. Adnan Menderes ve Celal Bayar bu gezilerinde pek çok il ve ilçeyi ziyaret ettiler. Gezinin Aydın ayağı pek çok olaya sahne olmuştur.Liderler, Germencik ziyaretleri sırasında CHP’li kimi vatandaşların fiili vesözlü hücumuna uğramışlardır. Adnan Menderes ile Celal Bayar Söke ve Germencik dönüşünde İncirliova’ya uğradılar. Celal Bayar ile Adnan Menderes İncirliova istasyonunda büyük bir kalabalık tarafından karşılanmışlar. Bu iki liderin İncirliova DP binasındayken dışarıdaki bir gurup gürültü çıkarmış; ıslık ve bağırışlarla Bayar ile Menderes’i protesto etmişlerdir. Tecrübeli siyasetçi Celal Bayar, DP’lileri itidale davet etmiştir. Heyet Koçarlı’ya doğru yola çıktığında DP binasının camları indirilmiş ve Etem Menderes’in şoförü tartaklanmıştı. Olay çevrede infial uyandırmıştır. Heyet İncirliova’dan büyük bir üzüntüyle uğurlanmıştır. Yaşanan talihsiz olaylar üzerine on iki yedek belediye azası görevlerinden istifa ettiler. Kimi CHP’liler üzüntülerini bildirdiler. Belediye Başkanı, Celal Bayar ile Adnan Menderes’in DP binasındaki konuşmaları sırasında elektriklerini kesmiş, binadışında bir gurup teneke çalarak gürültü yapmıştır.85 Söz konusu olaylar üzerine Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu bir kınama ve uyarı yazısı neşretmiştir. İktidar yanlısı gazeteler ise, Germencik ve İncirliova’da Celal Bayar ve Adnan Menderes’in ziyaretleri sırasında çıkan olayların muhalefet tarafındanabartıldığını iddia etmişlerdir. DP, ortaya çıkan seçim sonuçlarını, seçiminadil yapılmadığını belirterek kabul etmeyeceklerini açıklamışlardır. Bu amaçla partililer seçim kurullarına gerekli itirazlarda bulunmuştur. DP yöneticileri seçimlerde sandık başlarında yolsuzluk yaptığına inandığı

83

kişiler için adli mercilere başvurmuştur. Aydın İl Seçim Kurulu’nda yer alanEtem Menderes, DP’li diğer arkadaşıyla birlikte seçim mazbatalarını imzalamamıştır. Aydın’dan milletvekili seçilen CHP’li adaylar imza eksiği bulunan bu mazbatalarla TBMM’ye gidip burada üye kayıtlarını yaptırmışlardır. Adnan Menderes ise Meclis’te yaptığı konuşmada bu mazbataların Meclisçe iptalini istemiştir. Cumhurbaşkanı’na çekilen telgraflarla ve ülkenin değişik kentlerinde düzenlenen mitinglerle seçimlerde yaşanan yolsuzluklar protesto edilmiştir. Meclis’in toplanmasından sonra da ilgili itirazlar meclis bünyesine taşınmıştır (209).

Resim 23- Adnan Menderes

21 Temmuz genel seçimleri öncesi Adnan Menderes’in de çiftliğinin bulunduğu Çakırbeyli Köyü’nde işlenen cinayet bütün Türkiye’de yankı bulmuştur. Cinayet seçimlerinden 48 saat önce Aydın’da DP Çakırbeyli ocak başkanı ve Adnan Menderes’in çiftlik kâhyasının öldürülmesiyle gerçekleşmiştir.

Cinayet davası temyiz süreciyle beraber dört yıl sürmüştür. Yargıtay katil Mehmet Bardakçı hakkında verilen idam kararını bozmuştur. Davanın son aşamasında Aydın Ağır Ceza Mahkemesi’nde, sanık reddi Hâkim talebinde bulunmuştur. Bunun üzerine dava dosyası Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Savcılık, duruşmada Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına talep etmiştir. Ancak Hâkimler Heyeti önceki kararda direterek sanık hakkında idam kararı vermiştir. Mahkeme, maktul ve katilin bir kahvenin işletmesinde ortaklık yaptığını, katilin nişanlısından ayrıldığını, bunun sorumlusu olarak maktulü gördüğünü, bu nedenlerle aralarında husumet oluştuğunu, cinayetinde bu yüzden planlı olarak işlendiği kararına varmıştır. 14 yıl hapis yattıktan sonra 1960 tarihinde tahliye olmuştur(210).

84

Aydın Demokratları 1948 yılı ara seçimleri yaklaşırken bir beyanname yayınlamıştır. Aydın DP İl İdare Kurulu 1948 yılı ara seçimleriyle ilgili beyannameler yayımlarken, aynı zamanda DP tarafından Aydın’da çok büyük bir miting tertip edileceğini duyurmuştur. Mitinge özel bir önem veren DP, miting hazırlıklarını Ekim ayı başından itibaren başlamıştır. DP, ara seçimlerin arifesinde yapılacak olan bu mitingin memleket politikasında önemli bir yer teşkil edeceğine inanıyordu. Bu mitinge DP Genel İdare Kurul üyelerinin de katılacağı halka önceden duyurulmuştur. (211)

Miting hazırlıkları büyük bir hızla tamamlanmıştır. DP Genel Başkanı Celal Bayar bu mitinge katılmak için 13 Ekim 1948 tarihinde İzmir’e gelmiş, buradan otomobille Aydın’a geçmiştir. Mitinge Adnan Menderes ve Refik Koraltan da iştirak etmiştir. Bu gruba İzmir DP İdare Heyeti’nden Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu ile Refik Şevket İnce de katılmıştır. Mitingin 15 Ekim 1948 Cuma günü saat 13.00’te Hükümet Meydanı’nda yapılmıştır (212).

Mitinge neredeyse DP’nin tüm kurmayları katılmıştır. Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Şevket İnce, Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, Etem Menderes mitingde birer konuşma yapmıştır. Mitinge Aydın ve ilçelerinden, İzmir, Muğla, Denizli illeriyle bu illere bağlı pek çok köy ve ilçeden vatandaş yaklaşık 35.000 kişi katılmış, DP’nin seçimler ve Seçim Kanunu hakkında görüşleri ilan edilmiştir. Miting bandonun çaldığı İstiklal Marşı’yla başlamıştır. Mitinge katılanlar sık sık “hürriyet istiyoruz, refahistiyoruz, milli hâkimiyet ve namuslu seçim istiyoruz” diye haykırmıştır (213).

Aydın milletvekili Ahmet Emin Arkayın (3 Ocak 1948)’da vefat etti.

1946 yılında yapılan 8. Dönem seçimlerinde CHP listesinden Sabri Akın, NeşetAkkor, Refet Alpman, Ahmet Emin Arkayın, Mitat Aydın, Mehmet Emin Bilgen, Mazhar Germen, Ahmet Nuri Göktepe CHP listelerinden Aydın milletvekili seçilmişlerdir.

Neşet Akkor, (d. 1889, Akseki, Antalya) – (ö. 23 Kasım 1964), 

Mülkiye Mektebi ve Hukuk Mektebi mezunudur. Maliye Nezâreti Genel Veznesi Merkez Kalemi Kâtipliği, Kıymetli Evrak ve Nakit Kalemi Kâtipliği, Suriye Vilâyeti Maiyet Memurluğu, İzmir ve Edirne İl Maiyet Memurlukları, Milas ve Enez Kaymakam Vekillikleri, Gelibolu Göçmen İskân Memurluğu, Ahlat Kaymakamlığı, Adliye Vekâleti İhsâiyyat Müdürlüğü ve Mezahib Müdür Vekilliği, Kastamonu İstiklâl Mahkemesi Üyeliği, Belediye Avukatlığı, İl Genel Meclisi ve Daimî Encümen Üyeliği, Halkevi Başkanlığı, Serbest Avukatlık, TBMM I. Dönem Kengırı (Çankırı), VIII. Dönem Aydın

85

Milletvekilliği yapmıştır. Kırmızı-yeşil şeritli İstiklal Madalyası sahiplerindendir (214). 

Resim 24- Neşet Akkor

Ahmet Emin ArkayınAhmet Emin Bey (ARKAYIN) (1294) 1878 yılında doğdu. Babası Kadir Dede veannesi Zehra Hanım’dır. Aslen Özbek Türklerine mensup Yörük bir aileden gelmektedir. Söz konusu aile 300 yıl kadar önce Özbekistan’dan Mersin yöresine oradan daha sonra Aydın Bozdoğan’a ardından, Aydın Dağeymir köyüne yerleşirler. Zaman içinde daha sonra Ahmet Emin Arkayın ’ın dedesi gelip Aydın’a yerleşir.Ahmet Emin Arkayın ilkokulunu bitirdikten sonra, Rüştiye (Orta Okul) tahsilini de Aydın’da (1310) 1894’de tamamlar. 25 yaşında 1903’de Aydın’da ilkokul öğretmenliği başlar, Öğretmenlik yaptığı yıllarda 10 Temmuz 1324 (1908 devrimi) inkılâbı üzerine oluşturulan İttihadı Terakkicemiyetine girer ve Aydın’da teşkilatı kurmakta aktif görevler alır. Daha sonra çıkarılan memurların siyaset yasağı kanunu üzerine teşkilattan ayrılır ve öğretmenliğe devam eder. En son eski adıyla Musalla mevkide bulunan Kenzül İrfan mektebinde Başöğretmenliğinden bulundu. Ve Yunan işgal günlerinde yerli halkı bilinçlendirerek işgale teslim olmamalarını, vatan topraklarının kutsal olduğunu işgalin zülüm ve işkence getireceğini anlatarak halkı kendi görev yaptığı okulun yanındaki (Musalla mevkiinde) meydanda toplayarak vatanı savunup teslim olmayacaklarına dair önderlik ederek yemin içtirende kendisidir. İşgal yıllarında aydını terk ederek halka daha fazla yardımcı olmak, Kuvva-yı Milliye kuvvetlerini oluşturmak üzere Bağarası’na ailesiyle geçer. Oradahalkın destek ve seçimi ile Bağarası Kamu Baylığı (Nahiye Müdürlüğü)’ne (Ağustos-1920) getirilir. Mahmut Esat Bozkurt’la birlikte yöre halkını örgütleyip Koçarlı, Söke ve Bağarası Kuva-yı Milliye teşkilatını kurarlar. Daha sonra Ankara’nın (Mustafa Kemal ATATÜRK’ün) talimatıyla

86

Bozdoğan(Temmuz 1922) ve Nazilli (05 Eylül 1922) Mutasarrıf (Kaymakam)’lığı vekâletine atanır.

İşgalden sonraki günlerde tekrar mesleğine dönmek için müracaat eder ve Aralık 1923’de Maarif espektörlüğü (Milli Eğitim Müfettişi)’ne atanır. Temmuz 1924’te işgalden sonra yapılan ilk yerel seçimde halkın aşırı isteği ve tek adaymış gibi aldığı oylar ile Aydın Urbayı (Belediye Başkanı) seçilir. Sol resimde Ahmet Emin Arkayın Belediye Başkanı iken beraber görev yaptığı personel ve arkadaşları ile sol başta Eyüp Şahin, ayaktakiler solda Hikmet Şölen, Şükrü Hoca, sağ başta Asaf Gökbel ile birlikte Jandarma komutanları görülmekte.

Ahmet Emin Arkayın Aydın Belediye Başkanı seçildikten sonra işgalden çıkmış. Yakılmış, yıkılmış virane olmuş bir şehri yeni baştan yaratmak için yoğun bir tempo ile uğraşırken asli görevi Belediye Başkanlığının yanı sıra üstlendiği hiçbir görevi aksatmadan, severek canla başla çalışarak şehrin ve yeni cumhuriyetin kalkınmasında tanıtılmasında faydası olacak başka görevlerde üstlenmiştir. Bunlardan bazıları; Temmuz1924 tarihinde Müdafa-i Hukuk Cemiyet Reisliği. 28 Mayıs 1925’te Cumhuriyet Halk Fırkası Müteşebbis heyet Başkanlığının (CHP kurucu Başkanı) yanı sıra 02 Haziran 1925’ de CHF Aydın Vilayet müteşebbis Heyeti reisi. 15 Mart 1927’ de CHF Aydın Vilayet Mutemet vekilliği. 13 Mart 1928 ile 15 Aralık 1932 tarihleri arası Cumhuriyet Halk Fırkası Aydın Vilayet idare Heyeti üyeliği. 22 Ekim 1924’te kurduğu Aydın Tayyare Cemiyeti Reisliği (Türk Hava Kurumu Başkanlığı) görevini 16 Temmuz 1937 tarihine kadar büyük bir başarı ile yürütür. Koçarlılı bir bayanın desteği ve kurumun topladığı bağışlarla bir tayyare alınarak Orduya bağışlanmasını sağlar. Ayrıca 01 Haziran 1924’ te bu yoğun çalışmasının arasında Hilal-i Ahmer olarak anılan Kızılay’ın kurulup kalkınması için kurucu üye ve Aydın Kızılay Vilayet İdare Heyet üyeliği yapar. Aydın ili ve ilçelerinde işgal günleri sonrasında bir ili yaratmak yeniden var etmek için üstün bir çaba gösteren mangal yürekli, hayırsever babacan adam Ahmet Emin Arkayın bu kez de halkın ve İsmet Paşa’nın (İsmet İnönü) ricasını kırmamak için 1946’da yapılan Milletvekili seçimlerine Cumhuriyet Halk Partisinden Aydın Milletvekili seçilir. Cumhuriyet Halk Partisinin Aydında Kurucularındandır. Adnan Menderes Bulvarında bulunan Şehitler Abidesini Ahmet Emin Bey (Arkayın) yaptırmıştır. Milletvekili iken 03 Mart 1948 tarihinde vefat etti (215).

87

Resim 25- Ahmet Emin Arkayın

1950 SEÇİMLERİ VE TBMM 9. YASAMA DÖNEMİ (1950 – 1954)

Sekizinci Dönem TBMM dağılmadan önce son toplantısını 24 Mart 1950 tarihinde gerçekleştirmiş ve aynı gün seçimlerin 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılmasına karar vermiştir. Nisan ayının sonuna doğru partiler kesin milletvekili adaylarını açıklamıştır. İktidar ve muhalefet de bu aşamadan sonra kendi adaylarını tanıtma çabasına girmiştir. Gazeteler günlerce milletvekilleri aday listeleri ile kısa özgeçmişlerini yayımlamıştır (216).

DP 24 Nisan 1950’de aday listesini yayımlamıştır. Buna göre Adnan Menderes hem Aydın’dan hem İstanbul’dan; Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu ise hem Manisa’dan hem Aydın’dan adaylığını koymuştur. Aydın DP Milletvekili Adayları: Adnan Menderes (Milletvekili, DP Genel Kurul Üyesi), Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu (Çiftçi, DP Genelİdare Kurulu Üyesi), Etem Menderes (Avukat, DP İl Başkanı), Namık Gedik (Doktor),Şevki Hasırcı (Çiftçi), Baki Öktem (Doktor) , Lütfü Ülkümen’dir.

CHP Aydın Milletvekili Adayları: Dr. Sabri Akın (8. dönem Aydın Milletvekili), Mithat Aydın (8. Dönem Aydın Milletvekili), Dr. Hulki Cura (8. Dönem İzmir milletvekili), Dr. Mazhar Germen (8. Dönem Aydın Milletvekili), YusufSaim Atasagun ( Ziraat Bankası Baş Müşaviri), Ekrem Çiftçi (Tüccar, CHP Aydın İl İdare Kurulu Başkanı), Agâh Sırrı Levent’dir.

88

Seçimler daha önce ilan edilen tarih olan 14 Mayıs 1950’de yapılmıştır.

14 Mayıs 1950’de yapılan genel seçimlerde Demokrat Parti’nin %52 oy alarak iktidara gelmesi siyasi tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır. 14 Mayıs 1950 seçimi, seçmenin serbest iradesinin sandığa yansıdığı ilk seçim olarak tarihe geçmiştir. Böylelikle, 27 yıl süren tek partili dönem sona ermiştir.

Seçimlerde Aydın il genelinde 154.371 seçmenden 140.244’ü oy kullanmıştır. Seçime iştirak oranı % 90,84 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran oldukça yüksek ve Türkiye ortalamasının üstündedir. Seçimde CHP 60.860, DP 76.896, MP 2.820 oy almıştır.129 Kasaba ve köylere de dâhil olmak üzere Nazilli’de kayıtlı 37.658 seçmen 132 sandığa taksim edilmiştir. Kasaba ve köylerden seçim sonuçları geç ulaşmıştır.130 Seçimler genelde sakin bir şekilde geçmiştir. Ancak CHP’liler seçimleri gözeten yargıcı, seçimde DP lehine hareket ettiği iddiasıyla Yüksek Seçim Kurulu’na şikâyet etmiştir.

1950’de büyük bir çoğunlukla iktidara gelen DP, 1954 ve1957 seçimlerindende birinci parti olarak çıkmıştır. Ancak seçim sistemi yüzünden bu sonuçlarınparlamentoya yansıması oldukça farklı olmuştur. Öyle ki DP 408 sandalye ile milletvekilliklerin % 85’ini, CHP ise 69 sandalye ile milletvekilliklerin %15’ini elde etmişlerdir (3195).

Ortaklar, Söke, Aydın merkez ilçede de DP seçimi önde bitirmiş olduğu Demokrat İzmir gazetesi tarafından sütunlarına taşınmıştır. Seçimden iki gün sonra kesin sonuçlar ilan edilmiştir. Ülke genelinde olduğu gibi Aydın ilinde deseçimin galibi DP olmuştur. Zafer üzerine DP yanlısı gazeteler şu başlığı atmıştır: “Bütün Memleket, DP’nin zafer şarkılarını terennüm ediyor.” Seçimde Aydın ilinin 7 milletvekili kontenjanının tamamını DP kazanmıştır. CHP’nin Aydın’da aldığı oy miktarı azımsanmayacak kadar çok olduğu halde seçimde uygulanan oy çokluğu ilkesinden dolayı CHP Aydın’dan hiçbir milletvekili çıkaramamıştır. Aydın ilinde CHP’nin bilenen simaları Dr. Mazhar Germen, Neşet Akkor gibi isimler seçimi kaybetmiştir.131 Bunların içerisinden Dr. Mazhar Germen, I. Meclis’ten başlayarak 1950 seçimlerine kadar kesintisiz 8 dönem Aydınmilletvekilliği yapmıştır. Seçim sonuçlarının kesinleşmesiyle birlikte 16 Mayıs 1950 tarihinde milletvekili seçilen kişilerin mazbatalarını İl Seçim Kurulu hemen düzenleyip ilgili kişilere vermiş,132 mazbatalarını alan milletvekilleri 17 Mayıs 1950 tarihinde Ankara’ya gitmek üzere yola çıkmışlardır. Kimi DP’liler bu seçimleri ‘Kansız İhtilal’ olarak nitelemiştir (217).

Aydın’dan Milletvekilliğini Kazanan Adayların Aldıkları Oylar Şöyledir:

Adnan Menderes: 77.138 oy,

89

Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu: 77.108 oy,

Namık Gedik: 76.630 oy,

Şevki Hasırcı: 76.784 oy,

Etem Menderes: 76.625 oy,

Baki Öktem: 76.588 oy,

Lütfü Ülkümen: 50.988 oy.

Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu Manisa’dan da seçimleri kazanmıştır. KaraosmanoğluTBMM’ye verdiği dilekçeyle Manisa milletvekilliğini tercih ettiğini belirtmiştir.TBMM’ce bu istek onaylanmıştır.134 Seçimlere İstanbul ve Aydın DP listelerinden giren Adnan Menderes her iki ilde de seçimleri kazanmıştır. Adnan Menderes TBMM Başkanlığı’na İstanbul milletvekilliğini tercih ettiğini bildirmiştir. Bu istek TBMM Genel Kurulu’nun 15 Aralık 1950 tarihli 19. Birleşiminde onaylanmıştır

1950 seçimlerinde Menderes ve Kraosmanoğlu’nun farklı illeri temsil etmesinden dolayı İsmail Namık Gedik, Nail Geveci, Mehmet Şevki Hasırcı, İbrahim Etem Menderes, Abdulbaki Ökdem, Mehmet Cevat Ülkü, Ömer Lütfi Ülkümen Aydın milletvekili seçilmişlerdir.

Bu nedenle TBMM’de Aydın ilini temsil eden iki milletvekilliği sandalyesiboş kalmıştır. 1951 yılında bu sandalyeler için Aydın ilinde yapılan ara seçimi DP’den Avukat Namık Gedik ve Belediye Başkanı Cevat Ülkü kazanarak Aydın’ı TBMM’de temsil hakkını elde etmişlerdi (3095).

CHP oyları DP’nin oylarına oldukça yakın olmasına rağmen CHP o bölgede çoğunluğu sağlayamadığı için hiçbir milletvekili çıkaramamıştır. Ülke genelinde DP oyların % 52,68’ini alarak 487 üyeli Meclis’e 408 milletvekili ile girerken, oyların % 39,45’ini alan CHP ise meclise ancak 69 milletvekili yollayabilmiştir.Oyların % 3,11’ini alan MP Meclis’te 1 milletvekili (Osman Bölükbaşı) ile temsiledilebilmiştir(218).

1950 genel seçimlerine yaklaşık 1 yıl kala Ortaklar, Germencik’e bağlı bir belde haline getirilmiştir. İlgili kararname çıktıktan hemen sonra buradabelediye teşkilatı kurmak için gerekli çalışmalara başlanmıştır. Buranın belde haline getirilmesi bu çevredeki kalkınma hamlelerini ateşlemiştir. Özellikle eğitim kalkınmasına büyük önem verilmiştir. Germencik kaymakamlığı öncülüğünde Moralı, Üzümlü, Uzunkum köylerine ait ortak bir okul ile buna bağlı öğretmen lojmanının açılışı yapılmıştır. Bu hizmetlere köylüler de katkı sağlamıştır. Naipli, Moralı köylerinde de okul binaları, camiler ve

90

öğretmen lojmanlarının yakında açılacağı dönemin basınına yansıyan gelişmelerdir.

1950’de DP’nin iktidara gelmesi ile Aydın genelinde kaza ve nahiye sayılarında büyük artışlar görülmüştür. Adeta, DP’ye oy veren büyükçe yerleşim birimleri ödüllendirilmiştir. Bunlardan birisi de Horsunlu idi.1953 yılında Kuyucak’ın ilçe yapılması ve Burhaniye’nin de belediye olması ile Horsunlu’nun idari yapısı yeniden düzenlenerek kendisine bağlı köy listelerinde değişiklikler yapılmıştır.

“Kara:26223

Birinci Madde: Aydın Vilayetinin Nazilli kazasına bağlı iken 6068 sayılı kanunla kaza haline getirilen eski Kuyucak nahiyesinden tutumlanan nahiye kadrosuyla aynı vilayetin Kuyucak kazasına bağlı Horsunlu köyü merkez olmak ve ilişik (1) sayılı cetvelde adları yazılı köyleri ihtiva etmek ve Kuyucak kazasına bağlı olmak üzere (Horsunlu) adıyla yeniden bir nahiye kurulmuştur;

İkinci Madde: Bu kararı İçişleri Vekili yürütür.

27 Ağustos 1953

Reisicumhur Başvekil İçişleri Vekili

Celal Bayar Adnan Menderes Etem Menderes

Karar gereğince, Horsunlu, Azizabat, Yamalak, Bilara, Gencelli, Gencellidere, Feslek, Gelenbe, Gündoğan, Bucak ve Eğridere köyleri Horsunlu nahiyesine bağlanmaktaydı (219).

Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu

 (d. 1900, Manisa, Osmanlı İmparatorluğu - ö. 22 Ekim 1978), Manisa'nın köklü ve itibarlı ailelerinden birine mensup olan Karaosmanoğlu, İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu'nu bitirerek Yüksek Ziraat Mühendisi oldu.

Gençlik yıllılarında Dergâh dergisinde yazarlığa başladı ve Son Telgraf'ta devam etti. Bu gazetede "Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası" lehine yazdığı bir yazı nedeniyle, Elazığ İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı ve beraat etti.Ancak bu kısıtlı basın özgürlüğüne alınganlık göstererek yazı hayatını noktaladı, çiftliğe çekildi. Bir süre Manisa'da ziraatla uğraştı.

91

Karaosmanoğlu DP'nin kurucularındandır. Menderes Kabinesi'nde Devlet Bakanı oldu. Ünlü Marshall Yardımı'nın akışını organize etti. Ayrıca İçişleri Bakanlığı yaptı.

Basına özgürlük, "İspat Hakkı" istiyordu. Olayı sahiplendi, mücadelesine girdi. Ancak "basına özgürlük" tartışmalarının öncülüğünü yaparken Menderes'le ters düştü, kurucusu olduğu DP'den atıldı. Arkadaşlarıyla birlikte Hürriyet Partisi'ni kurdu ve genel başkanlığını yaptı.

IX., X. ve 1.(XII) Dönem Manisa Milletvekilliği (İstifa: 4 Mart 1962) ile Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961 -15 Ekim 1961) yaptı (220).

Resim 26 Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu

Namık Gedik (d. 1911, İstanbul, Türkiye - ö. 27 Mayıs 1960) 

Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi `ni bitirdi. Dahiliye Hastalıkları Mütehassıslığı, Çine Hükümet Tabipliği, Haydarpaşa Numune Hastanesi Verem Pavyonu Mütehassıslığı, Muğla Hastanesi Baştabipliği,IX., X., XI. Dönem Aydın Milletvekili ile aralıklı olarak 1804 gün Dahiliye Vekilliği yaptı. Cumhuriyet tarihinde Şükrü Kaya'dan (4028 gün) sonra en uzun süre İçişleri Bakanlığı yapan siyasetçidir.

6-7 Eylül Olayları Gedik'in İçişleri Bakanlığı döneminde gerçekleştiği için eleştirilerden payını almıştır.

Darbe tehlikesine karşı Adnan Menderes'e şehir dışına çıkması önerisinde bulunmuş ve 23 Mayıs günü Adnan Menderes Ankara'dan ayrılmıştır. Aynı öneriyi götürdüğü Celal Bayar ise Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki kalmayı yeğlemiştir.

 27 Mayıs 1960 Darbesi olduğu gün tutuklu bulunduğu Harp Okulu'nun penceresinden atlayarak intihar ettiği öne sürülmüştür (221).

92

Resim 27- Namık Gedik  (Sağdan ikinci)

Mehmet Şevki Hasırcı (d. 1919, Nazilli, Aydın) - (ö. 25 Ocak 1989), 

Lise mezunudur. Nazilli Basma Fabrikası Muhasebe Memurluğu, Muğla Ege Satın Alma Bürosu Etüt Şefliği, Serbest Ticaret, Türkiye Zirai Donatım Kurumu Nazilli Temsilciliği, TBMMIX. Dönem Aydın, X. ve XI. Dönem Bilecik Milletvekilliği yapmıştır.(222)

İbrahim Ethem Menderes, (d. 1899, Aydın, Osmanlı İmparatorluğu - ö. 18 Eylül 1992, Ankara, Türkiye),

Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in yakın arkadaşıydı ancak kendisiyle herhangi bir akrabalık bağı yoktur. 1919'da İstanbul Yeditepe Askeri Lisesi'ni,1923 yılında Ankara'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. 1924 yılında Ankara 16. Yüksek Anayasa Mahkemesi'nde Hakim olarak görev yaptı. IX., X. ve XI. Dönem Aydın Milletvekili ile T.C. 20. hükümetinde İçişleri Bakanlığı, T.C. 21. ve 23. hükümetlerde Milli Savunma Bakanlığı görevlerinde bulundu (223).

93

Resim 28- İbrahim Ethem Menderes

Lütfi Ülkümen (d. 1904, Kahramanmaraş) - (ö. 5 Mart 1982), 

İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu ve Berlin Üniversitesi Yüksek Ziraat Fakültesi Tabii İlimler Bölümü mezunudur. Berlin Veraset Enstitüsü ile Kaiser Wilhelm Nebat Islahı Araştırma Enstitüsünde İhtisas yapmıştır. Maraş Şehit Evliya Efendi Mektebi ve Maraş Sultânîsi İptidâî ve Bilecik Şeyh Edebali Okulu Öğretmenlikleri, Niğde, Malatya Ziraat Mücadele Müdürlükleri, Yüksek Ziraat Enstitüsü Bahçıvanlık ve Bağcılık Enstitüsü Başasistanlığı, Bahçıvanlık Enstitüsü Şefliği, Doçentliği, Yüksek Ziraat Enstitüsü Bağ BahçeTarımı ve Islahı Enstitüsü ve Bilimsel ve Ekonomik İşletmeleri Müdürlüğü, TBMM VII. Dönem Mardin, IX. Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır(224).

1954 SEÇİMLERİ VE TBMM 10. YASAMA DÖNEMİ: (1954 – 1957)

1950-1954 yılları arası tüm Türkiye’de olduğu gibi Aydın’da da ekonomik alt yapı yatırımlarının başladığı ve hatta önemli bir bölümünün sonuçlandığı dönemdir. Özellikle ulaşım, sulama ve ticari alanlarda yapılan yatırımlar meyvelerini vermeye başlamıştı. CHP’nin 1939-1945 yılları arasında halka uyguladığı ekonomik sıkıyönetim henüz unutulmamış; DP’nin halka dönük özgürlükçü ve yatırımcı politikaları beğeni toplamaya, taraftar bulmaya devam ediyordu.

TBMM 10. Yasama döneminde iktidarda bulunan DP, değişik gerekçelerle bakanlar kurulu kararı ile Aydın ilinde bazı idari değişikliklere girmiştir. Bu değişiklikler genellikle halktan ve DP’nin yerel yöneticilerinden gelen isteklerdi ki temelinde belde ve köylerin ekonomik ve sosyal gelişmelerine katkı amacı ile gündeme gelmekte ve DP iktidarınca da yerine getirilmekte idi.

94

1956 yılında ise Aksaz köyü Karacasu’dan ayrılarak Horsunlu nahiyesine katılmıştır.

Horsunlu’nun nahiye haline getirilmesinin hemen iki yıl sonrasında hükümet kararıile belediye teşkiline karar verildiği görülmektedir:

“Kara:28321

1: Aydın Vilayetinin Kuyucak kazasına bağlı Horsunlu nahiye merkezi olan Horsunlu köyünde belediye teşkilinedair devlet Şurası Umumi Heyetince ittihaz edilen 29.9.955 günlü ve 55/63 240 sayılı karar üzerine 1580 sayılı belediye kanununun 7.maddesine tevfikan bu yerde belediye teşkili uygun görülmüştür.

2-Bu kararı İçişleri Vekili yürütür.

16 Ağustos 1955

Reisicumhur Başvekil İçişleri Vekili

Celal Bayar Adnan Menderes Etem Menderes (3107).

DP iktidarının oy depolarından olan Koçarlı seçimlerdeki DP yanlısı tercihi dolayısıyla ödüllendirilmekte idi.Ulaşım ve ticaret yollarının uzağında kalması nedeniyle Koçarlı’nın ilçe haline getirilmesi, gelişimine çok büyük etki yapmamıştır. Ancak bir takım olumlu gelişmelerin olduğu da yadsınamaz. Koçarlı’nın ilçe olmasıyla birlikte 3 yıl içerisinde ortaya çıkangelişmeler şöyledir:

1-Nüfusu 1800’den 3000 bine çıkmıştır.

2–450 olan hane sayısı 600’e ulaşmıştır.

3-Arsa bedellerinin metrekare fiyatı ortalama 1 lira iken 5–6 liraya yükselmiştir.

4-Koçarlı ilçe olmadan önce 20.000 liralık bütçeye sahipken 1949’a geldiğimizde bu bütçe belediyenin sarfı nazarında 70.000 liraya çıkmıştır.

5-İlçenin elektrik sorununun halledilmesi için 300.000 liralık yatırım yapılmıştır.1950 senesinde Koçarlı’nın elektriğe kavuşması beklenmektedir.

6-Saf içme suyu kaynaklarına sahip Koçarlı’da artan nüfusa karsın su kaynaklarının daha rasyonel kullanılabilmesi için yatırımlar yapılmıştır.

95

7-Koçarlı’da yapılan yatırımlar sonucunda Koçarlı pamuğu, Liverpool pamukborsasında bir nama sahip olmuştur. Pamuk Satış Kooperatifi öncülüğünde yaptırılan üç sulama tesisiyle 1500 dönüm tarlanın sulanması sağlanmıştır. Böylece pamuk üretim miktarı1,5 kat artmıştır. Çigitli pamuk üretimi 3,5 milyon kiloya yaklaşmıştır.

8-Koçarlı’da zeytin ve pamuk isleyen bir fabrika varken, özel şahıslarca açılan iki fabrikayla bu sayı üçe çıkmıştır.

9-Koçarlı’nın kalkınmasına olumlu katkı yapması amacıyla kentin bürokratları tarafından Koçarlı Hayırlar Derneği kurulmuştur. Bu derneğin yaptığı çalışmalar sonucunda Koçarlı’da açılacak bir ortaokul binasının temelleri atılmıştır.

10-Koçarlı, merkezi hükümetten Koçarlı-İncirliova arasındaki yolun ıslah edilmesi, Menderes üzerinde yer alan yangın gibi değişik nedenlerle sürekli yıkılan ahşap köprünün betonarme olarak yapılması ve Çakırbeyli üzerinden giden Koçarlı-Çine yolunun ıslah edilmesini istemiştir. Ulaşım sorunlarının çözülmesi kente önemli katkı sağlayacaktır.

11-Koçarlı’nın ilçe olması buradaki vatandaşlar için yeterli gelmemiştir.İlçeye bağlı Çeşme, Cincin gibi köylerin de belde haline getirilmesi istenmiştir.

DP’nin iktidara gelmesi ile Aydın İlinin ayrıcalıklı bir il olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ulaşım, tarım, sanayi yatırımlarının yanında pek çok köy ve küçük kasaba belediye olma imkânına kavuşur.

Bazı köy ve kasabalar, kalkınmanın yolunun kendilerine daha yakın ilçelere bağlanmakta görerek hükümetten bu yönde taleplerde bulunmaktadırlar.Bunlardan birisi de Karacasu’ya bağlı, Çiftlik Aliağa Çiftliği (Başaran)’dir.

Yine Karapınar köyü de Kuyucak’a daha yakın olduğu gerekçesi ile 26.10.1955 tarihli İçişleri bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile Kuyucak’a bağlanmıştır (225).

Türkiye’de karayollarının yetersizliği yıllarca tarımsal faaliyeti, çiftçi ve köylüyü olumsuz etkilemiştir. Halk ürününü pazara hayvanlarla nakletmek zorunda olduğundan hem büyük nakil masrafları ödemiş hem de çok zaman kaybetmiştir. Nakliyede yaşanan sıkıntılar ve ücretlerin yüksek olması nedeniyle bir bölgede bazı ürünlerin kıtlığı çekilirken bir başka bölgede ürünler tarlada çürümüştür. Ya da yolların yetersizliğinden dolayı pazarlara ulaştığında ürünlerin fiyatlarında büyük artış olmuştur (226).

96

Motorlu araçların sayısının artmasıyla gelişen karayolu taşımacılığı Türkiye’nin sosyal yapısını da derinden etkilemiştir. Taşıma birlikleri kurulmuş, lastik, yedek parça, akaryakıt satışının artmasıyla küçük ticaret burjuvazisi ortaya çıkmıştır. Karayolu ağının sağladığı iktisadi yayılma, ticaret burjuvazisinin hızla gelişmesine ve yabancı kaynaklı malların ülkeninen ücra köşelerine kadar ulaşmasında etkili olmuştur. Yiyecekten giyeceğe, kadar çok çeşitli malları satan köy bakkallarının sayısı zamanla artmıştır. Buna bağlı olarak kırsal kesimde giyim kuşamdan başlayan, ev düzeninde, yemeklerde, düşünce tarzında etkisi görülen sosyo-kültürel değişim ve köy-şehir etkileşimi hızlanmıştır (227)

Uygulamaya geçerken muhalefetin eleştirilerine maruz kalan Devlet Yol AğıProgramı 1950 yılında iktidar değişikliğine yani iktidara Demokrat Parti gelmesine rağmen aynen sürdürülmüştür. Parti programında “karayolu davasına” önem veren Demokrat Parti 1950’de iktidara geldikten sonra CHP döneminde başlatılan pek çok uygulamaya son verirken karayolu politikasına CHP’nin kaldığı yerden devam etmiştir.

Dokuz Yıllık Yol Programının 1957 yılında tamamlanmasıyla, 24.624 km.lik bir Devlet Yol Ağına ulaşılmıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir karayoluprogramı uygulanabilmiştir. Dokuz Yıllık Yol Programının ardından, beş yıllıkbir program daha hazırlanmış ve 1960 yılında Devlet Yol Ağı 26.711 km.ye yükselmiştir. Karayolu uzunluğunda görülen artışla birlikte yolların niteliğinde de büyük bir değişim yaşanmıştır. Makadam yollar yerini büyük ölçüde stabilize ve asfalt kaplama yollara bırakmıştır. Avrupa’daki uluslararası karayolu çalışmalarına Türkiye’nin de katılmasıyla karayollarında; devlet yolları, il yolları, köy yolları, geçit yolları, turistik yollar şeklinde yapılan sınıflandırmaya uluslararası yollar da eklenmiştir (228).

97

Resim 29 Adnan Menderes bir yurt gezisinde…

1955 yılında belediye teşkilatına kavuşan ve ilk seçimde DP’nin zafere ulaştığı Gireniz (Pamukören) Belediye başkanı Başbakan Adnan Menderes’e şu telgrafı gönderir:

“ 5/3 /1955

Sayın Adnan Menderes, Başvekil Ankara;

Yüksek himayenizde köyümüz 1 Mart 1955’ten itibaren belediyeye kavuşmuş ve seçiminde partimiz kazanmıştır. Her an sağlığınızı Tanrı’dan dilerken, halkın içten gelen şükranlarının arzına tercüman olarak ellerinizden öperiz.

Kuyucak Gireniz Kasabası Adına

Belediye Reisi

Selahattin Ertürk (229).

98

1954 yılı milletvekili seçimlerinde   yaklaşık 9 milyon seçmen oy kullanmıştır. Demokrat Parti, oyların %57,50'sini alarak 502 milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi %35,29'luk oranla 31 milletvekili, Cumhuriyetçi Millet Partisi 5 milletvekili çıkarırken,3 kişi de bağımsız olarak toplam 537 milletvekili seçilmiştir.

Aydın’da ise DP 105.569,CHP 53.677,CMP 3.641 oy almışlardır.

10. yasama döneminde Aydın milletvekilliklerinin tamamını DP adayları olan Nuh Necati Çelim, İsmail Namık Gedik, Nail Geveci, Nihat Şevket İyriboz, İbrahim Etem Menderes, Abdülbaki Ökdem, İsmail Abdullah Zühdü Uray, Mehmet Cevat Ülkü kazanarak TBMM’de Aydın’ı temsil etmişlerdir.

Abdulbaki Ökdem (d. 1915, Drama - ö 18 Ocak 1997), 

İstanbul Tıp Fakültesi mezunudur. Serbest Doktorluk, Söke Belediye Doktorluğu, TBMM IX. ve X. Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır (230)

Nihat Şevket İyriboz

 (d. 1893, Selanik,  ö. 31 Mart, 1988, İzmir) 

1950-1960 dönemi Demokrat Parti (1946) Çanakkale  ve Aydın milletvekili ve dönemin ilk Tarım Bakanı. Bitki Hastalıkları uzmanıydı. Ankara Ziraat Okulu ve

99

İstanbul Ziraat Müzesi Müdürlüğü, İzmir Bornova Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü, IX. Dönem Çanakkale, X. ve XI. Dönem Aydın milletvekilliği ile tarım bakanlığı yaptı.

İlkokula Tarsus'ta başlamış, eğitimini Selanik, Gümülcine,Tekirdağ okullarında sürdürmüş, Gelibolu İdadisinden mezun olduktan sonra Selanik Yüksek Ziraat Mektebi'ne girmiş, ancak Selanik'in Balkan Savaşları sonunda Yunanistan'a geçişi ile 1912-1913 ders yılının ortasında İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu'na geçiş yapmış ve bu okuldan 1914yılında mezun olmuştur.

15 Şubat 1931'de Garbi Anadolu Emraz ve Haşarat Mücadele İstasyonu adı altında TürkiyeCumhuriyetinin alanındaki ilk araştırma kuruluşu olan İzmir Bornova Zirai Mücadele Enstitüsü'nü kurdu ve uzun süre müdürlüğünü yaptı. Enstitü bugün bitki koruma konusunda Ege bölgesi illeri Aydın, İzmir, Denizli, Kütahya, Manisa, Uşak ve Muğla illeri ile Marmara bölgesinde Balıkesir ve Çanakkale illerine ve Türkiyegenelinde araştırma ve uygulamaya yönelik çalışmalar yapmaktadır.

1950 seçimlerini izleyen dönemde TBMM IX. Dönem Demokrat Parti Çanakkale milletvekilliği ve 1. Menderes Hükümeti tarım bakanlığı yaptı. 1954 seçimlerini izleyen dönemde TBMM X. Dönem Demokrat Parti Aydın milletvekilliği yaptı. 1957 seçimlerini izleyen dönemde TBMM XI. Dönem Demokrat Parti Çanakkale milletvekilliği yaptı.

1960'ta, 27 Mayıs Darbesi çerçevesinde, Demokrat Parti Aydın milletvekili olarak Yassıada'da yargılanmış, davaların sonucunda Kayseri Hapisanesi'ne gönderilmiştir. Hükmünün son dönemini Buca Cezaevi'nde geçirmiştir. Yassıadave Kayseri dönemlerinde tutuklu arkadaşlarının, dava şahitlerinin, hâkimlerin ve dönem önde gelenlerinin portrelerini yapmıştır (231).

100

Resim 30 Nihat İğriboz

Nuh Necati Çelim (d. 1909 Köşk - ö. 5 Mart 1986, , İzmir,) 

X. ve XI. Dönem Aydın Milletvekillği yaptı. 

Hafız Ailesi Fetret Devri'nde Türkistan'dan göç edip Karahayıt, Aydın'ı yurtedinen köklü Yörük Türkmen ailelerinden Posacılar'dandır.

Posacılar Çiftliği'nin sahiplerinden olan babası daha fazla okumasındansa iyi gelir getiren çiftçilik ve ticaret işleri ile uğraşmasını isteyince annesinin maddi ve manevi desteği ile evden kaçmış, akrabalarının bulunduğu şehirlerde okuma yolunu seçmiştir. Önce I.Dünya Savaşı yıllarında savaş şartlarından dolayı ilkokulu okuyamamış olduğundan fark sınavlarını tamamlayarak dışarıdan ilkokulu bitirmiştir. Ardından Manisa'da ortaokulu okumuş, daha sonra ise İstanbul Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun olmuştur.

1934 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Ardından ZeynepKamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Mütehassısı oldu. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonucunda ailesinden gelen maddi destek azalınca eğitiminin son dönemini İstanbullu bir aile yakınının verdiği bursla okumuştur. Meslek sahibi olduktan sonra bu bursu geri ödemek istemiş ancak bursu veren kişi bunun yerine kendisinin de başka ihtiyaç sahiplerine burs vermesini vasiyet etmiştir. Görev yaptığı yerlerde, başta Cizre ve Aydın olmak üzere, birçok öğrenciye burs vermiştir. Farsça, Arapça ve Fransızca okuryazardı.Milletvekilliği döneminde (1954-1960) eğitime ayrılan bütçenin arttırılması

ve öğretmenlerin durumlarının iyileştirilmesi icin çaba göstermiştir. 23. Cumhuriyet Hükümeti (5.Menderes Hükümeti)'ne karşı yapılan 27 Mayıs Darbesi'ni önlemek amacı ile bir Tahkikat Komisyonu'nun kurulması için verdiği önerge darbeden sadece 1 ay önce Nisan 1960'ta kabul edildi. 27 Mayıs Darbesi'nin ardından iktidara darbeci subaylardan oluşan Milli Birlik Komitesi geçmiş, Demokrat Parti milletvekilleri tutuklanmış, Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanıFatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan yasa dışı biçimde idam edilmiş, Türk Ordusu'ndaki generallerin yüzde 90'ının, albayların yüzde 75'inin, yarbayların yüzde 50'sinin ve binbaşıların yüzde 30'unun askeriye ile ilişiği kesilmiştir.

Aydın'da kurulan ilk tekstil fabrikası olmanın yanı sıra uzun yıllar Aydın'da istihdamı sağlayan en önemli sanayi tesisi olan Aydın Tekstil Fabrikası’nın kurucu Yönetim Kurulu üyelerindendir. Kuşadası'nın İzmir'den ayrılıp Aydın'a bağlanması için kanun teklifini hazırlayan ve Meclis'e öneren kişidir. Bu sayede uzun yıllar Çeşme'nin gölgesinde kalan Kuşadası turizme

101

açılmış, Aydın ili ise önemli bir gelir kaynağına kavuşmuştur. Kuşadası'nda ilk Yolcu Gemisi Limanı'nın yapılması da Necati Çelim'in icraatları ve Aydın'a katkıları arasındadır.

Darbenin ardından Yassıada'da hapsolundu ve "Anayasa'yı İhlal Davası" isimli davadan yargılandı. Ardından 1964'e kadar Kayseri cezaevinde siyasi tutuklu olarak kaldı. 27 Mayıs Darbesi sonrasında yapılan Yassıada Yargılamaları'nda önce idama mahkûm edildi. Cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi.

Serbest kaldığı ilk dönemde doktorluk mesleğinden siyasi suçtan aldığı hapiscezası gerekçe gösterilerek men edilmiştir. Bu dönemde aile mal varlıklarınısatarak geçinmiştir. Meslekten men kararı daha sonra Adalet Partisi'nce düzeltilmişse de, Necati Çelim 1970'li yıllara kadar siyasi yasaklı kalmış, oy kullanamamıştır.

Necati Çelim 1986'daki ölümünden 3 sene öncesine, yani 73 yaşına kadar Aydın'da doktorluk yapmaya devam etmiştir. 1986 yılında ölümünün ardından Kuşadalı olan eşinin isteği üzerine Kuşadası'nda defnedilmiştir (232).

102

Resim 31-Nuh Necati Çelim 

Nail Geveci (d. 1911, Bafra, Samsun) - (ö. 27 Haziran 2004), 

İstanbul Hukuk Fakültesi mezunudur. Bahçe Sorgu Hâkimliği, Nazilli Savcılığı, Gürün, Çivril Sorgu Hâkimlikleri, Torbalı Hâkimliği, Serbest Avukatlık, TBMM IX. Dönem (Ara Seçim), X. ve XI. Dönem Aydın Milletvekillikleri yapmıştır (233).

1957 SEÇİMLERİ VE TBMM 11. YASAMA DÖNEMİ: (1957 – 1960)

1957-1960 yıllarını kapsayan 11. Yasma döneminde Aydın halkından gelen idarideğişiklik taleplerinin birçoğu kabul görerek il genelinde yeni idari gelişmeleresahne olmuştur.

1957 yılında Yenipazar, 1958’de Sultanhisar ilçe yapılmıştır. İzmir’e bağlı Kuşadası, 1957 yılında Aydın’a bağlı bir ilçe haline getirilmiştir (234).

103

1950–1960 yılları arasında DP hükümetinin yol yapım çalışmalarına hız vermesi bazı köylerin ilçe merkezlerine olan mesafelerinde değişiklikler yaratınca idari değişiklikler için gerekçe oluşturmaya başladı. Bu nedenle Aşağı Avra köyü Kuyucak’a 31,Nazilli’ye 18 kilometre uzaklıkta kurulmuş olmasından dolayısıyla 10.1.1959 tarih ve 1 nolu kararları ile Nazilli’ye bağlanmıştır (235).

Resim 32 Adnan Menderes DP’nin ilk yıllarında bir seçim gezisinde

1957 yılından itibaren DP iktidarında yıpranma süreci hızlanmış, bunun sonucu olarak da

1950-1954 seçim sonuçlarının gerisinde bir netice elde edilmiştir.

11 dönem TBMM milletvekilleri olarak DP’den Fethi Batur, Hüsamettin Çoşkun, Nuh Necati Çelim, İsmail Namık Gedik, Nail Geveci, Nihat Şevket İyriboz, Emine Piraye Levent, İbrahim Etem Menderes, Ekrem Torunlu, Mehmet Cevat Ülkü DP Aydın milletvekilleri olarak görev yapmışlardır.

Emine Piraye Levent

Piraye LEVENT 1915 yılında doğmuş ve Eczacı olarak Aydında halk arasında sulu park olarak bilinen Atatürk parkının karşısındaki İstasyon caddesinde

104

eczanesinde çalışmıştır. Dönemin başbakanı Adnan menderes Başkanlığındaki ve Başbakanlığındaki iktidarda 1957 yılındaki seçimlerde 11. dönem Aydın Milletvekili olarak Parlamentoya seçilmiştir (236).

Resim 33-Emine Piraye Levent

Cevat Ülkü, (d. 1913, Pezze (Gazze)) - (ö. 15 Aralık 1998), Türk siyasetçi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Çine Sorgu Hâkimliği, Serbest Avukatlık, Aydın Belediye Başkanlığı, TBMM IX. Dönem (Ara Seçim), X.ve XI. Dönem Aydın Milletvekilliği ile X. Dönem Adalet Komisyonu Başkanlığı yapmıştır (237).

1961 SEÇİMLERİ VE TBMM 12. YASAMA DÖNEMİ: (1961 – 1965)

27 Mayıs 1960 ihtifali demokrasiye ara verilen bir dönem olarak kayıtlara geçmiştir. Demokrasiye verilen ara yaklaşık olarak 16,5 ay kadar sürmüştür. Bu sürede etkin basın CHP’den yana tavır almıştır.

Artık halk oturduğu kahveleri dahi ayırmış,27 Mayıs askeri darbesi halkta uzun yıllar sürecek bir travmaya neden olmuştur. DP taraftar ve seçmenlerinin devlete küskünlüğü ile geçen yaklaşık bir buçuk yıl sonrası milletvekili seçimlerine gidilir.

105

Ancak 15 Ekim 1961 günü yapılan seçimlerde CHP beklediği seçim başarısınıgösteremedi. CHP milletvekili 173 milletvekilliği elde ettiği seçimlerde %36.7 oy alarak Kapatılan DP’nin temsilcisi olarak kurulan ikipartiden; Adalet Partisi ise % 34.8 oyla 158 milletvekilliği, Yeni TürkiyePartisi (YTP) ise 65 milletvekili aldı. Cumhuriyetçi Köylü MilletPartisi (CKMP) ise 54 milletvekili çıkardı.

Başbakanlık görevi 10 Kasım 1961 günü CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’yeverildi. İnönü ortaya çıkan meclis tablosu karşısında mecburen, 20 Kasım1961′de Adalet Partisi ile cumhuriyet tarihinin ilk koalisyon hükümetinikurdu. Bu koalisyon CHP’nin bundan sonraki siyasi hayatının kader noktasıolarak ortada durmaktaydı. Bu koalisyon sonrası CHP artık çok kısa sürelerleiktidarda kalabilen bir sol muhalefet partisi görünümünde olacaktı.

Cumhurbaşkanlığına ise meclis aritmetiği ve 1923’ten sonraki teamüllereuygun olarak 27 Mayıs Darbesinin lideri Cemal Gürsel seçildi. CHP’nin deGürsel’i desteklediği seçimin öncesinde sağ partiler ortak aday olarak AliFuat Başgil’i aday göstermeyi düşünüyordu. Fakat Ali Fuat Başgil bazı MilliBirlik Komitesi üyelerince silahla tehdit edildikten sonra adaylıktanvazgeçti.

22 Şubat 1962 günü Albay Talat Aydemir’in başında bulunduğu cunta yönetimeel koymaya kalkıştı. Kara Harp Okulu öğrencileri yeni bir askeri darbe amacıile harekete geçirildi. Olay Başbakan İnönü tarafından bastırıldı. İnönü’nünilk koalisyon daha fazla hükümette kalamadı. Özellikle siyasi af konusundakoalisyon ortakları ile anlaşmazlıklar ileri boyutlara ulaşınca, İnönü 30Mayıs 1962′de istifa etti. Hükümeti kurma görevi tekrar kendisine verildi.İsmet İnönü 25 Haziran 1962′de CHP, YTP, CKMP ve bağımsızlarla II. KoalisyonHükümeti’ni kurdu.

14 Aralık 1962′deki 16. CHP Kurultayı, Genel Merkezciler, Kasım Gülek-NihatErim kanadı ve üçüncü dünyacılar arasında tartışmalara sahne oldu. İhraçlar,istifalar CHP’yi zayıflatırken 1923’ten beri Türk siyasi hayatında yer alanİsmet İnönü’nün de siyasi hayatının sonunu hazırlamakta idi.. KasımGülek, Nihat Erim ve Mehmet Avni Doğan bir yıl süreyle partiden ihraçedildi. 1963 Mayıs ayında Talat Aydemir’in ikinci darbe girişimi debaşarıyla bastırıldı. Darbeye teşebbüsten mahkûm olan Talat Aydemir idamedildi.

106

1960 yılında Aydın vilayetinin 11 kazası (merkez kaza ile 12 dir) Merkez-kaza, Sultanhisar, Yenipazar, Söke, Kuyucak, Nazilli, Kuşadası, Karacasu, Koçarlı, Çine, Bozdoğan, Germencik’tir.17 nahiyesi,493 köyü vardır(238)

1940–1950 yılları arası Burhaniye için önemli gelişmeler olduğu bir dönemolarak nitelendirilemez.

Bu dönemde özellikle 1945–1950 yılları arasında bazı köy yollarında ufak tefek düzeltmeler göze çarpmaktadır. Okulu olmayan Feslek ve Ortakçı’ya halkın katkılarıyla birer ilkokul yapılmıştır.

1961 seçimlerinde Orhan Adil Apaydın, Hilmi Aydınçer, Melahat Gedik, MustafaŞükrü Koç (Büyükkoç), Mahmut Nedim Müren, Mehmet Reşat Özarda, İsmet Abdullah Sezgin, Mehmet Yavaş seçildiler.

İsmet Sezgin: (d.1928)

İlköğrenimini Aydın'da, orta ve lise öğrenimini İzmir'de tamamladı. 1950 yılında İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulundan mezun oldu. Öğrencilik yıllarında atletizmle uğraştı. Talebe Cemiyeti başkanlığı yaptı ve Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nun aktif bir üyesi oldu. Aynı yıl Denizli'de Türkiye Emlak Kredi Bankası'nın şubesinde göreve başladı. Denizli'de matematik öğretmenliği yapan Saadet hanımla evlendi.

1952'de Denizli'de Demokrat Parti (DP) İl İdare Kuruluna seçilerek politikaya atıldı. 1955 yılında henüz 27 yaşında iken Aydın Belediye Başkanıseçildi. Bu görevinden, 27 Mayıs 1960'ta Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke yönetimine el koymasından sonra tutuklanarak ayrıldı. Tutukluluk süresinin sonunda Aydın'da Adalet Partisi (AP) il teşkilatını kurdu. 1961 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde Aydın Milletvekili oldu.

1963'ten 1985'e kadar Türk Belediyeciler Birliği'nin Genel Başkanlığını yaptı. 1966-1967 yılları arasında Gençlerbirliği Başkanlığı görevinde bulundu. 1968 yılında AP Genel Başkan Yardımcılığını üstlendi. 3 Kasım 1969'da II. Demirel Hükümeti bünyesinde Türkiye'de ilk kez faaliyete geçen Gençlik ve Spor Bakanlığına getirildi. Bu görevini III. Demirel Hükümeti'nde de sürdürdü. 12 Mart Muhtırası'nın (1971) ardından kurulan I. Nihat Erim Hükümeti'nin göreve başlamasıyla bakanlıktan ayrıldı. 12 Kasım 1979 yılında kurulan VI. Demirel Hükümeti'nde aldığı Maliye Bakanlığı görevini, 12 Eylül 1980'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke yönetimine el koymasıyla bırakmak zorunda kaldı.

Siyasi yasakların kalkmasından sonra 1987'de Doğru Yol Partisi'ne (DYP) katıldı, 1991 yılında DYP'den yeniden Aydın Milletvekili seçildi. 20 Kasım 1991'de kurulan VII. Demirel Hükümeti'nde İçişleri Bakanlığı yaptı. 25

107

Haziran 1993'te, Demirel'in Cumhurbaşkanı olması üzerine adaylığını koyduğu DYP Kongresi'nin 2. turunda adaylıktan çekildi. Tansu Çiller'in DYP Kongresi'ni kazanmasıyla bakanlık görevinden istifa etti. 1995'te TBMM Başkanlığına seçildi ve bu görevi seçime kadar sürdürdü.

Temmuz 1996'da Refahyol Hükümeti'ne tepki göstererek DYP'den istifa etti.[2] 7Ocak 1997'de Demokrat Türkiye Partisi'nin (DTP) kurucuları arasında yer aldı. 30 Haziran 1997'de kurulan III. Mesut Yılmaz Hükümetinde DTP'den MillîSavunma Bakanlığı yaptı, 11 Ocak 1999'da kurulan IV. Bülent Ecevit Hükümeti'ne kadar bakanlık görevine devam etti. 1999 seçimlerinden sonra Hüsamettin Cindoruk'un istifasının ardından DTP Genel Başkanlığına seçildi. 18 Mayıs 2002'de genel başkanlıktan ayrılarak aktif politikayı bu mevkiiden bırakmış nadir politikacılar arasında yer aldı (239).

Resim 34- İsmet Sezgin

Mehmet Reşat Özarda (d. 1909, Kıbrıs) - (ö. 27 Mart 1975), 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. İzmir Turen Yağ Fabrikası Muhasebeciliği, Piyale Makarna Fabrikası Muhasebeciliği ve Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Merkez Muhasebe Müdekkikliği, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Muhasebe Memurluğu ve Mütercimliği, Adliye Vekâleti Kütüphane Memurluğu, TBMM Kütüphane Memurluğu,TBMM Özel Kalem Müdürlüğü Hususi Kâtipliği, Ankara Sümerbank İplik ve DokumaFabrikaları Müessesesi Zatişleri Şefliği, Serbest Avukatlık, Gazetecilik, Şirin Demokrat Nazilli ve Nazilli Postası Gazeteleri sahipliği ve Yazarlığı, TBMM 1.(XII) ve 2.(XIII) Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır(240).

Mustafa Şükrü Koç (d. 1925, Kuyucak, Aydın, Türkiye) - (ö. 25 Ağustos 2008,Burhaniye)

108

İlkokul 5. sınıfa kadar kadar Kuyucak`da okudu. 5.sınıfa geçince 1937 Ekim ayında açılan "İzmir Kızılçullu Öğretmen Okuluna" başladı. Daha sonra okulunikinci dönemini başarı ile bitirdiği için, Ankara'da açılan Yüksek Köy Enstitüsünü bitirdi. Köy Enstitülerinde, öğretmenlik ve Gezici Başöğretmenlik yaptı.

Londra Üniversitesi, Pedagoji Enstitüsünde "Eğitimde Teori ve Uygulama" konusunda mezuniyet sonrası çalışması yaptı. Bir süre ilköğretim müfettişliği ve öğretmen okulu öğretmenliği yaptı. Buradaki görevden istifa ederek İzmir'de yayınlanan Demokrat İzmir Gazetesinde çalıştı. Gazete kapatılınca, özel okullarda çalışmak zorunda kaldı. 27 Mayıs 1960'dan sonra,Milli Eğitim Bakanlığında "Öğretmen Yetiştirme çalışmalarını yönlendirmek ve10 Yıllık Eğitim Planının Hazırlanmasını yönetmek üzere, Planlama Müdürü olarak çalıştı.

Kurucu Meclis Öğretmen Teşekkülleri Temsilciliğine seçilmiş ancak üyeliği Yüksek seçim kurulu tarafından düşürülmüştür. 1.(XII.), 2.(XIII.) ve 4.(XV.)Donem Aydın CHP milletvekilliği yaptı. 1961-1965 yılları arasında Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu Genel Baskanlığı yaptı. 1969 yılından sonra, DİSK ve Genel-İş Sendikalarının Eğitim ve Uluslararası ilişkiler hizmetlerini yürüttü.

Demokrat İzmir, Milliyet ve Ulus gazetelerinde ve ceşitli meslek dergilerinde yayınlanmış 2000 adet makalesi vardır. Ayrıca, ilkokulda Okuma Öğretimi I ve II başlıklı çevirisi Bakanlık yayınları arasında çıkmıştır. "Eğitim Psikolojisi" adlı bir Ders Yardımcı kitabı yayınlamıştır. DİSK'e bagli sendikalar için, ders kitabı olarak "Sosyal Demokrat Düzen" adında bireseri yayınlanmıştır. "Emperyalizm ve Eğitimde Yabancılaşma" adında bir incelemesi 1969 yılında kitap olarak yayınlanmıştır. Milletvekilliği döneminde, Federasyon Başkanlığı yıllarında,UNESCO Milli Komisyonu Yönetim Kurulu üyeliği, Avrupa Konseyi Eğitim Grubu üyeliği, CHP Parti Meclisi ve TBMM Grup Yönetim Kurulu üyeliği gibi hizmet alanlarında çalışmıştır(241). 

Melahat Gedik (d. 1915 - ö. 28 Temmuz 1999)

TBMM 12. dönemde Aydın, TBMM 13. dönemde Samsun milletvekilliği yapmıştır.Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. Mezun olduktan sonra hakim olarak göreve başladı ve 1947'den itibaren de serbest avukatlık yaptı.Demokrat Parti döneminde İçişleri Bakanı olarak görev yapan Namık Gedik'le evli olan Melahat Gedik, eşinin şüpheli ölümünün ardından 1961 genel seçimlerinde Adalet Partisi'nden Aydın milletvekili seçilerekmeclise girdi. Bu dönemde partisinin Genel İdare Kurulu’nda üye olarak görev yaptı.

109

1970'te Adalet Partisi'nden ayrılarak Ferruh Bozbeyli'nin kurduğu DemokratikParti'ye geçti.

Melahat Gedik, 28 Temmuz 1999'da Ankara'da vefat etti (242).

Orhan Adli Apaydın (d. 1926, ö.1986), 

İstanbul Haydarpaşa Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Yazarlığa öğrencilik yıllarında Vakit Gazetesinde başladı (1945-1946). Bu yıllarda, Hür Fikirleri Yayma Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı. Avukatlık yaparken, yönetimine de katıldığı Yeniden Doğuş (1945-1950),Dünya, Milliyet gibi dergi ve gazetelerde yazdı. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra, İstanbul Barosu yönetim kurulu yasaklamasına rağmen Yassıada duruşmalarında kardeşi Burhan Apaydın ile birlikte savunma avukatlığı yaptı.1961’de Adalet partisinden XII. dönem Aydın milletvekili seçildi. 1962’de bupartiden ayrılıp bağımsız oldu. 1976-1983 yılları arasında İstanbul Barosu Başkanlığı yapmıştır, 1983 yılında Adalet Bakanı tarafından Baro Başkanlığı görevinden alınmıştır. Avrupa İnsan hakları Merkezinin İstanbul’da kurucuları arasında yer almıştır. 1986'da 60 yaşında kalp krizi sonucu vefat eden Apaydın'ın naşı Zincirlikuyu Mezarlığı'nda aile kabristanına defnedilmiştir(243).

1963 Ara Seçimleri

16 Kasım 1963 ara seçimlerini beklendiği gibi AP kazandı. Aynı gün yapılanyerel seçimlerde AP % 45.4, CHP ise %36.2 oranında oy aldı. YTP hükümettençekildi. Hemen ertesi gün de CKMP hükümetten çekildiğini açıkladı. II.Koalisyon da çökmüştü. 2 Aralık’ta İnönü istifa etti. AP lideri RagıpGümüşpala hükümeti kuramadı, 10. İnönü Hükümeti 25 Aralık’ta kuruldu. Budefa CHP bağımsızlarla birlikteydi.

İsmet İnönü’nün kurduğu III. koalisyon hükümeti 1965 yılının 13 Şubat günübütçe görüşmelerinde sona erdi. Hükümetin bütçesi reddedilmişti. Başbakanİnönü istifa etti. CHP dışındaki sağ partiler birleşerek 1965 MilletvekiliGenel Seçimleri’ne kadar sürecek bir hükümet kurdular.

1965 SEÇİMLERİ VE TBMM 13. YASAMA DÖNEMİ: (1965 – 1969)

10 Ekim 1965 günü yapılan genel seçimlerden AP’nin zaferine tanıklık etti.AP % 52,8 oyla 240 milletvekilliği kazanırken CHP % 28,7 oyla ancak 134milletvekili kazanabildi. Adalet Partisi tek başına iktidara gelmişti, CHPise çok büyük oy kaybıyla ana muhalefette kalmıştı

110

Milli bakiye sisteminin uygulandığı bu seçimlerde artık oyların-1milletvekili çıkarmaya yetmeyen-küçük partilere dağıtılması sonucunda 1965seçimlerinde diğer partilerin milletvekili dağılımları ise şu şekildegerçekleşti:

MP:31

YTP:19

TİP:14

CKMP:11

BĞM:1

Bu dağılımla TİP 8Türkiye İşçi Partisi Behice Boran liderliğinde en parlak dönemini yaşamıştır.

Sinan Bosna, Mustafa Şükrü Koç (Büyükkoç), Yüksel Menderes, Nahit Menteşe, Mehmet Reşat Özarda, Kemal Ziya Öztürk, İsmet Abdullah Sezgin, Mustafa Kemal Yılmaz.

Mustafa Kemal Yılmaz, (d. 1921, Aydın) - (ö. 10 Mart 2013)

Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü ve Paris Üniversitesi mezunudur. Bartın Çiftlik Köyü İlkokulu Öğretmenliği, Nazilli Ortaokulu Fransızca Öğretmenliği, Millî Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü Şube Müdür Yardımcılığı, Londra Büyükelçiliği Eğitim Ataşe Yardımcılığı, Millî Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü ve Umûm Müdür Muavinliği, Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Fransızca ve İngilizce Öğretmenlikleri, Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Dünya Öğretim Mesleği Konfederasyonu Türkiye Öğretmen Dernekleri Millî Federasyonu Temsilciliği, 7. Millî Eğitim Şurası Üyeliği, TBMM 2.(XIII) ve 3.(XIV) Dönem Aydın Milletvekilliği, Avrupa Konseyi Kültür Fonu Kongresi Türkiye Delegeliği, Avrupa Konseyi Kültürel İşbirliği Toplantısı Türkiye Delegeliği, Avrupa Konseyi Eğitim Kongresi Türkiye Temsilciliği yapmıştır(244).

111

Resim 35 MustafaKemal Yılmaz

Kemal Ziya Öztürk (d. 1925, Bursa) - (ö. 19 Eylül 1976). 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Maliye Bakanlığı Memurluğu, Silvan, Çınar, Hani ve Nazilli Hâkimlikleri, Bozdoğan Cumhuriyet Savcılığı, Serbest Avukatlık, Aydın İl Genel Meclisi Başkanvekilliği, TBMM 2.(XIII), 3.(XIV) ve 4.(XV) Dönem Aydın Milletvekilliği, 3.(XIV) ve 4.(XV) Dönem Millet Meclisi Başkanvekilliği yapmıştır(245).

Nahit Menteşe (d. 1932, Aydın, Türkiye), 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir. Bir süre avukatlık yapmış, daha sonra politikaya atılmıştır. Adalet partisi Aydın İl Başkanı oldu. 1965’te Aydın milletvekili seçildi. Demirel Hükümeti’nde Gümrük ve Tekel Bakanlığı görevinde bulundu (1968-1969). 1969 seçimlerinde milletvekilliğini korudu, ikinci Demirel Hükümeti’nde Ulaştırma Bakanlığı (1969-1970), ikinci ve üçüncü Demirel Hükümetleri’nde (1970-1971) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptı. 1973 ve 1977 seçimlerinde yeniden Aydın milletvekili seçildi. AP genel sekreteri oldu. Süleyman Demirel’in kurduğu hükümette Turizm ve Tanıtma Bakanı, 1977’de ise Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptı. Daha sonraki yıllarda Doğru Yol Partisi’ne geçti. Tansu Çiller’in kurduğu Hükümetlerde İçişleri Bakanlığı dahil olmak üzere çeşitli bakanlıklarda bulundu. 2.(XIII), 3.(XIV), 4.(XV), 5.(XVI), XIX ve XX. Dönem Aydın Milletvekillği yaptı(246)..

112

Resim 36 Nahit Menteşe 

Yüksel Menderes, (d. 1930, İzmir, Türkiye) - (ö. 8 Mart 1972), 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Cenevre Üniversitesi "Sciences Politiques" Fakültelerini bitirdi. Belgrad Büyükelçiliği Başkatipliği ve 3.(XIV) Dönem Aydın milletvekilliği yapmıştır.[1] Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğludur. Lale ve ışık adında iki kızı vardır. 1 Mart 1972’de Ankara’daki evinde intihar etmiştir(247).

Sinan Bosna, (d. 1925, Adana) - (ö. 12 Aralık 1995), 

California Üniversitesi Son Sınıf terktir. Bossa Ticaret ve Sanayi İşletmeleri Kuruculuğu ve İdare Meclisi Reis Muavinliği, Bossa Basma Fabrikası Umûm Müdür Muavinliği, Gazete Sahipliği ve Sanayiciliği, Türk HavaYolları İdare Meclisi Başkan Yardımcılığı, TBMM 1.(XII) Dönem Denizli, 2.(XIII) Dönem Aydın, 3.(XIV) Dönem Ankara Milletvekilliği yapmıştır(248)

1969 SEÇİMLERİ VE TBMM 13. YASAMA DÖNEMİ: (1969 – 1973)

12 Ekim 1969 Milletvekilliği Genel Seçimlerinde CHP, dört yıl boyuncayaptığı hırçın, sistemli ve sürekli muhalefete rağmen beklediğini bulamadı.İktidardaki AP %46,5 oy alarak 256 milletvekilliği kazandı ve tek başınaiktidarını sürdürdü. Buna karşın CHP %27,3’le 143 milletvekilikazanabilmişti. CHP’den büyük gruplar halinde, yeni partiler oluşturabilecek

113

kadar büyük gruplar halinde kopma olmasına karşılık parti yine de çok fazlaoy kaybı yaşamamıştır Diğer siyasi partiler bu seçim sonuçların göre:

GP:15,

BĞM:13

BP:8

MP:6

YTP:6,

TİP:2,

MHP:1

Milletvekili çıkarmışlardır.

1965-1969 yılları arası siyasi olgular bakımından diğer dönemlere göre dahasakin geçmiş,dış politikada dünya çapında sarsıcı büyük olaylar ve savaşlarmeydana gelmemiştir.İçte ise ekonomik olarak büyük başarılar eldeedilmiştir.AP,DP ekonomik çizgisinden giderek ekonomik büyümede %12 gibirekor rakamları yakalarken% 9 gibi de büyük bir ortalamayıgerçekleştirmiştir.

AP 1969’da da tekrar büyük çoğunlukla iktidardaydı. Ancak fazlakalamayacaktı. Dünyanın pek çok ülkesindeki üniversite hareketleri,Türkiye’ye sol frakiyonların oluşması ve gelişmesi olarak yansıdı. SovyetRusya, bu soğuk savaşta hedef olarak seçtiği ülkelerin arasına Türkiye’yi dekoydu. Üniversite olaylarının tetiklenmesinde ABD’nin askeri ve ekonomiksömürgeci siyasetine duyulan öfke de rol oynamıştır. Bunun sonucu olaraküniversitelerdeki sol kaynaklı olayları bahane eden silahlı kuvvetler 11 yılsonra yine sahneye çıkmıştı.12 Mart 1971 günü Türk Silahlı Kuvvetlerihükümeti bir muhtırayla uyardı ve Başbakan Süleyman Demirel istifa etti.Yeni hükümeti eski CHP’li Nihat Erim kuruyordu ve Ecevit bu askerîmüdahaleye karşı olduğundan CHP’nin bu hükümette yer almasını istemiyordu.İsmet İnönü muhtıraya karşı ılımlı bir tavır takınınca ve hükümete destekvereceğini belirtince Genel Sekreter Bülent Ecevit görevinden istifa etti. 

Ancak muhtıra hedefine ulaşamamış sol örgütlerin terörü devam etmekteydi.5Mayıs günü geldiğinde Türkiye çok gergindi. Deniz Gezmiş, Yusuf

114

Aslan ve Hüseyin İnan’ın hakkında verilen infaz cezalarının uygulanmasıbeklenirken, THY’nin bir uçağı Sofya’ya kaçırılmıştı. Gerilim Genel Başkanİsmet Paşa’ya da yansıdı. İnönü kalp krizi geçirmişti. Kurultay bir günsonrasına ertelendi. 6 Mayıs 1972 günü Genel Başkan İsmet İnönü ve BülentEcevit karşı karşıya geldi. İnönü açılış konuşmasında açık konuşarak Ya ben yaBülent dedi ve kararı partiye bıraktı. Sonuç açıktı; CHP’de İnönü devrikapanmıştı. 33 yıldır Genel Başkan olarak CHP’yi yöneten İsmet İnönü 8 Mayıs1972′de genel başkanlıktan istifa etti.  14 Mayıs 1972 günü yapılan genelbaşkanlık seçimi özel kurultayında Bülent Ecevit, Atatürk ve İnönü’den sonraCHP’nin III. Genel Başkanı seçildi.

1969 yılında Adana’da yapılan büyük kurultayda MHP’nin liderliğine AlparslanTürkeş seçilmiştir. CHP gibi MHP’nin de bu dönem seçimlerinde en büyük zorluk ve sıkıntı çektikleri illerin başında Aydın gelmekteydi. Bunun da en büyük nedeni 1960 ihtilalı sonrası idam edilen Adnan Menderes’in Aydın’lı olması; Alparslan Türkeş’in de bu ihtilalda aktif rol almış olmasıdır.

Alparslan Türkeş, Adnan Menderes’in idam edildiği dönemde yurt dışında sürgünde olmasına rağmen DP ve AP’li kesimlerce, idamda rolü olduğu konusunda haksız suçlamalarla karşı karşıya kalması, uzun yıllar MHP oylarının 2500-3000 aralığına sıkışmasına neden oldu.

Bunun yanında Nahit Menteşe ve İsmet Sezgin gibi iki tecrübeli siyasetçi karşısına aynı sıklette siyasetçilerin yer alamaması MHP’yi Aydın’da başarısız kılarken, CHP de hemen her seçimde farklı isimlerle seçimlere katılmak zorunda kalmışlardır.

Bu dönemde Aydın’dan milletvekili olarak seçilen Mehmet Çelik, Yüksel Menderes, Nahit Menteşe, Kemal Ziya Öztürk, İsmet Abdullah Sezgin, Fikret KayaalpTurhangil, Mustafa Kemal Yılmaz ilimizi TBMM’de temsil ettiler.

115

Resim 37 Yüksel Menderes’in düğün fotoğrafı

Fikret Kayaalp Turhangil ( 1918, Mersin - 29 Ekim 1984), Türk siyasetçi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Eskişehir İl Fiyat Murakabe Şefliği, Yusufeli, Şavşat, Orhaneli, Yozgat Cumhuriyet Savcı Yardımcılıkları, Nazilli, Acıpayam Ceza Hâkimlikleri, Serbest Avukatlık, Cumhuriyet Senatosu Aydın Üyeliği (15 Ekim 1961 – 2 Haziran 1968), TBMM 3.(XIV) Dönem Aydın Milletvekilliği ile Cumhuriyet Senatosu Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği, Başkanvekilliği ve 3.(XIV) Dönem Millet Meclisi Başkanvekilliği yapmıştır (249).

Mehmet Çelik, (d. 1933, Söke, Aydın), 

Ortaokul son sınıf terktir. Çiftçilik, TBMM 3.(XIV) ve 5.(XVI) Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır (250).

116

Resim 38 Mehmet Çelik,

1973 SEÇİMLERİ VE TBMM 15. YASAMA DÖNEMİ: (1973 – 1977)

1973 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi bütün yurtta oyların % 33′ünüalarak 185 milletvekilliği kazandı ve birinci parti oldu. Ecevit’in en büyükrakibi Süleyman Demirel’in Adalet Partisi ise %29 oy almış ve 149milletvekili kazanmıştı

Seçime katılan diğer partilerden MSP 48, DP 45, CGP 13, MHP 3, TBP 1,Bağımsız 6 milletvekili kazandılar.

 CHP’nin genel seçimlerde elde ettiği 185 milletvekilliği salt çoğunluğusağlamaya yetmedi ve tek başına hükümet kurulması için yeterli değildi.Bunun için millet meclisi salt çoğunluğu olan 226 üyenin geçilmesigerekliydi. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ten görevi alan Ecevit’in koalisyongörüşmeleri sonuçsuz kaldı. 13 Kasım’da görevi alan AP lideri Demirel dehükümet kurmakta başarısız olunca görev tekrar Ecevit’e verildi. BülentEcevit, istemese de, parti içinde tepkilere neden olsa da 26 Ocak1974′te Milli Görüş fikrinin temsilcisi Necmettin Erbakan’la Cumhuriyet HalkPartisi-Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyon hükümetini kurdu. Devletikuran ve rejimin temel öğelerini kendi içinde de özümsemiş bulunanCHP, İslamcı akımları bünyesinde bulunduran MSP ile koalisyona girmişti. Busürpriz ve beklenmedik koalisyon hükümeti öncelikle CHP içindesorgulanırken, kısa dönemde, özellikle Kıbrıs barış Harekâtı, Ecevit’inustaca sahiplenmesi ile başarı olarak bir sonraki seçimlerde CHP’nin seçimbaşarısı olarak ortaya çıkacaktı. MSP ise her ne kadar Kıbrıs barış

117

Harekâtı’ndan siyasi bir pay almak istemişse de başaramamış, bir sonrakiseçimde kazandığı 48 milletvekilinin 24’ünü kaybedecekti.

Kıbrıs Olayı patlak verdi. Ancak garantör ülkelerle yapılan diplomatikgörüşmeler sonuçsuz kaldı ve Türkiye 1960 Zürih ve Londra garantörlükantlaşmalarının verdiği hakkı kullanarak Kıbrıs’a askeri müdahaledebulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri, 20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs Harekâtı’nabaşladı. Bu olay Başbakan Bülent Ecevit’in halk üzerindeki sempatisiniyüksek oranda arttırdı. Ecevit her gittiği yerde “Kıbrıs Fatihi Karaoğlan”olarak karşılanıyordu. Ancak Erbakan koalisyon ortağı olmasına rağmen,bırakın fatihliği, katkısı yokmuş gibi değerlendirilmekteydi.

Başta Kıbrıs barış Harekâtı’ndaki başarının paylaşılamaması, iki partiarasındaki dünya görüşlerindeki farklılıklar, yönetim anlayışlarından dolayımeydana gelen sürtüşmeler, her iki partinin devlet kademelerindekadrolaşmalarının birbirlerinde yarattığı rahatsızlıklar sonucu BaşbakanEcevit, 18 Eylül 1974′te CHP-MSP hükümetinin istifasını verdi. Hükümetinistifasının ardından Ecevit erken seçim kararı vererek, erken seçimkampanyasını başlattı. Kıbrıs zaferinin kendisine sağladığı siyasi prestijioya dönüştürmek istiyordu. Ecevit’in istifasının ardından başlayan hükümetbunalımı ancak 12 Nisan 1975′te sona erdi. Süleyman Demirel BaşbakanlığındaAP, MSP, MHP ve CGP, I. Milliyetçi Cephe Hükümeti’ni kurdular. Ülkede içgerilim artmakta, Kıbrıs barış Harekâtı ile başlayan ambargo sonucu ülkemizeuygulanan askeri ambargo, ekonomik sahalara da sıçrayarak, ekonomik bunalımgitgide daha da çekilmez bir hal almakta, sağ-sol ayrışması ve çatışmalaryaşanmaktaydı. Sol grupların hâkimiyetinde olan üniversitelerde 1969’danitibaren milli bir hareket olarak “Ülkücü Hareket” boy göstermeye başlamış,bazı üniversite ve yüksek okullarda ülkücülerin inisiyatifi sol gruplardandevraldı. Bazı sol grupların hem ülkücülere hem de diğer sol oluşumlarasilahlı saldırılarını artırmalarına neden oldu. Artık fikri mücadeledensilahlı mücadele dönemine geçilmekte, okullar, sokaklar, semtler, şehirler,sol fraksiyonlar ve ülkücüler arasında kazanılmış bölgeler halinegetirilmekte idi.

Bu şartlar altında 12 Ekim 1975′te yapılan ara seçimlerde CHP ve AP oylarınıarttırdı. 6 milletvekili için yapılan ara seçimde milletvekillerinden 5′iniAP, 1′ini de CHP kazandı. Senato üçte bir yenileme seçiminde ise AP 27, CHP25, MSP 2 senatörlük kazandı.

118

1975 yılı seçimlerinde İsa Ayhan, Mustafa Şükrü Koç (Büyükkoç), Mutlu Menderes, Nahit Menteşe, Kemal Ziya Öztürk, İsmet Abdullah Sezgin, Behiç Tozkoparan, Aydın milletvekilleri olarak seçildiler.

Behiç Tozkoparan (d. 1928, Koçarlı, Aydın), 

İstanbul Gazetecilik Okulu mezunudur. Çiftçilik, Koçarlı Belediye Başkanlığı, Aydın İl Genel ve Daimi Encümen Üyelikleri, TBMM 4.(XV) ve 5.(XVI) Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştı(251).

1977 SEÇİMLERİ VE TBMM 16. YASAMA DÖNEMİ: (1977 – 1980)

 Demirel'in koalisyon hükümeti iki yıl sürdü. Seçimin takvimi gereğince 1977yılının Ekim ayında yapılması gerekiyordu; fakat 5 Nisan 1977 tarihinde, CHPve AP'nin daha önce Anayasa Komisyonu'nda birleştirilen erken seçim önergelerinin, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada kabul edilmesiyle erken seçim kararı alındı. Milletvekili genel seçimleri ile Cumhuriyet Senatosu kısmi seçimlerinin 5 Haziran günü yapılmasının kabul edildiği oylamada CHP, AP, CGP ve MHP'liler olumlu oy kullanırken, Demokratik Parti'liler çekimser oy kullandı, MSP’ liler ise 1 üye dışında oylamaya katılmadı.

Seçim kampanyası boyunca terör eylemleri olanca hızıyla sürdü. Terör eylemleri siyasi parti liderlerini de hedef alırken en fazla saldırıya Bülent Ecevit uğradı. Bülent Ecevit ve seçim konvoyuna  Niksar , Şiran’ da saldırılar düzenlendi. Ecevit, 29 Mayıs 1977 günü seçim gezisi için bulundukları İzmir Çiğli Havaalanı'nda suikasta uğradı. Bülent-Rahşan Ecevitçiftinin zarar görmeden atlattığı suikast girişiminde, CHP İzmir İl Başkanı Mehmet İsvan ağır yaralandı. Ecevit’in 3 Haziran 1977'de Taksim Meydanı'nda düzenleyeceği miting öncesinde Başbakan Demirel kendisini uyararak miting sırasında suikast yapılacağını bildirdi. Ecevit'in miting günü Taksim`de olacağını ve hiç kimsenin mitinge gelmemesini söylemesine rağmen 3 Haziran günü yapılan miting CHP tarihinin en geniş katılımlı ve en coşkulu mitinglerinden biri oldu. Bu saldırıların gerçek mi yoksa tertip mi oldukları uzun zaman tartışıldı

Barajsız d'Hont sisteminin uygulandığı seçimlere 8 siyasi parti katıldı, katılım oranı yüzde 72 olarak gerçekleşti. Seçimlerde hiçbir parti çoğunluğu sağlayamadı;

CHP 213 (%41,4),

AP 189 (%36,9),

MSP 24 (%8,6),

119

MHP 16 (%6,4),

CGP 3 (%1,9),

DP 1 (%1,9) milletvekili çıkardı. 67 ilden 42'sinde CHP, 23'ünde AP, 1'inde MSP, 1'inde de bağımsız adaylar birinci oldu.

Bu seçimlerin dikkate değer bir diğer özelliği de son dört seçimde AP ve CHPiniş çıkışlı sonuçlarla seçimlerden çıkarken MHP düzenli bir artışla oylarını ve milletvekilliklerini artırmakta idi.1969’de sadece Alparslan Türkeş ile 1 milletvekili çıkaran MHP, 1973 seçimlerinde 3,1977 seçimlerindeise 16 milletvekilliği kazanacaktı. Daha sonra Ömer Çakıroğlu’nun MHP’ye katılması ile parlamentoda 17 milletvekili ile temsil edilecekti.

Seçimin en belirgin özelliği, toplam geçerli oyların % 78,26'sının iktidar adayı iki büyük partide toplanmasına karşılık, geri kalan % 21,73'ünün seçime katılan diğer altı parti ile bağımsızlar arasında dağılmasıdır.

1973 genel seçimlerinde oyların % 63'ünü alan bu iki siyasi partinin(CHP-AP)oy oranlarındaki 15 puanlık yükseliş geçen yasama döneminin hükümet formüllerine bir tepki olarak, seçmenlerin çok geniş bir çoğunlukla oylarınıtek parti iktidarı oluşturma yönünde kullandıkları şeklinde yorumlandı. Gözebatan diğer bir ayrıntı ise MSP’ nin 1973 seçimlerine göre milletvekili sayısını yarı yarıya kaybederken MHP’de meydana gelen hızlı bir yükseliş idi.1969 seçimlerinde 1,1973 seçimlerinde 3 milletvekili çıkarabilen MHP artık kabuğunu kırmış, Türk siyasi hayatının önemli bir unsuru haline gelmiş, . MHP de oylarını neredeyse ikiye katlayarak 16 milletvekili ile siyasi hayatta uzun sürecek bir role soyunmaktaydı. MSP, CGP ve DP'de ise büyük oy kaybı yaşandı.

Seçimden birinci parti olarak çıkması beklenen CHP tahminleri boşa çıkarmadı. Ekonomik ve sosyal sıkıntılar, siyasal düzlemdeki silâhlı çatışmalar, CHP’nin bütün bunlara bir çözüm olabileceği yönündeki beklentiyiartırmıştı. ‘Halkçı Ecevit’ sloganı, bir yandan geniş yığınların ekonomik, sosyal ve siyasal taleplerini içerirken; diğer yandan da hayli popülist bir söyleme karşılık geliyordu. 1973 seçimlerine göre oylarını yaklaşık 8 puan, milletvekili sayısını da 28 sandalye artırmasına rağmen tek başına iktidar olması için gereken 226 milletvekilliğini elde edemedi. AP ise 1973 seçimlerinde DP ve MSP’ ye kaptırdığı oylarının bir kısmını geri almayı başardı.

120

Dönemin merkez sol partisi olarak tanımlanabilecek olan CHP, 1977 genelseçimlerinde elde ettiği yüzde 41,4 oy oranı ile 1946 sonrasının en yüksekoy oranına ulaşmıştır.

Bunun da en önemli nedenlerinin başında CHP-MSP hükümeti dönemindegerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yarattığı milli heyecandır. Bu milliheyecandan MSP pay almak istemişse de mevcut basın yayın organlarında veseçmende esen rüzgâr CHP’nin yelkenini şişirmeye yetmişti.

Ancak seçimlerin ardından, CHP tarafından kurulan azınlık hükümet döneminde,terör olaylarının yaygınlaşması ve Türkiye’ye uygulanan ABD ambargosununetkisiyle ekonomik krizin derinleşmesi, CHP’ye yönelik seçmen desteğinikaybetmeye başlamıştır. Nitekim 1979 yılında yapılan ara seçimlerde CHPbüyük bir oy kaybına uğramış,beş ilde yapılan ara seçimi AP 5-0 gibi birfarklı sonuçla kazanmış;, bunun üzerine Başbakan Ecevit istifa etmiş ve CHPiktidardan ayrılmıştır.

1977 yılında merkez sağ seçmenleri temsil eden Adalet Partisi (AP), yüzde 36,9 oyoranı sağın en büyük partisi durumundaydı.

Selahattin Acar, Mehmet Çelik, Selami Gürgüç, Mutlu Menderes, Nahit Menteşe,İsmet Sezgin, Muharrem Sökeli, Behiç Tozkoparan bu seçimlerde TBMM’de Aydın’ı temsil ettiler.

1983 SEÇİMLERİ VE TBMM 17. YASAMA DÖNEMİ: (1983 – 1987)

1983 seçimleri demokratik ve özgür olmaktan çok askeri cuntanın baskısı, izni ve yönlendirmeleri ile gerçekleşen bir seçim olarak tarihe geçmiştir.

 12 Eylül Darbesinin ardından yapılan- özgür de olmasa -ilk genel seçimdir. Bu genel seçim ile TBMM 17. dönem milletvekilleri seçilmiştir. Seçimlere ancak Milli Güvenlik Konseyi'nin izin verdiği üç parti katılabilmiştir(ANAP-HP-MDP).

12 Eylül askeri yönetimi, Türkiye’nin siyasal yaşamını şekillendirirken, siyaseti, kurumları radikal bir biçimde değiştirip, kendi mantık ve siyasi görüşlerine uygun olarak yeniden yapılandırmayı hedeflemişlerdi. Bunu da uygularken tamamen beş cunta liderinin kişisel görüşleri tek etken olmuştur.Ve 16 Ekim 1981 tarih ve 2533 sayılı "Siyasi Partilerin Feshine Dair Kanun" ile 1980 öncesinde kurulmuş bulunan bütün siyasi partiler feshedilerek kapatıldı.7 Kasım 1982'de yapılan referandumda yüzde 91,37 evet oyuyla kabuledilen 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesiyle 12 Eylül 1980 öncesi dönemin siyasi parti liderlerine ve siyasetçilerine 5 ve 10 yıl süreyle yasaklar getirildi. Ancak bu yasaklar daha ilk seçimde MGK üyelerince delindi.

121

Örneğin siyasi parti üyesi olsun olmasın pek çok isim 1983 seçimlerinde MGK’dan veto yerken, AP Aydın senatörü İskender Cenap Ege’nin MDP’den adaylığına izin verilmiştir.

1982 Anayasası ile Cumhuriyet Senatosu kaldırılırken TBMM üye sayısı da 400 olarak belirlendi. Yeni Anayasa, seçimlerin, serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve denetim altında, 5 yılda bir yapılmasını hükme bağladı. Ayrıca 10 Haziran 1983 tarihinde kabul edilen 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’na göre 1969, 1973 ve 1977 seçimlerinde uygulananbarajsız d’Hondt seçim sistemi kaldırılmış yerine ülke barajlı (%10) ve seçim çevresi barajlı (geçerli oyların seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına bölünmesiyle ortaya çıkan) d’Hondt sistemi getirildi. Bunda ise amaç 1980 öncesi koalisyonlarına engel olmak ve özellikle MGK üyelerinin ve bilhassa Kenen Evren’in  Milli Selamet Partisi (MSP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) duyulan husumetin bir sonucu olarak, ülke ve seçim çevresinde baraj uygulaması getirilmiştir.

12 Eylül Askeri yönetimi bütün mevcut siyasi partileri kapatmış ve bupartilerin siyasilerine siyaset yasağı getirmiştir. Bu nedenle, .Muhafazakâr sağ ve milliyetçi sağ, sınıf esasını temel alan sol, etnikunsurları ve politikaları öne çıkaran Kürtçü ve siyasal İslamcı partilerinseçimlere katılmalarına izin verilmemiştir.

Seçim sisteminin özelliği nedeniyle siyasi partiler ülke ve seçim çevresi barajlarını aşmak zorunda kalırken, bağımsız adaylar ise sadece seçim çevresi barajını aşmak zorunda oldukları hükmü getirildi. Hiçbir adayın seçim çevresi barajını aşamaması halinde geçerli oylar siyasi partiler ve bağımsızlar arasında milletvekili sayısına ulaşana kadar bölünmesi ve büyüklük sıralamasına göre dizilmesiyle milletvekillikleri paylaştırıldı.

1983 seçimi ile birlikte, illerin çıkaracağı milletvekili sayıları esas alınarak ilk kez seçim çevreleri oluşturuldu. Daha önceki seçimlerde her il bir seçim çevresi olarak kabul edildi. 2839 sayılı Kanun’a göre, milletvekili sayısı 7’ye kadar olan iller bir seçim çevresi sayılırken, milletvekili sayısı 7’den fazla olan iller bölünerek yeni seçim çevreleri oluşturuldu. 83 seçim çevresinin oluşturulduğu 1983 genel seçimlerinde, İstanbul'da 6, Ankara'da 4, İzmir'de 3, Adana, Bursa, Konya, Manisa, Samsun ve Zonguldak'ta 2'şer seçim bölgesi oluşturulurken, diğer illerdeyse her il bir seçim bölgesi sayıldı. Bu düzenlemede de amaç parlamentoya daha az sayıda partinin girmesini sağlamak ve “kötü” olarak gördükleri koalisyonların oluşmasının önüne engel koymaktı.

122

12 Eylül 1980 Darbesi'nin ardından yasaklanan siyasi faaliyetler, Anayasa'nın kabul edilmesinden sonra,Danışma Meclisi'nin (DM) kabul ettiği ve Milli Güvenlik Konseyi'nin (MGK) onayından geçen Siyasi Partiler Kanunu'nun 24 Nisan 1983'te yürürlüğe girmesiyle kademeli olarak serbest bırakıldı. Ancak bu serbestlik demokratik özellikler taşımamakta, beş kişilik MGK ‘nın iki dudakları arasındaki evet veya veto tercihleriyle partilerin ve kişilerin siyasi gelecekleri oluşabilmekteydi. Yasanın geçici hükümlerine göre, ilk genel seçim sonucu Yüksek Seçim Kurulu'nca (YSK) ilan edilinceye kadar geçen süre içinde kurulacak partilerin kurucu listeleri MGK’nın onayından geçmesi gerekiyordu. Kısacası ülkenin siyasi geleceğinde hem mevcut MGK’nın şekillendirmesi sürecek hem de MGK’ya göre “tehlikeli” kişiler bertaraf edilecekti. Yeni kurulacak partilerin. Ancak MGK'nin onayından geçmiş en az 30 kurucu üye bulunması şartıyla seçimlere katılabileceklerdi. Yeni partiler 12 Eylül Darbesi'ne karşı kesinlikle olumsuz beyan ve davranışta bulunamayacaklardı. Siyasi Partiler Kanunu'nu Haziran 1983'te MGK'nin onayından geçen Seçim Kanunu izledi. MGK, siyasi parti kurucuları listesini olduğu gibi milletvekili adayları listesini de inceleyebilecek, uygun bulmadıklarını veto edebilecekti. Ve öyle de oldu. Seçim kanununda, Nisan 1983 sonlarında, yeni siyasi partilerin kurulması için siyasi etkinlikler kademeli olarak serbest bırakıldı. MGK tarafından Yasal düzenlemeler merkez sağ ve merkez solda iki siyasi partinin oluşmasınaizin verecek biçimde yapılmıştı. MGK’nın düşüncesi ABD tipi iki partili bir Türkiye idi. Merkez sağ parti için öngörülen başkan adayı Başbakan Bülent Ulusu idi. Ulusu,Süleyman Demirel'in desteğini almak istemesine rağmen, beklediği desteği alamadı. Siyasi parti kurma faaliyetlerinin yeniden başladığı bu dönemde siyasi yasaklı olan Süleyman Demirel tepkisini "Tapulu arazime gecekondu yaptırmam" şeklinde ortaya koyuyordu.

Ulusu'nun temaslar bir sonuç vermeyince, MGK tarafından yeni bir isim arandıve 16 Mayıs 1983'te emekli Orgeneral Turgut Sunalp başkanlığında Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) kuruldu. "12 Eylül ruh ve felsefesinin devamı" olduğunu açıklayan MDP’ nin kurucuları arasında çok sayıda emekli general veDM üyesi vardı. İkinci ve MGK tarafından öngörülmeyen bir parti kurma girişimi de, 1982'de Bülent Ulusu hükümetinden ayrılmış olan Turgut Özal'dangeldi. Ulusu hükümetinde başbakan yardımcısı olan Özal 1982'deki Banker Krizi'nden sonra maliye bakanı Kaya Erdem'le birlikte hükümetten istifa etmişti. Özal'ın kurduğu Anavatan Partisi (ANAP), 24 Ocak Kararları'yla başlayan liberalleşme ve ekonomik istikrar programının sürdürülmesi için iktidar talebinde bulunuyordu. Eski partilerden hiçbirinin devamı olmadığınıama hepsini içinde barındırdığını, dört eğilimi birleştirdiğini iddia eden ANAP kadrosu ağırlıklı olarak bürokratlar ve bankacılardan oluşuyordu.

123

Bülent Ecevit'in siyasi yasaklı olması nedeniyle bir liderlik bunalımının baş gösterdiği merkez solda kurulan ilk parti, Halkçı Parti (HP) oldu. HP’ nin ilk genel başkanı, İsmet İnönü'nün Özel Kalem Müdürlüğünü, Ulusu'nun da başbakanlık müsteşarlığını yapmış olan Necdet Calp'ti. MGK'nin öngörüsü dışında kurulan sosyal demokrat eğilimli olan ve asıl Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarını bünyesinde bulunduran Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) ise 6 Haziran 1983'te kuruldu. İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü önceleri isteksiz davranmasına rağmen daha sonra partinin başkanlığını kabul etti. Ancak 1983 seçimlerine giremedi.

MGK'nin öngörüsü dışında kurulan partilerden biri, kuruluşunu Süleyman Demirel'in yönlendirdiği Büyük Türkiye Partisi (BTP) idi. Emekli Orgeneral Ali Fethi Esener başkanlığındaki BTP(Büyük Türkiye Partisi) Adalet Partisi (AP) kadrolarından oluşuyordu. Amaç ve hedeflerine muhalif olarak kurulan bu tür siyasi partiler Kenan Evren’i öfkelendirmekte idi. Kenan Evren'in çok sert eleştirilerine hedef olan BTP 31 Mayıs 1983'te,MGK’nın 79 sayılı kararı ile eski bir partinin ardılı olduğu gerekçesiyle kapatıldı.

Evren’in, tasvip etmediği siyasi partilerin yine tasvip etmediği siyasiler tarafından kurulması öfkesini öylesine kabartmıştı ki üç yıl öncesinin siyasi tutuklama dönemine dönülmesinde bir besi görmedi.Bu partinin kurucuları da siyasi yasaklılar listesine alındı. Aynı kararla 2'si BTP'li (Hüsamettin Cindoruk ve Mehmet Gölhan), aralarında Süleyman Demirel ve İhsanSabri Çağlayangil'in de olduğu 7 eski AP'li ile Deniz Baykal ve arkadaşlarının dâhil olduğu 7 eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi Çanakkale, Zincirbozan'da bir süre gözetim altına alındı.

Bir süre sonra Yıldırım Avcı başkanlığında ve kamuoyunda yine eski AP'nin devamı olarak tescillenen  Doğru Yol Partisi (DYP) kurulduğundan kısa bir süre sonra 67 ilde ve 427 ilçede örgütlendi, kuruluş dilekçesi de 24 Hazirantarihinde İçişleri Bakanlığı'na verildi.

7 Temmuz 1983'te Mehmet Pamak , Muhafazakâr Parti yeni Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) çekirdeğini oluşturdu.

Eski Milli Selamet Partililer ise Refah Partisi'ni kurdular (18 Temmuz 1983).1983 yılından itibaren yüzde 10 seçim barajı uygulanmaya başlanmıştır. Askeri yönetim 1983 yılında yapılan seçimlere üç siyasi partinin katılmasınaizin vermiş (ANAP-SHP-MDP) ve eski politikacılara siyaset yasağı getirmiştir. Bunun yanında siyasi geleceği bakımından kendileri için tehlikeli olabilecek yeni adaylardan Milli Güvenlik Konseyinin vetosu sonucumilletvekili listelerinde yer alamamışlardır.

124

1961 seçimlerinden itibaren bölük pörçük bir yapı gösteren sağ oylar, 1983genel seçimlerine katılmalarına izin verilen ve merkez sağ eğilimli AnavatanPartisi(ANAP) ile Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) çatısı altındatoplanmıştır. 1983 genel seçimlerinde sağ oyların Türkiye genelinde önemlibir artış gösterdiğine tanık olmaktayız. 1977 genel seçimlerinde yüzde 55,6olan sağ oyların oranı, 1983 genel seçimlerinde yüzde 68,4’e yükselmiştir.

MGK,’nın istemediği kişi ve partilerin siyasetten ve seçimlerden uzaktutmanın en kestirme yolu veto edilmemiş 30 kurucu üyeninoluşturulmamasından geçmekteydi. İstemeyen partilerin kurucu üyelerininsayılarının 30’u bulmaması için sürekli veto müessesesi işletildi.

MGK yeni kurulan partilerin kurucu üye listelerini incelemeye aldı. MGK’nın 99 sayılı kararı uyarınca 24 Ağustos 1983 tarihine kadar kurucu üye sayısı 30'u bulamayan partiler 6 Kasım'daki seçimlere katılamadı.

En çok vetoyu SODEP ve DYP kurucu listeleri gördü; SODEP'in, Genel Başkan Erdal İnönü dâhil, 21 kurucu üyesi, DYP’nin de birçok kurucu üyesi MGK tarafından veto edildi. Bu yüzden iki parti de 30 kurucu üye sayısını tamamlayamadıkları için seçimlere katılamadı. Refah Partisi ile Muhafazakâr Parti de MGK'nın kurucularını sürekli veto etmesi ve kurucu sayılarının 30'uaşamaması nedeniyle seçimlere katılamadı.

MGK'nın veto barajını aşıp 30 kurucu üye şartını yerine getirebilen MDP, HP ve ANAP 6 Kasım 1983 genel seçimlerine katılma hakkı elde etti. Seçimlere katılacak üç parti, aday listelerini 4 Eylül tarihinde YSK’ ya verdiler. YSKgeçici adaylık listelerini 9 Eylül tarihinde ilan ettikten sonra adaylar MGKtarafından incelendi. MGK toplam 1683 milletvekili adayından 672’sini veto etti. MDP’den 74, ANAP’tan 81, HP’den 89 adayın yanı sıra, 428 bağımsız adayveto edildi. 30 Eylül 1983'te MGK'nın onayından geçip, 4 Ekim tarihinde yayınlanan kesinleşmiş aday listelerinde HP 11, ANAP 8 ve MDP 3 eksik adaylıkla seçimlere girdi.

Kampanya dönemi boyunca ANAP, 12 Eylül 1980 öncesinde Türkiye'de etkili olandört siyasi eğilimi içerdiğini ileri sürdü; iktisadi ve toplumsal sorunlarınönemini vurgularken,muhafazakar bir dünya görüşü ile liberal ekonomik politikaları savundu., 24 Ocak Kararları'ndan uzaklaşıldığını savundu. MDP, 12 Eylül rejiminin devamı olarak anarşi ve terörle mücadeleyi propagandasınatemel aldı. Kenan Evren ve yönetiminin izlerini taşıdığını her halükarda kabul ve beyan ettiler. HP, seçim kampanyasında devletçiliğe ağırlık vereceğini, işsizlik sigortasını gerçekleştireceğini ileri sürdü.

125

22 Ekim 1983'te TRT'de liderlerin katıldığı açık oturumun en gergin anları Necdet Calp ile Turgut Özal arasındaki özelleştirme tartışması Turgut Özal’ahalk nezdinde puan kazandıran bir TV programı olarak hafızalarda kaldı.

Kenan Evren, seçimlerden iki gün önce, 4 Kasım 1983'te ANAP'ı ve genel başkanı Turgut Özal'ı ad belirtmeden hedef alan bir televizyon konuşması yaptı ve halkı bu partiye oy vermemesi konusunda uyardı. Ancak Evren, bazı çevrelerce bu hareketiyle askeri yönetimin güdümünde gösterilen ve giderek zayıflayan Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin (MDP) oylarını artırmaktan çok askeri yönetime duyulan tepkiyle Turgut Özal'ın oylarını artırmayı hedeflemişti. Bu konuşma, ileride Özal muhaliflerince danışıklı-dövüşün bir parçası olduğu ileri sürülürken, Özal’ın taraftarlarınca Kenan Evren’in kaş yaparken, göz çıkarması olarak nitelendirildi.

Geçerli oyların yüzde 45.14'ünü elde eden ANAP 400 üyeli TBMM'de 212 milletvekili kazanırken, HP oyların yüzde 30,46 ile 117 milletvekilliği eldeetti. Seçimlerin favorisi sayılan MDP ise oyların yüzde 23,27 ile ancak 71 milletvekili çıkarabildi. 12 kadın milletvekili TBMM'ye seçilirken, seçimlere 42 seçim çevresinden katılan 50 bağımsız adayın hiçbirisi yeterli oyu alamadı.

Turgut Özal 20 Kasım'da Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi. 24 Kasım 1983'te toplanan TBMM'de Başkanlık Divanı'nın oluşmasıyla MGK'nin görevi sona erdi. 13 Aralık'ta Özal başbakanlığında ANAP hükümeti kuruldu.

1983 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:

ANAP: 7.833.148 (%45,1) (211 MV)HP: 5.285.804 (%30,5) (117 MV)MDP: 4.036.970 (%23,3) (71 MV) BĞMZ: 195.588 (%1,1) (-) 

Aydın Sonuçları:

Anavatan Partisi (ANAP): 124.660

Halkçı Parti (HP): 91.841

Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP): 91.841

Bağımsızlar (BĞMZ): 2.412.

1978–1979 döneminde CHP hükümeti döneminde yaşanan ekonomik krizinetkisiyle ortaya çıkan kıtlık ve kuyruklar da seçmenlerin sol siyasettenuzaklaşmaları sonucunu doğurmuştur. CHP’nin mirasını devralan HalkçıParti (HP) ise % 30,5 oy oranı ile 117 milletvekili çıkarmıştır.

126

Kenan Evren’in ve 12 Eylül yönetiminin partisi olarak adlandırılan MDPise ancak 3. Parti olabilmiş, bu sonuç da halkın artık askeri yönetimdenbıktığı anlamında yorumlanmıştır.

Yeni bir liberal-muhafazakâr anlayışı ve değişimi vadeden ANAP ise bumisyonu ile 1980 ve 1990’lı yıllara mührünü vuran parti olarak halkınteveccühünü kazanacaktı.

1983 seçimlerinde İskender Cenap Ege,(MDP) Halil Nüzhet Goral(HP), Ertuğrul Gökgün(MDP), Mehmet Özalp,(ANAP ),Nabi Sabuncu(ANAP, Osman Esgin Tipi(ANAP) Aydınmilletvekilleri olarak parlamentoya seçildiler.

İskender Cenap Ege (d. 1918; İstanbul - ö. 30 Ekim 1996),

Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirdi. Ankara Radyosu müdürlüğü, PTT genel müdürlüğü, eğitim müşavirliği, Cumhuriyet Senatosu Aydın Üyeliği (15 Ekim 1961-12 Eylül 1980), XVII. dönem Aydın milletvekili, cumhuriyet senatosu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi başkan vekilliği ile turizm ve tanıtma bakanlığı yaptı(252). 

Halil Nüzhet Goral, (d. 1922, Şanlıurfa) - (ö. 22 Kasım 2010)

Kara Harp Okulunu bitirdi. Topçu Kıdemli Yüzbaşı rütbesindeyken istifa etmiş, çiftçilikle uğramıştır. 1968-1977 Cumhuriyet Senatosu Aydın Üyeliği ve 17. Dönem Aydın Milletvekilliği yapmıştır(253).

1987 SEÇİMLERİ VE TBMM 18. YASAMA DÖNEMİ: (1987 – 1991)

1983 seçimlerinden sonra 12 Eylül 1980 öncesinin eski siyasi partilerinindevamı olan yeni siyasi partilerin kurulmaya başlandığını görmekteyiz. 1987seçimlerinden önce siyasi yasakların kaldırılması, 1987 genel seçimlerinegiren siyasi parti sayısının yediye yükselmesine neden olmuştur. BunlarAnavatan Partisi (ANAP), Sosyal demokrat Halkçı Parti (SHP) , Doğru YolPartisi (DYP) , Demokratik Sol Parti (DSP), Refah Partisi (RP),MilliyetçiÇalışma Partisi (MÇP) , Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP)’dir.

Bu partilerden ANAP ve IDP’yi 12 Eylül askeri darbesi sonrası ortaya çıkanözgün partiler olarak niteleyebiliriz.

Sosyal demokrat Halkçı Parti (SHP) ve Sol Parti (DSP) Bülent Ecevit’inlideri olduğu CHP’nin, Doğru Yol Partisi (DYP) ,Süleyman Demirel’in lideriolduğu AP’nin, Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ise Alparslan Türkeşinlideri olduğu MHP’nin, Refah Partisi (RP) Necmettin Erbakan liderliğindeki

127

MSP’ nin devamı olarak kurulmuşlardı. Anavatan Partisi (ANAP) lideri TurgutÖzal, Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) lideri ise Aykut Edebali idi.

1987 seçimleri, gerek merkez sağ gerek merkez solda siyasi parti sayısınınarttığı bir seçim olmuştur. Siyasi dağınıklığı gidermek ve siyasi istikrarıkorumak amacıyla 1980 anayasası ile getirilen ülke seçim barajı uygulaması,küçük partilerin TBMM’de temsil edilmelerini engellemiştir. Siyasi partiler,bu % 10’luk ülke seçim barajı engelini aşmak için, daha sonraki seçimlerdezaman zaman bir parti çatısı altında seçim ittifakına gitmişler veyabağımsız aday gösterme yoluyla TBMM’de temsil edilme imkânlarınıaramışlardır. Seçim barajı engelini aşmak için, 1991, 1995 ve 2007seçimlerinde bazı partiler seçim ittifakına gitmişler veya bağımsız adayolarak seçimlere katılmışlar bazı dönemlerde de TBMM’de temsil edilmeimkânına kavuşmuşlardır.

1987 referandumu ile siyasi yasakların kalkması ile beraber sağ siyasiyapılarda tekrar ayrışma söz konusu olmuştur. Muhafazakâr sağ vemilliyetçi sağ partiler tekrar siyasi faaliyetlerine başlamışlar ve zamaniçinde dönem dönem güçlerini artırmışlar ANAP ve AKP dışındaki sağ vemilliyetçi partiler koalisyon ortağı olarak iktidara gelebilmişlerdir. Butür gelişmeler, ANAP ve DYP gibi merkez sağ siyasi partilerin sürekli güçkaybetmelerine yol açmıştır.

1987 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:

ANAP: 8.704.335 (%36,3) (292 MV)SHP: 5.931.000 (%24,8) (99 MV) DYP: 4.587.062 (%19,1) (59 MV)

DSP: 2.044.576

RP: 1.717.425

MÇP: 701.538

IDP: 196.272

BĞMSZ: 89.421

1987 Seçimleri Aydın Oy Dağılımı:

Anavatan Partisi (ANAP): 167.246

Demokratik Sol Parti (DSP): 27.674

Doğru Yol Partisi (DYP): 87.012

Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP): 2.723

Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP): 6.620128

Refah Partisi (RP): 12.508

Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP): 102.602

Bağımsızlar (BĞMZ): 84

Türkiye geneli ve Aydın seçim sonuçlarını irdelediğimizde SHP’nin CHP; DYP’nin AP oylarına yaklaştığını görmekteyiz. Henüz RP’nin MSP performansınaulaşamadığı da bir gerçektir.

MHP ise 12 Eylül askeri cuntasından en büyük darbeyi yiyen neredeyse yöneticilerinin tamamı en az 6’şar yıl hapiste tutulan, yan kuruluşlarının pek çok yöneticisinin idamla yargılandığı siyasi teşekkül olarak toparlanamadığını görmekteyiz. Ancak 1980 seçimleri öncesinde 2000-2700 aralığında gezen MHP’nin Aydın oylarının bu seçimde 6.6202’ye yükselmesi Aydın’da MHP tabanının oluşmakta olduğuna işaret etmekteydi.1987 seçimleri için “ANAP’IN Aydın’daki en net zaferi” olarak adlandırılabilir.2 bölgeli olarak yapılan bu seçimde Aydın doğusu ilçeleriniANAP 3-0 alırken,Batı ilçelerinde Söke oylarının etkisiyle SHP ancak 1 milletvekili çıkarabilmiştir.

1987 yılı milletvekili seçimlerinde Cengiz Altınkaya(ANAP) , Mustafa Bozkurt(ANAP) , Ömer Okan Çağlar(ANAP) , Mehmet Özalp(ANAP) , Hilmi Ziya Postacı(SHP), Nabi Sabuncu(ANAP) , Mehmet Yüzügüler(ANAP) Aydın milletvekili olarak seçildiler.

Cengiz Altınkaya:

Aydın Milletvekili, BOZDOĞAN - 1949, Ahmet, E.Pakize - ODTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, ODTÜ'de Master - İngilizce - Hidroloji ve Su Kaynakları, İnşaat Yüksek Mühendisi - Yenipazar Belediye Başkanı, Serbest Mühendis Müteahhit - XVIII, XIX, XX nci Dönem Aydın Milletvekili - Bayındırlık veİskân Eski Bakanı (254).

129

Resim 39 Cengiz Altınkaya

1991 SEÇİMLERİ VE TBMM 19. YASAMA DÖNEMİ 1991 – 1995)

Anavatan Partisi (ANAP) 1987 genel seçimlerinde tekrar tek başına iktidara geldikten sonra 1989’da ANAP genel başkanı ve Başbakan Turgut Özal, muhalefet partilerinin ANAP oylarının bu seçimde % 21'e indiği ve meşruiyetini kaybettiği gerekçesiyle boykot ettiği seçim sonunda ANAP milletvekillerinin oyları ile cumhurbaşkanlığına seçildi. Turgut Özal’dan boşalan başbakanlığa önce Yıldırım Akbulut daha sonra 15-16 Haziran 1991’de yapılan ANAP genel kongresinde genel başkanlığa seçilen Mesut Yılmaz, ANAP'ın iktidar partisi olması nedeniyle, Yıldırım Akbulut’un istifası üzerine başbakanlık görevine getirildi.

Yeni ANAP yönetimi 1992 Kasım'ında yapılacak olan genel seçimleri daha erkenbir tarihte yapılması kararı aldı. Bu kararın alınmasında Mesut Yılmaz'ın yıpranmamış yeni bir lider görüntüsüne ek olarak parti içinde gerekli desteğe sahip olduğunu düşünmesi ve iktidar partisi olarak girecekleri bir seçimde iktidarın imkânlarından yararlanabilme düşüncesiydi. 24 Ağustos 1991tarihinde TBMM Genel Kurulu tarafından onaylanan seçim yasasındaki değişiklikle genel seçimin tarihi 20 Ekim 1991 olarak belirlendi.

1987 seçimlerinde ANAP’ın lehine işleyen çifte barajlı seçim sistemi bu seçimde Doğru Yol Partisi’nin (DYP) lehine işledi. Altı siyasi parti ve bağımsız adayların yarıştığı 20 Ekim 1991’deki seçimlerde, yüzde 27,03 oranında oy alan DYP kazandığı 178 milletvekilliğiyle TBMM'nin yaklaşık yüzde 40'ını elde ederken, iktidar partisi ANAP yüzde 24,01 oy oranı ve kazandığı 115 milletvekilliğiyle ikinci parti durumuna geriledi ve 8 yıldır bulunduğu iktidardan düştü. Diğer partilerden Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) 88, Refah Partisi (RP) 62 milletvekilliği kazanırken, DemokratikSol Parti (DSP) yüzde 10,74'lük oy oranına karşın seçim çevresi barajları yüzünden yalnızca 7 milletvekilliği kazanabildi. Seçimlerin ardından, ittifakla seçime giren partilerin ayrılmasıyla mecliste 8 ayrı siyasi partiyi ortaya çıkardı.

Yine bu seçimlerle, 12 Eylül Darbesi öncesi liderlerden Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş 11 yıl aradan sonra meclise döndüler. Liderlerin yanı sıra 12 Eylül öncesi son TBMM'de görev yapmış 21'i Adalet Partisi, 7'si Cumhuriyet Halk Partisi, 3'ü Milli Selamet Partisi ve 1'i Milliyetçi Hareket Partisi üyesi olmak üzere toplam 32 milletvekili yine bu seçimlerde yeniden TBMM’ye seçildiler.

130

Hiçbir partinin TBMM'de tek başına hükümet kuracak çoğunluğu olmadığından bir koalisyon hükümetinin kurulması zorunluluğu doğdu. Seçimlerden çok önce ANAP karşıtlığıyla giderek birbirlerine yaklaşan DYP ile SHP arasında koalisyon görüşmeleri başladı. 20 Kasım 1991'de, hükümeti kurmakla görevlendirilmiş olan Süleyman Demirel, TBMM’de 88 üyesi olan SosyaldemokratHalkçı Parti ile bir koalisyon hükümeti kurdu, SHP genel başkanı Erdal İnönü de başbakan yardımcısı oldu.

1991 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:

DYP: 6.600.726 (%27) (178 MV)ANAP: 5.862.623 (%24) (115 MV)SHP: 5.066.571 (%20,8) (88 MV)RP: 4.121.355 (%16,9) (62 MV)DSP: 2.624.301 (%10,8) (7 MV)

1991 Seçimleri Aydın Oy Dağılımı:

Anavatan Partisi (ANAP): 124.065

Demokratik Sol Parti (DSP): 40.154

Doğru Yol Partisi (DYP): 141.268

Refah Partisi (RP): 27.833

Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP): 82.411

Sosyalist Parti (SP): 1.909

Bağımsızlar (BĞMZ): 368

1991 Milletvekili Seçimlerinde Cengiz Altınkaya, Tunç Bilget, Ali Rıza Gönül, Nahit Menteşe, İsmet Sezgin, Yüksel Yalova Aydın milletvekilleri olarak TBMM’de yerlerini aldılar.

131

Resim 40 Yüksel Yalova

1995 SEÇİMLERİ VE TBMM 20. YASAMA DÖNEMİ :(1995 – 1999)

1991 genel seçimlerinden sonra işbaşına gelen Doğru Yol Partisi-Sosyaldemokrat Halkçı Parti koalisyon hükümeti, Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine Haziran 1993’ten itibaren Tansu Çiller’in başbakanlığında, Şubat 1995’ten sonra da de DYP-CHP koalisyonu olarak hükümet etmeye devam etti.

9 Eylül 1995’te yapılan kurultayda Deniz Baykal CHP genel başkanlığına seçilir seçilmez Tansu Çiller’den İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı CHP'li Algan Hacaloğlu ilgili söyledikleri sözleri nedeniyle görevden alınmasını istedi. Bu isteği reddeden Çiller koalisyon hükümetini bozarak, 20 Eylül’de hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e verdi.

5 Ekim 1995'te kurulan Tansu Çiller başkanlığında kurulan DYP azınlık hükümeti 15 Ekim’de TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu alamadı. Başarısız güven oylamasından sonra, 16 Ekim'de bir araya gelen Çiller ve Baykal erken seçime gidilmesi koşuluyla DYP-CHP hükümetinin kurulması konusunda anlaşmayavardılar.

27 Ekim 1995’te, TBMM Genel Kurulu’nda, milletvekili erken genel seçiminin 24 Aralık’ta yapılmasına ilişkin önerge kabul edildi. Seçim Kanunu’nun çıkmasından sonra, Çiller'in başbakanlığında kurulan, Baykal'ın Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldığı DYP-CHP koalisyon hükümeti5 Kasım günü güvenoyu aldı.

27 Kasım 1995’te partiler aday listelerini açıkladılar. Listeler hemen hemenbütün partilerde karışıklıklara yol açtı. Halen milletvekili olup listelerdeki yerlerini beğenmeyenler, Meclis Başkanlığı’na başvurarak, erkengenel seçimleri ertelemek amacıyla, tatilde bulunan TBMM’yi toplantıya çağırdılar. Fakat yapılan birleşimlerde Meclis’te çoğunluk sağlanamadı ve küskünlerin bu girişimi sonuçsuz kaldı.

12 siyasi partinin katıldığı seçimlerde Büyük Birlik Partisi adayları, baştagenel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere  ANAP listelerinden (7 BBP'limilletvekili seçildi),

 Sosyalist İktidar Partisi ve Birleşik Sosyalist Parti, HADEP listelerinden seçime girdiler.

Kurulduğundan itibaren medyadan büyük destek gören Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) ve lideri Cem Boyner, bu ilgiye rağmen katıldığı 1995 Genel

132

Seçimleri'nde büyük bir hezimete uğradı, aldığı 133,889 oyla, % 0.48'lik oy oranında kaldı.

Seçimlerden hemen sonra başlayan hükümet kurma girişimleri sırasında Refah Partisi genel başkanı Necmettin Erbakan önce ANAP ile koalisyon kurmayı denedi, bu olmayınca, seçimlerden yaklaşık iki ay sonra ANAP-DYP koalisyonu (ANAYOL) kuruldu. Ancak bu koalisyon, hem iki partinin genel başkanları arasındaki geçimsizlik, hem de Anayasa Mahkemesi'nin güven oylamasını iptal etmesi nedeniyle kısa sürede sona erdi.

28 Haziran 1996'da, Necmettin Erbakan'ın başkanlığında, RP ile DYP arasında Refah-yol hükümeti kuruldu ve 8 Temmuz'da güvenoyu aldı. Fakat bu hükümet 28 Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrasındaistifaya zorlandı. Haziran 1997'de istifa eden Refah-yol hükümetinin yerine,ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın başbakan olduğu, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi’nin katıldığı ANASOL-D Hükümeti kuruldu.1995 genel seçimlerinde RP yüzde 21,4 oy oranı ile sağ partiler içinde Enyüksek oyu alarak en güçlü parti konumuna gelmiştir. Seçimden sonra kurulanmerkez sağ koalisyon hükümeti kısa sürede dağılmış, RP ve DYP koalisyonukurulmuş ve 1970’li yıllardan sonra ilk kez muhafazakâr sağ tekrar hükümetteyer almıştır. 28 Şubat süreci, RP-DYP koalisyonunun bozulması, RP’ninanayasa mahkemesi kararı ile kapatılması muhafazakâr sağın seçmen desteğiniolumsuz etkilemiştir.

1995 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:

RP: 6.012.450 (%21,4) (158 MV)ANAP: 5.527.288 (%19,6) (132 MV)DYP: 5.396.009 (%19,2) (135 MV)DSP: 4.118.025 (%14,6) (76 MV)CHP: 3.011.076 (%10,7) (49 MV)

1995 Seçimleri Aydın Oy Dağılımı:

Anavatan Partisi (ANAP): 105.224

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): 48.533

Demokratik Sol Parti (DSP): 75.510

Doğru Yol Partisi (DYP): 135.591

Halkın Demokrasi Partisi (HADEP): 15.071

İşçi Partisi (İP): 1.005

133

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): 41.197

Millet Partisi (MİLLET PARTİSİ): 1.727

Refah Partisi (RP): 40.694

Yeni Demokrasi Hareketi (YDH):1669

Yeniden Doğuş Partisi (YDP): 2.230

Yeni Parti (YENİ PARTİ):552

Bağımsızlar (BĞMZ): 9981995 seçimlerinde Aydın’da en büyük sürprizi Refah Partisi (RP) yapmıştır. Topladığı oy itibari ile MHP2nin de gerisinde altıncı parti olabilen RP, MHP’nin ülke barajını aşamamsı nedeniyle Muhammet Polat’ TBMM’ye göndermiştir.

Daha önceki seçilmede en yüksek oy oranı olarak 6.620rakamına ulaşan MHP sıçramasını bu seçimde gerçekleştirmiştir.12 Eylül yönetiminin baskıları sonucu uzun yıllarını Almanya’da geçiren Ali Uzunırmak bu seçimde liste başıolarak yer almış, partisini neredeyse % 700’lere varan bir oy artışı ile ve kelimenin tam anlamı ile “kabuğunu kırarak” söz sahibi durumuna getirmiştir.

1995 seçimlerinde Aydın’dan Cengiz Altınkaya(ANAP), Mehmet Fatih Atay(CHP), Ali Rıza Gönül(DYP), Nahit Menteşe(DYP), Sema Tutar Pişkinsüt(DSP), Muhammet Polat(RP), İsmet Sezgin(DYP), Yüksel Yalova (ANAP)milletvekili seçilmişlerdir.

1999 SEÇİMLERİ VE TBMM 21. YASAMA DÖNEMİ :(1999 – 2002)

Haziran 1998'de ANASOL-D Hükümeti olarak bilinen 55. Hükümet'in Başbakanı Mesut Yılmaz ile bu hükümeti dışarıdan destekleyen Cumhuriyet HalkPartisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal arasında yapılan görüşmeler sonundavarılan mutabakatla, Aralık 2000'de yapılması gereken milletvekilliği seçiminin yerel seçimlerle birleştirilerek 18 Nisan 1999 tarihinde yapılmansa karar verildi. Oylamaya katılan 497 milletvekilinden 486'sı kabul, 11'i ise ret oyu kullandı.

Seçim kararının alınmasından kısa süre sonra patlak veren Türkbank Skandalı'yla CHP, ANASOL-D Hükümeti'nden desteğini çekti. 25 Kasım 1998 tarihinde, CHP, Fazilet Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin verdikleri gensorunun TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesiyle ANASOL-D Hükümeti düştü. Mesut Yılmaz istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sundu. Yaklaşık 1,5aylık bir süreçten sonra, 18 Nisan seçimlerine kadar görev yapacak olan Bülent Ecevit başkanlığındaki 56. Hükümet kuruldu.

134

TBMM 21. dönem milletvekillerinin belirlendiği genel seçim. 8 Nisan 1999 tarihinde yapılmış, Türkiye'nin 80 ilindeki 84 seçim çevresinde, %10 ülke barajlı d'Hondt sistemi uygulanarak 550 milletvekili TBMM'ye girmiştir.

Bu seçimlerde 80 ildeki 84 seçim, 37.495.217 kayıtlı seçmenden 32.656.070'i sandık başına gitti. 20 partinin katıldığı 18 Nisan 1999 genel seçimleri, 1950'den sonra yapılan serbest seçimler arasında katılan siyasi parti sayısının en fazla olduğu seçimdir.

Yüzde 10'luk seçim barajını aşan 5 siyasi partiden Demokratik Sol Parti 136, Milliyetçi Hareket Partisi 129,Fazilet Partisi 111, Anavatan Partisi 86 ve Doğru Yol Partisi 85 milletvekilliği kazandı.

Bunlara ek olarak, 22 yıl aradan sona bağımsız adaylar da TBMM'ye seçilmeyi başardı (Mehmet Ağar-Elazığ, Ahmet Özal-Malatya, Bekir Gündoğan-Tunceli).

Yine 22 yıl aradan sonra ilk kez bir merkez sol partinin birinci olduğu seçimlerde, seçim barajını aşamayan Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ilk veson defa TBMM dışında kaldı. DSP'nin oylarını yaklaşık yüzde 50 oranında artırarak birinciliğe yükseldiği bu seçimlerde, bir önceki seçimde yüzde 10 barajını aşamayarak TBMM'ye giremeyen MHP milliyetçi sağ parti olan MHP yükselişe geçmiş, merkez sağ partiler arasındaki çatışma, MHP’nin1999 genelseçimlerinde yüzde 19,4 oranında oy almalarına katkıda bulunarak oylarını yaklaşık yüzde yüz oranında artırarak ikinci parti durumuna geldi.

Seçime katılan diğer büyük partilerden, Refah Partisi'nin devamı olarak kurulan FP, ANAP, DYP ve CHP'nin oyları büyük oranda geriledi. RP yerine kurulan FP ise yüzde 15,4 oy oranı ile sağın ikinci partisi konumuna gerilemiştir.

TBMM’ye seçilen kadın vekil sayısı 1995 seçimlerine göre 13'ten 23'e yükseldi.

80 ilden 27'sinde DSP, 25'inde MHP, 11'inde HADEP, 9'unda FP, 5'inde DYP, 2'sinde bağımsızlar ve 1'inde de ANAP birinci oldu.

18 Nisan 1999 Genel Seçimlerinden sonra hükümeti kurma görevi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit'e verildi. Ecevit, DSP, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Anavatan Partisi (ANAP) ile 28 Mayıs 1999 tarihinde üçlü koalisyon hükümetini kurdu. Böylece Türk siyasi yaşamında 17. koalisyon hükümeti kurulmuş oldu. Bu hükümetle, MHP 21 yıl sonra hükümete girdi.1999 genel seçimlerinde, Milliyetçi sağ partiler en büyük başarılarını 1999genel seçimlerinde göstermişlerdir. Terör örgütü liderinin yakalanması, 28Şubat sürecinde RP’nin iktidardan uzaklaştırılması ve seçim sonrasında

135

kurulan DSP-MHP ve ANAP koalisyon hükümeti ile milliyetçi ve liberal iki sağsiyasi görüş uzun yıllardan sonra sol bir parti ile beraber tekrar iktidarortağı olmuştur.

1999 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:

DSP: 6.919.670 (%22,2) (136 MV)MHP: 5.606.583 (%18) (129 MV)FP: 4.805.381 (%15,4) (111 MV)ANAP: 4.122.929 (%13,2) (86 MV)DYP: 3.745.417 (%12) (85 MV)

1999 Seçimleri Aydın Oy Dağılımı:

Anavatan Partisi (ANAP): 83.196

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): 37.481

Demokratik Sol Parti (DSP): 146.983

Demokrat Türkiye Partisi (DTP): 3.969

Doğru Yol Partisi (DYP): 74.163

Emek Partisi (EMEP):967

Fazilet Partisi (FP): 24.675

Büyük Birlik Partisi (BBP): 2.592Demokrat Parti (DP): 1.286

İşçi Partisi (İP): 998Liberal Demokrat Parti (LDP): 2.326

Halkın Demokrasi Partisi (HADEP): 18.896

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): 100.470

Millet Partisi (MİLLET PARTİSİ): 1.018

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP): 3.363

Sosyalist İktidar Partisi (SİP) :599

Yeniden Doğuş Partisi (YDP): 552

1999 yılı seçimlerinde Aydın ilinde ANAP ve DYP oy gerilemesi yaşarken, Tüm Türkiye’de olduğu gibi DSP ve MHP oy patlaması yaşadılar. MHP tarihinde ilk defa Aydın’dan 2 milletvekili çıkardı. Alparslan Türkeş’in yıllar önce MHP Aydın’da 2500-2700 oy bandında gezinirken söylediği “Aydın’dan bir milletvekili gönderirseniz bilin ki MHP iktidardadır” sözü gerçek olmuş, MHPkoalisyon ortağı olarak iktidara gelmiştir.

136

1999 seçimleri Aydın milletvekilleri: Cengiz Altınkaya(ANAP), Halit Dikmen(DSP), Ali Rıza Gönül(DYP), Ertuğrul Kumcuoğlu(DSP), Bekir Ongun(MHP), SemaPişkinsüt(DSP), Ali Uzunırmak,(MHP) Yüksel Yalova(ANAP)

Resim 41 Ali Rıza Gönül

Resim 42 Sema Pişkinsüt

137

Resim 43 Bekir Ongun

Resim 44 Ertuğrul Kumcuoğlu

Ali Uzunırmak (d. 22 Mayıs 1958

Aydın Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü'nü bitirdi. Ülkü Ocakları GenelMerkez Yöneticiliği ve Ankara Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı. XXI. XXIII. veXXIV. dönem Aydın milletvekilidir. TBMM 24. dönem idare amiridir. Ayrıca Aydınspor kulüp başkanlığı görevini de üstlenmiştir. Beşiktaş Jimnastik Kulübü kongre üyesidir. Türkiye-Çek Cumhuriyeti Parlamentolar arası Dostluk Grubu ve Türkiye-Estonya Parlamentolar arası Dostluk Grubu üyesidir. TBMM idare amiridir (255).

Resim 45 Ali Uzunırmak 

138

2002 SEÇİMLERİ VE TBMM 22. YASAMA DÖNEMİ :(2002 – 2007)

2001 yılında yaşanan ekonomik kriz ve Büyük Marmara depremi Türkiye’ninmakro ekonomik göstergelerini temelden sarstığı gibi, Mayıs 2002'deBaşbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlanması ve ilerleyen yaşının etkisiylesağlık durumunun düzelememesi iddiası ile görevine devam edip edemeyeceğiyönünde tartışmalar başladı. Bu tartışmalar DSP-MHP-ANAP Koalisyonundabüyük sıkıntılara neden oldu. Tartışmaların Demokratik Sol Parti'nin(DSP) içine de yansımasıyla temmuz ayı içinde DSP grubunun sayısı,Ecevit'in görevden çekilmemesine tepki gösteren milletvekillerininistifasıyla yarı yarıya düştü. Bu gelişmeler sırasında koalisyonhükümetinin ikinci büyük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP)Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Temmuz 2002 günü, partisinin Bursa İlteşkilatının Keles ilçesinde düzenlediği 11. Koca yayla TürkmenKurultayı'nda yaptığı açıklamada 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçimyapılmasını istedi.

16 Temmuz 2002'de koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin genel başkanları Ecevit-Yılmaz ve Bahçeli arasında yapılan zirve toplantısında 3 Kasım'da erken seçim yapılması kararı alındı. 31 Temmuz 2002'de TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, erken seçim önergesi oylamaya katılan 514 milletvekilinden 449'unun kabul oyuyla kabul edildi.

Seçim takviminin 7 Ağustos tarihinde başladığı 2002 seçimlerinde, gümrüklerde oy verme işlemi 2 Ekim tarihinde başlayıp 3 Kasım tarihinde sonaerdi.3 Kasım 2002 tarihinde 81 ildeki 85 seçim çevresinde düzenlenen seçimlere katılım oranı yüzde 79,13 olarak gerçekleşti. Yüzde 10'luk ülke barajı nedeniyle geçerli oyların yaklaşık yüzde 45'i TBMM'ye yansıyamadı.

1999 genel seçimlerinden sonra kurulup 2002 seçimlerine kadar ülkeyi yönetenkoalisyon hükümetinin ortaklarından Demokratik Sol Parti, Milliyetçi HareketPartisi ve Anavatan Partisi'nin yanı sıra muhalefetteki Doğru Yol Partisi, Saadet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi barajı aşamayarak TBMM dışında kaldı. Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli aday olduğu Osmaniye'den %29,19 (58.622), ANAP lideri Mesut Yılmaz aday olduğu Rize'den %28,58 (46.577) ve Doğru Yol Partisi lideri Tansu Çiller aday olduğu Muğla'dan %22,66 (87.454) oy almalarına rağmen partileri baraja takıldığından milletvekili seçilemediler. Yenilgiyle ayrılan partilerden ANAP'ın lideri Yılmaz ve DYP'nin lideri Çiller görevlerinden istifa ettiler.

Seçimlerden kısa süre önce Cem Uzan tarafından kurulan, hiçbir siyasi geleneğe dayanmayan Genç Parti ise aldığı 7,25 oy oranıyla, yoğun propagandafaaliyetine rağmen yine de sürpriz sayılabilecek bir başarı kazandı. Bu

139

başarının sonucu ise başta MHP ve DYP olmak üzere bazı partilerin baraj altında kalması ile sonuçlandı.

Elazığ'dan bağımsız milletvekili seçilerek TBMM'ye giren Mehmet Ağar, aralıkayında yapılan kongrede DYP Genel Başkanlığı'na seçildi.

Seçilen 550 milletvekilinden yalnızca 24'ü (%4,36) kadın olan 22. Dönem'de bir önceki dönemden yalnızca 60 milletvekili (%11) yeni dönemde yer alabildi.

2002 genel seçimlerinde, Yüzde 10 ülke barajlı d'Hondt sistemi uygulanan bu seçimde, yalnızca  Ak Parti ve CHP barajı aşarak meclise milletvekili sokmayı başarmışlardır. Oyların yüzde 34,3'ü ile 363 milletvekilliği kazananve yeni kurulan ve muhafazakâr eğilimli Adalet ve Kalkınma Partisi, TBMM'ninüyelik sayısının yaklaşık yüzde 66'sını alarak liste usulü çoğunluk sisteminin uygulandığı 1950'li yıllardan sonra TBMM'deki en büyük temsil gücünü elde eden siyasi parti oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasağı nedeniyle seçimlere katılamadı.

Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi, Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Doğanköy'de sandık kurullarının oluşturulmaması ve bir sandığın kırılması sebebiyle Siirt'teki seçimlerin iptali için Yüksek Seçim Kurulu'na başvurdu.Başvuruyu haklı bulan YSK 2 Aralık 2002 tarihinde, Siirt'teki seçim sonuçları iptal ederek bu seçim çevresindeki seçimlerin yenilenmesine karar verdi. İptal kararıyla, 3 Kasım'daki seçimde Siirt'ten milletvekili seçilen,AK Parti'den Mervan Gül, CHP'den Ekrem Bilek ile bağımsız Fadıl Akgündüz'ün üyelikleri düştü. Siirt'te yapılacak ara seçim öncesinde Deniz Baykal liderliğindeki CHP'nin desteğiyle yapılan anayasa değişikliğiyle Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki engel kaldırdı.

9 Mart 2003'te yenilenen seçimler sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi 3 milletvekilliğini de kazandı, böylece Adalet ve Kalkınma Partisi'nin milletvekili sayısı 365'e yükselirken, Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekili sayısı 177'e, bağımsızların sayısı ise 8'e geriledi. Aynı seçimde Recep Tayyip Erdoğan da Siirt'ten TBMM'ne seçildi.

Bu seçimlerin diğer bir özelliği ise ittifaklardır. Halkın Demokrasi Partisi, Emeğin Partisi ve Sosyalist Demokrasi Partisi de Demokratik Halk Partisi listelerinden ,Demokrat Türkiye Partisi ve Aydınlık Türkiye Partisi, Doğru Yol Partisi listelerinden,  seçime girdiler. Türkiye KomünistPartisi'nin katılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez adında komünist kelimesi geçen bir parti seçimlere katıldılar.

14 Kasım 2002 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmeden sonra, Erdoğan'ın milletvekili olmaması nedeniyle, 16 Kasım 2002 tarihinde

140

Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkan yardımcısı Abdullah Gül’ü, hükümeti kurmakla görevlendirildi. 58. Hükümetin 18 Kasım'da Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanmasıyla ilk Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti göreve başladı.

2002 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:

AK PARTİ: 10.808.229 (%34,3) (363 MV)CHP: 6.113.352 (%19,4) (178 MV)BĞMZ: 314.251 (%1) (9 MV)

DYP: 3.008.942 (%9.54)

MHP: 2.635.787 (%8.36)

GP: 2.285.598 (% 7.25)

DHP: 1.960.660 ((% 6.22)

ANAP: 1.618.465 (%5.13)

SP: 785.489 (%2.49)

DSP: 384.009 (1.22)

YTP: 363.869 (%1.15)

BBP: 322.093 (%1.02)

YP: 294.909 (%0.94)

İP: 159.843 (% 0.51)

BTP: 150.482 (%0.48)

ÖDP: 106.023 (%0.34)

LDP: 89.331(%0.28)

MP: 68.271 (%0.22)

TKP: 59.180 (%0.19)

2002 Seçimleri Aydın Oy Dağılımı:Demokratik Sol Parti (DSP) 6.952Demokratik Halk Partisi (DEP) 24.542Yurt Partisi(YP) 3.176Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) 58.561Doğru Yol Partisi(DYP) 97.067Millet Partisi (MP) 1.454Büyük Birlik Partisi (BBP) 4.180Anavatan Partisi(ANAP) 27.695

141

Liberal Demokrat Parti (LDP) 1146Saadet Partisi (SP) 3.901Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 1.453Özgürlük ve Dayanışma Partisi( ÖDP) 1.620Türkiye Komünist Partisi (TKP) 949Genç Parti (GP) 47.655İşçi Partisi(İP) 3.575Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 101.393Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 89.402Yeni Türkiye Partisi (YTP) 5.573Bağımsızlar 9.169

2002’de Aydın’da milletvekili dağılımı ise 4 CHP, 4 AKP şeklinde olmuştur. 2002’de Aydın’da milletvekili çıkaracak oranda oya sahip olan DYP ve MHP, ülke barajını geçemediklerinden ötürü milletvekili çıkaramamışlardır(257).

2002 yılı seçimlerinde Ahmet Rıza Acar, Özlem Çerçioğlu, Ahmet Ertürk, Atilla Koç, Semiha Öyüş, (Ak Parti),Mehmet Mesut Özakcan, Mehmet Boztaş, Mehmet Semerci (CHP) milletvekili olarak parlamentoya girmişlerdir.

Resim 46 Özlem Çerçioğlu

142

Resim 47 Ahmet Ertürk

Resim 48 AtillaKoç

Resim 49 SemihaÖyüş

143

2007 SEÇİMLERİ VE TBMM 23. YASAMA DÖNEMİ :(2007 – 2011)

Görev süresi dolan Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yerine Abdullah Gül’ün 11. cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine Anayasa'nın101. maddesi gereğince seçimlerin 22 Temmuz 2007 günü yapılması karara bağlandı. Eski seçimlerde olduğu gibi Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 33. maddesi gereğince %10 baraj uygulandı. 22 Temmuz seçimlerine 14 siyasi partive 699 bağımsız aday katıldı. Seçimde 42 milyon 537 bin 305 seçmenin, 158 bin 700 sandıkta oy kullanma hakkı bulunuyordu.

2007 Milletvekili Seçimleri Türkiye Geneli Oy Dağılımı:AK PARTİ: 16.327.291 (%46,6) (341 MV)CHP: 7.317.808 (%20,9) (112 MV)MHP: 5.001.869 (%14,3) (71 MV)BĞMZ: 1.835.486 (%5,2) (26 MV)

2007 Milletvekili Seçimleri Aydın İli Milletvekili Adayları

2007 seçimlerine Aydın ilinden 11 siyasi parti, bu partilerden 77 aday ve 8 bağımsız aday seçime katılmışlardır. Bu parti ve adaylar şunlardır:

BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ:

1 SEDAT ÇAMOĞLU 2 ALİ DEĞERMENCİ 3 MEHMET DÖNMEZ 4 HASAN YİMEZ 5 BEKİR YILMAZ 6 BİLGİN ÇAVUŞ 7 MEHMET KAYA 8 MUSA ARSLAN

SAADET PARTİSİ: 1 ALİ SÖĞÜT 2 MUSTAFA GÜYÜM 3 KENAN ŞENGÜL 4 FÜSUN VAPUR KARASOY 5 NİMET GÜRYELİ 6 ŞERAFETTİN AKYÜZ 7 CEMALEDDİN ESGİN 8 RIZA EKŞİ

İŞÇİ PARTİSİ: 1 AYSUN ALTINTAŞ 2 MEHMET İRFAN ÜLKÜ 3 İSMAİL ALTUNTAŞ4 BİLAL SARIKAYA 5 DURMUŞ UYANIK 6 TURGAY ÖZTÜRK 7 DÖNDÜ ÇELİK 8 İBRAHİM İYMEN

CUMHURİYET HALK PARTİSİ: 1 ÖZLEM ÇERÇİOĞLU 2 MEHMET FATİH ATAY 3 TAHİR YAMAN 4 HÜSEYİN YILDIZ 5 MEHMET SEMERCİ 6 BÜLENT TEZCAN 7 AHMET SÜMER GERMEN 8 MEHMET MESUT ÖZAKCAN

HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ 1 CAFER ÖZKAN 2 AYKUT ENGİN 3 AYŞEGÜL SEÇER4 MEHMET BİLİR 5 AHMET CÜNEYT BALÇIK 6 TÜLİN ŞAHİN 7 AHMET YILDIRIM 8 SEMA NUR DANIŞMAN

144

ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ 1 SEVCAN NALİNCİ 2 İSMİNAZ PINARBAŞI 3OYA KATKICI 4 NEZİHA AKÇAM 5 FADİME SARITAŞ 6 OSMAN GÜNEY 7 GÜLLÜZARPINARBAŞI 8 CEVAT KARADAYI

GENÇ PARTİ: 1 MEHMET YILMAZ ŞAHİN 2 SEYFİ ÇALIŞKAN 3 TURGAY AVCI 4 HALDUN IŞIKLI 5 MEHMET SALCI 6 ERKAN BİDAN 7 SARİYE YÜCEL 8 AHMET SAVRAN

DEMOKRAT PARTİ: 1 ERGÜVEN YAKAN 2 ESAT ERGÜLER 3 ARİF GÜRDAL 4 MİNE NİL ÖZGEN 5 YILMAZ MENDERES 6 ZAFER GALİP KEÇELİOĞLU 7 HÜSEYİN ÇETİN8 ÜLKÜ SEVİN

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ: 1 ERTUĞRUL KUMCUOĞLU 2 ALİ UZUNIRMAK 3 RECEP TANER 4 YUSUF KEREMİT 5 HALDUN HALUK ALICIK 6 MEŞKURE LALE BUDAKLI 7 MUHAMMET ALİ KÜNKCÜ 8 SELİM KARAKOYUN

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ: 1 ATİLLA KOÇ 2 MEHMET ERDEM 3 AHMET ERTÜRK 4 SEMİHA ÖYÜŞ 5 SEBAHATTİN AKKIN 6 ALİ METİN AKAR 7 NERMİN RUNYAN 8 MEHMET KIRLIOĞLU

TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ: 1 TALAT YAMAN 2 MUSTAFA KARAKUŞ 3 SELEN KARTAY 4 OSMAN CELİL ÇETOK 5 EROL GÜLEÇ 6 MELEKPER DOĞANCI 7 FUNDA DOĞER 8 KAMURAN KUPLAY

BAĞIMSIZ: 1 MEHMET AKSEL 2 ASIM KÖLECİK 3 SEDAT KARATAŞ 4 YAŞAR BANDIRMA 5 TACETTİN KARAGÖZ 6 YAŞAR GÖKBULUT 7 KERİM ÖZBEKLER 8 HİLMİ SALBAŞ

2007 Seçimleri Aydın Oy Dağılımı:Adalet ve Kalkınma Partisi (AK PARTİ): 163.071

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): 144.616Saadet Partisi (SAADET PARTİSİ): 5.973

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP): 2.476

Demokrat Parti (DP): 55.512

Genç Parti (GENÇ PARTİ): 25.593

Halkın Yükselişi Partisi (HYP): 3.177

İşçi Partisi (İP): 3.613

145

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP): 1.292

Türkiye Komünist Partisi (TKP): 1.607

Bağımsızlar (BĞMZ): 15.3492007 yılında ise MHP’nin ülke barajını aşmasıyla birlikte Aydın’da 1990’lı

yıllardan bu yana seçmen tabanını geliştiren ve ikinci parti konumuna gelen bu partinin milletvekili paylaşımına katıldığı göze çarpmaktadır. 2007 seçimlerindeCHP, üçüncü parti seviyesine gerilemiştir(257).

2007 Milletvekili Genel Seçimleri ülke genelinde olduğu gibi Aydın’da da MHP’nin yükselmesiyle birlikte parçalı bir yapı ortaya çıkarmıştır. 2007’de MHP’nin yükselmesi ve milletvekili paylaşımına katılması ise, AKP’den daha çok CHP’nin dezavantajlı duruma gelmesine yol açmıştır. 2007’de milletvekili paylaşımı AKP 3, MHP 3 ve CHP 2 şeklinde olmuştur. 2009 seçimlerinde CHP’li milletvekillerinden birinin merkez ilçe belediye başkanı seçilmesiyle birlikte de CHP, Aydın’da bir milletvekiliyle temsil edilir olmuştur

2007’de ilçe düzeyinde birinci partiler şu şekildedir: Kuşadası, Didim, İncirliova, Çine ve Karacasu’da CHP; Söke, Germencik, merkez ilçe ve Sultanhisar’da MHP; Koçarlı, Karpuzlu, Köşk, Yenipazar, Nazilli, Bozdoğan, Kuyucak ve Buharkent’te AKP birinci partidir. 2002’ye göre MHP 2007’de Aydın’daki oylarını 2,5 kat arttırmıştır. Buna karşın CHP’deki artış daha kısıtlı kalırken AKP oyları gerilemiştir. AKP ve MHP tabanları arasındaki yakınlık bu partilerin seçmenlerinde oynaklık yaratabilmektedir. 2007’de Aydın’da sağın 2,5 parçaya bölünmesi ve CHP’nin il genelinde 3. Parti olması onu2002’ye göre zayıf bir konuma itmiştir. Buna karşın yine aynı durum, örneğin Aydın merkez ilçe belediye başkanlığını CHP’ye kazandırmıştır.

Bu dönemde Mehmet Fatih Atay, Özlem Çerçioğlu, Mehmet Erdem, Ahmet Ertürk, Atilla Koç, Ertuğrul Kumcuoğlu, Recep Taner, Ali Uzunırmak Aydın milletvekilleri olarak parlamentoda yer almışlardır.

Recep TANER

146

Bu dönemde parlamentoda yer alan Aydın milletvekillerinin, diğer bazı illerde olduğu gibi çalışmaları mercek altına alınarak performanslarının ölçümü yoluna gidilmiştir.

Bu çalışmaya göre TBMM 23. DÖNEM 1. ve 2. YASAMA YILLARI Aydın Milletvekilleri Performans raporu şöyle gerçekleşmiştir:

EN ETKİN AYDIN MİLLETVEKİLİ (Yasama ve Denetim etkinlikleri dikkate alınmıştır):

1- 20 Kategoride birinci olan: Ali UZUNIRMAK (MHP)2- 2- 12 Kategoride ikinci olan: Recep TANER (MHP)

HİÇBİR YASAMA ETKİNLİĞİNDE BULUNMAYAN (Alfabetik Sıraya göre):Atilla KOÇ (AK Parti), Mehmet ERDEM (AK Parti), Mehmet Fatih ATAY (CHP).EN ÇOK GENEL KURUL DEVAMSIZLIĞI OLAN: Atilla KOÇ: 11 Adet (AK Parti)EN ÇOK KOMİSYON DEVAMSIZLIĞI OLAN: Atilla KOÇ: 5 Adet (AK Parti)KOMĐSYON ÜYESİ OLUP DEVAMSIZLIĞI OLMAYANLAR (Alfabetik Sıraya göre): Ahmet ERTÜRK (AK Parti), Mehmet ERDEM (AK Parti)SÖZ TALEBİ OLDUĞU HALDE, SÖZ SIRASI GELDĐĞĐNDE OTURUMDA BULUNMAYAN: Ahmet ERTÜRK: 1 Adet (AK Parti), Ali UZUNIRMAK: 1 Adet (MHP)SORU SORMA TALEBİ OLDUĞU HALDE OTURUMDA BULUNMAYANLAR: Ali UZUNIRMAK: 1Adet (MHP), Recep TANER: 1 Adet (MHP).OTURUMDA OLMADIĞI HALDE ADINA DÜZENLENEREK KULLANILAN SAHTE OY PUSULASI/MÜKERRER OY: Ahmet ERTÜRK: 1 Adet (AK Parti), Recep TANER: 1 Adet (MHP)SATAŞMADA BULUNAN: Ahmet ERTÜRK: 1 Adet (AK Parti)En Çok Laf Atma veya Karşılıklı Konuşma (Bireysel Etkinliğindeki yüzde oranına göre) Ali UZUNIRMAK: % 37,78 Adet (MHP) En Çok Laf Atma veya Karşılıklı Konuşma (Sayısal) Ali UZUNIRMAK: 102 Adet (MHP).Laf Atma veya Karşılıklı Konuşmada Bulunmayan Atilla KOÇ (AK Parti).HEYET ÜYESİ OLARAK YURTDIŞI GEZİSİNE ÇIKANLAR (Alfabetik Sıraya göre): Ali UZUNIRMAK: 1 Adet (MHP) Ertuğrul KUMCUOĞLU: 1 Adet (MHP)

2011 SEÇİMLERİ VE TBMM 24. YASAMA DÖNEMİ :(2011 – 2015)

12 Haziran 2011 seçimlerine giderken Aydın’da AKP, MHP ve CHP iddialı partilerdir. 2007 seçimlerinde Aydın’da birinci parti olan AKP’nin ardından MHP ikinci ve CHP ise, üçüncü olmuştur. Ancak 2009 yerel seçimlerinde il genel meclisi sonuçlarına göre CHP ilk kez birinci parti olabilmiştir. 2010 referandumunda da%64’lük red oyuyla Aydın, iktidara muhalif eğilimleri güçlü biril olarak sivrilmiştir. 2011 seçimlerine giderken Aydın’da başlıca tartışma konuları; 2009 yerel seçimleri sonucunda ilk kez birinci parti haline gelen

147

CHP’nin bu konumunu sürdürüp sürdüremeyeceği, Aydın’da 2010 referandumunda %64 oranında çıkan ret tavrının Seçimlerdeki etkisinin ne olacağı, iktidar partisi AKP’nin Aydın’da seçimleri kazanıp kazanamayacağı, özellikle Nazilli ilçesinde güçlü görünen ve 2007’de merkez ilçede birinci parti olan MHP’nin durumu ve son olarak Aydınlı seçmenin geçmişten gelen güçlü DP eğiliminin devam edip etmeyeceğidir (258)

12 Haziran 2011 seçimlerinde giderken Aydın’da güçlü durumdaki üç siyasal partinin kesin aday listesi 28 Nisan 2011 tarihinde şu şekilde ilan edilmiştir:

AKP: Mehmet Erdem, Semiha Öyüş, Gültekin Kılınç, Mustafa Savaş, Sabahattin Akın, Abdurrahman Öz, Ufuk Keçeci.

İşadamı olan Mehmet Erdem, AK Parti’nin 2001’de kurucu il teşkilat başkanıdır. 2002 – 2007 arasında il başkanı olan Erdem, 2007’de milletvekili seçilmiştir. Avukat olan Semiha Öyüş, AK Parti’nin 2002– 2007 arasında Aydın milletvekili olmuştur. Gültekin Kılınç ise, ekonomist – sanayici olup Uğur Şirketler Grubu’nun Grup Koordinatörlüğünü yapmıştır. Mustafa Savaş bankacı, Sebahattin Akkın serbest meslek sahibi, Abdurrahman Öz ve Ufuk Keçeci avukattır.AKP adaylarının tamamı yüksek öğrenim görmüştür

CHP: Bülent Tezcan, Metin Lütfi Baydar, Osman Aydın, Ferda Çağlar Erkut, Hüseyin Yıldız, Fatih Atay, Özlem Burcu Ugan Sevim. Avukat olan Bülent Tezcan, CHP eski il başkanıdır. Doktor olan Metin Lütfi Baydar, Süleyman Demirel Üniversitesi rektörüyken görevinden emekli olarak aday olmuştur. Baydar, CHP Genel Merkezi kontenjanından aday gösterilmiştir. Osman Aydın ise, maden mühendisi olup Çine ilçesi eski belediye başkanıdır. Ferda Erkut işletmeci, Hüseyin Yıldız müteahhit, Fatih Atay ve Özlem Sevim avukattır. Orta öğrenim derecesi olan Yıldız dışındaki CHP adayları yüksek öğrenim görmüştür.

MHP: Ali Uzunırmak, Recep Taner, Gülnur Er, Ahmet Kaya, Mehmet Efe Yılmaz, Pınar Öncer, Hasan Duman.

2011 seçimlerinde Ertuğrul Kumcuoğlu aday olmamıştır. Onun yerine MHP’de AliUzunırmak birinci sıra adayı olarak gösterilmiştir. Uzunırmak, eski MHP’lilerdenolup 1995’te de aday olmuştur. 2007 seçimlerinde milletvekili olan Uzunırmak 2011’de yeniden aday gösterilmiştir. Recep Taner ise, 2007 – 2011 arasında milletvekilliği yapmıştır. Gülnur Er iktisatçı, Ahmet Kaya öğretmen, Mehmet Yılmaz mühendis, Pınar Öncer avukat ve Hasan Duman ziraat mühendisidir. Orta tahsili olan Uzunırmak dışındaki MHP adayları yüksek öğrenim görmüştür.

148

Üç büyük partinin yanında BDP Destekli Bağımsız Aday Mehmet Bayraktar’dan söz edilebilir. Avukat olan Mehmet Bayraktar, 2007 – 2008’de DTP İzmir il başkanlığı yapmış sonrasında BDP parti meclisi üyesi olmuştur.

Bir de Aydın’da bir siyasal gelenek haline gelmiş DP’nin ilk sırada öğretmen kökenli olan MHP eski milletvekili Bekir Ongun’u aday gösterdiği eklenmelidir.

Üç büyük partinin genel başkanı da Aydın’ı seçim programına dâhil etmişlerdir. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan Aydın’a gelişi için Türk siyasal hayatında sembolik bir önemi tarih olan 27 Mayıs’ı seçmiştir. Erdoğan konuşmasında kendi siyasal çizgisi çerçevesinde Menderes’e göndermelerde bulunmuştur. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere az bir süre kala 6 Haziran’da Aydın’a gelmiştir. Kılıçdaroğlu, Aydın’da toplanan kitlenin büyüklüğüne göndermede bulunarak iktidarı eleştirmiştir. MHP lideri Bahçeli ise,Şubat ayı sonunda geldiği Aydın’da özellikle belediye başkanı MHP’li olan Nazilli’ye ağırlık vermiştir

Liderlerin ziyareti dışında adaylar ve partililer tarafından yapılan ziyaretler, daha küçük çaplı mitingler, çeşitli toplantılar ve araç konvoyları düzenlenmiştir. Seçim dönemlerinde kullanılan parti araçları ve ayrıca hazırlanan araçlar da propaganda için daha çok kent merkezlerinde dolaşmış, duyurular yapmış, partilerin broşür, poster ve bayraklarını dağıtmıştır. Seçim bürolarında seçim süreci hareketli bir şekilde geçirilmiştir. Yine adaylar ve parti örgütleri internetin sağladığı sosyal forum olanaklarını kullanarak etkinliklerinin programlarını ve fotoğraflarını paylaşmışlar ve ziyaretçilerin görüşlerini toplamışlardır(259)

Aydın’da 2011 Seçiminin Sonuçları

Aydın’da 12 Haziran seçimlerinin sonucunda il genelinde birinci parti, CHP olmuştur. CHP, il genelinde aldığı %38,15 oranındaki 240.041 oy ile üç milletvekilliği kazanmıştır. Buna karşın %35,47 oranındaki 223.164 oyu alan AKP deyine üç milletvekilliği kazanmıştır. Dolayısıyla birinci parti ile ikinci parti Aydın’da eşit düzeyde temsil edilmiş olmaktadır. 2007 seçimlerine göre gerileyen MHP ise, %18,19 oy oranını yakaladığı 114.437 oyuna karşılık bir milletvekilliği kazanabilmiştir(260).

Aydın’da ilçe düzeyinde 2011 seçimlerine bakıldığında birinci parti olan CHPaynı zamanda merkez ilçenin de dahil olduğu sekiz ilçede birinci parti olmuştur.AKP ise, dokuz ilçede birinci parti olmasına rağmen il genelinde ikinci parti olmuştur. Bunun başlıca nedenleri arasında AKP’nin daha ziyade küçük ilçelerde birinci parti olması ve AKP’nin birinci parti olduğu Nazilli’de CHP’nin az bir farkla onu izlemesine karşılık CHP’nin birinci parti olduğu Kuşadası, Söke, Didim ve Çine gibi ilçelerde AKP’nin CHP’yi daha geriden izlemesidir. Merkez

149

ilçede ise iki partinin oyları birbirine yakın seyretmiş, az farkla da olsa burada CHP birinci parti olabilmiştir.(261).

2011 milletvekili seçiminde Aydın genelinde toplam 628,346 geçerli oy kullanılmış. Aydın’ın TBMM’de 7 milletvekilli bulunmaktaydı. Yani milletvekili başına düşen oy sayısı yaklaşık olarak 90 bin kadardı.

Bu seçimlerde Aydın’ın ilçelerine göre oy dağılımı şu şekilde gerçekleşmiştir:

PARTİLER CHP AKP MHP TOPLAM

AYDIN MERKEZ 55.985 54.430 32.331 156.399

BOZDOĞAN 8.218 9.679 3.972 23.402

BUHARKENT 2.437 3.601 1.485 8.217

ÇİNE 16.574 13.998 4.225 36.761

DİDİM 15.223 9.3584.705 32.426

GERMENCİK 10.426 7.325 5.314 27.568

İNCİRLİOVA 9.409 10.053 4.993 25.944

KARACASU 5.128 5.007 2.355 13.319

KARPUZLU 2.328 4.543 1.048 8.392

KOÇARLI 5.528 8.2092.719 17.255

KÖŞK 2.982 9.581 3.909 17.630

150

KUŞADASI 27.287 13.402 7.721 51.857

KUYUCAK 7.247 8.400 2.804 19.352

NAZİLLİ 34.246 35.525 17.607 94.467

SÖKE 29.094 21.017 14.373 71.851

SULTANHİSAR 5.101 4.619 3.154 13.984

YENİPAZAR 2.828 4.417 1.722 9.522

TOPLAM 240.041 223.164 114.437 628.346

Aydın İlinde İlçe Düzeyinde 2011 Milletvekili Genel SeçimlerininSonuçları (%)

İlçe CHP AKP MHP

Bozdoğan 34,1 42 16,9

Buharkent 29,6 43,9 18

Çine 45 38 11,4Didim 46,7 28,7 14,4

Germencik 37,7 26,5 19,2İncirliova 36,2 38,7 19,2Karacasu 38,4 37,5 17,6Karpuzlu 27,7 54 12,4Koçarlı 32 47,5 15,7Köşk 16,9 54,3 22,1Kuşadas ı 52,4 25,7 14,8Kuyucak 37,3 43,3 14,4

151

Merkez İlçe 35,9 34,7 20,6Nazilli 36,2 37,5 18,6Söke 40,4 29,1 19,9Sultanhisar 35,6 32,7 22,5Yenipazar 29,7 46,3 18

AYDIN Genel Sonucu 38,1 35,4 18,1

Aydın’da ilçe düzeyinde 2011 seçim coğrafyasına bakıldığında genel olarak ilin iki parti arasında ayrışan bir yöneliminin belirginlik kazandığı görülmektedir. Bu durum diğer rekabetçi partilerin Aydın’da dezavantajlı bir konuma gerilediklerini göstermektedir. Bunlardan biri olan MHP, 2007 seçimlerinegöre Aydın’da oy kaybına uğrarken hiçbir ilçede birinci parti olamadığı gibi sadece Köşk ilçesinde ikinci parti olabilmiştir. Diğer bir rekabetçi parti olan DP de, Aydın seçim haritasında görünürlüğünü yitirmiştir(262).

2011 seçimlerinde göze çarpan bir diğer nokta da partilerin oylarının yerleşim birimine göre olan farklılaşmasıdır. CHP oyları kentlerde daha yüksek orandayken, AKP oyları kırda kente göre daha yüksek bir orandadır. Bu durum dahaönce yapılan pek çok araştırmayla da ortaya konduğu üzere, CHP’nin 1960’lı yıllardan bu yana gelen kırsal seçmenle olan iletişimsizliğinin, Aydın’da azalarak da olsa, sürdüğünü göstermektedir.12 Yerleşim birimine göre MHP oyları ise, bu iki parti kadar farklılaşmamaktadır(263).

Aydın İli’nin milletvekili sayısı 1920’lerden bu yana ağırlıklı olarak 7 ila8 arasında değişmiştir. Bu bağlamda 2002 ve 2007 seçimlerinde 8 milletvekili çıkaran Aydın ili, son nüfus bilgileri ışığında Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan milletvekili listesine göre 2011 milletvekili genel seçimlerinde 7 milletvekili çıkarmıştır(264).

2011 seçimlerine Aydın’da 13 siyasi parti ve bu partilere mensup 91 siyasi aday olmuştur. Bunun yanında üç de bağımsız aday seçimlere katılmıştır.

2011 Milletvekili Seçimleri Aydın İli Milletvekili Adayları

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ

1 MEHMET ERDEM

2 SEMİHA ÖYÜŞ :

3 ALİ GÜLTEKİN KILINÇ

4 MUSTAFA SAVAŞ

152

5 SEBAHATTİN AKKIN

6 ABDURRAHMAN ÖZ

7 UFUK KEÇECİ

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

1 ALİ UZUNIRMAK

2 RECEP TANER

3 GÜLNUR ER

4 AHMET KAYA

5 MEHMET EFE YILMAZ

6 PINAR ÖNCER

7 HASAN DUMAN

DEMOKRAT PARTİ

1 BEKİR ONGUN

2 SEDA KANAT

3 MEHMET DÖNMEZ

4 SALİH MUSLU

5 İSMAİL ÇOBAN

6 MEHMET ÖZÇAKIR

7 ADEM SARCAN

DOĞRU YOL PARTİSİ

1 MUSTAFA KAÇMAZ

2 MUAMMER DANIŞMAN

3 SEDAT KARATAŞ

4 YAKUP DEMİR

5 SEVGİ GÜRÇAY

6 FATMA ÖRÜCÜ

153

7 TAYİP TEKER

MİLLET PARTİSİ

1 MEHMET KARAÇAY

2 SAFİYE ÇATAL

3 SEVGÜL TEKİN

4 ŞENNUR ŞİMŞEK

5 MEHMET BAYKARA

6 BERRİN ORHAN

7 HANİFE AÇIKGÖZ

DEMOKRATİK SOL PARTİ

1 MEHMET ÖNDER AKSAKAL

2 BEKİR HİLMİ HAKAN IŞIKCI

3 NEBAHAT YILDIRIM

4 ABDULLAH BEDELOĞLU

5 SÜLEYMAN HIŞIROĞLU

6 HACER ÜNLÜ

7 BÜLENT CÜNLÜ

BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ

1 ALİ İHSAN YILMAZ

2 ABDULBAKİ BOZDEMİR

3 FATMA TABAK

4 YILMAZ VICIR

5 CENGİZ DENEK

6 ERKAN DİNÇÇOBAN

7 HÜSEYİN AKGÜL

LİBERAL DEMOKRAT PARTİ

154

1 EMİNE ŞÜKRİYE AYDER

2 AHMET BİNGÜL

3 AHMET AVCI

4 MUSTAFA KEMAL SOYDAN

5 YUNUS EMRE ÖZGÜN

6 MEHMET EMİN ÖZER

7 TÜRKAN AKYAZI

SAADET PARTİSİ

1 FÜSUN VAPUR KARASOY

2 MUSA MUÇA

3 ŞERAFETTİN AKYÜZ

4 HARUN BAYRAM

5 ŞÜKRÜ YOLCU

6 MEHMET PEÇEN

7 AYŞE DİNDAR

HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ

1 CEMAL ULKAN

2 TUĞRUL DEMİR

3 SEMRA KOLUKIRIK

4 MEHMET TUĞRUL BİLİKSER

5 HATİCE ÇİĞDEM AKBALIŞ

6 ARZU KULOĞLU

7 NURİ AKARKAN

HALKIN SESİ PARTİSİ

1 ÖMER ÖZMEN

2 MEHMET EMİN ERBAŞ

155

3 YÜKSEL DUYMAZ

4 BİLGEN BELKİZ ARAT

5 ASIM KÖLECİK

6 SEÇKİN ÇELİK

7 HARUN ÖZDEMİR

TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ

1 ALİ EDNAN FEYİZOĞLU

2 AYSEL ÜZEROĞLU

3 ENGİN TUNA

4 REHA DENİZ ARDA

5 ALİ İHSAN ŞİMŞEK

6 İLKER BAYRAM

7 BURAK ÖZDEMİR

MİLLİYETÇİ VE MUHAFAZAKÂR PARTİ

1 AHMET ZEKİ ARSLAN

2 CEMAL OZAN

3 HALİL BAKAN

4 HAKKI YANIK

5 HASAN ORTANCA

6 SERKAN DURUR

7 MUSTAFA ÖZŞEREMET

BAĞIMSIZ

1 MEHMET BAYRAKTAR

2 ORHAN ÖZKAYA

3 TACİ ERBAŞ

156

2011 seçimlerinde Aydın seçmenİ Osman Aydın, Metin Lütfi Baydar, Mehmet Erdem, Ali Gültekin Kılınç, Semiha Öyüş, Bülent Tezcan, Ali Uzunırmak’ı Ankara’yagöndermiştir (265).

Resim 50 Osman Aydın

Resim 51 Metin Lütfi Baydar

157

Resim 5Mehmet ERDEM

Resim 53 Ali Gültekin Kılınç

Resim 54 Bülent Tezcan

2000’li yıllarda yapılan seçimlerde Aydın’da ilçe düzeyinde üç farklı partinin birinci parti olarak ortaya çıktığı bir görünüm oluşmuştur. 2002’de il genelinde birinci parti olan CHP, ilçe düzeyinde Kuşadası, Söke, Didim, İncirliova, Sultanhisar ve Nazilli’de birinci durumdadır. AKP ise, il genelinde üçüncü parti konumundadır ve merkez ilçede, Germencik’te, Köşk’te, Yenipazar’da,Karpuzlu’da, Kuyucak’ta ve Buharkent’te seçimleri kazanmıştır. 2002 seçimlerindeülke barajını geçemeyen ancak Isparta ve Aydın gibi illerde günümüzde de önemli bir güç olarak varlığını sürdüren DYP ise Koçarlı, Çine, Bozdoğan ve Karacasu’dabirinci parti durumundadır(266).

Cumhuriyet Döneminde Milletvekili Seçimleri ve Yasama Dönemleri

Seçimler Dönem TarihÜye

sayısı

TBMM 1. Dönem 23 Nisan 1920 – 11 436

158

Ağustos 1923

1923 genel seçimleri

TBMM 2. Dönem11 Ağustos 1923 – 1 Kasım1927

333

1927 genel seçimleri

TBMM 3. Dönem1 Mayıs 1927 – 4 Mayıs 1931

335

1931 genel seçimleri

TBMM 4. Dönem4 Mayıs 1931 – 1 Mart 1935

348

1935 genel seçimleri

TBMM 5. Dönem1 Mart 1935 – 3 Nisan 1939

444

1939 genel seçimleri

TBMM 6. Dönem3 Nisan 1939 – 8 Mart 1943

470

1943 genel seçimleri

TBMM 7. Dönem8 Mart 1943 – 5 Ağustos 1946

492

1946 genel seçimleri

TBMM 8. Dönem5 Ağustos 1946 – 22 Mayıs1950

503

1950 genel seçimleri

TBMM 9. Dönem22 Mayıs 1950 – 14 Mayıs 1954

492

1954 genel seçimleri

TBMM 10. Dönem14 Mayıs 1954 – 1 Kasım 1957

537

1957 genel seçimleri

TBMM 11. Dönem1 Kasım 1957 – 27 Mayıs 1960

602

27 Mayıs Darbesi

Millî Birlik Komitesi

27 Mayıs 1960 – 25 Ekim 1961

38

Kurucu Meclis(Millî Birlik Komitesi – Temsilciler Meclisi)

6 Ocak 1961 – 25 Ekim 1961

1961 genel seçimleri

TBMM 12. Dönem(*)

25 Ekim 1961 – 10 Ekim 1965

450

1965 genel seçimleri

TBMM 13. Dönem(*)

22 Ekim 1965 – 12 Ekim 1969

450

1969 genel seçimleri

TBMM 14. Dönem(*)

22 Ekim 1969 – 14 Ekim 1973

450

1973 genel seçimleri

TBMM 15. Dönem(*)

24 Ekim 1973 – 5 Haziran 1977

450

159

1977 genel seçimleri

TBMM 16. Dönem(*)

13 Haziran 1977 – 12 Eylül 1980

450

12 Eylül Darbesi

Millî Güvenlik Konseyi

12 Eylül 1980 – 6 Aralık 1983

5

Kurucu Meclis(Millî Güvenlik Konseyi – Danışma Meclisi)

23 Ekim 1981 – 6 Aralık 1983

1983 genel seçimleri

TBMM 17. Dönem24 Kasım 1983 – 29 Kasım 1987

400

1987 genel seçimleri

TBMM 18. Dönem14 Aralık 1987 – 20 Ekim 1991

450

1991 genel seçimleri

TBMM 19. Dönem6 Kasım 1991 – 24 Aralık 1995

450

1995 genel seçimleri

TBMM 20. Dönem8 Ocak 1996 – 18 Nisan 1999

550

1999 genel seçimleri

TBMM 21. Dönem2 Mayıs 1999 – 3 Kasım 2002

550

2002 genel seçimleri

TBMM 22. Dönem14 Kasım 2002 – 22 Temmuz2007

550

2007 genel seçimleri

TBMM 23. Dönem4 Ağustos 2007 – 12 Haziran 2011

550

2011 genel seçimleri

TBMM 24. Dönem28 Haziran 2011-11 Haziran 2015

550

1946 seçimlerinden 2015 Seçimlerine Uzanan Süreçte Partilerin Türkiye Genelinde Çıkardıkları Milletvekili Sayıları ve Oy Yüzdeleri:

Yaklaşık 70 yıla tekabül eden bu uzun seçim sürecinde pek çok parti yer almış,bu partiler genel seçimlerde şanslarını deneyerek Türkiye’nin siyasal hayatında yer almak istemişlerdir.Ancak bu süreçte günümüze kadar varlığını sürdürebilen yegane parti CHP olmuştur.Ancak 1950 seçimlerinde Millet Partisi adı ile yer alan MHP de dört yıllık bir gecikme ile günümüze kadar Türk Siyasi hayatına damgasını vuran diğer bir parti olmuştur.Bu süreçte yer alan partilerin milletvekili sayıları ve oy yüzdeleri Türkiye’deki genel eğilimleri göstermesi bakımından önemlidir.

21 Temmuz 1946 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi: ÇoğunlukSistemi

160

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 397 85,4

Demokrat Parti (DP ) 61 13,1

Bağımsızlar (DP Listesinde Yer Alarak Seçilen) 4 0.9

Bağımsız(Bağımsız Aday Olarak Seçilen) 3 0.6

TOPLAM 465 100

14 Mayıs 1950 Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi: Liste Usulü Çoğunluk Sistemi PARTİLER

MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Demokrat Parti (DP) 416 55,2

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 69 39,6

Millet Partisi (MP) 1 4,6

Bağımsızlar 1 0,6

TOPLAM 487 100

2 Mayıs 1954 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Liste Usulü Çoğunluk

161

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Demokrat Parti (DP) 503 58,4

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 31 35,1

Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) 5 5,3

Köylü Partisi - 0,6

Türkiye İşçi Partisi (TİP) - 0,00

Bağımsızlar 2 0,6

TOPLAM 541 100

27 Ekim 1957 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Liste Usulü Çoğunluk

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Demokrat Parti (DP) 424 48,6

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 178 41,4

Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) 4 6,5

Hürriyet Partisi (HP) 4 3,5

162

Bağımsızlar - 0,0

TOPLAM 610 100

15 Ekim 1961 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Çevre Barajlı d'Hont

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 173 36,7

Adalet Partisi (AP) 158 34,8

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) 54 14,0

Yeni Türkiye Partisi (YTP) 65 13,7

Bağımsızlar - 0,8

TOPLAM 450 100

10 Ekim 1965 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Milli Bakiye

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Adalet Partisi (AP) 240 52,9

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 134 28,7

163

Millet Partisi (MP) 31 6,3

Yeni Türkiye Partisi (YTP) 19 3,7

Türkiye İşçi Partisi (TİP) 14 3,0

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi(CKMP) 11 2,2

Bağımsızlar 1 3,2

TOPLAM 450 100

12 Ekim 1969 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Barajsız d'Hondt

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Adalet Partisi (AP) 256 46,6

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 143 27,4

Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) 15 6,6

Millet Partisi (MP) 6 3,2

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 1 3,0

Türkiye Birlik Partisi (TBP) 8 2,8

Türkiye İşçi Partisi (TİP) 2 2,7

164

Yeni Türkiye Partisi (YTP) 6 2,1

Bağımsızlar 13 5,6

TOPLAM 450 100

14 Ekim 1973 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Barajsız d'Hondt

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 185 33,3

Adalet Partisi (AP) 149 29,8

Demokratik Parti (DP) 45 11,9

Millet Selamet Partisi (MSP) 48 11,8

Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) 13 5,3

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 3 3,4

Türkiye Birlik Partisi (TBP) 1 1,1

Millet Partisi (MP) - 0,6

Bağımsızlar 6 2,8

165

TOPLAM 450 100

5 Haziran 1977 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi :Barajsız d'Hondt

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 213 41,4

Adalet Partisi (AP) 189 36,9

Millet Selamet Partisi (MSP) 24 8,6

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 16 6,4

Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) 3 1,9

Demokratik Parti (DP) 1 1,8

Türkiye Birlik Partisi (TBP) - 0,4

Türkiye İşçi Partisi (TİP ) - 0,1

Bağımsızlar 4 2,5

TOPLAM 450 100

6 Kasım 1983 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi :

Çifte Barajlı d'Hondt (%10)

166

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Anavatan Partisi (ANAP) 211 45,1

Halkçı Parti (HP) 117 30,5

Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) 71 23,3

Bağımsızlar - 1,1

TOPLAM 399 100

29 Kasım 1987 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Çifte Barajlı d'Hondt + Kontenjan (%10)

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Anavatan Partisi (ANAP) 292 36,3

Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) 99 24,8

Doğru Yol Partisi (DYP) 59 19,1

Demokratik Sol Parti (DSP) - 8,5

Refah Partisi (RP) - 7,2

Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) - 2,9

Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) - 0,8

167

Bağımsızlar - 0,4

TOPLAM 450 100

20 Ekim 1991 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Çifte Barajlı d'Hondt + Kontenjan (%10)

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Doğru Yol Partisi (DYP) 178 27,0

Anavatan Partisi (ANAP) 115 24,0

Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) 88 20,8

Refah Partisi (RP) 62 16,9

Demokratik Sol Parti (DSP) 7 10,8

Sosyalist Parti (SP) - 0,4

Bağımsızlar - 0,1

TOPLAM 450 100

24 Aralık 1995 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi :Ülke Barajlı d'Hondt (%10)

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

168

Refah Partisi (RP) 158 21,4

Anavatan Partisi (ANAP) 132 19,6

Doğru Yol Partisi (DYP) 135 19,2

Demokratik Sol Parti (DSP) 76 14,6

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 49 10,7

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) - 8,2

Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) - 4,2

Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) - 0,5

Millet Partisi (MP) - 0,5

Yeniden Doğuş Partisi (YDP) - 0,3

İşçi Partisi (İP) - 0,2

Yeni Parti (YP) - 0,1

Bağımsızlar - 0,5

TOPLAM 550 100

18 Nisan 1999 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Ülke Barajlı d'Hondt (%10)

169

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Demokratik Sol Parti (DSP) 136 22,2

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 129 18,0

Fazilet Partisi (FP) 111 15,4

Anavatan Partisi (ANAP) 86 13,2

Doğru Yol Partisi (DYP) 85 12,0

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) - 8,7

Halkın Demokrasi Partisi (HADEP ) - 4,7

Büyük Birlik Partisi (BBP) - 1,5

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) - 0,8

Demokratik Türkiye Partisi (DTP) - 0,6

Liberal Demokrat Parti (LDP) - 0,4

Demokrat Parti (DP) - 0,3

Millet Partisi (MP) - 0,3

Barış Partisi (BP) - 0,2

170

İşçi Partisi (İP) - 0,2

Emek Partisi (EMEP) - 0,2

Yeniden Doğuş Partisi (YDP) - 0,1

Sosyalist İktidar Partisi (SİP) - 0,1

Değişen Türkiye Partisi (DEPAR) - 0,1

Demokrasi ve Barış Partisi (DBP) - 0,1

Bağımsızlar 3 0,9

TOPLAM 550 100

3 Kasım 2002 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Ülke Barajlı d'Hondt (%10)

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 363 34,3

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 178 19,4

Doğru Yol Partisi (DYP) - 9,5

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) - 8,4

Genç Parti (GP) - 7,2

171

Demokratik Halk Partisi (DEHAP) - 6,2

Anavatan Partisi (ANAP) - 5,1

Saadet Partisi (SP) - 2,5

Demokratik Sol Parti (DSP) - 1,2

Yeni Türkiye Partisi (YTP) - 1,1

Büyük Birlik Partisi (BBP) - 1,0

Yurt Partisi (YP) - 0,9

İşçi Partisi (İP) - 0,5

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) - 0,5

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) - 0,3

Liberal Demokrat Parti (LDP) - 0,2

Millet Partisi (MP) - 0,2

Türkiye Komünist Partisi (TKP) - 0,2

Bağımsızlar 9 1,0

TOPLAM 550 100

172

22 Temmuz 2007 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi :Ülke Barajlı d'Hondt (%10)

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 341 46,6

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 112 20,9

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 71 14,3

Demokrat Parti (DP) - 5,4

Genç Parti (GP) - 3,0

Saadet Partisi (SP) - 2,3

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) - 0,5

Halkın Yükselişi Partisi (HYP) - 0,5

İşçi Partisi (İP) - 0,4

Aydınlık Türkiye Partisi (ATP) - 0,3

Türkiye Komünist Partisi (TKP) - 0,2

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP ) - 0,2

Liberal Demokrat Parti (LDP) - 0,1

Emek Partisi (EMEP) - 0,1

173

Bağımsızlar 26 5,2

TOPLAM 550 100

12 Haziran 2011 Tarihli Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi : Ülke Barajlı d'Hondt (%10)

PARTİLER MİLLETVEKİLİ SAYISI OY ORANI

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 327 49,8

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 135 26,0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 53 13,0

Saadet Partisi (SP) - 1,3

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) - 0,8

Büyük Birlik Partisi (BBP) - 0,8

Demokrat Parti (DP) - 0,7

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) - 0,3

Demokratik Sol Parti (DSP) - 0,3

Doğru Yol Partisi (DYP) - 0,2

174

Türkiye Komünist Partisi (TKP) - 0,2

Millet Partisi (MP) - 0,1

Milliyetçi ve Muhafazakar Parti (MMP) - 0,1

Emek Partisi (EMEP) - 0,1

Liberal Demokrat Parti (LDP) - 0,0

Bağımsızlar 35 6,6

TOPLAM 550 100

SEÇİM DÖNEMLERİNE GÖRE AYDIN’IN ÇIKARDIĞI MİLLETVEKİLİ SAYILARI:

1923:4

1927:5

1931:5

1935:6

1939:7

1943:7

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASİ PARTİLERİN ÇIKARDIKLARI MİLLETVEKİLİ SAYILARI

CHP DP AP Demok.Parti ANAP HP MDP SHP DYP

175

1946: 7 -

1950: - 7

1954 - 9

1957 - 11

1961 2 6

1965 2 6

1969 2 5

1973 2 3 2

1977 3 4

1983 2 2 2

1987 6 1

1991 2 6

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ANAP CHP DSP DYP RP MHP AK PARTİ

1995 2 1 1 3 1

1999 2 - 3 1 - 2

2002 - 4 - - - - 4

2007 - 2 - - - 3 3

176

2011 -- 3 - - - 1 3

1950 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

CHP: 60 860

DP: 76 896

MİLLET PARTİSİ: 2 820

1954 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

CHP: 53 677

DP: 105 569

1957 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

CHP: 62 981

DP: 109 947

CMP: 3 960

HÜRRİYET PARTİSİ: 4 073

1961 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AP: 124 272

CHP: 59 587

CKMP: 7 326

YTP: 1 790

1965 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AP: 130 247

CHP: 37 771

MP: 5 408

TİP: 6 733

177

1969 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AP: 100 751

CHP: 42 036

CGP: 6 186

MHP: 2 702

TBP: 2 239

TİP: 2 949

YTP: 1 092

1973 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AP: 62 547

CHP: 54 185

CGP: 2 035

MHP: 2 836

TBP: 1 257

DEMOKRATİK PARTİ: 51 911

MSP: 5 479

1977 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AP: 131 198

CHP: 97 818

CGP: 3 236

MHP: 7 285

TBP: 857

DEMOKRATİK PARTİ: 6 302

MSP: 7 053

1983 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

ANAP: 124.660

178

HP: 91.841

MDP: 91.258

1987 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

ANAP: 167 246

DSP: 27 674

DYP :- 87 012

1991 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

ANAP: 124 065

DSP: 40 154

DYP :- 141 268

SHP: 82.411

RP: 27.833

1995 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

ANAP: 105 224

CHP: 48 533

DSP: 75 510

DYP : 135 591

HADEP: 15 071

1999 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

ANAP: 83 196

CHP: 37 481

DSP: 146 983

DYP : 74 163

HADEP: 18 896

BBP: 2 592

BP: 1 196

179

DBP: 489

DEPAR: 547

DP: 1 286

DTP: 3 969

FP: 24 675

MHP: 100.470

2002 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AK PARTİ: 89 713

ANAP:27 866

CHP: 101 830

DSP: 6 988

DYP : 97 232

DEHAP: 24 603

BBP: 4 192

MHP: 58.815

BTP: 1 457

GENÇ PARTİ: 47 789

2007 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AK PARTİ: 163 071

CHP: 136 280

DSP:

DYP:

MHP: 144,616

BTP: 2 476

180

GENÇ PARTİ: 25 593

DP: 55 512

SP: 5,973

İP: 3,613

HYP: 3,177

TKP: 1,607

ÖDP: 1,292

2011 SEÇİMLERİNDE AYDIN’DA PARTİLERİN ALDIĞI OY MİKTARLARI

AK PARTİ: 224 330

CHP: 241 062

DSP: 2 185

DYP: 2 048

MHP: 114 437

GENÇ PARTİ:

DP: 7 132

SP: 3 042

TKP: 879

BBP: 3 616

HEPAR: 2 766

AYDIN’DA SEÇİLEN KADIN MİLLETVEKİLLERİ

1957 seçimlerinde Emine Piraye Levent, 1961 seçimlerinde Melahat Gedik, 1995ve 1999 seçimlerinde Sema Pişkinsüt, 2002 seçimlerinde Özlem Çerçioğlu ve SemihaÖyüş, 2007 seçimlerinde Özlem Çerçioğlu Aydın milletvekili olarak seçilmiştir(257).

7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİNE DOĞRU

181

2011 yılı verilerine göre Aydın il genelinde toplam 727.658 seçmen bulunmaktadır. Teorik bir saptamayla Aydın’da her 100.000 seçmeni 1 milletvekilitemsil etmektedir. Yine 2007 seçimlerine göre 50.000 seçmenin oyu 1 milletvekiliçıkarmak için yeterli bir miktarken milletvekili sayının 1 azalması ve seçmen sayısının artması ile 2011’de son kertede 1 milletvekili için minimum 70.000 seçmenin oyuna ihtiyaç olduğu görülebilir. 2011 yılı verilerine göre Aydın il genelinde toplam 727.658 seçmen bulunmaktadır. Teorik bir saptamayla Aydın’da her 100.000 seçmeni 1 milletvekili temsil etmektedir. Yine 2007 seçimlerine göre50.000 seçmenin oyu 1 milletvekili çıkarmak için yeterli bir miktarken milletvekili sayının 1 azalması ve seçmen sayısının artması ile 2011’de son kertede 1 milletvekili için minimum 70.000 seçmenin oyuna ihtiyaç olduğu görülebilir.(258).

7 Haziran 2015 seçimlerine gittiğimiz bu günlerde partiler listelerinde

aşağıdaki isimleri aday göstermişlerdir:

AKDALET VE KALKINMA PARTİSİ   1. MEHMET SADIK ATAY YÜKSEK MÜHENDİS  2. ABDURRAHMAN ÖZ YÜKSEK AVUKAT3. ZEYNEP ARMAĞAN USLU YÜKSEK ÖĞRETİM ÜYESİ  4. MUSTAFA SAVAŞ YÜKSEK YÖNETİCİ - ÖZEL SEKTÖR  5. METİN YAVUZ ORTA YÖNETİCİ - ÖZEL SEKTÖR  6. ERSİN ESENLİK YÜKSEK MÜHENDİS  7. CENGİZ ALTINTAŞ YÜKSEK ÖĞRETMEN

Resim 61 Sadık ATAY

CUMHURİYET HALK PARTİSİAYDIN 1 BÜLENT TEZCAN ÜNİVERSİTE AVUKATAYDIN 2 METİN LÜTFİ BAYDAR ÜNİVERSİTE DOKTORAYDIN 3 HÜSEYİN YILDIZ LİSE İŞADAMIAYDIN 4 MEHMET FATİH ATAY ÜNİVERSİTE AVUKATAYDIN 5 TAYFUN TALİPOĞLU ÜNİVERSİTE GAZETECİAYDIN 6 FERDA ÇAĞLAR ERKUT YÜKSEK LİSANS İŞLETMECİAYDIN 7 FULYA ÜSTÜNDAĞ ÜNİVERSİTE BİYOLOG

182

Resim 60 Bülent TEZCAN

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİAYDIN 1 ALİ UZUNIRMAK LİSE İŞADAMIAYDIN 2 HAYRİ GÜLEÇ ÜNİVERSİTE İŞADAMIAYDIN 3 HÜSEYİN KARAGÖZ ÜNİVERSİTE AVUKATAYDIN 4 DENİZ DEPBOYLU ÜNİVERSİTE PSİKOLOJİK DANIŞMANAYDIN 5 FEVZİ KÖSE ÜNİVERSİTE ORMAN MÜHENDİSİAYDIN 6 HİLMİ BOLATOĞLU YÜKSEK LİSANS REKABET BAŞUZMANIAYDIN 7 KADRİ DÜLGER ÜNİVERSİTE AVUKAT

Resim 59 Ali UZUNIRMAK

DP PARTİ

1.Sıra Serhat Emanet (DP Aydın İl Başkanı)2. Sıra Ahmet Zühtü Soydar (DP Çine İlçe Başkanı), 3. Sıra Neriman Arat (DP İl Kadın Kolları Başkanı) 4. Sıra Cafer Avcı (DP Efeler Belediyesi Eski Başkan Adayı),5. Sıra Ali Asman Duman (Koçarlı Belediyesi Eski Başkan Adayı),6. Sıra Turgay Harman (DP Efeler İlçe Yönetimi 2. Başkanı) 7. Sıra Muzaffer Çıbık (DP Ovaeymir Eski Belde Başkanı)

183

Resim 58 Serhat EMANET

VATAN PARTİSİ

1. HASAN ATİLLA UĞUR

2. SELAHATTİN YILMAZ

3. FATMA SİBEL ARSLANTÜRK

4. MEHMET GÜNAY

5. NUR CENNETOĞLU

6. BİLNUR ŞUVAK

7. ZEKİ GÜRSOY

Resim 54 Hasan Atilla UĞUR

184

SAADET PARTİSİ

1. MEHMET YETER

2. ŞERAFETTİN AKYÜZ

3. ALİ İHSAN YILMAZ

4. MUSTAFA GÜYÜM

5. AKMAN GÜLER

6. SÜLEYMAN ATEŞ

7. RIZA EKŞİ

Resim 55 Mehmet YETER

ANADOLU PARTİSİ

1. KEREM YILDIRIM

2. LEVENT KUNDAKCI

3. AYŞE FÜSUN GÖNÜL

4. SERMİN YALAS

5. MEHMET DEMİR

185

6. HATİCE ÖZİNCE

7. HALİME KUCUR

BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ

1. SEÇİL MUMCUOĞLU

2. PEHLÜL SARAÇ

3. PERİHAN KAPLAN

4. AHMET KOZAK

5. FATİME ŞİMŞEK

6. FUAT BARUTÇU

7. CAVİT ŞİMŞEK

Resim 56 Seçil MUMCUOĞLU

DEMOKRATİK SOL PARTİ

1. İSMAİL ÇELİKER

2. CAN KARABULUT

186

3. SEVİNÇ ARIKAN

4. NAİL KULE

5. KEMAL BOSTANCI

6. BÜLENT CÜNLÜ

7. MAKBULE TOPCU

DOĞRUYOL PARTİSİ

1. MUZAFFER TAN

2. NİHAT ALPARSLAN

3. SERDAR AKSOY

4. ADNAN KAHVECİ

5. TAMER AKAY

6. HAYATİ YAVUZ

7. GÖKHAN TOPUZ

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ

ŞİNASİ ŞAHİN

2. FERAT YÜCEL

3. BAHAR SEZER

4. MEHMET ŞİRİN TİMUR

5. NERGİZ KANDEMİR

6. SULTAN SERTKAYA

7. DİLBER DEMİR TAŞ

HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ

187

1. FİLİZ KOÇALİ

2. MUZAFFER YÖNDEMLİ

3. SEVAY AKKAN AÇICI

4. KİBAR BOZA

5. MAHMUT NACAR

6. DERVİŞ PEKER

7. AYFER DEMİREL

Resim 57 Filiz KOÇALİ

Halkın Kurtuluş Partisi

1. NURGÜL KARSAK

2. BARIŞ YILDIZ

3. MEHMET KOÇAK

4. GÜLHANIM KAYA

5. VEYSEL HAYIRLI

188

6. TUĞBA ŞENOĞLU

7. FERHAT YANAR

Komünist Parti

1. SİBEL ALTIKULAÇ

2. KADER DÜNDAR

3. NEJLA YILMAZ

4. YASEMİN RENÇBER

5. SEHER DEMİROĞLU

6. MELTEM ERZEKLİ

7. NURSEL DALKILIÇ

Liberal Demokrat Parti

1. MUSTAFA DİLEK

2. FİLİZ DAŞTAN

3. BÜLENT ALTÜRK

4. ALİ DOST

5. ERGÜN GÜRLEYİK

6. RECAİ CAVLAK

7. ÖZKAN TEMİZTEPE

Merkez Parti

1. MEHMET ÇAKIR

189

2. İRFAN AYDIN

3. JALE DOĞAN

4. CEMAL KABAN

5. NURAN AKGÜN

6. NECATİ ALTUN

7. SALİH AKGÜN

Yurt Partisi

1. CEMİL ALTAN

2. İLKNUR BAYRAK

3. LEVENT DOĞAN

4. MAKSUT AYAZ

5. CAFER ALTIN

6. ABBAS ŞENAY

7. YAŞAR GÜRLER

DİPNOTLAR (1) Yılmaz Kızıltan: I. Meşrutiyetin İlânı ve İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı( 2 ) )Ayşegül DEMİRDEN YÜZGEÇ, BİRİNCİ BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN YAPISI VE FAALİYETLERİ (1920–1923) YÜKSEK LİSANS TEZİ, Isparta, 2006,s 11).(3) Demokrat İzmir, 5 Mayıs 1946.(4) Demokrat İzmir, 17 Mayıs 1946.(5) Demokrat İzmir, 5 Ocak 1946.(6) R İhsan Ezhİrci;, Türkiye Büyük Millet Meclisi (/920-1992) ve Osmanlı Meclisi Mebusanı (/877-1920), Ankara, S.167.(7) Selda Kılıç; 1876 Meclis-i Mebusanı ve Seçim Hazırlıkları (8) Hakkı Tarık Us, ;Meclis-i Mebusan’ın ilk açılışında Padişah tarafından

irad olunan nutkun sureti. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Yıldız Tasnifi, Kısım No: 23, Evrak No: 344, Zarf No. 11, Karton No: 71; Meclis-i Mebusan, 1293- 1877, İstanbul 1939, s. 7- 12 Bkz Kılıç a.g.a

190

(9) Us, a.g.e.(10) Us, a.g.e.(11) Us, a.g.e.(12) Us, a.g.e.(13). Us, a.g.e.(14).. Us, a.g.e.(15) Us, a.g.e.(16) Kılıç a.ga.(17) Kılıç aga.(18) Kılıç aga(19) Kılıç aga(20) Asst. Prof. Dr. Ahmet OĞUZ; Birinci Meşrutiyet Meclisi’nin Kapatılmasının

Sonuçları Üzerine, Nevşehir Barosu Dergisi – Yıl 1 – Sayı 1 – Mart 2014 s 44.(21). Oğuz, a.g.m.s 44.(22) Us, a.g.e. s. 67-68.(23).Oğuz, a.g.m.s 45.(24). Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma (Yayına Hazırlayan; Ahmet Kuyaş),

İstanbul, 2002, s.227. 25). Oğuz, a.g.m.s 45.(26) Oğuz, a.g.m.s 45(27). Kızıltan a.g.e(28). MMZC, İnikad: 4, C: 2, s. 73.(29 MMZC, İnikad: 4, C: 2, s. 74; Öklem, a.g.e., s. 102-103.(29) - MMZC, İnikad: 4, C: 2, s. 74.Öklem, a.g.e, s. 103; (30) MMZC, İnikad: 1, C: 2, s. 31-33.(31) MMZ C, İnikad: 1, C: 2, s. 31-33.(32) MMZC, İnikad: 14, C: 2, s. 187.(33). MMZC, İnikad: 6, C: 2, s. 99-100.(34). MMZC, Gizli Celse, C: 2, s. 104.(35). MMZC, İnikad: 17, C: 2, s. 224-225(36). MMZC, İnikad: 23, C: 2, s. 304.(37). MMZC, İnikad: 27, C: 2, s. 388.(38). MMZC, İnikad: 5, C: 2, s. 91.(39). MMZC, İnikad: 17, C: 2, s. 229.(40). Mithat Cemal Kuntay, Namık Kemal Devrinin İnsanları ve Olayları Arasında II, Kısım II,

İstanbul, 1956, s.704. (41) Mehmet Ö.Alkan; O s m a n l ı ’d a n g ü n ü m ü z e Türkiye’de

Seçimlerin Kısa Tarihi, s 50.(42). Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat Terakki, İstanbul, 1980, s. 38.(43).Ragıp Zarakolu

191

(44). YÜZGEÇa.g.e..s 20.(45) Yüzgeç; a.g.t,s 24-25(46) Yüzgeç,, a. g.t s, 25-26).(47) Yüzgeç, a. g.t s, 26).(48) Yüzgeç, a. g.t s, 28).(49) Yüzgeç, a. g.t s, 34)(50) Tevfik Bıyıklıoğlu, ‘‘Birinci T.B.M.M’nin Hukuki Statüsü ve İhtilalci Karakteri’’, Belleten, C. XXIV, 1960, S. 93–96, s. 648.s (51) Yüzgeç, a. g.t s, 35).(52). Yüzgeç, a. g.t s, 35-36).(53) ). Yüzgeç, a. g.t s 35-36).(54). ). Yüzgeç, a. g.t s 36)(55) ). Yüzgeç, a. g.t s 39).(56). ). Yüzgeç, a. g.t s 60)(57) ). Yüzgeç, a. g.t s 60-61).(58) ). Yüzgeç, a. g.t s 66).(59) ). Yüzgeç, a. g.t s 68).(60)Vikipedi

(61) Aydın Ahmet; Mehmet Esat İleri (1882 Gümülcine - 1957 İzmir).(62) Us a.g.e.68.(63) TİTEA,71-27 19 Ocak 1945 tarihli mektubu, Bkz Ayten CAN TUNALI Kurtuluş Savaş'ında Esat Efendi (İleri),s 87(64). Vikipedi

(65). Ayşe Aydın; TBMM. I.Döneminde Görev Alan Sağlık Mensupları(66). Vikipedi

(67) Alkan; a.g.m. s 51.(68) Alkan, 2006.(69) Vikipedi

(70) Vikipedi

(71) Vikipedi

(72) Vikipedi

(73) Vikipedi

(74) Osman Okyar- Mehmet Seyitdanlıoğlu, Fethi Okyar’ın Anıları, Türkiye İş Bankası Yay, Ankara 1999, s.190.Bkz.Günver GÜNEŞ- Menderes AKDAĞ; ÇOK PARTİLİ YAŞAMA GEÇİŞ SÜRECİNDE ADNAN MENDERES’İN AYDIN İLİNDEKİ SİYASİ FAALİYETLERİ (1946-1950) Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XIII/27 (2013-Güz/Autumun), ss.185-224.

(75) GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 186-188.(76) GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s188-189.

192

(77) Mustafa Atalay, Adnan Menderes Ve Hayatı, Sevinç Matbaası, Ankara 1959, s.16, Süleyman İnan, a.g.e, s.68.B

(78) Şevket Süreyya Aydemir, Menderes’in Dramı s.102 Bkz GÜNEŞ - AKDAĞ;a.g.m.s 189.

(79) Aydın 31 Kanun-ı Evvel 1944. Menderes Akdağ, Aydın’da Siyaset (1946-1950), Aydın 2008, s.57-62. Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 189.

(80) Vikipedi

(81) Alkan a.g.m.s 52(82) Hakan Mehmet KİRİŞ; Aydın İlinde Siyasal Gelenekler Doğrultusunda12

Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinin Analizi, SDÜ Fen Edebiyat FakültesiSDU Faculty of Arts and Sciences Sosyal Bilimler Dergisi Journal of Social Sciences Aralık 2011, Sayı:24,S 180.

(83) Alkan; a.g.m.s 53.(84) Vikipedi

(85) Alkan; a.g.m. s 52.(86) Vikipedi

(86) Vikipedi

(87) Vikipedi

(88) Heyet Açıklamalı Zamandizini. s 335.(89) Heyet, Açıklamalı Zamandizini. s 260.(90) Heyet, Açıklamalı Zamandizini. s 260.(90) Ulus, 14 Sonkanun 1942, Turan ;Kemal, “Karne Usulünde Emanet”, Ulus, 12 Sonkanun 1942 Cumhuriyet, 15 İkincikanun 1942 Heyet,Zamandizini.Aralık 2008Ankara..s 241.(91) Ulus, 14 Sonkanun 1942, Turan ;Kemal, “Karne Usulünde Emanet”, Ulus, 12 Sonkanun 1942 Cumhuriyet, 15 İkincikanun 1942 Heyet,Zamandizini.Aralık 2008Ankara..s 241.(92) Goloğlu; Mahmut: Millî Şef Dönemi (1939–1945), Kalite Matbaası, Ankara, 1974., s.401–402. (93) Düstur, Tertip 3, c.XXIII, s.150. Resmi Gazete s. 5010(19.01.1942), k.s.247, kn.2/17141,(13.01.1942).(94) Boratav, K. Türkiye’de Devletçilik Savaş Yayınları, Ankara-1982 s.217.

(95) Karpat;Kemal, Türk Demokrasi Tarihi, Afa yay., İstanbul 1996 s. 82–83.

(96) Bilge ;Ahmet Suat, Güç Komşuluk, İş Bankası Kültür Yay., Ankara 1992, s.120-125.

(97) BCA, 490.01/233.918.2.(98) Karpat. a.g.e. s.95.

(99) Avcıoğlu., age., s.471.(100) Akdağ. a.g.t. s.29.(101) TBMM, ZC, D.6, C.8, I.1(18.01.1940.Bkz. Akdağ. a.g.t. s.29.(102) Anadolu, 14 Mart 1947.(103) Heyet Açıklamalı Zamandizini.s261.s 259.

193

(104) ) Vikipedi

(105) Boratav, . age., s. 320.(106) Heyet Açıklamalı Zamandizini.s261.s 259.(107) Koçak; Cemil, Türkiye’de Milli Şef Dönemi, İletişim Yay.2010,İstanbul, c. I, s.363.(108) Demokrat İzmir, 5 Mayıs 1946.(109) Demokrat İzmir, 17 Mayıs 1946.(110) Demokrat İzmir, 5 Ocak 1946.(111) Demokrat İzmir, 6 Kasım 1947.(112) Yurt Ansikllopedisi ,Aydın Mad.. Cilt II s.976.(113) Goloğlu; Mahmut: Millî Şef Dönemi (1939–1945), Kalite Matbaası, Ankara, 1974., s.401–402. (!!4) Aydın İstatistiği, İçişleri Bakanlığı Mahalli idareler Müdürlüğü, (2001) ,Akdağ, a.g.t.(115) DİE(TÜİK), Genel Nüfus Sayımı Sonuçları-1945.(117) Anadolu, 27 Ocak 1947.- 21 Ocak 1948 Akdağ; Menderes,1946–1950 Yılları Arasında Aydın’da Siyasal Yaşam. Aydın–2007.s 43–44.(118) Akdağ. a.g.t. s.30.(119) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 35.(120) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 37.(121) BCA, Kutu No:1664, Doya No:794, Sıra No:4, s 42.(122) Sarıhan; Zeki, Kurtuluş Savaşı Günlüğü III, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara, 1995, s. 608.(123) Öztürk; Adil A. Cumhuriyet Mektebinden Adnan Menderes Üniversitesine:Türkiye Modern Eğitimin Gelişimi ve Aydın İli, Aydın Valiliği. İl Kültür Müdürlüğü yayınları. Cumhuriyetin 75. Yılı Kültür Eserleri dizisi; Aydın 2000 s.57–71.(124) CHP Aydın İl Kongresi (3.12.1948) İlçe Kongrelerinden Gelen Dileklerin Özeti, s.1.(125) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 9-10.(126) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48.(127) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 12.(128) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48.(129) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 14.(130) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 16.(131) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48.(132) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 10.(133) Anadolu, 5 Aralık 1948.(134) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 49.(135) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 11.(136) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 14, (156) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 49(137) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 15.(138) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48-49.(139) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 17-49.(140) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 17-49.

194

(141) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 18-48).(142) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48-49.(143) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48-49.(144) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 48.(145) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 49.(146) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 49.(147) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 49.(148) BCA, Kutu No:994,Doya No:843,Sıra No:4, s 38.

(149) Ahmad F,Modern Türkiye’nin Oluşumu, Sarmal Yay. İstanbul, . 1999 s.126.

(150) TBMM, ZC. D.7, c.17,T.2(29.5.1945),65. birleşim.(151) Anadolu, 22 Eylül 1945.- 3 Aralık 1945.

(152) Burçak; Rıfkı S. Türkiye’de Demokrasiye Geçiş (1945–1950), Olgaç Mat. Ankara 1979 s.64.2171. (153) Demokrat Parti Tüzük ve Programı (1946), Bkz. madde:3.(154) Demokrat İzmir, 16 Nisan 1946.- 25 Mayıs 1946.(155) Demokrat İzmir, 10 Ocak 1948.(156) Demokrat İzmir, 20 Aralık 1946.(157) Alkan; a.g.m.s 52-53.(158) Vikipedi(159) Alkan; a.g.m.s 53.

(160) Avcıoğlu; Doğan. Türkiye’nin Düzeni, I. Kitap, Tekin Yay.1987İstanbul s. 568.

(161) Akdağ; a.g.t.29.(162) Anadolu, 28 Kasım 1948.(163) Anadolu, 27 Nisan 1949.(164) Anadolu, 13 Ocak 1950.(165) CHP Aydın İl Kongresi (03.12.1948), CHP Basımevi, Aydın- 1948, s:6 Akdağ, a.g.t.(166) Cündübeyoğlu; Kemal, “Şark, Garp, Şimal, Cenup Hepsi Vatan…”, Karayolları Bülteni, Yıl:3, Sayı:36, Ekim 1953, s.1.(167) Yol Davamız, Bayındırlık Bakanlığı Yayını, Ekim 1948, s.17.(168) Anadolu, 11 Ocak 1948 Akdağ, a.g.t.(169) BCA, Kutu No:1664, Doya No:794, Sıra No:4, s 51.(,170) Demokrat İzmir, 16 Mayıs 1946.(171) Anadolu, 10 Eylül 1948-, 2 Ocak 1946.(172) Anadolu, 24 Mart 1948.(173) Anadolu, 7 Mart 1949.(174) Anadolu, 7 Mart 1949.(175) Anadolu, 5 Ocak 1946.(176) Anadolu, 30 Ağustos 1949.(177) Anadolu, 3 Şubat 1950.(178) Milli Eğitimde.50 Yıl.1973.DİE. Yay. s.20.(179 Yurt Ansiklopedisi. Aydın Mad..s.1084.Bkz.Sürgevil. a.g.e.s122.(180) Alkan; a.g.m.s 53.

195

(181) Cuinet, 1894 s 592–593; Darkot, 1986 s 62.(182) Aydın Valiliği, 1938 s 29.

(183) MUSTAFA ÇUFALI; TÜRK PARLAMENTO TARİHİ VIII. DÖNEM (1946-1950),ı Cilt. Ankara 2010,Sunuş yazsısı, s vıı.)

(184) T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı: O, Cilt:1, Birleşim:8, (26.08.1946), ss.213- 217, Bkz. ÇUFALI, a.g.e,s 37).(185) Bkz. ÇUFALI, a.g.e,s 6).(186) T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı:1, Cilt:4, Birleşim:45,

(17.02.1947), s.190, Bkz. ÇUFALI, a.g.e,s 29).(187) Bkz. ÇUFALI, a.g.e,s 30.(188) Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 83.(189) Afyon Karahisar Milletvekili Hazim Bozca ve iki arkadaşının,

Milletvekilleri seçimi Kanununun 24, 25, 27, 34 ve 46 ncı maddelerinin değiştirilmesi hakkında Kanun teklifi (2/5) S. Sayısı: 185.Bkz. ÇUFALI, a.g.e,s 7.

(190) T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı:2, Cilt:10, Birleşim:45, (20.02.1948), s.273. Bkz. ÇUFALI, a.g.e,s 7.

(191) Akşam, 2 Nisan 1947. ss. 1-2.; Vatan, 3 Nisan 1947. Bkz. ÇUFALI,a.g.e,s 9.

(192) Vatan, 25 Mart 1947. Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 9.(193) T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı:1, Cilt:6, Birleşim:75,

(18.06.1947), ss.452- 453. Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 9.(194) Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 12.(195) TBMM Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı:2, Cilt:7, Birleşim:1,

(01.11.1947), ss.2-5 Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 12-13.(196) Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s13.(197) Tasvir, 20 Temmuz 1948. Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s15.(198) Tas Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s20. (199) Tasvir, 20 Temmuz 1948. Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s15.(200) Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s21.(201,) Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s21.(202) T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı:4, Cilt:25, Birleşim:72,

(24.03.1950), s.1046 Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 23-24.(203)) Akşam ve Ulus gazeteleri, 26 Mart 1950. Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 23-24).(204) T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem:8, Toplantı:2, Cilt:12, Birleşim:86, (09.07.1948) S. Sayısı: 185, ss.24-43. Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s64(205) Bkz. ÇUFALI, a.g.e, s 81.(207) Demokrat İzmir, 7 Ağustos 1946. Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ;a.g.m.s 207.(208) Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ a.g.m.s 207-208.

196

(209) . Bkz. . Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ;a.g.m.s 208-209.(210) Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 212(211) .Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 213.(212) Demokrat İzmir, 10 Ekim 1948 Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 213(213) Demokrat İzmir, 17 Ekim 1948. Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 213.(214)Viki,pedi

(215) Saadettin DEMİRAYAK; Eski Belediye Başkanı ve Milletvekili. Ahmet Emin ARKAYIN, Aydın Hedef, 18 Nisan 2015(216) Anadolu, 2 Mart 1950. Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s

217(217) Bkz. Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ; a.g.m.s 218(217) . Bkz. . Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ;a.g.m.s 219.(218) . Bkz. . Günver GÜNEŞ - Menderes AKDAĞ;a.g.m.s 219.

(219) BCA. Kutu No:239,Dosya No:25, Sıra No1:3.

220) Vikipedi

(221) Vikipedi

(222) Vikipedi

(223) Vikipedi

(224) Vikipedi225) BCA. Kutu No:254,Dosya No:39,Sıra No1.(226) Tütengil; Cavit Orhan, İçtimai ve İktisadi Bakımdan Türkiye Karayolları, Elif Kitabevi 1961 İstanbul, s.44–45.

(227) Tütengil, a.g.e., s.43-81, 125., Özdemir, a.g.e., 371-272.

(228) Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Çalışmaları, Ankara 1987, , s.1. 32 Özdemir, a.g.e., s.270-271.

(229) BCA. Kutu No:19,Dosya No:107,Sıra No:15.(230) ) Vikipedi

(231) ) Vikipedi

(232) ) Vikipedi

(233) ) Vikipedi(234) Aydın İl Yıllığı 1967, s.35–49. Akdağ, a.g.t.

197

(235) BCA. Kutu No:275,Dosya No:9,Sıra No16.

(236) . Mehmet ÖZÇAKIR; söyleşi.2015(237) Vikipedi(238 Anadolu, 4 Mayıs 1947. -25 Mayıs 1947. -17 Şubat 1946.(239) Vikipedi

(240) Vikipedi

(241) Vikipedi

(242) Vikipedi

(243) Vikipedi

(244) Vikipedi

(245) Vikipedi

(246) Vikipedi

(247) Vikipedi

(248) Vikipedi

(249) Vikipedi

(250) Vikipedi

(251) Vikipedi

(252) Vikipedi

(253) Vikipedi

(254) Vikipedi

(255) Vikipedi(256) Hakan Mehmet KİRİŞ; Aydın İlinde Siyasal Gelenekler Doğrultusunda12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinin Analizi,SDÜ Fen Edebiyat

Fakültesi SDU Faculty of Arts and Sciences Sosyal Bilimler Dergisi Journal of Social Sciences Aralık 2011, Sayı:24, s 184

(257) . Kiriş;a.g.m.s 183.(258) Kiriş;a.g.m.s 188-189.

(259) .Kiriş;a.g.m.s 190.(260) Kiriş;a.g.m.s 190.(261) Kiriş;a.g.m.s 190.(262) . Kiriş;a.g.m.s 191(263) Kiriş;a.g.m.s 191.(264) Kiriş;a.g.m.s 180.

198

(265) Kiriş;a.g.m.s 184.(266 Kiriş;a.g.m) s 184.(267) Kiriş;a.g.m.s 180(268) Kiriş;a.g.m.s 180.

KAYNAKLAR

KIZILTAN; Yılmaz: I. Meşrutiyetin İlânı ve İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı, GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 26, Sayı 1 (2006).YÜZGEÇ; Ayşegül DEMİRDEN, BİRİNCİ BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN YAPISI VE FAALİYETLERİ (1920–1923) YÜKSEK LİSANS TEZİ, Isparta, 2006,s 11. US, ;Hakkı Tarık; Meclis-i Mebusan’ın ilk açılışında Padişah tarafından irad olunan nutkun sureti. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Yıldız Tasnifi, KısımNo: 23, Evrak No: 344, Zarf No. 11, Karton No: 71; Meclis-i Mebusan, 1293- 1877, İstanbul 1939,OĞUZ; Asst. Prof. Dr. Ahmet; Birinci Meşrutiyet Meclisi’nin Kapatılmasının Sonuçları Üzerine, Nevşehir Barosu Dergisi – Yıl 1 – Sayı 1 – Mart 2014.BERKES; Niyazi, Türkiye’de Çağdaşlaşma (Yayına Hazırlayan; Ahmet Kuyaş), İstanbul, 2002.KUNTAY; Mithat Cemal, Namık Kemal Devrinin İnsanları ve Olayları Arasında II, Kısım II,

İstanbul, 1956.ALKAN; Mehmet Ö; O s m a n l ı ’d a n g ü n ü m ü z e Türkiye’de Seçimlerin

Kısa Tarihi. M a y ı s 1 9 9 8.AKŞİN; Sina, Jön Türkler ve İttihat Terakki, İstanbul, 1980.BIYIKOĞLU; Tevfik , ‘‘Birinci T.B.M.M’nin Hukuki Statüsü ve İhtilalci

Karakteri’’, Belleten, C. XXIV, 1960.AHMET; Aydın; Mehmet Esat İleri (1882 Gümülcine - 1957 İzmir).CAN TUNALI; Ayten Kurtuluş Savaş'ında Esat Efendi (İleri).AYDIN; Ayşe; TBMM. I.Döneminde Görev Alan Sağlık Mensupları,ATAM.OKYAR; Osman – SEYİTFDANLIOĞLU; Mehmet, Fethi Okyar’ın Anıları, Türkiye İş Bankası Yay, Ankara 1999GÜNEŞ; Günver - AKDAĞ; ;Menderes ÇOK PARTİLİ YAŞAMA GEÇİŞ SÜRECİNDE ADNAN

MENDERES’İN AYDIN İLİNDEKİ SİYASİ FAALİYETLERİ (1946-1950) Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XIII/27 (2013-Güz/Autumun.

ATALAY; Mustafa Adnan Menderes Ve Hayatı, Sevinç Matbaası, Ankara 1959.AYDEMİR; Şevket Süreyya, Menderes’in Dramı. Remzi Kitabevi , İstanbul, 2000.

KİRİŞ; Hakan Mehmet; Aydın İlinde Siyasal Gelenekler Doğrultusunda12 Haziran2011 Milletvekili Genel Seçimlerinin Analizi, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi SDU Faculty of Arts and Sciences Sosyal Bilimler Dergisi Journal of Social Sciences Aralık 2011.

199

GOLOĞLU; Mahmut: Millî Şef Dönemi (1939–1945), Kalite Matbaası, Ankara, 1974.BORATAV, K. Türkiye’de Devletçilik Savaş Yayınları, Ankara-1982.KARPAT;Kemal, Türk Demokrasi Tarihi, Afa yay., İstanbul 1996.BİLGE ;Ahmet Suat, Güç Komşuluk, İş Bankası Kültür Yay., Ankara 1992.KOÇAK; Cemil, Türkiye’de Milli Şef Dönemi, İletişim Yay.2010,İstanbul.ÖZTÜRK; Adil A. Cumhuriyet Mektebinden Adnan Menderes Üniversitesine:

Türkiye Modern Eğitimin Gelişimi ve Aydın İli, Aydın Valiliği. İl Kültür Müdürlüğü yayınları. Cumhuriyetin 75. Yılı Kültür Eserleri dizisi; Aydın 2000

AHMAD F,Modern Türkiye’nin Oluşumu, Sarmal Yay. İstanbul, . 1999.BURÇAK; Rıfkı S. Türkiye’de Demokrasiye Geçiş (1945–1950), Olgaç Mat. Ankara

1979.AVCIOĞLU; Doğan. Türkiye’nin Düzeni, I. Kitap, Tekin Yay.1987 İstanbul.CÜNDÜBEYOĞLU; Kemal, “Şark, Garp, Şimal, Cenup Hepsi Vatan…”, Karayolları

Bülteni, Yıl:3, Sayı:36, Ekim 1953.ÇUFALI; Mustafa; TÜRK PARLAMENTO TARİHİ VIII. DÖNEM (1946-1950),ı Cilt.

Ankara 2010.DEMİRAYAK Saadettin; Eski Belediye Başkanı ve Milletvekili. Ahmet Emin ARKAYIN, Aydın Hedef, 18 Nisan 2015.TÜTENGİL; Cavit Orhan, İçtimai ve İktisadi Bakımdan Türkiye Karayolları, Elif Kitabevi 1961 İstanbul

200